«Sabah uyanır uyanmaz, sevgili çocuğumu öperek, uyandı rırım, geceleri benim fazla uykum olmadığı için, on un uyuması nı seyrederim.» Doktor onun nabzını saymak istedi: «Bana elinizi uzatın.» Kadıncağız gülerek ona elini uzattı: «Fakat siz bilmiyorsunuz artık, ben iyileştim. Cosette sa bahleyin geliyor.» Doktor onun ciğerlerini dinledikten sonra şaşırdı. Sahiden hasta daha iyiydi, artık o hırıltı bile yoktu, birden yeni bir ener ji, bu yorgun bedeni güçlendirmişti. Fantine: «Doktor,» diye sordu. «Hemşire, Vali Bey'in kızımı getirme ye gittiğini söylemedi mi?» Doktor ona fazla konuşmamasını, uyumasını önerdi, gece ateşinin çıkmasını önlemek için bir ateş düşürücü verdi ve gi derken Hemşireye şöyle dedi: «Sahiden daha iyi. Vali Bey çocukla geri dönerse bilinmez, bir süreliğine tehlikeyi atlatmış sayılabilir. Böylesi mutlulukların en ağır hastalıkları durdurduklarına tanık oldum. Belli mi olur, belki onu kurtarırız...» 7 YOLCU HEMEN DÖNMEK İÇİN HAZIRLIKLAR YAPIYOR Saat sekizde, demin yolda bıraktığımız o kiralık araba Arras’a giriyordu. Şimdiye dek dikkatle izlediğimiz yolcu, handaki adamlara kısa ve kesin komutlar verdi, kiralık atı, seyis yama ğıyla geri gönderdi, kendi kıratını ahıra götürdü, daha sonra ye mek odasına gidip, bir masaya oturdu. Hesaplan kötü sonuç lanmıştı. Altı saatlik yolu on dört saatte gelmişti. Bu yüzden kendisinin suçlu olmadığını biliyordu, fakat bir yandan da sevi niyordu. Ertesi sabah, geri dönerdi, bu yolculuğa yok yere çıkmıştı. Hancı kadın sordu: 243