eCampus'Mag / Sayı 2

Page 1






Barış AYDOĞDU

Genel Yayın Yönetmeni w w w.e c a m p u s m a g .c o m PROJE YÜRÜTÜCÜSÜ

ZOİ Fotoğraf Tanıtım Tasarım

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Barış AYDOĞDU

EDİTÖR

Cansu BALCI

Tecrübe kazanırken kaybedilenler…

TASARIM

Mustafa Kadir GÜNER

GÖRSEL YÖNETMEN

İsmail YENER

REKLAM BİRİMİ KOORDİNATORÜ

Barış AYDOĞDU

SORUMLU YAZI İŞLERİ YÖNETMENİ

Zeynep ÖZYÜREK FOTOĞRAFLAR

HABER KOORDİNATORU

Gökhan ERSOY Hüseyin SARIOĞLU Cihan ARSLANOĞLU

Zafer Burak AYDOĞDU REDAKSİYON

Yasin Emre KARÇA Alperen Göktuğ ATAK

MODA FOĞRAFLARI

Mustafa ÖKSÜZ

YAZI İŞLERİ

MODA EDİTÖRÜ

Simge AŞKAN

Sadece bir adım attık… Tutunabilmek, devamını getirebilmek ve sürekliliği sağlamak daha da zor geldi o ilk adımdan. Üstelik başlardaki gibi bir hayali anlatmaktan öteye, bu kez somut gerçeklerden bahsederken…

Sezen ÖZ

KATKIDA BULUNANLAR

Nazmi HAYAT, Deniz DEMİR, Kaan GÜNER Gizem YÜCEL, Ongun Batuhan ALTAN REKLAM & REZERVASYON

Barış AYDOĞDU 0507 715 64 92 • aydogdubariss@gmail.com İLETİŞİM

Cansu BALCI 0 553 263 92 64 blcansu@gmail.com YÖNETİM YERİ

Vişnelik Mh. Öğretmenler Cd. Ekin Apartmanı, 2/14 Eskişehir / TÜRKİYE BASKI

ETAM A.Ş. Matbaa Tesisleri Organize Sanayi Bölgesi, Mümtaz Zeytinoğlu Bulvarı 26110, Eskişehir /TÜRKİYE T: 0222 236 00 51 ECAMPUS’ Dergi Basım – Yayın yasalarına uygun olarak hazırlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, röportaj, haber ve konuların her hakkı saklıdır. Dergide yer alan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine, basılan fotoğrafların sorumluluğu fotoğrafçılara aittir. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

Hayatın içinde bizlere belki de aldığımız teorik bilgilerden daha çok şeyler katan tecrübelerin faydaları yadsınamazken, gençliğin vermiş olduğu dinamizm ve heyecan da göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek. Sizlerden yaşça büyük birilerinin yanına gittiğinizde, sizi ne amaçla olursa olsun, ileri sürdüğünüz fikirleri görmezden gelip “çocuk” olarak nitelendirenler çıkar bazen karşınıza. Zihinlerinde yarattıkları çocuk profilini hala güncelleyemeyen, bugün her şey değişirken bir yerlere kendilerini sabitleyen, giderek daralan bir vizyon ile kendi köşelerinde bekleyen birileri… Peki ya o kabuklarına çekilip bekleyenler, deneyimlerini kazanırken kaybettiklerinin farkındalar mı? Her zaman birileri yol gösterir… Neyse ki, azda olsa, bazıları öyle değil. Zaten bugün bu satırları okuyorsanız, bu durumun en güzel örneği de budur. Tecrübelerini, enerji ve yenilikçi fikirler ile birleştirenler, maddi ya da manevi boyutu fark etmeksizin, yıkıcı olmadan yaptıkları en ufak bir eleştiri ile bile zaten bizlere çok büyük destek vermiş oluyorlar. Buna karşılık olarak ise yapılan girişimlere, köşelerinden “o iş öyle olmaz”, “bırakın bu işleri” nağraları ile taş koyanlar, zaten bu zamana kadar kaybettiklerinin yanında hala bir şeyler daha kaybetmeye mahkûmdurlar. Amatör ruhumuz ile yaşanmışlıkların izlerini bizlere aktaran ve destekleri ile bizlerle sizleri buluşturma noktasında yardımlarını bizlerden esirgemeyen herkese teşekkürlerimizi borç biliriz. Kısa bir aradan sonra tekrar “Merhaba Eskişehir!”



iÇiNDEKiLER 72 CAMPUS FASHION

52

66

FASHION SHOOTING

12

HAYRETTİN

PROF. DR. YILMAZ BÜYÜKERŞEN

48 SİMGE SAĞIN

36

STOCKHOLM

26

QUENTIN TARANTINO





“ESKİŞEHİR SİZİNLE GÜZEL. DAHA NE DİYEYİM?”

Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN

Yoğun iş temposuna rağmen güler yüzü ve misafirperverliği ile bizlere zaman ayırmayı kabul eden, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN’e, nam-ı diğer hocaların hocası, Yılmaz Hocamıza Eskişehir’i ve öğrencileri sorduk. Hocamızda bizi kırmadı ve merak edilen konuları biz öğrenciler için açıkladı...

Herkesin duyduğu ancak birçok kişinin ne olduğu hakkında genel olarak bir fikre sahip olmadığı Türk Dünyası Kültür Başkenti Organizasyonu nedir? Bilmeyenler ve daha detaylı bilgi almak isteyenler için kısaca anlatabilir misiniz? Türk Dünyası Kültür Başkenti Organizasyonu’nu herkesin duyduğundan emin değilim. 2013 yılının neredeyse dörtte birini tamamladık, hâlâ Türk Dünyası Kültür Başkenti olduğumuzu yeterince duyuramadığımızı düşünüyorum. Türk Dünyası Kültür Başkenti uygulaması, Avrupa Kültür Başkenti uygulamasından ilham alarak geliştirilmiş bir fikir. Her yıl bir şehir başkent seçilecek. Orada çeşitli kültür ve sanat faaliyetleri gerçekleştirilecek. Böylelikle Türk dünyası arasındaki kültürel ve sanatsal bağlar güçlendirileceği gibi, ilgili toplumların kültürel ve sanatsal seviyeleri de bütün dünyaya sergilenmiş olacak. Benim Türk Dünyası Kültür Başkenti organizasyonundan anladığım bu.

RÖPORTAJ 12

Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir’e neler kazandıracak? Bu organizasyon çerçevesinde ne tür etkinlikler bizleri bekliyor? İlk Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Astana’dan farklı olarak Eskişehir’de neler olacak? Bu tür organizasyonlar, organizasyonun tarafı olan bütün toplulukların kültür ve sanat zenginliklerini birbirilerine ve bütün dünyaya sergilemelerine vesile oldukları gibi, düzenlendikleri şehirlerin eksikliklerinin giderilmesine, şehre çekidüzen verilmesine, şehrin dünyaya tanıtımına vesile olurlar. Eskişehir de bu organizasyondan çok şey kazanabilir. Ama kazanabilecek mi, kazanacaksa ne kazanacak, bilemiyorum. Çünkü bu yıl boyunca neler yapılacağını bilemiyorum. Galiba sadece ben değil, henüz kimse bilemiyor. Türk Dünyası Kültür Başkenti uygulamasını, Sayın Başbakan, Eskişehir’de seçim vaadi olarak sundu. İlk uygulama Eskişehir’de gerçekleştirilecekti. Astana önceliği kapmak için araya girdi. Pek hazırlıklı değillerdi ve pek de başarılı olamadılar. Hepimiz öyle düşünüyorduk. Ama Eskişehir, inşallah, Astana’yı aratmaz. Mecliste oylamaya katılan 230 milletvekilinin tamamının kabulü ile yasallaşan 2013 Türk Dünyası Başkenti, sizce neden Eskişehir seçildi? Eskişehir, nüfus kompozisyonu itibariyle, Türk dünyasının yaygın bir biçimde temsil edildiği bir şehir. Ama asıl önemlisi, Türkiye’de kültür ve sanat denince akla ilk gelen şehirlerden biri. O dönemin Kültür Bakanı olan Ertuğrul Günay bana, Astana’da başkentliği devralmaktan dönerken, Eskişehir’in kültürel ve sanatsal zenginliği sebebiyle, Türk Dünyası Kültür Başkenti olmayı en çok hak eden şehirlerimizin başında geldiğini söylemişti.


RÖPORTAJ 13


Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti organizasyonları içerisinde Eskişehir Büyükşehir Belediyesi hangi çalışmaları yürütecek? Daha ilk günden itibaren arkadaşlarımız ciddiyetle çalıştılar. Birçok fikrimiz vardı. Ancak ne yazık ki bu fikirleri paylaşacak bir merci bulamadık. Neticede, biz Büyükşehir Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi olarak olağan programlarımızı yürüteceğiz. Ama mesela geleneksel Opera ve Bale Günlerimizi Türksoy Operası ile açtık. Bundan sonra da benzer bir hassasiyeti sergileyeceğiz. Eskişehir’e kimliğini kazandıran üniversite öğrencileri bu etkinlikler sırasında neler yapmalı? Ne tür projeler içerisinde yer almalı? Bizim geliştirdiğimiz fikirler arasında, şehrin bütün kurumlarıyla olduğu gibi, üniversitelerle de işbirliği dikkate alınmıştı. Öğrencileri bu organizasyona katamazsak, zaten başarılı olmuş sayılmayız. Ama ne yazık ki şehrin halkının organizasyona katılmasına yönelik bir şey göremiyoruz. Öğrencilerin hem kültür ve sanat üreticisi olmalarını sağlamak, bir yandan da faaliyetlere izleyici olarak katılmaları yoluyla zenginleşmelerine imkan vermek gerekiyor.

