27 Nisan 2011

Page 1

SiyahMaviKýrmýzýSarý

SORGUSUZ SUALSÝZ BÝATA HAYIR ÇYÜZ KÂZIM GÜLE

Bediüzzaman, hürriyet, demokrasi ve özgürlüklerin önemini vurgulayýp, baský, tahakküm ve istibdatla beraber, “sorgusuz sualsiz, kayýtsýz þartsýz bir biat” anlayýþýný da reddeder. “Din kaynaklý biat kültürü” demokrasi için tehlike olarak görülüyorsa, çaresi yine Bediüzzaman’da.

Statükonun, resmî ideolojinin ve tabulaþtýrdýklarýnýn savunuculuðunu temel hak ve özgürlüklere tercih eden bir “çaðdaþ ve özgürlükçü anlayýþ” sergileyen aydýnlarýn tutumu da biat kültürünün farklý bir örneðini sergilemiyor mu? Bu zihniyetle demokrasi, çaðdaþlýk, hukuk devleti olur mu? uHaberi 13’te

GERÇEKTEN HABER VERiR

Y ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR YIL: 42

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA/ 75 Kr

SAYI: 14.788

RÝSALE PANELÝNDE BÝR ALMAN

Nurcularý sevdiðim için buradayým u Ya­lo­va­I­þýk­Der­ne­ðin­den­Hý­ris­ti­yan­bir­Al­man­o­lan­Mi­ka­il­Fe­ul­ner,­ geç­ti­ði­miz­ gün­ler­de­ Ri­sa­le-i Nur­ Ens­ti­tü­sü’nün­ Ya­lo­va’da­ dü­zen­le­di­ði­ “Ýs­lâm­ Top­lum­la­rý­nýn Ge­le­ce­ði­ ve­ Dün­ya­ ba­rý­þý”­ ad­lý pa­ne­le­ ka­týl­mýþ­tý.­ Ar­ka­da­þý­mýz Ya­vuz­ To­pal­cý’ya­ ko­nu­þan­ Fe­ul­ner,­o­ra­da­bu­lun­ma­sý­ný,­“Si­zi­sev­di­ðim­ i­çin­ va­rým.­ Müs­lü­man­la­rý sev­d i­ð im­ i­ç in­ va­r ým.­ Nur­c u­l a­r ý sev­di­ðim­i­çin­va­rým”­cüm­le­le­riy­le a­çýk­la­dý.­Haberi sayfa 2’de

TEKRAR SEÇÝLMESÝ ÇOK ZOR

O MUHTIRA HÂLÂ ORADA

Büyümenin finansmanýnda riskler sürüyor

2007’DEKÝ CUMHURBAÞKANLIÐI SEÇÝMÝ ÖNCESÝNDE GENELKURMAY’IN ÝNTERNET SÝTESÝNE KONULAN 27 NÝSAN BÝLDÝRÝSÝ, ARADAN DÖRT YIL GEÇMESÝNE RAÐMEN HÂLÂ ORADA. KUTLU DOÐUM ETKÝNLÝKLERÝ ÝRTÝCA ÝLE SUÇLANDI

KANUN ÇIKARILAMADIÐI ÝÇÝN

uGenelkurmay­Baþkanlýðýnýn,­2007'deki­cumhurbaþkanlýðý­seçimi öncesinde­internet­sitesine­koy­du­ðu,­Mec­lis­i­ra­de­si­ne­mü­da­ha­le ni­te­li­ði­ta­þý­yan,­Kut­lu­Do­ðum­et­kin­lik­le­ri­nin­“ir­ti­ca”­bað­la­mýn­da de­ðer­len­di­ril­di­ði­ve­“Ne­mut­lu­Tür­küm­di­ye­ne”­an­la­yý­þý­na­kar­þý­çý­kan­her­ke­sin­Tür­ki­ye­Cum­hu­ri­ye­ti­nin­düþ­ma­ný­i­lân­e­dildiði­bil­di­ri, tep­ki­le­re­ve­a­ra­dan­dört­yýl­geç­me­si­ne­rað­men­hâ­lâ­si­te­de­du­ru­yor.

Karaparada kara liste tehlikesi u­ Ka­ra­pa­ra­ ak­la­ma­ ve­ te­rö­rün­ fi­nans­ma­nýy­la­ mü­ca­de­le­de­ Tür­ki­ye’yi­ ‘’ka­ra lis­te’’­veya­‘’sý­ký­laþ­tý­rýl­mýþ­ta­kip­sü­re­ci’’ teh­li­ke­si­ bek­li­yor.­ Te­rö­rün­ Fi­nans­ma­nýy­la­Mü­ca­de­le­Ka­nu­nu­nun­2010'da­da, ve­ri­len­ al­tý­ ay­lýk­ ek­ sü­re­de­ de­ çý­ka­rý­la­ma­yý­þý,­O­ECD­Mâ­lî­Ey­lem­Gö­rev­Gü­cü i­le­i­liþ­ki­le­ri­zo­ra­sok­tu.­Haberi 11’de

HUKUKA, DEMOKRASÝYE VE TOPLUMA SAYGISIZLIK u­ De­mok­ra­tik­hu­kuk­dev­le­ti­nin­çað­daþ­ve­ev­ren­sel­pren­sip­le­riy­le de,­top­lu­mun­i­nanç­ve­de­ðer­le­riy­le­de­bað­daþ­tý­rýl­ma­sý­müm­kün­ol­ma­yan­ve­ge­çer­siz­li­ði,­son­ra­dan­ya­þa­nan­ge­liþ­me­ler­le­de­or­ta­ya­çý­kan­bil­di­ri­nin­Ge­nel­kur­may­si­te­sin­de­hâ­lâ­tutuluyor­ol­ma­sý,­hu­ku­ka,­de­mok­ra­si­ye­ve­top­lu­ma­say­gý­sýz­lýk­ta­ýs­rar­o­la­rak­de­ðer­len­di­ri­li­yor­ve­bir­an­önce­kaldýrýlmasý­isteniyor.­Haberi sayfa 4’te

Bu kupür 26.04.2011 tarihinde TSK’nýn internet sitesinden alýnmýþtýr.

KAYSO BAÞKANI BOYDAK: ÝBRAHÝM FIRTINA:

Mesleðe üniformasýz devam ediyorum

u Fran­sa’da­ya­pý­lan­son­ka­mu­o­yu­ yok­la­ma­la­rý,­ Lib­ya’da­ Mu­am­mer­ Kad­da­fi­ güç­le­ri­ne­ yö­ne­lik­ha­va­sal­dý­rý­la­rý­na­ön­cü­lük­e­den­ Cum­h ur­b aþ­k a­n ý­ Ni­c o­l as Sar­k ozy ’nin­ po­p ü­l a­r i­t e­s i­n in düþ­me­ye­ de­vam­ et­ti­ði­ni­ or­ta­ya koy­du.­ Bir­ an­ke­te­ gö­re,­ ge­le­cek yýl­ ya­p ý­l a­c ak­ se­ç im­l er­d e­ Sar­kozy’nin­ ilk­ tur­da­ yüz­de­ 20­ i­le 22,5­a­ra­sýn­da­oy­a­la­rak­e­len­me­si­bek­le­ni­yor.­Haberi sayfa 7’de

u ‘’Bal­yoz­Pla­ný’’­dâ­vâ­sý­nýn­ tu­tuk­lu­ sa­nýk­la­rýn­dan­ es­ki­ Ha­va­ Kuv­vet­le­ri Ko­m u­t a­n ý­ e­m ek­l i­ Org. Ha­lil­Ýb­ra­him­Fýr­tý­na,­ha­va­cý­ ol­du­ðu­nu­ ve­ 50­ yý­lý aþ­kýn­dýr­ bu­ mes­lek­te­ ol­du­ðu­nu­be­lir­tir­ken,­son­6 yý­lý­ný­ ü­ni­for­ma­sýz­ o­la­rak sür­dür­mek­te­ ol­du­ðu­nu söy­le­di.­Haberi 5’te

SURÝYE'DE BASKI ARTIYOR

u Su­ri­ye’de­ki­ bir­ in­san­ hak­la­rý ör­gü­tü,­hü­kü­me­tin­yö­ne­tim­kar­þý­tý­ pro­tes­to­ gös­te­ri­le­ri­ni­ bas­týr­mak­ i­çin­ De­ra­ ken­ti­ne­ tank­lar yol­la­dý­ðý­ ön­ce­ki­ gün­den­ bu­ ya­na­ ül­ke­ ge­ne­lin­de­ yak­la­þýk­ 500 mu­h a­l i­f in­ gö­z al­t ý­n a­ a­l ýn­d ý­ð ý­n ý bil­dir­di.­Haberi sayfa 7’de

BÜYÜMENÝN KAYNAÐI TÜKETÝM

u­ TÝSK,­ e­ko­no­mik­ bü­yü­me­nin­ fi­nans­ma­nýn­da­ki­ risk­le­rin­ a­ðýr­lý­ðý­ný­ ko­ru­du­ðu­na­ dik­ka­t­ çek­ti.­ TÝSK’in­ Ay­lýk­ E­ko­no­mi­ Bül­te­ninde,­ Tür­ki­ye­ e­ko­no­mi­si­nin­2010­yý­lý­nýn­son­çey­re­ðin­de­yüz­de 9,2­ ve­ yý­lýn­ ta­ma­mýn­da­ yüz­de­ 8,9­ bü­yü­dü­ðü­ be­lir­ti­lir­ken,­ 2010­ yý­lýn­da­ ya­ka­la­nan­yük­sek­bü­yü­me­o­ra­ný­nýn­yurt i­çi­ta­lep­ar­tý­þýn­dan­kay­nak­lan­dý­ðý­vur­gu­lan­dý.­Haberi 11’de

Sarkozy’yi Libya da kurtaramadý

500 muhalife daha gözaltý

www.yeniasya.com.tr

Boykot etmedim Savcýlýktan çiçek gönderdim YGS açýklamasý uYar­gý­tay­ Baþ­ka­ný­ Ha­san­ Ger­çe­ker, A­na­ya­sa­ Mah­ke­me­si­nin­ ku­ru­luþ­ yýl­dö­nü­mü­ne­ ka­týl­ma­ma­sý­na­ yö­ne­lik­ e­leþ­ti­ri­le­re,­ “A­na­ya­sa­ Mah­ke­me­si­ yü­ce bir­ku­rum­dur.­Ben­ge­rek­li­kut­la­ma­gö­re­vi­mi­ ye­ri­ne­ ge­tir­dim.­ Çi­çek­ gön­der­dim’’­di­ye­ce­vap­ver­di.­Haberi 5’te

u­ An­ka­ra­Cum­hu­ri­yet­Baþ­sav­cý­lý­ðý, YGS­i­le­il­gi­li­a­çýk­la­ma­sýnda,­‘’Ya­zý­lý,­gör­sel­ba­sýn­da­ve­ka­mu­o­yun­da,­sý­na­výn­ip­ta­li­ne,­so­ruþ­tur­ma­nýn­i­çe­ri­ði­ne­dö­nük çý­kan­ha­ber­lerin­Baþ­sav­cý­lý­ðý­mýz­ta­ra­fýn­dan­yü­rü­tü­len­so­ruþ­tur­may­la­bir­il­gi­si bu­lun­ma­mak­ta­dýr’’­de­nil­di.­­Haberi 5’te

Ýhracatta 2008’in hâlâ gerisindeyiz u­ Kay­se­ri­ Sa­na­yi­ O­da­sý­ (KAY­SO)­ Baþ­ka­ný­Mus­ta­fa­Boy­dak,­sa­na­yi­ci­ler­o­la­rak­ü­re­tim­de­2008­yý­lý­ra­kam­la­rý­ný­ye­ni­ ya­ka­la­ya­bil­dik­le­ri­ni,­ ih­ra­cat­ta­ i­se 2008­ ra­kam­la­rý­ný­ he­nüz­ ya­ka­la­ya­ma­dýk­la­rý­ný­­söyledi.­Haberi 11’de

POLÝSTEN UYARI:

Eve gelen görevliye kimlik sorun Haberi 6’da ISSN 13017748

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

2

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

LÂHÝKA

‘‘

Allah yolunda þehid edilenler, Allah'ýn kereminden baðýþladýðý nimetlerle sevinç içindedirler. Arkada kalan ve henüz kendilerine katýlmamýþ olan kardeþlerinin ahiretteki hallerini görüp sevinirler. Âl-i Ýmran Sûresi: 170 / Âyet-i Kerime Meâli

Hýristiyan bir Alman, Mikail Feulner: Hizmet-i imaniye en ehemmiyetli bir vazifedir

‘‘

Muvakkat ve mütehavvil siyaset âlemleri ebedî, daimi, sabit hidemat-ý imaniyeye nispeten ehemmiyetsizdir, mikyas olamaz, medar da olamaz. undan kýrk elli sene evvel, büyük kardeþim Molla Abdullah (rahmetullahi aleyh) ile bir muhaveremi hikâye ediyorum. O merhum kardeþim, evliya-i azimeden olan Hazret-i Ziyaeddin’in (ks) has müridi idi. Ehl-i tarikatça, mürþidinin hakkýnda müfritane muhabbet ve hüsnüzan etse de makbul gördükleri için, o merhum kardeþim dedi ki: “Hazret-i Ziyaeddin bütün ulûmu biliyor. Kâinatta, kutb-u âzam gibi herþeye ýttýlâý var.” Beni onunla raptetmek için çok harika makamlarýný beyan etti. Ben de o kardeþime dedim ki: “Sen mübalâða ediyorsun. Ben onu görsem, çok meselelerde ilzam edebilirim. Hem sen benim kadar onu hakikî sevmiyorsun. Çünkü kâinattaki ulûmlarý bilir bir kutb-u âzam suretinde tahayyül ettiðin bir Ziyaeddin’i seversin. Yani o ünvanla baðlýsýn, muhabbet edersin. Eðer perde-i gayb açýlsa, hakikati görünse, senin muhabbetin ya zâil olur veyahut dörtten birisine iner. Fakat ben, o zât-ý mübâreki senin gibi pek ciddî severim, takdir ederim. Çünkü, Sünnet-i Seniye dairesinde, hakikat mesleðinde, ehl-i imana halis ve tesirli ve ehemmiyetli bir rehberdir. Þahsî makamý ne olursa olsun, bu hizmeti için ruhumu ona feda ederim. Perde açýlsa ve hakikî makamý görünse, deðil geri çekilmek, vazgeçmek, muhabbette noksan olmak, bilâkis daha ziyade hürmet ve takdirle baðlanacaðým. Demek ben hakikî bir Ziyaeddin’i, sen de hayalî bir Ziyaeddin’i seversin.”HAÞÝYE Benim o kardeþim insaflý ve müdakkik bir âlim olduðu için, benim nokta-i nazarýmý kabul edip takdir etti. Ey Risâle-i Nur’un kýymettar talebeleri ve benden daha bahtiyar ve fedakâr kardeþlerim, Þahsiyetim itibarýyla sizin ziyade hüsnüzannýnýz belki size zarar vermez; fakat sizin gibi hakikatbin zatlar vazifeye, hizmete bakýp, o noktada bakmalýsýnýz. Perde açýlsa, benim baþtan aþaðýya kadar kusu ratla âlûde mahiyetim görünse, bana acýyacaksýnýz. Sizi kardeþliðimden kaçýrmamak, piþman etmemek için þahsiyetime karþý haddimin pek fevkinde tasavvur ettiðiniz makamlara irtibatýnýzý baðlamayýnýz. Ben size nisbeten kardeþim; mürþidlik haddim deðil. Üstad da deðilim, belki ders arkadaþýyým. Ben sizin, kusuratýma karþý þefkatkârâne duâ ve himmetlerinize muhtacým. Benden himmet beklemeniz deðil, bana himmet etmenize istihkakým var. Cenâb-ý Hakk’ýn ihsan ve keremiyle sizlerle gayet kudsî ve gayet ehemmiyetli ve gayet kýymettar ve her ehl-i imana menfaatli bir hizmette taksimü’lmesâi kaidesiyle iþtirak etmiþiz. Tesanüdümüzden hâsýl olan bir þahs-ý manevinin fevkalâde ehemmiyet ve kýymeti ve üstadlýðý ve irþadý bize kâfîdir. Hem madem bu zamanda herþeyin fevkinde hizmet-i imaniye en ehemmiyetli bir vazifedir. Hem kemiyet ise, keyfiyete nispeten ehemmiyeti azdýr. Hem muvakkat ve mütehavvil siyaset âlemleri ebedî, daimî, sabit hidemat-ý imaniyeye nispeten ehemmiyetsizdir, mikyas olamaz, medar da olamaz. Risâle-i Nur’un talimatý dairesinde ve bizlere bahþettiði hizmet noktasýnda feyizli makamlara kanaat etmeliyiz. Haddinden fazla fevkalâde hüsnüzan ve müfritane âlî makam vermek yerine, fevkalâde sadakat ve sebat ve müfritane irtibat ve ihlâs lâzýmdýr. Onda terakki etmeliyiz. HÂÞÝYE: Çünkü sen, muhabbetini ona pek pahalý satýyorsun. Verdiðin fiyatýn yüz defa ziyade bir mukabil düþünüyorsun. Halbuki onun hakikî makamýnýn fiyatýna en büyük muhabbet de ucuzdur. Kastamonu Lâhikasý, s. 111

Bediüzzaman’ýn 'Müslüman Ýsevîler' açýklamasý beni etkiledi RÝSÂLE-Ý NUR ENSTÝTÜSÜ'NÜN YALOVA'DA DÜZENLEDÝÐÝ "ÝSLÂM TOPLUMLARININ GELECEÐÝ VE DÜNYA BARIÞI" ADLI PANELE KATILAN MÝKAÝL FEULNER, BEDÝÜZZAMAN'I BÝR KOMÞUSU ARACILIÐIYLA TANIDIÐINI VE ONUN SÖZLERÝNDEN ETKÝLENDÝÐÝNÝ SÖYLÜYOR.

YAVUZ TOPALCI yavuztopalci@gmail.com

“Hem âlem-i insaniyette inkâr-ý ulûhiyet niyetiyle medeniyet ve mukaddesat-ý beþeriyeyi zîrüzeber eden Deccal komitesini, Hazret-i Ýsa Aleyhisselâmýn din-i hakikîsini Ýslâmiyetin hakikatiyle birleþtirmeye çalýþan hamiyetkâr ve fedakâr bir Ýsevî cemaati namý altýnda ve ‘Müslüman Ýsevîleri’ ünvanýna lâyýk bir cemiyet, o Deccal komitesini, Hazret-i Ýsa Aleyhisselâmýn riyaseti altýnda öldürecek ve daðýtacak, beþeri inkâr-ý ulûhiyetten kurtaracak.” Bediüzzaman, 29. Mektub

R

isâle-i Nur Enstitüsü Yalova temsilciliðinin geçtiðimiz gün lerde düzenlemiþ olduðu “Ýs lâm Toplumlarýnýn Geleceði ve Dünya barýþý” adlý panelden bahsetmeyeceðim size. O paneli en ön sýrada ilgiyle takip eden birisi vardý. Mikail Feulner (Bu noktada adýnýn Michael mi, Mikail mi olduðunu tam olarak bilmiyorum, ama herkes Mikail diyor. Adýný sorduðumda o da Mikail dedi.) Mikail Feul ner, Yalova Iþýk Derneðinden bir Hýristiyan. O akþam Alman disiplinini hatýrlatýrcasýna tam vaktinde gelmiþ ve en ön sýraya geçerek oturmuþtu. Panel boyunca konuþmacýlara ve ekranda dönen sinevizyona dikkat kesildi. Kimsenin ondan haberi yoktu. Çünkü bizden biri gibi davranýyordu. Bizden biri derken Türklüðü kast etmiyorum. Bizden iþte. Beni tanýþtýrdýklarýnda çok þaþýrdým. Bir Alman ve ayný zamanda Hristiyan birisi, paneli takip edecekti. Panel baþladýktan sonra “Belki birazdan gider” diye düþünmedim deðil. Panel öncesi ayak üstü konuþmamýzda “Ýstanbul’dan arkadaþým gelecek. Onu iskelede karþýlamam gerekiyor. Ýnþaallah Üstad ile ilgili önemli þeyler kaçýrmam.” cümlelerini bize karþý kurarken, aslýnda bir anlamda duâ ediyordu. Gitmedi ve panel boyunca en ön sýrada pür dikkat konuþulanlarý dinledi. Panel öncesi ayaküstü konuþtuklarýmýzdan bahsettikten sonra Mikail’in hikâyesinden de kýsaca söz edeceðim. Mikail’e, “Ni ye bu ra da sý nýz? Hý ris ti yan sý nýz. Al mansýnýz. Türkiye’de kimi çevreler tarafýndan insanlarýn korkutulduðu bir Ýslâm â li mi nin ve fat yýl dö nü mü çer çe ve sin de düzenlenen geceye geliyorsunuz.” diye sordum. “Din düþmanlýðý olamaz ki, olmamalý. Hepimiz insanýz ve her þeyden önemlisi inançlý insanlarýz. Burada niye varým sorusuna gelince. Sizi sevdiðim için varým. Müslümanlarý sevdiðim için varým. Nurcularý sevdiðim için varým.” Bediüzzaman’ý nasýl ve nerede tanýdýðý sorusunu sorduðumuzda da, bir komþusu aracýlýðýyla tanýþtýðýný ve onun Müslüman Ýsevîler ile diyalog sürecine dair açýklamalarýndan etkilendiðini söylüyor. Risâle-i Nurlarý ise hâlâ okuyamadýðýný

Mikail Feulner, Bediüzzaman Paneli'nin gerçekleþtiði akþam, Alman disiplinini hatýrlatýrcasýna tam vaktinde gelmiþ, en ön sýraya geçerek oturmuþ ve pür dikkat konuþulanlarý dinlemiþti.

‘‘

Feulner: “Din düþmanlýðý olamaz ki, olmamalý. Hepimiz insanýz ve her þeyden önemlisi inançlý insanlarýz. Burada niye varým sorusuna gelince. Sizi sevdiðim için varým. Müslümanlarý sevdiðim için varým. Nurcularý sevdiðim için varým.”

mahcubiyet içerisinde ifade ediyor. Ayak üstü konuþmalarýmýz sonrasýnda panel baþladý. Akþam eve gittiðimde babama Mikail’in hikâyesini sordum. “Bir tevafuk” dedi. Yeni Asya gazetesi Yalova temsilcimiz Hasan Hüseyin Ürekli Aðabey ile baþlayan muhabbet, tamamýyla bir diyalog sürecine dönüþmüþ. Haftalýk sohbetlere çaðýrdýklarýný ve her hafta olmasa da geleceðini söylemiþ. “Peki ya siz?” diye sorduðumda ise, “Pazar günü (geçtiðimiz Pazar) bir heyet olarak öðle namazýnda Fatih Camii’nde buluþup oradan Paskalya bayramlarýný kutlamaya gideceðiz.” Sizin anlayacaðýnýz Yalova’da belki bir avuç diye ifade edebileceðiniz kahramanlar, dünyaya hakikatleri ulaþtýrma anlamýn da gay ret gös te ri yor lar. Bu a lan da Kültürlerarasý Köprü Derneði’nden Hakan Yalman Aðabeyi çaðýrýp çaðýrmadýk-

larýný sorduðumda ise, “Geçen bahardan bize sözü var. Bir hafta sonu çaðýracaðýz” dediler. Bu vesile ile bu çaðrýyý Hakan Aðabeye ulaþtýrmýþ olalým. Yazýmýzý da Yalova’daki aðabeylerimizi bana hatýrlatan þu satýrlarla nurlandýralým inþâallah: “Ey yüz seneden sonraki yüksek asrýn arkasýnda gizlenmiþ, sâkitâne benim sözümü dinleyen ve bir nazar-ý hafî-i gaybî ile beni temaþa eden Saidler, Hamzalar, Ömerler, Osmanlar, Yusuflar, Ahmedler, v.s. size hitap ediyorum. “Tarih denilen mâzi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizinle konuþuyorum. Ne yapayým, acele ettim, kýþta geldim. Siz inþaallah cennet âsâ bir baharda gelirsiniz. Þimdi ekilen nur tohumlarý zemininizde çiçek açacaklar…”

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

Y

HABER

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

ISSN 13017748

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 24 C. Evvel 1432 Rumî: 14 Nisan 1427

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 4.13 4.12 4.32 4.33 4.26 3.50 3.51 3.38 4.22 4.04 4.29

Güneþ 5.43 5.48 6.02 6.08 6.03 5.22 5.25 5.14 5.57 5.35 6.01

Öðle 12.44 12.53 13.02 13.13 13.09 12.24 12.28 12.20 13.03 12.35 13.03

Ýkindi 16.26 16.39 16.44 16.59 16.54 16.07 16.12 16.05 16.48 16.18 16.46

Akþam 19.32 19.47 19.50 20.06 20.02 19.14 19.19 19.13 19.56 19.24 19.52

Yatsý 20.54 21.14 21.13 21.33 21.31 20.38 20.44 20.41 21.23 20.46 21.16

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 4.23 4.40 4.02 4.06 4.21 3.53 3.58 3.40 3.35 4.10 4 .25

Güneþ 6.01 6.13 5.42 5.39 5.53 5.32 5.29 5.19 5.08 5.49 5.53

Öðle 13.09 13.16 12.50 12.43 12.55 12.40 12.30 12.26 12.11 12.58 12.51

Ýkindi 16.56 17.00 16.37 16.27 16.38 16.26 16.12 16.13 15.55 16.45 16.31

Akþam 20.04 20.07 19.46 19.34 19.45 19.35 19.18 19.21 19.02 19.54 19.36

3 Yatsý 21.34 21.32 21.16 21.00 21.09 21.06 20.41 20.51 20.27 21.25 20.56

Aileler gezici, çocuklar yatýlý olacak MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANI ÇUBUKÇU, YAYIMLADIÐI GENELGEYLE MEVSÝMLÝK GEZÝCÝ TARIM ÝÞÇÝLERÝNÝN ZORUNLU EÐÝTÝM ÇAÐINDAKÝ ÇOCUKLARININ ÖNCELÝKLE KENDÝ BÖLGELERÝNDEKÝ YATILI ÝLKÖÐRETÝM BÖLGE OKULLARINA YERLEÞTÝRÝLMELERÝNÝN SAÐLANMASI TALÝMATI VERDÝ. MÝLLÎ Eðitim Bakaný Nimet Çubukçu, mevsimlik gezici tarým iþçilerinin zorunlu eðitim çaðýndaki çocuklarýnýn öncelikle kendi bölgelerindeki yatýlý ilköðretim bölge okullarýna yerleþtirilmelerinin saðlanmasý talimatý verdi. Bakan Çubukçu, yayýmladýðý genelgede, Ýnsan Haklarý Evrensel Bildirgesi ile Çocuk Haklarýna Dair Sözleþmede de önemle vurgulandýðý üzere, temel eðitim herkesin eþit olarak yararlanmasý gereken en doðal bir hak olarak tanýmlandýðýný ve Türkiye’nin söz konusu bildirge ve sözleþmeyi taraf ülke olarak imzaladýðýný hatýrlattý. Uluslar arasý belgelerin yaný sýra bireye eðitim hakkýnýn saðlanmasý amacýyla ulusal düzeyde de mevzuatla olumlu düzenlemeler yapýldýðýný belirten Çubukçu, Türkiye’nin sosyo-ekonomik yapýsý ve coðrafi þartlarý gereði birçok vatandaþýn yýlýn belirli dönemlerinde ikamet ettikleri yerleþim birimlerinden mevsimlik gezici tarým iþçisi olarak yurdun farklý bölgelerine göç ettiklerini kaydetti. Eðitim öðretim dönemi içine rastlayan zorunlu göçler neticesinde öðrenim çaðýndaki birçok çocuðun eðitim ortamýndan uzaklaþmalarýnýn söz konusu olduðunu ifade eden Çubukçu, ‘’Bu durumdaki çocuklarýmýzýn gittikleri yerlerde öðrenim hakkýndan faydalandýrýlmalarý önem arz etmektedir’’ dedi. Mevsimlik gezici tarým iþçisi çocuklarýn eðitime eriþim ve devamlarýnýn saðlanmasý noktasýnda belirlenen yol haritasýna uyulmasý talimatý veren Çubukçu, mevsimlik gezici tarým iþçilerinin zorunlu eðitim çaðýndaki çocuklarýnýn öncelikle kendi bölgelerindeki yatýlý ilköðretim bölge okullarýna yerleþtirilmelerinin saðlanacaðýný belirtti. Yatýlý öðrenci olarak yerleþtirilme imkâný bulunmayan bölgelerdeki mevsimlik gezici tarým iþçi çocuklarýnýn, göç ettikleri yerlerde ta þýmalý ilköðretim uygulamasýndan yararlandýrýlacaðýný vurgulayan Çubukçu, mevsimlik gezici tarým iþçisi çocuklarýnýn yoðun olarak bulunduðu yerlerde, gezici öðretmen görevlendirilerek mobil okul veya çadýr okul uygulamasýnýn yapýlacaðýnýn altýný çizdi.

irtibat@yeniasya.com.tr

Arap devrimleri ve ABD-Ýsrail unus ve Mýsýr’da, yýllanmýþ diktatörlerin devrilmesine yol açmalarý cihetiyle sonuca ulaþmýþ gibi görünse de sonrasý için yeni istifhamlar getiren, Libya’yý kan gölüne çeviren, Yemen ve Suriye’de giderek týrmanan gerilimleri tetikleyen olaylarla ilgili olarak ilk akla gelen ve seslendirilen suallerden biri, “Ýþin perde arkasýnda Amerikan parmaðý var mý?” idi. Olaylarýn ilk kývýlcýmýnýn, eski Tunus diktatörü Bin Ali ve ailesi hakkýndaki yolsuzluk iddialarýnýn WikiLeaks belgelerinde gündeme getirilmesiyle çakýlmýþ olmasý, bu soruya zemin hazýrlayan en önemli çýkýþ noktalarýndan birini oluþturdu. Sonrasýnda olaylar hýzlanýp yaygýnlaþarak devam ederken ABD yönetiminin verdiði çeliþkili mesajlar, zihinlerde iþin bu yönüyle ilgili olarak net bir tablonun þekillenmesine engel oldu. Ancak özellikle son zamanlarda bazý Amerikan yayýn organlarýnda dile getirilen iddialar, hadiselerin gerisinde belirleyici olan “gizli eller”le ilgili dikkate deðer ve önemli ipuçlarý verirken, ABD-Ýsrail silüetini de giderek belirginleþtiriyor. Özellikle de neocon-siyonist parmaðýný. Meselâ Libya’da Kaddafi’ye karþý mücadele eden güç le rin “Ya þa sýn A me ri ka” slo gan la rýy la karþýladýðý kiþinin, Amerikalý Cumhuriyetçi Senatör ve eski baþkan adayý, katýksýz neocon John McCain olmasý, bunun ilginç iþaretlerinden biri. Bu kiþinin, bir seçim kampanyasýnda parasýz kaldýðýnda, Rotschild ailesinden cömert bir finans desteði aldýðýna ve kayýnpederi üzerinden, bir diðer etkili Yahudi ailesi olan Bronfman’larla irtibatlý olduðuna dair bilgiler, bu iþareti daha da ilginç kýlýyor (Ardan Zentürk, Star, 25.4.11). Libya’ya yönelik hava bombardýmanýný tek baþýna re’sen baþlattýktan sonra direniþçileri ülkenin yeni yöneticileri olarak resmen tanýyan ilk ülkenin, Selânikli Mösyö Sarkozy’nin baþkan lý ðýn da ki Fran sa ol ma sý nýn ar dýn dan, bu yöndeki “Biz de tanýyalým” tavsiyesini Obama yönetimine ileten ismin, McCain’e Libya ziyare tinde refakat eden neocon çete elebaþlarýndan Michael Rubin olmasý da bir diðer gösterge. Ýþin bir baþka garip tarafý, 41 yýllýk diktatörlük koltuðundan devrilmek istenen Kaddafi’nin, direniþçileri “El Kaide” olarak niteleyip, “Ben gidersem Ýsrail baþta olmak üzere bütün bölge sýkýntýya girer” þeklinde mesajlar vermiþ olmasý. Tipik bir “Kimin eli kimin cebinde?” durumu. Anlaþýlan o ki, Kaddafi’yi hem öcü gibi gösterip hem de bugüne kadar orada tutanlar, “Artýk son kullanma tarihi doldu” diyerek, yeni kuklalarla yola devam etmek için düðmeye bastýlar. Diðer Arap ülkelerindeki olaylar için de benzer iddialar söz konusu. Meselâ Ron Nixon’ýn 14 Nisan’da New York Times’ta “Arap isyanlarýný ABD’li gruplarýn desteði besliyor” baþlýðýyla yazdýðýna göre, Mýsýr, Tunus, Bahreyn ve Yemen’deki olaylarý örgütleyen lider kadroyu ABD Dýþiþleri ve Kongresinden finans desteði alan STK’lar eðitiyor (Erhan Baþyurt, Bugün, 18.4.11). Keza, son günlerde giderek týrmanan bir gerginliðe sahne olan Suriye’deki geliþmelerle ilgili bir iddia da Washington Post’ta yer aldý. Gazete, olaylarý tetikleyen muhalefet hareketini Amerika'nýn finanse ettiðini yazdý (Yeni Asya, 19.4.11). Bu parçalar birleþtirildiði zaman, Arap devrimlerinin arkasýnda hangi güçlerin belirleyici ve yönlendirici olduðu, biraz daha netleþiyor. Evvelce Ukrayna, Gürcistan, Kýrgýzistan gibi ülkelerde gerçekleþen renkli ve sivil devrimlerin benzerleri, þimdi Arap âleminde tekrarlanýyor. Ülkeler farklý, ama ortak yönleri çok eskilere uzanan yýllanmýþ þahýs veya komite diktatörlükleri ile yönetiliyor olmalarý ve bunun o ülkelerin halklarýnda meydana getirdiði býkkýnlýðý isyana dönüþtürüp, insanlardaki hukuk ve demokrasi özlem ve taleplerini kullanarak, yine kendi çýkarlarýna göre iþleyecek bir düzen kurmak isteyen global menfaat çetelerinin devreye girmesi. Dileðimiz, halklarýn yine aldatýlýp tuzaða düþürülmemesi ve geliþmeleri kendi inisiyatifiyle yönlendirecek bir þuurla hareket edebilmesi...

T

Yatýlý öðrenci olarak yerleþtirilme imkâný bulunmayan bölgelerdeki mevsimlik tarým iþçisi çocuklarýnýn, göç ettikleri yerlerde taþýmalý ilköðretim uygulamasýndan yararlandýrýlacak.

“TÜM TEDBÝRLER ZAMANINDA ALINSIN’’ ZAMANÝNDA okula kayýt yaptýramamýþ veya öðrenimlerine bir süre ara vermiþ çocuklardan durumu uygun olanlarýn, Yetiþtirici Sýnýf Öðretim Programýndan faydalandýrýlacaðýný belirten Bakan Çubukçu, þunlarý kaydetti: ‘’Özel eðitim ihtiyacý bulunan çocuklarýn eðitim haklarýndan faydalandýrýlmasý için Rehberlik Araþtýrma Merkezi Müdürlükleri tarafýndan gerekli çalýþmalar yapýlacaktýr. Ekonomik durumu yetersiz olan ailelerin çocuklarýnýn þartlý eðitim yardýmý ile diðer eðitim yardýmlarýndan faydalandýrýlmasý için gerekli tedbirler alýnacaktýr. Yönetici, rehber öðretmen, gönüllü veli ile katkýda bulunacak diðer kurum ve kuruluþlarýn personelinden oluþturulacak ekipler tarafýndan halk eðitim merkezleri bünyesinde; eðitimin önemi, eðitime eriþim, eðitim hakkýndan faydalanma gibi konular ile okuma yazma kurslarý, mevsimlik gezici tarým iþçilerine

Bergama'daki Kur'ân ziyafetine çok sayýda vatandaþ katýldý. FOTOÐRAF: CÝHAN

Gönüller Kur’ân ziyafetiyle coþtu n ÝZMÝR'ÝN Bergama ilçesinde, müftülük ve Kestanepazarý Eðitim Kurumlarý’nýn ortaklaþa düzenlediði Kur’ân ziyafetine, çevre ilçe ve köylerden de çok sayýda vatandaþ katýldý. Programda Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Manisa Eðitim Merkezi Müdürü Kurra Hafýz Osman E ðin, Kurra Hafýz Mustafa Tipi, Hafýz Sadýk Daþtan, Hafýz Yaþar Eren, Hafýz Ahmet Yüksel Hafýz Veysel Törün, Hafýz Yunus Emre Vural ve Hafýz Veysel Yýldýz Kur’ân okudu. Kestanepazarý ilâhî grubuyla da coþan gönüller, Hafýz Vedat Özarpacý ve Hafýz Muhammed Emin Ayaz’ýn kasideleriyle farklý bir gün yaþadý. Programa Dikili Kaymakamý Zafer Karamehmetoðlu, Bergama Ýlçe Müftüsü Bayram Canbey, Ýlçe Millî Eðitim Müdürü Ýlyas Duman, Edremit Ýlçe Müftüsü Ramazan Tekin, Burhaniye Ýlçe Müftüsü Ali Efe, Gömeç Ýlçe Müftüsü Fethullah Uydaþ, Ayvalýk Ýlçe Müftüsü Salih Aycan, Dikili Ýlçe Müftüsü Mahmut Atýcý ve Beydað Ýlçe Müftüsü M.Emin Yýldýrým da katýldý. Hanýmlarýn yoðun ilgi gösterdiði programda misafirlere, tavuklu pilav ve ayran ikram edildi. Yaklaþýk 3 saatlik program, evsahibi Müftü Canbey’in teþekkür konuþmasý ve duâsýyla sona erdi. Ýzmir / cihan

Saðlýk hizmetleri hýzlanacak n SAÐLIK hizmetlerinin hazýrlandýrýlmasýný amaçlayan kanun yürürlüðe girdi. Saðlýk hizmetlerinin hýzlandýrýlmasýný amaçlayan 6225 Sayýlý ‘’Bazý Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun’’ Resmî Gazete’nin dünkü sayýsýnda yayýmlandý. Ýnsanlar üzerinde gerçekleþtirilecek klinik araþtýrmalara katýlacak gönüllülerin haklarý ve insanlar üzerinde bilimsel araþtýrmalarýn usul ve esaslarýný da düzenleyen kanuna göre, klinik araþtýrmalarý etik yönden deðerlendirmek amacýyla etik kurullar ve klinik araþtýrmalarla ilgili ko nularda Saðlýk Bakanlýðýna görüþ bildirmek üzere Klinik Araþtýrmalar Danýþma Kurulu oluþturulacak. Kanunla yeni uzmanlýk dallarý oluþturuldu. Gümrük Müsteþarlýðýna 2 bin personel, saðlýk bakanlýðýna ise 10 bin 600 pratisyen ve uzman doktor alýnacak. Ankara / aa

ve toplum liderlerine bilgilendirme çalýþmalarý yapýlacak, ayrýca yaþam boyu eðitim felsefesinden hareketle yaygýn eðitim ihtiyacý olanlar tesbit edilerek eðitim ihtiyaçlarý karþýlanacaktýr.’’ Mevsimlik ve gezici tarým iþçilerinin göç ettikleri yerlerde bulunan halk eðitim merkezi müdürlüklerince, ailelere yönelik sosyal faali yetlerin yapýlacaðýný belirten Çubukçu, öncelikli tarým alanlarý olmak üzere meslek edindirme kurslarý düzenleneceðini, toplumsal geliþime destek bakýmýndan aile içi ve bireysel eðitim-danýþmanlýk hizmetlerinin verileceðini ifade etti. Ýl-ilçe sosyal yardýmlaþma ve dayanýþma vakýflarý tarafýndan, mevsimlik ve gezici tarým iþçilerinin maddi ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýna öncelik verileceðinin altýný çizen Çubukçu, çocuklarýn okul kýyafetleri, kýrtasiye gibi ihtiyaçlarýnýn giderilmesinin saðlanacaðýna iþaret etti. Ankara / aa

SiyahMaviKýrmýzýSarý


4

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

HABER

Ermeni deðil, Müslüman soykýrýmý yapýldý cakir@yeniasya.com.tr

Ýnsanlara eziyet etmek ‘moda’ mýdýr? â i na týn E fen di si, Pey gam be ri miz Hz. Mu hammed’in (asm) doðumu vesilesiyle düzenlenen anma toplantýlarý her yerde büyük ilgi gördü. Gerek yapýlan konuþmalar ve gerekse okunan ilâhiler ve Kur’ân-ý Kerim tilâvetleri anma toplantýlarýna renk ve güzellik kattý. Ýnþâallah bu anma toplantýlarý, Kâinatýn Efendisi’nin (asm) insanlýða verdiði mesajý anlamamýza da vesile olur. Hemen her gün yapýlan ‘Kutlu Doðum’ programlarýndan biri de Günýþýðý Derneði tarafýndan düzenlendi. Haliç Kongre Merkezi’ndeki toplantý (Ýs tanbul, 24 Nisan 2011) Kur’ân-ý Kerim okunmasýyla baþladý. Ardýndan þiir, konuþmalar, tiyatro gösterisi, ilâhî konseri, sinevizyon ve çocuk korosunun sunumuyla devam etti. Programa, benzer toplantýlarda olduðu gibi yoðun ilgi gösterilmiþti. Öyle ki, salon tamamen doldu ve bazý dâvetliler de kalabalýk dolayýsýyla geri dönmek mecburiyetinde kaldý. Hatýrlanacak olursa, ‘Kutlu Doðum’la ilgili olarak Diyarbakýr’da düzenlenen bir açýk hava toplantýsýna da onbinlerce kiþi katýlmýþtý. ‘Kutlu Doðum’ toplantýlarýna gösterilen ilgi, milletimizin temellerinin saðlam olduðunu gösteriyor. Önemli olan bu ilgiyi doðru kanalize etmek ve insanlara Hz. Peygamberin (asm) ve dolayýsý ile Kur’ân’ýn mesajlarýný ‘doðru’ bir þekilde aktarabilmek olmalý. Ýstanbul Haliç Kongre Merkezindeki programda dikkatimizi çeken bir nokta oldu. Çoðu zaman ‘beþ yýldýzlý’ salonlar yapýyoruz, ama çok önemli bir eksiði oluyor. Böyle büyük mekânlarda, ihtiyacý karþýlayacak büyüklükte ‘mescid’ bulunmuyor. Düþünün, 2 bin ya da 3 bin kiþinin katýldýðý toplantýlarýn yapýldýðý mekânlarda 20 ya da 30 kiþilik mescid olmasý yeterli mi? “Küçük de olsa var ya, ona þükret. Ya olmasay dý ne yapardýn?” diyenler de olabilir. Ya da, “Baþka mesele mi yok, namazý her yerde kýlarsýn. Olmazsa kaza edersin” diyen ‘fetva’cýlar da olabilir. Ancak þu bilinmeli ki, böyle bir düþünce ‘insan’a, inancýna ve özgürlüðüne deðer vermemek olur. Bir me kân da, he le he le böy le bin ler ce ki þi nin toplandýðý mekânlarda ihtiyaca yetecek büyüklükte mescid þarttýr ve çok önemlidir. Olup olmadýðýný bilmiyoruz, ama böyle mekânlar yapýlýrken ve buralara ‘ruhsat’ verilirken hadisenin bu ciheti de düþünülmeli. Ruhsat için ihtiyaca uygun mescid þartý aranmalý. Bakýnýz, 2 ya da 3 bin kiþi “Kutlu Doðum” toplantýsý için böyle bir mekâna geliyor. Haliyle büyük çoðunluðu namaz kýlanlar... Haydi, namaz vakti gelince uygun yer ara... Hatta, problem ‘mescid’den de önce baþlýyor. Uygun abdest alma yerleri, uygun lavabolar, þadýrvanlar yok. Hiç kimse “Kardeþim, git camide kýl!” diyemez. Çünkü toplantý devam ediyor. Sonra, bu ‘beþ yýldýzlý’ mekânlarýn bir kenarýna ‘hasýr’lar serilerek mescid hâline getiriliyor. Ýyi de, bu mu doðru o la ný, yok sa ih ti ya ca ye te cek ka dar bü yük lük te mescid açýlmasý mý? Türkiye’yi idare edenlerin vazifesi, ‘insan’lara eziyet etmek olmamalý. Nüfusun büyük çoðunluðu Müslüman ise ve namaz kýlmak da bunlarýn inanç larýnýn gereði ise, bu ihtiyacýn uygun þekilde ve ‘insanca’ karþýlanmasý gerek. Hâlâ ‘tek parti devri’nde olduðu gibi insanlar namaz kýlabilecek ‘kuytu bir köþe’ aramak mecburiyetinde mi? Ya da, “Bu kuytu köþeyi buldunuz, buna þükredin. ‘Tek parti devri’nde bu da yoktu!” mu denilecek? Bu durumu, bulabildiðimiz ‘yetkili’ye deðil de, ‘alt kat’larda çalýþan bir görevliye hatýrlattýk. “Abi, herkes bunu söylüyor, ama deðiþen bir þey yok” diye cevap verdi. O zaman talepleri ciddiye almayan yöneticileri ‘ciddî olarak’ ikaz etmek lâzým! Ýnsanlara eziyet ‘moda’ olmamalý, vesselâm.

