BThaber 1220. Sayı

Page 1

25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

SAYI

1220 6 - 12 Mayıs 2019

Sayfa

6

Bilişimciler, sorunlarını bir şarkı ve klip ile dile getirdi Bilişimciler bu kez bir şarkı ile patronlarına ya da müşterilerine ‘’Sorun değil, çözüm biziz’’ dediler.

Sayfa

Sayfa

3

10

Sektör büyümüş gibi yaptı! Denetim yazılımlarının da denetlenmesi şart! Geçtiğimiz günlerde bir bankada verilerin banka dışına sızdırmasıyla gözler yeniden kişisel verilerin korunmasına çevrildi.

TÜBİSAD “Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü 2018 Yılı Pazar Verileri”ni açıkladı. Bu verilere göre sektör, TL bazında bir önceki yıla oranla yüzde 15’lik büyüme ile 131,7 milyar TL’lik hacme ulaştı. İstihdamını 139 bin kişiye çıkaran sektörün ihracatı da 4,916 milyar TL olarak gerçekleşti. Dolar bazında bakıldığında ise sektörde yüzde 13’lük bir daralma yaşandı. Bu durum, bir önceki yıla göre satın alınan ürün adetleri ve hizmetlerin de azaldığı anlamına geliyor.

Sayfa

Sayfa

15

12

DOSYA

TÜRKİYE’NİN VERİ MERKEZİ

RADORE Siber güvenlik, sigorta ile anlam kazanacak Kurumsal siber güvenliği sigorta ile pekiştirmenin önemine inanan Aon, bu konuda gerek satın almalar yapıyor gerek yeni risk değerlemelerini portföyüne ekliyor.

Sahada Mobil Çözümler İş dünyasında sahada kullanılan mobil cihazların ve çözümler, kullanıcı talepleri doğrultusunda hızla artıyor. Ayrıntılar dosya sayfalarımızda.

radore.com


UÇTAN UCA BİLİŞİM HAYALİNİZİ GELECEĞE TAŞIYORUZ

info@innova.com.tr www.innova.com.tr


BThaber

GÜNDEM

6 - 12 MAYIS 2019

3

Sektör büyümüş gibi yaptı! Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), 2018 yılı “Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü Pazar Verileri”ni açıkladı. Açıklanan verilere göre sektör, TL bazında bir önceki yıla oranla yüzde 15’lik büyüme ile 131,7 milyar TL’lik hacme ulaştı. Dolar bazında bakıldığında ise sektörde yüzde 13’lük bir daralma yaşandı. TÜBİSAD Bilgi Merkezi Komisyonu Başkanı Levent Kızıltan ve Deloitte Türkiye Direktörü Alper Günaydın’ın verdiği bilgilere göre, Türkiye bilişim sektörünün 2018 yılı büyüklükleri şu şekilde sıralandı: •

Bilgi ve iletişim teknolojileri toplam sektör büyüklüğü Türk Lirası bazında yüzde 15’lik büyüme ile 2018 yılında 131,7 milyar TL’lik hacme ulaştı. ABD doları bazında değerlendirildiğinde ise geçmiş yıllarda 3033 milyar dolar bandında seyreden sektör büyüklüğü, kur etkisiyle, 2018 yılında 27-30 milyar bandına indi. Toplam sektör büyüklüğünü oluşturan iki ana unsurdan birisi olan bilgi teknolojileri Türk Lirası bazında yüzde 15,2’lik büyüme ile 2018 yılında 44,7 milyar TL’ye, iletişim teknolojileri ise yüzde 14,9’luk büyüme ile 86,9 milyar TL’ye ulaştı.

2018 yılında 44,7 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşan bilgi teknolojileri sektörünün alt kategorilerindeki büyüklükler şöyle oldu: • Bilgi Teknolojileri Donanım: 17,1 milyar TL • Bilgi Teknolojileri Yazılım: 18,3 milyar TL • Bilgi Teknolojileri Hizmet: 9,4 milyar TL İletişim teknolojileri sektörü 2018 yılında 86,9 milyar TL büyüklüğe sahip oldu. Alt kategorilerin dağılımı ise şöyle oldu: • İletişim Teknolojileri Donanım: 27,9 milyar TL

İletişim Teknolojileri Elektronik Haberleşme: 59 milyar TL

İstihdam yüzde 4 arttı 2018 yılında sektörün toplam istihdamı 139 bin kişiye çıktı. Toplam istihdamda yüzde 4’lük bir artış kaydedildi. Sektörün toplam istihdamının yüzde 76'sı bilgi teknolojileri kategorisinde bulunuyor. Hacmin yüzde 12’si teknokentlerden Teknokentlerde büyüme sürdü, 2018 yılında teknokentlerde yaratılan ciro bir önceki yıla göre yüzde 23,1 oranında artarak 16 milyar TL’ye ulaştı. 2018 yılında toplam sektör hacminin yüzde 12’si teknokentlerde yaratıldı. İhracat dolar bazında düştü Sektörün ihracat performansı TL bazında yüzde 14’lük büyüme ile 4,916 milyar TL olarak gerçekleşirken, 2018 yılında liradaki ortalama yüzde 32’lik değer kaybı nedeniyle dolar bazında küçülme oldu. İhracat performansını artırılması için teknoloji firmalarının kurumsal kapasitelerinin artırılmasına ek olarak pazar çeşitliliği faaliyetlerinin de desteklenmesi gerekiyor. Önümüzdeki 5 yılda en fazla etkiye sahip olacak sektörler TÜBİSAD’ın “Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü 2018 Yılı Pazar Verileri” Raporu‘nda bilişim şirketlerinin beklenti ve öngörülerine de yer verildi. Rapora göre, şirket temsilcileri

önümüzdeki 5 yılda sektörün üzerinde etkili olacak teknolojik alanları şöyle sıraladı: Yapay zeka, bulut teknolojisi, analitik/ büyük veri, Endüstri 4.0, siber güvenlik, gelişen teknolojiler (3D yazıcılar, sanal gerçeklik, vs), Blockchain, mevcut sistemlerin modernizasyonu. Büyüme sürdü! "Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektör Verileri" çalışmasının her yıl daha önemli hale geldiğini belirten TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca, şunları söyledi: “Geçmiş yıllara oranla daha düşük olsa da, Türkiye’deki diğer sanayilerle kıyaslandığında oldukça yüksek bir büyüme oranı. Ancak gönlümüzden geçen çok daha yüksek artışlar. Çünkü ülkemizin hak ettiği ekonomik gelişmişlik seviyesine ancak bu şekilde çıkacağına inanıyoruz. TÜBİSAD’ın öncelikli konuları arasında yer alan, Dijital Türkiye ve ülkemizin dijital ekonomiye dönüşümü için sektörümüz stratejik öneme sahip. Bu dönüşüm sürecinde kamunun reel sektöre yol gösterici olması ve başta KOBİ’ler ve hane halkları olmak üzere, dönüşüm sürecini kolaylaştırıcı olması çok büyük önem arz ediyor. Dijital dönüşüm reformunu, yapısal reform programının önemli bir bileşeni olarak görüyoruz. Dijital dönüşüm reformunun ayrıntılı bir biçimde çalışılması ve bir an önce hayata geçirilmesi en büyük temennimiz.”

Yerli ve milli ürünler Toplantıya video konferans sistemleri üzerinden katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, bilişim sektörünün diğer sektörlerin gelişimini etkileyen merkezi bir konumda olduğunu belirterek, raporu hazırlayan TÜBİSAD’a ve paydaşlarına teşekkür etti. Sayan, bilişimin Türkiye ekonomisi için öneminin her geçen gün arttığını belirterek şunları söyledi: “Bilişim sektörünün sanayi 4.0’ı konuştuğu, savunma sanayinin insansız hava araçlarını kullandığı, yapay zekânın gündemi yoğun olarak meşgul ettiği bir dönemde, Türkiye’nin böyle bir sektörü ihmal etmesi söz konusu olamaz. Bilhassa savunma sanayinde kullanılan yerli ve milli ürünler göğsümüzü kabartıyor. Şüphesiz ki yaşanan bu gelişmelerin temelinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı “Milli Teknoloji Hamlesi”nin büyük ve göz ardı edilemez bir etkisi var. 2023 yılına gelindiğinde ülkemizi tamamen yerli ve milli üretime kavuşturacak olan şey işte bu ülküdür. Bu ülkünün sağlam temeller üzerine kurulabilmesi için Bakanlık olarak bilişim teknolojileri konusunda diğer kurum ve kuruluşlarla ve paydaşlarla değerli fikirlerin, tecrübelerin paylaşıldığı yoğun çalışmalar yapıyoruz ve kamuoyu ile paylaşıyoruz. Yine sektördeki nitelikli işgücü açığını gidermeye ve iç pazar talebini arttırmaya yönelik girişimlere gereken katkıyı sağlamaya devam ediyoruz. Yerli ve milli teknolojilerin gelişiminde özel sektörün dinamizmini ve kamunun gücünü bir araya getirmek istiyoruz. Oluşan sinerji ile ülkemizin ekonomik gelişimine çok ciddi katkılar sağlayacağız.”


4

BThaber

ANKARA

6 - 12 MAYIS 2019

‘Ölçülü veri işleme’ başlı başına bir ilkedir ‘2. e-Safe Kişisel Verileri Koruma Zirvesi’, KVKK’nın (Kişisel Verileri Koruma Kurumu) ev sahipliğinde 24 Nisan tarihinde Ankara’da düzenlendi. Etkinlikte konuşan Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, son dönemde önemi daha da artan kişisel verilerin gelişigüzel ve keyfi uygulamalarla işlenemeyeceğini belirterek hem vatandaşları hem de veri işleyenleri uyardı. Bilir konuşmasında, veri işleme faaliyetlerinin hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olması gerektiğini, yanlış veri işlenmesinin kişilerde mağduriyetlere neden olabildiğini ifade ederek “İşlenen verinin veri işleme amacıyla bağlantılı olması gerekmekte. Bir diğeri ölçülülük ilkesine uygunluk sağlanmasıdır. ‘Ölçülü veri işleme’ başlı başına bir ilkedir. Biyometrik verilerin gelişigüzel

bir şekilde, keyfi uygulamalarla işlenmesi ölçülülük ilkesiyle bağdaşmamakta. Veriler ilgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için geçerli olan süre kadar muhafaza edilmeli. Temel ilkelerin herhangi birine uyulmadığında kanuna aykırı bir tutum meydana gelmiş olur. Veri güvenliği ihlalinin en geç 72 saatte bildirilmesi gerekiyor. VERBİS sistemine kayıt yaptırma zorunluluğu bulunuyor. Kişisel verilerin korunması, kişinin kendini koruması demektir. Yükümlülük ötesinde, insana hizmettir. Farkındalık ve bilinçlenme; kültür sorunudur. Tüm toplum bu kültürü yaygınlaştırırsak bir kazanım elde edebiliriz” dedi. Veri ihlalleri kitleleri etkileyecek duruma geldi Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Sekreteri Prof. Dr. Kerem Alkin ‘Kişisel Veri Ekonomisi’nden söz

edip ulusal ve kişisel boyutta sektörler üzerinde nasıl verimlilik artışı sağlanabileceğini anlattı. Kişisel Verilerin Yönetimi Derneği Başkanı Ahmet Hicabi Erdinç, “Farkındalık, iş birliği ve tüm bunlar için iyi bir yönetim gerek. Milli yazılımlarımızı kurmaya, kullanmaya çalışmalıyız. Kişisel verilerin

yönetimi; multidisiplinel bir konudur” açıklamasını yaptı. EGM Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Soruşturma Şube Müdürü Erden Şahin, ‘Siber Suçlarla Mücadelede Kişisel Verileri Koruma’ sunumunu gerçekleştirdi. Şahin, “Kişisel bilgilerinizi korumanız için kullandığınız servisleri sınırlamanız gerekiyor” dedi.

Kamu ve girişimler ‘enerjide’ buluştu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından organize edilen Enerjide Arama Buluşmaları - Startup’lar (Yeni Nesil Girişimler) 24 Nisan’da Ankara’da düzenlendi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in katılımı ile düzenlenen ve ilk kez startup’ların katıldığı özel etkinlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın belirlediği startup’lar için dört aşamalı yol haritası açıklandı. Böylece Türkiye’de ilk kez startup’ların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde bir araya geldiği

etkinlikte, yol haritasının ilk adımı ‘yaklaşım belgesi’ (beyaz genelge), ikinci adım ‘görüşler belgesi’ (mavi genelge)”, üçüncü adım ‘karar belgesi’ (kırmızı genelge)” ve son adım da ‘yeşil genelge’ katılımcılarla paylaşıldı. Yol haritasının tüm detayları ilerleyen süreçte bakanlığın internet sitesinde de açıklanacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in enerji teknolojilerinde merkez konuma yükselmiş bir ülke hedefinin altını çizdiği etkinlikte, enerji sektöründe start-up ekosisteminin nasıl geliştirileceği konusunda iki farklı panel

gerçekleştirildi. Bakan Dönmez’in açılış konuşmasının ardından düzenlenen bu iki panelde enerjide girişimcilik ekosistemi masaya yatırıldı. “Enerji sektöründeki dönüşüm – Başlangıç noktası (TBV)” başlıklı ilk paneli Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Yönetim Kurulu Üyesi Şahin Çağlayan yönetirken, “Enerji sektöründe yüksek teknoloji ekosistemi – Yenilikçi start-up”lar başlıklı ikinci paneli Enerji Girişimcisi ve Hello Tomorrow Türkiye Kurucusu Timur Topalgökçeli yönetti. Daha önce Uluslararası Enerji Ajansı’nda (IEA) çalışmış, Dünya Enerji Görünümü’nün

ortak yazarlığını yapmış olan ve 2016 yılında Hello Tomorrow Türkiye’yi kuran Timur Topalgökçeli, “Enerji konusunda teknoloji üreten girişimlerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nezdinde bir araya gelmeleri teknoloji üreten yeni nesil fikirlerin enerji yol haritasında rol oynayacağı günleri müjdeliyor” dedi. Bu arada, Başlangıç Noktası enerji çalışma grubu da lanse edildi. TBV’nin yeni nesil girişimi olan Başlangıç Noktası, geçtiğimiz yıl kurduğu Blockchain Türkiye Platformu’nun ardından bu yeni grup ile enerji dikeyinde çalışmalara başlıyor.


