Kaynak Elektrik Dergisi (Nisan/2015)

Page 1

Yıl

www.elektrikdergisi.com

ENERJI, ELEKTRIK, AYDINLATMA, ELEKTRONIK VE OTOMASYON MÜHENDISLIĞI DERGISI

YENİ TÜRKİYE’DE MÜHENDİSLİK TASFİYE EDİLİYOR AKKUYU’DA PROTESTOLU TEMEL TÖRENİ NÜKLEER REKLAMLARI YARGIDA ELEKTRİK ÜRETEN ENERJİK BETON SEÇİM BİLDİRGELERİNDE ‘ENERJİ’ SÜRDÜRÜLEBİİR ENERJİ PROJELERİ YÜK ÇALIŞMASINDA YAPILAN HATALAR SENTRON KOMPAKT GÜÇ ŞALTERLERİ

ÖZEL BÖLÜMLER:

YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA, TRAFO, ENERJİ KALİTESİ

Sayı 311 6 TL Nisan 2015

22 24 28 36 56 62 91 146





w

w

w

.

g

e

r

s

a

n

.

c

o

m

.

t

r

http://www.gersan.com.tr e-mail:info@gersan.com.tr

“TÜRKİYE’nin İLK ve TEK YERLİ ÜRETİM ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ İSTASYONU”

MERKEZ HEAD OFFICE

FABRİKA FACTORY

FABRİKA RUSYA FACTORY RUSSIA

ORTA DOĞU OFİS MIDDLE EAST OFFICE

ANKARA OFİS ANKARA OFFICE

İZMİR OFİS İZMİR OFFICE

İstanbul Anadolu Yakası OSB Gazi Bulvarı No:39-41 34953 TUZLA - ISTANBUL - TR T: +90 216 593 00 50 (10) F: +90 216 593 00 60 info@gersan.com.tr

Çaycuma OSB 1 Nolu Meydan 6. ve 7. Sk. Çaycuma - ZONGULDAK T: +90 (372) 638 55 88 / 99 F: +90 (372) 638 55 99

238440,Russia, Kaliningradskaya obl., Bagrationovskii r-n.,pos. Razdolnoe, Papenburgskaya ul. 2. T: +7 4015 666 358 F: +7 4012 341 242 http://www.gersan-r.ru gersan-r@gersan.com.tr

Box No: 9677 P6-93, SAIF ZONE SHARJAH, U. A. E. T: +971 6 5574060 F: +971 6 5574020

Mertebe sok. 26/2 Beştepe Ankara – TURKEY T: +90 312 222 62 94 F: +90 312 222 62 95

Karahasan Atlı İşmrk. 1203/9 Sokak no:3/B YENİŞEHİR-İZMİR T: +90 232 449 88 08 GSM: +90 530 976 99 77






PROTECTION AUTOMATION & CONTROL

NR ELECTRIC, Global Solution Provider for Electrical Power Industry FACTS & HVDC

RENEWABLE ENERGY GENERATION

PROTECTION, AUTOMATION & CONTROL (PAC) Built upon decades of research, development, and leveraging numerous operational experiences in secondary power systems, NR Electric has developed a unified and integrative Protection, Automation and Control (PAC) solution for power system; from the station level to the grid level, including communication infrastructure. At a network level, the solution includes: Energy Management System (EMS) Distributed Management System (DMS) Auto-Meter Reading System (AMR) Power Stability Control System (PSCS) Wide Area Measurement System (WAMS) Disturbance & Fault Management System (DFMS) Relay Management System

FACTS & HVDC

RENEWABLE ENERGY GENERATION

Innovative FACTS & HVDC are cost effective solutions for the next generation smart grid.

NR Electric values environmentally friendly and renewable energy projects. NR Electric is committed to the protection of the environment. Our integrated renewable energy offerings include major solar/wind farm equipment and systems such as photovoltaic inverters, wind energy converters, SVC/STATCOM, protection, automation, SCADA, and renewable generation management systems.

NR Electric’s FACTS solutions are built upon in-depth acknowledge of existing transmission systems, providing power companies with fast voltage regulation, effective active power control and load flow control to improve the reliability and quality of power supply.

PV Grid-Connection Inverter Battery Energy Storage Solution

For HVDC transmission, NR Electric can provide VSC-HVDC converter valve, DC instrument transformers, control and protection of both VSC-HVDC and LCC-HVDC. NR Electric provides turnkey VSC-HVDC solution including system study, schematic design, product delivery, site commissioning and operation support.

Volt-Var Control VSC-HVDC SuperConTM Transmission Renewable Generation Forecast Renewable Energy Central Control and Management System

CCTV Management System

NR Electric Co., Ltd.

NR Electric Co., Ltd. (Turkey Liaison Office)

69 Suyuan Avenue, Nanjing 211102, China Tel: +86 25 8717 8888 Fax: +86 25 8717 8999 E-mail: NRsales@nrec.com NRservices@nrec.com

BatÄą Sitesi Mahallesi Gersan Sanayi Sitesi 2310. Sok. No:20 Yenimahalle Ankara Tel: +90 (0)312 256 77 11 Fax: +90 (0)312 256 77 71 E-mail: turkey@nrec.com



Risc Mikroişlemci Kontrol

Frekanstan bağımsız True RMS ölçüm (gerçek voltajı görme)

Display ekran (2 ayrı numaratör)

Şebeke ve regülatörü aynı anda görme imkanı

100-200/saniyelik yüksek ayar hızı

Geniş gerilim aralığı

Yüksek verim

RST Voltaj Regülatör ve Transformatör

Çiftehavuzlar Cad. Prestij İş Merkezi No.27/349 Bayrampaşa/İstanbul Telefon 0212 577 1 777 Faks 0212 577 1 799


Kutulu tip yük ayırıcılar Güvenli ve güvenilir

ABB 16A’den 1600A’e kadar sigortalı ve sigortasız yük ayırıcıları, transfer şalterleri, emniyet yük ayırıcıları, DC ve EMC yük ayırıcılardan oluşan tam seri kutulu tip yük ayırıcıları sunar. Plastik, çelik ve alüminyum olmak üzere çeşitli kutu tipleri arasından seçim yapılabilir. ABB kutulu tip yük ayırıcılar şebekeden izole edilmesi gereken yüklerin olduğu uygulamalarda ana ayırıcı olarak kullanılabildiği gibi, endüstri, ticari ve konut uygulamalarında, farklı ortam koşulları için son derece uygundur. www.abb.com/lowvoltage

ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : (0) 216 528 22 00 E-mail : asli.yagli@tr.abb.com


22

24 26 28 30 32 34 36 38 42 44 46 48 50 51 14 Şubat

2015

TMMOB SEÇIM BILDIRGESI ‘YENİ TÜRKİYE’DE MÜHENDİSLİK TASFİYE EDİLİYOR

DOSYA – HANGI PARTIYLE “ENERJINIZ” UYUŞUYOR?

AKKUYU Protestolu temel atma töreni NÜKLEER KARŞITI PLATFORM “Nükleer santral yaptırmayacağız” EMO’DAN Nükleer reklamına suç duyurusu “BIR YILDA 15 ülkenin kurulu gücü kadar yeni güç eklenecek” ICSG İSTANBUL 2015 LİDERLER ZİRVESİ ŞEBEKELERDE HABERLEŞME KONUSUYLA TOPLANDI AKÇANSA’DAN ‘Enerjik Beton’ ASANSÖR İstanbul 2015 BÖLÜM BAŞKANLARI EMO’da buluştu KALDIRMAYI OTOMATİKLEŞTİREN TEKNOLOJİ

56

38. DÜNYA ENERJI Ekonomisi Konferansı

54

ULUSLARARASI ENERJI Hammaddeleri ve Enerji Zirve & Sergisi ISTANBULLIGHT Aydınlatma Sektörünün buluştuğu fuar SERHAT ÖZYAR Yılın Genç Bilim İnsanı Ödülü

44


ÖZEL BÖLÜM:

YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA, TRAFO, ENERJİ KALİTESİ

sayfa

52 53 54

56 62

MERCEDES BENZ Nefesoğulları bayisi açıldı FUKUŞİMA’DAN ÇIKARTILACAK 10 DERS DOSYA: Hangi Partiyle “Enerjiniz” Uyuşuyor? RÖPORTAJ: Yaşanabilir bir dünya için sürdürülebilir enerji projeleri

66

ANKARA MEKTUBU: ÇÖKEN SİSTEM ve ENERJİ FAZLASI

70

ELEKTRIK TARIHINDE YOLCULUK: Kamuran Sırrı Bey ve Edison

72

79 86 90

91

92 145 89

VİKO’DAN, “YEŞİL OFİS” UYGULAMASI

BiLIRKIŞI RAPORLARI: Şartname ve Yönetmeliğe Aykırı Teslim ELEKTRIK GÜNCESI ENERJI DÜNYASINDAN MAKALE: Aydınlatma Devrelerinde Kontaktör Kullanımı MAKALE: Yük çalışması sırasında yapılan altı yaygın hata MAKALE: Enerji Kalitesinde IEC61000-4-30 class A ve EN50160 yeterli mi? TEKNOMARKET






VAEST SİLİKON VE KOMPOZİT UYGULAMALARI

a 550 kV’a kadar Silikon Kompozit; • Askı ve Gergi İzolatörleri • Mesnet İzolatörleri • Cihaz (Oyuk) İzolatörleri a Demiryolu İzolatörleri a Epoksi Reçineden dahili veya harici İzolatör, SF6 Gazlı ayırıcı, kesici tüp gövdeleri a OG Ayırıcı / Vakum Tüplü Yük Ayırıcı

VAEST Silikon ve Kompozit Uygulamaları İmalat ve Tic. A.Ş Tel. +90 312 398 11 86 Fax: +90 312 398 02 13 E-mail: info@vaest.com.tr Web: www.vaest.com.tr


System pro E comfort MISTRAL® Kendi şaheserinizi yaratın

Yeni system pro E comfort MISTRAL® serisi dağıtım kutuları, endüstri, ticari bina veya konutlar gibi tüm farklı elektrik dağıtım sistemlerinde tek bir ürün serisi ile çözüm sunabilme özgürlüğünü ve esnekliğini vermektedir. System pro E comfort MISTRAL ® serisi dağıtım kutuların, IP41 ve IP65 koruma sınıflarında, sıva altı ve sıva üstü montajına uygun ve 72 modüle kadar çıkabilen ürün seçenekleri bulunmaktadır. Bu yenilikçi ürünler çok yönlülük, verimlilik ve güvenlik açısından ABB’den beklediğiniz benzersiz özelliklerin tümünü karşılamaktadır. www.abb.com.tr/lowvoltage

ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : (0) 216 528 22 00 Faks : (0) 216 365 29 44 E-mail : taner.aksoy@tr.abb.com


YAY IN DAN IŞMA KURULU ELEKTROMEKANIK SANAYII Hüseyin ARABUL Barmek Holding Yönetim Kurulu Başkan› Muzaffer AVCI Elimsan fiirketler Grubu Kurucu orta¤› Mustafa NURDO⁄AN Federal Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Bülent DAMAR Pelka Yön. Kur. Başkan› Dr. Arnold HORNFELD Siemens Türkiye eski Başkan› TRAFO VE ŞALT CIHAZLARI Refik Can ERKÖK ABB Elektrik Transformatör Genel Müdür Yrd. Ergin D‹KMEN TEKON Enerji A.Ş. Teoman ÇET‹N TEKON Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Süleyman KASIRGA EAE Kabin Dan›şman› KONDANSATÖRLER Hakk› ONAT TOKAY Elektrik Ltd. Şti. • VISHAY-ESTA Türkiye Temsilcisi Ahmet BAŞARAN KONDAŞ Genel Müdürü ELEKTRIK MAKINALARI Prof. Dr. Kemal SARIO⁄LU ‹TÜ Elek.-Elektronik Fak. Emekli Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. H. Bülent ERTAN ODTÜ Elektrik Müh. Bölümü ELEKTRIK ‹LETIM VE DAĞITIM SISTEMLERI Dr. T. Tunçay ÇAYLI Yusuf H. KAYA EAE Yönetim Kurulu Başkan› A.G. TESISAT, ŞALT CIHAZLARI Cem BAŞ Legrand-‹malat ve Endüstri Md. Salih Öztekin Elektrik Yüksek Mühendisi Cihan Elektrik Sat›ş Müdürü ELEKTRIKLI ULAŞIM Prof. Dr. At›f URAL Kocaeli Üniv. Kurucu Rektörü Rıza Akçan Elektrik Yüksek Mühendisi

GÜÇ ELEKTRONIĞI Prof. Dr. Nejat TUNÇAY Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Hac› BODUR YT Üniversitesi Ö¤r. Üyesi GÜVENLIK U¤ur YERTUT Yestaş Güvenlik Sist. Ltd. Şti. OTOMASYON ENSTRÜMANTASYON Burak CEDETAŞ ABC Cedetaş Otom.Kont.Gn.Md. Levent SÖKMEN Allen-Bradley - Türkiye Ertan SÖYLEMEZ ENELSAN End. Elekt. Gn. Müd. Prof.Dr.Do¤an ‹BRAH‹M Yak›n Do¤u Üniversitesi ÖLÇÜ VE KONT. CIHZ. Ahmet T. UZUNKAYA ENTES Yön. Kurulu Üyesi Ça¤atay KÖKSALO⁄LU DKE Genel Müdürü Ali MANSUR‹ DEMA Yönetim Kurulu Başkanı Halis Erdal GÜREL GEMTA Genel Müdürü O¤uzhan ‹LBAY TERRA Ltd. Şti. Genel Müd. YILDIRIMDAN KORUNMA Çetin TEK‹N Radsan Ltd. Şti. Gn.Müd. Harun SIRMABIYIK Amper A.Ş. Yön. Kur. Bşk. AYDINLATMA Prof. Dr. Mehmet Ş. KÜÇÜKDO⁄U Kültür Üni. Mühendislik ve Mimarl›k Bölümü Başkan› Prof.Dr. Sermin ONAYG‹L ‹TÜ Enerji Enstitüsü ELEKTRIK MÜH. EĞT. Prof. Dr. Ahmet DERV‹ŞO⁄LU İTÜ Emekli Öğretim Üyesi KALITE VE STANDARTLAR Dr. Sait SAMLI SIEMENS- Kalite Yön. Direktörü ANAHTAR TESLIMI SISTEMLER VE FABRIKA ELEKTRIFIKASYONU Ömer OYDAIŞIK SIEMENS - Endüstriyel Hiz. ve Çözümler Bölüm Direktörü MÜHENDIS ÖRGÜTLERI Teoman ALPTÜRK TMMOB ve EMO eski Bşk.

ENERJ‹, ELEKTR‹K, AYDINLATMA, ELEKTRON‹K VE OTOMASYON MÜHEND‹SL‹⁄‹ DERG‹S‹ Yerel Süreli Yay›n Avrupa Bak›r Enstitüsü Türkiye Medya Partneri Say›: 311 - Nisan 2015 Kaynak Yay›n Tan›t›m Reklam San. ve Tic. Ltd. Şti. ad›na Sahibi, Yay›n Yönetmeni Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü Ersin KAYA ersin@kaynakelektrik.com Genel Yay›n Koordinatörü Ekim N. KAYA ekim.kaya@botego.com Haber Sorumlusu Can Cengiz can@kaynakelektrik.com Kapak Kompozisyonu M. Akif D‹LMEN mehmetakifdilmen@hotmail.com Reklam Koordinatörü Ayhan ÜSTÜNER ayhan@kaynakelektrik.com Reklam Müdürü Ziya ALKAN ziya@kaynakelektrik.com Ayda bir ç›kar Sayı fiyat›: 6 TL. Y›ll›k (12 say›) abone bedeli 70 TL. Ö¤renciler için 40 TL. Yönetim Yeri Eski Osmanl› Sk. Ar›kan İş Mrk. No:30 K:2 D:10 34387 Mecidiyeköy-‹ST. Tel: (0 212) 272 59 59 (pbx) Faks: (0 212) 272 33 90 e-mail: nizamettin@elektrikdergisi.com web: http://www.elektrikdergisi.com Ankara Bölge Temsilcisi Ramazan PEKTAŞ JUPİTEK Elk. Elo. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel: 312-433 74 76 Fax: 312-438 74 77 Bask›: G.M. Matbaac›l›k ve Tic. A.Ş. 100 Y›l Mah. MASS‹T 1. Cad. No: 88 Ba¤c›lar/‹ST. Tel: (0212) 629 00 24-25 Faks: (0212) 629 20 13. ‹mzal› yaz›lar›n düşünsel sorumlulu¤u yazarlar›na, reklam içeri¤inin sorumlulu¤u ilgili firmaya aittir. Dergimizdeki haber ve yaz›lardan izinsiz al›nt› yap›lamaz. Son Bask› Tarihi: Nisan 2015


YAYINCIDAN

www.elektrikdergisi.com

Yeni Meclis’te Nükleer karşıtları 1’e 3 yenik.. ERSİN KAYA ersin@kaynakelektrik.com

7

Haziran’da sandık başına gitmek çok önemli. Biz öncelikle dergimizin ilgi alanına giren konularda partiler neler vaat ediyor, bunlar üzerinde duralım diye düşündük. Çünkü enerji ve elektrik denilince ortalıkta pek fazla ses çıktığına tanık olmuyoruz. Önce şunu belirtelim, bu sütun, dört partinin enerji politikalarını değerlendirmek için yeterli bir alan değil. Zaten bizim amacımız da ayrıntılı bir analizden çok bazı noktalara dikkat çekmek şeklinde olacak. (İç sayfalarımızda parti görüşleri ile ilgili daha ayrıntılı bilgiler verilmektedir.) Değerlendirmemize, iktidar partisi, AKP’nin programından başlayalım. AKP, seçim bildirgesindeki vaadinde “vatandaşlara ve üreticilere enerjinin ucuz, kaliteli ve güvenli biçimde sağlanmaya devam edileceğini ifade ediyor. “Devam edilecek” denildiğine göre bu alanda bir değişiklik olmayacak, mevcut durum aynen sürdürülecektir. Başka bir söyleyiş ile elektrik, belirsiz zamanlarda aniden kesilebilecek, nerede ise onlarca saat tüm ülke karanlıkta kalabilecektir. Elektrikle ilgili ödemelere ilişkin olarak iktidarın yeni hiçbir vaadi yoktur. Bunun pratikteki karşılığı ise, kullandığı elektriğin bedelini düzenli olarak ödeyen vatandaşın, yüksek mahkeme kararları hiçe sayılarak, bedel ödemeyen beleşçilerin borçlarını üslenmek zorunda kalmaya devam etmesidir. İktidar partisinin bu vaadi, elektrik kullanıcılarına giydirilen elektrik dışı maliyetlerin süreceği anlamına gelmektedir. Yani, konutlara sözde 26 kuruştan satılan, ama faturada, çeşitli, fon, vergi ve hizmet bedellerinin ve iktidarın çığırtkanı TRT’nin aldığı payın da eklenmesi ile yaklaşık 40 kuruşu bulan bir fiyat kullanıcılardan tahsil edilmeye devam edilecektir. Ayda 250 kilovat saat tüketen orta gelirli bir aile (Türkiye 4 kişilik aile ortalama tüketimi 253 kilovat saat / ay’dır), kullandığı 65 liralık elektriğe, eklenen vergi, fon ve hizmet bedelleri yüzünden 35 lira fazlası ile 100 liralık fatura ödemeye mahkum kalacaktır. İktidar partisinin gerek seçim bildirgesinde, gerekse gazetelere verdiği tam sayfa ilanlarda yaptığı açıklamalarındaki mesajları, esas itibarı ile “yaptıklarımız, yapacaklarımızın göstergesidir” çizgisindedir. Kaynak aramalarına devam edilecek, gelecekteki sonucu belirli olmayan boru hattı proje yatırımları sürdürülecek, Ilısu ve Yusufeli barajlarının yapımlarına devam edilecektir. AKP’nin enerji programındaki yenilikler ise son bakanın başarısız olduklarını itiraf ettiği madencilik alanındaki düzenleme vaatleri olarak öne çıkıyor. Nihayet madenlerde iş sağlığı ve güvenliği konularının programa alındığı görülmekte. AKP iktidarının programında çevre sorunlarına, bu alanlardaki toplumsal muhalefetin taleplerine en küçük bir değinmede bulunulmamaktadır. Buradan anlaşılması gereken şudur; Karadeniz köylüsünün yaşam pınarları olan dereler birkaç megavatlık elektriğe feda edilecek, güzelim vadiler, şelaleler, yemyeşil ürünlerin harmanlandığı tarlalar katledilecek, zeytinlikleri, bağları, verimli toprakları kazıyarak yapılacak termik santrallar doğal ortamı kül ve kükürt dumanı altında bırakacaktır. Ve her türlü yaşamsal riskleri içinde taşıyacak, üstelik bir dizi hukuka aykırılık savı ile malül Akkuyu ve Sinop Nükleer santralları

AKP’nin programında şeref listesinde sunulmaktadır. Ana muhalefet partisi CHP’nin seçim bildirgesinin enerji ile ilgili bölümü ciddi ve kapsamlı bir çalışma yaptıklarını gösteriyor CHP, Enerji Verimliliği, Bağımsızlık ve Kaynak Çeşitliliği, Enerji Potansiyelinin Değerlendirilmesi, Sektörel Planlama, Enerji Yatırımları gibi alt başlıklarda çözümlemeler sunmakta. Ana muhalefet partisi, programının en başına “Çevre ve Topluma Duyarlı Enerji Politikası”nı yerleştirerek toplumsal duyarlılığa verdiği önemi ortaya koymuş. CHP, Programın son bölümünde ise geniş halk yığınlarına çekici vaatlerde bulunuyor (yoksul ailelere ücretsiz doğal gaz, 230 kilovat saate kadar ücretsiz elektrik… gibi )... CHP’nin elektrik üretim, iletim ve dağıtımında TEK’e dönüş öngörüsü de dikkat çekici. CHP’nin en önemli, tavrı ise nükleer santral konusundaki sessizliği. Ana muhalefet partisi, seçim bildirgesinde, adayların karşı söylemlerinden uzak kalmayı tercih etmiş durumda. Öyle ki, “nükleer” sözcüğü, CHP’de sansüre takılmış gibi, hiç anılmıyor. Yani CHP gündeminde nükleer konusu yok. Diğer muhalefet partisi MHP’nin seçim bildirgesi, dergimiz basıma hazırlanırken değişikliğe uğradı. Önceki bildirge geri çekilerek yerine yenisi konuldu. Arkadaşımız bu değişikliği fark etmemiş olsaydı, siz sayfalarımızda, nükleer santralların aşırı taraftarı, özelleştirmeden yana ve uluslararası planda “Türk Dünyası Enerji Konseyi”nin organizatörü olan bir MHP ile karşı karşıya gelecektiniz. Şu an MHP enerji programı ise, diğer partilerden farklı olarak, su yolları projesi, petrol stok ajansı, milli bütünleşik petrol, gaz şirketlerinin oluşturulması gibi başlıklar içeriyor. MHP’nin dar gelirli yurttaşları korumaya yönelik hedefleri arasında, elektriğin ucuzlatılması, 200 kilovat saate kadar bedelsizlik indirimi yapılması uygulamalarından söz ediliyor. Yenilenebilir enerjiye özel destek vaadinde bulunan MHP’de de nükleer enerjiye ilişkin herhangi bir ifadeye yer verilmemiş. Nükleer enerji konusunu bildirgesine almış tek muhalefet partisi ise barajı aşacağına ilişkin henüz kesin tahmin yapılamayan HDP. Bu konuda kesin kararlı olduğunu dile getiren HDP, görüşünü “nükleer enerji yatırımlarını durduracağız” ifadesi ile başlığa çıkarmış. HDP, benzer bir kararlılığı, çevreye zarar verecek her türlü enerji yatırımlarına karşı da göstermektedir. HDP programına göre konut başına 180 kilovat saat bedelsiz elektriğin yanı sıra, ısınma desteği, bedava 10 metreküp su ve ayrıca, küçük çiftçiler için sulama suyu da bedelsiz kullanıma verilecek. Parlamentoya muhtemelen milletvekili sokacak partilerin, nükleer santrallarla ilgili yaklaşımları özetle şöyledir. AKP savunmakta ve taraftar, HDP kesin karşı, CHP ve MHP tavır belirtmiyorlar. Nükleer enerjinin dünya ve Türkiye gündeminde bu ölçüde öne çıktığı bir dönemde tavır belirtilmiyor olmasını “Sükut ikrardan gelir yaklaşımı çerçevesinde” yorumlamak, hayır demeyenleri mahcup evetçi kabul etmek gerçekçi sayılmalıdır. Sonuç; , bir kesin karşı, bir taraftar, iki zımnen destekçi. Bunun anlamı, nükleer karşıtlarının parlamentoda, parti düzeyinde bakıldığında, 1’e 3 yenik olduklarıdır.


HABER

www.elektrikdergisi.com

TMMOB SEÇİM BİLDİRGESİ: ‘YENİ TÜRKİYE’DE MÜHENDİSLİK TASFİYE EDİLİYOR YAKLAŞAN SEÇIMLER DOĞRULTUSUNDA TÜRK MÜHENDIS VE MIMAR ODALARI BIRLIĞI DE BIR SEÇIM BILDIRGESI YAYINLADI. BILDIRGEDE AKP VE ICRAATLARI AĞIR BIR DILLE ELEŞTIRILIRKEN ÜLKENIN DAHA IYI BIR GELECEĞE ULAŞMASI IÇIN ÖNERILERDE BULUNULUYOR.

B

ildiride AKP’nin “Yeni Türkiye”si Ortadoğu’da DinciŞeriatçı-Mezhepçi Akımları Geliştirdi AKP iktidarı, dinciliğin ve mezhepçiliğin yayılması politikasını iç savaşlar pahasına sürdürmüştür. AKP radikal-siyasal İslamcı çizgiyi bölgede aktif bir şekilde destekliyor” ifadeleri yer alırken dış politikada daha barışçıl bir siyaset tavsiye ediliyor. Kalkınma, sanayileşme, tam istihdam ve doğru bir işçi sağlığı ve iş güvenliği gibi konularda da kapsamlı önerilerde bulunan bildirgede en dikkat çekici kısımlardan biri de enerji bölümü. Enerjinin yerli ve yenilenebilir olmasına dikkat çeken bölümde :“Enerjiden yararlanmak çağdaş bir insan hakkıdır. Bu nedenle enerjinin tüm tüketicilere yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve sürdürülebilir bir şekilde sunulması temel bir enerji politikası olmalıdır. Enerji üretiminde ağırlık; yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına verilmelidir. Enerji planlamaları, ulusal ve kamusal çıkarların korunmasını ve toplumsal yararın artırılmasını, yurttaşların ucuz, sürekli ve güvenilir enerjiye kolaylıkla erişebilmesini hedeflemelidir.” ifadeleri yer almakta. Plansız, çevre ve toplumla uyumsuz projelerden vazgeçilmesi gerektiği vurgulanırken, kısa ömürlü barajlar ve rant uğruna Zeugma, Allianoi, Hasankeyf, Munzur ve Fırtına Vadisi‘nde somutlanan bilim dışı uygulamalarla, tarihi kültürel mirasın ve doğal çevrenin tahribine son verilmesi gerektiğinin de altı çiziliyor. AKP`nin “Yeni Türkiye”si Mühendislik, Mimarlık, Şehir Planlama Disiplinlerini, Meslek Örgütlerini ve TMMOB`yi Etkisizleştirmek İstiyor Bildiride AKP`nin serbestleştirme politikaları mühendislik uygulamalarını da kapsadığı; eğitimde de “uzaktan eğitim” ve özellikle “teknoloji fakülteleri” ile mühendislik eğitimini tasfiye edecek yönelimlerin egemen olduğu söyleniyor. Ayrıca Haziran Hareketi’nin önemi de şu şekilde vurgulanmakta: “AKP iktidar gücünü, toplumu kuralsızca şekillendirmek için kullanmıştır. Meslek alanlarımızı ilgilendiren birçok düzenlemeyi, bizleri yok sayarak hayata geçirmiştir. Kendisine biat etmeyen demokratik kitle örgütleri gibi

24 Nisan

2015

TMMOB`ye de, üstelik özel saldırılar düzenlemiştir. Ama yakın zamanda gördüğümüz gibi AKP iktidarı doludizgin giderken önemli bir örgütlenme ve mücadele geleneğinin ürünü olan TMMOB ve halkımız ciddi bir direnç göstermiştir. Bu direnç sayesinde tarihsel bir başarı sağlanmıştır. Hatta yeni bir dönemin başlangıcına imza atılmıştır. Bu çerçevedeki Taksim Gezi Parkı-Haziran Direnişi ülkemize yeni bir yön çizmiştir. Geleneksel gerici, dinsel ideolojik motiflerle toplumsal taban tahkimatı ve militanlaşma çağrıları yapan AKP iktidarının izlediği politika, Taksim Gezi Parkı-Haziran Direnişi ve 6-7 Ekim Kobane olaylarından bu yana gerçekte bir “iç savaşı” dahi göze alan öğeler barındırıyor. Haksızlıklara karşı ülkemiz toplumsal muhalefetinin, bir gelişme gösterdiği ve belirli anlarda yeni kitlelerle buluşma olanaklarına kavuştuğu açıktır. Taksim Gezi Parkı-Haziran Direnişi, bu açıdan ülkemize yeni bir yön çizmiştir. Halkın itirazının sadece “Gezi Parkı” kapsamında değil, yaşamın her alanında var olan adaletsizlik, eşitsizlik, dayatma ve aşağılamalara karşı olduğu görülmüştür.” TMMOB bildirgesinde son olarak gerçek bir laiklik, demokratik hukuk devleti, emek ve insan odaklı bir çalışma yaşamı, parasız eğitim, özerk, bilimsel, demokratik üniversite gibi önemli konularda taleplerini sıralayarak bir sonraki hükümete yapıcı ve yol gösterici tavsiyelerde bulunuyor.


Bir şalt merkezi için gerçekten ne kadar alana ihtiyaç var? Çözümlerimiz şalt merkezleri için gereken alanı yarıya indiriyor.

Siemens’in alandan tasarruf etmenizi sağlayan çözümleri, açık ve bina içi şalt merkezleri için henüz kullanılmamış potansiyelleri değerlendirmeye yardımcı olur. Entegre gaz izoleli açık ve bina içi şalt tesisi çözümlerimiz, hava izoleli benzerlerine göre yarıdan daha az alana ihtiyaç duymaktadır.

Önemli bir maliyet faktörü olan alanın daha az kullanımıyla büyük bir avantaj sağlanmaktadır. Enerji iletim çözümlerimiz, mükemmel emre amadelik, güvenilirlik ve son derece düşük işletme maliyetleri ile kaliteden ödün vermeden size ekonomik çözümler sunar.

www.siemens.com.tr/enerji


HABER

www.elektrikdergisi.com

AKKUYU’DA PROTESTOLU TEMEL ATMA TÖRENI “BU SANTRAL 10 YIL ÖNCE YAPILSAYDI ŞU ANA KADAR 14 MILYAR DOLARLIK DAHA AZ DOĞALGAZ ITHAL ETMIŞ OLACAKTIK.”

2

0 milyar doların üzerinde bir yatırım öngörülen ve inşaatında yaklaşık 8 milyar dolarlık iş hacminin Türk şirketlerince karşılanması beklenen Akkuyu Nükleer Santrali için gerçekleştirilen temel atma törenine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın yanı sıra Rus Devlet Nükleer Şirketi Rosatom Genel Müdürü Sergey Kiriyenko, Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Fuad Akhundov ve diğer üst düzey yetkililer katıldı. Santral inşasıyla ilgili zemin etüdleri ve çevreyle ilgili çalışmalar yapıldığını belirten Yıldız, yapılan yatırımın büyüklüğünü şu sözlerle anlattı: “2 kilometreye 2 kilometrelik bir alanda 22 milyar dolarlık bir yatırım yapılacak. Metrekare başına en büyük yatırım bulunduğumuz bu sahada yapılacak.”

diyoruz. Bugün itibarıyla eğer Akkuyu Nükleer Santrali devrede olsaydı 15 milyon nüfuslu İstanbul’un bütün elektriğini ve Türkiye’nin bütün elektriğinin yüzde 28’ini karşılıyor olacaktı. Bu santral 10 yıl önce yapılsaydı şu ana kadar 14 milyar dolarlık daha az doğalgaz ithal etmiş olacaktır. Yani yerli kaynak mıdır ithal kaynak mıdır? diyenlere bu sözüm... Bizler nükleer güç santrali olduğunda su kaynaklarını devre dışı bırakmayacağız. Yerli kaynaklar çalışacak tabi ki doğalgaz santralleri de rekabet edebildikleri kadar piyasada kalacaklar. Bizden 10 yıl sonra çocuklarımız ‘eğer bugün bu kurulmuş olmasaydı 14 milyar dolar daha fazla para ödeyecektik’ diyecekler.”

“NÜKLEER ENERJISIZ BIR GELIŞMIŞ ÜLKE OLMAZ”

Temel atma töreninin yapıldığı saatlerde Mersin Nükleer Karşıtı Platform, Çevre ve Doğa Derneği ile Greenpeace üyeleri, santralin yapılacağı Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli kasabasında bir araya geldi. Az sayıdaki nükleer karşıtı kasaba merkezinden santral alanının girişine karar “Temel atma boşuna yıkacağız başına”, “Nükleer santral istemiyoruz”, “Nükleer şirket ülkemizi terk et” şeklinde sloganlar atarak yürüdü. Nükleer karşıtları santral kapısına geldiklerinde bir süre yerde yatarak alana araç girişini engelledi, daha sonra yolu açtı.

Türkiye’nin elektrik tüketimi artışında Çin’den sonra dünyada ikinci Avrupa’da ise birinci sırada olduğuna işaret eden Yıldız, şöyle devam etti: “Tabi ki bizler yerli kaynakları, yenilenebilir kaynakları yapacağız. Birini yapmak diğerinden vazgeçmek anlamına gelmiyor, hepsini yapmak zorundayız. Nükleer güç santralleri 8 bin saatin üzerinde çalışıyor. Biz bunlara baz yüklü santraller

26 Nisan

2015

DUYARLI ÇEVRECILER TEPKI GÖSTERDI



HABER

www.elektrikdergisi.com

“NÜKLEER SANTRAL YAPTIRTMAYACAĞIZ” YAPILMASI PLANLANAN NÜKLEER SANTRAL, SINOP’TA NÜKLEER KARŞITI PLATFORM (NKP) TARAFINDAN DÜZENLENEN MITINGLE PROTESTO EDILDI. ON BINLERCE KIŞININ KATILDIĞI MITINGDE, SLOGANLAR VE PANKARTLAR EŞLIĞINDE NÜKLEER SANTRAL ISTENMEDIĞI HAYKIRILDI. NKP’NIN SEKRETARYASINI YÜRÜTEN ELEKTRIK MÜHENDISLERI ODASI, HEM DÜZENLEME HEM DE KATILIM AÇISINDAN MITINGE DESTEK VERDI.

J

aponya ile yapılan anlaşma kapsamında nükleer santral kurulması planlanan Sinop`ta Çernobil Felaketi`nin yıldönümü nedeniyle 25 Nisan günü büyük bir miting düzenlendi. Başta Ankara, İstanbul, İzmir ve Mersin olmak üzere yurt çapında katılımın olduğu miting Uğur Mumcu Meydanı`nda gerçekleştirildi. Sabahın erken saatlerinden itibaren Diyojen Heykeli önünde buluşan katılımcılar, Sakarya Caddesi üzerinden Uğur Mumcu Meydanı`na sloganlar eşliğinde yürüdüler. Miting konuşmalarına başlamadan önce Sinop`ta nükleere karşı gençlik şenliklerine katıldıkları sırada boğularak yaşamını yitiren üniversite öğrencileri Soner ve Ömer Balta, Güneş Korkmaz ile doğa talanlarına karşı mücadele verirken yaşamını yitirenler, Kazım Koyuncu, Metin Lokumcu, gezi eylemlerinde katledilenler anıldı. Sinop Nükleer Karşıtı Platform Koordinatörü Zeki Karataş, “Sinop`a nükleer santral yaptırtmayacağız. Akkuyu ve İnceburun`daki projelerin hayata geçmesine izin vermeyeceğiz. Direneceğiz ve mücadele edeceğiz” dedi. Sinop Belediye Meclisi Üyesi ve Balıkçılar Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Oktay Türkoğlu ise, “Nükleer varsa hamsi mamsi yok. Bizler ailelerimizin geçimini Sinop palamutu ile sağlıyoruz. Balıkçılığımız yok ediliyor. 600 balıkçımız var. 4000 kişi balıkçılıkla geçiniyor. Bu kadar insanı aç bırakmaya kimsenin hakkı yok. Ailelerimizin açlığa mahkum edilmesine izin vermeyeceğiz.” diye konuştu. Gerze Yaykıl köylüleri adına konuşan Beyza Sertkaya da, “Benim köyüme termik santral yapılmak istendiğinde ben 10 yaşımdaydım. Biz direndik ve kazandık. Kendi geleceğimiz ve doğamızı temiz tutmak için nükleer santral istemiyoruz” dedi.

AKP FIRSATÇILIK YAPTI

Elektrik Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Hüseyin Önder, Sinop`ta nükleer santral yapılmasına ilişkin Japonya ile yapılan anlaşmanın TBMM`nin son günlerinde yasalaştırılmasına tepki göstererek, şöyle konuştu: “Japonya tüm termik santrallerini kapatırken biz Japonya`ya gel burada nükleer santral yap diyoruz! Binlerce yıl yok olmayan bu nükleer santralleri ne yapacağız? Bu işin içerisinde çok büyük paralar var. Nükleer santral anlaşmasını onaylanmak üzere Meclis`e getiren AKP Hükümeti fırsatçılık yapmıştır. Ancak o santralın yapılması mümkün olmayacaktır. 31 Mart`taki

28 Nisan

2015

elektrik kesintilerini açıklayamayan Enerji Bakanı bunu böyle bilsin.” KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, vahşi kapitalizmin büyüme ve enerji üretimi adı altında “ölüm” vadettiğini söyledi. Köse, televizyonlarda yayımlanan Akkuyu nükleer santral reklamlarını da şöyle eleştirdi: “Günlerdir televizyon reklamlarında nükleer santral propagandası yapılıyor. Çocuklara 23 Nisan`da nükleer santral iyi bir şeymiş gibi anlatıldı. Çocuklarımızın geleceğini tehlikeye atanlar bunu güzel bir biçimde pazarlıyor. Ancak nükleer santralin ülkemize hiçbir yararı yok. İhtiyacımız da yok. Rant ve para uğruna insan hayatını tehlikeye atıyorlar” dedi. Miting kürsüsüne gelen Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu Üyesi Burhan Uyar da “Türkiye Barolar Birliği ve Barolarımız yaşam savunucularının daima yanında duracaktır” sözleriyle Türkiye Barolar Birliği`nin desteğini duyurdu.


Dünyanın en esnek orta gerilim hücresi? Kesinlikle.

ABB’nin Unigear ZS1 tip 1-24 kV hava izoleli orta gerilim hücreleri, elektrik dağıtım, elektrik üretim, endüstri, altyapı, ulaşım tesisleri için standart uygulamalar haricinde; iki kesicili çift anabara, iki ayırıcı ve tek kesicili çift anabara, iki kesicili çift kat, kompakt (Unigear 550), kompakt - sabit kesici ve ayırıcı (Unigear 500R), dar - motor kontrol merkezi (Unigear MCC ve Unigear ZVC) uygulamaları ile dünyanın en esnek çözümlerini sunar. Tüm uygulamaları uluslararası IEC62271-200 standardı ile test edilmiştir. Maksimum güvenlik, dayanıklılık, süreklilik, yenilikçilik ve çevre duyarlılığı tüm ABB Unigear ürün ailesinde öne çıkmaktadır. Bu yüzden orta gerilim hücresi tariflerken, ABB Unigear ZS1 ilk tercihiniz olacaktır. www.abb.com/mediumvoltage

ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : 0216 528 22 00 Faks : 0216 365 29 46 E-mail : mehmetali.dogan@tr.abb.com


HABER

www.elektrikdergisi.com

EMO’DAN NÜKLEER REKLAMINA SUÇ DUYURUSU ELEKTRIK MÜHENDISLERI ODASI ANKARA ŞUBESİ, MERSIN AKKUYU’DA NÜKLEER SANTRAL ÇALIŞMALARINA YAPILAN TEMEL ATMA TÖRENI ILE BAŞLAYAN AKKUYU NÜKLEER A.Ş. IÇIN ANKARA CUMHURIYET BAŞSAVCILIĞI’NA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU. ADIL YARGILAMAYI ETKILEME, YANILTICI REKLAM, BAYRAK VE TÜKETICININ KORUNMASI ILIŞKIN KANUNLARA AYKIRI DAVRANMA GEREKÇELERIYLE YAPILAN SUÇ DUYURUSU ÖNCESINDE, NÜKLEER KARŞIT PLATFORM (NKP) ANKARA YEREL BILEŞENLERI, ANKARA ADLIYESI ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI GERÇEKLEŞTIRDI.

S

uç duyurusu öncesinde Nükleer Karşıt Platform (NKP) Ankara Yerel Bileşenleri, Ankara Adliyesi önünde buluştu. “Ölümün Reklamı Olmaz!” pankartı açan NKP üyeleri, “Nükleere İnat Yaşasın Hayat!” sloganları attı. EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akgün Yalçın`ın okudu basın açıklamasının şunlara değinildi;

“NÜKLEER MASALLAR YALANLARLA SÜRÜYOR…

AKP Hükümeti hız kesmeden icraatlarına devam ediyor. Bazı çıkar odaklarına ve sermaye gruplarına rant sağlamak için her imkanı değerlendiriyor adeta krizleri fırsata çeviriyor. Öyle ki tüm ülkeyi felç eden elektrik kesintisinin yaşandığı gün, sorunu çözmeye kalkışmak bir yana dursun sorunun kaynağını bile araştırmak zahmetine girmeyenler, yaşanılan krizi fırsata çevirerek hemen o günün gecesinde Nükleer Santral Kurulması ile ilgili yasayı meclisten geçirmiştir. Kendi beceriksizliklerini “Yetersiz Enerji Altyapısı” bahanesiyle gizleyerek halkı Nükleere mecbur olduklarını ikna etmeye çalışmaktadırlar. Oysaki Türkiye`nin mevcut kurulu gücü, potansiyeli, düzgün planlandığı takdirde sadece kayıp kaçakların önüne geçilerek bile yeterli enerjiye ulaşabiliriz. Yeni yatırımlar çevreye ve insanlara zarar vermeyecek Yenilenebilir Enerji Kaynakları kullanılarak yapılmalıdır. ÇED raporu halen yargı aşamasında değerlendirilen, hatta ve hatta sahte imzalı olduğu iddia edilen bir tesis için “Türkiye`nin geleceği güvenli ellerde” demek tam da bu hükümetin yapacağı bir iştir. Biz burada, halka anlatılan nükleer masallara dur demek bu masallara karşı yargı yoluna başvurmak için bir araya geldik. Masallarını halka anlatırken kullandıkları reklamlarla kamuoyunu yanlış yönlendiren Akkuyu Nükleer A.Ş. nükleer santral ve nükleer enerji konusunda toplumun eksik bilgi düzeyini kullanarak haksız menfaat temin ederek nükleer santraller hakkında eksik ve yanıltıcı bilgiler vererek ülkemiz insanlarını yanlış bilgilendirmektedirler.

30 Nisan

2015

REKLAMDA; •

”Bu gurur Türkiye`nin, bu yatırım hepimizin. Güçlü Türkiye`nin yeni enerjisi: Akkuyu Nükleer” ifadeleri gerçeği yansıtmadığı gibi aldatıcı ve toplumun bilgi eksikliğini istismar etmekte, kamuoyunu yanlış bilgilendirmekte ve yönlendirmektedir. • Hedef kitlesindeki çocukların yaş grubunun özellikleri dikkate alınarak, çocuklarda gerçek dışı beklentilere neden olan veya kurgu ile gerçeklik arasındaki farkı ayırt etmeyi zorlaştıran unsurlar içermektedir. • Milli sporcu ve Türk Bayrağı temaları bu halkı aldatma çabasının bir parçası olarak kullanılmaktadır. Milli enerji olduğu iddiasıyla halkın duygularını istismar etmektedir. • Tüketicilerin çevre konusundaki duyarlılığını ya da bu alandaki olası bilgi eksikliğini istismar edecek biçimde yapılmaktadır. İşte bu nedenlerle sözkonusu firma için “Yanıltıcı içerikte reklam verilmesi, Türk Bayrağı Kanunu`na, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun`a ve Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği`ne aykırı davranış, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu.” İşlediği yönündeki suç duyurumuzu savcılığa veriyoruz. İlgili firma ve yetkilileri hakkında tahkikat yapılmak suretiyle cezalandırılması için kamu davası açılmasını, toplum ve ülkeye vereceği zararların telafisinin imkansız olması nedeniyle ivedilikle tedbiren reklam filminin gösteriminin durdurulmasını, belediye panolarında yer alan reklam afişinin yasaklanması ve mevcut afişlerin panolardan kaldırılmasını talep ediyoruz. Akkuya`da anlattıkları masalın temelini atıyorlar. Attığınız o temel geleceğimizin dinamitidir. Nükleer masallara karşı, söylediklerimizin gerçekler olduğunu bir kez daha vurguluyor, yargının kamu yararını, toplumun ve çevrenin sağlığını göz önüne alarak en doğru kararı vereceğini umuyoruz.



HABER

www.elektrikdergisi.com

“BIR YILDA 15 ÜLKENIN KURULU GÜCÜ KADAR YENI GÜÇ EKLENECEK” ELDER AR-GE ÇALIŞTAYI AÇILIŞINDA KONUŞAN ENERJI VE TABII KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ, 2015 YILININ 4 BIN MEGAVATLIK YENI BIR TESISLE BITIRILECEĞINI BELIRTEREK, BIR YIL IÇERISINDE SİSTEME YAKLAŞIK 15 ÜLKENIN KURULU GÜCÜ KADAR YENI KURULU GÜÇ EKLENECEĞINI SÖYLEDI.

E

lektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) tarafından elektrik dağıtım sektöründe işbirliklerini geliştirmek amacıyla Ankara Bilkent Otel’de Ar-Ge çalıştayı düzenlendi. ELDER Ar-Ge Çalıştayı’na Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz başta olmak üzere kamu, özel sektör ve üniversitelerden 500’ün üzerinde katılım sağlandı. ELDER Ar-Ge Çalıştayı açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, büyüyen ve gelişen Türkiye için araştırma ve geliştirme çalışmalarının önemine dikkati çekti. Bu çalışmalara en çok ihtiyaç hissedilen sektörlerden birisinin de enerji olduğunu söyleyen Bakan Yıldız, önceki yıl 7 bin, geçen yıl da 5 bin megavat yeni üretim tesisi kurulduğunu sözlerine ekleyerek, “İçinde bulunduğumuz yılın ilk dört ayında bin megavatı geçmiş, kurulu gücüyle beraber. Özellikle yüzde 95’i yerli kaynaklarıyla beraber olan bir ülkeden bahsediyoruz” diye konuştu. Yıldız, şöyle devam etti: “2015 yılını inşallah 4 bin megavatlık yeni bir tesisle, yeni bir kurulu güçle bitirmiş olacağız. Bir yıl içerisinde yaklaşık 15 ülkenin kurulu gücü kadar, Türkiye’ye yeni kurulu güç ekliyorsunuz. Yönetilmesi gereken bu değişim. Gerek TEİAŞ, gerekse ELDER ve EPDK, her yönüyle bu değişimin önemli bir parçası olacağız. Özellikle tesisler yenilenirken en modern yapıyı kurgulamamız gerekiyor. Nükleer güç santralleriyle alakalı yapılan yatırım hedefleri, en son iki tane büyük santral hedefimiz var. Bu son derece büyük bir atılım noktasıdır. Niçin? Sanayinin ve üniversitenin yeni malzemeler, yeni ürünler üretebileceği bir pazar haline gelmiştir. Yaklaşık 515 bin adetlik bir parçadan bahsediyoruz. İşte üniversite, sanayi ve özel sektör işbirliğine en fazla katkı koyacak yapılardan bir tanesidir.”

ELDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖZDEMİR: “ÖNÜMÜZDEKİ 5 YIL BÜYÜK DEĞİŞİMLERE HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir de elektriğin yokluğuna tahammül edilemeyen bir ürün ve hizmet olduğunu belirttiği konuşmasında, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de elektrik sektöründe yapısal değişiklikler yapıldığını ifade etti. Özdemir, şöyle konuştu: “Bizim sermayemiz bilgi ve insandır. Ar-GE projeleri her ikisini de besler ve güçlendirir. Üretim ve tedarikte

32 Nisan

2015

rekabetçi serbest bir piyasa oluşmaktadır. Dağıtım, verimlilik ve müşteri odaklı olarak düzenleniyor. Dağıtım şebekesinin teknik altyapısı değişiyor. Tüketicinin rolü değişiyor. Daha güçlü ve etkin bir müşteri profili, önümüzdeki dönemde piyasanın en önemli paydaşı olacaktır. Önümüzdeki 5 yıl içinde hepimiz daha büyük değişimlere hazırlıklı olmalıyız. İçinde bulunduğumuz 5 yılda bir önceki döneme göre yatırım bütçeleri 3 kat artmıştır. 2016’dan itibaren başlayacak yeni 5 yıllık dönem için de bugüne göre 3 veya 4 misli bir artışın yaşanacağını düşünmekteyiz. Bu yatırımların önemli bir bölümü akıllı şebeke yatırımları ya da bilinen şebeke unsurlarının bilişim ve iletişim teknolojileriyle donatılmış hali olacaktır.”

EPDK BAŞKANI YILMAZ: “AR-GE KONUSUNDA ÖZEL SEKTÖRE DESTEĞE HAZIRIZ” Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz ise Ar-Ge projelerinin, yeni bir ürün, sistem veya tasarım geliştirme odaklı olabileceği gibi dağıtım şebekesine yönelik en iyi uygulama örnekleri araştırılarak gerçekleştirilmesini sağlamak amaçlı da olabileceğini ifade etti.



HABER

www.elektrikdergisi.com

ICSG İSTANBUL 2015 KONGRE VE FUARI; AKILLI ŞEBEKELERIN ÖNEMINI GÖZLER ÖNÜNE SERDI 3. ULUSLARARASI İSTANBUL AKILLI ŞEBEKELER KONGRE VE FUARI BU YIL 29-30 NISAN TARIHLERINDE, BILIM, SANAYI VE TEKNOLOJI BAKANI FIKRI IŞIK VE ENERJI VE TABII KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ BAŞTA OLMAK ÜZERE, SANAYI, TICARET, ENERJI, TABII KAYNAKLAR, BILGI VE TEKNOLOJI KOMISYONU BAŞKANI İBRAHIM HALIL MAZICIOĞLU, İSTANBUL VALISI VASIP ŞAHIN, ENERJI PIYASASI DÜZENLEME KURUMU BAŞKANI MUSTAFA YILMAZ VE BIRÇOK ÜST DÜZEY BÜROKRATLARIN KATILIMLARIYLA, HHB EXPO FUAR ŞIRKETI TARAFINDAN, İSTANBUL HALIÇ KONGRE MERKEZI’NDE GERÇEKLEŞTIRILDI. lkinin 2013 yılında gerçekleşen “Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler Kongre ve Fuarı ” (ICSG İstanbul 2013), 3. yılında (ICSG İstanbul 2015) ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. 3. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler Kongre ve Fuarı’na; bu yıl kamu kurumları, uluslararası metroloji ve standardizasyon kuruluşları, uluslararası akıllı şebekelerin STK’ları, elektrik, su ve gaz sayacı üretici ve ithalatçı firmaları, elektrik ve doğal gaz dağıtım şirketleri, organize sanayi bölgeleri, belediyeler, uygunluk değerlendirme kuruluşları, otomasyon firmaları, muayene, deney ve kalibrasyon kuruluşları, Ar-Ge firmaları, enerji üretim/iletim/dağıtım firmaları, GSM operatörleri, akıllı bina firmaları ve yazılım firmaları ile ilgili yurt içi ve yurt dışı sektör temsilcilerinden oluşan binlerce uzman ve akademisyenle birlikte 50’nin üzerinde ülkeden 5000 sektör temsilcisi katıldı.

İ

AKILLI ŞEBEKELERE GEÇIŞ, TÜRKIYE GENELINDE ELEKTRIK KESINTISI ILE ÖNEM KAZANDI

31 Mart 2015 tarihinde Türkiye’de yaşanan genel elektrik kesintisi şebeke işletmeciliğinde bilişim teknolojilerinin kullanımının zorunluluk oldugunu

34 Nisan

2015

gosterdi. Ülkemizde akıllı şebekelerin, elektrik şebekeleri ile bağlantılarını, gündeme getirmek ve farkındalık yaratmak üzere “Akıllı Şebekeler ve Türkiye Elektrik Şebekesinin Mevcut Durumu ve Geleceği” konularını içeren oturumlar, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, EPDK, TEDAŞ, TEİAŞ, EÜAŞ, TETAŞ ve ELDER başta olmak üzere özel sektör, kamu, kurum ve kuruluşların üst yetkililerinin verdikleri bilgiler ışığında “3. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler Kongre ve Fuarı”nda gündeme geldi. Beyaz Saray’a danışmanlık yapan John McDonald, Akıllı Şebekeler Avrupa Komisyonu Proje Lideri Gianluca Fulli, IEEE PES Türkiye Baskanı Prof. Dr. Ömer USTA, ICSG İstanbul 2015’de “Keynote Speaker” olarak yer aldı. ICSG İstanbul 2015 boyunca ikili iş görüşmeleri ve ticari anlaşmalar yanında dünyada ve Türkiye’deki enerji sektörünün önemli konu başlıkları İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde ele alınmış olup oturumlarda hükümet düzeyindeki heyetlerden, uluslararası şirketlerin üst düzey yöneticileri yer alarak gündemdeki önemli konuları değerlendirdiler. Altı salonda gerçekleşen bu oturumlarda, katılımcılar, enerji sektörünün önemli konu başlıklarında güncel bilgi edinme ve sunumlara ulaşma imkânı buldu.


Ö Z G E N

Üretim

E L E K T R Ý K

V E

T Ý C A R E T

Ta a h h ü t

A . Þ .

Müþavirlik

Bus-Bar Sistemleri • Ana Daðýtým Panolarý • Çekmeceli Panolar • MCC Panolar • Aydýnlatma ve Priz Panolarý Mimik Kumanda Panolarý • Metal Clad Hücreler • Metal Köþkler • Mobil Köþkler Fiberoptik Altyapýlar Havaalanlarý • Raylý Sistemler • Otoyol ve Tüneller • Pompa Ýstasyonlarý • Hidroelektrik Santraller Trafo Merkezleri • Silo Tesisleri • Endüstriyel Tesisler

1. Organize Sanayi Bölgesi Göktürk Caddesi No:8 06935 Sincan - Ankara 0(312) 267 10 25 0(312) 267 10 28 info@ozgen.com

w w w . oz g e n . co m


HABER

www.elektrikdergisi.com

LİDERLER ZİRVESİ ŞEBEKELERDE HABERLEŞME KONUSUYLA TOPLANDI ENERJİSA DAĞITIM ŞİRKETLERİ GENEL MÜDÜRÜ KIVANÇ ZAİMLER : “TÜRKİYE’NİN AKILLI ŞEBEKELER YOL HARİTASI VE HABERLEŞME ALTYAPISININ ŞEBEKEYE ENTEGRASYONU TAMAMLANDIKTAN SONRA SEKTÖRÜMÜZ ÇOK DAHA İLERİYE GİDECEK”

A

kıllı şebeke, akılcı kalkınma sloganıyla düzenlenen 3. İstanbul Akıllı Şebekeler Kongre ve Fuarı kapsamında düzenlenen Liderler Zirvesi etkinliğinde elektrik dağıtım sektörünün akıllı şebekeler yol haritasının belirlenmesi ve haberleşme altyapısının oluşturulması konuları ele alındı. Kamu ve özel sektörün ilgili tüm paydaşlarının üst düzey temsilcilerinin katıldığı etkinlikte önümüzdeki dönem için kısa ve uzun vadede iş planlarının yapılması kararlaştırıldı. Enerjisa dağıtım şirketleri olan Başkent EDAŞ, AYEDAŞ, Toroslar EDAŞ sponsorluğunda gerçekleşen etkinliğe, elektrik dağıtım sektörü adına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, EPDK, TOBB Üniversitesi, telekomünikasyon sektörü adına BTK ile birlikte Rekabet Kurumu, ELDER ve özel telekomünikasyon şirketleri gibi tüm paydaşların üst düzey temsilcileri katılım sağladı. Zirvenin açılışında konuşma yapan Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Kıvanç Zaimler, Türkiye elektrik dağıtım sektörünün akıllı şebekeler konusunda temel gereksinimler olan SCADA, Uzaktan

Sayaç Okuma Sistemi, Coğrafi Bilgi Sistemleri gibi uygulamaları büyük ölçüde tamamladığını belirtti. Bundan sonraki dönemde atılması gereken adımlara da değinen Zaimler “Türkiye’nin akıllı şebekeler yol haritası ve haberleşme altyapısının şebekeye entegrasyonu tamamlandıktan sonra sektörümüz çok daha ileriye gidecek.” dedi.

