insan-i_kamil

Page 162

Çâr-ı Yâr: Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali (R.A.)’ların namları. Dört halife, “cihar-ı yâr-i Güzin” veya “Hülefa-i Erbaa” veya “Ashab-ı Güzin” diye de anılırlar.  Çeşm: Göz, dide.

D 

Dabbet-ül-arz: Hadis-i şerifle ahir zamanda geleceği haber verilen ve ahir zaman alametlerinden olan bir nev’i yürüyen mahlûk.  Dacir: Gamlanmak, kederlenmek, muzdarip olmak.  Dâd: Başkasının zulmünü def ve izale eylemek. Hak, doğruluk.      

Dâi: Dua eden, davet eden. Dânâ: Bilgili, bilen, alim. Darü’l fenâ: Sonlu ve geçici yurt. Bu dünya. Darü’l-aman: Sığınılacak yer. Darü’l–beka: Ebediyet yurdu, bekâbillâh makamı, bekâ mülkü. Davud Peygamber: Kuran’da ismi geçen ve Benisrail Peygamberlerindendir. Süleyman (A.S)’ın babasıdır. Hem peygamber, hem sultandı. İbranîce Zebur kitabı kendisine nazil olmuştur. Sesi çok güzeldi. Kurtlar ve kuşlarla Allah’ı zikrettiği rivayet edilir. M.Ö. 1010’da vefat ettiği nakledilir.

     

Dehr (Dehre): Zamana dair ve müteallik. Dembedem: Vakit, vakit. Ara sıra. Derakab: Hemen, derhâl, akabinde. Derç: Kitaba koymak. Derd-mend: Tasalı, kaygılı, dertli. Derun: Batın, iç. Gönül âlemi.

    

Desise: Gizli, hile, oyun. Devvâr: Daim dönen. Kısır döngü. Didâr: Yüz, çehre. Allah gören, gözetleyen Dil: Gönül. Dilâra: Gönül süsleyen, güzel.

  

Duhûl: Girme. Dûr: Uzak. Düçar: Yakalanmış, çatmış, müptelâ olmuş, tutulmuş.

E     

Ebeda: İlelebet. Ebleh: Ahmak, bön, budala. Ebrar: Özü sözü doğru, hamiyetliler. Sadıklar, iyiler. Ebter: Soyu kesik. Eksik, noksan. Ebû Cehil: Asıl adı Ebülhakem Amr bin Hişam bin el Mugire’dir. Müslümanlığın ve Hz. Muhammed’in en büyük düşmanlarından biri olarak kabul

162


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.