BThaber 1223. Sayı

Page 1

Sayfa

6

E - TOPLUM

Edİp Emİl Öymen • Modada eklemeli 3D baskı • Gemi yolcusuna özel ada

25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

SAYI

1223 27 Mayıs - 9 Haziran 2019

Sayfa

8

Açık kaynak kod ‘devleşiyor’ Açık kaynak kodunun en büyük temsilcilerinden Red Hat firmasının etkinliğinde Linux, OpenShift Red Hat Smart Management ve yeni uygulamalar tanıtıldı.

Sayfa

Sayfa

22

3

Yazılımda büyüme ve umut var!

Alt yüklenici olarak her sektöre sesleniyor!

Türkiye bilişim sektörünün en önemli referans kaynakları arasında gösterilen Bilişim 500 - İlk Beş Yüz Bilişim Şirketi Araştırması için çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Araştırma bilgi veren şirketleri kapsayan analizde, dolar bazında yüzde 100 ve üzeri büyüme gösteren tüm şirketler yazılım satan veya geliştiren şirketlerden oluşuyor.

BThaber Şirketler Grubu’nun 2019 yılı KOBİ Destek Projesi’nden yararlanmaya hak kazanan genç şirketlere BThaber gazetemizde yer veriyoruz.

Sayfa

10

TEKNO-POLİTİK

Sayfa

DOSYA

15

TÜRKİYE’NİN VERİ MERKEZİ

RADORE OSMAN COŞKUNOĞLU

• Yetenek rekabetçiliği: 125 ülke içerisinde Türkiye 74. sırada, 114 kent içinde İstanbul 67. sırada.

Teknolojide Çevreci Yaklaşımlar Teknoloji üreticisi şirketler, kullanıcılarda artan çevre duyarlılığını gözardı etmemek zorunda. Ayrıntılar dosya sayfalarımızda.

Dosya Sponsorları radore.com



BThaber

GÜNDEM

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

3

Yazılımda büyüme ve umut var! Türkiye bilişim sektörünün en önemli referans kaynakları arasında gösterilen Bilişim 500 - İlk Beş Yüz Bilişim Şirketi Araştırması için çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. BThaber adına Bilişim 500 Araştırması’nı gerçekleştiren M2S Pazarlama ve Araştırma A.Ş., her yıl olduğu gibi bu yıl da araştırma kapsamında kendilerine gelen başvurular ışığında ön tahminlerini kamuoyu ile paylaştı. Bilişim 500 Araştırması 2019 için binin üzerinde bilişim şirketinin 2018 verilerini yorumlayan M2S Araştırma ve Pazarlama A.Ş. Genel Müdürü Anadolu şirketleri yazılım farkına varmalı! Dünya bilişim pazarına paralel olarak Türkiye’de de donanımdan elde edilen kar ve sağlanan katma değer gitgide azalıyor. Buna karşın ise yazılım ve hizmetin ağırlığı artıyor. Kanalda yer alan ve Anadolu’da faaliyet gösteren bilişim şirketlerinin yazılım ve hizmet alanına yönelmeleri ve daha fazla katma değer sağlamaları konusunda ise TÜBİDER, bir çalışma yürütüyor. TÜBİDER Başkan Yardımcısı Murat Göçe, bu konuda şu bilgileri verdi: “Bilişim sektörünün en bilinen sorunu olarak yetenekli eleman kaynağı dile getirilir. Doğrudur da ama bu soru Anadolu bilişimcileri için cevap farklı olacaktır. Soruyu o kesime sormak da doğru cevabı bulmaya yardımcı olmaz, çünkü kendileri de ağırlıklı olarak içinde bulundukları sarmalın çoğunlukla farkında değildir. Anadolu’daki bilişim firmalarının büyük bir çoğunluğu donanım alım satımında sıkışarak çok küçük kar marjlarıyla hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Günü

Özlem Unan konuyla ilgili açıklamasında “Bilişim 500 için elimize ulaşan ilk verilerin analizine göre en yüksek büyüme oranı Türk Lirası bazında yüzde 317 olmuştur. Amerikan doları bazında en yüksek büyüme ise yüzde 216 olarak gerçekleşti. Dolar bazında yüzde 100 ve üzeri büyüme gösteren tüm şirketler yazılım satan veya geliştiren şirketlerdir” dedi. Bilişim 500 araştırmasına bilgi veren şirketlerin beyan ettikleri net satış gelirleri üzerinden yapılan analizler hakkında bilgi veren Özlem Unan, şu açıklamalarda bulundu: kurtarma çalışmaları bile anlık kurlardaki oynama veya ekonomik sıkıntılarla bazen işe yaramamaktadır. Çözüm, bu yapılara yeni teknolojileri anlatmak, onları eğitmek, onlara kazanç sağlayacak yeni yapılar sunmaktadır. Örneğin yazılım geliştirme özellikle de sektörel yazılımların sadece iç piyasada değil, ihracat anlamında da yeni ufuklar açması, güvenilir ve rahatlatıcı kar marjları sağlaması yadsınamaz. Bu nedenle yazılım sektörün dikkati vermesi gereken bir alandır. Artık ülkemizden birçok yazılım firması, uluslararası pazarlarda ürünlerini satarak ciddi cirolara ulaşabilmektedirler. Dernek olarak biz de üyelerimize, sektörün değişen yapısına uyum sağlamaları için yeni iş kollarını anlatıp değişime ayak uydurmaları için katkı sağlayacağız. İşte bu paralelde TÜBİDER olarak Anadolu’nun pek çok şehrinde ücretsiz bayi eğitimleri düzenliyoruz. Eğitimlerimiz networkten güvenliğe, IoT’den yapay zekaya kadar birçok konuyu kapsayacak.”

“Gelirlerinin yüzde 50’den fazlasını yazılım satışlarından elde eden şirketler üzerinde bir analiz yaptık. Elbette dağıtıcılar ve yazılım ürünlerini katma değer olmadan alıp satan şirketler bu analize dahil edilmedi. Bu şirketlerin yarısı sektörel yazılım (%51) geliştiriyor. 108 şirket toplam pazarın üzerinde ortalama olarak yüzde 46 büyümüş. Tabii fintek teknolojileri sunan şirketlerin bu büyümedeki katkısı göz ardı edilemez. Türkiye bilişim pazarında son yıllarda pazarın üzerinde büyüyen yazılım, 2018 yılında da bu gelişimini sürdürdü. Bu analiz ile Türkiye’nin bilişim ekonomisi için önemli bir konuyu tekrar hatırlatmakta fayda var. Yazılım ihracatı ve katma değer. Yazılım ve hizmet ihracatı bilişim pazarının gelişmesi için önemli iki alan. Türkiye konumu itibariyle özellikle Avrupa, Afrika, Türki Cumhuriyetler ve Orta Doğu Pazarı’na yazılım ihracatı yapabilecek potansiyele sahip.” Toplam gelirlerde iç açıcı bir durum yok Bilişim 500 Araştırması’na genel olarak bakıldığında 2018 yılında şirketlerin yüzde 65’inin gelirlerinin Türk Lirası bazında artış gösterdiğinin altını çizen Özlem Unan, bu konuda ise şu bilgileri verdi: “Gelirleri artan şirketlerin Türk Lirası bazında ortalama büyümesi ise yüzde 40 olarak gerçekleşmiştir. Toplamda yüzde 100 ve üzeri büyüme gösteren 24 şirket varken, yüzde 50 ve yüzde 99 arasında büyüme gösteren 53 şirket bulunuyor. Aynı verileri dolar bazına değerlendirirsek de şirketlerin sadece yüzde 27’sinin gelirlerinin

M2S Araştırma ve Pazarlama A.Ş. Genel Müdürü Özlem Unan büyüdüğünü gözlemliyoruz. Geçtiğimiz yıl ekonomik koşullarını göz önüne alırsak, elbette sadece büyüme gerçekleşmedi. Şirketlerin yüzde 35’inin gelirlerinde azalma gözlemlenmiştir. Gelirlerdeki ortalama daralma yüzde 21 iken, en yüksek daralma ise yüzde 89 oranındadır” dedi. Ana temaya uygun sürpriz mekan Bilişim 500 Araştırması, bilişim sektörünün durumunu ve gelişimini anlamak adına 20 yıldır önemli veriler ortaya koyarak, şirketlerin kendi performanslarını ve rekabetteki konumlarını görmelerine yardımcı oluyor. Bilişim 500 ödül töreni bugüne kadar ağırlıklı olarak otel salonlarında gerçekleştiriliyordu. Ana temasına uygun olarak bu yıl ise farklı mekan seçildi. Sektöre ve iş dünyasına ayna tutan Bilişim 500 Araştırması sonuçları bu yıl 04 Temmuz Perşembe akşamı “20 Yıldır Vizyonda” sloganıyla farklı bir mekanda, Beyoğlu Emek Sineması’nda düzenlenecek tören ile açıklanacak.


4

BThaber

E-TOPLUM

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

Gelişmekte olan ülkeler standardizasyona odaklanıyor ‘Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü’ etkinliği, 17 Mayıs tarihinde ‘Standardizasyon Uçurumunun Kapatılması’ temasıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ( BTK ) ev sahipliğinde kutlandı. Küresel boyuttaki tek standardizasyon kuruluşu olan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin öncülüğünde kutlanan ‘Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü’ programının açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, özellikle gelişmekte olan ülkelerin standardizasyon temasına odaklandığını söyledi. ITU'nun 5G yol haritasına göre 2016 yılında standartlaştırma çalışmalarına başladığını ve bu çalışmaların 2020'de tamamlanmasının

öngörüldüğünü ifade eden Sayan, 5G teknolojisi alanındaki çalışmalara katılan ülkelerin kendi standartlarını dünya standardı olarak kabul ettirmek için yoğun çaba sarf ettiğine, Türkiye'nin de standartlarının kabul edilmesi için BTK tarafından tüm yerli paydaşları desteklediğine dikkat çekti. “Yerli mesajlaşma uygulamalarının artmasını önemsiyoruz” ITU'nun standartları belirlemesi gerektiğinin altını çizen Bakan Yardımcısı Sayan, kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra vatandaşların da mağduriyetine sebebiyet verebilecek WhatsApp'taki gibi güvenlik açıkları konusunda açıklama talep ettiklerini söyledi. Sayan, “WhatsApp yetkililerinden

de bilgi ve açıklama istedik. Bu resmen insanların mahremiyetinin küresel firmalar tarafından nasıl ayaklar altına alındığının bir göstergesidir" değerlendirmesini yaptı. Yerli mesajlaşma uygulamalarının artmasını önemsediklerini vurgulayan Sayan, başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere vatandaşların, yurt dışı kaynaklı ve güvenlik zafiyetleri oluşturduğu artık tescillenen uygulamalar yerine yerli ve milli haberleşme uygulamalarını tercih etmelerinin mecburiyet olduğunu önemle kaydetti. Dünyada adaletsiz bir şekilde dağılan dijital imkânların varlığına dikkati çekildi BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, bu programın düzenlenmesinin, dünyada

adaletsiz bir şekilde dağılan dijital imkânların varlığına dikkati çekmek açısından önemli olduğunu dile getirdi. Ülkeler arasındaki bu farklılığın aşılması için Türkiye'nin de aktif kurucu üyesi olduğu ITU şemsiyesi altında önemli çalışmalar yürütüldüğünü kaydeden Karagözoğlu, bu çalışmaların, ülkelerin bilgi toplumuna dönüşümü açısından fırsat teşkil ettiğini dile getirdi. 5G'nin ilk sinyallerinin dünya ile birlikte Türkiye'de verildiğini ifade eden Karagözoğlu, "Kurum olarak 5G'ye mümkün olan en yüksek oranda yerli ve mili imkânlarla geçmek için çalışıyoruz ve bunun için işletmecilere yüzde 45 yerli ve milli imkânları kullanmaları gibi birtakım kriterler getiriyoruz” açıklamasını yaptı.

‘Engelsiz Dijital Dünya İnovasyon Ödülü’ne son başvuru: 5 Haziran 19 Haziran tarihinde gerçekleştirilecek olan ‘Engelliler ve Yaşlılarda Dijital Dönüşüm Sempozyumu – Engelsiz Dijital Dünya’ etkinliğinde ‘Engelsiz Dijital Dünya İnovasyon Ödülü’ verilecek. Ödüle son başvuru tarihi: 5 Haziran 2019 Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel

Müdürlüğü ile Sağlık Bilişim ve Teknoloji Derneği’nin birlikte düzenlediği ‘Engelliler ve Yaşlılarda Dijital Dönüşüm Sempozyumu – Engelsiz Dijital Dünya’ etkinliğinde; dijital dünyada engellilerin hayatını kolaylaştıran ve yaşam kalitelerini artıran uygulamaların teşviki ve ortaya çıkarılması hedefiyle ‘En İyi Engelsiz Dijital Dünya İnovasyon

Ödülü’ veriliyor. Bu alanda önemli bir sinerji kuracak bu ödüllü yarışmayla, sektörde engellilere yönelik iş birliği ve kurumsal öğrenme de artırılmış olacak. Kurumların ve araştırmacıların engellilere yönelik dijital inovatif uygulama ve çalışmalarını sunmalarını teşvik etmek amacıyla düzenlenen yarışmaya tüm ilgili paydaşlar katılmaya

davet ediliyor. https://www.eyddsempozyum. com/engelsiz-dijital-dunyainovasyon-odulu/ linkinden ‘Engelsiz Dijital Dünya İnovasyon Ödülü’ ve https:// www.eyddsempozyum.com/ linkinden de ‘Engelliler ve Yaşlılarda Dijital Dönüşüm Sempozyumu – Engelsiz Dijital Dünya’ etkinliği hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.

