BThaber 1233. Sayı

Page 1

Sayfa

6

Sayfa

E - TOPLUM

8

Edİp Emİl Öymen

TEKNO-POLİTİK

OSMAN COŞKUNOĞLU

• Obama’nın yaz okuma listesi ve tekrar “Google bizi aptallaştırıyor mu?” tartışması üzerine…

• Astronot, DJ’lik yaptı • Snapchat gözlük takacak.

25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

SAYI

1233 26 Ağustos - 1 Eylül 2019

Sayfa

7

İnovasyonda bölgenin merkezi neden Türkiye olmasın? DHL Supply Chain Türkiye, yenilikçi lojistik süreçlerinin Ar-Ge’sini Türkiye’de yürütüp dünyaya ihraç etmeyi hedefliyor.

Sayfa

10

Sayfa

3

Girişim dünyası fintech’lerle büyüyecek Girişim sermayesi fonu Revo Capital, teknoloji ve internet odağıyla kurulduğu 2013 yılından bu yana pek çok finansal teknoloji girişimine (fintech) yatırım yaptı.

Yeni trendlere hazırlık vakti! Akıllı teknolojilerin hem iş hem de sosyal hayatımızdaki etkileri her geçen gün artarak devam ediyor. Huawei tarafından yayınlanan Global Endüstri Vizyonu Raporu, 2025 yılına kadar teknoloji eğilimlerini öngörerek geleceği şekillendirecek 10 mega-trendi belirledi. Botlarla Hayat, Üstün Görüş, Sıfır Arama, Akıllı Sokaklar, Botlarla Çalışmak, Arttırılmış Yaratıcılık, Kesintisiz İletişim, Simbiyotik Ekonomi, 5G’nin Yayılım Hızı, Global Dijital Yönetim.

Sayfa

Sayfa

4

11

TÜRKİYE’NİN VERİ MERKEZİ

RADORE KVKK önemli bir karara imza attı Gelişen teknoloji ve değişen reklam anlayışı zaman zaman kişisel verilerin korunması hakkının ihlali gibi kişilerin aleyhine oluşacak sonuçlar doğurabiliyor. Bunun son örneklerinden biri de bir vatandaşın Kişisel Verileri Koruma Kurumuna başvurusuyla ortaya çıktı.

Dalgayı doğru yöneten, limanını da bulur! İş akış süreçlerini akılcı ve anlık takip edilebilir kılmanın önemi yadsınamaz. Bu konudaki ayrıntılı içerikleri “İş Akış Süreçlerinde Doğru Tercihler” başlıklı dosyamızda bulabilirsiniz. radore.com



BThaber

GÜNDEM

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

3

Yeni trendlere hazırlık vakti! Huawei, akıllı teknolojinin her sektöre nasıl nüfuz ettiğini gösteren Global Endüstri Vizyonu Raporu’nu (GIV) yayınladı ve 2025 yılına kadar teknoloji eğilimlerini öngörerek geleceği şekillendirecek 10 megatrendi şöyle sıraladı: 1. Botlarla hayat: Son gelişmeler, algısal yapay zeka ve ağ teknolojileri, çeşitli ev ve kişisel senaryolarda robotiklerin kullanım oranını yükseltiyor. GIV, 2025 yılında ev robotu kullanım oranının yüzde 14'e ulaşacağını öngörüyor. 2. Üstün görüş: 5G, VR / AR, makine öğrenmesi ve diğer gelişen teknolojilerin gelişmesi, iş dünyası ve kültürlerimiz için yeni manzaralar açarak mesafelerin kalkmasını sağlayacak. GIV, AR / VR kullanan şirketlerin oranının yüzde 10'a yükseleceğini tahmin ediyor. 3. Sıfır arama: Veri odaklı ve sensör donanımlı cihazlar ihtiyaçlarımızı öngörmeye başladığında, bilgi de bizi bulacak. GIV, akıllı cihaz sahiplerinin yüzde 90'ının akıllı kişisel asistanlar kullanacağını öngörüyor. 4. Akıllı sokaklar: Akıllı ulaşım sistemleri insanları, araçları ve altyapıyı birbirine bağlayarak sıfır tıkanıklık, hızlı acil durum müdahalesi diğer işlevleri yaratıyor. GIV, araçların yüzde 15'inin IoT ile bağlantılı olacağını öngörüyor. 5. Botlarla çalışmak: Birçok sektörü dönüştürmeye devam eden akıllı otomasyon, daha tehlikeli, yüksek tekrarlı ve hassasiyetli görevleri üstlenecek. GIV, her 10 bin

çalışan için sektörde 103 robot olacağını öngörüyor. 6. Arttırılmış yaratıcılık: Bulut teknolojisi ve yapay zeka, bilimsel deney ve inovasyon maliyetini azaltacak ve herkes için potansiyel yaratacak. GIV, büyük şirketlerin yüzde 97'sinin AI (yapay zeka) kullanacağını öngörüyor. 7. Kesintisiz iletişim: AI ve büyük veri analizi, şirketler ve müşteriler arasında kesintisiz iletişim kurarak dil engellerini ortadan kaldırıyor. Doğruluk ve güven de bu iletişimi destekleyecek. GIV, işletmelerin ürettikleri verinin yüzde 86'sını tamamen kullanacaklarını öngörüyor. 8. Simbiyotik ekonomi: Global şirketler, birleşik erişim platformlarında dijital teknoloji ve akıllı uygulamaları benimsiyorlar. Bu da işbirliği, kaynak paylaşımı, daha güçlü küresel ekosistemler ve daha yüksek verimlilik demek. GIV, her şirketin her yerde bulut teknolojisi kullanacağını ve iş uygulamalarının yüzde 85'inin bulut tabanlı olacağını öngörüyor. 9. 5G’nin yayılım hızı: 5G daha önceki kablosuz internet seçeneklerinden çok daha hızlı indirme gücüne sahip. GIV, dünya nüfusunun yüzde 58'inin 5G'ye erişebileceğini öngörüyor. 10. Global dijital yönetim: Dijital teknolojideki gelişmeler, paylaşılan veri standartları ve veri kullanımı ilkeleri ile dengelenecek. GIV, yıllık küresel veri hacminin 180 ZB'ye (1 ZB = 1 trilyon GB) ulaşacağını tahmin ediyor.


4

BThaber

E-TOPLUM

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

KVKK önemli bir karara imza attı Gelişen teknoloji ve değişen reklam anlayışı zaman zaman vatandaşların anayasal hakkı olan kişisel verilerin korunması hakkının ihlali gibi kişilerin aleyhine oluşacak sonuçlar doğurabiliyor. Bunun son örneklerinden biri de bir vatandaşın Kişisel Verileri Koruma Kurumuna başvurusuyla ortaya çıktı. Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) bir yatırım şirketi tarafından izinsiz olarak reklam amacıyla aranmış olan bir kişinin yaptığı şikâyeti önemli bir kararla

sonuçlandırdı. Karara göre Kişisel Verileri Koruma Kurulu, şirkete 75 bin TL para cezası uygulanmasına karar verirken, ilgili kişinin verilerini nereden ve nasıl elde ettiğine dair şirketin şikayetçi şahsa açıklama yapmasını istedi. Ayrıca şikayetçiye, kendi kişisel verilerinin hukuka aykırı olarak başkasına verilmesi, yayılması ve ele geçirilmesi gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu’nda yer alan haklarını kullanabileceği hatırlatıldı.

Kurum açıklamasında; • Reklam amacıyla izinsiz olarak aramasının hukuka aykırı bir kişisel veri işleme faaliyeti olduğu için şirketin 75 bin TL idari para cezasına çarptırılmasının, • Şirket çalışanının daha önceki çalıştığı işyerinden elde ettiği ilgili kişinin verisini şimdiki çalıştığı işyerine Kanuna aykırı olarak aktarmış olduğu ve şirketin Kanuna aykırı olarak kişisel veriyi ele geçirmiş

olduğu nedeniyle, Türk Ceza Kanunu’nun 136’ncı maddesinde yer alan haklarını kullanabileceğine dair şikayetçinin bilgilendirilmesinin, • Şirketin, ilgili kişinin verilerini nasıl ve ne şekilde elde ettiğine dair kendisine başvuran kişiye açıklama yapması ve Kanuna uyum konusunda gerekli hassasiyeti ve özeni göstermesi yönünde uyarılmasının, Kişisel Verileri Koruma Kurulunca kararlaştırıldığı belirtildi.

EBA, ‘akıllı öneri’ sunuyor Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, öğrenci ve öğretmenler için ders içeriklerinin sunulduğu Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden 20192020 eğitim öğretim yılında hayata geçirilecek yeni hizmetler hakkında bilgi verdi. Bakan Selçuk yaptığı açıklamada, 10 milyonun üzerinde öğrenci ve öğretmenin kullandığı EBA portalını, bireyselleştirmeye olanak tanıyan, lise son sınıf öğrencilerinin hedefledikleri üniversite tercihlerine ulaşabilmeleri için kişiye özel çalışma programı oluşturacak şekilde donatacaklarını açıkladı. Çalışmaları YEĞİTEK yürütüyor 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce (YEĞİTEK) yürütülen çalışmada, EBA'daki mevcut içeriklere ek olarak, öğretmenlerin etkileşimli tahtalarla kullanabileceği

içeriklerin de yer alacağının altını çizen Selçuk şunları aktardı: “11. ve 12. sınıf öğrencilerimizin, hedefledikleri üniversite tercihlerine ulaşabilmeleri noktasında, kişiye özel çalışma programı oluşturan ve eksiklerini belirleyerek onlara tavsiyede bulunan 'akıllı öneri' özellikli bir sistem geliştiriyoruz. Bu uygulamayı EBA üzerinden yeni dönemde hizmete açmayı planlıyoruz. Söz konusu sistemden sadece öğrenciler değil ortaöğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerimiz de faydalanabilecek. Daha önce tüm zorunlu ve seçmeli derslerin müfredatları ‘e-okul’ sisteminden EBA'ya entegre edilmişti.”

da çalışmalar yürüteceğiz” açıklamasını yapan Bakan Selçuk, “Öğrencilerimiz için kendi performanslarını izleyebilecekleri, yazılı tarihlerini takviminden takip edebilecekleri, eksik oldukları ders konularına ilişkin içeriklerden yararlanabilecekleri, bireyselleştirmeye imkân tanıyan yeni bir platform oluşturulacak. Öğrencilerimiz öncelikli olarak kendi derslerini görebilecek, buradan isterlerse tüm okul türlerine ait derslere de ulaşabilecek. Öğretmenlerimiz için de öğrencilerinin performanslarını, ders eksikliklerini detaylı analiz edebilecekleri, EBA'daki içerik kullanım oranlarını görebilecekleri platform geliştirilecek” dedi.

Bireyselleştirmeye imkân tanıyan yeni bir platform oluşturuluyor “EBA üzerinden yeni dönemde kişiselleştirme konusunda

Öğretmen ve öğrencilerin iletişimi desteklenecek Selçuk, ayrıca öğretmen ve öğrencilerin EBA'yı daha aktif kullanmalarını sağlamak amacıyla

‘puanlandırma sistemi’nin devreye alınacağını vurgulayarak şu bilgileri verdi: “EBA üzerinden öğrenciler, projelerini ve başarılarını paylaşabilecekleri gelişmiş bir profil sayfasını kullanabilecekler. Öğretmen ve öğrencilerimizin birbirleriyle iletişimini desteklemek amacıyla platform üzerinden kişisel mesaj gönderebilmeleri de sağlanacak.” Selçuk, yeni dönem için ders kitaplarının arkasındaki karekodlar ile ders içeriklerine hızlı erişimi destekleyen mobil uygulamaya yönelik çalışmaların devam ettiğini de söyledi. FATİH Projesi'nin önemli bir bileşeni olan, öğrenme ortamını derslik ve okulların dışına taşıyan EBA'da hâlihazırda 1 milyon 88 bin 211 kayıtlı öğretmen ve 10 milyon 795 bin 679 kayıtlı öğrenci bulunuyor. Portal, kayıtlı olmayan kullanıcılara da hizmet veriyor.

‘Ankaraka Web Kütüphane’ okuyucularını bekliyor Ankara Kalkınma Ajansı yayınlarının yer aldığı ‘Ankaraka Çevrimiçi Kütüphane’ web sitesi erişime açıldı. ‘Ankaraka Web Kütüphane’de, Ankara Kalkınma Ajansı tarafından Ankara’nın tarihi, turistik ve kültürel tanıtımına yönelik olarak hazırlanan kitap, broşür ve dergiler, çalışma programları, mevzuat ve yönetmelikler, proje çıktıları ve

bölge planlarının yanı sıra, Ankara fotoğrafları ve videoları da yer alıyor. Aynı zamanda, kullanıcılar Web Kütüphane üzerinden sektörel analizlere, Ankara ve ilçeleri özelinde gerçekleştirilen ekonomik ve sosyal araştırmalara, kültürel yayınlara, Ajans tarafından gerçekleştirilmiş afiş, fotoğraf, tasarım gibi yarışmalara katılım sağlayan eserlerin yer aldığı kataloglara, Ankara’ya

ilişkin istatistiklerle sunum içeriklerine de kolayca ulaşabiliyor. 20 farklı kategoride 326 doküman yer alıyor Ankara’nın tanıtımına katkıda bulunmak amacıyla Ajans tarafından hazırlanan yayınların yer aldığı kütüphanede yayınlar farklı kategoriler halinde düzenlendi. Web Kütüphane, yazılı ve görsel yayınların çevrimiçi ortamda

okunma ve incelenebilmesini sağlarken, kullanıcıya aradığı kitap ve yayınlara hızlı şekilde ulaşma imkânı da tanıyor. 20 farklı kategoride 326 dokümanın yer aldığı kütüphane, yeni açılmasına rağmen yoğun ilgi görüyor. Web Kütüphane’ye, Ankara Kalkınma Ajansının web sitesinde yer alan ‘yayınlar’ sekmesinden veya ‘www.kutuphane.ankaraka.org.tr’ adresinden erişim sağlanabiliyor.


