Ermeni Katliamı ve "Sorunu Üzerine Yazılar

Page 7

ulusudur. Diğer bir deyişle, yok olmuş Ermeni ulusu, bugünkü Türkiye'nin toplum ve kültür yapısında capcanlı yaşamaktadır. Birkaç örnek verelim. Köroğlu destanı bilinir. Yiğitlik, zalime baş kaldırma denince akla Köroğlu gelir. Köroğlu destanı biraz dikkatlice incelenirse, içinde "Bolu beyi" filan geçmesine rağmen, destanın Kafkaslar ile Ağrı arasında, yani Osmanlı'nın Ermenistan dediği bölgede geçtiği görülür. Destanda geçen toplum yapısı ve destanda geçen kültür, Türk-Müslüman toplum ve kültür yapısından bambaşkadır. Köroğlu bir Ermeni destanıdır, Köroğlu da bir Ermeni yiğidi, halk kahramanı. Demek yok sanılan Ermeni ulusunun kültürü, Köroğlu olmuş bizi belirlemiştir. Bizim varlığımız Ermeni ulusunun yok oluşuyla diyalektik bir birlik içindedir. Hiç bir ulus iz bırakmadan yok edilemez. Hele kültür ve medeniyet seviyesi yüksek bir ulus hiç. Ermeniler ise kültür ve medeniyet düzeyi bakımından Anadolu'da en ileri ulustular.

Bu düzey farkının en basit kanıtlarından biri şu sözden bile çıkarılabilir: "Ermeni ustanın eli değmeyen caminin kubbesi ve minaresi ayakta kalmaz (yıkılır)". Ermeniler Hıristiyan’dır, Anadolu'nun geri kalanı Müslüman. Ama Anadolu'da kaç cami bulunabilir bir Ermeni ustanın elinden çıkmamış. Pek az. Ermeniler Anadolu'nun zanaatkarları ve tüccarlarıydılar. Bugün bile Kürdistan'da hemen bütün kasaba ve şehirlerdeki ağa, eşraf, bey konakları, evleri, arazilerinin hep Ermenilerden kalma olduğu görülür. Kürdistan'ın güçlü derebeyliğinin varlığını, Ermenilerin yokluğu belirlemiştir. Kürdistan derebeyleri, Ermeni yok oluşunun sosyal yapıya damgasını vurmuş canlı tanığıdır. Batı'da Rum, Doğuda Ermenilerden kalan gizli hazinelerin ve o hazineleri bulup zengin olanların hikayeleri, umutsuzluk içinde mucize arayan Anadolu emekçisinin ilginç bir tipi olan "hazineci"lerin dilinden düşmez. Tarihin en korkunç katliamlarından birine uğrayarak fizik olarak yok edilmiş, ama yarattığı maddi-manevi kültür öğeleriyle hala içimizde capcanlı varolan bir ulustur Ermeniler. Ermeniler bilinmeden bugünkü Türkiye-Kürdistan gerçekliği tam olarak anlaşılamaz. Anlaşılamayan şey ise değiştirilemez. Burjuvazi bunun çok iyi bilincindedir. Kürtlük gibi Ermenilik de legal basında, halka karşı tam bir karanlığa gömülür, susuşla geçilir, ama gizli MİT arşivlerinde bütün anlamıyla yerini alırlar. Burjuvazi "deliye taşı andırmamak" için susar ama içinden tek düşündüğü söylemediğidir. Ermeni sorununda Türkiye'deki Marksist literatürde tek dikkate değer inceleme -bildiğimiz kadarıyla- Dr. Hikmet Kıvılcımlı'nın "İhtiyat Kuvvet: Milliyet (Şark)" adlı 1930'ların başında yazılmış kitabında bulunmaktadır. Onun için Ermeni sorununu ele alırken bu kitaptaki Ermenilikle ilgili bölümü temel olarak ele alacağız. Bu bölümde doğru olanı koruyup yanlış olanı eleştirerek Ermeni sorununu çözümlemeye çalışacağız.

Osmanlı İmparatorluğunun tarihine baktığımız zaman Ermenilerin özellikle zanaatkarlık ve ticaret merkezlerinde bezirganlık alanında gelişkin, etkili olduğu görülür. Bu tarihsel arka plan, Asya kıtasındaki Osmanlı toprakları üzerinde yaşayan uluslar içinde (Türkler, Kürtler, Araplar) modern burjuva gelişiminin dolayısıyla milliyetçi fikirlerin Ermeniler arasında öncelikle gelişimine yol açmıştır. Liman şehirlerinde gelişen Ermeni burjuvazisi Ermeni milliyet7


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.