Serdar Can Portfolyo

Page 1

SERDAR CAN

PORT FOLYO


Serdar Can Portfolyo

serdarcan8@gmail.com 0532.685.88.07


HOŞGELDİNİZ 05.08.1981 yılında İstanbul’da dünyaya geldim. Memleketim ise Balıkesir. Mehmet İhsan Mermerci Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nden mezun oldum. Otelcilik lisesine giderken bu işin bana göre olmadığını anlayıp aynı zamanda Topkapı Matbaacılar Sitesi’nde grafik tasarım mesleğini öğrenmeye başladım. Bu başlangıç 20 yıllık mesleğe dönüştü. Kariyerime devam ederken Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktasat Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldum. Grafik - Tasarım (20 yıllık deneyim) Baskı öncesi ve sonrası iş takibi (Tüm baskı işlerinin ve çıkabilecek sorunların çözümü) Dergi, E-Dergi, Kitap, E-Kitap, Katalog, Broşür, Reklam, Banner, Mailing, Web Tasarım, Mobil Uygulama Tasarım

Video Kurgu, Montaj (Ayvazovski'nin İstanbul'u Dijital Sergi projesinin yönetimi, tabloların canlandırılması, Anjelika Akbar ile ortak çalışma) Animasyon (istockphoto.com exclusive video satıcısı) Sosyal Medya Yönetimi (fb.com/annelikakademisi 0'dan 230 K takipçi oluşturmak) E-ticaret uzmanlığı (www.boyutstore.com proje yönetmeni) Dijital Sergi deneyimi (Pitoresk İstanbul - İş Geliştirme ve Animasyon ekip lideri. Sergi haber bültenlerine çıkmıştır. Üst düzey kişilerin (Emine Erdoğan, ABD ve Rusya Büyükelçileri, Birçok köşe yazarı) ziyareti ve beğenisi sağlanmıştır. Birçok yazar ile keyifli kitap çalışmaları (İlber Ortaylı, Zülfü Livaneli, Saffet Emre Tonguç, Ece Zaim, Ömürden Sezgin vb.) İş Geliştirme ve Yönetimi Kurumsal Çalışmalar (Türk Hava Yolları, TAV, Akbank, TEB, Denizbank, Toyota, Garanti Bankası vb.)


SERDAR CAN

4

DİJİTAL SERGİLER


P O RT F O LYO

5

Pitoresk Ä°stanbul Dijital Sergisi


SERDAR CAN

Pitoresk Ä°stanbul Dijital Sergisi

6


P O RT F O LYO

7


SERDAR CAN

Ayvazovski’nin İstanbul’u Dijital Sergisi

8


P O RT F O LYO

9


KİTAPLAR SETLER

20 yıllık deneyim


P O RT F O LYO

Vahşi Yaşam Belgesel Seti 72 sayfalık 25’er kitaplı ve CD’li iki ayrı set.

11


SERDAR CAN

Dünya Raporu Seti Hürriyet Gazetesi’nin kupon biriktiren okuyucularına hediyesi. 20 adet DVD kartoneti ve kitap tasarımı.

12


P O RT F O LYO

Padişahlar Atlası - Padişahlar Albümü 4 kitaplık set.

13


SERDAR CAN

İnsan Atlası - Human Planet Koleksiyon Kitabı Telif hakları alınan Human Planet’in Türkçe uyarlaması. İç sayfa, kapak ve kutu tasarımı.

14


P O RT F O LYO

Kutuplar Atlası - Frozen Planet Koleksiyon Kitabı Telif hakları alınan Frozen Planet’in Türkçe uyarlaması. İç sayfa, kapak ve kutu tasarımı.

15


SERDAR CAN

Kayıp Dünyalar Atlası - Atlante dei Mondi Perduti Koleksiyon Kitabı Telif hakları Giunti’den alınan Atlante dei Mondi Perduti’ninTürkçe uyarlaması. İç sayfa tasarımı.

16


P O RT F O LYO

Sırlar Atlası - Atlante dei Misteri Koleksiyon Kitabı Telif hakları Giunti’den alınan Atlante dei Misteri’nin Türkçe uyarlaması. İç sayfa tasarımı.

17

64

GİZEMLİ YERLER ROSSLYN ŞAPELİ

ROSSLYN SIRLARLA DOLU BİR ŞAPEL Edinburgh’un güneybatısında bulunan Rosslyn kasabasında St. Clair ailesinin mezarlarının yer aldığı Rosslyn Şapeli bulunur. Dekorasyonuyla, süslemeleriyle, renkli camları, dış görünümü, heykelleri ve pek çok ince ayrıntısıyla Şapel; uzun uzun inceleme isteği uyandıran bir yapıdır. “

K

uşaktan kuşağa aktarılan eski bilgiler”. İşte Rossyln kelimesinin Kelt dilinden çevirisi böyledir. İskoçya’nın Edinburgh şehrinin 15 km yakınında Keltler tarafından kutsal kabul edilen ve tüm zamanların en çok sır ve gizem barındıran mabedi, 1446 ile 1450 yılları arasında Kont William St. Claire tarafından inşa ettirilmiştir. Çalışmalara 21 Eylül 1446 sonbaharı ekinoksuna denk gelen Aziz Matta gününde başlanmış ve 4 yıl sonra tam da aynı gün tamamlanmıştır. İnşa edildiği dönemde benzerlerine oranla oldukça hızlı bitirilmiştir. William St. Claire ezoterik dünyaya ve masonluğa son derece bağlı bir kişiydi. Bu bağlılık sadece onunla sınırlı değildi. Bütün St. Claire Ailesi masondu ve bir şekilde Tapınak Şövalyeleri ile bağları bulunuyordu. Kontun atalarından biri I. Haçlı Seferi’ne katılmıştı ve bu seferin ardından Tapınak Şövalyeleri Tarikatı yani bilinen adlarıyla Tapınakçılar ortaya çıkmıştı. St. Claire Ailesi’nin fertlerinden biri,1101 yılında tarikatın kurucusu Hugues de Payns ile evlendi ancak Rosslyn aynı

BİRLEŞİK KRALLIK Londra

zamanda bir olasılıkla William’ın büyükbabası olan Kont Henry St. Claire’in de katılmış olabileceği gizemli bir yolculuk ile de ilişkiliydi.

Tapınak şövalyeleri’nin filosu 1300’lü yılların başında Papa’ya sadık kuvvetler, Tapınakçıları imha etmeye yönelik geniş çaplı bir operasyon yürütüyorlardı. Avrupa’nın genelinde korkunç işkenceler yapıp Tapınakçılara ait her şeyi, bütün mekanlarını yok ediyorlardı. Bu esnada Papalık ile savaş halinde olan İskoçya bir anda tarikata bağlı kişiler için ideal bir sığınağa dönüştü. 13 Ekim 1307 tarihinde Fransa’nın La Rochelle limanından yola çıkan Tapınakçılar’a ait 18 gemiden oluşan ve geride hiçbir iz bırakmadan kaybolan filonun istikameti İskoçya olabilir miydi? Durum böyle ise Venedikli denizci Antonio Zeno, 1300’lü yılların sonunda İskoçya kıyılarından ayrılmış ve onunla birlikte Henry Sinclair de aynı yolculuğa çıkmış olabilirdi.

Sadece dört yılda inşa edildi Sağda Rosslyn Şapeli’nin girişinden ve iç mekanın güzelliğinden bir görüntü yer alıyor. Solda, 18. yüzyıla ait bir gravürde Kont William St. Claire görülüyor.

Rosslyn Şapeli İskoçya’nın Edinburg şehri yakınlarında inşa edilen Rosslyn Şapeli, Tapınak Şövalyeleri’nin Hıristiyanlık dışı Pagan inanaçlarının bir sembolü olarak kabul edilir.

64-71.indd 64

7/30/12 1:33 PM


SERDAR CAN

Piri Reis - Kitab-ı Bahriye Koleksiyon Kitabı Pîrî Reis’in Bahriye Kitabı’nın en güzel kopyalarından biri...

18


P O RT F O LYO

Piri Reis 1513 Dünya Haritası Koleksiyon Kitabı Svat Soucek, Mustafa Kaçar, Doğan Uçar, Gregory C. McIntosh, Günsel Renda, Cevat Ülkekul ve A. M. Celal Şengör... Pîrî Reis uzmanları, araştırmacılar ve tarihçilerin kaleminden Pîrî Reis ile ilgili hazırlanmış detaylı ve kapsamlı eser.

19


SERDAR CAN

Hamileyim - Pregnant Body Koleksiyon Kitabı Telif hakları DK’den alınan Pregnant Body’ninTürkçe uyarlaması.

20


P O RT F O LYO

Refika’dan Hızlı Tarifler Tasarımı hazır gelen bu kitabı baskıya hazır hale getirme, 2 sayfalık tarif tasarımı ve yazı tashihlerinin girilmesi. Kitabın lansmanında bizzat bulundum.

21

Damak Tadının İzinde Tarih ve Sanat Yolculuğu Gazeteci Vecdi Seviğ’in mutfak, yemek ve yemek kültürleri üzerine yaptığı geniş kapsamlı bir eser.


DD A ACRA C NA N SER

>`i`Ăą`dZ`e`e <c B`kXYĂĄ $ 8[ĂĄd 8[ĂĄd 9`i Ă°`ib\ k BlidXb GiriĹ&#x;imcinin El KitabÄą - AdÄąm AdÄąm Bir Ĺžirket Kurmak J`c`bfe MX[`j`Æe`e \e Â?e\dc` (' bXeXXk Â?e[\i`e[\e Y`i` bXYlc \[`c\e# Silikon Vadisi’nin en Ăśnemli 10 kanaat Ăśnderinden biri kabul edilen, Jk\m\ 9cXebÆ`e D•þk\i`pc\ >\c`Ăľk`id\ PÂ?ek\d` Yl b`kXgkX% Steve Blank’in MĂźĹ&#x;teriyle GeliĹ&#x;tirme YĂśntemi bu kitapta. |ec• `ĂľX[XdcXiĂĽ J•i\ppX :`c`m# ?•je• {qp\ò`e# J`eX 8]iXÆeĂĽe ĂœnlĂź iĹ&#x;adamlarÄą SĂźreyya Ciliv, HĂźsnĂź Ă–zyeÄ&#x;in, Sina Afra’nÄąn fblplg Y\ò\e[`ò` b`kXg% okuyup beÄ&#x;endiÄ&#x;i kitap. JX[\Z\ `e^`c`qZ\ g[]Æc\i` \c`d[\ fcXe b`kXYĂĽe K•ibƒ\p\ m\ K•ib`p\Æp\ lpXicXedXjĂĽ# bXgXb kXjXiĂĽdĂĽ%

DUR

DUR

DUR

!

$!$ $ $ $ $ # !" "! #" " " # # ! $#! ! ! # $!$

9;:?B@DE6B: D>BE'D@D:

> ;E)C>C?D<AB@D>E6C@C<?B@D8?D<E 3BAAD<AB@DE !

<04 \!W ] !P U Y ! ] !\V ] ] ! ^! ^Y^ ] ! Y^W^] ^ ]!N \ [!\^X ^ ! M YVRV!P U !W P[X[ !H^ F !VW V ! T ]!5] ! ] Z \ ^ !O^ !\V ][ [ !O^

Y^! ^Y^ ! Y^W^] ^ ! !G] \! ^Z! Y^ ^W^]!\V ][ [ ! ] ! ] Z W !Y O XZ^\ ! V ! V!YV V Y ! :*.@ >:>9<8;?=@$<=>;@).2.6?@"7-7:7@>=997=>:@)<=@=4;@42:>=;>=

20 22

Z 1d10#/,(

> ;E)C>C?D<AB@E D@CAE7;/;1BE

=3=>=EC@??=@C>E7D@E@4AE4/>C@AC@

<:;?=*?@8<;46?9=?;<8@)<=@1?2>">9@9?8@)<=@>576;>@)>3;>=!

