Victor hugo sefiller cilt iii

Page 235

size ellerimi birleştirip yalvarıyorum, dizlerinizi öpeyim ne olur, izin verin bana.» Yaşlı adam berbat bir kahkaha attı, öksürük nöbeti tutmuştu, ama sürdürdü: «Öyle ya, kendi kendinize kararlar aldınız. Şu yaşlı bunağı, şu ahmağı bulup ondan şu izni alayım. Ah şimdi yirmi beş yaşın­ da olmadığıma ne kadar üzülüyorum. Sizden bu izni almaya ge­ rek de olmazdı, ona şöyle derdim: 'Aptal ihtiyar, sen beni gördü­ ğüne çok sevindin, ben evlenmek istiyorum, üstelik Mösyö bil­ mem kimin kızı Matmazel falanca ile, benim ayağımda ayakka­ bı yok, onun üzerinde gömleği ama ne olur ki, ben mesleğimi, geleceğimi, gençliğimi, hayatımı bir kenara atarak sefalete düş­ mek istiyorum. Hem de üzerimde bir kadının yüküyle; işte ar­ zum, sen de buna evet demek zorundasın ve ihtiyar enkaz da sevinerek evet derdi. Haydi oğlum git, boynuna o kaldırım taşı­ nı al, o Pousselevent mi yoksa, Coupelevent mi, her neyse, ev­ len. Asla efendim, asla!..» «Babacığım!» «Hayır!» Dedesinin bu «asla» demesindeki kararlılığı sezen Marius bittiğini anladı, bütün umutları suya düşmüştü. Yavaş adımlarla başı önüne eğik, odadan çıktı. Şu anda o giden birine değil, can veren birine benziyordu. Mösyö Gillenormand onu izliyordu, tam Marius kapıyı açacağı sırada, adam birden birkaç adım atarak ona yetişti. Torununu yakasından tutup, onu bir koltuğa oturttu ve: «Haydi, anlat olanı biteni!..» Marius'ün ağzından kaçırdığı o «Babacığım» sözü onda bir değişime neden olmuştu. Marius şaşkınca baktı. Gillenormand Baha’nın, yüzü şimdi o kadar tatlı, o kadar babacandı ki, torununu çok seven bir dedey­ di artık. «Haydi, anlat bakalım, her şeyi, aşklarından söz et. Aman Tanrım şu gençler ne de aptallar!..» Marius bir daha: 1003


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.