BThaber 1231. Sayı

Page 1

25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

SAYI

1231 5 - 18 Ağustos 2019

2018’de VERİ YEDEKLEME ve DEPOLAMA DONANIMI SİSTEM ENTEGRATÖRÜ ALANINDA 1.OLDUK NetCore, verilerinizin ihtiyaç duyduğunuz yerde ve zamanda kullanılabilir olmasını sağlamak için çözümler üretir. NetCore, depolama ve veri koruma ürünleri ile riski azaltmaktan daha fazlasını yapar. Verileriniz hakkında endişelenmek yerine işinize daha çok odaklanmanızı sağlar. Yedekleme ve kurtarma işleminden arşivlemeye kadar çeşitli depolama ve veri koruma hizmetleri sunar.

DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN www.netcore.com.tr | info@netcore.com.tr | +90 216 688 5356


Şirket Profili NetCore Bilişim, müşterilerine yüksek teknoloji bileşenleri kullanarak, konularında uzman kadrosu ile sektörde bilişim alanında ilerlemeyi hedefleyen kurumların bilgi ve iletişim teknolojisi mevcut alt yapılarına uygun çözümler üretmekte ve dünyanın önde gelen markalarının ürünlerine yönelik tasarım, kurulum ve danışmanlık ile birlikte outsourcing, bakım-onarım hizmetlerini sağlamaktadır. Bu amaçlarla kurulmuş olan NetCore Bilişim Hizmetleri sistem entegratörü kimliği ile sektör bağımsız anahtar teslim çözümler üretip, kaliteli ürün ve hizmet anlayışıyla son teknolojileri müşterilerine sunmaktadır.

Hizmetlerimiz Veri Koruma ve Yedekleme Teknoloji Danışmanlığı Profesyonel Hizmetler Dış Kaynak Kullanım Servis ve Saha Hizmetleri Proje Yönetim ve Kurulum Lisanslama Danışmanlığı DataCenter

DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN www.netcore.com.tr | info@netcore.com.tr | +90 216 688 5356


25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

SAYI

1231 5 - 18 Ağustos 2019

Sayfa

6

Doğru dijitalleşme adımları, enerjiye enerji katıyor Aksa Doğalgaz, güvenli, kesintisiz işleyiş ve müşteri memnuniyeti için kapsamlı BT yatırımlarını hayata geçiriyor.

Sayfa

19

Sayfa

4

Ticaretin ‘e’ halini benimsemeli, dönüşümde geç kalınmamalı! Alibaba.com Türkiye, KOBİ’lerin dış pazarlara açılarak yeni fırsatlar yaratmalarını desteklemeyi hedefliyor.

Sayfa

8

TEKNO-POLİTİK

Kamunun dijital dönüşümüne DDO imzası BThaber’e önemli açıklamalar yapan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, “’Dijital Türkiye’ sloganıyla çıktığımız bu yolda; kamu, özel sektör, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle ülkemizin dijital dönüşümünü gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Sayfa

16

TÜRKİYE’NİN VERİ MERKEZİ

RADORE OSMAN COŞKUNOĞLU

• İnovasyonda dünyada 49. sırada olmamız da sessizlikle karşılandı.

Güvenlikte Yeni Eğilim ve Öncelikler, Gelişen Çözümler Teknoloji gelişirken hem kötü adamların sayısı artıyor, niyetleri iyiden iyiye bozuluyor hem de ‘yüzde 100 güvenlik’ diye bir kavram yok. Ayrıntılar Dosya sayfalarımızda.

radore.com



BThaber

GÜNDEM

5 - 18 AĞUSTOS 2019

3

İlk çeyrekte net satış geliri 15,4 milyar TL

BTK, ‘Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü, 2019 yılı birinci üç aylık dönem (OcakŞubat-Mart) Pazar Verileri Raporu’nu yayımladı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Kurul Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, 2019 yılı birinci çeyrek raporu hakkında bilgi verdi. “Sektörde faaliyet gösteren işletmecilerimizin 2019 yılının ilk çeyreğinde net satış gelirleri toplamı yaklaşık 15,4

milyar TL olarak gerçekleşti” açıklamasını yapan Karagözoğlu, “Bu dönemde sabit telefon abone sayısı yaklaşık 11,6 milyonu, mobil abone sayısı ise 80,9 milyonu geçti. Mobil penetrasyon oranı yüzde 98,7 olurken makineler arası iletişim (M2M) abone sayısı ve 0-9 yaş aralığındaki nüfusu çıkardığımızda, mobil penetrasyon oranı yüzde 110,9 seviyesinde” dedi. 74,7 milyon genişbant internet abone sayısına ulaşıldı “2019 yılı ilk çeyreğinde, 448 dakikalık ortalama aylık mobil kullanım süresi ile Türkiye, önceki dönemde olduğu gibi incelenebilen Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer aldı” ifadesini kullanan Karagözoğlu, “Bu dönemde yaklaşık 3 milyon abone numarasını taşıdı ve

bugüne kadar taşınan numara sayısı toplamda yaklaşık 125,9 milyon oldu” şeklinde konuştu. Genişbant verileri hakkında da bilgi aktaran Karagözoğlu, şunları kaydetti: “13,6 milyonu sabit abone, 61,1 milyonu mobil abone olmak üzere toplam yaklaşık 74,7 milyon genişbant internet abone sayısına ulaşıldı, internet abone sayısı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6,7 arttı. En yüksek artış yüzde 46,4’lük bir oranla ‘Eve Kadar Fiber’ abone sayısında, yüzde 12,8’lik bir oranla da ‘Kablo İnternet’ abone sayısında gerçekleşti. Sabit genişbant abonelerinin aylık ortalama veri kullanımı 107,5 GByte oldu.” Aktif 41,8 milyon 4.5G kullanıcısı var Karagözoğlu, 1 Nisan 2016 tarihinde ülkemizde

kullanılmaya başlanan 4.5G hizmetinin abone sayısının, 2019 yılı mart ayı sonunda 72,4 milyonu geçtiğini söyledi ve bazı vatandaşlarımızın cihazı veya SIM kartının 4.5G hizmetine uyumlu olmaması nedeniyle aktif olarak bu hizmeti kullanabilenlerin sayısının ise yaklaşık 41,8 milyon olarak gerçekleştiğinin altını çizdi. “Mobil genişbant internet abonelerinin aylık ortalama kullanımı 4,9 GByte seviyesinde iken, cihazı ve SIM kartı 4.5G hizmetine uygun olan 4.5G abonelerinin veri kullanımı ise aylık 6,6 GByte oldu” açıklamasını yapan Karagözoğlu, fiber altyapı açısından ise, bir önceki yılın aynı döneminde 330.623 km olan fiber uzunluğu, 2019 yılı birinci çeyreğinde 360.046 km’ye ulaştı ve yüzde 9 oranında bir artış gerçekleştiğini belirtti.

Siber Güvenlik Kümelenmesi, ekosisteme katkı sağlıyor Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi tarafından siber güvenlik firmalarını, farklı sektörlerin temsilcileriyle bir araya getirmek ve iş birliğini artırmak amacıyla düzenlenen ‘Siber Kafe’ etkinliklerinin 6’ncısı, ‘Savunma Sanayinde Siber Güvenlik’ temasıyla 24 Temmuz’da SSB’de gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) himayelerinde düzenlenen etkinliğe, SSB, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel

Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli Güvenlik Kurulu temsilcilerinin yanı sıra Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi’ne üye firmalar ile savunma sanayinin önde gelen firmalarından 200’e yakın kişi katıldı. SSB Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, açılış konuşmasında siber güvenlikte yerli ürünlerin kullanımının önemine vurgu yapıp Kümelenmenin ekosisteme sağladığı katkıya da dikkat çekti.

SSB Siber Güvenlik ve Bilişim Sistemleri Grup Başkanı Mustafa Özçelik, Siber Güvenlik Kümelenmesi’nin bir yıl içinde yaptığı faaliyetler ve ekosistemin geliştirilmesinde katedilen yollar hakkında katılımcılara bilgi verdi. Etkinlikte; SSB Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker moderatörlüğünde; TSK, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü temsilcilerinin katılım sağladığı ‘Savunma Sanayinde Siber Güvenlik Vizyon Paylaşımı’

konulu panel düzenlendi. Savunma sanayine yönelik siber tehditler hakkında bilgi verilen Siber Kafe’de, SSB Uçak Daire Başkanlığı tarafından yapılan ‘Hava Platformlarında Siber Güvenlik Yaklaşımı’ ile yine aynı panelde yapılan ‘Yeni Nesil Silahlara Siber Saldırılar’ konulu sunumlar katılımcılardan büyük ilgi gördü. Siber Kafe’de; Kümelenme üyesi firmalar yerli ürün ve kabiliyetlerini stantlarında sergilerken savunma sanayi ile sinerji oluşturdular.

Ticaret Bakanlığı ve Havelsan’dan dijital dönüşüm iş birliği Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay ve Havelsan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Şenol’un katılımıyla, bakanlık ile Havelsan arasında dijital dönüşüm alanında iş birliği protokolü imzalandı. Turagay, törende yaptığı konuşmada, Ticaret Bakanlığı olarak uzun zamandır dijital dönüşüm konusuna

odaklandıklarına dikkat çekerek, ‘Dijital Dönüşüm Eylem Grubu’ ile yoğun olarak çalıştıklarını vurguladı. İhracatçıların önünü açabilmek için ‘Akıllı İhracat Platformu’ kurduklarını dile getiren Turagay, bir yandan da bu amaç doğrultusunda blok zincir teknolojisi üzerine çalıştıklarını kaydetti. İmzalanan iş birliği protokolüyle;

Havelsan'ın geliştirdiği blok zincir, yapay zekâ ve bulut teknolojileri alanında ortak çalışmalar yürütülecek. Bakanlık ve şirket arasında çalışmaların sistematik bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla ortak çalışma grubu oluşturulacak. Her iki kurum kendi alanlarındaki birikim ve tecrübelerini bir araya getirerek güç birliği oluşturmayı ve gelecekteki ortak faaliyetler için

iş birliğini geliştirmeyi hedefliyor. Havelsan'ın soruşturma vaka analizleri; akıllı şehirler, acil durum yönetimi gibi pek çok farklı alanda kullanılabilecek ‘Astarus’ ürününün, iş birliği kapsamında ticaret ve gümrük alanında kaçakçılık tespiti, kaçakçılığın önlenmesi ve davranış analizi konularında kullanımı amaçlanıyor.


4

BThaber

GÜNDEM

5 - 18 AĞUSTOS 2019

Kamunun dijital dönüşümüne DDO imzası Sedef Özkan

vatandaş odaklı, güvenilir, birlikte çalışabilir, bütünleşik ve etkin bir ‘Dijital Türkiye’ yapısının kurulmasına ihtiyaç duyulmakta. İşte bu beklenen dönüşümü gerçekleştirecek, bütüncül vizyon ve üst seviye koordinasyonun karşılığı; ‘Dijital Dönüşüm Ofisi’dir” açıklamasını yapan Koç, DDO olarak Türkiye’nin dijitalleşmesi kapsamında bütün Bakanlıklarla koordinasyonu sağlayacak bir yapı olduklarını vurguladı. Koç, “Tüm Bakanlıklarımızın e-Devlet platformundaki hizmetlerinin envanterini çıkartıyoruz. Şu ana kadar her Bakanlık tekil hizmet sunmaya çalışıyordu.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç BThaber’e önemli açıklamalar yapan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, “’Dijital Türkiye’ sloganıyla çıktığımız bu yolda; kamu, özel sektör, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle ülkemizin dijital dönüşümünü gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişle birlikte, kamunun dijital dönüşümünün ve siber güvenlik koordinasyonunun tek çatı altında toplanmasına yönelik önemli adımlar atıldığını kaydeden Dr. Ali Taha Koç, “Bugüne kadar, ülkemizde kurum ve kuruluşlar, ihtiyaçları doğrultusunda dijitalleşmeye yönelik çeşitli çalışmalar yürüttü. Ancak bu çabalarla dijitalleşme açısından belirli ölçüde yol alınsa da, üst seviye koordinasyondan yoksun ve tekil ihtiyaçlara odaklı bu girişimler, maalesef makro düzeyde istenilen seviyede bir dönüşüm sağlayamadı. Teknolojik altyapımızı güçlendirmek ve dijital alanda hak ettiğimiz rekabetçi konuma gelebilmek, hepimiz

için büyük önem taşıyor. Ülkemizin dijitalleşme sürecini koordine etmek üzere, Dijital Türkiye (e-Devlet), siber güvenlik, kritik altyapılar, büyük veri, yapay zekâ ve yerli ve milli yenilikçi teknolojiler gibi konularda koordinasyonun aynı çatı altında toplanmasına yönelik olarak Cumhurbaşkanımızın şahsına bağlı olarak ‘Dijital Dönüşüm Ofisi’miz (DDO) kuruldu” şeklinde konuştu. Koç, “Ülkemizin dijital dönüşümünde önemli mesafeler kat edebilmemiz için kaynaklarımızı verimli kullanma, teknolojiyi tüketen değil üreten olma mecburiyetinin farkındayız” ifadesini kullandı ve “2023 hedeflerimiz doğrultusunda, yarının rekabetçi ekonomisinde bir güç olarak var olabilmek ancak zamanın getirdiklerini öngören ve doğru yorumlayan, zamanın ruhunu yakalayabilen, hızlı karar alarak uygulayabilen çevik bir yönetişim anlayışıyla ve yenilikçi teknolojilerle çözüm üretebilme kapasitesiyle mümkün olabilir” dedi.

DDO, kamudaki dijitalleşme çalışmalarında tüm Bakanlıklarla koordinasyonu sağlayacak “Dijital dönüşümden beklenenlerin gerçekleşebilmesi için kurumlar arası iş birliğinin ivedilikle geliştirilmesi gerekiyor. Ortak altyapıların kurulması ve kullanılması, bilgiye dayalı etkin karar alma süreçlerinin oluşturulması şart. Nitelikli insan kaynağı ve kapasitesinin geliştirilmesiyle

Kapsayıcı ‘Yapay Zekâ Strateji Belgesi’ni hazırlıyoruz Hangi bakanlığın hangi veriyi tuttuğunu daha iyi görebilmek ve verinin sahipliğini ortaya koyabilmek için ‘Ulusal Veri Sözlüğü’ çalışmalarına başladıklarını kaydeden Dr. Ali Taha Koç, “Veri olmadan yapay zekâdan bahsedemeyiz. Nasıl hiçbir canlı susuz yaşayamazsa, yapay zekâ da verisiz bir anlam ifade etmemektedir. Bu bağlamda ‘Ulusal Veri Sözlüğü’nün çıktıları; yapay zekâ çalışmalarımızın can suyu olacaktır. Veriden bir

Biz bunu bütüncül bir yapı altında toplayıp halkımız için kullanıcı dostu hizmetler şekline dönüştürmek istiyoruz. Bu yıl içinde ‘Tek Durak Hizmet Noktası’ dediğimiz yeni hizmet sunum noktaları kuracağız ve hizmeti vatandaşın ayağına götüreceğiz. Kullanıcı dostu arayüzler hazırlayarak insanların çok daha rahat ‘Dijital Türkiye'yi kullanmasını sağlayacağız” dedi.

değer çıkarılmaz ise verileri depolamanın hiçbir faydası olmaz” değerlendirmesini yaparak konuşmasına şöyle devam etti: “Kamu, savunma sanayi ve üniversitelerden paydaşlarımızla birlikte çalıştığımız ‘Türkiye’nin Yapay Zekâ Strateji Belgesi’ni 2019 yılı sonunda yayımlamayı hedefliyoruz. Bu belge için beraber çalıştığımız üniversite sayısını da artırmaktayız. Belgenin içselleştirilmesi ve sahiplenilmesi çok önemli. Hazırladığımız bu kapsayıcı strateji dokümanına; STK’lar dahil tüm paydaşların katılmasını istiyoruz.”