W0#.-0$"- (/,-+0d1%,0. .%, /,-+0d,-!+-b W0#.-0$"- (/,-+0"/! ( 0,(/,&+)/,-!+-b W0#.-0 af &0,-,%+)+0. .(!1/1-!.-0d10"( 0g /&, 0. .(0g.-0 /,(/,-+0d,-!+-b W0Z"- (/,-+0"0 ,!,-0g % -0 .0e1 .c.0g.-0 af &0g /&, 0. .(0g.-0,-,%,0 " /,(+-/,-b W0Caf &0. .(0a%/1$.(10,!,(&+)0d10 ,f+-!+-/,-0 .0$. ,-.)0. .(0 1-0f,&,(0g 1/1-.0d,-!+-b L(c 0N,(, . /1-.(0 ,-, 1-.$ . 0af1//. /1-.(.0& ) 1-./1-.(0$"- ( ( 0,(/,&, 0 f1-10a/ 1 _ /1%1g./.-.fb0L(c 0N,(, . /1-0g 0a/ 1 .(01(0 $ (!1!.-/1-`0f, 1(0g.-0 af &0,-,%+)+0. .(1 e.-&.)/1-!.-b0#1/ .0!10 1(!.0g,)/,-+(,01d!10g.-0 af &0 -1 &.)0g./10"/,g./.-/1-b0X# 0 af & g.-0).- 1 .(0 1(!.0. .(!10e1/.) .-!. .0g.-0%,f+/+&`01d!10g.- , 0 , ,/+0g.-g.-.(10g,( /,%,-, f1-.(10%1-/1) .-./&.)0g.-0,& /0d10g (,0g, /+0g.-0$ -e10"/,g./.-bY0T/g1 10g 0 ,-f0g. af &0. .(0 ,-c,(&,%,0 ,f+-0g.-0g 10,%-+/&+) +-b0# 0 ,-f0.($,(/,-0& 1&&1/0g.-1L(c 0N,(, . 0,!,%+!+-/,-b0# 0,!,%/,-0e1-.0g./!.-.&0,/&, `0g,) ,/,-+(,0 - ( 0,(/, &, d10d.f%"( ( f 0%,%&, 0. .(01(0.!1,/0$1 .&!.-b0 , ,0a(1&/.$.`0!,(+)&,(/,-0 - / ( f ( g.-0 %1$.0g./10"/,g./1c1 0 " ,($.%1/10$, . .-/1-b0

;,"0Uf

OSOZO: F^S^C^ K^T^ U S^L^V^V [V J J : SO ZO> ` 0&./%,!"/,-0!1 1-.(!1`0c1$ -c,0%, +/&+)0 1 0$1 1-/. 0g.-0g, .$ 1(0g, $1!.%"- fb0'" "-"/,S(+( a(c / (!10* 0g % 0 -1$1/0).- 1 .(0"- , 0"/! 0g 0 +/e+(/+ +(0 1 0g.-0,&,c+0d,-!+ #,f0.$ ,$%"(/,-+0"/&,!,(`0" %,( $/,-+(0"- ,$+(!,(`0 -. ,0"-&,(/,-+(+(0!1-.(/. /1-.(1 ,!,-0! (%,(+(0 1-0%1-.(!10 ,/+),g./1c1 0g.-0 1/1 "(0, +0 -&, b V1 .`0g 0(,$+/0g,),-+/,g./.-!.^0 -1$1/0a/ 1 10g.-0.)0 /,(+0./10a(c10 # `0H $%,0d10C.(S!1( " /,&0* 0 ,(10-" 1 0$, +(0,/+(!+b0# 0-" 1 /1-0./10af1/0 ,$,-/,(&+)0 0 ,(10 %! 0 f,%, ea(!1-./!.b0B%! /,-0%1-!1(0%, /,)+ 0 0 ./"&1 -10% $1 /. 10%a- (e1/1-10%1-/1) .-./!.b B%! /,-+(0 ,&,&+0 &0! (%,0% f1%.(.0 , $,%,c, 0)1 ./!10$.(%,/0,/,g./.%"-0d10ea(!1-1_ g./.%"-! b0 -.!. &0 -"R1$.0./ 0,!+&0, +/!+ ,(0 ,&0%1!.0%+/0$"(-,0 & %/10 ,/+)+-0 ,/10e1/_ &.) .b0 (c, 0).- 1 0 -1$1/0" 1-,$%"(0g,)/,!+ ,(0$,!1c10!" f0,%0$"(-,0. /,$01 . .(. , + /,!+b0 1/.&1(.(0 ,&0,(/,&+%/,0!1d,$,0g.-0 f,%0 -"R1$.0%1-10 , +/&+) +b0U,-. .(01( g % 0e.-.).&0 -"R1$.(!10 , ,/+0e.!1(0(10"/& ) ^

)0'"!1/.0 ,-$,%+&/,-+(+0#1/.-/1

T(! $ -.%1/0!1d-.&.(0g,)/,&,$+0./10g.-/. 10 .c,-1 .(01(0 1%1c,(0d1-.c.0e1/.)&1/1-.(!1( g.-.$.0"- ,%,0 + + 0Q,%, 0$.e"- ,$+`0g"-$,0 .$$1/1-.0d10 , d.//1-0e.g.0 .f. $1/0"/&,%,(01& ., d,-/+ /,-+0d10 . .-/1-0g.-1-0 - (10!a( ) b * S/.0%+//,-!,0./ 0 1f0!.R. ,/0%,f+/+&/,-0 /,(,-, 0$, +/&,%,0g,)/,(!+b0#. `0$, +(0,/,g./&1 %1(.0g.-0 ,d-,&!+b0 1(!.0g,)/,-+(,0g.-0,(/,&0. ,!101 &1%1(0g. /1-0g.-0,-,%,0e1/.(c10%,f+/+& "/ ) - %"-`0%,f+/+&/,-0g./e.$,%,-/,0g / ) /,-+(!,0 ,%-1 0 %,(!+-+c+0 -"g/1&/1-.(0 af /_ &1$.(.0$, /+%"-/,-!+b0'1 .(0! f1(/1%.c./1-`01/1 -"(. 0 ,g/"/,-`0!.R. ,/0"% (/,-0d10 ,f/,$+8 U &0g 0%,f+/+&0 %e /,&,/,-+0d101 /1(c10! (%,$+0g. /1-.(0 , 1 /1(1-1 0 .f. $1/0g.-0 ,(,/ "/,(0g./e.$,%,-0&, ,f,/,-+0 f1-.(!1(0$, +/!+ +0g.-0! (%,0"/ ) -! b

. A. dImAdIm BirSIR ketKurmak -

;8@ :*?@6.39?=<;?=<@<;?@<;?9<3<6?@,?+6?2?:@ "<+)<=@,<=<3<6@)>3>=7;7@4;>6>-!

1-1 0 .f. $1/0e1-1 $10F1gG&"g./0 ,(,//,-0. .(0L(c 0N,(, . /1-0) 0"- , 0 ,-, 1-0af1/_ /. /1-.(10$, . .-/1-J

. 1 / 0 ! #%' &/ . && " ) . (%(!& +/ /! % % . 1 " +/ /! %/ # *(" %/ )

F < D M Y L X HU E ,), ,0,

0 % +%," ) %-

,/' % % ! #%("

* &

0 % -&-' -

,/' % )" 0- 0 "'-&-

# " %

( 1-(1 .(0%1(.0g.-0$, +)0 ,(,/+0"/ ) -&,$+(!,(0$"(-,0 .f. $1/0 - (/1-.0g 0%1(.0$, +)0 ,(,/+ f1-.(!1(0$, ,(0 .-&,/,-0!" ! b0 &,f"(`0?, "$`0 1//0d10 1 0 " 0!. 1-01_ .c,-1 0$. 1$. %1(.0(.)0g.-0,/,(+0$, . /1(!./1- 0O1g0 f1-.(!1(0 .f. $1/0 - (0$, +)+b0# 0%1(.0$, +)0 ,(,/+ &1dc 0 .f. $1/0$, +)0d10!, + +&0! (%,$+(!,0!1d,$,0g.-0!1 .).&10%"/0, +b0' 1&1/1( .&$10g ( 0& f. 0d10 . , 0$, +c+/,-+(!,(0!, ,0.%.0g./1&1fb

% ) ' % ! ) ' !

% %' %-

* &

#

I-1 . .&.f0)1%!1(0 , 0 ,(10$, ,c, +f^ 1/.-0&"!1/.&.f0(1!.-^ Q,(e.0g1!1//10$, ,c, +f^ # 0e1/.-0%, ,c, +&+f0.)10!1 1c1 0&.^

' %

)D3D<8BAE6C>CAAC@E$3B@D>2B>E"C?=AC>E C3=A=1AC@E !

%' %

"

,/' % . / % ( (' ,),'

1/.-0d10 .%, /,(!+-&,0af1 .0) 0,(,0 ,!,-0%, + +&+f0af1 /1-0. .(!10g1/ .0!101(0e 0"/,(+!+,(c, 0e.-.).&.(0.)0&"!1/.(.(0 .(,($,/0g.-0,(/,&0. ,!101 &1$.0. .(0 -. . 0!1-1c1!10a(1&/.!.-b # ( (/,0g.-/. 10$,!1c10!a- 0$"- %,0c1d, 0d1-&1%.0e1-1 .-!. .0. .(0e,%1 0$,!10g.-0%, +$+ d,-!+-

. / . '#!# , ! % . ' $ ) % . - ' '%#" 1

)/1 &1/1-.(0. .%, /,-+(+0 af&1%10%a(1/. 0"/,-, 0e1/.) .-./1(0d1-.0 ,g,(+`0 -1 .&0" "&,$_ %"( `0$, +)0" "&,$%"( 0e.g.0af1/0 %e /,&,/,-0N.e -0.b S!10$, 0 $ 0 a)1!10ea-1g./1c1 .(.f e.g.0 .f. $1/0$, +)0 ,(,//,-+(!,(0$, +/+%"-! b

,/' % . / % ( (' ,),' 0 % * % $

* &

Girisimcinin - . elkitabI " "! # $!$ $ $ !$ ! !$# " # # $ " # $ # $ ! $ $# $!$ $ # " !$ " "#" "# " ! # " "

Steve Blank . BobDorf .. . .

* &

'BAD@E6C/>C<AC@=E !

# 0! - &/,-0 ,(,/!,(0 ,(,/,0 ,- 0ea$ 1-&1 /10g.-/. 10).- 1 .(.f.(0e1/.-.(.0 1$, /,&, . .(0 //,(,c, +(+f0$ -1 0 1&1/0"/,-, 0,%(+!+-0d10 ,(,/!,(0g, +&$+f!+-b0Z.f10.%.0 ,g1-/1-._ &.f0d,- 0# 0af1 0. .(0.).(0g % 0 +$&+(+0f, 1(0%, +(+fb

Z"- 0* 0 , 0U,(10Z, ,c, +f^ N.f. $1/0 ,(,//,-!,0).- 1 /1-0 - (/1-.(.0$, ,-, 0e1/.-0"/ ) - -0d10e1/.-/1-.(.0 1).(`0d,!1/. d1%,0/1,$.(e`0,g"(1/. 0e.g.0 .(,($,/0,-, /,-0./10 " /,%,g./.-b0# (/,-/,0g.-/. 10&1dc 0& )_

*


P O RT F O LYO

Dina’nın Mutfağı - Deniz Alphan Dina’nın Mutfağı; Türk basın sektöründe yıllardır kalem oynatan Deniz Alphan’dan, Türk Sefarad mutfağının tarifleri ile, Türk-Yahudi kültürünün de izini süren, bir yemek kitabı.

DINA SEDA:Layout 1 11/30/12 10:29 AM Page 34

DINA SEDA:Layout 1 11/30/12 10:30 AM Page 51

Noçe de Şabat • Cuma akşamı

Berencena Papeyada Patlıcan Yemeği Malzemeler • 1 kg kemer patlıcanı • 2 yumurta • 1 çorba kaşığı toz şeker • Patlıcanları kızartmak için yeterli yağ

P

atlıcan Yemeği Sefarad mutfağında sık rastlanan içinde et veya pirinç olmayan sade sebze yemeklerinden biri. Dina bu tip yemeklerin yanında tavuk yenecekse eğer, tavuğu parçalara böler, tavukla birlikte tavuk suyu da ilave ederek ısıtırdı. Yani neticede tavuklu bir patlıcan yemeğine dönüşürdü.

23

Tavuklu Peynirli Beğendi Hazırlanışı Patlıcanları alacalı soyun ve uzunlamasına keserek dilimleyin. Eğer patlıcanlar çok uzunsa ikiye bölün. Bir süre tuzlu suda bekletin. İyice kuruladıktan sonra çırpılmış yumurtalara bulayıp kızgın yağda kızartın. Kızartılan patlıcanları balıksırtı şeklinde kat kat bir tepsiye dizin. Her katın arasına şeker ve tuz serpin. Örtecek kadar su ekleyin. Kaynadıktan sonra çok kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin. Tavuklu pişirecekseniz veya tavuğun yanında yenmek üzere hazırlamayı düşünüyorsanız su yerine tavuk suyu kullanın.

