Kaynak Elektrik Dergisi (Mayıs 2015)

Page 1

Reklam Kapak - MAKELSAN.pdf

1

5.6.2015

15:47:14


Reklam Kapak - MAKELSAN.pdf

2

5.6.2015

15:47:19


Yıl

www.elektrikdergisi.com

E N E R J I, E L E KT R I K, AY D I N LAT M A , E L E KT RO N I K V E OTO M A S YO N M Ü H E N D I S L I Ğ I D E RG İ S İ

KKTC EMO BAŞKANI MERT GÜRGEN:

21 24 48 52 54 60 84 85

AKKUYU KIBRIS’A MERSİN’DEN DAHA YAKIN ENERJİDE ÇAĞRI MEKTUBU ÇANTACILIĞI NİKOLA TESLA SEMPOZYUMU TESEM: “ELEKTRONİK SANAYİİMİZ GELİŞİRSE ÜLKEMİZ GELİŞİR” SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM KAPSÜLLERİ TIBREVANK LİSESİ ÖĞRENCİLERİNDEN ELEKTRİKLİ ARABA ENERJİ VERİMLİLİĞİ YÜKSEK EMPEDANSLI DİFERANSİYEL KORUMA

ÖZEL BÖLÜMLER:

KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI TAHRIK SISTEMLERI ENERJI İZLEME VE SCADA

Sayı 312 6 TL Mayıs 2015

AKKUYU NS KKTC’Yi DE TEHDiT EDiYOR





w

w

w

.

g

e

r

s

a

n

.

c

o

m

.

t

r

KWWS ZZZ JHUVDQ FRP WU H PDLO LQIR#JHUVDQ FRP WU

“TÜRKİYE’nin İLK ve TEK YERLİ ÜRETİM ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ İSTASYONU”

MERKEZ HEAD OFFICE

FABRİKA FACTORY

FABRİKA RUSYA FACTORY RUSSIA

ORTA DOĞU OFİS MIDDLE EAST OFFICE

ANKARA OFİS ANKARA OFFICE

İZMİR OFİS İZMİR OFFICE

İstanbul Anadolu Yakası OSB Gazi Bulvarı No:39-41 34953 TUZLA - ISTANBUL - TR T: +90 216 593 00 50 (10) F: +90 216 593 00 60 info@gersan.com.tr

Çaycuma OSB 1 Nolu Meydan 6. ve 7. Sk. Çaycuma - ZONGULDAK T: +90 (372) 638 55 88 / 99 F: +90 (372) 638 55 99

238440,Russia, Kaliningradskaya obl., Bagrationovskii r-n.,pos. Razdolnoe, Papenburgskaya ul. 2. T: +7 4015 666 358 F: +7 4012 341 242 http://www.gersan-r.ru gersan-r@gersan.com.tr

Box No: 9677 P6-93, SAIF ZONE SHARJAH, U. A. E. T: +971 6 5574060 F: +971 6 5574020

Mertebe sok. 26/2 Beştepe Ankara – TURKEY T: +90 312 222 62 94 F: +90 312 222 62 95

Karahasan Atlı İşmrk. 1203/9 Sokak no:3/B YENİŞEHİR-İZMİR T: +90 232 449 88 08 GSM: +90 530 976 99 77






9$(67 6Ăľ/Ăľ.21 9( .2032=Ăľ7 8<*8/$0$/$5,

D 550 kV’a kadar Silikon Kompozit; š 7iaÛ l[ =[h]_ êpebWj�hb[h_ š C[id[j êpebWj�hb[h_ š 9_^Wp Eoka êpebWj�hb[h_ D :[c_hoebk êpebWj�hb[h_ D ;feai_ H[‚_d[Z[d ZW^_b_ l[oW ^Wh_Y_ êpebWj�h" I<, =WpbÛ WoÛhÛYÛ" a[i_Y_ j”f ]�lZ[b[h_ D E= 7oÛhÛYÛ % LWakc J”fb” O”a 7oÛhÛYÛ

9$(67 6LOLNRQ YH .RPSR]LW 8\JXODPDODUĂł òPDODW YH 7LF $ Ä 7HO )D[ ( PDLO LQIR#YDHVW FRP WU :HE ZZZ YDHVW FRP WU

k.




Adres : Kılıçaslan Mah. Efor İş Merkezi Kat:13 Daire:1302 Merkez / Aksaray Tel : 0(382) 213 25 95 Faks: 0(382) 213 25 95 E-mail : bilgi@aksarayenerji.com.tr Web : www.aksarayenerji.com.tr


22

24 26 28 30 32 34 36 38 40 42 44 46 14 Şubat

2015

MİLRES Cumhuriyet tarihinin en büyük bütçeli sivil AR-GE projesi

KUZEY KIBRIS EMO BAŞKANI MERT GIRGEN “AKKUYU NÜKLEER SANTRALINDAN DOLAYI CIDDI BIR TEDIRGINLIK YAŞIYORUZ”

Enerjide Çağrı Mektubu Çantacılığı İTÜ’DE Hedef, “En iyinin de iyisi” olmak CHP’li İstanbul beledeyileri ve TMMOB arasında teknik işbirliği protokolü Bakan YILDIZ “Akıllı şebekelerin yapımında akıllı, ihtiyatlı, tedbirli olacağız” Elektrik-elektronik sektöründen Afrika çıkartması Mülkiyeler Birliği Başkanı Eren “Kral çıplak demekten başka çaremiz yok” Mitsubishi, Çalık Enerji’den Yüzde 10 Hisse Satın Aldı Hamitabat Santralı Yüksek verimli gaz türbinini tercih etti

56

Danfoss, Yeni ürünü NovoCon S’i tanıttı ARTronic 20. Yılında, Huawei’den “Yılın En İyi Distribütörü” Ödülü EnerjiSA ve TEİAŞ’tan ORTAK PROJE Vestel ile Otellerde tasarruf dönemi

160 54


sayfa

ÖZEL BÖLÜM:

Kaliteli ve Kesintisiz Enerji, Tahrik Sistemleri, Enerji İzleme ve Scada

48 52 54

56 60 62

66 68

74

82 84 85

89 91 159 83

Nikola Tesla Sempozyumu Gerçekleşti TESEM 2015 “Elektronik sanayii gelişirse, ülkemiz gelişir…” GELECEK TEKNOLOJİLERİ Sürdürülebilir “Yaşam Kapsülleri” RÖPORTAJ Kuzey Kıbrıs EMO Başkanı Mert Girgen RÖPORTAJ Tıbrevank Lisesi Öğrencilerinden Elektrikli Araba ANKARA MEKTUBU Enerji konuları çok netamelidir ELEKTRİK TARİHİNDE YOLCULUK Bahr-i Muhit (Deniz) Kabloları BİLİRKİŞİ RAPORLARI Ölen işçi yüzde 25, işveren yüzde 75 hatalı ELEKTRIK GÜNCESI ENERJI DÜNYASINDAN MAKALE Enerji verimliliği MAKALE Yüksek empedanslı diferansiyel koruma TANITICI RÖPORTAJ Schneider Electric TANITICI RÖPORTAJ Makelsan TEKNOMARKET



Z

İ

R

V

E

Y

E

A

L

I

Ş

T

I

K

Seval Kablo 35. yılında ihracat Birincisi Seval Kablo 35 yıllık kablo üretim tecrübesine Orta Gerilim kablo üretim parkurunu da ekleyerek zirveye bayrağını dikmişti. Şimdi de sektöründe ihracat birincisi olarak zirveye alıştı. Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından kablo sektöründe ihracat birinciliği tescillenen Seval Kablo adına ödülü Yön. K. üyesi Ersin TURGUT, Ekonomi Bakanı Nihat ZEYBEKÇİ’den aldı.

İHRACAT YAPILAN ÜLKELER ALMANYA CİBUTİ İNGİLTERE RUSYA ARABİSTAN AFGANİSTAN KANADA LETONYA ETİYOPYA DUBAİ AMERİKA ARAP EMİRLİKLERİ MISIR YUNANİSTAN LİBYA YEMEN KAMERUN SUUDİ ARABİSTAN İTALYA IRAK KATAR HOLLANDA FRANSA ÇEK CUMHURİYETİ FAS FİLİSTİN GÜRCİSTAN LÜKSEMBURG CEZAYİR UKRAYNA TÜRKMENİSTAN MACARİSTAN UMMAN AVUSTRALYA BULGARİSTAN MALTA İRLANDA ERMENİSTAN İSVEÇ PAKİSTAN NİJERYA KIBRIS KONGO SLOVAKYA ÜRDÜN İSKOÇYA KUVEYT HİNDİSTAN SUDAN TUNUS İSRAİL PORTEKİZ ROMANYA ANGOLA BELÇİKA DANİMARKA İSKOÇYA NORVEÇ VİETNAM MOLDOVA KIRGIZİSTAN T.TOBAGO GANA FİNLANDİYA HONG KONG POLONYA PO

w w w . s e v a l k a b l o . c o m


We put the we in Empower

'REOH LOH J¾F¾Q¾]H J¾© NDWóQ /LIH RI D 7UDQVIRUPHUÉ­ 6HPLQDU 2FDN _ 'XEDL %LUOHÄ¡LN $UDS (PLUOLáL _ ZZZ GREOH FRP ORDWGXEDL %¾\¾N *¾© 7UDQVIRUPDW¸UOHUL ˜P¾U <¸QHWLPOHULQGH G¾Q\DFD ELOLQHQ X]PDQODUóQ WHFU¾EHOHULQL L©HUHQ HáLWLP 7UDQVIRUPDW¸UOHUGH DQLGHQ ROXÄ¡DELOHFHN SUREOHPOHULQ GHáHQGLULOPHVLQGH NXOODQóODFDN SUDWLN ELOJLOHUL HQG¾VWULQLQ LOHUL JHOHQ X]PDQODUóQGDQ ¸áUHQLQL] 7DNULEHQ ELU DVóUGóU 'REOH HÄ¡VL] ELOJL YH WHFU¾EHOHUL E¾Q\HVLQGH WRSODPDNWDGóU 'REOH EX ELOJLOHUL 'REOH WHVW FLKD]ODUó NXOODQóFóODUó YHUGLáL VHUYLV KL]PHWOHUL YH /LIH RI D 7UDQVIRUPHUÉ­ YH EHQ]HUL VHPLQHUOHUOH P¾ġWHULOHUL\OH SD\ODÄ¡PDNWDGóU

(QG¾VWUL\L VHUYLV KL]PHWOHULPL]OH ©¸]¾POHULPL]OH YH HġVL] ELOJL ELULNLPLPL]OH J¾©OHQGLUL\RUX]



Ülkemizde, AB-479-T akreditasyon numarasıyla TS EN ISO/IEC 17025 standardına göre akredite, 100 kArms-1 saniye ve 50 kArms-3 saniye süresince kısa devre deneyleri yapılabilen yegane bağımsız laboratuvar...

Akreditasyon kapsamında yapılan deneyler: • Kısa devre deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA • İç ark deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA • Sıcaklık artış deneyleri 0-6000A • İzolasyon deneyleri • Toprak sürekliliği deneyleri • DC direnç ölçüm deneyleri • Sigortaların akım-zaman karakteristik deneyleri


QCap Alçak gerilim tüp kondansatör

Güç kalitesi her büyüklükteki ticari ve endüstriyel işletme için hayati önem taşır. Enerji kullanım ve bakım maliyetlerini, CO2 emisyonu miktarını, ekipman arıza ve hatalı çalışma miktarlarını etkiler. ABB QCap alçak gerilim tesislerinde güç faktörü düzeltimi yaparak işletmenin güç kalitesini artırmanıza yardımcı olur. http://www.abb.com.tr/lowvoltage

ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : (0) 216 528 22 00 Faks : (0) 216 365 29 44 E-mail : serkan.dogan@tr.abb.com


YAY IN DAN IŞMA KURULU ELEKTROMEKANIK SANAYII Hüseyin ARABUL Barmek Holding Yönetim Kurulu Başkan› Muzaffer AVCI Elimsan fiirketler Grubu Kurucu orta¤› Mustafa NURDO⁄AN Federal Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Bülent DAMAR Pelka Yön. Kur. Başkan› Dr. Arnold HORNFELD Siemens Türkiye eski Başkan› TRAFO VE ŞALT CIHAZLARI Refik Can ERKÖK ABB Elektrik Transformatör Genel Müdür Yrd. Ergin D‹KMEN TEKON Enerji A.Ş. Teoman ÇET‹N TEKON Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Süleyman KASIRGA EAE Kabin Dan›şman› KONDANSATÖRLER Hakk› ONAT TOKAY Elektrik Ltd. Şti. • VISHAY-ESTA Türkiye Temsilcisi Ahmet BAŞARAN KONDAŞ Genel Müdürü ELEKTRIK MAKINALARI Prof. Dr. Kemal SARIO⁄LU ‹TÜ Elek.-Elektronik Fak. Emekli Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. H. Bülent ERTAN ODTÜ Elektrik Müh. Bölümü ELEKTRIK ‹LETIM VE DAĞITIM SISTEMLERI Dr. T. Tunçay ÇAYLI Yusuf H. KAYA EAE Yönetim Kurulu Başkan› A.G. TESISAT, ŞALT CIHAZLARI Cem BAŞ Legrand-‹malat ve Endüstri Md. Salih Öztekin Elektrik Yüksek Mühendisi Cihan Elektrik Sat›ş Müdürü

ENERJ‹, ELEKTR‹K, AYDINLATMA, ELEKTRON‹K VE OTOMASYON MÜHEND‹SL‹⁄‹ DERG‹S‹ Yerel Süreli Yay›n Avrupa Bak›r Enstitüsü Türkiye Medya Partneri Say›: 312 - Mayıs 2015 Kaynak Yay›n Tan›t›m Reklam San. ve Tic. Ltd. Şti. ad›na Sahibi, Yay›n Yönetmeni Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü Ersin KAYA ersin@kaynakelektrik.com Genel Yay›n Koordinatörü Ekim N. KAYA ekim.kaya@botego.com Haber Sorumlusu Can Cengiz can@kaynakelektrik.com

ELEKTRIKLI ULAŞIM Prof. Dr. At›f URAL Kocaeli Üniv. Kurucu Rektörü Rıza Akçan Elektrik Yüksek Mühendisi

Reklam Koordinatörü Ayhan ÜSTÜNER ayhan@kaynakelektrik.com

GÜÇ ELEKTRONIĞI Prof. Dr. Nejat TUNÇAY Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Hac› BODUR YT Üniversitesi Ö¤r. Üyesi

Reklam Müdürü Ziya ALKAN ziya@kaynakelektrik.com

GÜVENLIK U¤ur YERTUT Yestaş Güvenlik Sist. Ltd. Şti.

Tasarım 1001 Ajans

OTOMASYON ENSTRÜMANTASYON Burak CEDETAŞ ABC Cedetaş Otom.Kont.Gn.Md. Levent SÖKMEN Allen-Bradley - Türkiye Ertan SÖYLEMEZ ENELSAN End. Elekt. Gn. Müd. Prof.Dr.Do¤an ‹BRAH‹M Yak›n Do¤u Üniversitesi

Ayda bir ç›kar Sayı fiyat›: 6 TL. Y›ll›k (12 say›) abone bedeli 70 TL. Ö¤renciler için 40 TL.

ÖLÇÜ VE KONT. CIHZ. Ahmet T. UZUNKAYA ENTES Yön. Kurulu Üyesi Ça¤atay KÖKSALO⁄LU DKE Genel Müdürü Ali MANSUR‹ DEMA Yönetim Kurulu Başkanı Halis Erdal GÜREL GEMTA Genel Müdürü O¤uzhan ‹LBAY TERRA Ltd. Şti. Genel Müd. YILDIRIMDAN KORUNMA Çetin TEK‹N Radsan Ltd. Şti. Gn.Müd. Harun SIRMABIYIK Amper A.Ş. Yön. Kur. Bşk. AYDINLATMA Prof. Dr. Mehmet Ş. KÜÇÜKDO⁄U Kültür Üni. Mühendislik ve Mimarl›k Bölümü Başkan› Prof.Dr. Sermin ONAYG‹L ‹TÜ Enerji Enstitüsü ELEKTRIK MÜH. EĞT. Prof. Dr. Ahmet DERV‹ŞO⁄LU İTÜ Emekli Öğretim Üyesi KALITE VE STANDARTLAR Dr. Sait SAMLI SIEMENS- Kalite Yön. Direktörü ANAHTAR TESLIMI SISTEMLER VE FABRIKA ELEKTRIFIKASYONU Ömer OYDAIŞIK SIEMENS - Endüstriyel Hiz. ve Çözümler Bölüm Direktörü MÜHENDIS ÖRGÜTLERI Teoman ALPTÜRK TMMOB ve EMO eski Bşk.

Yönetim Yeri Eski Osmanl› Sk. Ar›kan İş Mrk. No:30 K:2 D:10 34387 Mecidiyeköy-‹ST. Tel: (0 212) 272 59 59 (pbx) Faks: (0 212) 272 33 90 web: http://www.elektrikdergisi.com Ankara Bölge Temsilcisi Ramazan PEKTAŞ JUPİTEK Elk. Elo. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel: 312-433 74 76 Fax: 312-438 74 77 Bask›: G.M. Matbaac›l›k ve Tic. A.Ş. 100 Y›l Mah. MASS‹T 1. Cad. No: 88 Ba¤c›lar/‹ST. Tel: (0212) 629 00 24-25 Faks: (0212) 629 20 13. ‹mzal› yaz›lar›n düşünsel sorumlulu¤u yazarlar›na, reklam içeri¤inin sorumlulu¤u ilgili firmaya aittir. Dergimizdeki haber ve yaz›lardan izinsiz al›nt› yap›lamaz. Son Bask› Tarihi: Mayıs 2015


YAYINCIDAN

www.elektrikdergisi.com

Akkuyu Kıbrıs’a Mersin’den daha yakın... ERSİN KAYA ersin@kaynakelektrik.com

Ü

lkemizde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşanan son seçimler, “hayırlara vesile olacak” gibi görünüyor. Yıkılan vesayet ve barajlar birer umudun habercisi sayılabilir. Şimdi, her iki ülkede, barış, demokratik hak ve özgürlükler, halkların çıkarları, ‘demokrasi ile birlikte var olacak istikrar’ adına iyimkarları, ‘demokrasi ser olma zamanı. Dileyelim, umutlarımız boşa çıkmasın… Kıbrıs’ta “güven artırıcı önlemler” kapsamında gerçekleştirilen görüşmeleri basından izlerken, iki kesim arasında elektrik bağlantısının gündeme gelmesi dikkatimizi çekti. Öteden beri, devletle ilişkileri Türkiye’dekinin aksine, iyi olan bir soralım, ayrıntıları öğrenmeye KKTC EMO yöneticilerine bir soralım, çalışalım dedik. KKTC EMO’nun deneyimli başkanı Mert Gürgen, devlet ile EMO’nun ilişiklerine dair sorularımıza, özenle seçilmiş kelimeler kullanarak, adeta bir büyükelçi edası ile diplomatik üslupta yanıtlar verdi. Mert Gürgen’in yanıtlarından, yeni Cumhurbaşkanı’nın izlemesi beklenen politikanın, adanın kuzeyindeki mühenkuzeyindeki mühendisler ile güneyindeki mühendisler arasında yakınlaşma, diyalog, işbirliği ve giderek ortak çalışma zeminini geliştireceği anlaşılıyor. Toplam nüfusu 500 bin dolayında olan küçük bir ada ülkesinde, iki tarafta bulunan benzer meslek sahipleri ile onları temsil eden örgütlerin birbirlerine yabancı durmaları zaten örgütlerin birbirlerine açıklanması mümkün olmayan bir ilkellik idi. Bu geç kalmış ortaklığın nihayet kuruluyor olması sevindiricidir. Benzer bir yaklaşımı kuzey ve güneydeki elektrik üretim şirketlerinin konumları için de dile getirmek geçerlidir. dile getirmek Güneş ve rüzgar enerjisi dışında birincil enerji kaynaklarından yoksun bulunan adanın her iki cephesinde enerji işbirliğinin geçekleşmemiş olması ancak, ilkel bir düşmanlık içgüdüsünün ürünü olabilirdi. Geçmişte bu düşmanlığın örnekleri yaşanmıştır. Kuzeyde elektrik kesildiğinde, güneyaşanmıştır. Kuzeyde yin insanlık duyarlılığından yoksun yönetimleri, bu fırsatı,

dostluğu geliştirmek yerine düşmanlığı körüklemek amacı ile kullanmışlardır. Şimdi adanın iki küçük ülkesi, eşitlik temeli üzerinde yürügörüşmelerde, dostluk, dayanışma, kaynakların birtülen görüşmelerde, dostluk, verimli ve ada halklarının ortak yararına dönük kullalikte, verimli ve nılması doğrultusunda çaba içindeler. Attıkları adımlarda Kuzey ve Güney ülkelerini desteklemek bir görevdir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, aynı adada bulunduğu için Güney ile ilişkidedir. Ama bir de ‘büyük ağabey’ konumundaki Türkiye Cumhuriyeti ile vesayet ilişkisi söz konudur. Vesayet ilişkisi KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın sonrasında apar topar Türkiye’ye daveti verdiği ilk demeç sonrasında apar ile bir kez daha hatırlatılmıştır. Vesayet ilişkisinin, tarihsel, siyasal, askeri birçok nedeni sıralanabilir. Ama tabii en başta gelen neden ekonomik vesayettir. Nitekim bu vesayet Türkiye ile KKTC arasında döşenen su ve elektrik iletimi hatlarında da somutlaşmaktadır. KKTC EMO, ülkeyi yıllardır kasıp kavuran elektrik sorunlarının çözümünü sağlayan bu hattan gelecek elektriğin kamu eli ile yönetilmesini talep etmektedir. Kuzey Kıbrıs ve elektrik denildiğinde gündemin ilk sıralarında yer alan bir sorunun Akkuyu Nükleer Santralı olduğunu gördük. KKTC EMO, Akkuyu Nükleer Santralını çok önemgördük. KKTC siyor, yayın organı olan EMOBİLİM Dergisi’nin son sayısı tümü ile nükleer santral konusuna ayrılmış. Dergide nükuygulamaları, Çernobil ve Fukişima leer santralların dünya uygulamaları, Çernobil kazaları ile ilgili ayrıntılı incelemeler yer alıyor. Paralel olarak Akkuyu Nükleer Santralı protesto etkinlikleri Odalarının programına de Kuzey Kıbrıs Mühendis ve Mimar Odalarının programına girmiş durumda. Nasıl girmesin ki, Akkuyu’daki santral Kuzey Kıbrıs’a Mersin’den daha yakın..


HABER

www.elektrikdergisi.com

CUMHURIYET TARIHININ EN BÜYÜK BÜTÇELI SIVIL AR-GE PROJESI SABANCI ÜNIVERSITESI’NIN PROJE YÖNETICISI VE MEKANIK SISTEMLER SORUMLUSU OLDUĞU MILLI RÜZGAR ENERJI SISTEMLERI (MİLRES) PROJESI, DÜZENLENEN BIR TOPLANTI ILE KAMUOYUNA TANITILDI.

stanbul Ulaşım AŞ’de gerçekleştirilen toplantıya Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Rektör Nihat Berker katıldı. Sabancı Üniversitesi MDBF Öğretim Üyesi ve MİLRES Proje Yöneticisi Mahmut Akşit yaptığı sunum ile MİLRES projesi hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Akşit’in verdiği bilgiye göre, Temmuz 2011’de başlayan MİLRES Projesi, müşteri kurumu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olan ve TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projeleri Destekleme Programı (1007 Programı) tarafından tamamen yerli imkanlarla desteklenen, başladığı tarih itibariyle Cumhuriyet tarihinin en büyük bütçeli sivil Ar-Ge projesi. Proje için öngörülen bütçe 55 milyon TL. İlk aşama için TÜBİTAK tarafından 2 yıl için 10 milyon TL onaylandı. Daha sonra süre eklenerek bütçe 11.5 milyon TL olarak revize edildi. Bu miktarın yaklaşık 3.832.469 TL si Sabancı Üniversitesi’nin kullanımına tahsis edildi. Proje ortakları ve görev paylaşımı şu şekilde: Sabancı Üniversitesi “Proje Yönetimi, Mekanik Sistemler” ana iş paketinden, TUSAŞ/TAİ “Türbin Kanatları” ana iş paketinden, İstanbul Ulaşım AŞ “Kontrol ve Elektronik Sistemler” ana iş paketinden, TÜBİTAK MAM “Generatör ve Elektrik Sistemleri”, İstanbul Teknik Üniversitesi ise “Rüzgar Analizi ve Yapı Sistemleri” ana iş paketinden sorumlu bulunuyor. Projenin birinci aşamasında 9 değişik üniversiteden ve kurumdan 20’si Sabancı Üniversitesi’nden olmak üzere 98 araştırmacı ile 13’ü Sabancı Üniversitesi’nden olmak üzere 23 lisansüstü öğrenci görev alıyor. MİLRES Projesi’nde tüm bileşenlerin üretimi, montajları ve yer testleri tamamlanırken, Haziran ayı içerisinde saha kurulumu yani bir tane 500kW gücünde prototip türbin kurulumu yapılarak devreye alınacak. Projenin 2.ci aşamasında ise 2.5MW gücünde yine bir adet türbin kurulacak. Bu türbinler Terkos gölünün kıyısındaki İSKİ tesislerinin arazisine kurulacak ve bu tesisteki pompa istasyonunu besleyecek

İ

24 Mayıs

2015

Projede endüstriyel ölçekte 2,5 MW gücünde rüzgar türbinlerinin tamamen özgün ve yerli teknoloji ile geliştirilmesi ve prototipinin üretilmesi hedefleniyor. Projeyle, tasarımı ve teknolojisi Türkiye’ye ait, özgün ve dünya standartlarında rekabetçi bir rüzgar sanayinin kurulması için gereken altyapıyı oluşturmak, uzun dönemde toplam 40 Gigavat rüzgar enerjisi kapasitesi kurulumu için yurt dışına çıkması beklenen toplam 40 milyar dolar civarındaki kaynağın yüzde 25’inin yerli türbin teknolojileri ile karşılanıp 10 milyar dolar ulusal kaynağın yurt dışına çıkmasını önlemek, Türkiye’de rüzgar türbini alt sistemlerinin üretim ve test altyapısının geliştirilmesi, Türk sanayici ve işçilerine iş olanaklarının sağlanması, bu alanda işgücünün de yetiştirilmesiyle, yerli üretimin canlandırılması ve benzer pazarlara ihracat potansiyelini değerlendirmek, rüzgar santralleri için; kule, kanat, jeneratör ve ilgili güç elektroniği sistemlerini geliştirmek amaçlanıyor. Toplantıda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık: “Rüzgar enerjisi, Türkiye’de hızla gelişen bir konu ama maalesef teknolojiyi tamamen ithal ediyoruz. Teknolojiyi üreten olmak Türkiye’nin en önemli hedeflerinden biri. Türkiye’nin en fazla ihtiyaç duyduğu alan olan enerjide özellikle dışa bağımlılığı azaltacak yatırımlar Türkiye için öncelikli stratejik yatırımlardır.” dedi. Türkiye’deki enerji ihtiyacının hızlı şekilde arttığına, ülkenin yenilenebilir enerji alanına yoğun yatırım yaptığına işaret eden Işık, “bu yüzden bu projeyi önemsiyoruz. Burada önemli olan


üretilen prototipin yüzde 90’ından fazlasının yerli üretim olması.” dedi. Bakan Işık, bu teknolojinin yerlileşmesi ile yaklaşık 15 milyar dolarlık bir dövizin Türkiye’de kalmasının sağlanacağını dile getirerek, “Proje ile doğrudan 100 bin kişilik, dolaylı olarak da 250 bin kişilik bir istihdam sağlanacak” diye konuştu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da bugüne kadar yerlileşme ve yerli üretimle alakalı yaptıkları her protokolün faydalı sonuçlar getirdiğini belirterek, bunun Türkiye’nin sanayisi açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Türkiye’nin dünyadan, enerji sektörünün de ekonomiden daha hızlı büyüdüğüne dikkati çeken Yıldız, “Çünkü büyümek zorunda. Hal böyle olunca hem büyümenin hem de değişimin doğru yönetilmesi lazım. Yerli kaynaklarımızdan, bunların yenilenebilir enerji kaynaklarımızdan yapılıyor olması lazım” dedi. Bakan Yıldız, şu anda işletme halinde yaklaşık 4 bin megavatlık, inşa halinde ise 2 bin megavatlık rüzgar santrali bulunduğu bilgisini vererek, şunları kaydetti:

“Bizim, işletme giderlerini düşürürken, yatırım maliyetlerini cari açığı olumsuz etkileyecek şekilde bir eylemde bulunmamamız lazım. Geçenlerde yatırımcımızın siyasi istikrara duyduğu güvenin, enerji sektör politika ve stratejilerine duyduğu güvenin bir eseri olarak rüzgarla alakalı 3 bin megavatlık arza çıktık, 43-44 bin megavatlık talep geldi. Bu hem ülkemizin siyasi istikrarına hem de enerji sektörüyle alakalı yapılanmaya çok önemli bir destek anlamına geliyor. İş bununla bitmeyecek bu gelişecek, büyüyecek.” Hem özel sektörün hem de akademisyenlerin bu pazarın yerli kaynaklarla doldurulmasına mutlaka katkıda bulunmaları gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Bir traktör yaklaşık 5 bin parçadan, binek araba 10 bin 200 civarında parçadan, nükleer güç santrali ise 515 bin parçadan oluşuyor. Bunların hepsini biz yapacağız. İsterse 10 yıl, isterse 20 yıl sürsün ama sonuçta bir genç kardeşim bizim yaşlarımıza geldiğinde artık bütün bunların hepsi yerli kaynaklardan yapılmış olacak” diye konuştu.

SCHNEIDER ELECTRIC’TEN 106 ELEKTRIKÇIYE TEKNIK EĞITIM

S

chneider Electric, İstanbul’da düzenlediği 2 seminerde toplam 106 elektrikçiye, elektrik dağıtım koruması, topraklama, kablolama ve kaçak akım koruması gibi teknik konularda eğitim verdi. Schneider Electric, elektrikçilere yönelik olarak teknik eğitim semineri gerçekleştirdi. Seminerlerde elektrik tesisat ve kontrol sistemlerine ait birçok ürünün kurulum ve montajını yapan elektrikçilere montajın püf noktalarıyla ilgili bilgiler verilirken, montaj yaptıkları yaşam alanlarının da güvenlik seviyesini artıracak bilgiler paylaşıldı.

Schneider Electric uzmanları tarafından verilen teknik eğitimde; elektrik dağıtım koruması, topraklama, kablolama, kaçak akım koruması gibi konular işlendi. Ayrıca elektrikçilere, tesisat tipleriyle ilgili detaylar aktarıldı. Schneider Electric’in Elektrik Tesisat ve Kontrol Sistemleri (ETKS) çözümleri hakkında bilgilendirilen elektrikçiler, seminerin sonunda düzenlenen montaj yarışmasına katılarak ‘en hızlı’ montajı gerçekleştirmek için yarıştı. Yarışta dereceye girenler ödüllendirildi. Seminer sonunda katılımcılara, mesleki hayatlarında kullanabilecekleri şarjlı tornavida hediye edildi.

25 Mayıs

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

ENERJIDE ÇAĞRI MEKTUBU ÇANTACILIĞI HÜRRIYET’TEN MERVE ERDIL’IN HABERI ÜLKEMIZDEKI ELEKTRIK DAĞITIMI ALANINDA YAŞANAN KIRLI OYUNLARI GÖZLER ÖNÜNE SERIYOR. VATANDAŞIN ELEKTRIĞI KENDI ÜRETMESINE IMKÂN TANIYAN LISANSSIZ ELEKTRIK ÜRETIMINDE DAĞITIM ŞIRKETLERINDEN TRAFO KAPASITESININ MÜSAIT OLDUĞUNA DAIR ONAY ALINMASI GEREKIYOR. ANCAK BAZI DAĞITIM ŞIRKETLERININ BU KAPASITEYI KURDUKLARI YAN ŞIRKETLER ÜZERINDEN KAPATTIĞI ORTAYA ÇIKTI. ŞIKÂYETLER YOĞUNLAŞINCA, TEDAŞ SORUŞTURMA BAŞLATTI.

E

lektrik üretiminde 1 megavata (MW) kadar üretim için lisans almaya gerek yok. Güneş, rüzgâr, su gibi yerli enerji kaynaklarından öncelikle kendi elektrik ihtiyacını karşılamak için geliştirilen lisanssız elektrik üretimi düzenlemeleri, ilk başta ‘öz tüketim’ (tüketicinin kendi elektriğini üretmesi) için düşünülmüştü. Ancak daha sonra öz tüketim zorunluluğunun kanundan çıkmasıyla, lisanssız elektrik üretimi ticaret yapılabilen bir alan olarak ortaya çıktı. Yatırımcılar da 1 MW’lık santrali kurarak, ürettiği elektriği devlete satma peşine düştü. Son dönemde lisanssız elektrik pazarında, 1 MW’lık proje başvuruları için dağıtım şirketlerinden alınan izinlerde sıkıntılar yaşandığı konuşuluyor. Sektörden edindiğimiz duyumlara göre, bazı dağıtım şirketleri kurdukları yan şirketler üzerinden şebeke kapasitelerini kendileri kapatıyor. Ya da şebekeye bağlanma izinleri verilirken, adil davranılmıyor. TEDAŞ’ın gelen şikâyetler üzerine bir elektrik dağıtım bölgesinde inceleme başlattığı ve yönetmeliğin değişmek üzere olduğunu öğrendik.

ÖZEL ŞİRKETLE KAPASİTE KAPATIYOR Yenilenebilir enerjide iki yatırım alanı var: Lisanslı ve lisanssız yatırımlar. Lisanssız yatırımlarda, lisans alma yükümlülüğü olmaksızın 1 MW’a kadar elektrik tesisi kurabiliyor. Üretilen enerjinin fazlası da devlete satılabiliyor. Türkiye’nin güneş ve rüzgârdaki yüksek potansiyeli nedeniyle uzun yıllardır sıçrama yapması beklenen lisanssız elektrik pazarı halen beklenen hızda büyüme kaydedemedi. Yatırımcılar bunun başlıca nedeninin uzun ve yorucu başvuru süreleri ve bürokratik engeller olduğunu savunuyor. Ancak edindiğimiz son duyumlara göre, bazı bölgelerde dağıtım şirketleriyle de sıkıntılar yaşanıyor. Bir lisanssız elektrik sektörü temsilcisi, şunları anlatıyor: “Şu anda elektrik dağıtım şirketlerinin bir kısmı, kendileri de lisanssız elektrik üretiminden faydalanmak üzere

26 Mayıs

2015

tesisler kurdular. Kurmaya da devam ediyorlar. Dağıtım şirketleri SPV (özel amaçlı şirket) kurarak, arazi alıp bu şirketler üzerinden trafo kapasitelerini aldılar. Bir dağıtım şirketinin yönetim kurulu üyeleri kendi adlarına lisanssız elektrik başvurusunda bulunup, oradaki trafo dağıtım merkezindeki önceliği alıyor. Bu şikâyetler bazı bölgelerde yoğunlaşıyor. Kimi dağıtım şirketlerinde ise içerideki personelin yönetmelik uygulamaları dışında hareket ederek, şahsi çıkar sağlamak için başka şirketlerle yaptıkları işler var. Bir yatırımcıya yok denilen kapasitenin ertesi ay bir başkasına verildiği ortaya çıkabiliyor. ‘Kapasite dolu’ diye ilk başvuru yapana ret veriyor ama başkasının oraya başvuru yapmasına destek oluyor. İzin hakkı yani çağrı mektubu çantacılığı yapılıyor. Başkasının projesini çantacı olarak satmaya çalışıyorlar.”

8 BİN BAŞVURU, 200 PROJE Dağıtım şirketlerinin trafo kapasitesinde 2 MW’ı geçen durumlarda TEİAŞ’a sorması ve gelen cevaba göre onay veya ret vermesi gerektiğine işaret eden sektör temsilcisi, “Dağıtım şirketi TEİAŞ’a görüş sormuyor, ‘Kapasite yok’ diyerek ret veriyor. Sizden sonra gelen bir başka başvuruyu TEİAŞ’a soruyor ve kapasite tahsis ediyor” diyor. “Buradaki kıstas nedir” diye sorduğumuzda, “Maalesef pek çok yerde lisansa ilgili komisyonda karar veren yetkililerin, bazı kişi ve şirketlerle işbirliği içerisinde çıkar sağladıklarını duymaya başladık. Bu nedenledir ki TEDAŞ bir soruşturma başlattı. Benzer sıkıntılar nedeniyle bir dağıtım şirketindeki tüm ekibin değiştiğini biliyoruz. Bazı şirketlere haksız fırsat sağlandığı ortaya çıktı. Şimdi lisanssız elektrik üretimi yönetmeliği de değişiyor. Bundan sonra her dağıtım bölgesinde aylık toplanan lisanssız elektrik üretim başvuru komisyonlarına TEDAŞ birer temsilci verecek” diyor.



HABER

www.elektrikdergisi.com

İTÜ’DE HEDEF,“EN IYININ DE IYISI” OLMAK SEKTÖRLERIN DÜNYA ÖLÇEĞINDEKI DEĞIŞIMINE HÂKIM, ENDÜSTRIDE GELECEĞIN KOŞULLARINI BUGÜNDEN DEĞERLENDIREBILECEK, ÜSTÜN TEKNIK DONANIMININ YANI SIRA INOVATIF YETENEKLER KAZANMIŞ MÜHENDISLER YETIŞTIRILECEK. HEDEF, “EN IYININ DE IYISI” OLACAK MÜHENDISLER YETIŞTIRMEK VE ÜLKEMIZDEKI MÜHENDISLIK EĞITIMI ÇITASINI DAHA DA YÜKSELTMEK.

T

ürkiye’nin ilk “Mühendislik Eğitimi Mükemmeliyet Merkezi” İTÜ bünyesinde kuruldu. ME2M kısa adıyla çalışacak merkez, yeni nesil mühendislerin ve liderlerin yetiştirilmesini sağlayacak. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, “Mühendislik eğitimini 21. Yüzyılın beklentilerine yanıt verecek şekilde dönüştürmeyi, ülkemizde bunun öncüsü olmayı hedefliyoruz” dedi. Dünyada sayılı örneği bulunan, Türkiye’de ise bir ilk olan “Mühendislik Eğitimi Mükemmeliyet Merkezi - ME2M” İTÜ’de faaliyete geçti. Merkez, akademisyenlerin yeni ders verme yaklaşımları üzerine çalışacak. Araştırma Görevlileri ve Yardımcı Doçentler için yeni ders verme yöntemleri ve dönüştürücü öğrenme biçimlerine ilişkin bir haftalık eğitimler verilecek. Yeni ders verme sistemi, “problem odaklı” ve “tasarım odaklı” olmak üzere iki temeli kapsayacak. Yeni nesil akademisyenlerin, mühendislerin ve liderlerin yetişmesini destekleyecek İTÜ ME2M, öncü ve örnek bir yapı olarak öğrencilerin öğrenme becerilerinin geliştirilmesini de sağlayacak. Bu sayede, değişime ayak uyduran değil değişime liderlik edecek ve yönetecek mühendisler yetiştirilecek. Merkez, mühendislik eğitimini 21. Yüzyılın beklentilerine yanıt verecek şekilde uyarlama, liderlik, girişimcilik ve yenilikçilik kültürünü destekleme gibi işlevler üstlenecek. Mühendislik eğitimini “yaratıcı, yenilikçi, etkileşimli ve ilham verici” eğitim, öğrenme ve araştırma deneyimleri yardımıyla dönüştürmek, sürdürülebilir mühendislik eğitiminde sürekli iyileşme ve kalite güvencesi için atak davranabilmek de merkezin temel işlevlerinden biri olacak.

‘MÜHENDISLIĞIN ÖNCÜ ADIMLARI İTÜ’DEN GELIR’ 242 yıllık köklü birikimin uzman deneyimi ile buluşturulduğunu belirten İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, son 30 yılda mühendislik ve teknoloji eğitiminde yaşanan hızlı değişimleri, global gereklere ve çağın gerçeklerine uygun biçimde karşılamak için harekete geçtiklerini söyledi. İTÜ’nün mühendislik eğitiminde “en iyinin de iyisini” yetiştirme hedefiyle yol aldığını belirten Karaca, “Biz 29 bölümle en

28 Mayıs

2015

fazla ABET akreditasyonuna sahip üniversiteyiz. 23 programımızla ise ABET EAC - Mühendislik Akreditasyon Komisyonu akreditasyonuna sahip dünyadaki ilk üniversiteyiz. Yetkin Mühendislik ayrıcalığını Türkiye’de sağlayan tek üniversiteyiz. Çıtamız zaten oldukça yüksek. Ama bununla yetinmek değil, tam tersine en iyinin de iyisini yapabilmek hedefimiz var” dedi. Mühendislik eğitiminin yapısını ve içeriğini yeniden tanımlamaya yönelik çalışmalar gerçekleştireceklerini kaydeden Karaca, İTÜ ME2M’nin hem ulusal hem de uluslararası işbirlikleri geliştireceğini de belirtti. Karaca, şu bilgileri verdi: “İTÜ bünyesinde profesyonel iş hayatının zorunlulukları doğrultusunda kariyer planlamageliştirme için gerekli öğrenci bilgi ve becerilerini geliştirmeyi amaçlıyoruz. Akademik performansı geliştirme ve iyileştirme ile başarılı, yetenekli bireyleri desteklemek de merkezin temel amaçları arasında. İTÜ ME2M akademik oryantasyon, eğitim desteği ve eğitimde kalitenin geliştirilmesi gibi eğitmen gelişim/destek programlarından oluşan ‘insan odaklı modüller’ ve ders planı tasarımı, yeni öğrenme – öğretme metodlarının, araçlarının, mecralarının tanıtımı ve geliştirilmesi, mühendislik eğitiminin iyileştirilmesine yönelik olarak endüstri ve profesyonel iş hayatı paydaşları ile işbirlikleri gibi sistematik ve özel işlere yönelik ‘konu odaklı modüller’den oluşan işlevsel bir yapıya sahip.”


BAĞLAN

55710p


HABER

www.elektrikdergisi.com

CHP’LI İSTANBUL BELEDİYELERİ VE TMMOB ARASINDA ORTAK MESLEKİ DENETİM VE TEKNİK İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI TMMOB VE İSTANBUL’DAKI CHP’LI BELEDIYELER ARASINDA ‘SAĞLIKLI KENTLEŞME, NITELIKLI YAPILAŞMA, KÜLTÜREL, TARIHI VE DOĞAL ÇEVRE DEĞERLERININ KORUNARAK GELIŞTIRILMESI İÇIN ORTAK MESLEKI DENETIM VE TEKNIK İŞBIRLIĞI PROTOKOLÜ’ 27 MAYIS GÜNÜ IMZALANDI. stanbul’un CHP’li 14 Belediye Başkanı ve TMMOB’nin İstanbul Oda Başkan ve temsilcilerinin yanı sıra TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, CHP İstanbul il Başkanı Murat Karayalçın imza törenine katıldı. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı yaptığı konuşmada, zaman zaman yerel ve merkezi yönetimlerle karşı karşıya geldiklerini belirterek, “Bu protokol bizim açımızdan çok önemli. Halka karşı büyük bir taaruz içinde olan ve insani değerlerin her birine karşı çıkarak hayatımızı yeniden biçimlendirmeye çalışan AKP, çok ciddi bir hamle yaptı. 3194 sayılı imar yasasına, proje, vize istenmeyecek gibi hiçbir alt yapısı olmayan bir iki cümlelik yasa maddesi bir gece yarısı operasyonuyla kabul edildi. En azından bu protokol, bu bilim dışı, akıl dışı, mantık dışı, teknik dışı ve insani her türlü değer dışı olan bu maddeye karşı bir meydan okuma, işbirliğidir” dedi.

İ

“BU PROTOKOL ILE YAŞANABILIR BIR KENT, YAŞANABILIR BIR İSTANBUL IÇIN TARIHI BIR ADIM” İmza töreninde konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, protokole emeği geçen herkese teşekkür ederek, “İmzalayacağımız işbirliği protokolü, uzun yıllardır ilgili çevrelerde tartışılan ve benimsenen ‘şehir hakkı’ kavramının uygulamaya taşınması açısından, ‘kente karşı suç’ kavramının somutlaştırılması açısından önem taşıyor.Protokolü imzalayacak taraflar için, İstanbul’un yönetim paydaşları ifadesini kullandım. Anayasaya göre yerel yönetimlerden meslek odaları da yerel yönetim birimleridir.Belediyeler mekansal olarak, meslek odaları da mesleki olarak yerel yönetim birimleridir. Bu uygulama 6 ayda bir gözden geçirilecektir. Protokolün tarafları 6 ayda bir araya gelerek yeni işbirliği alanlarını tartışacaklar” dedi. TMMOB İstanbul il Koordinasyon Kurulu Sekreteri Süleyman Solmaz konuşmasında mesleki denetim ve işbirliği protokolünün ülke ve toplum yararı doğrultusunda atılmış bir adım olduğunu belirterek

30 Mayıs

2015

belediyeler gibi kamusal hizmet üreten kurumlarla TMMOB’ye bağlı odaların yaptığı işbirliği protokolünün TMMOB’nin temel amaçları ile örtüştüğünün altını çizdi. Solmaz, İstanbul’da CHP’li belediyelerle yapılan söz konusu protokolün özellikle yapı sektöründe yaşamsal önemi bulunan, bilimsel-teknik gerekliliklerle belirlenen kamusal denetim fonksiyonlarını ortadan kaldırmayı amaçlayan anlayışa temelden karşı bir duruş oluşturmak, örnek bir adım atmak anlamına da geldiğini belirtti. Son olarak Solmaz, TMMOB ile CHP’li belediyeler arasında imzalanan bu protokol ile yaşanabilir bir kent, yaşanabilir bir İstanbul için tarihi bir adım atılacağını söyledi.


Dünyanın en esnek orta gerilim hücresi? Kesinlikle.

ABB’nin Unigear ZS1 tip 1-24 kV hava izoleli orta gerilim hücreleri, elektrik dağıtım, elektrik üretim, endüstri, altyapı, ulaşım tesisleri için standart uygulamalar haricinde; iki kesicili çift anabara, iki ayırıcı ve tek kesicili çift anabara, iki kesicili çift kat, kompakt (Unigear 550), kompakt - sabit kesici ve ayırıcı (Unigear 500R), dar - motor kontrol merkezi (Unigear MCC ve Unigear ZVC) uygulamaları ile dünyanın en esnek çözümlerini sunar. Tüm uygulamaları uluslararası IEC62271-200 standardı ile test edilmiştir. Maksimum güvenlik, dayanıklılık, süreklilik, yenilikçilik ve çevre duyarlılığı tüm ABB Unigear ürün ailesinde öne çıkmaktadır. Bu yüzden orta gerilim hücresi tariflerken, ABB Unigear ZS1 ilk tercihiniz olacaktır. www.abb.com/mediumvoltage

ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : 0216 528 22 00 Faks : 0216 365 29 46 E-mail : mehmetali.dogan@tr.abb.com


HABER

www.elektrikdergisi.com

BAKAN YILDIZ:“AKILLI ŞEBEKELERIN YAPIMINDA AKILLI, IHTIYATLI, TEDBIRLI OLACAĞIZ” MAKEL ŞIRKETLER GRUBU AKILLI ŞEBEKELER KONGRE VE FUARI’NA PLATIN SPONSOR OLARAK DESTEK VERDI. MAKEL AR-GE DIREKTÖRÜ ÜNAL KÜÇÜK, GELIŞMIŞ SAYAÇ ALT YAPISI, SAYAÇLAR, ENERJI VERIMLILIĞI VE AKILLI BINALAR KONUSUNDA ÜLKEMIZDE VE DÜNYADA DURUMU ANLATAN BIR SUNUM GERÇEKLEŞTIRDI.

B

ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Haliç Kongre Merkezi’nde UGETAM’ın (İstanbul Uygulamalı Gaz ve Enerji Teknolojileri Araştırma Mühendislik Sanayi ve Ticaret AŞ.) himayesinde, Makel Şirketler Grubu’nun da destekleriyle düzenlenen “3. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler Kongre ve Fuarı”na katıldı. Programa bakanların yanı sıra İstanbul Valisi Vasip Şahin, UGETAM Genel Müdürü Serkan Keleşer, UGETAM Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Doğay Arınç, Türk Standartları Enstitüsü Başkanı Mehmet Fahrettin Önder, TANAP Doğalgaz İletim A.Ş. Genel Müdürü Saltuk Düzyol ve çok sayıda davetli katıldı. HHB Expo Fuar Şirketi tarafından gerçekleştirilen fuarda konuşan Bakan Fikri Işık, “Günümüzde hayatın her alanında olduğu gibi enerji alanında da büyük bir teknolojik dönüşüm yaşanıyor. “Bugün 12 yıl öncesine göre 2 kat daha fazla enerji tüketiyoruz” diyen Bakan Fikri Işık, “Ancak hala kişi başına elektrik tüketimiz kilovat saat olarak 3 bin 237 kilovat saat ile 6 bin kilovat saat olan Avrupa Birliği ortalamasının altında bulunuyor. Buda ülkemizin elektrik tüketiminde hala doyuma ulaşmadığını gösteriyor.

“TÜRKİYE BÜYÜYOR” Türkiye’nin büyüdüğünü kaydeden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Türkiye büyüyor.

32 Mayıs

2015

Büyürken değişmek son derece önemli bir konu dedi. Taner Yıldız, siber saldırıya dikkat çekerek, “Türkiye’yi bir sanayi içinde turluyor, Edirne’den Kars’a 160 kere gidip geliyor. Onun için bu şebekeler mikro saniyeler mertebesinde kontrol edilmeli. Role ve kombinasyonların, korelasyonların sürati budur. Onun için akıllı şebekelerin teknik dünyada, iletişim alanında çok iyi kontrol edilmesi gerekiyor. Kontrol dediğinizde, proses dediğinizde karşınıza şifrelemeler çıkıyor, cep telefonları ve maillerde olduğu gibi. Şifreleme demek deşifreleşmeyi de barındıran bir kavram. Bunu dizayn ederken birtakım hackerlar bunu dakikalar mertebesinde deşifrelime yapıyor. Siber saldırının arttığı, bilişim dünyasının ilerlediği bir ortamdayız. Bizler bunu yaparken aynı zamanda akıllı şebekeler yapacağız ama ihtiyatlı, tedbirli olacağız” diye konuştu.

“ DOĞU’YA TAKTIĞIMIZ 310 BİN SAYAÇ SÖKÜLDÜ” “Biz siyasi yüklerden arınmış bir sektör değiliz” diyen Taner Yıldız, “Yalnızca Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde 310 bin takılan sayaç şu ve ya bu gerekçeyle 90 gün içinde yerinden söküldü. Mahkeme kararlarıyla birlikte bizim şeffaflaşmaya çalıştığımız faturalarda birtakım düzenlemeler yapma ihtiyacı tekrar hissedeceğiz” ifadesini kullandı.


ISIn profeSyonelI


HABER

www.elektrikdergisi.com

ELEKTRIK-ELEKTRONIK SEKTÖRÜNDEN AFRIKA ÇIKARTMASI BEYAZ EŞYA, ELEKTRONIK, ELEKTRIK ÜRETIM VE DAĞITIM EKIPMANLARI, KABLO GIBI FARKLI SEKTÖRLERDEN IHRACATÇI FIRMALARI BÜNYESINDE TOPLAYAN ELEKTRIK ELEKTRONIK VE HIZMET İHRACATÇILARI BIRLIĞI (TET), 2015 YILININ ILK TICARET HEYETI IÇIN ROTAYI AFRIKA’YA ÇEVIRDI. SUDAN VE ETIYOPYA’YI KAPSAYAN SEKTÖREL TICARET HEYETINE ARÇELIK VE VESTEL GIBI SEKTÖRÜN EN BÜYÜK IHRACATÇILARININ DA ARALARINDA OLDUĞU 27 FIRMA KATILDI. TÜRK ŞIRKETLERI HER IKI ÜLKEDE 528’IN ÜZERINDE IKILI GÖRÜŞME YAPTI. HEYET KAPSAMINDA; SUDAN YATIRIM BAKANI DR. MUSTAFA OSMAN İSMAIL VE ETIYOPYA CUMHURBAŞKANI MULATU TESHOME ILE DE GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞTI.

B

eyaz eşya, elektronik, kablo, jeneratör, transformatör, elektrik panosu, aydınlatma ürünleri gibi geniş bir sektörel dağılıma sahip olan ticaret heyetinde 27 firmadan, 34 temsilci yer aldı. Katılımcı sayısı ile şimdiye kadar düzenlenen en büyük ticaret heyetlerinden biri olarak dikkat çeken Etiyopya-Sudan heyeti kapsamında ilk olarak Sudan’ın Hartum şehri ziyaret edildi. Sudanlı 55 firma ile Türk şirketleri arasında 230’dan fazla B2B görüşme gerçekleşti. Beyaz eşya ve transformatör firmalarına ilgi yoğundu. Aralarında Sudan’ın en önemli endüstriyel gruplarından Giad Group’un da olduğu elektrik ve elektronik sektöründen büyük şirketlerin yanı sıra Sudan Elektrik ve Su Kaynakları Bakanlığı yetkilileri ticaret heyetine katıldı. TET Yönetim Kurulu ve firma temsilcileri, Sudan Yatırım Bakanı Dr. Mustafa Osman İsmail ile de bir araya geldi. Türkiye ile Sudan arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin önemini vurgulayan Dr. Mustafa Osman İsmail, ülkedeki yatırım olanakları hakkında bilgiler verdi. İsmail, kurulan Serbest Ekonomik Bölgeler aracılığıyla Sudan’a ihracat yapılmasının önündeki engellerin aşılmasını hedeflediklerini dile getirdi.

AFRIKA PAZARININ KALBI ETIYOPYA’DA ATIYOR TET ticaret heyetinin Sudan’ın ardından ikinci durağı Etiyopya’nın Addis Ababa şehri oldu. Afrika’nın başkenti olarak adlandırılan Addis Ababa’daki etkinliğe ilgi büyüktü. Heyette yer alan Türk firmaları, 82 Etiyopyalı şirket ile 298’i aşkın ikili görüşme gerçekleştirdi. TET Yönetim Kurulu üyeleri ile Türkiye’nin Addis Ababa Ticaret Müşaviri’nin Etiyopya Cumhurbaşkanı Mulatu Teshome ile gerçekleştirdiği toplantıda, TET Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, Türk firmalarının Afrika pazarına ve özellikle Etiyopya’ya verdikleri önemi ifade etti. Etiyopya Cumhurbaşkanı

34 Mayıs

2015

TET Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu

Mulatu Teshome; Bied Kablo, Kumtel gibi birçok Türk firmasının Etiyopya’da yatırım yaptıklarını, ülkenin özellikle gıda ve gıda işleme, tekstil ve deri konusunda yatırımcıya ihtiyacı olduğunu söyledi. Etiyopyalı tüketici nezdinde Türk ürünlerinin ‘kalite’ algısının yüksek olduğu, Alman ve İtalyan ürünleri ile rekabet ettiği vurgulandı. Önümüzdeki dönemde enerji ve demiryolu alanındaki kamu yatırımlarının artacağını açıklayan Etiyopya Cumhurbaşkanı Teshome, Etiyopya’ya yatırımın sadece Etiyopya’ya değil, tüm Afrika pazarına yapılan bir yatırım olarak düşünülmesi gerektiğini, ülkelerinin Afrika kıtası için bir ‘hub’ konumunda olduğunu kaydetti. TET Etiyopya-Sudan sektörel ticaret heyetine katılan firmalar, heyet sonrası yaptıkları değerlendirmede, sonuçları bakımından oldukça verimli geçen görüşmeler yaptıklarını ifade ettiler.



HABER

www.elektrikdergisi.com

MÜLKIYELER BIRLIĞI BAŞKANI EREN:“KRAL ÇIPLAK DEMEKTEN BAŞKA ÇAREMIZ YOK” ELEKTRIK MÜHENDISLERI ODASI (EMO) ANKARA ŞUBESI VE MÜLKIYELILER BIRLIĞI TARAFINDAN, “BAŞKA BIR KAMUSALLIK MÜMKÜN” BAŞLIĞI ALTINDA DÜZENLENEN ÇALIŞTAY, ANKARA ÜNIVERSITESI ATAUM KONFERANS SALONU’NDA BAŞLADI. ÜÇ GÜN SÜREN ÇALIŞTAY KAPSAMINDA, ALTI OTURUM VE BIR FORUM DÜZENLENDI.

Ç

alıştay`ın açılışında konuşan EMO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bahadır Acar, enerjinin 2001 yılında çıkarılan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu`nun kurulmasını da içeren yasa ile kamunun dışarıda bırakıldığı ticari bir alan haline dönüştürüldüğünü belirterek, “Bu yolla neoliberal kuralsızlaştırma, esnekleştirme gerçekleştirilerek, kimin hangi konuda yetkili ve sorumlu olduğu bile tam olarak anlaşılamayan bir karmaşa ortamı yaratıldı” diye konuştu. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından söz edilmesine rağmen, yeni doğalgaz santrallarına lisans verilerek, dışa bağımlılığın artırıldığına işaret eden Acar, “Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi sonucunda talep tarafının planlı ve sağlıklı idare edilebilme koşulları ortadan kalktı” dedi. Acar, enerji alanında yaşanan sorunlara ilişkin EMO`nun görüşlerini ise şöyle aktardı: “31 Mart elektrik iletim sisteminin çökmesi ile ilgili olarak; enerji politikalarının iflas ettiğini, özelleştirmeler ve serbest piyasanın ucuz, kaliteli ve sürekli elektrik değil, tam tersine pahalı, kalitesiz ve büyük kesintilere yol açan karanlığı Türkiye`ye getirdiğini, elektrik sisteminde planlamanın ne denli önemli olduğunu, bir kamu hizmeti olan elektrik sisteminin amacı kar olan özel sektöre emanet edilmesinin tüm halkın zararına olduğunun 10 saat süren karanlık ile ispatlandığını, üretim-iletim-dağıtım ve yeni piyasa literatürüne göre perakende satış hizmetlerinin tek elde kamuya bırakılması gerektiğini söyledik.”

“TEŞEKKÜLLERE KARŞI KAMU MUHALEFETI YARATILDI” EMO Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akgün Yalçın da, 1980‘lerde başlayan neoliberal dönüşümün AKP‘nin 13 yıllık iktidarı döneminde doruk noktasına ulaştığına işaret ederek, Maliye Bakanı‘nın “Satacak bir şey kalmadı, özelleştirme idaresini kapatacağız” söyleminin adeta bir itiraf niteliği taşıdığını söyledi. Tüm kamu kaynaklarının sermayeye peşkeş çekildiğine dikkat çeken Yalçın, her özelleştirmenin meşruiyetini sağlamak için de toplumsal refah söylemlerinin kullanıldığını belirtti.

36 Mayıs

2015

Mülkiyeliler Birliği Başkanı Erdal Eren

“BAŞKA BIR KAMUSALLIK YARATMAK MÜMKÜN” Mülkiyeliler Birliği Başkanı Erdal Eren ise, başka bir kamusallığın, hatta başka bir dünya yaratmanın mümkün olduğunu vurguladı. Eren, başka bir dünya kurmak için ise o yaratılacak dünyanın hazırlıklarının yapılmasının gerektiğini ifade etti. Formülün çok zor olmadığına işaret eden Eren, 1980`den beri 24 Ocak`tan beri ne yapıldıysa tam tersinin yapılmasının bir çözüm olabileceğini kaydetti. “Dünyanın geldiği noktada bizim şarkı dinlemek değil şarkı söylememiz gerekiyor” diye konuşan Eren, şu değerlendirmelerde bulundu: “Özelleştirme uygulamaları beraberinde ilk akla gelen; özelleştirme uygulamalarıyla istihdamda güvensizleştirme, çevre politikaları, eğitim politikaları, neredeyse çocuklarımızı göndereceğimiz özel okullar dışında okul bulamıyoruz. Bu ciddi bir sorun; evimizin en yakınındaki okula yollanırdık ve çok da iyi hocaların elinde eğitimimizi tamamlardık. Bizim çocuklarımız bugün bu şansa sahip değiller. Emeklilik mevzuatı değişti, kademeli emeklilik getirildi bizlere dendi ki ‘Sizin emekliliğinize 2 yıl, 3 yıl, 5- 10 yıl var` ama bizim çocuklarımıza 20-25 yıl eklediler biz buna tepki veremedik. Bir anne baba çocuğuna rağmen bir şey kabul eder mi? Biz çocuklarımızın hayatlarının karartılmasına 65 yaşında emekli olmalarına razı olduk. Kamusallık mekanizmalarını elbette tartışacağız. Bir de kamusal refleksten bahsetmek gerekiyor. ‘Kral çıplak` demekten başka çaremiz yok.” Kamusallık konusunda yalnız EMO, Mülkiyeliler Birliği`nin değil, pek çok demokratik kitle örgütünün, üniversitelerde yer alan pek çok kürsünün çaba içinde olduğuna işaret eden Eren, “Galiba günün ağarmasına az kaldı. Gün ağardığında hazırlıklı olmalıyız” dedi.



HABER

www.elektrikdergisi.com

MITSUBISHI, ÇALIK ENERJI’DEN YÜZDE 10 HISSE SATIN ALDI MITSUBISHI CORPORATION, ÇALIK ENERJI’DEN HISSE ALARAK ÇALIK ENERJI’YE ORTAK OLDU. MITSUBISHI CORPORATION ILE ÇALIK ENERJI ARASINDAKI 20 YILLIK IŞBIRLIĞI ORTAKLIĞA DÖNÜŞTÜ

1

990’lı yıllardan bu yana endüstriyel tesis projelerinin yapımında işbirliği içinde olan Mitsubishi Corporation ve Çalık Holding, 20 yılı aşan işbirliklerini bir ortaklık anlaşmasıyla sonuçlandırdı. Mitsubishi’nin Çalık Enerji’den hisse alımı ile gerçekleşen ortaklıkla, Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika gibi hızlı büyüyen pazarlarda altyapı ve enerji projelerinin daha da geliştirilmesi hedefleniyor. Bu ortaklığın hem MENA bölgesinde hem de global pazarda her iki şirkete de rekabet üstünlüğü getirmesi planlanmakta. Orta Asya, Ortadoğu ve Afrika gibi hızlı büyüyen pazarlarda enerji ve enerjiyle ilgili altyapı sektörlerinde ticari faaliyetlerini artırmayı hedefleyen Çalık Enerji 1998’de kuruldu. Çalık Enerji, enerji santrallerinin anahtar teslim mühendislik, tedarik ve inşaat hizmetleri (EPC), elektrik, gaz dağıtımı ve elektrik enerji üretimi alanlarında faaliyet gösteriyor. Çalık Enerji bu ortaklık sonrasında önümüzdeki dönemde oluşacak iş modelleri ile insanların elektriğe ulaşımında santral, iletim hattı, dağıtımı ve ilgili müteahhitlik konularında, gaz ve su dağıtımında, yenilenebilir enerji alanlarında büyümeyi hedefliyor. 3 Haziran tarihinde Tokyo’da gerçekleşen bir organizasyon ile açıklanan ortaklığın kutlama törenine Mitsubishi Corporation Başkanı ve CEO’su Ken Kobayashi, JBIG Kıdemli Genel Müdürü Tadashi Maeda, Türkiye Cumhuriyeti Tokyo Büyükelçiliği Müsteşarı Alp Atakcan ve her iki şirketin üst düzey yöneticileri katıldı.

