Golge ve Kemik

Page 35

Leigh Bardugo

Sessizce oturduk ve nefesimizin buharlar halinde soğuk havaya karışmasını izledik. Malyen çizmelerinin ucuna baktı ve şöyle dedi: “Galiba ben de gerginim.” Dirseğimle onu dürttüm ve hiç gerçekçi olmasa da öz güvenle, “Ana Kuya’ya katlandıysak birkaç volcranın da üstesinden geliriz,” dedim. “Yanlış hatırlamıyorsam en son Ana Kuya’ya karşı çıktığımızda sen dayak yemiştin ve ikimiz ahırları temizlemek zorunda kalmıştık.” Yüzümü ekşittim. “İçini rahatlatmaya çalışıyorum. En azından başarıyormuşum gibi davranabilirsin.” “Tuhaf ama biliyor musun, onu bazen gerçekten özlüyorum.” Şaşkınlığımı gizlemek için elimden geleni yaptım. Ömrümüzün on yılını Keramzin’de geçirmiştik ama ben hep genelde Malyen’in orayla ilgili her şeyi, hatta beni bile unutmayı istediğini sanmıştım. Demek ki o da ağzına koyduğu her lokma, ayağına geçirdiği her kullanılmış çizme için haline şükreden bir yetim, bir sığınmacıydı. Orduda bir zamanlar istenmeyen çocuk olduğunun sorup sorgulanmadığı bir yer edinmeyi başarmıştı. “Ben de,” diye itiraf ettim. “Ona mektup yazabiliriz.” “Olabilir.” Birden uzanıp elimi tuttu. İçimdeki hafif ürpertiye aldırış etmemeye çalıştım. “Yarın bu saatlerde Os Kervo’da, limanda oturmuş okyanusa bakıp kvas içiyor olacağız.” 34


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.