23 10 2014 gazete sayfaları

Page 1

Çözüm iradesi devam ediyor

Saldýrýlar kimseye fayda saðlamaz

H

D

iyarbakýr Ticaret ve Sanayi Odasý (DTSO) Baþkaný Ahmet Sayar, DBP/HDP ile Hüda-Par arasýnda yaþanan gerginlikle ilgili açýklama yaptý. 5’te

MÜSÝAD barýþ için çabalýyor

M

üstakil Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði (MÜSÝAD) Diyarbakýr Þube Baþkaný Ýsmail Özþanlý, Kobani olaylarý sonrasý karþý karþýya gelen Halklarýn Demokrat Partisi (HDP), Demokrat Bölgeler Partisi (DBP) ve Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) ile görüþtü. 5’te

DP Diyarbakýr Milletvekili Altan Tan, Kürt sorunun çözümü için AK parti içinde bulunan Kürt Miletvekillerine seslenerek "Kürt sorununun artýk beklemeye, bekletilmeye tahammülü kalmadý" dedi. 7’de

Murtaza ile perdelerini açýyorlar O

rhan Kemal'in yazdýðý, Diyarbakýr Devlet Tiyatrosu yapýmý "Murtaza" adlý oyun 23 Ekim Perþembe günü Diyarbakýr Devlet Tiyatrosu'nda sahneleniyor. 4’te

www.diyarbakirolay.com.tr

PERÞEMBE 23 EKÝM 2014

Fiyatý : 25 KR

Gelin Diyarbakýr'ý görün Dicle Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi tarafýndan düzenlenen ve Diyarbakýr Ticaret Borsasý'nýn da desteklediði Türkiye 5'inci Uluslararasý Katýlýmlý Tohumculuk Kongresi ve Sektörel Ýþ Forumu'na katýlan 3 büyük üniversitenin Üniversite Öðretim Üyeleri Diyarbakýr'ýn gelip görülecek yer olduðunu, kentin medyada anlatýldýðý gibi olmadýðýný ifade ettiler.

M

edyada yansýyan Diyarbakýr ile gelip görülen Diyarbakýr arasýnda çok büyük farkýn olduðunu anlatan Uludað Üniversitesi,Ankara Üniversitesi ile Ege Üniversitesi Öðretim Üyeleri farklý kültürlerin mozaiðini içinde bulunduran Diyarbakýr'ýn gerçek yüzünü herkesin görmesi gerektiðini söylediler. Türkiye 5'inci Uluslararasý Katýlýmlý Tohumculuk Kongresi ve Sektörel Ýþ Formuna katýlan 20 ülkeden 45 araþtýrmacý ile 160 Üniversite Öðretim Üyeleri ve akademisyenler Diyarbakýr Ticaret Borsasý tarafýndan aðýrlandýðý gecede bir araya geldiler. Diyarbakýr Ticaret Borsasý Meclis Baþkaný Ahmet Ay,Baþkan Vekili Þehmus Ayhan,Yönetim Kurulu Üyesi Þükrü Boylu ile Meclis Üyesi A.Hamit Kaya,5.Uluslararasý Katýlýmlý Tohumculuk Kongresi Baþkanlarý Prof.Dr.Mehmet Baþbað,Yrd.Doç.Dr. Vedat Pirinç'in katýldýðý gecede Diyarbakýr'a ilk kez gelen farklý illerin Üniversite hocalarý Diyarbakýr'ý deðerlendirdiler.

-MEDYADA YANSýYAN DÝYARBAK IR FARKLIUludað Ün

iversitesi Zir aat Fakültesi tim Üyesi P Öðrerof.Dr.Nazan Daðüstü,Diyarbakýr'ýn m edyada yansý týldýðý gibi ü kütücü bir k rent olmadýð ýný belirtere Farklý kültü k'' rlerin mozað ýný içinde bu duran Diyar lunbakýr ilimizin sanýldýðý gib ürkütücü olm i adýðýný yapýl an ev sahipli ve gözlemle ði rimizde görd ük.Medyada yansýtýlan D iyarbakýr ile gelip gördüð müz Diyarb üakýr arasýnd a çok büyük fa bulunmakta rk dýr.Bu nede nle Kongrey týlamayan D e k aiyarbakýr'ý g örme fýrsatý kalamayan d y aiðer hocalar ýmýzýn adýna yük üzüntü büduyuyorum . 5.Uluslarar Katýlýmlý To asý humculuk K ongresine em ve destek ve ek ren herkesi bu büyük baþ rýdan dolayý akutluyorum ''dedi. 5’te

Çözüm süreci Diyarbakýr'ý tercih ettiriyor D

Yardým bahanesiyle çocuk kaçýrdýlar D

9 DEDAÞ personeli kaçýrýldý

8’de

iyarbakýr'da bir kadýn kendisini Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý'nda (SYDV) görevli olarak tanýtarak "Erkek çocuklarý toplu sünnet ettiriyoruz. Size ayrýca gýda yardýmýnda bulunulacak" bahanesiyle gittiði bir evde 4 aylýk bebeði annesinin kucaðýndan alarak dýþarý çýktý. Annesinden çocuðun kimlik kartýný getirmesini isteyen kadýn kayýplara karýþtý. 3’te

icle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayþegül Jale Saraç, gazetecilerle bir araya geldi. Dicle Üniversitesi'nde düzenlenen toplantýya, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Jale Saraç, Rektör Yardýmcýlarý Prof. Dr. Sabri Eyigün, Prof. Dr. Aslan Bilici, Prof. Dr. Mustafa Arýca ve Dicle Üniversitesi Genel Sekteri Mustafa Tuna katýldý. 8’de

Boþanmalarýn nedeni geçimsizlik

T

Ýtfaiyenin hedef gösterilmesine tepki

ürkiye'de boþanmalarýn yüzde 97'sinin nedeni geçimsizlik olarak kayýtlara geçti. Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) Diyarbakýr Bölge Müdürü M. Salih Uras, geçtiðimiz yýlýn boþanma nedenleri verilerini açýkladý. 6’da

S

iirt Belediye Eþ Baþkaný Tuncer Bakýrhan, Siirt'te yaþanan Kobanê olaylarýnýn ardýndan konuþtu. Bakýrhan "Olaylarda yaþamýný yitiren 5 caný aðýzlarýna almayanlar, yaþanan olaylarda Siirt belediyesi itfaiye müdürlüðünü günah keçisi yaparak, itfaiye müdürlüðünü hedef gösteriyor" dedi. 4’te

H

Birçok üniversite tabeladan ibaret

alklarýn Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Türkiye'deki birçok üniversitenin tabeladan ibaret olduðunu söyledi. 7’de

Diyarbakýr OLAY Gazetesi Diyarbakýr’da basýlmakta olup Þanlýurfa, Mardin, Siirt, Batman, Bingöl, Þýrnak, Van ve Hakkari illerindeki gazete bayilerinde bulunmaktadýr.


2

Saðlýk

23 EKÝM 2014 PERÞEMBE

En çok kilo aldýðýnýz ay

Yazýn bitmesini istemeyenlerin tek derdi havalarýn sýcaklýðý deðil; kilo da kýþýn bekleyen tehlikelerden... Peki en çok kiloyu hangi ayda alýyoruz? Ýþte cevabý...

Y

azýn bitiþi birçok açýdan can sýkýcý... Bütün bir yaz deniz ve havuza girerek, fit bir vücuda sahip olanlar, kýþýn getirdiði hareketsizlik ve fazla iþ yükü ile kiloalmaya baþlýyor. Peki en çok hangi aydakilo alýyoruz? Ýþte herkesin merak ettiði bu sorunun cevabý...

Bunu içenler erken yaþlanýyor! A

EN AZ 2 KÝLO! Her þey bir kenara; araþtýrmalara göre metabolizmamýzý yavaþlatan soðuk hava bile daha hýzlý kilo almamýza vesile oluyor! 2 bin kiþi üzerinde yapýlan ölçüme göre en çok sonbahar ve kýþýn kilo alýyor; ilkbahar ve yaz da aldýklarýmýzý geri veriyoruz. Sonbaharda en az 1 kilo 80 gram alýyoruz. Kýþ aylarýnda ise bu rakam en az 2 kilo 27 gram oluyor. Tekrar etmekte fayda var: EN AZ!

YAZA KADAR YEMEYE DEVAM Sonbahar ve kýþ rejim yapmak için en kötü zaman. Çünkü günler kýsa, havalar soðuk ve akþamlar genellikle televizyon karþýsýnda dizi izleyip çekirdek çýtlayarak geçiyor. Aralýkta bir gayret diyet yapmaya baþlýyor fakat yumurta kapýya dayanana kadar; yani yaza kadar, ondan da sonuç alamýyoruz. Kilo vermek için en avantajlý mevsim haziran. Temmuz veya aðustosta tatile gidileceði, bikini þov yapýlacaðý için kilo verme motivasyonumuz tavanda oluyor ve daha kolay eriyoruz.

EN ÇOK YEMEK YENÝLEN GÜN Bu bulgu da pek þaþýrtýcý deðil... Ýple çekilen hafta sonu nihayet geldiðinde, cumartesi günü sabahýn erken saatlerinde yemek yemeye baþlýyor ve akþama kadar doymuyoruz. Araþtýrmaya katýlanlarýn yüzde 54'ü cumartesi günü daha çok kalorili yiyecekler tükettiklerini kabul ediyor. Pazar ise, ikinci sýrada yer alýyor.

MEÞHUR PAZARTESÝ DÝYETLERÝ Pazartesi sendromu insanlarýn üzerine zaten bir mutsuzluk yüklediði için, diyete baþlama mutsuzluðu pek de fazla fark edilmiyor. Haliyle pazartesi, diyeti de arada kaynatmak için en uygun gün. Salý günü genellikle diyet bozulsa da, en azýndan pazartesi dikkat etmiþ olmak, hafta sonu fazla kaçýrýlan kalori alýmýný da dengelemiþ oluyor. Özetle; pazartesi diyetlerine tam gaz devam!

EN ÇOK KÝLO ALINAN GÜNLER 1- Cumartesi 2- Pazar 3- Cuma 4- Perþembe 5- Çarþamba 6- Salý 7- Pazartesi

EN ÞÝÞMAN OLDUÐUMUZ MEVSÝMLER 1- Sonbahar 2- Kýþ 3- Ýlkbahar 4- Yaz

EN ÞÝÞMAN OLDUÐUMUZ AYLAR 1- Aralýk 2- Eylül 3- Aðustos 4- Kasým

BD'li bilim adamlarý, 20-65 yaþýndaki 5 bin 300 kiþinin gazlý ve þekerli içecekleri tüketme alýþkanlýðýný deðerlendirdi. ABD'li bilim adamlarý, 20-65 yaþýndaki 5 bin 300 kiþinin gazlý ve þekerli içecekleri tüketme alýþkanlýðýný deðerlendirdi. Bu içecekler ve hücrelerin yaþlanmasý arasýnda baðlantý bulunup bulunmadýðýný araþtýran bilim adamlarý, katýlýmcýlarýn DNA'sýný da inceledi. Her gün þekerli ve gazlý içecek tüketenlerin kromozomlarýnýn uç kýsmýndaki hücre yaþýnýn belirlenmesinde rol oynayan telomer yapýlarýnýn daha kýsa olduðu görüldü. Araþtýrmada, günde 350 mililitreden fazla tüketenlerin hücrelerinin yak-

laþýk 5 yýl daha yaþlý olduðu sonucuna varýldý. Daha önce bu tür içeceklerin obezite ve tip 2 diyabet riskini artýrdýðý biliniyordu ancak ilk kez bilim adamlarý gazlý ve þekerli içeceklerin hücrelerin yaþlanmasýna yol açtýðýný ortaya koydu. Araþtýrmanýn sonuçlarý 'American Journal of Public Health' dergisinde yayýmlandý.


Katil zanlýsý tutuklandý D

iyarbakýr'ýn Kulp ilçesinde, yaklaþýk 1 ay önce öldürülen Recep Zengin'in katil zanlýsý Caner Z. Kulp Adliyesi'ne getirildi. Kulp ilçesinde 21 Eylül 2014 tarihinde Akçasýr Mahallesi'nde meydana gelen cinayetin zanlýsý Caner Z., Kulp Adliyesi'ne getirildi. Sorgulamasýnda suçunu itiraf eden Caner Z., yapýlan iþlemlerin ardýndan cezaevine gönderildi.

Yardým bahanesiyle çocuk kaçýrdýlar 23 EKÝM 2014 PERÞEMBE

Diyarbakýr'da bir kadýn kendisini Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý'nda (SYDV) görevli olarak tanýtarak "Erkek çocuklarý toplu sünnet ettiriyoruz. Size ayrýca gýda yardýmýnda bulunulacak" bahanesiyle gittiði bir evde 4 aylýk bebeði annesinin kucaðýndan alarak dýþarý çýktý. Annesinden çocuðun kimlik kartýný getirmesini isteyen kadýn kayýplara karýþtý. kadýn, "Çocuðunla birlikte özel bir hastanedeyiz sende gel burada seni bekliyoruz" dedi. Çocuðun annesi hastaneye giderek kadýný sordu, fakat hastanede öyle birinin olmadýðýný öðrendi. Küçük Yunus'u kaçýrdýktan sonra annesini de yaklaþýk 2 saat boyunca hastanede oyalayan kadýn daha sonra cep telefonunu da kapatarak kayýplara karýþtý. Ne yapacaðýný þaþýran anne Emine Teyfur eþini arayarak gözyaþlarý içinde durumu anlattý. Apar topar eve gelen baba Emrullah Teyfur, durumu hemen polise bildirdi.

2 kiþi gözaltýnda

E

dinilen bilgilere göre olay, Baðlar ilçesi Þeyh Þamil Mahallesi 621. Sokak'ta bulunan müstakil bir evde meydana geldi. Daha önceden sokakta keþif yaparak burada bulunan 2 þahýsla görüþen kimliði belirsiz bir kadýn, daha sonra þahýslarýn akrabasý olan baþka bir eve gitti. Evde 4 aylýk erkek çocuðu olduðunu öðrenen kadýn kendisini Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma

Vakfý'nda görevli olarak tanýtarak, "Erkek çocuklarý toplu olarak sünnet ettireceðiz. Çocuðunu al gel benimle. Daha sonra size gýda ve beyaz eþya yardýmýnda da bulunacaðýz" diyerek 4 aylýk Yunus ve annesi Emine Teyfur ile birlikte evden ayrýldý. Evden yaklaþýk 200 metre uzakta bulunan anacadde üzerine gelen kadýn, burada anne Emine Teyfur'a "Çocuðun sünnet edilmesi

için önce özel bir hastanede tedavi etmemiz lazým. Telefon numaram kaðýtta yazýlý, sen git kimliði evden al gel" diyerek çocuðun kimliðini getirmesini istedi. Bebeðini kadýna teslim eden anne evden kimliði alýp döndüðünde kadýn ve çocuðunun olmadýðýný fark etti.

Anneyi oyaladýlar Kendisine verilen kaðýttaki numarayý arayan Emine Teyfur'a

Haber verilmesiyle eve gelen polis ekipleri kadýný eve getiren ve ailenin akrabasý olduðu öðrenilen 2 þahsý gözaltýna alarak 10 Nisan Polis Merkezi'ne götürdü. Yaþadýðý olayý gözyaþlarý içerisinde anlatan anne Emine Teyfur, "Ne olur çocuðumu bulun" diye feryat ederken, baba Emrullah Teyfur ise üzüntüden konuþamadý. Gözaltýna alýnan 2 þahsýn sorgusu sürerken, polis þimdi 4 aylýk Yunus'u kaçýran kadýný bulmak için çalýþma baþlattý.