K

TÜRKÝYE EÐÝTÝM KOMÝSYON TOPLANTISINA DÂVET Hizmet içi eðitim seminerleri ve yeni dönem TEK üyelerinin seçiminin yapýlacaðý toplantýmýza tüm hizmet mahallerinin EÐÝTÝM KOMÝSYON SEKRETERLERÝNÝ bekliyoruz. Program: - Dershane ve cemaat fertleri genelinde Risâle-i Nur okumalarý ve Külliyata Genel Muhatabiyet - Eðitim Merkezi ve Vakýflýk Müessesesi - 2. Risâle-i Nur Gençlik Þöleni hazýrlýklarý. - Üniversite Hazýrlýk Öðrencilerine dair imkânlar. - Açýk Lise ve Külliyat Bitirme Programý - Yurt dýþý hizmetlerimiz. - Türkiye Eðitim Komisyon ve Sekreteryasýnýn seçimi. Tarih : 30.04.2011 Cumartesi Saat : 09:00 - 19:00 arasý Yer : Akýncýlar sok. 21-8 Maltepe- ANKARA Ýrtibat telefon : 0(312) 232 37 20 - (0535) 629 33 06

DEMOKRAT Parti (DP) Genel Baþkaný Namýk Kemal Zeybek, Ermeni soykýrýmý iddilarýnýn yalan oluduðunu belirterek, Ýngiliz, Fransýz ve Ruslar tarafýndan desteklenen Ermeni çetelerin Müslüman soykýrýmý yaptýðýný söyledi. DP Lideri Zeybek, partisinin milletvekili aday tanýtým töreni için geldiði Trabzon’da Hýnçak ve Taþnak çetelerinin, Türk-Kürt ayrýmý yapmadan bütün Müslümanlarý nasýl katlettiklerini anlattý. Bayburt’ta dedesinin kardeþi ve yeðenlerinin de þehit edildiðini belirten Zeybek, þunlarý söyledi: “O günlerde Hýnçak ve Taþnak çeteleri gibi Ermeni çeteleri vardý. Bu çeteleri Ýngilizler, Fransýzlar ve Ruslar destekliyorlardý. Bunlar Müslümanlarý öldürüyorlar yok etmek istiyorlardý. Ben Kitre Kö-

yü’nden Bayburt’a gidip gelirken yolda Ofluk Köprüsü vardý. Ofluk Köprüsünün üzerinde büyüklerimiz ellerini açar Fatiha okurlardý. Çok sonra öðrendim. Dedemin kardeþi ve yeðenleri 16-17 yaþýndaki gençler, Ermeniler tarafýndan doðranmýþ. Dedem, müfrezesi ile aramaya çýkmýþ ve o köprünün altýnda, kardeþinin çizme içindeki ayaðýný bulmuþ. Diðer parçalarýný da çevrede bulup Ofluk Köprüsü’nün altýna gömmüþler. Ermeni çeteleri öldürmüþ sonra da doðramýþlar. Ermenilerin inancýna göre, ölüler de acý çeker diyerek ölüye iþkence yaparlarmýþ. Ofluk Köprüsü’nün altýnda benim büyük amcam ve yeðe ninin mezarý var, onun için her yýl o mezarda ellerini açýp duâ ederlerdi.” Trabzon / Yeni Asya

‘AMAÇ, BÜYÜK ERMENÝ DEVLETÝ KURMAK’ O DÖNEMDE Ermeni çetelerinin, Bayburt’ta halký, “erzak vereceðiz” diye kandýrýp, camiye topladýklarýný, Müslümanlarý cayýr cayýr yaktýklarýný anlatan Zeybek, “Ermeni soykýrýmý filan deniliyor, ne Ermeni soykýrýmý, Müslüman soykýrýmý yapýldý. O zaman Kürt, Türk ayrýmý filan yok. Müslüman olarak kimi buluyorlarsa öldürüyorlardý. Maksat neydi? Maksat Doðu Anadolu’da çoðunluðu saðlamak ve orada Büyük Ermeni Devleti’ni kurmaktý. Ama buna karþý mücadele edildi. Kâzým Karabekir’in 3 bin kiþilik bir kuvvetle 11 bin kiþilik Ermeni ordusunu kuþatýp yok etmesi hadisesi yaþandý tabi. Þimdi ne oluyor? Þimdi Avrupa Birliði’ne giriþ masalý adý altýnda, Avrupalýlarýn bize dayattýðý konulardan birisi de, ‘Ermeni Soykýrýmýný’ tanýmazsanýz sizi almayýz’ þartýdýr.”

AÝHM’den askerde oda hapsine ceza

MAZLUMDER: GENELKURMAY BAÞKANLIÐI’NIN SÝTESÝNDEKÝ 27 NÝSAN 2007’DE YAYINLANAN E-MUHTIRANIN HÂLÂ DURUYOR. MUHTIRA METNÝ SÝTEDEN ACÝLEN KALDIRILMALI.

ÝN SAN Hak la rý ve Mazlumlar Ýçin Dayanýþma Derneði (MAZLUMDER) Gaziantep Þube Baþkaný Abdurrahim Çelik, Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn sitesinde 27 Nisan 2007’de yayýnlanan e-muhtýranýn hâlâ durduðunu söyledi. Çelik, muhtýra metninin siteden acilen kaldýrýlmasý gerektiðini söyledi. MAZLUMDER Þube Baþkaný Çelik, yaptýðý açýklamada, toplumun her kesiminden ciddî tepkiyle karþýlanan bildirinin, 4 yýl geçmesine raðmen hâlâ Genelkurmay’ýn sitesinde muhafaza etmesinin kabul edilemez olduðunu belirtti. Çelik, þunlarý ifade etti: “Yeni bir 28 Þubat arayýþýnýn adýmýnýn atýldýðý 27 Nisan 2007 günü tarihin kirli sayfasýnda yerini almýþtýr. Milletin inanç deðerleri ve sivil ira denin hedef alýndýðý kara günü hiç unutmayacaðýz, unutturmayacaðýz. TBMM’nin cumhurbaþkanlýðý seçimini engellemek, Anayasa Mahkemesi’ne ve üyelerine gözdaðý vermek için atýlan adýmý 4 yýl sonra tekrar kýnýyoruz. Muhtýrayý ‘ben yazdým’ diyerek övünen, þu anda emekliliðin keyfini süren Yaþar Büyükanýt’ýn da yargýlanmasý gerekir. 4 yýldýr Genelkurmay’ýn sitesinde bulunan bildiri geri çekilmelidir. 27 Nisan e-muhtýra ile Yaþar Büyükanýt, hiçbir hakký ve yetkisi olmamasýna raðmen yargýya müdahale etmiþtir. Bu hukuksuzluktur ve Genelkurmay bildiriyi sitesinden kaldýrmayarak suça ortak olmaktadýr.” Gaziantep / cihan

‘ASKERÝN GÖREVLERÝ NETLEÞTÝRÝLMELÝ’ SEÇÝMLERDEN sonra yapýlacak yeni anayasaya da deðinen MAZLUMDER Þube Baþkaný Çelik, askerlerin görev alanýna çekilmesi gerektiðine dikkat çekti. Askerlerin siyasî tartýþmalardan tamamen uzaklaþtýrýlmalarý gerektiðini ifade eden Çelik, “Siyasilere de bir takým görevler düþmektedir. Seçimlerden hemen sonra yeni bir anayasa hazýrlanmalý, iç güvenlik TSK’dan alýnmalý, askerin yasalarla biçilmiþ görevleri netleþtirilmeli, askerler görev alanýna çekilmeli ve siyasî tartýþmalardan tamamen uzaklaþtýrýlmalarý saðlanmalýdýr. Askerî Yüksek Ýdari Mahkemesi ve Askerî Yargýtay da kaldýrýlmalýdýr. E-muhtýranýn yýl dönümünde hukuk dýþý uygulamalara direnenleri daha gür ses çýkarmaya, birlikte mücadele etmeye dâvet ediyoruz” diye konuþtu.

“Demokratik Çözüm” çadýrlarý kaldýrýldý

KURTULMUÞ: DARBECÝLERE HESAP SORULSUN HAS Parti Genel Baþkaný Numan Kurtulmuþ, ‘’12 Eylül, 28 Þubat ve 27 Nisan e-muhtýrasý gibi anti-demokratik süreçlerin sorumlularýnýn bir an önce yargý karþýsýna çýkarýlarak hesap sorulmasý gerekmektedir’’ dedi. Kurtulmuþ, yaptýðý açýklamada, 27 Nisan 2007’de ‘’Genelkurmay Baþkanlýðýnýn, TBMM’ye ait olan cumhurbaþkanýný seçme yetkisine resmen müdahale ettiðini ve anayasal bir suç iþlediðini’’ söyledi. ‘’27 Nisan Muhtýrasý’nýn salt Genelkurmay Baþkanlýðýnýn düþüncelerini ifade eden bir metin olmadýðýný’’ kaydeden Kurtulmuþ, ‘’Bu muhtýrada, kendini milletin ve millet iradesinin üstünde gören anlayýþ ayný zamanda milleti özde ve sözde olarak ayrýþtýrarak ayrýmcýlýk yaptýðýný da tescil ettirmiþtir’’ dedi. Numan Kurtulmuþ, açýklamasýnda þu görüþlere yer verdi: ‘’Ne yazýk ki, üzerinden dört yýl geçmesine raðmen halen 27 Nisan Muhtýrasý ile ilgili ne adlî ne de idarî bir soruþturma baþlatýlmýþ deðildir. AK Parti, 27 Nisan Muhtýrasý karþýsýnda gösterdiði tavrý kullanarak, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde halkýmýzdan oy almýþtýr. Millet iradesi 27 Nisan muhtýrasýný, 22 Temmuz 2007’de çöpe atmýþtýr. Bu tavrýyla halkýmýz, siyasî iradeye de bir görev ve iþlev yüklemiþtir. 27 Nisan’ýn doðrudan failleri kadar bunlara fýrsat tanýyan, bunlara ortam oluþturan ve bu düþünce ile bir takým endiþe ve beklentilerle darbeci zihniyetle hesaplaþmaktan çekinen siyasetçileri aziz milletimize þikâyet ediyoruz. Faillerinin çoðunun hayatta olduðu yakýn tarihe ait 12 Eylül, 28 Þubat ve 27 Nisan e-muhtýrasý gibi anti-demokratik süreçlerin sorumlularýnýn da bir an önce yargý karþýsýna çýkarýlarak hesap sorulmasý gerekmektedir. Faili malûm darbeci kadrolarla hesaplaþmak milletin vekâletini üstlenmiþ siyasetin, millete karþý namus borcudur.’’ Ankara / aa

AÝHM’in geleceði masaya yatýrýldý AVRUPA Konseyi Bakanlar Komitesi Türki ye Baþkanlýðý çercevesinde düzenlenen Av rupa Ýnsan Haklarý Mahkemesinin (AÝHM) Geleceðine Ýliþkin Üst Düzeyli Konferans, Ýzmir baþladý. Konferansýn açýlýþýnda konuþan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Baþkaný Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu, Ýzmir Konferansýnda iþbirliði ve uzlaþý çerçevesinde adýmlar atýlacaðýný, herkes tarafýndan kabul edilebilir bir ortak zemin bulunmaya çalýþýlacaðýný bildirdi. Adalet Bakaný Ahmet Kahraman ise Türkiye’nin AÝHM’nin kararlarýný kendine rehber edinerek, sistemde reformlar yapmayý ve Türkiye’yi insan hak ve onurunun her þeyin üzerinde olduðu bir ülke yapmak üzere ilerle-

nAVRUPA Ýnsan Haklarý Mahkemesi (AÝHM), Türkiye’den yapýlan bir þikâyet baþvurusunda, askerlik hizmeti sýrasýnda, sadece bir komutanýn keyfi emriyle oda hapsi cezasý verilmesinin insan haklarý ihlâli teþkil ettiðine hükmetti. Türkiye’nin, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi’nin 5. madde si ni ih lâl et ti ði gö rü þü ne va ran A ÝHM’nin gerekçeli kararýnda, ‘’askerlik hizmeti sýrasýndaki hapis cezalarýnýn ve bunlara itirazlarýn, yetkili ve baðýmsýz yargý organlarý tarafýndan verilebileceði’’ yorumunu yaptý. Türkiye, AÝHM kararý gereði, 1981 doðumlu Ersin Pulatlý isimli vatandaþa, mahkeme masraflarý da içinde olmak üzere 9 bin 500 avro ödeyecek. Pulatlý, 2007 yýlýnda Diyarbakýr’da askerliðini yaparken, birliðini izinsiz terk ettiði gerekçesiyle komutaný olan bir yüzbaþý tarafýndan askerî yasalara göre 7 gün oda hapsine çarptýrýlmasýný gerekçe göstererek, AÝHM’ye baþvurmuþtu. Pulatlý, bu tür bir cezanýn, bir komutan tarafýndan deðil, yetkili ve baðýmsýz bir yargý organý tarafýndan verilmemesi dolayýsýyla ihlâl yapýldýðýný görüþünü savunmuþtu. Strasbourg / aa

meyi kendine þiar edindiðini söyledi. Kahraman, “Biz bu yolda daha katedecek çok me safe olduðunun farkýndayýz. Bununla birlikte azim ve kararlýlýðýmýz odur ki çok da uzak olmayan bir gelecekte Türkiye, AÝHM’de korunan haklarýn en iyi þekilde güvence altý na alýndýðý bir ülke olacaktýr’’ dedi. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland ise AÝHM için yeni bir sistem oluþturulmasý gerektiðini belirterek, ‘’Bundan kaçýnamayýz. Hiçbir þey yapmamak gibi bir seçeneðimiz yok’’ dedi. Avrupa Konseyi Ýnsan Haklarý Mahkemesi Baþkaný Jean Paul Costa da Ýnterlaken Konferansý’nýn ardýndan AÝHM reformunun yol haritasýnýn belirlendiðini ifade ederek, yerindenlik ilkesinin devreye girdiði

14. protokolün 11 aydýr çalýþtýðýný kaydetti. Costa, ‘’14. protokol tek baþýna iþe yaramayacaktýr. Bunun ötesine geçmek gerekir’’ de di. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Baþkaný Mevlüt Çavuþoðlu da AÝHM reformunun, Avrupa Konseyi’nin genel reform sürecinin bir parçasý olduðunu söyledi. AÝHM’ye en sýk gelen þikâyetlerin 4 ana konuda olduðunu ifade eden Çavuþoðlu, bunlarýn yargý süresinin uzunluðu, iç hukuk yollarýnýn kronik þekilde tüketilmesi, kolluk kuv vetlerinin kötü muamelesi ve duruþma öncesi tutukluluk sürelerinin uzunluðu olduðunu söyledi.Çavuþoðlu, ‘’Parlamenterler bu alanlarda ülkelerindeki yasal düzenlemelere önem vermeli’’ diye konuþtu. Ýzmir / aa

nDÝYARBAKIR, Þýrnak, Ýzmir, Mersin, Siirt, Batman ve Mardin ile baðlý ilçelerde BDP’liler tarafýndan ‘’Demokratik Çö züm’’ adý altýnda kurulan çadýrlar kaldýrýldý. Alýnan bilgiye göre, Diyarbakýr, Þýrnak, Ýzmir, Mersin, Siirt, Batman ve Mardin ile baðlý ilçelerde Emniyet Terörle Mücadele Þube Müdürlüðü ekiplerince saat 02.00 sýralarýnda bir süre önce BDP’liler tarafýndan ‘’Demokratik Çözüm’’ adý altýnda ku rulan çadýrlara yönelik eþ zamanlý operasyon düzenlendi. Çadýrlar kaldýrýlýrken, ele geçirilen çok sayýda da örgütsel doküma na el konulduðu belirtildi. Nusaybin Belediye Baþkaný Ayþe Gökkan gazetecilere, gece düzenlenen operasyon sýrasýnda çadýrýn kurulduðu Mitanni Kültür Merkezi’nin çeþitli birimlerine de polisin girdiðini öne sürdü. Diyarbakýr / aa

KCK sanýðýna 7 yýl 11 ay hapis cezasý nTERÖR örgütü PKK’nýn þehir yapýlanmasý olduðu iddia edilen KCK’ya yönelik yürütülen soruþturma kapsamýnda tutuklanan sanýk, Hakkâri’deki eylemleri yönlendirdiði gerekçesiyle 7 yýl 11 ay hapis cezasýna çarptýrýldý. Hakkâri’nin Daðgöl Mahallesi’nde 23 Kasým 2009’da izinsiz gösteri yaparak polise taþ ve molotofkokteyli ile saldýran grubu yönlendirdiði gerekçesiyle gözaltýna alýnan ve üzerinde KCK’nýn Hakkâri yapýlanma sýyla ilgili toplantý notlarý bulunan Fýrat Ertunç hakkýnda, Van 4. Aðýr Ceza Mahkemesinde dâvâ açýldý. Van’da devam eden davanýn son duruþmasýnda, mahkeme heyeti, tutuklu sanýk Ertunç’un, ‘’terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adýna suç iþlemek, silâhlý terör örgütü propagandasý yapmak, görevliye direnmek’’ suçlamasýyla 7 yýl 11 ay hapis cezasýna çarptýrýlmasýný kararlaþtýrdý. Van / aa

“Kontrollü patlama” paniðe sebep oldu nANKARA’NIN Elmadað ilçesindeki Maki na ve Kimya Endüstri Kurumuna (MKEK) ait Barutsan Roket ve Patlayýcý Fabrikasýnýn atýk sahasýndaki patlatma paniðe yol açarken, ilçedeki bazý iþ yerleri ve evlerin camlarý kýrýldý. Edinilen bilgiye göre, MKEK’na ait Barutsan Roket ve Patlayýcý Fabrikasýnýn atýk sahasýnda yapýlan kontrollü patlatmanýn sesi ilçe merkezinde de duyuldu. Paniðe kapýlan bazý vatandaþlar sokaða çýkarken, patlamanýn þiddeti sebebiyle ilçe merkezindeki bazý ev ve iþ yerlerinin camlarý kýrýldý. Yetkililer, patlamanýn atýk imha sahasýnda kontrollü bir þekilde gerçekleþtiðini bildirdi. Söz konusu imha iþleminin sýk sýk yapýldýðýný kaydeden yetkililer, paniðe sebep olan patlamada imha edilen mal zemenin fazla olmasý sebebiyle etkisinin yüksek olduðunu kaydetti. Elmadað Belediye Baþkaný Gazi Þahin, Makina patlatmanýn ardýndan ilçede herhangi bir sýkýntý olmadýðýný bildirdi. Ankara / aa


Y

HABER

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

5

Tekrarlanan “vaadler” (3) cevher@yeniasya.com.tr

ýrla giden tahrikkâr ve kýrýcý “bozkurtlu” – “çakallý” polemikler arenasýnda, þatafatlý, câzip sunumlarla allanýp pullanan “seçim vaadleri” ve suçlamalar devam ediyor. Ýktidar partisinin yeni “seçim beyannâmesi”nin demokratikleþme ve özgürlüklerde zayýf kalmasý, arada kaynýyor oysa. Baþbakan’ýn, onca “açýlým”a raðmen normalleþemeyen “demokrasinin normalleþmesi için üçüncü dönem iktidara gelmeliyiz” demesi, bunun itirafý… Zira sekiz buçuk yýldýr, her fýrsatta “yeni demokratik-sivil anayasa”dan bahsedildi, lâkin nasýl bir anayasa olacaðý, reformlarýn ne derece gerçekleþtirileceði, AB’nin önerdiði hak ve hürriyetlerin ne denli yer alacaðý belirtilmedi ve hâlâ belirtilmiyor.

G

VERÝLEN VAADLERÝN TERSÝNE… Meselâ, “temel hak ve özgürlükler önündeki tüm engellerin kaldýrýlmasýna kadar temel sorun alanlarýnda çözümler üretileceði” vaa-

Þifre iddiasýnda kitapçýklarýn incelenmesi tamamlandý n ANKARA Cumhuriyet Baþsavcýlýðý, YGS'deki þifre iddialarýna iliþkin soruþturmada kitapçýklarýn incelenmesinin tamamlandýðýný bildirdi. Ankara Cumhuriyet Baþsavcýsý Ýbrahim Ethem Kuriþ ve soruþturmayý yürüten Ankara Cumhuriyet Baþsavcývekili Þadan Sakýnan, Ankara Adliyesinde gazetecilerle bir araya geldi. Ankara Cumhuriyet Baþsavcývekili Nuri Yiðit'in de hazýr bulunduðu toplantýda, gazetecilere soruþturmanýn geldiði aþamayla ilgili yazýlý açýklama verildi. Açýklamada, ''Sýnavýn iptaline ve soruþturmanýn içeriðine dönük çýkan haberler ve yapýlan yorumlarýn, Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tarafýndan yürütülen soruþturma ile bir ilgisinin bulunmadýðýný'' bildirildi. ''81 ilde sýnava giren adaylara iliþkin soru kitapçýklarýndan, sondaj usulü ile seçilen yeterli sayýda soru kitapçýðýnýn, resen seçilen uzman bilirkiþi heyeti marifetiyle incelemelerinin tamamlandýðý'' belirtilen açýklamada, þu ifadelere yer verildi: "Ölçme Seçme ve Yerleþtirme Merkezinde 2011 yýlý YGS sýnavýna giren 1 milyon 700 bin adaya ait tüm cevap anahtarlarýnýn bulunduðu veri tabaný aday bazlý olarak tek tek incelemeye baþlanmýþ, bu incelemenin son aþamasýna gelinmiþtir. Ayrýca, sýnav sonuçlarýna göre tam puan yapanlarýn listesi tespit edilerek, bu adaylara ait veri tabanlarý ile birlikte bu adaylarýn soru kitapçýklarý da tek tek incelenmeye baþlanmýþ olup, incelemenin son aþamasýna gelinmiþtir. Soruþturma kapsamýnda bir kýsým görevlilerin ifadelerine ve bilgilerine baþvurulmuþ olup gerek duyulduðunda diðer görevlilerin de ifadelerine baþvurulabilecektir. Cumhuriyet Baþsavcýlýðýmýz tarafýndan soruþturma kapsamýnda yapýlan incelemeler tamamlandýðýnda sürecin hassasiyeti de dikkate alýnarak en kýsa zamanda detaylý ve kapsamlý olarak soruþturmanýn sonucu kamuoyuna açýklanacaktýr." Ankara / aa

Kýlýçdaroðlu, yarým kalan cümleyi tamamladý n CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, Zonguldak mitingindeki konuþmasý sýrasýnda devamýný getirmediði cümleyle ilgili, ‘’(Ayaðýný denk alsýn) diye bir þey söyleyecektim. Sonra onun biraz doðru olmadýðýný düþündüm ve söylemedim’’ dedi. Konya’ya gelen Kýlýçdaroðlu, Ereðli ilçesindeki esnaf ziyaretinin ardýndan Karapýnar ilçesine geçti. Burada Karapýnar Motorlu Taþýyýcýlar Kooperatifini ziyaret eden Kýlýçdaroðlu, basýn mensuplarýnýn Zonguldak mitingindeki konuþmasýyla ilgili sorularýný cevaplandýrdý. Kýlýçdaroðlu, bir gazetecinin, mitingdeki sözleriyle ilgili birçok med ya organýnda çeþitli yazýlar yazýldýðýný ha týrlatmasý üzerine, þunlarý söyledi: ‘’Bu medya organýnýn durumunu biliyoruz. Yandaþ medyayla merkez medya farklý. Biz farklý bir þey amaçlamýþtýk. Doðrusu o deðil. Konuþma sýrasýnda ‘Ayaðýný denk alsýn’ diye bir þey söyleyecektim. Sonra onun biraz doðru olmadýðýný düþündüm ve söylemedim. Ýþin özeti bu, doðrusu da bu. Yoksa almýþlar baþka türlü yorumlar yapý yorlar. O yorumlarý yapanlar gazeteci de ðildir. En azýndan bir gazeteci sorar, ‘Sen bunu nasýl söyledin, niye söyledin’ diye. Sormadan kendi kafasýna göre, iktidarýn hoþuna gidecek þekilde haber ve yorum yapýyor. Bunlar doðru deðil.’’ Konya / aa

diyle “seçim sistemi”nin demokratikleþmesi için siyasî partiler ve seçim kanunlarýnýn düzeltilmesi, tekrarlanan vaadlerden… Bütün bunlarýn arasýnda bir de AKP’nin vaad edip tersini yaptýklarý var. Bu dönemde Meclis’ten geçirilen TCK’nýn 230. maddesine “dinî nikâh yapanlar, 6 aya kadar hapisle cezalandýrýlýrlar” hükmü eklendi. Ancak nikâhsýz yaþayanlara ceza öngörülmedi. Daha önce “zinanýn âile yapýsýna ve ahlâka uymadýðý ve mutlaka cezâlandýrýlmasý gerektiðini” söyleyen Erdoðan’ýn gittiði Brüksel’de bu hususu izâh edip AB çevrelerini ikna edeceðine grup baþkanvekillerine telefonla verdiði tâlimatla, zinanýn suç olmaktan çýkarýlýp cezâsýz kalmasý saðlandý. Keza “sivil otorite”nin hâkim olacaðý ve demokratik ülkelerde olduðu gibi baþta askerî harcamalar olmak üzere bütün devlet harcamalarýnýn denetim altýna alýnacaðý vaadi verildi. “TBMM adýna denetim yapan Sayýþtay’ýn denetim yetkisinin kapsamýnýn, bütün kamu kurum ve kuruluþlarýnýn hesaplarýný içine alacak þekilde geniþletileceði” sözüne mukabil, AKP grubunca apar topar deðiþtirilen Sayýþtay Yasasý’nda askerî harcamalar denetim dýþý tutuldu… Yine düþünce ve ifâde özgürlüðünün geliþ-

tirilmesi için “lastikli kanun” 163. maddenin yerine ikame edilen ve yeni Türk Ceza Kanununda 216. madde olarak yer alan 312. madde, güya “düzeltildi”. Fakat ayný madde ve ay-

‘‘

Orta öðretimde “Millî Güvenlik”ten “Yurttaþlýk Bilgisi”nden “din dersi”ne kadar bütün müfredatta “Atatürkçülük ile Atatürk ilke ve inkýlâplarý ýþýðýnda” okutuldu. Bizzat AKP’li Millî Eðitim Bakaný’nýn ikrarýyla müfredatta “Atatürkçülük yüzde 40 arttýrýldý.”

ný gerekçelerle hâlâ düþünceyi ifâde “suç” sayýlýyor, örneðin sýrf görüþlerini ifâde ettiði ve yazdýðý, mânevî boyutuyla depreme “Ýlâhî ikaz” dediði için Yeni Asya yazarlarý yargýlanýp cezâlandýrýlýyor…

SEKÝZ BUÇUK YIL SONRA… AKP hü kû me ti, Stas bo urg’a gön der di ði “savunma”da, “Ýlâhî ikaz” tefsirinin “suç” sayýlýp cezâlandýrýlýlmasýný savundu, AÝHM’i þaþýrttý. Yine AÝHM nezdinde baþörtüsünü “siyasî sembol, laikliðe aykýrý, gerginlik sebebi” görüp yasa dýþý yasaða arka çýktý. Bu dönemde “din kültürü ve ahlâk bilgisi” müfredatý deðiþtirildi. Sözde “ezbere son vermek” gerekçesiyle kýsa “namaz sûreleri”nin ezberletilmesi müfredattan çýkarýldý. Zaten yetersiz olan müfredatta Þintoizm, Bahaizm, Budizm gibi bâtýl dinlerin tanýtýmýna devam edildi. Din kültürü kitaplarýna -bir ara- Hz. Musa’nýn, Hz. Ýsa’nýn ve Peygamberimizin (asm) resimleri konuldu. Orta öðretimde “Millî Güvenlik”ten “Yurttaþlýk Bilgisi”nden “din dersi”ne kadar bütün müfredatta “Atatürkçülük ile Atatürk ilke ve inkýlâplarý ýþýðýnda” okutuldu. Bizzat AKP’li Millî Eðitim Bakaný’nýn ikrarýyla müfredatta “Atatürkçülük yüzde 40 arttýrýldý.” Erdoðan, “seçim beyannâmeleri”nin ve “hükûmet programlarý”nýn özetini teþkil eden “Âcil Eylem Plâný’yla kendilerini baðladýklarýný, yasama ve yürütmeyi oluþturacak bütün arkadaþlarýný tek tek taahhüt altýna aldýklarýný” belirtmiþti… Sekiz buçuk yýl sonra baktýðýmýzda çoðu tutulmayan ve tekrarlanan “vaadler”i ve “ta ahhüdler”i görüyoruz….

Mesleðe üniformasýz devam ediyorum ‘’BALYOZ’’ DÂVÂSININ TUTUKLU SANIKLARDAN EMEKLÝ ORGENERAL FIRTINA, 50 YILLIK ASKERLÝK MESLEÐÝNÝN SON 6 YILINI ÜNÝFORMASIZ OLARAK SÜRDÜRDÜÐÜNÜ SÖYLEDÝ. ‘’BALYOZ Planý’’ dâvâsýnýn tutuklu sanýðý eski Hava Kuvvetleri Komutaný emekli Orgeneral Halil Ýbrahim Fýrtýna, hayatýnýn 50 yýlýný aþkýn zamanýný askerlik mesleðinde geçirdi ði ni, son 6 yý lý ný i se ü ni for ma sýz o la rak sürdürdüðünü söyledi. Ýstanbul 10. Aðýr Ceza Mahkemesindeki duruþmada, savunmasýný yapan Fýrtýna, hayatýnýn 50 yýlýný aþkýn zamanýný askerlik mesleðinde geçirdiðini, son 6 yýlýný ise üniformasýz olarak sürdürmekte olduðunu söyledi. Fýrtýna, üniformasýz olarak Hava Kuvvetlerinin geçmiþine ait çalýþmalarý olduðunu ve araþtýrmalarýnýn da 38 kitap halinde yayýnlandýðýný söyledi. Dâvâ kapsamýnda suçlanmasýný uçaðýnýn bozulmasýna benzeten Fýrtýna, ‘’Derken uçakta arýza oluþtu. Ýkaz sisteminde ýþýklar yandý. Uçak emergency (acil durum sinyali) verdi. Baktým motor çalýþýyor. O zaman hýzlý düþünüp çabuk karar vermek gerekirdi. Ýkaz sisteminde analizler yaptým’’ diyerek, iddianameye iliþkin beyanlarda bulundu. ‘’Ben niçin burada olduðumu iddianameye göre anlamýþ deðilim’’ diye konuþtu. Gazetelerde Oraj planýna iliþkin çýkan haberlere hayretle baktýðýný anlatan Fýrtýna, ‘’Böyle bir þeyin içinde bulunmadýðým için üzülmekle beraber çok da önemsemedim. Savcý bilgilerimize baþvurdu. ‘Suçlanýyorsunuz. Piþmanlýk Yasasý’ndan yararlanmak ister misiniz?’ dedi. ‘Suç iþlemedim ki’ dedim. Oraj nedir. Bildiðimiz bulut. Soyadým da Fýrtýna ya. Oradan anlam çýkarmaya çalýþýyorlar’’ þeklinde konuþtu. Sav cý ya bu nun a ce mi ce ha zýr lan dý ðý ný gördüðünü ve bu þekilde ifade ettiðini dile getiren Fýrtýna, ‘’Akademilerde uzun kaldýðým i çin ‘Bu sý nýf geç mez’ de dim. ‘Çe tin Doðan generali tanýyor musun?’ diye sordular. Ben emekliyim, o da emekli. Bizim rütbemize gelen generallerin birbirlerini taný ma ma sý o la maz za ten’’ de di. Do ðan i le görev sebebiyle de bir araya geldiðini ifade eden Fýrtýna, ‘’Kendisini severim de sayarým da. Ben havacý, o karacý olduðu için yakýn, sürekli bir iliþkimiz yok’’ ifadesini kullandý.

''Balyoz'' dâvâsýnýn tutuklu sanýðý eski Hava Kuvvetleri Komutaný emekli Fýrtýna savunmasýný yaptý.

