Kaynak Elektrik Dergisi (Kasım 2015)

Page 1

Yıl

www.elektrikdergisi.com

Hükümete göre

Sayı 318 10 TL Kasım 2015

enerji güvenliği ELEKTRİKTE LİSANSSIZ ÜRETİM İÇİN YARGIDAN DEVRİM GİBİ KARAR S22 Fiyatlar düşerken faturalar kabarıyor S24 Işık Üniversitesi’nden inovasyona ev sahipliği S36 BİLİM ŞENLİĞİNDE 50 BİN KİŞİ BİR ARAYA GELDİ S44 Hes Kablo ‘İşbaşı Eğitim Programı’ ile istihdam oluşturmaya devam ediyor S54 İMPARATORLUK ANILARI S62 ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİNDE BİR ÖNCÜ: KAMURAN SIRRI BEY S74 9,5 milyar dünyalıya ucuz enerji S76 Alçak Gerilim Tesislerinde Güç Kablolarının Boyutlandırılması S86 92

ÖZEL BÖLÜM:

21 YAYINCIDAN

Bilirkişi Raporları ve Mühendislik Dersleri

TRAFO AG-OG ŞALT ÖLÇME & KALİBRASYON





w

w

w

.

g

e

r

s

a

n

.

c

o

m

.

t

r

KWWS ZZZ JHUVDQ FRP WU H PDLO LQIR#JHUVDQ FRP WU

“TÜRKİYE’nin İLK ve TEK YERLİ ÜRETİM ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ İSTASYONU”

MERKEZ HEAD OFFICE

FABRİKA FACTORY

FABRİKA RUSYA FACTORY RUSSIA

ORTA DOĞU OFİS MIDDLE EAST OFFICE

ANKARA OFİS ANKARA OFFICE

İZMİR OFİS İZMİR OFFICE

İstanbul Anadolu Yakası OSB Gazi Bulvarı No:39-41 34953 TUZLA - ISTANBUL - TR T: +90 216 593 00 50 (10) F: +90 216 593 00 60 info@gersan.com.tr

Çaycuma OSB 1 Nolu Meydan 6. ve 7. Sk. Çaycuma - ZONGULDAK T: +90 (372) 638 55 88 / 99 F: +90 (372) 638 55 99

238440,Russia, Kaliningradskaya obl., Bagrationovskii r-n.,pos. Razdolnoe, Papenburgskaya ul. 2. T: +7 4015 666 358 F: +7 4012 341 242 http://www.gersan-r.ru gersan-r@gersan.com.tr

Box No: 9677 P6-93, SAIF ZONE SHARJAH, U. A. E. T: +971 6 5574060 F: +971 6 5574020

Mertebe sok. 26/2 Beştepe Ankara – TURKEY T: +90 312 222 62 94 F: +90 312 222 62 95

Karahasan Atlı İşmrk. 1203/9 Sokak no:3/B YENİŞEHİR-İZMİR T: +90 232 449 88 08 GSM: +90 530 976 99 77




IEC 61.439-1’ye göre TİP TEST’li Pano Üretimi Kumanda Panosu, Röle Panosu, LCC, SDK Üretimi TEİAŞ ve ITM Şartnamelerine Uygun (380/154/36 kV) AG, Kompanzasyon, MCC, PLC Pano Üretimleri Y.G. ve O.G. Trafo Merkezleri için Destek Hizmetleri PLC-SCADA-RTU Yazılım Hizmetleri Enerji İzleme Yazılımları ve Proses Otomasyonları Endüstriyel Tesislerin Elektrik ve Otomasyon İşleri, Montaj, Test ve Devreye Alma Hizmetleri Saç Köşk, Kompanent ve Özel Kabin İmalatları

Hızla büyüyen ve sürekli bir gelişme içerisinde bulunan Enerji Sektörünün ve Sanayi Tesislerinin elektrik, elektromekanik ve otomasyon ihtiyaçlarına “ çözüm mühendisliği ” sunuyoruz.

9001

VERA

14001

ELEKTROMEKANİK PANO SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİK VE MAKİNE SAN. TİC. A.Ş.

İvedik O.S.B. 1468.Cadde info@veraelektromekanik.com

2239/1.Sokak No:1 06378 Ostim-ANKARA/TÜRKİYE Tel: +90 312 394 54 64 (pbx) Fax: +90 312 394 77 97

www.veraelektromekanik.com



k.



9$(67 6Ăľ/Ăľ.21 9( .2032=Ăľ7 8<*8/$0$/$5,

D 550 kV’a kadar Silikon Kompozit; š 7iaÛ l[ =[h]_ êpebWj�hb[h_ š C[id[j êpebWj�hb[h_ š 9_^Wp Eoka êpebWj�hb[h_ D :[c_hoebk êpebWj�hb[h_ D ;feai_ H[‚_d[Z[d ZW^_b_ l[oW ^Wh_Y_ êpebWj�h" I<, =WpbÛ WoÛhÛYÛ" a[i_Y_ j”f ]�lZ[b[h_ D E= 7oÛhÛYÛ % LWakc J”fb” O”a 7oÛhÛYÛ

9$(67 6LOLNRQ YH .RPSR]LW 8\JXODPDODUĂł òPDODW YH 7LF $ Ä 7HO )D[ ( PDLO LQIR#YDHVW FRP WU :HE ZZZ YDHVW FRP WU


Demiryolu uygulamaları için en güvenilir çözüm: ABB FSK II+ vakum kesici

ABB’nin yeni nesil harici tip FSKII+ kesicisi, özel olarak alternatif akım demiryolu uygulamaları için tasarlanmış ve geliştirilmiştir. Daha farklı amaçlarla kullanılan harici (dış mekan) kesiciler devşirme bir ürün değildir. Eski tip yaylı mekanizma yerine bakım gerektirmeyen son teknoloji manyetik başlatma mekanizması kullanılmaktadır. Zararlı SF6 gazı içermediği için çevre dostudur ve SF6 gaz basıncına veya sızıntıya dair kontrollere gerek duyulmaz. Şu ana kadar 27,5kV seviyesinde tek ve çift fazlı demiryolu elektrifikasyon sistemlerinde 5200’den fazla ürün, Fransa, İngiltere, Hindistan, Venezuela, Güney Kore, Güney Afrika, Türkiye gibi ülkelerde kullanılmaktadır. Ülkemizde halihazırda kullanılan 300’den fazla kesici bulunmaktadır ve bu kesicilere dair küçük veya büyük tek bir arıza bildirimi olmamıştır. Daha fazla bilgi için: new.abb.com/medium-voltage

ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Müşteri İletişim Merkezi: 0 850 333 1 222 E-mail: contact.center@tr.abb.com E-mail: kenan.alkilic@tr.abb.com


İÇİNDEKİLER 22

58

ELEKTRİKTE LİSANSSIZ ÜRETİM İÇİN YARGIDAN DEVRİM GİBİ KARAR 24 Fiyatlar düşerken faturalar kabarıyor 26 Güneş paneli ithalatı zorlaşıyor 28 Rusya’ya doğalgazına karşı KUZEY IRAK DOĞALGAZI 30 Kaş-Kekova’da Sürdürülebilir turizme güneş enerjisi desteği 32 BİS Enerji faaliyetlerini durdurdu 34 Sabancı’dan elektriğe 11 milyar dolar

DOSYA: Yeni Hükümet Programında “Enerji Güvenliği” ve Düşündürdükleri

36 Işık Üniversitesi’nden inovasyona ev sahipliği 38 ICSG İSTANBUL 2016

48

40

Astor, 2016 yılında Ar-Ge merkezi kurmaya Hazırlanıyor

42 SIEMENS İnovasyon Yarışması’nın Kazananları Açıklandı

Kasım

2015

44 BİLİM ŞENLİĞİNDE 50 BİN KİŞİ BİR ARAYA GELDİ

TÜREB: “Yaşanan süreçte Rüzgar Enerjisi ön plana çıkıyor”

14

90

50

SÖYLEŞİ: ALPAY GÖĞÜŞ, CDT BİLGİ TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRÜ

Günsan Elektrik Koşu Takımı, AÇEV için koştu 51 Petrol aramalarında rekor seviyeye ulaşıldı


92

ÖZEL BÖLÜM

46

:

TRAFO AG-OG ŞALT ÖLÇME & KA LİBRASY

ON

52 ABB, EkvaDor şirketinin duruş süresini azaltacak 53 “Baz İstasyonlarının sağlık sorunları ile İLGİSİ YOK” 54

HABER: SCHNEIDER ELECTRIC, iklim değişikliği stratejilerinde “dünya lideri”

Hes Kablo ‘İşbaşı Eğitim Programı’ ile istihdam oluşturmaya devam ediyor

76

55 DOĞU VE GÜNEY AFRİKA ÜLKELERİNİN ENERJİSİ FG WILSON TÜRKİYE’DEN 56 MAKEL MOSKOVA INTERLIGHT FUARI’NDA YER ALDI 57 MITSUBISHI ELECTRIC, M80 ve M800 serisi CNC kontrol Ünitelerini TANITTI 62

GELECEK TEKNOLOJİLERİ: 9,5 milyar dünyalıya ucuz enerji

ANKARA MEKTUBU İMPARATORLUK ANILARI 69

Elektrikgüncesi ENERJİ DÜNYASINDAN

79

84

BİLİRKİŞİ RAPORLARI EDAŞ direğin toprak altında kalan kısmının çürümesinin önlenmesi için gereken önlemi almadığından… 74

153

ELEKTRİK TARİHİNDE YOLCULUK ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİNDE BİR ÖNCÜ: KAMURAN SIRRI BEY

15 Kasım

2015




We put the we in Empower

'REOH LOH J¾F¾Q¾]H J¾© NDWóQ /LIH RI D 7UDQVIRUPHUÉ­ 6HPLQDU 2FDN _ 'XEDL %LUOHÄ¡LN $UDS (PLUOLáL _ ZZZ GREOH FRP ORDWGXEDL %¾\¾N *¾© 7UDQVIRUPDW¸UOHUL ˜P¾U <¸QHWLPOHULQGH G¾Q\DFD ELOLQHQ X]PDQODUóQ WHFU¾EHOHULQL L©HUHQ HáLWLP 7UDQVIRUPDW¸UOHUGH DQLGHQ ROXÄ¡DELOHFHN SUREOHPOHULQ GHáHQGLULOPHVLQGH NXOODQóODFDN SUDWLN ELOJLOHUL HQG¾VWULQLQ LOHUL JHOHQ X]PDQODUóQGDQ ¸áUHQLQL] 7DNULEHQ ELU DVóUGóU 'REOH HÄ¡VL] ELOJL YH WHFU¾EHOHUL E¾Q\HVLQGH WRSODPDNWDGóU 'REOH EX ELOJLOHUL 'REOH WHVW FLKD]ODUó NXOODQóFóODUó YHUGLáL VHUYLV KL]PHWOHUL YH /LIH RI D 7UDQVIRUPHUÉ­ YH EHQ]HUL VHPLQHUOHUOH P¾ġWHULOHUL\OH SD\ODÄ¡PDNWDGóU

(QG¾VWUL\L VHUYLV KL]PHWOHULPL]OH ©¸]¾POHULPL]OH YH HġVL] ELOJL ELULNLPLPL]OH J¾©OHQGLUL\RUX]





YAY IN DAN IŞMA KURULU Elektromekanik Sanayii Hüseyin ARABUL Barmek Holding Yönetim Kurulu Başkan› Muzaffer AVCI Elimsan fiirketler Grubu Kurucu orta¤› Mustafa NURDO⁄AN Federal Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Bülent DAMAR Pelka Yön. Kur. Başkan› Dr. Arnold HORNFELD Siemens Türkiye eski Başkan› Trafo ve Şalt CihazlarI Refik Can ERKÖK ABB Elektrik Transformatör Genel Müdür Yrd. Ergin D‹KMEN TEKON Enerji A.Ş. Teoman ÇET‹N TEKON Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Süleyman KASIRGA EAE Kabin Dan›şman› Kondansatörler Hakk› ONAT TOKAY Elektrik Ltd. Şti. • VISHAY-ESTA Türkiye Temsilcisi Ahmet BAŞARAN KONDAŞ Genel Müdürü Elektrik MakinalarI Prof. Dr. Kemal SARIO⁄LU ‹TÜ Elek.-Elektronik Fak. Emekli Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. H. Bülent ERTAN ODTÜ Elektrik Müh. Bölümü Elektrik ‹letim ve DaĞItIm Sistemleri Dr. T. Tunçay ÇAYLI Yusuf H. KAYA EAE Yönetim Kurulu Başkan› A.G. Tesisat, Şalt CihazlarI Cem BAŞ Legrand-‹malat ve Endüstri Md. Salih Öztekin Elektrik Yüksek Mühendisi Cihan Elektrik Sat›ş Müdürü

ENERJ‹, ELEKTR‹K, AYDINLATMA, ELEKTRON‹K VE OTOMASYON MÜHEND‹SL‹⁄‹ DERG‹S‹ Yerel Süreli Yay›n Avrupa Bak›r Enstitüsü Türkiye Medya Partneri Say›: 318 - Kasım 2015 Kaynak Yay›n Tan›t›m Reklam San. ve Tic. Ltd. Şti. ad›na Sahibi, Yay›n Yönetmeni Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü Ersin KAYA ersin@kaynakelektrik.com Genel Yay›n Koordinatörü Ekim N. KAYA ekim.kaya@botego.com Haber Sorumlusu Can Cengiz can@kaynakelektrik.com

Elektrikli UlaŞIm Prof. Dr. At›f URAL Kocaeli Üniv. Kurucu Rektörü Rıza Akçan Elektrik Yüksek Mühendisi

Reklam Koordinatörü Ayhan ÜSTÜNER ayhan@kaynakelektrik.com

Güç ElektroniĞi Prof. Dr. Nejat TUNÇAY Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Hac› BODUR YT Üniversitesi Ö¤r. Üyesi

Reklam Müdürü Ziya ALKAN ziya@kaynakelektrik.com

Güvenlik U¤ur YERTUT Yestaş Güvenlik Sist. Ltd. Şti.

Tasarım 1001 Ajans

Otomasyon Enstrümantasyon Burak CEDETAŞ ABC Cedetaş Otom.Kont.Gn.Md. Levent SÖKMEN Allen-Bradley - Türkiye Ertan SÖYLEMEZ ENELSAN End. Elekt. Gn. Müd. Prof.Dr.Do¤an ‹BRAH‹M Yak›n Do¤u Üniversitesi

Ayda bir ç›kar Sayı fiyat›: 10 TL. Y›ll›k (12 say›) abone bedeli 100 TL. Ö¤renciler için 70 TL.

Ölçü ve Kont. Cihz. Ahmet T. UZUNKAYA ENTES Yön. Kurulu Üyesi Ça¤atay KÖKSALO⁄LU DKE Genel Müdürü Ali MANSUR‹ DEMA Yönetim Kurulu Başkanı Halis Erdal GÜREL GEMTA Genel Müdürü O¤uzhan ‹LBAY TERRA Ltd. Şti. Genel Müd. YIldIrImdan Korunma Çetin TEK‹N Radsan Ltd. Şti. Gn.Müd. Harun SIRMABIYIK Amper A.Ş. Yön. Kur. Bşk. AydInlatma Prof. Dr. Mehmet Ş. KÜÇÜKDO⁄U Kültür Üni. Mühendislik ve Mimarl›k Bölümü Başkan› Prof.Dr. Sermin ONAYG‹L ‹TÜ Enerji Enstitüsü Elektrik Müh. EĞt. Prof. Dr. Ahmet DERV‹ŞO⁄LU İTÜ Emekli Öğretim Üyesi Kalite ve Standartlar Dr. Sait SAMLI SIEMENS- Kalite Yön. Direktörü Anahtar Teslimi Sistemler ve Fabrika Elektrifikasyonu Ömer OydaIşIk SIEMENS - Endüstriyel Hiz. ve Çözümler Bölüm Direktörü Mühendis Örgütleri Teoman ALPTÜRK TMMOB ve EMO eski Bşk.

Yönetim Yeri Eski Osmanl› Sk. Ar›kan İş Mrk. No:30 K:2 D:10 34387 Mecidiyeköy-‹ST. Tel: (0 212) 272 59 59 (pbx) Faks: (0 212) 272 33 90 web: http://www.elektrikdergisi.com Ankara Bölge Temsilcisi Ramazan PEKTAŞ JUPİTEK Elk. Elo. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel: 312-433 74 76 Fax: 312-438 74 77 Bask›: G.M. Matbaac›l›k ve Tic. A.Ş. 100 Y›l Mah. MASS‹T 1. Cad. No: 88 Ba¤c›lar/‹ST. Tel: (0212) 629 00 24-25 Faks: (0212) 629 20 13. ‹mzal› yaz›lar›n düşünsel sorumlulu¤u yazarlar›na, reklam içeri¤inin sorumlulu¤u ilgili firmaya aittir. Dergimizdeki haber ve yaz›lardan izinsiz al›nt› yap›lamaz. Son Bask› Tarihi: Kasım 2015


YAYINCIDAN

Bilirkişi Raporları ve Mühendislik DERSLERİ ERSİN KAYA • ersin@kaynakelektrik.com

D

ergimizin okuyucu profiline baktığımızda, niteliksel olarak farklılaşan kesimlerin bir arada bulunduğunu görürüz. Mesleksel yetkinlik bakımından en zayıf halkayı teknik lise ve mühendislik öğrencileri oluşturmaktadır. Ardı sıra elektrik ve elektronik teknisyenleri gelir. En dış halkayı ise tabii ki elektrik mühendisleri oluşturmaktadır. Elektrik mühendisleri başlığı altında topladığımız grupta ise çalışma alanlarına göre bakıldığında çok farklı dallar söz konusudur. Müteahhitlik yapanlar, kamu kesiminde çalışanlar, özel sektörde işletme mühendisliği unvanı taşıyanlar, projeciler, satış mühendisleri, enerji üretimini seçmiş olanlar, öğretim görevlileri hep elektrik mühendisliği diploması ile bu görevleri yerine getirmektedirler. Elektrik mühendisliğinin alt çalışma grupları diye adlandırılabilecek bu kümeleri çoğaltmak mümkündür. Alt başlıklar çeşitlendirildikçe dergimizin hitap ettiği kesimlerin genişliği daha bir hissedilmektedir. İçeriği ile ihtiyaca cevap veren bir dergi olmak derdiniz ise her sayınızda tüm bu meslek gruplarına ilginç gelecek metinler sunmak görevinizdir. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Ama genelde kimi okuyucular kendi bakış açılarına göre değerlendirme yapmakta. Bir bölüm okuyucunun çok önemsediği yazılara bir başka bölüm okuyucular dudak bükebiliyor.

Öncelikle şunu söyleyelim; dergimizin bu bölümünün çok sıkı takipçileri var. Okumakla yetinmeyip kopyaları çıkarıp dosyalıyorlar. Her fırsatta çok yararlandıklarını ifade etmekten geri durmuyorlar. Bizden, sonraki sayılarda çıkacak metinleri peşin peşin isteyenler bile oluyor. Tüm okuyucular için bu sayfaların aynı ölçüde önemli bulunduğunu söylemek doğru olmaz tabiî ki. Ama bir grup mühendisin bilirkişi raporlarına böylesine sahip çıkmaları anlamlı…

Bu sayfalar neden beğeniliyor ve ilgi görüyor? Bilirkişi raporu aslında hukuksal bir metin. Elektrik ile ilgili bir anlaşmazlıkta yargıç, bir hakemin yardımına ihtiyaç duyuyor ve konunun uzmanları arasından bir kurul (bilirkişi kurulu) atıyor. Hakimin isteği üzerine olayı inceleyen kurul bir rapor yazarak mahkemeye sunuyor. Bu boyutu ile mahkemenin kararına ışık tutacak bilirkişi raporu, hukuksal bir metindir. Ancak yargıdaki olay teknik yorumlar gerektirmektedir. Bilirkişi bu noktada teknik uzmanlığını devreye sokarak olayın teknik açıklamasını yapmalıdır. Bu da yetmez; bilirkişi kurulu üyeleri, teknik açıklamalarını, olay çerçevesinde mevzuata göre yorumlamalıdır.

Bu sayıda dergimizin “Bilirkişi Raporları” başlığı altında verdiğimiz sayfalarını gündeme alalım istedik.

Öyle ise bilirkişi raporu dediğimiz metinler; dayandığı teknik açıklamalar açısından mühendislik, uyması gereken temel ilkeler açısından hukuksal metindirler ve yoğun bir mevzuat (teknik yönetmelikler) bilgisinin yorumunu kapsamaktadırlar.

Bu sayfalarda Prof. Dr. Osman Sevaioğlu’nun arşivinden aktardığımız raporları sunuyoruz.

Bu nedenlerle dergimizin mühendislik öğretimi işlevi açısından Bilirkişi Raporları ayrıcalıklı bir yere sahiptir.

23 Kasım

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

ELEKTRİKTE LİSANSSIZ ÜRETİM İÇİN YARGIDAN DEVRİM GİBİ KARAR lisanssız elektrik pazarında, 1 MW’lık proje başvuruları için dağıtım şirketlerinden alınan izinlerde yaşanan sıkıntılar konusunda yargı önemli bir karar aldı.

G

üneş santrali (GES) kurmak isteyen ancak dağıtım şirketi tarafından başvurusu reddedilen 16 şirketin avukatlığını yürüten Melih Akkurt’un hukuk mücadelesi sonunda Kahramanmaraş İdare Mahkemesi, şirketlerin talebi doğrultusunda yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Karar çok sayıda elektrik üreticisini ve dağıtım şirketini yakından ilgilendiriyor. Yargı, elektrik sektöründe yerli üreticilere ‘müjde’ niteliğinde önemli bir karara imza attı. Kahramanmaraş İdari Mahkemesi’nden çıkan kararla 1 Megavat’a (MW) kadar lisanssız olarak üretim serbestisinden yararlanarak elektrik üretimi yapmak için elektrik dağıtım şirketlerine başvuran ancak talepleri mevzuat dışı bürokratik gerekçelerle reddedilen yerli elektrik üreticilerinin önü açıldı. Lisanssız üretim yapma başvurularının değerlendirilmesinde, ‘yalnızca mevzuatın baz alınması gerektiği’ hükmedilen mahkeme kararı, güneş, rüzgâr, su gibi yerli enerji kaynaklarından lisanssız elektrik üretimi yapacak yerli üreticilerin yüzünü güldürecek. Karar çok

24 Kasım

2015

sayıda dağıtım şirketini de yakından ilgilendiriyor. 1 Megavat(MW) gücünde lisanssız güneş enerjisi santrali kurmak ve Afşin Elbistan’a bağlantı yapmak isteyen ancak bu talebi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan alınan olumsuz görüşe dayandırılarak AKEDAŞ Elektrik Dağıtım Şirketi tarafından reddedilen 16 şirket konuyu yargıya taşıdı. Aralarında Medyan ve Solar Enerji’nin de bulunduğu şirketler, dağıtım şirketinin kararının hukuka uygun olmadığı iddiasını dile getirdi. Avukat Melih Akkurt’un 16 şirketin yaptığı 46 başvuru için yürüttüğü hukuki sürecin sonunda Kahramanmaraş İdare Mahkemesi, geçtiğimiz günlerde kararını açıkladı. Mahkeme, Kipaş Holding’in Elektrik Dağıtım şirketi olan AKEDAŞ’ın şirketlerin yaptığı bağlantı başvurusunu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın mevzuatta yer almayan olumsuz görüşüne dayanarak reddedemeyeceğine karar verdi ve yürütmeyi durdurdu. AKEDAŞ’ın başvuruları ön değerlendirme ve teknik değerlendirme süreçlerinden geçirdikten sonra sonuçlandırması gerekirken;

mevzuatta yer almayan bir prosedür işlettiğine dikkat çeken İdari Mahkeme, “Bu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların oluşacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Bu nedenle dava konusu işlemin, uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir” sonucuna vardı. Avukat Melih Akkurt’un yürüttüğü hukuki mücadele sonrası mahkemenin verdiği karar, bu konuda dağıtım şirketleri tarafından haksız bir şekilde reddedildiğini belirten ve konuyu yargıya taşıyan yüzlerce küçük elektrik üreticisi için de emsal niteliği taşıyacak. Uzmanlar, Türkiye’de şu ana kadar lisanssız üretimde yaklaşık 5500 başvurunun olumlu sonuçlandığına, 3000 başvurunun da dağıtım şirketleri tarafından reddedildiğine dikkat çekiyor. Alınan karar, yerli elektrik üreticilerinin ürettiği elektriğin enerji piyasasına girişini kolaylaştıracak. Bu da, yaşamsal önemde olan sektörün büyümesi ve tüketicinin daha ucuz elektrik imkanına ulaşması sonucunu doğuracak.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Fiyatlar düşerken faturalar kabarıyor Elektrik fiyatı ucuzladı ancak faturalar hafiflemedi. Artışın gerekçesi yükselen masraf kalemi oldu. Son bir yılda “enerji bedeli” düşerken, “masraflarda” yüzde 68’e varan artışlar yaşandı.

M

illiyet Gazetesi’nden Mithat Yurdakul’un haberi elektrik fiyatlarının düşmesine rağmen faturalarda neden bir azalma yaşanmadığını gözler önüne seriyor. Son bir yıllık dönem içinde elektrik faturalarındaki, “enerji” bedeli azalırken, “dağıtım”, “kayıp bedeli” ve “sayaç okuma” gibi bedellerin pahalandığı ortaya çıktı. “Dağıtım bedeli” yüzde 38, “kayıp bedeli” yüzde 65 zamlanınca faturalara binen yük arttı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Görünümü” raporuna göre, elektrik faturalarındaki asıl ücreti oluşturan “enerji bedeli”, Eylül 2014’te 20.77 kuruş/kWs iken 2015’te bu ücret Eylül sonu itibarıyla 19.85 kuruşa geriledi. Konut elektriğinde enerji bedeli düşerken, yan kalemlerden “dağıtım” 1.12 kuruş artarak 4.01 kuruşa çıktı. Böylece şirketlerin elektrik dağıttıkları faturalara bindirdikleri bedel 1 yılda yüzde 38 arttı. Hatlardan kaybolan ve bedeli tüketiciye yüklenen rakamı ifade eden, “kayıp bedeli” de yüzde 65 zamlanarak

26 Kasım

2015

5.52 kuruş/kWs’e çıktı. Sayacı okunduğu için tüketiciden alınan para ise yüzde 9 arttı. Bir yıl içinde faturalardan kesilen TRT payı 0.03 kuruş, “enerji fonu” Kws başına 0,02 kuruş, Perakende Hizmet Bedeli 0,11 kuruş zamlandı.

Gizli zam faturayı kaparttı

Böylece, Eylül 2014-Eylül 2015 periyotları arasında enerji bedelinin ucuzlamasına karşın, elektrik için ödenen toplam ücret, kWs başına 36.53 kuruştan 39.76 kuruşa çıkmış oldu. Sanayiye verilen elektrik de 1 yılda 2-4 kuruş pahalandı. Sanayi elektriğinde de faturalara yansıyan toplam zam, enerji bedelini geride bıraktı. 1kWs başına kuruşla ifade edilen yan bedeller, faturalara yansıdığında önemli meblağlar oluşturdu. Doğalgaz faturalarında çıplak enerji bedelinin yanında sadece bir tane yan bedel “dağıtım bedeli” adı altında yer alırken, elektrik faturalarındaki yan kalemler ise sekizi buldu. Bakanlığın raporunda, elektrik

faturalarının asgari ücrete göre payının azaldığına dikkat çekilerek, “200 kWh’lik elektrik tüketim maliyetinde 2004-2015 Eylül dönemi arasında iki kat artış gözlenirken asgari ücrette bu yıllar arasında 3,3 kat artış olduğu görülmektedir. Ancak, 2004’te yüzde 10.4 olan asgari ücret içindeki pay, 2015 Eylül sonu itibarıyla yüzde 7.9’a kadar düşmüştür” denildi.

‘Bazı masraflar yasal değil’

Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, kayıp-kaçak bedelinin tüketiciye yansıtılmasına karşı mücadelelerinin sürdüğünü, Danıştay’da açılan davanın henüz sonuçlanmadığını kaydetti. Başkan Çakar, “Bu kalemlerden bazıları yasal, bazıları değil. Enerji fonu, sayaç okuma gibi kalemler yasal değil. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) kararıyla konmuş. Yasal dayanağı yok. Sayaç okuma gibi bedellerin yeniden değerlendirilmesi gerekiyor” diye konuştu.


Enerji verimliliğine doğrudan erişim Compact NSX 100 - 630 A Kompakt tip devre kesiciler

Enerji ölçüm ve kontrolü

Enerji verimliliği

Enerji yönetiminde uzman Schneider Electric’in enerji verimliliği çözümlerini keşfedin.

444 30 30

schneider-electric.com.tr

Güvenlik ve koruma


HABER

www.elektrikdergisi.com

Rüzgar türbini üretimine öncelik

Y

Güneş paneli ithalatı zorlaşıyor Gözetim belgesi bulunmayan ekipmanlar kilogram başına 35 dolar üzerinden yüzde 18 vergi ödeyecek.

T

ürkiye, güneş paneli ithalatına yönelik gözetim uygulaması başlattı. Ekonomi Bakanlığı`nın İTHALATTA GÖZETİM UYGULANMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ`i (TEBLİĞ NO: 2015/9) Resmi Gazete`de yayınlandı.Tebliğ güneş paneli ithalatında ileriye yönelik olarak yürütülecek gözetim uygulamasına ilişkin usul ve esasları içeriyor. Tebliğ`de gözetime tabi ürün şöyle tarif ediliyor: Güneş pili (solar) (bir modül halinde birleştirilmiş veya panolarda düzenlenmiş olsun olmasın) (Yalnız güneş panelleri). Tebliğ`e göre bundan böyle yüksek vergiye tabi olmadan güneş paneli ithal edebilmek için Ekonomi Bakanlığı`nca (İthalat Genel Müdürlüğü) düzenlenecek gözetim belgesine sahip olmak gerekecek. Gümrük beyannamesinin tescilinde ilgili gümrük idaresince gözetim belgesi aranacak. Belgenin bir örneği

28 Kasım

2015

gümrük beyannamesine eklenecek. Gözetim belgesi, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun eşyanın gümrük kıymetine ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyecek. Belirtilen kıymet, 4458 sayılı Gümrük Kanununun eşyanın gümrük kıymetine ilişkin hükümlerinin uygulanmasına esas teşkil etmeyecek. Gözetim belgeleri, altı aylığına verilecek. Güneş paneli ithalatına gözetim uygulanmasını öngören Tebliğ, yayınlanma tarihini izleyen 30`uncu gün (19 Aralık 2015 itibariyle) yürürlüğe girecek. Güneş pili (panel) ithalatında halen yaklaşık 10 dolar civarında bulunan vergiye esas bedel, gözetim belgesi bulunmayan ithalatçılar için 35 dolar olarak belirlendi. Yani gözetim belgesiz ithalatta Katma Değer Vergisi 3 kattan fazla artmış olacak. Bu da gözetim belgesi edinmeden ithalat yapılmasını neredeyse imkansız kılıyor.

enilenebilir enerji üretimine yönelik türbin ve jeneratör imalatı ile rüzgar enerjisi üretiminde kullanılan kanat imalatı yatırımları ‘öncelikli yatırım konuları’ kapsamında değerlendirilecek. Bakanlar Kurulu’nun ‘Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar’ı Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, yenilenebilir enerji üretimine yönelik türbin ve jeneratör imalatı ile rüzgar enerjisi üretiminde kullanılan kanat imalatı yatırımları ‘öncelikli yatırım konuları’ kapsamına alındı.


Enerji verimliliğine doğrudan erişim Compact NS 630 - 3200 A Kompakt tip devre kesiciler

Ağ Güvenliği

Kompakt

Akım, gerilim ve enerji ölçümü

Enerji yönetiminde uzman Schneider Electric’in enerji verimliliği çözümlerini keşfedin.

444 30 30

schneider-electric.com.tr

İzleme ve kontrol


HABER

www.elektrikdergisi.com

Rusya’ya doğalgazına karşı Kuzey Irak doğalgazı Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin doğalgaz ihraç etmeye başlayacağını duyurması, bu durumun Türkiye açısından Rusya’ya karşı yeni bir alternatif olabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

I

rak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın doğalgaz sevkiyatına hazırlandığı bildirildi. IKBY Parlamentosu Enerji Komisyonu Üyesi Beyar Doski, Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, “Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Kürdistan doğalgazını bu yakınlarda dünya piyasalarına sevketmeye hazırlanıyor. Kürdistan bu adımla dünya enerji haritasındaki yerini alacaktır” dedi. Kürt bölgesinin doğalgaz rezervi açısından zengin olduğunu belirten Doski, “Petrolün yanında doğalgaz geliri de ekonomik sıkıntıları giderecektir. Bölgemiz doğalgaz rezervi açısından çok zengindir” ifadesini kullandı. IKBY’nin doğalgaz ihraç etmeye başlamasıyla dünyadaki sayılı tedarikçilerden biri olacağını kaydeden Doski, bunun kendileri için çok önemli bir adım olduğunu dile getirdi.

30 Kasım

2015

Petrolden sonra doğalgazı da Bağdat’tan bağımsız olarak satacaklarını ve bununla Irak hükümetine karşı ellerinin güçleneceğine işaret eden Doski, “Doğalgaz ihracının bizim için bir diğer önemi de Bağdat’a karşı elimizin güçlenecek olmasıdır. Çünkü hali hazırda sadece petrol ihraç ediyoruz” dedi. Doğal Kaynaklar Bakanı Aşti Hawrami, Geçen hafta, İstanbul’da düzenlenen Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi’nde, doğalgazın Türkiye’ye nasıl ithal edileceğiyle ilgili endişesinin olmadığını, Türkiye’de gerekli altyapının mevcut olduğunu söylemişti. Genel Enerji Başkanı Tony Hayward ise bölgede son dönemde büyük doğalgaz keşiflerinin yapıldığına işaret ederek bölgenin en önemli gaz ihracatçısının ilk durak olarak Türkiye olacağını ve oradan da diğer pazarlara gönderilebileceğini belirtmişti. Bölgede 5 trilyon metreküp daha doğalgaz keşfi yapılabileceğini belirten Hayward, “Bu miktar önümüzdeki 50 yılda Türkiye’nin tüm doğalgaz talebini karşılamak için yeterli oluyor. Böylelikle, Türkiye hem kendi gaz kaynaklarının Rusya ve İran bağımlılığından kurtulmasını sağlayacak, hem de daha düşük rakamlarla bu gazı alabilecek” değerlendirmesinde bulunmuştu.


Ö Z G E N

Üretim

E L E K T R Ý K

V E

T Ý C A R E T

Ta a h h ü t

A . Þ .

Müþavirlik

Bus-Bar Sistemleri • Ana Daðýtým Panolarý • Çekmeceli Panolar • MCC Panolar • Aydýnlatma ve Priz Panolarý Mimik Kumanda Panolarý • Metal Clad Hücreler • Metal Köþkler • Mobil Köþkler Fiberoptik Altyapýlar Havaalanlarý • Raylý Sistemler • Otoyol ve Tüneller • Pompa Ýstasyonlarý • Hidroelektrik Santraller Trafo Merkezleri • Silo Tesisleri • Endüstriyel Tesisler

1. Organize Sanayi Bölgesi Göktürk Caddesi No:8 06935 Sincan - Ankara 0(312) 267 10 25 0(312) 267 10 28 info@ozgen.com

w w w . oz g e n . co m


HABER

www.elektrikdergisi.com

Kaş-Kekova’da sürdürülebilir turizme güneş enerjisi desteği WWF-Türkiye’nin, Kaş ve Kekova’da uzun yıllardır yürüttüğü koruma çalışmalarına bir destek de Schneider Electric’ten geldi. Schneider Electric, projeye güneş enerjisiyle çalışan 100 adet lamba hibe etti.

W

WF-Türkiye’nin, Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki turizmciler ve kamu kuruluşlarıyla birlikte çalışarak hayata geçirdiği ‘Kaş-Kekova Sürdürülebilir Turizm Projesi’ne Schneider Electric,100 adet güneş enerjisiyle çalışan lamba hibe ederek katkı verdi. Güneş enerjisiyle aküsünü dolduran lambalar aynı zamanda cep telefonu ve tablet bilgisayarları şarj edebiliyor. Elektriğe erişimin olmadığı ortamlarda doğa koruma çalışmalarını kolaylaştırıyor. Elektrik üretiminde iklim değişikliğine yol açan seragazı emisyonlarına da neden olmuyor. Lambalar doğa koruma çalışmalarında kullanılacak. Güneş enerjisiyle çalışan lambalar ilk etapta, WWF-Türkiye’nin Kaş-Kekova bölgesinde birlikte çalıştığı kooperatif üyesi balıkçılara, sürdürülebilir turizmi destekleyen tur teknelerine, dalış kulüpleri ve restoran sahiplerine dağıtılmaya başlandı. Lambaların 60 tanesi Kaş-Kekova’da, kalan 40 tanesi de WWF-Türkiye’nin Türkiye’de sürdürdüğü doğa koruma projelerinde kullanılacak. Bu projeler arasında Adana-Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nda yürütülen yeşil deniz kaplumbağalarını koruma çalışmaları ve Kafkasya Ekoloji Koridoru da var. Her iki proje de elektriğin olmadığı bölgelerde çok sayıda saha çalışması içeriyor.

Baştak: “Ümidimiz, temiz enerjinin hızla yaygınlaşması”

WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak yaptığı açıklamada, “Kaş-Kekova bölgesinde geçen yıl, Sürdürülebilir Turizm Projesi’ni hayata geçirdik. Bölgedeki balıkçılar, dalış kulüpleri, restoran sahipleri, otelciler ve yerel yönetimlerle beraber çalışıyoruz. Kaş-Kekova bölgesi denizlerdeki biyolojik çeşitlilik açısından olağanüstü zengin;

32 Kasım

2015

ancak bölgedeki orfoz, lahos, fangri gibi tehlike altındaki türlerin sayısı hızla azalıyor. Bize hibe edilen bu lambalarla alanda çalışan paydaşlarımızı temiz enerjiyle tanıştırmak, bölgeye tatile gelen insanlara da örnek olmak istedik. Umarız bu çabalar, ‘Işık Ülkesi’ diye bilinen eski Likya uygarlığının izlerini taşıyan bu bölgede, temiz enerjinin hızla yaygınlaşmasını sağlar ve koruma çalışmalarımıza destek olur” dedi.

Tuncer: “Bu yolculukta daha çok sorumluluk üstlenmek istiyoruz”

Schneider Electric Türkiye Ülke Başkanı Bora Tuncer de projeye verdikleri destekle sürdürülebilir turizme olan inançlarını gösterdiklerini söyledi. Tuncer şöyle konuştu: “Dünyamızı daha sürdürülebilir enerji çözümleriyle hem korumayı hem de gelecek nesillerin gezegeni koruyabilmesi için bilinçlenmesini hedefliyoruz. Tüm dünyada enerji verimliliğini sağlamak ve enerji bilinci yaratmak istiyoruz. Bu anlamda Kaş ve Kekova’da WWF- Türkiye tarafından yürütülen projenin bizim hedeflerimizle örtüştüğünü görerek, üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek istedik. Gelecek nesillere ve canlılara destek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin bu yolculuğunda daha çok sorumluluk üstlenmek istiyoruz.” ‘Kaş-Kekova Sürdürülebilir Turizm Projesi’ ile bölgedeki denizel biyolojik çeşitlilik, aşırı ve yasadışı balıkçılık, doğal yaşam alanlarının kaybı, kirlilik, yabancı türlerin istilası ve iklim değişikliği gibi tehditlerin en aza indirilmesi amaçlanıyor. Söz konusu tehlikelere karşı, Kaş-Kekova’nın sahip olduğu karasal ve denizel değerlerinin korunması ve gelecek nesillere ulaştırılması hedefleniyor.



HABER

www.elektrikdergisi.com

BİS Enerji faaliyetlerini durdurdu

T

ürkiye’nin önemli şirketlerinden biri olan BİS Enerji faaliyetlerini durdurdu. KAP’a açıklama yapan BİS Enerji’nin faaliyet durdurma sebebi ise sektördeki dalgalanmalar ve ekonomide yaşanan sıkıntılar. BİS Enerji Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında yer alıyordu. BİS Enerji Elektrik A.Ş. tarafından yapılan açıklamada: “Enerji sektöründeki halen devam eden negatif dalgalanmalar ve reel sektörde ekonomik koşulların zorlaşması, doğalgazdan üretim maliyetlerinin yüksek olması ve tahsilat tarihleri ile ödeme tarihlerinin örtüşmemesi nedeniyle üretim faaliyetleri şimdilik durdurulup

Jeotermal Enerji Santralleri için Sürücü ve Motor Eğitimi Semineri gerçekleşti

A

BB Sürücü ve Motor bölümü tarafından 23 – 24 Kasım tarihlerinde Kuşadası’nda jeotermal enerji santrallerine yönelik düzenlenen seminerde, sürücü ve motor seçimindeki teknik konular, enerji verimliliği ve enerji kalitesi konuları ele alındı. Sürücü teknolojisi ve seçiminde özellikle sürücü ve motor boyutlandırma, filtre opsiyonları ve panolama detayları kullanıcılar açısından yüksek öneme sahip. Harmonik etkilerin ve standartların da ele alındığı seminerde “Düşük harmonikli sürücü” çözümünün enerji kalitesine

34 Kasım

2015

tesisin üretim grupları bakıma alınmıştır. Mevcut kapasitemiz sayesinde sistemden ucuz fiyatla elektrik satın alınarak % 100 iştirakimiz olan Bisen Elektrik Satış A.Ş. üzerinden müşterilerin elektriği karşılanmaktadır. Bu süreç içerisinde bazı hukuki prosedürler de başlamış olup konunun çözümlenmesi ile ilgili olarak gerekli görüşmeler devam etmektedir” denildi. Hisseleri Borsa İstanbul’da da işlem gören BİS Enerji’nin temeli 1990 yılında atılmıştı. Geçtiğimiz yıl Bursa Sanayi ve Ticaret Odası tarafından açıklanan verilere göre ise 730 milyon liralık ciro ile 250 büyük firma sıralamasına 12. sıradan giriş yapmıştı.

ve toplam sistem verimliliğinin arttırılmasına yönelik sağladığı faydalar ayrıntılı olarak ve maliyet analizleri ile birlikte sunuldu. ABB OG sürücü uygulamalarındaki yeni teknolojilerin ve seçim kriterlerinin aktarıldığı seminerde son iki üç yılda sektörde tamamlanan referans projeler üzerinden uygulama örnekleri tartışıldı. Seminerin ikinci gününde, sürücü uygulaması ve yüksek verimli motorlar ile elde edilebilecek enerji verimliliği potansiyeli konularına yer verildi. Katılımcıların tecrübe ve uygulama ihtiyaçlarının paylaşıldığı bu bölümde, özellikle pompa, fan ve kompresör uygulamalarına yönelik sürücü ve yüksek verimli motorların kullanımının enerji tasarrufuna etkileri, proses detayları ve mekanik sistemlere olan etkileri üzerinden aktarıldı. Bu konuda yapılmış referans retrofit projeler, uygulama bazlı detaylı geri dönüşüm süreleri ile birlikte ele alındı.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Sabancı’dan elektriğe 11 milyar dolar Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, son on yılda Enerji SA’ya 11 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdiklerini belirtti.

S

abancı Holding ve Alman EON ortaklığındaki Enerjisa’nın, yeni logo ve yeni söylemlerini tanıtmak amacıyla düzenlediği toplantıda konuşan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, “Elektrik sektörüne son 10 yılda yaklaşık 60 milyar dolar yatırım gerçekleştirildi. Bunun 11 milyar dolarlık kısmını, Sabancı Holding olarak, ortağımız EON ile birlikte Enerjisa’da yaptık” dedi. Enerjisa Üst Yöneticisi (CEO) Yetik Kadri Mert ise dünyanın değiştiğini ve bunun yeni trendleri beraberinde getirdiğini, bunların müşterilerin beklentilerini de değiştirdiğini vurgulayarak, “Türkiye elektrik enerjisi sektöründe müşteri odaklı bir dönemi başlatıyoruz” dedi. “Enerjisa, Türkiye’nin Enerjisi” sloganıyla yeni marka kimliğini tanıtmak üzere düzenlenen basın toplantısında konuşan Mert, hem Türkiye enerji sektörü hem de Enerjisa için çok heyecanlı bir gün olduğunu söyledi. Amaçlarının Türk halkının elektrikle ilişkisini yeniden şekillendirmek olduğunu dile getiren Mert, “Artık tüketici sadece satın alma davranışını gerçekleştiren kişi değil. Ürünün kendisini, fiyatını, satıldığı kanalı, satış sonrası hizmetlerin içeriğini ve hızını, kısacası sürecin tamamını yöneten ana karar verici konumunda. Biz de bu bilinçle liberalleşen elektrik satış sektörüne, müşteriyi işin

36 Kasım

2015

odağına alan bir yaklaşım getiriyoruz” ifadelerini kullandı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ise “Enerjisa olarak liberalleşen elektrik piyasasında müşteriyi işin odağına alan yeni bir dönem açıyoruz. Bugünün dünyasında, en önlenemez trendlerden biri şehirleşme ve bununla birlikte ortaya çıkan, elektirifikasyon ve dijitalleşme. Toplumların yaşam kalitesi ve ekonomilerin sağlıklı işleyişi bakımından stratejik önemde olan enerji, dünya genelinde başlıca gündem maddelerinden birisi olma özelliğini koruyor. Bu ay sonunda Paris’te başlayacak iklim toplantılarının gündeminde de enerji

sektörünün oldukça ağırlıklı bir yeri olacak. Elektriğin artan önemi, bizleri daha iyi bir enerji geleceğine ulaşmak yönünde, yeni teknolojiler, uygulamalar ve iş modelleri üzerinde daha fazla yoğunlaşmaya yöneltiyor. Enerjide tüketicinin rolü ve önemi artıyor, tüketiciyi ‘işin merkezine alan’ yeni yaklaşımlar ve uygulamalar yaygınlık kazanıyor. Şimdi bu sektörde liberalleşme adımlarını hızlandırmalı, daha ileriye taşımalı ve daha tüketici lehine olan bir piyasaya kavuşmalıyız. Düzenlemelerin de piyasanın rekabetçiliğini, şeffaflığını ve öngörülebilirliğini artıracak şekilde güçlendirilmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Işık Üniversitesi’nden inovasyona ev sahipliği Işık Üniversitesi, InnoCampus ile işbirliğine gidiyor. İmzalanan işbirliği anlaşmasıyla, InnoCampus-Işık FabLab’i 16 Temmuz’da başlayacak yoğun yaz kampıyla hayata geçecek. Işık Üniversitesi, InnoCampus-Işık FabLab’i ile yenileşim ve girişimcilik kampına ev sahipliği yaparak Türkiye’nin yenileşim kültürünün gelişmesine katkı sağlayacak.

Ş

ile Kampüsü’nde yaklaşık 500 m2’lik bir alana üretimhane, eğitim ve toplantı alanları kurulacağını belirten Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Tekinay, “Bu proje ile ülkemizin 12 yıl gerisinde kaldığı 3. sayısal devrim dediğimiz sayısal yerel bireysel üretimin yayılmasında büyük bir adım atacağız, yaratıcılık ve girişimcilik kültürüne katkıda bulunacağız” dedi. İlk yıllarda 5, takip eden yıllarda 10, daha sonraki yıllarda ise 15 olmak üzere yılda 15 Start Up’ın Işık Üniversitesi bünyesinde kuluçkalandırılması hedeflenirken, yaz kamplarından girişimciliğe de destek verecek şekilde 40 kadar yapıcının yararlanması bekleniyor. Yenileşimi, araştırma-geliştirmeyi ve girişimciliği öncelikte tutan bir üniversite olarak yapıcılık, sayısal üretim kültürlerini yaymayı amaçladıklarını belirten Rektör Tekinay proje hakkında şu bilgileri verdi: “InnoCampus ile 2016 yazında 6 haftalık bir yenileşim ve girişimcilik kampına ev sahipliği yapacağız. Innocampus’ün mobil üretim ve eğitim laboratuvarını bu süreyle Şile Kampüsü’ müzde misafir ettikten sonra elimizde ülkemizin ilk FabLab’lerinden birisi sürekli olarak kalacak. FabLabler, yani, Fabrikasyon Laboratuvarları, bilgisayar kontrollü cihazlarla yerel, bireysel, tek üretim yaparak hızlı prototiplemeyi,

38 Kasım

2015

deneme-yanılmayı mümkün kılan tasarımların sanaldan gerçeğe dönüştüğü atölyelerdir.”

Neler yapılacak?

Girişimcilere yönelik ve halka, tüm yapıcılara açık FabLabler’de, üç boyutlu yazıcı, lazer kesici vs bilgisayar kontrollü üretim cihazlarının kullanımı, kuramı, tasarım dersleri teknolojik boyutunu oluşturulurken iş planı, muhasebe, fikri mülkiyet gibi girişimciliğin temelleri anlatılacak. Ayrıca sektörden başarılı yöneticiler, teknokratlar, girişimciler dersler verecek, tasarımcılar, yapıcı (maker) hareketinin Türkiye’deki önde gelenleri seminerler düzenleyecekler. Rektör Tekinay, FabLab’e cihazların alımı dışında altyapı

sağladıklarını, hizmet hibeleri aldıklarını, eğitimcilerden ve sektörden destekler aldıklarını da söyledi. Işık Üniversitesinin ev sahipliği yapacağı FabLab’i, Açık Erişim esasına sadık sistemi sayesinde takvimlendiği ve cihazlara ya da çevreye zarar vermediği sürece herkes kullanabilecek. FabLab’lerin uluslararası FabLab Ağı’na Açık Erişim esaslarıyla bağlı olduğunu, tüm tasarımların dünyaca erişilebilir, değiştirilebilir ve kullanılabilir halde olduklarına dikkat çeken Rektör Tekinay, “Bu tasarımlar, nano-skalada bilimsel araştırmalardan sanatsal ya da endüstriyel tasarıma, tıbbi protez üretimine kadar çok çeşitli. Üretilecek tasarımlar sensör ve robotik teknolojileriyle desteklenerek sadece hayal gücüyle sınırlı” dedi.


YÜKSEK VERİMLİ ATLAS 5000 SERİSİ ONLINE UPS

10-800 kVA Güç Aralığı nTek Kabinde 800 kVA Güç nIGBT Redresör ve İnvertör Giriş PFC Devresi nAktif Giriş Akım Harmonik Düzeltme nTHDv <3% n%93’e varan Yüksek Verim nParalel Çalışabilme nRejeneratif Yükleme Kapasitesi nDSP Kontrollü nGelişmiş Grafik LCD Panel nEko Modu n500 adede kadar olay kaydı nAcil Stop (EPO) nİsteğe Bağlı SNMP Haberleşme nMobil UPS Sistemlerinde Kullanılabilme nCE Sertifikalı nÖnemli Askeri ve Sivil Referanslar n n


HABER

www.elektrikdergisi.com

ICSG İSTANBUL 2016’da Akıllı Şehirler ve Teknolojiler 4. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı” 20-21 Nisan 2016 tarihlerinde, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde HHB Expo Fuar şirketi tarafından gerçekleştirilecek.

Y

eni nesil modern Akıllı Şebekelerde ve Sistemlerde üretim, dağıtım ve kullanım yeniden organize edilmekte. Akıllı Elektrik, Gaz, Su Şebekeleri ve Sistemleri, Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Akıllı Şehirlere ait teknolojik bilimsel araştırma-gelişme ve üretim için büyük yatırımlar yapılmakta. Dünyada enerji tüketiminde düşük maliyetler ile önemli tasarruflu kullanım imkanlarını sağlamayı planlamak ve uygulamak tek hedef haline gelmekte. Bu hedefe ulaşmak için Akıllı Şebeke ve Sistemler kurmak gerektirmekte. Diğer yandan temiz çevrenin sürdürülebilirliğinde önemli katkısı olacak. Kongrede Akıllı Şebeke Stratejileri, Akıllı Şebeke Sistemleri, Enerji Yönetim ve İzleme Sistemleri, Akıllı Şebekelerde Enerji Üretim ve

Ardıç’tan “kışa merhaba” yemeği

A

rdıç Elektrik için geleneksel bir hal alan yemek toplantılarından birisi daha Kumkapı’daki Afrodit restoranda gerçekleştirildi. Çalışanlarına değer veren ve insana yatırımı en büyük görev sayan Ardıç Elektrik tüm çalışanlarını aileleriyle beraber tekrar bir araya getirdi. Çalışanlar arasında muhabbeti, dostluk ve dayanışmayı geliştiren ve her defasında pozitif etkilerini gördüğümüz etkinliklerin en sonuncusu “kışa merhaba “ konulu oldu.

40 Kasım

2015

depolama sistemleri, Enerji Tüketim Teknikleri, Akıllı Şebeke Ağları ve İletişim Teknikleri, Akıllı Şebekelerin Korunması, arızası, onarımı ve bakımı, Akıllı Şehirler için yenilikçi uygulamalar ve örnek çalışmalar, Akıllı Ulaşım Sistemleri gibi konular uluslararası bilim adamları, araştırmacılar ve akademisyenlerin sundukları bildiriler ile panellerde tartışılacak olup, Türkiye’nin de Akıllı Enerji ve Şehirlerdeki yol haritası belirlenecek. Akıllı Şebekeler ile enerji kayıplarının büyük oranda azaltılmasının beklenilmesi ile birlikte, Türkiye’de ICSG İstanbul 2016 Kongre ve Fuarı sektör için önemli bir faaliyet alanıdır. İhracatın gelişimi ile ilgili olarak yarar sağlamakla birlikte üretici firmalar için dünyanın çeşitli ülkelerinde sermaye yapma imkanı sağlayacak.


Botaş LNG M.Ereğlisi Raf inerisi çekmeceli pano değişimini

Garagoel Petrol Platformu Türkmenistan Hazar Denizi


HABER

www.elektrikdergisi.com

TÜREB: “Yaşanan süreçte Rüzgar Enerjisi ön plana çıkıyor” Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasında yenilenebilir kaynakların önemli olduğunu belirtti.

42 Kasım

2015

A

taseven, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 75’inin ithal edildiğini, doğalgaz ve petrolde tamamıyla dışa bağımlı olunduğunu, doğalgaz ihtiyacının yarısının Rusya’dan karşılandığını belirtti. Enerjide dışa bağımlılık ve iklim değişikliğiyle mücadelede rüzgar enerjisinin önemine işaret eden Ataseven, “Son on yıldır yenilenebilir enerjinin kullanılmasıyla ilgili bir çaba var. Özellikle rüzgarda epeyce ilerlemeler kaydettik. Fakat bu yeterli değil. Hızla yerli kaynak kullanımını arttıracak projelere ağırlık vermemiz gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu. Yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji çeşitlendirmesinde daha fazla rol alması gerektiğini vurgulayan Ataseven, “Danimarka da 1970’lerde enerjisini ithal eden bir ülkeydi, petrol krizinde, çıkış yolunun yenilenebilir enerji olduğunu fark edip rüzgara yöneldiler ve şu an enerji tüketimlerinin yüzde 39’unu rüzgardan karşılar duruma geldiler, 2020’de

tüketimin yarısını rüzgardan karşılamayı hedefliyorlar” ifadelerini kullandı. Ataseven, “Son dönemde Rus uçağının düşürülmesiyle başlayan süreç, dışa bağımlılığımızı azaltmada yerli kaynakları, özellikle rüzgar enerjisini ön plana çıkarıyor” görüşüne yer verdi.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları

Elektrik Enerjisi Kuruluş ve Yakıt Cinslerine Göre Kurulu Güç Raporu’na göre, Türkiye’nin 2014 sonunda 69 bin 519 megavat olan kurulu gücü, temmuz sonu itibarıyla 71 bin 908 megavata yükseldi. Kaynak cinsine göre santral sayısı ve kapasitesinde en yüksek artış güneş enerjisinde yaşandı. Lisanssız güneş santrallerinin 2014 sonu itibarıyla sayısı 112 iken, bu rakam 31 Temmuz’da 235 oldu. Güneş santrallerinin, atık ve jeotermal enerjisinden elde edilen kapasite haziran sonu itibarıyla 854 megavata ulaştı. Lisanssız güneş enerjisindeki kurulu güç ise 142,4 megavata yükseldi. Rüzgar enerjisi kurulu gücü 4 bin 25 megavat oldu.