BThaber

E-TOPLUM

6 - 12 MAYIS 2019

5

STM’nin ‘Siber Tehdit Durum Raporu’ uyarıyor! STM’nin Teknolojik Düşünce Merkezi ‘ThinkTech’in OcakMart arasını kapsayan yeni ‘Siber Tehdit Durum Raporu’na göre, ‘Uzaktan Hasta Takip Sistemi’ uygulamalarına yapılan saldırılarla hasta verileri ifşa olabiliyor ve manipüle edilebiliyor. STM’nin ‘Siber Tehdit Durum Raporu’; ‘Uzaktan Hasta Takip Sistemi’ uygulamalarına yönelik siber saldırılara dikkat çekiyor. IoT teknolojisini kullanan bu sistemlerin en önemli kısmını ise hasta verilerinin gerçek zamanlı olarak sağlık görevlilerine iletilmesinde kullanılan ‘Kablosuz Vücut Alan Ağları’ oluşturuyor. Kalp pilleri, stres ve insülin sensörleri gibi cihazlar üzerinden yapılabilen saldırılar, hastanın ölümüne dahi sebep olabilecek olumsuzluklara yol açabiliyor. STM’li siber güvenlik uzmanları, son dönemde siber saldırganların radarına giren bu sistemlerin, 2022 yılında 14 milyar dolarlık bir büyüklüğe erişmesi beklenen sağlık alanındaki IoT pazarıyla birlikte, daha büyük bir risk faktörü olacağı konusunda ilgilileri uyarıyor. Sahte uygulamalara dikkat! STM’nin son raporunda; siber korsanların hedefleri arasına giren ve günümüzde kullanıcı

sayısı giderek artan yeni nesil mesajlaşma uygulaması Telegram üzerinden siber tehditlerin arttığına yer veriliyor. Bulut tabanlı bir anlık mesajlaşma uygulaması olan Telegram; veri gizliliği politikası, güvenli şifreleme, çoklu sohbet işlevi barındıran masaüstü ve mobil kullanım özellikleri nedeniyle 200 milyonun üzerinde kullanıcı tarafından tercih ediliyor. Telegram, sayılan bu avantajlarından dolayı son dönemde terör örgütleri için de çok cazip bir dijital iletişim aracı haline geldi. Teroristlerin üye bulmak, propoganda yapmak

ve saldırı bilgilerini paylaşmak amacıyla yoğun şekilde tercih ettikleri Telegram’ın, teröristlerin ve siber suçluların gözde haberleşme uygulaması haline gelmesinden dolayı bazı ülkelerde yasaklanması planlanıyor. ‘STM Siber Tehdit Durum Raporu’, Twitter üzerinden yapılan çekiliş tabanlı kampanyaların uygulama mağazaları da dahil olmak üzere mobil ortamda yayılmaya devam ettiğine de dikkat çekiyor. Çekiliş adı altında, kullanıcıların bankacılık bilgilerini çalmaya yönelik oluşturulan oltalama

kampanyaları, mobil zararlı bankacılık uygulamaları olarak kullanıcıların kişisel banka bilgilerini hedef alıyor. Zararlı mobil uygulamalar, kişisel banka bilgilerini ele geçirmek üzere SMS mesaj bilgilerini çalmayı amaçlıyor. Siber güvenlik uzmanları, Google Uygulama Mağazası bünyesinden uygulama indirirken sahte uygulamalara dikkat edilmesi, uygulama geliştiricisinin güvenilir olduğundan ve uygulamanın adının doğruluğundan emin olunması yönünde kullanıcıları uyarıyor.

DSD, kamu ile kapsamlı çalışmalar yürütüyor Bu yıl 25’inci yılını kutlayan Doğrudan Satış Derneği (DSD), 3. Doğrudan Satış Konferansı’nı düzenledi. Konferansın açılış konuşmasını yapan DSD Yönetim Kurulu Başkanı Orkun Gül, yüzde 85’i kadın olmak üzere, 1.5 milyondan fazla insanı girişimci yaptıkların belirterek, “Avrupa Doğrudan Satış Dernekleri Federasyonu (SELDIA) ve Dünya Doğrudan Satış Dernekleri Federasyonu (WFDSA) üyeliklerimizle dünyada sektöre ilişkin gelişmeleri yakından takip ediyoruz” dedi. Sektörün öncelikli sorunları arasında piramit yapıların yer aldığını

belirten Orkun Gül, DSD olarak 2019 yılı itibariyle piramit yapılara karşı önemli bir mücadele başlattıklarını vurguladı. Orkun Gül, “Bu konuda Ticaret Bakanlığı’na bir mevzuat değişikliği önerisinde bulunduk. Önerilerimiz içerisinde kamunun, hukukçuların, akademisyenlerin ve sektör STK’larının bulunacağı bir Doğrudan Satış Komisyonu kurulması, Doğrudan Satış Yetki Belgesi oluşturularak, belgenin komisyon kararıyla bakanlık tarafından verilmesi ve belge alma koşullarının ağırlaştırılması gibi başlıklar yer alıyor” dedi. Ticaret Bakanlığı ile birlikte

mevzuat çalışmalarını yürütürken, dernek olarak sektörden olmayanları tanıyan bir Etik Kod Uygulaması da hazırladıklarını açıklayan Orkun Gül, “Bu uygulama sektöre giriş yapan firmaların pazarlama planlarını yakın takibe alarak, mevzuata uygun olup olmadığını tespit edecek. Mevzuat dışı hareket ettiği belirlenen firmalar Doğrudan Satış Komisyonu ile paylaşılacak” dedi. 3. Doğrudan Satış Konferansı’nın açılışında konuşan Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ahmet Erdal da, “Doğru

iş yapanların önünü açmak ve piramit sistemler gibi yanlış yapanların önlerini kesmek için adımlar atıyoruz. Örneğin; bu yapılara yönelik cezai işlemleri gündeme getirdik ve piramit yapılar için hapis cezasının 10 yıla çıkarılması için teklif sunduk. DSD, mevzuat değişikliğine ilişkin bize geniş kapsamlı bir çalışma sundu. İnceliyoruz ve bu öneriler içerisinde yapılması gereken, sektöre faydası olacak her türlü düzenlemeyi gerçekleştirip, istihdam yaratan, ülke ekonomisine katkı sağlayan bir sektör ortamını sağlamış olacağız” dedi.


6

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

6 - 12 MAYIS 2019

Bilişimciler, sorunlarını bir şarkı ve klip ile dile getirdi

Bilişimciler bu kez bir şarkı ile patronlarına ya da müşterilerine ‘’Sorun değil, çözüm biziz’’ dediler. Yoğun mesailer ve çekilen güçlüklerin konu alındığı parçanın lansmanı Golden Age Hotel Taksim’de gerçekleşti. Yapımcılığını Bahadır Kumrallar’ın üstlendiği projeyi yorumları ile güçlendirenler ise MC’ler Morfomark, Kaptan h. Davran ve Lin Pagan mahlaslarını kullanan bilişimciler. Bahadır Kumrallar, yoğun mesai harcayan, 7/24 telefonun ucunda olan bilişim çalışanlarının hep görünmeyen tarafta olduğunu

belirtti ve sözlerine şu şekilde devam etti: ‘’Neredeyse tüm hayatını işine bağlı şekillendiren, sürekli hattın öbür ucunda destek vermeye hazır olan bilişimcilerin sıkıntılarını paylaşmamız gerekiyordu. Biz bu projeye başlarken, çevremizde bizi besleyen çok sayıda hikayeye şahitlik ettik. Kimi yakınlarımız işi nedeniyle çocuklarının doğumlarına, kimi babasının cenazesine kimi ise eşlerinin doğum günü kutlamalarına katılamadı. Kendi emeklerimizi düşünürken böyle durumlara da rastlamak bu projeyi hayata

geçirmek için kollarımızı sıvamamıza sebep oldu. Öte yandan, tıp dünyasında bu gibi projelerle karşılaşmak mümkün. Keza farklı sektörlerde de. Bizde bu bilişim sektörüne uyarlamak istedik. Bununla birlikte şarkının sözleri bilişim sektörde yer alan mühendis arkadaşlarımız tarafından yazıldı ve okundu. Bilişimcilerin anlayacağı, bilişim jargonunun hakim olduğu bir çalışma olması bu şarkıyı biraz daha özel kılıyor. İstiyoruz ki akşam mesaiye kalan bir sistem uzmanı arkadaşımız bu şarkıyı

açsın biraz olsun rahatlayabilsin, yalnız olmadığını hissetsin, daha azimli çalışsın. Bu proje için desteklerini esirgemeyen sponsorlarımıza da teşekkür etmek isterim. ‘’

Sorun değil, çözüm biziz Gecenin birinde dostların gelince bir kutlama masası sevdiklerin seninle telefon çalıyor, hatta bir müşteri SQL’de bir sorun düzelmesi düşlerim. -----Patlamış balacer sunucular down bildirim yağıyor, hadi kalk ayaklan VPN n RDP çok iyi bak zamanlaman sorunlarla boğuşurum her zaman hayıflamam. Başladım şu an da arkana yaslan ping not request cat5’i takcan gerekirse bugün sabahlayacağım PC başında uyuyakalacağım. Sorun değil, çözüm benim bu günlerim hep gülüp geçtiğim zamanlarım, olur yarın sırf dost meclisinde muhabbete girdiğim. Anları yakaladım kafam da odakla

sunucu diskinde IO’da patlak var değiştir şu diski devam et sonrası log’lar da patlak bir servis var non stop start et. ---Sorun mu var, sorun bu değil kafamın içindeki çözüm benim ekranın başında olay benim prrah rahat uyuyun siz bozuksa sunucular kolay değil ama çözüm benin ve de çözüm benim ve de çözüm biziz ve de çözüm gelir hep ---DB’de sessionlar olmuş end durma aynı hızda et reconnect yazılarım IT’ci dili hep database’in içindeyim kaldım tek. Çalışmayan job’a manuel destek toplu bir update sorguyu çek joinle left tablolar direk

aktı karşıma da çözüm bu track. Kafamda aslında başka bir çözüm var debug yap dökücek her şeyi ortaya kalmasın ortada zaten bu oltada kafanı boşalt ve birazcık rahatla. Herkes uyuyorken sistemin içinde kimse yokken çalışıyorum ben bu değil dert rahat uyuyun siz, değilim pert ----Sorun mu var, sorun bu değil kafamın içindeki çözüm benim ekranın başında olay benim prrah rahat uyuyun siz bozuksa sunucular kolay değil ama çözüm benin ve de çözüm benim ve de çözüm biziz ve de çözüm gelir hep.


İŞİNİZİ ÖZGÜRCE YÖNETİN

E-Flow BPM Bulut ile, Düşük Maliyet, Düşük Risk, Yüksek Değer! 0216 456 0276 /netoloji

/netoloji

www.netoloji.com /NetolojiYazilim

/NetolojiYazilim

/Netoloji Yazilim

E-Flow


8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

6 - 12 MAYIS 2019

Türkiye, bölgeye açılımda köprü olacak aldık. Yazılım sektörünün her yıl istikrarlı bir şekilde en az yüzde 15 büyümesi de yatırım için Türkiye’yi tercih etmemizde etkili oldu. Esas faaliyet alanımız olan iş yazılım sektörünün Türkiye iç pazar büyüklüğü 600 milyon TL.

Dijital içerik yönetimi odaklı Alman şirketi Easy Software AG, küresel büyüme planını da yeni yazılım üssü olarak seçtiği Türkiye üzerinden gerçekleştirme kararı aldı. Bu kapsamda şirket, İstanbul’u teknoloji üssü yapıp, Ortadoğu ve Afrika pazarına Türkiye üzerinden açılmayı planlıyor. Easy Software CEO’su Dieter Weisshaar ile Türkiye Genel Müdürü Süreyya

Ecevit de düzenledikleri basın toplantısında bu stratejileri hakkında bilgi verdiler. Dieter Weisshaar, şunları söyledi: “29 yıllık bir teknoloji şirketi olan Easy Software halen Avrupa, Asya ve Amerika’da 60 ülkede faaliyetlerini sürdürüyor. Globalleşme sürecini tamamlamak için eksik kalan Afrika ve Ortadoğu pazarına da Türkiye üzerinden açılma kararı

Pazarın 2022’de 2 milyar TL’yi aşması bekleniyor. 82 milyon nüfuslu Türkiye, yazılım için büyük fırsatlar barındırıyor. MENA Bölgesi’ne coğrafi ve kültürel yakınlığının getirdiği avantajlar, yerleşmiş kurumsal ve ticari altyapı sayesinde Türkiye’de hızlı büyümeyi hedefliyoruz. 2019 stratejik planı kapsamında Easy Software Türkiye bünyesinde oluşturulan Teknoloji Çözüm Merkezi ve Yazılım Geliştirme Merkezi’ni faaliyete geçirdik ve Nisan 2019’da 30 kişilik bir ekiple dijital doküman yönetimi,

elektronik arşiv ve kurumsal içerik oluşturma hizmetlerini küresel düzeyde vermeye başladık.” Easy Software Türkiye Genel Müdürü Süreyya Ecevit ise “Easy Software Türkiye, şirketlerin dijitalleşmesi yolunda dijital doküman ve içerik yönetim yazılımlarının kullanılması ve bu çözümlerin diğer iş yazılımlarıyla entegre edilmesinde görev üstleniyor. Easy Software AG’nin yüksek teknolojisini ülkemize transfer ederken, Türkiye’de geliştirdiğimiz endüstriyel çözümleri de Ortadoğu ve Afrika pazarına İstanbul üzerinden ihraç edeceğiz. Türkiye, yazılım ihracatından yılda 1 milyar doların biraz üzerinde gelir elde ediyor. Nitelikli insan kaynağını değerlendirerek hedefe ulaşılmasına katkı sunacağız” dedi.

ASISGUARD sürdürülebilir liyakat esaslı ekosistem hedefliyor

ASISGUARD Genel Müdürü Ayhan Sunar Asis Elektronik ve Bilişim Sistemleri, savunma sanayindeki faaliyetlerini, milli sistem çözümlerini geliştirmek vizyonuyla 2019 yılında kurduğu ASISGUARD markası altında yürütmeye başladı. ASISGUARD, ‘askeri

drone’ ve kara araçları alanlarında milli kaynakları kullanarak sistem çözümleri geliştiriyor. ASISGUARD’ın ürün yelpazesinde; insansız hava araçları ile askeri kara araçları için geliştirilen elektronik sistemler öne çıkıyor. ASISGUARD Genel Müdürü Ayhan Sunar; ASISGUARD olarak savunma sanayine yenilikçi teknolojiler kazandırmak üzere tüm imkân ve kabiliyetleriyle çalıştıklarını vurgulayarak “Savunma sanayi kökenli bir ekip kurduk.

Türki Cumhuriyetler, Malezya, Endonezya, Pakistan gibi ülkeler ile Hicaz Yarımadası ve Kuzey Afrika hedef pazarımızı oluşturan bölgeler arasında yer alıyor” şeklinde konuştu. Ekosisteme verdiği önemin altını çizen Sunar, “Ekosistemimizi saklamak yerine İDEF’e de davet ettik. Bu düşünce değişmeli çünkü tüm sektörün kazanmasını hedefliyoruz. Bu işin mimarı ekosistemde. Sürdürülebilir liyakat esaslı ekosistem oluşturmak istiyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Çalışmalarımızın altında yapay zekâ ve makina öğrenmesi bulunuyor. Başta Türkiye olmak üzere dost ülkelerin de envanterlerine girme hedefiyle çalışıyoruz. 2019 yılında ürün gamımızı genişletmekle birlikte ihracat anlamında da başarılı işlere imza atmayı amaçlıyoruz.