RÖPORTAJ 14

Kültür Başkenti organizasyonları dışında sizce Eskişehir’i öğrenci kenti yapan olgular nelerdir? Öğrenciler üniversite yaşamlarına neden Eskişehir’de başlamalılar? Eskişehir’i öğrenci şehri yapan, bence Eskişehirlilerdir. Eskişehirliler, şehir dışından gelen üniversite öğrencilerine, sanki onların annesi ve babasıymış gibi baktı. Hoşgörüyle ve sevecenlikle… Dolayısıyla öğrenciler, diğer birçok şehirdeki öğrencilerin aksine, şehrin içinde rahatsız edilmeden hayatlarını sürdürebiliyorlar. Gençliklerini yaşayabiliyor, kendi hayat tarzlarını baskı hissetmeden inşa edebiliyorlar. Bu yaşlarda böyle bir ortam bulmak, gelişmek için çok büyük önem taşır. Yapmış olduğunuz büyük reformlarla birlikte her gün biraz daha gelişen, büyüyen ve sanayileşen Eskişehir’de öğrenciyi sektör ile buluşturan noktalar nelerdir? “Öğrenciyi sektör ile buluşturmak” gibi önceliklerimiz yok. Bence sizin de böyle gösterişli laflara ihtiyacınız yok. Doğru dürüst yetişmenizi amaçlıyoruz. İnsanı okul yetiştirir. Ama okuldan önce şehir yetiştirir. Aile yetiştirir. Burada size, sizin çağdaş dünyada kendinize yer bulabileceğiniz şekilde yetişmenizi sağlamaya çalışıyoruz. Dünyanın her yerindeki akranlarınızla eşit şartlarda rekabet edebilecek donanıma sahip olmanızı sağlayacak bir şehir yapmak ve ailenizin yerini tutmak bizim amacımız. Sonrası sizin işiniz. Hangi sektörle buluşursunuz, nerede buluşursunuz, nasıl buluşursunuz, onlar sizin işiniz.


Uzaktan eğitim fikrini ilk olarak gündeme getiren birisi olarak, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nin 30. yılında bir buçuk milyon öğrenciye ulaşmış olması hakkında neler düşünüyorsunuz? Birçok insana büyük fırsatlar sunan bu çalışmanın bugün geldiği durum ve geleceği hakkında neler söylemek istersiniz? Açıköğretim benim, en çok gurur duyduğum eserlerimden biri. Cumhuriyetin idealini en veciz biçimde, “muasır medeniyetler seviyesini yakalamak” şeklide dile getirebiliriz. Muasır medeniyetleri yakalamak için önce eğitimli ve şehirli bir nüfusunuz olacak. Yaptığım her şeyi bu bilinçle yaptım. Açıköğretim, bence, otuz yılda büyük hizmetler yaptı. Daha da yapacak.

Eskişehir’de 3. bir üniversitenin gerekliliği hakkındaki fikirleriniz neler? Rektörlüğünüz sırasında Anadolu Üniversitesi İki Eylül Kampüsü’nün teknik üniversite olması için girişimler yapan birisi olarak bu konunun gerekliliği hakkında neler söylemek istersiniz? Bu çok konuşulan proje hayata geçirilecek mi? Üçüncü üniversitenin fizibilitesinin doğru dürüst yapılması gerekiyor. Biz şehrin imar planında bir değil, birkaç üniversite için mekan ayırdık. Ancak etraflıca çalışması yapılmadan kurulacak bir üniversite, faydadan çok zarar verebilir. Bu tür çalışmaların yapıldığından emin değilim.

RÖPORTAJ 15


Bir akademisyen olarak Eskişehir’deki iki üniversitenin gelişimlerini nasıl değerlendirmektesiniz? Eskişehir üniversiteleri Türkiye’deki diğer üniversitelere kıyasla hızlı bir gelişme sergilediler. Ancak mesele şu ki, Türkiye üniversitelerinin gelişim eğrisini bir başarı olarak nitelemek iyimserlik olur. Türkiye, ne yazık ki, üniversite sistemini iyileştirecek adımları atamadı. Öğrenci projelerine olan destekleriniz açık bir şekilde ortada. Genç girişimcilere tavsiyeleriniz nelerdir? Hem kendi geleceğiniz hem de ülkenin geleceği, gelişmiş dünya ile rekabet halinde olduğunuzu hiç unutmamanıza bağlı. Sıra arkadaşınızdan daha iyi yetişmeniz yeterli değil, Avrupa’daki, Amerika’daki, Hindistan’daki akranlarınızdan daha iyi yetişmiş olmanız gerekiyor. Sadece akademik olarak da değil, kültürel açıdan da… Göreve başladığınız 1999 yılından itibaren Eskişehir’i yeniden tasarlayıp, yaratan bir Eskişehirli olarak öğrencilere, Campus’ Magazine Dergisi aracılığı ile iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

RÖPORTAJ: Cansu BALCI, Barış AY

DOĞDU

RÖPORTAJ 16

Eskişehir sizinle güzel. Daha ne diyeyim?


Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti 2010 yılında İstanbul’da düzenlenen “Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 10.Zirve Toplantısı” sırasında TÜRKSOY tarafından önerilen “Türk Dünyası Kültür Başkenti” uygulaması oy birliği ile kabul edilmiştir. Bu karar doğrultusunda 2011 yılında “Astana 2012 Türk Dünyası Kültür Başkenti” seçilerek yürürlüğe girmiş ve 2013 yılı için Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak Eskişehir seçilmiştir. 2012 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Astana 24 Şubat 2012 Açılış Galası ile başlattığı etkinliklerini, 30 Kasım 2012 Kapanış Töreni ile Türk Dünyası Kültür Başkenti bayrağını Eskişehir’e devretti.

Türk Dünyası Kültür Başkenti Uygulamasının Amacı Türk dili konuşan halklar ve ülkeler arasında dostane ilişkiler kurarak, ortak Türk kültürünü, dilini, tarihini, sanatını, gelenek ve göreneklerini araştırarak ortaya çıkarmak, geliştirmek, korumak, gelecek kuşaklara aktarmak ve kalıcı kılmak.

Bilimsel, kültürel, sanatsal araştırma, inceleme ve etkinlikler yaparak, kültürel birliği ve dayanışmayı sağlamaya çalışırken dünya barışına, uygarlığına, bilime ve sanata katkıda bulunmak. Türk kültürünün sevgi, hoşgörü ve akılcılık ilkelerine dayandığının bilinci içinde, Türk kültürünün uluslararası düzeyde benimsenmesine, yaygınlaştırılmasına çalışmak, bu yolda uygarlığa, dünya barışına ve insan haklarına hizmet etmek. Türk dünyası halklarının ortak geçmişini, tarihini, dil ve edebiyatını, kültür ve sanatını bir bütün halinde ele alan bilimsel araştırmaları güçlendirmek. Ulusal tarihi, ana dili, edebiyatı, kültür ve sanatı, gelenek ve görenekleri gelecek kuşaklara aktarmak için ortam hazırlamak. Uluslararası ilişkilerde yeni dengelerin kurulmasını göz önüne alarak, bölge ve dünya çapında yeni kültürel yapılaşmayı desteklemek amacıyla Türk Dünyası Kültür Başkentliği oluşturuldu.

www.eskisehir2013.org.tr


6. PALTO FİLM GÜNLERİ

ETKİNLİK 18

Altıncısı düzenlenen Palto Film Günleri, Anadolu Üniversitesi Sinema Kulübü’nün çalışmaları ile bu yılda birbirinden güzel filmler ile seyirci ile buluştu. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nin desteği ile düzenlenen organizasyonda birçok dalda ödül sahibi “Zerre” etkinliğin ilk gösterimi yapılan filmi oldu. Eskişehir’i ve Eskişehirlileri dünya sinemasının en iyi filmleriyle buluşturmayı gelenek haline getiren Palto Film Günleri, 11 uzun metraj film ile kapılarını sinemaseverlere açarken, konserler ve eğlenceler etkinliğin farklı renklerini oluşturdular.


Her yıl sinema tutkunlarının merakla beklediği, Eskişehir dışından büyük katılımların olduğu etkinlik ilk kez geçtiğimiz yıl, Eskişehir dışında Van’da da seyirciler ile buluştu.

Hacer AKİPEK, Duygu SOLAK

ur SARAÇ Zerif USLU, Şeyman

ETKİNLİK 19


Duygu SUBAŞ, Işıl YARCI, Gizem ERAL

’nin yönetmeni Pelin ES Gözetleme Kulesi Filmi EZ oyuncu Nilay ERDÖNM MER ve filmde rol alan mcılarla film hakkında festival aracılığı ile katılı konuştu. ETKİNLİK 20


Onur HANAY, Mehmet

GÜNEY

Zerre Filmi’nin yapımcıs ı Kağan DALDAL ve film in yönetmeni Erdem TEPE GÖZ, Palto Film Günleri çerçevesinde sinemasev erler ile Eskişehir’de bir araya geldi. ETKİNLİK 21


Altıncısı düzenlenen etkinliğin bu yılki atölye çalışmalarında Sara Merih ERTAŞ yer aldı.

Gizem HARDEM, Ömer SENDİÇ ETKİNLİK 22

Gözde EFE, Alper İDUĞ


Etkinlik Hakkında Bilmediklerimiz… Palto Film Günleri bu güne dek ortalama 45000 konuğun katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Ömer Burak ÜZER, Yeşim YAKUT

Yunus Emre BİRİCİK, Veli ESEN ETKİNLİK 23


Etkinlik Hakkında Bilmediklerimiz… Etkinliğin en büyük getirilerinden biriside Eskişehir’de sinema salonlarında gösterime girmemiş birçok filmi sahneye taşımasıdır.

Gözde EFE, Halide ATICI ETKİNLİK 24

Emirhan SERT YALÇIN


Ozan İhsan ÇİFTÇİ

Sevda Başak ÖZER, Nurşah Armin TUFAN

Etkinlik Hakkında Bilmediklerimiz… Palto Film Günleri, etkinliğin her noktasında birçok görev üstlenmiş bir avuç sinemasever genç tarafından düzenlenmektedir.

Onur HANAY, Tuğba GÜLLE, Gizem ERAL ETKİNLİK 25


QUENTIN TARANTINO UNUTULMAZ DİYALOGLARI YAZIYOR, YÖNETİYOR, OYNUYOR

Bilinen Amerikan film klişelerine soluk aldıran, kanı ve şiddeti unutulmaz diyaloglar ile ölümsüzleştirirken harika müzikler arasında flashbacklere sık sık yer veren, filmlerinde reklama yer vermemek için harika hayali markalar uyduran ve şiddetin kara mizahını yapan sinema kuşağının iki Oscar ödüllü senaristi…

Sinema hayatına sıradan bir videokaset dükkânında(Video Archives) kasiyer olarak başlayan ve oyuncu olma hayalleri kurarken aynı zamanda senaryolar yazan Tarantino, bir Hollywood partisinde tanıştığı Lawrence Bender tarafından bir film senaryosu yazması konusunda cesaretlendirilir.