2018’de VERİ YEDEKLEME ve DEPOLAMA DONANIMI SİSTEM ENTEGRATÖRÜ ALANINDA 1.OLDUK NetCore, verilerinizin ihtiyaç duyduğunuz yerde ve zamanda kullanılabilir olmasını sağlamak için çözümler üretir. NetCore, depolama ve veri koruma ürünleri ile riski azaltmaktan daha fazlasını yapar. Verileriniz hakkında endişelenmek yerine işinize daha çok odaklanmanızı sağlar. Yedekleme ve kurtarma işleminden arşivlemeye kadar çeşitli depolama ve veri koruma hizmetleri sunar.

DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN www.netcore.com.tr | info@netcore.com.tr | +90 216 688 5356


6

E-TOPLUM

Edip Emil Öymen edip.oymen@outlook.com

BThaber

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

Snapchat gözlük takacak Gel-geç, şimdi gör-10 saniye içinde yok kadar hızlı çalışan şip-şak görsel kısa mesaj uygulaması. Snapchat’in günlük en az 203 milyon kullanıcısı var (Q2 2019). Aynı dönemde dünya çapında günlük görsel üretimi 3 milyar 500 milyon! https://bit. ly/2AnNZxF Snapchat’in sahibi Snap, sosyal medyaya fotoğraf çekecek yeni gözlüğünü piyasaya çıkartmaya hazırlanıyor. Spectacle 3 adlı bu yeni gözlük, sıfır numara yeni sayılmaz. Snap, 2017’de de böyle bir tasarım yaptı, ama sadece 220 bin tane satabildi. 40 milyon dolar zarar açıkladı. Yılmadı, tasarımı daha düzeltip ikinci bir tasarım daha yaptı. Ama o da tutmadı. Şimdi sıra üçüncü denemede. Bu yeni gözlüğün fiyatı 370 Euro olacak. Siyah veya pembe camlı, alüminyum çerçeveli.

olduğu halde, hukuki sorunlar çoğalınca Google Gözlüğü, sadece iyi tanımlanmış koşullar ve ortamlarda profesyonel amaçlı kullanılan bir gereç olarak kaldı.

Gözlükle çekilecek fotoğraf/ video, bluetooth/WiFi ile ceptele bağlanacak. Oradan, başta Snapchat, ve diğerlerine Twitter, Instagram, YouTube’a uçacak. Spectacle 3’teki iki kamera, görüntüyü “sanki insan gözüyle görüyormuş gibi” üç boyutlu çekebilecek. Kullanıcı,

bu görüntüye artırılmış gerçeklik (AR) ekleyebilir. Google Gözlüğü de benzer beklentilerle tasarlandı, denendi, ama kitlelere mal olamadı. Satışa sunulmadı. Google, başvuru yapanlar arasından kendi seçtiklerine bu gözlüğü (1,500 dolara satın almaları koşuluyla) denetti sadece. Potansiyeli

Snap’in üçüncü gözlüğü acaba başarılı olacak mı? Bu, şirketin genel başarısına bağlı. Sarsıntılı ilerliyor. Daha geçen yıl, İnstagram kraliçesi, 114 milyon izleyicisi olan, ABD ekran yıldızı (!) Kardaşyan Grubu’nun en küçüğü Kylie Jenner (Hani, babası Bruce Jenner, cinsiyet değiştirerek Caitlin adını alan…) Snapchat için “Artık bunu kimse açmıyor bile!” deyince şirketin hisseleri düşmüştü. Zarar: 1 milyar 600 milyon dolar. Buna rağmen Snapchat, dünyada YouTube ve Facebook’tan sonra üçüncü sırada. Türkiye’de ise yüzde 31 kullanımla 8’inci. https://bit. ly/2GCUgtX

Astronot, DJ’lik yaptı 13 Ağustos Salı gecesi, insanlığın uzay macerasında bir ilk daha: Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) astronotlarından İtalyan Luca Parmitano, İspanya’nın İbiza Adası’nda bir eğlence gemisindeki diskoteğe “bağlanarak” DJ’lik yaptı. Alman BigCityBeats World Club Dome adlı über-megaboyutlu disko düzenleyicisinin, İbiza Adası’ndaki apartman cruise gemilerinden birindeki muazzam disko gösterisine astronot, Avrupa Uzay Ajansı’nın izniyle “DJ Astro Luca” adıyla katıldı. Dünyaya 400 kilometre uzakta bir yörüngede, saatte 28 bin kilometre hızla uçan ISS, dünyanın çevresini 90 dakikada dönüyor.

Astronotlar bir günde 16 kez güneşin “doğuşuna” tanık oluyorlar. Bu hız nedeniyle, DJ Astro Luca’nın DJ’lik becerisini göstermesi için uydu bağlantı süresi sadece 12 dakikaydı. 3 bine yakın genç, astronotu dev ekranda, “yer çekimsiz ortamda” (resimdeki gibi) gördü. https:// bit.ly/2NcOWQo Aya gidişin 50’inci yıldönümü, ileri bilgi toplumlarında yenilikçi yaklaşımlarla anıldı, yeniden değerlendirildi. Bu çerçevede DJ Astro Luca fikrini BigCityBeats yaratıcısı Bernd Breitner önerdi, ESA (Avrupa Uzay Ajansı) kabul etti. Sonuç, kısa ama mükemmel bir gösteri oldu. [Breitner, diskoya dönüştürdüğü bir A340 uçağını, uzayın eşiğine kadar uçurup, yolculara yer çekimsiz

ortam diskosu da sunuyor]. Geçen yıl da ISS’deki Alman astronot Alexander Gerst, Alman elektronik müzik grubu Kraftwerk’in simge parçalarından “Spacelab”in bir bölümünü, elindeki tabletle Kraftwerk’le “birlikte” çalmıştı. https://bit.ly/30fLk3N Yine 15 dakika kadar süren yayının sonunda astronot, yeryüzündekilere “İyi geceler”

yazılı bir tablet göstermiş, bol alkış almıştı. ISS ile internet bağlantısının “olmadığı” günlerden, şimdi astronotların canlı yayın günlerine geldik: Uçağın icadından 60 yıl sonra uzaya çıkıp, sonra 10 yıl içinde Ay’a inip, bundan da 50 yıl sonra uzaydan naklen müzik yayınına…


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

7

İnovasyonda bölgenin merkezi neden Türkiye olmasın? DHL Supply Chain Türkiye, sözleşmeli lojistikte küresel bilgi birikimini Türkiye'ye çekmeyi, ayrıca dünyanın yenilikçi lojistik süreçlerinin Ar-Ge’sini Türkiye’de yürütüp dünyaya ihraç etmeyi hedefliyor. Endüstri 4.0 ile birlikte üretim, ticaret, lojistik gibi tüm sektörlerde dijitalleşme ve inovasyon en Handan Aybars öncelikli gündem konusu. “Lojistik sektöründe bu konu zaten son birkaç yıldır gündemdeydi” diyen DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Orkun Saruhanoğlu, sektörde hız, verimlilik ve doğruluğun önemine vurgu yaptı. “Artık teknolojiyi ve yeni çağın imkanlarını kullanarak daha efektif ve verimli çalışabiliyoruz. Bu da tabii ki maliyetlerde düşme ve sürdürülebilirlik sağlıyor” saptamasını yapan Orkun Saruhanoğlu, iki ArGe merkezi ile etkin oldukları Türkiye’yi DHL’in küresel bir inovasyon merkezi haline getirmek istediklerini açıkladı ve sorularımızı yanıtladı: DHL Supply Chain Türkiye, küresel zincirde nasıl bir konuma sahip? Sözleşmeli lojistikte global pazarın lideriyiz ve Türkiye’de hedefimiz DHL'in küresel bilgi

birikimini Türkiye'ye çekmek, dünyanın yenilikçi lojistik süreçlerini ülkemizde tasarlayıp, geliştirip, dünyaya ihraç eder duruma gelmek. Bu sayede hem ülkemizde sektörün gelişimine katkı sağlamayı hem kalifiye insanlar yetiştirmeyi hem ülke ekonomisine etki sağlamayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda attığımız en önemli adımlardan biri İstanbul Esenyurt’ta 2017 yılında kurulan 21 bin metrekarelik ilave sağlık tesisimiz. Tesisimizde en gelişmiş teknoloji, iş sağlığı güvenliği standartları uygulanıyor ve Avrupa’daki birçok sağlık tesisimizden bile yüksek standartlar temel alınıyor. İki Ar-Ge merkeziniz hangi uzmanlıklarıyla birbirinden ayrılıyor, hangi açılardan birbirini tamamlıyor? Bir tanesi Kavacık’ta, diğeri Maltepe'de olmak üzere iki ArGe merkezini 2017 yılında hayata geçirdik. Ar-Ge merkezlerimizde görevli mühendis arkadaşlarımız sektörümüze, müşterilerimize ve çalışanlarımıza yarayacak bazı teknolojiler üzerinde çalışıyorlar.

Bu merkezlerimizin amacı küresel trendleri takip ederek, sektörel beklentileri karşılayacak ve uzun vadeli ihtiyaçlara yanıt olacak yeni fikir, ürün, hizmet ve teknolojilerini proje haline getirmek. Bunlara paralel iki Ar-Ge merkezlerinde çalışan 30 mühendisimizin üzerinde çalıştığı 20 farklı projemiz var. Bu projelerin belirli bir kısmı kendi tesis ve operasyonlarımızda deneme aşamasında, bir kısmı da geliştirme aşamasında. IoT’den drone kullanımına kadar bir dolu ilginç projemiz var. ArGe merkezlerimizde üretilen projelerden bazıları da Lojistik Tesislerde Ürün Toplama Amaçlı Otonom Araç Geliştirme Projesi (Effibot), Lojistik Tesislerde Çalışanların ve İstifleme Ekipmanlarının IOT Teknolojileri Kullanılarak Isı Haritalarının Çıkartılması ve Elde Edilen Büyük Verinin Optimizasyonu Projesi, Perakende Dağıtım Ağı için dinamik araç rotalama algoritmaları ve sistemi geliştirme projesi, Sanal Gerçeklik (VR) Destekli Dijital Oryantasyon, Eğitim ve Çalışan Bağlılığı Platformu.

DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Orkun Saruhanoğlu Gerek 2019 yılı gerekse orta vade için BT odaklı stratejiniz nasıl şekillenecek? Vizyonumuz Türkiye’yi 2021’de DHL’in küresel bir inovasyon merkezi haline getirmek. Bu süreçte hedefimiz de burada geliştirdiğimiz Ar-Ge projeleriyle yüksek katma değer yaratıp, bunları yurtdışına ihraç etmek. Müşterilerimize ve çalışanlarımıza fayda sağlarken, sürekli iyileştirme bakış açısıyla hem sektöre hem topluma faydalı projeler üretmek amacındayız.

Geri dönüşüm döngüsü yazılımda Henkel, yeni ambalajların geri dönüştürülebilirliğini hızlı ve güvenilir şekilde belirleyebilmek için özel geliştirilmiş yazılım aracı EasyD4R’ı kullanıyor. Henkel, bu değerlendirme aracını, daha fazla şirket ve organizasyonun kullanabilmesi ve sürdürülebilir ambalajlama çözümlerinin daha kolay geliştirilebilmesi için de web sitesi www.henkel.com/easyd4r sayfasında genel kullanıma açtı. EasyD4R yazılımı, Avrupa Plastik Geri Dönüştürücüleri’nin kamusal ve tanınmış kriter kataloglarını temel alıyor ve Henkel tarafından şirketin

bütününde kullanılıyor. Amaç; ürün geliştirmenin ilk aşamalarında olan ambalajların geri dönüştürülebilirliğini hızlı ve isabetli şekilde değerlendirebilmek. Bu; Çevre, Güvenlik ve Enerji Teknolojisine (UMSICHT) odaklanan Fraunhofer Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen bağımsız bir test ile de onaylandı. Bilim insanları bu değerlendirme aracını ve çıkarttığı sonuçları analiz ederek, bunları ulusal ve uluslararası standartlar ile karşılaştırdı. Fraunhofer UMSICHT’in Sürdürülebilirlik ve Kaynak Yönetimi Bölümü

Başkanı Dr. Markus Hiebel, “Böylece ürün ambalajlarının geri dönüştürülebilirliği başarıyla değerlendirilebiliyor” dedi. EasyD4R, ambalajın geri dönüştürülebilirliğini, onun bileşimine ve ilgili temel materyaller, etiket ya da renkleri gibi bileşenlerinin bireysel ağırlık oranlarına dayanarak değerlendiriyor. Yazılım, söz konusu tüm materyaller, sınıflandırma esnasındaki tanımlama ve geri dönüşüm esnasındaki işlemden geçirme aşamaları için uygunluk

bilgisi depoluyor. EasyD4R buna dayanarak, net sonuçları trafik ışığı değerlendirme sisteminde görüntülüyor. Her bir tasarımın yüzde olarak geri dönüştürülebilirliği ve optimum geri dönüşüm sağlayacak materyal kombinasyonları hakkında bilgi veriyor. Böylece sürdürülebilir ambalajlama çözümlerinin geliştirilmesini destekliyor. Henkel; ambalajlama stratejisinde kendine, 2025 yılına kadar tüm ambalajlarının geri dönüştürülebilir, yeniden kullanılabilir ya da gübreleşebilir olmasını amaç olarak belirledi.