38 Mayıs

2015

AHMET ÇALIK: “BU ORTAKLIK BÖLGESEL VE KÜRESEL REFAHA KATKIDA BULUNACAK” Törende söz alan Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Ahmet Çalık Japonya ve Türkiye arasında tarihten gelen derin dostluk bağları da göz önüne alındığında mevcut ekonomik ilişkilerin daha iyi seviyelere taşınabileceğini belirterek, iki ülke arasında operasyonel ve ekonomik anlamda çok daha büyük bir sinerji potansiyeli olduğunu kaydetti. Son yıllarda ivme kazanan Türk ve Japon şirketlerinin işbirliğinin, özellikle MENA bölgesi ve global pazarda önemli ortak projeler geliştireceğine inandığını ifade eden Çalık; “Yıllardır süren işbirliğimizde, Japon dostlarımızdan, daima verilen söze sadakat, dürüstlük, çalışkanlık ve özveri gördük. Aynı zamanda; iş disiplinleri, bilgi birikimleri, cesaretleri, istişare etme becerileri, üstün teknolojileri kadar projelerinin kalitesi ve zamanında yetiştirilmesine verdikleri önem ve onurlu çalışma prensipleri de bizleri oldukça etkiledi. Karşılıklı olarak birbirimize her zaman güven ve saygı duyduk, iş ilişkimiz bu temel üzerinde şekillendi” dedi. Ahmet Çalık sözlerini, “Bu ortaklık ile yapacağımız yeni projelerin bölgesel ve küresel düzeyde refaha ve barışa katkıda bulunmasını temenni ediyorum. Bu ortaklığın şirketlerimiz açısından büyük sinerji oluşturacağına ve önümüzdeki dönemde pek çok farklı alanda da gelişmeye vesile olacağına inanıyorum” diyerek bitirdi. Tören sırasında Mitsubishi Corporation Başkanı ve CEO’su Kobayashi, Mitsubushi Corporation Kıdemli Başkan Yardımcısı Nakahara, JBIC Kıdemli Genel Müdürü Maeda ve Japonya Büyükelçiliği Müsteşarı Alp Atakcan da birer konuşma yaptılar.


Ö Z G E N

Üretim

E L E K T R Ý K

V E

T Ý C A R E T

Ta a h h ü t

A . Þ .

Müþavirlik

Bus-Bar Sistemleri • Ana Daðýtým Panolarý • Çekmeceli Panolar • MCC Panolar • Aydýnlatma ve Priz Panolarý Mimik Kumanda Panolarý • Metal Clad Hücreler • Metal Köþkler • Mobil Köþkler Fiberoptik Altyapýlar Havaalanlarý • Raylý Sistemler • Otoyol ve Tüneller • Pompa Ýstasyonlarý • Hidroelektrik Santraller Trafo Merkezleri • Silo Tesisleri • Endüstriyel Tesisler

1. Organize Sanayi Bölgesi Göktürk Caddesi No:8 06935 Sincan - Ankara 0(312) 267 10 25 0(312) 267 10 28 info@ozgen.com

w w w . oz g e n . co m


HABER

www.elektrikdergisi.com

HAMITABAT SANTRALI YÜKSEK VERIMLI GAZ TÜRBININI TERCIH ETTI 1200 MW KURULU GÜCE SAHIP HAMITABAT DOĞALGAZ KOMBINE ÇEVRIM SANTRALI YENILEME PROJESINDE, GAZ VE BUHAR TÜRBINI EKIPMANLARI SIEMENS TARAFINDAN SAĞLANACAK.

1

200 MW kurulu güce sahip olacak Hamitabat Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı yenileme projesi kapsamında, Siemens’in daha az doğalgaz tüketimi gerçekleştirerek ekonomiye katkı sağlayan yüksek verimli H sınıfı gaz türbin teknolojisi kullanılacak. Siemens, projede SGT5-8000H gaz türbini, SGen5-3000W jeneratörü, SST-5000 buhar türbini ve sisteme bağlı enstrümantasyon ve kontrol sistemlerinin tedariğini gerçekleştirecek. Projede, Siemens gaz ve buhar türbin teknolojisinin tercih edilmesinde, yüksek türbin verimliği sayesinde santralın daha az doğalgaz tüketmesinin önemli rol oynadığı belirtildi. Toplamda 1200 MW kurulu güce sahip olacak tesiste, her biri 600 MW gücünde, tek şaftlı iki üniteden oluşan bir santral konfigürasyonu kullanılacak. Siemens, aynı zamanda türbinlerin kurulum ve işletmeye alınması sırasında montaj süpervizyonu ve devreye alma hizmetlerini de sağlayacak. 2017 yılının yaz aylarında üretime geçmesi planlanan Hamitabat Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı, Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesi yakınlarına kurulacak. Siemens’in pazara sunduğu H sınıfı paketi, teknik tasarımı standartlaşmış olan türbin teknolojisini, müşteri gereksinimlerine göre şekillenen mühendislik çözümleri ile birleştiriyor. H sınıfı türbin teknolojisi, verimliliği yüksek, esnek ve güvenilir özellikleri ile Türkiye enerji piyasasında hem ekonomiye katkı sağlayan hem de tercih edilen bir ürün konumunda bulunuyor. Siemens Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis konuyla ilgili şunları ifade etti: “İki adet yeni gaz türbini siparişi ile hali hazırda kendini kanıtlamış ve yenilikçi teknolojiye sahip H sınıfı türbinlerimizin Türkiye’deki referans sayısı dörde yükselmiş oldu. Bu da pazar liderliğimizi daha da pekiştiren bir durum. Büyüyen bir ülke olarak dengeli bir enerji portföyüne ihtiyacımız var ve doğalgaz yatırımları da bu sebeple

40 Mayıs

2015

önemini korumaya devam edecek.” Gama Güç Sistemleri Mühendislik ve Taahhüt A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Özgür Umut Eroğlu, Siemens’in sağladığı avantajları ise şu şekilde vurguladı: “Ana müteahhit olarak santraların kurulum ve ticari işletme sürecinde Siemens teknolojisine ve işbirliğine güveniyoruz. Yüksek verimlilik ve hızlı devreye girme Özgür Umut Eroğlu sürelerinin yanı sıra operasyon esnasında sağlanan mükemmel esneklik, yatırımcı müşterimize oldukça düşük enerji üretim maliyetleri ve verimli işletme imkanı sunacaktır.” Dünya’da yaklaşık 46 adet satılan yüksek verimli H sınıfı gaz türbinleri, Hamitabat projesi için Siemens’in Berlin’de bulunan gaz türbini üretim fabrikasında, buhar türbinleri ve jeneratörler ise Mülheim tesisinde üretilecek. Hamitabat Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı, Mayıs 2013 tarihinde Hüseyin Gelis Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenen özelleştirme süreci sonunda imzalanan devir anlaşması ile Limak Holding bünyesinde yer almaya başladı. Limak tarafından gerçekleştirilen santralin anahtar teslim inşaat ve kurulum işleri teknolojik yenileme ihalesini ise, Gama Güç Sistemleri Mühendislik ve Taahhüt A.Ş kazandı.



HABER

www.elektrikdergisi.com

DANFOSS, YENI ÜRÜNÜ NOVOCON S’I TANITTI

D

anfoss Türkiye, HVAC sektörüne yönelik yeni ürünü ‘NovoCon S Danfoss Dijital Aktüatör’ü tanıttı. NovoCon S, sistem entegratörleri, mühendisler ve bina yöneticilerinin, ticari bir binanın ısıtma ve soğutma sistemini bina otomasyon sistemleri üzerinden kontrol etmelerini mümkün kılıyor. Hydronik ve Bina Otomasyon Sistemlerini birleştiren NovoCon S, vanaya bağlanarak profesyonellerin ticari binalarda hidronik balansı kontrol etme şeklini değiştiriyor. Aynı zamanda dijital aktüatör, bus communication device, akış göstergesi ve veri kaydedici görevi de gören NovoCon S, kullanıcılarına “dördü bir arada çözüm” sunuyor. Dijital aktüatör, binanın ısıtma ve soğutma sistemini Fielbus üzerinden Bina Otomasyon Sistemlerine bağlayarak, yeni hidronik balans ve kontrol seviyeleri ekleme özelliğine sahip bulunuyor. Lansman toplantısında konuşan Danfoss Türkiye Isıtma Segmenti İş Geliştirme Müdürü Recep Burak Kolsuk, NovoCon S ile bir vanadan beklenenleri yeniden tanımlamaya çalıştıklarını söyleyerek, şu bilgileri paylaştı: “10 yıl önce Danfoss, HVAC endüstrisinde devrim yaratan ve kısa sürede pazar lideri konumuna yükselen, basınçtan bağımsız balans ve kontrol vanası ABQM vanasını piyasaya sürmüştü. Günümüzde bu vanaya bağlanan NovoConTM S dijital aktüatörü ile, profesyonellerin ticari binalarda hidronik balansı kontrol etme şeklini değiştiriyoruz. NovoCon™ S sayesinde artık hidronik sistemleri Bina Otomasyon Sistemlerinden ayrılmıyor; sistem verilerinden yeni bilgi edinme, zaman tasarrufu ve enerji tüketiminde iyileşme sağlama potansiyeli ise çok yüksek. Dijital aktüatörü, müşterilerimizin ihtiyaçlarını dikkate alarak geliştirdiğimiz, tasarımın sınırlarını zorlama tutkumuzun bir göstergesi olarak görüyoruz”. Isıtma ve soğutma sisteminin bilgisayardan uzaktan kumanda edilmesini sağlayan NovoCon S, “tek tık”la yüzlerce vananın boşaltılmasını da katkıda bulunuyor. Kurulumu ve devreye alma süreci son derece basit olan NovoCon S Danfoss Dijital Aktüatör’ü, kullanıcılarının bakım amacıyla yeni veri türlerine erişimini de mümkün kılıyor.

42 Mayıs

2015

YILIN EN İYİ KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ ÖDÜLÜ ENERJİSA’NIN

D

ünyanın en prestijli, köklü ve geniş bir coğrafyaya yayılan sivil toplum kuruluşlarından biri olan JCI, Genç Girişimciler ve Liderler Derneği’nin düzenlediği Uluslararası Kurumsal Sosyal Sorumluluk Yarışmasında En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi, Büyük Şirket Kategorisinin kazananı “Enerjimi Koruyorum” enerji verimliliği projesi ile Enerjisa oldu. Enerjisa’nın sosyal sorumluluk platformu olan “Enerjik Gönüller” ile çalışanlarının gönüllü katılımıyla verilen Enerji Verimliliği Eğitimleri ‘Dünyanın Enerjisini Ben Koruyorum!’ sloganıyla, bugüne kadar Başkent EDAŞ, AYEDAŞ ve Toroslar EDAŞ’ın faaliyet gösterdiği illerde 280 okulda 190.000 ilköğretim çağındaki öğrenciye ulaştı. Ödül töreninin ardından konu hakkında değerlendirmede bulunan Enerjisa CEO’su Yetik K. Mert: “Enerjisa olarak sadece faaliyet gösterdiğimiz alanlarda sektörümüzün öncüsü olmayı değil, kurumsal sosyal sorumluluk açısından da öncü ve referans şirket olmayı hedefliyoruz. Ülkemizin enerji alanında en önemli konularından biri olan enerji verimliliği hakkında geleceğimizin elçileri ilkokul öğrencilerinde enerji tasarruf algısını uyandıracak ve yaygınlaştıracak çalışmaları sürdürmeye büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda kurguladığımız Enerji Verimliliği Eğitimlerinin Genç Girişimciler ve Liderler Derneği, JCI gibi prestijli bir kurum tarafından ödüllendirilmesi bizler için büyük bir onur. Bu ödül, eğitimleri bizzat veren Enerjisa’nın gönüllü çalışanlarınındır.” dedi.


Movicon Monitoring vision and control


HABER

www.elektrikdergisi.com

ARTRONIC’E 20. YILINDA, HUAWEI’DEN “YILIN EN İYI DISTRIBÜTÖRÜ” ÖDÜLÜ HUAWEI’NIN İŞ ORTAKLARI ÖDÜLLERI, GRAND TARABYA HOTEL’DE DÜZENLENEN GELENEKSEL “İŞ ORTAKLARI GÜNÜ”NDE KAZANANLARA VERİLDİ.

H

uawei’nin “Yılın En İyi Distribütörü” ödülünü UPS Teknolojileri alanında ARTronic almaya hak kazandı. ARTronic – Huawei işbirliği, Huawei UPS serileri ile Tübitak, Halk Bankası, Finansbank, YTÜ - SVR Yüksek Performanslı Hesaplama Veri Merkezi, Kanaltürk, Osmanlı Arşivleri, GS Üniversitesi, Prolink, Borçelik ve Tüpraş gibi birçok önemli uygulama referansını listesine ekledi. HuaweiARTronic işbirliği ile kamu ve özel sektörde yer alan dev sanayi tesislerine, önde gelen bankalara ve veri merkezlerine ulaşan yüksek teknoloji ürünü Huawei UPS’ler, 1 kVA’dan 6400 kVA’ya kadar birçok seçenek sunmakta. Ödül gecesi röportaj gerçekleştirdiğimiz ARTronic Genel Müdürü Hakan İŞCEN 20 yıllık yükseliş öykülerini “20 yıl önce ARTronic’i kurarken bir takım değerleri benimseyerek yola çıktık. Bu değerler sayesinde ülkemiz ve dünya ekonomisinin yaşadığı inişli çıkışlı yolculukta başarıyla, sürekli yükselerek ilerledik.” sözleri ile özetledi. “Başta müşterileri olmak

üzere, iş ortaklarına, temsilciliğini yaptıkları dünya lideri global tedarikçilerine, ARTronic’i sürekli dinamik ve yenilikçi olmak zorunda kılan tüm rakiplerine ve bugüne kadar ARTronic için çalışmış ve halen çalışmakta olan tüm ARTronic ailesine teşekkür eden İŞCEN; “Biz 20 yıldır olduğu gibi, bundan sonra da insan yararına düşünce,hizmet ve ürün üreterek herkesin mutluluğu için çalışmaya devam edeceğiz.” sözleri ile yeni hedeflerine de “Global Mutluluk” kavramı ile yol alacaklarının işaretini verdi.

ENTESCUP 2015 ŞAMPIYONU ESKIŞEHIR TEMSILCISI KRC ELEKTROMARKET

B

u yıl onuncusu düzenlenen ENTESCUP turnuvası Samsun ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de katılımı ile on bölgede gerçekleştirildi. Turnuva 14 Mart 2015 tarihinde elektrik sektöründeki 230 firmanın çalışanlarından oluşan 92 takımla başladı. Bu bölgelerin şampiyonu olan takımların katılımı ile ENTESCUP Büyük Türkiye finalinin beşincisi 8-9 Mayıs tarihlerinde Didim’de düzenlenen organizasyonla gerçekleşti. Büyük Türkiye Finali’nde Eskişehir’den KRC Elektromarket, Antalya’dan CLK Akdeniz, Ankara’dan EPTİM Pano, Gaziantep’ten Anel Elektromarket,

44 Mayıs

2015

İstanbul’dan Gül Pano, İzmir’den KNL Elektrik, Kayseri’den KOSBM, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden KIBTEK, Samsun’dan Galip Mühendislik ve Konya’dan Özolgun Pano takımları mücadele etti. 300 kişinin katıldığı büyük finalde Eskişehir temsilcisi KRC Elektromarket birincilik kupasını kaldıran takım oldu. İkincilik kupası KKTC’den KIBTEK, Üçüncülük Kayseri’den KOSBM’nin oldu. Kupa kazanan takımlar haricinde en centilmen takım, gol kralı ve en iyi kaleciye de plaketleri takdim edildi. Kazanan takımlar kupa, plaket ve madalyalarını Entes yöneticilerinden aldılar.


www.sge.com.tr


HABER

www.elektrikdergisi.com

CORPORATE GAMES’TEKI KOŞUYU VIKO TEMSILCISI KAZANDI

S

ağlıklı yaşam kültürünü benimseyerek çalışanlarının sportif organizasyonlar içerisinde yer almasına büyük önem veren VİKO, 2015 İstanbul Corporate Games’e futbol, koşu, plaj voleybolu, tenis ve satranç branşlarında katılarak başarılı sonuçlar elde etti. VİKO’nun Muzaffer Bayram sporcusu Muzaffer Bayram 5 km erkekler açık koşu müsabakasında 00:15:11’ lik derecesi ile şampiyon olurken, VİKO, Meksika’da gerçekleşecek World Corporate Games’teki koşuda Türkiye’yi temsil etme hakkı kazandı. Türkiye’nin ve Dünya’nın önde gelen şirketlerinin 17 farklı spor branşıyla yarıştığı İstanbul Corporate Games organizasyonu tamamlandı. Uzun yıllardır olduğu gibi Corporate Games’e birçok spor branşında katılım gösteren VİKO, sporcusu Muzaffer Bayram’ın 5 km açık erkekler koşu mücadelesinde 00:15:11’lik birincilik derecesi ile Meksika’da gerçekleşecek World Corporate Games’te Türkiye’yi temsil etme

hakkı kazandı. VİKO, koşudaki bu başarısının yanı sıra plaj voleybolunda 2. lik, yüzmede ise 3.lük madalyasına almaya hak kazandı. VİKO İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişim Direktörü Mutlu Kutlu “ VİKO olarak, sağlıklı yaşam kültürüne ve çalışanlarımızın spor organizasyonları içerisinde yer almalarına büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz ve mutlu, motivasyonu yüksek, sağlıklı yaşam kültürünü benimsemiş çalışanlar “misyonu ile yürüttüğümüz kurumsal sağlık projesi bu yaklaşımın önemli bir göstergesidir. Kurum kültürü, spor yapma ve sağlıklı yaşam bilinci konularında katkı sağlayan Corporate Games’e uzun yıllardır katılım göstererek, çalışanlarımızın takım anlayışı içerisinde başarma bilincini spora da yansıtmalarının gayreti içerisindeyiz. Bu yılki oyunlarda koşu branşında önemli bir başarıya imza atan sporcumuzun ülkemizi ve kuruluşumuzu en iyi şekilde temsil edeceğine yürekten inanıyorum” dedi.

ENERJİSA VE TEİAŞ’TAN ORTAK PROJE

E

nerjisa ve TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletim A.Ş) elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreye uyumlu şekilde tüketiciye sunulması için yeni bir pilot projeye imza attı. “Talep Tarafı Katılımının Dağıtım Şirketlerine Faydalarının Araştırılması ve Dağıtım Şirketlerinin Piyasa Paydaşları ile Etkileşim Esaslarının Belirlenmesi” ismini taşıyan pilot proje ile Talep Tarafı Katılımı iş modelinin Türkiye’deki uygulama esaslarının belirlenmesine ENERJİSA ve TEİAŞ yeni bir katkı daha sağlayacak. Pilot projede, yüksek ve düşük tüketimli müşterilerin esnek taleplerinin merkezi bir yazılım ile takvimlendirilerek piyasalarda hem dengeleme güç birimi olarak hem de gün öncesi piyasalarında değerlendirilmelerinin pilot uygulaması yapılacak. Enerjisa Dağıtım Şirketleri ( Başkent EDAŞ, AYEDAŞ, Toroslar EDAŞ ) adına sözleşmeyi

46 Mayıs

2015

imzalayan Genel Müdür Kıvanç Zaimler ise:“Serbestleşen elektrik piyasası ile birlikte tüketiciye yönelik uygulamalar yaratmak çağın bir gereği haline geldi. Artık yalnızca standart şebeke işletme uygulamaları ile sınırlı kalmayıp, enerji sektörünün önümüzdeki yıllarda farklı boyutlarda gelişim göstereceğini ve yeni iş modelleri de dahil pek çok fırsatlara kapı aralayacağını düşünmekteyiz. Bu kapsamda Enerjisa Dağıtım olarak katma değer yaratan tüm projelerde görev almaya devam edeceğiz.” dedi. TEİAŞ adına sözleşmeyi imzalayan Genel Müdür Sinan Yildirim, “Günümüzde elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreye uyumlu elektrik tüketimi için planladığımız bu ARGE projesinin, özellikle elektrik enerjisi sektöründe serbest piyasa bazlı talep tarafı katılımı mekanizmasının hayata geçirilmesi amacına katkı sunacağını düşünüyoruz ” dedi.


Class A Taşınabilir ve Sabit Enerji Analizörleri

Düşük, Orta ve Yüksek Gerilim Şebekeler için Analiz. Kayıt. Raporlama. Taşınabilir PQ Box 100 ve PQ Box 200

Sabit PQ-D, PQ-DA, PQ-DA Smart

Taşınabilir güç ve enerji kalite analizörleri 20 kHz’e kadar frekans analizi Yük analizleri ve enerji ölçümleri 2 MHz’e kadar transient analizi, 5 KV isteğe bağlı Dalgalanma kontrol sinyal analizi PQSys İhtiyaçlara göre farklı modeller ve uygun fiyat seçenekleri PQ 100/200sunmaktadır Ÿ EN50160 ve IEC6100-2-2/2-4 uygun olarak gerilim kalitesinin değerlendirilmesi Arıza Kaydedici Ÿ IEC6100-4-30 A Sınıfı Ÿ Veri analizleri için dahili WinPQ yazılım paketi Ÿ Ÿ Ÿ Ÿ &Ÿ Ÿ

Ÿ Sabit güç ve enerji kalite analizörleri Ÿ Sürekli olay ve arıza kaydedici,ölçüm dönüştürücü ve

otomatik raporlama özellikler mevcuttur

Ÿ 10.24 kHz’e kadar örnekleme frekansı Ÿ Faz-faz ve faz-toprak ölçümlerin aynı anda Ÿ Ÿ Ÿ Ÿ

gerçekleştirmek mümkündür U12, U23, U31, UNE için voltaj ölçüm kanalları Kayededici I1,I2, I3,Io akımlar için ek ölçüm DIN EN50160 göre gerilim kalite ölçümü WinPQ yazılım paketi kullanarak mySQL destekli veri tabanı aracılığı ile verilerinin değerlendirilmesi

RMS Değer Tetikleme Geçici Olay Kaydedici

EN 50160

www.famenerji.com 19 Mayıs Mh. İnönü Cd. Sümer Sk. Zitaş Blokları D2/4 İstanbul

+90 (216) 409 18 90

/famenerji

+90 (216) 409 18 93

info@famenerji.com


HABER

www.elektrikdergisi.com

OTELLERDE TASARRUF DÖNEMI

V

estel, Türk mühendislerce tasarlanan ve üretilen yerli LED aydınlatma teknolojisiyle otellerin elektrik tüketimini azaltan verimli çözümleri sunuyor. Vestel LED Aydınlatma, Türkiye’nin LED dönüşümü çerçevesinde enerji tasarrufu sağlayan iç ve dış mekan ürünleriyle otellerin tüm aydınlatma ihtiyaçlarına cevap veriyor. Otellerde elektrik kullanımında yapılacak tasarrufunun, toplam enerji tüketimini azaltmada büyük önem taşıdığına dikkat çeken Vestel LED Aydınlatma Satış Pazarlama Müdürü Tunç Göz şöyle devam etti: “Vestel LED Aydınlatma ürünleri, konvansiyonel muadilleri ile aynı ışık seviyesi ve renge sahiptir. İster lamba ister armatür Veste LED Aydınlatma Satış olsun iyi bir aydınlatma Pazarlama Müdürü ürünü, uzun ömürlü, Tunç Göz yüksek kaliteli ve yapılan ilk yatırımı en fazla 3 yılda geri döndürecek nitelikte olmalıdır. Biz Vestel LED Aydınlatma olarak müşterilerimize bu kriterlerde ürünler sunuyoruz. Özellikle uzun çalışma saatleri olan işletmelerde yatırımların geri dönüşü bir seneden az sürüyor. Sektör lideri olarak, aydınlatmada LED dönüşümünü hızlandırmak için üzerimize düşeni yapıyoruz.” Enerji Bakanlığı’nın da desteğiyle tüm Türkiye’de LED’e dönüşüm konusunda bir bilinçlenme oluşmaya başladığını vurgulayan Göz şöyle konuştu: “LED aydınlatma pazarının lideri olarak bir misyonumuz, LED’in yararlarını ve sağladığı avantajları anlatmak ve toplumu bilinçlendirmek. Özellikle otel, havalimanı, hastane gibi 24 saat hizmet veren tesislerin yöneticileri aylık giderlerini düşürmek amacıyla aydınlatma kaynaklı elektrik tüketimlerini düşürmeye yönelik çalışmalar yapmak istiyor. Vestel olarak müşterilerimizi proje aşamasında tasarruf analizlerimizle dönüşüm hakkında bilgilendiriyor, ürün seçimi ve montajı sırasında da destek veriyoruz.”

VESTEL KULLANAN OTELLER TASARRUFLARI KADAR ÖDÜYOR

LED aydınlatma dönüşümüne teşvik edici “Tasarrufun Kadar Öde” adını verdiği bir ödeme sistemi de geliştiren Vestel, dönüşüm yapmak isteyen tesislere hiçbir yatırım yapmadan ücretsiz olarak Vestel LED Aydınlatma ürünlerini kullanma fırsatı sağlıyor. Tesis sahipleri Vestel’e ödemelerini aylık aydınlatma kaynaklı enerji tasarrufu kadar yapıyor. Vestel LED Aydınlatma tasarım ekibi tarafından tasarlanan ve Vestel City’de üretilen iç mekan ürünleri arasında downlight, panel, spot grubu bulunurken; dış mekan ürün gamında da yol ve bahçe aydınlatmaları yer alıyor. Vestel’in A Design Awards yarışmasında “Aydınlatma Ürünleri ve Projeleri Tasarımı” kategorisinde iki ödül alan tamamen yerli üretim yeni park ve bahçe aydınlatma armatürleri de Eylül ayında satışa sunuluyor.

48 Mayıs

2015

TEKNOSA, 5 YILDA 60 TON ELEKTRONİK ATIK TOPLADI

T

eknoSA, ‘Herkes için Gelecek’ felsefesi ile çevre konusunda insanları bilinçlendirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Kaynakların verimli kullanılması konusunda TeknoSA, elektronik atıkları mağazalardaki atık istasyonlarından ve tüketicilerin evlerinden topluyor. TeknoSA, çevreyi koruma ve bu konuda insanları bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarına devam ediyor. TeknoSA, kaynakların verimli kullanımı adına mağazalarında, genel merkezde ve Gebze’deki fabrikada enerji tüketimi düşük aydınlatma ve ısıtma sistemlerine dönüşümü yaygınlaştırıyor. Sektörde ilk defa geri dönüşüme kazandırılan poşetler kullanan TeknoSA, aynı zamanda mağazalarına kurduğu ‘Atık İstasyonları’ aracılığı ile tüketicilerin elektronik atıklarını geri dönüşüme kazandırıyor. ÇEVKO (Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı) ve TAP (Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği) üyesi olan TeknoSA, 2010 yılından bu yana mağazalarında 60 tona yakın elektronik atık ve 6 tonu aşan pil topladı.


E L E K T R İ K

BEYAZ

E-LINEFL/FLD İç Mekan Busbar Kanal Sistemleri (32A)

GRİ

Kablo yığınlarına son veren, estetik, güvenli, işlevsel ve esnek yapı... E-LINE FL/FLD İç Mekan Busbar Kanal Sistemleri FL/FLD Busbar sistemi;

CEVİZ

Yapısal kablolama (Data&Tel) için ayrı ve kompakt bölüm Data, Tel, TV vs. priz montajı (kaidesiz) Estetik, güvenli, işlevsel ve esnek yapı Basit ve kolay montaj

MEŞE

Priz; 16A, 250V (korumalı) FL/FLD Busbar; 32A, 250V işletme gerilimi IP2X koruma sınıfı Şebeke veya UPS hattı için farklı renklerde priz kullanımı

KAHVERENGİ

gibi yaşam alanlarında istenilen ve ihtiyaç duyulan her noktadan, ilave kablo gerektirmeden, kolay ve güvenli enerji alınabilmesine olanak sağlar. Ayrıca, kablo bölümü sayesinde de data, telefon, TV gibi ihtiyaçlar için mükemmel bir yapıya sahiptir.

AÇIK KAHVE

- Ofisler - Atölyeler - Mağazalar - Hastaneler - Laboratuvarlar - Havaalanları - Okullar - Teknoloji Marketleri

KİRAZ

www.eae.com.tr


HABER

www.elektrikdergisi.com

NIKOLA TESLA SEMPOZYUMU’NA YOĞUN İLGI “ELEKTRIĞIN ÖNCÜLERI” BAŞLIĞI ALTINDA DÜZENLENMESI PLANLANAN BIR DIZI SEMPOZYUMUN ILKI OLAN NIKOLA TESLA SEMPOZYUMU 14 MAYIS’TA İZMIR’DE TEPEKULE KONGRE VE SERGI MERKEZI`NDE GERÇEKLEŞTIRILDI. 87 YILLIK YAŞAMINDA YÜZLERCE BULUŞU GERÇEKLEŞTIREREK ELEKTRIK MÜHENDISLIĞININ BIRÇOK ALANINA KATKILARI OLAN NIKOLA TESLA’NIN YENIDEN GÜNDEME TAŞINMASI AMACIYLA DÜZENLENEN ETKINLIĞI YARISI ÖĞRENCI YAKLAŞIK 1000 KIŞI IZLEDI.

T

esla’nın yürüttüğü çalışmalara ilişkin araştırmacıları, akademisyenleri ve mühendisleri bir araya getirmeye yönelik ülkemizde bir ilk olma özelliğini taşıyan etkinlik, internet üzerinden de canlı yayınlandı. Sempozyum açılışında EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, Aydem Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Saldanlı, Sırbistan İstanbul Başkonsolosu Zoran Markovic ve EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil birer konuşma yaptılar. Mahir Ulutaş konuşmasında sempozyum programıyla ilgili bilgiler vererek; “Tesla‘nın özellikle yaşamının

50 Mayıs

2015

son yıllarında daha sistematik olarak düşünmeye başladığı modern kapitalist toplumun insanlık açısından ciddi tehdit olmaya başladığı endişesi ve toplumun sosyal, ahlaki ve manevi boyutlarını hiçe sayan teknolojik birikimin ve endüstriyel organizasyonun insanlık dışılığına dair vurgular günümüz Türkiyesi için de verimli bir tartışma başlığı sunmaktadır.” dedi. Sempozyumun Soma faciasının yıldönümünde gerçekleştiriliyor olmasına dikkat çeken Ulutaş; kamu yararı gözetmeden, daha fazla kar hırsı ile yapılan üretim zorlamalarının, uzun çalışma süreleri, sağlıksız çalışma koşulları, yeterli ve


etkin yapılmayan kamusal denetimin 301 canımıza mal olduğu bu toplu cinayetin, enerji ve madencilik sektöründe özelleştirme politikalarının geldiği noktayı net bir şekilde göstermiş olduğunu belirtti. Daha sonra yaşanan Şırnak, Bartın ve Karaman kazaları da özetlenmeye çalışılan tablonun sadece Soma özelinde geçerli olmadığının kanıtı olduğunu, iş cinayetlerinin fıtrat söylemiyle kapatılmasına karşı takipçisi olmayı sürdüreceklerini belirtti. Mahir Ulutaş’ın ardından Sempozyum destekleyicisi Aydem Elektrik adına Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Saldanlı konuştu. Bilimsel çalışmaların, bilimi uygulayanların her zaman kazanan olduğunu ifade eden Saldanlı bilimsel uygulamaların gelişmesiyle dünyanın sürekli değiştiğini belirtti. Tesla’nın olağanüstü buluşları olmasaydı bugün elektrik iletilemeyecekti diyen Saldanlı’nın ardından Sırbistan Başkonsolusu Zoran Markovıc konuşmasını yaptı. Zoran Markoviç; dünya vatandaşı Nikola Tesla hakkında İzmir’de bu denli geniş katılımlı bir etkinlik düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek Tesla’nın yokluğunda modern dünyanın bugünkünden çok daha farklı olabileceğini, kendisinin fakirlikten gelip o günün şartlarında ülkesini terk etmek zorunda kalmış olsa da biri olarak ayrıca bir gurur duyduğunu ifade etti.

Ashley Brittain, Tesla Bilim Vakfı Direktörü

Ceyhan Saldanlı

“TESLA, DÜNYAYI AYDINLATAN BULUŞÇU OLARAK ANILMAKTA” EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil ise konuşmasında şu sözlere yer verdi: Günümüzde bile henüz yeterince anlaşılamamış, insanlığın yararına sunduğu sayısız buluşa karşın kendisine gereken değer verilmemiş olan Nikola Tesla, “Para insanların kendine biçtiği kıymete haiz değildir. Benim bütün param deneylere yatırılmıştır. Bunlarla yeni keşiflerde bulunup insanoğlunun yaşamını biraz daha kolaylaştırmasını sağlıyorum” demiştir. Tesla, elektrik motorlarından uzaktan kontrole, elektrik üretiminden röntgene kadar çeşitli ülkelerden alınmış 300 civarında patentli buluşuyla birlikte, çeşitli konularda toplam 700 kadar farklı ürünü insanlık hizmetine sunmuştur. Thomas Edison ile girmiş olduğu AC-DC (Alternatif Akım-Doğru Akım) savaşından galip çıkmış, AC (AA) elektriğin yaygınlaşmasını sağlamıştır. Geç de olsa günümüzde “Dünyayı Aydınlatan Buluşçu” olarak anılmaktadır. Tesla ve Edison arasındaki bilimsel gelişmelere ve buluşlara yönelik bakış açısı farklılığı, günümüzdeki “inovasyon-buluş” tartışmasının adeta alt yapısını oluşturmaktadır. Elektrik ve elektronik alanı da dahil olmak üzere pek çok teknik gelişmenin ilk çıkış yerinin savunma

ve güvenlik alanları olduğu, ancak ticarileşmeyle teknolojik ürünlerin toplum içinde yaygınlık kazandığı bir gerçektir. Ancak yine açık bir gerçek şudur ki, tek başına piyasaya bırakılan bilimle insanlık için ilerleme kaydedilmesi mümkün değildir. Bugün bilgisayar ve elektronik haberleşme cihazları başta olmak üzere pek çok teknik ve bilimsel gelişme bekletilerek, her bir aşaması ticari kazanca dönüştürülmek üzere piyasaya inovasyon olarak sürülmektedir. Bu da ülkemizin ve dünyamızın kaynaklarının “tüketim kültürü” ile yok edilmesine, öncelikle teknoloji ithal eden Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere dünyamızın “elektronik çöplük” olmasına yol açmaktadır. Yeniliklerin ticari çıkar kaygısına teslim edilmeden üniversiteler ve kamu yapılanmaları

51 Mayıs

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

aracılığıyla toplumun hizmetine sunulması için çaba gösterilmelidir. Bizler, eşit ve özgür bir ülkede kadın-erkek birlikte, çağdaş bir Türkiye`de bir arada yaşamak için barış ve adaleti savunmaya devam edeceğiz. Ardından EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş`ın yönettiği “Tesla`nın Sıra Dışı Yaşamı” başlıklı ilk oturuma geçildi. Bu oturumda Belgrad Nikola Tesla Müzesi Müdürü Dr. Branimir Jovanovic “Nikola Tesla`nın Yaşamı, Çalışmaları ve Öğretisi” ve Prof. Dr. Haluk Tosun “Elektrik Mühendisliğinin Doğum Sancıları Üzerine” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler. Branimir Jovanovic sunumunda, öncelikle Tesla’nın kısa bir hayat hikayesine değinerek hayatı boyunca yürütmüş olduğu çalışmalar ve öğretisi hakkında bilgi aktarırken, konunun yalnızca teknolojik değil aynı zamanda sosyal yönlerden de ele alınarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu bağlamda sosyal yenilenme, sistematik düşünce ve sürdürülebilirlik kavramlarının ön plana çıkması gerektiğini, Tesla’nın öğretisinin ancak araştırmalar sonucunda anlaşılması durumunda benzer kuruluş ve bireyler arasındaki etkileşimler sonucunun yayılmasının mümkün olabileceğini ifade etti. Haluk Tosun ise Tesla’nın döneminin öncesinden başlayarak elektrik mühendisliği disiplininin oluşumunun tarihçesi hakkında genel bilgilendirmede bulundu. “Tesla`yı Öğretmek” başlıklı günün ikinci oturumunu ise Yrd. Doç. Dr. Özgür Tamer yönetti. Bu oturumda ABD Philadephia merkezli Tesla Bilim Vakfı`ndan Nikola Lonchar, Samuel Mason, Brian Yetzer ve Ashley Brittain konuşmacı olarak yer aldı. Nikola Lonchar, “Tesla Bilim Vakfı Faaliyetleri”, Samuel Mason “Tesla`yı Anlamak”, Brian Yetzer ve Ashley Brittain ise “Tesla Çalışmaları Hakkında Deneysel Uygulamalar” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler. Tesla Bilim Vakfı Başkanı Nikola Lonchar vakfın çalışmaları hakkında bilgi aktarırken, Tesla hakkında birçok söylence üretilmiş olması nedeniyle gerçeklerin tespit edilmesinin oldukça güç olduğuna, Tesla’nın ABD tarihinden bir şekilde silinmiş olduğuna değinerek ücretsiz enerji - enerjide bağımsızlık kavramlarının dünyayı değiştirebileceğini ifade etti. Samuel Mason, ise vakfın Tesla’nın öğretisinin anlaşılır kılınmasına yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi. Ashley Brittain ve Brian Yetzer ise vakıf bünyesinde yürütülen deneysel çalışmalar hakkında bilgi verdi. Macit Mutaf’ın yönettiği “Dönel Manyetik Alan” başlıklı üçüncü oturumda ise Prof. Dr. Özcan Kalenderli “Tesla Bobini: Yüksek Frekanslı Yüksek Gerilim Transformatörü Tasarımı”, Prof. Dr. Güven

52 Mayıs

2015

Önbilgin “Dönel Magnetik Alanın Uzun Öyküsü ve Nikola Tesla”, Erim Arıcı “Tesla`nın Çok Fazlı AC Sistemi” başlıklı sunumlarıyla yer aldı. Prof.Dr. Özcan Kalenderli, sunumunda Tesla bobini hakkında genel bilgi vererek Tesla bobini türleri, yapıları, devre analizi ve tasarımı konularına değindi. Erim Arıcı sunumunda Tesla’nın çok fazlı AC sistemi hakkında yapmış olduğu araştırmalar sonucu elde etmiş olduğu bilgilere yer verdi. Prof.Dr. Güven Önbilgin ise Tesla öncesi, Tesla dönemi ve sonrasında dönel manyetik alan çalışmalarındaki gelişmeleri katılımcılara aktarırken sonuç olarak Tesla’nın uzun bir öykünün teknolojik mimarı ve bir sıçrama noktası olduğunu ifade etti. Günün son oturumu ise Prof. Dr. Belgin Türkay başkanlığında “Kablosuz İletim” başlığı altında gerçekleştirildi. Bu oturuma Prof. Dr. Hamit Serbest “Tesla ve Kablosuz İletim”, Belgrad Üniversitesi`nden Prof. Dr. Jovan Cvetic “Tesla`nın Güç Büyütücü Radyo Vericisinin Çalışma İlkeleri” ve Yrd. Doç. Dr. Özgür Tamer “Kablosuz Elektrik Enerjisi İletimi Üzerine Deneysel Çalışmalar” başlıklı sunumlarıyla katıldılar. Prof.Dr. Hamit Serbest, Tesla’nın son yıllarında en çok konuşulan konu olan kablosuz iletimi üzerine düşüncelerini, Prof.Dr. Jovan Cvetic ise Tesla`nın Wardenclyffe Güç İstasyonu’nda yer alan güç büyütücü radyo vericisinin çalışma ilkelerini katılımcılara aktarırken, Yrd.Doç.Dr. Özgür Tamer ve Uğraş Erdoğan ortak sunumlarında kablosuz elektrik enerjisi iletimi üzerine yapmış oldukları deneysel çalışmaları hakkında bilgi verdiler. Öte yandan etkinlik süresince sempozyumu destekleyen kuruluşların ve Tesla ilgili yayınları bulunan yayınevlerinin standları fuayede yer alırken, Tesla’nın çalışmalarına ilişkin eskizlerin ve çeşitli bilim adamlarının özgeçmişlerinin yer aldığı fotobloklardan oluşan mini sergi ve Tesla’nın çalışmalarının deneysel olarak aktarılması amacıyla oluşturulan deney masaları da katılımcıların yoğun ilgisini gördü.



HABER

www.elektrikdergisi.com

TESEM 2015: “ELEKTRONIK SANAYII GELIŞIRSE, ÜLKEMIZ GELIŞIR…” ELEKTRIK MÜHENDISLERI ODASI BURSA ŞUBESI TARAFINDAN DÜZENLENEN “TÜRKIYE ELEKTRONIK SANAYII VE ELEKTRONIK MÜHENDISLIĞI KURULTAYI” (TESEM) 22-23 MAYIS’TA BURSA AKADEMIK ODALAR BIRLIĞI YERLEŞKESI’NDE GERÇEKLEŞTIRILDI.

B

u yıl ilk kez düzenlenen Türkiye Elektronik Sanayii ve Elektronik Mühendisliği Kurultayı TESEM 2015 22 Mayıs’ta yapılan açılış konuşmalarının ardından, altı oturum ve beş panel ile iki gün boyunca elektronik sanayii ve elektronik mühendisliğinin dünü bugünü ve yarını tartışıldı. Kurultay’ın en önemli amacı elektronik sanayii ve elektronik mühendisliğinin gelişimi için reçetelerin oluşturulması olarak belirlenmişti. Bu kapsamda kurultaydan elde edilen görüş öneri ve fikirler ile istatiksel bilgiler sentezlenerek yılsonunda TESEM 2015 raporu hazırlanacak ve EMO tarafından kamuoyuna duyurulacak. TESEM 2015’te açılış, panel ve oturumlarda 50’ye yakın konuşmacı deneyimlerini kurultay raporuna kaynaklık edecek şekilde izleyenlere aktardılar. Kurultayın gerçekleşmesi için 30’a yakın kurum ve kuruluş destek verdi.

HANGI KONULAR TARTIŞILDI? Elektronik sanayii, teknoloji üretimi, teknoloji yönetimi, teknoloji politikaları, ergonomi, girişimcilik, tasarım, elektronik mühendisliği ve eğitimi konularında çalışmalar yürüten akademisyen, uzman, araştırmacı, mühendis, sanayici, kurum ve kuruluş temsilcilerinin bir araya geldikleri TESEM 2015 kapsamında elektronik sanayii ve elektronik mühendisliğinin gelişimi ve geleceği için oldukça önemli konular tartışıldı. • • • • • • • • • •

54 Mayıs

2015

Elektronik Sanayiinin dünü, bugünü, yarını Elektronikte gelecek teknolojileri Ar-Ge, yazılım ve ergonomi Teknoloji ve yenilik yönetimi Tekno girişimcilik ve yenileşim Dünya’da Teknoloji Politikaları: stratejiler, destekler, hedefler Teknoloji yaratma kültürü ve sosyolojisi Elektronik mühendisliği eğitimi Elektronik sanayii gelişimi ve geleceği üzerine model önerileri Yeni nesil elektronik bileşenler ve potansiyel uygulamaları

Bilim Sanayii ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu ve EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, TESEM 2015 Kurultayında birer konuşma yaptılar Türkiye Elektronik Sanayi ve Elektronik Mühendisliği Kurultayı’na katılan ve elektroniğe gönül ve ömür verenlerden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Davut Kavranoğlu yaptığı konuşmada, Türkiye’de elektronik bileşenler (çip) üretilmesi için gereken ne ise yapacaklarını ifade etti. Açılış konuşmasını yapan EMO Bursa Başkanı Remzi Çınar, Türkiye için elektronik sanayinin en büyük sektörlerden biri olduğunu belirterek ilişkili tüm sanayileri geliştiren bir konuma geldiğini söyledi. 1980’li yıllarda başlayan gelişmelerle elektronik sanayii gelişmeye devam etse de dünya ile karşılaştırıldığında Türkiye’de henüz istenilen seviyeye ulaşamadığını söyleyen Çınar, bu yüzden özellikle mühendis emeğinin ve nitelikli emeğin öneminin daha da arttığını belirtti. Remzi Çınar, Türkiye’nin kalkınması için mühendislerin rolünün çok büyük olduğunun da altını çizdi. Hüseyin Yeşil ise konuşmasında EMO’nun 2015 yılı sonuna kadar bu dönemde 15’e yakın bilimsel kongre, sempozyum düzenleyeceğini ifade etti. Yeşil, etkinliklerde elektrik, elektronik, kontrol ve biyomedikal mühendisliği alanlarında üniversite, kamu kurumları ve endüstride çalışan araştırmacıları, uzmanları ve mühendisleri bir araya getirmeye çalıştıklarını kaydetti.


“Elektronik sanayinin hızlı bir gelişim sergilediğini ve aynı zamanda bilimsel, teknolojik gelişmeleri etkileyen en önemli sanayi dalı haline geldiğini vurgulayan Yeşil, “Dünyada yıllardır dile getirilen önemli bir gerçek; elektronik sektörü aracılığıyla bilgi teknolojilerine dayalı toplumun yaratılmakta olduğudur” diye konuştu.

“MÜHENDIS EMEĞININ ÖNEMINI ARTIRACAK” Elektronik sanayii ve mühendisliği politikalarının “bağımlılık” temellinde oluşturulduğuna dikkat çeken Yeşil, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Elektronik sektörü, ülkemiz ekonomik gündemine dünya gündemi ile eşzamanlı olarak girmiş olsa da, ülkemize özel planlamaların hazırlanamaması ya da öngörüden yoksun hedefler nedeniyle amaçlanan ivme bir türlü yakalanamamıştır. Teknoloji düzeyi yüksek sektörlerde üretim yapmak ve rekabete girmek ya da uluslararası işbölümü kapsamında değişik roller üstlenmek mühendislik işlevleriyle yakından ilişkilidir. Bu durum önümüzdeki süreçte Türkiye’de mühendis emeğinin önemini daha da artıracaktır. Ülkemizde ‘Elektronik Sanayii ve Elektronik Mühendisliği` politikaları genellikle ‘bağımlılık` temelli olarak oluşmaktadır. Konunun daha kapsamlı ele alınmaması nedeniyle, büyük fotoğrafı görmemiz engellenmekte ve kolaycılığa kaçılarak, sunulan hazır reçeteler uygulanmaktadır. Elektrik ve elektronik alanı da dahil olmak üzere pek çok teknik gelişmenin ilk çıkış yerinin savunma ve güvenlik alanları olduğu, ancak ticarileşmeyle teknolojik ürünlerin toplum içinde yaygınlık kazandığı bir gerçektir. Ancak yine açık bir gerçek şudur ki, tek başına piyasaya bırakılan bilimle insanlık için ilerleme kaydedilmesi olası değildir.” Bilgisayar ve elektronik haberleşme cihazları başta olmak üzere pek çok teknik ve bilimsel gelişmenin bilerek bekletildiğini kaydeden Yeşil, gelişmelerin her bir aşamasının ticari kazanca dönüştürülmek üzere piyasaya “inovasyon” olarak sürüldüğünü vurguladı. Dünya kaynaklarının “tüketim

kültürü” ile yok edildiğine dikkat çeken Yeşil, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere dünyanın “elektronik çöplük” haline getirildiğini ifade etti. Elektroniğin duayen hocalarından Prof. Dr. Duran LEBLEBİCİ ve Prof. Dr. Ahmet Dervişoğlu kurultaya katıldılar. Leblebici kurultayın ilk günü , “Türkiye’de elektronik sanayii politikaları ve stratejilerinde; doğrular, yanlışlar, öneriler” panelinde Türkiye’de “çip” üretiminin dört hamlesini anlatarak, günümüzde beşinci hamlenin yapılmakta olduğunu ifade etti. Leblebici kurultayın ikinci gününde, “Türkiye’de stratejik bileşenlerin geliştirilmesi ve üretimi için model önerileri” panelini yönetti. Dervişoğlu’da “Elektronik mühendisliği öğreniminde sanayinin beklentileri ve karşılanması için öneriler” panelinde yaptığı konuşmayla elektronik mühendisliği öğrenime yön verecek görüşlerini kurultay katılımcıları ile paylaştı.

TESEM RAPORU HAZIRLAMA ÇALIŞMALARINA BAŞLANDI Türkiye Elektronik Sanayii ve Elektronik Mühendisliği kurultayı sonrasında kurultayda konuşulan tartışılan görüş öneri ve fikirler ışığında, istatistik veriler değerlendirilecek. EMO’nun toplumcu yaklaşımı ile ülkeyi yöneten veya yönetecek hükümetlere, elektronik sanayiindeki büyüklü küçüklü sanayii kuruluşlarına elektronik mühendisliği öğretimi alan üniversite dünyasına reçeteler sunacak olan TESEM 2015 raporu 2016 yılı Ocak ayı içerisinde EMO tarafından kamuoyuna duyurulacak.

55 Mayıs

2015


GELECEK TEKNOLOJİLERİ www.elektrikdergisi.com

SÜRDÜRÜLEBILIR “YAŞAM KAPSÜLLERI” TEKNOLOJI GELIŞTIKÇE SÜRDÜRÜLEBILIR ENERJI KAYNAKLARI DA HAYATIMIZIN HER ALANINA ENTEGRE OLMAKTA. YAŞAM ALANLARI VE SÜRDÜRÜLEBILIR ENERJI KAYNAKLARININ KULLANIMINI BIR ARADA BULUŞTURAN NICE ARCHITECTS GELIŞTIRDIĞI TEKNOLOJIYLE INSANLARA ISTEDIKLERI YERDE YAŞAM ALANLARINI KURABILME ŞANSI SUNUYOR.

Güneş paneliyle kaplı olan konsept ev, rüzgar enerjisinden yararlanabiliyor ve yağmur suyunu arıtarak kullanılabilir hale getiriyor. Sadece bu özellikleriyle bile kapsül şeklindeki evin normal bir apartman dairesinden neredeyse hiçbir eksiği yok. 8 metrekare alana sahip olan kapsülün içi iki kişinin rahatlıkla yaşayabileceği şekilde tasarlanmış. İçerisinde mutfak da var banyo da…

56 Mayıs

2015


Ecocapsule ismi verilen konsept aynı zamanda insani yardım gerektiren noktalarda da kullanılabilecek. Bu sayede barınak ihtiyacı olan insanlar elektrik ya da su sıkıntısı çekmeden bu ihtiyaçlarını giderecekler. Ecocapsule için ön siparişler 2015 yılının sonunda başlarken 2016 yılında piyasaya çıkmış olacak.

57 Mayıs

2015


RÖPORTAJ

www.elektrikdergisi.com

KUZEY KIBRIS EMO BAŞKANI MERT GIRGEN

“AKKUYU NÜKLEER SANTRALINDAN DOLAYI CIDDI BIR TEDIRGINLIK YAŞIYORUZ”

S

ol kesimin adayı olarak KKTC Cumhurbaşkanlığına seçilen Mustafa Akıncı’nın göreve başlamasından hemen sonra başlayan Güney Kıbrıs yönetimi görüşmeleri Türkiye siyasal gündeminin önemli maddelerinden biri olma özelliği kazandı.. “Güven artırıcı önlemler” başlığı altında gerçekleştirilen görüşmelerde bölgeler arasındaki elektrik alış verişinin tartışıldığı haberlerinin basında yer alması üzerine, KKTC EMO başkanı Mert Girgen’e konu ile ilgili görüşlerini almak üzere sorular yönelttik. Şu sıra 720 üyesi bulunan KKTC EMO’da sekiz yıllık yönetim kurulu üyeliği sonrasında başkanlık görevine getirilmiş bulunan Mert Girgen, Doğu Akdeniz Üniversitesi’ni 1999’da bitirmiş. Girgen’in sorularımıza verdiği yanıtları ilgi ile okuyacağınızı umuyoruz..

58 Mayıs

2015


Cumhurbaşkanı’nın siyasi çizgisindeki değişiklik, genel olarak Kuzey Kıbrıs’a özel olarak devletEMO ilişkilerine nasıl yansıyacaktır?

“ÜLKEMIZ ELEKTRIK ŞEBEKESININ KÜÇÜK ÖLÇEKLI OLMASINDAN DOLAYI FREKANS KONUSUNDA SIKINTI YAŞANMAKTADIR. GÜNEY ILE YAPILAN ENERJI ALIŞVERIŞI SIRASINDA BU PROBLEMLERIN MINIMIZE EDILDIĞI GÖRÜLMÜŞTÜR. KUZEY VE GÜNEY ARASINDA ŞEBEKELERIN KALICI OLARAK ENTERKONEKTE ÇALIŞMASININ SAĞLANMASI IKI TARAFIN SISTEMLERINI DE GÜÇLENDIRECEKTIR”

Oda – Devlet ilişkilerimiz her zaman olumlu olmuştur. Bunda en büyük etken, Odamızın tarafsız yaklaşımlarıdır. Odamız, teknik oda olmanın ve meslek odası olmanın sorumluluğu ile üzerine düşen görevleri yerine getirmektedir. Tabii ki Cumhurbaşkanı’nın siyasi çizgisindeki değişikliğin odamız – devlet ilişkilerine daha da olumlu yansıyacağına inanıyoruz. Oda olarak toplumsal olaylarda her zaman ilgili devlet kurum veya kuruluşlarına katkı sağlamaya hazırız; bu dönemde bu katkının artacağına da inanıyoruz.

“Sol” kesimin desteği ile iktidara gelmiş bir cumhurbaşkanı, Güney’deki meslek odaları ile ilişkilerinizde değişikliklerin oluşmasına farklı ortam hazırlar mı?

Maalesef geçtiğimiz yıllar içerisinde Güney’deki meslek örgütleri ile çok fazla yaklaşmamız olmadı. Bu dönemde bahsettiğiniz yakınlaşmanın olabileceği umudunu taşıyoruz. Özellikle “Güven Artırıcı Önlemler” kapsamında yapılan girişimleri memnuniyetle karşılıyoruz. Bu girişimler çerçevesinde sivil toplum örgütlerinin daha da yakınlaşmaları ve birlikte projeler yürütmelerini umut ediyoruz.

Kuzey Kıbrıs’ın kronikleşmiş elektrik ve su sorununun Türkiye’den yapılacak bağlantılarla çözümlenmesi olayına nasıl bakıyorsunuz? Bu projelerle ilgili değerlendirme yorum ve eleştirileriniz var mı?

İnsanların günümüzde yaşamlarını sürdürebilmeleri için en önemli şeylerin başında su ve elektrik gelmektedir. Su açısından sıkıntılı olan adamızda, emsali olmayan bir yöntem ile Türkiye’den su getirilmesi projesi bizleri heyecanlandırarak mutlu etmiştir. Projenin başarılı olmasını diliyoruz; suyun adaya kalıcı bir anlaşma sağlanması için vesile olmasını da dileriz. Kıbrıs gibi küçük ölçekli bir ülkede, elektrik enerjisinin yönetiminin devlet eli ile olması gerektiği düşüncesindeyiz. Bu nedenle Türkiye’den kablo ile enerji getirilmesi ve kontrolu ancak ve ancak devlet eli ile yapılmalıdır. Ayrıca, her zaman olağanüstü durumlara karşı baz ihtiyacını karşılayacak, ülkemizin kendine ait kurulu üretim santralı da bulunmalıdır.

Enerji alımının getirebileceği teknik sorunlara ilişkin gerekli önlemler hangi tarafta alınacak? Enerji alımının getireceği teknik sorunlara, ortak kurulacak bir yapı ile her iki taraftan da müdahale edilecek şekilde düzenleme yapılmalıdır.

Türkiye’de problemli frekans ve gerilim düşüklüğü gibi sorunları KKTC’de çözümleyebilecek mekanizmalar oluşturuldu mu? Ülkemiz elektrik şebekesinin küçük ölçekli olmasından dolayı frekans konusunda sıkıntı yaşanmaktadır. Özellikle üretim santrallarından bir kısmında yaşanabilen problemler şebekeyi doğrudan etkilemektedir. Güney ile yapılan enerji alışverişi sırasında bu problemlerin minimize edildiği görülmüştür. Kuzey ve Güney arasında şebekelerin kalıcı olarak enterkonnekte çalışmasının sağlanması iki tarafın sistemlerini de güçlendirecektir. Bu doğrultuda iki ülke cumhurbaşkanlarının yaptığı açıklamalar da bu yöndedir. Gerilim düşümü problemleri ise OG trafo merkezlerini yenileyerek ve 11kV orta gerilim merkezlerini 22kV OG trafo merkezleri ile destekleyerek çözümlenmeye çalışılmaktadır.

Türkiye’de dağıtım özelleştirildiğine göre KKTC’nin elektrik alımında muhatabı kim olacak, elektrik satış fiyatı nasıl belirlenecek? TC’de elektrik özelleştirilmesi yapılmış olsa da iki ülke arasında ilişkilerin devletler düzeyinde olması gerektiği inancındayız. İki ülkenin enerji politikaları

59 Mayıs

2015


RÖPORTAJ

www.elektrikdergisi.com

masaya yatırılabilmeli ve tartışılabilmelidir. Yani ülkeler arası görüşmeler ile enerji politikaları şekillenmelidir.

Bölgenize yakın bir konumda bulunan Akkuyu Nükleer Santralı hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Enerji temel ihtiyaçtır. Enerji ihtiyacının karşılanabilmesi için ülkeler yoğun çalışmalar yürütmektedirler. Akkuyu Nükleer Santrali de bu doğrultuda kuruluyor inancındayız. Fakat bu noktada başka yöntemlerle de çözüm bulunabilir miydi diye soruyoruz. Örneğin yenilenebilir enerji kaynakları ve HES’ler gibi... Türkiye’nin özellikle güneş ve rüzgar enerjisi açısından zengin olduğunu yapılan çalışmalarımızda gördük. Dünya ülkelerinin de YEK ve HES’lere daha fazla yatırım yaptığı düşünülürse bu yönde çalışma yapmanın daha iyi olabileceğini düşünmekteyiz. Ayrıca, Akkuyu’ya kurulacak santralde herhangi bir problem yaşanması durumunda ülkemizi doğrudan etkileyecektir. Ülkemizde bundan dolayı ciddi bir tedirginlik yaşanmaktadır.

Bu aralar Oda olarak gündeminizdeki önemi sorunlar ve programlanmış çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Odamız, bu dönemde özellikle mevcut laboratuvarımızın akreditasyonunun gerçekleştirilmesi çalışmalarını tamamlamayı hedef almıştır. Bunun yanında özellikle ülke gündemimizde olan ve yürürlüğe giren YEK yasa ve tüzükleri konusunda iyileştirme çalışmalarına katkı koymaya çalışmaktadır.

Türkiye EMO ile ilgili ilişkileriniz ve programlanmış ortak ne çalışmalarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Bu dönem, Sn. Hüseyin Yeşil başkanlığındaki TMMOB EMO ile yakın ilişki ve çalışma içerisine girdik. Özellikle meslek için eğitimlerimize eğitmen olarak yaptıkları

katkılar bizleri çok mutlu etmiştir. Haziran ayı sonunda gerçekleştirmeyi planladığımız “Akkuyu’da kurulacak Nükleer Santral” ile ilgili paneli de TMMOB EMO desteği ile gerçekleştirme hedefindeyiz. Tüm TMMOB EMO ailesine de Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ederim.

Kuzey ve Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanlarının görüşmesinde, iki ülke arasında elektrik ve GSM şebekeleri bağlantısı gerçekleştirilmesinin gündeme geldiği açıklandı. Bu konularda EMO veya KTMMOB’nden görüş alındı mı, bu diyaloğun ayrıntıları ile ilgili bilgi sahibi misiniz? KKTC’de gerçekleşen cumhurbaşkanlığı değişiminden sonra, hem kuzeyde hem de güneyde kalıcı bir anlaşmanın sağlanabilmesi için çok iyimser bir hava oluştu. Bu doğrultuda “Güven Artırıcı Önlemler” çerçevesinde iki ülke arasında elektrik ve GSM şebeke bağlantılarının gerçekleştirilmesi de yer aldı. Bu konular zaten Odamız tarafından savunulan konulardı. Odamızın daha önce gerçekleştirdiği Enerji Çalıştayı raporunu ilgili kurum, kuruluşlara ve siyasetçilerimize ilettik. Ayrıca Odamızın politikaları ile ilgili hazırladığımız raporu da aynı şekilde ilettik. Bu görüşlerin de dikkate alındığına inanıyoruz. Önümüzdeki süreçte de EMO teknik konularda her zaman görüş beyan etmeye devam edecektir.

“GÜVEN ARTIRICI ÖNLEMLER KAPSAMINDA YAPILAN GIRIŞIMLERI MEMNUNIYETLE KARŞILIYORUZ. BU GIRIŞIMLER ÇERÇEVESINDE SIVIL TOPLUM ÖRGÜTLERININ DAHA DA YAKIN VE BIRLIKTE PROJELER YÜRÜTECEĞINI UMUT EDIYORUZ” 60 Mayıs

2015


PUB 10060124 - * ÇOK yenilikçi!

revolutionary!*

Çok noktalı ölçüm Elektrik kurulumları için devrim yaratacak yeni çok noktalı enerji ölçüm sistemi. Daha esnek, montajı daha hızlı, daha hassas ve daha düşük maliyetli.

DIRIS Digiware Yeni çok noktalı tak-kullan enerji ölçüm sistemi

www.socomec.com Socomec Türkiye · Tel. +90 216 540 71 20-21-22 · info.tr@socomec.com

Daha fazlası için:


RÖPORTAJ

www.elektrikdergisi.com

TIBREVANK LISESI’NDE HAYALLERIN SINIRI YOK TARIHI ASLEN 1600’LÜ YILLARA DAYANAN SURP HAÇ TIBREVANK LISESI SON BIRKAÇ YILDIR BÜYÜK BIR DEĞIŞIM IÇINDE. YENI MÜDÜRLERI ARMEN SARUHANYAN ILE BIRLIKTE OKULUN ÖĞRENCI SAYISI DA ÖĞRETMEN SAYISI DA ARTMIŞ DURUMDA. BU DA DOĞAL OLARAK PROJELERE VE EĞITIM KALITESINE YANSIYOR. TIBREVANK LISESI ÖĞRETMENLERI VE ÖĞRENCILERI OLDUKÇA DIKKAT ÇEKICI BIR ÇALIŞMA SONUCUNDA ELEKTRIKLI ARABA YAPMAYI BAŞARMIŞLAR. HEM DE TAMAMEN OKUL BÜTÇESI VE KENDI ÇALIŞMALARIYLA…

P

rojenin fikri ilk olarak okulun kimya öğretmeni Nayat Arslan, fizik öğretmeni Serkan Kıyıcı ve fizik öğretmeni Osman Kılıçer’den çıkıyor. Okul yönetiminin de desteğini almalarıyla beraber Bilim, Fen ve Teknoloji Kulübü olarak işe girişmişler. Fizik öğretmeni Osman Kılıçer proje sürecini şöyle anlatıyor: Dönem başında kimya ve biyoloji öğretmenlerimizle beraber geri dönüşüm ve yeniden kullanılabilirlik üzerine projeler oluşturmaya karar verdik. Bunların laboratuvarda yapılan klasik fizik ya da kimya deneylerinin biraz üzerine çıkıp öğrencilerimize farklı disiplinler de kazandırabilecek projeler olmasını istiyorduk. Öğrencilerimize kullandıkları ürünleri atmadan önce nasıl değerlendirebileceklerini öğretmeyi

62 Mayıs

2015

istedik. Bu yüzden yaptığımız arabayı da kullanılmış, ikinci el ürünlerden meydana getirdik. Elektrikli araçlar son zamanlarda çok öne çıkıyor bu yüzden de elektrikli araç yapmayı tercih ettik. Şu anda aracımız elektrik ile şarj olarak çalışıyor. Seneye de rüzgar türbini ya da güneş paneli ekleyip aracımızı geliştirebiliriz. Daha önceden takip ettiğimiz yarışmalar vardı, örneğin Amerika’daki X Prize yarışlarını izliyorduk. Dünya genelinden liseler katılıyordu. Türkiye’de de benzer yarışmalar var fakat bu yarışmalar TÜBİTAK bünyesinde olduğu için öncelikle üniversiteler katılabiliyor bu yarışmalara. Bu yüzden bizler lise olarak katılamadık. Sanıyoruz ki bir iki yıla kadar liseler için de benzer yarışlar yapılacak. Çünkü liselerden de benzer yönde talepler var. Öğrenciler başlarda uzaktan


MÜDÜR ARMEN SARUHANYAN

incelerken proje ilerledikçe projeye dahil olmak için gönüllü oldular. Tabi bu süreçte öğrencilerimiz alet kullanmayı da öğrendi.

