Divani_Kebirden_Secmeler_cilt_3

Page 36

• 0 çalgıcıların beyinin adına "bülbül" derler! 0, mesttir; güle de aşık olmuştur! Aşık olduğu için de, böyle güzeldir; böyle hoş sesler çıkararak öter, öter, öter... • Kumrular, bülbüllere soruyorlar: "Ne güzel ötüyorsunuz! Şimdiye kadar sizler nerede idiniz?" Onlar da; "Bizler, yeri ve oturağı olmayan ötelerde idik!" diye cevap veriyorlar! • Şahin, doğan kuşuna diyor ki: "Bu güzel avları yokluktan kim aldı da yeryüzüne getirdi?" • Bir kısım gül yanaklılar, bir kısım delikanlılar, hepsi de gayb perdesinin arkasında idiler. Onlar; "Büyüktür onlar; yazı yazarlar!" 24 diye ayette anlatılan melekler gibidirler !24-İnfitar Suresi 82/11, 12. • "Biz, birkaç kişiyiz; öncü olarak geldik! Bizim arkamızdan güzeller ordusu, o pusudan çıkarak gelmedeler!" • Yusuf yüzlüler, o dünyanın Kenan elinden, tatlı dilli dilberler de, bal denizinden çıkıp geldiler! • İşte; hurmaya, şekerkamışına, o tane tane nara, o tane tane incire ötelerden, o tatlılık, o güzellik diyarından mektuplar geldi! • Ötelerde bulunan ova, ne hoş, ne verimli bir ovadır; elma, rengini ve kokusunu o ovadan aldı; turunç da, o güzel kokuyu, o olgunluğu oradan elde etti! • Üzüm, geç geldi; çünkü, atlı değildi, yaya olarak geliyordu! Ey geç gelen, olgun gelen üzüm! Şarabın anası olduğun için sen, bir fitnesin; fakat, meyvelerin son gelenisin! • Ey son gelip önce gelenleri geçen, ey meyvelerin gözü; sen, Allah'ın sağlam ipine sarılmışsın! • Senin tatlılığın, görülmemiş bir tatlılıktır; acılığını ise hiç sorma! Acılığın, akıla benzer; şer de ondandır, hayır da ondandır; küfür de ondan meydana gelir, din de! • Bela zamanında şeker gibi tatlısın, ferahlık zamanında ot gibisin! Devedikeninin üstüne inen kudret helvasına benziyorsun; acılığın da tatlı bir bela!.. • Ey bilgi ve anlayış sahibi, ey herşeyin aslı, temeli; Sen'in kolun her tarafa uzanır, herşeye gücün yeter; zaman, Sen'in elindedir! • Sen'in elinle kavun öyle bir eve konmuş, gizlenmiş ki, o evin ne kapısı var, ne de penceresi; Sen, cansın; ben de, işte, gördüğün gibiyim! • Sukabağı senden kaçmış, ipe tırmanmağa başlamış! Fakat, o kırık testi, kaynaktan, aslından nasıl kurtulur? • Sen'i dinlemediği için, onun boynunu bağladılar! Onun kulağı olsaydı, tutar çekerdin; o kulağı, bir hoşça çınlatırdın!

1125. Alem, var gibi görünen bir yokluktur! Müstef'ilün, Fe'ulün, Müstef'ilün, Fe'ülün (c. IV,2040) • Ey iki. gözüm; gündüz oldu! Penceremden bak; güneşin aslı sensin! Mademki geldin, günümüzü seher vakti yap! • Aradıklarını bul, istediklerini meydana çıkar; sen, aşağı yukarı bütün varlıklardan münezzehsin! Şu eskimiş, harap olmuş dünya evinin altını üstüne getir! • Çünkü alem, tamamıyla yoktur; var gibi görünen bir yokluktur! Bir an içinde onu, "kün" (ol) emriyle var et! Dünya, zehirli bir yılandır; sen, onun zehirini şeker haline getir! • Nerede kuru, çorak bir yer görürsen, orada çeşmeler akıt, orayı yeşert; nerede bir taş görürsen, onu nurunla mücevher yap! • Aşığın arkasında bir düşman görürsen, ona bir sille vur, onu yok et! • Ne zamana kadar; "Onlar kördür, görmezler!" diye özür dileyeceksin? Onların kör olmamalarını istiyorsan, gözlerine bir görüş ver! • Gözlerinde perde olmamasını istiyorsan, emret ki, perdeler kaldırılsın, körlükten kurtulsunlar!

1026. Derdimi, sana gönderiyorum; ona bak! Temiz değilse, derman etme! Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat (c. IV, 2019) • Ey sevgili! Gönlümü aldın götürdün; bari, benim canıma kasdetme, benim yaptığımı sen bana yapma!.. • Derdimi, sana gönderiyorum; ona bak! Eğer saf ve temiz değilse, ona derman etme! • Güzellerin adeti. cefa üstüne cefa etmektir! Sen de o adete uy ve bize ihsanlarda, lütuflarda bulunma!.. • Biz, zaten ölümü göze aldık, onu gönlümüze koyduk; sen, cefa etmekte o kadar yavaş davranma! • Zevkimizin, neşemizin, yaşayışımızın perdecisi ölümdür! Perdeyi indir, ört;

ölümü güldürme!


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.