VESTEL LED AYDINLATMA VERIMLILIKTE REKORTMEN YOL ARMATÜRLERINI İSTANBULLIGHT’TA SERGİLEDİ

T

ürkiye LED aydınlatma pazarının lideri olan Vestel, bu sene dokuzuncusu düzenlenen İstanbulLight fuarında LED aydınlatma ürünlerini görücüye çıkardı. Vestel, Cree marka LED çipler kullanılarak üretilen 145 lm/W verimliliğe sahip rekortmen yol aydınlatma ürün High Efficiency Ephesus Yol Armatürlerini 10 binin üzerindeki ulusal ve uluslararası ziyaretçinin beğenisine sundu. Vestel LED Aydınlatma ürünleriyle, 16-19 Nisan tarihleri arasında İstanbul Expo Center’da düzenlenen Ortadoğu, Balkanlar ve Doğu Avrupa aydınlatma sektörünün buluşma noktası İstanbulLight Aydınlatma Fuarı’na katıldı. Aydınlatma sektöründeki güçlü vizyonu ile dünyaya açılmayı hedefleyen Vestel LED Aydınlatma, Manisa’daki üretim üssü Vestel City’de tasarladığı ve ürettiği 40’ı aşkın ürün grubunu 150 m²’lik standında sergiledi.

36 Nisan

2015

Türkiye’deki LED dönüşümünde etkin bir role sahip olduklarını belirten Vestel LED Aydınlatma Satış Pazarlama Müdürü Tunç Göz şunları ifade etti: “İstanbulLight’a 40’ı aşkın sayıda ürün grubuyla katıldık. Yeni piyasaya çıkardığımız High Efficiency Ephesus serisi ürünlerimiz bu fuarda ön planda yer aldı. Bu armatürler 145lm/W etkinlik düzeyiyle piyasadaki eşdeğer LED aydınlatma ürünlerine göre yüzde 30 daha fazla enerji tasarrufu sağlayarak rekortmenliği elinde bulunduruyor.” Cree marka LED çiplerle üretilen ve 145 lm/W verimliliğe sahip yeni yol High Efficiency Ephesus Yol Armatürleri, projelerde dikkat çekmeye başlarken; Cree Türkiye ve Ortadoğu Satış Müdürü Mehmet Gebeş ise konu ile görüşlerini şu şekilde paylaştı: “Cree olarak yeni ürünümüz XP-L ‘in LED aydınlatma dönüşüm sürecinde büyük bir adım olduğunu düşünüyoruz.”



HABER

www.elektrikdergisi.com

AKÇANSA’DAN ELEKTRIK ÜRETEN ‘ENERJIK BETON’ AKÇANSA, SEKTÖRÜN ÖNEMLI BULUŞMA PLATFORMLARINDAN BIRI OLAN ULUSLARARASI YAPI FUARI’NDA BU YIL DA YERINI ALDI. BETONIK FIKIRLER PROJE YARIŞMASI’NDA BIRINCI OLAN SMARTCEM ADLI PROJE ZIYARETÇILERIN BÜYÜK ILGISINI TOPLADI. ‘ENERJIK BETON’ OLARAK DA ADLANDIRILAN PROJE, ATILAN HER ADIMDA ELEKTRIK ÜRETIYOR. BASINCIN ELEKTRIK ENERJISINE DÖNÜŞTÜRÜLMESIYLE YÜZDE 100 ENERJI TASARRUFU SAĞLANIYOR. AKÇANSA STANDINDA AYRICA, BETONSA ÖZEL ÜRÜNLER KATALOĞU MOBIL UYGULAMASI ILE SABANCI ŞIRKETLERININ ORTAK PROJESI OLAN KRATOSBETON DA ZIYARETÇILERE TANITILDI.

A

kçansa, bu yıl Uluslararası Yapı Fuarı’nda da çok konuşulan bir tanıtıma imza attı. Şirket, geçtiğimiz yıl Betonik Fikirler Proje Yarışması’nda birinci olan Smartcem isimli projeyi, sektör profesyonellerinin bilgisine sundu. Betonu enerji üretim sürecine entegre eden Smartcem projesi, piezoelektrik materyalinin basınçla birleşmesi halinde elektrik enerjisi açığa çıkarmasına odaklanıyor. Böylece gün boyu atılan adımlar, elektrik enerjisine dönüştürülerek aydınlatmada kullanılabiliyor. Aynı sistem, beton banklara oturulduğunda da devreye girebiliyor; açığa çıkan enerji sayesinde malzeme ısınıyor. Bu sayede beton sıcak bir malzeme özelliği kazanıyor.

ÖZEL ÜRÜNLERE AKILLI UYGULAMA

Dijitalleşme alanında çalışmalarını sürdüren Akçansa, iş ortaklarına ve müşterilerine daha hızlı yanıt verebilmek adına hayata geçirdiği Betonsa Özel Ürünler Mobil Kataloğu’nu da fuarda tanıttı. Ürün seçim aracı ile özel ürünlere ve özel çözümlere her an ulaşılabilir olmayı

38 Nisan

2015

amaçlayan uygulama, ürünlerle ilgili bilgi ve kullanım alanlarını hızlıca öğrenme fırsatı sunuyor. Öte yandan Akçansa, çevreci, sürdürülebilir, dayanıklı ve güçlü yapılar için ürettiği yeni nesil fiber donatılı beton ürünü KraTosbeton’u, ilk kez Uluslararası Yapı Fuarı’nda sektör profesyonelleriyle buluşturdu.. Hacıkamiloğlu:“Müşterilerimizi iyi dinliyor, beklentilerini karşılayacak ürünler geliştiriyoruz” Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, son yıllarda ağırlık verdikleri müşteri ve pazar odaklı yaklaşım sayesinde müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını dinlediklerini, böylece ihtiyaca cevap verecek nitelikte ürün ve hizmetler geliştirdiklerini vurguladı. Bu yaklaşımın Akçansa’nın Ar-Ge ve inovasyon gücünü de artırdığını kaydeden Hacıkamiloğlu, “Bugün artık müşterilerimizin ve pazarın ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiğimiz bir ürün portföyüne sahibiz” dedi. Hacıkamiloğlu, Akçansa’nın yenilikçi ve çevreci ürünleriyle enerji verimliliği ve iklimsel koruma anlamında da üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini vurguladı.


Sistemleriniz İçin Gelişmiş Çözümler Zamandan Tasarruf - Basitleştirilmiş sistem yapılandırması, sürükle bırak ara yüz, geliştirilmiş komutlar ve gömülü HMI ile zaman kazanın. Süreçleri Güvenli Hale getirin - Kullanıcı erişimi ve veri aktarımı için, kolay uygulanabilen güvenlik önlemleri alın.

Hataları Azaltın- İşletme genelinde tutarlı konfigürasyonlar oluşturun, düzenleyin ve cihazlarınızı yönetin. Güvenilir Çözümler- Yüksek önem düzeyindeki uygulamalarınızı ağdaki cihazlar ve SEL-3354 Bilgisayar platformu ile bütünleştirin.

SEL Computer hakkında daha fazla bilgi edinmek için: www.selinc.com

Tel: +90 (216) 366 60 45 Web: www.koztek.com

Faks: +90 (216) 367 30 45 e-posta : info@koztek.com


HABER

www.elektrikdergisi.com

ASANSÖR İSTANBUL 2015, REKORLARLA KAPANDI! DAHA HIZLI, DAHA AKILLI VE DAHA GÜVENLI ASANSÖRLER IÇIN TÜM ÇÖZÜMLERIN BIR ARADA SERGILENDIĞI FUARA, 88 ÜLKEDEN 28.278 PROFESYONEL ZİYARETÇİ KATILDI.

İ

FO Fuarcılık tarafından düzenlenen ve dünyanın en büyük üç asansör fuarından birisi olan Uluslararası Asansör İstanbul, 26-29 Mart tarihlerinde TÜYAP Beylikdüzü’nde gerçekleştirildi. 2013 yılındaki fuardan, yaklaşık iki kat daha büyük bir alanda, toplamda 50 bin metrekarelik 4 salonda düzenlenen Asansör İstanbul 2015’e, rekor sayıda katılım ve ziyaret gerçekleşti. Organizasyonu, dört gün boyunca 88 farklı ülkeden 28.278 profesyonel takip etti. Bir ihtisas fuarı olmasına karşın ziyaretçi yoğunluğu nihai tüketici fuarlarını aratmayan Asansör İstanbul’da, katılımcıların yüzde 68’i, 2017 yılındaki fuar için şimdiden yerlerini onayladı. İki yılda bir düzenlenen ve bu sene 14.’sü organize edilen fuarda; konutlardan alışveriş merkezlerine, sağlık kuruluşlarından ofis binalarına kadar hayatın hemen her anında var olan asansörlere ilişkin daha hızlı, daha güvenli ve daha akıllı çözümler sergilendi. Asansör İstanbul 2015’te sunulan yenilikler arasında özellikle asansör kazalarının önüne geçmeye yönelik güvenlik ve konfor tabanlı sistemler, teknoloji ile estetiği buluşturan kabin tasarımları, asansör içi görsel iletişim uygulamaları ve yeni nesil etkileşimli paneller dikkat çekti.

28 FARKLI ÜLKEDEN 434 FIRMA

Asansör İstanbul 2015 bu yıl, başta ulusal düzeyde katılım gerçekleştiren Almanya, Çin ve İtalya olmak üzere, aralarında A.B.D., İspanya, Fransa, İngiltere, Yunanistan, Hindistan, Lübnan, Malta ve Bosna Hersek’in de bulunduğu toplam 28 farklı ülkeden 434 firmaya ev sahipliği yaptı. İki yıl önceki buluşmaya göre ziyaretçi rekoru da kırılan fuara, Türkiye’nin 77 ilinden ziyaret geldi. 6.082’si yurt dışından olmak üzere 88 ülkeden 28.278 profesyonelin gezdiği Asansör İstanbul 2015’e en çok ziyaretçi yollayan ülkeler sırasıyla Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Yunanistan, Mısır, Irak, Hindistan, Rusya, İtalya ve Lübnan oldu.

40 Nisan

2015

SEKTÖRÜN ANA GÜNDEMLERI, ASANSÖR İSTANBUL 2015’TE KONUŞULDU Uluslararası Asansör İstanbul fuarı, bir taraftan yeni ürün ve teknolojileri sergilerken, eş zamanlı düzenlenen konferanslarla da sektörün nabzını tuttu. Fuar kapsamında düzenlenen oturumlarda ELA İstatistik Komitesi Başkanı Ebru Gemici “Asansör ve Yürüyen Merdiven İstatistikleri” hakkında bilgi verirken, Paulo Tattoli “Standartlar ve Risk Analizleri” ile ilgili paylaşımlarda bulundu. Esfandiar Gharibaan ve ELA Komponent Komitesi Başkanı Wolfgang Adldinger ise gerçekleştirdikleri sunumlarda “Yeni EN 81-20&50 Standardı”nı anlattı. Asansör İstanbul 2015’in konferansları bu yıl çok özel bir konuğu ağırladı. T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji eski Bakanı Nihat Ergün ve Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, fuarın “Yönetenler Ne Diyor?” konulu panelinde konuşmacı olarak yer aldılar. Ergün, aralarında asansörcülerin de olduğu imalat sektörüne, “Bakanlık-Sektör ilişkileri, markalaşmanın önemi ve fırsatları değerlendirme” konularında tecrübelerini aktardı.





HABER

www.elektrikdergisi.com

BÖLÜM BAŞKANLARI EMO’DA BULUŞTU ELEKTRIK MÜHENDISLERI ODASI’NIN (EMO) MESLEK ALANLARI KAPSAMINA GIREN ELEKTRIK, ELEKTRONIK, KONTROL, BIYOMEDIKAL MÜHENDISLIĞI BÖLÜMLERININ BAŞKANLARIYLA YAPILAN VE EMO- ÜNIVERSITE ÇALIŞMALARININ KOORDINASYONUN SAĞLANMASINI HEDEFLEYEN TOPLANTI GERÇEKLEŞTIRILDI.

E

lektrik-Elektronik-Kontrol-Biyomedikal Mühendisliği Bölüm Başkanları Konseyi Başkanı Prof. Dr. Belgin Türkay tarafından açılan toplantıda, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil`de kısa bir açılış konuşması yaptı. Toplantıya ev sahipliği yapmaktan duyduğu mutluğu ifade eden Yeşil, toplantının önemine dikkat çekti. Ardından konuşan EMO Meslek İçi Sürekli Eğitim Merkezi (MİSEM) Komisyonu Başkanı Orhan Örücü ise EMO bünyesinde yürütülen eğitim çalışmalarına ilişkin bilgiler aktardı. Örücü, Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği

(MÜDEK) bünyesinde yürütülen çalışmalara ilişkin de katılımcılara bilgi verdi. EMO Müdürü Emre Metin ise EMO çalışmalarına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Toplantıda EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akgün Yalçın, Ankara`da gerçekleştirilecek olan İlk Bildiriler Konferansı`na, EMO İstanbul Şubesi`nden Saadet Nuruilah Güleç ise Elektrik Elektronik Mühendisliği Kongresi`ne (EEMKON 2015) ilişkin katılımcıları bilgilendirdi. Toplantıda hazırlanan “Elektrik-Elektronik-KontrolBiyomedikal Mühendisliği Bölüm Başkanları Konseyi Çalışma Yönergesi” değerlendirilerek, kabul edildi. “Elektrik-Elektronik-Kontrol Mühendisliği Eğitim Raporu” hazırlanması ele alındı. Mühendislik eğitiminde temel bilimler ve staj konularının da değerlendirildiği toplantıda, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığını ziyaret edilerek, sorunların iletilmesi benimsendi. Toplantıda ayrıca “Dikey ve Yatak Geçişler” ile “Teknoloji Fakülteleri ve Ders İçerikleri”ne ilişkin iki farklı komisyon kurulmasına karar verildi.

DEKORASYONDA ANTIK DOKUNUŞLAR

M

akel tarafından yaşamındaki tüm ayrıntıların özel olmasını hedefleyen, farklı olmaya ve estetiğe daha fazla önem veren kişiler, hedefleyerek tasarlanan “Cellia”, ışığa, enerjiye, veriye ulaşmak için hayatınızın önemli bir parçası olmayı amaçlıyor. Makel “Cellia” ailesine yeni katılan Antik Bakır ve Antik Pirinç renk seçenekleri ile ürün yelpazesini genişletti. Dekorasyonda antik dokunuşları sevenler için ideal bir yenilik olarak tüketicilerin beğenisine sunuldu.

44 Nisan

2015


Elektriksel CAD çizimi için özelleştirilmiş AutoCAD ile hızlanın

Tanıtım videoları için www.sayisalgrafik.com.tr/smg/autocadelectrical

3B CAD Bağlantısı

Hızlı Elektriksel CAD

Hepsi Bir Arada Çözüm

Pi Mobility izniyle

Neden AutoCAD yerine AutoCAD Electrical?

Autodesk Inventor Professional ile birlikte çalışma ve 3B E/CAD

Ürün tasarımı süreci için baştan sona çözüm

1. Kapsamlı sembol kütüphaneleri 2. Otomatik kablo numaralandırma ve bileşen etiketleme 3. Otomatik proje raporları 4. Gerçek zamanlı hata kontrolü 5. Gerçek zamanlı bobin ve kontak çapraz referanslandırma 6. Akıllı panel düzen çizimleri yaratma 7. Özel elektrik çizim özellikleri 8. Otomatik olarak hesap tablolarından PLC I/O çizimleri yaratabilme 9. Müşteriler ve tedarikçiler ile çizimleri paylaşma ve değişiklikleri izleyebilme 10. Mevcut çizimlerin yeniden kullanılabilmesi

1. Elektriksel CAD ile Mekanik CAD bağlantısı 2. AutoCAD Electrical ve Autodesk Inventor Professional arasında veri ilişkiselliği 3. Inventor'un 3B arayüzünde tasarıma devam edebilme 4. Çift taraflı senkronizasyon 5. Alt yüklenici ya da iş veren olarak projeye dahil olma 6. Inventor ile işlevsel 3B Kablo ve Hat Tasarımı 7. Kablo listesinin dışarıdan alınması 8. 3B konnektör kütüphanesi 9. Otomatik malzeme listesi (BOM)

1. Tekil lisanslama yerine, Autodesk Product Design Suite ile birlikte alınabilir 2. Elektriksel CAD ile tüm ürün tasarım sürecini birleştirme 3. Uygun maliyetli yatırım avantajı 4. Tüm tasarım ekibinin yerel veri ile çalışması ve sorunsuz veri paylaşımı 5. Tasarımın her anında elektriksel CAD ile ürün tasarım uyumunu denetleme 6. Ürün tasarımında vurgulanması gereken elektromekanik alt yapının en iyi şekilde ifade edilmesi 7. Pazarlama dökümanlarının, tasarım bitmeden hazırlanabilmesi

SAYISAL GRAFİK

TM

Autodesk Yetkili Satıcılarının size ulaşması için; www.sayisalgrafik.com.tr/satis

Autodesk is a registered trademark of Autodesk, Inc., and/or its subsidiaries and/or affiliates in the USA and/or other countries. Autodesk reserves the right to alter product and services offerings, and specifications and pricing at any time without notice, and is not responsible for typographical or graphical errors that may appear in this document. © 2015 Autodesk, Inc. All rights reserved. SAYISAL GRAFİK, SAYISAL GRAFİK San. ve Tic. A.Ş.’nin tescilli markasıdır.


HABER

www.elektrikdergisi.com

KALDIRMAYI OTOMATİKLEŞTİREN TEKNOLOJİ

M

itsubishi Electric Corporation’un fabrika otomasyon teknolojileri MELFA-3D Vision ve Sensor-less Servo, R&D Magazine tarafından verilen R&D 100 Ödülleri’ne layık görüldü. Las Vegas, Nevada’da yapılan törenle ödül alan MELFA-3D Vision, kompleks şekilli parçalardan oluşan geniş bir sınıf için kaldırma (bin-picking) çözümleri sunuyor. Geleneksel fabrikaların çoğunda, çeşitli parçalar otomatik montaj sistemlerine manuel olarak gönderiliyor. Bu gibi tekrar gerektiren görevler, işçiler için ağır iş yükü ve stres kaynağına dönüşebiliyor. Bu nedenle parça besleme hatları, kutu kaldırma görevlerini otomatikleştirmeye uygun hale getiriliyor. Ancak besleme hatlarının her bir parça için özel tasarımlı olması gerekiyor ve bunlar genellikle geniş yer kaplıyor. Vizyon sensörleri kullanılan çeşitli robotik sistemler geliştirilmiş olmakla birlikte, bu sistemler genellikle yalnızca konvansiyonel sistemlerde basit şekilli parçalar için kullanılabiliyor. Bu teknik sınırlamalara yanıt olarak Mitsubishi Electric’in geliştirdiği MELFA-3D Vision teknolojisi, üretim hatlarında genel parçaların otomatik kaldırılmasını kolaylaştırmayı hedeflemekte.

YÜKSEK DAYANIM VE ETKİN PERFORMANS

Ödül alan bir diğer ürün Sensor-less Servo sistemi ise herhangi bir kodlayıcıya encoder’a gerek kalmadan hız ve pozisyonun kesin olarak kontrol edilmesi için

SIEMENS YENI NESIL ŞALT VE ENSTALASYON CIHAZLARI SEMINERLERI DEVAM EDIYOR

46 Nisan

2015

özelleştirilmiş bir servo sürücü ünitesinden ve motordan oluşuyor. Sensor-less Servo sistemi daha küçük motor, daha yüksek dayanım ve daha yüksek etkinlik dahil olmak üzere konvansiyonel modellere kıyasla bir çok avantaj sağlıyor. Konvansiyonel servo drive (tahrik) ürünleri, örneğin genel amaçlı invertörler ve servo sürücüler, üretim makinelerinde performans ve etkinliğin arttırılmasına katkıda bulunuyor. Ancak bu üretim makinelerinin çeşitliliğinin ve gereksinimlerinin arttığı günümüzde, Sensor-less Servo teknolojisinin daha kapsamlı bir sürüş ürünleri serisinde kullanılabilmesi bekleniyor.

S

iemens tarafından piyasaya sunulan yeni SIRIUS ve SENTRON ürünlerinin tanıtımı için on üç şehirde gerçekleşecek bir Roadshow seminer programı düzenleniyor. İlk fazı Mart ve Nisan ayları içinde tamamlanan etkinlik Ankara, Konya, Samsun, Trabzon, Bursa ve Eskişehir olmak üzere 6 şehirde düzenlendi. İlginin yoğun olduğu seminerlerin ilk fazında yeni nesil SIRIUS Şalt Cihazları (SIRIUS Innovation ürünleri), Güvenlik Ürün ve Çözümleri, SENTRON 3VA Kompakt Tip Güç Şalteri, 3KD Yük Kesici ve 5SL6 Otomatik Sigortalar ve 5SV Kaçak Akım Röleleri gelen katılımcılarla paylaşıldı. Etkinlik kapsamında bir araya gelinen yaklaşık bin müşteriye yeni SIRIUS ve SENTRON ürünleri tanıtılırken müşterilerin teknik soruları da Siemens yetkilileri tarafından yanıtlandı. Seminerlerin ikinci fazı ise Mayıs ayında Adana, Gaziantep, Kayseri, Malatya, İzmir, Denizli ve Antalya ile devam edecek.



HABER

www.elektrikdergisi.com

38. DÜNYA ENERJI EKONOMISI KONFERANSI 25-27 MAYISTA ANTALYA’DA YAPILIYOR

B

u yıl EED tarafından Antalya’da gerçekleştirilecek dev organizasyonda Türkiye’nin enerji köprüsü olması, kaya gazı ve petrolün ekonomik açıdan tüm boyutları ele alınırken, öncesinde ABD’den gelecek deneyimli uzmanlar özel eğitim seminerleri düzenleyecek. Konferansta ülkelerin karbon salınımlarını azaltacak politika ve stratejiler, ekonomik potansiyel içeren teknolojik seçenekler ve iklim değişikliğine yönelik küresel hedefler de masaya yatırılacak. Yılsonunda Paris’te imzalanması beklenen küresel iklim anlaşmasına yönelik müzakere sürecine destek sağlayacak ekonomik değerlendirmelerin de ortaya konulacağı konferans bitiminde, Türkiye gündeminde yer alan elektrik sorununu gidermeye yönelik başlatılan çalışma kapsamında IAEE’nin ilk yaz okulu da hayata geçirilecek.

TÜRKIYE’NIN EN ENERJIK 3 GENCI...

Uluslararası Enerji Ekonomisi Derneği’nin (IAEE) bu yıl

Antalya’da düzenlenecek konferansını ücretsiz izleme olanağı elde edecek üç genç belli oldu. Antalya’da gerçekleştirilecek “38. Dünya Enerji Ekonomisi Konferansı” kapsamında Twitter üzerinden #enerjimvarken hashtagi ile başlatılan yarışmaya öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Yarışmada, paylaşımı en çok reel retweet alan Tuğba Özçakar, Abdullah Kartal ve Mehmet Hulusi Kara konferansa ücretsiz katılmaya hak kazandılar. IAEE Seçilmiş Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, yarışmayı kazanan ‘en enerjik’ öğrencileri tebrik etti. Öğrencilerin dünyanın enerji otoritelerinden en güncel bilgileri doğrudan öğrenebilme şansı yakaladıklarına işaret eden Prof. Dr. Kumbaroğlu, organizasyonun dünyanın dört bir yanından gelen yabancı öğrencilerle Türk öğrencileri de özel olarak buluşturup kaynaştıran sosyal bir etkinlik olacağını söyledi.

SEPAŞ ENERJI, IPHONE 6 VE IPAD KAZANDIRIYOR

S

epaş Enerji, Türkiye’deki tüm ticarethane müşterilerine özel yeni bir kampanya başlattı. Kampanya ile Sepaş Enerji müşterisi olan ticarethaneler, fatura tutarlarına göre herhangi bir çekiliş ya da kuraya katılmadan iPhone 6, iPad Air 2 ve iPad Mini’den bir ya da birkaçının sahibi olabilecek. Müşterileri için avantajlı fiyatlarla elektrik satışı yapmanın yanı sıra, çeşitli kampanyalar da hayata geçiren Sepaş Enerji’nin başlattığı “iPhone 6 ve iPad Kampanyası”ndan, aylık ortalama fatura tutarı 400 TL üzeri olan tüm ticarethane müşterileri faydalanabiliyor. Kampanya dahilinde, 400 TL ve üzeri elektrik faturası ödeyenler 1 adet iPad Mini, 750 TL ve üzeri ödeyenler iPad Air 2, 1.500 TL ve üzeri fatura sahipleri iPhone 6 ve iPad Mini, 3.000 TL ve üzeri ödeme yapanlar ise 2 adet iPhone 6 ve 1 adet iPad Air 2’yi kazanabilecek. Kampanya hakkında açıklama yapan Sepaş Enerji Genel Müdür Vekili Mustafa Ensari, “Müşterilerimiz için belli dönemlerde çeşitli kampanyalar devreye alıyoruz. Kampanya kültürü elektrik sektöründe henüz gelişmiş değil; ancak bu faaliyetlerin çoğalacağını öngörüyoruz ve bu konuda da öncülük ediyoruz” dedi. Kampanya 20 Nisan – 20 Temmuz tarihleri arasında sürecek.

48 Nisan

2015


Image Kurztitel ...ve Verimli. Kompakt www.multi-contact.com

Multilam Technology The MULTILAM principle

Yeni nesil Multilam. Yeni Multilam ML-I ile verimli ve ekonomik kontak çözüm uygulamaları artık çok daha kolay. Yeni ürünümüz enerji teknolojisi, statik ve dinamik uygulamalar, düşük ve yüksek sayıdaki bağlantı çevrimleri, dairesel ve düz kontaklar gibi çok çeşitli uygulamalarda kullanılabilmektedir. ■

Özelliklerinin optimize sinerjisi sayesinde kompakt, verimli bağlantılar

Büyük kontak çaplarında bile basit, uygun maliyetli montaj

MULTILAM kontak teknolojisi, yüksek kontak kalitesi, güvenilirlik ve sağlamlılık sağlamaktadır.

Bizi uluslararası organizasyonlarda ziyaret ediniz: www.multi-contact.com > News > Exhibitions


HABER

www.elektrikdergisi.com

DÜNYA’DA İLK KEZ DÜZENLENECEK ENERJİ ZİRVESİ TÜRKİYE’DE DÜNYA’DA ILK DEFA ENERJI HAMMADDELERI VE ENERJI KONUSUNDA TÜRKIYE’DE BAŞLATILACAK ULUSLARARASI ENERJI HAMMADDELERI VE ENERJI ZIRVE & SERGISI (INERMA) 1-3 EKIM 2015’TE İSTANBUL HILTON BOSPHORUS CONVENTION CENTER’DA GERÇEKLEŞECEK.

A

kademi ve iş dünyasını aynı çatı altında toplayan INERMA Enerji Bakanlığı himayesinde düzenlenecek. Konusunda Dünya’da ilk defa düzenlenecek olan enerji zirvesi INERMA 1-3 Ekim tarihleri arasında Türkiye’de gerçekleşecek. Akademisyenleri ve iş dünyasının önemli isimlerini bir araya getirecek olan platform Enerji Bakanlığı himayesinde Türkiye’nin en önemli kamu kuruluşlarının katılımı ile gerçekleşecek. Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu(TKİ), Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK), Maden Tetkik ve Arama (MTA), Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN), Türkiye Elektrik Üretim A.Ş. (TEİAŞ.), Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Devlet Su İşleri (DSİ), Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ), Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ) , Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. (TÜPRAŞ)’nin katılımı ile gerçekleşecek zirvede önemli enerji sorunlarına değinilecek. Enerji konusunun akademik dünya tarafından da ele alınması adına İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile yapılan işbirliği çerçevesinde, akademik kurul

50 Nisan

2015

oluşturularak üniversiteler, kamu kurumları ve özel sektörden seçici kurul tarafından belirlenen bildiriler zirve süresince tüm katılımcılara sunulacak. İş dünyasıyla akademik çevreleri bir araya getirmesi anlamında büyük önem taşıyan INERMA, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı (YMGV) ve Clarion Events Türkiye ortaklığında düzenlenecek. 3 gün sürecek zirvenin yanı sıra eş zamanlı endüstriden firmaların katılımlarıyla sergi de düzenlenecek. Ayrıca, bakanlık uzmanları ile yerli ve yabancı otoritelerin katılacağı açık oturumlar da organize edilecek. Petrol fiyatlarındaki düşüşün enerji stratejilerini nasıl etkileyeceği ve devamlılığı konusu uzmanlar tarafından tartışılacak. Gerek Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı’nın bugüne kadar kamu ile gerçekleştirdiği etkinlikler, gerek İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Dünya’da ve Türkiye’deki önemli bilimsel çalışmaları, gerekse Clarion Events’in dünya çapında enerji zirvelerine yaptığı ev sahipliği; dünyada ilk defa yapılacak olan bu etkinliğin başarısını arttıracak.



HABER

www.elektrikdergisi.com

AYDINLATMA SEKTÖRÜ İSTANBULLIGHT FUARI’NDA BULUŞTU

1

6-19 Nisan arasında gerçekleşen İstanbulLight 9. Uluslararası Aydınlatma Teknolojileri Fuarı ve Kongresi Aydınlatma Gereçleri İmalatçıları Derneği (AGİD) ve Aydınlatma Türk Milli Komitesi (ATMK) işbirliği ile aydınlatma sektörünü bir araya getirdi. Profesyonel Aydınlatma ve Tesisatları, Dekoratif Aydınlatma, Led Aydınlatma, Bina Otomasyonu, Dış alan, Mağaza aydınlatması, Aydınlatma Malzemeleri gibi sektörün en önemli alanlarının yer aldığı İstanbulLight Aydınlatma Teknolojileri Fuarı, sektördeki yenilikleri ve son teknolojileri takip etmek, yeni strateji ve fikirler edinmek, pazar araştırması yapmak ve uluslararası bağlantılar kurmak isteyen tüm ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. Mimarlar, elektrik mühendisleri, iç mimarlar, aydınlatma tasarımcıları, tesis teknik müdürleri, aydınlatma ürünleri dağıtımcıları, perakende, zincir mağaza işletmecileri ve yetkilileri, akademisyenler, yerel yönetim yetkilileri gibi geniş ziyaretçi profili de yer aldı.

TÜRK AYDINLATMA SANAYISI 2 MILYAR DOLARIN ÜZERINDE

Sektörün en önemli buluşma noktası olmaya devam eden İstanbulLight kapsamında Aydınlatma Türk Milli Komitesi’nin 10. Ulusal Aydınlatma Kongresi ve Dünyadan ünlü tasarımcıların geldiği “Designers with Light Forum” etkinliği gerçekleşti. Aydınlatma Gereçleri İmalatçıları Derneği (AGİD) Yönetim Kurulu Başkanı Fahir Gök, Türk aydınlatma sanayisinin hem pazar büyüklüğü hem de rekabet gücü açısından önemli mesafeler kat ettiğini belirterek, “Türk aydınlatma sanayisi bugün itibarıyla 2 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaştı” dedi. Gök, “Fuara başladığımızda sadece birkaç yüz milyon dolar olan pazar, bugün itibarıyla 2 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaştı. 85 üyemizle hem ulusal hem de uluslararası boyutlarda sektörün en önemli çatı kurumu ve aktörü haline geldik” ifadelerini kullandı.

52 Nisan

2015

2MKABLO’DAN ÜNIVERSITE & SANAYI İŞBIRLIĞINE DESTEK

2

MKABLO, Elektrik Port iş birliği ile Gaziantep Üniversitesi Bilart Öğrenci Kulübü, Fırat Üniversitesi Febitek Öğrenci Kulübü ve Kocaeli Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübü Power & Energy Society’nin düzenlediği Sektör Günleri ile Üniversite & Sanayi iş birliğini destekledi. Her üç üniversitenin de Mühendislik Fakülteleri’nde gerçekleştirilen Sektör ve Kariyer Günleri’ne katılan 2MKABLO, öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte İş Geliştirme Mühendisi Sercan Çakaroğlu ‘Satış Mühendisliği’nin Şifreleri’ hakkında bilgi verirken, kariyer oturumun da Pazarlama Sorumlusu Emrah Yeğin’in de katılımıyla öğrencilerin merak ettikleri soruları yanıtladılar. İş Geliştirme Mühendisi Sercan ÇAKAROĞLU, 2MKABLO hakkında kısaca bilgi verip, kablo türlerinden ve kullanım alanlarını aktardıktan sonra konuşmasının geri kalanında; sektörde bizi neler bekliyor, satış mühendisi nasıl olunur, satışın inceliklerini anlatan sunumunu gerçekleştirdi. “Üretilen bir ürünü satamazsanız, o ürünün üretilme sürecini devam ettiremezsiniz.” diyerek satışın sürdürülebilirlikte büyük bir öneminin olduğunu belirterek sunumunu tamamladı.


HABER

www.elektrikdergisi.com

SERHAT ÖZYAR YILIN GENÇ BILIM İNSANI ÖDÜLÜ “SERHAT ÖZYAR YILIN GENÇ BILIM İNSANI ÖDÜLÜ”NÜN 13’ÜNCÜSÜ 24 NISAN TARIHINDE YAPILAN TÖRENLE SAHIPLERINE ULAŞTIRILDI.

S

osyal bilimlerde “Mimarlık Düşüncesinin Retorik İnşası: Usûl-i Mimâri-i Osmânî” başlıklı doktora teziyle Dr. Serap Durmuş ve fen bilimlerinde “Karbon Nanotüp Temelli Elektrik ve Kimyasal Sensörlerin Klinik ve Çevre Uygulamaları” başlıklı teziyle Dr. Ayşegül Kutluay Baytak ödül aldırlar. Ayrıca Dr. Özlem Altıntaş Yıldırım, Dr. Ayşe Gönüllü Atakan ve Dr. Mehmet Yıldırım da “Serhat Özyar Onur Ödülü”ne değer görüldü. 24 Nisan 2002 tarihinde hayatını kaybeden Dr. Serhat Özyar`ın anısına 2003 yılından beri her yıl Elektrik Mühendisleri Odası ve ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği`nin de yer aldığı kurumlar tarafından düzenlenmekte olan Serhat Özyar Yılın Genç Bilim İnsanı Ödül Töreni`nin bu yıl 13`üncüsü gerçekleşti. Bilimi ülke yaşamında etkin bir güç haline getirmeye katkıda bulunmak için düzenlenmekte olan ödül, alan kısıtlaması olmaksızın doktorasını Türkiye`de bir üniversitede tamamlamış, bu çalışmasıyla ülkemizin bilim gündemindeki temel sorunlardan birinin çözümüne yönelik sonuçlar elde etmiş ve daha önce bu ödüle aday olmamış genç araştırmacılara veriliyor. 2015 Yılı Ödülü için 19 başvuru yapıldı. 2015 başvurular, Prof. Dr. Ali Nihat Bozcuk, Prof. Dr. Işık Bökesoy, Prof. Dr. Nesrin Çobanoğlu, Doç. Dr. Melek Diker-Yücel, Prof. Dr. Nevzat Güneri Gençer, Prof. Dr.

Ali Gökmen, Prof. Dr. İnci Gökmen, Doç. Dr. Çağatay Keskinok, Prof. Dr. Semih Koray, Aydın Özyar, Nilüfer Özyar-Koca, Prof. Dr. Namık Kemal Pak ve Prof. Dr. Mehmet Tomak, Haşim Aydıncak’dan oluşan Seçici Kurul tarafından değerlendirildi. Seçici Kurul, ödül başvurusu yapan her tez için uzmanlık alanına uygun en az üç hakemin görüşlerine başvurarak, ödül kazananları belirledi. Serhat Özyar Yılın Genç Bilim İnsanı Ödülü Seçici Kurulu, “Serhat Özyar Yılın Genç Bilim İnsanı Ödülü”nün 2015 yılında, sosyal bilimler alanında “Mimarlık Düşüncesinin Retorik İnşası: Usûl-i Mimâri-i Osmânî” başlıklı doktora teziyle Dr. Serap Durmuş`a ve fen bilimleri alanında “Karbon Nanotüp Temelli Elektrik ve Kimyasal Sensörlerin Klinik ve Çevre Uygulamaları” başlıklı teziyle Dr. Ayşegül Kutluay Baytak`a verilmesini kararlaştırdı. Ayrıca; “Su Bazlı Yöntemlerle Çinko Oksit Nano Parçacıkların Sentezi ve Metal Katkısının Nano Parçacıkların Yapısal/Fonksiyonel Özelliklerine Etkisi” başlıklı teziyle Dr. Özlem Altıntaş Yıldırım, “Kırsal Dönüşümün Kadınların Ataerkil Deneyimleri Üzerine Etkileri: Avanos” başlıklı teziyle Dr. Ayşe Gönüllü Atakan ve “Yüksek Sıcaklık Yapısal Uygulamaları için Demir-Alüminyum Metallerarası Bileşiklerinin Tasarımı ve Geliştirilmesi” başlıklı teziyle Dr. Mehmet Yıldırım “Serhat Özyar Onur Ödülü”ne değer görüldüler.

NÜKLEER KARŞITI PLATFORM YENI MÜCADELE DÖNEMINE HAZIRLANIYOR…

S

Nükleer Karşıtı Platform (NKP) yaptığı yeni basın açıklamasıyla özellikle nükleer santraller konusunda kamuoyunu aydınlatmayı hedefliyor. Açıklamada NKP olarak uzun yıllardır Türkiye’nin nükleer enerji santralları kurulmasına karşı mücadele yürütüldüğü ve bu mücadelede yeni dönemin başladığı bildirilmekte. Bildiri Sinop`ta nükleer santral kurulmasını içeren Japonya ile imzalanan uluslararası anlaşma bir gecede TBMM Genel Kurulu`nda AKP milletvekillerinin oyları ile kabul edilirken, Akkuyu`da ise genel seçimler öncesinde yan tesislerinde birinde “temel atma mizanseni” düzenlenerek, bir “oldu bitti vakası” yaratılmak

istendiğini belirtirken, AKP Hükümeti`nin Türkiye`yi içine sürüklendiği nükleer maceraya ortak olarak Çernobil ve Fukuşima felaketlerine neden olan Japonya ve Rusya`yı seçmesinin endişeleri arttırdığı öne sürüldü. Son olarak Akkuyu`da ÇED Raporu`na ilişkin yürüyen hukuki süreç tamamlanmamakla birlikte, ÇED Raporu`nun sahte imzalar ile hazırlandığına ilişkin ciddi iddialar bulunduğu belirtilirken, Hukuki süreç bitmeden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız`ın da katılımıyla düzenlenen temel atma töreni ile Rus şirkete “kazanılmış hak” yaratılarak, “seçim sonrası verilecek iptal kararı engellenmek mi istenmiştir?” sorusu soruldu.

53 Nisan

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

VİKO,“YEŞİL OFİS” UYGULAMASINA GEÇTİ DOĞAL KAYNAKLARIMIZ HIZLA TÜKENIYOR, INSANLIĞIN DOĞA ÜZERINDEKI BASKISI ARTARKEN, IKLIM DEĞIŞIKLIĞI HER GEÇEN GÜN DAHA DA CIDDI BIR TEHDIT HALINE GELIYOR.

D

oğal kaynakların bilinçli kullanımı ve enerji verimliliği ise sürdürülebilir kalkınmanın öncelikleri arasında yer alıyor. Tüm bu alanlarda, sürdürülebilir ve aydınlık bir gelecek için sorumluluk alma adına VİKO da, Türkiye’nin Yeşil Ofis kriterlerini taşıyan sayılı kuruluşları arasındaki yerini aldı. VİKO, WWF-Türkiye tarafından verilen Yeşil Ofis diplomasını almaya hak kazanarak sektöründe yine bir ilki gerçekleştirdi. VİKO, bu program kapsamında sağladığı elektrik ve su tasarrufu, atık yönetimi ve çalışma ofislerinde hayata geçirdiği kaynakların etkin kullanımına yönelik diğer iyileştirme uygulamaları bu unvanın sahibi oldu.

“HEM GELECEK KUŞAKLARA HEM DE DOĞAYA KARŞI SORUMLUYUZ…”

WWF-Türkiye tarafından Yeşil Ofis kriterlerine uygun bulunan VİKO, diplomasını WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak ile VİKO CEO’su Nusret Kayhan Apaydın’ın ve çalışanların katılımıyla gerçekleştirilen törende aldı. Törende konuşan WWF Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak “WWF-Türkiye’nin Yeşil Ofis Programı, şirket çalışanlarının katkısıyla ofisteki mevcut kaynak kullanımını tespit ederek, ofisler için uygulanabilir kaynak yönetimi oluşturmayı ve bu çerçevede çevreye verdikleri zararı azaltmayı hedefliyor. Programa katılan şirketler, bir taraftan doğal kaynaklar üzerinde yarattıkları baskıyı azaltırken diğer taraftan ofis giderlerinde oluşan azalma sebebi ile tasarruf yapmış oluyor. VİKO’yu da Yeşil Ofis Programı’mızın bir parçası olduğu için kutluyoruz ve çabaları için kendilerine teşekkür ediyoruz.” dedi. VİKO CEO’su Nusret Kayhan Apaydın, dünyanın

54 Nisan

2015

en önemli doğa kuruluşlarından biri tarafından bu anlamlı diplomaya layık görülmenin verdiği mutluluğa değindiği konuşmasında, ayrıca şunları söyledi; “VİKO’da sürdürülebilirliği kurumsal bir değer olarak tanımladığımız için üründe, üretimde, tesis yönetiminde ve sosyal sorumluluk projelerinde doğal kaynaklarımızın korunmasını ve enerji verimliliğini ana kriter olarak ele alıp faaliyetlerimizi bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz. Geldiğimiz noktada insanlığın doğa üzerindeki baskısı artarken, küresel iklim değişikliği ve doğal kaynaklarımızın giderek azalması, hepimizin bu alanlarda sorumluluk almasını gerektiriyor. Biz de VİKO olarak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için gerçekleştirdiğimiz projeler ile yaşama değer katmaya gayret gösteriyoruz. Günlük yaşamımızın büyük bir çoğunluğunu iş ortamlarında geçirdiğimiz düşünüldüğünde, ofislerimizdeki faaliyetlerimizin tanımlanmış tasarruf kriterleri ile gerçekleşmesi ve ekolojik ayak izini azaltma girişimleri çok daha önem kazanıyor. Bu noktadan hareketle, geçtiğimiz yıl WWF-Türkiye iş birliğinde uygulamaya başladığımız Yeşil Ofis Programı kapsamında, elektrik ve su tüketiminin azaltılmasından kağıt ve kartuş tasarrufuna kadar birçok alanda, ofislerimizde ölçülebilir iyileştirmeler gerçekleştirdik. Çalışanlarımızın bu programı gönülden bir sorumluluk duygusu ile sahiplenmeleri bizleri ayrıca mutlu etti, onlara teşekkürlerimizi sunuyorum. Bundan sonraki hedefimiz, çalışanlarımızın kazanmış olduğu bu alışkanlıkları sürdürülebilir kılmak suretiyle, bir yaşam biçimi olarak içselleştirmelerini sağlamak olacak. Unutmamalıyız ki hem gelecek kuşaklara hem de doğaya karşı hepimiz sorumluyuz.” dedi.


HABER

www.elektrikdergisi.com

AKSARAY ENERJI, SOLAREX FUARI’NDA YERINI ALDI

A

ksaray Enerji, ürün ve hizmetlerini tanıtmak üzere, İstanbul Fuar Merkezi’ nde, 09-11 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Solarex İstanbul Güneş Enerjisi & Teknolojileri Fuarı’na da katıldı. Fuarda bünyesinde Aksaray Enerji, Dünyada ve Türkiye’ de artan enerji talebine karşın güvenilir, kaliteli, sürdürülebilir insana ve doğaya zarar vermeyen çözümlerini ziyaretçilerle paylaştı. Aksaray Enerji, Profesyonel Mühendis, tekniker ve teknisyen kadrosuyla, uzmanlığı alanındaki her türlü mühendislik, proje ve taahhüt çalışmalarının anahtar teslim hizmetini verebilmektedir. Bunun yanında, Elektrik-Elektronik, enerji sektörüne ilişkin her türlü arıza, bakım, onarım hizmeti verebilmekte

ve günümüzün enerji tasarrufu konusunda önemli bir ürün portföyü olan Güneş Enerji Sistemleri(GES) konusunda da aynı hizmetleri sağlayabilmekte.

BAYBURTLU ENERJI’DEN 4 MW’LIK GES

B

ayburtlu Enerji, Bayburt`ta 4 MW kurulu gücünde bir Güneş Enerjisi Santrali kuracak. Bayburtlu Enerji Üretim A.Ş. tarafından Bayburt İli, Merkez İlçesi, Şingah Mahallesi, Güzlük Deresi Mevkiinde her biri 1 MW olmak üzere 4 adet Güneş Enerjisi Santrali kurulması planlanıyor. Belediye’ye ait olan 54,35 ha lık; 230 Ada 107 Parsel taşınmazda 7,96 ha lık (1,99 ha x 4) alanda gerçekleştirilecek olan proje kapsamında her biri 1000 kW (1MWe ) olmak üzere 4 adet elektrik üretim tesisi kurulacak. Santralden yılda yaklaşık 6.400 MWh’lik elektrik enerjisi üretilmesi planlanıyor. Projeden üretilecek elektrik, saha içerisinden geçen iletim hattına bağlanacak olup bu iletim hattının uygun

bulunmaması dutumunda 700 m uzaklıkta bulunan enerji iletim hattına saplanma yöntemi ile başlanarak sisteme aktarılacak. Projenin inşatı aşamasında toplam 5 personel, işletme aşamasında ise 6 personel istihdam edilecek. İnşaat ve arazi hazılık aşaması 6 ay sürecek olup tek vardiya ve ayda 25 gün ve günde 10 saat çalışılması planlanıyor. Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü`nün internet sitesinde konu ile ilgili yapılan açıklamada, projeye ilişkin Bakanlığa sunulan dosyanın incelenip değerlendirildiği ve Bayburt Valiliği tarafından projeye “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı verildiği duyuruldu.

MERCEDES BENZ NEFESOĞULLARI BAYISI AÇILDI

S

arıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç: “Bayi açılışları önemli birer yatırımdır” Sunuculuğunu Tuğba Özay’ın yaptığı açılışta, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, bölgedeki yatırımlara vurgu yapan bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında Nefesoğulları şirketinin kurucusu Dursun Nefesoğulları’nın başarısına da dikkati çeken Genç, Maslak bölgesi açısından büyük bir yatırım olduğunu ve Mercedes Benz gibi önemli bir markanın, bölgelerinde tüketicilere bu denli önemli bir bayi kanalıyla ulaşacak olmalarından dolayı mutlu olduklarını belirtti. Dursun Nefesoğulları: “Bayiler otomotiv sektörünün bel kemiğidir” Dursun Nefesoğulları Nefesoğulları şirketinin kurucusu Dursun Nefesoğulları ise mücadele dolu iş yaşamında Mercedes Benz gibi değerli bir markanın bayisi olma konumuna gelmelerinden kaynaklı duydukları memnuniyeti dile getirdi. Giderek gelişen otomotiv sektörüne de vurgu yapan Nefesoğulları, sektörün bel kemiğinin bayiler olduğuna dikkati çekerek, müşteri memnuniyetinin bayiler kanalıyla sağlanmasındaki rollerine vurgu yaptı.

55 Nisan

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

FUKUŞİMA’DAN ÇIKARTILACAK

10 DERS

JAPONYA’DA YAŞANAN NÜKLEER SANTRAL KAZASININ ARDINDAN, “FUKUŞIMA KITAPÇIK YAYIN KOMITESI’NCE (FUKUŞIMA BOOKLET PUBLICATION COMMITTEE) YURTTAŞLARI BILGILENDIRMEK ADINA YAYIMLANAN, “10 LESSONS FROM FUKUSHIMA” (FUKUŞIMA’DAN ÇIKARTILACAK 10 DERS) BAŞLIKLI KITAPÇIK, ELEKTRIK MÜHENDISLERI ODASI (EMO) TARAFINDAN TÜRKÇE’YE ÇEVRILDI. KITAPÇIK OKUYUCUYA HEM BASILI HEM DE E-KITAP ŞEKLINDE ÜCRETSIZ OLARAK SUNULUYOR.

1

1 Mart 2011`de yaşanan Büyük Doğu Japonya Depremi sonrasında oluşan Tsunami ile Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi (TEPCO) tarafından işletilen Fukuşima Daiichi (Numara Bir) Nükleer Santralı`nda meydana gelen nükleer santral felaketinin tüm yönleriyle anlatıldığı kitapçık, yurttaşlara nükleer santrallar ve nükleer kazalarla nasıl baş edilebileceği konusunda yol haritası olma özelliğini taşıyor. EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil kitabın sunuş bölümünde; EMO`nun elektrik enerjisi üretimi konusunda halkın yararını gözeten araştırmalar yapmayı, böylece toplum bilincinin yüksek seviyede tutulmasını amaçladığını vurguluyor. Enerjide kaynak planlaması ve kamu hizmeti kriterleri yerine, yüksek kâr isteyen çıkar gruplarının tercihlerinin hayata geçirildiğini ifade eden Yeşil, nükleer santrallar konusunda görüşlerini şöyle aktarıyor:

56 Nisan

2015

“Nükleer enerji tercihi de hükümetin halkın görüş ve önerilerini almadan verdiği kararlar ve bu alanda faaliyet gösteren uluslararası çıkar çevrelerinin çabalarıyla ülkemiz gündemine sokulmuştur. Her gündeme getirilişinde ‘yoksa karanlıkta kalırız`, ‘ucuzdur`, ‘güvenlidir`, ‘artan enerji ihtiyacı nedeniyle mecburuz`, ‘dünya nükleer kullanıyor` vb. argümanlar kullanılmıştır. Nükleer elektrik enerjisi uygulamalarının ‘İnsanlığın enerji gereksinimi tamamıyla çözecek`, ‘sayaçsız elektrik dönemi başlıyor` şeklindeki sloganlarla desteklendiği büyülü ve ışıltılı dönemlerinin ardından yaşanan kazalar, atık sorunları nedenleriyle kuşkular oluşmaya ve bunun sonucunda da nükleer enerji tartışılmaya ve itirazlar yükselmeye başlamıştır. EMO kurulduğu tarihlerden itibaren nükleer enerji konusundaki tartışmalara taraf olmuş ve bu konuda detaylı görüşler açıklamıştır.


Söylediklerinin tümünde halk ve toplum yararına bir bakış açısı olduğu gözlenmektedir. EMO nükleer santral yapımının toplumsal yarar açısından gerekli olmadığını savunmaktadır.” dedi. Fukuşima Kitapçığı Yayın Komitesi Başkanı Masaaki Ohashi, giriş bölümünde kitapçığın 11 Mart 2011`de Fukuşima Daiichi (Numara Bir) Nükleer Santralı`nda meydana gelen büyük çaplı nükleer felaketin yol açtığı hasarın yükünü sırtlanmayı sürdüren Japonlar`dan, dünyadaki tüm insanlara bir mesaj niteliği taşıdığına kaydediyor. Kitapçığın hedef kitlesini, özellikle nükleer tesis inşaatlarının planlandığı ya da işletildiği ülkelerde yaşayanlar olduğunu belirten Ohashi, kitapçığın bu bölgelerde yaşayanlar ile çalışan sivil toplum kuruluşları ve belediye yöneticileri tarafından dağıtılmasını umduklarını kaydediyor. Nükleer santralların gelişmekte olan ülkelerde inşa edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Ohashi, “Düşünmesi bile korkutucu ancak kaçınılmaz olan bir sonraki nükleer santral kazası ve nükleer felaket yeni yapılmış nükleer santrallara sahip, bir bölgede gerçekleşerek etrafındaki bölgeleri ve komşu ülkeleri de bir karmaşanın içine sürükleyebilir” dedi. Fukuşima`da Çernobil ve Three Mile Adası deneyimlerinden de yeterince yararlanılamadığına dikkat çeken Ohashi, kitapçığı ‘ne yapmalıyız` sorusuna cevap olması umuduyla hazırladıklarını vurguladı. Kitapçığın ilk bölümünde, “Nükleer Enerji Nedir, Radyoaktivite Nedir?” konuları ele alınıyor. Japonya Ulusal Dieti Fukuşima Nükleer Kazası Bağımsız Araştırma Komisyonu (NAIIC) Eski Üyesi Hisako Sakiyama tarafından hazırlanan bu bölümde okuyucuya, elektrik üretim teknikleri, nükleer üretimi ve atam bombalarına ilişkin temel bilgiler veriliyor. Bu bölümde radyasyon ve sağlığa zararları konusunda temel bilgilere de yer veriliyor.

PROPAGANDAYA KANMAYIN

Kitabın ikinci bölümünün başlığını ise, “Fukuşima`da Olanlar ve Öğrenilen 10 Ders” oluşturuluyor. Bu bölümde; “Nükleer Enerji Güvenlidir” Propagandasına Kanmayın başlığı altında alt başlıklarda konu detaylandırılarak, fotoğraflarla da destekleniyor. İlk ders “Güvenlik Mitine Kanmayın” başlığı altında okuyucuya sunuluyor. Bu bölümde nükleer santralların inşaatlarının “yerel ekonominin faydasına” ve “kaza olma ihtimali yok” güvencesi verilerek teşvik edildiğine dikkat çekilerek, “Güvenlik mitinin ticaretini yapanlar, kaza olunca, küstahça bunun ‘öngörülemez` olduğunu savunarak, sorumluluktan kaçınıyorlar” deniliyor. Bölge halkına bağımsız uzmanlarla işbirliği yaparak, hükümet ve şirketlerin planlarını araştırmaları tavsiye edilirken, şirketler ile belediyelerin arasında yolsuzlukları önlemek için yerel bilgilere de erişilmesi konusunda uyarıda bulunuluyor.

Kitapçıkta, ikinci ders”Acil Durumda, Temel Öneri Kaçmaktır” başlığını altında yer veriliyor. Bu başlık altında nükleer santralda acil bir durum meydana geldiğinde, tahliye emirleri olup olmamasına bakmaksızın ilk anda kaçılması gerektiği önerisinde bulunuluyor. Kirliğin 30 kilometrelik yarıçapında bir alan ötesine bile yayılabileceği uyarısında bulunuluyor. “Bilgiye Erişim ve Kayıtları Bırakmak Hayatidir” başlığı altında sunulan üçüncü derste ise, şirketlerin ve hükümetlerin sağlıklı bilgi sağlamama ihtimaline dikkat çekiliyor. Kitapçıkta bölge sakinlerine kaza öncesinde acil durumlarda bilgiye nasıl ulaşacaklarını öğrenmeleri tavsiye edilirken, tahliye sırasında kullanacakları maske gibi malzemeleri temin etmeleri isteniyor.