HABER

www.elektrikdergisi.com

SIemens İnovasyon Yarışması’nın Kazananları Açıklandı SIemens Türkiye’nin, gençleri inovatif düşünme konusunda teşvik etmek amacıyla, ‘‘Bazı buluşlar dünyayı değiştirir” sloganıyla hayata geçirdiği ‘SIemens İnovasyon Yarışması’nın sonuçları açıklandı. Bu yıl ilk kez düzenlenen yarışmada “Akıllı Yatak” projesiyle Sema Coşkun birinci, “Akıllı Terapi Eldiveni” projesiyle Can Şafak Boztepe ve Celilsemi Erkiner ikinci, “Akıllı Şehirlerde Bütünleşik Ulaşım” projesiyle Gülşah Ceylan üçüncü oldu.

S

iemens Türkiye tarafından ilk kez düzenlenen Siemens İnovasyon Yarışması’nın sonuçları açıklandı. Gençleri inovatif düşünme konusunda teşvik etmek amacıyla düzenlenen yarışmada adaylar “Akıllı Şehirlerde Bütünleşik Ulaşım”, “Geleceğin Terapi Odaları” ve “Akıllı Şebekelerde Güvenlik” olmak üzere üç ayrı kategoride projelerini geliştirdi. Yarışmada; Sema Coşkun “Geleceğin Terapi Odaları” başlığı altında “Akıllı Yatak” projesiyle birincilik, Can Şafak Boztepe ve Celilsemi Erkiner “Geleceğin Terapi Odaları” başlığı altında geliştirdikleri “Akıllı Terapi Eldiveni” projesiyle ikincilik, Gülşah Ceylan ise “Akıllı Şehirlerde Bütünleşik Ulaşım” başlığı altında geliştirdiği “Kazalar Sizi Durdurmadan Siz Kazaları Durdurun!” projesiyle üçüncülük ödülüne layık görüldü. Yarışmanın birincisi Sema Coşkun 5.000 Euro, ikincisi Can Şafak Boztepe ve Celilsemi Erkiner 3.000 Euro ve üçüncüsü Gülşah Ceylan ise 2.000 Euro ile ödüllendirildi. Yarışmanın kazananları bunun yanında prototip geliştirmeleri amacıyla Siemens İnovasyon Kampı’na katılma hakkı da kazandı. Prototip geliştirme sürecinde katılımcılara Siemens Türkiye’den bir mühendis, mentor olarak eşlik ederek,

44 Kasım

2015

danışmanlık verecek. Türkiye’nin hedeflerine ulaşması için inovatif düşüncenin toplumda, özellikle gençler arasında yaygınlaştırılmasının kritik öneme sahip olduğunu belirten Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, “İnovasyon ve Ar-Ge alanında dünyanın en önemli şirketlerinin başında geliyoruz. Ar-Ge alanında Almanya’da 13 bin 200, Almanya dışında 30 ülkede 15 bin 600; toplamda 28 bin 800 araştırmacı istihdam ediyoruz. 2014 yılında Ar-Ge için 4.1 milyar Euro’luk yatırım gerçekleştirdik. Bu yıl, bu rakam 4.5 milyar Euro’ya yükseldi. 2016 mali yılı için ise 4.8 milyar Euro’yu Ar-Ge faaliyetlerimize ayırdık. Küresel bazda halen yaklaşık 60 bin patenti elimizde bulunduruyoruz. Türkiye’de ise 250’nin üzerindeki Ar-Ge

personelimizle Endüstriyel Otomasyon ve Enerji Dağıtım Otomasyonu alanlarında inovasyon faaliyetlerine katkıda bulunuyoruz. Siemens olarak global arenada üniversite ve araştırma enstitüleriyle her sene yaklaşık 1000 ortaklık yapıyoruz. Türkiye’de önde gelen üniversitelerle işbirliklerimiz var. ‘Bazı buluşlar dünyayı değiştirir’ mottosuyla hayata geçirdiğimiz bu yarışmayla, inovasyonu gençlerin öncelikli gündemlerinden biri yapmayı hedefledik. Bu alandaki bilgi birikimimizi, tecrübemizi ve imkânlarımızı da gençlerle paylaşarak, inovatif düşünme biçiminin yaygınlaşması için gençlere mentorlük etmeyi amaçladık. Yarışmamıza katılan ve burada bulunan finalist arkadaşlarımıza çabaları ve katkıları için teşekkür ediyorum” dedi.


E-LINEFL/FLD E L E K T R İ K

İç Mekan Busbar Kanal Sistemleri (32A)

Kablo yığınlarına son veren, estetik, güvenli, işlevsel ve esnek yapı... E-LINE FL/FLD İç Mekan Busbar Kanal Sistemleri FL/FLD Busbar sistemi; - Ofisler - Atölyeler - Mağazalar - Hastaneler - Laboratuvarlar - Havaalanları - Okullar - Teknoloji Marketleri

● E-LINE FL-I

● E-LINE FLD-I

gibi yaşam alanlarında istenilen ve ihtiyaç duyulan her noktadan, ilave kablo gerektirmeden, kolay ve güvenli enerji alınabilmesine olanak sağlar. Ayrıca, kablo bölümü sayesinde de data, telefon, TV gibi ihtiyaçlar için kompakt bir yapıya sahiptir. Priz; 16A, 250V (korumalı) FL/FLD Busbar; 32A, 250V işletme gerilimi IP2X koruma sınıfı Şebeke veya UPS devresi için farklı renklerde priz kullanımı Tek devre; 3 iletken L/N/PE, Şebeke veya UPS dağıtımı için Çift devre; 6 iletken L1/N1/PE+L2/N2/CE, Şebeke ve UPS dağıtımının tek gövde içinde çözümü için

● E-LINE FL-II

Yapısal kablolama (Data&Tel) için ayrı ve kompakt bölüm Data, Tel, TV vs. priz montajı (kaidesiz) Zengin modül ve aksesuar seçeneği (baştan ve sondan besleme, iç bükey, dış bükey, ek ve sonlandırma modülleri) Estetik, güvenli, işlevsel ve esnek yapı Basit ve kolay montaj

www.eae.com.tr


HABER

www.elektrikdergisi.com

BİLİM ŞENLİĞİNDE 50 BİN KİŞİ BİR ARAYA GELDİ Eğitim çağında bulunan çocuk ve gençlere bilim dünyasının kapılarını aralamak, onlarda merak duygusunu geliştirmek, görerek, hissederek ve deneyimleyerek öğrenmelerine katkı sunmak amacıyla düzenlenen Harmoni 3T Bilim Şenliği’ne VİKO by Panasonic tarafından sahnelenen çocuk tiyatrosu ilgiyle izlendi. “Aydınlık Bir Gelecek İçin” adlı çocuk oyunu, bilim şenliğinde büyük ilgi çekerken çocuklarda enerji verimliliği ve çevre bilinci oluşturdu.

50

bin kişinin ziyaret ettiği, yaklaşık 50 atölye çalışması, 60 farklı seminer ve 100 stant ile katılımcılara çok önemli deneyimler yaşatan Harmoni 3T Bilim Şenliği, İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Yerleşkesi’nde gerçekleşti. Alanının en geniş kapsamlı bilim şenliği olma özelliğini taşıyan organizasyon birçok ilke ev sahipliği yaptı. Bahçelievler Kaymakamlığı Rehberlik ve Araştırma Merkezi tarafından, TÜBİTAK ve Aydın Üniversitesi’nin iş birliğinde düzenlenen şenlikte VİKO Çocuk Tiyatrosu katılımcıların beğenisini topladı.

Çocuklar, VİKO Çocuk Tiyatrosu ile Çevre Bilincini Geliştirdi…

Her geçen gün tükenen doğal kaynaklar ve kirlenen çevre, dünyamızın ve insanlığın geleceğini tehlikeye atıyor. Enerji için ödenen bedeller ise her geçen gün artıyor. Bu bağlamda geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın enerji kullanımı ve tüketimi konusunda bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Kurumsal sosyal sorumluluk alanındaki örnek projeleri ile tanınan VİKO’nun oluşturduğu VİKO Çocuk Tiyatrosu bu amaçla Harmoni 3T Bilim Şenliği’nde “Aydınlık Bir Gelecek İçin” adlı oyununu sergiledi. Oyun; enerji verimliliği, doğal kaynakların korunması, geri dönüşüm ve elektrikli ev kazalarına karşı korunma konularında çocukları bilgilendirdi. Eğlendirirken öğretmeyi amaçlayan bu tiyatro oyunu sayesinde çocuklar hem çok eğlendi hem de onların enerji verimliliği ve doğal kaynakların bilinçli kullanımı konusundaki sorumluluklarının farkına varmaları sağlandı. Planetaryum ile öğrenciler uzayın gizemli dünyasına yolculuk yaparken, insansız hava aracı

46 Kasım

2015

dronlar sayesinde uçak teknolojisinin geldiği son noktayı deneyimleme fırsatı yakaladı. Öğrencilerin afet bilincinin gelişmesine katkı sunması amacı ile gerçekleştirilen deprem simülasyonu ile katılımcılar, yaşanabilecek olası bir depremde neler yapılabileceğine dair önemli bir tecrübe yaşadı. Şenlik alanına kurulan teleskoplar ile katılımcılar uzayı gözlemledi. Şenliğe getirilen dev helikopter simülasyonu da öğrencilere kokpitte uçma deneyimi yaşattı. Yaşları 4 ile 10 arasında değişen üstün zekâlı çocuklar ise bugüne kadar yapmış oldukları çalışmaları şenlik alanında gelen katılımcılara sergiledi.



HABER

www.elektrikdergisi.com

SchneIder ElectrIc, iklim değişikliği stratejilerinde “dünya lideri” SchneIder ElectrIc, “Karbon konusunda Kamuyu Aydınlatma Projesi” (Carbon Disclosure Project - CDP) tarafından hazırlanan İklim “A” Listesindeki performansı en iyi şirketleri arasında 5. kez yerini alırken aynı zamanda, yüksek kaliteli karbon emisyonları ve enerji verileri sunarak sağladığı kurumsal faaliyetleri ve şeffaflığı nedeniyle Kamuyu Aydınlatma Endeksinde 100 üzerinden 100 puan aldı.

S

chneider Electric, üst üste 5. kez, sürdürülebilir ekonomiyi hedefleyen bir sivil toplum kuruluş olan CDP tarafından hazırlanan “İklim A” Listesinde yer aldı ve iklim değişikliği ile ilgili eylemleri ve stratejileri ile “dünya lideri” seçildi. Schneider Electiric, aynı zamanda yüksek kaliteli karbon emisyonu ve enerji verileriyle “İklim Konusunda Kamuyu Aydınlatma Liderlik Endeksi”nde (Climate Disclosure Leadership Index - CDLI) yer aldı. Schneider Electric Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Jean-Pascal Tricoire konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, Schneider Electric’in 100 tam puan almış olmasından ve art arda 5. kez A

48 Kasım

2015

listesinde yer almasından dolayı gurur duyduğunu belirtirken, “100 üzerinden değerlendirilen endekste, 2011’de 91, geçen yıl ise 99 puana ulaştık. Puanımız istikrarlı olarak arttı. Enerji ihtiyacının giderek artacağı bir dünyada bu istikrarlı başarımız şirketlere ekosistemi güvenli, güvenilir, verimli ve sürdürülebilir kılmak için yardımcı olmak konusunda stratejik kararlılığımızı gösteriyor. Schneider Electric olarak aldığımız bu puan, herhangi bir tavizde bulunmadan taahhütlerimizi yerine getirme anlamında bizi teşvik ediyor.” şeklinde konuştu. Endeksi açıklayan CDP’nin kurucusu ve Yürütme Kurulu Başkanı Paul Dickinson ise konuşmasında; “Şirketlerin iklim konusunda etkisi çok büyük. Bu konudaki liderlikleriyle düşük karbonlu bir geleceğin yolunu aydınlatan A Listesi şirketlerini tebrik ediyoruz. İklim değişikliği konusunda iş dünyasındaki faaliyetlerin ivmesi, şirketlerin potansiyellerinin tamamına ulaşmaya hazır oldukları bir kırılma noktasına gelmekte olduğumuzu gösteriyor. Hem ulusal hem de uluslararası seviyede bu anlamda kendilerini destekleyecek ve sanayiden katılımı hızlandıracak etkili politikalara ihtiyaç var.” dedi



HABER

www.elektrikdergisi.com

Astor, 2016 yılında Ar Ge merkezi kurmaya Hazırlanıyor Ar-Ge odaklı büyüme stratejik planı çerçevesinde tamamladıkları iki proje dahil toplam dört projede TÜBİTAK tarafından desteklendiklerini belirten Astor Genel Müdürü Enver Geçgel, gelecek dönemlerde ArGe çalışmalarına hız vereceklerini söyledi. 2016 yılı başında Ar-Ge merkezi oluşturmak için gerekli başvuruları yapmak istediklerini dile getiren Geçgel, “Bu sayede Ar-Ge odaklı büyüme HEDEFLERİMİZE kısa sürede ulaşmayı PLANLIYORUZ. Astor, bu yatırımlarla iç ve dış pazarda güçlü bir marka olma yolunda önemli adımlar atmaya devam ediyor” dedi.

D

ağıtım transformatörlerinde ayda yaklaşık 2 bin adetlik trafo üretim kapasitelerinin bulunduğunu ifade eden Enver Geçgel, Türkiye’de dağıtım transformatör kazanlarının üretiminde ilk kez robot teknolojisi kullanmaya başladıklarını dile getirdi. Geçgel, bu sayede işçilik hatalarının da kayda değer ölçüde önlendiğini kaydetti. Sektördeki 38 yıllık tecrübeleriyle dağıtım transformatörlerinin seri üretim tekniğiyle üretildiğini dile getiren Geçgel, “Güç trafoları yatırımına 2012 yılında başlayan Astor, güç trafoları tasarımı ve üretimi için tecrübeli mühendis kadrosu ve uzman işçi kadrolarını bünyesine katarak genişledi. Firmamız, büyük güç trafolarının kurutulması için uluslararası pazarda kullanılan kerozin buharlı fırın tesisini ve büyük güç trafolarını test edecek yeni test laboratuvarını kurdu” dedi.

Şili’ye 2 bin adet trafo gönderecek

2014 yılında 62.5 MVA 154 kV ve 100 MVA 154 kV TEİAŞ tipi güç trafoları üretimine de başladıklarını anlatan Enver Geçgel, bu ürünleri mayıs ayında Hollanda’da Kema test laboratuvarına kısa devre mekanik mukavemet testine gönderdiklerini ve uluslararası arenada kabul gören tip test sertifikası aldıklarını kaydetti. Böylece Türkiye’de 154 kV güç trafosu üretebilen yerli sermayeli ikinci firma olduklarını dile getiren Geçgel, “4 Ağustos 2015 tarihinde TEİAŞ’ın 27 adet güç transformatörleri ihalesine katılan Astor, 17 adet 100 MVA 154 kV ve 7 adet 62.5 MVA 154 kV transformatör olmak üzere ihalenin 24 kalemini sorumluluğu altına aldı” diye konuştu. 56 ülkeye ihracat yaptıklarını kaydeden Geçgel, bunun yanında Türkiye’nin 500 büyük

50 Kasım

2015

şirketi arasına girdiklerini belirterek, “Irak Elektrik Bakanlığı’na 2 bin adet trafo teslim ettiklerini, Şili’nin en büyük özel sektör yatırımcılarından birine de 500 adetlik trafo aktif kısım üretimine başladık. Bu firmaya yapacağımız üretimi önümüzdeki yıl 2 bine çıkarmayı planlıyoruz” açıklamasını yaptı. Özellikle hızlı ve seri üretim konusunda önemli bir konumda olduklarının altını çizen Enver Geçgel, temel hedeflerinin müşteri talepleri doğrultusunda ürünleri kısa sürede teslim etmek olduğunu bildirdi. Özel niteliklerde talep edilen trafoları bile 20 gün gibi bir sürede teslim etme kapasitesine sahip olduklarını kaydeden Geçgel, bu özellikler sayesinde Türkiye trafo pazarında kayda değer bir paya ulaştıklarını anlattı. Astor’un, 36 kV seviyesinde 50 kVA’dan 25 bin kVA’ya kadar kuru tip transformatör üretimi yapma kapasitesine ve teknolojisine sahip olduğunu kaydeden Enver Geçgel, “Yıllık 700’den fazla dökme reçineli kuru tip trafo üretim kapasitesiyle, Türkiye’deki kayda değer bir boşluğu dolduruyoruz. Tüm uluslararası sertifikalara sahip olan kuru tip tranformatörlerimiz Boğaziçi Üniversitesinde yapılan deprem testlerinden de başarıyla geçmiştir.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Günsan Elektrik Koşu Takımı, AÇEV için koştu Günsan Elektrik Koşu Kulübü, 15 Kasım Pazar günü gerçekleştirilen 37. Vodafone İstanbul Maratonu’nda Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) yararına ter döktü.

S

tartı Boğaziçi Köprüsü’nde verilen 37. Vodafone İstanbul Maratonu’na katılan ekip, yardım koşusunun 10 km’lik kısmını AÇEV’in ‘Baba Destek Programı’nı adıma koştu. Toplam bağış sıralamasında 27.510 TL toplayarak bağış sıralamasında birinci olan Günsan Elektrik Koşu Kulübü üyeleri, bu skorla hem çocuklara yardımda bulunmanın gururunu hem de takım çalışmasının mutluluğunu yaşadı.

Aksaray Enerji’nin Projesi Ağaçları Kurtarıyor Afyonkarahisar Belediyesi’nin Aksaray Enerji ile gerçekleştirdiği projeyle, 748 ağaç hayatta kalıyor.

A

fyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ve bürokratların da katıldığı Afyonkarahisar Belediyesi Arıtma Tesisi 500 kWp Güneş Enerji Santrali’nin resmi açılışı gerçekleştirildi. Kurulan 500 kWp gücündeki Güneş Enerji Santrali’nde, 2004 adet Solar Panel ve 17 adet inverter kullanılarak, enerjisini güneşten sağlamak amacıyla devreye alındı. Santralin tamamen bitmesiyle birlikte, tesisin enerji ihtiyacını karşılanmakla kalmayıp, ayrıca enerji tüketimiyle ortaya çıkan yaklaşık 465,83 ton CO2 salımını engellenmiş olacak. Kurulumu yapılan bu sistem ile yıllık 748 ağaç kurtarılmış olacak.

52 Kasım

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

Petrol aramalarında rekor seviyeye ulaşıldı Türkiye’de geçen yıl, petrol ve doğalgaz aramada tüm zamanların en fazla sondaj metrajına ulaşıldı. nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Türkiye’de geçen yıl petrol ve doğalgaz aramada tüm zamanların en fazla sondaj metrajına ulaşıldığını belirterek, “Tespit ve arama çalışmaları sonucunda 2003-2015 Eylül ayı sonu itibarıyla 29,2 milyon ton ham petrol, 3,56 milyon ton petrol eş değeri doğalgaz elde edildi. Üretilebilir rezerv ise 2014 sonu itibarıyla 42,6 milyon tona ulaştı” dedi. Türkiye’nin petrol ve doğalgaz arama çabalarının artarak sürdüğüne işaret edilirken, 2003-2015 Eylül sonu itibarıyla bin 48 kuyu açıldığını aktarıldı. 2003-2015 Eylül sonu itibarıyla 1 milyon 868 bin 778 metre sondaj yapıldığına dikkat çekilirken, şu noktalara değinildi: “Petrol ve doğalgaz aramada

E

geçen yıl tüm zamanların en fazla sondaj metrajına ulaşıldı. Tespit ve arama çalışmaları sonucunda 2003-2015 Eylül ayı sonu itibarıyla 29,2 milyon ton ham petrol, 3,56 milyon ton petrol eş değeri doğalgaz elde edildi. Üretilebilir rezerv ise 2014 sonu itibarıyla 42,6 milyon tona ulaştı. Doğalgazda ise son 13 yıldaki arama faaliyetleri ile 3,7 milyar metreküp doğalgaz elde edildi. Doğalgazda toplam üretilebilir rezerv 2014 yılı sonu itibarıyla 5 milyar metreküpe çıktı.” Bugüne kadar 3 bin 185 kuyu açılırken, yüzde 72’sinin Güneydoğu Anadolu, yüzde 21’inin Trakya, yüzde 7’sinin de diğer bölgelerde açıldığı ifade edildi. Ayrıca denizlerde ise bugüne kadar 41 kuyuda 102 bin 176 metre sondaj çalışması yapıldığını belirtilerek, 2003-2014 yıllarında açılan bin 545 kuyudan 642’sinin petrollü, 406’sının da gazlı bitirildiği bildirildi.

JENERATÖR ALMADAN ÖNCE GÜÇ TESPİTİ YAPTIRIN

S

ürekli ya da yedek güç olarak kullanılan jeneratörleri satın alırken ihtiyaç duyulan enerji miktarının doğru tespit edilmesi büyük önem taşıyor. İş yeri, hastane ve konser alanında dizel jeneratör kullanımı uygun olurken; ev, piknik, kamp alanı gibi düşük güç ihtiyacı gereken yerlerde portatif jeneratörlerin kullanılması gerekiyor. Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker, jeneratör alırken mekana göre güç tespitinin önemine işaret ederek satış sonrası da hizmet sağlayan ve gerekli sertifikaları olan markaların talep edilmesi gerektiğini vurguluyor. Jeneratör alırken dikkat edilmesi gereken birçok püf noktası bulunuyor. Bunların başında da ortam ve kullanım amacı geliyor. İş sahalarında sürekli güç olarak, hastanelerde, fabrika, ofis, AVM, tatil köyü, festival, konser alanlarında, statlarda ve şantiye, deniz araçları gibi enerjisi olmayan yerlerde genellikle dizel jeneratörlerin tercih edilmesi gerekiyor. Taşıması kolay ve düşük güç ihtiyacını karşılamada

kullanılan portatif jeneratörler ise ev, iş yeri, kamp, piknik alanı ve çalışma sahasında kullanmak daha uygun oluyor. Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker, jeneratörün kullanılacağı yerin çok önemli olduğunu belirterek “Jeneratörü ev ve ofis içinde değil sürekli temiz hava alan yerde çalıştırmak gerekir. Jeneratörün yerleştirileceği zeminin uygunluğu kontrol edilerek, konulacağı yerin düz zemin olmasına özen gösterilmelidir” dedi. Jeneratörün kullanılacağı yerin güç tespitini yaparken uzman kişilerden destek alınması gerektiğine dikkat çeken Peker “Doğru mekana doğru jeneratör tipini seçmek uzmanlık ister. Önce ihtiyaç belirlenmeli. Uzun yıllar verimli kullanım için de satış sonrası bakım ve tamir hizmeti verebilecek güvenilir markalar tercih edilmeli. Aksa Jeneratör olarak Türkiye’nin dört bir yanında satıştan, satış sonrası hizmete kadar jeneratör kullanıcılarının her türlü ihtiyacına cevap veriyoruz.” dedi.

53 Kasım

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

ABB, EkvaDor şirketinin duruş süresini azaltacak Petroamazonas EP, jeneratörlerini ani dalgalanmalardan korumak ve de zaman ve paraya mal olan kesintileri engellemek için ABB’nin Emax 2 teknolojisini kullanmaya karar verdi.

E

nerji ve güç otomasyonu teknolojisinin öncülerinden olan ABB, Ekvator’un kamu petrol şirketi Petroamazonas EP’ye sunduğu, sisteme sonradan dahil edilebilen enerji yönetim çözümüyle beklenmeyen jeneratör kapanmalarını engelleyerek yılda fazladan bir haftalık kazanç sağlamasına yardım edecek. Petroamazonas EP, pompa ve sondaj gibi önemli tesis üretim süreçleri için dizel jeneratörlerin elektrik sağladığı Ekvator’un farklı yerlerindeki dört tesisine, ABB’nin güç yönetimi özelliğine sahip Emax 2 açık tip devre kesicilerinden kurdu. Sürekli enerji teminini sağlamak ve üretim sürecinin devamlılığını korumak, petrol ve gaz sektöründeki başarının anahtar etkenleridir. ABB Emax 2, doğru koruma ve güç tüketimi ile güç kaynağı arasında denge sağlayarak bunu desteklemektedir. Dünya üzerinde yedi iletişim standardına sahip tek devre kesici olarak, herhangi bir otomasyon veya denetim sistemine kolayca entegre olabilir. ABB Devre Kesiciler ve Yük Ayırıcılardan sorumlu dünya başkanı Giampiero Frisio “Emax 2 enerji yönetimini kolay bir şekilde

sağlayabilmek için geliştirildi, Emax 2 enerji şebekelerini otomatik olarak izleyen ve kontrol eden dünyadaki tek devre kesicidir.” dedi. Petroamazonas EP, Ekvator petrol üretimini optimize etmek için en son teknolojileri ve küresel kalite standartlarını kullanmaktadır. ABB’nin mühendisleri, Petroamazonas EP’nin tesislerinde üretken olmayan süreyi azaltmak üzere tesisin zorlu çalışma ortamının taleplerini karşılayan özel bir çözüm geliştirmek için müşteri ile yakın bir şekilde çalıştı.

ABB’nin güç kontrol fonksiyonuna sahip eşsiz devre kesicisi Ekvator’un kamu petrol şirketinin duruş süresini azaltacak Quito

Emax 2, dünya üzerinde kolay entegrasyon için

yedi

haberleșme protokolünü destekleyen tek devre kesicidir

Emax 2

dahili fonksiyonlar: - daha yüksek verim için gücün kontrolü - dizel jeneratör ve elektrikli cihazların korunması

ABB Ekvador’un kamu petrol șirketinin yılda

1 hafta daha fazla*

üretim yapmasını sağlıyor * Bozuk bir sondaj delgisinin değiștirilmesi için 5 gün gereklidir

54 Kasım

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

TBP Başkanı Serhat Özeren

“Baz istasyonlarının sağlık sorunları ile İLGİSİ YOK” Teknoloji Bilgilendirme Platformu (TBP) tarafından yapılan yazılı açıklamada, baz istasyonlarının iletişimin en önemli parçası olduğu ve baz istasyonları olmadan cep telefonu iletişiminin yapılamayacağı ifade edildi.

T

BP Başkanı Serhat Özeren, baz istasyonları için belirlenen limit değerin zararlı sınırın çok çok altında olduğunu belirterek, “Türkiye’de iletişimin vazgeçilmez bir unsuru olan baz istasyonları, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yapılan düzenlemelerle kurulmakta ve uygulanmaktadır. Yerel yönetimler rant ve benzeri gerekçelerle baz istasyonlarını kaldırma girişiminde bulunuyorlar. Bunu yaparken de sağlık gerekçelerini öne sürüyorlar. Baz istasyonlarının sağlık sorunları ile ilişkilendirilmemesi gerekir” diye konuştu. Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Baz istasyonları, iletişimin vazgeçilmez bir parçasıdır. Dünya sağlık otoriteleri, elektromanyetik dalgaların zarar vermeyecek limit olarak, tavsiye niteliğinde 41 Volt/Metre değer belirlemiştir. Türkiye bu değerin çok altında olan 9.16 değerini yönetmeliklerle uygulamaktadır. Baz istasyonları üzerinden rant elde etmek isteyen çevrelerin kamuoyunu sağlık gerekçeleriyle yanıltması kabul edilemez. Bilimsel gerçeklerle bağdaşmayan açıklamalara itibar edilmemesi gerektiğini kamuoyunun dikkatine sunarız.”

55 Kasım

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

Hes Kablo ‘İşbaşı Eğitim Programı’ ile istihdam oluşturmaya devam ediyor Hes Kablo, İŞKUR tarafından düzenlenen ‘İşbaşı Eğitim Programı’ ile 2011 yılından bu yana kendi bünyesinde hem kurs açıyor hem de mezun olan kursiyerleri iş sahibi yapıyor. Hes Kablo, İşbaşı Eğitim Programı’na dâhil olduğu günden bu yana 394 kursiyeri mezun etmenin yanında, kursiyerlerin yüzde 94’ünü de kurs süresi tamamlandıktan sonra iş sahibi yaptı.

H

ali hazırda kurs başarı oranı eğitici, mühendis, çalışanlar ve kursiyerlerin gayretiyle yüzde 100’e yaklaşan Hes Kablo, 2016 yılında da büyüme hedefleri doğrultusunda yeni kurslar açarak kapasitesini artırmayı planlıyor. Hes Kablo bünyesindeki ‘İşbaşı Eğitim Programı’na 18-29 yaş aralığında öğrenmeye açık ve meslek edinmek isteyen kişiler katılırken şu an 22 kişilik Kablo İmal Üretim Operatörlüğü kursu Hes Kablo tesislerinde devam ediyor. İŞKUR tarafından işgücü piyasasında tecrübesi olmayan kişilere deneyim kazandırarak istihdam edilebilirliği artırmak amacıyla başlatılmış olan ‘İşbaşı Eğitim Programları’ ile ilgili bilgi veren Hes Kablo Genel Müdür Ticari Yardımcısı Şükrü Kakillioğlu, “Hes Kablo olarak bünyemizde açtığımız programlarla beceri kazandırma ve iş edindirme seferberliğine tam destek vermekten gurur duyuyoruz. Her geçen yıl ürün yelpazesinde ve üretim kapasitemizdeki gelişimle beraber istihdam konusunda da büyümeyi hedefliyoruz. Ürünlerimizi tüm dünyada 132 ülkeye ulaştırıyoruz. Ürün kalitemizle beraber, sürdürülebilir ve nitelikli işgücü istihdamı konusundaki arzumuzu da İşbaşı Eğitim Programları vasıtasıyla destekliyoruz. Hes Kablo olarak işveren ve işgücünü bir araya getirmeye yönelik bu tür organizasyonların her zaman destekleyicisiyiz ve üyesi olmaktan kıvanç duyuyoruz” dedi. Programın sağladığı avantajları da aktaran Şükrü Kakillioğlu şöyle devam etti: “Sektörümüz gereği temininde sıkıntı çektiğimiz meslek dalları ve ilgili modül programlarla İşbaşı Eğitim Programları kapsamında programlar açarak, eğitim süreleri boyunca kursiyerlere işin gereğini öğreterek, hem işgücü yetiştiriyor hem de kursiyerlere meslek öğretiyoruz. İş başında mesleki eğitim verilmesi, üretim süreçlerinin bizzat görerek öğrenilmesi sebebiyle Hes Kablo olarak kişiler hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olma ve daha isabetli karar verme imkânına sahip oluyoruz. İhtiyaç duyduğumuz işgücünü kendi bünyemizde, kurum

56 Kasım

2015

kültürümüze uygun şekilde yetiştirme fırsatı bulmamız bu programdan faydalanmamızdaki ana etkenlerden biridir. Bu süreçte kursiyerlerin de kurum kültürünü tanıyıp bu ailenin birer ferdi olmak üzere, özverili çalışmaları da verimliliğimizi artırıyor. İşbaşı Eğitim Programları boyunca, kişilerin gelişimini gözlemleyerek öğrenme süreçlerini takip etme şansı elde etmemiz, programın önemli avantajlarının en başında yer alıyor.” Ayrıca, İŞKUR İl Müdürlüğü Türkiye çapında İşbaşı Eğitim Programı’nın yapıldığı ‘Örnek uygulama yapılan işyeri’ olarak geçen hafta Hes Kablo’yu ziyaret etti.


HABER

www.elektrikdergisi.com

DOĞU VE GÜNEY AFRİKA ÜLKELERİNİN ENERJİSİ FG WILSON TÜRKİYE’DEN FG WIlson Türkiye, yatırımlarla gelişen Afrika ülkelerinin ihtiyacı olan enerjiyi sağlamak üzere Afrika pazarına girdi.

F

G Wilson Türkiye, Doğu ve Güney Afrika bölgelerinde özellikle petrol ve gaz sektörü, telekom ve şehir alt yapısı yatırımları, imalat ve endüstrinin gelişimine paralel oluşan ve devlet şebekelerinin karşılamakta yetersiz kaldığı enerji ihtiyacını, kesintisiz enerji sağlayan jeneratör sistemleriyle FG Wilson Türkiye destekliyor. Nijerya, Uganda, Kenya, Tanzanya, Gana ve özellikle Güney Afrika’da devlet şebekesi yetersizliklerinden kaynaklanan elektrik kesintileri ve elektrik krizinin çözümü, FG Wilson Türkiye’den geldi. Doğu ve Güney Afrika bölgelerinde jeneratör pazarının büyüme oranları yıllık yaklaşık yüzde 10’lar seviyesinde ilerliyor.

Konuyla ilgili konuşan FG Wilson Türkiye ve Bölge CEO’su Köksal ER: “FG Wilson Türkiye olarak son dönemde bu bölgeye yoğun sevkiyat gerçekleştiriyoruz. Küresel standartlarından taviz vermeyen, 1966’dan beri Avrupa’nın en büyüğü, dünyanın en önde gelen jeneratör sistemleri markası olarak en üst düzey kalitede ürün ve hizmet sunduğumuz için Doğu ve Güney Afrika pazarının da en çok tercih edilen markasıyız. Ayrıca örneğin Batı Afrika’da da MNG Gold’un Liberya Altın Madenlerinin enerji ihtiyacı için tercih ettiği 6 adet P1375E3 tipi jeneratör sistemleri FG Wilson’dır. Özellikle Türk müteahhitlerle bölgede pek çok projeye imza atıyoruz.” dedi.

METEOROLOJİ FUARI 21-23 OCAK TARİHLERİ ARASINDA ANKARA’DA

T

ürkiye’nin ilk METEO EXPOMeteoroloji, Ölçümleme Teknolojileri Ve Ekipmanları Fuar ve konferansı, 21-23 Ocak 2016 tarihleri arasında Ankara Congressium Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. Meteorolojik tahminler sadece gündelik hayatı değil; iş dünyasını da yakından ilgilendiriyor. Gelişen teknolojilerle birlikte bu tahminler, başta enerji sektörü olmak üzere birçok özel sektör tarafından yakından takip ediliyor. Bu noktadan hareketle Demos Fuarcılık tarafından düzenlenecek olan METEO EXPO Meteoroloji,

Ölçümleme Teknolojileri Ve Ekipmanları Fuarı ve konferanslarına Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yanı sıra 35 adet yerli ve yabancı firma katılacak. Meteorolojistler, rüzgâr ve güneş enerjisi üretim ve işletmecileri, havayolu şirketleri, gemi nakliye şirketleri, liman ve marina işletmecileri, meteorolojik ve tarımsal araştırma enstitüleri ile sivil ve askeri havaalanı yöneticilerinin yanı sıra Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, İran, Irak, Ürdün, BAE gibi ülkelerin Meteoroloji Müdürlükleri’nin davet edildiği fuarı 1500 profesyonel ziyaretçinin gezmesi bekleniyor.

57 Kasım

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

MAKEL MOSKOVA INTERLIGHT FUARI’NDA YER ALDI Elektrik malzemeleri sektöründe Rusya’da önemli bir güce sahip Makel Şirketler Grubu 10–13 Kasım 2015 tarihleri arasında Rusya’nın aydınlatma ve yapı alanında en büyük fuarı olarak kabul edilen Interlight Fuarı’na katıldı.

M

oskova’nın Expo Center Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen fuara yeni tasarımlı farklı tarzda bir stant ile katılan Makel Şirketler Grubu, ürün sunumu ve stant görselliği ile ziyaretçilerden tam not aldı. Anahtar – Priz ürünlerinden Akıllı Ev Otomasyon Sistemlerine kadar tüm ürün kategorilerinin sergilendiği fuarda önemli iş bağlantıları sağlandı ve karşılıklı görüşmeler yapıldı. Rusya’da sektöründe tanınan ve ülkenin en iyi iş ortakları ile birçok ürün grubunda çalışan Makel Şirketler Grubu, bayi ve bayilerinin müşterilerini fuar süresince çok özel bir ortamda ağırladı. Fuarla ilgili bir açıklama yapan Makel Şirketler Grubu Satış ve Pazarlama Direktörü Serkan Emsal 1990’lı yılların başından bu yana Rusya pazarında önde gelen markalar arasında olduklarını vurgulayarak “ Makel markası kalitesi, estetiği ve ülkenin her yerine ulaşan dağıtım ağı ile Rus tüketicilerin güven duyduğu bir marka olmuştur. Makel olarak bir yandan ürün gamımızı sürekli genişletirken, diğer yandan da Rusya’da pazarlama çalışmalarımıza ağırlık veriyoruz. Ürün gamımız ile Rusya pazarının en önemli ve güvenilir markası olmak hedefimize hızla yürüyoruz. Ülkede oluşan ekonomik kriz döneminde bayilerimizi destekleyerek raf payımızı ve güçlü imajımızı koruduk. Müşterilerimizi olumsuz havadan kurtarmak ve bir nebze desteklemek için satış kampanyaları organize ettik. Ülkenin her bir noktasına ulaşan pazarlama ekibimiz, markamızın var olan bilinirliğini daha da artırmak üzere yeni stratejiler geliştiriyor. 2016 yılında yeni ürünler ve kategoriler ile ağırlığımızı hissettireceğiz.” dedi. Emsal söyle devam etti : “2016 yılı için planladığımız tüm aksiyonlar ile Rusya’da markaya yönelik talebin artmasını sağlayacağız. Rusya’ya ilk giren Türk firması olarak geçmişte çok önemli başarılara imza attık. Makel gerek geniş ürün gamı gerekse de ürün kalitesi ile iş ortaklarımız ve son kullanıcılarımızdan beğeni görmektedir.” dedi.

58 Kasım

2015

ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNE KOLAYLIK

E

lektrik dağıtım şirketleri 5 yıl içerisinde yapacakları yatırımları aboneden tarife yoluyla 10 yılda tahsil edecek. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) dolar kurundaki artış nedeniyle “zor günler” geçirdiklerini belirten elektrik dağıtım şirketlerinin beklediği tarife dönemi ve itfa kararlarını açıkladı. Yeni uygulama dönemi, 2016’dan itibaren 5 yıl olacak. Dağıtım şirketleri, bu dönemde yapacakları yatırımları, tarifeler üzerinden abonelerden 10 yıl içinde geri alacaklar. Elektrik dağıtım şirketleri, 5 yıllık tarife döneminde elektrik şebekesine yapmayı planladıkları yatırıma ilişkin projeksiyonlarını da EPDK’ya sundu. Elektrik dağıtım şirketleri, yılda 5 milyar TL, 5 yılda 25 milyar TL yatırım projeksiyonu hazırladı. Yıllık yatırım tutarı, bir önceki uygulama döneminde 1.8 milyar TL olmuştu. EPDK’nın, sunulan yeni projeksiyonu da dikkate alarak, toplam yatırım tutarı konusunda kısa süre içinde karar vermesi bekleniyor.


HABER

www.elektrikdergisi.com

MItsubIshI ElectrIc, M80 ve M800 serisi CNC kontrol ünitelerini tanıttı MItsubIshI ElectrIc, İstanbul’da TItanIc BusIness Otel’de, 2016 yılında WIN Otomasyon Fuarı’nda sergilenmesinin ardından Türkiye’de satışa sunulacak M80 ve M800 serisi CNC kontrol ünitelerinin Türkiye lansmanını gerçekleştirdi.

S

erinin ilk lansmanı ise bu yılın Mart ayında Tayvan TIMTOS Fuarı’nda yapıldı. M80 ve M800 serisinin makine imalatçıları bayilerine tanıtıldığı Türkiye lansmanında Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa, markanın yüksek teknolojiye sahip CNC ürünlerinin başta otomotiv ve metal işleme sektörü olmak üzere bütün dünyada birçok sektörde standartları belirlediğini vurguladı. Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa ve birim yöneticilerinin katılımıyla düzenlenen etkinlikte Mitsubishi Electric’in dünyada önemli bir oyuncu olduğu Mekatronik CNC sektöründe yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verildi. Mitsubishi Electric’in satış, mühendislik ve satış sonrası hizmetler sunan Mekatronik CNC departmanı, etkinlik boyunca davetlilerin sorularını yanıtladı. Simülatörleri sergilenerek lansmanı gerçekleştirilen M80 ve M800 serisi CNC kontrol üniteleri büyük ilgiyle karşılandı. Mitsubishi Electric Türkiye’nin etkinliğinde açış konuşmasını yapan Başkan Masahiro Fujisawa, Mitsubishi Electric Corporation’ın, 2012 yılından bu yana üç yıldır kendi yapılanması ile Türkiye’de, İstanbul merkez ofisinde faaliyet gösterdiğini belirtti. Masahiro Fujisawa, “Mitsubishi Electric Türkiye olarak bu güzel ülkede var olduğumuz süre boyunca pek çok projede yer aldık, pek çok alanda hizmet verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Sunduğumuz ürün ve hizmetlerle Türkiye’nin geleceğinin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Masahiro Fujisawa, konuşmasına şöyle devam etti: “Mitsubishi Electric, hizmet verdiği tüm sektörlerde pazarın ve kullanıcıların gerçek ihtiyaçlarını

analiz edip anlayarak kazandığı deneyimle sektörüne ileri teknoloji çözümler sunan bir marka. Türkiye’de M70 ve M700 serisi, iş ortaklarımız ve son kullanıcılar tarafından çok beğenilmişti. Bugün ise bu beğeniyi daha ileri seviyeye taşıyacak, Mitsubishi Electric M80 ve M800 serisi CNC kontrol ünitelerinin Türkiye lansmanını gerçekleştiriyoruz. 2016 yılında Türkiye’de satışa sunacağımız bu ürünümüzün de sektörde büyük ilgi ile karşılanacağını düşünüyoruz.” Başkan Masahiro Fujisawa’nın ardından Mitsubishi Electric’in Mekatronik CNC departmanından birim yöneticileri etkinlikte gerçekleştirdikleri kapsamlı sunumlarla yeni ürünleri M80 ve M800 serisi CNC kontrol ünitelerinin özelliklerini anlattılar.

59 Kasım

2015


DOSYA

www.elektrikdergisi.com

Yeni Hükümet Programında

“Enerji Güvenliği” ve Düşündürdükleri

64. Hükümet Programı 25 Kasım 2015 günü Başbakan tarafından TBMM konuşması ile açıklandı. Belirgin ifadeler ve rakamlardan çoğunlukla uzak durulan bir metin ile Türkiye’nin yeni dönemindeki enerji hedefleri anlatılmaya çalışılıyor.

60 Kasım

2015


“Enerji Güvenliği”

“Enerjinin nihai tüketiciye sürekli, kaliteli, güvenli, asgari maliyetlerle arzını ve enerji temininde kaynak ve bölge çeşitlendirmesini esas almaktayız. Hızla kalkınan bir ülke olarak mevcut enerji kaynaklarımız, ülkemizin ihtiyacını karşılayacak düzeyde değildir. Bu alanda arz güvenliğinin sağlanması için bir taraftan yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının harekete geçirilmesi, diğer taraftan enerji verimliliğinin artırılması temel hedeflerimizdendir. Ayrıca, yurtdışı enerji kaynaklarının uzun vadeli ve sürdürülebilir bir zeminde sağlanabilmesi için gerekli faaliyetler gerçekleştirilecektir. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı mümkün olan en üst düzey- de değerlendirmeyi ve nükleer teknolojiyi elektrik üretiminde kullan- mayı öngörmekteyiz. Enerjinin israf edilmemesi ve çevresel etkilerinin asgariye indirilmesi ile ülkemizin uluslararası enerji ticaretinde stratejik konumunu güçlendiren rekabetçi bir enerji sistemine ulaşılması temel amacımızdır. Nükleer enerjide somut adımlar atarak 4.800 MW gücünde Akkuyu’da ve 4.480 MW gücünde Sinop’ta olmak üzere 2 adet nükleer santralin yapılması için anlaşmayı imzaladık. Bu iki santrale ek olarak görüşmelerini yürüttüğümüz 3. santralin yapımına bu dönemde başlayacağız. Tüm illerde konut sektörüne doğal gaz iletiminin tamamlanmasını planlamaktayız. Doğal gaz depolama kapasitesini artıracağız. Bu kapsamda, yapımı de- vam eden Tuz Gölü Yeraltı Depolama Projesi’ni tamamlayacağız. Azerbaycan ile hükûmetler arası anlaşmayla imzaladığımız, TransAnadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) Projesi’ni bu dönemde hayata geçireceğiz. Trans Adriatik Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’yle (TAP) doğalgazın Yunanistan ve Arnavutluk üzerinden İtalya’ya ulaşması, Irak-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’yle de Türkiye ve Avrupa için gaz alışı gerçekleşmesi hedeflenmektedir.

Nükleer enerjide somut adımlar atarak 4.800 MW gücünde Akkuyu’da ve 4.480 MW gücünde Sinop’ta olmak üzere 2 adet nükleer santralin yapılması için anlaşmayı imzaladık. Bu iki santrale ek olarak görüşmelerini yürüttüğümüz 3. santralin yapımına bu dönemde başlayacağız. Tarımsal amaçlı kullanılamayacak nitelikte 6.000 hektar alanda 4.000 MW kapasiteye sahip Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesinde 2016 yılında yatırımcılara yer tahsisi yapılması hedeflenmektedir. Dolgu hacmi bakımından Türkiye’nin 2. büyük, 1.200 MW’lık kurulu gücüyle 4. büyük baraj ve HES olacak Ilısu Santrali ile yıllık ortalama 3,8 milyar KW/s enerji üreteceğiz. 270 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın 3’ncü yüksek barajı olacak Artvin Yusufeli Barajı’nı tamamlayacağız. Komşu ülkelerle elektrik ticareti kapasitesini artıracağız. Elektrik iletim şebekesinin altyapısının güçlendirilmesi ve modern bir şebeke haline dönüştürülmesine yönelik çalışmalarımız devam edecektir.

61 Kasım

2015


DOSYA

www.elektrikdergisi.com

“Ödemeler Dengesi”

Başlığı altında 74. sayfada “Enerji” ile ilgili şu cümleler geçilmiş.

2010 yılında başlatılan elektrik üretim varlıklarının özelleştirilmesine devam edilecektir. (Cümle neden “edeceğiz” diye bitmemiş, “edilecektir” olmuş?) Enerjiyi verimli tüketen ürünlerin verimsiz ürünlere oranla kullanımının artırılması özendirilecektir. (Cümle neden “özendireceğiz” diye bitmemiş? Kim özendirecek?) Afşin-Elbistan gibi büyük linyit havzaları ile daha düşük kapasiteli diğer rezervlerin değerlendirilmesini sağlayacağız. Yurt içi ve yurt dışı petrol ve doğal gaz aramaları ve üretimini artıracağız. Kömür ve jeotermal gibi yerli kaynakların potansiyelinin tespitine yönelik arama faaliyetlerini azami düzeye çıkaracağız. Kaya gazı konusunda ise kapsamlı araştırma faaliyetlerinin yürütülmesini sağlayacağız. Demir cevheri, mermer ve bor başta olmak üzere sanayi hammaddelerinin yurtiçinde arama ve üretimine öncelik vereceğiz. Türkiye ekonomisi için temel ve kritik olan hammaddelerin güvenli teminine yönelik strateji oluşturacağız. Kritik hammadde, maden ve minerallerin ihracatında düzeni sağlayacak ve katma değeri artıracak bir sistem kuracağız. Başta nadir toprak elementleri olmak üzere, Türkiye’de yer alan ham- maddelerin aranması ve üretilmesine yönelik arama programı başlatacağız. Madencilik sektörünün çevre mevzuatına uyumunu geliştireceğiz. Madencilik sektöründe iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin artırılmasına yönelik olarak maden kanunu ve diğer ilgili kanunlarda yaptığımız düzenlemeleri etkili bir şekilde uygulayacağız. Krom ve mermer gibi madencilik ürünlerinin yurtiçinde işlenmesi ve oluşan katma değerin artırılmasını sağlayacağız. Küresel ölçekli ve rekabet gücü yüksek madencilik şirketlerinin oluşturulmasını destekleyeceğiz. Yeni dönemde önemli bir reform alanımız ‘Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretimi Öncelikli Dönüşüm Programı’mızdır. Programımızın amacı; enerji alanında yerli kaynaklarımızı maksimum düzeyde harekete geçirmek suretiyle dışa bağımlılığımızı azaltmaktır. Ayrıca ‘Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Öncelikli Dönüşüm Programımız’la da bir yandan daha az karbon salınımıyla çevreyi korurken, diğer yandan daha az girdi kullanımıyla rekabet gücümüzü artırmayı amaçlamaktayız. Programla birincil enerji yoğunluğunu azaltırken, kamu binaları ve tesisleri başta olmak üzere enerji verimliliğini yaygınlaştıracağız.”

62 Kasım

2015

Enerji sektöründe girdi mahiyetinde olan ve üretilmesi yüksek katma değer sağlayacak hedef ürünler listesini çıkararak bunların üretimine yönelik yatırımları destekleyeceğiz. Rüzgâr, güneş, hidroelektrik gibi alternatif enerji kaynakları üreten tesislerde kullanılan, makine ve teçhizatın yurtiçi üretiminin payını artıracağız. MTA’nın yurtdışında da madencilik faaliyeti yapabilmesini sağlayacağız. Demir çelik sektörünün hurda girdiye olan bağımlılığını azaltacağız. İnorganik kimya, biyoyakıt, alternatif kompozit malzemeler gibi alanlarda Ar-Ge faaliyetlerini teşvik edeceğiz. Elektrikli araçlar için prototip batarya üretimini gerçekleştireceğiz. Yüksek teknolojili ürünlere yönelik yatırımları ülkemize çekmek üzere serbest bölgelerin cazibesini artıracağız. Başta finansal ortamı iyileştirmeye yönelik olmak üzere yerli makine üreticilerinin rekabet gücünü artıracak mekanizmalar oluşturacağız.

“Çevrenin Korunması”

Başlığı altında 130. sayfada Paris COP21 toplantısı öncesi alınan hedefler anlatılmış. Küçük hidroelektrik santrallere (HES) ilişkin çevre duyarlılığını en üst düzeyde hayata geçirecek, bu amaçla gerekli düzenlemeleri hızlı bir şekilde yaparak etkili bir şekilde uygulayacağız. Prensip olarak 10 MW kurulu gücün altındaki HES’lere izin vermeyeceğiz.

“Bölgesel ve Uluslararası İşbirlikleri”

Sayfa 152’de Paris COP21 Toplantısı’na atıfta bulunulmuş. Çağımızın en önemli sınamalarından olan iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası toplumun sarf ettiği çabalara etkin biçimde katılmaya ve 30 Kasım-11 Aralık 2015 tarihlerinde Paris’te yapılacak BM İklim Değişikliğiyle Mücadele Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Konferansı’ndan olumlu bir sonuç alınması yönündeki çabalarımıza devam edeceğiz.


64. Hükümet Programında ilk göze çarpan, özellikle “Enerji Güvenliği” kapsamında metin akışına uymayan cümleler. Genelde çok dağınık bir anlatım var. “Enerji Güvenliği” metninde, rakam çok az kullanılmış. Hedef rakamlar konmamış, kurulu güç, emre amadelik, kapasite hedefleri belirsizleştirilmiş. Enerji konularında net rakamlar ortaya koymak gerekir. Kavramlar çok üstü kapalı, belirsiz cümleler ile geçilmiş. Teknik dilden uzaklaşılmış. Sosyal bilimcilerin jargonu- anlatım dili kullanılmış. Bazı cümleler metin akışına uymayan şekilde farklı yerlere konmuş, anlatım karışmış. Hükümet programına bir diğer göze çarpan ayrıntıysa şu: Uluslararası finans piyasalarında oluşan, yeni COP21 çevre politikalarından uzak, farklı politikalar açıklamak, günümüzün gerçeklerine uymuyor. Fosil yakıtlar, doğalgaz, ithal kömür, kaya gazı konularında yapılan siyasi tercihler, piyasa beklentilerini zorlayamaz. Yatırım politikalarının uygulanabilmesi için, yatırımcıların risk iştahı, proje finansman çevrelerinin, uluslararası genel kabul görmüş ilkelerin dikkate alınması gerekir. Sadece siyasi iradenin isteği, sonuç getirmez. Hükümet tarafından belirtilen bu metni enerji piyasalarında çalışanlar tarafından mutlaka okunuyor ve yabancı dillere tercüme ediliyor. Yabancı yatırımcıların, yabancı finans kurumların önüne geliyor ve onlar da bunun üzerinden analiz ve planlarını oluşturuyorlar. Bu açıdan bakıldığında ortada rakam yok, yani bir anlamda belirgin bir hedef yok. Bu denli önemli ve kapsayıcı bir metinde yabancı yatırımcıların önüne konabilecek daha kapsamlı, net rakamlara dayalı, hedefleri belli bir doküman olması gerekirdi. Bu yazının oluşması ve derlenmesinde en büyük rolü oynayan Sayın Dr. Haluk Direskeneli’ye teşekkürlerimizi sunarız…

Yüksek teknolojili ürünlere yönelik yatırımları ülkemize çekmek üzere serbest bölgelerin cazibesini artıracağız.

“Türkiye sera gazı salım indirimine dair ‘Niyet Edilmiş Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkısını’ artıştan azaltım bazında yüzde 21’e kadar indirim olarak açıklamıştır. Ancak bu oran yapılacak detaylı analizlerle revize edilebilecektir. “Neden”edilebilecektir? Neden net bir ifade yok?” 63 Kasım

2015


Tuncay Derman, Kasım 2015

İMPARATORLUK ANILARI

T

ürkiye Enerji/Elektrik Tarihi’nde iz bırakan olayların başında, 20. yüzyılın ikinci yarısında Türkiye Elektrik Kurumu (TEK)’nun kurulması, TEK’in kısa döneme sığdırılan ülkenin Enerji/Elektrik alanında kaderini değiştiren, ülkemizi bırakınız illeri, ilçeleri, belli sanayi merkezlerini, köylerine, mahallelerine, mezralarına varıncaya kadar elektrik enerjisine kavuşturan faaliyetleri ve sonunda bu önemli kamu kurumunun globalleşme/ küreselleşme akımının kurbanı olarak parçalara ayrılıp tarihin tozlu sayfaları arasına gömülmesi gelir. Yukarıdaki paragrafı, bir açıdan fotoğrafı oluşturan Türkiye Enerji/ Elektrik Sektörü’ne ilişkin bütün gelişmeler,1970 ile 1990 yılları arasındaki 20 yıla sığmıştır. Bu hızlı gelişmeden kısa bir süre sonra TEK, (26 Nisan 1994’de) önce TEAŞ ve TEDAŞ olarak ikiye, aradan yedi yıl geçmeden (3 Mart 2001’de) bu kez ikiye bölünmüş parçalarından biri olan TEAŞ, Elektrik Üretim, İletim, Ticaret (EÜAŞ, TEİAŞ, TETAŞ) olarak üç parçaya ayrılarak, toplamda Elektrik Üretim, İletim, Ticaret, Dağıtım hizmetleri (EÜAŞ, TEİAŞ, TETAŞ ve TEDAŞ) olarak dört ayrı Kurum halinde Türkiye Enerji/Elektrik Sektörü’nde, küreselleşme akımının birçok dünya ülkesine göre oldukça erken etkisiyle, Enerji/Elektrik Serbest Piyasası dönemine yelken açmıştır. Dünyayı sarsan küreselleşme akımlarına çok erken bel bağlayan ülkemiz politikasının ve politikacısının rüzgârıyla oluşan bu yelken açılışı, özellikle Avrupa’daki (FransaEDF, İngiltere-CEGB, İtalya-ENEL)

64 Kasım Mart

2015

başarılı benzer kamu Enerji/Elektrik Kurumları örnek alınarak uzun çabalar sonucu 70’li yılların başında kurulmuş olan TEK’in, dolayısıyla kısa dönemde ülkemiz için önemli yaşamsal endüstriyel başarılara imza atmış olan döneminin tartışmasız mükemmel kamu Enerji/Elektrik organizasyonunun çeyrek yüzyıla yakın (24 yıl) çok da uzun olmayan bir sürede sonunu getirmiştir. Bu üç paragraflık girişi şu nedenle yapıyorum. Bir süre önce bir arkadaşımda gördüğüm Kamu Elektrik Sektörü’müzle ilgili Nisan 2015 baskılı bir “Anı” kitabı1 ilgimi çekti. Kamu Elektrik Sektörü’müze ilişkin kitap yayınları çok sınırlı olduğu için kitabı ilgiyle inceledim. Kitabın barkodu ve hologramı olmadığı için piyasada satılmayan bir baskı olduğu anlaşılıyordu. Açıklanmasa da sponsor destekli intibaını veren kalın cilt kapaklı, kuşe kağıda lüks baskılı 215 sayfalık anı kitabının yazarı, uzun dönem TEK çatısı altında birlikte emek verdiğimiz TEK’in eski Genel Müdürlerinden.2 Yazarının, “anıları” dışında “Sunum”u 15 sayfa, yarısından çoğu oldukça uzun tuttuğu3 kendi “anıları” olmak üzere kitaba tüm katkısı 40 sayfa, yani kitabın yüzde 20’si kadar. Gerisini nasıl seçildiklerini bilmediğimiz otuz eski TEK çalışanının biyografileri ve anıları oluşturuyor. 1 Kitap: “Otuz Kalemden Elektrik Sektörünün Dünü Bugünü, Anılar”. (Kitabın isteme adresi 7 Haziran 2015’te İnternet Enerji Platformu’nda duyuruldu.) 2 Muhittin Babalıoğlu 3 Basit bir hesapla kitapta anı başına ortalama 6,5 sayfa düşüyor.