“BAÞBAKANI ÝKNA ETTÝM” SAVCININ kendisine, ‘’Baþbakan’ýn evinin üzerinden, camiye uçaðýný çakmýþsýn’’ dediðini ileri süren Fýrtýna, þöyle devam etti: ‘’Caminin aleminin düþtüðünü biliyorum. Cumhuriyet Bayramý provalarý için uçaksavarlar üçlü üçlü geçerken, alçalýrken bir sebeple alçak geçip ya egzozdan çýkan gazlar nedeniyle ya da baþka bir sebeple parçalar yere düþmüþ. Baþbakana bilgi verdim. Ýkna ettim. Ertesi gün caminin tamir edilmesi için emir verdim. Sonra da anlýyorum ki bu cami iþi 2003 yýlý senesiyle ilgili deðil. ‘Meclisin üzerinden 2005’te uçmuþsun’ dediler. Ben, ‘Emekliydim’ dedim.’’ Balyoz soruþturmasýnýn açýlmasýna sebep olan delil belgelerini çuvalla savcýlýða teslim eden gazeteci Mehmet Baransu’nun, daha iddianame bile hazýrlanmadan “Karargâh” isimli bir kitap yayýnladýðýný

belirten Fýrtýna, “Baransu benim hakkýmda iftira atmýþtýr. Yasal haklarýmýn saklý kaldýðýný ve kullanacaðýmý belirtiyorum.” dedi. Fýrtýna, Baransu’nun bu belgelerin ardýnda kimin olduðunu açýklamak zorunda olduðunu söyledi. Fýrtýna, savcýnýn, kendi kafasýndaki kurgunun oluþabilmesi için o yönde sorular yönelttiðini, ikaz etmesine raðmen, bu yöndeki sorularý devam edince, ifadede yer alan Baþsavcý Vekilinin müdahale ettiðini anlattý. Fýrtýna, yaþadýðý bu olaylar sebebiyle þaþkýnlýk içinde olduðunu, böyle bir þey olmamasý gerektiðini anlattý. Fýrtýna, ‘’Ben iddia edilen bu çalýþmalarýn ve eylemlerin hiçbirinin içinde bulunmadým. Buna raðmen, iddianamede, gerçek olmayan, doðru olmayan bu þeyleri gerçekmiþ gibi, doðruymuþ gibi gösterilerek suçlandýðýmý görmekteyim’’ dedi. Ýstanbul / aa

Boykot etmedim, çiçek gönderdim YARGITAY Baþkaný Hasan Gerçeker, Anayasa Mahkemesinin kuruluþ yýl dönümü törenini boykot ya da protesto etmesinin söz konusu olamayacaðýný belirterek, ‘’Ben gerekli kutlama görevimi yerine getirdim. Çiçek gönderdim’’ dedi. Makamýnda sorularý cevaplayan Gerçeker, ‘’Anayasa Mahkemesi Baþkaný Haþim Kýlýç’ýn Yargýtay ve Danýþtaydaki iþ yüküyle ilgili ‘Baþkanlar yýllardýr uyuyorlar’ sözleri sebebiyle Anayasa Mahkemesinin 49. kuruluþ yýldönümü törenlerini protesto ettiði’’ yönündeki deðerlendirmelerin hatýrlatýlmasý üzerine, töreni

boykot ya da protesto etmesinin söz konusu olamayacaðýný söyledi. Hasan Gerçeker, ‘’Ben temsil ettiðim kurumun saygýnlýðýný ve onurunu korumak zorundayým. Yapýlan aðýr ve haksýz eleþtirilere karþý burada fedakârca çalýþan arkadaþlarýmýzýn hakkýný korumak zorundayým’’ dedi. Göreve geldiði günden beri yapýlan iþlerin ortada olduðunu dile getiren Gerçeker, ‘’Çok haksýz ve aðýr birtakým eleþtirilere muhatap olmak çok üzüntü verici. Elbette ki Anayasa Mahkemesi yüce bir kurumdur, Yüksek Mahkemedir. Ben yine gerekli kutlama görevimi yerine

getirdim. Çiçek gönderdim’’ diye konuþtu. Gerçeker, göreve geldiðinden beri kurumlar arasýnda diyaloðu saðlamaya çalýþtýðýný da ifade ederek, ‘’Bunu da yaptým aslýnda. Daha önceden Yargýtay ve Danýþtay ile Anayasa Mahkemesi arasýnda bir soðukluk vardý. Bunu ortadan kaldýrdým. Ben bu konuda üzerime düþen görevi yaptýðýma inanýyorum” diye konuþtu. ‘’Danýþtay Baþkaný Mustafa Birden ile anlaþarak törene gitmediler’’ þeklinde yorumlar yapýldýðýný da hatýrlatan Gerçeker, böyle bir durumun da söz konusu olmadýðýný söyledi. Ankara / aa

yavuz@yeniasya.com.tr

Sandýk, ayný zamanda hesap sorma yeridir emokrasilerde seçimler vazgeçilmezdir. Zira seçimler halkýn iradesinin yönetime yansýmasýna vesile olan araçlardýr. Gerçi seçim sistemimiz halkýn iradesinin ve reyinin tam anlamýyla neticeye yansýmasýna izin vermese de, yine de kýsmen demokratik olarak nitelendirilebilir. Seçimlerde verilen oylarýn iki anlamý vardýr. Birincisi ideolojik duruþunuzu simgeler. Buna bir nevi “safýný belli etme” diyebiliriz. Ancak oyumuzun diðer anlamýný da göz ardý etmemek gerekir. Bu da “hesap sorma” mânâsýdýr. Evet! Sandýk, en güzel hesap sorma yeridir ve bu þekilde algýlanýrsa gerçek mânâda demokratik bir araç haline gelir. Ne yazýk ki, Türkiye’de demokratik bilinç tam oturmadýðý için verilen oylar sadece “safýný belli etmekten” ibaret sayýlýyor. Hal böyle olunca, memnuniyetsiz de olsanýz, hakkýnýzý alamamýþ da olsanýz, sýrf safýnýzý belli etmek adýna oy vermeniz gerekiyor. Ya da öyle olmasý bekleniyor. Eðer seçmen kendisine verilen vaatleri dü þün me den ve bun la rýn kaç ta ka çý nýn ger çek leþ ti ril di ði ni göz ö nü ne al ma dan sandýða gidecek olursa, o zaman bu seçimlerin ne anlamý vardýr? Açýklanan seçim beyannameleri ve meydanlarda verilen vaatler ile yönetimdeyken yapýlan icraatlar boþ ve kuru lâflardan ibaret kalmaz mý? Gerçek bir demokrat, sandýk baþýna geldiðinde rasyonel bir analiz yaparak oyunu vermelidir. Propagandalara, dayatmalara ve baskýlara aldýrýþ etmeden, iyice düþünerek kararýný vermeli ve ona göre oy atmalýdýr. Aksi halde ülkenin mukadderatýný belirleme safhasýnda iyi bir sýnav vermiþ olmaz. Ayný þekilde hiç kimsenin oyu ipotek al týnda deðildir, olamaz… Kiþi inandýðý þeye ve inandýðý için oyunu vermelidir. Aman oyumuz zayi olmasýn, aman bölünmesin þeklinde geliþtirilen propagandalara aldýrýþ etmemek gerekir. Seç men ken di si ne sor ma lý, ben ne ler ummuþtum, neler buldum? Verilen vaat ler yerine getirildi mi? Haklarýmýz iade edildi mi? Durumum öncekinden iyi mi kötü mü? Ülke nereye gidiyor? Ekonomi iyi mi? Sadece makro ekonomi deðil, vatandaþýn ekonomisi ne alemde? Bütün bu sorulara doðru cevaplar verildikten sonra vatandaþýn vicdanýnda oluþan kanaat ne yönde olursa olsun, bu kanaate saygý duymak gerekmektedir. Zira vicdanlar en güzel yargýçtýr. Ama doðru bilgilenmek ve bilinçli davranmak kaydýyla… Peki ideolojik kaygýlarýn ve safýný belli etmek mânâsýndaki duruþun hiç mi önemi yok? Pek tabiî ki büyük bir önemi var ve Türkiye’deki seçmenin ekseriyetinin duruþunu bu belirliyor. Ancak Türkiye seçmeninin gevþek bir yapýsý var ve sürekli rüzgârlarla ve manipülasyonla ideolojik yaklaþýmlar evrile biliyor ve yönlendirilmeye müsait. Ýþte bu sebeple, dengeleyici bir bakýþ açýsýna ve belirleyici kýstas ve ölçülere ihtiyaç oluyor. Yani seçmen kararýný verirken muhakkak surette somut verilere danýþmalý ve istiþare etmelidir. Seçmenin hür iradesine ipotek koyucu her davranýþ ve propaganda demokrasi adýna kýnanmalý ve ret edilmelidir. Þimdilerde moda oldu, Türkiye ne zaman bir seçime odaklansa bu seçim “tarihî bir seçim” havasýna büründürülüyor. Böylece seçmene psikolojik ve vicdanî bir baský oluþturulmaya çalýþýlýyor. Ha gayret, oylarýnla her þeyi deðiþtireceksin, eðer bize verirsen iyi olacak, vermezsen her þey kötü olacak demeye getirili yor. Biz de diyoruz ki, bir ülkenin mukadderatýný tayin etmesi hasebiyle her seçim “tarihî se çimdir” ve bu seçimin de ötekilerden pek bir farký yoktur. Zira her seçim kendi þartlarý altýnda iktidarý ve muhalefeti belli eden bir oylamadan ibarettir. Halk sandýða gider ve kararýný verir. Seçimleri bir rövanþýn, bir mücadelenin yahut bir savaþýn son darbesi veya itici gücü olarak algýlayacak ve seçmene de böyle lanse edecek olursanýz, bu demokratik bir seçim olmaktan ziyade, demokratörlerin belirlendiði anti demokratik bir seçim olacaktýr. Demokratörden kastýmýz ise, demokrasinin verdiði haklarý kullanarak, “ötekilerden” intikam almak, onlarý köþeye sýkýþtýrmak veyahut yok etmek parolasýyla hareket etmektir.

D

KERMESE DÂVET Kumluca Yeni Asya Haným okuyucularýnýn düzenlemiþ olduðu gýda kermesine bütün dostlarýmýzý bekleriz. Tarih : 24/04/2011-30/04/2011 Yer : Kültür han KUMLUCA / ANTALYA Ýrtibat : (0533) 740 0719


6

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

HABERLER

Kazada 1 kiþi vefat ederken, 7 kiþi de yaralandý.

Köprü üzerinde zincirleme kaza n ELAZIÐ-Bin­göl­ ka­ra­yo­lu­ ü­ze­rin­de­ki­ Gü­lüþ­kür Köp­rü­sü’nde­mey­da­na­ge­len­zin­cir­le­me­tra­fik­ka­za­sýn­da­1­ki­þi­öl­dü,­7­ki­þi­ya­ra­lan­dý.­A­lý­nan­bil­gi­ye gö­re,­ E­la­zýð­ is­ti­ka­me­ti­ne­ gi­den­ Sa­vaþ­ Ak­ka­ya’nýn kul­lan­dý­ðý­ 15­ KD­ 404­ plâ­ka­lý­ o­to­mo­bil,­ E­la­zýðBin­göl­ ka­ra­yo­lu­nun­ 52.­ ki­lo­met­re­sin­de­ki­ Gü­lüþ­kür­ Köp­rü­sü­ ü­ze­rin­de­ ya­ðýþ­lý­ dolayýsýyla­ kay­gan­la­þan­yol­da­sü­rü­cü­sü­nün­di­rek­si­yon­ha­ki­mi­ye­ti­ni kay­bet­me­si­so­nu­cu­köp­rü­ba­ri­yer­le­ri­ne­çarp­tý.­Bu es­na­da­ay­ný­is­ti­ka­met­ten­ge­len­Cem­Tü­nel­yö­ne­ti­min­de­ki­19­TK­039­plâ­ka­lý­o­to­mo­bil­de­bu­a­ra­ca çarp­m a­m ak­ i­ç in­ þe­r it­ de­ð iþ­t ir­d i­ð i­ sý­r a­d a­ kar­þ ý yön­den­ ge­len­ Ýb­ra­him­ Tay­ha­va’nýn­ kul­lan­dý­ðý­ 62 AH­ 549­ plâ­ka­lý­ o­to­mo­bi­le,­ da­ha­ son­ra­ da­ Ýd­ris Ça­lýþ­kan­i­da­re­sin­de­ki­23­P­1213­plâ­ka­lý­o­to­mo­bil ve­ Vol­kan­ Tan­rý­ver­di’nin­ kul­lan­dý­ðý­ 23­ S­ 0207 plâ­ka­lý­mi­ni­bü­se­çarp­tý.­Ka­za­da­ya­ra­la­nan­62­AH 549­ plâ­ka­lý­ o­to­mo­bil­de­ bu­lu­nan­ He­di­ye­ Tur­hal (49)­ ya­ra­lý­ o­la­rak­ kal­dý­rýl­dý­ðý­ Ko­van­cý­lar­ Dev­let Has­ta­ne­sin­de­vefat­et­ti.­Ya­ra­la­nan­sü­rü­cü­ler­Tay­ha­v a,­ Ak­k a­y a,­ Ça­l ýþ­k an,­ Tan­r ý­v er­d i,­ Tü­n el­ i­l e Hay­d ar­ Te­k in­ ve­ Te­k in­ Ye­þ il­t e­p e,­ Ko­v an­c ý­l ar Dev­let­ Has­ta­ne­si­ i­le­ E­la­zýð­ E­ði­tim­ ve­ A­raþ­týr­ma Has­ta­ne­si­ne­kal­dý­rýl­dý.­Elazýð / aa

Otomobil, Tortum Barajýna uçtu: 5 ölü n ERZURUM’DAKÝ Tor­tum­Ba­raj­Gö­lü’ne­dev­ri­len o­to­mo­bil­de­ki­5­ki­þi­öl­dü.­A­lý­nan­bil­gi­ye­gö­re­25­LL 821­plâ­ka­lý­o­to­mo­bil,­U­zun­de­re-Yu­su­fe­li­ka­ra­yo­lu­nun­14.­ki­lo­met­re­sin­de­yol­dan­çý­ka­rak­Tor­tum­Ba­raj­ Gö­lü’ne­ dev­ril­di.­ Ka­za­da,­ o­to­mo­bil­de­ bu­lu­nan Ýb­ra­him­ Yýl­dýz­ (24),­ Ra­ma­zan­ Ka­ra­dað­ (24)­ ve Tun­cay­ Yýl­dý­rým­ i­le­ kim­li­ði­ he­nüz­ tesbit­ e­di­le­me­yen­2­ki­þi­öl­dü.­Ba­raj­gö­lü­ne­dev­ri­len­o­to­mo­bil­de­ki ce­set­ler,­Si­vil­Sa­vun­ma­Er­zu­rum­A­ra­ma­Kur­tar­ma Bir­li­ði­e­kip­le­ri­ta­ra­fýn­dan­çý­ka­rýl­dý.­Erzurum / aa

Y

YURT HABER GAZETEMÝZ YAZARLARI SEBAHATTÝN YAÞAR VE YASEMÝN YAÞAR, GEÇEN HAFTA SONU ADIYAMAN'A 'POZÝTÝF' DÜÞÜNCE VERDÝLER.

Adýyaman’da ‘Pozitif’ bir hafta sonu

Yeni Asya Gazetesi Adýyaman Temsilciliði seminer salonunda ‘’Anne-baba iliþkileri ve gençlik” konulu seminer veren Sebahattin Yaþar, seminer sonrasýnda kitabýný imzalayarak, üniversiteli gençlerle bir süre sohbet etti.

BÝLAL NACÝR ADIYAMAN ADIYAMAN Ye­ni­ As­ya­ tem­sil­ci­li­ði­ ta­ra­fýn­dan­ a­na-ba­ba­ i­liþ­ki­le­ri­ ve­ genç­lik­ ko­nu­lu­se­mi­ner­dü­zen­len­di.­E­ði­tim­ci­ya­zar Se­ba­hat­tin­Ya­þar­ta­ra­fýn­dan­ve­ri­len­se­mi­ner­den­ ön­ce,­ A­dý­ya­man’ýn­ ma­hal­li­ bir ka­na­lý­o­lan­Mer­can­Tv’de­prog­ra­ma­ka­tý­lý­dý.­Ya­þar,­po­zi­tif­genç­lik­ko­nu­sun­da,­iz­le­yi­ci­ler­le­bir­sa­at­soh­bet­et­ti. Ay­ný­gü­nün­ak­þa­mý­Ye­ni­As­ya­Ga­ze­te­si­ A­dý­ya­man­ Tem­sil­ci­li­ði­ se­mi­ner­ sa­lo­nun­da­ ‘’An­ne-ba­ba­ i­liþ­ki­le­ri­ ve­ genç­lik”­ ko­nu­lu­ se­mi­ner­ ve­ren­ Ya­þar,­ ö­zet­le þun­la­ra­de­ðin­di:­‘’Bu­ça­lýþ­ma­i­çin­de­bu­lun­ma­mý­zýn­bir­se­be­bi;­biz­bir­e­ði­tim­ci­yiz.­Haf­ta­da­bin­genç­le­bir­a­ra­ya­ge­li­yo­ruz.­ On­la­rýn­ is­ter­ is­te­mez­ so­ru­la­rý­ o­lu­-

yor.­ Bu­ so­ru­la­ra­ ka­yýt­sýz­ ka­la­mý­yo­ruz. Bun­la­rýn­ çö­zü­mü­ne­ da­ir­ ki­tap­la­rý­ o­ku­mak­ ve­ çö­z üm­ ü­r et­m e­m iz­ ge­r e­k i­y or. Be­nim­ bran­þým­ psi­ko­lo­ji­ de­ðil,­ e­de­bi­yat­çý­yým­ di­ye­ i­þin­ i­çin­den­ sýy­rý­la­maz­dým.­Çün­kü­týp­fa­kül­te­si­4.­sý­ný­fa­gi­den bir­öð­ren­cim­ay­ný­sý­nýf­ta­ki­bir­ar­ka­da­þý­na­ za­r ar­ ve­r e­b i­l i­y or­s a,­ bu­r a­d a­ du­r up dü­þün­me­miz­ge­re­ken­bir­nok­ta­var.­Bi­zim­de­el­bet­so­rum­lu­luk­la­rý­mýz­mev­cut ve­bun­dan­kaç­ma­mýz­müm­kün­de­ðil.”­ Er­t e­s i­ gün­ ü­n i­v er­s i­t e­ öð­r en­c i­l e­r iy­l e kah­val­tý­da­ bir­ a­ra­ya­ ge­len­ Se­ba­hat­tin Ya­þar,­kah­val­tý­dan­son­ra­po­zi­tif­genç­lik ko­nu­lu­se­mi­ne­ri­ni­sun­du.­Ay­ný­gün­Ya­se­min­ Ya­þar­ da­ ha­ným­la­ra­ mah­sus­ ter­tip­e­di­len­prog­ram­da­ ‘Sün­net-i­Se­niy­ye Öl­çe­ðin­de­Po­zi­tif­Ýn­san­Mo­de­li’­ ko­nu­lu se­mi­ne­ri­ni­tak­dim­et­ti.­ Ý­ki­ya­zar­da,­se­mi­ner­ler­den­son­ra­ki­tap­la­rý­ný­im­za­la­ma­sýy­la­prog­ram­so­na­er­di.­

AÝLEDE PEYGAMBER TERBÝYESÝNDEN UZAKLAÞTIK SEBAHATTÝN Yaþar seminerinde þu önemli noktalara da vurgu yaptý: l Kur’ân’da bir çok peygamber kýssasý eðitimciler için birer rehberdir. Bunlardan ders alýnmasý için bizlere hitap ediyor. l Çocuklarýmýzda, gençlerimizde bir yanlýþ bir hastalýk varsa bunun en birinci sebebi ailedir. Orada gerekli olan donanýmý alamayýnca çevreden yanlýþ olarak beslenecektir. l Ehl-i iman olarak da birçok konuda iletiþim kopukluðumuz var. Anne baba çocuðunu karþýsýna alýp konuþamýyor. Genç derdini, sýkýntýsýný ana babasýna aktarmaya çekiniyor. Birbirini görünce birbirinden kaçan gençler ve babalar var. l Ailedeki temel problem peygamber terbiyesinden uzaklaþmamýz. l Hadiselere olaylara çözüm üretemememizin sebebi ahiret ve iman temelli bakamayýþýmýz. l Ýyi bir antrenör sýradan futbolcuyu yýldýz yapabilir. Kötü bir antrenör ise yýldýz futbolcuyu söndürebilir. Aile reislerinin bir yönetici olarak attýðý adýmlar bu noktada çok önemli. l Gençlerimizi eðitmek hayata hazýrlamak için yetiþkinlerin de kendini yetiþtirmesi gerekir. Onlarla ilgili kitaplarý okumak, araþtýrma yapmak, uzmanlardan destek almak lâzým. Maalesef gençler için kitap okumak alýþkanlýðý bizim kültürde yok. l Aileler çocuklarýnýn dünyevî bir istikbali için dünyanýn parasýný harcarlar. Dersanelere tonla pa ra verir. Ýcabýnda özel öðretmen tutarlar. Ama manevî eðitimi ihmal eder. Tek yaptýðý çoðu zaman yazýn iki ay Kur’ân kursuna eline bir elif ba tutuþturup göndermek. Bunu gören çocuk neyin daha önemli olduðuna dair kafasýnda bir yargý oluþacaktýr ve maneviyata gereken önemi vermeyecektir. l Tedbirini almadýðýmýz þeyler ileride bizim de bir yerimizi yakacaktýr.

Polisten uyarý: Eve gelen görevliye kimlik sorun

Ambulansta bulunanlar için ferdi kaza sigortasý istendi.

Ambulans çalýþanlarý ve hastalara sigorta talebi n TÜRK Sað­lýk-Sen,­ am­bu­lans­ ça­lý­þan­la­rý­na­ ve am­bu­lans­ta­ki­has­ta­la­ra­dev­let­ta­ra­fýn­dan­fer­di­ka­za­si­gor­ta­sý­ya­pýl­ma­sý­i­çin­Sað­lýk­Ba­kan­lý­ðý’na­baþ­vu­ru­da­ bu­lun­du.­ Türk­ Sað­lýk-Sen­ Ge­nel­ Baþ­ka­ný Ön­der­ Kah­ve­ci,­ yap­tý­ðý­ ya­zý­lý­ a­çýk­la­ma­da,­ Tür­ki­ye’de­ am­bu­lans­ ka­za­la­rý­nýn­ son­ dö­nem­ler­de­ ar­týþ gös­ter­di­ði­ni­be­lir­te­rek,­söz­ko­nu­su­ka­za­lar­da­hem am­bu­lans­ta­ki­gö­rev­li­le­rin­hem­de­am­bu­lans­la­has­ta­ne­ye­gö­tü­rü­len­va­tan­daþ­la­rýn­ya­ra­lan­dý­ðý­ný,­hat­ta­vefat­et­ti­ði­ni­i­fa­de­et­ti.­Am­bu­lans­ça­lý­þan­la­rý­na ve­am­bu­lans­ta­bu­lu­nan­has­ta­la­ra­dev­let­ta­ra­fýn­dan fer­di­ ka­za­ si­gor­ta­sý­ ya­pýl­ma­sý­ i­çin­ Sað­lýk­ Ba­kan­lý­ðý’na­baþ­vu­ru­yap­týk­la­rý­ný­kay­de­den­Kah­ve­ci,­am­bu­lans­la­rýn­ yap­tý­ðý­ tra­fik­ ka­za­la­rýn­da­ am­bu­lans þo­för­le­ri­ ve­ am­bu­lans­ta­ gö­rev­li­ sað­lýk­ ça­lý­þan­la­rý­nýn­ ya­ra­lan­ma­la­rý­ ve­ya­ vefat­ et­me­le­ri­ ne­ti­ce­sin­de ge­rek­ per­so­ne­lin­ ge­rek­se­ a­i­le­le­ri­nin­ mað­du­ri­yet ya­þa­dýk­la­rý­na­i­liþ­kin­þi­kâ­yet­le­rin­sen­di­ka­ya­i­le­til­di­ði­ni­be­lirt­ti.­­Ankara / aa

Þamlar Barajý’ndan iki ceset çýkarýldý n ARNAVUTKÖY’DE i­çe­ri­sin­de­ki­ki­þi­ler­le­Þam­lar Ba­ra­jý’na­u­çan­o­to­mo­bi­lin­a­ran­ma­sý­ça­lýþ­ma­la­rýn­da göl­den­1’i­ka­dýn­2­ki­þi­nin­ce­se­di­çý­ka­rýl­dý.­O­lay­ön­ce­ki­ak­þam­sa­at­le­rin­de­mey­da­na­gel­di.­Es­ki­Þam­lar mev­ki­in­de­a­þý­rý­hýz­la­i­ler­le­di­ði­ö­ne­sü­rü­len­o­to­mo­bil­vi­ra­jý­a­la­ma­ya­rak­i­çe­ri­sin­de­ki­ki­þi­ler­le­bir­lik­te ba­ra­ja­uç­tu.­A­kýn­týy­la­be­ra­ber­yak­la­þýk­20­met­re­ka­dar­sü­rük­le­nen­o­to­mo­bil­su­la­ra­gö­mül­dü.­Ba­ra­jýn bal­çýk­ta­ba­ný­na­sap­la­nan­o­to­mo­bi­lin­i­çin­den­çý­kan ol­ma­dý.­Ka­za­son­ra­sý­o­lay­ye­ri­ne­po­lis,­it­fa­i­ye­ve sað­lýk­e­ki­bi­sevk­e­dil­di.­Ýt­fa­i­ye­e­kip­le­ri­bal­çý­ða­sap­la­nan­o­to­mo­bi­li­çý­kar­ma­da­ba­þa­rý­lý­o­la­ma­yýn­ca­de­niz po­li­sin­den­yar­dým­is­ten­di.­Sa­bah­09.30­su­la­rýn­da gö­le­da­lýþ­ya­pan­dal­gýç­po­lis­ler,­10­da­ki­ka­lýk­a­ra­ma ça­lýþ­ma­sý­nýn­ar­dýn­dan­bir­ka­dýn­ve­bir­er­kek­ol­mak ü­ze­re­2­þah­sýn­ce­se­di­ne­u­laþ­tý.­­Ýstanbul / cihan

Yerleþik düzene geçenlerin artmasý dolayýsýyla sayýlarý oldukça azalan Yörükler, geleneklerini sürdürmeye devam ediyor. FOTOÐRAFLAR: AA

Sarýkeçililer yine yollara düþüyor MERSÝN’ÝN Si­lif­ke­il­çe­si­ne­bað­lý­Ye­þi­lo­va­cýk­ ve­ Ak­de­re­ bel­de­le­rin­de­ki sa­hi­le­ ya­kýn­ ke­sim­ler­de­ yo­ðun­la­þan Yö­rük­ler,­ yer­le­þik­ dü­ze­ne­ ge­çen­le­rin­ art­ma­sý­ dolayýsýyla­ sa­yý­la­rý­ par­mak­la­sa­yý­la­cak­ka­dar­a­zal­sa­da­ge­le­nek­le­ri­ni­ sür­dür­me­ye­ de­vam­ e­di­yor­lar.­ Her­ yýl­ Ni­san­ so­nu­ ya­ da Ma­yýs­a­yý­ba­þýn­dan­i­ti­ba­ren­yay­la­la­ra­ göç­ e­den,­ son­ba­har­da­ i­se­ tek­rar Ak­de­niz­ sa­hil­le­ri­ne­ i­nen­ Yö­rük­ler, ya­zýn­ yak­laþ­ma­sýy­la­ bir­lik­te­ Kon­ya ve­ Ka­ra­man­ yay­la­la­rý­na­ doð­ru­ göç ha­zýr­lý­ðý­ya­par­ken,­bu­ha­yat­tar­zýn­dan­ mut­l u­ ol­m a­d ýk­l a­r ý­n ý­ an­c ak, baþ­ka­þans­la­rý ol­ma­dý­ðý­i­çin­bu­ge­le­ne­ði­sür­dür­mek­zo­run­da­kal­dýk­la­rý­ný her­fýr­sat­ta­di­le­ge­ti­ri­yor­lar.­At,­de­ve, e­þek­ve­ke­çi­le­ri­nin­ya­ný­sý­ra­yol­cu­luk­la­rý­na­ar­týk­mo­to­ri­ze­a­raç­la­rýn­da eþ­lik­et­ti­ði­Yö­rük­ler,­yý­lýn­3­a­yý­ný­yol­da,­3­a­yý­ný­yay­la­da,­6­a­yý­ný­da­sa­hil­ler­de­ge­çi­ri­yor­lar.­Yol­þart­la­rý­nýn­de­ði­þi­mi­so­nu­cu­sa­týn­al­dýk­la­rý­un,­bul­gur,­tuz,­ka­zan,­ten­ce­re,­ya­yýk,­be­þik, ya­t ak­ve­yor­g an­l a­r ý­n ý­kam­y o­n et, kam­yon,­trak­tör­ ve­ o­to­mo­bil­ gi­bi çe­þit­li­ a­raç­la­ra­ yük­le­ye­rek­ yo­la­ ko­yu­lan­Yö­rük­ler’in­hay­van­la­rý­i­se­ot­la­tý­la­rak­ ço­ban­lar­ ta­ra­fýn­dan­ gö­tü­rü­lüp­ge­ti­ri­li­yor.­Silifke / aa

YERLEÞÝK DÜZENE GEÇMEK ÝSTÝYORLAR

Nisan sonu ve Mayýs baþýnda yaylalara göç ediyorlar.

SARIKEÇÝLÝ Yörüklerin Temsilcisi Ýbrahim Yagal, her türlü zorluklarý sýrtlayarak, geçim kaynaklarý olan at, eþek ve keçileriyle sahiller ve yaylalar arasýnda mekik dokumaktan aslýnda çok da mutlu olmadýklarýný söyledi. Hava þartlarýnýn elvermesi durumunda Nisan ayý sonunda yaz mevsimini geçirecekleri Karaman ve Konya yaylalarýna doðru yola çýkmayý planladýklarýný anlatan Yagal, hayvancýlýk dýþýnda baþka iþleri olmadýðý için konar göçer yaþamaya devam et tiklerini belirtti. Ýbrahim Yagal, hayvancýlýk dýþýnda baþka geçim kaynaklarý olmadýðýný, yaz mevsimini geçirmek üzere Karaman ve Konya’ya gitmeye hazýrlanýrken önümüzdeki kýþ mevsimi öncesinde yine yollara düþmeme hayali kurduklarýný ifade ederek, þunlarý kaydetti: ‘’Umudumuz, bu kez yerleþik düzene geçmiþ olmak. Karaman’da arazi ve bina tahsisi konusunda çalýþmalar 2006 yýlýnda baþladý ancak, henüz tamamlanmadý. Konar göçerlerin çoðu kendi imkânlarýný zorlayarak, çocuklarýna iyi eðitim imkâný yaratma adýna yerleþik hayata zor da olsa geçtiler.’’ Yagal, kendilerinin de artýk göçebe hayatý yaþamaktan býktýklarýný belirterek, ‘’Göçebe hayatý her geçen yýl daha da zorlaþýyor. Biz de bir an önce yerleþik düzene geçmek istiyoruz. Umarýz yetkililer, yerleþik düzene geçme konusundaki çalýþmalarýný bir an önce tamamlar’’ dedi.

YAN KE SÝ CÝ LÝK, do­l an­d ý­r ý­c ý­l ýk­ ve kap­kaç­o­lay­la­rý­na­kar­þý­a­lý­na­cak­ted­bir­le­ri­sý­ra­la­yan­Bur­sa­Em­ni­yet­Mü­dür­l ü­ð ü,­ va­t an­d aþ­l ar­d an,­ ev­l e­r i­n e ge­len­ ka­mu­ gö­rev­li­le­ri­ne­ mut­la­ka kim­lik­ sor­ma­la­rý­ný­ is­te­di.­ Sa­nal­ â­lem­den­ va­tan­daþ­la­rý­ u­ya­ran­ Em­ni­yet­ Mü­dür­lü­ðü,­ ki­þi­nin­top­lu­ta­þý­ma a­raç­la­rý­na­bi­niþ­ler­de,­pa­zar­yer­le­rin­de ve­maç­lar­da­baþ­ka­la­rý­ta­ra­fýn­dan­i­til­di­ði­an­lar­da­cep­ve çan­ta­sý­ný­kont­rol­et­me­si­ge­r e k ­t i ­ð i ­n i b e ­l i r t ­t i . Em­n i­y et­ten­ ya­p ý­lan­a­çýk­la­ma­d a­ yan­ke­si­ci­lik,­do­lan­d ý­r ý­c ý­l ýk­ve kap­kaç­o­lay­la­rý­na­kar­þý­þu­tav­si­ye­ler­de­ bu­lu­nul­du: “Cüz­d a­n ý­n ýz­d a­ faz­l a pa­ra­ bu­lun­dur­ma­yý­nýz.­ Pa­ra­ ye­ri­ne kre­di­kar­tý,­çek­gi­bi­ö­de­me­a­raç­la­rý­ný­kul­lan­ma­yý­ter­cih­e­di­niz.­A­lýþ­­ ve­riþ­es­na­sýn­da­çan­ta­la­rý­ný­zý­ve­de­ðer­li eþ­ya­la­rý­ný­zý­a­lýþ­­ve­riþ­a­ra­ba­la­rýn­da­ve tez­gâh­lar­da­ bý­rak­ma­yý­nýz.­ Yan­ke­si­ci­l e­r in­ ö­z el­l ik­l e­ yaþ­l ý­ ve­ ba­y an­l a­r ý ter­cih­ et­ti­ði­ni­ u­nut­ma­yý­nýz.­ O­to­ i­le kap­kaç­ o­lay­la­rý­na­ ma­ruz­ kal­ma­mak i­çin­ya­ya­kal­dý­rý­mý­nýn­yo­la­ya­kýn­ký­sým­la­rýn­da­ yü­rü­me­yi­niz­ ve­ çan­ta­ný­zý yo­la­ ba­kan­ ko­lu­nuz­da­ ta­þý­ma­yý­nýz. Ca­mi­ve­ya­þa­dýr­van­lar­da­ab­dest­a­lýr­ken­ce­ket­ve­pal­to­gi­bi­giy­si­le­ri­ni­zin cep­le­rin­de­pa­ra,­cüz­dan­vb.­eþ­ya­la­rý­ný­zý­bý­rak­ma­yý­nýz.”­Bursa / cihan


Y

DÜNYA

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

7

Libya’yý bombalamak da Sarkozy’i kurtaramayacak FRANSA’DA düzenlenen son kamuoyu yoklamalarý, Libya’da Muammer Kaddafi güçlerine yönelik hava saldýrýlarýna öncülük eden Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy’nin popülaritesinin düþmeye devam ettiðini ortaya koydu. Ifop tarafýndan düzenlenen ankete göre, Sarkozy gelecek yýl düzenlenecek seçimlerde, muhalefetteki Sosyalist Parti’den kim aday olursa olsun, seçimin ikinci turunu açýk farkla geride tamamlayacak. Sarkozy’nin ilk turda yüzde 20 ile 22,5 arasýnda oy almasý bekleniyor. Sarkozy, 2007 yýlýnda seçimleri kazandýðýnda ilk turda yüzde 32 oranýnda oy almýþtý. Anket sonucu, özellikle IMF Baþkaný Dominique Strauss-Kahn’ýn Sosyalistlerin adayý olmasý halinde, Sarkozy’nin ikinci turda 22 puanlýk oy farkýyla aðýr bir hezimete uðrayacaðýný ortaya koydu. Paris / aa

MAZLUMDER’DEN EYLEM— Suriye’’de Esad birliklerinin sivil halkýn üzerine ateþ açarak katliâm yapmaya baþlamalarý üzerine MAZLUMDER, ÝHH ve Suriye vatandaþlarýndan oluþan grup Suriye elçiliði önünde eylem gerçekleþtirdi. MAZLUMDER Genel Baþkaný Ahmet Faruk Ünsal yaptýðý açýklamada, “MAZLUMDER olarak bugüne kadar Suriye’de iþlenen suçlara karþý se simizi yükselttiðimiz gibi bundan sonra da yaþanan katliâmlara karþý sessiz kalmayacaðýz. Bugünlerde gerçekleþen bu saldýrýlarýn Suriye tarihinde kanlý bir leke olarak duran Hama katliâmýna benzer bir vahþete yol açacaðýndan endiþe ediyoruz. Bütün dünyayý ve Türkiye’yi Suriye’de gerçekleþen katliâma karþý çok acil olarak ses çýkartmaya dâvet ediyoruz” þeklinde konuþtu.

Dera, Hama olmasýn Libya bombardýmanýna öncülük eden Fransa Cumhurbaþkaný, gelecek yýl yapýlacak seçimlerde büyük bir hezimete uðrayabilir.

Ýsrail, BM uzmanýný yine geri çevirdi

Yemenli göstericiler inançlarýný koruyor

ÝSRAÝL yönetimi, Birleþmiþ Milletler Ýnsan Haklarý Özel Raportörü Richard Falk ile iþbirliði yapmayý yine reddederek, Falk’ýn Filistin topraklarýna gitmesine izin vermedi. 25 Nisan – 3 Mayýs tarihleri arasýnda bölgeyi ziyaret edecek olan Falk, Mýsýr ve Ürdün’ü de kapsayan ziyaretinde Filistin topraklarýnda bulunan veya çalýþan üst düzey yetkililer, insan haklarý temsilcileri, BM ajanslarý ve sivil toplum kuruluþlarý ile bir araya gelecek. Ýsrail, Mayýs 2008’de bu göreve atanan Falk ile þimdiye kadar iþbirliði yapmamýþtý. Ýsrail, Falk’ýn giriþimlerini engelleyerek Ýnsan Haklarý Konseyi’nin kendisine verdiði yetkilere de engel olmuþ bulunuyor. Falk’ýn 2008 yýlýnda Ýsrail’e geliþinde ülkeye giriþi de engellenmiþti. Falk önce tutuklanmýþ ardýndan da sýnýrdýþý edilmiþti. Cenevre / cihan

YEMEN’ÝN baþþehri Sana’daki göstericiler, yönetimi devirme inancýný koruyor. Üniversite Meydaný’nda Ocak ayýndan beri gösteriler ayný coþku ve inançla devam ederken, Cumhurbaþkaný Ali Abdullah Salih’in görevi býrakmasý için “sayýlý günleri kaldýðýna” inanýlýyor. ‘’Gençlik Devrimi Basýn Konseyi Lideri’’ olarak meydanlarda boy gösteren gazeteci Tevekkül Kerme, ‘’Göstericilerin ve meydanýn enerjisi ortada. Kýzgýnlýklarý ve sevinçleri ortada. Bu enerjiye Salih daha fazla da ya na ma ya cak’’ a çýk la ma sýn da bu lun du. Ö zel lik le Körfez Ýþbirliði Konseyinin (KÝK) Devlet Baþkaný Salih ile muhalefet partileri arasýnda arabuluculuk çalýþmalarýný yoðunlaþtýrdýðý bu günlerde Salih yönetimi dokunulmazlýk þartýný öne sürerken, meydanlarda atýlan ‘’Ýdam istiyoruz” ve “Þehitlerimizin kanýnýn hesabýný istiyoruz’’ þeklindeki sloganlar bu þarta bir meydan okuma olarak deðerlendiriliyor. Sana / aa

SURÝYE DEVLET BAÞKANI ESAD’A KARÞI GÖSTERÝLERÝN BAÞLADIÐI DERA ÝLE ÝLETÝÞÝM KESÝLDÝ. ORDU BÝRLÝKLERÝNÝN GÝRDÝÐÝ ÞEHÝRDEN GELEN HABERLERE GÖRE ONLARCA ÖLÜ, YÜZLERCE GÖZALTI VAR. SURÝYE’DEKÝ bir insan haklarý örgütü, hükümetin yönetim karþýtý protesto gösterilerini bastýrmak için Dera þehrine tanklar yolladýðýndan beri ülke genelinde yaklaþýk 500 muhalifin gözaltýna alýndýðýný bildirdi. Seveysiya örgütünden yapýlan açýklamada, Dera’da en az 20 kiþinin de öldüðü yolunda haberler alýndýðý, ancak þehirle iletiþim kesik olduðundan bu bilgileri doðrulamanýn güç olduðu

belirtildi. Seveysiya’dan bir yetkili de baþþehir Þam’ýn Duma semtinde önceki günkü olaylarda iki sivilin öldüðünü söyledi. Suriye’de Devlet Baþkaný Beþþar Esad’a karþý gösteriler ilk olarak ülkenin güneyindeki Dera’da 18 Mart’ta baþlamýþtý. Bu arada merkezi Londra’da bulunan Uluslararasý Af Örgütü, Dera’daki kaynaklara dayanarak, þehirde önceki gün 23 kiþinin öldüðünü bildirdi. Amman / aa

ORDU BÝRLÝKLERÝ ÞEHRE GÝRDÝ Suriyeli bir askerî kaynak, ülkenin resmî haber ajansý SANA’ya yaptýðý açýklamada, Dera’da terörist gruplar tarafýndan uygulanan yýldýrma eylemlerinin sonlandýrýlmasý, güvenlik ve sükûnetin saðlanmasý amacýyla ordu birliklerinin þehre girdiðini duyurdu. Yapýlan açýklamada sabah saatlerinde ordu birliklerinin halkýn çaðrýsý üzerine Dera þehrine girdiði belirtilerek, “Ordu birlikleri bu sabah Dera’da güvenliði saðlama ve halkýn tabiî yaþantýsýna dönmesi amacýyla þehre girdi. Yapýlan operasyonda çýkan çatýþmada, ordu birliklerinden ve güvenlik güçlerinden ölen ve yaralananlar oldu. Ayrýca radikal terörist gruplardan da ölen ve yaralananlar oldu. Çok sayýda kiþi gözaltýna alýndý” denildi. Ancak ölen ve yaralanan kiþi sayýsý konusunda bir bilgi verilmedi. Öte yandan çeþitli kaynaklar Dera þehrinde ordu birliklerinin girmesi ile bugün çýkan çatýþmalarda 18 kiþinin öldüðünü belirtiyor. Þam / cihan

ÜRDÜN: GADDARCA ÜRDÜN’DEKÝ en büyük muhalefet grubu Müslüman Kardeþler, komþusu Suriye’de “yönetim karþýtý göstericilere yapýlan zalimce müdahaleyi” kýnadý. Müslüman Kardeþler, Suriye Devlet Baþ kaný Beþþar Esad’ýn, ülkenin güneyinde bulunan Dera þehrindeki protestoculara “þiddetle yaklaþýmýný” kýnayarak, Esad’dan halkýn siyasî reform taleplerine cevap vermesini istedi. Açýklamada, Suriye güvenlik güçlerinin son haftalarda Suriye’de onlarca kiþinin öldüðü kanlý müdahaleden sorumlu tutulmasý gerektiði de belirtildi. Amman / aa

“OHAL FÝÝLEN KALKMALI” ÝNGÝLTERE Dýþiþleri Bakaný William Hague, Suriye’deki þiddet olaylarýný kýnayarak, halkýn meþrû taleplerinin karþýlanmasý ge rektiðini söyledi. Suriye’den temel ve evrensel insan haklarý, ifade ve toplantý hürriyetine saygý göstermesini isteyen Hague, “Güvenlik güçlerinin, barýþçýl gösteri yapan sivillere yönelik þiddetini kýnýyorum “ dedi ve Suriye Devlet Baþkaný Beþþar Esad’a hükümet karþýtý göstericilere yönelik saldýrýlarý durdurmasý çaðrýsý yaptý. Hague, “Sözler yeterli deðil. Olaðanüstü Hal Kanunu fiilen kalkmalý” ifadelerini kullandý. Ýngiliz Bakan, Suriye’deki ölümlerden hesap sorulabilmesini istedi. Londra / cihan

ALMANYA: ENDÝÞE VERÝCÝ ALMANYA Dýþiþleri Bakaný Guido Westerwelle, Suriye Devlet Baþkaný Beþar Esad’ý, ülkesinde vatandaþlýk haklarý ve insan haklarýna saygý göstermeye çaðýrdý. Westerwelle, Bild gazetesine verdiði demecinde, Arap ülkelerindeki devrim hareketlerinin sona erdiðini düþünenlerin yanýldýðýný belirterek, “Arap baharýný yazýn izlemesi ve yeniden kýþ mevsimine dönülmemesi için biz Avrupalýlar kararlý þekilde hareket etmek zorundayýz. Suriye’deki þiddetten büyük endiþe duyuyor ve Devlet Baþkaný Esad’ý vatandaþlýk ve insan haklarýna saygý göstermeye çaðýrýyorum” þeklinde konuþtu. Berlin / aa