“SAĞLIK TARAMASI TALEP EDILMELI” Dördüncü ders ise “Felaketten Etkilenenlerin Kapsamlı Bir Sağlık Taramasına ve Bilgi İfşasına Hakkı Vardır” başlığı ile okuyucuya sunuluyor. Çernobil`in tersine Fukuşima`da kapsamlı bir sağlık taraması yapılamadığına dikkat çekilen kitapçıkta, bağımsız kuruluşlarca kapsamlı sağlık taraması yapılması konusunda bölge halkının ısrarcı olması isteniyor. Beşinci ders “Besin Güvenliğini Sağlamak ve Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık Endüstrilerini Korumak için, Vatandaşlar Ölçümlere Katılmalıdır. Bilgi İfşası Yine Hayatidir” başlığını taşıyor. Bu bölümde çiftçilere ve tüketicilere yönelik tavsiyeler yer alıyor. Altıncı derste ise “Tamamıyla Arınma Mümkün Değildir” başlığı ile radyasyondan temizlenmek için yapılması gerekenler anlatılarak, bütünüyle arınmanın sağlanamadığına dikkat çekiliyor.

TAŞERON SISTEMI TEHDIT YARATIYOR

Yedinci ders “Nükleer Santral Çalışanlarına Düzgün Sağlık Yönetimi Sağlanmalıdır” başlığı altında veriliyor. Bu bölümde santralda hem normal üretim döneminde hem de kaza sonrası dönemde çok katmanlı taşeronluk sisteminin uygulandığı belirtilerek, güvencesiz çalıştırılan, günlük ücret ödenen işçilerin sağlık sigortalarının bile olmadığı anlatılıyor. Bu bölümde geçici işçilere hayatları boyunca ücretsiz tıbbi yardım sağlanması isteniyor. “Yaşam Tarzı ve Toplumların Yeniden Kurulmasının Önemi Görmezden Gelinemez” başlığı altında sekizinci derse yer verilirken. Dokuzuncu derse ise “Kazadan Etkilenenlerin Hakları ve İyileşmesi için Kanunlar, Onların Katılımı ile Yapılmalıdır” başlığı altında okuyucuya sunuluyor. Son derse ise “Tazminat Giderleri Vergi Ödeyenlerin Üzerine Yüklenir” başlığı altında yer veriliyor. Kaza sonrası oluşan maliyetlerin de yurttaşlara yüklendiğine dikkat çekilen bölümde, nükleer maliyeti hesabı yapılırken, kazadan kaynaklı hasarlarında dahil edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Kitapçığın üçüncü bölümünün başlığını “Uluslararası Kanun ve Felaket Risk Azaltma Çerçevesi” oluşturuyor.

57 Nisan

2015


DOSYA

www.elektrikdergisi.com

Hangi Partiyle

“Enerjiniz” Uyuşuyor?

58 Nisan

2015


2015 SEÇIMLERI ÖNCESINDE AKP, CHP, MHP VE HDP ENERJI ALANINDA NE VAAT EDIYORLAR? PARTILERIN NÜKLEER SANTRAL, HES PROJELERI VE ÇEVRE DUYARLILIĞI GIBI KONULARDAKI BEYANLARI NE YÖNDE? KAYNAK ELEKTRIK DERGISI OLARAK,DÖRT PARTININ SEÇIM BEYANNAMELERINDEKI IFADELERINI INCELEDIK, ENERJI ALANINDAKI VAATLERINI DERLEYEREK ÖZETLE SAYFALARIMIZA AKTARDIK. Seçim beyannameleri… Bir bakıma tarihe düşülen, oy verenlerin geri bakıp hesap sorabilecekleri notlar. Partiler seçim yarışına girerken ardı ardına “eğer seçilirseler neler yapacaklarını ve neler yapmayacaklarını” açıkladılar. Verilen vaatler tutulmadığında bunun hesabını kim sorar ya da bunun hesabı nasıl sorulmalıdır, bu sorular konu Türkiye olduğunda cevapsız kalıyor. Öyle ki bir önceki seçimlerde bolca spekülasyonu yapılan “Kanal İstanbul” isimli “ultra mega çılgın” projeyle ilgili henüz bir kazma bile vurulmadığı gibi, projenin kaynağına ilişin bir açıklama da yapılmış değil. Bir yanda iktidar partisinin devamlı dillendirdiği “Yeni Türkiye” ve onun nükleer santral gibi mega projeleri öte yanda insan ve doğanın yaşamı için yapılan protestolar… 7 Haziran’da Türkiye yeniden sandık başına gidecek ve kendi payına nasıl bir gelecek düşündüğünü gösterecek. Peki biz demokrasinin önemli bir verisi olan seçim beyannamelerini incelediğimizde özellikle de enerji konusuna eğildiğimizde karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor? “Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması” gibi kopyala yapıştır ifadeler dışında partiler özünde yurttaşlarına ne gibi vaatlerde bulunuyorlar ve birbirlerinden hangi noktalarda farklılaşıyorlar? İşte yeni dönemde Meclis’te yer alma ihtimali en yüksek dört partinin seçim beyannamelerindeki enerji konusuyla ilgili açıklamaları.

59 Nisan

2015


DOSYA

www.elektrikdergisi.com

Adalet ve Kalkınma Partisi ADALET VE KALKINMA PARTISI (AKP), IKTIDARA GELIRSE, ÖNCEKI DÖNEMLERDEKI ENERJI POLITIKALARINI SÜRDÜRMEYI VAAT EDIYOR. ÖZELLEŞTIRMELER VE HES PROJELERI TAM GAZ DEVAM EDECEK, MADEN ARAMALARI HIZLANDIRILACAK. AKP’NIN ENERJI ALANINDAKI BAŞLICA SEÇIM VAATLERI ÖZETLE ŞÖYLE :

2017 sonuna kadar tüm illerde konut sektörüne doğalgaz iletimi tamamlanacak. Doğalgaz depolama kapasitesi artırılacak. Bu kapsamda yapımı devam eden ve tamamlandığında 1 milyar metreküp gaz depolama kapasitesi temin edecek Tuz Gölü Yeraltı Depolama projesinin ilk aşaması 2017’de, ikinci aşaması ise 2019’da devreye alınacak. Trans Adriatik Doğal Gaz Boru Hattı Projesiyle (TAP) doğalgaz Yunanistan ve Arnavutluk üzerinden İtalya’ya ulaştırılacak. Irak-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı Projesiyle Türkiye ve Avrupa için gaz alışı gerçekleştirilecek. Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi ilan edilen 3 bin MW kapasiteye sahip ve tarımsal amaçlı kullanılamayacak nitelikteki 6 bin hektar alanda bu yıl yatırımcılara yer tahsisi yapılması hedefleniyor. Dolgu hacmi bakımından Türkiye’nin 2. büyük, 1.200 MW’lık kurulu gücüyle 4. büyük baraj ve HES olacak Ilısu Santrali ile yıllık ortalama 4,12 milyar kW/s enerji üretilecek. 270 metre gövde yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek, dünyanın 3. yüksek barajı olacak Artvin Yusufeli Barajı tamamlanacak. Komşu ülkelerle elektrik ticareti kapasitesi artırılacak. Elektrik üretim varlıklarının özelleştirilmesine devam edilecek. Enerjiyi verimli tüketen ürünlerin verimsiz ürünlere oranla kullanımının artırılması özendirilecek. Afşin-Elbistan gibi büyük linyit havzaları ile daha düşük kapasiteli diğer rezervlerin değerlendirilmesi sağlanacak.

60 Nisan

2015

Kömür aramalarına hız verilecek ve rezervler artırılacak. Enerji üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması hedefiyle uyumlu olarak yurtiçi ve yurtdışında petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri hızlandırılacak. Linyit kömürü ve jeotermal gibi yerli kaynakların potansiyelinin tespitine yönelik arama faaliyetleri azami düzeye çıkarılacak. Kaya gazı konusunda ise kapsamlı araştırma faaliyetlerinin yürütülmesi sağlanacak. Demir cevheri, mermer ve bor başta olmak üzere sanayi hammaddelerinin yurtiçinde arama ve üretimine öncelik verilecek. Türkiye ekonomisi için temel ve kritik olan ham maddelerin güvenli teminine yönelik strateji oluşturulacak. Kritik ham madde, maden ve minerallerin ülke dışına çıkarılmasında düzeni sağlayacak sistem kurulacak. Ülkeler ve ülke grupları tarafından belirlenen kritik ham maddeler listesiyle ilgili, başta nadir toprak elementleri olmak üzere Türkiye’de yer alan ham maddelerin aranması ve üretilmesine yönelik arama programı başlatılacak. “Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretimi Öncelikli Dönüşüm Programı” ile enerji alanında yerli kaynaklar maksimum düzeyde harekete geçirilerek dışa bağımlılık azaltılacak. Programla birincil enerji üretiminde yerli kaynakların payının, yüzde 28’den yüzde 35’e yükseltilmesi, yerli kömürden üretilen elektriğin 32 milyar kWh’dan 57 milyar kWh’a çıkarılması ve hidroelektrik kapasitesinin 10 bin Mw’lık kapasite eklenmesi hedefleniyor.


Cumhuriyet Halk Partisi ANA MUHALEFET PARTISI “ÇEVRE VE TOPLUMA DUYARLI” BIR ENERJI POLITIKASI BENIMSEMEYI VAAT EDIYOR. SEÇIM BEYANNAMESINI INCELEDIĞIMIZDE CHP’NIN GENEL YAKLAŞIMLAR DIŞINDA NÜKLEER SANTRALARLA ILIŞKIN NET BIR IFADE KULLANMADIĞINI GÖRÜYORUZ.

Çevre ve toplumla uyumsuz, yerel paydaşların karşı çıktığı projeleri uygulamaya koymayacağız. Verimli tarım arazilerinde, ormanlarda, zeytinliklerde, balık üreme havzalarında ve SİT alanlarında enerji santrali kurmayacağız. Havza planlaması kapsamında yer almayan, ÇED ölçütlerine uymayan, eko-sistemi tahrip eden hiçbir HES projesine onay vermeyeceğiz. Enerji verimliliği yüksekürünlerinüretimini teşvik ederek, akkor ampuller başta olmak üzere, enerji verimliliği düşükürünlerin kullanılmasını kademeli olarak engelleyeceğiz. Sayısı 7 milyonu bulan enerji verimliliği düşük bina stokumuzun, enerji tüketimini yarıya düşürecek kapsamlı bir iyileştirme projesini hayata geçireceğiz. Enerjide dışa bağımlılığın yarattığı dış politika ve güvenlik sorunlarını ortadan kaldıracağız. Az sayıda ülkeye çok yüksek oranda bağımlı olduğumuz mevcut yapıyı, kaynak çeşitlendirerek hızla değiştireceğiz. Dışa bağımlı fosil yakıtların, enerji tüketiminde ve elektrik üretimindeki payını düşüreceğiz. Doğal gaz ve ithal kömüre dayalı santrallere kısıtlamalar getirerek bu kaynakların elektrik üretimindeki payını kademeli olarak azaltacağız. Mevcut elektrik tüketimimizinüç katından fazlasına karşılık gelen, ancak atıl konumda olan yerli ve,güneş enerjisi başta olmak üzere, yenilenebilir enerji kaynaklarımızın enerji üretimindeki payını artıracağız. Kamunun kârlı kurumlarının, “seçilmiş” bazı şirketlere, düşük bedellerle aktarımını durduracağız. Enerji sektöründe kamu kurumlarını küçültme, parçalama, işlevsizleştirme ve özelleştirme politikalarına son vereceğiz. Doğal gaz ve petrol arama, üretim, iletim,

rafinaj, dağıtım ve satış faaliyetlerini bütünleşik bir yapı içinde sürdürmek amacıyla BOTAŞ ve TPAO’yu, Türkiye Petrol ve Doğal Gaz Kurumu bünyesinde birleştireceğiz. Elektrik üretim, iletim, dağıtım faaliyetlerinin bütünlük içinde yürütülmesi için EÜAŞ, TEİAŞ, TEDAŞ ve TETAŞ’ı Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) bünyesinde birleştireceğiz. Elektrik yoksulluğu çeken yurttaşların asgari tüketimlerini kamu güvencesi altına alacak, 4 kişilik yoksul bir aile için aylık 230 kilovat saat elektriği ücretsiz sağlayacağız. Benzindeki yüksek vergileri düşürerekülkemizdeüretilen benzinin tamamının ülke içinde tüketilmesini sağlayacak, otogaz ithalatını azaltacak ve benzin fiyatlarını düşüreceğiz.

61 Nisan

2015


DOSYA

www.elektrikdergisi.com

Milliyetçi Hareket Partisi

MILLIYETÇI HAREKET PARTISI SEÇIM BEYANNAMESINE ILK BAKILDIĞINDA GÖRÜLEN PARTININ DAHA ÖNCEKI SEÇIMDE YAYINLADIĞI ÜRETIMDE ÖZEL SEKTÖRCÜ VE NÜKLEERCI POLITIKALARDAN VAZGEÇTIĞI. BEYANNAMESINDE “NÜKLEER” SÖZCÜĞÜNÜ GEÇIRMEYEN MHP, BUNUN YANINDA YENILENEBILIR ENERJI KAYNAKLARINI DESTEKLEMEYI DE VAAT EDIYOR.

“Millî petrol-gaz şirketleri oluşturulacak.” Referans fiyat oluşumlarına imkân veren ve uzun vadeli alımsatımların yapılabildiği bir enerji borsası Borsa İstanbul altında kurulacaktır. Petrol ve doğal gaz arama, çıkarma ve taşıma işlerinde faaliyet gösteren kamu işletmeleri bir üst yönetim altında toplanacak, dikey bütünleşik bir yapıyla millî petrol-gaz şirketleri oluşturulacaktır. Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi faaliyete geçirilecek, Ceyhan’ın uluslararası bir enerji dağıtım merkezi olması için çalışmalar yürütülecektir. Enerji tasarrufu sağlanması ve dar gelirli vatandaşların desteklenmesi amacıyla; aylık 200 kWh’in altında elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan hane halklarına, elektrik faturasının yüzde 75’i oranında geri ödeme yapılacaktır. Elektrik şirketlerinin kusurlarından kaynaklanan kayıp kaçak bedeli vatandaşlarımızdan alınmayacaktır. Sayaç okuma ve benzeri tüketime bağlı olmayan giderler vatandaşa yansıtılmayacaktır. Doğal gaz depolama alanlarının sayısı, depolama ve günlük enjeksiyon kapasiteleri artırılacak, olağanüstü durumlara ve mevsimsel dalgalanmalara karşı yüksek yedek imkânı oluşturulacaktır. Ulusal petrol stok kapasitesinin artırılması için Petrol Stok Ajansı kurulacaktır. Elektrik üretiminde rüzgâr, güneş ve jeotermal kaynakların daha fazla değerlendirilmesi için etkili teşvik ve düzenlemeler hayata geçirilecektir. Su kaynaklarının geliştirilmesi, su hizmetlerinin yönetilmesi ve suyun kullanılmasını içeren bütüncül bir yaklaşımla içme suyu, jeotermal sular, yağmur suyu, deniz suyu ve sahip olunan yer altı ve yer üstü tüm su kaynakları etkin bir şekilde değerlendirilecektir. Bu kapsamda kaynak ile talebi de buluşturacak olan “su yolları projesi” uygulamaya konulacaktır. Tarımsal amaçlı sulamalarda yeni sulama teknolojilerinin kullanılması konusunda çiftçiler ve tarımsal işletmeler desteklenecek, suyun ekonomik kullanılması sağlanırken verimli tarım toprağının tuzlanması önlenecektir. Kıymetli madenlerin işlenmeden cevher olarak satılması yerine, yüksek ileri teknoloji kullanılarak katma değerli yeni ürünlere dönüştürülmesi suretiyle satılması sağlanacaktır. Sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrikten KDV alınmayacak ve çiftçilerimizin ucuz elektrik kullanmaları sağlanacaktır. Enerji tasarrufu sağlanması ve dar gelirli vatandaşların desteklenmesi amacıyla; aylık 200 kWh’in altında elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan hane halklarına, elektrik faturasının yüzde 75’i oranında geri ödeme yapılacaktır.

62 Nisan

2015


Halkların Demokratik Partisi

HALKLARIN DEMOKRATIK PARTISI (HDP), ÖNCEKI DÖNEMDE MECLISTE YER ALMAYAN PARTILER ARASINDA BU DÖNEM MECLISE GIRME OLASILIĞI EN YÜKSEK OLAN PARTI. SEÇIM BEYANNAMESINE BAKILINCA ENERJI ALANINDA NE YAPACAKLARINI NET OLARAK SÖYLEDIKLERI GÖRÜLÜYOR. HDP,HER EVE ELEKTIK, ISINMA VE SU DESTEĞI VERECEĞINI VAAT EDIYOR.

HES, termik, nükleer vb. enerji projelerine, ekolojik yıkıma yol açan maden işletmeciliğine, endüstriyel atık ve kirlilik sonucunda yaşam alanlarının tahribatına son vereceğiz. Enerjinin yerel halkın ihtiyacı için, yerinde üretilmesini sağlayacağız. Yenilenebilir enerjiye öncelik vereceğiz. Temel Güvence Paketi ile; her eve, her ay 10 m3 su, 180kW saat elektrik ücretsiz verilecek, ısınma desteği sağlanacak. Su ve elektrik küçük çiftçilere ücretsiz verilecek. Üretici küçük köylülerin elektrik borçları silinecek. Evlere ve tarlalara takılan ön ödemeli sayaçlar iptal edilecek, hane başına 10 m3 su, tarlalara geçimlik tarım için gereken su ücretsiz verilecek. Su kullanım hakkı anlaşmaları iptal edilecek. Tarım alanlarının, ormanların ve meraların endüstriyel tarımda ve sermaye projelerinde kullanılmasına izin verilmeyecek, ülkenin bütün bölgelerinde süren ve ekolojik dengenin yıkımına yol açan projeler iptal edilecek. Bu projeler için tahrip edilen orman alanları yapılaşmaya açılmayacak. Enerjinin yerel halkın ihtiyacı için, yerinde üretilmesi sağlanacak ve bu amaçlı projeler desteklenecek, yenilenebilir enerjiye öncelik verilecek. Nükleere ve radyoaktiviteye dayalı üretim ve yeniden dönüşüm yapılanmasına, tarım alanlarının, meraların, ormanların, kıyıların nükleer atık sahası olmasına izin verilmeyecek.

63 Nisan

2015


RÖPORTAJ

www.elektrikdergisi.com

Yaşanabilir bir dünya için sürdürülebilir enerji projeleri ABB TÜRKIYE MOTOR VE JENERATÖR BÖLÜMÜ ILE ŞIŞECAM FIRMASININ ORTAK ÇALIŞMASIYLA GERÇEKLEŞEN ENERJI VERIMLILIĞI PROJESIYLE ILGILI DETAYLARI ABB TÜRKIYE’DEN RECEP AKALIN VE ŞIŞECAM’DAN BÜLENT EREN ANLATTI.

Recep Akalın: ABB için sürdürülebilirlikten biraz bahseder misiniz? Sürdürebilirlik ifadesi ABB’nin kabul ettiği anlamıyla; ekonomik başarı, çevre duyarlılığı ve sosyal gelişim konuları arasında sağlıklı bir denge kurabilmek ve bu dengenin tüm paydaşların yararına olmasını sağlamaktır. Ürünleri nasıl tasarladığımız ve ürettiğimiz, müşterilere neler sunduğumuz, tedarikçilerle ilişkilerimiz, riskleri ve fırsatları değerlendirme şeklimiz, yaşadığımız ve çalıştığımız toplumlarla ve ABB içinde birbirimizle ilişki

64 Nisan

2015

kurma şekillerimiz ve tüm bunları yaparken çalışanların, yüklenicilerin ve işimizden etkilenen diğer herkesin sağlık, güvelik ve emniyetini sağlıyor olmak, sürdürebilirlik anlayışımızı yansıtmaktadır. Müşterilerimize herzaman en yeniyi ve teknolojik olarak en iyisini sağlamak isteriz. Bunu yaparken çevreye de faydalı olacak olan projeler içerisinde olmak ABB’nin birinci önceliklerindendir. Bilindiği üzere üretim yapan işletmelerin ve fabrikaların tüm girdileri arasında en yüksek maliyetlisi ve kontrol edilemeyeni enerjidir. Şişecam da Türkiye’ de bu duyarlılığa sahip en büyük işletmelerden biri olarak hem enerji maliyetlerini azaltmak hem de sahip olduğu çevre bilinci ile tüm fabrikalarında çalışmakta olan eski ve verimliliği düşük elektrik motorlarını yeni ve yüksek verimli olanlar ile değiştirme kararı aldığında ABB olarak biz de bu projenin bir parçası olabileceğimizi düşündük. Projenin çıkış noktası olarak IE3 verimlilik sınıfında motorlar düşünülmesine rağmen ABB’nin tüm rakiplerinden önce çok daha fazlasını sunuyor olması ve Şişecam ın da konuya olan hassasiyeti sebebi ile IE4 verimlilik sınıfı motorların kullanılmasına karar verilmiş ve çalışmalar bu şekilde yapılmıştır. Bunun ile beraber Şişecam hem enerji maliyelerinde hatırı sayılır bir azalma sağlayacak hem de kullanılacak enerjinin yüksek verimli olması sebebi ile karbondioksit salınımını azaltmak ile çevreye de ciddi bir yatırım yapmış olacak.

Şişecam projesinin sipariş öncesini, proje detaylarını ve ABB’nin bu projeye neler kattığından bahsedebilir misiniz? ABB olarak projenin başlaması ile tüm Şişecam fabrikaları teknik ekibimiz tarafından gezilerek gereken analizler ve kontroller yapılmış ve sonrasında raporlama ve tekliflendirme aşamasına geçilmiştir. Yapılan raporlamada sözkonusu Şişecam fabrikalarında bulunan çalışmakta


olan elektrik motorlarının ABB IE4 motorlar ile değiştirilmesi ile sağlanacak faydalar ile geridönüş süreleri Şişecam’ın Sürdürülebilir Enerji Birim yöneticilerine, sonrasında Şişecam üst yönetimine sunulmuştur. Tüm bu çalışmalar sırasında sözkonusu geridönüş süreleri ile projenin ABB ile gerçekleştirilmesi Şişecam tarafından uygun bulunmuştur ve belirlenen fabrikalar için karar verilmiş olan motorlar ABB IE4 motorlar olarak sipariş edilmiştir. Bu aşama sonunda İsveç ve Finlandiya fabrikalarımızda üretilen motorlarımızdan Şişecam tarafından seçişmiş olan belirli güçlerdeki motorlara Finlandiya fabrikamızda Şişecam heyeti ile beraber testler uygulanmıştır. Fabrika testleri sonunda motorlar istenen ve belirlenen kriterleri sağladığından onaylanmış ve sevkiyatlara başlanmıştır. Bunun yanında eşzamanlı olarak Şişecam fabrikalarındaki mühendis ve yönetici kadrolarına elektrik motorları hakkında seminerler verilmiştir. Bu proje de diğer tüm projelerde olduğu gibi ABB nin güçlü rakipleri vardı. Ancak ABB olarak tüm fabrikaları etkin bir şekilde dolaşarak, saha da mevcut motorları inceleyerek ve Şişecam’ a istediği ve beklediği şekilde raporları ile sunarak rakiplerimizden bir adım öne geçtik. Bu yaparken de hızlı aksiyonlar almamız ve her türlü sorularında yanlarında olduğumuzu görmeleri Şişecam ın ABB seçiminde önemli bir etken oldu. Şişecam’ın bu proje ile sadece IE4 motor değil bununla beraber ABB Türkiye’nin 63 kişilik Motor ve generatorler satış ve servis ekibi’nin sürekli destek ve hizmetini yanlarına aldıklarını hissettirdik. Bunun yanında synRM gibi yüksek verimli ABB nin yenilikçi ve enerji verimliliğini önplana çıkaran ürünleri de bu proje nin geleceği açısından oldukça önem taşımaktadır.

Bülent Eren: Şişecam’ın karşı karşıya olduğu (enerji) rekabet koşulları nelerdir? Ana iş kolu enerji yoğun sektör olan Şişecam Topluluğu giderlerinin önemli bir bölümünü enerji giderleri oluşturmaktadır. Dünya cam üreticilerinin enerji kaynağı satın alma maliyetlerine bakıldığında, coğrafi konumu nedeni ile Türkiye Şişecam Fabrikalarının enerji birim fiyatının dezavantaj yarattığı görülmektedir. Dünya cam üreticileri arasında 3. olma yolunda kendisine hedef koyan şişecam, bu dezavantajı enerji tasarrufu yaparak ve cam işleme bilgisini geliştirerek dengelemeye çalışmaktadır. Şişecam topluluğunda, enerjinin gittikçe artan direk ve endirek (çevre, karbon emisyonlar vb) maliyetleri, büyüyen ve uluslararası büyüklüğe ulaşan topluluğun enerji tedarik güvenliği, enerji yönetiminin kurumsal (Corporate) seviyede yeni bir yapılanma içinde ele alınması ihtiyacını doğurmaktadır. Bu çerçevede

2012 yılında Sürdürülebilir Enerji Yönetimi Projesi ile başlatılan çalışmalar, 2013 yılı içinde Sürdürülebilirlik Koordinatörlüğü bünyesinde oluşturulan Enerji Verimlilik Müdürlüğü kurulması ile devam etmiştir. Şişecam Topluluğu bünyesinde, enerjinin çeşitli ve alternatif kaynaklardan temini, etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerjinin ürün maliyetleri üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve bunun çevreyi koruyarak gerçekleştirilmesi amacıyla, enerji verimliliği stratejileri, planları ve programlarını hazırlamakta. Bunların etkinliğini değerlendirmek, gerektiğinde revize edilmelerini, yeni önlemlerin alınmasını, uygulanmasını, etkin olarak yürütülmesini ve sonuçlarının izlenmesini sağlamak Enerji Verimlilik Müdürlüğü sorumluluklarındandır. Topluluğumuz yurtiçinde 22, yurtdışında yine 22 fabrika ve tesisten oluşmakta olup 2013 yılında cam ve kimyasal üretimi için kullanılan enerji yaklaşık 2 milyon TEP olarak gerçekleşmiştir. Bu tüketimin yüzde 93’ ünün doğal gaz, yüzde 7’sinin ise elektrikten oluştuğu görülmektedir. 2014 yılında yurtiçi elektrik tüketiminin 1,063.3 GWh olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.

Şişecam ABB ürünlerini kullanmaya nasıl karar vermiştir? Dünya cam üreticileri arasında zirveyi hedefleyen ve bu konuda ciddi bir rekabet içerisinde olan

65 Nisan

2015


RÖPORTAJ

www.elektrikdergisi.com

Şişecam Topluluğu, enerji ve çevre konularındaki sorumluğununda farkındadır. Bu sorumluluğun gereği olarak giderek azalmakta olan doğal enerji kaynakları, emisyon azaltımı konusundaki yasal mevzuatlar ve yakın bir gelecekte devreye girmesi beklenen Kyoto kriterleri göz önüne alındığında, şişecam topluluğunun enerji tüketimlerini kontrol altına alma ve tassarruf etme zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Şirketimiz bu kapsamda, mevcut enerji potansiyelinin belirlenebilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan hizmet lisansı almış bağımsız bir denetçi firmaya, halen yurt içi ve yurtdışı tüm tesislerimizi içerecek şekilde, enerji verimliliği potansiyelini belirlemeye dönük detaylı enerji etütleri yaptırmaktadır. Şişecam topluluğu genelinde gerçekleştirilen enerji etütleri esnasında tespit edilen en önemli tasarruf potansiyeli yüksek konu elektrik motorları ile ilgilidir. İşletmelerin elektrik tüketimlerinin çok önemli bir kısmını oluşturan elektrik motorları ile ilgili yapılacak tasarrufların, işletme elektrik tüketimlerine direk etki edeceği açıktır. Konunun büyük boyutlu olması ve tüm fabrikalarımızı kapsaması nedeniyle, uygulamanın içerisinde olan tesislerimizi çok iyi bilen mühendislerimizden bir komisyon oluşturulmuş, bağımsız etüt şirketi tarafından belirlenen motor listesi tüm fabrikalarımız için revize edilmiştir. Uygun motor seçimi için teknik kriterlerin belirtildiği teknik şartname oluşturulmuş ve bundan sonra Topluluğumuzda kullanılacak elektrik motorları standart hale getirilmeye çalışılmıştır. ABB firmasının bu projede tercih edilmesinin başlıca sebebi, yüksek verimlilik sınıfındaki elektrik motor üretimi konusunda lider pozisyonda olması, rakip firmalara göre daha verimli elektrik motoru teklif etmesidir. Projemizin yürütülmesi esnasında, ABB firmasının sahada tespitleri,

66 Nisan

2015

öncesi ve sonrasında her türlü desteği sağlaması, son kullanıcıya kadar teslimat sağlaması, ürün değişikliklerine ve opsiyonlara esnek olması firma seçimimizde diğer önemli etkendir. Ayrıca yüksek verimli motor temin sözleşmemizin uzun süreli aynı koşullarda sağlanması da göz önünde tutulmuştur.

ABB ürünleri diğer motor tedarikçisi şirketlerininkinden daha mı verimlidir? Neden? Komisyomuzca yapılan karşılaştırma tablolarında, özellikle 110 kW altı güçte motorlarda IE3, 110 kW üstü motorlarda ise IE4 verimlilik sınıfı ABB ürünlerininin rakip firma ürünlerine göre (tavan-taban yüzde verimlilik değerleri) avantaj sağladığı görülmüştür. Verimlilikten kaynaklanan bu farka karşılık gelen ilk yatırım maliyetinin mühendislik ekonomisi analizi Şirketimiz kabul edilebilir finansal verileriyle çalışılmıştır. İşletmelerimizdeki motorların çalışma saatleri, yüklenme durumları, ömrü, vb. kriterler seçimimizin ana parametrelerini oluşturmaktadır. Şişecam olarak bu projenin hayata geçirilmesi ile Türkiye coğrafyasında, toplam 20 Mega Watt güçte IE4 motor kullanmaya başlayan nadir kurumlardan biri olmayı hedeflediğimizi belirtmek isteriz. Bu kapsamda IE4 verimlilik sınıfında bir ürünü geliştirip piyasaya sürmeniz, bizim gibi yoğun enerji kullanımı olan bir sektör için fark yaratmaktadır. Bir önceki maddede belirttiğimiz üzere teklif edilen yüksek verimli motor verim tabloları incelendiğinde, firmanın rakiplerine göre tekonolojik üstünlüğünü ortaya koymaktadır. ABB firmasının Türkiye ve dünya genelinde servis ağı olması, farklı coğrafyalarda toplam 44 işletmesi bulunan Şişecam içinde önemli bir güven kaynağıdır. Ürünlerin avantajları ile birlikte, ABB elektrik motor


ekibinin proje başlangıcından son noktasına kadar her türlü desteği sağlaması ve projenin üst verimli elektrik motorlarıyla sürdürülebilirliği bizim için önem taşımaktadır. Enerji verimlilik müdürlüğü olarak bu büyüklükteki bir organizasyonda, işin sıfır hatayla tamamlanabilmesi en temel koşulumuzdur. ABB firmasının sorunlara çözüm odaklı yaklaşması her zaman önem verdiğimiz konulardan biri olmuştur.

Şişecam hangi ürünleri sipariş etti? Bunların işlevleri nedir? Proje, öncelikle 11 fabrikamızı kapsayan, 20.6 MW üzerinde kurulu güce sahip 236 adet alçak gerilim tahrik motorunun tedariğiyle başlamıştır. Değiştirilmesi planlanan bu motorların mevcut ortalama verimleri 0.90 civarlarında ve hatta daha da altındadır. Enerji etütlerimiz yurtiçi ve yurtdışı fabrikalarımızda devam etmekte olup Şişecam enerji verimlilik yatırımları göz önünde bulundurularak, tasarruf potansiyeli yüksek olan elektrik motor değişimleri, sözleşme koşulları içerisinde kademeli olarak hayata geçirilmeye devam edilecektir. ABB ile yapılan sözleşmemiz gereği, gerek yeni belirlenecek motorlar ve gerekse de işletmelerimizin ihtiyaç duyacağı her türlü motor bu kapsamda değerlendirilecektir.

Ürünlerin ne sağlamasını beklenmektedir? Teknolojik mi? Çevresellik mi? Seçim kriterimiz öncelikle teknolojik üstünlüğe sahip ürünleriniz olmuştur. Bu kapsamda beklediğimiz sadece elektrik enerjisinden tasarruf etmek değildir. Bu motorların değişimi ile birlikte, yaşanan imalat randıman kayıplarının, yedek malzeme maliyetlerinin ve işçilik giderlerinin de minimuma indirilmesi beklenmektedir. Enerji tasarrufu olarak düşünüldüğünde ise sadece beklenen maliyet indirimi veya kar artışı olmayıp birim ürün için harcadığımız karbon ayak izinin de azaltılması hedeflenmektedir. Sadece değiştirilmesini planladığımız

motorlarla yıllık 4.7 GWh enerji tasarrufu olacağı düşünüldüğünde, bunun çevresel ve ülke kaynaklarının etkin kullanımına da fayda sağlayacağı görülmektedir.

ABB çözümleri/ürünleri problemi çözmede nasıl yardımcı olmuştur? Öncelikle ABB firması ile birlikte yapılan saha ziyaretleri çok faydalı olmuştur. Öte yandan, geliştirdiğimiz diğer enerji verimliliği arttırıcı projelerde de, örneğin pompa sistemlerinde elektrik motorunun tedarik edilip, pompa şirketine verilmesi ve benzeri uygulamalar ile, hem maliyet avantajı ve hem de piyasa koşullarının üstünde verimli ürün sağlanmıştır. Bu projede de ABB’nin desteği ile karşılıklı fayda maksimize edilmiştir.

ABB ÇÖZÜMLERININ ŞIŞECAM IÇIN NE IFADE ETTIĞINI LÜTFEN TANIMLAYABILIR MISINIZ? PARASAL TASARRUF SAĞLAYABILIYOR MU? ÜRETIM ARTIŞI SAĞLAYABILIYOR MU? BENZERI, DIĞER?

ABB çözümleri olarak elektrik motorlarının toplu alımı ile sadece bir başlangıç yapılmıştır. Bu sürecin yeni elektrik motorlarına ilaveten sürücü, endüstriyel ekipman, fabrika otomasyon sistemleri, eğitimler, vb. uygulamaların genişletilmesi ve devam ettirilmesi karşılıklı faydayı maksimize edecektir. Ancak sürdürülebilirlik konusunda önemli adımlar atan ve bu konuda enerji verimlilik bölümünü oluşturan şişecam kurumu için, ABB firmasının da aynı sürdürülebilir hizmet politikasını benimsemesi çok önemlidir. Yüksek verimli elektrik motorları alımı ile birlikte çalışmaya başlayan dünya devi iki kurumun bu ilişkilerini devam ettirebilmeleri, ABB firmasının tüm ilgili bölümlerinin de aynı istek ve teknolojik ilerlemeyi sağlaması ile mümkün olacaktır.

67 Nisan

2015


Tuncay Derman, Nisan 2015

ÇÖKEN SİSTEM VE ENERJİ FAZLASI Türkiye genelinde ülke boyutunda ilk kez yaşanan (31 Mart 2015) Ulusal Elektrik Sistemi’mizin çökmesi olayı medyada özellikle gazetelerde oldukça ses getirdi. Aynı gün ve izleyen günler bu devasa skandala eklemlenen savcı cinayeti, Balyoz davasının temelden çöküşü, İstanbul emniyetine terör saldırısı, Fenerbahçe otobüsüne suikast gibi iz bırakan olaylar büyük elektrik skandalını gölgelese de unutturamadı. Türkiye Elektrik Sistemi’nin çökmesi olayı daha tazeliğini korurken yazılanlardan başlayarak günler sonra sütunlara düşenler, enerji konusunda sadece kamuoyunun değil enerji üzerine haber ve köşe yazanların da yeterince bilgi sahibi olmadan duyduklarını yazmalarını göstermesi açısından dikkat çekiciydi. Bunun nedenini, bu yazı için klavye başına geçtiğimde bile kamuoyunu doğru dürüst bilgilendirmeme tutum ve alışkanlığını sürdüren bu ülkenin siyasal ve enerji sorumlularının inanılmaz sorumsuzluğuna bağlıyorum. 31 Mart’ta Türkiye’nin gün boyu elektriksiz kalmasının nedeni, nedense bir türlü saptanamıyor, saptanmış olsa da bilgiler, olayın nedenleri devlet sırrı gibi saklanıyor, kamuoyundan gizleniyor. Olaydan altı gün sonra TEİAŞ Genel Müdürü Yıldır’ın istifasını bizzat Enerji Bakanı Yıldız kamuoyuna duyuruyor. TEİAŞ Yük Tevzi ve Bilgiişlem Daireleri’nin başkanları da olayın sorumluları görülüp görevden alınıyor. Medyada ve özellikle sosyal medyada Enerji Bakanı’nın sorumluluğu ve istifası tartışılıyor. Oysa Enerji Bakanı ve olayın odak noktasındaki TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.) başta olmak üzere direkt ve endirekt sorumluları dışındaki konunun uzmanları (akademisyenler, Elektrik Mühendisleri Odası -EMO’nın başında geldiği meslek örgütleri, bireysel olarak enerji konularında deneyimli mühendisler) olayın kesinliğe çok yakın gerekçelerini gün ışığına çıkarıp kamuoyu ile paylaşıyorlar. Konu dönüp dolaşıp sistemin iyi yönetilmediğine, sistemi ayakta tutacak ekipmanın, cihazların iyi kullanılmadığına, bunun nedeninin ise bu son derece duyarlı ülke genelindeki teknolojik yapının olasılıkla ehliyetleri yetersiz elemanlara teslim edildiğine gelip dayanıyor. Ortaya çıkmayan ya da bir türlü açıklanmayan ise sadece olayı başlatan arızanın ne olup olmadığı? Geçen ay Dergimizde ve Ankara Mektubu’mda konuya açıklık getirecek argümanlar verilmeye çalışıldı. Devletin, Hükümet’in, Enerji Bakanlığı’nın yetkili ve etkililerinden,

68 Nisan

2015

istifa eden/ kendisinin sorumlu olduğu gerekçesiyle istifa ettiği ileri sürülen Genel Müdür kısmen dışarıda tutulursa (o da olaya, yaşanan elektrik kesintisinin nedeni ‘teknik arıza’ diyerek giriyor) kamuoyunu tatmin edecek bir ses bir nefes çıkmış değil. Bu skandalı da “kader”, “fıtratında var”, “sisteme kedi girdi” diyerek geçiştirmek mi niyet? Bu algıyı, istifa eden Genel Müdür’ün konuya “yaşanan elektrik kesintisinin nedeni teknik arıza” tespiti ile girmesinde de görmek mümkün. ‘Teknik arıza’nın ne ve neden olduğunu o da netleştiremiyor. ‘Arıza’ denilen istenmeyen teknik olay sebepsiz olmaz. Arızaya sebep olan tesis, ekipman ve cihazların (enerji iletim hattı, trafo, kesici, röle vb) sistemin sağlıklı işlemesini sağlayacak olan projelendirilmesi, tesisi, denetimi ve sağlıklı işletmesi/yönetimi insanlara, bu işlerde görevlendirilen deneyimli elemanlara aittir. Bu arada aynı ağızdan ‘arıza’nın Elektrik Serbest Piyasası aktivitelerinden kaynaklandığını öğreniyoruz. Genel Müdür “Yük Tevzi’deki arkadaşlar risk almışlar, bana da haber vermeden…” diyor. Bunun açınımı, TEİAŞ’ın Sistem Kontrol Merkezi’ndeki elemanlar Serbest Piyasa kapsamında son yağışlarla doluluk oranları maksimum olan Doğu ve Güneydoğu’daki Baraj ve Hidroelektrik santrallarımızda üretilen ucuz elektriğe yönelmişler. Aslında Genel Müdür’ün bu olağan operasyondan haberi olması gerekmiyor. Sistem çökmesinden önce ortada olağanüstü bir durum yok. Bu nedenle işlem, doğrudan Ulusal Sistem Kontrol Merkezi (Milli Yük Tevzi Merkezi-Ankara- Gölbaşı)’nde görevli teknik personelin yetki ve sorumluluğunda. Olayı, Atatürk Hava Limanı kontrol kulesinde görevli teknik personelin olağan olan her uçağın indiriliş ve uçuşa çıkarılışını Hava Limanı Müdürü’ne ‘yapalım mı?’ diye sormasına benzetebiliriz. Ulusal Elektrik Sistemi Kontrol Merkezi, yasa ve teknik talimatlara uygun işlem yapıp ucuz hidroelektriğe yönelince, özellikle özel sektör işletiminde olan Batı ve Güney yöremizdeki büyük kapasiteli termik santrallar Elektrik Serbest Piyasası’ndaki düşük fiyatı beğenmeyip, yasal yaptırımı olduğunu bildikleri halde, sisteme katılmamışlar. Sonuç: Önemli güç kaybı durumunda Ulusal Elektrik Sistemi (yine de çökmemesi gerekir ama) bu kez çökmekten kurtulamamış. Bunlar, rivayet, varsayım değil. Türkiye Ulusal Elektrik Sistemi’nin başında iken istifa eden ya da ‘günah keçisi” sa-


yılıp istifa ettirilen Genel Müdür’e ait. Ancak, “Sistemin demek istenmiş) tam dört katı olduğunu, bırakın Almanya ile aynı oranda fiyat garantisini şimdikinin iki katı verilse çökme nedeni gerçekten bu mu?” Bilmemiz mümkün bile Türkiye’de güneş Enerjisi yatırımı patlaması yaşanabideğil. Çünkü ülkemiz siyasal iktidarı ve onun Enerji yöneleceğini” söylemiş. Doğrudur ya da yanlıştır, o ayrı konu. timleri, gerçekleri açıklama konusunda sus pus. Anayasa’yı Sonuçta, Güneş Enerjisi’nden dolaylı da olsa söz edilmiş. bile çiğnemeyi ‘adi vaka’ sınıfına sokanlar, kamuoyunun Aynı Bakan son toplantılarından birinde de “Güneş Enerjisi gerçekleri öğrenme hak ve hukukunu çiğneme tutum ve yatırımcılarının alım garantisi olmadan da yatırım yapabialışkanlıklarını sürdürüyorlar. leceklerinden” söz etmiş. Tatmin olmayan Dergimizin AraKonumuz sıradan lokal bir tesis ve işletme değil. Tüm Türlık 2014 sayısına göz atabilir (sayfa 24). kiye’yi kapsayan, ülkemizin en ücra köşelerine kadar enerji Dergimizin Ocak 2015 sayısında (sayfa 26) günümüzün taşıyan, anlık çalıştığından inanılmaz duyarlı (konumuz, sasudan (hidrolikten) sonra önde gelen yenilenebiliri, diğer niyede 300 bin km hızla hareket eden, anlık üretilip anlık bir Yenilenebilir Enerji Kaynağı Rüzgar Enerjisi ile ilgili bir tüketilen elektrik enerjisidir) Türkiye Ulusal Enerji Sistehaber yer alıyor. “Özel Enerji şirketi tarafından kurulan Türmi’nden söz ediyoruz. kiye’nin en büyük Rüzgar Enerjisi Santralı’nın (GEYCEK RES) DUYGUSALLIK ENERJİ ÜRETMEZ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Enerji Bakanı Yıldız’ın katılıBu mektubumda, enerji ve özellikle elektrik enerjisinin germı ile açılışı yapılıyor.” çek nedenlerine ilişkin yeterli bilgi alınamadığı için, kendi Aynı gazetede 17 Nisan’da “Nükleer Yalanlar!..” başlıklı enerjiye ilişkin bilgileri de yetersiz olduğundan kulaktan köşe yazısı da özet olarak aynıyla şöyle: dolma bilgileri gerçek kabul eden köşe yazılarından alıntı “…Devletin ajansının, TRT’nin, yandaş basının borazanlıyapacağım. Enerji/Elektrik sektörü duyguların, hassasiğını yaptığı reklam filmi yalanlarla dolu. Neymiş? Enerjide yetlerin değil, kesinlikle gerçeklerin konuşulacağı bir ülke dışa bağımsızlık sağlanıyormuş. Varlığı dışa bağımlı iktihalkına hizmet dalıdır. Çünkü, duygusallık enerji üretmez, darın bu savı çok gülünç olmalı… enerjiyi sürdürülebilir de kılmaz. Ne yazık ki, Sivil Toplum Örgütü (STÖ) olarak kamuoyunu aydınlatma görevli meslek odalarımız TÜRKİYE GENELİNDE ÜLKE BOYUTUNDA İLK KEZ YAŞANAN bir yandan olayların gerçeklerini gün 31 MART 2015 ULUSAL ELEKTRİK SİSTEMİNİN ÇÖKMESİ ışığına çıkarmaya çalışıp övgü alırOLAYIYLA TÜRKİYE’NİN GÜN BOYU ELEKTRİKSİZ KALMASININ ken, öte yandan duygusallığı elden NEDENİ, NEDENSE BİR TÜRLÜ SAPTANAMIYOR, SAPTANMIŞ bırakmıyor, bu nedenle çok kez olayOLSA DA BİLGİLER, OLAYIN NEDENLERİ DEVLET SIRRI lar tek yanlı ya da eksik veriliyor ve GİBİ SAKLANIYOR, KAMUOYUNDAN GİZLENİYOR. BU gerçekler saptırılıyor. Köşe yazanlar, DURUMU, KAMUOYUNU DOĞRU DÜRÜST BİLGİLENDİRMEME duydukları ve yorumlarıyla enerjiALIŞKANLIĞINI SÜRDÜREN GÜNÜMÜZ SİYASAL ve nin bazı gerçeklerini dile getirseler ENERJİ YETKİLİLERİNİN İNANILMAZ SORUMSUZLUĞUNA de tanımladığımız duygusallıkların BAĞLIYORUM etkisinden kurtulamıyorlar. Bu da kamuoyunun gerçeklerle değil, duygularla yönlendirilmesine yol açıyor ki, kabul edilebilir gibi değil. Türkiye’nin ilk Nükleer santralını kuruyorlarmış. Yerli değil, Rus’ların oysa…Nükleer’de üretilecek elektrik için Rus firVereceğim örnekler Cumhuriyet gazetesinden. Gazetenin maya 12,35 Dolar’dan alım garantisi güvencesi verildi. “Mavi Sürgün” köşesinde 3 Nisan 2015 günlü “Gerçekler Karartılamaz!” başlıklı ve 17 Nisan günlü “Nükleer YalanAkkuyu’nun, ülke (elektrik enerjisi) gereksiniminin yüzde lar!..” başlıklı köşe yazılarında şu paragraflarını dikkate de6-7’sini karşılayacağı söyleniyor. Oysa toplam enerjinin ğer bulduğumdan aynen aktarıyorum: (elektrik enerjisi) yüzde 17’si iletim hatlarında kayboluyor. Altyapı düzeltilse, ne Akkuyu, ne de Sinop santralına gerek “Kesintinin (son Türkiye çapındaki 31 Mart uzun Elektrik olacak… kesintisinin) olduğu saatlerde Türkiye-Slovakya İş Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Nükleer Enerji Üstelik ülkemiz Güneş gibi, Jeotermal gibi Yenilenebilir Tenoktasında da adımlarımızı atmış bulunuyoruz. Türkiye’nin miz Enerji kaynaklarına sahip.” enerji ihtiyacı her geçen gün arttığı gibi bu enerjiyi çeşitlenBu köşe yazısında da bilgi eksikliği nedeniyle bariz yanlışlar dirmekte de sorumluluğumuz var’ dedi. bulunuyor. Rus firmaya Nükleer elektrik için verilen alım Siz devleti yönetenlerin ağzından temiz enerji kaynaklarıngarantisi 12,35 Dolar değil, birim kilovatsaat başına 12,35 dan örneğin güneş enerjisinden söz edildiğini hiç duydunuz ABD Dolar-sent olabilir. mu?”(3 Nisan). Toplam elektrik üretimimizin yüzde 17’sinin iletim hatlaBen duydum. Yazarın iddiasını çürütecek örnek çok. Saderında kaybolduğu da yanlış bilgidir. Bir defa, yüzde 17 ya ce güncel iki örnek vermekle yetineceğim. Enerji Bakanıda daha gerçekçi yüzde 20, hat kaybı değildir. İletim hattı mız Yıldız, TBMM Genel Kurulu’nda 2015 yılı Merkezi Yökaybı hiç değildir. Elektrik Üretim, İletim ve Dağıtım sisnetim Bütçe Kanunu Tasarısı görüşmelerinde (Aralık 2014), temlerinin kayıp-kaçak’larının toplamıdır. Ülkemizde elek“Yeni doğalgaz santrallarını teşvik etmeyeceklerini, Almantrik enerjisi üretiminin iç ihtiyaç tüketimi ve iletim kayıpları ya’da Güneş alım garantisini Türkiye’de şu anda verilmekte dünya standartlarına yakındır ve toplam üretimin yüzde olan 13,3 Dolar’ın (ifade hatalı, kWh başına 13,3 Dolar sent 3-4’ünü geçmez. Asıl sorun Dağıtım’dadır. Dolayısıyla yüz-

69 Nisan

2015


de 17/20 kayıp-kaçak Dağıtım şebekelerindedir ve bunun da büyük kısmı (yaklaşık 2/3’si) özellikle Güneydoğu ve Doğu yöremizde yoğunlaşan ve önlenemeyen kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Yazarın 3 Nisan günlü yazısında Türkiye toplam Rüzgar Enerjisi Santralı kurulu güç potansiyelinin karada 38 bin MW, denizde 10 bin MW olmak üzere toplamda 48 bin MW olduğuna ilişkin bilgi var. Potansiyel değerini verenler yeni ilâveler yapmadıysa ülkemizin Güneş Enerjisi elektriği potansiyeli de 380 milyar kWh olarak veriliyor. Yani bugünkü Türkiye toplam Elektrik talebi olan 250 milyar kWh’den % 40 fazla bir potansiyel. Ancak, Güneş enerjisi için de, Rüzgar Enerjisi için de kazın ayağı sanıldığı gibi değil. Allah’ın bedava verdiği bu iki temiz enerji türüyle de Güneş var olduğu, Rüzgar estiği sürece elektrik üretilebiliyor. Böyle olduğu için örneğin Türkiye’de kurulanların en büyüğü olduğu bildirilen 150 MW kurulu gücünde Geycek RES’te yılda mevcut 8760 saatin 2000-2500 saatinde elektrik üretilebiliyor. Yani bu ülkenin halen en büyüğü RES ile bile rüzgarın esmesine bağımlı olarak yılda ancak 100 milyon kWh’ler (örneğimizde 300350 milyon kWh) düzeyinde elektrik üretilebiliyor. Rüzgar Enerjisi Santralları’nın (RES) günümüzde toplam talebe katkısı sadece yüzde 3, Güneş elektriğinin (GES) katkısı ise yüzde sıfırdır. Diğer bir yenilenebilir, Jeotermal enerjinin ülke gereksinimi dev kapasiteler yanında adı bile geçemez. Halen Türkiye’de toplam kurulu gücü 100 MW olan 6 adet Jeotermal Elektrik Santralı (JES) kuruludur. 400 MW dolayında da yatırıma hazırlanan jeotermal santral belirtiliyor. İşletmedeki Jeotermal santralların Türkiye toplam elektrik talebine katkısı 500 milyon kWh kadardır (% 0,2, yani binde 2). Ülkemizin tüm Jeotermal olanakları elektrik üretiminde kullanılabilse bile bu oran tek rakamlı yüzdelerde kalacak, kayda değer yüzdeleri bulamayacaktır. Bu nedenle mukayese unsuru olarak kullanılması yanıltıcıdır. Kurulma aşamasındaki No. 1 Akkuyu Nükleer Santralı ve devamı iki Nükleer Santralın ise olasılıkla her biri 1.200 MW’lık 4 ünite, her bir Nükleer Santral toplam 4.800 MW kurulu güçtedir. Bu Nükleer’lerden her biri yılda 8000 saat’in üzerinde işletmede olacaktır ve herbiri yılda 40 milyar kWh’e yakın elektrik enerjisi üretebilecektir. Dolayısıyla tek Nükleer Santralın bile Türkiye’nin bugünkü elektrik talebine katkısı % 6 değil, % 15-16 olacaktır. Aradaki önemli farkı görebiliyor muyuz? Birisi (Nükleer) transatlantik, diğeri (RES, GES ya da JES) şehir hatları vapuru bile değil. Sözcü gazetesi köşe yazarı Murat Muratoğlu, 20 Nisan’da Ekonomi köşesindeki yazısında “İş bilmez Nükleer Lobisi!” başlığı altında “Türkiye’nin komşuları Ermenistan’da ve Bulgaristan’daki eski teknoloji Nükleer Santrallara dikkat çekerek Alemin çevrecisi biz miyiz?” diye soruyor. Çevreci bir genç Taksim’de kendisinden “Nükleer santrala hayır!” kampanyası için imza istemiş. “Bana Nükleer lobisini anla-

tıyor” diyor. İmzaya “Hayır!” demiş. “Ne iş bilmez lobiymiş bunlar. Türkiye 1960’dan beri Nükleer santral yapmaya çalışır, çıkılan tüm ihaleler iptal edilir” diyor. Nükleer enerjinin hep çevreye olumsuz etkilerini, Nükleer lobileri, Nükleer teknolojinin yaşamsal risklerini, tehlikelerini, dışa bağımlılığını, bertarafı güç atıklarını gündemde buluyoruz. Oysa gündeme getirilmeyen önemli teknik zorunluluklar bulunuyor. Bu zorunlulukları “lobiler”le, “enerji fazlası var” varsayımlarıyla örtmenin de yurt çapında önemli faturaları olduğu unutulmasın. Bazılarımız, kaçınılmaz teknik gerekçeleri, dolayısıyla gerçekleri dile getiriyorlar diye kimse Nükleer enerjinin sayılıp dökülen, dünyada en dehşet verici örneklerinin yaşandığı risklerinin ve tehlikelerinin görmezden gelindiğini düşünmesin. Sözümüz/ amacımız sadece, özellikle S.T. Örgütleri, meslek odaları ve medya tarafından çözümmüş gibi sürekli olarak kamuoyu gündemine getirilen enerji mukayese tabloları ve lobi saplantılarıyla gündemde öne çıkan dengesizliğin ortaya konulması suretiyle olayların sağlıklı görülebilmesini sağlamaktır. Diyelim ki, 31 Mart’ta olduğu gibi Ulusal Elektrik Ağ Şebekemizde bir büyük arıza yaşandı. Şebekemizin domino etkisiyle genel çökmeye varabilecek yetersizliği, buna ilâve, şebekeyi yönetenlerin hatası ile binlerce MW güç bir anda devreden çıktı. Bu güç (yük) kaybını canı istediği zaman çalışabilen 10-50-100, bilemediniz 150 MW’lık RES’lerinizle ya da GES’lerinizle ve JES’lerinizle karşılayamazsınız. Öncelikle 1000 MW ve katlarında güçler verebilen Doğalgaz ve Baraj ve Hidroelektrik Santrallarınız, devamında temel yük olarak Kömür ve Nükleer Santrallarınız bu Ulusal Şebeke (sistem) kurtarma operasyonunda baş rolde olmak zorundadır. ENERJİMİZ FAZLA MI? Buraya kadar Elektrik enerjisi üreten santrallarımızın kurulu güçlerinden ve elektrik üretim yeteneklerinden/ kapasitelerinden söz ettik. Yeri geldi, üretilen elektrik enerjisi hakkında yukarıda (Cumhuriyet gazetesinde) sözü geçen köşe yazısında ne söylenmiş, ona bakalım. “Enerji Bakanı Yıldız, dünkü toplantısında açık bir itirafta bulundu; nükleer karşıtlarının yıllardır savunduğu gibi ‘Türkiye’nin enerji (elektrik enerjisi) noksanlığı değil, tersine fazlalığının olduğunu’ söyledi. Böylece iki gün önce ‘ülkenin enerji ihtiyacı her geçen gün artıyor’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yalanlamış oldu. Üstelik iletim (!) hatlarındaki yüzde 20’lere ulaşan kayıplara karşın eksiklik yok, fazlalık var.TEİAŞ’ın 2020 Elektrik Talep Projeksiyonu’nda bile Enerji (Elektrik enerjisi) için bu santrallara (Nükleer santrallar) gerek olmadığı ortaya konuyor (3 Nisan). ‘Elektrik enerjisine ihtiyacımız var’ diyorlar. O da yalan!.. Geçen günlerde ülke genelindeki kesintilerde Enerji Bakanı, ‘eksiklik değil, fazlalık olduğunu’ itiraf etmedi mi? (17 Nisan)”