BThaber

GÜNDEM

5 - 18 AĞUSTOS 2019

İş süreçlerinde uçtan uca dijitalleşme şart Dr. Ali Taha Koç, “Adına ‘Dijital dönüşüm’ dediğimiz bu geçiş sürecinin, bize özgü değerlerle harmanlanması ve sadece ülkemiz insanına değil tüm insanlığa faydalı olacak yenilikçi teknolojilerle hayat bulması, hassasiyetle yaklaştığımız konuların başında yer almakta” değerlendirmesini yaparak gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında da şunları paylaştı: “Dünyada ‘BM e-Devlet Gelişmişlik Endeksi’nde hızla yukarılara doğru çıkıyoruz. Üç alt endeksten oluşan bu çalışmada, Dijital Dönüşüm Ofisi olarak yaptığımız çalışmalar neticesinde; ‘Çevrimiçi Hizmet Sunumu Endeksi’nde 193 ülke arasında 20’li sıralara ulaşırken, maalesef ‘Telekomünikasyon Altyapı Endeksi’nde yaşadığımız gerilemeden dolayı istenilen seviyeleri yakalayamamaktayız. Bu konuda ilgili bakanlıklarla iyileştirme çalışmalarını planlamaya başladık. Bunun için düşüncemiz; öncelikle verdiğimiz hizmet sayısını, kalitesini artırmak ve bu hizmetleri herkese yayabilmek. Dijital dönüşüm üç eksenden oluşuyor; insan kaynağı, iş süreçleri ve dijital teknolojiler. Teknoloji anlamında ülkemizin çok problemi bulunmuyor. Sunucu, donanım ve yazılım anlamında da her şeyimiz

Açık kaynak yazılımı destekleyeceğiz Açık kaynak ile ilgili düşüncelerini paylaşan Dr. Ali Taha Koç, “Birden geçiş söz konusu olamıyor. Kamunun da bunu desteklemesi gerekir. PARDUS konusunda AFAD gibi kurumlarımız güzel örnekler oluşturuyor. Geçiş döneminde zorluklar olması doğal. Riskleri hep beraber alacağız. En alttan en üste

var. Ancak iş süreçleri sadeleştirilerek, tek sahibi olacak şekilde yeniden tanımlanacaktır. Hizmet sayılarına göre değil, veriye dayalı proaktif bir yapı kuracağız. e-Devlet kapısından yaklaşık 6698 adet hizmet sunuyoruz. Uçtan uca dijitalleşme olmazsa verim sağlayamayız. Devletin topluma yönelik dijital arayüzünü değiştirmemiz gerekiyor. Diğer yandan T.C. Kimlik kartlarının kullanım alanlarının yaygınlaştırılması çalışmalarını yürütüyoruz. KamuNet’in daha güvenli hale getirilerek kullanımının yaygınlaştırılması, EBYS’nin de tüm kurum ve kuruluşlarda daha aktif kullanımı çalışmalarımız arasında.”

dolayısıyla uzun vadeli düşünmek gerekiyor. Yazılım ile ulaşabileceğimiz insan sayısı milyonlar… Bu yapıları destekleyeceğiz. Teknoloji, kolay ve hızlı gelişmiyor. Kamuya da yerli ve milli ürün/ teknoloji kullanmaları, yerli firmalarla tanışmaları için demo zorunluluğu getireceğiz. Bu şekilde ekosistem oluşturmak istiyoruz. Dijital Dönüşüm Ofisi olarak da demoların sonuçlarının olduğu raporları toplayarak ürünleri izleyip değerlendireceğiz. Envanter çalışması yapacağız.”

Yazılım ile ulaşabileceğimiz insan sayısı milyonlar… Yerli ve milli teknolojilerin önemine dikkat çeken Koç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni yerli baz istasyonuna çevirdikleri yorumunu yaparak şunları kaydetti: “ULAK yerli baz istasyonunu kullanıyoruz, başlangıçta bazı sorunlar olsa da hepsini aştık, sistemin düzgün çalışmasını ve sürekliliğini sağladık.

Kişisel verilerin anonimleştirilmesinin, uluslararası bir standarda dönüşmesi gerekiyor Şirketlerin yaşam döngüsünün tamamen inovasyona ve yenilikçi teknolojilere bağlı olduğunun altını çizen Koç, şunları kaydetti: “Dijitalleşme politikaları geçmişte teknolojik altyapı odaklı ele alınırken, günümüzde dijitalleşme politikalarını yenilikçi teknolojilerle beraber mekândan bağımsız, verinin oluşturduğu küresel değer zinciri belirlemekte. Verilerin paylaşımında güven oluşması gerekiyor.

Teknolojinin geldiği noktada, bilgi birikimi olan insanlara ve yerli firmalara ihtiyacımız bulunuyor. Yerli firmalarımızın çoğalması, kazanması ve bunu ülkemizde yatırıma dönüştürmesi çok önemli. Yatırımcı mantığının oluşması

Bunun için de 'verinin anonimleştirilmesi’ en önemli konu olarak karşımıza çıkıyor. Dünyada 20 milyardan fazla elektronik cihazın birbirine bağlandığı günümüzde, güvenli veri akışı da herkesin gündeminde ilk sıralarda.

farkındalık yaratılması çok önemli” dedi. Teknokentlerin, ‘startup’ların desteklendiğini ancak ürüne dönüşme ve pazarlama konusunda sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Koç, “Yeni kurulan yerli firmalarımıza desteklerimizi sürdüreceğiz ama şirketler uzun vadede devlet desteği olmadan da ayakta kalabilmeli” değerlendirmesini yaptı.

Uluslararası serbest ticaret anlaşmalarının güncellendiği son zamanlarda, taraflar arası ‘Güvenli Veri Akışı’na (Data Free Flow with Trust) izin verilmesine ve verilerin ticari amaçlı işlenmesine yönelik anlaşmalar yapılmakta.” Koç, dijital dünyada eşitlikten yana olduklarını vurgulayarak “Veri işleyebilme konusunda herkesin eşit olmasını istiyoruz. Unutmamalıyız ki, ülkelerin mevcut verileri ve siber hakimiyet alanları o ülkelerin

5

dijital topraklarıdır. Bu konuda açık veriyi desteklemekle beraber bir avuç toprağımızı koruduğumuz gibi 1 bayt verimizin de amacı dışında kullanımına müsaade etmeyeceğimizi ifade etmek isteriz. Bu taviz vermeyeceğimiz bir konu. DDO olarak sloganımız; ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalacak’. Bütün verimizin Türkiye’de kalacak ve uluslararası değere dönüşecek şekilde bir altyapı oluşturmak için gerekli politikaları geliştireceğiz. Türkiye olarak verinin paylaşılması ve açık veri politikalarına uyum sağlayacağız. Kişisel verilerin anonimleştirilmesinin, uluslararası bir standarda dönüşmesi gerekiyor. Verinin anonimleştirilmesi konusunda çalışmalarımıza başladık” açıklamasını yaptı. Gelin dijital geleceğimizi hep birlikte inşa edelim… “Dijital Dönüşüm Ofisi olarak, tüm paydaşların iş birliği içinde siber uzaydaki riskleri yetkin bir biçimde yönettikleri, siber güvenlik alanında uluslararası rekabet gücüne sahip bir ekosistemin oluşmasını hedeflemekteyiz” ifadesini kullanan Dr. Ali Taha Koç, “ ‘Dijital Türkiye’ sloganıyla çıktığımız bu yolda; kamu, özel sektör, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle ülkemizin dijital dönüşümünü gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu uzun soluklu bir yol. Aslolan hedefe odaklanarak, hal ve şart ne olursa olsun hedeften sapmadan yola devam edebilmek. Şunu asla unutmamalıyız ki bu hepimizin geleceği; gelin dijital geleceğimizi hep birlikte inşa edelim…” çağrısında bulundu.


6

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

5 - 18 AĞUSTOS 2019

Doğru dijitalleşme adımları, enerjiye enerji katıyor Aksa Doğalgaz, Türkiye’deki 72 lisans bölgesinin 21’inde faaliyet gösterirken, güvenli, kesintisiz işleyiş ve müşteri memnuniyeti için kapsamlı BT yatırımlarını hayata geçiriyor. Enerji sektörü gerek Türkiye’de gerekse dünyada, teknolojik gelişme ve dönüşümleri Handan Aybars yakından takip eden ve uygulayan sektörlerin başında geliyor. Türkiye’de doğalgaz dağıtım sektörü, 81 il ve 510 yerleşim yerinde 66 milyon vatandaşa doğalgazı ulaştırıyor. Yani doğalgaz Türkiye’nin yüzde 80’inin hayatında var. Böyle bir büyümenin getirdiği veri trafiğinin güvenli ve verimli yönetimi içinse dijitalleşme bir zorunluluk. Türkiye’deki 72 lisans bölgesinin 21’inde faaliyet göstererek, 2018 itibarıyla 8,5 milyar metreküple Türkiye’de dağıtılan toplam doğalgazın yüzde 19,3’ünü sağladıklarını, toplam abone sayısını 3 milyona ulaştırdıklarını belirten Aksa Doğalgaz Sevkiyat ve Ticaret Direktörü Şinasi Gölbaşı, “Bu büyüklükte bir organizasyonun güvenli, kesintisiz ve maksimum müşteri memnuniyetiyle devam ettirilmesinde dijitalleşmenin avantajlarından yararlanıyoruz” dedi. 2005 yılında Balıkesir bölgesindeki mevcut tesisleri BOTAŞ’tan devraldıkları ilk gün, bu süreçlerin otomasyonla yönetilmesi gerektiğinin farkında olduklarını vurgulayan Şinasi Gölbaşı, söz konusu dönemde sektör için de ciddi yenilik olan ‘uzaktan okuma sistemi’ kurarak ilk adımları attıklarını söyledi. Gölbaşı, sorularımızı yanıtladı: Bu yatırım sürecinde ulaştığınız noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bundan sonra sırada hangi BT ve dijitalleşme yatırımları gündeme gelecek? Müşteri memnuniyetimizi en üst seviyede tutmayı hedefliyoruz. Bu da güncel teknolojileri içeren dijitalleşme çözümleriyle mümkün. Türkiye’nin en büyük özel doğalgaz dağıtım

şirketi olarak yoğun bir veri trafiğini anlık olarak yönetmek durumundayız. 15 yıllık serüvenimizde 3. nesil SCADA sistemimize geçtik. Dijital pazar ve sektör ihtiyaçları sürekli olarak birbirini zorluyor ve dönüşüm kaçınılmaz oluyor. Bizim gibi dağınık bir coğrafyada, fiziki ekipmanla iş yapmanın en büyük zorluğu sahada kurulumları yapmak. Geçtiğimiz dönemde saha çalışmalarımızı tamamladık ve bundan sonra üzerine inşa edeceğimiz ürünler için yeterli esnekliği sağlamış olduk. Şu anda tesis ettiğimiz SCADA sisteminde, sadece ülkemizde değil, dünyada da deneme aşamasında olan 3D ekranlar oluşturuyoruz. 3D altyapısını SCADA sistemimize adapte ettikten sonra, sanal gerçeklik (VR) uygulamalarıyla uzaktan müdahaleyle çözüm üretme uygulamaları üzerinde çalışmaya başlayacağız. Devreye aldığımız mobil uygulamalarla klasik anlayışta alışık olunan şekilde sadece, büyük ekran ve odalarda izlenebilen verileri, sahadaki personelin mobil cihazlarına taşıdık. Böylece işletme birimlerimiz gerçek zamanlı, alarmlara dayalı verilerle şebekelerini yönetmeye başladı. Aksa Doğalgaz bu yapıda BT odaklı ne gibi avantajlara sahip? Doğalgaz dağıtım şirketlerinin ana hedefi, kesintisiz ve güvenli doğalgaz dağıtım hizmeti sunmak. Herhangi bir ticari unsur için ise beklenti, sürdürülebilir şirket yapısının tesis edilmesi. BT olanakları da bu hedeflere ulaşabilmek için olmazsa olmaz araçlar sunuyor. Gerçekleştirdiğimiz ve proje aşamasında olan BT çözümleri sonucu, müşterimiz de doğalgaz konforunu kolay erişilebilir, hızlı, güvenilir ve kesintisiz şekilde yaşıyor. Hizmet

verdiğimiz coğrafyanın genişliği, abone sayımızın büyüklüğü, acil durumlarda müdahale gibi pek çok kritik faktörün bir arada olduğu bir ortamda bize, beklentilerin üzerinde hizmet sağlama imkanı sunuyor. Bu yatırımlar şirket içinde tüm süreçleri nasıl etkiliyor? Her yapılan BT yatırımı aslında şirketin iş yapış şeklini de değiştiriyor. Dolayısıyla süreçlerin de buna göre hızla adapte olması gerekiyor. Örneğin; web sitenizden ve e-Devlet’ten online hizmetleri hayata geçiriyorsunuz ve günlük operasyonlarınız değişiyor veya SKM’lerinizde yaptığınız uyarı sistemleriyle şebekeyi uzaktan yönetebiliyorsunuz. Bu hizmetler, işletmenin her biriminin kullanımına açıldığında bilinçlenme, vizyon değişikliği ve İK kalitesinde artış yaşanıyor. Bütüne yayılan bu gelişim ise size geliştirici ve iyileştirici geri bildirim olarak dönüyor. Dağınık bir coğrafyada var olmanın en büyük zorluklarından biri aynı hizmet kalitesini ve iş yapış şeklini her yerde sağlayabilmek. BT yatırımlarımızın önemli bir gerekçesi de Aksa kurumsal kimliğinin, Aksa’nın var olduğu her yerde aynı hissedilmesini sağlamak. Aksa Doğalgaz’da muhasebe, finans, bakım, stok yönetimi ve satın alma gibi temel ERP sistemlerinde SAP kullanıyoruz. Bir yıl önce hayata geçirilen Fiori projesi ile bakım yönetimi ve raporlaması daha etkin yapılabiliyor ve üst yönetim de sahayı verilerle analiz edip yönetebiliyor. 2018’de ayrıca, Aksa Doğalgaz bünyesindeki tüm şirketlerde “Toplu Ödeme Sistemi”ne geçişi tamamladık. 2018’de iş akışlarımızı doküman yönetim sistemi aracılığıyla dijital platformlar üzerinden yönetmeye başlayarak iş bitirme sürelerimizde ve

Aksa Doğalgaz Sevkiyat ve Ticaret Direktörü Şinasi Gölbaşı maliyetlerimizde önemli bir kazanç sağladık. PaperWork kullanımıyla ölçülebilir tüm süreçlerin tasarımı, uygulamaya alınması ve yönetiminde merkez birimlerle birlikte 21 dağıtım şirketinde eş zamanlı olarak dijital ortamda çalışmaktayız. Aksa Doğalgaz'ın bu yatırımları gerek sektörünüzde gerekse kamu nezdinde nasıl değerlendiriliyor? Dağıtım sektörü, birbirine destek olarak geliştiren, dayanışma ve birlikteliğin üst seviyede olduğu, kurumsal hizmet sunma bilincinde güçlü bir sektör. Aksa da bu sektörün en önemli oyuncusu. Bu bilinçle üretmenin sonucu da hem müşterileriniz tarafından beğenilmek hem de kurum nezdinde takdir edilmek oluyor. Örneğin; SCADA projemizle sektörde ilk defa uygulanan 3D destekli çizim yapısı, IoT desteği, veri analizi, gelişmiş rapor yapısı, etkin alarm durumu yönetimi, verilerin kolay görüntülendiği trend desteği ve bunun gibi birçok geliştirilebilir ek modüller sayesinde zengin bir altyapı kullanıma sunuluyor. Bu gelişmelerin sadece şirketimizin değil, sektörümüzün de standartlarını yükselttiğine inanıyoruz.


Burak Atamgüç NetCore Satış Direktörü

BİLİŞİM Sektöründe Pazarın GELİŞİMİ Bilişim sektöründe pazarın gelişimini ve başarı sağladığınız veri yedekleme & depolama alanlardaki gelişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz ?

2018’de VERİ YEDEKLEME ve DEPOLAMA DONANIMI SİSTEM ENTEGRATÖRÜ ALANINDA 1.OLDUK NetCore, verilerinizin ihtiyaç duyduğunuz yerde ve zamanda kullanılabilir olmasını sağlamak için çözümler üretir. NetCore, depolama ve veri koruma ürünleri ile riski azaltmaktan daha fazlasını yapar. Verileriniz hakkında endişelenmek yerine işinize daha çok odaklanmanızı sağlar. Yedekleme ve kurtarma işleminden arşivlemeye kadar çeşitli depolama ve veri koruma hizmetleri sunar.

DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN www.netcore.com.tr | info@netcore.com.tr | +90 216 688 5356

Günümüzde kurumların en önemli varlığının verileri olduğu tartışılmaz bir gerçek. Dijitalleşen dünyamızda bireylerin olduğu gibi kurumların gündeminde de yoğunluğu artan sosyal medya, mobil ve internet kullanımı nedeniyle verilerin kontrolsüz bir biçimde büyümesi kaçınılmaz bir hale geldi. Bu gelişmeler geçmişten bu yana olmazsa olmaz olan veri yedekleme ve depolama çözümlerinin kurumlar gözündeki önemini daha da artırıyor. Sürekli artan ihtiyaçlar günümüz ekonomik koşulları ile bir araya geldiğinde ise maliyet etkin çözümler sunabilecek bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olmak kurumların birlikte çalışacakları çözüm ortaklarını seçmelerinde en üst sıraya yükseliyor.

Hız kesmeden

YATIRIMLARA BÜYÜMEYE Devam ve

2019-2020 yıllarını değerlendirdiğinizde öngörüleriniz ve bu dönemde şirketinizin hedefleri ve attığı adımlar nelerdir ? NetCore olarak 2019 yılında ülkemizde yaşanan ekonomik durgunluk nedeniyle kurumların zorunlu görmedikleri yatırımları ertelediklerini gözlemliyoruz. Ancak 2020 yılının çok daha iyi koşullar yaratacağına inanarak tıpkı 2019’da olduğu gibi gerek satış departmanımıza, gerekse de teknik kadromuza yatırım yapmaya ve hız kesmeden büyümeye devam edeceğiz.


8

BThaber

GÖRÜŞ

TEKNO-POLİTİK

5 - 18 AĞUSTOS 2019

ULUSAL İNOVASYONDA DÜNYADA 49. SIRADA OLMAMIZ DA SESSİZLİKLE KARŞILANDI

OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu

Saygın kuruluşlar (Cornell Üniversitesi, WIPO ve INSEAD) her yıl ülkelerin inovasyon karnesini yayınlar ve karne notuna göre ülkeleri sıralar. Temmuz sonunda yayımlanan 2019 Küresel İnovasyon Endeksi raporu (http://bit.ly/2YsnIqO) medyamızda yer almadı. Oysa, eğer Google’da “Tütünle mücadelede dünya birincisiyiz” araması yapılırsa, hemen hemen tüm ana akım medyada bu Temmuz sonu haberinin gururla yayımlandığını görürüz. (Tabii, kişi başına sigara tüketiminin arttığı ve

Cumhuriyet tarihinin en yükseğine geldiği gerçeği belirtilmez bu haberlerde.)

seyrediyor: 2014’de 54., 2015’de 58., 2016’da 42., 2017’de 43., 2018’de 50. sıradayız.

Gelelim bir ülkenin (ve bir firmanın) rekabet gücü için en önemli kavram olan inovasyona ve KİE raporuna. Genel notumuza göre, 129 ülke içerisinde 49. sıradayız. Genel not, inovasyon girdileri ve çıktıları altında gruplandırılan 7 kriter notuna göre hesaplanıyor. Her bir kriter notu da, çok sayıda ulusal veri kullanılarak hesaplanıyor.

Gerisinde olduğumuz bazı ülkeler: Malta (27.), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (28.), Malezya (35.), Birleşik Arap Emirliği (36.), Bulgaristan (40.), Vietnam (42.).

İnovasyonda Karşılaştırmalı Durumumuz Yıldan yıla ufak değişiklikler olsa da inovasyon konusunda ülkemiz bir ilerleme kaydedemiyor. Son 6 yıldır dünyadaki sıralamamız şöyle

Yandaki tablo durumumuzu özetliyor ve Bulgaristan ile bir karşılaştırma sunuyor. (BG sütunu altında hem her kriter için puanları var hem de parantez içerisinde dünyadaki sıralaması.) Neden Bulgaristan’ı seçtim? Şu günlerde, Volkswagen büyük bir yatırım için Türkiye ve Bulgaristan arasında karar verme sürecinde. Volkswagen yöneticileri bu yatırım kararını verirken çok sayıda faktörü karşılaştırıyorlardır.

Dünya çapında rekabet gücü iddiasındaki bu firma için inovasyon ve ilgili kriterlerin önemle dikkate alınması gereken faktörler arasında olduğuna eminim. Aşağıdaki tabloyu incelersek şunları görürüz: • İnovasyon için gerekli girdilerin hepsinde geçen seneye göre az da olsa, diğer ülkelere göreceli olarak bir iyileşme var. • Bu girdilerden yaratılacak inovasyon çıktılarının hepsinde ise geçen seneye göre az da olsa, diğer ülkelere göreceli olarak bir gerileme var. • İnovasyon girdilerindeki durumumuzu Bulgaristan ile karşılaştırınca,

Kurumsal Altyapı ile İş Dünyasının Gelişmişliği kriterlerinde Bulgaristan’ın açık ara gerisindeyiz. Bulgaristan’ın ikibuçuk katından fazla nüfusumuz olduğu için, Pazar Gelişmişliği kriterinde daha iyi durumdayız. Yine kısmen nüfus fazlalığımız nedeniyle, İnsan Kaynakları kriterinde daha iyiyiz. Sonuçta, inovasyon girdilerinde Bulgaristan’ın gerisindeyiz. • İnovasyon çıktıları durumumuzu Bulgaristan ile karşılaştırınca, Bilgi ve Teknoloji Çıktıları kriterinde açık ara gerideyiz. Sonuçta, inovasyon çıktılarında da Bulgaristan’ın gerisindeyiz. Çarpıcı Sonuç Yukarıdaki sınırlı analizden çıkarılabilecek en çarpıcı sonuç şudur: İnovasyon için gerekli girdilerle ilgili notumuz kötü de olsa, biraz iyileşme var. Buna karşın, inovasyon çıktıları ile ilgili notumuz daha da kötüleşmiş. Buradan şu sonuca varabiliriz: Girdilerdeki yetersiz de olsa iyileşmeyi, çıktıya dönüştürecek strateji ve politikalar yok. Bundan 10-15 yıl önce hükümet ArGe harcamalarında ciddi (ama yine de yetersiz) artış yaptıktan


BThaber

GÖRÜŞ

5 - 18 AĞUSTOS 2019

Somut İki Öneri Ülkemizde zaman zaman moda kavramlar, başta hükümetteki ve bürokrasideki karar vericilerin olduğu kadar iş dünyasının da dilinden düşmez. 3-4 yıl öncesine kadar inovasyon herkesin dilindeydi. Sonra, 2-3 yıl önce Endüstri 4.0 moda kavram oldu. Hatta, burada “İnovasyonu Tükettik, Endüstri 4.0 Verelim” başlıklı bir yazı yazmıştım (http://bit. ly/2Mp5R1F). Derken, 1-2 yıl önce dijital dönüşüm moda oldu, şimdilerde de yapay zeka (YZ).

sonra, uluslararası sıralamalarda yerimizde iyileşme olmaması üzerine, ilgili bakana “demek ki, kaynak artırmak yeterli değil, somut ve iyi düşünülmüş strateji ve politikalar olmazsa, kaynaklar doğru

kullanılmaz” diye eleştiri yöneltmiştim. Zaman içerisinde değişen bir şey olmadı ve maalesef ne hükümet ne de iş dünyası inovasyon konusunda ciddi strateji ve politikalar geliştirerek bir hamle yapamadı.

Ülkemizde sihirli değnek arayışı sürüyor. Hükümet defalarca Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm kavramlarının önemini belirttiyse de, bu konularda bir strateji veya yol haritası ortaya koyamadı. (Bakanlığının son gününde, Faruk Özlü, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı web sitesine hükümetin resmen benimsemediği, işlevsiz bir yol haritası

koydu, o kadar.) Bu konularda, TÜSİAD dört, TÜBİSAD iki önemli rapor yayımladı. Ayrıca iş dünyasının diğer STK’ları da raporlar yayımladı. Tüm bu raporlar hükümete bildik öneriler içeriyor fakat dikkate alınmadı. Dolayısıyla, geçen yıl yazdığım birinci somut önerimi (http://bit.ly/2LidvrR) tekrarlayayım: İş dünyasının STK’ları ve diğer ilgili STK’lar bir araya gelip, ortak akıl ile inovasyonu temel alan bir dijital dönüşüm stratejisi geliştirip uygulamaya yönelik bir sivil insiyatif oluşturmalıdır. KİE raporu iş dünyası için de önemli mesajlar ve öneriler içeriyor. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, şimdilerin moda konusu yapay zeka üzerine bir strateji hazırlandığını defalarca açıkladı. Ortalıkta çok da anlamlı olmayan birinci ve

9

ikinci 100 Günlük Hükümet Programı var ve üçüncüsü 200+ gün önce yayımlanması gerekiyordu ama devam etmedi. Başka, planlar, programlar, stratejiler ve söylemler var ortada ama hiç birisinin ciddi bir takibi yok. Dolayısıyla, ikinci somut önerim de hükümete: Yine medyada sadece 1-2 gün dikkat çektikten sonra unutulacak bir strateji belgesi hazırlamak yerine, KİE raporunu dikkatle inceledikten sonra inovasyonu temel alan, dijital dönüşümü de içeren, bütüncül bir yapay zeka stratejisini, katılımcı bir ciddiyetle hazırlanmalı. Katılımcılıktan kastım, önce bir taslağın kamuoyunda tartışmaya açılmasıdır. Strateji mutlaka somut yıllık eylemler içermeli ve her yıl sonu bu eylemlerin hangilerinin ne kadar tamamlandığı, tamamlanamayanların nedenlerini içeren raporlar hazırlanmalı.


BThaber

10 BİLİŞİM DÜNYASI

5 - 18 AĞUSTOS 2019

İşbirliğinin merkezinde yapay zeka teknolojileri var! Türkiye’deki şirketleri yapay zeka teknolojileriyle güçlendirmek ve onları küresel rekabete hazırlamak adına stratejik bir adım atan Netaş, Nvidia ile işbirliği yaptı. Böylece Netaş, şirketlere en yeni yapay zeka (AI), yüksek başarımlı hesaplama (HPC) ve GPU destekli masaüstü sanallaştırma (GRID) çözümlerini sunmaya başladı. Nvidia’nın geliştirdiği GPU teknolojisi, yapay zekada derinlemesine öğrenme imkanı sunuyor. Hızlı, ultra-yüksek bant genişliğine sahip, düşük gecikmeli yeni nesil GPU mimarisi sayesinde, daha büyük ve yoğun veri kümelerinin daha kısa sürede işlenebilmesi mümkün. Bu

sayede, çevresini algılayan ve anlayabilen drone’ların, robotların ve otonom arabaların yetenekleri artırılabiliyor. Bu işbirliği sayesinde Netaş, GPU mimarisiyle çalışan Nvidia’nın yapay zeka ve analitik taleplerini karşılamak için geliştirdiği DGX, yüksek performanslı hesaplama çözümü Tesla’nın yanı sıra masaüstü sanallaştırma çözümleri Grid Virtual PC ve Virtual Apps çözümlerini Türkiye’de sunacak. Küresel rekabetin şeklini artık yeni nesil teknolojilerin belirlediğine dikkat çeken Netaş Kurumsal Pazarlardan Sorumlu Genel Müdürü Selda Parın, “Türkiye’nin içinde bulunduğu MENA Bölgesi’nde bir yıl

içinde yapay zeka üzerine 207 milyon dolar yatırım yapılacağı öngörülüyor. Türkiye’deki şirketleri, yapay zeka ile küresel rekabete hazırlamak için 45 yıllık Ar-Ge birikimimiz ve güçlü sistem entegratörü kimliğimizle çalışıyoruz. Yapay zeka teknolojilerindeki yetkinliklerimizi daha da güçlendirmek üzere 120’den fazla yerli ve küresel iş ortağımıza bir yenisini ekledik. Yapay zeka teknolojileri konusunda dünyada lider şirketlerden Nvidia ile işbirliği yaparak firmanın yapay zekadaki gücünü ekonomimizin dijital dönüşümü için kullandırmayı hedefliyoruz. Hedeflediğimiz sektörlerin başında; finans,

Netaş Kurumsal Pazarlardan Sorumlu Genel Müdürü Selda Parın telekomünikasyon, üretim, enerji, ulaşım ve perakende geliyor. Kurum ve kuruluşlar için sağladığımız altyapı, çözüm ve danışmanlık hizmetini Nvidia’nın yapay zeka teknolojileri ile farklı bir boyuta taşıyacağız” bilgisini verdi.

Vodafone, TÜSİAD SD2 Programı’na destek verecek Vodafone, TÜSİAD ile Sanayide Dijital Dönüşüm SD2 Programı kapsamında işbirliği yapacağını duyurdu. Vodafone, teknoloji kullanıcıları ile teknoloji tedarikçilerini buluşturan TÜSİAD SD2 Programı’na katılan yerli teknoloji tedarikçilerine know-how desteği verecek. İTÜ Vodafone Future Lab’de düzenlenen toplantıya, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bahadır Balkır ve TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm (TÜSİAD SD2)

Programı Görev Gücü Başkanı Perihan İnci’nin yanı sıra SD2’ye başvuran 18 teknoloji kullanıcısı firmanın temsilcileri katıldı. TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm (TÜSİAD SD2) Programı Görev Gücü Başkanı Perihan İnci program kapsamında birlikte çalışan kullanıcı ve tedarikçilerin, çözüm dosyası üreterek başarı hikayeleri yarattığını belirtti. Perihan İnci, “TÜSİAD SD2'nin 2019 döneminde, aralarında Assan Hanil, Bayer, Brisa, Çimsa, Ditaş, Ekoten, Enerjisa,

Ford Otosan, Kastamonu Entegre, Kordsa, Migros, Nobel İlaç, Norm Cıvata, Organik Kimya, Securitas, TFI Tab Gıda Yatırımları, Tofaş ve Umur’un bulunduğu 18 firma sorun ve ihtiyacını TÜSİAD ile paylaştı. Ardından TÜSİAD SD2 Programı kapsamında bu sorun ve ihtiyaçlara çözüm geliştirebilecek, ülkemizde yerleşik, KOBİ ölçeğindeki teknoloji firmalarına çağrı yaptık. Bugün itibarıyla web platformumuza 700’den fazla teknoloji tedarikçisi kayıt yaptı ve bu tedarikçilerden 200’ün üstünde çözüm önerisi

aldık. 2018-2019 dönemi itibariyle toplamda 1.200 civarında teknoloji firması web platformumuzda yer alıyor. 31 Temmuz’a kadar başvuruları kabul etmeye devam edeceğiz. Ağustos’taki eleme süreci ve Eylül’deki görüşmeler sonucunda eşleşen kullanıcı ve tedarikçiler bire bir çalışma şansı elde edecek” dedi. İnci, TÜSİAD SD2 Programı ile, teknoloji kullanan şirketlerle tedarikçilerin birlikte ilham verici çözümler üretmelerinin ve ticari işbirliği geliştirmesinin hedeflendiğini vurguladı.

Veri sahipliğinde Pentaho yetkinliği! Sahip oldukları büyük veriden daha fazla katma değer elde etmek isteyen şirketler, Hitachi Vantara’nın bir süre önce yeni sürümünü yayınladığı veri entegrasyon ve analitik platformu yazılımını Pentaho 8.3 ile çalışıyor. Pentaho 8.3; şirketlerin veriden en yüksek faydayı sağlamaları için kullanılan ortak veri yönetim yaklaşımı DataOps'u destekleyen bir

dizi yeni özellik baz alınarak tasarlandı. Veriye yönelik gizlilik, güvenlik ve yönetim ihtiyaçları bu yeni platformla karşılanırken, uç bilişimden hibrit bulut mimarilerine kadar tüm ortamlarda çevik veriden faydalanıyor. Veri yönetim uygulamalarını modernleştiren Pentaho 8.3 yeniliklerinden biri olan ‘sürükle bırak’ yöntemi, standart yöntemlerle

ulaşılması zor olan veriyi elde etmeyi kolaylaştırıyor. SAP ERP ve Business Warehouse iş uygulamalarından elde edilen, zenginleştirilen ve bilgiye dönüştürülen veri, kurumsal bilgiden yüksek katma değerli analizler elde edilmesini sağlıyor. Amazon Web Services ile kurulan entegrasyon ise Pentaho'nun AWS geliştiricilerine veriyi işlemek için güçlü bir

görsel çalışma ortamı sunuyor. Böylelikle elle kod yazma zahmeti ortadan kalkıyor. Hitachi Content Platform (HCP) ile geliştirilen entegrasyon, kullanıcıların HCP'deki özelleştirilmiş üst veriyi ve sorgu nesnelerini sistemdeki üst veriyle okumalarını, yazmalarını ve güncellemelerini sağlıyor. Böylece veri üzerinde arama yapmak ve veriyi yönetmek de kolaylaşıyor.