“KASIM’IN ILK HAFTASINDA FIKRI SUNDUK, MAYIS AYINDA PROJEYI TAMAMLADIK” Sene başında Bilim, Fen ve Teknoloji kulübü olarak projelerimizi anlattık. Yapabilirsek bir elektrikli araç yapacağımızı söyledik. Okul mevcudumuz 94 öğrenci ve yaklaşık 25 öğrenci bu projeyi duyurmamız sonrasında bizim kulübümüze geldi. Tabii öğrencilere araştırma görevleri verdikçe sayı azaldı. İlk üç ay teorik araştırmalarla geçti. Daha sonra elektrikli bisiklet getirerek, onu inceledik. İş ciddiye binmeye başlayınca bu sefer diğer kulüplerden öğrenciler de boş vakitlerini bizim kulüpte geçirmeye başladılar. Bir süre sonra kulüp saati dışında da laboratuvara gelip arabayla uğraşmaya başladılar. Tasarımı ile yaklaşık bir ay uğraştık. Bu nun için internetten bulduğumuz katalogları inceledik. Örneğin ne tür bir direksiyon kullanmalısınız, bir kısım öğrenciler bununla ilgilendi. Bir kısım öğrenciler ne tür motor tercih etmeliyiz, bunu araştırdılar. Tahta malzeme üzerine bir şase yapmaya başladık. Onun üzerine ölçüler alarak oturma pozisyonuna uygun çizimler yapıldı. Genel hatlarıyla Kasım’ın ilk haftasında bu fikri sunduk ve Mayıs ayında projeyi tamamladık. Araştırmalar vakit aldı çünkü doğru motor, doğru akü üzerinde öğrencilerin karar kılması, teknik detaylar üzerinde sonuca varmamız birkaç ay sürdü. Modellemeye başladığımızda Şubat ayının ilk haftasıydı, Nisan gibi aracımız tamamlanmıştı ve ardından estetik kısmıyla ilgilendik. Aracın toplam maliyetiyse yaklaşık 1.100 TL oldu. Araç 15 dakikalık şarj ile 1 saatlik mesafe alabiliyor ve yaklaşık saat 30 kilometrelik bir hıza ulaşabiliyor.

“PROJE, DUYDUĞUM ANDAN ITIBAREN BANA ÇOK CAZIP GELDI. BU TÜR PROJELERE ÖĞRENCILERIN DAHIL OLMASI, DERSLER KADAR ÖNEMLI BUNUN YANINDA DERSLERE DE OLUMLU ETKISI OLUYOR. ÖĞRENCININ OKULA BAKIŞ AÇISI OLSUN, DERSE BAKIŞ AÇISI OLSUN BU TÜR PROJELERLE DESTEKLENIYOR. ÖĞRENDIKLERI BILGILERIN GÜNLÜK HAYATTA BIR KARŞILIĞININ OLDUĞUNU GÖRMELERI, BUNLARI PRATIĞE DÖKEBILMELERI ÇOK ÖNEMLIYDI. BU TÜR PROJELER EKSIKLIĞINI HISSETTIĞIMIZ NOKTALAR VE KESINLIKLE DAHA FAZLA GERÇEKLEŞTIRILMELILER.”

ÖĞRENCILER “ÖNCE INANAMADIK BIZ, “NASIL YAPACAĞIZ KI?” DEDIK. BEKLENMEDIK BIR ŞEYDI SONUÇTA. SONRASINDA BAKTIK IŞ CIDDIYE BINIYOR, BIZ DE DAHA ÇOK KENDIMIZI VERDIK. BIRÇOK KIŞI YARDIM ETTI, DEMIR KESENLER FARKLIYDI, KAYNAK YAPANLAR FARKLIYDI, KOLTUK KAPLAYANLAR FARKLIYDI. GENELDE ILK DEFA YAPTIĞIMIZ IÇIN IŞÇILIK KISMINDA ZORLANDIK. HOCAMIZ BIZE PROJE SIRASINDA ÇOK DESTEK OLDU. TASARIMDA DA ESKI ARAÇLARDAN ILHAM ALDIK. SENEYE YENI BIR ARABA YAPARAK DAHA GENIŞ DAHA MODERN BIR ARAÇ ORTAYA ÇIKARMAYI DÜŞÜNÜYORUZ. ÖNÜMÜZDEKI DÖNEMDE YURT DIŞINDAKI YARIŞLARA DA KATILMAK ISTERIZ.”

63 Mayıs

2015


Tuncay Derman, Mayıs 2015

ENERJİ KONULARI ÇOK NETAMELİDİR Geçtiğimiz Nisan ayında (12 Nisan 2015) Türkiye’de kitaplar bile 100 bin baskı yaparken tirajının 1000 olduğu açıklanan “Milat” isimli bir gazetede Enerji üzerine ‘güdümlü’, bir açıdan ‘absurd’ bir köşe yazısı yayınlandığını bir dostun uyarısıyla öğrendim. Yazının başlığı aynen şöyle: “Rüzgar Türbünleri Canavar mı?”

Sonra; Rusya’dan elektrik alımı 70 milyon kWh’ten 100 milyona çıkarılacak, doğalgaz alımı 45 milyon metreküp artırılacak…

KAŞ YAPAYIM DERKEN…

Ne var? Sadece tedbir var. Dışa bağımlılık var.

İlk bakışta yazı başlığından, devamında içeriğinden anlaşıldığı gibi yazı sahibinin “Enerji’ konularının çok uzağında olduğu anlaşılıyor. Enerji gibi teknik, teknolojik, ekonomik, sosyal, hukuksal ağırlıkları olan karmaşık bir sektör hakkında odasındaki klasik ya da yeni jenerasyon ampulden, ocağındaki mavi alevden öte bilgiye sahip olmadığı, enerjiyle ilgili olayların geçmişini, geçerli nedenlerini araştırma zahmetine katlanmadan çalakalem yazmayı tercih ettiği, bu tutumunda da ısrarını sürdürdüğü anlaşılıyor. Dahası, bu ülkede bir dönem Enerji Bakanlığı görevinde bulunmuş bir siyasetçiye, kısıtlı bilgi dağarcığının yarım yamalak, tümden yanlış, saptırılmış bilgileriyle açıkça saldırarak günümüz siyasal iktidarı ’yandaş’lığı yapıyor. ‘Baltayı taşa vuruyor.’ ‘Kaş yapayım derken göz çıkarıyor.’

Bugün o zihniyet rüzgar tribünü görse ‘canavar’ sanıp saldırır.

Hedefe alınan siyasetçinin adını vermeyip sadece “Bakan” diye söz edeceğim. Söz konusu gazetenin ve köşe yazarının, enerji kesiminden varsa, okurları ve Enerji Sektörü’müzün son çeyrek yüzyılda izleyicisi olan herkes kim olduğunu nasıl olsa bilecek. Bakalım, yazarımız 12 Nisan’daki “canavar türbün / tribün”lü köşe yazısında ne demiş? “Bir dönemin “Enerji Bakanı”nın ‘Elektriksiz bir gelecek bizi bekliyor’undan, tepelere sıralanmış Rüzgar Türbünlerine…, Koalisyon döneminde “Bakan”: ‘Böyle giderse karanlığa gömüleceğiz… Tedbir alınmazsa, bir yerlerden akım gelmezse… Birkaç yıla kadar ülkede elektrik diye bir şey kalmaz’ demiş ve şu tedbirleri sıralamıştı: Sokak lâmbaları azaltılsın… Sanayide rölantideki makineler kapatılacak… Mesai saatleri değişecek… Vitrin reklâm aydınlatmaları yapılmayacak…vs…

64 Mayıs

2015

Tedbirler arasında: HES yok…Nükleer enerji yok… Güneş enerjisi yok… Çöp enerjisi yok…Rüzgar türbünleri yok…

Yel değirmeni değil o gardaş! Elektrik üreten aygıt…” Lâflara bak… RADİKAL KARARLAR GEREKİYORSA… “Bakan”, bu amacı belli yazıya anında, kibarca bir paragraflık kısa bir yanıt gönderiyor. Rüzgar elektriği konusunda kendisine yöneltilen “Rüzgar Türbünleri yok” biçimindeki iddiaya yanıt vermekle yetiniyor. Bu yanıtı gazetede 15 Nisan 2015 tarihinde yayınlanıyor, yazarın yanıta yanıtıyla. Bu kez “türbün” yanlışı düzeltilmiş, yazı başlığında doğru olan “türbin” kullanılmış. Belli ki bir uyarı alınmış. Yazarımız çakma görüşlerinde ısrarlı. “Radikal kararlar gerekir” sloganının arkasında duruyor. Bu kez yıl belirterek “Bakan”ın, (2000 yılında) “Elektrikler şu kadar saat kesilecek” ifadesini bugüne uyarlasaydık…” diyor. Gerekseydi ve uyarlansaydı ne olurdu acaba? Herhalde, ülkede öğüne öğüne bitiremedikleri bu kadar büyük özel sektör elektrik üretim kapasitesi oluşmuşken 31 Mart (2015)’ta başımıza gelen Türkiye tarihinin en büyük Ulusal Şebeke çökmesi yaşanmazdı, değil mi? Elektrik kesintilerini “sorumsuz kediler”e bağlayan günümüzün Enerji Bakanı’na gelince, o böyle bir uyarlama yapma ihtiyacını hissetmez. Çünkü portföylerinde özel sektör ağırlıklı yeteri kadar elektrik enerjisi üretim kapasitesi olduğunu söyleyip duruyorlar. Var da ne oldu? 31 Mart’ta (2015) tüm Türkiye gün aydınlığında karanlıkta kaldı. Sebebi meçhul. Bu karanlıkta kalmalar da devam ediyor. Aradan çok geçmedi.


13 gün sonra 19 kentimiz yine uzun süre ENERJİ KONULARI ÇOK NETAMELIDIR. YETERSİZ VE karanlığa gömüldü. İki gün sonra yıldırım YANLIŞ BILGIYLE YOLA ÇIKANLARI GERÇEKLERIYLE yapacağını yaptı. Bu kez İstanbul’un ilçeYERDEN YERE VURUR. ENERJİYLE İLGİLİ BİRŞEY lerinde ne zaman geri geleceği bilinmeden SÖYLEYECEK YA DA YAZACAKSANIZ KONUYU ÇOK İYİ elektrikler saatlerce kesildi. Gazeteler “13 BİLMENİZ GEREKMESE DE, O KONUDA FİKİR SAHİBİ gün önceki elektrik kesintisinin nedeni belli olmadan: Yine Karanlığa GömülDEĞİL, DOĞRU BİLGİ SAHİBİ OLMANIZ GEREKİR dük” manşetleri attı. Türkiye’nin her yöresinde, ilinde, ilçesinde, köyünde günün her Ülkenin Milyar’la ölçülen enerji tüketim değerlerisaatinde zırt pırt kesilen, halkımızı canından bezdiren ni bilmediği anlaşılıyor. Çünkü safsatalar arasında habersiz, programsız elektrik kesintilerini saymıyoruz “Rusya’dan alınan elektriğin 30 milyon kilovatsaat, bile. Bunlar da “Günümüzün süzme radikal karardoğalgazın da 45 milyon metreküp artırılacağı” yer ları!” alıyor. Nereden duyup inanıldıysa, çok komik. Yüz Milyar’larla ifade edilen elektrik tüketimimizin yanınNETAMELİ ENERJİ da bunun binde biri milyon kilovatsaat Rus elektriği artışı! Keza, milyar metreküplerle alınan doğalgazın Enerji konuları çok netamelidir. Yetersiz ve yanlış bilmilyon metreküp artırılması konusu. Bunlar Enerji giyle yola çıkanları, özellikle provokasyon niyetlilerini konusundaki açık bilgisizliğin, karavana atışların göstartışmasız gerçekleriyle yerden yere vurur. O nedentergeleri. le Enerji ile ilgili bir şey söyleyecek ya da yazacaksanız konuyu çok iyi bilmeniz gerekmese de, öncelikle o Öncelikle şu iki soruya yanıt verilmesi gerekiyor: Nekonuda, özellikle tarihsel gelişimin (çarpıtılmış gerçekreden bulunduysa, “Koalisyon döneminde ‘Bakan’, leri değil) mutlak gerçekleri, karakteristikler, nosyonlar ‘Böyle giderse karanlığa gömüleceğiz’ dedi” denihakkında fikir sahibi değil, doğru bilgiye sahibi yor. “Bakan”, bu sözü söylediyse hangi tarihte hangi olmanız gerekir. gerçekleri ifade etmek için söylemiştir? (Yanıta yanıt yazısında 2000 yılı anımsandığı halde bu ifadeden Öyle sanıldığı ve yapıldığı gibi kamuoyuna yönelik aykırı sonuç çıkarılması ancak kasıt kapsamına gimesajlara, gazetecilik adına “kulaktan dolma” bile rer). olmayan tedbir safsatalarıyla Donkişotluk çirkinliklerini katarak da değil. Günümüz siyasal iktidarının, plansız programsız tepe tepe kullanıp büyük işletme hatalarına, Ulusal Sistem Çünkü, bu dönemde “gazetecilik” adına yapılan çökmesine, pahalı enerjiye, doğa katliamına çevirmeyi ‘Donkişotluk’lar’, ‘adi vaka’düzeyine indirgendiği için becerdiği, aslında çağdaş bir işletme performansıyla halkımızca kanıksanan absurd çakma yazı örnekleri ülke halkı yararına önemli kazanç sağlanması amaçsürekli karşımızda… lanmış olan rekabet esaslı Enerji Serbest Piyasası (özellikle Elektrik Piyasası ve Doğalgaz Piyasası) Gazetecilik ve habercilik bir araştırma, doğrulama kanunlarını kim hazırlamış, kim yasalaşmalarını sağmesleğidir. Gazeteci, sırf “çamur atmak” için bilmelamıştır? diği konuda yazma yolunu seçmez. Öncelikle Enerji gibi teknolojik hassasiyeti yüksek konularda bilmediğiGerçekler, geçmişte de kalsa, balçıkla örtülemez. ni kabul eder ve araştırır. Doğruyu öğrenir. Onu yazar. Yanıtlarını verelim. Bu ülkede Enerji Serbest PiyasaDürüst ve ciddi gazetecilik budur. Daha ne denilebilir sı (özellikle Elektrik Piyasası ve Doğalgaz Piyasası) kanun taslakları ilk kez, hedefe konulmaya çalışılan ki?.. “Bakan”ın teşebbüsü, talimatı ile kurulan bilim ve Biraz yukarıda kısaca değindik. Daha Enerji alanınhukuk ağırlıklı komisyonlar tarafından hazırlanmış, da kullanılan sözcükler doğru dürüst kullanılamıyor. dönemin (kimilerince beğenilmeyen) koalisyon hüküElektrik üretiminin ana unsurlarından “türbin”in metince benimsenmiş ve TBMM’nde kanunlaşmıştır Türkçe’deki kullanımı katledilerek “türbün”, başka (2001 yılı 3 Mart ve 2 Mayıs). Günümüz AKP’si, bu bir yerde “tribün” sanılıyor ve yazılıyor. Sanki futbol Serbest Piyasa kanunlarını önünde hazır bulmuştur. stadyumundayız. “Harf hatası” gibi bir mazerete Bulmuş da ne olmuştur? Uygulama işini ise en az beş sığınılamaz. Çünkü, başlık dahil üç yerde “Rüzgar yıl (2003-2007) becerememiştir. türbünü” deniyor ve tabii ki Enerji’nin sembolleri bile Türkiye, yakın geçmişte 90’lı yılların sonu ile 2000’li bilinmiyor. Rüzgar türbinleri ile Türkiye’nin elektrik yılların başında ciddi bir elektrik darboğazının kapıgereksiniminin ömür boyu karşılanabileceğini sanıyor. sına gelmiştir. Bunun geçerli kapı gibi kanıt belgeleri Kullanılan Türkçe ise, ciddi bir gazeteye uymayacak mevcuttur. O tarihte günümüz siyasal iktidarının, kadar “evlere şenlik”. (tedbirler arasında yok diye ülke kurtaracakmış sanılan) bugün tepe tepe kullanıp dereleri kurutan mini, ÜLKENİN ENERJİSİ MİLYARLA ÖLÇÜLÜR mikro HES’lerle cılkını çıkardığı Enerji Serbest Söz konusu yazının sahibi, Türkiye’de günümüzde yılPiyasası yoktu. Türkiye, Enerji Piyasası yönetimi da 250 milyar kilovatsaat dolayında elektrik enerjisi, beceriksizliğiyle ve çıkar gruplarının katkısıyla tari50 milyar metreküp dolayında da doğalgaz tüketildihe geçen böylesine bir 31 Mart (2015) karanlığına ğini acaba biliyor mu? gömülmemişti. Kamu ve özel sektör elektrik üretim

65 Mayıs

2015


yatırımları (günümüzde esamesi okunmayan)Devlet Planlama Teşkilatı ve Hazine Müsteşarlıkları ile Danıştay kontrolündeydi. 90’lı yıllar boyunca Kamu elektrik yatırımları DPT’in ve Hazine’nin tutumu ve direnci nedeniyle neredeyse tamamen durmuştu. Özel sektör elektrik üretim yatırımları ise yine söz konusu üçlü kontrol mekanizmasının özellikle ilk ikisi tarafından sorumsuzca engelleniyordu. 2000 yılı başında bu kronik yatırımsızlığın yarattığı kriz had aşamaya gelerek kapıyı çaldı. Ne kamuya, ne de özele elektrik üretim yatırımı yaptırılmadığı durumda, acil (emergency) koşullarda yetersiz elektrik üretimine karşılık elektrik tüketiminde tasarruf “tedbir” leri alınmasından başka bir seçenek var mıdır? Söz konusu yazıda cımbızla çekilip alaycı bir tarzda işlenen “tedbir” işte bu kadar gerekli ve gerçektir. Sadece “Bakan” için değil, yatırım konusunda eli kolu bağlanmış olan herhangi bir Enerji Bakanı, hatta herhangi bir Başbakan/Hükümet için yatırımsızlık ortamında başvurulacak tek olanağın/seçeneğin“tedbir” olmadığı nasıl ileri sürülebilir ki? 65 MİLYAR KİLOVATSAAT’LİK SİYASAL MİRAS

ve doğalgaz konularında günümüze miras bıraktığı büyük proje ve yatırım paketi ile kurtardığı AKP tarafından, CHP’nin de bilinçsiz desteğiyle, ilk pakete ilâve elektrik üretim projeleriyle toplamda 65 milyar kilovatsaat/yıllık bir elektrik üretim kapasitesini kendilerine sunmasının ödülü olarak Yüce Divan’da 2004-2007 yılları arasında yargılanması sağlanmıştır. “Bakan”, Yüce Divan’da 20 dolayında suçlama arasında söz konusu Elektrik Enerjisi Üretim projelerinde de, üzerine atılan suçlamaların yasal bir unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle üç yıl sonra (27 Temmuz 2007) beraat etmiştir. GÜNEŞ ve RÜZGAR ELEKTRİĞİNİN ve NÜKLEERİN YABANA ATILAMAYACAK RİSKLERİ Güneş Elektriği konusu son 10 yılın gelişen teknolojisidir. Bu nedenle “Bakan”ın 14 yıl geride kalan Bakanlık döneminde öne çıkmaması çok normaldir. Çıksa da, kimilerinin sandığı gibi güneş enerjisinin ülke kurtaracak elektrik üretim kapasitelerinden söz etmek için çok erkendir. Keza çöp ve çöp gazı projeleriyle de ülkeleri elektriksizlikten kurtarmak olanaksızdır.

ELEKTRİK ÜRETİM “Bakan”, Rüzgar elektriği, doNitekim, dönemin koalisyon hüKAPASİTELERİ BAKIMINDAN layısıyla türbinleri konusundaki kümetinin Başbakanı (merhum NÜKLEER SANTRALLAR TEMEL haksız ithamları sözü edilen Bülent Ecevit), 2000 yılına girigazetede yayınlanan kısa meYÜK SANTRALLARI OLARAK lirken ülkeyi karanlıkta bırakmak sajında yanıtlıyor. Rüzgar elekYILIN 8760 SAATİNİN 8000 üzere olan böylesine hassas bir triğinin temellerine (ilk Türkiye SAATTEN FAZLA BÖLÜMÜNDE konuyu hemen sahiplenmiş ve rüzgar enerjisi haritası/atlası, ilk onun talimatıyla DPT, Hazine ve SÜREKLİ ÇALIŞIR. GÜNEŞ rüzgar elektriği projeleri, ilk rüzEnerji Bakanlığı Müsteşarları, TARLALARI VE RÜZGAR gar santralları, ilk rüzgar eneryaklaşan Enerji krizine köklü TÜRBİNLERİ İSE ANCAK GÜNEŞ jisi ekipman sanayi teşviki) ilk yatırım tedbirleri getiren (dikkat taşları koyan, ilk uygulamaları VARKEN VE RÜZGAR ESERKEN edilirse burada yapılan da tedgerçekleştiren, bu ülke hayrına ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETEBİLİR bir) yaklaşık 45 milyar kilovatuygulamalarının hesabını Yüce saat’lik (o tarihte Türkiye toplam Divan’da veren “Bakan”dır. elektrik talebinin üçte birini aşan kapasitede) bir elektrik üretim yatırım paketini özel Enerji’de özellikle ithal doğalgaza ve ithal kömüre sektör ağırlıklı olarak başlatmışlardır. Bunun da gedayalı dışa bağımlılık konusu, yukarıda açıklandığı çerli kanıt belgeleri mevcuttur. gibi, Enerji Birincil kaynakları yakın gelecekte elektrik talebine yeterli olmayan ülkemiz için elektrik darbo“Bakan”ın Enerji Bakanlığı döneminde bu üretim pağazına girileceği aşamada (2000’lerin başı) doğalgaz ketindeki projelerin büyük bölümünün yatırımı başlave ithal kömüre dayalı acil elektrik üretim yatırımlarına tılmış ve bu termik ve hidroelektrik projeler günümüz başvurulması gereksinimi durumunda kaçınılmaz bir siyasal iktidarı (AKP) döneminde 2004 yılına kadar, zorunluluk olmuştur. devamı 2007 yılına kadar tamamlanmıştır. Açılışlarını ise, kendi projeleri, eserleriymiş gibi büyük tantanalarKöşe yazarının, Nükleer teknolojiye sahip olmayan la AKP yapmıştır. ülkemizin Nükleer Enerji taraftarları arasında yer aldığı görülüyor. Bu kez Nükleer karşıtı bir başka gazete Böylece, “Bakan”a ithaf edilen 2000 yılının başlahaberinde “Nükleer Santral ısrarı 17 Milyar dolarındaki endişeler,“Böyle giderse karanlığa gömürımızı uçurdu. Aynı güçte güneş santralı 5 milyon leceğiz” riski, gerçekleştirilen dev elektrik yatırım dolara kurulabiliyor” deniyor.1 Bu haberi yazan da projeleri ve 2001’deki Ekonomik Kriz’in de elektrik Nükleer santralla Güneş elektriğini mukayese etme tüketimini azaltan etkisiyle hiçbir zaman gerçekleşmeyanlışını yapıyor. Sanıyor ki, 4.800 MW kurulu güçte yerek düşünce bazında kalmıştır. Gerçekleşmemekle Nükleer santral yerine aynı kurulu güçte güneşten kalmamış, günümüz siyasal iktidarı AKP, 2007 yılı elektrik üreten paneller kurulsa aynı kapasitede eleksonuna kadar Enerji Serbest Piyasası’nı işletmeyi trik enerjisi üretilebilir. beceremediğinden,“Bakan” döneminde kotarılan projeler AKP iktidarının da “can simidi” olmuştur. Kanıt mı istiyorsunuz? “Bakan”ın, elektrik enerjisi

66 Mayıs

2015

1 Erdoğan Süzer’in haberi, Sözcü gazetesi, 21 Nisan 2015.


ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIK KONUSU, ENERJİ BİRİNCİL KAYNAKLARI YAKIN GELECEKTE ELEKTRİK TALEBİNE YETERLİ OLMAYAN ÜLKEMİZ İÇİN ELEKTRİK DARBOĞAZINA GİRİLECEĞİ BİR DÖNEMDE (2000’LERİN BAŞI) DOĞALGAZ VE İTHAL KÖMÜRE DAYALI ACİL ELEKTRİK ÜRETİM YATIRIMLARINA BAŞVURULMASI GEREKSİNİMİ DURUMUNDA KAÇINILMAZ OLMUŞTUR Öncelikle bu kurulu güçte Güneş paneline araziniz yetmeyecektir. Dergimizin Haziran 2014 sayısında2 3.000 MW’lık güneş tarlasının gereksindiği arazi yüzölçümünü irdelemiş ve gereksinimin 60 bin dönüm (60 milyon metrekare, yani 6 bin futbol sahası kadar) olduğuna işaret etmiştim. 4.800 MW’lık güneş tarlası için bu arazi gereksinimi 100 bin dönüme (100 milyon metrekareye, yani 10 bin futbol sahasına) çıkıyor. 3 adet 4.800 MW’lık güneş tarlası için ise 300 bin dönüme (300 milyon metrekareye, yani 30 bin futbol sahasına) gereksinim var. Özellikle toplam yüzölçümleri küçük ve arazilerini tarım ve diğer ekonomik faaliyetlerde kullanan Batı ülkeleri, bu sorunu gördükleri için geniş araziler işgal eden büyük güçlü güneş tarlaları yerine binalarda ve bina bahçelerinde uygun güçlü (öyle binlerce MW değil, 3- 5-10 MW’lık) lokal güneş elektriği tesislerini tercih ve teşvik etmektedirler. Bu da, bizim gibi büyük yüzölçümlü ve nüfuslu ülkelerde elektrik gereksinimin karşılanmasına yetmiyor.

Özellikle ülkemizin enerjide dışa bağımlılığına tavan yaptıracak olan nükleerin, iflâh olmaz taraftarı olarak tüm risklerini göz ardı ederek nükleer enerjiyi, benzer biçimde nükleer karşıtı olarak teknoloji ve hesap hatalarıyla geniş araziler işgal eden büyük güçte güneş tarlalarını öne çıkaranların, bu teknolojilere ilişkin önemli gerçekler ve riskler konusunda kamuoyunu yüzde yüz tatmin edecek tedbirleri olmalı.

Elektrik üretim kapasitelerine gelince, Nükleer santrallar temel yük santralları olarak yılın 8760 saatinin 8000 saatten fazla bir bölümünde sürekli çalışır. Güneş tarlaları ve Rüzgar Türbinleri ise güneş varken, rüzgar eserken elektrik enerjisi üretebilir. Bu durumda aynı kurulu güçlerde nükleer santral ve güneş tarlasının teorik olarak varlığını düşünürsek, güneş tarlası nükleerin dörtte biri, en çok üçte biri kadar sürekli olmayan biçimde elektrik üretebilir. Böylece, Akkuyu Nükleer santralının 22 milyar dolara, aynı güçte güneş tarlasının 5 miyar dolara çıkacağı, nükleerde ısrarın ülkemize aradaki fark olan 17 milyar dolar zarara yol açacağı varsayımı geçersiz hale geliyor. Çünkü, bu olayda kurulu güçlerin değil, elektrik üretim kapasitelerinin mukayese edilmesi gerçeği ortaya çıkıyor. Dolayısıyla nükleerle aynı elektrik enerjisi üretim kapasitesini elde edebilmek için nükleerin 3-4 katı kurulu güçte güneş tarlası oluşturmak gerekiyor. Buna da öncelikle arazi, sonra da para yetiştirilememesi gerçeği ortada duruyor. Ötesi Güneş Elektriği maliyeti Nükleer’i aratmıyor.

Üstelik hepimizi ürperten, elektriğimizin terör saldırısı yüzünden kesilmiş olabileceği olasılığı bizzat Başbakan tarafından dile getirildi.

Ancak günümüzde, hesapsız kitapsız hababam yöntemiyle girilmeye kalkışılan, buna rağmen taraftar bulan Nükleer teknoloji, Nükleer elektrik üretimi, Nükleer yakıt, dışa bağımlılığımızı nerelere taşıyor? Yabana atılamayacak kadar önemli. Dahası, Nükleer radyasyon, Nükleer atıklar başta olmak üzere Nükleer’in çevresel pozisyonu, keza bugünkü büyük kurulu güçlerde projeler tercihi ile Güneş enerjisi teknolojisi, Güneş elektriği, Güneş tarlalarının muazzam arazi gereksinimi, ülkemize ne büyüklükte riskler getiriyor? Gerek Nükleer, gerekse Güneş enerjisi taraftarlarının kamuoyunda dillendirdikleri, gerçekleri ne kadar yansıtıyor? 2

Sayı 301

SİSTEM ÇÖKTÜ, MAGAZİN OLDU! “Haftalar oldu o tedirginlik dolu günü yaşayalı. Onlarca kentte milyonlarca insanın yaşamı doğrudan ekilendi. Üç kuruş parayı bir araya zorlukla getiren annelerimizin yemekleri bozuldu. İnsanlar, çalışmayan trafik ışıkları yüzünden kazalar yaptı, trafikte mahsur kaldı. Metrolarda mahsur kalanlar oldu. Ciddi mağdur olduk.

Ama o gün bugündür net ve tatmin edici bir açıklama gelmedi. Bir yönetici kurban edildi. Ama görevden mi alındı, istifa mı etti o bile net değil Peki… Ama biz hâlâ elektriğimizin bu kadar büyük çapta neden kesildiği konusunda kesin bir bilgi sahibi değiliz. Sahi koca ülkenin elektriği nasıl ve neden kesildi?” Kamuoyuna mesaj bu kısa açık sitem, çok satan bir gazetenin günlük magazin ekinde magazin yazan köşe yazarının yazısından alındı.3 Sistem, 31 Mart’ta çöktü ve onu artçı lokal çöküntüler izledi. İki ay sonrasına geldiğimizde bile ortada çöken sistemin varsayımlardan öteye gitmeyen nasılının ve nedeninin, terörün, hacker’lerin ya da piyasa aktörlerinin bu olaydaki parmağının ne olup olmadığının net ve tatmin edici bir açıklamasını ara da bulasın. Ülke Enerji konularında da böyle yönetiliyor ya da yönetildiği sanılıyor. Halkına saygısız, dış dünyaya olumsuz mesajlar veren bu yönetim biçimi, Ulu Önder ATATÜRK’ün çağdaşlık kapılarını ardına kadar açtığı ülkemize yakışıyor mu? 3 “Sahi elektriğimiz neden kesildi?”, Rahşan Gülşan’ın köşe yazısı, Sözcü gazetesi Şık (magazin) eki, 22 Nisan 2015.

67 Mayıs

2015


ELEKTRİKTARİHİNDEYOLCULUK OSMAN BAHADIR

BAHR-I MUHIT ( DENIZ) KABLOLARI İTÜ Elektrik Fakültesi’nin büyük kurucusu Mehmet Emin Kalmuk (1869-1954), Cumhuriyet döneminin ikinci popüler bilim dergisi olan Tabiat Alemi (1925-1927) dergisinde birçok yazı yayınlamıştı. Derginin Şubat 1927 tarihli 14. sayısında yayınlanan “Deniz Kabloları (1865 ve 1866 Bahr-i Muhit kabloları)” başlıklı yazısı (s.5556) da bunlardan biridir. M. Emin Kalmuk’un bu yazısı şu şekildedir: “ Başlarında Sirius Fild bulunan Bahr-i Muhit Atlası (Atlas Okyanusu) kablosu müteşebbisleri 1858’deki muvaffakiyetsizliklerine rağmen eski ve yeni dünyayı birbirine telgrafla rabt etmek (bağlamak) fikrinden vazgeçmemişlerdi. Bir taraftan yeni sermaye tedarikine uğraştılar, diğer taraftan da İngiltere hükümetinden her iki sahilden üçer yüz mile kadar Bahr-i Muhit (okyanus) karının (tabanının) şekil ve tabiatını anlamak için vesait ve muavenet (yardım) istihsal edebildiler. 1862 senesi zarfında Porkupin nam (adlı) sefinenin (geminin) İrlanda adası sahilinden itibaren yaptığı iskandiller, bu cins ameliyatın en meşhurlarındandır. Evvelki zanna (kanıya) muhalif olarak İrlanda sahilinden itibaren 290 kulaç derinlikten sonra tabanın birdenbire değil tedricen derinleştiği, bu tabanın mikroskopik hayvanat-ı bahriye kabuklarından müteşekkil oldukça büyük sahnında Mehmet Emin Kalmuk yumuşak bir tabaka ile örtülü ve binaenaleyh kablo yerleştirilmesine ve kablonun çok yaşamasına en ziyade müsait olduğunu, Ooge tesmiye olunan (adı verilen) bu tabakanın sahnının günden güne tezayüd ettiği (sıkıştığı), İrlanda ve Ternov sahilleri yakınında tabanın kayalık kısımları da mevcut ve maahaza (bununla beraber) kablonun bu kayalıklara konulmaması için tedbirler ittihazının (alınmasının), mümkün bulunduğu sabit olmuş ve kablo ucunun karaya çıkarılması için daha iyi noktalar da bulunmuştur. Okyanus Telgraf Kumpanyası, Fayraben, Viston, Vilyam Tomson, Vayt Vort ile Duglas Galton’dan müteşekkil bir istişare heyeti teşkil ve elektriki muayeneleri de Kobromol,

68 Mayıs

2015

Varley nam zatlara havale etmiştir. İmal olunacak kablonun naklinin, Elyot Kumpanyası’nın tavsiyesi üzerine, beheri 1.2 milimetro kuturda (çapında) yedi bakır telden müteşekkil ve binaenaleyh beher mil bahride (denizde) 136 kilogram vezninde (ağırlığında), derin deniz kablosunun tanenli kendirle örtüldükten sonra her biri 2.5 milimetro kutrunda mütecanis (bir cinsten) demirden (bessemer çeliğinden) on tel ile zırhlanması ve fakat bu tellerin her birinin katran, kauçuk ve zift mahlulune batırılmış Manila kendirinden bir tabaka ile örtülmesi; sahil kablosuna bundan fazla olarak beheri 6.5 milimetro kutrunda galvanizli ve üçer üçer bükülmüş demir tellerden bir tabakanın daha tatbiki kararlaştırılmıştır. Böylece derin deniz kablosunun beher milinin vezni (ağırlığı) havada 1818 kilogram, deniz içinde 722 kilogram, kutru 270 milimetro; sahil kablosunun vezni beher milde takriben 20 ton ve kutru haricisi de (dış çapı) 56 milimetro olmuştur. Göben Kuttaprak Kumpanyası’nın fabrikasında kendirin ve zerre tellerinin tatbiki, Telgraf Konstrüksiyon İndementenans Kumpanyası imalathanesinde ve Elyot nam zatların nezareti tahtında imal ve icra olunmuştur. Zerre kaplanacak göbekler su dahilinde muhafaza olunduğu gibi, zırhlanmış kablo parçaları da gayet büyük sac sarnıçlarda ve su dahilinde muhafaza edilmiştir. İhzar olunan (hazırlanan) 2300 mil kablo, 22500 tonluk Great Eastern (Büyük Doğulu) namındaki cesim sefine (büyük gemi) dahilinde ihzar edilen üç sarnıca yerleştirilmiştir. Sefinenin (geminin) ortasında ve kıç tarafındaki sarnıçların kutru (çapı) 17.5 metro, irtifaları (yükseklikleri) 6.25 metro, baş taraftaki sarnıcın irtifaı aynı ve fakat kutru 15.75 metro idi. Ayrıca 28 mil sahil kablosu Şimali Voliç’de Henley tarafından imal ve ihzar edilip 22 Temmuz 1865’de Valensiya sahilinden itibaren vaz olundu. Ertesi gün Great Eastern,


hamil olduğu (taşıdığı) kablonun ucunu sahil kablosuna ekleyerek Kaptan Anderson’un kumandasında saatte 6 mil seyir süratiyle vaz (yerleştirme) ameliyatına mübaşeret etti (girişti). Vaz ameliyatına mühendis Kaning nezaret ediyordu. Vilyam Tomson ile F.Varley elektrik muayenelerini deruhte etmişlerdi (yüklenmişlerdi). İngiltere Bahriyesi’nin Sfenks ve Terribl sefineleri (gemileri) refakat etmekte idiler. 84 mil kablo döşendikten sonra 24 Temmuz’da bir arıza göründü, derhal vazolunmuş (döşenmiş) kablonun 10.5 mili toplandı ve arıza yeri gemiye alındı. Arıza ince bir demir tel parçasının kabloyu delip geçmesinden ileri geliyordu. Arıza ref edildi (giderildi). Vaz ameliyatına yeniden başlandı. 29 Temmuz’da 716 mil kablo döşendikten sonra evvelkinden kuvvetli bir arıza daha baş gösterdi, yeniden toplama ameliyatına başlandı. Sekiz saat süren mesaiden sonra arıza gemiye alınabildi. Ledeimuayene (muayene edildiğinde) bu defa da bir demir tel parçasının kabloyu enine olarak bir taraftan diğer tarafa kadar delmiş olduğu müşahede edilince herkesi bir endişe aldı. Çünkü bu arızaların kasten yapıldığından şüphe edilmeye başlandı. İkinci arıza da tamir edilerek ameliyata devam olundu. 2 Ağustos’ta kabloda bir üçüncü arıza belirdi, yolun üçte ikisi geçilmiş, 1186 mil kablo döşenmişti. Kablonun 2000 kulaç derinlikten refi ameliyatına başlandı. Bir mil kadar kablo toplandıktan sonra, ref makinesinden zuhur eden (kaynaklanan) bir arıza üzerine ameliyat durduruldu. Great Eastern tevkif halinde (dururken) rüzgara ve dalgaların tesirlerine ziyadece muarızdı. Gemiden sarkan kabloya büyük kuvvetler binmekteydi. Bundan ötürü kablonun iki yerinde hasıl olan rahneler (yırtıklar) gemiye alınmak istendi, fakat buna muvaffak olunamadan kablo koptu ve denize gitti. Mühendis Kaning vukuat mahallinde 2000 kulaç derinlik olmasına ve bu kadar derinlikten tarayıp bir şeyi yakalamak o zamana kadar yapılmamış bir ameliyat olmasına rağmen derhal kabloyu yakalamayı tecrübe etmeye karar verdi. Yüzer kulaç tulde (uzunlukta) birçok parçadan mürekkep yekunen 5000 kulaç madeni halat vardı ve bu da lede-i hace (ihtiyaç görüldüğü zaman) bir işaret şamandırası koymak veyahut pek büyük bir fırtına olursa kabloyu kesip muvakkaten (geçici olarak) bir şamandıraya bağlayıp bırakmak için alınmıştı.Kafi miktarda halata bir demir tarak bağlanıp dibe koyverildi ve gemi kablo güzergahına amuden (dik olarak) seyre başlandı, 15 saat kadar bu yolda mesaiden sonra kablo yakalandı. 700 kulaç kadar halat toplanmıştı. İrtibat baklalarından birisinin birden bire kırılmasıyla hem kablo, hem de birçok madeni halat denizin dibine gitti. Bu noktanın iki mil kadar garbında (batısında) 2300 kulaç derinlikte yeniden tarama ameliyatına başlandı. 8 Ağustos’ta kablo yine yakalandı, refi sırasında 9 tonluk bir çekme kuvveti altında yine halatın irtibat halkalarından biri kırıldı, 1500 kulaçtan fazla halat yine denize gitti. Son bir tecrübe daha yapıldı, kablo yine yakalandı ve çekme kuvveti gittikçe ziyadeleşmek (artmak) üzere ameliyata devam olunmakta ve 765 kulaç halat gemiye alınmış iken ref bucurgatının yakınından halat tekrar koptu. Artık taramak için malzeme tükendiğinden ameliyatı tatil etmek mecburi oldu. Gemiler İngiltere’ye döndüler.

69 Mayıs

2015


BİLİRKİŞİ RAPORLARI PROF. DR. OSMAN SEVAİOĞLU’NUN ARŞIVINDEN

ÖLEN İŞÇİ YÜZDE 25, İŞVEREN YÜZDE 75 HATALI 1. Bilirkişi Heyetine Verilen Görev Mahkemenizin, yukarıda numarası, tarafları ve ihtilaf konusu yazılı olan dava dosyası üzerindeki ara kararında; “… G.D. -Bilirkişi Kurulu seçimi konusunda taraf vekillerinin anlaşamamaları üzerine mahkememizce re sen Bilirkişi Kurulu olarak OSMAN SEVAİOĞLU, MAHMUT ÇANDIR ve HÜSEYİN HORZUM un seçilerek Dosyanın kendilerine verilmesi ile davacı vekilinin iddiaları ve delilleri, davalı vekilinin savunmaları ve delilleri ve tüm dosya kapsamı birlikte incelenerek; 506 sayılı kanunun 79, 130, BK nun 53. madde hükümlerinin gözönüne alınarak ve dava önce düzenlenen bilirkişi raporlarının da irdelenerek, buna göre tarafların kusur oranları konusunda rapor düzenlenmesinin istenmesine, Bilirkişi Heyetine dosyanın kendisine verilmesinden itibaren raporunu mahkeme kalemine ibraz etmesi için bir aylık süre verilmesine, Davalı vekiline yukarıda verilen sürenin kesin olduğunun İHTARINA, Bu süre içinde bilirkişi ücreti ve rapor tebliği giderlerini yatırılmadığı takdirde bilirkişi incelemesi yaptırılmasından vazgeçmiş sayılacağının İHTARINA (İHTARAT YAPILDI) İhtiyarlık Sigorta müdürlüğüne geçen oturum ara kararına göre müzekkere yazılmasına, Davacı tarafa masrafın yatırılması için 20 GÜNLÜK KESİN SÜRE VERİLMESİNE, sürenin kesin olduğunun İHTARINA, Bu süre içinde yapılmadığı takdirde davacı tarafın bu talebinden vazgeçmiş sayılacağının İHTARINA (İHTARAT YAPILDI) şeklinde verilen yazılı talimatı uyarınca taraflara atfı kabil kusurlar, kusur oranları ve aidiyetleri üzerinde görüş ve kanaat belirtmek ve bu hususta bir kusur raporu hazırlamak üzere Bilirkişi Heyeti olarak resen görevlendirilmiş olmamız üzerine tarafımıza tevdi edilen dosya tetkik edilmiştir. Heyetimizin dava konusu kazanın meydana gelmesinde tarafların varsa, kusurları ve oranları üzerinde vardığı görüş ve kanaati belirtmek üzere işbu rapor hazırlanmıştır. 2. Dava Konusu İş Kazası Sanayii ve Ticaret A.Ş.’ye ait hazır beton işyeri çalışanlarından R.A. İşyerindeki İdare Binasının ba-

70 Mayıs

2015

casında meydana gelen bir tıkanıklığı giderebilmek için elinde tuttuğu 6 metrelik galvaniz su borusunu bacaya doğru taşımak isterken, borunun binanın ufki olarak 1.5 metre kadar yakınından geçen 34.5 kV enerji nakil hattına temas etmesi sonucunda elektriğe çarpılarak çatı katında dışa doğru 1.5 x 3 metre çıkıntı yapan beton platformun üzerine düşmüş ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiştir. Kazazede İşçinin destek sağladığı aile fertleri İşveren Kuruluş olan Sanayii ve Ticaret A.Ş.’den tazminat ödenmesini talep etmektedirler. 3. Dosya Kapsamından Tespit Edilen Hususlar Dosya kapsamının incelenmesinden aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir. 3.1. Kazazede İşçi R.A. 1964 doğumludur ve dava konusu kazanın meydana geldiği esnada 36 yaşındadır. 3.2. Kazazede İşçi R.A. Dava konusu kazanın meydana geldiği işyerinde mobilya ve marangozluk işleri ile uğraşmaktadır. 3.3. Kazazede İşçi R.A.’nın işe giriş sağlık raporu mevcut değildir. 3.4. Kazazede İşçi R.A.’nın ölüm nedeni elektrik çarpmasına bağlı kardiovaskiler fibrillasyon ve buna bağlı dolaşım ve solunum yetmezliğidir. 3.5. Dava konusu kazaya yol açan galvaniz su borusunun boyunun 6 metre olduğu tespit edilmiştir. 3.6. Kazazede İşçi R.A. elindeki bu boruyu taşırken borunun binanın ufki olarak 1.5 metre kadar yakınından geçen 34.5 kV gerilimle çalışan enerji nakil hattına temas etmesi sonucunda elektriğe çarpılarak hayatını kaybetmiştir. 3.7. Dava konusu kazaya yol açan enerji nakil hattının binaya olan yatay mesafesi; mahalline yapılan keşif sonucunda 1.5 metre olarak ölçülmüştür. Her ne kadar Olay Yeri Tespit Tutanağında bu mesafenin 3 metre olduğu ifade edilmiş ise de, daha sonra bu tutanağı düzenleyen Polis Memuru Olay Yeri Görgü ve Tespit Tutanağında bu mesafenin 1.5 metre olduğunu ifade eden metni de imzalamıştır. 3.8. Kazazede İşçinin galvaniz boruyu binanın


enerji nakil hattına bakan cephesinden değil, diğer cephelerinden birisinin bulunduğu taraftan yukarıya doğru çekmesi gerekir iken, enerji nakil hattına bakan cephesinden yukarıya doğru çektiği ve bu esnada elindeki borunun enerji nakil hattına temas etmesi sonucunda elektriğe çarpıldığı anlaşılmaktadır. 3.9. Dava konusu kazanın meydana geldiği esnada aynı çatıda S. H. isimli bir işçi de çatı onarımı ile ilgili olarak çalışma yapmaktadır. 3.10. Davalı Tarafça Kazazede İşçinin kendilerine bağlı bir işçi olmadığı iddia edilmiş ve Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı tarafından da dava konusu kazanın bir iş kazası olmadığı karar altın alınmış ise de, daha sonra açılan tespit davası sonucunda dava konusu kazanın bir iş kazası olduğu hüküm altına alınmıştır. 4. Kaza ile İlgili olarak Dosyada Mevcut Raporlar: 4.1. Bilirkişi tarafından hazırlanan ve X sayılı dosyasına ibraz edilen Bilirkişi raporu Dava konusu kaza ile ilgili olarak görülen dosyasına ibraz edilen Bilirkişi raporunda, dava konusu kazanın meydana gelmesinde, G. Ç. A.Ş. (Davalı Sanayii ve Ticaret A.Ş.’nin daha önceki ticari unvanı) Yetkilisinin 3/8, TEDAŞ Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğü’nün hattın binaya Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinde öngörülen mesafeden daha yakın bir şekilde tesis edilmiş olması nedeniyle, yani hizmet kusur nedeniyle 2/8, Kazazede İşçi R.A.’nın ise dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak dava konusu iş kazasının meydana gelmesine katkıda bulunmuş olması nedeniyle 3/8 oranında kusurlu olduğu yönünde bir görüş ve kanaate varılmıştır. 4.2. Bilirkişi ve Heyet Arkadaşları tarafından hazırlanan ve X sayılı dosyasına ibraz edilen Bilirkişi raporu Dava konusu kaza ile ilgili olarak görülen ceza davasına sunulan Bilirkişi Heyeti raporunda, dava konusu kazanın meydana gelmesinde, G. Ç. A.Ş. (Davalı Sanayii ve Ticaret A.Ş.’nin daha önceki ticari unvanı) Yönetim Kurulu Başkanı veya Şirketi temsile Yetkili Kimsenin 3/8, TEDAŞ Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğü’nün hattın binaya Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinde öngörülen mesafeden daha yakın bir şekilde tesis edilmiş olması nedeniyle, yani hizmet kusur nedeniyle 2/8, Kazazede İşçi R.A.’nın ise dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak dava konusu iş kazasının meydana gelmesine katkıda bulunmuş olması nedeniyle 3/8 oranında kusurlu olduğu yönünde bir görüş ve kanaate varılmıştır. 4.3. Bilirkişi H.T. ve Heyet Arkadaşları tarafından hazırlanan ve 2001/66 (E) Sayılı Dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporu Bilirkişi Heyeti, bu raporda dava konusu iş kazasının meydana gelmesinde; İşveren Sanayii ve Ticaret A.Ş.’nin işyerinde iş güvenliği ile ilgili olarak alınması gereken önlem ve tedbirlerin alınma-

sında gösterilmiş olan ihmalkâr davranış nedeniyle yüzde 75, kazazede işçi R.A.’nın ise dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak, kendi iş güvenliğini tehlikeye düşürerek dava konusu iş kazasının meydana gelmesine katkıda bulunmuş olması nedeniyle yüzde 25 oranında kusurlu olabileceği yönünde bir görüş ve kanaate varmıştır. 5. İlgili Kanun ve Yönetmelik Hükümleri Dava konusu kaza ile ilgili mevzuat hükümlerinden bir kısmı Bilirkişi Heyetimiz tarafından seçilerek aşağıda verilmiştir. 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu Madde 79 - (Değişik: 20/6/1987-3395/5 md.) İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile sigorta primlerini gösteren ve örneği yönetmelikte belirlenen prim belgelerini ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle ve bu belgelerin muhteviyatını doğrulayacak muteber işyeri kayıtlarını Kurumca istenilmesi halinde ibraz etmekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu yazılı olarak önceden Kuruma bildirmekle yükümlüdür. İşveren, sigortalıların adını, soyadını, sigorta sicil numarasını ve çalıştığı süreyi gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen bir belgeyi işyerinde, birden ziyade işyeri olması halinde her işyerinde ayrı ayrı olmak üzere, işçiler tarafından da görülebilecek bir yere asmaya mecburdur. Bu yükümlülükleri yerine getirmeyen işverenler hakkında 140 ıncı madde hükümleri uygulanır. 140 ıncı maddenin uygulanması prim belgelerinin Kuruma verilmesine mani teşkil etmez. Fiilen veya kayden çalıştığı tespit edilen sigortalılara ait olup bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca resen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz tahsilâtı, durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemeye başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması prim borcunun tahsil ve takibini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde 80 inci maddenin prim borcuna ilişkin hükmü uygulanır. Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.(1) Sigortalının çalıştığı bir veya birkaç işte, bu Kanunda yazılı prim ödeme şartını yerine getirmiş olmasına rağmen kendisi için verilmesi gereken kayıt ve belgeler işveren tarafından verilmediği veya verilen kayıt ve belgelerde kazançların veya prim ödeme gün sayılarının eksik gösterildiği Kurumca tespit edilirse, hastalık ve analık sigortalarından gerekli yardım yapılır.

71 Mayıs

2015


Sigorta müfettişlerinin teftiş yetkileri: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Madde 130 - (Değişik: 20/6/1987 - 3395/11 md.) Sigorta müfettişleri bu Kanunun uygulanması bakımından, İş Kanununda belirtilen teftiş, kontrol ve denetleme yetkisini haizdirler. Sigorta müfettişleri tarafından tutulan tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir.

7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 2 Her işveren işyerinde çalıştırdığı işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için bu tüzükte belirtilen şartları yerine getirmek, gerekli araçları noksansız olarak bulundurmak, ve gerekli olanı yapmakla yükümlüdür. İşçiler de bu yoldaki usul ve şartlara uymak zorundadırlar.

818/359 Sayılı Borçlar Kanunu, Madde 53 Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, Ceza Mahkemesinde verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Bundan başka, Ceza Mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez (kayıt altına almaz, yani bağlamaz).

7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 3 İşveren işçilerine yapmakta oldukları işlerinde uymaları gerekli sağlık ve güvenlik tedbirlerini öğretmek zorundadır.

1475/2869 Sayılı İş Kanunu Madde 73 Her işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlüdür. İşçiler de işçi sağlığı ve işgüvenliği hakkındaki usul ve şartlara uymakla yükümlüdürler. İşveren, makinaların kullanılmasından doğacak tehlikelerden ve bu hususta önceden alınabilecek tedbirlerden işçileri münasip bir şekilde haberdar etmek zorundadırlar. 1475/2869 Sayılı İş Kanunu, Madde 79 Ağır ve tehlikeli işlerde çalışacak işçilerin işe girişlerinde veya işin devamı süresince bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı oldukları; işyeri hekimi, işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık Ocağı, Hükümet veya Belediye doktorları tarafından verilmiş muayene raporları olmadıkça; bu gibilerin işe alınmaları veya işte çalıştırılmaları yasaktır. Yetkili memurlar isteyince, bu raporları işveren kendilerine göstermek zorundadır. İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri 4857 Sayılı İş Kanunu, Madde 77. - İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. Yapılacak eğitimin usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. İşverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadırlar. Bu bölümde ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüzük ve yönetmeliklerde yer alan hükümler işyerindeki çıraklara ve stajyerlere de uygulanır.

72 Mayıs

2015

7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 348 Binalarda yapılacak ek inşaat, onarım, boya ve benzeri çalışmalara başlamadan önce, gerilim altındaki iletkenlere yaklaşması gereken kimselerin korunması sağlanacaktır. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 521 Korkuluklu platformla çalışılması imkânı sağlanamayan ve 4 metreden daha fazla yüksekliği bulunan binaların dış kısımlarında, çatılarında ve benzeri yüksek yerlerde, bakım ve onarım işleriyle her türlü bina sökme ve yıkma işlerinde gerekli güvenlik tedbirleri alınacak ve çalışan işçilere, uygun baret, emniyet kemerleri ve bağlama ipleri gibi kişisel korunma araçları verilecek ve işçiler bunları kullanacaklardır. 7/8602 Sayılı Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 3 Her işveren, yapı işlerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak, için bu tüzükte belirtilen koşulları yerine getirmekle ve gerekli araç ve gereçleri eksiksiz bulundurmakla yükümlüdür. İşçiler de bu yoldaki usul ve koşullara uymak zorundadırlar. 7/8602 Sayılı Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 7 Yapı işlerinde kullanılan iskeleler, platformlar, geçitler, korkuluklar, merdiven parmaklıkları, güvenlik halatları ve güvenlik fileleri, zincirler, kablolar ve diğer koruma tedbirlerine ait araç ve gereçler ve işçilere verilen güvenlik kemerleri ile diğer malzeme ve araçlar; yapılan işe uygun ve işçileri her çeşit tehlikeden korumaya yeterli olacak ve kullanılan tesisat, tertibat, malzeme ve araçlar, kaldırabilecekleri yüke dayanacak nitelik ve sağlamlıkta bulunacak; alet parça, malzeme gibi cisimlerin düşmesi muhtemel yerlerde çalışacak işçilere koruma başlığı (baret) verilecektir. 7/8602 Sayılı Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 8 Yapı alanı içindeki tehlikeli kısımlar, açıkça sınırlandırılacak ve buralara görünür şekilde yazılmış uyarma levhaları konulacak ve geceleri kırmızı ışıklarla aydınlatılacaktır.


Yargıtay 10. HD., 31.10.1978 T., 1978/2077 E., 1978/7689 K. Sayılı Kararı 1475 Sayılı İş Kanununun 73. Maddesi gereğince işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini korumak için gerekli olanı yapmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün sadece önlem almakla yetinilebileceği anlamını taşımadığı, alınan önlemlere uyulmasının temini anlamının da bulunduğu da açıktır. Başka bir deyişle, işveren, işyerinde geniş anlamda doğmuş veya doğabilecek tüm tehlikeleri önlemek zorundadır. Bu zorunluluk sonucu olarak işyerinde, işveren bakımından tam anlamı ile geniş bir kontrol mekanizması kurulmalıdır. Yargıtay 10. HD., 17.04.1984 T., 2029/2140 E. Sayılı Kararı İş Kanunu Madde 73’e göre işveren, salt mevzuatta öngörülen önlemleri değil, kutsallaştırılması gereken insan yaşamına saygı çerçevesinde günümüz bilim ve teknolojisinin öngördüğü önlemleri dahi almakla yükümlüdür. Her halde çalışan kimsenin iş güvenliği işçinin kendi dikkatine bırakılamaz. Yargıtay 9. HD., 07.11.1979 T., 5905/8813 E./K. Sayılı Kararı İşçinin iş güvenliği araçlarını kullanıp kullanmadıklarını denetlemeyen işveren iş kazasından sorumludur. İnceleme, Görüş ve Kanaat Heyetimiz tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflarca kazanın meydana gelmesindeki katkı, kusur ve sorumlulukları ile ilgili olarak ihlal edilmiş olan tüzük, yönetmelik hükümleri ve Yargıtay kararları yukarıdaki kısımda bir özet halinde sıralanmıştır. Çok sayıda ve aynı anlamda olması ve yer darlığı nedeniyle bu mevzuat hükümlerinin burada ayrı ayrı incelenmesi mümkün olamamıştır. Tüm bu mevzuatta “İşveren tarafından, işyerinde işgüvenliği ile ilgili olarak alınması gereken tedbir ve önlemleri sürekli olarak izlenmesi, kontrol edilmesi, ettirilmesi, görülen aksaklık ve kusurların ortadan kaldırılması, kaldırılmasının sağlanması ve çalışanların da bu yöndeki hükümlere uymasının gereği” vurgulanmaktadır. Dosya muhteviyatı, tarafların iddia ve savunmaları, diğer belge ve deliller Heyetimize tevdi edilen görev doğrultusunda incelenmiş ve değerlendirilmiş olup, Heyetimizin taraflara atfedilmesi gereken kusurlar ve oranları ve gerekçeleri hususunda varmış olduğu görüş ve kanaat aşağıda açıklanmıştır. 1.1. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun ilk kısmında dava konusu kazanın meydana gelmesinde Davalı İşveren Sanayii ve Ticaret A.Ş.’nin kusur, katkı ve sorumluluğu incelenecektir. Davalı Tarafça Kazazede İşçinin kendilerine bağlı bir işçi olmadığı iddia edilmiş ve Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı tarafından da dava konusu kazanın bir iş kazası olmadığı karar altın alınmış ise de, daha sonra açılan tespit davası sonucunda dava konusu kazanın bir iş kazası olduğu hüküm altına alınmıştır. Bir başka ifade ile, Davalı İşveren Sanayii ve

Ticaret A.Ş.’nin işyerinde bir iş kazasının olduğu hüküm altına alınmıştır. Nitekim 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu Madde 79 - (Değişik: 20/6/1987-3395/5 md.)’de; “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.(1) Sigortalının çalıştığı bir veya birkaç işte, bu Kanunda yazılı prim ödeme şartını yerine getirmiş olmasına rağmen kendisi için verilmesi gereken kayıt ve belgeler işveren tarafından verilmediği veya verilen kayıt ve belgelerde kazançların veya prim ödeme gün sayılarının eksik gösterildiği Kurumca tespit edilirse, hastalık ve analık sigortalarından gerekli yardım yapılır.” denilmektedir. Bir İşveren tarafından işyerinde iş kazalarının meydana gelmemesi için alınması gereken önlem ve tedbirlerin alınmasından sorumlu olduğu, meydana gelen iş kazalarından ise sorumlu olması gerektiği 1475/2869 Sayılı İş Kanunun ilgili maddelerinde hüküm altına alınmıştır. Davalı İşveren Sanayii ve Ticaret A.Ş.’nin işyerinde bir iş kazasının meydana gelmemesi için alınması gereken önlem ve tedbirler kısaca şunlardır; (a) Çatıda yapılacak çalışma için çalışanların uğrayabilecekleri muhtemel tehlikeler hususunda çalışanların uyarılması gerekmekte idi, (b) Davalı İşverene bağlı bir yetkili tarafından çatıda yapılan çalışmaların İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünde yer alan hükümlere göre yapılıp yapılmadığı izlenmeli, denetlenmeli, gerekirse çalışanlar uyarılmalı idi, (c) Bu kapsamdan olmak üzere, Kazazede İşçinin elinde tuttuğu galvaniz su borusunu binanın enerji nakil hattına bakan cephesinden değil, diğer cephelerinden birisinin bulunduğu taraftan yukarıya doğru çekmesi gerekir iken, enerji nakil hattına bakan cephesinden yukarıya doğru çektiği Davalı İşverene bağlı bir yetkili tarafından görülmeli, durdurulmalı ve Kazazede İşçi uyarılmalı idi. Yargıtay 10. HD., 17.04.1984 T., 2029/2140 E. Sayılı Kararında; “İş Kanunu Madde 73’e göre işveren, salt mevzuatta öngörülen önlemleri değil, kutsallaştırılması gereken insan yaşamına saygı çerçevesinde günümüz bilim ve teknolojisinin öngördüğü önlemleri dahi almakla yükümlüdür. Her halde çalışan kimsenin iş güvenliği işçinin kendi dikkatine bırakılamaz.” denilmiştir. (d) Yine, Yargıtay 10. HD., 09.07.1975 T., 2375/4424 E. Sayılı Kararında; “İşçinin beden ve ruh sağlığının korunmasında önemli olan yön, bir tedbirin alınmasının hakkaniyet ölçüleri içerisinde işverenden istenip istenemeyeceği değil, aklın, ilmin, fen ve tekniğin böyle bir tedbirin alınmasını gerekli görüp görmediği hususlarıdır.

73 Mayıs

2015


Bu itibarla, işveren, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçinin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde gerekmeyeceği gibi bir düşünce ile almaktan çekinmeyecektir.” denilmiştir. (e) Yine, Yargıtay 10. HD., 26.11.1998 T., 1998/7518 E. 1998/14880 Sayılı Kararında; “İş güvenliğini sağlanması için İşveren mevzuatla belirtilmese dahi, şayet bu yolda bir tedbirin alınması gerekiyor ise, o tedbiri almak zorundadır. Süregelen kötü alışkanlıklar ve iş gelenekleri tedbir alma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.” denilmiştir. (f) Yine, Yargıtay 9. HD., 26.11.1991 T., 1991/13260 E. 1991/14880 Sayılı Kararında; “İşveren işçi sağlığı ve iş güvenliği için önlem almakla, işçi de usul ve şartlara uymakla yükümlüdür.” denilmiştir. (g) Yine, Yargıtay 9. HD., 20.01.1970 T., 9116 E., 348 K. Sayılı Kararında; “İşveren, yalnız işçiyi işyeri tehlikelerine karşı uyarmakla yükümlü bulunmamaktadır; gerektiğinde, işçiyi tehlikelere karşı alınmış tedbirlere uymaya dahi zorlama ödevini taşımaktadır.” denilmiştir. Yukarıdaki kısımda bir liste halinde verilen tüm bu Yargıtay kararlarından bir İşverenin işyerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile ilgili olarak alınması gereken önlem ve tedbirler hususundaki sorumluluğu aşağıdaki şekilde ifade edilebilir; İşveren işyerinde işgüvenliği ile ilgili olarak geniş kapsamlı bir tedbir, önlem ve kontrol mekanizması kurmak, yerleştirmek ve bu mekanizmaya çalışanlar tarafından uyulduğunu izlemekle sorumludur. Özet olarak, Bilirkişi Heyetimiz, Davalı İşveren Sanayii ve Ticaret A.Ş.’nin işyerinde işgüvenliği ile ilgili olarak alınması gereken önlem ve tedbirlerin alınması, tesis edilmesi, sürdürülmesi, izlenmesi, kontrol edilmesi yönündeki vazgeçilemez ve devredilemez sorumluluğunun mevcut olduğu, bu sorumluluğunun sürekli olarak devam ettiğinin kabul edilmesi ve bu nedenle de, Davalı İşveren tarafından bu hususta gerekli her türlü önlem ve tedbirin alınmasında gösterilmiş olan ihmalkâr davranışları nedeniyle kendisine asli bir oranda kusur atfedilmesini gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir. 1.2. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında dava konusu kazanın meydana gelmesinde Kazazede İşçinin kusur, katkı ve sorumluluğu incelenecektir. Kazazede İşçinin galvaniz boruyu binanın enerji nakil hattına bakan cephesinden değil, diğer cephelerinden birisinin bulunduğu taraftan yukarıya doğru çekmesi gerekir iken, enerji nakil hattına bakan cephesinden yukarıya doğru çektiği ve bu esnada elindeki borunun enerji nakil hattına temas etmesi sonucunda elektriğe çarpıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda ifade edilen bir davranış şekli Kazazede İşçiye kusur atfedilmesini gerektiren somut bir kusurlu davranıştır.

