sdgundemi.pdf

Page 63

yasaklanması, iúçilerin angaryaya zorlanmaları gibi anti-demokratik uygulamalar ve büyük bir sefalettir. Sahip çıkılması gereken devlet yatırımları de÷il örne÷in Zonguldak havzası halkının jandarma zoru ile yerin altına kömür madenlerine indirilmeleri karúısındaki mücadelesidir. Sosyal demokrasinin Cumhuriyetin kuruluú dönemi CHP'si ile arasına mesafe koyması, asla o dönemde yapılan önemli reformların reddi anlamına gelmeyecektir. Tam tersine, yapılan her úeyi kayıtsız úartsız destekleyecek yerde, sosyal demokrat ilkelerle tutarlı olanların yanında, ama sosyal demokrasi ile çeliúenlerin de karúısında olmak fırsatını verecektir. Böylece, baúta laiklik, kadın hakları ve 1946'da çok partili rejime geçiú gibi Türkiye'nin modernleúmesine katkıda bulunmuú reformlar olmak üzere, CHP'nin olumlu icraatına sahip çıkılırken, Takrir-i Sükun kanunu, sendikal yasaklar, sansür, keyfi yönetim, sivil toplumun bo÷ulması gibi 1950 yılında Türk halkı tarafından lanetlenmiú ve sosyal demokrasinin bütün hücreleri ile karúı oldu÷u uygulamaları eleútirmek imkanı do÷acaktır. Böyle bir yaklaúımda, 1920'lerde kutlanan (1927'den itibaren yasaklanan) 1 Mayıs iúçi bayramlarının sosyal demokrat hareket tarafından sahiplenilmesi ola÷andır. Nazım Hikmet'in düzmece bir dava ile 1938'de mahkumiyetine karúı çıkabiliriz. Aynı úekilde, Tan Matbaası olayında Sertel'lerin yanında yer alabiliriz. økinci Dünya Savaúında Nazi Almanya'dan yana politika izleyenleri kınayabiliriz. Örnekleri arttırmak, Tek Parti döneminin icraatını sosyal demokrat ideolojinin ele÷inden geçirerek desteklenen ve karúı çıkılanların ayrıntılı bir envanterini yapmak önümüzdeki günlerdeki görevlerimizden biridir.

1946-50 arası, sosyal demokrasi için çok önemli bir döneme tekabül eder. Türkiye tarihinde, yaygın katılımlı bir kütle hareketine en yakın olay, 14 Mayıs seçimleri ile noktalanan süreçte halkın ve ilerici/sosyalist aydınların tutucu CHP diktatörlü÷üne karúı yürüttükleri mücadeledir. Bizzat CHP'nin düzenledi÷i oyunlarla, bu dönemde sol ve ilerici aydınlara karúı büyük bir baskı rejimi oluúturulmuú, yani toplumsal muhalefetin onlar tarafından kanalize edilmesi engellenmiútir. Bu durumda, elde baúka seçenek olmadı÷ından, kütle hareketi Demokrat Parti'ye yöneldi. Ancak, Demokrat Parti'nin iktidara geldikten sonra demokratik kazanımları geniúletecek yerde hızla daraltmaya baúlaması biz sosyal demokratların DP'yi iktidara getiren kütle hareketine sırt çevirmemiz anlamına gelemez; gelmemeli. 1990'larda "46 ruhunun" gerçek sahipleri demokratik sosyalistlerdir. Özellikle 194550 arasında ilerici ve sosyalist aydınların mücadele tarihini yeniden yazmalı, onların Türkiye'de sosyal demokrasinin geliúmesine yaptıkları öncü katkıları kendi gelene÷imize alarak zenginleútirmeliyiz. 14 Mayıs 1950 seçimlerini kaybeten CHP'nin, 27 yıl sürmüú bir diktatörlükten sonra hukuka uyması ve tüm devlet imkanları elinde oldu÷u halde seçimi kazananlara iktidarı teslim etmesi Türkiye'de hukuk devletinin baúlangıcı olarak düúünülmelidir. Sosyal demokratlar, bütün iktidarların daima seçimle de÷iúmesini