8

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

Suzan Mübarek: Bir zamanlar devlet içinde devlet olan kadýn! boy­la­dý!­Þim­di­a­ða­be­yi­A­lâ­Mü­ba­rek­i­le­be­ra­ber­ay­ný­zin­dan­da­ka­lý­yor­lar.­Ý­ki­kar­deþ,­mah­pus­la­rýn­söz­lü­sal­dý­rý­la­rý­na­uð­ra­ma­mak­i­çin­bah­çe­ye­da­hi­çý­ka­mý­yor­lar!­Son­ha­ber­ler­de,­Þarm­eþ-Þayh­Has­ta­ha­ne­sin­den­as­ke­rî­has­ta­ne­ye­sevk­e­di­len­83­ya­þýn­da­ki dev­rik­baþ­kan­Hüs­nü­Mü­ba­rek’in­de,­Tu­ra­Ce­za­e­vi has­ta­ne­sin­de­ki­ge­rek­li­dü­zen­le­me­ler­ya­pýl­dýk­tan son­ra­bu­ra­ya­sevk­e­di­le­ce­ði­bil­di­ri­li­yor.­ durmazsuna@yahoo.com * durmaz36@hotmail.com Geç­ti­ði­miz­haf­ta­dan­i­ti­ba­ren,­Hüs­nü­ve­Su­zan Mü­ba­rek­i­sim­le­ri­ni­ta­þý­yan­lev­ha­lar­Mý­sýr­da­ki­res­mî “Ey­i­man­e­den­ler!­Eþ­le­ri­niz­den­ve­ço­cuk­la­rý­nýz­- ve­ka­mu­a­lan­la­rýn­dan­kal­dý­rýl­ma­ya­baþ­la­dý.­Mý­sýr dan­si­ze­düþ­man­o­lan­lar­da­var­dýr.­On­lar­dan­sa­ký­- res­mî­ma­kam­la­rýn­dan­ya­pý­lan­a­çýk­la­ma­ya­gö­re, nýn.”­ ders­ki­tap­la­rýn­da­ki­Mü­ba­rek’i­ö­vü­cü­söz­ler­ip­tal­e­Te­ðâ­bün,­14.­â­yet di­lip,­ye­ri­ne­25­O­cak­dev­ri­mi­nin­se­bep­le­ri­ni­an­la­tan ý­sýr­lý­la­ra,­“Hüs­nü­Mü­ba­rek­hak­kýn­da­ne cüm­le­ler­ve­dev­rim­þe­hit­le­ri­nin­re­sim­le­ri­ko­na­cak.­ dü­þü­nü­yor­su­nuz?”­di­ye­sor­du­ðu­muz­da,­i­ki Su­zan­Mü­ba­rek,­o­ðul­la­rý­ve­e­þi­ni­zi­ya­ret­et­ti­ðin­de þe­kil­de­ce­vap­a­lý­yo­ruz:­Bü­yük­bir­kýs­mý, að­la­ma­kriz­le­ri­ne­gi­ri­yor­muþ.­Ýs­ken­de­ri­ye­Kü­tüp­ha­dev­rik­baþ­kan­i­çin­“Dik­ta­tör­dü!”­di­yor­lar.­Bir­kýs­mý ne­si­nin­fon­pa­ra­la­rý­ný­þah­sî­a­maç­la­rý­i­çin­kul­la­nýp, i­se­“Va­tan­per­ver­di,­a­ma­af­fe­dil­me­si­zor­o­lan­bü­yük kü­tüp­ha­ne­yi­135­mil­yon­do­lar­za­ra­ra­uð­rat­tý­ðý­id­di­ha­ta­lar­yap­tý”­di­ye­ce­vap­ve­ri­yor­lar.­Ay­ný­ki­þi­le­re a­sýy­la­hak­kýn­da­so­ruþ­tur­ma­a­çý­lan­Su­zan­Ha­ným, “Pe­ki,­Su­zan­Mü­ba­rek­hak­kýn­da­ne­dü­þü­nü­yor­su­- suç­lu­bu­lu­nur­da­Tu­ra­Ce­za­e­vi­nin­yo­lu­nu­tu­tar­sa nuz?”­di­ye­bir­so­ru­sor­du­ðu­muz­da­i­se,­“Su­zan­Mü­- iþ­te­o­za­man­he­lâk­o­lur!­ ba­rek­dev­let­i­çin­de­dev­let­ti.­Ül­ke­nin­ve­Hüs­nü­Mü­Ma­ka­le­yi­ya­zar­ken,­ak­lý­ma­Üs­tad­Be­di­üz­za­man ba­rek’in­böy­le­a­cý­bir­ha­le­düþ­me­si­ne­o­se­bep­ol­du” Sa­id­Nur­sî’nin­bir­bir­le­ri­ni­ha­yý­ra­de­ðil­de,­se­fa­ha­te di­ye­tek­ce­vap­a­lý­yo­ruz. teþ­vik­e­den­eþ­ler­i­çin­söy­le­di­ði­þu­söz­gel­di.­Doð­ru­Su­zan­Mü­­ba­rek­(1941)­U­lu­sal­De­mok­ra­tik­Par­ti su,­tam­da­A­rap­dik­ta­tör­le­rin­ha­ným­la­rý­ný­tas­vir­e­ve­Hüs­nü­Mü­ba­rek­ü­ze­rin­de­ki­nü­fû­zu­yü­zün­den den­bir­söz:­ “Bin­ler­veyl­(ya­zýk)­o­i­ki­bed­baht­zevc “Sâ­hi­be­tü­ak­vâ­ke­li­me”­(en­kuv­vet­li­sö­zün­sa­hi­bi) o­- ve­zev­ce­ye­ki,­bir­bir­le­ri­nin­fýs­ký­ný­(bü­yük­gü­nah­la­rý­la­rak­ta­ným­la­ný­yor­du.­Bir­çok­ta­yin­le­rin­ya­ný­sý­ra ný)­ve­se­fa­ha­­ti­ni­tak­lit­e­di­yor­lar,­bir­bi­ri­ne­a­te­þe­a­týl­Mü­ba­rek­a­i­le­si­nin­ço­cuk­dok­tor­la­rý­o­la­rak­bi­li­nen ma­sýn­da­yar­dým­e­di­yor­lar” 29.­Lem’a­ Dr.­Hü­se­yin­Ba­ha­ad­din’in­E­ði­tim­Ba­ka­ný,­Dr.­Ab­Lon­dra’da­ya­yýn­la­nan­ “el-Kud­su’l­A­ra­bi” ga­ze­te­dur­ra­him­Þah­hâ­te’nin­i­se­Ka­hi­re­va­li­si­o­la­rak­ta­yin si­nin­baþ­ya­za­rý­Ab­dül­bâ­ri­At­vân,­ge­çen­ler­de­yaz­e­dil­me­si­nin­ar­dýn­da­Su­zan­Mü­ba­rek’in­ol­du­ðu­bi­li­- mýþ­ol­du­ðu­bir­ma­ka­le­si­ne­“Al­lâ­hum­me­lâ­þa­mâ­te!” ni­yor.­Ay­rý­ca,­geç­ti­ði­miz­Ka­sým-A­ra­lýk­a­yýn­da­ya­pý­- (Al­lah’ým!­A­lay­et­mek­ten­sa­na­sý­ðý­ný­rým.) di­ye­bir lan­Par­la­men­to­se­çim­le­rin­de­hi­le­ya­pýl­ma­sý­nýn­ar­- baþ­lýk­at­mýþ­ve­ma­ka­le­de­Mü­ba­rek­a­i­le­si­nin­i­çi­ne dýn­da­da­Su­zan­Mü­ba­rek’in­par­ma­ðý­nýn­ol­du­ðu düþ­müþ­ol­du­ðu­a­cý­du­rum­kar­þý­sýn­da­ki­duy­gu­la­rý­ný söy­le­ni­yor. ve­þaþ­kýn­lý­ðý­ný­di­le­ge­tir­miþ­ti.­E­vet,­ke­sin­lik­le­a­lay­et­An­ne­si­Ýn­gi­liz­o­lan­Su­zan­Mü­ba­rek,­Mý­sýr­Ro­tary me­mek­lâ­zým;­a­ma­zul­mün­de­vam­et­me­ye­ce­ði, Ku­lüp­le­ri­nin­O­nur­sal­Baþ­kan­lý­ðý­ný­ya­pý­yor­du.­Si­ya­sî Mü­ba­rek­a­i­le­si­nin­so­nunun­bu­þe­kil­de­bi­te­ce­ði­bel­ka­ri­yer­el­de­et­me­de­Ma­son­ve­Ro­tary­ku­lüp­le­ri­nin liy­di.­Çün­kü­e­ma­ne­te­hý­ya­net­et­miþ­ler­di.­Al­lah’ýn et­ki­si­ni­i­yi­bil­di­ðin­den­o­la­cak,­2004­yý­lýn­dan­be­ri­dir ken­di­le­ri­ne­bah­þet­ti­ði­80­mil­yon­luk­bir­ül­ke­nin­yö­baþ­kan­lý­ða­ha­zýr­la­mýþ­ol­du­ðu­oð­lu­Ce­mal­Mü­ba­- ne­ti­mi­gi­bi­þe­ref­li­bir­gö­re­vi­kö­tü­ye­kul­lan­mýþ­lar, rek’i­de­Ro­tary­ku­lü­bü­ne­ü­ye­yap­týr­mýþ­tý.­Ce­mal’in Mý­sýr­hal­ký­nýn­mil­yar­lar­ca­do­la­rý­ný­þah­sî­he­sap­la­rý­na baþ­kan­ol­ma­sý­i­çin­en­u­fak­te­fer­ru­a­tý­da­hi­göz­ar­dý ge­çir­miþ­ler­di.­Ken­di­le­ri­ve­yan­daþ­la­rý­lüks­ve­re­fah et­me­yen­Su­zan­Mü­ba­rek,­ge­lin­se­çi­min­de­de­et­kin i­çin­de­ya­þar­ken,­mis­kin­Mý­sýr­hal­ký­sa­ba­hýn­er­ken rol­oy­na­mýþ­tý.­Su­zan­Ha­ný­ma­gö­re,­Mý­sýr’ýn­müs­- sa­at­le­rin­de­fý­rýn­la­rýn­ö­nün­de­ek­mek­kuy­ruk­la­rý­o­tak­bel­baþ­ka­ný­Ce­mal­Mü­ba­rek’in­e­þi­de­“First­layd” luþ­tu­ru­yor­lar­dý.­­ ol­ma­ya­lâ­yýk­o­la­cak­þe­kil­de­gü­zel­ve­e­ði­tim­li­bir­kýz Son­yýl­lar­da,­yýl­lýk­i­zin­den­psi­ko­lo­ji­le­ri­bo­zul­muþ ol­ma­lýy­dý.­Ýþ­te­bu­yüz­den,­Mý­sýr­in­þa­at­sek­tö­rü­nün hal­de­dö­nen­Mý­sýr­lý­ar­ka­daþ­la­rým;­yol­suz­lu­ðun,­rüþ­ön­de­ge­len­i­sim­le­rin­den­Mah­mud­el-Ce­mal’in­ký­zý ve­tin­ve­fa­kir­li­ðin­diz­bo­yu­ol­du­ðu­Mý­sýr'­da­ki­du­ru­Ha­ti­ce­el-Ce­mal’i­ge­lin­o­la­rak­seç­miþ­ti.­Ka­hi­re­A­- mun­va­ha­me­ti­ni­o­tat­lý­leh­çe­le­riy­le­“Ha­ram!­Val­la­hi me­ri­kan­Ü­ni­ver­si­te­si­me­zu­nu­o­lan­Ha­ti­ce,­u­zun ha­ram!­Le­ke­de?­Vad’ý­de­ma­yem­þi­iþ­e­be­den.”­(Ha­boy­lu,­ko­yu­buð­day­ten­li­ve­si­yah­saç­lý­ti­pik­bir­Mý­- ram!­Val­la­hi­ha­ram!­Bü­tün­bun­lar­ni­ye?­Bu­hal,­ke­sýr­ký­zý.­Ne­var­ki­fýt­rî­ha­li­ho­þu­na­git­me­miþ­ve­ken­- sin­lik­le­bu­þe­kil­de­git­mez)­di­ye­di­le­ge­ti­ri­yor­ve­Mü­di­si­ne­Ba­tý­lý­gö­rü­nü­mü­ver­mek­i­çin­u­zun­saç­la­rý­ný ba­rek­ha­ne­da­ný­na­bed­duâ­e­di­yor­lar­dý.­Ýs­ter­mev­ki sa­rý­ya­bo­yat­mýþ.­Ri­va­yet­le­re­gö­re,­Af­ri­ka­ký­zý­gö­rün­- sa­hi­bi,­is­ter­se­ba­sit­bir­in­san­ol­sun,­in­san­yap­tý­ðý­iþ­tü­sü­nü­ve­ren­ka­lýn­du­dak­la­rý­ný­da­es­te­tik­a­me­li­yat­la le­re­dik­kat­et­me­li;­her­i­þin­de­â­dil­ol­ma­lý­ve­e­ma­ne­te in­celt­miþ!­ hý­ya­net­et­me­me­li.­ Ka­de­rin­cil­ve­si­ne­ba­kýn­ki,­ken­din­den­20­yaþ­bü­Bir­A­rap­a­ta­sö­zün­de­ “Ýn­ne­al­lâ­he­yum­hil­ve­lâ yük­o­lan­Ce­mal­Mü­ba­rek­i­le­ev­len­dik­ten­son­ra,­Av­- yuh­mil”­(Al­lah­fýr­sat­ve­rir,­a­ma­ih­mal­et­mez) de­ni­ru­pa­ma­ga­zin­der­gi­le­rin­de­“Mý­sýr’ýn­sa­rý­þýn­bom­ba­- yor.­Al­lah­Te­â­la,­in­sa­na­yap­tý­ðý­kö­tü­a­mel­le­ri­af­fet­sý!”­di­ye­boy­boy­re­sim­le­ri­ya­yýn­la­nan­Ha­ti­ce­el-Ce­- tir­mek­i­çin­tev­be­fýr­sa­tý­ve­rir.­Hem­ken­di­ne,­hem­de mal’in­“Nil­di­yar­la­rý­nýn­mo­dern­Kle­o­pat­ra­sý”­ol­ma baþ­ka­la­rý­na­zu­lüm­yap­ma­ya­de­vam­e­den­in­san­tev­ha­yal­le­ri­Nil­Neh­ri­ne­düþ­tü!­­Ve­þim­di­ler­de,­­ka­yýn­- be­et­mez­se,­kö­tü­a­mel­le­ri­nin­ce­za­sý­ný­â­hi­re­te­kal­bi­ra­de­ri­A­lâ­Mü­ba­rek’in­e­þi­Hay­di­Mü­ba­rek­i­le­be­- ma­dan­bu­dün­ya­da­da­çe­ker.­Bu­da­Al­lah’ýn­a­da­le­ra­ber­sav­cý­ö­nün­de­i­fa­de­ve­ri­yor.­ tin­den­dir.­Al-Ým­ran­Sû­re­si­140.­â­yet­te­“Biz­o­gün­le­Ro­tary­ku­lü­bü­ne­ü­ye­o­lan,­e­mek­li­ge­ne­ral­ler­ve ri­in­san­lar­a­ra­sýn­da­de­ðiþ­ti­ri­riz”­ de­ni­yor.­Ya­ni­bu­hol­ding­sa­hi­bi­iþ­a­dam­la­rýn­dan­bir­ar­ka­daþ­çev­re­si gün­var­lýk­ve­þöh­ret­var­sa,­ya­rýn­yok­luk­ve­re­za­let­o­bu­lu­nan­ban­ka­cý­Ce­mal­Mü­ba­rek­i­se,­baþ­kan­lýk­ha­- la­bi­lir.­Bu­yüz­den,­çok­dik­kat­li­o­lup­nef­sin­var­ta­sý­na yal­le­ri­ne­ka­vu­þa­ma­dan­meþ­hur­“Tu­ra­Ce­za­e­vi”ni düþ­me­mek­lâ­zým.

M

mis­yo­nu­nu­gö­re­rek­is­ti­fa­et­ti.­13­yýl­dýr­o­ku­rum­da­ça­lý­þan­Cid­do­‘’Ben­böy­le­si­re­zil­bir­te­le­viz­yon­da­ça­lýþ­mam­ar­týk’’­di­ye­rek­El-Ce­zi­re’nin­ne den­li­teh­li­ke­li­iþ­ler­pe­þin­de­ol­du­ðu­na­dik­kat­çe­ki­yor.­U­ma­rým­Tür­ki­ye­med­ya­sýn­da­da­Bin­Cid­BARONESS Symons­Ýn­gil­te­re’nin­es­ki­Ti­ca­ret do­ben­zer­le­ri­or­ta­ya­çý­kar­ve­‘GER­ÇEK­LE­RÝ’­in­Ba­ka­ný.­Bu­ha­ný­me­fen­di­I­rak­iþ­ga­li­ön­ce­sin­de san­la­ra­an­la­týr.­Çün­kü­bu­gün­ler­de­ger­çek­ler­a­dý­BP­ve­Shell­gi­bi­u­lus­la­ra­ra­sý­pet­rol­þir­ket­le­riy­le na­ne­re­dey­se­her­kes­i­þi­ne­ge­len­ya­la­ný­ra­hat­ça pa­zar­lýk­lar­ya­pa­rak­Ýn­gil­te­re’nin­ABD­i­le­bir­lik­te söy­le­ye­bi­li­yor.­Çün­kü­ya­lan­lar­kir­li­tez­gah­la­rýn I­rak’ý­iþ­gal­et­me­si­ve­son­ra­sýn­da­pet­ro­lü­nün en­ö­nem­li­si­la­hý.­I­rak’ýn­ne­tür­ya­lan­lar­la­iþ­gal­e­kon­trol­al­tý­na­a­lýn­ma­sý­i­çin­giz­li­gö­rüþ­me­ler dil­di­ði­ni­u­ma­rým­hiç­kim­se­u­nut­ma­mýþ­týr.­O­yap­mýþ.­Ýþ­gal­den­son­ra­da­ba­kan­lýk­tan­is­ti­fa­et­nun­i­çin­de­Ba­ro­ness­Symons­o­la­yý­ný­baþ­ta­ö­zet­miþ­ve­I­rak’ta­ki­yol­suz­luk­lar­da­ve­ka­ra­pa­ra­ak­le­dim.­Bu­o­la­yý­an­la­ma­yan­lar la­ma­iþ­le­rin­de­bü­yük­rol­oy­na­yan ve­ders­çý­kar­ma­yan­la­rýn­hiç­u­lus­la­ra­ra­sý­bir­ban­ka­da­da­nýþ­bir­þey­den­þi­ka­yet­et­me­hak­ký man­lýk­yap­ma­ya­baþ­la­mýþ.­Son­ra yok­tur.­Da­ha­a­çýk­bir­i­fa­de­i­le da­Kad­da­fi’nin­hiz­me­ti­ne­gir­miþ. haf­ta­lar­dýr­bu­coð­raf­ya­lar­da Ya­ni­Kad­da­fi­ve­Lib­ya’nýn­pa­ra­iþ­o­lup­bi­ten­le­ri­duy­gu­sal­dür­tü­le­ri­ni­yön­len­dir­miþ.­Þim­di­de­tüm Libya’nýn paralarýna ler­le­ve­ön­yar­gý­lý­o­la­rak­iz­le­bu­pa­ra­lar,­Ba­tý­lý­ül­ke­le­rin­kon­tro­- el koyarak kendi yip­yo­rum­ya­pan­lar­hep­ya­ný­lün­de.­Kad­da­fi­ve­Lib­ya’nýn­pa­ra­mâlî sýkýntýlarýný la­cak­lar­dýr.­Din­sel,­mez­hep­la­rý­na­el­ko­ya­rak­ken­di­ma­li­sý­kýn­sel,­et­nik,­si­ya­sal­ve­sos­yal­gö­tý­la­rý­ný­gi­der­me­ye­ça­lý­þan­Ba­tý­lý­ül­- gidermeye çalýþan rü­þü­ve­bað­lý­lý­ðý­ne­o­lur­sa­ol­ke­ler,­Lib­ya’da­iç­sa­va­þýn­de­vam Batýlý ülkeler, sun­in­san­lar­o­lay­la­ra­dar­a­çý­et­me­si­i­çin­e­lin­den­ge­le­ni­ya­pý­yor. Libya’da iç savaþýn lar­dan­bak­týk­ça­bu­gün­ka­za­Bi­z im­ coð­r af­y a­d a­ Ba­r o­n ess nýr­gi­bi­gö­zük­se­ler­de­hep devam etmesi için Symons­hi­ka­ye­si­ne­ben­zer­çok­hi­ken­di­le­ri­kay­be­de­cek­ler­dir. ka­ye­var.­Çün­kü­bu­tür­o­yun­lar elinden geleni U­ma­rým­ben­ya­ný­lý­rým.­A­Ba­tý’nýn­bi­zim­coð­raf­ya­mýz­da­baþ­- yapýyor. ma­o­lay­la­rý­gö­ren­ve­ya­þa­yan vur­du­ðu­en­ö­nem­li­yön­tem­le­rin a­ma­ay­ný­za­man­da­ta­rih­ten ba­þýn­da­gel­mek­te­dir.­Çün­kü­Ba­tý­hep­ders­ler­çý­ka­ran­bi­ri­o­la­rak­ben­coð­raf­ya­da­ki lý­lar­da­yön­tem­bit­mez­a­ma­biz­de­de­or­tak­a­kýl tüm­ge­liþ­me­ler­den­ve­bu­ge­liþ­me­le­rin­Tür­ki­ye’ye bir­tür­lü­bu­lun­maz­ve­ha­fý­za­kay­bý­bir­tür­lü­te­o­la­sý­yan­sý­ma­ve­et­ki­le­rin­den­çok­en­di­þe­li­yim. da­vi­e­dil­mez. Bey­rut­ve­Am­man­so­kak­la­rýn­da­do­la­þýr­ken (...) hep­bun­la­rý­dü­þün­düm.­Çün­kü­di­ðer­A­rap­baþ­Lib­ya’da­ki­du­rum­ve­o­ra­da­ki­Ba­tý­lý­ül­ke­le­rin kent­le­rin­de­ki­mes­lek­taþ­la­rý­mýn­bü­yük­bö­lü­mü teh­li­ke­li­ve­ka­ran­lýk­o­yun­la­rý­ve­o­la­sý­so­nuç­la­rý o­lay­la­ra­be­nim­gi­bi­ba­ký­yor­du. or­ta­da.­El-Ce­zi­re’nin­ku­ru­cu­la­rýn­dan­ve­ö­nem­li Hüsnü Mahalli prog­ram­ya­pým­cý­la­rýn­dan­Gas­san­Bin­Cid­do­bi­Akþam, 26.4.2011 le­bu­o­yun­la­rý­ve­El-Ce­zi­re’nin­bu­ra­da­ki­ka­ran­lýk

Tezgâh

‘‘

Y

MEDYA POLÝTÝK

‘Arap Baharý’nda Batýnýn rolü OR TA DO ÐU ar­t ýk­ es­k i­s i­ gi­b i­ ol­m a­y a­c ak. Na­sýl­o­la­cak­bi­len­yok­ve­her­kes­ken­di­se­nar­yo­su­nu­ böl­ge­de­ ha­ya­ta­ ge­çir­me­ye­ ça­lý­þý­yor,­an­cak­bi­li­nen­bir­þey­var­ki­es­ki­Or­ta­do­ðu­ ta­ri­he­ ka­rý­þý­yor.­ Ye­men’den­ Lib­ya’ya­ve­Su­ri­ye’ye­a­yak­lan­ma­a­te­þin­den­na­si­bi­ni­ al­ma­mýþ­ ne­re­dey­se­ bir­ tek­ ül­ke­ bi­le kal­ma­dý.­Pe­ki,­bu­a­yak­lan­ma­lar­da­ABD’nin ve­ Ba­tý’nýn­ ro­lü­ ne­dir?­ A­yak­lan­ma­lar­ ger­çek­ten­‘A­rap­Ba­ha­rý’­mý,­yok­sa­dýþ­kay­nak­lý is­tik­rar­sýz­laþ­týr­ma­o­pe­ras­yon­la­rý­mý?­ Fren kalkýnca Da­ha­ilk­gün­den­söy­le­dim,­“Or­ta­da­bir­A­rap­Ba­ha­rý­de­ðil,­‘ABD­kon­trol­lü­is­yan­lar’­var” de­dim.­Bu­gün­de­ka­na­a­tim­de­ðiþ­miþ­de­ðil.­E­vet,­A­rap­ül­ke­le­rin­de­a­yak­lan­mak­i­çin­he­men her­se­bep­var­dý.­Zu­lüm,­bas­ký,­her­tür­lü­a­da­let­siz­lik,­iþ­siz­lik,­kon­trol­süz­bü­yü­me­ve­da­ha pek­ço­ðu.­An­cak­bir­ül­ke­de­a­yak­lan­ma­ol­ma­sý i­çin­bu­se­bep­ler­ye­ter­li­de­ðil­dir.­He­le­he­le­bir re­jim­40­yýl­ne­re­dey­se­so­run­suz­ya­þý­yor­ve­41. yý­lýn­da­halk­a­yak­lan­ma­ya­ka­rar­ve­ri­yor­sa­bu­nu­te­tik­le­yen­ve­ko­lay­laþ­tý­ran­baþ­ka­ne­den­ler de­ol­ma­lý­dýr.­Or­ta­do­ðu­ör­ne­ðin­de­o­lay­la­rýn as­lýn­da­çok­ön­ce­ol­ma­sý­ge­rek­ti­ði,­bi­ri­le­ri­nin böl­ge­de­bu­gün­kü­ne­ben­zer­o­lay­la­rýn­çýk­ma­sý­ný­en­gel­le­di­ði,­bas­ký­la­dý­ðý­an­la­þý­lý­yor.­Bu­güç bü­yük­o­ran­da­dýþ­kay­nak­lý­dýr.­Baþ­ka­bir­de­yiþ­le­A­rap­Ba­ha­rý’ný­bu­gü­ne­ka­dar­ge­cik­ti­ren,­o­nu­a­de­ta­fren­le­yen­Ba­tý’dýr.­Son­o­lay­lar­da­i­se ö­zel­lik­le­ABD,­o­a­na­ka­dar­sý­ký­sý­ký­ya­ba­sý­lý tut­tu­ðu­fre­ni­kal­dýr­mýþ­týr.­Çün­kü­So­ðuk­Sa­vaþ­bo­yun­ca­Ba­tý’ya­hiz­met­e­den­dik­ta­tör­lük­-

ler­ye­ni­dö­nem­de­Ba­tý­kar­þý­tý­ve­þid­det­yan­lý­sý fi­kir­le­rin­ye­þer­me­si­ne­yol­aç­mýþ­týr.­Öy­le­ki Ha­mas­ve­Hiz­bul­lah­ör­nek­le­rin­de­gö­rül­dü­ðü ü­ze­re­i­çi­bo­þal­mýþ­kof­A­rap­re­jim­le­ri­nin­yer­le­ri­ni­ra­di­kal-din­ci­ve­Ba­tý­kar­þý­tý­grup­la­ra terk­e­de­ce­ði­dü­þün­ce­si­A­me­ri­ka­lý­la­rýn­kor­ku­lu­rü­ya­sý­ha­li­ne­gel­miþ­tir.­11­Ey­lül’le­bu­kor­ku kâ­bu­sa­dön­müþ,­ön­ce­böl­ge­ye­doð­ru­dan­mü­da­ha­le­e­den­ABD,­I­rak­ba­tak­lý­ðýn­dan­son­ra bu­i­þin­böy­le­ol­ma­ya­ca­ðý­ný­an­la­ya­rak­ye­ni­for­mül­ler­a­ra­mýþ­týr.­O­ba­ma­dö­ne­min­de­bu­lu­nan­for­mül­i­se­“Ýs­lam­cý­lar­ta­ra­fýn­dan­ko­lay­ca

‘‘

Mýsýr’dan Libya’ya, Yemen’den Suriye’ye kadar hemen hemen tüm Arap dünyasýnda rejim karþýtlarý ABD tarafýndan destekleniyor.

yý­ký­la­cak­re­jim­le­ri­ko­ru­ma­nýn­an­la­mý­yok,­bý­ra­ka­lým­yý­kýl­sýn­lar,­yer­le­ri­ne­Ba­tý­cý­a­ma­se­kü­ler­re­jim­le­ri­biz­ku­ra­lým”­þek­lin­de­ol­muþ­tur. Þu­an­uy­gu­la­nan­se­nar­yo­da­bu­dur.­ Ta­bii­bu­nu­söy­ler­ken­her­þe­yi­ABD­yap­tý­rý­yor,­tüm­kon­trol­on­da­de­mi­yo­ruz.­Her­ke­sin bir­pla­ný­var­dýr,­an­cak­iþ­uy­gu­la­ma­ya­ge­lin­ce sa­ha­da­çe­þit­li­zor­luk­lar­or­ta­ya­çý­kar­ve­iþ­ler her­za­man­is­te­di­ði­niz­gi­bi­git­mez.­Ör­ne­ðin

Lib­ya’da­plan­lar­Tu­nus­ve­Mý­sýr’da­ki­ka­dar ko­lay­git­me­di.­Çün­kü­bir­sü­re­ci­baþ­la­týn­ca çok­fark­lý­di­na­mik­ler­dev­re­ye­gi­rer.­Ký­sa­ca­sý ha­yat­mut­lak­an­lam­da­kon­trol­e­di­le­bi­lir­de­ðil­dir,­an­cak­se­nar­yo­su­ve­o­nu­uy­gu­la­mak­i­çin­ge­rek­li­i­ra­de­si,­im­kâ­ný­ve­in­san­gü­cü­o­lan her­za­man­bir­a­dým­ön­de­dir.­ Kýrk satýr mý... Or­ta­do­ðu’da­dýþ­güç­ler­son­o­lay­lar­la­ön­ce re­jim­ler­ü­ze­rin­de­ki­ko­ru­ma­yý­kal­dýr­mýþ­týr,­di­ðer­ta­raf­tan­ken­di­seç­tik­le­ri­mu­ha­lif­le­re­tam des­tek­ver­miþ­ler­dir.­Ba­zý­yer­ler­de­mu­ha­lif­ler pa­ray­la,­ba­zý­sýn­da­i­se­si­lah­la­des­tek­len­miþ­tir. Mý­sýr’dan­Lib­ya’ya,­Ye­men’den­Su­ri­ye’ye­ka­dar­he­men­he­men­tüm­A­rap­dün­ya­sýn­da­re­jim­kar­þýt­la­rý­ABD­ta­ra­fýn­dan­des­tek­le­ni­yor. Bu­iþ­i­çin­çok­bü­yük­büt­çe­ler­ay­rýl­mýþ­du­rum­da.­Bu­büt­çe­le­rin­bir­kýs­mý­giz­li,­bir­kýs­mý i­se­a­le­ni.­Ör­ne­ðin­Lib­ya’lý­mu­ha­lif­le­rin­si­per­le­rin­de­i­ki­bay­rak­gö­ze­çar­pý­yor,­bi­ri­Kral­Ýd­ris’in­bir­dö­nem­kul­lan­dý­ðý­es­ki­Lib­ya­bay­ra­ðý, di­ðer­i­se­ABD­bay­ra­ðý.­ ABD­ve­Ba­tý­o­lay­la­rýn­tek­hâ­ki­mi­de­ðil.­O­lay­la­rý­ma­ni­pü­le­et­me­ye,­bel­li­bir­yö­ne­doð­ru çek­me­ye­ça­lý­þý­yor­lar.­Bu­nok­ta­tüm­A­rap­re­jim­le­ri­ni­Ba­tý­cý,­se­kü­ler­ve­bel­li­o­ran­da­De­mok­rat­yap­mak.­Bu­nun­i­çin­i­se­A­rap­la­rýn­ö­nün­de­2­yol­var:­Ya­Tu­nus­ve­Mý­sýr­gi­bi­si­lah­sýz­bir­dev­ri­mi­ka­bul­e­de­cek­ler,­ya­da­Kad­da­fi gi­bi­di­re­ne­cek­ler.­ Sedat Laçiner Star, 26.4.2011

Ya militarizmin bedeli? SÝVÝL ik­ti­dar,­ze­hir­gi­bi­iþ­le­yen­ne­o­li­be­ral ‘mi­li­ter­ak­lýy­la’­kü­re­sel­leþ­me­nin­tüm­i­cap­la­rý­ný­ye­ri­ne­ge­ti­ri­yor. Bir­yan­dan­50­bin­söz­leþ­me­li­as­ker­ler­den mü­rek­kep­‘ö­zel­or­du’­ve­Ý­çiþ­le­ri­Ba­kan­lý­ðý’na bað­lý­50­bin­ki­þi­lik­‘Ö­zel­Sý­nýr­Bir­lik­le­ri’­ku­ru­lur­ken­bir­yan­dan­da­as­ke­ri­har­ca­ma­lar­da­re­kor­ký­ra­rak­Tür­ki­ye’yi­si­lah­it­ha­la­týn­da­4.­sý­ra­ya­ta­þý­yor. SIP­RI­ra­po­ru­na­gö­re­Tür­ki­ye’nin­2009­yý­lýn­da­ki­16­mil­yar­364­mil­yon­do­lar­lýk­si­lah­a­lý­mýy­la­as­ke­ri­har­ca­ma­la­rý­nýn­GSYH’ye­o­ra­ný 2.7’ye­yük­selt­miþ­ve­2011­yý­lý­büt­çe­sin­de­or­du­ve­em­ni­ye­te­20­mil­yar­do­lar­a­yýr­mýþ­tý. Geç­ti­ði­miz­gün­ler­de­de­ABD’li­si­lah­de­vi Si­korksy­i­le­109­he­li­kop­ter­i­çin­3.5­mil­yar­do­lar­lýk­an­laþ­ma­ya­pýl­dý.­ Si­vil­ik­ti­dar,­if­ti­har­la­ö­vün­dü­ðü­as­ke­ri­ve­sa­yet­ten­bo­þalt­tý­ðý­a­la­ný,­‘si­vil­de­ðer­ler­le’­de­ðil yi­ne­‘mi­li­ta­rist­ruh­ve­güç­ler­le’­dol­du­ru­yor... Ö­zel­ Kuv­vet­ler,­ Ji­tem­ ve­ Ö­zel­ Tim­ tec­rü­be­le­ri­nin­ gay­ri­ in­sa­ni­ ve­ gay­ri­ hu­ku­ki ‘fe­ci­ so­nuç­la­rý­ ört­bas­ e­di­lir­ken­ söz­leþ­me­li er­ ve­ er­baþ­lar­dan­ dev­þi­ri­lip­ sý­nýr­ ve­ ça­týþ­ma­ böl­ge­le­rin­de­ gö­rev­len­di­ri­le­cek­ 50­ bin ki­þi­lik­‘ö­zel­or­du’­ha­zýr­la­ný­yor. Ve­dün­ya­da­ki­tüm­ör­nek­le­ri­nin­‘kir­li­ve ka­ran­lýk­ suç­ ma­ki­ne­si­ne’­ dö­nüþ­tü­ðü­ ‘ö­zel or­du’­ uy­gu­la­ma­sý­nýn­ Tür­ki­ye’yi­ na­sýl­ bir þid­det­ sar­ma­lý­nýn­ i­çi­ne­ çe­ke­ce­ði­nin­ mev­zu­su­bi­le­e­dil­me­di...

Hü­kü­me­tin­TSK’nýn­da­ha­pro­fes­yo­nel­bir ya­pý­ya­ka­vu­þa­ca­ðý­ve­te­rör­le­mü­ca­de­le­de­bü­yük­a­van­taj­ka­za­ný­la­ca­ðý­id­di­a­sýy­la­ha­zýr­la­dý­ðý ‘Söz­l eþ­m e­l i­ Er­ ve­ Er­b aþ­ Ya­s a­ Ta­s a­r ý­s ý’ TBMM’de­ka­bul­e­di­le­rek­ya­sa­laþ­tý. Þim­di­kýþ­la­lar­ve­bir­lik­ler­do­la­þý­la­rak­as­ker­lik­hiz­me­ti­ni­ya­pan­ya­da­26­ya­þýn­dan­gün­al­ma­yan­ter­hi­si­nin­üs­tün­den­3­yýl­geç­me­yen

‘‘

20 milyar dolarlýk asker-polis bütçemizi, silâh ithalatýndaki iþtahýmýzý ve bedellisine bile izin verilmeyen zorunlu askerliði biz ‘demokratikleþtik’ diye yorumlamayacaðýz...