Çocuklarýnýn bulunmasýný istediler Diyarbakýr'da kendisini Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý (SYDV) görevlisi olarak tanýtan bir kadýn tarafýndan kaçýrýlan 4 aylýk bebek Yunus Teyfur'un ailesi, vali yardýmcýsý Mehmet Demir ile görüþerek, çocuklarýnýn bir an önce bulunmasýný istedi.

B

aðlar ilçesine baðlý Þeyh Þamil Mahallesi'nde kendisini SYDV görevlisi olarak tanýtan ve kimliði henüz belirlenemeyen bir kadýn tarafýndan kaçýrýlan 4 aylýk bebek Yunus Teyfur'un ailesi ve akrabalarý, valiliðe yürüdü. Vali Yardýmcýlarýndan Mehmet Demir ile görüþen aile, kaçýrýlan çocuklarýnýn bir an önce bulunmasýný istedi. Demir'in ise aileye konuyla ilgili emniyetin çok yönlü soruþturma baþlattýðýný ve bir an önce bulunmasý için yoðun bir çaba sarf edildiðini söylediði belirtildi. Aile, daha sonra valilikten ayrýldý.

Molotofla araç yaktýlar

Cizre'de izinsiz gösteri düzenlemek isteyen yüzleri maskeli bir grup, seyir halinde olan bir aracý durdurduktan sonra molotof kokteyli atarak ateþe verdi.

O

lay, saat 22.30 sularýnda E-24 Uluslararasý Karayolu Cizre Belediyesi mevkiinde meydana geldi. Cudi Mahallesi'nin ara sokaklarýndan çýkan yüzleri maskeli bir grup gösterici, yola barikatlar kurup yoldan geçen araçlarda kimlik kontrolü yaptý. Göstericiler bu esnada Þýrnak istikametinden gelen ve Þýrnak Devlet Hastanesi'nde görev yapan saðlýk çalýþaný Doðan Altýnok'a ait 35 EL 681 plakalý otomobili durdurup kimlik kontrolü yapmak istedi ancak

sürücünün 'Kürtçe bilmiyorum' demesi üzerine göstericiler önce aracýn camlarýný kýrdý, ardýndan da araca molotof kokteyli atarak aracý ateþe verdi. Sürücü yanan araçtan karþý sokaða kaçarak kurtuldu. Göstericiler polis ekipleri gelmeden ara sokaklara kaçarak izlerini kaybettirdi. Yanan araca itfaiye ekipleri köpüklü su ile müdahale edip söndürürken, otomobil kullanýlmaz hale geldi. Yaþanan olayý büyük bir korku içerisinde gazetecilere anlatan

Doðan Altýnok, "Nusaybin Caddesi'nde seyir halindeyken sokak arasýndan çýkan yüzleri maskeli bir grup önümü kesip aracý durdurdu. Daha sonra da benim mesleðimi, ya da kim olduðumu sormadan Kürtçe birkaç þey söylediler. Ben de 'Kürtçe bilmiyorum mümkünse Türkçe söyleyin cevap vereyim' deyince göstericiler bana 'sen nasýl Kürtçe bilmiyorsun' deyip aracýn camlarýný kýrmaya baþladýlar. Engel olmaya çalýþtýðým sýrada da bir kiþi otomobilin içine molotof

kokteyli atýnca ben de canýmý kurtarmak için araçtan inip sokaða kaçtým. Ardýndan birkaç molotof kokteylini daha arabaya attýlar, polisler gelmeden olay yerinden kaçtýlar" dedi. Yaþanan olayýn ardýndan olay yerine zýrhlý araçlarla çok sayýda polis ve özel harekat timleri sevk edildi. Güvenlik güçlerinin çevre güvenliði almasýndan sonra hurdaya dönen araç bir kurtarýcý tarafýndan yoldan kaldýrýldý. Olayla ilgili soruþturma baþlatýldý.


4

23 EKÝM 2014 PERÞEMBE

Gündem

'Murtaza' ile perdelerini açýyorlar

Orhan Kemal'in yazdýðý, Diyarbakýr Devlet Tiyatrosu yapýmý "Murtaza" adlý oyun 23 Ekim Perþembe günü Diyarbakýr Devlet Tiyatrosu'nda sahneleniyor.

I

þýl KASAPOÐLU'nun yönettiði oyun, 23 Ekim 2014 perþembe,24 Ekim 2014 Cuma günü saat 20.00'da, 25 Ekim 2014 Cumartesi günü saat 15.00 ve 20.00'da seyircisiyle buluþacak. Oyunda; Mümtaz Aydoðan Mengi, Fatih Yurdakul, Gonca Coþkun, Dilek Mengi, Sevi Demirçivi, Birce Birsel Çaðlar, Ozan Hafýzoðlu, Gülizar Oltulu, Ýrem Yurdakul, Kerem Corogil, Mustafa Turan, Niyazi Özgün Çoban, Pelin Tozkoparan ve Ercan Kýlýçarslan rol alýyor. "1940'lý yýllarda savaþ sonrasý göç almaya baþlayan Türkiye, Adana'nýn bir gecekondu mahallesinde, Alasonya'dan gelen Bekçi Murtaza ve ailesini aðýrlamaktadýr. Vazife her þeyden üstünse, alýnmýþsa sýký kurs, görülmüþse amirlerinden sýký disiplin ve terbiye, sadece vazifenin üstünlüðü varsa, iþte orda Murtaza'nýn neþeli baþlayýp trajediyle biten öyküsü hayat bulur." Orhan Kemal'in 1952 yýlýnda yayýmlanan ünlü romanýndan uyarlanan bu eþsiz oyunu izlemek isteyenler oyunun biletlerini Diyarbakýr Devlet Tiyatrosu giþesinden temin edebilirler.

Ýtfaiyenin hedef gösterilmesine tepki S

iirt Belediye Eþ Baþkaný Tuncer Bakýrhan, Siirt'te yaþanan Kobanê olaylarýnýn ardýndan konuþtu. Bakýrhan "Olaylarda yaþamýný yitiren 5 caný aðýzlarýna almayanlar, yaþanan olaylarda Siirt belediyesi itfaiye müdürlüðünü günah keçisi yaparak, itfaiye müdürlüðünü hedef gösteriyor" dedi. 6-9 Ekim tarihleri arasýnda Siirt'te yaþanan Kobanê olaylarýnda, Siirt Belediyesi itfaiye müdürlüðünün olaylarda çýkan yangýlara geç müdahaleettiði yönündeki iddialar üzerine açýklama geldi. Toplantýya Siirt Belediye Eþ Baþkanlarý Tuncer Bakýrhan, Belkiza Beþtaþ Epözdemir, belediye Eþ baþkan yardýmcýlarý, birim amirleri, itfaiye personeli ve basýn mensuplarý katýldý. Siirt Belediye Eþ Baþkaný Tuncer Bakýrhan, düzenlenen basýn toplantýsýnda yaptýðý açýklamada, Siirt'te yaþanan Kobanê eylemleri ardýndan her ne hikmetse yaþanan olaylarýn çýkýþ sebepleri üzerinde kimsenin durmadýðýný, kentte yaþanan yangýn, mal, can kaybýnýn neredeyse tek sebebi ve sorumlusu olarak Ýtfaiye müdürlüðünün adres gösterildiðini ifade ederek, " bir defa bu doðru deðil. Olaylarýn baþladýðý andan itibaren bizlerde arkadaþlarýmýz ile birlikte olaylarý çok yakýndan takip ettik. Belediye olarak var olan araç, geçer ve personelle imkânlar dâhilinde en üst düzeyde bir çaba ile kentte meydana gelen yangýnlar söndürülmeye çalýþýldý. Tabi ki askerin ve polisin zor girdiði ve giremediði sokaklarda hiç bir güvenliði olmayan 3 itfaiye erinin o sokaklara girip yangýn söndürmesi ve müdahale etmesin kimi yerlerde kýsmi eksiklik yaþanmýþ olabilir. Birçok yok yerde kolluk görevlileri itfaiye ekiplerinin müdahale etmesine müdahale edip engel olmuþtur. Belediye yönetimi olarak olay ardýn-

Zayi ilaný G.V. dairesi 2720298879 nolu mükellefi olup A-24251- 27300 arasý ve A-27301-27350’e kadar 2 adet fatura koçanýmýzý kaybettim.Hükümsüzdür Özgür Deðer

23 EKÝM 2014 PERÞEMBE YIL: 14 SAYI: 4777 Diyar Medya Matbaacýlýk Rek. Eðt. San. Tic. Ltd. Þti Adýna Ýmtiyaz Sahibi: Ömer Serdar ÇÝMEN Genel Yayýn Yönetmeni Mürsel ACAY Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü A.Baran ÇÝMEN Sayfa ve Ýnternet Editörü Berat ASLAN Yayýn Türü Bölgesel süreli yayýn Ýdare ve Haber Merkezi Adresi: Gevran Cad. Yunus Emre Apt. Kat:1 No:2 Tel: 0412.228 55 53 - 228 65 53 Basýldýðý Yer: ZEKÝSAN Matbaa Kýrtasiye Adres: M.Akif Ersoy Cad. Et Balýk Kurumu Yaný Kaya 3 Apt altý Yeniþehir/Diyarbakýr Tel: 0 412 2267179 e-p posta: olayhaber@hotmail.com BU GAZETE BASIN MESLEK ÝLKELERÝNE UYMAYA SÖZ VERMÝÞTÝR. Not: Köþe yazýlarýnýn sorumluluðu, yazarlara aittir.

dan kamuoyunda çok tartýþýlan Siirt belediyesi itfaiye müdürlüðü ve personelleri hakkýnda bizde bir çalýþma baþlattýk. Ýtfaiyede çalýþan personelimizin ne kadar zor þartlarda çalýþtýðýný görmek gerekiyor" dedi. Siirt valiliði tarafýndan Kobanê olaylarý ile ilgili olarak yapýlan açýklamanýn yaný sýra konuyla ilgili olarak kimi milletvekili ve siyasetçilerin yapmýþ olduklarý açýklamalarda, kentte yaþanan bu toplumsal olaylar ve çan kayýplarý hakkýnda tek bir kelime olmadýðýný ifade eden Bakýrhan, " sanki birleri uzaydan gelmiþ, amaçlarý cam kýrma, taþ atma, kavga çýkarmakmýþ, Siyasetçilerimiz ve bürokratlarýmýz bu konuda elinden geleni yapmýþta, bizde bütün çalýþanlarýmýz ile birlikte bu yaþananlarý izlemiþiz gibi bir görüntünün kamuoyuna sunulmasý ne ahlakidir, ne etiktir, nede vicdanidir. Yaþanan olaylardan büyük dersler çýkarmak gerekiyor. Biz bu konuda kendi bünyemizde bir çalýþma yürütüyoruz. Varsa eksiliklerimi, ihmalimiz varsa art niyetli kiþiler hakkýndaki çalýþmamýz devam ediyor. Olaylar sýrasýnda Ýtfaiye ekiplerimiz yanan 40 iþ yerine müdahale etmiþ ve yangýnlarý söndürmüþtür. Ancak belediye bünyesinde bulunan 3 adet itfaiye aracý dýþýnda, Orman müdürlüðü, hava alanýnýn, jandarmanýn ve üniversitenin araçlarýnýn olmasýna raðmen hiç kimse bu araçlarýn olaylar sýrasýnda çýkan yangýnlar neden müdahalede bulunmadýðýný sorgulamýyor. Madem bizim itfaiye müdürlüðünün bir ihmali varda, neden bu kurumlarýn yangýn söndürme araçlarý yangýlara müdahale etmemiþtir. Kent yanarken bunlar neyi izlemiþtir? Binlerce göstericinin eylem yaptýðý ve kenttin ateþ topuna döndüðü bir süreçte bu kenttin tüm yükü 3 araç ve 30 personeli bulunan itfaiye ekiplerine kalmýþ. Bu anlamda valilik adýna yapýlan açýklamaya katýlmýyoruz. Bilerek adres saptýrma var. Bu toplumsal olaylar karþýnda kolluk kuvvetlerinin içine düþtüðü acizliði göstermek yerine baþka yerler adres gösterilip günah keçisi yapýlmaya çalýþýlýyor. Yapýlan açýklama doðru deðildir. Az önce izlediðimiz görüntü-

lerde bunun gerçek olmadýðýný ortaya koymakta ve bu araç gereçlereler ve personel sayýsý ile yapýlmasý gerekenler yapýlmýþtýr. Bu kentte Süpreman, Batman yok. Belki birileri çizgi ve diðer filmlerindeki karakterleri gözlerinde canlandýrarak itfaiye personelimiz bu süpreman ile karþýlatýyor olabilir. Bizde buradan bu uykudan, rüyadan ve hayallerinizden uyanýn çaðrýsýnda bulunuyoruz. " þeklinde konuþtu. 6 Ekimde kentte baþlayan ve 4 süren Kobanê olaylarýnda belediye yönetimi olarak gece gündüz demden alanlarda olaylarýn son bulmasý için büyü çaba sarf ettiklerini belirten Bakýrhan," Yaþanan olaylardan büyük dersler çýkardýk. Var olan personel ve araçlar ile böylesi büyük toplumsal olaylarýn önüne geçilmeyeceðini anladýk. Her keste bunu çok iyi anlamalýdýr. Boþa yapýlan yatýrýmlar yerine, harcanan ve çarçur edilen paralar güçlü bir AFAD, güçlü ve ortak bir itfaiye ekibi kurulsaydý bu gün bunlarý tartýþýyor olmazdýk. Kentte yaþanan olaylarda 5 insan yaþamýný yitirmiþtir. Bir yurttaþýn durumunda halen ciddiyetini korumakta. Ýki üç tane iþ yerinin, kurumun 10 gündür bir siyasi partinin, bürokraside buna alet oldu, aðýzlarýnda pelesenk gibi iþlenip duruyor. Peki, birleri de çýkýp yaþamýný yitiren insanlarýn geride býraktýklarý yetim çocuklar, babalarý eþleri kurþunla kafalarýndan vurulup geride kalanlarla mý? Bu kentte görüntü verirse o zaman ne olacak. Bunlarýn iþlenmesi mi gerekiyor. Olaylarý yalan yanlýþ deþmeni n, siyasi malzeme olarak kullananlar yanlýþ yapýyor. Bir fýrtýnaydý yaþanýldý. Þimdi yaþananlarý kurumlar, kuruluþlar, çalýþanlarla, basýn yayýnla bu felaketin ve toplumsal olaylarýn altýndan nasýl kalkabileceðimizi tartýþma gerekirken, her milletvekilleri, bürokratlar yanmýþ dükkânlarýn önünde görüntü veriyorlar. Yitirilen canlarý kimse aðýzýna almýyor. Bu nedenle periþan olan ailelerin durumu hakkýnda kimse bir þey demiyor" dedi. Bakýrhan açýklamasýnýn sonunda, yaþanan olaylarda yanan kütüphanenin bu kenttin bir zenginliði olduðunu ve bu anlamda hayatýnda Kütüphaneye gitmeyen ve yolunu bilmeyen bazý kesimlerin yanan kitaplardan bahsederek bunlar kitap düþmaný dediklerini hatýrlatarak, " kimse kusura bakmasýn her kesten fazla daha fazla kitap okuyoruz. Hepimiz evi kütüphane kadar olmasa da kitaplar ile doludur. Bu yaþana toplumsal olayý, kitapla, okumakla, kitap düþmanlýðý ile tarih etmek büyük bir cahilliktir. Bu patlamayý görmemek, anlamamak, sebepleri ve sonuçlarý hakkýnda bilimsel sonuçlara ulaþmamak körlüktür. Siyasi çýkar, seçim hesabý yamak vicdansýzlýktýr. Biz yitirilen canlar üzülmeyen vicdansýzlar gibi