8

BThaber

GÖRÜŞ

TEKNO-POLİTİK

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

BİREYSEL OBAMA’NIN YAZ OKUMA LİSTESİ VE TEKRAR “GOOGLE BİZİ APTALLAŞTIRIYOR MU?” TARTIŞMASI ÜZERİNE

OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu

Barack Obama, ABD başkanlığı (2008-2016) yıllarında da çoğu gece 1 saat kitap okurmuş. Dünyayı ve yönettiği ülkeyi daha iyi anlamak için… Ağustos’un ortasında, bu yaz okumakta olduğu kitap listesini paylaştı. İki kitap özellikle dikkat çekici. Birincisi, Nicholas Carr’ın büyük tartışma yaratan 2010 Atlantic makalesi “Is Google Making us Stupid?”den sonra, 2011’de yayımlanan “The Shallows: What the Internet is Doing to Our Brains” kitabı (Türkçeye, “Yüzeysellik: İnternet Bizi Aptal mı Yapıyor?” diye çevrildi). 2011’de Pulitzer ödülü finalisti olan bu önemli kitabı Obama’nın daha önce okumamış olmasına şaşırdım. Obama kitap hakkında “Çıkalı epey olduysa da internetin beynimize, yaşamımıza ve topluma etkileri üzerine düşünmemize hala yardımcı. Çağımızda hepimizin bunu düşünmeye ihtiyacı var” diyor. Benim de arada bir tekrar göz attığım bu kitap, güncellenmeye ihtiyacı olsa da hala temel ve düşündürücü niteliğini koruyor. Nitekim, Obama’nın listesinde gördükten sonra, Carr’ın

tetiklediği ve bu konuda hala süregiden tartışmaları tekrar düşündüm ve aşağıda özetliyorum.

olarak bence, üç nedenle çok anlamlı ve gerçekçi. Birincisi, internetin ve akıllı teknolojilerin nasıl gelişeceğini ve ne gibi etkiler yaratacağını öngörmenin imkansız olduğu bir hızlı değişimden geçtiğimizi düşünüyorum.

İkincisi, Ted Chiang’ın bu Mayıs ayında çıkar çıkmaz büyük övgüler alan ve New York Times’ın en çok satan kitap listesine giren “Exhalation” başlıklı bilim kurgu öykü kitabı. Obama, “sizi düşünmeye sevkeden, büyük sorularla boğuşturan ve daha insan hissettiren, en iyi tür bilim kurgu” diyor kitap hakkında. Hugo, Nebula, Locus ödüllü Chiang’ı, 2017 Oscar adayı olan “Arrival” (Geliş) filminden tanıyoruz. Film, Chiang’ın “Stories of Life and Others” bilim kurgu öykü kitabındaki (kitap, Türkçe’ye, “Geliş” başlığıyla çevrildi) “Stories of Life” başlıklı uzun öyküsünden adapte edilmişti. Yayımlandıktan sonra aldığı müthiş övgüler üzerine aldığım “Exhalation,” bu ay okuma listemde sırasını bekliyor. Teknoloji Akıllandıkça İnsan Aptallaşıyor mu? Aslında Nicholas Carr’ın “Shallows” kitabını bu soruya indirgemek büyük haksızlık olur. Ama, bu önemli soru üzerine tartışmaları tetikleyen de kitaptan bile önce, Carr’ın 2010 Atlantic makalesi oldu. Bu makale yayımlandıktan hemen sonra, Pew Research Center, 2010 yılında 895 uzmana, internetin 2020 yılında nasıl bir sosyal, politik ve ekonomik etkileri olacağı üzerine sorular

sordu (https://pewrsr. ch/2Z4YBQ4). “Google bizi aptallaştırıyor mu?” sorulardan birisiydi. Uzmanların %76’sı “Hayır” yanıtı verdi ve tam tersini savundu: daha çok bilgiye erişim, bireyin daha akıllı tercihler yapmasını sağlayacaktır. Tabii, ne sahte haber ne de “deep fake” akıllara geliyordu! Gelecek yıl, Pew’in bu raporundaki öngörüleri tekrar ele almak ilginç ve öğretici olacak. Önemli konularda münazaralar organize eden Intelligence Squared kuruluşu, 2015 yılında New York’da “Akıllı teknolojiler bizi aptallaştırıyor mu?” tartışması düzenledi. Nicholas Carr ve Andrew Keen (girişimci ve yazar) “Evet”i savunurken, Intel’den Genevieve Bell ve Harvard’ın Berkman Center for Internet & Society kıdemli araştırmacısı David

Weinberger “Hayır”ı savundu. Münazara başlamadan önce, izleyicilerin %37’si Evet, %33’ü Hayır görüşündeydi, kalan %30 ise kararsızdı. Münazarayı dinledikten sonra, %47’si Evet, %43’ü Hayır görüşündeydi, kalan %10 ise kararsızdı. Oxford stili bu münazarada, en fazla kişiyi kendi görüşüne çekebilen kazanır. İki taraf da savunduğu görüşe katılanları %10 artırabildiği için, münazara berabere sonuçlandı (https://n. pr/30dhEUV). Tarafların temel iddialarının özetlerine (http://bit. ly/2KRquRM) bakınca, sonucun neden belirsizlik ifade ettiğini görmek mümkün. Teknoloji Nasıl Etkileyeceğine Kendi Karar Veremez Münazaralarda beraberlik enderdir ama yukarıdaki sonuç bir belirsizlik ifadesi

İkincisi, – ve bu imkansızlığı daha da pekiştiren – bu teknolojilerin nasıl gelişip uygulanacağı sadece teknolojinin kendi dinamikleriyle değil, siyasi, ekonomik ve toplumsal kararların sonucu olarak ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla, bu değişim sürecinin sonucunu, alınacak kararlar, uygulanacak politikalar da etkileyecektir. Bu kararlar ve politikalar için farklı güç merkezlerinin mücadelesini yaşıyoruz. Hangi konuda kim daha ağır basacak? Siyasi güç odakları mı, ekonomik güç odakları mı, yoksa toplumsal güç odakları mı? Nasıl bir denge oluşacak? Bunları bilemiyoruz, dolayısıyla bu teknolojilerin bireye ve topluma etkisinin ne olacağını da öngöremeyiz. Anlamlı olan, “şu yapılırsa, bu sonuç alınır” tür neden-sonuç ilişkilerinin tartışılmasıdır. Üçüncüsü, teknoloji gelişirken, insan statik ve pasif bir biyolojik varlık olarak etkilenen konumunda durmuyor. Giderek teknolojiyle bütünleşiyor. Transhümanizm veya cyborg veya tekillik (singularity) gibi kavramlarla anılan bir süreç yaşıyoruz.



BThaber

10 BİLİŞİM DÜNYASI

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

Girişim dünyası fintech’lerle büyüyecek Girişim sermayesi fonu Revo Capital, teknoloji ve internet odağıyla kurulduğu 2013 yılından bu yana pek çok finansal teknoloji girişimine (fintech) yatırım yaptı. Global alanda da yatırımcılar açısından yükselen olan fintech’lerde finansman hacmi 2018 yılında 53,8 milyar dolar ile rekor büyüklüğe ulaştı. 2019’un ilk yarısında ulaşılan 20,9 milyar dolarlık büyüklük de güçlü bir yılsonu rakamı beklentilerini artırıyor. Revo Capital Yönetici Ortağı Cenk Bayrakdar, şu görüşleri paylaştı: “Ödeme teknolojilerinde yüksek teknolojiyi hızla benimseyen Türkiye 170 milyonu aşkın kart, 2,8 milyon POS terminali ve 40’ı aşkın ödeme/elektronik para tedarikçisiyle bu alanda en büyük pazarlardan biri. AB ile uyum çalışmaları devam ederken, ödeme hizmetleri ve elektronik paraya ilişkin düzenlemeler getiren kanunla birlikte e-para lisansları verilmeye başlandı. Bankacılık sektörü güncellenen Avrupa Birliği Ödeme Hizmetleri Yönergesi’ne (PSD2) ve açık bankacılık inisiyatiflerine hızla uyum sağladı. ECR-POS

kullanımında e-faturaya izin veren yeni düzenleme olumlu bir gelişme. Bu alanda Türkiye, Avrupa çapında öncü rol üstlenirken, start-up’lar için de pek çok ülkeye açılarak işlerini büyütme fırsatları bulunuyor. Revo Capital portföyünde yer alan fintech’lerin kaydettiği başarılar da bunu gösteriyor. Tedarikçi finansmanı platformu Figopara’nın üzerinden geçen fatura tutarı yıllık bazda 400 milyon TL’ye yaklaştı. 47 ülkede yurtdışına ücretsiz para gönderimi sağlayan TransferGo’da ayda yüzde 150 büyüme ile Türkiye en hızlı büyüyen pazarlardan biri. PayCore ise kurulduğu 2001 yılından bu yana 35 ülkede bankalar, finans kuruluşları, telekom operatörleri, ödeme hizmet sağlayıcıları gibi şirketler için inovatif uçtan uca ödeme teknolojileri sunuyor. Son dönemde ise tüm akıllı telefonları ve tabletleri kolayca POS terminaline dönüştüren Soft POS çözümü ile dikkat çekiyor. Türkiye’de start-up’lara yapılan yatırım miktarı 2009 yılında 10 milyon dolarken, 2018 yılında 205 milyon dolara çıktı. Bu 20 katlık artış, büyümenin net göstergelerinden

biri. 10 yıl önce yerel ekosistemdeki melek yatırımcı ve girişim sermayesi sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, bugün 40’a ulaşmış durumda. Bir önemli veri ise son dönemdeki başarılı exit’ler. Sadece 2018 başından bugüne 1,5 milyar doların üzerinde çıkış işlemi gerçekleşti. Bu hem girişimci kalitesini hem önümüzdeki yıllarda yaşanacak yeni çıkışları gösteriyor. Son dönemde Revo Capital de portföyünde yer alan iki fintech’ten çıkış yaptı. Yerel yazılım şirketi Foriba, finans, vergi yazılımları ve raporlama çözümlerinde dünya lideri olan ABD menşeli Sovos tarafından; online ön muhasebe girişimi Paraşüt ise Mikro Yazılım ve Zirve Yazılım’ı da barındıran yerli DST Teknoloji tarafından satın alındı. Devletin exit’lerde varlık vergisi muafiyeti, vergi ve diğer alanlarda ayrıcalıklar sunan melek yatırımcı lisansları ve Ar-Ge harcamalarındaki teşvikleri girişimciliği destekleyen adımlar. Bu teşviklerin daha da artması konusunda kamu ile sürekli iletişim halindeyiz. Yerli melek yatırımcı ağlarının, girişim sermayelerinin ve kurumsal girişim sermayelerinin sayısındaki artış da değerli.

Revo Capital Yönetici Ortağı Cenk Bayrakdar Yeni fonların oluşturulması, şirketlerin ve büyük ailelerin bu alana daha fazla ilgi göstermesi, ekosistemin büyümesinde yerli fonlamanın önemli bir büyüme motoru olacağını gösteriyor. Geçen 10 yılda hem girişimciler hem yatırımcılar tarafında önemli deneyim ve bilgi birikimi oluştu. Revo Capital olarak yılsonuna kadar 90 milyon avroluk bir fonu devreye almayı planlıyoruz. Özellikle finansal teknolojiler alanında artan yetkinlik, bu alanda daha da güçlü bir büyüme sergileyeceğimizin habercisi. Yeni fonda da odak alanlarımızdan biri fintech’ler olacak.”

META bölgesine Rusya da eklendi

Dell Technologies MERAT Bölgesinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Mohamed Amin Dell Technologies; Ortadoğu, Türkiye, Afrika (META) bölgesini, Rusya'yı da içine alacak şekilde genişletti. Bağımsız Devletler

Topluluğu (BDT) bölgesindeki pazarların Dell Technologies’in bakış açısına göre benzer ihtiyaçları ve müşteri talepleri olması paralelinde Rusya da META bölgesinde dijital açıdan gelişmiş pazarlar arasına dahil edildi. Yeni oluşan Ortadoğu, Rusya, Afrika ve Türkiye (MERAT) Bölgesi Kıdemli Başkan Yardımcı Mohammed Amin olurken, Rusya’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Boris Shcherbakov da yerel iş faaliyetlerini yönetmeye devam edecek ve Mohammed Amin'e bağlı çalışacak. Böylece Rusya'daki şirketler de çoklu bulut, IoT, yapay zeka (AI) ve güvenlik gibi teknolojilerle işlerini

dönüştürmek için planlanmış hamleler yapıyor ve bu teknolojiler Dell Technologies'in kapsamlı ve uçtan uça çözümler portföyü sunduğu segmentler arasında yer alıyor. Dell Technologies Ticari Faaliyetler EMEA Bölgesi Başkanı Aongus Hegarty, “META bölgesindeki faaliyetlerimizin Rusya pazarını içine alacak şekilde genişletilmesiyle birlikte, bu ülkeye daha fazla odaklanmanın yollarını arıyoruz” derken, Dell Technologies MERAT Bölgesinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Mohamed Amin ise şu açıklamada bulundu:

“Rusya büyük potansiyele sahip bir pazar ve önümüzdeki yıllarda devrim niteliğindeki teknolojileri benimseme sürecini önemli ölçüde hızlandırmaya hazırlanıyor. Bu META bölgesinde gördüğümüz eğilimlerle de yakından bağlantılı. Bu değişiklik, büyüme stratejimizi ve Rusya'ya yönelik yol haritamızı genişletmemize olanak sağlayacak. META bölgesi içerisinde, bir taraftan kapsamlı deneyimler elde eder ve yıllık bazda iki haneli büyüme yakalarken, diğer yandan dijital stratejilerini hayata geçirmek için çıktıkları yolda şirketlerin güvenilir iş ortakları olduk.”


