Bursa'da Zaman Sayı 24

Page 12

araştırma / Bursa’da İpekçilik / Prof. Dr. Cafer Çiftçi

fabrika sahiplerinin millileşme süreci hız kazanmış; Türk işveren girişimleriyle filatür ve dokuma fabrikaları sayısında artış meydana gelmiştir. Bu dönemde sektörde ortaya çıkan boşluğun doldurulmasında, milli mücadelede yararlık gösteren emekli subaylar ve yeni rejimin yönetici kadrosuna yakın kimselerin önemli rol oynadığı görülmektedir. Atatürk’ün yakın arkadaşlarından Kolsuz Faik, bu dönemde ipek tekstil sanayine atılmış, Bursa ipekçilik sektörüne damgasını vurmuştur.

İpekçilik Enstitüsü (1894)

bu nedenle çalışanların sağlıklarının bozulduğunu ve bu şartların iyileştirilmesine kadar ta‘tîl-i eşgāle (grev) karar verdiklerini bildirirler. Grev üzerine Bursa Ticâret Odası Yönetim Kurulu 20 Ağustos 1910 tarihinde toplanarak konunun çözümü için çalışmalara başlar. Bu çalışmalar sonucunda fabrikatörler ve greve giden işçilerin önayak olanları bir araya getirilerek, aralarındaki soğukluk ortadan kaldırılır ve tarafların şimdilik uzlaşması sağlanır.

CUMHURİYET DÖNEMİNDE BURSA’DA İPEKÇİLİK Cumhuriyetin ilanı öncesi ve hemen sonrasından itibaren merkezî yönetim, tüm ülke genelinde olduğu gibi, Bursa’da da savaş öncesi ekonomisini canlandırmaya yönelik adımlar atmış; bu süreçte Bursa ekonomisinde önemli yere sahip olan ipek üretimindeki kayıpların en kısa sürede giderilmesi ve tedbirler alınması önem kazanmıştır. İşgalden kurtarılmış bölgelerde, Yunan ordusu ile birlikte çekilen Rum ve Ermenilerin geride bıraktıkları ipekböceği tohumlarının satılmak üzere İktisat Vekâleti’ne devredilmesi, bu tohumların vekâletçe zirâatçılara dağıtılması, Bursa ve Dersaâdet’ten getirilecek ipekböceği tohumlarından gümrük vergisi alınmaması, bu tedbirler arasında yer almıştır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında ipekböcekçiliği alanında önemli bir gelişme de, 1926 yılında Düyûn-ı Umûmiyye İdâresi’nin kaldırılmasıyla sağlanmıştır. Böylece, ipekböcekçiliği işlerinin idâresi Zirâat Vekâleti’ne geçmiştir. Zirâat Vekâleti’nin bu alandaki ilk önemli yasal düzenlemesi, 26.05.1926 tarih ve 859 sayılı kanunun çıkarılması olmuştur. 19.06.1926 tarihinde resmî gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren bu kanunla, Türkiye’de ipekböceği ve tohumu yetiştirilmesi, muayenesi ve satılması hakkında temel esaslar belirlenmiş ve ipekböcekçiliği ilk kez devlet tarım politikasında bağımsız olarak yer almıştır. Savaş yılları ve sonrasında azınlık ve yabancı sermaye temsilcilerinin Bursa’dan ayrılması ve ulusal devlet kuruluş sürecinde “milli iktisat” siyâsetinin etkisiyle, Cumhuriyet döneminde Bursa’da filatür

İpekci Nisan Flatur Fabrikası (1898) 20

BURSA’DA ZAMAN

| Ekim 2017 | Sayı 24

Cumhuriyet yönetiminin 1923-1929 dönemi liberal ekonomik politikalarının Bursa ipekçilik sektöründeki en önemli temsilcisi İpekiş olmuştur. Bursa’da koza üretimi ve ipekböcekçiliğinin teşviki amacıyla faaliyete geçirilen İpekiş’in geçmişi, II. Meşrûtiyet yıllarında kurulan “Bursa Dokumacılık ve Trikotaj TAŞ”a dayanmaktadır. Şirketin Cumhuriyet dönemindeki gelişimi, 1927 yılında İş Bankası’nın etkin katılımıyla yeniden düzenlenmesi ve İpekiş adını alması ile sağlanmıştır. İdare merkezi İstanbul olan şirketin kurucuları, İş Bankası Bursa Şube Müdürü Saffet Bey, Monsieur Antoin Pios, Tüccar Hüsnü ve Hafız Halit beylerdir. Merkezi İstanbul olmak üzere 50 sene müddet ve 400.000 Türk Lirası sermaye ile teşkiline başlanan Bursa Dokumacılık ve Trikotaj Türk Anonim Şirketi’nin, kuruluş tarihinde sermayesinin % 10’unun tedarik olunduğu, banka mektubu ile gösterilerek icrâ vekilleri heyetinin 3 Eylül 1930 tarihli toplantısında mukavelenâmesi tasdik edilmiştir. Böylece İpekiş, Bursa’nın ilk düzenli anonim şirketinin uzantısı olarak Bursa ve ülke ekonomisindeki yerini almıştır. Gemlik Sunî İpek Fabrikası’nın kurulması, 1940’lı yıllarda dokuma sanayinde kullanılan iplik hammaddesinde değişim açısından önemli bir aşama teşkil etmiştir. Bu değişim, ipekböceği kozasından çekilen ipek ipliğine bağlı üretim yerine, selülozdan üretilen ve “floş” olarak bilinen sunî ipek ipliği üretimine geçiş şeklinde kendini göstermiştir. İpekçilik sektörü, selülozdan elde edilen ve “floş” adı verilen sunî ipeğin yaygınlaşmasıyla, 1929 Ekonomik Krizi’nden sonra ikinci darbeyi yemiştir. Sunî ipek yapma ihtiyacı, daha ucuza tedarik edilebilmesi itibariyle, doğal ipeğe göre alternatif dokuma maddesi olarak önem kazanmıştır. Gemlik’te açılan sunî ipek fabrikası, bu gelişmelerin ve devletçilik uygulamalarının sonucu olarak faaliyete geçirilmiştir. 28 Kasım 1935 tarihinde dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından Gemlik’te temeli