‘iþ­siz­ve­yok­sul’­genç­ler­den­ye­ni­bir­or­du­do­na­tý­la­cak. Üç­yýl­lýk­söz­leþ­me­ya­pý­la­rak­ay­lýk­2­mil­yar ci­va­rýn­da­ma­aþ­la­sö­züm­o­na­‘ka­mu­da­is­tih­dam’­ya­ra­tý­la­cak­ve­bu­genç­ler­ça­týþ­ma­böl­ge­le­rin­de­gö­rev­len­di­ri­lip­29­yaþ­la­rý­nýn­bit­ti­ði­a­ra­lýk­a­yý­na­ka­dar­ça­lý­þa­cak­lar... O­tuz­ya­þý­na­ba­sýn­ca­da­45­mil­yar­lýk­taz­mi­-

nat­la­rý­ný­a­lýp­san­ki­‘pa­þa­pa­þa’­si­vil­ha­ya­týn­i­çi­ne­ka­tý­la­bi­le­cek­ler!­ Her­yýl­söz­leþ­me­le­ri­do­lan­on­bin­ler­ce­pro­fes­yo­nel­as­ker­‘bü­tün­trav­ma­tik­ya­þan­tý­la­rýy­la’­a­ca­ba­es­ki­ha­yat­la­rý­na­ne­hal­de­ve­‘kim’­o­la­rak­dö­ne­cek­ler? A­ma­bu­uy­gu­la­ma­la­rýn­top­lum­sal­ge­ri­te­pi­þi­nin­dra­ma­tik­bo­yut­la­rý­ný­kim­se­nin­ta­bi­i­ki þim­di­hav­sa­la­sý­al­maz...­­ Çok­a­ce­le­ye­ge­ti­ril­miþ­ve­ka­mu­o­yun­da­faz­la­tar­tý­þýl­ma­mýþ­‘söz­leþ­me­li­as­ker­lik’­bü­tün sos­yal­ve­top­lum­sal­sa­kýn­ca­ve­risk­le­riy­le­ge­lir­ken,­ö­te­ta­raf­tan­hü­kü­met­‘be­del­li­as­ker­lik’ gün­de­me­ge­lin­ce­de­taþ­ko­yu­yor. 23­NA­TO­ül­ke­si­ve­21­AB­ül­ke­sin­de­as­ker­lik­ar­týk­zo­run­lu­hiz­met­de­ðil.­­­ Biz­de­i­se­bir­mil­yon­va­tan­daþ­ka­çak,­ba­ki­ye bek­ler­ken­‘be­del­li­as­ker­lik’­i­çin­hü­kü­met­ge­re­kir­se­‘halk­oy­la­ma­sý­na­gi­der­hal­ký­ma­so­ra­rým­po­pü­liz­mi­ne­sý­ðý­ný­yor. CHP’nin­‘29­ya­þý­ný­bi­tir­miþ­pa­ra­sý­o­lan­va­tan­daþ­ve­re­rek­ol­ma­yan­da­be­del­siz­21­gün as­ker­lik­yap­sýn’­tek­li­fi­ne­kar­þý­çý­ký­yor. So­nuç­o­la­rak­söz­leþ­me­li­üc­ret­li­ye­ni­or­du­la­rý,­20­mil­yar­do­lar­lýk­as­ker-po­lis­büt­çe­mi­zi, si­lah­it­ha­la­týn­da­ki­iþ­ta­hý­mý­zý­ve­be­del­li­si­ne bi­le­i­zin­ve­ril­me­yen­zo­run­lu­as­ker­li­ði­‘dev­let kü­çül­dü’­biz­‘de­mok­ra­tik­leþ­tik’­di­ye­yo­rum­la­ma­ya­ca­ðýz... Nihal Kemaloðlu Akþam, 26.4.2011

Parti içi istiþare AK Par­ti­mil­let­ve­ki­li­a­da­yý­Na­bi­Av­cý,­“Baþ­ba­kan­bi­zim­le­is­ti­þa­re­e­der,­müþ­te­rek­bir ka­rar­or­ta­ya­çý­kar­ve­o­nu­sa­vu­nur”­de­miþ. Ku­su­ra­bak­ma­sýn­a­ma,­par­ti­i­çi­is­ti­þa­re­le­ri he­pi­miz­bi­li­yo­ruz.­Kar­þý­lýk­lý­fi­kir­a­lýþ­ve­ri­þin­den­zi­ya­de,­li­de­rin­gö­rü­þü­nü­te­yit­an­la­mý­ný ta­þý­yor.­Bir­fi­kir­so­rul­sa­da­hi,­e­ðer­Ge­nel Baþ­kan’ýn­ne­dü­þün­dü­ðü­bi­li­ni­yor­sa,­ge­nel­de­o­is­ti­ka­met­te­ki­dü­þün­ce­ler­ser­de­di­li­yor. Par­ti­i­çi­me­se­le­le­rin­gö­rü­þül­dü­ðü­Er­ba­kan­lý­i­ki­top­lan­tý­da­bu­lun­muþ­tum.­Bi­rin­de, ba­þör­tü­lü­a­day­ol­sun­ya­da­ol­ma­sýn­ko­nu­þu­lu­yor­du.­Ben­dü­þün­ce­mi­söy­le­dim.­A­ma di­ðer­le­ri,­-bel­ki­de­mil­let­ve­ki­li­a­day­la­rý­nýn tes­bit­e­dil­di­ði­bir­top­lan­týy­dý-­se­si­ni­çý­kart­ma­dý.­ Bir­baþ­ka­is­ti­þa­re­top­lan­tý­sý­da,­Fa­zi­let Par­ti­si­i­çin­de,­Ye­ni­lik­çi­ler­le­Ge­le­nek­çi­le­rin çar­pýþ­tý­ðý­Bü­yük­Kon­gre­ön­ce­si­ne­denk­ge­li­yor­du.­Er­ba­kan,­grup­lar­ha­lin­de­mil­let­ve­kil­le­ri­ni­ka­bul­et­ti.­10-15­ki­þi­ka­dar­dýk.­Sa­de­ce­ben,­ken­di­si­ne­Ab­dul­lah­Gül’ün­ö­nü­nün­a­çýl­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­söy­le­dim.­Sa­ný­rým,­bir­kaç­ki­þi­da­ha­be­nim­ka­týl­ma­dý­ðým top­lan­tý­da­bu­is­ti­ka­met­te­fik­ri­ni­be­yan­et­miþ.­A­ma­za­ten,­o­sý­ra­da­Er­ba­kan­i­le­Ye­ni­lik­çi­le­rin­ip­le­ri­kop­muþ­tu.­ De­mek­is­te­di­ðim­o­ki,­par­ti­i­çin­de­ki­gö­rüþ­a­lýþ­ve­riþ­le­ri,­öz­gür­bir­or­tam­da­ce­re­yan et­mi­yor.­Bir­a­vuç­in­san,­sa­mi­mi­dü­þün­ce­si­ni­i­fa­de­et­se­bi­le,­ço­ðu­giz­li­yor.­Çün­kü her­ke­sin­bir­he­sa­bý­var. Nazlý Ilýcak Sabah, 26.4.2011


Y

MAKALE

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

9

Cihad ve müsbet hareket - 2

fersadoglu@yeniasya.com.tr

s­lâ­mi­ye­tin,­ ay­ný­ za­man­da­ ba­rýþ­ ve­ em­ni­ye­tin,­doð­ru­luk­ve­i­yi­li­ðin,­i­lim­ve­te­fek­kü­rün, sos­yal­a­da­le­tin,­hak­ve­hür­ri­yet­le­rin­vs.­kay­na­ðý­ol­du­ðu­na;­Kur’ân­ve­Sün­net-i­Se­niy­ye­nin, baþ­tan­so­na,­in­san,­hat­ta­hay­van­hak­ve­hür­ri­yet­le­riy­le­do­lu­ol­du­ðu­na­dün­de­ðin­miþ­tik. E­vet,­“ka­rýn­ca­ya­a­yak­bas­ma­yý,­in­san­la­ra­sert, ha­þin­bak­ma­yý,­a­sýk­su­rat­la­kar­þý­la­ma­yý,­e­zi­yet

Ý

et­me­yi;­ar­ka­dan­ko­nuþ­ma­yý,­gýy­be­ti­bi­le­deh­þet­li­gü­nah”­sa­yýp,­“söz­lü­þid­det”ten­da­hi­men e­den­Ýs­lâ­mi­yet,­na­sýl­þid­de­tin­kay­na­ðý­o­la­bi­lir?­ Kur’ân,­ “Al­lah­ yo­lun­da­ na­sýl­ ci­had­ et­mek ge­re­ki­yor­sa­ öy­le­ ci­had­ e­din...”­ 1 di­ye­ fer­man e­der.­Ci­had,­i’lây-ý­ke­li­me­tul­lah­yo­lun­da­mü­câ­de­le­et­me­nin­a­dý;­Al­lah’ýn­yü­ce­a­dý­nýn­bay­rak­laþ­ma­sý­ uð­run­da­ gös­te­ri­len­ cehd,­ ser­gi­le­nen­sa’y,­gay­ret­ve­öz­ve­ri­dir.­ 2­Bir­baþ­ka­ta­rif­le,­yer­yü­zün­de­tev­hid­i­nan­cý­nýn,­hak­kýn,­sul­hun­ ve­ ba­rý­þýn­ hâ­kim­ ol­ma­sý­ i­çin­ har­ca­nan cehd­ ve­ gay­re­tin­ a­dý­dýr.­ Ci­had­ mal­la,­ i­lim­le, kül­tür­ hiz­me­tiy­le­ ya­pý­lýr.­ Bu­ an­lam­da­ ci­had ke­sin­ti­siz­de­vam­e­de­cek­o­lan­bir­sü­reç­tir.­3 Müs­lü­man­ ka­dýn-er­kek,­ yaþ­lý-genç­ her­kes bu­ mâ­nâ­da­ki­ ci­had­ va­zi­fe­siy­le­ mü­kel­lef­tir. Ci­had,­ mad­dî­ ve­ mâ­ne­vî­ o­la­rak­ baþ­ta­ i­ki­ye ay­rý­lýr.­Kur’ân­ve­Sün­net­ten­çý­kan­di­ðer­tas­-

ni­fi­ni­ de­ a­na­ baþ­lýk­la­rý­ i­le­ ve­rir­sek­ þöy­le­ bir tab­lo­i­le­kar­þý­la­þý­rýz:­ -­Va­sý­ta­la­rý­yö­nün­den­ci­had:­ Ý­lim,­dil,­mal ve­be­den­i­le­ya­pý­lan­ci­had. -­ He­def­ ve­ a­lan­la­rý­ a­çý­sýn­dan­ ci­had: Nefs, þey­tan,­ mü­nâ­fýk­lar,­ kö­tü­lük­ler,­ fit­ne-fe­sat, ba­ðî­ler­ve­dýþ­düþ­man­la­ra­kar­þý­ci­had.­ Mad­dî­ ci­had,­ be­den­ i­le,­ mal­ i­le­ ve­ hâ­ri­cî, si­lâh­lý­ düþ­man­la­ra­ kar­þý­ ya­pý­lan­ mü­câ­de­le­nin­ a­dý­dýr.­ Bu­ ci­he­ti,­ za­man,­ þart,­ im­kân­ ve du­ru­ma­gö­re­de­ði­þik­lik­ar­z­e­der.­An­cak,­Be­di­üz­za­man,­ “Din­de­ zor­la­ma­ yok­tur”­ 4 i­fa­de­si­ni­ tef­sir­ e­der­ken,­ zor­la­ma­ ve­ si­lâh­la­ ci­had dö­ne­mi­nin­ ar­týk­ ka­pan­mýþ­ ol­du­ðu­nu­ ve­ “i­man-ý­tah­ki­kî­ký­lý­cýy­la”­ya­pý­la­cak­o­lan­ma­ne­vî­ci­had­dö­ne­mi­nin­baþ­la­dý­ðý­ný­i­lân­e­der.­5 Bu­dö­nem,­ký­lýç­la­rýn­ký­ný­na­gir­di­ði;­ak­lýn,­il­min­ve­ma­ri­fe­tin,­bil­gi­nin,­gü­zel­ah­lâ­kýn,­li­sân-ý

kal­ve­hâ­lin­hâ­kim­ol­du­ðu­bir­dö­nem­dir.­Za­ten ferd,­yal­nýz­ba­þý­na­“si­lâh­la­ci­had”­ka­ra­rý­ve­re­mez,­uy­gu­la­ya­maz.­ 6­­ “Pey­gam­be­re­dü­þen,­an­cak­teb­lið­et­mek­tir”­ 7 ge­re­ðin­ce,­mü’min­le­rin va­zi­fe­le­ri­yal­nýz­ca­teb­lið­dir,­zor­la­yý­cý­ve­ka­bul et­ti­ri­ci­de­ðil­dir­ler.­Pey­gam­ber­le­re­ta­nýn­ma­yan bir­im­ti­yaz,­el­bet­te­hiç­bir­fer­de­ta­nýn­ma­mýþ­týr. Dipnotlar: 1. Kur’ân, Hac Sûresi, 78. 2. M. Fethullah Gülen, Ý’lây-ý Kelimetullah veya Cihad, Nil Yay., Ýzm., 1996 s. V. 3. Prof. Dr. Hamza Aktan, Zaman, Þubat 2000. 4. Kur’ân, Bakara, 256. 5. Þuâlar, Yeni Asya Neþriyat, s. 79 6. Fethü’l-Barî, 6: 28; Ýbn-i Kudame, Muðni, 8: 346. 7. Kur’ân: Mâide 99, Nûr, 54.

Dördüncü sene–i devriye rasityucel-19@hotmail.com

Maniler MANILER ha­ya­týn­a­ký­þý­na­en­gel­ol­du. Çe­þit­çe­þit­ti… Ki­mi­iç­dün­ya­mýz­da, Ki­mi­dýþ­dün­ya­mýz­da… En­ bü­yük­ en­gel­ler­ ken­di­ be­de­ni­miz­de­ya­þan­dý­ve­ya­þa­ný­yor. Ý­çi­miz­de­ki­þey­tan, Dý­þý­mýz­da­ki­þey­tan­lar. On­lar­da­hi­i­ki­ye­ay­rýl­dý: Cin­nî­þey­tan­lar, Ýn­sa­nî­þey­tan­lar. Kaç­kol­dan­ha­re­ke­te­geç­ti­ler. Ýn­sa­nýn­kar­þý­sý­na­ön­ce­gad­dar­ka­rak­ter­li­ü­mit­siz­lik­çýk­tý. Bü­tün­ü­mit­le­rin­ö­nü­nü­kes­ti. Ü­mit­siz­lik­ her­ o­lum­lu­ ve­ yük­sek ha­li­mi­ze­te­mel­den­kar­þý­i­di. O­na,­ü­mit­to­mur­cuk­la­rý­bes­le­yen­ler­en­gel­ol­du. Hep­ þevk­ i­l e­ ha­y a­t ýn­ dað­l ar­v â­r î dal­ga­la­rýn­dan­geç­ti. Son­ra­baþ­ka­bir­en­gel­le­kar­þý­laþ­tý. “Ben­bi­li­rim”­ha­va­sý­na­gir­di. Kim­se­yi­gö­zü­gör­mü­yor­du. Hal­bu­ki­ken­di­sin­den­baþ­ka­o­iþ­le­ri da­h a­ i­y i­ bi­l en­ ve­ ya­p a­c ak­ o­l an­l ar var­dý. A­ma­ol­ma­dý. O­“ben”li­ði­bir­tür­lü­bý­rak­mý­yor­du. Ýþ­te­ za­ma­na­ mey­dan­ o­ku­yan­ ni­ce ha­ki­kat­ kah­ra­man­la­rý­nýn­ ön­le­rin­de böy­le­dað­gi­bi­en­gel­ler­var­dý. Ço­ðu­ bu­ teh­li­ke­le­rin­ i­çin­de­ bo­ðuþ­tu­lar. Bir­ kýs­mý­ bil­me­ye­rek­ ehl-i­ da­lâ­le­tin­ ek­me­ði­ne­ yað­ sü­re­cek­ hal­le­rin tir­ya­ki­si­ol­du. Or­ta­da­tu­tu­na­cak­yer­bu­la­ma­dý­lar. Hal­bu­ki­du­rum­cid­dî­i­di. Bir­ha­ki­kat­kah­ra­ma­nýn­þu­tes­bi­ti­gö­zü­nü­ve­gön­lü­nü­aç­ma­sý­na­ve­si­le­ol­du: Þöy­le­ses­len­miþ­ti: “Bak­ kar­de­þim,­ bi­zim­ mes­le­ði­miz yað­lý­di­re­ðe­ben­zer,­yu­ka­rý­doð­ru­çý­ka­bi­lir­sin,­a­ma­e­li­ni­ve­a­ya­ðý­ný­o­di­rek­ten­gev­þe­tir­sen,­bir­an­da­ken­di­ni di­re­ðin­di­bin­de­bu­lur­sun.” Bu­ mi­sal,­ mu­ha­ta­býn­ dün­ya­sýn­da þim­þek­gi­bi­çak­mýþ­tý. Za­m a­n ýn­ se­s i­ ve­ sö­z ü­ de­ þöy­l e söy­le­miþ­ti: “Ga­yet­ yük­sek­ bir­ ku­le­nin­ üs­tün­den­düþ­mek­ih­ti­ma­li­var,­or­ta­da­tu­tu­na­cak­yer­bu­la­maz.” Son­ra­a­ce­le­ci­lik­çýk­tý­kar­þý­mý­za. Her­þe­yi­bir­an­da­dü­zelt­mek­is­ti­yor­du. A­ma­bu­ra­sý­dün­ya­i­di. “­de­tul­lah”­de­di­ði­miz­þart­la­ra­uy­mak­ge­re­ki­yor­du. “Te­en­nî”­bu­nun­i­çin­ge­rek­li­i­di. Ha­yat­þart­la­rý­na­uy­mak­i­le­mü­kel­lef­e­dil­miþ­tik. Bu­ en­g el­d en­ son­r a­ bir­ baþ­k a­s ý kar­þý­mý­za­çýk­tý: “Ne­me­lâ­zým,­bu­iþ­le­ri­sa­de­ce­ben mi­ dü­þü­ne­ce­ðim?”­ an­la­yý­þý­ en­ge­lin bir­par­ça­sý­ol­du. Hal­bu­ki­ bir­ ki­þi­nin­ him­me­ti,­ bir top­lu­mun­him­me­ti­ni­yan­sý­ta­cak­tý. Ve­ en­ so­nun­da­ tem­bel­lik­ ha­ki­kat yol­cu­su­nun­ö­nü­ne­i­nat­i­le­çýk­tý. E­li­ni-ko­lu­nu­bað­la­mýþ­tý. Hal­bu­ki­bu­hâl,­is­pir­tiz­ma­gi­bi­bir du­rum­du. Ýn­sa­ný­bü­yü­le­ye­rek­a­san­bir­cel­lâ­dýn­ ha­li­ne­ ben­zi­yor­du.­ Ma­ni­ler­ i­se sý­ra­sý­ra­bi­zi­bek­li­yor­du. En­gel­le­re­ta­ký­lan­lar­na­ze­nin­ha­ki­kat­le­rin­ký­rýl­ma­sý­na­se­bep­ol­du­lar...

li­hoð­lu.­ I­ am­ from­ Bat­man.­ Very­ ni­ce­ to meet­ yo­u­ mr.­ A­yý!”­ fa­lan­ di­ye­cek­ ka­dar­ en a­zýn­dan­ Ýn­gi­liz­ce­ bil­men­ ge­re­kir.­ Ö­ro­v­iz­yon­da­bi­le­“Sha­ke­it­up­She­ke­rim­”­þek­lin­de me­lez­Ýn­gi­lizce­söz­lü­þar­ký­lar­4.­ol­du.­Þim­di mo­da,­ me­lez­ Ýn­gi­liz­ce.­ Bir­ ba­kar­sýn,­ a­yý­ da latif@yeniasya.com.tr bu­tür­cüm­le­le­re­kar­þý­lýk­“Oh­my­God!­My il­di­ði­niz­ gi­bi,­ dört­ yýl­ ön­ce,­ ya­ni­ 27 na­me­is­A­yý.­And­sur­na­me­is­A­yý­oð­lu­A­yý” Ni­san­ 2007'de­ sa­nal­ or­tam­da­ bir­ "ba­di­ye­kar­þý­lýk­ve­re­bi­lir.­ sýn­bil­di­ri­si"­ya­yýn­lan­dý. A­ða­bey­dað­da,­or­man­da­a­yý­gö­rün­ce­þa­Med­ya­ve­si­ya­set­â­le­mi­ni­e­lek­trik­len­di­ren þýr­dý­ðý­ný­söy­le­miþ­sin. bu­ ge­c e­ ya­r ý­s ý­ bil­d i­r i­s i,­ ka­m u­o ­y un­d a­ bir Ni­ye­ "e–muh­tý­ra"ya­ uð­ra­mýþ­ gi­bi­ þa­þý­rý­"e–muh­tý­ra"­þek­lin­de­al­gý­lan­dý. yor­sun,­an­la­ma­dým... Ýlk­ an­da­ bü­yük­ þaþ­kýn­lý­ða­ se­bep­ o­lan­ bu Bir­ke­re,­or­man­lar­a­yý­la­rýn­a­na­va­ta­ný.­Ya­gi­ri­þim,­ top­lu­mun­ he­men­ hiç­bir­ ke­si­mi­ ta­ni,­ her­ hal­de­ o­ra­da­ o­la­cak­lar.­ Þe­hir­de­ veya ra­fýn­dan­tas­vip­gör­me­di,­des­tek­bul­ma­dý. bir­ta­til­si­te­sin­de­kar­þý­na­çý­ka­cak­de­ðil­ya... Ýþ­te,­tam­da­bu­"e–muh­tý­ra"­tar­týþ­ma­sý­nýn Di­yor­sun­ki:­“A­yý­yý­vu­ra­cak­ol­sam,­17­bin a­la­bil­di­ði­ne­ký­zýþ­tý­ðý­o­gün­ler­de,­bi­zim­yo­lu­li­ra­pa­ra­ce­za­sý­ve­bil­mem­ne­ka­dar­ha­pis­ce­muz­dað­lýk–or­man­lýk­bir­böl­ge­ye­düþ­tü. za­sý­var.”­An­cak­A,­B,­C,­mi­o­lur,­E,­F­ti­pi­mi Kaz­m a–kü­r ek­ ça­l ý­þ ýr­k en,­ bah­ç e­n in­ üst Selâm olsun "dayý"ya dikkat et "ayý"ya o­lur­hüc­re­ti­pi­ni­a­çýk­la­ma­mýþ­sýn.­A­dan­Z’ye ta­ra­fýn­da­ki­ ça­lý­lýk–fun­da­lýk­ a­lan­da­ â­ni­den Muh­te­rem­kar­de­þim­Latif­Sa­li­hoð­lu. yo­lu­var.­Ne­ya­zýk­ki­a­ra­bay­la­6–7­ki­þi­yi­e­zen bir­gü­rül­tü­kop­tu.­Bir­vah­þi­hay­va­nýn,­ça­lý­Sen­ tu­tup­ "Boz­ a­yý­ zi­ya­re­ti­me­ ni­ye­ gel­- ve­ öl­dü­ren­ tra­fik­ ca­na­var­la­rý­nýn­ i­ki–üç­ ay la­rý­ya­ra­ya­ra­ba­na­doð­ru­gel­di­ði­ni­fark­et­- di?" di­ye­ba­na­so­ru­yor­sun. ha­p is­ ve­ bir­k aç­ mil­y on­c uk­ pa­r a­ ce­z a­s ýy­l a tim.­ Ýlk­ an­da­ "Bu­ bir­ ya­ban­ do­mu­zu­dur" Ya­h u­ a­ð a­b ey,­ ben­ ne­ bi­l e­y im­ a­y ý­ se­n i kur­tul­ma­la­rý­da­gös­te­ri­yor­ki,­mem­le­ket­te­a­de­dim,­ken­di­ken­di­me. gör­me­ye­ni­ye­gel­di.­Ba­na­ni­ye­so­ru­yor­sun? yý­lar,­in­san­lar­dan­da­ha­de­ðer­li. O­gün,­o­mýn­tý­ka­da­yal­nýz­dým.­Et­raf­ta­da Ben­a­yý­la­rýn­gö­nül­lü­a­vu­ka­tý­mý­yým?­A­yý­la­Bun­dan­do­la­yý­a­yý­ya­do­kun­ma­mak­la­a­kýl­kim­s e­c ik­l er­ yok­t u.­ Do­m u­z un­ sal­d ýr­m a­s ý rýn­ ye­min­li­ ter­cü­man­lý­ðý­ný­ mý­ üst­len­dim? lý­lýk­et­miþ­sin.­Bu­gü­zel!­De­mek,­çok­ya­þa­yan ha­lin­de,­ ya­kýn­da­ki­ bir­ a­ða­ca­ çý­kýp­ kur­tu­la­- Bun­ca­ se­ne­dir­ dað­da,­ or­man­da­ ya­þý­yor­sun de­ðil;­ dað­lar­da,­ or­man­lar­da­ çok­ ge­zen­ bi­li­ca­ðý­mý­dü­þün­düm.­Bek­le­me­ye­baþ­la­dým. ma­dem,­ ni­ye­ a­yý­la­rýn­ di­lin­den­ an­la­mý­yor­- yor.­Bir­de­kà­nun­lar­as­lýn­da­e­þit­tir­a­ma.­A­Ne­ var­ ki,­ du­rum­ dü­þün­dü­ðüm­ gi­bi­ çýk­- sun­ki?­Cýk­cýk­cýk...­ yý­lar­ bi­raz­ da­ha­ e­þit­tir.­ Bu­nu­ öð­ren­miþ­ ol­ma­dý.­Fun­da­lýk­a­lan­dan­çý­kan­vah­þi­hay­va­En­ký­sa­za­man­da­bir­ya­ban­cý­dil­kur­su­na ma­na­se­vin­dim. nýn­do­muz­de­ðil,­bir­boz­a­yý­ol­du­ðu­nu­son ya­zýl­san­i­yi­o­lur.­Çün­kü,­a­yý­lar­la­da­ha­ço­ok Bu­a­yý­nýn­kar­þý­na­çýk­ma­sýn­da­be­nim­par­an­da­fark­et­tim. mu­ha­tap­ o­la­cak­sýn.­ Bi­raz­ dil­ öð­ren­sen­ i­yi ma­ðý­mýn­ o­lup­ ol­ma­dý­ðý­ný­ ö­zel­lik­le­ sor­muþ­Boz­a­yý­i­le­a­ra­mýz­da­sa­de­ce­8–10­met­re­- o­lur.­ Hiç­ ol­maz­sa­ a­yý­ i­le­ kar­þý­laþ­tý­ðýn­ za­- sun.­So­ru­ya­bak­hi­za­ya­gel.­Ya­hu­be­nim­par­lik­bir­me­sa­fe­var­dý.­Bir­an­da­göz­gö­ze­gel­- man­“My­na­me­is­La­tif­And­sur­na­me­is­Sa­- ma­ðým­ ol­sa­ hiç­ söy­ler­ mi­yim?­ Mem­le­ket­te pi­yon­ mu­ yok,­ ki­ra­lýk­ a­dam­ mý­ yok?­ Ýl­le­ de öð­ren­mek­ is­ti­yor­san,­ a­yý­yý­ ya­ka­lar­sýn,­ sor­27 Nisan 1909 gu–su­âl­e­dersin...­Meselâ,­bir­a­ða­ca­bað­la­yýp i­fa­de­si­ni­ me­de­ni­ce­ al:­ “Ha­in,­ bö­lü­cü­ü­ü­ü! Söy­le,­ kim­ se­ni­ gön­der­di­ bu­ or­ma­na?"­ di­ye ik­na­e­de­rek­bül­bül­gi­bi­ko­nuþ­tur. Ger­çi­ a­yý­lar­ bül­bül­ gi­bi­ ko­nuþ­maz­lar.­ A­yý gi­bi­ko­nuþr­lar.­A­ma­lâ­fýn­ge­li­þi­iþ­te.­Ro­man­eþrûtî sistemi iki kez lar­da,­fi­lm­ler­de­böy­le­o­lur. kabul ve ilân eden SulÞan­sýn­var­ki,­a­yý­tek­ba­þý­na­gel­miþ­zi­ya­re­tan II. Abdülhamid, Selanik ti­ne.­ Ya­ a­i­le­ce,­ ak­ra­ba­ ve­ ta­al­lü­kat­la­ bir­lik­te merkezli Hareket Ordusuna yan­daþ­la­rýy­la­ ve­ da­yý­la­rýy­la­ bir­lik­te­ or­ma­ný istinad eden Ýttihatçýlar tabas­say­dý­ne­ya­pa­cak­týn?­El­le­rin­de­pan­kart­lar rafýndan devrilerek Sela“Bu­ or­man­ bi­zim­dir­ bi­zim­ ka­la­cak!­ Ya­ sev, nik'e sürgün edildi. ya­ terk­ et!­ Ya­þa­sýn­ or­man­ dü­ze­ni­ni­ ko­ru­ma Bu hadise, Türkiye'de yeni ve­ kol­la­ma­ mü­ca­de­le­miz!­ Kah­rol­sun­ or­man bir devrin baþlangýcý oldu: dü­ze­ni­ni­boz­mak­is­te­yen­ha­in­ler!"­di­ye­o­ra­da Saltanatýn, yani idarî inisiyabir­gü­zel­mu­a­me­le­gö­rür­dün. tifin Türkler'den Selaniklilere “Bir­bi­ri­mi­ze­ u­zun­ u­zun,­ bir­ sü­re­ dik­ dik geçtiði devrin baþlangýcý... bak­týk”­ di­yor­sun.­ Ta­bii­ dik­ a­çý­dan­ bak­mak Sultan Abdülhamid'in hal ânýný tasvir eden bir tablo. *** Esasýnda "kudretli padiye­ri­ne­ ya­tay­ a­çý­dan­ ba­ka­bi­lir­di­niz.­ A­ma­ o an­da­ öy­le­ i­cab­ et­miþ.­ Ney­se­ ki­ kav­ga–ký­ya­þah" Sultan Abdülhamid gi- riliyor ve özetle þunlar ifade þebekesidir. met­kop­ma­mýþ.­Ý­ki­niz­de­ni­za­mi­ye­den­dön­bi, "gölge padiþah" Sultan *** ediliyor: Vahdeddin'i ve "son halife" * 1808–9 yýllarýnda Yeni1909'un 27 Nisan'ýnda Hali - müþ­sü­nüz.­Ba­rýþ­her­za­man­i­yi­dir.­Bað­da­ba­rýþ,­dað­da­ba­rýþ..­Son­ra­su­rat­i­ki­ka­rýþ. Abdülmecid Efendiyi devife Sultaný deviren darbeciler, çerilerin içine giren mason Ben­se­nin­a­yý­lar­la­kol­ko­la­o­la­ca­ðý­ný­ta­a ren ve sürgüne gönderenler komitacýlarý, Yeniçeri Ocaðý- ne gariptir ki, sürgün yeri ola 2001’ler­ de­yaz­mýþ­tým.­A­ma­i­nan­ma­mýþ­týn. de Selaniklilerdir. rak da Selanik'i öngördüler. ný ifsat ederek, onlarý HilâSa­ k a­ l ým­yok­ki­a­ ða­bey.­A­ma­gör­dün­iþ­te,­ne Burada "Selanikliler"den Darbeyi teblið eden heyefete karþý isyana kýþkýrttý. ka­ d ar­uz­ g ö­ r üþ­ l ü­ol­ du­ðu­mu.­Bun­dan­bü­yük kastýmýz, "dönme" ya da * Yeniçeri Ocaðýný ýslâh tin baþýnda da Selanik mebubir­gö­ n enç­duy­ d um.­He­ e­e...­Ho­þu­ma­da­git­ti. "Sabetaycýlar" olarak bilinen etmeye çalýþmasý gereken su Emanuel Karasso'nun buÇok­þü­ k ür­ha­ y al­ l e­ r im­ve­de­ dik­le­rim­ger­çek þahýs ve mihraklardýr. lunduðu dikkate alýndýðýnda, Halife Sultan Mahmud ise, Bu mihrakýn merkez üssü, Yeniçerileri kurban (venhar) Sultan Abdülhamid'e bir mâ- ol­du.­Se­ni­kut­la­rým.­Dün­ya­gö­züy­le­bir­a­yý 1808'den itibaren Selanik gör­dü­ðün­i­çin.­Ne­mut­lu­a­yý­gö­ren­le­re! nâda þunu demek istediler: vermeye mecbur edildi. olmuþtur. Sabetaistlerin çoÞim­di­ “Se­fer­ A­bi,­ boz­ a­yý­ sen­ce­ zi­ya­re­ti­* Halife Sultan'ý þaþýrtan - Ey Osmanlý Sultaný! Bizim yeðu, ayný zamanda masonme­ ni­çin­ gel­di?”­ so­ru­su­na­ ge­le­lim.­ Bu­ra­da lar, 1808'deki denemesinde rimiz senin, senin makamýn larla irtibatlýdýr, hatta içþöy­le­bir­ih­ti­mal­he­sap­la­rý­ya­pa­lým. da artýk bizim olacak. baþarýsýz kaldý; fakat, li–dýþlýdýr. Boz­ a­yý­ zi­ya­re­ti­ni­ze­ ni­çin­ gel­miþ­tir?­ Sa­ða Selaniklilerin saltanatý, u1826'da neticeye ulaþtý. YaTürkiye'deki hemen bütün ni, orduyu kullandýlar ve niso­la­ba­kýp­ni­çin­u­tan­mýþ­ve­çe­kip­git­miþ­tir? zun yýllar devam edegeldi. Ýdarbelerin, ifsat ve iðfalatýn, a)­ Or­ma­na­ ilk­ ge­len­ yer­li­ tu­rist­ ol­du­ðu­nisiyatif, ne zaman ellerinhayet Ocaðý söndürdüler. nifak ve þikakýn, sefahet ve * Bu vak'adan yaklaþýk den çýkacak gibi olduysa, he- nuz­dan,­ tu­rizm­ mev­si­mi­ a­çý­lý­þý­ mü­na­se­be­rezaletin arkasýnda bu kesi men zulme sapmýþlar ve dar- tiy­le­si­zi­kar­þý­la­ma­ya­gel­miþ­o­la­bi­lir. yüz sene sonra yine benzer min doðrudan veya dolaylý b)­Ý­a­de–i­zi­ya­ret­i­çin­gel­miþ­o­la­bi­lir.­Sa­ða be hazýrlýklarýna baþlamýþlar. hadiseler yaþandý. Mason desteði, katkýsý olmuþtur. so­la­bak­ma­sý­i­se,­o­tu­ra­cak­yer­a­ra­mýþ­ol­ma­1946'da Emirdað'da ikakomitelerinin kýþkýrtmasýyÝlk büyük iðfal ve ifsatlarý, la, Hareket Ordusu 1909'da sýn­dan­dýr.­ Yer­ bu­la­ma­yýn­ca­ mah­cub­ ve­ u­met eden Üstad BediüzzaYeniçeri Ocaðý içinde olduðu Halife'ye karþý isyan etti. tan­gaç­du­ru­ma­düþ­müþ­tür. man, üzerinde yoðunlaþan göze çarpýyor. c)­O­ bü­yük­ gü­nün­ ö­ne­mi­ni­ ta­ri­he­ ge­çir­þiddetli baský ve zulümlerin 1924'te ise, askerî sistem Dolayýsýyla, bin yýl Ýslâma arka plânýnda "Selaniklilerin mek­ i­çin­ zi­ya­ret­çi­ im­za­ def­te­ri­ni­ a­ra­mak deðiþtirildi, Fevzi Paþa Gehizmet eden asker ocaðý, kas­t ýy­l a­ sa­ð a–so­l a­ bak­m ýþ­ o­l a­b i­l ir.­ Def­mutlak istibdadý" bulundunelkurmay Baþkaný yapýldý, bunlar için en büyük hedef ter–ka­lem­gö­re­me­yin­ce,­sý­kýl­mýþ­o­la­bi­lir. ðunu beyan ediyor. medreseler kapatýldý ve Hiolmuþ; ayný þekilde, hem ilk, lâfet makamý laðvedildi. d)­Bir­mi­sa­fi­rin­o­la­rak­ko­lon­ya,­þe­ker,­bal Bediüzzaman, o istibdadý hem son büyük sýðýnak yeri ve­sâ­i­re­­ ik­râm­ et­me­ni­ bek­le­miþ,­ ik­râm­ gel­* Yeniçeri'yi kurban eden kýracak bir partinin çýktýðýný olarak deðerlendirilmiþ. me­yin­ce,­çe­kip­git­miþ­o­la­bi­lir.­ (yani "venhar"ý yapan) kiþi, ve o partiye kendisinin de Üstad Bediüzzaman'a ait e)­Se­ni­ e­lin­de­ kü­rek­le­ top­ra­ðý­ kur­ca­la­yýp zahirde Halifedir. O ise, veyardýmcý olabileceði ihtimaRumûzât–ý Semâniye isimli kil–i Nebevî'dir. Fakat, asýl line binaen elim sýkýntýlar dur­du­ðu­nu­gö­rün­ce,­yar­dým­et­mek­mak­sa­Osm. eserin Dördüncü Refâilleri göstermek lâzým. Bu verilerek ezilmeye çalýþýldýdýy­la­et­raf­ta­kaz­ma–kü­rek­a­ra­mýþ,­bu­la­ma­miz'inde bu hususlarla alâda, mason komitesi ve Yeðýný nazara veriyor. (Emirdað yýn­ca,­bir­i­þe­ya­ra­ma­ma­nýn­ver­di­ði­mah­cu­kalý olarak bazý ayrýntýlar ve - niçeri'nin içine giren fesat Lâhikasý, s. 134) bi­yet­le­git­miþ­o­la­bi­lir.

B

dik.­Ý­ki­miz­de­þa­þýr­mýþ­du­rum­day­dýk. E­l im­d e­ kü­r ek­ var­d ý.­ Hay­v an­c a­ð ýz,­ bir müd­det­dik­dik­bak­týk­tan­son­ra,­a­de­ta­u­ta­nýr­ca­sý­na­ ba­þý­ný­ eð­di­ ve­ sa­ða­ so­la­ ba­ka­rak, muh­te­me­len­bir­çý­kýþ­yo­lu­a­ra­dý. Ben,­ge­ri­a­dým­a­ta­rak­a­ra­ya­me­sa­fe­koy­dum.­Boz­a­yý­da,­bi­raz­te­dir­gin­lik,­bi­raz­da þaþ­kýn­lýk­i­çin­de­o­ra­dan­u­zak­la­þa­rak­ka­yýp­la­ra­ka­rýþ­tý. Al­lah­ha­yýr­et­sin,­ben­bu­"vak'a–i­tu­ha­fi­ye"nin­te­vi­li­ni­Se­fer­Ak­gül­A­ða­bey­den­is­te­miþ­tim:­"Boz­a­yý­zi­ya­re­ti­me­ni­çin­gel­miþ­o­la­bi­lir?"­de­miþ­tim. Sað­ol­sun,­o­da­i­ro­nik­bir­üs­lûp­la­ha­di­se­nin­ te­vi­li­ni­ ya­pa­rak­ a­þa­ðý­da­ o­ku­ya­ca­ðý­nýz ya­zý­yý­gön­der­miþ­ti.­Siz­ler­le­o­ya­zý­nýn­ge­niþ bir­ ö­ze­ti­ni­ pay­laþ­mak­ bu­gü­ne­ na­sip­ ol­du. Bu­yu­run,­bir­lik­te­o­ku­ya­lým. *­*­*

TARÝHTE BUGÜN

Ýnisiyatif Selaniklilerin eline geçti M

sami-cebeci@hotmail.com

Þehzadeler þehri A­mas­ya,­ Os­man­lý­ Dev­le­ti­nin­ ta­ri­hin­de ö­nem­li­ bir­ ye­ri­ o­lan­ vi­lâ­yet­tir.­ Os­man­lý pa­di­þah­la­rý,­ ço­cuk­la­rý­ bel­li­ bir­ ya­þa­ ge­lip, ge­rek­li­ e­ði­tim­le­ri­ni­ ta­mam­la­dýk­tan­ son­ra, on­la­rý­ dev­let­ a­dam­lý­ðý­na­ a­lýþ­týr­mak­ i­çin çe­þit­li­vi­lâ­yet­le­re­va­li­ta­yin­e­der­ler­di.­Hal­kýn,­u­le­ma­nýn­ve­as­ker­le­rin­or­tak­ka­bu­lü­ne­maz­har­o­lan­oð­lu­da­pa­di­þah­o­lur­du. A­mas­ya­ i­li,­ o­ vi­lâ­yet­ler­den­ bi­ri­ ol­ma­ ö­zel­li­ði­ne­ve­þe­re­fi­ne­maz­har­o­lan­bir­þe­hir­dir.­Se­kiz­ta­ne­þeh­za­de­ye­ev­sa­hip­li­ði­ya­pan bu­i­lin­ter­mi­na­li­ne­ya­kýn­bir­lev­ha­da­“Þeh­za­de­ler­þeh­ri­ne­hoþ­gel­di­niz”­yaz­mak­ta­dýr. Fa­tih­Sul­tan­Meh­med­Han­Haz­ret­le­ri­nin oð­lu­o­lan­ve­da­ha­son­ra­ve­li­pa­di­þah­o­la­rak ta­ný­nan­2.­Be­ya­zýd,­þeh­za­de­li­ðin­de­A­mas­ya i­lin­de­va­li­lik­yap­mýþ­ve­1485­ta­ri­hin­de­Sul­tan­Be­ya­zýt­Ca­mii­o­la­rak­bi­li­nen­o­muh­te­þem­e­se­ri­ni­yap­týr­mýþ­týr.­O­nun­ço­cuk­la­rýn­dan­ o­lan­ Þeh­za­de­ Ah­med­ de­ bu­ il­de­ o­tuz bir­se­ne­va­li­lik­yap­mak­su­re­tiy­le,­o­ra­da­en u­zun­ka­lan­þeh­za­de­un­va­ný­ný­al­mýþ­týr. A­mas­ya­ i­li­ne­ sek­sen­li­ yýl­lar­da­ git­ti­ði­mi bi­li­yo­rum.­ A­ma­ ta­ri­hi­ni­ ha­týr­la­ya­ma­ya­cak ka­dar­ es­kiy­di.­ 23­ Ni­san­ 2011­ gü­nü­ da­vet ü­z e­r i­n e­ A­m as­y a­ yol­l a­r ýn­d a­y ým.­ An­k a­ra’dan­ha­re­ket­e­den­o­to­büs,­Ký­rýk­ka­le,­Ço­rum,­ Me­ci­tö­zü­ hat­týn­dan­ gi­de­rek­ A­mas­ya’ya­u­laþ­tý­ðýn­da­sa­at­on­se­kiz­o­tu­zu­gös­te­ri­yor­du.­ Beþ­ bu­çuk­ sa­at­te­ ter­mi­na­le­ var­mýþ­týk.­ Ka­dim­ dos­tum­ O­ðuz­ kar­deþ­ bi­zi bek­li­yor­du.­ Has­ret­le­ ku­cak­laþ­týk­ ve­ sü­rat­le Sul­tan­Be­ya­zýt­Ca­mi­i’ne­u­laþ­týk.­Zi­ra­i­kin­di na­ma­zý­ ge­cik­miþ­ ve­ ke­ra­het­ vak­ti­ yak­laþ­mýþ­tý.­Bu­ram­bu­ram­ec­dad­ve­Os­man­lý­ru­hu­ko­kan­ca­mi­in­la­hu­tî­at­mos­fe­rin­de­hu­þu i­çin­de­na­ma­zý­e­da­et­tik.­Bir­gru­bun­ce­ma­at­le­na­maz­ký­lý­yor­ol­ma­la­rý­da­gü­zel­bir­te­va­fuk­ol­muþ­tu. Ak­þam­ka­ran­lý­ðý­çök­me­den­þeh­ri­bir­te­pe­den­ gör­mek­ is­te­di­ði­mi­ söy­le­dim.­ Bu, Üs­ta­dý­mý­zýn­bir­ge­le­ne­ðiy­di.­O­ðuz­kar­deþ, þeh­ri­yu­ka­rý­lar­dan­sey­ret­me­ye­mü­sa­it­sarp bir­ te­pe­ye­ çý­kar­dý.­ Za­ten,­ þeh­re­ o­to­büs­le gi­rer­ken­fýt­rî­gök­de­len­ler­gi­bi­se­ma­ya­yük­se­len­ sað­lý­ sol­lu­ dað­la­rýn­ hâ­li­ in­sa­na­ ür­per­ti­ ve­ri­yor­du.­ San­ki­ üs­tü­mü­ze­ yý­ký­lý­ve­re­cek­miþ­ gi­bi­ du­ru­yor­lar­dý.­ Ak­þa­mýn­ a­la­ca­ka­ran­lý­ðýn­da­þeh­rin­man­za­ra­sý­gö­rül­me­ye­ de­ðer­di.­ Ye­þil­ Ir­mak­ þeh­rin­ or­ta­sýn­dan ge­çi­yor­ ve­ haþ­met­le­ sü­zü­lüp­ gi­di­yor­du. Sul­tan­Be­ya­zýt­Ca­mii­de­neh­rin­ke­na­rýn­da a­lým­lý­ bir­ ku­ðu­ gi­bi­ du­ru­yor­du.­ Vi­ya­na’yý i­ki­ye­ bö­len­ Tu­na­ Neh­ri­ ke­na­rýn­da­ be­yaz bir­ ku­ð u­y u­ an­d ý­r an­ A­r ap­l a­r ýn­ Ca­m i­i ­n e ben­zet­tim.­Þe­hir,­dað­lar­a­ra­sýn­da­ki­dar­bir a­la­na­ku­rul­muþ.­Kar­þý­te­pe­de­þe­hir­ka­le­si, o­nun­ya­maç­la­rýn­da­da­es­ki­me­de­ni­yet­ler­den­kal­ma­ka­ya­la­ra­o­yul­muþ­kral­me­zar­la­rý­ gö­rü­nü­yor­du.­ Va­di­ bo­yun­ca­ u­za­yýp­ gi­den­þeh­rin­bir­bö­lü­mün­de­çift­mi­na­re­li­ve kub­be­li­bir­ca­mi­var­dý.­O­ðuz­kar­deþ­o­nun Fa­tih­Ca­mii­ol­du­ðu­nu­ve­hiz­met­mer­ke­zi­mi­zin­ de­ o­nun­ he­men­ ya­nýn­da­ki­ a­part­man­da­ol­du­ðu­nu­söy­le­di. Yir­mi­da­ki­ka­lýk­bir­te­ma­þa­dan­son­ra­sü­rat­le­Te­kin­kar­de­þin­e­vi­ne­git­tik.­Di­ðer­ge­len­kar­deþ­ler­le­bir­lik­te­ak­þam­na­ma­zý­ný­ve ye­m e­ð i­ mü­t e­a ­k ip­ hiz­m et­ mer­k e­z i­m i­z e geç­t ik.­ Gö­n ül­ dost­l a­r ý­ bi­z i­ bek­l i­y or­d u. Mer­zi­fon­ve­Su­lu­o­va’dan­ge­len­ler­le­bir­lik­te­ bir­ hay­li­ ka­la­ba­lýk­ bir­ ce­ma­at­ top­lan­mýþ­tý.­ Üç­ sa­at­ sü­ren­ ve­ ha­tý­ra­lar­la­ süs­le­nen­ ders­ ve­ soh­bet­ he­pi­miz­ i­çin­ bir­ fe­yiz ve­ þevk­ kay­na­ðý­ ol­du.­ Yat­sý­ na­ma­zýn­dan son­ra­ çev­re­ il­çe­ler­den­ ge­len­ler­ git­ti.­ A­mas­ya­lý­lar­la­ ge­ce­ bir­ bu­çu­ða­ ka­dar­ hiz­met­le­ri­mi­zin­ mev­cut­ du­ru­mu­nu­ ve­ ge­le­ce­ðe­ da­ir­ hiz­met­ plân­la­rý­mý­zý­ ko­nuþ­tuk. Meþ­ve­ret­he­ye­ti­ne­ka­dar­dü­zen­li­ça­lý­þýr­sa, hiz­met­le­ri­mi­zin­de­o­nis­pet­te­in­ki­þaf­e­de­ce­ði­ni­ na­za­ra­ ver­dik.­ Ö­zel­lik­le­ öð­ren­ci­ ve genç­lik­ hiz­met­le­ri­nin­ ge­liþ­ti­ril­me­si­ ü­ze­rin­de­dur­duk. A­mas­ya’da­ cid­di­ bir­ po­tan­si­yel­ güç­ bu­lun­du­ðu­nu­gör­düm.­Bu­mev­cut­gü­cü­müz­le,­ bü­tün­ me­sa­i­mi­zi­ hiz­me­te­ yo­ðun­laþ­tý­rýr ve­ baþ­ka­la­rý­nýn­ ne­ yap­tý­ðý­na­ de­ðil,­ ken­di fa­a­li­yet­le­ri­mi­ze­ o­dak­la­nýr­sak,­ ký­sa­ za­man­da­ hiz­met­ler­de­ sýç­ra­ma­ ya­pa­rýz­ in­þa­al­lah. Bu­ hýz­lý­ ge­liþ­me­ ha­ným­lar­ ca­mi­a­sý­na­ da yan­sýr­ ve­ he­pi­mi­zi­ þa­þýr­ta­cak­ hiz­met­le­rin or­ta­ya­ çýk­ma­sý­na­ ve­si­le­ o­lur.Ha­ya­tý­ný­ Nur hiz­me­ti­ne­ a­da­yan­ bir­ va­kýf­ kar­de­þin­ is­tih­dam­e­dil­me­si­i­se,­her­þe­yin­da­ha­da­gü­zel­leþ­me­si­ne­se­bep­o­la­ca­ðý­na­i­na­ný­yo­rum. Zü­be­yir­ Gün­dü­zalp­ çiz­gi­si­ni­ ta­kip­ e­den ve­o­ri­ji­nal­Nur­mes­le­ði­nin­te­mel­pren­sip­le­ri­ni­vaz­ge­çil­mez­bir­hiz­met­fel­se­fe­si­gö­ren A­na­do­lu’nun­bu­kah­ra­man­in­san­la­rý,­el­bet­te­ken­di­le­rin­den­bek­le­nen­hiz­me­ti­en­gü­zel bir­tarz­da­ya­pa­cak­ve­genç­ne­sil­le­re­hiz­met bay­ra­ðý­ný­ gö­nül­ hu­zu­ruy­la­ ak­ta­ra­cak­lar­dýr in­þâ­al­lah.­Bu­na­o­lan­i­nan­cý­mýz­tam­dýr.­