İş Akış Süreçlerinde Doğru Tercihler, Kurumsal Verim Demek

BThaber 26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

DOSYA:

www.bthaber.com.tr

Handan Aybars

Dalgayı doğru yöneten, limanını da bulur! Lirik bir başlık ama rasyonel olalım: Hangi sektör, hangi ölçek veya hangi ülke olursa olsun, kurumsal hayatın gerçeği net: Ölçemediğinizi yönetemezsiniz. Ölçme başlığında birçok farklı araç, teknoloji, uygulama var, ama temelden yola çıkmak, yani iş akış süreçlerini akılcı ve anlık takip edilebilir kılmak, bu mimariyi gerek kurumsal ihtiyaçları gerekse müşteri ve iş ortakları gibi paydaşların beklentileri ışığında düzenli elden geçirip güncellemek şart. Çünkü misal, artık birçok sektörde çalışanlar ofiste değil sahada, hepsi ile üstlerine düşen

işlerin tamamlanması için akıllı telefonlarda sohbetlerle bağlantı kuruluyor, bir kopukluk olmaması 7/24 kurumsal yaşam döngüsünün de gereği halini alıyor. En yeni teknolojiyi kurgulamak, kurumsal verimi pekiştirmek iyi güzel, ama bu verimi kesintisiz ölçmek, tüm kurumsal paydaşların bu verimdeki sorumluluklarını belirleyip nihai süreçleri takip edebilmek kritik. Bu nedenle dosyamızda da göreceğiniz gibi, iş akış süreç yönetimi uygulamaları her zamanki gibi bir gereklilik, ama değişen, gelişen yapıları ile…


12 DOSYA

IŞ AKIŞ SÜREÇLERINDE DOĞRU TERCIHLER

BThaber

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

ALTYAPIYI DOĞRU SEÇMENİN YÖNTEMLERİNİ GÖZ ARDI ETMEYİN

Unify Türkiye Kanal Yöneticisi Peryan Aydas Arslan Yoğun bir rekabet ortamının yaşandığı zorlu bir ekonomi sürecinden geçiyoruz. Bu noktada, Unify Türkiye Kanal Yöneticisi Peryan Aydas Arslan’ın dikkat çektiği gibi, ticari kurumların müşterilerine yönelik verdiği ürün ve hizmet kalitesinin yüksek olması kurumun sürekliliği açısından önemli. Bu noktada ise müşteri memnuniyet seviyesinde belirleyici olan kaliteli ürün ve hizmet anlayışı ile hizmet veren kurumlar başarı hikayeleri ile karşımıza çıkıyor. Peryan Aydas Arslan’a göre, önemli başarı hikayelerine sahip ticari kurumların en önemli ortak özelliği;

müşteri hizmet altyapısını oluşturan ürün ve hizmetlerin istekleri karşılayan, proaktif çalışan ve ölçeklenebilir bir yapıya sahip olması. Teknoloji çağını yaşarken, Arslan’ın belirttiği gibi, dün kurduğumuz hayaller bugün gerçek olabiliyor. “Kurumsal iletişim tarafında donanım ağırlıklı bir yapının bugün neredeyse tamamının sanal ortamlarda çalışabilir hale dönmesi ve iletişimin bulut üzerinden devam etmesi teknoloji tarafında önemli geliştirmelerden biri” örneğini veren Arslan, ekledi: “Sanallaştırma, Endüstri 4.0 ve mekatronik gibi konularda birçok yerli ve yabancı kurumun hızlı adaptasyon sürecine girdiğini görüyoruz.” Madem kurum içi süreç yönetiminde en önemli kriter müşteri memnuniyeti, o zaman müşteriye yönelik ürün ve hizmet altyapısı oluştururken birçok önemli adıma dikkat edilmesi de şart. Ama Arslan, hatırlatmadan geçmedi: “Böyle bir sürecin tanımlamasından önce, kendimizi müşteri yerine koyarak, almak istediğimiz ürün ve hizmet kalitesini sorgulayarak bir yol haritası çıkarmamız ve bu yol haritası üzerinden gerekli altyapıyı oluşturmamız daha doğru olur.” Bu adımların

sonrasında tercih edilecek altyapının gelişime açık, esnek çalışma modeline sahip, güvenilir ve ölçeklenebilir olması müşteri memnuniyeti açısından en önemli başarı kriterlerinden biri olur. “Ticari olsun ya da olmasın her kurumun bir ses iletişim altyapısına ihtiyacı vardır” bilgisini veren Arslan, bu başlıkta çözümlerini şöyle anlattı: “Kurum mevcut altyapısı düşünülerek ve istekler göz önüne alınarak uygun çözümlerin konumlandırılması ve projelendirilmesi konusunda danışmanlık, hizmet ve çözüm tedariki sağlıyoruz. Süreç yönetiminin önemli bileşenlerinden bir tanesi iletişim ve bu iletişim kurum içi olabilir, tedarikçilerle olabilir, müşteriler ile olabilir. Biz her türlü kurumsal iletişimde katma değer sağlayarak tümleşik haberleşmeyi oluşturan ürünlerimiz ile çözümler sağlıyoruz. Ürün portföyümüzde barındırdığımız, IP ve hibrit haberleşme sistemleri, kablosuz haberleşme çözümleri, çağrı merkezi uygulamaları, OScAR Yaşamsal Alarm Uygulaması, sesli anons ve fax/server uygulaması gibi çeşitli ürün, hizmet ve entegrasyon seçenekleri ile müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz.”

OTOMATİK, PRATİK, ÖNGÖRÜLEBİLİR YÖNETİM MİMARİSİ İş süreç yönetimi kurumsal hayatın vazgeçilmezi halini alırken, bu konuda kullanılan teknoloji ve uygulamalar da gelişen teknoloji paralelinde yenileniyor. Otomasyon, kodsuz uygulamalar, sisteminsan bağının artması odaklı yenilikler burada öne çıkıyor, Araştırmalara göre, iş süreç yönetiminde öne çıkan dört eğilim var. Birincisi; süreç otomasyonunda artık bot’lar da yerini alıyor. Buna göre, iş yapısında kurallara bağlı olarak tekrarlanan süreçler otomatikleştiriliyor. Bazı sektör uzmanları bunu ‘BPM’in ikinci dönemi’ olarak tanımlarken, bu yapıda bot’lar insan gücünün yerini alma yetkinliğine sahip oluyor. Yapay zeka (AI) uygulamaları da hatasız süreç yönetimini beraberinde getiriyor. Ancak yine sektör uzmanlarına göre bu gelişim, bot’ların insan gücünün önünü alması değil, tersine, birlikte verimli işlemesini gerekli kılıyor. tam da bu nedenle işbirliğinin esaslarını sektör ve şirket ölçeğine göre doğru belirlemek de şart.

İkinci trend; uyarlanabilir durum yönetimi (Adaptive Case Management-ACM). İş süreç yönetiminde öngörülebilir konular da günümüzde etkin biçimde ele alınıyor ve yapılandırılmış süreçler halini alıyor. Ancak bazı iş yüklerinin ortaya koyacağı sonuç bilinmesine rağmen, çalışanların kendi iş yapış biçimleri yüzünden süreç odaklı tahminde bulunmak zorlaşıyor. Bunun üstesinden gelmenin yolu ise her program dışı her adıma, bu adımlara yönelik amaca özel yanıtlar verebilmek. ‘Zeki iş süreçleri yönetimi’ kavramı bu şekilde hayat bulurken, ilaç, tıp ve finans gibi sektörlerde bunun adımları öne çıkıyor. Üçüncü eğilim, kod yazmadan geliştirilen sistemlere yönelik artan talep. Günümüzde bütünüyle otomatize işleyen süreçlere yönelik talep ön planda. Bir taraftan da şirketler kısa zamanda kişiselleştirilebilecek özelliklerde kullanıma hazır çözümleri giderek daha fazla tercih ediyor. BT yöneticilerinin önemli bir bölümüne göre

kodsuz çözümler, iş ekosistemi ile bağlarda olumlu etki yaratıyor. Bu beklenti ve yorumların iş süreç yönetimi dünyasına yansımalarına baktığımızda ise bu alanda çözüm üreten şirketlerin de süreç odaklı kodsuz çözümlere odaklandığı görülüyor. Dördüncü eğilim, istihdam ile işbirliğinin artırılması olarak öne çıkıyor. Şirket çalışanlarının mekan ve zaman bağımsız olarak iş süreçlerinde konumlanması adına sohbet ve veri paylaşım uygulamaları halihazırda hayatımızda ve tüm bunların iş süreçleri yönetimi ve süreçlerde kesintisizlik için vazgeçilmez hale geldiği de bir gerçek. Örneğin; iş akış yönetimi mimarilerinde veri entegrasyonu ve süreç tabanlı uyarılar, sonuçta çalışanların da vaktini gereksiz tüketen iş odaklı e-posta, mesaj gibi uyarıları en aza indiriyor. Çalışan verimi kadar müşteri memnuniyetinin de önemini dikkate alınca, iş süreç yönetimi uygulamaları ve chatbot entegrasyonlarının artan önemi de kendini gösteriyor.


Türkiye pazarı, potansiyeli ile göz dolduruyor Red Hat, Türkiye pazarındaki istikrarlı büyüme trendini, özel sektör ve kamuda artan yaygınlığı ile güçlendirmeyi hedefliyor.

T

eknoloji dünyasında etkisini artıran açık kaynak yazılımlarının kurumlar tarafında etkisi giderek artıyor. Red Hat son 4 senedir Türkiye'de hızlı bir şekilde büyüyor. “Ülkemizde açık kaynak yazılımları doğru bir şekilde değerlendiriliyor” saptamasını yapan Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin’e göre, özellikle özel sektör, olgunlaşan ve her gün daha fazla şirket tarafından tercih edilen bulut teknolojilerine karşı daha sıcak. Türkiye’de kamu sektörünün de özel sektörün modernizasyon çalışmalarına yetişeceği beklentisini dile getiren Haluk Tekin, bu beklentiyi şu sözlerle değerlendirdi: “Dünya genelinde kamu sektöründe açık kaynak kullanımının çok sayıda başarı öyküsü var. Red Hat’in birlikte iş yaptığı Meksika’da yer alan Jalisco Eyaleti ve Arjantin Göçmenlik Milli Müdürlüğü bunun en güzel örnekleri. Türkiye'de de yerel iş ortaklarımızın sayısını artırmak ve özellikle yazılım geliştirme alanında piyasada söz sahibi olan firmalarla daha yakın işbirlikleri kurmak istiyoruz.”

“Aslında Red Hat ile IBM’in ilişkisi satın alımın öncesine dayanıyor. IBM ve Red Hat, Linux’u kurumsal bir açık kaynak işletim sistemi yapmak için 20 yıldır birlikte çalışıyor. Bundan sonra Red Hat, bağımsız bir birim olarak faaliyetlerine devam edecek. Dolayısıyla açık kaynağa ve topluluğa olan bağlılığımız, müşterilerimizle ve iş ortaklarımızla çalışma şeklimiz ve sözleşmelerimiz de aynı şekilde devam ediyor. Red Hat 40’tan fazla, IBM ise 175’ten fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Halen Red Hat’in açık hibrit bulut çözümlerinin daha fazla ülkede nasıl kullanılabileceği üzerinde çalışıyoruz. IBM de Red Hat’in ürün ve hizmet portföyüyle uyumlu olabilmesi ve çoklu genel bulut gibi Red Hat yazılımlarının çalıştığı her yerde kullanılabilmesi için teknolojilerini optimize ediyor.” Odakta RHEL ve OpenShift var! Red Hat için modern ve açık kaynak kurumsal işletim sistemi Red Hat Enterprise Linux (RHEL) ile açık hibrit bulut platformu OpenShift Konteyner

Platformu, kurumsal öncelik olarak öne çıkıyor. Yeni özellikler eklenen bu iki ürünü Haluk Tekin, şöyle detaylandırdı: “Aralarında Fortune 100 listesinin üst sıralarında yer alan şirketlerin yaklaşık yüzde 50’sinin yer aldığı dünya çapında 1.000’den fazla şirketin tercihi olan Red Hat OpenShift, kurumsal geliştiricileri ve BT ekiplerini hızlandıran teknolojileri bir araya getiren öncü ve açık hibrit bulut platformu olarak öne çıkıyor. Red Hat OpenShift Konteyner Platformu’nun hibrit erişim sağladığı hizmetler, geliştiricilerin işkritik uygulamalarını daha kolay bulup erişmelerine yardımcı oluyor ve AWS gibi dünya genelinde çok rağbet gören genel bulutlardan biriyle entegre olarak bulut yerlisi geliştirme ve hizmete alma işlemlerini düzene koyuyor.”