Kitapta anılarına ya da sadece biyografilerine yer verilen hayatta/ rahmetli 30 eski TEK çalışanının bazılarıyla TEK’de çalıştığım -kurumun ikiye bölündüğü tarihe kadar olandönemde (yaklaşık çeyrek yüzyıl) karşılaşmadığımı görüyorum. Bu kitaba erişebilenlerin de, genellikle benim gibi TEK toplumunun üyesi olarak bu Kurum’a emek vermiş emekliler olacağını düşündüğümden, onların da “Kim Kimdir?” konusunda aynı tereddüdü yaşayacaklarını sanıyorum. Aslında Enerji’nin ve özellikle Elektrik Enerjisi’nin odağındaki TEK gibi kamu kurumlarının sadece kamuoyundan değil, kendi çalışanlarından bile esirgenen, “Devlet sırrı” olarak nitelenemeyen, gelecek kuşaklara olumlu ve olumsuz yanlarıyla ışık tutacak, ders olacak olaylarının “anılar” biçiminde kitaplaştırılması kutlanmaya değer. Ancak, bu onaylanabilen girişim,


DÜNYAYI SARSAN KÜRESELLEŞME AKIMLARINA ÇOK ERKEN BEL BAĞLAYAN ÜLKEMİZ POLİTİKACISININ RÜZGARIYLA OLUŞAN YELKEN AÇILIŞI, AVRUPA’DAKİ BAŞARILI BENZER KAMU ELEKTRİK KURUMLARI ÖRNEK ALINARAK UZUN ÇABALAR SONUCU KURULAN TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU (TEK)’İN, KISA DÖNEMDE ÜLKEMİZ İÇİN ÖNEMLİ BAŞARILARA İMZA ATMIŞ OLAN BU KAMU ENERJİ ORGANİZASYONUNUN ÇOK DA UZUN OLMAYAN BİR SÜREDE SONUNU GETİRMİŞTİR. geçmişte yaşanmış olan “onaylanması güç” tutum ve davranışları bugünlere de taşımamak kaydıyla. Üzülerek görüyoruz ki -araya vaziyeti kurtarmak için serpiştirilen, birkaç paragraf sonra değineceğim “İmparatorluk” tanımı dışındaki TEK çalışanlarını (bunlardan TEK’in üçüncü Genel Müdürü sayın Behçet Yücel’i en başa alıyorum) soyutlarsak- bu son “anılar” belgesinde “onaylanması güç” tutum ve davranışların yaklaşık yarım yüzyıl sonra 2015 versiyonu ile karşı karşıyayız. “Onaylanması güç” tutum ve davranışlardan ne kastettiğimi, biri öncelikle günümüzle, diğeri geçmişle ilgili olarak iki aşamada açıklamam gerekiyor. Günümüzle ilgili olarak, sevgili Osman Sevaioğlu hocamızın tanımıyla geçmişin (70’lı yıllar)“efsane” TEK Genel Müdürü F. Behçet Yücel ağabeyimiz daha önce yayınladığı anı kitabı gibi (1974, Yüksek gerilimli Yıllar), TEK hakkında yeni bir anı kitabı ya da genel anlamda bir kitap hazırlasa ya da benim böyle bir kitap projem olsa, bu kitapta Kurumun hayatta olan, kendilerine ulaşılabilen branş ve kişi gözetilmeden istisnasız tüm eski çalışanları olurdu. Bunun istisnası düşünülemez. Şu anda Ankara’da bile bu özellikte kendilerine rahatça ulaşılabilecek daha çok değerli, yaşamda olan TEK emekçileri, emeklileri bulunuyor. TEK’İN ALTIN DEVRİ Geçmişle ilgili olanı anlatmam ise ilki gibi kısa olmayacak. Dergimize Mektup’larımda genellikle söz ettiğim gibi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu 4 olarak kurulan Türkiye Elektrik Kurumu (TEK), “Altın Devri” olarak niteleyebileceğimiz kuruluşunu izleyen ilk on yılda iki önemli dev boyutta projeye odaklanmıştı. 4 TEK’de çalıştığım dönemde bu “ilgili kuruluş” kuralını “bağlı değil, kendi göbeğini kendi kesen” diye esprili olarak tanımlıyorduk.

Bunlardan birincisi “Türkiye Ulusal Elektrik Sistemi’nin ülke genelinde oluşturulması” projesi, ikincisi de birinci projenin uzantısı olarak “Türkiye’nin Köylerinin Elektriklendirilmesi” projesiydi. Her iki dev projede de hedef “Tüm Türkiye”, yani “ülkemizin en ücra köşelerine, illerine, ilçelerine, köylerine, mahallelerine, mezralarına kadar elektrik iletim ve dağıtım şebekelerinin uzatılması, istisnasız tüm yerleşimlerin ve sanayi bölgelerinin ulusal sisteme bağlanması, tüm köylerimizin elektriğe kavuşturulması” olarak saptanmıştı. Yukarıda belirttiğim gibi bu iki dev proje de 20 yıl gibi oldukça kısa bir sürede başarıyla tamamlandı. Bu dev projeleri başaran TEK’in mühendislik ağırlıklı hizmet birimleri Planlama, Finansman, Üretim, İletim, Dağıtım Proje, Tesis ve İkmal (Lojistik) teknik ve idari branşları ile Köy Elektrifikasyonu Grubu’nda -Üretim, İletim dışında- aynı branştaki birimlerdi. Ulusal Elektrik Şebekesi tamamlandıkça görevi Üretim, İletim, kısmen de Dağıtım İşletme birimleri devralıyordu. Bu denli önemli hizmetleri bu denli kısa sürede ülkemize kazandıran TEK’in ilk faaliyet döneminde tüm hizmet birimlerinin bir araya toplandığı bir hizmet binası bile yoktu. Ankara Kızılay’da Necatibey Caddesi ağırlıklı olmak üzere TEK merkez (kurmay) birimleri 20 kadar binada görev yapıyordu. TEK Genel Müdürlüğü, Necatibey Caddesi’nin İzmir Caddesi kavşağında ünlenen 36 No.lu binada (halen altı banka, üstü dershane), TEK’in İşletme birimleri aynı caddede Necatibey 11’de, Köy Elektrifikasyonu hizmet birimleri Kızılay Ziya Gökalp Caddesi’nde, girişinde Ankara’nın o tarihte çok sükse olan, günümüzde hâlâ varlığını koruyan Ayhan mağazasının yer aldığı Anadolu Han’da konuşlanmıştı.

Bu dağınık yerleşim düzeni önemli koordinasyon sorunları ortaya çıkarsa da, kurum faaliyetleri üst düzeyde sürdürülüyordu. Öyle olduğu içindir ki, konumuz TEK’in hizmet binası dağınıklığı değil, TEK’deki kafa dağınıklığıydı. Bu da hizmet egoizmi gibi bir sonuca yol açıyordu. Bu hizmet egosu, “TEK’in kalbinin İşletme olduğu, diğer hizmet birimleri olmasa da olur” tavrı olarak ortaya çıkıyordu. TEK çalışanlarının yaşadıkları ile tanık oldukları intiba ve “onaylanmayan” da buydu. Bu görüntü, TEK’in kurulup faaliyete geçmesiyle ETİBANK Enerji Grubu’ndan TEK’e devredilen İşletme Grubu’ndan geliyordu. Bu grubu yönetenler bir yere kadar haklıydı. Çünkü Türkiye Ulusal Elektrik Şebekesi’nin yönetimi onlardaydı. Proje ve yatırım aşamaları belli bir süre sonunda sonuçlanıyor ve ondan sonra bu proje -tesis hizmet gruplarının özverili faaliyetleri genellikle anımsanmıyordu. Yapılan yatırımların işletmesi ise, bu eserler var olduğu sürece -günahıyla sevabıyla- kamuoyunun gözü önündeydi. Bu da onlara (işlemecilere)büyük avantaj sağlıyordu. Böyle olduğu için işletme hizmetleri duyarlılık düzeyi yüksek ve elbette proje ve yatırım hizmetlerinden geride kalmayacak önemde deneyim ve yüksek sorumluluk gerektiren bir faaliyetti. Ancak bunun böyle olması, ulusal şebekeyi ve bu kapsamda, dağıtım ve köy elektrik şebeke tesisleri dahil, tüm üretim, iletim şebeke tesislerini nihai tüketiciye ulaşıncaya kadar işletmeye sunan, dolayısıyla ülkeye kazandıran diğer TEK asli ve yardımcı hizmet birimlerinin, önemsiz işler yapıyorlarmış gibi dışlanmasını gerektirmiyordu. Ayrıca TEK’e devirde, ETİBANK’tan Üretim ve Şebeke Tesis grupları da TEK’e geçmişti. O tarihte üretim tesis kısmı Necatibey caddesi Maro

65 Kasım Mart

2015


handa, Şebeke tesis kısmı Kızılay kavşağındaki “Gökdelen” diye tanınan (o tarihte Ankara’nın tek çok katlı yapısı) binada konuşlanan bu hizmet birimleri, en azından İşletme grubunun tutum ve davranışı içinde değildi. Öyle olduğu için TEK’in işletme grubu dışındaki birimlerinin çalışanları ve hatta Türkiye Elektrik Sektörü içinde yer alan girişimciler, yükleniciler, akademisyenler “Necatibey 11” bina koduyla tanınan TEK İşletme Grubu’nu TEK içinde bir “İmparatorluk” olarak görmeye başlamıştı. TEK Genel Müdürlüğü içinde -günümüz modası benzetmeyle- bağımsız “Paralel” bir grup gibi. Bu görüntüyü veren de, İşletme Grubu’nun yönetiminde olan çoğunluğu aynı Üniversite (İTÜ) mezunu meslektaşlarımızdı. Bir açıdan bugün “Anılar” kitaplarının “Anı” yazarları olan, bir zamanlar aynı Kurum’da çeşitli hizmet birimlerinde görev yaptığımız, aynı yüksek öğretim kurumundan mezun olmuş çalışma arkadaşlarımız. Bu görüntü, TEK’in kuruluşunun ikinci on yılında İşletme Grubu’nun bazı yöneticilerinin TEK Genel Müdür Yardımcılığı ve TEK Genel Müdürlüğü görevlerine atanmalarıyla çok daha da göze batar hale geliyordu.5 YENİDEN YAPILANDIRMA GENEL MÜDÜRLERİ TEK’in, bir yandan “Altın Devri”, öte yandan en zor yılları olarak nitelediğimiz ilk on yıllık faaliyet döneminde, Kurum tercihan yapı içinden ve en azından Enerji toplumundan Genel Müdürler tarafından yönetilmiştir. TEK’in başına ikinci on yılda, 80’li ve 90’lı yıllarda siyasal nedenlerle Kurum ve Enerji toplumu dışından Genel Müdürler atanmaya başladı. Bu tercih, TEK’de oldukça kusursuz ve istikrarlı biçimde işleyen özellikle yönetim ve yatırım düzenini 1980’li yılların ortalarından başlayarak alt üst etmekte gecikmedi. 5 Bu mektubun yazarı da bir İTÜ’lü ve bir süre önce (2011) 50. Mezuniyet yılını kutlayan bir İTÜ’lü olmakla onur duyuyor.

66 Kasım Şubat

2015

Enerji konusuna yabancı Genel Müdürler, siyasal iktidarca belirli bir amaçla görevlendirildikleri intibaını verircesine göreve gelir gelmez nedenini o gün de bugün de anlamadığımız siyasal nedenlerle “Reorganizasyon” adı altında özellikle yönetim kademesi kıyımına giriştiler.6 Toplu halde görevden aldıkları, görevlerinde bin güçlükle yetişmiş ehliyet ve liyâkat sahibi yöneticiler ve elemanlar yerine, özellikle enerji konularında ehliyet ve liyâkata sahip olmayan, kendileri gibi Enerji/Elektrik sektörel konularına yabancı bürokratları getirdiler. 90’lı ilk yıllarda siyasi kıyımlara, kısa bir süre sonra siyaseten yeni gelenlerle ilişkili usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları da katılınca TEK iyice zayıflatılmış oldu. Bu tür, nedeni anlaşılamayan çarpık icraatlar TEK’in sonunu hazırlamıştır. TEK’in bölünerek çöküşünü hazırlayan özellikle 90’lı ilk yıllarda yaşanan olaylar, 2004 yılı baskısı “Bir Bürokrasi Trajikomiği” adlı kitabımda özgün ve ayrıntılı olarak yer alıyor. Bu mektubumun konusu “Anılar” kitabında da TEK’in sonunu hazırlayan Kurum dışından atanan siyasetin Genel Müdür’lerine ilişkin ilginç anılar bulunuyor. Bunlardan birini örnek olarak alıntılıyorum. TEK Yük Tevzi Dairesi başkanlığında bulunmuş arkadaşımızdan7 alıntı bu anıyı aşağıda veriyorum. “TEK’e yeni atanan Genel Müdür’e brifingler verilirdi. Hizmet birimleri faaliyet konularını (bilgisayar bugünkü gibi yoğun olarak yaşamımıza girmemişti) slaytlarla görüntülü olarak sunar, ne iş yaptıklarını anlatırlardı. Yeni gelen bir Genel Müdür’ümüze de birim brifingleri tamamlandıktan sonra faaliyetleri bir de yerinde görmesi için Ankara’ya yakın santrallar gezdirildi. Çayırhan Termik Santralı’nda santral müdürünün santral hakkında verdiği bilgiler arasında ‘Yük Tevzi talimatı ile yük düşürüldü’ sözü yeni Genel Müdür’ün dikkatini çekmiş. 6 Anlamadığımız nedenlerle çünkü, bu reorganizasyonlar, dolayısıyla yetişmiş deneyimli personel kıyımı kurumda normal hizmet akışı sürerken, iktidar değişimi olmadan aynı partinin iktidarı döneminde yapılmıştır. 7 Yalçın Balcı

‘Yük düşürülmeseydi, santralda daha fazla üretim yapılıp yapılamayacağını’ sormuş, ‘yapılabilir’ yanıtını alınca yanında bulunan Genel Müdür Yardımcısı’na bu kez ‘Santralların, daha fazla üretim yapabilecekleri halde, neden düşük üretim yapacak biçimde çalıştırıldıklarını’ sormuş. Genel Müdür Yardımcısı 8 ‘Enterkonnekte Sistem işletmesi gereği bunun nedenini’ anlatmaya çalışmışsa da yeni Genel Müdürümüz ‘Ben bu şikâyeti başka santrallarda da duydum. Santrallarımızın verimli çalışmaya, üretim yapmaya ihtiyacı var. Madem, Yük Tevzi Merkezleri, santralların verimli çalışmasına, üretim yapmasına engel olmaktan başka iş yapmıyor. Bu Merkezleri kapatalım, santrallar rahat rahat üretim yapsınlar’ deyivermiş” Şaka gibi bu olayın sonrasını merak edenlere söyleyelim. Yük Tevzi Merkezleri elbette kapatılmadı. Çünkü, onlar kapatılırsa TEK’in de kapısına kilit vurulması gerekecekti. Konunun vahametini kısmen algılayan arkadaşımız, ertesi sabah Genel Müdür Yardımcısı’nın yanına mutat görüşme için gittiğinde aynı zamanda arkadaşı olan Genel Müdür Yardımcısı şaka yollu ‘Haydi, işin iş, Yük tevzi Merkezleri’ni kapatıyoruz’ demiş. Arkadaşımız, ‘Neşen yerinde, sabah sabah benimle dalga mı geçiyorsun?’ deyince ‘Dalga değil, yeni gelen Genel Müdür bunu ciddi biçimde düşünüyor’ yanıtını alınca işin ciddiyetine vakıf olduğunu söylüyor. Bundan sonraki aşamada anı sahibi Yük Tevzi Dairesi’nin başındaki arkadaşımız, Genel Müdür Yardımcısı’nın ‘Ben Genel Müdür’e anlatmaya çalıştığım halde ikna olmadı. İstersen bir de sen anlatmayı dene’ tavsiyesi üzerine randevu alarak yeni Genel Müdür’e uzun uzun ‘Yük Tevzi Merkezleri’nin ne iş yaptığını, nasıl çalıştığını önem derecesini’ tekraren anlatır. ‘Yük Tevzi Merkezleri’nin kapatılması halinde, Enterkonnekte Sistem’in çalışmasının olanaksız hale geleceğini, santrallardan yük düşülmesinin genellikle geceleri tüketimin azaldığı 8 Nejdet Kayıhan


saatlerde zorunlu olarak yapıldığını, o günün koşullarında başka bir çözüm ve yöntem olmadığını’ izah eder. Yük Tevzi’ci arkadaşımız ‘konunun böylece kapandığını’ söylüyor. Batı ülkelerinde, Japonya’da, geceleri minimuma düşen elektrik yüklerinin ve özellikle Nükleer santrallarda her istenildiğinde yük düşülemeyeceği için bu santralların özellikle gece yarısından sonraki üretimlerinin emilmesi için pompa sistemli hidoelektrik santrallar Türkiye’de de olsaydı, yeni Genel Müdür’ün ‘Yük Tevzi Merkezleri’ni kapatalım, santrallar rahat rahat üretim yapsınlar’ ‘hafife alınabilen’ talimatı gibi aykırı ifadesine belki de gerek kalmazdı. Günümüzde de Enerji’nin ve özellikle Elektrik Enerjisi’nin ‘hafife alındığı’, farenin bile zor girebileceği trafo kabinlerine sarman kedilerin maharetle sokulduğu unutulmasın. Yeri gelmişken aktarayım. Enerji konularının dışındaki TEK Genel Müdürlerinden birinin,9 “Yeniden Yapılanma/Reorganizasyon” adını taktığı Kurum çalışanları kıyımını yaparken, Yük Tevzi Dairesi ve Merkezi’nin adını da bilgiççe Yük Dağıtım Dairesi ve Merkezi diye değiştirdiğini, önceki görevi Et Balık Kurumu Genel Müdürlüğü olan yeni Türkçe deyimler meraklısı Genel Müdür’ün, eski kurumunun organizasyon şemasını baz alıp TEK için hazırlattığı reorganizasyon şemasında “Kesimhane (yani mezbaha) Müdürlüğü” diye bir birimi görünce ağzımızın bir karış açıldığını anımsıyorum. Mezbaha’dan geçtik, Yük Tevzi’nin Yük Dağıtım yapılması dahi TEK’i yönetmeye soyunanların ciddiyetinin, bu önemli kamu kurumuna gerçekten iş yapmaya mı, yoksa fuzuli abuk işler yapmaya mı geldiklerinin sorgulanması için yeterli nedendir. Aslında “tevzi” kelimesi bile yerinde kullanılmamışken bunun yerine sözüm ona yeni Türkçe karşılığını getirmek ne demek oluyordu? Çünkü, bizdeki ‘Yük Tevzi (ya da abuk değişimle Dağıtım) Merkezi’ dünyanın her yerinde ‘ Load Dispaching Center’dir, ‘Load Distribution Center’ değil. 9 Remzi Yücebaş

TEK, “ALTIN DEVRİ” OLARAK NİTELEYEBİLECEĞİMİZ KURULUŞUNU İZLEYEN İLK ON YILDA İKİ ÖNEMLİ DEV BOYUTTA PROJEYE ODAKLANMIŞTI. BUNLARDAN BİRİNCİSİ “TÜRKİYE ULUSAL ELEKTRİK SİSTEMİ’NİN TÜRKİYE GENELİNDE OLUŞTURULMASI” PROJESİ, İKİNCİSİ DE BİRİNCİ PROJENİN UZANTISI OLARAK “TÜRKİYE KÖYLERİNİN ELEKTRİKLENDİRİLMESİ” PROJESİYDİ Yani, Ulusal Elektrik Sistemi’nin yönetildiği, denetlendiği, raporlandığı beyindir. Dolayısıyla isim olarak en yakışanı “Ulusal Elektrik Sistem Kontrol (ya da Denetim) Merkezi”dir. Günümüzde de bu ‘tevzi (ya da dağıtım) uygulamasının sürdürülüyor olmasına ne denilebilir? İŞLETME İMPARATORLUĞUNUN TAKINTILARI TEK’in “İşletme İmparatorluğu” konusuna dönersek, 80’li yıllarda TEK’de yapılan son derece yersiz ve haksız kadro kıyımı sonunda Kurum’un onlarca deneyim ve liyakat sahibi mühendisinin çoğunluğu oluşturduğu yöneticisi, (buna memur tabiriyle ‘kızağa alınmak’ deniyor) Kurum koridorlarında iki yıldan az olmamak üzere görevsiz olarak daracık odalara ikişer ikişer tıkılmışken, (unutmadan söyleyeyim, kızağa alma operasyonunda işletme grubu, yani benzetmemizle TEK içindeki sanal imparatorluk üst yönetimi hedefte değildi) 80’lı yılların sonuna doğru bu kıyımı yapan Enerji’den, Elektrik’ten habersiz Genel Müdür’ün görevden alınması ve yerine “Anılar” kitabının yazarı İşletmeci arkadaşımızın getirilmesi haksızlığa uğrayanlarda bir ümit ışığı olurken, ısrarlar üzerine bu konuda yapılan toplantıya katılan mağdur mesai arkadaşlarının kendisinden “Göreve dönmeyi unutun” yanıtını alması onların yüreklerinde görevden alınmalarından daha derin yaralar açan bir yıkım olmuştu. Sözünü ettiğimiz İşletme imparatorluğu, kurum genelinde en olumsuz koşullarda bile sanal varlığını tüm gücüyle sürdürüyordu. Yıl 1961. İTÜ’den mezun olup Elektrik Mühendisi unvanını aldıktan sonra hiç çalışmadan o tarihte iki yıl olan askerlik görevimi yedek subay olarak Ankara Mamak Muhabere Okulu’nda tamamlayıp işe alınmam için henüz

“İmparatorluk” olduğunu bilmediğim Etibank Enerji Grubu İşletme birimine başvurmuştum. Mülâkatımı resen “Anılar” kitabının yazarının da amiri olan, kitapta sadece biyografisine yer verilen (rahatsızlığı nedeniyle anısı konulamamış) yönetici yaptı. Soru bile sormadan, elindeki mezuniyet belgeme göre mezun olduktan sonra askerlik görevi dışında çalışmadığıma bakarak “deneyimsizsin” gerekçesiyle başvurumu geri çevirdi. Sanki özellikle Elektrik Enerjisi sektörü gibi hassasiyetleri yüksek ve “tekel” ağırlığı olan bir kamu hizmet alanında “deneyim” denilen kazanım başka yerde, başka bir biçimde elde edilebilirmiş gibi… İş başvurusu yaptığım dönemde (yıl 1964) TEK henüz kurulmamıştı. Kamu Elektrik hizmetini yürüten belli başlı kuruluşlar (ETİBANK Enerji Grubu, Elektrik İşleri Etüt İdaresi-EİE, Devlet Su İşleri-DSİ, İller Bankası, SİMEL…) mühendis kadroları açıktı. NitKasım, ETİBANK’tan sonra başvurduğum EİE Genel Müdürlüğü’nde 10 hemen işe başlatıldım. Bu kurumda paralel sanal “imparatorluklar” yoktu. İlerleyen yıllarda EİE’de Köy Elektrifikasyonu proje biriminde çalışırken Köy İşleri Bakanlığı’nın (Yol, Su, Elektrik -YSE - Genel Müdürlüğü olarak) da rol aldığı Köy Elektrifikasyonu faaliyetleri aşamasında EİE’deki kadrodan Etibank kadrosuna geçirildim (1968). Böylece 4 yıl önce deneyimsizliğim (!) ileri sürerek alınmadığım ETİBANK kadrosuna kolayca geçiş yapmış oldum. Daha sonra kuruluş yasasında, o tarihte Daire Başkanım sayın Behçet Yücel’in TEK kanununun çıkarılması çalışmalarında bu kanunun önemli bir 10 EİE’de çalıştığım ilk dönemde (1963-68), bugün her ikisi de rahmetli, dönemin EİE Genel Müdürü (daha sonra Enerji Bakanlığı da yapmıştır) Çoruh üzerindeki en büyük Baraj ve Hidroelektrik Santrala ismi verilen İbrahim DERİNER, Genel Müdür Yardımcısı ise ülkemizde sekizinci Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Turgut Özal’dı. Diğer, Türkiye Enerji /Elektrik tarihine isimleri kazınmış olan EİE’cilerden yerim müsait olmadığı için söz edemiyorum.

67 Kasım

2015


dilimi olan Köy Elektriklendirilmesi maddelerinin taslak düzenlemesine benim de mütevazi katkım olmuştur. Sonunda Türkiye Elektrik Kurumu kuruldu (1970). Böylece, kabul görmeyen ilk başvurumdan yaklaşık altı yıl sonra yasanın amir hükmü uyarınca otomatikman TEK kadrosuna geçmiş oldum. Beni ETİBANK Enerji Grubu’na ve devamında onun yerine geçen TEK’de işe alınmaya, deneyimimin olmadığı bahanesiyle değer bulmayan “İmparatorluk” düşünsün. İlerleyen yıllarda, 70’li yılların sonu ile 80’li ilk yıllarda yedi yıl gibi uzun bir süre TEK Eğitim Dairesi Başkanı olarak görev yaptım. Yönetimim altındaki bu birimde özellikle yeni mezun mühendisler dahil, TEK teknik personeli üç ayrı Eğitim merkezinde (Manisa-Soma, Ankara-Gölbaşı ve İstanbul-Kumburgaz) ve ilâve olarak yurtdışında ağırlıklı olarak oryantasyondan ihtisas eğitimlerine kadar eğitim görüyordu ve eğitim görenlerin büyük çoğunluğu İşletme Grubu elemanlarıydı. İşletme imparatorluğunun yıllar önce iş başvurumu “deneyimsiz olduğum” biçimindeki red gerekçesi iflâs etmişti. “Anılar” kitabına dönersek, İşletme İmparatorluğu’nun tarzı ile yaklaşık yarım yüzyıl sonra 2015 yılında yeniden karşılaşmak üzücüdür. Anılarını yazanlar ya da yazmayanlar/yazamayanların nasıl seçildiğini, hangi kriterlerin uygulandığını bilmediğimi daha önce söylemiştim. Otuz saygıdeğer anı sahibi arasında hayatta olanlar da var, rahmetli olanlar da. Ancak çoğunluk işletmecilerde. O zaman kitabın adının “Otuz Kalemden Elektrik Sektörü” değil, “Otuz İşletmeci Kalemden Elektrik Sektörü” olması gerekmez miydi? Belki de bunun ileri sürülmemesi için araya işletmeci olmayan bir iki anı sahibi de sıkıştırılıvermişti. Yaşamayan bilmez ve hissedemez. TEK’de sadece İşletme birimleri çalışanlarının değil, hemen tüm TEK çalışanlarının, her fırsatta tekrarlandığı için dinlemekten yorulduğumuz İşletme konularından biri Kurumun Adapazarı’ndaki Elektrik teçhizatı (röle ağırlıklı) imalât birimi, diğeri de Hirfanlı Hidroelektrik Santralı’na Türk

68 Kasım Şubat

2015

mühendis, teknisyen ve işçilerinin eseri olarak 4. ünite olarak eklenen, yüksek maliyetli (30 MW’lık) türbin-jeneratör ünitesiydi. Bunlar, elbette takdirle karşılanacak çabalardı. Ancak, o kadar çok gündemde tutuluyor, üzerinde o kadar çok konuşuluyor, o kadar göklere çıkarılıyordu ki, TEK personelinin dinleyecek hali mecali kalmamıştı. Adapazarı İmalât atölyesini baştan sona yöneten anı sahibi meslektaşımız 11 sözünü ettiğimiz kitapta bu birimin sonunu şöyle anlatıyor. “1993 yılında (ETİBANK Enerji Grubu, EİE ve diğer kurumlarda ve devamında) TEK’de 25 çalışma yılını dolduran mühendisler zorla emekli edildiler (daha önce sözünü ettiğim kurum dışından siyaseten atanan enerjiden elektrikten habersiz genel müdürlerden birinin12 kıyımı). Ben de aynı yıl 55 yaşımda emekli edildim. Ben emekli edildikten sonra (baş yöneticisi olduğu) Adapazarı İmalat Tesisi de kapatıldı. O tarihten bu tarihe kadar TEİAŞ, ihtiyacı olan koruma rölelerinin tamamına yakınını ve mesafe koruma rölelerinin tamamını ithal etmektedir.” İthal edilen sadece röle mi? Yeri gelmişken belirtelim. AR-GE kısaltmasıyla ifade edilen endüstriyel bilimsel Araştırma-Geliştirme işlevi, mevcut olmayan teknolojilerin yaşam alanına çıkarılmasını, mevcut olanların da bilimsel yöntemlerle geliştirmesini amaçlar. TEK’de bir dönem yapılan imalât işleri ise mevcut teknolojinin atölye düzeyinde kopyalanmasından ibaret, üstelik yüksek maliyetli bir girişimdir. 60’lı yılların başında Türkiye’de yaşanan ve başarısızlıkla sonuçlanan göstermelik “Devrim otomobili” olayını yaşı müsait olanlar ve gazete arşivleri ile tarih okumaya ve ansiklopedi karıştırmaya meraklı olanlar bilir. Yakın geçmişin zaman zaman anımsanan bu kamu sektörü teknoloji macerası da bir kopyalama hevesinden ibarettir ve üstelik hüsranla sonuçlanmıştır. Kopyalama yöntemiyle üretilen otomobiller yürümemiştir. Oysa daha sonra özel sektör tarafından dünyaca tanınmış teknoloji kurumları ortaklığı ile kurulan otomotiv endüstrisinde -bir oranda

ulusal teknolojiye dayalı olarak- üretilen motorlu araçlar yollarımızda vızır vızır çalışmaktadır. “Artık öyle bir noktaya geldik ki, ekonominin aklı başına yeni gelen odakları, bir süredir, ‘teknolojikinovatif-ARGE tabanlı bir ekonomiye (endüstriye) geçemediğimiz sürece Türkiye ekonomisinin bir adım daha ileri gitmesi mümkün değil, yapısal reform olmalı’ görüşünde birleşmiş durumda”. Bu güncel satırların yazarı böylece, günümüz ekonomi/ endüstri uygulaması ile geldiğimiz, “Atatürk döneminin büyük ve bağımsız ekonomi hamlesinin sona erdirildiği, demokrasimizin gelişmediği, ikinci, üçüncü sınıf bir ülke halinde kaldığımız” olumsuz noktayı işaret ediyor.13 Gönüllerimiz hep, elektrik üretimi dahil elektrik şebeke tesislerinde kullanılan tüm teçhizatın yerli imal edilmesini sağlayacak ElektroMekanik endüstrisinin ülkemizde kurulup işletilmesi arzusuyla yanıp tutuşmuştur. Ve bir dönem bu arzumuz büyük oranda gerçekleşmiştir. Termik santral kazanı gibi, trafo gibi, ayırıcı, kesici, röle, izolatör, iletken, klemens, kablo, çelik halat, akım ve gerilim trafoları, parafudr, pano gibi birçok elektrik teçhizatı ülkemizde üretilebildi. Ancak hâlâ üretilemeyenler olduğu anlaşılıyor. Bunun yolu, tüm endüstriler gibi teşviklerle desteklenen ülke özelinde Elektrik makine ve teçhizatı endüstrisinin kurulması, bu endüstrinin kesinlikle akademik ve endüstriyel ortamlarda AR-GE altyapısı ile desteklenmesi, bu alanda kurulu olan endüstri branşlarının yaşatılması ve geliştirilmesidir. Adapazarı İmalât birimi ile ülke endüstrisi kurulamaz, bulunduğunuz yerde onlarca fırın varken kendi ekmeğinizi üretmeye kalkışmazsınız. Sonunda bu gibi birimleri kapatanlar da böyle düşünmüş olmalı. TEK’deki her iki bürokrasi kıyımının kurbanı olarak seçilenlerden biri de bendim. Devir değişip Genel Müdürlüğe yazımızın konusu “anı” kitabının yazarı gelince, kıyıma uğrayan TEK yöneticilerinin yeniden göreve dönme umutlarının,

11 Atalay Kaya 12 Sedat Yıldız

13 Orhan Bursalı, Cumhuriyet Bilim Teknoloji dergi eki, 29 Mayıs 2015.


TEK’de zorluklarıyla, üzüntüleriyle, fedakârlıklarıyla, kıvançlarıyla, uzun yıllar birlikte hizmet onuru paylaştıkları meslektaşları, arkadaşları yeni genel müdürün “göreve dönmeyi unutun” çıkışıyla hayal kırıklığına dönüştüğünü yukarıda belirtmiştim. Bundan sonra kıyıma uğrayanların gözden uzaklaştırılması operasyonuna sıra geldi. Benim için uygun görülen, İstanbul Maslak’ta Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde Milli Güvenlik eğitimine altı ay için gönderilmem oldu. Yaşamımın 50’li yaş yıllarına rastlayan bu ikinci zorunlu askerlik eğitiminden dönünce de TEK Teftiş Kurulu’na (ne alaka)Teknik Müşavir Başmüfettiş olarak atandım. TEK Teftiş Kurulu’nda görevli olduğum yaklaşık üç yılımda bir dönem davet üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu’nda da görev aldım. Görev konum çok ilginçti. TEK’de ikinci kez sebepsiz görevden alınmama yol açan Kurum dışından atanan Genel Müdür’ün -ilerleyen yıllarda kitap konusu yaptığım- tartışmalı icraatının soruşturulmasıydı. Görevden alınma durumumu anımsatıp bu görevden affımı istedim. Kabul edilmedi. Daha doğrusu görev almamda mahzur görülmedi. BÜROKRASİNİN DRAMI TEK’in son, 90’ların ilk yıllarında kurumda ikinci büyük personel/yönetici kıyımını yapan Kütahya Azot fabrikası müdürlüğünden gelen bürokrat, kısa süren TEK Genel Müdürlüğü görevinden ayrıldıktan sonra 7 yıl sonra TEK’de yaşadıklarını “Bürokrasinin Dramı” adını verdiği 2002 yılı basımı kitabında kendi kafasına göre yazarak mağdur pozisyona geçmeye çalıştı. “Bir Bürokrasi Trajikomiği” kitabımla, bugün de sıklıkla örneklerini gördüğümüz bu mağduriyet edebiyatının sahteliğini -Başbakanlık Teftiş Kurulu’ndaki görev dönemimin bilgileriyle pekiştirerekbelgeleriyle kanıtladım. O dönemde yapılan bazı Enerji projelerine ilişkin ülke menfaatlerine aykırı akıl almaz icraatları da belgelemeyi unutmadım. Bunlardan sadece birini vermek bile okura yeterli fikir verir. Böylece, Türkiye kamuoyu ve özellikle Enerji sektörü, söz konusu Genel Müdür döneminde uluslararası ihaleye çıkılmadan bir

TEK’İN İŞLETME GRUBUNUN DIŞINDAKİ BİRİMLERİNİN ÇALIŞANLARI VE TÜRKİYE ELEKTRİK SEKTÖRÜ İÇİNDE YER ALAN PROJECİLER, YATIRIMCILAR, AKADEMİSYENLER VB “NECATİBEY 11” BİNA KODUYLA TANINAN TEK İŞLETME GRUBU’NU TEK İÇİNDE PARALEL BİR “İMPARATORLUK” OLARAK GÖRMEYE BAŞLAMIŞTI Japon firmasına verilmeye çalışılan, ancak bir biçimde iptal edilen 1.400 MW kurulu güçte Bursa Ovaakça Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı’nın (günümüzde de faaliyette), Genel Müdür görevden ayrıldıktan sonra aynı Japon firması tarafından aynı kurulu güçte (1.400 MW) 412 milyon ABD Doları daha düşük götürü bedelle (neredeyse yarı fiyatına) inşa edilebileceği gerçeğini görmüş ve bu olay o zaman aşağıdaki ilginç biçimde medyada da yer almıştı. Hürriyet gazetesinin yakın geçmişte kalan 10 Aralık 1995 günlü basımından izliyoruz: “İhale tartışmalarıyla üç yıldır Türkiye gündeminde bulunan Bursa Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı Anlaşması sonunda imzalandı. Başbakan,14 ihaleyi 512 milyon Dolar‘lık proje teklifiyle kazanan MitsubishiENKA konsorsiyumunun imza töreninde sözleşmeye ‘baş tanık’ olarak imza koydu. Üç yıl önce bu projenin yine Mitsubishi’ye ihalesiz verilmesi istenmiş, ancak (aynı karakteristiklerdeki ve kapasitedeki santral için) o zaman 924 milyon Dolar fiyat çıkaran firmanın teklifi kabul edilmemişti. Bilâhare TEAŞ tarafından açılan ihaleyi ilk teklifinden 412 milyon Dolar ucuz fiyat öneren yine Mitsubishi firması kazandı.” Bu haber yazısı tekzip edilmedi. Bu da gerçekleri yansıttığını gösteriyor. Günümüzde ülkemiz insanı, dünya halklarının büyük kısmı gibi imparatorluklardan, imparator özentilerinden, hatta gerçek de olsalar imparatorlardan, hanedanlardan hoşlanmıyor. “Herşeyi ben bilirim”in, “herşeyi ben yaparım”ın yerini “yanılabilirsiniz, yanılıyorsunuz”, “sadece ben varım, benden değerlisi yok”un yerini “başka değerler, daha değerliler de var” alalı çok zaman oldu. “Anılar” kitabının 81. sayfasında “Mısır Akbabaları”nın 380 kV’luk iletim hatlarımızda sebep oldukları arızaların öyküsü anlatılmış.

Oysa, bu teknik ağırlıklı öyküyü, bundan yirmi küsur yıl önce ilk kez Behçet Yücel’in 1994 basımı “Yüksek Gerilimli Yıllar- 70’li yıllar” anı kitabında okumuştuk.15 Daha sonra bu kitabı referans göstererek Kaynak Elektrik Dergisi’nin Nisan 2014 sayısında “Trafo Kedileri, Mısır Akbabaları” başlıklı “Ankara Mektubu”nda ikinci kez ben de olaya değindim. “Mısır Akbabaları” olayının ilk kez gündeme getiriliyor biçiminde, referanssız, atıfsız, ilk yazarına saygı duyulmadan sunulması, İşletme İmparatorluğu’nun günümüzde de sürdürüldüğünü gösteren -insana ‘intihal’ anımsatan- bencil tarzını yansıttığı için her şeye rağmen yadırgadığımı söylersem haksız sayılmam. “Anılar” kitabının oluşturulması fikri/tavsiyesi Osman Sevaioğlu hocamızdan gelmiş. Hocamız daha önce İnternet’te Enerji Platformu’nda yayınladığı, TEK APK (Araştırma, Planlama ve Koordinasyon) Dairesinde 1972 ortalarında başlayıp çok uzun sürmeyen çalışma dönemine ilişkin anılarını “TEK’li günlerim” başlığı altında kitaba da aktarmış. Sözlü, yazılı tekrarlamayı sevdiği bu anısının dip notunda “değerli arkadaşım, kadim dostum” olarak benim de adım geçiyor. Kendisine bu samimi ifadesinden dolayı teşekkür ederim. Uzunca bir süredir ağır ailevi/ sağlık sorunlarım nedeniyle eskisi gibi görüşemesek de, kendisine aynı dostane duyguları ve saygıyı duyduğumu bilir. Ancak bu çok sevdiği anı bölümünü getirdiği noktada eksik ve yanlış bilgiyle yanılıyor. Dolayısıyla haksız bir anekdotta ısrar ediyor. Sevgili hocamız, anı metninde diyor ki: “TEK Planlama Koordinasyon Dairesi (APK)’ndeki yıllarımda unutmadığım bir anım, Sn. Behçet YÜCEL ile olan ve de hâlâ kapanmamış olan alacak hesabımdır. Yeni evlenmiştim. Gırtlağıma kadar borç içindeyim. İkramiyeyi bekliyorum. O yıllarda mühendislik iyi meslek.

14 Dönemin Başbakanı Tansu Çiller.

15 Sayfa 129-131

69 Kasım

2015


70 Kasım Şubat

2015

Yılda iki maaş ikramiye veriyorlar. Behçet Bey o zaman TEK Genel Müdür Vekili. Kendisi ‘Köycülüğün Babası’. Türkiye’de Köy Elektrifikasyonu’nda Elektriksiz Köy bırakmayan efsane adam. İyi güzel, muhteşem de. Bir baktık ki, Behçet Bey bizim ikramiyeleri almış, TSK Vakfına hibe etmiş. Daha sonra TEK’e Genel Müdür oldu. Zor durumdayım, fena oldum, bunun hesabını da o zaman kendisine soramadım. Adam koskoca Genel Müdür. Ben kısa pantolonlu (!) bir mühendis. Yanına bile yaklaşamıyorum. Sadece asansörde bir araya geliyoruz. Orada da bir ‘Günaydın’ diyor ve ilk katlardaki Genel Müdürlük makamına iniyor. Biz yedinci kata devam. Yani; ‘Aslan Memet Nöbete’. Aradan tam 35 yıl geçti. Bir gün Behçet Bey, Tuncay 16 ve ben İstanbul’da bir akşam yemeğindeyiz. Emekli olmuş olsa da, Behçet Bey gözümüzde hâlâ efsane Behçet Bey. Tüm cesaretimi topladım, pat diye ‘Behçet Bey, sizinle benim aramda kapanmamış eski bir alacak hesabı var. Miktarı da şu kadar. Ayrıca, faizi de var. Ama, şimdilik onu talep etmeyeceğiz’ deyiverdim. Yüzü bir anda değişti. Gözlerini kısarak bana dikkatlice baktı; ‘Nedenmiş o ?’ dedi. ‘Efendim, şu tarihte, bizim ikramiyeleri şu sebeple şuraya verdiniz. Ben de yeni evlenmiştim. Borçlarımı ödeyemedim. Size o zamanlar çok içerledim. Lütfen bu parayı bugün bana ödeyiniz’ dedim. Behçet Bey o her zamanki ağabey tavrı ile espriyi hemen anladı ve ‘Osmancığım, bu borcu bir akşam yemeği ile ödeyelim ve hesabı kapatalım, fazla da ortaya yayma’ diye kendi esprisini patlattı.” Biraz da ‘soğuk’ kaçan espriyle kapatıldığını anımsadığım o yemekte Behçet beyin, Sevaioğlu’nun kendisini alacaklı çıkardığı ikramiye olayını, yukarıda da söz ettiğim 1994 baskısı “Yüksek Gerilimli Yıllar (70’li Yıllar)” kitabında “Olağanüstü İkramiye Skandalı” başlığı altında ayrıntılı olarak yazdığını söylediğini anımsıyorum.17 Meselenin gerçeği orada. Kitaptaki anlatıma bakılırsa, ikramiye alacağının,

zaman aşımına girmediyse, dönemin Maliye Bakanı’ndan18 istenmesi gerekiyor. Çünkü, o dönemde TEK personeline başarılı çalışmaları öne çıkarılarak yasal gerekçelerle verilmek istenen ikramiyenin, Maliye Bakanlığı tarafından verilemeyeceği sert ifadelerle bildiriliyor. Hatta “Personelinize daha önce ödenmiş olan ikramiyeleri de geri alın. Bu ikramiyeyi öder ve ödenmiş olanları geri almazsanız, TEK Yönetimine zimmet çıkarırız” deniyor. 19 Ayrıca, sanıldığı gibi Türkiye Silahlı Kuvvetleri Vakfı’na TEK Yönetim Kurulu kararıyla yapılan ödeme ile bu ikramiye olayının ilgisi yok. Maliye Bakanlığı ısrarla yokuşa sürmese, TSK Vakfı’na bir ödeme yapılmış olsa da, 40 yıl öncesinde o olağanüstü ikramiye TEK personeline herhalde ödenecek ve Sevaioğlu hocamız da borçlarını kapatabilecekti. Kaldı ki, anımsadığım kadarıyla, ikramiye konusunun gündem oluşturduğu dönemde TEK çalışanlarından hiçbiri ikramiye alamadığı için yakınmış değil. Çünkü, benim de aralarında olduğum TEK personeli Kurum yönetiminin, aslında mevzuata uygun bir teşvik unsuru olan ikramiyenin engellenmesi durumunda başka kaynaklar yaratarak haklarını koruyacağına inanıyordu. NitKasım bir süre sonra lojmanda oturmayanlara kira yardımı, elektriği daha ucuza kullanma gibi avantajlar elde ettiler. Genç Sevaioğlu bu gelişmeleri ve hassasiyetleri kaçırmış olabilir. Çünkü, TEK’de çalıştığı süre oldukça sınırlı. Bir süre sonra akademik yaşamı seçerek ODTÜ’ye geçtiğini biliyoruz. Sevaioğlu hocamız, söz konusu “anı” kitabında, kısa süre çalıştığı TEK APK biriminden, TEK’in İşletme Grubu’nda olan bitenin sadece teknik tarafına doğal olarak genç bir mühendis gözlüğüyle bakabilmiş. Çalıştığı Kurum’un neredeyse tamamı ETİBANK ve EİE’den gelen deneyimli personelinin TEK yönetimine olan güveninin ikramiye gibi icraatların akamete uğratılmasıyla sarsılmadığını, çalışmaların aynı şevkle sürdürüldüğünü fark etmemiş.

16 Değerli arkadaşım, kadim dostum; Sn. Tuncay Derman, son görevi; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Termik Santrallar Proje Dairesi Başkanı. 17 Sayfa 87-91

18 Dönemin Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon. 19 Dönemin Maliye Bakanlığı’nın 30 Aralık 1976 tarihli TEK Genel Müdürü Behçet Yücel adına yazılmış ‘Gizli ve Zata mahsus’ kaşeli yazı.

Buna karşılık Kurum’daki bazı birimlerin yönetim biçiminin “İmparatorluk” tarzına bakmadığı gibi merak dahi etmiyor. Bunları, ancak uzun yıllar TEK’de, Kurum’un üretiminden, iletimine, dağıtımına, planlamasından, projesine, tesis, işletme, ikmal, eğitim ve teftiş birimlerine kadar çeşitli birimlerinde özellikle yönetim görevinde bulunan TEK’çilerin görmesi olanaklı. Sevgili hocamız “TEK İşletme İmparatorluğu”nun onaylamadığımız tarzının, neredeyse yarım yüzyıl sonra günümüze taşınacağını farketse yine de ‘Anı kitabı’ tavsiyesinde bulunur muydu, bilinmez?.. BİR GÜNCEL HATIRLATMA: NÜKLEER SANTRALLARIMIZ ve SOĞUTMA KULELERİ Son 1 Kasım (2015) Genel seçimleri arifesinde seçim hükümetinin çiçeği burnunda Enerji Bakanı20 Türkiye’nin başına üçüncü Nükleer Santralın dünyanın üç longoz (subasar) ormanından biri olarak eşine nadir rastlanan İğneada’mıza kurulacağı müjdesini (!) verdiğinden beri medyaya (bu yılın Mayıs ve Eylül sayılarında dergimiz kapağına da) yansıyan “bu kadarı da olmaz!” tepkilerinde kullanılan beli daralan kesik koni biçimindeki betonarme kule fotoğrafları Nükleer santral fotoğrafı değil, daha ziyade deniz ve göllerin uzağındaki (AfşinElbistan gibi) termik santrallarda görülen santralın soğutma suyu kapalı devre çevrim kulelerinden ibarettir. Ülkemize, en son savaş uçağı düşürme olayından sonra Rusya ile gerilen ilişkilerimiz önde olmak üzere, tüm siyasal, çevresel, ekonomik sakıncalarına rağmen kurulmasında ısrarlı olunan üç nükleer tesis de (Akkuyu, Sinop, İğneada) denize sıfırdır ve soğutma sularını denizden alıp santralda soğutma sırasında kaynayan suyu yine denize vereceklerdir. Santralların doğrudan deniz suyu ile soğutulmasının kaçınılmaz sonucu da -kimilerince yadsınsa da- üzerinde pek durulmayan önemli yeni ve önemli bir çevre sorunudur. Bildiğim kadarıyla, ülkemize kurulacak Nükleer’lerin fotoğraflardaki gibi soğutma kuleleri olmayacak. Hatırlatayım dedim. 20 Ali Rıza Alaboyun


BİLİRKİŞİ RAPORLARI prof. dr. OSMAN SEVAİOĞLU’nun arşivinden

EDAŞ direğin toprak altında kalan kısmının çürümesinin önlenmesi için gereken önlemi almadığından.... Dosya No: 2012 / İş Mahkemesi Davacı Taraf: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK) Vekilleri: Av. A.Ü, Av. M.E, Davalı Taraf: Elektrik Dağıtım A.Ş. İl Müdürlüğü, Dava Konusu: Rucuan Tazminat İş Kazası Tarihi: 2008 1. Bilirkişi Kuruluna Verilen Görev Mahkemenizin ara kararında; Belli gün ve saatte celse açıldı. Davacı Taraf Sayın Vekili ve Davalı Taraf Sayın Vekili hazır. Başka gelen yok. Açık yargılamaya devam olundu. Sayın Taraf Vekillerinin celse arasında bilirkişi raporlarına karşı beyanlarını bildiren dilekçe ibraz ettikleri görüldü. Birer sureti karşılıklı olarak verildi. Gider avansının Davacı Tarafça yatırıldığı anlaşıldı. Davacı Taraf Sayın Vekilinden soruldu: Celse arasında sunmuş olduğumuz beyan doğrultusunda dosyanın yeniden kusur raporu aldırılmak üzere Bilirkişi Kuruluna tevdiine karar verilmesini talep ederiz dedi. Davalı Taraf Sayın Vekilinden soruldu: Yazılı itirazlarımızı tekrar ediyoruz dedi. GD: 1-Ç.S.G.B. İş Teftiş Kurulu Başkanlığı raporu ile Mahkememizce alınan kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi açısından dosyanın Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilerek daha önceki bilirkişiler dışında üç kişilik Bilirkişi Kurulundan rapor düzenlenmesinin istenmesine, raporda daha önceki Bilirkişi Kurulu Ve İş Teftiş Kurulu Başkanlığı raporlarından ayrılma sebeplerinin açıklanmasının istenmesine, Davacı Taraf Sayın Vekiline

iki hafta kesin süre verilmesine, şeklinde verilen yazılı talimatı uyarınca taraflara atfı kabil kusurlar, kusur oranları ve aidiyetleri üzerinde görüş ve kanaat belirtmek ve bu hususta bir kusur raporu hazırlamak üzere Bilirkişi Kurulu olarak resen görevlendirilmiş olmamız üzerine tarafımıza tevdi edilen dosya tetkik edilmiştir. Kurulumuzun dava konusu kazanın meydana gelmesinde Tarafların varsa, kusurları ve oranları üzerinde vardığı görüş ve kanaati belirtmek üzere işbu rapor hazırlanmıştır. 2. Dava Konusu 1.1. Davacı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK) Sayın Vekilinin İddia ve Talebi Davacı Taraf Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde özet olarak; AÇIKLAMALAR: Kurumumuz Sosyal Güvenlik Müdürlüğünde şlem gören TEDAŞ Elektrik Dağıtım sigortalılarından E.H’nin geçirmiş olduğu iş kazası sonucunda yaralanması nedeniyle, 8.502,60.- TL tedavi masrafı yapılmış, 21.713,00.- TL geçici iş göremezlik ödeneği ödenmiş olup, toplam 30.215,60.- TL Kurum zararı meydana gelmiştir. Kaza ile ilgili olarak Kurumumuz müfettişi tarafından yapılan tahkikat

sonucunda düzenlenen raporda: o Olayın E.H’nin direk değiştirme nedeniyle, işyerinde gerçekleştiği, seyyar olarak çeşitli yerlerde, arazilerde çalışma sistemi benimsendiğinden görevli olarak gittiği her sahanın bu kişinin görev yeri ve dolayısıyla, işyeri kapsamında kabul edildiği, o Olayın E.H’nin direk değiştirmek için eski ağaç direğin üzerine ayakçak ve emniyet kemeri kullanmak suretiyle çıkması, direğe bağlı elektrik tellerini kesmesi sonucunda, direğin toprakta kalan alt kısmının çürümüş olması ve direğe çıkmadan önce bu çürümenin fark edilememiş olması nedeniyle, tellerden kurtulan direğin aniden yere devrilmesi ve üzerinde bulunan E.H’nin da yaklaşık 7-8 metre yükseklikten direkle birlikte yere düşerek ayaklan ve kaburga kemiklerinden yaralanması şeklinde gerçekleştiği, o İşyerinde yüksekten düşmeyi önleyecek ve işçilerin de yaralanmasına da meydan vermeyecek gerekli önlemleri almayan, çalışma sahasında hidroelektrik araç bulundurmayan ve işçiyi gözetme borcunu yerine getirmeyen İşveren hakkında 506 Sayılı SSK’nin 26. maddesinin birinci fıkra hükmünün uygulanmasının

71 Kasım

2015


gerektiği, hususları tespit edilmiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi tarafından tanzim olunan raporda İşverenin işyerinde yeterli iş güvenliği tedbiri almamış olması nedeniyle dava konusu kazanın meydana gelmesinde İşverenin % 80 kusurunun olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yukarıda sunulan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; 30.215,60.- TL Kurum zararının şimdilik 15.107,80.- TL sinin sarf ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte, 506 Sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca Davalı Taraftan tahsilini teminen, dava açma zorunluluğu doğmuştur. HUKUKİ NEDENLER: 506 Sayılı SSK’nın 26. Maddesi ve ilgili mevzuat hükümleri. SUBUT DELİLLERİ: o Tedavi masraf belgesi, geçici iş göremezlik listesi o Tahkikat raporu ve ekleri o ÇSGB İş Müfettişinin raporu, o Bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delil. SONUÇ VE İSTEM Yukarıda sunulan nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla;

o Kurum zararının şimdilik

15.107,80.- TL sinin, ödeme ve sarf tarihinden (Geçici süreli iş göremezlik ödeneği için her bir ödeme tarihlerinden, tedavi masrafı için sarf tarihinden) dava tarihine kadar işlemiş 3055,00.TL yasal faiziyle birlikte Davalı Taraftan tahsiline, o Asıl alacak 15.107,80.- TL’ye dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinin de tahsiline, o Vekâlet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini vekâleten arz ve talep ederim. Ek: o Vekâletname, o Deliller bölümündeki belgeler denilmiştir. 1.2. Davalı Elektrik Dağıtım A.Ş. İl Müdürlüğü Sayın Vekilinin Davaya Cevabı Davalı Elektrik Dağıtım A.Ş. İl Müdürlüğü Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş olduğu dava-