AKTÜEL 26


M

y Best Friend’s Birthday, Quentin Tarantino’nun sinema yaşamındaki ilk yönetmenlik denemesidir. Filmin orijinali 70 dakika olmasına rağmen, filmin çoğaltılma aşamasından önce çıkan bir yangından sonra sadece 35 dakikalık bir bölümünü kurtarılabilen Tarantino daha sonra, kanlar içindeki şiddetin muhteşem diyaloglarıyla kült haline gelecek Rezervuar Köpekleri(Reservoir Dogs)’ni yazar, yönetir ve Bay Kahverengi olarak kameraların karşısına geçer. Yazdığı anlamsız diyaloglar, herkesten farklı olarak kullandığı flashback teknikleri, yarattığı mafya karakterleri ve olağan dışı olayların olağan hale getirilmesi sinema literatürüne popüler kültürün içinde popüler kültürden uzak anlamına gelen “tarantinovari” deyimini kazandırır. Daha sonra 1993’te Çılgın Romantik(True Romance) adıyla piyasaya giren filmi ile de adından söz ettirir.

R

ezervuar Köpekleri ile gelen başarının ardından, Hız Tuzağı (Speed) ve Siyah Giyen Adamlar (Men In Black) gibi birçok film projesi teklifleri alan Tarantino, 1994’te hayatının ve dünya sinemasının dönüm noktası olacak Ucuz Roman(Pulp Fiction) filminin senaryosunu Roger Avary ile birlikte yazıp, tek başına yöneterek bir başyapıt ortaya koyar. Kendi yarattığı tarzı tam olarak yansıttığı ve yarattığı karakterler ile o karakterleri buluşturduğu isimler (John Travolta, Uma Thurman, Samuel L. Jackson ve Bruce Willis gibi…) Ucuz Roman’ı tam anlamıyla bir kült haline getirir ve bu filmde de Jimmie Dimmick adıyla küçük bir rolde yer alır.

G

eyik muhabbetleri ve kurgusal olarak birbirinden bağımsız unsurların ustaca birleşildiği Ucuz Roman(Pulp Fiction) ile 7 dalda Oscar’a aday gösterilen Tarantino, En İyi Orijinal Senaryo ödülünü ve 1994 Cannes Film Festivali’nde en iyi film ödülü olan Altın Palmiye Ödülü’nün sahibi olur.

AKTÜEL 27


S

inemaya bir süre ara verdikten sonra “Rum Punch” adlı kitaptan uyarlama yaparak Jackie Brown’u çeker. Siyah sömürü sinemasına göndermelerle dolu Jackie Brown’dan sonra savaş filmi çekmek istese de Kill Bill efsanesi daha ağır basar ve Kill Bill’in çekimlerine başlar. Wuxia dövüş sanatı, Japon kültürü ve giallo tarzının sentezi olan intikam filmi Kill Bill: Vol.1(2003) ve Kill Bill: Vol.2(2004) iki ayrı parça halinde gösterime girer.

M

edya otoritelerine göre de şu ana kadar en etkileyici kılıç dövüş sahneleri bu filmdedir. Film, Ucuz Roman(Pulp Fiction) çekilirken Uma Thurman ve Quentin Tarantino tarafından kurgulanan “Gelin” karakteri üzerine kuruludur. AKTÜEL 28


Kill Bill: Vol.2 yayınlandığı yılda Cannes Film Festivali jüri başkanlığı görevi Quentin’e verilir ancak Tarantino’nun “Oldboy” üzerindeki ısrarına rağmen Altın Palmiye 2004 yılında “Fahrenheit 9.11” filmine verilir. Yaptığı tüm çalışmalar Tarantino’nun sinema dünyasındaki prestijini güçlendirir ve bir marka haline gelir. Birçok yönetmen sırf isminin kalitesini kullanabilmek için Tarantino’dan yardım ister. Konuk yönetmen olarak da çekimlere katılan Tarantino, Günah Şehri(Sin City) filminde Del Toro ve Clive Owen arasında yaşanan araç sahnesini çeker.

Altıncı filmi olarak kabul edilen Ölüm Geçirmez(Death Proof) ile dublör bir seri katilin hız ve aksiyon dolu hikayesi anlatılır. Tarantino bu filminde Grindhouse filmlerinin köklerine inerek onları anlamaya ve anlatmaya çalışır. Salt güzelleme yapmanın aksine olaya dışarıdan eleştirel bir tutumla yaklaşır. Bu filmde “Kovboyun Bilgeliği, Dublörün Yalnızlığı” olarak akıllarda yer eder. 2009 yılına gelindiğinde ise yine Quentin Tarantino’nun yazıp, yönettiği ve Brad Pitt’in başrolde olduğu bir başka harika film, Soysuzlar Çetesi(Inglourious Basterds) sinema efsaneleri arasına girer. AKTÜEL 29


Amerika ve Avrupa’da aylar öncesinden vizyona girmesine rağmen, 1 Şubat 2013’te Türkiye’ye gelen filmin yönetmen koltuğunda Quentin Tarantino oturuken, başrollerde Christoph Waltz, Leonardo DiCaprio ve Jamie Foxx yer alıyor. Samuel L. Jackson’ın Stephan rolünü üstlendiği, Amerikan İç Savaşı’dan 2 sene öncesinde, Güney bölgesinde yaşayan Köle Django’nun Alman asıllı ödül avcısı Dr. King Schultz ile yolunun kesişmesiyle başlayan film Django’nun köle ticareti yüzünden kaybettiği eşi Broomhilda’yı bulmak ve onu kurtarmak için giriştiği mücadeleyi anlatıyor.

Kadrosuyla göz dolduran ve Oscarlı Quentin Tarantino’nun senaristliğini yapıp, rol aldığı Django, Şubat 2013’ün son günlerinde sahiplerini bulan Oscar töreninde, “En İyi Senaryo(Orijinal)” ödülünü de ikinci kez Quentin’e kazandırırken, filmde Dr. King Schultz’a hayat veren Christoph Waltz’ da “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünün sahibi oldu.

AKTÜEL 30



İŞ YAŞAMINA KARİYER KULÜBÜ İLE HAZIRLANMAK

Öğrencileri üniversite yaşantılarında, iş hayatına hazırlamak adına sürekli çalışmaları ile kendisinden söz ettiren Anadolu Üniversitesi Kariyer Kulübü, “Özgeçmiş(CV) Hazırlama ve Mülakat Teknikleri Eğitimi” ve “Etkili İletişim ve Beden Dili” eğitimleriyle, Anadolu Üniversitesi’nin en aktif kulüplerinden birisi olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

ETKİNLİK 32


ETKİLİ İLETİŞİM VE BEDEN DİLİ Kulüp içi etkinlik olarak düzenlenen her iki organizasyona da sadece Kariyer Kulübü üyeleri katılırken, Özgeçmiş Hazırlama ve Mülakat Teknikleri konulu eğitimi “kariyer.net” pazarlama birimi yöneticilerinden olan Uğur ÖZMEN verdi. Konuşmasında başvurulan pozisyona uygun özelliklerimizi ön plana çıkarmanın önemine vurgu yapan ÖZMEN, yabancı dilin, sertifikaların ve referansların üzerinde de ayrı ayrı durarak konuyla ilgili detaylı bilgiler aktardı.

ETKİNLİK 33


CV HAZIRLAMA VE MÜLAKAT TEKNİKLERİ Katılımcılarına sertifika imkanı sağlayan Kariyer Kulübü’nün bir diğer sertifikalı eğitimi ise Etkili İletişim ve Beden Dili etkinliği oldu. Anadolu Üniversitesi Kongre Merkezi Mavi Salon’da İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ufuk Eriş, kulüp üyelerine iyi bir iletişimci olmanın püf noktalarını gösterirken, iletişim kanalları ve bir konuşmacıda bulunması gereken nitelikler konusunda da bilgilerini paylaştı.

Betül YALÇIN, Gamze YARDIM

Elif BALCI, Ezgi EROL

ETKİNLİK 34


İletişimde ikna sürecinin üzerinde de uzun süre duran Eriş, iletişim kanallarını en iyi şekilde kullanmak zorunda olduğumuzu belirterek her yıl düzenlenen, özel kontenjan dâhilinde 80 kişinin katıldığı etkinliği sonlandırdı.

Nergis ER, Kübra MURAT

Gül ÖZTÜRK

Halil İŞGÜZAR

Kariyer Kulübü Üyeleri

ETKİNLİK 35


KUZEY’İN VENEDİK’İ 14 adanın üzerine 57 ayrı köprüyle kurulmuş, bir tarafında kışın buz pistine dönen Mälaren Gölü, diğer bir tarafında ise üzerindeki 24 binden fazla adasıyla uzanan Baltık Denizi… Kuzeyde yer almasına rağmen sıcakkanlı insanlarıyla sizi mutlu eden, 750 yılı aşkın bir süredir tüm ihtişamı ile dimdik ayakta duran, yaz aylarında keyifli bahar esintilerini hissedip, beyaz geceleri ile gün ışığında uyuduğunuz İskandinav Kenti… Gökberk NUR Eskişehir Osmangazi Üniversitesi / Bilgisayar Mühendisliği

STO C K

SEYAHAT 36


KHOLM

SEYAHAT 37


Zenginliğin göstrişi değil olgunluğu temsil ettiği Stockholm’de her noktada göreceğiniz inşaat çalışmaları ise İsveçlilerin buldukları her eski şeyi müze yada kültür merkezi haline getirebilme yeteneklerinden kaynaklıdır. SEYAHAT 38

Stockholm... İsveç’in 9 milyonu geçen nüfusunun, 2 milyonundan fazlasına ev sahipliği yapan ve “tahta ada” anlamına gelen; üçte biri sulardan, üçte biri ormanlardan ve geriye kalan üçte biri ise yerleşim yerlerinden oluşan Stockholm, kozmopolit yapısıyla göz kamaştırır. Ortaçağ’ın tüm İskandinav mimarisinin izlerini taşırken, biraz Prag sokaklarını andıran, birazda Alman Kiliselerini anımsatırken, düzenli ve tertemiz görüntüsüyle göz kamaştırır. Pahalı bir şehirdir hem de oldukça pahalıdır. O müzeden çıkıp,

bu müzeye girmek ise tahminimizce bir öğrenci için oldukça tuzlu olacaktır. Karne türü biletler oldukça meşhurdur ancak onlarda pahalıdır. Yemek, içmek de ciddi para demektir ancak her zaman olduğu gibi hesaplı seçenekler yaratmak sizlerin elindedir. Prag ya da Kopenhag gibi yürüyerek gezebileceğimiz bir şehir olmamakla birlikte toplu taşıma kullanmanın neredeyse zorunlu olduğu bir şehirdir. Şehrin içinde otomobillere çok az rastladığınızda bu mecburiyeti anlayacaksınızdır. Yine de yürümekten sizi alıkoyacak bir sebep göremiyorsanız ortada, kendinizi biranda Prag’daki gibi daracık.