SONGAR, otomatik atış stabilizasyonuna sahip ilk milli silahlı ‘drone sistemi’ ASISGUARD’ın askeri ve güvenlik amaçlı her türlü operasyonda hem gündüz hem gece etkin olarak kullanılmak üzere geliştirdiği SONGAR, otomatik atış stabilizasyonuna

sahip ilk milli silahlı ‘drone sistemi’ olma özelliği taşıyor. Tekli veya çoklu ‘drone sistemi’ ile eş zamanlı görev yapabilen bu sistem, hedef bölgenin tespiti, tehdidi etkisiz hale getirme, operasyon sonrası hasar tespiti ve gerçek zamanlı görüntü aktarımı gibi kritik birçok görevi yerine getiriyor. ‘Drone ailesi’nin bir diğer ürünü olan ‘SALGUR Vurucu Mikro Drone Sistemi’ ise gizli ya da özel operasyonlarda kullanılmak üzere keşif, gözetleme, dinleme ve saldırı olmak üzere dört ayrı çalışma modunda görev yapabiliyor. Araç elektroniği grubu SADAK ürün ailesi ise Araç İçi Konuşma Sistemi, Siren ve Anons Sistemi, Sürücü Bilgi Sistemi, Asis Karakutu, Merkezi Lastik Şişirme Sistemi ve Askeri Araç Sağlık ve Kullanım İzleme Sistemi’nden oluşuyor.


DOĞALGAZ ABONE BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ (ABYS) “Kaliteli Hizmet, Yenilikçi Yazılım”

VBT Bilgi Teknolojileri, geliştirdiği Abone Bilgi Yönetim Sistemi yazılımı ile hızlı, etkin ve teknolojik bir çözüm üreterek sektörde yer almaktadır. 

Mevcut 400.000+ Aktif Abone Sayısı

EPDK ile Uyumlu Raporlar

Mobil Telefon ile Online/Offline Okuma

Hızlı Servis Masası Hizmeti

Tüm Bankalar ile Entegrasyon

Toplu SMS ve Eposta

Tek Uygulama ile Çoklu Bölge Yönetimi

Referanslarımızdan

info@vbt.com.tr

www.vbt.com.tr


BThaber

10 BİLİŞİM DÜNYASI

6 - 12 MAYIS 2019

Denetim yazılımlarının da denetlenmesi şart! Geçtiğimiz günlerde bir banka çalışanının gerçek kişi verilerini banka dışına sızdırmasıyla gözler yeniden kişisel verilerin korunmasına çevrildi. Son dönemde artan kişisel veri sızıntıları kimlik ve erişim yönetiminin önemini bir kez daha ortaya koydu. Ayhan Sevgi Dolandırıcılık tespiti, kişisel verileri koruma ve kurumsal güvenlik yazılımları sağlayan İHS Teknoloji’nin Kurumsal Hizmetler Direktörü Kadir Yüceer, “Bu ilk veri sızıntısı olmadığı gibi son da olmayacaktır. İnsan faktörünün bulunduğu herhangi bir sistemde sıfır hatadan ya da yüzde 100 güvenlikten bahsetmek maalesef mümkün olmuyor. Fakat riskleri ve hataları en aza indirgemek için farklı yöntemler mevcut. Burada atlanmaması gereken çok önemli bir nokta var. Kimlik ve erişim yönetimi için kullanılan yazılımların da mutlaka denetleniyor olması gerekiyor” dedi. Kişisel veri toplayan her kurum risk altında “Kişisel verileri koruma yaklaşımı yalnızca BDDK’nın çıkardığı bir yönetmelik olsaydı, veri güvenliği konusu bankacılıkla sınırlı kalırdı” diyen Yüceer, KVKK ile gelinen durumu şöyle özetledi: “KVKK ile birlikte artık herhangi bir sektörde kişisel veri işleyen ya da bulunduran kurumlar bu verilerin güvenliğinden ve aynı zamanda yalnızca -iş tanımı gereği- ihtiyacı olan çalışanların bu veriye eriştiğinden emin olmak durumunda. Burada da tabi kurumların öncelikle yapması gereken analiz; “Benim için kıymetli veri ne?” KVKK gündeme geldiği zaman kişisel veri diye konuşuyoruz. Fakat aslında en doğru tanım şu: Kıymetli veri. Hatta veri yönetimi sektöründe kıymetli veriden ‘kraliyet mücevherleri’ şeklinde bahsedilir. Çünkü kraliyet mücevherleri maddi değerinin de ötesinde öneme sahiptir. Kurumlar da kendi kraliyet mücevherlerini keşfetmeli, koruma altına almalı ve kurum

İHS Teknoloji Kurumsal Hizmetler Direktörü Kadir Yüceer dışına sızmasını önlemelidirler. Kıymetli veri, kişisel veri demek değildir. Kişisel veri kıymetli bir veridir ama kıymetli olan başka veriler de olabilir. Veri tabanında, uygulamada, kişisel bilgisayarda, ortak dosya paylaşım alanında, USB disk üzerinde. Bu tür kıymetli verilerin korunabilmesi için öncelikle kıymetli verilerin keşfedilmesi ve hangi sistemlerde ya da hangi dosyalarda bulunduğunun tespit edilmesi gerekir. Bu amaca hizmet eden veri keşfi ve sınıflandırma yazılımları mevcut. Hatta OCR (Optical Character Recognition) teknolojisi ile fotoğraf ya da PDF dosyalarında bile kıymetli veri tespiti ve sınıflandırması yapabiliyorlar. Kıymetli verilerinizi keşfettikten sonra ikinci adım, veriye erişimi yönetmek ve denetlemek. Bir kişinin kıymetli veriye erişmesi normal mi değil mi? Ya da bu veriye kim erişmeli? Bu soruların yanıtlanabiliyor olması ve yalnızca işi gereği ihtiyacı olan kişilerin eriştiğinden emin olunması gerekiyor. Zaten KVKK’nın ana mesajı da budur. Yani KVKK ‘bu veriyi tutma’ demiyor. ‘İşini iyi yapabilmen için veriyi tutman gerekiyor, biliyorum ama bu veriyi koru’ diyor.” Yetki yönetimi ve şifrelemeye rağmen riskin sıfırlanamadığına

dikkat çeken Yüceer, sürekli gelişen teknolojiler ve akıllanan cihazlar nedeniyle korunması gereken kanalların da sürekli arttığını ifade ediyor. Veri merkezinde, ofiste, ofiste kullanılan bilgisayarlarda veri güvenliği sağlansa bile mobil çalışma alışkanlıklarının değişimi ile birlikte yeni risklerin ortaya çıktığını hatırlattı: “Herkes ofiste eriştiği her şeye telefondan da dışarıda kahve içerken, evindeyken erişmek istiyor, görmek istiyor. Kurumlar da pek tabi çalışanlarının dinamik ve pratik çalışmasını destekliyorlar. Neticede ofiste ya da veri merkezinde bulunmayan kurumsal verilerin güvenliği de gündeme geliyor. İHS Teknoloji olarak biz yaklaşık 6 senedir Türkiye’deki çok farklı sektörlerdeki kurumlarla mobil cihazların yönetimi ve güvenliği üzerine çalışıyoruz. Kurumların yaklaşımı iki ana kola ayrılıyor. Birincisi şirket dağıtıyorsa cihazı, diyoruz ki ‘Cihazı komple güvenli hale getirelim’. Dolayısıyla biz kurumlara şunu tavsiye ediyoruz. Eğer cihazı siz veriyorsanız, ‘Biz cihazı tamamen yönetelim ve risk durumunda cihazdaki verileri tamamen silelim’ diyoruz. Cihaz çalışanın kendi kişisel cihazıysa ondaki kişisel veri gündemimizde değil, olmamalı da zaten. Sadece kurumun verisini güvene alacak

şekilde mobil cihazın içinde güvenli bir alan yapıyoruz ve bu kurumsal alanın güvenliğinden sorumlu oluyoruz. Cihaz çalındı mı? Uzaktan tek tuşla o verileri siliyoruz ama kişinin kendi verisine dokunmuyoruz. Veri güvenliği dediğimizde herkesin gözünde ofis canlanıyor ama veri artık bulutta, telefonda. Yani her yerde.” İHS tarafından İngiltere’de kurulan Fcase markasıyla ilgili de bilgi veren Yüceer, “Şu anda Fcase yazılımının geliştiricisi İHS Ar-Ge, entegratörü ise İHS Teknoloji. Türkiye’nin en büyük bankasında bir yıldır başarılı bir şekilde kullanılmakta olan bir yazılım. Fcase bizim için çok değerli çünkü tamamen kendimiz geliştirdik ve artık yalnızca bir entegratör değil, aynı zamanda üreticiyiz de. Yerli bir yazılım ile hem Türk bankalarına hem de dünya bankalarına hitap ediyoruz. Bunu ülkemiz için de çok kıymetli buluyorum. Bu yazılımı farklı ülkelerdeki bankalara sağladığımızda Türkiye’den doğmuş yepyeni bir terim ortaya çıkmış olacak: ‘Fraud orchestration’. Şu anda dünyada dolandırıcılık tespiti operasyon süreçlerini bizim gibi ele alıp çözüm üretmiş bir başka yazılım üreticisi yok. Alanımızda ilk olmanın gururunu yaşıyoruz.”



BThaber

12 BİLİŞİM DÜNYASI

6 - 12 MAYIS 2019

Siber güvenlik, sigorta ile anlam kazanacak Kurumsal siber güvenliği sigorta ile pekiştirmenin önemine inanan Aon, bu konuda gerek satın almalar yapıyor gerek yeni risk değerlemelerini portföyüne ekliyor. Bilişim riskleri gelişirken, sigorta başlığında farkındalığı geliştirme Handan Aybars çabası tüm sektörlerde küresel bir gerçek halini alırken, yöneticilerden başlayarak tüm şirket çalışanlarının düzenli olarak bilgilendirilmesi bir gereklilik halini alıyor. Aon Türkiye Eş CEO’su Selda Oknas, küresel bazda bu başlıkta artan farkındalığın Türkiye pazarına yansımasını sorduğumuzda, “Daha fazla oyuncu olmasını ve mevcut durumda evrilen ihtiyaçlar doğrultusunda teminat kapsamlarını geliştirmelerini bekliyoruz” temennisini dile getirirken, tecrübeler paralelinde farkındalık artışıyla siber sigortalara talebin de orta vadede hızla artacağı öngörüsünü paylaştı. Selda Oknas, sigortanın BT’deki gelişimi odaklı sorularımızı yanıtladı: Küresel risk öngörüleri; gelişen teknoloji, çeşitlenen cihazlar ışığında nasıl bir değişim sergiliyor? Tüm dünyada her sektörden her boyutta kurum, rekabetçi kalmak, kalite ve verimlilik hedeflerine ulaşmak için dijital teknolojilere yatırım yapmaya devam ediyor. Bütün bu gelişmeler ülkelerin düzenleyici kurumlarının aldıkları önlemlerin ve yasal yaptırımlarının kuvvetlenmesi sonucunu doğuruyor. Önemli bir gerçek de siber suçların dünyada en hızlı artış gösteren suçlar arasında yer alıyor olması. Siber suçlar, özellikle son 10-15 yıldır sadece kurumlar için değil, bireyler için de her geçen gün daha önemli bir risk oluşturuyor. Kurumsal güvenlik uygulamalarına BT bütçelerinde pay ayrılıyor. Peki ya sigorta burada nasıl bir konumda? Ne yazık ki halen pek çok kurumda siber riskler stratejik

kurumsal riskler arasında görülmüyor. Halen silo zihniyetiyle BT biriminin sorumluluğu olarak görülmeye devam eden siber riskler, bu bakışla yönetilmeye devam ediyor. Halbuki korkulan siber olay gerçekleştiğinde ortaya çıkacak sonuçlar bütün kurumu, iç ve dış paydaşlarını, itibar ve marka değerini son derece olumsuz bir şekilde etkileyebiliyor. Yönetim kurulları, yüksek profilli siber olayların potansiyel mali tablo etkileri hakkında daha fazla bilgi sahibi oldukça, siber tehlikeler ve çözümler kurumsal yönetim tartışmalarında daha fazla yer alır hale geliyor. Sürekli gelişen teknolojiyle birlikte, siber saldırı teknikleri de gelişti. Bunun akabinde, üretim, eğitim, inşaat, enerji ve altyapı hizmetleri gibi diğer sektörler de siber saldırıların hedefine girdi. Özellikle sağlık sektörü, sahip olduğu ciddi miktardaki hassas üçüncü kişi verileri nedeniyle siber sorumluluk sigortası poliçelerine daha fazla talep gösterdi. Sigorta şirketleri, her türlü BT riskini kapsayabilmek adına, kendi içlerinde nasıl bir değişim sergiliyorlar? Temelde bilişim odaklı sigorta başlıkları neler? Sigorta şirketleri de müşterilerine daha fazla değer yaratabilmek adına siber risklerin belirlenmesi ve transferi alanında daha etkin faaliyet gösteriyorlar. Örneğin, Aon’un 2016 yılında tamamını satın alarak bünyesine kattığı Stroz Friedberg ekibiyle siber güvenlik ve siber danışmanlık alanındaki yetkinlikleri çok arttı. Sigorta brokerliği alanındaki hizmetlerimizin yanı sıra, siber güvenlik alanında siber risklerin değerlendirilmesi, penetrasyon testleri gibi detaylı teknik tespitlerin yapılması, iyileştirme önerileriyle kurumların siber güvenlik önlemlerini kuvvetlendirmeye yardımcı olmak ve herhangi bir siber atak sonrası acil müdahale hizmetlerinin verilmesi konularında destek

Aon Türkiye Eş CEO’su Selda Oknas verebiliyoruz. Ayrıca, tespit edilen siber riskler doğrultusunda kurumlara en büyük hasarı verebilecek senaryoların belirlenmesi, bunların bir etki analizi çalışmasıyla parasal olarak ölçümlenmesi konularındaki siber danışmanlık hizmetlerimizle de siber sigorta poliçesi karar süreçlerine de destek oluyoruz. Siber sigorta piyasasında tecrübelerle elde edilen hasar verileri ve arttıkça artan aktüerya imkanlarıyla poliçe kapsamındaki teminatlar da genişlemeye devam ediyor. Halihazırda dünyada 75 sigorta şirketi E&O (hata ve ihmal) veya siber sorumluluk teminatı kapasitesi sağlar durumda ve teorik kapasitenin 1 milyar doların üzerinde olduğu gözleniyor. Londra gibi belli başlı piyasalara ek olarak yerel piyasalarda da alternatif çözümler oluşmuş durumda. Bir şirketi bilişim odaklı risklere karşı güvence altına alırken, nasıl bir risk değerlendirmesi yapıyorsunuz? Aon olarak farklı boyuttaki kurumların farklı ihtiyaçlarına yönelik çeşitli risk değerlendirmesi çözümlerimiz mevcut. Örneğin; siber güvenlik olgunluğunu artırma ihtiyacındaki kurumlara teknik uzmanlığı olan ve

dünyadaki belli başlı 20 siber olayın 12’sine müdahale etmekle görevlendirilmiş olan Stroz Friedberg ekibimizden uzmanlar zafiyetleri de net bir şekilde tespit ederek risk değerlendirmesi gerçekleştiriyor ve iyileştirme önerileri sunuyor. Siber risk danışmanlığı ekibimizin sunduğu risk değerlendirme çözümleri de mevcut. Kurumların hem BT hem iş tarafındaki yöneticileriyle beraber çalışarak, kuruma en büyük hasarı verebilecek siber senaryoları, mevcut siber güvenlik kontrollerini tespit ediyor ve bir etki analizi çalışması ve finansal modelleme vasıtasıyla riskin parasal büyüklüğünü ortaya koyuyoruz. Orta ölçekli kurumlar için “CyQu” adını verdiğimiz “Aon Cyber Quotient Evaluation” portalımız vasıtasıyla siber risk değerlendirme hizmeti sunuyoruz. Bu çözüm, başlıca 8 kritik kontrol alanı altında sektör emsalleriyle kıyaslamalı şekilde sunduğu siber risk olgunluk skorları çıktısı aracılığıyla kurumların kritik güvenlik açıklarını ortaya çıkarmak ve risk azaltma stratejilerini basitleştirmek için hızlı bir siber risk değerlendirmesi çözümü sunuyor. Çalışma sonundaki anlık geri bildirime ek olarak 10 iş günü içinde siber risk danışmanlarımız tarafından kuruma özel ve detaylı bir rapor sunuluyor.



