BThaber 1221. Sayı

Page 1

25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

Sayfa

SAYI

1221 13 - 19 Mayıs 2019

Sayfa

5

3

TÜBİDER’in yeni başkanı Rüştü Arseven TÜBİDER olağan genel kurul toplantısı sonrasında Mehmet Rüştü Arseven oy birliği ile başkanlığa seçildi.

Sayfa

Sabiha Gökçen’de uçtan uca teknoloji atağı… Sabiha Gökçen Havalimanı, istikrarlı bir biçimde gelişim ve değişim süreci yaşıyor. Önümüzdeki yıl açılacak yeni pisti ile de Avrupa’nın yanı sıra dünyanın da önde gelen havalimanları arasına girmeye hazırlanan havalimanında, bu sürecin önemli temellerinden birini de bilişim teknolojileri oluşturuyor. BThaber Gazetesi tarafından gerçekleştirilin Sabiha Gökçen Havalimanı Teknoloji Yatırımları Next Step Toplantısı’nda, ISG’nin yeni vizyonu ve projeleri masaya yatırıldı.

10

Kurumsal baskı alanında hizmet modeli yaygınlaşıyor Baskı alanında uçtan uça çözümler sunan BNK Grup, bu çözümlerin hizmet olarak sunulması modelini hızla geliştiriyor.

Sayfa

8

TEKNO-POLİTİK

Sayfa

DOSYA

15

TÜRKİYE’NİN VERİ MERKEZİ

RADORE OSMAN COŞKUNOĞLU

• Yapay Zekanın Etkilerini Anlamak İçin Yeni Bir Bilim Dalı Doğdu: Makine Davranışı • Giderek Daha İrrasyonel mi Oluyoruz?

Şirketler, en zayıf halkası kadar güvende! Artık yeni nesil teknolojiler kadar yeni nesil tehditler de gündemimizde. Bu tehditlere karşı güvenlik stratejileri değişiyor. Ayrıntılar dosya sayfalarımızda.sayfalarımızda.

Dosya Sponsoru radore.com


YAZICI MI KİRALAYACAKSINIZ?

KYOCERA Yönetilen Doküman Hizmetleri (MDS) tercih edin. KYOCERA MDS, baskı maliyetlerinde %30’a varan oranlarda azalma sağlayan çok yönlü bir çözüm konseptidir. MDS çerçevesinde uzman ekiplerimiz donanım, yazılım ve iş akışı kaynaklı, maliyetlerinizi etkileyen sorunları tespit eder. Detaylı analizler sonucunda size özel bir çözüm geliştirilir. KYOCERA’nın kompakt masaüstü yazıcılarından yüksek kapasiteli çok fonksiyonlu fotokopi makinelerine kadar uzanan geniş ürün yelpazesi, gelişmiş doküman çözümleri ve üstün servis hizmetlerini bir araya getiren benzersiz sayfa başı anlaşma sistemimiz sayesinde ek maliyetlerle karşılaşmaz, yalnızca aylık kira bedeli ödersiniz.


BThaber

GÜNDEM

13 - 19 MAYIS 2019

3

Sabiha Gökçen’de uçtan uca teknoloji atağı… Sabiha Gökçen Havalimanı, istikrarlı bir biçimde gelişim ve değişim süreci yaşıyor. Önümüzdeki yıl açılacak yeni pisti ile de Avrupa’nın yanı sıra dünyanın da önde gelen havalimanları arasına girmeye hazırlanan havalimanında, bu sürecin önemli temellerinden birini de bilişim teknolojileri oluşturuyor. BThaber Gazetesi tarafından gerçekleştirilin Next Step Toplantısı’nda, ISG’nin yeni vizyonu ve yatırımları konusunda bilgi veren ISG Bilgi İşlem Direktörü İsmihan Baysal Anderson, yaşanan stratejik değişimi havayolu şirketlerine liman kiralama kimliğinden çıkarak, ‘Şehrin havalimanı’ kimliğine dönüşen bir stratejiyi izliyoruz” şeklinde özetledi. Gelişimin devamlılığının temeli olarak pist kapasitesinin önemine işaret eden İsmihan Baysal Anderson, “Yeni pist ile 41 milyon yolcuya çıkmayı bekliyoruz. Bu durumda terminal yetmemeye başlayacak ve ikinci terminal hayata geçecek. Böylece kapasitenin 65 milyon olması bekleniyor” dedi. İkinci pist ile birlikte deniz aşırı uçuşların da başlaması beklentisini dile getiren İsmihan Baysal Anderson, yaklaşımlarını da şöyle anlattı: “Hedeflerimize ulaşmak için operasyonun çok mükemmel akması lazım. Bu kapsamda yeni projelerimizi hayata geçiriyoruz. ISG olarak ayrıca birçok paydaşla birlikte çalışıyoruz. Biz de bu yapının merkezinde konumlanıp orkestrasyonunu sağlayan bir grubuz. İkinci konu ise yolcularımızın yaşadığı deneyim. Bu deneyimi mümkün olduğunca rahatlatmak, yolcularımızı mutlu etmek, güvenli bir şekilde yolculuklarını tamamlamalarını istiyor, tüm teknoloji yatırımlarımızı da bu hedefler doğrultusunda konumlandırıyoruz. Tercih edilen havalimanı haline gelmek, EMEA bölgesinde

de kendi kategorisinde lider olmak, müşteri memnuniyetinde Avrupa’daki ilk 10 sıralamasına girmek istiyoruz. Bunları destekleyecek üç temel stratejimiz var. Gelirlerin ve karlılığın artırılması, yolcu deneyiminin artırılması ve profesyonel mükemmeliyetin artırılması.” ISG’nin bu doğrultuda gerçekleştirmeyi planladığı projeler konusunda bilgi veren İsmihan Baysal Anderson, şunları kaydetti: “Birincisi; yolcu deneyimini artıran projeler. Özellikle e-boarding, otamatik biniş kontrolü, akıllı kiosklar gibi projelerimiz var. Amacımız; tüm süreci hep bir sonraki noktaya taşımak. Bu kapsamda yeni biyometrik teknolojiler geliyor. Örneğin; yüz tanıma aracılığıyla checkin’leri yapabilme, güvenlik noktalarından geçebilme, uçağa kadar her işlemi bu yöntem ile yapabilmeye yönelik projeler üstünde çalışıyoruz. ‘Automated Boarding Control’ teknolojimizin Haziran başı gibi aktif olmasını umuyoruz. Bu emniyet birimleri ile birlikte geliştirdiğimiz bir proje ve pasaportlarınızı kapılardan okutacaksınız, kapılar açılacak, içeri gireceksiniz, yüz ve parmak izi taramanız yapıldıktan sonra eğer bir çıkış tahdidiniz yoksa kapı otomatik olarak açılacak.

Harç pullarınızı da artık bankalardan ödeyebiliyorsunuz. Emniyet görevlilerinin önüne bu otomatik olarak geliyor. Danışma noktalarını da kiosk’lar ile dijitalleştirmek önceliğimiz. Yıl sonuna kadar bu proje hayata geçecek. IoT ve sensör teknolojileri ile analitik altyapıyı kullanarak yolcuların havaalanında nasıl hareket ettiğini anlamak istiyoruz. Burada ilk amacımız yolcumuzu her adımda bilgilendirmek. Yolculuğunuzu daha iyi planlayabilmenize, stresinizi azaltmanıza yönelik yönlendirmeleri yapmak üzere 3D sensörler ile kalabalıkları takip ettiğimiz bir projenin de testini yapıyoruz. Bu toplanan verilerin bir havuzda olması ve uçuş planları ile birleştirerek havalimanının en iyi şekilde operasyonunun planlanması için kullanılması hedefimiz. Ayrıca bu topladığımız veri ile öngörü yapabilmek istiyoruz. Bunların hepsini yapabilmek için sensörlere ihtiyacımız var. RFID kullanımı ile cihazların takibi de projelerimizin içinde. RFID konusunda havacılık ile ilgili kuralları belirleyen IATA’nın dijital bagaj tanımı var. Bu kapsamda bagaj etiketlerine RFID takılarak yakın zamanda regülasyonunun çıkmasını bekliyoruz. Böylece bagajlar daha yakından takip edilebilecek. İş modelimizde

birinci gelir kaynağımız havayollarından elde ettiğimiz gelirler. Diğer yandan biz aslında bir AVM işletmecisi gibiyiz. Yolcularımızı daha iyi tanımamızı sağlayacak analitik altyapıyı kurmaya çalışıyoruz. Sonuçta havacılık sektörü disiplinli bir sektör. Kağıtları mümkün olduğu kadar dijital ortama taşıyarak, oradaki zamanı azaltmak istiyoruz. Bütün bu iş akışları, online süreçleri, bunların dijitalleştirilmesi, tüm süreç yapılarının dijital ortama taşınması, kampus içerisinde tüm iş ortaklarımızla haberleşebileceğimiz mobil teknolojilerin kullanılması önceliğimiz. Form girişi gibi rutin işleri robotlarla yapabilme fırsatlarına bakıyoruz. Otoparkımızı daha dijital hale getirip, işlerinizi kolaylaştırma gibi projelerimiz var. Güvenlik alanında çalışmalarımız var. Sistem odalarımız, iş sürekliliğini artırmak üzere felaket kurtarma projelerimiz var. Her gelen teknoloji, kendi ihtiyacıyla geliyor. Burada akıllı ve esnek çözümler bulmak önceliğimiz.” Bimser, Dell EMC, Microsoft, Software AG ve İ-Vier firmalarının da sponsor olarak katıldığı etkinlik ile ayrıntılı içeriği, Haziran ayında yayınlayacağımız BThaber Next Step özel yayınında bulabilirsiniz.


4

BThaber

ANKARA

13 - 19 MAYIS 2019

Sayısallaşma ile dönüşen nesil: Ufkunu genişlet, tavrını değiştir Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Uluslararası Elektronik Haberleşme Düzenleyicileri Konferansı, ‘Sayısallaşma ve Düzenlemelerin Dönüşümü’ temasıyla 2-3 Mayıs tarihinde gerçekleştirildi. BTK’da organize edilen konferansa; video yoluyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ve çok sayıda yabancı ülke düzenleyici kurum temsilcisi katıldı. Sayan, “Ülkelerin kendi yerli ve milli teknolojilerine sahip olması gerekiyor. Bakanlık olarak bu hususta üzerimize düşeni yerine

getiriyor, kurum ve kuruluşları destekliyoruz ancak taşların yerine oturması için devlet ve kamu kurumlarının yanında özel sektörden de iş birliğine açık olmalarını bekliyorum. Ülkemizi dönüştürmek için teknolojik fırsatları değerlendirmeliyiz. Bu görevimizi yerine getirirsek hem sanayimiz hem de ülkemiz için büyük imkânlar karşımıza çıkacaktır” açıklamasını yaptı. Konuşmaların ardından, BTK ile Benin’deki muadili arasında 2014 yılında imzalanmış olan mevcut mutabakat zaptı, değişen koşullara göre gözden geçirilerek tadil edildi ve BTK adına Kurul Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ve

(ARCEP Benin) adına Başkan Flavien Bachabi tarafından imzalandı. Diğer bir Mutabakat Zaptı da BTK ile İsveç Posta ve Telekom Kurumu (Post and Telecom Authority-PTS) arasında yapıldı. Mutabakat zaptı metni, imza töreni sırasında BTK adına Kurul Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ve PTS adına Genel Müdür Dan Sjöblom tarafından imzalandı. Aile ve eğitimcilerin, kız çocuklarının teknoloji potansiyellerini değerlendirmesi gerek Konferansın ikinci günü düzenlenen panele katılan BTK 2. Başkanı Figen Kılıç ise şunları

kaydetti: “Genç kadınları eğitim ve iş hayatlarında BT sektörüne yönlendirmeyi ve sayılarını arttırmayı hedefliyoruz. Hiçbir meslek hiçbir cinsiyetin tekelinde değil. Farklılıklarımız en büyük zenginliğimiz. Kadınların sektördeki istihdamları kadar karar alıcı pozisyonlarda olmaları da çok önemli. Zira dünyanın geleceğine yön veren BT’de daha fazla cinsiyet eşitliğinin olması, sektörümüzün daha başarılı ve daha yaratıcı hale gelmesini sağlayacak.” Proje yönetiminin önemine de değinen Kılıç, “Hayatımızdaki her şey proje. Proje yönetimi başarının anahtarı” dedi.