74 Mayıs

2015

Kazazede İşçinin elindeki galvaniz boruyu binanın enerji nakil hattına bakan cephesinden değil, diğer cephelerinden birisinin bulunduğu taraftan yukarıya doğru çekmesi gerekir iken, enerji nakil hattına bakan cephesinden yukarıya doğru çekerek kendi şahsi işgüvenliğinin için gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olduğu, elindeki galvaniz su borusunu binanın yakınından geçen enerji nakil hattına temas etmek üzere olduğuna dikkat etmediği ve bu şekilde kazanın meydana gelmesine asli bir oranda katkıda bulunmuş olduğu kabul edilmelidir. Nitekim, 1475/2869 Sayılı İş Kanunu Madde 73’te; “İşçiler de işçi sağlığı ve işgüvenliği hakkındaki usul ve şartlara uymakla yükümlüdürler” denilmektedir. Ayrıca, Yargıtay 9. HD., 26.11.1991 T., 1991/13260 E. 1991/14880 Sayılı Kararında ise; “İşveren işçi sağlığı ve iş güvenliği için önlem almakla, işçi de bu usul ve şartlara uymakla yükümlüdür” denilmiştir. Ayrıca, 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 499. maddesinde; “Her işveren işyerinde çalıştırdığı işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için bu tüzükte belirtilen şartları yerine getirmek, gerekli araçları noksansız olarak bulundurmak, ve gerekli olanı yapmakla yükümlüdür. İşçiler de bu yoldaki usul ve şartlara uymak zorundadırlar” denilmiştir. Ayrıca, 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 499. maddesinde; “İşyerinde çalışanlar; bina veya bina kısmında, inşaatta, makinada, tesisatta, alette ve edevatta göreceği noksan veya tehlikeli durumu, amirine veya bakım onarım işleriyle görevli olanlara hemen bildirecek ve işveren de bu kusurları en kısa zamanda ve uygun şekilde giderecektir” denilmiştir. Bilirkişi Heyetimiz yukarıda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, Kazazede İşçinin dava konusu iş kazasının meydana gelmesinde tamamen kusursuz olarak kabul edilmesini isabetsiz olacağı görüşündedir. Bilirkişi Heyetimiz, kazazede işçinin göstermiş olduğu dikkatsiz ve tedbirsiz davranış ile kazanın meydana gelmesi arasında somut bir illiyet bağının mevcut olduğu ve bu nedenle de İş Kanunun 73, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2, 499 maddeleri uyarınca kendisine bu bağ ile uygun, tali bir oranda kusur atfedilmesi gerektiği görüşündedir. 1.3. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Ceza davasında taraflara ve üçüncü şahıslara kusur atfedilmesinin ve bu kusurların oranlarının Hukuk Hakimi için bağlayıcı olup olmadığı hususu incelenecektir. Dava konusu kaza ile ilgili olarak Bilirkişi C.F. tarafından hazırlanan ve X sayılı dosyasına ibraz edilen Bilirkişi raporunda dava konusu kazanın meydana gelmesinde, G. Ç. A.Ş. (Davalı Sanayii ve Ticaret A.Ş.’nin daha önceki ticari unvanı) Yetkilisinin 3/8, TEDAŞ Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğü’nün hattın binaya Elektrik


Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinde öngörülen mesafeden daha yakın bir şekilde tesis edilmiş olması nedeniyle, yani hizmet kusur nedeniyle 2/8, Kazazede İşçi R.A.’nın ise dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak dava konusu iş kazasının meydana gelmesine katkıda bulunmuş olması nedeniyle 3/8 oranında kusurlu olduğu yönünde bir görüş ve kanaate varılmıştır. Dava konusu kaza ile ilgili olarak Bilirkişi ve Heyet Arkadaşları tarafından hazırlanan ve X dosyasına ibraz edilen Bilirkişi raporunda dava konusu kazanın meydana gelmesinde, G. Ç. A.Ş. (Davalı Sanayii ve Ticaret A.Ş.’nin daha önceki ticari unvanı) Yönetim Kurulu Başkanı veya Şirketi temsile Yetkili Kimsenin 3/8, TEDAŞ Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğü’nün hattın binaya Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinde öngörülen mesafeden daha yakın bir şekilde tesis edilmiş olması nedeniyle, yani hizmet kusur nedeniyle 2/8, Kazazede İşçi R.A.’nın ise dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak dava konusu iş kazasının meydana gelmesine katkıda bulunmuş olması nedeniyle 3/8 oranında kusurlu olduğu yönünde bir görüş ve kanaate varılmıştır. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Ceza davasında taraflara ve üçüncü şahıslara kusur atfedilmesinin ve bu kusurların oranlarının Hukuk Hakimi için bağlayıcı olup olmadığı hususu incelenecektir. Borçlar Kanunu Madde 53’e göre “Hakim, kusur olup olmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkâmıyla bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla de mukayyet değildir.” Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez. Kural olarak, ceza ve hukuk mahkemesi kararları karşılıklı olarak birbirini etkilemez. Yani, ceza mahkemesi kararları hukuk mahkemesi için, hukuk mahkemesi kararları da ceza mahkemesi için bağlayıcı değildir. Çünkü hukuk ve ceza davalarının yapısı, yani konuları, tarafları, amaçları ve ispat araçları (delilleri) farklıdır. Borçlar konunu 53. maddeye göre Hukuk Hakimi Ceza davalarında kesinleşen maddi olgularla bağlı olup kusur oranıyla bağlı değildir. Yani Hukuk Hakimi kusur oranını belirlerken ceza hakiminin kararı ile bağlı değildir. Yukarıdaki kısımda ifade edilen görüş ve kanaat doğrultusunda Bilirkişi Heyetimiz, gerek Bilirkişi tarafından hazırlanan ve X sayılı dosyasına ibraz edilen Bilirkişi raporunda, gerekse Bilirkişi ve Heyet Arkadaşları tarafından hazırlanan ve X sayılı dosyasına ibraz edilen Bilirkişi raporunda gerek kusur atfedilen tarafların, gerekse kusur oranlarının işbu davaya bakan Hukuk Hakimi için bağlayıcı olmadığı yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir.

1.4. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun son kısmında taraflara atfedilmesi gereken kusur oranları hususunda Dosyada mevcut Bilirkişi Heyeti raporlarından hangisinin kendi görüş ve kanaatine daha yakın olduğu hususu incelenecektir. Bilirkişi Heyetimiz tarafından dosyada mevcut bilirkişi raporları incelenmiştir. Bu inceleme sonunda, yukarıda ifade edilen görüşler ve dosyada tespit edilen maddi olgular doğrultusunda taraflara atfedilmesi gereken kusur oranları bakımından Bilirkişi Mehmet TÜRKUÇAR ve Heyet Arkadaşları tarafından hazırlanan Bilirkişi Heyeti raporunda kusur atfedilen taraflar ve kusur oranları bakımından yer alan görüş ve kanaatin tamamen isabetli olduğu ve kendi görüş ve kanaati ile aynı yönde olduğu bu nedenle de bu raporda yer alan görüş ve kanaate aynen katılınması gerektiği bir görüş ve kanaate varmıştır. 6. Sonuçlar Dava konusu kaza, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 11. Maddesi’nin (A) fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre bir iş kazasıdır. Bilirkişi Heyeti olarak, dava dosyası incelenmiş yukarıda detayları ile açıklanan görüş ve kanaat doğrultusunda, dava konusu kazanın meydana gelmesinde, 1.1. İşveren Sanayii ve Ticaret A.Ş.’nin işyerinde iş güvenliği ile ilgili olarak alınması gereken önlem ve tedbirlerin alınmasında gösterilmiş olan ihmalkâr davranış nedeniyle yüzde 75, 1.2. Kazazede işçi R.A.’nın ise dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak, kendi iş güvenliğini tehlikeye düşürerek dava konusu iş kazasının meydana gelmesine katkıda bulunmuş olması nedeniyle yüzde 25 oranlarında kusurlu olduklarının kabul edilmesi gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate varılmıştır. Herhangi bir kasıt unsuru bulunmayan kazada, dosyada mevcut bilgilere göre başkaca taraf, kişi ve kuruluşlara kusur atfedilemeyeceği yönünde bir görüş ve kanaate vardığımızı belirten işbu bilirkişi raporu, karar verme ve hüküm tesis etme yetkisi elbette Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, tasviplerinize saygı ile sunulur. 7. Bilirkişi Heyeti (Soyadına göre alfabetik sıra ile) Mahmut ÇANDIR, İş Güvenliği Uzmanı, Makina Yük. Müh., Ankara. Hüseyin HORZUM, İş Güvenliği Uzmanı, Makina Yük. Müh., Ankara. Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU, İş Güvenliği Uzmanı, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara.

75 Mayıs

2015


Elektrikgüncesi BASINDAN SEÇILMIŞ HABERLER

Enerji • Elektrik • Ekonomi • Politika • Olaylar

SANTRALLER KORUMA ALTINDA... SABAH GAZETESİ

E

lektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) Genel Müdürü Halil Alış, 7 Haziran’da yapılacak milletvekili genel seçimi ile ilgili, “Seçime kadar izinleri kaldırdık, santrallerde bütün tedbirleri aldık” dedi. Halil Alış, İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen “21. Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı ICCI-2015’te gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Elektrik işletmeciliğinde 7 gün 24 saat çalışmanın esas olduğunu ifade eden Alış, “Ancak biz her şeye rağmen resmileştirmek adına bütün arkadaşlarımızın seçim dönemine ve seçimden bir gün sonrasına kadar izinlerini kaldırdık. Santrallerde bütün tedbirleri aldık. Umuyorum ki 31 Mart’ta yaşanmış olan üzücü olay bir daha yaşanmaz” ifadelerini kullandı. Alış, yazın sıcaklığa bağlı enerji talebinin yükselmesi halinde elektrik arzında bir sıkıntı yaşanmayacağını belirtti.

76 Mayıs

2015

“NÜKLEER SANTRALDE PAY ORANIMIZI DEĞİŞTİREBİLİRİZ” Sinop’ta kurulacak ikinci nükleer santralin en büyük ortağının EÜAŞ olduğunu ifade eden Alış, şunları kaydetti: “Bir ay önce Japonya ve Fransa ile olan ortaklığın uluslararası ve ev sahibi anlaşması parlamentodan geçti. Bu anlaşmaya göre 3 ortak görünüyor, ortaklardan birisi en büyük payla, yüzde 49 payla EÜAŞ’tır. Bu hissemiz daha sonra değişebilir, yüzde 49 görünür hissemiz. Bunu büyük ihtimalle Türk özel sektörüyle paylaşmak istiyoruz. İlgili Kanun Hükmündeki Kararnamenin KİT’lere vermiş olduğu izinlere dayanarak yüzde 15’ten az olmamak kaydıyla biz pay oranımızı değiştirebiliriz. Fakat şimdilik yüzde 49 oranla EÜAŞ, en büyük dominant ortaktır. Jeolojik ve sismik çalışmalar devam ediyor. Kısa sürede Sinop’ta inşallah çalışmalara başlayacağız.”


232.3 MEGAVATLIK TÜRKIYE’NIN EN BÜYÜK JEOTERMAL SANTRALI AYDIN’DA ÜRETIME BAŞLADI YENİ ASIR

A

AK PARTI STANDINA CAMIDEN KAÇAK ELEKTRIK ÇEKILDI! CİHAN HABER AJANSI

M

altepe’de bir caminin elektriğini kullanarak seçim propagandası yapan AK Parti ’ye muhalefet partilerinden tepki geldi. Camii çevresinde toplanan MHP ’li bir grup ile AK Parti’liler arasında arbede yaşandı. Kavga sonucu 4 kişi polis tarafından göz altına alındı. İddialara göre AK Parti, MHP ve CHP , seçim propagandası yapmak üzere Merkez Camii’nin önünde birbirlerine yakın şekilde tanıtım stantları açtı. Bu sırada rakiplerine karşı avantaj sağlamak isteyen AK Parti, yan taraftaki caminin elektrik hattına kablo bağladı. Kurduğu ses sistemi sayesinde diğer partilerin propaganda araçlarını bastırmaya başladı. Durumu fark eden MHP ile CHP’liler olaya tepki gösterdi. Çevredeki vatandaşların da müdahil olması nedeniyle kısa süreli gerginlik yaşandı. Olay yerine çok sayıda polis gönderildi. Olayın büyümesi üzerine MHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Kurtuluş Bozkır ve İlçe Başkanı Ömer Lefzan olay yerine geldi. Elektriğin kesilmesini isteyen MHP’li yöneticiler, Maltepe Müftülüğü’ne dilekçeyle başvurdu. Bu sırada MHP’li yöneticiler ile AKParti’li bir grup arasında da kavga çıktı. Kavgaya karıştıkları iddia edilen 4 kişi polis tarafından gözaltına alındı. Tepkilerin artması üzerine AK Parti’liler camiye bağladıkları elektrik hattını kaldırdı.

ydın’da, Avrupa’nın ikinci, Türkiye’nin en büyük jeotermal santralı olan 232.3 megavatlık Efeler Jeotermal Enerji Santralı ile 2.4 megavatlık biyogaz enerji santralı açıldı. Aydın sanayicisinin sorunlarını dinleyen Enerji Bakanı Yıldız, son bir haftada Türkiye’de 1 milyar dolarlık yatırımlarla 7 önemli enerji yatırımını hayata geçirdiklerini dile getirdi. Nükleer güç santrallarıyla ilgili olarak 2015 yılında Rusya’ya eğitime gönderilecek 80 öğrencinin belirlendiğini dile getiren Yıldız, “Bu öğrencilerle birlikte 323 öğrenci sayısına ulaştık. Biz 600 öğrenciyi yetiştireceğiz. Türkiye’deki nükleer santrallarda Türk mühendisler çalışacak. Teknolojiyi ve bu yapıyı çok iyi bilecekler. Rusça ve İngilizceyle beraber dönecekler. Her türlü ihtiyaçlarını karşılayacağız ve üzerine de yaklaşık 500 dolardan fazla burs vereceğiz. Biz bütün bunları böyle bir nükleer kültüre sahip olmak için yapıyoruz. Bu gelişmeyi de Aydın’dan sizler aracılığıyla paylaşmış olmaktan dolayı mutluyum” dedi. Yıldız, Türkiye’ye örnek bir tesisi hizmete kazandıran işletme sahiplerini Kayseri’ye yatırım yapmaları çağrısında bulundu. Yıldız daha sonra, Germencik’teki Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ikinci büyük jeotermal santralı olan 232.3 megavatlık Efe-2 ve Efe-3 ünitelerinin açılış törenine katıldı. Yıldız, Türkiye’nin jeotermal üretiminde dünyada ve Avrupa’da önemli bir yere sahip olduğunu belirterek şunları söyledi: “Biz iktidara geldiğimizde jeotermalden elektrik üretimi 17 megavat iken bugün kurulu gücümüz 448 megavata geldi. 600 megavat olan hedefimizi bin megavata çıkardık. MTA 550 milyon dolarlık 5 yeni sahanın ihalesini yaptı. Aydın, jeotermal gelirlerden en yüksek payı aldı. Jeotermal gelirlerinden şimdiye kadar 3 milyon lira valiliğe tahsis edildi. Jeotermalin çevreye duyarlı olmasının da takipçisi olacağız. Aydın’da jeotermal kaynaklarının harekete geçmesinden 1 milyar dolar daha az doğalgaz ithal edeceğiz.”

77 Mayıs

2015


GÜNEŞ ENERJISIYLE ÇALIŞAN BISIKLET YAPTI ANADOLU AJANSI

S

elçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Bölümü 4. sınıf öğrencisi Er, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alternatif enerji kaynaklarının günlük hayatta kullanılması üzerine çalışmalar yaptığını söyledi. Boş zamanlarında taksicilik yaptığını anlatan Er, bisiklet kullanımın yaygınlaşmasıyla trafiğin rahatlayabileceğini belirterek, “Trafik sıkışıklığından yakınıyordum. Aldığım eğitimle ‘trafik sorununun çözümüne nasıl katkı sağlayabilirim’ diye düşündüm. Sonunda güneş enerjisiyle çalışan bisiklet yapmaya karar verdim” dedi. Bisikleti, büyük ölçüde tamamladığını belirten Yiğit Kaan Er, son rötuşların kaldığını, kullanımında hiçbir engel bulunmadığını ifade etti. Panellerin kapladığı alanın, gidondan daha küçük olduğuna dikkati çeken Er, bu bisikletin, normalinden çok farkının bulunmadığını belirtti. Er, piyasada elektrikli bisikletlerin yaygın olduğuna işaret ederek, geliştirdiği bisikletin en büyük avantajının, enerjisini güneşten depolaması olduğunu vurguladı. Bisikletin 35 kilogram ağırlığında olduğunu anlatan Er, “Elektrikli bisikletler ise 55-60 kilogram ağırlığında. Güneş enerjisiyle çalışan bisikletin en önemli avantajlarından biri, hafif olması. Ayrıca çevreci bir ulaşım aracı. Bisikletin yapımı, kendi bütçemle yaklaşık 6 ay sürdü. Yılbaşından itibaren aşama aşama yaptım, şu anda böyle bir bisikleti bir haftada tamamlayacak düzeye geldim” diye konuştu. Er, bisikleti, motor ve sistemin beyni denilen bir mekanizma ile hareket ettirdiğini anlatarak, “Gidonda hız pedalı var. Buradan komutla çalışıyor. Akü ve güneş panelleri var. Bisikleti, öğrenci olduğum için ikinci el aldım. Geliştirdiğim sistemi de üzerine monte ettim. Bana yaklaşık bin liraya mal oldu. Seri üretime geçilmesi halinde maliyeti yarı yarıya düşecektir” ifadelerini kullandı.

78 Mayıs

2015

YÜRÜRKEN CEP TELEFONU ŞARJ EDECEK BOT HÜRRİYET

M

ERSİN’in Erdemli İlçesi’ndeki Akdeniz Ortaokulu öğrencisi Furkan Faruk Aslan, bir bot üzerine monte ettiği sistem ile yürüyerek 9 voltluk elektrik üretmeyi başardı. Daha önce küçük çaplı projeler yapan 15 yaşındaki 8’inci sınıf öğrencisi Furkan Faruk Aslan, teknoloji tasarım öğretmeni Nazan Ayar’ın önderliğinde, elektrik üretme teknikleri çalışmaları kapsamında yaptığı projesi ile patent ve girişimcilik başvuru hakkı elde etti. Bu kapsamda ayakkabı altına yerleştirdiği mıknatıslı dinamo sayesinde 9 voltluk elektrik üretmeyi başaran Aslan, elde edilen enerji ile cep telefonu şarjı yapılabildiğini söyledi. ’Adım Adım Enerji’ adını verdiği projesi Ar- Ge Proje Pazarı 2015 yarışmasına da katılıp dikkatleri üzerine çeken Aslan, “Her zaman enerji üzerine bir proje hazırlamak istedim. İnsanların bir çoğu cep telefonu kullanıyor. Ben de insanlar yürürken cep telefonu nasıl şarj edilir düşüncesi ile projemi geliştirdim. Bir bot üzerine yerleştirilen mıknatıslı dinamo ile güneş pilinin dolmasını sağlıyoruz. 200 metre yürüdükten sonra ayakkabı üzerinde bulunan 9 voltluk akü doluyor ve cep telefonu şarj edilebiliyor. Şimdi bundan sonraki amacım yakıtsız jeneratör yapmak olacak” dedi. Teknoloji ve tasarım öğretmeni Ayar ise Aslan’ın çok yönlü bir öğrenci olduğunu fikirleri ile yaşıtları arasında dikkat çektiğini belirterek, “’Teknoloji ve tasarıma olan ilgisi çok fazla. Çok güzel projeler üretiyor. Gelecekte Türkiye’nin çok konuşacağı bir kişi olacağına eminim. Gerçekleştirdiği proje ise hem son derece kullanışlı hem de insanlığa yarar sağlayacak” diye konuştu. Geliştirilen proje hayata geçirilirse, insanlar telefonlarını şarj etmek için priz başında beklemek yerine, yürüyüşe çıkıp her adımda telefonlarını şarj edebilecek.


UFS – DÖŞEMEALTI UYGULAMALARI

Güç ile estetiği birleştiren akıllı ve dekoratif çözümler… ISLAK ZEMİNLERDE GÜVENLİ ENERJİ KULLANIMINA UYGUN…

www.obo.com.tr


İBB, ÇÖPTEN ELDE EDILEN ENERJI ILE ÇIÇEK ÜRETIYOR İHA stanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, çöpten elde edilen elektrik enerjisiyle çalışan mevsimlik çiçek serasının hizmete alım törenine katıldı. Çöpten çevreye yayılan metan gazının önüne geçmek ve geri dönüşüm sağlamak için, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İSTAÇ ve İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş’nin katkılarıyla, çöpten elde edilen elektrik enerjisiyle çalışan mevsimlik çiçek serası hizmete sunuldu. İBB Katı Atık Tesisleri’nde düzenlenen törene, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, İSTAÇ A.Ş Genel Müdürü Osman Akgül ve çok sayıda vatandaş katıldı. 3 dönüm üzerine yapılan sera tesisiyle İstanbul’un çiçek ihtiyacının yüzde 5’i karşılanacak. Yılda 5 milyon adet çiçek üretilmesi hedefleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, “Çöpten üreyen metan gazına müdahale etmezseniz havaya yayılıyor. Çevreye yayılan bu gaz, çevreyi ve doğayı kirleterek yaşam şartlarını olumsuz etkiliyor. Hatta siz çöp depolaması yapıyorum diye

İ

ELEKTRIK BORCU OLAN ÇIFTÇIYE KÖTÜ HABER!

KIŞLALARDA PRIZ SIKINTISI YAŞANIYOR!

ANADOLU AJANSI

HABERTÜRK

T

arımsal sulamaya ilişkin elektrik borcu bulunan çiftçilere bu borçları ödeninceye kadar 2015 yılında destekleme ödemesi gerçekleştirilmeyecek. Söz konusu düzenlemeye ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Bugünden itibaren yürürlüğe giren karar kapsamındaki bankacılık işlemleri Ziraat Bankası tarafından yapılacak.

80 Mayıs

2015

‘vahşi depolama’ yaparsanız, Ümraniye’de hayatını kaybeden 38 vatandaşımız gibi felaketler yaşarsınız. Bu katı atık depolama tesisimiz ile çevreye yayılan metan gazının kontrol altına alınması ve 230 hane 800 bin insanın elektrik ihtiyacını karşılanması sağlanıyor. Bu tesis 1994’te Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı görevini yaptığı zaman çalışmaya geçti. Yani ‘Vahşi Depolama’ yerine düzenli depolama düzenine geçildi” dedi.

A

skercell uygulamasının devreye girmesiyle birlikte, vatani görevini yerine getiren askerler mesai saatleri dışında cep telefonu kullanma özgürlüğüne kavuştu. Görüşebilecekleri telefon sayısı önceden bildirilen 7 numara ile sınırlansa da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) attığı bu adım askerlerde büyük memnuniyet yarattı. Özellikle er eğitim birliklerinde bir koğuşta onlarca asker yatıyor. Ancak bu koğuşlarda ya bir elektrik prizi bulunuyor ya da hiç bulunmuyor. Koğuştaki tek prize de genellikle elektrik kesintilerinde devreye girmesi amacıyla ışıldak takılıyor. Bir cep telefonunun yıllık şarj harcaması yaklaşık 2 kilovat. Elektriğin kilovat ücreti 30 kuruştan hesaplandığında, bir cep telefonunun yılda 60 kuruşluk elektrik harcadığı ortaya çıkıyor. 400 bin askerin telefon şarj etmesinin TSK’ya yıllık maliyeti ise yaklaşık 240 bin TL olacak.



BORÇKA BARAJI VE HES’TEN

8 YILDA 7 MILYAR KWH ENERJİ ÜRETİLDİ ENERJİ ENSTİTÜSÜ

B

orçka Barajı ve HES’ten 8 yılda 7 milyar kilowatt/saat enerji üretildi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Çoruh Nehri üzerinde yapımı tamamlanan Borçka Barajı şu an itibarıyla Muratlı ve Deriner Barajları ile beraber üçüncü altın gerdanlıktan biri olma özelliği taşıyor. Borçka Barajı, Türkiye’nin kuzeydoğu bölgesinde Çoruh Nehri üzerinde, Aşağı Çoruh Havzası’nda bulunuyor. Çoruh Nehri Projeleri kapsamında yer alan Borçka Barajı ile beraber Artvin ili Çoruh Nehri ana kolu üzerinde Muratlı, Deriner, Artvin, Yusufeli Baraj ve HES projeleri de bulunuyor. Açılışı 2007 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tara-

fından gerçekleştirilen ve 2 üniteden oluşan Borçka Barajı’nın 1. ünitesinde Nisan 2007 itibariyle elektrik enerjisi üretilmeye başlandı. Böylece, Çoruh’un 5 altın gerdanlığı bölgeye hayat vermeye ve yöre halkını kalkındırmaya devam ediyor. Milli Ekonomiye 1 Milyar 800 Milyon TL Katkı Borçka Barajı’nın planlaması yapılırken milli ekonomiye yılda 90 milyon dolar katkı sağlayacağı öngörülmüştü. Bugün ise öngörülerin çok üstünde bir verim elde edilerek Borçka Barajı ve HES’ten 8 yılda 7 milyar kilowatt/saat enerji üretimi gerçekleştirildi. Böylece milli ekonomiye 1 milyar 800 milyon TL katkı sağlandı.

ATIKLARIN ENERJIYE DÖNÜŞÜMÜNDE JAPON IŞBIRLIĞI ANADOLU AJANSI

B

Katı atık depolama sahasında metan gazından, içme suyu ana hattına kurulan tribünle sudan, güneş enerjisinden ve son olarak inşaatına başlanan çamur yakma tesisinden elektrik üretimi gibi projelerle yenilenebilir enerji kullanımı konusunda çeşitli adımlar atan Bursa Büyükşehir Belediyesi, JICA işbirliğinde atıklardan daha fazla enerji üretimi çalışmalarına hız veriyor. Japonya’da uzun yıllardır atıktan enerji elde etme teknolojisi konusundaki çalışan Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA), deneyimlerini aktarmak için Türkiye ‘den seçiler 5 pilot ilden biri olan Bursa’da çalışmalara başladı.

82 Mayıs

2015

Japan International Cooperation Agency (JICA) araştırma takımı kendi metodolojilerine göre belediye atıklarını mutfak atıkları, plastik, kağıt, karton, cam, yanabilir gibi 17 kategoride inceleyerek atık karakterizasyon çalışmasını gerçekleştirdi. Proje sayesinde ilgili belediyelerle Japon teknolojisi konusunda bilgi ve deneyim paylaşımı sağlanacak ve Türkiye’de atıktan enerji eldesi sektörünün gelişmesine katkıda bulunulacak. Ağustos 2015’te tamamlanması planlanan çalışma kapsamında Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı da atık yönetimi konusunda sahip olduğu bilgileri JICA takımı ile paylaştı.



Hazırlayan: Can Cengiz

www.elektrikdergisi.com

ENERJİ DÜNYASINDAN

ABD’DE SONDAJ KULELERI AZALIYOR

ABD`de petrol ve gaz sondaj kule sayısı geçen hafta 6 adet düşerek 888 adet oldu. Baker Hughes tarafından açıklanan verilere göre, ABD`de faaliyetlerini sürdüren petrol ve gaz sondaj kuleleri geçen hafta düşüşünü sürdürdü. Ülkede kule sayısı 6 adet düşüşle 888 adet oldu. Bir yıl önceye göre ise ülkede kule sayısındaki düşüş 973`e ulaştı. ABD Sondaj kulelerinin 850 adedi karada, 4 adedi iç sularda, 34 adedi ise açık sularda yer aldı. Ülkede geçen hafta petrol kulesi sayısı 8 adet düşüşle 660 olurken, doğal gaz kulesi sayısı 2 adet artışla 223 adet, muhtelif amaçlı kule sayısı değişmeyerek 5 oldu. Aynı dönemde Meksika körfezinde kule sayısı değişmeyerek 33 olurken, Kanada`da 2 adet düşüşle 77 olarak açıklandı. Böylece Kuzey Amerika`da toplam kule sayısı 4 adet düşüşle 965 oldu. Son bir yılda toplam kule sayısında 1.049 adet düşüş yaşandı. Kaynak: Baker Hughes

İSVEÇ’IN EN BÜYÜK PETROL ŞIRKETI LUNDIN PETROLEUM, RUSYA’DA

İsveç’in en büyük petrol şirketi Lundin Petroleum, Rusya’da petrol üretim lisansı aldı. Şirketten yapılan açıklamada, 2013 yılından bu yana faaliyet gösterdikleri Hazar Denizi’nin Rusya sektöründe yer alan Lagansky bölümündeki Morskaya petrol yatağı için Rusya Tabii Kaynaklar ve Ekoloji Bakanlığı’na bağlı federal lisans dağıtım ajansının onayı ile üretim lisansı elde edildiği bildirildi. İsveçli petrol şirketinin elde ettiği üretim lisansının 2035 yılına kadar geçerli olduğu ve 50 kilometrekarelik alanı kapsadığı belirtildi. Morskaya yatağının yaklaşık 157 milyon varil petrol eşdeğeri rezerve sahip olduğu tahmin ediliyor. Morskaya petrol yatağı, Lundin Petroleum ve Gunvor Group’tan oluşan ve yüzde 70’i Lundin’a ait LLC Petroresurs konsorsiyumunun mülkiyetinde bulunuyor. Kaynak: Enerji Enstitüsü

MI6’DAN BP’YE

İngiliz Gizli Haber Alma Teşkilatı’nın (MI6) eski başkanı John Sawers, 35 yıllık uluslarası tecrübesi ve ikili ilişkileri göz önünde bulundurularak BP`nin yönetim kurulu üyeliğine seçildi. 2009’dan 2014’e kadar haber alma teşkilatının başında bulunan Sawers, Birleşmiş Milletler’de İngiltere Büyükelçiliği ve Irak’ta İngiltere özel temsilciliği görevlerinde bulundu. BP bu pozisyon için Sawers’a 90.000 Pound ödeyecek. BP yaptığı açıklamada yönetim kuruluna ise ekonomist Paula Rosput Reynolds’ın da getirildiğini açıkladı. Enerji sektörünün önemli isimlerinden Reynolds son olarak Amerikalı AGL Resources şirketinin yöneticiliğini yaptı. Kaynak: The Guardian

84 Mayıs

2015


SALLANARAK ENERJI ÜRETECEK

İspanyol şirketin Vortex Bladeless adını verdiği girişimin, rüzgar şiddeti ne olursa olsun mıknatıslar kullanarak türbinlerin sallanmasını hedefliyor. Bu sayede türbinler sallanmaya başladığında, altlarında bulunan alternatör mekanik hareketi elektriğe dönüştürüyor. Girişimci firma yeni teknolojinin, normalden yüzde 30 daha az elektrik ürettiğine de dikkat çekmekte. Birkaç farklı model üzerinde çalışırken, gelecek yıl Vortex Bladeless’ın satışa sunulması, 2018 yılında da endüstriyel modellerinin yaygınlaşması bekleniyor. Kaynak: The Verge

AZERBAYCAN’IN PETROL IHRACATI DÜŞTÜ

Azerbaycan`ın petrol ihracatı yılın ilk dört ayında yüzde 0,9 azaldı. Azerbaycan Devlet Gümrük İdaresi verilerine göre, 2015 yılının ilk 4 ayında ham petrol ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,9 azalarak 11 milyon 281 bin tondan 11 milyon 124 bin tona geriledi. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı üzerinden yapılan ihracat ise 9,2 milyon tondan 8,84 milyon tona düştü. Yılın ilk 4 ayında doğal gaz ihracatı ise 3,08 milyar metreküpten 3,14 milyar metreküpe çıktı. Azerbaycan`ın ilk 4 ayda petrol ihracat geliri de 2014`ün aynı döneminde 6,15 milyar dolardan 3,28 milyar dolara indi. Kaynak: Enerji Günlüğü

NEW YORK’TA NÜKLEER PANIK

New York’un 60 kilometre güneyinde yer alan Indian Plant Nükleer Santrali’nde transformatörün patlamasıyla çıkan yangın büyük paniğe neden oldu. Olaya müdahale edilerek reaktör anında kapatılırken böylece durumun vahim bir hal alması da önlendi. Kapatılan bölüm daha sonra da yeniden işletime açılmazken şirket yaptığı açıklamada kamu güvenliği tehdit edecek bir durum olmadığını belirtti. Olay sırasında reaktörden yükselen dumanlar ise New Yorkluların uzun süre korkulu anlar yaşamasına sebep oldu. Kaynak: RT

85 Mayıs

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

ENERJİ VERİMLİLİĞİ ERDOĞAN GÜRSOY, Emerson Network Power

İnsanoğlu doğayla mücadelesiyle başlayan tarihinde çok büyük aşamalar kat etmiş, kıt kaynaklar ile sınırsız insan ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmıştır tarihi boyunca. İlkel toplumdan modern topluma kadar olan süreçte her bir aşamada farklı zorluklara çözüm üretmek için teknolojiler geliştirmiş ve geliştirdiği makine, alet ve hizmeleri en faydalı şekilde kullanmak istemiştir. Günümüz teknolojisinin geldiği nokta başlangıçtan günümüze kadar devam eden ‘kıt kaynaklar ile sınırsız insan ihtiyaçlarının karşılanması’ devam etmekle birlikte bu duruma (en az enerji ile en çok iş yapan = verim) verimli zaman kullanımından, iş hayatından, okuldan evden kısaca üretim ve tüketime verimi ilave etmeyi zorunlu kılmıştır. Üretim hattının neresinde olduğu önemli olmayan, İster sanayii için ister ev / ofis için üretim yapılsın artık verimli, çevreye dost, kaynakları en verimli kullanabilen üretim bantları teknolojik gelişmelere yön vermektedir. Bu süreç son kullanıcılarda Endüstri, Devlet, Özel Sektör ve bireysel kullanıcıların bilinçlenmesi ile verimli ürünler daha da önem kazanamaktadır. Evde kullanılan aydınlatama ampulünden sanayide kullanılan kesintisiz güç kaynağına kadar olan geniş bir yelpazede üretim artık uzun ömürlü, geri dönüşüm kısa, verimi yüksek olan, ilk yatırım maliyeti(APEX) ile işletme maliyetini (OPEX) düşüren ürün ve hizmetler tercih edilmektedir. Türkiye elektrikli ürün pazarı, genel olarak fiyat odaklıdır. Bir ürüne satın alma sırasında ödenen bedel, buz dağının yalnızca görünen yüzünüdür. Görünmeyen kısımda ise esas maliyeti oluşturan etmenler gizlidir. Ürünün işletme, servis, değişim maliyetleri; verimlilik oranına bağlı olarak değişen fatura tutarları, kullanım kolaylığı, kullanılan elektrik kaynağının kirletilmesi ve bundan kaynaklanan maliyetler, ürünün toplam sahip olma maliyetini (total cost of ownership) oluşturmaktadır. Toplam sahip olma maliyetinin yüzde 30-50’lik bölümünü malzeme, kurulum gibi kalemler oluşturur. Geri kalan yüzde 50-70 ise harcanan enerji, verimlilikten dolayı ortaya çıkan maliyetler, kaynağı kirletme oranları ve buna bağlı maliyetlerden meydana gelir. 86 Mayıs

2015

ENERJİ VERİMLİLİĞİ İÇİNDE KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI Teknolojik gelşimler ilerledikçe kesintisiz enerjiye ihtyaç bir o kadar artmaktadır.Kesintisiz güç kaynakları istenmeyen kesintilere çare olmakla birlikte yukarıda açıkladğımız verimin yüksek olması, sahip olma maliyetinin yıllara saih kendini amorti etmesi çok önemlidir. Bu teknolojik gelişmler KGK sistemlerinede yansımkatadır. Müşteri ve Pazar ihtiyaçları dizyan edilecek KGK sistemleri için çok önem arz eder. Nasıl ki IT sektöründe geliştirilen sanallaştırmalar vb. uygulamalar KGK pazarında kendini Moduler sistem olarak bulmuştur. Pazar lideri olan firmamızın 30-9,6MW kadar moduler KGK sistemleri bulunmaktadır, verimliliği yüksek, güvenilirliği yüksek ürünlerdir. Moduler sistemler ile MTTR (Mean Time to Repair) tamir ve müdahale süresi artık dakikalar ile ifade edilmektedir. Son kullanıcılar da son yıllarda ürün tercih ederken artık sadece teklif tutarına bakmıyor, almayı planladığı ürünün verimine, arızaya müdale edecek teknik ekibe, verimden dolayı kaç yıl içinde amorti edeceğine birçok elektirksel parameterelere bakmaktadır. Bu durum bizler için çok olumlu bir gelişme olduğunu müşteri ve pazara doğru bilgi verdiğimizi ve son kullanıcıların blinçlendiğini göstermektedir. İyi bir ürün, iyi bir hizmet almak için bilinçli olmak gereklidir ki pazar atık bu talepler ile bizlere ulaşmaktadır. Verimli ürünler hem işletme, hem de ülke ekonomisine katkılar sağlanmaktadır.


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

YÜKSEK EMPEDANSLI DİFERANSİYEL KORUMA Özgür YILMAZ / Siemens San. ve Tic. A.Ş. Enerji Yönetimi İletim Çözümleri Tasarım Mühendisliği Yöneticisi

Yüksek Empedanslı Diferansiyel Koruma, toprak arızalarını tespit etmek amacı ile kullanılan hassas ve basit bir ölçüm metodudur. Kullanım alanları aşağıdaki gibidir: 1. Transformatör Diferansiyel Koruma 2. Bara Diferansiyel Koruma 3. Motor, Generatör, Reaktör Diferansiyel Koruma 4. Sınırlandırılmış Toprak Arıza Koruması Bu ölçüm metodunda koruma bölgesini tanımlayan bütün akım transformatörleri Şekil-1’ de görüldüğü gibi paralel bağlanır ve toprak arıza akımı yüksek dirençli bir devreden geçirilir.

Şekil-1: Sirkülasyon akım sistemi eşdeğer devresi

Doyma esnasında H akım transformatörünün mıknatıslanma reaktansı sıfıra düşecek ve artık sekonder tarafta bir akım üretilmeyecektir. Bu durum şekilde görüldüğü gibi kesikli çizgilerle temsil edilmiştir.

Burada RCTG ve RCTH akım transformatörü iç dirençleri, RLG ve RLH ise akım transformatörleri ve role arasındaki iletken dirençleridir. ZEG ve ZEH ise kaçak reaktansları temsil etmektedir. Bu yöntemde RR direnci üzerinden geçen akım tespit edilerek gerilim ölçümü yapılmaktadır. Dahili bir arıza durumunda bu gerilimin çok yüksek değerlere çıkmasını engellemek amacı ile ölçüm devresine parallel bağlanan bir varistör (lineer olmayan direnç) kullanılması gerekir. Zira bu esnada akım transformatörlerinin doymaya gitmesinden kaynaklanabilecek ani gerilim yükselmeleri meydana gelebilmektedir. Sistemde herhangi bir kısadevre yokken veya kısadevre, koruma bölgesinin dışında iken ölçüm devresi üzerinden herhangi bir akım akışı sözkonusu değildir. Dolayısı ile RR direnci üzerindeki gerilim yaklaşık sıfır olacaktır. Buna karşılık koruma bölgesinin içinde bir arıza meydana gelmesi durumunda oluşacak dengesizlik akımı yüksek dirençli RR devresi üzerinden geçerek direnç üzerinde bir gerilim ölçülmesine neden olacaktır. Bu yöntemde kullanılan akım transformatörlerinin aynı tipte seçilmesi ve hatta bu koruma düzeni için ayrı bir çekirdek ihtiva etmesi gerekmektedir. Aynı çevirme oranı ve doyma karakteristiğine sahip akım transformatörlerinin kullanılması bu anlamda önemlidir. Bu akım transformatörlerinde ölçüm hatalarının da minimum değerde tutulması koruma hassasiyeti açısından gerekli olacaktır. Yüksek empedanslı bara diferansiyel korumalarında PX sınıfı akım transformatörlerinin kullanılması zorunlu olmakla beraber yüksek empedanslı sınırlandırılmış toprak arıza korumalarında bu bir zorunluluk değildir. Bununla beraber kademeli akım transformatörlerinin kullanımına da bu yöntemde müsade edilmemektedir. PX sınıfı akım transformatörlerinde Şekil-2’ de görüldüğü gibi bir Uknee gerilimi tanımlaması yapılmaktadır. Buna dirsek noktası gerilimi de denilebilir. Dirsek noktası, tanım olarak, Imag mıknatıslanma akımındaki yüzde50 oranındaki bir artışın Uknee geriliminde yüzde10 oranında bir artışa neden olabildiği nokta olarak ifade edilir. 87 Mayıs

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

Şekil-2: Dirsek noktası gerilimi Koruma bölgesinin içindeki arızalarda röle tarafından ölçülen gerilim ayar eşik değerinin üzerinde olacağından röle açma verecektir. Koruma işleminin güvenli ve kararlı olabilmesi için, seçilecek akım transformatörlerinde Uknee dirsek noktası gerilimi Usetting ayar eşik değerinin iki katından büyük olmalıdır. Koruma bölgesinin dışındaki arızalarda röle üzerinden geçecek akım değerini sınırlayarak rölenin stabil kalmasını sağlamak amacı ile ölçüm devresine seri bağlı bir RR direnci kullanılır. Bu dirence stabilizasyon direnci adı verilir ve aşağıdaki formül ile değeri belirlenebilir: Burada, If arici arıza akımı, IR ise röle sekonder efektif ayar değeridir. IR değerinin belirlenmesinde ise aşağıdaki formül kullanılabilir: Burada, IS: Röle devresi ayar akımı n: Paralel bağlı akım transformatörü sayısı IeS: Röle ayar gerilim değerinde akım transformatörünün mıknatıslanma akımı Akım transformatörlerinin çevirme oranı ile sekonder efektif ayar değerinin çarpımı sonucunda primer çalışma akımı elde edilir. Bara Diferansiyel Koruma sistemlerinde akım transformatörü lokasyonları ile belirlenen koruma bölgeleri tanımlanır. Burada amaç, herhangi bir barada kısadevre söz konusu olduğunda sadece arızalı baraya bağlı fiderlerin kesicilerini açtır88 Mayıs

2015

maktır. Örneğin iki baralı bir sistemde birinci bara Bölge-1, ikinci bara ise Bölge-2 olarak tanımlanır. Birinci baraya bağlı fiderlerin akımları toplanarak Bölge-1 rölesine ve benzer şekilde ikinci baraya bağlı fiderlerin akımları toplanarak da Bölge-2 rölesine uygulanır. Bir fider birden fazla baraya bağlanabilecek şekilde tasarlanmış ise o zaman fiderin hangi koruma bölgesine dahil olduğu o fiderin bara ayırıcısı pozisyonu ile belirlenir. Örneğin fiderin Bara-1 ayırıcısı kapalı Bara-2 ayırıcısı açık iken fider akımı Bölge-1 devresine dahil edilir. Yüksek empedanslı bara diferansiyel koruma sistemlerinde müstakil koruma bölgelerine ilave olarak bir de Kontrol Bölgesi tanımlanır. Kontrol bölgesi, o bara sistemine dahil olan bütün fiderleri kapsar. Fiderler hangi baraya bağlı olduklarına bakılmadan kontrol bölgesine de dahil edilirler. Dolayısı ile herhangi bir bölgede arıza varsa bu arıza hem o bölgenin rölesi hem de kontrol bölgesinin rölesi tarafından tespit edilir. Kontrol bölgesinin tanımlanabilmesi için her fiderde ilave bir akım transformatörü çekirdeğine ihtiyaç duyulur ancak burada fider akımlarının ayırıcı pozisyonları ile anahtarlanmasına gerek yoktur. Bununla beraber bara kuplaj ve bölücülerinde kontrol bölgesi için ilave bir akım transformatörü çekirderdeğine ihtiyaç bulunmamaktadır. Akım transformatörü sekonder devresinde herhangi bir bağlantı kopukluğu olması durumunda ilgili devrenin primer akımına eşdeğer bir dengesizlik oluşacaktır. Bu dengesizliğin diferansiyel röle tarafından dahili bir kısadevre olarak algılanması ve hatalı bir açmanın önüne geçilmesi amacı ile akım transformatörü sekonder devrelerinin hassas bir alarm rölesi tarafından sürekli denetlenmesi gerekir. Herbir koruma bölgesi ve kontrol bölgesi için ayrı ayrı olmak üzere toplam akım devrelerine paralel bir alarm rölesi bağlanır. Akım transformatörü sekonder kablo direncini azaltmak ve dolayısı ile röle gerilim ayar değerini düşürmek maksadı ile toplam sekonder devre uzunluğunu mümkün olduğu kadar kısa tutmak gerekir. Buna gore, akım transformatöründen çıkan kablolar öncelikle saha dağıtım kutusuna, oradan ayırıcı kontrol dolabına çekilir. Burada ayırıcı pozisyon kontakları ile anahtarlanıp tekrar kendi saha dağıtım kutusu üzerinden komşu saha dağıtım kutusuna geçirilir. Bu şekilde bütün


saha dağıtım kutuları dolaşıldıktan sonra röle üzerinde kapalı ring olarak devre tamamlanır. Bu devre için kullanılacak kabloların kesidi tipik olarak 2,5 mm2 olup fiziksel veya elektriksel şartların gerektirmesi halinde 6 mm2’ ye kadar çıkabilir. Dahili arızalarda yüksek empedanslı röle devresi, akım transformatörleri için oldukça yüksek bir yük teşkil edecektir. Bu durum akım transformatörlerinin sekonder uçlarında nominal doyma gerilimlerinin çok çok üzerinde tepe değeri olan bozuk dalga formlu bir gerilim oluşmasına neden olacaktır. Bu gerilim ise akım transformatörlerinin izolasyonuna zarar verebilecek boyutta olabilir. Koruma düzenine zarar vermeden bu gerilimin tepe değerinin sınırlanması gerekir. Röle devresine parallel olarak bağlanan bir varistör (seramik lineer olmayan direnç) ile bu sağlanabilir. Kullanılacak varistörün karakteristiği aşağıdaki formül ile verilir: Burada C boyutlarla ilgili bir sabit, β ise 0,2-0,25 aralığında bir sabittir. Rölenin gerilim ayar değerinde varistör üzerinden geçecek akımın değeri C katsayısına bağlıdır. 175 V’ a kadar röle gerilimlerinde C değeri 450; 325 V’ a kadar röle gerilimlerinde ise C değeri 900 alınabilir. Yüksek empedanslı diferansiyel koruma yönteminin bir diğer önemli uygulama alanı transformatörlerde toprak arızalarının hassas bir biçimde tespit edilmesine yöneliktir. Yüksek empedanslı sınırlandırılmış toprak arıza (High Impedence Restricted Earth Fault) adı verilen bu yöntemde transformatör yıldız bağlı sargılarının nötr noktasına yakın bölgelerinde oluşan ve arızaya karışan sargı miktarının az olması nedeni ile klasik diferansiyel koruma rölelerince tespit edilmesi güç olan toprak arızalarının seçici bir biçimde tespit edilmesi bu yöntemle mümkün olabilmektedir. Şekil-3’ de görüldüğü gibi yüksek empedanslı sınırlandırılmış toprak arıza koruması, transformatörlerin yıldız bağlı sargılarına uygulanır. Bu yöntemde kullanılan akım transformatörleri için de yukarıda açıklanan kriterler geçerlidir. Paralel bağlı 3-faz akım transformatörlerinden elde edilen akım ile transformatör yıldız noktası toraklama hattındaki akım transformatöründen elde edilen akım galvanik olarak toplanır ve toplam akım yine yüksek empedanslı bir ölçüm devresi üzerinden röleye uygulanır. Dolayısı ile koruma bölgesi 3-faz akım transformatörleri ile nötr akım trans-

formatörü arasında kalan bölge ile sınırlandırılmış olur. Arıza bu bölgenin dışında ise herhangi bir diferansiyel akım ölçümü yapılmayacağından röle stabilitesini koruyacaktır. Buna karşılık, koruma bölgesi içerisinde kalan arızalarda ise oluşacak diferansiyel akım, röle tarafından tespit edilecek ve arıza gecikmesiz olarak temizlenecektir.

Şekil-3: Yüksek empedanslı sınırlandırılmış toprak arıza koruması Transformatör sarımları arasında bir izolasyon hatasından kaynaklanabilecek arızalarda sarımlardan çok yüksek bir arıza akımı geçecek olmasına rağmen primer akım değeri düşük seyredeceğinden sarımlar arası arızaların yüksek empedanslı sınırlandırılmış toprak arıza koruması ile tespit edilebilmesi mümkün olmayabilir, o nedenle bu tip arızaların transformatör zati korumalarından olan Buchholz koruma röleleri ile tespit edilmesi gerekmektedir. Elektrik makinaları ve baraların korunmasında kullanılan diğer bir yöntem de Düşük Empedanslı Diferansiyel Koruma yöntemidir. Yüksek empedanslı diferansiyel koruma yönteminden farklı olarak, bu yöntemde stabilizasyon direnci ve varistör kullanımı sözkonusu değildir. Harici arızalarda, akım transformatörlerinin doymaya gitmesi sonucu ortaya çıkan diferansiyel akımlara karşı rölenin hatalı açma yapmaması ve stabilitesini koruyabilmesi amacı ile Şekil-4’ te görülen karakteristik kullanılır. 89 Mayıs

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

Şekil-4: Düşük empedanslı diferansiyel koruma karakteristiği Şekil-4’ ten görüldüğü üzere “Istab” stabilizasyon akımı ayarlanan eşik değerinin üzerine çıktığında röle, diferansiyel akım eşik değerini dinamik olarak yukarı çekecektir. Dolayısı ile rölenin ölçtüğü diferansiyel akım değeri “stabilizing area” bölgesinde kalacağından röle herhangi bir açma yapmayacaktır. Yüksek empedanslı diferansiyel koruma ile düşük empedanslı diferansiyel koruma yöntemlerinin birbirlerine göre belirli avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır: Yüksek empedanslı koruma düşük empedanslı korumaya nispeten daha ekonomik ve basit bir çözümdür. Akım transformatörlerinin doymaya gitmesine karşı ilave bir önlem gerektirmez. Özellikle tek baralı veya bir buçuk kesicili istasyonlarda ve transformatörlerin sınırlandırılmış toprak arıza korumalarında hızlı, etkili, seçici ve ucuz bir çözüm olarak kullanılabilir. Buna mukabil düşük empedanslı korumada akım transformatörlerinin doyması durumunda stabiliteyi korumak amacı ile özel algoritmalar kullanılmaktadır. Basit bara yapılarında düşük empedanslı diferansiyel koruma yönteminin kullanılması nispeten pahalı bir çözüm olacaktır. Düşük empedanslı bara diferansiyel koruma sistemlerinde kullanılan akım transformatörleri farklı çevirme oranlarında ve koruma sınıflarında olabilirken yüksek empedanslı korumada akım transformatörleri aynı özelliklerde seçilmelidir. Düşük empedanslı koruma için ayrı bir akım transformatörü çekirdeğinin kullanılma90 Mayıs

2015

sı zorunlu değildir. Fider korumalarından biri ile ortak çekirdek kullanılabilir, ancak yüksek empedanslı uygulamada diferansiyel koruma için ayrı birer akımtransformatörü çekirdeğine ihtiyaç duyulur. Benzer şekilde düşük empedanslı yöntemde kontrol bölgesi (check zone) koruması için de ayrı birer çekirdek ihtiyacı bulunmazken yüksek empedanslı yöntemde kontrol bölgesi koruması ayrı çekirdekler üzerinden sağlanır. Yüksek empedanslı korumada akım transformatörü sekonder devreleri ayırıcı pozisyon kontakları ile anahtarlanarak bara bölgeleri belirlenirken düşük empedanslı korumada bu işlem tamamen röle algoritması tarafından gerçekleştirilir. Bu nedenle karmaşık bara yapılarında düşük empedanslı koruma uygulaması daha uygun bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Modern düşük empedanslı diferansiyel koruma rölelerinde fazlar için ayrı ayrı koruma sağlanırken yüksek empedanslı diferansiyel korumada her üç faz için ortak bir koruma sözkonusudur. Elektrik tesislerinde koruma sistemleri güvenilirliğinin bir gereği olarak kesici arıza durumlarına karşı önlemler alınmaktadır. Sistemin herhangi bir yerinde arıza olduğunda bu arızanın sistemden acilen izole edilmesi gerekir. Herhangi bir nedenle arıza ilgili kesiciler tarafından izole edilemez ise kesici arıza koruma röleleri devreye sokularak arızanın bir üst kesiciler tarafından temizlenmesi sağlanabilir. Düşük empedanslı bara diferansiyel koruma yönteminde kesici arıza koruma sistemi genellikle röleye entegre olarak gelmekte iken yüksek empedanslı korumada kesici arıza koruma sistemi için ayrı röleler tesis edilmektedir.

Sonuç olarak, yüksek empedanslı diferansiyel koruma yöntemi basit bara yapısındaki istasyonlarda (örneğin bölmelere ayrılmış tek baralı sistemler, birbuçuk kesicili sistemler gibi) hızlı, güvenli, seçici ve ekonomik bir koruma şekli olarak tercih edilebilmektedir.


TANITICI RÖPORTAJ

www.elektrikdergisi.com

“MAKINE VE SISTEM OTOMASYONUNDA EKSIKSIZ ÇÖZÜMLER SAĞLIYORUZ” PLC (PROGRAMMABEL LOGIC CONTROLLER) GÜNÜMÜZ TEKNOLOJISININ VE ENDÜSTRININ ILERLEMESINDE OLDUKÇA BÜYÜK KATKISI OLAN EKIPMANLARDANDIR. PLC NIN TARIHÇESINE BAKACAK OLURSAK MODICON FIRMASI TARAFINDAN 1969 YILINDA KEŞFEDILMIŞ VE TICARILEŞTIRILMIŞTIR. MODICON MARKASI BU GÜN HALA SCHNEIDER ELECTRIC BÜNYESINDE TICARI HAYATINA DEVAM ETMEKTEDIR. Modicon Grubundaki ürünler kendi aralarında, özelliklerine göre hangi başlıklar altında toplanabilir? Modicon PLC aileleri kendi içinde 2 farklı kategoride değerlendirilebilir. Fabrika, Proses ve Altyapı uygulamalarına yönelik Plantstruxure platform içerisinde yer alan Modicon M340, Modicon Premium, Modicon Quantum ve Modicon M580 aileleri olarak sayabiliriz. Tüm Bu PLC ailesi Unity adı verilen kullanıcı dostu programlama yazılımı ile programlanır ve farklı yazılımlar ile Hibrid DCS olarak kullanılabilir. Tam yedeklemeli sistemler, Scada ile ortak database, online değişiklikler gibi özellikleri ile ön plana çıkmaktadır. Makina imalatına yönelik olarak ise MachineStruxure platformu içerisinde yer alan Modicon M221, Modicon M241/M251 serileri SoMachine programlama yazılımı ile programlanır durumdadır. M221 PLC için Türkçe PLC diyebiliriz. Programlama yazılımı –yardım dosyaları ve eğitim videoları dahil- tamamen Türkçedir. Bunun için sloganını “Türkçe Yazılım, Türkçe Doküman, Türkçe Destek “ olarak belirledik. Kısaca Modicon PLC ailemiz ile en basit makinadan en karmaşık endüstriyel tesise kadar çözüm sağlayabiliyoruz

Hangi tip işletmeler, ne gibi makinalarda Modicon M221 kullanabilirler? Biz makine ve sistem otomasyonunda eksiksiz çözümler sağlıyoruz. Butondan, endüstriyel PC ye kadar tüm otomasyon ürünleri ve otomasyon sistem mimarileri, yerel

ve küresel teknik destek, satış sonrası destek sağlıyoruz. M221 kullanıldığı bizimde özellikle odaklandığımız sektörlerde var. Ambalajlama, paketleme, konveyör, pompa bu odaklandığımız sektörlerden bazıları. Aslında kullanıcılar kendi proje büyüklüğüne göre M221 PLC seçimi yapmaları gerekiyor. 2eksen kartezyen için M221 seçilebilir. Ama tamamen hareket kontrolüne bağlı bir otomasyon yapılmak isteniyorsa üst serimize geçiş yapmaları gerekecektir.

91 Mayıs

2015


TANITICI RÖPORTAJ

www.elektrikdergisi.com

Modicon M221 kullanıcılarına ne gibi bağlantı avantajları sağlıyor? Tüm serilerde USB ve modbus haberleşme portu standart olarak bulunuyor. Ethernet portu olan tüm modellerde Ethernet kablosu ile Cat5 kablo ile tüm sisteme program yüklemek ve tüm cihazlara erişmek mümkün. Modbus ve Modbus TCP/IP ile diğer cihazlardan veri alışverişi mümkün. Ethernet deyince uzaktan erişimi de unutmamak gerekir. Ethernet ile farklı lokasyondan uzaktan erişim yapabilirsiniz. Ethernet portuna sahip tüm M221 PLC ailesine evinizdeki bilgisayarınızdan, tablet pclerden veya akıllı telefonlarınızdan erişip kontrol edebilirsiniz.

Modicon M 221’lerin pratiklik ve hız avantajlarından söz eder misiniz? “Vakit, nakittir” sözü yeterli midir? Aynı seri makinadan yüzlerce üretiyorsunuz. Her makina üzerinde PLC bulunuyor ve her PLC enerji vermek; ardından program yükledikten sonra da enerji kesip diğer panoya geçmek zorunda kalıyorsunuz. Ama kutusundan çıkardığınız M221 PLC enerji vermeden USB kablo ile yüzlerce cihaza projeyi yükleyip seri üretime devam edebilirsiniz. Bilgisayarınız ve USB kablonuz bunun için yeterlidir. M221 PLC, SoMachine Basic yazılımı ile programlanır. Sloganımız “Türkçe yazılım, Türkçe doküman, Türkçe destek” sayesinde eğitim gerektirmez. Kendi kendinize proje geliştirebilirsiniz.

Modicon M221’ler veri işlemede hangi üstünlükleri sunuyor? İşlemci kalitesinden ötürü haberleşme aktif edildiğinde veri işleme hızı düşmüyor dolayısı ile PLC döngü süresinde değişme olmuyor. Bunu farklı rakipler ile test eden müşterilerimizden inanılmaz olumlu geri dönüşler alıyoruz.

Türkiyeli kullanıcılar için Modicon M221’leri avantajlı kılan ek özellikler var mı? Modicon M221 Pazardaki ender Türkçe PLC lerden biri. Sadece editör değil aynı zamanda Yardım dosyaları ve eğitim videoları da Türkçedir. Ücretsiz Yazılıma, Türkçe doküman ve Türkçe videolarına forum sayfamızdan erişebilirsiniz. Ayrıca buradan hem M221 hem de diğer ürünlerimiz ile ilgili sorularınıza cevap bulabilirsiniz. Schneider Electric 100 ün üzerindeki ülkede bulunan servis ağı ile sadece Türkiye’de değil yurtdışına gönderilen makinalarda da bakım, teknik destek ve garanti sağlamaktadır.

“TÜRKÇE YAZILIM, TÜRKÇE DOKÜMAN, TÜRKÇE DESTEK SAYESINDE EĞITIM GEREKTIRMEZ. KENDI KENDINIZE PROJE GELIŞTIREBILIRSINIZ”

92 Mayıs

2015


TANITICI RÖPORTAJ

www.elektrikdergisi.com

“TÜM KRITIK UYGULAMALAR İÇIN KESINTISIZ VE KALITELI ENERJI” “GELIŞMEKTE OLAN TEKNOLOJIMIZLE BIR ÜST SEVIYEYE ÇIKIYORUZ” Kesintisiz güç kaynağı sektöründe son üç yıldır en hızlı büyüyen firma olan Makelsan, enerji verimliliğini öne çıkaran ürünlere imza atıyor. “Gerçek Three Level Doğrultucu ve Evirici” teknolojisini müşterilerine sunan Makelsan, yüzde96’ya varan yüksek verim sağlıyor.

Hakan Akan, Makelsan Satış ve Pazarlama Müdürü

Makelsan’ın ürün gamı hakkında bilgi verebilir misiniz? Ev ve iş yerlerinde kişisel bilgisayarlardan, hayati önem taşıyan kuruluşlara, küçük ve orta ölçekli işletmelerden, basın ve yayın kuruluşlarına, havacılık ve askeri sistemlere, fabrikalara, spor tesislerine, otomasyon sistemlerine ve endüstriyel uygulamalara kadar yaygın kullanım alanı bulunan UPS’lerin önemi oldukça fazladır. Makelsan olarak en önemli ürünlerimiz kesintisiz güç kaynaklarıdır. Line interactive 600VA’dan paralelleme ile online teknolojilerde sınırsız güce uzanan, trafosuz IGBT’li statik kesintisiz güç kaynağı, BT ve veri merkezleri için moduler ups üretimimizin büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Aynı zamanda dinamik kesintisiz güç kaynakları, veri merkezleri için soğutma sistemleri, solar invertörler, güç

sabit akım regülatörleri, uzun süreli akü dolapları, frekans konvertörleri, invertörler, DC güç kaynakları ve şarj redresörleri de ürün gamımızda bulunmaktadır.

Makelsan olarak kesintisiz güç kaynakları sektöründe yaklaşık 40 yıllık bir tecrübeye sahipsiniz, bu 40 yıl içerisinde sektörde ne gibi değişimler ve dönüşümler yaşandı? 1976 yılında Karaköy’de kurulan Makelsan, güç elektroniği sektöründe geniş mühendis kadrosu ile yerli üretim yaparak kendi teknolojisini pazara sunan bir firmadır. Türk sermayeli şirketlerde böyle uzun bir geçmişe sahip firma sayısı çok az. O yıllarda sayılı firmalar sektöre hâkim iken son yıllarda baktığımızda irili ufaklı çok fazla firma görüyoruz. Bu süreç içerisinde

93 Mayıs

2015


TANITICI RÖPORTAJ

www.elektrikdergisi.com

yanlış strateji uygulayan ve gelişime ayak uyduramayan oyuncuların sektörden çekildiği gibi gelişen teknoloji ile sektöre giriş yapan çok fazla firma da oldu. Üretim yapan firmaların dışında, sadece kar amacı ile ithal ürünleri kendi markası adı altında piyasaya süren küçük ölçekli firmalar da artmış bulunuyor. Bu firmaların çoğalması piyasadaki rekabeti daha da arttırdı. Biz yaklaşık 40 yıldır koşulsuz müşteri memnuniyetinin sağlanması hedefi ile güvenilir, ekonomik üstünlükleri olan, uluslararası standartlar ile uyumlu, kusursuz ürünler üreten, satış öncesi ve sonrasında mükemmel hizmet veren firma olarak yerimizi korumaya ve son dönemlerde hızlı bir şekilde yükselmeye devam ediyoruz.