BThaber

14 BİLİŞİM DÜNYASI

6 - 12 MAYIS 2019

BI Technology, Ereteam ile stratejik ortaklığa imza attı İş zekâsı sektörünün yenilikçi ve öncü firmalarından Qlik’in Türkiye resmi distribütörü olan BI Technology, bankacılık, sigorta, perakende, telekomünikasyon, ilaç ve kamu sektörlerinde büyük veri analitiği ve iş optimizasyonu çözümleri sunan Ereteam ile stratejik ortaklığa imza attı. BI Technology Yönetici Ortağı Can Doğu’nun verdiği bilgilere göre, BI Technology farklı yetkinliklere sahip 40’ın üzerinde iş ortağı ile 500’ün üzerinde müşterisine, en üst seviyedeki yöneticilerden operasyon ekiplerine kadar organizasyon içerisinde

BI Technology Yönetici Ortağı Can Doğu

herkesin veriye ihtiyaç duyduğu yeni dönemde her kullanıcının görsel ve analitik uygulamalar oluşturmasına imkân sağlayan platformlar sunuyor. Bu işbirliğiyle BI Technology, kurumların dijital dönüşümünde daha etkin rol almayı hedefliyor. Can Doğu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Qlik Veri Analitiği Platformu, iş zekâsı çözümlerinin iş birimleri için olması gerektiği inancıyla, karar verme süreçlerini mümkün olduğunca basitleştirme prensibine odaklanmış ve böylece geleneksel iş zekâsı platformlarının karmaşık,

hantal, yönetilmesi ve kullanılması zor yaklaşımına alternatif oluşturmuştur. Uçtan uca veri yönetimi ve analitik platformu sunan Qlik’in dünya çapında 100’den fazla ülkede dünya genelinde 48 binden fazla müşterisi bulunuyor. Türkiye’de de büyüme hedeflerimize paralel olarak mevcut kanal ağımızın güçlenmesine yönelik olarak Ereteam ile stratejik bir adım attık. Artan piyasa ihtiyaçlarına anında cevap verebilmek için, kanal odaklı satış stratejimize uygun olarak Ereteam ile imzaladığımız yeni iş ortaklığı anlaşmamız bizim için çok önemli.”

Zyxel’in odağında sağlık sektörü var Sağlık sektörünün Zyxel için kritik bir segment olduğunu belirten Zyxel Kurumsal Kanal Satış Müdürü Ömer Faruk Erünsal, “Türkiye’nin sağlıkta başlattığı en önemli dönüşüm olarak adlandırılan ve “kamuözel işbirliği” (PPP) modeli kapsamında hayata geçen şehir hastaneleri hızla yayılıyor. Dijital hastanelerin sayısı da her geçen gün artıyor ve sağlık sektöründe kalite en üst seviyeye çıkartılamaya çalışılıyor. Artık hastanelerde tüm operasyonların dijitalleşiyor. Örneğin sağlık verileri mobil cihazlardan takip edilebiliyor, dijital altyapı aracılığıyla her türlü tıbbi cihaz, ağlar ve sensörler birbirlerine bilgi gönderebiliyor. Bugün geldiğimiz noktada dijitalleşme sayesinde hastane bünyesinde kağıt kullanım oranı minimuma indi. Tüm bu süreçte kesintisiz bir iletişim altyapısı ise olmazsa

olmazların başında geliyor” dedi. Yapay zekânın, doktorları, hastaneleri ve sağlıkla bağlantılı tüm diğer alanları etkilediğine de dikkat çeken Erünsal, “Tüm özel ve kamuya ait sağlık kuruluşlarının dijital yol haritasını bugünden revize etmesi ve iletişim altyapılarının yarının ihtiyaçlarını kapsayacak şekilde yeniden gözden geçirmesi gerek” vurgusunu yaptı. Ömer Faruk Erünsal, Zypartner’lar ile hayata geçirilen projelere dair şu bilgileri verdi: “Türkiye’de başta İstanbul ve İzmir olmak üzere kamu ve özel sağlık kuruluşlarında Zyxel teknolojileri ile hastalara sunulan hizmet kalitesini artırmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Hedefimiz ülkemizin dijital hastane sayısını daha da artırmak. Sağlık alanında teknoloji kullanımı vasıtasıyla bilgiye daha çabuk ulaşılabilirken,

sağlık gibi kritik bir konuda bu hızlı ulaşımın geri dönüşleri de oldukça büyük önem arz ediyor. Hastalara ilişkin, bilgilerin merkezileştirilmesi için, verilerin merkezi bir veri tabanına ya da birbiriyle etkileşimli bir yapıda olmaları gerek. Bu nedenle güçlü network altyapısına olan ihtiyaç günden güne artmakta. Herkes için tek tip tıp uygulaması yerine, kişiselleştirilmiş tıp Zyxel Kurumsal Kanal Satış Müdürü uygulamalarının ön plana Ömer Faruk Erünsal çıktığı bir geleceğe doğru hızla Bu çözümler sayesinde ilerliyoruz. Zyxel olarak tüm teknolojik dönüşümle teşhis çözümlerimizi merkezi yönetim ve tedavi süreçlerini geliştiren platformuna taşıyoruz. Böylece sağlık ve araştırma kuruluşları, yerleşik ve merkezi yönetim hızlı veri analiziyle kişiye özel tabanlı çözümlerle hastane bir yaklaşım sergileyebilecek yöneticileri ve çalışanlarının ve kanser hastalarının zamanla tüm iş süreçlerini yönetip yarışına destek olabilecekler. Bu kolayca kontrol edebilecekler, noktada bütünleşik ve kesintisiz tüm bilgileri tek bir platformda veri iletişimi hiç olmadığı kadar toplayabilecek ve hastalarına daha çok zaman ayırabilecekler. çok önem kazanacak.”


SAHADA MOBİL ÇÖZÜMLER

DOSYA:

BThaber 6 - 12 MAYIS 2019 www.bthaber.com.tr

Ayhan Sevgi

Mobilite yaygınlaşıyor, verimlilik artıyor Mobil teknolojilerin gelişimine paralel olarak bu teknolojilerin sahada kullanımı da her geçen gün biraz daha yaygınlaşıyor. Dolayısıyla şirket ve kurumların saha ekipleri de yoğun bir teknoloji kullanıcısı haline dönüşüyorlar. Klasik OT/VT teknolojileri, yeni teknolojilerle entegre edilerek, yeni veriler anlık olarak şirketlerin ilgili birimlerine iletiliyor. Artık sahada kullanılmak üzere daha dayanıklı cihazlar üretilirken, bu alandaki yeni uygulamaların sayısı da hızla

artıyor. Uzmanların verdiği bilgilere göre ise günümüzde Android temelli uygulamalarda hızlı bir artış söz konusu. Mobil teknolojilerin sahada kullanımı açısından ülkemiz ileri bir düzeyde sayılabilir ama bu teknolojilerin kullanılması gereken daha birçok alan var. Dijital dönüşümün önemli bir parçası konumunda bulunan mobilitenin, 5G’nin gelmesi ile birlikte çok daha ileri noktalara taşınacağından kimsenin kuşkusu yok.


16 DOSYA

SAHADA MOBİL ÇÖZÜMLER

BThaber 6 - 12 MAYIS 2019

Dijital dönüşümün kapısı sahaya açılıyor Teknolojinin gelişimine paralel olarak sahada kullanımı da hızla artıyor. Büyük veri, nesnelerin interneti, yapay zeka, artırılmış gerçeklik gibi yeni teknolojilerle entegre olabilen mobil teknolojiler, veri toplamanın önemli uçlarını oluşturuyor. Artık kabuk değiştiren ve donanım ağırlıklı olmaktan hızla uzaklaşan saha teknolojileri, özellikle yeni uygulamalar ile şirket ve kurumların verimliliklerini önemli derecede artırıyorlar. Özellikle son dönemlerde hızla yaygınlaşan Android temelli uygulama ve cihazlar, OT/VT gibi alanlarda baskın duruma geçiyorlar. Yeni gelişmeler doğrultusunda artık donanım ve yazılımı birbirinden ayırmak mümkün değil. Bu nedenle yeni nesil cihazların tamamı çözüm odaklı tasarımlara sahip bulunuyorlar. Günümüzde şirketler, teknoloji alanında yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyor ve iş süreçlerine önemli katkılar sağlayacak bu teknolojilere yatırım yapmaktan çekinmiyorlar. Artık işletmeler operasyonlarını mümkün olduğu kadar esnek ve kullanıcı dostu

cihaz ve çözümlerle gerçekleştirmeye özen gösteriyor. Bu durum büyük ölçekli firmalar kadar artık daha küçük ölçekli firmalar için de geçerli. Mobil ve OT/VT alanında ortaya çıkan ihtiyaç ve öncelikler doğrultusunda teknolojik yenilikler de hızla değişim gösteriyor. Tabii büyüyen ve gelişen firmaların ihtiyaçları da bu paralelde hızla büyüyor. Uzmanlara göre bu durum, donanım ve yazılım üreticilerini daha hızlı ve daha büyük hafızalı ürünler üretmeye zorluyor. Yakın zamanda hayatımıza girmesi beklenen 5G teknolojileri ile birlikte de beklentiler daha fazla artmaya başlayacak. Yeni teknolojilerle desteklenen bu alandaki değişim ve gelişim ise artık süreklilik kazandı. Uzmanların verdiği bilgilere göre yeni gelişmeler çerçevesinde artık daha fazla giyilebilir teknolojiler, Beacon, sesli ve görüntülü tanıma gibi teknolojileri temel alan çözümlerle karşılaşacağız. E-Ticaret, akıllı mağazacılık, otomatik depo gibi alanlardaki gelişimler doğal olarak yeni teknolojilerle şekilleniyor. Tabii bu da daha fazla yatırım, daha

fazla verim anlamına da geliyor. Aslında bu yöndeki çözüm ve uygulamaların hızla hayatımıza girmesinin bir nedeni de yeni teknolojilerin mobilite ve OT/VT gibi alanlarda hızla hayat bulmasından kaynaklanıyor. Yine uzmanların verdiği bilgilere göre, bu alanlarda yaşanan agresif firma satın almaları ile artan rekabete ek olarak mobil teknolojilerde yaşanan bir diğer agresif bileşen ve işletim sistemi rekabetleri, ilgili yatırımların daha uzun ömürlü olmasının bir miktar önüne geçiyor. Bu kapsamda, kurumsal çözümlerin odağında bulunan dayanıklı ve sağlam mobil teknolojiler küresel pazardaki beklentileri de değiştiriyor. Günümüzde artık hemen hemen her sektörde yer alan şirketlerin sahada elemanları bulunduğundan artık daha sağlam ve dayanıklı cihazlara ihtiyacı ortaya koyuyor. Mobil teknolojiler deyince güvenlik konusunu es geçmemek gerekiyor. Artık hangi teknolojileri kullanıyor olursanız olun, sistemlerin ve verilerin güvenliğine azami düzeyde dikkat edilmeli.


BThaber 6 - 12 MAYIS 2019

SAHADA MOBİL ÇÖZÜMLEr

DOSYA 17

Sahadan veri toplama 5G ile daha da artacak

Luna Bilişim Genel Müdürü Levent Öztaş Mobil cihazlar artık sadece bir telefon yada data transfer özelliklerinden daha çok birçok teknolojiyi üzerinde barındırmakta, mobil cihazlar artık daha karmaşık proseslerden üzerindeki uygulama ve özellikler sayesinde başarılı olarak kullanılmaktadır. “Özellikle Android işletim sisteminin hızlı adaptasyonu sayesinde bir çok aplikasyonun uyarlanması kolaylaştı, Cihazların üzerindeki sensörler, kameralar, NFC okuyucu gibi özellikler sayesinde veri toplama çeşitliliği sayesinde kullanım

fonksiyonları arttırılmış oldu, Özellikle mobil cihaz üzerindeki farklı kameralar ile en, boy ve yükseklik gibi ölçümler yapılarak bir nesnenin hacminin hesaplanabilmesi aklımızda kalan çarpıcı yeniliklerden” diyen Luna Bilişim Genel Müdürü Levent Öztaş, şu bilgileri verdi: “Mobil cihaz üzerindeki kamera çeşitliği sayesinde otomatik hacim hesaplanabilmesi özellikle kargo şirketleri operasyonlarına çok katkı sağlayacaktır. Özellikle yazar kasa kullanan sektörlerde satış işleminin anında yapılabilir olması klasik yazar kasa kuyruklarını düşündüğümüzde büyük kolaylık olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle bir giyim mağazasına gidip ürünü beğendikten sonra anında ödemesini yapıp ürünü satın almak veya anında stokta olan mağazadan sevk edilmesini sağlamak da büyük yenilik ve kolaylık olarak gözümüze çarpmaktadır. Özellikle 5G gibi bir teknolojinin sahadan veri toplama konusunu oldukça hızlandıracağı için birtakım karar mekanizmalarını daha etkin ve hızlı aksiyon almalarını bu sayede daha rekabetçi olmalarında fayda sağlayacaktır. Özellikle üretim sektöründe kullanılan M2M teknolojisi sayesinde kullanılan

ekipmanların bir birleri ile iletişimde olmaları sayesinde daha doğru bilgilerin hızlı ve doğru bir şekilde aktarılmasına büyük katkı sağlayacak işletmenin rekabetçi olmasında büyük yardımı olacağına inanıyorum.” Özellikle RFID ve Beacon teknolojilerinin insan ve nesnelerin takibinde kullanılması sadece katma değerli bir üretim projesinden ziyade bir iş sağlığı ve iş güvenliği projelerinde işletmeler açısından önemli olduğunu düşünen Levent Öztaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bazen herhangi bir felaket anında çalışan insanların içeride mi yoksa dışarıda mı olduğunu bilmek ve buna göre önlemler almak en az üretim kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Buna benzer depoda iş kazalarını önleyici sistemlerin kurgulanması, aynı şekilde ekipmanların takibi ve doğru kullanımı gibi bir çok faktörde teknolojiden yararlanıyoruz. Luna Bilişim olarak sadece katma değerli projelerin yanında yine işletmelerin iş sağlığı ve iş güvenliğine uygun çalışma koşullarını takip etmek de günümüzün koşullarına uygun bir çalışma ortamı yaratmanın da önemli olduğunu düşünüyoruz.”