TEİAŞ PROJEKSİYONUNDA 10 YIL SONRA 2025 YILININ ELEKTRİK TALEBİ 570 MİLYAR KİLOVATSAAT OLARAK VERİLMEKTEDİR. EPDK’NIN LİSANSLI YA DA LİSANS BEKLEYEN ELEKTRİK ÜRETİM YATIRIMLARI 2025’İN EKEKTRİK ENERJİSİ TALEBİNİN KARŞILANMASINA YETMİYOR. DEMEK Kİ, ENERJİ FAZLASI SÖZ KONUSU DEĞİL 70 Nisan

2015


TEİAŞ’ın 2020 yılı Türkiye toplam elekbulacağıdır. TEİAŞ projeksiyonunda 10 “ÇÖZÜM, YENİLENEBİLİR trik enerjisi talep tahmini 400 milyar yıl sonra 2025 yılının elektrik projeksiENERJİ KAYNAKLARINA kWh’in biraz üzerindedir. Aynı otorite YÖNELMEKTEN GEÇİYOR, yonu, kurulu güç 88 bin MW, enerji ürekuruluşun 2014 yılı sonu için verdiği timi 570 milyar kWh olarak verilmekteDOĞRU KULLANIM VE toplam talep tahmini de yuvarlak hedir. Görüldüğü gibi, EPDK’nın lisanslı ya ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN sap 270 milyar kWh’tir. 2014 (sonu) ARTIRILMASI KOŞULUYLA da lisans bekleyen elektrik üretim yatıgerçekleşmesi ise bu projeksiyonun olrımları 2025’in elektrik enerjisi talebiGÜNEŞ, RÜZGAR ve dukça altındadır. 2007’den beri Ekononin karşılanmasına yetmiyor. Nükleer ya SU KAYNAKLARI İLE mik krizin etkisi sürüyor. Ancak bu deda her neyse diğer büyük kapasitelerde ÜRETİLECEK ENERJİ mek değildir ki, Türkiye elektrik talebi, enerji türlerine dayalı elektrik enerjisi İNSANLIĞA YETER” projeksiyonlarda da öngörülen yıllık üretim yatırımları ile açığın kapatılması TÜRÜ DUYGUSALLIKTAN yüzde 7-8 artışlarla devam etmeyecek. gerekiyor. ÖTEYE GİTMEYEN Halen Türkiye Elektrik kurulu gücümüz Mektubumu okuyanlar şimdi ister isteSÖYLEMLER ENERJİ/ 70 bin MW’a gelip dayanmış bulunumez diyecekler ki, “Yahu, halen 70 bin ELEKTRİK DÜNYASINDA yor. Buna karşılık puant gücümüz, yani MW kurulu gücümüz olduğunu, bunun ÜTOPYADAN, yılın en yüksek kurulu güç kullanım düancak 40 bin MW’nın kullanıldığını, HAYAL DENİZİNDE zeyi 40 bin MW dolayında. Sistemde yani elde kullanılan kurulu gücün % 75’i ÇIRPINMAKTAN ÖTEYE böylece 30 bin MW (% 75 gibi) yüksek oranında 30 bin MW kurulu güç fazlası GİTMİYOR oranda kurulu güç fazlası ortaya çıkıolduğunu söyleyip duruyorsun. Sonra yor. Kimileri bu kurulu gücü tutturabilda doğrudan Nükleer’in gerekliliğini sadiğine (insaflı olanlar yılda 5000, daha atak olanlar 7000 vunmasan da 2025 yılı ve ötesini yakalamak için Nükleer ya gibi) saatlerle çarpıyor ve “şu anda bile elektrik arz (üreda her neyse (elde değerlendirilecek birincil enerji kaynağı tim) potansiyelimiz en az 350 milyar kWh, aslında halen kalmışsa) diğer enerji türleri elektrik üretim yatırımlarının 500 milyar kWh elektrik üretim potansiyelimiz var” diöncelikle programlanması şart diyorsun. Öncelikle elindeki yorlar. Atak’ların sözüne bakılırsa önümüzdeki 5 yıl ülkurulu gücü niçin devreye sokmuyorsun?” kemizde elektrik üretim yatırımı yapılmaması gerekiyor. Aslında doğru olanı söylüyorum. % 75 kurulu güç fazlasına Bu durumda, bırakın yeni lisans verilmesini, özellikle özel bakıp ülkede bunca enerji (elektrik) ‘yedeği’ var diyenler sektör lisanslı elektrik üretim yatırımlarının durdurulması ne kadar gerçekçi? Çünkü bu 30 bin MW’ın hemen tamamı gerekiyor. kamuya ait ekonomik ömrünü tamamlamış ya da tamamlaEnerji konusunda bilip bilmeden konuşmaya meraklıyız ma aşamasındaki hidroelektrik ve termik santralar (Örnek ya, yukarıdaki köşe yazısında yer aldığı gibi gazetelerde Keban). Böylece, ülkemizde gerçek değil, sanal bir elektrik “Türkiye’de Nükleer Santral Gereksiz” başlıklı kısa bir üretim kapasitesi (buna yedek denilemez) proje değeri fazhaber daha dikkatimizi çekiyor. Bu kez TÜDEF (Tüketilası olduğu anlaşılıyor. Son sistem çökmesinde sistemden ci Hakları Federasyonu) başkanının Nükleer Santrallara kopan 1000 MW’lar düzeyinde olduğu tahmin edilen güç karşı tepkisi haberleştirilmiş.1 Anlatım, yıl verilmeden ve yerine neden aynı güçte bir sıcak yedek bulunamadığını biraz karışık ama şu denmek istenmiş: “TEİAŞ’ın son kahiç merak ettiniz mi? Yoksa siz de, bu 1000 MW’larda sıcak pasite projeksiyon raporundaki veriler ve inşa halindeki yedek gücün Güneş, Rüzgar, Jeotermal gibi santrallarla kasantrallara ilişkin EPDK verilerine göre ülkemizin elektrik patılabileceğini düşünenlerden misiniz? ihtiyacı 415 milyar kWh, buna karşılık aynı yıl Türkiye’nin O zaman sonuç ne oluyor? Ülkemizde var olduğu bazı keelektrik enerjisi üretim kapasitesi 513 milyar kWh. Yani, simler tarafından ileri sürülebilen Enerji/Elektrik fazlası Nükleer santrallar olmaksızın ihtiyaçtan 100 milyar kWh söz konusu değil. Enerji yedeğinin var olanının neredeyse fazla elektrik üretilebilme olanağı var.” Burada verilmetamamı ise özel sektörün elinde. Özel sektör elektrik üreyen zaman, yani yıl, projeksiyonlara bakılırsa 2020, yani timi de Enerji Serbest Piyasası ortamında. Kimilerine göre, günümüzden 5 yıl sonrası. Beyan sahibi “mevcut verilmiş Özel sektör Serbest Piyasa ortamında iyi fiyat bulamadığınya da henüz askıda lisanslı elektrik üretim yatırımları da ürettiği elektriği sisteme vermeme eğilimine giriyor. Son 2020 yılı elektrik ihtiyacımıza yetiyor. Bu kapasiteye Nüksistem çökmesinde de bir yandan “paralelciler”, öte yanleer gibi başka yatırım eklemeye 5 yıl boyunca gerek yok” dan “sisteme elektrik vermeme marifetini anlaşma hükmü demeye getiriyor. yasaklara rağmen sergileyen özel elektrik üretim şirketleri” Bu arada Enerji Bakanımız 2015 yılı için müjdeyi veriyor. avına çıkılıyor. Son aşamada ortaya atılan bu tür gelişmeler “Bu yıl özel sektör yatırımları ağırlıklı (% 95) olmak üzere ayrı bir yazı konusu. 4000 MW yeni elektrik üretim yatırımı işletmeye girecek” Sonuçta, sözünü ettiğimiz sayın yazarın ve bir takım STÖ diyor. Böylece halen 69.520 MW olan kurulu gücümüzün yetkilerinin sandığı gibi “Çözüm, Yenilenebilir Enerji Kay2015 sonunda 73.600 MW’a yükseleceğini muştuluyor. naklarına yönelmekten geçiyor. Doğru kullanım ve Enerji Herkesin unuttuğu, şimdilik ülkemizi yönetenlerce üç adeVerimliliği’nin artırılması koşuluyla Güneş, Rüzgar ve Su de çıkarılmış olan Nükleer santrallardan ilki olan ve temeli Enerji kaynakları insanlığa yeter…” türü duygusallıktan yeni (Nisan 2015’te) atılan Akkuyu’nun inşaatı ve tam kaöteye gitmeyen söylemlerin Enerji/Elektrik dünyasında pasiteyle ticari işletmeye girmesinin bile her koşulda 10 yılı ütopyadan, hayal denizinde çırpınmaktan ibaret kaldığı or-

1 Haber: Sözcü gazetesi, 7 Nisan 2015.

taya çıkmıyor mu?

71 Nisan

2015


ELEKTRİKTARİHİNDEYOLCULUK OSMAN BAHADIR

KAMURAN SIRRI BEY VE EDISON Osmanlı Devleti’nin son dönemi elektrik mühendislerinden Kamuran Sırrı Bey, İkinci Meşrutiyet döneminin en popüler dergilerinden Şehbal dergisinde elektrik konulu birçok yazı yazmıştı. Özellikle elektriğin Osmanlılardaki ilk uygulamaları üzerine olan bu yazılarından ayrı olarak Thomas A. Edison’u da okurlarına tanıtmayı amaçlayan ilginç bir yazı kaleme almıştı. Kamuran Sırrı Bey’in Tomas A. Edison başlıklı yazısı (Şehbal dergisi, Sayı 94, sayfa, 436-437, 1913.) şu şekildedir: “Edison, 1847 sene-i miladisi Şubat’ının 11’inde Amerika’nın Ohaio eyaletinin Milan şehrinde tevellüd etmiştir (doğmuştur). Pederi ve validesi Hollanda’lıdır. Babası evvela terzilik, sonra çömlekçilik, fidancılık, tohumculuk vb. gibi muhtelif tarz-ı maişet takip ettiğinden oğlu Edison da 12 yaşını ikmal edinceye kadar pederi ile birlikte bu muhtelif mesleklere intisab (girmek) mecburiyetinde kalmış ve bittabi kendi arzusuna göre müstakil bir meslek tayin edememişti. 1859’da Edison 13 yaşına girdiği zaman pederi tarafından “Grand Tron Rollway of Kanada and Central Michigan” ismindeki demiryolu kumpanyasının katarlarından birine vagon hizmetini ifa etmek üzere garson olarak verildi. Bu vazifede Edison’un cebine birkaç dolardan başka bir şey girmiyordu. Biraz daha fazla para tedarik edebilmek için seferler esnasında şimendifer yolcularına, gazete, şurup, havana sigarası gibi şeyler ile bir ticaret temin etmekte idi. Hatta bu veçhile birkaç yüz lira kadar biriktirebilmişti. Cebinde parası çoğaldıkça tedarik ettiği birtakım kitaplar ile kendisine ait bir kompartmanda mütalaaya koyuluyor ve ticaretine ciddi müşteriler zuhur etmedikçe vagonları dolaşmak külfetinde bulunmuyordu. İyi bir tesadüf kendisine ucuz fiyat mukabilinde (karşılığında), ayakla işler ufak bir tab (baskı) makinesi iştira ettirdi(satın aldırdı). Artık o günden itibaren henüz 13 yaşını ikmal etmeyen Edison, tren dahilinde gazeteciliğe başlamıştı. Birtakım havadis ajansları ile de mukavele akdederek her gün dört, beş defa uğradığı mevkiflerde (istasyonlarda) kendi namına bırakılan havadis varaklarını (kağıtlarını) alıyor ve vagon içinde gazetesini hem tertip, hem tab ve hem de neşrediyordu. Yemek listelerini, tren tarifelerini de gazetesine derc etmeyi (koymayı) unutmuyor-

72 Şubat

2015

Thomas A. Edison du. The Grand Rembrod Trunk Herald adını verdiği bu yolcu gazetesinden ayrıca istifade ediyordu. Bu tarzda gazeteciliğe epeyce alıştıktan sonra onu da ıslah ederek The Weekly Herald ismiyle gazetesini tebdil etti (değiştirdi) ve kendi tarafından yazılan başmakalelerle tezyin etti (süsledi). Edison’un efalinde (işlerinde) görülen teceddüd (yenilik) ve terakki emelleri esas fıtratı muktezayatından (gerekliliğinden) olduğu cihetle bu şimendifer gazetecisi, kendisine hasrolunan vagonda tetkikat ve tetebbuat-ı fenniye-yi kimyeviyede (kimya araştırmalarında) bulunurken az kaldı bir yangına sebebiyet vererek bütün şimendifer katarını yakacaktı. Tehlike üzerine zaten kendisine muvafık gelemeyen (uymayan) ve iyi neticeler de vermeyen kimyagerlikten vaz geçti. Daha sonra tren garsonluğunu da terk ederek Port Huron’da başlı başına bir gazete neşretmeye başladı. Artık 14


yaşına girmiş olan Edison, Port Huran’da gazetesinin sahibi, baş muharriri, müdürü, mürettibi, musahhihi (düzeltmeni), tabi (basanı) ve naşiri idi. Fakat bu şekilde geçen hayatından da zevk alamayarak bir daha gazeteci olmamak üzere bu meslekten katiyyen ayrıldı. Bundan sonra bir şimendifer mevkifinde telgraf memurlarından birinin üç dört yaşında bir çocuğunu şimendifer altında ezilmekten kurtardığı için bir cemile (güzellik) olmak üzere memurun iltimas ve aracılığı sayesinde telgrafhaneye muhabere memuru olarak kaydedildi. İşte Edison’un keyfine en muvafık, kendisini hiç usandırmayacak bir meslek varsa o da bu zanaat idi. Bulunduğu memuriyetin iktizasından (gerekliliğinden) olarak Edison her yarım saatte bir altı telgraf işaretini diğer istasyonlara muntazaman çekmek mecburiyetinde bulunuyordu. Hiç değişmeyen bu nakarat nihayet onun canını sıkmaya başladığından, zatülhareke (otomatik) bir surette işaretini her yarım saatte bir hattın tarafeyninde (iki tarafında) bulunan mevkiflere (istasyonlara) aynı zamanda gönderebilecek bir alet ihtira etti (icat etti). İşte bu tarihten (1861) itibaren bir hat üzerinde iki nokta ile birden muhabere imkanı hasıl olmuş idi. Edison’un yeni hayatı bu devreden sonra feyyaz ve semeredar (verimli) bir surette başlar. Edison bu icadını tashih etti (düzeltti) ve 1870 tarihinde New York’a gelerek bir iktisadiye ve maliye havadis ajansı telgrafhanesine elektrik mühendisi sıfatıyla dahil oldu. Bir hat üzerinde iki mevki ile birden muhabereyi temin eden icadının orada tatbik edilmesi şartıyla senede 6000 dolar kadar bir ücret almaya başladı. Bu suretle biriktirdiği paralar ile altı sene sonra 1876 tarihinde New Jersey’de Menlopark mevkiinde Menlopark Araştırma Laboratuarı namıyla bir laboratuar tesis etti. Bu müesseseye birçok mütefennin (fen sahibi- uzman) kimyager, hikmetşinas (fizikçi) elektrikçiler gelerek büyük mikyasta (ölçekte) tetkikat-ı fenniyede bulunmaya başladılar. Menlopark Laboratuarı, elan (halen) büyük bir şöhret ve ehemmiyeti haizdir. İşte Edison bu laboratuarında birbirini takip eden birçok icatlara ve keşiflere muvaffak olmuştur. Daha o

zamandan Menlopark Laboratuarı altı binden fazla nüfuslu bir memleket haline gelerek civarında binlerce evler inşa olunmuştur. Bu evlerde de münhasıran mütehassıslar (uzmanlar) ve amele ikamet etmektedir. Bu insanlar o vakitten beri hep Edison’un tetebbuatında (araştırmalarında) yardımcılarıdır. Filvaki (gerçekten) bu büyük adam o zamandan itibaren zatülhareke (otomatik) telgraf, elektrik cereyanı ile sedayı (sesi) nakleden telefon, fonograf, elektrik cereyanının sarfiyatını yazmaya mahsus zatülhareke sayıcı alet, elektrik lambası, sedayı pek çok defa büyülten megafon, hafif ve ucuz elektrik bataryası gibi pek büyük ve müstesna eserler vücuda getirerek beşeriyeti (insanlığı) hayret verici terakkilere (ilerlemelere) mazhar etti. Uzun boyu, geniş omuzları, solgun ve tüysüz çehresi, keskin nazarlı koyu mavi gözleri, beşuş (neşeli) ve müsterih (rahat) mütevazı tavırları ile bu koca dahi yalnız Menlopark’ın değil, bütün ilim ve fen aleminin yegane bir ebedi kahramanıdır. Edison aynı zamanda güzel bir musikişinas da olduğundan tetkikat ve tetebbuat (araştırma) zamanlarından ayırabildiği bazı dakikalarını keman ve piyano çalmakla imrar etmeyi (geçirmeyi) pek sever. Edison bütün hayatında çalışmak ve tetkikat ile uğraşmaktan bıkmayarak geceli gündüzlü meşgul olur. Bundan iki sene evvel Avrupa bilad-ı meşhuresini (Avrupa’nın meşhur memleketlerini) görmek üzere seyahate çıktığı vakit, kendi dehasının mahsulü olan birçok icadı uğrunda büyük bir beşer kitlesinin muttasıl (aralıksız) uğraşmakta olduğunu; lamba, gramofon, bizatihi müteharrik (kendi kendine işleyen) telgraf aletleri, megafon ve telefon imaliyle binlerce fabrikaların meşgul bulunduğunu müşahede etti (gözlemledi). Bunu seyretmek ne emsalsiz bir bahtiyarlıktır!. Beşer kitlesini kolaylıklar ve yenilikler içinde yaşatmaya onun kadar mebzulen (çok) muvaffak olmuş başka hiç kimse gösterilemez. Ömrün, boş geçirilmediği takdirde ne büyük bir zevk ve semere sahası olduğunu ispat eden pek nadir şahsiyetlerden biri de Edison’dur. Elektrik mühendisi Kamuran Sırrı

73 Şubat

2015


BİLİRKİŞİ RAPORLARI PROF. DR. OSMAN SEVAİOĞLU’NUN ARŞIVINDEN

ŞARTNAME VE YÖNETMELİĞE AYKIRI TESLİMAT DOSYA NO: 2. ASLIYE HUKUK MAHKEMESI, 1. ASLIYE HUKUK MAHKEMESI DAVACI TARAF: SIGORTA A.Ş. VEKILI: AV. A.A. DAVALI TARAF: İNŞ. SAN. TIC. LTD. ŞTI. DAVA KONUSU: İTIRAZIN İPTALI 1. Bilirkişi Kuruluna Verilen Görev Sayın Mahkemenizin ara kararında verilen; T.C. Asliye Hukuk Mahkemesi Duruşma Tutanağı Davacı Taraf Sayın Vekilinden soruldu: ikinci rapor doğrultusunda, karar verilsin. Ayrıca, sözkonusu projelerin Davalı Şirket tarafından hazırlandığı bildirilmiştir. Buna ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinde devam etmekte olan dosyalarda cevap verilmiştir. Bunlara ilişkin cevaplardan bir suret ibraz ediyorum dedi. Alındı, incelendi, dosyaya delil olarak konuldu. Davalı Taraf Sayın Vekilinden soruldu: Dosyaya sunulan belgeleri kabul etmiyoruz. Son rapor karar verilmeye uygun değildir, iki rapor arasında çelişki vardır. Gerekirse üniversiteden uzman bilirkişiler seçilerek yeniden bilirkişi incelemesi yapılsın dedi. 1-Dosyanın Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine yeniden gönderilerek akademik ünvanı olan inşaat mühendisi, elektrik mühendisi ve mimar Bilirkişi Kurulundan oluşacak üç kişilik Bilirkişi Kuruluna dosyanın tevdii edilerek zararın meydana gelmesinde Davalı Tarafın kusuru olup olmadığı ve meydana gelen zarar miktarının dosya üzerinde incelenme yapılmak suretiyle tespitinin istenmesine, şeklindeki yazılı talimat uyarınca Davacı Tarafın İtirazın İptali talebinin yerinde olup, olmadığının ortaya çıkarılması ve bu hususta bir Bilirkişi Kurulu Raporu hazırlanması için Bilirkişi Kuruluna resen verilen görev üzerine tevdi edilen dosya tetkik edilmiştir. Bilirkişi Kurulunun dava konusu ihtilaf üzerinde vardığı görüş ve kanaati belirtmek üzere işbu rapor hazırlanmıştır. 2. Dava Konusu 1. 2. 2.1. Davacı Sigorta A.Ş. Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş olduğu dava dilekçesi

74 Şubat

2015

Davacı Sigorta A.Ş. Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde özet olarak; Davalı İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin yanan bağımsız bölümlerin olduğu binanın Müteahhitliğini yapmış olduğu, Bina inşaatının tamamlanarak kat malikleri tarafından kullanılmaya başlanıldıktan sonra kayıtlı bulunan binanın belirlenen bölümlerinde “elektrik tesisatının baca ile bitişik halde yapılması sonucu kabloların ısının etkisiyle eriyerek kısa devre yapması nedeniyle, dava konusu yangının meydana geldiği”, Ortaya çıkan yangın sonucunda binanın 10 adet bağımsız bölümün değişik oranlarda yangına ve buna dayalı olarak hasara maruz kaldığı, Bu durumu belgeleyen Belediye Başkanlığı İtfaiye Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Yangın Raporu”nun, Emniyet Müdürlüğü Olay yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Olay Yeri Araştırma ve İnceleme Raporu”nun ve yangın hasarına yönelik yetkili eksper tarafından düzenlenen “Yangın Hasarı Ekspertiz Raporu”nun hazırlandığı, Sözkonusu raporlarda yangının ve hasarın meydana gelme şekli, rücu durumu ve riskin durumu ile ilgili açıklamaların detaylı olarak yapıldığı, Yetkili eksper tarafından düzenlenen “Yangın Hasarı Ekspertiz Raporu”nun Bağımsız bölümlerde oluşan zararın gerek nitelik gerekse parasal miktar olarak belirlenmiş olduğu, Davalı Tarafın sözleşme ile üstlenmiş olduğu edimini kusurlu ve ayıplı olarak ifa etmesi nedeniyle, olayda sorumluluğunun olduğu, Ancak, Davalı Tarafın bu durumu kabul etmeyip itirazda bulunduğu, Buna dayalı olarak da, kendisi hakkında 8.736,46 TL tutarında icra takibinin başlatılmış olduğu, Tüm bunlara dayalı olarak da; o Davalı Tarafın sözkonusu icra takibine karşı yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli “İtirazın İptali”


o

Kendisi hakkında başlatılmış olan 8.736,46 TL tutarındaki “İcra Takibinin devamı”, o Davalı Tarafın kendisi hakkında başlatılmış olan 8.736,46 TL tutarındaki “İcra Takibini kabul etmeyip itirazda bulunmuş olması nedeniyle, kendisi hakkında; “% 40’dan Aşağı Olmamak Üzere inkâr Tazminatına” mahkum edilmesi dava ve talep edilmiştir. 2.2. Davalı İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş olduğu davaya cevap dilekçesi Davalı İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş olduğu tarihli davaya cevap dilekçesinde özet olarak; Davacı Tarafın davasını kabul etmedikleri, reddini talep ettikleri, Müvekkili tarafından hazırlanan plan ve projenin TOKİ tarafından yapılan Sözleşmeye uygun olarak yapıldığı ve İdaresine teslim edildiği, işin Kesin Kabulünün yapılmış olduğu, İşin Kesin Kabulü yapıldığı için plan, proje ve Sözleşmesine uygun olarak ayıpsız teslim edilmesi nedeniyle, yangın ile Müvekkilin yapmış olduğu imalât arasında illiyet bağının mevcut olmadığı, Yangın olayının, elektrik kablolarının bacanın üzerinden geçmesi sonucu kısa devre yapması ve ısınması sonucu meydana geldiği iddiasını kabul etmediklerini, Zira; o Belediye Başkanlığı İtfaiye Müdürlüğünün Yangın Raporunun yangın konusunda UZMAN bir kişi tarafından hazırlanmadığı, o Yangının plan ve projeye aykırı olarak elektrik kablolarının baca üzerinden geçtiğine karar verebilmek için uzman mimar tarafından plan ve projenin incelenmiş olmasının gerektiği, o Mahallinde keşif yapılarak, inşaatın plan, proje ve Sözleşmesine uygun olarak yapılıp yapılmadığının, yangının plan ve projesine aykırı olarak inşaatın yapımından kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti gerektiği, o Yangının, bağımsız bölüm maliklerinin daireyi kullanımından, doğal olaylar (rüzgâr v.s.) ve diğer etkenler nedeniyle, meydana gelmiş olduğu, o Yangın sonucunda meydana gelen hasarın itfaiye erlerinin ve apartman sakinlerinin binaya ve dairelere bilinçsiz olarak su sıkmalarından dolayı kaynaklandığı, Sonuç ve İstem olarak; delillerin toplanmasına, Davacı Tarafın davasının reddine, Davacı Tarafın icra inkâr tazminatının reddine, % 40’tan aşağı olmamak üzere Davalı Taraf lehine icra inkâr tazminatina hükmedilmesine, avukatlık ücretinin ve yargılama giderlerinin Davacı Taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi” dava ve talep edilmiştir. 3. Dosya kapsamından Tespit Edilen Hususlar Dosya kapsamının incelenmesinde mahallinde yapılan tespite dayalı olarak hazırlanmış olması nedeniyle, tarihli Bilirkişi Kurulu Raporu ve Davacı Sigorta Şirketine

rapor sunan Sigorta Eksperi tarafından mahallinde yapılan incelemeye dayalı olarak hazırlanan “Yangın Hasarı Ekspertiz Raporundaki tespitlere itibar edilecek ve bu tespitler esas alınacaktır. Zira, Bilirkişi Heyetimizin dava konusu mahalle gitmeye ve orada inceleme yapmaya; o Aradan oldukça uzun bir zaman geçmiş olması ve delillerin ortadan kaldırılmış olması, o Bilirkişi Heyetimizden bu yönde bir çalışma yapmasının istenmiş olmaması, o Esasen bu yönde bir çalışmanın Bilirkişi İnşaat Mühendisi ve Heyet Arkadaşları tarafından hazırlanan tarihli Bilirkişi Kurulu Raporu ile ve Davacı Sigorta Şirketine rapor sunan Sigorta Eksperi tarafından mahallinde yapılan incelemeye dayalı olarak hazırlanan “Yangın Hasarı Ekspertiz Raporu ile tespite dayalı olarak yapılmış olması nedenleri ile gerek ve imkân olmadığı yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir. 1.1. Bilirkişi İnşaat Mühendisi ve Heyet Arkadaşları tarafından yapılan çalışmadaki tespitler Bilirkişi İnşaat Mühendisi ve Heyet Arkadaşları tarafından yapılan çalışmadaki tespitler kısaca şöyledir;

o o o o o o

o

o

Davacı Taraf Sayın Vekili tarafından Kurulumuza gösterilen ile belirlenen binanın yerinde yapılan incelemesinde; blok numarasının şeklinde olduğu, Binanın bodrum kat, zemin kat ve dokuz adet normal kattan ibaret şekilde toplam 10 katlı (bodrum kat hariç) betonarme karkas bina tarzında inşa edilmiş olduğu, Zemin kat ile normal katların her birinde her katta dört adet bağımsız bölüm olacak şekilde projelendirme yapılmış olduğu, Dava konusu olan ve dava dilekçesinde ile vaziyet planında ise, B şeklinde gösterilen binanın ana giriş bölümünün BATLAMA Caddesine bakmakta olan ön cephesinden yapılmış olduğu, Yangın olayına maruz kalan bağımsız bölümlerinde resimden de görüleceği gibi, ana girişin hemen solunda bulunan ve ön cepheye bakmakta olan bölümler olduğunun anlaşıldığı, Binanın bütün katlarına çıkılarak bu bölümünde düşey istikamette bulunan dairelerin açılarak (bazılarının içerisine girilememiştir, zira; bağımsız bölümlerde oturan bütün malikler keşif sırasında hazır edilmemiştir) incelenmesi yapılmıştır, gerek yeri değiştirilmiş olan elektrik sigorta tablosu ve gerekse, ekspertiz raporunda açıklanan hasara maruz kalan yerlerin gösterilmesi dairede oturanlardan göstermesi istenmiştir. Yapılan incelemede, değiştirilmiş olan sigorta panosunun giriş kapısının hemen arkasında kalorifer bacasına bitişik halde duvara monte edilmiş durumdan yangın sonrası bu duvardan uzaklaştırılarak WC duvarının açık halde bulunan yüzeyine monte edilmiş olduğu, Daire içinde bulunan hacimlerin duvar ve tavan yüzeylerinde boya ve temizleme işlerinin yapılmak suretiyle ortadan kaldırılmış olduğu

75 Şubat

2015


o

İçerisine girilemeyen dairelerde durumun farklı olmadığı ve aynı hasar durumlarına maruz kaldığı hususlarının apartman görevlilerince Kurulumuza bildirilmiş olduğu, Kurulumuz tarafından tespit edilmiştir, Yangının Çıkış Sebebi: Dosyada mevcut bulunan raporlar ve tespitler incelendiğinde, yangının ortaya çıkış sebebinin; “Binanın elektrik tesisatının baca ile bitişik yapılması ve bunun sonucunda sigorta panosu ve pano içindeki kabloların ısınması ile eriyerek kısa devre yapması sonucunda yangın olayının meydana geldiği” tespit edilmiş olmaktadır. Kurulumuz tarafından yerinde yapılan incelemede; o Dairelerin elektrik tesisatına ait sigorta panosunun değiştirilmeden önceki yerinin resimden de görüleceği gibi, hemen kalorifer bacasının hole bakan duvarının içine gömülerek monte edilmiş olduğunun anlaşıldığı, o Kalorifer kazanının olan ilk yakım döneminde kalorifer bacasının ısınması ile duvara gömülü halde bulunan sigorta panosu ve elektrik kablolarını ısınarak etkiledikleri ve bunun sonucunda kalorifer bacasının zemin kattan çatıya kadar uzanan bütün bağımsız bölümlerde yangın olayının ortaya çıktığı hususu tarafımızca tespit edilmiş olmaktadır. Bilirkişi Heyetimiz dava konusu mahalde Bilirkişi İnşaat Mühendisi ve Heyet Arkadaşları yapılan tespite dayalı olarak mahkeme nezaretinde yapılan keşif çalışmasının sadece dosya üzerinde inceleme yapan Bilirkişi Heyetimizi bağlayacağı yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir. Sadece dosya üzerinde inceleme yapan Bilirkişi Kurulumuzun dava konusu mahalde Bilirkişi İnşaat Mühendisi ve Heyet Arkadaşları tarafından mahkeme nezaretinde yapılan tespite dayalı olarak yapılan keşif çalışmasında tespit edilen hususlara karşı gelmesi düşünülemez. 1.2. Bilirkişi Davacı Sigorta Şirketine rapor sunan Sigorta Eksperi tarafından mahallinde yapılan incelemeye dayalı olarak hazırlanan “Yangın Hasarı Ekspertiz Raporu Sigorta Eksperi tarafından mahallinde yapılan incelemeye dayalı olarak hazırlanan “Yangın Hasarı Ekspertiz Raporunun “Yangının Meydana Geliş Şekli” başlıklı Bölümünde; “Binanın elektrik tesisatının baca ile bitişik yapılması sonucu kabloların ısının etkisi ile eriyerek kısa devre yapması sonucunda yangın olayının meydana geldiği, Sözkonusu hasarın meydana gelmesine elektrik tesisatının baca ile bitişik yapılmasının sebep olduğu tespit edilmiş olup, farklı yapı planları üzerinde yapılan incelemelerde baca ile eletrik tesisatının bitişik olarak yapılmadığı, muhtemelen Müteahhidin masraflardan kaçınmak için bu şekilde yaptığı kanaatine varılmış olup...” şeklinde bir ifade yer almaktadır. 4. İlgili Mevzuat Dava konusu ihtilaf ile ilgili mevzuat hükümlerinden bir kısmı Bilirkişi Kurulumuz tarafından seçilerek aşağıda verilmiştir.

76 Şubat

2015

1.1. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği Resmi Gazete Tarihi : 30.11.2000, Resmi Gazete Sayısı:22280 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Uygulama ve Tanımlar İKİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Kuvvetli Akım Tesislerinin Güvenliği Madde 5- Kuvvetli akım tesisleri her türlü işletme durumunda, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılmalıdır. 1.2. Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği: Sıva içinde ve altında çekilen hatlar el ulaşma alanları dışında ve mekanik bakımdan korunmuş sayılırlar. Tavan ve duvar boşluklarından geçirilen hatlar mekanik etkilere karşı ayrıca, korunmalıdır. Elektrik hatları yerine göre duvarda, tavanda veya döşemede betona gömülü ve / veya sıva altı tesis edilebilir. Duvarlara tesis edilen sıva altına tesis edilirse geçiş yerlerinin kestirilmesini sağlayacak şekilde anahtar, priz, aydınlatma sortisi, buat, tablo ve benzeri. hizalarında yatay veya düşey olarak tesis edilmelidir. Duvarlara döşemelere ve tavanlara tesis edilen hatlar betona gömülü iseler bunların güzergahı için yalnızca ekonomiklik ve tesis kolaylığı düşünülmelidir: Yapıların içindeki bacaların duvarları üzerinden herhangi bir elektrik tesis geçirilmemelidir. 1.3. Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi: 1. Bölüm: III-Projeler: “9. Madde: Projelerin Müteahhide Teslimi: Sözleşme konusu işlerin projeleri Sözleşme eki diğer şartname ve teknik belgelerle birlikte, Sözleşmenin imzalanması sırasında Müteahhide verilir. Sözleşmeye göre Müteahhit tarafından uygulama projelerinin hazırlanması sözkonusu olduğu takdirde, İdare tarafından Müteahhide avan projeler veya avan proje niteliğindeki projeler verilir. 10. Madde: Projelerin Hazırlanması Projelerin Müteahhit tarafından hazırlanmasında ve kesin şeklini almasında aşağıda belirlenen esaslara uyulur. Müteahhidin yapacağı projeler, hesaplar v.b. Sözleşme veya eklerinde belirlenen şartlara, İdare tarafindan kendisine verilecek avan projeler, talimat, esas ve tiplere, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak bir uzman tarafından iş programını aksatmayacak şekilde hazırlanacak ve uygulamada gerekli görülecek tüm ölçüleri ve ayrıntıları kapsayacaktır. Müteahhit, projelerin hazırlanması sırasında, değişik çözüm şekillerinin olması halinde bunlar arasından karşılaştırma suretiyle seçim yapılabilmesini sağlamak üzere değişik çözüm Şekillerini kapsayan projeleri ve bunlara ilişkin hesaplarla ilgili gerekli bilgi ve raporları hazırlayıp İdareye verir. Projeler, İdare tarafından onaylandıktan sonra uygulanır.


Müteahhit, yaptığı ve yapacağı projelerin ve hesapların eksiklik ve yanlışlıklarından ve bunların bütün sonuçlarından doğrudan doğruya sorumludur. Projelerin İdare tarafından görülmüş ve onaylanmış olması Müteahhidi bu sorumluluktan kurtaramaz.” 1.4. Taraflar Arasında İmzalanan Sözleşme ve Ekleri: Yapım İşlerine Ait Tip Sözleşme (Anahtar Teslimi Götürü Bedel İşler için) 6. Maddesi: Sözleşmenin Türü ve Bedeli: Bu Sözleşme, anahtar teslimi götürü bedel Sözleşme olup, Yapı Denetim ve Sorumluluğuna İlişkin Şartlar: 22.1. Maddesi; “İşin Sözleşme ve ekleri ile fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılması, taahhüdün devamı süresince işyerinde bulundurulacak İdare görevlerinden oluşan yapı denetim görevlisi tarafından danetlenir. Yapı denetim görevlisinin Sözleşme ve ekleri ile fen ve sanat kurallarına uygun olarak talimatlara, Üstlenici uymak zorundadır. Şu kadar olan, işin yapı denetim görevlisinin denetimi altında yapılmış olması, Üstlenicinin, üstlenmiş olduğu işi bütünüyle projelerine, şartnamelerine, Sözleşmesine ve Sözleşmenin varsa, diğer ekleri ile fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapmak hususundaki yükümlülüklerini ve bu husustaki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Sözleşme 23. Maddesi; “Üstlenici, üstlenmiş olduğu işi, ... Sözleşme ve ekleri ile fen ve sanat kurallarına uygun şekilde yapmaya mecburdur. Üstlenicinin teknik sorumluluğuna ilişkin hususlarda Yapım Teknik Genel Şartnamesinde yer alan hükümler uygulanır. b) Özel İdari ve Teknik Şartname: Madde-7: Projeler 7.1: İdare tarafından ihale dokümanı eki olarak verilen projeler avan proje niteliğinde olup, YÜKLENİCİ, bu projelere sadık kalmak kaydiyla ve bedeli teklif edilen götürü bedel, üstyapı (mimarı, B. Arme, Tesisat, v s) uygulama projelerini ve detaylarını hazırlayacaktır. Projenin hazırlanması esnasında YÜKLENİCİ en az 3 tane alternatif cephe. çalışması yaparak İdarenin onayına sunulacaktır. c) Proje Özel Teknik Şartnamesi: Elektrik Projelerinin Düzenlenmesinde Uygulanacak Genel Esaslar: 1. Madde: Elektrik ve elektronik iç tesisat uygulama projeleri, yürürlükte bulunan kanun, Yönetmelik ve EMO proje standartlarına uygun olarak hazırlanacaktır. 2. Madde: Uygulama Projelerin Yapımında, Yürürlükte Bulunan; Bayındırlık ve Iskan Bakanlığı Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesi, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği v.s. diğer Yönetmeliklere uygun olacağı,

9. Madde: Özellikle baca, kolon, şaft ve ışıklık gibi mimari ayrıntılar projede belirtilecek, baca ve baca çevresinden tesisat geçirilmeyecektir. d) Yapım İşleri Genel Şartnamesi: Projeler: 4 Anahtar teslimi götürü bedel işlerde uygulama projelerinin Üstleniciye teslimi *11. Madde: Anahtar teslimi götürü bedel Sözleşmelerde, yapılacak işlerin uygulama projeleri, şartnameler ve diğer teknik belgelerle birlikte, Sözleşmenin imzalanması sırasında Üstleniciye verilir. Üstlenici, hazırladığı projelerin ve hesapların hata ve eksiklerinden ve bunların her türlü sonuçlarından sorumludur. Projelerin İdare tarafından görülmüş ve onaylanmış olması Üstleniciyi bu sorumluluktan kurtarmaz’. Projelerin uygulanması: 23. Madde: Sözleşme konusu işler, İdare tarafından Üstleniciye verilen veya Üstlenici tarafından hazırlanıp İdare tarafından onaylanan uygulama projelerine uygun olarak yapılır. İşlerin devamı sırasında Üstlenici, proje uygulaması konusunda kendisine yapılan tebligatın Sözleşme hükümlerine aykırı olduğu veya tebligat konusunun fen ve sanat kurallarına uygun olmadığı görüşüne varırsa, bu husustaki karşı görüşlerini 15 İnci Madde hükümlerine göre İdareye bildirmek zorundadır. Aksi takdirde, aynı maddenin diğer hükümlerine göre işlem yapılır. Yapı Denetim Hizmetleri: İşlerin denetimi: 15. Madde: Sözleşmeye bağlanan her türlü yapım işleri, İdare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlisinin denetimi altında, Üstlenici tarafından yönetilir ve gerçekleştirilir. Herhangi bir işin, yapı denetim görevlisinin denetimi altında yapılmış olması Üstlenicinin, üstlenmiş olduğu işi bütünüyle projelerine, Sözleşme ve şartnamelerine, fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapmak hususundaki yükümlülüklerini ve sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Üstlenici, üstlenmiş olduğu işleri, sorumlu bir meslek adamı olarak fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapmayı kabul etmiş olduğundan, kendisine verilen projeye ve / veya teknik belgelere göre işi yapmakla, bu projenin ve / veya teknik belgelerin işyerinin gereklerine, fen ve sanat kurallarına uygun olduğunu, ayrıca, işin yapılacağı yere, kullanılacak her türlü malzemenin nitelik bakımından yeterliliğini incelemiş, kabul etmiş ve bu şekilde, işin teknik sorumluluğunu üstlenmiş sayılır. Bununla, birlikte Üstlenici, kendisine verilen projelerin ve / veya şartnamelerin, teslim edilen işyerinin veya malzemenin ve/veya talimatın, Sözleşme ve eklerinde bulunan hükümlere aykırı olduğunu veya fen ve sanat: kurallarına uymadığı hususundaki karşı görüşlerini teslim ediliş veya talimat alış tarihinden başlayarak on beş gün içinde (özelliği bakımından incelenmesi uzun sürebilecek işlerde, Üstlenicinin isteği halinde bu süre İdare tarafından artırılabilir) hem vapı denetim görevlisine, hem de, İdareye yazı ile bildirmek zorundadır. Bu surenin aşılması halinde Üstlenicinin itiraz hakkı kalmaz.”

77 Şubat

2015


5. İnceleme, Görüş ve Kanaat Dosyada mevcut Sayın Taraf Vekillerinin iddia ve savunmaları, ibraz edilen belgeler ve delillerin Bilirkişi Kurulumuz tarafından incelenmesi sonucunda tespit edilen hususlar ve varılan görüş ve kanaat aşağıda verilmiştir. 1.1. Bilirkişi Kurulumuz tarafından raporun ilk kısmında Davalı Tarafça İmal ve İnşa edilen elektrik tesisatının kural, tüzük ve yönetmeliklere uygun olup olmadığı hususu incelenecektir. Dosyada bir örneği mevcut Bilirkişi Kurulu Raporu ve Davacı Sigorta Şirketine rapor sunan Sigorta Eksperi tarafından mahallinde yapılan incelemeye dayalı olarak hazırlanan “Yangın Hasarı Ekspertiz Raporundaki tespitler Davalı Tarafça imal ve tesis edilen elektrik tesisatının kolon hatlarının, dairelere ait sigorta panosunun elektrik tesisatının kalorifer bacasının hole bakan duvarının içine gömülerek monte edilmesi nedeniyle, sigorta panosu ve elektrik kablolarını ısınarak etkiledikleri ve bunun sonucunda da yangının kalorifer bacasının zemin kattan çatıya kadar uzanan bütün bağımsız bölümlerinde ortaya çıkmış olduğunu göstermektedir. Yukarıdaki kısımda birer örneği verilmiş olan Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği, taraflar arasındaki Sözleşme ve bu Sözleşmenin eki mahiyetindeki Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi ve eklerinde yer alan hükümlere göre Davalı Tarafça imal ve tesis edilen elektrik tesisatının kolon hatlarının, dairelere ait sigorta panosunun elektrik tesisatının kalorifer bacasının hole bakan duvarının içine gömülerek monte edilmesi nedeniyle, sözkonusu imâlat ve inşaatın yukarıdaki kısımda birer örneği verilmiş olan Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği, taraflar arasındaki Sözleşme ve bu Sözleşmenin eki mahiyetindeki Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi ve eklerinde yer alan hükümlere aykırı olacak şekilde imal ve tesis edilmiş olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. 1.2. Bilirkişi Kurulumuz tarafından raporun bu kısmında Davalı Tarafça İmal ve İnşa edilen elektrik tesisatının Projesinin kim tarafından hazırlanmış olduğu hususu incelenecektir. Dosyada bir örneği mevcut bilgi, belge ve ifadelerden; Davalı Tarafça imal ve tesis edilen elektrik tesisatının projesinin yine kendisi tarafından yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu yangının meydana geldiği binanın inşaatı TOKİ tarafından ihale ile Davalı Şirkete verilmiş ve taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde bina Davalı Tarafa inşa ettirilmiştir. TOKİ ile Davalı Şirket arasında imzalanan Sözleşmenin “Elektrik Projelerinin Düzenlenmesinde Uygulanacak Genel Esaslar” başlıklı Bölümünün 1. Maddesinde; Elektrik ve elektronik iç tesisat uygulama projeleri, yürürlükte bulunan kanun, yönetmelik ve EMO Proje Standartlarına uygun olarak hazırlanacaktır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesi,, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği

78 Şubat

2015

ve diğer Yönetmeliklere göre hareket edilecektir. denilmektedir. Aynı şekilde, TOKİ ile Davalı Şirket arasında imzalanan Sözleşmenin “Elektrik Projelerinin Düzenlenmesinde Uygulanacak Genel Esaslar” başlıklı Bölümünün 9. Maddesinde; Özellikle baca, kolon, şaft ve ışıklık gibi mimari ayrıntılar projede belirtilecek ve baca ve baca çevresinden tesisat geçirilmeyecektir. denilmektedir. Aynı şekilde, TOKİ ile Davalı Şirket arasında imzalanan Sözleşmenin eki olarak kabul edilen; Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliğinin 58. Maddesinin 1.4. fıkrasında; Yapıların içerisindeki bacaların duvarları üzerinden herhangi bir elektrik tesisatı geçirilmemelidir. denilmektedir. Yine, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi: Bölüm: III-Projeler: kısmında; 10. Madde: Projelerin Hazırlanması Projelerin Müteahhit tarafından hazırlanmasında ve kesin şeklini almasında aşağıda belirlenen esaslara uyulur. Müteahhidin yapacağı projeler, hesaplar v.b. Sözleşme veya eklerinde belirlenen şartlara, İdare tarafindan kendisine verilecek avan projeler, talimat, esas ve tiplere, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak bir uzman tarafından iş programını aksatmayacak şekilde hazırlanacak ve uygulamada gerekli görülecek tüm ölçüleri ve ayrıntıları kapsayacaktır. Müteahhit, projelerin hazırlanması sırasında, değişik çözüm şekillerinin olması halinde bunlar arasından karşılaştırma suretiyle seçim yapılabilmesini sağlamak üzere değişik çözüm Şekillerini kapsayan projeleri ve bunlara ilişkin hesaplarla ilgili gerekli bilgi ve raporları hazırlayıp İdareye verir. Projeler, İdare tarafından onaylandıktan sonra uygulanır. Müteahhit, yaptığı ve yapacağı projelerin ve hesapların eksiklik ve yanlışlıklarından ve bunların bütün sonuçlarından doğrudan doğruya sorumludur. Projelerin İdare tarafından görülmüş ve onaylanmış olması Müteahhidi bu sorumluluktan kurtaramaz.” denilmektedir. Yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, Bilirkişi Heyetimiz; (a) Dava konusu yangına yol açan elektrik tesisatının Davalı Tarafça imal ve tesis edilmiş/ettirilmiş olduğunu, (b) Sözkonusu elektrik tesisatının kolon hatlarının, dairelere ait sigorta panosunun elektrik tesisatının kalorifer bacasının hole bakan duvarının içine gömülerek monte edilmesi nedeniyle, yukarıdaki kısımda birer örneği verilmiş olan Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği, taraflar arasındaki Sözleşme ve bu Sözleşmenin eki mahiyetindeki Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi ve eklerinde yer alan hükümlere aykırı olacak şekilde imal ve tesis edilmiş olduğunun kabul edilmesinin gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate varmış bulunmaktadır.


6. Sonuçlar Bilirkişi Kurulu olarak, dosyada birer örneği mevcut Sayın Taraf Vekillerinin iddia ve savunmaları, ibraz edilen belgeler, deliller ve Sözleşme ve dosya kapsamının incelenmesi sonucunda; yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda takdiri elbette sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 1.1. Dava konusu yangının meydana geldiği binadaki dairelerin elektrik tesisatının kolon hatlarının, dairelere ait sigorta panosunun elektrik tesisatının kalorifer bacasının hole bakan duvarının içine gömülerek monte edilmesi nedeniyle, bacanın sıcaklığı ile sigorta panosu ve pano içindeki kabloların ısınması ile eriyerek kısa devre yapması sonucunda yangın olayının meydana geldiği, 1.2. Sözkonusu elektrik tesisatının kolon hatlarının, dairelere ait sigorta panosunun elektrik tesisatının kalorifer bacasının hole bakan duvarının içine gömülerek monte edilmesi nedeniyle, yukarıdaki kısımda birer örneği verilmiş olan Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği, taraflar arasındaki Sözleşme ve bu Sözleşmenin eki mahiyetindeki Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi ve eklerinde yer alan hükümlere aykırı olacak şekilde imal ve tesis edilmiş olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, 1.3. Dava konusu yangına yol açan elektrik tesisatının Davalı Tarafça imal ve tesis edilmiş/ettirilmiş olduğunu, 1.4. Dava konusu yangının meydana gelmesinde, yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, Davalı Taraf Üstlenici İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin kusurlu olduğu, 2. yönünde vicdani bir görüş ve kanaate varıldığını ifade eden işbu Bilirkişi Kurulu Raporu, karar verme ve hüküm tesis etme yetkisi elbette Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, Sayın Mahkemenin ve Sayın Taraf Vekillerinin huzurlarına en derin saygılarımızla arz edilmektedir.


We put the we in Empower

Doble ile gücünüze güç katın. Life of a Transformer™ Seminar 18-22 Ocak 2015 | Dubai, Birleşik Arap Emirliği | www.doble.com/loatdubai Büyük Güç Transformatörleri Ömür Yönetimlerinde dünyaca bilinen uzmanların tecrübelerini içeren eğitim. Transformatörlerde aniden oluşabilecek problemlerin değendirilmesinde kullanılacak pratik bilgileri endüstrinin ileri gelen uzmanlarından öğreniniz. Takriben bir asırdır Doble, eşsiz bilgi ve tecrübeleri bünyesinde toplamaktadır. Doble bu bilgileri Doble test cihazları kullanıcıları, verdiği servis hizmetleri, ve Life of a Transformer™ ve benzeri seminerlerle müşterileriyle paylaşmaktadır.

Endüstriyi servis hizmetlerimizle, çözümlerimizle ve eşsiz bilgi birikimimizle güçlendiriyoruz


Elektrikgüncesi BASINDAN SEÇILMIŞ HABERLER

Enerji • Elektrik • Ekonomi • Politika • Olaylar

KÜRESEL REKABET YENILENEBILIR ENERJIYE TALEBI ARTIRIYOR HABER EKONOMİ

2

014 yılında küresel çapta 300 milyar dolarlık yatırım yapılan yenilenebilir enerji sektörüne ilgi sürüyor. EY’nin 2015 yılına ilişkin Yenilenebilir Enerji Ülke Çekiciliği Endeksi’ne (RECAI) göre, ülkelerde yenilenebilir enerjiye yönelik mevzuat değişiklikleri, endekste olumlu değişimlere neden oluyor Dünyanın önde gelen denetim ve danışmanlık şirketi EY, 2015 yılına ilişkin Yenilenebilir Enerji Ülke Çekiciliği Endeksi (RECAI) sonuçlarını açıkladı. Endeks sonuçlarına göre, enerji çeşitliliğine odaklanma, hükümetler ve yatırımcılar üzerinde artan rekabet baskısı, yenilenebilir enerjinin çekiciliğini artırırken yeni yatırım lokasyonlarını da öne çıkarıyor. Endeks sıralamasında 2015’te ilk dörtte sırasıyla Çin, ABD, Almanya ve Japonya yer aldı. 2014 yılının listesinde 19. sırada yer alan Türkiye, bu yıl bir basamak yükselerek 18. sıraya çıktı. Rapor, daha fazla yabancı yatırım çeken ve geleneksel yatırım lokasyonlarına alternatif yeni rekabet yaratan pazarların bariz örnekleri olarak Hindistan ve Sahra Altı Afrika ülkelerine dikkat çekiyor. Hindistan’da hükümetin yenilenebilir enerji konusundaki yüksek hedefleri ve yatırım iklimini geliştirmek amacıyla yatırım ve projelerde hızlanması ülkenin RECAI Endeksi’nde beşinci sıraya yükselmesini sağladı. Enerji dönüşümü yasasında yaptığı ilerlemeyle 2030 yenilebilir enerji hedefini açıklaması Fransa’yı Endeks’te yedinci sıraya yükseltti.

81 Nisan

2015


ANTALYA “GÜNEŞ ENERJILI”

STADINA KAVUŞUYOR ANADOLU AJANSI

S

por turizminin başkenti Antalya’da 96 dönümlük araziye yapılan 33 bin kişilik, enerjisini güneşten sağlayacak stadın yüzde 87’si tamamlandı. Kış aylarında bine yakın takımın kamp yapmasından dolayı “spor turizminin başkenti” olarak da adlandırılan Antalya’da yapılan 33 bin kişilik stadın inşaatı tamamlanma aşamasına geldi. Stadın proje müdürü Yaşar Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, stadın, Türkiye’nin tam dairesel olarak yapılan tek stadı olduğunu söyledi. Stadın tüm tribünlerinin üzerinin 16 bin metrekarelik çatı ile kapatıldığına dikkati çeken Aydın, stadın UEFA kriterlerine uygun şekilde hazırlandığını belirtti. MAYIS AYINDA RESMI AÇILIŞI YAPILACAK

Karşılıkla iki skorbordun yer aldığı stadın yapımının yüzde 87’sinin bittiğini ifade eden Aydın, nisan ayı sonunda büyük oranda tamamlanmış

82 Nisan

2015

olacağını ve mayıs ayının sonlarına doğru resmi açılışın yapılacağını anlattı. Stadın çatısındaki 13 bin metrekarelik alana güneş enerjisi panelleri yerleştirileceğini belirten Aydın, “Stat tamamlandığında dünyanın en büyük güneş enerjisi üretim santraline sahip stadı olacak. Sadece kendi enerjisini üretmekle kalmayacak, şehrin elektrik şebekesine de destek verecek” dedi. ANTALYA’NIN SICAK IKLIMI DÜŞÜNÜLEREK DIZAYN EDILDI

Stadın arena mimarisine uygun olduğunu vurgulayan Aydın, şöyle konuştu: “Kale arkası tribünleri daha iyi ambians oluşturmak için dik dizayn edildi. Türkiye’deki diğer statlara göre tribünlerin biraz daha dik olduğunu söyleyebiliriz. 33 bin kapasitede olmasına rağmen 50 bin kişilik statlardaki ambiansın oluşabileceğini düşünüyorum. Antalya’nın iklimine uygun bir şekilde dört tarafından hava alabilecek şekilde dizayn edildi.”

STADIN ÖZELLIKLERI

Muratpaşa ilçesi Meltem Mahallesi’ndeki 96 dönümlük arazide yer alan stat, antik kentlerdeki arenalara benzetiliyor. Stat, 360 derece tam daire olarak yapıldı.16 bin metrekarelik çatının 5 bin metrekarelik bölümü çimlerin güneş alabilmesi için şeffaf yapıldı. Statta 44 loca bulunuyor. 8 bin metrekarelik ticari alan ile bin 200 araçlık otopark da yer alıyor. Stadın giriş ve çıkışlarında en üst düzeyde güvenlik önlemleri olacak ve yüz tanıma kameraları bulunacak.