Türkiye’nin tek çatı altında en büyük UPS üretim tesisine sahipsiniz. Tesisin özellikleri hakkında bilgi verebilir misiniz? İş hacmimizin artmasıyla Hasanpaşa tesisimiz yetersiz gelmeye başladı. Bu sebeple 2012 yılı itibari ile İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesinde Türkiye’nin tek çatı altında en büyük UPS üretim tesisini kurduk. Son yıllarda sektördeki en büyük üretim ve entelektüel sermaye yatırımına imza atan Makelsan, sıfırdan kalıcı değer yaratarak, 20.000m2’lik en yeni teçhizatla donatılmış modern üretim tesisimizde, kalifiye ekibimizle verimli çalışmayı esas alarak dünya çapındaki kullanıcılara kaliteli ve yüksek teknolojili IS0 9001, IS0 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi, CE, GOST-R gibi ulusal ve uluslararası sertifikalara sahip ürünlerimiz ile hizmet veriyoruz.

Faaliyetleriniz arasında AR-GE önemli bir yer tutuyor. AR-GE yatırımlarınıza devam etmeyi planlıyor musunuz? Makelsan, güç elektroniği alanında uzman yazılım,

94 Mayıs

2015

donanım, ECAD ve MCAD tasarımcı olmak üzere Türk mühendis gücüne sahip AR-GE birimi ile yol almaktadır. AR-GE kültürü firmamızın kuruluşu ile başlamakla beraber profesyonel anlamda AR-GE çalışmaları, 1997 yılında bir birim olarak yeniden organize edilmiştir. Özellikle bu tarihten sonra etkili bir şekilde nitelikli tasarım yetenekleri, bilgi birikimi ve teknolojik altyapısı ile özgün ürünler tasarlanmaya başlanmıştır. Biz pazara yenilikçi ürün ve teknolojiler sunabilmek için kendi bünyemizdeki laboratuar altyapısına önemli yatırımlar yapıyoruz. Araştırma geliştirme aktivitelerinde


Ali AYTEMİZ, Yönetim Kurulu Başkanı

yerel ve uluslararası üniversiteler, tedarikçiler, araştırma geliştirme organizasyonları ve enstitüler ile ortak çalışmalar yürütmekteyiz. Makelsan olarak üretimini gerçekleştirdiğimiz cihazların hem kalite hem de maliyet bakımından avantajlı olması için geniş çapta AR-GE çalışmaları yapıyoruz. KGK sektörünün istekleri doğrultusunda son teknolojik gelişmeleri mevcut sistemlerimize entegre ederek çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Hayatımızın birçok alanında yer alan ve günlük yaşantımızı çok kolaylaştıran enerjinin üretimi maliyetli ve çevreye zararlı olduğu bilinmektedir. Elektrik enerjisinin tasarruflu kullanılması hem tüketici bütçesine hem de ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır. Biz de hem ülkemize hem de tüketicilerimize karşı üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirerek enerji tasarruflu ve çevre dostu ürünlerimizi geliştirdik. Tüketicilerimize sunmuş olduğumuz ürünümüz; Gerçek Three Level Doğrultucu ve Evirici teknolojisine sahip, yüzde96 ya varan yüksek verim ile en üst düzeyde enerji tasarrufu sağlarken çıkış güç faktörü (output power factor) 1 olan LevelUps serisi kesintisiz güç kaynağı ile çıkış güç faktörü 0,8 UPS lere göre de yüzde25 daha fazla aktif güç sağlamaktadır. AR-GE birimimizin geliştirmiş olduğu LevelUps Serisi Kesintisiz Güç Kaynağımız, Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) tarafından düzenlenen 13. Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri Töreninde “Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi Ödülü” ‘ne layık görülmüştür.

Soldan Sağa -Yönetim Kurulu Üyesi, M. Hakan Akşehirli Yönetim Kurulu Üyesi Genel Müdür, Suat Bilgin

Makelsan hangi yönleri ile rekabet avantajı sağlıyor? Koşulsuz müşteri memnuniyeti anlayışı ile çevreye duyarlı olarak yüksek kaliteli ve en son teknolojiye sahip yeni nesil ürünler sunan Makelsan kesintisiz güç kaynağı sektöründe güvenilir ve önde gelen üretici firmalardan biridir. Gelişmekte olan teknoloji çağında tüketiciler daha bilinçli,ihtiyaçları olan ürünleri araştırıp karşılaştırma yaparak en iyi hizmeti talep ediyor. Ürünlerin teknik özelliklerinin yeterliliğine, hizmet kalitesine ve özellikle müşteri memnuniyetine daha çok önem veriyor. Daha önce de bahsetmiş olduğum gibi sektördeki firmaların artması ile ürünlerdeki kalite, hizmet anlayışı ve servis ağı gibi birçok alanda farklılıklar ortaya çıkıyor. Biz ürün kalitemiz, yenilikçi ekibimiz ve gelişmekte olan teknolojimiz ile rakip firmalar ile kıyaslandığımızda bir üst seviyeye çıkıyoruz. Buna paralel olarak müşteri memnuniyetini daha ön planda tutuyoruz. Geniş ürün yelpazemiz ile tüketicilerimizin her ihtiyacına cevap veren kaliteli enerjiyi garanti eden komple çözümler sunuyoruz. Yurt içinde gerek ürün kalitesi gerekse de yaygın servis hizmeti ve satış sonrası desteğinden dolayı şu an iyi bir pazar payına sahibiz. Türkiye’nin her noktasında da 7 gün 24 saat kolay ulaşılabilir olmayı ve hızlı servis vermeyi amaçlayarak 7 bölgede bulunan çözüm ortakları ile konusunda uzman, sertifikalı saha mühendisleri, kaliteli, dürüst hizmet anlayışı ve müşteri memnuniyeti ilkelerine bağlı kalarak hizmetlerimizi sürdürüyoruz.

MAKELSAN’ IN YAKLAŞIK 40 YILLIK TECRÜBESI VE GELIŞME SÜRECI, ÜST SIRALARA TAŞIMAKLA KALMAMIŞ, ARANILAN BIR MARKA OLMASINI SAĞLAMIŞTIR. 95 Mayıs

2015


TANITICI RÖPORTAJ

www.elektrikdergisi.com

Geniş bir ihracat portföyünüz var. 2015 yılında girmeyi düşündüğünüz yeni pazarlar bulunuyor mu? Türkiye’nin teknolojiyi sadece kullanan değil üreten ve ihraç eden bir ülke haline gelmesi için tüm kaynaklarımızı seferber ettik, üretimini yaptığımız cihazların hem kalite bakımından Avrupa’daki rakiplerimize eşdeğer hem de maliyet açısından daha uygun olması mevcut ihracat satış ağımızı genişletmemizde yardımcı oluyor. Makelsan çalışma prensiplerine uygun firmalar kanalı ile distribütörlük sistemi oluşturmaktayız. 60’a yakın ülkeye ihracatıyla dünya çapında kesintisiz güç kaynağı satış ve satış sonrası yüksek kaliteli çözüm odaklı ve etkili hizmetler sunuyoruz, her platformda yarışabilecek yüksek teknolojili ürünlere sahibiz. Avrupa, Afrika, Latin Amerika, Orta Doğu, Rusya ve Türki Cumhuriyetlerde oturmuş satış kanallarımız mevcut olup 2015 yılında ise Güneydoğu Asya ve Amerika gibi yeni pazarlarda çalışmalar başlatmayı planlıyoruz. Dünya’nın her yerinde güç elektroniği sektöründe güvenilir bir ups üreticisi olarak anılmak en büyük arzumuz.

2015 yılında ki hedeflerinizden bahseder misiniz? Makelsan, 2014 yılında da cirosunu yüzde 65, üretim kapasitesini yüzde 98 arttırarak kesintisiz güç kaynağı sektöründe son 3 yıldır en hızlı

96 Mayıs

2015

büyüyen firmadır. Biz koşulsuz müşteri memnuniyetinin sağlanması hedefi ile güvenilir, ekonomik üstünlükleri olan, uluslararası standartlar ile uyumlu kusursuz ürünler üretmek satış öncesi ve sonrasında mükemmel hizmet vermek amacını taşımaktayız. Bu amacı sürekli iyileştirmenin yanı sıra tüm çalışanların katılımı ile ulaşacağı gerçeğinden hareketle tecrübeli, enerjik, amatör ruh, profesyonel düşünce ile çalışan bireylerden kurulu bir takım ile hizmetlerimize devam ediyoruz. 2015 yılında devam eden AR-GE çalışmalarımıza ek olarak üretim kapasitesi geliştirme projesi ile daha kaliteli, daha katma değerli ve daha hızlı hizmet vermek için gerekli ilave yatırım planlaması yapıldı. Bu projemiz ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bu yıl ilk defa düzenlediği Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programında 183 başvurudan ilk 21 firma içerisinde yer alarak Yatırıma Değer Projeler arasında yer almaktadır.

HAKAN AKAN KIMDIR?

Marmara Üniversitesi Elektrik/Elektronik bölümünden mezun olduktan sonra 2006 yılında Makelsan ailesine katıldım. 2011-2014 yılları arasında Teknik Servis Müdürlüğü yaptığım görevime 2014 yılı itibari ile Satış ve Pazarlama Müdürü olarak devam etmekteyim, Makelsan ailesi ile birlikte yol almaktan gurur duyuyorum. Yeniliğe açık, objektif, öngörü yeteneği güçlü yönetim kadrosu, genç ve dinamik ekibimiz ile birlikte birçok başarıya imza atacağımıza inanıyorum.


Özel Bölüm KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ

TAHRİK SİSTEMLERİ

ENERJİ İZLEME VE SCADA

MAKELSAN

ABB

SGE MÜHENDİSLİK

EMERSON

GMT CONTROL

EMKO

ENEL

ARÇELİK WAT

ABC ENSER

ESİS POWER

ANT MÜHENDİSLİK

MİKADO

EATON

BAUMÜLLER

ENTES

EPKOM

VACON

SIEMENS

AKSARAY ENERJİ

VEM GRUP

BTC

İNFORM

2A MÜHENDİSLİK

TESCOM

ABC ENSER

EPC ENERJİ

EATON

ABB

SOCOMEC

ARTRONIC

97 Mayıs

2015


MAKELSAN KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI REKLAM

KESINTISIZ VE KALITELI ENERJI ÇÖZÜMLERI

MAKELSAN ÜRÜN PORTFÖYÜ • Tek Faz Online KGK 1-20kVA • Üç Faz Online KGK 104800kVA • BT ve Veri Merkezleri İçin Modüler KGK'lar • Veri Merkezleri İçin Hassas Soğutma Sistemleri • Statik Transfer Anahtarı (STS) • Güç Dağıtım Birimleri (PDU) • Uzun Süreli Akü Dolapları • Güç Sabit Akım Regülatörleri • DC Enerji Depolama Flywheel • Uzaktan İzleme Yazılımları • İletişim Seçenekleri (SNMP, Kuru Kontak, ModBus vb.) • Çevre Sensörleri • Solar İnvertörler • Özel Çözümler (Endüstriyel ve Medikal) • Dinamik KGK

98 Mayıs

2015

Makelsan, gelecekteki güç çözümlerini şekillendirmek üzere, hayata geçirdiği, zorlu ortamlardaki kritik prosesler için tasarlanmış, işletme maliyetleri düşük, son kullanıcılar için yüksek kazanımlar sağlayan ‘’Yeni Nesil 3 fazlı three level teknolojisi LevelUps serisi UPS’lerde dijital dönüşüme yaptığı yatırımlar ile yeni dönemde Türkiye’nin lider kesintisiz güç kaynağı üreticisi olmaya odaklanmıştır. Yeni nesil three level teknolojisi, tam dijital kontrollü, üç fazlı LevelUps Serisi kesintisiz güç kaynağı (KGK) yüzde 50-75 kısmı yüklerde dahi yüzde 96’ya varan yüksek verim değeri ve 1 çıkış güç faktörü (kVA=kW) ile işletmelerin ihtiyacı olan yüksek verimlilik, iş sürekliliği ve arttırılmış aktif güç ihtiyacını karşılayan Makelsan, 2015 yılında LevelUps Serisi kesintisiz güç kaynağı ile Türk Elektronik Sanayiciler Derneği (TESİD) tarafından düzenlenen 13. Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödüllerinde de ödüle layık görülmüştür. Türkiye’nin teknolojiyi sadece kullanan değil üreten ve ihraç eden bir ülke haline gelmesi için tüm kaynaklarımızı seferber eden Makelsan, ürettiği cihazların kalite bakımından Avrupa’daki rakiplerine eşdeğer hem de maliyet açısından daha uygun olması mevcut ihracat satış ağını genişletmesine yardımcı olmuştur. Makelsan 60’a yakın ülkeye ihracatıyla dünya çapında kesintisiz güç kaynağı satış ve satış sonrası yüksek kaliteli çözüm odaklı ve etkili hizmetler sunmaktadır. Yüksek teknolojisi ile her platformda yarışabilecek Makelsan’ın Avrupa, Afrika, Latin Amerika, Orta Doğu, Rusya ve Türki Cumhuriyetlerde oturmuş yaygın satış kanalları yanı sıra 2015 yılında Güneydoğu Asya ve Amerika gibi yeni pazarlarda çalışmalar başlatmayı ve Dünya’nın her yerinde güç elektroniği sektöründe güvenilir bir ups üreticisi olarak anılmayı hedeflemektedir. Makelsan, sürekli gelişim ve inovasyonu ilke haline getirmiş, yetkin ve üstün

teknolojiye dayanan, rekabetçi ürün ve yüksek enerji verimliliği sağlayan geleceğin güç çözümleri ile ilgili, işletme maliyetlerini minimuma indirerek tasarruf sağlayan akıllı teknolojiler üretmektedir. Türkiye’nin son yıllarda sektördeki en büyük üretim ve entelektüel sermaye yatırımına imza atan Makelsan, sıfırdan kalıcı değer yaratarak, istihdamı artırıp, insanımızın yüzünü güldüren, Tuzla Deri OSB’de 20 bin metrekarelik alana kurulan yeni fabrika ve yaklaşık 250 kişilik Makelsan çalışanı ile verimliliğini daha da artırarak ülkemizin 2023 hedeflerine de katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Ev ve iş yerlerinde kişisel bilgisayarlardan, hayati önem taşıyan kuruluşlara, küçük ve orta ölçekli işletmelerden, basın ve yayın kuruluşlarına, havacılık ve askeri sistemlere, fabrikalara, spor tesislerine, otomasyon sistemlerine ve endüstriyel uygulamalara kadar yaygın kullanım alanlarında kritik yüklerde yer alan Makelsan Kesintisiz Güç Kaynakları, Line interactive 650VA’dan paralelleme ile online teknolojilerde sınırsız güçlere uzanmaktadır. Makelsan, yaklaşık 40 yıllık tecrübesi, tek çatı altında Türkiye’nin en büyük kesintisiz güç kaynağı fabrikası, Ankara ve İzmir’de bulunan bölge ofislerinin yanı sıra hizmet yeterlilik belgesine sahip çözüm ortakları, konusunda uzman saha mühendisleri, kaliteli, dürüst hizmet anlayışı, yüksek verimli yeni nesil ürünleri ile Türkiye’nin her noktasında 7/24 kolay ulaşılabilir, müşteri memnuniyeti ilkelerine bağlı, güvenilir teknoloji firmalarından biri olarak hizmetlerini sürdürmeye devam edecektir. Daha Fazla “GÜÇ” Daha Yüksek “VERİM” Yeni nesil 3 level teknoloji, tam dijital kontrollü, üç fazlı LevelUps Serisi kesintisiz güç kaynağı, yüzde 96’ya varan yüksek verim değeri ve 1 çıkış güç faktörü (kVA=kW) ile veri merkezlerinin ihtiyacı olan yüksek verimlilik, iş sürekliliği ve arttırılmış aktif güç ihtiyacını karşılar.




KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI REKLAM

DAHA FAZLA “GÜÇ” DAHA YÜKSEK “VERİM” Yeni nesil 3 level teknoloji, tam dijital kontrollü, üç fazlı LevelUps Serisi kesintisiz güç kaynağı, yüzde 96’ya varan yüksek verim değeri ve 1 çıkış güç faktörü (kVA=kW) ile veri merkezlerinin ihtiyacı olan yüksek verimlilik, iş sürekliliği ve arttırılmış aktif güç ihtiyacını karşılar.

3 LEVEL UPS SERISI 3 seviyeli IGBT doğrultucu ve inverter ile LevelUps Serisi yüzde 50-75 kısmi yüklerde dahi yüzde96 ya varan yüksek verim sağlayarak en yeni çift çevrim Ups teknolojisini sunar. Yüksek sistem verimliliği bir yıl içinde harcanan enerjide geleneksel bir UPS (yüzde 92-93 verim) e göre yüzde 50 e varan tasarruf sağlar. Yeni Nesil LevelUps Serisi; • • •

Daha Yüksek Verimlilik Daha Fazla Güvenilirlik Düşük Toplam Sahip Olma Maliyeti Sunar.

YÜKSEK VERIM & DÜŞÜK İŞLETME MALIYETI Sınıfında en yüksek verime sahip LevelUps Serisi yüzde 96 ya varan yüksek verimi sayesinde kritik yükleri beslemek için daha az enerji tüketir. Bu yüksek verimle ısıya dönüşen enerji miktarı azalır. Bunun sonucu olarak yayılan ısıyı, çalışma ortamından uzaklaştırmak için kullanılması gereken soğutma sisteminin maliyeti düşmektedir. Yüksek verimlilik;

• • •

Enerji kayıplarını en aza indirir, Güç maliyetlerinde ve soğutma maliyetlerinde tasarruf sağlar, Toplam işletme maliyetini büyük ölçüde azaltır.

ÇIKIŞ GÜÇ FAKTÖRÜ 1 LevelUps Serisi’nin opsiyonel olarak seçilebilen çıkış güç faktörü (1) (kVA=kW) geleneksel Ups’lere oranla yüzde25 daha fazla aktif güç sağlar ve günümüz kritik iş uygulamalarının daha fazla güç talebine en yüksek düzeyde çözüm sunar. LevelUps Serisi UPS müşterilere sistemlerini aşırı boyutlandırmadan, toplam sahip olma maliyetini minimize ederek yüksek avantajlar elde etmelerine olanak sağlar. • • •

Daha küçük boyutta bir elektrik altyapısı Daha küçük devre koruma cihazı boyutu Daha az kablo ihtiyacı

101 Mayıs

2015


EMERSON KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI REKLAM

EMERSON NETWORK POWER, GÜVENLI GÜÇ SAĞLAYAN VE ENERJI TASARRUFUNU ARTIRAN TRAFOSUZ TEK PARÇALI YENI KGK SISTEMINI PIYASAYA SUNDU

LIEBERT 80-EXL, YÜZDE 97’YE VARAN SEKTÖRÜNDE ÖNCÜ VERIMLILIK SEVIYELERI SAĞLIYOR

102 Mayıs

2015

Emerson Network Power, bir Emerson şirketi (NYSE: EMR) ve kritik altyapıların kullanılabilirliğini, kapasitesini ve verimliliğini en üst düzeye çıkarmada bir dünya lideri olarak bugün Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da Liebert 80-eXL’in piyasaya sunulduğunu duyurdu. Trafosuz, tek parçalı Kesintisiz Güç Kaynağı (KGK) ünitesi, orta ölçekli büyük veri merkezleri ve finans, sağlık ve üretim gibi diğer sektörlerde güvenli güç ve yüksek performans seviyeleri sağlar. Liebert 80-eXL, 160 ile 500 kW güç aralığındadır ve kolay sistem genişletmeleri ve yükseltmeleri sayesinde bir önceki sürüm olan 80-NET ile tamamen uyumludur. Ünite, yüzde 97’ye varan sektöründe öncü iki kat çift çevrim verimliliği, ECO modda yüzde 99’a varan verimlilik ve kısmi yükte de optimize verimlilik sağlıyor. Daha az çalışma maliyeti ve enerji tüketimi sağlayan bu özellikler sayesinde daha düşük toplam sahip olma maliyeti ve CO2 emisyona sahip. Emerson Network Power’ın Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki Güç Sistemleri ürün pazarlama müdürü Giovanni Zanei, “Bu üniteyi enerji tüketimini azaltmak ve ısı kaybını minimuma düşürmek için tasarladık. Yüzde 97’ye varan iki kat çift çevrim verimliliğiyle müşterilere daha düşük çalışma maliyetleri de sunuyor ve her yıl ünite başına 950 tondan fazla CO2 tasarrufu yapıyoruz.” diyor. Liebert 80-eXL sekiz üniteye kadar paralel olarak bağlanabilir; böylece farklı güç kapasitesi ve yedek gereksinimlerini karşılıyor ve diğerleri

yüke güç vermeye devam ederken kuruluşların üniteleri servise almasına imkan tanıyor. Ayrıca, sistem Akıllı Paralellik özelliğini etkinleştirerek verimliliği kısmi yükte optimize ediyor ve çalışma seviyelerine otomatik olarak uyum sağlayarak yük gereksinimini karşılıyor böylece çalışma maliyetlerini ve CO2 emisyonunu azaltıyor. Sektörün en kompakt ürünlerinden biri olan Liebert 80-eXL yüksek güç yoğunluğu da sağlamaktadır. Bu gelişmiş KGK sistemi, Emerson Network Power’ın LIFE uzaktan arıza tespiti ve önleyici izleme servisiyle sağlanan birinci sınıf servis özellikleriyle tamamlanır. Özel merkezlerdeki Emerson Network Power uzmanları, proaktif bakımı desteklemek için ekipman verilerini ve eğilimlerini analiz eder. LIFE, servis ekibine her milisaniye gerçek zaman analizler sağlayarak, en iyi çalışma performansını koruyarak önleyici ve anlık sorun çözümü sağlayacak eylemler önermesine imkan tanır. Zanei “Portföyümüzdeki bu gelişme, işle ilgili sorunlarını gidermelerine yardımcı olmak için birinci sınıf çözümler sağlama çalışmalarınızın bir parçası olarak müşterilerimize olan bağlılığımızı vurgulamaktadır. Günümüzün her zaman canlı olan iş ortamında, güvenilir ve güvenli bir altyapı hiç olmadığı kadar önemli. Liebert 80-eXL, kuruluşlara garantili kullanılabilirlik, olağanüstü verimlilik seviyeleri ve istedikleri huzuru sağlayarak sektör sorunlarını gidermek için özel olarak tasarlanmıştır.” diyor.


ENEL KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI REKLAM

ENEL İKİ YENİ DEV FABRİKAYLA İDİASINI ARTIRIYOR

GÜNÜMÜZ IŞ DÜNYASINDA REKABETIN YOLU ENERJIDEN GEÇIYOR. REKABETIN DOZU ARTTIKÇA, ÜRETIM VE HIZMET SÜREÇLERINDE DE ENERJIYE IHTIYAÇ ARTIYOR. ELEKTRIKLI CIHAZLARIN KULLANILDIĞI HER SEKTÖRLERDE 1 DAKIKALIK BIR ENERJI KAYBI BILE TELAFI EDILEMEZ SONUÇLARA NEDEN OLABILIYOR. İŞTE TAM BU NOKTADA DA ENEL KESINTISIZ GÜÇ KAYNAKLARI KURUM VE KURULUŞLARIN IMDADINA YETIŞIYOR.

DÜNYANIN 60 ÜLKESİNE İHRACAT Kesintisiz güç kaynağı sektöründe faaliyet gösteren ve 1988 yılında temelleri atılan ENEL, sadece Türkiye’de değil, dünya devlerine de çözüm ortaklığı sunuyor. Yurtdışında Elen markasıyla faaliyet gösteren firma, 60’dan fazla ülkeye de ihracat yapıyor. ENEL’in hizmet verdiği sektörlere gelecek olursak… Tomografi, MR, yoğun bakım üniteleri, laboratuvar cihazları gibi insan sağlığı açısından hayati önem arz eden tıbbi cihazlarda elektrik kesintilerini önlemek çok önemli. Bu doğrultuda ENEL, Türkiye’de kamu ve özel hastanelerde yüzde 70 cihaz parkuruna sahip. Sadece hastanelerde değil hava meydanları, data centerlar, endüstri kuruluşları, demiryolları, üniversiteler, Milli Savunma Bakanlığı ve bankalar gibi birçok kamu kuruluşu ve özel sektörde ENEL’in cihazları kullanılıyor.

performansı ve verimlilik yönünde 2L Kesintisiz güç kaynaklarına göre daha üstün bir yapıda enerji maliyeti daha düşük ve dinamik yük tepkisi daha hızlıdır. Enel yüksek güçlerde 3L teknolojisiyle üretim yapan tek firmadır. 3 Seviye KGK’lerde kullanılan malzeme boyutlarının küçük olması, trafo kullanılmadığı için demir ve bakır kayıplarının daha az olması açısından, hem yüksek verime sahip (yüzde 96’ya kadar) hem de ekonomiye ve doğaya katkıları bakımından çevreci özelliğe sahip bir üründür. Enel tek gövde de dünyanın en yüksek güçlü KGK sını pazara sunuyor, Sektördeki bir çok firma henüz 3 Level teknolojisine geçmeyi planlarken Enel 1000 kva ürünlerimizi 3 level teknolojisiyle üreterek yarım yükte yüzde 96’ya kadar verim sağlıyor.

2 YENİ FABRİKA YATIRIMI Enel Kütahya Tavşanlıda bulunan Organize Sanayi Bölgesi’ne iki yeni fabrika yatırımında bulundu, fabrikaların ilk ki önümüzdeki Haziran ayında üretime başlayacak. Enel bu fabrikalarla hem üretim hacmini arttırmayı hem de ürün gamını genişletmeyi planlıyor.

SADECE ÜRÜNLERI DEĞIL HIZMETI DE ‘KESINTISIZ’ 7/24 TEKNİK SERVİS HİZMETİ SUNUYOR 26 yıllık bu büyüme serüveninin temel yapı taşını ise müşteri memnuniyeti oluşturuyor. Yüzde 100 yerli üretim yapan ENEL, bu avantajını verdiği hizmete de yansıtıyor. Nasıl mı? Müşteri kesintisiz güç kaynağı ile ilgili herhangi bir şeye ihtiyaç duyduğunda, ENEL bunu tasarım gücüyle birleştirip, ihtiyaca uygun çözüm olarak sunuyor. Sadece ürünlerin değil hizmetin de Türkiye sathına yayılmış teknik servis ağıyla 7/24 kesintisiz sunulması birini öncelik olarak dikkat çekiyor. ENEL, müşterilerin beklentilerini en üst seviyede karşılayacak, yüksek kaliteli ürünler üretmek ve satış sonrası destek hizmetlerini güvenilir ve hızlı şekilde sağlamak için ciddi çalışmalara imza atıyor. Ayrıca

ENEL 1000 KVA KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKALRIYLA ŞİMDİ DAHA GÜÇLÜ 1000 KVA TEK GÖVDE DE BULUŞTU Enel Kesintisiz güç kaynakları sektöründe en son teknoloji olarak adlandırılan 3L (Three Level) topolojisi geliştirilmiştir. DSP kontrol ve IGBT doğrultucu ve eviricili kesintisiz güç kaynakları kullanılarak yüzde 50 yükte yüzde 96 gibi çok yüksek verim değeri elde edilmiştir. 3L Kesintisiz güç kaynakları giriş-çıkış

103 Mayıs

2015


KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI REKLAM

geliştirdikleri özel bir yazılım sayesinde müşterilerinin tüm cihazlarını takip edip, taleplerine hızlı bir şekilde geri dönüş sağlıyor. Öte yandan, portföyündeki tüm cihazlar, üretimden sevkiyata olan süreçte birçok kalite kontrolden ve testlerden geçiyor. Kalite yönetim sistemlerini uygulayan ve sürekli geliştirme, iyileştirme felsefesini benimsemiş profesyonel kadrosuyla sektörünün önde gelen firması olan ENEL, ligdeki birinciliğini korumayı esas alıyor. ENEL KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARINA ‘ENERJİ VERİMLİ ÜRÜN’ ÖDÜLÜ İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) düzenlemiş olduğu 14. Çevre ve Enerji Ödül töreninde “Enerji Verimli Ürün “ Kategorisinde E2 serisi kesintisiz güç kaynağı ürünümüzle jüri özel ödülünü aldı. E2 Serisi kesintisiz güç kaynağının bu ödüle sahip olmasının en büyük nedeni kullanıcıya sağladığı elektrik tasarrufu ve enerji verimliliğidir. Enel teknolojik gelişmeleri yakından takip eden bir firma. Enerji verimliliği konusunda birçok çalışma yaptı ve yapmaya devam ediyor. İlk olarak 2004 yılında ağır, hantal, yüzde 88-89 düşük verimle çalışan trafolu KGK üretimine son verdi ve yüzde 92 verimle çalışan iki seviye doğrultuculu ve eviricili KGK üretimini gerçekleştirdi.Bu teknolojiyi biraz daha ileriye taşıyarak 2010 yılında yüzde 50 yükte yüzde 96 verim ile çalışan üç seviye doğrultuculu ve eviricili KGK üretimini gerçekleştirdi.’Enerji Verimli Ürün’ ödülü Enel için tüm bu süreçlerde doğru yolda olduğunun ispatı konumundadır. Bu teknolojiyi kullanan işletmeler , doğrudan enerji tasarrufu sağlamaktadır. Bu teknolojinin en önemli özelliklerinden birisi de KGK yapımında kullanılan malzemelerin azalarak boyutlarının küçülmesi ve daha hafif yapıların oluşturulmasıdır. Böylece, metal ve kimyasal kullanımı, dolayısıyla ekolojik çevreye olumsuz etki asgari düzeye iner. Üç seviyeli sisteminin

104 Mayıs

2015

getirdiği bir başka avantaj, artan verim sayesinde KGK sisteminde işletme ve soğutma maliyetlerinin azalması, yatırım maliyetlerinin geri dönüş süresinin kısalmasıdır. Eski nesil, düşük verimli bu ürünler kullanıldığında sadece kullanan işletme mağdur olmuyor, ülke ekonomisi de zarar görüyor. Fazladan harcanan her birim enerji için, enerji santralleri daha fazla çalışacak ve doğaya, atmosfere salınan sera gazı oranını artıracaktır. Enel yapmış olduğu çalışmalarda, Kurum kimliğinden ziyade ülkesini seven, çevreci bir mühendis olarak konuyu ele alıyor. IT SEKTÖRÜNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİ VAR ENEL, kesintisiz güç kaynağı ekipmanları ve diğer ürünlerin satış ve pazarlamasında her zaman profesyonel hizmet sunulması kapsamında, müşterilerin sanayinin ve pazarın ihtiyaçlarına en kısa sürede, en yüksek verimli çözümler hazırlıyor. Ancak ENEL’in ürün portföyü bunlarla sınırlı değil. Ar-Ge’ye büyük önem veren şirket, kesintisiz güç kaynağı üretiminin dışında Regülatör, STS, IT Pano, güneş enerjisi sistemleri, rüzgar enerjisi sistemleri, endüstriyel otomasyon sistemleri ve Server kabinleri gibi birçok ürünü projelendirmenin yanı sıra IT sektörüne özel Datacenter çözümleri de sunuyor. ENEL MODÜLER KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI Özellikle IT sektöründe en önemli ihtiyaç haline gelen Enel Modüler UPS ler boyut olarak daha küçük yapılara sahiptir. Modüler olmayan UPS lerin aksine 4 bir yanından havalandırma mesafesi bırakılması gerekmez sadece önden ve arkadan yeterli buda yerden kazandırır, cihazlar yan yana yapışık şekilde kullanabilir. 3 faz giriş 3 faz çıkış olan cihazların verimi yüzde 94’e kadar çıkabilir. Özellikle gece ve gündüz arasında oluşan güç kullanımı farklılıklarında cihaz gücü azalır veya artınca artar. En az 120 kva 6 çekmeceden oluşan cihazlar altı adete kadar paralellenerek 720 KVA güçlere kadar ulaşılabilmektedir.



ESİS POWER KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI REKLAM

GÜÇ ELEKTRONİĞİ SEKTÖRÜNDE ÖNCÜ KUVVET

TÜRKIYE’NIN GÜÇ ELEKTRONIĞI SEKTÖRÜNDE ÖNCÜ ŞIRKETLERINDEN BIRI OLAN ESİSPOWER, 2000 YILINDAN BU YANA ÜLKEMIZDE IHTIYAÇ DUYULAN GÜÇ SISTEMLERINI TASARLAMAK, ÜRETMEK, SATIŞ VE SATIŞ SONRASI SERVIS HIZMETLERINI VERMEK AMACIYLA İSTANBUL’DA FAALIYET GÖSTERMEKTEDIR.

106 Mayıs

2015

ESİSPOWER, tasarımlarını Türkiye’nin İnovasyon merkezi olan Teknopark İstanbul’da yer alan ARGE şubesinde en güncel teknolojiyle ve kendi mühendisleriyle gerçekleştirmektedir. Bu güne kadar 100’ün üzerinde teknolojik ürün geliştiren ESİS Enerji, patentlerini korumaya önem vererek UPS, Redresör ve İnvertör teknolojileri için dünya çapında geçerli olan patentlerini almıştır. Ürün yelpazemiz içinde; Kesintisiz Güç Kaynakları, Şebeke Bağlantılı ve Şebeke Bağlantısız İnvertörler, DC Güç Kaynakları ve Akü Şarj Doğrultucuları, Statik Frekans Konvertörleri, Servo ve Statik Gerilim Regülatörleri, Kuru Tip Aküler ve müşteri isteğine göre geliştirilen özel tip güç sistemleri ve askeri tip mobil kesintisiz güç sistemleri bulunmaktadır. Firmamız ürün geliştirme çalışmalarına hızlı bir şekilde devam etmekte olup 600 ve 800 kVA Kesintisiz Güç Kaynaklarının tasarım ve üretimini tamamlayarak satışını gerçekleştirmiştir. Firmamız yüksek verimli 3 seviyeli Kesintisiz Güç Kaynağı ailesini bu yıl gerçeklesen WIN fuarında tanıtımını yapmıştır. Fosil kaynaklı enerjinin en büyük alternatifi olan çevre dostu Güneş Enerji sektöründe lider olan firmamız şebeke bağlantılı String İnvertör alanında Türkiye’nin ilk yerli üreticisidir. Firmamız 250 kW gücündeki Santral İnvertörü geliştirme çalışmaları hızla devam etmekte olup bu yılın ortalarında piyasa sürülecektir. ESISPOWER ve ESIS olarak tescilli iki markası ile hizmet veren firmamız tüm Türkiye’de Satış ve Satış Sonrası faaliyetlerini yetkili bayileri ve servisleri aracılığı ile sürdürmektedir. Firmamızın ISO9001 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO14001 Çevre Yönetim Sistemi TUV tarafından belgelendirilmektedir. Türkiye’de yapılan satışlarda 5000’in üzerinde müşteriye ulaşılmış, ihracat

pazarlarında ise dünya genelinde 45’in üzerinde ülkeye satış yapılmaktadır. İhracatımız Ortadoğu ağırlıklı olmak üzere Uzakdoğu Asya, Kuzey Afrika, Türki Cumhuriyetler ve Avrupa’ya yapılmakta olup az da olsa Güney Amerika’ya da satış yapılmaktadır. Bilişim, Savunma, Enerji ve Endüstriyel ortamlar başta olmak üzere kesintisiz ve temiz enerji isteyen tüm sektörler hedef kitlemiz içindedir. Bu yıl 15. Kuruluş yıldönümümüzü kutlamaktayız ve üretim kapasitemizi yılda 3000 adet ürüne kadar yükselttik. Hedefimiz 2020 yılında sektörümüzün en çok satış yapan ilk üç firması arasına girmektir. Güvenilir ürün sağlamak ve satış sonrası hizmetleri mükemmel şekilde sunmak bizim için olmazsa olmazlar arasındadır. Esis olarak 45 ülkeye ihracat yapmaktayız ve payımız bu ülkelerde giderek yükselmektedir. Şirketimiz Ar-Ge’ye oldukça fazla önem vermekte ve sürekli inovatif çalışmalar yaparak yeni ürünler tasarlamaktadır. Finans gücümüz bütün tasarım giderlerini karşılamakta zorlandığı için TÜBİTAK’ın hibe desteklerini kullanarak tasarımlarımızı yapıyoruz. Bu desteklerin daha hızla şekilde firmalarımıza dönüşünün sağlanması çok önemlidir. Her yıl gelirimizin yüzde 6 sını Ar-Ge faaliyetlerine ayırıyoruz. Gelecekte bunun çok büyük faydasını göreceğimize inanıyoruz. Ancak ArGe harcamalarımıza destek verirken ödemelerin hızlanması da bu günün ihtiyacını karşılaması için önemli bir gerekliliktir. Avrupa’da giderek azalan ve doğuya kayan elektronik güç kaynakları üretim alanında ülkemizin çok önemli bir liman olduğunu düşünüyor ve gerekli girişimleri yaptığımız takdirde Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun her türlü UPS, Redresör ve İnvertör ürünlerini Türkiye’de üreterek ihracatımızın artışına büyük katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.


EATON EATON

KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI REKLAM

EATON AKILLI GÜÇ PODUNU SUNUYOR: CONVERGED VE HYPER-CONVERGED ALTYAPILAR İÇİN AKILLI GÜÇ YÖNETİM SİSTEMİ

GÜÇ YÖNETİM ŞİRKETİ EATON; AVRUPA, ORTADOĞU VE AFRİKA’DA (EMEA) ÇIĞIR AÇAN AKILLI GÜÇ PODUNU™ SUNARAK, SANALLAŞTIRILMIŞ BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ ORTAMLARININ GÜÇ YÖNETİMİNE YÖNELİK YENİ STANDARTLAR BELİRLİYOR.

Converged ve hyper-converged altyapılar da dahil olmak üzere modern bilişim teknolojisi yapıları için geliştirilmiş olan Eaton’ın akılı güç podu; yedek güç, güç dağıtımı, güç yönetimi, muhafaza ve destek hizmetlerini içeren bütünleşik bir sistemdir. Sistem; hipervizörler ile tamamen bütünleşerek, güç kesintisinde sanallaştırılmış ekipmanın buluta veya yedekleme alanına otomatik göçünü sağlayarak ve güvenilir fiziksel altyapı sunarak, BT profesyonellerinin

164

ihtiyaç duyduğu iş sürekliliği ve esnekliğini sağlar. Akıllı güç podunu oluşturan bütünleşik çözümler korunurlar, yönetilirler ve akıllıdırlar; durmaksızın çalışarak bir işletmenin günde 24 saat ve yıl boyunca 365 gün aktif olmasını sağlarlar. Eaton Güç Kalitesi EMEA Başkan Yardımcısı Cyrille Brisson konuyla ilgili şunları paylaştı: “Günümüz bilişim teknolojisinin ve veri merkezi yöneticilerinin önde gelen önceliği kritik iş uygulamalarının


KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI REKLAM

güç kesintileri de dahil olmak üzere her zaman çalışmaya devam etmesidir. Kurulumu ve yönetimi fazla zaman alan ve elektriksel uzmanlık gerektiren karışık tekil güç koruma veya güç yönetim komponentleri yerine, kapsamlı ve kullanımı kolay çözümlere ihtiyaç duyuyorlar. Yeni akıllı güç podu sadece BT ekipmanlarını muhafaza edip güç vermekle kalmayan, aynı zamanda sanallaştırma paneli sayesinde uzaktan güç yönetimini mümkün hale getiren bu araçları sunuyor.” Eaton’ın akıllı güç podu, ayarları ve durumunu anında kontrol etme ve değiştirme özellikleri içeren ve kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak üzere ayarlanmış sanallaştırmaya hazır yedek güç sağlamaktadır. Yedek güç tedariği, güç tüketiminin uygun bir şekilde denetlenmesine izin veren, değiştirmek ve baştan başlatmak da dahil olmak üzere bilişim teknolojisi ekipmanının uzaktan yönetilmesini sağlayan güvenilir güç dağıtımı ile tamamlanmaktadır. Akıllı güç podunun muhafazası, Eaton’ın kanıtlanmış ve son derece seçkin BT kabinetlerinden oluşmaktadır. Bu kabinetler, BT ekipmanları için sağlam koruma ve aynı zamanda enerji masraflarını en aza indirmeye yardımcı olan mükemmel hava akışı yönetimi sağlamaktadır. Güçlü ve sezgisel Intelligent Power™ yazılımı; VMware

vCenter, vSphere vMotion ve Citrix XenCenter de dahil olmak üzere hipervizörler ve sanal makine yönetim sistemleri ile tamamen bütünleşmektedir. Bu da kullanıcıların kolay ve etkin bir şekilde güç altyapısı da dahil olmak üzere, aynı lokasyondan aynı yönetim panelini kullanarak tüm BT kurulumlarını denetlemelerine olanak tanımaktadır. Akıllı güç podu aynı zamanda güç kesintileri esnasında sanal sunucuların otomatik göçünü başlatır ve böylece güç sorunlarından etkilenmeyen yedekleme alanına veya buluta aktarılmalarını sağlayarak iş sürekliliğini devam ettirir. Akıllı güç podu, kullanıcıların güç altyapı yatırımlarını her zaman en iyi konumda tutan, değerlerini ve performanslarını korumalarına yardımcı olan destek hizmetleriyle güçlendirilmektedir. Eaton; çözümlerinin converged altyapılar için uygun olduğundan ve Cisco’nun Unified Computing System™ sunucu yönetimi platformu ve ağ cihazları ile VMWare yazılımı ve NetApp depolama cihazları ile bütünleşebildiğinden ve FlexPod, FlexPod Express ile EMC’nin VSPEX’i gibi altyapı çözümlerinin gereksinimlerini desteklediğinden emin olmak için; Cisco, NetApp, EMC ve VMWare gibi şirketler ile yakın olarak çalışmaktadır.

108

2

Mayıs

Eylül 2014

2015


Switch

n to Eaton

Verim • Güvenilirlik • Sürdürülebilirlik • Kesintisiz güç kalitesi alanında 50 yıllık deneyim • Küçük ve büyük ölçekli ihtiyaçlar için enerji verimliliği yüksek, ölçeklendirilebilir UPS çözümleri • ePDUs® lar ile rack kabinetlerde akıllı güç dağıtımı

www.eaton.com/powerquality

• Sanallaştırılmış ortamlarda Intelligent Power Management®, sanallaştırılmamış ortamlar için Intelligent Power® yazılımı ile akıllı güç yönetimi • Kaliteli teknik destek ve bakım hizmetleri


EPKOM KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI REKLAM

AKTİF FİLTRELER

PASIF REAKTIF GÜÇ KOMPANZASYON SISTEMLERI SEÇILEN BIRKAÇ HARMONIĞI KOMPANZE ETME ÖZELLIĞINE SAHIPTIRLER. ANCAK ŞEBEKE DURUMLARINA BAĞLI OLARAK PASIF REAKTIF GÜÇ KOMPANZASYON SISTEMLERI REZONANS RISKINE SAHIPTIRLER VE AŞIRI YÜKLENME DURUMU ORTAYA ÇIKABILIR.

Şekil 1 Aktif filtre uygulaması

Aktif harmonik filtreler doğrusal olmayan tüketiciler tarafından üretilen harmonikleri azaltmak amacıyla kullanılmaktadır ve gereksinimlere bağlı olarak reaktif güç ihtiyacını da karşılamaktadırlar. Aktif harmonik filtreler harmonik kaynaklarına paralel olarak bağlanırlar. Aktif harmonik filtreler doğrusal olmayan tüketiciler tarafından oluşturulan harmoniklerin aralıklarını analiz ederler ve şebekeyi bu harmoniklerle ters fazda olan akımlarla beslerler. Böylece bağlantı noktasında harmonik bozulumun etkisi azaltılmış olur.

ECOSINE™ ACTIVE AKTİF HARMONİK FİLTRE ECOsine™ Active, tüketiciler tarafından üretilen harmoniklerin azaltılmasında ve reaktif gücün dinamik kompanzasyonunda kullanılan modern aktif bir filtredir. ECOsine™ Active 50. dereceye kadar olan bütün harmonikleri filtreleyebilir. 50. dereceye kadar olan bütün harmonikleri yada ayrı ayrı seçilen harmonikleri aynı anda filtreleyebilir. Böylece bağlantı noktasında harmonik bozulumun etkisi azaltılmış olur.

TEMEL KULLANIM ALANLARI • Sınırlı kompanzasyon gücünün kurulabileceği sistemlerde (güç faktörü 1’e yakın) • Harmonik sınırlarının açıkça belirlendiği sistemlerde • Yüksek nötr iletken akımının olduğu sistemlerde • Dengesiz yüklerin olduğu şebekelerde • Yüksek harmonik bozulum olan şebekelerde

YÜKSEK HIZLI DINAMIK TEPKI Büyük bant genişliği ve aşırı tepe akım özelliklerine bağlı olarak iyi bir filtreleme etkisinin yanında çok yüksek dinamik özelliği yani harmonik yüklerdeki değişime çok hızlı tepki özelliği ECOsine™ Active aktif filtrenin temel özelliğini ortaya koymaktadır.

TEMEL UYGULAMA ALANLARI • Çelik endüstrisi • Çimento ve otomobil endüstrisi • Kağıt endüstrisi • Kaynak makinelerinde • Bankalarda ve data merkezlerinde

Şekil 2 ECOsine™ Active Aktif Filtre

ECOSINE™ ACTIVE’IN SISTEMINIZE ENTEGRASYONU IÇIN ARABIRIMLER Ethernet, RS 485 gibi çeşitli arabirimler ile gelişmiş haberleşme opsiyonları ECOsine™ Active’in enerji dağıtım, otomasyon ve bina yönetim sistemlerinize kolayca entegrasyonuna olanak sağlar. Gerilim, akım, cihaz sıcaklıkları gibi sistem parametreleri de haberleşme arabirimi sayesinde uzaktan izlenebilmektedir. 5 BIRIME KADAR AYNI ANDA ÇALIŞABILME 5 filtreye kadar olası paralel bağlantı imkanı sayesinde mevcut yüklerin gücünü ayarlamak mümkündür. Ayrıca yüksek dinamik reaktif güç ve yük simetrileri için gerekli olan güç sağlanabilir.

Murat Silsüpür, EPKOM Elektronik

110 Mayıs

2015


Güç Kalitesi ve Enerji İzleme Sistemlerinde Kaliteli Ürünlerle Profesyonel Çözümler

Güç Kalitesi ve Enerji İzleme Sistemlerinde Kaliteli Ürünlerle Profesyonel Çözümler

Enerji Sistemleri Analizi, Selektivite, Kısadevre, Yük Akışı Hesaplamaları Harmonik Ölçümleri ve Raporlama Hizmetleri A.G Kontaktürlü / Tristörlü Kompanzasyon ve Reaktörler O.G Kompanzasyon Sistemleri, Statik VAr Kompanzasyon Sistemleri, O.G Kondansatör ve Reaktörler A.G / O.G Harmonik Filtre Sistemleri, Filtre Reaktörleri Aktif Harmonik Filtreler, Pasif Harmonik Filtreler

Reaktif Güç Kontrol Röleleri, Otomatik Kompanzasyon Kumanda Sistemleri EMC / EMI Filtre, Sinüs Filtre, Pasif Filtre Komponentleri ve Sistemleri Enerji Analizörleri, Enerji Kalite Kaydedicileri, Analiz ve Raporlama Yazılımları Güç Kalitesi İzleme ve Enerji Yönetim Sistemleri Enerji Otomasyon Sistemleri

EPKOM ELEKTRONİK İsmail Ergin İş Merkezi Yalı Yolu No: 52 A Blok Kat 6 No:24-25 Üstbostancı Kadıköy-İstanbul Türkiye Tel.: +90 216 463 39 01 Fax: +90 216 463 39 05 info@epkom.com www.epkom.com EPKOM ELEKTRONİK İsmail Ergin İş Merkezi Yalı Yolu No: 52 A Blok Kat 6 No:24-25 Üstbostancı Kadıköy-İstanbul Türkiye Tel.: +90 216 463 39 01 Fax: +90 216 463 39 05 info@epkom.com www.epkom.com


AKSARAY ENERJI KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI RÖPORTAJ

GÜVEN VEREN ENERJİ

Ömer Ekinci, Aksaray Enerji Ltd. Şti. Kurucu Ortak

FIRMAMIZ, DÜNYADA VE TÜRKIYE’ DE ARTAN ENERJI TALEBINE KARŞIN GÜVENILIR, KALITELI, SÜRDÜRÜLEBILIR INSANA VE DOĞAYA ZARAR VERMEYEN ÇÖZÜMLER ÜRETEREK 2012 YILINDA ENERJI SEKTÖRÜNDE FAALIYET GÖSTERMEYE BAŞLADI.

Profesyonel mühendis, tekniker ve teknisyen kadrosuyla, uzmanlığı alanındaki her türlü mühendislik, proje ve taahhüt çalışmalarının anahtar teslim hizmetini verebilmektedir. Elektrik-Elektronik, enerji sektörüne ilişkin her türlü arıza, bakım, onarım hizmeti verebilmekte ve günümüzün enerji tasarrufu konusunda önemli bir ürün portföyü olan Güneş Enerji Sistemleri(GES) konusunda da aynı hizmetleri sağlayabilmektedir. Bunun yanında, kurumlara enerji yatırımları ve projeleri konularında danışmanlık hizmeti de vermektedir. Firmamız, Alternatif Enerji konusunda, kalite ve prensiplerinden ödün vermeden, dünya teknoloji trendinde kendini geliştirip, sektöründe öncü firmalardan biri olmayı hedeflemektedir. Dünyanın kesintisiz ve temiz enerji ihtiyacına paralel, konusunda uzman ekibiyle, kalite anlayışını pekiştirerek müşteri memnuniyetini maksimum düzeye taşımak içinde gerekli çalışmalarını yürütmektedir. Uzmanlığı dahilindeki enerji çalışmalarını yakından takip ederek, enerji tedarik zincirinin her aşamasını kaliteli bir şekilde aşıp müşteri potansiyeline en doğru ve hızlı bir şekilde cevap vermeyi kendine prensip edinmiştir. Türkiye KGK/Jeneratör/ RüzgarGüneş Enerjisi Sistemleri/Kalite Ölçüm-Denetleme cihazları pazarını değerlendirir misiniz? Türkiye güneş enerjisi pazarında, uluslararası fotovoltaik endüstrisi için çok büyük bir potansiyel bulunmaktadır. Sürekli artan enerji fiyatları ve artan enerji talebi, geleneksel kaynaklardan elde edilen enerjiyi çok daha pahalı yaparken, ülkede yüksek kalitede güneş ışınımı bulunmaktadır. Uzmanlar, Türkiye’de mevcut durumda 500 GW’den daha fazla yeni kurulum potansiyeli olduğunu öngörmektedirler ve

112 Mayıs

2015

bunun 10 GW’lik kısmı 2023 yılı itibariyle kurulmuş olacağını dile getirmekteler. Pazar hâlihazırda 600 MW ile sınırlanmış olsa da, uluslararası sektörel oyuncular bu pazar için umutlarını sürdürmektedirler. Büyük çaplı projelerin yanı sıra, pazar aynı zamanda kendi tüketimlerini karşılamak için kurulan, daha küçük çatı üstü sistemleri için de caziptir. Bu nedenle uzmanlar çok büyük bir potansiyel görmektedirler ancak pazarın hemen girip çıkılacak bir yer olmadığı konusunda uyarmaktadırlar. Ciddi yatırımların yapılması için sürdürülebilir iş stratejileri gerekmektedir. Bu iş stratejileri için gerekli bilginin olduğu ülkemizde çalışmalar en iyi şekilde sürdürülmeli ve akılcı çözümler sunulmalıdır. Gelişen teknolojiyle birlikte elektrik ile beslenen cihazların yaşamımıza daha da girmesiyle kesintisiz enerji gereksinimi git gide artmaktadır. Ülkemizde bize verilen elektriğin kalitesi geçtiğimiz son günlerde düzelmeye gitmesine rağmen kaçak kullanımdan ve kayıplardan ötürü istenilen seviyeye getirilememiştir. Bu seviyelere gelebilmesi ve gerekli enerjiyi kesintisiz bir şekilde elde edebilmesi için ihtiyaç olan Güneş Enerjisi Sistemlerinden yararlanılması gerekmektedir. Güneş Enerjisi Sistemleri sürekli büyüyen bir Pazar haline gelmiştir ve giderek büyümeye de devam etmektedir. Güneş Enerjisi Sistemleri sayısının giderek artmasıyla birlikte yine de ülke olarak ve pazar olarak doymamaktayız. Gelecek yıllar içerisinde daha hızlı gelişen ve daha idol olan farklı şekillerde, farklı boyutlarda ve farklı verimliliklerde Güneş Panellerinin geleceği ve Güneş Enerji Sistemlerine büyük katkı sağlayacağı beklenmektedir. Aksaray Enerji olarak kurulumu gerçekleştirilen Güneş Enerji Sistemlerinin günden güne önemi artmaktadır. Bu artan öneme istinaden bu sektöre olan ilgi, bu alanda yapılan çalışmalar, yatırımlar


ise ortaya çıkan yüksek maliyet prensibini ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar sürmekte ve yakın gelecekte halkımız için avantaja dönüşecek gelişmelere imza atılmış olacaktır. Bölgemizde ülkemizdeki gibi yüksek teknolojiye sahip üretici olmadığından Türkiye bölgesindeki Güneş Enerji Santrali malzeme temini yurtdışından yapılmakla birlikte dezavantajlı bir hale gelmektedir. Güneş enerjisi panelleri için şu an bir dezavantaj görünse de bu alanda yatırım yapacak firmaların artması ile bu dezavantajı zaman içinde avantaja çevirmek mümkün görünmektedir.

giderek çoğalmaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalardan ötürü pazarda maliyetler şimdilik yüksek olmaktadır fakat artan çalışmalar kapsamında maliyetlerin düşürülmesi hedefler arasındadır. Bu hedefler doğrultusunda maliyet engeli aşılarak GES pazarı hızla büyüme kat edecektir. Güneş Enerji Sistemleri pazarını bizimle birlikte keşfedin. KGK/Jeneratör/ Rüzgar-Güneş Enerjisi Sistemleri/ Kalite Ölçüm-Denetleme Cihazları Teknolojisindeki yönelimler hakkında öngörüleriniz var mı? Hedefler neler? Ülkemizde Güneş Enerjisi sektöründe inanılmaz bir fiyat rekabeti yaşanmaktadır. Ancak yüksek güç ve üstün güvenilirlilik gerektiren yelpazede, fiyattan önce ürün teknolojisi ve hizmet kalitesi öne çıkmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile Güneş Enerji Sistemlerinin tekniğinde önemli iyileştirmeler yapılmaktadır. Toplam verimi yükselten Güneş Enerji Sistemlerinin maliyetlerinin düşmesi ile birlikte ülkemizde enerji üretimi olarak diğer enerjilere göre daha da öne çıkacaktır. Bu durumu öngören firmamız Güneş Enerji Sistemlerini halkımızın kullanımına açmayı ve giderek artan enerji ihtiyacını aşmayı hedeflemektedir. Güneş enerji santrallerinde öncelikli hedef maliyetlerin düşmesi ile birlikte çevre dostu bu yenilenebilir enerji kaynağının daha çok kullanımı olacaktır. Burada güneş enerjisi kaynağında en önemli maliyet unsurunun güneş panelleri olduğu düşünüldüğünde en önemli gelişme bu alanda beklenmektedir. Türkiye KGK/Jeneratör/ Rüzgar-Güneş Enerjisi Sistemleri/ Kalite Ölçüm-Denetleme Cihazları sektörünün uluslararası pazarlarda ne gibi avantaj ve dezavantajları var? Güneş Enerji Sistemleri pazarındaki yoğun rekabet ve bilinçli tüketicinin üreticileri zorlaması, mevzuatta yapılan değişiklikler üreticileri maliyeti düşük kalitesi yüksek ürünler üretmeye yönlendirmektedir. Kalite sağlanmaya çalıştığında

KGK/ Jeneratör/ Rüzgar-Güneş Enerjisi Sistemleri/ Kalite Ölçüm-Denetleme Cihazlarının çevre, sürdürülebilirlik sorunları ve enerji kalitesi bakımından değerlendirir misiniz? Kirliliğin ve küresel bozulmaların tepki olduğu günümüzde çevreci yaklaşımlar öne çıkmaktadır. Bu amaçla yüksek verimli panel üretimiyle veya Güneş Santrali kurulumlarıyla doğal kaynakların zarar görebileceği bir eksinim neredeyse yok derecededir. Bunun yanı sıra şebeke üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirilmiş teknoloji sayesinde kaliteli ve sürekli enerji temini mümkün olmaktadır. Gelişmekte olan güneş enerjisi santralleri ile hem yüksek verimli enerji temin edilmekte hem de fosil kaynak tüketilmediği için doğaya salınan zararlı atıkların azaltılmasına katkıda bulunulmaktadır. Yaygınlaşan Rüzgar Enerjisi üretim tesislerinin KGK, Jeneratör ve Güneş Enerjisi sektörlerini nasıl etkileyeceğini öngörüyorsunuz? Teknolojinin gelişimine paralel olarak maliyetlerin düşümü ve sektördeki yasal düzenlemeler sayesinde rüzgar enerjisi yatırımlarının artacağı açıktır. Enerji üretiminde rüzgar kullanımının diğer alternatif kaynak olan güneş enerjisi kullanımını artıracağını öngörüyoruz. Devlet eliyle yapılacak olan düzenleme ve GES için yeni getirilecek olan olumlu bir yönetmeliğe karşın güzel gelişmelerin en kısa sürede olabileceğini belirtmeliyim. Güneş Enerji Sistemlerinde 2015 yılı hem Aksaray Enerji için yeni bir yıl hem de halkımız için güzel bir yıl olacağı ümidindeyim. Hangi ürünler yer alacak? “Kaliteli ve Kesintisiz Enerji” özel bölümümüzde ilgi alanımıza giren başlıca aygıt ve sistemler: Jeneratörler, Kesintisiz Güç Kaynakları, Akümülatörler, Hata Ölçüm Cihazları; Enerji ve güç ölçerler, Harmonik analizörleri, Şebeke analizörleri, Reaktif güç kontrol röleleri, Frekansmetreler, Kosinüsfimetreler, Ampermetreler, Voltmetreler ve diğerleri. Hata Önleme Cihazları; Düşük gerilim koruma röleleri, Aşırı akım koruma röleleri, Faz hatası röleleri, Harmonik filtre sistemleri, Regülatörler, Kompanzasyon panoları, Transfer üniteli izolasyon güç sistemleri, Hata tespit sistemleri ve diğerleri.

113 Mayıs

2015


İNFORM KALITELI VE VE KESİNTİSİZ KESINTISIZ ENERJİ ENERJI •• TANITICI TANITICI SÖYLEŞİ RÖPORTAJ KALİTELİ

HEDEFİMİZ, DÜNYADA EN BÜYÜK İLK BEŞ FİRMADAN BİRİ OLMAK… Kapasite ve sunum miktarları, yerli-yabancı rekabeti, kalite düzeyi, enerji verimliliği, bakım ve destek hizmetleri açısından Türkiye KGK Pazarını değerlendirir misiniz? Türkiye KGK pazarı yaklaşık 145 milyon dolar civarındadır. Bu pazarda hem yerli oyuncular hem de global oyuncular yer alır. Türkiye KGK pazarı sürekli büyüyen ve gelişen bir pazar olması nedeniyle dünya çapındaki firmalar için de bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Özellikle son yıllarda gerçekleşen şirket birleşmeleri nedeniyle rekabet büyük oyuncular arasında geçmeye başlamıştır. KGK pazarı birkaç segmente ayrılabilir. Alt güçler olarak tanımlayabileceğimiz 1-10 KVA arası güçlere sahip KGK’lar özellikle IT sektöründe sıklıkla kullanılmaktadır. Uzakdoğu kökenli ürünlerin yoğun olarak kullanıldığı bir segmenttir. 10100 KVA güç aralığı orta seviye olarak tanımlanabilir. Profesyonel çözümlerin sunulduğu, endüstriyel tesislerin, büyük data center uygulamalarının, hastane çözümlerinin yer aldığı üst segment

ise 100 KVA ve üzeri güçleri bünyesinde barındırmaktadır. Türkiye’de KGK pazarındaki rekabet bu üç segment içerisinde geçmektedir. KGK teknolojisindeki yönelimler hakkında öngörüleriniz var mı? KGK teknolojisinde hedefler neler? Artık tüm dünyada verimliliği ön plana çıkarılan ve doğa dostu ürünler tasarlanmakta. Aynı durum KGK pazarı için de geçerlidir. Seksenli yıllarda yüzde 75-80 arasında değişen güç kaynağı verimlilikleri, gelişen teknoloji ile birlikte artık yüzde 95 seviyelerine çıkmıştır. Inform olarak üretimini yapmış olduğumuz 3 seviyeli (3-Level) teknolojiye sahip ürünler sayesinde verimliliği yüksek, kaliteli ve temiz enerji ihtiyacını karşılayacak KGK’ları pazara sunu-yoruz. Verimlilik ve temiz enerji ihtiyacı yanında haberleşme sistemleri de talepler arasındadır. KGK’ların bina otomasyon sistemleri ile haberleşmesi ve genel sisteme entegre olması da aranan özellikler arasındadır. Geliştirdiğimiz ürünlere

Kubilay Han Çetiner Elektronik Yük. Müh. İnform Elektronik San. Tic. A.Ş. Pazarlama Müdürü

114 122 Mayıs Aralık

2015 2014


üstün haberleşme opsiyonlarını da eklemeyi ihmal etmiyoruz. Türkiye KGK sektörünün uluslararası pazarlarda ne gibi avantaj ve dezavantajları var? Üretici firma olmanız sayesinde daha esnek bir yapıda, tamamen müşteri ihtiyacını karşılayacak ürünler ortaya koyabiliyorsunuz. Uluslararası pazarlar kendi içerisinde farklı dinamiklere sahip. Bu nedenle birtakım ülkelerde avantaj gibi görülen özellikleriniz farklı ülkelerde dez- avantaj olarak karşınıza çıkabiliyor. Bazı ülkelerdeki vergi oranlarının fazlalığı, oradaki pazarlarda rekabet şansınızı ise azaltılıyor. Dünyada 85 ayrı ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Tek bir bölgeye odaklanmıyoruz. Belirli bölgelerde siyasi ya da ekonomik anlamda bir takım sıkıntıların yaşanması durumunda farklı bölgelerde satışlarımızı artırabiliyor veya farklı pazarlara yönelebiliyoruz. KGK’ları çevre, sürdürülebilirlik sorunları ve enerji kalitesi bakımından değerlendirir misiniz?

Bu nedenle kesintisiz güç kaynağı teknolojisi önemi her geçen zaman daha da artmaktadır.

Enerjinin kullanıldığı her alanda enerjinin devamlılığı esastır. Elektrik kesintisi esnasında kesintisiz güç kaynaklarında kullanılan aküler sayesinde sistemler kesintisiz olarak çalışmaya devam eder. Bu yönüyle KGK’lar je- neratörlerden ayrılmaktadır. KGK’lar yalnızca elektrik kesintisini önleyici sistemler değildirler. Aynı zamanda yapıları itibariyle şebekeyi düzenle- yici (regülasyon) özelliği vardır. Son yıllarda teknolojinin de gelişmesiyle daha da yükseltilen verimlilik oranları KGK sistemlerini çevreye dost ürünler haline getirmiştir.

Firmanız ve ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Son yıllarda yalnızca enerji düzensizlikleri nedeniyle ortaya çıkan maddi kayıplar yüzlerce milyon dolarların üzerine çıkmıştır. Teknolojinin gelişmesine paralel ola-rak kullanılan elektronik cihazlar enerji kalitesine duyarlı ve süreklilik esasına bağlı olarak çalışmaktadır.

