Kirpi- Mayıs/Haziran Sayısı

Page 76

müzik -Neşet Ertaş, babası Muharrem Ertaş için, “Babamdan evvel ustamdır, babamdan evvel öğretmenimdir, babamdan evvel bir ruh arkadaşıdır.” diyor. Neşet Ertaş’ın yetişmesinde Muharrem Ertaş’ın çok büyük bir payı olduğunu söyleyebilir miyiz? Tabii ki söyleyebiliriz. Çünkü bütün gelenekler, sadece müzik geleneğimiz değil, Ahilik kültürü diye bir şey gelişmiştir Anadolu’da. Bugünkü kapitalizmin çekirdeği Anadolu’da daha kapitalizm oluşmadan çok önce oluşmuştur. Bu daha çok küçük esnafların kurduğu bir sistemdir. Ahilik sistemi çok derin bir kültüre dayanır. Ahilik kültürü, paylaşmayı, yan yana olmayı, düşküne yardım etmeyi, ama bir taraftan da toplumsal ve ekonomik gelişmenin bir merkezi, çekirdeği olmuş bir kurumdur. Ahilikte de usta-çırak ilişkisi vardır. Bir usta bir halı dokurken yanında yetiştireceği çırağı nasıl yetiştirir? İlmek ilmek yetiştirir. Neşet Ertaş da babasının yanında ilmek ilmek yetişmiştir, ilmek ilmek ona o Türk kültürü, bozlak kültürü aşılanmıştır. Sadece Muharrem Ertaş değil tabii ki. O bölgenin aşıkları da vardır. Hacı Taşanlar, Çekiç Aliler ve adını bilmediğimiz nice güçlü ozanlar vardır. Onlar ön plana çıktığı için Muharrem Ertaş diyoruz. Dolayısıyla Muharrem Ertaş ile Neşet Ertaş’ı yan yana getirdiğimizde, ahilik geleneğinin izleri var. -Neşet Ertaş 2008 yılında Agos’ta çıkan söyleşide, ‘Bektaşiyim ben, deyişler çocuğuyum.” demişti. Neşet Ertaş’ın Bektaşi kimliğinin göz ardı edildiğini, örtülmeye çalışıldığını söyleyebilir miyiz? Örtmeye çalışmak tamamen beyhude çabalardır. Sen neyi neyle kapatmaya çalışıyorsun? Güneş balçıkla sıvanmaz hikayesidir bu. Koca bir Türk kültürünü Arap kültürüyle boyamaya çalışacaksın. Böyle bir şey olur mu? Arap kültüMayıs-Haziran13/76

rünü inceleyeceksek başka türlü inceleyeceğiz. Onun da bir felsefesi var, onun da güzel özellikleri var. Arap kültürünü ve İslam’ı inceleyeceksen ayrı bir kategoride incelersin, ama ben kalkıp Neşet Ertaş’ın Bektaşiliğini, Türk kültüründen gelen öğesini neden kapatayım? Sünni geleneklere göre gömebilirsin, ama bu özelliğini kapatamazsın.

Anadolu’da her bir abdal onun mirasını devam ettirir.

-Ertaş’ın devlet sanatçılığını ayrımcılık olarak gördüğü için kabul etmedi. Bunu devletin kendi “abdal”ını oluşturma çabası olarak mı yoksa samimi bir girişim olarak mı görmeliyiz? Bunu devletin aptallığı olarak görelim. Bu devlet anlayışı, hiçbir devletin yapamayacağı kadar kendi kültürünü aşağılayan bir aptal devlet anlayışıdır. Bu devlet anlayışı bile değildir. Sokaktaki mahalle adamının ağzı bile değildir, iğrenç bir bakış açısıdır.

-Neşet Ertaş’ın ölümünden sonra İskender Pala bir programda üstadın türkülerinde erotizm olduğunu ve bu türkülerin kadınları aşağıladığını iddia etti. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz? O adamın cinsel problemleri var. İskender Pala, emperyalist kültürün Türk kültürünü aşağılamada yetiştirdiği en büyük sözcülerinden biridir, Sivas katliamına alkış tutan bir adamdır. Bunların kafaları tamamen belden aşağı çalışır. Saray kafasına sahiptir bunlar. -20.yy.’ın ozan geleneğine Aşık Veysel, Mahzuni Şerif ve Neşet Ertaş damga vurdu. Bundan sonraki süreçte bu geleneğin devam edebileceğini düşünüyor musunuz? Abdal geleneğinin yaşatılması noktasında Neşet Ertaş devletin buna müdahale etmesi gerektiğini söylüyordu. Abdallığın geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz? Kurumsal sahiplenme gerekiyor o güzel bir şey. Devlet bir şeye el atarsa olmaz. Kurumlar eliyle hiçbir zaman Türk kültürü gelişmemiştir. Türk kültürü özgürdür, özgür ruhludur.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.