72 Kasım

2015

ya cevap dilekçesinde özet olarak; Konu: Davaya Karşı cevaplarımız ve delillerimizin sunulması Hakkında. CEVAPLARIMIZ: Müvekkil Kurum aleyhine açılan huzurdaki dava hukuki dayanaktan yoksun olup, yerinde değildir. Reddi gereklidir. Zira, Kazazede E.H Müvekkil Kuruma bağlı İskenderun İşletme Müdürlüğünde İş Yasasına tabi E.T.İ.B. uzman teknisyeni olarak çalışmakta iken, geçirdiği kaza sonucu yaralanmıştır. Kaza ile ilgili olarak Müvekkil Kuruma herhangi bir kusur atfedilmesi mümkün değildir. ZİRA; Kazaya uğrayan işçimiz E.H, direk değişimi sırasında yeni direk dikilerek işletmeye hazır hale getirildikten sonra, elektrikler kesilip gerekli kontroller yapılmış ve eski direğe çıkılıp teller boşaltıldıktan sonra tellerden kurtulan elektrik direğinin devrilmesi sonucu (ağaç direk ile birlikte devrilme) yaralanmıştır. Kazanın asıl sebebi tellerden boşaltılan ağaç direğin Müvekkil Kurum çalışanı işçi üzerinde iken devrilmesidir. İşçi emniyet kemerini takmış iş güvenliği önlemlerini almıştır. Ancak, öngörülemeyen bir sebep olan direğin devrilmesi sonucu yaralanmıştır. Bu nedenle, Müvekkil Kuruma herhangi bir kusur atfedilmesi mümkün değildir. Ayrıca, yaralanan işçimiz uzun yıllar Kurumda çalışmış hatları tanıyan, Hizmet içi eğitimlerini yapmış, kuvvetli akım tesislerinde yüksek gerilim altında çalışma izin ve yetkisi bulunan, peryodik iş güvenliği eğitimlerine tabi tutulan tecrübeli bir işçidir. Bu açıdan Davacı Kurumun iş müfettişlerince hazırlanan kusur raporları kendi Kurumlarını koruma saikiyle hazırlandığından kabul etmiyoruz. Objektif olmayan bu raporlar ile eklerini kabul etmiyoruz. Müvekkil Kurumun olayda kusuru olmadığı inancındayız, bu nedenle, mahallinde keşif ve Kusur incelemesi yaptırılmasını talep ediyoruz. Davacı Tarafın talep etmiş olduğu tazminat miktarı da son derece yüksektir. Miktar itibarı ile de davayı kabul etmiyoruz. Ayrıca, Anayasa Mahkemesinin 506 Sayılı Yasanın 26. maddesi ile ilgili iptal kararından sonra Davacı Kurumun SADECE VE SADECE İLK BAĞLANAN GELİRİN PEŞİN SERMAYE DEĞERLERİNE İLİŞKİN OLARAK RÜCUAN

TAZMİNAT DAVASI AÇMA HAKKI BULUNMAKTADIR. İLK BAĞLANAN GELİR DIŞINDA HERHANGİ BİR TALEP HAKKI SÖZKONUSU DEĞİLDİR. Davamızda ise, daha önce açılan bir dava ve yapılan ödemeye rağmen ilk bağlanan peşin sermaye değerli gelir dışında sonradan bağlanan gelir ve yapılan ödemelerin rücuan tazmini istenmektedir Bunun ise, Anayasa Mahkemesi kararı ile buna uygun alınan Yargıtay kararlarına göre yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle, İlk bağlanan peşin sermaye değerini aşan talepleri kapsayan huzurdaki davanın REDDİNE karar verilmesini arz ve talep ediyoruz. Tüm bu nedenlerle, haksız ve yersiz olan huzurdaki davanın Reddine karar verilmesini arz ve talep ederiz. Hukuki Sebepler: B.K. H.U.M.K., İş Yasası, 506 Sayılı Yasa ve ilgili mevzuat. Sübut Deliller: Görevlendirme yazıları, Arıza vardiya defteri, arıza kayıtları, eğitim belgeleri, ola ile ilgili düzenlenen tutanaklar, Mahallinde keşif, tanık ve her türlü kanuni delil. NETİCE: Arz olunan nedenlere dayalı olarak Davacı Tarafların haksız ve yersiz olan huzurdaki Rücuan tazminat davasının REDDİNE, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin Davacı Tarafa tahmiline karar verilmesini bilvekâle arz ve talep ederim. Ek: Vekâletname DELİL LİSTESİ: 1- Kazazedeye ait sağlık raporu, 2- İşçinin gördüğü eğitime ilişkin belgeler, 3- Hizmet akti, 4- İş kazası bildirim formları ve ilgili yazılar, 5- Görev emri ve vardiya cetveli, 6- Mahallinde keşif ve Bilirkişi incelemesi, 7- İl Müdürlüğü görüş yazıları, 8- Görevlendirme yazıları, 9- İşyeri sicil dosyası, 10- Mahallinde düzenlenen tutanaklar, 11- Ceza dosyası, 12- Tanık ve her türlü kanuni delil Davacı Tarafın delillerine karşı mukabil delil sunma hakkımızı saklı tutuyoruz. Delillerimizin toplanmasını arz ve talep ederiz. denilmiştir. 3. Dosya Kapsamından Tespit Edilen Hususlar


Dosya kapsamının incelenmesinden aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir. 1.3. Dava konusu iş kazası meydana geldiği esnada Kazazede İşçinin üzerinde ayağında ayaklık, belinde emniyet kemeri olmak üzere çalışmaktadır. 1.4. Kazazede İşçi Dava konusu iş kazasının meydana geldiği tarih itibarı ile Elektrik Dağıtım A.Ş. İl Müdürlüğünde hizmet akti ile görev yapmaktadır. 1.5. Kazazede İşçi ile Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısıdır. 1.6. Kazazede İşçi işyerinde uzman teknisyen olarak görev yapmaktadır. 1.7. Dava konusu iş kazası sonucunda Kazazede İşçinin sağ kalçasında, sol bacağında, kaburgasında ve kürek kemiğinde kırıklar meydana gelmiştir. 4. Dava konusu İş Kazası ile ilgili olarak Dosyada Mevcut Raporlar 4.1. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi tarafından tanzim olunan rapor Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi tarafından tanzim olunan raporda İşverenin işyerinde yeterli iş güvenliği tedbiri almamış olması nedeniyle dava konusu kazanın meydana gelmesinde İşverenin % 80 kusurunun olduğu yönünde bir görüş ve kanaate varılmıştır. 4.2. Bilirkişi M.T. ve Kurul Arkadaşları tarafından hazırlanan Bilirkişi Kurulu Raporu Bilirkişi M.T. ve Kurul Arkadaşları tarafından hazırlanan Bilirkişi Kurulu Raporunun sonuç kısmında özet olarak; Dosyada bulunan mevcut bilgilerin, ÇGSB İş Müfettişi raporu, S.G.K. müfettiş raporu ve eki ifade tutanaklarının incelenmesi sonucu hazırlanan bu raporun diğer bölümlerinde de açıklandığı üzere; Raporumuzun “Olayın İncelenmesi ve Değerlendirme” bölümü ve bu bölümün 1,2,3,4 ve 5. Maddelerinde açıklanan; o Elektrik havai hattında yapılan işlerin, işinin ehli teknik bir sorumlunun nezaretinde yapılması hususunda ihmalkâr davranılmış olması, o İşyerinde iş güvenliğine uygun denetim mekânizması kurmayarak işyerinde sağlıklı ve emniyetli

bir ekip çalışmasını temin etmemesi, o Üzerine ayakçaklarla çıkılmak suretiyle çalışılan ağaç direklerde gerekli çürük kontrolü ve lenteleme yaptırmayarak alınması gereken iş güvenliği tedbirlerini aldırmaması, o İşçisini iş güvenliği tedbirlerinin alınması hususlarında gerektiği şekilde eğitmemesi, iş güvenliği tedbirlerinin alınmasına müteakip çalışma alışkanlığının kazandırılmaması, yapılan hatalı çalışmaların alışkanlık haline getirilmesinin temin edilmemesi, o İşyerinde teknolojinin sunduğu uygun araç ve gereçleri temin edip, kullandırmaması, o Gerekçeleri ile Davalı İşveren EDAŞ Adana İl Müdürlüğünün olayın meydana gelmesinde % 60 (Yüzde Altmış) oranında kusurlu olduğu, o Raporumuzun “Olayın İncelenmesi ve Değerlendirme” bölümünün 6. Maddesinde açıklanan; o Yeterli direk çürük kontrolü ve lenteleme veya payandalarla destekleme yapmadan direğe tırmanıp iletkenleri sökerek direği boşa alması, o Kendi iş güvenliğinin sağlanması hususunda yeterince dikkatli ve tedbirli davranmaması, gerekçeleri ile kazazede E.Hın kazanın meydana gelmesinde % 40 (Yüzde Kırk) oranında kusurlu olduğu, o ÇSGB İş Teftiş Kurulu Başkanlığı Baş İş Müfettişinin hazırladığı İnceleme Raporunda belirlenen kusur oranlarına, kazalının uzman teknisyen olmasına rağmen, kendisinden beklenilen dikkat ve özeni göstermeyerek, direğin çürük kontrolünü usulüne uygun olarak yapmayıp, dikkatsiz bir şekilde direğe çıkması nedeniyle, % 20 olarak belirlenen kusurdan daha fazla oranda kusurlu olduğu kanaatiyle iştirak etmediğimiz, görüş ve kanaatimizi belirtir raporumuzu Sayın Mahkemenin takdirlerine arz ederiz. denilmiştir. 5. İlgili Kanun ve Yönetmelik Hükümleri Dava konusu kaza ile ilgili mevzuat hükümlerinden bir kısmı Bilirkişi Kurulumuz tarafından seçilerek aşağıda verilmiştir. Taraflarca ihlal edilen hükümlerin çok fazla olması nedeniyle, kusur oranları belirlenirken bu kısımda yer

alan hükümlerin her birine ayrı ayrı atıf yapılmamıştır. 818/359 Sayılı Borçlar Kanunu, Madde 58 Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur. 4857 Sayılı İş Kanunu Madde 77 BEŞİNCİ BÖLÜM İş Sağlığı ve Güvenliği: İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri MADDE 77. - İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. Yapılacak eğitimin usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu bölümde ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüzük ve yönetmeliklerde yer alan hükümler işyerindeki çıraklara ve stajyerlere de uygulanır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 4 Elektrik kuvvetli akım tesisleri her türlü işletme, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak biçimde yapılmalıdır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 54 a) Üç yıldan daha uzun bir süre ile kullanılacak olan ağaç direklerin tümü çürümeye karşı etkili bir biçimde korunmalıdır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 56, Temeller Ağaç direklerin temel içinde kalan bölümü ile toprak üstündeki yaklaşık 30 cm’ye kadar olan bölümünün, toprak içerisindeki suların etkisi ile çürümesini önlemek için gerekli önlemler alınacaktır. Bu önlemler, direğin yukarıda anılan en az direğin üst bölümünün dayanıklılığını sağlayacak nitelikte olacaktır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 62 Kuvvetli akım tesislerinde çalışan görevlilere, çalıştığı kuruluş ya da işletme tarafından yapacağı iş ve yükümlülükler konusunda bilgi verilecek ve gerekli açıklamalar yapılacaktır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 66 Bir hava hattında iletkenlerin kesitinin arttırılması ya da hatta yeni iletkenlerin çekilmesi durumlarında direklerin ve temellerinin o sırada gerçek dayanımlarının artan yüke göre yeterliliği doğrulanacaktır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 67 İşletmeler tarafından belirli sürelerle hava hatları, direkler ve topraklamalar dahil denetlenmeli ve yoklanmalıdır. Yoklama ve bakımların sonuçları düzenli olarak bir deftere yazılmalıdır. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 2 Her işveren işyerinde çalıştırdığı işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için bu tüzükte belirtilen şartları yerine getirmek, gerekli araçları noksansız olarak bulundurmak, ve gerekli olanı yapmakla yükümlüdür. İşçiler de bu yoldaki usul ve şartlara uymak zorundadırlar. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 3 İşveren işçilerine yapmakta oldukları işlerinde uymaları gerekli sağlık ve güvenlik tedbirlerini öğretmek zorundadır.

73 Kasım

2015


7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 4 İşverenin işyerinde teknik ilerlemelerin gerektirdiği daha uygun, güvenli ve sağlık şartlarını sağlaması, kullanılan malzemeler ve makinalarla alet ve edevatın herhangi bir şekilde tehlike gösterenleri, işin özelliğine ve fennin gereklerine göre bu tehlike ve zararları azaltan gerekli tedbirleri alması ve diğer iş güvenliği tedbirlerini devamlı surette izlemesi esastır. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İşgüvenliği Tüzüğü, Madde 523 - Başlarına bir cismin düşmesi, çarpması veya vurulması tehlikesi olan işlerde çalışan işçilere, başın korunması için başa iyi oturan ve yanmaz veya ağır yanar malzemeden ve elektrik tehlikesi olan yerler için, iletken olmayan malzemeden yapılmış uygun baretler verilecektir. Ağır ve Tehlikeli İşler Tüzüğü Madde:3Sağlık Raporu Madde 3 - Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçiler (Kadınlar dahil) ve 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını bitirmemiş çocukların işe girişlerinde, işin niteliğine ve şartlarına göre bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı olduklarının hekim raporu ile saptanması zorunludur. İşin devam süresince de bu işlerde çalıştırılmalarında bir sakınca olmadığının; 16 yaşını doldurmamış fakat 18 yaşını bitirmemiş çocuklar için en az 6 ayda bir, diğerleri için de en az yılda bir defa hekim raporu ile saptanması zorunludur. Bu raporlar işyeri hekimi, işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırasıyla en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık tesisleri ve hekimleri, sağlık ocağı, Hükümet veya belediye doktorları tarafından verilir. Raporlarda hangi bilgilerin bulunacağı Çalışma ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca birlikte saptanır. Bir işçinin, ağır ve tehlikeli işlerde çalışanlara ait sağlık durumu raporu olmadıkça ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması yasaktır. İşlerin gerek ilk işe girişlerinde gerekse ara muayenelerinde saptanan sağlık durumları bu rapora işlenir. Bu raporlar, teftişe yetkili memurların her istediğinde gösterilmek üzere işveren veya yetkili tarafından gizliliklerine halel gelmeyecek bir surette işlerindeki kişisel sağlık dosyalarında saklanır. İşyeri hekimi tarafından verilen rapora itiraz halinde, işçi en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi Sağlık Kurulunca muayeneye tabi tutulur; verilen rapor kesindir. İşyerinden ilişkileri kesilerek yeni bir işe giren işçilerin bu raporları veya örnekleri yeni işveren veya vekilinin isteği halinde o işyerine gönderilir. Elektrik Tesislerinde Emniyet Yönetmeliği, Madde 25, Direk Üzerinde Çalışma Ağaç bir direğe, bu direğin sağlam durumda bulunduğuna emin olunmadıkça çıkmak yasaktır. Bir direğin iyi ve sağlam durumda olduğu anlaşılamadığı takdirde tırmanmadan önce bu direğin bir halatla lentelenmesi veya kaldırma çatalları ile yahut payanda gibi başka bir vasıta ile kuvvetlendirilmesi lazımdır. Tellerin kesilmesi veya kurtarılması ve daha genel olarak, bir direğin denge durumunun değiştirilmesi gibi bir işleme teşebbüs etmek gerekirse, bu direğin durumu ne olursa olsun, işe girişilmeden önce, yani, direğe tırmanmadan önce, yukarıda anlatıldığı şekilde bu direği kuvvetlendirmek icabeder. Ayrıca bir direğe merdiven dayamadan veya tırmanmadan önce lentelerin direğe tespit yerlerinin sağlam durumda olup olmadıklarının kontrol edilmesi lazımdır. Direğe çıkarılacak veya indirilecek malzeme ve aletler katiyyen fırlatılmamalı, dikkatle bağlanıp bir hizmet ipi vasıtasıyla çıkarılıp indirilmelidir. İşçiler üzerlerinde sadece küçük aletler ve edevatı (pense, tornavida, anahtarlar vs.) taşımalı, bu bunları kemere takılmış alet ve torbaları içerisine koymalıdırlar. Bir direğin, özellikle direk ağaç ise, fena durumu basit bir dış muayene yoluyla meydana çıkarılamaz.

74 Kasım

2015

Bir ağaç direğe tırmanmadan önce, ya bir çekiç ile dip tarafına yakın bir yere vurulmak suretiyle dolgun ve tınlayan bir ses çıkarıp çıkarmadığı kontrol edilir, ya da, dip kısmı en az 20 cm kadar kazılıp çürüme olup olmadığı muayene edilmelidir. Don halinde çekiçle yapılan muayenede aldanmak mümkün olduğundan, direğe çıkmadan evvel direk kuvvetlendirilmelidir. Bu işi üç lente veya payanda ile yapılmalıdır. Lentelerin direğe bağlanması direğe tırmanmaksızın ikiz merdiven, sehpa gibi vasıtalar kullanmak suretiyle yapılmalıdır. Kaldırma çatalları, özel tertipler kullanmadan aynı işi görür ise de, bunların direğe veya yere sağlam ve uygun yönlerde tespitinde çok dikkat edilmelidir.

muş veya doğabilecek tüm tehlikeleri önlemek zorundadır. Bu zorunluluk sonucu olarak işyerinde, işveren bakımından tam anlamı ile geniş bir kontrol mekanizması kurulmalıdır.

TEDAŞ Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş., Genel Müdürlüğü, İş Güvenliği Yönetmeliği, Madde 75 Ağaç bir direğe sağlam durumda bulunduğundan emin olmadıkça çıkmak tehlikelidir. Direğin sağlam olmadığı basit bir muayene ile anlaşılamadığı takdirde lentelenmesi, kaldırma çatalları veya payanda gibi araçlarla kuvvetlendirilmesi zorunludur. Direğe merdiven dayanmadan ve tırmanmadan önce lenteler muayene edilecektir.

İşçinin iş güvenliği araçlarını kullanıp kullanmadıklarını denetlemeyen işveren iş kazasından sorumludur.

Yargıtay 4. HD., 23.10.1953 T., 5285 E., 4370 K. Sayılı Kararı, Elektrik direği ve havai elektrik hattı, BK. Md. 58’de yazılı “yapılan herhangi bir şey” kapsamındadır. Yargıtay HGK. 16.10.1963 T., 137 E., 84 K. Sayılı Kararı Bir iş kolunda gevşek ve savsaklayıcı tutumların yerleşmiş olması, işverenin tedbir alma ödevini ortadan kaldırmaz. Yargıtay 9. HD., 20.05.1968 T., 12879 E., 7693 K. Sayılı Kararı İşveren kendisine mevzuatın yüklediği tedbirleri, işçinin tedbirli ve dikkatli olması nedeniyle gerekmediği düşüncesiyle almaktan kaçınamaz. “Genel olarak bir işçi, alınan tedbir sayesinde emniyet içinde çalışır ve dikkatini işine verir. Ancak teknik imkansızlıklar nedeniyle emniyet tedbirleri gereği gibi alınamıyorsa, bu takdirde işçiden tehlikeye karşı tedbirli olması istenebilir”. Yargıtay 9. HD., 20.01.1970 T., 9116 E., 348 K. Sayılı Kararı İşveren, yalnız işçiyi işyeri tehlikelerine karşı uyarmakla yükümlü bulunmamaktadır; gerektiğinde, işçiyi tehlikelere karşı alınmış tedbirlere uymaya dahi zorlama ödevini taşımaktadır. Yargıtay 9. HD., 07.04.1970 T., 1689/3424 E./K. Sayılı Kararı İşveren işçinin kişisel koruma araçlarını sağlamakla yetinmeyip, onların kullanıldığını da denetlemekle yükümlüdür. Yargıtay 10. HD., 09.07.1975 T., 2375/4424 E. Sayılı Kararı İşçinin beden ve ruh sağlığının korunmasında önemli olan yön, bir tedbirin alınmasının hakkaniyet ölçüleri içerisinde işverenden istenip istenemeyeceği değil, aklın, ilmin, fen ve tekniğin böyle bir tedbirin alınmasını gerekli görüp görmediği hususlarıdır. Bu itibarla, işveren, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçinin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde gerekmeyeceği gibi bir düşünce ile almaktan çekinmeyecektir. Yargıtay 10. HD., 31.10.1978 T., 1978/2077 E., 1978/7689 K. Sayılı Kararı 1475 Sayılı İş Kanununun 73. Maddesi gereğince işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini korumak için gerekli olanı yapmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün sadece önlem almakla yetinilebileceği anlamını taşımadığı, alınan önlemlere uyulmasının temini anlamının da bulunduğu da açıktır. Başka bir deyişle, işveren, işyerinde geniş anlamda doğ-

Yargıtay 10. HD., 26.11.1998 T., 1998/7518 E., 1998/14880 K. Sayılı Kararı İş güvenliğini sağlanması için İşveren mevzuatla belirtilmesi dahi, şayet bu yolda bir tedbirin alınması gerekiyor ise, o tedbiri almak zorundadır. Süregelen kötü alışkanlıklar ve iş gelenekleri tedbir alma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Yargıtay 9. HD., 07.11.1979 T., 5905/8813 E./K. Sayılı Kararı

Yargıtay 10. HD., 06.04.1982 T., 1757/1960 E. Sayılı Kararı İşverenler, işyerinde tüm önlemleri almakla ve koruyucu malzemeyi kullandırmakla yükümlüdür. Yargıtay 10. HD., 17.04.1984 T., 2029/2140 E. Sayılı Kararı İş Kanunu Madde 73’e göre işveren, salt mevzuatta öngörülen önlemleri değil, kutsallaştırılması gereken insan yaşamına saygı çerçevesinde günümüz bilim ve teknolojisinin öngördüğü önlemleri dahi almakla yükümlüdür. Her halde çalışan kimsenin iş güvenliği işçinin kendi dikkatine bırakılamaz. Yargıtay 4. HD., 30.09.1986 T., 5952 E., 6656 K. Sayılı Kararı Bir binanın maliki onun fena yapılması veya kötü bakımı sonucu olarak sebebiyet verilen zararı tazmine mecburdur. Bu sorumluluk kusura dayanmadığı gibi, malikin beyinnesi de getirmesi de mümkün değildir. 5.1. Bilirkişi Kurulu raporunun ilk kısmında dava konusu iş kazasının meydana gelmesinde Davalı Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin kusur, katkı ve sorumluluğu incelenecektir Bilirkişi Kurulumuz, Davalı İşveren Elektrik Dağıtım A.Ş. İl Müdürlüğünün kendi işletme sorumluluğu olan bölgedeki direklerin toprak altında kalan kısımlarının çürümesinin önlenebilmesi için gerekli önlem ve tedbirlerin alınmasının ihmal edilmiş olması nedeniyle dava konusu iş kazasının meydana gelmesinde somut ve ASLİ BİR ORANDA kusur, katkı ve sorumluluğunun olduğu yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır. Nitekim, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 54. Maddesinde; “Üç yıldan daha uzun bir süre ile kullanılacak olan ağaç direklerin tamamı çürümeye karşı etkili bir şekilde korunmalıdır.” denilmektedir. Ayrıca, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin “Temeller” başlıklı 56. maddesinde; “Ağaç direklerin temel içinde kalan bölümü ile toprak üstündeki yaklaşık 30 cm’ye kadar olan bölümünün, toprak içindeki suların etkisi ile çürümesini önlemek için gerekli önlemler alınacaktır. Bu önlemler, direğin yukarıda Sözkonusu en az direğin üst bölümünün dayanıklılığını sağlayacak nitelikte olacaktır.” denilmektedir. Yukarıdaki kısımda metni verilmiş olan hükümler İşveren Kuruluşun ağaç elektrik direklerinin bakım ve onarımı hususundaki edim ve sorumluluklarını düzenlemektedir. Ağaç elektrik direklerinin bakım ve onarımı direğin dikilmeden önce toprak altında kalacak kısımlarının ziftlenmesi bu ziftli kısımların üzerinin bez veya başka bir koruyucu madde ile kapatılması ve / veya bu iş için hazırlanmış özel kimyasal maddelerle emprenye edilmesi ile sağlanmaktadır. Bu iş İşveren Kuruluşun sorumluluğundaki bir husustur ve daha direk


dikilirken işi üstlenen Müteahhit Firma tarafından bu işin bu şekilde yapılmasının sağlanması ve de bu şekilde yapılmış olduğunun kontrol edilmesi gerekmektedir. Meslek mensubu olan herkesin bildiği gibi, ağaç direklerin en önemli dezavantajı direğin toprak altında kalan kısımlarının zamanla çürümesidir. Bu nedenle de, direğin toprak altında kalan kısımlarının çürümemiş olduğunun İşveren Kuruluşa bağlı elemanlar tarafından her üç yılda bir kere kontrol edilmesi gerekmektedir. Ağaç direklerin bu dezavantajı nedeniyle, tüm gelişmiş ülkelerde ağaç direklerin kullanımı zaman içinde azalmakta ve bu direklerin yerine beton direkler dikilmektedir. Bazı durumlarda ise, direğin üst tarafı ağaç, fakat, toprak altında kalan tarafı beton olabilmektedir. Dava konusu kazaya yol açan direğin dip kısmından kırılmış olması, direğin toprak altında kalan kısmının çürümüş olduğu ve İşveren Kuruluş tarafından bunun kontrol edilmesi hususundaki edim ve sorumluluğunu yeterince yerine getirememiş olduğu anlamına gelmektedir. Bilirkişi Kurulumuz Davalı Tarafça bu hususta gösterilmiş olan ihmalkâr davranışın ona ASLİ BİR ORANDA kusur atfedilmesi gerektiren bir husus olduğu yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır. Ağaç direklerin toprağın altında kalan kısmındaki çürümenin basit bir dış muayene ile anlaşılması mümkün değildir. Bu kontrol işlemi direğin dibindeki toprağın 20-30 cm kadar açılarak yapılması gerekmektedir. Bu kontrol işleminin direğin dibindeki toprağın en az 3040 cm kadar açılarak ve açığa çıkan kısımlara ağırlığı 2-3 kg arasında olan metal bir çekiç ile vurularak yapılması gerekmektedir. Bu vurma işlemi ile direkten dolgun ve tınlama şeklinde bir sesin çıkıp çıkmadığı kontrol edilmeli ve bu şekilde, direğin bu kısmında çürüme olup olmadığı anlaşılmalıdır. Ayrıca, direğin toprak alında kalan kısımları üzerinde yapılan bu muayenelerde yanılma ihtimaline karşı direğe çıkılmadan önce direğin halat veya lente telleri geçici olarak da olsa, kuvvetlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, Kazazede İşçinin bulunduğu ekip tarafından direğin denge durumu incelenmeli ve direğe bundan sonra çıkılmalı idi. Direğe çıkılması durumunda direğin dengesini kaybedeceğinin anlaşılması durumunda, halatlarla lentelenmesi veya kaldırma çatalları ile veya payanda gibi başkaca araçlarla kuvvetlendirilmesi gerekmektedir. Bu iş için direğin üç tarafından üç adet lente teli veya payanda ile ayrıca güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu lenteleme işlemi yapılırken direğe çıkılmadan, ikiz (piramit) merdiven veya sehpadan yararlanılması gerekmektedir. Bilirkişi Kurulumuz, düşme tehlikesi olan yüksek mahallerde insanların tırmandırılarak buralara çıkmak zorunda bırakılmalarını prensip olarak insan saygınlığına ve işgüvenliği kurallarına aykırı olduğu yönünde bir görüş ve kanaate sahip olduğunu burada ifade etmeyi gerekli görmektedir. Direk üzerinde yapılması gereken işlemler arazinin yapısına ve yola yakınlığına bağlı olarak bomlu araç (sepetli araç) yardımı ile yapılabilirdi. Bakım ve onarım çalışmalarında kolaylık sağlanması bakımından elektrik ve telefon direklerin şehirlerde ve kırsal kesimde yol kenarına dizilmesi genel bir usuldür. Bu direklerin bakım onarımlarının yol boyunca ilerleyen bomlu araçla yapılması mümkündür. Nitekim, 7 / 7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 4’te; “İşveren Kuruluşun işyerinde teknik ilerlemelerin gerektirdiği daha uygun, güvenli ve sağlık şartlarını sağlaması, kullanılan malzemeler ve makinalarla alet ve edevatın herhangi bir şekilde tehlike gösterenleri, işin özelliğine ve fennin gereklerine göre bu tehlike ve zararları azaltan gerekli tedbirleri alması ve diğer iş güvenliği tedbirlerini devamlı şekilde izlemesi esastır” denilmektedir. Burada “işin özelliğine ve fennin gereklerine göre bu tehlike ve zararları azaltan gerekli tedbirleri alması”

tabiri ile bomlu araç kullanımına da dahil her türlü önlem ve tedbirler kastedilmektedir. Dava konusu iş kazasının meydana gelmesine yol açan direğin toprak altında kalan kısmının çürümesinden ve de kırılmasından İşveren Kuruluş tarafından yukarıda belirtilen önlem ve tedbirlerin alınmasının ihmâl edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim, dosyada mevcut ifadelerden de, İşveren Kuruluşun direğin temel kısmına yukarıda açıklanan şekilde bir koruma önlemi almış olduğu yönünde herhangi bir ifade veya belge mevcut değildir. Dava konusu iş kazasına yol açan direğin 10 yaşında olduğu ve dikildikten sonra bir daha bakımının yapılmasının ihmal edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi Kurulumuz Davalı İşveren tarafından bu hususta gösterilmiş olan ihmalkâr davranışın, kazaya uğrayan işçinin ve onun bağlı olduğu ekibin Davalı İşveren tarafından bu hususta yeterince eğitilmemiş olduğu anlamına geldiği yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır. Bilirkişi Kurulumuz Davalı Tarafça bu hususta gösterilmiş olan ihmalkâr davranışın ona kusur atfedilmesini gerektiren bir husus olduğu yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır. Bilirkişi Kurulumuz, Davalı İşveren Kuruluş Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin un işyerinde işçi sağlığı ile ilgili olarak alınması gereken önlem ve tedbirlerin alınmasında ihmalkâr davranmış olunmasının, dava konusu iş kazasının meydana gelmesi ile somut bir illiyet bağı teşkil ettiğini, Bu nedenle, de, kendisine bu bağ ile uygun olarak % 60 oranında kusur atfedilmesinin gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır. 5.2. Bilirkişi Kurulumuz tarafından raporun bu kısmında Kazazede İşçi E.H’nin dava konusu iş kazası meydana gelmesindeki kusur ve sorumluluğu incelenecektir. Kazazede İşçinin kendisi ve bağlı olduğu ekip tarafından, direğin toprak altında kalan kısmı yeterince kontrol edilmemiş, sadece direk sallanarak, sağlamlığı kontrol edilmiş ve bu şekilde çalışmaya başlanmıştır. Halbuki, ağaç direğin toprak altında kalan kısmında çürümenin olup olmadığı kontrol edilmeli idi. Bilirkişi Kurulumuz, Kazazede İşçi E.H’nin bakım onarım çalışması yapmak için çıktığı direğin toprak altında kalan kısmının çürümüş olup olmadığını kontrol etmeyi ihmâl etmiş olması, direğin bu kısımlarının çürümüş olduğunu gördükten sonra, lente telleri ile desteklenmesi gerektiği halde bu hususta ihmalkâr davranmış olması ve bu şekilde meydana gelen iş kazasında kendi şahsi işgüvenliğinin için gerekli dikkat ve özeni gösterilmesi hususunda ihmalkâr davranmış olması nedenleri ile dava konusu iş kazasının meydana gelmesine belli bir oranda katkıda bulunmuş olduğu yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır. Nitekim, 4857 Sayılı Yeni İş Kanunu, Madde 77.’de; İş Sağlığı ve Güvenliği, İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. denilmiştir. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 499. maddesinde; “İşçiler de bu yoldaki usul ve şartlara uymak zorundadırlar” denilmiştir. Ayrıca, 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 499. maddesinde; “İşyerinde çalışanlar; bina veya bina kısmında, inşaatta, makinada, tesisatta, alette ve edevatta göreceği noksan veya tehlikeli durumu, amirine veya bakım onarım işleriyle görevli olanlara hemen bildirecek ve işveren de bu kusurları en kısa zamanda ve uygun şekilde giderecektir” denilmiştir. Bilirkişi Kurulumuz yukarıdaki kısımlarda ifade edilmiş olan tespit ve gerekçe doğrultusunda,

Kazazede İşçinin dava konusu iş kazasının meydana gelmesinde tamamen kusursuz olduğunun kabul edilmesini isabetsiz olacağı görüşündedir. Bilirkişi Kurulumuz, Kazazede İşçi E.H’nin göstermiş olduğu dikkatsiz ve tedbirsiz davranış ile dava konusu iş kazasının meydana gelmesi arasında somut bir illiyet bağının mevcut olduğu ve bu nedenle de 4857 Sayılı Yeni İş Kanununun 77, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2, 499 maddeleri uyarınca kendisine bu bağ ile uygun olarak % 40 oranında kusur atfedilmesi gerektiği görüşündedir. 5.3. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun son kısmında taraflara atfedilmesi gereken kusur oranları hususunda dosyada birer örneği mevcut Bilirkişi Heyeti raporlarından hangisinin kendi görüş ve kanaatine daha yakın olduğu hususu incelenecektir. Bilirkişi Heyetimiz tarafından dosyada bir örneği mevcut bilirkişi raporlarından hangisinin kendi görüş ve kanaatine daha yakın olduğu hususu incelenmiştir. Bu inceleme sonunda, yukarıda ifade edilen görüşler ve dosyada tespit edilen maddi olgular doğrultusunda Davacı Tarafın iddia ve talebinin yerinde olup olmadığı hususunda Bilirkişi M.T. ve Kurul Arkadaşları tarafından hazırlanan Bilirkişi Kurulu Raporunda varılan görüş ve kanaatin tamamen isabetli olduğu ve kendi görüş ve kanaati ile aynı yönde olduğu, bu nedenle de bu rapora tamamen katılınması gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate varmıştır. 6. Sonuçlar Dava konusu kaza, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 11. Maddesi’nin (A) fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre bir iş kazasıdır. Bilirkişi Kurulu olarak, dava dosyası incelenmiş yukarıda detayları ile açıklanan görüş ve kanaat doğrultusunda, dava konusu kazanın meydana gelmesinde, 1.1. Davalı İşveren Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin İşyerinde işgüvenliği ile ilgili olarak alınması gereken önlem ve tedbirler hususunda yukarıdaki kısımda bir özet halinde sıralanan (a) direğin toprak altında kalan kısımlarının çürümesinin önlemesi, (b) çalışmalar esnasında direğin lente telleri ile desteklenmesi, (c) direklerde yapılan çalışmalarda bomlu araç kullanılması, (d) çalışanların direğe çıkmadan önce işgüvenliği ile ilgili olarak almaları gereken önlem ve tedbirler bakımından eğitilmesi hususunda edim ve sorumlulukların yerine getirilmesinde ihmalkar davranılmış olunması nedeniyle, bu ihmale uygun olarak ASLİ bir oranda % 60 oranında, 1.2. Kazazede İşçi E.H’nin göstermiş olduğu dikkatsiz ve tedbirsiz davranış ile dava konusu iş kazasının meydana gelmesi arasında somut bir illiyet bağının mevcut olması nedeniyle, bu bağa uygun olarak % 40 oranında, kusurlu olduklarının kabul edilmesinin gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate varılmıştır. Herhangi bir kasıt unsuru bulunmayan kazada, dosyada mevcut bilgilere göre başkaca taraf, kişi ve kuruluşlara kusur atfedilemeyeceği yönünde vicdani bir görüş ve kanaate varıldığını ifade eden işbu Bilirkişi Kurulu Raporu, karar verme ve hüküm tesis etme yetkisi elbette Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, Sayın Mahkemenin ve Sayın Taraf Vekillerinin huzurlarına en derin saygılarımızla arz edilmektedir. 1.

Bilirkişi Kurulu (Soyadına göre alfabetik sıra ile) Dr. H. Feza CARLAK, İş Güvenliği Uzmanı, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. Prof. Dr. Mirzahan HIZAL, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. 19.12.2012

75 Kasım

2015


ELEKTRİK TARİHİNdE YOLCULUK OSMAN BAHADIR

ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİNDE BİR ÖNCÜ: KAMURAN SIRRI BEY

O

smanlılar döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkemizde elektrik teori ve pratiğinin gelişiminde çok önemli rolü bulunan insanlardan biri de elektrik mühendisi Kamuran Sırrı Bey’dir. Elektrik bilgisinin ve uygulamalarının ülkemizdeki gelişiminde Emile Lacoine (1835-1899) başta olmak üzere Salih Zeki Bey (1864-1921)’in, Mehmet Refik (Fenmen) Bey (1882-1951)’in, Mehmet Emin (Kalmuk) Bey (1869-1954)’in ve Kamuran Sırrı Bey (ölümü 1926’dan sonra)’in büyük katkıları olmuştur. Bu öncü insanların her birinin katkıları farklı yönlerdedir. Kamuran Sırrı Bey’in diğer öncülerden en önemli farkı, diğerlerinin daha çok elektrik bilgisi ve teorisine yönelik katkılarda bulunmasına karşılık onun daha çok elektriğin pratiğe ve sanayiye uygulanmasına yönelik çabalar göstermiş ve bu doğrultuda yayınlar yapmış olmasıdır. Dergimizin daha önceki sayılarında bazı yazılarına yer verdiğimiz Kamuran Sırrı Bey’in yaşam öyküsü hakkında ne yazık ki çok fazla bilgiye sahip değiliz. 1926 yılında hayatta olduğunu bildiğimiz Kamuran Sırrı Bey, 1913’te elektrik mühendisi ve makine inşaatı mütehassısı olarak çalışıyordu. 1926’da ise Adana tenvirat-ı elektriye (elektrikle aydınlanma) müteahhidi, Tarsus kudret-i miyahiye-i elektrikiye (su, elektrik enerjisi) şirketi müdür muavini ve şebeke-i umumiye işletme mühendisi idi. Kamuran Sırrı Bey’in en önemli eseri, üç cilt olarak (toplam 1045 sayfa) hazırladığı ve üç cildi de 1926 yılında

76 Kasım

2015

Kamuran Sırrı Bey, başta ampul olmak üzere elektrikle ilgili çok sayıda icadı gerçekleştiren ünlü teknoloji insanı Edison'un yaşamını ve çalışmalarını anlatmıştır.

yayınlanmış olan Ameli Elektrik-i Sınai adlı kitabıdır. Bu kitapta uluslararası elektrik sembolleri, elektrik birimleri, elektrik işaretleri, kütle birimleri, zaman birimleri, mekanik, enerji, ısı ve ışık birimleri, mıknatıslık ,elektriksel mıknatıslık, elektriğin tarifi, elektrik akımı, akım şiddeti, çeşitli maddelerin iletkenlik derecesi cetveli, potansiyel farkı ve akım şiddeti arasındaki ilişki, elektrik akımından sağlanan işler, elektrik enerjisi, Joule kanunu, elektrik kaynakları, piller, transformatörler, manyetolar, elektrikle işleyen aletler vb. konuları incelenmektedir. Kamuran Sırrı Bey’in 1919’da yayınlanan diğer kitabı ise İnfilaklı Motorlar, İmal Sureti ve İstimalleri (kullanılmaları) adlı kitaptır. Bu kitapta ise infilaklı (patlamalı) motorların tarihçesi verilmekte ve daha sonra da yanmanın tabi olduğu koşullar anlatılmakta, petrolden başka en çok kullanılan yakıtların başlıca özellikleri, ısı, basınç ve yanma koşulları, motorların esas kısımları, karbüratör, üstüvane (silindir), piston, sübap, pistonlarda infilak

ve basınç, bir motorun hakiki ve itibari beygir kuvveti, motorun hareketli kısımlarının imal ve birleştirme sureti vb. hakkında bilgi verilmektedir. Kamuran Sırrı Bey’in bildiğimiz bu iki kitabı dışında çeşitli dergilerde yayımlanmış yazıları bulunmaktadır. Bu yazılardan saptayabildiklerimiz şunlardır: 1. “Elektrik, kullanacağımız elektrik lambaları”, Fen ve Sanat Mecmuası, Şubat 1913, sayı 9, s.145152. Bu makalede elektriğin ve elektrik lambalarının teknik özellikleri hakkında bilgi verilmektedir. 2. “Elektrik motorları hakkında malumat-ı umumiye”, Fen ve Sanat Mecmuası, Mayıs 1914, sayı 11, s. 195-197. 3. “Fünun ve sanayi hakkında bir mülahaza”, Şehbal Mecmuası, Haziran 1912, sayı 55, s.138-139. Kamuran Sırrı Bey bu yazısında bilim ve teknolojinin gelişmesi sonucunda elektriğin kullanım alanlarının genişlemesi, elektriğin


sanayinin gelişmesindeki etkileri ve işbölümü hakkındaki görüşlerini anlatmaktadır. 4. “Telsiz elektrik vasıtasıyla fotografilerin nakli”, Şehbal Mecmuası, Temmuz 1912, sayı 56, s.147. Bu yazıda yazar fotoğrafların elektrik aracılığıyla transferi konusuna değinmekte ve bu çerçevede televizyon hakkında yapılan ilk çalışmalarla ilgili bilgiler vermektedir. 5. “Terakkiyat-ı sınaiye meselesi ve bizde tarz-ı telakkisi, Şehbal, Ocak 1913, sayı 68, s.388389. Yazar bu yazısında yabancı sermayenin ve teknolojinin ülkeye getirilmesi ve teknik alanlarda eğitim görmeleri amacıyla Avrupa’ya öğrenci gönderilmesi konularından bahsetmektedir. 6. “Elektrikli aletlerin tertibatına bir nazar”, Şehbal, Ocak 1913, sayı 69, s.414-415. Bu yazıda elektrikli ilan lambalarının yaygınlaşması ele alınmakta ve bu lambaların kullanılma biçimi açıklanmaktadır. 7. “Musahabe-i fenniye”, Şehbal, Mart 1913, sayı 71, s.446-447. 8. “Musahabe-i fenniye”, Şehbal, Nisan 1913, sayı 74, s. 32-33. 9. “Şimendifer vagonlarının ve otomobil, otobüs arabalarının elektrikle tenviri (aydınlatılması)”, Şehbal, Temmuz 1913, sayı 79, s.132-135. 10. “Bir Türk ihtiraına (icadına) dair”, Şehbal, Temmuz 1913, sayı 80, s.152-153. Kamuran Sırrı Bey bu yazısında, kendisinin icat ettiği ve muktaa-ı elektrikiye adını verdiği bir aleti tanıtmaktadır. 11. “Ciddiyat-ı cedit”, Şehbal, Eylül 1913, sayı 81, s.177-178. 12. “Hayat ve elektrik”, Şehbal, Ekim 1913, sayı 84, s.232-234. 13. “Merakib-i havaiyede (hava taşıtlarında) telsiz telefon tatbikatına dair”, Şehbal, Aralık 1913, sayı 87, s.294-295. 14. “Elektrik ve tabiat”, Şehbal, Aralık 1913, sayı 88, s.310-311. 15. “Thomas A. Edison”, Şehbal, Nisan 1914, sayı 94, s.436-437. Yazar dergimizde daha önce yayınladığımız bu yazısında ise başta ampul olmak üzere elektrikle ilgili çok sayıda icadı gerçekleştiren ünlü teknoloji insanı Edison’un yaşamını ve çalışmalarını anlatmaktadır. Kamuran Sırrı Bey, ülkemizde elektrikle ilgili henüz bir öğretim kurumunun olmadığı dönemin son elektrik bilimcisidir. En önemli kitabı olan Ameli Elektrik-i Sınai’nin yayın tarihi olan 1926 yılı da bu dönemin sonuna işaret eder. 1926-1927 öğrenim yılından itibaren İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi bünyesinde kurulan Elektromekanik Enstitüsü ile birlikte ülkemizde elektrik bilgisi ve uygulamaları artık akademik dünyanın konusu ve işi haline gelmiştir.


GELECEK TEKNOLOJİLERİ www.elektrikdergisi.com

Greenpeace başkanı Kumi Naidoo

‘Enerji Devrimi Senaryosunu’ okumaları için öncelikle yeşil enerjiye kuşkuyla bakan ve enerji dönüşümünün çabuk başarılamayacağını düşünenlere tavsiye ediyor. Naidoo, “Pekala başarılabileceğini, başarılması gerektiğini ve bunun hepimizin yararına olacağını anlayacaksınız”.

9,5 milyar dünyalıya ucuz enerji Atmosferdeki ısınmanın 2 dereceyle sınırlandırılabilmesi için fosil enerji hammaddelerinin yenilenebilir enerjiyle ikame edilmesi gerekiyor. Yeni bir araştırma 2050 yılına kadar bunun başarılabileceğini gösteriyor. 78 Kasım

2015


T

eorik olarak 2050 yılına kadar bütün dünya yüzde yüz oranında yenilenebilir enerjiye geçebilir. İddialı ‘Enerji Devrimi Senaryosunu’ hazırlayanlar, yeşil enerjiye geçişin teknik bakımdan mümkün olduğunu, enerji maliyetini düşüreceğini ve milyonlarca kişiye iş imkânı yaratacağını öne sürüyorlar. ‘Enerji Devrimi Senaryosu’ Greenpeace ile Alman Hava ve Uzaycılık Merkezi’nin işbirliğiyle ve sayısız münferit araştırmaya dayanarak hazırlanmış. Sürdürülebilir ve iklimle uyumlu enerji üretimi alanındaki en kapsamlı küresel araştırmanın Paris’teki iklim konferansında büyük ilgi göreceği kesinlikle söylenebilir. Gezegenimizdeki ısınmanın iki dereceyle sınırlandırılmasında fosil enerji ekonomisinin terk edilmesi en önemli rolü oynuyor. Sera gazı üretiminde kömür, petrol ve doğalgazın çıkarılması ve kullanılması dürte üçlük paya sahip. Ormanların yok edilmesi ve tarımcılığın hissesine de yüzde 25’lik pay düşüyor. Araştırmanın hazırlayıcılarından olan Greenpeace örgütünden Sven Teske “Yenilenebilir enerji artık çok gelişti ve iklime zarar veren termik ve tehlikeli nükleer santraller ile rekabet edebilir duruma geldi. Bütün sektörlerde yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçmek mümkün. Zaman kaybetmeden temiz, güvenli ve ekonomik enerji çağını açmalıyız”, diyor.

364 sayfalık ‘Enerji Devrimi Senaryosunda’ elektrik ve ısı üretimiyle ulaşımda ucuz ve temiz enerjiye geçişin nasıl başarılabileceği anlatılıyor. Ancak araştırmanın bazı zayıf noktaları olduğu da gözden kaçmıyor. Örneğin, küresel hava ve deniz trafiği ile yüksek enerji tüketen çimento fabrikaları gibi sanayi işletmelerinin durumu araştırma kapsamına alınmamış. Bu branşların küresel karbondioksit emisyonundaki payı yüzde 5’i aşıyor. Alman Hava ve Uzaycılık Merkezi’nden Thomas Pregger havacılık ve denizcilikle sanayi sektörünün dahil edilmesinin araştırmanın hacmini kabartacağını ve bu alanda alınacak karbondioksit emisyonunu azaltıcı önlemleri değerlendirmenin zorlaşacağını söylüyor. Araştırmada dünyanın bütün bölgelerindeki farklı teknolojiler ve enerji kullanımındaki gelişmeler ayrıntılarıyla ele alınmış. Araştırmayı, 2050 yılında 9,5 milyarı bulması beklenen dünya nüfusunun enerji ihtiyacının sürdürülebilir kaynaklarla nasıl karşılanabileceğini gösteren bir rehber gibi okumak mümkün. Karbondioksitsiz elektrik enerjisi üretimine rüzgâr ve güneş enerjisindeki artış önemli bir itici güç oldu.

Bu iki tükenmez enerji kaynağına sadece 2014 yılında 250 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Maliyetin düşmesi yatırımları arttıran en önemli faktör sayılıyor. Öncelikle güneş enerjisi ünitelerinin fiyatı hızla düşüyor. Araştırmada, maliyetteki düşüşün yenilenebilir enerji tesislerini şimdiye kadar tahmin edildiğinden çok daha hızlı arttırabileceğine işaret ediliyor. Küresel enerji dönüşümü için 2050’ye kadar her yıl bir trilyon dolarlık yatırım yapılması gerektiği hesaplanmış. Buna paralel olarak fosil enerji hammaddelerinden yapılacak tasarrufun ise yılda bir trilyon 70 milyar doları bulacağı tahmin ediliyor. ‘Enerji Devrimi Senaryosuna’ göre değişim istihdam piyasasını da olumlu etkileyecek. 2030 yılına kadar 19 milyonluk ek istihdam yaratılmasının mümkün olduğunu belirten uzmanlara göre, ‘enerji dönüşümünün aynı tempoda devam etmesi durumunda 2030 yılına kadar bu branşta çalışanların sayısı 27 milyona inecek. Yüzde yüz yeşil enerjiye geçişin hızlanması ise istihdamı kanatlandıracak ve 2030 yılında enerji sektöründe 46 milyon kişi çalışacak.’

Ulaşımda petrol yerine elektrik

Ulaştırmada karbondioksit emisyonunun azaltılması ise kolay olmayacak. Küresel sera gazı emisyonunda akaryakıtla çalışan motorlardan çıkan karbondioksitin payı yüzde 14’ü buluyor. Sven Teske devrime asıl bu alanda ihtiyaç duyulduğunu, elektrikli araçların artması kadar yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen sentetik yakıtın kullanıldığı ulaşım teknolojilerine geçilmesinin de şart olduğunu söylüyor. Ana prensip, petrolün elektrik akımıyla ikame edilmesi. Rüzgâr, güneş ve hidrolik santrallerden elde edilen elektrik otomobil ve trenlerin aküsünü dolduracağı gibi sentetik yakıt üretiminde de kullanılabilecek. Çoktan olgunluğa ulayan bu teknoloji sayesinde sentetik yakıt gaz, benzin ve mazotun yerini alacak ve iklime zarar veren petrole ihtiyaç kalmayacak. Araştırmada ulaşımdaki dönüşümün devletin alacağı önlemlerle hızlandırılabileceği belirtiliyor. Halkın daha küçük ve hafif araç kullanmaya teşvik edilip taşımacılıkta verimliliğin arttırılmasına önem verilmesi, otobüs ve tren gibi toplu taşıma araçlarının arttırılması tavsiye ediliyor. Greenpeace, 2050 yılında 9,5 milyar dünyalı için yenilenebilir kaynaklardan ve büyük ekonomik ve teknolojik güçlüklerle karşılaşmadan enerji temin edilebileceği görüşünde. Araştırmada hükümetlerden ve özel sektörden çabuk ve kararlı bir şekilde harekete geçilmesi talep ediliyor, sanayi, tüketici ve piyasaların daha fazla yenilenebilir enerji ile enerji verimliliğine özendirilmesinde vakit kaybedilmemesi isteniyor.

79 Kasım

2015


WIN FUARLARI KAZANDIRIR! / WIN FAIRS MAKE YOU WIN!

WIN EURASIA Automation OTOMASYON Uluslararası Endüstriyel Otomasyon Fuarı International Industrial Automation Fair ELECTROTECH Uluslararası Enerji, Elektrik ve Elektronik Fuarı International Energy, Electric and Electronic Technologies Fair HYDRAULIC&PNEUMATIC Uluslararası Akışkan Gücü Teknolojileri Fuarı International Fluid Power Technologies Fair MATERIALS HANDLING Uluslararası Taşıma, Depolama, İstifleme ve Lojistik Fuarı International Materials Handling and Logistics Fair

17-20 Mart / March 2016 Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi, Tüyap Fair Convention and Congress Centre İstanbul ▪ Türkiye win-automation.com

Hannover-Messe Bileşim Fuarcılık A.Ş. Tel. +90 212 334 69 00 Faks +90 212 230 04 80 Email: info@hf-turkey.com

/winfairs /winfairs

BU FUARLAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR. THESE FAIRS ARE ORGANIZED WITH THE INSPECTION OF THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY IN ACCORDANCE WITH THE LAW NUMBER 5174.


Elektrikgüncesi basından seçilmiş haberler

Enerji • Elektrik • Ekonomi • Politika • Olaylar

Niğde’de petrol bulundu

E

nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Niğde’nin Badak bölgesinde tuz arama çalışmaları sırasında petrol bulunduğu belirtildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, Niğde’de petrol bulunduğunu açıkladı. Petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına büyük kaynak ayrıldığını belirten Bakan Alaboyun; “Niğde’nin Badak beldesinde MTA sondajla tuz ararken petrol çıktı. Böyle kusma yaptı. Araştırma yaptırdık. Oradaki petrolün ana kayaç olmadığı, başka yerden sızma olduğu söyleniyor” dedi. Kasım ayı başında Bakan Alaboyun, ülke tarihinin en büyük maden faciası ile sarsılan Manisa’nın Soma ilçesinde 100 ton altın rezervi bulunduğu açıklamıştı. Dün de Balıkesir’in İvrindi ilçesinde 2 milyar dolarlık altın rezervi bulunduğu haberi geldi. Kaynak: Habertürk

81 Kasım

2015


Arhavi’de HES tepkisi Artvin’in Arhavi İlçesi’nde mahkemenin daha önce iki kez ‘ÇED olumlu’ raporunu iptal ettiği Kavak Hidroelektrik Santral projesi kapsamında inşaat sahasına yol ve köprü yapımı için iş makinelerinin jandarma eşliğinde çalışmaya başlamasına yönelik tepkiler sürüyor

K

amilet Vadisi’nde Leyla Öncel adlı kadının iş makinesi önüne çıkarak tek başına durdurduğu HES çalışması bu kez Arhavi Doğa Koruma Platformu üyeleri tarafından protesto edildi. Protesto gösterisi sırasında bir jandarma görevlisi şantiyeye giden yaya köprüsü önünde nöbet tutarak geçişlere izin vermedi. Kavak HES inşaat sahası önünde toplanan kalabalık, ‘Yaşam hakkına saygı’ pankartı açtı, HES’ler aleyhine sloganlar attı. Arhavi Doğa Koruma Platformu adına yapılan açıklamada, Kavak HES projesi için tekrar başlatılan köprü ve yol çalışmasının yasadışı olduğu ileri sürüldü. Projenin hukuken

82 Kasım

2015

geçerli bir ÇED raporu bulunmadığı belirtildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Kavak HES projesi ile ilgili olarak hazırlanan 1’inci ÇED raporu açılan dava sonucunda 2014 yılında iptal edilmiştir. Daha sonra projede çok kapsamlı değişiklikler yapılacağı belirtilen 2’nci ÇED Raporu için ‘Olumlu’ kararı verilmiştir. Böylece 2’nci ÇED raporu hakkında verilen karar ile 1’inci ÇED raporu hukuken ortadan kaldırılmıştır. Bilindiği gibi 2’nci ‘ÇED Olumlu’ kararı da Temmuz ayında iptal edilmiştir. 1’inci ÇED olumlu kararını iptal eden Rize İdare Mahkemesi’nin kararının Danıştay tarafından bozulması üzerine, firma tarafından 1’inci ÇED raporunun tekrar geçerli olduğu düşüncesi ile şantiye alanına girilmiş ve tünelden gelen suyun dolduğu alanda su boşaltılarak inşaat hazırlığına başlanmıştır.” Çalışmayı protesto etmek isteyen çevrecilerin jandarma tarafından inşaat alanına sokulmadığının hatırlatıldığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “İnşaat alanına giren arkadaşımız Leyla Öncel bir süre iş makinesinin önünde oturarak

çalışmayı protesto etmiş fakat alanda bulunan jandarma güçleri tarafından Cumhuriyet Savcısı’nın talimatı ile gözaltına alınmış ve ifade verdikten sonra serbest bırakılmıştır. Arhavi Jandarma Komutanlığı’nın yasa dışı bir çalışmaya göz yumması ve bu yasadışı çalışmayı protesto ettiği için arkadaşımızı gözaltına alması kabul edilebilir bir durum değildir. Yapılan bu işlemler hukuksuzdur. Derhal başlatılan çalışma durdurmalıdır. Arkadaşımız Leyla Öncel, çalışmayı protesto ettiği sırada iş makinesini yönlendiren şantiye sorumlusu tarafından ölümle tehdit edilmiştir. Bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş olup, bu hareketin hesabı hukuk önünde sorulacaktır. Kavak HES Projesi için yasadışı olarak başlatılan çalışmanın makul bir süre içerisinde durdurulması beklenmekte olup, durdurulmaz ise yasadışı çalışmayı durdurmak için gereken müdahale tekrar yapılacaktır.” Açıklamanın ardından iş makinelerinin önüne geçen grup HES karşıtı sloganların yazılı olduğu dövizleri bırakarak alandan ayrıldı. Kaynak: Hürriyet


Nevşehir elektriğini çöpten üretecek Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan, geçen sene faaliyete kazandırılan Nevşehir Sert Atık Itinalı Depolama Tesis’inden enerji imalatı konusunda çalışmaların yapıldığını bilgisini verdi .