deðiliz. Canýmýz pahasýna insanlarýn zarar görmemesi için elimden geleni ortaya koyduk. Her þey görüntülerde mevcut. Ankara da oturup sýcak odalarda siyaset yapanlar bu toplumsal olaylarda burada yoktular. Ama olay yatýþtýktan sonra, gelmiþler yok kitap düþmanlarý, bilim düþmanlarý diye caka satýyorlar bunlar doðru deðil. Bunlarý bu toplantýda dile getirmek istemiyorduk. Ama iki birde bir kurumu bir müdürlüðü ve çalýþanlarýný yalan yanlýþ bilgiler ile kamuoyunu yanýltmak ve hedef olarak göstermek doru deðil. Olaylar sýrasýnda bizim dýþýmýzda kimse yoktu sokakta. Herkes bundan sonra yaþanan olaylarýn çözümü konusunda, insanlarýn zarar, ziyanlarýnýn tazmini konusunda, kenttin huzurlu, güvenli ve barýþ içinde yaþamý için bir þeyler yapsýn ve söylesin. Kaþýma olayý kolaydýr. Kaþýnacak þeyler bizde daha fazladýr " dedi. Siirt Belediye Eþ Baþkaný Tuncer Bakýrhan'ýn açýklamasý ardýndan toplantýnda Siirt belediyesi Ýtfaiye Müdürlüðü amirlerinden Mizbah Yýlmaz, olaylar sýrasýnda yaþanan yangýnlara en kýsa zamanda imkanlar dahilinde müdahale ettiklerimi ifade ederek, " itfaiye personelinin olaylar sýrasýnda kahramanca davranýp canlarý pahasýna yangýlara müdahale etti. Yaþanan yangýn olaylarýndan itfaiye personelinin taraf þansý yoktur. Her hangi bir yangýna gitmeme lüksümüz ve þansýmýz yok. Yaþanan olaylarda tüm personelimiz ile birlikte olaylar boyunca gece gündüz demeden çalýþtýk. Can güvenliðimiz olmadýðý bölgelere girerek müdahalede bulunduk. Az önce izlediðiniz görüntüler basýn mensuplarý tarafýndan gece saat 3'30 sularýnda çekildi. Bu görüntüler can güvenliðimiz olmadan ne þartlar altýnda çalýþtýðýmýzýn ispatýdýr. Halk Eðitim merkezinin yanýðý sýrada meydandaydýk ancak yaþanan olaylarýn þiddetti nedeniyle 50 metre uzaklýkta bulunan halk eðitim merkezine ulaþamadýk. Güvenlik güçlerine defalarca söylememize raðmen bizimle gelmediler. Biz gitmek istememize raðmen yolun kapalý olmasýndan dolayý müdahale etme þansýmýz olmadý. Yangýnlarýn olduðu diðer yerlere de bu nedenler ile müdahale edemedik. Ýtfaiyenin ve personelinin yaþanan olaylarda bir eksiklikleri olmamýþtýr. Baþta okullar saðlýk merkezleri ve iþ yerleri olmak üzere ulaþa bildiðimiz her yere müdahale ettik. Bu anlamda valilik tarafýndan yapýlan açýklamayý tasvip etmiyor, kabul etmiyor ve tenkit ediyoruz" dedi.


CMYK

Bölge Haber

23 EKÝM 2014 PERÞEMBE

5

Saldýrýlar kimseye fayda saðlamaz Diyarbakýr Ticaret ve Sanayi Odasý (DTSO) Baþkaný Ahmet Sayar, DBP/HDP ile Hüda-Par arasýnda yaþanan gerginlikle ilgili açýklama yaptý. Adana, Van ve son olarak Karlýova'da yaþanan saldýrýlar ile ilgili açýklamalarda bulunan Sayar, Diyarbakýr'da yaþanan olaylarda çok sayýda insanýn hayatýný kaybettiðini hatýrlattý.

Karanlýk günler gelmesin

isterim. Bir daha karanlýk günlerin geri gelmemesi, kardeþ kavgasýnýn tekrar etmemesi için daha önce fiili olarak taraflar arasýnda karþýlýklý uygulanan ateþkesin resmi ateþkese dönüþmesi için taraflara KCK ve Hizbullah'a çaðrý yapýyorum.

Ayný zamanda geliþen olaylarda arabuluculuk heyeti içerisinde yer alan Sayar, "Yaþanan bu ölümler 1990'lý dönemlerde binlerce insanýmýzýn hayatýný kaybettiði günleri hatýrlattý. Diyarbakýr'da yaþanan olaylardan sonra Adana'da, Van'da, Karlýova'da maalesef saldýrýlar devam etmiþtir. Bu saldýrýlarýn baþta Kürt toplumu olmak üzere hiç kimseye fayda saðlamadýðý aþikardýr. Bu tür saldýrýlarýn kimden gelirse gelsin kime yapýlýyorsa yapýlsýn doðru bulmadýðýmý ve kýnadýðýmý belirtmek

Allah rýzasý için bu saldýrýlarý durdurun, çatýþmalarý durdurun. Yüz yýldýr asýlan, katledilen, talan edilen, her türlü zulmü yaþayan mazlum halkýmýza bir daha acý yaþamamasý için taraflardan acil olarak bu yönde açýk bir þekilde çaðrý yapmasýný bekliyoruz. Yoksa yine kardeþ kavgasý, dökecek gözyaþý kalmayan annelerimizin yüreklerini yakmasýna sebep olunacaktýr" dedi.

Çatýþmalarý durdurun

MÜSÝAD barýþ için çabalýyor

Müstakil Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði (MÜSÝAD) Diyarbakýr Þube Baþkaný Ýsmail Özþanlý, Kobani olaylarý sonrasý karþý karþýya gelen Halklarýn Demokrat Partisi (HDP), Demokrat Bölgeler Partisi (DBP) ve Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) ile görüþtü. IÞÝD'in Kobani'ye saldýrýlarýný protesto etmek amacýyla çýkan ve Türkiye genelinde 36 kiþinin hay-

atýný kaybetmesine, çok sayýda kiþinin de yaralanmasýna neden olan olaylarda HDP-DBP ile HÜDA-PAR'lý gruplar da karþý karþýya gelmiþti. Olaylarýn 2'nci gününde, göstericilerin HÜDA-PAR'a yakýn bir gruba kurban eti daðýttýklarý sýrada saldýrmasý ve gruptan 4 kiþiyi öldürmesi üzerine iki taraf arasýnda gerginlik yaþandý. Bunun üzerine 15 STK ve siyasi parti temsil-

cisi, iki taraf arasýndaki gerginliði sonlandýrmak için devreye girdi. STK ve parti temsilcilerinin toplantýsýnýn ardýndan MÜSÝAD Diyarbakýr Þubesi de HDP, DBP ve HÜDA-PAR ile görüþtü. MÜSÝAD Diyarbakýr Þube Baþkaný Ýsmail Özþanlý, taraflarla görüþtüðünü ve 1990'lý yýllarda yaþanan olaylara dönmemek için partiler arasýnda irtibatta olduðunu söyledi. Özþanlý, "Uyarýlarda bulunduk. Bölgemiz bu tür olaylardan çok çekti. Ýnsanlarýn caný yanmasýn, saðduyu ve sabýrlý davranmak gerekiyor. Saðduyu çaðrýsý hakim olmazsa iki taraf açýsýndan bu süreç bozulur. Kobani eylemleri dýþýnda iki parti çatýþmasýna dönüþür. Kamuoyunun da yakýnan takip ettiði gibi Kobani'de cereyan eden çatýþmalardan dolayý özelde bölgemiz ve genelde ülkemizin çeþitli illerinde eylemler cereyan etmiþti. Anayasal ve demokratik toplantý ve gösteriler meþru ve anayasal bir hak olduðu gibi hukuken desteklenmesi ve korunmasý gereken eylemler olmalýdýr. Maalesef bu gösteriler kýsa bir süre içerisinde amacýndan çýkarak kullanýlýþ þekli bakýmýndan tarafýmýzca istenilmeyen bir yöne çevrildi. Toplantý ve gösteriler belirli bir andan sonra kamu ve özel mülkiyete ait bina ve araçlarýn tahribatý-

na sebep olmuþ farklý ideolojik ve politik mensubiyeti bulunan kesimler arasýnda ateþli silahlarýn kullanýlmasýna kadar varmýþ ve maalesef 50'ye yakýn kardeþimizin hayatýný kaybetmesine sebep olmuþtur. Hepsine rahmet kederli ailelerine ve halkýmýza baþ saðlýðý diliyorum. Kimden gelirse gelsin yaþam hakkýna yönelik bu tür saldýrýlarý tüm insanlýða yapýlmýþ bir saldýrý olarak kabul ediyoruz. Bilindiði gibi olaylarýn olmasý ve toplumsal çatýþma riskinin belirmeye baþladýðý andan itibaren çatýþma tarafý olabilecek yasal ve meþru kesimlerle diyalog içine girmek, ortak bir zeminde çatýþmalarýn bitirilmesi ve toplumsal saðduyunun oluþmasý amacýyla MÜSÝAD Diyarbakýr Þubesi bileþenlerinin de yer aldýðý ve birçok STK temsilcisinin içinde bulunduðu bir heyet oluþturulmuþ ve taraflarla görüþülmüþtür. Bu görüþmelerimizin de katkýsýyla sokaklardaki tansiyon düþmüþ ve istenilmeyen olaylar son bulmuþtur. Ýlimizin, bölgemizin ve ülkemizin çok önemli süreçlerden geçtiði bugünlerde tüm toplumsal kesimlerin gerekli hassasiyeti göstermesi toplumsal barýþ ve güvenin yeniden saðlanmasý açýsýndan aciliyet arz etmektedir" dedi.

Gelin Diyarbakýr'ý görün Diyarbakýr Ticaret Borsasý Meclis Baþkaný Ahmet Ay,Baþkan Vekili Þehmus Ayhan,Yönetim Kurulu Üyesi Þükrü Boylu ile Meclis Üyesi A.Hamit Kaya,5.Uluslararasý Katýlýmlý Tohumculuk Kongresi Baþkanlarý Prof.Dr.Mehmet Baþbað,Yrd.Doç.Dr. Vedat Pirinç'in katýldýðý gecede Diyarbakýr'a ilk kez gelen farklý illerin Üniversite hocalarý Diyarbakýr'ý deðerlendirdiler.

gelip gördüðümüz Diyarbakýr arasýnda çok büyük fark bulunmaktadýr.Bu nedenle Kongreye katýlamayan Diyarbakýr'ý görme fýrsatý yakalamayan diðer hocalarýmýzýn adýna büyük üzüntü duyuyorum. 5.Uluslararasý Katýlýmlý Tohumculuk Kongresine emek ve destek veren herkesi bu büyük baþarýdan dolayý kutluyorum''dedi.

Ahmet Esen

Dicle Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi tarafýndan düzenlenen ve Diyarbakýr Ticaret Borsasý'nýn da desteklediði Türkiye 5'inci Uluslararasý Katýlýmlý Tohumculuk Kongresi ve Sektörel Ýþ Forumu'na katýlan 3 büyük üniversitenin Üniversite Öðretim Üyeleri Diyarbakýr'ýn gelip görülecek yer olduðunu, kentin medyada anlatýldýðý gibi olmadýðýný ifade ettiler. Medyada yansýyan Diyarbakýr ile gelip görülen Diyarbakýr arasýnda çok büyük farkýn olduðunu anlatan Uludað Üniversitesi,Ankara Üniversitesi ile Ege Üniversitesi Öðretim Üyeleri farklý kültürlerin mozaiðini içinde bulunduran Diyarbakýr'ýn gerçek yüzünü herkesin görmesi gerektiðini söylediler. Türkiye 5'inci Uluslararasý Katýlýmlý Tohumculuk Kongresi ve Sektörel Ýþ Formuna katýlan 20 ülkeden 45 araþtýrmacý ile 160 Üniversite Öðretim Üyeleri ve akademisyenler Diyarbakýr Ticaret Borsasý tarafýndan aðýrlandýðý gecede bir araya geldiler.

leri gibi nedenlerle deðiþik yýllarda Diyarbakýr ve bölgeyi görme fýrsatý yakaladým.Her yýl Diyarbakýr ve Bölgede farklýlýklarýn ve geliþmelerin yaþandýðýný gördüm.Bu kentin asla ve asla güvensiz olduðunu düþünmüyorum.Ankara nasýl ise diyarbakýr'da öyledir.Herkesin gelip Diyarbakýr'ý görmesinde fayda görüyorum.'' Özer Kolsarýcý Nazan Daðüstü

MEDYADA YANSAYAN DÝYARBAKIR FARKLI Uludað Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öðretim Üyesi Prof.Dr.Nazan Daðüstü,Diyarbakýr'ýn medyada yansýtýldýðý gibi ürkütücü bir kent olmadýðýný belirterek'' Farklý kültürlerin mozaðýný içinde bulunduran Diyarbakýr ilimizin sanýldýðý gibi ürkütücü olmadýðýný yapýlan ev sahipliði ve gözlemlerimizde gördük.Medyada yansýtýlan Diyarbakýr ile

DÝYARBAKIR GÜVENLÝ BÝR KENT Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öðretim Üyesi Prof.Dr.Özer Kolsarýcý ise her yýl Diyarbakýr'da farklý deðiþikliklerin yaþandýðýný belirterek,Diyarbakýr'da yaþanan olaylar Ýstanbul'da Ankara'da da yaþanmaktadýr.Ama gelin görün ki burada yaþananlar çok farklý bir þekilde yansýtýlýp ön plana çýkarýlmaktadýr.Aslýnda batý yaþananlar ile bu rada yaþananlar arasýnda hiçbir fark yoktur.Kongre eðitim seminer-

DÝYARBAKIR MUTLAKA GÖRÜLMELÝ Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Baþkaný Prof.Dr.Ahmet Esen Çelen isen Diyarbakýr'ýn mutlaka görülmesi gereken bir kent olduðunu belirterek''Kentte Güvenlik ve huzurun tam olduðu bölge insanýnýn ne kadar misafir perver olduðunu gelip görünce daha iyi anlama þansý oluyor insanýn batý nasýl ise doðunun da ayný olduðunu gördük.Burada yaþananlarýn aynýsý batýda da yaþanýyor aradaki tek fark buradaki olaylarýn büyültülerek farklý bir biçimde yansýtýlmasýdýr.Bu nedenle Kongere

katýlamayýp Diyarbakýr'ý yakýndan göremeyen Hocalarýmýz adýna üzüldüm.Ülke için bu tür baþarýlý çalýþmalarda emeði geçen herkese teþekkür ediyorum''dedi.