ÜNIVERSITELILERIN INSANSIZ HAVA ARACI ANADOLU AJANSI

Ç

BELEDIYEDEN “GÜNEŞ ENERJILI ŞARJ ISTASYONU” HIZMETI RADİKAL

K

ütahya Belediyesi, cep telefonlarının şarj edilebilmesi ve karbon salınımına dikkati çekmek amacıyla güneş enerjisiyle çalışan şarj istasyonları kurmaya başladı. Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, şimdilik Zafer Meydanı ve Sevgi Yolu olmak üzere iki noktada kurulan istasyonları tanıttı. Meydandaki tanıtım toplantısında konuşan Saraçoğlu, günümüzde cep telefonlarının insanların vazgeçilmezi haline geldiğini söyledi. Buna karşın cep telefonu şarjının bazı zamanlar büyük sıkıntı oluşturduğunu belirten Saraçoğlu, şunları kaydetti: “Bu proje ile tüm enerjisini güneşten sağlayan istasyonlar vasıtasıyla farklı telefonlara uyumlu şarj kabloları ile kişilerin telefonlarını ücretsiz bir şekilde şarj edebilecek. Belediyemiz tarafından yenilenebilir enerji çalışmaları içerisinde yer alan, şimdilik iki farklı noktaya bu istasyonlardan kurduk. Şu an için Zafer Meydanı ve Sevgi Yolu Vakıfbank Şubesi önünde deneme amaçlı kurduğumuz bu istasyonlardan, vatandaşlarımızın yoğun bulunduğu ve alacağımız talep üzerine diğer farklı bölgelere de koyacağız.” Saraçoğlu, projedeki bir başka amaçlarının ise doğal kaynakların sürdürülebilirliği ve karbon salınımının azaltılması olduğunu sözlerine ekledi.

ukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi öğrencileri, kargo tipi minyatür insansız hava aracı yaptı - TÜBİTAK ile Hava Harp Okulunun ortaklaşa düzenlediği “Uluslararası Geleceğin İnsansız Hava Araçları Tasarımı Yarışması”na katılacak öğrenciler, birincilik ödülünü hedefliyor. Makine, elektronik ve endüstri mühendisliği fakültelerinde öğrenim gören 21 öğrenciden oluşan grup, kargo tipi ve tek pervaneli olan uçağın yapımını 8 aylık çalışmayla gerçekleştirdi. İnsansız hava aracı ile ilgili bilgi veren grup lideri Tarık Adsız, TÜBİTAK ile Hava Harp Okulu’nun ortaklaşa düzenlediği, yarın İstanbul Hazarfen Havaalanı’nda düzenlenecek Uluslararası Geleceğin İnsansız Hava Araçları Tasarımı Yarışması’na katılacaklarını ve birinci olmayı amaçladıklarını söyledi. Adsız, uçakla ilgili şu bilgileri verdi: ‘’Uçağımızın görevi, içindeki A4 kağıdı boyutundaki planör uçakları taşıyıp, güvenli bir şekilde istenilen bölgelere bırakmasıdır. Uçağımız, yüksüz 5 kilo ağırlığında. Kargo kapasitesi 2 kilo olup, içine 12 MAV (insansız hava aracı) sığabilmekte. Seyir halindeki hızı saatte 100 kilometre. Hedefimiz yarışmada birinci olarak üniversitemizi en iyi şekilde temsil etmek.’’

ABONELIK SÖZLEŞMELERINDE YENI DÖNEM ENERJİPORT

E

lektrik, su, doğalgaz, telefon, internet gibi birçok mal veya hizmete ilişkin abonelik sözleşmelerinde tüketici lehine yeni dönem başladı. Artık hizmet bedeli alınmayacak ve tüketici istediğinde sözleşmesini feshedebilecek. Elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet gibi birçok mal veya hizmete ilişkin abonelik sözleşmelerinde tüketici lehine yeni dönem başladı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının, bugün itibarıyla yürürlüğe giren “ Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği”, tüketiciler açısından zaruri ihtiyaç haline gelen birçok mal veya hizmete ilişkin abonelik sözleşmelerinde tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunmasını amaçlıyor.

83 Nisan

2015


YTÜ’NÜN REKORTMEN ARACI TANIDILDI ENERJİPORT

H

ollanda’nın Rotterdam kentinde 30’uncusu düzenlenecek Shell Eco-marathon Avrupa’ya katılacak olan Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) takımı AE2 Project, üst düzey enerji verimliliği sağlayan “İstanbul” adlı araçlarını tanıttı. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğrencilerinden oluşan AE2 Project ekibi, Shell Eco-marathon Avrupa yarışmasında kullanacakları araçları, geleceğin otomobili ‘İstanbul’u, düzenledikleri bir basın toplantısı ile sergiledi. YTÜ Davutpaşa Kampüsü tarihi Otağ-ı Hümayun binasında düzenlenen lansman programında, yeni rengi, yeni teknik özellikleri ile rakiplerine fark atmayı amaçlayan YTÜ ekibinin elektrikli aracı, yeni tasarımı ile ilk kez görücüye çıktı. Tanıtım töreninde konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, elektrikli aracı üreten Yıldızlı öğrencilerin bir hayalle yola çıktıklarını belirtti. Hayallerin fikire, fikirlerin projeye projelerin de ürüne dönüşmesi gerektiğini altını çizen Rektör Yüksek, gençlerin bunu başardığını belirtti. Bu tür ürünlerin Türkiye için önemli olduğunu aktaran Rektör Yüksek, “Bu ürünler sayesinde ülkemizi hak ettiği gibi temsil edecek ve ülkemizin ve üniversitemizin adını duyuracaklar.” şeklinde konuştu. Enerjinin dünyada barışın da savaşın da sebebi olduğunu belirten Rektör Yüksek, dünyadaki birçok olayın ardında enerji piyasasına hakim olma ve onu kontrol altına almanın yattığını belirtti. Enerji arzının önemli olduğunu ancak günümüzde doğayı kirletmeyen, doğaya zarar vermeyen alternatif enerji kaynaklarına yönelmenin bir o kadar önemli olduğunu belirten Rektör Yüksek, Shell tarafından düzenlenen Eco-maraton müsabakalarının da bu anlamda önemli olduğunu ifade etti. Törene katılan Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem ise şunları söyledi: “Son 10 yıldır Türkiye’nin farklı illerinden 100’ün üzerinde takım ve 1000’den fazla gencimiz Shell Eco-marathon’a katılıyor. 30 farklı ülkeden 200’ün üzerinde takımın katılacağı Shell Eco-marathon Avrupa’da bu yıl, 17

84 Nisan

2015

farklı üniversite ve liseden toplam 20 takımımız Türkiye’yi temsil edecek. Fransa’dan sonra en fazla takımla katılacak ülke olmanın gururunu yaşıyoruz. Shell Türkiye olarak, Türkiye’de yetişen geleceğin mühendislerinin enerji, otomotiv teknolojileri ve enerji tasarrufu alanında elde ettikleri ve edecekleri ilerlemenin, keşfedecekleri yeniliklerin destekçisi olmaya devam edeceğiz. Shell Eco-marathon’da takımlarımızın ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğine inanıyorum ve başarılar diliyorum” dedi. TEKNOLOJİ VE TASARIMI İLE FARK ATACAK!

Yapımı yaklaşık 1 yıl süren ve azimli bir çalışmanın neticesinde ortaya çıkarılan yeni araçta, güvenlik önlemleri de had safhaya çıkarıldı. Binlerce dolarlık otomobillerde bulunan otomatik fren sisteminin (ESP) yanı sıra, güvenli sürüş için geliştirilmiş araç pilotuna yardımcı olan dikiz uyarı sistemi de yeni araçta yer aldı. Tüm bunların yanında araçta Pitt bölgesi ile araç arasında kablosuz veri aktarımı sağlayan telemetri sistemi de bulunuyor. Telemetri sistemi hareket halindeki araçtan araç hızı, motor sıcaklığı, yol eğimi, motor üzerine düşen akım ve gerilim gibi bilgilerin sensörler aracılığıyla ölçümlenip hem araç içindeki ekrana, hem de kablosuz haberleşme cihazları aracılığıyla paddock alanında bekleyen ekip bilgisayarlarına aktarılmasını sağlıyor. Bu sistem sayesinde yarış esnasında olası bir ters durumda ya da pilotun yaşayabileceği bir sorunun neticesinde aracın uzaktan kontrolü sağlanarak muhtemel aksaklık ve arızaların önüne geçilmesi hedefleniyor. YTÜ öğrencileri tarafından hazırlanan araç bu özellikleri ile Eco-marathon müsabakasının yanı sıra güvenlik, iletişim ve tasarım alanlarında ödülü hedefliyor.


DIYARBAKIR’DA GÜNEŞ ENERJISINE YEŞIL IŞIK ENERJİ HABER

D

iyarbakır’da “Sümerparkı Güneş Parkına Dönüştürme Projesi” kapsamında yapılan Güneş Enerji Santrali, Sümerpark Ortak Yaşam Alanı Tigris Resepsiyon Salonu’ndaki yapılan açılış töreniyle hizmete açıldı. Törende konuşan Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Samet Uçaman, Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının daha sağlıklı ve ucuz olmasına rağmen sık kullanılmadığını, yapılan projeyle belediyenin bir ilki gerçekleştirdiğini söyledi. Güneş Enerji Santrali’nin 666 bin lira hibe desteği dahil olmak üzere 2 milyon 346 bin liraya mal olduğunu kaydeden Uçaman, güneş enerji santrali hakkında verecekleri kurslar ve seminerlerle girişimcilere yardımcı olacaklarını kaydetti. “SÜMERPARK’IN ENERJİ GİDERİ KARŞILANACAK”

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı ise, Güneş Enerji Santrali projesinin herkesin faydasına olacağını belirterek, “Bundan sonra hiçbir toplumsal kesimimiz en ufak bir zarar görmeyecek. Tabii burada bizi bu projeyi yapma noktasında teşvik eden DEDAŞ’a özellikle teşekkür ediyoruz. Eğer onların yaptıkları olmasaydı belki biz bu kadar hızlanmayacaktık” dedi. Güneş ile ilişkilerinin tarihsel bir geçmişinin bulunduğunu vurgulayan Anlı, “Güneş kutsaldır; çünkü güneş bu coğrafyanın varlık sebebidir. 12 bin yıllık Mezopotamya kültüründe Güneş’in bu kültürün oluşmasında ve gelişmesinde ne kadar etkili ve belirleyici olduğunu biliyoruz. Biz bugün geçmişimizle buluşuyoruz. Sümerpark Ortak Yaşam Alanı enerjisinin artık yüzde 85’i hiçbir yere bağlı olmadan üretilecek. Dünyanın yeni yeni üretmeye başladığı sistemi bugün burada hayata geçirdik” diye konuştu.

“ENERJİNİN FAZLASI DEDAŞ’A SATILDI”

Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak ise Sümerpark Ortak Yaşam Alanı’nda elektrikle ilgili kullanılan tüm araçların güneş enerjisiyle elde edildiğini söyledi. Projenin ilk olduğunu ve kentin önünü açacağının altını çizen Kışanak, “Artık DEDAŞ bize elektrik satmayacak, tersine biz onlara elektrik satacağız. Projeyi giderek büyütmek ve yaygınlaştırmak temel hedefimizdir. 45 gündür güneş panellerinden enerji üretiyoruz.” dedi. Güneş panellerinin doğayı tüketmeden de enerji elde edilebileceğini gösterdiğini vurgulayan Kışanak, “Herkes sanıyor ki enerji kaynaklarını kullanırken doğayı kirletiyoruz. Böyle olmadığını bugün buradaki güneş panellerinden görebiliyoruz. Proje doğayı kirletmiyor ve bitmeyen bir enerji kaynağı sağlıyor. Bilim insanlarının, ifade ettiği gibi güneş hiçbir zaman bitmeyecek bir enerji kaynağıdır” diye konuştu. “HAYVAN PAZARI VE OTOGARDA DA UYGULANACAK”

Güneş panellerinin yakında Hayvan Pazarı ve Otogar’da da faaliyete geçeceğini anlatan Kışanak, kentin rüzgar enerjisi potansiyeliyle ilgili olarak da çalışmalarının bulunduğunu, bu projeleri en kısa zamanda hayata geçireceklerini söyledi. Dünyada 40 kentin yüzde 100 yenilenebilir enerjiyle kentsel yaşamını sürdürdüğüne işaret eden Kışanak, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Neden Diyarbakır’ın böyle bir iddiası olmasın. Biz bu iddiayı bugün sizlerle paylaşıyoruz. Tüm kurumlarımıza ve sivil toplum örgütlerine birlikte çalışma çağrısı yapıyoruz. Gelin Diyarbakır’ı yüzde 100 yenilenebilir enerji kenti haline getirelim.”

85 Nisan

2015


KÖYLÜLERDEN ENERJI NAKIL HATTI PROTESTOSU RADİKAL

K

GREENPEACE’TEN AKKUYU TEMEL ATMA TÖRENINE EŞ ZAMANLI PROTESTO CNNTÜRK

G

reenpeace gönüllüleri, Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralin ilk temelinin atılmasıyla eş zamanlı olarak Mersin’de ve İstanbul’da eylemler gerçekleştirdi. İki şehirde aynı saatlerde bir araya gelen Greenpeace eylemcileri hem Mersin’de hem de İstanbul’da ölü taklidi yaparak, “Nükleer öldürür, yaşamak istiyorum” mesajı verdiler. Temel atma töreninin yapıldığı Mersin Akkuyu’nun Büyükeceli beldesindeki protesto ise Nükleer Karşıtı Platform üyelerinin desteği ile gerçekleşti. Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu’na karşı Greenpeace de dahil pek çok kurumun davaları sürerken ve proje ile ilgili pek çok başka eksik bulunurken başlatılan inşaatın hukuksuzluğuna değinen Greenpeace Avukatı Deniz Bayram, “Nükleer enerji santralleri, özellikle nükleer güvenlik ve emniyet konusunda ciddi tehlike riskleri gerçekçilikle değerlendirilmeden ve gerekli tedbirler alınmadan büyük riskler ile inşaat ve temel atma töreni büyük bir hatadır. Akkuyu nükleer santralinin planlanmasında, Fukushima kazası sonrasında yapılması gerekli değerlendirmeler yapılmadı. Dünyada tüm ülkeler nükleer enerji konusunda Fukushima nükleer kazası sonrası nükleer enerjiden vazgeçme politikalarını tartışırken sadece Türkiye Fukushima’dan ders almak yerine Akkuyu’da nükleer projeye devam ediyor. ÇED Raporu’nun, Fukushima kazasından alınan dersleri yansıtmak bir tarafa, Fukushima kazası sonrası yapılan çalışmaların sonuçları beklenmeden, Akkuyu Projesi’ne devam ediliyor. Ekonomik, sosyal ve çevresel riskleri göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’ye pahalıya patlayacak bir enerji üretimi yerine Türkiye, enerji ihtiyacı için yerel ve yenilenebilir enerji ile enerji verimliliği politikalarına başvurulmalıdır” dedi.

86 Nisan

2015

arabük’ün Safranbolu ilçesinin Konarı, Yörük ve Sat köyü sakinleri, yetiştirdikleri sebze ve meyvelere zarar vereceği iddiasıyla tarlalarının üzerinden enerji hattı geçmesini protesto etti. Konarı köyünün yakınlarında toplanan köylüler, “Hibritli değil, atadan kalma tohumlar” ve “GDO’lu değil, organik sebzeler” yazan dövizler taşıdı. Grup adına konuşan Mehmet Ali Ulusoy, atadan kalma tohumları ektikleri organik sebze ve meyve bahçelerinin üzerinden geçen enerji nakil hattının, ürünlere zarar vereceğini savundu. Ürünlerin radyasyona maruz kaldığı iddiasında bulunan Ulusoy, şöyle konuştu: “Bunu bilen tüketici ürünlerimizi almayacak. Biz burada enerji nakil hattını istemiyoruz. Doğal tarımı atalarımızdan kalan tohumla yapmaya devam edelim. Geleceğimiz bu sebzelerden, meyvelerden yararlansın. Yüksek gerilim hattının altında kavak ve ceviz ağacı yasak. Hatlardan kaynaklanan yangından doğacak tüm masrafları biz karşılıyoruz. Dolayısıyla bize bunun altında tarım yapma diyorlar. Tarlalarının üzerinden gerilim hattı geçenler davayı açtı. Arazisine direk dikilenler açmadı. Bu nedenle mahkeme davayı usulden bozdu. Gerekçeli kararımızla Danıştay’a müracaat ettik. Danıştay 6’ncı Dairesi’nde şu an davalarımız görülüyor. Bu direklerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Organik sebzeden radyasyonlu sebzeye geçmek istemiyoruz. Bizim tüm çabamız bu.”


TÜRKIYE’NIN ILK ‘GÜNEŞ OTOBÜSÜ’ YOLLARA ÇIKTI RADİKAL

O

DTÜ Güneş Enerjisi Araştırma Merkezi ve bir firma ortaklığında, yüzde 100 yerli imkanlarla geliştirilen teknoloji sayesinde verimli elektrik enerjisi üretebilen, “Türkiye’nin ilk güneş paneli destekli otobüsü” yollara çıktı. ODTÜ GÜNAM Müdürü Prof. Dr. Raşit Turan, yaptığı açıklamada, güneş ışığını elektrik enerjisine çevirmeyi mümkün kılan fotovoltaik teknolojinin, son yılların giderek sanayileşen, en önemli yüksek teknolojili yenilenebilir enerji türü haline geldiğini anlattı. Türkiye’nin endüstriyel ihtiyaçlara cevap verebilecek ölçekte, bu teknolojiyi yapabilen en önemli kuruluşunun GÜNAM olduğunu ifade eden Turan, merkezin aynı zamanda Türkiye’nin çevresindeki ülkeler içinde de endüstriyel boyutta güneş paneli üretebilen tek merkez olduğunu bildirdi. Kalkınma Bakanlığının desteği ile kurulan GÜNAM’da, 6 yıl önce başlatılan Ar-Ge faaliyeti sonucunda geliştirilen fotovoltaik teknolojiye dayalı güneş panellerinin veriminin yüzde 18 olduğunu belirten Turan, “GÜNAM olarak, yeni deneylerle bu teknolojiyi sürekli iyileştiriyoruz. Önümüzdeki 2-3 yıl içinde dünyanın en verimli silisyum temelli güneş hücrelerini biz üreteceğiz. Bu konuda çok iddialıyız” açıklamasında bulundu. Turan, otobüslerin klima, yolcuya özel multimedya birimleri, kablosuz internet hizmetleri, soğuk-sıcak su üniteleriyle yolcularına hizmet verdiğini dile getirerek, tüm bu sistemlerin enerji gereksinimlerinin dizel motor aracılığıyla sağlandığını, bu nedenle de özellikle molalarda motorun çalışır durumda bırakıldığını ifade etti. Bu nedenle dizel motorun özellikle uzun molalarda, gereksiz yakıt sarfiyatına ve sera gazı emisyonuna sebep olduğuna dikkati çeken Turan, buna çözüm için başta ABD ve Avrupa ülkelerinin “anti-idling” denilen “boşta çalıştırmama” projeleri yürüttüğünü aktardı.

HEDEF GÜNEŞLE ÇALIŞAN UYDU VE UÇAK

Geliştirilen sistemin üniversite-sanayi işbirliğinin önemli bir örneği olduğunu vurgulayan Turan, “Teknolojimiz, Türkiye’nin gurur duyabileceği bir ürün” diye konuştu. Turan, yapılan hesaplamalara göre, otobüse yerleştirilen güneş gözelerinin önemli bir yakıt tasarruf sağlayabildiğini bildirerek, “Otobüsün verimliliği 1 yıl boyunca test edilecek. Önümüzdeki yıllarda otobüs tasarımında güneş enerjisinin bileşen halinde fabrikalara gireceğini düşünüyorum. Güneş enerjisi, tırlarda da geniş tavan alanı nedeniyle iyi bir uygulama olabilir. Özellikle soğutmalı tırlarda bu uygulama önemli yakıt tasarrufu sağlayacaktır. Bu konuda firmalardan teklifler alıyoruz. Güneş zengini Türkiye, dünya genelinde kullanılabilecek bu teknolojiye önderlik yapabilecek potansiyel taşıyor” dedi. Turan, uygulamanın sonunda elde edilen bilgi ve deneyimle güneş enerjisiyle çalışan uydular, uçak ve insansız hava aracı yapılabileceğini kaydederek, “Otobüs projesi, küçük bir proje olarak başladı ama büyük etkisi olacağını düşünüyoruz. Bunun için güneş enerjili uydu ve uçak yapmak da bizim için uzak hedefler değil” değerlendirmesinde bulundu.

ELEKTRIĞE ‘SURIYELI’ ZAMMI GELECEK ULUSAL KANAL

E

lektrik faturalarına bu kez ‘Suriyeli’ zammı gelecek. Toroslar elektrik şirketi, Suriyelilerin etkisiyle kayıp – kaçakta artış olduğunu belirterek Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na başvurdu. Başvuruyu inceleyen EPDK, şirketin elektrik faturalara zam yapmasına izin verdi. Bir türlü önü alınamayan kaçak elektrik dürüst vatandaşın cebini daha fazla çarpmaya başlayacak. Elektrik faturasına bu kez Suriyeli zammı gelecek. Adana, Mersin, Gaziantep, Osmaniye, Kilis ve Hatay bölgesinde elektrik dağıtım işlerini yürüten To-

roslar Elektrik, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na başvurdu. “Suriyeliler nedeniyle kayıp kaçağın arttığı” şikayetinde bulunan şirket, oluşan zararın telafisi için elektrik faturalarına zam yapmak için izin istedi. Şirketin başvurusuna olumlu yanıt veren EPDK, 2013 ve 2014 yıllarına ait kayıp-kaçak hedefinin 1’er puan artırılmasına hükmetti. Bu da şirkete faturlara zam yapma imkanı verdi. Kurul kararının şirkete pozitif etkisinin 65 milyon lira olacağı hesaplanıyor. Şirket, EPDK kararı çerçevesinde bu tutarı tarifeler üzerinden tahsil edecek.

87 Nisan

2015


CERN’de parçacıklar 6.5 trilyon elektronvolt enerji düzeyine çıkartılarak dünya rekoru kırıldı

Hazırlayan: Can Cengiz

www.elektrikdergisi.com

ENERJİ DÜNYASINDAN

Çin`den Pakistan`a HES finansmanı

Çin İpek Yolu Fonu, Pakistan`ın Jhelum Nehri Hidroelektrik Santrali Projesi`ne 1,65 milyar dolar finansman sağlayacak. Çin`de geçen yıl kurulan 40 milyar dolar büyüklüğündeki İpek Yolu Fonu, Pakistan`ın Jhelum Nehri hidroelektrik santrali projesine finansman sağlamak için Chia Three Gorgez ve Pakistan yetkilileri ile anlaşma imzaladı. Jhelum Nehri Hidroelektrik Santrali`nin 720 bin kWh üretim kapasiteli olması ve 2020 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor. Kaynak: Enerji Günlüğü

Geçtiğimiz günlerde yeniden çalıştırılan CERN’de mühendisler parçacıkları 6.5 trilyon elektronvolt enerji düzeyine çıkartarak dünya rekoru kırdılar. Daha önce çıkılan seviye ise 4 TeV’di. Yani artık LHC yüzde 40 daha güçlü. İki yıldan daha uzun süren aranın ardından artık geliştirilmiş olan LHC’de muhendisler protonları 5 Nisan’da ilk kez çarpıştırmaya başladılar. 9 Nisan’da ise Büyük Hadron Çarpıştırcı’sının enerjisini artırıp, grafitten yapılan bloklara çarpıştırmadan önce 30 dakikadan daha uzun bir süre boyunca protonların 6.5 TeV’de kalmalarını sağladılar. LHC’nin baş mühendisi Giulia Papotti “Bu önemli bir kilometre taşı oldu fakat esas hedefimiz olan 13 TeV enerji seviyesindeki parçacık çarpışmaları için bir basamaktan ibaret.” dedi ve “Eğer parçacık fiziğinde yeni bir şeyler bulmak istiyorsanız, daha önce kimsenin aramadığı yerleri aramanız gerekiyor. Bu da daha yüksek enerjiye çıkmak anlamına geliyor.” diye ekledi. Fermi Lab’da uygulamalı fizikçi olarak görev almış ve şu an Büyük Hadron Çarpıştırıcısındaki CMS deneyi koordinatörü olan Greg Rakness “Bu daha yüksek enerji seviyelerindeki çarpışmalar daha önce laboratuvar ortamında hiç görülememiş parçacıklar ortaya çıkarabilir. CMS’de çalışan fizikçiler bu konuda oldukça heyecanlılar çünkü yeni bir fiziksel olay keşfetmek her fizikçinin hayali. Bizim de burada yapmaya çalıştığımız şey yeni fiziksel şeyler keşfetmek.” dedi. Kaynak: Enerji Enstitüsü

İngiliz Hükümeti, BP’nin satışına karşı

İngiliz Hükümeti, BP ile temasa geçerek, şirketin olası satışına karşı çıkacağı uyarısında bulundu.İngiliz Hükümeti, BP’nin bir İngiliz şirketi olarak kalmasını istiyor. Financial Times’ın haberine göre, Cameron Hükümeti BP ile temasa geçerek, şirketin olası satışına karşı çıkacağı uyarısında bulundu. BP’nin piyasa büyüklüğü 132 milyar doların üzerinde. Petrol fiyatlarının düştüğü bir ortamda BP’ye teklif gelebileceğine yönelik söylentilerin ise arttığına dikkat çekiliyor. Cameron hükümeti’nin BP’nin, Royal Dutch Shell’e satışına bile sıcak bakmadığı ifade ediliyor. Kaynak: Financial Times

88 Nisan

2015


Dünya devi Gazprom’a 17 milyar dolarlık suçlama

Apple Çin’de güneş santrali kuracak

Apple, söz konusu projeyi ABD’li güneş paneli şirketi SunPower ortaklığıyla gerçekleştirecek. İki şirketin Çin’de kuracağı santral yılda 80 milyon kilovatsaat elektrik üretecek. Santralin kurulu gücü 40 megavat olacak ve 61 bin evin elektrik ihtiyacını karşılayacak. Apple Enerji Departmanı üst düzey yöneticisi Lisa Jackson, yeni projenin, Apple’nin Çin’deki ofis ve mağazalarında kullanılan elektrikten daha fazla üretim yapacağını vurgulayarak, fazla üretimin Çin elektrik şebekesine sunulacağını belirtti. Jackson, aynı zamanda Apple’ın Çin’den sonra Almanya, İngiltere, Avustralya, İspanya ve İtalya’da da güneş santrali yapmayı planladığını kaydetti. Elektrik enerjisi ihtiyacının yüzde 87’sini yenilenebilir kaynaklardan karşılayan Apple, bu oranı yakın gelecekte yüzde 100’e çıkarmayı hedefliyor.

Avrupa Birliği, Rus doğalgaz şirketi Gazprom hakkında Ekim 2012’den beri yürüttüğü soruşturmayı yeni bir aşamaya taşıyarak, şirketi piyasadaki hakim durumunu kötüye kullanmakla suçladı. AB Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, Orta ve Doğu Avrupa’daki bazı ticari uygulamalarıyla AB rekabet kurallarını ihlal ettiği belirtilen şirkete, resmi suçlamaları içeren itiraz mütalaasının gönderildiği ifade edildi. AB’nin suçlamalarına 12 hafta içinde cevap vermesi gereken Gazprom’a yönelik suçlamalar sabit görülürse, Rus şirketine yıllık küresel gelirinin azami yüzde 10’una kadar (yaklaşık 17 milyar dolar) para cezası verilebilecek. Fakat AB, daha önce uyguladığı rekabet cezalarında şirketlerin küresel cirolarından daha çok Avrupa’daki gelirlerini dikkate alıyor. Bu durumda Gazprom’a uygulanabilecek bir para cezasının çift haneli milyar dolarlara ulaşması beklenmiyor. Rekabetten sorumlu AB Komisyonu Üyesi Margrethe Vestager, “Avrupalı olsun ya da olmasın, Avrupa pazarında faaliyet gösteren tüm şirketler AB kurallarına uygun davranmak zorunda” diye konuştu. AB Komisyonu, Gazprom’u Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Slovakya ve Polonya olmak üzere 8 üye ülkede rekabet ihlali yapmakla suçluyor. Rus şirketi, söz konusu ülkelerde sınır ötesi gaz satışlarını engellemekle, adil olmayan fiyatlar uygulamakla ve kendisinden gaz almak isteyen dağıtıcılardan alakasız taahhütler talep etmekle itham ediliyor. Kaynak: Enerji Haber

Kaynak: Şinhua

89 Nisan

2015


Hazırlayan: Can Cengiz

www.elektrikdergisi.com

ENERJİ DÜNYASINDAN

Almanya’da linyit santralleri bilmeceye dönüştü

Almanya’da kömür madenlerinin geleceğiyle ilgili tartışmalar alevleniyor. 50 kadar enerji uzmanı ve ekonomist Federal Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel’e yazdıkları açık mektupta, eski tip linyit kömürü santrallerine iklim koruma vergisi getirilmesi planlarına destek verdi. Ancak plana karşı çıkanlar da var. Geleceğin Enerji Sistemleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Uwe Leprich ise vergi planını destekleyenlerden. Leprich, “Son zamanlarda özellikle iklim koruma ve kömür madenleriyle ilgili hayati konularda bilim çevrelerinin seslerinin medyada yeteri kadar duyulmadığı izlenimi edindik” diye konuşuyor. Prof. Dr. Leprich, Federal Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel’in eski tip linyit santrallerine “Ulusal İklim Katkı Payı” adı altında ek vergi getirilmesi planına destek veren 50 kadar bilim insanından biri. İklim koruma konusunda bilim insanlarının talepleri hayli fazla. Ama Gabriel’in “Küçük bir adım” olarak nitelenen adımı bile maden sektöründe çalışanların huzurunu kaçırmaya yetti. Protestolar, itirazlar başladı. İş çevreleri ve sendikalar maden sektöründe istihdam edilen yaklaşık 100 bin kişinin işlerinin tehlikeye gireceğini belirtiyorlar. Kaynak: Deutsche Welle

ABD, nükleer kapasitesini ölçmek için İran’ın nükleer santrallerini kopyalamış

Obama yönetiminin, İran’la nükleer anlaşmaya varabilmek için bu ülkenin nükleer santrallerinin aynısını inşa ettirip, İran’ın nükleer kapasitesini ölçtüğü ortaya çıktı. ABD’de yayımlanan New York Times gazetesi, P5+1 ülkeleriyle İran arasında imzalanan nükleer anlaşmanın arka planına dair çarpıcı bilgilere ulaştı. Habere göre ABD yönetimi, İran’ın tehlike içeren nükleer santrallerinin aynısını inşa ettirip, deneyler gerçekleştirdi. Bu nükleer araştırma merkezi, ABD Başkanı Barack Obama’nın isteği üzerine, Tennessee eyaletinde, Oak Ridge adlı ormanlık bir alana inşa edildi. 2013’ten beri süregelen nükleer müzakerelerde, ABD heyeti Oak Ridge’deki uzmanlara danışmadan hiçbir adım atmadı. ABD’nin en önemli isteği İran’ın atom bombası üretme sürecini bir yıla çıkarmaktı. Obama, uluslararası camianın bu bir yıl içinde İran’a müdahale edebileceğini hesaplıyordu. Uzmanlar İran’ın elindeki ekipmanların aynısını kullanarak, İranlı uzmanların ne gibi kısıtlamalara tabi tutulması gerektiğini ortaya çıkardı. Haberde, ismi açıklanmayan bir nükleer araştırma uzmanının “Bu sayede, İran’ın santrifüjleri hakkında başka türlü öğrenemeyeceğimiz bilgiler edinmiş olduk” ifadelerine de yer verildi. Kaynak: New York Times

90 Nisan

2015


Rusya’dan, Arjantin’e nükleer enerji teknolojisi

Japonya’da mahkeme iki nükleer reaktöre izin vermedi

Japonya Takahama kenti sakinlerinin açtığı davada mahkeme, güvenlik sebebiyle iki nükleer reaktörün yeniden çalışmaya başlamasına izin vermedi. Söz konusu santral, ülkedeki nükleer reaktörlerle ilgili düzenlemeleri yapan kamu kurumundan yetki almış olmasına rağmen, kent sakinlerinin mahkemeye “depreme dayanıklı olmadığı” gerekçesiyle başvurması sebebiyle çalışmaya başlayamadı. Japonya’da 2011’de yaşanan Fukuşima felaketi sonrasında 48 ticari nükleer reaktör kapalı durumda. Başbakan Şinzo Abe’nin santrallerin açılmasını istediği, bu yüzden bu mahkeme kararının çok önemli olduğu bildirildi. Başbakan Abe nükleer santrallerin kapalı olmasının ekonomiye zarar verdiğini söylüyor.

Arjantin başkanının Rusya’yı ziyaret etmesinin ardından iki ülke arasında enerji santralleri kurulmasını öngören 5 milyar dolarlık stratejik ortaklık anlaşması yapıldığı açıklandı. Arjantin Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner’in Rusya’yı ziyaret etmesinin ardından iki ülke arasında hidroelektrik, nükleer ve fosil tabanlı enerji santralleri geliştirilmesini ve iki ülkenin birbirinin para birimini kullanmasını öngören bir stratejik ortaklık anlaşması yapıldığı açıklandı. Anlaşmanın 5 milyar dolar hacminde olduğu söyleniyor. Arjantin Dışişleri Bakanı Timerman Hector, bunun işbirliğinde yeni bir aşamaya girildiğini gösterdiğini belirtirken, 2 milyar doların yeni bir hidroelektrik barajı için kullanılacağı ve Rusya’nın Arjantin’e nükleer enerji teknolojisi vereceği açıklandı. Anlaşmanın bu yılın sonuna kadar tamamlanacağı duyurulurken, iki ülke arasında askeri işbirliğine de başlanacağı söylendi. Kaynak: Enerji Enstitüsü

Kaynak: Enerji Haber

91 Nisan

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

AYDINLATMA DEVRELERINDE KONTAKTÖR KULLANIMI Ozan Gültekin ABB Alçak Gerilim Ürünleri Kontrol Ürünleri Ürün Müdürü Kontaktör seçimi IEC60947-4-1 standardına göre aydınlatma devreleri için kontaktör seçerken AC5-a ve AC5-b kullanım kategorisine göre seçim yapılmalıdır.AC5-a kullanım kategorisinde yük olarak civa buharlı lambalar, AC5-b de ise akkor flamanlı lambalar kullanılmaktadır.Aydınlatma devrelerinde kontaktör kullanımında göz önünde bulundurulması gereken parametreler şunlardır: 1. Aydınlatmanın tipi, kullanılan aydınlatma elemanı sayısı ve güç değeri 2. Bağlantı şekli 3. Kapama ve tutma akım değerleri 4. Güç faktörü 5. Kapasitörlerin devredeki varlığı. Aydınlatma devreleri Belli bir devrede, lambaların sayısı ve güç değeri bellidir ve genellikle normal çalışmada aşırı yük oluşturmazlar. Sadece kısa devre koruma sağlanmalıdır. gG sigortalar veya modüler devre kesiciler bu amaçla kullanılır. Lambaların dış yapısına göre çok spesifik teknik değerleri vardır. – Akkor flamanlı lambalar başlangıç sırasında nominal akımın 15 katından fazla aşırı akımlar çekebilir. Akım

ve gerilim arasında fazla bir faz kayması oluşturmazlar. – Floresan lambalar balastlarla donatılmıştır. Balastlar ateşleme işlemini yapar ve sabit duruma ulaşıldığında akımı nominal değerde sınırlar. Balast bir reaktördür ve güç faktörünü düşürür. Kontaktörlerin seçimi Aşağıda verilen tablolarda her kontaktör tipi için faz başına müsaade edilen lamba bağlantı sayısı yer almaktadır. Kontaktörün etrafındaki hava sıcaklığı 60 °C olarak düşünülmüştür ve faz-nötr arası gerilim 230 V olarak değerlendirilmiştir: Tek faz (faz + nötr) veya üç faz (3 faz + nötr) dağıtımda, lambalar yıldız olarak bağlanır. 230 V faz-faz nötrsüz üç faz besleme durumunda verilen tablolardaki müsaade edilen lamba sayısı 0,58 ile çarpılmalıdır. Örnek: Elimizde 120 adet 100 W, 230V akkor flamanlı lamba olsun (400 V üç faz şebeke nötr topraklı) Faz başına lamba kullanımını hesaplarsak: 120 : 3 = 40. Akkor flamanlı lambalar tablosunda 100W satırında AF09 için faz başına kullanılabilecek lamba sayısı 38’dir. Bu durumda 43 adet kullanılabilecek AF12 kontaktör seçilmelidir.

Paralel kompanzasyon

3 kutup AC/DC kontaktörler Lamba karakteristiği W

A

μF

AF09

Seri kompanzasyon dual montajda

AF12

AF16

AF26

AF30

AF38

AF40

AF52

Faz başına kullanılabilecek lamba sayısı

Akkor flamanlı ve halojen lambalar Voltaj:220/240 VAC

AC-5b’ye göre

60

0,27

-

64

72

77

103

129

148

177

207

100

0,45

-

38

43

46

62

77

89

106

124

200

0,91

-

19

21

23

30

38

44

52

61

300

1,37

-

12

14

15

20

25

29

35

41

500

2,28

-

7

8

9

12

15

17

21

24

1000

4,55

-

3

4

4

6

7

8

10

12

Diğer lamba tipleri bknz. motor koruma ve kontrol genel kataloğu

92 Nisan

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

YÜK ÇALIŞMASI SIRASINDA YAPILAN ALTI YAYGIN HATA Netes Mühendislik Yerel düzenlemeler genellikle tesislerin mevcut bir panele yeni yükler eklenmeden önce bir yük çalışması yapmasını şart koşar. Elektrik mühendisleri, büyük ölçekli genişlemeler için benzer çalışmalar yürütür. Amaç aynıdır: 30 günlük eksiksiz bir kullanım döngüsü boyunca mevcut yük seviyelerini ölçmek (üç fazlı akım çekişi), elektrikçilerin ve mühendislerin bir elektrik panelinde ne kadar ek kapasite olduğunu tespit etmelerini sağlar. Bu profesyonellerin çoğu, bir yük çalışması yaparken nelerin “yapılmaması” gerektiğini zor yoldan öğrenmişlerdir. Risk: Kurulum esnasında yapılan hatalar, yanlış ve eksik veri alınmasına yol açar; bu, 30 günlük çalışmanın tamamını geçersiz kılar. Aşağıda, yük çalışması yaparken kaçınılması gereken en yaygın altı hata özetlenmiştir. 1. Logger’ı işlemden önce tam olarak şarj etmemek Yük çalışmasına başlamadan önce energy logger’ın içindeki pilin tam olarak dolu olduğunu doğrulayın. Her üründe olduğu gibi yeni veya bir süredir kullanılmıyor olsun, depolama sırasında pilin şarjı azalacaktır. Logger kayıt sırasında gücünü uygun bir prizden veya ölçüm hattından alsa da kurulumdan önce ayarları ve verileri gözden geçirmek ve enerji kesilmesi durumunda yedek güç olarak yine pil gücüne gerek duyar. 2. Logger’ı doğru bağlantı kesme sigortasına veya panele monte etmemek Bariz olduğu düşünülse de logger’ı monte eden teknisyen, onu doğru bağlantı kesme sigortasına veya panele monte ettiğini doğrulamalıdır. Çoğu yerde çok sayıda bağlantı kesme sigortası ve paneller bulunur ve bunlardan hangisinin yük çalışmasının hedefi olduğu açık olmayabilir. Kuşku duyulursa çalışmayı talep eden kişiyle iletişim kurun ve izlenecek ayrı yükü veya paneli onaylayın. 3. Güç kaynağında enerji bulunduğunu ve anahtarlı bir priz olmadığını doğrulamamak Yük çalışmaları apartmanlar, ticari ofis binaları, endüstriyel tesisler ve perakende mağazalar gibi çok çeşitli konumlarda yapılır. Eski logger modellerinde standart prosedür, logger’ı üzerinde çalışma yapılan panelin yakınında bulunan uygun bir prize takmaktır. Logger’ı monte eden teknisyenin güç kaynağında enerji bulunduğunu ve bir anahtarla, zaman saatiyle ya da fotoselle kumanda edilen anahtarlı bir priz olmadığını onaylaması gerekir. Priz sürekli olarak AÇIK ve KAPALI duruma getiriliyorsa logger’ın pilleri boşalır ve kayıt yapmayı keser. 4. Güç kablosunu etiketlememek Bir energy logger’ı besleyen priz, izlenen yükün bitişiğinde olmayabilir ve prizden logger’a giden bir uzatma

kablosu gerekebilir. (Ölçüm devresinden güç alabilen bir logger tercih edilir). Uzatma kablosu, fiziksel zorlanmaya maruz kalmayacak, personele tehlike oluşturmayacak ve yanlışlıkla prizden çekilemeyecek şekilde monte edilmelidir. Üzerinde FİŞİ ÇEKMEYİN yazan bir parça yapışkan bandın prizin yakınındaki duvara yapıştırılması veya özel olarak tasarlanmış bir işaretin bulunması, uzatma kablosunun fişinin temizlik veya bakım personeli tarafından çekilmesini önleyebilir. 5. Logger’ı yanlış kurmak Tüm gerilim fazı bağlantılarının eşleştiğinden emin olmak için kayıt işlemine başlamadan önce her zaman basit bir kontrol rutini uygulayın. Logger’ın A fazından gelen bağlantının A iletkenine, B’den gelenin B’ye ve C’den gelenin C’ye gittiğini doğrulayın. Sonra her akım probu için kutupların doğruluğunu onaylayın. Akım probu üzerindeki okun yük yönünde olması gerekir. Hepsinin aynı yönü gösterdiğinden emin olmak için her bir fazı kontrol edin. Son olarak cihazın değerleri doğru okuduğunu onaylayın: Güç pozitif ölçülüyor (yük çalışır durumdaysa) ve güç faktörü yükün türü için akla yatkın bir değer gösteriyor. Bağlantı hatalarını otomatik olarak kontrol eden, vurgulayan ve düzelten bir cihaz kullanmak kesinlikle iyi olur. 6. Kaydın başladığını doğrulamamak Yük çalışması için bir energy logger’ı kurmak karmaşık olmayan bir iştir fakat kayıt işlevini açmamak gibi en basit bir hata bile hala yapılabilmektedir. Uygun akım ve gerilim uçlarının yüke bağlandığını doğruladıktan sonra ünite üzerindeki düğmeleri ve menüleri kullanarak kayıt parametrelerinizi seçin ve “Kayda Başla” ya da “Kaydet” düğmesine basın. Logger’ın ekranında kaydın başladığını gösteren bir ileti ve bir de simge görmeniz gerekir. İlk kayıt aralığı boyunca beklemek ve logger’ın ilk değerini kaydettiğini doğrulamak iyi bir uygulamadır. Böylece kaydın başladığına ve kurulumun doğru olduğuna kesin olarak emin olabilirsiniz.

93 Nisan

2015



MAKALE

www.elektrikdergisi.com

ENERJI KALITESINDE IEC61000-4-30 CLASS A VE EN50160 YETERLI MI? Okan SARIKAYALAR , Elektrik Yüksek Mühendisi Enerji Kalitesine yönelik, işletilmeye çalışılan standartlarda temel amaç markadan bağımsız olarak aynı noktada yapılan ölçümlerde aynı sonucu elde etmeye yöneliktir. Konsept olarak bu yaklaşım temelde mantıklı olsa da, elektrik üretim, iletim, dağıtım ve kullanıcılar için ciddi riskler taşımaktadır. Üreticiler, ülkelerde var olan standartlara uygun ürün üretmeye çalışırken, enerji kalitesi yöneticileri bu ürünlerden enerji kalitesi problemlerini anlamaya yönelik data ve kayıtları yeterli düzeyde alamama riski ile yapılan yatırımların geri dönüşleri elde edilememe sonucu ile karşılaşmaktadır. Günümüzdeki standartlara uyum açısından enerji kalitesi kayıt eden cihazları üreten firmalar temel olarak, olay bazlı kayıtları kullanmakta ve standartlarda belirtilen şartları sağlamaktadır. Bu yöntem enerji kalitesi yöneticilerine bazı bilgileri zaman ve süre bazlı sağlasa da, tüm parametrelerin olay öncesi, anındaki ve sonrasındaki bilgileri, olay nedenlerini anlamaya yönelik ve daha sonra sistemin nasıl ve hangi koşullarda eski haline döndüğü bilgilerini vermemektedir. Ek olarak bu enerji kalitesi analizörlerinde mevcut hafıza limitleri nedeniyle cihazlar gerekli olabilecek gerçek güç ve enerji parametrelerini, dalga formalarını kayıt altına alamayabilecektir. Birçok durumda enerji kalitesi problemlerinin gerçek nedenlerini çözme konusunda sadece standarda uyan cihazlar yetersiz kalabilir ve bu nedenle problemin tam olarak ortaya çıkarılamadığından dolayı, problemler tekrarlanıp uzun süre kayıplara neden olabilir. Bu yazımızda Enerji Kalitesi problemleri çözme konusunda ilgili standartlara uygun enerji analizörlerinin yetersiz kalabileceği bazı noktaları aydınlatmaya çalışacağız. Bu standartların dışında bu problemlerin çözümü konusunda bilgi vereceğiz. 1- Giriş Enerji Kalitesi Yönetiminde olması gereken temel hedefler aşağıda sıralanmıştır. Enerji kalitesi istatistikleri Elektrik sisteminden genel enerji kalitesi bilgileri almak üzere enerji kalitesi parametrelerinin ölçümü. Birçok durumda elektrik dağıtım şirketleri ve yüksek tüketimi olan kullanıcılar tarafından izlenmektedir. Enerji kalitesi kontratları Ülkemizde henüz bu konu tam olarak uygulama alanında yer edinmemiş olsa da, birçok ülkede enerji kalitesinin üretimde çok hassas olduğu tesislerde, enerji dağıtım firması tarafından sağlanan enerji kalitesinin minimum kriterlerine göre sözleşmeler ile takip edilir Enerji kalitesi problemlerinin çözümü Özellikle yüke ve müşteriye yakın noktalardaki enerji kalitesi problemlerinin nedenlerinin araştırılması önemlidir. Bu analizlerin başlangıç noktası, enerji kalitesindeki bozulmadır. O bölgeye ait geçmiş kayıtların ortaya çıkartılması, problemin nedenleri konusunda önemli bilgiler verecektir.

Problem tespit edilen bölgedeki ilk iş, problemin nedenini tespit etmek için harekete geçmek ve istenen sonuç ise problemin tekrarlanmaması için düzeltme planlarının uygulanmasıdır. Düzeltme planlarının uygulanması ile sadece o bölge için değil, birçok benzer durumdaki noktalar içinde düzenlemeler yapılması enerji kalitesinde ülke olarak belli adımlar atılmasına neden olacaktır. Ancak mevcut durumda birçok dağıtım şirketinde veya kullanıcıda gerekli enerji kalitesi analizörleri olsa dahi, problemin nedenini anlamak ve çözüme ulaşmak için yeterli veriler olmayacaktır. Bu nedenle enerji kalitesi ihtiyaçlarını belirlemek ve soruna çözüm bulmak için dünyada farklı birçok elektrik dağıtım firmaları veya piyasa düzenleyiciler tarafından istenebilmektedir. 2– Mevcut Standartlar ve Trendler. Günümüzde en bilinen ve takip edilen standartlar IEC 61000-4-30 [1] ve EN 50160 [2]’dir. IEC 61000-4 standartları ölçüm metotlarını, ölçüm formüllerini, doğruluk seviyelerini ve ölçüm aralığını temel olarak tanımlar. Bu standardın temeli farklı üreticilerin cihazları ile ölçüm yapıldığında aynı sonuçların elde edilmesine dayanır. EN 50160 ise farklı enerji kalitesi parametrelerinin tavsiye edilen seviyelerini belirler ve bu seviyeler için zaman bazlı yüzde düzenlemelerini yapar. ( örnek: 1 haftalık ölçüm aralığında yüzde 95 oranında gerilim fliker seviyesi. ) KEMA ve Leonardo Energy «Regulation of Power Quality» [3] veya ERGEG (European Regulators› Group for Electricity and Gas) «Towards Voltage Quality Regulation in Europe» [4]’un yayınladığı birçok teknik makalede bu standartlarda verilen limitler hakkında farklı görüşler bulunmaktadır.

95 Nisan

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

Temel olarak bu iki standardın problem olan noktaları aşağıda verilmiştir. • Zaman aralıklarının var olması bazı enerji kalitesi problemlerinin ortaya çıkartılmasında problem yaşanmasına neden olur. • Zamanın belli bir bölümü için sınır değer belirlemek farklı bölümlerde meydana gelebilecek aşırı değerleri saklar. • Enerji kalitesi problemlerini sadece gerilim kalitesine yönelik tespitler doğru bir yaklaşım olmayacaktır. • Enerji kalitesi problemine yol açan katılımcıların (şebeke veya kullanıcı) etkisi belirsizdir. Enerji kalitesi standartlarının bazı noktalardaki yetersiz tanımları nedeni ile birçok ülke IEC standartlarına ek istekler üretmektedir ve enerji kalitesi yaklaşımlarını sıkılaştırmaktadır. Örneğin NVE, (Norveç Su kaynakları ve Enerji Direktifi) Norveç’te Enerji kalitesi standartlarında değişikliklere gitmiştir. Örnekleme averaj aralığı bu ülkede 10 dakikadan 1 dakikaya indirilmiş ve EN50160’da belirtilen yüzde 95 standardı yüzde 100 olarak belirlenmiştir. Macaristan’da ise averaj örnekleme aralığı 3 saniyeye düşürülmüştür. Bu konudaki ERGEG’in deklerasyonunda “ 10 dakika averaj değer kullanmak termik fenomen için tatmin edici bir koruma verebilir ancak cihazların veya makinaların arızalanma riskine karşı yeterli değildir” şeklinde bir açıklama yapma gereği duymuştur. 3. Türkiye’deki Durum Bilindiği üzere Türkiye’de Enerji Kalitesi uygulamalarına yönelik uygulamalar, enerji dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi ertesinde EPDK’nun (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) 21 Aralık 2012 Tarihli ve 28504 Sayılı Resmi Gazede yayınlanan tebliği ertesinde sevindirici bir şekilde hız kazanmıştır. Tebliğe göre enerji dağıtım şirketlerinden istenen arıza yönetim sistemi kurmaları, tedarik sürekliliğini kayıt altına almaları ve enerji kalitesi problemlerini izleme üzere enerji kalitesi analizörleri ile enerji kalitesi problemlerini dünya trendleri paralelinde IEC 61000-4-30 Class A’ya uygun cihazlar ile EN 50160 raporlamaları elde etme şeklinde özetlenebilir. Farklı ülkelerdeki uygulamalar gibi EPDK’da isteklerini standartlardan farklılaştırmış ve akım harmonikleri takibi ve fliker konusunda da ek uygulama getirmiştir ve bu konuda dağıtım şirketlerine kullanıcılara cezai yaptırım uygulama şansı verdiği gibi, kullanıcıların hakları genişletilmiş ve kullanıcılarında tedarik sürekliliği veya enerji kalitesi problemlerinden dolayı karşılaştığı problemleri dağıtım şirketine yansıtma şansı verilmiştir. Ülkemiz için enerji kalitesi yaklaşımlarının farklı bir boyuta taşınması EPDK’nın bu yaklaşımı önemlidir fakat takip edilen standartların yeterliliği konusunda ciddi şüphelerin ortaya çıkacağı bir dönem yaşayabileceğimiz konusunda soru işaretleri bulunmaktadır. Bu makalede anlatmaya çalışacağımız gibi, farklı ölçüm teknikleri ile birbirlerinden farklı sonuçlar elde edilebilmektedir. Buda sorunların kaynağına inme konusunda ciddi riskler ortaya çıkartmaktadır. Enerji Kalitesi ülke için hem kullanıcılar hem de üreticiler için önemli bir maliyet olarak karşımıza çıkacağı bir dönemde sorunların gerçek kaynağını bulma konusunda sorunların yaşanması muhtemel olacaktır.

96 Nisan

2015

4 Enerji Kalitesi Analiz Konseptleri 4.1 Cihazlar. Standartlar mevcut teknolojik gelişmelerin aslında bir aynası konumundadır. Genellikle bir firma tarafından geliştirilen çok özel fonksiyonlardan ziyade, yeni teknolojilerin gelişmesine ve belli bir standardın oluşturulmasına yardımcı olma hedefi ile yayınlanırlar. Günümüzde enerji kalitesini takibi yapılabilecek cihazları 4 farklı grupta toplayabiliriz. 1.Grup: Anlık durum bilgilerinin takip edilebileceği analog veya dijital sayaçlar/enerji analizörleri. Bu gruptaki cihazlar herhangi bir veri kaydı yapmazlar. 2.Grup: Belirlenebilecek parametreleri belli aralıklar ile kayıt altına alabilen enerji analizörleri. Bu enerji analizörleri kağıda baskı yapan veya hafızaya kayıt edenler olabilir ancak ortak özellikleri belli aralıklar ile dahilinde parametreleri kayıt altına almalıdır. 3.Grup: Enerji Kalitesi Analizörleri. Belirlenen parametreleri olay bazlı akım ve gerilim dalga formları ile birlikte kayıt altına alabilen, aynı zamanda verileri düzenli aralıklar ile kayıt edebilen enerji analizörleri bu gruba girer. 4.Grup: Akım ve Gerilim dalga formu ile birlikte tüm parametreleri daimi olarak kayıt eden cihazlar. Elektrik şebekesindeki enerji kalitesi ve hataların etkisini anlamanın en etkili yolu tüm güç ve enerji parametrelerini akım ve gerilim dahil olarak dalga formları ile birlikte kayıt edip arşivlemekten geçebilir. Ancak çok yoğun bir data kullanımı söz konusu olabilir. Genellikle bu tip cihazlar indirici merkezlerdeki tüm bilgileri belli bir noktada kayıt altına almak için kullanılır. Devamlı olarak enerji, güç, akım ve gerilim dalga seviyelerini kayıt altına almak, önceden belirlenmiş eşik seviyesi tanımlarını ortadan kaldırıp, istenen dönemdeki istenen eşik değerlerine göre raporlama almak imkanını doğurur. Bu konsept IEC 61000-4-30 geçmişe yönelik herhangi bir eşik değer atamadan en etkili enerji kalitesi takip yöntemi şeklinde tanımlanmıştır. Devam eden sayfalarda enerji kalitesini karşılaşılabilecek bazı basit örnekler sunulmuştur. 4.2 EN 50160 uyumluluğu? Madde 3’de belirtildiği üzere Türkiye’de EPDK tarafından yayınlanan tebliğ ile enerji dağıtım şirketleri EN50160 raporlarını ölçüm noktalarında üreteceklerdir. Bu raporlama tekniğindeki açık ve belirgin bir problem ortaya çıkartmak üzere bir örnek ortaya koyalım. Şekil 1’de endüstriyel bir kullanıcı için enerji dağıtım firması tarafından yapılan ölçümler neticesinde EN50160 standartlarında enerji verildiği belirlenmiş ve raporlanmıştır. Besleme gerilimi 34.5 kV olarak iki ana dağıtım trafosu üzerinden fabrika içerisindeki motorlar beslenmektedir. Müşteri bu noktada enerji kalitesi problemleri nedeniyle cihazlarında anlık olarak değişimler yaşadığını, cihazların arızalandığını belirterek şikayetçi olmuştur. Ancak enerji dağıtım şirketi de besleme noktasındaki cihazlardan elde edilen bilgiler neticesinde EN50160 standartları ile uyumlu olarak herhangi bir kesinti, varyasyon veya dengesizlik olmadan müşteriyi beslediğini belgelemektedir. Bu standardı takip ederek yüzde 100 uyumlu olmayan tek parametre yüzde 98,1 oranı ile voltaj dipleri parametresidir. (Standartta belirtilen seviye yüzde 95 olduğundan belirtilen yüzde 98,1 oranı standart ile uyumludur). Böyle bir durumda sadece EN50160 raporlaması yapabi-


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

len cihazın verileri, problemi anlamaya yetmeyeceği açıktır ve endüstriyel müşteride üretimde ve makinalarında problem yaşamaya muhtemelen devam edecektir. Bu durumda yüzde 98,1 gerilim diplerinin nedenini bulmak üzere araştırma yapmak için cihazlar yeterli olmayacak ve üstelik bu diplerin dağıtım şirketinden mi yoksa müşteriden mi kaynaklandığını belirlemek mümkün olmayacaktır.