Geleceğin siber güvenlikçileri ödüllerini aldı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından bu yıl ikinci kez düzenlenen ‘Siber Yıldız Yarışması’na katılanlar arasında en yüksek puanı alan 15 grup ödüllendirildi. Ödül törenine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu,

yarışmacılar ve çok sayıda misafir katıldı. Siber güvenlikte güçlü iş birliği mekanizmasıyla hareket edildiğinde pozitif sonuç alınabileceğini vurgulayan Turhan, "Bu nedenle BTK, bin 153 kurum ve kuruluşta, 3 binin üzerinde kayıtlı siber güvenlik uzmanıyla çalışıyor, kamu kurum ve kuruluşları arasındaki veri iletişiminin daha güvenli olarak gerçekleşmesini

sağlamak amacıyla KamuNetKamu Sanal Ağı Projesi'ni yürütüyor” açıklamasını yaptı. Turhan, siber güvenlik risklerinin en aza indirgenmesini, mevcut ve kurulacak güvenli kapalı devre çözümlere standart sağlanmasını, ortak uygulamalar için uygun altyapının tesis edilmesini amaçlayan KamuNet'in, bugün 135 kurumun katıldığı güvenli ağ haline geldiğini vurguladı. ‘Küresel Siber Güvenlik Endeksi’ raporunda ‘Siber Yıldız Yarışması’ örnek uygulamalar arasında Türkiye'nin siber güvenlik alanında çok önemli gelişim gösterdiğine dikkat çeken Turhan, "Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından ülkelerin siber güvenlik konusundaki olgunluğunu ölçmekte kullanılan ‘Küresel Siber Güvenlik Endeksi’ verilerine göre Türkiye, Avrupa'da 22'nci

sıradan 11'inci sıraya, dünya genelinde ise 175 ülke arasında 43'üncü sıradan 20'nci sıraya yükseldi” bilgisini verdi. Turhan, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin ‘Küresel Siber Güvenlik Endeksi’ raporunda ‘Siber Yıldız Yarışması’na da özel bölüm ayrıldığını ve yarışmanın dünyadaki örnek uygulamalar arasında gösterildiğini söyledi. Turhan, ‘Siber Yıldız Yarışması'nın, Türkiye'nin siber güvenlik kapasite inşası ve insan kaynağının geliştirilmesine yönelik, tatbikat, yarışma ve eğitim gibi faaliyetlerin önemli bir bileşenini oluşturduğunu aktardı. İlk olarak 2017'de 27 bini aşan başvuru ve 10 binden fazla katılımcıyla gerçekleştirilen Siber Yıldız Yarışması'nın ikincisinin bu yıl şubat ayında düzenlendiğini anımsatan Turhan, bugünkü ödül töreniyle de ilk 15'e giren gruptakilere ödüllerinin verildiğini söyledi.


BThaber

E-TOPLUM

13 - 19 MAYIS 2019

5

TÜBİDER’in yeni başkanı Rüştü Arseven Bilişim Sektörü Derneği’nin (TÜBİDER) olağan genel kurul toplantısı 20 Nisan 2019 Cumartesi günü yapıldı. Genel kurulun ardından yapılan ilk yönetim kurulu toplantısında yönetim içerisinde görev dağılımı gerçekleştirildi ve Mehmet Rüştü Arseven oy birliği ile başkanlığa seçildi. Genel sekreterlik görevine Öyküm Dizdar, eğitim ve kurumsal iletişimden sorumlu başkan yardımcılığı görevine Murat Göçe, üye ilişkileri ve kaynak geliştirmeden sorumlu başkan yardımcılığı görevine Serkan Kekik, kamu ilişkilerinden

sorumlu başkan yardımcılığı görevine ise Fırat Gür getirildi. TÜBİDER’in yeni yönetimi ise şu isimlerden oluştu. Yönetim Kurulu: M. Rüştü Arseven, Murat Göçe, Serkan Kekik, Fırat Gür, Ahmet Salih Kahraman, Öyküm Dizdar, Besim Tonoz, Hacer Pınar Kabil, İlkay Yüce, Kenan Akbaş, M. Niyazi Saral, Mustafa Gümüş, Osman Gözüm, Serkan Gezici, Ümit Önder. Denetim Kurulu: Adnan Saraç, Mustafa Arslan, Serdar Vural. Disiplin Kurulu: Cüneyt Kavi, Nurettin Adıyaman, Korhan İşcan.

Özel entegratörler, 2019 yılının ikinci toplantısında buluştu

e-Dönüşüm Komitesi Özel Entegratörler Kurulu 21.Toplantısı, 2 Mayıs günü CRS Soft ev sahipliğinde Shangri-La Hotels and Resorts'ta gerçekleşti.

1939 yılından bu yana faaliyet gösteren Şık Makas Grubu iştiraki ile 2010 yılında kurulan CRS Soft, 2010 yılından bu yana Gelir İdaresi Başkanlığı onaylı özel

entegratör hizmetini de sunuyor. Moderatörlüğünü BThaber Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi’nin yaptığı 21. Kurul toplantısı, CRS Soft Yazılım Hizmetleri A.Ş. CEO’su Özcan Değirmenci ve e-Dönüşüm Komitesi Koordinatörü M. Göker Sarp'ın açılış konuşmalarıyla başladı. Etik politikaların yer aldığı web sitesi ve gönüllü geçişi artırma komisyon toplantıları ile ilgili güncel

bilgiler paylaşıldı. Ardından özel entegratör firmaların temsilcileri, gündemdeki e-dönüşüm konularıyla ilgili yorumlarını paylaştılar ve ikinci bölümde Gelir İdaresi Başkanlığı temsilcisi Şahin Engin Uysal’ın katılımıyla gündemdeki birçok konu ile ilgili görüş alışverişi yapıldı ve gelecek dönem projeleri konuşuldu. Özel Entegratör Kurulu, sektör etikleri ve iş geliştirme toplantıları periyodik olarak düzenlenmeye devam edecek.

IDEF’te 75 imza töreni gerçekleştirildi Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, 30 Nisan – 3 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 14. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı (IDEF'19) hakkında değerlendirmelerde bulundu. Fuara; 71 ülkeden 153 heyetin ve 481’i Türk 580’i yabancı toplam 1061 firmanın katıldığını ve başkanlık düzeyinde 49 üst düzey resmi heyet ve ikili iş birliği görüşmesi yapıldığını aktaran Demir, iyi niyet anlaşması, mutabakat metni, iş birliği anlaşması şeklinde 75 imza töreni

gerçekleştirildiğini kaydetti. Demir, ihracat anlamında Türk savunma sanayi şirketi FNSS ve Endonezya PT Pindad firmaları arasında Orta Ağırlıkta Tank Seri Üretim Sözleşmesi, ASELSAN ve Ukrayna STE arasında SKIFT Anti-Tank Füze Sistemi için Termal Kamera Tedarik Sözleşmesi, ASELSAN ve STE arasında Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin haberleşme ihtiyacına yönelik yazılım tabanlı Askeri Telsiz Tedarik Sözleşmesi, Türkiye Cumhuriyeti ve Gine Cumhuriyeti arasında Savunma Sanayi İş birliği Anlaşması

imzalandığını ifade etti. Demir, fuar boyunca 130 etkinliğin düzenlendiğinin de altını çizdi. Uluslararası katılımın artırılması hedefleniyor Demir, fuarda, insansız hava aracı ve helikopter platformlarındaki yeni ürünler, elektromanyetik top, çeşitli lazer kabiliyetleri, kara araçlarındaki çeşitlilik, zırh çeliği, çeşitli motor ve güç grubu çözümlerinin ön plana çıktığını ifade etti. İnsansız kara araçlarında çeşitli sınıflarda ürünlerin

gözlemlendiğine dikkat çeken Demir, siber güvenlik ürünleri, yazılımlar, Özgür Projesi, Hürkuş'un dijital kokpiti, radar, roket, mühimmat, hafif sınıf silahlar gibi ürünlerin de ilgiyle takip edildiğini söyledi. 2021 yılında daha geniş katılımlı bir fuar olmasını beklediklerini ifade eden Demir, “Bu yıl belirli ölçüde görülen ürünlerin performanslarının gelecek IDEF'te ortaya konulmasını, uluslararası katılımcı ve delegasyon sayısının artmasını hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.


6

E-TOPLUM

BThaber

Edip Emil Öymen edip.oymen@outlook.com

13 - 19 MAYIS 2019

İngiltere’de Huawei tartışması İngiltere’de Savunma Bakanı Gavin Williamson, ülkenin 5G sistemini Huawei’nin kurmasına karşı olduğu için, Başbakan Thesera May’in hışmına uğradı, görevinden alındı. Williamson, hükümetin genç enerjili, atak bir bakanıydı. Gaflarıyla ünlüydü. Hükümette en az 5 bakanın Huawei’ye “güvenilemeyeceğine” inandığı sır değil. Ama bu konuda lafını en esirgemeyen Williamson bakanlıktan azledildi: Bir gazeteciyle, hükümetin Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısından sonra görüşmüş. Williamson güvenlik sırrı açıklamadığını söyledi. İddiaları yalanladı. Başbakan, bakanı azletti, konuyu uzatmadan kapattı. Gerçekte ne olduğu belki bilinemeyecek.

İngiltere’nin, 5G sistemini Huawei ile kurma fikrine ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda da karşılar. İngiltere, bu ülkelerle sıkı istihbarat alışverişi ortağı. Bu ortaklığa “Five Eye” (FVEY = Beş Göz) deniliyor. Özellikle ABD, Çin ürünü bir 5G’nin kabul edilemeyeceğinde ısrarlı. AB henüz kararsız. Bu arada, BBC’nin güncel gelişmeleri derinlemesine araştıran tv programı Panorama’da “Huawei’ye güvenilebilir mi?” konusu incelendi. Cevap: Hayır. Çünkü işin siyasi açısı bir yana, İngiliz istihbarat ve teknoloji uzmanlarına göre Huawei’nin teknolojisi ve siber güvenlik çözümleri “yetersiz, güvensiz, kötü mühendislik.” Programda, bu konularda Huawei’nin 5 yıl

içinde 2 milyar dolar harcayarak sistemindeki siber güvenlik sorunlarını araştırıp çözeceği de duyuruldu. Programda konuşan Huawei kurucusu Ren Zhengfei ise, “Biz şu sırada, başka 5G üreticilerine göre en az 18 ay ilerdeyiz,” dedi. İngiltere’nin önde gelen fikir üretim merkezi Chatham House’da görevli nükleer ve

siber politikalar uzmanı Beyza Ünal da görüşlerini aktarırken özetle, “Sürücüsüz araçlar yüzlerce sensöre bakarak ilerler. Bu sensörlere kötü niyetli müdahale, bütün trafiği durdurabilir. 5G düzeninde, sensörler her yerde olacak. Siber güvenlik sorunu şimdiye kadar tanık olmadığımız düzeyde artacak” dedi.

128 yıl önceye VR bakışı İstanbul’da, Galatasaray ile Şişhane arasında İstiklal Caddesi’ne paralel Meşrutiyet Caddesi’nde yakın yıllara kadar ABD Konsolosluğu vardı. İngiltere Konsolosluğu hala burada. Caddede, Beyoğlu’na kıyasla, 1900’lerden kalma binalar, örneğin Pera Palas, İstanbul Modern’in geçici mekanı olarak kullanılan Union Française, Tepebaşı kısmında İtalyan Kültür Merkezi olan Casa d'Italia, Suna ve İnan Kıraç Vakfı’na ait Pera Müzesi (eski Bristol Oteli), aynı vakfa ait İstanbul Araştırmaları Merkezi (eski Rossolimo Apartmanı) gibi “kurtarılmış” eski eserler en belli başlıları. 1870 Beyoğlu Yangını’ndan sonra bölgede inşa edilen, şehirde yaşayan yabancıların kültür ve yaşam biçimlerine uygun mimari üslupla inşa edilmiş binalara dair İstanbul Araştırmaları Merkezi’nde özgün, başarılı, anlamlı

Dram Tiyatrosu’nun “nasıl korunamadığını” ibretlik bir öykü olarak tiyatro sanatçısı Beklan Algan (1933-2010) anlatıyor.

bir sergi var şu sıralarda (Aralıktan Bakmak: Meşrutiyet Caddesi’nden Bir Kesit. 21 Eylül’e kadar açık). İstanbul’u Avrupa’ya bağlayan demiryolunun - nihayet1888’de tamamlanmasından sonra sayıca artan turistlerin İstanbul’un bu bölgesinde konaklaması için yapılan Avrupa tarzı otelleri ve diğer yapıları tanıtıyor. Bunu yaparken, dar kapsamlı ve sınırlı bir sanal gerçeklik (VR) sunumu da eklemişler:

Bugün Pera Müzesi olan Bristol Oteli acaba 128 yıl önce neye benziyordu? VR kaskınızı takıp, otelin resepsiyonundan başlayarak lobisinde, yemek salonunda, asansörüne binip üst katlardaki odalara girip çıkarak, pencereden aşağıdaki avluya bakarak “dolaşıyorsunuz.” Bu dijital canlandırmada eskiye dair fotoğraflar veya film yok: Fotoğraflar, serginin duvarlarında... Siyahbeyaz videoda ise Tepebaşı

Binaya ait teknik çizimleri, dönem otellerinin iç mekan fotoğraflarını, yazılı anlatıları, referansları kullanarak, içerde form, malzeme, renk, dekorla sanal ortamda yeniden yaratmışlar. Otel duvarlarındaki tablolar Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonundan, dönem ve konu itibarile Bristol Oteli’nin duvarlarını süslemesi muhtemel resimlerden seçilmiş. Dip not: Bina, 1890 – 1980 arasında Bristol Oteli. 1983 sonrasında yapılan yenilemeyle 2002’ye kadar özel şirketlerin. Çok daha kapsamlı bir yenilemeyle 2005’ten bu yana Pera Müzesi.