Arnavut Kaldırımlı sokaklarda bulurken, bir ara yemyeşil bir ormanın içinde bulacaksınız. Bir şey daha söylemek gerekirse, Stockholmlülerin samimi ve sıcak tavırlarını başta yadırgayabilirsiniz ancak çantanızdan her harita çıkartıp, kafanız allak bullak olduğunda yardımınıza mutlaka koşacak olan İsveçliler bu algınızın kırılıp yok olmasına yardım edeceklerdir. Bu yüzdendir ki her köşe başında tur rehberleri bulmanızın imkânı yoktur. Zenginliğin gösterişi değil olgunluğu temsil ettiği Stockholm’de her noktada göreceğiniz inşaat çalışmaları ise İsveçlilerin buldukları her eski şeyi müze yada kültür merkezi haline getirebilme yeteneklerinden kaynaklıdır.

Stockholm’e Nasıl Gidilir? İsveç, Avrupa Birliği üyesi bir ülke olduğu için ilk önce Schengen Vizesi almanız gerekmektedir ki bu vize ilk kez gidecek olduğunuz ülkeden alınır. Bu vize ile Avrupa’da dolaşmak daha kolay hale gelirken, anlaşmayı imzalayan Avrupa ülkeleri arasında rahatça dolaşmanızı sağlayacaktır. Bu gezinti için hava, kara yada deniz yolunu kullanmanız hiçbir şeyi değiştirmeden, yerel bir seyahat rahatlığını sizlere sunacaktır. İstanbul’dan direkt uçuşlar ile Stockholm’e varmanız yaklaşık 3 saatinizi alacaktır. Uçakla Arlanda Hava Limanı’na ulaştığınızda oradan şehir merkezine gitmek ise kolay ancak pahalı olacaktır. Bu 40 ile 45 dakika arası sürecek olan yolculuğu en ucuza getirmenin yolu ise shuttle’dır ve 40 Türk Lirası civarında bir ücreti vardır. Yine de şehre bir an önce varmak istiyorsanız, sizi 20 dakika içerisinde oraya ulaştıracak olan treni tercih edebilirsiniz ki buda yaklaşık olarak shuttle’ın iki katına denk gelecektir. SEYAHAT 39


Stockholm’de Yemek Kültürü İsveç, Avrupa Birliği üyesi bir ülke olduğu için ilk önce ScTahmin edileceği gibi İsveç Mutfağı deniz ürünleri üzerine kuruludur ancak kırmızı ette büyük bir yer tutar ve bu ete patates daima eşlik eder bu şehirde. Somon balığı oldukça meşhur olmakla birlikte çürütülmüş ringa balıklarının leş kokusu sizi rahatsız edebilir. Ancak dünyanın her yerinde olduğu gibi canınızın istediği her şeyi Stockholm’de de rahatlıkla bulabilirsiniz. Votkanın anavatanı olarak sayabileceğimiz birkaç ülke varsa, İsveç’te mutlaka bu ülkeler arasındaki yerini alır ve içimi hoş ve yumuşak votkaları sizleri büyüleyebilir. Bir başka değişik lezzet deneyimini de ren geyiği etinin tadına bakarak yaşayabilirsiniz. Değişik tatlardan sıkıldığınızda ise kentte çok sayıda Türk olduğunu sakın unutmayınız ve her köşe başında rahatlıkla bulabileceğiniz Kebap veya döner salonlarına gidiniz. Deniz ürünlerine aşırı meraklıysanız Wedholmsfish (08-6117874) ve Stockholm Fish’e (0850654100) mutlaka uğrayın ancak yüksek fiyatlar sizin tadınızı kaçırabilir. Genel olarak yeme – içme faaliyetlerinin pahalı olduğu bu şehirde fast food zincirlerine gitmek sizi rahatlatabilir.

Stockholm’de Fiyatlar Kuzey’in diğer şehirleri gibi Stockholm’ünde ateş pahası bir şehir olduğunu tahmin etmek zor değil. Konaklama ve yemek gibi temel ihtiyaçları çok ucuza gidermeniz bir hayli zor. Ancak geliştirilecek alternatif çözümler sizlere yardımcı olacaktır. İlk olarak Stockholm karttan edinmek birçok şeyi çok daha ucuza getirecektir. İndirimli halleri bile sizlere pahalı gelebilir ancak orijinal fiyatları ile karşılaştırıldığında sizi tatmin edecektir. Bu kart ile müzeleri biraz daha ucuza gezip, toplu taşıma araçlarından oldukça indirimli olarak yararlanabilirsiniz. 3 günlük kart bedeli yaklaşık 540 krona denk gelmektedir. Edinebileceğiniz Scanrail kartı ile de trenlerden yararlanmak hoşunuza gidecektir. Bu kartı yakındaki diğer İskandinav Ülkelerine giderken veya Stockholm’de rahatlıkla kullanabilirsiniz. Gamla Stan’dan yukarıya doğru geçip, parlamento bölümü olarak bilinen alana gittiğinizde biraz daha uygun fiyatlı yerler bulmanız kolay olacaktır. Yakındaki adalar, göl ve kanal turları içinde Stockholm kartı kullanmak büyük avantajlar sağlacaktır. SEYAHAT 40


Eğlence Kültürü Eğlence anlayışlarının kaliteli olmasına rağmen unutmayın ki Stockholm gece hayatının vazgeçilmezi alkol sizi üzebilir. İntihar oranın yüksek olduğu kuzey şehirlerinde, insanların alkol tüketerek bu güdülerini ateşlemelerini engellemek adına hükümetin fiyatlar konusunda izlediği sert politikalar bu durum üzerinde oldukça etkilidir. Alınan alkol miktarının %3’ün üzerine çıkması durumunda, alkol almak için 20 yaşın üzerinde olmalısınız. Mekânların dışında da alkol satışı belirli yerlerden yapılmaktadır, unutmamakta fayda var. Stureplan yakınlarındaki barlar muazzam derecede harikadırlar, eğer cebinizde paranız çok ise buralara gittiğinize hiç pişman olmazsınız. Ice bar olarak bilinen Ice Hotel içindeki dondurulmuş alana da mutlaka uğramalısınız. İçeri girerken giymek zorunda olduğunuz özel kıyafetler ve eldivenler size hiç yaşamadığınız dakikalar yaşatacaktır. Bardakların bile buzdan olduğu bu barda 45 dakikadan fazla kalamıyorsunuz. Eğer yaz mevsiminde Stockholm’de iseniz geceler oldukça renkli olacaktır, ancak kış aylarında daha durgun ve karanlık geceler sizleri bekliyor. Eğlenceden anladığınız sadece bar ve kulüplerden ibaret değilse, çok güzel bir opera binasına sahip olan kentte, çok daha ucuza alternatif eğlence yollarını da bulabilirsiniz. Yeni açılan İngiliz usulü publar ve barlarda tercih edilebilir. Kvarnen uygun fiyatları ile dikkat çeken barların başında geliyor.

Yolculuk Zamanı Şehirde mutlaka görülmesi gereken üç yer; Gamlastan(eski kent), Haga Parken(Türk Köşkü, Türk çadırı gibi yapılar mevcut) ve Skansen(İsveç’in tarihi evleri ile el sanatlarının bir araya geldiği yer). 70 galeri ve 100 müzenin yer aldığı Stockholm’de, sanata ve tarihe doyacaksınızdır. Müzelere meraklılar için ünlü heykeltıraş Koman’ın eserlerinin yer ve adını taşıyan müzeyi tavsiye ederiz. Akdeniz Müzesinde ise yabancı olmadığımız kareler bizleri bekler… Özellikle İznik Çinileri göz alıcıdır. Drottningholm Sarayı şehrin dışında yer almakla birlikte, Sultan Abdülmecid’in tablosuna ev sahipliği yapar. Sadece Abdülmecid’e değil, dönemin tüm hüküm süren kişilerinin tabloları bu sarayda yer almaktadır. Vasa Müzesi olarak adlandırılan alana gittiğinizde ise, 350 yıl önce batan bir geminin çıkarılıp, güzel bir çalışmadan sonra müze haline getirilmiş halini bulacaksınız. Geminin %95’lik kısmı tamamen yerli yerindedir ve İskandinavya’nın en çok ziyaret edilen müzesi konumundadır. SEYAHAT 41


Stockholm Sendromu Rehinelerin, kendilerini esir alanların duygularını anlama noktasına gelmeleri ve kendisini rehin alan kişilerle geçirdikleri sürenin sonunda onlara yardımcı olmaya başlaması ve nihai olarak da onlarla özdeşim kurmalarına Stockholm Sendromu denmektedir. Bu sendromun anlamını genişleterek insanın kendisini zora sokan, üzen koşulları benimsemesi, savunması ve bu koşulları yaratan nedenleri görmemesi, ezenin yanında yer alması olarak da tanımlanır. İlk kez psikiyatr Bejerot tarafından tanımlanan sendrom, ismini 1973 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de yaşanan bir olaydan almaktadır. Banka soyguncusu tarafından 6 gün boyunca rehin tutulan banka görevlisi bir kadın, soyguncuya duygusal olarak bağlanır. Serbest kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını terk ederek kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler, sonunda da onunla evlenir.

Türk Sinemasındaki Örnekleri Fırtına Kadir İnanır, Harika Değirmenci Gırgır Ali Cüneyt Arkın, Hülya Koçyiğit

SEYAHAT 42


AKTÜEL 43


DÜNYA MUTFAĞININ LEZZETLERİ YARIŞTI I. Geleneksel Ülke Yemekleri Yarışıyor

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi ve Erasmus Kulübü’nün ortak girişimi ile birlikte düzenlenen etkinlik, İletişim Bilimleri Fakültesi kantininde gerçekleştirildi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan öğrencilerin katılmadığı yarışmada; İspanya, Polonya, Macaristan, Yunanistan, İtalya, Almanya, Norveç, Belçika, Fransa ve Letonya’dan gelen öğrenciler hazırladıkları geleneksel tatlarla birbirleriyle yarıştılar. Farklı lezzetleri, birbirinden değişik sunumlar ile jüri önüne taşıyan katılımcılar arasındaki tatlı çekişmenin galibi ise beş kişilik ekiple yarışmaya katılan Letonya oldu.