5G uzmanları buluşuyor Ülkemizde 5G alanında yapılan çalışmaları desteklemek amacıyla, IEEE desteğiyle, İTÜ, Gazi Üniversitesi, Lüksemburg Üniversitesi, Kolombiya Üniversitesi, Nişantaşı Üniversitesi, Cezayir Hassan II Kazablanka Üniversitesi iş birliği ile 13-14 Haziran 2019 tarihleri arasında İTÜ ev sahipliğinde, IEEE 5G SUMMIT İstanbul

Zirvesi düzenlenecek. Ülkemiz son dönemde 5G’ye oldukça önem verildiğinin altını çizen yetkililer, “Yerli ve milli teknolojiler üretilmesini hedefleme, 5G Kümelenme çalışmaları, uzman yetiştirmeye yönelik olarak verilen burslar, 5G teknolojileri üretmek için kurulan şirketler, büyük çaplı 5G projelerinin desteklenmesi

ve OSTİM’in bunu desteklemesi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın ve BTK’nın 5G teknolojilerinin üretimine verdiği önem, Prof. Dr. Erdal Arıkan’ın 5G patenti bunlardan başlıcalarıdır” dediler. 6G’nin fikir babası da geliyor Dünyaca 5G konusunda uzman pek çok konuşmacının davetli

olduğu IEEE 5G SUMMIT İstanbul etkinliğine; en iyi uygulamacı, 6G’nin fikir babası, Dünya 5G organizasyonların yöneticileri olmak üzere çok sayıda saygın ve öncü bilim insanı, yönetici ve araştırmacı katılacak. Etkinlik ile ilgili detaylara www. ieeesummit.org adresinden ulaşabilirsiniz.


SEKTÖRÜNDE ERP GELECEK canias İLE ŞEKİLLENECEK 30 yıllık ERP tecrübemiz ile onlarca sektörde olduğu gibi METAL sektörünün de ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz. ENDÜSTRİ 4.0 çağını yakalamanız için geleceğin teknolojisini üretiyoruz. Advertising & Promotion · Automotive · Aviation & Defense · Building · Chemicals & Paint · Cooling & Heating · Construction Materials · Education · Electronics · Energy · Food · Furniture & Wood Processing · Geology · Glass Processing · Import & Export · Jewelry · Leather · Logistics · Machinery & Industrial Automation · Medical · Metal · Mining · Packaging · Plastic · Retail · Service & Maintenance · Textile & Garment · Tourism

Detaylı bilgi için: www.caniaserp.com /caniasERP


6

E-TOPLUM

Edip Emil Öymen edip.oymen@outlook.com

BThaber

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

Modada eklemeli 3D baskı New York’un en gözde müzesi Metropolitan’da modada rüküşlük, abartı, aşırı gösteriş, giyim kuşamda cinsiyet kimliksizliği anlamına gelen “Camp” sergisinin açılışına uygun olarak rüküş ve abartılı giysilerle katılanlar arasında en en en çok dikkat çeken 5 hanımı Amerikalı modacı Zac Posen giydirmişti: 3D baskı yöntemiyle yarattığı birbirinden ilginç tasarımlı giysilerle. İçlerinde İngiliz manken Jourdan Dunn’ın taşıdığı tasarım öne çıktı: Çiçeklerin taç yapraklarına benzeyen

37 parça. Her birinin çapı 50 santim. Tanesi 450 gram. Giysinin toplam ağırlığı 14 kilo. Plastikten. Dışardan bakan göz için gayet estetik, rengarenk, yürüyen bir kırmızı gül görünümünde. Ama acaba giyen için nasıl bir deneyim? Bunu bilemiyoruz. Çünkü haberlerde işin bu yanıyla ilgilenen çıkmadı. Ve acaba, manken hanım bu giysisiyle gala yemeğinde iskemlede nasıl oturabildi? Ne gibi “sorunlar” yaşadı? Bilmiyoruz. Tek bildiğimiz, bu giysinin yapımının (baskısı ve sonrasında boyaması, cilası) bin 100 saat sürdüğü

(rakamla: 1,100!). Baskı işini ProtoLabs ve General Electric’in bir şirketi (GE Additive) halletti. Zac Posen, 4 başka hanımı da aynı 3D yöntemiyle donattı. Manken Nina Dobrev’in giysisi 200 saatte, sinema sanatçısı Katie Holmes’unki 56 saatte, bir başka artist Julia Garner’ınki 22 saatte ve Deepika Padukone’un 408 parçadan oluşan giysisi 160 saatte basıldı. 3D baskı yöntemini daha önceden beri kullanan Hollandalı tasarımcı Iris van

Herpen ve başkaları artık daha da yaratıcı, daha da yenilikçi olmak zorunda kalacaklar.

Gemi yolcusuna özel ada Turizmde yenilikçilik, bir seyahat şirketine ada satın aldırdı. Royal Caribbean International, Atlantik’in Bahama Bölgesinde bir adayı, kendi yolcuları için özel ada olarak inşa etti. Apartman gezi (cruise) gemileriyle ünlü Royal Caribbean, turizmde kimsenin yapmadığını yaparak, adayı gemi yolcuları için eğlence dinlence adasına dönüştürdü. Adını “CocoCay” koydu. Maliyet: 250 milyon dolar. Miami’nin doğu yönünde 220 kilometre uzakta. [Bahama Adaları, 700 ada, 2 bin 300 yassı adadan oluşuyor. Tropik iklimi sayesinde yaz-kış sürekli zengin turist çeken bir bölge]. Bu yeni adada Kuzey Amerika’nın en yüksek su kaydırağı, en büyük dalga havuzu, hepsi deniz seviyesindeki bu adaların “en yüksek” seyir noktası yine burada yapıldı. Royal Caribbean CEO’su Michael Bayley, adanın bir “inovasyon” olduğunu özellikle belirtiyor: “CocoCay ile gurur duyuyoruz. Şirketimiz

Burada dalmak isteyenleri her mağaraya özgü farklı ses sistemleri karşılayacak. Çocukların aklını kaçırtacak eğlenceler bol. Büyükler için 500 metre uzunluğunda bir halat köprü yapıldı. Snorkel, jetski, su sporları, ve akla gelebilecek her türlü “hareket” için yerler ayrıldı. Ve daha neler…

50 yıldır, hep inovasyonu ile ünlüdür. Bir adayı inanılmaz bir dönüşümden geçirdik, dinlence sektöründe varış noktası özelinde bir devrim yaptık. Misafirlerimiz, başka hiçbir yerde yaşamayacakları bir deneyim yaşayacaklar.” CocoCay’deki büyük havuza iniş için 13 kaydırak yapıldı. Bunlardan biri “Şeytan Kulesi”, 40 metre yüksekten

suya iniyor. “Macera Havuzu”nda ise, yüzerken engel de atlamak isteyenler için devasa nilüfer yaprakları, tırmanma duvarı, Tarzan gibi halatlara tutunup savrulmak için düzenekler var. İsteyenler, yere bağlı olarak 140 metreye kadar yükselen balona binip Bahamalar’a tepeden bakabilecek. İçinde üç tane mağarası olan bir “doğal” havuz da yapıldı.

Ilıman iklim deniz turizminin ana merkezi Bahama’daki 38 hektarlık ada eskiden inşaat kumu çıkartılan ölü bir yermiş. Şimdi ise seyahat şirketi, Bahama Hükümeti ve çevrecilerle ortaklaşa bir projeyle burası turizme açılıyor. Söylenene göre proje çevreye uyumluymuş. Bahama “kültürüne” dost, denizleri korumaya özen gösteren bütüncül bir yapıda oluşturulmuş. Kum çıkartıldığı için her halde çoraklaşan adaya Bahama Bölgesine özgü ağaçlar dikilmiş. Ve dahi çiçekler, çalılar, yeşillikler.


GÜVENLİK GÖZETİMİNDEN

ÖTE

YAKALAYIN

DEPOLAYIN

ANALİZ EDİN

GÜVENLİK GÖZETİMİ İÇİN OPTİMİZE EDİLMİŞ BENZERSİZ BİR PORTFÖY Western Digital, en son yeniliklere adapte olabilen teknolojiyle verileri yakalama, depolama ve analiz etme imkanı sağlayan, güvenlik gözetiminin benzersiz taleplerine göre özel olarak ayarlanmış kökten uca çözümler sunar. wd.com/edge-to-core

Western Digital, Western Digital logosu, WD, WD Logosu, Ultrastar ve WD Purple, Western Digital Corporation şirketinin veya iştiraklerinin ABD ve/veya diğer ülkelerdeki tescilli ticari markaları ya da ticari markalarıdır. microSD işareti ve logusu, SD-3C, LLC’nin ticari markalarıdır. Diğer tüm markalar, ilgili sahiplerin mülkiyetidir. Performans, donanım ve yazılım bileşenleriniz ile yapılandırmalarına bağlı olarak değişir. Ürün özellikleri uyarıda bulunulmaksızın değiştirilebilir. Görülen resimler asıl ürünlerden farklı olabilir. ©2019 Western Digital Corporation veya iştirakleri. Tüm hakları saklıdır.


8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

Açık kaynak kod ‘devleşiyor’

Açık kaynak kodunun temsilcilerinden Red Hat firmasının etkinliğinde Linux, OpenShift Red Hat Smart Management ve yeni uygulamalar tanıtıldı. “Expand your possibilities” mottosu ile ABD’nin ilk kurulan şehirlerinden Murat Göçe Boston Boston’da gerçekleştirilen Red Hat Summit 2019, üç gün boyunca açık kaynak dünyasını bir araya getirdi. ABD bağımsızlık savaşının da başladığı bu güzel ve temiz şehir Boston, küresel bazda açık kaynak kod yazılımcıları dahil olmak üzere 8 binin üzerinde misafiri konuk etti. Yapılan son araştırmada, Linux kullanımının dünya çapında kullanıcılarına yılda 7 milyar dolarlık BT yatırım tasarrufu sağladığı açıklandı. Araştırmaya göre, bu tasarruf yüzde 52 oranıyla lisanslamadan, yüzde 25 standart iş yükünden kurtulmaktan, yüzde 5 de planlanmayan sistem durmalarının önüne geçilmesinden sağlanacak. Ayrıca, bu ekosistemin Linux iş ortaklarına 2019 yılı sonunda 80 milyar dolar, 2023 yılı itibariyle ise 135 milyar dolar kazandıracağı tahmin edilirken, Red Hat, kullanıcısı ve müşteri ekosistemi ile 640 bin yeni iş imkanı yaratılacağını da

öngörüyor. Yani Red Hat ile ilgili pozisyonlarda işte tam bu kadar kişinin çalışacağı tahmin ediliyor. IBM’in 2018 Ekim’inde Red Hat’i satın almasıyla etkinliğin en önemli konuklarından biri de IBM CEO’su Ginni Rometty oldu. Yüzlerce kişinin merakla izlediği büyük oturumda Red Hat CEO’su James Whitehurst sordu: “IBM neden bizi aldı?” Cevap basitti: “Siz güzel işler yapıyorsunuz, şirket kültürünüz muhteşem ve OpenShift sizde”. 20 yıldır süregelen işbirliklerinin önemini anlatan Rometty, geçmişte beraber gerçekleştirdikleri projelerin önemini de vurguladı. İşbirliği, tüm adımların temelinde var Red Hat Summit 2019’da ilk vurgulanan yenilik Red Hat Linux Enterprise V8 oldu. Hibrit bulut yapılarının önem kazandığı günümüzde Red Hat Linux Enterprise, bulut ve ayrıca tüm karmaşık uygulamaların, özetle tüm kurumsal yapıların kullanımına sunuldu. Bu yapıya destek veren Microsoft da etkinliğe CEO’su Satya Nadella ile katıldı. Nadella, sohbetinde Red Hat Azure OpenShift ürünündeki işbirliklerinin yanı sıra Red Hat şirketinin

kültüründen övgüyle söz edince, biz de Red Hat Türkiye Müdürü Haluk Tekin’e bu kültürün ne olduğunu sorduk. Haluk Tekin, Linux kültürünün paralelinde şirket içi iş yapış şekillerinin de birlikte hareket etme yönünde olduğunu, bunun da şirket kültürünün temelini oluşturduğunu ifade etti. Unix temelli yapı gereği, bugüne kadar kurumsal firmaları hedeflediklerini, fakat bundan sonra KOBİ’lere de ulaşacaklarını, onlara daha ekonomik ve güvenli yapı sunabilmek için kadrolarını da buna uygun yapılandırdıklarını söyledi. Etkinlikte Red Hat OpenShift 4 ile Enterprise Kubernetes tanıtılırken, kullanıcılara bu yapıların kullanım kolaylığı ve güvenliği hakkında da bilgiler iletildi.

Çözümler, destekleri ile değer kazanıyor Sonuç: Bir yazılım firmasının kaç yazılımcısı olabilir? 1000, 5000, 20000, belki biraz daha fazla. Fakat açık kaynak kodu yazılımlarını destekleyen, geliştiren milyonlar var. Konu sadece açık kaynak kodu değil, aynı zamanda ‘açık’ insan kaynağı. Bir yazılımı geliştirirken binlerce yazılımcının bunun bir yerinden tutması, sorun çıktığında dünyanın her noktasından birilerinin soruna çözüm araması ile oluşan dev bir topluluk söz konusu. Araştırmalar, büyük ölçekli firmaların yüzde 89’unun açık kaynak kodunun önemini vurguladığını, BT liderlerinin yüzde 68’inin bir önceki yıla kıyasla açık kaynak kodu daha çok kullandığını ifade ediyor.