UÇTAN UCA BİLİŞİM HAYALİNİZİ GELECEĞE TAŞIYORUZ

info@innova.com.tr www.innova.com.tr


8

BThaber

GÖRÜŞ

TEKNO-POLİTİK

13 - 19 MAYIS 2019

KÜRESEL YAPAY ZEKANIN ETKİLERİNİ ANLAMAK İÇİN YENİ BİR BİLİM DALI DOĞDU: MAKİNE DAVRANIŞI

OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu

Yapay zeka algoritmaları ile ilgili iki büyük tehlike var. Birincisi, yapay zekayı sihirli değnek gibi görüp, algoritmaların çıktılarını mutlak doğru olarak kabullenmek. Bu tehlike, az bilgi ile moda kavramlar kullanarak konuşmanın serbest olduğu ülkemizde özellikle endişe verici. İkinci tehlike ise, kara kutu niteliğindeki YZ algoritmalarının

barındırabileceği hatalar ve önyargılar. Bu tehlike karşısında, YZ’nin etik kullanımı ile ilgili duyarlılığın yoğun olduğu ülkelerde – ki maalesef ülkemiz bunlardan biri değil – kara kutu hakkında ne yapılabileceği üzerine çok sayıda çaba ve çalışma var. Saygın Nature dergisinde 24 Nisan 2019’da yayımlanan 21 imzalı bir makalede (https://go.nature. com/2GZmAV7) ise farklı bir yaklaşım öneriliyor. Algoritmaların nasıl çalıştığını anlamak ve çıktılarının yaşamımızı nasıl etkileyeceğini belirlemek için o kara

kutuların içine girmenin şart olmadığı iddia ediliyor. Makalenin yazarlarından, MIT Media Lab araştırmacısı Nick Obradovich şöyle diyor (http:// bit.ly/2VeZioc): “Kara kutuları anlamaya yönelik bilimsel yöntemler zaten var; fakat, bugüne kadar bunlar canlı varlıkların (insanlar, hayvanlar, …) davranışlarını anlamak için kullanılıyordu. Bu yöntemlerden bazıları, kara kutu YZ sistemlerini anlamaya yönelik bir çalışmada kullanmak için geliştirilebilir.” Akademisyenlerden ve iş dünyasından, farklı disiplinlerden oluşan

bu 21 araştırmacı, yeni bir akademik disiplin öneriyor: Makine Davranışı. Biyolojik canlıları incelemekte kullanılan yaklaşımla, yani, ampirik gözlem ve deneyler içeren yöntemlerle YZ sistemlerini inceleyen bir bilim dalı tanımlıyorlar. Makine davranış bilimcisini, sosyal bilimci ile paralel nitelikte düşünebiliriz. İkisi de bir varlığın – biyolojik veya yapay – kendi habitatında nasıl davrandığını ve diğer varlıklarla nasıl bir etkileşim içerisinde olduğunu anlamak üzerine çalışır.

YZ sistemlerinin kendi özgür iradeleriyle hareket etmediklerinin bilincindeyiz. Fakat, YZ sistemlerini sadece teknik mimarisi, performansı ve yeteneği ile değerlendirilen pasif teknolojik araç olarak görmemeliyiz. Bulunduğu ortamları, etrafındaki nesneleri, makineleri ve insanları etkileyip değiştirebilen sistemler olarak görmeliyiz. Nihayetinde, “hepimiz artık devasa bir makine-insan sisteminin parçası olduğumuzu kabullenip o sistemi anlamaya çalışmalıyız” diyor Obradovic.

BİREYSEL GİDEREK DAHA İRRASYONEL Mİ OLUYORUZ? Bireyin rasyonel olduğu, yani kararlarını bireysel yararını maksimize ederek verdiği aksiyomatik olarak kabul edilirdi. Böylece, hiçbir müdahalenin olmadığı, sadece bireylerin rasyonel kararları ile oluşan serbest pazar ekonomisinin de en iyi sistem olduğu sonucuna varılırdı. Siyasette de ayni muhakeme ile rasyonel bireylerin verdiği oylarla belirlenen ülke yönetiminin, yani demokrasinin en iyi sistem olduğu sonucuna varılırdı. Bireyin rasyonel davrandığı varsayımını

ilk çürüten, bir rönesans insanı olarak gördüğüm (ve Illinois Üniversitesi’nde hocalığım sırasında tanışıp tartışma onurunu yaşadığım) Herbert Simon’dı. Yapay zeka ve insan davranışı konularında çalışan Simon, “sınırlı rasyonellik” (bounded rationality) kuramını geliştirerek 1979 yılında Ekonomi Nobel ödülünü almıştı. Kuramının temelinde, birey karar verirken gerekli tüm bilgi, veri ve enformasyona erişmesinin olanağı olmadığı için, rasyonel karar vermesinin de

olanaksız olduğu gerçeği vardı. Ayrıca, gerekli tüm enformasyona erişse bile, bunları değerlendirebilmesi beyni için müthiş bir yük oluşturur. Bireyin bilişsel yetenekleri bu yükü kaldıramaz. Daha sonra, 80’li yıllarda, Daniel Kahneman ve Amos Tversky, bireyin sadece tüm gerekli enformasyona erişemediği için değil, bilişsel olarak bazı kestirme yollara (heuristics) saptığı için ve bazı demirbaş önyargıları (biases)

olduğu için, rasyonel karar veremediğini, tasarladıkları müthiş yaratıcı deneylerle gösterdiler. Tversky daha önce öldüğü için, Kahneman bu buluşları ile 2002 yılında Ekonomi Nobel ödülüne layık görüldü. Son kitabı “Hızlı ve Yavaş Düşünme” dünyada en çok satan kitaplar arasına girdi. Hatta, önde gelen CEO’ların ve siyasilerin en önemli okudukları kitap listesine de girdi. Tüm yukarıdaki gerçeklere, son yılların sahte haber yaygınlığı da eklenince, giderek

daha irrasyonel davranışların hem ekonomide hem de toplumda ve siyasette ortaya çıktığını yaşıyoruz. Tüm bunlar, bilgi ve iletişim teknolojilerinde dünya sıralamalarında çok gerilerde olduğumuz halde (http://bit. ly/2sOdyDk) ve ortada somut bir ulusal strateji yokken, bilişim etkinliklerinde yapılan protokol konuşmalarında “öncü ülke olacağız, izleyen değil yön veren olacağız” tür söylemlerin alkışlanması üzerine düşünürken aklıma geldi.


SEKTÖRÜNDE ERP GELECEK canias İLE ŞEKİLLENECEK 30 yıllık ERP tecrübemiz ile onlarca sektörde olduğu gibi METAL sektörünün de ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz. ENDÜSTRİ 4.0 çağını yakalamanız için geleceğin teknolojisini üretiyoruz. Advertising & Promotion · Automotive · Aviation & Defense · Building · Chemicals & Paint · Cooling & Heating · Construction Materials · Education · Electronics · Energy · Food · Furniture & Wood Processing · Geology · Glass Processing · Import & Export · Jewelry · Leather · Logistics · Machinery & Industrial Automation · Medical · Metal · Mining · Packaging · Plastic · Retail · Service & Maintenance · Textile & Garment · Tourism

Detaylı bilgi için: www.caniaserp.com /caniasERP


BThaber

10 BİLİŞİM DÜNYASI

13 - 19 MAYIS 2019

Kurumsal baskı alanında hizmet modeli yaygınlaşıyor Baskı alanında uçtan uça çözümler sunan BNK Grup, bu çözümlerin hizmet olarak sunulması modelini hızla geliştiriyor. BNK Grup, hem kurum içi dokümantasyon hem de iç – dış mekan kaplama baskı Ayhan Sevgi hizmetlerinde Türkiye’nin önde gelen kuruluşları arasında yer alıyor. İş ortağı konumunda bulunduğu başta HP ve Xerox olmak üzere, markaların ürün ve çözümlerinin üzerine kendi katma değerlerini eklediklerini ve kuruluşların her türlü baskı ihtiyaçlarına yanıt verebildiklerinin belirten BNK Grup’un yeni Genel Müdürü Serra Yılmaz, sorularımızı yanıtladı: Elektronik iletişim ortamları geliştikçe baskı sistemlerinin etkisinin gerileyeceği gibi bir düşünce mevcut. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben baskı işlemlerinin biteceğini hatta azalacağını düşünmüyorum. Aksine, dokümantasyon ve iletişim mecrası olarak baskı miktarları artıyor. Tabii ki bu durum sektörel bazda değişiyor. Baskının yoğun veya daha az olduğu sektörler var ama toplamda baskı miktarının arttığını görüyoruz. Baskı dediğimizde sadece dokümantasyon akla geliyor ama iletişim için kullanılan, iç ve dış mekanlara giydirilen baskıların miktarı da her geçen gün artış gösteriyor. Format, ofis içerisinde A3’den A4’e dönüyor, iç ve dış mekan baskılarda geniş formata dönüyor ama yine kağıt sonunda. Pazar da bu doğrultuda büyüyor mu? IDC verilerine baktığınız zaman Türkiye’de yüzde ekipman satışında 22’lik bir küçülme var. Ama bu durum yatırım maliyetlerinden kaynaklanıyor. Bu küçülmenin yerini dolduracak belki üç katı kadar bekleyen proje var. Bu yılın Eylül ayından itibaren pazarda büyük bir açılma bekliyorum. Artık

basılan materyalin içeriği çok önemli. Farklı tiplere, mecralara, medyalara baskı yapabilmek çok önemli. Baskının kalitesi ve içeriği artıyor. Dijital ortamda içerik çok yaygın ve bu içeriğin kaynağını, doğruluğunu ve sanal alemde ne kadar kalıcı olacağını bilemiyorsun. Dolayısıyla hedef kitleye ulaşmanın en iyi, en efektif yolu baskıdan geçiyor. Tabii baskının temelini de kaliteli içerik oluşturuyor. Bu ortamda BNK Grup kendine ne tür yeni hedefler koyuyor? BNK Grup olarak hem Xerox hem de HP gibi iki büyük markayı birden temsil ediyoruz. Sanırım dünyada iki markayı birden temsil eden iki şirketten birisiyiz. Biz baskı konusunda servis sağlayıcıyız. Bu markaların ürünlerinin projelendirmesini, satışını ve desteğini gerçekleştiriyoruz. İş ortaklarımızla da uçtan uca çözümler oluşturuyoruz.

BNK Grup’un yeni Genel Müdürü Serra Yılmaz da bölgesel hizmet verdiğimiz ürün grupları var. Bunun için de Türkiye’nin her bölgesine hizmet sunabilen bayilerimiz ve iş ortaklarımızla ile çalışıyoruz. Bu bölgelerdeki operasyonları temsil ettiğimiz markalar adına biz yönetiyoruz.

Türkiye’nin farklı bölgelerine ürün, çözüm ve desteği nasıl ulaştırıyorsunuz? BNK Grup’un İstanbul’daki merkez ofisinin yanı sıra Bursa ve İzmir’de de ofisleri bulunuyor. Eskişehir’de de ekiplerimiz var. Ayrıca tüm Marmara ve Ege’yi kapsayacak şekilde 50 – 60 kişilik mobil ekiplerimiz mevcut.

Baskıyı hizmet olarak sunma modeli nasıl gelişiyor, sizin bu konudaki yaklaşımınız nedir? Baskı sistemlerinde dış kaynak kullanımı artıyor. Yeni trend DaaS (Device as a Service) modeli. Cihazlar artık bir hizmetin içerisinde pozisyonlanıyor. Bizim de bu konudaki hizmet yapımız gelişiyor, bu konuda uzman üç tane iş ortağımız var. Müşteriye gittiğimiz zaman önce danışmanlarımız ihtiyacı belirliyor. Sonra donanım ve yazılım çözümlerini belirliyoruz. Ondan sonra onun finansal servisini veriyoruz. Böylece uçtan uca başarılı bir şekilde hizmet sunabiliyoruz. Ürün grubuna baktığımızda Xerox tarafında A3, A4 fotokopi ve yazıcılar, üretim sistemleri grubu ürünlerimiz var. Xerox, matbaa ve baskı merkezleri alanında çok güçlü ürün ve çözümlere sahip.

Dolayısıyla Marmara, Ege ve Akdeniz sahil şeridini kapsayacak şekilde kendi ekiplerimizle hizmet sunabiliyoruz. Tüm Türkiye’ye ya

HP tarafında da A3, A4 yazıcılarımız, geniş format baskı yapabilen poster, mühendislik baskı makinelerimiz var. Bu

Servis derken, bireysel ürünlere de iniyor musunuz? Yoksa kurumsalda mı kalıyorsunuz? Bizim için bir eczane, kırtasiye de kurumsal, büyük bankalar da kurumsal. Bu alanlarda aynı yapı veya aynı servis mantığı ile ilerliyoruz ama tüketiciye çok inmiyoruz. Tabii, müşterinin yapısına göre ürün ve çözümler de farklılaştırıyor.

yelpazede iş istasyonu, PC ve notebook çözümleri de yer alıyor. Uçtan uca ürün gamımızı iki markada da geliştirdik. Artık, herhangi bir işletmenin ofis içerisinde kullanabileceği bütün teknolojik servislere talibiz. Önümüzdeki günlerde yeni çözümlerimizin tanıtımını da yapacağız. Yeni ürün ve çözümlerden bahseder misiniz? Biz baskı alanında çok kuvvetliyiz. Temsil ettiğimiz markalara bakarsak, Xerox ve HP ana üreticiler. Bunun tamamlayıcısı olarak Contex, Gera ve Widlaser’ı da temsil ediyoruz. Bunlardan bir tanesi geniş formatlı tarayıcı. Diğeri kesim cihazı, bir diğeri de katlama ürünleri. Tüm sistemleri uç uca ekleyerek alternatif çözümler oluşturuyoruz. Yazılım tarafında baktığınız zaman personel yönetim yazılımı geliştirici Ergosis ile bir iş birliği yaptık. Bir şirket içinde çalışan herkesin iris tanıması, parmak izi okumasıyla giriş çıkış yapabildiği biyometrik sistemlere baskı da entegre edilecek. Yakın dönemde tanıtımını yapacağımız bu çözümün satış ve servisini BNK verecek. Hedefimiz, bütün çözümleri birbirine entegre edecek şekilde ürün ve çözüm gamımızı genişletmek.