ETKİNLİK 44


“Erasmus aracılığı ile ülkemizi daha iyi tanıtıyoruz. Bu tanıtım kimi zaman eğlence kimi zamanda kültürel etkinlikler ile sağlanıyor. Bu defada yemek teması ile sağlandı.” Prof. Dr. Nezih ORHON “Kültürler arası iletişim ortamı yaratmaya çalışıyoruz.” Yrd. Doç. Dr. Özgür YILDIRIM

ETKİNLİK 45


“Her yıl yüzlerce öğrenci Anadolu Üniversitesi’ne geliyor. Bu katılımlar ile bu yıl ilkini düzenlediğimiz bu aktiviteyi geleneksel hale getirmek istiyoruz.” Erasmus Öğrenci Kulübü Başkanı Mert ÇİFTÇİ

ETKİNLİK 46



SİMGE SAĞIN 8 Ağustos İstanbul doğumlu olan Simge Sağın, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Ses Eğitimi Bölümü’n de halen öğrenci. Bende sizden biriyim diyor keyifli kulis sohbetimizde. Gelin, hem çalışıp hem okuyan, kendini yetiştirmiş, egolarından sıyrılmış, başarılı bir müzisyen olan Simge Sağın ile sahne öncesi keyifli kulis sohbetimize bir göz atalım. İşte bol sürprizli röportajımızdan sayfalara yansıyanlar. 222 Park’ta her Cumartesi sahne alıyorsunuz. Kalabalık bir seyirci ve fan kitlesine sahip olmanızdan dolayı Simge Sağın’a Eskişehirliler olarak aşinayız. Fakat sizi daha yakından tanımak isteyenler için, Simge Sağın kimdir? Kendinizden biraz bahseder misiniz? İnsanın kendini anlatması çok zor fakat kısaca bahsetmek gerekirse; Simge Sağın, sanatçı, müzisyen, besteci ve de müzik için yaşayan bir deli diyebiliriz. Aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi’nde 4. Sınıf öğrencisiyim. Konservatuvara başladığım ilk seneden itibaren çalıştım ve kendimi geliştirdim. Şuan da Cuma geceleri İzmir’de Club En Vlo’da, Cumartesi geceleri 222’de sahne alıyorum. İlk albümünüzü 2011 yılında çıkarttınız. Albümünüzün adı da oldukça ilginç. Yeni Çıktı” adındaki bu albümünüzün hikâyesini bizimle paylaşabilir misiniz? Senelerce birçok insana vokal yaptım ama hayranı olduğum tek bir sanatçı vardı; o da Erdem Kınay. Erdem Kınay ile tanıştıktan bir gün sonra albüm yapma kararı aldık. En fazla beğendiğim ve hayranı olduğum aranjörle çalışma fırsatı buldum. Albümü tamamlamamıza az bir süre kalmıştı ve albüm ismi için henüz bir karara varamamıştık. O dönemde ilginç albüm isimleri oldukça popülerdi ve benim süpervizörüm olan Emre Aksoy albümün isim babası oldu. Albümün adı Yeni Çıktı olsun dedi. Bu fikir hepimizin hoşuna gitti. Sonuçta bu albüm raflarda yerini alacaktı ve ismi hiç eskimeyecekti. RÖPORTAJ 48


Hayranlarınız için yeni albüm çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Yeni albüm için çalışmalarım devam ediyor. Bu yaza yetiştirmeye çalışıyoruz. Şuanda şirket görüşmeleri devam ediyor. Repertuvar üzerinde çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi ben hem beste hem de söz yazarıyım bunlar üzerinde çalışmalarım devam ediyor. Aynı zamanda İzmir’de sahne alıyorum, cumartesi akşamları Eskişehir’deyim. Oldukça yoğun bir programım olduğu için albümün çıkış tarihi konusunda net konuşamıyorum. .Yaz albümü de olabilir, kış albümü de. Erken çıkarsa benim için de büyük bir sürpriz olacak. Başta Gülşen ve Serdar Ortaç olmak üzere birçok ünlü sanatçıyla çalışmış ve kendi albümünü çıkarmış başarılı bir sanatçısınız. Tüm bunların yanında özellikle Eskişehir’de birçok fanınız mevcut. Sizi bu öğrenci şehrine getiren neydi; neden Eskişehir? Albümüm çıkıktan sonra, ilk canlı konserimi Eskişehir’de, 222 Park’ta verdim. Son bir senedir de 222 Park’tan, burada sahne almam için teklifler alıyordum. Bu bir sene içerisinde kendimi canlı performans için hazır olduğuma dair ikna etmeye çalıştım. Ama 222’yi tercih etmemin en büyük sebebi, buranın konser niteliği taşıyan, şahane bir sahnesinin olmasıydı. Kulüpten ziyade insanlar ciddi bir konser izliyormuşçasına sahneyi takip ediyorlar. Bu da sanatçı için çok büyük bir avantaj. 222 Park’ın enerjisi bambaşkadır. Vokal yaptığım dönemlerde de ne zaman buraya gelsem, tek başıma sahne almanın hayallerini kurardım. Seyirci, onların enerjisi direkt sanatçıya yansıyor bu sahnede. Bunların yanı sıra Eskişehir’in öğrenci şehri olması da burayı tercih etmemde çok büyük bir etkendi. Çünkü benim kendime belirlediğim asıl hedef kitle öğrenciler. Gelip beni izlemeleri benim çok hoşuma gidiyor. Bu konuda patronlarımla da konuşuyorum ve öğrenciye gerekli önemin verilmesi için elimden geleni yapıyorum. Eskişehir’i Eskişehir yapan öğrencidir. Bunun kıymetinin bilinmesi gerekiyor.

Eskişehir ile ilgili söylemek istedikleriniz nelerdir? Eskişehir ile ilgili şunu söylemek istiyorum; buradaki üniversite öğrencileri gerçekten benim için çok önemli. Bu sebepten dolayı üniversitelerle yakın bir ilişki kurmak istiyorum. Çeşitli üniversite projelerinde yer almak, üniversite konserleri vermek istiyorum. Eskişehir’e geliş amaçlarımdan birisi de bu. Geldiğimden beri bunun için uğraşıyorum. Öğrencilerle; yılsonu gösterileri vs. gibi daha birebir çalışmalarda yer almak istiyorum. Çünkü bir üniversite öğrencisini besleyen temel prensip okul ya da sınavlar değil; sanat ve müziktir. Sınav stresinden bunalmış olan öğrencileri zaman zaman müzik ile rahatlatmak gerektiğini düşünüyorum. Bunun dışında Eskişehir’i gerçekten çok seviyorum. Tam bir kültür şehri olduğunu düşünüyorum. Amsterdam’a ve birçok Avrupa ülkesine o kadar çok benziyor ki; gerek insanı gerekse güzellikleri bakımından kendinizi Avrupa’daymış gibi hissediyorsunuz. Bu yüzden aslında Eskişehir’de yapılacak çok şey var. Öğrencilerden istediğim bir şey varsa o da Eskişehir gibi bir sanat ve kültür şehrini iyi değerlendirmeleri ve kendilerini bu etkinliklere dahil etmeleridir. Konserlerime öğrencileri bekliyorum. Kendim de öğrenci olduğum için onları çok iyi anlıyorum ve onlar için her şeyi yapmaya hazırım. Eskişehir’i çok seviyorum ve buraya geldiğim için gerçekten çok mutluyum.

Öğrencilere bu kadar önem vermeniz gerçekten çok güzel. Peki, Simge Sağın nasıl bir öğrenciydi? Tembel ve kopyacı bir öğrenciydim. Hocanın gözünün içine baka baka kopya çekerdim. Şu anda 4. Sınıftayım ama alttan 8 tane dersim var. Öğrencilere de bir mesajım; kesinlikle bana benzemesinler, okullarını bir an önce bitirsinler. Ben hem okumak hem de çalışmak zorunda olan bir öğrenci olduğum için okula gerektiği kadar ilgi gösteremiyorum fakat ben de bu sırada kendime yatırım yapıyorum. Eğer bunu başaramayacaklarsa bana benzemesinler.

RÖPORTAJ: Cansu BALCI RÖPORTAJ 49


222 PARK’TA YALIN RÜZGÂRI Büyük beğeni toplayan “Sen En Güzelsin” adlı albümü ile 1 Mart’ta Eskişehirli sevenleriyle buluşan ve çıkardığı her albümünde olduğu gibi bu çalışmasıyla da yoğun ilgi gören ve şarkıları dilden dile dolaşan başarılı sanatçı, 222 Park’ta verdiği konserle büyük beğeni topladı. Eskişehir’in kendisi için ayrı bir yeri olduğunu belirten Yalın’a, şarkılarında konsere katılan herkes eşlik ederken, kendisini izlemeye gelen öğrencilerin yoğunluğu ise dikkatlerden kaçmadı. Ayrıca Mart ayını konserler ayına çeviren 222 Park, öğrenci konuklarına sunduğu hizmetlerlede göz doludururken, düzenlediği organizasyonların kalitesini de bir kez daha ortaya koydu.

ETKİNLİK 50


ETKİNLİK 51


N İ T T E AYR

H

RÖPORTAJ: Cansu BALCI Simge Sağın ile sahne öncesi röportaj yaparken kulise, dolgun saçlarıyla Hayrettin girdi. Gökte ararken kuliste bulduğumuz, “Annen evde mi” videosuyla gençler arasında fenomen haline gelen Hayrettin ile çat kapı, sürpriz bir sohbete imza attık. Kendisi de bizleri kırmadı ve sadece eCampus’ dergisi için sorularımızı yanıtladı. Eskişehir’e ilk kez ne zaman geldiniz? Eskişehir’e ilk kez 2005 yılında geldim. Üniversiteyi İstanbul’da, Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümünde okuyordum. Filmli eski model, siyah beyaz analog fotoğraf makinemi yanıma aldım ve Doğu Ekspresi ile Eskişehir’e fotoğraf çeke çeke geldim. İlk olarak Odunpazarı’na gittim. Bir iki gün kaldım ve sonra geri döndüm. Eskişehir’den memnun kaldınız mı? Bu şehirden oldukça memnun kaldım. Tarih kokan bir şehir burası ve fırsat buldukça gelmeye de devam ediyorum. Bugün gösteri için buradaydım, akşama dönmem gerekiyordu fakat ben kalmayı tercih ettim. Buraya gelmek için gösteri olmasına da gerek yok. Sadece kafa dinlemek için buraya gelinebilir. Çok nostaljik bir şehir burası. Burada parfümeriler eski, berberler eski, buram buram nostalji kokuyor. Yapılacak birçok şey var burada. Eskişehir’e gelince ilk olarak ben hamamıma giderim. Bir köşe berberim vardır, 8-10 tane yaşlı amca çalışır. Oraya gider tıraşımı olurum. Toptancılara giderim. Mesela bugün, bir toptancıdan berber malzemeleri aldım: antika jilet, eski tarak gibi eski şeyleri çok seviyorum. Karakedi Bozacısına gider, bozamı içerim. Mutlaka çiğböreğimi yerim. Ayrıca burası bir öğrenci şehri olduğu için her zaman dinamik ve muhteşem bir enerji var bu şehirde. Öğrencilere de bir mesajım var. RÖPORTAJ 52