BThaber 5 - 18 AĞUSTOS 2019

DOSYA:

Güvenlikte Yeni Eğilim ve Öncelikler, Gelişen Çözümler

www.bthaber.com.tr

Handan Aybars

Temkinli ve doğru savunmanız olduğu kadar güçlüsünüz! Teknoloji gelişir, bireysel ve kurumsal hayat dijitalle yoğrulurken, hem kötü adamların sayısı artıyor, niyetleri iyiden iyiye bozuluyor hem de ‘yüzde 100 güvenlik’ diye bir kavram yok. Bu nedenle güvenlik dosyası ne zaman bana rastlasa, girizgahta ‘seviyeli bir paranoyanın faydalarını anlatmayı’ misyon edinirim. Şimdi bunun üstüne varolan bilişim mimarisi ve güvenlik uygulamaları ile daha sıkı entegrasyon gerekliliğini, vergi rekortmeni veya KOBİ fark etmeksizin her şirketin bir güvenlik politikası oluşturmasının önemini, bu politikayı düzenli olarak güncellemenin gerekliliğini, şirket çalışanlarını düzenli olarak bilgilendirmenin nasıl fark yaratabildiğini de

eklemek isterim. Çünkü dosyamızda yorumları ile yer alan isimlerin hepsinin çözümü ve yöntemi farklı olsa bile hemfikir oldukları konu net: Şirket çalışanları, bilerek veya bilmeyerek risklere kapı aralayabiliyor. Sonra pirincin taşını bulup ayıklama görevi BT birimi veya güvenlik departmanına kalıyor. Unutulmaması gereken konu net: Güvenlik sadece BT’nin işi değil, tüm şirket bu riski benimsemeli, kurumsal güvenlik politikaları düzenli olarak elden geçirilmeli, en iyi ihtimalle yüzde 99 güvenlik mutluluğu, iyimser bakışla yüzde 1 hata payının gölgesini her daim üstünde hissetmeli.


12 DOSYA

Güvenlikte Yeni Eğilim ve Öncelikler, Gelişen Çözümler

BThaber 5 - 18 AĞUSTOS 2019

EN KÖTÜYE HAZIR OLMAK, GÜVENLİĞİN TEMELİ Siber saldırılar her katmanda; bireylere, KOBİ’lere, kurumsal firmalara, devletlere yönelik gerçekleşiyor. Dünya Ekonomi Forumu’nun 2019 yılı Global Risk Raporu’nda; etkisi ve gerçekleşme ihtimali en yüksek riskler arasında doğal afetler ve iklim değişikliği sonrası siber saldırılar bulunmakta. “Ne yazık ki siber güvenliğimizi sağladığımızdan yüzde 100 emin olamayacağız, çünkü saldırganlar çoğunlukla bir adım önde yeni saldırı tipleri ve süreçlerini geliştiriyorlar” gerçeğini paylaşan İşNet İş Geliştirme Kıdemli Uzmanı İsrafil Coşkun’un dikkat çektiği gibi, ayrıca saldırganlar sosyal mühendislik uygulamalarını da oldukça iyi kullanıyor. “Dolayısıyla günümüzde bu risklerin farkında olmalı ve bu farkındalığı tüm çevremizde arttırmaya çalışmalıyız” vurgusunu yapan İsrafil Coşkun, gereklilikleri de, “Veri kaynakları belirlenmesi, riskler ve tehditlerin önceliklendirilmesi, olumsuz senaryolara hazırlık yapılması ve düzenli iyileştirmelerle her ölçek için uygulanabilir bir yol haritası ortaya çıkarılması kaçınılmaz hale geliyor” sözleri ile özetledi. Bankacılık, finans, sanayi, telekomünikasyon gibi kritik önemde veriye dayalı iş yapan sektörlerde; yasalara bağlı olarak çeşitli güvenlik standartları bulunuyor. Bu standartların kurumlar içerisinde içselleştirilmesi ise asıl önemli konu. Bunun yanında, çalışanlara yönelik düzenli olarak güvenlik farkındalık arttırma çalışmaları yapılması gerektiğine de dikkat çeken

İsrafil Coşkun, şu bilgileri paylaştı: “Siber güvenliği sadece teknik ekiplerin inisiyatifine bırakmadan, tüm departmanların yaptıkları işlerde oluşabilecek riskleri tanımlamaları; teknik ve idari önlemleri tasarlamaları oldukça önemli. Oluşabilecek bir tehditin tespitinin hızlıca yapılması, tehdit olayı karşısında izlenecek yolun belirlenmesi gerekiyor. Siber saldırıların gerçekleşmesini beklemek yerine; en kötü durumlara karşı hazırlıklı olmak kurumların güvenlik politikalarının olgunlaşmasını sağlayacaktır. Verilerin finansal değeri, saldırı olabilecek katman sayısı, yasalara uyum ve kurumsal itibar gibi alanlar üzerinden risk değerlemesi yapılmalı. Bunun üzerinden siber güvenliğe ayrılacak uzman insan kaynağı, teknoloji ve yatırım alanları değerlendirilmeli. İşNet olarak teknolojik altyapı, e-dönüşüm ve dijitalleşme hizmetlerimize ek olarak; siber güvenlik ve bulut hizmetlerinde büyümeyi stratejik hedef olarak belirledik ve bu yönde yatırımlarımıza devam ediyoruz. Erişim katmanında güvenlik hizmetleri olan güvenlik duvarı, DDoS koruma, SSL VPN gibi hizmetleri hali hazırda sağlarken, KVKK çerçevesinde bütünsel bir bakış açısıyla bilgi güvenliği çözümlerini de sunuyoruz. Yönetilen güvenlik servis sağlayıcısı olarak; siber güvenlik operasyon merkezi hizmetimizi devreye aldık. Bu hizmetimiz ile 7/24 kurumların bilişim altyapılarını gözlemliyor, tehditlere karşı vaka çalışmaları yapıyor ve tehdit durumlarında aksiyon önerilerimizi

İşNet İş Geliştirme Kıdemli Uzmanı İsrafil Coşkun kurumlar ile paylaşıyoruz. Sunduğumuz hizmet modelleriyle teknoloji ve siber güvenlik uzmanlığını kurumlar için erişilebilir hale getiriyoruz. Yapay zeka temelli yazılımların, videolar çekmek için kullandığımız drone cihazlarının, gelecekte hayatımıza daha çok gireceğini düşündüğümüz robotların, kendi kendine sürüş sağlayan otonom arabaların siber saldırılara maruz kalması ve kötü niyetlerle kullanılması ihtimaller dahilinde. Dolayısıyla konsept aşamasından başlamak üzere, ürün geliştirme çalışmalarında siber güvenlik başlığı gündemde olmalı; bitmeyen bir döngü içerisinde sürekli iyileştirmeler sağlanmalı. Karmaşık saldırılara karşı kurumların ortaklaşa savunma anlayışını benimsemesi de önemli.”

DOĞRU PLANLAMA VE OTOMASYON ‘BULUŞMALI’ Siber güvenlik tehditleri söz konusu olduğunda, kimseyi muaf tutmak mümkün değil. Günümüzde bankaları, telekom operatörlerini ya da hükümet kurumlarını etkileyen siber tehditler, aynı şekilde KOBİ’leri de hedef alıyor. Ama şirketlerin tamamı, büyüklüklerinden bağımsız olarak, bir siber güvenlik stratejisi geliştirmenin öneminin farkında değil. IBM Türkiye Güvenlik İş Birimi Ülke Lideri Engin Özbay’a göre, günümüzde siber güvenlik sadece bir teknoloji değil; insan kaynakları, süreç ve teknolojiyi kapsayan bir kavram. IBM Güvenlik İş Birimi olarak, kurumsal güvenlik ürünlerinden ve

hizmetlerinden oluşan gelişmiş ve bütünleşik bir portföy sunduklarını, her yıl yaptıkları IBM X-Force araştırması tarafından desteklenen portföyün riskin etkin yönetilmesini ve gelişen tehditlere karşı koruma sağladığının altını çizen Engin Özbay, ekledi: “Otomasyon yatırımlarıyla doğru planlama bir araya geldiğinde, şirketlerin bir ihlal sırasında milyonlarca dolar tasarruf sağlayabildiklerini görüyoruz.” BT departmanlarının yanında bilişim güvenliği için ayrı bir birim oluşturmanın gerekliliği de ortaya çıkıyor. Özbay, şu detaylara dikkat çekti: “Burada kurumlar kendi siber güvenlik

sistemlerini yaratıp farklı güvenlik ve siber istihbarat çözümlerini birbirine entegre ederek, tehditlere karşı daha efektif karşı koyabilirler. Özellikle siber güvenlikte görevler ayrılığı ilkesi ve denetlenebilirlik konularının ön plana çıkmasıyla bilişim güvenliği konusunda ayrı birimlerin olması gerekliliği netleşiyor. Ancak tüm şirketlerin ayrı bir siber güvenlik birimi kurabilmesi mümkün olamıyor. Bu tür durumlarda mutlaka bu konularda uzman şirketlerden dış destek alınmalı ve her yıl düzenli olarak kurumların güvenlik olgunluk seviyesi analiz edilerek eksikler hızla giderilmeli.”



14 DOSYA

Güvenlikte Yeni Eğilim ve Öncelikler, Gelişen Çözümler

BThaber 5 - 18 AĞUSTOS 2019

GÜVENLİK POLİTİKALARI DÜZENLİ OLARAK GÜNCELLENMELİ Teknolojik gelişmelerin ve internet kullanımının büyük bir hızla ilerlediği günümüzde, siber güvenliğin önemi de her geçen gün artıyor. Bilgi güvenliği başlığı, özellikle iş süreçlerinin sekteye uğramamasını sağlamak noktasında devreye girerken, her sektörün ve her şirketin kendine has yapısı ve işleyişi mevcut. Ana amaç ise bu işleyişi güvenli halde devam ettirmek. Bu gerçek ışığında, “Güvenlik çözümleri, şirketlerin iş süreçleri, misyonu ve vizyonu önceliğinde kurgulanmalı ve bu bileşenler doğrultusunda güvenlik stratejileri belirlenerek buna göre çözümler üretilmeli” önerisini yapan İnnova Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mesut Tokgöz’ün dikkat çektiği gibi, şirketlerin büyük kısmı bir ‘güvenlik stratejisine’ sahip olma zorunluluğunun farkında. KVKK örneğinde olduğu gibi, yasalarla bazı zorunlulukların getirilmesi de artık bunun şirket stratejisinden daha büyük bir kavrama, yani devlet stratejisine taşındığının göstergesi. Mesut Tokgöz’ün dikkat çektiği gibi, etkili bir

güvenlik politikası şirketteki tüm birimlerin katılımı ile şirketin hedeflerini, iş süreçlerini, kritik verilerini, kaynaklarını ve olası riskleri net şekilde tespit ederek hazırlanmalı. “Kurumsal güvenlik politikalarını oluştururken, güvenlik uzmanları tüm birimlerle işbirliği içinde çalışmalı ve bilgi güvenliği politikaları uygulanabilirlik seviyesi düşünülerek kurgulanmalı. Ayrıca bu politikalar düzenli olarak denetlenmeli ve değişen şartlara göre sürekli olarak iyileştirilmeli” sözleri ile gerekliliklere dikkat çeken Mesut Tokgöz, şöyle devam etti: “BT departmanının da güvenlik açısından denetlenmesi söz konusu olduğundan, güvenlik için ayrı bir uzman ekibin varlığı da önemli. Her şirketin kendine özel yapısı ve işleyişi olduğu için bütüncül strateji, şirketin yapısı ve iş süreçlerinin incelenmesinin ardından ortaya çıkacaktır. Her şirketin atması gereken temel adımları da üç madde ile sıralayabiliriz. İlk adım; kurumsal güvenlik politikası oluşturulup yayınlanması ve belirli

aralıklarla kurum içi ve kurum dışı denetleme mekanizmaları ile politika denetlenmesinin yapılması. Bunu, tüm şirket çalışanlarına düzenli olarak konuyla ilgili eğitimlerin verilmesi ve farkındalığının artırılması için çalışmaların yapılması takip eder. Üçüncü adım ise şirket özelinde risk analizlerinin doğru ve hızlı yapılması, sürekli olarak analizlerin değerlendirilmesi ve bu risklere göre önlemler alınması. Kısa süre önce, Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde ülkemizde siber güvenlik ekosisteminin geliştirilmesi amacıyla kurulan Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi platformuna üye olmamız bu alandaki yetkinliğimizin göstergelerinden. Kurumlara ağ güvenliği kapsamında uçtan uca tasarım, kurulum, işletim, bakım ve personel hizmetleri ile destek veriyoruz. KVKK, ISO27001 gibi şirket güvenlik stratejilerinin oluşturulmasında danışmanlık hizmetinin yanı sıra kurumsal bilgi güvenliğinde önem taşıyan penetrasyon-sızma testlerini gerçekleştirmekteyiz.”

AĞ MİMARİSİ HER TÜRLÜ RİSKE HAZIRLIKLI OLMALI Güvenlik başlığında alınması gereken önlemler, yapılacak yatırımlar, günlük işletim gibi konular şirketlerin bulundukları sektörlere, regülasyonlara, bilginin değerine, yapılarının ne kadar dış dünyaya açık olduğuna ve uygulamalarına göre farklılıklar gösterebiliyor. Yani finans sektörü ile turizm sektörünün bambaşka ihtiyaçları olabiliyor. “Bununla birlikte, temel güvenlik önlemleri düşünüldüğünde ortak bir çizgi olduğunu söyleyebiliriz” saptamasını yapan Clonera Hizmet Çözümleri Müdürü Doğan Yılmaz’a göre, güvenliğe bütünsel bakmak ve amaca göre hareket etmek önemli. Burada kurumsal sistemlerin ve son kullanıcıların bilgisayarları gibi sistemlerin güvenliğini bütünleşik olarak ele almak gerekiyor. “İlk akla gelen bileşenler Layer 7 seviyesinde koruma sağlayacak UTM’ler, antivirüs ve antispam uygulamaları olmalı. Bunların sürekli güncel tutulması, yeni tehditlerin takip edilip güncellemelerin yapılması kritik” örneğini veren Yılmaz, ekledi: “Son dönemde standart hale gelmeye başlayan SIEM uygulamalarının ürettiği bilgiler ve bunlara yönelik aksiyonlar da önemli.” Hem dışarıdan hem şirket içerisinden gelebilecek güvenlik tehditleri karşısında,

sunucu sistemlerinin hem dış dünya erişimlerini hem içerideki kullanıcı erişimlerini belirli ölçütlere göre kısıtlamak, segmente etmek, loglamak gerekiyor. Doğan Yılmaz, kurumsal güvenlik politikalarında öncelikleri şöyle anlattı: “Mutlaka bir risk değerlendirmesi yapılmalı. İş ihtiyaçları ve sektörel regülasyonlar da göz önünde tutularak mümkün olan en optimum çözümü kurgulamak uzmanlık gerektiriyor. Bunun için bazı şirketler ve sektörlerde bilişim güvenliğine dair departmanlar oluşturulması olmazsa olmaz. Bunlar çoğunlukla mevcut BT departmanlarının altında konumlandırılıyor. Ancak, her iş kolunda şirketlerin böyle bir kaynak yatırımı yapması mümkün görünmüyor. Sunucuların, işletim sistemlerinin, uygulamaların güncel yamalara sahip olması önemli. Belirli prosedürler dahilinde tüm altyapının sürekli gözlenmesi ve güncellenmesi için gereken kaynak ve uzmanlığın sağlanması gerek. Şirketlerin kendi bünyesinde bilgi güvenliği odaklı bir ekip tutması her zaman mümkün olmadığı için, güvenliği “yönetilen hizmet” mantığında dış kaynak hizmet alımı şeklinde konusunda uzman hizmet sağlayıcılardan almak daha gerçekçi ve işe

Clonera Hizmet Çözümleri Müdürü Doğan Yılmaz yarar bir yöntem ve maliyet avantajı. BT ekiplerinden beklenti de, doğru iş ortakları aracılığı ile bunların eksiksiz yapıldığını kontrol ederken, kendi kurumlarına rekabet avantajı yaratacak yeni projeler üretmeleri. Risk analizi sonrasında, konusunda uzman ekiplerle birlikte, eldeki bütçeyi de göz önünde tutarak gereken yapının mimari tasarımının yapılması ilk ve en önemli adım. Ancak bu sistemler kur-bırak mantığında çalıştırılamayacağı için sonrasındaki işletim de mutlaka detaylı düşünülmeli.”