13 - 19 MAYIS 2019 www.bthaber.com.tr

DOSYA:

Şirketler, En Zayıf Halkası Kadar Güvende!

BThaber

Ayhan Sevgi

Birini değil, tüm halkaları göz önünde bulundurmak zorundasınız! Gelişen teknoloji her sektörde, hayatın her alanında, bireylere ve ekonomilere faydalarını gösteriyor. Ama madalyonun öbür yüzünde de gelişen riskler, öncelikleri de bu paydada değişen kötü adamlar var. Kurumsal BT veya güvenlik biriminden daha hızlı hareket edebilen, stratejik adımları ile yeni nesil teknolojileri (maalesef) çok da iyi kullanan bu kötü adamlara karşı artık yeni nesil güvenlik konsepti ile koruma sağlamak önem kazanıyor. Dosyamızda

da okuyacağınız gibi yapay zeka, öğrenebilen sistemler ve şirket bünyesinde şirkete özel bir kurumsal mimari oluşturup bunu sürekli izleyip düzenli olarak güncellemek şart. Ama daha da önemlisi, tüm şirkette bu bilinci yerleştirmek, eğitim ve bilgilendirme çalışmaları ile güncellemek. Çünkü dosya başlığımızda da belirttiğimiz gibi, ‘şirketler en zayıf halkası kadar güvende’. Her bir halkaya gerekli ihtimamı göstermek ise şart.

Dosya Sponsoru


12 DOSYA

Şirketler, En Zayıf Halkası Kadar Güvende!

BThaber 13 - 19 MAYIS 2019

‘Nöropsikolojik temelleri güçlü kurgulara ihtiyaç var’ Günümüzde siber saldırıların şirketlere verdiği zarar herkesin odak noktası haline geldi. 2017’de 500 milyar dolar olan kaybın 2020’de 4 katına çıkması bekleniyor. Bilgi güvenliği yatırımlarının tüm şirketler için hayati önem taşıdığı açıkça görülüyor. HRİKa Çözümler Satış Müdürü Pınar Türker’in verdiği bilgilere göre Türkiye’de son 5 yılda siber güvenlik için 340 milyon dolar harcama yapıldı. Küresel boyutta ise güvenlik yazılımları, BT güvenlik endüstrisinde giderek artan bir şekilde önemli bir rol oynadı ve 2016 yılında 23,6 milyar ABD doları gelir yarattı. Bilgi güvenliği teknolojisi yatırımlarının 2022 yılında 133,7 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Şirket büyüdükçe danışmanlık hizmeti alma oranının da arttığını belirten Pınar Türker, “Küçük şirketlerde danışmanlık pahalı ve lüks bir servis olarak algılanıyor ve alınacak teknik hizmetin bir parçası olarak görülmek isteniyor. Ancak güvenlik tehditleri her gün değişip çeşitleniyor, yaygınlaşıyor. Sosyal mühendislik saldırıları canlı bir organizma gibi yaşayan, değişen, büyüyen bir tehdit. Yakın gelecekte çok daha fazla şirketin danışmanlık hizmeti alması gerekecek” dedi. Farkındalık çalışmaları ayrı bir başlıkta ele alınmalı “Sistem altyapılarına yönelik güvenlik yatırımlarının yanında insan hatasını en aza indirmeyi hedefleyen farkındalık çalışmaları için yapılan yatırımları da ayrı bir başlık olarak ele almalıyız” bilgisini veren Pınar Türker, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Farkındalık yatırımlarında esas olan, çalışanları gerekli bilince ulaştırması, teorik bir bilgi kazanımındansa kişilerde doğru davranış alışkanlıkları geliştirmesi ve uyanık olmalarının sağlanması. Doğru davranışı pekiştiren, riskli hamlelerin neye mal olduğunu gösteren, gerçek yaşam deneyimleriyle ilişkilendiren oyun tabanlı uygulamaların ve simülasyonların eğitim bütçelerinden aldığı pay artıyor. Yapılan çalışmaların detaylı raporlama özellikleri sayesinde eğitimin davranışlara etkisi ile birlikte yatırımın geri dönüşü de hesaplanabiliyor.

Öte yandan, iş verimliğini artırmak, süreçleri hızlandırmak amacıyla kullanılabilecek güvenliğinden emin olunmayan programlar büyük riskleri beraberinde getirebiliyor. Kullanılacak uygulamalara yönelik kurumsal politikalar belirlenmediği takdirde kişilerin şirketi riske atabilecek hamle yapma ihtimalleri oldukça yüksek. Olası ihtiyaçlar için gelişmiş programlar içeren bir yazılım havuzu oluşturulup; kurumsal iletişim, pazarlama iletişimi ve eğitim bölümlerinin konuya hakim olması, güncel bilgiyi takip etmesi ve iç iletişimini yapması ile bilinçlendirme sağlanabilir.” İnsan faktörü en zayıf halka İnsan faktörü, çok güçlü bir koruma sisteminde dahi en zayıf halka olarak görülüyor. Türker’in verdiği bilgilere göre, Türkiye’ye baktığımızda 2019’un ilk çeyreğinde 1,24 milyon kimlik avı saldırısı, 39 milyon zararlı yazılım ve 87 bin mobil zararlı yazılım vaka bilgisi çıkıyor karşımıza. Siber suçlular bir şirketin BT altyapısına erişmek istediklerinde sosyal mühendisliği kullanma eğilimindeler. Bir şirketin bilgilerini ele geçirmenin en basit yolu yeterli farkındalığa sahip olmayan bir çalışanın açacağı kapıdan içeri sızmak. Bu tartışmasız gerçek de bilgi güvenliği farkındalığı çalışmalarının önemine dikkat çekiyor. “Şirketler kendi bilgi güvenliği ve eğitim departmanlarının veya hizmet aldıkları danışmanların yönlendirmeleriyle farkındalık kazandıracak eğitim uygulamalarına açıklar” diyen Pınar Türker, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Çok çeşitli sektör ve bölgelerde faaliyet gösteren, etkin farkındalık çalışması arayışında olan şirketlerden bize gelen talepler de son dönemde oldukça arttı. Etkili farkındalığın yolu, gerçek hayattaki deneyimlerle örtüşen çalışmalar yapmaktan geçiyor. Bu bakış açısıyla insan faktörü başlığı altında, farklı tehditlere odaklanan bilgi güvenliği eğitim oyunları geliştirdik. Hedefimiz, bilinçli ve dikkatli olmanın şirket bilgilerini korumadaki büyük önemini kavratmak ve hatalardan kaynaklanan güvenlik risklerini oyun içinde yaşatarak, kalıcı öğrenme ile doğru davranış alışkanlıkları

C

M

HRİKa Çözümler Satış Müdürü Pınar Türker

Y

CM

MY

oluşturmak. Risklerin hızla çeşitlendiği bilişim dünyasında sıkı takip halinde ve tetikte olmak gerekiyor. Kurumsal güvenlik stratejisi bütünsel bakış açısı gerektiren dinamik bir yapı üzerine inşa edilmeli. İnsanların ilgi odakları ve öğrenme biçimleri de günden güne değişiyor. Etkin eğitim için beynin algılama biçimleriyle uyumlu, nöropsikolojik temelleri güçlü kurgulara ihtiyaç var. Çalışmalarımızın hem siber suç dünyasındaki bu hızlı değişimle aynı çizgide olmasına hem de ilgi çekici, deneyimsel ve keşif dolu olmasına dikkat ediyoruz. Yakın bir geçmişe kadar bilgi güvenliği tek bir başlık altında ele alınan bir kavramdı. Ancak gelinen noktada farklı alt başlıklar oluşmuş durumda. Genel farkındalıkla birlikte her ortam ve koşul, farklı güvenli davranış alışkanlıkları gerektiriyor. Bu doğrultuda, bütünsel çözümlerin yanında alt başlıklara da odaklanan temiz masa politikası, seyahatte bilgi güvenliği, e-posta güvenliği, sosyal medya güvenliği, donanım ve yazılım güvenliği gibi en zayıf halka olarak görülen insan faktörüne yönelik tematik eğitim oyunları tasarlıyoruz. Çağın teknolojik gelişmeleriyle uyumlu ‘oyun değiştiren’ yöntemler oluşturarak hem kendimizi hem de ciddi oyun sektörünü geliştirmeye devam edeceğiz.” CY

CMY

K



14 DOSYA

Şirketler, En Zayıf Halkası Kadar Güvende!

BThaber 13 - 19 MAYIS 2019

Dijital dönüşümde madalyonun öteki yüzü Yapay zeka, makine öğrenimi ve derin öğrenme gibi yeni nesil yüksek teknolojiler, iş dünyasındaki verimliliğin maksimumu ulaştığı bir dönemde yaşıyoruz. Akıllı yazılımlar ile otomatik hale gelen süreçler sayesinde çalışanların omuzlarındaki yük azalıyor, ürünlerdeki insan kaynaklı hatalar minimuma iniyor. Dijital dönüşümden faydalanan firmalar, gerçek potansiyellerini ortaya koyarak rakiplerinin önüne geçme fırsatı yakalıyor. Ancak madalyonun bir de öteki yüzü var. Forcepoint Türkiye, Rusya & CIS Bölgesi Satış Mühendisliği Müdürü Murat Bayraktar’ın verdiği bilgilere göre, işini kolaylaştıran bu teknolojiler, farklı amaçlarla siber suçlular tarafından da kullanılabiliyor. Ne zaman, nereden geleceği belli olmayan ve gücünü günden güne artıran siber saldırılar karşısında şirketler, güvenlik sistemlerini daha güçlü hale getirmenin yollarını arıyor. Cevabı ise yine teknolojinin kendisinde buluyorlar. Dijital dünyadaki gelişmeleri takip eden yöneticiler, günümüz ataklarının tek başına insan gücüyle engellenemeyeceğini çok iyi biliyorlar. Bu sebeple kurumlarındaki güvenlik süreçlerini uçtan uca yenileyip kendilerini en kötü senaryolara daima hazır hale getiriyorlar. Saldırıya uğradığını fark etmeyenler var Günümüzde yaşanan siber saldırıların üçte ikisinin, saldırının üzerinden aylar geçtikten sonra ancak fark edilebildiğinin bilgisini veren Murat Bayraktar, “Bu saldırıları teknolojinin desteği olmadan fark etmek ise neredeyse imkansız, çünkü sürekli olarak şekil değiştiriyorlar.

Verilerimizin güvende olduğuna emin olabilmek için teknolojiden sonuna kadar faydalanmak, aynı zamanda da tüm süreci sürekli olarak kontrol etmek zorundayız. Bu da ancak hızlı, esnek ve akıllı bir güvenlik sistemiyle mümkün oluyor. Akıllı ve dinamik yapısıyla olası tehlikeleri önceden fark edip engelleyen Forcepoint Dinamik Veri Koruması gibi güvenlik çözümleri, hem çalışanların hem de yöneticilerin rahat bir nefes almasını sağlıyor. Gücünü yapay zeka ve makine öğrenimi gibi yüksek teknolojilerden alan bu sistemler sayesinde güvenliğe harcanan zaman minimuma iniyor. Süreçler büyük oranda otomatik hale geldiğinden verimlilik maksimuma ulaşıyor. Bu yüzden iyi bir güvenlik stratejisi için her şeyden önce iyi teknolojiden faydalanmak, tercih edilen güvenlik sisteminin şirketi hem iç hem de dış tehditlere karşı en iyi şekilde koruyacağına emin olmak gerekiyor” dedi. Herkes kullandığı teknolojiyi tanımalı Yeni nesil güvenlik çözümlerinden maksimum verim elde edebilmek için kurumda çalışan herkesin kullandığı teknolojileri yakından tanımasının bir zorunluluk haline geldiğinin altını çizen Murat Bayraktar, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Önemli verilere erişimi olan bir personel, gerekli bilgilere sahip olmadığında siber saldırganlar tarafından kolaylıkla kandırılabiliyor. Üstelik kimi saldırılar için çalışanın kandırılmasına da gerek kalmıyor; personelin ufak bir hatası şirketin en önemli bilgilerinin yanlış ellere geçmesine sebep olabiliyor. Hem çalışan hem de yönetim tarafında istenmeyen durumların önüne geçebilmek için yine teknolojiden faydalanıyoruz. Parmak izi ve retina okuma gibi güvenlik önlemlerinin yanında, kişilerin hata yapmalarına izin vermeyen, kendini sürekli geliştiren akıllı güvenlik sistemleri kullanıyoruz. Bu sistemler kişilerin şirket içindeki tüm hareketlerini izleyerek onları yakından tanıyor. Böylece risk potansiyeli barındıran durumlar en baştan engellenebiliyor. Bu konuda farkındalık yaratmak isteyen yöneticilerin hem personellerini

Forcepoint Türkiye, Rusya & CIS Bölgesi Satış Mühendisliği Müdürü Murat Bayraktar gerekli eğitimlerden geçirmeleri hem de kurumdaki teknoloji okuryazarlığı seviyesini artırmaları, ayrıca önemli verilere erişebilecek kişileri yetkilendirirken de dikkatli olmaları gerekiyor. Forcepoint olarak profesyonel hayatın yeni nesil bir güvenlik anlayışına ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Dijital dönüşümle birlikte işler artık çok daha farklı şekillerde yapılıyor. Mobilitenin yükselişiyle çoğu işimizi artık cep telefonlarımız üzerinden kolaylıkla yapabiliyoruz. Yapılan bir araştırma 2022 yılına kadar 1.87 milyar insanın uzaktan çalışma trendine geçiş yapacağını gösteriyor. Şirketlerin bu değişime hız kesmeden ayak uydurmaları, güvenlikten ise ödün vermemeleri gerekiyor. Bu noktada da devreye biz giriyoruz. Güvenlikte çözüm ortağı olarak Forcepoint’i tercih eden firmalar 7/24 çalışan, denetlenip ölçümlenebilir, akıllı sistemlere sahip oluyorlar. Bu sistemlerin çoğunun bulut üzerinde çalışması güvenlikte çok daha sıkı önlemler alabilmemizi sağlıyor. Fiziksel olarak erişilemeyen, yapılan her işlemi anlık olarak kontrol eden ve sürekli öğrenen akıllı bulut mimarisi, şirket içindeki risk ve tehditleri büyük oranda ortadan kaldırıyor. Siber saldırı ve personel kaynaklı bir sorunda ise elimizdeki teknolojilerin gücüyle süreci en iyi şekilde yönetiyor, şirkete uçtan uca destek oluyoruz.”