34

Hazırlanışı Dina peynirli beğendinin yanına kuşbaşı et, kuzu veya tavuk pişirirdi. Yanında tavuk yenecekse süt yerine tavuk suyu kullanırdı. Tavuk suyuna beğendi çok değişik olur. Muhakkak denemeye değer. Beğendiyi pişirdikten sonra sofraya getirmek için ısıttığınızda çok kısık ateşte tavuk suyu ilave edip yanına da pişmiş tavuk parçalarını koyun. Beğendinin tavuk parçalarına bulaşmamasına dikkat edin.

Dina’nın Mutfağı

Dina’nın Mutfağı

DINA SEDA:Layout 1 11/30/12 10:31 AM Page 70

51

DINA SEDA:Layout 1 11/30/12 10:31 AM Page 69

Börekler Bulemas Gül Böreği

Dina’nın mutfağında artık pek kullanılmayan “pasta tenceresi” diye adlandırılan bu tencereden vardı. Börekler, kekler bunun içinde pişerdi. Ortası boru şeklindeydi altında da ısıyı yayan bir demir tabanı vardı. Bir tür ocak üstü mini fırın denebilir.

Bulemas de Kezo

Peynirli Gül Böreği Malzemeler • 2 yufka • 3 yumurta • 1 bardak rendelenmiş eski kaşar peyniri • 300 g beyaz peynir • 1/2 bardak zeytinyağı • Tereyağı Hazırlanışı Yumurtaların ikisini çırpın. Ufalanmış beyaz peynir ile rendelenmiş yarım bardak kaşar peynirini yumurtalara katın. Hepsini karıştırarak böreklerin iç malzemesini hazırlamış oluyorsunuz. Yufkaları bölerek sekiz eşit üçgen parça elde edin. Bu yufka parçalarının bir yüzünü yağlayın. Hazırlamış olduğunuz iç malzemesinden yeterli bir miktarı üçgen şeklindeki bu yufka parçasının geniş kenarına koyun. Rulo gibi sarın. Elde ettiğiniz uzun ruloyu bu sefer de gül gibi kendi etrafında sarın. Sığ bir kaba bir parmak kadar su koyun ve sardığınız börekleri suyun içine oturtun. 15 dakika kadar suda bekletin. Fırına koyacağınız tepsiyi iyice yağlayın ve börekleri kuru yüzleri alta gelecek şekilde dizin. Islak olan üst taraflarına hafifçe yumurta sürün ve göbeğine fındık büyüklüğünde bir tereyağı parçası oturtun. Üstüne de bir tutam rendelenmiş kaşar peyniri koyun. Börekleri fırında 175 derecelik bir ısıda kızarana kadar pişirin.

70

Dina’nın Mutfağı

Dina’nın Mutfağı

69


SERDAR CAN

Davranışlara Söz Geçirmek Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin Sabiha Paktuna Keskin; Çocuk Sağlığı ve Gelişimi, Uygulamalı Davranış Analizi gibi önemli konularda Türkiye’nin önde gelen profesörlerinden biri.

DAVRANISLARA SOZ GECIRMEK:Layout 1 11/19/11 10:39 PM Page 88

DAVRANISLARA SOZ GECIRMEK:Layout 1 11/19/11 10:39 PM Page 89

DAVRANIŞIN GELİŞME SÜRECİ 1- “0-3” YAŞ: ANNE-ÇOCUK BİR BÜTÜNDÜR

24

(KENDİ ALGISI) BEN VE BEBEĞİM Mektup “35 yaşında çalışan bir anneyim. Oğlumu sağlıklı, mutlu ve özgüvenli yetiştirebilmek, bütün kaygım. Bu bende bir saplantı halini aldı. En ufak farklı bir gidişatta moralim bozuluyor, ağlamaklı oluyorum. Çocuğumu büyütemeden ölmekten ya da onu kaybetmekten korkuyorum.” İnsan yaşamını kendi sağlayabileceği yeterliğe ulaşana kadar, bakımını sağlayacak birine -ki o kişi tercihen annesidir- muhtaçtır. Doğduğunda benliğinin farkında olmadığından, bir diğeriyle özdeşleşme ihtiyacındadır. Bebek doğar doğmaz annesini seçer ve ona yönelir. Anne yani onun bakımını sağlayan kişi yoksa yaşama şansı yoktur. Bu durumda, yokluk yani ölüm hissedilir. Bu duygunun adı; anksiyetedir (bkz. Çocuk Davranışlarındaki Korkuyu Tanımak ve Baş Etmek). Öte yandan, annenin yokluğunda onun yaşamsal ihtiyaçlarını bir başkası karşılayabilir. Bu durumda, çocuk yaşamak adına kendini güvendiği bireye teslim etme davranışlarına yönelir. Bundan sonradır ki, bu bireyin yokluğu da tıpkı annenin yokluğunda olduğu gibi yokluk, yani ölüm algısı yaratır.

Davranışlara Söz Geçirmek

DAVRANISLARA SOZ GECIRMEK:Layout 1 11/19/11 10:39 PM Page 90

89

DAVRANISLARA SOZ GECIRMEK:Layout 1 11/19/11 10:39 PM Page 91

DAVRANIŞIN GELİŞME SÜRECİ

Genleri sonraki nesle taşıma içgüdüsü, annelik davranışlarını belirler.

Kısaca, yaşamın ilk 3 yılında –ki bu süre 5. ve hatta 7. yılın sonuna kadar uzayabilir- çocuk yaşamak adına kendine bakacak birine muhtaçtır ve ona yönelme davranışları gösterir. Anneye gelince; çocukta olduğu gibi belli süre için değil yaşamı boyunca çocuğu için kaygılanır. Bu kaygı, “çocuğum yoksa ben de yokum” derecesinde ölümle eşdeğerdir. O nedenledir ki, acıların en büyüğü evlat kaybıdır. Bu duygunun adı da; anksiyetedir. Öte yandan, çocuk için söz konusu olan “anne yoksa, yaşamak imkansızdır” durumu, anne için söz konusu değildir. Çünkü annenin kimliği mevcuttur. Dolayısıyla kendini bir diğeriyle özdeşleştirmeye çocuğunkine benzer biçimde ihtiyacı yoktur. Annenin yaşlı ve muhtaç durumlarında, çocuğun anne için yaşamsal önemde olduğu tartışılabilirse de uygulamada bu durum her zaman geçerli olmadığı gibi, şart da değildir. Kısacası, anne yaşayabilmek için çocuğunun ona muhtaç olduğu anlamda çocuğuna muhtaç değildir. Annenin yaşam boyu çocuğu için kaygılanmasının altında yatan gerçek nedir? Bugünkü bilgilerin ışığında, çocuk için 3-7 yıl için geçerli olan bu anksiyete halinin, anne için

90

Davranışlara Söz Geçirmek

yaşam boyu varlığını hissettirici nitelikte olması, çocuğun annenin genlerinin taşıyıcısı olmasıyla açıklanabilir. Anne, genlerini içgüdüsel olarak garanti etmenin peşindedir. O nedenle, hissettiği kaygı çocuğuna aktarmış olduğu kendi genetik materyali adına yaşamsal önemdedir. O nedenle annenin yaşamı boyunca sürer.

İŞİM ve BEBEĞİM Mektup “Kızım 3 aylık. Anne İş’te kitabınızı heyecan içinde okuyorum. Bir yandan da hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. İznim sona eriyor. Kızımın bana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. İşten ayrılıp kızımı mı büyütmeliyim? Fakat herkes hem çalışıyor, hem çocuk büyütüyor. Ben de çalışmalıyım. En azından kızıma her şeyin en iyisini, en güzelini almak için çalışmalıyım. Nasılsa ben olsam da büyüyecek, olmasam da. Bütün gün oturup TV izleyip ev işlerine bakacaksam, onun yanında olmamın hiç artısı olmayacak. Onunla iyi vakit geçirip, o ne isterse onu yapsak daha mutlu olur ama annem de ona benim yokluğumu hissettirmez, eminim. Kızıma benden daha iyi bakar. Gözüm arkada kalmayacak. Ayrıca patronuma da doğum sonrası geri geleceğimi söyledim ve yerime eleman aldırmadım. Onlara verdiğim sözü

Yaşamsal gerekleri doyurma içgüdüsü, davranışları belirler.

tutmalıyım. Çalışmalıyım, çünkü şimdiki kadar rahat bir işi bir daha bulamam ve aynı imkanlara sahip olamam. Kafam çok karışık.” Anne-bebek ilişkisi değerlendirilirken, tüm ilişkilerde olduğu gibi, ikili partiden birinin ihtiyaçları giderilirken diğerininkiler ihmal edilmemelidir. Annenin ihtiyaçları da tıpkı bebeğinkiler gibi karşılanmalıdır. İhtiyaçlar yaşa bağlı özellikler gösterir. Bebek sahibi olacak yaştaki bir anne doğal olarak üreme dönemindedir. 20-30’lu yaşlar olarak kabul edilen üreme dönemini 40-50’li yaşların üretme dönemi izler. Anne, önceliklerini içinde bulunduğu dönemin ihtiyaçlarına uygun olarak belirler ve kendi kapasitesini aşmayacak şekilde davranırsa, olayları sağlıklı yönetebilir. Öte yandan, gelişme dönemleri bıçak keskinliğinde birbirinden ayrılmaz ve iç içe geçebilir. Sıklıkla üreme döneminin içine üretme döneminin gereksinimleri girebilir. Bu durumda, sonraki döneme yönelinir ve içinde bulunulan dönemin ihtiyaçları ihmal edilirse yeterince doyurulmamış dönemlerin eksikliği, yaşam boyu olumsuz etkilerini sürdürür. Mektuptaki annenin içine düştüğü ikilem, üreme ve üretme dönemlerinin iç içe geçmesinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, anne bu iki dönemin önceliklerini belirleme noktasında düğümlenmektedir. Bir taraftan üretmeyi temsil eden ça-

lışma isteğini, elindeki iş fırsatını kaçırmaması gerektiği şeklinde rasyonalize ederken; öte yandan, üreme içgüdüsü ile çatışmaktadır. Bebeğinden nasıl ayrılacaktır? Bebeğine kendi annesinin belki de kendinden daha iyi bakabileceğini düşünmekle, bu durumu da rasyonalize etmeye çalışmaktadır. Öte yandan, anne bebeğin öncelikli tercihinin kendisi olduğunu da içgüdüsel hissetmektedir. Ne kadar iyi bakılırsa bakılsın, bebeğin anneden ayrılmasının artçı depremleri ileride kesinlikle hissedilecektir. Annenin karıştığı nokta da budur. Üretme içgüdüsü adına verilecek kararlar, annebebek ilişkisini zedelememelidir.

KARİYERİM ve BEBEĞİM Mektup “18 aylık oğlumla giderek tırmanan bir sorunlar demeti yaşıyoruz. 27 yaşımdayım ve kariyerim için çok önemli bir sınava hazırlanıyorum. Ama kendimi tezime veremediğim gibi oğlumla da ilgilenemiyorum. Bana aşırı düşkün. Devamlı emme isteği var. Beş dakikada bir “meme” diyerek bacaklarıma sarılıyor. Geceleri memede ve aynı zamanda bana dokunarak ve saçlarımı tutarak uyumak istiyor. İzin veriyor olmama rağmen

Davranışlara Söz Geçirmek

91


P O RT F O LYO

7/24 Anneye Güvenli Bağlanma Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin Sabiha Paktuna Keskin’in bir diğer kitabı.

25


SERDAR CAN

Sınav Stresinin Stresi Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin Sabiha Paktuna Keskin; Çocuk Sağlığı ve Gelişimi, Uygulamalı Davranış Analizi gibi önemli konularda Türkiye’nin önde gelen profesörlerinden biri.

26


P O RT F O LYO

Dünya Atlası 2012 Türkiye’nin en kapsamlı ve güncel atlası.

27

İbrahim Ethem Efendi Konağı Yüz Yıllık Bir Konağın Hikayesi.


SERDAR CAN

Profesyonel Mutfaklar Restoranlar, oteller, hastaneler küçük işletmeler ve tüm yatırımcılar için benzersiz bir başucu kaynağı.