-GELECEK NESÝLE AKTARINIZGeceye ev sahipliði yapan Diyarbakýr Ticaret Borsasý Meclis Baþkaný Ahmet Ay ise her fýrsatta Diyarbakýr ve Bölgeyi ziyaret eden yatýrýmcýlara ve eðitimcilere kenti tanýtmaktan büyük mutluluk duyduklarýný dile getirerek''Diyarbakýr'ýn hak ettiði konuma gelmesi için Diyarbakýr Ticaret Borsasý olarak her türlü çalýþmalara destek vermekteyiz. Böylesi önemli bir kongreye destek vererek sizlerle bir arada olup sizleri aðýrlamak bizleri onurlandýrmýþtýr. Kentimizi görme fýrsatý bulamayan Ülke eðitimine emek vermiþ hocalarýmýzýn ilimizi ve bölgemizi görerek eðitim verdiðiniz öðrencilerinize pozitif aktaracaðýnýz bizleri mutlu etmiþtir. Kongrenin ilimizde yapýlmasýný saðlayan herkesede teþekkür ediyorum ''þeklinde konuþtu.


6

23 EKÝM 2014 PERÞEMBE

Ekonomi

Boþanmalarýn nedeni geçimsizlik Türkiye'de boþanmalarýn yüzde 97'sinin nedeni geçimsizlik olarak kayýtlara geçti. Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) Diyarbakýr Bölge Müdürü M. Salih Uras, geçtiðimiz yýlýn boþanma nedenleri verilerini açýkladý.

Van depreminin yýldönümü Van Büyükþehir Belediyesi eþ baþkanlarý Hatice Çoban ve Bekir Kaya, 23 Ekim 2011 tarihinde yaþanan depremin yýldönümü ile ilgili bir mesaj yayýnladý. Van Büyükþehir Belediyesi eþ baþkanlarý Hatice Çoban ve Bekir Kaya, 23 Ekim 2011 tarihinde yaþanan depremin yýldönümü nedeniyle bir mesaj yayýnladý. 23 Ekim ve 9 Kasým tarihlerinde yaþanan depremde yaþamlarýný yitirenlere rahmet dileyen eþ baþkanlar, yaþanan acýlarýn asla unutulmayacaðýný söylediler. 23 Ekim ve 9 Kasým depremlerinde Van halký ve dünya halklarýnýn derin bir acý yaþadýklarýna dikkat çeken eþ baþkanlar, yaþanan acýlarýn dün gibi diri olduðunu ifade ettiler. Kentte yaþanan depremin psikolojik, sosyal, ekonomik ve fiziki açýdan yýllarca çözülemeyecek tahribatlara yol açtýðýný ifade eden eþ baþkanlar, bu acýlý günleri halklarýn ortak dayanýþmasý ile aþtýklarýný söylediler. Depremde hayatlarýný kaybeden tüm insanlara rahmet dileyen Çoban ve Kaya, Van depremi sýrasýnda ortaya çýkan dayanýþmanýn dünyada benzeri görülmemiþ bir dayanýþma örneði olduðunu belirttiler. Halklarýn birlikteliði ve ortak mücadele azmi ile Van halkýnýn bu büyük sorunlarýn üstesinden geldiðini aktaran Çoban ve Kaya, büyük fedakarlýk örneði sergilen tüm dünya halklarýna teþekkür ettiler. Eþ baþkanlar "Yaþadýðýmýz depremde hayatlarýný kaybeden tüm canlarýmýza tekrardan Allah'tan rahmet diliyor, kentimizin bir daha böyle bir acý yaþamamasýný temenni ediyoruz" ifadelerini kullandý.

Uras, Türkiye'de 2013 yýlýnda 125 bin 305 çiftin çeþitli nedenlerle boþandýðýný, geçimsizlik nedeniyle boþananlarýn oranýnýn yüzde 97 olduðunu açýkladý. Uras, boþanmalarýn yüzde 3'ünün ise zina, cana kast ve pek fena muamele, cürüm ve haysiyetsizlik, terk, akýl hastalýðý ve diðer nedenlerden oluþtuðunu belirtti. Giresun, Erzincan ve Bayburt'ta yaþanan boþanmalarýn yüzde yüzünün geçimsizlikten kaynaklandýðýný belirten Uras, Bölge Müdürlüklerine baðlý Diyarbakýr'ýn ise yüzde 97,67 oranýyla 34. sýrada, Þanlýurfa'nýn ise yüzde 93,40 ile 64. sýrada yer aldýðýný söyledi. BU ÝLLERDE BOÞANMALARIN TEK NEDENÝ GEÇÝMSÝZLÝK Verilerde, geçimsizliðin illere göre oranlarýna bakýldýðýnda, Giresun, Erzincan ve Bayburt yüzde yüzlük oranlarýyla ilk sýrada yer aldý. Geçimsizlik oranlarý en düþük iller ise yüzde 51,58 ile Edirne, yüzde 64,79 ile Sivas ve yüzde 80,49 ile Mardin oldu. Geçimsizlik oranýnýn illere göre yüzdelik oranlarý ise þöyle: "Giresun 100,00, Erzincan 100,00, Bayburt 100,00,

Ankara 99,73, Karabük 99,71, Kýrþehir 99,41, Ýstanbul 99,37, Kocaeli 99,32, Mersin 99,24, Kayseri 99,04, Muðla 99,02, Uþak 98,92, Eskiþehir 98,91, Aksaray 98,91, Yalova 98,88, Kýrýkkale 98,74, Van 98,61, Bartýn 98,55, Çankýrý 98,53, Isparta 98,47, Bursa 98,39, Tokat 98,37, Çorum 98,25, Gaziantep 98,23, Düzce 98,22, Antalya 98,16, Malatya 98,13, Adana 98,08, Gümüþhane 98,08, Tekirdað 98,06, Iðdýr 97,72, Osmaniye 97,71, Denizli 97,69, Diyarbakýr 97,67, Niðde 97,66, Rize 97,56, Ýzmir 97,54, Samsun 97,45, Balýkesir 97,45, Muþ 97,30, Adýyaman 97,22, Manisa 97,19, Konya 97,18, Zonguldak 97,16, Batman 97,12, Bolu 96,89, Amasya 96,75, Erzurum 96,00, Ordu 95,87, Tunceli 95,83, Kahramanmaraþ 95,81, Kütahya 95,79, Siirt 95,51, Kastamonu 95,31, Bitlis 94,94, Hakkari 94,87, Bingöl 94,81, Çanakkale 94,50, Nevþehir 94,21, Artvin 94,19, Burdur 93,73, Trabzon 93,47, Þanlýurfa 93,40, Afyonkarahisar 93,38, Ardahan 93,33, Sinop 92,88, Kilis 92,75, Yozgat 92,35, Þýrnak 92,31, Elazýð 91,49, Karaman 91,35, Aðrý 91,10, Sakarya 90,45, Bilecik 87,24, Kýrklareli 85,99, Kars 84,81, Aydýn 84,73, Hatay 82,14, Mardin 80,49, Sivas 64,79, Edirne 51,58."

Eski Ýstihbarat Müdürü gözaltýna alýndý Siirt'te, Ýstihbarat eski Þube Müdürü Ali A. gözaltýna alýndý. Edinilen bilgilere göre, savcýlýðýn talimatýyla yasadýþý dinlemelere adý karýþtýðý iddiasýyla bu sabah saatlerinde evinden alýnan Ali A., gözaltýndaki sorgulamasýnýn ardýndan soruþturmanýn yürütülmesi için Ankara'ya götürüldü. ÝHA

Sedat Kuruyemiþ

Osman Usta ve Kahvaltý salonu

Mehmet Kaçar Her türlü kuruyemiþ çeþiti mevcuttur Ofis Cahit Sýtký Tarancý Sokak Dicle Apt. 27/ A

Fujitsu Klima Bayii ve Servis 0 532 745 86 66

MCT

Meþhur Çiðköfteci

Yapý Doðalgaz Elekt. Tur. ve Sos.Hizm. San Tic .Ltd Þti.

7/24 Hizmetinizdedir ev ve iþyerlerine servis yapýlýr Tel : 0 530 695 31 14

Nezir çayevi Her türlü sýcak ve soðuk içecek servisleriyle hizmetinizde...

Tel: 0532 395 65 15

Giyim


Güncel

23 EKÝM 2014 PERÞEMBE

7

Çözüm iradesi devam ediyor HDP Diyarbakýr Milletvekili Altan Tan, Kürt sorunun çözümü için AK parti içinde bulunan Kürt Miletvekillerine seslenerek "Kürt sorununun artýk beklemeye, bekletilmeye tahammülü kalmadý" dedi. Tan, parlamentoda düzenlediði basýn toplantýsýnda, "Bugün AK Parti içerisindeki 75 Kürt milletvekillerine bir çaðrýda bulunmak istiyorum. Bütün Ortadoðu yeniden þekilleniyor. Kürt siyaseti akþamdan sabaha deðiþiyor. Hükümet bütün söylediklerinin tersini 24 saat içerisinde yapmak zorunda kalýyor. Sizler neredesiniz? Kürt sorununun artýk beklemeye, bekletilmeye tahammülü kalmadý" þeklinde konuþtu. HEMEN BUGÜN ORTAYA KONULMALI’’ Daha tatminkar Ortadoðu ve Kürt politikasýna ihtiyaç olduðunu belirten Tan, þunlarý kaydetti: "Bunun da hemen bugün ortaya konulma zarureti var. 75 Kürt milletvekili 6 ay sonraki seçimlerden nasýl listeye girebiliriz, hangimiz daha fazla bu yanlýþlýklarýn üstünü örtebiliriz, Sayýn Reis-i Cumhurun aklýna gelmeyecek þekilde onlarý nasýl savunuruz tavrýndan acilen vazgeçmelidirler. Kimler? AKP'nin 75 milletvekili. Nasýl olsa bunlarýn yarýsý tekrar listeye girmeyecek. Ben üzerime düþeni yaptým demek için bugün konuþma zamaný. Gelin AKP'deki 75 milletvekili sesinizi yükseltin, iradenizi ortaya oyun. CHP'deki ve varsa vicdan sahibi MHP'deki milletvekilleri gelin iradenizi ortaya koyun." Açýklamalarýnýn ardýndan gazetecilerin sorularýný cevaplayan Tan, "Kendilerine ait hiçbir fikirleri yok. Hükümet 'Kobani'ye yardým edilmez' diyor onu da savunuyorlar, 'koridor açýlmaz', 'Peþmerge geçer' savunuyorlar, 'geçmez' diyorlar savunuyorlar. Tam tersi oluyor ona da kýlýf uydurmaya çalýþýyorlar. Kendileri bir irade ortaya koyamýyorlar" dedi. Tan, çözüm süreci konusunda kýsa, orta ve uzun vadeli 200 sayfalýk bir yol haritasýndan bahsedildiðini belirtti. "ÇÖZÜM ÝRADESÝ DEVAM EDÝYOR" Ýmralý'yla yapýlan görüþmelerde Öcalan'dan gelen mesajda 15 Ekim tarihine iþaret edildiðinin hatýrlatýlmasý üzerine Tan, "Benim Ýmralý'dan aldýðým mesaj; çözüm iradesi devam ediyor. Ýki çözüm iradesinin, çözüm mücadelesinin demokratik fikri, barýþçýl ve siyasi olmasý gerektiðinin altý çiziliyor. Üç, herkesin

vadede yapýlmasý gerekenlerin uygulamaya konacaðý aþamaya geçildiðini belirtti. Tan, parlamentodaki 75 Kürt milletvekiline, "Ne yapacaksan acilen yap. Bir þey yapmayacaksan 'Hiçbir þey yapmayacaðým' de" çaðrýsýnda bulundu.

bir özeleþtiri, bir soruþturma ve yüzleþme yapmasý gerektiðini söylüyor. Bingöl olaylarýyla ilgili provokasyon uyarýsý yapmasýnýn altý çizilmeli. Bu provokasyon nasýl yapýldý. PKK içinden mi dýþýndan mý? Devletin içindeki derin güçler mi? Bu önemli" ifadelerini kullandý. "Kürt milletvekillerine çaðrý yaptýnýz, sizin rolünüz nedir?" þeklindeki soru üzerine Tan, "Kazanýn içindeyiz. Benim de büyük görevim var, bu arkadaþlarýn da sorumluluðu var. Buradan 'sadece Kürtler ilgilensin' demiyorum. Kendi bölgelerinde yer yerinden oynarken bu kadar sessiz kalmalarýný anlamýyorum. Bu Kürt milletvekillerinin yanýnda ne kadar vicdan sahibi milletvekili, demokrat milletvekillerine de çaðrýda bulunuyorum" dedi. CHP Genel Baþkaný Kýlýçdaroðlu'nun "YPG'nin terör örgütü olmadýðý" yönündeki deðerlendirmesinin hatýrlatýlmasý üzerine ise Tan, "Kýlýçdaroðlu'nun

uzunca zamandýr ilk olarak Ortadoðu'yla ilgili soðukkanlý bir deðerlendirme yapmasýný olumlu buluyorum" karþýlýðýný verdi. "DAÐDAKÝ ÝNSANLARIN SÝYASETE KAZANDIRILMASI LAZIM" "Çözüm süreci mesajýnda yeni aþama nedir?" sorusuna Tan, "Bizim ne dediðimiz belli, açýk. Esas endiþe duyulan, yapýlan, yapýlamayan hükümetin ne söylediði. Kýsa, orta, uzun vadeli planlamalar var. Hemen yapýlabilecek olanlar var. Nedir bunlar, öncelik dilin deðiþtirilmesi, köy, kasaba, þehir isimleri, dað, bayýr mevkii isimleri. Bunlarýn orijinal þekline dönüþtürülmesi. Daðdaki insanlarýn siyasete kazandýrýlmasý, cezaevlerinde siyasi görüþlerinden dolayý yatan insanlarýn serbest býrakýlmasý, yurtdýþýnda mülteci durumunda olanlarýn getirilmesi, bunlar kýsa vadede yapýlmasý" karþýlýðýný verdi. Altan Tan, kendisine göre 15 Ekim itibariyle kýsa

"BAHÇELÝ'YE ÇAÐRIDA BULUNUYORUM" "Bir çaðrýyý da MHP ve Bahçeli'ye yapmak istiyorum" diyen Tan, "MHP bu süreçte Kürt meselesinin çözümüyle ilgili gelen proje ve tepkilere ilk tepki olarak 'hayýr' diyor. Ben Bahçeli ile de bir polemiðe girmek istemiyorum. Bir Türk milliyetçisi olarak Türkiye'yi büyütmek istiyorsanýz, güçlü müreffeh bir Türkiye için sizin Ortadoðu projeniz ne? Bunun içerisinde Kürtlerin yeri ne? Benim etrafýmdaki bütün mahalle yansýn. Yangýndan kaçanlarýn hepsi bana gelsin. Allah korusun, beni de yaksýn, ben de hiçbir þey yapmayayým. Bunun adý politika deðil. Türk milliyetçilerine ve Bahçeli'ye çaðrýda bulunuyorum. Sizin Ortadoðu projeniz ne? Suriye'deki Araplarla, Nusayrilerle, Ezidilerle, Türkmenlerle, Kürtlerle nasýl iliþki kuracaksýnýz? Siz Ortadoðu'daki Kürtleri ne yapacaksýnýz? Hadi Türkiye'dekileri Türk olmaya ikna ettiniz. Nasýl bir Ortadoðu ve nasýl bir Kürt politikasý? Bu ülkenin bölünmemesi için nasýl bir politikanýz var? Bununla ilgili MHP'li arkadaþlarýn 'hayýr'ýn ötesinde nelere 'evet' diyecekleri bir politika bekliyorum" ifadelerini kullandý. Tan, "Bahçeli ile bu konuda görüþür müsünüz?" sorusuna, "Önce çaðrýda bulunuyorum. Bu çaðrýya olumlu yanýtlar gelirse niye görüþmeyelim" cevabýný verdi. Baþbakan Ahmet Davutoðlu'nun dünkü AK Parti Grup Toplantýsýnda açýkladýðý yeni Ýç Güvenlik Reform Paketi'ne iliþkin olarak da Tan, "Bu tüy dikmek. 'Ben hiçbir þey yapamýyorum, tekrar Tansu Çiller dönemine geçiyorum' demek. Üç beþ sokak eylemiyle 80 milyonluk ülkeye bir þey olmaz. Sen güvenlik önlemlerini artýracaðýna demokratik hukuk devletini koru. Özgürlükleri artýrmadýðýn müddetçe güvenliði saðlayamazsýn" þeklinde konuþtu. ÝHA

Kürt mücadelesinin mirasçýsýyýz mezhepsel ve sosyal kesim vardýr. Bu sorun Kürtlerin ve Kürdistanlýlarýn kendi kendilerini özgürce yönetebilme sorunudur. Yani aslýnda kendi devletlerini kurabilme sorunudur. Bizim en önemli çýkýþ noktalarýmýzdan biri budur" diye konuþtu.