BThaber

Şirketler, En Zayıf Halkası Kadar Güvende!

13 - 19 MAYIS 2019

DOSYA 15

Sistematik bir güvenlik mimarisi kurgulanmalı

Innovera Siber Güvenlik Çözümleri Teknik Satış Müdürü Osman Karan Günümüzde saldırganlar artık çok daha sistematik. Kurumların bu saldırıları anlayabilmesi için de sistematik bir güvenlik mimarisi kurgulanması kaçınılmaz. Innovera Siber Güvenlik Çözümleri Teknik Satış Müdürü Osman Karan’ın verdiği bilgilere göre yeni risklere bakıldığında saldırganların motivasyonun yüzde 80’i para. Ransomware saldırıları olarak bildiğimiz CryptoJacking saldırıları en büyük risklerden birisi. Diğer motivasyon kaynağı ise büyük oranda kurumların itibarlarına zarar vermeye

yönelik aktiviteler. Avrupa’da büyük bir değişiklik sağlayan GDPR Türkiye’de de KVKK olarak bildiğimiz artık kurumların uygulaması gereken uyumluluk süreçleri. Saldırganlar kurumların kişisel verilere yapmış oldukları aktivitelerin çoğu kurumlara itibar ve marka değeri riski doğuruyor. Diğer bir risk ise gelişen mobil dünya ve şirketlerin mobil dünyaya hızlı geçiş yapmaları. “Kurumların bu sistematik ataklara karşı kendilerini koruyabilmelerinin en iyi yöntemi, güvenlik operasyon merkezlerini sürekliliğe dayalı, saldırıları çok iyi anlayabilen ve kendi sistemlerine hızlıca adapte edebilen bir güvenlik mimarisine geçiş yapabilmelidir. Bilgi güvenliği uyumluluk ve süreç yönetimlerini çok iyi işletebilmeli, insan-süreç-teknoloji üçgeninde bir güvenlik stratejisini kurumlarında inşa etmelidir” diyen Osman Karan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Siber güvenlik dünyasında çok değerli bir söz vardır. Sistemlerin açıklarını kapatmak için yamalarını yapabilirsiniz ama insanların yamaları yoktur. Artık saldırganlar en büyük vektör olarak insanı kullanmaktadır. Şirkette çalışanların bilerek veya bilmeyerek birçok güvenlik açığı verdiğini görüyoruz. Bunları keşfeden bir hacker’ın tüm saldırı sistemini buna

göre kurguladığını görüyoruz. Gerisi ise kaçınılmaz. Tıklanan bir oltalama e-posta mesajı tüm kurum sistemlerini delip geçebiliyor. Güvenlik farkındalığı artık olması gereken bir süreç. Bunun için otomatize edilmiş teknolojiler ile yazılmış çok iyi süreç programları sayesinde kullanıcıların güvenlik farkındalığı almasını sağlamalıyız. Güvenlik ekiplerinin veya düzenli/periyodik olarak alınan sızma testi hizmetleri sayesinde güvenlik farkındalığı her bir çalışan için ölçülmelidir. Akabinde ilgili farkındalık eğitimlerinin alınması sağlanması ve güvenlik ekiplerinin özellikle insanları etkileyen ve hedef alan saldırılara karşı önlem politikalarını oluşturmalıdır. Innovera olarak Modern SOC mimarisi ve Adaptif Güvenlik Mimarisine geçiş öneriyoruz. Sistemlerin birbirini anlayabilmesi, orkestra içinde çalışması, otomasyona dayalı bir mimari önermekteyiz. Süreç ve teknolojiyi en iyi yöntem olarak çalıştırmaya odaklanan Innovera uzman kadrosuna sahiptir. Teknoloji ayağında Symantec, Micro Focus, Palo Alto Networks, Tenable, Vectra, Exabeam, Acalvio, SOC Prime ve ATAR Labs gibi lider iş ortakları ile savunulan güvenlik mimarisinde uçtan uca bir güvenliği katma değerli olarak kurumlara götürmeyi hedeflemektedir.”

Yeni nesil tehditler için stratejiler yeniden değerlendirilmeli Her geçen gün daha nitelikli ve odaklı hale gelen siber saldırılar, bilgi sistemleri güvenliğini son derece karmaşık ve zorlu bir süreç haline getiriyor. Özellikle fidye yazılımları ve sistem açıklarının istismarı gibi alanlarda tehditlerin hızlı gelişimi dikkat çekiyor. Giderek yaygınlaşan kurum odaklı saldırılar, siber saldırganların kazandıkları deneyimle yeni yöntemler keşfetmesi ve yeni saldırı tekniklerini gizleme konusundaki becerileri, güvenlikte zayıf halkaların önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Geleneksel güvenlik yaklaşımlarının tek başına günümüzün karmaşık saldırı tekniklerine karşı işletmeleri korumaya yetmediğinin altını çizen Sophos Türkiye Ülke Müdürü Emre Aktaş, şunları kaydetti: “Yeni nesil tehditlerle mücadele için kurumların güvenlik stratejilerini yeniden

değerlendirerek güvenlik alanında uzun yıllar yatırım yapmış, tecrübe edinmiş şirketlerle çalışmasının en doğru yaklaşım olacağına inanıyoruz. Özellikle tehdidi farklı katmanlarda algılayarak müdahale edebilen, “senkronize güvenlik” ve “katmanlı güvenlik” kurgusuna sahip entegre güvenlik altyapılarının verimli çalışmasında güvenlik danışmanlığı hizmetleri büyük öneme sahip olduğuna inanıyoruz. Senkronize güvenlik, organizasyon genelindeki güvenlik çözümleri arasında tehdit algılama, güvenlik ve sistem sağlığına dair bilgilerin sürekli olarak paylaşılmasını sağlayan, herhangi bir tehdit algılandığında tüm bu sistemleri tehdidin önlenmesi adına otomatik olarak devreye sokan ve koordine eden yeni bir güvenlik yaklaşımı. Böylece saldırının kim

tarafından, hangi sistemleri hedef alarak ve ne zaman gerçekleştirildiğini anlamaya yönelik çabaları en aza indiriyor. Olaylara kaynağında müdahale etmek çok daha kolay hale geliyor. Kullanıcıları tuzağa düşmemeleri için eğitmek üzere kurgulanmış geleneksel çevrimiçi eğitim programları, içeriklerinin akademik olması, yeni tehditleri de kapsayacak şekilde yeterince hızlı güncellenmemesi ve bilgi güvenliğinin diğer bileşenlerini dışarıda tutması nedeniyle bu alandaki ihtiyaçları karşılamada yetersiz kalıyor. Biz bunun için Sophos Phish Threat adlı bir güvenlik ürünü geliştirdik. Sophos Phish Threat ile kullanıcıların eğitimine dair tüm süreçleri otomatik hale getirirken, tehdide maruz kalma potansiyeli yüksek kullanıcılara dair analizler gerçekleştirerek bunları görsel raporlar halinde sunabiliyoruz.”


BThaber

16 BİLİŞİM DÜNYASI

13 - 19 MAYIS 2019

InfoSEC, güvenlikte “Sıfır tolerans” dedi InfoSEC, Four Seasons Hotel Bosphorus’ta gerçekleştirdiği etkinlikte en yeni güvenlik mimarisi yaklaşımlarını siber güvenlik sektörünün önde gelen isimleriyle sahneye taşıdı. Sıfır Tolerans etkiliğinde uygulama temelli yönlendirmeden, yapay zeka ve öğrenen sistemlerin güvenlikteki rolüne kadar pek çok farklı konuda sunumlan gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen canlı demolar, şirketlerin güvenlik alanında sunabilecekleri ayrıcalıkları katılımcılarla buluşturmasında önemli bir rol üstlendi. Forcepoint’tan Erkan Kırca’nın “Uygulama Temelli Rouring’e Ne Dersiniz?” isimli sunumu ile başlayan etkinlikte veri güvenliğinin ağ teknolojileri ile kesiştiği noktanın önemine dikkat çekildi. Picus Bölge Satış Direktörü Özben Miçooğulları ise Picus ile atak simülasyonu katılımcılarla paylaştı. Miçooğulları,

geliştirdikleri mimari sayesinden simülasyonun yeni atak türlerine karşı sürekli öğrenen bir yapıya sahip olduğunu, bu sayede müşterilerine kesintisizlik konusunda önemli bir değer sunduklarını belirtti. Cynet Bölge Satış Direktörü Hüsamettin Başkaya sunumunda Cynet 360 çözümlerini ve beraberindeki AV ötesi gelişmiş atak koruması hakkındaki bilinmeyenleri anlattı. “Nitelikli saldırganlar her zaman savunmaları aşmanın bir yolunu bulacaktır. Biz bu noktada saldırganların ağ içinde nasıl gizlendiklerini gözler önüne seriyoruz” diyen Vectra Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Direktörü Matt Walmsley yapay zeka ile saldırganların davranışlarını analiz ettiklerini ve bu sayede tehditlere hızlı önlemler alabildiklerini kaydetti. Verinin her geçen gün daha fazla önem kazandığı günümüzde, veriyi güvende

tutmak içinde 360 derece çözümlerin tercih edilmesinin gerektiğine dikkat çeken Forcepoint Satış Mühendisi Hakan Özdamar, “Veriler artık kurum içindeki sunucularda, gezici bilgisayarlarda, bulutta, kısacası mümkün olan her yerde. Hal böyle olunca geliştirilen bütünleşik güvenlik çözümleri ile tek bir noktadan tüm verileri yönetmek önemli. Forcepoint olarak biz tam da bu noktada müşterilerimizin imdadına koşuyoruz” dedi. Sıfır Tolerans etkinliğindeki sektör liderlerinden bir diğeri ise

Infoblox Bölge Teknik Direktörü Ali Sleiman’dı. Sleiman, DNS, DHCP ve IP adres yönetimi çözümleri sunan Infoblox’ın, özellikle DNS konusunda siber güvenlik vakalarının önemini ve korunma metodlarını paylaştı. Etkinliğin son sunumu Demisto Mühendislik Direktörü Meir Wahnan tarafından gerçekleştirildi. Wahnan, vaka yönetimi, interaktif soruşturma ve orkestrasyon kavramlarını birleştirerek işleri kolaylaştıran tek SOAR platformu ve platform hakkındaki detayları katılımcılara sundu.

Analitik hiç olmadığı kadar ‘erişilebilir’ durumda öncüsü, yeni bir analitik uygulama. HyperIntelligence, kullanıcıların analitik veriye erişimini kuralların ötesine taşıyor. Kullanıcılar yanıtları bulmak için artık soru sormak zorunda kalmıyor. MicroStrategy 2019, sektörün ilk ve tek bütünsel analitik, dönüşümsel mobilite, HyperIntelligence platformu. Platform, işletmeleri daha akıllı hale getirmek için tasarlanmış, kurumsal analitik plaftormları modernleştiren, açık ve kapsamlı bir yapı” dedi. Küresel iş zekası, analitik uygulamalar ve mobil raporlama platformu MicroStrategy’nin, Obase sponsorluğunda Türkiye’de üçüncüsünü gerçekleştirdiği MicroStrategy Sempozyumu, 3 Mayıs’ta Shangri-La Otel’de

yapıldı. MicroStrategy Ortadoğu ve Afrika Başkan Yardımcısı Darryl Owen, “MicroStrategy 2019 HyperIntelligence; her kelimeyi, nesneyi, yeri, odayı ve duvarı sıfır-tıklama ile tanıyan ve kişiselleştirilmiş zekanın

MicroStrategy Türkiye Ülke Müdürü Evren Eray ise “Türkiye’de 2013 yılı itibari ile faaliyet göstermeye başlayan MicroStrategy o günden bu yana 100’den fazla firmaya hizmet veriyor. Dünyanın en önemli şehirlerinde düzenlenen

MicroStrategy Sempozyumları serisinin İstanbul ayağını bu sene Hyperintelligence temasıyla düzenledik. HyperIntelligence analitiği en basit seviyeye taşıyor. Bu teknoloji, işletmelere gerçek zamanlı analitiği genellikle geleneksel raporlama, gösterge tablosu veya self-servis kullanmaya gerek kalmadan analitik uygulamalar üzerinden karar alma ve analiz yapma imkanı veriyor” bilgisini verdi. Obase CEO’su Dr. Bülent Dal ise veri analitiğinin günlük karar verme süreçlerinin içerisine her geçen gün daha fazla girmek durumunda olduğunun altını çizerek; MicroStrategy ile 21 yıldır iş ortağı olarak 100’ün üzerinde firma ile projeler gerçekleştirdiklerini kaydetti.