N

evşehir İl Özel İdaresi ve Belediyeler Birliği tarafından Etraf ve Şehircilik Bakanlığı katkılarıyla Nevşehir Sert Atık Itinalı Depolama Tesisi inşa edilerek 5 Haziran 2014 tarihinde faaliyete kazandırıldı.Toplamında 655 bin metrekarelik bir meydanda üretimi tamamlanan Nevşehir Sert Atık Itinalı Depolama Tesisinde, Nevşehir’in yanında kazalar , beldeler ve köylerin tamamının sert atıkları değerlendiriliyor. Nevşehir Valiliği toplantı salonunda Vali Mehmet Ceylan’ın başkanlığında yapılmış olan Kapadokya İl Özel İdareleri ve Belediyeler Birliği Kasım ayı sıradan parlamento toplantısına, Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Taş ile beraber Birlik üyesi belediye başkanları ve İl Özel İdaresi yetkilileri katıldı. Vali Mehmet Ceylan, toplantıda sert atık ve depolama tesislerinin çalıştırılması ve bunlarla ilgili iş ve işlemlerin görüşüleceğini ifade etti. Nevşehir Sert Atık Itinalı Depolama Tesisinin bir senedir faaliyetini sürdürdüğünü kaydeden Vali Ceylan, “Bugünkü toplantımızın ana gündemi birliğin 2016-2017 ve 2018 mali senelerine ilişkin bütçesinin görüşülmesi, yeniden 2015-2016 seneleri için sert atık depolama fiyatlarının belirlenmesidir. Bununla Beraber bu sert atık depolama tesislerindeki şuanki atıkların değerlendirmesi istikametinde bir teklifimiz olacak. Bu atıkların bir daha enerji olarak kazandırılması için bir çalışmamız var. Bunu da ele alacağız. İnşallah pozitif bir toplantı olabilir .” Kaynak: Haber Port

Salihli’de HES, kirazı tehdit ediyor Manisa’nın Salihli ilçesinde toplanan bir grup vatandaş, Allahdiyen Mahallesi’ne yapılması planlanan hidroelektrik santraline tepki gösterdi.

S

alihli ilçesinde toplanan bir grup vatandaş, Allahdiyen mahallesine yapılması planlanan hidroelektrik santraline tepki gösterdi. Mahallede toplanan grup adına basın açıklaması yapan İslam Horzum, Kömürcü, Bozburun ve Kurşunlu mevkilerinde yapımı planlanan Kocayatak Regülatörü ve Hidroelektrik Santralinin çevreyi tahrip edeceğini savundu. Horzum, yaklaşık 8 bin dönüm arazinin derelerden akan sularla sulandığını kaydederek, şunları söyledi: “Bu sulama sonucu ortaya çıkan meyve, dünyaca ünlü ve patenti olan Salihli kirazı. Salihli kirazının 6-7 liraya ihraç edildiği düşünüldüğünde, ülke ekonomisine sağlanan katkıyı çok rahat bir şekilde görebiliyoruz. Eğer bu sular elimizden alınırsa, dünyaca ünlü ürünümüzü yetiştirmemiz zorlaşacak ve ülke ekonomisi kaybedecek.” Mahalleliye destek veren CHP’den Manisa milletvekili seçilen Tur Yıldız Biçer de ülke genelinde benzer 2 bin civarında proje olduğunu ifade ederek, “Bu projelerin hepsi tamamlandığında bile 2023 yılında ülkemizin enerji ihtiyacının sadece yüzde 4’ünü karşılayabilecek. Önemsenmeyecek kadar az olan bir rakam için su kaynaklarımızı tüketmeye, ağaçlarımızı kesmeye, ekosistemi bozmaya değer mi?” diye konuştu. Kaynak: Enerji Haber

83 Kasım

2015


güneş enerjisiyle tanıştıLAR Yenilenebilir enerji yatırımlarının yoğunluk kazandığı son dönemlerde bir başka yatırım Erzincan’dan geldi. Erzincan’ın ilk güneş enerji santrali düzenlenen törenle hizmete açıldı.

E

rzincan Organize Sanayi Bölgesinde kurulan santralin açılış törenine Vali Süleyman Kahraman, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Hüsnü Aldemir, Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, Vali Yardımcısı Ahmet Türköz, Erzincan İŞGEM Müdürü Gürbüz Odabaşı katıldı. Açılışı gerçekleştirilen santralde bilgilendirmede bulunan Erzincan İŞGEM Müdürü Gürbüz Odabaşı, “Güneş enerjisi santrali 43 Kw/ saat elektrik üretmektedir. KUDAKA’dan sağlanan destekle 210 bin TL ‘ye mal olmuştur. Bu proje Erzincan’a örnek olması ve yatırımcılarına ucuz elektrik temin etmek amacıyla gerçekleştirilmiş olup Erzincan da kurulan ilk Güneş Enerji Santralidir. 176 Adet Güneş Paneli ve 2 Çevirici’den oluşmaktadır. Bin metrekare alanda tesis edilmiştir. Tesis 2 ay gibi kısa sürede bitirilmiş olmasına rağmen Elektrik üretim izinlerini almak 6 ay sürmüştür.” dedi. Kaynak: Enerji Haber

Elektrik alamayınca kendi elektriğini üretti Kastamonu’da yaşayan bir vatandaş, elektrik şirketi ile yaşadığı anlaşmazlık sonucu kendi elektriğini üretmeye karar verdi.

K

astamonu’nun Hanönü ilçesinde yaşayan 55 yaşındaki Veysel Halil Özsoy, bağ evine elektrik getirilmesi için trafo ve direkleri kendisinin alması istenince güneş paneli ve rüzgar gülü kullanarak kendi elektriğini üretti. İstanbul’da bir firmadan emekli olduktan sonra 2010’da memleketi Hanönü ilçesine yerleşen Özsoy, yaptırdığı bağ evine elektrik bağlatmak istedi. Müracaat ettiği şirket yetkililerinin elektriğin bağlanması için trafo ve direkleri kendisinin alması gerektiğini söylemesi üzerine Özsoy, yaptığı araştırmalarla maliyetin çok yüksek olduğunu belirledi. Kaynak: Anadolu Ajansı

84 Kasım

2015

Enerji santralleri 20 binden fazla haber yapıldı Medya Takip Ajansı Interpress’in yaptığı araştırmaya göre, Ocak ayından bu yana yazılı basında enerji santrallerinin toplam 20 binden fazla haberle gündeme geldiği belirlendi.

I

nterpress’in iki bini aşkın gazete ve dergiyi kapsayan incelemesinde, yılbaşından bu yana yazılı basında, Türkiye’de kurulacağı bölge ve özellikle çevreye verebileceği muhtemel zararlar ile gündeme gelen nükleer santrallerle ilgili 7 bin 448 haber çıktığı saptandı. Türkiye’de ağırlıklı olarak kömürle çalışan, çıkan gaz ve atık suyun verdiği zararlar ile tartışma konusu olan termik santraller hakkında ise toplam 7 bin 149 haber yayınlandığı belirlendi. Kamuoyunda HES olarak bilinen ve derelerin kuruması ile doğanın tahrip edilmesi eleştirileri sıkça basına yansıyan, hidroelektrik santralleri için de 4 bin 145 habere konu olduğu saptandı. Bu enerji santrallerinin yanı sıra, temiz enerji olarak bilinen rüzgâr santralleri bin 51 haber ile gündeme gelirken, güneş santrallerinin 681 haber, jeotermik santrallerin 638 haber ve doğalgaz santrallerinin de 621 haber ile yıl boyunca yazılı basında yer aldığı tespit edildi. Kaynak: Interpress



Hazırlayan: Can Cengiz

www.elektrikdergisi.com

ENERJİ DÜNYASINDAN

İspanyol Abengoa iflasın eşiğinde Ağır borç yüküyle boğuşan İspanyol yenilenebilir enerji üreticisi Abengoa, tasfiye süreci başlattığını açıkladı. Acil nakit ihtiyacı içindeki Abengoa, son olarak bu ülkedeki sanayi kuruluşlarından Gonvarri Group üzerinden 350 milyon Euro’luk sermaye artırımı görüşmelerine başlamış ancak grup son anda bu girişimini askıya almıştı. Sevilla merkezli Abengoa, Eylül ayından itibaren finans kuruluşları ile başlattığı kredi görüşmelerden sonuç alamamıştı. Bu son gelişmenin ardından ise şirketin Madrid Borsası’ndaki hisselerinde son bir yıldaki kaybı yüzde 60’a ulaştı. Kaynak: Bloomberg

Esed’den petrol alanlara yönelik yeni yaptırım ABD Hazine Bakanlığı, Esed rejimine finansal destek

sağladıkları ve DAEŞ’ten petrol almasına aracılık ettikleri gerekçesiyle aralarında Rusların da bulunduğu 4 kişi ve 6 şirkete yaptırım uygulayacak. Bakanlıktan yapılan açıklamada, yaptırım kararının, Esed’in Suriye halkına yönelik şiddet eylemlerine cevaben alındığı ve listeye alınan şahıslar arasında rejimin DAEŞ’ten petrol temin etmesine yardımcı olan aracıların bulunduğu belirtildi. Açıklamada, ayrıca yaptırım uygulanacak şahıslar ve kuruluşlar hakkında bazı bilgilere yer verildi. Buna göre, Suriye vatandaşı George Haswani ve sahibi olduğu HESCO Mühendislik ve İnşaat Şirketi, Esed rejimine DAEŞ’ten petrol alınmasında aracılık etmesi nedeniyle listeye alındı. HESCO Mühendislik ve İnşaat Şirketi’nin Suriye’de DAEŞ’in kontrolünde bulunan bölgede faaliyet gösterdiği kaydedilen açıklamada, ayrıca firmanın Avrupa Birliği’nin yaptırım listesine Mart ayında eklendiği aktarıldı. Kaynak: Anadolu Ajansı

Irak’ta petrol devleri işbirliği yolunda Genel Enerji’nin yatırımcıları arasında dev emtia şirketi Vitol’un de bulunduğu New Age African Global Energy ile birleşme görüşmelerine başladığı belirtildi. Konuyu yakından takip eden 3 kaynağın verdiği bilgiye göre söz konusu görüşmeler henüz yeni başladığı için ortaya nasıl bir ortaklığın çıkacağı henüz netleşmedi. İki şirketin işlemin değeri hakkında müzakerelerde bulunmadığı ve Genel Enerji’nin herhangi bir anlaşmaya varmadan geçmişte bazı petrol şirketleri ile de görüşmeler gerçekleştirildiği belirtiliyor. 2010’da İngiliz enerji devi BP’den ayrılan Tony Hayward’ın başkanlık yaptığı Genel Enerji’nin Irak Kürt bölgesinde petrol sahaları buluyor. Yatırımcıları arasında Vitol ve Koreli risk sermayesi şirketi Koregen Capital ve Hopu Investment Management’ın da bulunduğu New Age da Irak Kürdistan’ında operasyonlar yürütüyor. Ayrıca iki şirketin de Fas ve Etiyopya’da da faaliyetleri bulunuyor. Kaynak: Sky News

86 Kasım

2015


Uzay’da madenciliğe onay ABD Devlet

Başkanı Barack Obama, göktaşları üzerinde madencilik faaliyetleri yapma fırsatı veren yasayı onayladı. ABD Devlet Başkanı Obama’nın onaylamasıyla birlikte artık özel şirketler artık yasal olarak göktaşı madenciliği yapabilecek. ABD’li vatandaş ve özel şirketlerin uzaydaki gök taşlarını yeryüzüne getirerek maden arama ve çıkarmasına izin veren yasa daha önce ABD Kongresi’nde kabul edilmişti. Kaynak: Dünya

AB’den Macaristan’ın nükleer projesine inceleme Komisyon’dan yapılan açıklamaya göre,

Macaristan’ın Rusya ile beraber sürdürdüğü, Paks nükleer santralini iki yeni reaktör ile genişletme projesinin finansmanının, AB devlet desteği kurallarına uygunluğu denetlenecek. Toplamda 12,5 milyar avroya mal olması beklenen Paks nükleer santrali genişletme projesi inşaatının 10 milyar avroluk kısmının Rusya’nın sağlayacağı kredi ile karşılanmasını öngörülüyordu. AB Komisyonu’nun Rekabetten Sorumlu Üyesi Margrethe Vestager de başlatılan incelemeyle ilgili, “Macaristan, bu yatırım için gerekli krediyi piyasa şartlarıyla sağlayabilir miydi? Yoksa kamu finansmanı mı gerekliydi? Komisyon’un, Paks projesinin boyutunu ve önemini göz önünde bulundurarak bu durumu dikkatlice değerlendirmesi gerekiyor. Bu karmaşık bir analiz gerektiriyor” değerlendirmesinde bulundu. Kaynak: Dünya

Golan Tepesi’nde, İsrail petrol aramaya devam edecek İsrail’in petrol şirketi Afek, 7 Ekim’de bölgede “kayda değer miktarda petrol

olduğunu” duyurmuştu ancak şirketin yalnızca arama iznine sahip olduğu, henüz petrol çıkartamadığı açıklamışlardı. Yeni bir açıklamayla ortaya çıkan petrol şirketi Afek, iki yıl daha İsrail’in işgali altındaki Golan Tepeleri’nde petrol arayacağı duyuruldu. Afek’İn 10 kuyu açabileceği belirtilirken, bir kuyuyu açmanın 3-4 ay sürdüğü, daha önceki izinde kuyular için bir yıl süre verildiği, ancak iznin süresinin kuyu başına bir yıl mı yoksa toplamda bir yıl mı verildiği konusunda muğlaklık içerdiği için 2 yıl daha uzatma verildiği söyleniyor. Çevre grupları da izne tepki gösterirken, çevreci avukat Orly Ariav, şirketin imtiyazlarını kullanarak her şeyi yapabildiğini duyurdu. Kaynak: Whoprofits

87 Kasım

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

Alçak Gerilim Tesislerinde Güç Kablolarının Boyutlandırılması ve SIMARIS Design Yazılımı Kullanılması Alper KEMER (SIEMENS) / Hilmi Uysal (SIEMENS)

B

ir alçak gerilim tesisinin tasarımı yapılırken, kullanılacak kabloların doğru seçimi, tasarımın önemli bir kısmını oluşturur. Kablolarının kesitlerinin belirlenmesinde göz önünde bulundurulması gereken kriterler: 1) Kablonun izin verilen akım taşıma kapasitesinin doğrulanması, 2) Aşırı akım koruması, 3) Kısa devre koruması, 4) Elektrik çarpmasına karşı koruma, 5) Gerilim düşümünün kontrolü. 1) Kablonun izin verilen akım taşıma kapasitesinin doğrulanması: Kabloların üzerinden geçmesine izin verilen akım değeri, kablonun montaj koşullarına ve ortam sıcaklığına bağlı olarak değişir. IEC 60364-552 standardı, kabloların düzeltme katsayıları ile çarpılmadan önceki nominal akım taşıma kapasitelerini tablolar halinde tanımlamıştır. Ayrıca, standard içerisinde, hangi tablodaki akım taşıma kapasitesinin hangi düzeltme faktörleri ile kullanılacağı tanımlanmıştır:

Iperm = Ir . Ftotal

Iperm : Kablonun izin verilen akım taşıma kapasitesi Ir : Standard içerisindeki tablolarda tanımlanan değişik montaj koşullarındaki kablonun nominal akım taşıma kapasitesi : Montaj koşulları ve ortam Ftotal sıcaklığına bağlı olarak düzeltme faktörlerinin çarpılması ile bulunan toplam düzeltme faktörü SIMARIS design yazılımının veri tabanında bulunan IEC 60364-

88 Kasım

2015

ŞEKİL-1 5-52 standardının nominal akım taşıma kapasitesi değerleri ve düzeltme faktörleri kullanılarak, izin verilen akım taşıma kapasitesi yazılım tarafından otomatik olarak bulunacaktır. (Bkz. Şekil-1) Kablonun izin verilen akım taşıma kapasitesi, yükün maksimum işletme akımından büyük (veya eşit) olmalıdır: Iload

Iperm ≥ Iload

:Maksimum yük akımı

2) Aşırı akım koruması: Tasarımda belirlenen yük akımı değerinden daha yüksek akımların kaynaktan çekilmesi durumuna aşırı akım diyoruz. Böyle bir durumda oluşabilecek sıcaklık artışı, kablonun yalıtımına, bağlantı noktalarına, sonlandırma noktalarına veya kablonun çevresine zarar verebilir. Kullanılan koruma cihazı tarafından devre açılarak, bu zarar engellenmelidir. Kontrol edilmesi gereken iki konu vardır:

ŞEKİL-2 A) Cihazın boyutlandırılması ile ilgili olarak: - Eğer, aşırı akım ayarlamalı bir cihaz değilse (Örneğin: Sigorta, Minyatür Devre Kesici vs.):

Iload ≤ In ≤ Iperm

- Eğer, aşırı akım ayarlamalı bir cihaz ise (Örneğin: Açık Tip Devre Kesici.)


açma toleransını da göz önünde bulundurmak içindir. Cihazların açma yapabilmesi için bir tolerans aralığı vardır. I2 test değeri, cihazın açmasının garanti edildiği akım değeridir. Örneğin Şekil-2’de görüleceği üzere, açma karakteristiği IEC 60898’e göre Tip-B olan bir minyatür devre kesicinin I2 test akımı, nominal akımının 1.45 katıdır ve açma süresi 1 saattir. ŞEKİL-3

Iload ≤ IR ≤ Iperm

B) Cihazın Açma karakteri ile ilgili olarak: I2 ≤ 1.45 . Iperm In : Aşırı akım ayarlaması olmayan cihazın nominal akım değeri : Aşırı akım ayarlaması olan IR cihazın ayarlanmış olan aşırı akım ayar değeri

gG Sınıfı Sigortalar

Nominal akım

Koruma Cihazı

Kesiciler

Açma Karakteristiği

Devre

Yukarıdaki formüller, aşırı akım koruması konusunu açıklayan IEC 60364-4-43 standardında madde 433.1’de verilmiştir. Madde-B’de verilen formül, koruma cihazının

Açma Yapan Akım I2

Test Süresi

In ≤ 4 A

1.5 . In

2.1 . In

t = 1 saat

4 A ≤ In < 16 A

1.5 . In

1.9 . In

t = 1 saat

16 A ≤ In ≤ 63 A

1.25 . In

1.6 . In

t = 1 saat

63 A < In ≤ 160 A

1.25 . In

1.6 . In

t = 2 saat

160 A < In ≤ 400 A

1.25 . In

1.6 . In

t = 3 saat

In > 400 A

1.25 . In

1.6 . In

t = 4 saat

1.13 . In

1.45 . In

1.13 . In

1.45 . In

1.13 . In

1.45 . In

In ≤ 63 A In > 63 A

B

In ≤ 63 A In > 63 A

C

In ≤ 63 A In > 63 A

Aşırı Akım Koruması Kesiciler (Açık tip / Kompakt tip)

t ≤ 1 saat t ≤ 2 saat t ≤ 1 saat t ≤ 2 saat t ≤ 1 saat t ≤ 2 saat

1.30 . Ir Nominal akım

Bulunan Devre

SIMARIS design yazılımı, doğru kabloyu otomatik olarak yük akımına göre seçmektedir. Eğer kullanıcı

Açma Yapmayan Akım I1

A Minyatür

: Cihazın standardında I2 tanımlanmış olan koşullardaki, devreyi açmasını sağlayan akım değeri (Test akımı)

Şekil-2’deki minyatür devre kesici, nominal akımının 1.45 katını en geç 1 saat sonra açmalıdır. Formüldeki 1.45 değeri ile cihazın karakteristiğindeki 1.45 değerinin tesadüfen aynı olduğuna dikkat ediniz. Örneğin gG tipi 63 A’lik eriyen telli bir sigorta için I2 test akımı değeri 1.45 değil, 1.6 olmaktadır. Tablo-1’de değişik cihazlar için tölerans değerlerini görebilirsiniz.

In ≤ 63 A

1.05 . Ir

t = 1 saat 1.20 . Ir 1) 1.30 . Ir

In > 63 A

1.05 . Ir

t = 1 saat 1.20 . Ir

1) Motor devrelerini veya motor yolverme kombinasyonlarını koruyan devre kesiciler için geçerlidir (IEC 60947-4-1 : 2009-09 [11.27]

89 Kasım

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

ta-perm ≤ (k . An / Ik)2 ta-perm : Koruma cihazının izin verilebilecek en büyük açma süresi

ŞEKİL-4

b) 0.1 saniyenin altındaki açma süresi değerleri için, kısa devrenin DC bileşeni ihmal edilemez büyüklükte olabilir. Ayrıca, akım sınırlandırma özelliği olan koruma cihazları kullanılması durumunda, açma zamanı ayrı bir değer olarak hesaplanamaz. Böyle durumlarda, kablonun zarar görmeden üzerinde harcayacağı Joule cinsinden ısı değeri olan k2 . An2 değeri, koruma cihazının devreyi kesene kadar üzerinden geçireceği geçiş enerjisinden (I2 . ta) büyük olmalıdır: k2 . An2 ≥ (I2 . ta)

ŞEKİL-5 kendisi seçmek isterse ve yaptığı seçim sonucunda kablonun aşırı akıma karşı korunmadığı bir durum ortaya çıkarsa, program hata mesajı verir. Şekil-3’deki örnekte görüleceği üzere; kullanıcı, devre kesiciyi kendisi seçmek istemiş ve program “Aşırı yük koruması yerine getirilmedi. IR=160A < Ibs=250A” uyarısı vermiştir. (Ibs: Yük akımı) 3) Kısa devre koruması: Kabloda kısa devre arızası olması durumunda, kablonun kısa devre anında izin verilen son sıcaklığına ulaşmadan önce koruma cihazının devreyi kesmesi gerekir. Aşağıdaki formüldeki “k” katsayısının değerini belirleyen faktörlerden biri, kablonun kısa devre anında izin verilen son sıcaklık değeridir. Bu sıcaklık değeri, kabloların yapısında kullanılan yalıtım malzemesine göre değişmektedir ve standardlarda belirlenmiştir. Kısa devre korumasının sağlanması için gerekli şart: k2 . An2 ≥ Ik2 . tk k

90 Kasım

2015

: Kablo tipine bağlı katsayı

(A . / mm2) An

: İletken kesit alanı (mm2)

: Etkin kısa devre akımı RMS Ik değeri (A) tk

: Kısa devre süresi (s)

k katsayısı, iletkenin direnç değeri, sıcaklık katsayısı ve termal kapasitesi ile ilgili bir değerdir. Yukardaki formülün sol tarafı, kablonun güvenle üstünde taşıyabileceği enerji miktarı olarak düşünülebilir. Formülün sağ tarafı ise, kısa devrenin yaratacağı veya koruma cihazının üzerinden geçmesine izin vereceği enerji miktarı olarak düşünülebilir. Koruma cihazının izin verilebilecek en büyük açma süresinin hesaplanabilmesi için bu formülden yararlanılabilecek durumlar: a) Cihazın kısa devre açma süresinin 0.1 s ≤ tk ≤ 5 s aralığında olduğu durumlarda, kablonun kısa devreye karşı korunmasının garanti altına alındığı açma süresi şu şekilde hesaplanabilir:

SIMARIS design programı, kablonun kaynak tarafındaki başlangıç noktasındaki ve yük tarafındaki bağlantı noktasındaki, minimum ve maksimum kısa devre akımlarını otomatik olarak hesaplar. Bu hesaplanan kısa devre akımlarına göre yukarıda bahsedilen kriterleri sağlayan koruma cihazı, program tarafından seçilir. Şekil-4’de böyle bir örnek uygulama görebilirsiniz. Kısa devre korumasının sağlandığını, bir yazılım kullanmadan elle hesaplayarak ve cihazların akım sınırlandırma eğrilerini inceleyerek doğrulamak çok zor ve hataya açık bir yöntemdir. 4) Elektrik çarpmasına karşı koruma: Elektrik çarpmasına karşı canlı güvenliğinin sağlanması konusunda, IEC 60364-4-41 standardı gerekli açıklamaları yapmaktadır. Canlı güvenliği için elektrik çarpmasına karşı bir koruma yöntemi olarak, faztoprak kısa devresi halinde kaynağın koruma cihazı tarafından otomatik olarak açılması istenmektedir. IEC 60364-4-41 standardında, TN, TT ve IT şebeke tipleri için, otomatik olarak devrenin açılması gereken en büyük süreleri tanımlanmıştır. Bir kablodaki canlı iletkeninin toprağa teması durumunda, kullanılan kablo ve enerji kaynağından itibaren tüm iletkenler bir çevrim empedansı


ŞEKİL-6 oluşturmaktadırlar. Bu çevrim empedansına göre, oluşabilecek minimum toprak kısa devre akımı hesaplanır. En kötü durumu bulmak için, IEC 60909 standardında açıklanan minimum kısa devre hesaplama yöntemi kullanılmalıdır. Hesaplanan minimum faz toprak kısa devre akım değerinin, koruma cihazı tarafından standartta tanımlı sürelerde devreyi otomatik olarak açtığı doğrulanmalıdır. Burada açıklanan hesaplamaların tasarımdaki her devre için ayrı ayrı elle yapılması çok zordur ve bir yazılımın kullanılması zaruri bir hal alır. Şekil-5’de örnek olarak SIMARIS design kullanılarak yapılmış bir tasarımda, programın kullanıcıya verdiği uyarıyı görebilirsiniz. Bu örnekte programın otomatik olarak boyutlandırma yapmasına izin vermek yerine, kullanıcı, kabloyu ve koruma cihazını kendisi seçmiştir. Elle seçilen koruma cihazı ve kablo için, program hata mesajı vermektedir. (“IEC 603644-41 standardına uygun olarak elektrik şoklarına karşı koruma için azami ayırma zamanı (0,4 s) aşıldı”) 5) Gerilim düşümünün sağlanması: Kablo kesitinin belirlenmesindeki en son kriter, kablonun üzerindeki gerilim düşümünün istenen sınırlarda

tutulmasıdır. 3 faz Alternatif Akım devresi için, bir kablodaki gerilim düşümü şu şekilde hesaplanabilir:) ΔU

: Mutlak gerilim düşümü

Δu

: Bağıl gerilim düşümü

Un

: Nominal işletme gerilimi

I

: En büyük işletme akımı

L

: Kablo uzunluğu

R : Kablonun birim uzunluktaki direnç değeri X : Kablonun birim uzunluktaki reaktans değeri Dikkat edilmesi gereken bir konu, iletkenlerin direnç değerlerinin sıcaklığa bağlı olmasıdır. Örneğin, 55°C’deki bir iletkenin direnci ile 20°C’deki direncinin, %15 fazlası olabilmektedir. Hesaplamalar yapılırken bu konu göz önünde bulundurulmalıdır. SIMARIS design yazılımı kullanıldığında, istenen sıcaklık değerine göre gerilim düşümü otomatik olarak yapılabilmektedir. Yazılım, otomatik olarak kablonun kesitini istenen gerilim düşümünü geçmeyecek şekilde seçmektedir. Şekil-6’da görüleceği üzere kablonun özellikleri menüsündeki “Azami gerilim düşümü / bölüm [%]” kısmına istenen değer yazılabilir.

KAYNAKLAR: 1) IEC 60364-5-52 (Low-voltage electrical installations – Part 5-52: Selection and erection of electrical equipment – Wiring systems) 2) IEC 60364-4-43 (Low-voltage electrical installations – Part 4-43: Protection for safety – Protection against overcurrent) 3) IEC 60898 (Electrical accessories - Circuitbreakers for overcurrent protection for household and similar installations) 4) IEC 60364-4-41 (Low-voltage electrical installations – Part 4-41: Protection for safety –Protection against electric shock) 5) IEC 60909-0 (Short-circuit currents in threephase a.c. systems - Part 0: Calculation of currents) 6) Planning Guide for Power Distribution Plants / Design, Implementation and Operation of Industrial Networks – SIEMENS (Hartmut Kiank, Wolfgang Fruth, 2011) 7) SIEMENS Totally Integrated Power Application Manual Part 2: Draft Planning / Integrated Solutions for Power Distribution In Commercial and Industrial Plants

91 Kasım

2015


SÖYLEŞİ

www.elektrikdergisi.com

ALPAY GÖĞÜŞ, CDT BİLGİ TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRÜ

“KOBİ’lerin en son teknolojiye ulaşmalarını destekliyoruz” CDT Bilgi Teknolojileri olarak 2015 yılında Türkiye pazarında yeni standart ve teknolojilerle ilgili farklı uzmanlıklarla zenginleşen eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunmaya başladık.

2

015 yılında yatırım yaptığımız alanlardan biri entegre devre tasarım çözümleri oldu. Bu alanda yerel olarak sağladığımız uzmanlıkla ürün ve çözüm konularını Türkiye’de giderek artan sayıda faaliyete geçen pek çok küçük ve orta ölçekli firmaya sunma şansı bulduk. Elektronik Tasarım Otomasyonu konusunda kendi bölgesinin toplam çözüm sunabilen en tecrübeli ekibi olarak özellikle elektronik, telekomünikasyon, savunma, otomotiv, uzay/uçak ve üretim sektörlerine hizmet vermekteyiz. Bu konuda pazarda lider konumda bulunan şirketimizin hizmet verdiği sektörlerde Aselsan, TAI, FNSS, Arçelik, SDT, Vestel, Hexagon, Temsa gibi 60’ın üzerinde önemli müşterisi bulunuyor. Profesyonel yaklaşımımız ile uluslararası kabul gören yenilik ve teknolojileri, yerel hizmetler ve uzmanlıkla birleştirerek müşteri portföyümüze çözümler sunuyor, bilgisayar destekli tasarım teknolojileri konusunda, tasarım, analiz, simulasyon ve üretim konularını da içerecek şekilde elektronik tasarım, kablolama, PCB üretimi, güvenilirlik mühendisliği gibi farklı konularda hizmetler veriyoruz. Bir diğer ana iş kolumuz olan bilgi, belge ve süreç yönetimi alanında da Doxoft markamızla başta bankacılıkfinans ve sigorta kuruluşları olmak üzere dokümanlarını, iş süreçlerini ve elektronik formlarını yönetme ihtiyacı duyan tüm firmalara başarılı yazılım projeleri sunuyoruz.

92 Kasım

2015

Elektronik tasarım otomasyonu tam olarak nedir? Bu alandaki çözümler ne gibi noktaları içermekte? Elektronik ürünlerin içlerinde yer alan veya mekanik, medikal, otomasyon vb. cihazların içerisinde yer alan elektronik işlevi olan ürünlerin tasarımında kullanılan çözümler Elektronik Tasarım Otomasyonu’nun parçalarını oluşturmaktadır. Bunlar içerisinde elektronik kart, entegre devre, gömülü sistemler, elektrik kablo yapıları ve bunun gibi unsurlar için tasarım, simulasyon ve üretime hazırlama aşamaları için çözümler yer almaktadır.

Elektronik tasarım otomasyonu alanında ne gibi yenilikler olmakta? Dünyadaki gelişmeler göz önüne alındığında Türkiye pazarındaki oyuncuların durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Daha iyi duruma gelmek için ne gibi adımlar atılmalı? Bu konuda ürünler her geçen gün biraz daha gelişmekte ve daha çok özelliği daha erişilebilir imkânlar ile sunmakta. Türkiye’de de bu konudaki gelişmeleri takip edip müşterilerimize ulaştırıyoruz. Bunun yanı sıra ürünler yanında yeni


teknolojilerin kullanımı için yerel destek ve eğitim hizmetleri sunuyoruz ki bu toplam çözüm için önemli bir uygulama alanı yaratıyor. Elektronik tasarım otomasyonunun hemen tüm dallarında yazılım çözümleri ve hizmetleri sunuyoruz. Bu konuda firmaların ürün fiyatlandırması kadar çözüm ve destek imkânlarını da değerlendirmesini öneriyoruz.

KOBİ’lere yönelik avantajlı uygulamalarınız mevcut mu? Küçük işletmeleri teşvik için size ne gibi çözümler desteklenmeli? Elektronik tasarım, üretim ve kablolama tasarım süreçlerine çeşitli noktalarda dokunan CDT Bilgi Teknolojileri temsilcisi olduğumuz markaların ürettiği son teknoloji ürünleri müşterilerimize uygun imkânlarla sunuyoruz. Özellikle 2015 yılında çıkan ürünler KOBİ’lerin daha iyi imkânlarla son teknolojiye ulaşmalarını mümkün kıldı. Bunu özel kampanya ve hizmetler ile de destekliyoruz.

Düzenlediğiniz “CDT Teknoloji Günü” etkinliklerinden bahseder misiniz? Sektör oyuncuları ve katılımcılardan ne gibi geri dönüşler alıyorsunuz? Her yıl düzenlediğimiz ve 250’den fazla profesyonelin 60’dan fazla şirketin katılımı ile gerçekleşen Teknoloji Günü etkinliğimiz her geçen yıl daha da gelişiyor. Bu yıl yedi paralel oturum ile yaklaşık 20 konuşmacının katılımıyla etkinliğimizi gerçekleştirdik. Hem içerik hem de organizasyon açısından çok olumlu geri dönüşler aldık. Bunun artarak devamını diliyoruz.

2015 yılı CDT için nasıl geçti? 2016 yılı hedefleriniz nelerdir, ne gibi projeleriniz olacak? Sektör için nasıl bir yıl olmasını öngörüyorsunuz? Gerek dünyada gerekse Türkiye’de 2015 yılı hem teknolojik yenilik ve gelişmelere sahne oldu hem de müşteri profilleri açısından gelişme ve değişimlerin yaşandığı bir yıl oldu. 2015 yılının en önemli kazanımları çıkan gelişmiş fonksiyonlu tasarım suite’leri ile

fiyat karşılığı alınan değerin yükselmesi olarak tanımlanabilir. Bu çerçevede gerek tasarım kısmında gerekse gömülü sistemlerde sağlanan gelişmeler pazara hem kullanım için yüksek teknolojileri ve uygun fiyatlı ürünleri getirdi, hem de daha küçük çaplı faaliyetleri olan firmaların bu teknolojilere sahip olma şansını arttırdı. Gelişen gömülü sistemler özellikle otomotiv ve enerji sektörlerinde çok sayıda kullanım alanı buldu. Sektör lideri konumundaki Mentor Graphics ürünleri ise hem dünyada hem Türkiye’de bu gelişmeler paralelinde daha geniş kitlelere ulaşma şansı yakalamış oldu. Kablolama çözümlerinin kullanımında ise

tasarımını da Türkiye’de yapan firmalar tarafından büyük artış gözlendi. CDT Bilgi Teknolojileri olarak 2015 yılında Türkiye pazarında yeni standart ve teknolojilerle ilgili farklı uzmanlıklarla zenginleşen eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunmaya başladık. Bu hizmetlerden biri olan donanım tasarım standardı DO-254 yoğun ilgi gördü ve görmeye devam ediyor. Bu çözümler çerçevesinde hem teknolojileri tanıtmak hem kullanımlarını anlatmak hem de proje özelinde karşılaşılan sorunları giderecek kaynaklara bir noktadan ulaşmak müşteriler tarafından olumlu karşılandı. Yine 2015 yılında yatırım yaptığımız bir başka alan ise entegre devre tasarım çözümleri oldu. Bu alanda yerel olarak sağladığımız uzmanlıkla ürün ve çözüm konularını Türkiye’de giderek artan sayıda faaliyete geçen pek çok küçük ve orta ölçekli firmaya sunma şansı bulduk. Bu alandaki gelişmeler gerek ülkemizin teknoloji seviyesini arttırmasında gerekse uluslararası oyuncu olabilecek firma sayısının artmasında büyük rol oynadı. Tüm bu alanlarda sağlanan gelişmelerle 2015 yılını tam bir gelişme, yenilik ve verimlilik yılı olarak değerlendirilebiliriz. 2016 yılınınsa bu gelişmelerin daha geniş bir kullanıcı kitlesiyle buluşmasına sahne olacağını tahmin ediyoruz.

93 Kasım

2015


TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ

General ElectrIc

GE GEBZE GÜÇ TRANSFORMATÖRLERİ FABRİKASI, ALANINDA DÜNYANIN EN BÜYÜK VE EN MODERN ÜRETİM TESİSLERİNDEN BİRİ 1966 yılında kurulan ve Alstom adıyla faaliyet gösteren Gebze Güç Transformatörleri Fabrikası General Electric’in (GE), 2 Kasım 2015 tarihinde Alstom’un enerji varlıklarını devralmasıyla artık GE bünyesinde üretimini sürdürüyor. Hem güç hem de gerilim olarak çok geniş bir bantta güç transformatörleri üreten tesis alanında dünyanın en büyük ve en modern tesislerinden biri. Hakan Karadoğan / Güç Transformatörleri Ünitesi Genel Müdürü General Electric, Grid Solutions

GE’ye geçiş sürecinizden biraz bahseder misiniz?

1966 yılında AEG ETİ ismiyle Gebze’de kurulmuş olan firmamız 1997 yılında Alstom bünyesine geçmiş 2004 yılnda Alstom’un iletim ve dağıtım işlerini Areva’ya devretmesiyle Areva T&D adını almış 2010 yılında ise tekrar Alstom ailesine katılmıştı. 2 Kasım 2015 tarihinde, GE yaptığı yatırım ile Alstom enerji varlıklarını bünyesine

94 Kasım

2015

kattı. Bu gelişmeyle fabrikamız artık GE çatısı altında üretimine devam ediyor. Müşterilerini desteklemek amacıyla insana ve teknolojiye sürekli yatırım yapan, tanınmış, büyük, küresel bir oyuncu olan GE ailesine katılmaktan son derece memnunuz. Alstom’un bütünleyici teknolojisi, küresel kapasitesi, kurulu gücü ve deneyimli iş gücüyle bütünleşen GE, endüstriyel büyümesini daha da ileri taşıyarak enerji sektöründeki en kapsamlı teknoloji tekliflerini sunmaya hazır bir firma oldu. GE ve Alstom kombinasyonundan müşterilerimiz çok kısa sürede önemli faydalar elde edecek. Güç Transformatörleri faaliyetlerimiz açısından baktığımızda da dünyanın en tanınmış markalarından biri olan GE adıyla üretim yapmamızın bize yeni pazarlar açarak müthiş bir ticari ivme kazandıracağını düşünüyorum.

Ürettiğiniz (tamir ve bakımını yaptığınız) trafo tip ve karakteristikleri hakkında bilgi verir misiniz?

Biz, Gebze tesislerimizde, hem güç hem de gerilim olarak çok geniş bir bantta, orta ve büyük güçte, güç transformatörleri üretiyoruz. Şu anda 500 kV’a kadar olan üst sınırı yeni laboratuvar yatırımımız ile birlikte 800 kV’a çıkarabileceğiz. Şebeke transformatörleri, generatör transformatörleri, endüstriyel


tesisleri besleyen transformatörler, oto transformatörler, şönt reaktörler üretim programımızda yer alıyor. Bunların yanında özel transformatörler de üretiyoruz. Fabrikamız özel transformatörler konusunda GE’nin yetkinlik merkezi. Burada sadece ürün üretmiyoruz aynı zamanda teknoloji de üretiyoruz. Burada geliştirilen teknolojiler firmamızın dünya genelinde bulunan fabrikalarında kullanılıyor. Bu özel transformatörlere yakından bakacak olursak, demir-çelik endüstrisinde kullanılan ark ocağı fırın transformatörleri, metal endüstrisinde kullanılan akım doğrultucu transformatörler, raylı sistemleri besleyen transformatörleri görebiliriz. Gebze tesislerimiz, özel trafolar konusunda

“GE ve Alstom kombinasyonundan müşterilerimiz çok kısa sürede önemli faydalar elde edecek” hem GE’nin hem de Türkiye’nin en yetkin ve en büyük fabrikalarından biri ve bu alanda bir çok ilke de imza attı. Örneğin; 2012 yılında Alman Devlet Demiryolları’nın (Deutsche Bahn AG) hızlı tren enerji hattı için üretilen teknik özellikleriyle benzersiz iki transformatör bunlardan biri. 27.5 metre uzunluk, 5.5 metre genişlik ve 9.1 metre yüksekliğe sahip transformatörler, bugüne kadar üretilmiş en büyük konverter transformatör olarak tüm dünyada övgüyle karşılandı. Bir diğer ilk de Sırbistan’da Nikola Tesla Enerji Santralinde kullanılmak üzere üretilen generatör transformatörü. 725 MVA, 21/410 kV yükseltici transformatör şimdiye kadar

Türkiye’de tasarlanan ve üretilen en büyük yükseltici transformatör olma özelliğini taşıyor. Dünyanın en büyük 3 fazlı ayarlı şönt reaktörü üretimi de bizim ilklerimizden biri. TEİAŞ için üretilen bu şönt reaktörler geniş bir ayar sahasında kullanılarak değişen ihtiyaca göre ayarlanabiliyor ve trafo merkezinin verimliliğini arttırıyor. “Dünyanın en büyük anahtar teslim metro projelerinden biri olan Riyad Metrosunun transformatörlerini biz üretiyoruz.” Üretimi devam eden önemli projelerimizden de bahsetmek isterim. Bunlardan biri Riyadh Metro projesi. National Contracting Company ve Al Toukhi Company ile

95 Kasım

2015


imzaladığımız yaklaşık 40 milyon Euro’luk sözleşme kapsamında Suudi Arabistan’ın yapımı devam eden, dünyanın en büyük anahtar teslim metro projelerinden biri olan Riyadh Metro projesi için 17 adet güç transformatörü, 11 adet şönt reaktör ve 8 adet oto-transformatörü üretiyoruz. Bu transformatör ve reaktörler Riyadh Metro hattına enerji sağlayacak 4 adet 380 kV trafo merkezinde kullanılacak. Üretilen transformatörlerin ilk sevkiyatını geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdik. Binlerce insanın her gün temiz, konforlu ve güvenli koşullarda seyahat etmesine imkan sağlayacak dünyanın en büyük metro projelerinden birinin enerji alt yapısına destek sağlayacağımız için

gururluyuz. Bu proje SEC’in (Suudi Arabistan Elektrik Şirketi) firmamızın ürünlerine olan güvenini göstermesi açısından ayrıca önem arzetmekte. Riyadh Metro projesiyle Suudia Arabistan enerji piyasasındaki varlığımızı daha da güçlendirecek ve 380 kV segmentindeki pazar payımızı arttıracağız. Ayrıca bu proje ileri dönemdeki yeni projeler için de bize oldukça güçlü bir referans sağlayacak. Bir diğer üretimi devan eden önemli projemiz ise 486 MW’lık gücüyle dünyanın en büyük yüzer enerji santrali olacak Karadeniz Powership Osman Khan için ürettiğimiz transformatörler. Yüzer santral alanında öncü ve dünya lideri olan Karadeniz Enerji Grubu ile imzaladığımız

“Firmamızın Dünya genelinde yaptığı İş Sağlığı ve Güvenliği denetimlerinde Gebze tesisimiz yüzde 98’lik bir skor elde ederek tüm Güç Transformatörleri üniteleri içinde en iyi sonucu aldı “ 96 Kasım

2015


“Artık Türkiye’nin sayılı ARGE Merkezleri arasındayız.” sözleşme kapsamında 200 MVA güç transformatörlerinin üretim ve teslimatını gerçekleştirerek devreye alma, saha testleri ve yedek parça temini çalışmalarını yürüteceğiz. Üretimi devam eden transformatörlerin teslimatını 2016’nın başında tamamlamayı planlıyoruz. Yüzer santraller, ihtiyacı olan ülkelere hızlı bir şekilde konuşlandırılıp rıhtıma demirleyerek hemen elektrik şebekesine bağlantı sağlayan ve esnekliği ve elverişliliği ile kısa vadeli enerji sorunlarını anında çözen yenilikçi bir çözüm. Daha fazla insana sürdürülebilir ve güvenilir elektrik sağlama için önemli bir adım olan yüzer santral projenin bir parçası olduğumuz için çok mutluyuz. Üretimin yanısıra ayrıca tüm bu trafoları dizayn edebilecek mühendislik gruplarına da sahibiz. Yaklaşık 60 kişinin çalıştığı bir mühendislik bölümümüz var. Bu gruptan ayrı olarak yine bu sahada Ar-Ge çalışmaları yapmaktayız. Konusunda yetkin personelimizle hem özel hem de diğer ürün gruplarıyla ilgili Ar-Ge çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ar-Ge Merkezi Belgesi de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ekim ayında düzenlenen Özel Sektör ARGE Merkezleri Zirvesi’nde tarafımıza takdim edildi, artık Türkiye’nin sayılı ARGE Merkezleri arasındayız. Servis konusunda da iddialıyız. Uluslararası bir organizasyona sahip olduğumuz için ürünlerimizi sattığımız her ülkede veya yakınlarında bir GE servisi mutlaka bulunuyor. Arıza ve servis ihtiyacı olduğunda hızla bu servislerimizi ilgili noktalara yönlendirebiliyoruz.

Yerinde çözülebilecek türden sorunlar uzman ekiplerimiz tarafından müşterimizin tesislerinde halledilebiliyor. Daha komplike bir sorun varsa bizim fabrika servisimiz de var ve onlar devreye girebiliyor. Dünyanın en büyük trafo tamir fabrikalarından birisi Gebze sahamızda bulunuyor. 800 MVA 400 kV’a kadar trafoların tamirini gerçekleştirebiliyoruz. Atölyemizin kendine ait fırınları, yüksek kapasiteli vinçleri, test ekipmanları, laboratuvarları var. Tamir fabrikamızda farklı markalı trafoların tamiratını marka bağımsız olarak gerçekleştirebiliyoruz.

Tesislerinizin özelliklerini açıklar mısınız?

“Üçüncü test laboratuvarımızın tam kapasite devreye girmesiyle birlikte hem üretim kapasitemiz hem de üretebileceğimiz trafo gücü ve gerilimi arttı. Bu laboratuvar hem boyut hem de test kabiliyeti olarak Türkiye ve çevresindeki en büyük laboratuvar. “Üçüncü test laboratuvarımızın tam kapasite devreye girmesiyle birlikte hem üretim kapasitemiz hem de üretebileceğimiz trafo gücü ve gerilimi arttı. Bu laboratuvar hem boyut hem de test kabiliyeti olarak Türkiye ve çevresindeki en büyük laboratuvar.

97 Kasım

2015


1966 yılında kurulan Gebze tesisimiz, güç transformatörü alanında dünyanın en büyük ve en modern üretim tesislerinden biri. 90.000 metrekare açık alan üzerinde yaklaşık 50.000 metrekare kapalı alana sahip tesisimizde yaklaşık 900 çalışanımız bulunuyor. Sahamızda toplam 3 fabrika bulunmakta. Birincisi güç trafoları üreten ana fabrikamız; ikincisi bu fabrikaya kazan ve mekanik komponent üreten fabrika; üçüncüsü de tamir fabrikamız. 24 saat, 3 vardiya şeklinde üretime kesintisiz devam ediyoruz. Ayrıca yeni yatırımlarla da büyümeyi sürdürüyoruz. 2014 yılı sonunda üçüncü test laboratuvarımızı tamamladık. Bu yatırım bizim için çok önemliydi. Çünkü tesisin kapasite olarak büyümesinin önündeki en önemli darboğaz test laboratuvarı. Ürettiğimiz tüm trafolar teste tabi tutuluyor ve buna göre müşterilere sevk ediliyor. Bu testler müşteri nezdinde, standartlarda ve şartnamelerde belirtildiği şekilde gerçekleştiriliyor. Hatta çoğu test olası arıza koşullarına göre yapılıyor. Bu sebeple test prosesi bizim üretimimizin açısından çok önemli. Aktif olarak kullandığımız iki adet test laboratuvarımız vardı, üçüncü laboratuvarımızın tam kapasite devreye girmesiyle birlikte hem üretim kapasitemiz hem de üretebileceğimiz trafo gücü ve gerilimi arttı. Bu laboratuvar hem boyut hem de test kabiliyeti olarak Türkiye ve çevresindeki en büyük laboratuvar. Türkiye şebekesinde maksimum gerilim 380 kV olmasına rağmen, laboratuvarda

kullanacağımız özel ekipmanlarla 800 kV’a kadar trafoları burada test edebiliyoruz. Tesis ve üretimimiz hakkında önemli bir noktanın altını çizmek isterim. Üretimimizin her aşamasında bizim için en öncelikli konu İş Sağlığı ve Güvenliği. 2012 yılında Alstom, Dünya genelinde tüm sektörlerimizi, yöneticilerimizi, çalışanlarımızı ve bizim için çalışan yüklenicilerimizi kapsayan bir İş Sağlığı ve Güvenliği programını hayata geçirdi. Bu program yüksek riskli faaliyetlere odaklanan ve firmanın Dünya genelinde tüm çalışanlarını ve yüklenicilerini, fabrika, atölye, proje ve şantiyelerde firma için çalışırken oluşabilecek kazalardan korumayı amaçlayan bir program. Bu program çerçevesinde düzenli olarak tüm tesisler denetime tabii tutulmakta. Yapılan en son denetimde Gebze tesisimiz hedeflerin çok üzerinde %98’lik bir skor elde ederek Alstom’un

(GE’nin) Dünya genelindeki tüm Güç Transformatörleri üniteleri içinde en iyi sonucu aldı ve İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda üstünlüğünü kanıtladı

Mamullerinizin sahip bulunduğu standartlar ve dış pazarlardaki kullanımına ilişkin neler söyleyebilirsiniz?

Üretimimizin yaklaşık %85’ini ihraç ediyoruz. 2014 yılında da, diğer yıllarda olduğu gibi “Transformatörler, Endüktörler” kategorisinde en fazla ihracat yapan firma olarak “ihracat şampiyonluğu” başarısını elde ettik ve ülke ekonomisine önemli ölçüde katma değer yarattık Kuzey ve Güney Amerika’dan Asya’ya, Afrika’dan Avrupa’ya tüm kıtalara ürün gönderiyoruz. Özellikle son yıllarda Ortadoğu ülkelerine yaptığımız ihracatta yüksek bir artış var. Doğu Avrupa,

“Üçüncü test laboratuvarımızın tam kapasite devreye girmesiyle birlikte hem üretim kapasitemiz hem de üretebileceğimiz trafo gücü ve gerilimi arttı. Bu laboratuvar hem boyut hem de test kabiliyeti olarak Türkiye ve çevresindeki en büyük laboratuvar. 98 Kasım

2015


“Dünyanın en büyük anahtar teslim metro projelerinden biri olan Riyad Metrosunun transformatörlerini biz üretiyoruz.”

Türki Cumhuriyetler ve Kuzey Afrika gibi gelişmekte olan, enerji yatırımlarının yoğunlaştığı ve yeniden yapılanma süreci geçiren bölgelerdeki ülkelere yaptığımız ihracat rakamları da sürekli olarak artıyor. Gelişmiş ülkeler sınıfında yer alan Avrupa Birliği ülkelerinden Almanya, Fransa, Yunanistan, İtalya, İspanya, Portekiz ve gene

ABD, Kanada gibi ülkelerdeki birçok müşteri ile de uzun yıllardır devam eden iyi ilişkilerimiz mevcut. Firma olarak yapılanmamızı da bu geniş coğrafyaya göre organize ediyoruz. Farklı ülkelerden, farklı kültürlerden, farklı dillerden müşterilerimizin isteklerine ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yapılanıyoruz. İhracatta

başarılı olmak için öncelikle farklı ülkelerdeki farklı çalışma şartlarına uygun kalitede ürünler üretebilmelisiniz. Biz değişik atmosfer ve iklim şartları, çok kirli ortamlar ve benzeri zorlu koşullar için farklı çözümler geliştirebiliyoruz. Örneğin bugün için, eksi 50 santigrat derece ile artı 50 santigrat derece, hatta daha fazla çalışma şartlarına uygun ürünler üretiyoruz. İzlanda’da da müşterimiz var Suudi Arabistan’da da; hepsinin ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Bunu sağlarken hem malzeme hem de dizayn yönünden oldukça dikkatliyiz. Örneğin trafonun çalışacağı ortam çok sıcaksa önce dizayn olarak soğutma sistemini tasarlıyoruz. Tam tersine çok soğuksa bu defa da malzemeyi çok iyi seçiyoruz. Açık denizde bulunan bir petrol platformunda tuzlu suyun sebep olacağı etkiler ön plana çıktığı için trafonun bundan etkilenmesini önleyecek, asgari düzeyde tutacak dizayn ve malzeme seçimi yapıyoruz. Kısacası sahip olduğumuz mühendislik becerisi ve birikimiyle öncelikle dizaynımızı çalışma koşullarının gerektirdiği şekilde yapıyoruz. Mühendislik becerisiyle

99 Kasım

2015


birlikte sahip olduğumuz teknik altyapı da bize çeşitli avantajlar sağlıyor. Derinlemesine analizler yapmamıza yarayan çok özel yazılımlarımız var. Örneğin deprem simülasyon yazılımı bunlardan birisi. Ürettiğimiz trafoların olası bir deprem anında çalışmaya, sisteme enerji vermeye devam etmesi hayati önemde. Sahip olduğumuz yazılımlar; bunu sağlayacak ürünler geliştirilmesine yardımcı oluyor. Bunların yanında, değişik ülkelerde kullanılan değişik standartlara, farklı alanlarda geçerli olan farklı standartlara uyum sağlamak için yaptığımız çalışmalar da bize ihracatta başarıyı getiriyor.

Çevresel sorunlara nasıl yaklaşıyorsunuz, ürünlerinizi sürdürebilirlik açısından değerlendirir misiniz?

Öncelikle şunu belirtmeliyim, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği , sanayi tesislerinin arıtma konusunda duyarlılığının artmasını sağlamak, teşvik etmek, çevreye saygılı ve çevre konusunda yatırım yapan işletmeleri ödüllendirmek amacıyla düzenlediği Çevreci Tesis Ödüllerinin ikincisini önümüzdeki günlerde gerçekleştirecek. Türkiye genelinde toplam 48 tesisin ödüllendirileceği törende firmamız Kocaeli Bölgesinden seçilen 5 tesis arasına girerek 2015 Çevreci Tesis Ödülünü almaya hak kazandı, bununla gurur duyuyoruz. Bu ödül, çevresel sorunlara nasıl yaklaştığımızı zaten özetliyor. Bu soruyu trafo teknolojisi açısından yanıtlamamız gerekirse son yıllarda çevre duyarlı ürünler konusunda trafo sektörü önemli ilerlemeler sağladı diyebiliriz. Bu konunun çok ayrıntısı var.

Bunlardan birisi bitkisel yağların kullanımı. Deniz kenarında veya ormanlık alan içinde bulunan trafolarda yağ kaçağı gibi bir sorun yaşanırsa çevreye zarar vermemesi için bitkisel yağ kullanılıyor. Kullanıcıların duyarlılığı ve talepleri ile trafoların içinde bitkisel yağ kullanabiliyoruz. Bu yağlar ayrıca yangına karşı da yüksek dayanıklılık sağlıyor. Biz 220 kV’a kadar bitkisel yağ kullanılan trafolar ürettik. Şu anda da bunu 400 kV’a kadar çıkarmak için çalışmalarımız devam ediyor. Çevreye duyarlı üretim kapsamında düşük gürültülü, düşük kayıplı transformatörlerimiz var. Bunun yanında dizaynla ilgili tedbirler alarak çevreye daha az zarar veren ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Bunların hepsine haiz

yeşil transformatör dediğimiz bir ürün ailemiz de mevcut.