BThaber

Güvenlikte Yeni Eğilim ve Öncelikler, Gelişen Çözümler

5 - 18 AĞUSTOS 2019

DOSYA 15

PROAKTİF GÜVENLİĞİN İPUÇLARINI BİLMEK ÖNEMLİ Dijital dönüşüm ile birlikte güvenlik açıkları ve siber saldırıların yapısı ve şiddeti artarken, kurumsal güvenlik politikaları oluşturmak da kritik. Ama asıl kritik konu, bu stratejinin sadece BT ekipleri değil, tüm departmanlar tarafından aynı bilinçle sahiplenmesi. Hem bilgisayarlar hem yazıcılar için son dönemde özellikle güvenlik konusunda pek çok ürün ve farkındalık projesi geliştirdiklerini vurgulayan HP Türkiye Genel Müdürü Emre Alaman, “Güvenlik riskleri ile ilgili farkındalığı arttırmak amacıyla küresel bir girişim başlattık. Ödüllü aktör Christian Slater’ın rol aldığı, HP Studios’un internet üzerinden yayınlanan ‘The Wolf’ isimli kısa film serisi, kurumsal ağların nasıl saldırıya uğrayabileceğini ve şirketlerin kendilerini korumak için neler yapması gerektiğini konu alıyor” örneğini paylaştı. Doğru donanım, uzman yönlendirmesiyle bir araya geldiğinde, müşterilerin de siber saldırılara karşı reaktif konumdan proaktif konuma geçmesini sağlıyor. Doğru teknoloji kullanıldığında da siber saldırı gerçekleşmeden önce saldırıya sebep olabilecek açık belirleniyor ve kapatılıyor. “En önemlisi de bunu başarabilmek” diyen Emre Alaman’a

göre, bugün fiziki ve dijital ortamlar arasında bağlantı kuran cihazlar olarak tanımlanan uç nokta cihazlar siber saldırıların zemini haline geldi. Bu yüzden güvenliği sadece sunucu odalarında değil, tüm uç cihazlarda sağlamak şart. Mobil cihazları kapsayacak şekilde güvenlik önlemlerini almak, ağa bağlı bir yazıcının güvenliğinin de aynı derecede önemli olduğunun farkında olmak şart. Emre Alaman, güvenlik başlığında sundukları kurumsal destek ve danışmanlık çalışmalarını şöyle anlattı: “Baskı özelinde güvenlik için başlattığımız HP Yönetilebilen Baskı Hizmetleri (MPS), kurumların baskı ortamlarını siber saldırılara karşı korumalarına yardımcı olacak şekilde yeniden tasarlandı. Yeni HP Güvenli Yönetilebilen Baskı Hizmetleri becerilerinin arasında ileri düzey güvenlik sunan profesyonel servisler, yazılım çözümleri ve müşterilerin çok tedarikli baskı filoları için genişletilmiş ana hizmet becerileri var. Yazılım çözümlerimiz, sadece kimliği doğrulanmış kullanıcıların ve yazıcıların yazıcı ağına erişmesini ve verilerin şifrelenmiş tutulmasını sağlıyor.

HP Türkiye Genel Müdürü Emre Alaman HP JetAdvantage Security Manager güvenlik filo yönetim çözümümüz ile yeniden başlatma sırasında cihaz ayarları denetleniyor ve düzeltiliyor. Çözümümüz, filodaki tüm HP yazıcılar için güvenlik yapılandırma politikalarını kolayca ayarlayabiliyor ve ayarları otomatik olarak doğrulanabiliyor. PC tarafında sadece cihazları değil, aynı zamanda kullanıcıların kimlik bilgilerini ve verilerini de koruyan güvenlik çözümleri sunuyoruz. HP Sure Start güvenlik çözümü, bilgisayarları en temelden, yani BIOS (Temel Giriş/Çıkış Sistemi) seviyesinden itibaren koruma altına alıyor.”

ÇALIŞANLARINIZI SÜREKLİ VE KAPSAMLI BİLGİLENDİRİN Kurumlarda bilgi güvenliği, iş yapma kültürünün bir parçası ve büyüme stratejilerine uygun iş hedefleri doğrultusunda bir bütün olarak yönetilmeli. Hatta, Zyxel Kurumsal Kanal Satış Müdürü Ömer Faruk Erünsal’ın dikkat çektiği gibi, bu strateji sadece kurumun kendisini değil, tedarikçi ve hizmet sağlayıcılarını da kapsamalı. Bu bağlamda kurumların öncelikle bir kurumsal bilgi güvenliği ve siber güvenlik stratejisi belirlemesi şart. Ardından, bilgi güvenliği yönetim takımı liderliğinde bir bilgi güvenliği yönetim sistemi

oluşturulmalı, şirket için olduğu kadar tedarikçi ve hizmet sağlayıcı firmaları da sürece dahil edip, uçtan uca güvenlik riskleri yönetimi stratejisi çerçevesinde adımlar atılmalı. “Tedarikçiler ve iş ortaklarının riskleri, aslında kurumların riski. Bu konu zaman zaman her ölçekten kurumda göz ardı edilmekte” uyarısını yapan Ömer Faruk Erünsal, şöyle devam etti: “Artan siber saldırılar, veri güvenliğini tehdit edebilen yeni teknolojiler ve veri güvenliği hukuksal yatırımları neticesinde görüyoruz ki;

şirketlerin daha çok siber güvenlik personeli istihdam etmesi zorunluluk. Şirketler dijital dünyada rekabet için kendilerini siber risklere karşı yapay zeka entegreli teknolojilerle daha etkin korumalı. Mevcut çalışanlar da siber güvenlik olaylarının ilk sebebi olmaya devam ediyor. Kurumların veri güvenliği alanında yatırım yaparken öncelikle yetişmiş iş gücü açığını kapatmaları önemli. Şirketlerin veri güvenliği yol haritası, iş stratejisi ve kurumsal hedefleri desteklemeli, yasalara, standartlara uyumlu olmalı.”

LİDERLİĞİ GÜVENLİK SEKTÖRÜ ÜSTLENMELİ Dijital dönüşüm ile birlikte mobilite, bulut teknolojisi, nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi hayatımızı kolaylaştıran akıllı sistemlerin kullanım alanları arttı ve saldırı yüzeyinin giderek genişlediğini gözlemledik. “Kurumlar, bilhassa giderek yaygınlaşan nesnelerin interneti cihazlarının güvenliğini sağlama noktasında harekete geçmeli, buralardan saldırganlara açık kapı bırakılmamalı” uyarısını yapan Fortinet Türkiye Ülke Müdürü Serdar Yalçın’a göre, bilişim sektörünün güvenlik konusunu önceliklendirerek diğer sektörlere de bu anlamda liderlik etmesi gerek. Güvenlik

için planlama, insanlar ve adapte olabilen güvenlik teknolojileriyle birlikte çalışan işlemler gerektiriyor. “Bu planlama ve adaptasyon sürecinin sorunsuz akışı, liderlerin öngörüsü ve kurumların güvenliği diğer tüm stratejileriyle bütünlüklü bir şekilde ele alabilme becerisi ile sağlanabilir” yorumunu yapan Serdar Yalçın, şu detayları paylaştı: “Yeni tehditleri erkenden saptayarak saldırıları önleyecek ve ihlal riskini en aza indirebilecek olan ağ güvenliği büyük önem taşıyor. Yapılan araştırmalar, siber yetenek açığının da büyüdüğünü ortaya koyuyor. Globalde sahip olduğumuz 619

adet yenilikçi ürün ve çözüm patentiyle ülkemizin siber güvenliğini sağlamak için kamudan perakendeye, finanstan enerjiye kadar pek çok sektördeki müşterilerimize hizmetler sunuyoruz. Tehdit istihbaratına dayanarak aksiyon alma becerisi ve bunun önemi, her bir güvenlik cihazında eş zamanlı olarak uygulanabilir olmaması durumunda ciddi oranda azalıyor. Yalnızca kapsamlı, entegre ve otomatik bir security fabric mimarisi, nesnelerin internetinden uca, ağ çekirdeğinden çoklu bulutlara kadar ağın tamamı için geniş ölçekli ve hızlı koruma sağlayabilir.”


16 DOSYA

Güvenlikte Yeni Eğilim ve Öncelikler, Gelişen Çözümler

BThaber 5 - 18 AĞUSTOS 2019

KURUMSAL BT POLİTİKALARININ TEMELİNDE GÜVENLİK OLMALI

Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata

Veri güvenliği yıllardır verinin gizliliği, bütünlüğü ve erişilebilirliği olmak üzere üç ana bileşen etrafında kurgulanıyor. Şirketlerin bu üç bileşen için ayrı ayrı kurgular çalışması operasyonlarındaki riskleri en aza indirmeleri açısından önemli. Bunun için risk analizi ve risk yönetimi politikalarının tasarlanması ve bu bilgiler ışığında sektör özelinde bilgi güvenliği çözümlerinin kurgulanması gerek. “Bununla birlikte firewall, yasal loglama, DDOS atak önleme servisleri gibi çözümler mutlaka sistemlerde bulunmalı ve ilk koruma katmanı bu şekilde sağlanmalı” vurgusunu yapan Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata, şu bilgileri paylaştı:

“Kurumsal güvenlik politikaları oluşturulurken bilgi teknolojileri güvenliği sadece bir katman ve operasyonel teknolojiler güvenliğinin de bu politikaların içerisinde yer alması önemli. BT departmanları sistemlerin sadece sahibi iken; bu sistemler üzerinden iş yürüten diğer ekiplerle de koordineli kurumsal güvenlik politikalarının tasarlanması gerek. Sistemlerin mutlaka izlenebilir olması en önemli strateji. Bir sonraki adımda ise bu sistemlerden gelen logları tehdit istihbaratı verileriyle eşleştirecek bir altyapı ve bunun işletilmesinin planlanması gerek. BT risklerine karşı korunmanın üç ana unsuru var. Bunlardan bir tanesi teknoloji, diğeri süreç/ diplomasi, sonuncusu ise insan kaynağı.”

GÜVENLİK POLİTİKASI KURUM BÜTÜNÜNDE BENİMSENMELİ Sektör ve ölçek bağımsız olarak, tüm şirketlerin öncelikle kritik bilgi varlığı envanterlerini oluşturmaları ve bu kritik bilgi varlıklarına yönelik riskleri belirlemeleri gerek. SabancıDx Genel Müdürü Burak Aydın’ın belirttiği gibi, siber tehditler sürekli değişiyor. Tüm saldırı vektörlerini hesaba katarak; sadece dışarıdan değil, kurum içerisinden gelebilecek bilinçli ya da bilinçsiz saldırılara karşı çözümler, hatta bu çözümlerin tehditlerin oluşma aşamasında şirketi uyaracak ve önlem alınmasını sağlayacak şekilde yapay zekâ ve makine öğrenmesi gibi yeni nesil teknolojilerle desteklenmesi önemli. “Yüzde 100 güvenliğin olmadığı bilinciyle, şirketlerin iş sürekliliği ve felaket kurtarma planlarının olması gerek” hatırlatmasını yapan Aydın’a göre, artan saldırılar ve regülasyonlar nedeniyle özellikle büyük ölçekteki şirketler, siber güvenliğin öneminin farkında, ama KOBİ’ler için daha

alınacak çok yol var. Teknoloji her ölçekteki şirketin iş süreçlerinde ve bu yönüyle neredeyse her cihaz bir hedef. Güvenlik politikaları şirketlerin faaliyet alanlarına, tabii oldukları uyum yasalarına, uluslararası güvenlik standartlarına paralel oluşturulmalı, ama Burak Aydın’ın işaret ettiği gibi, maalesef, güvenlik politikalarının sadece BT departmanın sorumluluğunda olduğu gibi yanlış bir algı mevcut. “Herhangi bir güvenlik ihlalinde yasalara karşı sorumluluk o şirketi temsil yetkisine sahip kişilerdedir. Bu da genellikle şirketlerin yönetim kurulu üyeleridir. Dolayısıyla güvenlik politikaları şirketlerin yönetim kurulları tarafından sahiplenilmeli ve denetletilmelidir” vurgusunu yapan Aydın’a göre, şirket içinde politikalar oluşturulduktan sonra politikayı uygulayan bir teknik ekip ve bu politikanın doğru işletildiğini denetleyen bir yönetişim ekibi olmalı. Böylelikle

SabancıDx Genel Müdürü Burak Aydın kuvvetler ayrılığı sağlanmış olacağı gibi, bu iki birimin haricinde şirketin büyüklüğüne göre siber olaylara müdahale ekipleri (SOME) oluşturulmalı.

360 DERECE KORUMA MİMARİSİ ESAS! Güvenlik konusunu artık daha yüksek tondan konuşmaya başlamış olsak da hala teknolojiye ayak uydurmakta zorlanan sektörler ve patronlar var. Bu farkındalığı artırmak için seminer, eğitim, sosyal medya üzerinden makale, duyurular ve web üzerinden alınabilecek eğitimler yaptıklarını ifade eden Komtera Teknoloji Kanal Satış Direktörü Gürsel Tursun’un hatırlattığı üzere, KVKK çerçevesinde firmalar güvenlik konusunda daha fazla bilgilenme ve önlem alma ihtiyacı hissetmekte. Bu ihtiyaçlar sektörlere göre

değişkenlik göstermekle birlikte, Gürsel Tursun’a göre, asıl kriter veriyi korumak olduğundan, standart koruma yöntemleri tek başına artık bir anlam ifade etmiyor. Kurumsal güvenlik politikaları oluşturmada öncelikleri Gürsel Tursun, şöyle anlattı: “13 farklı güvenlik markasının Türkiye temsilciliğini yürütmekteyiz. Politika başlığında öncelikle şirketin önemli verisinin ne olduğu, nerede tutulduğu, mevcutta ne tip koruma önlemleri alındığı, bu veriye kimlerin erişimleri olduğu bilgisi, ilgili BT departmanı ve üst

yönetim tarafından belirlenmeli. Bu sürecin sağlıklı yönetilmesi için şirket içinde BT, finans, muhasebe, lojistik, üretim ve diğer paralel ve alt birimlerden kişilerle bir kadro oluşturulmalı. Bu kadro; iş sürekliliği ve bilgi güvenliği sürecinin nasıl yapılacağını belirler. Şirketlerin iş sürekliliği ve bilgi güvenliği gereksinimlerinin artması, yapılarını buna göre yeniden planlama zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Bu bağlamda siber güvenlik tehditlerinin çeşitlenmesi, uzmanlaşmayı ve ayrı birimler üzerinden yönetilmeyi zaruri kılıyor.”