1. BOLUM 42-127:Layout 1 1/28/14 2:16 PM Page 61

TASARIM

TASARIM

1. BOLUM 42-127:Layout 1 1/28/14 2:16 PM Page 60

1.5 Proses

1. Profesyonel mutfakların fonksiyonel ve teknolojik tasarımı İşlenecek ürünler ısı transferi; temas, kondüksüyon, konveksiyon veya radyasyon gibi yöntemler kullanılarak özelleştirilebilir. Çoğu durumda, ısı transferinin belirtilen biçimlerinden birkaçı birleştirilir ve sonuçta istenilen sonuç elde edilir: “Yemek”. Farklı ısı transferi biçimleri ise şöyle açıklanabilir: Temas ısısı; farklı maddelerdeki moleküllerin temas etmesine dayanarak meydana gelir. Burada ısı sıcak moleküllerden soğuk moleküllere aktarılır (“doğal” ısı akışı). Örneğin; kaynatma sırasında ocak, sıcaklığını tencerenin tabanına, tencere de içindeki ürünlere aktarır. Transfer ısısı; bir maddedeki moleküllerin temasıyla oluşur, burada ısı yine sıcak moleküllerden soğuk moleküllere aktarılır. Ancak burada amaç yan bölgelerden yiyeceğin içine doğru bir ısı akışının başlamasıdır. Şekil 1.33 Bağlantısız cihazlı, kurulumlu büyük termal ünite

28

Kondens ısı, özellikle ve bilinçli olarak kullanıldığı buharlı konveksiyonlar ve basınçlı pişiricilerde önemlidir. Işıma ısısı; herhangi bir vasıta olmadan aktarılan elektromanyetik titreşimlerle oluşturulur. Bir radyasyon kaynağından (örneğin; bir IR ısıtıcı radyatör, ocak ve magnetron*) belirli bir frekansta elektromanyetik dalgalar yayılır ve işlem görecek ürüne farklı derinliklerde nüfuz ederek molekülleri titreştirir (rotasyon veya osilasyon), böylece içlerinde sürtünme ısısı oluşturur. Pişirme ve ocak alanları; insanlık tarihinde köklü bir geleneğe ve öneme sahip olmuştur. Hristiyanlık öncesi antik Babil, Asur ve Mısır medeniyetlerinde de farklı dizaynlarda ocaklar kullanılmıştır. Yapılan kazılarda büyük tencere ve kazanların kullanıldığı toplu beslenmenin belirli biçimlerine Mısır, Atina, Sparta ve Roma mutfaklarında rastlanmıştır. Mutfaklarda bağımsız kurulumlu dökme demir ocaklar, 19. yüzyılın ortalarından sonra görülmeye başlanmıştır. Dolaylı ısıtmaya sahip kaynatma kazanları ilk olarak 1870 yılında imal edilmiş ve mutfaklarda kullanılmıştır. 20. yüzyılda profesyonel mutfak endüstrisi, muazzam nüfus artışı, sanayileşme, teknoloji devrimi ve artan tüketim sonucunda gelişerek, işleme sektörünün büyük ve etkili bir koluna dönüşmüştür.

Şekil 1.37 Bir personel restoranında kompakt mutfak

Şekil 1.34 Basınçlı ekipmanda pişirme (kendi suyuyla)

Konveksiyon ısı (taşınım ısısı) madde yoğunluğunda; -özellikle sıvı ve gazlarda- sirkülasyona neden olur ve zaman içinde maddede ısı eşitlenmesiyle sonuçlanan değişim nedeniyle hareketlenen madde molekülleri ile oluşturulur.

Şekil 1.38 Merkezi bir mutfakta zemin temassız pişirme bölümleri

Mevcut termal cihaz serisi, dizayn açıklamaları ve işlev tanımlamaları Tablo 1.17’de gösterilmektedir. Optimal şekilde benimsenen ekipmanlar, kullanıcının ebat, işlev, ısıtma tipi, teknik düzey, vb. amaçlarının her biri için yararlıdır.

Kondens ısı, iletim ısısının tam anlamıyla özel bir biçimidir. İşlenecek daha soğuk bir ürüne doğru hareket eden buhar akışı, yüzeyde suya dönüştüğünde (yoğuştuğunda) ve proseste yüksek ısı içeriğini (gizli ısı) ürüne bıraktığında etkili olur.

Yine de, kurulumu sağlayanların veya operatörlerin belirli bir cihazı satın alma ve uygulama kararlarını genellikle tek taraflı ve anlık maliyetlere (CapEx) dayandırmaları doğru bir yaklaşım değildir. Beklenen işletme giderlerini (OpEx) de dikkate almaları tavsiye edilir. Şekil 1.35 Duvara monte edilen termobloklar

Şekil 1.36 Basınçlı kaynatma kazanı

*Magnetron: Mikrodalga fırınlarda kullanılan çapraz alan üreteci. 61

60

6. BOLUM 208-255_Layout 1 1/29/14 2:32 AM Page 213

6. BOLUM 208-255_Layout 1 1/29/14 2:32 AM Page 212

6. Profesyonel mutfaklarda temel planlama kriterleri e1

c

e2

c

e3

c

en

c

PLANLAMA KRİTERLERİ

Tablo 6.1 Sibernetik bir sistem olarak teknolojik planlama

Dizayn taslağı, hazırlık ve planlama belgelerinin dokümantasyonu

Yöntem: Çıkarma Hesaplama Karşılaştırma Değerlendirme Derleme Kavramsallaştırma Çizim Açıklama

a1

c

a2

c

a3

c

an

c

Uygulama

– Sunuş biçimi/catering sistemi (self-servis, bar servisi, taze meyve-sebzeler), – Servis kapsamı (örn. garson servisi, masa dekorasyonu, müzik), – Fiyat seviyesi (düşük, orta veya pazarın üzerinde seviye), – Beklenen müşteri sayısı ve beklenen gün içi frekans, – Sunulan ürünlerin toplam ve tepe dönemlerde beklenen günlük satış miktarları, – Catering’in süre periyodu ve hacmi (açılış gün ve saatleri, üç öğün yemek, sadece öğle yemeği gibi). 3. Üretim programı ve gıda üretiminin organizasyonu – Yiyecek malzemelerinin planlanan işleme uygunluk derecesi, – Teslim döngüleri (teslim aralık ve süreleri, teslim araçlarının tipleri ve teknik ekipmanları), – Üretilecek yemeklerin üretim hacmi (parti boyutu) ve yapısı, – Mutfak üretim tipleri (örneğin; işleme mutfağı, karma tip mutfak, rejenerasyon mutfağı), – Tasarlanmış mutfak üretim organizasyonu (hat boyu veya paralel üretim, kalemlere yapılandırma, üretim tipi talimatları, tedarik, düzenleme ve servis yapma biçimleri).

212

Planlama dokümantasyonu

Çıkış bilgileri: Fonksiyonel çözüm Proses çözümü Ekipman düzenleme planı Mobilya planı Alan/oda programı Personel programı Terminal şeması Belgeli genel proje dizaynı

PLANLAMA KRİTERLERİ

b

Giriş bilgileri: Standartlar Standart değerler Teknik dökümantasyon Yönetmelikler (yasalar, düzenlemeler, standartlar) Prospektüsler Kataloglar Organizasyon ilkeleri

4. Sunuş, servis ve bekleme biçimleri – Sunuş biçimleri (menüler, görüntüler, panolar veya doğrudan tezgah yoluyla), – Servis yapma biçimi (tezgah servisi, çevrimiçi self-servis, serbest akışlı kafeterya, reklamlar), – Servis biçimi (bar servisi, bireysel servis ve self-servis).

6. Kayıt ve kasa ödeme biçimleri – Garson siparişi alır ve adisyona kaydeder, – Self-servis tesisi terkedilirken nakit ödeme, – Çıkışta kayıt ve nakit ödeme olmadan banka hesabını borçlandırma, – Elektronik konuk kontrolü yoluyla bireysel ödeme, – Otomatik kayıtlı anahtarla garson self-servisi (örneğin; içecekler).

5. Sofra takımları ve servis ekipmanları – Kullanılacak sofra takımlarının, bulaşık yıkama güvenliği göz önüne alınmak suretiyle, biçimi, malzemesi ve boyutları, – Servis yapma şekli (tabakla servis, dağıtım tabağıyla servis ve hastane hasta catering’i için kompakt tepsiler), – Bulaşık ve cam eşya yıkama (manuel, bulaşık ve bardak yıkama makinelerinin tip ve dizaynları vb.) – Sofra takımlarının sunumu ve ara depolaması (yer, depolama yeri vb.).

Yukarıda verilen temel başlangıç noktalarına ilişkin koordinasyon ve kararın ardından, bir profesyonel mutfak ve onun gıda hizmeti ekipmanları için proje çözümüne hazırlanmaya yönelik iş aşamaları benimsenir.

7. Mevcut enerji kaynakları ve faydalanılan kuruluş – Örneğin; elektrik, doğal gaz, – Mevcut ana besleme (örneğin; orta voltaj, düşük voltaj), – Öngörülen enerji tasarruf sistemleri.


P O RT F O LYO

Hobimle Mutluyum Garanti Hobi Kulüpleri Hobisi olan insanların daha mutlu olduğu gerçeğinden yola çıkarak hazırlanan “Hobimle Mutluyum”; hayata renk katacak bir hobi rehberi.

29


SERDAR CAN

Bilinmeyen Bodrum - Güngör Uras Köşe yazarı Güngör Uras: “Bodrum’u henüz görmeyenlere, Bodrum yazlıkçılarına, Bodrum’un farklı yanlarını, pek bilinmeyen yanlarını, yaşamını yazmak istedim.”

G Ü N G Ö R

U R A S

BOD R U M’ A

D AİR

Beyaz Türklerin

Bodrum’u Keşfi

Gene de Bodrum ve çevresinde çok kişinin bilmediği, ilgilenmediği çok sayıda tarihi kalıntı var.

“Muğla Valisi Özer Türk, Aktur’u yapınca Ankaralı memurlar Bodrum’u keşfetti. Şimdilerde Bodrum varlıklı İstanbulluların yazlığı.”

30

Halikarnas Balıkçısı’ndan sonra Bodrum’a önce İstanbul’dan yazar, çizer takımı geldi. Muğla Valisi rahmetli Özer Türk, Aktur’u yapınca, Ankaralı memurlar Bodrum’u keşfetti.

Beyaz Türkler Bodrum’u önce Halikarnas Balıkçısı, sonra da Zeki Müren sayesinde keşfetti. Halbuki Bodrum, 3 bin yıllık tarihi bir yerleşim alanı. Bodrum’da doğan tarihçi Herodotos, kentin MÖ 1000 yılında kurulduğunu yazar. Halikarnas merkez çevrede 12 antik kent var. Buralarda 3 bin yıllık tarih var. Ne var ki, eski Bodrum’un günümüze kalan tüm mozaikleri ve heykelleri British Museum’da.

Mantar gibi kooperatif evleri yapıldı. İstanbul’dan Ali Şen’in Rus uçakları ile başlayan havayolu bağlantısı, ardından THY düzenli servisi ile İstanbul’un orta ve varlıklı kesimi Bodrum’a gelmeye başladı. Şimdilerde Bodrum’da üç tür yazlıkçı var: (1) Orta gelir grubundaki memur ve emekliler, 40-60 m2 büyüklüğünde kooperatif evlerinde kalırlar. (2) Yeni yeni Bodrum’a gelmeye başlayan varlıklı kesim, 400-600-1000 m2 residanslarda yaşarlar. (3) Eller havaya sınıfının nerelerde yatıp kalktığı belli değildir, hayatları Beach Clublarda fotoğrafçılara poz vermekle geçer. Bütün bunlar dışında bir de Bodrumlulaşan kesim vardır. Bunlar için Bodrum sadece yazlık kent değil, yaşam kentidir.

18

Bunlar Bodrum’da daha çok veya devamlı otururlar. Bodrum’un keyfini çıkarırlar. Yerlilerle kaynaşırlar. Her kesimin Bodrum’da alışveriş ettikleri yerler, yemek yedikleri yerler ve yaşam tarzları farklıdır. Bodrum’un pazarları meşhurdur. Özellikle köy pazarları. Pazarlar ekonomik olduğu kadar sosyal birer müessese. Pazara gidenler, pazarcılar birbirini tanır. Pazarda sadece alışveriş edilmez, sohbet edilir. Politika, ekonomi tartışılır. Bodrum’a günde ortalama 80 uçak inip kalkar. 2014 yılında 12 bin iç hat, 20 bin dış hat uçuşu için 32 bin uçak indi, kalktı. İç hatlarda 2.0 milyon, dış hatlarda 1.9 milyon, toplam 3.9 milyon yolcu uçakla Bodrum’a geldi, gitti. Deniz yolu ile 500 bin turist geliyor. 25 bin hane var. Kış nüfusu 132 bin, yaz nüfusu 1 milyon. Turizm belgeli 150 tesisi (40 bin yatak), 5 yıldızlı 25 tesisi (20 bin yatak), Belediye belgeli 30 bin yatak var.