Artık talepler yöneticilerden değil, kullanıcılardan geliyor Teknolojik gelişime paralel olarak mobil ürün ve çözümler de yıllar içerisinde çok hızlı ve kapsamlı bir şekilde değişti ve gelişti. “Kurumsal mobilite pazarında birkaç yıl öncesine kadar Microsoft tabanlı cihazların mutlak hakimiyetini kimse inkar edemezdi ama önce ioS sonra da Android yavaş yavaş pazara girmeye başladılar. Bugün ise tüm donanım segmentlerinde çok hızlı ve yoğun bir Android’e geçiş gözlemlemekteyiz. Bunun yanı sıra GPS, RFID, yüksek performanslı kameralar, hareket, basınç ve ışık sensörleri, NFC, LTE gibi standart veya opsiyonel özellikler mobilite çözümlerinde öne çıkıyor” diyen Sedna Genel Müdürü Daron Ermen, şunları kaydetti: “Kurumsal mobilite alanında cihazın sağlamlığı, düşmeye dayanıklı oluşu, toz ve sıvı geçirmemesi, güncel işletim sistemi

sürümlerini desteklemesi ve genel anlamda tasarımın işlevselliği kullanıcıların temel beklentilerini oluşturuyor. Gelişen teknolojilerle birlikte mobil cihazlar da hızlı bir değişim ve evrim geçiriyorlar. Geçmişte kurumsal mobilite alanındaki en önemli sorun firma yöneticileri tarafından karar verilen cihaz ve teknolojilere kullanıcıların gösterdikleri tepkiydi. Günümüzde ise talep, öncelikli olarak kullanıcılardan geliyor. Artık kullanıcılar daha hızlı, daha işlevsel, daha gelişmiş, daha kapsamlı ve en önemlisi de kullanıcı hatalarını en aza indiren ürün ve teknolojileri tercih ediyorlar. Bu evrim ve değişim kuşkusuz önümüzdeki yıllarda da artarak devam edecek. Sedna olarak değer katan bir dağıtıcıyız. Bölgesel distribütörlüğünü yapmakta olduğumuz Zebra ve Honeywell firmaları,

Sedna Genel Müdürü Daron Ermen kurumsal mobilite alanındaki lider üreticiler. Biz de Türkiye çapındaki 2 bini aşkın iş ortağımızla birlikte üreticilerimizle el ele vererek bu pazarı büyütmeyi hedefliyoruz.”


18 DOSYA

BThaber

SAHADA MOBİL ÇÖZÜMLER

6 - 12 MAYIS 2019

Ülke ekonomisi için katma değerli çözümler çocuklarımıza algoritma, matematik ve yapay zekanın önemini anlatmalıyız” dedi. Türkiye ekonomisinin yeni hikayesinde tarımın son derece hayati bir noktada olduğunu söyleyen Seymen, “Bu topraklarda 8 bin yıldır tarım yapılıyor ancak her yıl zam şampiyonu nedense bir sebze oluyor. Üretimde, dağıtımda ya da diğer süreçlerde yapılan hatalar çoğu zaman hem ülkemize hem de halkımıza pahalıya patlıyor. Bu gibi durumların engellenmesi ve Türkiye’nin yeni ekonomi hikayesinin ve kalkınmanın gerçekleşmesi için dijital dönüşüm ve teknoloji kullanımı büyük önem arz ediyor” dedi. Bu yıl 18.si düzenlenen Univera Teknoloji Günü’nde (UTG), entegre ekosistemler ve sürdürülebilirlik teması ele alındı. 24 konuşmacı ve 250’den fazla katılımcının ağırlandığı 18. Univera Teknoloji Günü (UTG), 25 Nisan Perşembe günü Elite World Asia Hotel’de gerçekleştirildi. Farklı sektörlerden katılımcının ağırlandığı zirvede, Univera’nın yerli yazılımları uygulamalı şekilde paylaşıldı. Drone’larla yapılan temsili depo sayımı, büyük beğeni topladı. Univera Teknoloji Günü’nün oturum sponsorluklarını Microsoft, SOTI ve Univis üstlenirken Türkiye’nin öncü kurumlarından BMC, Düzey Pazarlama ve Doğuş Gıda’nın yer aldığı etkinlikte, Univera’nın kurumsal çözümleriyle entegre edilen iş süreçlerindeki deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Ülke ekonomisi için katma değeri yüksek teknolojiler geliştirdiklerini belirten Univera Genel Müdürü Cüneyt Ersin, şunları

aktardı: “1992 yılından bu yana yerli teknoloji çözümleri üretiyoruz. İzmir’de 20 metrekarelik bir ofiste temellerini attığımız Univera, bugün 160 kişilik ekibi ile 26 ülkeye yazılım ihraç ediyor. Ciromuzun yüzde 12’sini ihracattan elde ediyoruz. Hedefimiz bu oranı yüzde 45 seviyesine çıkarmak. Tamamen yerli kaynaklarla geliştirdiğimiz yazılımlar sayesinde her yıl yaklaşık 25-30 milyon doların Türkiye ekonomisinde kalmasını sağlayarak ciddi bir katma değer yaratıyoruz. İlk günkü azimle, geleceğin kurumsal çözümlerini tamamen otonom hale getirmek hedefiyle çalışıyoruz” dedi. Türkiye’nin dünyaya ayak uydurabilmesi için katma değeri yüksek teknolojiler üretmesi gerektiğine değinen CNN Türk Ekonomi Editörü Cem Seymen, “Ekonominin temel dinamikleri artık yüksek teknolojiyle yönetiliyor. Bizim ülke olarak birçok şeyi gözden geçirmemiz ve

“Dijital dönüşümde arı gibi olmalıyız” Bal arılarının davranışlarından hareketle yapay zeka alanında ortaya koyduğu Yapay Arı Kolonisi (Artifical Bee Colony) algoritma çalışmasıyla "Dünyanın en etkili bilim insanları” listesinde yer alan Erciyes Üniversitesi Prof. Dr. Derviş Karaboğa da etkinlikte bir sunum yaptı. Dijital dönüşüm süreçlerinde, yaşam felsefesi verimlilik olan arıların örnek alınması gerektiğinin altını çizen Karabağoa, “Onlar bir problemle karşılaştıkları zaman o problemi çözmekle kalmıyor, aynı zamanda kârlı çıkmanın yollarını arıyorlar. Arılar bir çiçekten istedikleri verimi alamadıkları zaman yeni çiçekler arıyor ve her zaman yeni buldukları çiçeğin verimliliği eskisinden çok daha fazla oluyor. Kurumlar da dijital dönüşüm süreçlerinde arılar gibi en iyiyi hedeflemeli ve her zaman kaynakların daha verimli kullanılması için çalışılmalı” dedi.

Metro Türkiye’nin Et ve Balık İzlenebilirliği Projesi’ne ödül Metro Türkiye, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) tarafından bu yıl 18’incisi düzenlenen Altın Pusula Türkiye Halkla İlişkiler Ödülleri’nde, tüm tedarik sürecini QR kod etiket sistemiyle kayıt altına alarak et ve balığın yüzde 100 izlenebilirliğini sağladığı “Metro Et ve Balık İzlenebilirliği Projesi” ile UNDP Özel Ödülü’nü kazandı. TÜHİD ve Birleşmiş Milletler Kalkınma

Programı’nın birlikte belirlediği ödül, UNDP kriterleri çerçevesinde değerlendirildikten sonra Metro Türkiye’ye takdim edildi. Gıda güvenliğinin önemli koşulları arasında yer alan ürün izlenebilirliği konusunda gerçekleştirdiği başarılı projelerle sektöre örnek olan Metro Türkiye, Et İzlenebilirliği Projesi ile alışveriş yapanlara hayvanın ne zaman doğduğu, hangi çiftlikte yetiştiği,

hangi mezbahada kesildiği ve hangi tedarikçi tarafından paketlendiği bilgilerine ulaşma imkanı tanıyor. Balık İzlenebilirliği Projesi ise Metro Türkiye’den alışveriş yapanların balığın hangi denizde yetiştiği, hangi balıkçı tarafından av ve boy yasaklarına uygun olarak avlandığı bilgilerine erişmesini sağlıyor.


Mevcut Ticari veya ERP Programınızla E nte gra s yo n

Entegre Yönetim Finans ve Nakit Akışı Fatura, İrsaliye, E-Fatura Stok, Depo, Lojistik Satınalma Yönetimi Müşteri, Teradikçi, Taşeron Sözleşme Yönetimi

CRM Pazarlama - Satış Servis - İş Yönetimi İK Özlük, İşe Alım Tekrarlanan Gelir ve Gider Aksiyon, Toplantı, Görev Dashboards: CEO, CFO, CPO

www.PirCloud.com Bayilik başvuruları için: ysmbulut.com/partner

Projeler Proje Bütçe Yönetimi Puantaj, Hakediş Yönetimi Proje İş Programı Proje Süreç Yönetimi Proje Günlük İşlemler


Üniversitelerde BT eğitimi

Bu s a y ı d a . •

Sorunlar değil, çözümler tartışılmaya başlandı Üniversitelerin bilgisayar mühendisliği

Rakamlar da bu sıkıntıyı

bölümlerinde

yaşanan sorunların başında

modelin önümüzdeki

Selahattin Kuru tarafından

doğruluyor. 19 üniversitede

günlerde tartışmaya açılacağı

yürütülüyor. Kuru, söz

araştırma görevlileri de dahil

öğrenildi.

konusu modelin TBV

TÜBİTAK MAM'a,

Danimarka v e Hollanda ilgi gösteriyor

(Sayfa 3) • Mecidiyeköy donanımcüara m e k â n oldu

(Sayfa 8) • InteL'Türkiye'de bu yıl gelirimizi ikiye katlayacağız'

(Sayfa 13) • Compotek 97, 7-11 Mayıs tarihlerinde yapılıyor

öğretim elemanı sıkıntısı

olmak üzere yaklaşık 280

geliyor. BT/haber olarak

öğretim elemanı görev

geçtiğimiz aylarda yaptığımız

yapıyor. Bu bölümlerde

Endüstrideki Kişilerden

kabul gördüğünü belirterek;

bir ankette 19 üniversitenin

okuyan öğrenci sayısı ise 3

Yararlanılması İçin Model"

"Şimdi bölüm başkanlarının

sağlık projesi daha

17'si bilgisayar mühendisliği

bin 500.

olarak adlandırılan bu proje,

süzgecinden geçecek, eğer

"Öğretim Elemanı Sıkıntısının

Yönetim

Giderilmesinde

Kurulu'nda

(Sayfa 15)

tartışıldığım ve büyük oranda

DataSel'den bir

(Sayfa 18)

Boğaziçi Üniversitesi

sonuç olumlu olursa model

elemanı sıkıntısı yaşadıklarım

için endüstrideki kişilerden

Bilgisayar Mühendisliği

uygulanabilir hale gelecek"

hazırlıklar haşladı

belirtmişlerdi.

yararlanılmasını içeren bir

Bölüm Başkanı Prof.Dr.

dedi. (Ayrıntılı baber sayfa 4'te)

bölümü olarak öğretim

İşte bu sorunun giderilmesi

822'li hatların ücretlendirilmesi bir ay ertelendi

Internet@98 için

(Arka sayfa)

Fast Ethernet pazarına Intel darbesi ladı. Yalnızca işlemci üreten şirket imajından sıyrılmak isteyen Intel, ağırlıklı Fast Ethernet olmak üzere ağ alanında da tam ç ö z ü m sunan bir şirket kimliğine b ü r ü n m e y i he­

Türk Telekom, ISS'lere yö­ nelik

Bilişim Medya Ödülleri sahiplerini buldu

tahsis

ettiği

ağ b ö l ü m ü n d e n bu yıl içerisinde

822'li telefon hatlarını Ma-

800 milyon dolar hedeflenmesi ve

yıs'ta ücretli hale getireceğini

Intel EMEA

açıklamıştı. Uygulamanın 1

dürü James

ay d a h a gecikeceği öğrenil­

ka'dan

di. B u n a gerekçe olarak ise 'araya b a y r a m tatilinin girme­ si ve ISS'ler ile kullanıcılar

Türkiye Bilişim Vakfı tarafından Sabancı Center'da d ü z e n l e n e n Bilişim Medya Ödülleri töreninde, gazetemiz BT/haber, haftalık yayın alanında

arasında yeni d ü z e n l e m e y e

Türkçe terminolojinin kullanımı, sayfa düzeni, haber ve köşe yazısı dalların­

göre yapılacak işlemlere za­

da toplam 5 ödül aldı.

m a n tanımak' gösteriliyor.

Leyla Tekül'ün şovlarıyla r e n k l e n e n gecede, 1996 yılında günlük, haftalık,

(Ayrıntılı baber

aylık ve sektörel basın ile elektronik medya ve farklı ortam alanlarında en iyi

sayfa 20'de)

çalışmalar ödüllendirildi.

(Ayrıntılı

haber

sayfa 2'de)

Teknopark

EVRENSEL AK I N EVREN

Bilgi toplumuna giden yol! Siz , lise yıllarınızda hiç "anket defteri" doldurdunuz mu? Hayat, gelecek, aşk gibi konularda sorulmuş birkaç soruyu bütün bir sınıf ayrı ayrı cevaplar ve defter sahibine iletirdi. Cevapların sonunda da defter sahibine yönelik birkaç dilek cümlesi yer alırdı. Bu cümleler arasında en çok tekrarlanan bir tanesi aklımda kalmış, "..hayatın dikenli taşlı yollarında başarılar dilerim" gibi bir şey. (Devamı 2. sayfada)

cennetine

doğru

bir adım

daha:

İzmir'in 2. teknoparkı, ESBAŞ Teknoloji Merkezi Ege

Serbest Bölgesi'nde

ketleri,

Merkezi'nin 3 bin metreka­

tüm avantajlarından yararla­

relik

nacak.

tamamlanmış

d u r u m d a . Teknoloji Merke-

Ağ Smith

Ürün

Ürünleri Bölüm ve

Müdürü

Mü­

Intel Ameri­ Tbutn

Holder.

PC pazarında mikroişlemci satı­ şıyla lider k o n u m d a olan Intel, ağ pazarında Fast Ethernet teknoloji­

b u n u n mikroişlemci satışından el­ de edilecek gelire yakın olması, Intel'in

gerektiğinde

nere­

serbest

(Ayrıntılı haber sayfa 12'de)

siyle belirleyici rol oynamaya baş­

E T

(Ayrıntılı haber sayfa 7de)

dardın bilişim şirketlerinin

ellerindeki gücü iyiye kul­

görülebilecek

lanmasına katkıda buluna­

detaylı

bir

derece

Bilişim

Ahlak

Standardı oluşturuyor. Stan­

bakışının

Ahmet Tokuz, İtaiya'daki Intel

bölgenin

deyse bir k a n u n metni gibi son

endüstrisine

toplantısını sizler için izledi.

'Bilişim Ahlak Standardı' oluşturuluyor TBV

farklı bir boyutu.

H A İ T R F A A T UH B

zi'nde yer alan yazılım şir­

yer alan ESBAŞ Teknoloji binası

defliyor. Intel'in toplam cirosunda

ücretsiz

cağına inanılıyor.