“Güvenlik bir yama değil, yaşatılması gereken bir süreç” Red Hat Summit 2019 buluşmasında görüşme fırsatı bulduğumuz Red Hat Middleware Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Mike Piech, açık kaynağı farklı kılan unsurları, teknolojik yeniliklerde açık kaynağın yerini ve işin kaçınılmaz olarak ‘güvenlik’ tarafına dair sorularımızı yanıtladı: “Bence açık kaynak ‘istenilenleri mümkün kılan’ bir araç. Açık kaynağın sosyal etkisi ve insanların açık kaynakla çalışarak yenilikler yapması, bunun için de yazılıma yüklü paralar ödemesinin gerekmemesi burada önem kazanıyor. Ayrıca açık kaynak kod kullananlar, Red Hat ve diğer açık kaynak şirketlerinin desteğinin hep yanlarında

olduğunu bilirler. Açık kaynak dünyasında yaratma ve geliştirmede sürekli birçok insan görev üstlenir. Biz ürün satmıyoruz. Çünkü elimizdeki her şey açık kaynak. Bunun yerine üyelik (subscription) modeli uyguluyor, yamalama imkanı veriyoruz. Ama belli başlıklarda garanti ve lisanslama desteğimiz de var. Sonuçta lisanslama, açık kaynak dünyasında da bazı insanların tercihi oluyor. Bu açık kaynak dünyasında ve yaptığımız her şeyde birlikteyiz. 5G, IoT, M2M gibi yeniliklerde güvenlik ise işin en zorlu ve önemli tarafı. Geçiş noktalarında (gateway), Red Hat’in önem verdiği bir başlık ve bir dizi güvenlik yetkinliğimiz ile size konfigürasyon konusunda da destek

veriyoruz, geçiş noktalarında güvenliği desteklemeye önem veriyoruz. Sonuçta bizim spesifik güvenlik ürünlerimiz yok. Biz bunun yerine güvenliği mimarinin bizzat içinde konumlandırıyoruz. Böylece yaptığımız her şeyin doğal bir parçası güvenlik halini alıyor. Ama görüyoruz ki, günümüzde insanlar konu güvenlik olduğunda bunu sadece bir yama gibi düşünmeye meyilliler. Oysa bu artık çok demode bir düşünce. Bunun yerine insanlar, güvenliği bir süreç olarak ele almalı. Örneğin DevOps yapısının yanında artık tüm güvenlik mimarisinden sorumlu SecOps yapısı da var.”



BThaber

10 GÖRÜŞ TEKNO-POLİTİK

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

ULUSAL YETENEK REKABETÇİLİĞİ: 125 ÜLKE İÇERİSİNDE TÜRKİYE 74. SIRADA, 114 KENT İÇİNDE İSTANBUL 67. SIRADA

OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu

INSEAD Dünya İşletme Okulu (The Business School for the World), The Adecco Group ve Tata Communications, 2013 yılından bu yana her yıl yayımladıkları raporda, ülkelerin ve kentlerin beşeri yetenek karnelerini açıklar. Geliştirdikleri 'Küresel Yetenek Rekabetçiliği Endeksi' (GTCI) notuna göre ülkeleri ve kentleri sıralar. Rapor sadece bir karne olma ötesinde hem hükümetlere hem de iş dünyasına ve STK’lara yol gösterme amacı taşıyor. Ülke Olarak Durumumuz Küresel Yetenek Rekabetçiliği Endeksi 2019 raporunda (http://bit.ly/2JsRjgO) Türkiye’nin 125 ülke içinde, çok gerilerde, 74. sırada olduğu yandaki tabloda görülüyor. Daha kötüsü 2018’e göre 6 basamak düştüğümüzü ekleyeyim. Daha da kötüsü, Afrika ülkeleri Rwanda (73.), Güney Afrika (71.), Botswana (62.) ve Mauritius’un (47.) gerisindeyiz. Arap yarımadasındaki ülkelerin birçoğundan da daha gerideyiz. Bölgesel sıralamada 13. sıradayız. Bu çok olumsuz durumumuzun

nedenlerini anlamak için GTCI’nın yani, yani genel not niteliğindeki endeksin nasıl hesaplandığını bilmek gerekir. Bu endeks altı alt endeksin (ana kriterin) bir ortalamasıdır. Altı alt endeks (ve her birinin İngilizcesi ile ülkemizin sıralaması) şöyle: Yeteneklere olanak sağlama (enable; 66.), yetenek cezbetme (attract; 113.), yetenek sayı ve kalitesini büyütme (grow; 66.), yetenekleri elde tutabilme (retain; 60.), mesleki ve teknik beceri (Vocational and Technical skills; 90.), küresel bilgi ve beceri (Global Knowledge skills; 57.). Bu altı ana kriterin ilk dördü girdi, son ikisi ise çıktı niteliğinde. Ana kriterlerdeki sıralamalar da her birinin altındaki alt endekslerin puanlanması sonucu elde ediliyor. En kötü olduğumuz, 125 ülke içerisinde 113. olduğumuz ana kriter, cezbetme. Cezbetmek için ülke içindeki toplumsal koşullar (cinsiyet eşitliği gibi) ve dış dünyaya açıklık (yatırım, teknoloji, insangücü çekebilme gibi) alt endekslerine puan veriliyor. Bu iki alt endeksin ikisinde de kötü durumdayız ama ülke içindeki toplumsal koşullarda 125 ülke içerisinde 121. sırada olmamız çok vahim. Bu alt endeksin belirleyicilerinden birisi olan kadınların liderlik fırsatı kriterine göre 119. sıradayız.

Cezbetme konusunda yukarıdaki durumu özellikle belirtmemin bir nedeni, rekabetçi yetenek konusunda sadece hükümetin yanlış politikalarının değil, iş dünyasıyla, STK’larıyla ve siyasi ortamıyla tüm toplumun da ciddi eksikleri olduğunu göstermek içindir. Sadece genel endeks notuna değil, hatta altı ana kritere de değil, tüm bunların belirleyicisi

olan alt kriterlere bakarsak, sorunlar daha iyi anlaşılır. En kötü durumda olduğumuz alt kriterler (ve sıralamamız) şöyle: Siyasi istikrar (121.), azınlıklara hoşgörü (120.), kadınların liderliği için fırsat eşitliği (119.), işçi-işveren işbirliği, (109.), yaşam boyu öğrenme (105.), kişisel haklar (104.), işletme yüksek eğitimin kalitesi (102.), çalışanları geliştirme (hizmet içi eğitim gibi) (96.),

yüksek katma değerli ithalat (97.), beyin ithali (94.), mesleki ve teknik eğitim (90.), dış dünya firmalarına çekiciliği (90.). Teknoloji ile ilgili kriterler en kötü olduklarımız arasında olmasa da çok kötü durumda olduklarımız arasında: bilgi ve iletişim teknolojileri (ICT) altyapısı (64.), doğrudan yabancı yatırım ve teknoloji transferi (57.), teknoloji kullanımı (44.). Devamı 12.Sayfa'da


FileNet, Aksigorta’da hızı daha da pekiştirdi mükemmel süreçler geliştirmek ve hizmetlerimizi müşteri ihtiyaçları doğrultusunda farklılaştırarak, kurumsal yapılanmamızı sürekli daha da güçlü kılmak için çalışıyoruz. Müşterilerimiz için sürekli olarak daha iyi bir deneyim sunabilmek önceliğimiz” dedi. Bu hedefe ulaşmak için Aksigorta, ilk adım olarak mevcut Müşteri Yönetimi Sistemi’ni (DYS) değiştirmeyi hedefledi. Ancak bu proje, mevcut sistemde çok miktarda veri bulunması dolayısıyla daha da hassas adımları gerekli kılıyordu. Bunun yanı sıra, mevcut Müşteri Yönetimi Sistemi, işin görev-kritik hak-talebi yönetim sürecini destekliyordu. Dolayısıyla Aksigorta, bu sürecin daha yeni ve yükseltilmiş bir sistem tarafından bozulmadığından emin olmak zorundaydı. Dönüşüm​Süreci

​ üşteri​ deneyimi​ yönetimi​ yüzde​ 40​ sistem​ performans​ M kazançları​ile​geliştirildi İşin​Zorluğu Türkiye’de rekabetçi sigorta pazarında her zaman bir adım önde olabilmeyi hedefleyen Aksigorta, mevcut müşteri memnuniyetini daha da geliştirmeyi ve mükemmel müşteri deneyimi ile özel ihtiyaçlar doğrultusunda farklı seçenekler sunmayı öncelik olarak belirledi.

Yeni​nesil​bir​DYS Kurumsal öncelikleri paralelinde BBS ile işbirliği yapan Aksigorta, DYS’yi IBM FileNet İçerik Yönetici platformu ile değiştirdi. Aksigorta, IBM ürünleri üzerinde bir karara varmadan önce, rakip tekliflerin kapsamlı bir teknik analizini de gerçekleştirdi ve sonuçta IBM FileNet platformunu dört temel nedenden ötürü tercih etti: Mükemmel performans, güçlü sınıflandırma ve kimlik doğrulama yetenekleri, diğer uygulamalarla birlikte çalışma kolaylığı ve IBM’in IBM Content Navigator, IBM Case Manager ve IBM Watson Discovery yazılımları da dahil olmak üzere katma değerli araçlar sağlaması. Kaan Konak da, “Bu araçlar, süreçlerimizi çeşitlendirmemize ve katma değeri yüksek, farklı müşteri deneyimleri oluşturmamıza yardımcı olacakları için bizim için önemli” yorumunu yaptı.

Aksigorta, kendi müşteri yönetimi sistemini (DYS) IBM FileNet içerik yöneticisi platformu ile değiştirmesi için BBS ile işbirliği yaptı. Geliştirilmiş DYS performansı ile Aksigorta, müşterilerine daha hızlı bir şekilde daha yenilikçi hizmetler sunabiliyor.

FileNet platformu ile Aksigorta, DYS’sini politika yönetimi süreci gibi diğer sistem ve süreçlerle kolayca birleştirebilir. Kaan Konak, “Bir sonraki aşamada, anlaşma yönetim sistemimizi FileNet içerik yönetim sistemi ile birleştireceğiz. FileNet platformunun esnekliği ışığında bu da pratik olacak” bilgisini verdi. Sistem yükseltme esnasında BBS, 14 TB verinin önceki DYS siteminden çıkarılması, analiz edilmesi, veri bilgilerinin zenginleştirilmesi ve pratik olarak sıfır veri kaybı ile FileNet platformuna yüklenmesinde Aksigorta’ya yardımcı oldu.

Sonuçlar

Elde​Edilen​Sonuçlara​Bakış

Dönüşüm

Yeni iş ortaklarıyla bağlantı oluştururken proje süreleri kısaldı. Veri okurken ve veri yazarken sistem performansında yüzde 40 iyileşme gerçekleşti. İçerik aramada yüzde 20 daha hızlı sonuçlar elde edildi. Böylece çalışanlar ve müşteriler ihtiyaç duydukları her şeyi daha hızlı bulabiliyor. İş​sürecine​bakış Müşteri​deneyimini​geliştirmek​konusunda​gösterilen​büyük​ çaba Aksigorta, Türkiye’de sigorta pazarında rekabette ön sıralardaki gücünü korumak ve mükemmel bir müşteri deneyimi sunabilmek amacıyla doğru teknoloji yatırımlarını yapmayı ilke belirledi. Aksigorta Bilgi İşlem Dairesi Müdürü Kaan Konak, “Aksigorta’da

Performansta​iyileşme,​maliyette​azalma FileNet platformu, önceki çözüme kıyasla daha az bakım gerektirmesi ışığında, Aksigorta’nın işletme maliyetlerinin azalmasını sağladı. Bunun yanında, iş ortaklarını, birleştirme projelerinin daha hızlı tamamlanabileceği platform ile buluşturmak da artık çok kolay. Yeni DYS yerinde işler durumdayken, Aksigorta gelişmiş sistem performansının avantajlarını elde ediyor. IBM FileNet platformu, veri okur ve yazarken yüzde 40’lık hız artışı sağlıyor. Ayrıca, arama hızlarını da yüzde 20 artıran FileNet platformu sayesinde çalışanlar ve müşteriler, ihtiyaç duydukları içeriği artık çok daha hızlı bulabiliyor. Kaan Konak, “Artık yüksek kullanılabilirlik, güçlü performans sağlayan ve 3 milyon müşterimize 7/24 hizmet sunan, günlük olarak 10 binden fazla hak-talebi dosyasını işleme tabi tutan yeni nesil bir içerik yönetim platformumuz var” vurgusunu yaptı.

advertorial

Aksigorta, IBM çözüm ortağı Bilgi Birikim Sistemleri Ltd. Şti. (BBS) ile çalışarak, kurum bünyesindeki mevcut içerik yönetim sistemini (DYS), IBM® FileNet® platformuyla değiştirdi. Bu yatırımın sonucunda Aksigorta, DYS performansını artırdığı gibi, artık müşterilerine daha yenilikçi daha hızlı hizmetler sunabiliyor.


BThaber

12 GÖRÜŞ

Kötü Durumumuzun Nedenleri En kötü durumda olduğumuz kriterlerin başında siyasi istikrar gelmesinin üstünde durmak gerekir. Genellikle koalisyonların istikrarsızlık getirdiği kabul edilirdi. Ülkemizde 17 yıldır tek ve ayni parti iktidarda. Bununla da yetinilmedi ve parlamenter sistemden daha istikrarlı

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

olacağı iddiasıyla cumhurbaşkanlığı sistemine geçildi. Tüm bunlar ülkemizin sıralamasını olumlu değil olumsuz etkiledi ve bugün 125 ülke içerisinde 121. sıradayız. Demek ki, siyasi istikrar konusunu daha farklı boyutlarda değerlendirmek gerekiyor. En kötü olduğumuz kriterlerde bir dikkat

çekici durum daha var. Bunların birçoğu hükümet politikaları ile ilgili olmakla beraber, bu politikalardan kısmen veya tamamen bağımsız olarak iş dünyasını ve STK’ları ilgilendiren sorunlar da var. Kadınların durumu, işçiişveren ilişkileri, kişisel haklar, hizmet içi eğitim gibi. Hatta, iş dünyamızın sorumluluğunda olan ve dikkat çekici diğer bir

kriter de şu: üretkenlik ile maaş arasındaki ilişki sıralamasında dünyada 86. sıradayız. Sonuç olarak, yıllardır hükümetin, devletin, iş dünyasının, STK’ların dilinden düşmeyen “nitelikli eleman ihtiyacı, insan odaklı olmak, eğitim şart” gibi sloganlara rağmen somut politika ve girişimlere gelince ne hükümet ne

iş dünyası ne de STK’lar üstüne düşeni gereğince yapamamış. Diğer ülkelerin giderek daha da gerisinde kaldığımız gerçeği ile yüzleşip, genel konuşmaları ve sloganları artık bir kenara bırakmalıyız. Bırakmayanlara ısrarla bunu hatırlatmalıyız. Bu rapordaki alt kriterleri dikkatle inceleyip, somut politika ve girişimleri sorumlular geliştirip etkinliklerde tartışmalıdır. Dünyadaki Kentler ve İstanbul 114 kent içerisinde 67. sırada olan İstanbul’dan daha iyi durumdaki bazı ülkeler (ve sıralamaları) şöyle: Atina (48.), Doha (Katar; 51.), Abu Dabi (BAE; 55.), Varşova (56.), Budapeşte (57.), Dubai (59.), Bükreş (60.), Bangkok (Tayland; 65.). İstanbul’un sıralamasını belirleyen alt endekslere ve kriterlere bakarsak, Türkiye’nin genel durumundan çok da farklı olmaması dikkat çekici. Gerek Türkiye’nin gerekse İstanbul’un Küresel Yetenek Rekabetçiliği durumunu ileride daha ince ayrıntılarla değerlendirmeye devam edeceğim.


