16
ALTIN KALEM
KLASlK. ROMANLAR
•dünya üzerine masalımsı düşünceler uydururlar. Son ra da, hayal ettikleri bulunmaz özellikleri pek böncesi ne, birinin üzerine konduruverirler, buna kendileri de inanırlar. Seçtikleri adamda onların sevdiği işte bu ha yalî yaratıktır. Gelgelelim, daha sonra, iş işten ge çip de felâketin içine gömüldüler mi, öylesine süsle dikleri o aldatıcı görünüş, ilk tapındıkları put iğrenç bir iskelet oluverir. “ Şu albayı sevdiğini görmeyeyim de yaşlı bir ada ma tutulduğunu duyayım daha iyi bence, Julie. Ah! on yıl ileri gidebilsen, benim bu denenmiş sözlerimi doğru bulursun ya. Tanınm ben Victor’u. Onun şen-şakraklığı ruhsuz bir şen-şakraklıktır; kışla şaklabanlığı. Değerli hiçbir yanı yoktur; har vurup harman savuranın biri dir. Hani kimileri vardır, günde dört öğün yemek ye yip hepsini sindirmek, uyku çekmek, karşılarına ilk çı kan kadını sevmek, bir de dövüşmek için yaratılmışlar dır; işte bu da onlardan. Hayatın anlamını kavrayama mıştır. O iyi yüreği, — evet, yüreği iyidir— cebindeki bütün parasını bir zavallıya, bir arkadaşına vermeye sü rükleyebilir onu belki ama, hiçbir şeyi kaygı edinmez kendine. Bir yürek inceliği vardır ki bir kadının mut luluğu uğruna köle eder bizi; bu onda yoktur. Vurdum-duymazdır, bencildir. Bunun gibi daha neler.” — “ Gene de, babacığım, aklı, birtakım iyi yanları var ki albay yapmışlar...” — “ Victor ömrü boyunca albay kalacaktır, yav rum.” Yaşlı adam, birden, bir coşkunlukla.: “Sana lâyık bulacağım bir tek kişi görmedim daha.” diye yeniden aldı. Bir ara durdu, kızım uzun uzun süzdü. Sonra: “ Şu da var ki, Julie’ciğim,” dedi, “ sen daha çok küçüksün, güçsüzsün, incesin, evliliğin üzüntülerine, hayhuyuna dayanamazsın. Victor’u anası-babası pek şımartmışlar-