(Ayrıntılı haber sayfa 10'da)

Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI 21

6 - 12 MAYIS 2019

Derin öğrenmenin temelinde IoT olacak Dell Technologies, Türkiye’deki müşterilerini bir araya getirerek geleceğin teknolojilerini ele aldığı etkinlik serisi Dell Tech Talks’un ikincisini gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını yapan Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü Sinan Dumlu, Dell Technologies’in Türkiye’deki 16 ve 23 yaş arasında 715 kişi ile katıldığı, dünya çapında 17 ülkede gerçekleşen Z kuşağı araştırmasından şu bilgileri aktardı: • Türkiye’deki Z jenerasyonunun yüzde 66’sı aynı koşulları sunan bir iş yerinde sağlanan teknolojinin iş tercihinde önemli yeri olduğunu belirtirken, bu oran ABD’de yüzde 37. • Türkiye’deki Z jenerasyonunun yüzde 57’si, okuldan mezun olduğunda işe girerken çalışanlarda aranan teknoloji yetenekleri konusunda kendine güveniyor. Fransa’da bu oran yalnızca yüzde 40. • Buna rağmen, Türkiye’deki her iki Z jenerasyonuna dahil olan gençten biri okul bitip, işe başladığında çalışmadan tecrübe edinmek mümkün olmadığı halde çalışanlardan tecrübe istenmesinden endişe ediyor. “Gelecek için İnovasyon” başlıklı sunumuyla Dell Technologies EMEA Bölgesi CTO’su Paul Mackay, “Yapay zekâ ve makine öğrenimi ile derin öğrenme

arasında çok önemli bir fark bulunuyor. Makine öğrenimi elde ettiği veriyi kullanırken belli bir noktada tıkanırken, derin öğrenme bu soruna çok ilginç bir yaklaşım getiriyor. Makine öğrenmesi, modellerde alınabilecek veri miktarına göre ölçek büyütme problemi yaşatırken, derin öğrenme bu sorunu modele girmek için verileri yönetim şekli ve kullanmasıyla çözer” dedi. Yapay zekâ, makine öğrenimi ve derin öğrenme teknolojilerinin temelinin veri olduğunu vurgulayan Paul Mackay, “Bu yenilikleri kullanabilmek için nesnelerin interneti ile elde

edilecek veri, dünyayı gerçekten algılamak ve dijital birer kopya oluşturabilmek için büyük önem taşıyacak. Tüm bu dönüşüm insanlığın kendini tanımlaması

dönemini işaret ediyor. Bu dönüşüme seyirci kalmamak için işletmelerin de kendi içindeki dönüşümü başlatmaları gerek” vurgusunu yaptı.

Geleceğin kanalı oluşuyor Dell Technologies, 19 Nisan’da İstanbul’da düzenlediği özel etkinlikte Türkiye’deki iş ortaklarıyla bir araya geldi. İş ortaklarından aldığı ilhamla 2020 ve sonrasını şekillendiren Dell Technologies Türkiye, dünyaya örnek olacak kanal yapısının temellerini atıyor. Dell Technologies iş ortaklarının, 2019 mali yılının 4. çeyreğine kadar olan 12 aylık dönem içinde sipariş hacmi 49 milyar dolara ulaşırken büyümeyi sürdürmeye ve artırmaya yönelik yatırımlar da devam ediyor. Modern BT sektörünün önemli değişikliklerin yaşandığı bir dönemden geçtiğine değinen Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü Sinan Dumlu, “AI, makine öğrenimi (ML) ve artırılmış ya da sanal gerçeklik (AR/VR) gibi gelişmiş yeni teknolojilerin ticari, kurumsal ve özel sektörlerde ön plana çıkmasıyla; üreticiler, dağıtıcılar ve bayiler işlerini büyütme konusunda önemli fırsatlar olduğunu, hizmet

sağlayıcılara ve son kullanıcılara en gelişmiş özellikleri sunabileceklerini fark ediyorlar” dedi. Dumlu, sektördeki dijital dönüşüm çalışmalarının iş ortaklarına önemli fırsatlar doğurduğunu da hatırlattı. Dell Technologies Türkiye Ülke Kanal Müdürü Erkut Göktan, “Geleceğin kanal yapısını oluşturmak için iş ortaklarımızdan aldığımız geri bildirimleri dikkate aldık. İş ortaklarımızın çok daha kolay adapte olduğu, rekabette fark yaratabileceği noktaları öne çıkarabildiği bir yapı kuruyoruz” dedi. Erkut Göktan’In verdiği bilgilere göre, Dell Technologies içerisinde Türkiye’nin liderlik ettiği META bölgesi, 2020 ve sonrasında geleceğin kanalını oluşturmak için pilot bölgelerden biri seçildi. Bölgenin başarısı, diğer bölgelere de örnek olacak bir model oluşturacak. Böylece temelleri ülkemizde atılan geleceğin kanal modeli, dünyada uygulanacak.

ABD’yi keşif zamanı! Türkiye’nin ilk No Code platformu Octopod, Türkiye pazarında yakaladığı başarının ardından Amerika’ya yöneldi. İş dünyasını kod yazmadan yazılım geliştirme ile buluşturan Octopod, XPODA markası ile Amerika’da faaliyete başladı. Octopod Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Balo, “Dünyada

bilişim sektörü büyüklüğü 5 trilyon dolar, yazılım sektörü büyüklüğü ise 3,5 trilyon dolar civarında. Yazılım sektörünün, bilişim sektörüne oranı dünyada yüzde 70’ler oranında. Bu büyük pazarda başta Amerika olmak üzere tüm dünyanın gündeminde ise No Code platformlar var.

Octopod ise Low Code’un ötesinde bir ‘No Code’ platformu. Kendi Ar-Ge ekibimiz ile geliştirdiğimiz bir inovasyon projesi olan Octopod, ayrıca dünyadaki ilk 10 No Code platformundan biri. Bu nedenle Türkiye faaliyetlerimize paralel, yeni markamız XPODA ile

Amerika’da faaliyete başladık. Sektörle buluşmasının üzerinden henüz iki yıl geçmesine karşın, 10 ülkede distribütörü bulunan Octopod, 130’u aşkın kurumsal müşteride 450’nin üzerinde gerçekleştirilen proje ile 15 bin kullanıcıya erişmiş durumda” bilgisini verdi.


BThaber

22 BİLİŞİM DÜNYASI

6 - 12 MAYIS 2019

Şirketler, siber güvenlik olaylarına doğru şekilde müdahalede yetersiz kalıyor IBM Güvenlik İş Birimi, kuruluşların bir siber saldırıya karşı koyma ve toparlanma konusunda hazır olup olmadığını araştıran küresel bir çalışmanın sonuçlarını duyurdu. IBM adına Ponemon Institute tarafından gerçekleştirilen çalışma, ankete katılan kuruluşların büyük bir çoğunluğunun siber güvenlik olaylarına doğru şekilde müdahale etmeye halen hazır olmadığını ortaya çıkardı. Katılımcıların yüzde 77'si, kuruluş genelinde bir siber güvenlik olayına uygulanan tutarlı bir müdahale planının bulunmadığını belirtti. Çalışmalar, bir siber saldırıyı 30 gün içinde kontrol altına almak adına hızlı ve etkin bir şekilde müdahale eden şirketlerin toplam veri ihlali maliyetinde ortalama 1 milyon ABD dolarından daha fazla tasarruf ettiğini gösterse de doğru siber güvenlik olayı müdahale planlamasındaki eksiklikler, çalışmanın son dört yılında tutarlı olarak kalmaya devam etti. Ankete katılan ve bir planı olan kuruluşların yarısından fazlası (yüzde 54) planlarını düzenli olarak test etmiyor, bu da saldırı sonrasında

gerçekleşmesi gereken karmaşık süreçleri ve koordinasyonu etkin bir şekilde yönetme konusunda onları daha az hazırlıklı kılabiliyor. Bir siber güvenlik olayına müdahale planının uygulanmasında siber güvenlik ekiplerinin karşılaştığı zorluk, işletmelerin Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR/GVKY) ile uyumluluğunu da etkiledi. Ankete katılanların neredeyse yarısı (yüzde 46), kuruluşlarının mevzuatın birinci yıldönümü hızla yaklaşırken bile GDPR'a henüz tam uyumluluğu sağlamadığını söylüyor. IBM Türkiye Güvenlik İş Birimi Lideri Engin Özbay, "Plan yapmamak, iş siber güvenlik olayına müdahale etmeye geldiğinde başarısız bir plan yapmakla eşdeğerdir. Bu planların düzenli olarak stres testine tabi tutulması ve böyle bir programın sürdürülmesi için gerekli kişilere, süreçlere ve teknolojilere yatırım yapmak büyük önem taşıyor. Otomasyon yatırımlarıyla doğru biçimde planlama bir araya geldiğinde, şirketlerin bir ihlal sırasında milyonlarca dolar tasarruf

IBM Türkiye Güvenlik İş Birimi Lideri Engin Özbay sağlayabildiklerini görüyoruz" dedi. Ponemon Institute tarafından IBM Resilient’ın sponsorluğunda gerçekleştirilen "2019 Siber Dirençli Kuruluş" araştırması, Siber Dirence, bir başka deyişle bir kuruluşun siber saldırılar karşısında temel amacını ve bütünlüğünü sürdürme becerisine ilişkin dördüncü yıllık karşılaştırmalı değerlendirmesini kapsıyor. Küresel araştırma; ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya, Brezilya, Avustralya, Orta Doğu ve Asya Pasifik de dahil olmak üzere dünyanın her yerinden 3600'den fazla güvenlik ve BT uzmanının içgörülerini kapsıyor.

Araştırmadan öne çıkan diğer noktalar • Müdahalede otomasyon hala yükselmeye devam ediyor: Katılımcıların dörtte birinden daha az bir kısmı, müdahale süreçlerinde kuruluşlarının kimlik yönetimi ve doğrulama, siber olaylara müdahale etme platformları ve Güvenlik Olay Yönetimi araçları gibi otomasyon teknolojilerinden önemli ölçüde faydalandıklarını söyledi. •

Salt beceri hala yeterli değil: Katılımcıların sadece yüzde 30'u, siber güvenliğe yönelik istihdamın yüksek bir siber direnç seviyesine ulaşmada önemini vurguladı.

Gizlilik ve siber güvenlik bir elmanın iki yarısı: Katılımcıların yüzde 62'si gizlilik ve siber güvenlik rollerinin uyumlulaştırılmasının kuruluşlarında siber direnci sağlama açısından olmazsa olmaz veya çok önemli bir unsur olduğunu belirtti.

Perakendede bulut işbaşında Radore, perakende sektöründe teknoloji altyapısının nasıl olması gerektiğini ve burada veri merkezlerinin rolünü ele alırken, bu teknolojilerin kullanıcılara kusursuz ulaşması için güçlü bir teknoloji altyapısına yönelik ihtiyaca dikkat çekti. Birçok perakende şirketi, verilerini mağaza ya da şirket içinde tutmak yerine, veri merkezi ve bulut altyapısında tutarak, tüm sistemi ortak bir yapıda

yürütüyor. Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı, “Günümüzde perakende sektörünün en fazla odaklandığı kişiselleştirme konusunda başarılı olmak için çok yüksek miktarda verinin işlenmesi gerekiyor. Kişiselleştirilmiş fırsatlar sunulması için en azından müşterilerin satın alma geçmişinin kaydedilmesi gerekiyor. Bu miktarda bir verinin şirket içinde ya da

mağazalarda tutulması büyük sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Perakende sektöründeki şirketler tüm iş uygulamaları ve altyapılarını bulut hizmeti ile karşılayabilir ve bu pazarın 2021 yılında 28 milyar dolara ulaşması bekleniyor” dedi. Öte yandan, perakende sektörünün bir önemli ihtiyacı da özel dönemler ve kampanya günlerinde

hizmet verebilecek esnek altyapının oluşturulması. Artık kasasız marketlerin ortaya çıktığı, mobil uygulamalar ile fiziksel mağazaların entegre olduğu, hızlı veri akışına sahip perakende dünyası, ölçeklenebilir, güvenli ve hızlı veri merkezlerine ihtiyaç duyuyor. Güvenlik altyapısının sağlamlığı da müşteri kaybının azaltılması ve şirketin güvenilirliğinin devamlılığı adına önem taşıyor.


BThaber

TELEKOM

6 - 12 MAYIS 2019

23

Telekom sektörüne durgunluk işlemiyor! KPMG Türkiye'nin hazırladığı Sektörel Bakış serisinin Telekomünikasyon raporuna göre 2018'i büyüyerek kapatan telekom sektörü 2019'da da yüksek yatırım ve karlılık rakamlarına sahne olacak. KPMG Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Sektör Lideri Serkan Ercin, Türkiye'nin güçlü demografik yapısının, telekom sektöründe talebi desteklediğini, ancak yoğun rekabet ve düzenlemelere ilişkin belirsizliklerle makroekonomik koşulların, sektörün kısa vadede potansiyelini sınırladığını belirtti. Ercin, bununla birlikte gelişen teknoloji ve değişen müşteri tercihlerini yakalamak için önümüzdeki dönemde telekom sektöründe yatırım harcamalarının yüksek kalmasını beklediklerini vurguladı. Araştırmada öne çıkan başlıklar şöyle: • Birleşmiş Milletler Uluslararası Telekom Birliği verilerine göre, dünya genelinde mobil hat yaygınlığı, yıllar itibariyle 2 katına çıkarken, sabit hat kullanım yaygınlığı azalıyor. 2007-2018 yılları arasında sabit hat kullanımı yüzde 18,8’den yüzde 14,1’e gerilerken, mobil hat kullanımı yüzde 50,6’dan yüzde 107'ye ulaştı. 2018'de dünya nüfusunun artış hızı yüzde 1,1 olarak hesaplanırken, mobil telefon kullanımının artış hızı yüzde 2'ye, internet ve sosyal medya kullanımının artış hızı ise yüzde 9'a çıktı. • Dünya genelinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlığına bakıldığında,

gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler arasında ciddi bir ayrışma görülüyor. Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'da internet kullanımı yaygınlığı yüzde 100'e ulaşırken, nüfus artışının görece yüksek olduğu Asya ve Afrika'da bu oran çok yüksek bir büyüme potansiyeline sahip. • Küresel teknolojik gelişmeler tüm sektörleri farklı boyutlarda etkilerken, telekom sektörü bu süreçten büyük fayda sağlıyor. Yatırım gerektiren teknolojilere finansman sağlamak isteyen telekom firmalarının önümüzdeki dönemde teknoloji firmalarıyla daha fazla birleşme ve ortaklık seçeneklerini değerlendireceği öngörülüyor. • 2019'un telekom gündeminde ilk sırayı 5G teknolojisini geliştirme ve ticari hayata adapte etme çalışmaları geliyor. 5G teknolojisine yönelik çalışmalarda ABD ve Çin arasındaki rekabet ön plana çıkıyor. Türkiye de 5G'ye ilk geçen ülkelerden biri olmak için çalışmalarını sürdürüyor. Yerli operatörler ve altyapı şirketleri bu alandaki yatırımlarına devam ediyor. • Türkiye'de telekom sektörü son derece gelişmiş olmasına karşın hala ciddi bir büyüme potansiyeli taşıyor. Dünya genelindeki eğilimler paralelinde Türkiye'deki

sabit hat aboneliği yıllar itibariyle azalırken, cep telefonu ve internet kullanımı artıyor. 20072018 yılları arasında sabit telefon abonelikleri yüzde 25,8’den yüzde 14,1’e gerilerken, cep telefonu aboneliği yüzde 87,8’den yüzde 99,8’e yükseldi. • Türkiye'de insanlar, geleneksel olarak Avrupa Birliği (AB) vatandaşlarından daha uzun süre telefonda konuşuyor. 2018 ikinci çeyrek itibariyle bir kişi Avrupa'da günde 8 dakika, aydaysa 250 dakika cep telefonu üzerinden konuşma yaparken, bu rakam Eylül itibariyle Türkiye'de ayda 459 dakikaya çıkıyor. Yani Türkiye'deki cep telefonu kullanıcıları her gün ortalama 15 dakikalarını, ayda ise 7.6 saatlerini telefonda konuşarak geçiriyor. Türkiye'de mobil telefon yaygınlığı Eylül 2018 itibariyle yüzde 100'e yaklaşmış durumda. AB genelinde ortalama yüzde 100'ün üzerinde. En yüksek oran ise yüzde 187 ile Finlandiya'da. • Son 7 yılda GSYH ortalama yüzde 6,5 büyürken, bilgi ve iletişim sektörü aynı dönemde ortalama yüzde 7,7’lik büyüme gösterdi. 2018'de ekonomide yaşanan yavaşlamaya karşın sektörün yıllık büyüme hızı yüzde 4,6 ile genel GSYH'deki yıllık yüzde 2,6’lık büyüme hızını aştı. 2018 sonu itibariyle haberleşme sektörünün bankacılık sektörü kredi

hacmi içindeki payı sadece yüzde 0,9 olarak gerçekleşti. Sektörde takipteki alacakların seviyesi de yüzde 1,1 ile bankacılık içinde en düşük seviyedekilerden biri oldu. • Sektöre 2004-2018 yılları arasında 12,6 milyar dolar net doğrudan yabancı yatırım girişi oldu. Kasım 2018 itibariyle iletişim sektörü hisse senetlerinde yabancıların 2,2 milyar dolar tutarında yatırımları bulunuyor. 2018'in ilk 3 çeyreğinde net satış gelirleri, 2017'nin aynı dönemine göre yüzde 17,6 artarak 44,2 milyar TL seviyesine çıktı. Teknolojik gelişmeler ve altyapı iyileştirmeleri nedeniyle sektörde yatırım harcamaları yüksek seyrediyor. 2018'in ilk 3 çeyreğinde yatırım giderleri yüzde 34,4’lük artışla 5,6 milyar TL seviyesine ulaştı.