Çok yaşanılası ve güzel bir şehirde yaşıyorlar, kıymetini bilsinler. Eğlenmenin de okumanın da öğrenci evlerinin de tadını çıkartsınlar. Ben bütün samimiyetimle söylüyorum, burada olmaktan çok mutluyum ve Eskişehir’i de çok seviyorum. Sizi ekranlarda göremiyoruz. Yeni projeleriniz var mı ? Program yaklaşık bir sene önce sona erdi. Şuanda birkaç kanalla görüşmelerimiz var. Televizyon programı istiyoruz fakat olmazsa da yeni projelerimizle gülmeye ve güldürmeye devam edeceğiz. Öğrenciler için üniversite yıllarından aklınızda kalan, unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz? O kadar çok anım var ki hangisi anlatsam bilemedim şimdi. Beni en çok etkileyen bir anım var. Üniversitedeyken bir akşam klip çekimi yapıyorduk. Ben de joker rolüne girmiştim. Okul ahşaptan yapıldığı için her an yangın çıkabilir ihtimaline karşı birçok güvenlikçi ve itfaiyeci okulda nöbet tutuyordu. Klibi gece çektiğimiz için her saat başı okulda denetim yapıyorlardı. Neyse bende joker kılığında bir odaya girdim ve tam da ay ışığının geldiği yere oturdum.. Tam o sırada 3 tane güvenlik görevlisinin kahkaha seslerini duydum. Yanımda da bir arkadaşım vardı. Ona saklanmasını söyledim. Her zamanki gibi muziplik peşindeyim. 3 güvenlik görevlisi odaya girdiler. Ay ışığı vurmuş olan jokere baktılar ve çok komik bir şey oldu. Aynı çizgi filmlerdeki gibi en öndeki durdu sonra ikincisi sonra üçüncüsü. Üst üste yığıldılar bir anda. Onlar çıktıktan sonra o kıyafetle ben bir de anayola çıktım. Yanımda arabalar durdu. Okulun önüne polis çağırmışlar bir de. Burada tanımlanamayan bir cisim var diye. Kamera falan yok o anda tamamen doğaçlama olan bir anıydı. Gerçekten çok eğlenmiştik ve çok komikti.



ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİN’NDE

Türkiye’nin dört bir yanından gizli kalmış yetenekleri ortaya çıkaran, Acun Ilıcalı, Hülya Avşar ve Sergen Yalçın’ın jüri koltuğunda oturduğu Yetenek Sizsiniz Türkiye yarışmasının yarı final çekimleri Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kongre ve Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Çekimleri 3 ayrı seansta tamamlanan yarışmaya Osmangazi Üniversitesi öğrencileri yoğun ilgi gösterince davetiye sıkıntısı yaşayan bir çok öğrenci gösterileri izlemeyerek, dışarıda kaldı. Yetenek Sizsiniz Türkiye katılımcı performansları başlamadan önce sahnede yer alan ve “Var Mısın Yok Musun” programı ile hatırlayacağımız Mevlüt ACAROĞLU, öğrenciler ile keyifli bir dans yarışması gerçekleştirirken, yarışmada en iyi performansları sergileyen öğrencilere iPad hediye edildi.

ETKİNLİK 54


Program yapımcıları Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde gördükleri ilgiden oldukça memnun kaldıklarını belirtirken, final yarışmalarının da yine burada yapılabileceğini dile getirdiler. Yarışmada sahne arkası röportajları da yapan Alp KIRŞAN ise Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ve öğrencilerinin potansiyelinin yüksek olduğunu belirtti. Seyirci noktasından konuşmasının daha uygun olacağını belirten ve sözlerine keyifli dakikalar yaşadıklarını ifade ederek devam eden KIRŞAN, yakın zamanda bir kez daha ESOGÜ’ye geleceklerini tahmin ettiğini sözlerine ekledi.

ETKİNLİK 55


SIFIRIN ALTINDA MARKETING farkını yarat! tadını çıkart!

Anadolu Üniversitesi Marketing Anadolu Kulübü’nün 2006 yılında ilkini düzenlendiği “Sıfırın Altında Marketing” etkinliğinin yedincisi, 2012 – 2013 öğretim yılında Sinema Anadolu’da gerçekleştirildi. Her zaman olduğu gibi alanında uzman ve üst düzey birçok pazarlama uzmanını bir araya getiren etkinlik bu dönemde konukları ve sektör çalışanları ile pazarlama dünyasının nabzını tutarken, etkinliği düzenleyen Marketing Anadolu Kulübü üyeleri amatör ruhla çıktıkları bu yolda ne kadar profesyonel işler yapabileceklerini de bir kez daha ortaya koydu. Açılış Konuşması Kulüp Danışmanı & Öğrenci Kulüpleri Genel Koordinatörü Öğr. Gör. Dr. Mehmet Gökhan TURAN İki gün boyunca devam eden etkinliğin başlangıç işaretini veren TURAN, bu dönemki etkinlikte, daha önceki yıllarda Marketing Anadolu Kulübü’nde görevler üstlenmiş arkadaşları da ağırlayacaklarını belirtirken, bu koltuklardan mezun olanların hikâyelerini dinleyeceklerini dile getirdi. Konuşması içerisinde, pazarlama sektöründe Marketing Anadolu Kulübü’nün yeri ve amacını açıklayan Öğr. Gör. Dr. Mehmet Gökhan TURAN, fark yaratmak adına neler yapılması gerektiği hakkında kısaca bilgiler aktarırken; sadece alınan eğitimle ETKİNLİK 56

fark yaratılamayacağını, alınan eğitimin neyimle perçinlenmesi gerektiğini ifade

deetti.

Fark yaratma konusuna da değinen kulüp danışmanı TURAN, etkinliğe katılanlar üzerinden örneklendirerek yaptığı açıklamasında ise; bu koltuklarda oturan herkes zekâ gelişim düzeyi göstergesi olarak kabul edilen IQ konusunda hiçbir sıkıntı yaşamıyor ve bu yüzden tamda bu noktada farkındalık yaratabilmek gerekiyor, dedi. Konuşmasının devamında AEGEE Kulübü ile ortak hazırladıkları “Görme Engelliler” projesini ve bu proje ile aldıkları ödüllerden bahseden M. Gökhan TURAN, sosyal zekânın da önemine vurgu yaparak konferansın ilk sunumunu tamamladı.

Gülşah BATUR


“Gençler Yönetsin” Mustafa TAYFUN (Genç Turkcell / Üst Düzey Pazarlama Uzmanı)

Etkinliğin ilk konuğu Genç Turkcell Pazarlama Uzmanı Mustafa TAYFUN’ du. Sunumuna Genç Turkcell ile ilgili bilgiler aktararak başlayan ve çalışma ekibi hakkında detaylı açıklamalar yapan TAYFUN, fark yaratma konusuna değinerek sunumuna devam etti. Fiyat politikalarının fark yaratma konusunda tek etken olamayacağını dile getiren ve bu noktada ön görülerin önemini aktaran pazarlama uzmanı, konuşmasının devamında; Genç Turkcell’i genç beyinlerle yönetmek istediklerini, bu alandaki temsiliyetlerini gençlerin yapması gerektiğini vurguladı. Ancak bu yöntem ile hedef kitlenin sorunlarına doğru çözümler getirilebileceğini de sözlerine ekleyen Mustafa TAYFUN, bir markanın ilk kez kendisini müşterilerine devrettiğini de dile getirdi.

Çiğdem ERDEN, Merve POLAT

ETKİNLİK 57


“Dijitalleşen Pazarlama” Emre BAŞKAYA (INTEL / Türkiye Pazarlama Müdürü) İlk günün bir diğer konuğu olan Emre BAŞKAYA, dijital pazarlama hakkında bilgi verdikten sonra sadece dijital pazarlama hakkında bilgilere sahip olmanın yeterli olmadığını belirterek, inovasyon (yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün), teknoloji ve pazarlamanın da dijitalleşmesini anlattı. Zamanla meydana gelen değişimlere paralel olarak ilerleyen ilişkiler konusuna da kısaca değinerek konuşmasına devam eden BAŞKAYA, dönemin ihtiyaçları doğrultusunda değişimin gençlerden gelebileceğini ekleyerek devam ettiği sunumunda genç nüfus ile ilgili yaptıkları bir araştırmanın sonuçlarına da yer verdi. Araştırmanın sonuçlarına birkaç örnek ile değinen Emre BAŞKAYA, cep telefonu konuşmalarıyla daha çok erkeklerin iletişime geçtiğini söylerken, e-ticaretin daha çok kırsal kesimde tercih edildiğini belirtti. “Yeni Bir Değer; Müşteri” Uğur ÇAĞLAR (BNP Paribas Cardif / Pazarlama Müdürü)

Esen KARA, Özge YEĞENOĞLU, Okan ADIYAMAN ETKİNLİK 58

Etkinliğin ilk oturumunu kapatmak üzere sahneye çıkan Uğur ÇAĞLAR’da değişimin hızından bahsederek başladığı konuşmasında, tüketiciye ulaşmak adına yapılan yeni girişimleri konuklarıyla paylaştı. Ana faaliyet kollarının içerisinde pazarlama deneyimlerinden söz eden ÇAĞLAR, müşteri değeri yaratmak ve yaratılan bu değeri yine müşteriye aktarmak üzerine yaptıkları çalışmaları, yöntemleri ile birlikte kendisini dinlemeye gelenler ile paylaştı.


“Strateji” Koray BEBEKOĞLU (Doğuş Otomotiv / Kurumsal İletişim Direktörü) İkinci oturumun ilk konuğu olan Koray BEBEKOĞLU konuşmasına tepkisel ilişkinin pazarlama sektörüne olan etkilerinden bahsederek başladı. Sistematik düşünme kanallarının hedef, bilim&sanat ve bütünsellik yolları ile beslendiği belirten BEBEKOĞLU, pazarlama içerisinde sezgisel ve bununla birlikte tepkisel davranışlarla bütünlüğün tamamladığını aktarırken, farklı metotlar üzerinden yapılan çalışma modellerinin tercih edilmesinin pazarlama alanındaki başarıda büyük etkisi olduğuna vurgu yaparak sunumunu şu sözler ile noktaladı: “İyi bir iş bulmak adına kişiler önce kendi hedeflerini belirlemelidirler ki ancak bu sayede sonraki çalışma yöntemleri belirlenebilsin.”