Kuruluþunu geçtiðimiz günlerde ilan eden Partiya Azadiya Kurdistan'ýn (Kürdistan Özgürlük Partisi) Genel Baþkaný Mustafa Özçelik, partisinin kendini Kürdistan'da 200 yýlý aþkýn süredir sürdürülmekte olan özgürlük, adalet, eþitlik ve devletleþme mücadelesinin devamý ve mirasçýsý olarak gördüðünü kaydetti. Partide yer alan insanlarýn herhangi birilerine ve bir yerlere endeksli olmadýðýný belirten Özçelik, "Siyaseti yapanlar kendi kendilerine yönetebilmelidir" dedi. 1980 öncesinin güçlü Kürt gruplarý, yaklaþýk 2 yýl önce Diyarbakýr'da yaptýðý geniþ katýlýmlý toplantýda bir Kürt partisi kurmak için diyalog komisyonu oluþturdu. Bu toplantýdan yaklaþýk 6 ay sonra bir araya gelen gruplar, önce Kürdistan Parti Giriþimi'ni, bundan yaklaþýk bir yýl sonra da Kürdistan Özgürlük Partisi'ni kurdu. Partinin kuruluþu geçtiðimiz günlerde ilan edildi. Resmi baþvuru ise önümüzdeki günlerde yapýlacak. PAK Genel Baþkaný Mustafa Özçelik, partileþmeleriyle ilgili ÝHA muhabirine açýklamalarda bulundu. "ÇIKIÞ NOKTAMIZ DEVLETLEÞME SORUNUDUR" Çýkýþ noktalarýnýn Kürt ve Kürdistan sorununun çözümü yönündeki hedefleri olduðunu kaydeden Özçelik, "Bir sorunun ve bir ülkenin varlýðýndan söz ediyoruz. Kürdistan diye bir ülke vardýr. Kürt milleti ve onlarla birlikte yaþayan birçok etnik, dinsel,

"FEDERE YA DA KONFEDERAL DEVLET" Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nde yaþanan federe devlet gibi Türkiye'de eþitlik, özgürlük ve adalet temelinde bu devletleþmeyi oluþturmak istediklerini anlatan Özçelik, "Eþitlik temelinde bir federe devlet ya da konfederal devlette olabilir. Ama eðer Türkiye 90 yýlý aþkýn bir süredir izlemiþ olduðu bu tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan anlayýþýný diretirse elbetteki Kürt milletinin ve Kürdistanlýlarýn bunu kabul etmeme ve kendi devletlerini kurma hakký ortaya çýkar. Bunun için de biz eþitlik temelinde bir sürecin, her iki tarafýn bugünkü koþullarda öne getirebilecekleri bir çözüm olduðunu düþünüyoruz. Bu yönde de devletleþme talebimizi halkýmýzýn bir talebi olarak görüyoruz" þeklinde konuþtu. "KÜRT MÜCADELESÝNÝN MÝRASÇISIYIZ" Partisinin kendini Kürdistan'da 200 yýlý aþkýn süredir sürdürülmekte olan özgürlük, adalet, eþitlik ve devletleþme mücadelesinin devamý ve mirasçýsý olarak gördüðünü dile getiren Özçelik, yýllardýr Kürt mücadelesi yürüten birçok siyasal gruptan kadrolar ile eski geleneklere ait olmayýp da Kürt siyasetinde yer almýþ genç, kadýn, yeni nesil ve toplumun farklý kesimlerinden insanlarýn partilerinde yer aldýðýný aktardý. Partisinin en önemli çýkýþ noktalarýndan birinin de Kürt ve Kürdistan toplumunda çok seslilik ile çok renkliliði artýk siyasal bir kültür haline getirebilmek olduðunu vurgulayan Özçelik, þunlarý söyledi: "Kürdistan toplumu geniþ bir toplumdur. Deðiþik etnik köken, dinsel, mezhepsel ve sosyal kesimlerden oluþmaktadýr. Bütün bu toplumu tek bir partiye sýðdýrmak mümkün deðildir. Nitelik olarak biz kendimizi herhangi bir dinin, sýnýfýn ya da kategorinin partisi olarak görmüyoruz. Kürt ve Kürdistan meselesi çok geniþ bir Kürdistan'i meseledir. Bu nedenle Kürdistan'ýn en geniþ kesimlerine ulaþmayý hedefleyen bir kitle partisi niteliðindeyiz."

"SORUNU ÇÖZECEK ÇALIÞMA GÖREMÝYORUZ" Çözüm sürecine iliþkin de deðerlendirmelerde bulunan Özçelik, sürecin iki yýldýr devam ettiðini ve en büyük kazanýmýnýn kan dökülmemesi olduðunu söyledi. Hiçbir insanýn canýnýn yitirilmemesini önemli bir kazaným olarak gördüklerini vurgulayan Özçelik, "Bu nedenle sürecin devam etmesinden yanayýz. Kürt sorunun barýþçýl, siyasal, demokratik ve kitlesel çalýþmalarla yürütülmesinden yanayýz. Ama ne yazýk ki burada gerçek anlamda bir çözüm sürecinden söz edemiyoruz. Devletin yaklaþýmý, daha çok PKK'nýn silahsýzlandýrýlmasý ve savaþýn durmasýna yoðunlaþmýþtýr. Bu ciddi bir eksikliktir. Bugüne kadar Kürt ve Kürdistan sorunun çözümü yönünde herhangi bir program göremiyoruz. Ayrýca çözüm süreci dediðimiz sorun sadece Ýmralý'da sürdürülecek ya da Kürt toplumunun belli bir siyasal grubu ile yürütülecek bir çalýþma deðildir. Kürt ve Kürdistan toplumunun en geniþ temsiliyetini saðlayacak olan bir kurul ve dünyada kabul görecek garantörlerle yürütülmesinin çok daha olumlu olacaðýný düþünüyoruz. Türkiye devletine çaðrýmýz þudur; gelin Kürt ve Kürdistan toplumun en geniþ kesimleriyle masaya oturun. Adý Kürt ve Kürdistan sorunu olan bu sorunun ilaçlarýný da hep birlikte, bütün süreci birlikte örgütleyerek çözmeye çalýþalým" þeklinde konuþtu. "SÝYASETÝ YAPANLAR KENDÝLERÝNÝ YÖNETEBÝLMELÝDÝR" Özçelik son olarak, Kürdistan Özgürlük Partisi'nin en önemli karakterlerinden birinin partiyi oluþturan insanlarýn siyaset, düþünce, maddi imkan ve diðer boyutlarý kendi irade, imkan ve fedakarlýklarý ile geliþtirilmesi olduðuna da dikkat çekerek, sözlerini þöyle sürdürdü: "Biz hiçbir þekilde bu çalýþmayý, bu iradeyi herhangi birilerine, bir yerlere endeksli olarak düþünmüyoruz. Bunu da Kürt siyasetinin yeniden yapýlanma ve kendisine yol açma çabasý olarak görüyoruz. Siyaseti yapanlar kendi kendilerine yönetebilmelidir. Ancak bu þekilde toplumumuza öncülük edebiliriz." Özçelik, partinin resmi baþvurusunu önümüzdeki günlerde yapacaklarý da sözlerine ekledi.

Birçok üniversite tabeladan ibaret Halklarýn Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Türkiye'deki birçok üniversitenin tabeladan ibaret olduðunu söyledi. TBMM Genel Kurulu'nda bir konuþma yapan HDP Milletvekili Adil Zozani, "Þu anda Türkiye'deki birçok üniversite tabeladan ibaret. Üniversite var. Adý üniversite ama tabela üniversitesi. Hatta bazý yerlerde tabela var, bina yok. Rektörlüðü kirada, öðrencileri baþka kentlerde okuyor ama o kentte üniversite var, adý üniversite. Tek tek isme girmek istemiyorum ama böyle üniversitelerimiz var, birçok kentte var, hem de tek bir örnek yok, birden fazla örnek var. Þimdi üniversiteye, mesela Hakkari Üniversitesi'ne siz bir mektup gönderdiðiniz zaman ya Hakkari'deki bir bakkalýn adresini vermek durumunda kalýrsýnýz ya da 'Depin Polis Noktasý eliyle üniversite rektörlüðüne' demek durumunda kalýrsýnýz çünkü üniversitenin gerçekten bir adresi yok çünkü üniversite yok" dedi. Üniversite yok, adý daða yazýlmýþ Hakkari Üniversitesi öðrencilerinin bu sene mezuniyet diplomalarýný Çukurova Üniversitesi'nden alacak-

larýný ifade eden Zozani, "Þimdi, tabela asacak bir yer bulamadýklarý için nereye yazý yazmýþlar biliyor musunuz? Daða, üniversitenin ismini yazmýþlar. Hakkari'ye gittiðiniz zaman, cepheden baktýðýnýz zaman, daðýn tepesine Hakkari Üniversitesi'nin ismini yazmýþlar. Ýnþaat yok, bir þey yok, üniversite yok ama Hakkari'deki en büyük tabela da bu, daða yazýlan yazý, Hakkari Üniversitesi, nereden bakarsanýz bakýn göreceksiniz. Bir ucube olarak o tabela orada duruyor. Bakýn dördüncü yýla girdik, burada her defa, her fýrsatta bunu dile getiriyoruz. Sayýn Bakana söylüyoruz, diyoruz ki, 'Ya ilgilenin.' Orada üniversite yapýyorsunuz, engelleyici bir faktör yok. Herkes o üniversitenin bir an önce bitmesini istiyor, ama hala iþler yerinde duruyor. Baharda bu konuyu gündeme getirdik, komisyonda Sayýn Bakanla konuþtuk. Bana oradaki inþaatýn fotoðraflarýný gönderdi. Birkaç gün sonra o inþaatýn fotoðraflarýný ayný þekliyle, bugün çekilmiþ haliyle kendisine iade edeceðim çünkü deðiþen hiçbir þey olmamýþ, hiçbir þey yapýlmamýþ. Rektörlük þehir merkezinde bir binada kiracý olarak duruyor. Allah'tan belediye bir bina yapmýþ, o belediye içerisinde üniversitenin ilgili birimleri barýnýyor. Bunun dýþýnda bir þey yok" þeklinde konuþtu.


8

23 EKÝM 2014 PERÞEMBE

Güncel

Çözüm süreci Diyarbakýr'ý tercih ettiriyor

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayþegül Jale Saraç, gazetecilerle bir araya geldi. Dicle Üniversitesi'nde düzenlenen toplantýya, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Jale Saraç, Rektör Yardýmcýlarý Prof. Dr. Sabri Eyigün, Prof. Dr. Aslan Bilici, Prof. Dr. Mustafa Arýca ve Dicle Üniversitesi Genel Sekteri Mustafa Tuna katýldý. Toplantýda konuþan Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Jale Saraç, görevi devraldýklarýnda öðrenci sayýsýnýn 12 bin olduðunu, þimdi ise öðrenci sayýsýnýn 32 bine yükseldiðini söyledi. Prof. Dr. Saraç, "Dicle Üniversitesi'ne tüm Türkiye'den katýlým olmaktadýr. Yurtdýþýndan çok sayýda öðrencimiz var. Dýþarýdan eðitimlerimiz verilmekte. Öðrenciler, çözüm süreci nedeni ile Diyarbakýr'ý sorunsuz bir þekilde tercih ediyor. Ara ara tüm Türkiye'de meydana gelen olaylar oldu. Burada da yaþandý. Negatif olaylar endiþe oluþturmaktadýr. Anketlerde üniversite ve il olarak en huzurlu olan bizleriz. Yansýmada belki istatistiklerde böyle olmamaktadýr. Daha farklý bir algý oluþuyor o zamanda ama iþin gerçeði istatistik olarak görünmektedir. Burada hizmet vererek amacýmýz halkýmýza, vatanýmýza,ülkemize ve bölgemize güzellikler üretmektir. 6

yýldýr bunun çabasý içerisindeyiz. Olumlu olan her þeyin yanýnda olduk. Önderliðini yaptýk. Bundan sonrada ayný þekilde devam edeceðiz. Pozitif anlamda yapýcý anlamda her yerde varýz. fiili alanýmýz 400 bin metrekaredir. Göreve baþladýktan sonra 600 bin metrekareye yükseldi. O kadar yýl içerisinde artýrdýðýmýz alanlarý bir o kadar daha da artýracaðýz. Bizler özellikle üniversite olarak bana ilet-

tiðiniz bir sorunu paylaþmak istiyorum. Hastane olarak hastalýk çok önemli bir sorundur. Tamamen kopuktu. Ama þuan bölge tek deðil komþu ülkeler ve batýdan gelenlerle tamamen iç içe olmaktadýr" dedi. "ÜNÝVERSÝTE VE ÖÐRENCÝLERÝMÝZ HALKLA ÝÇ ÝÇE" Üniversite yönetimi ve öðrencilerle halkýn içerisinde

olduklarýný kaydeden Prof. Dr. Saraç, "Öðrencilerimiz toplumsal sorumluluk kapsamýnda bizzat çeþitli kurumlara gidip iç içe olmaktadýrlar. Üniversite öðrencileri her kesime el uzatýyor. Üniversite olarak tüm kurumlarla el ele vermek istiyoruz. Hedefimiz ayný çünkü bölgemize, halkýmýza ve ülkemize güzellikler sunmaktýr. Buradaki potansiyeli artýrmak. Özellikle turizme yönelik olarak baþta valilik olmak üzere birçok kurumla iþ birlik çerçevesinde, Diyarbakýr farklý tanýndý. Kongreler ve sempozyumlar çok önemlidir. Yaþanan olaylardan dolayý iptal edilen birçok kongre ve sempozyum gibi faaliyetler Diyarbakýr ekonomisini geriye iterek zorlaþtýrdý. Ýstihdam ve iþsizlik buranýn açýlýmýyla çok alakalýdýr. Çok önemsiyoruz. Bu konuda üzerimize düþeni yapmaktayýz. Devam da edeceðiz. Hep birlikte el ele verecek baþaracaðýz" diye konuþtu. ÝHA

