ACILARIM

Page 1

Sen; Gülleri açmış ruhumun huzur bahçesi… Sen; Yeşil dağlarımsın. Yere düşen bir çocuk Savaşta yaralanmış bir kadın Başımdaki kavak yelleri Deliliğim Kollarımdaki morluklar. Sen; Boynumda ıslak bir dudak, Dudaklarımda korsun. Sen; Bir tanemsin, Kadınımsın… Ve ben sevgine tutkun, Her şeyine muhtaç… Seni seviyorum

Kadınım; Bir gün olurda ayrılırsa yollarımız Bir gün olurda anıları yükleyip omzuma Çekip gitmek düşerse İncecik parmaklarını öpememekse Saramamaksa bacaklarını Koklayamamaksa saçının her telini Dokunamamaksa ateşli tenine kaderim… Kadınım; Bir duvar devrilir ellerime Kor alevlere düşer kalbim Gözlerim kurur susuzluğumdan Siyah bir perde iner güneşime… Ve özüne dönmekse her insanın kaderi Özüm bekler beni Sensizliğin ilk gecesinde


Küçücük bir umudum var Kocaman dünyamdaki tek pencerem Ve bu pencereden ne kadar da yeşil Gözüküyor dağlarım Ve alabildiğine mavi gökyüzüm Pırıl pırıl güneşim Ama sadece pencereden giren Güneş ışığının aydınlığı kadar ışıklı içim Gri sulardan arınmış masmavi bir Nehir çağlıyor içimde Büklüm büklüm dolu dolu akıyor geleceğime Ve küçük bir umudum var minicik bir bedenin minicik sarı parmakların upuzun siyah saçların umudum canım kadınım her şeyim seni seviyorum… 08.02.2005

12–13.02.2003

Taş oynadı yerinden altından akan sular fışkırarak sıçradı Metale, tahtaya, cama, taşa Ve ne yaptıklarını bilemeyen et Yığınlarına Taş oynadı yerinden Sökülerek topraktan, sürükleyip götürdü Ardı sıra ayaklanan kaya Parçalarını… Taş oynadı yerinden Yatağından taşan nehirler misali Akıp gidecek aklın okyanusuna Ne bir duvar örebilir önüne Nede kocaman dağları Çekebilir senin dizlerini


Taş oynadı bir kere 29.05.2005

Ben seninim; tüm bedenimle ruhumla saçlarımın her teliyle, Damarlarımdaki akan kanla… ben seninim; geleceğimle, gelecek mutluluklarım, üzüntülerimle Umutsuzluğum ve tüm ümitlerimle… Ben seninim küçük kadın; Tut ellerimi avuçlarının içinde aksın geleceğe hayatım, tut ellerimi yitik bir mektup gibi Kalmasın belleğimizde Anılarımız… ne olur tut ellerimi Bırakma bir başıma beni yapayalnız…


Bir rüzgar gibi uçup git mutlu insanların ışıklı diyarlarına biliyorum çocuklar kadar sevimlisin savaştaki acılar kadar yıkıcı su gibi ferah, toprak kadar karanlık gelme okunu indir göğsümün üzerinden bir rüzgar gibi uçup git mutlu insanların ışıklı diyarlarına beni yalnız bırak hayallerim ve mutsuzluğumla değil mi ki en kara duygular senin eserin değil mi ki kalbimdeki kaos senin nedenin değil mi ki en çok çektiğim acı senin nedenin bir rüzgar gibi uçup git mutlu insanların ışıklı diyarlarına

Gökyüzüm'e Gökyüzümsün Altındayım


İsteme Benden Bendeki Seni ellerimi al dokunamayayım ellerine gözlerimi al göremeyeyim o güzel gözlerini bacaklarımı al çağırdığında gelemeyeyim yanına aklımı al hiç düşlemeyeyim seni fakat; isteme benden bendeki seni

İstiyorum kara bir tabuta koyup hepsini gömdüler yerin yedi kat altına geri istiyorum sizden duygularımı ağlamak istiyorum gülmek adam gibi üzülmek paylaşmak istiyorum mutluluklarımı özlemek istiyorum ……… sevmek istiyorum


2004 / (İZMİR)

Masal Yüzlerce peri bir gecede tutup Çaldılar gökyüzünün maviliğini. Yerine gri bir atlas çekip aldattılar bizleri. Duydum ki Peri şahının kızının düğünü varmış. Bu kıza gökyüzü maviliğinden Bir gelinlik yapacaklarmış. Duyun beni periler; Dün gece Maviyi çaldığınızı sadece ben gördüm, Bende istiyorum sizden Gökyüzü mavisinden bir gömlek. Duyun beni; Eğer getirmezseniz hediyemi Sizi polis amcalara söylerim. Hediyemi getirseniz düğününüze Bir demet sarı papatya gönderirim.

Masal II


otursam yıldızlara oltamı sallasam dünyaya otursam yıldızlara kalbimi taksam yem diye oltaya beklesem saatler geçse günler geçse haftalar aylar yıllar beş yıl on yıl yirmi yıl y­i­r­m­i­b­i­r­y­ı­l geçse sonra asılsan sen oltama çeksem seni yıldızlara

Özgürlük bana göre değil —ben artık özgür olmak istemiyorum kazıklar çakın yerlere her yerimi zincirleyip bir bir bağlayın yerdeki kazıklara “özgürlük bana göre değil.”

Özgürlük Üstüne özgür olmak için güvercin olmakta yetmiyor güvercin oldun muydu çıktın mı yuvadan dümdüz uçacaksın mavi semalarda acıkmayacaksın, susamayacaksın çelik gibi güçlü olacak kanatların colomb’un tayfalarına selam durup ilerleyip batıya gelip konacaksın yuvaya… dolaşın başımın üzerinde özgürüz diye beni kıskandırmak için kaderimiz aynı be güvercinlerim ha siz yüz metre karelik alanda dönüp durmuşsunuz ha ben yüz bin metrekarede mekik dokumuşum… güldürmeyin beni…


Rüyacı RÜYACI I kiralıyorum rüyalarımı yüz bin liraya ya haberin yok bundan ya da paran göremiyorum seni hiç rüyamda II kiralıyorum rüyalarımı yüz bin liraya yalvarırım gel gir rüyama para pul istemem bu seferki benden olsun yeter ki bir gece göreyim seni rüyamda

Sars Sarsmış Çin’i Tayvan’ı Kanada’yı Avrupa’yı Sarsmış canları SARS­mış



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.