KİPAŞ’IN UÇTAN UCA PAPERWORK YOLCULUĞU GİDEREK HIZLANIYOR seviyede. Hatta gelinen nokta ve elde edilen faydalar ışığında artık Kipaş Holding’de bizzat çalışanlar ve yönetim yeni iş akışları yapmaları konusunda BT ekibini yönlendiriyor. “BPM başlığında 9 yıllık bir geçmişimiz olsa da, asıl PaperWork ile geçen 1,5 yılın sonunda esas yetkinliğe ulaştığımızı görüyoruz ve umarız daha farklı süreçler de hayatımızda yerini alacak” beklentisini dile getiren Fehmi Hüdayioğlu, şu bilgileri paylaştı:

“2010 yılında farklı bir çözümle yola çıktık ve birçok süreç geliştirerek, holding bünyesinde bunları kullanmaya başladık. Ama istediğimiz hızda ilerleyemiyorduk. Söz konusu dönemde tercihimiz yabancı bir yazılımdı ve çok fazla konfigürasyon gerektiriyordu. Bu nedenle 2017 yılı sonunda yeni bir yazılım arayışına girdik ve yerli desteği olan bir yazılım olan PaperWork ile yola devam kararı aldık. Kipaş’ın uzun bir listeyi içeren değerlendirme matrisi vardır. Bu matriste ana kategoriler ise ürün fonksiyonalitesi, ürünün teknik özellikleri, hizmet verecek firmanın özellikleri, hizmet verecek ekibin özellikleri ve son olarak da maliyet şeklinde sıralanır. Bu matriste PaperWork açık ara önde yer aldı. PaperWork, teknik özellikleri ile beklentilerimizi karşılıyordu. Firmanın yaklaşımı da bizim için önemliydi. 2018 yılı başında PaperWork sistemine aktarımlara başladık ve 2018 Nisan’ında ilk süreçlerimizi PaperWork’te hayata geçirdik. Haziran 2018’de de eski sistemi kapatarak, yola bütünüyle PaperWork ile devam etme kararımızı hayata geçirdik. Web servisler aracılığıyla her yerle entegre olabiliyoruz. Bu yönüyle entegrasyon yetkinliği, geçişin de bizim için sorunsuz olmasını sağladı.” Çalışanlar için bir ‘vazgeçilmez’ halini aldı Kipaş Holding, bünyesinde farklı sektörlerden büyük şirketleri barındıran bir holding. Bu holdingin her noktasında PaperWork iş akışı yazılımlarını hayata geçirmek için çalışmalar da aralıksız sürüyor. “Teknik olarak web servislerle entegre olabilmek önemli bir fayda noktası, ama bizim asıl mücadelemiz iş süreçlerini doğru biçimde analiz edip, insanlara ve firmadaki farklı departmanlara bunun girip konumlanmasını sağlamak oldu” tespitini yapan Fehmi Hüdayioğlu, bu anlamda halen 23 farklı akışın iş süreçlerinde yerini aldığını vurguladı. Kipaş Holding’te hedef ise bunu daha da yaygınlaştırmak. 23 farklı akışla önemli bir adım attıklarını ve bu akışların çok önemli fonksiyonları yerine getirdiğini vurgulayan Fehmi Hüdayioğlu’nun verdiği bilgiye göre, bu yenilikleri kullanıcıların benimsemesi de oldukça yüksek

PaperWork Müşteri Hizmetleri Yöneticisi Canan Ünverdi: “Sinerji, meyvelerini vermekte gecikmedi” “Başarı hikayemiz, Kipaş Holding’in 2017 yılında bir BPM yazılım aracı arayışına girmesiyle başlıyor. Araştırmalarında ise PaperWork platformu, üstün ürün özellikleri ve ekibinin profesyonelliğiyle öne çıkıyor. Ardından, süreç 2017 yılı sonunda kurumun PaperWork tercihiyle sonuçlanıyor. Kipaş Holding BT Direktörü Fehmi Bey, ürünün alınmasından sonra ekibini hızlıca organize ediyor, 2018 senesinde ekibine PaperWork eğitimi aldırıyor. Kipaş Holding ekibi süreçlerini PaperWork üzerinde uyarlamaya başlıyor. Son kullanıcının değişime adaptasyonunun planlı bir

şekilde yönetilmesiyle bugün gelinen noktada, kurumun onlarca iş akışı PaperWork üzerinden yürüyor. Kipaş Holding üst yönetiminin vizyoner görüşü, Fehmi Bey ve ekibinin dijital dönüşüm yolunda PaperWork’ü sahiplenmesi, PaperWork ekibinin Kipaş Holding ekibiyle profesyonel ve uyumlu işbirliği sonucu kurumun dijital dönüşümünü 1 sene gibi kısa bir zamanda ‘başarı hikayesine’ çevirmiş olmanın gururunu yaşıyoruz. Kipaş Holding’in dijital dönüşüm süreçlerinin bir parçası olmaktan mutluyuz. Yakaladığımız bu sinerjiyle iş birliğimizin artarak devam etmesini diliyorum.”

advertorial

Bugün birçok farklı sektöre yönelik yetkin üretimi bünyesinde barındıran Kahramanmaraş merkezli Kipaş Holding, 1984 yılında ilk olarak iplik üretimi odaklı çalışmalara başladı. İlerleyen yıllarda iplik dokuması ve denim kumaş öncelikli olarak alanında Türkiye’nin en büyük firmalarından biri haline gelen Kipaş Holding’te öncelikli faaliyet alanları çimento, kağıt, enerji ve konfeksiyon olarak sıralanıyor. Perakende sektöründe Lee Cooper denim markasıyla konumlanan Kipaş Holding, eğitim kurumları ile eğitim sektöründe, ayrıca sigorta ve havacılık sektöründe de faaliyetler yürütüyor. İSO 500 sıralamasında 4 tane büyük tesisle yerini alan Kipaş Holding, yetkin üretim süreçlerinin devamlılığı adına yatırımlarına da hiç ara vermiyor. 2006 yılında şirket bünyesinde göreve başladığını belirten Kipaş Holding Bilişim ve İş Geliştirme Bölümü Müdürü Fehmi Hüdayioğlu, PaperWork çözümünü ağırlıklı olarak BPM, yani iş süreçleri yönetimi yazılımı olarak kullandıkları bilgisini verdi. Fehmi Hüdayioğlu, bu noktaya gelene kadar geçen süreci ve PaperWork tercihinde öne çıkan gerekçeleri ise şöyle anlattı:

“Holding bünyesindeki her şirkette her departmanın ihtiyaçları ve bunların teknolojiye olan yaklaşımları farklı. Biz ilk doğru adımlarımızı attık. Şimdi kök salma sürecindeyiz. İlk etapta geliştirdiğimiz çözümler, aslında nokta atış olarak departmanlara fayda sağlıyor. Bu durumda PaperWork’ün esnekliği ve çözüm odaklı olması, farklı sektörlerde faaliyet gösteren grup şirketlerinin her türlü ihtiyacı için modellenebilecek bir taban oluşturuyor. PaperWork ile ihtiyaçlarımıza uygun modelleme ile bilfiil uygulama geliştirebildiğimiz bir platform söz konusu. İhtiyaç anında PaperWork ile bağlantıya da geçebiliyoruz. Zaten kurumsal seçim kriterlerimizden bir tanesi ‘servis sağlayıcının yaklaşımı ve bize verebileceği destek’ idi. Bu noktada da PaperWork, açıkçası beklentimizin üzerinde bir performans sergiliyor. Projelerimize başlarken işbaşı eğitimleri ile bir yandan projeyi geliştirip, bir yandan da yazılımı öğrenmeyi hedefledik. Bu konuda ilk etapta PaperWork destek ve danışmanlığını aldık, ama açıkçası geldiğimiz noktada fikir sormak dışında artık PaperWork ile geliştirme odaklı fazla bir temasımız olmuyor. Çalışanlarımızın bu yapıdan faydalanma seviyesine baktığımızda, sistemin olası bir aksaması durumunda çalışanların da hemen bizi arayıp durum bilgisi sorması bu mimarinin artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası halini aldığının göstergesi. Öyle ki, şu anda bu sistemde bir kesintiye hiçbir kullanıcımızın tahammülü yok. Bu da PaperWork temelli sistemin benimsenme gücünü gösteriyor.”



BThaber 27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

DOSYA:

Teknolojide Çevreci Yaklaşımlar

www.bthaber.com.tr

Ayhan Sevgi

Satın alma aşamasında çevreci faktörler öne çıkıyor Bilişim sistemleri, geçen yıllarda önemli gelişimler sergiledi. Bir tercih olmaktan çıkıp, iş ve özel hayatımızın vazgeçilmezi haline geldiler, kolaylık kattılar, bireysel ve kurumsal hayatı uçtan uca yeni baştan şekillendirdiler. Artık ‘birileri’ değil, ‘herkes’ öyle ya da böyle teknoloji tüketicisi, BT kullanıcısı. Ama madalyonun bu parlak yüzünün arkasında göz ardı edilemeyecek bir gerçek var: Çevresel etkiler.

Çevresel duyarlılık her geçen gün artıyor. Kullanıcılar hem daha az enerji tüketen hem de çevreye duyarlı ürünleri tercih ediyorlar. Dolayısıyla üretici şirketler de bu konuyu gözardı edemeyecek bir konuma geldiler belki de gelmek zorunda kaldılar. Kısacası, bundan sonra şirketlerin ürün geliştirme süreçlerinde çevreci faktörler daha fazla etkili olacak.

Dosya Sponsoru


16 DOSYA

BThaber

Teknolojide Çevreci Yaklaşımlar

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

ÜTOPYA MI, DİSTOPYA MI? TAMAMEN BİZE BAĞLI… Odadan çıkarken elektriği kapatmak, şarj olmuş mobil cihazı şarjda daha fazla tutmamak, iş bitince laptop’ın prizini çekmek gibi bazı temel bireysel adımların yanında, bilişim şirketleri de zararın bir yerinden dönebilmenin çabasında. Örneğin; bazı BT şirketleri bu kapsamda eski donanımları tüketicilerden toplayarak bizzat kendisi yok ediyor, bazı donanımcılar ise bu miadını tüketmiş cihazların parçaları ile yepyeni cihazlar üretiyor, hatta bu konuda 3D gibi teknolojilerden de yararlanıyor. Konuyla ilgili olarak kurulan sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerin desteği ile eskileri toplayıp olması gerektiği gibi imha eden yapılar da hepimizin malumu. Bunlar ilk aklımıza gelen örnekler. Ama çocuklardan emanet aldığımız dünyanın geleceğini kurtarmak için daha fazlasının gerektiği herkesin hemfikir olduğu bir konu. Endüstri 4.0, yüzde 100 olmasa da ‘bacasız bir ekonomik dönüşüm’ olarak tanımlanabiliyor. Ama bu yeni ekonomik devrimin ısınma turlarında bile çevresel etkilerinin ne olacağı ürkütücü bir soru işareti. Öyle ki, Endüstri 4.0 beklendiği gibi ekonomileri, bireysel hayatları ve reel sektörü dönüştürürken, madalyonun bu sıkıntılı yüzü son birkaç yılda düzenlenen Davos Zirvesi’nde, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin ilgili birimlerinde, Silikon Vadisi gibi teknolojinin merkezi olarak tanımlanan noktalar ve üniversitelerin gündeminde yerini aldı. Çünkü bu sefer azalan su kaynakları, deliği büyüyen ve yama tutmayan ozondan daha farklı, önceki dönemlerde görmediğimiz zararları oluşturabilecek bir ‘bilişim devrimi’ gerçeği var. Ve bu devrim, kurumsal bireysel tüm paydaşlara yepyeni sorumluluklar yüklüyor, süreç içinde yenilerini de yükleyecek. İş ki bireyler hazır olsun, kurumlar da sektör fark etmeksizin bu bilinçle süreçlerinde yol alsın.

şirketleri bu yöntemleri uygulayarak ürün ve çözümlerinde ‘yeşil BT’ felsefesini hayata geçiriyor. Bu felsefenin temelinde üretim tesisleri ve üretim süreçlerinde çevresel bir yeniden yapılanma sağlamak var. Yani iş süreçlerinde yenilenebilir enerji kullanımının artırılması, üretim hatlarında gerekli yenilemeleri yapılması ile elde edilen daha yüksek enerji verimliliği, böylece azalan karbon emisyonu ve doğal olarak azalan zararlı materyaller artık ‘kurumsal hedef’ halini alıyor. Bu hedeflerin yönetim kurulu sunumları veya bilanço dönemi teorik öncelikleri olmaktan çıkmasında ise tüketicilerin gücü önem taşıyor. Teknoloji kullanımının kendilerine sağladığı sesini duyurma gücünün ziyadesiyle bilincinde olan küresel bir kitle, sadece BT değil, her sektörde her şirketi çevresel bir olumsuzluğunu yakaladığı anda sosyal medyada tepki veya satın almama eğilimi ile cezalandırmaktan geri kalmıyor.