BBS’DE HİZMETİN AĞIRLIĞI, YETKİNLİK PARALELİNDE BÜYÜYECEK 7/24 çalışma düzenine sahibiz ve müşteri talepleri, bizim onları kendi standartlarımızda karşılamamız noktasında kendimizi hep yukarı çekiyoruz.” Beklentilere doğru yanıtlar verebilmek öncelik

Odağında ürün satışı, ürün ve çözüm sunumu olan BBS, tüm bu mimariyi yetkin hizmet desteği ile pekiştiriyor. 27 yıl önce 5 ortak tarafından kurulan BBS’de hizmetin ağırlığı satılan ürünlere yönelik kurulum ve bakım hizmetleri, bunun yanı sıra yazılım geliştirme çalışmaları ile güç kazanıyor. Gelinen noktada hizmetin öneminin şirket bütününde benimsendiğine vurgu yapan BBS İş Geliştirme Müdürü Ahmethan Gökçay, halen 120’nin üzerinde müşterilerine bakım-destek faaliyeti sunduklarını gururla belirtti. Siber güvenliğin artan önemi paralelinde sızma testi tarafında da ek çalışmalar söz konusu. Müşterilere zafiyetlerin belirlenmesi ve onlara destek verilmesi üzerine bir sızma testi kurulduğunu, Siber Güvenlik Operasyon Merkezi, Network Operasyon Merkezi gibi izleme faaliyetlerinin devreye girdiğini belirten Ahmethan Gökçay, müşterilerinin sistemlerini 7/24 izlediklerinin altını çizdi. Böylece 140 kişilik ekipleri ile müşterilerinin altyapısını izleyip yönettiklerini ve gerekli tavsiyelerde bulunduklarını, sonuçta sistemin aktif bir şekilde ayakta kalmasını sağladıklarını vurgulayan Ahmethan Gökçay, şöyle devam etti: “Çalıştığımız şirketler arasında teknoloji şirketleri var. Ama esas işlerini yapmak için kendilerine vakit kalmasını istiyorlar. Yönetilen servis yapımız da işte bu beklentiye yanıt veriyor. Öyle ki, yönetilen servis olarak çalıştığımız birkaç müşterimiz var. Stratejimiz ise bu sayıyı artırmaktan ziyade daha butik, daha odaklı bir şekilde ilerlemek. Bu alanda ağırlığımız İstanbul olsa da, bu müşterilerimizin farklı lokasyonlarda ve illerde şubeleri veya fabrikaları bulunuyor. Dolayısıyla tüm bunları kapsamımıza alıyoruz. Bu konuda yaptığımız anlaşmalarda yerel firmaların desteğini alıyoruz. Yani verimli bir ağ olarak işbirliklerimiz var ve onlarla hem uzaktan hem yerinde destek ile bu çalışmaları yürütüyoruz. Böylece müşterilerimizin ihtiyaçlarını görüyor, birlikte değerlendiriyor, hizmetlerimizi bu ihtiyaçlar paralelinde sürekli geliştiriyoruz. Ankara’da bir veri merkezimiz bulut servisimiz olarak hizmet veriyor. Böylece müşterilerimizin ve BBS’nin yedeklemeleri orada konumlanıyor. Son dönemde şirketlerin daha yetkin kişilerle çalışma beklentisi paralelinde Help Desk, dış kaynaklı eleman bulundurmak gibi hizmetlerin önemi artıyor. BBS olarak bu noktada müşterilerimize destek veriyoruz. Buna ek olarak, birlikte çalıştığımız dış kaynak eleman yetkinliğini de sürekli üst seviyede tutmaya özen gösteriyoruz. Gerekli durumlarda ekibimiz de uzaktan ve yerinden olmak üzere destek sunuyor. Belirli sertifikasyonlarda BBS olarak kendimizi sürekli geliştiriyoruz.

“BBS bünyesinde farklı bölümler, Server & Storage, Network, Güvenlik Bölümü ve Microsoft Altyapı Çözümleri gibi farklı iş birimleri var. Bu birimlerin her birinin satışta da yetkinliği var ve her biri BBS içinde ayrı bir şirket gibi çalışıyor. Ayrıca teknik serviste de bunlara karşılık olarak gelen ayrı bölümler var. Yazılım tarafında Microsoft ve Linux tarafında yetkiniz ve burada ürünlerin kurulumu, bakım-destek ünitelerinin yürütülmesine odaklı yetkin arkadaşlarımız var. Bu da müşterilerimizin beklentilerine doğru yanıtlar verebilmemizi sağlıyor. Ayrıca BBS bünyesinde iş Uygulamaları birimlerimiz IBM ve Microsoft İş Uygulamaları olarak ikiye ayrılıyor. IBM ekibimiz Dijital Dönüşüm Çözümlerimiz’den FileNet Doküman Yönetimi, Kimlik Yönetimi gibi; Microsoft ekibimiz CRM, Sharepoint gibi ürünlerde müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik ürün geliştiriyor ve gerektiği zaman teknik ekibimize yardımcı olabiliyor.” Müşterilerimize ‘hizmet’ odaklı desteklerimiz büyüyecek Hizmet Türkiye’de giderek büyüyen bir alan ve BBS de müşterilerine birçok hizmet sunuyor. Müşterilere sundukları hizmet sayısını artırma hedefine dikkat çeken Ahmethan Gökçay, şu bilgileri paylaştı: “Network konusunda 7/24 izleme sistemleri, güvenlik izleme hizmetleri aslında her müşteride kabul görmüş hizmetler değil. Çünkü müşterilerimiz, bütçe odaklı gerekçelerle bu hizmetleri alıp almama konusunda çekinceler yaşıyor. Network izleme sistemlerine baktığımızda, bu konuda daha uzun süredir bir farkındalık var. Ama özellikle güvenlik izleme, siber güvenlik operasyon izleme konusu yeni yeni kabul görüyor. Dolayısıyla BBS olarak, bu konuda yapacağımız daha çok şey var. Öte yandan, olağanüstü durum merkezi, replikasyonlar, durum yönetimi çalışmaları da hakkıyla yapılan işlemler değil, ama BBS yapısında bu başlıklarda yapılacak çok şey var. Şirketin yapısının sadece kendi BT ekibinden değil, dışarıdan da destek görmesi yeni kabul görmeye başlayan hizmetler arasında. Dolayısıyla burada da yapılacak çok şey var. Ayrıca, müşterilerimiz olan özellikle büyük ölçekli şirketlerde kişilerin telefonları, notebook’ları, PC’leri ile ilgili temel sıkıntılara yönelik bir “Help Desk” yapısı var. Ama bu yapıyı yönetmek, müşterilerimiz için oldukça zor. BBS olarak bizim bu konuda yaşanan sorunları çözmek ve ihtiyaçları karşılamak için hizmetlerimiz var. Bu konu, BBS bünyesinde 2019 yılı için öne çıkan başlıklardan da biri olacak.”

advertorial

Ahmethan Gökçay - BBS İş Geliştirme Müdürü – Teknik Hizmetler

BBS, yetkin olduğu Aruba, Cisco gibi ürünlerde destek sunmaya önem veriyor. Bu noktada Ahmethan Gökçay da, genel olarak piyasada kabul görmüş ürünlerin, BBS olarak yetkin oldukları ürünler olduğunun altını çizdi. Öte yandan, bazen yetkin olmadıkları ürünlere de destek vermeleri gerektiğinde zaman zaman başka ortakları kullanabildikleri detayını paylaşan Ahmethan Gökçay, böylece her türlü ihtiyaca yanıt sunduklarının altını çizdi. Ahmethan Gökçay, şöyle devam etti:


BThaber

18 BİLİŞİM DÜNYASI

13 - 19 MAYIS 2019

Küresel büyüme adımları daha da hızlanacak İnnova’nın Cezayir’in telekom operatörlerinden Ooredoo için hayata geçirdiği müşteri sadakat yönetimi programı, toplam 7 milyondan fazla müşteriye ve 2 milyar adet işlem hacmine ulaştı. PayFlex Loyalty sadakat yönetimi çözümü; dinamik tanımlama seçenekleri ile ihtiyaç duyulan tüm sadakat işlemlerinin hızlı ve kolay gerçekleştirilebilmesini sağlıyor. Müşterilerine yönelik iki farklı sadakat programını PayFlex Sadakat

İnnova Genel Müdürü Ali Emir Eren

Yönetimi çözümü üzerinden hayata geçiren Ooredoo, üst segment müşterileri için başlattığı program kapsamında havalimanları, oteller, restoranlar gibi mekanlarda çeşitli indirimler ve hediye fırsatları sunuyor. Ooredoo, tüm müşterileri için sürdürdüğü puan programı ile de üyelerine operatör hizmetlerini kullandıkça kazanacakları puanlar dağıtıyor. Bu puanlar, yine operatörün ses, mesaj, data paketi gibi hizmetlerini

içeren ödül ve servislerinden yararlanmak için kullanılıyor. İnnova Genel Müdürü Ali Emir Eren, “Ürünlerimiz dört kıtada, 37 farklı ülkede kullanılıyor. Cezayir’in telekom operatörlerinden Ooredoo için geliştirdiğimiz müşteri sadakat yönetimi programımız, bugün toplam 7 milyon müşteri sayısına ve 2 milyar adet işlem hacmine ulaştı. Uluslararası pazarlardaki büyümemizi sürdürmeyi ve ürünlerimizin yaygınlığını geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

e-Ticarette güvenlik ve mahremiyet Biznet Bilişim; Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ve Foregenix işbirliğiyle, Cyberark, Checkpoint, Gemalto ve GroundLabs firmalarının sponsorluğunda düzenlenen, kartlı ödeme sistemleri ve e-ticaret güvenliğinin konuşulduğu “2. PCI DAY” etkinliğini gerçekleştirdi. BKM Genel Müdür Yardımcısı Onur Demirtaş ve Biznet Bilişim Genel Müdürü Serdar Yokuş’un açılış konuşmalarını yaptığı ve Türkiye’nin önde gelen e-ticaret siteleri Gittigidiyor, Hepsiburada, ve N11’den bilgi güvenliği uzmanlarının konuşmaları ile yer aldıkları etkinlikte; global siber güvenlik danışmanlık ve çözüm firması Foregenix’in Avrupa Bölge Yöneticisi David Jenkins ise dünyadaki e-ticaret siber güvenliğinin son durumuna dair bir sunum gerçekleştirdi. Biznet Genel Müdürü Serdar Yokuş, içinde bulunduğumuz

dönem itibariyle, dünya geneline bakıldığında, artan internet kullanımının online alışverişe etkilerinin görüldüğünü vurgulayarak;. “E-ticaret platformları sadece sayıca değil ödeme çeşitliliklerindeki artışla da gündemde önemini korumakta. Teknoloji devi firmaların ve platformların da hazırladıkları ürünlerle ödeme sistemlerine dahil olması, önümüzdeki yıllarda “güvenlik ve mahremiyet algısı odaklı ödeme sistemleri”nden sıkça bahsetmemizi sağlayacak bir zemin oluşturuyor” dedi. PCI DAY’19 kapsamında gerçekleştirilen “E-Ticarette Güvenlik ve PCI DSS” panelinde şu unsurlar öne çıktı: • Dünya genelinde e-ticaret firmalarının yüzde 54 gibi yüksek bir oranı siber saldırı deneyimi yaşamış durumda. Ülkemiz özelinde sağlıklı bir veri yok çünkü maalesef açıklanmıyor.

• E-ticaret iş hacmi büyüdükçe, tehditlerin artışı sonucu güvenlik de daha önemli hale geliyor. • Veri güvenliği konusunda atılacak daha çok adım var. • Teknoloji- süreç- insan güvenlik çevriminden bakıldığında, teknolojimizde sorun yok. Ancak süreçlere uymayı sevmiyoruz. Çalışanların ve son kullanıcıların ise, güvenlik farkındalığı konusunda, daha fazla ikna edilmesi gerekiyor. • Bankaların otorite olduğu bir düzende, gerçekleşen işlemlerin analizi konusunda gerçekçi bir değerlendirme yapılamıyor. Tüm işlemlerin bir havuzda toplanıp değerlendirileceği bir yapı kurulması, üye işyeri seviyelerini ve dolayısıyla PCI denetimine girecek firmaları etkileyeceğinden; güvenlik

konusunda ileri bir adım atılmasını sağlayacaktır. • E-ticaret sektöründe bankalar kadar sıkı bir denetim yok. Bu yüzden PCI DSS ile bir standart oluşturularak tüketicinin güveni kazanılıyor. • Güvenlik konusunda uyumlu olmayan firmalar büyük sorun yaşıyorlar. Üstünde durulması gereken bir diğer nokta da düzenlemelere uyumlu olmanın güvenli anlamına gelmediğinin bilinmesi. Güvenlik, yaşayan bir organizma ve uyumluluk sağlandığı andan itibaren düzenli olarak güncellenmeli. • Yazılım güvenliğinde ciddi eksiklikler var. PCI DSS, 2022 yılında ise bu yıl başında bu konuda çıkartmış olduğu yeni düzenlemeleri devreye sokacak.