18 DOSYA

Güvenlikte Yeni Eğilim ve Öncelikler, Gelişen Çözümler

BThaber 5 - 18 AĞUSTOS 2019

SENKRONİZE YAKLAŞIM, GÜVENLİĞİN TEMELİ

Sophos Türkiye Ülke Müdürü Emre Aktaş Her geçen gün daha nitelikli ve odaklı hale gelen siber saldırılar, dünya genelindeki tüm işletmeler için bilgi sistemlerinin güvenliğini

son derece karmaşık ve zorlu bir süreç haline getiriyor. “Geçtiğimiz haftalarda “Siber Güvenliğin İmkânsız Bilmecesi” (The Impossible Puzzle of Cybersecurity) uluslararası güvenlik araştırmasının sonuçlarını açıkladık. Araştırma, siber saldırı tekniklerinin çeşitlenmesine ve saldırı adımlarının artmasına bağlı olarak mücadelenin giderek zorlaştığını gösteriyor” bilgisini paylaşan Sophos Türkiye Ülke Müdürü Emre Aktaş, şöyle devam etti: “İdeal güvenlik stratejisinin birlikte uyum içinde çalışabilen, herhangi bir noktada algılanan istihbarat ve tehdit bilgisini diğer güvenlik katmanlarıyla anında paylaşabilen, güvenlik hattı boyunca hep birlikte tehditlere karşı koyabilen senkronize güvenlik yaklaşımıyla sağlanabileceğine inanıyoruz. Böylece BT birimlerinin üzerindeki iş yükü

önemli ölçüde azalıyor. Senkronize güvenlik teknolojisine dayalı güvenlik çözümleri, yetenek eksikliğinden kaynaklanan boşlukların önemli bir kısmını doldurmaya da yardımcı oluyor. Organizasyonun güvenlik altyapısında birbiriyle haberleşerek koordine olabilen, kullanımı kolay güvenlik araçlarını tercih etmek; mevcut ve gelecek tehditlere karşı etkin bir koruma sağlamanın yanı sıra zaman ve maliyet açısından da tasarruf. Bu koşullarda geleneksel güvenlik yaklaşımları tek başına günümüzün karmaşık saldırı tekniklerine karşı işletmeleri korumaya yetmiyor. Yeni nesil tehditlerle mücadele için kurumların güvenlik stratejilerini yeniden değerlendirerek güvenlik alanında uzun yıllar yatırım yapmış, tecrübe edinmiş şirketlerle çalışmasının en doğru yaklaşım olacağına inanıyoruz.”

TÜM SÜREÇLER GÜVENLİĞİ GÖZETMELİ Bilgi güvenliğini sağlamak için kurumun üst yönetiminin desteğiyle bilgi sistemleri ekiplerinin oluşturacağı politika ve stratejiler içerisinde var olan bilgi güvenliği yazılımı ürünleri de kullanılarak bir bütün halinde çalışılmalı. “Bir strateji ve politika olmadan ürünlerden yararlanmak pek verimli olmayacaktır” uyarısını yapan ESET Türkiye Teknik Müdürü Erkan Tuğral, eklemeden geçmedi: “Bu politika ve stratejinin üst yönetim tarafından desteklenmesi ve çalışanlar tarafından kabul görmüş olması gerek.” Bu yöntem yakın zamana kadar çok fazla şirket tarafından uygulanmıyorken, Erkan Tuğral’ın belirttiği gibi, yaşanan veri kayıpları ve ödenmek zorunda kalan cezalar sebebiyle çok daha fazla önemsenmeye başlandı. “Güvenlik politikaları; kurumun büyüklüğüne göre varsa

bilgi güvenliği bölümü, yoksa bilgi sistemleri bölümü tarafından yönetim desteği ile uygulama yöntemleri ve araçlar da belirlenerek oluşturulmalı” yorumunu paylaşan Tuğral, şu bilgileri verdi: “Her BT sürecinde, hatta dijitalleşmiş tüm iş süreçlerinde güvenliği ilk planda tutacak şekilde hareket edilmeli. Bunu sağlayabilmek için de mümkünse kurum içinde ilk işi bilgi güvenliği olan bir ekip kurulmalı ya da dışarıdan uzman firmalardan destek alınmalı. Pazara sunduğumuz güvenlik ürünlerini, müşterilerimizin güvenliğini sağlamak için bir araç olarak görüyoruz. Bu bağlamda müşterilerimize planlama, ürünlerin güvenli şekilde kurulması, varsa politikalara uygun bir şekilde ürünlerin yapılandırılması konularında destek oluyoruz.”

ESET Türkiye Teknik Müdürü Erkan Tuğral

KURUMSAL BİLİNÇLENDİRME ÖNCELİK OLMALI Bilgi güvenliğini sağlamak için kurumun üst yönetiminin desteğiyle bilgi sistemleri ekiplerinin oluşturacağı politika ve stratejiler içerisinde var olan bilgi güvenliği yazılımı ürünleri de kullanılarak bir bütün halinde çalışılmalı. “Bir strateji ve politika olmadan ürünlerden yararlanmak pek verimli olmayacaktır” uyarısını yapan ESET Türkiye Teknik Müdürü Erkan Tuğral, eklemeden geçmedi: “Bu politika ve stratejinin üst yönetim tarafından desteklenmesi ve çalışanlar tarafından kabul görmüş olması gerek.” Bu

yöntem yakın zamana kadar çok fazla şirket tarafından uygulanmıyorken, Erkan Tuğral’ın belirttiği gibi, yaşanan veri kayıpları ve ödenmek zorunda kalan cezalar sebebiyle çok daha fazla önemsenmeye başlandı. “Güvenlik politikaları; kurumun büyüklüğüne göre varsa bilgi güvenliği bölümü, yoksa bilgi sistemleri bölümü tarafından yönetim desteği ile uygulama yöntemleri ve araçlar da belirlenerek oluşturulmalı” yorumunu paylaşan Tuğral, şu bilgileri verdi: “Her BT sürecinde, hatta dijitalleşmiş tüm

iş süreçlerinde güvenliği ilk planda tutacak şekilde hareket edilmeli. Bunu sağlayabilmek için de mümkünse kurum içinde ilk işi bilgi güvenliği olan bir ekip kurulmalı ya da dışarıdan uzman firmalardan destek alınmalı. Pazara sunduğumuz güvenlik ürünlerini, müşterilerimizin güvenliğini sağlamak için bir araç olarak görüyoruz. Bu bağlamda müşterilerimize planlama, ürünlerin güvenli şekilde kurulması, varsa politikalara uygun bir şekilde ürünlerin yapılandırılması konularında destek oluyoruz.”


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI 19

5 - 18 AĞUSTOS 2019

Ticaretin ‘e’ halini benimsemeli, dönüşümde geç kalınmamalı! Alibaba.com Türkiye, KOBİ’lerin Alibaba.com üzerinden dış pazarlara açılarak yeni fırsatlar yaratmalarını desteklemeyi, toplam ihracatta ‘e’ oranında istikrarlı artışı hedefliyor.

Handan Aybars Kurulduğu 1999 yılından bugüne ‘küresel e-ticaret’ kavramını geliştiren ve pekiştiren Alibaba. com, 200’den fazla bölge ve ülkede, 40’tan fazla ana kategori ve 2 milyondan fazla sanal mağazasıyla uluslararası ticareti destekliyor. Hedeflerini; ‘KOBİ’lerin uluslararası alanda iş yapmalarını kolaylaştırmak ve geliştirmek’ olarak tanımlayan Alibaba.com Türkiye Ülke Müdürü Cüneyt Erpolat’ın verdiği bilgiye göre, Türkiye, Alibaba.com üzerinde Avrupa’nın en büyük ikinci pazarı. 3,5 milyonu aşan üye sayısıyla yıllık yüzde 20 büyümeye devam ettiklerini vurgulayan Cüneyt Erpolat ile bu pazardaki stratejilerini ve uluslararası ticaret fırsatları adına hedeflerini konuştuk: Alibaba.com nasıl bir hedefle Türkiye pazarına girdi? Türkiye, Alibaba.com için en önemli ülkeler arasında ve operasyonlarımıza 2008’de başladık. Türkiye’nin yüksek ticari potansiyele sahip olması, girişimci ruhu ve ticaretin büyük bölümüne sahip KOBİ’lerin de bu girişimci ruha sahip çıkmasının yanında, Türkiye stratejik bir köprü olarak dünya ticareti açısından önemli yere sahip. Türkiye, Alibaba.com üzerinde şu an Avrupa’nın en büyük ikinci pazarı. 3,5 milyonu aşan üyemizle, yıllık yüzde 20 büyümeye devam ediyoruz. Bu da Türkiye’nin sahip olduğu ticari potansiyelin göstergelerinden biri. Türkiye'de e-ticaret pazarını ve potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz? Artı ve eksiler, yapılması gerekenler neler? Türkiye’nin 2023’te e-ihracattaki pay hedefi yüzde 5. Bu oran 2017’de yüzde 0.3 olarak gerçekleşti. Türkiye’deki e-ticaretin toplam ticarette oranı artıyor, ama gelişmekte olan diğer ülkeler, Türkiye’den daha hızlı bir artışla gelişmiş ülkelere yaklaşıyor ya da onları geçiyor. Sınır ötesi B2C e-ticaret hacminin ise 2020’de 1 trilyon dolar olması, B2B e-ticaret hacminin 2022’de 1,2 trilyon

dolara ulaşması bekleniyor. E-ihracat firmalarının 2013-2014 büyüme oranı yüzde 92’yken, 2013’ten önceki 5 yılda geleneksel ihracatçı firmaların büyüme oranı yüzde 37. E-ihracatçı firmaların ihracat geçmişi 3-4 yıl iken, geleneksel ihracat yapan firmaların yüzde 44’ü üst üste iki yıl ihracat yapamıyor. Bu da dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunu ve bu dijital dönüşüme uyumun gerekliliğini gösteriyor.

alabilecekleri kanalımız da 24 saat açık. KOBİ’lerin iyi bir ihracatçıya dönüştürülmesi için hem finansman hem uluslararası ticaretin gerekliliklerinin onlara öğretilmesi gerek. E-ticaret ve sosyal medya gibi alanlarda da eğitimler düzenlenmeli. Bir KOBİ bu detaylara hakim olmasa bile, bu ihracatı yapabilecek altyapının sağlanması önemli. Biz Türkiye’de bunu yapacak altyapıyı kurmaya başladık.

Türkiye’de nasıl bir stratejiniz var? Alibaba.com Türkiye olarak gerek uluslararası gerekse yerel projelerimizi uygulamaya devam edeceğiz. Bunlar şimdiki gibi KOBİ’lerin dijital dönüşümleri ve dünya ile e-ticaret entegrasyonlarını kapsayacak şekilde tasarlanacak. Ticaretin ‘e’ hali başka bir ticaret kavramına yer bırakmazken, Türk KOBİ’lerinin bu sistemin dışında kalması düşünülemez. Türkiye’de şirketlerin öncelikle dijital dünyaya hızla adapte olmaları gerek ve KOBİ’lere ilk olarak mutlaka internet sitelerini kurmalarını öneriyoruz. Türkiye’deki iş ortağımız TradeFive ile birlikte Alibaba.com’a üye olan şirketlere e-ticarette nasıl başarıya ulaşabilirler, hangi adımları uygulamaları ve bu süreçte nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatıyor, sürekli eğitimler düzenliyoruz. Online ve anında soru sorup cevap

Uluslararası ticarette e-ticaret nasıl bir yere sahip? E-ticaret geçtiğimiz yıl uluslararası alanda yüzde 24 büyüdü. Ortalama olarak bu ticaretin yüzde 8’i e-ticaret üzerinden gerçekleştirildi ve önümüzdeki yılda da yüzde 20-25 büyüme bekleniyor. 2020’de toplam uluslararası e-ticaret hacminin 10 trilyon dolara ulaşması, bunun yaklaşık 6.7 trilyon dolarının B2B tarafında gerçekleşmesi öngörülüyor. Yani, yaklaşık 2 yıl içinde dünya e-ticaret hacmi ile birlikte büyüyen ekosistem üzerinde de büyük değişiklikler bekliyoruz. Bu süreç dahilinde ticaretin 'e' halinin ortadan kalkıp, artık ticaretin bizzat kendisine dönüştüğüne şahit olacağız. Bu çerçevede gerek uluslararası gerekse yerel projelerimizi Türkiye’de hayata geçiriyor, KOBİ’lerin e-ticarete adaptasyon oranını arttırmak üzere çalışmalara devam ediyoruz.

Alibaba.com Türkiye Ülke Müdürü Cüneyt Erpolat Türkiye’de nasıl bir bilgilendirme stratejiniz var? Amacımız; KOBİ’lerimizin dünyaya açılmalarını sağlamak. Ama KOBİ’leri desteklerken, aynı zamanda e-ticaret alanında kendilerini geliştirmek isteyen öğrencilere de destek oluyoruz. Türkiye’deki iş ortağımız TradeFive ile birlikte Türkiye’nin ‘elektronik dış ticaret uzmanları’nı yetiştirmek üzere Bahçeşehir Üniversitesi ile e-ticaret eğitimi işbirliğimizi geçtiğimiz yıl gerçekleştirdik. İstanbul başta olmak üzere, Türkiye’nin özellikle sanayide önde gelen şehirlerinde düzenlenen eğitimler, hem şirketlerin ihracat departmanlarında çalışan uzmanlarına hem elektronik dış ticaret konusunda uzmanlaşarak şirketlere danışmanlık yapmak isteyen gençlere yönelik. Katılımcılar 42 saatlik program sonrasında Alibaba.com’da aktif olan hesaplar üzerinde uygulama eğitimlerini tamamlayarak sertifika almaya hak kazanıyorlar.

Alibaba.com trafiğinin detayları! Türkiye’den en çok talep edilen ilk 10 ürün: Yiyecek ve içecek, güzellik ve kişisel bakım ürünleri, makine, giyim, tarım, tekstil ve deri ürünleri, inşaat ve emlak, ev ve bahçe ürünleri, otomobil ve motosiklet ürünleri, sağlık ve medikal ürünleri. Türkiye’ye ithal edilen ilk 10 ürün: Tüketici elektroniği ürünleri, otomobil ve motosiklet ürünleri, makine, ev ve bahçe, sağlık ve medikal ürünleri, spor ve eğlence, güzellik ve kişisel bakım ürünleri, giyim, oyuncak ve hobi ürünleri, tarım, Türkiye’den en çok talepte bulunan ilk 10

ülke: AB ülkeleri, Hindistan, Çin, Türkiye, İngiltere, Suudi Arabistan, Mısır, Rusya, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri. Türkiye’nin en çok alım yaptığı ilk 10 ülke: Çin, Hindistan, Türkiye, Hong Kong, Tayland, ABD, Tayvan, Güney Kore, Pakistan, Ukrayna. Türkiye’nin diğer ülkelerden en çok talep ettiği ilk 10 ürün: Sağlık ürünleri, cep telefonu, USB bellek, otomatik aydınlatma sistemi, motosiklet ürünleri, Scooter ürünleri, fotokopi kağıdı, kol saatleri, araba DVD oynatıcısı, tıbbi sarf malzemesi.


Seçmen kütükleri bilgisayara geçecek Genel Nüfus Tespiti Yapıl­ ması ve Seçmen Kütükleri­ nin Güncelleştirilmesi Hak­ kında Yasa, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Yasa Merkezi seçmen kütüğünün tüm yurtta bilgisayar ortamına geçirilmesi ile ilgili çalışmaların yazım gününü izleyen en geç 2 yıl içerisinde tamamlanmasını öngörüyor. Yasa tasarısının

altında imzası olan DSP Milletvekili Prof.Dr. Ziya Aktaş, yasanın 5'inci maddesinde MERNİS projesinin 2 yılda tamamlanmasına ilişkin ifadenin de yer aldığını söyledi. Prof.Dr. Ziya Aktaş; "Bu yasayla Devlet İstatistik Enstitüsü, Yüksek Seçim Kurulu ye MERNİS gibi üç değerli kurum ve

kuruluşumuz kendi aralannda elektronik ortamda bilgi paylaşımını gerçekleştirerek, ulusal bilgi sistemi için de başanlı bir adım atmış olacaktır" dedi. Aktaş, yasanın en önemli yanının ekonomik ve kurumlararası bilgi paylaşımı gibi temel ilkeler ışığında nüfus tespiti ve seçmen kütüklerinin güncelleştirilmesi

çalışmalarının bilgi teknolojileri ile en kısa zamanda yapılmasını öngörmesi olduğunu da belirtti. Genel Nüfus Tespiti Yapılması ve Seçmen Kütüklerinin Güncelleştirilmesi Hakkındaki yasada ayrıca bilgisayar ortamında merkezi seçmen kütüğü oluşturulan yerlerde yazım işlemlerinin

merkezi seçmen kütüğünün güncelleştirilmesi biçiminde yapılacağı da kaydediliyor. Yasaya göre nüfus tespiti ve seçmen yazımı 30 Kasım 1997 tarihinde yapılacak. (Ayrıntılı haber sayfa 4'te)

Bu s a y ı d a . . . • Bilim, hizmet ve teşvik ödülleri (Sayfa 6) • TBD BİM Kulüp aileleri birbirleriyle kaynaştı

Porcan'da 14 BT şirketi ve yeni alanlar

(Arka

sayfa)

Porcan Holding bünyesinde BT sektörüne hiz­ met veren şirketlerin sayısı 14'e yükseldi. Özellik­ le dağıtıcılığını yaptıkları Intermec şirketinin ürün­ leriyle gerçekleştirdikleri Unisel projesinin ardın­ dan aynı projenin yurtdışına da pazarlanması söz konusu. Şirketin gelecekte önem vereceği alanlar arasında ise hologram, RF veri iletişimi, GIS, akıllı kart ve sistem bütünleştirme var.