BThaber

24 BİLİŞİM DÜNYASI

6 - 12 MAYIS 2019

Akıllı evler örneği hayata zeka katıyor Bugünün ses ve görüntü teknolojilerine baktığımızda, kurumsal verimliliği ve istihdam yetkinliğini pekiştiren, beraberinde kontrol becerisi ve hızı sunan yenilikleri görüyoruz. Bu yenilikler, sundukları entegre teknoloji ile iş kritik uygulamaların yönetiminde kolaylık sağlıyor. Yüksek verimli bir ses ve görüntü sistemi inşa etmek için önce doğru bir altyapıyı kurgulamak ise asıl kritik konu. Çünkü bazı zamanlarda ses ve görüntü sistemlerinin sunduğu değer göz ardı edilse bile bu sistemler kullanıcı memnuniyeti, enerji kullanımı ve sunduğu seçenekler ile kritik öneme sahip. Giderek akıllanan binalar ve kentlerde ses ve görüntü sistemleri de minimum karmaşa ve yönetim kolaylığı sunmayı öncelikli olarak belirliyor, daha doğrusu kurgulanan altyapıda ses ve görüntü sistemleri de mimarinin tüm katmanlarına dokunabiliyor. Hatta sektör uzmanlarına göre, ses ve görüntü sistemleri

mucize yaratmak yerine akıllı yaşam konseptlerinin rutin ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılabilir. Örneğin bir BT teknisyeni binadaki bir projektörün ampulünün değişmesi gerektiğini kendi ofisindeki bir uyarı ile görebilir. Konu akıllı binaların altyapısı olduğunda, ses ve görüntü sistemlerini de ‘digital signage’, etkileşimli medya, sesli ve görüntülü konferans, kablosuz ve yüksek hızlı internet, ışıklandırma, asansör, 7/24 izleme, yangın gibi durumlara karşı hazırlık, enerji yönetimi gibi başlıklarda sunduğu avantajlar önemini artırıyor. Ses ve görüntü sistemlerinin gelişen yetkinliği, kullanım alanlarının artması ve kurumsal BT sistemleri ile entegrasyonun gelişmesinde önemli bir trendin etkisini göz ardı etmek imkansız: Bireylerin teknoloji farkındalığının ve kullanım alışkanlıklarının köklü değişimi, bunun hayatın her alanındaki beklentilerine yansıması. Şu

bir gerçek ki gerek evde gerek ofiste bireyler hayat tarzlarının her alanında sorunsuz biçimde teknolojiye ulaşabilmek istiyor. BYOD trendi de zaten bu isteğin kurumsal hayattaki yansıması. Konu ses ve görüntü sistemleri ile bu beklentilerin buluşması olunca ise çalışanların iş araçlarının ve iş teknolojilerinin evlerindeki gibi işlemesi beklentisi öne çıkıyor. Şirketler, çalışanların bu farklı BYOD talebine yanıt vermeleri gerektiğinin ziyadesiyle farkında. Çünkü çalışanlara kullanacakları teknolojiyi ve araçları seçme özgürlüğü tanımak, kurumsal verimi artırmanın da önemli bir yolu. Ayrıca, çalışanların memnuniyeti ve iş süreçlerinde birkaç cihazı yönetmek yerine kendi alışık oldukları cihazı kullanmaları da ‘tekilleştirilmiş iletişim’ yapısını güçlendiriyor. Konu ses ve görüntü sistemleri entegrasyonu olduğunda, anlık mesajlaşma, konum bilgisi, sesli mesaj, e-posta ve metin gibi gerçek zamanlı olmayan iletişim hizmetlerini

içeren video konferans yapısını kapsıyor. Kişisel tercihlerde de araç ve alan kullanımı söz konusu olduğunda kişiler tercih imkanı ve kontrol avantajı elde etme, 7/24 bağlantılı oldukları için araçlarının ve uygulamalarının da etkili çalışabilmesini bekliyorlar. Bulut tabanlı çözümlerin önemi artıyor Ses ve görüntü sistemlerindeki yenilikler; işbirliğinin ve bunun beraberinde getirdiği inovasyonun da itici gücü oluyor. Hele de dağıtık ekipler arasında fikirlerin ve yorumların alınması söz konusu olduğunda bağlantı kurmak ve onların geri dönüşlerini desteklemek için de ses ve görüntü sistemleri önem kazanıyor. Çünkü böylece ekipler birbirleri ile rahat, kesintisiz iletişim kurabiliyor, kurumsal bazda verimli paylaşımlara imza atabiliyorlar. Ses ve görüntü sistemlerinin kurum içi işbirliğini bu yönüyle desteklemesi, coğrafya farkı olmaksızın insanları ofis, kafe, toplantı odası gibi farklı farklı noktalarda buluşturabilmesi ise esas. Tabi işbirliğini desteklemek için veri paylaşımında kolaylık sağlamak ise güvenlik odaklı hassasiyeti önemli ölçüde artırıyor doğal olarak. Son dönemde ses ve görüntü sistemlerinde öne çıkan yeniliklerde bulut tabanlı çözümler, ekran halini alan duvarlar gibi dikey düzlem yapıları öne çıkıyor. Bu arada kişiselleştirme gerçeğini de unutmamak gerek. Cihazlar, daha yüksek ve daha kişisel seviyede sistem altyapısı ile etkileşim kurabilirken, güvenlik ve ödeme seçenekleri ise kişiselleştirmenin ‘güvenlik’ başlığındaki zorlu adımları bu yapılarda giderek öne çıkartıyor doğal olarak.



26 KARİYER NetCore’un Ankara Bölge Müdürü Neşe Bayar oldu

BThaber 6 - 12 MAYIS 2019

CEO’lar da eğitim ister!

Bilişim hizmetlerinde dünya çapında en gelişmiş teknolojileri eş zamanlı takip ederek projelerinde uygulayan, hizmet sunduğu tüm coğrafyalarda başarı ve memnuniyeti sağlayarak lider sistem entegratörü olma vizyonuyla hareket eden NetCore, bu yolda deneyimli ve başarılı BT profesyonellerini ekibine katarak güçlenmeye devam ediyor. Ankara’daki çalışmalarıyla dikkat çeken ve BT sektörünün deneyimli isimlerinden olan Neşe Bayar, Ankara Bölge Müdürü olarak NetCore ekibinde görevine başladı. Gazi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu olan Neşe Bayar, iş hayatına yazılım mühendisi olarak başlayıp, Yükseliş Bilgi İşlem ve KoçSistem Ankara’da sistem destek mühendisi olarak devam etti. 17 Yıl boyunca Aselsan’da Bilgi Teknolojileri Sistem Yöneticiliği kademelerinde çalıştı. Mitaş Enerji’de Danışmalık sürecini takiben geçtiğimiz 6 yıl boyunca Glasshouse Ankara’da Teknik Satış Yöneticisi olarak, kamu, savunma sanayi ve özel sektörde dahil olduğu tüm projelerin başarı ile tamamlanması sağladı. Neşe Bayar, NetCore bünyesinde yedekleme ve arşiv çözümleri başta olmak üzere profesyonel hizmetler ve çözümler konusunda, müşterilerin ihtiyaç duyduğu BT projelerinde etkin fayda sağlamak üzere NetCore Ankara Bölge Müdürü olarak görevine başladı.

Ankara Bölge Satış Müdürlüğü’ne Puyan atandı Veri yönetimi çözümleri şirketi Hitachi Vantara Türkiye’nin Ankara Bölge Satış Müdürü Semih Puyan oldu. Daha önce Dell EMC, SAP, Microsoft, Servus Bilgisayar, Havelsan gibi şirketlerde görevler üstlenen Semih Puyan, Hitachi Vantara’nın Ankara bölge satış ekibine liderlik edecek. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden mezun olan Puyan, proje yönetimi ve stratejik planlama gibi alanlarda birçok eğitim programını da tamamladı.

Stanford Üniversitesi’nin Fortune 1000 listesi içinde belirlenen 200 üst düzey yöneticinin katılımıyla gerçekleştirdiği bir anket çalışmasına göre, bireysel veya takım koçluğu desteği alan yöneticiler çalışma hayatında daha verimli. Her üç yöneticiden birinin koçluk desteği aldığını gösteren ankete göre, yöneticilerin yüzde 53’ü bu desteğin üretkenliğe doğrudan etkisi olduğu kanısında. Yöneticilerin yüzde 61’i koçluk desteğinin iş tatmini konusunda fayda sağladığını belirtirken, yüzde 63’ü de çalışma hayatındaki ikili ilişkilerdeki çatışmaların koçluk sayesinde engellendiğini dile getirdi. Bu sonuçları değerlendiren Uluslararası Koçlar Federasyonu (ICF) üyesi ve PCC (Akredite Profesyonel Koç) Fatih Elibol, “Şirket yönetimlerinin profesyonel koçlardan destek alması yalnızca yöneticileri değil, çalışanları da doğrudan etkiliyor. Yöneticilerin yüzde 67’si takım koçluğu ile ekip çalışmalarının öneminin daha iyi anlaşıldığını belirtiyor, iş yapış şekli ve

metodu kolaylaşırken, yönetim verimliliği artıyor” dedi. Üst düzey yöneticilerin yüzde 37’si liderlik yeteneklerini geliştirmek, yüzde 27’si çatışma yönetimini sağlamak, yüzde 23’ü de ekip çalışmalarını daha verimli hale getirmek için koçlardan destek aldığını belirtiyor. Yöneticiler ayrıca, en çok gelişmeye müsait olan yetilerinin çatışma yönetimi ve liderlik olduğunu dile getiriyor. Profesyonel koçlardan destek alan yöneticilerin yüzde 48’i iş kalitesini, yüzde 44’ü ise kurum bağlılığını artırdığını belirtiyor. Lider koçluğunun, şirket yönetiminde yaşanan değişim ve gelişime katkı sağladığına işaret eden Fatih Elibol, şöyle devam etti: “Özellikle gelişmiş ülkelerde şirket yöneticileri koçlara büyük ilgi gösteriyor. Türkiye’de de iş gereksinimleri ve yeni eğilimler nedeniyle iş dünyasında koçluk, zaruri ihtiyaçlar arasına girdi. Maliyetli bir hizmetmiş gibi görünen koçluk, aslında hem yönetici hem çalışanlar üzerinde yarattığı etkiyle artı değer oluşturuyor.“


BThaber

KARİYER

6 - 12 MAYIS 2019

27

IQ ve EQ’nun uyumu esas olmalı BCC Türkiye Kurucu Ortağı ve Genos Duygusal Zeka Mentoru Cem Atat, duygusal zekanın (EQ) kişinin kendisinin ve karşısındaki insanların duygularını anlayarak sağlıklı iletişim kurma becerisi sağladığını belirtti. Cem Atat, “Sadece mantığa yer vererek duyguları yok sayarsanız, insanlardan robot olmasını beklersiniz. EQ ve IQ birbirlerini tamamlayan zekanın iki farklı niteliği. IQ olaylara analitik bakmayı, çözüm getirmeyi kapsar, ancak daha önemlisi insanlar arasında doğru iletişimi kurabilmek. Kişinin kendisiyle ve başkalarıyla kurduğu ilişkinin sağlıklı olması için de duygusal zeka gerekir”

dedi. Cem Atat, IQ ve EQ uyumunun önemini şöyle anlattı: “IQ, işyerinde başarı ve mutluluk anlamına gelmiyor. İnsan olarak en önemli niteliğimiz sosyalleşmek ve beraber hareket edebilmek. Günümüzün iş dünyasında en çok yaşanan problem ekipler arasındaki çatışmalar. Farklı beklentiler söz konusu olduğu için kuşak çatışmaları görülüyor. Krizler yönetilemediği için stres ortamları söz konusu. Aslında tüm bu çatışmaların temelinde kişilerin duygusal zekalarını davranışlarına yansıtmaması yer alıyor. Dolayısıyla dünyada gelişen bir trend olarak işe alımlarda IQ kadar EQ‘ya da

önem verilmeye başlandı. Çünkü bir insan bir işi yapmayı öğrenebilir. Ancak, iletişim kurmak ve ilişkileri yönetmek çok daha önemli. Bu nedenle ilişkileri kurmayı, karşısındaki kişiyi anlamayı bilen kişileri istihdam etmek öncelik halini alıyor. Duygusal zeka eğitimle geliştirilebilir, fakat bunun için zaman ayırmak şart. Önemli olan da kurumun ve kişilerin istekli olması. Dolayısıyla okul çağlarından başlayarak duygusal zeka eğitiminin verilmesi gerek. Kurumlar ise gerek çalışanları gerekse yöneticilerine duygusal zeka eğitim vererek ekip çalışmasını başarılı bir düzeye taşıyabilir.”

Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R

13 Haziran 2019 BTvizyon Kayseri Toplantısı Wyndham Grand Hotel Kayseri AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

5 Eylül 2019 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T İ Ç İ

20 Haziran 2019 BTvizyon Konya Toplantısı Dedeman Konya Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

4 Temmuz 2019 Bilişim 500 Ödül Töreni Emek Sineması - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

26 Eylül 2019 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

16 Ocak 2020 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 12 Aralık 2019 BTvizyon Girne Toplantısı Girne AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T D I Ş I

22 Ağustos 2019 Teknoloji Platformu 2019 Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20 Kasım 2019 Teknoloji Kaptanları 2019 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

3 Eylül 2019 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

20-21 Kasım 2019 Bilişim Zirvesi'19 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr


BThaber

28 MEKTUP

6 - 12 MAYIS 2019

Elektrikli otomobillerin yükselişi!