Müşteri, kral olduğunu hissettiriyor Bilişim sistemleri ve bunları taşıyan altyapılar kat be kat artan güç tüketimleri, sera gazı emisyonu seviyesinin katlanarak artması, üretim ve ürün geri dönüşümünde kirlilik ile gündemde. Bu sorunları adreslemek, sürdürülebilir çevresel yapı, yeni enerji ve üretim modelleri, bunlar için araç ve sistemler hazırlamak küresel bir öncelik. Bazı BT

BT şirketleri, giderek artan ölçüde bu önceliklerle Ar-Ge ve üretim yapar, bireysel farkındalık ve kurumsal bilinç birbirini beslerken, hayatlarımız da değişiyor. ‘Akıllı’ sıfatını önüne alan ev, araba ve şehirler de çevreci özellikleri ile BT dünyasında güçlü bir kategoriye imza atıyor. Akıllı şehirler, akıllı evler ve binalar, akıllı otomobiller gibi ‘aklı fikri’ olan her unsur, bu aklı hak eden ve çevresel hassasiyetle inşa edilen zeki

Sürdürülebilirlik esas! X, Y, Z ve biten harflerin ardından gelen Alfa nesilleri arasındaki belki de temel ortak yön bu, yani çevresel bilinç ve bu bilinci sergilemeyenlere karşı takındıkları tavır. Bu nedenle BT şirketleri, bireysel ve kurumsal hayatın bir bütün olarak buluştuğu bilişim başlığında çevreci politikaları ile öne çıkıyor. Sürdürülebilir tasarım ve bunu destekleyen teknolojilerle inşa edilen yeşil altyapılar, enerji ve güç kullanımında rasyonel sınırlar, ultra düşük güç tüketen sistemlerin oluşturulması, sensörlerin düşük güç kullanımı ve dağıtık veri işleme yetkinliğinin gelişmesi ilk akla gelen somut örnekler. Enerjiyi

etkili kullanan M2M kablolu ve kablosuz iletişim ve ağ mimarilerinin geleceğin reel sektörüne ve bireysel hayata yön vereceğini de unutmamak gerek. Çekirdek ağ optimizasyonu da enerji kullanımını azaltması yönüyle BT gündemi. Çevreci uygulamalar büyük veri mimarisinde, bulut bilişim uygulamalarında, enerjiyi etkin kullanan iletişim yapılarında yerini bulurken, veri merkezlerinde ve büyük ölçekli veri işleme noktalarında enerjinin etkin kullanımı, tüm bunların üstüne, her adımda enerji tüketiminin ölçümü, bu ölçümlerle sektörel standartların ve kamusal kuralların oluşturulması yönünde de adımlar atılıyor.

Gerçekten ‘akıllı’ olan çevreyi de gözetir sistemleri barındırıyor. Tüm bu zincirleme akıllı mimari de büyük ölçekli izleme ile çevresel kurallara uyumu paralelinde takip ediliyor, enerji üretimi ve bunun dağıtımı, depolanması ve tüketimi gibi konularda yönetim güç kazanıyor. Yenilenebilir enerji üretimi büyür, yeni enerji kaynaklarının izi sürülürken, kamunun ve regülasyonların da bu yeni dünyayı koruyacak ve pekiştirecek adımları atması önemli bir beklenti oluyor.



DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI ÇEVREYİ DE KORUYOR... “AVRUPA’NIN EN İYİ DIGITAL SIGNAGE YAZILIMINI ÜRETTİK” Türkiye’de 2005 yılından bu yana kurumlara özel tv sistemleri kurup yöneten Sistem 9’un ‘S9Vision’ yazılımı hizmet verdiği müşterileri ile birlikte doğru orantılı büyüyerek tam 21 ülkeye yayıldı. Türkiye’nin Markaları, Türkiye’nin Yazılımını Tercih Ediyor…

Sistem 9 Pazarlama Müdürü Harun Akol

advertorial

Araştırmalara göre, geleneksel yöntemlerle hazırlanan afişler, tasarım, baskı ve lojistik gibi harcamalar şirketlere yüksek maliyetler yüklüyor. Sistem 9 Pazarlama Müdürü Harun Akol, “Bu işi dijital ekranlarla yapan şirket, çevreyi koruduğu gibi, yüzde 40’a varan tasarruf da sağlıyor” diyor. Yaşadığımız çevre felaketleri hepimizi bu konuda korumacı önlemler almaya zorluyor.Günümüzde çevrenin kirlenmesi,doğada bulunan;başta enerji olmak üzere kullandığımız kaynakların azalmasını beraberinde getiriyor. Örneğin hammaddesi ağaç olan kağıdın Türkiye’de kişi başı yıllık tüketimi 75 kilo ve bu kağıtların büyük bir bölümü de geri dönüştürülemiyor. Bu noktada devreye giren teknoloji geri dönüşüm konunda çözümler sunup tasarruf sağlıyor, şirketlerin karbon ayak izini de azaltıyor. Dünyada ‘DigitalSignage’ olarak bilinen hizmeti Türkiye’de ‘Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları’ adıyla yaygınlaştıran Sistem 9, şirketlere hem çevre hem de ceplerini koruyan çözümler sunuyor. Sistem 9 Pazarlama Müdürü Harun Akol, dijitalleşmeyle birlikte baskı kağıdı üretiminin gerilemeye başladığını hatırlattıktan sonra şu bilgileri veriyor: “Yapılan araştırmalar Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları’nı kullanan şirketlerin afiş, poster, katalog gibi baskı maliyetlerini düşürdüğüne işaret ediyor. Dünyanın ‘en esnek afişi’ olarak kabul edilen dijital ekranlar baskı maliyetini ortalama yüzde 40 düşürebiliyor.”

Kurum ve kuruluşlara hizmetlerini “Geleceğe Taşıyan Dijital Çözümler” ilkesiyle sunduklarını vurgulayan Akol, “Dijital ekranlar şirketlerin sadece verimlilik ve marka bilinirliğini iyileştirmiyor. Kağıt afişler kullanıldıktan sonra çöpe gidiyor, ömürleri çok kısa. Çevre söz konusu olduğunda basılı işleri sadece kağıt israfıyla değil, doğaya bırakılan kimyasallar, mürekkepler, solventler ve yapışkanlarla birlikte ele almalıyız.” diyor. Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları’nın ise anında ve tek merkezden güncellenebilme özelliğinin yanı sıra, daha az elektrik tükettiğini belirten Akol açıklamalarını şöyle noktalıyor: “Dijital ekranların çoğu otomatik parlaklık kontrolüne sahip. Bu da enerjiyi koruyup, ekranın ömrünü uzatarak orta ve uzun vadede yüzde 30’a varan enerji tasarrufu sağlıyor. Günümüzde bilgilendirme ve tanıtımlar artık dijitalleşmiş platformlarla birleşiyor. Tüm sektörleri günümüz ve geleceğin çevre dostu teknolojisine şimdiden hazırlık yapmaya davet ediyoruz.”

TV’lerden farklı olarak yeni nesil yayın, reklam ile duyuru sistemi hizmeti olan Kurumsal TV Sistemleri için özel geliştirilen S9Vision DS yazılımını, kamu kurumlarından bankalara, mağazalardan restoranlara, sinemalardan büyük işletmelere, otellerden üretim tesislerine vb. bir çok alanda 200’ü aşkın firma kullanıyor. Teknik alt yapıya ciddi yatırım yapan Sistem 9, güvenlik konusuna da titizlikle yaklaşıyor. Akol ‘’ Tüm hizmetleri tek elden ve anahtar teslim veriyoruz.. Sistem kuruluyor, geliştirdiğimiz S9Vision yazılımı ile müşteriye özel esnek çözümler üretiliyor, içerikler hazırlanıyor ve yayınlarımız kusursuz yönetiliyor. 81 ilde saha servisleri veriyoruz. Hatta yurtdışı sistem kurulumlarına da destek veriyoruz. Müşterilerimiz aldığı hizmet ile ilgili en ufak sorun yaşasa karşılarında tek muhatap Sistem 9’u buluyor. Bu yazılım, kurumsal tv sistemleri, dijital menu board sistemleri, video wall sistemleri, toplantı odası sistemleri, LED ekranlar ve interaktif uygulamalar da rahatlıkla kullanılabildiği gibi, farklı çözümler de üretilebiliyor.’’ diyor.



20 DOSYA

Teknolojide Çevreci Yaklaşımlar

BThaber

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

Donanım gücünün daha verimli kullanılması ile gelen çevrecilik Bir süre öncesine kadar şirketler çevreci teknolojilere yatırım yapmayı maliyetli bir faaliyet olarak görürken, artık bu teknolojiler işletme kârlılığına doğrudan katkı sağlayabiliyor. Washington State Üniversitesi’nden Terence Saldanha’nın liderliğindeki bir ekibin yaptığı araştırmaya göre, kurumsal çevresel sürdürülebilirlik çalışmaları enerji verimliliğini doğrudan etkiliyor. Bu da harcamaların azalmasına doğrudan katkı sağlıyor. Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü Sinan Dumlu’nun verdiği bilgilere göre, örneğin yoğun bilgi işlem gücüne sahip veri merkezlerindeki ekipmanların verimliliğinin artırılması, bir başka deyişle, modernleşme, otomasyon ve sanallaştırılmış çözümlerle donanım gücünün daha verimli kullanılması hem iş yapmayı kolaylaştırıyor hem de önemli ölçüde maliyetlerin azalmasını sağlıyor. Dell olarak, tüketicilere ve şirketlere ücretsiz geri alma hizmeti sunduklarını ve sonrasında plastiği geri dönüştürüp yeni ürünler ürettiklerinin altını çizen Sinan Dumlu, şunları kaydetti: “Ayrıca milyonlarca yeni anakart üzerinde,

e-atıklardan elde edilen altını yeniden kullanmak için bir pilot program yürütüyoruz. Bu konuda farkındalığı artırmak için aktivist ve tasarımcı Nikki Reed ile bilgisayar bileşenlerinden elde edilen altınların kullanıldığı bir mücevher koleksiyonu ortaya çıkardık. Geri dönüştürülmüş altın kullanmak, geleneksel altın üretimine kıyasla doğaya yüzde 99 daha az etkide bulunuyor. Son dönemde veri depolama alanında sıkça tercih edilen Dell EMC’nin XtremIO all flash ürünü, yalnızca farklı verilerin gönderimi ile bant genişliğinde yüzde 75 tasarruf imkânı sağlıyor. Bu da önemli bir ağ altyapı yatırımı maliyetinden ve çevresel etkisi olabilecek donanımın önemli bir kısmından kurtulmak anlamına geliyor.” Bulut bilişimin toplamda daha az makine, daha az donanım, yani daha az soğutma ve alan ihtiyacı anlamına geldiğini belirten Sinan Dumlu, “Smart 2020 raporuna göre, 2020 yılına gelindiğinde bilgi teknolojilerinin katıda bulunduğu enerji verimliliği yaklaşık 946 milyar dolarlık

Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü Sinan Dumlu bir tasarruf ortaya çıkaracak. Accenture tarafından yapılan araştırmaya göre bulut bilişim, büyük işletmelerin karbon ayak izlerini yüzde 60’a kadar azaltıyor. Ayrıca bulut bilişim, e-atık konusunda yüzde 90’a kadar tasarruf sağlıyor” dedi.

Yenilenebilir enerji konusunda yeni hedefler

HP Türkiye Genel Müdürü Emre Alaman HP’nin sürdürülebilirlik politikasını merkezine alma geçmişi kuruluşundan bu yana devam ediyor. Çevresel etkileri azaltmak için geniş kapsamlı bir strateji izlediklerinin altını çizen HP Türkiye Genel Müdürü Emre Alaman, “2011 yılında yayınladığımız küresel karbon ayak izi taahhütlerimiz ile operasyonlarımız,

ürünlerimiz ve tedarik zincirlerimizde karbon azaltma hedefimizi açıkladık. Bu konuda taahhütte bulunan ilk BT şirketiyiz. Ürünün tasarımından üretimine ve ömrünü tamamladıktan sonra geri dönüşümüne kadar olan sürece çok önem veriyoruz. Ürün ve hizmet portföyümüzü müşterilerimize daha fazla katma değer sunacak şekilde sürdürülebilirlik özelliklerini ve avantajlarını dikkate alarak geliştiriyoruz. Ayrıca operasyonlarımızda enerji verimliliğine, atık seviyesinin düşük olmasına ve ürünlerin geri dönüşümüne önem veriyoruz. İnsana ve çevreye karşı sorumlu bir teknoloji şirketi olarak kuruluşumuzdan bugüne çevre konusunda birçok program ve süreç geliştirdik” dedi. HP Türkiye’nin HP Gezegen Ortaklığı Programı’na dahil edilmiş bir projesi bulunuyor. Süper Teklif kampanyası ile toplanan eski bilgisayarlar ömürlerini tamamlamışlarsa HP Gezegen Ortaklığı Geri Dönüşüm Programı kapsamında lisanslı tesislere gönderilip geri dönüştürülerek ekonomiye yeniden kazandırılıyor.

Sera Gazı Protokolü (GHG) kapsamında 2020 itibarıyla tedarik zinciri ve operasyonlarındaki sera gazı salınımını yüzde 20, ürün ve çözümlerindeki salınımı ise yüzde 40 oranında azaltmayı taahhüt ettiklerini belirten HP Türkiye Genel Müdürü Emre Alaman, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Yüzde 40 oranında yenilenebilir elektrik hedefimize de 2020 itibarıyla erişmeyi planlıyoruz. Ürünlerimizin ambalajlarını giderek küçültüyoruz ve yeni ambalajlardaki geri dönüştürülmüş materyal kullanımını artırıyoruz. Geri dönüşüm sadece ambalaj için değil asıl bizim sektörümüzde elektronik atık için çok önemli bir konu. Ayrıca Yeni ürünlerimiz ve teknolojilerimiz ile hedefleri zorlamaya devam ediyoruz. Bugün küresel karbon ve su ayak izini azaltmanın yanı sıra, yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımı gibi konulara yoğunlaşıyoruz. Küresel bir firma olarak iş yaptığımız her ülkede çıtayı en yüksek standartta tutuyoruz ve mevzuatların ötesinde bir vizyon ile hareket ediyoruz.”



BThaber

22 BİLİŞİM DÜNYASI

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

Alt yüklenici olarak her sektöre sesleniyor!