Haluk Tekin: “Yeni değerlerin temelinde Red Hat konumlanıyor” ”Zaman içinde pek çok yerel referansımız olan müşteri kazandık. Örneğin, Turkcell’de akıllı bulut çözümlerinin altyapısını sağlarken, n11.com yapısında ise sanallaştırma altyapısına yönelik çözümlerimiz ile yer alıyoruz. Müşterilerimizin stratejilerinin önemli bir parçası olabilmek çok değerli. Türkiye’de telekomünikasyondan bilgi teknolojilerine, finans hizmetlerinden e-ticarete kadar birçok sektörde kurumlar, işletmelere ve kullanıcılara yeni değerler ulaştırmak için Red Hat’in ürün ve hizmetlerinden faydalanıyorlar.”

Advertorial

Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin

Yıllara dayanan işbirliği, daha da verimli hale geldi Bugün öncü birçok finansal kuruluşun ve telekom operatörlerinin dijital dönüşüm süreçlerinde önemli roller üstlenen Red Hat, 2020 yılında da büyümeye devam etmekte kararlı. Otonom araçların, IoT'deki yeniliklerin ve AI tabanlı geliştirme konularının popülerliğini koruyacağı, güvenlik ve bilgi gizliliğinin öneminin daha da artacağı beklentisini dile getiren Haluk Tekin, Red Hat ile bugüne kadarki en önemli satın almalarından birini gerçekleştiren IBM ile yenilenen kurumsal yol haritalarını şöyle anlattı:


14 DOSYA

BThaber

IŞ AKIŞ SÜREÇLERINDE DOĞRU TERCIHLER

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

KURUMSAL HEDEFLERDE BELİRLEYİCİ

IAS Global Kalite Sistemleri Müdürü Çiğdem Dönmez Geldiğimiz noktada süreç; girdilerin sistematik faaliyetler ile bir amacın gerçekleştirilmesine yönelik olarak çıktılara dönüştürülmesi. Sınırları belirlenebilen, tekrarlanabilen, ölçülebilen, sahibi olan, birbiriyle ilişkili fonksiyonlar içeren, değer yaratan ve sürekli iyileştirilen faaliyetler zinciri bu yapının temeli. ‘Sürekli iyileştirme’ (Kaizen) kavramıyla başlayan, dünyada ve Türkiye’de yaygınlaşan kalite çalışmalarının

temelinde de süreç mantığı olduğuna işaret eden IAS Global Kalite Sistemleri Müdürü Çiğdem Dönmez’e göre, günümüzde sadece kalite yönetim sistemleri değil, tüm yönetim sistemleri süreç bazlı olarak yapılandırılmakta ve giderek daha fazla kurum organizasyonunu ve iş yapışını süreç bazlı ele almakta. İş süreçleri, fonksiyonlar arası bir yönetim anlayışı gerektirirken, “İş süreçlerinin etkin yönetilmediği bir ortamda gerçekleştirilecek diğer projelerde ise beklenen faydanın yaratılma olasılığı azalacaktır” tespitini paylaşan Çiğdem Dönmez, “Kurumsal süreç yönetimi yapmak isteyen bir kurum için başlama noktası kurumun tüm faaliyetlerini analiz ederek süreçlerini tanımlaması, yani süreç analizlerinin yapılmasıdır” dedi. Buna göre, sınırları ve amaçları belirlenen, fonksiyonları arası ilişkileri tanımlanan ve süreç sahipleri atanan tüm süreçler analiz edilip yazılı hale getirildiğinde, sıradaki adım, süreç iyileştirme çalışmaları yapmak olur. Bu yönüyle süreç yönetimi ve süreç iyileştirme faaliyetleri

müşteriye odaklanmayı da sağlar. Karmaşık ve yönetimi zor süreçleri analiz etmek, süreç performanslarını ölçerek sürekli iyileştirmek için faaliyetler planlayıp yürütmek ve bunları etkin yönetmek ise kolay değil. “Bu nedenle, süreç yönetimi yazılımları kurumlar için olmazsa olmaz araçlar haline geldi” vurgusunu yapan Çiğdem Dönmez, ekledi: “Firmaların bu konudaki farkındalığının ve yatırımlarının Türkiye’de de küreselde olduğu gibi giderek arttığını ve kurumsal hedeflerde süreç iyileştirme projelerinin öncelik kazandığını düşünüyorum.” Karmaşık ve yönetimi zor süreçleri analiz edebilmek, süreç performanslarını ölçmek, sürekli iyileştirmek için faaliyetler planlayıp yürütmek ve bunları etkin yönetebilmek için süreç yönetimi yazılımları olmazsa olmaz birer araç haline geldi. Çiğdem Dönmez de firmalar için etkin süreç yönetiminin önemine vurgu yaptı. Kurumların iş süreçlerini etkin ve kolay yönetmek adına kendileri için en uygun aracı seçmesi şart.

SEÇENEKLERİ DOĞRU DEĞERLENDİRMEK KRİTİK Kurumsal süreç yönetimi projelerindeki motivasyon kaynağı operasyonel verimliliği artırmak. Bu tür uygulamalar verimliliği artırırken, esnekliği ve müşteri memnuniyetini iyileştirmede de katkı sağlıyor. Bu uygulamalardaki gelişmeler de süreç madenciliği, robotik süreç otomasyonu (RPA) ve yapay zeka (AI) yeteneklerinin artırılması anlamına gelecek. Çünkü Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü Mehmet Göker Sarp’ın dikkat çektiği gibi, kurumsal süreç yönetimi artık işletmelerin gerçekleştirdiği işin etkin bir parçası haline geldi. Akıllı şirketler de ancak günümüzdeki süreç yönetimi uygulamalarına eklenecek ek yeteneklerle yönetilebilecek. Bu konuda Türkiye’nin farkındalığını ise Sarp, şöyle özetledi “Türkiye’nin dünya ekonomisi ile entegrasyonunun 2000’li yılların başına kadar sınırlı kalması, henüz endüstri topluluğu yolculuğumuzun başlarında olmamız, Türkiye’deki mevcut dış kaynaklı sermayenin azlığı, firmaların BT yatırımlarına kanalize ettikleri finansal kaynaklarının sınırlı olması, kurumsal verimliliğe ulaşmamızı sağlayan iş uygulamaları ve sistemlerin yaygınlaşmasını yavaşlattı ve geciktirdi. Kurumsal verimlilik yolculuğumuzun henüz başlarındayız. Sürekli

değişen teknolojileri uzaktan izlemeyi tercih ediyoruz. Teknoloji kullanımı, kurumsal verimlilik ve süreç yönetimi gibi konular yerine sermaye ve insan gücüne daha çok önem verir durumdayız.” Kurumsal süreç yönetimi yazılımları ile süreçleri modellemek, bunları izlemek ve optimize etmek mümkün. Esasında, Göker Sarp’ın belirttiği gibi, öngörülemeyen veya doğada yapılandırılmamış olanlar dahil tüm süreçlerin bu amaç için özel oluşturulmuş bir yazılım içinde yönetilmesi oldukça güç. Buna karşılık, tekrarlanabilen ve düzenlenmiş iş süreçleri buna daha çok uygun. Bu fark paralelinde, “BPM yazılımları, tak-çalıştır şeklinde alıp kullanabileceğiniz yazılımlardan değildir” hatırlatmasını da yapan Sarp, şöyle devam etti: “Hangi çözümlerin kuruluşunuz ve süreçleri için en iyi şekilde çalışacağını belirlemek, oldukça titiz bir değerlendirme gerektirir. Ayrıca, tüm BPM yazılımı çözümleri aynı değildir ve mesela bazıları iş akışı odaklıdır. Seçenekleri değerlendirirken; olanak sağladığı entegrasyon seviyesine, süreç ve performans yönetimi yeteneklerine, yazılımın olgunluğuna ve geleneksel BT değerlerini

ne kadar iyi karşıladığına dikkat edilmesi önemli. Kurumsal Dönüşüm Platformu olarak kurumsal süreç yönetimi projelerini daha geniş perspektifte ve ‘dijital dönüşüm’ başlığı altında değerlendiriyoruz. Çünkü dijital dönüşüm projelerinde süreç, teknoloji ve entegrasyon yer alıyor ve bu projelerin hedefi verimlilik. Bu bağlamda kurumların verimlilik yolculuklarında detaylı, sektörel, şeffaf ve marka bağımsız bilgi edinmelerini ve kendilere örnek teşkil edecek başarı hikayelerine ve çözüm önerilerine ulaşmalarını sağlıyoruz. Kurumsal Dönüşüm Platformu’nda yer alan Dijital Dönüşüm Çalışma Grubu ve sektörel STK’lar ile birlikte dijital dönüşüm için farkındalık etkinlikleri düzenliyoruz. Bu etkinliklerde dijital dönüşüm ekibi kurmuş, bu konuda stratejisini geliştirmiş, küçük uygulamaları hayata geçirmiş firmalara yer verdiğimiz gibi, bu konudaki motivasyonun artırılmasına ve ilk adımların atılmasına destek verecek vizyondaki firmalardan konuşmacılara da yer veriyoruz. Bu yıl bu etkinliklere ek olarak, dijital dönüşüm yolculuğuna çıkmaya niyetlenen firmaların mevcut durumlarını yerinde inceleyip, dijital dönüşüm olgunluk seviyelerini belirleyerek, dijital dönüşüm için yol haritalarını düzenlenmelerine destek olmaya da başladık.”

BThaber.in


SEKTÖRÜNDE ERP GELECEK canias İLE ŞEKİLLENECEK 30 yıllık ERP tecrübemiz ile onlarca sektörde olduğu gibi OTOMOTİV sektörünün de ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz. ENDÜSTRİ 4.0 çağını yakalamanız için geleceğin teknolojisini üretiyoruz. Advertising & Promotion · Automotive · Aviation & Defense · Building · Chemicals & Paint · Cooling & Heating · Construction Materials · Education · Electronics · Energy · Food · Furniture & Wood Processing · Geology · Glass Processing · Import & Export · Jewelry · Leather · Logistics · Machinery & Industrial Automation · Medical · Metal · Mining · Packaging · Plastic · Retail · Service & Maintenance · Textile & Garment · Tourism

Detaylı bilgi için: www.caniaserp.com /caniasERP

BThaber.indd 1

13.03.2019 11:41


GÖRÜ Ş Öncelik girişimcilik değil, ‘Ürün Ekonomisi’nin yerleşmesi… *İlhan Bağören Ülke ekonomisinde önemli katkılar yapmasını umduğumuz bilişim sektöründe örnek ararken ilk akla gelen ABD’ye yüzeysel ve magazinsel bakınca girişimcilik üzerine kurulu bir sistem olduğunu düşünmek mümkün. Bu düşünce ile olsa gerek, ülkemizi bir girişimcilik rüzgârı sarmış durumda, gençlere verilen mesaj: “Yetenekliler girişimci olur, beceremeyenler de kurumsal hayatta çürümeye mahkûm olur”. Bu düşünce ne ABD ne de Türkiye için doğru. ABD ekonomisinin yüzde 10’unu oluşturan ve 12 milyon kişi istihdam eden bilişim sektörünün temelinde girişimciliği de destekleyen kurumsal ürün ekosistemi var. Ürün ekonomisi ve girişimcilik, birbirini besleyen döngüler; ikincisi buzdağının göz önünde olan küçük parçası, ama alttaki dev parça olmadan ekosisteme önemli katkısı olamaz. Türkiye için ise, bu ekosistemi oluşturmadan girişimciliğe odaklanmak, tarla hazırlamadan rastgele tohum serpmek gibi. Diğer taraftan, başarılı girişimcilerin üniversiteli, ya da yeni mezun gençler olduğu da efsane. Hem pazarı tanımak hem de bir girişim fikri geldiğinde ilk adımları doğru atabilmek için kurumsal ürün ekosisteminde edinilen tecrübeler başarı için çok önemli. Dolayısı ile, girişimcilik önemli olmakla birlikte, bir ürün ekosisteminin geliştirilmesi öncelik olmalı, girişimciliğe yönlendirmede de daha seçici olmalıyız.