ETKİNLİK 59


“Yandex Algoritmasının Türkiye Uyarlaması” Çağdaş ÖNEN (Yandex Arama Motoru / Pazarlama Müdürü) Rusya’dan dünya ya ulaşan arama motoru Yandex’in tanıtımı ile başlayan sunumuyla sahneye çıkan ve günün son konuğu olan Çağdaş ÖNEN, Yandex algoritmasının Türkiye versiyonu için yapılan ciddi çalışmalar hakkında bilgi verdi. Büyük bir alt yapı ve kaynak ile Türkiye pazarına açılan Yandex’in bir yıla yakın bir uyarlama çalışmasından sonra, büyük emekler sonucu hizmete girdiğini de sözlerine ekleyen ÖNEN, amaçlarını ise kullanıcılarının sordukları tüm sorulara cevap verebilmek olduğunun altını çizdi. Bulunduğumuz süreç içerisinde geldikleri noktanın önemine vurgu yapan ve dünya çapında ilerleyen bir yarışa ortak olabilmenin büyük bir başarı olduğunu ifade eden Yandex Pazarlama Müdürü Çağdaş ÖNEN, sürekliliğin önemine de kısaca değinerek sahneden ayrıldı.

“Hedeflerin Büyüklüğü Kadar Aktif Olmak” Saadet Nur ÖKTEM (Teknosa / CRM ve Pazar Araştırma Müdürü) İkinci gününde de birbirinden değerli konuklarıyla etkinliğe devam eden Marketing Anadolu Kulübü’nün ilk konuğu Saadet N. ÖKTEM’di. Hedefler ile hayaller arasında kurulacak olan köprüler hakkında tüyolar veren ve eğitim yıllarının sadece derslere girip çıkmak ile kısıtlanmaması gerektiğini kelimelere döken ÖKTEM: “ Okul hayatı boyunca herkes hedeflerinin büyüklüğü kadar aktif olmalıdır, iş görüşmeleri esnasında deneyimlerin ve içerisinde yer alınan organizasyonların önemi yadsınamaz” diyerek sözlerine son verdi. ETKİNLİK 60


“Tüketicinin Yön Verdiği Marka Olabilmek” Ahmet YÜCEL (P&G – Fairy Grubu Marka Müdürü) Marka değeri, iletişimi ve başarısı hakkında eşsiz bilgiler aktaran, Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu on ayrı ülkenin Marka Yöneticisi olan Ahmet YÜCEL, inovasyon alanındaki yatırımları ile geliştiklerini bununla birlikte kendi tüketici gruplarının beklentilerine, ihtiyaç doğrultusunda karşılık verebilmek adına şartlara uygun titiz adımlar attıklarını dile getirdi. Tüketici talepleri doğrultusunda markalaşma yolunda ilerlediklerini de kaydeden YÜCEL, yapılan geniş tabanlı araştırmaların sonuçlarını da katılımcılar ile paylaştı.,

“Dünya’nın İlk Biyofarmasötik Şirketi” Gökhan SALMANOĞLU

(Pfizer / NeoBusiness ve Dijital Pazarlama Başkanı)

Daimi olarak gelişen ve iklim şartlarına göre değişiklikler gösteren ilaç sektörü hakkında sunum yapan Gökhan SALMANOĞLU konuşmasında; fiyat, pazar şartları ve stratejiler üzerindeki etkisi yadsınamaz teknoloji hareketleri gibi çeşitli konularda yaşanan sürekli değişimden söz etti.

“Öğrencilik Yıllarında Üretilmeyen Bir Proje İçin İş Hayatında Geç Kalınmış Olunabilir” Volkan BİÇER (Mobilike / Firma Kurucu Ortağı) Etkinliğin sonuna yaklaşılırken bir diğer katılımcı olan Volkan BİÇER öğrencilik yıllarının değerinden bahsederek başladığı konuşmasını sosyal medyanın etkilerinde bahsederek noktaladı. Öğrencilik yıllarında Facebook tarzında bir site projelerinin olduğunu ve tasarlanan bu sosyal ağı “ortakantin” olarak adlandırdıklarını anlatan BİÇER, projeyi ilerleyen süreçte bir medya şirketine sattıklarını ve bu satıştan olumlu bir şekilde faydalandıklarını belirtti. Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde öğrencilik yıllarının değerinden bahsederken; üniversite yılları içerisinde bir proje veya fikir ortaya çıkarılmadığı takdirde, bu çalışmanın iş hayatında yaratılma fırsatının bulunamayabileceğine işaret etti. ETKİNLİK 61


“Marka ve Müşteri İlişkisinde Güvenilir Olmak” Simay ALKAN (Borusan Otomotiv / BMW Pazarlama İletişimi Müdürü)

Marka ile müşteri arasında bağlantı noktası konumunda olan pazarlama bölümünde, rakiplerinizin önünde olabilmek adına sürekli müşteri ile yeni hizmetler aracılığı ile iletişim kurabilmenin yollarını aradıklarını belirterek sözlerine başlayan Simay ALKAN, müşteri, rekabet ve marka alanlarına değinerek sunumu gerçekleştirdi. Etkinliği son konuğu ALKAN, marka farkındalığının arttırılması ve yüksek seviyede tutulması gerektiğini dile getirirken, mutlaka bir amaç doğrultusunda olması gerektiğinin de ihmal edilemeyecek bir gerçek olduğunu aktardı. Hedef müşteri kitlesi ile sadık müşteri kitlesi konularına da değinen başarılı pazarlama iletişimi uzmanı büyük kitlelere ulaşmak için izledikleri reklam politikalarında da kısaca söz etti. Her şeyin zaman içinde değişime de değinen ALKAN, büyük ve güçlü markalarında değişime uğradıklarını belirtti.

Kapanış konuşmasını da , açılış konuşmasında olduğu gibi Marketing Anadolu Kulübü Danışmanı Öğretim Görevlisi Doktor Mehmet Gökhan TURAN’ın yaptığı Sıfırın Altında Marketing etkinliği başarıyla tamamlanırken, etkinlik son günün akşamında kapanış partisi ile son buldu.

ETKİNLİK 62



ESOGÜ KISA KISA LOZAN BARIŞI’NIN 90. YILI ÖZDEN İNÖNÜ TOKER’İN DE KATILIMIYLA ESOGÜ’DE ANILDI

ESOGÜ EĞİTİM FAKÜLTESİ’NDE MATEMATİK SERGİSİ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü’nde öğrenim gören matematik öğretmeni adayları tarafından hazırlanan poster ve materyallerden oluşan matematik sergisi, Eğitim Fakültesi Konferans Salonu fuayesinde Rektör Prof. Dr. Hasan Gönen, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Bahaddin Acat, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahattin Turan, öğretim elemanları ve öğrencilerin katıldığı bir merasimle açıldı. Yapılan açıklamada Doç. Dr. Kürşat Yenilmez ve Dr. Emre Ev Çimen tarafından organize edilen sergide yer alan materyallerin, her yıl olduğu gibi bu yıl da Eskişehir’e bağlı köy okullarına kullanılmak üzere hediye edileceği belirtildi.

ETKİNLİK 64

Lozan Konferansı ve Barışı’nın 90. yıldönümü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nün düzenlediği “Lozan’a Giden Yol: 90. Yıldönümünde Lozan Konferansı ve Barışı” konulu panelle anıldı. Panele Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı merhum İsmet İnönü’nün kızı İnönü Vakfı Başkanı Özden İnönü Toker’de katıldı. Gençlerle birlikte olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Özden İnönü Toker, merhum İsmet İnönü’nün kızı olmakla beraber kendisini daha çok Cumhuriyet’in ilk kuşağının bir üyesi olarak gördüğünü ve halen bu kuşağın heyecan ve sorumluluğunu hissetmeye devam ettiğini söyledi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, üniversite olarak böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan dolayı gurur duyduklarını ifade ederken, panelde Lozan Antlaşması’nın ülkemize sosyal, ekonomik ve siyasi açıdan nasıl temel kazandırdığı konusunun ele alınacağını belirtti. Prof. Dr. Hasan Gönen, kendisini dinleyen gençlere Lozan Antlaşması’nı çok iyi öğrenmeleri tavsiyesinde bulundu.


ESOGÜ KISA KISA GENÇLERİN YAŞADIĞI SORUNLAR ESOGÜ’DE ELE ALINDI Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı ile ESOGÜ Gençlik Danışma Birimi (GEDAB)’nin birlikte düzenlediği ve üniversite öğrencilerinin sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürmeleri yolunda kendilerine yardımcı olacak bazı temel sağlık konularında ve sosyal konularda bilgilendirilmesini amaçlayan panel, ESOGÜ Prof. Dr. Necla Özdemir Salonu’nda gerçekleşti. ESOGÜ öğrencilerine danışmanlık ve klinik hizmetleri veren GEDAB’ın tanıtıldığı ve üreme sağlığı, şiddet, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve madde bağımlılığı gibi konularda katılımcı gençlerin bilgilendirildiği etkinlikte ayrıca, stant açılarak gençlerin yaşadığı birçok soruna ilişkin bilgilendirici ve yönlendirici broşürler dağıtıldı.

TURKMSIC OSMANGAZİ, HALK SAĞLIĞI ETKİNLİKLERİ KAPSAMINDA ESKİŞEHİR HALKI İLE BULUŞTU Türkiye’deki tıp öğrencileri arasında oluşturulmuş bağımsız, siyasi olmayan, kar amacı gütmeyen en büyük ve en köklü kuruluş olan TurkMSIC (Turkish Medical Students’ International Committee/Türk Tıp Öğrencileri Uluslararası Birliği) Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Üyeleri (TurkMSIC Osmangazi) Kanatlı AVM’de, yaklaşık 45 gönüllüyle ücretsiz halk sağlığı etkinlikleri gerçekleştirdi.