• Özürlüler de

İnfo Sybase hızlı

yalnız değiller

data mart çözümü

(Sayfa 4)

ile pazarda

ve yepyeni bir araştırma

(Ayrıntılı haber sayfa 2'de)

Proje yönetimi ve tilkiye uçmayı öğretmek! (Ayrıntılı haber sayfa 3'te)

EVRENSEL

BT'nin dinamizmi, eleman değişiminde de yaşanıyor Eleman değişimi yılın he­

AKIN EVREN

Meteorolojinin cilveleri... Bir yazıyı tatilden yazıp göndermenin keyfi kadar zahmeti de var. Y azı yazma disiplini di­ ye bir şey olmalı. Mayo ve tokyo terlikle yazı­ lan bir yazının havaya dair, yani havai ya da havadan sudan olması garip karşılanmamak Amacım, tatil yapamayan sevgili okurlarımı kıskandırmak değil. İyi bir tatil herkesin başına. Ne var ki, insan sayılı günlerini en iyi şekilde değerlendirmek istiyor. (Devamı 2. sayfada)

tiren

oranda

Yöneticilerin

Yoğun­

bölümü

oluşturuyor.

ise

yerlerini

luklu olarak, bahar ve kış

uzun süre korudukları göz­

aylarında eleman değişimine

leniyor.

tanık olunan sektörde teknik

E T

(Ayrıntılı haber sayfa 8'de)

Windows'98! Bu kez tamam... (Sayfa 12)

(Sayfa 8)

H A İ T R F A A T UH B

elemanlar en fazla yer değiş­

men her döneminde benzer yaşanıyor.

(Ayrıntılı haber sayfa 7'de)

• Internet'in dev marketleri

Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.


YETKİLİ EĞİTİM MERKEZİ

EĞİTİM DANIŞMANLIK BAKIM SATIŞ ÖNCESİ / SONRASI DESTEK

AĞ VE GÜVENLİK KONUSUNDA DENEYİMLİ AĞ VE GÜVENLİK MÜHENDİSLERİMİZLE EN DOĞRU SEÇİM İÇİN ÇÖZÜM ORTAKLIĞI SUNUYORUZ.

info@netsys.com.tr

www.netsys.com.tr


22 KARİYER Türk Telekom’da yeni CEO Ümit Önal oldu Türk Telekom’da CEO’luk görevine, 2016 yılından bu yana Türk Telekom’da Satış, Pazarlama ve Müşteri Hizmetlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini üstlenen Ümit Önal getirildi. Çalışma hayatına medya ve iletişim sektöründe başlayan Ümit Önal, 2007 yılında Turkuvaz Medya Grubu’na katılarak 2015 yılına kadar sırasıyla ATV Genel Müdürlüğü, Reklam Grup Başkanlığı ve İcra Kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. 2015’te Digitürk Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürlük görevlerini üstlenen Ümit Önal, Digitürk’ün BeIN gruba satış sürecini yönetti. 2016 sonunda Türk Telekom ailesine katılan Ümit Önal, 2016-2018 arasında Türk Telekom Satış ve Müşteri Hizmetleri’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlendi. Önal, bunun yanı sıra 2018 Aralık ayından itibaren Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini de sürdürmekteydi.

Yeni kariyer hedefi ‘espor’ haline geldi Online oyunlar için e-pin başta olmak üzere pek çok kategoride dijital kod temelli ürün ve hizmetler sunan Perdigital.com, yaklaşık bin 500 üyesinin katılımıyla espor konulu bir anket düzenledi. Gençlerin espora bakışını ortaya koyan ankete katılanların yaklaşık yüzde 98’ini erkek üyeler oluşturuyor. Katılımcıların yaş dağılımlarında yüzde 14’lük oranla 15 yaş grubu başı çekerken, onu sırasıyla 16, 14, 18 ve 17 yaş grubu takip ediyor. Anket sonuçlarına göre; katılımcıların yaklaşık yüzde 32’sinin 4 ila 6 yıl, yüzde 30’unun 7 ila 9 yıl, yüzde 26’sının 10 yıl ve üzeri, yüzde 12’sinin üç yıl ve daha az zamandır bilgisayar oyunu oynadığı görülüyor. “İleride esporcu olmak ister misiniz?” sorusuna, katılımcıların yüzde 79’u “evet” derken, “Neden esporcu olmak istersiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 12’si “maddi kazanç sağlamak için”, yüzde 28’i “manevi haz için”, yüzde 60’ı ise “ikisi de” cevabını veriyor. “Hangi oyunda esporcu olmayı tercih edersiniz?” sorusuna verilen yanıtlarda yüzde 32’yle PUBG ilk sırada. Yüzde 24’le Zula en çok tercih edilen ikinci oyun olurken, onu yüzde 19’la LoL, yüzde 11’le CS:Go takip ediyor. “Diğer” seçeneğini tercih edenlerin oranı ise yüzde 14. Ankette bir diğer soru olan “Aileniz esporcu olmanızı maddi, manevi destekler mi?” yanıtlarına bakıldığında, katılımcıların yüzde 64’ünün ailesi, çocuklarının esporcu olmalarını maddi manevi destekliyor. Ankete katılanların yüzde 41’inin arkadaşlarıyla kurduğu amatör bir espor takımı da var.

BThaber 5 - 18 AĞUSTOS 2019

Secure Future ailesi büyüyor

Türkiye’de Pure Storage’ın ilk ve tek Elite İş Ortağı olan Secure Future bünyesinde Dilek Süer Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı olurken, Oktay Göktaş da Sistem Çözümleri Departmanı (Store Future) Takım Lideri olarak görevlendirildi. Farklı sektörlerde satış tecrübesi sonrası, 2001 yılında teknoloji sektörüne Joya Bilgisayar ile adım atan Dilek Süer, 2009 yılında NGN firmasında satış yöneticisi olarak, 8 yıl boyunca NGN’de Satış Direktörü olarak görev aldı. 2017 yılında sistem entegratörü Artı ve Artı firmasına Satış Direktörü olarak transfer olan Dilek Süer, Secure Future Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetici Ortak olarak devam ettiği kariyerinde Secure Future markasının kurumsal müşterilerde tanıtımını ve sektörde yenilikçi projelerin satışlarını yapabilmek için gerekli strateji ve planlama liderliğini üstleniyor. Secure Future Sistem

Çözümleri Departmanı (Store Future) Takım Lideri olarak görevlendirilen Oktay Göktaş ise Galatasaray Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği eğitimi sonrası farklı sektörlerde hizmet veren firmalara özel yazılım çözümleri geliştirmek üzere KODH firmasını kurdu. Beş yıl bu alanda hizmet sunduktan sonra Doğuş Yayın Grubu’na transfer olan, sonrasında kariyerine finans şirketlerinde kritik görevlerle devam eden Oktay Göktaş, ardından Doğuş Teknoloji’de görev yaptı. 2019 itibari ile Secure Future ailesine katılarak Sistem Çözümleri Departmanı’na (Store Future) liderlik eden Oktay Göktaş, sistem-altyapı çözümleri kapsamında; depolama, yedekleme, sanallaştırma ve işletim sistemi yönetimi ve iş sürekliliği gibi konularda Satış Öncesi Danışmanlık ve İş Geliştirme Ekipleri yönetimini üstleniyor.

Yeni enerji çözümleri Yiğit Güven’de Shell, Yeni Enerjiler (New Energies), Avrupa Entegre Enerji Çözümleri - Ürünler Bölüm Başkanı olarak görev yapan Yiğit Güven’i, bu yıl satın aldıkları Alman yenilenebilir enerji şirketi sonnen’in Yeni Pazarlar Geliştirme (Asya Pasifik) ve Uluslararası Satış Kanalları Strateji Direktörü olarak atadı. Güven, bu yeni görevinde aralarında Japonya başta olmak üzere Asya Pasifik ülkelerinden sorumlu olacak. ODTÜ İnşaat Mühendisliği Fakültesi ve Bilkent Üniversitesi MBA mezunu olan Yiğit Güven, yeni görevine atanmadan önce Shell bünyesinde Entegre Enerji Çözümleri biriminde Avrupa

Başkanlığı görevini yürütmekteydi. Shell bünyesinde faaliyet gösteren Entegre Enerji Çözümleri biriminin ilk çalışanlarından biri olarak Eylül 2017’de görevine başlayan Güven, 16 yıllık Shell tecrübesinde perakende, strateji, iş geliştirme, kurumsal birleşme ve satın alma, tedarik zinciri ile pazarlama bölümlerinde, İstanbul, Londra, Rotterdam ve Lahey ofislerinde çalıştı. Mart 2019 itibariyle Shell bünyesine katılan sonnen’in kanal stratejisini geliştirecek olan Güven, Tüketici İş Kolu, Enerji Platformu ve Pazarlama ekipleri ile işbirliği yaparak Shell’in bölgedeki varlığını güçlendirecek.



24 KARİYER

BThaber 5 - 18 AĞUSTOS 2019

Müşteri Deneyim Merkezi, İzmir’de yerini aldı

Pegasus, Webhelp ile İzmir’de 200 kişiye istihdam sağlayan yeni ‘Müşteri Deneyim Merkezi’ni açtı. Pegasus, Webhelp İzmir Operasyon Merkezi’nde sesli hizmetlerden sosyal ve dijital kanallara kadar kişiye özel deneyim sunuyor. Pegasus CEO’su Mehmet Nane, Webhelp Türkiye CEO’su Metin Tarakçı, Pegasus Genel Müdür Yardımcısı

Güliz Öztürk ve Pegasus Müşteri Deneyimi Müdürü Demet Yarkın’ın katılımı ile İzmir Gaziemir’de gerçekleşen açılışta konuşan Metin Tarakçı, şunları söyledi: “Bugün 4 binden fazla çalışanımız ile birçok ulusal ve uluslararası markaya hizmet veriyor, Pegasus’la bu işbirliği ile İzmir Gaziemir’deki operasyon merkezimizde bini

aşkın kişiye iş imkanı sunuyor, önümüzdeki dönemde İzmir’de 2 bin 500 kişiye iş imkanı yaratmayı hedefliyoruz. Müşterilerimize en iyi hizmeti sunmanın, iyi bir çalışan deneyimiyle gerçekleştiğini düşünüyoruz. Pegasus ile olan çalışmamızda da bu motto ile hareket ettik ve tüm altyapıyı bunun üstüne kurduk. Pazar büyüklüğü 6,2 milyar TL’ye ulaşan, geçen yılın rakamlarına göre toplamda 108 bin kişiye iş imkanı sunan çağrı merkezi sektörünün, 2019 sonuna ilişkin istihdam öngörüsü ise toplamda 112 bin kişi. Webhelp olarak bu yıl 4 yeni global marka ile yaptığımız işbirliği ile bu hedefe katkı sunduğumuza inanıyor, 2019 yılını organik ve inorganik olmak üzere yüzde 70 büyüyerek 300 milyon TL ciro ile kapatmayı öngörüyoruz. Webhelp’in Türkiye operasyonundaki çalışanların yaş ortalaması 25 ve bunların yüzde 45’i üniversite mezunu. Türkiye’deki 4 bin çalışanımızın yüzde 61’ini kadınlar oluşturuyor.”

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

22 Ağustos 2019 Teknoloji Platformu 2019 Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20 Kasım 2019 Teknoloji Kaptanları 2019 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

3 Eylül 2019 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20-21 Kasım 2019 Bilişim Zirvesi'19 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 12 Ağustos 2019 UX and Digital Design Week Londra, İngiltere AYRINTILI BİLGİ: www.futurelondonacademy.co.uk/en/ course/ux-and-digital-design

Y U R T İ Ç İ

5 Eylül 2019 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

16 Ocak 2020 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T D I Ş I

20 Ağustos 2019 Gamescom 2019 Köln, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www..gamescom.global

8 Eylül 2019 IFA Summit 2019 Berlin, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.ifaplussummit.com

12 Aralık 2019 BTvizyon Girne Toplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

26 Eylül 2019 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr



BThaber

26 MEKTUP

5 - 18 AĞUSTOS 2019

Yeni bir haftadan merhaba, Aile büyüklerimizde gördüğümüz bir gerçek, bir araştırma ile somutluk kazanmış: Yaşlılar sosyal medya ile yaşama sarılıyor. Boğaziçi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) İşletme Bölümü’nde yüksek lisans tezi olarak hazırlanan araştırma, yaşlı nüfusun sosyal medya kullanım motivasyonlarını ve sosyal medyanın yaşlıların günlük yaşamını nasıl etkilediğini konu alıyor. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 2016’da mezun olan ve aynı bölümde Yüksek Lisans derecesini 2019’da alan Eda Sena Şenceylan’ın yürüttüğü araştırma, İİBF Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker’in danışmanlığında sonuçlarını vermiş. Gençlerin ‘dijital dünyanın yerlileri’ olarak kabul edilmesine rağmen, günümüzde bu tablonun değişmeye başladığını belirten araştırmacılar, yaşlıların giderek sosyal teknolojilere daha etkili entegre olduklarını ortaya koymuş. Araştırmada İstanbul ağırlıklı olmak üzere Ankara, İzmir gibi kentlerden, emekli, ağırlıklı üniversite mezunu, sosyal medya kullanan 65 yaş üstü 201 kişiyle yüz yüze ve anket yoluyla görüşülmüş. Yaşlıların sosyal medya kullanım nedenleri arasında bilgi edinme, sosyal etkileşim, eğlence, çevre etkisi ve gözetleme motivasyonları ön planda. “Yaşlı birey sosyal medyaya hayatının önemli bir parçası olarak yer veriyorsa, atıl olma hissinden de o denli uzaklaşıyor’’ sonucuna ulaşılan araştırma, ‘herkes içi sosyal medya’ gerçeğini de ortaya koyuyor. Sigorta sektörüne dair ilginç

YIL 25 SAYI 1231

Troya efsanesini Son Troyalılar anlatıyor bir bilgiyi paylaşmak isterim seninle. Bizim gibi birçok insanın takipçisi olduğu konser, festival, konferans, karnaval, spor ve tiyatro gibi etkinlikler sigorta şirketlerinin de gündeminde. İzleyicilerin ya da sanatçıların başına bir kaza gelmesi, dekor sahne, etkinlik yeri, orkestra, müzik enstrümanlarının zarar görmesi, etkinlik iptali veya ertelenmesine ilişkin yaygın karşılaşılan riskleri teminat altına alan etkinlik sigortası, ABD ve Avrupa’da oldukça yaygın. IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Murat Çiftçi, organizatörlerin temel kabusunu organizasyonun kısmen ya da tamamen iptalinden kaynaklanacak zararlar olduğunu belirtmiş. Buna karşılık Etkinlik Sigortası; yaygın karşılaşılan riskleri teminat altına alıyor. Farklı ihtiyaç ve gelişen riskler, yepyeni çözümleri de beraberinde getiriyor anlayacağın. Yaz sıcağında yemeye ve içmeye doyamadığımız meyve ve meyve suyu ihtiyacımızın adresi Anadolu Etap’ın Çanakkale Kumkale ve Balıkesir Tahirova çiftliğinde misafir ettiği mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına yönelik yaz eğitimleri başlamış. Bu yıl eğitimlerin ilk haftasında, 4-14 yaş aralığındaki çocuklara, İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğiyle genel sağlık ve aşı taraması da yapılmış. Anadolu Etap, mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına yönelik bu kapsamlı çalışmayı MİÇO (Misafir İşçi Çocukları) Projesi