Girişimciliği desteklemesinin ötesinde, geniş istihdam yaratan, ihracatı artırıp ithalatı düşüren ürün ekonomisi bilişimde bize en uygun modeldir. Projecilik, sistem entegrasyonu, ARGE taşeronluğu gibi modellerin getirisi kalifiye eleman sayısı ile limitlidir. Ürün ise, bir kere geliştirilip defalarca satılabilir. Ancak ürün geliştiren firma yaratmak ve sürdürebilmek, diğer modellere göre çok zor – bilgi, vizyon, yürek ve yatırım gerektiriyor. Ülkemizde bu çeşit firma sayısı maalesef iki elin parmaklarını geçmezken, ABD’de onbinlerce var. Sektörde 40 senelik kariyerimin iki yarısında ABD ve Türkiye’de birer girişimcilik tecrübesi yaşadım, her ikisi de global rekabetçi seviyelerde – bu tecrübeleri arkada bir ürün ekosisteminin varlığının girişimin başarısına etkileri açısından karşılaştıracağım. ABD’de Girişim: Netaş’da çalışmakta olan 3 arkadaş, Türk mühendislerde keşfettikleri maliyet/verim oranını bir maden gibi değerlendiren ITT (sonradan Alcatel) firması ile 1985’de ABD’ye gitmiş, henüz bir seneyi tamamlamadan ITT projeyi kapatınca ortada kalmıştık. Bir süre arayıştan sonra, telekom işletmecisi Sprint’in o zamanlar deneme aşamalarında olan Intelligent Networks (IN) laboratuvarı için bir emülatör ihalesi kazandık. İstenilen emülatörü yaptığımızda, Türkiye’ye başımız dik dönecek kadar para kazanabilecektik. Ancak, bu teknolojinin geniş kullanımı olacağını umarak bir şirket

kurduk ve emülatör yerine IN sisteminin temelini oluşturan SS7 protokolünü sunucularda çalışan bir ürün olarak gerçeklemeye karar verdik – tabii garajda geçirdiğimiz bu süreçte kazandığımız paranın tamamını harcayarak. Ortakların gündüz işlerinden gelirlerle su yüzeyinde kalmaya çalışırken şansımız güldü – hem IN sistemleri çok yayıldı hem de 1992 yılında geliştirilen GSM standartlarının temel protokolü olarak SS7 seçildi. Başka bir firmanın standında misafir olarak katıldığımız bir fuarda keşfedildik: sunucular üzerinde bu teknolojilere sahip tek şirket bizdik. IBM, Sun, Samsung, AT&T/Lucent, Nortel, Siemens, Alcatel başta olmak üzere telekom oyuncularının çoğu müşterimiz oldu, GSM şebekelerinin neredeyse tamamında ürünümüz kullanıldı. 1997’de pazarın yüzde 65’ine sahipken firmamızı NASDAQ’da listeli bir firmaya sattık. Bu girişimin başarısında birkaç faktör sayılabilir. Çözüm yeterliyken ürün fikri geliştirmek ve risk alarak bu fikri gerçekleştirmek tabii ki en temel faktörler. IN ve SS7 teknolojilerinin yaygınlaşması da önemli bir şans faktörü. Ancak, ürün kültürüne sahip elemanlar bulabilmek de önemli bir faktördü. Yazılım ekibi yanında, global ölçekte müşterilerle legal kontratlar yapmak, pazarlama materyalleri geliştirmek, satış yapmak, kullanıcı dokümanları hazırlamak, eğitim materyalleri geliştirmek, eğitim vermek,

sistem kurmak, satış sonrası müşteri desteklemek, bu profilde insan kaynaklarını yönetmek ve benzeri birçok destek pozisyonlarında tecrübeli personel kolaylıkla bulduk. Bunlardan maaşlarını ödemeye gücümüz yetmeyenleri Stock Option Plan ile çalıştırabilmek ve nakit akışında sıkıştıkça almış olduğumuz siparişleri kullanarak kredi bulabilmek Türkiye’de bulamayacağımız imkanlardı. İş birliği yaptığımız, senelerdir ürün geliştiren birçok firmadan da bize kuantum sıçraması yaptıracak tecrübeler öğrendik. Firma fazla büyüyüp startup havası kaybolmaya başlayınca, satın alma teklifini geri çevirmedik. Çevrede benzer işleri yapan binlerce firma olunca bu çeşit fırsatlar çok artıyor. Türkiye’de Girişim: ABD’deki firmamızı satışı sonrası kontrattaki rekabet etmeme süresi dolunca, 2000 yılında bir firma kurduk ve Türkiye’ye taşıdık. Bu girişimimizde ABD’dekine göre çok zorlanıyoruz. Nedenler, çevrede benzer firmalar, onlarla çalışmayı öğrenmiş destek kuruluşları ve böyle firmalarda çalışmış elemanların yokluğu. Özetlemek gerekirse, bir girişimin başarı olasılığının bulunduğu ortamdaki ürün ekosisteminin büyüklüğü ile orantılı olduğunu rahatlıkla söylenebilir. *Telenity CEO'su


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI 17

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

Geleceğin iş ve teknoloji dünyası buluşacak!

IAS Genel Müdürü Akın Mumcuoğlu caniasERP Live etkinliklerinin altıncısı, 26 Eylül’de Four Seasons Bosphorus Hotel’de gerçekleşecek. IAS'nin genel müdürleri etkinlik hakkında şu bilgileri verdiler. IAS Genel Müdürü Akın Mumcuoğlu da IAS ekibinin son geliştirdiği Eş Zamanlı Maliyet uygulamasını anlatacak. Konuyla ilgili bilgi veren Akın Mumcuoğlu, “Bu etkinlikte, firmalara büyük bir avantaj sağlayacağını düşündüğümüz Eş Zamanlı Maliyet uygulamamız hakkında bilgi verecek, hem eş zamanlı maliyet konusundan hem de yeni versiyonumuz içerisinde yer alan maliyet ile ilgili yeniliklerden bahsedeceğim. Bu uygulama ile zaman alan maliyetlendirme çalışmalarını oldukça kısa sürelere indirmeyi hedefliyoruz” dedi. Mumcuoğlu, şöyle devam etti: “IAS, kullanıcılarına yalnızca bir ERP yazılımı değil, ERP uygulama alanında ihtiyaç duyacakları her alanda gereken platformu sunuyor. Endüstri 4.0 ile birlikte gelen kavramlara daha iyi uyum sağlayabilmek için otomasyon alanındaki çalışmalarımıza ağırlık verdik. ERP çalışmalarına odaklanan “IASDB” isimli veri tabanımızı geliştirdik ve kullanıma

sunduk.. Kullanıcı deneyimini arttırmak adına arayüzlerimizde düzenlemeler yaptık, web client’ımızı yeniledik. Küresel operasyonlarımıza devam ederken, yeni pazarlarda faaliyet gösterebilmek için iş ortaklığı ağımızı ve ofis sayımızı arttırıyoruz. 2018’de başladığımız Güney Kore projemizde önemli bir adım atarak, şirketimizi kurduk. caniasERP Live kapsamında ardışık gerçekleştirdiğimiz sunumlarımızda ürün ve hizmetlerimizle ilgili son gelişmelerin detaylarını dinlemek mümkün.” İşletmede her nokta kontrol edilebilecek caniasERP Live etkinliğinde IoT konusunu ele alacak olan IAS Genel Müdürü İlker Er, 2019 yılı itibarıyla pilot projelerine başlanan otomasyon modülünü anlatacak. “Geliştirdiğimiz IoT altyapısı bu iletişim için kullanışlı bir araç sağlıyor” diyen İlker Er, şöyle devam etti:

IAS Genel Müdürü İlker Er “2019 bizim için yoğun bir yıl oldu, aynı tempo ile de devam ediyor. Bu yoğunluğun büyük bir kısmını 8.02 adını verdiğimiz yeni versiyon çalışmalarımız oluşturuyor. IoT konusunda, caniasERP’nin otomasyon modülü için altyapı ve üstyapı çalışmalarımız da yine bu dönemde hızlandı. Pilot proje üzerinde çalışmaya

başladık ve 2019 bitmeden sonuç olmak istiyoruz. Kendi uygulamamız, sunucumuz, istemcimiz ve geliştirme altyapımızın ardından kendi veritabanımıza da sahibiz. IASDB ile birlikte önümüzdeki dönemde yoğunlaşmayı düşündüğümüz yapay zeka konusunda da hızlı yol alacağımızı düşünüyoruz. Kendi veritabanımızda yapay zeka fonksiyonları için gereken altyapıyı kurmak ve çalıştırmak çok daha kolay ve hızlı olacak. Bu araç ile müşterilerimiz, üretimde iş makinelerine, cihazlara ve sensörlere bağlanarak veri akışını çevrimiçi bir şekilde ERP sistemine aktarabiliyorlar. Bu IoT altyapısı ile birlikte caniasERP’nin sinir ağları, kullanıcının istediği yere kadar uzanabilme yeteneği kazanmış oldu. Böylece caniasERP, artık tüm vücut fonksiyonlarını kontrol edebilen bir beyin gibi işletmenizdeki her iş merkezine, her cihaza, her sensöre, her sayaca kısaca işletmenin her noktasına erişebilir ve yönetebilir hale geldi. Bu işlev, büyük bir avantaj.” Reel sektörün buluşma noktası olacak IAS Genel Müdürü Metehan Altındil ise etkinlikte gerçekleştireceği sunumda caniasERP’nin yeni versiyonu ile birlikte kullanıcıların hizmetine sunulacak olan yeni kullanıcı deneyimini tanıtacak. Kullanıcı dostu platform bağımsız yeni arayüz ile caniasERP’deki tüm süreçlerin çok daha pratik bir şekilde yönetileceğini vurgulayan Altındil, “Sektör bağımsız bir yazılım olan caniasERP’nin hemen her sektörlerden müşterisi var ve bunların çoğu Türkiye’nin önde gelen firmaları. Ülkemizin önemli sanayicileri, ortak paydaları olan caniasERP aracılığı ile bir araya gelerek birbirleri ile etkileşime geçiyorlar” dedi. Metehan Altındil, şöyle devam etti:

“2019’da 8.02 isimli yeni versiyonumuza ve yeni kullanıcı deneyimine odaklandık. Kendi yazılım dilimiz TROIA ile geliştirilen ekranlar, mobil platformlarda hiçbir ek yazılım veya donanıma ihtiyaç duymadan uyumlu olarak çalıştırılabilecek. caniasERP’deki tüm uygulamalarımız bu teknoloji ile birlikte mobil platformlarda çalışabilecek hale geldi. Aynı zamanda mobil ekranlara özel geliştirdiğimiz uygulamalarda yine aynı tabandan çıkıyor. Tek bir yazılım, tek bir yazılım dili ile ürettiğimiz her uygulamayı hiçbir ekstra geliştirme yapmadan hem masaüstü hem de mobil platforma hazır bir şekilde kullanıcılarımıza sunuyoruz. Bir diğer çalışmamız ise caniasERP süreç atlası oldu. Daha öncelerde sunduğumuz süreç atlasımızı caniasERPnin içerisine taşıdık. Kullanıcılar bu yeni uygulama sayesinde caniasERP içerisinde neler yapılabileceğini, hangi işlemleri hangi sırayla ve nasıl yapılması gerektiğini görebiliyorlar. Eğitim dokümanlarına da ulaşabilecekler. Sunumumda, yeniara yüzümüzle birlikte caniasERP’nin nasıl çok daha kolay kullanılabilen bir yapıya kavuştuğunu paylaşacağım.”

IAS Genel Müdürü Metehan Altındil


Gişelerde

elektronik

geçiş

dönemi

başlıyor

Otoyollar tamam, sıra köprülerde

Otoyol gişeleri ve

dı. Son ihalenin sonuç­

rüsü gişelerinde bu yıl

şelerindeki ihale için

yakınlarındaki ücret

boğaz köprülerinde

lanması da bir türlü ta-

sonunda, diğer otoyol

Aselsan ile bir protokol

toplama istasyonlarına

elektronik geçiş döne­

mamlanamayınca bu

gişelerinde ise 1998 yı­

imzalandığını duyurdu.

tesis edilecek otomatik

mi, Türkiye'nin 4 yıldır

ihaleden de bir sonuç

lında hizmete gireceği­

Bunun yanında İstan­

geçiş sistemi ise 1998

gündeminde. Elektro­

çıkmayacağı görüşü

ni açıkladı.

bul boğaz köprülerinde

yılında hizmete girecek.

nik geçiş sistemi ihalesi

ağırlık kazanmaya baş­

Boğaz köprülerinin

tesis edilecek yeni sis­

için çeşitli dönemlerde

ladı. Ancak geçtiğimiz

ihalesi, Mart ayında Zi­

tem için Ziraat Bankası

ihalelere çıkılmış ancak

hafta Bayındırlık ve İs­

raat Bankası tarafından

tarafından yapılan ihale

somut bir sonuç alına­

kan Bakanı Yaşar Top­

açıldı. Yaklaşık 9 şirke­

de sonuçlanmak üzere.

mamıştı. Son olarak bu

çu, otoyol gişelerinde

tin katıldığı ihalenin

Boğaz köprülerine tesis

Bayındırlık

yılın bahar döneminde

beklemeye son verecek

son aşamasında Bakan

edilecek otomatik geçiş

Bakanı

gişelerdeki ödeme sis­

olan 'telepas' geçiş sis­

Yaşar Topçu, kendileri­

sistemi 1997 yılı

ilk aşamada özellikle

ediliyor.

temi için ihaleye çıkıl­

temlerinin boğaz köp­

ne bağlı olan otoyol gi-

sonunda, otoyollarda

büyük şehirlerin

(Ayrıntılı haber sayfa 4'te)

İnfo Holding, İzmir Ticaret Borsası'nda caret Borsası'nın Vadeli İşlemler Piyasası Bilgi Sistemini oluşturuyor.

(Ayrıntılı haber sayfal2'de)

BT/haberde

iletişim sayfaları Yayın hayatımıza baş­ ladığımız

16

Ocak

1995'ten bu yana BT/haber'in logosunun altında

EVRENSEL

'Haftalık bilgi teknolojisi gazetesi' ibaresi yer alı­ yor. İlk sayımızdan bugü­ ne, bilgi teknolojisi dün­ yası

İlk b i l g i s a y a r ı n e z a m a n g ö r d ü ğ ü m ü t a m o l a ­ rak a n ı m s a y a m ı y o r u m a m a ilk d u y g u l a r ı m h a l a Yanıp sönen

adamlar,

yaz

ışıklar,

sıcağında

beyaz gömlekli

yüzüme

vuran

ağırlıklı

olarak

kında bilgi ve haber ve­

Bilişimin yeni anlamı... aklımda.

ve

Türkiye BT pazarı hak­

A K I N EVREN

soğuk

ihalenin toplam ve Yaşar

İskan

bedelinin 40 milyon

Topçu.

doları bulacağı tahmin

• NCR'ın veriamban hizmetinde yeni bir yaklaşım: RightStart • TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD'dan (Sayfa 8) H Sektörün habercilerinden ortak bir ilk: Teknoloji ödülü ses: Bilişim Muhabirleri Derneği (Sayfa 3) (Sayfa 16) • Ultima sadece finans • Arena Web sitesiyle elektronik sektöründe olacak

Bu sayıda...

