men, gerilemedi, her adımda düşenler çoğalıyordu. Ama onlar yi ne de, öne fırlamayı sürdürüyorlardı. Bu intiharda çekinen, karar sız kalan olmadı. Er, general ölçüsünde kahramandı. Adamlar sı rayla göğüslerini düşman mermilerine hedef ettiler. Şaşıran Ney{‘>de, bu karmaşanın içindeydi. Beşinci atı da al tında vurulup yere serildi. Ney yüzünden terler boşanarak, ceketi nin düğmeleri kopuk, apoletlerin biri kılıçla koparılmış perişan hal de, elinde kırık kılıcıyla, alev saçan gözlerini düşmana çevirip öne atıldı. «Gelin! Savaş meydanında bir Fransız mareşalinin nasıl öldü ğünü görün!» diye kendisinden geçmişçesine bağırıyordu. Ama boşuna ölmedi. Çok öfkeliydi, hatta bir ara Drouet'ye şöy le seslendi: «Sen kendini öldürtmek istemez misin?» «Yüce Tanrım, neden sanki şu İngiliz gülle ve mermileri kamı ma saplanmıyor?..» Şanssız adam, sen Fransız kurşunlarıyla vurulacaktın!.. 13 FELAKET Bu bozgun çok acıklıydı. Ordu her taraftan kaçmaya başladı, çözülme başlamıştı. Bütün cepheler dağılmıştı. Bazıları «İhanet!» diye bağırıyor, bazıları: «Kaçın, canınızı kurtarın!» diye. Dağılan bir ordu, eriyen buzlara benzer. Her şey çatlıyor, eriyor, geriliyor, yüzüyor ve kayboluyordu. Ney, bir at bulup bindi ve şapkasız, kravatsız, kılıçsız; orduyu toparlamak, kaçanlara engel olmak için öne sürdü atını. Bu arada şaşkınlığından İngiliz ve Belçikalıları da durduruyordu. Orduya sesleniyor, yalvarıyor, hakaret ediyordu. Askerler «Yaşasın Mareşal Ney!» diye seslenip, onun yanın dan kaçışıyorlardı. Bozgunların en korkuncu, sürüyordu. Napoleon Muhafız Ala{*) General Ney: 1815 yılında yargılanmış ve Kral yanlısı Fransız Savaş Divanı tarafından kurşuna dizilmişti.
320