10

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

Y

KÜLTÜR SANAT

Dünya çapýnda bir saðlýk müzesi: sliha87@hotmail.com

Caddenin anatomisi er­ke­sin­bir­i­do­lü­var­dýr;­ö­zel­lik­le­genç­lik­ça­ðý­nýn­ba­þýn­da­be­li­rir­bu­hay­ran­lýk,­mef­tun­luk.­Ba­zý­sý­bir­sa­nat­çý­ya,­fut­bol­cu­ya,­þar­ký­cý­ya ba­zý­sý­bir­o­yun­cu­ya­kap­tý­rýr­dü­þün­ce­le­ri­ni,­gön­lü­nü. Be­nim­i­do­lüm­i­se­bir­ya­zar­dý;­he­pi­mi­zin­ya­kýn­dan ta­ný­dý­ðý,­kö­þe­ya­zý­la­rý­ný­ta­kip­et­ti­ði,­ki­tap­la­rý­ný­o­ku­du­ðu­bir­ya­zar;­Fat­ma­Bar­ba­ro­soð­lu.­Bir­ar­ka­da­þý­mýn­tav­si­ye­siy­le­ta­ný­dým­o­nu­ve­e­ser­le­ri­ni.­O­kur­o­ku­maz­ha­ya­tý­ný­a­raþ­týr­ma­ya­baþ­la­dým.­Pek­çok­ki­tap­ça­lýþ­ma­la­rý­var­dý­a­ka­de­mik­ve­e­de­bi­yat­li­te­ra­tü­rü­ne­da­ir;­ya­kü­tüp­ha­ne­ler­den­te­min­e­de­rek­ya­hut sa­týn­a­la­rak­o­ku­dum,­o­ku­dum.­Þim­di­ne­va­kit­ye­ni bir­ki­ta­bý­çýk­sa­he­ye­can­la­e­li­me­a­lý­yor­ve­o­ku­ma­ya baþ­lý­yo­rum.­Sa­ný­rým­ya­þa­yan­ya­zar­la­rýn­ca­zi­be­si­de bu­ra­da­ya­tý­yor.­Ye­ni­ki­ta­býn­da­ne­an­la­ta­ca­ðý,­ruh dün­ya­sýn­da­ne­ler­ol­du­ðu,­o­ku­yu­cu­yu­han­gi­fik­rî, ha­ya­lî­ma­ce­ra­la­ra­sü­rük­le­ye­ce­ði,­gü­nü­mü­ze­ne­gi­bi yo­rum­lar­ge­ti­re­ce­ði­me­rak­ko­nu­su­o­lu­yor.­Üs­te­lik sev­di­ði­miz­ya­za­rýn­im­za­gün­le­ri­ne­iþ­ti­rak­e­de­bil­diy­sek­þans­lý­yýz­dýr;­o­nun­la­bir­a­ra­ya­ge­lip­soh­bet­et­me­nin,­bi­re­bir­fi­kir­a­lýþ­­ve­ri­þin­de­bu­lun­ma­nýn­ta­dý bam­baþ­ka,­ha­tý­ra­sý­pek­kýy­met­li­ce­dir. Fat­ma­Bar­ba­ro­soð­lu’nun­be­ni­ye­ni­he­ye­can­la­ra,­de­ði­þik­duy­gu­la­ra­sevk­e­den­son­ki­ta­bý,­O­cak a­yýn­da­ çýk­tý,­ is­mi­ “Son­ 15­ Da­ki­ka”.­ Bu­ ký­sa­cýk za­man­ di­li­min­de­ ya­þa­nan­ o­lay­la­rý,­ o­ cad­de­den ge­çen­ kim­se­le­rin­ ve­ cad­de­ sa­kin­le­ri­ ü­ze­rin­den göz­ler­ ö­nü­ne­ se­ren­ ya­zar,­ þek­len­ kü­çük­ a­ma ma­nen­bü­yük­çok­ça­hi­kâ­ye­ler­an­la­tý­yor.­Sos­yo­log­ ol­ma­sý­nýn­ a­van­ta­jýy­la­ bir­le­þen­ e­de­bi­yat­çý­lý­ðý bi­ze­fark­lý­ba­kýþ­a­çý­la­rý­sun­ma­sý­ný­sað­lý­yor. Me­se­lâ­ki­tap­ta­ge­çen,­ha­ki­kat­pa­yý­yük­sek­o­lan bir­i­fa­de­yi­ö­zel­lik­le­pay­laþ­mak­is­te­rim.­ “Aþ­kýn­gö­zü­kör­dür.­Ýl­le­de­ku­la­ða­ih­ti­yaç­var­dýr. Ka­dýn­lar­bu­yüz­den­sev­gi­söz­cük­le­ri­duy­mak­is­ter.” Yi­ne­bir­baþ­ka­tesbit: “Ha­ya­tý­dü­zelt­mek­is­te­yen­ka­dýn­lar­ya­ra­la­ný­yor, ma­ki­ne­le­ri­ta­mir­e­de­bi­len­er­kek­ler­ha­ya­tý­ta­mir­e­de­mi­yor.­O­nun­i­çin­er­kek­ler­ha­ya­tý­boz­ma­hak­la­rý­nýn­hiç­ol­ma­dý­ðý­ný­bi­le­rek­ya­þa­ma­lý.” Ka­der­ve­ke­der­i­liþ­ki­si­ne­dik­kat­çe­ken­ya­zar­ki­ta­býn­ö­nem­li­ka­rak­ter­ler­den­bi­ri­o­lan­dok­to­run­di­lin­den­ba­kýn­bu­ko­nu­ya­na­sýl­de­ði­ni­yor: “Ka­der­ne­dir­hâ­kim­bey?­Ka­de­ri­en­çok­em­ni­yet­men­sup­la­rý­ve­ga­li­ba­hu­kuk­çu­lar­dü­þü­nür.­E­vet­ din­ a­dam­la­rýn­dan­ da­ha­ çok­ biz­ dü­þün­mü­þüz­dür­ka­de­ri­de­ðil­mi?­Ga­ze­te­ler­de­hor­mon­lar­la­ il­gi­li,­ gen­ler­le­ il­gi­li­ her­ ye­ni­ ha­be­ri­ o­ku­du­ðu­muz­da­ ka­der­ i­le­ ke­der­ a­ra­sýn­da­ki­ doð­ru­ o­ran­tý­yý dü­þü­nür­ken­bu­lu­yo­ruz­ken­di­mi­zi.”­ Ýn­ce­ nü­ans­la­rýn­ sa­týr­ a­ra­la­rý­na­ giz­len­di­ði­ bu tarz­i­ba­re­le­rin­ve­þa­ha­ne­tes­bit­le­rin­ya­pýl­dý­ðý­ki­tap­ta­il­gi­mi­çe­ken­son­bir­nok­ta­da­her­ke­sin­bir ke­li­me­si­nin­ol­du­ðuy­du.­Ya­zar­bu­nu­yi­ne­dok­to­run­að­zýn­dan­þöy­le­i­fa­de­e­di­yor. “Her­ke­sin­bir­ke­li­me­si­var­dýr­hâ­kim­bey.­An­ne­min­ki­ ‘bey­hu­de’.­ Ner­min’in­ cüm­le­si,­ ‘þim­di git­mem­lâ­zým­be­ni­bek­li­yor­lar.’­Me­te­han’ýn­‘ya­rýn’,­Coþ­kun’un­ki­i­se­‘na­sip’.” Ki­þi­ler­le­an­lam­ka­za­nan­ke­li­me­ler…­Be­nim,­si­zin, on­la­rýn,­he­pi­mi­zin­biz­de­ha­yat­bul­du­ðu­bir­ke­li­me var.­Ben­dü­þün­düm,­bi­raz­ka­rýþ­týr­dým­kum­ba­ram­da­ki­ke­li­me­le­ri­ve­bul­dum.­Ken­di­me­sak­la­mak­ü­ze­re.­Sa­hi,­si­zin­ke­li­me­niz­ne­dir­ha­ya­tý­nýz­la­ör­tü­þen?

H

AVRUPA KONSEYÝ AVRUPA MÜZE ÖDÜLÜ SAHÝBÝ SULTAN II. BAYEZÝD KÜLLÝYESÝ SAÐLIK MÜZESÝ, SERGÝ VE KONSERLE MÜZE OLUÞUNU KUTLADI. AVRUPA Kon­se­yi­Av­ru­pa­Mü­ze­Ö­dü­lü­sa­hi­bi­Sul­tan­ I­I.­ Ba­ye­zid­ Kül­li­ye­si­ Sað­lýk­ Mü­ze­si’nin,­ mü­ze o­la­rak­ka­bul­e­di­li­þi­nin­14.­yý­lý­tö­ren­le­kut­lan­dý. 2004­ yý­lýn­da­ dün­ya­nýn­ en­ pres­tij­li­ mü­ze­ci­lik­ ö­dül­le­rin­den­ Av­ru­pa­ Kon­se­yi­ Av­ru­pa­ Mü­ze­ Ö­dü­lü’nün­ ya­ný­ sý­ra,­ 2005­ yý­lýn­da­ Hýr­va­tis­tan’ýn­ Dub­rov­nik­ þehrin­de­ ya­pý­lan­ ‘’Dün­ya­ Ö­dül­lü­ Mü­ze­ler Bu­luþ­ma­sý’nda’’­ en­ i­yi­ 2.­ su­num,­ 2008­ yý­lýn­da­ i­se Al­man­ya’nýn­ Köln­ þehrin­de­ en­ i­yi­ su­nun­ Ö­dül­le­ri bu­lu­nan­Sul­tan­I­I.­Ba­ye­zid­Kül­li­ye­si­Sað­lýk­Mü­ze­si, Kül­tür­ve­Tu­rizm­Ba­kan­lý­ðý­ta­ra­fýn­dan­1997­yý­lýn­da­mü­ze­o­la­rak­ka­bul­e­di­li­þi­nin­14.­yý­lý­dolayýsýyla kül­li­ye­de­kut­la­ma­prog­ra­mý­dü­zen­len­di.­ Trak­ya­Ü­ni­ver­si­te­si­Rek­tö­rü­Prof.­Dr.­En­ver­Du­ran,­ kut­la­ma­lar­ çer­çe­ve­sin­de­ Trak­ya­ Ü­ni­ver­si­te­si Tek­nik­ Bi­lim­ler­ Mes­lek­ Yük­se­ko­ku­lu­ Ba­sým­ Tek­no­lo­ji­le­ri­ Bö­lü­mü­ öð­ren­ci­le­ri­nin­ ‘’Öð­ren­ci­ gö­züy­le Da­rüþ­þi­fa’’­fo­toð­raf­ser­gi­si­i­le­‘’kart­pos­tal­lar­da­E­dir­ne’’­ser­gi­si­nin­a­çý­lý­þýn­da­yap­tý­ðý­ko­nuþ­ma­da,­Sul­tan I­I.­Ba­ye­zid­Kül­li­ye­si­Sað­lýk­Mü­ze­si’nin­14.­ku­ru­luþ yý­lý­ný­kut­la­ma­nýn­gu­ru­ru­nu­ya­þa­dýk­la­rý­ný­söy­le­di. Prof.­Dr.­Du­ran,­Trak­ya­Ü­ni­ver­si­te­si­nin­her­za­man­sa­nat­ve­sa­nat­çý­nýn­ya­nýn­da­yer­al­dý­ðý­ný­i­fa­de e­de­rek,­bu­tür­faaliyet­le­rin­kül­tü­re­kat­ký­sý­nýn­ö­ne­mi­ne­de­ðin­di. Du­ran,­ fo­toð­raf­ ser­gi­si­ne­ kat­ký­la­rýn­dan­ do­la­yý Trak­ya­ Ü­ni­ver­si­te­si­ Tek­nik­ Bi­lim­ler­ Mes­lek­ Yük­se­ko­ku­lu­Ba­sým­Tek­no­lo­ji­le­ri­Bö­lü­mü­öð­re­tim­e­le­ma­ný­Be­hiç­Gü­na­lan’a­ve­es­ki­E­dir­ne­kart­pos­tal­la­rý ser­gi­si­ne­ kat­ký­sýn­dan­ do­la­yý­ da­ iþ­ a­da­mý­ Meh­met E­dip­A­ða­o­ðul­la­rý’na­plâ­ket­ver­di.

DARÜÞÞÝFA

Darüþþifa, Sultan II. Bayezid Külliyesi içinde yer alýyor. Külliye, Fatih Sultan Mehmed’in oðlu ve Sekizinci Osmanlý Padiþahý Sultan II. Bayezid tarafýndan yaptýrýldý.

MÜZENÝN TARÝHÇESÝ MÜZE, Sultan II. Bayezid Külliyesi içindeki Darüþþifa bölümünde yer alýyor. Külliye, Fatih Sultan Mehmed’in oðlu ve Sekizinci Osmanlý Padiþahý Sultan II. Bayezid tarafýndan yaptýrýldý. Sultan II. Bayezid’in Akkirman seferine çýkarken 1484 yýlýnda temelini attýðý, yapýlar topluluðu 4 yýl kadar süre içinde bitirilerek hizmete açýldý. Yüzyýllar boyunca bu külliyede týp öðrencileri yetiþtirilmiþ, hastalara þifa daðýtýlmýþ ve fakir fukara doyurulmuþ. Külliyenin Ýslâm âleminin en saf ve yalýn anlatýmlý camilerinden biri olarak kabul edilen camisi, önemli bir ibadet yeri olmuþ, mumhanesinde Edirne’yi aydýnlatýcý mumlar dökülmüþ ve tabhanelerinde ise misafirler aðýrlanmýþ. Darüþþifa kýsmý ise dönemin en önemli saðlýk merkezlerinden biridir. Kuruluþunda her türlü hastalara hizmet vermiþ, öyle ki kuruluþ vakfiyesinde hastanenin personeli sayýlýrken 2 cerrah ve 2 göz doktorundan da söz edilir. 1500’lü yýllarda bu mekânlarda göz hastalýklarýna dahi bakýl -

BULMACA Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)

1

Ýki “usta” bir sergide buluþtu Memecan ve Özdabak’tan genç karikatüriste destek KARÝKATÜRLERÝYLE gün­de­mi­be­lir­le­yen­i­ki­i­sim dün­bir­a­ra­ya­gel­di.­Sa­bah­Ga­ze­te­si­çi­ze­ri­Sa­lih­Me­me­can­ve­ga­ze­te­mi­zin­ka­ri­ka­tü­ris­ti­Ýb­ra­him­Öz­da­bak,­ka­ri­ka­tü­rist­li­ðe­ilk­kez­a­dým­a­tan­Es­lem­Ya­þar’ýn ser­gi­sin­de­bu­luþ­tu.­­Gü­neþ­li­Ok­ya­nus­Ko­le­jin­de­a­çý­lan­ser­gi­de­genç­ka­ri­ka­tü­rist­le­re­yol­gös­te­ren­i­ki­bü­yük­us­ta,­öð­ren­ci­le­re­çe­þit­li­i­puç­la­rý­ver­di.­Tür­ki­ye’de ö­zel­lik­le­ba­yan­ka­ri­ka­tü­ris­te­ih­ti­yaç­du­yul­du­ðu­nu be­lir­ten­ka­ri­ka­tü­rist­ler,­Es­lem’in­ya­þý­na­gö­re­i­yi­çiz­gi­ler­çiz­di­ði­ni,­ye­te­nek­li­genç­le­rin­kü­çük­yaþ­ta­i­ti­ba­ren yön­len­di­ril­me­si­ge­rek­ti­ði­ni­vur­gu­la­dý­lar.­­Ka­ri­ka­tü­re me­rak­lý­o­lan­genç­ler­i­çin­çok­çiz­me­le­ri­ni­tav­si­ye­e­-

den­Me­me­can­i­yi­es­pri­bul­mak­i­çin­o­lay­la­ra­her­ke­sin­bak­tý­ðý­a­çý­dan­de­ðil,­fark­lý­bir­a­çý­dan­ba­kýp­dü­þün­me­le­ri­ni­tav­si­ye­et­ti.­Ka­ri­ka­tü­rist­ol­mak­i­çin­kül­tür­sa­hi­bi­ol­mak­ge­rek­ti­ði­ni­ha­týr­la­tan­Me­me­can­“Ý­yi ka­ri­ka­tü­rist­ol­mak­ba­þa­rý­lý­bir­öð­ren­ci­ol­mak­tan­ge­çer.­Ben­ge­le­cek­ne­sil­de­bir­çok­ka­ri­ka­tü­rist­ye­ti­þe­ce­ði­ne­i­na­ný­yo­rum.”­di­ye­ko­nuþ­tu.­­Ser­gi­nin­a­çý­lý­þý­na Es­lem’in­ba­ba­sý­Bi­zim­Rad­yo­Ge­nel­Ya­yýn­Yö­net­me­ni­Meh­met­Ya­þar­ve­an­ne­si­psi­ko­log­Ba­nu­Ya­þar­da ka­týl­dý.­­A­çý­lýþ­son­ra­sý­Öz­da­bak,­Sa­lih­Me­me­can’a “Her­yü­ze­bir­te­bes­süm”­i­sim­li­ka­ri­ka­tür­al­bü­mü­nü he­di­ye­et­ti.­­Ýstanbul /­Elif Nur Kurtoðlu

“Çifte Minareli Medrese”deki çiviler

Risâle-i Nur bilgi yarýþmasýna katýldýlar

“Ýstiklâl Marþýmýz ve Mehmet Âkif Ersoy” konuþulacak BAKIRKÖY Li­se­si­ ve­ Ý­LE­SAM’ýn,­ “2011­ Meh­met ­kif­Er­soy­Yý­lý” or­tak­et­kin­lik­le­ri­nin­be­þin­ci­si­bu­gün­ sa­at­ 13.00’de,­ Ba­kýr­köy­ Li­se­si­ Kon­fe­rans­ Sa­lo­nun­da­ baþ­la­ya­cak.­ Prog­ram­da­ Ý­sa­ Ko­ca­kap­lan, “Ýs­tik­lâl­ Mar­þý­mýz­ ve­ Meh­met­ ­kif­ Er­soy”­ hak­kýn­da­ko­nu­þa­cak.­Kültür Sanat Servisi

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

1 2

Gençler, gazetemizin Ankara Temsilciliðini ziyaret ettiler.

TÜRKÝYE'NÝN bütün­bölgelerinden­gelip­Ankara’da Risâle-i­Nur­Bilgi­yarýþmasýna­katýlan­gençler Gazetemizin­Ankara­Temsilciliðini­ziyaret­ettiler. Ankara’da­Hacý­Bayram,­Kocatepe­Camii­gibi­tarihî mekânlarý­ve­Ulus’taki­ “Nur­27”yi­de­gezen­gençler temsilcimiz­Mehmet­Kara­ve­büro­çalýþanlarý­ile­sohbet­ettiler.­Ankara­temsilciliðimizdeki­çalýþmalar hakkýnda­bilgi­alan­gençlere­gazetemizin­Yönetim Kurulu­üyesi­Ali­Vapurlu­Risâle-i­Nur’dan­"küçük"­bir ders­yaptý,­gençlerin­çeþitli­konulardaki­sorularýný cevaplandýrdý.­Gençler­ziyaretten­memnuniyet­duyduklarýný­belirtirken,­büro­çalýþanlarýmýza­çalýþmalarýnda­baþarýlar­dilediler.­ Ankara / Ahmet Terzi

maktaydý. Daha sonraki yýllarda þifahane, ruh hastalarýna yönelik hizmet vermeye baþlar. Hastalar dönemin týp bilgi ve ilâçlarýnýn yaný sýra, su sesi, musikî, güzel kokular ve çeþitli meþguliyetlerle tedavi edilir. Uzun yýllar boyunca hastalara þifa daðýtan bu þifahane, 1850’li yýllarda, sadece ruh hastalarýnýn tecrit edildiði bakýmsýz bir kurum haline gelmiþtir. Bina bir yandan bakýmsýzlýktan, diðer yandan yataðý dolan Tunca Nehri’nin taþkýnlarý sonucu büyük zararlar görmüþtü. 1875 yýlýnda Edirne’yi ziyaret eden Safvet Paþa, külliyeye de uðramýþ ve buradaki içler acýsý durumu görüp, sadrazama rapor etmiþtir. Hemen ardýndan patlayan 1877-78 Osmanlý-Rus Savaþý esnasýnda Edirne iþgal edilince, buradaki hastalar Ýstanbul’a gönderilmiþtir. Bunun üzerine Ýstanbul’dan Edirne Valiliðine bir emir gönderilerek, Ýstanbul’da bu tür hastalar için yer kalmadýðý belirtilmiþ ve þifahanenin onarýlarak tekrar kullanýma açýlmasý istenmiþtir. Bunun üzerine 1896 yýlýnda onarým görmüþ ve ruh hastalarýnýn tecrit ve tedavilerinde bir süre daha kullanýlmýþtýr. 1910 yýlýnda Alman mimar Cornalius tarafýndan bir onarýmý daha gerçekleþtirilmiþtir. Müze, haftanýn her günü 09.00-18.00 saatlerinde ziyaret edilebiliyor. Edirne / aa

“Hür Adam” filminin baþrol oyuncusu Mürþid Aða Bað da finalistler arasýndaydý.

16. Sadri Alýþýk Ödülleri sahiplerini buldu TÜRKÝYE'DE si­ne­ma­ve­ti­yat­ro­dal­la­rýn­da­tek­ö­dül­ve­ren­ve­bu­yýl 16.sý­ve­ri­len­Sad­ri­A­lý­þýk­Ti­yat­ro­ve­Si­ne­ma­O­yun­cu­Ö­dül­le­ri­sa­hip­le­ri­ni­bul­du.­En­i­yi­e­rkek­o­yun­cu­ka­te­go­ri­sin­de­ “Hür­A­dam”­ fil­mi­nin baþ­rol­o­yun­cu­su­Mür­þid­A­ða­Bað’ýn­da­bu­lun­du­ðu­ge­ce­de­Yý­lýn­En­Ý­yi­Er­kek­o­­yun­cu­su­“Ça­kal” ad­lý­film­de­ki­ro­lüy­le­Ýs­ma­il­Ha­cý­oð­lu­ol­du.­ Be­þik­taþ­A­kat­lar­MKM’de­­dü­zen­le­nen­ö­dül­tö­re­ni­nin­su­nu­cu­lu­ðu­nu,­ Ke­rem­ A­lý­þýk­ ve­ Hül­ya­ Av­þar­ ya­par­ken,­ A­til­la­ Dor­say baþ­kan­lý­ðýn­da­ki,­ Bu­rak­ Gö­ral,­ Çol­pan­ Ýl­han,­ Feh­mi­ Ya­þar,­ Ha­lil Er­gün,­Ö­mür­Ge­dik­ve­Ya­vuz­Bin­göl’den­o­lu­þan­si­ne­ma­se­çi­ci­ku­ru­lu­de­ðer­len­dir­me­yap­tý.­­ Ýstanbul/ Sedat Serdar

ERZURUM'DAKÝ Çif­t e Mi­n a­r e­l i­Med­r e­s e’nin du­var­la­rýn­da­yer­a­lan­çi­vi­le­rin­yýl­lar­ön­ce­ça­kýl­dý­ðý­be­lir­ti­le­rek,­söz­ko­nu­su çi­vi­le­rin­res­to­ras­yon­sý­ra­sýn­da­e­se­re­za­rar­ve­ril­me­den­sö­kü­le­ce­ði­bil­di­ril­di.­Va­kýf­lar­Ge­nel­Mü­dür­lü­ðün­den­ya­pý­lan­ya­zý­lý­a­çýk­la­ma­da,­Çif­te­Mi­na­re­li­Med­re­se’nin­son de­re­ce­ö­nem­li­ve­ö­zel­lik­li bir­ va­k ýf­ e­s e­r i­ ol­d u­ð u vur­gu­la­na­rak,­e­se­rin­Sel­çuk­lu­dö­ne­min­de­in­þa­e­dil­di­ði­ha­týr­la­týl­dý.­Med­re­s e­n in­bu­g ü­n e­ka­d ar kap­sam­lý­bir­res­to­ras­yon gör­me­di­ði­be­lir­ti­len­a­çýk­la­ma­da,­‘’Res­to­ras­yon­ça­lýþ­ma­la­rý­na­2008­yý­lýn­da baþ­l an­m ýþ­ve­kap­s am­l ý res­t o­r as­y on­ pro­j e­l e­r i 2010­yý­lý­E­kim­a­yýn­da­il­gi­li­Ko­ru­ma­Ku­ru­lun­ca­o­nay­lan­mýþ­týr’’­i­fa­de­le­ri­ne yer­ve­ril­di.­Ankara / aa

3 4 5 6 7 8 9 10 SOL­DAN­ SA­ÐA—­ 1. Gös­ter­me­lik,­ sa­tý­lýk­ þey­le­rin­ ser­gi­len­di­ði­ cam­lý böl­me­ ve­ya­ yer,­ ser­gen.-­ Ka­re­le­re­ ay­rýl­mýþ­ ze­min­ ü­ze­rin­de­ on­ al­tý­ taþ­la i­ki­ki­þi­a­ra­sýn­da­oy­na­nan­o­yun.­2. E­ti­lez­zet­li­bir­tat­lý­su­ba­lý­ðý.­-­Ok­at­ma­ya­ya­ra­yan,­i­ki­u­cu­a­ra­sý­na­ki­riþ­ge­ril­miþ,­eð­ri­a­ðaç­ve­ya­me­tal­çu­buk. 3. Söz­leþ­me,­ ant­laþ­ma,­ bað­laþ­ma.­ -­ Af­ri­ka'nýn­ do­ðu­sun­da­ top­lu­ o­la­rak ya­pý­lan­vah­þi­hay­van­a­vý.­4. Üz­me,­sý­kýn­tý­ver­me.­-­1986-1990­yýl­la­rýn­da NBC'de­ya­yýn­la­nan­ABD­ya­pý­mý­po­pü­ler­bir­ko­me­di­TV­di­zi­si.­-­Or­man i­çin­de­a­çýk­böl­ge.­5. Gi­re­sun'un­bir­il­çe­si.­Bü­yük­lük­gös­te­ren­ço­cuk.­6. Es­ki­den­yük­sek­ma­kam­la­ra­ya­zý­lan­di­lek­çe.­-­Yük­sek­a­lev,­ça­lý,­ot­a­te­þi. 7. Ge­çim­siz­lik,­an­laþ­maz­lýk,­a­ra­bo­zu­cu­luk.­-­Ý­tal­ya'da­bir­þe­hir.­8. A­çýk, a­pa­çýk,­bel­li,­mey­dan­da­o­lan.­9. Sað,­sa­lim,­sað­lýk­lý.­10. Ý­ba­det­e­den,­ta­pan­kul.­-­­E­rile­bi­le­cek­u­zak­lýk,­men­zil. YU­KA­RI­DAN­A­ÞA­ÐI­YA—­1. Çap­raz­düð­me­li,­i­pek­ve­ya­sýr­ma­iþ­le­me­li­bir­tür­ký­sa­ye­lek.­-­Es­ki­bir­hu­bu­bat­öl­çe­ði.­2. Kök­bo­ya­sý.­3. Gi­der­ler,­mas­raf­lar.­-­Gam­di­zi­sin­de­la­i­le­do­a­ra­sýn­da­ki­ses.­4. A­rap­ça­da ba­ba.­-­Ba­zý­yö­re­le­ri­miz­de­ta­zi­ye­zi­ya­re­ti.­-­Bir­kim­se­yi,­bir­þe­yi­an­lat­ma­ya,­ta­ným­la­ma­ya,­a­çýk­la­ma­ya,­ bil­dir­me­ye BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI ya­r a­y an­ söz,­ i­s im.­ 5. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Ha­mam­bö­ce­ði.­-­Kul­1 H Ý D A Y E T E M A N Ý lan­dý­ðý­mýz­al­fa­be­de­on 2 A T A K A M Ý T A L A M be­þin­ci­ har­fin­ o­ku­nu­3 C Ý H A T Ý P A T Ý K A þu.­6. A­lev­ren­gi.­-­Bir ya­p ým­ e­k i.­ 7. Ýs­l âm Ý R Ý T I L Ý D A M Ý M 4 mî­r âs­ hu­k û­k un­d a­ es­5 V A L Ý M A K A R A L Ý hâb-ý­fe­râ­iz­a­dý­ve­ri­len 6 A F Ý Y E T I Ð A N A Y yâ­ni­Kur'ân-ý­Ke­rîm­de 7 T A Y E T E N E K Ý S U pay­l a­r ý­ bil­d i­r i­l en­l er­8 T B E L E M E K A F A S den­bâ­zý­kim­se­le­re­ve­9 H A S Ý N A D Ý M O K U ri­len­ya­rým­his­se.­-­Es­10 E R Ý K E N A N A K A F ki­d en­ kul­l a­n ý­l an­ bir baþ­lýk.­8. Düz­yer.­-­A­li­ye­ki­mi­yö­re­le­ri­miz­de­se­vim­li­lik­ve­kü­çük­lük­mâ­nâ­sý­kat­mak­i­çin­ve­ri­len­i­sim.­9. Kader,­a­lýn­ya­zý­sý.­10. A­vuç­i­çi­i­le­top­la­ma.­11. Dün­ya­nýn en­bü­yük­stad­yu­mu.­12. Mev­le­vi­le­rin­i­lâ­hi­ye­ver­dik­le­ri­ad.­-­Or­ta­Ka­ra­de­niz'de­bir­i­li­miz.


Y

EKONOMÝ

HA­BER­LER

25 NÝSAN 2011

MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI Cinsi

ALIÞ

1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI

TTNET 5 yaþýnda n TTNET Genel Müdürü Tahsin Yýlmaz, 26 Nisan 2006 tarihinde kurulan þirketin 5 yýlda 6 milyondan fazla aboneye ulaþtýðýný belirterek, bugün, 30 milyondan fazla kullanýcýnýn internete TTNET ayrýcalýðýyla baðlandýðýný kaydetti. 5. kuruluþ yýldönümünü kutlayan þirketin Genel Müdürü Tahsin Yýlmaz, yazýlý açýklamasýnda, 5. yaþlarýnýn coþkusunu müþterileriyle paylaþmak için 2 ay boyunca sýnýrsýz ve ücretsiz olacak WiFi kampanyasý baþlattýklarýný belirtti. TTNET Genel Müdürü Tahsin Yýlmaz, þirketin baþarýyla geçen 5 yýllýk bir süreci geride býraktýðýný, bu sürecin yalnýzca TTNET için deðil, bütün Türkiye için köklü bir deðiþimin simgesi olduðunu, TTNET olarak 5. yaþlarýný kutlamanýn gururunu yaþadýklarýný ifade etti. Ýstanbul / aa

ABD, tabiî kaynaklarý hovardaca kullanýyor n MÝLLÎ Prodüktivite Merkezi Karadeniz Bölge Müdürlüðü Uzmaný Can Yoldaþ, bütün ülkelerin ABD’nin harcadýðý kadar kaynak harcamasý durumunda beþ dünyaya daha ihtiyaç olacaðýný söyledi. Can Yoldaþ, Bayburt Üniversitesi ÝÝBF’de “Ýþletmelerde Verimlilik” konulu konferans verdi. Verimliliðin anlamý, iþletmeler de verimliliðin önemi, girdi-çýktý arasýndaki denge ve verimlilik için yapýlmasý gerekenlerin anlatýldýðý konferansta, tabiî kaynaklarýn gittikçe azaldýðýna dikkat çekilerek, kaynaklarýn daha etkin kullanýlmasý gerektiði vurgulandý. Verimlilik konusunda Japonlarýn baþý çektiði, ABD’nin ise mevcut kaynaklarý hovardaca kullandýðýný belirten MPM Uzmaný Can Yoldaþ, bütün ülkelerin ABD’nin harcadýðý kadar kaynak harcamasý durumunda beþ dünyaya daha ihtiyaç olacaðýný söyledi. Son otuz yýlda enerji kaynaklarýnýn yüzde 30’unun harcandýðýný ve orijinal ormanlarýn ancak yüzde 20’sinin korunabildiðini ifade eden Yoldaþ, Avrupa ülkelerinin Afrika çöl lerine yerleþtirdikleri enerji panelleri sayesinde yakýn zamanda elektrik enerjisinin önemli bir kýsmýný buradan saðlamayý hedeflediklerini anlattý. Bayburt / cihan

Kaçak elektriðe yeni düzenleme n DEVLET kaçak elektriðin finansmanýný sadece vatandaþa yüklemeyecek. Yüksek tüketimi olan büyük iþletmeler ile enerji tedarikçileri, elektrik tüketimi 2010 yýlýnda 30 bin kilowatt saati aþan serbest tüketiciler de bu maliyete ortak olacak. Sakarya Elektrik Daðýtým AÞ (SEDAÞ) Ýcra Kurulu Baþkaný Bekir Sami Güven, Enerji Piyasasý Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafýndan 31 Aralýkta alýnan kararla, serbest tüketicilerin de Türkiye’nin kayýp-kaçak faturasýna katýlmasýna yönelik bir uygulama baþlatýldýðýný bildirdi. Güven, deðiþtirilen tarife ile enerji birim fiyatý içerisinde oransal olarak bulunan kayýp bedelinin, yeni tarife yapýsýnda bir bedel olarak ayrýþtýrýlmýþ olduðunu belirtti. Sakarya / cihan

Savunma sanayiinde yüzde 50 hedefi aþýldý n TÜRK Silahlý Kuvvetleri’nin savunma sistem ihtiyaçlarýnýn yurt içinden karþýlanma oraný, yüzde 50 hedefini aþarak yüzde 52,1 olarak hesaplandý. Türkiye’de sa vunma sanayi þirketlerinin geçen yýl yaptýklarý ihracat ise önceki yýla göre yüzde 5 azalarak 634,2 milyon dolar olarak gerçekleþti. Geçen yýl öz kaynaklarýndan ArGe’ye 143,4 milyon dolar ayýran savunma þirketleri, 2 milyar 733 milyon dolar ciroya ulaþtý. Türkiye savun ma sanayiinin 2010 yýlý verileri açýklandý. Savunma Sanayi Ýmalatçýlar Derneði’nin (SASAD) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türk savunma sanayi þirketlerinin ihracatý, 2004 yýlýndan bu yana ilk kez azaldý. 2004 yýlýnda 196 milyon dolar olan ihracat, 2005 yýlýnda 337 milyon dolar, 2006 yýlýnda 351 milyon dolar, 2007 yýlýnda 420 milyon dolara yükseldi. Ekonomik krizin baþ gösterdiði 2008 yýlýnda 576 milyon dolara yükselen Türk savunma sanayi ihracatý, 2009 yýlýnda 669 milyon dolara çýktý. Tüm dünyada yaþanan ekonomik kriz, geçen yýl savunma harcamalarýnýn kýsýlmasýna sebep oldu. Son yýllarda büyük geliþme gösteren Türk savunma sanayisinin ihracatý geçen yýl, önceki yýla göre yüzde 5 azalarak, 643 milyon dolar seviyesinde kaldý. Savunma Sanayi Müsteþarlýðý, savunma sanayinde bu yýlýn sonunda 1 milyar dolar, 2016 yýlýna kadar ise yýllýk 2 milyar dolar ihracat hedefliyor. Ankara / aa

‘Gayri safi’de Ýstanbul farký n BÖLGESEL gayri safi katma deðer hesaplarýnda 2008 yýlý için en yüksek payý yüzde 27,7 ile Ýstanbul aldý. Ýstanbul 2008 yýlý için 296,3 milyar lira ile en yüksek bölgesel gayri safi katma deðere ulaþtý. Megakenti, 72,8 milyar ile Baþþehir Ankara ve 56,6 milyar ile Bursa, Eskiþehir, Bilecik Bölgesi izledi. En düþük payý ise yüzde 0,6 ile Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan Bölgesi aldý. Kiþi baþý en yüksek bölgesel gayri safi katma deðer de Ýstanbul’da ortaya çýkarken, en düþük deðer ise Van, Muþ, Bitlis ve Hakkâri Bölgesi için hesaplandý. Ankara / cihan

1.5123 1.6218

1.5196 1.6324

ALIÞ

1 ÝSVÝÇRE FRANGI

EFEKTÝF SATIÞ

1.5112 1.6143

1 ÝSVEÇ KRONU

1.5219 1.6422

1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DÝNARI

ALIÞ

DÖVÝZ SATIÞ

1.7119 0.24738 1.5899 5.4441

ALIÞ

1.7229 0.24995 1.5971 5.5158

EFEKTÝF SATIÞ

1.7093 0.24721

1.7255 0.25052

DOLAR

EURO

ALTIN

C. ALTINI

1.5840 5.3624

1.6032 5.5985

DÜN 1,5250 ÖNCEKÝ GÜN 1,5210

DÜN 2,2280 ÖNCEKÝ GÜN 2,2190

DÜN 73,90 ÖNCEKÝ GÜN 72,05

DÜN 496,48 ÖNCEKÝ GÜN 484,25

p

p

p

p

1 NORVEÇ KRONU

1 EURO

0.29574 0.29809 2.2058 2.2212

1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ

0.28214 0.28404 0.40446 0.40519

0.28194 0.40143

0.28469 0.40823

1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ

2.4980

2.4963

100 JAPON YENÝ

1.8403

1.8335

1.8595

2.5111

2.5149

1.8525

11

SERBEST PÝYASA

0.29595 0.29741 2.2073 2.2179

1 DANÝMARKA KRONU

Genel Müdür Yýlmaz: Coþkumuzu müþterilerle paylaþýyoruz.