İnfo Holding A.Ş., 106 yaşındaki İzmir Ti­

Tüm İstanbul ve Tür­ kiye'ye soluk aldıracak

ren, gündem oluşturan, kamuoyu yaratan bir ya­ yın olma ilkemizi sürdür­ dük. 25 Ağustos 1997 ise, BT/haber için yepyeni bir başlangıcın tarihi. Bil­

(Sayfa 7)

ticarette (Arka sayfa)

E T

H A İ T R F A A T UH B

h a v a . Kart sıralayıcı m a k i n e n i n ç a b u k l u ğ u n a ve

gi teknolojilerinin yanı sıra yönümüzü bir başka sektöre

aklına şaşmamak olanaksızdı. Değişik sıralama

daha çeviriyor ve son zamanlarda BT'den ayrı düşüne­

y o r d a m l a r ı n ı n marifetli tırnaklara nasıl aktarıldı­

meyeceğimiz bir alana, iletişime kucak açıyoruz.

(İletişim sayfaları 30-31)

ğına şaşarak bakıyorduk. (Devamı

2.

sayfada)

Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.



20 KARİYER İnsana değer, küresel ödül kimliğine kavuştu İnsan kaynakları yönetimi alanında yenilikçi, yaratıcı ve başarılı uygulamaları tanıtmayı, örnek niteliğindeki çalışmaları sektöre kazandırmayı amaçlayan PERYÖN İnsana Değer Ödülleri, 11’inci yılında küresel bir kimlik kazandı. PERYÖN İnsana Değer Ödülleri’nin Büyük Ödülü; 2019 itibariyle 32 ülkeyi temsil eden çatı derneği EAPM (European Association for People Management- Avrupa İnsan Yönetimi Derneği) tarafından tanındı ve desteklendi. Böylece PERYÖN İnsana Değer Ödülleri de EAPM’nin küresel bazda desteklediği ilk ve tek ödül oldu. PERYÖN, 8 Ekim 2019 tarihinde Wyndham Grand Istanbul Kalamış Marina Hotel’de düzenlenecek ödül töreninin İnsana Değerde Liderlik Kategorisi başvurularının neticelendirilmesi aşamasında EAPM Başkan Yardımcısı Bob Morton’u da jüri olarak ağırlayacak. PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Berna Öztınaz, “İnsana Değerde Liderlik Kategorisi başvurularının neticelendirilmesi aşamasında EAPM Başkan Yardımcısı Bob Morton’u jürimiz olarak ağırlayacağız. Kendisinin sürecimizi küresel bakış açısı ile zenginleştireceğine inanıyorum” dedi.

Ofisten çıkma vakti geldi! İşlerin dijital ortamda yürütülmesi ve ofis maliyetlerinin artması sonucunda çalışanlar da ortak çalışma alanlarına geçiş yapıyor. Saatlik, aylık ve yıllık olmak üzere ofis kiralama fırsatları sunan ortak çalışma alanları, alternatif iş çözümleri ile ekonomik iş yükünü hafifletiyor. Birçok ortak çalışma ortamında ücretsiz çay, kahve, yüksek hızlı Wi-Fi, fotokopi ve yazıcı gibi araçlar da ücretsiz olarak sunuluyor. Yasal iş adresi imkânı sunan ortak çalışma alanları, kurye hizmeti ve sekreter gibi kişisel çözümlerle iş süreçleri hızlanıyor. Gerek serbest çalışanlar gerekse kurumsal firmalar için ofis ve personel giderleri yüksek maliyetler anlamına geliyor. Yapılan araştırmalara göre ortak çalışma alanları ise geleneksel tarzda kurulan ofislere kıyasla en az yüzde 40 daha az maliyete sahip. Ortak çalışma alanları genç profesyonellerin sosyalleşmeleri için popüler bir mekan olduğu gibi, işletmelerin büyümeleri için uygun bir platform olarak tanımlanıyor. Girişimciler, freelance çalışanlar ve start-up’lar için birçok ayrıcalıklar sunan ortak çalışma alanlarını bu çağın bir nimeti olarak tanımlayan Servcorp Türkiye Direktörü Damla Özgönül, “Çalışanlar, günde bir kahve ücretine şehrin en merkezi ve itibarlı konumlarında, sadece üyelik ücreti ödeyerek tüm işlemlerini yürütebiliyor. Girişimciler; kira, aidat, stopaj, elektrik, su gibi çeşitli ofis giderlerinden bu ortak çalışma alanları sayesinde kurtuluyor. Ortak çalışma alanları günümüz ekonomik şartlarında sadece bir trend değil, bir zorunluluk haline de geldi” saptamasını yaptı.

BThaber

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

İTO’nun dönüşümüne Ethem Topgül öncülük edecek

Ethem Topgül, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) teknolojik dönüşümüne öncülük edecek. 1882 yılında kurulan ve 400 bin üyesi olan İTO dünyanın en büyük 5 ticaret odasından biri olarak gösteriliyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olan Ethem Topgül, daha sonra Bilgi Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisans (MBA) eğitimini tamamladı. Kariyerine 2000 yılında başlayan Ethem Topgül, Merlin Bilgisayar

firmasında yazılımcı ve iş analisti, Pepsico-Frito Lay Türkiye’de veritabanı yöneticisi, Sanko Holding bünyesinde Bilgi İşlem Müdürü olarak çalıştı, İstanbul Kurumsal Gelişim firmasında proje yönetimi eğitimleri verdi. Ethem Topgül, 2013 yılından beri MV Holding bünyesinde Bilgi İşlem Müdürü olarak görev yapmaktaydı. Ethem Topgül, PMP, ITIL Service Management, ISO 27001 baş denetçi sertifikalarına sahip bulunuyor.

Keepnet Labs Türkiye’nin Ülke Müdürü Erdinç Balcı oldu

Türkiye siber güvenlik sektöründen yükselerek küresel başarı yakalayan genç girişimlerinden İngiltere merkezli Türk şirket Keepnet Labs, Türkiye operasyonunu büyütmek üzere Ülke Müdürü pozisyonuna Erdinç Balcı’yı getirdi. Keepnet Labs Türkiye ekibinin başına Ülke Müdürü olarak geçen Erdinç Balcı’nın yanı sıra Ülke Satış Müdürü olarak Altan Yarar, Satış Yöneticisi Aygül Yoldaş, Teknik Destek Mühendisi İbrahim Uçar katıldı.

Türkiye’de siber güvenlik sektörünün yerli ve milli payını yükseltmek amacıyla genişleyen Keepnet Labs ekibine ayrıca Tehdit Tespit, Proaktif Strateji Geliştirme ve Ar-Ge ekibine olmak üzere yedi kişi dahil oldu. Keepnet Labs Türkiye ekibini önemli isimlerle güçlendiren Erdinç Balcı’nın öncelikli hedefleri arasında finans sektörü başta olmak üzere çalışma hayatında kazandığı tecrübeyi Keepnet ile birlikte tüm sektörlere aktararak şirketin pazar payını artırmak geliyor. Ülkemizin siber güvenlik vizyonuna katkıda bulunmayı amaçlayan Balcı, istihdamın yanı sıra ülkemizin yerli ve milli Ar-Ge faaliyetlerini artırmayı; yeni girişimlerin pazar payını uluslararası bilgi birikimiyle desteklemeyi öncül hedefler arasında görüyor.


KARİYER 21

BThaber

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

Yenilikler, zincirden destek bulacak Blockchain projelerini geliştirmek ve büyütmek üzere faaliyet gösteren İsviçre merkezli uluslararası hızlandırma programı Blockchain Propulsion, girişimlerin ve kurumsal projelerin fon temin, yazılım geliştirme ve küresel pazarlarda büyüme süreçlerini desteklemek amacıyla KOOPHub ile stratejik ortaklık yaptı. Deneyimli Blockchain girişimcilerinin ve yatırımcılarının yönetiminde yer aldığı Blockchain Propulsion, erken düzey girişimlerin başarılı olması ve geleneksel risk/girişim sermayesi (VC) veya STO'lar (Security Token Offering) aracılığıyla yatırım bulmalarını sağlamak üzere hizmetler sunacak. Blockchain Propulsion Kurucusu ve CEO'su Stefan Deiss, “Blockchain konusunda uluslararası ekibimizle, Türkiye'deki girişimlerin ve kurumsal projelerin yatırım ihtiyaçlarını farklı yöntemler üzerinden karşılamak ve onları yeni nesil işletmelere dönüştürebilmek

istiyoruz” dedi. Blockchain Propulsion; blockchain girişimlerini hızlandırmak ve işletmelerini desteklemek misyonuyla, stratejik ülkelerde “Propulsion Hub'ları” kuruyor. KOOPHub, Türkiye’deki proje ve girişimlerin Blockchain Propulsion’ın hızlandırma programı üzerinden uluslararası pazarlara açılmasına rehberlik edecek. KOOPHub'ın kurucularından Mustafa Baltacı,

“Blockchain altyapılarındaki gelişmeye paralel olarak Türkiye’de yeni projelerin ve girişimlerin ortaya çıkmasına şahit oluyoruz. Yaklaşık iki yıldır blockchain konusunda hackathon’dan meetup’lara ve blockchain servis platformuna kadar farklı ortamlar sunduk. Blockchain Propulsion ekibinin deneyimini ve uzmanlığını önemsiyoruz. Ortak birikimlerimiz üzerinden sunacağımız mentorluk, iş geliştirme, yazılım geliştirme ve hukuki destek programı ile Türkiye ve komşu pazarlardaki blockchain projelerini destekleyeceğiz” bilgisini verdi. Blockchain Propulsion hızlandırma programı hakkında daha fazla bilgi için www.bpropulsion.com adresini ziyaret etmek veya launch@bpropulsion.com adresinden bağlantı kurabilmek mümkün. Türkiye’den ve çevre ülkelerden yapılacak başvurular için www.koophub.com adresi de ziyaret edilebilir veya koop@koophub. com adresine e-posta gönderilebilir.

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

3 Eylül 2019 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T İ Ç İ

5 Eylül 2019 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

26 Eylül 2019 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20 Kasım 2019 Teknoloji Kaptanları 2019 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20-21 Kasım 2019 Bilişim Zirvesi'19 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

16 Ocak 2020 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 8 Eylül 2019 IFA Summit 2019 Berlin, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.ifaplussummit.com

Y U R T D I Ş I

12 Aralık 2019 BTvizyon Girne Toplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

6 Şubat 2020

10 Mart 2020

BTvizyon İstanbul Anadolu Toplantısı BTvizyon Gaziantep Toplantısı İstanbul Gaziantep AYRINTILI BİLGİ: AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr www.bilisimzirvesi.com.tr

12 Mart 2020 BTvizyon Adana Toplantısı Adana AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr


BThaber

22 MEKTUP

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

Çevre dostu olmak hiç zor değil!

Yazın son günlerinden merhaba, Yaz bitiyor dedim ama bu sıcakların daha pastırması var ve dost acı söyler, klima destekli elektrik faturaları doludizgin. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) değişikliği ile artık elektrik faturaları üzerinde dağıtım bedeli ayrı olarak değil, elektrik birim fiyatı ile gösterilecek. Elektrik tarifeleri karşılaştırma ve tedarikçi değiştirme internet sitesi EnCazip bu konuda tüketicileri doğru bilgilendirmeyi ve fatura kalemlerinin tüketiciye zarar vermediği konusunda toplumu bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Sıra gelsin yaratıcılığa... İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi bünyesinde kurulan yüksek teknoloji odaklı inovasyon laboratuvarı alt_lab, ilk meyvesini vermiş. Artırılmış gerçeklik ile geliştirilen alt_plant uygulaması ile bitkilerin ışık ve su ihtiyaçlarından toprak değişimine kadar her ihtiyacı kolayca tespit edilebiliyormuş. Kullanıcı deneyimini (UX) üst düzeye çekmek için bitkiye özel animasyonla açılan menü aracılığıyla bitkiler, olması gereken en iyi koşullarda yaşama imkânı yakalıyormuş. Bilgi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi Fulya Pekserbes ve Bilgi Dijital Oyun Tasarımı Bölümü öğrencisi Sezer Türkeli başta olmak üzere tüm alt_lab stajyerlerinin desteğiyle hayata geçen proje, alt_lab’in ilk projesi. Yeni projeler de yolda. Bu arada Arçelik, enerji verimliliği ve sera gazı salınımlarının önlenmesi için yeni bir adım atmış ve yüzde 100