Trafo kullanıcılarına ürün tercihi konusunda ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Trafolar çok uzun ömürlü olan ürünler olup verimli ve güvenilir bir şekilde çalışmaları hizmet verdikleri tesisler için son derece önemlidir. Bu nedenle ben yatırımcılara uzun vadeli düşünmelerini, fiyat ile birlikte, ürün ve servis kalitesine odaklanmalarını tavsiye ederim. Ayrıca projelerine en uygun trafoyu seçebilmeleri için tedarikçilerinden iyi bir mühendislik hizmeti alabilmeleri gerekir. Tüm bunlar sadece ve sadece gerekli insan kaynağı ve teknolojik alt yapıya sahip firmalarca garanti altına alınabilir.

“Güç transformatörleri alanında yıllardır Türkiye’nin ihracat şampiyonuyuz“ 100 Kasım

2015


Trafo Komponentleri üretiminde bir dünya lideri Trafo Komponentleri üretiminde bir dünya lideri olan Enpay, 60’tan fazla ülkedeki müşterilerine yenilikçi ve son teknolojiye sahip, dünya standartlarında ürün ve çözümler sunuyor; 30 yılın deneyimini yansıtan özel çözümleriyle enerji sektöründeki müşterilerinin ürün performanslarını en üst düzeye taşıyor. GÜÇ TRAFOSU NÜVELERİ • Güç & Dağıtım Trafosu Nüveleri • Tren Trafosu nüveleri • Ön Dizimli Laminasyon Kesim • Şönt Reaktörler • Ekran Paketleri • Dalga Duvarlı Kazanlar

GÜÇ TRAFOLARI İÇİN YG İZOLASYON KOMPONENTLERİ • KİT • Sargı Çıkış Yalıtkanı • Borulu Sektör, Sektör Yaka (Halka Açılı) • Silindir, Araparça, Çıta, Soğutma Kiti • Mesnet Halkası Ekranlı Kasnak, Halka Ekran • Baskı Halkası

ENPAYBOARD • Transformerboard 1 mm’den 8 mm’ye kadar. • Yapıştırılmış Kalın Plaka 9 mm’den 140 mm’ye kadar. ELBC - Kazeinle Yapıştırılmış Kalın Plaka ELBP - Polyesterle Yapıştırılmış Kalın Plaka

AKIM TRAFOLARI Current Transformers • Gaz İzoleli kesiciler için OG ve YG Buşing Tipi Akım Trafoları • YG güç trafoları için Buşing Tipi Akım Trafoları

SARMA NÜVELER

• ENSI® Sife Nüveler • ENNI® Nikel Nüveler • ENNANO® Nanokristalin Nüveler • ENAMOR® Amorf Nüveler

web site: www.enpay.com

e-mail: info@enpay.com


TRAFO İZOLASYON TASARIMINDA BARİYERLİ SİSTEMLER İLE ESKİ GELENEKSEL SİSTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI EMRE ÖZTÜRK Elektrik Yüksek Mühendisi Cigre A2 Observer Member Günümüz trafo sektöründe trafo üreticileri gerilim seviyelerine göre sargı çıkışını buşhinge bağlamak için çeşitli sistemler kullanırlar. Yıllar önce kullanılan kalın temel izolasyonlu sistemler ekonomiklikleri, güvenilirlikleri ve trafo içindeki ömürleri incelendiğinde yerlerini birçok konuda üstün teknolojiye sahip bariyer sistemlerine bırakmışlardır. Bariyer sistemleri daha küçük hacimlerde daha fazla gerilim seviyesine karşı koruma sağlar ayrıca daha güvenli ve daha büyük kısmi deşarj başlangıç gerilim seviyesine sahip dizaynlardır. Aşağıda karşılaştırma eğrilerine göre aynı gerilim seviyesine sahip 2 farklı sistemin karşılaştırma sonuçları yorumlanmıştır. Resimdeki mesafeler uygulanan projelerden alınarak seçilmiştir.

Bariyer Sistemler Elektirk Alan Dağılımı Çalışması Bariyer sistemleri Elektrostatik analiz için geliştirilmiş programlar ile Kısmi boşalma dizayn eğrilerine göre yüksek gerilime sahip ana ekrana temel izolasyon sarılmış ve dışına izolasyon katmanları (bariyerler) yerleştirilerek tasarlanmış sistemlerdir. (Resim 1)

Resim 1 Bu sistemler bariyerler ile oluşturulan yağ kanallarının kısmi boşalma ihtimalleri değerlendirilerek en güvenli biçimde tasarlanmışlardır. Bariyer sistemleri tüm sistemin daha küçük hacimli olarak tasarlanmasına olanak sağlamaktadır. Bariyer sistemleri ince ve katmanlı izolasyon sistemi oldukları için kurutma prosesinde daha iyi bir performans sergilemektedir. Eski geleneksel yöntemlere göre daha güvenli ve kurutma prosesleri daha az sürede tamamlanıp zaman ve enerji tasarrufu sağlamaktadır. Yüksek gerilim ekranının toprak gerilimine sahip bölgelere olan mesafesi daha kısa olduğu için bu trafolar daha küçük hacimlerde üretilirler dolayısı ile daha az trafo yağı kullanımına ve daha az trafo çeliği (kazan) kullanımına olanak sağlar. Bu sistemler kullanılarak üretilen trafolar daha küçük hacim kapladığı için transport işlemi daha kolaydır. Kısmi deşarj değerleri daha küçük olduklarından dolayı da bu trafolarım ömürleri uzundur.


Geleneksel Sistemler Elektirk Alan Dağılımı Çalışması Eski geleneksel sistemlerde yüksek gerilime sahip iletkene veya ekrana çok kalın izolasyon sarılarak yüzey üzerindeki elektrik alan şiddeti düşürülmesi planlanmıştır. (Resim 2)

Resim 2 400 kV 550 kV seviyesinde bu tür tasarımlar sistemi olumsuz etkilemektedir. Kalın tutulan temel izolasyonun kurutulması ve yağ emdirilme prosesi oldukça uzun ve güçtür. Trafo aynı gerilim seviyesinde bariyer sistem yerine geleneksel dizaynı kullandığında yüksek gerilim iletkeninden toprağa bağlı trafo tankına olan mesafenin arttırılması gerekmektedir. Bu daha fazla trafo yağı ve trafo çeliği kullanılması demektir. Tek bir büyük yağ kanalı olduğu için kısmi boşalma oluşma ihtimali daha yüksek dolayısı ile trafo ömrü daha kısa olabilir. Yağ akışını sağlayacak kanallar olmadığı için sıcaklık yüzeylerden daha zor uzaklaştırılır. Bu izolasyon malzemesinin yaşlanmasını olumsuz etkiler. Sonuç; Trafo üreticilerinin geleneksel sistemler yerine bariyer sistemleri tercih etmesi trafolarını dizayn aşamasında optimize ederken üretim ve parça maliyetlerini düşürmekte, sevkiyat maliyetleri de azaltırken işletmede de gösterdiği performans ile trafo ömrünün uzatılmasını sağmaktadır.


TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ

CARGILL

“ENVIROTEMP™ FR3™ kullanıcıya en üst düzeyde güvenlik sağlar” Cargill; gıda, tarım, finans ve endüstriyel ürün sektörlerinde faaliyet gösteren küresel bir şirkettir. Çiftçiler, müşteriler, yerel yönetimler ve toplumlar ile birlikte, bilgimizi ve deneyimimizi paylaşıyor, herkesin daha başarılı olmasına katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Cargill 67 ülkede, 150.000’den fazla çalışanı ile dünyanın sorumlu bir şekilde beslenmesi, çevresel etkinin en aza indirilmesi ve topluluklara değer katabilmek için çabalıyor.

104 Kasım

2015

Ramadan Küçük, Cargill Türkiye Endüstriyel Ürünler Genel Müdürü

C

argill Endüstriyel Ürünler iş ünitesi olarak, transformatör, boya ve yapı, yem, kozmetik, plastik, tekstil, kağıt ve oluklu mukavva, esnek poliüretan süngerlerde kullanılan polioller, fonksiyonel sıvılar ve yağlayıcılar ve asfalt gibi geniş bir yelpazede yenilikçi ürünler ve çözümler sunuyoruz. Portföyümüzde bulunan ürünleri ithal etmenin yanı sıra 2014 yılında satın aldığımız Alemdar Kimya’nın Gebze Dilovası’nda bulunan tesislerinde endüstriyel ürünlerin yerli üretimini de yapmaktayız.

Cargill dielektrik sıvıları nelerdir? Trafolarda kullanılmak üzere özel olarak geliştirilmiş yangına dirençli dielektrik izolasyon sıvıları alanında da yenilikçi yaklaşımımızı koruyarak, K sınıfı Envirotemp™ FR3™ doğal ester ve Envirotemp™ 200 Sentetik Ester sıvılarının satış ve pazarlamasını yapmaktayız. Daha önce Cooper Power Systems markası aracılığıyla tüketiciyle buluşan FR3™ sıvıları 2012 yılından beri Cargill endüstriyel ürünler portföyümüzde yerini almış bulunuyor. Hali hazırda Girişim Elektrik ile birlikte pazarlama faaliyetlerini


Ramadan Küçük // Cargill Türkiye Endüstriyel Ürünler Genel Müdürü Buket Arslan // Cargill Türkiye Endüstriyel Ürünler Kategori Satış Müdürü

Çevresel avantajları nelerdir? Envirotemp™ FR3™ bitkisel yağlardan üretilen, doğada tamamen çözünebilen zararsız bir ürün olması dolayısıyla çevre dostu bir üründür. Petrol, halojen, silisyum veya sülfür içermez. Mineral yağlara göre 56 kat daha az karbon emisyonuna sahiptir. Yapılan testlerin de işaret ettiği üzere toprak ve suya herhangi bir zehir geçirmez. Bu sayede herhangi bir sızıntı veya dökülme durumunda çevresel bir tehdit oluşturmayacağı gibi sorunsuz temizlenme imkanı da sağlar.

Buket Arslan, Cargill Türkiye Endüstriyel Ürünler Kategori Satış Müdürü

yürüttüğümüz FR3™’ün üretimini de Türkiye’de yapmak için çalışmalarımız ise devam etmekte. Envirotemp™ FR3™ nedir? Envirotemp™ FR3™ bitkisel yağlardan üretilen, doğada tamamen çözünebilen zararsız, zehirsiz doğal bir esterdir. Mevcut izolasyon sıvıları arasında en yüksek yanma ve parlama noktasına sahip K tipi sınıflandırmasıyla Envirotemp™ FR3™, farklı kimyasal yapısı ile mineral trafo yağlarına kıyasla pek çok açıdan avantajlar sunmaktadır. Mineral yağlara ve diğer trafo yağlarına kıyasla avantajları nelerdir? Envirotemp™ FR3™’ün en önemli avantajlarından biri, 360°C ile mineral yağların iki katından daha yüksek bir yanma noktasına sahip olmasıdır. Bu sayede FR3™ en üst düzeyde yangın koruması, can ve mal güvenliği sağlar. Diğer bir avantajı ise daha yüksek sıcaklıkta çalışabilmesi ile trafo dizaynı ve kullanımında hem üretici hem kullanıcıya optimizasyon

imkanı vermesidir. Envirotemp™ FR3™ sayesinde iki türlü maliyet avantajı sağlanabilir, birinci alternatif mineral yağa göre tasarlanmış bir trafonun yüzde 20’ye varan oranda daha fazla yüklenebilmesi sayesinde, ikinci olarak ise optimize edilmiş daha küçük ve verimli trafo çeşitlerinin kullanılabilmesini mümkün kılarak. Öte yandan Envirotemp™ FR3™, mineral yağlara göre çok farklı olan kimyasal yapısı ve çalışma sistemi ile izolasyon kağıdının ve dolayısı ile trafoların ömrünü 5 ile 8 kata kadar uzatmakta, daha düşük maliyetli bir yaşam döngüsü ve daha düşük bakım maliyeti sunmaktadır. Ayrıca FR3™, tamamen bitkisel yağlardan üretildiği için çevreye yönelik herhangi bir risk teşkil etmezken, doğada tamamen çözünebilme özelliğiyle de çevre dostudur. Yangın güvenliği konusunda bugüne kadar herhangi bir sorun yaşandı mı? Envirotemp™ FR3™ K-sınıfı bir sıvıdır ve 360°C yanma noktası ile mineral yağların iki katından daha yüksek bir yanma noktasına sahiptir. Bu, özellikle

105 Kasım

2015


risk arz eden lokasyonlarda veya nüfusun yoğun olduğu bölgelerde kullanıcıya en üst düzeyde yangın güvenliği sağlar. FR3™ sağladığı üstün yangın güvenliği sayesinde, kullanıcıların olası trafo yangınlarının sebep olabileceği can güvenliği riski ve maddi kayıplardan korunmasını sağlar. Dünyanın dört bir yanında, pek çok farklı tesiste bulunan farklı güç ve tipte trafolarda yaklaşık 20 yıldır kullanılmakta olan Envirotemp™ FR3™’ ten kaynaklanan herhangi bir yangın rapor edilmemiştir. ‘Daha fazla yüklenebilirlik ve trafo optimizasyonu’ gibi konularda kullanıcılara avantajlarından bahsedebilir misiniz? Envirotemp™ FR3™ ile doldurulmuş bir trafo, mineral yağ ile dolu olan eşdeğerinden ortalama 20°C kadar daha yüksek sıcaklıkta aynı ömür beklentisi ile çalışabilir. Bu, kullanılan trafolarda yüzde 20’ye varan daha fazla yükleme imkanı sağlar. Bunun kullanıcıya ve üreticiye ihtiyaca göre iki farklı önemli getirisi vardır. Öncelikle Envirotemp™ FR3™ sayesinde trafodan yüzde 20’ye varan oranda fazla güç alınabilmesi, nüfus artışı olan bölgeler ve/veya kısıtlı alan sorunu olan yerlerde trafoyu değiştirmeden kapasiteyi artırabilme imkânı vermektedir. Envirotemp™ FR3™’ün sağladığı daha fazla yüklenebilirlik ile bize sunduğu diğer bir imkân da daha küçük ve verimli trafolar üretebilmektir. Mineral yağ ile çalışan eşdeğer güçteki bir trafoyla karşılaştırıldığında, FR3™ yağ ile kullanıma göre tasarlanmış bir trafo yüzde 15’e varan oranda daha az yağ ile çalışabilmenin yanısıra yüzde 3 oranında daha az malzeme ile üretilebilme avantajını da beraberinde getirir. Bu sayede boyuttaki küçülme boştaki kayıpları azaltma olanağı da sağlar. Özetle Envirotemp™ FR3™’ün sunduğu çözümler hem kullanıcı hem de üretici nezdinde ihtiyaçlar ve kullanım alanları doğrultusunda alternatif optimizasyonlara olanak tanır. Envirotemp™ FR3™’ün kimyasal yapısı ve çalışma mekanizması mineral yağdan oldukça farklıdır. FR3™’ün trafoya daha uzun ömür sağlamasının en önemli sebebi su ile başa çıkmadaki üstün yeteneğidir. FR3™, trafonun içinde yaşlanan izolasyon kağıdındaki nemi absorbe ederek, izolasyon kağıdının kuru kalmasını sağlar. Yapılan çalışmalar trafonun izolasyon ömrünü 5 ile 8 kat arası artırdığını göstermektedir. Isı ve yük nedeniyle zaman içinde aşınan kağıdın yaşlanmasını geciktirir. Böylelikle

106 Kasım

2015

FR3™ sayesinde trafoların izolasyon ömrü uzarken yaşam döngüsünün de toplam maliyeti azalır. Peki Envirotemp™ FR3™ yeni bir teknoloji mi? Envirotemp™ FR3™ aslında yeni bir teknoloji değildir. FR3™ ile çalışan ilk trafo 1996 yılında doldurulmuştur. Uzun yıllardır hakkında sayısız akademik çalışma ve test yapılmıştır. Şu an dünyanın dört bir yanında kullanılan ve kalitesi ispatlanmış bir ürün olmakla beraber, IEC ve IEEE standartlarına da uygundur. Avantaj olarak sunulan tüm özellikleri ile ilgili gerek akademik çalışmalar gerek saha gözlemleri ve tecrübeleri mevcuttur. Türkiye’de ve dünyada kullanımından bahseder misiniz? Envirotemp™ FR3™ yaklaşık 2000 yılından beri Türkiye’de satılan bir ürün, fakat önceki yıllarda bu ürün üreticilerin yurt içinde üretip yurt dışına ihraç ettiği trafolarda kullanılıyordu. Yakın dönemde yürüttüğümüz çalışmalarla dağıtım şirketleriyle işbirliği içinde belirlenen pilot bölgelerde şebeke kullanımlarına başlamış bulunuyoruz. Eş zamanlı olarak yürüttüğümüz çalışmalarla da resmi kurumlarla temaslarda bulunarak FR3™’ün tanıtımını ve kullanımını yaygınlaştırma çalışmalarını sürdürüyoruz. Ülkemizde de insanların bilgilenmesi ve bilinçlenmesi ile birlikte bu ürünün kullanımı konusunda parlak bir gelecek öngörmekteyiz. Bu öngörüyle Envirotemp™ FR3™’ün Türkiye’de üretimine yönelik çalışmalarımız devam etmekte. Bu adımın da bu gelişmiş ürünün ülkemizdeki kullanımı açısından çok olumlu ve çok önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Envirotemp™ FR3™’ün dünyada kullanımı oldukça yaygın ve her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Şu an dünyada 600.000’den fazla dağıtım ve güç trafosu FR3™ ile çalışmakta. Örnek vermek gerekirse; Almanya’da bir şebekede çalışan 300MVA gücünde ve 400MVA fazla yükleme kapasitesine sahip 420/110kV’luk güç trafosudur. FR3™’ün bunun gibi dünyanın önde gelen şirketlerinden, üreticilerinden ve dağıtım şirketlerinden birçok önemli referansı bulunmaktadır. Envirotemp™ FR3™ ve Envirotemp™ ürün ailesinin diğer bir üyesi olan Envirotemp 200 sentetik ester ile ilgili daha fazla ve detaylı bilgi almak ve/veya talepte bulunmak isteyen kullanıcılar, üreticiler veya kurumlar bizimle veya Girişim Elektrik ile irtibata geçebilirler.


GE Digital GE Energy

Digital Energy

Intellix Intellix GLA GLA100 100 TM

TM

 Servisal rmıileot matikolar k endikendin test eder.

Transformatörler Transformatörlerİçin İçin Hata Gazı Hata GazıErken ErkenUyarı UyarıSistemi Sistemi

Daha fazla bilgi çin:

Hata Gazı Alarmı

Hata HataGazı GazıAlarmı Alarmı

Genel hata gazı Hidrojen’i %100 algılayan  Genel hata gazı Hidrojen’i %100 aşırı algılayan ve aşırı  Genel hata gazı ve Hidrojen’i %100 algılayan ve aşırı ısınmış kağıt ortamında açığa çıkan Karbon ısınmış kağıt ortamında açığa çıkan Karbon ısınmış kağıt ortamında açığa çıkan Karbon Monoksit’e duyarlı Gaz Sensörü. Monoksit’e duyarlı Gaz Sensörü.

Transformatör yağıyla temas eden 1 Transformatör inç vanaya yağıyla temas eden 1 inç vanaya bağlanabilen Transformatör yağıyla temas eden 1İlave inç vanaya bağlanabilen küçük boyutlu bir cihazdır. İlave küçük boyutlu birboru cihazdır. boru küçük boyutlu bir3.5 cihazdır. ya da pompa gerektirmez. Sadece 3.5 kg’dır. yabağlanabilen da pompa gerektirmez. Sadece kg’dır. İlave boru

Basit İkaz Sistemi 

Monoksit’e duyarlı Gaz Sensörü.

ya da pompa gerektirmez. Sadece 3.5 kg’dır.

Basit İkaz Sistemi

Basit İkaz Sistemi

 Gaz değerlerini ya daPC trendini izlemek PC ya da Gaz değerlerini ya da trendini izlemek için ya için da yazılım gerektirmez. yazılım gerektirmez.

EKOSinerji Elektrik San. ve Tic. A.Ş İstasyon Mah. Güney Yanyol No:78 41420 Gebze – Kocaeli T: 0262 656 4767 | F: 0262 656 47 0 | w w.ekosinerji.com | ekosinerji@ekosinerji.com

 Gaz değerlerini ya da trendini izlemek için PC ya da

yazılım gerektirmez. Her bir alarm seviyesi, servis alarmı  Her ve bir alarm besleme seviyesi, servis alarmı ve besleme durumu için kapak üstünde gün ışığında görülebilen durumu için kapak üstünde gün ışığında görülebilen 4 adet Her bir seviyesi, 4 adet ışıklı gösterge vardır. ışıklıalarm gösterge vardır.servis alarmı ve besleme

4 adetkontrol ışıklı2 gösterge vardır. Uyarıları kontrol merkezine iletmek için hata  Uyarıları merkezine iletmekgazı için 2 hata gazı alarmı ve 1 servis alarmı olmak üzere kontak alarmı3 ve 1 kuru servis alarmı olmak üzere 3 kuru kontak vardır. vardır. Uyarıları kontrol merkezine iletmek için 2 hata gaz

durumu için kapak üstünde gün ışığında görülebile

alarmı ve 1 servis alarmı olmak üzere 3 kuru konta

vardır. Gerektirmez Bakım GerektirmezBakım

Bakım Gerektirmez

Basit ve Güvenilirdir.

 Basit ve Güvenilirdir.

Hareketli parçası yoktur.

 Hareketli parçası yoktur.

Vakuma karşı dirençlidir.

 Vakuma karşı dirençlidir.

Sarf malzemesi yoktur; taşıyıcı gaz ya  Sarf malzemesi da kalibrasyon yoktur; taşıyıcı gaz ya da kalibrasyon gerektirmez. gerektirmez.

Servis alarmı ile otomatik olarak kendi  Servis alarmı kendini ile otomatik olarak kendi test kendini test eder. Sarf malzemesi yoktur; taşıyıcı gaz ya da kalibrasyo eder.

Daha fazla bilgi için:

EKOSinerji Elektrik San. ve Tic. A.Ş. İstasyon Mah. Güney Yanyol No:78 41420 Gebze – Kocaeli T: 0262 656 4767 | F: 0262 656 4770 | www.ekosinerji.com | ekosinerji@ekosinerji.com

Daha fazla bilgi için:

 Basit ve Güvenilirdir.

 Hareketli parçası yoktur.

 Vakuma karşı dirençlidir. gerektirmez.

 Servis alarmı ile otomatik olarak kendi kendini test eder.


TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ

ASTOR

“Asıl hedefimiz enerji sektöründeki firmalara çözüm ortağı olmak” ASTOR A.Ş.’nin en büyük hedefi ülkemiz elektromekanik sektörünün ihtiyaç duyduğu tüm özellikleri karşılayan transformatörleri üretmek. Bu sayede ülkemizin geleceğe yönelik hedeflerine ulaşmasında önemli katkı sağlamak için tüm gücüyle çalışmaya devam etmekte.

Enver Geçgel Genel Müdür

108 Kasım

2015

ASTOR A.Ş. hakkında bilgi verir misiniz?

Enerji çağında yaşadığımız bugün ihtiyaç duyduğumuz enerjinin büyük bir çoğunluğu elektrik enerjisidir. Elektrik enerjisinin iletimi ve dağıtımında kullanılan transformatörlerin üretimini gerçekleştiren firmamız, enerji kaynaklarını verimli ve çevreye duyarlı şekilde değerlendirip ülke

ve dünya refahına en yüksek katkıyı sağlayabilmek amacı ile yatırımlarını gün geçtikçe arttırarak sektöründe öncü firma pozisyonunda ilerlemektedir. 30 yılı aşkın bilgi ve deneyim ASTOR grubu tarafından yapılan transformatörlerimize yansıtıldı. Ankara Sincan 1. OSB de 36.000 m2 üzerinde 26.000 m2 kapalı alana sahip fabrikamızda 58 den fazla ülkeye ihracat yapmaktayız.

Portföyünüzde hangi ürün ve çözümler yer almakta?

Dağıtım transformatörleri, güç transformatörleri ve kuru tip transformatörleri üretimiyle hizmet vermekteyiz. ASTOR Transformatör, Dağıtım transformatörlerinde aylık 1500 ila 2000 adetlik trafo üretim kapasitesiyle Türkiye’de ilk sıradadır. EFG markasıyla ISO 9001 kalite standardında 250-3150kVA güç aralığında, 36 kV gerilim seviyesine kadar, doğal hava soğutmalı (AN) veya fan soğutmalı (AF) seçeneğiyle Dökme Reçineli Kuru Tip Dağıtım Transformatör üretimi de gerçekleştirilmektedir. Kuru tip transformatör üretimi konusunda 5 yıllık deneyimi ile farklı güçlerde yıllık 700 adet üretim kapasitesiyle , Türkiye de büyük bir ihtiyaca cevap vermektedir. Üretilen kuru tip transformatörler Kısa devre tesleri kapsamında deprem dayanım testlerinden de başarıyla geçmiştir. ASTOR markasıyla 150 MVA 220 KV ‘ya kadar güç transformatörleri üretimi gerçekleştirmektedir. Güç transformatörleri yatırımına 2012 yılında başlayan firmamız , güç transformatörleri tasarımı,


üretimi ve kalitew sistemleriyle tecrübeli mühendis kadrosu ve uzman teknisyen kadrosuyla genişletmiştir. Firmamız Büyük güç transformatörlerinin kurutulması için dünyada kullanılan kerozin buharlı fırın tesisi ve test edecek yeni test laboratuvarını kurmuştur. Son teknolojiye sahip yurt dışından ithal özel tam otomatik makinelerle üretimlerimizi uluslararası kalite standartlarına uygun olarak yapmaktayız. ASTOR, 2014 yılında 154 kV gerilim seviyesinde 62,5 MVA ve 100MVA TEİAŞ standartlarına uygun güç transformatörleri üretimine başlayan firmamız , 2015 Mayıs ayında “ KISA DEVRE MEKANİK DAYANIM TESTİ “ için Hollanda da bulunan KEMA test laboratuvarına üretmiş olduğumuz güç transformatörlerini göndermiştir. Yapılan test ve kontrol süreçlerini başarı ile tamamlayarak tüm dünyada kabul gören tip test sertifikalarını almıştır. Böylelikle Türkiye’de 154 kV güç trafosu gerçekleştiren yerli sermayeli ikinci firma ASTOR olmuştur. Bu da ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.

Ürün çeşitleri ; 1. 2. 3. 4. 5. 6.

7.

Dağıtım tipi transformatörler (50 - 5000 kVA) Monofaze tek fazlı transformatörler Güç transformatörleri (5000150000 kVA) OLTC yükte kademe değiştirmeli transformatörler Rectifier doğrultucu tip transformatörler IP54 Koruma sınıflı Su ve hava soğutmalı transformatörler (Denizaltı,Marin,Gemi ve Petrol Sondaj Platformları için) Wind power rüzgar türbin transformatörleri(Kule içinde bakım ve onarım yapılabilir)

8.

Metro, tünel, maden ocakları, havaalanı, alışveriş merkezi, okul, hastane, gökdelen binaları gibi toplu yaşam alanlarında yanma ve patlama riskini minimum seviyeye indirir. 9. Opsiyonel olarak IP20, IP23, IP33 koruma sınıflarına göre dahili ve harici tip hücreli (enclosure) olarak üretilebilir. Bunların haricinde ürün yelpazemizde bulunan ürün serilerine ait yurt dışı tip test raporlarımız sürekli güncellenerek KEMA, IPH, CESI gibi uluslararası akredite test kuruluşları tarafından da sertifikalandırılmıştır

Transformatörlerin daha uzun ömürlü ve daha az kayıplı olması için geliştirdiğiniz bir teknoloji var mı? Varsa detaylarını bizimle paylaşır mısınız?

Firmamız özellikler dağıtım transformatörleri kayıpları ile ilgili olarak sürekli Arge çalışmaları yapmaktadır. Transformatörlerin boşta kayıplarının minimize edilmesi amacıyla nüvede kullanılan kristalleri yönlendirilmiş silisyum

alaşımlı çekirdek sacı için 0.27 ve 0.23 mm kalınlığında lazer çizimli M4 – MOH saclardan başka malzeme kullanmamaktadır. Kullanılan 1. Sınıf çekirdek sayesinde trafonun boşta kayıplarında büyük oranda düşüş sağlanmıştır. EN standartları 2021 sonrası ECO DİZAYN kayıp direktifleri doğrultusunda düşük kayıplı transformatör prototip imalatına geçmiş bulunuyoruz. Dağıtım transformatörlerinde tam otomatik sarım makineleri, kazan kaynak robotları, özel toz boyama tesisi, özel yapılmış fırın ve yağ dolum tesisleri ile tam donatılmış bir fabrikaya sahibiz. Türkiye’de ilk defa Dağıtım Transformatörleri kazanlarının üretiminde robot teknolojisini kullanılması sebebiyle işçilik hataları da büyük ölçüde önlemekteyiz.

Özgüney Elektrik, ihracatta ilk 500 içerisine girerek geçtiğimiz yıl “İhracatın Yıldızları” ödülünün sahibi oldu. Şirketiniz, bu başarıyı nasıl sağladı? Ürün ve hizmet kalitesinde lider, uluslararası rekabete hazır, çevre duyarlılığı, iş sağlığı ve güvenliği

109 Kasım

2015


politikasını ön planda tutmayı benimsemiş, üretimde son teknoloji kullanan, başarısını müşteri memnuniyeti ve ulusal çıkarlar çerçevesinde ölçen, kalitesinden ve iş ahlakından ödün vermeyen ve sektörde lider bir firma olma vizyonunu taşıyan genç ve dinamik kadromuzun, sinerjik çalışmalarının sonucunda bu başarı sağlanmıştır. Asıl hedefimiz, ürünlerimizi enerji sektöründeki firmalara satmakla kalmayıp, bu firmaların çözüm ortağı olmaktır.

İhraç pazarlarınızı hangi coğrafyalar oluşturuyor? Bu bölgelerde ürünlerinizin hangi özellikleri sizi tercih nedeni haline getiriyor? İhracat yapılan pazarlarımız; Avrupa, Asya, Afrika, Ortadoğu, Güney Amerika olmak üzere dünyanın 58 ülkesine ihracat yapmaktayız. Yüksek Kaliteli, en erken teslim termini ve en iyi fiyat güvencesi ile müşteri bazlı şartname ve IEC standartlarında tüm transformatör segmentlerinde üretim yapmamız tercih edilme sebebimizdir.

Satış sonrası hizmetleriniz konusunda bilgi verir misiniz?

Satış Sonrası Hizmetler: Müşterilerimize verdiğimiz trafoların satış sonrasında tüm teknik destek ve ihtiyaçları ile doğrudan Müşteri Hizmetleri ilgilenmektedir. Bu hizmetler aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır. Müşteriden gelen teknik şikayetler: Müşterilerimizden gelen teknik ihtiyaçlar hususunda, öncelikli olarak karşılıklı görüşmeler neticesinde yerinde müdahalenin aciliyeti kararlaştırılmaktadır. Saha şartlarında müdahale Gerekli ise, servis ekibimiz (yurt içinde) en geç 24 saat içinde transformatöre

110 Kasım

2015

Müşteri eğer satın aldığı transformatör için sahada montaj ve enerji verilmesi konusunda destek isterse, bu konudaki ekibimiz yurt içinde en geç 48 saat ve yurt dışında en geç 72 saat içinde sahada göreve hazır olabilmektedir.

müdahalede bulunabilmektedir. Şayet transformatöre yerinde yapılabilecek müdahale dışı karar alınması halinde, müşterimizin enerji mağduriyeti yaşamaması adına yeni transformatör sahaya ivedilikle nakledilir. Aynı süreç içerisinde sahadan getirilen transformatör expertiz işlemlerine tabi tutularak detaylı araştırma süreci başlatılır. Burada ki temel kuralımız, müşterinin veya son kullanıcının kesinlikle mağdur edilmemesidir. Müşteriden gelen teknik destek talepleri:

Müşteriden gelen bakım talepleri: Müşteri satın aldığı transformatör için belirli periyotlarla bakım talep ettiği takdirde, müşteri ile bakım sözleşmesi imzalanarak yılın belli aylarında transformatör bakım ve kontrolleri yapılabilmektedir. Ekiplerimiz bu konuda yurt içi ve yurt dışında yılın 365 günü hizmet verebilmektedir. Yedek malzeme talepleri: Ürünlerimizde kullandığımız tüm malzemeler için minimum on yıl yedek malzeme tedarik etme taahhüdümüz vardır. Müşterilerimizden gelen tüm ekstra yedek malzeme taleplerini anında rahatlıkla karşılayabilmekteyiz. Stoklarımızda her zaman fazlasıyla yedek malzeme bulunmaktadır.



TRAFO • TANITICI REKLAM

EMTEL EMAYE

EMTEL EMAYE YATIRIMLARINA DEVAM EDİYOR Emtel Emaye uzman kadrosuyla 5,000 ton /yıl üretim ve satış kapasitesi ve sürekli gelişen hizmet kalitesiyle, ulusal pazarda akla gelen ilk markalar arasındadır.

E

mtel’in üretim parkuru; son teknoloji ve tam otomasyon sistemlerine sahip, alanında dünyanın en iyi makineleridir. Hedefimiz 2015 yılında satışlarımızı % 50 oranında artırmak ve ihracat payını toplam satışlar içinde %50 seviyesine yaklaştırmaktır. Bu amaçla 2015 yılında yeni yatırımlar devreye alınmıştır. Emtel Emaye 2015 yılı içinde yeni yatırımı olan dik emayeleme makinesini devreye alması ile üretim kapasitesini önemli oranda arttırmıştır. Sektöründe en çok ihracat yapan firmalar sıralamasında 2013 yılında üçüncülük, 2014 yılda ikincilik ödülünü alarak ihracattaki başarısını taçlandırmıştır.

İşimiz Bakıra Değer Katmak! 1974’ten günümüze kazandığımız tecrübe ile uluslararası kalite standartlarında, otomotivden ağır

112 Kasım

2015

sanayiye kadar çeşitli kullanım alanlarına yönelik Emaye Bakır tel üreterek bakıra değer katıyoruz.



EMTEL EMAYE Yeni ürünü olan EMTERM-CR’yi tanıtıyor. EMTERM-CR Nedir?

220o C ye kadar ısı direnci gösterebilen, mükemmel Corona kaplaması sayesinde 10 kata kadar uzun ömürlü inverter motorlara özel bakır iletken teldir.

EMTERM-CR Uygulama alanları;

İnverter sürücülü motorlar, elektrikli motorlar, transformatörler, elektrikli arabalar, rüzgâr türbini motorları, chiller soğutma sistem motorları başlıca uygulama alanlarındandır.

ULUSLAR ARASI VE YEREL TÜM SEKTÖR FUARLARI EMTEL EMAYE ‘YE GÜÇ KATIYOR 114 Kasım

2015

Uluslararası sektör fuarlarının tanıtım ve önemine inanan Emtel Emaye, önemli tanıtım imkânı veren fuarlardan faydalanmaya devam etmektedir. 2015 yılında Dubai Middle East Electricity, İtalya Coiltech ile Mısır fuarlarında ürünlerini sergileyerek müşteri ve kullanıcıları ile temasa geçme imkanı bulmuştur. Bu sayede satış ağını genişletmiş ve genişletmeye devam etmektedir. Bundan sonraki yıllarda da önemli sektör fuarlarına katılmaya devam edecektir. Bu yıl ilki yapılacak olan Cwieme İstanbul fuarına geniş bir stant ile katılacaklarını söyleyen Emtel Emaye Ticaret Müdürü Fatih Bingöl, bu fuarın iyi bir tanıtım organizasyonu olacağına inandığını söyleyerek; Uzun yıllardır Berlin’de yapılan bir

fuar, ilk kez Türkiye’de yapılacak, firmalara ve sektöre iyi imkânlar sağlayacağı şimdiden belli olmaktadır dedi. Cwieme İstanbul fuarı bölgede bobinaj, Elektrik motoru ve Trafo Endüstrilerine yönelik ilk ve tek fuardır. Cwieme İstanbul fuarına Türkiye Genel distribütörlüğünü yaptığımız Alman V&C Makina GmbH firması ile birlikte katılmaktayız. Standımızda Yeni nesil izolasyon Corona rezistans teli EMTERM-CR yanı sıra, Türkiye genel distribütörlüğünü yaptığımız Alman Thermik GmbH termik ürünlerini, Türkiye distribütörü olduğumuz Alman Tel sıyırma makinesi Abisofix ürünlerini ve yine distribütörlüğünü yaptığımız Trafo Saclama Makinelerini, kullanıcılar ve müşterimize tanıtımını gerçekleştireceğiz.



HİZMETLERİMİZ AC Motor Rotor / Stator Sarım Onarım ve Komple Bakımı

Rotor ve Endüvi Mil İmali

DC Motor Endüvi / Endüktör Sarım Onarım ve Komple Bakımı

Test ve Ölçüm

Exproof Motor Sarım Onarım ve Komple Bakımı

TIG Kaynağı

Alternatör Sarım Onarım ve Bakımı

Sargıların Vakumlu Basınçlı Vernikleme (VPI) İşlemi

Cer Motorları (Raylı Sistem Motorları) Sarım Onarım ve Bakımı

AC/DC Motor Yedek Bobin İmali

Kuru Tip Transformatör Sarımı

Demontaj, Arıza Ekspertizi, Test ve Montaj

Magnetik Karıştırıcı İmali Sarım ve Onarımı

Stator Laminasyon (Sacpaket) Kısa Devre Testi

Elektromagnet İmali Sarım ve Onarımı

Hassas Omik Direnç ve Endüktans Ölçümü

Bilezikli Rotor Sarımı

Rotor Çubuk Kopuğu Testi (RIC Test)

Rotor ve Endüvi Dinamik Balansı

Bilezik ve Kollektör Salgı Ölçümü

Camelyaf, Kapton, Nomex ve Conductofol İzoleli Tel Üretimi

Yüzey Pürüzlülüğü Ölçüm ve Kontrolü, Yay Tansiyon Ölçümü

Çeşitli Güç ve Boyutta Rotor ve Stator Sacpaket (Laminasyon) İmali

Hava Aralığı Kontrolü ve Eşitlenmesi

Çeşitli Güçlerde Mekanik Tip DC Motor Kolektör İmali

Kaplin Salgı Ölçümü ve Ayarı

Çeşitli Güçlerde AC Motor Rotor Bilezik İmali

Vibrasyon Analizi

Fırça Tutucu İmali

Termal Kamera İle Isıl Harita

Kaymalı Yataklı Motor Onarım ve İmali

Rulman Montajı ve Rulman Performans Ölçümü

Yapılan Tüm Testlerin Yorumlanarak Raporlanması



TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ

BEST

Yüksek Kaliteye ve Ar-Ge’ye verdiği önemle ilklerin firması BEST BEST Balıkesir tesislerinizi bizlere tanıtır mısınız? Üretim kapasiteniz, ürün çeşitliliğiniz ve çalışan profilinizden söz eder misiniz?

Dursun Özman, Satış Direktörü

118 Kasım

2015

BEST’e ait Balıkesir’de Ağır Sanayi Bölgesi ve Organize Sanayi Bölgesinde toplam 30.000m2 kapalı ve 100.000m2 açık alan olmak üzere iki fabrikamız bulunmaktadır. Fabrikamızda yaklaşık 1.100 kişilik deneyimli, mavi ve beyaz yakalı çalışanımız bulunmaktadır. Toplam yıllık üretim kapasitemiz yıllık 32.500MVA. Ürün yelpazemizde güç transformatörleri, generatör step-up transformatörleri, elektrik ark ocağı transformatörleri, pota ocağı transformatörleri, cer transformatörleri, regülasyon transformatörleri, doğrultucu transformatörleri, seri ve şönt reaktörler gibi enerjinin üretim, iletim ve dağıtımda ve endüstriyel alanda yaygın olarak kullanılan tüm transformatörlerin tasarım ve üretimini gerçekleştirmekteyiz. Güç transformatörlerinin yanında yıllık üretim kapasitemiz 4800MVA yağlı tip dağıtım transformatörleri, dökme reçineli kuru tip transformatörler, cer transformatörleri gibi günümüzde yaygın olarak kapalı alanlarda ve raylı sistemlerde kullanılan tüm transformatörlerin tasarım ve üretimini gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca firmamızda tüm mavi ve beyaz yaka çalışanlarımız için ödüllü öneri sistemi uygulaması bulunmaktadır ve bu öneri sistemi ORACLE sistemi üzerinden takip edilmektedir.

Fabrikanızda uygulamakta olduğunuz yüksek kaliteli üretim sürecinizden nasıl ilerliyor?

Esasen güç transformatörlerinin üretimi; çekirdek dizimi, sargı imalatı, sargı presleme, sargı kurutma, aktif kısım montajı, üst boyunduruk dizimi, aktif kısım kurutma, kazan imalatı, kademe şalteri montajı, yağ dolumu, son montaj, fabrika kabul testleri, demontaj, paketleme, sevkiyat aşamalarından oluşmaktadır. Balıkesir fabrikamızda bu aşamaların tümü tamamen kompetan iş gücü ile büyük bir titizlikle gerçekleştirilmektedir. İmalat sürecimizin her aşamasında ara kalite kontrol süreçleri uygulanmaktadır. Aynı zamanda BEST Balıkesir fabrikalarımız, ISO 18001 İş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi, ISO 9001 kalite yönetim sistemi, ISO 14001 Çevre yönetim sistemi, ISO 50001 enerji yönetim sistemi ve ISO 3834-2 kaynaklı imalat sertifikalarına sahiptir. Balıkesir fabrikalarımızda üretmekte olduğumuz transformatörlerin tamamının ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğu, yine fabrikalarımızda bulunan akredite laboratuvarlarımızda 100% test edilerek doğrulanırlar. Yine uluslararası bağımsız laboratuvarlardan alınmış Dinamik Kısa Devre Dayanım sertifikaları ile dünyanın hemen hemen her yerine servis edilen yüksek kaliteli ürünlerdir. Ayrıca ulusal bazda istenen, örneğin GOST v.b. özel sertifikalara da sahibiz.


BEST transformatör test laboratuvarınızdan ve yapılan testlerden bahseder misiniz?

BEST Balıkesir OSB fabrikamızda OSB Lab1 ve OSB Lab2 diye adlandırdığımız 2 ve yine ASB fabrikamızda ASB Lab1 ve ASB Lab2 olmak üzere toplamda 4 adet test laboratuvarımız bulunmaktadır. OSB Lab1 ve OSB Lab2 laboratuvarımızda 550kV gerilim seviyesinde 800MVA’ya kadar güç transformatörü ve 550kV gerilim seviyesinde 300MVAr’a kadar şönt reaktörler test edilebilmektedir. Test laboratuvarımızda 2400kV’a kadar darbe gerilim dayanım testleri yapılmaktadır. ASB Lab 1 olarak adlandırdığımız laboratuvarımızda 400kV gerilim seviyesinde 250MVA’ya kadar güç transformatörleri test edilebilmekte ve 2000kV’a kadar darbe gerilim dayanım testleri yapılmaktadır. Bütün test laboratuvarlarımızda en son teknolojiye sahip, tamamı kalibrasyonlu ve modern ölçme ekipmanları kullanılmaktadır. Dinamik Kısa Devre Dayanım testi dışında, tüm ulusal ve uluslararası standartlara göre transformatör ve reaktörlere uygulanması zorunlu olan her türlü rutin, tip ve özel testler eksiksiz olarak yapılabilmektedir. Akredite bir laboratuvar olduğumuzdan dolayı kendi üretimimiz olmayan ürünlerin

de rutin, tip ve özel testlerini gerçekleştirmekteyiz.

Türkiye için büyük öneme sahip olan MARMARAY, TCDD İstanbul-Ankara YHT projelerinde kullanılacak olan güç ve dağıtım transformatörleri BEST tarafından üretildi. Bu transformatörler hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’nin tek yerli sermayeli güç transformatör üreticisi olarak Türkiye’de ki yüksek hızlı tren projelerinde kullanılan ve kullanılacak olan güç transformatörlerinin ana teslimatçısı konumunda olmamızdan gurur duymaktayız. TCDD YHT hattı projeleri kapsamında kullanılmak üzere yüksek gerilim (YG) 154kV ile beslenen ve bu gerilimi orta gerilim (OG) tarafında 27.5kV gerilime dönüştürerek hızlı tren hattını besleyen transformatörlerden BEST tarafından İstanbul-Ankara YHT, Boğazköprü-Toprakkale, Cumaovası-Tepeköy, BandırmaMenemen projelerinde kullanılmak üzere üretilmiş olan 28 adet mono faz 25MVA 154/27.5kV ve 16 adet 20MVA 154/27.5kV güç transformatörü bulunmaktadır. Aynı zamanda TCDD’nin Ankara YHT Gar kompleksini besleyecek olan 50MVA 154/27.5kV mono-faz

güç transformatörleri de bizim tarafımızdan üretilmektedir. MARMARAY projesi kapsamında 12 adet 154kV(YG) ve 27.5kV(OG) gerilim seviyesinde ki güç transformatörlerinin tamamı BEST tarafından üretilmiştir. Marmaray projesi kapsamında ki 1. etap istasyonlarda kullanılacak olan dökme reçineli kuru tip transformatörler, Başakşehir metrosunda kullanılmakta yükte kademe şalterine sahip dökme reçineli kuru tip transformatör ve Taksim-Yenikapı istasyonunda kullanılacak olan dökme reçineli kuru tip transformatörlerin üretimi BEST tarafından gerçekleştirilmiştir. Raylı sistemler bağlamında birçok ilimizde metro ve tramvay projelerinde kullanılan dökme reçineli kuru tip CER transformatörleri BEST tarafından üretilmiş ve ilgili CER transformatörleri başarılı bir şekilde devreye alınarak ve sorunsuz olarak çalışmaktadır. Metro ve tramvay projeleri kapsamında üretilmekte olan dökme reçineli kuru tip CER transformatörleri bulunmaktadır.

ISO 14001 kapsamında fabrikanızda çevre ile ilgili etkinlikler nelerdir?

BEST olarak çevre konularına son derece duyarlıyız. Çevre korumaya yönelik ISO 14001 çevre yönetim sistemi belgesine sahibiz. Bunun yanında Atık yağların kontrolü yönetmeliği, tehlikeli atıkların kontrolü yönetmeliği, ambalaj ve ambalaj atıklarının kontrolü yönetmeliği kapsamında işletmemizde çıkan tüm atıklar ve ambalaj atıkları, çevreye zarar vermeyecek şekilde depolanmakta, lisanslı kuruluşlar vasıtasıyla taşınmakta ve bertaraf edilmektedir. İşletmemiz içinde geri dönüşebilir atıklar kaynağında ayrıştırılmaktadır.

119 Kasım

2015


Üretim kapasiteniz ve çalışan profilinizden bahseder misiniz? BEST üretiminin ne kadarını ihraç etmektedir? Dizayn ve üretimini gerçekleştirmekte olduğumuz ürünler ileri seviyede bir mühendislik bilgisi ve birikimi gerektirmektedir. Bunun yanında yüksek ihracat oranımız ve gerekse çok standart olmayan ürünlerimizin yüksek kalite ve performans beklentisi olan işletmelerde kullanılması gerektiğinden çalışan profilimizin de bu doğrultuda ki ihtiyaçları karşılayabilecek bilgi ve tecrübeye sahip olması gerekmektedir. BEST bünyesinde bugün itibariyle yaklaşık 1100 çalışanımız bulunmaktadır. Beyaz yaka çalışanlarımızın dizayn/üretim/satış/kalite bölümlerinde çalışanları Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin elektrik, makine ve endüstri mühendisliklerinden mezun olduğunu belirtmek isteriz. İhracat yaptığımız ülkelerin sayısının her geçen yıl daha da artması ve çeşitlenmesi ile ister istemez yabancı dil de önem kazanıyor. Şu anda BEST’te gerek Satış ve Proje yönetimi veya Mühendislik, Test, Servis vs gibi bölümlerde çalışan bir çok mühendisimiz ya bir veya bazıları 2-3 farklı yabancı lisan bilmekteler. İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca, Arapça, Rusça konuşan çalışanlarımız mevcut. Yıllık üretimimizin yaklaşık yüzde 60’ını ihracat etmekteyiz. BEST olarak 48 ülkeye ihracat gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Bu da yukarıda belirtiğim gibi satış ekibimizin farklı yabancı lisanlar ve rekabet koşullarına ne derece cevap verdiğinin göstergesidir.

120 Kasım

2015

Mavi yakalı çalışanlarımızın neredeyse tamamı meslek liselerinin elektrik, makine, metal işleri vb. bölümlerinden mezundur. Gerek beyaz, gerekse mavi yaka çalışanlarımızın işe alım süreçlerinde yukarıda belirtmiş olduğumuz hususları göz önüne alarak eğitim seviyesi ve iş anlayışı bakımından seçici davranmamızı gerektirmektedir.

Müşteri referanslarından ve hayata geçirilen projelerden örnekler verebilir misiniz?

Son dönemde gerçekleşen projelerimizden birkaçını örnek vermek gerekir ise; İÇDAŞ için üretmiş olduğumuz Dünya’da ki en büyük güce sahip olan 310MVA, 34.5/1800…1125V Ark ocağı transformatörünün üretimi tamamlanarak bir Dünya rekoru kırılmıştır. Türkmenistan’da ki Lebab 500kV TM projesi kapsamında üretimini gerçekleştirmiş olduğumuz 7x167MVA 500kV, 2x125MVA 230kV, 2x25MVA 35kV, 2x32MVA 10.5kV ve 1x16MVA 10.5kV güç transformatörleri, 2x160MVAr 500kV ve 1x120MVAr 500kV şönt reaktörler başarılı bir şekilde devreye alınmıştır. Cezayir’de ki Boufarik CCPP projesi kapsamında siparişini almış olduğumuz 3 adet 315MVA 220/15kV set-up güç transformatörü ve 3x20MVA 15/6.6kV güç transformatörünün üretimi 5 ay gibi kısa bir süre içerisinde BEST tarafından üretilmiştir. Türkmenistan’da kurulmuş olan Ahal – Mary – Lebab CCPP projeleri kapsamında ki 9 adet 63MVA 110/10.5kV set-up güç transformatörlerinin üretimi gerçekleştirilmiştir.


için üretmiş olduğumuz 310MVA 34.5/1800…1125V Ark ocağı transformatörü ile karbon elektrotlara verilen akım değeri 128.830A gibi ciddi bir akım değeridir. Üretmiş olduğumuz 310MVA ark ocağı transformatörü ile günde yaklaşık 23 sıvı çelik dökümü alınabilmektedir yani yaklaşık 10.000 ton hurda demir 1.3000C’de sıvı çeliğe dönüştürülmektedir. Yılda yaklaşık 3.5 milyon ton çelik üretimi sağlanması anlamına gelmektedir. BEST, Türkiye’de ark ocağı transformatörü üretimi gerçekleştirmekte olan tek yerli firma olarak ve bu alanda ki en büyük ark ocağı transformatörünün üretimi gerçekleştirerek bir Dünya rekorunu elde etmiş olmaktan gurur duymaktayız. Ayrıca Dünya rekoruna sahip olan ark ocağı transformatörün üreticisi (BEST) ve son kullanıcısının (İÇDAŞ) yerli sermaye olmasının ülke sanayisi için ayrı bir gurur kaynağı olduğunu düşünmekteyiz.

Kroman Demir Çelik için üretmiş olduğumuz 150MVA, 34.5/1399…1078V Ark ocağı transformatör-ünün üretimi tamamlanıp başarılı bir şekilde devreye alınmıştır. Erbil Çelikhane projesi kapsamında 80MVA 34.5/888…761V Ark ocağı transformatörü ve 12MVA 260…240V pota ocağı transformatörlerinin üretimleri gerçekleştirilmiştir. KKTC’de ki İTM07 projesi kapsamında ki Lefkoşe indirici transformatör merkezinde kullanılacak olan 25MVA 22/11kV dökme reçineli kuru tip güç transformatörü BEST tarafından üretilerek başarılı bir şekilde devreye alınmıştır. AR-GE projesi çerçevesinde 300MVAr 550kV’a kadar şönt reaktörlerin testini gerçekleştirmek üzere 386,594MVA 750kV şönt reaktör test transformatörü IEC standartlarında belirlenen tüm testlerden başarı ile geçmiş ve üretmekte olduğumuz reaktörlerin fabrika kabul testlerinde kullanılmaktadır.

BEST’in dünya rekoru olan Dünya’da ki en büyük güce sahip olan ark ocağı(fırın) transformatörü hakkında daha detaylı bilgi verebilir misiniz?

Ark ocağı transformatörü demir-çelik sektöründe kullanılmakta ve ilgili ark ocağının teknik özelliklerine göre dizayn edilmekte ve üretimi gerçekleştirilmektedir. Bundan dolayı hem transformatörün besleyeceği ark ocağının teknik özellikleri hem de yapması gereken işlevler açısından, Ark ocağı transformatörünün dizayn ve üretim süreci normal güç transformatörlerine göre çok farklı ve özel olarak gerçekleştirilmektedir. İÇDAŞ

BEST in son zamanlarda özellikle Avrupa pazarında ki atılımlarından da söz edebilir misiniz? BEST özellikle kuzey Avrupa pazarında son yıllarda epey yol kat etti. Örneğin BEST olarak Danimarka elektrik idaresinde yeterlilik almış ve Yüksek Gerilim Reaktörleri tedarik etmekteyiz. Kuzey Avrupa İskandinavya hem kalite hem rekabette bu sektörde en önde olan bir bölge konumunda, Kuzey Avrupa müşterileri gerek teknik yeterlilik gerek kalite gerek ise fiyat rekabeti açısından Avrupa’nın ve dünyanın talepleri en ileri seviyedeki müşterileri arasında yer almaktadırlar. BEST, İngiltere de 258 MW kurulu gücünde deniz üzerinde gerçekleşecek rüzgar santralinin İngiliz elektrik şebekesine bağlantı istasyonundaki tüm transformatörleri tedarik etmekte, projenin kapsamında; 2 adet 200 MVA 400 kV oto transformatör ve 1 adet ayarlı 125 MVAr 220 kV reaktör ve 1 adet 60 MVAr 400 kV reaktör bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Avrupa’nın diğer ülkelerinde de özelikle endüstriyel tesislere özel güç trafosu ve yenilebilir enerji alanında güneş ve rüzgar projelerine Transformatör ve reaktör temin etmekteyiz.

Satış sonrası servis/teknik destek ve bakım onarım hizmetleriniz neler?

Transformatörler yapısı gereği çok karmaşık ürünler olmasa da, enerji sisteminde ki görevleri gereğince sorun ya da arıza oluşması durumunda oldukça yüksek maliyetli kayıplara sebep verebilmektedir. Bundan dolayı satış sonrası servis ve teknik çerçevesinde yürütmekte olduğumuz çalışmalarımızda ki temel

121 Kasım

2015


ilkemiz müşterimizin sorun ve taleplerine istinaden en uygun çözüm önerilerini 24 saat içerisinde müşterimize sunabilmektedir. Genel olarak müşterilerimize ürünlerimizle ilgili sunduğumuz servis ve teknik destek hizmetleri ise; • Transformatörlerin montaj ve yağ dolumu süreçlerinin yürütülmesi veya ilgili süreçler için süpervizörlük hizmetinin verilmesi. • Saha testleri ve devreye alma (enerjilendirme) işlemlerinin gerçekleştirilmesi. • Tamir/ bakım ve arıza analizine yönelik hizmetler. • Tamir ve bakım hizmetleri • Transformatörlerin kullanım sürekliliğinin sağlanmasına yönelik önlemlerin alınması ve teknik danışmanlığın sağlanması. • Yedek parça temini.

BEST olarak proje bazında anahtar teslim işler yapıyor musunuz?

Evet, proje bazında anahtar teslimi işler yapıyoruz. Bu anlamda Grup şirketlerimizden işbirliği içerisinde olduğumuz Ankara’da ki BEST Taahhüt grubu (BETAŞ) ile yurtiçi ve yurtdışı projelerinde birçok anahtar teslimi işler yaptık ve yapmaktayız.