DÖVÝZ SATIÞ

Cinsi

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

Türkiye, ‘karapara’da kara listeye girebilir! KARAPARA aklama ve terörün finansmanýyla mücadelede Türkiye’yi ‘’kara liste’’ ya da ‘’sýkýlaþtýrýlmýþ takip süreci’’ tehlikesi bekliyor. OECD’de karapara aklama ve terörün finansmanýyla mücadeleyi yürüten Malî Eylem Görev Gücü’nün (FATF) Tür kiye’den istediði, Terörün Finansmanýyla

Mücadele Kanununun 2010 yýlý içerisinde çýkarýlamamasý, FATF ile iliþkilerde sýkýntýya sebep oldu. OECD, terörün finansma nýyla mücadele kanununun 2010 sonuna kadar çýkarmayý taahhüt eden Türkiye’ye Haziran ayýna kadar ek süre vermiþti. Ancak Mec li sin se çim ta ti li ne gir me si

dolayýsýyla söz konusu düzenlemeyi bu tarih akadar yasalaþtýramayacak olan Türkiye’nin durumu FATF’ýn Hazirandaki genel ku ru lun da e le a lý na cak. Bu sü reç te Türkiye’ye “aklama ve terörün finansma nýnda iþbirliðine yanaþmayan ülkeler listesine girme” ya da “sýkýlaþtýrýlmýþ takip sü-

Genç iþsizlere çare bulunamadý Ekonomik büyümenin finansmanýnda riskler sürüyor.

TÝSK’ÝN HAZIRLADIÐI NÝSAN AYI EKONOMÝ BÜLTENÝNDE GENÇ ÝÞSÝZLÝÐÝN ÖNEMÝNÝ KORUDUÐU KAYDEDÝLDÝ. TÜRKÝYE Ýþveren Sendikalarý Konfederasyonu (TÝSK)’na göre kiþi baþýna milli gelir 10 bin 79 dolara yükseldi. Konfederasyonun hazýrladýðý Nisan Ayý Ekonomi Bülteni’nde büyüme rakamlarý masaya yatýrýldý. Ekonominin geçen yýl dördüncü çeyrekte yüzde 9,2; 2010 genelinde yüzde 8,9 büyüdüðüne iþaret edilerek, büyümeye yurtiçi talep artýþýnýn kaynaklýk ettiðine dikkat çekildi ve kiþi baþýna millî gelirin 10 bin 79 dolar olduðu vurgulandý. Büyümenin iç talep kaynaklý olmasýnýn ithalatýn GSYH içindeki payýný büyüttüðüne iþaret edilen yazýda, þu deðenlendirme yapýldý: “Sanayi Üretim Endeksi Þubat 2011’de bir önceki yýla göre yüzde 13,9 artarken bir önceki aya göre yüzde 4,1 azaldý. Ýmalat sanayinde de yýllýk bazda artýþ olurken aylýk bazda gerileme gerçekleþti. Ciro ve sipariþ endeksleri hem yýllýk hem de aylýk bazda arttý. Carî açýk Þubat ayýnda geçen yýla göre yüzde 126,7 artarak 6 milyar 127 milyon dolara yükseldi. Dýþ ticaret açýðýndaki hýzlý yükseliþ carî açýða kaynaklýk etti.”

ÝÞSÝZLÝK AZALDI, AMA! Ýþgücüne katýlma oraný ve istihdamýn arttýðý belirtilen yazýda, bununla birlikte genç iþsizliðin önemini koruduðu kaydedildi. Yýlýn ilk üç ayýnda bütçe dengesinin gözetildiði ve bütçe açýðýnýn yüzde 63,6 oranýnda azaldýðýnýn altý çizildi. Faiz dýþý fazlanýn geçen yýla göre 2,7 kat arttýðý vurgulandý. On iki aylýk ortalamalara göre TÜFE’nin yüzde 7,79, ÜFE’nin 9,36 arttýðýna iþaret edilirken, imalat sanayi endeksindeki artýþýn yüzde 1,48 olduðu kaydedildi. Yazýda, Merkez Bankasý’nýn son dönemdeki politikasýyla ilgili olarak da þu görüþlere yer verildi: “TCMB büyümenin carî açýkla finanse edilmesinin önüne geçmek istiyor. Aldýðý kararlarla faiz oranlarýnýn bankalar tarafýndan düþürülmesini, bu yolla kredi talebinin kýsýlmasýný ve yurtiçi talebin daralmasýný hedefliyor. TCMB’nin nihaî amacý büyümenin kontrol altýnda tutulmasý.” Ankara / cihan

Bakkallar, fiyat kýrarak marketlerle rekabete girdi PERAKENDE sektöründe söz sahibi olan dev market zincirlerine karþý rekabet etmekte zorlanan Bursalý bakkallar, kur duklarý Bakkalým AÞ’nin hayata geçirilmesiyle fiyatlarda indirime gitti. Þehir genelinde þirket üyesi 100 bakkal, 80 bin insört bastýrarak indirim yaptýklarý ürünleri vatandaþlara duyuruyor. Bursa Bakkallar Esnaf Odasý, KOSGEB’in desteðiyle Bursa Bakkalým AÞ’yi kurdu. Þirket resmen Mart ayýnda faaliyetine baþladý. Zincir marketlerle rekabet etmek isteyen bakkallar, þirket yönetimine profesyonel isimleri getirdi. Bakkallar Esnaf Odasý Baþkaný Muhammed Nuri Örs, bakkal amcalýktan iþ adamlýðýna geçiþ için büyük bir adým attýklarýný belirterek, “Þimdilik 180 üyemiz þirket hissesi aldý. Hedefimiz, odamýz üyesi 3 bin 500 bakkalý þirket hissedarý yapabilmektir. Öncelikle þirketi idare edebilmek amacýyla cüz'î kâr politikasý güdeceðiz. 2 bin 300 çeþit ürünün bulunduðu Bakkalým AÞ ile bakkallar birçok ürünü marketçiler gibi ucuza alýp, onlarla rekabet edecek güce kavuþtu” dedi. Bursa / cihan

Kredi kartý ile tüketim arttý KREDÝ kartýna dayalý yapýlan tüketim 2011 yýlý Mart ayýnda bir önceki aya göre nominal olarak yüzde 4,3, reel olarak yüzde 3,7 arttý. Merkez Bankasý danýþmanlarýndan Ercan Türkan tarafýndan, bankadan baðýmsýz olarak oluþturulan kartlý tüketime dayalý E.T.T.E Tüketim Endeksi’nin Mart 2011 sonuçlarýna göre, nominal toplam tüketim, bir önceki aya göre yüzde 4,3, bir önceki yýlýn ayný ayýna göre ise yüzde 12,4 oranýnda artýþ gösterdi. Fiyat artýþlarýndan arýndýrýldýðýnda, toplam tüketim bir önceki aya göre yüzde 3,7 artarken, bir önceki yýlýn ayný ayýna göre yüzde 7,3 oranýnda arttý. Söz konusu reel artýþta, gýda harcamalarý belirleyici oldu. Ankara / aa

DAVET Mehmet Akif Memmi ve Duygu Batuk Nikâh törenimizde dostlarýmýzý aramýzda görmekten mutluluk duyacaðýz. Operatör doktor Naim Memmi Tel : (0532) 416 71 31 Tarih : 30 Nisan Cumartesi Saat : 16.00 Yer : Küçükçekmece Belediyesi Nikâh Salonu (Kardelen Salonu)

reci” riski bekliyor. 12 Haziran’da genel seçimlerin yapýlacaðý ve söz konusu tarihe kadar bu düzenlemenin yasalaþmasýnýn müm kün ol ma dý ðý ný be lir ten yet ki li ler, Ha zi ran’da ki ge nel ku rul da Tür ki ye’yi zorlu bir sürecin beklediðine iþaret ediyor. Ankara / aa

Ýhracatta 2008’in gerisindeyiz KAYSERÝ Sanayi Odasý (KAYSO) Baþkaný Mustafa Boydak, sanayiciler olarak üretimde 2008 yýlý rakamlarýný yeni yakalayabildiklerini, ihracatta ise 2008 rakamlarýný henüz yakalayamadýklarýný belirtti. Boydak, KAYSO Nisan ayý meclis toplantý sýnda yaptýðý konuþmada, Türkiye’nin 2010 yýlýný 8,9’luk büyüme oraný ile kapattýðýný, bu rakama göre Avrupa ve dünyada çok iyi yerde olduðunu belirtti. Bu büyüme ile bir anlamda 2009 yýlýnda yaþanan 4,5’lik küçülmenin telafi edildiðini ifade eden Boydak, istikrarlý bir büyümenin Türkiye’nin geleceði açýsýndan son derece önemli olduðunu bildirdi. Kredi mekanizmalarýndaki daralmanýn devam ettiðini dile getiren Boydak, ‘’Üretimde 2008 rakamlarýný yeni yakalayabildik, ihracatta ise 2008 rakamlarýný henüz yakalayamadýk. Ancak iyi yönde bir gidiþat var. Kredi mekanizmalarýnda bir takým daraltmalar devam ediyor. Tüm bu tedbirlerin makro ekonomik dengeleri korumak için ol duðunu biliyoruz, ancak bir taraftan da iþ dünyasýnýn motor gücünün de kredi mekanizmasý olduðunu hepimiz bilmekteyiz. Seçim sonrasýna kadar bu mekanizmanýn devam edeceði görünmekte. Sanayicilerimizin fonlama ihtiyaçlarýný buna göre planlamasý lazým. Her þeyimiz normal olduðu hal de fon bulmakta zorlanacaðýmýz günler olabilir. Kredi rakamlarýnýn yüzde 25’in üzerinde çýktýðý takdirde tedbir gelebileceði söyleniyor. Yapýlan çalýþmalarýn sonuçta ülkemizin menfaatine olduðunu biliyoruz. Ama iþ dünyamýzda buna göre tedbirini almalý’’ diye konuþtu. Kayseri / aa

Artan gýda fiyatlarý Asyayý fakirleþtirecek ASYA Kalkýnma Bankasý (ADB), yüksek gýda ve petrol fiyatlarýnýn, Asya ekonomilerinde büyüme yi yüzde 1,5’e varan oranda düþürebileceðini belirtti. ADB yaptýðý açýklamada, yýlýn ilk iki ayýnda ortalama yüzde 30 oranýnda artan gýda fiyatlarý nýn, milyonlarca Asyalýyý aþýrý yoksulluða itme ve ekonomik büyümeyi azaltma tehlikesine karþý u yarýda bulundu. Artan gýda fiyatlarýnýn Asya’da yaklaþýk 64 milyon insaný aþýrý yoksulluða itmesi tehdidi bulunduðuna dikkat çeken ADB, özellikle bölgedeki yoksul kesimin gelirlerinin yüzde 60’ýný gýda harcamalarýnda kullandýðýný vurguladý. Dünyadaki yoksul nüfusun üçte ikisi Asya’daki geliþmekte olan ülkelerde yaþýyor. Asya Kalkýnma Bankasý, küresel gýda ve petrol fiyatlarýndaki yüksek seviyelerin yýlýn geri kalanýnda da devam etmesi halinde Asya ülkelerindeki ekonomik büyümeyi yüzde 1,5’e varan oranda düþürebileceðini ifade etti. ADB, bazý ülkelerin daha kýrýlgan olduðuna iþaret ederek, özellikle gýda ürünlerinin neredeyse tamamýný ithal eden Singapur’un artan gýda fiyatlarýndan olumsuz yönde etkilenebileceðini kaydetti. Asya Kalkýnma Bankasý Baþekonomisti Changyong Rhee yaptýðý açýklamada, gýda ihracat yasaklarýndan ve kýsa vadeli tedbirlerden kaçýnýlmasý gerektiði uyarýsýnda bulundu. Hong Kong / aa

KERMESE DÂVET Birbirinden deðerli el emeði-göz nuru eserlerin sergilendiði, hediyelik eþyalarýn teþhir edildiði, mahallî tadlarla zenginleþtirilmiþ gýda reyonunun yer aldýðý kermesimize hepinizi bekliyoruz. Öðrenciler yararýna tertiplediðimiz kermesimize katýlýnýz, hayýr yarýþýna ortak olunuz.

Tarih: 21.04.2011-27.04.2011 Yer: Kâzým Karabekir Caddesi, Mehmet Þen Þirinevler Ýlköðretim Okulu Karþýsý, (Ayvaz Et Yaný) Þirinevler/ÝSTANBUL Ýrtibat: 0(212) 551 89 18 Gsm: (0536) 959 03 00 Organizasyon: Þirinevler Hanýmlar Komisyonu


DÝZÝ

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

13

SÝYASETTE TEKFÝR...

BEDÝÜZZAMAN, HÜRRÝYET, DEMOKRASÝ VE ÖZGÜRLÜKLERÝN ÖNEMÝNÝ VURGULAYIP, BASKI, TAHAKKÜM VE ÝSTÝBDATLA BERABER, “SORGUSUZ SUALSÝZ, KAYITSIZ ÞARTSIZ BÝR BÝAT” ANLAYIÞINI DA REDDEDÝYOR.

SORGUSUZ SUALSÝZ BÝATA HAYIR -2KÂZIM GÜLEÇYÜZ irtibat@yeniasya.com.tr

BÝAT KÜLTÜRÜ VE CEMAAT ür­ki­ye­Ba­ro­lar­Bir­li­ði­es­ki­Baþ­ka­ný­Öz­de­mir­Ö­zok’un­ve­fa­týn­dan­ký­sa­sü­re­ön­ce­ki bir­be­ya­nýn­da­di­le­ge­tir­di­ði­“Te­mel­ay­rý­lýk,­öz­gür­lük­çü­ve­ger­çek­ten­hu­ku­kun­e­ge­men­ol­du­ðu­bir­Tür­ki­ye’yi­sa­vu­nan­hu­kuk­çu­lar­la,­ta­ri­kat,­ce­ma­at,­bi­at­kül­tü­rün­den­geç­miþ­hu­kuk­çu­lar­a­ra­sýn­da”­yo­ru­mu­nun­de­rin­bir tah­li­le­ih­ti­ya­cý­var. Bu­söz­ler­de,­ay­lar­dýr,­hat­tâ­yýl­lar­dýr­ül­ke­gün­de­mi­nin­ilk­sý­ra­sý­na­yer­le­þen­“hu­ku­kun­üs­tün­lü­ðü,­yar­gý ve­sa­ye­ti,­yar­gýç­lar­ik­ti­da­rý”­ve­“Yü­rüt­me­mi­yar­gý­yý, yar­gý­mý­yü­rüt­me­ve­ya­sa­ma­yý­ku­þa­tý­yor?”­tar­týþ­ma­la­rý­nýn­te­me­lin­de­ki­çok­da­ha­e­sas­lý­bir­zih­ni­yet­mü­ca­de­le­si­ne­a­týf­ya­pý­lý­yor. Mü­ca­de­le­nin­bir­ta­ra­fýn­da­res­mî­i­de­o­lo­ji­yi­ve­o­nun be­lir­le­di­ði­dev­let­ya­pý­sý­ný­sa­vu­nan­lar;­di­ðer­ta­ra­fýn­da bu­sta­tü­ko­yu­de­ðiþ­ti­rip,­ger­çek­an­lam­da­de­mok­ra­si ve­hu­ku­ku­is­te­yen­ler­ol­ma­lý. A­ma­Ö­zok’un­tas­ni­fin­de­fark­lý­bir­man­týk­var. O­na­gö­re,­ce­ma­at­ve­ta­ri­kat­men­su­bi­ye­ti­bi­at kül­tü­rü­an­la­mý­na­ge­li­yor­ve­bu­kül­tür­le­de­mok­ra­si de,­hu­kuk­dev­le­ti­de­ol­maz.­Çað­daþ,­ay­dýn­lýk­ve öz­gür­lük­çü­an­la­yýþ­i­se,­bu­na­kar­þý,­Tür­ki­ye’yi­ger­çek­hu­kuk­dev­le­ti­kýl­mak­i­çin­ça­ba­har­cý­yor. Ö­zok’un­yo­ru­mu,­ön­ce­si­ni­say­maz­sak,­cum­hu­ri­ye­tin­ku­ru­lu­þun­dan­be­ri­e­lit­züm­re­de­ha­kim­o­lan ve­i­ler­le­yip­çað­daþ­laþ­ma­ö­nün­de­ki­en­bü­yük­en­ge­lin,­top­lu­mun­di­ni­ne­ve­ge­le­nek­le­ri­ne­bað­lý­lý­ðý­ol­du­ðu­nu­id­di­a­e­den­man­tý­ðý­yan­sý­tý­yor. Ger­çi­o­na­so­ru­la­cak­ol­say­dý,­bü­yük­ih­ti­mal­le­bu yo­ru­mu­red­de­de­cek;­“Ne­mü­na­se­bet!­Biz­top­lu­mun­i­nanç­la­rý­na­say­gý­lý­yýz”­di­ye­cek­tir.­A­ma­bu­ce­vap­la­iþ­bit­mi­yor. Ve­bu­ra­da­a­yýrd­e­dil­me­si­ge­re­ken­in­ce­nok­ta­lar var.­Ö­zel­lik­le­Sa­id­Nur­sî’nin­yap­tý­ðý­ta­rif­ler­le­ver­di­ði öl­çü­le­rin­dik­kat­le­ir­de­len­me­si­ge­re­ki­yor.­Çün­kü­Be­di­üz­za­man,­hür­ri­yet,­de­mok­ra­si­ve­öz­gür­lük­le­rin­ö­ne­mi­ni­vur­gu­la­yýp,­bas­ký,­ta­hak­küm­ve­is­tib­dat­la­be­-

T

ra­ber,­“sor­gu­suz­su­al­siz,­ka­yýt­sýz­þart­sýz­bir­bi­at”­an­la­yý­þý­ný­da­red­de­di­yor. Pa­di­þah­lýk­dev­rin­de­mut­lak­ik­ti­da­rý­e­lin­de­bu­lun­du­ran­hü­küm­dar­i­çin­ “Pey­gam­be­rin­yo­lun­da­gi­di­yor­sa­ha­li­fe­dir,­yok­sa­hay­dut­tur”­di­ye­bi­li­yor. Ka­ba­kuv­ve­te­da­ya­lý­a­ða­lýk­dev­ri­nin­geç­ti­ði­ni,­ye­ni gi­ri­len­çað­da­yük­se­len­de­ðer­le­rin­a­kýl,­i­lim­ve­ka­mu­o­yu­ol­du­ðu­nu­yüz­yýl­ön­ce­vur­gu­lu­yor. Ne­sor­duy­sa­“A­ða­mýz­bi­lir”­ce­va­bý­ný­ve­ren­ço­ba­ný, “Öy­ley­se­a­ða­nýn­ce­bin­de­ki­ak­lýn­la­ko­nu­þu­yo­rum”­di­ye­rek­u­ya­rýp­þu­ur­lan­dýr­ma­ya­ça­lý­þý­yor. “­lim­ve­þeyh­ler­i­lim­ve­fa­zi­let­le­riy­le­biz­den­üs­tün, o­nun­i­çin­bi­ze­ta­hak­küm­et­mek­hak­la­rý­dýr”­di­yen mu­ha­tap­la­rý­na,­“Kim­ta­hak­küm­e­di­yor­sa­þeyh­lik­tas­la­yan­bir­ço­cuk­hük­mün­de­dir,­siz­de­bü­yük­ta­ný­ma­yý­nýz”­di­ye­rek,­ce­ha­le­te­da­ya­nan­bir­tes­li­mi­yet­ve­i­ta­at kül­tü­rü­nü­yý­ký­yor. “Bir­mil­let­ce­ha­let­le­hu­ku­ku­nu­bil­mez­se,­ehl-i­ha­mi­ye­ti­de­müs­te­bit­e­der”­i­fa­de­si­de­o­na­a­it. Sa­id­Nur­sî’nin­e­ser­le­rin­de­bu­min­val­ü­ze­re­da­ha bir­çok­çar­pý­cý­ör­nek­var.­Ve­ga­rip­o­lan­þey,­“fe­o­dal ya­pý­yý­or­ta­dan­kal­dýr­ma”­id­di­a­sýy­la­ic­ra­a­ta­ko­yu­lan Ke­ma­list­re­ji­min,­da­yat­ma­cý­ve­ay­rým­cý­po­li­ti­ka­la­rýy­la­bu­ya­pý­yý­da­ha­da­güç­len­dir­me­si­ve­ba­rýþ­çý­ve yu­mu­þak­bir­ge­çiþ­le,­in­san­la­rýn­kalp­ve­gö­nül­le­ri­ne ses­le­ne­rek­o­ya­pý­yý­bi­ti­re­cek­yak­la­þým­la­rý­or­ta­ya koy­muþ­o­lan­Be­di­üz­za­man’ý­da­bir­nu­ma­ra­lý­he­def o­la­rak­gör­me­si... 21.­yüz­yýl­Tür­ki­ye’sin­de­“din­kay­nak­lý­bi­at­kül­tü­rü”­de­mok­ra­si­ve­hu­kuk­dev­le­ti­i­çin­bir­teh­li­ke­o­la­rak­gö­rü­lü­yor­sa,­ça­re­si­yi­ne­Be­di­üz­za­man’da. Ma­dal­yo­nun­di­ðer­yü­zün­de­ki­“bi­at kül­tü­rü­ne­kar­þý­çað­daþ­ve­öz­gür­lük­çü an­la­yýþ”­bah­si­ne­ge­lin­ce:­Ý­þa­ret­ler­hiç­de öy­le­bir­þe­yi­gös­ter­mi­yor. Tam­ ter­si­ne,­ sta­tü­ko­nun,­ res­mî­ i­de­o­lo­ji­nin­ ve­ ta­bu­laþ­týr­dýk­la­rý­nýn­ sa­vu­nu­cu­lu­ðu­nu­ te­mel­ hak­ ve­ öz­gür­lük­le­re­ter­cih­e­den­bir­yak­la­þým­ser­gi­le­ni­yor.­ Bi­re­ye­ kar­þý­ dev­le­ti­ ön­ce­le­yip bi­at­kül­tü­rü­nün­fark­lý­bir­ör­ne­ði­ni­ser­gi­le­yen­ bu­ zih­ni­yet­le­ de­mok­ra­si,­ çað­daþ­lýk,­hu­kuk­dev­le­ti­o­lur­mu? Ay­dýn­lar­sa­mi­mî­i­se­ler,­res­mî­gö­rüþ bek­çi­li­ði­ni­bý­ra­kýp,­ger­çek­bir­de­mok­ra­si, hu­kuk,­öz­gür­lük­mü­ca­de­le­si­ver­sin­ler. Ve­Sa­id­Nur­sî’ye­u­zak­dur­mak­tan­vaz­geç­sin­ler. «««

AYDINLAR VE DÝN Ye­tiþ­me­or­ta­mý­ve­al­dý­ðý­e­ði­tim­ge­re­ði­di­ni bil­me­yen­ay­dýn­la­rýn­u­lu­or­ta­din­siz­lik­le­suç­lan­ma­la­rý­ha­lin­de,­zi­hin­le­rin­de­di­ne­kar­þý mev­cut­o­lan­þüp­he­le­rin­ke­mik­le­þe­ce­ði­ve­da­-

ha­sý,­on­la­rý­sal­dýr­gan­bir­tav­ra­yö­nel­te­ce­ði­u­ya­rý­sýn­da bu­lu­nan­Sa­id­Nur­sî­di­yor­ki: “Fe­na­a­da­ma­‘i­yi­sin,­i­yi­sin’­de­nil­se­i­yi­leþ­me­si­ve i­yi­a­da­ma­‘fe­na­sýn,­fe­na­sýn’­de­nil­dik­çe­fe­na­laþ­ma­sý­çok­vu­ku­bul­muþ­tur.”­ (Es­ki­Sa­id­Dö­ne­mi­E­ser­le­ri,­{Mü­nâ­za­rât},­s.­256) Bu­söz­de,­hem­cay­dýr­ma­yý,­nef­ret­et­ti­rip­ka­çýr­ma­yý­de­ðil,­sev­di­rip­teþ­vik­et­me­yi;­ür­kü­tüp­u­zak­laþ­týr­ma­yý­de­ðil,­ka­zan­ma­yý­e­sas­a­lan­Ýs­lâm­ah­lâ­ký­na­da­ya­lý­teb­lið­me­to­do­lo­ji­si­nin;­hem­de­psi­ko­lo­ji­ve­pe­da­go­ji­gi­bi­dav­ra­nýþ­bi­lim­le­ri­nin­ö­nem­li pren­sip­le­rin­den­bi­ri­ses­len­di­ri­li­yor. Be­di­üz­za­man,­ko­nuy­la­il­gi­li­i­zah­la­rý­ný­sür­dü­rü­yor: “Fa­ra­za,­ba­zý­la­rý­nýn­al­týn­da­bü­yük­fe­na­lýk­lar­var­sa da,­hü­cum­e­dil­me­mek­ge­rek­tir.­Zi­ra­çok­fe­na­lýk­var­dýr­ki,­i­yi­lik­per­de­si­al­týn­da­kal­dýk­ça­ve­per­de­yýr­týl­ma­dýk­ça­ve­on­dan­te­ga­fül­e­dil­dik­çe­(gör­mez­lik­ten­ge­lin­dik­çe) mah­dut­ve­mah­sur­ (sý­nýr­lý)­ kal­dý­ðý­gi­bi,­sa­hi­bi de­per­de-i­hi­cap­ve­ha­yâ­ (ha­yâ­ve­giz­len­me­per­de­si) al­týn­da­ken­di­si­nin­ýs­lâ­hý­na­ça­lý­þýr.­Lâ­kin,­vak­tâ­ki­per­de­yýr­týl­sa,­ha­yâ­a­tý­lýr;­hü­cum­gös­te­ril­se,­fe­na­lýk­fe­na te­ves­sü­e­der­(ge­niþ­le­yip­ya­yý­lýr).”­(a.g.e.,­s.­256-7) Bu­i­fa­de­ler­de­de,­yu­ka­rý­da­ki­pren­si­bin­tat­bik­a­la­nýn­da­bir­baþ­ka­ö­nem­li­bo­yut­vur­gu­la­ný­yor. Bu­ra­da,­“fe­na”­ol­du­ðu­tes­bit­e­di­len­le­re­da­hi­hü­cum­et­me­mek­su­re­tiy­le,­hem­on­la­rýn­ýs­lâ­hý­na,

hem­de­bu­müm­kün­ol­ma­sa­bi­le­fe­na­lýk­la­rý­nýn­ya­yýl­ma­sý­ný­ön­le­me­ye­yö­ne­lik­bir­stra­te­ji­var. Bu­ay­ný­za­man­da,­bir­ci­he­tiy­le,­Kur’ân­ve­Sün­ne­te da­ya­nan­Ýs­lâm­ah­lâ­kýn­da­ki­“fe­na­lý­ða­da­i­yi­lik­le­mu­ka­be­le­et­me”­pren­si­bi­nin­gü­nü­müz­iç­ti­maî­ve­si­ya­sî­ha­ya­tý­na­u­yar­la­nan­bir­yan­sý­ma­sý. Ý­yi­uy­gu­la­nýr­sa,­ay­dýn-halk­ko­puk­lu­ðu­ve­git­tik­çe de­rin­le­þen­bir­ku­tup­laþ­ma­ya­gi­den­la­ik-an­ti­la­ik­ça­týþ­ma­sý­gi­bi­hâ­lâ­i­çin­den­çý­ka­ma­dý­ðý­mýz­bir­çok­kriz­ve ge­ri­li­min­en­et­ki­li­re­çe­te­si­o­la­bi­lir. Sa­id­Nur­sî’nin­þu­tes­bi­ti­de­son­de­re­ce­ö­nem­li: “Ha­ki­ka­ten,­ ben­ce­ bir­ Müs­lü­man­ nes­lin­den ge­len­bir­a­da­mýn­a­kýl­ve­fik­ri­Ýs­lâ­mi­yet­ten­te­cer­rüt­et­se­(ken­di­si­ni­so­yut­la­sa)­bi­le,­fýt­ra­tý­ve­vic­da­ný­ hiç­bir­ va­kit­ Ýs­lâ­mi­yet­ten­ vaz­ge­çe­mez.­ En­ eb­leh,­ en­ se­fih­ bi­le,­ sedd-i­ ra­sîn-i­ is­ti­na­dý­mýz­ (da­yan­dý­ðý­mýz­ sar­sýl­maz­ set)­ o­lan­ Ýs­lâ­mi­ye­te­ bü­tün mev­cu­di­ye­tiy­le­ta­raf­tar­dýr.”­(a.g.e.,­s.­258) Ni­te­kim­Ýs­lâ­ma­en­ya­ban­cý­laþ­mýþ­gi­bi­gö­rü­nen­le­rin­ da­hi­ ken­di­le­ri­ni­ en­ a­zýn­dan­ “kül­tü­rel­ Müs­lü­man”­ o­la­rak­ ta­ným­la­yýp,­ gün­lük­ ha­yat­la­rýn­da bel­ki­ far­kýn­da­ bi­le­ ol­ma­dan­ ba­zý­ Ýs­lâ­mî­ mo­tif­le­ri kul­lan­ma­yý­a­lýþ­kan­lýk­ha­li­ne­ge­tir­me­le­ri,­bu­tes­bi­ti­doð­ru­la­yan­man­za­ra­ve­te­za­hür­ler. Ve­yi­ne­Be­di­üz­za­man,­di­ni­ve­din­dar­lý­ðý­ken­di­te­ke­lin­de­gö­ren­dýþ­la­yý­cý­an­la­yý­þý­þöy­le­red­de­di­yor: “Ey­in­saf­sýz­lar!­U­mum­â­le­mi­yu­ta­cak,­bir­leþ­ti­re­cek,­bes­le­ye­cek,­zi­ya­lan­dý­ra­cak­ (ý­þýk­lan­dý­ra­cak)­ bir­is­ti­dat­ta­o­lan­ha­ki­kat-ý­Ýs­lâ­mi­ye­ti, na­sýl­dar­bul­du­nuz­ki,­fu­ka­ra­ya­ve­mu­ta­as­sýp bir­ký­sým­ho­ca­la­ra­tah­sis­e­dip,­Ýs­lâ­mi­ye­tin­ya­rý­eh­li­ni­dý­þa­rý­at­mak­is­ti­yor­su­nuz?­Hem­de u­mum­ke­mâ­lâ­tý­câ­mi­ (mü­kem­mel­lik­le­ri­i­çi­ne­a­lan), bü­tün­nev’-i­be­þe­rin­his­si­yât-ý­â­li­ye­si­ni­ (in­san­lý­ðýn­yük­sek­his­le­ri­ni)­ bes­le­ye­cek me­vad­dý­mu­hit­o­lan­ (mad­de­le­ri­kap­sa­yan) o­kasr-ý­nu­râ­nî-i­Ýs­lâ­mi­ye­ti­ (nur­lu­Ýs­lâm köþ­kü­nü),­ne­cür’et­le,­ma­tem­tut­muþ­bir si­yah­ça­dýr­gi­bi,­bir­ký­sým­fu­ka­ra­ya­ve­be­de­vi­le­re­ve­mür­te­ci­le­re­has­ol­du­ðu­nu­ta­hay­yül­(ha­yal)­e­di­yor­su­nuz?” (a.g.e.,­s.­269-70) Ýs­lâ­mýn­bü­tün­in­san­lý­ða­gön­de­ril­miþ en­son­ev­ren­sel­i­lâ­hî­me­saj­ol­du­ðu­i­nan­cý­na­da­ya­nan­bu­en­gin­ba­kýþ­a­çý­sýn­da­ki ku­cak­la­yý­cý­lýk,­ge­niþ­lik­ve­ra­hat­lýk­ne­re­de;­di­ni­ve­din­dar­lý­ðý­ken­di­da­ra­cýk­uf­ku­na­hap­set­me­ye­ça­lý­þan­in­hi­sar­cý­ve de­dýþ­la­yý­cý­ta­as­su­bun­za­val­lý­lý­ðý­ve­pe­ri­þan­lý­ðý­ne­re­de? Ay­ný­an­la­yý­þýn,­bu­ha­liy­le­di­ni­te­ke­lin­de­tut­ma­gay­re­ti­nin­yol­a­ça­ca­ðý­bir di­ðer­sa­kýn­ca­yý­da­“ka­vî­bir­ek­se­ri­yet­te di­ne­a­leyh­tar­lýk­mey­li­u­yan­dýr­mak”­o­la­rak­i­fa­de­e­di­yor­Üs­tad­(a.g.e.,­s.­497). Bu­da­ta­þýn­ma­sý­im­kân­sýz­bir­baþ­ka­ve­bal...

{

YARIN: MAKSATTA ÝTTÝFAK EDÝLMELÝ

{

Cemaatlere izafe edilen “biat kültürü”ne karþý “çaðdaþ ve özgürlükçü anlayýþ” bahsine gelince: Bireye karþý devleti önceleyip biat kültürünün farklý bir örneðini sergileyen zihniyetle demokrasi, çaðdaþlýk, hukuk devleti olur mu?

DÝN-SÝYASET iliþkisini rayýna oturtmak için aranan formül, Bediüzzaman’ýn ortaya koyduðu ve “Siyaset dinin hizmetinde olmalý, din siyasetin deðil” þeklinde özetlenebilecek prensip olsa gerek. Bunun hayata geçirilmesi ise, dini bütün siyasî tarafgirlik ve karþýtlýklarýn üzerinde tutan bir anlayýþla mümkün. Burada özellikle dinî hassasiyetler adýna ortaya konulacak tavýrlar, hayatî bir öneme sahip. Meselâ, siyasî tartýþmalara dinî motif ve söylemlerle müdahil olunmasý, hele siyaseten karþý olunan görüþ sahiplerine “dinsiz, münafýk” gibi sýfatlarýn kolayca yakýþtýrýlabilmesi, çok yanlýþ. Bediüzzaman’ýn bu çok önemli ve hassas konuda da kesinlikle gözardý edilmeyip dikkate alýnmasý gereken ölçüler verdiðini görmekteyiz. Meselâ Sünûhat’ta diyor ki: “Dine imale etmek (meylettirmek) ve iltizama (dini gerekli görüp sahip çýkmaya) teþvik etmek ve vazife-i diniyelerini ihtar etmekle dine hizmet olur. Yoksa ‘dinsizsiniz’ dese, onlarý tecavüze sevk etmektir. Din, dahilde menfî tarzda istimal edilmez.” (Eski Said Dönemi Eserleri, s. 498) Yine Said Nursî’ye göre, mü’min bir kiþiden “kâfir bir sýfat” sâdýr olabilir, ama bu, o kiþinin—hele imanýna delâlet eden baþka sýfatlar taþýyorsa—küfrüne hükmetme ge rekçesi olamaz. Onun için, “Tekfire çabuk cür’et edenler düþünsünler!” (a.g.e., s. 472) ikazýnda bulunan Bediüzzaman, ayný konudaki vurgulu Nebevî irþad ve uyarýlara da dikkatlerimizi çekmiþ oluyor. Kaldý ki, kiþilerin imaný veya küfrü hakkýnda karar verecek mercî, Ýlâhî adalet terazisinin sahibi olan Zat-ý Akdesten baþkasý deðil, olamaz. Kul, ay ný kul luk sta tü sü nü pay laþ tý ðý baþkalarýný inançlarýyla ilgili olarak yargýlama ve de mahkûm etme hak ve yetkisini nereden alýyor? Münâzarât’taki izahlarda, ayný konunun diðer bazý önemli boyutlarý üzerinde de du rulmakta. Bu noktada, “Eskiden beri iþitiyoruz ki, bazý Jön Türkler masondurlar, dine zarar e diyorlar” sualine Bediüzzaman’ýn verdiði cevap çok dikkat çekici. Evvelâ, “Ýstibdat kendini ibka etmek (de vam ettirmek) için þu telkinatý vermiþtir” diyerek, hürriyetçileri milletin gözünden düþürme taktiklerinden birinin bu tür suç la ma lar ol du ðu nu söy lü yor. Son ra, “Ba zý lâubalilik dahi bu vehme kuvvet veriyor” tesbitiyle, hürriyetçilerin din noktasýndaki bazý hatalý tavýrlarý ile istibdadýn eline koz verdiklerini vurguluyor (a.g.e., s. 355). Bunun çok ilginç ve tipik örneklerinden biri, Celal Bayar’ýn 1949 sonlarýnda Yakup Kadri Karaosmanoðlu ile sohbet ederken anlattýðý olay: Bayar Bursa’da laikliði anlatan bir konuþma yapmýþ. Sebilürreþad dergisi, bu konuþmadan dolayý onu dinsizlikle suçlamýþ. CHP de bu dergiden binlerce nüsha alýp memleketin her tarafýna daðýtmýþ. Bunun üzerine Bayar Ýnönü’ye gidip, “Paþam, hani parti mücadelesinde din istismarcýlýðý yapmama hususunda sözleþmemiz vardý?” diye sorunca ondan þu cevabý almýþ: “Ne yapalým, bizim arkadaþlar senin bir zaafýndan istifade etmiþler.” (Ülkü Demirtepe, “Politikacýlarýn Röntgeni” yazý dizisi, Milliyet, 25.10.1991) Cum hu ri yet Tür ki ye’sin de is tib da dýn simge kurumu CHP, rakibi Demokrat Parti yi, “mürteci” saydýðý bir derginin Bayar’a yönelttiði dinsizlik suçlamasýný kullanarak yýpratmaya çalýþýyor! Bayar, rejimin tabularýnda CHP’den farklý düþünmediði halde, sýrf tek parti diktasýna karþý, büyük ihtimalle kiþisel hesaplarla da olsa alternatif bir partinin baþýný çekenler arasýnda yer alarak demokrasi ve hürriyetlere katký saðladýðý için istibdadýn hedefi haline geliyor, halký ondan soðutmak için “dinsizlik”le suçlanýyor; bunda da Millet Partisi taraftarý bir dergi kullanýlýyor. Normalde, laikliði savunan Bayar’a herkesten fazla ve önce CHP’nin sahip çýkmasý ve “mürteci” dergiye de “haddini bildirmesi” gerekirken! Demek ki, derdi o deðil; onun için asýl mesele istibdadýn devamý ve hürriyetçilerin zayýflamasý. Onun için de, Bayar’ýn laiklik bahsinde muhtemelen dindarlarý inciten bir üslûpla yaptýðý konuþmayý, demokratlarla dindarlarýn arasýný açmak için kullanýyor...


SiyahMaviKýrmýzýSarý

14

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

Y

SPOR

F.BAHÇE ESKÝ BAÞKANI SAZAK VEFAT ETT

Güven Sazak camiada sevilen bir þahsiyetti..

FENERBAHÇE Ku­lü­bü­ es­ki­ baþ­kan­la­rýn­dan Gü­ven­ Sa­zak,­ 76­ ya­þýn­da­ ve­fat­ et­ti.­ Gü­ven Sa­zak'ýn­ ce­na­ze­si­ 28­ Ni­san­ Per­þem­be­ gü­nü Ýs­tan­bul'da,­ Þa­ki­rin­ Ca­mi'sin­den­ ký­lý­na­cak öð­l en­ na­m a­z ý­n ýn­ ar­d ýn­d an­ Ka­r a­c a­a h­m et me­zar­lý­ðýn­da­ def­ne­di­le­cek.­ Fe­ner­bah­çe­ Ku­lü­bü'nün­ in­ter­net­ si­te­sin­de­ ya­pý­lan­ a­çýk­la­ma­da,­''Ýþ­a­da­mý­ve­spor­cu­kim­li­ði­nin­ya­ný­sý­ra­Fe­ner­bah­çe'miz­de­ka­de­me­ka­de­me­gö­rev a­la­rak­baþ­kan­lýk­ya­pan­Gü­ven­Sa­zak'ýn­ve­fat et­ti­ði­ni­ ü­zün­tüy­le­ öð­ren­miþ­ bu­lu­nu­yo­ruz.