Üç gün süren etkinlikler kapsamında kan şekeri ölçümü, diyabet farkındalık anketi, organ bağışı kampanyası ve Alzheimer testi yapılırken; bilgilendirici broşür ve el ilanları da dağıtıldı. TurkMSIC’den yapılan açıklamada bu etkinlikler ile toplumu sağlıkla ilgili bazı önemli konularda bilinçlendirmenin ve bu konularda farkındalık yaratmanın amaçlandığı, aynı zamanda TurkMSIC’nin misyonu doğrultusunda; geleceğin hekimlerine küresel sağlık alanında geniş bir bakış açısı sağlamanın ve tıp öğrencilerinin insani değerlerini yükselterek geleceğin sorumluluk sahibi hekimlerinin şekillenmesine katkıda bulunmanın amaçlandığı belirtildi. ETKİNLİK 65


FASHION 66


a day on Campus’ Fotoğraf: Mustafa ÖKSÜZ Model: Elzem Nur KURT Asistan: Simge AŞKAN Tasarım: Sezen ÖZ

Tasarımlarınıza eCampus’ ile hayat verin... Özgün portfolyalarınızı sayfalara taşıyalım... Yapmanız gereken tek şey bize ulaşmak...

FASHION 67


FASHION 68


FASHION 69


FASHION 70


FASHION 71


Göker ÇETİN

Hilal ÖZÇELİK

ESOGÜ İktisadi İdari Bilimler – Uluslararası İlişkiler

ESOGÜ Fen Edebiyat – Kimya Bölümü

Kış sezonunun vazgeçilmezi füme rengi kaşe montunu hardal rengi burberry desenli şalıyla renklendiren ve ayakkabılarında da aynı tonları yakalayan Göker ÇETİN, çantası ile de günlük şıklık yakalamış.

Kaban ve kaşkol ikilisini bir araya getirip, saçlarına verdiği şekil ile yüz hatlarını öne çıkaran Burçin, sarı balıkçı çizmeleri ile oldukça farklı bir tarzı da kampüse taşımış.

FASHION 72


Munip ULUÇ

ESOGÜ Turizm – Turizm ve Otel İşletmeciliği Sezonun en sık görülen klasik tonlarını bir arada kullanan ve karamel renkli botları ile sonbaharın krem tonunu taşıyan kotunun uyumundan sonra kırmızı şişme montuyla bizi sıcacık karşılayan Munip ULUÇ bu yılın olmazsa olmazlarından çanta ile kendisine hoş bir detay katmış. Kırmızı şişme montunun altına koyu renk jean ile lacivert ya da siyah degrade cilalı bir botta hoş durabilir.

Ece SURAL

ESOGÜ Turizm – Turizm ve Otel İşletmeciliği Gri over-size kaşe montu ve aynı tonlardaki kırçıllı kazağı ile yumuşak bir geçiş yaratmış. Zımba modasını çizmelerinde kullanırken, şalı ve çantasını da ayrı renk tercih etseydi, iki parça arasında harika bir uyum yakalayabilirdi.

FASHION 73


ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Açıköğretim Fakültesi o kadar meşhur bir fakültedir ki, Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği okuyorum denildiğinde bile, açık mı? Sorusunu duyabileceğiniz okul… ekşi sözlük

Açıköğretim’den kazanılan paraların haftalık çiçek değişim masraflarına harcandığı, en çok park ve bahçe müdürlüğünün çalıştığına şüphe olmayan çiçeği, böceği bol ve güzel üniversite… itü sözlük

Hazırlık sınıfına beginner ve elementary kurlarından başlayan öğrencilere, hocaların bile bazen seneye nasıl olsa yine beraberiz diyerek psikolojik söylemlerde bulunmaktan kaçınmadığı eğitim yuvası… ekşi sözlük

Çoğu şeyin 1 lira olduğu güzide üniversite… uludağ sözlük

AKTÜEL 74


OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ İlk olarak Bursa Osmangazi’de olduğunu düşünebileceğiniz, sırf bu yüzden isminin başına mahkeme kararı ile Eskişehir eklenmiş olan okul… ekşi sözlük

Şehir merkezinden 6-7 derece daha soğuk iki kampüsü olan üniversite… (bademlik dağı ve meşelik çölü) uludağ sözlük

Kapalı halı sahası kış mevsiminde çok işe yarayan üniversite itü sözlük

Geçtiğimiz sayımızda alıntısını yaptığımız “Öğrenci belgesinin 5 lira olduğu üniversite” haberinin düzeltmesini yapmak boynumuzun borcudur, öğrenci belgesi ¨ 2,5‘dir. eCampus’Mag olarak bu indirime sessiz kalamazdık AKTÜEL 75


Cultural Awareness Project 4 Kültürlerin Buluşma Noktası / Sıdıka Gündoğan İlköğretim Okulu Kültürel farklılıklardan yola çıkarak bu farklılıkların güzel yanlarını ortaya koyabilmek adına Anadolu Üniversitesi Erasmus Kulübü’nün bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Kültürel Farkındalık Projesi (Esn Anadolu 4th Cultural Awareness Project), Mahmudiye İlçesinin Türkmanmecidiye Köyü – Mevlüt Sıdıka Gündoğan İlköğretim Okulu öğrencileri ile kulüp üyesi birçok yabancı öğrencinin bir araya gelmesini sağladı. Projeyi dördüncü kez köy okullarında hayata geçirdiklerini belirten proje koordinatörü Hüseyin ERDEM, farklılıkların güzelliklerinin ortaya konulabilmesi, bu bilincin yerleştirilebilmesi ve insanların ön yargılarından arındırılabilmesi adına Türkiye’deki köy okullarının öğrencileri ile yabancı uyruklu öğrencileri bir araya getirdiklerini ifade etti. Etkinlikte Erasmus öğrencilerinin kendi kültürlerini tanıttığı etkinlikte, Tepebaşı Belediyesi 19 Mayıs Gençlik Merkezi gönüllüsü ve Yaratıcı Drama eğitmeni Mustafa Kaygısız, öğrencilere çeşitli oyunlar oynatarak çevre temizliği, iletişim gibi konularda eğitici çalışmalar yaptı. ETKİNLİK 76


Projenin Amacı Kültürel farklılıkların ve bu farklılıklar neticesinde oluşan güzelliklerin görülmesi, bilincine varılabilmesi, kişisel gelişime katkıda bulunması, bireylerin ufuklarının geliştirilmesi ve önyargılarından sıyrılmasını sağlamak amacıyla ülkemizin imkânları kısıtlı olan köy okullarında okuyan öğrencilerinin, farklı ülkelerden gelen yabancı öğrencilerle bir araya gelmeleri sağlanmaktadır.

Benzer Projelerde ESN ANADOLU Sarıcakaya İlköğretim Okulu Cevizli Köyü İlköğretim Okulu Kulaca Köyü İlköğretim Okulu – Bursa/İnegöl

ETKİNLİK 77


ÖZDİLEK’ TE DÜNYA ÜLKELERİNİN ÖĞRENCİLERİNDEN ANLAMLI SERGİ AIESEC Eskişehir şubesinin düzenlediği ‘‘Engelleri Kaldır Projesi’’ kapsamında Özdilek AVM ’de sergi düzenledi. Proje kapsamında Tayvan, Bahreyn, Çin, İngiltere, Brezilya, Mısır, Hindistan, Pakistan, Rusya gibi birçok farklı ülkelerden gelen kültür elçileriyle engelli çocuklara farklı tecrübeler yaşatmayı planlayan AİESEC, oluşturduğu alanda çeşitli el işleri ve fotoğrafları sergilediler. Özdilek misafirlerinin yoğun ilgi gösterdiği serginin yanı sıra farklı ülkelerden gelen kültür elçilerinin düzenlediği dans gösterileri büyük ilgi gördü. Engellilere ve onlarla ilgili projelere her zaman destek olacağını söyleyen Özdilek AVM yönetimi, bu tür projeleri görmekten mutlu olduklarını belirttiler. Özdilek yönetimi ve AIESEC öğrencileri sergiyi pasta keserek kutladılar.

SEVGİLİLER GÜNÜ ÖZDİLEK’TE BİR BAŞKA Özdilek Alışveriş Merkezi, sevgililer gününe özel birbirinden renkli ve eğlenceli aktiviteler düzenledi 9-14 Şubat tarihleri arasında 6 gün boyunca çiftlere hem etkinlikler hem kampanyalarla unutamayacakları bir sevgililer günü yaşattı. 9-10 ve 14 Şubat tarihlerinde ¨25 ve üzeri alışveriş yapan herkes “Aşkını Ne kadar Tanıyorsun?” yarışması ile çiftlere sorular sorulup en çok doğru cevabı verenler yüzlerce hediye arasından sürpriz hediyeler kazandılar. Aynı tarihlerde labirentin içerisinde en kısa süre içerisinde gizlenen kalbi bulan çiftler yine Özdilek’ten hediye kazandılar. Sevgililer ücretsiz olarak aşk kostümlerini giyip fotoğraf çektirirken hem unutamayacakları bir fotoğrafları oldu hem de eğlenceli anlar yaşadılar. Çekilen fotoğraflar Özdilek tarafından müşterilere hediye edildi. Sevgililere özel hazırlanan Aşk Meydanı’nda sevgililere romantik bir masada Kahve Dünyası’nın sıcak çikolatalarını yudumlarken aşk dolu sohbet etme şansı yakaladılar. Özdilek Restoran 14 Şubat sevgililer gününe özel canlı müzikle misafirlerini ağırladı. 35 yılı geçen 15 çifte çekilişle yemek ikram edildi. AKTÜEL 78


AKTÜEL 79



ÜCRETSİÜZCRETSİZ

CHECK-UP CHECK-UP ARACINIZ İÇİN 5 YILDIZLI LASTİBİRİK KONTROLÜ HİZMETLERİMİZDEN TAMLASTİ SİZE GÖRE K KONTR PAKET ARAÇ MUAYENE HİMUAYEN ZMETİ ARAÇ KAMPANYA

SU ISITICI İŞLEMİ OZONLAMA MOTOR KORUMA İÇ - DIŞ TEMİZLİK BOYA KORUMA

ÜCRETSİZ

¨ 35 ¨ 50 (Araç alış-satışlarında, aracı alacaklar için mekanik ve kaporta bakımı) (Araç alış-satışlarında, aracı alacaklar için ¨ 50 ¨ 150 ¨ 350 ¨ 200 CHECK-UP LASTİK KONTROLÜ ARAÇ MUAYENE HİZMETİ

(Araç alış-satışlarında, aracı alacaklar için mekanik ve kaporta bakımı)

İndirim kuponunuzu işaretli şeritten kesip, öğrenci kimliğiniz ile PlatinEs Garage’ a gittiğinizde, Campus’ Magazine farkıyla

%25

İndirim kuponunuzu işaretli şerİndiittrimenkukeponunuzu sip, öğrenciş kimliğiniz ile PlatinEs Garage’kimalgiiğttiniizğiinleizPlde,atin Campus’ Magazine farkıyla Campus’ M indirim fırsatından yararlanabilirsiniz!





Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.