Beyaz Türkler Bodrum’u önce Halikarnas Balıkçısı, sonra da Zeki Müren sayesinde keşfetti.

Üç büyük marinasında 500’ü Türk, 1.500’ü yabancı bayraklı 2 bin tekne konaklıyor. Yabancı bayraklıların toplam 250’si kiralık tekne. Mavi Tur’a çıkan büyük boy klimalı, yemekli, konforlu tekne sayısı 200’e yakın.

Bilinmeyen Bodrum

Bilinmeyen Bodrum

EN SON DOKUMAN yeni.indd 18

7/30/15 5:16 PM

G ÜNG ÖR

EN SON DOKUMAN yeni.indd 19

19

7/30/15 5:16 PM

URAS

BOD R U M’ U N SİMG EL ER İ

Herakleia

Euromos

Milas-Söke yolu üzerinde bulunan Kapkırı köyündeki antik şehir, adını mitolojik kahraman Herakles’ten alır. 6,5 km uzunluğundaki surlarda 65 kule olduğu saptanmıştır. Helenistik dönemde, aradaki arazi, alüvyonlarla dolmadan önce Bafa Gölü’ne kadar uzanan bir liman şehri idi.

Milas-İzmir karayolunun 10. km’sinde antik dönemde Milas’tan sonraki ikinci önemli şehir olan Euromos’un kalıntıları vardır. MÖ II. yüzyıl yapısı olan Zeus Tapınağı’nın sütunları halen ayaktadır. Halk bu tapınağa “Ayaklı” adını takmıştır.

Labranda

Didyma (Didim)

Milas’ın 14 km kuzeybatısındaki Labranda’ya ancak oldukça bozuk bir yoldan ulaşmak mümkündür. Labranda’da Karya tarihinin önemli kalıntıları vardır. MÖ VI. yüzyıldan itibaren tarihlenen kalıntılar, Pers saldırısının izlerini de taşır. Kral Mausolos ve Idreus’un hakimiyeti altında geçen 377-344 yılları arasında şehir çok gelişmiştir. Zeus tapınağı, manastır havuzu, Dor üslubundaki sütunlar ilgi çeken kalıntılardır.

Akköy-Altınkum yolundan ulaşılan Didyma, bir kent değil, Miletos’a bağlı tapınaklar kültü olarak inşa edilmiştir. Burada bulunmuş en eski yazıtlar MÖ 600 yıllarındandır. Tapınak hakında fazla bilgi yoktur. Ancak Panormos limanından tapınağa giden “Kutsal Yol” üzerinde sıralanan heykellerin 1858 yılında Newton tarafından Osmanlı Hükümeti’nden alınan izin doğrultusunda British Museum’a götürüldüğü bilinmektedir.

Priene Söke’ye 15 km uzaklıktaki bu ilkçağ kenti İyonya sınırları içindedir. Kent bugün kalıntılarının görüldüğü yere MÖ IV. yüzyılda taşınmıştır. Büyük İskender, burada yapılan Athena Tapınağı’nın giderlerini üstlenmiş ve adını tapınak duvarına yazdırmıştır. Bu taş British Museum’dadır. Athena tapınağı, tiyatro, kent yönetim merkezi, Persephone tapınağı ve gymnasion, kalıntıların önemlilerindendir.

Miletos Priene kenti kalıntılarının yanından geçen yolun ilerisinde, alüvyonların denizden ayırıp da henüz Bafa Gölü’nü oluşturmadığı dönemde, Latmos Koy’unda olan kent, şimdi denizden birkaç kilometre içeridedir. Büyük İskender’in burayı da istila etmesini izleyen çağlarda da hep işgallere uğrayan Miletos’un birçok yapısı bugün hala ayaktadır.

Magnesia Söke-Selçuk yolu üzerindeki Magnesia, Helen göçmenler tarafından kurulmuş, Lydia ve Kimmer boyunduruğuna girdikten sonra, Spartalı komutan Thibron tarafından yeniden yapılandırılmıştır. Mimar Hermogenes’in yaptığı Artemis Tapınağı’nın kalıntıları dışındakilerin birçoğu henüz toprak altındadır. Tapınağın kabartmalarının bir kısmı Louvre’da, bir kısmı da İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndedir.

“Kutsal Yol” üzerinde sıralanan heykellerin 1858 yılında British Museum’a götürüldüğü bilinmektedir.

Keramos ve diğerleri Milas’ın 45 km güneyinde, Ören mevkiindeki Keramos aynı Hydisos, Sinuri tapınağı, Hydai ve Güllük Körfezindeki Bargylia gibi henüz arkeoloji kataloglarına girmemiş, haklarında kesin bilgilerin sınırlı olduğu antik şehir kalıntılarından biridir.

Kaynak: Bu bölüm “Halikarnassos’ta Bir Zaman, Lale Apa, 1999” isimli yayından yararlanılarak hazırlanmıştır.

76

Bilinmeyen Bodrum

EN SON DOKUMAN yeni.indd 76

Bilinmeyen Bodrum

7/30/15 5:16 PM

EN SON DOKUMAN yeni.indd 77

77

7/30/15 5:16 PM


P O RT F O LYO

Seçmenin Din, Toplum ve Siyasete Bakışı; Antalya Örneği Prof. Dr. Meral Öztoprak Sağır, Dr. Ferihan Polat, Funda Kemahlı Seçimler öncesinde yapılan kamuoyu anketleri, seçmenin farklı partilere oy verme eğilimini ortaya koyarken, seçmen tercihleriyle ilgili akademik araştırmalar.

31

Vatan Cephesi - Hakkı Uyar Roman “Vatan Cephesi” Türk siyasal sistemine ilgi duyanların okuyacağı, cepheleşmelerin iç yüzünü belgelerle anlatan, bir eser.


SERDAR CAN

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Gezi Rehberi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Gezi Rehberi Türkçesinin, İngilizce, Kürtçe ve Zazaca dilleri uygulaması.

32

antalya kapakingilizce:Layout 1 1/4/11 4:10 PM Page 1

Antalya Büyükşehir Belediyesi Gezi Rehberi Antalya Büyükşehir Belediyesi Gezi Rehberi Türkçesinin, İngilizce uygulaması.


P O RT F O LYO

Sentez Diyeti - Taylan Kümeli Taylan Kümeli Sentez Diyeti; fazla kilolarından kurtulmak isteyenler, spor yapmak için daha fazla enerjiye ihtiyaç duyanlar ve daha sağlıklı yaşamak isteyenler için bir kitap.

33

çiçek PASAJI - NEVIZADE - BALIK PAZARI

.

Çiçek Pasajı, Nevizade, Balık Pazarı - TURAD Haritalı, Beyoğlu Rehberi.

.

BEYOGLU-ensonn_Layout 1 8/2/13 1:40 AM Page 8

Modern yaşamın “ilk”leri

Doğu-Batı Sentezi

Beyoğlu, geçmişte yabancı bankerlerin, tüccarların, diplomatların, Osmanlı yönetiminde görevli azınlıkların yerleştiği Hıristiyan ağırlıklı bir bölgeydi. Burada yaşayan Avrupalılar, Batı’da yeni olan ne varsa, yaşadıkları şehir olan İstanbul’a getiriyorlardı. Altın Boynuz’un güneyindeki Eski İstanbul ise aynı dönemde hala doğulu çarşıları, ihtişamlı cami ve sarayları, dar sokakları ve geleneksel değerleriyle başka bir çağı yaşıyordu. Oysa Beyoğlu telefona, metroya, tramvaya, elektrik aydınlatmasına ve modern belediye yönetimine çoktan geçmişti. Modern hayatın birçok “ilk”i Türkiye’ye Beyoğlu’ndan yayılmaya başladı.

İster doğunun içindeki batı, ister batının içindeki doğu olarak algılansın, Beyoğlu İstanbul’un kozmopolit bölgesi olarak doğu-batı ikileminin en çarpıcı şekilde yaşandığı bölge, adeta yaşayan bir açık hava müzesi. Eski ile yeni, doğu ile batı burada aynı mekanı paylaşıyor, aynı havayı soluyor. Tek başına bir metropolün tüm nimetlerini sunarken ve tüm tezatlarını da yaşatıyor.

8

BEYOGLU-ensonn_Layout 1 8/2/13 1:40 AM Page 9

BEYOGLU-ensonn_Layout 1 8/2/13 1:40 AM Page 14

Farklı renkler, farklı lezzetler

Taze balık, kokoreç, midye, tertemiz yıkanmış ve özenle dizilmiş meyveler, lezzetli peynirler, çeşit çeşit sebzeler.. İşte ünlü Balık Pazarı..

“Beyoğlu” isminin hikayesi Bizans döneminde yerleşim alanı olmayan Beyoğlu'na; Peran Bağları (karşı yaka anlamına gelen Pera’dan türetilen) denilirmiş. Geçen yüzyılda, özellikle yabancılar, Beyoğlu yerine Pera adını kullanmışlar. Pera adı, 1925’de resmi yazışmalardan çıkarıldıktan sonra gittikçe unutulur hale gelmiş, Beyoğlu adı yaygınlaşmış. Beyoğlu adının ortaya çıkışına ilişkin çeşitli rivayetler var. Rivayetlerin biri; ilk olarak Fatih Sultan Mehmed zamanında Pontus

prenslerinden Aleksios Komnenos’un islamiyeti kabul ederek burada oturmasından dolayı semte Beyoğlu denildiği. Kimi kaynaklara göre; bahsedilen Pontus prensi değil, Kanuni zamanındaki Venedik elçisi Andre Giritti’nin oğlu Luigi Giritti. Başka bir söylenceye göre ise; Kanuni Sultan Süleyman döneminde burada oturan Venedik elçisine yazışmalarda “Beyoğlu” dendiği için semtin Beyoğlu adını aldığı. Meşhur Beyoğlu çikolatası

9

Balık Pazarı’nda alışverişin keyfi bir başka 14

BEYOGLU-ensonn_Layout 1 8/2/13 1:40 AM Page 15

Balıkçı, turşucu, baharatçı, şarküteri ve tabii ki bitip tükenmek bilmeyen bir kalabalık... Çiçek Pasajı’nın hemen arkasında bulunan Balık Pazarı 150 yılı aşkın süredir İstanbullulara hizmet veriyor. Bilinen lezzetlere ek olarak, pek de kolay bulunmayan değişik tatlar da meraklılarıyla burada buluşmakta.

Nevizade geceleri

Balık Pazarı, geçtiğimiz yıllarda “Beyoğlu Güzelleştirme Projesi” kapsamında elden geçirildi. Kimilerine göre eskinin coşkulu karakterinden çok şey kaybetti ama yeniden düzenlenmiş halini beğenenlerin sayısı da az değil. Eski ya da yeni, Balık Pazarı hala İstanbul'un en ilgi çekici, en lezzetli alışveriş duraklarından biri. Buraya gelip kokoreç veya midye tava yemek ya da dükkanlardan alışveriş yapmak çok sayıda insan için vazgeçemedikleri büyük bir keyif. 15

Beyoğlu deyince akla ilk gelen yerlerden biri olan Nevizade özellikle gece hayatının en canlı, renkli ve kalabalık yaşandığı yerlerden. Balık Pazarı'nı dik kesen aynı adlı sokakta kurulmuş olan onlarca mekandan oluşan bölge birbirinden farklı zevklere hitap ediyor; meyhanesi de var barı da. Özellikle geceleri bambaşka bir havaya bürünen Nevizade Beyoğlu'nun en kendine özgü yerlerinden.


SERDAR CAN

Ayvazovski - Denizler, Şehirler, Işık, Su, Gökyüzü Koleksiyon Kitabı Sotheby’s ve Christie’s müzayede evlerinin Ayvazovski uzmanları Gianni Caffiero ve Ivan Samerine’nin kaleme aldığı kitap sınırlı sayıda basıldı.

34 64 Denizde Kurtarma, 1872, tuval üzerine yağlıboya, 95x125cm.; Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Ankara

123 İstanbul; Sanatçının Desen Çizerken Oto-Portresiyle Haliç Görünümü, 1880; 52x42 cm.; Özel Koleksiyon, İstanbul

90 154-177.indd 154

1/18/16 3:15 PM

74-95.indd 90

1850

1/18/16 3:10 PM

1851

Ayvazovski

RUSYA

• Dokuzuncu Dalga’yı resmeder.