Kamuda, örnek BT projeleri de var! Kamu kuruluşlarında ödeneksizlik, tasarruf ge­ nelgeleri, uzman yetersizli­ ği gibi nedenlerle birçok BT projesi tamamlanamı­ yor. Ancak HUK2000 pro­ jesi buna ters bir örnek. Hesap Uzmanları Kurulu'nun vergi sistemi içeri­ sinde önemli bir yeri var­ dır ve kurulun bu sistemde iki temel fonksiyonundan söz edilir. İlki sayısal ola­ rak az, fakat ç o k geniş fa­ aliyet hacimleri olan kar­ maşık yasal, teknolojik, sermaye ticari ilişkileri içe­ ren ve bu nedenle de uz­

manlık gerektiren vergi mükelleflerinin denetimi­ dir. İkinci temel fonksiyo­ nu ise vergi politikası se­ çeneklerinin belirlenmesi­ ne yönelik bilimsel çalış­ malar yapmaktır. Hesap Uzmanları Kurulu'nda 1995 yılında başlayan HUK2000 projesi, bir ka­ mu kuruluşunda bilgi tek­ nolojisi ve değişim mühen­ disliğinin yardımıyla yaşa­ nan radikal değişimi sim­ geliyor. Bir grup istekli, heyecanlı ve idealist hesap uzmanının 'sil baştan' di­ yerek ele aldığı HUK2000

projesi, Türkiye BT sektö­ rünün örnek kamu BT projelerinden biri olarak gösteriliyor. Sil baştan ele alman projede eski sistem tamamiyle eleştiriliyor ve yenilenme basamakları bir bir gösteriliyor. 'Kral çıp­ lak' diye bağıran bu proje, üst yönetim tarafından ka­ bul ediliyor ve gerçekten de Hesap Uzmanları Kuru­ lu'nda önemli kazanımlar elde ediliyor. Hesap Uzmanları Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özçelik, projenin getirişini, "1995 yılında bir hesap uz­

manının hazineye katkısı yaklaşık 20 milyar liraydı. 1996 yılında ortalama bu rakamın 100 milyar liraya çıktığını gördük" sözleriyle açıklıyor. Özçelik'in proje­ ye ilişkin iletmek istediği mesajı ise şöyle: "Hesap Uzmanları Kurulu olarak toplumun değişim beklen­ tisinin giderek arttığı bir ortamda beklentilerin yo­ ğunlaştığı konulardan biri olan 'vergi' üzerine, 50 yılı aşkın birikimimize güvene­ rek ciddi bir başlangıç yaptığımızı düşünüyoruz." (Ayrıntılı haber sayfa 4'te)

Fujitsu, Türkiye PC pazarında En güçlü PC şirketlerinden birisi olan Fujitsu, tüm ürün hatlarıyla Türkiye paza­ rına hızlı bir giriş yapıyor. Fujitsu, Türki­ ye dağıtıcısı Ufotek yetkilileri, satış sonra­ sı destek ve lojistik açıdan hazır oldukla­ rını belirtiyor.

EVRENSEL

A K I N EVREN

Bir ülke... Bir ülke düşünün! Eli çantalı bilgisayarcıları Moskova ve Pekin'de yazılım satış pazarlığı yapmaya dursun. Öte yandan birtakım politikacıları, siyasal rakiplerini Moskova ya da Pekin'e yollamakla uğraşsın. Bir ülke düşünün! Uzayda iletişim uydusu dolaşsın. Televizyon yayınını sopalı adamlarla bassın.

(Devamı 2. sayfada)

(Ayrıntılı haber sayfa 7de)

E T

H A İ T R F A A T UH B

Sektörde yeni bir güç birliği:

Bay Networks/Neteks İş Ortağı Programı

(Ayrıntılı haber sayfa 9'da)

Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.


BThaber 6 - 12 MAYIS 2019


22 KARİYER Multinet Up’ın yeni Genel Müdür Yardımcısı Didem Kuş oldu Multinet Up’ın Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine Didem Kuş atandı. Doğu Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan Didem Kuş, 1998 yılında Commercial Union Sigorta’da Finansal Danışman unvanıyla satış kariyerine adım attı. 1999 yılında Accor Services şirketinde Satış Yöneticisi olarak görev alan, 2003 yılında ise Multinet Up’a transfer olan Kuş, Adana Bölge Müdürü görevini 2013 yılına kadar sürdürdü. 2013’te Multinet Up İstanbul Bölge Müdürü olan Kuş, 2014’te Multinet Up Satış Koordinatörü unvanını aldı.

CMC Türkiye’de atama

CMC Bilgi Teknolojileri Departmanı’nda 2009 yılından bu yana görev yapan, Yazılım ve Uygulama Geliştirme Direktörü olarak görev alan Erçin Öztuncel, Bilgi Teknolojileri ve İdari İşler Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Öztuncel, yine aynı bölümde yüksek lisans yaptı. Kariyerine Sakarya Üniversitesi Vakfı’nda yazılım mühendisi olarak başlayan Öztuncel, Sinpaş Yapı Endüstrisi ve Speechouse’ta yazılım mühendisliği görevini üstlendi. 2009 yılında CMC Türkiye bünyesinde göreve başlayan Öztuncel, son olarak bilgi teknolojileri departmanında Yazılım ve Uygulama Geliştirme Direktörü olarak görev alıyordu.

BThaber 13 - 19 MAYIS 2019

Kuveyt Türk’ten KT Portföy’e üst düzey atama

Kuveyt Türk’ün yüzde 100 iştiraki olarak 2015 yılında kurduğu KT Portföy Yönetimi’nde üst düzey bir atama gerçekleştirildi. Kuveyt Türk’te 23 yıldır çeşitli kademelerde görev yapan Hamit Kütük, KT Portföy’e Yönetim

Kurulu Üyesi ve Genel Müdür olarak atandı. Hamit Kütük, 1992 yılında İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü’nden mezun oldu. 2013 yılında Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde Uluslararası Finans ve Katılım Bankacılığı bölümünde yüksek lisansını tamamlayan Kütük, aynı üniversitede İslam Ekonomisi ve Uluslararası Finans üzerine doktora programına devam ediyor. Bankacılık hayatına 1996 yılında Kuveyt Türk Hazine bölümünde dealer olarak başlayan Hamit Kütük, Kuveyt Türk’teki kariyerine sırasıyla Hazine Pazarlama Müdürü, Döviz ve Kıymetli Madenler Piyasalarından Sorumlu Birim Müdürü, Hazine Pazarlama Birim Müdürü ve Aktif Pasif Yönetimi Birim Müdürü olarak devam etti.

Shell & Turcas’ta iki üst düzey atama Shell & Turcas’ta Yatırımlar Müdürü olarak çalışan Onur Sezer, Shell & Turcas Ticari Yakıtlar Direktörü oldu. Daha önce Ticari Yakıtlar Direktörlüğü görevini sürdüren Evren Diker ise Ortadoğu ve Afrika Bölgesel Lisans Müdürlüğü görevine atandı. Shell & Turcas Ticari Yakıtlar Direktörlüğü’ne atanan Onur Sezer, Shell & Turcas’taki kariyerine 2005’te Perakende Satışlar Mıntıka Müdürü olarak başladı. Konya ve Mersin’de görev aldıktan sonra Adana ve Ege Bölge Yatırım Uzmanlığı’na geçiş yapan Sezer, 2016’dan beri Batı Türkiye Yatırım Müdürü olarak görev yapmaktaydı. Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İktisat bölümü mezunu olan Sezer, 14 yıllık Shell & Turcas kariyerinde birçok projeye imza attı. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Makine Mühendisliği bölümü mezunu olan Evren Diker ise 18 yıllık Shell & Turcas kariyeri sırasında ağırlıklı olarak satış ve operasyon alanlarında görev aldı.

Shell & Turcas, Filo Çözümleri operasyonlarının büyümesine katkılarda bulunan Diker, Satış Destek ve Fiyatlandırma Müdürü olarak Güney ve Doğu Avrupa ülkelerinde SAP projesinin hayata geçmesini sağladı ve satış destek operasyonunu yönetti. Evren Diker, son 4 yıldır Ticari Yakıtlar Direktörlüğü görevini yürütüyordu. Diker, yeni görevinde Shell’in Küresel Lisans Pazarı Perakende kolu bünyesinde yer alan EMEA bölgesindeki 30 ülkeden ve 15 lisanstan sorumlu olacak.



24 KARİYER

BThaber 13 - 19 MAYIS 2019

Eğitimler, istihdam fırsatları ile zenginleşti Logo Yazılım’ın üniversite, lise ve meslek yüksekokullarındaki öğrencilerle iş ortaklarına yönelik eğitimler vermek amacıyla 2012 yılında kurduğu Logo Akademi, 2018’de toplam bin 884 kişiye eğitim verdi. Aralarında Kazakistan ve Azerbaycan gibi ülkelerdeki üniversitelerin de yer aldığı toplam 102 üniversite ve meslek yüksekokulundan 550 öğrenci, Logo müşterilerinden 90 kişi, iş ortaklarından ise bin 244 kişi eğitimlerden yararlandı. Kurulduğu yıldan bu yana eğitim alanların sayısı 4 bine yaklaştı. 2018 yılında İŞKUR Destekli Çalışma Programı kapsamında verilen eğitimlere katılan 280 kişi istihdam imkanı bulurken, bugüne kadar Akademi’nin

bilişim sektöründe iş yaşamına katılan öğrencilerinin toplam sayısı 2 bini aştı. Logo ürünlerine ait sertifikalı uzman sayısı ise 2018 sonu itibarıyla 6 bin 730 kişiye ulaştı. Logo Akademi Müdürü Zafer Yıldırım, “Logo’nun sahip olduğu birikimin geleceğe taşınmasını sağlayan Logo Akademi’nin eğitim modülleri her yıl genişletiliyor ve geliştiriliyor. Gerek eğitimlerimize katılıp sertifika alanların gerekse eğitim aldıktan sonra işe yerleşmesine katkı sağladıklarımızın sayısı her yıl artıyor. Önümüzdeki dönemde de sektörümüzdeki kalifiye İK açığını giderecek istihdam projelerine verdiğimiz desteği artırarak sürdüreceğiz” dedi.

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

13 Haziran 2019 BTvizyon Kayseri Toplantısı Wyndham Grand Hotel Kayseri AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

5 Eylül 2019 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T İ Ç İ

20 Haziran 2019 BTvizyon Konya Toplantısı Dedeman Konya Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

4 Temmuz 2019 Bilişim 500 Ödül Töreni Emek Sineması - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

26 Eylül 2019 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

16 Ocak 2020 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 12 Aralık 2019 BTvizyon Girne Toplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T D I Ş I

22 Ağustos 2019 Teknoloji Platformu 2019 Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20 Kasım 2019 Teknoloji Kaptanları 2019 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

3 Eylül 2019 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20-21 Kasım 2019 Bilişim Zirvesi'19 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr


Mevcut Ticari veya ERP Programınızla E nte gra s yo n

Entegre Yönetim Finans ve Nakit Akışı Fatura, İrsaliye, E-Fatura Stok, Depo, Lojistik Satınalma Yönetimi Müşteri, Teradikçi, Taşeron Sözleşme Yönetimi

CRM Pazarlama - Satış Servis - İş Yönetimi İK Özlük, İşe Alım Tekrarlanan Gelir ve Gider Aksiyon, Toplantı, Görev Dashboards: CEO, CFO, CPO

www.PirCloud.com Bayilik başvuruları için: ysmbulut.com/partner

Projeler Proje Bütçe Yönetimi Puantaj, Hakediş Yönetimi Proje İş Programı Proje Süreç Yönetimi Proje Günlük İşlemler


BThaber

26 MEKTUP

13 - 19 MAYIS 2019

Yeni bir haftaya merhaba, Mektubuma bu hafta gurur veren bir haberle başlıyorum. Acı ama gerçek, hayvan hakları ile mücadele edenler, işe ağırlıklı olarak kedi ve köpeklerle başlayıp, diğer hayvan hakları ihlallerini de genelde olduğu anda fark eder. Bu acı gerçeğin bir parçası da çiftlik ve yük hayvanlarının durumu... İşte HAYTAP, uzun yıllardır hayalini kurduğu bir proje için dönüm noktasına geldi. Emekli Yük ve Çiftlik Hayvanları Çiftliği’ni kurmak için projeler çizdirildi, arazi bulundu, üstüne kira sözleşmeleri de yapıldı, ustalarla proje ile ilgili detaylar ele alındı, hatta sponsorların da bir kısmı yavaş yavaş oluşmaya başladı. Böylece güçten düşmüş, yaşlı, kendini idame ettiremez, ama hayatı boyunca insanlara hizmet etmiş eşek, inek, koyun, at gibi hayvanlar için Bursa’da bir ‘emekliler sahası’ yapma hedefi somut adımlara dönüşüyor. Önümüzdeki haftalarda başlayacak inşaatın birkaç ay içinde tamamlanması hedefleniyor ve bu çiftliğin yaşaması için daha fazla sponsora, daha fazla bireysel farkındalığa, maddi desteğe ihtiyaç var. Resmi hesap noları ve pratik bağış sistemi ile detaylar https://fonzip.com/ haytap/bagis sitesinde yerini alıyor. Birkaçına değil, tüm canlılara odaklanabilmek için harika bir fırsat. Çevremizi de bilgilendirelim. Ramazan ayı, destek ve paylaşım ayı ve Multinet Up bu

