bursa’da z a m a n
olarak onu sahiplenmek isteyen güçlerin çatışmalarına sahne olmuştur. Bu yüzden sık sık el değiştiren ve bunun sonucunda sıkıntılı günler yaşayan tarihi bölge, bu sayede birçok kültürün mirasına da ev sahipliği yapmış ve bu birikiminin büyük bir kısmını günümüze taşıyabilmiştir. İznik’in tarihi ve coğrafî zenginliğinin bize sunduğu tarihi ve kültürel mirasın yanında doğal güzelliklerinin de hem inanç hem de kültür turizmine elverişli olması bu bölgenin üzerinde yoğun programlar yapılması gereğini ortaya koymaktadır. Yapılan çalıştayın amacı
50
da bu bölgede hangi konu başlıkları altında araştırmalar yapılabileceğinin görüşülmesidir. İlk olarak İznik’te tarih ve kültür varlıklarına genel bir bakış ile günümüzdeki durumları Antikçağ’da sikkeler ve yazıtlar ışığında İznik, İznik surları ve kapıları, Roma Tiyatrosu, İznik Ayasofyası (Orhan Camii), İznik’te toplanan konsiller, Koimesis Kilisesi, Senato Sarayı’nın lokasyonu ve göldeki bazilika hakkındaki görüşler paylaşılmıştır. Daha sonra da Osmanlı
devri eserleri olarak Süleyman Paşa Medresesi, Hacı Özbek Camii, İznik Yeşil Cami, Nilüfer Hatun İmareti, Yakup Çelebi Zaviyesi, Şeyh Kutbeddin Zaviyesi ve Eşrefoğlu Camii gibi yapılar ve üzerinde konuşulmuş ve Erken Osmanlı dönemine ait olan mimarinin özelliklerine vurgu yapılmıştır. Davud-ı Kayserî, Taceddin-i Kürdî, Eşrefoğlu Rumî ve Şeyh Kutbeddin gibi, İznik dolayısıyla Osmanlı’nın ilk devir bilim adamlarından, mutasavvıflarından ve düşünürlerinden bahis açılarak