AVRUPA

• Turgenyev, Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü’nü yayınlar.

cs-1850-001

TÜRKİYE

• Dünyadaki ilk sergi salonu olarak tasarlanmış bina olan Bingley Hall, Birmingham’da inşa edilir. • Guy de Maupassant’ın doğumu. • Balzac’ın ölümü.

cs-1850-003

• David Urquhart, Türk hamamlarının sistemini açıklayan The Pillars of Hercules’ü yayınlar; devamında bu hamamlar tüm Avrupada popüler olur.

DÜNYANIN DİĞER BÖLGELERİ

Ayvazovski

RUSYA

• İkinci kızı Maria’nın doğumu. • Moskova’daki ikinci sergisini gerçekleştirir.

• Çin’de iç savaş. • Lehman Brothers kurulur.

AVRUPA

• Dokuz yıllık bir inşa faaliyetinin ardından ilk yolcu treni St. Petersburg’dan Moskova’ya 22 saatten biraz kısa bir sürede ulaşır. Bu dünyadaki en uzun iki yönlü demiryoludur. • Pavel Fedotov, Genç Dul’u resimler.

cs-1850-004

cs-1851-001

cs-1850-005

cs-1850-006

cs-1850-007

cs-1851-002

cs-1851-004

CS-1851-001 cs-1850-010

Caffiero/Samarine Konu/Başlık Numaralandırması

cs-1850-011

Tarih

Yazar İmza Tarihlendirmesi

Malzeme/Teknik

Ölçü (cm)

Bulunduğu Koleksiyon

Resim No

CS-1850-001

Deniz Kıyısında Kırımlı Tatarlar

1850

imzalı & 1850 tarihli tuval ü.yağlıboya

112 × 196

Özel Koleksiyon, ABD

CS-1850-003

Dokuzuncu Dalga

1850

imzalı & 1850 tarihli tuval ü.yağlıboya

221 × 332

Rus Müzesi, St. Petersburg

CS-1850-004 CS-1850-005

Rus Gemisine Yaklaşan Yelkenli Tekne

tarihsiz tarihsiz

yak. 1850 yak. 1850

panel ü.yağlıboya

kağıt ü.suluboya ve karakalem

17.5 × 23

cs-1851-005

imzalı & 1850 tarihli kağıt ü.karakalem

22 × 30

Özel Koleksiyon, Londra

214

imzalı & 1850 tarihli tuval ü.yağlıboya

55.6 × 71.9

Sotheby’s Londra, 1-12-2004, lot no. 36

215

yak. 1850

imzalı

kağıt ü.karakalem

28.5 × 22.5

Özel Koleksiyon, Londra

1851 1851

Yazar İmza Tarihlendirmesi

imzalı & 1851 tarihli imzalı & 1851 tarihli imzalı & 1851 tarihli

Malzeme/Teknik tuval ü.yağlıboya tuval ü.yağlıboya tuval ü.yağlıboya

Ölçü (cm) 106 × 190 57 × 78 107 × 144.8

Bulunduğu Koleksiyon

Resim No

Tarih ve Yeniden Yapılanma Müzesi, Moskova 140 Özel Koleksiyon

Sotheby’s New York, 17-4-2007, lot no. 316

171 230

1851

imzalı & 1851 tarihli

tuval ü.yağlıboya

99.5 × 122.5

MacDougall Londra, 27-5-2012, lot no. 28

221

1851

imzalı & 1851 tarihli

tuval ü.yağlıboya

26.5 × 40

Sotheby’s Londra, 16-6-1994, lot no. 25

155

216

CS-1850-009

Gece Alupka’daki Vorontsov Sarayı

tarihsiz

yak. 1850

imzalı

yağlıboya (oval)

Sert Denizde Gemi

tarihsiz

yak. 1850

başharfle imzalı

tuval ü.yağlıboya

20.5 × 28.5

Dorotheum Viyana, 20-4-2010, lot no. 159

218

CS-1850-011

Gündoğumunda Gemiye Kürek Çekenler

1850

imzalı & 1850 tarihli panel ü.yağlıboya

44.7 × 55.1

Christie’s Londra, 26-11-2008, lot no. 358

219

Sotheby’s Londra, 7-6-2010, lot no.13

1851

Venedik Deniz Kıyısında Yük Arabası Kervanı

46

CS-1850-010

21.5 × 27

Tarih

CS-1851-004 CS-1851-005

20

tarihsiz

Fırtına İstanbul

174

1850 1850

Alupka’da Vorontsov Sarayı

Serçe Tepeleri’nden Moskova Görünümü

CS-1851-002 CS-1851-003

86

Özel Koleksiyon

Feodosiya Limanı Yunanistan Açıkları

CS-1850-008

27.5 × 36.5

Özel Koleksiyon

CS-1850-006 CS-1850-007

Fırtınalı Denizde Fransız Gemisi

cs-1851-003

cs-1850-008

Caffiero/Samarine Konu/Başlık Numaralandırması

cs-1850-009

• Londra’da Büyük Sergi. • Fransa’da Louis Napolyon iktidarı. • Venedik’te Giuseppe Verdi’nin Rigoletto’sunun ilk sahnelenişi. • Herman Melville Moby Dick’i yayınlar. • J. M. W. Turner’ın ölümü; St. Paul Katedralinde gömülüdür.

217

418

417

400-480.indd 418

400-480.indd 417

1/18/16 3:40 PM

1/18/16 3:41 PM

Sayın Emine Erdoğan Pitoresk İstanbul Sergisi’nde Ayvazovski kitabını inceledi ve beğenilerini dile getirdi.


P O RT F O LYO

Ayvazovski’nin İstanbul’u - Sinan Genim Çağının en önemli ressamlarından İvan Ayvazovski’nin İstanbul tabloları kitabı. İstanbul’a merakla, hayranlıkla, sevgiyle bakan bir gönül... Baktığını bütünüyle algılayıp zihnine nakşeden bir göz... Gördüğünü izlenimleriyle birleştirerek resme geçiren, dalgaların köpüğünü adeta tuvalden dışarı taşırarak denizi izleyiciye tüm ıslaklığıyla hissettiren, ışığıyla gözleri kamaştıran hünerli bir el... “Küçük” İstanbul diye anılan Feodosya’da çocuk olarak, büyük İstanbul’da ise ressam olarak devleşen bir sanatçı... Bir İstanbul şairi, şiirlerini fırçasıyla yazan...

,

,

AYVAZOVSKİ NİN İSTANBUL U

Ayvazovski ’ nin . Istanbul’ u

Çağının en önemli ressamlarından İvan Ayvazovski’nin İstanbul tabloları, bugüne kadar fark edilmeyen pek çok detayı gözler önüne seren açıklamalarıyla birlikte Ayvazovski’nin İstanbul’unda buluşuyor. İstanbul’u en çok resmeden isim olarak tanınan ressamın hayranlık uyandıran eserleri, sizi 19. yüzyıl İstanbul’una düşsel bir yolculuğa çağırıyor.

Tablo 8

BOĞAZİÇİ’NDE BİR KAHVEHANE (1846)

Tuval üzerine yağlı boya / Peterhof Sarayı / St. Petersburg 34 x 45.5 cm

G

eçmişte hemen hemen her kayık iskelesinin yanında bir veya birkaç kahvehane bulunmaktadır. Bu kahveler gerek seyahat öncesi kayık beklemek, gerekse sonrasında soluklanmak için günümüz vapur iskelelerinin bekleme salonuna benzer bir görev yapmaktadırlar. Arkasında yükselen yamaç göz önüne alındığında Boğaziçi’nin bir köyünü andıran bu tablo, solunda önü denize açık bir kahve, hemen üzerinde yükselen dört pencereli bir ev ile onun sağında üç katlı cephesi kalem işi ile süslü bir diğer evi kapsamaktadır. Rıhtıma yanaşmış iki kürekçili piyade dört kadından oluşan yolcularını alıyor. Yaşlıca bir hanım yerine oturmuş, ressama doğru yüzünü açmış feracesini düzeltmekte olan genç kız ise yaptığı yaramazlığa gülümsüyor. Siyahi halayıkın feracesi, rıhtımdaki kadının kayığa binmesine yardım ettiği sırada sıyrılmış, yüzü ve daha da belirgin olarak gözlerinin akı görülüyor. Kıyıda elinde ucu topuzlu bir değnek olan genç bir harem ağası olan biteni seyretmekle meşgul. Helali adı verilen beyaz entarili kayıkçıların başında festen çok takkeye benzeyen kenarları beyaz, üstleri kırmızı başlıklar var.

35

Geride hemen hepsinin başında sarık olan kahve sakinleri kimi oturmuş, kimi ayakta kayığa binenleri seyretmekteler. Evin penceresinden yarı beline kadar dışarı uzanmış bir genç gidenleri uğurlamak amacıyla kırmızı bir mendil sallıyor. Geri plandaki evler XVIII. yüzyıl sonu ile XIX. yüzyıl başlarında Boğaziçi kıyılarında pek çok örneğine rastladığımız yapılardır. Sağdaki evin sivri kemerli tepe pencereleri var. Bu dönem yapılarında sıkça rastlandığı gibi pencerelerinde üst ikisi yanlara alt bölümü ise aşağı doğru sarkıtılan ahşap kepenkleri seçiliyor. Dikkatlice baktığımızda bu görüntünün bize hiç yabancı olmadığını görüyoruz. Bu resmin yapılışından yaklaşık 18 yıl önce Londra’da basılan Robert Walsh’ın kitabındaki bir Allom gravürünün tabloya aktarılmışı ile karşı karşıyayız. Allom’un Yeniköy gravüründeki çizimini, Ayvazovski tablosunun geri planı için ters yüz ederek aynen kullanmış.25 Diğer bazı tablolarında da göreceğimiz gibi Ayvazovski İstanbul gezileri sırasında yalnızca eskiz yapmakla kalmamış, aynı zamanda İstanbul görünümlerini içeren bazı kitapları da satın alarak daha sonra yapacağı İstanbul konulu tablolarda onlardan faydalanmıştır. 25 Walsh 1838, I, 65.

54

55 kapak.indd 1

001-089.indd 54

3/11/16 11:26 AM 3/11/16 11:16 AM

,

001-089.indd 55

3/11/16 11:16 AM

,

AYVAZOVSKİ NİN İSTANBUL U

,

,

AYVAZOVSKİ NİN İSTANBUL U

Sunuş . . M. Sinan Genim Ayışığında İstanbul Görünümü, 1846 Tuval üzerine yağlıboya, Rus Müzesi, Leningrad 124 x 192.5 cm

Sana dün bir tepeden baktım azîz İstanbul! Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiç bir yer. Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul! Sâde bir semtini sevmek bile bir ömre değer.