BThaber Şirketler Grubu’nun 2019 yılı KOBİ Destek Projesi’nden yararlanmaya hak kazanan genç şirketlere BThaber gazetemizde yer veriyoruz. Harf sırasına göre paylaşacağımız bu genç şirketlerin ilki Ankara merkezli Bakiyem.com. Bakiyem.com, 2013 yılına dayanan bir girişim, ancak CEO’su Umut Yalçın’ın tabiriyle söz konusu dönemde finans dünyasında her şeyin bankadan ibaret olduğunun sanılması ile özerk bir yapının kredi kartından tahsilat yapabileceği Avrupa’daki gibi bir sistemin kurulması zor görünüyordu. 2015 yılında özel sektörde yöneticilikten ayıldıktan sonra kesinlikle bu işi yapmaya karar verdiğini, 2016 yılında da Bakiyem.com adına ilk adımlarını attıklarını belirten Umut Yalçın, süreci şöyle anlattı: “Bu girişimimizi desteklemek için o dönem e-Dönüşüm başlıklarını alt yüklenici olarak sunmaya başladık. Zamanla müşteri sayımız artmaya başladı ve eğitim kurumları ve sürücü kursu, özel kurslar, dans akademileri gibi niş sektörlere girmeye başladık. Ardından, bu yapıyı internette satış yapan e-ticaret firmaları kadar, dışarda satış yapanlar da kullanmak isteyebilir diyerek tüm sektörlere açıldık. Şu anda hemen hemen 60’ın üzerinde sektörde varız.

Bir ilaç üreticisi de bizimle çalışabiliyor, bir ecza deposu da, kuaför malzemesi satan bir toptancı da, eğitim kurumları da.” Anadolu Toplantıları’nı kaçırmayacağız! Kolay ve pratik bir platform olan Bakiyem.com, temel hedefi olan KOBİ’lere ulaştığı gibi, süreç içinde farklı sektörlerden büyük ölçekli şirketlerin de tercihi halini aldı. Bu pratik platformu sosyal medya hesabı olan herkesin kullanabileceği örneğini veren Umut Yalçın, stratejileri hakkında şunları söyledi: “Hedefimiz; BDDK lisansı almak isteyecek ödeme kuruluşlarına danışmanlık yapıp, sistemlerini sıfırdan yazmak. Çünkü elimizde BDDK lisansını alabilecek hazır yazılımlar var. Biz burada danışmanlık ve Ar-Ge desteğini sunan taraf olacağız. Şu an BDDK lisansımız yok ve bu konuda bir hamlemiz de yok. Bunun yerine, alt yüklenici olarak yararlandığımız lisansla şirketlerin belli konulardaki

eksiklerini gidermeyi öncelik olarak belirliyoruz. Böylece şu anda lisansını kullandığımız ödeme kuruluşunun en büyük müşterisi benim, benim de en büyük müşterim o. Altyapısını yazıyor, ekranlarını tasarlıyor, yeni ürünlerimizi birleştirip birlikte ortak hareket edebiliyoruz. Ortadoğu merkezli bir finans kuruluşunun Türkiye’de yapacağı bir BDDK anlaşmasının tüm ayaklarında varız. Yani Körfez’den bir banka Türkiye pazarında yerini alacak ve biz de Türkiye’de olmayan bir para transfer işini üstleneceğiz. Outsource hizmeti ile çalışma yaptık, Ar-Ge’yi biz üsteniyoruz. Firmanın ismiyle çıkacak çalışmada arka planda işleyen yapı bizim eserimiz olacak. Böylece Körfez bölgesinde bir referansımız oluştu. Yine bir Körfez ülkesinin bu sefer bankacılık sisteminin bütünüyle yazılması için görüşmelerimiz başladı ve bunun da birkaç ay içinde sonucunu almayı bekliyoruz. Bağımsız ve tecrübeli bir jürinin, detaylı analizle bizi

Bakiyem.com CEO’su Umut Yalçın seçmesi bizim için önemli. KOBİ Destek Projesi’nde bizim için en önemli unsur ise BTvizyon Anadolu Toplantıları. Hedef kitlemiz Anadolu’da ve Bilişim Zirvesi’nin Anadolu’daki etkinlikleri bizim için çok önemli. Amacımız; düzenlenecek tüm toplantılara bu destekten yararlandığımız süre boyunca katılmak. Türkiye’de bilişim sektörünün temel haber kaynağı olan bir grupta bu desteği almak bizi çok ileri taşıyacak.”

Kurumsal geleceğinize hazır olun

Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen SabancıDx’in ev sahipliğini yaptığı Digital Minds etkinliğinde iş dünyasından önemli isimler

bir araya geldi. SabancıDx Genel Müdürü Burak Aydın’ın sunumuyla, “İş Dünyasının 3D’si: Dijitalleşme, Dönüşüm, Değer” temasında düzenlenen buluşmada Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen, “Geçen seneden itibaren Sabancı olarak değerlerimizde bir değişiklik yaptık. Değerlerimize yüklediğimiz anlamları ve çalışanlarımızdan beklediğimiz yetkinlik setlerini tekrar tanımladık. Dolayısıyla kültürel transformasyonun altyapısını hazırladık. Digital Minds gibi programların bu kültürü sağlamlaştıracağına inanıyorum. Dijitalleşmeyi sürekli

olarak gündemde tutmak ve öncelik haline getirmek durumundayız. “İş Dünyasının 3D’si: Dijitalleşme, Dönüşüm, Değer” teması da bu kültürel transformasyonun önemine dikkat çekiyor. SabancıDx’in dönüşümüyle sadece yeni nesil teknolojilerin üretilmesi ve tüm holdinge entegre edilmesini değil, dijitalleşme kültürünün tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz” dedi. McKinsey Kıdemli Ortağı Amadeo Di Lodovico ise şunları söyledi: “Teknolojideki ve otomasyondaki ilerleme,

şirketlerin iş yapış şekillerini ve işin doğasını değişime uğratıyor. Analitik yolculuğun ilk adımı sürdürülebilirliği sağlayacak organizasyonel düzenlemeleri yapmak olmalı. Nasıl mevcut düşünce kalıplarının dışına çıkabilirsiniz, doğru yetenekleri şirketinize nasıl çekebilirsiniz sorularına odaklanmalı ve bu yeteneklerin kendilerini geliştirebilmeleri için fırsatlar yaratmalısınız. Analitik ve veri konusunda uygun becerilere sahip kişileri dijital dönüşümün kritik ortakları haline getiren şirketlerin başarıyı yakalama olasılıklarının yaklaşık 5 kat daha fazla olduğu görülüyor.”


BThaber

Veri merkezi servisleriyle en büyük hizmet ihracatçıları arasında

Kurumsal internet ve veri merkezi hizmetlerinde öncü kuruluşlardan biri olan Teknotel Telekom, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) düzenlediği “Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı” araştırmasında Türkiye genelinde ilk 500 hizmet ihracatçısından biri oldu. Teknotel Telehouse İstanbul Veri Merkezi Müdürü Mesut Örs’ün bu konudaki görüşlerini aldık: Öncelikle böylesine kritik bir dönemde ilk 500 hizmet ihracatçısının içinde bulunduğunuz için sizleri tebrik ederiz. Bu başarının sırlarını öğrenmeden önce Teknotel Telekom’u bir kez de sizden dinlemek isteriz. Teknotel bu yıl itibariyle 35 yıldır telekom sektöründe hizmet veren %100 Türk sermayeli bir teknoloji şirketidir. Pek çok ilklere imza atan Teknotel, kurumlara özel profesyonel internet hizmetleri, veri merkezi işletmeciliği ve Cloud servis sağlayıcılığı alanlarında hizmet vermektedir. Teknotel için kesinlikle ‘kendini gelişmeye adamış ve oldukça yenilikçi bir şirket’ diyebiliriz.

Mesut Bey, o zaman biraz da Telehouse İstanbul’dan bahsedebilir misiniz? Fortune Global 300 firması içinde bulunan Japon KDDI grubuna bağlı Telehouse, dünyanın en önemli 24 şehrinde 48 veri merkezi sahibi olan ve yaklaşık 450.000 m2 lik veri merkezi alanı bulunan oldukça profesyonel bir firma. Biz de Teknotel olarak kendi standartlarımızdan ve yapılanmamızdan ödün vermeden, Telehouse ile işbirliği gerçekleştirdik. Telehouse’un Türkiye’deki bir uzantısı olarak kendi ismimizi aldık ve ‘Telehouse İstanbul’ olduk.

Teknotel Telehouse İstanbul Veri Merkezi Müdürü Mesut Örs

Peki Telehouse sizin için neden bu kadar önemli oldu? 1988 yılında kurulan Telehouse, Avrupa’nın ilk “taşıyıcı bağımsız” barındırma sağlayıcısı olma özelliğini taşıyor. Bugün internet ve telekomünikasyon sektörünün kalbi konumunda bulunan Telehouse, dünya genelinde farklı ölçekte ve farklı sektörlerde faaliyet gösteren 1000’in üzerinde firmaya hizmet veriyor. Ayrıca, biz de Türkiye’deki ilk taşıyıcı bağımsız altyapıyı kurduk, tıpkı Telehouse gibi. Tüm dünyada ve ülkemizde, son aylarda bulut bilişimin öneminin altı çiziliyor. Nedir bu bulut bilişim? İnsanlar artık cihazlar alıp, 5-6 yıl sonra bunları yenilemek istemiyor. Yaptığınız her şeyin maliyetinin düşürülmeye çalışıldığı bir ortamda, orta ve uzun vadede sanallaştırma birçok şirket için çok önem arz etmektedir. Teknotel olarak müşteri memnuniyetini merkeze koyduğumuz profesyonel ve kaliteli hizmet anlayışına sahibiz. Dolayısıyla, verdiğimiz hizmetleri büyük bir titizlikle karşılamaktayız. Uzman ekiplerimiz sayesinde müşteri talepleri çok kısa bir süre içerisinde sonuca ulaştırılmakta. Karşınızda her zaman konunun uzmanı bir ekip arkadaşımız bulunur. Dijital dönüşümün Türkiye’de kazandığı ivmeyi düşününce, Teknotel Telekom’un orta ve uzun vadede planları nedir? Bulut bilişim sayesinde dijital dönüşüm kaçınılmaz şekilde daha hızlı olacaktır. Tıpkı ilk ‘taşıyıcı bağımsız veri merkezini’ hizmete açtığımız gibi, bu bilgi birikimini şirketimizin birikimiyle bir araya getirip, birkez daha ‘ilk’ olmanın onurunu yaşamak için çalışıyoruz. Kısacası, Teknotel olarak başarılarımızı dijital dönüşüm çağında da, aynı şevk ve irade ile devam ettireceğiz.

advertorial

Peki, Telehouse ile işbirliği serüveniniz nasıl başladı? Veri merkezimizin kurulduğu 2011 yılında, Türkiye’de böyle bir sektörden bahsetmek mümkün değildi. Çünkü genelde firmalar sunucularını kendi merkezlerinde tutma eğilimindelerdi. Güvenlik endişeleri nedeniyle bunu tercih ediyorlardı, ancak IT danışmanları bunun büyük bir yanılgı olduğunu zaman içinde görmeye başladılar. Biz de yıllardır telekomünikasyon sektörünün içinde olarak bu ihtiyaca çözüm üretmek istedik ve Türkiye’de bulunacak global standartlarda, profesyonel bir veri merkezi yatırımı yapmaya karar verdik. Bunu yaparken de uluslararası bir firma olan Telehouse ile işbirliğine gittik.


Yazılıma bir destek daha

Bu

• ODTÜ-Teknokent için önemli bir adım daha atıldı (Sayfa 2)

Yazılımın desteklenmesi için şirket kuruluyor milyon dolar olan Yazılım Destekleme A.Ş. girişimci ve kendi olanaklanyla yazılım geliştirmek için gerekli altyapıya sahip olmayan yazILım şirketlerine destek verecek. Destek miktarlarının 10 bin ile 50 bin dolar arasında değişeceği belirtilirken bu maddi desteğin belirlenen bir zaman diliminde faizsiz, yine dolar bazında geri ödemeli olacağı öğrenildi.

Yazılım Sanayini Destekleme Projesi'nde artık sona yaklaşılıyor. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV), Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), Boğaziçi Üniversitesi (B.Ü.), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İzmir Teknopark A.Ş.'nin (İTAŞ) ortak olduğu Yazılım Destekleme Şirketi'nin bu ay sonuna kadar kurulacağı belirtildi. Sermayesi yaklaşık 1

Söz konusu proje çerçeve­ sinde şirkete ortak olan 3 üniversite ve İzmir Tekno­ park A.Ş.'de Yazılım Geliştir­ me Merkezleri kurulacak. Aynca bu 4 merkeze ek ola­ rak TÜBİTAK tarafından iki ayrı yerde Yazılım Kalite Merkezleri de oluşturulacak. Maddi destek yanında Yazı­ lım Geliştirme Merkezleri'nin altyapı olanaklarını da kulla­ nabilecek olan yazılım şir­ ketleri bu desteklerden fay­

sayıda...

• Türk Cumhuriyetleri heyet gezilerinde Tursoft da olacak (Sayfa 3) • Digital yeni ağ teknolojilerini yakından takip ediyor (Sayfa 7)

dalanabilmek için baş­ vurularım sonbahar ayların­ da yapabilecekler.

• Markasız PC'ler su yüzüne çıkıyor (Sayfa 8) (AYRINTILI Haber sayfa 4'te) • Başkan Babür Kireç: Tûbisad'ın misyonu, BT

IBM'den profesyonellere vaat:

AS/400 Üe yatırımınız bugünle sınırlı kalmayacak IBM Türk'ün geçtiğimiz hafta dü­

kullanımını

yaygınlaştırmayı

sağlamak' (Sayfa 14) • Exper'in kalitesine ISO 9001 belgesi (Arka sayfa)

zenlediği etkinlikte AS/ 400'ün baş mimarı ve mucidi olarak kabul edi­ len Frank Soltis, AS/400'ün şirketler için neden önemli ve geleceğe yö­

Bilgisayar ağlan

nelik

bir

yatırım ola­ bileceğini açıkladı.

Türkiye BT pazan içinde, her geçen-yıl yüksek bir iv­

• 'Pardon, internette şubeniz var mı?' (Sayfa 8)

Soltis, "Biz

meyle büyüyen bir alan dikkati çekiyor: Ağ pazan. Loko­

AS/400 mi­

motifi Internet/intranet olan bu pazarın, toplam pazarda­

marisinde

ki payı sürekli artıyor.

diğer

İletişimde bilgisayar altyapısının kullanılması, yerel ve

mi­

• Elektronik ticaretin mihenk taşları (Sayfa 9)

marilerin

uzak alan ağlarının kurulumunun artmasının yam sıra In­

geliştirilme­

ternet ve intranet kavramlarının yaygınlaşmasıyla birlikte

sindeki yöntemin aksine uygulama­

ağ sistemlerine olan gereksinim de daha büyük boyutlar­

dan başlayıp donanıma doğru gi­

da artıyor. Eskiden yalnızca büyük kuruluşların kullandı­

den bir yol izledik." dedi.

