Bursa'da Zaman Sayı:7

Page 84

bursa’da zaman

de geleceğini umuyorlardı. Yeniçerilerin yalnız gelmesinden çekindiler. Zira yeniçeriler İstanbul’da kendi adlarına yakışmayacak şeyler yapmışlardı. Ayrıca Sultan Cem de kendi padişahlarının oğluydu. Onun için Cem tarafını tuttular. Ayrıca bundan önce yalancı münnecimlerin de bir yanlış kanaatleri vardı. Babasından sonra padişahlık Cem’indir, derlerdi. (…) Bu tarafta Sultan Bayezid Han, Sultan Cem’in üzerine varmak için büyük bir orduyla İstanbul’dan Anadolu’ya geçti. Yolda Selçuk Hatun gelip Bayezid’le buluştu. Dileğini söyledi ve cevabını aldı. (Bu) cevap Cem’i Bursa’dan çıkartıp Yenişehir’e götürttü. Sultan Bayezid de Cem’in üzerine yürüdü. Karaman kargaları ve kuzgunları Sultan Bayezid’in şahinlerini görünce dağıldılar, kaçtılar. Cem de Sultan Bayezid’in gücüne dayanamayıp başını alıp kaçtı. Padişahın kulları yeniçeriler erişip bütün gelen azap askerlerini kırdılar. Cem’in ordusunda hayli torlak ve ışık dervişleri de vardı, onları da kırdılar ve “siz madem dervişsiniz, bu padişahzadeler arasında ne arıyorsunuz” dediler. Sultan Cem, Yenişehir’den Konya’ya altı günde vardı. Anasını ve bazı cariyelerini alıp oradan doğru Mekke tarafına gitti.

Bursalı Selçuk Hatun kimdir?

Aşıkpaşazade’nin sözünü ettiği Bursalı Selçuk Hatun, Sultan Mehmet Çelebi’nin Bursa’da pek çok güzel ve hayırlı işe imza atmış varlıklı, saygın, aklıyla şehire yol gösteren büyük kızından başkası değildir. İki şehzade arasında birinden birinin mahvına sebep olacak savaş kaçınılmaz göründüğünde, bir orta yol bulma telaşıyla öne atılır. Önce Cem’le görüşür, onayını alır. Ardından bir kurul oluşturup Bayezid’e karşıcı çıkar. Büyük şehzade, elçileri geri çevirmek isterse de Selçuk Hatun direnir ve Cem’in önerisini açıklamadan oradan ayrılmayacağını bildirir. Bayezid, büyük halasını saygıyla ve nezaketle kabul eder. Ona, “İmparatorluğun lütfu paylaşılamayacak bir gelin olduğu” yolundaki beylik sözü