İ

İ. Ayvazovski

van Konstantinoviç Ayvazovski veya diğer adı ile Hovhannes Kevork Ayvazyan (19 Temmuz 1817-2 Mayıs 1900) daha sonra soyadını Ayvazovski olarak değiştirecek olan ve Moldavya’dan Feodosya’ya (Kefe) göç eden, Kevork Ayvazyan isimli bir tüccarın oğludur.1 Resime olan yeteneği küçük yaşta fark edilen Ayvazovski, Çar I. Nikolay Pavloviç’e (1826-1855) sunulan çalışmalarının beğenilmesi üzerine 16 yaşında St. Petersburg Akademisi’ne kabul edilir. Burada Maxim Nikiforoviç Vorobyov’un (1787-1855) öğrencisi olur. Döneminin önde gelen yazarları Aleksandr Sergeyeviç Puşkin (1799-1837) ile Nikolay Vasilyeviç Gogol’un (1809-1852) ve besteci Mikhail İvanoviç Glinka’nın (1084-1857) sanat anlayışlarından etkilenerek romantik tarzı benimser. 1836’da St. Petersburg Sanat Akademisi’nde ilk altın madalyasını kazanır. Deniz manzaraları çalışmaları bir sene sonra ona ikinci altın madalyasını kazandıracaktır. Hocalarının isteği üzerine iki yıl boyunca Kırım’da manzara resimleri üzerine çalışır. 1839’da Rus donanmasının Baltık Denizi’nde yaptığı tatbikatlara katılarak resim çalışmalarını sürdürür. 1840’ta devlet tarafından eğitimine devam etmesi için İtalya’ya gönderilir. İtalya’daki çalışmaları sırasında Portekiz, İspanya, Fransa, İngiltere, Hollanda ve Malta’ya seyahatler yapar. Bu

Yahya Kemal Beyatlı (1884 Üsküp -1958 İstanbul)

arada Roma, Venedik ve Paris gibi döneminin sanat merkezlerinde sergiler açar. 1842’de bir sergisi sırasında İngiliz deniz ressamı Joseph Mallord William Turner (1775-1851) ile tanışır. Ayvazovski’nin “Bay of Naples on a Moonlight Night” (Mehtaplı Bir Gecede Napoli Sahili) tablosundan etkilenen Turner, şu satırlarla izlenimlerini anlatır:2 “Tablonuzda gördüğüm ay ışığı, altın ve gümüşten oklarıyla denize düşmüş, denizin üstünde bir meltem, arkasında dalgacıklardan bir pelerin bırakmış, yüce bir kralın, kıvılcım sağanağıyla parıldayan tacı gibi... Eğer yanılıyorsam beni bağışla büyük sanatçı; tablonuzda gerçek ve sanatın iç içeliği beni öylesine büyüledi ki, ancak bir dehanın ilhamıyla böylesi asil, böylesi güçlü yaratılmış bir sanat eseri, görenleri böyle huşu içine sokabilirdi...” Deniz ressamlığının pek bilinmediği İtalya’da Ayvazosvki adeta bir çığır açar. 1842’de Paris’te açtığı sergi sonrası ünlü Fransız savaş ressamı Horace Vernet (1789-1863) Ayvazovski’nin yeteneğinin ülkesi için şeref ve itibar kaynağı olduğuna dikkat çeker. Bu arada yaşamı olduğu gibi resimlendiren, şiir duygusu ve realizmi birleştiren dönemin ünlü Rus ressamı Sylvester Feodosiyeviç Shchedrin’in (1791-1830) 1 Pamukciyan 2003b, 58-60. Argun Berker Kevork Ayvazyan’ın Galiçya’dan Feodosya’ya göç eden bir devlet görevlisi olduğunu ileri sürer. Bkz. Berker 1999, 24. 2 Berker 1999, 19.

29

28 28

001-089.indd 28

3/11/16 11:15 AM

001-089.indd 29

3/11/16 11:15 AM


SERDAR CAN

Scratch Jr Okul öncesi yaş grubundaki çocuklara; resim, ses, müzik gibi farklı araçları bir araya getirebilmeyi, kendi animasyonlarını, bilgisayar oyunlarını tasarlayabilmelerini öğreten kitap.

36 BAŞLANGIÇ SEVİYESİ ScratchJr’ın eğlenceli dünyasına adım atmaya hazır mısınız? Bu bölümdeki projelerde basit, temel komutları kullanacağız.

3

Arabayı hareket ettiriyoruz.

Arabayı yeniden boyutlandırıp, parmağınızla sürükleyerek ekranın ortasından sol köşeye, yolun başladığı yere alın.

1

Arka planı seçelim

2

Karakteri seçelim

Karakteri silmek için parmağınızı üzerinde tutun, çarpıya basıp silin. 14

Programı yazalım

Buraya tıkladığınızda resmin koordinatları belirir. Bu sayede karakterlerin nereye kadar hareket etmesi gerektiğini hesaplayabilirsiniz.

Her sayfa kendine has karakter setine ve arka plana sahiptir. Bir sayfayı silebilmek için parmağınızı üzerinde basılı tutun. Sayfaları yeniden sıralamak için, onları yeni konumlara sürükleyebilirsiniz.

Basılı tutun, arabanın kaç blok ilerleyeceğini çıkan klavye yardımıyla yazın. 15


P O RT F O LYO

KAPAK_Layout 1 12/14/11 3:10 PM Page 1

30+10 proge 30+10, Türkiye’nin önde gelen İnşaat Firmalarından Proge’nin kataloğu.

PROGE 22*22:Layout 1 12/13/11 10:13 PM Page 15

PROGE 22*22:Layout 1 12/13/11 10:13 PM Page 14

Pro-GE / Kurumsal Yapı

Pro-GE’nin bilgi birikimi ve deneyimi, proje yöneticisi olarak son on yılda gerçekleştirdiği 1,500,000 m2 nin üzerinde bir yapı alanı ile ifade edilen projelerinin yanında, çalışanlarının yatırımcı ve yüklenici olarak gerçekleştirdikleri önemli projelerde edindikleri deneyimlerine de dayanmaktadır.(1)

37

14

(1)

Projelerin tanıtım sayfalarında detaylı bilgiler aktarılmıştır.

(1)

Details submitted at the profile pages of projects.

15

PROGE 22*22:Layout 1 12/13/11 10:15 PM Page 150

PROGE 22*22:Layout 1 12/13/11 10:15 PM Page 151

Projeler / Projects

Forum Trabzon Alışveriş Merkezi / Shopping Center

K

aradeniz sahil yolunun hemen yanında gerçekleştirilen Forum Trabzon sadece Trabzon’a değil Karadeniz sahili ile Trabzon’a komşu illere de hizmet verecek kapasitede planlanmıştır. Proje özgün mimarisi, çevre tanzimi ve barındırdığı çağdaş sanat eserleriyle Trabzon sahil şeridinin ilk algılanan unsurlarından biri olmuştur.

150

F

orum Trabzon has been designed according to a capacity to serve not only Trabzon but also the Blacksea coast and the neighboring cities. The Project represents an eye-catching spot at the Trabzon coastline comprising a distinctive architecture, landscape design and contemporary works of art. 151


SERDAR CAN

KOLEKSIYON BROSUR 22X22 kapak_Layout 1 05/11/15 14:16 Page 1

Boyut Koleksiyon Kitapları Kataloğu Boyut Yayın Grubu’nun, içinde tüm Koleksiyon Kitapları’nın bulunduğu Kataloğu.

38

Take Away Turkish İngilizce’den Türkçe’ye öğretim kitabı. Kapak CD üstü ve CD zarfı tasarımı.

CD MANAGING EVERYDAY SOCIAL SITUATIONS IN 35 UNITS

TAKE AWAY TURKISH TRACK LIST

Turkish

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

MANAGING EVERYDAY SOCIAL SITUATIONS IN 35 UNITS

Take Away Turkish Başlık Ünite 1 Merhaba Ünite 2 Ülkem ve işim Ünite 3 Ne kadar Ünite 4 Afiyet olsun Ünite 5 İstanbul Ünite 6 Ne yapıyorsun Ünite 7 Ailem Ünite 8 Evim evim güzel evim Ünite 9 Hafta sonu (1) Ünite 9 Hafta sonu (2) Ünite 10 Dersler başlıyor (1) Ünite 10 Dersler başlıyor (2) Ünite 11 Yolda Ünite 12 Sokakta (1) Ünite 12 Sokakta (1) Ünite 13 Ne zaman Ünite 14 Taksi Ünite 15 Güle güle kullanın Ünite 16 Telefon (1) Pizza Ünite 16 Telefon (2) Ofis Ünite 16 Telefon (3) Taksi Ünite 16 Telefon (4) Okul Ünite 16 Telefon (5) Yanlış numara Ünite 16 Telefon (6) Davet Ünite 16 Telefon (7) Lokanta Ünite 16 Telefon (8) Hastane Ünite 17 Türkçe öğreniyorum

29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55

Ünite 18 Ünite 19 Ünite 20 Ünite 21 Ünite 21 Ünite 21 Ünite 21 Ünite 21 Ünite 21 Ünite 21 Ünite 23 Ünite 24 Ünite 24 Ünite 25 Ünite 26 Ünite 26 Ünite 26 Ünite 26 Ünite 27 Ünite 28 Ünite 29 Ünite 30 Ünite 31 Ünite 32 Ünite 33 Ünite 34 Ünite 35

Geçmiş olsun İyi tatiller Evde problemler Dişçi Eczane Kuaför Teknik Servis Çiçekçi Terzi Banka Kayboldum Olamaz (1) Olamaz (2) İmdat Mutluyum (1) Mutluyum (2) Mutluyum (3) Mutluyum (4) Kapalı Çarşı Boş zaman Kolay gelsin Sanat Doğa Yaşam öyküsü İyi bayramlar Elinize sağlık Gol

Take Away

Take Away

Turkish

Şule Hızal Mixon Arzu Sekirden Döven

enişte brother-in-law ( sister’s husband )

Julia abla elder sister

eş spouse

ağabey ( abi ) elder brother

yeğen nephew niece

yenge sister-in-law ( brother’s wife )

teyze maternal aunt

amca paternal uncle

yenge aunt ( in-law )

anne mother

baba father

kız daughter kuzen cousin

oğul son

Şule Hızal Mixon Arzu Sekirden Döven CD ZARFI2.indd 1

CDUSTU 1

9/18/12 1:48 PM

9/18/12 1:46 PM


P O RT F O LYO

Carte dOr’dan Tatlı Sırlar Hazırlanması kolay, yemesi zevkli 75 tatlı tarifinin yer aldığı Carte d’Or’dan Tatlı Sırlar kitabı.

12-55 HER GUNE UYGUN:Layout 1 5/27/13 5:52 PM Page 20

12-55 HER GUNE UYGUN:Layout 1 5/27/13 5:53 PM Page 21

HER GÜNE UYGUN

10 Kişilik

Tarçınlı Rulo

Zorluk derecesi

4/5

Hazırlık süresi

2 saat

Pişirme süresi

10 dakika

M AL Z E M EL ER

Hamuru için

3 su bardağı un 100 gr tereyağı 250 ml süt ½ çay kaşığı tuz ¾ çay bardağı esmer şeker ½ çay kaşığı rende muskat cevizi 1 paket insant maya

Yoğun ve zengin malzemeyle hazırlanan Tarçınlı Rulo, pişerken yayılan kokusuyla cezbediyor...

B

ir tencerede yağı, sütü, tuzu, muskat cevizi rendesini, şekeri ve mayayı kısık ateşte karıştırın. Karışımı ateşten alıp, içine yavaş yavaş unu ekleyin. Yapışkan hamuru tezgahta iyice yoğurup, üzerine biraz un atın ve bezle kapatarak bir saat mayalanmaya bırakın. Hamur iki katına çıktığında unladığınız tezgahta dikdörtgen şeklinde açın. Tereyağı, esmer şeker ve tarçın harcını iyice yoğurup hamurun içine sürün. Hamurun uzun ucundan başlayarak rulo halinde sarmaya başlayın. Sardığınız silindiri 4 cm genişliğinde rulolar halinde kesip fırın tepsisine yerleştirin. Mutfağın sıcak bir yerinde havluyla kapatıp 45 dakika daha mayalandırmaya devam edin. Mayalanan ruloların üzerine eritilmiş tereyağı ve esmer şeker sürün. Önceden ısıtılmış 200°C’lik fırında 10 dakika pişirin. Vanilyalı dondurma ile sıcak servis edin.

39

İç Harcı için

100 gr tereyağı 100 gr esmer şeker 2 çorba kaşığı tarçın 2 çorba kaşığı dövülmüş ceviz veya kuş üzümü (isteğe bağlı)

Servis için

4 çorba kaşığı tereyağı (eritilmiş) 2 çorba kaşığı esmer şeker Vanilyalı Carte d’Or Dondurma

Bengi 'nin Sırrı Mayalı hamurla çörekler hazırlayacağınız zaman hamurun daha elastik ve yumuşak olması için sırrımız, hamurun harcına ılık süt katmak. 20

78-119 OZEL GUNLER:Layout 1 5/27/13 6:05 PM Page 92

78-119 OZEL GUNLER:Layout 1 5/27/13 6:05 PM Page 93

ÖZEL GÜNLER

çilekli ve

4 Kişilik

Çikolatalı “Clafoutis”

Zorluk derecesi

3/5

Hazırlık süresi

10 dakika

Pişirme süresi

25 dakika

M ALZE MELER

Çilek ve çikolatanın muhteşem uyumu... Bu yumuşacık, ağızda eriyen lezzet, çikolata severlerin favorisi olacak!

U

n, şeker, şekerli vanilin ve kakaoyu bir kaba koyun. Başka bir kapta yumurta ve kremayı çırpıp unlu karışıma ekleyin. Doğranmış bitter çikolatayı da ekleyip iyice karıştırın. Hamuru tereyağı ile yağlanmış fırın kabına döküp üzerine doğranmış çilekleri dizin. Önceden ısıtılmış 180°C’lik fırında 25-30 dakika ya da batırılan kürdan temiz çıkana kadar pişirin. Çikolata parçalı kaymaklı dondurma ile servis edin.