Kuruluşu 1980 yılına dayanan firmamız gerçekleştirdiği yatırımlarla, 500 metrekarelik kapalı alana kurulu tesislerinde, 400’ ü aşkın personeli, yurt içi ve yurt dışına yayılan şubeleri, bayi-yetkili servis noktaları, dene- yimli kadrosu ve üstün kalite anlayışı ile Dünya’nın sayılı firmaları arasına girmek için faaliyetlerine devam etmektedir. 2010 yılında Legrand markası ile güç birliğine giden İnform, “Dünyada KGK üretimi yapan en büyük 5 firma arasında olma” viz-yonu ile çalışmalarını sürdürmektedir. Yıllık cirosunun önemli bir bölümünü AR-GE faaliyetleri için kullanan İnform, AR-GE yapısıyla en son teknolojiye sahip yenilikçi ürünleri pazara sunmak için çalışmaktadır. İnterpromedya’nın her yıl geleneksel

olarak gerçekleştirdiği, Türkiye’nin ilk 500 Bilişim şirketi ve sektör dağılımlarına göre kategori birincilerine ödüllerinin verildiği organizasyonda İnform Elektronik, Kesintisiz Güç Kaynakları gelirlerine göre yine birinci olmuştur. Bu birincilik ard arda 10 yıldır devam etmektedir. 2012 yılında TESİD (Türk Elektronik Sanayicileri Derneği) tarafından Ar-Ge’de yenilikçilik ve yaratıcılığı özendirmek ve desteklemek amacı-yla verilen ödüller arasındaki etkinliğe Büyük Firma kategorisinde katılan İnform Elektronik, Green Triera (Üçüncü Nesil Yeşil Enerji) ürünü ile finale kalmıştır.

Ürünlerimiz arasında kesintisiz güç kaynakları başta olmak üzere, GSM ve telekomünikasyon sektöründe kullanılan özel enerji sistemleri, doğrultucular, 19’’ Rack kabinleri, otomatik ve statik voltaj regülatörleri, alçak gerilim panoları, transformatörler, elektronik kartlar, yenilenebilir enerji sistemleri, ameliyathane kontrol sistemleri vb. bulunmaktadır

115 Mayıs

2015


TESCOM KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI RÖPORTAJ

TEMİZ ENERJI ÇÖZÜMLERİ VE HYBRID UPS Sanayileşmenin ve teknolojideki gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkan elektrik enerjisi günümüz dünyasının vazgeçilmezi haline gelmiştir. Dünyadaki nüfus artışı ve büyüyen ekonomiler incelendiğinde elektrik talebi gün geçtikçe artmaktadır. Bu talebi karşılamak için çeşitli teknolojilerle elektrik üretim santralleri kurulmuş, arz-talep dengesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Elektrik santralleri incelendiğinde dünya genelinde ağırlıklı olarak termik, jeotermik, hidrolik, güneş, nükleer ve doğalgaz gibi kaynaklar kullanılarak enerji üretimleri sağlanmaktadır. Bu kaynaklardan bir kısmı tükenebilir olmakla birlikte, bir kısmı da yenilenebilir enerji kaynakları olarak göze çarpmaktadır. Sanayi devriminden sonra artan çevre kirliliği problemleri de düşünüldüğünde yenilenebilir enerji kaynakları günümüzde oldukça popüler hale gelmiştir. Rüzgar ve güneş enerjisi santralleri yatırım maliyetleri, verimlilikleri ve yatırım geri dönüş süreleri incelendiğinde 2000’li yılların başından itibaren enerji arzında önemli bir yere sahip olmaya

116 Mayıs

2015

başlamıştır. Gelişmiş ülkeler uzun vadede enerji santrali yatırımlarını yenilenebilir enerji üzerine planlamaktadır. Almanya örneği incelendiğinde 2020’de yüzde 35, 2030’da yüzde 50, 2050’de yüzde 80 civarında bir talebi yenilenebilir enerji ile karşılama hedefi vardır. Ülkemizde ise orta vadede yüzde 3 civarında bir yatırım öngörülmektedir. Güneş enerji santralleri diğer santraller ile kıyaslandığında kaynak açısından daha verimli durumdadır. Rüzgar ve jeotermal santralleri için sadece belli bölgelerde verimli kaynaklar varken, güneş enerjisi santralleri için bu saha çok daha geniştir. Bu sebepten enerjinin lokal olarak üretim ve tüketimi dolayısı ile enterkonnekte sistemler için uzun vadede vazgeçilmezdir. 2014 sonunda güneş enerji santrali toplam kurulu gücü 38,7 GW artarak toplamda 177 GW’lık bir kapasiteye ulaşmıştır. Bu kapasite bile yaklaşık 18500 TWh civarında olan dünyamızın enerji tüketiminin yüzde 1’ini ancak karşılamaktadır. Dünyada güneş enerji santralleri incelendiğinde Almanya 38GW civarındaki kurulu güçle lider


konumundadır. Çin, Japonya, İtalya ve Amerika sırasıyla 28GW, 23GW ve 18GW lık kurulu güçle Almanya’yı takip etmektedir. 2013 yılında yayınlanan Lisanssız Elektrik Üretim Tebliği ile güneş enerji santrallerinin kısa vadede önü açılmıştır. Bürokrasinin oldukça zorlu olmasına rağmen ülkemizde 2015 itibarı ile, TEDAŞ’ın 03.03.2015 tarihinde yayınladığı listeye göre toplam kurulu gücümüz 70MW civarındadır. 2015 yılında 100-150MW civarında bir kapasite artışı beklenmektedir. Bu gelişmeler enerji üretim kapasitesi anlamında kulağa hoş gelse de öte yandan da enerji kalitesinde ciddi problemler yaratmaktadır. Almanya’da 2000’li yılların başında devlet desteği ile artan şebeke bağlantılı fotovoltaik sistemlerin şebekeye olumsuz etkileri gözlemlenmeye başlanmıştır. Tüketimin az olduğu dönemlerde güneş enerjisi santrallerinin ürettiği elektrik şebeke voltajını yükseltme eğilimindedir. Bu yüzden şebeke bağlantılı sistem yerine artık adalanma yöntemi ile şebekeden bağımsız sistemler önerilmektedir. Bilindiği üzere günümüz teknolojisinde şebekedeki voltaj dalgalanmaları ve frekans bozuklukları gibi istenmeyen problemler Kesintisiz Güç Kaynakları ile çözülmektedir. Temiz enerji kaynakları olan Kesintisiz Güç Kaynakları, kritik yüklerde ve elektriğin kararlı olmadığı yerlerde en etkin çözümdür. Hybrid UPS sisteminde şebekeye enerji verilmesi söz konusu olmadığı için şebekedeki enerji kalitesinde de herhangi bir olumsuz etki görülmemektedir. Bunun aksine şebekeye olan bağımlılığı azaltıp bireysel veya sanayi odaklı tüketicilerin tasarruf yapması amaçlanmıştır. Hybrid-UPS’in temel özelliği kontrollü bir şekilde güneş enerjisi, akü, şebeke veya jeneratör aracılığıyla kesintisiz elektrik üretebilmektir. GENEL ÖZELLIKLERI • Yeni hybrid teknolojisi, akıllı bir biçimde, yükler için en ekonomik ve ekolojik güç seçeneği sunar. • Yatırımınızı amorti etmek için öncelikli olarak solar enerjiden beslenir. • MPPT algoritması sayesinde güneş panellerinden elde edilen enerjiden maksimum kazanç sağlanır. • Akü bankası sayesinde üretilen temiz enerji depolanır ve herhangi bir elektrik kesintisi durumunda sisteme enerji verilmeye devam edilir. • Akıllı kontrol sistemi kullanıcılara gerçek zamanlı bilgilendirme hizmeti sunar. Ayrıca, farklı iklim ve kullanıcı tiplerine göre akıllı enerji yönetimi sağlanır. • Geleneksel on-line UPS gibi, herhangi bir müdahaleye gerek kalmadan her türlü elektriksel problemlere karşı tam koruma sağlar. • Hybrid sistem vasıtası ile solar enerji ve akünün yetersiz kaldığı, şebekenin de kesildiği durumlarda acil durum jeneratörü otomatik olarak devreye alınarak kullanıcıya kesintisiz güç sağlanır.

DSP kontrollü DS300HB serisi UPS’lere entegre edilen 10kW’lık MPPT modülleri ile ihtiyaca yönelik esnek çözümler üretilebilmektedir. Güneş Enerjisi’ni ve şebekeden gelen enerjiyi eş zamanlı olarak kullanan bu sistemde öncelikli olarak solar enerji tercih edilip tasarruf yapmak amaçlanmıştır. Nominal gücün yüzde 20- yüzde 30 civarında bağlanacak fotovoltaik paneller ile 4-5 yıl civarında bir amortisman süresi ile işletme giderlerinde ciddi bir iyileştirme sağlanacaktır. Türkiye şartlarında fotovoltaik potansiyeli incelendiğinde optimum şartlarda kurulmuş 1kW’lık bir güneş enerjisi sisteminin senelik bazda minimum 1650kWh’lık bir elektrik enerjisi üretmesi beklenmektedir. Güneşlenmenin yüksek ve hava sıcaklığının düşük olduğu (Konya, Karaman vb.) bölgelerinde yıllık üretim 1800kWh civarında beklenmektedir. Örnek bir ofis için yapılan çalışmada aşağıdaki değerler gözlemlenmiştir;

Bağlanan Yük: 5kVA, Hybrid UPS 10kVA, Solar Sistem 10kWp Akü Grubu: 12kWh – Bahar ve Yaz ayarında ortalama 7-8 saat otonomi süresi Hybrid UPS olmadan şebekeden çekilen enerji: ~ 8000kWh/Yıl Hybrid UPS devrede iken şebekeden çekilen enerji: ~ 3000kWh/Yıl Sonuç olarak, artan enerji maliyetleri ve bunun yanı sıra son yıllarda ciddi bir biçimde ucuzlayan fotovoltaik sistemler, hibrit sistemleri oldukça cazip hale getirmiştir. Dış borcumuzun katlanarak arttığı ve bu borçlanmanın ciddi bir bölümünün enerjiden kaynaklı olduğu düşünülürse, kendi enerjimizi kendi öz kaynaklarımız ve teknolojimiz ile üretmekten başka çaremiz gözükmemektedir. Güç elektroniği alanındaki 30 yılı aşan deneyimi ile bu ihtiyaca odaklanan Tescom, yeni teknolojileri ve yerli üretim cihazları ile kesintisiz güçlü ortağınız olmaya devam ediyor. Kaynaklar [1] Wikipedia, http://en.wikipedia.org/wiki/Solar_power_by_country, 08.05.2015 [2] TEDAŞ, http://www.tedas.gov.tr/Sayfalar/LUY.aspx, 08.05.2015

Ramazan ÖZDEMİR Elektrik Elektronik Mühendisi, 56574 Test Tüm Elektronik San. Ve Tic. A.Ş (TESCOM UPS)

117 Mayıs

2015


EPC ENERJİ KALİTELİ VE VE KESINTISIZ KESİNTİSİZ ENERJI ENERJİ •• TANITICI TANITICIRÖPORTAJ REKLAM KALITELI

ENERJİ GÜVENLİLİĞİ VE EPC ENERJI Endüstriyel Kesintisiz Güç Kaynakları, Doğrultucular EPC Enerjinin en önemli üretim konusudur. Bu Konuda yabancı firmaların korkulu rüyası olmaya başladık. Orta Anadolu da yapılan Enerji Santralinin 110V-2100Adc doğrultucu ve 110Vdc den çalışan sanırım bu güne kadar Türkiye’de Üretilen en yüksek kapasiteye sahip tek faz çıkışlı 160Kva gücünde paralel çalışacak İnverter ve DC dağıtım çatısı(13 metre boyunda ve tüm kesicileri özel) işini biz aldık. Şubat ayında teslim edeceğiz. Buradaki Rakibimiz bir Alman firması idi. Hem Ülkemize döviz kazandırdık, hem de bu ürünlerde biz de varız demiş olduk. Genel olarak üretim ve faaliyet gösterdiğimiz alanlar, Enerjiüretim ve dağıtım alt yapısı, petrol sahaları için endüstriyel tip DC ve AC Kesintisiz Güç Kaynakları, Doğrultucular (Redresörler), Statik TransferAnahtarları,

Eviriciler (İnvertör), Güneş ve Rüzgâr Eviricileri. Özet olarak Güç Elektroniğinde faaliyet gösteren bir mühendislik firmasıyız. Ürettiğimiz DC ve AC Kesintisiz Güç Kaynakları ve Doğrultucular, Enerjigüvenirliliği ve kalitesini sürdürmede önemli işlevlere sahiptir. İhtiyacınız olduğu anda sisteminiz görevini yerine getirmezseoluşan zararın telafisi çok pahalı ve sıkıntılı olabilmektedir. Bu sistemlerin ömür beklentileri 20 yılın üzerinde, iki arıza arasındaki süre 100.000 saatin üzerindedir. Bu nedenle bu nitelikteki ürünlerin kalitesi, niteliği ve hizmet kalitesi ön plana çıkmaktadır. Özellikle endüstriyel ürünlerde yüksek toleranslı, örneğin normal değeri %100 olan bir sistemde kullanılan malzeme değerleri %125-150 fazlası olarak seçilmektedir. Ürettiğimiz tüm ürünlerde kullanılan kablolar alev ilerletmeyen veya Halojen Free kablolardır.

Ertuğrul Sözmen EPC Enerji ve Güç Dönüşüm Sistemleri A.Ş. Genel Müdürü

118 116 Mayıs Aralık

2015 2014


EPC Enerji, günümüzün gereksinimim EPC Enerji, günümüzün gereksinimim duyduğu özel ve hızlı çözüm konusunözel ve hızlı çözüm konusunda duyduğu aynı konuda faaliyet gösteren birda aynı konuda faaliyet gösteren çok firmaya göre etkin çalışmaktadır.bir-

çok firmaya göre etkin çalışmaktadır. Örneğin, Almanya’da katıldığımız endüstri fuarda bizi ziyaret eden Örneğin, Almanya’da katıldığımız müşteriye 1 saat içinde isteklerini kapendüstri fuarda bizi ziyaret eden sayan proje ve fiyatın gönderilmesi müşteriye 1 saat içinde isteklerini kapşaşkınlık yaratmış, kurumumuz tebrik sayan proje ve fiyatın gönderilmesi edilmiştir. Akabinde ilk sipariş alınmış ve şaşkınlık ticaretimiz süreklilik göstermeye yaratmış, kurumumuz tebrik başlamıştır. edilmiştir. Akabinde ilk sipariş alınmış

ticaretimiz süreklilik göstermeye EPCveenerji olarak şu anda Amerika’ya Doğrultucu(redresör) ihraç eden başlamıştır. tek firmayız. Bu başarı yanında birenerji olarak şu anda Amerika’ya çokEPC müşteriyi de getiriyor. Örneğin bu Doğrultucu(redresör) sene Güney Amerika ihraç ülkelerieden ile çalışmaya başladık. tek firmayız. Bu başarı yanında bir-

müşteriyi de dünya getiriyor. Örneğin EPCçok enerjinin hedefi firması olmak. inanıyoruz. bu Bunu sene yapacağımıza Güney Amerika ülkeleri ile

çalışmayaverdiği başladık. Hükümetin desteklerden faydalanarak yurt dışında özellikle Almanya EPC enerjinin hedefi dünya firması olda yapılanma düşünüyoruz. Almanya mak. inanıyoruz. ‘daki bir Bunu firmayapacağımıza aracılığıyla, ürünümüzü Made-in Germany olarak Ortadoğu, Hükümetin verdiği desteklerden faydaRusya, Türkiye, Türkmenistan’a satmalanarak yurt dışında özellikle Almanya ya başladık. İleride bu yapılanmanın,

118 Aralık

2014

da yapılanma düşünüyoruz. Almanya ‘daki bir firma aracılığıyla, ürünümüzü Made-in Germany olarak Ortadoğu, Rusya, Türkiye, Türkmenistan’a satmaya başladık. İleride bu yapılanmanın,

uygulamanın bize çok büyük avantaj uygulamanın bize çok büyük avantaj sağlayacağınıdüşünüyoruz.

EPC enerjinin başlıca Ürettiği, sattığı

EPC enerjinin başlıca Ürettiği, sattığı ve hizmetini verdiği ürünleri kısaca ve hizmetini sağlayacağınıdüşünüyoruz. tanımlarsak; verdiği ürünleri kısaca Yurt dışındaki faaliyetlerimizde yurt tanımlarsak; Yurt dışındaki yurt Proje temelli mühendislikçözümleri, içinden daha faaliyetlerimizde başarılıyız diyebilirim. Yurt daha içinde başarılıyız bazı firmaların ön Proje Endüstriyel olmak üzere Kesintisiz temelli Tipmühendislikçözümleri, içinden diyebiyargılarını, ahbap bazı çavuş ilişkilerini, Güç Kaynakları(UPS), lirim. Yurt içinde firmaların ön Endüstriyel Tip olmak üzereDoğrultucular Kesintisiz teknik kesimdeki özgüven eksikliğini (Redresörler), Eviriciler (eviriciler), Statik yargılarını, ahbap çavuş ilişkilerini, Güç Kaynakları(UPS), Doğrultucular yeteri kadar kıramıyoruz. Bunu aşan transfer Anahtarları, Statik tip Regülatörteknik kesimdeki özgüven Eviriciler (eviriciler), birçok saygın kuruluş vareksikliğini Örneğin (Redresörler), ler, Servo Regülatörler, StandartStatik tip Tek yeteri kadar kıramıyoruz. Bunu aşan transfer Anahtarları, Statik tip RegülatörÇalık Enerji, Gama Enerji,GESElektrik, ve Üç fazlı Kesintisiz Güç Kaynakları, ABB, Alstom ve Siemens gibi.Örneğin Güneş Rüzgâr enerji çözümleri, birçok saygın kuruluş var ler, ServoveRegülatörler, Standart tip TekÇift yönlü dönüştürücüler (Bi-DirectionalÇalık Enerji, Gama Enerji,GESElektrik, ve Üç fazlı Kesintisiz Güç Kaynakları, EPC enerjinin kurulduğundan beri en Converte), Havaenerji alanlarında kullanılan ABB, Alstom ve Siemens gibi.memnuni- Güneş ve Rüzgâr çözümleri, Çift önemli felsefesi müşteri tümleşik yapıda 400 Hz ve 28 Vdc yeti ve kalite olmuştur. Biz her şeyden yönlü dönüştürücüler (Bi-DirectionalEPC enerjinin kurulduğundan beri en çıkışlı konvertörler,50 Hz giriş,60 veya vazgeçeriz bu iki ögeden vazgeçme- Converte), Hava alanlarındafrekansta kullanılanfre400 Hz ve ayarlanabilir önemli felsefesi iddialı müşteriolduğumuzu memnuniyiz. Bu konuda tümleşik yapıda 400 Hz Tam ve 28bakımsız, Vdc kans dönüştürücüleri. yeti ve kalite olmuştur. Biz her şeyden söyleyebiliriz. endüstriyel tip veNi-Cd çıkışlı konvertörler,50 Hz aküler. giriş,60 veya vazgeçeriz ögeden EPC Enerji,bubuiki gün içinvazgeçmeAmerika, 400 Hz ve ayarlanabilir frekansta freSon Sözümüz; ülkemiz için yüksek yiz. BuAmerika konuda ülkeleri(Brezilya, iddialı olduğumuzu Güney Şili, kans dönüştürücüleri. bakımsız, katma değerli ve Tam teknolojik ürünArjantin ve diğer), Almanya, Holsöyleyebiliriz. ler üretimi hedefimiz olmalıdır, dışa endüstriyel tip veNi-Cd aküler. landa, Fransa, Irak, İran, Ürdün, Sudi bağımlılık, cari açık ancak bu şekilde EPC Enerji,Mısır, bu gün için Gürcistan, Amerika, Arabistan, Nijerya, Sözümüz; ülkemiz yüksek azalır.EPC Enerji kendi için çapında bunu Güney AmerikaAzerbaycan ülkeleri(Brezilya, Şili, Son Türkmenistan, ve birçok katma değerli ve teknolojik ürünyapmakta ve her gün daha fazlasını ülkeye doğrudan ve başkaları kanalı Arjantin ve diğer), Almanya, Hol-ile yapmaya çalışmaktadır. ürünlerini ihraçIrak, etmektedir. Hedefimiz landa, Fransa, İran, Ürdün, Sudi ler üretimi hedefimiz olmalıdır, dışa İhracat yaptığımız ülke sayısını her bağımlılık, cari açık ancak bu şekilde Arabistan, Mısır, Nijerya, Gürcistan, sene yüzde 20-30 artırmak. Türkmenistan, Azerbaycan ve birçok azalır.EPC Enerji kendi çapında bunu ülkeye doğrudan ve başkaları kanalı ile yapmakta ve her gün daha fazlasını 119 ürünlerini ihraç etmektedir. Hedefimiz yapmaya çalışmaktadır. Mayıs İhracat yaptığımız ülke sayısını her 2015 sene yüzde 20-30 artırmak.


ABB KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI RÖPORTAJ

DPA MIMARISI Kritik yüklerin beslenmesinde süreklilik nasıl arttırılır? Kesintisiz güç kaynağı kullanmayı değerlendiren her kuruluşun ilk amacı, kritik yüklerin temiz ve kesintisiz enerji ile beslenmesini sağlamaktır. Kesintisiz Güç Kaynağı (KGK) kurulumunun tamamlanması ile birlikte ise konu enerji güvenilirliğine dönüşmektedir. Enerji kalitesi sorunları yaşandığında kendini korumaya alan bir UPS’e neden ihtiyacınız olsun? Süreklilik gerektiren bir işletme, fabrika veya bir banka veri merkezinde anlık bir enerji kaybının sonuçlarını düşünün. Bu sebeple birçok kritik yük ve sistem, sektördeki en iyi dizaynı olan DPA (Decentralized Parallel Architecture) yani Dağıtılmış Paralel Mimari teknolojisi ile korunmaktadır. DPA sadece güvenlik ve süreklilik vaad etmez. Ayrıca kolay servis verilebilir, kolay boyutlandıralabilir esnekliktedir. Tüm bu özelliklere ragmen ilk satın alma maaliyetleri ise düşüktür. EMRE AMADELİK / Süreklilik Bilişim yükleri / ekipmanları açısından en önemli parametrelerden biri emre amadelik yani sürekliliktir. Yıl boyunca sistemin ne kadar süre ile çalışır veya çalışmaya hazır durumda bekler olduğunu belirtir. Tesislerde ve veri merkezlerinde enerji kalitesi problemleri (kesintiler dahil) duruşların en büyük sebebi olması

120 Mayıs

2015

dolayısıyla toplam sistem sürekliliğini arttırmanın en verimli yolu enerji sürekliliğini sağlamaktan geçer. DPA Mimarisi Merkezi paralelleme mimarisine sahip UPS sistemlerinde, merkezi kontrolör veya merkezi bazı bileşenler (statik bypass gibi) bulunur. Bu merkezi bileşenlerin herhangi birinde oluşacak arıza ile tüm KGK devre dışı kalabilir. DPA Dağıtılmış Paralel Mimari çözümünde ise her bir modül tamamen bağımsız bileşenlerden ve kontrolörlerden oluşmaktadır. Her bir modül tamamen bağımsız çalışabilicek şekilde doğrultucu, evirici, akü şarj kontrolör, statik baypas, mantıksal kontrolör, bağımsız mimik diagramına sahiptir. KGK içerisinde oluşacak herhangi bir arızadan diğer modüller etkilenmeyecektir. Yedekli konfigürasyona sahip bir KGK seçildi ise yedek miktarı kadar arızalı modülden, kritik yük ve sistemler hiç etkilenmeden çalıştırılmaya devam edilebilecektir. Örnek verecek olursak 100kVA lık bir yük için kullanılabilecek 120kVA UPS ile 20kVA lık bir modül arızalansa bile sistem tam yükte sürekli olarak çalıştırılabilecek, 20kVA lık arızalı modül güvenli ve kesintisiz bir şekilde değiştirilebilecektir. Birden fazla module sahip sistemler arıza toleranslı boyulandırılabilirler. Böylece emre amadelik/iş sürekliliği en üst seviyelere çıkarılmış olur. ABB UPS lerde ortak olan tek eleman


modüllerin yerleştirildiği panodur. Bu pano üzerinde ise sistem çalışması açısından kritik olan hiçbir kritik parça bulunmamaktadır. DPA YÜK TRANSFERI VE YÜK PAYLAŞIMI Her modüldeki bağımsız işlemci, modüldeki eviricinin durumunu sürekli olarak takip eder ve bu bilgileri diğer modüllerdeki işlemciler ile paylaşır. Herhangi bir arıza durumunda yine her modül işlemcisi evirici ve static bypass durumlarını paylaşırlar. Bu paylaşılan bilgiye göre genelde her bir modül bypass veya evirici çalışma moduna geçmeye aynı anda, aynı şekilde karar verirler. Çok nadir durumlarda diğer modüllerden farklı bir çalışma modu seçen modül olsa bile, bu modül çoğunluk olan modüllerin kararına uyar ve çoğunluk kararını takip eder. Eğer modüller tercihlerini yüzde50 inverter, yüzde50 statik bypass olarak kullanırlar ise, eviricinin daha güvenilir bir kaynak olması sebebi ile yükü evirici üzerinden beslemeye devam eder. Tüm modüllerin yukarıdaki karar verme mantığı sürecinde eşit katkısı vardır ve hiçbir modül “master” değildir. Yük paylaşımı durumuna gelindiğinde ise durum farklıdır. Bu yük paylaşımı için bir modül “master”, diğer tüm modüller ise “slave” dir. Modüller arası akımların engellenmesi ve enerji kalitesinden emin olunması amacı ile ana kontrol devresi herbir modüldeki akımı izler ve gerektiği takdirde komut göndererek düzenleme yaptırır. Fakat master modülde oluşabilecek herhangibir arızada bir sonraki modül otomatik olarak master olur ve bu çalışma herhangi bir kesinti yaşanmaz. DPA yük transferi ve yük paylaşımı mantığı, sistem sürekliliğini arttıran DPA mimarisinin temel esaslarını oluştururlar. MODÜLERLIK VE YEDEKLILIK Sistem çalışma sürekliliğini arttırmanın kesin yolu yedekli çalışmayı optimize etmek, bakım ve arıza sürelerini en aza indirgemekten geçer. DPA mimarisinin en büyük avantajlarından biri yedekli çalışma kolaylığı sağlamasıdır. Eğer “N” sayıda KGK modülünün, yükün ihtiyaçlarını karşıladığı bir sistemden bahsedecek olursak, bir adet fazladan modül ilave edilmiş KGK sistemi ile yedekli bir çalışmayı sağlamak mümkündür. Herhangi bir KGK modülü arızalansa bile yükü tamamen beslemeye yetecek kapasitede bir UPS sistemi oluşturulmuş olur. BU, “N+1” yedeklilik olarak tabir edilmektedir. Tabii ki tamamen bir “N” kadar modül ilave etmek daha güvenli olacaktır.. Bu ise “2N” yedeklilik olarak tabir edilmektedir. Güvenilirliğin daha da arttırılması talep edildiğinde ise her sete birer ilave modül eklenir. Böylece “2N+1” tabir edilen yedekliliğe ulaşılmış olur. “2N+1” en özel yedeklilik taleplerini karşılamaya ve sistem çalışma sürekliliğini yükseltmeye yeterlidir.

ÖLÇEKLENDIRME KGK sistemlerinden beslenen yükün gereksinimleri değiştiğinde DPA mimarisi ile kolaylıkla güç akışı yapılabilmektedir. Böylece işletmelerde yıllar sonra ihtiyaç duyulabilecek tam kapasite UPS güç gereksinimleri için gereken yatırımı ilk günden yapmak durumunda kalmazsınız. DPA mimarisi ile sadece ihtiyaç kadar modül ilave etmek mümkündür. Böylece ilk yatırım maaliyetlerini önemli oranda düşürmek mümkündür. HOT SWAPPING (ENERJI ALTINDA SERVIS VEREBILME) Kritik yükü hiçbir şekilde riske atmadan modüller değiştirilebilir, çıkarılabilir veya yenisi ilave edilebilir. Tüm bu işlemler yapılırken enerji kesintisine, statik bypass veya manual baypass moduna geçilmesine ihtiyaç yoktur. DPA modüler sistemimizin bu özelliği ile sürekli çalışma, arızalara hızlı müdahele gibi büyük avantajlar elde edilmektedir. Ayrıca yedek parça maaliyetlerini düşürücü etkisi de vardır. Enerji altında modül değiştirebilme özelliği ve DPA mimarisi ile özel yeteneklere ve sertifikasyonlara sahip bakım personeli olmadan modül değiştirebilmek mümkündir. ENERJI VE KURULUM ALANI MAALIYETLERI Modüler yapının ve ölçeklendirme esnekliğinin toplam sahip olma maaliyetlerine çok büyük bir katkısı olduğundan bahsetmiştik. Buna ilaveten DPA mimarisi verimlilik konusunda sınıfının en önde gelen değerlerine sahiptir. Örnek verecek olursak ConceptPower DPA 500, yüzde96 mertebelerindeki verimlilik ile çalışır. Yatay verimlilik eğrisi ile tüm yüklenme durumularında yüksek verimlidir. Bu verimli çalışması sayesinde doğal olarak soğutma ihtiyacı da az olacaktır. Modülerlik sayesinde kurulum alanı ihtiyacı küçük olacaktır. Böylece birim kurulum alanının pahalı olabileceği veri merkezi, hastane ve iş merkezleri gibi işletmelerde ilave bir tasarruf sağlanmış olacaktır. STANDART MODÜLLER DPA modülleri standarttır. Bu sayede kurulum planlamadan itibaren, işletme ve bakım maaliyetleri optimize edilir. Yüksek kaliteli standart ürünler ile bakım süresi kısaltılır. Herhangi bir arıza durumunda müdahele süresi en aza indirgenir. Kritik yüklerin ve sistemlerin korunmasında Kesintisiz Güç Kaynakları gün geçtikçe daha kilit rol oynamaktadır. DPA mimarisinin avantajları olan kolay servis verebilirlik, ölçeklendirme/boyutlandırma kolaylığı, esnek konfigürasyon ve verimlilik ile DPA toplam sahip olma maaliyetleri açısından çok avantajlı bir konuma gelmektedir.

121 Mayıs

2015


SOCOMEC KALİTELİ KALITELI VE VE KESİNTİSİZ KESINTISIZ ENERJİ ENERJI •• TANITICI TANITICI REKLAM REKLAM

DEPREM SONRASINDA BİLE KESİNTİSİZ ENERJİ: SOCOMEC DELPHYS GREEN POWER 2.0 UPS TEST SONUÇLARI

VERİ MERKEZLERİ, HASTANELER VE ACİL SERVİSLER GİBİ BİR ÇOK KRİTİK UYGULAMANIN HER KOŞUL ALTINDA OPERASYONLARINA DEVAM EDEBİLMESİ BEKLENMEKTEDİR, HATTA DEPREM SIRASINDA BİLE. ŞÜPHESİZ Kİ BU TİP UYGULAMALAR İÇİN ELEKTRİK ENERJİSİNİN DEVAMLILIĞI ESASTIR. BU DURUM DEPREM KUŞAĞINDA YER ALAN ÜLKEMİZ İÇİN DAHA DA BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR. SOCOMEC DELPHYS GREEN POWER UPS SİSTEMLERİ TAM BAĞIMSIZ AKREDİTE BİR LABORATUAR TARAFINDAN SİSMİK TESTLERE TABİ TUTULMUŞ VE AMERİKAN UBC 1997 (USA UNIFORM BUILDING CODE), AVRUPA IEC 60068-3-3(SEISMIC TEST METHODS) STANDARTLARINI BAŞARIYLA KARŞILAMIŞTIR.

122 128 Mayıs Aralık

2015 2014

Delphys Green Power UPS sistemleri yukarıda bahsi geçen standartları başarıyla sağlamıştır. Testlerin sonucuna göre UPS sistemleri deprem esnasında çalışmasına devam edebilmekte ve deprem neticelendikten sonra da herhangi bir yapısal anormallik veya bozulma olmadan çalışmasına devam edebilmektedir. GREEN POWER SERİSİNİN DİĞER ÜSTÜNLÜKLERİ Kritik uygulamalarınız için avantajlı toplam sahip olma maliyetini (TCO) ön planda tutan seri 10-500 kVA/kW aralığında tüm kritik uygulamalara çözüm sunmaktadır. KGK sistemlerinin paralellenmesi ile 4MW’ a kadar güç çözümü sunabilen Green Power serisinin diğer avantajları ise; • Green Power serisi, Code of Conduct 2014 enerji verimliliği gereksinimleri kriterlerine uygundur. Code of Conduct, endüstriyel ürünlerin çevre etkilerinin değerlendirilmesi konusunda PEP (Product Enviromental Profiles) pasaportu sunan gönüllülük esasına dayalı bir programdır Bunu VFI (On-Line Mod) da çalışırken sağladığı %96 verimlilik ile

sağlamaktadır. Green Power Serisi tüm KGK lar TUV veya VERITAS tarafından verimlilik testine tabi tutularak sertifikalandırılmıştır. Green Power serisi 3-Level inverter teknolojisi sayesinde %30-%100 geniş bir çalışma aralığında %96 verimlilik değerini sağlamaktadır. Bu sayede; o CO2 emisyonlarını %90 oranında azaltmaktadır o UPS sistemi için gerekli klima gücü ciddi oranda küçülür • Green Power serisinde kullanılan özel inverter teknolojisi ile çıkış güç faktörü 1.0 (kVA=kW) dır. Klasik 0.8 çıkış güç faktörüne sahip UPS lere göre +25%, 0.9 çıkış güç faktörlü UPS lere göre +11% daha fazla aktif güç sağlamaktadır. • Kompakt boyutları sayesinde 358 kW/m2 ye kadar güç yoğunluğunda sahiptir. Sektör içerisinde ki en kompakt boyutlara sahiptir. Böylelikle kurulum için daha az alan ihtiyacına sahiptir. • “Otomatik Yükleme Testi” fonksiyonu ile Green Power UPS sahada montaj tamamlandıktan sonra ek bir yüke ihtiyaç duymadan %100


yükleme testine tabi tutulabilir. Bu test ile o Doğrultucu, inverter ve bypass bloklarının o Kontaktör, şok bobinleri ve kapasitör gruplarının o Kablo ve sigortaların %100 yükte testi gerçekleştirilir. Sistem devreye alınmadan önce böyle bir testin yapılması nakliye ve montaj aşamasında oluşabilecek mekanik hataların tespit edilip giderilmesi için çok iyi bir araçtır. Aşağıdaki şemada testin prensip şemasını görebilirsiniz. • “Energy Saver” fonksiyonu sayesinde paralel/yedekli tasarımlarda yük durumunda göre n+1 yedekliliği koruyarak fazla olan UPS ler hotstandby moduna alınır. Bu şekilde sistem verimliliği sürekli maksimum bölgede tutulur. Paralel/Yedekli tasarımların dezavantajı olan düşük güçte ve verimsiz bölgede çalışma durumu “Energy Saver” fonksiyonu ile ortadan kaldırılmıştır. Hot-standby modunda geçen UPS çalışmaya hazırdır ve anormal bir durum olduğunda veya yükte artış olduğunda çok hızlı bir şekilde devreye girer.

GREEN POWER: ÖDÜL KAZANAN SERİ 2011 yılında, Socomec Green Power UPS serisine Frost & Sullivian tarafından en iyi uygulama ödülü verildi. Ayrıca Frost & Sullivan Socomec’in uzun vadede kritik elektriksel uygulamalar için yaratıcı ürün tasarım taahhüdünü memnuniyetle karşılamaktadır.

123 129 Mayıs Aralık

2015 2014


ARTRONIC KALITELI VE KESINTISIZ ENERJI • TANITICI REKLAM

GÜVENILIR, VERIMLI, KULLANIŞLI VE AKILLI: HUAWEI UPS SERILERI

ARTRONIC’IN 20 YILLIK DENEYIMI ILE TÜRKIYE YETKILI DISTRIBÜTÖRÜ OLDUĞU HUAWEI UPS ÇÖZÜMLERI, ÖZELLIKLE DATACENTERLAR VE IT UYGULAMALARI IÇIN GÜVENILIR, VERIMLI, KULLANIŞLI VE AKILLI ÇÖZÜMLER SUNUYOR.

1. 2. 3. 4. 5.

Giriş/Çıkış Terminalleri IEC320 C13 Çıkış Prizi Paralelleme Portu CAN Bus Portu Akıllı Yuva (SNMP, Modbus ve Röle Kartı desteği) 6. Akü Giriş Terminali 7. Giriş Kesicisi 8. EPO ve Bakım Bypass Girişi 9. USB 10. Akü Sıcaklık Sensörü Girişi

124 Mayıs

2015

M2 BAŞINA 480 KW GÜÇ! DATA CENTER UYGULAMALARI IÇIN HUAWEI UPS 5000-E Serinin 0,5 metrekarede 320 kW güce çıkabilmesi, enerji altında (Hot Swap) çalışırken modül değişikliği ya da artırımı yapılabilmesi, gerçek güçte çalışabilmesi (güç faktörü:1), güç modüllerinin yanı sıra bütün kontrol kartları, by-pass modülünün modüler olarak ve enerji altında değiştirilebilmesi, dolayısı ile bir dakikada servis verilebilme hızına ulaşılabilmesi gibi özellikleri bilişim dünyasında gözde ürünler arasında yer alacağının kanıtı. Akü kullanımını azaltan çok geniş giriş gerilim aralığı ile kullanıcı dostu olan Huawei UPS 5000E; yüzde 100 yük için 305~485 Vac, yüzde 40 ile yüzde 100 yük aralığında 138 ~ 305 Vac lineer olarak değişen gerilim aralığı, 5 kA ve 6kV değerinde yıldırım düşmesine karşı koruma; giriş terminalleri koruması ile yıldırım nedeni ile oluşan arızaların en aza indirgenmesi için özel olarak üretilmiştir. Çift kontrol denetleyicili tasarım; tek noktada besleme hatalarının ortadan kaldırılması ve hata toleransı sağlayan fan sistemi ile de tam bir koruma sağlar. Huawei UPS 5000-E serisi, çok kısa sürede BT British Telecom, YTÜ – SVR Yüksek Performanslı Hesaplama

Veri Merkezi, Ayvaz, Borçelik, Halk Sigorta, Aisin Otomotiv, Batman Belediyesi gibi önemli referanslarının sistemlerinin kesintisiz ve güvenle çalışmasını sağlıyor. UYGULAMA ALANLARI • Büyük / Orta Ölçek Veri Merkezleri • Büyük / Orta Ölçek Ofisler • Otomasyon Sistemleri • Hastaneler ve Labaratuarlar ENERGY STAR SERTIFIKALI HUAWEI UPS 2000-G SERISI Giriş terminallerinde 5kA kapasiteli yıldırıma karşı korumalı tasarımı ile ön plana çıkan Huawei UPS serileri, akü kullanımını azaltmak için 80280VAC gerilim aralığında çalışma, yüzde 100 yükte 176-280VAC giriş gerilim aralığı, yüzde 40~ yüzde 100 yük aralığı için 80-176Vac lineer değişen gerilim aralığı ve önemli komponentler (DC bara kondansatörleri, fanlar ve aküler) için hata öncesi alarm göstergesi ile yüksek güvenilirlik sunuyor. Huawei UPS 2000-G serisi, genişleyebilir standart tasarımı (4 adet paralellenebilme), esnek akü konfigürasyonu (16-18-20 akü ile çalışabilme), yatay (19 inç kabinet tipi) veya dikey kullanım gibi özellikleriyle farklı çözümler sunuyor. Akıllı akü yönetimi le kullanıcılara


daha uzun akü ömrü ve akü kapasitesi tahmini ve sağlamlık değerlendirmesi ile de daha güvenli kullanım imkanı sağlıyor. Ayrıca Huawei UPS 2000G serisi SNMP Kartı, Modbus Kartı, Röle (Kuru Kontak) Kartı, PDU (Güç Dağıtım Kutusu), Ek Akü Kutusu, STS, İzolasyon Trafosu, Sıcaklık Sensörü ve Ortam Sıcaklığı ve Nem Algılama Modülü gibi opsiyonel seçenekleriyle de göz dolduruyor. Huawei UPS 2000-G serisi, çok kısa sürede ve çoklu adetlerde sektör lideri banka referansı ve Osmanlı arşivi gibi önemli referanslarının tercihleri olarak, sistemlerinin kesintisiz ve güvenle çalışmasını sağlıyor. HUAWEI’NIN YENI TEKNOLOJI TEK FAZ UPS SERISI HUAWEI UPS 2000-A 1-3 KVA BÜYÜMEK IÇIN GÜÇ’LENIN! UPS2000-A serisi, sürekli ve yüksek kaliteli AC güç sağlayan, 1kVA ile 3 kVA arasında kapasiteye sahip online çift çevrim bir güç kaynağıdır. Küçük güç senaryoları için mükemmel bir güç koruma çözümüdür. Huawei UPS 2000-A serisi batarya kullanımını en aza indiren geniş giriş gerilim aralığı, sürekli ve yüksek kalite AC güç sağlayan online çift çevrim tasarım ile yüksek güvenilirlik sağlar. Yönetim ve izleme : SNMP / MODBUS / Kuru kontak / USB desteği, Gecikmeli / güvenli kapanma fonksiyonu: Bilgisayar uygulamalarının ve işletim sistemlerinin güvenli bir şekilde kapatılması ve çoklu uzaktan izleme: SMS, E-posta, vb. desteği ile akıllı yönetimi mevcuttur. LCD ekran ile gerçek-zamanlı izleme ve yönetim, dahili akü kullanımı, hızlı ve kolay yönetim ile de yüksek kullanılabilirlik gibi özelliklere sağip olan Huawei UPS 2000-A Ufak ve orta ölçekli işletmeler, büyük işletmelerin şubeleri, banka şubeleri ve küçük veri merkezleri, ağlar, iletişim sistemleri, otomatik kontrol sistemleri ve diğer hassas ekipmanlar ile Ev ve ofis ortamlarında rahatlıkla kullanılabilir. Huawei UPS 2000-A serisi, çok kısa sürede Koç sistem, Aisin Otomotiv, Dost Barkod gibi sektör liderlerinin tercihleri olarak, sistemlerinin kesintisiz ve güvenle çalışmasını sağlıyor.

MONOBLOK YAPIDA MODÜLER ÇÖZÜM SUNAN HUAWEI UPS 5000-A Huawei UPS 5000-A serisi özellikle; çok geniş giriş gerilim aralığı olması ve verimlilik değerleri ve self test özelliği ile ön plana çıkıyor. Huawei UPS 5000-A serisi, yüzde 100 yük için 305 – 485 VAC, yüzde 40 ile yüzde 100 yük aralığında 138 – 485 VAC lineer olarak değişen değerleri ile akü kullanımını da azaltan çok geniş giriş gerilim aralığını kullanıcılarına sunuyor. Online modda yüzde 96, ECO modda yüzde 99’a varan verimlilik değerlerini sağlayan seri Akıllı Uyku Teknolojisi ile verimliliği daima en üst seviyede koruyor. 5kA yıldırım koruması (giriş terminalleri koruması ile de yıldırım nedeniyle oluşan arızaların en aza indirgenmesi), 6 kV darbe gerilim koruması, çift harici güç girişli tasarımi ile tek noktadan besleme hatalarını en aza indiren özellikleri ile maksimum güvenliği hedefliyor. Akü dinlenme teknolojisi ile uzatılmış akü kullanım ömrü sağlayan 5000-A Serisine ait UPS’lerde esnek sayıda akü grubu ayarlanabilirken, arıza durumunda da aküler tek tek değiştirilebiliyor. 5000-A serisi, diğer tower tip UPS’lerden, 30 ve 40 kVA güçlerinde kullanıcıya rack mount kullanım imkanı tanıması ile de farklılığını ortaya koyuyor. Huawei UPS 5000-A serisi, çok kısa sürede Tübitak, Finansbank, Galatasaray Üniversitesi, İÜ Açık Uzaktan Eğitim Fakültesi, Prolink, Aisin Otomotiv, DGS Baskı gibi sektör liderlerinin tercihleri olarak, sistemlerinin kesintisiz ve güvenle çalışmasını sağlıyor. UYGULAMA ALANLARI • Orta Ölçek Veri Merkezleri • Kontrol Merkezleri • Ağ Yönetim Merkezleri • Orta Ölçekli Ofisler

UYGULAMA ALANLARI • Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler • Ağlar, iletişim sistemleri, otomatik kapı kontrol sistemleri vb. • Ev, ofis

125 Mayıs

2015


ABB TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM

ABB KOMPLE TAHRIK SISTEMI ÇÖZÜMLERI SUNUYOR

ABB, ÜRÜNLERINI AMERIKA’NIN MEKANIK GÜÇ AKTARIMINDA LIDER MARKASI DODGE ÜRÜNLERI ILE TAMAMLAYARAK KULLANICILARA KOMPLE ÇÖZÜMLER SUNUYOR.

126 Mayıs

2015

ABB, çatısı altındaki Dodge markası ile müşterilerine oldukça geniş yelpazedeki ürün gamı için tek kaynaktan çözümler sunmaktadır. ABB yüksek ürün ve hizmet kalitesi ile uzun yıllardır tüm dünya ve Türkiye pazarında müşterilerinin haklı güvenini kazanmıştır. Öte yandan Dodge 135 yıldan beri üretmekte olduğu mekanik ürünler ile Amerika kıtasında aynı güveni elde etmeyi başarmıştır. Amerika pazarındaki kullanıcılar, uzun ömür, daha az duruş, kullanım ve bakım kolaylığı gerektiğinde her zaman Dodge ürünlerine başvurmuşlardır. Dodge ise bu kullanıcılardan gelen geri bildirimler sayesinde sürekli olarak toplam sahip olma maliyeti daha düşük olan ürünleri geliştirmekte ve müşterilerinin beğenisine sunmaktadır. Dodge bir mekanik tahrik sisteminde bulunabilecek hemen hemen tüm ürünleri yüksek kalite anlayışı ile üretmektedir. Dodge markasının oldukça geniş olan ürün portföyünde elstik ve metalik kaplinler, bir çok farklı özellikte redüktörler, rulmanlı yataklar, konveyör tamburları ve kayış kasnak sistemleri bulunmaktadır. ABB’nin motor ve drive ürünlerini

Dodge’un mekanik ürünleri ile birleştirdiğinizde endüstrideki pek çok uygulamaya uygun paket çözümler sunmaktadır. Dodge bir çok uygulama ihtiyacını karşılayan farklı tiplerde redüktörler sunmaktadır. Üç farklı ana gövde yapısında üretilen Dodge Quantis serisi redüktörler ABD’de üretilmelerine rağmen birçok Avrupa markası ile ölçüsel olarak tam uyum sağlamaktadır. Quantis redüktörler yüksek üretim kalitesinin yanı sıra müşteriye kullanım kolaylığı ve faydalar sağlayan, konik burç kiti, vidalı konveyör mili ve “Harsh Duty” keçe gibi çeşitli aksesuarlar sunmaktadır. Quantis serisi Redüktörler Almanya’da bulunan montaj merkezi ile müşteri ihtiyaçlarını kısa sürede cevap vermektedir. Yüksek çıkış torku gereken uygulamalar için dizayn edilen Magnagear serisi redüktörler kendine özgü gövde ve dişli tasarımının yanı sıra standart olarak sunduğu ağır çalışma şartlarına uygun sızdırmazlık sistemleri ve rulmanları ile ön plana çıkmaktadır. Magnagear redüktörlerde kullanıcıya fayda sağlayan başka bir özellik ise delik milli redüktörlerde sunulan çift taraflı konik burç sistemi. Montajı sıkma bileziği ile tek taraftan yapılan redüktörlerde ortaya çıkabilecek yalpalanma sorunu, redüktörün her iki tarafından mili kavrama imkanı sunan çift taraflı konik burç sistemi ile elimine edilmektedir. Bu sistemin kullanıcıya sağladığı bir başka fayda ise sıkma bilezikli sistemlerde yaşanan demontaj zorluğunun Dodge çift konik burç sisteminde yaşanmaması. Magnagear Redüktör gövdeleri monoblok olmalarına karşın geniş gövde kapakları sayesinde bakım kolaylığı sağlanmıştır. Yukarıda sayılan tüm bu özellikler bakım zamanlarındaki


duruşları en az seviyeye indirmektedir. Torque-Arm serisi redüktörler kayış kasnak tahriki için tasarlanmış, ağır hizmet tipi rulmanlar ile donatılmış ve diğer tüm seri redüktörlerde olduğu gibi Dodge’un üstün özelliklerini barındıran redüktörlerdir. Geleneksel V kayış kasnak sistemlerine oranla yaklaşık yüzde 5 enerji verimliliği sağlayan Dodge Senkronize kayış kasnak sistemleri Torque Arm serisi redüktörlere uygun olarak konfigüre edilebilmektedir. MTA serisi redüktörler Torque Arm serisi redüktörlerin üstün özelliklerini taşımasının yanında Motorun direkt olarak redüktör üzerine bağlanabilmesi ve “Twin Taper” burç sistemi ile kullanıcıya montaj sırasında birçok kolaylık getirmektedir. Yüksek güç gerektiren uzun konveyörler için tasarlanmış Dodge CST serisi redüktörler, standart herhangi bir redüktörde bulunmayan özellikler içermektedir. Bu redüktörlerde helisel, planet dişli sistemi ile birlikte bir PLC ile kontrol edilen dahili hidroviskoz kavrama bulunmaktadır. Dodge CST redüktörlerde olağanüstü yumuşak kalkış, kalkış hızı ayarı ve çoklu tahriklerde yük paylaşımı gibi eşsiz özellikler bulunmaktadır. Dodge’un tüm redüktör serilerinde hem inç hem de metrik mil ölçüleri bulunmaktadır. Tahrik sisteminin rulman yatağı tarafında da Dodge yine müşterilerine uzun ömür ve kolay kullanım sağlayan ürünler sağlamaktadır. 22000 serisi rulman içeren ISN serisi rulman yatakları oldukça basit montaj ve demontaj prosedürü ve etkin keçe sistemi sayesinde sunduğu uzun rulman ömrü ile Türkiye pazarında da kısa sürede kullanıcıların tercihi haline gelmiştir.

Motor, redüktör ve kaplinin yanı sıra yataklı rulmanlar, kayış kasnak sistemleri, konveyör tamburları ile ABB ve Dodge size komple çözümler sunuyor. Recep Besceli ABB Motor ve Generatörler Mekanik Güç Aktarma Ürünleri Ürün Müdürü

127 Mayıs

2015


GMT CONTROL TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM

“GERI BESLEME BILGISI ILE ÜRÜNLERIMIZI GELIŞTIRIYORUZ”

GMT ENDÜSTRİYEL ELEKTRONİK SANAYİ VE TİC LTD. ŞTİ. 25 YILI AŞAN ENDÜSTRIYEL KONTROL, PROSES KONTROL VE OTOMASYON BIRIKIMI ÜZERINE, TAMAMEN TEKNIK EKIPTEN OLUŞAN YAPISIYLA, BU COĞRAFYADA YAPILMASI IMKANSIZ OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN KONULARA EĞILMEK, BU KONULARDA ÜRETIM YAPMAK VE PAZARLAMA FAALIYETINDE BULUNMAK ÜZERE KURULMUŞTUR.

128 Mayıs

2015

GMT bugün GMTCNT markasıyla kuruluşunun 1. yılında ürünlerini 11 ülkeye ihraç etmektedir. Asıl faaliyet konusu makine üretiminde ve fabrika otomasyonunda toplam çözüme yönelik ürünleri üretmek olan GMT, ülkemizde endüstriyel PLC üreten tek kuruluştur. Üretimini yapmış olduğu PLC’ ler kendi dalında dünya çapında firma ürünleriyle teknik açıdan rekabet edebilecek özelliklere sahip olup bazı özellikleri ve kullanım kolaylığı açısından da birçok avantajı bulunmaktadır. GMT, yüzde100 üretim ve tasarım teknolojisine sahip olduğu PLC’ lerin yanında, toplam çözüm sunmak gayesiyle HMI’ lar (Operatör Panelleri), AC inverterler, Servo Motor ve Sürücüler, seri haberleşebilen ve wireless RF çalışabilen ürünleri de sanayinin hizmetine sunmaktadır. En birincil özelliği satış öncesi ve sonrası hızlı ve verimli hizmet olan firmamız satış ve dağıtımı bayilerine bırakarak, daha çok müşteri istek ve problemlerine, bunula beraber geri besleme bilgisi ile ürünlerini geliştirmeye odaklanan bir yapısı vardır. Tahrik kontrol cihazlarında AC asenkron motor sürücü ve AC servo sistemler ile hizmet sunmaktadır. MICNO Serisi ac inverter ailesi ile 1x220VAC ve 3x38OVAC besleme gerilimi ile 0,40 kw’dan 630kw’a kadar güç aralıklarında hizmet sunmaktayız. Kontrol algoritması olarak V/F skaler kontrol ve SVC sensorsüz vektör kontrol ile 0.5 hz yüzde150 kalkış torku ve 3sn yüzde200 aşırı yük kapasitesi sağlamaktadır. V/F kontrol modunda 0 ~ 3000 Hz yüksek

frekansı çıkışı sunarak özellikle spindle motorlarda rahatlıkla kullanılabilmektedir. Fan-Pompa modu ile bir üst motor gücünde inverter, çalışılabilmekte ekonomiklik ve tasarruf sağlanmaktadır. Common DC bus ile birden çok invertör DC bus ortaklanması ile otomatik enerji dengelemesi sağlamaktadır. Dahili modbus RTU RS485, PLC fonksiyonu, PID fonksiyonları ile farklı tip uygulamalara hizmet verebilmektedir. 30 kw’a kadar dahili fren kıyıcıya sahip olan ürünler CE standartlarını sağlamaktadır. GSSF ve GSSJ serisi AC servo sürücü ve motor ailesi 1x220VAC ve 3x380VAC beslemeli, 100W tan 4.4kW a kadar frenli ve frensiz seçenekleri ile geniş bir güç aralığında hizmet sunmaktadır. Hız, tork, harici pulse, dahili pozisyon, homing, auto reverse modları ile birçok proses de rahatlıkla kullanılabilmektedir. Harici puls pozisyon modunda puls+driection seçeneğinin yanında enkoder giriş tipi seçeneği ile enkoder takibi yaptırılabilmekte ve online gearbox değiştirebilmektedir. Ayarları cihaz üzerinde yapılabildiği gibi, PC yazılımı ile kolaylıkla cihaza bağlanıp, tüm parametreleri ayarlanabilmekte, giriş ve çıkışlar PC üzerinden kullanılabilmekte böylece rahat bir ilk devreye alma ve arıza ayıklaması yapılabilmektedir. GMTCNT marka tüm ürünleri olduğu gibi Servolar sitemlerde CE standartlarını sağlamaktadır. AC sürücü ve Servo sitemlerde olduğu gibi, tüm ürün gurubu ile GMT olarak amacımız hizmet ettiğimiz sektörde katma değeri ve teknolojisi yüksek ürünler üreterek, dünya çapında rakiplerle rekabet etmektir.


ARÇELİK WAT TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI RÖPORTAJ

“ORTADOĞU VE DOĞU AVRUPA PAZARLARINDAKI SATIŞLARIMIZI ARTTIRARAK GELIŞTIRIYORUZ”

ARÇELIK ELEKTRIK MOTORLARI İŞLETMESI, ÇERKEZKÖY-TEKIRDAĞ`DA BULUNAN FABRIKADA ÜRETIM YAPMAKTA VE ELEKTRIK MOTORLARI İŞLETMESI 39.000 M2 KAPALI ALANDA ENDÜSTRIYEL MOTORLAR VE BEYAZ EŞYA MOTORLARI ÜRETIYOR. ELEKTRIK MOTORLARI İŞLETMESI AR-GE FAALIYETLERI ILE EN YENI TEKNOLOJIYE SAHIP, YÜKSEK PERFORMANSLI, MODERN GÖRÜNTÜLÜ VE EKONOMIK ÜÇ FAZLI VE TEK FAZLI ASENKRON MOTORLARIN ÜRETIMINI GERÇEKLEŞTIRIYOR.

Mehmet Bey öncelikle bize kendinizden bahsedebilir misiniz? 1959 yılında Musulca Edirne’de doğdum. Yükseköğrenimimi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde bitirdikten sonra 1986 yılında Arçelik A.Ş.’de proje mühendisi olarak göreve başladım. 1999 yılında Çayırova Çamaşır Makinası İşletmesi’nde fabrika yöneticisi oluncaya kadar bu fabrikada farklı yönetim pozisyonlarında bulundum. 20032004 yılları arasında Elektrikli Süpürge ve Motor İşletmesi Ürün Direktörü olarak görev yaptıktan sonra, 20052008 yılları arasında Pişirici Cihazlar İşletmesi’nde ürün direktörlüğü görevini yürüttüm. 2008 yılından bu yana da Arçelik A.Ş. Kurutucu ve Elektrik Motorları İşletmesi Ürün Direktörü olarak görevime devam ediyorum. Ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Trifaze ve monofaze motor üretimi olan tesislerimizde IE4 ten başlayarak regülasyon ve kanuni düzenlemelere uygun şekilde IE3-IE2 ile 0,55 kw ve altında ve parça motor olarak IE1 tipinde motor üretmekteyiz.

Mehmet Savaş - Arçelik A.Ş. Kurutucu ve Elektrik Motorları İşletmesi Ürün Direktörü

Satın alıcıların bilgi ve bilinç düzeyi konusunda ne düşünüyorsunuz? Üretimde kullanılan elektrik motorlarında, üreticinin istekleri doğrultusunda şekillenen siparişler ile çalışılmaktadır. Üreticilerimizin tamamı ara mamul olan ürünlerin teknik yeterlilik ve kalitesi konusunda çok hassas beklentiler içerisinde. Biz de bu yüksek beklentilere cevap verecek şekilde üretimimizi yönlendirmekteyiz. Ana sıkıntı aslında son kullanıcıların özellikle fiyat noktasında ürünleri verim açısından değil alış fiyatları üzerinden değerlendirmeleri ve alırken, kazanmaya çalışırken, kullanırken daha fazla elektrik maliyeti ödeyerek uzun vadede ettikleri zararı göz ardı etmeleridir. Özel müşteri taleplerini karşılıyor musunuz? Üretimimizin yarısından fazlasını özel müşteri taleplerini karşılamak için tasarlamış bulunmaktayız. Firmamızın tercih edilmesinde önde gelen nedenlerden birinin müşteri ihtiyaçlarına verebildiğimiz hızlı tasarım ve üretim kapasitesi olduğunu söyleyebiliriz. İhracatınızla ilgili bilgiler verir misiniz, dışsatımda hangi ülkelere ne tip ve standartta motorlar veriyorsunuz? Arçelik A.Ş., beyaz eşya alanında en ciddi küresel oyunculardan biri konumunda bulunmaktadır. Elektrik motorları konusunda da bu hedefle çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Wat ve Tee markalarımız ile yurtdışında da kalite ve zamanında teslimat konusunda bilinir ve tercih edilir bir markayız. Rusya başta olmak üzere Ortadoğu ve Doğu Avrupa

129 Mayıs

2015


TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI RÖPORTAJ

pazarlarındaki satışlarımızı arttırarak geliştiriyoruz. Bu pazarlardaki satışlarımızda artış adına önemli adımları 2014 yılı içerisinde attık ve 2015 yılında ciro ve adet olarak çok ciddi artışlar bekliyoruz. Elektrik motoru standartlarında AB normlarına geçiş sürecini değerlendirir misiniz? Ülkemizdeki standartlar AB uyum süreci çerçevesinde AB regülasyonlarına paralel olarak düzenlenmektedir. Biz de WAT motorları olarak bu regülasyonları yakından takip edip zorunluluk tarihlerinden çok daha evvel hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Regülasyon gereği 1 Ocak 2015’ten itibaren 7,5 kW ve üzeri güçteki motorların minimum IE3 verim sınıfında olma zorunluluğu vardır. Bizler IE3 sınıfı (Premium) motor gamımızı 2013 yılı itibarı ile tamamlamış ve satışına başlamış bulunuyoruz. Bunun yanı sıra belirli güçlerde IE4 sınıfı (süper premium) motorların da satışına bu yıl içerisinde başladık. IE4 verim sınıfına sahip motor ürün gamımızı tamamlamak adına çalışmalarımız bütün hızıyla devam ediyor. Ar-Ge çalışmalarınız ve hedefleriniz hakkında açıklama yapar mısınız? Arçelik A.Ş., Ar-Ge çalışmalarına büyük önem vermektedir. Bu önemin bir sonucu olarak da her sene patent başvuru ve tescilinde ilk sırada yer alıyoruz. Ürünlerimizin kalite, dayanıklılık ve enerji verimliliği açısından yerli ve yabancı müşteriler tarafından ısrarla tercih edilmesi Ar-Ge gücümüzün en önemli göstergelerinden biridir. IE3 verim sınıfına sahip ürün gamını, regülasyonun belirttiği tarihten çok daha önce tamamlamamız ve Türkiye’de seri üretim şartlarında IE4 verim sınıfına sahip motor üretiyor olabilmemizin arkasında Ar-Ge çalışmalarına verdiğimiz önem ve bu öneme yakışan yüksek adanmışlıkla çalışan personellerimizin olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sektörünüzün pazarını, kalite ve rekabet koşulları bakımından değerlendirir misiniz? Türkiye pazarında hemen her serbest piyasada olduğu gibi yerli ve yabancı firmalar ciddi rekabet içerisinde. Oldukça iddialı yerli üreticilerin yanında dünya çapında

130 Mayıs

2015

bilinen markaların da olduğu bir piyasada, fiyat ve kalite dengesini tutturmak, müşteri ihtiyaçlarına hızlı ve sorunsuz cevap verebilmek, gerektiğinde yerinde teknik hizmet sunabilmek gibi özellikler ön plana çıkmaktadır. Uzakdoğu menşeili ucuz ve kalitesiz ürünler tarafından sürekli olarak tehdit edilen bir pazarda son zamanlarda yaşanan kur değişimlerinin maliyetlere olan etkisi ile üretim, planlama, Ar-Ge ve satış sonrası hizmetler ile markalarımızı en iyi şekilde temsil ettiğimize inanıyorum Sektörün başlıca sorunlarına ilişkin görüşlerinizi alabilir miyiz? Sektörde yer alan en büyük sorun denetim faaliyetlerinin yeterli sıklıkta ve istenen kalitede yapılamamasıdır. Denetim olmadığı için deklare edilen enerji ve verim değerlerinin tutarlılığı ve gerçekliği tespit edilmediğinden sadece ürünlerin etiketleri üzerinde yapılacak değişikliklerle hem üreticiler, hem son kullanıcılar daha evvel bahsettiğim ürün alımında kıyas yaparken bilerek veya bilmeyerek yanıltılmaktadır. Enerji sınıfına uymayan özellikle Uzakdoğu menşeili ürünlerde etiket değerlerinin çok üzerinde elektrik tüketen verimsiz ürünler standartlara sıkı sıkıya uyan bizim gibi firmaların ürünleri ile kıyaslanabilmekte ve fiyat açısından aradaki farklar müşterileri cezbedebilmektedir. Denetimlerin arttırılması ile hem yerli üreticilerin fiyat rekabetindeki haksız yere oluşan dezavantajı ortadan kalkacak, hem de ülkemizde yaşanan enerji sıkıntısının giderilebilmesine ciddi katkı sağlanabilecektir. Firmanızın geleceğe yönelik planları ve hedefleri hakkında bilgi verir misiniz? Arçelik A.Ş. beyaz eşya sektörünün en iddialı küresel oyuncularından biri. Elektrik motorları konusunda da bu hedefle çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Wat ve Tee markalarımız ile yurtdışında da kalite ve zamanında teslimat konusunda bilinir bir markayız. Rusya başta olmak üzere Ortadoğu ve Doğu Avrupa pazarlarındaki satışlarımızı arttırarak geliştiriyoruz. Bu pazarlardaki satışlarımızda artış adına önemli adımları 2014 içerisinde attık ve 2015 yılında ciro ve adet olarak çok ciddi artışlar bekliyoruz.