YIL 25 SAYI 1221

Kötü adamları sevindirmeyin! konuda önemli bir çalışmaya imza atıyor, kurumsal hediye kartı MultiGift ile firmalara avantajlar sunmaya devam ediyor. MultiGift müşterileri Ramazan kampanyasıyla 18 Haziran’a kadar yapacakları her 100 TL yüklemelerinde hediye kazanıyormuş. Kampanyadan yararlanan firmalar yapacakları her 100 TL yüklemeye karşılık hediye bakiyelerini uçak bileti, IKEA hediye çeki, TeknoSA hediye kartı, CarrefourSA hediye kartı, Jolly hediye çeki, Media Markt hediye kartı veya MultiGift olarak kullanabiliyorlarmış. Bu hediye MultiGift’ler de yüzde 8 KDV’li ürün alışverişlerinde anlaşmalı MultiGift marketleri ve giyim noktalarında kullanılabiliyor. Ramazan vesilesiyle alışverişe çıktık madem, “Yılın Seçilmiş Ürünü” (YSÜ) programı kapsamında Nielsen’in yaptığı araştırmaya da değineyim: Türk tüketicilerinin yüzde 71’i “yeni” ürünleri denemeyi seviyor. Her 4 tüketiciden 3’ü ise ürün fiyatının satın alma kararını etkilediğini ifade ediyor, ki bu sonuçlar şaşırtıcı değil, hepimizi yansıtıyor. Türk tüketicilerinin yenilikçi ürünlerden beklentilerinde hızlı tüketim ürünlerinde ürünün güvenilirliği ve sağlıklı oluşu, dayanıklı tüketim ürünlerinde ise ürün ömrünün uzunluğu ve güvenilir olması önem kazanıyor. Hizmet

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

13 - 19 MAYIS 2019

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

sektöründe ise yenilikçi ürünlere ait müşteri hizmetlerinin hızlı ve güvenilir olması, yeni teknolojiler sunması bekleniyor. Önce medya, ardından sosyal medya, aile, iş ve arkadaş çevresi ise biz tüketicilerin farkındalığını etkileyen faktörler. Şimdi spor vakti. Ligin bitmesine geri sayımda, futbol ekonomisine dair detayları paylaşan Mastercard, stadyumu bulunan şehirleri kapsayan bir araştırma yapmış. Buna göre, şehirlerde futbola yapılan yatırım, şehrin altyapısından ekonomisine her türlü gelişimine destek oluyormuş. Avrupa’da futbol stadyumu olan şehirlerde gerçekleştirilen araştırmaya göre, futbol şehrin ekonomisine 585 milyon avro katkı sağlıyor. Hatta gelecek 50 yıl içerisinde, şehirlere stadyum yapmak yerine, tam teşekküllü inşa edilecek stadyumların çevresinde şehirler oluşacağı öngörülüyormuş. Araştırmaya katılan her 5 kişiden 1’inin birinci sırada sohbet konusu futbolmuş ve stadyumların şehirlere değil, şehirlerin stadyuma göre inşa edilecek olması da ziyadesiyle mantıklı. Kritik bir yeniliği de seninle paylaşayım. Zira Google, kullanıcıların verilerini yönetmeleri için sunduğu araçlara “Otomatik Silme” özelliğini eklemiş. Yeni eklenen bu “Otomatik Silme” kontrolleri sayesinde kullanıcılar Konum Geçmişi, Web ve Uygulama

Abone ve Dağıtım

btabone@bthaber.com.tr

Editör

Online Editör

Sedef Özkan sedefo@bthaber.com.tr

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

DİMES ayrıca, markaların sosyal medyada gösterdikleri performansın tarafsız ve veriye dayalı olarak hazırlanan SocialBrands sosyal medya marka endeksi sonuçlarına göre değerlendirildiği Veri Analitiği Ödülleri kısmında İçecek Kategorisinde birinci olmuş. Haftaya cebimizin huzurunun bozulmaması adına bir haberle, Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) yeni reklam çalışması ile nokta koyuyorum. BKM, Demet Evgar ile gerçekleştirdiği bu kampanya ile herkesi dolandırıcılara karşı daha dikkatli olmaya çağırıyor. Finans sektöründe kullanıcıların güvenliğini sağlamaya yönelik uygulamaların sürekli iyileştirildiğini ifade eden BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko’nun dediği gibi, ancak kullanıcıların bu konuda bilinçli olması da çok önemli. Bu nedenle dolandırıcılara ‘Palavra’ deme zamanı geldi. Haftaya bu sayfalarda sohbetin olmasa da gündemin belini kırmak dileğiyle.

BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Arif Şuekinci

Ankara Temsilcisi

Görsel Yönetmen

Etkinliği gibi etkinlik verilerinin belirledikleri bir süre sonunda otomatik olarak silinmesi için gerekli düzenlemeyi kolayca yapabilecekmiş. Doya doya içilesi meyve suları ile DİMES, ‘Hayata Başka Bak!’ sloganı ve farklı disiplinleri bir arada kullanan iletişim çalışmalarıyla Social Media Awards Turkey kapsamında Jüri Ödülleri kısmında Yeni Teknolojilerin Kullanımı kategorisinde ödül almış.

Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Ankara Temsilcisi Sedef Özkan Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495

BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

End to end technology attack in Sabiha Gökçen Sabiha Gokcen Airport lives through a stable development and change process. With the new runway to be opened next year, the airport, which is among the leading airports of the world as well as Europe, constitutes one of the important foundations of this process in the information technologies field. At the Next Step Meeting organized by BThaber Newspaper; ISG Information Processing Director gave information regarding ISG’s new vision and investments and summarized the strategic change as ‘the airport of the city’ rather than only renting the airport for airline companies. Insisting on the importance of runway capacity as the basis of the continuity of development, İsmihan Baysal Anderson said that: “We expect to reach 41 million passengers with the new runway. In this case, the terminal will be insufficient and the second terminal will be implemented. Thus, the capacity is expected to be 65 million.” İsmihan Baysal Anderson, who expressed the expectation that the overseas flights to start with the second runway, explained the approaches as well: “In order to achieve our goals, the operation needs to flow perfectly. In this context, we are implementing our new

projects. As ISG, we also work with many shareholders. We are a group that is located in the center of this structure and provides orchestration. The second issue is the experience of our passengers. We want to make this experience as comfortable as possible, to keep our passengers happy, to complete their journey safely, and to position all our technology investments in line with these goals. We want to become the preferred airport, to be the leader in its category in EMEA region and to enter the top 10 rankings in Europe in customer satisfaction. We have three basic strategies to support them. Increase in revenues and profitability, increase passenger experience and enhance professional excellence.” İsmihan Baysal Anderson gave information about the projects planned by ISG in this direction: “The first of all is the projects that increase the passenger experience. In particular, we have projects such as e-boarding, automatic boarding control, smart kiosks. Our aim is to move the whole process always to the next point. In this context, new biometric technologies are coming soon. For example; we are working on projects to do check-in via face recognition, to pass through security points and to do every process with this

method. We hope our or Automated Boarding Control technology will be active as early as June. With this project developed together with security units, you will go through the doors with your passports, the doors will open, you will go inside, your face and finger print will make the doors automatically open if you do not a restraint. You can now pay your transaction stamps via the banks. This information will come to the security guards automatically. Digitalizing the information offices with kiosks is our priority. This project will be implemented by the end of the year. We want to understand how the passengers move at the airport using the analytic infrastructure with IoT and sensor technologies. Our first aim here is to inform our passengers at every step. We are testing a project in which we monitor crowds with 3D sensors to make your journey better and to guide you to reduce your stress. This is the goal of using the collected data in a pool and combining it with flight plans to plan the best operation of the airport. We also want to be able to predict with the data we collect. We need sensors to do all this. Tracking of devices with the use of RFID is also in our projects. IATA, which sets the rules for aviation on RFID, has the definition of digital baggage. In this context, we expect that the RFID will

be placed on the luggage labels and the regulation will be released soon. Thus, the luggage can be followed more closely. Our first revenue source is the income from the airlines in our business model. On the other hand, we are actually like a mall operator. We are trying to establish the analytical infrastructure that will enable us to know our passengers better. All in all, the aviation sector is a disciplined sector. By moving the paper to the digital as possible, we want to reduce the time there. All these workflows, online processes, their digitization, digitalization of all process structures and the use of mobile technologies that can communicate with all of our business partners on campus is our priority. We are looking at opportunities to do routine work like form entry with robots. We have projects such as making our parking more digital and facilitating it. We have projects on security. Our system rooms have disaster recovery projects to improve business continuity. Each incoming technology comes with its own need. Our priority here is to. You will find detailed content of the event in which Bimser, Dell EMC, Microsoft, Software AG and İ-Vier as sponsors in the BThaber Next Step special issue, to be published in June.



75 signing ceremonies were held at IDEF President of the Presidential Defense Industry, İsmail Demir made comments on the 14th International Defense Industry Fair (IDEF’19) held between April 30th and May 3rd. Demir stated that 153 delegations from 71 countries and 1061 companies; 481 of them being Turkish and 580 being foreign participated in the fair and 49 senior official delegations and bilateral cooperation were made at the presidential level as well as hold 75 signing ceremonies such as good faith agreement, memorandum

of understanding and cooperation agreement. Demir said that such agreements were signed as the Medium Weighted Tank Mass Production Contract between the Turkish defense industry company FNSS and the Indonesian PT Pindad, the Thermal Camera Supply Contract for the SKIFT AntiTank Missile System between ASELSAN and the Ukrainian STE, for the communication needs of the Ukrainian Armed Forces software based Military Radio Supply Contract between ASELSAN and STE and Defense Industry

cooperation between the Republic of Turkey and the Republic of Guinea. Demir also underlined that 130 events were organized during the fair. Increase in the international participation is expected Demir stated that the unmanned aerial vehicles and new products on helicopter platforms, electromagnetic cannon, various laser capabilities, variety of land vehicles, armor steel, various motor and power group solutions came to the fore during the fair.

Demir mentioned that, cyber security products, software, Özgür Project, Hürkuş’s digital cockpit, radar, rocket, ammunition, light class weapons are also watched with interest as well as unmanned land vehicle variety. Demir said that in 2021, they expect the fair to have higher participation and the performances of the products seen to a certain extent this year will be put forward in the future in IDEF as well as the number of international participants and delegations is expected to increase.

Global growth steps will accelerate Innova’s customer loyalty management program run for Ooredoo, one of Algeria’s telecom operators, reached more than 7 million customers and 2 billion transaction volumes. PayFlex Loyalty management solution provides all needed loyalty operations in a fast and easy way with its dynamic identification options. Ooredoo offers two

different loyalty programs for its customers through PayFlex Loyalty Management solution and offers various discounts and gift opportunities in airports, hotels and restaurants as part of the program launched for the upper segment customers. Ooredoo distributes points to win as long as the member uses operator services via the

program it carries out for all its customers. These points are also used to take advantage of the awards and services of the operator, including voice, message and data package services. Innova General Manager Ali Emir Eren stated that: “Our products are being used in four continents and

37 different countries. Our customer loyalty management program developed for Ooredoo, one of Algeria’s telecom operators, has reached a total of 7 million customers and 2 billion transactions. We aim to continue our growth in international markets and to improve the prevalence of our products.”

Service model is becoming widespread in the field of corporate printing BNK Group is among the leading organizations in Turkey in both corporate documentation and interior/ exterior surface printing services. BNK Group’s new General Manager Serra Yılmaz stated that brands they are partners with, including HP and Xerox, have added their own value to their products and solutions and that they can respond to all kinds of printing needs of the organizations and continued:

“As BNK Group, we represent two major brands, Xerox and HP. I think we are one of two companies representing two brands in the world. We are a printing service provider. We carry out the project design, sales and support of these brands. We create end to end solutions with our business partners. Outsourcing in printing systems is increasing. The new trend is DaaS (Device as a Service) model. The devices are now positioned within a service.

We are developing our service structure in this regard, we have three business partners in this field. When we visit the client, our consultants first determine the need. Then we determine the hardware and software solutions. Then we give the financial service. Thus, we are able to provide successful end to end service. When we look at the product group, we have A3, A4 copiers and printers, production systems group products on Xerox side. Xerox has very

strong products and solutions for the printing centers. On the HP side, we also have A3, A4 printers, large format printing machines and engineering printing machines. This range includes workstation, PC and notebook solutions. We developed our end to end product range in two brands. We are now in charge of all the technological services that any business can use in the office. In the coming days we will introduce our new solutions.”




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.