ğı, bugünse en küçük şirketlerin bile temel gereksinimi

(Ayrıntılı baber sayfa lffda)

haline gelen ağ bağlanıtılan, kişisel Internet kullanımının yaygınlaşmasıyla

evlerimize

kadar yoğun

kadar

tılarının

bu

pazarın

gelişmesine de yol açıyor.

girdi.

kullanımı

doğal

bağlan­

olarak

bu

(Sayfa 25-36)

EVRENSEL AKIN EVREN

ternet

üzerinden

bilgisayar

ketleri, Çin'e önemli yatırım­

destekli eğitim verilmesi ile

larda bulunmak için kollan sı­

Çin'de yayınlanan büyük bir

vadı.

gazetenin

Internet'e aktarıl­

Kimin zaferi?

kurulacak olan bir Internet şir­

taklarının know-how desteği

" A s r ı n Satranç M a ç ı " n ı n s o n u ç l a n ateşli bir

ketine ortak oluyor. Şirket,

vereceği ve yatırım ortağı ola­

t art ışmaya y o l açt ı. So n u c u n , y a n i G a r r y

Çin'in başkenti Pekin'de Tur­

rak da yer alacağı şirkete yak­

K a spa r ov' un y e n i l g i s i n i n ; insanın zaf eri mi

soft'un ortaklan ile Çin'den bir

laşık 10 milyon dolarlık bir ya­

y ok sa y e ni lgi s i mi o l d u ğ u i r de l e ni y o r .

Kamu İktisadi Teşekkülü'nün

tırımın yapılacağı tahmin edili­

Bilgisay ardan a n l a y ı p satrancı da seven bir

(KİT) ortaklığı ile kurulacak.

yor.

g r u p , s o n u c u n " K ollek t if insan a k lının z a f e r i "

Internet servis sağlayıcı olarak

Ağustos

olduğunu savunuyor.

hizmet vermek amacıyla kuru­

ve şirketin Eylül 1997'de faali­

lacak şirketin bünyesinde, In­

yete geçmesi bekleniyor.

(Devamı

Tursoft'un ortaklan Çin'de

2.

sayfada)

E T

H A İ T R F A A T UH B

Tursoft'un ortakları Çin'e yatırım yapıyor Tursoft aracılığıyla Türk şir­

• Silikon ağız tadı: MMX (Sayfa 13)

ması hedefleniyor. Tursoft or­

Ortaklık ayında

anlaşmasının

imzalanması

Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.



26 KARİYER BCB Counseling yeni CEO’sunu seçti Boğaziçi Üniversitesi mezunları tarafından kurulan BCB Counseling yönetim danışmanlık şirketinin CEO’su Seden Eyüboğlu oldu. Kendisi de Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu olan Seden Eyüboğlu, uzun yıllar TÜSİAD’da Sosyal Politika Araştırmaları Bölüm Sorumlusu ve Hollanda merkezli Multi şirketinde Pazarlama ve İletişim Direktörü olarak çalıştı. Seden Eyüboğlu, ardından bireysel pazarlama ve iletişim danışmanlığına devam ederek UNIQ Hall, Turkmall Gayrimenkul, Zorlu Performans Sanatları Merkezi gibi firmalara danışmanlık hizmeti verdi. 20 yıllık birikimiyle BCB Counseling’e CEO olarak atanan Eyüboğlu, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunu.

Collective Spark yönetim ekibinde yeni isim Erken aşama teknoloji girişimlerine yatırım yapıp onları güçlendirmek, global boyutta hızlı büyümelerine destek için kurulan yatırım fonu Collective Spark ekibine Şehnaz Çağlı da Başkan Yardımcısı olarak katıldı. Princeton Üniversitesi’nde mühendislik, London Business School’da MBA eğitimini tamamlayan Şehnaz Çağlı, son olarak Londra’dan Avrupa’daki girişim sermayesi yatırımlarıyla ilgili çalışmalar yürütüyordu. Çağlı, kariyerinin ilk yıllarından itibaren teknolojinin yanı sıra sigorta, medya, enerji ve perakende sektörlerinde tecrübe edindi.

Cerci, Experian Türkiye Analitik Birimi Lideri oldu Experian Türkiye’de 1 yıldır Analitik Birimi Kıdemli Müdürü olarak görev yapan Ortensa Pere Cerci, Experian Türkiye Analitik Birimi Lideri olarak atandı. Sektörde 12 yılın üzerinde deneyimi olan, hem Türkiye hem de EMEA Bölgesi’nde Experian’ın ilk makine öğrenme projesini hayata geçiren Ortensa Pere Cerci, Experian Türkiye’nin analitik projelerini yönetecek. Uzun yıllar HSBC’de hem Türkiye hem İngiltere pazarı için analitik alanında projeler geliştiren Ortensa Pere Cerci, özellikle risk analitiği, karar destek sistemleri, kredi oluşturma, portföy yönetimi ve tahsilat alanlarında çalıştı. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olan Cerci, yüksek lisans eğitimini de yine Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde tamamladı.

BThaber

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

Prysmian Group’ta üst düzey atama Prysmian Group’un Türkiye operasyonu Türk Prysmian Kablo’nun CEO’su Erkan Aydoğdu, grubun Güneydoğu Asya ve Pasifik Bölgesi CEO’su oldu. 22 yıldır Prysmian Group bünyesinde çalışan Erkan Aydoğdu yeni görevinde, bölgedeki 8 ülkeden sorumlu olacak. Erkan Aydoğdu, Ocak 2015'ten bugüne Türk Prysmian Kablo’nun CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görevine devam etmekteydi.

Ortak çalışma alanları bütünsel verim sunuyor

Co-working çalışma modeli tüm dünyada hızla büyüyor. Ortak çalışma alanları özellikle sağladığı verimlilik artışı, yeni profesyonellerle tanışma olanakları ve maliyet avantajları için tercih ediliyor. İşlerine odaklanmış diğer profesyonellerle çevrili bir ortamda çalışmak, evde tek başına çalışmaya kıyasla çok daha fazla motivasyon artışı ve üretkenlik sağlıyor. Ortak çalışma alanlarının tercih edilmesinin bir diğer sebebi de sunduğu networking olanakları. Co-working alanlarının bir tercih sebebi de sunduğu maliyet avantajları. Günde sadece iki kahve ücretine şehrin en merkezi ve itibarlı konumlarında, sadece üyelik ücreti ödeyerek kira, stopaj, elektrik, su, ısınma faturaları gibi çeşitli kalemlerdeki giderlerle ilgilenmek zorunda olmamanın, idari işler yöneticisi gibi bir kadroya gerek kalmamasının

sağladığı kolaylık, startup’lar kadar, freelance çalışanlar için de önemli bir kolaylık ve ekonomi demek. Coworking alanlarında çalışmayı tercih eden profesyoneller, sosyal alanlarda yüz yüze tanışma imkânı bulurken, hazır ofis sektöründe küresel çalışmalar yürüten Servcorp, toplam 45 bin işletmenin kayıtlı olduğu küresel bir network üyeliği sunuyor. Bu küresel ağ, freelancer ve startup’lara olduğu kadar, kurumsal şirketlere de dünya genelinde yeni partner’lar ve müşteriler bulma fırsatları sunuyor. Servcorp Türkiye Direktörü Damla Özgönül, “Üyelerimiz, dünya genelindeki tüm ofislerimizden hizmet alan, 45 binden fazla işletmenin yer aldığı network’ün bir üyesi olurlar. Bu network, üyelerimize küresel bağlar kurma, diğer profesyoneller ile tanışma ve yeni müşteriler edinme fırsatlarının kapılarını açar. Servcorp’un sunduğu diğer avantajların yanında küresel network üyeliği, sunduğu en değerli hizmeti. Tüm işletmeleri, startup’ları ve freelance çalışanları, co-working space için karar vermeden önce, Nişantaşı’ndaki Louis Vuitton Orjin Building ve Levent’teki Tekfen Tower ofislerimizi ücretsiz olarak deneyimlemeye davet ediyoruz” bilgisini verdi.



28 KARİYER

BThaber

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

Sertifikalı kadın elektrikçiler geliyor Günsan Elektrik’in Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü–İŞKUR Sancaktepe Hizmet Merkezi işbirliği ile yürüttüğü “Hayatı Aydınlatan Kadınlar” projesine başvuruları değerlendirilen kadınlar, teorik ve pratik eğitim programına başladı. Kadın elektrikçi adayları, 3 ay boyunca 508 saatlik sürede elektrik alanında bilgi sahibi olacaklar. Projede yaşları 20-45 arasında değişen, iş

arayan ve çalışmak isteyen kadınlar yer alıyor. Projeye beklentilerinin üzerinde başvuru aldıklarını belirten Günsan Elektrik Pazarlama Direktörü Alişan Çapan, “Kadın elektirikçi adaylarımız 3 ay 508 saatlik teorik ve pratik eğitimlerle “Kuvvetli Akım Tesisatçısı Kurs Bitirme Belgesi” almaya hak kazanacak, kurs bitiminde yeni iş alanlarında gelir kaynağı elde edebilme imkânı yakalayabilecek” dedi.

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

13 Haziran 2019 BTvizyon Kayseri Toplantısı Wyndham Grand Hotel Kayseri AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

5 Eylül 2019 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T İ Ç İ

20 Haziran 2019 BTvizyon Konya Toplantısı Dedeman Konya Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

4 Temmuz 2019 Bilişim 500 Ödül Töreni Emek Sahnesi - Beyoğlu, İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

26 Eylül 2019 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

22 Ağustos 2019 Teknoloji Platformu 2019 Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20 Kasım 2019 Teknoloji Kaptanları 2019 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

3 Eylül 2019 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20-21 Kasım 2019 Bilişim Zirvesi'19 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

16 Ocak 2020 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 04 Haziran 2019 Datacloud Global Congress Grimaldi Forum, Monaco AYRINTILI BİLGİ: www.datacloudcongress.com

Y U R T D I Ş I

17 Haziran 2019 IoT Week 2019 Aarhus, Danimarka AYRINTILI BİLGİ: www.iotweek.org

19 Haziran 2019 IoT Tech Expo Europe 2019 RAI Amsterdam, Hollanda AYRINTILI BİLGİ: www.iottechexpo.com/europe

25 Haziran 2019 CEBIT Rusya Skolkovo Technopark, Moskova AYRINTILI BİLGİ: www.cebit-russia.ru/en

12 Aralık 2019 BTvizyon Girne Toplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr



BThaber

30 MEKTUP

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

Merhaba sana,

Girişimcilik, doğru desteklerle anlamlı

Bu haftaya da yiyecek içecek, daha doğrusu bunların alışverişi ile başlıyorum. Zira gıda fiyatlarındaki dalgalanma, tüketicilerin daha da bilinçlenmesi ve uygun fiyat arayışı, teslimat yarışına giren e-ticaret sitelerinin aynı gün teslimat seçenekleri ve yöresel ürünlere kolay erişim, doğal olarak internetten gıda satışlarını da artırmış. E-ticaret altyapı şirketi Ideasoft da kendi altyapısını kullanan sanal mağazaların 1 milyona yakın siparişini incelemiş. Buna göre, geçtiğimiz yıla göre tam yüzde 112 artan online gıda satışları 2019’un ilk üç ayında da en hızlı büyüyen ürün kategorisi olmuş. İnternetten gıda alışverişlerini en çok erkekler tercih ederken, sağlıklı beslenmek için organik ve yöresel ürünleri tercih eden tüketiciler, özellikle e-ticaret mağazalarına yöneliyormuş. Ideasoft’un araştırmasına göre, ilk çeyrekte internetten gıda kategorisinde en çok yöresel ürünler, organik gıdalar, Ramazan paketleri, kurutulmuş gıdalar, reçel ve konserve satışı gerçekleştirilmiş. Sağlık adına organik ve yöresel ürünleri tercih eden tüketicilerin e-ticaret sitelerine yönelmesindeki en büyük neden ise fiyat karşılaştırma imkanı olmuş. Gıda kategorisindeki siparişler özellikle büyük illerden gelirken, Güneydoğu, Karadeniz ve Akdeniz bölgeleri en fazla gıda satışı yapan noktalar. Alışverişten hayatın gerçeklerine geçelim. Toplumsal meselelere sosyal inovasyon ile çözüm üretmek isteyenleri bir araya getiren sosyal inovasyon platformu

imece, Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma için belirlediği 17 hedef arasında yer alan ‘Nitelikli Eğitim’ ve ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ meselelerinin ardından yeni sürecinde, ‘Eşitsizliklerin Azaltılması’ konusuna odaklanıyormuş. Sosyal problemlere yaratıcı şekilde sürdürülebilir çözümler geliştiren birey ve kurumları buluşturan imece’nin 3. Destek Programı, Zorlu Holding’in ana partnerliğinde, İTÜ Çekirdek’in stratejik partnerliğinde gerçekleşecekmiş. Sosyal etki odaklı girişimcilere açık olan imece’nin 3. Destek Programı başvuruları 9 Haziran’a kadar yapılabilecek. https://imece.com/ takibimizde olsun. Malumun, Koçtaş, ‘Fix’ isimli küçük format mağazalarıyla yayılıyor. İstanbul, Ankara ve Bursa gibi büyükşehirlerin ardından şimdi sıra sahil bölgelerinde. Yalıkavak, Çeşme ve Ayvalık Fix mağazaları tüketicilere hizmet vermeye başlamış. Koçtaş Genel Müdürü Alp Önder Özpamukçu, bu üç mağazayla birlikte toplam 26 Koçtaş Fix mağazasına ulaştıklarını, Koçtaş Fix mağazalarının sayısını 2019 sonuna kadar 50’ye çıkarmayı hedeflediklerini söylemiş. ‘Yaz günü eğitim ne alaka’ demesin kimse, eğitim 4 mevsim şart. Renault Vakfı ve ESSEC İşletme Okulu, 2019 Eylül’ünden itibaren Dijital Dönüşüm ve İnovasyon Yönetimi başlıklı bir uzmanlık programı başlatıyor. İşbirliği kapsamında, Essec