ANT MÜHENDİSLİK TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM

HVAC UYGULAMALARINDA LSIS Teknolojik binalarda ısıtma (Heating), havalandırma (Ventilating) ve iklimlendirme (Air Conditioning), konfor için vazgeçilemez bir unsurdur. HVAC konut, hastane, AVM ve fabrika gibi insan yoğunluğu fazla olan binalarda geniş uygulama alanları bulan bir sistemdir. HVAC sistemleri ortak yaşam alanları için önemlidir, çünkü küf, mantar ve insan sağlığı için zararlı olabilecek bakterilerin kapalı yaşam alanlarından uzak tutulmasını, otopark gibi zehirli gaz bulunan ortamlardan, insan yaşamını riske edebilecek kirli havanın tahliye edilmesini sağlar. Yangın durumunda, ortaya çıkan dumanın dışarı atılması gibi hayati görevleri yerine getirir. LSIS’ in geliştirip ürettiği, 90 kW’a kadar temel HVAC uygulamalarında kullanılabilen, ekonomik ve enerji tasarrufu sağlayan H100 serisi sürücüleri, Türkiye HVAC pazarı için satışa çıkarıldı. Harmonik ve EMC filtresi dâhil olarak sunulan HVAC H100 sürücüler, küçük boyutları sayesinde her uygulama için uygun kullanım imkânları sunuyor. Bunun

132 Mayıs

2015

yanında standart olarak BACnet MS/TP haberleşme protokolü, özel uygulamalar için RS-485 ve uygulama programının bağlantısı için USB portu bulunuyor. Yangın modu: Herhangi bir yangın durumunda, AC sürücünün hiçbir alarmı dikkate almadan çalışmaya devam etmesini sağlar. Ancak bu mod kullanıldığında, AC sürücü garanti kapsamı dışına çıkar. PID Kontrol: H100 serisi sürücüler, sadece motor kumanda etmekle kalmaz, mevcut PI kontrol fonksiyonu ile hava akış hızını, basıncı, ısıyı ve kontrol gerektiren her tür işlemi, motor devrini ayarlamak suretiyle kontrol edebilir. Uyku modu: Sistem ihtiyacı istenilen seviyeye geldikten sonra, motorun durmasını ve gerektiğinde yeniden çalışmasını sağlar. Bu sayede AC sürücü daha fazla enerji tasarrufu yapar. Çoklu Motor Kontrol (MMC): Fan ve pompa uygulamalarında, akış hızı ve basınç kontrolünde birden fazla motor gereken durumlarda kullanılır. PID kontrol metodu ile istenilen seviyeyi yakalamak için sürücü ana motorun devrini ayarlar. Yardımcı motorlar gerektiğinde kontaktör vasıtasıyla şebekeye direkt bağlanır. Bu şekilde bir sürücü 5 adet motoru kontrol edebilir. Dengesiz Yük Algılama: Gerek fan gerekse pompa uygulamalarında, motora bağlı mekanik aksamda ortaya çıkabilecek kırılma, kopma gibi durumlarda sürücünün alarm durumuna geçmesi sağlanır. Ayrıca, pompa temizleme, yağlama kontrolü, çalışan motorun frekansını yakalama, otomatik yeniden başlatma, boru hasar tespiti, motor ön ısıtma, KEB, makro yazılımı gibi fonksiyonlar, H100’ün uygulamaya yönelik özel tasarlanmış bir AC sürücü kadar güçlü olmasını sağlar. www.antmuh.com



VACON TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM

EN IYIYI ÜRETME TUTKUSU VE GÜVENILIRLIĞIYLE VACON, STANDARTLARI YÜKSELTIYOR

VACON, 21 YIL ÖNCE FINLANDIYA’NIN VAASA ŞEHRINDE KURULDU. FIRMA, GÜÇ ELEKTRONIĞI AR-GE MÜHENDISLERI TARAFINDAN KURULUYOR VE DÜNYANIN EN IYI AC MOTOR SÜRÜCÜLERINI ÜRETME HEDEFIYLE YOLA ÇIKIYOR. VACON’UN HIKAYESI BÖYLE BAŞLIYOR. HEDEFLERI DOĞRULTUSUNDA EN IYIYI ÜRETME TUTKUSUYLA, SEKTÖRDE EN HIZLI BÜYÜYEN FIRMALARDAN BIRI OLUYOR.

134 Mayıs

2015

Şirketin tarihine baktığımızda birçok dönüm noktaları görüyoruz. Bunlardan bir tanesi kuruluşunda “Vaasa Control Ltd” olan ismini 2000 yılında Vacon olarak kısaltıp markalaşması. Ardından çeşitli satın almalar gerçekleştiriyor, Çin’de fabrika açıyor, dünya çapında üç kıtada beş üretim ve Ar-Ge tesisiyle global bir firma haline geliyor. Türkiye’de ise Vacon ürünleri 1996 senesinden itibaren çeşitli temsilci firmalar tarafından pazara sunuluyor. 2005 yılında Savior Otomasyon (ilk yıllarında Özdisan adıyla) Vacon temsilciliğini devralıyor ve o zamandan bu zamana kadar da bu temsilcilik başarıyla sürdürülüyor. 2014 yılında Vacon’un Türkiye pazarına kendi ofisini açarak girme kararı ardından Savior Otomasyon, bayimiz olarak Vacon’la çalışmaya devam ediyor. Bugün Türkiye’de binlerce Vacon cihazı sahada çalışıyor, hemen her güçte cihaz stoklarımızda bulunuyor ve 7/24 teknik servis hizmetimiz müşterilerimize hergün destek oluyor. Bu güçlü pozisyonumuz ve şimdiye kadar yapılan özverili çalışmalar bize bugün çok önemli avantajlar sunuyor. Sürücü, sürücü üreticisinden alınır Vacon sadece motor sürücü üreten bir firma. Bu gerçekten önemli bir mesaj. Şirkette en alt kademeden CEO’ya kadar herkes tek bir alana odaklanmış durumda o da motor sürücü, yani sürücünün mükemmel olmama gibi bir ihtimali yok. Mükemmel olmayan bir ürünle şirket bu kadar büyüyemezdi. Motor sürücüdeki olası bir zaafı

Emre Gören, Türkiye Direktörü

tolere edecek başka bir alanımız yok, dolayısıyla iyi bir ürün üretmek zorundayız. İyi bir motor sürücü işlerin devamlılığını sağlar. Asansörlerin küçük motorlarından, oda büyüklüğünde motorlara kadar Türkiye’de milyonlarca motor uygulaması var ve Vacon da her boyutta motor sürücü üretmekte. Örneğin bir çimento fabrikasındaki motorun durması demek o fabrikanın birkaç saat içinde yüzbinlerce Euro zarar etmesi anlamına gelir. Bir madendeki asansörün durması ciddi güvenlik zafiyetine neden olur. Dolayısıyla iyi bir motor sürücü her türlü işletmede ve uygulamada işlerin devamlılığını sağlar. Bunun yanında güvenilirlik en önemli meseledir ve Vacon için söylenebilecek birçok şey olsa da


VACON NXC Low-Harmonic, düşük harmonik değerleriyle en zorlu enerji kalite taleplerini karşılar. Bunun yanında, tüketilmeyen enerjinin şebekeye geri kazandırılması için rejeneratif çalışabilme ve maksimum çıkış gücü için gerilim yükseltme desteği gibi özellikleriyle uygulamanın performans ve verimliliğini arttırır. • Düşük giriş akım harmonik değeri, THDi <%5 • Tesislerde mevcut motor ve elektrik altyapısına kolay adaptasyon • Gerilim yükseltme desteği ile maksimum çıkış gücü sağlama • Rejeneratif çalışma özelliğiyle tüketilmeyen enerjinin şebekeye geri kazandırılması • IEEE 519, G5/4 harmonik standartlarıyla tam uyumluluk • Geniş opsiyon listesiyle uygulamaya göre yapılandırılabilme İletişim Satış için: sales.tr@vacon.com Servis için: service.tr@vacon.com


TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM

ilk başta “güvenilirlik” gelir. Bunu da nasıl başarıyor Vacon; kendi standartlarını beklenenin üzerinde tanımlayarak. Standartlar bir ürünün 40 derecede çalışmasını gerekli kılıyorsa Vacon bu ürünü 100 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda test eder. Benzer şekilde aşırı yüksek vibrasyon, şok, tolerans dışı gerilim değerlerini uygular ve bu testler günlerce haftalarca sürer. Doğruyu söylemek gerekirse bu biraz çılgınlık ve bu fikrin arkasında hep en iyi ürünleri üretme tutkusu var. Finlandiya’daki fabrikamızda MEOST adıyla anılan bu sıradışı testlerin yapıldığı laboratuvarlar oldukça geniş bir alanı kaplıyor. Sahada bu kadar sıradışı zorlu şartları elbette görmüyoruz fakat bizim ürünlerimizin olağanüstü dayanıklılığı da bu testlerden geliyor. Bu testlerle ilgili bir diğer ilginç nokta ise; testler yapılıyor ve en sonunda cihaz bir yerinden patlıyor. Patlayan cihaz analiz edilip tamir gördükten sonra testler bir daha gerçekleşiyor ve böylece her aşamada zayıf halkalar gittikçe azaltılıyor, ürün daha da mükemmel bir tasarıma kavuşmuş oluyor. Bu da ancak tek ürüne odaklanmış bir firmanın gerçekleştirebileceği bir çalışma. Bu da bize saha da büyük avantaj sağlıyor. Vacon ürünlerinin öne çıkan özelliklerinden bir diğeri kullanım kolaylığının ön planda olması. Türkçe destekli operatör paneli, kolay devreye alma ve sorun giderme sağlayabilmek üzere tasarlanmış. Kullanıcı binlerce parametre arasında kyabolmadan istediği işlemi kolayca yapabiliyor. Özellikle üç vardiya çalışan ağır-sanayi sektörlerinde üretimin devamlılığı için bu çok önemli. Bu pratikliğin arkasında ise, sektördeki en donanımlı kontrol ve uygulama yazılımlarından biri çalışıyor.

136 Mayıs

2015

VACON IÇIN TÜRKIYE’NIN TAM ZAMANI Türkiye pazarı zor bir pazar, fiyat odaklı bir pazar. Özellikle frekans konvertöründe bizim gördüğümüz en zor pazarlardan biri, ürünün özelliklerini öne çıkarmak çok çaba istiyor. Tabi ki nitelikli ürünlerin bir pazarı var, çünkü kritik yükleri bulunduran sanayi dallarının oranı yüksek Türkiye’de, ve esnek bir ülke olmasından ötürü iki üç vardiya çalışan birçok fabrika var. Bu yoğun çalışma temposu üzerine bir de kötü tecrübeler edinildikten sonra tüketiciler güvenilir ürünlere yöneliyorlar. Fiyat yine de her zaman öncelikli. Bizim içinse güvenilirlik, verimlilik ve alternatifler önemli. Müşteri tarafında konforu arttıracak ve iş yükünü azaltacak ürünlerimizi öne çıkartmaktayız. Vacon pazara ulaşmak için tüm dünyada ağırlıklı olarak iş ortakları ile hareket ediyor. Amacımız güçlü partnerlerle müşterilere ulaşmak ve doğru uygulamaları yapabilmek. Pazara ulaşmada çeşitli kanallarımız olacak, sektörlerinde özelleşmiş partnerler ve sistem entegratörleri bizim için önemli iş ortakları arasında. Şu anda Türkiye’de kaydadeğer bir ciromuz var fakat gitmek istediğimiz yer bunun çok ilerisinde bir nokta. Vacon için Türkiye zor fakat ilgi çekici bir pazar, Finlandiya merkezimiz de bunun farkında. Finlandiya gibi dünyada en iyi eğitimi veren, teknolojinin kalbi olan bir ülkeden çıkan bir markanın 20 yıllık büyüme hikayesinde ilk açılması gereken öncelikli pazarlar vardı tabi ki; Batı Avrupa, Amerika ve sonra da Çin ve uzak asya. Ardından Türkiye gibi büyüyen ekonomiler geliyor. Bu açıdan Vacon için de Türkiye’nin tam zamanı.


VEM GRUP TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM

ELEKTRIK MOTORLARI VE KONTROL SISTEMLERI

VEM GRUP 60W’TAN 42MW’A KADAR GELENEKSEL ELEKTRIK MOTOR VE MAKINALARA ILAVE OLARAK ÖZEL MAKSATLI BRANŞ-ÖZEL ELEKTRIKLI DRIVE SISTEMLERINI DE ÜRETIP GELIŞTIRMEKTEDIR. ORTA-BÜYÜK ÖLÇEKLI ŞIRKETIN, BILINDIK ALMAN KALITESINDE ÜRÜN IMAL EDEN VE 2013 VERILERINE GÖRE 255 MILYON EURO CIRO SAĞLAYAN, IKI BINDEN FAZLA ÇALIŞANI OLAN, IKI ALMAN FEDERAL EYALETINDE VE BERLIN’DE OLMAK ÜZERE TOPLAM DÖRT TESISI BULUNMAKTADIR. 110.000 METREKARE ALANDAN FAZLA OLAN ÜRÜN BANTLARINDA 10 KILODAN 300 TONA KADAR ELEKTRIK MAKINALARI ÜRETILMEKTEDIR.

HER TALEBE UYGUN ELEKTRIK DRIVE SISTEMLERI Dünya çapında değerini ispat etmiş VEM Grup, Almanya’da elektrikli drive çözümleri üretip geliştirmektedir. AG/OG elektrik makinalarının tüm ürün yelpazesi, komple sistem çözümleri ve dünya çapındaki satış ve servis ağı ile elektrik mühendisliğindeki başarı hikayesi 130 yıllık bir gelenekten gelmektedir. VEM Grup, 60W’tan 42MW’a kadar geleneksel motor ve makinalara ilave olarak kontrollü elektrikli drive sistemlerini de üretip geliştirmektedir. Orta-büyük ölçekli şirketin, bilindik Alman kalitesinde ürün imal eden ve 2013 verilerine göre 255 milyon Euro ciro sağlayan, iki binden fazla çalışanı olan, iki Alman federal eyaletinde ve Berlin’de olmak üzere toplam dört tesisi bulunmaktadır. 110.000 metrekare alandan fazla olan ürün bantlarında 10 kilodan 300 tona kadar elektrik makinaları üretilmektedir.

Köklü marka: VEM ismi kırk ülkede temsil edilmektedir. Tamamı Almanya’da bulunan Dresden, Berlin, Wernigerode ve Zwickau’daki üretim sitelerine ilave olarak Türkiye, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Avusturya, İngiltere, Finlandiya, Rusya, İsveç ve Singapur gibi birçok kıtada partner olarak direkt kendi uzantısı olan bağlı şirketler bulunmaktadır. VEM, seksen altı ülkeye alçak ve yüksek voltaj motorlar ve sistem çözümlerini ihraç etmektedir. Toplamda, dünyada bu üç harfli markayı taşıyan otuz milyon elektrik makinası bulunmaktadır. DÜNYA ÇAPINDAKI PROJELER VEM, endüstri için yüksek kalite anlamında bir simge haline dönüşmüştür. VEM Grup, metal işleri endüstrisi, kimyasallar ve petrokimya, trafik mühendisliği, gemi inşaatı, enerji-tesis mühendisliği, pompalar ve hidrolik mühendisliği, hammadde, makine ve tesis mühendisliği, su ve rüzgar gücü gibi yenilenebilir enerji için özel çözümler sağlamaktadır. ÖRNEK: METAL İŞLERI Türkiye’nin endüstride başı çeken firmalarından Habaş, halihazırda VEM Grup desteği ile sıcak şerit haddesi üretimi yapmaktadır. Tesis 2.250 milimetre kalınlığında haddelenmiş çelik üretecek tesisin yatırımı kapsamında VEM Grup 12 milyon Euro’luk pay almıştır. Dresden’deki tesis, ArcelorMittal Eisenhüttenstadt GmbH’deki DC motorları son model senkron motorlarla değiştirmek üzere dört yüksek tandem değirmenine hareket veren iskelet yapının tadilatıyla ilgili sipariş almıştır. Buradaki en iddialı konu ise, müşteri tarafında mevut sistemin farklı farklı değişik boyutlarına göre özel imalat yapılması ve verilen ölçülere göre adaptasyon yapılmış olmasıdır. Hadde makinası sürücülerinin modernizasyonundaki mükemmel

137 Mayıs

2015


TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM

servis de VEM Grup tarafından sağlanan özelliklerdendir: Ukrayna’daki metal işleri kombinesindeki haddelenmiş çelik kalitesini arttıran yeni kangal kutusu için kontrollü sürücü çözümünü sağlamaktan Berlin lokasyonu sorumlu olmuştur. Buradaki anahtar öneme sahip bir başka konu ise; en üst düzeyde sistemin kontrol ve kumanda yetkinliğini sağlamaktır. Otomatik geçiş sistemli yedek konvertör çözümde de rol oynamışlardır. ÖRNEK: TRAFIK MÜHENDISLIĞI Birçok kıtada mevcut trenler ve tramvaylar VEM motorlarıyla sevk edilmektedirler. Dresden’deki VEM fabrikası, 23.000’den fazla tramvay motorunu üretmiş ve teslim etmiştir. Almanya Chemnitz’de gücünü yüksek gerilim hava hatlarından ve civardaki dizel-elektrik motorlarından alan Hibrid Citylink tramvayında birçok yenilikler bulunmaktadır. Bu projedeki VEM tarafından sağlanan otuz iki adet cer (traction) motoru, firmanın 145 KW’taki en güçlü tramvay motorlarıdır. Türk taşımacılık firmaları da tramvayları için Bombardier Transportation vasıtasıyla sağlanan VEM motorlarını tercih etmiştirler. VEM, Dresden Lokasyonu’ndan 139 motor Eskişehir’e, 132 motor ise Bursa’ya göndermiştir. Bir kere daha, Polonya’nın en büyük cer ünitesi üreticisi PESA’da Dresden Fabrikasından cer motorlarını tercih etmiştir. PESA, firmanın bulunduğu Bydgoszcz Şehrine düşük zeminli tramvayların yeniden geliştirilen versiyonunu teslim ediyor olacaktır. Firma VEM’den kırk beş adet motor sipariş etmiştir. Berlin’deki Flexity projesi sürekli bir hizmet örneğidir. Berlin’deki local taşımacılık firması Berliner Verkehrsbetriebe, Almanya’nın başkenti için VEM cer motorları ile Bombardier Transportation tarafından geliştirilen düşük zeminli araçlarının modernizasyonunu üstlenmiştir. Proje 2011’de başlamış, muhtemelen de 2017 yılına kadar devam edecektir. ÖRNEK: GEMI İNŞA VEM, büyük yolcu gemileri için gelişen pazarı beslemekte olup, şimdiden lüks yolcu gemilerinin referans listesinde yer almıştır. En son ürünler, Dresden lokasyonunun gemi inşa sektörü için ürettiği en güçlü motorlar olan her

138 Mayıs

2015

biri 18 MW’lık iki adet pervane motorudur. Motorların yapıldığı kuruvaziyer gemisi 2015 yılı içerisinde hizmete girecektir. Bu büyük sipariş, sözkonusu motorların beslemesini ve geminin dahili elektrik yükünü karşılamak üzere herbiri 66 ton ağırlığında dört adet jeneratörü de içermektedir. Lüks yolcu gemisi Royal Princess ve eş gemisi Regal Princess’in yol alma ihtiyacını karşılamak maksadıyla her biri 25 MW gücünde altı adet itme motoru gemideki VEM makineleri sayesinde dalgaları ezecektir. GELENEK VE YENILIK Firmanın gelenek, yenilikçilik ve tecrübe olarak 19. yüzyıla dayanan bir zenginliği mevcuttur. Blaubeuren/ Almanya’da bulunan Dr. A. Merckle’nin girişimci ailesi mevcut üretim lokasyonlarını bireysel bir firma olarak bir araya getirince, firma VEM grup olarak 1997 yılında oluştu. Grup üyeleri; Dresden’deki Elektrik Motor Fabrikası VEM Sachsenwerk, Wernigerode’deki VEM motors GmbH, Zwickau’deki VEM motors Thurm GmbH ve Berlin’deki Transresch Mühendislik’tir. DRESDEN: Avrupa’daki elektrik mühendisliği temellerini atan firma, ALMANYA/Saxony’de elektrikli ev aletleri üretmek maksadıyla 1886 yılında kuruldu. VEM Sachsenwerk yerleşkesi yirminci yüzyılda dünyanın ilk tek-tip düşük voltajlı motor serilerini geliştirip üretmiş olup, aynısı Almanya’nın ilk su santrali için de geçerlidir. Zamanla, firma yüksek voltaj makinelerinde de uzmanlaşmıştır. Sachsenwerk’deki mühendisler, 1828 yılında kurulan Dresden Teknik Üniversitesi ile sonucunda yenilikçi ilerlemelerin sağlandığı uzun tarihsel bir süreci olan işbirliği sağlamışlardır. Lokasyon, 60kW’dan 42MW’a kadar her tür endüstriyel uygulamalar için büyük makinalar ve sürücü çözümlerini tasarlamakta ve üretmektedir. VEM Dresden, raflarda bulunmayan fakat özel siparişe istinaden müşterinin belirttiği ayrıntılara göre üretilen yada müşterisinde hazırda bulunan büyük makinalar için son model 6.5MW test tesisi ile her türlü test ve analiz hizmetini de sunmaktadır.



TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM

WERNIGERODE: Günümüzün VEM motors GmbH’in atası 1938 yılında kuruldu. Elektromotorenwerk Wernigerode 200 çalışanı ile aynı yerinde 1947 yılında kuruldu. Takip eden yıllarda yıllık elektrik motoru üretimi 350,000’e yükseldi ve yirmi birinci yüzyılın sonunda fabrika, standart ve özel motor üreten Avrupa’nın en büyük tesisi haline geldi. Lokasyon, 0.75’ten 375kW’a kadar güçte IE2, IE3 ve IE4 verimlilik sınıfında motorları üretmektedir. Motorlar, firmanın komple tedarik zinciri hedefinde profilinin bir parçasıdır. ZWICKAU: Halihazırda Zwickau’nun Saxon kasabasının ucundaki lokasyon, 1908 yılında yakın bir köyde iki kardeş tarafından elektrikli ev aletleri dükkanı kurularak başlamıştır. Firma 1920 yılında dişli ve elektrikli motorlar üretmeye başlamıştır. Yer azlığı nedeniyle firma Zwickau’da halihazırdaki mevkiine taşınmıştır. VEM motors Thurm GmbH yüzyılı aşkın bir sure içerisinde standart motor üreticiliğinden özel drive imalatçılığına terfi etmiş olup; şu anda şaft boyu 56’dan 132mm. ölçüde 0.06’dan 7.5kW’a kadar değişen motorlarda uzmanlaşmaktadır. Lokasyonun stratejik yaklaşımı; Wernigerode lokasyonun yanındaki VEMoDRIVE (sürücüsü üzerine entegre olan değişken devirli) motor sistemlerinin sağlayıcısı olarak Zwickau’yu konumlandırmıştır. BERLIN: VEM transresch GmbH grubun en son katılanıdır ve büyük güç konvertör sistemleri geliştirmek için 1949 yılında ofisten devşirilmiştir. VEM Berlin yerleşkesi; haddeleme makineleri ve bu makinelerin otomasyonu, motor ve transmisyon test tesisleri ve santrifüj gibi iddialı motor/sürücü uygulamaları için özel uygulamalar geliştirmektedir. Ürün yelpazesi hava ve su soğutmalı güç ve frekans konvertörlerine ilave olarak pompa ve fan hız kontrol üniteleri gibi standart uygulamaları da kapsamaktadır.

140 Mayıs

2015

ArcelorMittal Eisenhüttenstadt GmbH sıcak şerit haddesi, VEM Türkiye’de halihazırda inşa edilmekte olan benzer tesis için de motor tedarik etmektedir.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Royal Princess, İngiliz Düşesi Kate tarafından Haziran 2013 yılında kızaktan indirilmiştir. VEM makinalarıyla donatılmış olan bu lüks yolu gemisi 3.600 yolcu kapasitelidir.

Yenilikçi hybrid tramvay: Chemnitz’de Citylink tramvayı gücünü yüksek gerilim hava hatlarından ve civardaki dizel-elektrik motorlarından almaktadır.



ABC ENSER TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM

ORTA GERILIM MOTORLARA YOLVERME ÇÖZÜMLERI

ABC ENSER MOTOR TAHRIK KONULARINDAKI TECRÜBELERI, TEKNIK PROJE ÇÖZÜM ÖNERILERI, SATTIĞI ÜRÜNLERIN ÜSTÜN ÖZELLIKLERI ILE BIRLIKTE ÖN PLANA ÇIKMAKTADIR. BU KONUDA VERDIĞI HIZMET VE TEKNIK DESTEK ILE DE MÜŞTERILERINI MEMNUN EDECEK ŞEKILDE ORGANIZE OLMUŞTUR.

Sunduğu geniş güç ve gerilim aralığı ise dikkat çekmektedir. Bunlar gerilim olarak 0,2 kw başlayıp, 30.000 kw a kadar, 220 V ‘tan 15.000 V’a kadar değişen gerilim aralıklarında, Yumuşak Yolvericileri veya AC Motor Hız Kontrol üniteleri Türkiye ve yurtdışında farklı sektörlerde kullanılmıştır. Özellikle Orta gerilim motorları yumuşak yol verici ve frekans konvertörü konusunda yapmış olduğumuz yüzlerce uygulama ile güçlü bir bilgi birikimine sahip olduk. Bu birikimi müşterilerimiz ile paylaşarak onları işletme ve bakım periyotları düzenleme konusunda

yönlendirerek, ürünlerin doğru kullanılmasını ve uzun ömürlü olmasını sağlamaktayız. Orta gerilim motorlarında yol verme yöntemleri seçimleri ve enerji verimliliği konularında çözüm arayışları olan firmalara teknik destek sağlayarak doğru uygulamada doğru çözüm ile nominal maliyet ve maksimum verim sağlamaktayız. ÇÖZÜMLERIMIZ; • Devir ayarı gerektirmeyen prosesler için Orta Gerilim Yumuşak Yolvericiler, • Devir ayarı gerektirmeyen ve motor kalkış akımlarının yük akımlarına yakın kalkış yapması gereken prosesler için yeni çözüm IGBT tabanlı Yumuşak Yolvericiler. • Devir ayarı yapılması ve Enerji tasarrufu uygulamaları için Orta Gerilim Frekans Konvertörleri, Orta Gerilim Yumuşak Yolvericiler Motorlarda kalkış akımını sınırlayarak, yumuşak bir şekilde yolverme sağlar. Fan, pompa, konveyör sistemlerinde yolverme için ekonomik ve mükemmel ürünlerdir. • •

• •

2,3 - 15 kV gerilim seviyesi 200 48.000 kW güç aralığı Yumuşak, kademesiz kalkış ve duruş ile mekanik ve elektrik darbelerin azaltılması Esnek dizayn50°C ağır ortam şartlarında çalışmaİleri seviye motor koruma fonksiyonları Türkçe Menü Modbus, Profibus veya Modbus/ TCP haberleşme opsiyonları

ORTA GERILIM FREKANS KONVERTÖRLERI (VFD) Devir ayarı gereken tüm uygulamalar için uygun bir yolverme ve kontrol yöntemidir. Yapılacak uygulamaya göre enerji tasarrufu yaparak kısa sürede kendini amorti edebilir

142 Mayıs

2015


• • • • • • •

• •

2,3 - 11 kV gerilim seviyesi 155 - 27.500 kVA uygulama güç aralığı Skaler veya vektör kontrollü çalıştırma Özel bir trafo veya besleme gerektirmez Yüksek verimlilik 50°C ortam sıcaklığında çalışma IEEE 519-1992 THD < %5, Çıkış THDI < %3. Girişte ve çıkışta herhangi bir filtreye gerek yokturStandart veya mevcut motorlarda kullanma özelliği Dayanıklı ve uzun ömürlü çalışma MTBF > 60.000 saat. Uzun ömürlü DC-Link kondansatörler. Modbus, Profibus, DeviceNet, Ethernet haberleşme opsiyonları

ORTA GERILIM IGBT TABANLI YUMUŞAK YOLVERICI Drivestart, IGBT tabanlı ilk Orta Gerilim Softstarter ürünüdür. Nominal akımda kalkış yapması özelliği ile devir ayarı gerekmeyen, zayıf şebekeler için ideal bir çözüm oluşturmaktadır. Mevcut birçok tesiste uzun yıllardır çalışan orta gerilim motorları bulunmaktadır. Bu motorların birçoğuda eski yol verme çözümleri uygulanmaktadır. Bunlar direkt yol verme, oto trafo ile yol verme vb. dir. ABC Enser motorların sahadaki uygulama alanlarını ve motorların yük karakteristiklerini inceleyerek uygun çözüm çalışmaları yapmaktadır. Özellikle yorulmuş ve kalkış anında aşırı zorlanmış motorların daha hassas kalkış yapmaları konusunda yeni bir ürün olan Drive Start ile sektörde öncü çözümler sunmaya devam etmektedir. • • • • • • • •

başarıyla devereye alınarak İstanbul’da su krizlerinin önlenmesi konusunda büyük bir adım atılmıştır. Motor Hız Kontrol ünitleri ve Yumuşak Yolvericiler ile birlikte PLC, Scada, Enerjileri Analizörleri, RF ve diğer kablosuz haberleşme çözümlerini de kullanıcılara sunmaktadır.

3,3 - 6,6 kV gerilim seviyesi 200 - 5.000 kW uygulama güç aralığı Düşük kalkış akımı (%10-120In). Yüksek başlangıç torku (%150). Ekonomik çözüm Kolay montaj ve sahada az yer kaplama. 50°C ağır ortam şartlarında çalışma. Birden fazla motora yol verebilme özelliği Modbus haberleşme opsiyonu

ABC enser olarak en son yapmış olduğumuz orta gerilim motor yolverme projesi olan İSKİ Melen 2. Etap Pompa istasyonu uygulamasıdır. Bu projede yüksek güçlü motorlar tecih edildiği için bara gerilimi 10,5KV olarak seçilmiştir. Kullanılan motor güçleri ve adetleri ise beş adet 4,5MW ile beş adet 2,5MW dır. Orta gerilim motorlar ile pompa istasyonu prosesi kontrolü için distribütörü olduğumuz Hitachi PLC ve Movicon Scada Redundant (yedekli) yapıda tasarlanmıştır. Proje

143 Mayıs

2015


EATON EATON ELEKTRİK MOTORLARI - TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM

EATON POWER XL DG1 EVRENSEL ÇÖZÜMLER SUNUYOR

EATON’UN YENİ POWER XL DG1 HISZ KONTROL CİHAZI İLE 160 KW’A KADAR ENDÜSTRİYEL UYGULAMALARA YÖNELİK SAĞLAM, GÜÇLÜ VE EVRENSEL ÇÖZÜMLER SUNUYOR.

Elektrik sektörü, güç dağıtımı ve devre koruması ile tehlikeli ortamlara yönelik çözümler ve mühendislik hizmetleri alanlarında küresel bir lider olan Eaton, 0.55 - 160 KW aralığındaki zorlu endüstriyel ve bina otomasyon uygulamalarına çözüm olarak yeni Power XL DG1 hız kontrol cihazını tüketicileri beğenisine sundu. 130 bin çalışanı ile 175 ülkede hizmet veren Elaton, yeni Power XL DG1 ile güveni ve kaliteyi bir arada sunuyor.Optimize edilmiş enerji algoritması, sağlam tasarım, yüksek kısa devre akımı kapasitesi, kapsamlı ve bütünleşmiş fonksiyonellik özelliklerinin yanı sıra olağanüstü derecede kullanıcı dostu olan bu cihazlar, kullanıcıların elektrik ekipmanlarının, sistemlerinin ve makinalarının daha verimli, emniyetli ve güvenilir olmasını sağlamakta. DG1 hız Kontrol cihazları çok yönlü haberleşme özellikleri sayesinde ön plana çıkmaktadır. Tüm modellerde Ethernet IP, Modbus TCP, Modbus RTU ve BACnet MS/TP için standart

144 Mayıs

2015

ara yüzler bulunmakta. Eaton’un yenilikçi SmartWire-DT yalın pano bağlantı ve haberleşme sisteminin yanı sıra Profibus DP, CANopen, Device Net, ProfiNet ve LonWorks bağlantıları için opsiyonel soketli kartlarda kullanılabilir. Buna ek olarak, birçok dijital ve analog giriş ve çıkışların yanı sıra üç röle çıkışı sağlayan ve piyasada mevcut bu sınıftaki çoğu cihazdan daha fazla/O seçeneği sunan cihazlardır. Ayrıca, farklı genişleme kartları da DG1’i basit ve esnek bir şekilde genişletmekte. SAHADA DOĞRUDAN ÇALIŞTIRMA KOLAYLIĞI Kullanımı diğer PowerXL hız kontrol cihazlarının (DC1 veya DA1) bilinen ve kanıtlanmış kavramlarına dayanmakta. Bu cihaz çoğu uygulama için, her hangi bir kapsamlı parametre ayarı olmaksızın, sahada “doğrudan kutudan çıkarılarak” çalıştırılabilir. Basit bir şekilde tasarlanmış beş satırlı LCD ekranı üzerindeki menü, kendini açıklayan kodlar ve sadece 14

109 Ekim

2014


PowerXL DG1 ile birlikte Eaton, 0.55 - 160 KW aralığındaki zorlu endüstriyel ve bina otomasyon uygulamalarına bir çözüm olarak yeni hız kontrol cihazını sunuyor.

standart parametre, cihazların zorlu uygulamalardaki devreye alınmasını daha da basitleştirmekte. Membran tuş takımında iki adet serbestçe ayarlanabilir tuş ve bir bakışta cihazın durumunu gösteren üç adet LED bulunmakta. Kumanda elemanları lokal olarak cihaz üzerine ya da çok sayıda cihazı da kolayca kontrol edebilecek şekilde pano kapısına monte edilebilir. Alternatif olarak Eaton, izleme ve veri giriş işlemleri için uygun olan yenilikçi In Control yazılımını kullanarak ergonomik konfigürasyon seçeneği sunmakta. UZAKTAN KUMANDA KİTİ Tüm DG1 hız kontrol cihazlarının sürücü yazılımı, aktif güç tüketim optimizasyonu, geri besleme durumunda dinamik güç yönetimi, hızlı başlangıç sihirbazı, farklı standart

uygulama fonksiyon blokları (çoklu-pompa sistemi, vantilatör kontrolü, çoklu PID, çok amaçlı kullanım), güvenlik fonksiyonları, Emniyetli Tork Duruşu (Safety Tork Off - STO) ve gerçek zaman saati gibi olağanüstü özellikler içermekte. Güç tüketimi açısından piyasadaki diğer hız kontrol cihazları ile kıyaslandığında Eaton, her hangi bir ilave optimizasyon yapmak sızın motorların yol verilmesi için gereken gücü yüzde 2 ve yüzde 10 arasında azaltmıştır. DG1 değişken torklar için yüzde 110 ve sabit torklar için yüzde 150 oranında aşırı yük dayanım kapasitesi sağlamaktadır. Hız kontrol cihazının 100 kAIC‘deki kısa devre akımda yanım kapasitesi ortalamanın oldukça üstünde. Entegre DC bara şok bobini sayesinde, hız kontrol cihazında sadece kü-

çük bir harmonik komponent mevcuttur ve kullanıcının ek harici bir komponent kullanmasına gerek yok. EMC filtreleri (C2) tüm cihazlar için standartı. DG1 serisi tüm kasalar için IP21 koruma sınıfındaki altı boyut ile sunulmakta. Özel bir kaplama, elektronik kartları toz, nem ve kimyasallardan korumakta. Daha zorlu çevresel koşullar veya uzaktan kumanda için kasa dönüştürme kiti ile IP54 olarak uyarlanabilmekte. DG1’in çalışma aralığı özel ısıtma modu sayesinde 35°C ve 50°C arasında. Değer kayıpları ile 60°C’ye kadar çalışma sağlanabilir. Eaton ile ilgili ayrıntılı bilgi için www.eaton.eu adresini, DG1 hız kontrol cihazı ile ilgili diğer detaylı bilgi için www.eaton.eu/dg1 adresi ziyaret edilebilir.

110

145

Ekim

Mayıs

2014

2015


SGE MÜHENDİSLİK ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI MAKALE

SCADA YAZILIMI SEÇİM KRİTERLERİ Günümüzde üretimde ve elektrik iletiminde kullandığımız cihazların haberleşme yetenekleri arttıkça farklı cihazları tek bir merkezden yönetim ve kontrol edebilme ihtiyacı artmıştır. Scada sisteminin tanımı Kapsamlı ve Entegre Veri tabanlı Kontrol ve Gözetleme sistemi olarak tanımlanabilir ve sektörde bu ihtiyacın tanımı HMI, Akıllı Makine, Akıllı Şebeke, Otomasyon yazılımı gibi birçok isimle adlandırılabilir. Scada sistemlerin temelinde sonuçta farklı cihazlar ile farklı iletişim protokolleri ile haberleşebilen ve bu veriler ile sistemi yöneten/izleyen bir yazılım program vardır. Bu program bir bilgisayar programcısının sadece belirli bir ihtiyaca göre yazdığı bir yazılım olabileceği gibi çok uzun yıllar boyunca geliştirilen ve halen gelişimine devam eden bir yazılımda olabilir. İşte bu yazımızda bu programı seçerken çok temel olarak nelere dikkat edilmesi konusunda kısaca bilgiler vereceğim. ESNEK GÖRÜNTÜLEME: Programınız ne kadar gelişmiş olursa olsun, bu programın sonucu ekrandır. Bir veya çoklu ekran üzerinden sistemin görüntülenebilmesi, farklı çözünürlüklere otomatik adaptasyonu istenmesi gereken bir özelliktir. Scada sistemlerinin amacı yönetmek ve kontrol etmek olduğundan operatörler için farklı ekrandan sistemi izleyebilmesi önemli bir ihtiyaçtır.

KARMAŞIK PROJELERI HIZLI GELIŞTIRME: Dinamik efektler ile kendi kontrol fonksiyonlarınızı ve reçetelerinizi cihazlara ve sisteme yükleme, güvenli ve hızlı geliştirme scada sistemlerinin olmaz ise olmaz özelliğidir. Scada programları arasındaki temel fark ise ne kadar parametreyi ne hızla kontrol edip, ne şekilde bir sisteme ihtiyaç duyabileceğiniz konusunda ortaya çıkmaktadır. Örneğin bir scada programında tasarlanabilecek bir runtime dosyası 500MB bir alan kaplarken, aynı özellikte çalışan bir diğer scada sisteminde 1MB tutabilmektedir. Dolayısıyla izlenen/ kontrol edilen parametre sayısı yükseldikçe scada sistemlerin performans farkı ortaya çok açık bir şekilde çıkmaktadır. FARKLI DIL SEÇENEĞI: Geliştirilen bir scada yazılımın dünyanın farklı ülkelerine satılması durumunda programın dilini değiştirebilme yeteneği oldukça önemlidir. Örneğin Türkiye’de üretilen bir makinayı kontrol eden HMI ekranı Türkçe yapıldıktan sonra, makine örneğin Fransa’ya satıldığında dilin Fransızcaya yazılımın yeniden dizayn edilmeden değiştirilmesi önem arz edecektir. SISTEM ÇALIŞIRKEN DEĞIŞIKLIK: Scada sistemlerinin en önemli özelliği kontrol ve izleme olduğu düşünüldüğünde, bu programda değişiklik yapılması istendiğinde programı kapatıp kontrolü kaybetme istenmeyen bir özellik olacaktır. Dolayısıyla sistem çalışırken, istenen değişiklikleri yapabilmek temel bir ihtiyaç olarak ortaya çıkacaktır. DOKUNMATIK EKRANLARDA ÇALIŞABILME: Günümüz teknolojisinin gelişim hızı düşünüldüğünde scada sistemlerinin de çok hızlı bir şekilde adapte olma ihtiyacı söz konusudur. Dokunmatik

146 Mayıs

2015


ekranlarda çalışabilme özelliği bu ihtiyaçtan ortaya çıkmaktadır. Bu noktada scadanın worldview ekranlarını desteklemesi önemlidir. Örneğin fabrikanın bir noktası görüntülenirken uzaklaşarak tüm fabrikanın görüntülenmesi önemli olacaktır. DIRECTX11 DESTEĞI: Scada sistemlerinin özellikle grafiksel çalışmada CPU yükünün azaltılması için Directx11 desteğinin olması çok önemli bir özelliktir. Bu desteğe sahip olmayan yazılım bir noktada CPU’da kilitlenmeye yol açacaktır. ELEMENTLER: Grafiksel görüntüleme veya hareketli elementlerin scada sisteminde standart olması ve projeler yapıldıkça farklı projelerde kullanılabilmesi sistem geliştirmelerinde önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkacaktır. HAREKETLI PROSES EKRANLARI: Dinamik elementlerin kolay bir şekilde geliştirilmesi scada sistemlerinin performansını belirleyen en önemli özelliktir. Örneğin 3 farklı jeneratörden beslenebilecek bir elektrik sisteminde hangi noktaların hangi jeneratörlerden beslendiğini operatörün anlaması için otomatik renklendirebilmek önemli ve işlevsel bir ihtiyaçtır. Bu işlemi otomatik yapan bir scada sisteminde runtime dosyası çok ufak olurken, farklı scada sistemlerinde ekranda görünen her çizgi ve elemente kod yazılması ihtiyacından kaynaklı proje dosyasının büyüklüğü önemli oranda arttığı gibi hata yapma olasılığı yükselmektedir. WPF: WPF elementleri özellikle grafik tasarımcıları tarafından geliştirilen grafiklerin grafiksel ve fonksiyonel olarak scada ekranlarına aktarılabilmesi yeteneği görselliğin çok önem taşıdığı projeler için istenmesi gereken özellik olacaktır. DINAMIK TREND: İstenen parametrelerin kayıt ederek veya etmeyerek trend ekranlarında istenen renkte veya şekilde dinamik bir şekilde

gösterilebilmesi scada sistemlerinde olması gereken bir özelliktir. RAPORLAMA: Scada sistemlerini birbirlerinden ayıran en önemli özelliklerin başında gelmektedir. Mevcut durum, arşiv durumu, alarm ve olay durumlarında raporlama çıkartabilme yeteneği scada sistemlerini sadece izleme sistemlerinden ayırarak yönetimsel işlevler kazanmasına neden olur. İLERI RAPORLAMA: Gerçek zamanlı ve geçmişe yönelik dataları kullanarak, farklı databaselerden veri kullanarak KPI hesaplamaları, ISO 50001 raporlamaları hazırlanması gibi yetenekler ilk kurulum sonrasındaki ihtiyaçları karşılayabilme adına çok önemli yetenekler olarak karşınıza çıkacaktır. ARŞIV: İstenen önemli dataların arşivlenmesi ve gerekli olduğu durumlarda tekrar geri çağrılarak hızlı bir şekilde incelenebilmesi scada sistemlerinin performansı ile doğrudan ilişkilidir. ERP-HMI İLETIŞIMI: Tek yönlü veya çift yönlü olarak muhasebesel veri ile üretim verilerini ve üretim maliyetlerini birleştirme yeteneği çok önemli bir özelliktir. Örneğin Türkiye’de maalesef bu konu çok iyi bilinmemesinden kaynaklı birçok yazılım fabrikalara uygulanmakta ve daha sonrasında ek yazılımlara ihtiyaç duyularak sistemler aşırı pahalı hale

gelmektedir. Üretim planlama, üretim maliyetlerini online olarak muhasebe sistemlerine aktarılması, üretilen ürün bilgilerinin ERP sistemlerine girilmesi çok önemli bir ihtiyaç olarak karşımıza çıktığı düşünülürse yatırımları bu noktada dikkatli yapmanın önemi büyüktür. İŞLETIM PLATFORMU: IEC61131-3 programlamadan detaylı raporlamaya kadar Window CE, Windows 7 ve Windows 8, Server 2008, Server 2012 altında çalışabilen ve gerçek 64 Bit tabanlı yazılım olması scada sistemlerden istenecek önemli bir istek olmalıdır. YEDEKLEME: Herhangi bir programlamlama dili kullanmadan parametre ayarları ile projeler yaratabilme ve gerçek yedekleme sistemlerini database ile kurabilme yeteneği. Şuan birçok scada sistemi yedekleme mantığını desteklese bile, yedekleme mantığı içerisinde database yedeklemesi bulunmamaktadır ancak iki scada için tek database kullanılır. Dolayısıyla yedekleme ihtiyacı söz konusu olduğunda iki farklı database kullanan sistemler tercih edilmelidir. NETWORK ALTYAPISI: Döngüsel yedeklemeye ve clientlar ile 128bit şifreleme yeteneği, IPv6 desteği, network içerisinde otomatik alt projeleri yükleme gibi yetenekleri gibi özellikler scada sistemlerinde belirleyici olacaktır. Güvenlik, kullanıcı

147 Mayıs

2015


ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI MAKALE

yetkilendirmesi gibi konular scada sisteminden istenmesi gereken temel konulardandır. HARDWARE BAĞIMSIZ: Sistemde kullanılacak hardware markası bağımsız dizayn yeteneğine sahib olabilmesi sistemin gerçekten çok önemlidir. Bu özelliği sağlayabilmek için scada sistemlerinin piyasada bulunan cihazlar ile haberleşme için protokolleri barındırması gereklidir. Bu sayede ilk kurulum ihtiyacında 1 driver ihtiyacı olsa da ileride kullanılacak sistemler ile harici bir yazılım olmadan haberleşme yeteneği. PROTOKOLLERDE STANDARTLAR: Uygunluğu 3.parti kuruluşlar tarafından belgelenmiş OPC DA, OPC UA, SNMP, Modbus RTU, Open Modbus TCP gibi birçok protokol yanında scada sistemlerinin OPC UA Server sertifikalı desteğinin olması, özellikle Enerji protokolü IEC 61850’de KEMA sertifikasının olması projelerde hardware bağımsız hareket kabiliyeti kazandıracaktır. DATABASE DESTEĞI: Standart ODBC/OLE DB destekleri scada sistemlerine Oracle,MSSQL Server, DB2, Informix gibi tüm yaygın databaseler ile iletişim kabiliyet kazandıracaktır. Gateway: Günümüzde kullanılan scada veri yönetme ve kontrol sistemleri bölgesel ihtiyaçları karşılayabilirken, farklı üst yazılım veya hardware’e bilgi aktarması ihtiyacı da söz konusudur. Bunun için scada yazılımlarının OPC Server, SQL-Online, Modbus RTU Slva, Open Modbus TCP, Slave DEC-TCP, DNP3 Slave, IEC60870-101 ve IEC60870-104 Slave gibi özelliğe sahip olup, üst yönetim sistemlerine veri aktarabilmesi beklenmektedir. Dolayısıyla Scada sistemleri 500’e yakın driver ile sistemlerden veri okuyabilir ve bunlar işledikten sonra üst sistemlere istenen verileri aktarabilme yeteneğine sahip olması beklenir. GELIŞTIRME: Scada sistemlerinden istenmesi gereken en önemli ve belki en çok dikkat edilmesi gereken bir özelliktir. Bu konuda şu şekilde örnek verebiliriz. Örneğin bir makinanız var ve bu makinanın Window CE olarak çalışan bir HMI ekran var. Projenize bu ekran ile başlayıp mevcut her türlü PLC ile haberleşip, kontrol ve izleme ekranı kurdunuz ancak daha sonra ikinci makinanız geldi ve üretim farklılaştırması yapıp farklı ürünler üretmeye başladınız. Bu durumda mevcut projenizi dilerseniz bir PC’ye yükleyip 2 makinayı birden kontrol ve izleme yaptınız. Fabrikanız geliştikçe makinalarınızı bu kontrol ekranlarına eklediniz. Birgün muhasebe departmanı örneğin SAP gibi bir sisteme geçmeye karar verdiğinde sizden üretim bilgisi ve maliyetlerini aktarmanızı istediğinde scada üzerinde gerekli modülleri aktif edip bu verileri direkt olarak SAP’ye yazabilirsiniz ve dilerseniz muhasebeden sizde gerekli verileri çekebilirsiniz. Genişleyen OG ve AG Elektrik sisteminizi artık yönetemez hale geldiğinizde tüm elektrik izlemesini, yük atmanızı bu izleme sistemine dahil edebilirsiniz. İşte tek bir HMI ekranında başlayan projeniz komple bir izleme sistemi haline dönüştü. Böyle bir yazılım

148 Mayıs

2015

seçmemiş olsaydınız yukarıdaki ihtiyaçları karşılamak üzere fabrikanıza belki onlarca yazılım alıp, bu yazılımları yönetmeniz gerekecekti. FARKLI SEKTÖRLER ILE UYUMLULUK: Günümüzde scada sistemlerine ihtiyacı olan birçok farklı sektör bulunmaktadır. Bu sektörler İlaç, Gıda, Enerji, Otomotiv gibi birçok farklı sektör olabilir ve sektörlerin kendi içlerinde özel standartları olabilir. Örneğin ilaç sektöründe FDA 21 CFR Part 11 önemli olabilirken, Enerji sektöründe IEC61850 Kema sertifikası önemli olacaktır. İşte tek bir yazılım platformunun birçok sektörün ihtiyaçlarına göre tek bir yazılım çözümü olması bu noktada önemlidir. Sonuç olarak scada sistemleri canlı sistemlerdir. Scada sistemlerine yapılan yatırımın geri dönebilmesi ve firmaların verimliliğine önemli ölçüde katkıda bulunması şarttır. Bu amaç doğrultusunda yapılan scada yatırımınında verimliliği önem arz edeceğinden doğru yatırımla doğru sonuçlar ortaya çıkacaktır. Okan Sarıkayalar Elektrik Yüksek Mühendisi SGE Mühendislik /Zenon Scada



ABC ENSER ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI MAKALE

DEMIR ÇELIK SEKTÖRÜNDE ENERJI İZLEME, RAPORLAMA VE VERI ANALIZI

NEMO 96 HD

NEMO 96 HD+

150 Mayıs

2015

Günden güne büyüyen global ekonomide enerji giderleri her geçen gün biraz daha önem kazanarak dikkatleri üzerine çekmiştir. Ülkeler enerji ihtiyaçlarını karşılamak için hidroelektrik santrallerinden nükleer santrallere kadar birçok enerji üretim çözümleri bulmuştur. Her ne kadar üretim konusuna yoğunlaşsalar da enerji tasarrufunun en az üretim kadar önemli olduğunun farkına varmışlardır. Bu sebeple birçok ülke enerji verimliliği hakkında yasalar çıkartarak teşvik fonları vb. çalışmalar yapmıştır. Ülkemizde özellikle enerji verimliği konusu Demir çelik sanayi tarafından irdelenmiş ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Demir çelik sanayinde enerji verimliliği çalışmalarının artması, beraberinde Enerji İzleme Sistemlerinin de önemli bir ihtiyaç olduğunu ortaya çıkarmıştır. Doğru çalışmalar yapabilmek ve doğru noktalara müdahale etmek için iyi bir Enerji izleme sistemi tasarlamak gerekmektedir. ABC Enser, Distribütörü olduğu IME Enerji Analizörleri ve Movicon SCADA ile

sektöre kaliteli ve kusursuz çözümler sunmaktadır. ABC Enser, enerji izleme ve raporlama sistemlerinden birini de Demir Çelik sektörünün öncü isimlerinden Kaptan Demir Çelik End. Tic. A.Ş. Marmara Ereğlisi Üretim Tesislerinde devreye almıştır. Sistem; Çelikhane, Haddehane ve Oksijen tesislerinin 6,3 kV ve 34,5 kV OG (Orta Gerilim) Fiderlerinin enerji kalitesi analizini ve raporlamasını yapmaktadır. OG fiderlere IME Nemo96 HD+ Enerji Analizörleri bağlanmıştır. Uygulamada her tesis için 1 Adet alarm modülü kullanılmıştır. Alarm modülleri tesislerin reaktif güç seviyeleri ayarlanan seviye dışına çıkması durumunda ilgili tesis personellerini uyarmaktadır. Ölçülen değerlerin merkezden izlenebilmesi için her tesiste Modbus hattı oluşturulmuştur. Oluşturulan her modbus hattı Serial / Ethernet çeviriciler yardımı ile mevcut ethernet ağına dahil edilmiştir. Böylece merkezde kurulan Movicon Scada ile haberleşme sağlanmıştır. IME Enerji Analizörleri fiderlere ait akım, gerilim, aktif güç, reaktif güç,


harmonik vb. tüm elektriksel büyüklükleri ölçmektedir. Movicon Scada ise ölçülen büyüklüklerin ekranda online takibini, analizlerini, kayıtlarını, raporlarını, arşivlerini, geçmişe dönük trendlerini ve alarmlarını oluşturmuştur. Raporlar PDF formatında günlük haftalık ayık ve yıllık olarak bilgisayarda yedekli olarak kayıt edilmektedir. Sistemde ölçülen değerlerin alarm eşikleri runtime da değiştirilmektedir. Harmonikler 50. seviyeye kadar akım ve gerilim olarak her fider için ayrı sayfalarda gösterilmiştir. Trend sayfalarında ölçülen değerler çoklu gösterilerek detaylı analiz yapabilme olanağı sağlanmıştır. ENERJI ANALIZÖRÜ TEKNIK ÖZELLIKLERI

Nemo96 HD+ 80V-690V ölçü girişi ile özel gerilim seviyelerine (690VAC, 540 VAC vb.) direkt bağlantı ile cevap verebilmektedir. Aynı zamanda Gerilim trafosu dönüştürme oranı 1…3000 e kadar tercih edilerek OG ve YG (Yüksek Gerilim) sistemlerde de kullanılmaktadır. 1-5A akım trafosu giriş tercihi, 80-230V AC ve 11-300V DC üniversal harici besleme girişi ile her gerilimde tercih edilebilmektedir. 50. seviyeye kadar akım ve gerilim harmonik ölçümü yapma kapasitesine sahip gerçek bir analiz cihazıdır. 17 Adet Plug in modüle sahiptir. Pals, alarm Analog (mA) çıkışı, Modbus TCP, Modbus Serial, BACnet Profibus, MBus, N2Bus,JBus, Lonworks, gibi birçok opsiyon ile farklı sistemler kurulabilmekte ve istenilen haberleşme altyapısında tasarlanabilmektedir. MOVICON SCADA ÖZELLIKLERI Movicon; esnek yapısı, geniş kütüphanesi, güçlü görselleri ile profesyonel projeler tasarlama olanağı sunmaktadır. Tasarım sistemi XML üzerine kurulmuş olup, kullanımı kolay, performansı yüksek ve açık bir yapıya sahiptir. Movicon WinCE, Win32, Win64, WinXP, Vista, Win7 veya Win8 altında çalışmaktadır. Network yapısı üzerinde kurulabilecek olan Redundancy ile sisteminizi azami güvenli hale getirebilirsiniz. Bu yolla sistem sürekli senkronize kalır ve herhangi

birinin arızalanması durumunda diğeri devreye girer. Windows ortamının getirdiği tüm olanak ve esnekliklerden yararlanmaktadır. DataLoggers olarak adlandırılan veri kayıt yönetim sistemi ile kayıtlar zamana, komuta ya da kaydı tutulacak verilerin değişimine bağlı olarak gerçekleştirilebilir. Saat, dakika, saniye ya da milisaniye frekanslı tanımlamalar yapılabilir. Günün belli saatleri için kayıt tutma aralığı belirlenebilir. ODBC (Open DataBase Connectivity) desteği vardır. Diğer database sistemleri ile haberleşmeye açık bir yapısı vardır. (SQL Server, Oracle, MSAcsess, MYSQL,...) Movicon Microsoft ürünlerini ve Windows tabanlı MES, ERP programlarını destekler. Movicon, bünyesinde Net tabanlı güçlü bir rapor oluşturma aracı olan “Report Designer” bulundurmaktadır. Bu rapor oluşturma aracı Crystal Report ile bir arada bulunmaktadır. Report Designer bünyesinde birçok analiz ve istatistik fonksiyonlarını, filtreleri, sorguları, formülleri ve grafikleri bulundurmaktadır. Movicon aracılığı ile oluşturulan raporlar farklı formatlarda (pdf, html, txt, csv, xls, jpeg vb.) görüntülenebilir, filtrelenebilir ve yine istenen formatta e-mail olarak gönderilebilir. Movicon WebClient özelliği Server PC de istenildiği şekilde yapılandırılabilir. Serverdan bağımsız olarak; WebClient için ekran boyutları, kalitesi, ekranda görüntülenmek istenen nesnelerin seçimi, bağlantı hızı, erişim hakkı ve şifre koruması özellikleri ayarlanabilir. Alarmlar tablo yada banner şeklinde görüntülenebilir. Alarm istatistik fonksiyonu ile grafik tabanlı raporlar oluşturulabilir. Alarm penceresinde alarmın oluşumuna dair tarih, zaman, aktif süre, alarmın görülme ve resetlenme anı, öncelik düzeyi vb. izlenebilir. Ayrıca alarmlar için yorum yazılabilir ve bunlar geçmişe dönük izlenebilir. Alarma ait tüm durumlar tanımlı kullanıcılara SMS, FAX, E-MAIL, Sesli Mesaj yoluyla iletilebilir. Enerji İzleme sistemlerin en önemli faydası da VAP (Verimlilik Artırıcı Projeler ) için büyük avantajlar sunmasıdır. VAP geliştirilecek noktaların belirlenmesi ve proje öncesi değerlerin düzenli kaydedilmesi Demirçelik sektöründe ham maddeden sonra ilk büyük gider enerjidir. Türkiye’de Demir Çelik sanayi elektrik enerjisi tüketimi diğer sanayilerin içinde yüzde22 lik dilime sahiptir. Bu da ortalama yıllık 21.000 MWh’a denk gelmektedir. Yapılan Enerji İzleme Sistemlerinde hangi fiderden ne kadar enerji çekilir?, Benzer fiderlerde farklı enerji tüketimi varmıdır? Eğer fark varsa hatalı fiderin incelenmesi ve arızanın tespit edilmesi bu

151 Mayıs

2015


ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI MAKALE

uygulamalar ile sağlanır. Hatta işletmeler aldıkları bu veriler ile günün hangi saatlerinde hangi sistemlerini daha yoğun çalıştırması gerektiğini planlayabilir ve böylece enerji fiyatlarının pahalı olduğu zamanlarda daha az enerji tüketme yoluna giderek ciddi tasarruflar elde edebilirler. Hatların kompanzasyon sistemlerinde herhangi bir arıza olması ve hattın güç faktörünün (CosØ) istenilen değerin altına düşmesi durumunda

152 Mayıs

2015

işletme personelini uyararak reaktif güç tüketimini de engellenir. Enerji Verimliliği analizleri yapmak için Enerji izleme Sistemleri her işletmenin ihtiyaçlarına uygun mühendislik çalışmaları gerektirmektedir. ABC Enser, sadece Demir çelik sanayinde değil, birçok endüstriyel alanda, ölçme, görselleştirilme, kontrol, raporlama, arşivleme, arıza ve ön kestirimci bakım analizleri gibi her tesis için özel çözümler sunmaktadır.



