Jiddu krishnamurti öğrenme ve bilgi üzerine

Page 130

Ö Ğ R E N M E ve B İL G İ Ü Z E R İN E

bir şey yaparız. Bütün kaçışlar ister Tanrı, ister radyo aracı­ lığıyla olsun, temelde aynıdır. Öyleyse, bilinçte bir çelişki vardır ve bu çelişkiyi çözm ek ya da bundan kaçmak için harcanan her türlü çaba, bilince daha çok bir sınırlama getirir. Her seferinde farklı biçimde aynı şeylerden söz ediyorum. İlgilendiğim iz şey bilgiyle, yani eksik olanla eğitilen zihnin bütününün nasıl farkına varabileceği. Ancak zihin bütünün farkında olduğunda, so­ runun sona erdiği bir anlayışa varılır. Tüm düşünme sınırlıdır, çünkü düşünme belleğin yanıtı­ dır— deneyim olarak bellek, bilgi birikimi olarak bellek— ve mekaniktir. Mekanik olduğu için, düşünme, sorunlanmızı çözem ez. Bu, düşünmeyi durdurmamız gerektiği anlamı­ na gelm ez. Ama, bütünüyle yeni bir etken gereklidir. Çeşit­ li yöntem ler v e dizgeler, çeşitli yollar— siyasal yollar, dini yollar— denedik ve bunların hepsi de başarısız oldu. İnsan hâlâ sefalet içinde, çaresizlik içinde arayışlarını sürdürüyor ve üzüntüsünün sonu yok gibi görünüyor. Öyleyse, zihin tarafından tanınamayacak bütünüyle yeni bir etken gerekiyor. Kuşkusuz zihin, tanımanın aracıdır ve zihnin tanıdığı her şey önceden bilinendir; dolayısıyla yeni değildir. Bu hâlâ düşünce, bellek alanı içindedir, dolayısıyla mekaniktir. Ö y ­ leyse zihin, tanıma süreci olmadan algıladığı bir halde o l­ malıdır. Şimdi, bu hal nedir? Bunun düşünceyle hiçbir ilgisi yoktur; tanıma ile ilgisi yoktur. Tanıma ve düşünce mekaniktir. Eğer bu biçim de söyleyebilirsek, bir algılama halidir, başka bir şey değildir: bu, bir oluş halidir. Çoğumuz, sığ zihinleri olan sıradan insanlarız ve dar, sığ bir

133


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.