YIL 25 SAYI 1223

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

27 MAYIS - 9 HAZİRAN 2019

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

İşletme Okulu ve Renault Vakfı, Türkiye’nin de yer aldığı pek çok ülkede bulunan ortak üniversiteler ağından seçilen 15 ila 18 burslu öğrenciye dijital dönüşüm eğitimi sağlayacak. Eylül ayında başlayacak olan Strateji ve Uluslararası İşletme Yönetimi Özelleştirilmiş Yüksek Lisans Programı, 12 aylık sürede iki döneme yayılmış şekilde tam zamanlı derslerle yapılacak. Renault Vakfı’nın Cezayir, Brezilya, Çin, Güney Kore, Fransa, Hindistan, Japonya, Lübnan, Fas, Romanya, Rusya ve Türkiye’deki ortak üniversitelerinden birinden eğitim görmüş olmak ve 35 yaşın altında olmak kriterlerini ben belirteyim, dahasını www.essec. edu sitesinde sen takip et. Boşuna demiyorum ‘ne varsa girişimcilikte var’ diye. TSKB’nin, kurum içi girişimciliği geliştirmek için Türkiye Girişimcilik Vakfı (GİRVAK) işbirliğiyle kurduğu TSKB Teknoloji ve Girişimcilik Platformu’nun final sunumları 16 Mayıs’ta gerçekleştirilmiş ve kazanan projeleri belli olmuş. Altyapı, ulaşım, eğitim, inovatif perakende çözümleri, atık yönetimi, sürdürülebilirlik derecelendirme platformu, girişimci ve yatırımcıları buluşturma platformu gibi çeşitli temalarda sekiz farklı takımın gerçekleştirdiği sunumların ardından iki proje ödüle değer bulunmuş. Birincilik alan fikir “Inovasyonix” kurum içi girişimciliğin oluşmasını sağlayan online ve offline olarak tasarlanmış 15 haftalık eğitim ve startup geliştirme programı. İkincilik

Abone ve Dağıtım

btabone@bthaber.com.tr

Editör

Online Editör

Sedef Özkan sedefo@bthaber.com.tr

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Dilerim yaratıcılık hayatımızın her alanında gücünü böyle pekiştirir, matematik gibi rasyonel alanlarda eğitimler bir ‘zorunluluk’ olarak varlığını korur, biz haftaya yine bu sayfalarda zaten buluşuruz,

BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Arif Şuekinci

Ankara Temsilcisi

Görsel Yönetmen

ödülünü alan “Symbiot” projesi ise inovatif perakende çözümleri üretmek amacıyla fiziksel veri ile dijital veriyi konuşturup, müşteriye özel kişiselleştirilmiş analizler sunuyor. Bu iki yaratıcı fikrin yeni başarılarına da dilerim bu sayfalarda yer verebilirim. Telekomünikasyon sektörü için global bazda ortak dil ve standartlar belirleyen uluslararası bağımsız platform TM Forum’un 2019 Mükemmellik Ödülleri’nde Türkiye’nin yerli global markası Etiya da 2018’de Videotron için Connected Customer First yaklaşımı ile yeni nesil dijital müşteri deneyimini hayata geçirdiği Fizz projesiyle Yıkıcı İnovasyon Mükemmellik Ödülü'nün sahibi olmuş. Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından ilki geçen yıl gerçekleştirilen, matematik ve fen bilimlerinde öğrenmeye katkı sağlayacak dijital oyun ya da dijital oyun fikri üretenlerin ödüllendirildiği KOD Ödülleri Eğitim Oyunu Yarışması’nda dereceye giren yarışmacılar da 16 Mayıs’ta ödüllerini almış. Oyun kategorisinde birincilik ‘Kağıt Makineler’e, ikincilik ‘Bir Kimyagerin Macera Günlüğü’ne, üçüncülük ödülü de ‘Tesla’nın Sırları’na verilmiş. Fikir Kategorisi Ödülleri’nde ise birincilik ‘Sayıların Efendisi’, ikincilik ödülü ‘Hücreni Yarat’, üçüncülük ödülü ise ‘İlham Perisi’nin olmuş.

Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Ankara Temsilcisi Sedef Özkan Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495

BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.


Mevcut Ticari veya ERP Programınızla E nte gra s yo n

Entegre Yönetim Finans ve Nakit Akışı Fatura, İrsaliye, E-Fatura Stok, Depo, Lojistik Satınalma Yönetimi Müşteri, Teradikçi, Taşeron Sözleşme Yönetimi

CRM Pazarlama - Satış Servis - İş Yönetimi İK Özlük, İşe Alım Tekrarlanan Gelir ve Gider Aksiyon, Toplantı, Görev Dashboards: CEO, CFO, CPO

www.PirCloud.com Bayilik başvuruları için: ysmbulut.com/partner

Projeler Proje Bütçe Yönetimi Puantaj, Hakediş Yönetimi Proje İş Programı Proje Süreç Yönetimi Proje Günlük İşlemler


WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

There is growth and hope in the software! Studies continue at full speed for the ICT 500 - First Five Hundred IT Companies Research, indicated as the most important reference in the Informatics sector of Turkey. In behalf of BThaber, M2S Research and Marketing Inc. carries out the ICT 500 Research, shared its preliminary estimates with the public in the light of the applications received within the scope of the research. M2S Research and Marketing Inc. General Manager Özlem Unan evaluated the 2018 data of a thousand informatics companies for the ICT 500 Research of 2019 and stated that: “According to the analysis of the first data we received for the ICT 500, the highest growth rate has been 317% in the basis of Turkish Lira. The highest growth in the basis of USD has been 216%. All companies with 100% or more growth in USD terms are companies that sell or develop software.” Özlem Unan, who provided information about the analysis of the net sales revenues declared by the companies for the ICT 500 research, made the following comments: “We analyzed the companies which earn more than 50% of their revenue from software sales. Of course, distributors and companies that buy and sell software products without added value are not included in this analysis. Half of these companies are developing sectoral software (51%). 108 companies grew by an average of 46% on the total market.

Surely, the contribution of companies that offer fintek technologies to this growth cannot be ignored. Software market has been growing on the IT market of Turkey in recent years and has continued this development also in 2018. IT is an important topic for Turkey’s economy and it is beneficial to remind this fact again through this analysis. Software export and added value. Software and service exports are two important areas for the development of the IT market. Turkey has the potential to make the software exports especially in Europe, Africa, Turkic Republics and Middle East Market due to its location.” No promising news in the total revenues Özlem Unan, who underlined the fact that 65% of the companies in 2018 increased their revenues in the basis of Turkish Lira, gave the following information in this regard: “The average growth rate of the companies, which have increased revenue in the basis of Turkish Lira, was 40%. In total there are 24 companies with 100% and above growth, while there are 53 companies with growth between 50-99%. If we evaluate the same data on a USD basis, we observe that only 27% of the companies' incomes have increased. Given the economic conditions of last year, of course, not only

growth did take place. 35% of the companies’ revenues have decreased. The average contraction in revenues is 21%, while the highest contraction is 89%.” A surprise venue related to the main theme The ICT 500 Research has been providing important data for 20 years to understand the status and development of the IT sector, helping companies to see their performance and their competitive position. The ICT 500 award ceremony has been held mainly in hotel halls until today. In accordance with its main theme, this year a different venue was chosen. The results of the ICT 500 Research which mirror the sector and business world will be announced with a ceremony to be held on the evening of July 4th in Beyoğlu Emek Theater with the motto of “showing for 20 years”. Anatolian companies should raise awareness of software! In parallel to the world IT market, the profit from hardware and the provided added value in Turkey is gradually decreasing. However, the importance of software and services is increasing. TÜBİDER is conducting a study on informatics companies operating in the channel and providing more added value to the software and service areas in Anatolia. TÜBİDER Vice President Murat Göçe gave the following information: “The most well-known

problem of the IT sector is the source of talented staff. It is true, but this question will be different for the Anatolian computer operators. Asking that question to the person does not help to find the right answer, because they are not often aware of the spiral they are in. The vast majority of IT companies in Anatolia are stuck in the hardware trading and struggling to survive with very small profit margins. Even the saving the day efforts sometimes do not work with instant exchange rates or economic difficulties. The solution is to offer new structures that will provide them with new technologies, educate them and make them profitable. For example, software development, especially sectoral software, open up new horizons provide reliable and relaxing profit margins not only in the domestic market, but also in terms of exports. For this reason, the software sector is an area that needs attention. Now, many software companies from our country sell their products in international markets and reach great turnovers. As an association, we will contribute to our members to adapt to the changing structure of the sector and explain new business lines and keep up with the change. In parallel, as TÜBİDER, we organize free dealer trainings in many cities of Anatolia. Our trainings will cover many topics such as network, security, IoT and artificial intelligence.”



Calling out to every sector as a sub-contractor! We are presenting the young companies that have been selected eligible to benefit from the SME Support Project of BThaber Corporate Group, in our BThaber newspaper. The first of these young companies, which we will share alphabetically, is Ankara based Bakiyem.com. Bakiyem.com is an initiative dates back to 2013, however as the CEO Umut Yalçın stated; it seemed difficult to establish such a system an autonomous structure could collect Money from credit cards as in Europe, in the financial world where it was thought that everything financial was merely related to a bank. Umut Yalçın stated that he had decided to do this job in 2015 and he made the first steps on behalf of Bakiyem.com in 2016 and he explained the process as the following: In order to support this initiative, we started to offer e-Transformation titles as a

sub-contractor. Over time, the number of customers started to increase and we started to enter niche sectors such as educational institutions and driving schools, private courses and dance academies. Then, we have opened up all the sectors by saying that this structure could be used as an e-commerce company as well as companies which sells on the field. We are currently in more than 60 sectors. A pharmaceutical manufacturer can work with us as well as a pharmaceutical warehouse, a wholesaler of hair salon supplies or an educational institution”. Bakiyem.com, which is an easy and practical platform, has become the choice of large scale companies from different sectors in the process as it has reached its main target; SMEs. Umut Yalçın, who said that this practical platform can be used by everyone who has a social media account, stated the following about their strategies:

“Our goal is to advise the payment agencies that would like to obtain a BDDK license and to write their systems from scratch; because we have ready software that can get BDDK license. We will be the party offering consultancy and R&D support here. At the moment we do not have a BDDK license and we are not taking any steps on this issue. Instead, we set as a priority to eliminate the shortcomings of the companies on certain issues with the license we use as a sub-contractor. Hence, now I am the biggest client of the payment organization we use the license from and it is also my biggest client. We write their infrastructure, design their screens, combine our new products and act together jointly. We are involved in all the BDDK stages of a deal to be made in Turkey of a financial institution based in the Middle East. So Turkey will take place in a bank in the Gulf market and we will also undertake a money transfer business that does not take

place in Turkey. We have been working with the outsourcing service and we are undertaking R&D. In the study that will be announced with the name of the company, the background efforts will be our masterpiece. So we have a reference in the Gulf region. Again, we started our negotiations to write a full banking system for a Gulf country and expect to conclude within a few months. It is important for us that an independent and experienced jury has chosen us after detailed analysis. The most important factor in the SME Support Project for us is the BTvizyon Anatolian meetings. Our target audience is in Anatolia and the events of th ICT Summit in Anatolia is very important for us. Our aim is to attend all meetings to be held during the period in which we benefit from this support. Receiving this support from a corporate group which is the main news source for the IT sector in Turkey will carry forward.”

Get ready for your corporate future The Digital Minds event hosted by SabancıDx brought together the prominent names from the business World. In the meeting organized with SabancıDx General Manager Burak Aydın’s presentation and “3 Critical Topics of the Business World, Digitalization, Transformation and Value” theme, Sabancı Holding CEO Mehmet Göçmen spoke as: “We made a change in our values as Sabancı since last year. We have defined the meanings of our values and

the competency sets that we expect from our employees. Therefore, we prepared the infrastructure of cultural transformation. I believe that programs like Digital Minds will consolidate this culture. We have to keep digitalization on the agenda and make it a priority. The theme “3 Critical Topics of the Business World, Digitalization, Transformation and Value” draws attention to the importance of this cultural transformation. We are aiming

not only to produce a new generation of Technologies and ensure integration those to the entire holding, but also to spread the digitalization culture all over Turkey through SabancıDx transformation.” McKinsey Senior Partner Amadeo Di Lodovico added that: “The progress in technology and automation is changing the way of doing business and the nature of work. The first step of the analytical

journey should be to make organizational arrangements that will ensure sustainability. should focus on the questions on how to get out of existing thinking patterns, how to attract the right talents to your company and to create opportunities for these talents to improve themselves. Companies that have analytical and data driven capabilities to become critical partners of digital transformation are nearly five times more likely to succeed.”



DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI İLE KURUMUNUZU GELECEĞE TAŞIYIN! Sistem 9’un profesyonel ekran çözümleriyle kurumunuza özel tv kanalına sahip olun, satışlarınızı artırın, kurumsal iletişiminizi güçlendirin.

PERAKENDE MAĞAZACILIK, GIDA, BÜYÜK İŞLETMELER, OTELLER, BANKA ŞUBELERİ VE ÜRETİM TESİSLERİNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİMİZ KURUMSAL TV

VIDEO WALL

İNTERAKTİF UYGULAMALAR

LED EKRAN

VİTRİN ÖNÜ DİJİTAL POSTER

DİJİTAL MENU BOARD

TOPLANTI ODASI VE OTOMASYON SİSTEMLERİ

Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları ile görsellerinizi tek merkezden güncelleyebilir, afiş veya postere dayalı matbaa ile operasyonel maliyetlerinizi ortadan kaldırabilir, satışlarınızı artırabilir ve kurumsal iletişiminizi en üst düzeye taşıyabilirsiniz. Sistem 9; donanım, yazılım, sistem kurulumu, içerik üretim ve yönetimi, satış sonrası 7/24 teknik servis desteği ile anahtar teslim çözümlerinin arkasında, müşterilerinin yanında.

info@sistem9.com www.sistem9.com 0212 691 64 00

40.000+ ekran yönetimi 21 ülke


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.