Şekil 3’de aynı olay için faz-faz olayını göstermektedir. Bu kaydı elde etmek güzel bir yetenektir ancak enerji kalitesinde önemli olan hata kaynağını tam olarak belirleyebilmektir. Şekil 4’de 1 saniye süre ile durumu göstermektedir. Bu durumda hem olay öncesinde hemde olay sonrasında bir takım anormallikler olduğu görülebilir. Şekil 5’te ise faz-nötr gerilimleri gösterilmektedir ve durum net olarak anlaşılmaktadır.

Şekil 3: Faz Faz Dalga Formu kaydı Şekil 1: EN 50160 Raporlama örneği 4.3 Hangi parametreler ? EN50160 raporlamasının en önemli problemi sadece gerilim değerleri ile ilgilenmesidir. IEC 61000-4-30 bu raporlamalara akım değerlerini de eklemeyi önerir. Parametrelerin devamlı veya trigger bazlı kayıt altına alınması ile tüm enerji ve enerji kalitesi parametreleri hesaplanabilir. Bu şekilde tüm parametreler olayları anlamak üzere analiz edilebilir. Ancak ilginç bir nokta Üçgen bağlantılarda ölçümlerde, EN50160 ve diğer standartlar faz-faz ölçümü önermiştir. Ancak bu durum bazı kalite problemlerinin saklanması olarak karşımıza çıkar. Şekil 2’de faz toprak arasında gerçekleşen kısa devre olayı kaydı bulunmaktadır. Faz-Faz gerilim profilini gösteren (şeklin üstündeki grafik) şekilde bu durum çok belirsiz bir şekilde algılanabiliyor fakat olay olarak kayıt edilebilmesi için gereken yüzde 10 eşik değerinde değil. Bu olay nedeniyle meydana gelen hasar hiçbir şekilde sadece EN50160 raporlaması veren bir cihaz tarafından algılanamaz ve analiz edilemez. Bu hatanın nedeni ile bu network’e bağlı herhangi bir cihaz hasar görebilir. ( Üçgen bağlı sistemlerde, analizörün nötr giriş kanalı koruma toprağına bağlanmalıdır).

Şekil 4: Faz-Faz Dalga Formuna geniş bakış

Şekil 5: Faz-Faz ve Faz-Nötr gerilimleri.

Şekil : 2 Faz Toprak Arızası Üçgen şebekelerde faz-toprak ölçümlerinin önemi Şekil 3’den Şekil6’ya kadar anlatılmaya çalışılmıştır.

Şekil 6: Akım Bilgisi dahil.

97 Nisan

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

Olay analizi: Kırmızı fazda bir kısa devre ile olay başlamış ve diğer iki fazda faz-toprak arasında yüksek potansiyele neden olmuş, mavi fazda atlama meydana gelmiştir. Sonuç ise Şekil 3’de L3-L1de gerilim düşmesi olarak görünse bile asıl sorun L1 ile toprak arasında muhtemelen arızalı bir izolatör veya yabancı cisim nedeniyle faz toprak arızası yaşanmasıdır. Bu şekillere akım değerleri (Şekil 6) eklenmesi ile olay anı sonraki durumda net olarak izlenebilir. Gerilim düşmesi nedeni ile devreden çıkan birçok yük, tekrar gerilimin düzelmesi ile birlikte sisteme bağlanmış ve gerilim düşümüne neden olmuştur. Bir sonraki örnekte üçgen bağlantılarda faz-toprak gerilimlerini eklemenin farklı avantajları gösterilecektir. 4.4 Kayıt uzunluğu? Genel pratik enerji kalitesi analizörlerinde olay bazlı tetiklenen bir kayıt kullanılmasıdır. Hatta IEC 61000-4-30 uyumunda olay anı ile ilgili olarak belli tanımlamalar yapılmıştır. Standartta istenen özellik kayıt edilen dalga formunun dörtte birinin olay öncesine ait olmasıdır. Bir başka değişle olay meydana geldiğinde sadece 4 periyot sinüs eğrisi kayıt ediliyor bu eğrinin 1 periyodu olay öncesine ait olması gerekir. Peki bu yeterli midir? Şekil 7’de bir gerilim düşümü enerji dağıtım firması tarafından, buzdolabı üreticisi fabrikada kayıt altında alınmıştır. Olayı kayıt eden cihaz, 16 periyot kayıt yeteneği ile gerilim dalgalarını kayıt altına almış ve aynı zamanda akım dalga formlarını da kayıt etmiştir. ( Akım dalga formu standartlarda normalde istenmiyor). Kayıtlardan anladığımız akımdaki yükselmeler nedeniyle bir gerilim düşümü meydana geldiği şeklinde anlaşılabiliyor. Bu kayıtlara istinaden kayıtları inceleyebilecek herhangi bir yetkili, bu problemin şebekeden beslenen kullanıcıdan kaynaklı olduğunu rahatlıkla söyleyebilecektir. Bu kayıta göre enerji üretim, iletim veya dağıtım firmasının herhangi bir sorunluluğu olmayacaktır ve muhtemelen arızalanabilecek cihazların maliyeti kullanıcı tarafından karşılanacaktır.

Şekil 7: 16 periyot akım ve gerilim dalga formu Bu olaya bakış açımızı genişletelim. Şekil 8’de aynı olayı olay olmadan 7 saniye önce ve olay sonrası 300 periyot boyunca takip edelim ve inceleme için frekans kayıtlarını da mercek altına alalım. Frekans arz ve talep ile dengelenen elektriğin temel bileşenlerindendir. Elektrik üretimi ve dağıtımı için en hassas konulardan bir tanesidir. Eğer üretilmeye çalışılan enerji tüketimden fazla ise frekans yükselir, üretilen enerji tüketilen enerjiden az ise frekans düşer.

98 Nisan

2015

Şekil: 8 Gerilim Düşümü Geniş Bakış Grafikte gösterildiği gibi olaydan 1 saniye sonra frekans artmaya başlamıştır ki burda üretilen enerjinin tüketilen enerjiden fazla olmaya başladığını anlıyoruz. Bu durumun iki sebebi olabilir. 1) Enerji üretiminde bir problem var. 2) Tüketilen enerji ani bir şekilde azaldı. Bu olayın geneline baktığımızda ise, aslında geniş bir coğrafi alanda bir gerilim düşmesi problemi meydana gelmiş ve bu nedenle birçok yük devreden çıkmış. Büyük miktarda yüklerin ani olarak devreden çıkması ile şebeke frekans yükselmiştir. Bir önceki sonucumuzun tam olarak tersi bir sonuç bu ölçüm sonu ile karşımıza çıkmış oldu ki bu meydana gelmiş olan olayın sorumlusu aslında tüketici değil, enerji dağıtım şirketi. Eğer bu olaya daha geniş bir bakış açısı ile bakarsak ne olacak? Şekil 9’da 15dakikalık bir periyot incelemesi mevcuttur. Frekans değişimi açık bir şekilde görülebiliyor ve gerilim düşümü olmadan diğer akım pikleri kayıt edilmiş. Bu durumda meydana gelen akım piklerinin probleme yol açmış olabileceği varsayımında bulunulabilir ve bu durumunda şebekenin çökmesi ile neticelenmiş olabileceği kanaatine varılabilir.

Şekil 9: 15dk’lık gözlem. Şekil10’da ise 1.5 saatlik verinin analizi bulunmaktadır. Bu olayı incelemek için 512 örnek peryot ile 100milyondan fazla data incelenmiştir. Buradan anlaşılan akım pikleri bu noktada daha öncede meydana geliyor ve olaydan sonrada meydana geliyor. Olay anında bir akım pikinin olması ve üstelik bu pikin diğerlerine nazaran daha düşük olması bize bu olayın bu pikten dolayı yaşanmamış olduğunu gösteriyor.


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

ji Araştırma teknik makalesinden alınmıştır. Makalede Norveç’te parametrelerin hızlı görüntülenmesi ile ilgili avantajları araştırmaktadır. Örnekte 10 dakikalık ölçüm averaj değeri 207V ( Nominal 230V eksi yüzde 10) değeri toplamda bu sürenin yüzde 3,5’unda gerçekleşirken, 1dakikalık ölçüm averajında sürenin yüzde 28’inde 207V altında gerçekleşmektedir.

Şekil: 10 . 90 dakikalık veri. Şekil 11’de zaman senkronizasyonlu iki farklı noktada yaklaşık olarak orijinal bölgeye 106 km ve 62km uzaktaki kayıtları gösteriyor. Gerilim ve frekans kayıtları ve uzaklık aslında bu olayın tüm bölgeyi etkileyen bir olay olduğunu gösteriyor. Bu durumun bize anlattığı aslında meydana gelen olayların analizi için daha fazla parametreye ihtiyaç duyulduğu şeklindedir. Eğer problemin kaynağı konusunda tam emin olamazsak yapılacak cezai işlemler veya bu olaydan sonra gerçekleşecek tazminat talepleri konusunda ciddi sıkıntılar yaşanacaktır

Şekil 11 4.5 10 dakikalık averaj değer ölçüm? Data kayıt kapasitesi problemini aşmak ve farklı enerji analizörlerinin verilerini eşitleyebilmek adına, standartlar farklı parametreler için averaj değer periyotları belirler. Bu averaj değer ortalamaları ise enerji kalitesi üreticileri için daha az maliyet, komponentten tasarruf ve bu verileri tutacak bilgisayarda daha az hard disk yeri anlamına gelmektedir. Fakat bu yaklaşım çok önemli ve gerekli olabilecek bazı enerji kalitesi değerlerinin gözden kaçmasına neden olur ki bunun sonucu her ne kadar farklı enerji analizörlerinden aynı değerleri alabilmek olsa da, enerji kalitesi olaylarını anlama yeteneğinden enerji kalitesi yöneticilerini uzaklaştırır. Örneğin Şekil 12’de hızlı ölçümün yeteneğinin avantajını gösteren bir şekil verilmiştir. Bu örnek SINTEF Ener-

Şekil 12: 1dk’lık ve 10dk’lık averaj ölçüm Yukarıdaki örnekten anlaşılacağı üzere averaj peryotları enerji kalitesi sorunlarını ortaya çıkartmakta çok farklı sonuçlar ortaya çıkartmaktadır. Sorun olabileceğini anlamak ve gerçek sorunu ortaya çıkarabilmek için periyot bazında RMS değer inceleme yapmak gerekecektir. Buradan çıkartılabilecek sonuç 10 dakikalık averaj ölçümleri aslında enerji kalitesi problemlerini anlamak üzere çok yetersiz bir değerdir. Şekil 13’de verilen örnek Almanya’daki bir punto kaynak fabrikasına aittir. Bu fabrikada IEC 61000-4-30 tarafından istenen periyot bazlı averaj değerleri ile periyot bazlı ölçümler farklı değerler üretmektedir. Peryot bazlı ölçümlemede 5 farklı gerilim çökmesi meydana gelirken, 10 periyot ortalama değerde sadece 1 gerilim düşmesi tespit edilebilmektedir. Ek olarak standartta tarif edilen 10 periyot sabit ölçüme de, son 10 periyot ölçüm tekniğine göre elde edilen gerilim düşmeleri daha küçük ve daha önemlisi gerilim ve akımın pik değerleri daha küçük olarak görünmektedir. Standarda göre ölçüm yapıldığında 60 periyotta bir gerilim düşmesi ve sadece 13V olarak ölçümlenirken, gerçekte 12 periyotta 5 gerilim düşmesi ve 20V’tan fazla gerilim düşmesi meydana gelmektedir.

Şekil 13: Peryot bazlı ölçüm

99 Nisan

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

Gerilim Flicker değerleri biraz daha uzun dönemli ölçülmesi gereken önemli bir diğer enerji kalitesi parametresidir. İlgili standart IEC 61000-4-15 fliker ölçümleme periyodu için iki farklı periyot belirlemiştir. 10 dakika ( PST-ST= Kısa Dönem) ve 2 saat ( PLT-LT-Uzun dönem). Ancak gerçek çalışma koşullarında birçok prosesin 10 dakikalık dönemde sisteme girebileceği düşünüldüğünde, gerçek fliker seviyesini belirlemek güçleşir ve tam anlamıyla neden flicker oluştuğunu anlamak zorlaşır. Enerji Kalitesi problemlerinin anlaşılmasında Pst için daha kısa süreleri kullanabilmek, standartlardan farklı olarak anlık ölçümleri alabilmek ve 10 dakika ve 120 dakikalık ölçüm sürelerine müdahale edebilmek önem arz edecektir. 4.6 Örnekleme frekansı? Enerji kalitesi olaylarının süresini farklı kategorilere uzun dönemli, kısa dönemli ve çok kısa dönemli olarak gruplandırmak doğru olacaktır. Çok kısa dönemli yani 1saniye altında gerçekleşen olayların gelişim ve etkilerini anlamak üzere ise, enerji kalitesi analizörünün yüksek örnekleme frekansına sahip olabilmesi gerekir. IEC 61000-4-30 ise hangi örnekleme frekansının kullanılması gerektiği konusunda bir tanımlama yapmamakta ve sadece 19’da genel tanımlamalarını Class A bir cihazın ölçümlenecek parametreleri standardın istediği şekilde ölçümleyecek yapıda bir örnekleme frekansına sahip olması gerektiği şeklinde yapmaktadır. Ancak Enerji Kalitesi ölçümlerinde eğer örnekleme peryotları yeterli değil ise, gerçekleşen olayın farklı yorumlanmasına neden olmaktadır. Örneğin Şekil 14’de gerçekleşen bir olay peryotta 64 örnek olarak kaydı yapılmış alttaki grafikte ise 1024 örnek olarak yapılmıştır. 64 örnek olarak yapılan kayıtta gerçekleşen olayı hafif bir gerilim düşmesi olarak görebilirken, 1024 örnek alındığı durumda gerçekte gerilimde bir transientin meydana geldiği görülmektedir.

Şekil 14: Örnekleme karşılaştırması Dünyada çok ileri teknolojiye sahip bazı enerji analizörlerinde ise 1024 örnekleme frekansı ile bile yakalanamayan transientlerin kaydı bir periyottan 166.000 örnek alarak yapılabilmektedir.

100 Nisan

2015

Örnekleme Frekansı standartlarda belirtilmese de , Enerji kalitesi problemlerinin ortaya çıkartılabilmesinin en önemli parametrelerinden biridir. 4.7 Zaman senkronizasyonu Tipik bir enerji kalitesi olayı tek bir nokta/kaynaktan başlayarak, sistem içerisinde ilerleyerek birçok noktayı etkiler ve sisteme bağlı cihazlar üzerinde kalıcı hasarlar bırakabilir. Bazı olaylar ise birbirlerini tetikleyen veya iki veya üç olayın aynı anda meydana gelmesi neticesinde ortaya çıkabilir. Bir noktadan yapılan ölçüm sadece o nokta hakkında bize bilgi verecektir ve genellikle burada kayıt altına alınan problemden, sorunun kaynağına ulaşmak ve nedenini bulmak için yeterli veri elde edilemeyecektir. Farklı enerji üretim noktalarının iletim hatları üzerinden enerji dağıtım firmalarına ve sonrada son kullanıcılara ulaştığı ve kullanıcıda bulunabilecek birçok dağıtım trafosu üzerinden yüklerin beslendiği bir sistemde çok fazla bilinmeyen ve etki tepki olaylarının meydana gelme ihtimali nedeniyle sorunun üreticidemi yoksa iletim hattındamı veya kullanıcılardan mı kaynaklandığını tespit tek noktalı ölçüm sistemi ile mümkün olmamaktadır. Şekil 15’de Endüstriyel bir müşterinin gerilim seviyeleri görülmektedir. Bu müşterinin şikayeti devamlı meydana gelen cihaz ve makina arızaları. Müşteri besleme noktasından yapılan ölçümlerde küçük gerilim düşmeleri ve devamlı olarak gerilimde transientlerin meydana geldiği gözlemlenmiştir. Birden çok analizör montajı yapıldığında ise, gerilim düşümüne yol açabilecek için en az iki kaynak tespit edilebilmiştir. Soldaki olay, sağ taraftaki MCC tarafında başlamış, trafoya ulaşmış ve daha sonra diğer trafo üzerinden trafonun beslediği yüklere ulaşmıştır. Aynı şekilde sağ taraftaki olay sol tarafa ulaşmıştır. Ana girişten ölçümleme yapıldığında ise iki olayda aynı görünmektedir.

Şekil 15: Fabrikadaki problem Olayları RMS değer bazında analiz edebilmek iyi bir pratik olarak karşımıza çıkar. Ancak ileri bir analizde olaylardaki zaman farklarını da ortaya çıkartabilmek gerekir. IEC61000-4-30 standardının bu konudaki isteği daha ılımlıdır ve tanımlanan değer üzerinden iki analizör arasındaki zaman farkının en fazla +/- 40milisaniye olabileceği sonucu ortaya çıkacaktır. Ancak elektrik şebekesinde meydana gelebilecek transientler 40milisaniye değerden çok daha hızlıdır ve transientlerin sistem üzerinde domino etkisi yapma riski oldukça fazladır. Bu nedenle cihazların zaman senkronizasyonu yapıp, aynı zaman düzleminde çalışmasını sağlamak üzere genel olarak yaklaşım GPS sistemleri kullanmaktır. Buna rağmen farklı enerji analizörleri farklı zaman doğru-


KONTROL

luk değerlerine sahip olabilirler ve IEC standartlarında istenen değer üzerinden 1 peryottan fazla zaman kayması yaşayabilirler. Diğer bir teknik ise LAN üzerinden senkronizasyon yapabilmektedir. Şekil 16’da Şekil15’deki olayın daha geniş bir açıdan göstermektedir. Bu durumda cihazların zamanları eşit olduğundan olayın nerde başladığı ve nereyi etkilediği açık olarak daha net görünmektedir Schneider Electric’in, evde giderek artan dijital yaşam

q Schneider U.Motion

kontrol altna alabilmek amacyla geliştirdiği U.Motion, bir anlamda yaşam alanlar yönetimi sunuyor. U.Motion, kullanclara tek bir kaynaktan enerji verimliliği ve mobil bina kontrolü çözümü frsat yaratrken, ayn zamanda kullanclarn birtakm isteklerini de karşlayabiliyor. Mobil cihaza ya da tablete tek bir dokunuşla; bütün aydnlatmalarn ve stand-by cihazlarnn kapal olduğunu, stmann enerjiden tasarruf eden bir seviyede olduğunu ve izleme fonksiyonlarnn aktif olduğunu görme imkan sağlyor. U.Motion’la bütün cihazlar tek bir tuşla kapal konuma getirilebiliyor. U.Motion uygulamalar, internet erişimi olan herhangi bir akll telefon veya tablette de kullanlabiliyor.

ŞekilStandartlaştrlmş 16: Zaman senkronklu kullanc ölçüm ara yüzü; 7, 10 ve 15 inç dokunmatik panellerle ve akll telefonlar ve tabletlerde

kullanlabilen U.Motion, sahip olduğu uygulamalaryla binadaki bütün cihazlar kontrol etme imkann sağlyor. U.Motion sayesinde bina kap giriş sistemleri ekipmanlar birleştirilerek, kapyla ev arasndaki iletişim ve video interkomu gibi özellikler de gerçekleştirilebiliyor. U.MOTİON İLE AKLINIZ EVDE KALMASIN! Evinizden ne kadar uzakta olursanz olun, U.Motion kontrol uygulamas işlerin yolunda olduğunu kontrol etmek için size gerekli desteği sunuyor. Güvenlik kameralarna ya da diğer fonksiyonlara göz gezdirebilir, evinizi dilediğiniz zaman kontrol edebilirsiniz. Eğer biri kapnz çalarsa, U.Motion iletişim uygulamas sayesinde interkom, mobil cihaznza yönlendirilebilir. Evinizden kilometrelerce uzaktan bile ziyaretçilerinizle konuşma imkanna sahip olursunuz. U.Motion sistemi; bütün odalarn, cihazlarn ve senaryolarn genel görünümünü net bir şekilde gösterme özelliğiyle interaktif oda planlar, kullanşl bir kontrol imkan sunuyor. 5. Sonuçlar Yeşil ve krmz noktalar, hangi yüklerin çalşr veya kapal Uluslararası standartlar tüm enerji kalitesi ölçümleri için durumda olduğunu gösteriyor ve böylece gereksiz yere enerji belli harcayan standartları minimum düzeyi elde edebilmek üzere tüm uygulamalar kontrol edilebiliyor.

geliştirilmiştir. Fakat enerji kalitesi problemlerini anlamak ve çözmek üzere, ülkelere ve sistemin yapısını uygun standartları üretebilmek büyük önem arz edecektir. SCHNEIDER ELECTRIC Standartları karşılayan bir enerji analizörü ile ve istenen raporlamalar neticesinde enerji kalitesi problemlerine direkt olarak sonuca ulaştırmak ve çözüm üretebilmek üzere standartların üzerinde bir veri yapısına ve enerji kalitesi anlayışına ihtiyaç vardır. Bu noktaları dikkate almadan yapılacak yatırımlardan enerji kalitesine yönelik çözüm üretmek her koşulda mümkün olmayacaktır.

6. Referanslar [1] IEC 61000-4-30:2003, “Testing and measurement techniques – Power quality measurement methods” 2003, pp. 81, 78, 19. [2] EN 50160:1999, “Voltage characteristics of electricity supplied by public distribution systems” [3] V.Ajodhia and B. Franken, “Regulation of Voltage Quality”, February 2007. [4] European Regulators› Group for Electricity and Gas (ERGEG), “Towards Voltage Regulation in Europe”, December 2006, pp. 13. [5] Norwegian Water Resources and Energy Directorate, “Regulations relating to the quality of supply in the Norwegian power system” November 2004.


ENDOKS ENERJİ KALİTESİ • TANITICI REKLAM

ENDOKS BÜYÜMEYE DEVAM EDIYOR

2006 YILINDAN BU YANA ORTA GERILIM (OG) GÜÇ KALITESI UYGULAMALARI KONUSUNDA FAALIYET GÖSTEREN ENDOKS, 2010 YILINDAN BAŞLAYARAK BÜNYESINE KATTIĞI KONUSUNDA UZMAN EKIBIYLE YAKIN ZAMANA KADAR SADECE ÇOK ULUSLU FIRMALARIN FAALIYET GÖSTERDIĞI OG GÜÇ KALITESI SEKTÖRÜNDE (ÖZELLIKLE DE SVC SISTEMLERINDE) ÖNEMLI BIR BOŞLUĞU DOLDURMUŞTUR.

102 Nisan

2015

Gücünü yeni araştırma ve geliştirme projeleri ile kaliteli ürün ve hizmetlerinden alan ENDOKS, bünyesindeki 30 uzman mühendis ve ülkemizin en önemli araştırma kurumu olan TÜBİTAK’ta uzun yıllar dünya çapında OG güç kalitesi, enerji yazılımı ve yenilenebilir enerji projelerinin yönetiminde yer almış yönetim kadrosu ile hizmet vermektedir. Ayrıca, 2011 yılında OG hava çekirdekli reaktör üretiminde dünyadaki dört büyük üreticiden biri olan “Quality Power” firması ile ortaklık kurmuş; bu sayede mevcut bayilik ve irtibat ofisleri kanalıyla 45 ülkede ürün ve hizmetlerini sunmaya başlamıştır. ENDOKS Statik Var Kompanzasyon Sistemleri (SVC) başta olmak üzere, Statik Senkron Kompanzatör (STATCOM), Proses Otomasyonu ve Scada Sistemleri, Pasif Harmonik Filtre, OG Reaktif Güç Kompanzasyon ve Harmonik Filtre Sistemleri, Enerji İzleme ve Kontrol Sistemleri, Enerji Yazılımları, Yenilenebilir Enerji Sistemleri, Akıllı Şebekeler gibi alanlarda ileri teknoloji ve özgün, ürün ve hizmetler sunmaktadır. Özellikle, OG güç kalitesinin iyileştirmesi uygulamalarında önemli bir yer tutan SVC (Statik VAr Kompanzatör) ve STATCOM (Statik Senkron Kompanzatör) sistemlerinin kontrol sistemleri ile güç katlarını (tristör ve IGBT tabanlı) üreterek ilk ve tek yerli üretici olan ENDOKS, ülkemizde ve yurt dışında gerçekleştirdiği 30’a yakın kurulum ile pazar liderliğini sürdürmektedir. 2012 yılı itibariyle enerji sektöründe sahip olduğu deneyimi kadrosuna yeni katılımlar ile yenilenebilir enerji ve enerji yazılımları alanlarına da genişleten ENDOKS, iş ortağı olan T4E ile birlikte, rüzgâr ve güneş enerjisi santralleri için ileri teknoloji ürün ve hizmetlerini de enerji piyasasındaki müşterilerinin

hizmetine sunmuştur. Lisanslı/ lisanssız yatırım düşüncesinin ilk aşamasından başlayarak, ölçüm istasyonlarının tesisi, ölçüm verilerinin izlenmesi ve analizi için web tabanlı yazılım hizmetleri, danışmanlık ve mühendislik hizmetleri, taahhüt hizmetleri, santrallerin işletme süresince takibi, analizi, optimizasyonu ve izleme yazılımlarının geliştirilmesine ilişkin birçok farklı ürün ve hizmetler firma portföyünde yer almıştır. Özellikle 2013 yılından itibaren enerji yazılımları konusunda önemli çalışmalar gerçekleştiren ENDOKS, genel olarak enerji sistemlerinin web tabanlı izlenmesi, analiz edilmesi, detaylı raporlama alınması ve yöneticiler için karar desteği sunması amacıyla “Inavitas” ürün ailesini sektörün hizmetine sunmuştur. Sahip olduğu üstün yetenekleri ile özellikle elektrik dağıtım sektörünün büyük beğenisini toplayan “Inavitas” 4500’den fazla noktanın anlık olarak izlenmesi, analizi ve raporlanmasını gerçekleştirerek bu alanda önemli bir ihtiyacı da karşılamıştır. Her yıl genişleyen ve gelişen kadrosu, dünya ortalaması üzerinde Ar-Ge’ye ayırdığı kaynağı, kaliteyi temel alan üretim anlayışı ve nitelikli partnerleri ile sektörün hizmetinde olmayı sürdüren ENDOKS, 2015 yılında dünyada sadece birkaç firmanın sunabildiği ürün ve hizmetleri yerli kaynaklarla üreterek, sanayicilerimizin hizmetine sunacaktır.



SIEMENS ENERJİ KALİTESİ • TANITICI REKLAM

ÇOK DAHA HASSAS ÖLÇÜM VE YÖNETİM İÇİN ENERJİ ANALİZÖRLERİ

Enerji verimliliği ve enerjinin yönetimi dünyada hızla önem kazanan bir konu olarak dikkat çekmektedir. Bu sebeple firmaların ürettiği yeni cihazlar sadece enerjiyi ölçmede değil, enerjinin detaylı bir şekilde analizini yapmakta da kullanılabilmektedir. Farklı haberleşme protokollerini destekleyen bu cihazlar; kullanıcı tanımlı ekran göstergeleri, kapsamlı hafıza işlevleri, yüksek hassasiyet ve emniyete sahip olmaları sebebiyle kullanıcıların dikkatini çekmeyi başarmıştır.

• SENTRON PAC3200 – hassas enerji ölçümü konusunda uzman

TÜM ÖLÇÜM İŞLERİ İÇİN SIEMENS SENTRON PAC ENERJİ ANALİZÖRLERİ

• Dijital giriş ve çıkışlar aracılığıyla çeşitli izleme ve kontrol işlevleri

Kompakt ve yüksek performanslı enerji analizörü SENTRON PAC; elektrik besleyiciler ve münferit tüketiciler için enerji tüketim değerlerini saptar. Ayrıca sistem durumunun ve enerji kalitesinin değerlendirilmesi için önemli ölçüm değerleri sunar. Bu enerji analizörleri, standart olarak belirlenen entegre iletişim arayüzleri sayesinde, verimli enerji yönetimi için mükemmel bir temel oluşturur. SENTRON PAC Enerji Analizörü; ne zaman, nerede ve ne kadar enerji kullanıldığını gösterir. SENRTON PAC Enerji analizörleri 3 ürün altında toplanmaktadır; • SENTRON PAC3100 – dijital ölçüm için maliyet etkin bir cihaz

104 Nisan

2015

• SENTRON PAC4200 – iletişim ve izleme konusunda uzman Bir bakışta avantajlar: • Kolay montaj ve devreye alma • Dört fonksiyon düğmesi ve sade mesaj göstergeleriyle kolay kullanım • Çoklu ve küresel uygulanabilirlik (IP65, birçok dilde mesaj göstergesi, uluslararası onaylar) • Entegre iletişim arayüzüyle çeşitli sistemlere kolay bağlantı

• Kompakt tasarım PAC 3100 MODELİ Kompakt pano tipi olan ürün 50’nin üzerinde büyüklüğün ölçümünde kullanılır (akım; gerilim; frekans; aktif, reaktif ve görünen faz başına güç toplamı; güç faktörü; aktif ve reaktif güç (çekilen, verilen); maksimum ve minimum değerler; tek fazlı ölçümlerde ve 3 ve 4 iletkenli şebekelerde çok fazlı ölçümler). 400/480 V’a kadar üç fazlı endüstriyel şebekelere doğrudan bağlanabilir (CATIII). Daha yüksek gerilimlerin gerilim trafosu ile ölçümü, x/1A ve x/5A akım trafosu için ayarlanabilir trafo çevrim oranı ve akım yönü


özelliği bulunmaktadır. 2 adet dijital giriş ve 2 adet dijital çıkışa sahip olan PAC 3100 ürünü IP 65 koruma sınıfına sahiptir. Cihaz, üzerinde büyük ve aydınlatmalı LCD ekrana (128x96) sahip olduğundan aynı anda birden fazla bilginin görünmesini sağlar. Haberleşme protokolü olarak entegre edilmiş olan Modbus RTU protokolünü destekleyen cihazın 9 farklı dil seçeneği bulunmaktadır. PAC 3200 MODELİ Kompakt pano tipi olan ürün 50’nin üzerinde büyüklüğün ölçümünde kullanılır(Akım, Gerilim, Aktif-Reaktif Güç, Güç Faktörü, Frekans, 17. harmoniğe kadar THD(Total Harmonic Distortion). 400/690 V’a kadar üç fazlı endüstriyel şebekelere doğrudan bağlanabilir (CAT III). Daha büyük gerilimlerin gerilim trafosu ile ölçümü, trafo çevrim oranı ve akım yönü özelliği bulunmaktadır. Bir dijital giriş ve bir dijital çıkışa sahip PAC 3200 ürünü IP 65 koruma sınıfına sahiptir.

konumdaki cihazı aldıkları verileri Modbus RTU üzerinden Sentron PAC 4200‘e gönderebilirler. Sentron PAC 4200, bu verileri entegre 10/100 Mbit/s ethernet arayüzü üzerinden güç yönetim sistemine aktarabilir. 3 FAZ ELEKTRONİK ELEKTRİK SAYACI PAC 1500

Cihaz üzerinde entegre edilmiş Ethernet arabirimi bulunmaktadır. Haberleşme protokolü olarak Profibus, Modbus ve Seabus protokollerini desteklemektedir. Büyük ve aydınlatmalı LCD ekrana sahip olan PAC 3200 cihazında şifre koruması özelliği bulunmaktadır. Ayrıca 6 sınır değere kadar izleme ve sınır değerlerin lojik komutlarla (AND/OR) kontrol imkanı sağlamaktadır.

4 quadrant elektrik enerjisi ölçümü için tasarlanmıştır. Din raya monte edilebilir. LCD ekrana sahip sayaçlar sayaç standardı EN 50470’e uygun olarak dizayn edilmiştir. 80 Ampere kadar direk akım bağlama imkanı sunar. Ayrıca akım trafosu modeli ile (../5 A den 10000/5 A kadar) aktif ve reaktif enerjiyi ölçer. Klas olarak Klas 1 sınıfında yer almaktadır. SO çıkışı ile puls olarak sinyali PLC sistemine bilgi gönderir. Üzerinde entegre olarak optik port bulunmaktadır ve Ölçü Aletleri Yönetmeliği’ne (MID) göre kalibre modelleri mevcuttur.

PAC 4200 MODELİ

PAC PROFIBUS HABERLEŞME MODÜLÜ

Kompakt pano tipi (96*96) olan ürün, 200 adet elektriksel büyüklüğün ölçümünde kullanılır. (Akım, Gerilim, AktifReaktif Güç, Güç Faktörü, Frekans, THD - Total Harmonic Distortion).

Profibus haberleşme modülü PAC 3200 ve PAC 4200 serilerinde kullanılmaktadır.Prof,ibus üzerinden cyclic olarak data transferi sağlar ve 9600-12000 bit/s arasındaki tüm hızları destekler.

400/690 V’a kadar üç fazlı endüstriyel şebekelere doğrudan bağlanabilir (CAT III). Daha yüksek gerilimlerin gerilim trafosu ile ölçümü, x/1A ve x/5A akım trafosu için ayarlanabilir trafo çevrim oranı ve akım yönü özelliği bulunmaktadır. 2 adet dijital giriş ve 2 adet dijital çıkışa sahip PAC 4200 ürünü; IP 65 koruma sınıfına sahiptir.

PAC RS 485 HABERLEŞME MODÜLÜ

3-31 arası akım/gerilim harmoniklerin faz başına ölçümleri yapılabilmektedir. Cihaz üzerinde entegre edilmiş Ethernet arabirimi bulunmaktadır. Haberleşme protokolü olarak Profibus, Modbus protokollerini desteklemektedir. 12 sınır değere kadar izleme ve sınır değerlerin lojik komutlarla (AND, OR, NAND, NOR, XOR, XNOR) kontrol imkanı sunar. Minimum ve maksimum değerleri tarih ve saat ile kayıt altına alabilme özelliğine sahip ürün; aktif ve reaktif güçlerin 15 dakikalık ölçüm periyodunda 40 günlük kayıtlarını tutabilme, 4000’den fazla işletim ve sistem olayının kaydını alabilme ve alınan ölçüm değerlerini bar grafik olarak cihaz üzerinden gösterebilme yeteneklerine sahiptir. Sentron PAC 4200, entegre Gateway işlevi sayesinde basit seri bağlantılı RS485 arayüzlü cihazları bir ethernet ağına bağlamak için kullanılabilmektedir. Böylelikle, birden fazla alt

PAC 3200 ve 4200 serilerinde kullanılmaktadır.Modbus RTU ve SEAbus protokollerini destekler ve 4800-38400 bit/s arasındaki haberleşme hızlarını destekler. DIO MODÜLÜ PAC 4200 ürünü ile kullanılan bu modül ile giriş sayısı 10,çıkış sayısı 6 ya kadar yükseltilebilir. Yukarıda genel özellikleriyle anlatılan cihazlar Sentron Power Manager programı ile kolaylıkla konfigüre edilebilir. Ayrıca Sentron Power Manager programı ile veri alma (sistem verimliliği ve oluşan kayıpların analizi), uzaktan kontrol etme (açma/kesme, arıza bildirimi), faturalandırma, verilerin değerlendirilmesi, görselleştirme ve arşivleme (istenen tüm bilgiler) işlevleri yerine getirilebilmektedir. Cihazlar ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için http://www.siemens.com/ powermanagementsystem adresini ziyaret edebilirsiniz.

Erdoğan BAYRİ Siemens Sanayi ve Ticaret A.Ş.

105 Nisan

2015


OBO BETTERMANN YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA • TANITICI REKLAM

YILDIRIMDAN KORUNMADA OBO BETTERMAN SİSTEM ÇÖZÜMLERİ

BIR TESIS IÇIN YILDIRIMDAN VE AŞIRI GERILIMLERDEN KORUNMA DÖRT AŞAMALI OLARAK YAPILMAKTADIR. BU AŞAMALARIN TÜMÜ UYGULANDIĞI TAKDIRDE TAM BIR KORUNMA SAĞLANMIŞ OLUR. YAPILMASI GEREKEN UYGULAMALAR; DIŞ YILDIRIMLIK, IÇ YILDIRIMLIK, TOPRAKLAMA VE EŞ POTANSIYELIN SAĞLANMASIDIR.

OBO Bettermann tbs ürün grubu bu konuda tam bir koruma yapmanıza olanak sağlayan sistem çözümleri sunmaktadır. Yıldırıma karşı alınan önlemlerden dış yıldırımlığın görevleri öncelikli olarak yıldırımı yakalamak, darbeyi yayıp izoleli bir şekilde topağa indirmektir. Bu aşamada OBO olarak faraday kafesi sistemlerini önermekteyiz. İSFANG ve FANGFİX sistemlerimiz ile yıldırımı yakalayıp, izoleli iletkenimiz(İSCON) ile toprağa indirmekteyiz. Faraday kafesi oluşturulurken DIN VDE 0185-305 bölüm 1-4 e uygun şekilde tasarlamaktayız. Topraklama konusu sistemin temelini oluşturmaktadır. Bu uygulamayı VDE 0185-305 (IEC 62305-3) standartlarına uygun olarak gerçekleştirmekteyiz. Kullanılmakta olan tüm iletkenler, derin topraklayıcılar, topraklama plakaları ve birleştiriciler belirttiğimiz normlara uygun olarak kullanılır. Eş potansiyel sağlanması da korunmada önemli rol oynamaktadır. Uygulaması yapılan korunma sistem-

lerin birlikte bir direnç sağlamaları gelebilecek hasarı minimuma çekmektedir. Eş potansiyel sistem kurulurken tüm metalik bileşenler, elektrik bileşenleri ve korunma sistemlerinin birbirine bağlanması gerekmektedir. DIN VDE 0100-410 ve 540 normuna göre yaptığımız uygulamalarda dengeleme sistemi, tesislerin bodrum katına yerleştirilmektedir. Potansiyel farkı ortadan kaldırmak amacı ile bütün aksamın birbirine teması sağlanmaktadır. Eş potansiyel raylar, şerit kelepçeleri ve topraklama kelepçeleri sistemi kurarken kullandığımız ürünlere örnektir. Bütün bu uygulamalardan sonra gelen yıldırım darbesinin %50 lik kısmından arınmış oluyoruz. Toprak direncimiz 0 ohm olduğu kabul edildiğinde dahi darbenin kalan kısmı 2 km yarıçapında yayılım göstermektedir. Tamda bu aşamada iç yıldırımlık sistemleri devreye girer. OBO Bettermann olarak bu konuda en geniş yelpazeye sahip, dünya üzerinde söz sahibi bir firmadır. İç yıldırımlık sistemi koruması yaparken Zone-0, Zone-1 ve Zone-2 bölgelerine göre ürün seçmekteyiz. İç koruma hattında B (class1), B+C (class1-2), C (class2) ve D (class3) sınıfı ürünler kullanılmaktadır. Örneğin; Enerji nakil hatlarının başında B sınıfları, dağıtım panolarında C sınıfları ve son olarak plc, bus sistemleri ,tv,kamera gibi lokal koruma ürünleri olan D sınıflarını kullanmaktayız.Ürün kullanımında şebekenin TN-C ve TN-S olmasına göre farklı ürün kullanmaktayız. Gerçekleştirdiğimiz sistematik korumalar sayesinde yıldırımdan ve aşırı gerilimlerden arındırılmış, insanlar ve içindeki tüm cihaz ve makineleri koruyan güvenli yapılar oluşturmaktayız. SAYGILARIMIZLA

OBO BETTERMANN

106 Nisan

2015


YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİ OBO BETTERMANN Topraklama, iç ve dış yıldırımlık ürünleri ile eksiksiz çözümler sunar.

Çerkeşli OSB Mahallesi İmes OSB 5. Cadde No : 9 41455 DİLOVASI - KOCAELİ Tel : + 90 262 290 90 29 Fax: + 90 262 290 90 49 www.obo.com.tr / info@obo.com.tr


YILKOMER YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA • TANITICI REKLAM

PARAFUDR TEKNOLOJİSİNDE DEVRİM-CİTEL VG TEKNOLOJİ

GÜNÜMÜZDE ANI AŞIRI GERILIM VE YILDIRIM DARBELERINDEN ELEKTRIKSEL SISTEM VE CIHAZLARIN KORUNMASI IÇIN AŞIRI GERILIM KORUMA ÜRÜNLERI BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR VE BU ÜRÜNLERIN SISTEMLERIMIZDE KADEMELI OLARAK KULLANILMASI ZORUNLUDUR. YILDIRIM DARBESI NANOSANIYELER MERTEBESINDE TESISIMIZE YÖNELEN 200 KA TEPE DEĞERINE KADAR ULAŞAN ÇOK GÜÇLÜ BIR DARBEDIR VE SURGE ARRESTER SISTEMININ TEK GÖREVI BU DARBEYI TESISIN ELEKTRIK HATTINA ILETMEMESIDIR.

108 Nisan

2015

Bu kadar güçlü bir darbeyi sönümlerken ag parafudrun sürdürebilir koruma yapabilmesi için sahip olduğu teknoloji büyük önem arz etmektedir. Aksi durumda gelen darbe ürünü tamamen devre dışı bırakabildiği gibi sistem korumasını da etkisi hale getirebilir yada doğru seçilmeyen ürünlerde ürün bir kez koruma yaptıktan devre dışı kalabilir. Tüm bunların önüne geçmek için ürün içerisinde kullanılan teknolojinin seçimine dikkat etmek zorundayız. Parafudr teknolojilerine göz attığımızda yarı iletken elemanların kullanımı ön plandadır. Sınıf türleri arasında değişkenlik gösterse de ağırlıklı olarak varistör ve zener diyot kullanımı darbenin yönlendirilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Fakat gelen darbenin şiddeti arttıkça varistör teknolojisi yetersiz kalmakta ve özellikle toprak nötr hattında ürün varistörün zarar görmesi sonucunda devre dışı kalmaktadır. Bu durum sürekli bir kontrol ,ürünü izleme gerektirmekte ve sistemde sürdürülebilir korumanın önüne geçmektedir. IEC normları kapsamında varistör teknolojisine sahip ürünler maksimum 5 kez koruma sağlamakla yükümlüdür. Fakat kapasitesinin üzerinde gelen bir darbe de bu sayı tek sefere kadar inmektedir. Solar sistemler, GSM kuleleri gibi ulaşımı zor alanlarda varistörlü ürünler sorun yaratmaktadır. Fakat şu da bir gerçektir ki en hızlı sönümlemeyi varistör teknolojisi sağlamaktadır. Teknolojinin gelişimine paralel olarak varistörlü ürünlere alternatif olarak gas deşarj tüpü ve spark gap teknolojileri kullanılmaktadır. Varistörün dayanım zafiyetine karşın bu teknolojilerde daha dayanımlı sönümlemeler gerçekleşmektedir fakat özellikle ikincil darbelerde maalesef bu teknolojilerde varistörün hızına ulaşamamaktadır. Varistör mü yoksa spark gap mi ikilemi arasında birçok firma kalmış durumdadır. Varistörlü ürünler 25 nanosaniye de devreye girmekte fakat ürün kendin imha etmektedir, spark gapli

ürünler ise 100 nanosaniye de devreye girmekte ürün dayanımı artmakta fakat yıldırımın hızı karşısında endişe yaratan bir durum oluşmaktadır. Hız mı, dayanım mı bilmecesi Citel mühendisleri tarafında günümüz teknolojisine hızla adapte olan 3 bölmeli VG teknolojili ürünlerle son bulmuştur. Citel surge arrester sistemleri aynı kartuş içerisinde varistörün hızından, argon gazının yer aldığı tüplerle dayanımı ve spark gap teknolojisiyle de ömürsüzlüğü sağlamışlardır. Böylece özellikle B+C sınıfı ürünlerde ürün hiçbir zaman devre dışı kalmamakta ve tüm teknolojileri aynı kartuş içerisinde barındırmaktadır. Böylece hız – dayanım denklemi citelsurge arrester sistemlerinde hayat bulmaktadır. Özellikle solar sistemler, gsm kuleleri, yanıcı ve patlayıcı tesisler, çimento tesisleri aşırı gerilim ve yıldırımdan korunması sistemlerin VG teknolojisi sürdürülebilir korumayı sağlamaktadır. Aşırı gerilim ve yıldırım darbeleri özellikle dış yıldırımlık sistemine sahip olan ve Telekom hatlarına sahip yapılarda büyük risk oluşturmaktadır. Doğru teknoloji ve doğru ürün seçimi sonucunda sistemler %100 korunaklı hale gelebilir ancak ürün VG teknolojili olsa dahi ürünler arası koordinasyonun doğru kurgulanması, UC değerlerinin doğru belirlenmesi, Maksimum ve Nominal akım değerlerine dikkat edilmesi ve doğru montaj parafudr sistem tasarımı için son derece önemlidir. Yıldırımdan Korunma Merkezi olarak uzman mühendis ve uygulama kadromuzla sunduğumuz keşif ve projelendirme desteği tüm olumsuz durumların önüne geçmektedir.Ve sistemlerimizde VG teknolojisi gibi son teknoloji aşırı gerilim ve yıldırımdan korunma ürünlerini kullanmaktayız.

SERDAR AKSOY ELEKTRİK MÜHENDİSİ/YILDIRIMDAN KORUNMA MERKEZİ KOORDİNATÖRÜ


fark yaratan mühendislik çözümleri..

R

mühendislik

Elektriksel Periyodik Kontroller Türkiye'nin tescilli ilk ve tek elektriksel periyodik kontrol firması

YÜKSEK GERİLİM İŞLETME SORUMLULUĞU

Trafo SMM Hizmetleri Enerji Verimliliği Danışmanlığı Yüksek Gerilim Proje Hizmetleri Elektriksel İş Güvenliği Uzmanlığı Elektriksel Güvenlik Malzemeleri

www.elpekmuhendislik.com.tr

ELEKTRİKSEL PERİYODİK KONTROLLER

ELEKTRİKSEL PLANLI BAKIM

Topraklama Ölçümü Paratoner Ölçümü Katodik Koruma Ölçümü Aydınlık Şiddeti Ölçümü ERA Elektriksel Risk Analizi

Termal Kamera Ölçümü Kompanzasyon Panosu Pano Bakım ve Kontrolü Trafo Bakımı ve Testleri Tesisat Montaj ve Bakımı

15 Yıllık Bilgi Birikimimiz ve Konusunda Uzman Elektrik Mühendisi Kadromuzla Sizlerle Çalısmaya Devam Ediyoruz. ,


ABB YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA • TANITICI MAKALE

ABB, LED AYDINLATMALARINI YILDIRIMDAN KORUYOR

FRANSA’NIN GÜNEYINDE HAUTESPYRÉNÉES’DE BULUNAN FABRIKA YILDIRIMDAN VE AŞIRI GERILIMLERINDEN KORUNMA KONUSUNDA ABB’NIN KÜRESEL UZMANLIK MERKEZIDIR. 80 YILI AŞKIN SÜREDIR FARKLI UYGULAMALAR IÇIN ÇÖZÜM SAĞLAMAK AMACIYLA ÜRÜN GAMIMIZI SÜREKLI GELIŞTIRIYORUZ.

ABB sizlere LED teknolojisine sahip yeni aydınlatma sistemi için yıldırımdan korunma çözümünü sunuyor. Aydınlatma, modern hayatımızdaki başlıca ihtiyaçlarımızdan biridir. Belediye bütçelerinin yüzde 50’den fazlası kamu alanı aydınlatması için ayrılmış durumdadır. LED teknolojisi, maliyet azaltma ve enerji verimliliği gereksinimlerini karşılayan çok yönlü bir aydınlatma kaynağıdır. LED aydınlatma sistemi, elektrik tüketimini azaltmak için gerçek bir çözümdür (elektrik faturalarından tasarruf sağlar), ama aynı zamanda aydınlatma kirliliğini azaltarak daha yüksek bir aydınlatma verimliliği ve uzun hizmet ömrü nedeniyle daha az bakım gerektirmesiyle de ekolojik bir çözüm sağlar. Ancak kamusal sokak aydınlatması özellikle LED teknolojisinin çıkışından bu yana endüstriyel kaynaklı veya yıldırımdan kaynaklanan doğal kaynaklı geçici aşırı gerilime son derece duyarlıdır. Bu durum, AC şebekesinden (anahtarlama işlemleri) veya yıldırım dalgalanmasından doğan elektrik arızalarına neden olabilir. LED aydınlatma genellikle uzun kablolar üzerinden elektrik

Sokak aydınlatma tesisatı için parafudur kullanım örneği L1 L2 L3 N

Otomatik sigorta veya kartuş sigorta

Otomatik sigorta veya kartuş sigorta

Otomatik sigorta veya kartuş sigorta Otomatik sigorta veya kartuş sigorta

OVR T2 40 275 P TS

Saha dağıtım panosu

OVR T2-T3 N1 15-275S SL

Aydınlatma direği no. 1

= Koruma önceliği için devre kesici zorunludur. (devre açma kapama)

110 Nisan

2015

Otomatik sigorta veya kartuş sigorta Otomatik sigorta veya kartuş sigorta

OVR T2-T3 N1 15-275S SL

Aydınlatma direği no. 2

Otomatik sigorta veya kartuş sigorta Otomatik sigorta veya kartuş sigorta

OVR T2-T3 N1 15-275S SL

şebekesine bağlı olduğundan, darbeler bu kablolar üzerinde yükselerek ilerlemektedir. ABB’nin bu uygulamalar için yeni bir aşırı gerilimlerden koruyucu cihaz sunmasının nedeni budur. OVR T2+3 N1 15-275S SL size ihtiyacınız olan tüm faydaları sağlayacaktır. Kompakt tasarımı (tek modül genişliğinde), DIN rayı montajı, faz ve nötr için önceden çekilmiş kabloları sayesinde, bu parafudur kolaylıkla küçük güç kaynağı kutularına (Lamba direği muhafazası, trafik ışıkları, otoparklar, otobüs durakları, billboard, dekoratif aydınlatma ...) takılabilir. Lamba direklerinin altında bulunan muhafazalara kurulumu, uygun ekipman (örn. personel yükseltici vinçler) olmadan ulaşılması zor olan lambaların hizmet kesintilerini, hasarı ve sürekli değişimi önler. Böylece her arızada gerekecek vinç masraflardan da tasarruf sağlar. Parafudur, bir yedekleme koruması olarak sistem güvenliği veya hizmet sürekliliğine önceliği sağlamak için kartuş taşıyıcı şeklinde bir devre kesici ile kullanılmalıdır. Buna ek olarak aşırı gerilimlerden koruyan OVR SL, ilk yüksek geçici gerilimden sonra bile sistemi koruma altında tutan emniyet rezerv sistemi ile donatılmıştır. Bu ürün, güç muhafaza terminal bloğunda kolay bir kurulum sağlayan 17 cm uzunluğunda önceden çekilmiş kablo ile (faz ve nötr) alttan kablolanmıştır. Topraklamanın bağlı olması gerekir. Alttan kablolama tasarımı, IP32 koruma derecesiyle, yoğunlaşma problemlerini önlemek için de mükemmel bir yoldur. ABB Yıldırımdan Korunma Çözümleri: Yeni uygulamaları korumak için sürekli inovasyon!

Aydınlatma direği no. 3

= Servis sürekliliği için devre kesici önerilir (sistem parafudur değşikliklerinde enerjili kalacaktır)

Alper Çelebi ABB Alçak Gerilim Ürünleri DIN Rayı Ürünleri Ürün Müdürü


LPS YILDIRIMDAN KORUNMA SİSTEMLERİ YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA • TANITICI REKLAM

YILDIRIMDAN KORUNMADA BÜYÜK İKİLEM? BAYINDIRLIK MI TSE Mİ?

ÜLKEMIZDE YILDIRIMDAN KORUNMA KONUSU ILE BIR ŞEKILDE ILGISI OLANLAR BU HUSUSTA AKTIF PARATONERLER VE FARADAY KAFESI SISTEMI OLMAK ÜZERE IKI FARKLI YÖNTEM OLDUĞUNU BILIRLER. FAKAT BIRÇOK UYGULAMACI HANGISININ DAHA IYI VE DOĞRU OLDUĞUNDAN ZIYADE O AN IÇIN ELINDEKI PROJEDE NE YAZDIĞI BÜTÇESININ NEYE YETERLI OLDUĞUNA GÖRE HAREKET EDER. BU IKILEMIN OLUŞMASINDA BIR PAYI VE HATASI OLMAYAN SON KULLANICIYI SUÇLAMAK ELBETTE AMACIMIZ DEĞIL. O NOKTAYA KADAR GELEN BIR ÇALIŞMADA UYGULAYICIDAN BUNUNLA ILGILI BIR REAKSIYON BEKLEMEK IŞIN DOĞASINA DA AYKIRIDIR. MARKALAR SISTEMLER BELIRLENMIŞ, BÜTÇELER OLUŞTURULMUŞ VE IŞ BELLI ÖDEME ŞARTLARI VE ZAMAN DILIMI DÂHILINDE ALINMIŞ OLDUĞUNDAN SADECE UYGULAMAK KALMIŞTIR.

Konunun nasıl bir yanılgı olduğunu anlatmak ve düşüncelerimi belirtmek için sanırım işin en son noktasındaki trajikomik durumu ortaya koymak çekici ve iyi bir başlangıç olmuştur. Bizler yıldırımdan korunma sektöründeki teknik çalışanlar olarak bu ikileme kafa yormak ve bunu çözmek zorundayız diye düşünmekteyim. Gelelim sorun olan ikilemin iki yanında neler olduğuna. Bir tarafta birçok devlet kurumunun hala geçerli olarak kullandığı ve buna paralel fiyat olarak uygun proje olarak kolay olması sebebi ile özel sektörde çokça tercih edilen aktif paratonerler bulunmakta. Diğer tarafta ise 2007 Haziran ayı itibari ile ülkemizdeki geçerli yönetmelik olma hüviyetini taşıyan özet adı ile faraday kafes sistemini detaylıca anlatan TS EN 62305 bulunmaktadır. Birbirine taban tabana zıt olan bu iki yöntem den paratonerler yıldırımı bir noktaya çekmek için aktif bir ünite barındıran tek noktadan iniş sistemi olup diğer yöntemde ise binanın gerekli olan çok sayıda noktasında yakalama ucu ve iniş sistemleri ile donatılmasını içerir. Aktif paratonerler yaygın olarak Fransız NFC 17-102 ve buna paralel olarak İspanyol UNE-21186 yönetmeliklerine uygun olması ile teknik bir altyapı kazanmakla birlikte

tartışmaların hala odağındadırlar. Geleneksel bir yakalama ucu sistemine göre Delta T denen yakalama hızı farkı ile yıldırıma karşı öncelikli bir uç oluşturması iddiası tartışmalıdır. Bu tartışmayı mahkemeye taşıyan Amerika ve Avrupa da ki sonuçlar paratoner tercihi yapanlar için hiç de iç açıcı sonuçlar taşımamaktadır. Hatta Amerika da ki mahkeme, reklamdaki yanlış yönlendirmeyi yasalara aykırı dahi bulmuştur. Ülkemizde henüz ufak tartışmaların ötesine gitmese de ilerde ciddi ayrışmalara sebep olacağı aşikârdır. Geleneksel yöntemleri barındıran yakalama ucu sistemi ise CENELEC ve IEC tarafından ortak çalışma ile 2006 da yayınlanmış ve ardından EN tarafından hemen hemen tüm Avrupa ülkelerinde yürürlüğe girmiştir. Paratonerlerin çıkış yeri olan Fransa da bile aynı anda NF EN 62305 geçerlidir. Bizim gibi Akdeniz ülkesi olan Fransa ve İspanyada da sanırım sorunun varlığı bilinmesine rağmen çözüme ait herhangi bir şey yapılmıyor ve ikilem devam ediyor. MÜHENDİSLİK DİPLOMASI VE ARİSTOKRAT YEMİNİ Söz konusu ikilemi şeklen farklı olarak sayfalarca anlatmak mümkün. Özellikle uygulamalara paralel bütçe farklılıkları üzerinden iş çok

111 Nisan

2015


LPS YILDIRIMDAN KORUNMA SİSTEMLERİ YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA • TANITICI REKLAM

daha karmaşık hale gelecektir. Peki, biz mühendisler bu sorunun neresindeyiz ve ne yapmalıyız sorusundan başlayalım. İlk akla gelen tıp okuyanların meşhur aristokrat yemini gibi bizlerinde teknik doğrulardan uzaklaşmamaya, şahsi menfaatlerimizi milletimizin ve onun teknik emniyetinin önüne geçirmeye dair bir yemini olsa idi nasıl olurdu sorusu. Sanırım bu konuda özellikle meslek büyüklerimiz diplomanın alınmasının zaten bu manaya geldiğini düşüneceklerdir. Kısmen doğru gibi gözükse de sonuca bakarsak uygulamada işe yarar bir durum olmadığı aşikârdır. Bireysel olarak mühendislik ahlakını firmalara yükseltecek olursak bu konuda çalışan firmaların vizyon ve misyonunu sorgulamak gerekecektir. Ne yazık ki bu hususta da mevcut durum iç açıcı değildir. Sahipleri çok değerli insanlar olan paratoner imalatçıları da piyasa şartlarına ve ihtiyaçlara bakarak yönetmeliklere aykırı da olsa aktif paratoner üretimini devam ettirmektedirler. Tabii bu kişilere ve konuya olabildiğince insani açıdan iyi niyetle bir bakış açısı ile çıkarılabilecek bir sonuç. Teknik değerlere ve daha önce belirttiğimiz mühendislik ahlakını baz alarak daha sert yorumlar da yapılabilir. Sonuç olarak üreticilere engel olmasa da tartışmanın daha kesin sonuçlar çıkarabilmesi açısından belki böyle olması da gerekmektedir.

