Bryan magee büyük filozoflar

Page 37

30

Büyük Filozoflar

turduğu topluluğun en azından bir parçasının deneyimine etkide bulun­ duğu zaman, işaret edebileceğimizi savunur. O konuşmada, örneğin gök­ gürültüsüne, yalnızca birileri bulutlarda bir ses duyduğu zaman, işaret edebileceğimizi (yani, ona atıfta bulunabileceğimizi) söyler. Bu nok­ tada, sesin ne olduğu ve neyin ona neden olduğu hakkında bir şeyler bil­ mesek bile, söz konusu deneyim temeli üzerinde, bu sese işaret etmek için "gökgürültüsü" adını kullanabiliriz. Söz konusu hareket noktasın­ dan yola çıkarak da "Orada duymuş olduğumuz bu ses nedir?", "Onu ne açıklar?" sorularını sormaya başlayabiliriz. Daha sonra da, onun ger­ çekte ne olduğunu araştırmaya geçebiliriz. Fakat şimdi, deneyim alanı­ mızın tümüyle dışında kalmaya, ve araştırmalarımızla açıklamaları­ mızı kendilerine dayandırmak için dahi olsa, bir insan varlığının dene­ yimine fiilen hiçbir zaman, hiçbir şekilde girmemiş olan varlık ya da varlıklardan konuşmaya çalıştığımızı kabul edelim. Bu durumda, der Aristoteles, karşı karşıya kalacağımız problem, bu ögelerin deneyimi­ mizle hiçbir bağlantısı olmamasından dolayı, onlara atıfta bulunarnama ya da onlar hakkında anlamlı bir biçimde konuşamama problemi olacak­ tır. Örneğin, Platon'un İdealarını ele alalım. Bunlar tümüyle kendile­ rinde, kendi başlarına varolan varlıklardır; böyle oldukları, yani başka hiçbir şeyle ilişkili olmayıp, kendi saf doğalarında, kendi başlarına va­ roldukları için, onlar deneyimimize hiçbir zaman dahil olmazlar. Ne· var ki, dünyaya ilişkin gerçek bir kavrayışın, onlara dayandığı söylenir. Aristoteles, bu yaklaşımı eleştirirken, kendisine örnek olarak, tam ta­ mına saf beyazlık olduğu kabul edilen, bir şeyin beyazlığı, bir cismin rengi değil de, orada, hiçbir şeye bağlanmamış saf beyaz olarak, "kendinde ve kendi başına" varolduğu düşünülen Beyaz ideasını alır. Aristoteles, şimdi, bu şekilde konuşmanın, yalnızca hiçbir açıklama gücü olmayan, yararsız değil, fakat aynı zamanda anlamsız ve boş bir konuşma olduğunu söyler. Beyaz deneyimimizde beyaz bir cismin rengi olduğu için, hiçbir şeye bağlanmamış saf beyazlığa atıfta bulunamayız. Aristoteles'in bu noktada Platon'la yolları ayrılır ve o kabaca, "Elveda, Platon'un İdeaları. Çünkü, onlar ' lay la, la' nakaratıyla şarkı söylemek­ ten daha anlamlı değiller -onların, bizim konuşmamızla hiçbir ilişkisi yoktur" der.

M agee. Aristoteles yararlı araştırmanın salt fiili ya da mümkün deneyimin dünyasıyla sınırlanması gerektiğini düşünüyorsa eğer, bu tavrıo tam olarak neresi felsefidir? Onun programı bir bütün olarak, bi­ zim bugün bilim adını verdiğimiz disiplinin kapsamı içinde kalmaz mı?


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.