82

bursa’da zaman

yinelerse de, belki büyük halasının hatırına açık kapı bırakmadan da edemez: “Kardeşi, eğer Kudüs’e gidip orada sessizce yaşamayı kabul ederse, kendisine Karaman’ın tüm geliri tahsis edilecek, karısı ile çocuklarını da yanına alabilecektir!” Cem, bu öneriyi kabul etmedi ve ertesi gün Yenişehir ovasında iki ordu karşılaştı. Düzenli, disiplinli ve üstün deneyimli Yeniçeriler ile Gedik Ahmet Paşa’nın kumandanlık yeteneği ve Astinoğlu Yakup’un ihaneti Bayezid’in hizmetinde idi; Cem yenildi, yaralı ve perişan, çok az sayıdaki adamıyla gece gündüz at sürerek Eskişehir üzerinden Konya’ya güçlükle ulaşabildi. Bu arada Bursa’nın, Cem’e destek vermesinin bedeli olarak yağmalanması söz konusuydu. Sultan Bayezid’in ordunun karşısına geçip; “Cesur muharibler! Bu şehri bana bağışlayasanız!” demesine karşılık askerler yağmaya icazet talep etmekte direndi, hatta ayaklandı. Hammer, “Her söz tesirsiz kaldı; her yeniçeriye bin akçe ihsanı suretiyle belde için fidye-i necat verilmedikçe intizamın iadesi kaabil olamadı” diye aktarır olayın sonunu. Selçuk Hatun’un Cem’in önerisinin şekillenmesinde etkisinin olduğu öne sürülürse de, bunu doğrulayacak herhangi bir vesika yoktur. Bilinen, Cem tarafından çok sayılıp sevildiği ve el üstünde tutulduğudur. Aynı saygıyı ve sevgiyi Bayezid’den de gördüğü ona yazdığı mektuplarından anlaşılır. Bir hanım sultandan günümüze kalmış ilk mektuplar olması bakımından da önemlidir Selçuk Hatun’un mektupları. Fatih Sultan Mehmet de, pek çok yararlı işine katkıda bulunmak için ona çiftlikler ve köyler temlik etmiştir. Sonsuzluk uykusunu Bursa’da, Yeşil Türbede babasının yanı başında uyur. Üzeri nakışlı sandukasında “15 Şevval 890 Pazartesi günü” vefat ettiği yazılıdır. Bursa ile Edirne’de adıyla anılan birer mahalle bulunmaktadır. Bursa’nın batı çıkışında Mihraplı adıyla bilinen köprü (günümüzde bir ayağına ait kalıntı görülebilmektedir), Selçuk Hatun’un

Bursa’daki ilk hayratıdır. Kayan semtinde Irgandı köprüsü yakınlarında yaptırdığı camisi, Hicri 854/Miladi 1450 tarihini taşımaktadır. Caminin 1483 tarihli vakfiyesinde Hacı Seyfeddin köprüsü yakınlarında olduğu, aynı yerdeki iki cepheli çeşmesinin de cami ile birlikte hizmet verdiği belirtilmektedir (Kazım Baykal, cami avlusunun batı dışında yan yana büyük kemerli iki çeşmeden söz ederek bunlardan birinin günümüze kalmadığını kaydeder). Selçuk Hatun imareti ise İsabey Mahallesi’ndedir. Selçuk Hatun, bir sofa, büyük ve küçük birer oda, üç hücre, üç ahır, hela ve bir çeşmeden ibaret bu imareti evini vakfederek kurmuştur. İmaretin, büyük olasılıkla bir yangın sonucunda yok olduğu sanılmaktadır. Selçuk Hatun’un imareti, camisi, çeşmesi (olasılıkla bir de medresesi) için vakfettiği varlığı Bursa’dan Manyas’a kadar uzanan birçok köyü ve çiftliği, kent içinde boyahaneleri, kasap dükkanlarını, konutları ve bahçeleri ihtiva eden uzun bir liste oluşturmaktadır. Vakfiye İsfendiyaroğlu İbrahim ile Mahmut Çelebi’den olma çocuklarının, torunlarının ve azatlı kölelerinin yoksulluk yaşamamasını da güvenceye almaktadır.

Cem’in ikinci kalkışması ve Bursalı diplomat Ahmet Paşa

Cem Sultan Mısır’da 4 ay süreyle ağırlandıktan sonra Mekke ve Medine’yi ziyaret ederek, hanedanın hac görevini yerine getiren ilk (ve tek) üyesi oldu. Kahire’ye döndüğünde Karamanoğlu Kasım Bey’in gönderdiği ulaklarla karşılaştı. Kasım Bey, talihini bir kere daha denemesini talep ediyor, Osmanoğlu’nun ülkesinde koşulların buna “pek müsait” olduğunu öne sürüyordu. Fatih Sultan Mehmet’in Yeniçeri ağalarından Ankara sancak beyi Mahmut veya Mehmet Bey (Trabzonlu Mahmud Beğ. Sadeddin), gibi çok sayıda bey ve tımar sahibinin aynı doğrultuda telkinleri söz konusuydu. Cem, durumu yakından anlamak üzere Halep’e geldi.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.