BEST’te yapılan ARGE çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Hızlı büyüme hedeflerini karşılayabilmek, teknik/teknolojik altyapısını güçlendirmek, ulusal ve uluslararası arenada rekabet gücünü ve nitelikli personel sayısını arttırabilmek amacı ile AR-GE altyapısını güçlendirmeyi hedefleyen firmamız, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 5746 sayılı kanunu kapsamında verilen AR-GE Merkezi belgesini 1 Kasım 2010 tarihinde almaya hak kazanmıştır.

122 Kasım

2015

26 Şubat 2011 de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün’ün katıldığı bir törenle 5746 sayılı Kanun kapsamında Türkiye’de Ar-Ge Merkezi Belgesini almaya hak kazanan ilk firmalardan biri olan BEST ayrıca transformatör sektöründe bir ilki gerçekleştirmenin gururunu yaşamaktadır. 67 mühendis ve teknik personelin görev yaptığı BEST A.Ş. AR-GE Merkezi’nde yüzde 100 yerli sermaye ve tamamen Türk Mühendis ve teknikerlerin katkısı ile özgün ve sektöre özel tasarımlar ve araştırmalar gerçekleştirilmektedir. Bu araştırmalar; • Transformatör imalatında yeni imalat teknolojilerinin kullanılması • Malzeme, üretim ve üretim yöntemleri tekniklerinin iyileştirilmesi • Mevcut tasarım kabiliyetlerinin iyileştirilmesi ve ürün gamının özel projelerle genişletilmesi • Verimlilik artırma ve maliyet düşürme konularını içermektedir. Ürettiği özgün projeleri ülkemizde en üst Bilim Kurulu olan TÜBİTAK ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

bünyesinde onaylatan BEST, devlet destekli 8 TEYDEB projesi ve 4 SANTEZ projesi ile ürettiği projelerin kalitesini de taçlandırmıştır. Halen üzerinde çalışılan 4 TEYDEB projesi ile sektöründe kırılması güç bir rekora imza atmıştır. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ ile 3 adet ve Yıldız Teknik Üniversitesi ile 1 adet SANTEZ projesi yürüten BEST, Üniversite Sanayi İşbirliğini fiili olarak hayata geçiren bölgedeki tek kuruluştur. Transformatör tasarım ve imalat teknolojisi farklı disiplinleri içerisinde barındırmaktadır. Bu yüzden SANTEZ projeleri konusunda uzman Elektrik Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği ve Fizik Bölümü öğretim elemanları ile gerçekleştirilmektedir. Ar-ge merkezi bünyesinde gerçekleştirilen projelerin konsept ve detay dizayn aşamalarında risk analizleri, optimizasyon yazılımları, 3 boyutlu modelleme araçları ve sonlu elemanlar (finite element) analizlerinden faydalanılmaktadır. Bu yıl dördüncüsü düzenlenmiş olan özel sektör AR-GE merkezleri zirvesinde enerji alanında ki en iyi AR-GE merkezi seçilerek ödüllendirilmiş bulunmaktayız.



TRAFO • TANITICI REKLAM

ULUSOY ELEKTRİK

DÖKME REÇİNELİ KURU TİP TRANSFORMATÖR Ulusoy Elektrik, farklı uygulamalar için yüksek kaliteli, performanslı Dökme Reçineli Kuru Tip Dağıtım Transformatörlerini pazara sunuyor.

124 Kasım

2015

Ö

zel ve uluslararası standartlara uygunluğu sayesinde transformatörler, yüksek rakımda ve deniz ortamlarında özellikle ağır şartlarda kullanılabiliyor. Yanıcı sıvı olmaması, kendinden sönebilen malzemeden oluşması, zehirli gaz misyonlarından muaf olması, düşük gürültü seviyesi ve düşük elektromanyetik emisyon ile genel çevre güvenliğini sağlıyor. Dökme Reçineli Kuru Tip Dağıtım Transformatörleri, nem geçirmezdir, nem veya şiddetli kirlilik ortamında çalışmaya uygundur. Bu transformatörler, -25 °C’ye kadar düşük sıcaklıklarda olduğu kadar %95’ten fazla nemli ortamlarda çalışacak ideal transformatörlerdir.

Ekonomik •

Kapladığı alan daha az

Kurulum alanında daha az inşaat işçiliği gerektirir.

Kendinden sönebildiği için özel emniyet tedbirlerine ihtiyaç duyulmaz (yangın tespiti).

En az seviyede bakım gerektirme

Düşük termal ve dielektrik yaşlanmaya bağlı olarak daha uzun transformatör ömrü

Tüketim noktasına en yakın seviyede kurulum avantajları (kayıplar)

Kullanılabilecek yeni malzeme imkanıyla sürekli gelişime en uygun dizayn


Emniyetli ve Çevreyle Dost • •

• • • •

Daha düşük çevre kirliliği Yanma tehlikesi yoktur. Kendiliğinden sönebilme özelliğine sahiptir. Nemli ve kirli alanlarda çalışabilir. Kısa devrelere karşı yüksek mekanik dayanım Aşırı yükü destekleyen yüksek kapasite En şiddetli sarsıntı ve titreşim koşullarına karşı yüksek performans

KURU TİP TRANSFORMATÖRÜN AVANTAJLARI

Sağlık ve Güvenlik

• • • •

Yanıcı değildir ve kendi kendini söndürme özelliği vardır. Neme karşı dayanıklıdır. Çevre kirliliğine sebep olmaz. İzolasyon malzemesi içeriği halojen, nitrojen ve azot içermez.

Kullanılabilirlik ve Maliyet • • • • •

En az seviyede bakım gerektirir (Yılda 1 kez). Sıvı içermediğinden sızdırma riski yoktur. Yerinde bakım-onarım hizmeti vardır. Tüketici merkezlerine çok yakın kurulum yapılabilir. İletim ve kurulum maliyetleri azdır.

Ömür ve Dayanıklılık •

Soğutma ile trafonun nominal gücü %30 artırılabilir.

Düşük kısmi boşalma nedeniyle daha uzun servis ömrü vardır. Yalıtım seviyesi yüksek olduğundan kısa devre ve yıldırım darbesine karşı dayanıklıdır. Kısa süreli aşırı yüklenmelerde yağlı tip trafolara karşı daha iyi performans gösterir.

• •

Alışveriş Merkezleri Rüzgar Santralleri

AKSESUARLAR

KURU TİP TRANSFORMATÖR KULLANIM ALANLARI

Standart Aksesuarlar • İki yönde ayarlanabilir tekerlekler • Kaldırma Halkaları • Topraklama Bağlantısı için Terminal • Sıcaklık Kontrol Rölesi • PT100 Termik Sensör ve Rölesi

Kuru Tip Transformatörlerin kullanım alanları geniştir. Dağıtım sistemlerinde, ko-jenerasyon sistemlerinde, doğrultucu ve çekiş uygulamalarında kullanılabilmektedir. • Dahili ve Harici Transformatör Merkezleri • Endüstri ve Petrol Rafineleri • Metrolar • Petrol platformları • Enerji üretim tesisleri • Okullar, Hastaneler • Havaalanları

Opsiyonel Aksesuarlar • PTC Termistör (PT100 yerine kullanılabilir) • Soğutma Fanları (Transformatör gücünü geçici süreyle artırabilir) • Fan kontrol rölesi (Sıcaklığı ayarlanan seviyede tutmak için trip verir) • Yüksek Gerilim Bağlantıları için Soketli Bağlantı • Koruma Hücreleri • Yüksek Gerilim Parafudurları • Anti-Titreşim Pedleri

125 Kasım

2015


TRAFO • TANITICI MAKALE

EMEK

DÜNDEN BUGÜNE EMEK ELEKTRİK Sektörde 40 yılı aşkın deneyimiyle EMEK ELEKTRİK’İN ana kilometre taşları …

EMEK’DE KİLOMETRE TAŞI-1 (1969-1972)

1969 yılında, Türkiye’de orta gerilim ölçü transformatör imalatı yoktu. Ülkede elektrifikasyon projeleri uygulaması başlamış, 40.000 köyün elektrifikasyon çalışmaları istenmekteydi.Ülkede Akım ve Gerilim Transformatörü imalatı yoktu. Akköprü’de kurulmuş düzen vardı, ancak devlet mekanizması içinde yürümüyordu. AG imalatı yaptığını duyduğum bir şirket yöneticisinin, EMO için yazdığım makaleleri okurken görmek beni çok mutlu etti. Piyasadaki, mevcut transformatörler çoğunlukla İtalyan CGS marka idi. 36 kV Akım Transformatörlerin fiyatı 4.500 TL ve 36 kV Gerilim Transformatörünün fiyatı ise 6.000 TL olarak belirlenmişti. Nereden alınırsa alınsın fiyat ayni idi. EMEK’in birinci döneminde seri imalat ve kalite düzeni Marangoz ve Mobilyacılar Sitesinde yaşanmıştır. Kalite teminindeki havayı kepenk önünde çalışanlarla birlikte çekilen aşağıdaki fotoğrafta bulmak mümkündür.

126 Kasım

2015

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş., 1969

Talep karşısında, arzı genişletmek üzere çevreye yayılmak istiyorduk, ancak fabrika düzeni özel koşullar istiyordu, mekan istiyordu. Çalışanların sosyal ihtiyaçlarının sağlanması, temiz çevreye ve güvenli ortama sahip olması gerekiyordu. Ülkenin yeni ihtiyaç çeşitlerine gereksinimi vardı. Bulunulan ortam ve devletin genel tutumu, Yerli Sanayinin desteklenmesi yönündeydi. Yerli imal belgesi alınmadan yurt dışından ithalat yapabilmek mümkün değildi. ETİBANK’ın talepleri dahi geri çevriliyor ve yerli firma adresleri veriliyordu. Fiyat denetlemesi çok


ciddi olarak yapılıyordu. Bu sayede yerli sanayi güçleniyordu. 1969 yılında Esenboğa yolu üzerinde, şu anda bulunulan arsa üzerindeki fabrika inşaatı, 1970 yılında başlamıştır. 1971 yılında konusunda uzman olan BALTEAU firmasıyla lisan anlaşması yapılmıştır. Sözleşme müzakeresindeki başarısı ve sözleşmenin sonuçları ile Prof. Dr. Turgut Kalpsüz daima anılacaktır.

EMEK’DE KİLOMETRE TAŞI-2 (1972-1979)

EMEK, kurucu ortaklarıyla, yapısını değiştirmeden ödenmiş sermayesini 2.200.000 TL’ye çıkartmıştır. Fabrika binasının yapılması, 170kV’a kadar imalatın yükselmesi için gerek duyulan makine tesis ve laboratuarların finansmanı için Bankalardan orta vadeli kredi alımı gecikince, sermaye taze para ile 4.000.000 TL’ye çıkartılarak yeni ortaklar alınmasına karar verildi ve EMEK kasasına 1.800.000. TL girdi. Gerçekleştirilen sermaye artırımı, öngörülen yatırımların yapıl masına yetmeyeceği için, TSKB aracılığı ile, 5 yıl vadeli ve yüzde 15 faiz ödemeli 4.000.000 TL tutarında tahvil çıkartıldı. Bu dönemde, yeni imalatların entegrasyonu sağlanmış ve verimli bir çalışma düzeni kurulmuştur. 1979 yılında çok önemli bir sıçramanın ön çalışmalarıyla, iş ve iş gücü planlaması yapılması bazı ortakları endişelendirmiştir. 1979 yılı olağan Genel Kurulunda, alınan kararlar üzerine, Hüseyin Arabul, ortaklık devam etmek üzere EMEK yönetiminden ayrılmıştır.

EMEK’DE KİLOMETRE TAŞI-3 (1979-1982) Hüseyin Arabul Ticaret ile uğraşmaya karar verdiği için, bazı arkadaşları ile önce UYUM Elektrik San. Ve Tic. Ltd Şirketini ve TURMEK

Turizm Şirketini kurmuştur. EMEK Elektrik Endüstrisi A.Ş’de çalışan bazı mühendis, usta ve kalifiye işçilerin EMEK’den ayrılırken aldıkları tazminatları Hüseyin Arabul’a vermeleri üzerine çalışanların ortak olduğu BARIŞ Elektrik Endüstrisi A.Ş. (BARIŞ) kurulmuştur. BARIŞ, kurulur kurulmaz, İİller Bankasından, Simel’den ciddi siparişler almıştır. BARIŞ Keçiören’de başlamış, ancak imalatlarını, 1980 yılında, İzmir Kemalpaşa’daki kiralık fabrika’da yapmıştır. İzmir’de, orta gerilim olçü transformatörü, izolatör ve kesici tüp imalatı gerçekleştirilmiştir.

EMEK’DE KİLOMETRE TAŞI-4 (1982-1988)

Rahmetli Adnan Golar ile Hüseyin Arabul uzun sürmeyen görüşmeler sonrası tekrar bir araya gelerek 1982 yılında EMEK Holding A.Ş.’yi kurmuşlardır. Bir taraftan BARIŞ, UYUM ve daha sonra kurulmakta olan GÜNEŞ Elektrik, diğer taraftan EMEK ve ETSAŞ Emek Holding A.Ş çatısı altında toplanmıştır. Bu çatıya daha sonra SEMEK ve DİSAŞ katılmıştır. SEMEK, Merlin Gerin ve EGIC lisanslarını kullanarak SF6 gazlı kesici ve YG ayırıcı, daha sonra da SEDİVER lisansı ile mesnet izolatörü yapmaya başlamıştır. TEK için, South Wales ile Spacer Damper imalatı, GEC Switcgear Limited ile 170 kV, SF6 gazlı kesici imalatları gerçekleştirilmiştir. Bu arada EMEK, 1988 yılında yeniden yönetim bunalımına girmiştir. Fransız Merlin Gerin Firması, SEMEK’deki Lisansı ve DİSAŞ’ı ve bu arada EMEK’i yönetim kontrolu onlarda olacak şekilde satın almak istedi. Bu aşamada, Hüseyin ARABUL ve EMEK’ kurucusu olan rahmetli Adnan GOLAR beyin isteği üzerine topluluk, 1988 yılında ikiye bölünmüştür.

EMEK HOLDİNG ile birlikte DİSAŞ, ETSAŞ, bazı Gayrimenkuller ve SEMEK bünyesindeki Merlin-Gerin Lisans Paketi rahmetli Adnan GOLAR beyin gurubunda, diğer Şirketler ise (EMEK, BARIŞ, GÜNEŞ, SEMEK, BARMEK Pazarlama ve Tic. A.Ş.) Hüseyin ARABUL gurubunda kalmıştır.

EMEK’DE KİLOMETRE TAŞI-5 (1988-2003)

Şemsiye görevi yapan Emek Holding A:Ş.’nin ayrılması üzerine tek başına kalan EMEK, BARIŞ, GÜNEŞ, SEMEK, BARMEK Pazarlama ve Ticaret A.Ş şirketleri BARMEK HOLDİNG A.Ş. şemsiyesi altında toplanmıştır. Parçalanma sonunda, Hüseyin Arabul gurubu devraldığı şirketlerin yapısından dolayı borçlanmayı kabul etmiştir. Borçlanmanın tamamı 1989 yılında ödenince, gurupta çok ciddi yükselme dönemi başlamıştır. Bu dönemde 4 yıldızlı BARMEK HOTEL’I açılmış Niğde Organize Sanayide TEKSTİL fabrikası yatırımına başlanmış, Kuşadası’nda Ankara’da çok önemli inşaatlar yapılmış ve gayrimenkul sahibi olunmuştur. Bu dönemde Barmek İnşaat Kurulmuş ve Angora Evleri projesine başlanmıştır. 1998 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının açmış olduğu İhalede Ankara- Kırıkkale Elektrik Dağıtım İhalesi YİD modeli ile kazanılmıştır. GAMA şirketi le birlikte 130 MW Mobil Santral Kırıkkale’de kurulmuştur. 2000 yılı sonunda iştirak edilen Bakü Elektrik Dağıtmının YİD özelleştirilme ihalesi, Eylül 2001 de Barmek Holding A.Ş’ye verilmiştir. Toplulukta herşey normal giderken, 2001 yılında büyük oranda yapılan develüasyon Angora Evleri Projesini tersine döndürmüştür. Vadeli ve döviz bazında yapılan satışlarda müşteriler iadeye başlamıştır. Kontrol altına almak için satılan evlerde düşük ve sabit kur kabul

127 Kasım

2015


edilmiştir. Yapılan bu değerlendirme beklenen sonucu vermemiştir. Mayıs 2001 tarihinden itibaren gurupta düşüş dönemi başlamıştı. Angora evlerindeki enflasyon tepkisine rağmen enerji projelerinde olumlu gidiş devam etmekteydi. 2001 Kasım ayında Azerbaycan Projesine önem verilerek, Hüseyin Arabul Bakü’de konuşlanmıştır. Azebaycan’da Elektrik Dağıtım Hizmeti çalışmaları 2002 yılında başlamış ve başarı ile yürütülmeye başlamıştır. Barmek İnşaat’ın yarattığı sıkıntılar nedeniyle, EMEK, 3 yıl boyunca işlerini, teminat mektupsuz yürütme başarısını göstermiştir. Gurubun Bankalarla borçlarını yapılandırması sonucu, EMEK 2007 yılından itibaren tekrar eski günlerine doğru yol almaya başlamıştır.

EMEK’DE KİLOMETRE TAŞI-6 (2003-2008)

Bu arada büyük harcamalar yapılarak hazırlıkları tamamlanan, Ankara ve Kırıkkale Elektrik Dağıtım işi Danıştay kararı ile çalışamaz hale gelmiştir. Bakü’deki Elektrik Dağıtım hizmeti Gurubun çok iyi bildiği başarılı olacağı bir işti. EMEK ile EMEK’in yarattığı şirketler bu konuda yıllarını vermişti. Çok ciddi referanslara sahip olunmuştu. Bu maksatla , Azerbaycan’a Hüseyin Arabul Başkanlığında 40 kişilik bir ekip ile gidildi. Bu kadrolar tamamen EMEK‘ten yaratılmıştır. Azerbaycan’daki işletme sonuçları, başlangıçta öngörülen 5 Yıllık İş Planından daha iyi sonuçlar vermiştir. Meydana gelen dar boğazdan çıkmak için elde edilen varlıklar teker teker satılarak Banka ilişkileri yeniden yapılandırılmıştır. Bu tür olayların yaşanması sırasında, gemiyi derhal terk edenler ve gemiyi yüzdürmek için savaşanların kimler olduğunu öğrenmek çok anlamlı

128 Kasım

2015

oluyor. Şirketi satmak veya şirkete ihanet etmeye hazır olanlar böyle dönemlerde rahatça ortaya çıkıyor. 2003 yılında, işler ters gidince, Huseyin Arabul, EMEK’in malzeme satıcıları, hizmet verenleri, yurt içi, yurt dışı müşterileri ve en önemlisi Şirkette çalışanları arasında güveni ve dayanışmayı sağlamak amacıyla yıllar sonra tekrar icraatın başına gelmiştir. EMEK, çok duyarlı bir dönemi yaşamaya başlamıştır. Bu dönemde, EMEK’e güvenerek sipariş verenler, teminat istemeden avans ödeyenler; EMEK’e malzeme verenler, taşeronluk yapanlar, büyük özveri ile çalışanlar ve çalışmalarına gönülden destek veren EMEK İşçi Platformu EMEK’i ayakta tutmuştur.

EMEK’in MARKA DEĞERİ

Teknolojik üretim yapan bir şirket 40 yıl ayakta kaldıysa mutlaka gerisinde çok önemli değerleri vardır. EMEK’in yapmış olduğu ürünler, dünyanın dört bir tarafında ve Türkiye Elektrik Şebekesinde devamlı çalışan elektromekanik techizattır. EMEK’in marka değeri, 40 yıldır çalışan bu cihazlar, devamlı gelişme için yapılan ARGE giderleri, kalite teminin sürdürülebimesi için yapılan harcamalar, müşteri memnuniyetinin sağlanması, geliştirilen ve veya satın alınan yazılımlar, know-how bedelleri ve ortaya çıkan her ürünün milyonlarca dolar değere sahip tip deney sertifikalarından meydana gelmiştir. EMEK için bu değer tarafsız uzmanlar tarafından hesaplanmış ve belgelenmiştir. EMEK’in marka değeri, mali değerlendirmelerde EMEK’e hayat veren bir varlık olmuştur.

40 YILDA YAPILAN TEKNOLOJİK ÇALIŞMALAR

EMEK sektör için iyi bir eğitim merkezi olarak çalışmıştır. Genellikle EMEK’de yetişen veya olgunlaşan

teknik personel, yurt içi veya yurt dışında çok önemli yerlerde veya kendi işlerinin başında çalışmaktadır. EMEK, üniversite ve sanayi işbirliği sonucu oluştuğu için üniversilerle onlarca projenin gelişmesine katkıda bulunmuş, diploma tezlerine konu olmuştur. Konusunda lider olan, Balteau, GEC Switchgear Ltd., ICAR, Alsthom, GEC Alsthom, Merlin Gerin, EGIC, SEDİVER, gibi dünyaca ünlü firmalarla lisans anlaşmaları yaparak ülkemize ilk teknolojileri getirmenin gurunu EMEK yaşamıştır. EMEK, yine kendinden türettiği GÜNEŞ ELEKTRİK ile PAKİSTAN, KIRGIZISTAN, AZERBAYCAN ve İRAK’da 550 kV’a kadar gaz izoleli ve açık transformatör merkezleri kurarak ilklere imza atmıştır. Özet olarak EMEK bir trafo merkezinde kullanılan akım ve gerilim transformatörü, kondansatör, SF6 gazlı kesici, ayırıcı, şönt kapasitör banklarının yapımı, parafudur, ölçü ve koruma panoları yaparak Elektromekanik Sanayiine imzasını atmıştır. EMEK, 400 kV AC ve 2.2 milyon Volt darbe testlerini de içeren laboratuarı ile her türlü kalite kontrol imkanlarına, 1973 yılından bu yana sahip bulunmaktadır.

PARİS’TE ELEKTRİK CİHAZLARI FUARI

1974 yılında bir yaz günü rahmetli Adnan Golar ile bir elektrik fuarında, üzerinde CETEK yazan standın yetkilisi bizim Türk olduğumuz öğrenince hemen telefon ahizesini bize uzattı. Telefonun karşı ucundaki işadamı bizi Clermaont Ferrant’a davet etti. İlgimizi çekti gittik. Bu zat, 7 yaşında Türkiye’den ayrıldığını ve iş güç sahibi olduğunu gösterdiği tam otomatik aydınlatma armatür ve elektronik balast fabrikasının arsasının ve her türlü alt yapısının (elektrik, su kanalizasyon,


telefon vs.) belediye tarafından sağlandığını, ayrıca fabrika yatırımı ve işletme sermayesi için uzun vadeli çok düşük faizli krediyi sağlamak için aracı olduğunu söyledi. Biz bu tip desteklerin yurt dışında verildiğini çok duyduk. Avrupalı ve Amerikalı yatırımcı her türlü imkanı kullanabilirken, birşeyler yapmak için çırpınan EMEK’in, 1974 yılında Esenboğa Hava alanı yolu üzerinde kurduğu fabrikasında, suyu, kanalizasyonu ve en önemlisi telefonu yoktu. Telefon etmek için hava alanındaki PTT kullanılıyordu. Bu ortamda sanayici olarak yaşamak için zorlanırken, ihracat yapması düşünülemezdi. Hammadde ithal etmek, yatırm malzemesi için döviz transfer etmek mümkün değil idi. Yurt dışına iş için gitmek çok ciddi bir merasimi gerektirmekteydi. Merkez Bankasının vereceği günlük 50 dolar için sıra beklemek gerekiyordu. İş yapabilmek için alternatif çözümler üretmek gerekiyordu.

EMEK VE İHRACAT

Türk Parasını Koruma Kanunu kapsamında dövizle iş yapmak tehlikeli bir yöntemdi. 1982 yılında yapılan değişikliklerle döviz alma satma kolaylaştı. İhracat ve ithalatta liberalleşmenin etkileri de görülmeye başlamıştır. Bu dönemde hizmet sektörüne verilen teşvikler sermaye birikiminin yönlendirilmesine sebep olmuştur. EMEK ilk sembolik ihracatını 1974 yılında Finlandiya’ya gerçekleştirmiş

ve Finladiyalı firma da bu transformatöri Hindistan’a ihraç etmiştir. Balteu’dan alınan lisans ile ihracat çalışmalarımıza mani olmak isteyen lisans veren firma BALTEAU’nun girişimi, sözleşmenin akılcı düzenlemesini yapan Prof. Dr Turgut Kalpsüz tarafından hukuken engellenmiştir. EMEK’de ciddi ihracat çalışmaları 1982 yılında Pakistan ile başlamıştır. İhracatın başlayabilmesi için çok yoğun tanıtım yapılması ve güven aşılanması gerekir. EMEK’in rakipleri uluslararası platformda görev yapan çok uluslu firmalardı. Her ayın 10 günü Pakistan’da geçirilince ve ilk teslimattan sonra teknik güven kazanılınca pazar oluşmaya başladı. Teknolojik İhracatta en büyük güçlük malı satın alandan gelmiyor. Pazara girmenizi istemeyen rakiplerden geliyor. Çeşitli yöntemlerle pazara girmeniz engelleniyor veya sizi yok etmeye çalışıyorlar. Son aşamada ise sizi satın alarak pazardaki fiyat kontrolunu sağlamaya çalışıyorlar.

EMEK VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ

Emek’in kuruluşundan beri yaşam biçimi, çalışanları, kendisine hizmet verenleri ve tüketicileri ile kucaklaşmaktır. Bunu yaparken de içinde yaşadığı toplumun gereksinimleri ile bütünleşmeyi görev olarak kabul etmiştir. Toplumun ihtiyaçlarına cevap vermek ve karar vericilerin doğru

karar vermesini sağlamak için EMEK, Sivil Toplum Örgütleri içerisinde etkin olarak rol almıştır. Bu maksatla, kendisini temsil eden Hüseyin Arabul’u desteklemiştir. Hüseyin Arabul, Ankara Sanayi Odasının Meslek Komisyonundan başlayarak, Oda Meclisi üyeliği, Başkan Yardımcılığı, Pakistan İş Konseyi Başkan Yardımcılığı, SASAD (Savunma Sanayi İmalatcılar Derneği) kurucu üyeliği, EMSAD (Elektromekanik Sanayi İmalatcılar Derneği) kurucu ve Başkanlığı, ELDER (Elektrik Dağıtım Derneği) kurucu üyeliği ve Başkanlığı, KTO Meclis Üyeliği, Dünya Enerji Konseyi Başkan Yardımcılığı, DEK Türk Milli Komitesinin 10 yıl Başkanlığı ve birçok meslek kuruluşu üyeliği gibi görevlerde bulunmuştur.

EMEK VE İŞÇİ PLATFORMU

EMEK’in fabrika düzenine geçtiği 1972 yılından itibaren, işçileri sendika üyesi olarak çalışmışlardır. Yıllarca Disk üyesi ve daha sonra Maden İş üyesi olan işçiler son 11 yıldır kendi aralarında kurmuş oldukları İşçi Platformu ile haklarını sözleşmeye bağlamaktadır. EMEK kurulduğu günden bu yana işyerinde işçileriyle anlaşamadığı bir dönem olmamıştır. Yıllık yapılan sözleşmeler altı ayda bir revize edilmektedir. İşçi Platformunda biriken aidatlar, çalışan işçinin yararına kullanılmaktadır. EMEK’den emekli olanların hala çalışma arzusu taşınmaları, MARKA değerinin bir parçası olarak kabul edilmektedir.

129 Kasım

2015


AG-OG ŞALT • TANITICI RÖPORTAJ

ELİMSAN

Yenilenebilir Enerji Sistemleri ve Elimsan “Elimsan Satış Direktörü Aykut Ecin, Yenilenebilir Enerji Yatırımları için hazırlanan teşvik sistemini ve IEC Standartlarında sertifikalı, %100 yerli ve esnek tasarıma sahip ürünlerinin projelerdeki yerini değerlendirdi. 35 yıllık deneyimle ürettikleri yenilikçi teknolojilerin dünya genelinde de tercih edildiğini ifade eden Ecin, Elimsan hakkında bilgiler de verdi.”

Elimsan Hakkında bilgi verir misiniz? Elimsan 1980 yılında orta gerilim şalt cihazları üretmek için kuruldu. Türkiye’nin dinamik gücünü Dünya’ya gösteren Elimsan, içinde bulunduğu sektöre rehberlik eden lider ve yenilikçi bir şirkettir. Orta gerilimli şalt ekipmanları konusunda ideal çözümler üreten, ileri teknolojilere ve Ar-ge ye yatırım yapan Elimsan’ın müşteri talep ve memnuniyeti odaklı, proje bazlı ürünler üretebilme yetkinliği var. Elimsan’ın üstün

130 Kasım

2015

ürün kalitesi, birinci sınıf üretiminin yanı sıra Toplam Kalite konseptiyle desteklenen ISO 9001, 14001, OHSAS 18001 ve SQDCM (Safety, Quality, Delivery, Control and Motivation) modellerinin tesisin her bölümünde uygulanmasından kaynaklanmakta. Kalifiye servis hizmetiyle birlikte tüm bu özellikler de Elimsan’ı global üretim yapabilen lider şirketler platformuna taşıyor. Merkez ofisi Suudi Arabistan Cidde’de bulunan Dünya’nın öncü orta ve yüksek gerilim kablo üreticilerinden biri


olan Saudi Cable Grup, 2008 yılında Elimsan’ın hisselerini satın almış, bunun neticesinde Elimsan’ın küresel pazarda yeri daha da kuvvetlenmiştir. Ürün Profilinizden bahseder misiniz? Elimsan orta gerilim şalt cihazları üretmektedir. Elimsan, 3kV ile 550 kV gerilim aralığında Dünya standartlarına uygun üretim yapmaktadır. Yenilikçi teknoloji ve uzman mühendislik alt yapısıyla geliştirilen ürün yelpazesi, Metal Muhafazalı Modüler Hücreler, Metal Clad Hücreler, Gaz Yalıtımlı Hücreler, Beton ve Prefabrik Köşkler, Kesiciler, Orta Gerilim Ölçü Transformatörleri ve Yüksek Gerilim Ayırıcılardan oluşmaktadır. Elimsan OEM leri, ürün gamı içerisindeki tüm ürünlere platform oluşturmakta ve Küresel pazardaki konumunu gün geçtikçe güçlendirmektedir. Müşteri ve pazar odaklı iş modelleri, verimliliği ve teknolojiyi esas alan üretim yatırımları, rekabetçi stratejileri ile Elimsan, gerek

geliştirdiği ürün tasarımlarıyla gerekse 1. Sınıf üretim kalitesiyle sektöründe Dünya’daki ilk 5 firmadan biridir. Ürünlerinizin Yenilenebilir Enerji Sistemlerindeki rolü nedir? Yenilenebilir Enerji Sistemleri bilindiği üzere, enerjiyi doğadan toplayan sistemler (güneş panelleri, rüzgar tribünü gibi) ve Elimsan’ın projelendirme ve üretimini yaptığı Orta Gerilim Şalt Cihazlarından oluşuyor. Enerjinin güvenli, verimli ve sürekli üretim ve dağıtımı için ileri teknoloji ile üretilmiş güvenilir ve yüksek kaliteli ürün kullanımı çok önemli. Elimsan bu nedenle ileri teknolojiye sürekli yatırım yapmakta ve tercih edilen marka olmaktadır. Yenilenebilir enerji sistemlerinde ağırlıklı olarak EMC Serisi Hava Yalıtımlı, Metal Bölmeli, Arabalı Modüler Hücrelerimiz(Metal Clad), TG21 Serisi Metal Muhafazalı Modüler Hücrelerimiz, SF6 Gaz Yalıtımlı Metal Muhafazalı Kompakt ve Modüler Hücrelerimiz ve 7,5 metreye kadar

olan projelerde beton, daha büyük ve özel projelerde de istenilen ölçülerde yapılabilen prefabrik köşk ürünlerimiz kullanılıyor. Elimsan, %100 yerli tasarım olan Köşk ve Hücrelerin tamamını kendi tesislerinde üretme yetkinlik ve kapasitesine sahiptir . Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Santralleri için geliştirilmiş projeleriniz nelerdir? Elimsan, Türkiye’nin tek projede en yüksek kapasiteli güneş enerji santrali olma özelliğini taşıyan Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’ndeki Güneş Enerjisi Santrali için10 adet 36kV Metal Bölmeli Modüler Hücresini (Metal Clad) devreye aldı. Yılda 8,5 GWh büyüklüğünde elektrik enerjisi sağlayacak santralde kullanılan Elimsan Metal Clad Hücreler, yüksek güvenliğin ve enerji sürekliliğinin önemli olduğu sistemlerde kusursuz verim sağlıyor. Yıllık 4 bin ton karbon salınımının önüne geçecek olan santralde kullanılan hücrelerimizin içerisinde çevre dostu Elimsan Vakumlu Kesici Teknolojisi kullanıldı. Bu önemli projede 36 kV olmak üzere, 6 adet Hat Fideri Hücresi, 1er adet olmak üzere Gerilim Transformatörlü Trafo Koruma

131 Kasım

2015


132 Kasım

2015

Hücresi, Gerilim Transformatör Hücresi, Ölçü Hücresi, Kablo Bağlama Hücresi yer aldı. Metal Bölmeli Modüler Hücrelerimizin (Metal Clad) ağırlıklı tercih edildiği Rüzgar Enerji Santralleri projelerimiz de, Boreas, Bandırma, Söke, Madranbaba, Şenbük, Bergama, Düzova, Kangal Rüzgar Enerji Santralleri olarak gerçekleşti. Elimsan Metal Muhafazalı Modüler Hücreleri, Burdur Güneş Enerji Santrali ve Emel Güneş Enerji Santrallerinde yoğunlukla kullanıldı.

ek ödeme yapılacak. Türk üreticilere verilecek uygun teşvikler, devletin Ar-Ge ve teknoloji çalışmalarına sağlayacağı altyapı ve mali desteklerle, nispeten yeni bir sektörde oluşacak iktisadi fırsatları değerlendirmemizi, ayrıca gelişmeye son derece müsait pazarda yerimizi almamızı sağlayacak. Kalitesi Dünya standartlarında belgeli olan Elimsan Hücre ve Köşkler yatırımcıların çözüm noktası konumundadır. Elimsan ürünlerinin kompanentleri ile birlikte tamamı %100 yerli tasarımdır.

Yenilenebilir Enerji Sistemleri için devletin verdiği teşviklerle ilgili bilgi verebilir misiniz? Bilindiği üzere artan enerji ihtiyacının karşılanmasında ve iklim değişikliğiyle mücadelede çok önemli bir rolü bulunan yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etmeye yönelik kanun tasarısı, 29 Aralık 2010 tarihinde TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe girmişti. Yeni yapılan değişikliklerle yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretim tesislerinde yerli makine ve ekipman kullanımını teşvik mekanizması getirildi. Üretim tesislerinde kullanılan mekanik ve/veya elektro-mekanik aksamın yurt içinde imal edilmiş olması halinde; bu tesislerde üretilecek elektrik enerjisi için, 5 yıl süreyle eklenmek üzere, kullanılan enerji kaynağına göre değişen nispetlerde

Elimsan’ın önümüzdeki yıllar için hedefleri nelerdir? Elimsan, müşteri odaklılık çerçevesinde 35 yılı aşkın tecrübesi ve yenilikçi yaklaşımlarıyla Türkiye’de üretilmeyen en yeni teknolojileri ülkemize katmak için çalışmaktadır. Elimsan, yüksek mühendislerden oluşan uzman kadrosu, işgücü ve malzeme kalitesi, gerçekleştirdiği dev projeler, yaygın satış ağı, üretim gücü ve güvenilirliğe yaptığı yatırımlarla kendi sektöründe Dünya’nın lider firmalarından biri konumundadır. Önümüzdeki yıllarda da yurtiçi pazarın yanı sıra Afrika, Arap Yarımadası, Körfez, Rusya, Orta ve Uzak Doğu başta olmak üzere tüm global pazarlarda da, Elimsan ürünlerinin sektörel teknoloji platformaları içerisinde lider pozisyona getirilmesi öncelikli hedeflerimizdir.



AG-OG ŞALT • TANITICI REKLAM

ULUSOY ELEKTRİK

ULUSOY ELEKTRİK A.Ş. ORTA GERİLİM SİSTEMLERİNİZDE PAKET ÇÖZÜMLER SUNAR ULUSOY ELEKTRİK A.Ş. 1985 yılında bir mühendislik şirketi olarak kurulmuştur. Kurulduğu günden bugüne Türk Elektromekanik endüstrisinin önde gelen yenilikçi ve sektörüne yön veren öncü kuruluşlarından birisi olmuştur.

U

LUSOY ELEKTRİK A.Ş. 2015 yılı itibariyle 600 çalışanı 250 milyon TL cirosu ve 60.000 adet/yıl hava yalıtımlı hücre üretim kapasitesi ile Dünyanın 36kV seviyesinde en çok üretim yapan fabrikası konumundadır. • • • • •

• • • • •

134 Kasım

2015

Orta Gerilim Şalt Ekipmanları ve Bileşenleri Hava Yalıtımlı Modüler Hücreler ve komponetleri Gaz Yalıtımlı Modüler / Compact Hücreler Metal Clad Hücreler Havai Hat Ürünleri olan Otomatik Yük Ayırıcısı ve Otomatik Tekrar Kapamalı Kesici Monoblok Beton, Prefabrik Beton köşkler Sac Trafo Merkezleri Orta Gerilim Kablo Aksesuarları Kataner Sistemler Otomatik Sayaç Okuma

Sistemleri (OSOS) ve Akıllı Trafo Merkezleri Uygulama ve Yazılımları

ORTA GERİLİM DAĞITIM TRAFOLARI (KURU TİP - YAĞLI TİP)

Projelerinizde Ulusoy Elektrik tercih etmenizde bir neden daha var. Ulusoy Elektrik Orta Gerilim Şalt üretimindeki 30 yılı aşan deneyimini şimdi yeni kurduğu fabrikasında trafo üretimine de taşıdı. Türkiye’de bir ilke imza atan Ulusoy Elektrik, kompakt trafo merkezlerinde beton köşk ve transformatör çözümlerini bir arada sunuyor. Bu sayede hızlı kurulum, kolay işletme, lojistik kolaylık ve satış sonrası servis avantajı ile sektöre büyük bir yenilik kazandırıyor.

KAZANDIRDIKLARI / AVANTAJLARI

Hızlı Kurulum; köşk içerisinde sevk olan trafolarınızın isterseniz OG kablo ve Başlık bağlantılarını da fabrikada yaptırarak, proje sahanızda yapmanız gereken imalatları sizin adınıza yapıyoruz. Kolay İşletme - Kolay Devreye Alma; Ulusoy Elektrik marka Trafolarınızın zati korumaları fabrikada OG şalt pano üzerinde hazır gelecektir. Lojistik Kolaylık; tek noktadan yapacağınız sevkiyat ile sahada yapacağınız tüm sevkiyat ve montaj operasyonlarınıza kolaylık getiriyoruz. Her ürün için ayrı bir servis elemanı beklemeyeceksiniz, Servis elemanlarımız Orta Gerilim Şalt Ekipmanlarına ve Trafolarınıza müdahale edeceklerdir.


AG-OG ŞALT • TANITICI REKLAM

eae elektroteknik

PANELMASTER ALÇAK GERİLİM TİP TESTLİ PANO SİSTEMLERİ PanelMaster Alçak Gerilim Pano Sistemleri” IEC 61439 -1/2 standartlarına uygun tip testli pano sistemleridir. Yüksek teknik değerler, estetik görünüm ve kullanıcısına sunduğu geniş konfigürasyon seçeneği ile tip testli pano pazarında ayrı bir konuma sahip olan PanelMaster EAE Elektroteknik tarafından pazar ihtiyaçları göz önüne alınarak özel olarak geliştirilmiştir.

• • • • • • • • • • •

Beyan akımı (In) : 6300 A İşletme gerilimi (Ue) : 415 V - 690 V İzolasyon gerilimi (Ui) : 1000 V Darbe dayanım gerilimi (Uimp) : 12 kV’a kadar Kısa devre dayanım akımı (Icw) : 120 kA- 1 s’e kadar Koruma sınıfı : IP30 – IP41 - IP55 Mekanik darbelere karşı koruma : IK10 Bölmelendirme : Form 4b’ye kadar Taşıyıcı Konstrüksiyon : Boyalı 2 mm galvaniz sac Boya : RAL7035 açık gri epoksi polyester toz boya İşletme sıcaklığı : -5 °C, +40 °C

IEC standartlarına uygunluk •

IEC/EN 61439 -1/2 Alçak gerilim anahtarlama ve kontrol düzeni donanımları IEC/EN 62208 Boş MuhafazalarAlçak gerilim anahtarlama ve kontrol düzeni donanımları

IEC/EN 60529 Muhafazalarda sağlanan koruma derecesi (IP Kodu) • IEC/EN 62262 Dış mekanik darbelere karşı elektrikli donanımın mahfazası ile sağlanan Koruma Dereceleri (IK Kodu) • IEC 60068 ve IEEE-693/2005 Sismik Yeterlilik

Her ihtiyaca uygun esnek konfigürasyon

Tamamen modüler yapısı ve ölçü çeşitliliği ile tercih etiğiniz tasarımı kolay bir şekilde gerçekleştirebilir; önden ve arkadan erişim kolaylığı ile arıza anında zamandan tasarruf sağlayabilirsiniz. Düz kapı, camlı kapı, parçalı kapı ve havalandırma panjurlu kapı seçenekleri; IP30, IP41 ve IP55 koruma sınıfları ile beklentilerinizi karşılayacak komplike bir çözümdür. PanelMaster modüler yapısı ile sizlere çok fazla ölçü çeşitliliği seçeneği sunmaktadır.

135 Kasım

2015


Şalt Cihaz Markası Tercihinde Serbestlik

PanelMaster Alçak Gerilim Tip Testli Pano Sistemleri Kema- Dekra uluslararası bağımsız test laboratuvarlarında, en yaygın kullanımda olan 7 farklı markalarının her biriyle ayrı ayrı IEC 614391/2 standartlarına uygun olarak tip testleri yapılmış ve belgelendirilmiştir. PanelMaster, bu yönüyle ” tip testli ’’ olma özelliğinden taviz vermeksizin, her defasında içinde farklı markalı şalt malzeme kullanabileceğiniz bir çözüm olarak pazarda rakiplerinden ayrılmaktadır.

IEC Standartlarında ayrı ayrı modül tip testleri ile esnek tasarım özgürlüğü PanelMaster’ da açık tip şalterler, kompakt şalterler, busbar bağlantı modülleri, ana baralar ve dağıtım baraları farklı akım değerleri ve farklı montaj şekillerinde ayrı ayrı test edildiğinden uygulamada kullanıcıların projeye özel pano tasarımı yapmalarını mümkün kılınmıştır. Tip testler gerçekleştirilirken her bir şalt cihazı en olumsuz montaj konumunda (yani pano için hava sirkülasyonun en az olacağı form 4b bölümlendirme, dış hava akışının az olacağı IP55 koruma sınıfı, şalterler ısınmanın en fazla olduğu panonun üst kısmında montajlanmış şekilde ve ön örtülü yapıda) testlere tabi tutulmuştur ve testlerden başarı ile geçmiştir.

136 Kasım

2015

Sismik test ile sarsıntılara karşı yüksek güvenlik

PanelMaster IEC 60068 standartlarında sismik testten başarı ile geçmiş tip testli alçak gerilim pano sistemidir. PanelMaster kuvvet panosu olarak tasarlanmış ve üzerinde busbar bağlantısı ile birlikte 6300A giriş ve muhtelif çıkış modülleri olan bir pano grubu üzerinde Richter ölçeğine göre 7 ve üstüne denk gelen bir şiddette (IEC 600683-3 ve IEEE693’e gören yatayda ve dikeyde 0,66g) sismik tip testten başarı ile geçmiş ve Virlab uluslararası bağımsız test laboratuvarları tarafından belgelendirilmiştir.



AG-OG ŞALT • TANITICI REKLAM

EATON ELEKTRİK

DEVRE KESİCİLER ve EATON Güç dağıtımı alanında, yük ayırıcılar ve devre kesiciler en önemli anahtarlama ve koruma cihazlarıdır. Hızlı resetleme özelliğine sahip devre kesiciler tarafından yapılan sigortasız koruma, özellikle binaların veya fabrikaların ihtiyacı olan enerjinin kesintisiz iletimi açısından çok önemli bir uygulamadır.

138 Kasım

2015

E

aton, devre kesiciler konusunda köklü geçmişinin getirdiği benzersiz bir tecrübeye ve geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Eaton’ın NZM/LZM serisi kompakt devre kesici (MCCB) ürünleri, 16 A’den 1600 A’e kadar olan bütün alçak gerilim güç dağıtım sistemlerinde çeşitli koruma fonksiyonları ile birlikte çıkış şalteri olarak kullanılmaktadırlar. Aynı zamanda, küçük ve orta büyüklükteki dağıtım sistemlerinde 1600 A’e kadar giriş şalteri olarak da kullanılırlar. 63 A’e kadar olan küçük akım değerlerinde, CLS/PLSM serisi minyatür devre kesiciler ve PKZ serisi motor koruma şalterleri daha ekonomik ve az yer kaplayan bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu akım değerleri için tasarlanan küçük boyutlu NZM1 devre kesiciler ile Eaton, ürün yelpazesini daha da genişletmiştir. İstatistiksel olarak bakıldığında, satılan devre kesicilerin %80 ’i 250 A’e kadar anma değerlerinde olduğu görülür. IZM serisi açık tip devre kesici (ACB) ürünleri, genellikle 630 A’den 6300 A’e kadar uygulamalarda

ana giriş şalteri ve büyük güçlü çıkış şalteri olarak kullanılmaktadır. Kompakt ve açık tip devre kesicilerin kesiştiği akım aralığında, seçiciliğin sağlanabilmesi nedeni ile genelde açık tip devre kesiciler kullanılmaktadır. Gerek duyulan akım yoğunluğuna bağlı olarak, NZM ve IZM devre kesiciler koruma fonksiyonları olmadan (yük ayırıcı olarak) veya şebekenin değişik noktalarında kuplaj şalteri olarak da kullanılırlar. Güç dağıtımı alanında, yük ayırıcılar ve devre kesiciler en önemli anahtarlama ve koruma cihazlarıdır. Hızlı resetleme özelliğine sahip devre kesiciler tarafından yapılan sigortasız koruma, özellikle binaların veya fabrikaların ihtiyacı olan enerjinin kesintisiz iletimi açısından çok önemli bir uygulamadır. Değişik seviyelerdeki şebekelerde yapılan farklı korumalar, sistemin ve prosesin sürekliliğini sağlar. Eaton’ın CurveSelect ve xSpider mühendislik


programları optimum seçiciliğin yapılabilmesi yönünde mühendislik tasarımını desteklemektedirler. Devre kesicilerin, özellikle sigortalarla karşılaştırıldığında avantajları şunlardır; bütün kutuplarda ayırma özelliği, hatanın sebebini teşhis edilebilme imkanı, arıza meydana geldiğinde arızanın izin vermesi durumunda devre kesiciye uzaktan tekrar kapama yaptırabilme. Güç dağıtımı alanlarına ek olarak gerek koruma fonksiyonlu gerek korumasız devre kesiciler, düşük akım aralığındaki makinelerde ana şalter olarak kullanılırlar. NZM devre kesicilerin anma akım aralığı genellikle makine uygulamaları için yeterlidir. Sunulan devre kesiciler “integral ana şalter” ve “ayırma” karakteristiklerine sahiptir ve kilitlenebilir kurma mekanizmaları sayesinde IEC/ EN60204-1’e uygundur. Devre kesiciler acil durdurma şalteri olarak kullanılacaksa, kurma mekanizmalarının rengi sarı zemin üstüne kırmızı olmalıdır. Devre kesiciler, elektronik devrelerin ve yazılımların eklenmesi ile her geçen gün gelişmekte ve daha geniş kullanım alanları için daha akıllı ve çok yönlü çözümler sağlayacak şekilde imal edilmektedirler. NZM devre kesiciler, elektrik devrelerindeki temel “on/ off” anahtarlama işlemine ek olarak dört ana uygulama alanına sahiptirler:

• • • •

Dağıtım devresi koruması Motor koruması Trafo koruması Jeneratör koruması

Dağıtım devresi koruması denildiğinde akla, bara ve kablo gibi iletkenlerin koruması gelir. Baralar güç dağıtım sistemlerinde (dağıtım panolarında) ayrı bir öneme sahiptirler, tıpkı kabloya alternatif olarak kullanılan “Busbar”lar gibi. Dağıtım devresi koruması terimi aynı zamanda şalt sistemlerinde kullanılan, anahtarlama elemanları, koruma cihazları, kontrol devresi cihazları ve otomasyon sistemleri gibi ekipmanların koruması anlamına da gelmektedir. Bu dört uygulama alanı, devre kesiciler ile ilgili

değişken talepleri gündeme getirir. Özellikle tesis korunmasına odaklanmış bu uygulamalara ek olarak, personel güvenliğini sağlamak üzere yapılan talepler de göz ardı edilmemelidir. Personel koruması, NZM devre kesicilerde opsiyonel olarak bulunan hata akımı veya toprak hata akımı koruma fonksiyonu sayesinde, elektrik şokuna karşı hızlı olarak devre kesici üzerindeki tehlikeli gerilimin kesilmesiyle sağlanır. Aynı zamanda bütün NZM devre

139 Kasım

2015


kesicilerinde, otomatik tekrar kapamaya karşı korumanın İyi ve özenli tasarlanmış terminaller, panocular için yanısıra girişdeki ve yük tarafındaki zaman ve para tasarrufu anlamına gelmektedir. emniyet izolasyonu sayesinde, Terminaller yaralanma riskini azaltır, elektrik akımının bu personel koruması daha da meydana getireceği hiç de küçük olmayan tehlikelere etkinleştirilmiştir. Düşük gerilim karşı koruma sağlar. bobini kullanmak suretiyle ilave düşük gerilim koruma fonksiyonu devre kesicilere eklenebilir. Bu özellik, bütün NZM ve IZM devre kesiciler ile, N ve IN yük ayırıcılar için mevcuttur. Devre kesicilerin seçimindeki en önemli uygulama parametreleri şunlardır; korunacak ekipmanın çeşitli deşarj akımlarının tepe değerleri, bu akımların akım-zaman ilişkileri, normal işletme akımları, olası aşırı akımları ve bunların farklılık gösteren akımzaman ilişkileri, son olarak da meydana gelmesi olası kısa devre akımlarıdır. Anormal, yüksek veya alçak frekanslı uygulamalar için, açtırma parametrelerinin ayarları için düzeltme faktörü hesaba katılmalıdır. Sinüs formatında olmayan gerilimlerin veya şebekelerin veya harmoniklere maruz kalmış hatların düzeltilmesi gerekebilir ki bu daha çok güç elektroniği uygulamalarında görülmektedir. Yüksek frekanslar veya harmoniklerin ve endüksiyon akımı kaybı sebebiyle meydana gelen artan ısınma etkisiyle, müsade edilen maksimum devamlı akım ve anahtarlama kapasitesi değerlerinin düşürülmesi gerekebilir. Düşük frekanstaki gerilimlerin anahtarlanması, uzun iletim süresi sebebiyle devre kesiciler için daha zordur ve akım dalgasının sıfır noktasının tamamıyla kaybolmasına sebep olabilir. Bu yüzden birden fazla kontağın seri veya paralel bağlanması gibi çeşitli özel durumlar gerekebilir. Elektronik açtırma üniteleri akım transformatörleri ile çalıştıkları için, DC akımlı uygulamalarda elektromekanik bimetal açtırmalı devre kesicilerin kullanılması devrelerin devre kesici tarafından kesilme süreleri gerekmektedir. NZM serisi devre kesiciler 500 A’e kadar arasındaki fark genellikle çok düşüktür. Yeterli kısa bimetal açtırma üniteli tipleri ile DC uygulamalar için de ideal bir çözümdür. Kısa devre hakkındaki ilk soru, meydana gelen arıza akımının, devre kesicinin altında bulunan cihazları arızadan korumak üzere gerekli olan hızlı açmayı yapacak kısa devre akımı değerine ulaşabilecek yeterli büyüklükte olup olmadığıdır. Yüksek ve alçak kısa

140 Kasım

2015

devre akımı seviyeleri hakkındaki sorun sadece düşük güçlü jeneratörler veya sistemde kullanılan kabloların uzunluğudur - örneğin yüksek iletken empedansı ve yüksek gerilim düşümü. Tüm NZM devre kesiciler için standart olarak sunulan ayarlanabilir kısa devre koruması, uzun kablo ve gerilim düşümü gibi değişken



durumlarda esnek çözümler sunar ve tasarımcıları detaylı mühendislik hesaplarından kurtarır. Bununla birlikte, arızadan ötürü hızlı devre kesme, personel koruması gerektiren tehlikeli temas geriliminin oluşumu sebebiyle kritik bir zaman kavramını ortaya çıkarır. Ek olarak, güç dağıtımı sistemlerinde kontaktörler veya gerilime bağlı açma yapan cihazlarda kısa devreler süresince büyük genlikteki istenmeyen gerilim düşümleri oluşabilecektir. Bu yüzden, kısa devre oluştuğunda devrenin hızlı bir şekilde açılması bir gerekliliktir. Düşük gerilim bobini, bu durumlar için uygun bir çözümdür. Koruma cihazlarından yüksek kalitede ve etkili bir koruma beklenmektedir. Yüksek kalitede korumadan anlaşılan, iletkende arıza meydana gelmesi durumunda aşırı akımın minimum değerinde en hızlı şekilde kesilmesidir. Etkili korumadan anlaşılan ise mevcut iletkenin akım taşıma kapasitesinin en uygun ölçüde kullanılması, çalışmaya bağlı akım pikleri (motor yol alma akımları) ve deşarj akımlarının gereksiz açmaya sebep olmamasıdır. Kısa devreye karşı koruma, kurulum noktasında meydana gelen en yüksek ölü kısa devre akımına minimum kesme kapasitesiyle cevap verebilecek koruma cihazları ile tamamlanmalıdır. Koruma cihazı, mevcut kısa devrede, devreyi kapatmanın tehlikeli olduğu durumda yeterli kapatmayı yapabilecek kapasitede olmak zorundadır (kısa devrede anahtarlama). NZM devre kesiciler bu noktada sahip oldukları yüksek anahtarlama kapasiteleri (150 kA’e kadar) sebebiyle önemli bir avantaja sahiptir. Bir devre kesiciden söz edilirken bu cihazın terminalleri hakettiği değeri görememektedir. Kullanıcılar, özellikle de panocular için terminaller, gelişmiş elektronik devrelerden veya açma mekanizmasından çok daha ilgi çekici olmuştur. İyi ve özenli tasarlanmış terminaller, panocular için zaman ve para tasarrufu anlamına gelmektedir. Terminaller yaralanma riskini azaltır, elektrik akımının meydana getireceği hiç de küçük olmayan tehlikelere karşı koruma sağlar. Bir ürünün kullanımı ve montajı ile ilgili herşey, artan işçilik maliyetlerinin göstergesidir. Eğer bir ürünün kullanımı ile ilgili olumsuz bir tecrübeniz varsa, bu sizin ürün ve üretici firma hakkındaki düşüncelerinizi,

142 Kasım

2015

açma üntesindeki göremedeğiniz ve kabul edilebilecek boyuttaki arızalardan daha çok etkileyecektir. Eaton bunun öneminin farkındadır ve kullanıcılara bu konuda en üst kaliteyi sunmaktadır. Terminaller, müsade edilen terminal ısınma seviyesi, yük altında yüksek seviyede kararlılık ve dalgalanmaya karşı direnç özellikleri ile cihazın güvenilirliğine önemli bir katkıda bulunurlar. Terminal mühendisliği Eaton‘ın ana uzmanlık alanlarından birisidir. Bu uzmanlık, ürün geliştirmedeki tecrübe ve onay prosedürlerine dayanmaktadır. Çeşitli boylardaki NZM serisi cihazlar için montaj derinlikleri, 17,5 mm katları olacak şekilde tasarlanmışlardır. Bu sayede, opsiyonel olarak sunulan derinlik dengeleme aparatı kullanıldığında, değişik boyutlardaki devre kesicilerin bir sistem içinde kullanılması mümkün olup bu cihazların ön yüzleri aynı hizada olacak şekilde monte edilmesi mümkündür. Bu basit özellik, pano kapağında döner kurma koluna gerek duymaksızın devre kesicinin pano kapağında yapılacak oyma sayesinde dışarıdan anahtarlama yapılabilmesini sağlayan hızlı ve ekonomik bir çözümdür. Devre kesici şalt tesisinin giriş tarafında baskın bir rol oynamaktadır. Devre kesiciler diğer cihazlarla birlikte etkili bir koruma oluşturan bir cihazdır. Bu amaçla kesicler bilgi alışverişini sağlamak zorundadır. Bu ise genellikle elektronik olarak veya tercihen bus sistemi ile tamamlanmaktadır. NZM ve özellikle IZM kesiclerdeki yaratıcı özellik, Profibus DP ve Ethernet arayüz özelliğini biraraya getirmektedir. Özellikle elektronik açtırma üniteli NZM şalterler standart olarak haberleşme yeteneğine sahiptirler. Eaton, gerek IEC gerekse UL/CSA alanında uzun yıllar boyunca elde ettiği tecrübe ve bilgi birikimini en son teknolojiler ile birleştirerek oluşturduğu alçak gerilim devre kesici ürün yelpazesi ile piyasadaki en önde gelen tedarikçi olma konusunda oldukça iddalıdır. • • • • • • •

Kompakt Devre Kesiciler ve Yük Ayırıcılar Açık Tip Devre Kesiciler Otomatik Sigortalar NH ve Silindirik Sigortalar Kaçak Akım Koruma Şalterleri Parafudrlar Motor Koruma Şalterleri


AG-OG ŞALT • TANITICI REKLAM

eae elektroteknik

KOMPAKT ŞALTERLER Elektrik dağıtım tesisatında devre elemanları, anahtarlama özelliklerine ilave olarak elektriğin etkilerine karşı birtakım koruma ekipmanlarına sahiptirler.