112 Nisan

2015

PEKİ ÇÖZÜM HANGİ ŞEKİLDE MÜMKÜN? Konunun geneline bakarak okuyucuyu bilgilendirme ötesinde şahsi yorumlarımı da katmaya çalıştığım hususta çözüm için sıralamanın nasıl olacağına dair de bir yorum getirmeye gayret edeceğim. Ülkemizde de birçok dünya ülkesinde de kural ve kaideler yaptırım olmaksızın uygulanamaz. Hepimizin bir şekilde yurt dışında rastladığı örneklerle anlattığı insanların kurallara bağımlılığı emin olun ağır cezalar olmasa asla uygulanamaz. Yaya geçidine adımınızı attığınız an duran arabalar eminim ki olası bir kaza durumunda belki de cinayetten yargılanacakları korkusu ile hemen dururlar. Bu ve benzeri örneklerle her ülke ve sektörden örnekler çoğaltılabilir. İşin temeline baktığınızda gerekli kuralların yasalaşmış ve uygulanıyor olması esastır. Burada mevcut devlet düzeni çözümün adresidir diyebiliriz. Ülkemizde bu işin sorun olmasının ve çözümlenmemsinin sebebi de zaten yazımın ilk başlığından açıkça belli olmaktadır. Farklı kurumların farklı şartnameler ile ürün kabul ediyor olması, doğruları tartışılır yanlışları da kabul ve uygulanabilir kılmıştır. Hangi kurumun baskın olup asıl olduğu ve/veya yapılan herhangi bir işte geçerli olup olmadığı tartışmalıdır. Burada bence asıl olan TS yönetmelikleridir. Bir ülkede yapılan işlerin doğru ve düzgün olmasını sağlayan kurumun standart üreten kurum ne ise o olması gerekmektedir. Her ülkede bu amaçla kurulan standart enstitüleri yürürlükte olan yönetmelikleri ile uygulayıcı kurumlara da yön gösterirler. Bunun yasalarla takip ve kontrol altına alınması ile de istenen sağlanmış olur. Türkiye de TSE üzerine düşeni yapsa bile ciddi bir kontrol ve yaptırım olmadığı için sonuç alınamıyor. Bu konuda EMO veya Bayındırlık yerine belki de ruhsat veren makamın yönetmeliklere göre yapılmış bir yıldırımdan korunma projesini ve uygulama resimlerini istiyor olması çözüm olabilir. Bu konuda asla taviz vermeyen bir kurum kısa sürede bu konunu çözümlenmesini sağlayacaktır. Bundan 5-10 yıl öncesinde temel topraklamanın bilinmiyor ve uygulanmıyor olduğunu düşünürsek bugünkü noktaya gelinmesi de bundan farklı olmamıştır sanırım. Belki bu şekilde üreticilerde montajcılarda yönetmeliklerin uygulanması için zorunluluktan da olsa daha doğru işler yapacaktır.


Aşırı Gerilimden Korunun! Pano tipi B ve C sınıfı parafudr CCTV ve IP kamera koruma Cat 5-6, Gigabit Ethernet koruma Ölçü, kontrol, otomasyon parafudr ADSL, ISDN, telekom hat koruma

TELEBAHN alçak gerilim parfudrlarını tercih etmeniz için çok nedeniniz var.

10.000 m2 üretim alanı ile dünyanın en büyük üreticilerinden B-C-D SINIFI ENERJİ PARAFUDRLARI

IEC, EN, CE, TSE v.b. her tür kuruma uygun ve kalite belgelerine sahip 8/20, 10/350, 1.2/50 ve 10/1000 ms 120 kA yüksek gerilim laboratuvarları

C-D SINIFI DATA PARAFUDRLARI

D SINIFI HABERLEŞME PARAFUDRLARI

400 ün üzerinde ürün ile her tür gerilim çeşidine karşı koruma sağlayabilir

Konusunda uzman LPS distribütörlüğünde


LİVA GRUP YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA • TANITICI RÖPORTAJ

“KENDIMIZE ÖZGÜ IMALAT FELSEFEMIZLE IDDIALIYIZ”

LIVA GRUP GENEL MÜDÜRÜ FARUK UĞURLU, ŞIRKETI, VIZYONUNU VE 2015 YILI PLANLARINI ANLATTI.

LİVA Grup; 2003 yılında İzmir de dünyaya gelmiş, sektöründe büyük hayalleri, ve hedefleri olan ve bu amaçla büyük düşünen düşünce üçgenidir. Düşünce üçgenidir diyorum; zira üç ortaklı bir şirkettir. Doğadaki renk cümbüşünün, üç ana renkten türediği gibi, Liva Grup’ta fikirler yumağıyla, ortak akılla, sevgiyle, hoş görüyle, bu günlere hızlı adımlarla ve hatta koşarak bu günlere gelmiştir. Liva Grup öncelikle, o dönemlerde ( 2000’li yıllarda) mamul ya da yarı mamul olarak, yurt dışından ithal edilen Paratoner ürünlerini yerli imkanlarla üretmek için kurulmuştur. Fakat, zamanla yurdumuzda üretilmekte olan standart dışı topraklama ekipmanları ve paratoner tesisat ekipmanlarını gelişen standartları referans alarak üretmek suretiyle, sektördeki varlığını güçlendirmiştir. Diğer taraftan, dünya da sadece Fransa da üretilen Piezo Kristalli ve Piezo Kristalli+ESE tipi paratonerleri de kendi arge çalışmaları sonucunda yerli teknolojiyle üreten dünyadaki ikinci bir firmadır. Test edilebilen, kontak çıkışı verebilen, mesaj ve email gönderebilen yıldırım sayıcılar üreterek yurt içi ve yurt dışı piyasalarda ses getiren bir şirket olmuştur.

114 Nisan

2015

Sektöründe, 2003 yılında yaklaşık 60 metre karelik alanda iki personel ile başlayıp, yaklaşık 11 yıl sonunda ise 30 kişiyi aşan personel ve 3.500 metre kare kapalı 500 metre kare açık alanı olan modern bir fabrikaya kavuşmuştur. 2015 yılı Mart ayında başlayan ikinci fabrika inşaatımızla, yatırımlarımıza devam ederek mevcut personel sayımızda yaklaşık %30 artışı hedeflemektedir. ÜRÜN VE ÇÖZÜM YELPAZENIZIN ÖZELLIKLERI HAKKINDA NELER SÖYLERSINIZ? Liva Grup olarak, sertifikası olmayan hiç bir ürünümüz, kataloglarımızda yer almadığı gibi, bayilerimizde de satılmamaktadır. Zira bu yaklaşım firma olarak, bizim kırmızı çizgilerimizi oluşturmaktadır. Özellikle, sahada montaj kolaylıklarını ön plana alan bakış açımızla birlikte kalite odaklı müşteri taleplerinin harmanlanmasıyla ortaya çıkan kendimize özgü imalat felsefemiz bulunmaktadır. Bu ise, yeni tasarımların dolayısıyla yeni ürünlerin imalatı anlamına gelmektedir. Bu kapsamda yoğun arge faaliyetlerimiz, teknik personelimiz, teknolojik makine ve ekipmanlarımızla birlikte üretimlerimiz, ara vermeksizin yoğun bir şekilde devam etmektedir. Biliyoruz ki, her bir yeni ürün, ülke ekonomisinin güçlenmesi için örülen


duvarlara konulan bir tuğla misali kutsiyet arz etmektedir. YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA FAALIYETLERINIZ ARASINDA NASIL BIR YER TUTUYOR? Liva Grup olarak bahse konu her iki konu başlığı ( Paratoner ve Topraklama Sistemleri) üretim yelpazemizin merkezini oluşturmaktadır. Yıldırımdan korunma sistemleri, bilindiği üzere iki ana başlıktan oluşmaktadır. (DIŞ YILDIRIMLIK KORUMA SISTEMLERİ ve İÇ YILDIRIMLIK KORUMA SİSTEMLERİ ) Topraklama Sistemleri ise, Yıldırımdan korunma sistemlerinin yağmurlu, fırtınalı ve yıldırımlı havalarda sığınacağı liman gibidir. O liman olmazsa, nice gemiler, tekneler, yatlar, zarar görür. Aslında, topraklama, toprakla özdeşleşmiş bir ifadedir. Zira her şeyin nihai olarak döndüğü teslim olduğu merkezdir toprak. a) DIŞ YILDIRIMLIK KORUMA SISTEMLERİ (Primer Yıldırım Koruma Sistemleri) b) İÇ YILDIRIMLIK KORUMA SİSTEMLERİ (Sekonder Yıldırım Koruma Sistemleri) Liva Grup olarak, dış yıldırımdan korunma ve topraklama ekipmanları konusunda imalatlarımızı yoğun bir şekilde sürdürmekteyiz. Bu maksatla, 2015 yılı içinde piyasaya sürülmek üzere yeni ürün tasarımlarıyla ilgili kalıp imalatlarımızın büyük bir bölümü fabrikamız bünyesinde tamamlanmış olup, mamul ürün olarak en kısa zamanda piyasaya sürülecektir. Üretim yelpazemiz incelendiğinde, Paratoner, Paratoner Montaj Ekipmanları ve Topraklama, Topraklama Montaj Ekipmanları ‘nın ana ürün gruplarımızı oluşturduğu görülecektir.

firmayız. Zira sektörümüzde yarım yüzyıl öncesinden faaliyete başlayan firmalar bulunmaktadır. Fakat kendi sektöründe kurumsal anlamda imalat yapıp, personel istihdam eden iki profesyonel firmadan birisinin Liva Grup olması, sanırım sektördeki ağırlığını göstermesi bakımından önemli bir göstergedir. Sektör içerinde, standart dışı ürünlerin üretilmesine müsaade edilmemesi hususunda örnek mücadeleler veren ve ürünleriyle ilgili her türlü test sertifikası bulunan, üretiminin yaklaşık %70’ini yurt dışına satarak ülke ekonomisine katkıda bulunan, her sene hedeflerine ulaşmakta zorluk çekmeyen, peş peşe sektörel yatırımlar yapan, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında eğitim ve seminerler düzenleyerek, sektörünü bilinçlendiren, yeni ürünleriyle sektöre dinamizm katan bir şirket olarak öne çıktığımızı düşünüyoruz. MARKA VIZYONUNUZ AÇISINDAN NE GIBI ÇALIŞMALARINIZ VAR? Aslında sektörel bazda baktığımızda ürün kalitemiz ve yaptığımız işler değerlendirildiğinde Firmamız ve Marka Değerimizin her geçen artan bir trendle geliştiğini görüyoruz. Ancak biz ilk kurulduğumuz yıllarda da aynı hedefi belirlemiştik; Sektörün tartışmasız lideri olmak.

Bu gün hedefimiz aynı ve biz bu yolda her geçen gün çok daha fazla çalışıyoruz. Bu kapsamda gerek yurt içi gerekse yurt dışı fuarlara katılım gösteriyoruz. Sektörmüzle ilgili odaların, derneklerin, kurumların seminerlerine katılıyoruz. Eğitim kurumlarında eğitimler veriyoruz. Aslında bu anlamda kısa zamanda gerçekten önemli işler yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Örneğin son olarak WİN 2015 fuarına katıldık. Önceki yıllara göre baktığımızda gerek ziyaretçilerimizin yoğunluğu, gerekse ziyaretçilerin olumlu tepkilerinden iyi işler yaptığımızı görme fırsatı bulduk. Neticede bu tür çalışmaların önemli olduğunu düşünerek artarak çalışmalarımızın devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu güne kadar bize inanan ve kalitemizden vazgeçmeyen tüm bayilerimize ve ürünlerimizi tercih eden çözüm ortaklarımıza teşekkür ediyoruz. Biz onların isteklerini yerine getirmek ve her geçen gün kendimizi geliştirmek için çok çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğimize söz veriyoruz. Bu vesileyle, bizlere firmamızı tanıtma fırsatı vermeniz sebebiyle sizlere de teşekkürlerimizi sunuyor, tüm sektörün aktörlerine bereketli kazançlar diliyoruz.

SEKTÖRDE HANGI YÖNLERINIZLE ÖNE ÇIKIYORSUNUZ? Sektörde, Liva Grup olarak, 11 yıllık bir deneyimimizle yeni bir firma olmamıza rağmen, sektörümüzde iddialı 3-4 firma arasına girerek rüştünü ispatlamış dinamik bir

115 Nisan

2015


SIEMENS YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA • TANITICI REKLAM

ALÇAK GERILIM PARAFUDURLARI MODERN VE GÜVENLI BIR ALTYAPI IÇIN KAÇINILMAZ BIR IHTIYAÇTIR

YILDIRIM KAYNAKLI OLUŞAN HASARLAR, HEM TESISATLARDA HEM DE ELEKTRIKLI CIHAZLARDA GÖRÜLEBILIYOR. ALÇAK GERILIM PARAFUDRLARI, ENDÜSTRI VE BINA TEKNIĞI IÇIN AŞIRI GERILIME VE YILDIRIMA KARŞI KORUMADA IDEAL BIR ÇÖZÜM OLARAK DIKKAT ÇEKIYOR.

Günümüzde güçlü bilgi sistemleri, modern endüstriyel topluluğun ana hatlarını şekillendiriyor. Bu tip sistemlerde oluşabilecek bir hata ya da arıza, tahminlerin ötesinde hasarlara yol açabiliyor. Elektromayetik etkilerin büyük rol oynadığı bu alanda, hata, hasar ve etkilenme riskini azaltacak koruyucu önlemler önemli hale geliyor. Yüksek düzeyde teknik ve elektromanyetik bir çevrede, elektrikli ve elektronik cihazlardan kaynaklanan problemleri çözmenin bedeli oldukça ağır olabiliyor. Elektrikli cihazların hasarlarının nedenleri analiz edildiğinde yaklaşık yüzde 27’sinin hırsızlık ve kasıttan, yüzde 24’ünün elektromanyetik etkileşmeye bağlı aşırı gerilimden, yüzde 23’ünün çeşitli ihmallerden, yüzde

6’sının su, yüzde 4’ünün yangın ve yüzde 16’sının ise diğer nedenlerden olduğu görülüyor. Hasar gören yaklaşık her 4 cihazdan 1’inin nedeninin aşırı gerilim olması, alçak gerilim parafudrlarının kullanılmasının ne kadar önemli olduğunun bir kanıtı. Hasarların sebeplerine bakıldığında atmosferin etkisiyle meydana gelen aşırı gerilimler ve yanlış anahtarlama sonunda meydana gelen aşırı gerilimler olmak üzere iki kategoride

116 Nisan

2015

değerlendirmek mümkün. Gök gürültülü fırtınaların sonucu oluşan aşırı gerilimler, doğrudan veya uzaktan yıldırım çarpması sonucunda kendini gösterir. Doğrudan ya da yakın plan çarpma, bir binanın paratoner sistemine, hemen yakınındaki bir başka paratonere veya binanın elektrik sistemine yıldırım çarpması olarak tanımlanır. Oluşan aşırı akım ve gerilimler, genişliğine ve gücüne rağmen korunacak sistem için belirli bir tehdit niteliği taşır. Doğrudan veya yakından yıldırım çarpması, aşırı gerilim topraklama rezistansından gerilim atlaması ve çevreye nazaran binanın potansiyelinde doğan artış sebebiyle aşırı gerilim oluşmasıyla sonuçlanır. Bu da, binalardaki elektrik teçhizatının olabilecek azami yüklenmeye maruz kalması anlamına gelir.

Aşırı akımın karakteristik parametreleri, 10/350 µs’lik bir aşırı akım dalga boyu, Avrupa standartları, uluslararası ve ulusal standartlarda, doğrudan çarpma durumunda koruma cihazları ve bileşenler için test akımı olarak tanımlanmış durumda. Aşırı gerilim topraklama rezistansından gerilim atlamasına ek olarak, aşırı gerilimler, ayrıca elektromanyetik yıldırım alanının indüksiyon etkisinden dolayı elektrikli bina ve tesisler-


de, bağlı sistemlerde ve cihazlarda meydana gelir. Bu endüklenmiş aşırı gerilimlerin ve doğan akımların oluşturduğu enerji ise doğrudan yıldırım çarpma akımınınkinden çok daha düşüktür ve bu nedenle 8/20 µs’lik aşırı akım dalgasıyla tanımlanabilir. Doğrudan yıldırım çarpmasından akım taşımayan bileşenler ve cihazlar bu nedenle 8/20 µs’lik aşırı akımları kullanarak kontrol edilebilir. Uzaktan çarpmalar ise, korunan objeden uzak bir mesafeye düşen yıldırım çarpmaları, orta gerilim havai hat sistemlerindeki yıldırım çarpmaları veya buluttan buluta oluşan elektrik atlamalarını ifade eder. Bu indüklenmiş aşırı gerilimlerle aynı anda, uzaktan çarpmaların bir binanın elektrik sistemi üzerindeki etkileri cihazlar, bileşenler ve 8/20 µs’lik aşırı akım dalgasına tekabül eden boyutlarıyla kontrol edilebilir. Trafolar, reaktörler, elektrik motorları gibi endüktif yüklerin kesilmesi veya elektrik arklarının teması ve kesilmesi ya da sigorta atması gibi durumlar aşırı gerilime sebebiyet verir. Bir binanın elektrik tesislerindeki anahtarlama çalışmasının etkileri, 8/20 µs’lik aşırı akım dalga boyuyla, kararlılığı test etmek için simüle edilir. Direkt yıldırım düşmesi olasılığına hazırlıklı olmak adına, kompleks bilgi ve güç sistemlerinin kullanılabilirliğinin sürekliliğini sağlamak için, elektrik ve elektronik sistemlerin aşırı gerilime karşı korunması, yıldırım koruma sistemleri gibi ilave önlemlerin alınması ile sağlanabilir. Aşırı gerilimlerin bütün sebeplerini hesaba katmak önemlidir. Bu amaçla, yıldırım koruma alanı konsepti IEC61312-1’de (DIN VDE 0185 bölüm 103) gösterildiği gibi kullanılır. Bina, farklı tehlike seviyelerine göre bölgelere bölünür, bu bölgeleri kullanarak yıldırım ve aşırı gerilim koruması için gerekli cihaz ve bileşenleri belirlemek mümkündür. Bir EMC-yönlü yıldırım koruma bölgesi konsepti ayrıca hava terminalleri, paratonerler, topraklama gibi harici yıldırım korumasını, eşpotansiyel

topraklamayı, oda izolasyonu ile güç ve bilgi sistemleri için aşırı gerilim korumasını da içermelidir. Direkt yıldırım çarpmasına maruz kalmış ve bu sebepten ötürü bütün yıldırım akımını taşımak zorunda olan elektrik tesisatının bulunduğu bölgelere 0A bölgesi denir. Bu durumda sönmemiş elektromanyetik alan oluşur. Elektrik tesisatının direkt yıldırım çarpmasına maruz kalmadığı ve 0A bölgesine göre akımların azaldığı bölgeye de 1 numaralı bölge denir. Bu bölgede, elektromanyetik alan sönmüş olabilir, yalıtım ölçülerinin uygulanmasına göre değişir. Eğer iletilmiş akımlarda önemli bir düşüş ve/veya elektromanyetik alan gerekliyse, 2,3 gibi müteakip bölgeler kurulmalıdır. Bu bölgelerdeki talep, sistemin korunması için gerekli çevre bölgelerine göre donatılmalıdır. Taleplere ve tesisleri hususunda aşırı gerilim koruma cihazlarına dayanılarak yapılan yüklemelere uygun olarak, bunlar paratonerlere, parafudrlara ve kombinasyon önleyicilere bölünür. Boşaltma kapasitesine nazaran en yüksek talepler yıldırım akımı ve 0A’dan 1’e veya 0A’dan 2’ye yıldırım koruma bölgelerinden geçişi gerçekleştiren kombinasyon önleyicilere dayanılarak yapılmıştır. Bu parafudrlar, 10/350 µs’lik dalga boylu kısmi yıldırım akımlarını defalarca taşıyabilmeli ve böylece bu yıkıcı akımların bir binanın elektrik sistemlerine yayılmasından kaçınılmalıdır. Yıldırım koruma bölgesi 0B’den 1’e kadar bu geçiş alanlarında veya 1’den 2’ye veya daha yüksek yıldırım koruma bölgelerinin geçiş alanlarındaki aşağı akım paratonerlerinde, aşırı gerilimden korunmak için parafudrlar kurulur. İndüklenmiş de olsa, kendinden yaratımlı da olsa, onların görevi yukarı akım koruma seviyesinin artan kısmını azaltmak ve sistemdeki aşırı gerilimi sınırlamaktır. Sonuç olarak yıldırım korunma bölgeleri sınırlarındaki yıldırım ve aşırı gerilim koruması, enerji ve bilgi sis-

temlerine de eşit derecede uygulanmalıdır. Derecelerin bütünsel yaklaşımı EMC-yönlü yıldırım koruma bölgeleri konseptinde tanımlanır; bu da, modern bir altyapının kalıcı teçhizatını yapabilmek için alçak gerilim parafudrlarının önemini ortaya çıkarır.

117 Nisan

2015


EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş. TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş. YARIM YÜZYILDIR DÜNYADA MARKALAŞMIŞ KALİTE

1969 YILINDA ANKARA SİTELER’DE ÜRETİMİNE BAŞLAYAN EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.’NİN HEDEFLERİNİN BAŞINDA ULUSLARARASI PAZARLARDA REKABET EDEBİLEN, KALİTESİNDEN TAVİZ VERMEDEN GERÇEK MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNİ SAĞLAYABİLEN BİR DÜNYA MARKASI OLMAK GELMEKTEDIR.

118 Nisan

2015

Bu hedef doğrultusunda ilk ihracatını 1982 yılında Pakistan’a gerçekleştiren EMEK, bugün dünyanın 107 ülkesinde kalitesi ve güvenilirliği ile müşterileri tarafından kabul edilmiş önemli ölçü transformatörü markalarından biridir. ISO 9001:2008 kalite, ISO 14001:2004 Çevre ve OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği belgelerine sahip olan EMEK kendi ürün grubu için, TSE, IEC, ANSI, GOST, BS, AS gibi uluslararası standartlara uygun tasarım, üretim yapmakta ve her türlü tip (kısa devre hariç) ve rutin testleri EMEK’in Ankara’daki tesislerinde gerçekleştirebilmektedir. EMEK laboratuarlarında kuru ve yaş izolasyon (şebeke frekansı ve darbe), kısmi boşalma, doğruluk sınıfı, güç faktörü ve kayıp açısı, radyo frekansı etkileşim testi (RIV), mekanik dayanım için test aletleri ve sistemleri mevcuttur. Aşırı soğuk ve sıcaklıklarda (-40 / +150 °C) işletme testlerinin yapılabileceği ortamlar hizmete hazırdır. Transformatör yağı ve izolasyon kağıdı testleri için gerekli donanımlar, 50/ 60 Hertz, 250 Hz ve 400Hz frekanslı jeneratörler vardır. Sıcaklık ve nem kontrollü kalibrasyon merkezi laboratuarların önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. EMEK ürünlerine test laboratuarlarında yapılan testlerin yanı sıra müşteri isteğine bağlı olarak KEMA, CESI, VEIKI, STRI, ICMET, BUYAL ve IPH gibi uluslararası bağımsız laboratuarlarda da testler yapılmaktadır. Müşteri isteğine bağlı olarak yapılan bu testler sonucunda, bağımsız laboratuarlardan, ürün performansına ilişkin 250 adede yakın test raporu alınmıştır.

2011 yılında TURKAK tarafından TS EN ISO 17025:2010 standardına göre akredite olan EMEK’in Yüksek Gerilim Test Laboratuarı Uluslararası Laboratuarlar Birliği (ILAC) ve Uluslararası Akreditasyon Forumu (IAF) tarafından tanınan bağımsız akredite bir laboratuar haline gelmiştir. EMEK imali akım ve gerilim (kapasitif, endüktif) ölçü transformatörleri Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilmiş Ölçü Aletleri Ulusal Tip Onay Belgesi’ne sahiptir. 31,000 metrekare açık ve 11,500 metrekare kapalı alan üzerine yerleşik olan EMEK Ankara Esenboğa Havalimanı’na 4 km, şehir merkezine 23 km uzaklıktadır. EMEK ELEKTRIK ENDÜSTRISI A.Ş. ÜRÜN GRUBU

Yağlı tip ölçü transformatörleri: • 525 kV’a kadar akım transformatörleri, • 525 kV’a kadar kapasitif ve endüktif gerilim transformatörleri. Kuru tip ölçü transformatörleri: • 36 kV’a kadar dahili tip akım transformatörleri, • 36 kV’a kadar harici tip akım transformatörleri, • 36 kV’a kadar dahili tip gerilim transformatörleri, • 36 kV’a kadar harici tip gerilim transformatörleri. Ayırıcılar: • 245 kV’a kadar ayırıcılar. Kondansatörler: • Alçak gerilim güç kondansatörü. • Yüksek gerilim kaplin kapasitör · Yüksek gerilim grading kapasitör



EMTEL TRAFO • TANITICI REKLAM

EMTEL EMAYE 2. KEZ İHRACATIN YILDIZLARI ÖDÜLÜ’NÜ ALDI İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) tarafından düzenlenen ‘’İhracatın Yıldızları’’ ödül töreninde ödüller sahiplerini buldu. Arasında Emtel Emaye’nin de bulunduğu bu törende Emtel Emaye 2.lik ödülünün sahibi oldu. Türkiye’deki toplam ihracatın yüzde 30’unu gerçekleştiren İMMİB, 10 Nisan 2015 tarihinde Hyatt Regency İstanbul Ataköy Otel’de gerçekleşen ödül töreninde Ekonomi Bakanı Nihat ZEYBEKÇİ ve TİM Başkanı Mehmet BÜYÜKEKŞİ ve ilgili Birlik Başkanları ödüle layık görülen firmalara ödüllerini dağıttı. Bu yıl sekizincisi düzenlenen törende, geçen sene 3.lük ödülünü alan Emtel Emaye ‘’Emaye Bobin Telleri’’ kategorisinde 2.lik ödülünün sahibi olarak bir basamak daha yükseldi. Emtel Emaye Genel Müdürü Turgut BİNGÖL konuyla ilgili olarak ‘’40 yıllık tecrübe, takım ruhu, kaliteli üretim ve müşteri memnuniyetine olan duyarlılığımızla 40 ülkeye ürünlerimizi ihraç etmekteyiz’’ dedi.

120 Nisan

2015

Emtel Emaye ,kurulduğu günden bu yana ürün kalitesi, müşteri memnuniyeti ve zamanında teslim prensipleriyle hareket etmiştir. Bu yüzden uluslar arası standartlardaki kalite anlayışına ve yüksek lojistik desteğiyle pazarda liderliğe adım adım yaklaşmaktadır. Aynı zamanda 2014 yılında ulaştığı yüksek ihracat hacmiyle öngördüğü hedeflerini bir kez daha aşarak ülkemize ciddi oranda döviz girdisi sağlamıştır.


EMTEL EMAYE HAKKINDA 1974 yılında elektrik endüstri için emaye bobin teli üretimine başlayan Emtel Emaye A.Ş. , İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi Des Sanayi Sitesinde 2.100 m2 kapalı alana yayılmış tesislerinde, Uzman kadrosuyla, In-line makinelerle kapasitesini ve üretimde yüksek kaliteyi gerçekleştirme prensibini sağlayıp sektöründe öncü firmalardan biri haline gelmiştir. Ürün ve hizmet

kalitesi ISO 9001- 2008 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi ile tescillenmiş olan EMTEL Emaye A.Ş. ayrıca kurulduğu yıldan itibaren milli standart’ımız olan TSE kalite belgelerine sahiptir. 3 Kıtada 40’dan fazla ülkeye ihracat yapan EMTEL Emaye A.Ş. hammadde girişinden satış sonrası hizmete kadar uzanan sistematik kalite anlayışı ile DÜNYA MARKASI olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.

121 Nisan

2015


ENPAY Transformer Components

Pacesetter in HV Insulation Components up to 1200 kV

For; • Power Transformers • HVDC Transformers • Traction Transformers • Distribution Transformers HV Insulation Components include; • • • • •

Complete Insulation Packages (kits) Cylinders Snout Sectors - Chimney Sectors Shield Rings - End Shield Rings Shield Cylinders

Please visit our stand at: Hannover Messe – Germany, 13-17 April 2015 Hall 012 E21

• Cap Sectors - Angle Ring Sectors • Press Rings (Laminated Board or Laminated Wood) • End Rings - Clamping Rings • Clackband, Ladder, Oil Channel Band (tape) with HP Strips • Spacers - Strips - Trapezoid Strips

Coil Winding Berlin - Germany, 5-7 May 2015 Hall 1.2 / D11 (HA)

web site: www.enpay.com

e-mail: info@enpay.com

• Corner Protectors (Cap or Angle Ring for Edge Protection) • 2D&3D Electrostatic Field Simulation by FEM (Finite Element Method) • Exit Insulation System • Middle Exit Insulation System

Enpay Transformer Components Fakülte Cad. No: 147/A 41140 Kocaeli / Turkey


ENPAY TRANSFORMER COMPONENTS ENPAY TRANSFORMER COMPONENTS

WE’VE ALVAYS BEEN AHEAD OF THE CURVE WE’VE ALVAYS BEEN AHEAD OF THE CURVE ENPAY is a globally-leading producer in Transformer cutting-edge solutions to ourproducer customers worldwide. ENPAY is a globally-leading in Transformer performance for our clients in the energy sector. cutting-edge solutions to our customers worldwide. performance for our clients in the energy sector.

Components. We provide the most forward-thinking, Our best practices deliverthe unsurpassed economical Components. We provide most forward-thinking, Our best practices deliver unsurpassed economical

• Power&Distribution Transformer Cores • Power&Distribution • Traction Transformer Transformer Cores Cores Flat Stacked Laminations • Traction Transformer Cores Shunt Reactor Cores up to • Flat Stacked Laminations 1200 kV 300 MVAR • Shunt Reactor Cores up to • Tank Shieldings 1200 kV 300 MVAR Bushing Type and GIS Type • Tank Shieldings CTs up to1200 kV GIS Type • Bushing Type and CTs up to1200 kV

web site: www.enpay.com

e-mail: info@enpay.com

Enpay Transformer Components Fakülte Cad. No:Components 147/A 41140 Enpay Transformer Kocaeli Fakülte Cad. No: 147/A/ Turkey 41140

web site: www.enpay.com

e-mail: info@enpay.com

Kocaeli / Turkey


RST REGÜLATÖR TRAFO • TANITICI REKLAM

TRİFAZE TRANSFORMATÖRLER

30 VA’DAN 1000 KVA’ YA KADAR TRAFO VE 1 KVA’DAN 3000 KVA’ YA KADAR REGÜLATÖR ÜRETİMİ YAPMAKTAYIZ

Üç fazlı transformatörler, bütün üç fazlı sistemlerde kullanılmak için yapılmış genel amaçlı transformatörlerdir. Üç fazlı elektrik sistemlerinin bulunduğu bütün endüstriyel uygulamalarda kullanılabilir. 1 kVA ile 1000 KVA güç aralığında olup, yıldız, üçgen, zigzag ve istenilen faz açısında monofaze ya da trifaze olarak müşterilerimizin talepleri doğrultusunda özel olarak üretilmektedir. Elektronik bakır ve silisli sacdan imal edilen trifaze transformatörler istenilen bağlantı şeklinde, istek üzerine verilen değerlerde üretilir. Trafolar 1 Fazlı , 2 Fazlı , 3 Fazlı olarak üretilir. Transformatörler açık tiptir. Talep halinde kutu içine konulabilir. İstenilen Güç , Özel voltaj ve IP korumalı trafo üretilir. (Yağmur,ısı,çöl,gemi şartları vs) İZOLELI TRANSFORMATÖRLER Giriş ve çıkış arasında çok güçlü izolasyon gerektiren durumlarda kullanılır. Şebekede bulunan manyetik gürültülerin , hassas olan endüstriyel cihazlara yansımasını önler.Özellikle güç ünitelerinin giriş çıkış izolasyonunun sağlanması ve can kaybın önlemek amacıyla tasarlanır. Daha çok endüstriyel uygulamalarda kullanılır. GirişÇıkış , Giriş-Şase , Çıkış-Şase arasındaki güçlendirilmiş izolasyon bulunmalıdır.Dahili ve harici tip olarak üretilir. OTO TIPI TRANSFORMATÖRLER Oto tipi transformatörlerde ise tek bir sargı bulunur. Primer ve sekonder sargı görevini yaparlar. Sargı sayısı bire düşürüldüğünde kaçak reaktansları azalmıştır. Güvenliğin 1. derecede önemli olmadığı yerlerde şebeke geriliminin genliğinin değiştirilip cihazlara aktarılması için kullanılır.

124 Nisan

2015

İzole tip trafo yerine oto tip trafo tercih edilmesinin nedeni çok daha ekonomik olmasıdır TRANSFORMATÖR BAŞLICA KULLANIM ALANLARI • Her türlü güç elektroniği cihazlarında ( UPS , Redresör, İnvertör…) • Endüstriyel uygulamalarda şebekelerin izolasyonu veya gerilimlerin çevrilmesi ihtiyaçlarında • Enerjini daha az kayıplı iletilmesi için yükseltici-alçaltıcı sistemler, saha aydınlatması uygulamaları • Boru ısıtma uygulamaları (Heat Tracing) • Emniyet gerektiren yerlerde • Kumanda devrelerinde • Gemi ve limanlarda • Aydınlatmalarda • Şebeke izolasyonu veya gerilimlerin çevrilmesine ihtiyaç duyulan yerlerde • Hastane (Tıbbi) İzolasyon Transformatörleri



BRIGHTLINK TRAFO • TANITICI REKLAM

BRIGHTLINK ENERJI ÇÖZÜMLERI

BRIGHTLINK ENERJI ÇÖZÜMLERI A.Ş., ELEKTRIKSEL TÜM UYGULAMALARIN PROJELENDIRILMESI, ANAHTAR TESLIMI PROJELERIN YÜRÜTÜLMESI, DEVREYE ALINMASI VE ILGILI EKIPMANLARIN IŞLETME SÜRESI BOYUNCA STANDARTLAR DAHILINDE TÜM TEST VE BAKIM HIZMETLERININ VERILMESI AMACIYLA 2013 YILINDA İSTANBUL’DA KURULMUŞTUR.

ÇALIŞMA PRENSIPLERIMIZ Müşteri ihtiyaç ve beklentilerine kalite, işçi sağlığı ve iş güvenliği standartlarının bilinci ile, topluma ve çevreye duyarlı hizmet vermek, müşterilerinin ve çalışanlarının memnuniyetini ön planda tutmak, tüm kaynakların etkin biçimde kullanılmasını sağlamak üzere faaliyet gösterdiği projelere mühendislik ve danışmanlık alanında hizmet vermek, Yurt içi ve yurt dışındaki projelerden edindiğimiz tecrübeyi ve geçmişten gelen bilgi birikimini daha iyi aktarabilmek için Brightlink çatısı altında, değeri ile büyüyen, alanında en iyi hizmeti veren güvenilir bir mühendislik firması olmak ve dinamik mühendis kadrosuyla projeleri zamanında teslim ederek müşterilerinin duyduğu güvenin karşılığını vermektir. ÇALIŞMA ALANLARIMIZ Danışmanlık ve SMM Hizmetleri SMM belgeli mühendis kadromuzla müşterilerin ilgili resmi kurumlarla tüm yasal ilişkilerinin yürütülmesi. Projelendirme ve Proje Yönetimi Alçak, orta ve yüksek gerilim primer ve sekonder projelerin oluşturulması ve tüm mühendislik hesaplarının en son teknik ve bilimsel yöntemlerle yapılması,proje onaylarının alınıp müşteriye teslim edilmesi. Anahtar Teslimi Projeler Gerilim seviye farkı gözetmeden tüm endüstriyel kuruluşlar, fabrikalar, transformatör merkezleri, dağıtım merkezleri ve küçük güçteki hidroelektrik santralleri hizmet verdiğimiz alanları oluşturur. Saha Servis Hizmetleri Saha servis hizmetleri kapsamında aşağıda belirtilen testlerle ekipmanların elektriksel durumu ve mekanik bütünlüklerinin kontrol edilerek bakımlarının gerçekleştirilmesi. BAKIM ANLAŞMALARI Müşteri ihtiyacına uygun çeşitli servis kombinasyonlarını içeren bakım

126 Nisan

2015

anlaşmaları ile genel bakım planlama ve işletme yönetiminde Brightlink sorumluluğu. MÜŞTERI AVANTAJLARI • 7/24 Servis erişim seçeneği ile mutabık kalınan süre içinde müşteri ihtiyaçlarının karşılanması • Bakım yönetim sisteminin kurulması, tesisin geçmişine ait incelemelerin yapılması ve buna bağlı muhtemel arızaların etkilerinin azaltılması veya mümkünse ortadan kaldırılması ile yüksek oranda işletme sürekliliğinin sağlanması • Ekipman bazında risk değerlendirmelerinin yapılması ve yedek parça önerilerinin sunulması • Arıza teşhis kontrol listesi • Hesaplanabilir servis maliyetleri ve ilave servisler için fiyat listesi • Şalt ekipmanları ile ilgili markadan bağımsız spesifik bilgi • Çok sayıda sistemden edinilmiş pratik tecrübe • Kapsamlı şalt ve tesis bilgisi • Uzman bilgi birikimine kolay erişim • Lisanslı, güncel programlar ve mühendislik normları ile sonuçların değerlendirilmesi


Yüksek Gerilim Tesislerinde Müşteri İhtiyacına Uygun Bakım Anlaşmaları ile Genel Bakım Planlama ve İşletme Yönetiminde

Brightlink Sorumluluğu

160 MVA, 420/38/13,8kV Step-up TR - İçdaş Değirmencik TS

Güç Transformatörü

Schneider SM6-36 Hücresi Kesici Testleri - Coca Cola Bursa

Şalt Tesisleri Brightlink Enerji Çözümleri A.Ş.

SEL -300G Generatör Koruma Rölesi Testleri - Aksa Akrilik

Koruma Röleleri

Esentepe Mah. Milangaz Cad. Vizyon Plaza A2 Blok No:77/73 34870 Kartal / İSTANBUL Tel.: +90 (216) 342 54 65 GSM : +90 (532) 768 53 65 Faks : +90 (216) 342 54 56 www.brightlink.com.tr info@brightlink.com.tr Mersis No: 0187-0649-8380-0015


BRIGHTLINK TRAFO • TANITICI REKLAM

SAHA SERVİS HİZMETLERİ Montaj & Test ve Devreye Alma • Konusunun uzmanı mühendis ve teknisyen kadromuzla tüm montaj işlerinin yapılması, montaj süpervizörlüğü hizmetlerinin verilmesi • Montajı gerçekleştirilen tesislerin ilgili standartlar çerçevesinde test ve devreye alma işlerinin yapılması Motor ve Generator • Sargıların kapasite & kayıp faktörünün ölçülmesi • İzolasyon direncinin ölçülmesi • DC Hi-Pot ile dielektrik dayanma testi • Tip-Up testleri • Sargıların DC direnç değerlerinin ölçülmesi • Rotor empedans testleri Transformatör • Sargıların izolasyon dirençlerinin ölçülmesi • Sargıların ve buşinglerin kapasite & kayıp faktörünün ölçülmesi • Sargıların çevirme oranlarının ölçülmesi • Sargıların DC direnç değerlerinin ölçülmesi • Yük altında kademe değiştirici ( YAKD ) bakımları • Mekanik bütünlük testi ( SFRA ) • Ana tanktan yağ ve gaz numunesi alınarak akredite laboratuvarda test ettirilmesi

Parafudr • İzolasyon direncinin ölçülmesi • DC Hi-Pot ile dielektrik dayanma testi • Watt kayıplarının ölçülmesi Kesici • Kapasite & kayıp faktörünün ölçülmesi • İzolasyon direncinin ölçülmesi • Kontak geçiş dirençlerinin ölçülmesi • Kontakların açma-kapama zamanlarının ölçülmesi • Elektrik ve mekanik kilitlemelerin kontrolünün yapılması • Motor ve açma-kapama bobinlerinin akımlarının ölçülmesi Ayırıcı • Kapasite & kayıp faktörünün ölçülmesi • İzolasyon direncinin ölçülmesi • Kontak geçiş dirençlerinin ölçülmesi Akım Transformatörü • Kapasite & kayıp faktörünün ölçülmesi • İzolasyon direncinin ölçülmesi • Uyartım akımının ölçülmesi – doyma testi • Yük testi • Oran testi • Sargı direncinin ölçülmesi • Polarite testi Gerilim Transformatörü • Kapasite & kayıp faktörünün ölçülmesi

• İzolasyon direncinin ölçülmesi • Yük testi • Oran testi • Sargı direncinin ölçülmesi Sekonder Koruma Röleleri • Sekonder terminallerden akımgerilim enjeksiyonu yöntemi ile rölelerin koruma fonksiyonlarının test edilmesi • Rölelerin koruma değerlerinin kontrol & set edilmesi Kapasite ve Reaktör • Kapasite & kayıp faktörünün ölçülmesi • İzolasyon direncinin ölçülmesi • Akım ve gerilim metoduyla kapasite ölçümü • DC direnç değerlerinin ölçülmesi Kablolar • İzolasyon direncinin ölçülmesi • DC Hi-Pot ile dielektrik dayanım testi • Montaj ve devreye alma kapsamında ekler, başlıklar ve terminasyonların yapılması Enerji Kalitesi Analizi 3 fazın tümünde ve nötr iletkeninde, IEC 61000-4-30 Sınıf A standardına tam uyumlu olarak voltaj, akım, frekans, güç, güç tüketimi (enerji) , dengesizlik ve kırpışma, harmonikler ve harmonikler arası ilişki, geçici gerilimler, kesintiler ve hızlı voltaj değişimleri güç kalitesi analizinin yapılması Topraklama ve Paratoner Tesislerinin İncelenmesi • Topraklama ve paratoner tesislerinin incelenmesi, ölçümü ve raporlaması • Şalt tesislerinde adım ve dokunma geriliminin ölçümü Termal Kamera İncelemesi Tesis içerisinde yangın riski içeren tüm kuvvet hattına ait bağlantı noktalarının termal görüntüleme ile tespit edilerek raporlanması Müşteri Eğitimleri Genel teori, son teknolojiler, işletmebakım, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında eğitim verilmesi

128 Nisan

2015

--


KURU VE YAĞLI TİP , GÜÇ VE DAĞITIM TRANSFORMATÖRLERİ İÇİN KORUMA RÖLELERİ VE FAN SOĞUTMA TERTİBATLARI

YAĞLI TİP GÜÇ VE DAĞITIM TRANSFORMATÖRLERİ İÇİN HYUNDAI BOŞTA VE YÜKTE KADEME DEĞİŞTİRİCİLERİ

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------www.mondialelektrik.com kemalnecefbas@mondialelektrik.com


FAM ENERJİ FAM ENERJİ TRAFO • TANITICI REKLAM

TRANSFORMATÖR İZLEME SİSTEMLERİ TRANSFORMATÖR ONLINEONLINE İZLEME SİSTEMLERİ Morgan Schaffer, transformatörün

durumuyla ilgili doğru bilgiye sahip olmak transformatörün ömrü açısından çok önemlidir. Farkında olunmayan bir arıza ilerki zamanlarda sürekli çalışmakta olan transformatöre ciddi hasarlar verebilir. Çözünmüş Gaz Analizi (DGA) transformatörün durumu hakkında bilgi sahibi olmak ve trafoların işletmedeki görevini etkileyebilecek arızalardan erken safhalarda haberdar olmak için yapılan çok önemli bir testtir. Morgan Schaffer firması bu alanda 50 yıldan fazla faaliyet göstererek piyasada en kanıtlanmış ASTM D3612 Yöntemini (IEC 60567) standartlaştırmıştır ve 84 ülkede 120 temsilci üzerinden satış yapmaktadır. • Calisto - Online izleme sistemiyle Nemi ve Hidrojen gazını analiz etmektedir • Calisto 2 - Trafo yağında oluşan Nemi, Hidrojen ve Karbonmonoksit gazlarını analiz etmektedir • Calisto 5 - Trafo yağındaki Nemi ve Hidrojen, Karbonmonoksit, Metan, Asetilen, Etilen gazlarını analiz etmektedir • Calisto 9 - Trafo yağındaki Nemi ve Hidrojen, Karbonmonoksit, Metan, Asetilen, etilen, Etan, Karbondioksit, Oksijen, Azot

95

130 2015 Nisan

2015

gazlarını analiz etmektedir • Inside View DGA Diagnostic Yazılım - IT yapınıza altyapısıyla sorunsuz bir şekilde entegre olarak tablo, grafik, eğilim, Duval Üçgen Analizi gibi verilerin transferini kolay bir şekilde okunacak hale getirmektedir.

Power Diagnostix System online kısmi deşarj ölçüm ve analiz cihazları, kayıp faktörü (LF/DF) ölçüm cihazları, fiber optik analog ve dijital sinyal iletim sistemleri, yüksek gerilim test ve kontrol sistemleri gibi çeşitli uygulamalarda kullanılmak üzere cihazlar sunmaktadır. Alanında uzman çalışma yapısıyla hem kuru tip hem yağlı tip trafolarınızda kısmi deşarjın algılanmasını ve yerinin saptanmasını sağlar. • ICMsistem – Kısmi Deşarj Ölçüm Cihazı • GISmonitor – Online Kısmi Deşarj İzleme Sistemleri • TDAcompact – Taşınabilir Tan Delta Ölçüm Cihazı • AIAcompact – Taşınabilir Kısmi Deşarj Ölçüm Cihazı


NEM, SICAKLIK ve ÇİĞ NOKTASI ÖLÇÜM SENSÖRLERİ

Kesintiler 7/24 Oluşabileceğinden Transformatörler ve Şalt Sahası için Online Ölçüm Cihazları Nem/Çiğ Noktası/SF6 Gaz/Yağ İçinde Nem/Basınç

KONTROL ELİNİZDE OLSUN!

HMT 330 Nem ve Sıcaklık Vericisi

MMT 330 Yağ için Nem ve Sıcaklık Vericisi

DMT 340 Çiğ Noktası ve Sıcaklık Vericisi

ë19 Mayıs Mh. İnönü Cd. Sümer Sk. Zitaş Blokları D2/4 Kozyatağı,İST (+90 216 409 18 90 Ê+90 216 409 18 93 * info@famenerji.com /famenerji


FAM ENERJİ

FAM ENERJİ

TRAFO • TANITICI REKLAM

KONCAR Trafo İzleme Sistemleri; kullanıcının trafo durumu hakkında bilgi sahibi olmasını ve uzaktan erişimini sağlamaktadır. Bu sistem kullanıcıyı oluşabilecek arızalardan erken aşamada haberdar etmektedir. Transformatörler güç sistemlerinin en önemli parçalarıdır. Online izleme sistemleri; durum değerlendirmesi, daha iyi yönetim ve karar verme açısından kullanıcıya kolaylık sağlamaktadır. Transformatör tasarımı, üretimi ve yerinde teşhis alanlarında onlarca yıllık deneyime sahip Koncar TMS - sahada kanıtlanmış yerleşik donanım platformu– modern bir izleme ve teşhis sistemidir.

değerlendirmesi gerçekleştirir (bushing için, termal modeli, yalıtım yaşlanma, soğutma verimi, OLTC) • Gelişmiş trend analiz aygıtı • Ilgili IEC ve IEEE standartlarına göre arıza gaz analizi yorumlanması yöntemleri • Veri ve olay günlüğünü uzun süreli arşivleme • Transformatör performansını optimize etmeye yardımcı olmaktadır

Özellikler • Her çeşit güç transformatörleri ve şönt reaktörleri için kapsamlı on-line izleme sistemleri. • Yeni ve mevcut trafolar için modüler ve yükseltilebilir sistem (güçlendirme), herhangi bir transformatör üreticisi için uygundur. • Entegre sensörler ve IED iletişim protokolü ile trafonun tüm hayati parçaları için izleme ve teşhis sistemi sağlar. • Dahili modelleri ile transformatör durum

è

Büşinglerin izlenmesi

è

Tan Delta/güç faktörünün

è

Yağ sıcaklığının izlenmesi

è

Yağ Gaz Analiz Sensörleri (tek

izlenmesi

veya çoklu gaz sensörleri) è

Kısmi deşarjlar

è

Yükte kademe değiştirici

è

Anahtarlama işleminin zamanı ve

è

OLTC yağ sıcaklığı

sayısı è

Alarmlar ve olayları kaydetmek

è

Soğutma sistemlerin takibi

è

Pompa ve fanlarının çalışma saatleri

95

132 Nisan

2015

2015



SERGİ TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ

“KESINTISIZ ELEKTRIK ÜRETIMINDE KATKIMIZ BÜYÜK OLACAK”

ABD DE, YALNIZ BIR YILDA 730 TRANSFORMATÖR PATLAMASI VE YANGINI MEYDANA GELMEKTEDIR.

SERGI FRANCE TRAFO KORUMA SISTEMI HAKKINDA BILGI VERIR MISINIZ? Temsilcisi olduğumuz SERGI, transformatör patlama ve yangınlarını önleyen yeni ve farklı bir transformatör koruyucu sistemi geliştirmiştir. Bildiğiniz gibi güç transformatörlerinde muhtelif koruma sistemleri kullanılmaktadır; Buchholz rölesi ve ani basınç rölesi gibi trafo koruma cihazları, bir iç kısa devre esnasında, kesicilerin açılması için kumanda vermekte ancak kesiciler 40 -60 milisaniye sonra açılmaktadır. Hâlbuki trafo içerindeki gaz sıkışması ve patlama ilk 15 milisaniyede meydana gelmektedir. Yani klasik koruma sistemleri transformatör patlayıp yanmaya başladıktan sonra devreyi kesiciler ile açabilmektedir ancak geç kalındığı için yeterli olamamaktadır. SERGI Trafo koruma sistemi ise trafo içerisinde meydan gelebilecek yüksek gaz basıncını mekanik olarak 10-15 milisaniye içersinde dışarıya vererek muhtemel patlamayı kesin olarak önlemektedir. DÜNYADAKI SERGI UYGULAMALARINIZDAN BAHSEDER MISINIZ? ABD de, yalnız bir yılda 730 transformatör patlaması ve yangını meydana gelmektedir. Uzmanlar ilerde bu rakamların daha da artacağını ifade etmektedirler. Zarar, yüzlerce milyon Dolar olarak hesaplanmaktadır. Çünkü sadece transformatörler yanmakla kalmayıp, etrafında ne varsa onlar da yanmakta, sistemi felç etmekte ve tahribat büyük olmaktadır. SERGI Sistemi, Amerika’da ” NFPA 850/851 trafolarda yangın güvenlik standartları”nda (çok ani basınç giderme sistemi) özelliklerine sahip olduğu ve küçük-orta şiddette zelzele sarsıntılarından da etkilenmediği için Elektrik dağıtımı ve işletme yapan şirketlerine tavsiye edilmektedir.

134 Nisan

2015

2009 Yılında Fransa BLENOD Kömür Santralı trafo patlaması SERGI HANGI GÜÇLERDE DAHA FAZLA KULLANILMAKTADIR? SERGI firması, 0.5 MVA dan 1000 MVA ya kadar trafolarda ve 70 ülkede, yaklaşık 3000 transformatöre bu yeni koruma sistemini monte etmiştir. 50 MVA dan büyük güçlerde daha çok tercih edilmektedir. SERGI şirketi, transformatöre monte ettiği bu transformatör koruyucu teçhizatının, ömrü boyunca görev yapmasını garanti etmekte ve her güç trafo koruma sistemini 15 milyon Euro ya sigorta etmektedir. Montajını yaptığımız SERGI sistemlerinden bu güne kadar 25 adedi aktif hale geçmiş ve sistemlerini başarı ile çalışarak, trafoların patlamasını önlemişlerdir. SERGI SISTEMI SADECE YENI TRAFOLAR IÇIN MI KULLANILIYOR? SERGI transformatör koruyucu sistemi yeni monte edilecek güç ve diğer yağ soğutmalı transformatörlere tatbik edilebildiği gibi, çalışan şebekede bulunan mevcut güç transformatörlerine de tatbik edilmektedir. Türkiye’de de 2014 yılından beri muhtelif güç trafolarında kullanılmaktadır. SERGI Trafo koruma sistemlerin uygulamasının Türkiye’miz için çok önemli ve gerekli olduğunu düşünüyoruz. Elektrik dağıtım şirketlerinde “Kesintisiz Elektrik Üretimi” yapılmasında büyük katkımız olacağına inanıyoruz.


FRANCE

Transformer Protector

Transformatör Yangın Önleme Sistemi

Transformatörleriniz artık “Hiç Patlamasın ve Yanmasın”

Aşırı yüklenmeler veya farklı sebeplerden dolayı dünyada her yıl binlerce Transformatörler yanıyor,

Sizin Transformatörlerinizde “ YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMİ” var mı..! Tesislerinizi, veya şirketinizi daha ne kadar “RİSK ALTINDA” tutabilirsiniz..?

Transformatörler, Yağlı kablo kutuları, Yük Altında Kademe Değiştiriciler(OLTC),

“SERGI France” 0.5 MVA ila 1000 MV arasındaki güç Transformatörlerinizin bir daha yanmayacağını garanti ediyor.

Binlerce “SERGI Transformatör Yangın Önleme Sistemleri” 72 ülkede ve Türkiye’de başarı ile hizmet veriyor,

Her Transformatörünüzü 15 milyon Euro’ya kadar ömür boyu sigorta ediyoruz.

