Bursa'da Zaman Sayı:23

Page 67

Buna rağmen Cemiyet, Arif Hikmet Koyunoğlu’na “Kontrol mimarlığından çıkarıldığını” hesapları bir başka mimara teslim etmesini bildirir: “Birkaç gün daha Bursa’da kalmak mecburiyetindeydim. Ankara’ya gitmek güçtü, fazla param da yoktu. İstanbul’a giderek Osmanbey civarında, Baytar Ahmet Efendi sokağında ahşap iki katlı bir ev kiraladım. Bursa’ya döndüm. Eşyalarımızı topladık, İstanbul’a götürmesi için Bursa Nakliyat ambarına teslim ettik, biz de İstanbul’a döndük. O gün Adliye’den bir celp geldi, Tayyare Cemiyeti işi geç bırakmak sebebiyle Cemiyet’in zararına sebep olduğumdan, hemen 10 bin lira tazminat istiyor ve dava açıyordu. Öfkeden aklımı oynatacaktım yine de ya sabır dedim ve İstanbul’a döndüm.” Mimar Arif Hikmet, karşı dava açarak, hakkını aramaya çalışır. Anılarının burasında Koyunoğlu, İstanbul’a ambara gelen eşyaları almak için gittiğinde ambar ücretinin eksik olduğunu görür. Parası da olmadığı için şoförüne “iki halı ve seccade” satmasını ister. Bunu gören ambar sahibi “Hikmet Bey, Bursa’da sana yapılanları yakınen biliyorum, çok üzgünüm, rica ederim, para filan istemiyorum, eşyalarınızı eve kadar ben göndereceğim” der. Halılar satılmaktan böyle kurtulur. Mimar Arif Hikmet, bu noktada şu sitemde bulunur:

“İşte beynelmilel bir yarışmada kazandığım eserimin mükafatını böyle bir netice ile kapamıştım. Dava üç sene sürdü.” **** Sonuç olarak Arif Hikmet Koyunoğlu’nun hukuksal yönden haklı olduğu ortaya çıkar. Hatta mahkeme proje yarışma ücretinin ödenmesine karar verir. Mahkemede son sözü Arif Hikmet Koyunoğlu söyler:

“Adilane kararınıza teşekkür ederim. Bendeniz Tayyare Cemiyeti’nin kurucularından olan bir kimseyim. Memleketim, milletim için hayırlı işler görmesi gayesiyle teşkil ettiğimiz bu hayırlı müesseseden hiç para istemiyorum. Gayem haklı olduğumu ispat ederek bu karışık işin içinden temiz olarak çıkmaktı. Allah’a çok şükür, buna da muvaffak oldum. Alacaklı olduğum parayı da Cemiyet’e hediye ediyorum.” **** Arif Hikmet Koyunoğlu, Bursa’da uğradığı bu haksızlıklara rağmen bu kentle ilişkisini hiç kesmemiş, sonraki yıllarda da Bursa’nın kaplıcalarında şifa bulmaya çalışmış… Bursa’ya emek vermiş, bu kente değer katmış değerli Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu’nun saygıya anıyorum. Bu yazıyla bir miktar da olsa, ona karşı vefa görevini yerine getirmiş oluyorum. Bu arada şunu da belirtmeden geçmeyeceğim; Cumhuriyetin ilk yıllarında bile Üftade Tekkesi, Muradiye Külliyesi, Ulucami ve Yeşil Cami konusunda yazılar kaleme alan Koyunoğlu’nun bu yazıları Hasan Kuruyazıcı’nın bu kapsamlı kitabında yer alıyor. Meraklılarının bilgisine sunmuş olayım. BURSA’DA ZAMAN

| Temmuz 2017 | Sayı 23

65


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.