YIL 25 SAYI 1233

güneş enerjisine bağlı sunucular üzerinden çalışan yeni kurumsal web sitesi www.arcelikglobal. com’u yayına açmış. Benim de tanıma şerefine eriştiğim bir ekip olan Beyaz Creative, ABD’de Florida’da West Palm Beach şehrindeki “Tiffany Offices” projesinin reklam ajansı olmuş. Birçok farklı sektörden birçok firmaya reklam hizmeti sunan Beyaz Creative’in Kurucu Ortağı Mehmet Bayram, globalleşen dünyada firmaların birçok konuda tercih sayısının arttığını, reklam ajansı seçimini yaparken de tüm dünyadan alternatifleri olduğunu belirtmiş. Mehmet Bayram’ın belirttiği gibi, potansiyelimizi fark edebilirsek dünyanın her bölgesinde kendimize yer buluruz. Antalya, Burdur ve Isparta’da sahipsiz, yardıma muhtaç, hasta ve kötü muamele gören sokak hayvanlarının bakım ve tedavileri için HAYTAP ile yola çıkan CK Enerji Akdeniz Elektrik, bugüne kadar 70’in üzerindeki sokak hayvanının yaşama dönmesine destek olmuş, 40’a yakın sokak hayvanı da sahiplendirilmiş. Bu haberi yinelemeye devam edeceğim ki kurumsal farkındalık artsın, her şey bir yana, bu adımların ödül getirdiği bilinsin. Misal Vestel Beyaz Eşya, sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde engelli hayvanları hayata döndüren yürüteç projesiyle Birleşik Krallık’ın sosyal sorumluluk ödülüne layık görülmüş. The

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

26 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2019

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

International CSR Excellence Awards organizasyonunda Vestel Beyaz Eşya bronz ödül kazanmış. Sen espor seversin bilirim, TÜBİTAK’tan Ar-Ge desteği alan ilk espor projesi olan Flank Esports ile artık tüm espor turnuvaları, maçları ve detaylı istatistikleri tek bir yerden emrine amade. Espor ve oyun dünyasına dair gündem seni beklerken, Flank Esports’un geliştirdiği ve mobil uygulaması üzerinden ulaşılabilen Flank Fantezi Ligi’nde kendi takımını kurabilir, şampiyon olmak için yarışabilirsin. İyi haberlerini de beklerim akabinde. Bu hafta sanatsal gündemim yüklü. Açılışı yaptığım Engelsiz Filmler Festivali, yedinci kez İstanbul, Eskişehir ve Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. Festival 7-9 Ekim arasında İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi Sinema Salonu’nda (SineBu), 1113 Ekim arasında Eskişehir Yunus Emre Kültür Merkezi’nde, 1620 Ekim arasında da Ankara’da Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi ve GoetheInstitut Ankara’da sinemaseverleri

Abone ve Dağıtım

btabone@bthaber.com.tr

Ankara Temsilcisi

Editör

Online Editör

Sedef Özkan sedefo@bthaber.com.tr

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Görsel Yönetmen Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr Sena Çakıroğlu

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

ağırlayacak. Engelsiz Filmler Festivali her yıl olduğu gibi bu yıl da tüm gösterimlerini ve yan etkinliklerini ücretsiz olarak sunuyor. Detaylar www. engelsizfestival.com sitesinde. Bu arada, uzun yıllar çocuk içerikleri alanında hizmet veren ZNN Network‘ün sosyal misyon edinerek tasarladığı sosyal girişim projesi İllüstratörler Platformu, geçtiğimiz aylarda İllüstratörler Buluşması adı altında birçok şehirde illüstratör sanatçıları ve adaylarıyla buluşarak edindiği bilgilerle faaliyet alanlarını belirleyerek hizmet vermeye başlamış. Uluslararası arenada da görünür bir ortam sağlamayı hedefleyen platform, yurtiçi ve yurtdışında illüstratörlerin yazar, yayıncı, reklam ajansı, kurumsal müşteri ve benzeri iş ortaklarıyla arasındaki sinerjinin güçlenmesi sağlarken, kendini geliştirmek isteyen herkesin katılabileceği akademik bir ortam da yaratmayı amaçlıyormuş. Sanatta dijitalleşme adına Vodafone Red, işbirliklerine bir yenisini eklemiş. Dünyanın önde gelen sanat fuarlarından Contemporary Istanbul’un “Dijital İletişim Sponsoru” olan Vodafone Red, sanatsever müşterilerine, 12-15 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek 14. Contemporary Istanbul biletlerinde indirim sunacak, sanatçı röportajları ve fuar içi görüntüler gibi içerikleri Vodafone TV ile cep telefonlarından izleyebilecek. Fuarda 22 ülkeden 80’in üzerinde çağdaş sanat galerisi, 650 sanatçı ve 2 binin üzerinde eser yer alacak. Söylemesi benden… Haftaya buluşmak dileğiyle,

BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Arif Şuekinci Zeynep Gürdal Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 ISSN 1300-6495

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.


%30 DAHA FAZLA VERİME VAR MISINIZ? Skysens IoT Platformu, endüstriye özel olarak geliştirilen kablosuz

iletişim teknolojisiyle üretim alanınızdaki verileri anlık olarak analiz eder ve verimlilik kaybına neden olan sebepleri anında tespit etmenizi sağlar. Değişikliklerden anında haberdar olmanızı sağlayan mobil uygulaması ile Skysens IoT Platformu, üretim verimliliğinde

%30’a kadar artış sağlar.

Üretim Süresi Analizi

Üretim Sayısı Takibi

Makine ve Hat Performans Analizi

Toplam Ekipman Verimliliği (OEE) Analizi

Boşta Bekleme Süresi Analizi

Enerji Tüketimi Analizi


WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Time to prepare for the new trends! Huawei published the Global Industry Vision Report (GIV), which shows how smart technology penetrates every sector, and listed 10 megatrends that will shape the future by predicting technology trends by 2025: 1. Life with bots: Recent developments, perceptual artificial intelligence and network technologies increase the use of robots in various home and personal scenarios. GIV predicts that in 2025, the use of home robots will reach 14%. 2. Superior vision: The development of 5G, VR/AR, machine learning and other developing technologies will open new sights for the business world and our cultures, erasing distances. GIV estimates that the proportion of companies

using AR/VR will rise to 10%. 3. Zero search: When data driven and sensor equipped devices begin to anticipate our needs, the information will find us. GIV predicts that 90% of smart device owners will use smart personal assistants. 4. Smart streets: Smart transport systems connect people, vehicles and infrastructure to create zero congestion, rapid emergency response and many other functions. GIV predicts that 15% of the vehicles will be linked to IoT. 5. Working with bots: Smart automation, which continues to transform many sectors, will take on more dangerous, high repetition and precision tasks. GIV predicts that there will be 103 robots in the sector

for every 10 thousand employees. 6. Augmented creativity: Cloud technology and artificial intelligence will reduce the cost of scientific experimentation and innovation and create potential for everyone. GIV predicts that 97% of large companies will use AI (artificial intelligence). 7. Uninterrupted communication: AI and big data analysis eliminate language barriers by communicating seamlessly between companies and customers. Accuracy and trust will also support this communication. GIV predicts that businesses will fully utilize 86% of the data produced within. 8. Symbiotic economy: Global companies are adopting digital technology

and smart applications on unified access platforms. This means collaboration, resource sharing, stronger global ecosystems and higher productivity. GIV predicts that every company will use cloud technology everywhere and 85% of business applications will be cloud based. 9. 5G spread rate: 5G has a much faster downloading power than previous wireless internet options. GIV predicts that 58% of the world’s population will be able to reach 5G. 10. Global digital management: Developments in digital technology will be balanced by shared data standards and data usage principles. GIV estimates that the annual global data volume will reach 180 ZB (1 ZB = 1 trillion GB).

KVKK made a significant decision Developing technology and changing advertising conception may sometimes cause adverse consequences such as violation of the constitutional right of personal data protection. One of the recent examples of this was the application of a citizen to the Personal Data Protection Agency. The Personal Data Protection Agency (KVKK) concluded an important decision for a person who was called by an investment company for

unauthorized advertising purposes. According to the decision, the Personal Data Protection Board decided to apply a fine of 75 thousand TL to the company and asked the company to make a statement to the complainant about how and where the data of the person concerned was obtained. The complainant was also reminded that he could exercise his rights under the Turkish Penal Code on the grounds that his personal data would be unlawfully given to someone else, disseminated and seized.

The legal statement included such decisions: • The company is fined 75 thousand TL for unauthorized call for advertising purposes as it is an illegal personal data processing activity, • The company must inform the complainant that they can use their rights stated in Article 136 of the Turkish Penal Code because the employee transferred the data of the relevant person

obtained from the previous workplace to the current workplace unlawfully and the company seized the personal data unlawfully. • It is stated that the Personal Data Protection Agency decided that the company will inform the complainant about how and in which way their data was obtained and warned the company about showing the necessary sensitivity and diligence in compliance with the Law.



Russia is added to the META region Dell Technologies expanded the Middle East, Turkey, Africa (META) region to include Russia. Russia is now included in the digitally developed markets in the META region, as markets in the Commonwealth of Independent States (CIS) region have similar needs and customer demands from Dell Technologies’ perspective. The newly formed Middle East, Russia, Africa, and Turkey (MERAT)’s Regional Senior Vice President became

Mohammed Amin, as the Vice President of Russia Boris Shcherbakov will continue to manage local business operations and will work under Mohammed Amin. Thus, companies in Russia are making planned moves to transform their business with technologies such as multicloud, IoT, artificial intelligence (AI) and security, and these technologies are among the segments Dell Technologies offers a comprehensive and end to end solutions portfolio.

Dell Technologies Business Operations EMEA President Aongus Hegarty stated that: “With the expansion of our activities in the META region to the Russian market, we are looking for ways to focus more on this country.” Middle East, Russia, Africa, and Turkey (MERAT) Regional Senior Vice President Mohammed Amin commented as: “Russia is a market with great potential and is preparing to significantly accelerate

the process of adopting revolutionary technologies in the coming years. This is also closely linked to the trends we see in the META region. This change will allow us to expand our growth strategy and our road map to Russia. Within the META region, we gained extensive experience and achieved two-digit growth on an annual basis, while becoming reliable partners of companies on their way to implementing their digital strategies.”

Why shouldn’t Turkey be the center of innovation in the region? DHL Supply Chain Turkey aims to attract its global knowledge to Turkey in contract logistics and also to conduct the innovative logistics R&D processes of the world in Turkey and export those to the world. With Industry 4.0, digitalization and innovation are the top priorities in all sectors such as production, trade and logistics. DHL Supply Chain Turkey General Manager Orkun Saruhanoğlu stated that: “This subject has been in the agenda of logistics sector already the last few years.” He emphasized the importance of speed, efficiency and accuracy in the sector. He added: “We can now work more effectively and efficiently using technology and the possibilities of the new age. This ensures cost reduction and sustainability, of course.” Orkun Saruhanoğlu announced

that they already exist in Turkey with two R&D centers and want to transform Turkey to become DHL’s global innovation center. Orkun Saruhanoğlu said: “We are the global market leader in contract logistics and our goal is to attract DHL’s global knowledge to Turkey, to design and develop and the world’s innovative logistics processes in our country and export those to the world. In this way, we aim to contribute to the development of the sector in our country, to train qualified people and to influence the economy of the country. One of the most important steps we have taken in this direction is our 21 thousand square meter additional health facility established in İstanbul, Esenyurt in 2017. Our facility uses the most advanced technology, occupational health and safety

standards and it is based on higher standards, even from many European health facilities. We launched two R&D centers in 2017. Our engineers working in our R&D centers are working on some technologies that will benefit our industry, customers and employees. The aim of these centers is to follow the global trends and develop new ideas, products, services and technologies to meet the sectoral expectations and to respond to long term needs. In parallel, we have 20 different projects on which 30 engineers working in two R&D centers. Some of these projects are in trial phase in our own facilities and operations and some are in the development phase. We have many interesting projects from IoT to drone usage. Some of the projects produced in our R&D centers include Autonomous Vehicle

Development Project (Effibot), Heat Mapping of Employees and Stacking Equipment in logistics facilities using IOT Technologies and Optimization of the Emerged Big Data Project, Dynamic Vehicle Routing Algorithms for Retail Distribution Network and system development project, Virtual Reality (VR) Supported Digital Orientation, Training and Employee Engagement Platform. Our vision is to make Turkey a global innovation center for DHL in 2021. Our goal in this process is to create high added value with the R&D projects we develop here and to export them abroad. While providing benefits to our customers and employees, we aim to produce beneficial projects for both the sector and the society with a view to continuous improvement.”


VBT AKADEMİ nin katkılarıyla ALBANIA HIGH TECHNOLOGY ACADEMY sunar Bulunmaz bir kariyer fırsatı

1. Sistem, Network ve Güvenlik Yöneticiliği /– 20 Kontenjan 2. Mobil Yazılım ve Yapay Zekâ Uzmanı / - 10 Kontenjan 3. Mainframe Uzmanı / Mainframe Specialist - 10 Kontenjan 4. Veri Tabanı Uzmanı, Big Data, Analytics - 10 Kontenjan 5. Java Yazılım Uzmanı / Java Programming - 25 Kontenjan 6. .NET Yazılım Uzmanı / .NET Programming - 25 Kontenjan Toplam 100 Kontenjan

1. Semester ( 13 October 2019 – 31 January 2020 ) 2. Semester ( 16 February 2020 – 26 June 2020 ) Brüt 8 Ay – Net 7 Ay

İş Garantisi Eğitimi tamamlayan herkese iş garantisi sağlanacaktır.

Ücret Kalma yeri dahil toplam eğitim ücreti 10.000 Euro Birinci yıl herkese %50 Burs sağlanacaktır. Eğitimin tamamı Arnavutluk’ta yapılacaktır.

Müracat E-posta

: info@vbt.com.tr

Telefon

: +90 216 577 69 21

Whatsapp : +90 555 239 16 61

info@vbt.com.tr

www.vbt.com.tr



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.