savunurlar. Ne yazık ki, ülkemizde bu demokratik yöntemin çok örne÷i yoktur. Bu bakıma, 1950 yılını hem Türkiye hem de CHP için bir dönüm noktası olarak kabul edebiliriz. Devrin "Milli ùefi" ve Cumhurbaúkanı øsmet ønönü, bu anahtar günde hukuka gösterdi÷i saygı ile demokratikleúme sürecine çok önemli bir katkıda bulunmuútur. 1950'li yıllarda, özellikle 1950'lerin ikinci yarısında, CHP'nin katkılarını de÷erlendirmek daha kolaydır. øktisat politikalarında ve toplumsal konularda CHP muhalefetinin ciddi bir içeri÷i yoktur. Buna karúılık, siyasi özgürlükler, hukuk devleti, demokrasi gibi sosyal demokrasinin temel ilkeleri arasındaki siyasi konularda net bir tavır alınmıú ve DP iktidarının giderek artan bir tempo ile baskıcı bir rejim kurma heveslerinin karúısında durulmuútur. Sosyal demokratların, daima ve heryerde oldu÷u gibi, 1950'ler Türkiye'sinde temel hak ve özgürlükler mücadelesini olumlu kabul etmeleri gerekmektedir. Ancak, bu dönemle ilgili olarak çok haklı bir itirazları da vardır. Acaba neden CHP, kuvvetler ayrılı÷ına ve ba÷ımsız yargıya izin vermeyen 1924 Anayasasını mutlak iktidara sahip oldu÷u 1950 öncesinde de÷iútirmemiútir de, iktidardan düútükten sonra bu talepleri savunmaya baúlamıútır? Örne÷in, 1961 yılında yapılan türde bir Anayasa diyelim 1949'da devreye sokulmuú olsa idi, Türkiye'nin 1950'li yıllarda demokrasi ile ilk deneyimi daha sa÷lıklı koúullarda yürütülüp daha sa÷lıklı sonuçlar vermez miydi? Görüldü÷ü gibi, sosyal demokrasinin 1950'lerin CHP'sine aynen 1950 öncesi gibi mesafeli durması, yani mücadelenin olumlu yanlarına sahip çıkarken olumsuzlukları da cesaretle vurgulaması mümkündür. Bu ba÷lamda, CHP'nin 27 Mayıs darbesini engelleyememiú olması gerçekten çok üzücüdür. Sosyal demokratlar, seçim ortamı varoldu÷u sürece, amacı ve sonucu ne olursa olsun, bütün askeri darbelere karúıdırlar. 1960 yılında askerin iktidara el koyması, ülkenin siyasi geliúmesine vurulmuú büyük bir darbe idi. Siyasi bunalımın mutlaka DP'nin seçimleri ve partileri yasaklaması ile sonuçlanaca÷ına dair ortada hiç bir iúaret yoktu. Bir yıllık daha bir sabır, Türkiye'ye ikinci defa halkın oyu ile iktidarı de÷iútirme imkanını verecekti. DP çevreleri CHP'nin 27 Mayıs darbesinin mimarı oldu÷unu iddia etmiúlerdir. Bu iddia gerçekleri yansıtmayabilir; CHP'liler içinde darbede etkin rol almıú kiúilerin varlı÷ı, ønönü ve parti üst yönetiminin darbeyi planladıkları anlamına gelmez. Ancak, darbeye karúı aktif bir muhalefet yapmadıkları, aydın kesimde ve kamuoyundaki büyük prestijlerini seçimle gelmiú iktidarın yanında ve darbecilerin karúısında kullanmadıkları da çok açıktır. Sosyal demokrat hareketin 27 Mayıs darbesine karúı çıkması için pek çok soyut ve somut neden verilebilir. Bunlardan hiç biri, 1961 Anayasa ve rejiminin "Ocak ve Bucak Teúkilatlarını" yasaklayarak kapatması, yani partilerin örgütlenmelerini ilçe düzeyi ile sınırlaması kadar vahim de÷ildir. Büyük kütlelerin siyasete katılmalarını engellemek, böylece onları pasifize etmek (bugünkü deyimle depolitize etmek) amacı ile getirilen bu uygulamanın mimarı kesinlikle CHP'dir. Böylece 1961 Anayasasının bütün di÷er olumlu de÷iúiklikleri bir kalemle

A.S.Akat

A.S.Akat

CHP, DEMOKRASø VE ASKERø DARBELER

125

Sosyal Demokrasi Gündemi

126

Sosyal Demokrasi Gündemi


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.