Mer­hu­ma­ Al­lah'tan­ rah­met,­ ke­der­li­ a­i­le­si­ne ve­ ca­mi­a­mý­za­ baþ­sað­lý­ðý­ di­le­riz''­ de­nil­di.­ A­çýk­la­ma­da,­Sa­zak'ýn­ce­na­ze­si­i­le­il­gi­li­bil­gi­da­ha­ son­ra­ si­te­miz­den­ du­yu­ru­la­ca­ðý­ bil­di­ril­di. Ga­la­ta­sa­ray,­ Be­þik­taþ,­ Trab­zons­por,­ Di­yar­ba­kýrs­por,­ Fut­bol­ Fe­de­ras­yo­nu­ ile­ birçok kulüp­bi­rer­baþsaðlýðý­me­sa­jý­ya­yýn­la­dý. SAZAK, 1993-94'TE BAÞKANLIK YAPTI A­ç ýk­l a­m a­d a­ Gü­v en­ Sa­z ak'ýn­ öz­g eç­m i­þ iy­l e il­gi­li­þu­bil­gi­ler­ve­ril­di:­''Gü­ven­Sa­zak­1935 yý­lýn­da­ An­ka­ra'da­ doð­du.­ 1958­ yý­lýn­da­ Fe­-

ner­bah­çe­Ku­lü­bü­kon­gre­ü­ye­si­ol­du.­12­yýl sü­r ey­l e­ sos­y al­ te­s is­l er­ yö­n e­t i­c i­l i­ð i­ yap­t ý. 1993-94'te­ Fe­ner­bah­çe'de­ baþ­kan­lýk­ gö­re­vi­ni­ yü­rüt­tü.­ Fe­ner­bah­çe­ fut­bol­ ta­ký­mý­ o­nun­ dö­n e­m in­d e­ 1993-94­ se­z o­n un­d a­ bir pu­an­fark­la­i­kin­ci­ol­du,­ay­rý­ca­1993­yý­lýn­da Trab­zons­por'u­u­zat­ma­da­1-0­ye­ne­rek­Baþ­ba­kan­lýk­ Ku­pa­sý'ný­ ka­zan­dý.­ Sa­zak,­ 20­ Ni­san­ 1994'te­ baþ­k an­l ýk­ gö­r e­v i­n i­ sað­l ýk­ so­run­la­rý­ne­de­niy­le­bý­rak­tý.­Sa­zak,­Yük­sel­Ýn­þa­at'ýn­ku­ru­cu­baþ­ka­ný­dýr.''

HAFTANIN GÖRÜNÜÞÜ

Yeni lider F.Bahçe SÜPER Lig'de 30. hafta maçlarý tamamlanýrken, Fenerbahçe, deplasmanda Bucaspor'u 5-3 yenerek, 70 puan ve averajla liderliðe yükseldi. Sarý-lacivertliler, Trabzonspor'un beraberliði sonrasýnda eline geçen fýrsatý iyi kullandý ve averajla da olsa rakibinin önüne geçerek, liderliðe yükselmeyi baþardý. Fenerbahçe'nin önünde lider olarak gittiði Eskiþehirspor deplasmanýndan 0-0'lýk skorla ayrýlan Trabzonspor ise puan cetvelinde sarý-lacivertlilerin arkasýnda kaldý. Bordo-mavililer, Eskiþehirspor karþýsýnda iyi bir oyun sergilemesine karþýn sahadan golsüz berabere ayrýlýnca, liderlikten oldu.

TOPLU SONUÇLAR

ÝPÝ KÝM GÖÐÜSLEYECEK? SÜPER LÝG ZÝRVESÝNDE BÜYÜK ÇEKÝÞME VAR. F.BAHÇE VE TRABZON'UN SON 4 HAFTAYA AYNI PUANLA GÝRDÝÐÝ LÝG, DAHA ÖNCE DEÐÝÞÝK TAKIMLARLA 8 KEZ AYNI HEYECANA SAHNE OLDU. TÜRKÝYE BÝSÝKLET TURU

Roberto Carlos Rusya'da ilk golünü attý n FENERBAHÇE'NÝN es­ki­Bre­zil­ya­lý­fut­bol­cu­su­ Ro­ber­to­ Car­los,­ ye­ni­ ta­ký­mý­ Anz­hi Mak­hach­ka­la'da­ ilk­ go­lü­nü­ at­tý.­ Rus­ya Pre­mi­er­ Lig­ ta­kým­la­rýn­dan­ Anz­hi­ Mak­hach­ka­la'ya­ þu­bat­ a­yýn­da­ trans­fer­ o­lan Car­los,­dün­Di­na­mo­Mos­ko­va­i­le­2-2­be­ra­be­re­bi­ten­maç­ta­ilk­go­lü­nü­kay­det­ti.

GOL KRALLIÐI SÜPER Ligde gol krallýðýnda Alex 21 golle lider durumda bulunuyor. Alex'i takým arkadaþý Niang ile Trabzonspor'dan Burak ise 15'er golle ikinci sýrada yer alýyor.

TÜRKÝYE'YÝ DÜNYAYA TANITIYOR 47'NCÝSÝ dü­zen­le­nen­Cum­hur­baþ­kan­lý­ðý Bi­sik­let­Tu­ru­sa­ye­sin­de,­Tür­ki­ye'nin­do­ðal ve­ta­ri­hi­gü­zel­lik­le­ri­mil­yon­lar­ca­ki­þi­ye­ta­ný­tý­lý­yor.­Dün­ya­nýn­çe­þit­li­ül­ke­le­rin­den­22­ta­kým­ve­176­pro­fes­yo­nel­bi­sik­let­çi­nin­ka­týl­dý­ðý­bi­sik­let­tu­run­da­spor­cu­lar­bin­387­ki­lo­met­re­lik­ya­rýþ­ta­bi­rin­ci­lik­i­çin­ ter­ dö­kü­yor.­ Av­ru­pa'dan,­As­ya'ya­''Ký­ta­la­ra­ra­sý­ilk­e­tap­lý­bi­sik­let­tu­ru''­o­la­rak­kur­gu­la­nan­bi­sik­let Mustafa tu­ru,­dün­ya­da­ilk­kez­ký­ta­Gökmen la­rý­bir­bi­ri­ne­bað­la­yan­bir bildiriyor or­ga­ni­zas­yon­ol­ma­ö­zel­li­ði ta­þý­yor.­Tür­ki­ye'nin­do­ðal­ve­ta­ri­hi­gü­zel­lik­le­ri­ni­dün­ya­ya­ta­ný­tan­tu­run­ro­ta­sý­na­bu­yýl Te­ki­ro­va,­Ma­nav­gat­ve­Si­de­de­da­hil­e­dil­di. E­u­ros­port­ve­TRT­her­gün­i­ki­sa­at,­bu­mü­ca­de­le­yi­Tür­ki­ye­i­le­ay­ný­za­man­da­dün­ya­ya ya­yým­lý­yor.­47.­Cum­hur­baþ­kan­lý­ðý­Bi­sik­let Tu­ru'nun­Ku­þa­da­sý-Bod­rum­e­ta­býn­da Bod­rum'un­ta­ri­hi­ve­do­ðal­gü­zel­lik­le­ri­dün­ya­ya­ta­ný­týl­dý.­Dün­ya­ca­ün­lü­Bod­rum­Ka­le­si­ve­An­tik­Ti­yat­ro­ha­va­çe­kim­le­riy­le­mil­yon­lar­ca­ki­þi­ye­gös­te­ril­di.­Mas­ma­vi­de­ni­zi ve­yem­ye­þil­or­man­la­rýy­la­iz­le­yi­ci­le­re­ta­ný­tý­lan­Bod­rum'un,­ma­ri­na­la­rý­nýn­ha­va­dan­çe­kim­le­riy­le­gör­sel­bir­þö­len­su­nul­du.­Tu­run bu­gün­ger­çek­leþ­ti­ri­le­cek­Bod­rum-Mar­ma­ris­e­ta­bý­da­E­u­ros­port­ve­TRT­ta­ra­fýn­dan mil­yon­lar­ca­ki­þi­ye­u­laþ­tý­rý­la­cak.

Eskiþehirspor-Trabzonspor.......................................: 0-0 Kardemir Karabükspor-Sivasspor.....................: 2-1 Bursaspor-Manisaspor..............................................: 2-1 Galatasaray-Kayserispor...................................: 1-1 Gençlerbirliði-Kasýmpaþa...........................................: 1-1 Gaziantepspor-Medical Park Antalyaspor.........: 2-1 Ýstanbul BÞ Belediyespor-Ankaragücü....................: 1-4 Bucaspor-Fenerbahçe........................................: 3-5 Konyaspor-Beþiktaþ...................................................: 1-1

HAFTANIN KARMASI Tolga (Trabzonspor), Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Ömer Erdoðan (Burspor), Hasan Ali (Kayserispor), Sezer (Eskiþehirspor), Murat (Gaziantepspor), Doðan (Ankaragücü), Emenike (Karabükspor), Cenk Tosun (Gaziantepspor), Alex (Fenerbahçe), Garbiç (Ankaragücü).

HAFTANIN FUTBOLCUSU

Alex (F.Bahçe) HAFTANIN HAKEMÝ

Koray Gencerler (KARDEMÝR KARABÜKSPOR - SÝVASSPOR)

HAFTANIN TAKIMI

Ankaragücü 31. HAFTANIN PROGRAMI Ligin ikinci devresindeki performansýyla Trabzonspor'u takip eden Fenerbahçe, 30. hafta müsabakalarý sonunda rakibini puan olarak tekrar yakaladý. FOTOÐRAF: A.A

SÜPER Lig'de­2010-2011­se­zo­nu­nun­son­4 haf­ta­sý­na­Fe­ner­bah­çe­ve­Trab­zons­por­ay­ný pu­an­la­zir­ve­de­gi­rer­ken,­lig­ta­ri­hin­de­da­ha ön­ce­8­kez,­i­ki­ta­kým­bi­ti­me­4­haf­ta­ka­la ay­ný­pu­a­na­sa­hip­ol­du.­Li­gin­i­kin­ci­dev­re­sin­de­ki­per­for­man­sýy­la­Trab­zons­por'u­ta­kip­e­den­Fe­ner­bah­çe,­30.­haf­ta­mü­sa­ba­ka­la­rý­so­nun­da­ra­ki­bi­ni­pu­an­o­la­rak­tek­rar ya­ka­la­dý.­Ý­ki­ta­ký­mýn­da­70­pu­a­na­u­laþ­tý­ðý lig­de­þam­pi­yo­nu­son­4­haf­ta­da­oy­na­na­cak mü­sa­ba­ka­lar­bel­li­e­de­cek.­Sü­per­Lig'de­za­man­i­çin­de­de­ði­þen­a­ve­raj­ku­ra­lý­ge­re­ði, se­zon­so­nun­da­i­ki­ta­ký­mýn­ay­ný­pu­a­na­sa­hip­ol­ma­sý­du­ru­mun­da­ilk­o­la­rak­bu­i­ki­e­ki­bin­ken­di­a­ra­la­rýn­da­oy­na­na­ca­ðý­maç­lar dik­ka­te­a­lýn­dý­ðý­i­çin­Fe­ner­bah­çe,­se­zon­so­nun­da­o­la­sý­bir­e­þit­lik­ha­lin­de­ra­ki­bi­ni­ge­ri­de­bý­ra­ka­rak­þam­pi­yon­o­la­cak. LÝG TARÝHÝNDE 9. KEZ AYNI TABLO Sü­per­Lig­ta­ri­hin­de­da­ha­ön­ce­19661967,­1978-1979,­1981-1982,­1985-1986, 1986-1987,­1992-1993,­1997-1998­ve 2007-2008­se­zon­la­rýn­da­i­ki­ta­kým­son­4

‘‘

Lig tarihinde daha önce 4 kez son 4 haftaya rakipleriyle ayný puanda giren F.Bahçe, þampiyonluðu 2 kez G.Saray'a, 1'er kez de Beþiktaþ ve Trabzonspor'a kaptýrdý. Trabzonspor ise daha önce 2 kez son 4 haftaya ayný puanla girerken, birinde þampiyon olarak sezonu tamamladý.

haf­ta­ya­ay­ný­pu­an­la­gir­di.­Lig­ta­ri­hin­de­9. kez­ger­çek­le­þen­bu­du­rum­da­bu­se­zon­ha­riç­Ga­la­ta­sa­ray­ve­Be­þik­taþ­5'er­kez,­Fe­ner­bah­çe­4,­Trab­zons­por­i­se­2­kez­son­4­haf­ta­ya­zir­ve­or­ta­ðý­o­la­rak­gir­di.­Bu­e­kip­ler­den­Ga­l a­t a­s a­r ay­5­e­þ it­l ik­du­r u­m u­n un 4'ün­de­mut­lu­so­na­u­la­þýr­ken,­Be­þik­taþ­3 kez,­Trab­zons­por­i­se­1­ke­re­se­zon­so­nun­-

da­þam­pi­yon­ol­du.­Fe­ner­bah­çe­i­se­son­4 haf­ta­ya­þam­pi­yon­luk­ya­rý­þý­yap­tý­ðý­ra­ki­biy­le­ay­ný­pu­an­da­gir­di­ði­4­se­zon­da­da­mut­lu so­na­u­la­þa­ma­dý.­Sa­rý-la­ci­vet­li­ler­1997-1998 ve­2007-2008­se­zon­la­rýn­da­þam­pi­yon­lu­ðu Ga­la­ta­sa­ray'a,­1978-1979'da­Trab­zons­por'a,­1966-1967'de­i­se­Be­þik­taþ'a­kap­týr­dý. AVERAJLA GELEN ÞAMPÝYONLUKLAR Sü­p er­ Lig­ ta­r i­h in­d e­ 1959'da­ i­k i­ ay­r ý grup­ta­ oy­na­nan­ mü­sa­ba­ka­lar­da­ kýr­mý­zý grup­ta­mü­ca­de­le­e­den­Ga­la­ta­sa­ray,­grup­ta­Ve­fa­i­le­ay­ný­pu­a­ný­top­la­mýþ­ve­a­ve­raj­la Fe­ner­bah­çe­i­le­fi­nal­oy­na­ma­ya­hak­ka­zan­mýþ­tý.­1984-1985­se­zo­nun­da­li­gi­50­pu­an­la ta­mam­la­yan­ Fe­ner­bah­çe,­ Be­þik­taþ'ýn­ ö­nün­d e­ a­v e­r aj­l a­ þam­p i­y on­ o­l ur­k en,­ bir son­ra­ki­ se­zon­ i­se­ 56­ pu­an­lý­ Be­þik­taþ,­ bu se­fer­ Ga­la­ta­sa­ray'ýn­ ö­nün­de­ þam­pi­yon­lu­ðu­ el­de­ et­ti.­ Sü­per­ Lig'de­ a­ve­raj­la­ be­lir­le­nen­ son­ þam­pi­yon­luk­ i­se­ 1992-1993'te Ga­la­ta­sa­ray­ ve­ Be­þik­taþ­ a­ra­sýn­da­ ya­þa­nýr­ken,­ sa­rý-kýr­mý­zý­lý­ e­kip­ 66­ pu­an­ top­la­dý­ðý se­zon­da­a­ve­raj­la­þam­pi­yon­lu­ða­u­laþ­mýþ­tý.

Ankaragücü-Kardemir Karabükspor, Fenerbahçe-Ýstanbul Büyükþehir Belediyespor, Beþiktaþ-Galatasaray, Antalyaspor-Bucaspor, Trabzonspor-Gaziantepspor, Kasýmpaþa-Konyaspor, Sivasspor-Gençlerbirliði, Manisaspor-Eskiþehirspor, Kayserispor-Bursaspor.

PUAN DURUMU TAKIMLAR 1. FENERBAHÇE 2. TRABZONSPOR 3. BURSASPOR 4. GAZÝANTEPSPOR 5. BEÞÝKTAÞ 6. ESKÝÞEHÝRSPOR 7. KAYSERÝSPOR 8. BÜYÜKÞEHÝR BLD.SPOR 9. KARABÜKSPOR 10. ANKARAGÜCÜ 11. MP ANTALYASPOR 12. GALATASARAY 13. MANÝSASPOR 14. GENÇLERBÝRLÝÐÝ 15. SÝVASSPOR 16. BUCASPOR 17. KONYASPOR 18. KASIMPAÞA

O G B M A Y AV P 30 22 4 4 71 31 40 70 30 21 7 2 57 21 36 70 30 15 10 5 46 25 21 55 30 15 7 8 41 29 12 52 30 12 8 10 45 35 10 44 30 11 11 8 34 32 2 44 30 12 8 10 39 38 1 44 30 12 4 14 38 39 -1 40 30 11 7 12 44 47 -3 40 30 10 9 11 49 52 -3 39 30 9 10 11 33 40 -7 37 30 11 4 15 33 41 -8 37 30 11 3 16 42 48 -6 36 30 9 9 12 38 45 -7 36 30 8 8 14 37 50 -13 32 30 6 6 18 28 53 -25 24 30 4 10 16 24 42 -18 22 30 5 7 18 28 59 -31 22

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

AÝLE - SAÐLIK

Çocuklarda kaybetme korkusu yasarbanu@yahoo.com

n san do ðu mun dan i ti ba ren her yaþ diliminde yeni bir duyguyla tanýþýr. Daha önce bilme di ði ve tat ma dý ðý duy gu ve düþünceleri fark eder. Hiç sorgulamadýðý ve anlamadýðý olaylarý sormaya, araþtýrmaya ve merak etmeye baþlar. Her yaþ dilimi ona yetiþkin hayatýnýn gerekli malzemesini kazandýrmaya çalýþýr. Kor ku duygusu da, çocuðun kendini korumasý, hayatýný idame ettirmesi için öðrenmesi gere ken bir duy gu dur. Teh li ke yi his set mek, o nu al gý la mak ve kendini korumak davranýþý korku duy gu su nun öð re nil me siy le mümkündür. Çocuk kendini koru ma yý, a i le si nin u ya rý la rý ve kendi yaþanmýþlýklarýyla öðrenir. Eli yanan bir çocuk, sýcak olan þeylerden uzak durmayý öðrenir. Ani ses irkilmeye ve çekilmeye yol açar. Ayný þekilde annesinin dengeli uyarýlarý, ona tehlikeli olan þeylerden kendini korumasý gerektiðini öðretir. Çocuk korkularla 3-4 yaþ civarýnda tanýþýr. Ondan önce bir böceði cebine alýp gezdirebilirken, bu yaþlardan itibaren gerçek ve hayalî korkular yaþamaya baþlar. Karanlýktan, bazý hayvanlardan, yalnýz kalmaktan ve kötü rüya gör mek ten kor kar. Ger çek i le hayalî olaný birbirinden ayýrt edemediði için olaylarý ve gördüklerini abartýp anlatabilir. Gece yalnýz yatmak istemez, karanlýkta bir þeyler gördüðünü, garip sesler duyduðunu iddia eder. Gece uyanýp anne babasýnýn yanýna gelerek, ýsrarla onlarla yatmak istediðini söyler. Bu dönem çocuðun yaþý ve geliþimi ile alâkalý normal bir süreçtir. Ne zaman ki bu korkular çok yoðunlaþýr, çocuðun hayat kalitesini, uykularýný, günlük hayatýný olumsuz etkilerse, o zaman normal olmaktan çýkar, tedbir alýnmasý gereken bir durum halini alýr. Kaybetme korkusu da çok yoðun yaþandýðý, çocuðu duygusal olarak kaygýlý ve endiþeli yaptýðý zaman problem olmaya baþlamýþ demektir. Hayatýn içinde hepimiz sevdiklerimizi kaybetmekten korkarýz, onlara bir þey olmasýndan, zarar görmeleri düþüncesinden rahatsýz oluruz. Ama ne zamanki bu duygu çok yoðun yaþanmaya baþlar ve bütün hayatýmýzý kaplarsa, kaybetme korkusundan baþka bir þeye odaklanamaz hale geliriz. Ýþte o zaman saðlýksýz bir sürece girmiþ oluruz. Çocuklar özellikle de okul ön cesinde anne babalarýný kaybetmek ten çok kor kar lar. Ö lü mü

Ý

fark etmeye baþladýklarýnda onlarýn hasta olup ya da yaþlanýp öleceðinden korkarlar. Onlarý okuldan almayý unutacaklarýndan endiþe duyarlar. “Ya annem gelmezse” diye düþünüp kaygýlanmaya baþlarlar. Okula alýþmakta ve okulda kalmakta zorluk yaþadýklarý gibi derse ve oyuna da odaklanmak da güçlük yaþarlar. Zihinlerindeki kaybetme ve terk edilme korkusu o kadar yoðundur ki, bunu bir kenara koyup ha ya ta ka týl mak ta zor la nýr lar. Annenin eteðinin dibinden ayrýlmak istemezler. Bazý durumlarda en yakýnlarýyla bile kalmakta çe kin gen lik gös te rir ler. An ne yi evin içindeyken bile arar hale gelirler. Anne diðer odaya geçse ya da lavaboya gitse, çocuk ona bakýp göremeyince panikler ve þiddetle aðlamaya baþlar. Sonrasýnda onu rahatlatmak ve sakinleþtirmek de oldukça güçleþir. Özellikle kandýrýlmýþ, kandýrýlarak birilerine býrakýlmýþ, tehdit edilmiþ ve korkutulmuþ çocuklar kaybetme korkusunu çok yoðun bir þekilde yaþarlar. Anne babanýn verdiði söze ve vaatleri ne inanmazlar. Çünkü güvenlerini kaybetmiþlerdir. Çocuk yaramazlýk yaptýðýnda anne onlarý durdurmak için korkutmayý dener. “Siz beni çok üzüyorsunuz, ben de yakýnda hasta olup ölürüm, siz çok yaramaz lýk yapýyorsunuz, o zaman bende baþkalarýnýn annesi olurum, sizi býrakýr giderim, böyle yaramazlýk yap ma ya de vam e der se niz, gelip sizi okuldan almam’’ gibi sözler sarf eder. Bu durum baþlangýçta çocuklarý susturuyor gi bi görünse de sonrasýnda fazlasýy la a cý sý çý kar. Ço cuk lar bu söylenenleri bir tehdit olarak deðil, birer gerçek olarak algýlarlar. Bu kor ku nun ver di ði kay gýy la daha huzursuz, saldýrgan ve hýrçýn olurlar. Hatta bu durum inadý na yap ma ya ve vur dum duy mazlýða bile dönüþebilir. Çocuk annesinin bu olumsuz cümlelerini ciddiye aldýðý için okulda da hýrçýn ve baþarýsýz olur. Derse odaklanamadýðý gibi, arka daþ la rý na kar þý da öf ke li ve saldýrgan davranýþlar sergileyebilir. Tehdit ederek, sevmeyeceðimizi söyleyerek onlarý durdurmaya, sakinleþtirmeye çalýþmak sorunu daha da içinden çýkýlmaz bir hale getirir. Çocuk kendini korumasýz ve güvensiz hisseder. Bu yüzden de anneye daha da yapýþýr. Onu bir an bile yalnýz býrakmak istemez. Bir an gözünün önünden kaybolsa onu terk edeceðinden, gideceðinden korkar, panikle aðlamaya baþlar. Bu sebeple “henüz küçük anlamaz ve unutur” diye düþünmeyelim. Söylediðimiz tehdit içeren cümleler maalesef ki onlarýn zihinlerinde kalýcý izler býrakýyor.

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA

15

Daha fazla yemesi için çocuðu yemekten soðutmayýn ÇOCUK HASTALIKLARI UZMANI DR. GÜLBEN EFES, BÝRÇOK ANNE-BABANIN ÝÞTAHSIZ ÇOCUKLARINA KARÞI YANLIÞ DAVRANIÞ BÝÇÝMLERÝNÝN, BU SORUNU DAHA DA BÜYÜTEBÝLECEÐÝ UYARISINDA BULUNDU.

ÝÞTAHSIZ ÇOCUKLAR ÝÇÝN NELER YAPILABÝLÝR?

ÖZEL Lokman Hekim Sincan Hastanesi Çocuk Hastalýklarý Uzmaný Dr. Gülben Efes, iþtahsýz çocuklar için yapýlmasý gerekenleri þöyle sýraladý: -Her þeyden önce çocuk yemek yemesi için zorlanmamalýdýr. Çocuða daha çok yedirmek için yapýlan ýsrar ve baskýlar, yemeði aðza týka rak zorlamak ve cezalar vermek çocuðun yemekten soðumasýna ve iþtahsýzlýðýn artmasýna sebep olur. -Düzenli saatlerde yemek yedirin. -Yemek zamanýndan önce çocuða verilen þekerlemeler, çikolatalar, cips vb abur cubur gýdalar da iþtahý kapatýr. -Sofrada çocuðu olabildiðince kendi haline býrakmak ve kendisinin yemek yemesine imkân tanýmak, evi kirletmemesi ve çeþitli kurallara uymasý yönünde onu zorlamamak çocuðun yemek davranýþýna karþý daha olumlu tutum geliþtirmesini kolaylaþtýrýr. -Çocuðun sofrada oyalanmasý ve yemeðini aðýr yemesi karþýsýnda tepki göstermemek en iyisidir. Bu arada çocukla konuþmak, hikâyeler anlatmak, þakalar yapmak da onun yemek yemesini zevkli hale getirebilir. -Öðünde yemeyen çocuða arkasýndan koþarak kaþýk kaþýk bir þeyler yedirmeye çalýþmayýn. -Küçük çocuklarýn istediði gýdalarý ve onla rýn ihtiyaçlarý olan gýdalarý bilerek hazýrlanan yemekler onlarý saðlýklý tutacaktýr. -Bazen çocukluk kýskançlýklarý da iþtahý olumsuz olarak etkileyebilir. Bazý çocuklar sürekli olarak dikkati üzerlerine çekmek istediklerinden iþtahsýzlýk onlar için bir kazanç halini alabilir. -Anneleri ya da babalarý tarafýndan dövü Efes, "Baþka çocuklara bakarak, onlarýn yemek yeme davranýþý ile kendi çocuðunuzun yemek yemesini kýyaslamak doðru bir davranýþ deðildir" dedi. len ve sýk azarlanýp eleþtirilen çocuklarda da iþtahsýzlýk görülebilir. Çocuk yemek yemeyeÖ ZEL Lok man He kim Sin can di. Ýþtahý, ‘bir yemeðin zevkle, ne- çirilen çocuða, önerilen biçimde yirek büyüklerini cezalandýrmak istiyor olabilir. Has ta ne si Ço cuk Has ta lýk la rý þeyle ve arzu edilerek yenmesi’ ola- yecek verirken, çocuðun isteklerini -Yemek sýrasýnda çocuklarý eleþtirici, ayýpUzmaný Dr. Gülben Efes, birçok rak tanýmlayan Efes, lokmayý uzun de dikkate almak en uygun yoldur. layýcý ya da suçlayýcý konuþmalardan kaçýnanne-babanýn çocuðunun iþtah- süre aðzýnda çeviren, çiðnemek i- Hastalýk sýrasýnda çocuðu yemek mak gerekir. ‘Kardeþin bitirdi, sen hâlâ yesýz olduðundan yakýndýðýný ha- çin zaman kazanmaya çalýþan, ta- yemeye zorlamanýn hiçbir yararý medin’ gibi kýyaslamalar yapmayýn. týrlatarak, yanlýþ davranýþ biçim- baðýndaki yemeði bir türlü bitire- yoktur. Ýþtahla ilgili olarak ebeveyn-Çocuðun tabaðýna yiyebileceði kadar yelerinin bu sorunu daha da büyü - meyen bir çocuk karþýsýnda önce lerin bilmeleri gereken en önemli mek koymak, bazen de azar azar yemek ko akla fizikî bir rahatsýzlýðýn olup ol- þey çocuklarýn bireysel farklýlýklar tebileceði uyarýsýnda bulundu. yarak tabaktaki yemeðin her bitiþinde çocugösterdikleridir. Bu nedenle de baþDr. Gülben Efes, daha çok yemek madýðýnýn geldiðini vurguladý. ðu takdir etmek onun yemek yeme davranýÜst solunum yolu enfeksiyonu ka çocuklara bakarak, onlarýn yeyedirmek için yapýlan ýsrar ve baskýþýnýn pekiþmesine yardýmcý olur. larýn, yemeði aðza týkarak zorlama gibi bazý rahatsýzlýklarýn çocuðun mek yeme davranýþý ile kendi çocu-Çocuk çok süt içiyor olmasý (günde yarým ve cezalar vermenin çocuðun ye- sofrada nazlanmasýna sebep olabi- ðunuzun yemek yemesini kýyaslalitreden fazla) dolayýsýyla yemek yemeye ismekten soðumasýna ve iþtahsýzlýðýn leceðini anlatan Efes, “Böyle du - mak doðru bir davranýþ deðildir” teksiz olabilir. Bu durumda verilen süt miktaartmasýna sebep olabileceðini söyle- rumlarda doktor kontrolünden ge- diye konuþtu. Ankara / cihan rýný azaltmak yerinde olur.

Þeker hastalarýna Sancaktepe’de diþ hastanesi açýldý tabiî destek DERMAÞ þifalý tabiî bitki ler uzmaný Ýbrahim Aydýn’ýn hazýrladýðý bitkisel drog özellikle þeker hastalarýndan raðbet görüyor. 33 yýldýr bu konuda çalýþan Aydýn, “Þeker hastasý olan bi rinin tavsiye ü zerine kullandý ðý bir bitkiden sonra þekerinin tamamen normale döndüðünü, artýk insülin kullanmadýðýný, çok rahat olduðunu söylemesi üzerine araþtýrma yapmaya baþladýk. 7 yýllýk araþtýrmanýn ardýndan geliþtirdiðimiz bitki-

sel karýþýmla pek çok hasta için umut ýþýðý olduk” iddiasýnda bulundu. Ürettikleri bitkisel karýþýmý kullanan þeker hastalarýnda, vücudun ihtiyacý olan insülini vücudun kendi kendine salgýlamaya baþladýðýný belirten Aydýn, “Hijyenik ortamlarda çalýþýyoruz. Saðlýk ile ilgili her türlü denetime tabiyiz” þeklin de konuþtu. Konuyla ayrýntýlý bilgi www.dermas.com.tr internet adresinden alýnabilir. Bülent Tokmak / Ýstanbul

TÜRKÝYE’NÝN en kapsamlý en modern diþ hastanesi Sancaktepe Diþ Tedavi ve Protez Merkezi’nin a çýlýþýný Baþbakan Tayyip Erdoðan yaptý. Diþ üzerine a’dan z’ye her türlü hizmet mevcut Diþ Hastanesi’nde günde ortalama 1000 kiþiye aðýz ve diþ saðlýðý konusunda 41 polikinikle hizmet verecek olan hastane konusunda uzman hekimler görev yapýyor. San cak te pe Be le di ye Baþ ka ný Ýs ma il Er dem, Türkiye’nin en kapsamlý en modern diþ hastane-

sinin yapýmýnda maddi ve manevi destekte bulunan kurum ve kuruluþlara tek tek teþekkür ederek, “Artýk ilçe halkýmýz saðlýk sorunlarý için uzak ilçelere gitmeyecek bu da bizi sevindiriyor. Saðlýkta yatýrýmlarýmýz devam edecektir” diye konuþtu. Diþ tedavi ve protez merkezi hastalarýna internet üzerinden ya da 0216 586 36 36 telefndan randevulu olarak hizmet sunuluyor. Hastaneye randevusuz hasta kabul edilmiyor. Ýstanbul / Yeni Asya

Kadýnlarýn korkulu rüyasý BAKIRKÖY Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Saðlýðý ve Si nir Has ta lýk la rý E.A. Has ta ne si (BRSHH) 1. Psikiyatri Klinik Þefi Dr. Nihat Alpay, dünyada 1 milyar 200 milyon civarýnda me no poz dev resi ne gir miþ ka dýn ol du ðu nu söyledi. Menopoza girme yaþ ortalamasýnýn bölge ve toplumun geliþmiþliðine göre 46 ile 52 yaþ arasýnda deðiþme gösterdiðini belirten Alpay, “Ülkemizde çeþitli araþtýrmalarda menopoza girme yaþ ortala masý 46.7 olarak bulunmuþtur. Sonuçta bütün bunlar, ayrýca bölgeler ve ülkeler arasý farklar hesap edilerek, kabaca bir rakamla dünyada 1 milyar 200 milyon civarýnda menopoz devrine girmiþ kadýn olduðu tahmin edilmektedir” dedi.

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

I S Hýzlý çekim yavaþ seçim I Her seçim döneminde bize malzeme çýkar. Gerçi herkes bunlarý çok dinlemekten býkar. R Yetiþemez gündeme yazdýðýmýz dörtlükler. G Hemen demode olur; canýmýzý bu sýkar. A SEYFEDDÝN YAÐMUR isirgan60@hotmail.com N

Ü M ÝT V Â R O LU NU Z : Þ U ÝS T ÝK BA L Ý N K I L Â BI Ý Ç ÝN D E EN YÜK SEK GÜR SA DÂ ÝS LÂMIN SA DÂ SI O LA CAK TIR

Y

HABERLER

ME RH AM ET HA BE RÝ

27 NÝSAN 2011 ÇARÞAMBA Öðrenciler, ihtiyaç sahibi arkadaþlarýný unutmadý.

ÇERNOBÝL

Ýnegöl’den Cizre’ye yardým köprüsü n BURSA’NIN Ýnegöl ilçesindeki Özel Safvet Koleji’nde toplanan yardým malzemeleri ve hediyeler, Þýrnak’ýn Cizre ilçesinde 2 bin 300 öðrencisi bulunan Nuh Nebi Ýlköðretim Okulu’nda ihtiyaç sahibi öðrencilere daðýtýldý. Kendi eliyle yaptýðý kumbarasýnda biriktirdiði harçlýklarýný kardeþlik projesi kapsamýnda Cizre’ye gönderen Safvet Koleji Ýköðretim 2. sýnýf öðrencisi Elif Seher Iþýk, yardým edebilmenin mutluluðunu yaþadýðýný belirtti. Iþýk, “Cizreli öðrenci arkadaþlarýmý çok seviyorum. Bizim gibi orada ihtiyaç sahibi öðrencilere herkesin yardým etmesini istiyorum” dedi. Cizre’de 9 yýldýr görev yaptýðýný söyleyen Nuh Nebi Ýlköðretim Okulu Müdürü Ercan Akmercan ize, “Bölgenin öðrencilerinin bu tür yardýmlara fazlasýyla ihtiyacý var. Doðu batý kardeþliði güçlendirilmelidir. Bölgenin olaylarla hatýrlanan bir yer olmamasý ancak eðitime verilen destekle olacaktýr” dedi. þeklinde konuþtu. Þýrnak / cihan

unutulmadý DERELERÝN KARDEÞLÝÐÝ PLATFORMU DÖNEM SÖZCÜSÜ ÖMER ÞAN: DOÐU KARADENÝZ’ÝN HEMEN HER EVÝNDE ÇERNOBÝL’ÝN ETKÝLERÝYLE YAÞANAN KANSERDEN ÖLÜMLER DEVAM EDERKEN ÝNSANLARIN ÇERNOBÝL’Ý UNUTMALARI MÜMKÜN DEÐÝLDÝR.

NÜKLEER DAYATMA ANLAMSIZ MART ayýnda Japonya’da yaþanan deprem ve tsunami felâketi sonrasý Fukuþima’daki nükleer santrallerde meydana gelen patlama ve radyoaktif sýzýntýnýn etkilerinin devam ettiðini, dünyada nükleer karþýtlýðýnýn hýz kazanýp nükleer projelerden vazgeçilirken, Türkiye’de nükleer dayatma konusunda yaþanan geliþmelerin vurdumduymazlýðýn en açýk göstergesi olduðunu belirten Þan, açýklamasýnda, þu görüþlere yer verdi: ‘’Bu dayatmacý zihniyet, nükleer santralleri evdeki tüp gaz boyutuna indirgeyerek Sinop’tan Mersin’e, Trakya’ya kadar doðal yaþam alanlarýmýza nükleer santral yapmayý planlamakta ve savunmaktadýr. Bütün bu yaþananlar devam ederken hemen yaný baþýmýzda, Çernobil’in bir benzeri olan Erivan’daki Metsamor Nükleer Santrali’nde de ayný tehlike bizleri beklemektedir. Metsamor santralinde yaþanan sýzýntýlar, özellikle Doðu bölgelerimizde etkisini göstermiþ ve bu yönde tehlike boyutunda ölçümler yapýlmýþtýr. Hemen baþýmýzýn ucundaki bu tehlike göz ardý edilerek, neredeyse hiçbir önlem alýnmamaktadýr. ‘’

DERELERÝN Kardeþliði Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Þan, yaptýðý yazýlý açýklamada, 26 Nisan 1986 tarihinde Ukrayna’nýn Çernobil þehrindeki nükleer enerji reaktörünün patlamasýyla büyük bir nük leer facia yaþandýðýna, adýna radyasyon denen ölüm bulutlarýnýn insan hayatýný ve gelecek nesilleri, tabiî hayat þartlarýný tehdit ederek ölümcül sonuçlar doðurduðuna dikkati çekti. Doðu Karadeniz’in hemen her evinde Çernobil’in etkileriyle yaþanan kanserden ölümler devam ederken insanlarýn Çernobil’i unutmalarýnýn mümkün olmadýðýný ifade eden Þan, þunlarý kaydetti: ‘’Ama asýl unutulmamasý gereken Çernobil’le birlikte insan yaþamýný umursamadan gerçekleri saklayarak bilimi dahi baský altýna almaya çalýþan siyasetçiler, kamu yöneticileri, hatta bilim adamlarý deðil midir? Biz, onlarý da unutmadýk. Ancak ne yazýktýr ki bugün de ayný anlayýþ, ayný vurdumduymazlýk devam etmektedir. Bugün hâlâ Çernobil’in bu etkilerini saklamak, adeta Çernobil’i aklamak için oluþturulan komisyonlarda, ülkemiz ve bölgemizdeki kanser vak'alarýndaki artýþ ve çeþitliliðin psikolojik sonuçlara baðlanmasý, ayný aldatmacanýn devam ettiðinin göstergesidir.’’ Rize / aa

Hollanda'daki çiçek bahçesi 2 ay boyunca açýk kalýyor.

Açýk hava lâle müzesi Çernobil nükleer felâketi, geniþ bir coðrafyadaki insanlarý ve canlý hayatýný etkilemiþti.

HES’LER DE BÝR NEV'Î ÇERNOBÝL VAK’ASI! BAÞTA Doðu Karadeniz olmak üzere yurdun bütün bölgelerindeki tabiî hayat alanlarýna geri dönüþümsüz zararlar vererek, insan hayatýný ve tabiî hayatý tehdit eden hidroelektrik santrallerinin (HES) de kendileri için bir baþka Çernobil vak'asý olduðunu söyleyen Þan, ‘’Temiz ve çevreci enerji gözü ile bakýlmakta olan HES projeleri, bugün ne yargý kararlarýný, ne halk tepkisini, ne bilimsel raporlarý ve uyarýlarý dikkate almaktadýr. Her aþamasýnda verdiði geri dönüþümsüz zararlarýn yanýnda, üretime geçtiklerinde kurulmasý planlanan iletim hatlarý ile de insan yaþamý ve doðal yaþamý olumsuz yönde etkileyecek olan bu projelerin etkileri Çernobil’in etkilerini aratmayacaktýr. Bu projelere imza atanlarý unutmayacaðýz.’’

n HOLLANDA’DA her sene ilkbaharda kapýlarý ziyaretçilere açýlan Keukenhof çiçek bahçesi, ülke turizminde önemli bir yere sahip. Sadece iki ay açýk kalan Keukenhof’u ziyaret edenlerin sayýsý yýllýk ortalama 800 bin civarýnda. Avrupalýlarýn yaný sýra Çin ve Japonya gibi ülkelerden gelen Uzakdoðulu turistler de çiçek bahçesine büyük ilgi gösteriyor. Her yýl Mart ayýnýn son haftasýndan Mayýs sonuna kadar açýk kalan Keukenhof, ayný zamanda dünyanýn en büyük çiçek bahçesi konumunda. 32 hektar büyüklüðündeki bahçede, baþta lale olmak üzere deðiþik türlerde 7 milyondan fazla çiçek soðaný ekiliyor. Hollanda’nýn uluslar arasý çiçek pazarýndaki önemine katký amaçlý düþünülen Keukenhof, ilk kez 1949 yýlýnda kurulmuþ. Amsterdam yakýnlarýndaki Lisse’de açýlan bahçe, lalenin bin bir türlüsü ile deðiþik çiçeklerin ekildiði ve adeta “açýk hava lâle müzesi” denilebilecek bir hüviyete bürünmüþ. Keukenhof, sadece iki ay açýk kalýyor, çünkü eki len lalelerin ömürleri bu kadar. Lisse / aa

Tabiî taþlardan radyasyon kalkaný ÝZMÝR Dokuz Eylül Üniversitesi araþtýrmacýlarý, TÜBÝTAK desteðiyle yürüttükleri proje kapsamýnda, tamamen yerli kaynaklarla tabiî taþlardan radyasyon geçirmeyen kalkan üretti. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliði Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Erol Kaya, Prof. Dr. Turgay Onargan’la ortak yürüttükleri ‘’Radyasyona Kar þý Ge çi rim siz Do ðal Malzemelerden Yapýlmýþ Kompoze Taþ Plaka Üretimi’’ projesine iliþkin bilgi verdi. Projelerinde tamamý Türkiye’de bulunan madenlerden, radyasyon tutuculuðu özellikleri ile bilinen tabiî taþlar kullanarak rad yasyon geçirimsizliði saðla yan yeni bir kompoze malzeme üretildiðini bildiren Kaya, ‘’Bu ürün, radyasyon ýþýmalarýna karþý özellikle hastanelerde kalkan malzemesi olarak kullanýlan kurþun levhalarýn yerini alacak alternatif bir yapý kaplama malzemesidir’’ þeklinde konuþtu. Patent baþvurusunun da yapýldýðýný bildiren Kaya, ürünün geliþtirilmesi sýrasýnda barit ve selestit isimli tabiî taþlar kullandýklarýný anlattý. Ankara / aa

SiyahMaviKýrmýzýSarý


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.