Uyuþturucu ile mücadele toplantýsý Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç, uyuþturucu kullanýmýnýn özellikle metruk binalarda olduðunu belirterek, "Türkiye'nin neresinde metruk yapýlar, viran haneler bulunuyorsa bunlarýn süratle yýkýlmasý, ortadan kaldýrýlmasý gerekiyor. Bu bir önleyici tedbirdir ve doðrudur" dedi. Baþbakan Yardýmcýsý Arýnç, Baþbakanlýk Yeni Bina'da, Uyuþturucu ile Mücadele Bakanlar Toplantýsý öncesinde yaptýðý açýklamada, Uyuþturucu ile Mücadelede Yüksek Kurul Toplantýsýný yapmak üzere toplandýklarýný belirterek, 66. Hükümet ilan edildiðinde uyuþturucuyla mücadele konusunun ele alýndýðýný anlattý. Çok yönlü bir çalýþma yapýldýðýný bildiren Arýnç, "Uyuþturucu meselesi pek çok bakanlýðýmýzý görev alaný itibariyle doðrudan ilgilendiriyor ve bu konu dünyanýn en zor en kötü sorunlarýndan birisi olduðu kadar, son yýllarda da Türkiye için çok hayati bir konu haline geldi. Özellikle son aylarda ve sanki Bursa merkezliymiþ gibi bir bonzai faciasý da gündemde tutuluyor. Eminim ki Bursa'da olduðu kadar Ýstanbul'da da baþka illerimizde de gençlerimizi kontrolsüz hale getiren, hayatýna son verebilecek noktada tutan bir tehlike ile karþý karþýyayýz" diye konuþtu. Baþbakan'ýn talimatýyla bir konu üzerinde çalýþýlmasý, bir þema oluþturulmasý ve ileriye dönük acil eylem planlarý hazýrlanmasýnýn gündeme geldiðini belirten Arýnç, "Bugün ilk toplantýsýný yaptýðýmýz Uyuþturucu ile Mücadele Yüksek Kurul Toplantýsýnýn ilgisi itibariyle bazý bakanlarýmýzýn doðrudan görev almasý benimsendi. Bunlarýn baþýnda Saðlýk Bakanýmýz Mehmet Müezzinoðlu gelmektedir. Diðer Bakanlarýmýz Adalet Bakanlýðý, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý, Gençlik ve Spor Bakanlýðý, Gümrük ve Ticaret Bakanlýðý, Ýçiþleri Bakanlýðý, Milli Eðitim Bakanlýðý ve Saðlýk Bakanlýðý'dýr. Konuyla doðrudan ilgisi sebebiyle Sayýn Baþkanýmýz, Müsteþarýmýz, Saðlýk Komisyonu Baþkanýmýz Necdet Ünüvar ile birlikte, Kamu Diplomasisi Koordinatörlüðünden Sayýn Cemalettin Haþimi de bu toplantýlarýmýza katýlacaktýr" ifadelerini kullandý. "2013-2018 ULUSAL UYUÞTURUCU POLÝTÝKA VE STRATEJÝ BELGEMÝZ HAZIRLANDI" Sadece bu konuyu müzakere etmek üzere deðil, 10 madde halinde yapýlan çalýþmalar, karar verilmesi gerekenler ve genelge hazýrlýklarý ve Baþbakan Davutoðlu'nun sürekli dile getirdiði Uyuþturucu Þurasýnýn toplanmasýnýn gündemlerinde olduðunu bildiren Arýnç, "Bizim bu çalýþmalarýmýz içerisinde 2013-2018 Ulusal Uyuþturucu Politika ve Strateji Belgemiz hazýrlandý. 2013-2015 Ulusal Uyuþturucu Eylem Planýmýzda hazýrlandý. Tehlikelerden birisi de

þudur; son dönemlerde uyuþturucu ile mücadelede geldiðimiz nokta ülkemizin transit ülke konumundan çýkýp neredeyse hedef ülke haline konumuna getirilmesi riskidir. Bu konu bu kadar ciddiyet kazanýnca bu çalýþmalarýmýzýn da toplumumuz için ne kadar hayati olduðu kendiliðinden ortaya çýkmaktadýr" deðerlendirmesinde bulundu. "ÞURAMIZ ANKARA'DA 28-28-30 KASIM TARÝHLERÝ ÝÇERÝSÝNDE" Son Bakanlar Kurulunda Bakanlarýn gündeme getirdiði ve bunlardan benimsenenlerin hangi bakanlýðýn görev kapsamý içinde deðerlendirileceðinin tespit edildiðini ve bunlarýn takriben 125 civarýnda talep olduðunu ifade eden Arýnç, þunlarý söyledi: "Uyuþturucu Þurasý program taslaðýný da bugün karara baðlayacaðýz. Bu konu üzerinde yapýlan çalýþmalarda Þuramýzýn Ankara'da 28-28-30 Kasým tarihleri içerisinde toplanmasý Sayýn Baþbakanýmýz bizzat bulunacaklarý için öyle arzu ediyorlar. Bu günün kesinleþtirilmesi gündeme gelmiþtir. Þüphesiz açýlýþlarla birlikte çalýþtay þeklinde bazý toplantýlarýn yapýlmasý ve daha sonra sonuç metninin de hem onaylanmasý hem de yüksek kurula takdimi yapýlmýþ olacaktýr. Bu çalýþtaylardan bir tanesi erken uyarý sistemi, arzla mücadele çalýþtayý, uyuþturucu ile mücadele de iletiþim çalýþtayý, uyuþturucu karar destek sistemi, uyuþturucu ile mücadele danýþma ve destek hattý çalýþtayý ve diðer çalýþtaylarýmýzý bu 3 günlük þura programý içerisinde sonuçlandýrmak istiyoruz." Takriben 700 kiþilik bir katýlýmcý profili düþünüldüðünü kaydeden Arýnç, bunlarýn da toplumun her kesimlerinden olayla ilgisi bulunan insanlarýn olduðunu Cumhurbaþkanlýðýna, TBMM'ye, Baþbakanlýða, ilgili bakanlýklara, kamu kurumlarýna, TOBB, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, okul kantin temsilcilerine, internet kafe iþletmecileri temsilcilerine ve diðerleri için kontenjan verileceðini sýraladý. "UYUÞTURUCU ÝLE MÜCADELE KURULUMUZ PERÝYODÝK OLARAK 3 AYDA BÝR AMA GEREKTÝÐÝNDE HER ZAMAN TOPLANACAKTIR" "Yüksek kurulumuzun periyodik olarak her 6 ayda bir toplanmasýný bu azami bir süredir. Ondan önce ihtiyaç olursa daha önce de toplanabilir" diyen Arýnç, "Uyuþturucu ile Mücadele Kurulumuz periyodik olarak 3 ayda bir ama gerektiðinde her zaman toplanacaktýr. Onun bir mutfak görevi yaptýðýný ve bu konuda bize sekreterya olarak çalýþma yaptýðýný asýl bütün hazýrlýklarýn da bu kurul tarafýndan sürekli gözden geçirileceðini söyleyebilirim. Uyuþturucu ile Mücadele Teknik Kurulumuzda Saðlýk Bakanlýðý Müsteþar Yardýmcýmýzýn baþkanlýðýnda bakanlýklarýn görevlendireceði üyelerin katýlýmýyla her ay periyodik olarak ama gerektiðinde de her zaman toplanabilecek-

tir" ifadelerini kullandý. "TÜRKÝYE'NÝN NERESÝNDE METRUK YAPILAR, VÝRAN HANELER BULUNUYORSA BUNLARIN SÜRATLE YIKILMASI, ORTADAN KALDIRILMASI GEREKÝYOR" Görüþmenin yapýlacaðý diðer konularla ilgili ise Arýnç, þöyle konuþtu: "Özellikle uyuþturucu kullanmanýn veya bonzai benzeri sentetik uyuþturucularýn kullanýlmasýnýn metruk binalarda, harap yerlerde ve buralarý mesken tutan kiþiler tarafýndan istimal edildiðini düþünüyoruz. Dolayýsýyla Türkiye'nin neresinde metruk yapýlar, viran haneler bulunuyorsa bunlarýn süratle yýkýlmasý, ortadan kaldýrýlmasý gerekiyor. Bu bir önleyici tedbirdir ve doðrudur. Bakanlar Kurulumuzda da bu konu görüþülmüþtür. 3194 sayýlý Ýmar Kanunumuzun 39 ve 40'ýncý maddelerinde bunu karþýlayan hükümler de bulunmaktadýr. Bunun süratle uygulanabilir olup olmamasý ve bizim uyuþturucu ile mücadelede tehlikeli olarak gördüðümüz bu yapýlarýn bir an önce yýktýrýlmasý konusunda eðer Çevre ve Þehircilik Bakanýmýza görev verilmiþtir. Bizim acil eylem planýmýz 20132015 tarihlerini kapsamaktadýr. Þu an içinde bulunduðumuz tarih ve 2015 seçimlerini prensip olarak kabul edersek bu süre içerisinde yapýlacak acil uyuþturucu eylem planýný sadece bu süreçle baðlantýlý olmadan da yýllara bütçelendirmiþ bulunuyoruz. Acil eylem planý bütçe tahminimizin de bakanlýklar için ne miktar olabileceði düþünüldü. Birinci planda Saðlýk Bakanlýðý. Pek çok bakanlýðýmýzý doðrudan ilgilendiren konularda takriben 220 milyon TL civarýnda bir bütçeye ihtiyaç olduðu düþünüldü." "ARTIK 'ÝÇÝCÝYÝM' DEMEK BERAAT ETMEK ÝÇÝN VEYA SUÇLANMAMAK ÝÇÝN YETERLÝ BÝR SEBEP DEÐÝL" Narkotimler konusunun Ýçiþleri Bakanlýðý'nýn hazýrlýk yapmasýyla hangi illerde öncelikli olarak kurulacaðýyla ilgili takdim yapýlacaðýný bildiren Arýnç, her ilde de bir vali yardýmcýsýnýn görevlendirileceðini ifade etti. Adalet Bakanlýðý'nýn da uyuþturucu ile ilgili kanun deðiþikliðinde ihtiyaç varsa onu yapacaðýný anlatan Arýnç, "Esasen 3-4 ay kadar önce yapýlan bir kanun deðiþikliðiyle eskiden 'ben içiciyim' diyenin cezasýz kalmasý gibi bir durum vardý. Artýk 'içiciyim' demek beraat etmek için veya suçlanmamak için yeterli bir sebep deðil. Asgari bir ceza haddi de konulmuþ oldu" dedi. Baþbakan Davutoðlu'nun uyuþturucunun terör argümaný olduðunu ve satanlarýn da terörist muamelesi görmesi gerektiðini ifade ettiðini hatýrlatan Arýnç, Adalet Bakanlýðý'nýn yeni kanuni düzenlemeler ihtiyaç varsa bunlarý süratle getirmek üzere görevlendirildiði anlattý.

9 DEDAÞ personeli kaçýrýldý Diyarbakýr'ýn Silvan ilçesi DEDAÞ'a çalýþan 9 taþeron personel, silahlý PKK'liler tarafýndan kaçýrýldý. Edinilen bilgilere göre, Silvan'dan Malabadi köprüsü yakýnlarýndaki köylere kaçak kontrolü için giden 9 DEDAÞ personeli, saat 09.30 sýralarýnda silahlý PKK'liler tarafýndan kaçýrýldý. Bir minibüsle gelen PKK'lilerin DEDAÞ çalýþanlarýný silah zoruyla kaçýrdýðý bildirildi. Ýsimleri öðrenilemeyen iþçilerin DEDAÞ'ta taþeron iþçi olarak çalýþtýðý öðrenildi. ÝLKHA


Ýç Politika

23 EKÝM 2014 PERÞEMBE

Yanýbaþýmýzda büyük bir savaþ yaþanýyor

9

Baþbakan Ahmet Davutoðlu, "Kobani'deki durumu dengeleyebilmek veya Kobani'deki durumu en azýndan zararlarýný minimize edebilmek için bazý unsurlarýn Kobani'ye geçiþi konusunda da insani ve lojistik amaçlý söylüyorum görüþmeler sürüyor. Bu görüþmeler çerçevesinde gerekli adýmlar atýlýr. Þu anda böyle bir geçiþ baþlamýþ deðildir" dedi.

B

aþbakan Ahmet Davutoðlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý'nda düzenlenen bilgilendirme toplantýsýna katýldý. Yaklaþýk 3 saat süren bilgilendirme toplantýsýnýn ardýndan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný Taner Yýldýz ile birlikte ortak basýn açýklamasý yapan Baþbakan Davutoðlu, Türkiye'de madencilik sektörünün en önemli firmalarý ile bir araya geldiklerini kaydederek, "Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý'na gittiðimizde sektör temsilcileri, iþveren ve iþçi sendikalarý ile buluþmuþtum. Saðlýk Bakanlýðý'nda uyuþturucu ile mücadeledeki kurumlarla bir araya gelmiþtim. Burada da son dönemde özellikle Soma acýsýndan sonra madencilik sektörü çok ciddi bir þekilde dikkatleri üzerine çekti. Türkiye için stratejik bir sektör. Ancak iþ güvenliði açýsýndan da risk oluþturan bir yapýya sahiptir. Onlarýn kanaatlerini ve tecrübelerini aldým. Atýlmasý gereken adýmlarý ele aldýk. Enerji alaný ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý'nýn ilgilendiði bütün konularýn insani ve stratejik boyutu var. Stratejik boyutun esasý Türkiye gibi kalkýnan ülkelerde hele hele bizim ülkemizin gerek coðrafyasý gerek doðal kaynaklarý özellikleri dolayýsýyla belki de en stratejik alan enerji alanýdýr. Çok hýzla kalkýnýyorsunuz, kalkýnmayla birlikte refah yükseliyor, enerji talebi artýyor. Enerji arzýnýn bu talebi karþýlayacak þekilde sürekli yönetilmesi ve enerji arz güvenliðinin saðlanmasý sadece Türkiye için deðil bütün dünya için en temel meselelerden birisidir. Türkiye enerji zengini bir ülke deðildir. Yenilenebilir enerji alanýnda yeni açýlýmlarda bulunmamýz gerekir ama þu an itibariyle bizim yýlda net 55 milyar dolar civarýnda enerji ithalatýna ihtiyaç hissediyoruz. Bu cari açýðýmýzla neredeyse denk düþüyor. Bunun sonucunda da sürekli artan enerji ihtiyacýný karþýlama zaruriyeti var. Bu enerjiyi bizim için stratejik kilit sektör alaný haline getiriyor. Ýnsani

