----------------------------------------
55
----------------------------------------
rini gizlemekteydi. Hiç kuşkusuz, gençler için, bu adamda hiçbir şey yüksek meclis üyesini, ülkesine en yararlı insanlardan birini belli etmiyordu. Leger baba kontu hiçbir zaman görmemişti, o da Leger babayı yalnızca adıyla biliyordu. Kontun, arabaya biner ken, Oscar’la Georges’u sarsmış olan o kavrayıcı bakışla bakma sı, kendisi gibi Pierrotin’in arabasına binmek zorunda kalmış ol ması durumunda ağzını çok sıkı tutmasını tembih etmek üzere noter yazmanını aradığı yüzündendi; ama Oscar’ın, Leger baba nın görünüşleri, özellikle de Georges’u ayıran nerdeyse askersi hava, dolandırıcı bıyığı ve davranışlarıyla güvene geldi, pusulası nın noter Alexandre Crottat’ya hiç kuşkusuz zamanında ulaştığı nı düşündü. Af aba Fidelite sokağında Saint-Denis mahallesinin dik yoku şuna gelince, Pierrotin: “Leger baba, ne dersin, insek mi?” dedi. Kont da, bu adı duyunca: “Ben de iniyorum", dedi, “atlara soluk aldırmak gerek". “Hayda! böyle gidecek olursak, on beş günde on dört fersah alırız!” diye atıldı Georges. “Suç bende mi?” dedi Pierrotin. “Yolcunun biri inmek istiyor. Kont Picrrotin’in koluna girdi. “Senden istediğim gizi iyi saklarsan, benden sana on louis", dedi alçak sesle. Pierrotin M. de Serisy’ye “Bana güvenin!” anlamında bir göz kırpmadan sonra, “Ah! bin frankım!” dedi kendi kendine. Oscar’la Georges arabada kaldılar. Yokuş çıkıldıktan sonra, yolcular yeniden yerlerini aldı. “Bakın, Pierrotin”, diye seslendi Georges. “Bundan daha hız lı gidemeyecekseniz, söyleyin, tamam mı? Yerimin parasını öder, Saint-Denis’yc bir at kiralarım, çünkü önemli işlerim var, gecikir sem sarpa sarar.” “Yok yok, iyi gidecektir”, diye yanıtladı Leger baba. “Ayrıca, yol da geniş değil.” Pierrotin de: “Hiçbir zaman yarım saatten fazla gecikmem”, diye karşılık verdi. 11