Felsefeye Giriş ◆ Ahmet Arslan

Page 28

40

2. Bölüm

çıkmışsa da bilgi konusunun bir daha ayrılmamak üzere felsefî düşüncenin gündemine gelmesi Sofistler, Sokrates ve onu takip eden Platon ve Aristoteles gibi büyük filozoflar döneminde olmuştur ve o günden bu yana bilgi sorunu üzerindeki tartışmalar, zaman zaman, örneğin Kant’ta olduğu gibi, felsefî düşüncenin tam merkezinde yer alarak varlığını sürdürmektedir. Bilgi Teorisi veya Epistemoloji Nedir?

Bilgi teorisi veya bilgi felsefesi veya bilgi kuramı hangi konuları veya problemleri içine alır? Yukarıda da kısmen işaret ettiğimiz gibi o, önce bilginin imkanı ve imkansızlığına ilişkin soruşturmaları içine alır. Çünkü nasıl ki varlık felsefesi ile ilgili olarak, kendisinden herhangi bir şüphe duymaksızın bizim dışımızda ve bizden bağımsız gerçek bir dünya bulunduğunu düşünen ve felsefede kendilerine safdil gerçekçiler (naif realistler) denilen filozoflar varsa, aynı şekilde bilgi teorisi ile ilgili olarak da sahip olduğumuz bilgi yetilerimizin, özellikle duyularımızın bize dış dünyayı kendinde olduğu gibi, doğru olarak yansıttığını düşünen, deyim yerindeyse, yine safdil “dogmatikler” de vardır. İnsanın kendi bilgi yetilerinden veya araçlarından, duyularından, algılarından, gözlem ve deney yapma kabiliyetinden şüphe etmeye başlaması, oldukça ileri bir bilinç ve birikim seviyesi gerektirir ve nitekim tarihsel olarak da öyle olmuştur: Yunan düşüncesi, bilgi yetilerini aşağı yukarı 200 yıl ciddî biçimde kullanıp sınadıktan sonradır ki, yukarıda belirttiğimiz gibi Sofistlerle birlikte (M.Ö. 5. Yüzyıl), ilk kez yine ciddî ve sistemli bir şekilde onları şüphe ve eleştiri konusu yapmış ve yine ilk kez ciddî bir biçimde insanın, eşyayı, kendisinde olduğu gibi bilip bilemeyeceğini kendine sormuştur. Bilginin İmkanı

O halde, bilgi teorisinin ilk sorusu bilginin mümkün olup olmadığı sorusudur. Bu soruya verilen cevapları ayrıntılı olarak aşağıda ele alacağız. Ancak burada bir giriş olarak bir noktaya işaret edelim: Bu soruya olumlu cevap verenler genellikle felsefe tarihinde “dogmatik filozoflar” olarak adlandırılırlar. Buradaki “dogmatik” kelimesinin, gündelik dilde ondan anlaşılan “bir inancı körü körüne savunan, önyargılı” bir insanın zihin tavrını ifade eden geniş anlamından farklı, özel ve dar bir anlamda kullanıldığına dikkat etmemiz gerekir. Bilginin mümkün olmadığını düşünenlere ise genel olarak felsefe tarihinde “şüpheciler” veya “septikler” denir. Bu tür bir görüşü savunmanın felsefî adı ise “şüphecilik” veya “septisizm”dir. Burada yine Kant’ın haklı olarak işaret ettiği şu noktaya dikkat etmek gerekir: Felsefî anlamda şüphecilik, bu kelimenin gündelik, teknik-olma-


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.