boyutu ise hepimizin günlük hayatýný etkiliyor. Þu anda burada enerji kýsýtlamasý olsa bu basýn toplantýsýný yapamazdýk. Kýþýn doðalgaz ýsýnma sistemi dolayýsýyla etkiliyor yazýn ise klimalar dolayýsýyla hepimizin hissettiði ekmek su gibi hayatýmýzýn parçasý haline gelmiþ bir alandan bahsediyoruz. Hem ülkemizin stratejik geleceði açýsýndan hem de insanýmýzýn refahý ve huzuru bakýmýndan büyük önem taþýyor. Ýktidarýmýz döneminde enerji alanýnda olaðanüstü geliþmeler yaþandý. Cumhuriyetin ilk 50 yýlýnda toplam 3 bin 200 megawatt yatýrým yapýlmýþ. 2009 yýlýndan bu yana her sene bundan daha fazla yatýrým yapýlýyor. Biz iktidara geldiðimizde 2002 yýlýnda 35 bin megawatt civarýnda olan þeyin üstüne bir o kadar daha koyduðumuz halde hala bir enerji açýðýmýz var. Çünkü ekonomimiz büyüyor. Enerji ihtiyacýmýzýn artmasý ekonomimizin ve refahýmýzýn artmasýnýn iþaretidir. Biz iktidara geldiðimizde 8 milyon araç vardý þimdi 18 milyon araç var. Refah arttýðý için araç sayýsý artýyor, araç sayýsý artýnca onun enerji ihtiyacý artýyor. Dünyada da bugün her ülkenin en temel meselesi enerji arz güvenliðidir. Doðalgaz tüketimi 2002 yýlýnda 17 milyar metreküpken þu anda 2013 yýlýnda 46 milyar metreküptür" ifadelerini kullandý. Türkiye'nin kendi üreteceði enerji arzýnda belli kýsýtlarýn var olduðunu belirten Davutoðlu, konuþmasýna þöyle devam etti: "Doðalgaz, petrol gibi en çok kullanýlan enerji kalemleri kömür dýþýnda bizde çok mevcut deðil. Bizde coðrafya mevcuttur. Türkiye transit ve tüketici bir ülkedir. Coðrafyamýzý en etkin kullanarak bu transit ülke konumumuzdan bir enerji arzý üretmemiz lazýmdýr. Çevremizdeki en önemli enerji kaynaðý üreten ülkelerde krizler yaþýyoruz. Irak'ta yaþanan krizler gibi, Ýran'a uygulanan ambargonun yan etkileri gibi. Bütün bunlar çevremizde enerji zengini çok geniþ

bir coðrafya olmasýna raðmen bizim enerji planlamamýzý yapmamýzda sýkýntý doðurabiliyor. Ýç arzý dýþ etkilerden baðýmsýz olarak mümkün olan en üst düzeye çýkarmak. Bunu nasýl yaparýz. Nükleer enerji. Nükleer enerji, çevre þartlarýný da göz önüne alarak en kýsa sürede en etkin þekilde iç arzý arttýrma alanýdýr. Þu ana kadar Türkiye'nin nükleer santral konusunda bu kadar geri kalmasý aslýnda bugünkü kýrýlganlýðýmýzýn en önemli sebeplerinden biridir. Fransa'da 5860 santral varken Japonya'da 120130'u aþmýþken Türkiye'de iki nükleer santralin yapýlmasý için 2000'lerin baþýna kadar beklememiz gerekti. Bunlar 2023'lerde devreye girecek. Ýnþallah 3'üncü santrali 2018-2019 yýlýndan itibaren yüzde yüz milli bir þekilde yapma konusunda gerekli çalýþmalarý baþlatma talimatlarý verdim. Nükleer santraller dýþýnda yenilenebilir enerji alanýnda hala kullanabileceðimiz genç bir kapasite var. Sadece Konya Karapýnar ilçesindeki güneþ enerjisi 3 bin megawatt. Bu þekilde güneþ ve rüzgar gibi yenilenebilir enerjinin içeride üretilen yenilenebilir enerjinin oranlarýný arttýrmamýz gerekiyor. Bunlarý yapsak da nükleer santraller devreye girene kadar Türkiye'nin her türlü senaryoya açýk olmasý lazýmdýr. Yenilenebilir enerjinin gelebileceði sýnýrlarýn bir üst limiti var. 2016 yýlýnýn Mayýs ayýnda Türkiye'de doðalgazýn ulaþmadýðý il kalmayacak. Bu açýdan olabilecek bütün senaryolarý göz önüne alarak kýrýlganlýðýmýzý en alt düzeye indirmek, iç arzý en üst düzeye çýkartmak, çevre, siyasi þartlardan ve istikrarsýzlýktan kaynaklanan risklere hazýr olabilmek için geniþ kapsamlý bir eylem planýný da arkadaþlarýmýzýn hazýrlamýþ olmasýndan dolayý mutlu oldum." Madencilik sektöründeki temsilciler ile yapýlan görüþmede iþ güvenliði ve madencilik sektörünün karþý karþýya kaldýðý sorunlar hakkýnda bilgi aldýðýný aktaran Da-

vutoðlu, "Son yasal düzenlemelerin bazý yan etkileri oldu. Ýþçilerimizin haklarýný korurken iþletmelerin varlýklarýný devam ettirmeleri de önemli. Bu açýdan bu tecrübeleri de göz önüne alarak atýlacak adýmlarý, alýnabilecek tedbirleri de gözden geçirdik. Hem Soma'daki kardeþlerimizin vefatý gibi trajedileri engellemek hem de sektörün gelecekteki güvenliði ve itibarý için madencilik sektörünün eðitimi konusunda bir çalýþma yürütülmesi talebinde bulundum. Þu anda madencilerin eðitimi ve ara eleman olarak madencilerin yetiþtirilmesi konusunda kurumsallaþmýþ yapýlarýmýz yok. Madencilerimizin yer altýna inmeden olabilecek risklere karþý en baþýndan en iyi þekilde eðitilmeleri ve bu eðitimi aldýktan sonra da sektörde en fazla katkýda bulunabilmeleri için birlikte bir model üzerinde çalýþacaðýz. Türkiye bazý alanlarda ciddi maden imkanlarýna, yer altý kaynaklarýna sahiptir. Çeþitliliði baðlamýnda da dünyanýn en zengin ülkelerinden biridir. Borda olduðu gibi dünyanýn çok büyük rezervine sahibiz ama piyasada bor rezervinin üretiminin piyasaya arz edileceði þartlar oluþmuþ deðildir" diye konuþtu. Her kýþ þartlarýnda enerji talebinde bir artýþ olabileceðini kaydeden Davutoðlu, açýklamasýna þöyle devam etti: "Kýþýn çevresel faktörlerden kaynaklanan enerji fiyatlarýnda bir artýþ veya kriz olduðu zaman tedbir alýnmasý iktiza eder. Biz bu tür krizler karþýsýnda dayanýklý bir yapýya sahip olmak için elimizden geleni yapýyoruz ve gerekli tedbirleri alýyoruz. Orta ve uzun vadede Türkiye'nin enerji stratejisi baðlamýnda atýlacak adýmlar, bundan 4 sene önce bu soruyu sormuþ olsaydýnýz istikrarlý bir Irak ve istikrarlý bir Suriye ile hükümetler arasý toplantýlar yaptýðýmýz bir dönemde riskleri daha az görür ve orta vadede önümüzü daha rahat gördüðümüzü söylerdim. Ancak her iki ülkede yaþanan etnik çatýþmalar, is-

tikrarsýzlýklar o ülkeler kadar bizi de etkiliyor. Bu etkiyi aþmak için Kuzey Irak'ta yaptýðýmýz enerji anlaþmasýnýn ne kadar deðerli olduðunu herkes takdir ediyordur." Barbaros gemisinin yaptýðý sismik çalýþmalara iliþkin olarak ise Davutoðlu þunlarý söyledi: "Kýbrýs diye bir devlet 1960 yýlýnda kurulan ortaklýk devleti ki onu Türkiye Cumhuriyeti veya Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti yok etmedi. Onu 1974 yýlýnda bir Yunan cuntasýnýn adadaki temsilcileri yok ettiler. Þimdi bu devletin eðer varlýðýndan bahsediliyorsa Kýbrýs adasýnýn bütün kýta sahanlýðýnda Rumlarýn olduðu kadar Türklerin de hakký vardýr. Uluslararasý hukuk realitesini ve bu gerçeði herkesin kabul etmesi gerekir." "Amerika ve Irak yönetiminden peþmergeler ile ilgili açýklamalar yapýlýyor. Peþmergelerin geçiþi baþladý mý? PKK ve Peþmerge nasýl ayýrt edilecek?" sorusuna ise Davutoðlu þu cevabý verdi: "Yaný baþýmýzda büyük bir savaþ yaþanýyor. Türkiye bu savaþtaki insani acýlarý dindirebilmek için her þeyi yaptý ve yapmaya devam ediyor. Kobani'den 200 bin kardeþimizi de aldýk. Türkiye'nin güvenliðine, uluslararasý çýkarlarýna her-

hangi bir tehdit oluþmasý halinde de teskereleri çýkardýk, yeniledik. Bu konjonktürde Kobani'deki çatýþmalar devam ederken Türkiye'nin Kobani'deki sivil halka, kesinlikle PYD veya PKK deðil, Kobani'deki duruma lojistik ve insani destek saðlamasý doðaldýr. Her türlü yardýmý yaptýk ve yapmaya devam ediyoruz. Kobani'deki durumu dengeleyebilmek veya Kobani'deki durumu en azýndan zararlarýný minimize edebilmek için bazý unsurlarýn Kobani'ye geçiþi konusunda da insani ve lojistik amaçlý söylüyorum görüþmeler sürüyor. Bu görüþmeler çerçevesinde gerekli adýmlar atýlýr. Þu anda böyle bir geçiþ baþlamýþ deðildir. Bu tür konular belli bir güvenlik unsuru söz konusu olduðu için güzergah, miktar gibi konularý kamuoyunu konuþmamýz doðru deðil. Türkiye'yi son dönemde dahi kana bulamak, þehirlerimizi yakmak, yýkmak gibi eylemler içinde olan PKK veya buna müzahir unsurlarýn Türkiye sýnýrlarýndan oraya geçmesi mümkün deðildir. Peþmerge ise Irak Anayasasý'nýn bir kurumsal bir parçasýdýr. Bu konularý da lojistik ve insani destek amaçlý iþbirliði yapýlabilir."

Bir kadýn milletvekili daha baþörtüsü taktý Aydýn Ak Parti Milletvekili Semiha Öyüþ, TBMM oturumlarýna baþörtülü katýlma kararý alarak, partisinin grup toplantýsýna ilk defa baþörtülü olarak katýldý.

P

artisinin TBMM Grup Toplantýsýna ilk kez baþörtülü olarak katýlan Öyüþ, milletvekili arkadaþlarýnýn ilgi odaðý olurken, çok sayýda kadýn milletvekilinin Öyüþ'ün yanýna giderek, kararýndan dolayý kendisini tebrik ettiler. Baþörtüsü takma kararýyla ilgili konuþan Öyüþ, hacca gittiðini belirterek, 'Hacdan önce kapandým. Hacla bunu taçlandýrdým' dedi. Öyüþü'ün de baþörtüsü takmasýyla birlikte, Meclis'teki baþörtülü milletvekili sayýsý 6'ya çýktý. ÝLKHA


10

23 EKÝM 2014 PERÞEMBE

Ýç-Dýþ Haber

Savaþ'ýn acý izleri

Suriye'deki savaþ hayalleri de yok ediyor. Çocuklar ilkel çaðlarý andýran görüntüler içinde yaþýyor.

1

yaþýndaki Miraç beþiðindeki annesinin ninnisiyle avutuluyor, 12 yaþýndaki Meryem bombalanan okul sýralarýnda kurduðu hayalleri hatýrlayarak gülümsüyor. Onlar taþ üstünde taþ kalmayan, kanýn durmadýðý Suriye'nin Kobanili yüzleri. Sýðýndýklarý Þanlýurfa'da ne kiraladýklarý evlerde ne de kalabalýk olarak akrabalarýnýn bir göz odalarýnda kalýyor. Sokaklarýn ise þehir merkezinden uzakta bir yer olduðunu bilen sýðýnmacýlar duvarlarla çevrili binalar yerine daðlardaki maðaralarda hayvanlarla birlikte bir yaþam sürdürüyor. Sýðýnmacýlar uzay çaðý yaþanan dünyada tarih öncesi ilkel çaðlarý aratmayan dramlarýný gözyaþlarý içinde anlattýlar. Çatýþmalarda yaralananlar, çadýrkentlerde ilginç hayat hikayeleriyle birlikte gözyaþý dökülen yürekler ve hayata tutunma çabalarý. Suriye'de gün geçtikçe artan iç savaþ maðdurlarýnýn kaçýþ sonrasýndaki sýðýnma arayýþýnýn kareleri insanlýðýn medeniyetle olan baðýný da gözler önüne serdi Özellikle IÞÝD ve YPG güçleri arasýndaki devam eden bombardýmandan kaçarak Þanlýurfa'ya gelen Kobanili sýðýnmacýlardan bazýlarýnýn maðaralardaki zorlu yaþam

koþullarý yaþadýklarý dramý ikiye katladý. Kent merkezine yaklaþýk 3 km. uzaklýkta bulunan ve sayýlarý 100'ü aþkýn maðaralarda besiciliðin yapýldýðý 'ahýr maðaralar' olarak bilinen maðaralar, þimdilerde sýðýnmacýlarýn yeni adresleri oldu.

"BÝZE HERKES KIYDI" Bölge halkýna ait olan maðaralardaki hayvanlarýn hem bakýmlarýný üstlenen hem de kendilerine adres edinen sýðýnmacýlarýn en az dört çocuðu var. Yaklaþýk 2,5 metre yükseklikte ve 20 metrekarelik geniþlikte herhangi bir ýsýtýcý olmadan, seyyar çekilen elektrikler ve vatandaþlar tarafýndan temin edilen sularla yaþayan ailelerde beþikte sallanan bebeklerin yaný sýra hamile olan kadýnlar da var. Kobanili ailelerden 6 çocuk sahibi olan ve yedincisine hamile olan Üveys El Hacý Hasan IÞÝD zulmünden korktuklarý için kaçtýklarýný söyleyerek; " Kobani

harap oldu ve yýkýldý. Biz hepimiz oralý terk ettik ve geldik. Ýþimiz olmadýðý için burada hayvanlara bakýyoruz. Bize herkes kýymýþ Bizim köyümüzü bombaladýlar ve evimiz harap oldu. Burada da zor yaþýyoruz" dedi.

"ÖÐRETMEN OLACAKTIM AMA BOMBALARI GÖRDÜM" Halep'ten gelen ve 6 kardeþin en büyüðü olan 12 yaþýndaki Meryem El Casim de kendinden küçük kardeþlerini hayvanlar arasýnda oynadýklarý oyunlarla avutmaya çalýþýyor. En büyük hayali öðretmen olmak olduðunu anlatan küçük kýz hayallerinin yaþanan savaþla beraber yýkýldýðýný söyleyerek; " Eðer þimdi savaþ olmasaydý ve ülkemde olsaydýk ben okulda olacaktý. Çünkü ben büyüyünce öðretmen olmak istiyorum. Ama þimdi maðarada sinekler ve kokunun arasýnda yaþýyoruz. Bize

yardým edilsin" diye konuþtu. Yaþlarý 4 ile 7 arasýnda deðiþen üç çocuk sahibi Ali ve Feride Muhammet Mustafa da sýkýntý yaþayan diðer sýðýnmacýlardan bir aile. Boynunda yaþadýðý rahatsýzlýk nedeniyle ameliyat geçiren baba Ali hergün sarýldýðý kürekle ahýr maðaralarýn temizliðini gerçekleþtiriyor. Bir zamanlar evinde en leziz yemekler piþirdiðini belirten anne Feride de yaþadýklarý sýkýntýlarý þu sözler ile anlattý: "Kobani'den geldik. Eþim ve çocuklarýmla burada maðarada zor yaþýyoruz. Para yok, iþ yok ve korkuyoruz. Allah Türk hükümetinden razý olsun."