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

5 - 18 AĞUSTOS 2031

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

olarak tanımlıyor. Anadolu Etap, 2015’te başlattığı MİÇO Projesi ile Balıkesir Tahirova ve Çanakkale Kumkale’de kurduğu okullarında bugüne kadar 655 çocuğa eğitim vererek, onların kişisel gelişimlerine destek sağlamış. Anadolu Etap, bu yıl da yaz boyu düzenlediği ve Ağustos sonuna kadar devam edecek eğitimlerle, Balıkesir’de 95, Çanakkale’de 126 olmak üzere toplam 221 çocuğa ulaşmayı hedefliyormuş. CK Enerji Çamlıbel Elektrik tarafından ihtiyaç sahiplerine destek amacıyla ‘enerjimizi paylaşarak çoğaltalım’ sloganı ile başlatılan Askıda Ekmek Projesi’ni yeşil sahalara taşıyan Askıda Ekmek Kurumlararası Futbol Turnuvası’nda eleme maçları için sahada yerler alınmış. Grup karşılaşmalarında Sivas, Tokat ve Yozgat’ta toplam bin 580 sporcunun yer aldığı turnuvada eleme maçlarında Sivas’ta 18, Yozgat’ta 10, Tokat’ta da 10 takım çeyrek finale çıkmak için yarışmış, her ilin şampiyonu belirlenirken şampiyonlar bölge kupası için yarışmış. Üç ildeki kamu ve özel kurum çalışanlarının yer aldığı turnuvanın sonunda CK Enerji Çamlıbel Elektrik ilk üç takım adına ihtiyaç sahipleri için askıya ekmek bırakmış. Migros’un sağlıklı yaşama yönelik bilinçli alışveriş konusunda tüketiciye rehberlik etmeyi amaçlayan ‘Sağlıklı Yaşam Yolculuğu’ projesi birinci yaşını doldurmuş. 1,9 milyon kişiye ulaşan ve bu kişilerin yüzde

Ankara Temsilcisi

Editör

Online Editör

Sedef Özkan sedefo@bthaber.com.tr

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Görsel Yönetmen Abone ve Dağıtım

btabone@bthaber.com.tr

Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

47’sinde dengeli beslenmeye yönelik davranış değişikliğini tetikleyen proje bugüne kadar Lizbon, Monaco, Tokyo ve Varşova’da düzenlenen perakende zirvelerinde dünya perakendesinin örnek uygulaması olarak sunuldu. Daha önce 2 Stevie ödülünün sahibi olan Sağlıklı Yaşam Yolculuğu projesi son olarak Londra’da International CSR Excellence Awards’ta (Uluslararası KSS Mükemmellik Ödülleri) Perakende alanında Gümüş ödüle layık görülmüş. OPET’in “Tarihe Saygı Projesi” kapsamında “2018 Uluslararası Troya Yılı” nedeniyle yenileyerek “ArkeoKöy”e dönüştürdüğü Tevfikiye’de gerçekleştirilen kültür ve sanat etkinliklerinin üçüncüsü 20 Temmuz’da gerçekleştirilmiş. Çanakkale’den genç sanatçı ve tasarımcıları sanatseverlerle buluşturan etkinlikte ziyaretçiler, yerel ürünleri de keşfetme imkanı bulmuş. Anlatımlı Troya Müzesi turunun ardından Tevfikiye OPET Arkeo-Köy’deki arkeolojik kazı ve restorasyon atölyeleri gerçekleştirildi. OPET’in Tarihe Saygı Projesi kapsamında Tevfikiye’nin ArkeoKöy’e dönüşme macerasını yerel tanıklıkların ve projede yer alan uzmanların ağzından anlatan "Anlat Troya" belgeselinin Çanakkale’deki ilk gösterimi de yapılmış. OPET, 2018 Troya Yılı kapsamında geçtiğimiz yıl Tevfikiye Köyü’nü Arkeo-köy’e dönüştürmüş, bu değişim; köyde yaşayan Son Troyalılar‘ın anlatımı ile ‘Anlat Troya’ belgeseline konu olmuş. www.anlattroya.com sitesinde izlemek gerek. Haftaya yine burada olalım,

BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Arif Şuekinci Zeynep Gürdal Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 ISSN 1300-6495

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.


%30 DAHA FAZLA VERİME VAR MISINIZ? Skysens IoT Platformu, endüstriye özel olarak geliştirilen kablosuz

iletişim teknolojisiyle üretim alanınızdaki verileri anlık olarak analiz eder ve verimlilik kaybına neden olan sebepleri anında tespit etmenizi sağlar. Değişikliklerden anında haberdar olmanızı sağlayan mobil uygulaması ile Skysens IoT Platformu, üretim verimliliğinde

%30’a kadar artış sağlar.

Üretim Süresi Analizi

Üretim Sayısı Takibi

Makine ve Hat Performans Analizi

Toplam Ekipman Verimliliği (OEE) Analizi

Boşta Bekleme Süresi Analizi

Enerji Tüketimi Analizi


WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

DDO will ensure coordination with all Ministries in public digitalization activities President of the Presidency Digital Transformation Office Dr. Ali Taha Koç made important statements to BThaber. Koç said: “With the ‘Digital Turkey’ motto, we aim to realize the digital transformation of our country with the cooperation of public, private sector, universities and nongovernmental organizations.” With the transition to the Presidential Government System, steps have been taken towards gathering the digital transformation of the public and cyber security coordination under a single roof. Ali Taha Koç commented as: “Until today, institutions and organizations in our country have carried out various activities towards digitalization in line with their needs. However, although these efforts have been made to a certain extent in terms of digitalization, these initiatives, which lacked high level coordination and focused on individual needs, have unfortunately failed to achieve the desired level of transformation at the macro level. Strengthening our technological infrastructure and having the competitive position we deserve in the digital field is of great importance for all of us. To coordinate the digitalization process of our country, to gather Digital Turkey (e-government), cyber security, critical infrastructure, big data, artificial intelligence and coordination and many other domestic national innovative technologies under the same roof, the ‘Digital Transformation Office’ (DDO) was founded.” Koç said that: “We are aware of the necessity of using our resources efficiently, producing and not only consuming technology in order to make

significant progress in the digital transformation of our country. It can be possible with an agile governance approach that can make quick decisions and implement them and the capacity to produce solutions with innovative technologies.” “Interinstitutional cooperation needs to be developed urgently in order to realize what is expected of the digital transformation. Establishment and use of common infrastructures and effective decision making processes based on information are essential. By citizen oriented development of qualified human resources and capacity, reliable, interoperable, integrated and effective ‘Digital Turkey’, there is a need to establish a structure. Digital Transformation Office is about the return of the expected transformation, holistic vision and high level of coordination.” Koç makes the statement that DDO is a structure to ensure coordination with all the Ministries. “We take inventory of the services of all our Ministries in the e-Government platform. Until now, each Ministry was trying to provide individual services. We want to gather it under a holistic structure and turn it into user friendly services for our people. This year, we will establish new points that we call ‘One Stop Point’ and take the service to the citizen’s feet. We will enable people to use the Digital Turkey more easily through user friendly interface.” End to end digitalization is essential in business processes Dr. Ali Taha Koç said: “This transition process, which we call ‘Digital Transformation’, is among one of the most sensitive

issues we consider blending our unique values and coming to life with innovative technologies that will benefit not only the people of our country, but also all of humanity. We are rapidly moving up in the ‘UN e-Government Development Index’. In this study, which consists of three sub-indices, as a result of the works we have done as Digital Transformation Office; while we are in the 20s among 193 countries in the ‘Online Service Delivery Index’, unfortunately, we cannot reach the desired levels due to the decline in the ‘Telecommunications Infrastructure Index’. We have started to plan improvement studies with the relevant ministries. For this reason; first of all, we should to increase the number of services, quality and spread these services to everyone. Digital transformation consists of three axes; human resources, business processes and digital technologies. Our country does not have many problems in terms of technology. We have everything in terms of server, hardware and software. However, business processes will be simplified and redefined to be the sole owner. We will establish a proactive structure based on data, not on the number of services. We offer approximately 6698 services through e-Government. Without end to end digitalization, we cannot provide efficiency. We need to change the state’s digital interface to society. On the other hand, we are carrying out activities to expand the usage areas of Republic of Turkey identity cards. Making efforts to make KamuNet more secure and spreading its use and making more active use of EBYS in all institutions and organizations are among our efforts.”

We are preparing an inclusive ‘Artificial Intelligence Strategy Document’ Koç said that they started the ‘National Data Dictionary’ studies in order to better see which ministry keeps which data and to reveal the ownership of the data and added: “We cannot talk about Artificial Intelligence without data. Just as no living thing can live without water, Artificial Intelligence has no meaning without data. In this context, the outputs of the National Data Dictionary will be considered as water for our Artificial Intelligence studies. There is no meaning in keeping data if there is no value coming out of it. We aim to publish ‘Turkey’s Artificial Intelligence Strategy Paper’ for which we worked together with our stakeholders in the public, defense industry and the universities in 2019. We are also increasing the number of universities we work with for this document. The internalization and ownership of the document is very important. We want all stakeholders, including NGOs, to participate in this comprehensive strategy document we prepared.” The number of people we can reach with the software is millions… Drawing attention to the importance of domestic and national technologies, Koç commented that they turned the Presidential Complex into a local base station. “At the point where technology reached, we need people with knowledge and local companies. It is very important for our local companies to grow and win and to turn this into an investment in our country. Long term thinking is necessary because of the formation of investor



logic. The number of people we can reach with the software is millions… We will support these structures. Technology does not develop easily and quickly. We will require the public to use local and national products and technology and use demo in order to meet companies. We want to create an ecosystem in this way. As the Digital Transformation Office, we will collect reports with the results of demos and monitor/evaluate the products. We will do inventory work.” We will support open source software Koç shares his thoughts on Open Source and said: “Rapid transition is not possible. The public should also support this. Our institutions like AFAD are good examples on using PARDUS. It is natural to have difficulties in the transition period. We take the risks together. Creating awareness from bottom to top is very important.” Stating that the

tekno-cities support startups, but they have problems turning them into products and do marketing, Koç said: “We will continue to support our newly established domestic companies, but companies should be able to survive without government support in the long run.” The anonymization of personal data needs to be transformed into an international standard Underlining that the life cycle of the companies depends entirely on innovation and innovative technologies, Koç said: “While digitalization policies have been focused on the technological infrastructure in the past, digitalization policies are now determined by the global value chain, which is independent of space with innovative technologies. Trust is needed in sharing data. Therefore, ‘anonymizing data’ is the most important issue. Today, more than 20 billion electronic devices are connected and secure data flow is on the top of everyone’s

agenda. Recently, international free trade agreements have been updated, allowing agreements between the parties to allow Data Free Flow with Trust and the processing of data for commercial purposes.” Stating that they are in favor of equality in the digital world, Koç expressed that: “We should not forget that the current data and cyber domination of the countries are the digital lands of those countries. In addition to supporting open data, we would like to express that we will not allow the use of our 1 byte data for other purposes such as we protect out soils. This is something we cannot compromise. As DDO, our motto is ‘Turkey will keep its data in Turkey’. All data will remain in Turkey and we will develop our policies necessary to create an infrastructure that will become an international value. As Turkey , we will adapt to sharing of data and open data policy. The anonymization of

personal data needs to become an international standard. We have begun to work on the anonymization of the data already.” “Let’s build our digital future together…” “As the Digital Transformation Office, we aim to create an internationally competitive ecosystem in the field of cyber security where all stakeholders are able to manage risks in cyber space competently. Tahir Ali Koç added: “With the ‘Digital Turkey’ motto, we aim to realize the digital transformation of our country with the cooperation of public, private sector, universities and non-governmental organizations. It is a long way. It is crucial to be able to continue without deviating from the target, regardless of the conditions, by focusing on the essential objective. We should never forget that this is our future; let’s build our digital future together.…”

Artificial intelligence technologies are at the heart of collaboration! Taking a strategic step in order to strengthen companies in Turkey with artificial intelligence technologies and to prepare them for global competition, Netaş collaborated with Nvidia. Thus, Netaş started to offer companies the latest artificial intelligence (AI), high performance computing (HPC) and GPU supported desktop virtualization (GRID) solutions. Nvidia’s GPU technology provides in-depth learning in artificial intelligence. Fast, ultra-high bandwidth, lowlatency next-generation GPU architecture enables larger, dense data sets to be

processed in less time. In this way, the capabilities of drones, robots and autonomous cars that can perceive and understand the environment can be increased. Through this collaboration, Netaş will offer solutions such as DGX, working with the GPU architecture and developed by Nvidia to meet the artificial intelligence and analytics demand, high performance computing solution Tesla as well as desktop virtualization solution Grid Virtual PC and Virtual Apps solutions in Turkey. Pointing out that the shape of the global competition is now determined by the next generation of

technology, Netaş General Manager in charge of Corporate Markets Selda Par said that: “207 million USD of investment is predicted to be made on artificial intelligence within in a year in the MENA region where Turkey is located, as well. We are working with our 45 years of R&D experience and our strong system integrator identity to to prepare companies in Turkey for the global competition in artificial intelligence. We have added a new one to more than 120 domestic and global business partners to further strengthen our capabilities

in artificial intelligence technologies. In cooperation with Nvidia, one of the world’s leading companies in the field of artificial intelligence technologies, we aim to use the company’s power in artificial intelligence for the digital transformation of our economy. Our targeted sectors are mainly finance, telecommunications, production, energy, transportation and retail. We will take the infrastructure, solution and consultancy services we provide for institutions and organizations to a different dimension with Nvidia’s artificial intelligence technologies.”


DOĞALGAZ ABONE BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ (ABYS) “Kaliteli Hizmet, Yenilikçi Yazılım”

VBT Bilgi Teknolojileri, geliştirdiği Abone Bilgi Yönetim Sistemi yazılımı ile hızlı, etkin ve teknolojik bir çözüm üreterek sektörde yer almaktadır. 

Mevcut 400.000+ Aktif Abone Sayısı

EPDK ile Uyumlu Raporlar

Mobil Telefon ile Online/Offline Okuma

Hızlı Servis Masası Hizmeti

Tüm Bankalar ile Entegrasyon

Toplu SMS ve Eposta

Tek Uygulama ile Çoklu Bölge Yönetimi

Referanslarımızdan

info@vbt.com.tr

www.vbt.com.tr



Müşterilerimize Sunduğumuz Çözümler ve Hizmetler

KURUMSAL SİSTEM ÇÖZÜMLERİ Sanallaştırma Çözümleri Bulut Çözümleri Donanım Çözümleri

İş Sürekliliği ve Felaket Önleme Çözümleri Microsoft Çözümleri

AĞ VE GÜVENLİK ÇÖZÜMLERİ Yerel Alan Ağları (LAN) Geniş Alan Ağları (WAN) Ağ İzleme ve Yönetim Çözümleri Ağ Güvenliği Çözümleri

Kablosuz Ağlar Bütünleşik İletişim Çözümleri – IP Telephony & Video Conferencing Kablolama ve Altyapı Çözümleri

İŞ ÇÖZÜMLERİ Portal ve İş Akışı Çözümleri Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) Kurumsal İçerik ve Dökümantasyon

Servis Yönetimi Çözümleri İş Zekası Çözümleri

HİZMETLERİMİZ Veri Koruma ve Yedekleme Teknoloji Danışmanlığı Hizmetleri Profesyonel Hizmetler Dış Kaynak Kullanım Hizmetleri

Servis ve Saha Hizmetleri Proje Yönetim ve Kurulum Hizmetleri Lisanslama Danışmanlığı Hizmetleri DataCenter Hizmetleri

DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN www.netcore.com.tr | info@netcore.com.tr | +90 216 688 5356


www.netcore.com.tr | info@netcore.com.tr | +90 216 688 5356


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.