Bir haftaya daha merhaba, Bazı konularda küresel uyumumuz, benim de geleceğimize dair umudum oluyor. Elektrikli ve hibrid araçlar İstanbul’da kendi haftalarını ilan etmek için toplanmış. Sektörün önde gelen markalarının bir araya geldiği etkinlikte Nisan ayının üçüncü haftası da Elektrikli ve Hibrid Sürüş Haftası ilan edilmiş. İlk defa 2011’de ABD’de kutlanan Elektrikli ve Hibrid Sürüş Haftası böylece artık Türkiye’de. Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) öncülüğünde başlatılan girişim ile tüketicilerin elektrikli ve hibrid araçlar hakkında farkındalığın arttırılmasının amaçlandığı açık hava etkinliğinde, otomobil meraklıları ilk defa elektrikli ve hibrid araçları test etme fırsatı bulmuş. Hatta Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen açık hava etkinliğine Tesla, Toyota, Jaguar, BMW, Renault, Lexus gibi markalar elektrikli ve hibrid modelleriyle katılmış. Beklentiler 2020’de elektrikli ve hibrid araç satışının ikiye katlanması olunca, bu gibi etkinlikleri daha sık göreceğimiz de aşikar. Zaten bu beklenti paralelinde Türkiye’deki şarj istasyonu sayısı elektrikli otomobili yakalamış, bu arada şarj teknolojisi de kaçınılmaz olarak ‘kablosuza’ doğru gidiyormuş. Sağlık odaklı bir başarı haberini paylaşmak isterim: Özellikle diyabet hastalarında doku ya da sinir hasarının neden olduğu ampütasyon operasyonları genel anestezi riski nedeniyle tıp dünyasının odağındaydı. İşte Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorları “genel

YIL 25 SAYI 1220

anestezi uygulamadan, sinirleri duyarsızlaştırma yöntemi”yle yaptıkları ampütasyonla, operasyonlarında yüzde 100 başarı elde etmiş. Üstüne bir de bu yöntem, “Maltepe Kombinasyonu” adıyla uluslararası tıp literatürüne geçmiş. Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı öğretim üyelerinin geliştirdiği yöntemle, ameliyat edilen organa giden sinirler duyarsızlaştırılıyormuş. Böylece anestezinin beraberinde getirdiği hayati riskler ortadan kaldırılmış oluyor. Küresel bazda ampütasyon ameliyatlarında yeni umut bizden…İyi haberlere devam edelim. Panasonic Life Solutions Türkiye, faaliyet gösterdiği bölgenin toplumsal öncelikleri konusunda sorumluluk almaya devam ediyor. Bu kapsamda, Panasonic Life Solutions Türkiye’nin, Panasonic’in 100. yılını doldurması anısına Sancaktepe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde hayata geçirdiği “100 Çocuk, 100 Mutluluk” sosyal sorumluluk projesinin kapanış programı gerçekleştirilmiş, 100 çocuk, birçok sosyal ve kültürel aktiviteden yararlanma imkanı bulmuş... Ama acı gerçeklerim de var… 25-27 Nisan tarihlerinde gerçekleşen Kuşak ve Yol Forumu 2019 (Belt and Road Forum) öncesi TEMA Vakfı, WWF-Türkiye, Doğu Akdeniz Çevre Koruma

Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

6 - 12 MAYIS 2019

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Platformu, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN-E) ve Sağlık ve Çevre Birliği-HEAL Adana’nın Yumurtalık ilçesi Sugözü Kumsalı’na yapılmak istenen Çin yatırımı Hunutlu Termik Santrali’nin çevre ve sağlık etkilerini ve hukuka aykırılıklarını kamuoyuyla paylaşmış. Projenin teknik belgelerine göre, her yıl 2,8 milyon ton kömür ithal edilerek santralde yakılacak. Santralin hava kalitesine, tarımsal üretime ve deniz ekosistemine vereceği zararlara, özellikle Yumurtalık ilçesinde hali hazırda artış gösteren kanser ve kanserden ölüm vakalarına dikkat çekilmiş. Çevresel gerçeklerden yine gurur veren bir habere geçiş yapıyorum. Türkiye’nin küresel giyim markası LC Waikiki, görme engelli bireyler için hayata geçirdiği LCW Sense uygulamasını ilk kez Rusya’daki 36 mağazasında kullanıma açmış. AppStore ve Google PlayStore’dan ücretsiz olarak cep telefonlarına indirilen LCW Sense uygulaması ile görme engelliler, giysi hakkındaki renk, kumaş, yıkama talimatları, fiyat gibi tüm bilgilere kolaylıkla ulaşabiliyor, başka birinin yardımına ihtiyaç duymadan alışveriş yapma özgürlüğüne kavuşuyor. Uygulama aynı zamanda kıyafetleri yıkama, kombin oluşturma, ayırt edebilme konularında da çözümler sunuyormuş. Eset, en düşük ‘yanlış tespit" oranıyla bağımsız test organizasyonu AV-Comparatives tarafından altın ödüle layık görülmüş.

Abone ve Dağıtım

btabone@bthaber.com.tr

Editör

Online Editör

Sedef Özkan sedefo@bthaber.com.tr

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Tuğçe Diyar tugcee@bthaber.com.tr

Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Yine bir kitapla veda vakti: Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY) tarafından yayımlanan ‘HiperBağlı Bir Dünyada İtibar Stratejisi ve Analitiği’. Burson Cohn ve Wolfe iletişim ajansının Kuzey Amerika Başkanı ve birçok önemli kuruluşun yönetim kurulunda yer alan Chris Foster tarafından kaleme alınan, Ahu Parlar tarafından Türkçe’ye kazandırılan kitap, karmaşık bağlantılarla inşa edilen tüketici ekonomisinde, bir şirketin itibarını bir ürün gibi yönetmenin artık mümkün olmadığı gerçeğini temel alıyor. Kurumsal karizmaların çökmesi de herkesin her türlü bilgiye kolayca ulaşabildiği bir devirde giderek daha da kolaylaşıyor. İşte tam da bu nedenle kurumsal iletişim ve itibar yönetimi konusunda güncel bir rehber olarak bu kitabı okumak herkesin yararına. Haftaya yine zengin bir gündemle buluşalım,

BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Arif Şuekinci

Ankara Temsilcisi

Görsel Yönetmen

Dipnot olarak belirteyim: Düşük yanlış tespit; siber korumanın kalitesini belirliyor ve AVComparatives yanlış tespitlerin gerçek bir enfeksiyon kadar sorun yaratabileceği uyarısında bulunmuş. Bu arada, bu kadar da değil... 90 ülkeden 50 üye şirketle 2 milyar dolarlık satış hacmine sahip olan SAP çözüm ortakları topluluğu United VARs, 2019 yılı Değerlendirme Toplantısı’nı gerçekleştirmiş. United VARs’ın Türkiye’deki tek temsilcisi Detaysoft da topluluğun dünya genelindeki tüm üyeleri arasında 2018 yılının “En İyi Pazarlama Performansı” ödülünü almaya hak kazanmış.

Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Ankara Temsilcisi Sedef Özkan Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495

BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.


WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

The Sector pretended a growth! Informatics Industrialists Association (TÜBİSAD) announced “Information and Communication Technology Sector Market Data” of 2018. According to the data, the sector reached 131.7 billion TL with a growth of 15% compared to the previous year. On the USD basis, the sector experienced a contraction of 13%. according to information provided by TÜBİSAD Information Center Committee Chairman Levent Kızıltan and Deloitte Turkey Director Alper Günaydın, the size of Turkey’s IT sector in 2018 is listed as:

Total sector size of information and communication technologies reached 131.7 billion TL in 2018 with 15% growth in Turkish Lira. In terms of USD, the sector size, which was in the 3033 billion USD band in the previous years, decreased to 27-30 billion USD band in 2018 due to exchange rate effect. Information technologies, one of the two main components of total sector size, reached 44.7 billion TL in 2018 with a 15.2% growth in Turkish Lira and communication technologies grew by 14.9% and reached 86.9 billion TL.

The size of the information technologies sector subcategories, which reached 44.7 billion TL in 2018, is listed as: • Information Technologies Hardware: 17.1 billion TL • Information Technologies Software: 18.3 billion TL • Information Technologies Service: 9.4 billion TL

In 2018, the communication technology sector was worth 86.9 billion TL. The subcategories are listed as: • Communication Technologies Hardware: 27.9 billion TL • Communication Technologies Electronic Communication: 59 billion TL Employment increased 4% In 2018, the total employment of the sector was 139 thousand people. Total employment increased by 4%. 76% of the sector’s total employment is in the information technology category. 12% of the volume is from the technocities Technocity growth continued in 2018, the turnover generated by the technomarket increased by 23.1% compared to the previous year and reached 16 billion TL. In 2018, 12% of the total sector volume was created in technocities. Exports decreased in USD terms The export performance of the sector was 4,916 billion TL with a growth of 14% in TL terms. In 2018, there was a downsizing in terms of USD dollar in average of 32% due to the depreciation in the lira. In addition to increasing the institutional capacities of technology firms to increase export performance, market diversity activities should be supported. The sectors that will have the most impact in the next 5 years TÜBİSAD’s “Information and Communication Technology Sector 2018 Market Data”

report also included the expectations and predictions of IT companies. According to the report, company representatives listed the technological areas that will have an impact on the sector in the next 5 years: Artificial intelligence, cloud technology, analytics/big data, Industry 4.0, cyber security, emerging technologies (3D printers, virtual reality etc.), Blockchain, modernization of existing systems. Growth continued! TÜBİSAD Chairman Kübra Erman Karaca stated that the “Information and Communication Technologies Sector Data” study becomes more important every year. “Although it is lower compared to the previous year, a growth rate is quite high compared with other sectors in Turkey. However, we hope for much higher increases in our hearts. Because we believe that our country will only come to the deserved level of economic development this way. Among TÜBİSAD’s priority areas for the transformation of the digital economy and Digital Turkey, our industry has strategic importance. In this transformation process, it is very important that the public is guiding the real sector and facilitating the transformation process, especially SMEs and households. We regard the reform of digital transformation as an important component of the structural reform program. It is our greatest wish that the digital transformation reform will be studied in detail and implemented immediately.” Domestic and national products Deputy Minister of Transport

and Infrastructure Dr. Ömer Fatih Sayan stated that IT sector has a central position affecting the development of other sectors and thanked TÜBİSAD and its stakeholders for preparing the report. Sayan said that the informatics sector’s importance for Turkey’s economy increases with each passing day, he added: “At a time the IT industry discusses the industry 4.0, defense industry uses unmanned aerial vehicles, artificial intelligence keeps the agenda busy, Turkey cannot be neglecting such an industry. Especially domestic and national products used in the defense industry are giving us pride. Undoubtedly, the ‘National Technology Move’ initiated by our President Recep Tayyip Erdoğan, which is the basis of these developments, has a great and undeniable effect. It is this ideal that will bring our country completely to domestic and national production in 2023. In order to establish this ideal on solid foundations, we, as the Ministry, have been conducting intense work and sharing of valuable ideas and experiences with other institutions and organizations on information technologies. Again, we continue to provide the necessary contribution to the efforts to meet the demand for qualified labor force in the sector and increase the domestic market demand. We want to bring together the dynamism of the private sector and the power of the public in the development of domestic and national technologies. We will make serious contributions to the economic development of our country with the created synergy.”


BI Technology signed a strategic partnership with Ereteam One of the innovative and pioneering firms of business intelligence sector Qlik’s Turkey official distributor BI Technology signed a strategic partnership with Ereteam offering big data analytics and business optimization solutions in banking, insurance, retail, telecommunications, pharmaceuticals and the public sector. According to BI Technology Managing Partner Can Doğu, BI Technology has more than

40 partners with different competencies and over 500 customers. BI Technology offers platforms for every employee in a company from top executives and operation teams to create visual and analytical applications as everyone needs data in our day and age. With this collaboration, BI Technology aims to take a more active role in the digital transformation of institutions. Can Doğu continued his

explanations as the following: “Qlik Data Analytics Platform focuses on the principle of simplifying decision making processes as much as possible, with the belief that business intelligence solutions need to be for business units, thus creating an alternative to the complex, cumbersome, difficult to manage and use of traditional business intelligence platforms. Offering end to end data management and analytics,

Qlik has more than 48 thousand customers worldwide in more than 100 countries. In line with our growth targets in Turkey as well as for strengthening our existing channel network, we took a strategic step with Ereteam. In order to respond to the growing market needs, our new partnership agreement with Ereteam is very important for us in accordance with our channel oriented sales strategy.”

IT professionals expressed their problems with a song and a video clip This time, IT professionals told their bosses or customers with a song “We are not the problem, we are the solution”. Launching meeting of the song, which focuses on busy times and difficulties experenced by IT professionals, took place in Taksim, Golden Age Hotel. Produced by Bahadır Kumrallar, the project is strengthened by the singing performances of IT professionals with nicknames of MC’ler Morfomark, Captain h. Davran and Lin Pagan.

Bahadir Kumrallar said that IT employees who spend a lot of time working and being available 7/24 over the phone are always on the invisible side and continued as the following: “We had to share the hardships of informatics employees, who were shaping their entire life around their profession, ready to support at the other end of the line. As we started this project, we witnessed many stories that feed us. Some of

us couldn’t witness the birth of their children, some of us missed their father’s funeral and some could not attend the birthday celebrations of their spouses. When we were thinking about our own devotion, we came across such situations and this caused us to realize this project. On the other hand, it is possible to encounter such projects in the medical sector and many other sectors. We wanted to adapt this to the IT sector.

However, the lyrics of the song were written and performed by our engineer colleagues in the sector. The fact that informatics jargon is dominated makes this song a little more special. We want that a system expert friend who is working overtime in the evening to listen to this song, not feel alone, relax and work. I would also like to thank our sponsors for their support to this project.”

Inspection software must be also inspected! Recently, increasing personal data leakage has once again revealed the importance of identity and access management. Kadir Yüceer, Corporate Services Director of İHS Technology, providing fraud detection, personal data protection and corporate security software said that: “It is not the first and not going to be the last data leakage. It is unfortunately not possible

to talk about zero errors or 100% security in any system where the human factor is placed. However, there are different ways to minimize risks and errors. There is a very important point here that should not be missed. The software used for identity and access management must also be inspected.” Yüceer also gave information about the Fcase brand

established in England by İHS: “Currently the developer of the Fcase software is İHS R&D and integrator is İHS Technology. It is a software being used successfully for a year by Turkey’s largest bank. Fcase is very valuable to us because we have developed it ourselves completely and now we are not only an integrator, but also a manufacturer. With domestic software, we appeal to both

Turkish banks and world banks. I find it very valuable for our country. This software was born in Turkey and providing it to banks in different countries will unveil a new term: ‘Fraud orchestration’. At present, there is no other software manufacturer in the world that is dealing with fraud detection operations like us. We are proud of being first in our field.”




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.