SERGI France Türkiye Temsilciliği : Behlül ÖZDEMİR GSM: 0532.611 74 44 behlul.ozdemir@gmail.com Ahmet GÖK GSM: 0532 241 46 08 ahmetgok99@gmail.com

www.sergi-france.com

Kalamış-Fener Cad.11/6 Kadıköy-İstanbul Tel:0216 346 77 21 Fax:0216 347 30 56


EKO EKOSİNERJİ SİNERJİ - Atalay Tan (Satış ve Pazarlama Mühendisi) TRAFO • TANITICI REKLAM TRAFO • TANITICI REKLAM

GE INTELLIX GLA100, DÜŞÜK MALİYETLİ TRANSFORMATÖR GAZ ALARM SİSTEMLERİ YAĞDA ÇÖZÜNMÜŞ GAZ ANALİZİ DGA

GAZ BİLEŞENLERİ

Transformatörler elektrik şebekelerinin önemli ve pahalı bileşenleridir ve onların sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olmak, o şebekenin güvenilir bir şebeke olduğuna işaret eder. Bir transformatörün yalıtım sisteminin aşırı zorlanması neticesinde, yağ içinde sıvı halde çözünen gazlar oluşur. Yağda Çözünmüş Gaz Analizi (DGA) bir transformatörde gelişmekte olan arızaların en belirgin göstergesidir. Intellix GLA 100, bu yazımızın konusu olan küçük ve basit bir

transformatör “gaz seviye alarm” cihazıdır. Intellix GLA100, genellikle izleme ihtiyacı duyulmayan daha az kritik transformatörler için özel olarak tasarlanan düşük maliyetli bir trafo DGA uyarı sistemidir. Aşağıdaki satırlarda Intellix GLA100 ile ilgili temel bilgileri başlıklar halinde bulacaksınız. Önce, yağda çözünen gazlar ve sıcaklık değerlerine bakalım. Bir transformatör içinde belli noktalarda oluşan arızalara bağlı olarak ortaya çıkan ısıyla birlikte yağda sıvı halde dolaşan temel gazları aşağıdaki tablodan görebilirsiniz.

136

115

Nisan

Kasım

2015

2014


1- INTELLIX GLA100, DÜŞÜK MALİYETLİ TRANSFORMATÖR UYARI SİSTEMİDİR

• Sadece gaz seviye alarmı verir, • Gaz miktarını göstermez • Veri kaydı yoktur, • Ölçümlerin haberleşmesi yoktur, • Sadece alarm röleleri ve uyarı lambaları vardır • Ürün opsiyonu yoktur.

• Yağ dolgulu “boru-tipi “ kablolar • Yağ dolgulu ölçü trafoları • Özetle; mineral yağ dolgulu tüm uygulamalar 4- INTELLIX GLA100, GAZ SEVİYE ALARMI VE AYARLARI

2- INTELLİX GLA100, HATA GAZI SEVİYE ALARM CİHAZI MONTAJ YERİ

Intellix GLA100 cihazı transformatör kazanı yağ seviyesinin altına ve yere paralel monte edilmelidir.

4-1 Gaz Seviye Alarmı • Potansiyel hataları daha ilk belirtilerinde haber verir • Hemen her ısı değerinde açığa çıkan genel hata gazı olan hidrojen’e (H2) %100 duyarlı, ayrıca CO’ ya (aşırı ısınmış kağıt izolasyonu) da duyarlıdır. 4-2 Alarmlar • İki gaz seviye alarmı mevcuttur; dikkat ve alarm • Kolaylık için önceden ayarlanmış alarm seviyeleri kullanıcıya sunulmaktadır. • Dip-siviçler yardımı ile kolayca alarm seviyesi değiştirilebilmektedir (yazılım veya bilgisayar gerekmez) 4-3 GLA 100 Alarm Seviye Ayarları

Fabrika çıkışı alarm seviyesi 500 ppm’dir Fabrika çıkışı dikkat seviyesi alarm seviyesinin yüzde 80’idir.

3- INTELLIX GLA100, UYGULAMALARI

Kritik üretim ve iletim transformatörleri genellikle gerçek zamanlı izleme ve teşhis yeteneğine sahip tam özellikli multigaz izleme sistemleri ile donatılmıştır. Kritiklik azaldıkça, izleme ihtiyacı duyulan hata gazlarının sayısı azalır ve kapsamlı bir izleme sisteminden uzaklaşılır. Intellix GLA 100, dünya çapında şu an izlenmeyen 300.000 ‘den fazla önemi daha az, daha az kritik, daha ucuz olan transformatörler için düşük maliyetli bir etkin izleme fırsatı sunduğu gibi bu transformatörleri bir kıymetli varlık olarak korumaktan ziyade , beklenmedik anda meydana gelecek duruşlarının sebep olacağı sonuçları engelleme görevi üstlenir. INTELLIX GLA100- Düşük Bütçeli Uyarı Sisteminin Kullanıldığı Yerler

• Küçük güç trafoları • Vakumlu tip yağlı yükte kademe değiştiriciler • Büyük dağıtım trafoları (pad-mounted)

116

137

Kasım

Nisan

2014

2015


EKO SİNERJİ TRAFO • TANITICI REKLAM

5-INTELLIX GLA100, GÖSTERGELER VE RÖLELER

• Üç kuru kontak röle mevcuttur; ikisi hata gaz alarmları ve biri de servis alarmı içindir. •

• Luer cam şırınga için harici numune alma noktası vardır • Opsiyon olarak kanatlı yüksek sıcaklık vana adaptörü kullanılır (ortam sıcaklığı 40°C’yi veya vanadaki yağ sıcaklığı 90°C’yi geçerse ihtiyaç duyulur) 7- INTELLIX GLA100, VANA BAĞLANTISI

• GLA 100 ile trafo gövdesi arasındaki mesafe önemlidir.

8- INTELLIX GLA100, TEKNİK ÖZELLİKLER

Ünitenin ön kısmında güneş ışığında bile görünebilen dört lambalı gösterge bulunur; her alarm seviyesi için bir, servis alarmı için bir ve güç göstergesi için birer adet.

6- INTELLIX GLA100, BAKIM VE DİĞER ÖZELLİKLERİ / OPSİYONLAR

6-1 Çok Az Bakım Gerektirir • Basit ve güvenilirdir ve hareketli parça yoktur. • Gaz geçişi için vakuma dayanıklı membran vardır • Sarf malzemesi yoktur ve itici veya kalibrasyon gazına ihtiyaç yoktur. • Sahada kalibrasyon gerektirmez. • Kendisini düzenli ve otomatik olarak test eder, anormallik fark edilmesi durumunda servis alarmı verir. 6-2 Diğer özellikler ve opsiyonlar • Montajı kolaydır • 1” vana gerekir (NPT erkek diş) • 1.5” veya 2” vana bağlantıları için opsiyonel adaptörler vardır

118 138

Kasım 2014 Nisan

2015


GE Digital GE Energy

Digital Energy

Intellix Intellix GLA GLA100 100 TM

TM

 Servisal rmıileot matikolar k endikendin test eder.

Transformatörler Transformatörlerİçin İçin Hata Gazı Hata GazıErken ErkenUyarı UyarıSistemi Sistemi

Daha fazla bilgi çin:

Hata Gazı Alarmı

Hata HataGazı GazıAlarmı Alarmı

Genel hata gazı Hidrojen’i %100 algılayan  Genel hata gazı Hidrojen’i %100 aşırı algılayan ve aşırı  Genel hata gazı ve Hidrojen’i %100 algılayan ve aşırı ısınmış kağıt ortamında açığa çıkan Karbon ısınmış kağıt ortamında açığa çıkan Karbon ısınmış kağıt ortamında açığa çıkan Karbon Monoksit’e duyarlı Gaz Sensörü. Monoksit’e duyarlı Gaz Sensörü.

Transformatör yağıyla temas eden 1 Transformatör inç vanaya yağıyla temas eden 1 inç vanaya bağlanabilen Transformatör yağıyla temas eden 1İlave inç vanaya bağlanabilen küçük boyutlu bir cihazdır. İlave küçük boyutlu birboru cihazdır. boru küçük boyutlu bir3.5 cihazdır. ya da pompa gerektirmez. Sadece 3.5 kg’dır. yabağlanabilen da pompa gerektirmez. Sadece kg’dır. İlave boru

Basit İkaz Sistemi 

Monoksit’e duyarlı Gaz Sensörü.

ya da pompa gerektirmez. Sadece 3.5 kg’dır.

Basit İkaz Sistemi

Basit İkaz Sistemi

 Gaz değerlerini ya daPC trendini izlemek PC ya da Gaz değerlerini ya da trendini izlemek için ya için da yazılım gerektirmez. yazılım gerektirmez.

EKOSinerji Elektrik San. ve Tic. A.Ş İstasyon Mah. Güney Yanyol No:78 41420 Gebze – Kocaeli T: 0262 656 4767 | F: 0262 656 47 0 | w w.ekosinerji.com | ekosinerji@ekosinerji.com

 Gaz değerlerini ya da trendini izlemek için PC ya da

yazılım gerektirmez. Her bir alarm seviyesi, servis alarmı  Her ve bir alarm besleme seviyesi, servis alarmı ve besleme durumu için kapak üstünde gün ışığında görülebilen durumu için kapak üstünde gün ışığında görülebilen 4 adet Her bir seviyesi, 4 adet ışıklı gösterge vardır. ışıklıalarm gösterge vardır.servis alarmı ve besleme

4 adetkontrol ışıklı2 gösterge vardır. Uyarıları kontrol merkezine iletmek için hata  Uyarıları merkezine iletmekgazı için 2 hata gazı alarmı ve 1 servis alarmı olmak üzere kontak alarmı3 ve 1 kuru servis alarmı olmak üzere 3 kuru kontak vardır. vardır. Uyarıları kontrol merkezine iletmek için 2 hata gaz

durumu için kapak üstünde gün ışığında görülebile

alarmı ve 1 servis alarmı olmak üzere 3 kuru konta

vardır. Gerektirmez Bakım GerektirmezBakım

Bakım Gerektirmez

Basit ve Güvenilirdir.

 Basit ve Güvenilirdir.

Hareketli parçası yoktur.

 Hareketli parçası yoktur.

Vakuma karşı dirençlidir.

 Vakuma karşı dirençlidir.

Sarf malzemesi yoktur; taşıyıcı gaz ya  Sarf malzemesi da kalibrasyon yoktur; taşıyıcı gaz ya da kalibrasyon gerektirmez. gerektirmez.

Servis alarmı ile otomatik olarak kendi  Servis alarmı kendini ile otomatik olarak kendi test kendini test eder. Sarf malzemesi yoktur; taşıyıcı gaz ya da kalibrasyo eder.

Daha fazla bilgi için:

EKOSinerji Elektrik San. ve Tic. A.Ş. İstasyon Mah. Güney Yanyol No:78 41420 Gebze – Kocaeli T: 0262 656 4767 | F: 0262 656 4770 | www.ekosinerji.com | ekosinerji@ekosinerji.com

Daha fazla bilgi için:

 Basit ve Güvenilirdir.

 Hareketli parçası yoktur.

 Vakuma karşı dirençlidir. gerektirmez.

 Servis alarmı ile otomatik olarak kendi kendini test eder.


TEKON ENERJİ TRAFO • TANITICI MAKALE

TRANSFORMATÖR YAĞLARINDA SU KONSANTRASYONU, RÖLATIF SATÜRASYON

YAĞDAKI SU MIKTARININ PPM OLARAK TANIMLANMASI ALIŞILAGELMIŞ BIR KAVRAM OLUP SON 20 YILDIR TRAFO YAĞ TESTLERINDE YAĞDAKI SU MIKTARI RÖLATIF SATURASYON (RS) OLARAK DA TARIFLENMEKTEDIR. YAĞLARDAKI RÖLATIF SATURASYON DEĞERI ASLINDA YENI BIR KAVRAM OLMAYIP BU KRITERI ILK DEFA 1940 YILLARINDA FRANK DOBLE DILE GETIRMIŞ IDI. YAZIMIZDA RS VE PPM DEĞERLERI ARASINDAKI ILIŞKI ELE ALINMIŞTIR.

140 Nisan

2015

Yağda oluşan su miktarının transformatörlerde problem oluşturan en önemli sorun olduğu tüm işletmecilerce yakinen bilinir. Problem, transformatörün sıvı ve katı izolasyonunu derinden etkileyen aşırı nemin oluşturduğu bir sorundur. Su, izalosyonun dielektirik delinme seviyesini düşürür, transformatörün yaşlanmasını hızlandırır ve önlem alınmadığı takdirde izolasyondaki bozulma nedeniyle transformatör arızalanabilir. Kâğıt izolasyonların dielektirik dayanımları kağıda nüfuz eden su miktarı arttıkça azalır, ayni zamanda yağın delinme gerilimi de yağın Rölatif Saturasyon (RS) değerine bağlı olarak değişir. Transformatörlerin puantta güvenli şekilde maksimum değerlerine yüklenmeleri, yağda su buharı baloncukları oluşumunun önlenmesiyle mümkündür.. Kuru tip transformatörler su buharcıklarına karşı daha az duyarlıdırlar. Bu trafolarda kağıt izalosyonlarındaki su miktarı genellikle % 0.5 ‘den küçüktür ve kritik noktalarda sıcaklık 180°C altında kaldığı sürece buhar kabarcıkları oluşmaz, acil aşırı yüklenmelere imkan verirler. Kağıt izolasyondaki nem miktarının iki misli artmasının izolasyon kağıdının yaşlanmasını ayni oranda hızlandıracağı unutulmamalıdır. Kâğıt izolasyonun bozulması kağıt moleküle ait fiberlerdeki hidrojen bağlarının zayıflamasına neden olur. Bu nedenle transformatörün nemlere karşı korunması ve makul kurulukta olması büyük önem arz eder.

Transformatör yağlarında su miktarı çeşitli farklı konumlarda yer alır ve bu yağlarda başlıca üç tip su bulunur. • Çözünmüş su: Hidrojenin yağdaki hidrokarbon moleküllerine bağlanmış hali, • Emülsiyon haline gelmiş su: Aşırı doymuş solüsyon, ancak henüz yağdan tam olarak ayrılmamış, ( yağ rengini süte benzer bir renge çevirerek varlığını belli eder) • Serbest su: Aşırı doymuş durumda, yağdan su partikülleri halinde ayrılan, yağda serbest halde bulunan su. Genellikle yağdaki su miktarından bahsedilirken gözle görülebilen serbest haldeki su kastedilir. YAĞDAKI SU (PPM), SUYUN YAĞDAKI ÇÖZÜNÜLÜRLÜĞÜ VE SUYUN YAĞDAKI RS DEĞERI NEDIR? Laboratuarlarda yağdaki su miktarının tespiti genellikle “ASTM Test Method D 1533 veya IEC Method 60814” de belirtilen Karl Fischer titrasyon metodu ile yapılır. Her iki metot da birbirine benzer metotlardır. Kullanılan bu metotlarda yağ örneğindeki su miktarı mg/kg veya genellikle kullanılan ppm (parts per million) cinsinden ifade edilir. “Çözünürlük” ve “Rölatif Satürasyon” kavramları her ne kadar anlaşılması güç kavramlar ise de transformatörün kuruluğundan bahsederken kullanılan önemli kavramlardır.


“Çözünürlük” belirli bir sıcaklıkta yağda erimiş olarak bulunan su miktarını ifade eder. Suyun yağdaki “çözünürlüğü” sabit olmayıp sıcaklıkla değişir. Sıcaklık arttıkça suda eriyen su miktarı da artar. Bu artış lineer bir artış olmayıp fonksiyon olarak eksponensiyel bir artıştır. Örneğin, 10°C ‘de yağda sadece 36 ppm su çözünebilirken 90°C ‘de inanılmaz bir artışla çözünen su miktarı 600 ppm’e çıkar. Tablo 1’de yağın çeşitli sıcaklıklarında hesap edilen çözünürlük limitleri gösterilmiştir. Bu tabloda yer alan yağda çözünmüş su miktarları belirtilen sıcaklıklarda erişilebilecek maksimum değerlerdir. Eğer su yoğunlaşması tabloda belirtilen sıcaklıktaki su miktarlarından daha fazla ise, yağda aşırı doymuş miktarda su bulunduğu ve yağda emülsiyon halinde su bulunabileceği söylenebilir.

RÖLATIF SATURASYONUN DIELEKTIRIK DEĞERINE ETKISI Transformatörün sağlıklı olarak çalıştırılabilmesi için rutubetin transformatör yağının delinme değerine etkisinin takibi gerekir. Yağlarda nem miktarının artması yağın delinme gerilimini küçültür. Yeni veya filtre edilmiş yağlardaki su miktarının yağ sıcaklığına göre değişimi ve delinme gerilimine etkisi (ASTM metot D 1816 (0.04 inch elektrot aralığı) şekil 1’ de verilmiştir. Tabii ki yağın die-elektirik delinme gerilimi sadece içindeki su miktarına bağlı değildir. Yağın iletkenliği ve içindeki partiküllerin cinsi ve miktarı da delinme gerilimine etki eden faktörlerdir. Ayni delinme gerilimini RS’ e göre incelersek (Şekil 1, RS Grafiği) eğrinin uç noktalarında yer alan ekstrem noktalar hariç daha düz bir eğri elde edildiği görülecektir. Bu eğrilerden de görüldüğü gibi RS değeri ile delinme gerilimi arasında, su miktarı ile delinme gerilimi arasındaki ilişkiden daha iyi bir korelasyon vardır.

Tablo 1 — Sıcaklığa bağlı olarak yağda çözünür halde bulunan maksimum su miktarı Rölatif Satürasyon (RS), ilgili sıcaklıktaki çözünebilirlik seviyesine göre yağda ölçülen reel su miktarıdır. RS birim olarak yüzde değeri ile ifade edilir. Rölatif Saturasyon, çözünürlüğe göreli olarak (So), yağda oluşan su konsentrasyonudur (Wc) veya ilgili sıcaklıkta yağın tutabileceği su konsentrasyonudur, ( 2 no’lu formül). RS = Wc /So (100%) ………. ( Formül 2) RS = Rölatif Saturasyon Wc = “ppm” olarak Yağda Yoğunlaşan su miktarı, wt./ wt. So = Çözünürlük, ppm wt. /wt. Örneğin; Numune olarak trafodan alınan yağın sıcaklığı 62°C, laboratuarda yapılan analiz sonucu yağdaki su miktarı 11 ppm olarak bulunmuş olsun. {Log So= -1567 / K + 7.0895} formülünden 62°C ‘de çözünürlük değeri 259 ppm olarak bulunur. Daha önce belirtildiği gibi Rölatif Satürasyon, ölçülen reel su değerinin çözününürlüğe oranıdır. Bu tarife göre Rölatif Saturasyon değeri; RS= 11 ppm / 259 ppm= %4.25 bulunur.

Şekil 1— Dielectric Dayanım değerinin Su miktarına göre değişimi ve Rölatif Saturasyon (RS)

141 Nisan

2015


TEKON ENERJİ TRAFO • TANITICI MAKALE

Basit bir örnekle şunu gösterebiliriz; izolasyon yağının delinme gerilimi, yağdaki suyun ppm olarak konsantrasyonundan daha ziyade suyun rölatif satürasyonu ile orantılıdır. Bu örnekte nem kontrol edilerek suyun konsantrasyonu 30 ppm’de sabit tutulmuştur. İlk dielektirik delinme gerilimi 100°C’ de yapılmıştır. Bu sıcaklıkta suyun çözünürlüğü yaklaşık 772 ppm’dir, Tablo 1. Dolaysıyla suyun rölatif çözününürlüğü yaklaşık 4% olup (30 ppm/772 ppm x 100), iyi filtre edilmiş bir yağda dielektirik delinme gerilimi ciddi miktarda yüksek olacaktır. Şimdi sıcaklığı oda sıcaklığına, 22°C ‘ye indirelim. Suyun çözünürlüğü 60 ppm’dir (Tablo 1) ve Rölatif Saturasyon 50%’dir. Dielektirik delinme geriliminin, Rölatif saturasyon değeri çok küçük olduğu andaki değerinin yarısı olması beklenir. Eğer sıcaklık 0°C,’ye kadar düşürülür ise, dielktirik delinme gerilimi çok küçük olacaktır. Zira bu sıcaklıkta suyun çözününürlüğü yaklaşık 22 ppm’dir, Tablo 1. Yağdaki su miktarı bundan daha büyük olduğunda, su emülsiyonu oluşur ve su yoğunlaşmaya başlar. Bütün bunlar oluşurken yağdaki su miktarı değişmemiştir. Bu ilişki Şekil 2’ de gösterilmiştir.

Şekil 2: Dielektirik dayanım ile RS arasındaki ilişki Transformatörler verilen bu basit örnekten daha komplike sistemlerdir. Tabii ki, ana temel prensipler sıvıların dielektirik dayanımları için geçerlidir. Yani, delinme gerilimi daima yağdaki suyun RS değerinin bir fonksiyonudur. Transformatörün soğuması esnasında yağdaki suyun bir bölümü izolasyon kağıdına geçer ve bir bölümü de yağda kalır. Yağda kalan suyun rölatif saturasyon değeri yağın dielektirik dayanım gerilim değerini etkiler. Bütün bunların

142 Nisan

2015

transformatör sistemindeki anlamı nedir? Su, izolasyon ortamı içersinde daima ayni konsentrasyonda kalmaz, daima, yağ sıcaklığına göre, kağıt izolasyonlar ile yağ arasında devridaim halindedir. Yağdaki su miktarının ne kadar olduğunu doğru olarak tespit edebilmek için daima numune alındığı andaki yağ sıcaklığının bilinmesine gerek vardır. Transformatördeki suyun büyük miktarı trafo yağında değil, trafonun selülozik izolasyonu (kağıt sargı izolasyonu, presbantlar vb) içinde yer alır. Transformatör aktif bölümü ısındıkça selülozik aksam içinde yer alan su kağıtdan yağa doğru geçmeye zorlanır. Belki, rölatif olarak izole kağıt içindeki su miktarı değişimi az olsa da, sıcaklık artışıyla orantılı olarak yağdaki su miktarı kağıt izolasyonda mevcut olan ilk su miktarına bağlı olarak değişir. Daha önce de anlatıldığı gibi, suyun yağdaki çözünülürlüğü sıcaklığın artmasıyla artar, yağdaki suyun mutlak değeri ciddi miktarda artmasına rağmen, ayni koşullarda RS değeri fazla miktarda değişmez. Yağdaki 30 – 35 ppm’lik su miktarı transformatörün tehlikeli bir seviyede rutubetli olduğunu gösterir. (Eğer trafodaki izolasyon sistemi 25°C ‘de veya daha küçük bir sıcaklıkta dengede ise, bu denge yağdaki Rölatif Saturasyonun 50% veya daha büyük olduğunu gösterir). Yağın delinme gerilimini kabul edilebilir limitler içinde tutabilmek için, yağdaki su satürasyon değeri 50%’den küçük olmalıdır. Referanslar: Doble, F. “The Doble Water Extraction Method,” Minutes of the Thirteenth Annual conference of Doble Clients, 1946, Sec. 10-401. Griffin, P. J. “Water in Transformers – So What!,” National Grid Condition Monitoring Conference, May 1996. Lewand, L. R. and Griffin, P. J., “How to Reduce the Rate of Aging of Transformer Insulation,” NETA World, Spring 1995, pp. 6-11. Lance Lewand - Doble Engineering Understanding water in transformer system


SIEMENS TRAFO • TANITICI MAKALE

SIEMENS TÜRKİYE ENERJİ YÖNETİMİ SİSTEM, ÇÖZÜM VE SERVİS SATIŞ MÜDÜRÜ DR. TURGUT TAŞKIN:

“SIEMENS, YILLIK YAKLAŞIK 200,000 MVA ÜRETİM KAPASİTESİNE SAHİP”

OLDUKÇA GENIŞ BİR TRAFO ÜRÜN GAMINA SAHİP OLAN SIEMENS’IN HER SEKTÖR VE HER UYGULAMAYA YÖNELİK ÜRÜNÜ BULUNUYOR. SIEMENS TÜRKİYE İLETİM SİSTEMLERİ SATIŞ VE İŞ GELİŞTIRME MÜDÜRÜ DR. TURGUT TAŞKIN, ÜRÜNLERİNİN YANI SIRA SEKTÖRE SUNDUKLARI TLM HİZMETİ HAKKINDA DA “TRANSFORMATÖR YAŞAM YÖNETİMİ ŞEBEKELERDE TRANSFORMATÖRLERDEN KAYNAKLANACAK, BEKLENMEDİK YA DA PLANLANMIŞ KESİNTİLERİ EN AZA İNDİRGEMEK AMACIYLA SUNDUĞUMUZ, TRANSFORMATÖRÜN YAŞI, ÜRETİCİSİ VE GÜCÜNDEN BAĞIMSIZ VERDİĞİMİZ BİR SERVİS ÇÖZÜMÜDÜR.” AÇIKLAMASINDA BULUNUYOR.

Siemens Türkiye Enerji Yönetimi Sistem, Çözüm ve Servis Satış Müdürü Dr. Turgut TAŞKIN

İlk olarak Siemens transformatörlerinin kilometre taşlarından söz eder misiniz? Siemens transformatörlerinin serüveni, 1890 yılında Nuremberg/Almanya’da, ana aktivitesi transformatör üretimi olan bir fabrikayla başlamıştır ve üretilen ilk transformatörler Neckar hidrolik santralinde kullanılmıştır. 1903 yılında Siemens ve Schuckert, güçlerini birleştirmiş ve Siemens-Schuckert-Werke’yi kurmuşlardır. Bu yapılanma, yarım yüzyılı aşkın bir süre, bu alanda uluslararası pazara hizmet vermiş ve önemli araştırma/geliştirme çalışmalarında bulunmuşlardır. Dünyadaki artan gereksinimleri dikkate alarak, 1969 yılında Siemens ve AEG güçlerini birleştirmiş ve % 50 - % 50 ortaklı TU (Transformer Union) kurulmuştur. 1987 yılında TU, tamamen Siemens AG bünyesine dahil olmuştur. Bir sonraki kilometre taşı, 2005 yılında yaşanmış ve VA TECH ( bünyesindeki bütün markalarla – ELIN, EBG, Peebles, Ferranti-Packard ve STEM) Siemens

AG bünyesine girmiştir. Bu serüvenin içindeki bazı önemli kilometre taşlarını da vurgulamak isterim. 1912 yılında ilk 100 kV şebeke transformatörlerinin, 1923 yılında ilk 5 bacaklı 3 faz transformatörünün, 1932 yılında ilk faz kaydırıcı transformatörlerin, 1968 yılında ilk 800 kV monofaz transformatör ve reaktörlerin üretimleri yapılmıştır. 1972 yılında Yüksek Gerilim Doğru Akım transformatör ve reaktörleri pilot projeyle test edilmiştir. Akabinde 2002 yılında ilk MIDEL yağ izoleli 135 MVA, 230-kV transformatörü İsveç için üretilmiş ve 300 MVA ±500-kV HVDC transformatörleri Çin için geliştirilmiştir. 2005 yılında ise, “Fısıldayan Transformatör” diye adlandırılan ve 57 dB(A) basınç gürültü seviyesine sahip ilk 420-MVA/ 345kV ototransformatör Amerika Birleşik Devletleri için üretilmiştir. Talebe göre çeşitli kullanımlar için üretim yapıyor musunuz? Transformatörler zaten doğası gereği,


SIEMENS TRAFO • TANITICI MAKALE

talebe ve ilgili şartnamelerin kriterlerine göre üretilen özel ürünlerdir. Aynı tip uygulamalar için kullanılıyor olsalar bile; örneğin jeneratör yükseltici transformatörleri; ilgili kullanıcının şebeke ve ekipman karakteristikleri farklılıklar gösterdiği için özel olarak üretilir. Doğal olarak da elektriksel ve mekanik olarak farklı yapıdadırlar. Siemens, dağıtım trafolarından 100 MVA ve üzeri güç trafolarına kadar geniş bir ürün portföyüne sahip. Ürün gamınızı ve trafolarınızın teknik özelliklerini ana hatlarıyla anlatır mısınız? Son uygulamalarınızdan birkaç örnek verir misiniz? Evet. Oldukça geniş bir ürün gamımız var. Her sektör ve her uygulamaya yönelik ürünümüz bulunuyor. Bu anlamda, dağıtım transformatörlerinden, 1000 MVA ve üzeri güç transformatörlerine kadar üretim yapabiliyoruz. Bunlara örnek olarak; Jeneratör transformatörlerinde, dünyanın en büyük hidroelektrik santrali Three Gorges için ürettiğimiz 15 adet 1092 MVA, 550 kV jeneratör yükseltici transformatörleri’ni, Nevada için ürettiğimiz 650 MVA, 525 kV faz kaydırma (± 24°) transformatörlerini, 250 MVAr, 420 kV şönt reaktörleri, Çin için ürettiğimiz monofaz 400 MVA 800 kV UHVDC transformatörlerini, 40 MVA, 20 kV kuru tip transformatörleri ve belki

de son olarak, 100 MVA, 100 kV fırın transformatörlerini gösterebiliriz. “Transformer Lifecycle Management” hizmetiniz hakkında bilgi verir misiniz? TLM ile sağladığınız avantajlar nelerdir? TLM sistemimiz, bir başka deyişle “Transformatör Yaşam Yönetimi” (Transformer Lifecycle Management), genel olarak gerçek zamanlı bir izleme ürünü olarak algılanıyor olabilir. Ancak, TLM, bir ürün ve servis yönetimi uygulamamızdır.. Güç transformatörleri, bildiğiniz üzere, kesintisiz ve güvenilir güç iletiminde oldukça kritik ekipmanlar. Ömürlerinin uzun olduğu da düşünüldüğünde, doğal olarak yaşlanmaya maruz kalmaktadırlar. TLM, şebekelerde transformatörlerden kaynaklanacak, beklenmedik ya da planlanmış kesintileri en aza indirgemek amacıyla sunduğumuz, transformatörün yaşı, üreticisi ve gücünden bağımsız verdiğimiz bir servis çözümüdür. Bu çözümün içerisinde sunduğumuz hizmetlerden biri, transformatörün son durum değerlendirmesidir. Bu modülümüzün 3 seviyesi bulunmaktadır. Temel seviyede transformatör işletmesi kesintiye uğratılmaz, ileri seviye modülünde mümkün olabilecek en kısa kesinti söz konusudur. Daha ileri seviyede ise, yüksek gerilim testlerinin uygulandığı modül yer almaktadır. Burada

amaç, transformatörün anlık durumunun raporlanması ve kalan ömrüne yönelik değerlendirmenin yapılmasıdır. TLM gerçek zamanlı ürün izleme ve servis çözümümüzde ise, optimum kullanım, hassas komponentlerin izlenmesi ve olası arızaların erken tespiti yapılmaktadır. Bu çözümümüzde, müşterilerimizin verilerini de uzman kadromuzla analiz edip, değerlendiriyoruz. TLM, bakım ve yaşam uzatımı çözümümüzle, sürekli yağ kurutma ve hatta yağın eski durumuna döndürülmesi için sunduğumuz sistemler, yaşlanmayı en aza indirgiyor ve transformatörün ömrünü uzatıyor. TLM çözümümüz aynı zamanda tamir ve iyileştirme hizmetlerini de içermektedir. Lokomotif diyebileceğiniz ürününüz var mı? Varsa bu ürününüzün teknik özelliklerini ve avantajlarını anlatır mısınız? Siemens ürün gamı, kullanıcıların her uygulamasına hitap edecek bir şekilde yapılandırıldığından, burada belki de farklı uygulama tiplerini de dikkate alarak, bir lokomotif üründen değil ürünlerden bahsedebiliriz. Örneğin Yüksek Gerilim Doğru Akım (HVDC) uygulamalarında, Çin’de devreye aldığımız dünyanın ilk 800 kV HVDC transformatörleri, transformatör sektörünün bir lokomotifi olmuştur. Aynı şekilde, Almanya Phillipsburg nükleer santrali için üretilmiş dünyanın en büyük ilk 1020 MVA, 415 kV jeneratör yükseltici trafosu yine sektörümüzün bir lokomotifi olmuştur. Trafo bölümü olarak yıllık üretim kapasiteniz nedir? Türkiye’deki pazar payınız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Siemens, toplamda 22 üretim birimiyle, yıllık yaklaşık 200,000 MVA üretim kapasitesine sahip. Türkiye’de herhangi bir üretim tesisimiz olmamasına rağmen, pazar payımız yaklaşık % 5 seviyesine ilerlemiştir. Türkiye, bizim için anahtar bir ülke olduğundan, pazar payımızı da bununla paralel olarak önümüzdeki yıllarda artırmayı hedefliyoruz. Müşterilerimize, dünyada ilklere imzasını atan bütün ürün gamımızı

144 Nisan

2015


standartlarda tanımlanmış yüklenme koşullarına uyum ve olağandışı işletme koşullarına karşı korumaların etkin çalışması büyük önem taşımaktadır. Uluslararası standartlarda transformatörler için yaklaşık 25 yıl ömür tanımlanmaktadır. Ancak, biraz önce belirttiğim koşulların sağlanması durumunda ömürleri 50-60 seneye kadar uzayabilmektedir. Trafo sargılarında bakır yerine alüminyum kullanımının daha ekonomik ve elektrik kayıpları açısından daha güvenilir ve daha ideal olduğu konusundaki yorumlar hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

daha yakından ve aktif olarak tanıtmak istiyoruz. Transformatörlerin ömrü geniş ölçüde işletme koşullarına bağlı. Trafoların satın almasında ve kullanımında dikkat edilecek kriterler nelerdir? Trafonun ömrü için işletme koşulları nasıl olmalıdır? Oldukça kapsamlı bir konu olmakla beraber, öncelikle transformatörlerin kullanılacağı şebeke/ekipman, gereksinim ve karakteristiklerinin doğru olarak tespiti çok önemlidir. Örneğin optimum güç gereksinimi, kısa devre güçleri, gerilim seviyeleri, bağlı olduğu jeneratör karakteristikleri bunlara örnek verilebilir. Bunun yanı sıra, transformatörün çalışacağı ortam sıcaklığı, yüksekliği, kirlilik koşulları, yerleşim bölgelerine yakınlığı vb. parametreler de mutlaka dikkate alınmalıdır. Bu parametreler transformatör karakteristiklerinin temelini oluşturacaktır. Bu anlamda, işletme koşullarına göre oluşturulmuş transformatör şartnameleri anahtar rol oynamaktadır ve transformatörlerin yaşam ömürlerinin belirleyicisi olmaktadır. Alım aşamasında da, farklı üreticilerin teklif etmiş olduğu transformatör ka-

rakteristiklerinin detaylı karşılaştırılması gerekmektedir. Şartnameye uyumlulukları, kayıp seviyeleri, yüklenme eğrileri, gürültü seviyeleri, mekanik tasarım vb. karakteristiklerinin teknoekonomik karşılaştırmaları en doğru ürünün seçimi için önemlidir. Bu karakteristiklerin her biri ürünün teknik performansını ve fiyatını doğrudan etkilemektedir. Bunu yanı sıra, üreticinin benzer ürünlerdeki referansları, bu referansların işletmedeki başarılı çalışma süreleri, üretim tesislerinin yeterliliği, test koşulları vb. dikkate alınmalıdır. İşletme koşullarında ise, transformatörün işletme ve bakım talimatlarına uyulması, karakteristiklerde ya da

Dağıtım transformatörleri dikkate alındığında, bu konuda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Ancak orta güç yağlı dağıtım ve güç transformatörlerinde bakır kullanımı uzun bir süredir tek seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Bunun nedenlerinden biri transformatör boyutlarıdır. Alüminyumun iletkenliği ve sertliği/mekanik dayanımı bakıra göre çok düşüktür. İletim şebekelerinde karşılaştığımız kısa devre akım büyüklükleri dikkate alındığında, bu akımların yarattığı mekanik yükleri taşıyabilmesi için, alüminyum olarak tasarlanacak sargı boyutları oldukça büyük olmakta, transformatörün boyutları artmakta ve taşıma güçlükleriyle karşılaşılmaktadır. Bir diğer neden ise, bakırın bağlantılarda sağladığı kolaylık ve daha sıkı bir bağlantı noktası oluşturmasıdır. Transformatörün uzun ömürlü bir ekipman olduğu ve içerisindeki bağlantı noktaların çokluğu düşünüldüğünde, bakırın bu avantajı göz ardı edilemez. Bakırın bir diğer avantajı da çekirdek boyutlarının küçülmesidir. Ancak küçük dağıtım transformatörlerinde durum biraz daha farklı. Bu konudaki literatüre baktığımızda, bazı araştırmalar, 250 kVA ve altı yağlı dağıtım transformatörlerinde alüminyum kullanımını, tekno-ekonomik olarak daha iyi bir çözüm olarak göstermektedir. Ancak, alüminyum – bakır güncel fiyat dengesi bu sonucu değiştirebilmektedir.

145 Nisan

2015



Bilgisayar • Otomasyon • Elektrik • Elektronik

Fluke

1623-2 ve 1625-2 GEO TOPRAKLAMA TEST CIHAZLARI YENI FLUKE 1623-2 VE 1625-2 GEO TOPRAKLAMA TEST CIHAZLARI, USB PORTU ÜZERINDEN VERI SAKLAMA VE INDIRME ÖZELLIKLERI SUNUYOR. Ürün özellikleri: • • • • • • •

3 ve 4 kutuplu Potansiyel Düşüşü, topraklama dirençli devre testi 4 kutuplu Toprak Özgül Direnci testi 1 pens kullanılarak seçmeli topraklama çubuğu testi 2 pens kullanılarak kazıksız topraklama çubuğu testi Dış mekanda kullanım için IP56 dereceli Profesyonel taşıma çantası USB ile veri saklama ve veri aktarımı

Fluke 1625-2, bunlara ek olarak aşağıdaki gelişmiş özellikleri sunar: •

Otomatik Frekans Kontrolü (AFC): Mevcut paraziti belirler ve etkilerini minimum düzeye indirmek için bir ölçüm frekansı seçerek daha doğru bir topraklama değeri sağlıyor R* ölçümü: 55 Hz’de topraklama empedansını hesaplayarak arızalı bir topraklamanın neden olacağı topraklama direncini daha doğru bir şekilde yansıtıyor. Daha hızlı testler için ayarlanabilir limitler

Kazıksız test Fluke 1623-2 ve 1625-2 topraklama test cihazları, yalnızca penslerden yararlanarak topraklama devresi dirençlerini ölçebilir. Bu test yönteminde, topraklama çubuğunun etrafına iki pens yerleştirilir ve her bir pens test cihazına bağlanır. Hiçbir topraklama kazığı kullanılmaz. Penslerden

biri bilinen, sabit düzeyde bir gerilimi tetiklerken diğer pens de akımı ölçer. Ardından test cihazı otomatik olarak topraklama çubuğunun direncini belirler. Bu test yöntemi, yalnızca test edilen bina veya yapı için bağlı bir topraklama sistemi varsa sonuç verir; ancak çoğu bina veya yapı bu özelliğe zaten sahiptir. Toprağa giden tek bir yol varsa birçok konut uygulamasında olduğu gibi Kazıksız yöntem kabul edilebilir bir değer sağlamaz. Bu durumda Potansiyel Düşüşü test yönteminin kullanılması gerekir. Kazıksız testte, topraklama çubuğunun bağlantısının kesilmesine gerek yoktur. Bağlı topraklama sistemi test boyunca bozulmadan bırakılabilir. Sisteminizdeki her bir topraklama çubuğu için kazık yerleştirerek ve bağlantı yaparak zaman harcanan günler geride kaldı; bu ürün sayesinde zamandan büyük ölçüde tasarruf edeceksiniz. Ayrıca binaların içinde, elektrik direklerinin üzerinde veya toprağa ulaşamadığınız her yerde olmak üzere daha önce tahmin bile edemediğiniz yerlerde topraklama testleri gerçekleştirebilirsiniz.

Eksiksiz test cihazları Fluke 1623-2 ve 1625-2, dört topraklama ölçümü tipini de gerçekleştirebiliyor. • 3 ve 4 Kutuplu Potansiyel Düşüşü (kazıklar kullanılarak) • 4 Kutuplu Toprak Özgül Direnci testi (kazıklar kullanılarak) • Seçmeli test (1 pens ve kazıklar kullanılarak) • Kazıksız test (sadece 2 pens) Test cihazları, ayrıca kullanım kolaylığı da sunuyor. Test cihazları, her testte bağlanması gereken kazıklar veya pensler konusunda bilgi verir. Ayrıca büyük döner anahtarı elinizde eldiven olduğunda bile kullanabilirsiniz. Eksiksiz model seti, hepsi profesyonel bir Fluke taşıma çantası içinde sunulan 1623-2 veya 1625-2 test cihazı, test uçları, 4 topraklama kazığı, 3 adet telli kablo makarası, 2 pens, piller ve kılavuzu içerir.

147 Nisan

2015


SENTRON 3VA Kompakt Tip Güç Şalterleri SIZIN IHTIYAÇLARINIZ DIKKATE ALINARAK TASARLANMIŞ, EKSIKSIZ BIR SISTEM. Dünyada, tahminen her yıl 30 milyondan fazla kompakt tip güç şalteri devreye alınıyor. Güç Şalterleri, alçak gerilim enerji dağıtımının en önemli koruma bileşenidir ve bir çok farklı ortam ve şarta uyum sağlaması gerekmektedir. Kompakt tip güç şalterlerinin endüstri, binalar ve altyapılar gibi uygulamalarda üstlendiği operasyonel görevler (örneğin enerji tüketim değerlerinin toplanması gibi) arttıkça, projelerin planlama ve kurulum süreçlerinin karmaşıklığı da artmaktadır. Planlama ve tasarım mühendisleri, pano imalatçıları, montaj ekipleri ve işletmeciler bir yandan bu karmaşık sistemlerle başa çıkmak, bir yandan da aynı anda yüklenici, rakipler ve maliyet-den gelen baskılara göğüs germek zorundadırlar. SENTRON 3VA kompakt tip güç şalterleri, iyi tasarlanmış, modüler ve esnekliği yüksek bir sistemdir. Elektrik dağıtım sistemlerinin, mühendislikten günlük işletmeye kadar her sürecinde size en iyi desteği sunmak için dikkatlice tasarlanmıştır Güvenli, esnek ve verimli 3VA kompakt tip güç şalterlerini farklı görevlerde ve sisteminizin her aşamasında rahatça kullanabilirsiniz; sisteminize mükemmel uyum sağlar. Standart ve zorlu koşullar için size uyum sağlaması için SENTRON 3VA Kompakt Güç Şalterleri, iki farklı seri ile size hizmet vermektedir.

SENTRON 3VA Kompakt Tip Güç Şalterlerinin ilk serisi olan 3VA1 kompakt tip güç şalterleri, altyapı ve endüstriyel tesislerinizdeki standart uygulamalarınıza en iyi şekilde uyum sağlar. Geniş ayar aralığında (0,7-1,0xIn) Termik-manyetik trip üniteleri (TMTU) sayesinde sistemleriniz ve jeneratörleriniz için güvenli koruma sağlar. Kompakt tasarımı ile maksimum esneklik sağlar. 16A’den 250A’e kadar olan nominal akım ve 70kA’lik kısa devre kesme kapasitesine sahip olan bu seri kablolar, hatlar ve motorsuz tüketiciler için aşırı akım ve kısa devre koruma sağlar. Daha basit endüstriyel uygulamalarda kullanmak isterseniz 3VA1 serisinin yük kesici seçenekleri de mevcuttur. Bu opsiyonla birlikte kompakt şalter kasasını muhafaza ederek, hem IEC 60947-3’ye uygunluk sağlar, hem de tüm SENTRON 3VA aksesuar yelpazesinden yararlanmaya devam edebilirsiniz. 3VA1 Serisi için mevcut ürün yelpazesini aşağıdaki resimde daha rahat inceleyebilirsiniz. (Sağ sayfada)

3VA kompakt şalterleri dört önemli konuya odaklanarak geliştirilmiştir.

İkinci seri olan 3VA2 kompakt tip güç şalterleri süreçlerde, otomasyon sistemlerinde, endüstriyel binalarda ve altyapılarda, güvenilir hat koruma ve optimal sistem devamlılığı sağlar. Aynı zamanda yüksek açma kapasitesi, farklı elektronik trip üniteleri (ETU), mükemmel selektivite nitelikleri ve birçok diğer özellik barındırır. 25A’den 630A’e kadar anma akımına sahip 3VA2 kompakt tip güç şalterleri, özel ihtiyaçları olan uygulamalar için tasarlanmıştır. Haberleşme özelliği sayesinde, 3VA2 kompakt tip güç şalterleri, sistem kurulumunuzu optimize eder ve potansiyel enerji

148 Nisan

2015

tasarruflarından sizi haberdar eder. Sistem durum ve ölçüm değerlerini, üst düzey enerji izleme/kontrol ve otomasyon sistemine raporlar. Böylelikle, tüm sistemlerde, özellikle endüstriyel tesislerde, yüksek verimler elde edilmesini sağlar. SENTRON 3VA kompakt tip güç şalterlerini benzersiz kılan bir diğer özelliği ise çeşitli bağlantı teknolojileri, tahrik sistemleri ve dahili aksesuarları içeren kapsamlı aksesuar seçenekleri ile esnek kullanım imkanı sağlamasıdır. Tüm aksesuarlar sonradan ilave edilebilir veya çıkartılabilir modüler özelliktedir.


149 Nisan

2015


qSENTRON WL

AÇIK TIP GÜÇ ŞALTERLERI Çok yönlü kullanılabilir ve haberleşmeye uygun SENTRON WL açık tip güç şalterleri çok yönlü kullanım ve baştan sona haberleşme imkanına sahiptir. SENTRON WL açık tip güç şalterleri özellikle elektronik kumanda sistemleriyle ilişkili şebeke süreçlerinin işletilmesi ve izlenmesi bakımından, güç şalterlerinden beklenen yüksek seviyede gereksinimleri mükemmel bir şekilde karşılamaktadır. Bu seri güç şalterlerinin kalitesi dünya çapında yeni standartları belirlemektedir. Sadece üç boy ile SENTRON WL güç şalterleri 630A’den 6300A’e kadar bir güç yelpazesini karşılamaktadır. 3 veya 4 kutuplu tipleri 1150V uygulamalara kadar kullanılabilmektedir. İster sabit tip isterse çekmeceli tip olsun, tüm modeller aynı yapıya, aynı kumandaya ve aynı geniş kapsamlı aksesuar yelpazesine sahiptir. Ayrıca, Sağladığı avantajlar Çok yönlü ve dünya çapıdan uygulama imkanı Ortam sıcaklığı 70°C kadar ; 55°C’e kadar nominal akım taşıma kapasitesinde düşüş yoktur Kolay planlama, montaj ve aksesuar ilave edilme imkanı Modüler yapı ve 3 boy ile, az sayıda yapı parçası ve tekdüze

150 Nisan

2015

aksesuar yelpazesi Eksiksiz haberleşme imkanı Profibus DP veya Modbus üzerinden SENTRON VL ile geniş kapsamlı haberleşme tasarımı Piyasanın en küçük güç şalteri 5000 – 6300A akım aralığında RoHS- uygun Uygulama alanları Elektrik tesislerinde besleme , dağıtım , kuplaj veya çıkış şalteri olarak Motor, kondensatör, jeneratör, transformatör, busbar sistemleri ve kabloların korunması ve anahtarlanması için AC-uygulamalar için cihazlar hem güç şalterleri ve hemde yük ayırıcı güç şalteri olarak temin edilebilmektedir. DC-uygulamalar için sadece yük ayırıcı tipleri mevcuttur. Uluslar arası standartlar ve normlar IEC 60947-2 DIN VDE 0690 Kısım 1 DIN IEC 68 Kısım 30-2’e göre iklim dayanımı CCC, Gost Gemi yapımı, örn.: GL, ABS, LRS, PRS. Uluslar arası uygulamalar için UL 489’e uygun tipler mevcuttur. UL 489’e göre approbitasyonlu 3WL açık tip güç şalterleri için bknz. LV16 kataloğu. (Sipariş kodu .: E86060-K1816-A101-A1)

qSiemens

Emniyet Röleleri Siemens’in parametrelendirilebilir emniyet rölesi Sirius 3SK2 ile 6’ya kadar emniyet fonksiyonu değerlendirilebilirken, kullanıcı dostu yazılımı ve sürükle-bırak özelliği sayesinde karmaşık emniyet uygulamalar kolayca gerçekleştirilebiliyor. Sirius 3SK2, yazılım üzerinden parametrelendirilebilir emniyet rölelerinin en kompakt örneği olarak dikkat çekiyor. Siemens Sirius 3SK2 emniyet rölesi, sadece 22,5 mm veya 45 mm’lik alanda çok sayıda emniyet fonksiyonunun kontrolünü sağlayabiliyor. Kullanıcı dostu sürükle-bırak parametrelendirme arayüzü sayesinde, istenirse test ve diagnostik özelliklerini de içerecek şekilde emniyet fonksiyonları denetlenebiliyor. Sirius 3SK2 emniyet rölesi iki farklı modelle piyasaya sürülecek. Dört adete kadar emniyet fonksiyonunu denetleme özelliğine sahip 22,5 mm genişliğindeki cihaz, yazılım üzerinden parametrelendirilebilir diğer emniyet rölelerinden daha kompakt ve ince bir tasarıma sahip. Altı adete kadar emniyet fonksiyonuyla sunulan 45 mm genişliğindeki model ise diagnostik ekranıyla birlikte sunuluyor. 3SK2’nin denetlediği fonksiyonlar, fail-safe çıkışlara birbirinden bağımsız olarak atanabiliyor. Sirius 3SK2; acil durdurma, çift el kontrol, kapı emniyeti ve ışık perdesi gibi emniyet uygulamalarını kontrol edebiliyor. Özel ihtiyaçlara yönelik ek emniyet uygulamalarını da universal emniyet blokları üzerinden kontrol etmek mümkün. Ayrıca, ilave failsafe çıkışlar veya Sirius 3RM1 motor yolvericiler ek kablolamaya ihtiyaç olmadan, gerektiği zaman ana modüle ilave edilebiliyor.


KONTROL

qSchneIder Electric’ten

kablosuz uzaktan q Schneider U.Motion kontrol cihazı Harmony eXLhoist

Schneider Electric’in, evde giderek artan dijital yaşam kontrol altna alabilmek amacyla geliştirdiği U.Motion, bir Schneider Electric, Harmony eXLhoist kablosuz anlamda yaşam alanlar yönetimi sunuyor. uzaktan kontrol cihazını tanıttı. Ergonomik tasarım, U.Motion, kaynaktan enerji verimliliği ve uzunkullanclara pil ömrü ve tek SIL3bir kablosuz acil durdurma mobil özelliklerini bina kontrolü frsatHarmony yaratrken, ayn zamanda bir çözümü araya getiren eXLhoist, kullanclarn karşlayabiliyor. vinçlerinbirtakm uzaktanisteklerini kontrolünedekolaylık sağlarken Mobil operatör cihaza yavedamakinenin tablete tek bir dokunuşla; bütün korunmasına da yardımcı aydnlatmalarn ve stand-by cihazlarnn kapal olduğunu, oluyor. stmann enerjiden tasarrufergonomik eden bir seviyede Harmony eXLhoist’in tasarımı olduğunu kullanım ve izlemekonforunu fonksiyonlarnn aktif olduğunu görme imkan sağlyor. en üst düzeye çıkarmayı amaçlıyor. U.Motion’la bütün cihazlar tek bir tuşla kapal konuma Butonların akıllıca konumlandırılmış olması getirilebiliyor. U.Motion uygulamalar, internet erişimi olan vincin tek elle kontrol edilmesini kolaylaştırırken, herhangi bir akll karmaşık telefon veya tabletteserisini de kullanlabiliyor. operatörün bir manevra kolaylıkla kontrol etmesine ve bütün dikkatini kaldırılan yüke

Standartlaştrlmş kullanc ara yüzü; 7, 10 ve 15 inç vermesine olanak tanıyor. dokunmatik panellerle ve akll tabletlerde Kablosuz SIL3 sertifikalı aciltelefonlar durdurma,veuzaktan kullanlabilen U.Motion, sahip olduğu uygulamalaryla kumandanın tabanına, operatörün kolaylıkla binadaki bütün cihazlar kontrolyerleştirilmiştir. etme imkannBuna sağlyor. erişebileceği bir konuma ek U.Motion sayesinde bina kap girişyanlışlıkla sistemleriçalıştırmaya ekipmanlar olarak Harmony eXLhoist’te birleştirilerek, ev bulunur. arasndaki iletişimeXLhoist, ve video yeni karşı SIL1kapyla koruması Harmony interkomu gibi özellikler de gerçekleştirilebiliyor. kablosuz uzaktan kontrol standartları ile uyumlu olarak tasarlanmıştır.

U.MOTİON AKLINIZ EVDE KALMASIN! HarmonyİLE eXLhoist için pil şarj olma süresi sadece 15 Evinizden ne kadar uzakta olursanz olun,kullanım U.Motionimkanı kontrol dakika.. 15 dakikalık şarj ile 30 saatlik uygulamas işlerin yolunda sayesinde olduğunu kontrol etmek için sağlayan bu teknoloji pil yedeklemeye size gerekli desteği sunuyor. Güvenlik yade da gerek duyulmuyor. ExLHoist’in pilkameralarna kullanım ömrü diğer fonksiyonlara göz gezdirebilir, dilediğiniz zaman 5 yıl, bu süre benzer cihazların evinizi kullanım ömrünün kontrol edebilirsiniz. neredeyse iki katı. Eğer biri kapnz çalarsa, U.Motion iletişim uygulamas sayesinde interkom, mobilbulunabilirlik cihaznza yönlendirilebilir. Dünya çapında Evinizden kilometrelerce uzaktan bile Harmony eXLhoist, dünyanın herziyaretçilerinizle yerinde genel bir konuşma imkannatedarikçisinden sahip olursunuz. otomasyon elde edilebilecek ilk vinç U.Motion sistemi; bütün odalarn, cihazlarn senaryolarn uygulamaları kablosuz uzaktan kontrol ve cihazı. genel Global görünümünü net bir şekilde özelliğiyle çapta uyumlu 2.4GHzgösterme frekans kullanır ve bu interaktif odabandı planlar, kullanşl bir kontrol imkan sunuyor. frekans tahsis gerektirmez. Yani dünyanın Yeşil ve noktalar, hangi yüklerin çalşr veya kapal herkrmz yerinde aynı çözümü uygulayabilirsiniz. durumda olduğunu ve böylece gereksiz yere enerji Ayrıca pek çokgösteriyor uzaktan kontrol istasyonu arasında harcayan tüm uygulamalar kontrol edilebiliyor. karışmayı önleyerek, 50’ye kadar sistemin aynı anda çalışmasına olanak tanır.

SCHNEIDER ELECTRIC



KAYNAK ELEKTRİK DERGİSİ NİSAN 2015 ARKA KAPAK

EMTEL

IGE + XAO

ARKA KAPAK İÇİ İNFORM

İSTANBUL LIGHT

ÖN KAPAK İÇİ

KOZTEK ELEKTRİK

ABB AKTİF MÜHENDİSLİK

REÇBER KABLO 11-19-27 29-31

ARDIÇ

14

BEST

117

BRIGHTLINK

125

ÇAĞDAŞ (SEVAL) KABLO

15

DELTEC

77

DKE ELEKTRİK

1

EAE ELEKTRİK

40-41

EKO SİNERJİ

137

EL-KO

9

ELPEK

107

EMEK ELEKTRİK ENDOKS

16 101

ENPAY

120-121

ENTES

17

LİVA GRUP LÖSEV LPS MAKEL MONDİAL ELEKTRİK MST ELEKTROTEKNİK NR ELECTRIC

99-149 144 37 4 92 111 7 127 35 8

OBO BETTERMAN

105

ÖZDİRENÇ

152

ÖZGEN ELEKTRİK

33-45

RST REGÜLATÖR

10

SAYISAL GRAFİK

43

SEDASAN

131

SERGİ

133

SGE MÜHENDİSLİK

39

129

SIEMENS

23

GEMTA

49

STAUBLI

47

GERSAN

3

TEKON ENERJİ

78

FAM ENERJİ

GÜRAL ELEKTRİK HASÇELİK HES KABLO

123 5 25

ULUSOY ELEKTRİK VAEST VERA ELEKTROMEKANİK

2 18 6

OKUYUCU İLGİ FORMU Bu sayımızda, reklam ve yeni ürün sayfalarında tanıtımı yapılan ürün ve hizmetler ve ilgili firmalara ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek istiyor iseniz lütfen 0(212) 272 33 90 no’lu faksımıza ya da; Eski Osmanl› Sokak Ar›kan ‹ş Merkezi No:30 Kat: 2 Daire: 10 Mecidiyeköy/‹STANBUL adresine gönderebilirsiniz. İsteğiniz ilgili firmaya bildirilecektir.





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.