atılan fabrika, 1 Şubat 1938 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk tarafından işletmeye açılmıştır. Gemlik Sunî İpek Fabrikası bünyesinde, ipekböceği kozasından çekilen ipek ipliğine bağlı üretim yerine, selülozdan üretilen floş olarak bilinen sunî ipek ipliği üretimine geçilmiştir. Sunî ipek üretiminde çoğunlukla viskoz ipeği, daha kolay ve ekonomik olması itibariyle uygulanmıştır. Özellikle Bursa’da küçük dokuma sanayinin önemli hammadde girdisi olan floş, 1970’li yılların sonuna kadar egemenliğini sürdürmüştür. 1940’lı yılların başında, Bursa ipekçilik sektörü açısından önemli bir gelişme de, ipek kozası üreticilerinin, Koza Üreticileri Kooperatifi çatısı altında örgütlendirilmesi olmuştur. Savaş koşullarında tohum ve koza üretimini arttırmak, üretilen kozaların değerlendirilmesi, pazarlanması ve üreticinin korunması için ilk yerel kooperatiflerden biri bu dönemde Bursa’da kurulmuştur. 1 Mayıs 1940’ta Bursa, Bilecik ve Adapazarı’nda kurulan kooperatifler birleşmek suretiyle, Kozabirlik diye anılan Bursa Koza Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’ni kurmuşlardır. Küçük üreticiyi korumak ve sektörde devletin vergi kontrolünü sağlamak için İktisat Bakanı Celal Bayar birliğin kurulmasına öncülük etmiştir. İpekböceği tohumu üretici kuruluşu olarak Koza Tarım Satış Kooperatifler Birliği, merkezi Bursa’da bulunan ve yumurta üretiminden ipeğe kadar tüm aşamaları bünyesinde barındıran örgütlü bir kurum olarak sektörde önemli yere sahip olmuştur. Kozabirlik 1963 yılından itibaren yüksek verimli ve kaliteli

polihibrid ipekböceği tohumunun ülkede kullanılmaya başlanılması ve üretilmesini; 1980 yılından itibaren modern teknoloji ile ipek çekimi ve bükümü yapılmasını başlatmıştır. Türkiye’de üretilen kozaların önemli

El Dokuma Bursa İpek Halısı (Çeşn-i Bülbül, %100 Bursa İpeği, 335.807 ilmek)

bir kısmı Kozabirlik tarafından üreticiden satın alınmakta ve yaş kozalar Kozabirlik depolarında kurutulma işlemine tâbi tutularak işlenmeye hazır hale getirilmektedir. Devlet tarafından belirlenen bir destek fiyatı üzerine, Kozabirlik de bir alım fiyatı açıklamakta ve üreticiye bu fiyat üzerinden ödeme yapılmaktadır. Böylece aracı kârı tasfiye edilmiş, hammadde üreticiden doğrudan alınmaya başlanmıştır. 1963 yılında kurulan Tohum Üretim İşletmesinde Japonlarla işbirliğine gidilerek, verimi yüksek ve hastalıklara karşı dayanıklı olan polihibrid ipekböceği tohumunun üretimi sağlanmıştır. 1980 yılında Japon teknolojisi ile kurulan İpek Filatür ve Bükme Fabrikasında dünya standartlarına uygun ham ve bükümlü ipeğin üretimi gerçekleştirilmiş, ancak 1990 sonrası yaşanan ekonomik kriz ve yüksek maliyetler nedeniyle fabrikaları 1995 yılında kapatılmıştır. 1984 yılında; İpeker, Batıca, Yılmaz İpek gibi birkaç fabrika toplu olarak üretimi bırakmıştır. Böylece 1980’lerden sonra ipekçilik fabrikalarda bitmiş ve ipek üretimi halıcılık sektörü için kısmen küçük işletmelerle devam ettirilmiştir. 1984’ten sonra Koza Han’da borsa kurulması 1990’lara kadar devam ettiyse de, bu süreçte koza ve ipek alımı yapanlar daha ziyade kumaşçılar değil, halıcılar olmuştur. Ancak son yıllarda ipek halı sektörü, ihtiyaç duyduğu ham ipeği yurt içindeki üretimden karşılayamadığından, Çin, Brezilya, Özbekistan ve Kırgızistan gibi başka ülkelerden ham ipek ithâlâtına yönelmiştir. BURSA’DA ZAMAN

| Ekim 2017 | Sayı 24

21


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.