TUVALET VE BANYO YOK 5 aylýk hamile olan Jiyan da 1 yaþýndaki Miraç ve3 yaþýndaki Muhammed isimli çocuklarýyla birlikte ahýr maðaralardan birinde kalýyor. Hamileliði süresince hiç doktor kontrolü geçirmediðini ve sancýlarýnýn zaman zaman arttýðýný anlatan genç kadýn geçimlerini hayvanlara bakarak saðladýklarýný söyleyerek ekledi: " Tuvalet ve banyodan mahrumuz. Beþ aylýk hamileyim ama imkansýzlýktan doktor yüzü görmedim. Sancýlandýðýmda dua ediyorum." Bölgede uzun yýllardýr yaþayan Yusuf Aras isimli Þanlýurfalý vatandaþ da maðaralarýn tarihinin uzun yýllar öncesine dayandýðýný hatýrlatarak sýðýnmacýlarýn çaresiz olduklarý ve geçimlerini hayvanlara bakarak kazandýklarý az paralarla saðlayabildiklerini belirtti. ÝHA

The Times'tan iddia Ý

ngiltere'de yayýnlanan The Times gazetesi, Suriye'deki Kürtlerin bölgede yeni bir devlet kurulmasý için uzlaþý saðladýklarýný yazdý. The Times muhabirlerinden Tom Colghan ve Alexander Christie-Miller imzalý haberde Suriye'deki Kürt liderlerin bir araya gelerek Suriye'nin içinde yeni bir Kürt devleti kurulmasý konusunda görüþtükleri bildirildi. Haberde 9 gündür süren görüþmeler sonucunda Cizire, Efrin ve Kobani kantonlarýnýn "Rojova" adý altýnda yarý özerk bir Kürt bölgesi talep ettikleri ifade edildi. Haberde bir PYD temsilcisinin görüþmelerin ardýndan bölgesel parlamento için referandum yapýlacaðýna ve savunma birliklerine eðitim verileceðine dair sözlerine de yer verildi. Ayný açýklamada Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Baþkaný Barzani'nin ise bu duruma temkinli yaklaþtýðý bildirildi. The Times haberde PYD sözcüsü Ýdris Nassan'ýn, "Yeterli sayýda askerimiz var. Bizim aðýr silahlara ihtiyacýmýz var" sözlerine yer verirken PYD liderlerinin Peþmerge'den ziyade Suriye Kürtlerinden takviye istediklere vurgu yaptý.The Times haberde son olarak Hem IÞÝD hem de Esad rejimi için savaþan Muhafazakar Ýslam Ordusu Sözcüsü Abdurrahman Salih'in sözlerine yer verdi. Salih açýklamasýnda, "Onlar Esad'la el ele hareket ediyorlar, Esad militanlarýný seviyorlar" dedi. Salih ayrýca, "Kürtler devrimin bir parçasý olmadý. Onlar Kürt devleti kurmak istiyor" dedi.

ÝHTÝSAS MAÐAZAMIZ ÞÝMDÝ


23 EKÝM 2014 PERÞEMBE

Güney:Diyarbakýr önemli bir eðitim merkezi olacak

11

Sualtý ve Suüstü Arama Kurtarma Federasyonu Baþkaný Mesut Güney, "Dünyanýn en derin havuzu Ýtalya'da 40 metre derinliðinde, þu anda Diyarbakýr'a 42 metre derinliðinde eðitim havuzu yapýyoruz" dedi.

Amatör maçlar start aldý K

obani Bahanesiyle çýkan olaylar nedeniyle Ertelenen Diyarbakýr Süper Amatör lig maçlarý dün start aldý. Diyarbakýr Amatör Spor kulübleri Federasyonu Baþkaný Remzi Dayan Yaptýðý açýklamada geçen hafta çýkan olaylar nedeniyle Amatör müsabakalarýný ertelemek zorunda kaldýk. Amatör Küme Ligin takýmlarý artýk bundan sonraki mücadelelerini puan için yapacak. Yeni sezonun geçmiþte olduðu gibi heyecanlý geçeceði þimdiden belli yeni sezonumuzun da dostça, kardeþçe ve centilmence geçmesi hepimizin dileðidir" dedi. "Diyarbakýr Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Yönetim Kurulu olarak, tüm spor kulüplerimize ayný mesafede, dürüstlük, eþitlik ve tarafsýzlýk ilkelerimizden taviz vermeden, hizmet vermeye devam edeceklerini belirten, Diyarbakýr Amatör spor Kulüpleri Federasyonu Baþkaný Remzi Dayan , Amatör takýmlarýmýza toplumun her kesiminden hak ettiði ilginin gösterilmesi gerekir amatör liglerindeki maçlarý izlemeye davet ediyoruz.

G

üney, son yýllarda ülkemizde boðulma vakalarýnda artýþ olduðunu, verilen eðitimler ve arama kurtarma çalýþmalarýyla eksikliklerin giderilerek, vaka oranlarýnýn ciddi boyutlarda düþürülebileceðini belirtti. Amaçlarýnýn Türkiye'deki bütün sualtý, suüstü kurtarma ekiplerini, örgütleyip, eðitmeyi planladýklarýný ifade eden Güney, ''Ülkemizdeki AFAD, UMKE, emniyet, silahlý kuvvetler ve tüm kurum ve kuruluþlarla ortak bir çalýþma platformunda iþbirliði yaparak vatanýmýza afet ve acil durumlarda en iyi nasýl hizmet edebiliriz onu organize ediyoruz'' diye konuþtu. Dünyanýn en derin

havuzunun 40 metre ile Ýtalya'da olduðunu belirten Güney, konuþmasýna þöyle devam etti: ''Dünyanýn en derin havuzu Ýtalya'da 40 metre derinliðinde, þu anda Diyarbakýr'a 42 metre derinliðinde eðitim havuzu yapýyoruz. Türkiye'deki bütün kurumlar bu havuzda su altý arama kurtarma eðitimlerinin yanýnda ilk yardým eðitimleri de alabilecek. AFAD, UMKE, emniyet, silahlý kuvvetler ve STK'lar da dahil tesisler herkesin faydalanabileceði þekilde halka açýlacak. Mesut Güney ,Tesislerde 12, 24, 42 ve 48 metrelik parkurlar yapmayý planlýyoruz. Akýntý dalýþý, derin dalýþ, ihtiva dalýþý gibi

dalýþlarý yaparak Diyarbakýr'ý dünyadaki bütün dalýþ organizasyon sistemlerinin ortak bir eðitim merkezi haline getirmeyi amaçlýyoruz. Diyarbakýr Valiliði, bu proje için arsa tahsisini gerçekleþtirdi. Diyarbakýr þimdiye kadar terör olaylarýyla anýlan bir kentimizdi, bu merkez sayesinde artýk binlerce turistin ziyaret ettiði önemli bir eðitim merkezi haline gelecek. Bu vesile ile Diyarbakýr Valimize teþekkürlerimizi sunuyoruz.'' Güney, üç tarafý denizlerle çevrili Türkiye'de, eðitimlerle, arama kurtarma çalýþmalarýný daha üst noktalara taþýmak istediklerini belirtti.

Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu ailesi olarak, yeni sezonun spor adýna olumlu tüm deðiþimlerin, dostluk ve güzelliklerin yaþanarak baþarýlarla dolu geçmesi dileðiyle tüm takýmlarýmýza baþarýlar diliyorum " diye konuþtu. Taþkýn Civelek

1. Teos Masterler Futbol Turnuvasý sona erdi. Ýzmir Seferihisar'da üç gün boyunca futbolda ayrý bir heyecanýn yaþandýðý Diyarbakýr Masterler Derneði Futbol Takýmýnýnda katýldýðý 17-19 Ekim 2014 tarihleri arasý düzenlenen 1. Teos Masterler Futbol Turnuvasý sona erdi. 1.Teos Masterler Futbol turnuvasýný hazýrlayan Karþýyaka Alaybey Masterler derneði Baþkaný Ersoy Ergül, yönetim kurulu üyeleri Uður Kuru, Sedat Ünal, Seferihisar Belediyesi baþkaný Tunç Soyer, Karþýyaka

Belediye Baþkaný Hüseyin Mutlu Akpýnar'ýn katkýlarýyla mükemmel derecede verimli geçen turnuva þöhretler gösteri maçý ile sona erdi. Turnuvanýn son gününde eski Milli hakemlerden Yücel Çaðatay'ýn hakemliðini yaptýðý, Seferihisar Belediye Baþkaný Tunç Soyer ve Karþýyaka Belediye Baþkaný Hüseyin Mutlu Akpýnar'ýn takým kaptanlýklarýný üstlendikleri,Diyarbakýr Masterler Derneði Futbol takýmýndan da en yaþlý oyuncular olarak Zülküf Yakut,Eyyüp Günsel,Veysi Akar ve Selim Atýþ'ýn forma giydiði,izleyenlerin keyif aldýðý þöhretler karmasý maçý bol gollü 5-5 sona erdi.

Sümbül: "Ýyi futbol sergileyip iyi skor alacaðýz"

B

ölgesel Amatör Ligi (BAL) 2. Grup takýmlarýndan Yolspor, kendi sahasýnda oynayacaðý Baþkalespor maçýnýn hazýrlýklarýný kendi tesislerinde Teknik direktör Kayhan Sümbül Yönetiminde günde tek idman yaparak hazýrlanýyor. Yolspor Teknik Direktörü Kayhan Sümbül yaptýðý açýklamada, ligin 4.haftasýnda sahamýzda konuk edeceðimiz Baþkalespor maçýnda sahadan 3 puanla ayrýlacaklarýna inanýyorum.

"KARÞILAÞMA ÇEKÝÞMELÝ GEÇECEK" Kendi saha ve taraftar avantajlarýný da kullanarak Baþkalespor maçýndan sahadan 3 puan ile ayrýlacaklarýný belirten Sümbül , karþýlaþmanýn çekiþmeli geçeceðini belirten. Sümbül , "Yolspor'un 4 puaný var ve ligde 7. Sýrada bulunuýyoruz . Ýyi bir karþýlaþma olacak, çekiþmeli bir karþýlaþma geçecek. Rakibimiz Baþkalespor ise lig 'de 11 sýrada bulunuyor ama kazanan taraf biz olacaðýz " þeklinde konuþtu.


12

23 EKÝM 2014 PERÞEMBE

Göztepe mesaisi sürüyor Spor Toto 2.lig Kýrmýzý grup takýmlarýndan Diyarbakýr Büyükþehir Belediyespor, Göztepe maçý hazýrlýklarýný sürdürüyor.

T

eknik Direktör Coþkun Demirbakan yönetiminde gerçekleþtirilen antrenmanda, futbolcular koþunun ardýndan kondisyon hareketleri ve top kapma çalýþmasý yaptý.

Çýkýþ yakalamak istiyoruz Kulüp Baþkaný Ýhsan Avcý, yaptýðý açýklamada,ligin 8 haftasýnda deplasmanda oynadýklarý Pazarspor'a 2-0 maðlup olmanýn üzüntüsünü yaþadýklarýný söyledi. Bu müsabakanýn geride kaldýðýný belirten Avcý, deplasmanda oynayacaklarý Göztepe A.Þ spor ile yapacaklarý maça odaklandýklarýný anlattý. Maçýn zor geçeceðini dile getiren Baþkan Ýhsan Avcý, "Oynadýðýmýz 7 müsabakada 3 galibiyet 1’de beraberlik aldýk. Artýk geçmiþe deðil, geleceðe bakýyoruz. Göztepe A.Þspor maçýný kazanarak hem ligdeki ilk deplasman galibiyetimizi almak hem de çýkýþ yakalamak istiyoruz" diye konuþtu. Bu arada Kulüp Baþkaný Ýhsan Avcý, çalýþma sonrasý teknik heyet ve futbolcularla görüþtü.

Galibiyete hasret kaldýk Teknik Direktör Coþkun Demirbakan ise, Göztepe maçý için idmanlarýný sýký bir þekilde sürdürdüklerini belirterek, "Takýmýmýzdaki sakat ve cezalý oyuncularýmýzýn durumu azda olsa bizleri düþündürüyor. Antremanlardaki ana hedefimiz puan ve puanlar alabilmek içindir. Ligde maçlarýmýz ertelendi, þansýzlýklar peþimizi býrakmadý. Artýk olumsuzluklara dur demenin zamaný geldi. Ligde 10 puanýmýz var 2 maçýmýz eksik bu maçlarýmýzý oynayýp kazanmak istiyoruz. Cumartesi oynayacaðýmýz Göztepe maçý için puan ve puanlarýn hesaplarýný yapýyoruz. Lehimize sonuçlar olursa ligde bir çýkýþ baþlatmýþ oluruz. Diyarbakýr Büyükþehir Belediyespor olarak hedefimizde üst sýralara çýkabilmektir. Futbolcularýmý moral ve motivasyon yönünden hazýr vaziyete getireceðim. Arda Arda iki maç üst üste kazanýrsak çok iyi bir duruma geliriz" dedi. Taþkýn Civelek

Bir çýkýþ lazým, bu çýkýþ Hasköyspor maçý olacak Bölgesel Amatör Lig ekiplerinden 1968 Diyarbakýrspor'da ligin 4. haftasýnda deplasmanda oynayacaðý Muþ Hasköyspor hazýrlýklarýna günde tek idman yaparak hazýrlanýyor.

A

ntrenmana ýsýnma koþusu ve adaptasyon hareketleriyle baþlayan çalýþma, dar alanda çift kale maçla sürdü. Soðuma egzer-

sizleriyle tamamlanan antrenmana tüm futbolcular katýldý. Teknik direktör Özcan Gökçeoðlu, "Takýma bir çýkýþ lazým, bu çýkýþ deplasmanda oynayacaðýmýz Muþ Hasköyspor maçý olacak," dedi. Gökçeoðlu, "Takýma bir çýkýþ lazým, bu çýkýþ Muþ Hasköyspor maçý olacaðýna , inanýyorum. Oyuncularýmýzýn istekli ve mücadeleci futbolu meyvelerini vermeye baþlayacak. Artýk hanemize üç puan yazdýrýp, hedeflerimizden uzaklaþmak istemiyoruz. Bizim arzumuz taraftarýmýzý mutlu etmektir. Umarým bu mutluluðu deplasmanda oynayacaðýmýz Muþ Hasköy spor maçý ile yaþamaya baþlarýz."dedi. Taþkýn Civelek

Göztepe'de hazýrlýklar sürüyor

Spor Toto 2 .lig Kýrmýzý Grubta Þampiyonluk mücadelesi veren Göztepe A.Þspor Cumartesi Günü saat 19:00'da Ýzmir Atatürk Stadý'nda karþýlaþacaðý Diyarbakýr Büyükþehir Belediyespor maçýnýn hazýrlýklarýný sürdürüyor.

A

dnan Süvari Tesislerinde gerçekleþen antrenmanda Isýnma koþusu ile baþlayan sarýkýrmýzýlý ekib antrenmanýn ilk bölümünde kondisyona dayalý pas çalýþmasý yaptýktan sonra antremanýn ikinci bölümde ise topla dar alanda oyun oynadýktan sonra Çift kale maçla günü tamamladý. sakatlýðý süren Metin Depe takýmdan ayrý çalýþtý. Göztepe A.Þspor yönetimi yaptýðý açýklamada , "Hakemlerin hatalarý yüzünden puan kaybediyoruz" dediler . Futbolcularýn özverili bir þekilde mücadelesini sürdürdüðünü belirten Yönetim , þunlarý dile getirdi: ". Geçen hafta deplasmanda oynadýðýmýz Buðsaþspor maçýnda hakem hatalarý yüzünden berabere kaldýk. , Geçen hafta Ankara deplasmanýnda Buðsaþspor maçýndaki hakem hatasý bizi olumsuz yönde etkiliyor. Yani 2 haftadýr hakemlerin hatasý yüzünden puan kaybediyoruz. Artýk hakem hatalarýnýn sona ermesini istiyoruz." dediler


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.