E

n basit olarak, evlerimize baktığımızda sigorta kutularındaki otomatik sigortalar ve kaçak akım röleleri daire içinde aşırı akım, kısa devre ve kaçak akım korumalarını gerçekleştirir ve güvenli olarak elektrik dağıtımını anahtarlarlar. Daha düşük akımlarda sağlanan bu koruma sınıfı, bir sonraki aşamalarda daha geniş koruma ve akım taşıma kapasitesine sahip kompakt şalterler ile sağlanmaktadır. Kompakt şalterler geniş anma akım aralığına ve yüksek kesme kapasitesi seçeneğine sahip, aşırı yük ve kısa devrelere karşı koruma yapan devre kesici cihazlardır. Teknik olarak bakıldığında kompakt şalterler sahip olduğu koruma ekipmanları ile aşırı akımın oluşturacağı etkileri termik koruma ünitesiyle, kısa devre sonucu oluşan etkileri de manyetik koruma ünitesiyle tesisata ulaşmadan etkisiz hale getirir. VİKO kompakt şalter yapıları, basit ve sağlam çalışma mekanizmalarına sahiptir. Kompakt ebatlardaki yapısıyla hızlı, kolay ve güvenli montaj yapılır. Ayrıca yapısı gereği aksesuar montajına uygundur, açtırma bobini, motor mekanizmaları sayesinde uzaktan açtırma ve kontrol sağlanabilir. Kompakt şalterler; konut, ticari ve endüstriyel yapılarda yaygın olarak kullanılan devre kesici elemanlardan biridir. Kompakt şalterler IEC 609472 standardına uygun üretilmektedir. Birçok alanda aşırı akımlara ve ani kısa devrelere karşı hassas koruma sağlarlar. Sahip oldukları akım taşıma ve kısa devre kesme kapasitesine göre farklı kasalarda seri olarak bulunurlar. Genel hatlarıyla VİKO ürünlerine baktığımızda nominal akım değerleri 16 amperden başlayarak 1600A değerlerine kadar mevcuttur. Ürünlerin sahip olduğu kısa devre kesme

kapasitesi kasa kapasitesine göre değişmekte olup, sırasıyla 25kA, 35kA, 50kA ve 70kA gibi değerlerde yüksek kapasitelere sahiptir. SN2 tip ürünlerin hem 3 hem de 4 kutup ürünleri mevcuttur. VİKO kompakt şalter ailesinin yeni serisi olan SN2 tip ürünler; kompakt ebatlarda, ihtiyaca uygun geniş beyan akım değerlerinde ve yüksek kapasite kısa devre kesme değeriyle, TS EN

143 Kasım

2015


60947-2 standardına uygun olarak üretilmektedir. Kompakt şalterler sahip oldukları ayar mekanizmaları özelliklerine göre birkaç modelde kullanım kolaylığı sağlamaktadır. İhtiyaca uygun olarak ister sabit ayar yapılamayan ister termik ayar sahası özelliği olan, istenirse de hem termik hem manyetik koruma sınıfı ayarları değiştirilebilen hatta kaçak akım ayarlı şalterler tercih edilebilir. SN2 serisi kompakt şalterleri, ayar mekanizmaları bakımından Sabit Tip, Termik Ayarlı Tip, Elektronik Tip ve Kaçak Akımlı tip olmak üzere 4’e ayrılmaktadır.

Sabit Tip SN2 Serisi Kompakt Şalter

VMF-SN2 serisi kompakt şalterler 16A’den 800A beyan akım değerine kadar yüksek akım kesme kapasitesinde termik ve manyetik olarak koruma sağlarlar. Termik ve manyetik ayar sahaları sabittir.

Termik Ayarlı Tip SN2 Serisi Kompakt Şalter

VMT-SN2 serisi kompakt şalterler, 16A’den 400A beyan akım değerlerinde yüksek akım kesme kapasitesinde termik ve manyetik koruma sağlarlar. Termik ayarlı kompakt şalterlerde bulunan termik ayar sahası özelliği ile termik ayar kısmı beyan akımının

144 Kasım

2015

Termik ayar sahası, beyan akımının 0,8 ila 1 katı arasında ayarlanabilir. 0,8 ila 1 katı arası değerlerde ayar yapılabilmektedir.

Kaçak Akımlı Tip SN2 Serisi Kompakt Şalter VMR serisi kompakt şalterler ile 50A’den 250A’e kadar beyan akım

seçenekleri ile yüksek kesme kapasitesinde termik, manyetik ve bunlara ilave kaçak akım koruma özelliğine sahiptir. Sabit tip şaltere ilave olarak sunulan kaçak akım ayar özelliği ile 100, 300, 500mA kaçak akım kesme değerlerinde kaçak akım hassasiyet ayarı mevcuttur. Termik ve manyetik korumaya ilave kaçak akım koruma özelliği ile tesisatta komple çözüm sağlar. Cihazın ayarları cihazın alt kısmında bulunan switchler ile sağlanır.

Elektronik Tip -SN2 Serisi Kompakt Şalter;

VME-SN2 serisi kompakt şalterler ile 800A’den 1600A değerine kadar yüksek akım kesme kapasitesi değerlerinde üstün koruma sağlanır. Cihazın ayar kısımları cihazın alt kısmında bulunan switchler ile sağlanır.

Kaçak akım ve zaman ayarları cihaz üzerinden sağlanabilmektedir.


ölçme & kalibrasyon • TANITICI MAKALE

ENTES

Entes Şebeke Analizörleri Entes Güç Kalitesi ve Enerji grubu ürünleri, elektrik şebekelerindeki istenilen elektriksel parametreleri ölçmek için tasarlanmıştır. Cihazların sahip olduğu haberleşme özelliğini kullanarak haberleşme modülleri aracılığıyla enerji ölçümleri tek bir izleme merkezinden takip edilebilir. Şebeke analizörleri; endüstriyel tesis, avm ve zincir mağazalar, ticari binalar, kamu binaları, üniversite ve hastaneler, elektrik dağıtım ve iletim şirketleri gibi yerlerde, elektrik kalitesini ve enerji verimliliğini analiz etmektedir. Üretim bantlarında yer alan

Endüstriyel tesis

AVM ve zincir mağazalar

makinelerin tüketimlerini, şebekedeki harmonikleri ve demandları kaydederek enerji verimliliği sağlamak ve kullanılan enerjinin kalitesini artırmak için gerekli adımların atılmasında şebeke analizörleri yol gösterir.

Ticari, Kamu binaları, Üniversite ve Hastaneler

Elektrik dağıtım ve iletim şirketleri

teknolojisi Türkiye’de ilk olarak, 3 fazlı akım trafosu ve analizörleri RJ-45 kablosu ile vidalama yapmadan bağlamaktadır. elektrik panolarında hızlı ve kolay montaj yapmayı sağlar.

ENS. 3PM

DIN MPR 2

ENS. 3PM

72X72 MPR 3

ENS. 3PM

96X96 MPR 4

’ın öne çıkan özellikleri: n Hızlı montaj

n Sıfır bağlantı hatası

n İşçilik maliyetlerinde tasarruf

n Basit pano kurulumu

145 Kasım

2015


ENTES

>

MPR 2 serisi: MPR-2Serisi SerisiDIN DINtipi tipişebeke şebekeanalizörleri analizörlerielektriksel elektrikselparametrelerin parametrelerindetaylı detaylıölçülmesi ölçülmesive ve MPR-2 analizedilmesi edilmesiiçin, için tasarlanmıştır. uygun olarak DIN tasarlanmıştır. analiz derinliği düşük Derinliği panolaradüşük uygunpanolara olarak tasarlanmıştır. özelliği ile DIN özelliği ilepanolarda, tadilat yapılan pano kapağını kolay montaj tadilat yapılan panopanolarda, kapağını delmeden kolaydelmeden montaj sağlamaktadır. sağlamaktadır.

DIN MPR 2

Cihazın öne çıkan özellikleri:  DIN Ray Montaj  Akım-Gerilim Dengesizlik Ölçümü  Class 0,5 ölçme hassasiyeti  51.Harmoniğe kadar Ayrıntılı ölçüm  Modbus RS-485 haberleşmesi  (85-300 VAC/DC);(10-56VAC/DC) besleme aralığı

MPR 3 serisi: Entes’in Türkiye’de ilk olarak çıkartmış olduğu 72 x 72 mm boyutlara sahip şebeke analizörleri ince tasarımları ile (klemensler dahil 70mm derinlik) elektrik panolarında daha az yer kaplamaktadır. Makine, UPS, Data sistem odaları, gibi uygulamalarda tercih edilen kompakt panolarda kullanılmaktadır. Cihazın öne çıkan özellikleri: 72 x 72 MPR 3

   

72 x 72 x 70 mm boyutlar ile kompakt tasarım Dijital giriş ve çıkış versiyonları Class 0,5 ölçme hassasiyeti Modbus RS-485 haberleşmesi

45

MPR 4 serisi: İnce tasarımları sayesinde panoda az yer kaplayan MPR-4 serisi yeni nesil şebeke analizörleri geniş çalışma gerilimine (45-300 VAC/DC); (24-60 VAC/DC) sahiptir. Harici I/O modülleri ile istenilen uygulamalar için özelleştirilebilir.

Modüller ile eklenebilecek giriş çıkışlar: AO (0/2-10V);(0/4-20mA), DI 5-24VDC, DO 5-24VDC, Röle NO-5A-1250VA, Sıcaklık 96 x 96 MPR 4

Cihazın öne çıkan özellikleri:      

96 x 96 x 50mm ince tasarım Modüler I/O yapısı Sınıf 0,5 ölçüm kalitesi 51. harmoniğe kadar ayrıntılı ölçüm Enerji kalitesi için Sag / Swell ölçümü Akım gerilim dengesizlikleri

146 Kasım

2015

NİSaN 2015 >


ölçme & kalibrasyon • TANITICI REKLAM

netes mühendislik

Enerji kullanımının izlenmesi dört benzersiz fırsat yaratıyor 1. Kullanılabilir panel kapasite değerinin belirlenmesi

Bir elektrikçi veya teknisyen bir paneli değerlendirdiğinde boyutuna bakarak işe başlar ve kurulu devre kesicilerin sayısı ve büyüklüğüyle boş devre kesici yerlerinin sayısını karşılaştırır. Bu gözleme dayanarak panelin ne kadar güç kullandığını tahmin ederler. Ancak çok sayıda boş devre kesici yeri olup düşük yükte çalışıyor gibi görünen bir panelin diğer devre kesicilerdeki yükün büyüklüğünden dolayı gerçekte aşırı yüklendiği durumlar vardır. Veya ağır yük altında gibi görünen bir panel fazla yedek kapasiteyle yalnızca kısmı yükte çalışıyor olabilir. Gerçek enerji kullanımının kaydedilmesi tahminleri ortadan kaldırarak gereksiz giderlerden tasarruf sağlar.

2. Enerji tasarrufunun belirlenmesi

Güç yükleri, bulundukları tesisler kadar çeşitlidir. Bazı tesisler sürekli çalışırken diğerlerinin çok belirli çalışma zamanları vardır ve geri kalan zamanlarda görece durgundur. Energy logger’lar, bu kullanım düzenlerinin zaman içinde bir haritasını oluşturur. Böylece tesis yöneticileri enerjinin ne zaman ve nasıl kullanıldığını analiz edebilir ve gelişim sağlanabilecek yönleri belirleyebilirler. Örneğin günde 24 saat çalışan bir hava işleyicinin, gerçekte yalnızca günün alanın dolu olduğu kısmında çalışması yeterli olabilir. Diğer durumlarda, yoğun enerji kullanan bir proses (örn. elektrikli endüstriyel fırın çalıştırmak) elektrik fiyatlarının daha düşük olduğu akşam saatlerine kaydırılabilir. Enerjinin nasıl ve ne zaman kullanıldığını izlemek, yükleri kapatarak veya çalışma zamanı programlarının ayarlanmasıyla enerji kullanımının azaltılması olasılıklarını ortaya çıkarır.

3. Tehlikeli sorunların belgelendirilmesi

Energy logger bağlamak için bir teknisyen, bağlantı kesme sigortalarının, motor kontrol merkezlerinin, panellerin, santrallerin ve diğer türde kabinlerin kapaklarını açmak ve/veya çıkarmak zorundadır. Bunlar, yüksek voltajdan ve yaşamsal ekipmanı kapatmanın zorluğundan dolayı çok sık açılmayan donanımlardır. Bu süreç, zaman içinde gelişmiş olabilecek tehlikeli güvenlik koşullarına karşı, felakete dönüşmeden önce (örn. bir paneli besleyen iletkenlerin yalıtımında aşırı

yükün göstergesi olan ciddi yanık) elektrikli ekipmanı veya bir devrede besledikleri iletkenler için fazla büyük olan sigortalar gibi ciddi elektrik yönetmeliği ihlallerini kontrol etmek için bir fırsat yaratır. Bulunan tüm tehlikeli sorunları belgelendirdiğinize ve rapor ettiğinize emin olun. Güvenlik notu: teknisyenler, enerji verilmiş panellerde çalışırken her zaman uygun Kişisel Koruyucu Donanım (PPE) giymeli ve tüm güvenlik düzenlemelerine uymalıdır.

4. Kısa iş denetimlerinin yapılması

Yük çalışmaları, genellikle ek güce belirli bir gereksinim duyulduğu zaman yapılır. Çalışmayı yürütmek için energy logger’ın kurulması, güç tüketimini izlemekten başka, projede kısa bir iş denetimi yapılması için mükemmel bir fırsat oluşturur; yeni panel için potansiyel konumları, kurulum sorunlarını, projeyi tamamlamak için kaç saat gerektiğini ve gerekli malzemeyi belgelendirin.

147 Kasım

2015


ölçme & kalibrasyon • TANITICI REKLAM

SPARK

IN W

4 w $1 ww

BE d so Ben M s an ream EA ent nd/D DRnstrumom/fi UR of i ght.c YO 1,000.keysi

Truevolt Dijital Multimetreler İleri nesil bakış açınız

c

Dijital Multimetre alanında endüstri lideri olan Keysight , dijital multimetrelerde sayılardan daha fazlasını kullanıcılarına sunuyor. Keysight’ın iki yeni Truevolt Dijital Multimetresi olan 6½ dijitli 34465A ve 7½ dijitli 34470A standartları yükselterek, kullanıcılarına sadece sayı göstermekten başka kabiliyetler sunmaktadır. Her iki modeldeki dahili Truevolt’un grafik kapasitesi olan trend ve histogram grafikleriyle sinyaller daha detaylı analiz edilebilmektedir.

Truevolt DMMs for your next generation of insights.

kalibrasyon özelliğiyle ölçümlerinizin Trend analizi için veri kaydetme doğruluğunu daha kararlı hale modu ve sinyaldeki geçici durumları getirebilirsiniz. 7 ½ dijitli yeni Dijital yakalamak için sayısallaştırma modu Multimetremiz en zorlu sinyalleriniz kullanıcılarına sinyalleri daha detaylı As the industry leader in bench digital multimeters (DMMs), Keysight için daha iyi çözünürlük ve hassasiyet analiz etme imkanı sunmaktadır. delivers more than numbers. We empower insights. Now we’re raising sunmaktadır. Ayrıca her iki modelde otomatik the standard again with twoolan new Keysight Truevolt DMMs, the 6½ digit 34465A and 7½ digit 34470A. Both models build on Truevolt’s graphical capabilities such as trend and histogram charts offering Truevolt DMMquickly. 34465A (Yeni) 34470A (Yeni) more insights They provide a34461A data logging mode for easier Trend chart trend analysis and a digitizing mode6½ for capturing transients. Çözünürlük digits 6½ digits Also, 7½ digits both offer auto calibration that to maintain measurement DC gerilim doğruluğu allows35you ppm 30 ppm 16 ppm accuracy throughout your workday. Our new 7½ digit DMM offers Doğrusallık 2 ppm 1 ppm 0.5 ppm greater resolution and accuracy for your most challenging devices. Okuma Hızı 1 k/s 5 k/s (opt 50 k/s) 5 k/s (opt 50 k/s) Truevolt DMMs

34461A

34465A NEW

34470A NEW

Resolution

6½ digits

6½ digits

7½ digits

Histogram

(BenchVue yazılımı uyumluluğu) DCV accuracy 35 ppm 30 ppm 16 ppm Bilgisayar ve akıllı mobil cihazlar aracılığla diğer Keysight marka test Linearity 2 ppm 1 ppm 0.5 ppm cihazlarınızla dijital multimetreyi uzaktan kontrol edebilme Reading speed 1 k/s 5 k/s (opt 50 k/s) 5 k/s (opt 50 k/s) BenchVue software enabled

Control your DMM with other Keysight instruments via a PC or mobile device

View DMM test challenge application briefs and videos. www.keysight.com/find/TruevoltWW USA: 800 829 4444

CAN: 877 894 4414

© Keysight Technologies, Inc. 2015. *Value in USD. See website for full details.

Trend chart

Histogram

DMM test ölçüm uygulamaları ve videoları için www.keysight.com/find/TruevoltWW Daha detaylı bilgi için: www.sparkmeasure.com info@sparkmeasure.com 0 312 466 82 12 Keysight Technologies, Inc. 2015 Yetkili Türkiye Distribütörü Spark Ölçüm Teknolojileri

148 Kasım

2015


ölçme & kalibrasyon • TANITICI REKLAM

dw power

“DİNAMİK KONTAK DİRENCİ” TESTİ İLE “YÜKTE KADEME DEĞİŞTİRİCİLERİNDE” YIPRANMIŞ KONTAKLARIN TESPİTİ

Teoman Çetin Tekon Enerji AŞ

Y

ük Altında Kademe Değiştirici (OLTC) arızaları, OLTC’lerde yalıtım bozulması, mekanizma problemi veya kontak aşınmaları sonucu oluşur. Aşınmış olan herhangi bir kontak OLTC tanklarında aşırı ısınma meydana getirerek OLTC yağında yalıtım seviyesinin hızla bozulmasına neden olur. Bu yazıda, 33/11kV’luk bir trafonun OLTC kontaklarının fiziki durumu “Dinamik Direnç” testi kullanılarak değerlendirilmiş ve sonuçlar iç denetim yoluyla doğrulanmıştır. Bu yöntem ile OLTC’nin “Dinamik Kontak Geçiş Direnci” eğrisi çıkartılmıştır. Bu eğri, ilgili OLTC’nin ileriki yıllarda yapılacak değerlendirmelerinde referans olarak kullanılacaktır. Kademe değiştiricisinin; kontaklarında oluşan ark seviyesi, aşınmış kontak yapısı ve mekanizması, kademe değiştirme zamanını ve “Dinamik Temas Direnci” eğrisinin düzgünlüğünü etkiler. “Dinamik Temas Direnç Eğrisi” OLTC performansını yansıtır. Bu çalışma, iç denetim ihtiyacı olmaksızın OLTC kontak tahribatının tespit edilebileceğini göstermektedir..

GİRİŞ

Güç transformatörleri güç sistemlerinin en değerli temel parçasıdır. Güç sistemlerinin güvenilirliği bu sistemde yer alan beher teçhizatın güvenilirliğine bağlıdır. Yük Altında çalışan Kademe Değiştiricileri, transformatörlerin

yegâne hareketli parçası olup transformatörün diğer parçalarından daha çabuk yaşlanır [1]. OLTC içindeki yağ, kontak geçişleri esnasında oluşan ark ile süratle kirlenir, bozulur ve yağın yalıtım değeri bozulur. Buna ek olarak, kontak geçişlerindeki sürtünme ve anahtarlama arkları kontak aşınmalarına neden olur. Kademe değiştiricisinin kontrolü, alınan yağ numunesinin delinme gerilimi ve yağda oluşan nem miktarı test edilerek takip edilir. 33/11kV ‘luk bir transformatörde yağın delinme gerilimi 30 kV’tun üzerinde ise bu değer kabul edilebilir bir değerdir. Yağ analizi kademe değiştiricisinde oluşan arızanın doğası hakkında genellikle bir ön bilgi verir. Kademe değiştiricinin durumu hakkında daha net bir bilgi ancak OLTC’nin açılmasıyla belli olur [1]. Genellikle kademe değiştiricilerde kontakların değiştirilmesi anahtarlama sayacında okunan anahtarlama sayısına göre yapılmaktadır [1]. Bu çalışmada incelenen transformatörün “Kademe Değiştirici ( KD)” yağında “Duval Triangular” metodu [7] ile yapılan inceleme sonucunda, kontak temaslarındaki direnç yüksekliği nedeniyle “KD” tankında ısınma problemi olduğu belirlenmiştir. Bu yazıda incelenen, 33/11kV trafonun “KD’sinde” yer alan 16 adet “KD” kontağının durumu “Dinamik

149 Kasım

2015


TABLO-1 TEST CİHAZI ÖZELLİKLERİ Test Akımı

5 ma- 60 A DC (Ayarlanabilir)

Ölçme Aralığı

0.1 µὬ - 2 kὬ

Maksimum Çözümleme

0.1 ms, 16 bit Analog

Test Yöntemi

Statik ve dinamik sargı direnci

OLTC arıza tanısı için Dinamik Test

OLTC dinamik Direnç grafiğini elde etmek üzere yüksek çözünürlüklü “Dinamik Direnç” ölçümü, OLTC anahtarlama performansı, her kademede akım “Ripple” ölçümü,

“Ripple” Ölçümü

%1 ile %9.9 arası

Kontak Direnci” testi yapılarak değerlendirilmiştir. Bu yeni yöntem ile tüm kontakları kapsayan özgün bir “Dinamik Temas Direnci Eğrisi” elde edilir. Bu amaçla sargılara 40 A DC akım enjekte edilirken OLTC en üst kademeden en alt kademeye ve bilahare en alt kademeden en üst kademeye kadar değiştirilerek her kademe değişiminde kontakların durumu incelenmiştir [2]. Ölçülen akım ve gerilim kontak geçiş eğrilerinin çizimi için kullanılmıştır. Bilahare, OLTC iç denetim için tank dışına çıkartılmıştır. “Dinamik Temas Direnci” eğrisinden elde edilebilen bir diğer değer de anahtarlama süreleridir. Anahtarlama süreleri imalatçının öngördüğü değer ile karşılaştırılarak OLTC performansı değerlendirilebilir. OLTC “Dinamik Temas Direnci” eğrisinin şekli, OLTC mekanizmasının performansını ve ark sonucu oluşan kontak yıpranmasını belirler. Aşınan kontak, OLTC’nin hızını, “Dinamik Direnç Eğrisinin” simetrisini ve yüzey düzgünlüğünü bozar. Yapılan incelemede, OLTC “Dinamik Temas Direnci” testinin, iç denetim ihtiyacı olmaksızın OLTC problemlerinin tanımlanmasında kullanılan etkin bir metot olduğu görülmüştür. . .

II. ÖLÇME METODU

Bu çalışmada kullanılan test cihazının özellikleri Tablo 1’ de verilmiştir. Her üç fazın (U, V ve W) testinde de ayni yöntem kullanılmıştır. Problem-

150 Kasım

2015

siz bir OLTC’ de her üç faz için de elde edilen sonuçlar birbirlerinin ayni olması lazımdır [3]-[5]. A. Dinamik Direnç Ön–Kontrol Testi Bu test, sargı direnç ölçümünden önce uygun test akımının ve bu akımın büyüklüğüne bağlı olarak stabilizasyon zamanını tespit etmek için yapılır. Bu değerlendirme test sürecini kısaltmak üzere uygun test akımının tespiti için gereklidir. B. Statik Sargı Direnci Testi Bu test, sargı bağlantılarında gevşek bağlantı olup olmadığının ve “KD’lerde” yüksek kontak direnci varlığının tespiti için yapılır. Bu test için sargılara trafo nominal akımının 10%’u oranında DC akım enjekte edilerek trafonun stabilizasyona gelmesi sağlanır. Stabilizasyonu takiben, sargıların DC dirençleri OLTC’nin her kademesinde ölçülerek sonuç grafiksel olarak gösterilir. Elde edilen eğri lineer bir değişim göstermelidir [3]. C. Geçiş Zamanı “Kademe Geçiş Süresi”, “Dinamik Direnç Eğrisinden” elde edilir. Ölçülen geçiş süresi, üretici tarafından belirtilen geçiş süreleri ile mukayese edilir [6]. Ölçülen geçiş süresi ile üretici tarafından belirlenen geçiş süresi arasında “±10 ms’lik “ bir fark bulunması halinde OLTC açılarak fiziksel kontrol yapılır.

D. Kontak Dinamik Direnç Ölçümü “Dinamik Sargı Direnci” testi, kademe değiştirici bir kademeden bir diğerine geçerken meydana gelen “Ripple” eğimini tespit etmek için yapılır. Anahtarlama işlemi esnasında “KD” bir kademeden bir diğerine geçerken arzu edilmeyen kısa kesintiler olup olmadığı incelenir. Kademe değişimi esnasında ölçülen akım ve gerilim değerleri “KademeDirenç” eğrisinin çizilmesi için kullanılır. “Dinamik Temas Direnç” eğrisi, operasyon sırasında OLTC performansını özetler.

Şekil 1. Ölçmelerden önce yapılan Ön Kontrol Testi

III. SONUÇLAR VE DEĞERLENDİRİLMESİ

A. Kontak Dinamik Direnci Ön Testi Şekil 1, enjekte edilen test akımının 30 s sonra 300 mΩ ‘da dengeye geldiğini göstermektedir. Buradan ilk


Şekil 2. Statik Direnç Eğrisi. Her üç faz bir arada kademe 1.ci kademeden 16.cı kademeye çıkarken elde edilen eğri.

Şekil 5. Kademe yukardan aşağı inerken her kademenin geçiş zamanlarındaki uyumsuzluğu gösteren grafik direnç değerinin 300 mΩ ve bekleme süresinin 45-60 ms civarında olması gerektiği sonucuna varılabilir.

Şekil 3. Statik Direnç Eğrisi. Her üç faz bir arada kademe 16.ci kademeden 1.ci kademeye inerken elde edilen eğri.

Şekil 4. Kademe aşağıdan yukarı çıkarken her kademenin geçiş zamanlarındaki uyumsuzluğu gösteren grafik

B. Statik Sargı Direnci Testi Statik direnç grafiği “KD” en alt kademeden en üst kademeye (Şek. 2) ve en üst kademeden en alt kademeye (Şek. 3) geçme operasyonunu yansıtmaktadır. Dikkat edilirse bütün kademelerde kontak direnci (%5‘lik) kabul edilebilir değişim sınırları içindedir. C. Geçiş Süresi Ölçümü Geçiş süresi grafiği kademe yukarı çıkarken (Şek.4) ve aşağı inerken (Şek. 5) her üç fazı içerecek şekilde çizilmiştir. Kademe yukarı çıkarken, geçiş sürelerinin her üç fazda da (UV, UW ve VW) 6.cı kademeden itibaren tutarsız olduğu görülecektir. Kademe aşağı doğru inerken yine her üç fazda da (UV, UW ve VW) geçiş zamanları birbiriyle tutarsızdır. Geçiş zamanlarındaki bu uyumsuzluk, döner mekanizma dişlilerindeki eksen kayıklığını, “Kademe Seçici”, “Diverter ve Inverter” anahtarlarında bir mekanik problem olduğunu göstermektedir [1]. D. Dinamik Direnç Ölçümü Sonuçları (Şekil 6.a) (U-fazı) direnç eğrisini göstermektedir. Görüleceği gibi tüm

kademe pozisyonlarında eğride bazı bozulmalar olduğu görülmektedir. (Şekil 6.b) tek bir kademe geçişine ait direnç grafiğini göstermektedir. İlgili eğrilerden görüleceği gibi sabit ve hareketli kontaklarda bazı akım bozulmaları görülmektedir Bozulma tüm kademe pozisyonlarında da aynıdır. Test, kademe hem aşağıdan yukarı çıkarken, hem de yukarıdan aşağı inerken kademe pozisyonlarının tamamı için yapılmıştır. Karşılaştırma diğer fazları da içerecek şekilde yapıldığında bütün fazlarda ayni çarpıklığın olduğu görülecektir, Son olarak, OLTC tankı açılarak kontaklar fiziki olarak kontrol edilmiştir. (Şekil 9’da) gösterildiği gibi hareketli kontakta ark izleri ve aşınma olduğu gözlenmiştir. Bu tipteki bulgular, aşırı ısınma, kontakta kömürleşme ve aşırı kontak yıpranması olduğunu gösterir [6]. Kontaklardaki aşırı karbonlaşma kontak direncindeki artış, kontak üzerindeki yağ tabakasının karbonlaşarak geçiş direncinin büyümesine neden olur ve yük akımının aktığı bir yol oluşturur. Oluşan bu tabakanın geçirgenliği düşük olup yağdaki gümüş ve bakır oksidin meydana getirdiği polimerizasyon sonucu oluşur [5]. Aşırı ısınma, kademe değiştiricideki uzun süreli hareketsizlik sonucu da oluşabilir. Ark’a maruz kalmış kontaklardaki aşınma da kontak geçiş süresini geciktirebilir. Elde edilen sonuçlara göre, “Statik Sargı Direnci” eğrisi net olarak kontak erozyonunu gösteriyor denilemez. Zira büyüklüğü mΩ seviyesinde olan “Statik Kontak Direncine” nispeten “Dinamik Kontak direncindeki” sapma ancak µΩ seviyesindedir. Ayrıca, hareketli kontağın bir kontaktan diğerine geçerken sabit kontaklarla temas durumu, statik sargı direnci testi ile değerlendirilemez.

151 Kasım

2015


Şekil 6(a). U faz eğrisindeki bozulma.

Şekil. 8. OLTC kontağı üzerindeki erozyon işaretleri Şekil 6(b). Kademe değişmesi esnasında eğride meydana gelen bozulma

Şekil 7(a). Dinamik Kontak Direnci. Kademe yukarı çıkarken her üç faz için (U,V ve W)

IV SONUÇ “Dinamik Kontak Direnç” testi ile elde edilen direnç eğrisi aşınmış kontakların varlığını göstermiştir. Rezistans değerindeki değişim OLTC’de henüz başlamış olan bir arızayı göstermektedir. Kademe değiştirme süreleri arasındaki fark, aşınarak deforme olmuş kontakların etkisi ile

meydana gelmiştir. Bu husus fiziksel muayene ile doğrulanmış olup, OLTC kontakları üzerinde arkların oluşturduğu tahribatlar bu değerlendirmeyi desteklemektedir. Yapılan bu çalışma, “Dinamik Kontak Direnci” testinin OLTC kontaklarının durumu hakkında net bir bilgi verdiğini göstermiştir.

VI. REFERANSLAR [1] Ohlen M., Dueck B, Wernli H., «Dynamic Resistance Measurements – A Tool for Circuit Breaker Diagnostics», 1995 Stockholm Power Tech International Symposium on Electric Power Engineering, Vol. 6, p. 108 [2] P.Kang and D. Birtwhistle, “Condition monitoring of power transformer on-load-tapchangers. part 2: Detection of ageing from vibration signatures,” Generation, Transmission and Distribution, IEE Proceedings, vol. 148, no. 4, pp. 307–311, 2001. [3] J. D. Pengju Kang, David Birtwhistle and D. McCulloch, “Non-invasive on-line condition monitoring of on load tap changers,” Generation, Transmission and Distribution, IEE Proceedings, vol. 3, pp. 2223–2228, January 2000. [4] P. Kang and D. Birtwhistle, “Condition assessment of power transformer onload tap changers using wavelet analysis and self organizing map: Field evaluation,” IEEE Transactions on Power Delivery, vol. 18, pp. 78– 84, January 2003. [5] Cigre WG 12.05. “An international survey on failures in large power transformers in service.”, ELECTRA No. 88, p. 21 - 48, 1983.

Şekil 7(b): Dinamik Kontak Direnci. Kademe aşağı inerken her üç faz için (U,V ve W)

152 Kasım

2015

[6] H. U. Schellhase, R.G. Pollock, A.S. Rao, E.C. Korolenko, and B. Ward. “Load tap changers: investigations of contacts, contact wear and contact coking.”, Proceedings of the FortyEighth IEEE Holm Conference on Electrical Contacts, 2002, pp. 259- 272. [7] Michel Duval “The Duval Triangle for Load Tap Changers, Non-Mineral Oils and Low Temperature Faults in TransformersΩ, November/December 2008, IEEE Electrical Insulation Magazine, pp. 22-29


ölçme & kalibrasyon • TANITICI REKLAM

TESTLA

TESTLA ELEKTRİK LABORATUARI

Ü

lkemizin önde gelen kısa devre güç laboratuarlarından olan ve daha önce Sigma Elektrik bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Testla Elektrik Laboratuarımız, 2010 yılı Mart ayından itibaren TESTLA Elektrik Laboratuarı adı altında, 2012 yılı Eylül ayından itibaren de Sakarya’nın Akyazı ilçesinde bulunan yeni tesisinde faaliyetlerine başlamış bulunmaktadır. TÜRKAK tarafından akredite edilen laboratuarımızda alçak gerilim ve orta gerilim panoları ile birlikte alçak, orta ve yüksek gerilim şalt cihazlarının ilgili ulusal ve uluslararası standartlara göre aşağıdaki tip testleri yapılabilmektedir. Laboratuarımızın kısa devre akım kapasitesi 100 kA’dır. Ayrıca dünyanın önde gelen laboratuarları ile ortak çalışmalar yürütülmesi amacıyla görüşmelerimiz devam etmektedir. Laboratuarımız hem yurt içi hem de yurt dışı müşterilerine hizmet verecek şekilde yeniden bir yapılanma sürecinde bulunmaktadır.

Laboratuarımızda alçak gerilim, orta gerilim ve yüksek Gerilim şalt cihazlarına uygulanabilen bazı önemli tip testleri şöyledir: • A.G./O.G./Y.G şalt cihazlarının kısa devre testleri ( 0-100 kA.) • A.G./O.G. panoları kısa devre testleri (100 kA.1sn, 60 kA. 3sn, 30 kA.5 sn.) • A.G./O.G./Y.G. şalt cihazlarında 6300 A’e kadar sıcaklık artışı testleri • A.G./O.G. panoları 6300 A’e kadar sıcaklık artışı testleri • 1.2/50 µS 20 kV’a kadar yıldırım darbe gerilimi testleri • 0-10 kV güç frekanslı izolasyon gerilimi dayanma testleri • IP muhafaza sınıfının sağlanması testleri • Sıcaklık, nem ve tuz sisi gibi çevresel faktörlere dayanım testleri • IK dayanım testleri Ayrıca yapılabilen diğer testler için lütfen laboratuarımızdan bilgi alınız.

153 Kasım

2015


ölçme & kalibrasyon • TANITICI REKLAM

PCE TEKNİK CİHAZLAR LTD. ŞTİ.

PCE: Avrupa KALİTESİNDEKİ ÜRÜNLERİMİZİ DENGELİ FİYATLARLA SUNUYORUZ PCE Holdİng uluslararası faalİyette bulunan şİrketler grubu halİne gelİp ölçüm teknolojİlerİ, terazİ/baskül teknolojİ, laboratuar ve kontrol teknolojİlerİ alanlarında uzmanı olarak kendİnİ dünya çapında İspatlamıştır.

P

CE Teknik Cihazlar, PCE Holding’e bağlı ölçüm teknoloji, terazi/baskül teknoloji, laboratuar teknoloji ve kontrol teknoloji alanlarında uzmanlaşmış bir şirkettir. Şirketimizin ana ticaret platformu internet, katalog ve müşteri temsilcisi’dir. Geniş CE sertifikalı ürün yelpazemiz ve kendimize ayit olan geniş ürün hattımız “PCE cihazları” birçok sektörü kapsamaktadır. Satıştan önce ve sonraki servisimiz ile sanayi, zanaat, araştırma ve geliştirme gibi birçok sektörde hizmet vermekteyiz. Küçük uzaklık ölçüm cihazlarından termal kameralara, anemometrelerden hava istasyonlarına, küçük kuyumcu terazisinden büyük sanayi terazisine kadar birçok cihazı sanal

154 Kasım

2015

mağazamızdan gönül rahatlığıyla seçebilir ve satın alabilirsiniz. Teknisyenlerimiz ve mühendislerimiz her konuda müşterilerimize yardımcı olmaktan memnuniyet duymaktadırlar.

Firmamızın ana felsefesi: • • •

Ürünlerimizin avrupa kalite standartlarında olması, Ürünlerimizin fiyat - performans ölçeğinde dengede tutulması Satış öncesi ve sonrası servisin ve desteğin yüksek tutulması.

Misyonumuz: Siz müşterilerimize daha çok hizmet sunmak ve cihaz kalitesini ve portföyünü durmadan, yorulmadan ve usanmadan geliştirmektir.


Bilgisayar • Otomasyon • Elektrik • Elektronik

Fluke GEO Topraklama Test Cihazları Yeni Fluke 1623-2 ve 1625-2 GEO Topraklama Test Cihazları, USB portu üzerinden veri saklama ve indirme özellikleri sunar. Birinci sınıf aksesuarlar, test işlemini kolaylaştırır ve test süresini kısaltır. Ürün özellikleri: • • • • • • •

3 ve 4 kutuplu Potansiyel Düşüşü, topraklama dirençli devre testi 4 kutuplu Toprak Özgül Direnci testi 1 pens kullanılarak seçmeli topraklama çubuğu testi 2 pens kullanılarak kazıksız topraklama çubuğu testi Dış mekanda kullanım için IP56 dereceli Profesyonel taşıma çantası USB ile veri saklama ve veri aktarımı

Fluke 1625-2, bunlara ek olarak aşağıdaki gelişmiş özellikleri sunar: •

Otomatik Frekans Kontrolü (AFC): Mevcut paraziti belirler ve etkilerini minimum düzeye indirmek için bir ölçüm frekansı seçerek daha doğru bir topraklama değeri sağlar R* ölçümü: 55 Hz’de topraklama empedansını hesaplayarak arızalı bir topraklamanın neden olacağı topraklama direncini daha doğru bir şekilde yansıtır Daha hızlı testler için ayarlanabilir limitler

Kazıksız test Fluke 1623-2 ve 1625-2 topraklama test cihazları, yalnızca penslerden yararlanarak topraklama devresi dirençlerini ölçebilir. Bu test yönteminde, topraklama çubuğunun etrafına iki pens yerleştirilir ve her bir pens test cihazına bağlanır. Hiçbir topraklama kazığı

kullanılmaz. Penslerden biri bilinen, sabit düzeyde bir gerilimi tetiklerken diğer pens de akımı ölçer. Ardından test cihazı otomatik olarak topraklama çubuğunun direncini belirler. Bu test yöntemi, yalnızca test edilen bina veya yapı için bağlı bir topraklama sistemi varsa sonuç verir; ancak çoğu bina veya yapı bu özelliğe zaten sahiptir. Toprağa giden tek bir yol varsa birçok konut uygulamasında olduğu gibi Kazıksız yöntem kabul edilebilir bir değer sağlamaz. Bu durumda Potansiyel Düşüşü test yönteminin kullanılması gerekir. Kazıksız testte, topraklama çubuğunun bağlantısının kesilmesine gerek yoktur. Bağlı topraklama sistemi test boyunca bozulmadan bırakılabilir. Sisteminizdeki her bir topraklama çubuğu için kazık yerleştirerek ve bağlantı yaparak zaman harcanan günler geride kaldı; bu ürün sayesinde zamandan büyük ölçüde tasarruf edeceksiniz. Ayrıca binaların içinde, elektrik direklerinin üzerinde veya toprağa ulaşamadığınız her yerde olmak üzere daha önce tahmin bile edemediğiniz yerlerde topraklama testleri gerçekleştirebilirsiniz.

Eksiksiz test cihazları Fluke 1623-2 ve 1625-2, dört topraklama ölçümü tipini de gerçekleştirebilmesiyle fark yaratan topraklama test cihazlarıdır: • 3 ve 4 Kutuplu Potansiyel Düşüşü (kazıklar kullanılarak) • 4 Kutuplu Toprak Özgül Direnci testi (kazıklar

155 Kasım

2015


q SENSÖRLÜ LED TÜP İLE IŞIKTA VERİMLİ TÜKETİM

GoldMaster, Sensörlü LED Tüp ile ışığın en verimli şekilde kullanılmasını sağlamayı hedefliyor. LED tüp üzerinde bulunan sensör sayesinde hareketi algıladığında, yüzde 100 güçle yanarken, 1 dakika sonra yüzde 50 düşük güç ve belli bir süre sonrada 7/24, yüzde 10 güçle yanmaya devam ediyor. Zifiri karanlıkta kalmayı engelleyen bu sistem sayesinde, ortamdaki harekete bağlı olarak ihtiyaç olduğu miktarda optimum ışık kullanılması sağlanırken, böylece enerji tasarruf ve verimliliği de ön planda tutuluyor. GoldMaster Sensörlü LED Tüp, güç ayarını dali-dim sistemi ile step-dim şeklinde elektronik olarak yapmakta. Özellikle alışveriş merkezi, koridor, kapalı otopark, okul, fabrika ve atölyelerde sıklıkla kullanılan ürün, enerji tasarrufu ve verimliliği konusunda yüksek teknolojiyle akılcı bir çözüm sunmayı hedefliyor.

q ŞARJINI UNUTANLAR

İÇİN MODÜLER USB PRİZ Cep telefonundan MP3 playerlara, taşınabilir elektronik cihazlar bugün hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. En önemli sorunsa tüm bu cihazların şarjının kısa sürede tükeniyor olması. Hele bir de şarj cihazınızı ya da adaptörünüzü yanınıza almadıysanız asıl sorun o zaman başlıyor. ViKO şimdi yeni ürünüyle bu konuya etkili bir çözüm sunmayı hedefliyor. VİKO’nun modüler USB prizleri, elektronik cihazları, adaptöre ihtiyaç duymadan USB bağlantı kablosuyla şarj edilebilmesini olanaklı hale getiriyor. Adaptörsüz doğrudan şarj ve modüler kullanım kolaylığı sağlayan VİKO modüler USB prizler, 5V 1A enerji çıkışının yanı sıra 2 adet de USB priz çıkışına sahip. Bu sayede, prizde aynı anda 2 ayrı cihaz şarj edilebiliyor.

156 Kasım

2015

qRittal’den

Endüstriyel Uygulamalar İçin LCP

Sanayinin yüksek soğutma gücü gereksinimlerine olan eğilimi son yıllarda artış göstermekte. BT’de çoktandır kullanılan sulu soğutma uygulamaları, makina mühendisleri ve saha mühendisleri tarafından da giderek daha önemli bulunmaktadır. Bu nedenle Rittal olarak hava / su ısı eşanjörü çözümleri portföyünü genişlettik: daha evvel sunucu panolarında kurulan LCP teknolojisi (Sıvı Soğutma Paketi) şimdi endüstriyel uygulamalardaki mekanik ve saha mühendisliği için 10 kW - 20 kW bir çıkışa kadar sunulmakta. Artan paketleme hacmi sebebi ile panolardaki ısı kaybı hızla artmakta ve bu sebeple daha yüksek soğutma çıkışı gerekmekte. Buna bir örnek göstermek gerekirse; 2006 yılından itibaren 2010’a kadar olan dönemde 5 kW veya daha fazla olan soğutma sistemlerinde kaydedilen önemli büyüme ifade edilebilir. Suyun, havadan daha iyi fark edilebilir ısı iletkenliği sağlaması ve küçük yerleri daha etkili soğutması sebebi ile hava / su ısı eşanjörü mekanik ve saha mühendisliğinde daha başarılı olmakta. Yıllarca denenmiş ve test edilmiş Rittal LCP teknolojisi artık mekanik ve saha mühendisliğinde kullanılabilmektedir. Pano içerisinde yer alan su devresi ve elektronik bileşenlerin tamamiyle ayrılması ile hava / su ısı eşanjörü suya karşı maksimum koruma sağlamakta.


qVİKO’DAN

THEA ULTIMA SERİSİ

V

İKO, Thea ailesinin en gözde üyesi ULTIMA Serisi ile yaşam alanlarını İtalyan tarzı şıklıkla tanıştırmayı hedefliyor. Cam, metalik, ahşap ve eloxal serilerine sahip olan Thea ULTIMA elektrik anahtarlarında, dört farklı malzeme ile 14 farklı çerçeve rengi alternatifi bulunuyor. ULTIMA Serisi, Thea modüler mekanizmalar ile kombine edilebilme özelliği sayesinde, enerji tasarrufu ve konfor sağlayan komple çözümler sunuyor. Thea ULTIMA’nın parlak metal seçeneği, mekanlara fütüristik bir hava kazandırıyor.

q

Kendine has özel bir dokuya sahip olan ULTIMA Eloxal ise sağlam görünümünü tasarım özellikleriyle birleştirirken sıra dışılığı yaşam alanlarına taşımak isteyenler için alışılmışın ötesinde alternatifler ortaya koyuyor. Seçkin görünümüyle hem kullanıcılar hem de tasarımcılar için prestij simgesi olmaya aday ULTIMA; özel cam koleksiyonuyla da dekorasyon dünyasında zarif bir alternatif arayanlara sesleniyor. ULTIMA, ahşap koleksiyonu içinde yer alan tasarımlarla da mekanlara klasik ve sıcak bir görünüm katıyor.

DatalogIcnS45 serisini

Datalogic, yeni minyatür S45 serisini sundu. S45 serisi, 32 x 20 x14 mm ölçüleri ve oldukça kompakt yapısı ile hassas ve güvenli algılama gerektiren uygulamalar için üretilen bir çözüm. Ürün ailesi, otomasyon sektöründeki mevcut olan minyatür boyutlarda. Seri geniş optik fonksiyonlarına, ışık çıkış opsiyonlarına ve gelişmiş algılama modellerine sahip. S45 Serisi kritik endüstriyel koşullarda, sağlam ve güçlü cam fiberle kuvvetlendirilmiş plastik kılıflı ile büyük değer sunmakta. Güvenilir ve su geçirmez conta sayesinde IP67 & IP69K koruma sağlanıyor.

MAKEL’DEN CELLIA SERİSİ q

S45 Serisinin Temel Özellikleri:

Makel Şirketler Grubu, Cellia serisine eklediği yeni tasarımları ile dekorasyonda “Antik” çizgilerin zarif dünyasını, modern bir yaklaşımla yeniden keşfetme imkanı sunuyor. Cellia Serisi’ne dahil olan “Antik” çerçeve modelleri özel olarak tasarlandı. Cellia Serisi Antik Bakır ve Antik Pirinç seçenekleri ile kullanıcıların karşısına çıkıyor. Cellia anahtarı üzerinde yer alan led teknolojisi ürünü mavi ışığı ile karanlıkta parlayarak kullanım kolaylığı sağlıyor.

• •

Sağlam ve güçlü cam fiber ile güçlendirilmiş plastik kılıf. Minyatür 32x20x14 mm yapı Arka fon bastırmalı modeller, cisimleri yüzey şeklinden ve renginden bağımsız olarak doğru algılar. 200 mm’ ye kadar doğru ve hassas algılama sağlayan mesafe fotoseli 25 KHz anahtarlama frekansına sahip Beyaz ve RGB ışık çıkışlı Kontrast Fotoseli

Standart Uygulama alanları: •

Paketleme de konveyör üzerindeki her türlü cisim algılama. İlaç ve gıda sektöründe dolum makinelerinde kritik transparan cisim algılama

751 Kasım

2015


Farklı bir taşınabilir

enerji kaynağı Bushnell, tüm macera ve aksiyonlara dayanıklı Bushnell Solar Wrap Mini ile en zorlu maceralarda en yakın yol arkadaşınız olacak. Kapalı durumda sarılarak çok küçük bir boyuta gelen Solar Wrap, açıldığında geniş bir yüzey alanına yayılarak çok kısa sürede enerji depolamanıza yardımcı oluyor.

D

ayanıklı, esnek güneş panelleri sayesinde rulo şeklinde sarılarak çok küçük taşıma boyutuna ulaşır. Bushnell Solar Wrap mini ile tam aydınlık havada olmasanız bile enerji depolama işlemine kesintisiz devam edebilirsiniz. Üründe bulunan dahili lityum ion batarya ile topladığınız enerjiyi depolayarak ihtiyacınız anında hemen kullanabilirsiniz. Usb şarj girişi sayesinde duvar prizinden çok kısa sürede cihazlarınızı şarj edebilirsiniz. Usb güç çıkış portu ile pek çok cihaza uyumlu olarak kullanabilir ve cihazlarınızı Solar Wrap Mini ile tekrar tekrar doldurabilirsiniz.

Sony’den yeni nesil projektör Sony, dünyanın ilk 3LCD lazer ışık kaynaklı projektörü olan VPL-FHZ57’in yeni modelini duyurdu. 4100 lümenlik renk parlaklığıyla yeni VPL-FHZ57, eğitim kurumları, şirketler ve medikal kuruluşlardan eğlence yerlerine kadar tüm ortamlara uyum sağlayacak şekilde tasarlandı. Yeni model, WUXGA çözünürlük (1920 x 1200), tüm aydınlatma koşullarında net ve parlak sunumlar, kenar karıştırma, çeşitli dikey/yatay lens kaydırma seçenekleri, çeşitli enerji tasarrufu ayarları ve 20.000 saate kadar bakım gerektirmeden çalışma özelliklerine sahip. Ayrıca projektörün yan ya da baş aşağı gibi herhangi bir

158 Kasım

2015

açıda serbestçe yerleştirilmesini sağlayan entegrasyon esnekliği de sunuyor. Sony’nin 3LCD BrightEra lazer ışık kaynağı teknolojisinin kullanıldığı yeni modeli, lamba tabanlı geleneksel projeksiyonlara göre işleri oldukça kolaylaştıran ve neredeyse hiç bakım gerektirmeyen uzun ömürlü lazer ışık kaynağı özelliğiyle canlı renkler veriyor. 20.000 saatlik ışık kaynağı çalışma süresiyle elde edilen gerek zaman tasarrufu gerekse ekonomik kazançlar sayesinde, normal şartlarda ampul değiştirmek için harcanan kaynaklar ve maliyetler de azaltılmış oluyor. Sony Avrupa B2B Projektörleri Ürün Müdürü Robert Meakin: “Dünyanın ilk 3LCD lazer projektörü VPLFHZ55, Sony’nin lazer projektör pazarında lider olmasına yardımcı oldu. Bugün, bir önceki modelin başarısını devam ettirerek VPL-FHZ57’yi sizlere sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu yeni model, yakın zamanda piyasaya sunduğumuz VPL-FHZ60 ve VPL-FHZ65 lazer modellerimizin kalitesini karşılamak için daha iyi beyazlar, daha iyi renk gamı ve geliştirilmiş kontrast oranı sunarak müşterilerimize devrim yaratan bir görüntü kalitesi ve güvenilirlik sağlıyor” dedi.



KAYNAK ELEKTRİK DERGİSİ KASIM 2015 ARKA KAPAK

EMTEL

ARKA KAPAK İÇİ ÖN KAPAK İÇİ

İNFORM

REÇBER KABLO

ABB

11

AKTİF MÜHENDİSLİK GENERAL ELECTRIC

ESİS POWER

37

GEMTA

49

GERSAN

3

GVD ELEKTRİK

39

33-35

HASÇELİK

5

92, 93, 94, 95, 96, 97, 98

KABLOTEL

47

ARDIÇ

14

ASTOR

109

LÖSEV

83

8

MAKEL

7

BEST

KESİR MÜHENDİSLİK

131

CARGİLL

19

MST ELEKTROTEKNİK

1

ÇAĞDAŞ (SEVAL) KABLO

15

NETES MÜHENDİSLİK

31

DELTEC

75

ÖZDİRENÇ

DV POWER

18

ÖZGEN ELEKTRİK

29, 41

EAE ELEKTRİK

43

SCHNEIDER

25, 27

EAE ELEKTROTEKNİK

135

SIEMENS

EATON ELEKTRİK

139

SÖNMEZ TRAFO

EKO SİNERJİ

105

ŞEF SARIM

EL-KO

9

TEKON ENERJİ

EMEK ELEKTRİK

4

TEST TÜM

EMS

45

EMTEL

111, 113

ENPAY

99, 100, 101

ENTES

17

ULUSOY ELEKTRİK VAEST VERA ELEKTROMEKANİK WIN 2016

160

23 121 114, 115 16 159 2 10 6 78

OKUYUCU İLGİ FORMU Bu sayımızda, reklam ve yeni ürün sayfalarında tanıtımı yapılan ürün ve hizmetler ve ilgili firmalara ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek istiyor iseniz lütfen 0(212) 272 33 90 no’lu faksımıza ya da; Eski Osmanl› Sokak Ar›kan ‹ş Merkezi No:30 Kat: 2 Daire: 10 Mecidiyeköy/‹STANBUL adresine gönderebilirsiniz. İsteğiniz ilgili firmaya bildirilecektir.


35 YILDIR “Kesintisiz Güç”lü ortağınız!

Kesintisiz Güç Kaynakları Line Interactive 450VA - 2000VA Online 1kVA - 800kVA ( Tek Modülde )

Özel Üretim Cihazlar Frekans Konvertörleri İnverterler Solar Sistemler

Statik Transfer Anahtarları 1 Faz / 2 Kutup 32 - 120A 3 Faz / 3-4 Kutup 50 - 800A

www.tescom-ups.com info@tescom-ups.com



Bir Legrand Grup Markasıdır

Türkiye'nin Kesintisiz Enerji Merkezi Bizde ; 35 yıllık tecrübe, açık ara pazar liderliği, 10 yıl üst üste Bilişim500 KGK sektörü birincilik ödülü, dünya standartlarında ürün ve hizmet kalitesi, ileri teknoloji çevre dostu geniş ürün yelpazesi, dev mühendis kadrosuyla ihtiyaca özel müşteri odaklı çözümler, 7/24 Türkiye ve 85 ülkede servis hizmeti, uluslararası tecrübeye sahip Arge kadrosu ve geliştirdiği ürünlerle aldığı ödüller var.

Aslında söylemek istediğimiz ;

biz zaten Türkiye’nin EN İYİSİYİZ hedefimiz DÜNYANIN EN İYİSİ olmak. www.inform.com.tr



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.