>

ENTES

ENTES

ENTES ŞEBEKE ENTES ŞEBEKE ANALIZÖRLERI ANALİZÖRLERİ ŞEBEKE ANALİZÖRLERİ ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI MAKALE

Entes Şebeke Analizörleri Şebeke analizörleri

Entes Şebeke Analizörleri

Entes Şebeke Entes Şebeke Analizörleri Analizörleri Şebeke analizörleri Entes Şebeke Analizörleri Şebeke Şebeke analizörleri analizörleri Entes Şebeke Analizörleri Şebeke analizörleri ENTES GÜÇ KALİTESİ VE ENERJİ GRUBU

Entes Güç Kalitesi ve Enerji grubu ürünleri, elektrik şebekelerin parametreleri ölçmek için tasarlanmıştır. Cihazların sahip olduğu haber ÜRÜNLERİ, ELEKTRİK ŞEBEKELERİNDEKİ haberleşme modülleri aracılığıyla enerji ölçümleri tek bir izleme merke Entes Güç Kalitesi ve Enerji grubu ürünleri, elektrik şebekelerindeki istenilen elektriksel Şebeke analizörleri Entes Şebeke Analizörleri analizörleri: Entes Güç Entes Kalitesi Güç Kalitesi ve Enerji ve Enerji grubu grubu ürünleri, ürünleri, elektrik elektrik şebekelerindeki şebekelerindeki istenilen istenilen elektriksel elektriksel parametreleri ölçmek için tasarlanmıştır. Cihazların sahip olduğu haberleşme özelliğini kullanarak ELEKTRİKSEL PARAMETRELERİ ÖLÇMEK İÇİN TASARLANMIŞTIR. Şebeke Analizörleri İSTENİLEN Entes Şebeke Analizörleri Entes Güç Kalitesi ve Enerji grubu ürünleri, elektrik şebekelerindeki istenilen elektriksel Şebeke analizörleri haberleşme modülleri aracılığıyla ölçümleri tek bir izleme özelliğini merkezinden takip edilebilir. Şebeke parametreleri parametreleri ölçmek ölçmek için tasarlanmıştır. için tasarlanmıştır. Cihazların Cihazların sahipenerji olduğu sahip olduğu haberleşme haberleşme özelliğini kullanarak kullanarak Entes Güç Kalitesi ve Enerji grubu ürünleri, elektrik şebekelerindeki istenilen elektriksel e analizörleri ENTES Şebeke GÜÇ KALITESI VEanalizörleri ENERJI GRUBU ÜRÜNLERI, ELEKTRIK ŞEBEKELERINDEKI ISTENILEN ELEKTRIKSEL PARAMETRELERI CİHAZLARIN SAHİP OLDUĞU HABERLEŞME KULLANARAK parametreleri ölçmek için tasarlanmıştır. Cihazların sahip olduğu ÖZELLİĞİNİ haberleşme özelliğini kullanarak analizörleri: parametreleri ölçmek için tasarlanmıştır. Cihazların sahip olduğu özelliğini kullanarak haberleşme haberleşme modülleri modülleri aracılığıyla aracılığıyla enerji ölçümleri enerji ölçümleri tek birhaberleşme tek izleme bir izleme merkezinden merkezinden takip edilebilir. takip edilebilir. ŞebekeŞebeke haberleşme modülleri aracılığıyla enerji ölçümleri tek bir izleme merkezinden takip edilebilir. Şebeke ÖLÇMEK IÇIN TASARLANMIŞTIR. CIHAZLARIN SAHIP OLDUĞU ÖZELLIĞINI KULLANARAK HABERLEŞME MODÜLLERI Entes Güç Kalitesi Enerji grubu ürünleri, elektrik şebekelerindeki istenilen elektriksel HABERLEŞME MODÜLLERİ ARACILIĞIYLA ENERJİ ÖLÇÜMLERİ TEK BİR İZLEME Entes Güç Kalitesive ve Enerji grubu ürünleri, şebekelerindeki istenilen elektriksel modülleri aracılığıyla enerji ölçümleri tekHABERLEŞME bir elektrik izleme merkezinden takip edilebilir. Şebeke Entes Güç Kalitesihaberleşme ve Enerjianalizörleri: grubu ürünleri, elektrik şebekelerindeki istenilen elektriksel analizörleri: parametreleri ölçmek için tasarlanmıştır. Cihazların sahip olduğu haberleşme özelliğini kullanarak analizörleri: parametreleri ölçmek Cihazların sahipkullanarak olduğu haberleşme özelliğini kullanarak ENERJI ÖLÇÜMLERI TEKiçin BIRtasarlanmıştır. IZLEME MERKEZINDEN TAKIP EDILEBILIR. ŞEBEKE ANALIZÖRLERI: metreleri ölçmekARACILIĞIYLA içinanalizörleri: tasarlanmıştır. Cihazların sahip olduğu haberleşme özelliğini MERKEZİNDEN TAKİP EDİLEBİLİR. ŞEBEKE ANALİZÖRLERİ: modülleri aracılığıyla enerji ölçümleri tek izleme merkezinden edilebilir. haberleşme modülleri aracılığıyla enerji ölçümleri tek birbir izleme merkezinden takiptakip edilebilir. ŞebekeŞebeke leşme modülleri aracılığıylahaberleşme enerji ölçümleri tek bir izleme merkezinden takip edilebilir. Şebeke analizörleri: analizörleri: örleri:

AVM ve zincir Ticari, Kamu b mağazalar Üniversite ve H AVM ve zincir Ticari, Kamu binaları, Endüstriyel tesis Elektrik dağıtım ve mağazalar gibi yerlerde, elektrik kalitesini ve enerji verimliliğini analiz etmekt Üniversite ve Hastaneler iletim şirketleri AVM ve zincir AVM ve AVM zincir ve zincirTicari, Kamu makinelerin tüketimlerini, şebekedeki harmonikleri veve demandlar binaları, Endüstriyel tesis Elektrik dağıtım ve Elektrik Ticari, Ticari, Kamu Kamu binaları, binaları, Endüstriyel Endüstriyel tesis tesis Elektrik dağıtım dağıtım ve AVM ve zincir AVM ve zincir Ticari, binaları, Endüstriyel tesis Elektrik dağıtım ve Ticari, Kamu Endüstriyel tesis Elektrik dağıtım ve bantlarında mağazalar sağlamak ve kullanılan enerjinin kalitesini artırmak içinalan gerekli adı gibimağazalar yerlerde, elektrikÜniversite kalitesini veKamu enerjibinaları, verimliliğini analiz iletim etmektedir. Üretim yer ve Hastaneler şirketleri Üniversite Üniversite ve Hastaneler ve Hastaneler AVM vemağazalar zincir iletim şirketleri iletim şirketleri mağazalar mağazalar Ticari, Kamu binaları, Endüstriyel tesis Elektrik dağıtım ve AVM ve zincir Üniversite ve Hastaneler iletim şirketleri analizörleri yol gösterir. Üniversite ve harmonikleri Hastaneler şirketleri makinelerin tüketimlerini, şebekedeki kaydederek enerji verimliliği Ticari, Kamu binaları, el tesis Elektrik dağıtım ve ve demandlarıiletim mağazalar 44 Üniversite ve Üretim Hastaneler iletim şirketleri mağazalar sağlamak ve kullanılan analiz enerjinin kalitesini artırmak için gerekli atılmasında şebeke gibi yerlerde, elektrik kalitesini ve enerji verimliliğini etmektedir. bantlarında yeradımların alan Üniversite ve Hastaneler iletim şirketleri gibi yerlerde, gibi yerlerde, elektrik elektrik kalitesini kalitesini veve enerji veverimliliğini verimliliğini enerji verimliliğini analiz etmektedir. analiz etmektedir. ÜretimÜretim bantlarında bantlarında yer alan yer alan gibi yerlerde, elektrik kalitesini enerji analiz etmektedir. Üretim yer alan : bantlarında analizörleri yol gösterir.ve demandları gibi yerlerde, elektrik kalitesini ve enerji verimliliğini analiz etmektedir. Üretim bantlarında yer alan makinelerin tüketimlerini, şebekedeki harmonikleri kaydederek enerji verimliliği makinelerin tüketimlerini, şebekedeki harmonikleri ve analiz demandları kaydederek enerji verimliliği makinelerin makinelerin tüketimlerini, tüketimlerini, şebekedeki şebekedeki harmonikleri harmonikleri ve demandları ve demandları kaydederek kaydederek enerji enerji verimliliği verimliliği gibi yerlerde, elektrik kalitesini ve enerji verimliliğini etmektedir. Üretim bantlarında yer alan sağlamak ve kullanılan enerjinin kalitesini artırmak için gerekli adımların atılmasında şebeke bi yerlerde, elektrik kalitesini ve enerji verimliliğini analiz etmektedir. Üretim bantlarında yer alankaydederek makinelerin tüketimlerini, şebekedeki harmonikleri ve enerji verimliliği sağlamak veve kullanılan enerjinin kalitesini artırmak içindemandları gerekli adımların atılmasında şebeke sağlamak sağlamak ve kullanılan kullanılan enerjinin enerjinin kalitesini kalitesini artırmak artırmak için gerekli için gerekli adımların adımların atılmasında atılmasında şebekeşebeke makinelerin tüketimlerini, şebekedeki harmonikleri ve demandları kaydederek enerji verimliliği teknolojisi Türkiye’de ilk olarak, 3 fazlı akım trafosu ve : kaydederek analizörleri yol gösterir. akinelerin tüketimlerini, şebekedeki harmonikleri ve demandları verimliliği sağlamak ve kullanılan kalitesini artırmak enerji için gerekli adımların atılmasında şebeke analizörleri yol enerjinin gösterir. sağlamak ve kullanılan enerjinin kalitesini artırmak için gerekli adımların atılmasında şebeke analizörleri analizörleri yol gösterir. yol gösterir. vidalama yapmadan bağlamaktadır. Elektrik panolarınd ğlamak ve kullanılan analizörleri enerjinin kalitesini artırmak için gerekli adımların atılmasında şebeke yol gösterir. analizörleri yol gösterir. sağlar. teknolojisi Türkiye’de ilk olarak, 3 fazlı akım trafosu ve analizörleri RJ-45 kablosu ile : : nalizörleri yol gösterir. vidalama yapmadan bağlamaktadır. Elektrik panolarında hızlı ve kolay montaj yapmayı : : : : teknolojisi kablosuileile Türkiye’de ilk olarak, fazlı trafosu akım trafosu ve analizörleri RJ-45 sağlar. teknolojisi Türkiye’de ilk olarak, 3 fazlı 3akım ve analizörleri RJ-45 kablosu : vidalama yapmadan bağlamaktadır. Elektrik panolarında hızlı ve kolay montaj yapmayı vidalama yapmadan bağlamaktadır. Elektrik panolarında hızlı ve kolay montaj yapmayı teknolojisi Türkiye’de ilk olarak, fazlıtrafosu akım trafosu ve analizörleri RJ-45 kablosu ile teknolojisi Türkiye’de ilk olarak, 3 fazlı 3akım ve analizörleri RJ-45 kablosu ile sağlar.teknolojisi teknolojisi Türkiye’de ilk olarak, 3 fazlı akım trafosu analizörleriRJ-45 RJ-45 kablosu kablosu ile Türkiye’de ilk olarak, 3 fazlı akım trafosu veve analizörleri ile teknolojisisağlar. Türkiye’de ilk olarak, 3 fazlı akım trafosu ve analizörleri RJ-45 kablosu ile vidalama yapmadan bağlamaktadır. Elektrik panolarında hızlı ve kolay montaj yapmayı vidalama yapmadan bağlamaktadır. elektrik panolarında hızlı ve kolay montaj yapmayı yapmadan bağlamaktadır. Elektrik panolarında hızlıvevekolay kolaymontaj montaj yapmayı vidalamavidalama yapmadan bağlamaktadır. Elektrik panolarında yapmayı ma yapmadan bağlamaktadır. Elektrik panolarında hızlı ve kolay montaj yapmayı hızlı sağlar.sağlar. sağlar. sağlar. . Endüstriyel tesis

ENS.3PM

ENS.3PM

ENS.3PM

DIN MPR 2

ENS.3PM

DIN MPR 2

ENS.3PM

72 x 72 MPR 3 DIN MPR 2 ENS.3PM ENS.3PM ENS.3PM ENS.3PM 72 x 72 MPR 3 ENS.3PM

DIN MPR 2 72 x 72 MPR 3

DIN MPRDIN 2 MPR 2 DIN MPR 2

ENS.3PM ENS.3PM

96 x 96 MPR 4

72 x 72 MPR 3

Hızlı Hızlı önemontaj çıkan özellikleri: 96 x 96 MPR 4 montaj 72 x 72 MPR 72 x 72 3 MPR 3 72 x 72 MPR 3

önehatası çıkan özellikleri: Sıfır bağlantı Sıfır bağlantı hatası Hızlı montaj öne çıkan özellikleri:

154 > NİSAN 2015 Mayıs

2015

96 x 96 MPR 4

ENS.3PM

Hızlı montaj Sıfır bağlantı hatası

Sıfır bağlantı hatası Hızlı maliyetlerinde montaj İşçilik tasarrufBasit pano kurulumu

Hızlı Hızlı Basitmontaj pano montaj kurulumu

Sıfır bağlantı Sıfır bağlantı hatasıhatası İşçilik maliyetlerinde tasarruf Basit kurulumu Sıfır pano bağlantı hatası İşçilik maliyetlerinde tasarruf Basit İşçilik pano kurulumu İşçilik maliyetlerinde maliyetlerinde tasarruf tasarruf İşçilik maliyetlerinde tasarruf

96öne x 96 çıkan MPR 4 özellikleri: ENS.3PM

ENS.3PM ENS.3PM

ENS.3PM Hızlı montaj

Sıfır bağlantı hatası

96 x 96 MPR 96 x 96 4 MPR 4 96 x 96 MPR 4

öne çıkan öne çıkan özellikleri: özellikleri: İşçilik maliyetlerinde tasarruf öne çıkan özellikleri: Hızlı montaj İşçilik maliyetlerinde tasarruf Sıfır bağlantı hatası

Basit pano kurulumu

72 x 72 MPR 3

ENS.3PM 72 x 72 MPR 3

ENS.3PM ENS.3PM öne çıkan 96 xözellikleri: 96 MPR 4 öne çıkan özellikleri:ENS.3PM

DIN MPR 2

PR 2

ENS.3PM ENS.3PM

ENS.3PM

ENS.3PM

ENS.3PM

İşçilik maliyetlerinde tasarruf Basit pano kurulumu


ENTES

>

MPR 2 serisi:

MPR-2 MPR-2Serisi SerisiDIN DINtipi tipişebeke şebekeanalizörleri analizörlerielektriksel elektrikselparametrelerin parametrelerindetaylı detaylıölçülmesi ölçülmesive ve analiz derinliği düşük Derinliği panolaradüşük uygunpanolara olarak tasarlanmıştır. özelliği ile analizedilmesi edilmesiiçin, için tasarlanmıştır. uygun olarak DIN tasarlanmıştır. tadilat yapılan panopanolarda, kapağını delmeden kolaydelmeden montaj sağlamaktadır. DIN özelliği ilepanolarda, tadilat yapılan pano kapağını kolay montaj sağlamaktadır.

DIN MPR 2

Cihazın öne çıkan özellikleri:  DIN Ray Montaj  Akım-Gerilim Dengesizlik Ölçümü  Class 0,5 ölçme hassasiyeti  51.Harmoniğe kadar Ayrıntılı ölçüm  Modbus RS-485 haberleşmesi  (85-300 VAC/DC);(10-56VAC/DC) besleme aralığı

MPR 3 serisi: Entes’in Türkiye’de ilk olarak çıkartmış olduğu 72 x 72 mm boyutlara sahip şebeke analizörleri ince tasarımları ile (klemensler dahil 70mm derinlik) elektrik panolarında daha az yer kaplamaktadır. Makine, UPS, Data sistem odaları, gibi uygulamalarda tercih edilen kompakt panolarda kullanılmaktadır. Cihazın öne çıkan özellikleri: 72 x 72 MPR 3

   

72 x 72 x 70 mm boyutlar ile kompakt tasarım Dijital giriş ve çıkış versiyonları Class 0,5 ölçme hassasiyeti Modbus RS-485 haberleşmesi

45

MPR 4 serisi: İnce tasarımları sayesinde panoda az yer kaplayan MPR-4 serisi yeni nesil şebeke analizörleri geniş çalışma gerilimine (45-300 VAC/DC); (24-60 VAC/DC) sahiptir. Harici I/O modülleri ile istenilen uygulamalar için özelleştirilebilir.

Modüller ile eklenebilecek giriş çıkışlar: AO (0/2-10V);(0/4-20mA), DI 5-24VDC, DO 5-24VDC, Röle NO-5A-1250VA, Sıcaklık 96 x 96 MPR 4

Cihazın öne çıkan özellikleri:      

96 x 96 x 50mm ince tasarım Modüler I/O yapısı Sınıf 0,5 ölçüm kalitesi 51. harmoniğe kadar ayrıntılı ölçüm Enerji kalitesi için Sag / Swell ölçümü Akım gerilim dengesizlikleri 155 > NİSaN 2015 Mayıs

2015


SIEMENS ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI REKLAM

“KURUMUN VEYA ELEKTRİK ŞEBEKESİNİN YÖNETİLEBİLMESİ İÇİN SAHA EKİBİNE VEYÖNELIK KONTROL MERKEZİNDEKİ “MIKRO-ŞEBEKELERE ÇÖZÜMLERE DE OPERATÖRLERE MAKSİMUM ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ” ÖNEM VERIYORUZ”

SIEMENS AKILLI ŞEBEKELER BÖLÜMÜ’NDEKİ OT (OPERASYONEL TEKNOLOJİLER) BİRIMİMİZDE SCADA, DMS (DISTRIBUTION MANAGEMENT SYSTEM), EMS (ENERGY MANAGEMENT SYSTEM), OMS (OUTAGE MANAGEMENT SYSTEMS) SİSTEMLERİ YER ALIYOR. BU SİSTEMLER, ELEKTRİK DAĞITIM/İLETİM ŞİRKETLERİNİN, ORTA GERİLIM VEYA YÜKSEK GERİLIM ŞEBEKELERİNİN ŞALT SİSTEMLERİ DEDİĞIMIZ ANAHTARLAMA SİSTEMLERİNİN UZAKTAN İZLENMESİ VE KONTROLÜ İÇİN KULLANILIYOR.

156

164

Mayıs

2015

Eylül 2014

Siemens Akıllı Şebekeler Bölüm Direktörü Hasan Ali Pazar

DMS modülleri dağıtım şebekelerinin optimum şekilde yönetilmesine yönelik birtakım özel modüller; OMS ise özellikle dağıtım şebekelerindeki kesintileri hesaplayan bir modül olarak konumlanıyor. SCADA, DMS ve OMS içerisindeki bazı modüllerin, özellikle de OMS modülünün çalışabilmesi için kurumların diğer modülleri ve sistemleriyle entegre olabilmesi gerekiyor. Bu entegrasyonun gerçekleşebilmesi için gereken çalışmaları ise Smart Grid IT başlığı altında yapıyoruz. Birimimizde ayrıca sistemlerin kendi içinde veya diğer sistemlerle iletişim kurabilmesi, yani kurum içindeki bütün sistemlerin ortak bir yolla haberleşebilmesi için ESB (Enterprise Service Bus) kurulumu da yer alıyor. Akıllı Şebekeler Bölümü içerisinde yer alan Enerji Otomasyonu olarak öncelikle, gerçekleştirdiğimiz

anahtar teslim projelerde kontrol merkezinin tesisi, trafo merkezlerinin sisteme entegrasyonu ve SCADA, DMS, OMS sistemleriyle haberleşmenin kurulmasını sağlıyoruz. İkinci olarak, Gelişmiş Kontrol Merkezi Çözümleri ile enerji üretim sistemleri, TEİAŞ veya dağıtım şirketleri için standardın dışında, özel modüller sunuyoruz. Bir diğer işimiz de yaptığımız projelerin içindeki sistemlerin diğer sistemlerle IT entegrasyonu sağlamak. IT entegrasyonu aslında bizim yaptığımız anahtar teslimi işlerin bir parçası. IT dünyasıyla entegrasyonu sağlayarak sistemler arasında köprü kuruyoruz. BU SİSTEMLERLE NE GİBİ ÇÖZÜMLER SUNULUYOR? Sistemlerimiz, kurumun veya elektrik şebekesinin yönetilebilmesi için saha


ekibine ve kontrol merkezindeki operatörlere maksimum düzeyde faydalanabilecekleri çözümler sunuyor. Ayrıca saha ekipleri, çağrı merkezi ve bizim kontrol merkezimizin entegre bir şekilde çalışmasını sağlıyoruz. Sistemimize gelen bilgilerin yanında, çağrı merkezinden gelen bilgileri de derliyoruz ve saha ekiplerine yönlendiriyoruz. Kullandığımız bu IT sistemleri sayesinde şebekede oluşan bir arıza en kısa sürede tespit ediliyor ve dolayısıyla arızanın giderilmesine yönelik çalışmalar en kısa sürede başlayabiliyor. ÜRÜNLER VE ÖZELLİKLERİ IT ürünlerimiz arasında Siemens’in MDM (Meter Data Management) ürünü bulunuyor. MDM çok sayıda sayacın bir merkezden kontrol edilmesini, yönetilmesini ve diğer sistemlerle entegrasyonunu sağlıyor. SCADA sistemi, Meter Data Management sistemiyle de entegre olabiliyor. Demand Response Management Systems yazılımımız ise elektrik kullanımı çok arttığında, dağıtım şirketlerinin önceden anlaşma yaptığı büyük elektrik kullanıcılarının belli yüklerini devreden çıkartıyor. Bu yazılımla, örneğin büyük bir fabrikanın sadece soğutma yükü devreden çıkıyor ve enerji talebi çok yoğun olduğunda bunun gibi birçok tesiste yüklerin atılması tepe güçlerden kurtulmamızı sağlıyor. DMS sistemi, SCADA ve MDM ile entegre çalışarak sahaya birtakım komutlar gönderiyor. Bunun dışında özellikle OMS sistemimizle EPDK’nın istediği birtakım raporlar da alınabiliyor. Bu sistem, müşterimizin şebekesinde veya bir müşterisinde enerji kesintisi gerçekleştiğinde, enerji kesintisi süresince kaç adet kullanıcının kesintiden ne kadar süreyle etkilendiği, kesintinin sebebi gibi tüm bilgileri raporlayabiliyor.

Böylece EPDK talep ettiğinde bu raporlar sunulabiliyor. EPDK tarafından tanımlanan bazı limitler var. Örneğin kesinti süresi belli sınırları aştığında, dağıtım şebekesi EPDK’dan ceza alabiliyor. Bu cezaların önüne geçebilmek için kesintinim minimum zamanda giderilmesini ve sistemin tekrar çalışmasını SCADA ve DMS sistemleri sağlıyor. OMS sistemi ise raporlamaları gerçekleştiriyor. OMS sistemi, raporlamanın yanı sıra saha ekibinin yönlendirilmesi için ilgili sisteme IT sistemleri üzerinden bilgi gönderiyor ve gelen bilgileri de topluyor. Mesela, ekip sahaya gidiyor ve el terminaline kesintinin giderilebileceği süreyi söylüyor. Bu

bilgi, bizim sistemimize düşüyor ve biz de bunu raporlayarak işletme amirlerinin ve teknik çalışanların bu bilgiyi görmesini sağlıyoruz. Ayrıca, bu bilgiyi çağrı merkezine de gönderiyoruz. Böylece, çağrı merkezini arayan bir müşteri kesintinin ne kadar süreceğini öğrenebiliyor. Son kullanıcının bilgilendirilmesiyle müşteri memnuniyetine yönelik önemli bir adım atılmış oluyor. IT entegrasyonlarının yanı sıra fiziksel haberleşme de sağlıyoruz. SCADA, DMS, OMS projelerinde sahada yüzlerce trafo merkeziyle haberleşiyoruz. Örneğin Başkent Elektrik A.Ş.’de 7 ili kapsayan bir SCADA-DMS-OMS projemiz var. Burada, 7 ildeki birçok trafo merkeziyle canlı, hızlı bir haberleşme sağlıyoruz. Sahadaki

trafo merkezlerine koyduğumuz RTU (Remote Terminal Unit) cihazlarımızla trafo ve kontrol merkezleri arasında güçlü bir haberleşme ağı kuruyoruz. RTU’ların asıl amacı, trafo merkezlerindeki her türlü bilgiyi bize göndermeleri. Bu cihaz sayesinde sahada gerçekleşen her duruma ilişkin bilgiye anında ulaşıp kontrol merkezindeki operatöre iletebiliyoruz. Operatör de IT cihazlar üzerinden sistemi kontrol edebiliyor. ÖRNEK PROJELER Ağırlıklı olarak enerji dağıtım şirketleri, su dağıtım şirketleri, doğal gaz dağıtım şirketleri ve ililetim şirketleriyle ççalışıyoruz. Dağıtım şşirketleri arasında Ankara, K Kırklareli, Çankırı gibi a aynı bölge içindeki y yedi şehirden sorumlu B Başkent Elektrik Dağıtım A A.Ş; Aydın, Denizli, M Muğla şehirlerini kkapsayan dağıtım şirketi A AYDEM; Sakarya merkezli v ve dört ili kapsayan S Sakarya Elektrik Dağıtım A A.Ş; Konya merkezli M MERAM Elektrik Dağıtım A A.Ş ve 1994 yılından beri m müşterimiz olan Kayseri ve Civarı Elektrik Dağıtım A.Ş. bulunuyor. Kayseri ve Civarı Elektrik Dağıtım A.Ş’de Türkiye’deki ilk SCADA sistemi Siemens tarafından kuruldu. Bu sisteme 2003 yılında DMS modülleri eklendi. Buradaki sistemin güncellenmesi yaklaşık 20 senedir Siemens tarafından yapılıyor. TEİAŞ ile de çalışıyoruz. TEİAŞ’ta SCADA/EMS (Energy Management System) sistemimiz kullanılıyor. Ancak dağıtım şirketlerinden farklı olarak TEİAŞ bir iletim şirketi olduğu için özel modüller de bulunuyor. Örneğin Keban gibi üretim santralleri TEİAŞ’a bağlı çalışıyor. Yüksek gerilim hattındaki sistemlerde birtakım dengesizlikler olduğu zaman TEİAŞ üretim santrallerine “üretimi artır” ya da “üretimi azalt”

157

2Mayıs 2015

Eylül 2014


ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI REKLAM

gibi komutlarla müdahale ediyor ve böylece frekans dengeleniyor. Böyle sistemleri online izleyip hızlı bir şekilde müdahale etmek gerekiyor. TEİAŞ’ta bu kontrolleri sağlayan 11 büyük kontrol merkezimiz çalışıyor. ENERJİ YÖNETİMİ Özel üretim şirketleri ya da kamu şirketlerinin kullandığı birtakım enerji yönetim sistemleri bulunuyor. Üretim şirketlerinin portföyleri çeşitlilik barındırıyor. Yani doğal gaz, güneş, rüzgar, hidro gibi değişik kaynaklarla çalışan, Türkiye geneline yayılmış birçok santralleri olabilir. Bu şirketler, ürettikleri enerjiyi ikili anlaşmalarla güvence altına aldıkları müşterilerine satıyor. Bunun dışında, herhangi bir enerji üretim şirketi spot piyasa için bir gün öncesinden teklif verebiliyor. Dolayısıyla müşterilerimize, Türkiye’nin her yerine yayılmış birçok enerji üretim santralini tek bir merkezde toplayıp izleyen ve bunların optimizasyonunu sağlayan enerji yönetim sistemi modülleri sunuyoruz. Bu sistem, tüm bu portföyü alıyor, tek bir portföymüş gibi değerlendirebiliyor ve bir sonraki gün için optimum ünite tayini yapıyor. Bu sistem, yaptığı ünite tayiniyle hangi santrallerin hangi saat aralıklarında çalışırsa maksimum kazanç sağlanabileceğini belirliyor. Böylece üretim firmaları spot piyasadan maksimum düzeyde kazanç sağlayabiliyor. Bu sistem içerisinde birçok modül var. Bu modüller aracılığıyla santralların teknik parametrelerini önceden sisteme giriyoruz. Örneğin sistem, meteorolojiden aldığı bilgilerle bir sonraki gün için rüzgar santralının ne kadar üretim yapabileceğini tahmin ediyor, hidro veya doğal gazda da üretime yönelik teknik verileri kullanarak bir tahmine ulaşılıyor. Sistem, tüm bu verileri harmanlayarak üretim şirketine optimum yönetim ve maksimum

158

166

Mayıs

2015

Eylül 2014

kazanç sağlaması için genel bir tablo sağlıyor. Otomatik Üretim Kontrol modülüyle bunu otomatik olarak da yapabiliyor veya sistemdeki operatör telefonla üretim santralını arayarak “devreye gir”, “devreden çık” ya da “üretimini artır”, “üretimini azalt” gibi komutlar da verebiliyor. Enerji Yönetim Sistemi yük frekans kontrolü, rezerv kontrolü gibi birçok modülü de barındırıyor. COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNE YÖNELİK ÇÖZÜMLER Coğrafi bilgi sistemlerini ürün olarak sunmuyoruz ama ciddi bir şekilde entegrasyon sağladığımız bir alan. Coğrafi Bilgi Sistemlerinde

şebekeye ait tüm varlıklar, örneğin hatlar, direkler, trafolar, bunların etiket değerleri bilgisayar ortamında coğrafi olarak modelleniyor. Operatör SCADA ekranına baktığı zaman bir kablonun hangi mahalleden, hangi sokaktan geçtiğini görebiliyor. Burada biz bu entegrasyonu sağlıyoruz. Tüm bu bilgiler coğrafi bilgi sistemine giriliyor ve biz de tüm bu bilgileri kendi sistemlerimiz içinde, örneğin özel DMS modüllerimizle kullanabiliyoruz. Yani coğrafi bilgi sistemine önceden girilmiş bilgileri sistemimize entegre ediyoruz. Dolayısıyla biz girilmiş bilgileri ve çizilmiş coğrafi şemaları tekrar çizmiyoruz. Tek bir veri merkezi oluyor, coğrafi bilgi sistemine ne zaman yeni bir hat, trafo eklense biz bunu kendi sistemimizde görebiliyoruz.

SEKTÖRÜN GELECEĞİ Yakın gelecekte birçok mikroşebeke (micro-grid) projesinin gerçekleşeceğine inanıyorum. Örneğin üniversite, askeri tesis veya havalimanı gibi kampüs alanlarına dışarıdan enerji gelmemesi durumunda kendi kendine yetebilecek bir sistemin olmasına ‘ada moduna geçmek’ deniyor. Böylece bu alan hiçbir yerden enerji almıyor ve güneş, rüzgar gibi enerji kaynaklarıyla kendi enerjisini üretiyor. Kampüs içindeki mikro-şebekenin yönetilmesine bağlı birtakım sistemler, yazılımlar ve komple entegre çözümlerin tamamında Siemens olarak katma değer sunuyoruz. Bir mikro-şebeke iç içinde güneş santralları, rrüzgar türbinleri, e enerjiyi istediğiniz zzaman kullanabilmek iç için depolama sistemleri b bulunabilir. Bunun h haricinde kampüs a alanında elektrikli a arabalar ve bu elektrikli a arabaların bağlandığı e elektrik şarj istasyonları o olabilir. Hatta sistem b bazen elektrikli a araçların elektriğini b bile kullanabilir. M Mikro-şebekelerin kkendi trafoları ve kendi ufak şebekeleri var. Siemens’in sahip olduğu bir yazılım, bütün bu mikro-şebekeleri izlemeyi sağlıyor. Güneş enerjisi, depolama sistemleri ve diğer tüm sistemlerden bilgi alan RTU cihazlar ve haberleşme sistemlerini sunabiliyoruz. Ayrıca bu kapsamda mühendislik hizmetleri de verebiliyoruz. Mikro-şebeke, dış şebekeye bağlanmak istendiğinde birçok sorunla karşılaşabilir. Bu konuda mühendislik ekibimiz şebekeyi dış etkilerden korumak için birtakım koruma cihazlarının parametrelerini sağlıyor. Gerilimdeki yükselmenin etkilerini inceleyip olası tüm sorunlar üzerinde çalışabiliyorlar. Dolayısıyla Siemens olarak mikro-şebekelere yönelik çözümlere de önem veriyoruz.


BTC ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI MAKALE

SANTRALLERIN SCADA ILE MERKEZI OLARAK ONLINE IZLEME VE KONTROLÜ

Mustafa Dönmez Bölge Müdürü BTC Business Technology Consulting AG

SANTRAL IŞLETEN FIRMALAR ENERJI PIYASASI DÜZENLEYICI KURUMLARIN TALEPLERINI VE SERBEST PIYASA ILE MÜŞTERILERIN ARTAN IHTIYAÇLARINI KARŞILAMANIN YANINDA, GÜVENLI, VERIMLI VE KARLI SISTEM IŞLETMESINI DE SAĞLAMAK ZORUNDADIRLAR. BU BAĞLAMDA TEDARIK KALITESINI OPTIMIZE ETMEK, ÜRETIM VE IŞLETME MALIYETLERINI AZALTMAK IÇIN UYGUN TEKNOLOJIK SISTEMLERIN DESTEKLERI GEREKLIDIR. BU ÇALIŞMADA MERKEZI OLARAK ONLINE IZLEME VE KONTROL YARDIMI ILE SANTRALLERIN TEKNIK VE TICARI AÇIDAN OPTIMAL IŞLETIMI KONUSU ELE ALINMIŞTIR.

ENERJI ÜRETIMINE ETKIYEN FAKTÖRLER Enerji sektöründeki özelleştirme ve liberalleşme doğal gaz ve elektrik dağıtımı alanlarından sonra elektrik üretim piyasasında da hızla ilerlemektedir. Kamuya ait santraller özelleştirildiği gibi özel sektör tarafından birçok küçük ve büyük santraller yapılmakta ve işletmeye alınmakta. Ayrıca liberalleşen piyasada ayrıştırma (unbundling) nedeni ile şebeke ve santral işletmecileri ile enerji ticareti yapan firmalar birbirinden ayrılmaktadır. Böyle dinamik piyasa koşullarında uzun vadeli arz güvenliği, üretimin teknik ve ticari optimizasyonu, sistem güvenliği ve güvenilirliği daha da önem kazanmaktadır. Enerji üretiminde temel piyasa yapısı ikili anlaşmalar, gün öncesi piyasası, gün içi piyasası, dengeleme güç piyasası ve yan hizmetler olarak ele alınabilir. Bu çerçevede santral yatırımları ve bakım planları, yakıt anlaşmaları ve tedariki, gün öncesi dengeleme ve optimizasyon, rezerv planlama, arz ve talep dengesi gibi konuların santraller için dikkate alınması gerekir. Enerji firmalarının bu yeni rekabetçi ortamda varlıklarını sürdürebilmeleri

ancak amaca yönelik iş süreçleri, saha ekipmanları ve BT (Bilgi Teknolojileri) sistemleri ile sağlanabilir. Sürekli dönüşüm içinde bulunan piyasa bu yeniden yapılanma sürecinde ihtiyaçları karşılayacak teknik çözümlere gereksinim duyar. Özellikle enerji borsasının devreye girmesiyle santrallerin planlama, işletme ve optimizasyonda kapsamlı çözümlere ihtiyaç duyulduğu için SCADA ile merkezi olarak online izleme ve kontrol kavramı öne çıkarmaktadır. ENERJI SANTRALLERININ TEKNIK VE TICARI AÇIDAN OPTIMAL İŞLETIMI Sürekli ve kaliteli enerji üretimi ülkeler için hayati önem taşır. Elektrik enerjisi uygun maliyetli teknolojiler geliştirilemediği için henüz depolanamadığından yapılan elektrik üretiminin anlık olarak elektrik tüketimi ile örtüşmesi gerekir. Enerji üreticisi firmaların portföyünde genelde değişik türde santraller vardır (kömür, doğal gaz, hidrolik, rüzgâr, güneş vs.). Bu santrallerin üretim maliyetlerini etkileyen türlerine göre değişik faktörler söz konusudur (santral üretim birimlerinin teknik yapılarındaki farklılıklar, vergiler, satın alma stratejileri ve maliyetleri, santrallerin teknik

Şekil 1: Santrallerin merkezden online izlenmesi ve kontrolü

159 Mayıs

2015


ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI MAKALE

Şekil 2: BTC PRINS PPM ile primer, sekonder, tersiyer kontrol, yük frekans kontrolü kısıtlamaları, arıza ve bakım nedeni ile kullanılabilirlikleri gibi). Ayrıca bu santraller ülke içinde coğrafi açıdan firma merkezinden çok uzak bölgelerde dağınık olarak bulunurlar. Bu da merkezi ve online izleme ve kontrol açısından önemli bir faktördür. Özelleştirmeler ve enerji piyasasının liberalleşmesi ile beraber enerji alanında özel sektör firmalarının da devletin yanında üretici olarak çıkmasıyla, teknik ve ticari açıdan optimal ve sürdürülebilir santral işletimi çok önemli bir konu olmuştur. Enerji üretimi piyasa yapısı üç katmanlı olarak düşünülebilir. Bu yapıya göre en alt katmanda değişik türde santrallerin bulunduğu üretim tesisleri vardır. En üstteki katmanda ise tahmin, optimizasyon ve üretim planlama gibi sistemler bulunur. Bu sistemler üretim tesislerinin teknik ve ticari açıdan hedefe uygun işletilmesini amaçlar. Bunun için tüketim tahminlerinin yanında buna bağlı olarak santraller arasında optimal üretim dağılımının planlandığı ticari ağırlıklı sistemler de burada yer alır. Böyle bir yapıda üst katta teknik ve ticari şartlar ve hukuki sözleşmeler çerçevesinde belirlenen üretim planlarının en alt kattaki santrallere dağıtılması, izlenmesi ve ticari zararlara yol açmadan bunların gerçekleştirilmesini sağlayan orta katmanda bulunan teknik yönetim sistemlerine ihtiyaç vardır. Bu amaçla geliştirilen PRINS PPM (Power Plant Management) uygulaması üretim firmalarının bu ihtiyaçlarına çözüm getirmektedir. Firmalar bu sayede farklı tip ve büyüklükteki enerji santralleri, santral blokları ve üniteleri tek merkezden izler ve yönetebilirler. ÜRETIM PROGRAMLARININ MERKEZI OLARAK IZLENMESI VE KONTROLÜ PRINS PPM uygulaması ile santrallere ticari ve teknik kriterler çerçevesinde takip etmeleri gereken günlük üretim programları ve ekonomik çalışma çizelgeleri (set değerler,, load profiles) ve diğer kontrol sinyallerini direkt ve hızlı bir şekilde uzaktan kontrol (Telemetri) protokolleri ile

160 Mayıs

2015

gönderilir. Ayrıca gerektiğinde kontrol sinyali ile değişen güç üretimlerinin ilgili santrallere dağıtılması için de kullanılabilir. Türkiye elektrik sisteminde özel anlaşmaya tabi olan yan hizmetlerden biri de Yük-Frekans kontrolüdür. Primer, sekonder ve tersiyer frekans kontrolü yan hizmetler yönetmeliğinde tanımlıdır. BTC PRINS PPM ile yan hizmetler kapsamında enerji üreten santrallerin gerektiğinde TEİAŞ ile haberleşerek üretim yapmaları imkânı da vardır. Almanya’daki Vattenfall firmasında 50’den fazla santral (2-800 MW, toplam > 10.000 MW) BTC PRINS PPM ile merkezi olarak izlenmekte ve optimizasyon programları ile entegre bir şekilde firmanın teknik ve ticari amaçlarına uygun olarak yönetilmektedir. Bir başka konu da sözleşmelere göre üretim planlarının uygulanmasıdır. Yapılan sözleşmelerdeki zaman ve üretim limitlerine uygun üretimin yapılmasını sağlamanın yanı sıra gerektiğinde faturalamada veya hukuki anlaşmazlıklarda

Şekil 3: Sözleşmelere göre üretim planlarının uygulanması


Şekil 4: Seviye 1, tüm santrallerin üretimlerine genel bakış ve raporlamalar kullanılmak üzere üretimlerin izlenilmesi de önemlidir. Bu tür merkezi izleme ve kontrolde üretilecek gücün dağıtılması rezerv kapasite yükümlülüğü ile orantılı olarak, bu kapsamda planlanmış olan tüm üretim tesislerine veya devreye alma sırasına göre (Merit Order List) gerçekleştirilebilir. Şekil 3’te sekonder kontrol ile ilgili bir örnek verilmiştir. Enerji firmasının sözleşmeler gereği tanımlanan üretim sınırları kırmızı çizgilerle tanımlanmıştır Sarı renk kontrol sinyallerini, yeşil renk saniyelik, mavi renk dakikalık üretim değerlerini gösterir. ÜÇ KADEMELI İZLEME, KONTROL VE RAPORLAMA BTC PRINS PPM ile santrallerin uzaktan izlenmesi ve kontrolü genelden detaya doğru üç değişik seviyede yapılabilir. En üst katmanda enerji firmasındaki tüm santraller üretim türünden bağımsız olarak izlenir. Genelde firma sahipleri veya üst yönetimin değişik yerlerde bulunan santraller ve üretim durumları hakkında bilgilenmesine hizmet eder. İkinci katmanda bir santrale ait tüm üretim birimleri ile ilgili parametreler (genelde santral müdürü tarafından) izlenip kontrol edilebilir. Üçünü katmanda bir jeneratörün üretimine ait tüm detay veriler (örneğin mühendis ve teknisyenler tarafından) izlenip kontrol edilebilir. Bütün bu yapılan işlemler raporlama mekanizmaları ile ilgili çalışan veya yöneticilere otomatik olarak ulaştırılır.

Teknolojileri) sistemlerini de kapsayan teknik düzenlemeleri yapmaları kaçınılmazdır. Santrallerin ve şebekenin optimal işletilmesini planlayan sistemler ve enerji üretim tesisleri arasında teknik yönetim katmanı olarak çalışan çözümlere ihtiyaç vardır. Bu, sistem sürekliliği ve güvelik açısından olduğu kadar finansal verimlilik açısından da gereklidir. Merkezi bir santral yönetimi olan BTC PRINS PPM, uygun telemetri protokolleri (IEC 60870-5-101, IEC 60870-5104, ICCP-TASE 2…) ile coğrafi olarak dağınık ve her türden santral tipi için teknik ve ticari amaçlara uygun optimal enerji üretimini mümkün kılar. Ayrıca normal işletim ve primer, sekonder, tersiyer kontrol ile gerçekleşen dengeleme güç üretimlerinin faturalanması için verilerin ilgili diğer dış programlara sunulmasını da sağlayan ve giderek çeşitlenen görevlerde kullanılan bu online izleme ve kontrol sisteminin avantajları şunlardır: • Dağınık olarak bulunan üretim birimleri için ortak bir online izleme ve kontrol sistemi • Her türden santral tipine uygun (HES, RES, GES, Kömür, Doğal gaz …) • Aktif güç üretiminin ve primer, sekonder, tersiyer kontrolün izlenmesi ve kontrolü • Santral, blok ve ünite bazında elektrik üretim izlenmesi ve kontrolü • Teknik ve ticari başarı için diğer dış sistemler ile entegrasyon (optimizasyon, faturalama, yük frekans kontrol sistemleri …)

SONUÇ Enerji üretim firmaları sistemlerinin yönetimini yeni yapılandırmada birçok değişik ve yeni şartlar ile karşı karşıya kalırlar (enerji üreticilerinin değişen yapısı, yasal yükümlülükler, enerji şirketinin heterojen santral ve sistem yapısı, birçok farklı bilgi sistemleri ve yeni süreçler gibi). Bu firmaların teknik ve ticari açıdan hedefe yönelik çalışmaları gereklidir. Bunun için piyasa koşullara uyum sağlamak amacıyla entegre çalışmaya hizmet eden gerekli BT (Bilgi

Kaynaklar Dönmez, Mustafa , “Enerji Santrallerinin optimal Yönetimi” ST ElektrikEnerji Dergisi / Nisan 2013 Dönmez, Mustafa, “Enerji SCADA sistemleri “, S.T. Elektrik Enerji, Sayfa 28-30, 2010. Dönmez, Mustafa, “Enerji ve Altyapı Kontrol Sistemleri “, S.T. Elektrik Enerji, Sayfa 50-53, 2012. Dönmez, Mustafa, “Akıllı Şebekeler ve Entegrasyon “, EMO Akıllı Şebekeler ve Türkiye Elektrik Şebekesinin Geleceği Sempozyumu, Sayfa 75-83, 2013 Uslar, M., IT in der Energiewirtschaft, GTO-Verlag, Berlin, 2008 Köhler-Schule, Christiana., Informations- und Kommunikationstechnologie in der Energiewirtschaft, KS-Energie-Verlag, Berlin, 2010.

161 Mayıs

2015



Bilgisayar • Otomasyon • Elektrik • Elektronik

Fluke 1730 Üç Faz Güç Kayıt Cihazı

FLUKE 1730 ÜÇ FAZ GÜÇ KAYIT CIHAZI, ELEKTRIK ENERJISI KAYIPLARINIZIN KAYNAĞINI BULMAK IÇIN YENI BIR BASITLIK SUNUYOR.

S

ervis girişinden her bir devreye; tesisinizin neresinde ve ne zaman güç tüketimi yapıldığını bulun. Tesisinizdeki enerji kullanımının profilini çıkarmak, enerji tasarrufu olanaklarını belirlemenize yardımcı olur ve bunları etkilemek için gereken verileri sağlar. Yeni Enerji Analizi Uygulama yazılım paketi, enerji kullanımına ilişkin resmin bütününü oluşturmak için zaman içinde çoklu veri noktalarını karşılaştırmanızı sağlar, bu da elektrik faturanızı azaltmanız için ilk adım. • Temel ölçümler: Gerilim, akım, güç, güç faktörü ve ilişkili değerler enerji tasarrufu stratejilerinizi optimize etmenize ve uygulamanıza olanak tanır. • Parlak, renkli dokunmatik ekran: İlgili şantiye analizlerini ve veri kontrollerini grafik görüntüsü ile gercekleştirir. • Kapsamlı kayıt: Ölcülen tüm değerler otomatik olarak kaydedilir, kayıt sırasında ve hareket halinde analiz icin indirmeden once incelenebilir. 20’nin üzerinde kayıt oturumu ayrı ayrı cihaza kaydedilebilir. • İyileştirilmiş kullanıcı arayüzü: Hızlı, yonlendirmeli, grafiksel kurulum, her zaman doğru verileri yakalamanızı sağlar; ayrıca akıllı doğrulama işlevi doğru bağlantılar yapıldığını göstererek kullanıcının şüphelerini ortadan kaldırır. • Ön panel vasıtasıyla komple ‘yerinde’ kurulum: İndirme ve kurulum için iş yerine dönmeye veya elektrik paneline bir bilgisayar getirmeye gerek yok. • Geniş güç aralığı: Doğrudan ölçülen devreden çıkan güç aleti bir elektrik prizi arama gerekliliğini ortadan kaldırırken aynı zamanda aletin elektrik paneli içerisinde güvenle saklanmasını sağlar.

• İki USB bağlantı noktası: Biri bilgisayar bağlantısı diğeri ise standart USB flash belleklere veya diğer USB aygıtlarına hızlı ve basit şekilde indirme yapmak için. • Kompakt boyut: Dar alanlara ve panellere sığacak şekilde tasarlanmıştır. • Endüstrideki en yüksek güvenlik derecesi: 600 V CAT IV/1000 V CAT III sınıfı, servis girişi ve aşağı akımda kullanım için. • İyileştirilmiş ölçüm aksesuarları: Düz voltaj kablosu ve ince esnek akım probları, dar alanlarda bile kolay montaj sağlar. • Pil ömrü: Şarj edilen bir lityum iyon pil dört saatlik çalışma süresine (yedekleme süresi) sahiptir. • Güvenlik: Kensington kilidi ile hırsızlığa karşı koruma. • Enerji analizi uygulama yazılımı: Otomatik raporlama işlevimizle enerji tasarrufu potansiyelinizin anlık görüntüsünü indirin ve analiz edin.

163 Mayıs

2015


qFluke i400E AC Akım Pensi Fluke Akım pensleri Fluke cihazlarının fonksiyonelliğini genişletmek için ideal aletler arasında yer almakta. Fluke i400E AC Akım Pensi, Fluke multimetrelerinin çoğunluğuyla veya 19.05 mm korumalı banana fişlerin takılabildiği ve mV AC ölçüm fonksiyonu olan diğer akım ölçüm cihazlarıyla uyumlu olmasının yanı sıra yeni Fluke 101,106 ve 107 Avuç içi büyüklüğündeki multimetrelerle çalışmak için dizayn edildi. Ürün herhangi bir Fluke Multimetre veya aşağıdaki özelliklere sahip herhangi başka bir mV AC ölçüm cihazıyla uyumlu: • 400 mV veya daha fazla ac aralığı • Banana girişler • Ürün’ün doğruluğundan tam olarak yararlanabilmek için yüzde2 veya daha iyi giriş doğruluğu. • 1 MΩ’den yüksek giriş empedansı 1mA/Amp çıkış sayesinde metrenizde kolay okuma yapabilirsiniz. CAT III 600 V Güvenlik sınıfı Çok kompakt bir yapıda maksimum kullanım sağlamak için özel olarak tasarlanmıştır

qHuawei Solar String Inverter Güneş enerjisinden yüksek değer yaratan Huawei Solar String İnverterler, ARTronic standında Solarex Güneş Enerjisi Teknolojileri fuarında yatırımcılar ve kullanıcılar ile buluştu. Topolojisi ve kontrol algoritması ile Huawei inverterler sektördeki en yüksek verim değerlerine ulaştı. Normal yarı iletkenler kullanılan Huawei SUN2000 serisi orta ve yüksek güneş ışınımında yapılan Photon testlerinde A+/A+ sonuçlarını aldı. Daha esnek bir MPPT metodu kullanarak, aşırı yük kapasitesi ve düşük güneş ışınımında yüksek performans ve inverter verimini yükselterek maksimum getiri sağlamayı amaçlıyor. Lokal grafik LCD ekran, kolay ve kapsamlı kullanım ve bakım imkanı sağlıyor. Smart Logger izleme ve yönetim modülü ile 60 adede kadar cihaz yönetilebilir. NetEco 1000S yazılımı sayesinde Huawei inverterlerin uzaktan yönetimi ve şebeke yönetimi kolayca yapılmakta. Yerden kazanç sağlayan küçük bir taban alanına sahip. Modüler tasarımı sayesinde kolay kurulum ve bakım imkanı sağlıyor. Huawei SUN2000’in gürültü yayılımı sadece ≤ 29dB olup, kütüphane kadar sessiz bir çalışma ortamı sunuyor.

164 Mayıs

2015


qPhilips’ten LED buzlu glob lambalar Philips, LED buzlu glob lambaları ile evi güzelleştirmenin ve yumuşak dağınık ışıkla rahat bir ortam yaratmanın yolunu sunuyor. Yüksek enerji maliyetleri, kısa kullanım ömrü ve düşük ışık kalitesi ile artık raflardaki yerini kaybeden akkor, halojen ve floresan lambalar yerine günümüzün teknolojisi LED’e geçiş artık ekonomik ve kolay olduğu gibi bir o kadar da dekoratif… LED teknolojisinin en yeni ürünlerinden LED buzlu glob lambalar ev atmosferini canlandırmayı, düşük enerji tasarrufu ve şıklık ile birleştiriyor. E27 duylu armatür ve avizelerle uyumlu olan sade ve zarif tasarımlı lambalar, yeni ‘Elektrik Lambaları Ve Aydınlatma Armatürlerinin Enerji Etiketlemesine Dair Tebliğ’e uygun A+ enerji etiketine sahip. Bu özelliğiyle ortalama 15 yıllık kulanım ömrüne sahip lambalar, elektrik faturalarının da azaltılmasına yardımcı oluyor. Yumuşak ve dağınık ışık vererek rahat bir ambiyans yaratan lambalar, düğmeye basıldığı anda yanıyor.

Philips LED Glob ürün özelikleri: • Duy tipi: E27 • Güç tüketimi: 9.5W • sınıfı etiketi: A+ • Lümen: 806 lm (60W eşdeğeri) • Renk sıcaklığı: 2700K (sarı ışık) • 15 yıl kullanım ömrü* (*Günde 3 saatlik ortalama kullanım baz alınmıştır.) • Kızılötesi ve morötesi ışınlar yaymaz • Anında yanar

qESM-XX50 serisi Protokal Veri Toplama Yazılımı EMKO ELEKTRONİK A.Ş. ‘nin üretmiş olduğu ESM-XX50 serisi Protokal Veri Toplama yazılımı proses kontrolü için esnek bir yapı sağlar. • Programlanabilir ısıtma, soğutma ve alarm fonksiyonları • 8 adım Profil kontrolü • 0/4...20 mAdc Akım çıkışı modülüyle, proses değeri ve proses kontrolü için Re-Transmission(tekrar iletim özelliği) • 0...5Aac Akım trafosu giriş modülüyle ısıtıcı arızası tespiti • Üniversal proses girişi (TC, RTD, mVdc, Vdc, mAdc) • Auto-tune ve Self-tune PID • Motorlu vana kontrolü

qPanasonic yeni nesil profesyonel el aletleri Türkiye’de Yaptığınız işin kalitesi kullandığınız malzeme ve aletlerle yakından ilgilidir. Bu gerçeğin üzerinde durmayı amaçlayan Panasonic de şimdi tüm deneyim ve birikimini aktardığı profesyonel el aletleri serisini şimdi VİKO by PANASONIC satış kanalı ile Türkiye’de pazara sunuyor. PANASONIC, profesyonel el aletleri ile yüksek performansı ve ileri teknolojiyi kullanımınıza sunuyor. Matkap vidalama, vidalama, darbeli matkap vidalama, darbeli somun sıkma / vidalama, SDS - plus kırıcı / delici, avuç taşlama, silikon tabancası, el feneri, üfleme makinesi, el süpürgesi ve birbirinden fonksiyonel testerelerden oluşan ürün serisi sayesinde en ağır işler bile kolaylaşıyor. Ürünler tek tek ya da kombo setler içinde satın alınabiliyor. Öte yandan kablosuz ve akülü çalışma özelliğine sahip aletler, dayanıklılığı ile de rakipleri arasından sıyrılıyor. Sağanak yağmur altında bile sorunsuzca çalışabilen ürünler, aynı zamanda tozdan da etkilenmiyor. Yüksek seviye toz ve su koruması, zorlu saha koşullarında çalışırken artırılmış sağlamlığı da beraberinde getiriyor. VİKO by PANASONIC, profesyonel el aletlerine 3 yıl garanti verirken, Türkiye genelinde oluşturulmuş 21 yaygın servis noktası ağı ile de satış sonrası destek sağlıyor.

165 Mayıs

2015


FAM ENERJİ FAM ENERJİ

FAM ENERJİ TRAFO • TANITICI REKLAM FAM ENERJİ TRAFO • TANITICI REKLAM

TRANSFORMATÖR İZLEME SİSTEMLERİ TRANSFORMATÖR ONLINEONLINE İZLEME SİSTEMLERİ

TRANSFORMATÖR İZLEME SİSTEMLERİ TRANSFORMATÖR ONLINEONLINE İZLEME SİSTEMLERİ TRANSFORMATÖR ONLINE İZLEME SİSTEMLERİ

Morgan Schaffer, transformatörün gazlarını analiz etmektedir • Inside View DGA Diagnostic durumuyla ilgili doğru bilgiye sahip Yazılım - IT yapınıza altyapısıyla olmak transformatörün ömrü sorunsuz bir şekilde entegre olarak açısından çok önemlidir. Farkında Morgan Schaffer, transformatörün gazlarını analiz etmektedir tablo, grafik, eğilim, Duval Üçgen olunmayan bir arıza ilerki • Inside View DGA Diagnostic durumuyla ilgili doğru bilgiye sahip Analizi gibi verilerin transferini kolay zamanlarda sürekli çalışmakta olan IT yapınıza altyapısıyla olmak transformatörün okunacak- hale transformatöre ciddi hasarlar ömrü bir şekilde Yazılım sorunsuz bir şekilde entegre olarak getirmektedir. açısından çok Gaz önemlidir. verebilir. Çözünmüş Analizi Farkında (DGA) transformatörün durumu tablo, grafik, eğilim, Duval Üçgen olunmayan bir arıza ilerki Power Diagnostix System online hakkında bilgi sahibi olmak ve Analizi gibi verilerin transferini kolay zamanlarda sürekli çalışmakta olan kısmi deşarj ölçüm ve analiz trafoların işletmedeki görevini bir şekilde okunacak hale transformatöre ciddi hasarlar cihazları, kayıp faktörü (LF/DF) etkileyebilecek arızalardan erken getirmektedir. verebilir. Çözünmüş safhalarda haberdar olmak Gaz için Analiziölçüm cihazları, fiber optik analog ve (DGA) durumudijital sinyal iletim sistemleri, yüksek yapılan çok transformatörün önemli bir testtir. Morgan Diagnostix ve kontrol sistemleri gibi System online hakkında sahibi50 olmak Schaffer firmasıbilgi bu alanda yıldanve gerilim testPower çeşitli uygulamalarda kullanılmak fazla faaliyet göstererek piyasada en kısmi deşarj ölçüm ve analiz trafoların işletmedeki görevini üzere cihazlar sunmaktadır. kanıtlanmış ASTM D3612 Yönteminierken cihazları, kayıpAlanında faktörü (LF/DF) etkileyebilecek arızalardan uzman çalışma yapısıyla hem kuru (IEC 60567) standartlaştırmıştır ve ölçüm cihazları, optik analog ve safhalarda haberdar olmak için tip hem yağlı tip trafolarınızdafiber kısmi 84 ülkede 120 temsilci üzerinden dijital sinyalveiletim yapılan çok önemli bir testtir. Morgan deşarjın algılanmasını yerininsistemleri, yüksek satış yapmaktadır. gerilim test ve kontrol sistemleri gibi Schaffer firması bu alanda 50 yıldan saptanmasını sağlar. • Calisto - Online izleme sistemiyle çeşitli uygulamalarda kullanılmak Nemi ve Hidrojen analiz piyasada en fazla faaliyetgazını göstererek • ICMsistem – Kısmi Deşarj etmektedir üzere cihazlar sunmaktadır. Alanında kanıtlanmış ASTM D3612 Yöntemini Ölçüm Cihazı • Calisto 2 - Trafo yağında oluşan uzman çalışma yapısıyla hem kuru (IEC 60567) standartlaştırmıştır ve • GISmonitor – Online Kısmi Nemi, Hidrojen ve Karbonmonoksit tip hem yağlı tip trafolarınızda kısmi 84 ülkede 120 temsilci üzerinden Deşarj İzleme Sistemleri gazlarını analiz etmektedir deşarjın algılanmasını satış yapmaktadır. • TDAcompact – Taşınabilir Tan ve yerinin • Calisto 5 - Trafo yağındaki Nemi saptanmasını sağlar. • Calisto - Online izleme sistemiyle Delta Ölçüm Cihazı ve Hidrojen, Karbonmonoksit, Metan, Asetilen, Etilen gazlarını Nemi ve Hidrojen gazını analiz • AIAcompact – Taşınabilir Kısmi Deşarj Ölçüm• ICMsistem Cihazı analiz etmektedir – Kısmi Deşarj etmektedir • Calisto 9 - Trafo yağındaki Nemi Ölçüm Cihazı • Calisto 2 - Trafo yağında oluşan ve Hidrojen, Karbonmonoksit, • GISmonitor – Online Kısmi Nemi, Hidrojen ve Karbonmonoksit Metan, Asetilen, etilen, Etan, Deşarj İzleme Sistemleri gazlarını analiz etmektedir Karbondioksit, Oksijen, Azot

95

53 2015 Nisan

2015

95

53 2015 166 Nisan 2015

Mayıs

2015

• Calisto 5 - Trafo yağındaki Nemi ve Hidrojen, Karbonmonoksit, Metan, Asetilen, Etilen gazlarını analiz etmektedir • Calisto 9 - Trafo yağındaki Nemi ve Hidrojen, Karbonmonoksit, Metan, Asetilen, etilen, Etan, Karbondioksit, Oksijen, Azot

• TDAcompact – Taşınabilir Tan Delta Ölçüm Cihazı • AIAcompact – Taşınabilir Kısmi Deşarj Ölçüm Cihazı


FAM ENERJİ

KONCAR Trafo İzleme Sistemleri; kullanıcının trafo durumu hakkında bilgi sahibi olmasını ve uzaktan erişimini sağlamaktadır. Bu sistem kullanıcıyı oluşabilecek arızalardan erken aşamada haberdar etmektedir. Transformatörler güç sistemlerinin en önemli parçalarıdır. Online izleme sistemleri; durum değerlendirmesi, daha iyi yönetim ve karar verme açısından kullanıcıya kolaylık sağlamaktadır. Transformatör tasarımı, üretimi ve yerinde teşhis alanlarında onlarca yıllık deneyime sahip Koncar TMS - sahada kanıtlanmış yerleşik donanım platformu– modern bir izleme ve teşhis sistemidir.

değerlendirmesi gerçekleştirir (bushing için, termal modeli, yalıtım yaşlanma, soğutma verimi, OLTC) • Gelişmiş trend analiz aygıtı • Ilgili IEC ve IEEE standartlarına göre arıza gaz analizi yorumlanması yöntemleri • Veri ve olay günlüğünü uzun süreli arşivleme • Transformatör performansını optimize etmeye yardımcı olmaktadır

Özellikler • Her çeşit güç transformatörleri ve şönt reaktörleri için kapsamlı on-line izleme sistemleri. • Yeni ve mevcut trafolar için modüler ve yükseltilebilir sistem (güçlendirme), herhangi bir transformatör üreticisi için uygundur. • Entegre sensörler ve IED iletişim protokolü ile trafonun tüm hayati parçaları için izleme ve teşhis sistemi sağlar. • Dahili modelleri ile transformatör durum

è

Büşinglerin izlenmesi

è

Tan Delta/güç faktörünün izlenmesi

è

Yağ sıcaklığının izlenmesi

è

Yağ Gaz Analiz Sensörleri (tek

è

Kısmi deşarjlar

veya çoklu gaz sensörleri) è

Yükte kademe değiştirici

è

Anahtarlama işleminin zamanı ve sayısı

è

OLTC yağ sıcaklığı

è

Alarmlar ve olayları kaydetmek

è

Soğutma sistemlerin takibi

è

Pompa ve fanlarının çalışma saatleri

95 2015

54 167 Nisan Mayıs 2015

2015


MITSUBISHI PROCESS SUITE (MAPS) VE EPLAN ELECTRIC P8

MITSUBISHI ELECTRIC, WIN EURASIA AUTOMATION 2015 FUARI’NDA EPLAN ELECTRIC P8 VERILERI ILE ENTEGRE EDILEN ADROIT PROCESS SUITE (MAPS) UYGULAMASINI GÖSTERIME SUNDU VE MAPS UYGULAMASININ ENTEGRE BIR YAŞAM BOYU OTOMASYON YAZILIMI ÇÖZÜMÜ OLDUĞUNA VURGU YAPTI. SÖZ KONUSU ENTEGRASYON EPLAN ELECTRIC P8 KULLANICILARININ DOĞRUDAN EPLAN ELECTRIC P8 DEVRE ŞEMALARI ARACILIĞIYLA BIR MAPS PROJESI GELIŞTIRMELERINE OLANAK TANIYOR.

M

itsubishi Adroit Process Suite (MAPS), kullanıcıların vanalar, pompalar ve konveyör kayışları gibi sistem parçalarına yönelik kontrol kodları, SCADA taslakları, etiketler ve dokümanlar oluşturmak amacıyla çeşitli projeler geliştirdikleri bir yaşam boyu yazılım çözümüdür. Eplan Electric P8 verilerinin doğrudan entegre edilebilmesi, söz konusu MAPS projelerinin oluşturulma sürecini büyük ölçüde kolaylaştırmış olup, MAPS uygulaması da, devre tasarımı sürecinden başlayarak tüm değer zincirinde katma değer sağlıyor. Entegrasyon, kontrol sistemine yönelik bir kod dizini yazılmasına, tekli bir ön yüz tasarlanmasına veya proses etiketi oluşturulmasına gerek kalmaksızın sistem bileşenlerinin dokümantasyon doğrultusunda bağlanıp devreye alınmasını sağlıyor. Bu sayede sistem bileşenleri anında kontrol edilebilmekte ve çalıştırılabilmekte olup, geliştirme maliyetleri yüzde 50’ye kadar azaltılabilmekte ve devreye alma süreci daha kısa bir sürede gerçekleştirebilmektedir. MAPS projelerindeki değişiklikler MAPS veritabanına yansıtılıyor. Gerekli görüldüğü takdirde kontrol

168 Mayıs

2015

kodları, SCADA projesindeki grafik ekranlar, tag’ler ve dokümantasyonlar, tek bir butona basılarak otomatik olarak güncellenebiliyor; bu sayede sistemin yaşam çevrimi boyunca dokümantasyon ile gerçek sistem durumu arasında tutarlılık sağlanabiliyor. Böylelikle arıza tespiti ve bakım faaliyetleri daha kolay bir şekilde gerçekleştirilebilmekte, sistem elverişliliği güvence altına alınmakta ve planlı/plansız arıza süreleri minimuma indirgenebilmektedir. e-F@ctory Alliance ortağı Eplan Software & Service tarafından geliştirilen Eplan Electric P8 proje planlama, dokümantasyon ve elektrikli otomasyon projelerinin yönetimini kolaylaştırıyor. Devre şemalarına dayalı otomatik değerlendirmelerin oluşturulması, kapsamlı dokümantasyon işleminin vazgeçilmez bir parçası olup üretim, montaj, devreye alma ve servis gibi satışa yönelik aşamalarda gerekli olan verileri temin edebilmektedir. Diğer proje alanlarından elde edilen mühendislik verileri, CAE yazılımına yönelik arayüzler aracılığıyla değiştirilebilmekte ve tüm ürün geliştirme sürecinde hem tutarlılığı hem de entegrasyonu garanti etmektedir.



KAYNAK ELEKTRİK DERGİSİ NİSAN 2015 ARKA KAPAK

EPC ENERJİ

FAM ENERJİ

45

ARKA KAPAK İÇİ İNFORM

GEMTA

81

ÖN KAPAK İÇİ

GERSAN

3

HASÇELİK

5

REÇBER KABLO

2A MÜHENDİSLİK

137

ABC ENSER ABB AKSARAY ENERJİ

LÖSEV

158

19, 29

MAKEL

7

11

AKTİF MÜHENDİSLİK

33, 35

ARÇELİK WAT ARDIÇ

41

127

14

BAUMÜLLER

129

MAKELSAN

ÖN KAPAK, 96, 97

MİKADO

149

MST ELEKTROTEKNİK

39

OBO BETTERMANN

77

ÖZDİRENÇ

168

BEST

10

ÖZGEN ELEKTRİK

BÜSTYAL

18

SCHNEIDER

27

15

SGE MÜHENDİSLİK

43

67

SIEMENS

25

DKE ELEKTRİK

1

SOCOMEC

59

EAE ELEKTRİK

47

TEKON ENERJİ

16

ÇAĞDAŞ (SEVAL) KABLO DELTEC

EATON ELEKTRİK

105

37, 51

TEST TÜM

167

EL-KO

9

ULUSOY ELEKTRİK

EMEK ELEKTRİK

4

VACON

131

145

VAEST

8

EMKO ELEKTRONİK EMS

79

ENEL

101

ENTES

17

EPKOM

107

VEM GRUP VERA ELEKTROMEKANİK VİKO

2

135 6 31

OKUYUCU İLGİ FORMU Bu sayımızda, reklam ve yeni ürün sayfalarında tanıtımı yapılan ürün ve hizmetler ve ilgili firmalara ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek istiyor iseniz lütfen 0(212) 272 33 90 no’lu faksımıza ya da; Eski Osmanl› Sokak Ar›kan ‹ş Merkezi No:30 Kat: 2 Daire: 10 Mecidiyeköy/‹STANBUL adresine gönderebilirsiniz. İsteğiniz ilgili firmaya bildirilecektir.


35 YILDIR “Kesintisiz Güç”lü ortağınız!

Kesintisiz Güç Kaynakları Line Interactive 450VA - 2000VA Online 1kVA - 800kVA ( Tek Modülde ) Statik Transfer Anahtarları 1 Faz / 2 Kutup 32 - 120A 3 Faz / 3-4 Kutup 50 - 800A Özel Üretim Cihazlar Frekans Konvertörleri İnverterler Solar Sistemler

www.tescom-ups.com info@tescom-ups.com





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.