3 çorba kaşığı un 1 çorba kaşığı kakao 1 çay bardağı şeker 1 paket Carte d'Or Şekerli Vanilin 3 adet yumurta 2 su bardağı krema 175 gr bitter çikolata 2 çorba kaşığı tereyağı 1 bardak doğranmış çilek

Servis için

Çikolata Parçalı Kaymaklı Carte d’Or Dondurma

Bengi 'nin Sırrı Bu güzel tatlının sırrı ise çikolatasında. Çikolatayı asla doğrudan ateşin üzerinde eritmeyin, doğrudan ateşe koymak çikolatanızın yanmasına sebep olabilir.

92


SERDAR CAN

Iris Express Alışveriş Katalogları İçinde Onur Air, Pegasus, Atlasjet’inde da bulunduğu birçok havayolu firmasının uçaklarda bulundurduğu alışveriş katalogları ve insertleri.

40


P O RT F O LYO

41


ÖZEL PROJELER


P O RT F O LYO

TSÇV (Türkiye Sipastik Çocuklar Vakfı) Okulda Biriz Projesi Engellilere yönelik ayrımcılığı önleme projesi kapsamında broşür tasarımı, mailing tasarımı, kırlangıç bayrak tasarımı, poster tasarımı. Broşür

Mailing

ENGELLİLERE YÖNELİK AYRIMCILIĞI ÖNLEME PROJESİ, İstanbul ve Palermo şehirlerinde yürütülmektedir. Proje ile Ataşehir ilçesinde bulunan tüm ilkokullarda öğrenim gören öğrencilere yönelik “Farkındalık Seminerleri” gerçekleştirilecektir.

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir

ENGELLİLERE YÖNELİK AYRIMCILIĞI ÖNLEME PROJESİ

İstanbul İtal

ya

ENGELLİLERE YÖNELİK AYRIMCILIĞI ÖNLEME PROJESİ

Avrupa Birliği Ülkeleri ve Türkiye müfredatlarının incelenmesi sonucunda ortaya çıkacak karşılaştırma raporu

Türkiye

Palermo

Örnek sınıf içi etkinlikler ve materyaller

Projeden Elde Edilecek Sonuçlar

İlköğretim öğrencilerinin engelli farkındalığını arttırmayı hedefliyoruz. Türkiye’de engelli bireylere uygulanan ayrımcılığı önlemek için bir adım atıyor ve ilkokullara gidiyoruz!

Alternati f Sınıf İçi Etkin likleri

Toplumsal Farkındalık

www.tscv.org.tr Proje nihai raporunun T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, resmi ve özel kurumlar ile paylaşımı

elik ere Yön Öğrencil alık Farkınd rleri Semine

www.okuldabiriz.org • info@okuldabiriz.org www.siviltoplumdiyalogu.org

0850

Cerebral Palsy (CP) Nedir?

220 07 07

nelik nlere Yö Öğretme irme Bilgilend leri Seminer okuldabiriz@tscv.org.tr www.tscv.org.tr • www.okuldabiriz.org • www.cesie.org

Celebral Palsy duruşu ve hareketleri etkileyen bir fiziksel engelliliktir. CP ilerleyici değildir. Beyin veya beyinciğin sağlam kalan alanlarına eğitim ve rehabilitasyon uygulanarak her zaman işlevsellik kazandırılabilir.

Cerebral Palsy’nin Nedenleri Nelerdir? Gebelik sırasındaki enfeksiyonlar, bebeklikte ileri derecede doğumsal sarılık, kan uyuşmazlığı, doğumun fiziksel ve metabolik travmaları, doğum sırasında ağır oksijen yetersizliği, bebeğin uzun süre yeni doğan yoğun bakımda kalması.

TSÇV Hakkında

Kırlangıç bayrak Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir

“Bu bülten Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin mali desteği ile üretilmiştir. Bu bültenin içeriğinden sadece Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı sorumludur ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği, Türkiye Cumhuriyeti veya Avrupa Birliği Bakanlığı’nın görüşlerini yansıttığı şeklinde yorumlanamaz. “

Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV) 1989 yılında kuruldu. Amacı; Cerebral Palsy olarak tanımlanan bu engeli, rehabilitasyon, eğitim ve öğretim çalışmaları eşliğinde aşarak, CP'lilere ve ailelerine hizmet vermektir. TSÇV bu kapsamda günümüze kadar 17 bin çocuk ve ailesine destek olmanın yanı sıra bu farklılıkları anlamaya ve anlatmaya çalışmıştır.

CESIE Hakkında CESIE; kar amacı gütmeyen, devletten bağımsız bir Avrupa organizasyonudur. Bu organizasyon; inovatif ve katılımcı araçları kullanarak, hem yerel hem de uluslararası düzeyde, kültürel, eğitimsel, bilimsel ve ekonomik gelişimin tanıtımı doğrultusunda çalışmaktadır. “Bu broşür Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin mali desteği ile üretilmiştir. Bu broşürün içeriğinden sadece Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı sorumludur ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği, Türkiye Cumhuriyeti veya Avrupa Birliği Bakanlığı’nın görüşlerini yansıttığı şeklinde yorumlanamaz. “

Poster

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir

Türkiye'de engelli bireylere uygulanan ayrımcılığı önlemek için, ilköğretim öğretim programlarında Avrupa Birliği politikalarına uygun uyarlamalar yapılması hedeflemektedir. Projemiz; Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı ve CESIE ortaklığında yürütülmektedir.

Karşılaştırma Raporu Hazırlanması Türkiye ve İtalya’da yürütülen araştırma ve müfredat inceleme faaliyetleri ile elde edilecek sonuçlar her iki ülke uzmanları tarafından rapor haline getirilecektir. Engelli kavramının tanımlanması, kullanılması ve yaratılmak istenen farkındalık süreci açısından önemli veriler içerecek bu kapsamlı rapor, proje sonuç raporu ile birlikte T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’na sunulacaktır.

i n Film asyo rleri"ndemeli materyial ön Anim alık Semine tlerin diğer dikka

ınd r. Bu "Fark nılacak bir konuya filmidi elerine n rin kulla rencile imasyo incelem t de öğ k bir an üfreda ilecek ve tır. ce ak m çeke yapılan killendir zırlanac , film olarak şe arak ha ol bağlı e özel ey oj pr

Aktivite Kartları “Farkındalık Seminerleri”nde kullanılmak üzere tasarlanan “Aktivite Kartları” seminerler sonrasında da öğrenci ve öğretmenler tarafından kullanılabilecek materyaller olarak tasarlanacaktır. Aktivite kartları, öğrencilerin ilgisini çekecek eğlenceli bir dille farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır.

Alternatif Sınıf İçi Etkinliklerin Oluşturulması

ENGELLİLERE YÖNELİK AYRIMCILIĞI ÖNLEME PROJESİ, ilköğretim öğrencilerinin konuya yönelik farkındalığını arttırmayı hedeflemektedir. Bu projenin ilk aşamasında, Avrupa ülkelerinde ve Türkiye’de uygulanan öğretim programları içinde, engellilere yönelik farkındalık ile ilgili kazanımlar karşılaştırılacaktır. Ortaya çıkan karşılaştırma raporu, Türkiye İlköğretim Öğretim Programı’na yönelik iyileştirme önerileri getirecektir. Projenin ikinci aşamasında, İstanbul ili Ataşehir ilçesinde bulunan tüm ilkokullarda görev alan öğretmenlere “engellilere yönelik ayrımcılığı önleme” konusunda danışmanlık yapılacaktır.

Proje ile İstanbul ili Ataşehir ilçesinde bulunan okullarda görev yapan müdür yardımcısı ve rehber öğretmenlere yönelik rehberler hazırlanacaktır. Rehberlerde; “Engellilik nedir?”, “Engellilere yönelik toplumda uygulanan ayrımcılığa karşı nasıl bir tutum sergilenmelidir?” konuları ele alınacaktır.

İlköğretim öğrencilerinin engelli farkındalığını arttırmayı hedefliyoruz. Türkiye’de engelli bireylere uygulanan ayrımcılığı önlemek için bir adım atıyor ve ilkokullara gidiyoruz!

Proje Aktivite Değerlendirme Raporunun Hazırlanması

Hazırlanacak rapor öncülüğünde, “Engellilere Yönelik Ayrımcılığı Önleme” konusunda, ilkokullarda sınıf içinde uygulanabilecek alternatif etkinlik önerileri oluşturulacaktır. Etkinlik önerilerinin “Engellilere Yönelik Ayrımcılığı Önleme” konusunda eğitim personeline ışık tutması beklenmektedir.

Projenin üçüncü ve bir diğer önemli aşaması, gerçekleştirilen farkındalık çalışmalarının değerlendirilmesidir. Bağımsız bir araştırma şirketi tarafından seçilen örneklem üzerinde yapılacak sosyolojik çalışmayla projenin çıktıları somut olarak da değerlendirilebilecektir.

Proje kapsamında, Öğrencilere Yönelik Farkındalık Seminerleri, Öğretmenlere Yönelik Bilgilendirme Seminerleri, Alternatif Sınıf İçi Etkinlikleri yapılacaktır.

Öğrencilere Yönelik Farkındalık Seminerleri İstanbul ili Ataşehir ilçesinde bulunan tüm ilkokullarda öğrenim görmekte olan yaklaşık 20.000 öğrenciye seminer çalışması yapılacaktır. 2, 3 ve 4. sınıf öğrencilerine yönelik olarak gerçekleştirilecek “Farkındalık Seminerleri” her sınıfta 1 proje uzmanı ve 2 bilgilendirme elemanı tarafından yürütülecektir.

Öğretmenlere Yönelik Bilgilendirme Seminerleri

ENGELLİLERE YÖNELİK AYRIMCILIĞI ÖNLEME PROJESİ

Proje sonuçlarının T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ile Paylaşılması 15 ay sürecek projenin sonuç raporu T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, diğer resmi ve özel kurumlarla paylaşılacaktır.

okuldabiriz@tscv.org.tr www.tscv.org.tr • www.okuldabiriz.org • www.siviltoplumdiyalogu.org • www.cesie.org “Bu poster Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin mali desteği ile üretilmiştir. Bu posterin içeriğinden sadece Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı sorumludur ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği, Türkiye Cumhuriyeti veya Avrupa Birliği Bakanlığı’nın görüşlerini yansıttığı şeklinde yorumlanamaz. “

ENGELLİLERE YÖNELİK AYRIMCILIĞI ÖNLEME PROJESİ

43


SERDAR CAN

TÜYAP Kitap Fuarı Stant Afişleri Tüyap Kitap Fuarı’nda kullanılan iki standımızın (çocuk kitapları standıana stant) afişlerinin tasarımı.

44


P O RT F O LYO

45


SERDAR CAN

SKAL Dünya turizm profesyonellerinin küresel turizmi yaymaya çalıştığı uluslararası turizm sivil toplum örgütü olan SKAL’ın ödül töreni için Roll-up ve kırlangıç bayrak tasarımları.

46


P O RT F O LYO

47


SERDAR CAN

İlanlar

Project1_iPad (H) 7/31/12 3:00 PM Page 1

48 JAZZ IPAD_Layout 1 4/3/14 3:56 AM Page 1

11.5x21.5 KUCUK OTELLER:Layout 1 17/06/14 15:13 Page 1

Otel Ekipmanları ve Yiyecek İçecek

artık internette

Jazz Dergisi iPad’te

Bu kitaba bakmadan sakın seyahate çıkmayın... Türkiye’nin en güzel destinasyonlarında, keşfedilecek en iyi küçük otellerin özenle toplandığı Küçük Oteller Kitabı tam 17 yıldır gezginlerin başucu rehberi. Her yıl yepyeni seçeneklerle güncellenen bu benzersiz rehberin yeni baskısını kaçırmayın!

www.gastronomi.com.tr Artık Facebook’ta... facebook.com/GastronomiDergi

yeni ilan.indd 1

Online Sipariş

Artık Twitter’da... twitter.com/GastronomiDergi

www.boyutstore.com.tr

7/31/12 4:35 PM

Kültür Yayınları Danışma Hattı

444 53 53


P O RT F O LYO

I\jkfiXjpfe xXcáñdXcXiá Restorasyon Çalışmaları 8pmXqfmjb` kXYcfcXiå# G`kfi\jb ójkXeYlc ^iXm ic\i`# Ayvazovski tabloları, Pitoresk İstanbul gravürleri, G`i` I\`jÆ`e _Xi`kXcXiå i\jkfiXjpfe XcåõdXcXiåe[Xe ie\bc\i% Piri Reis’in haritaları restorasyon çalışmalarından örnekler.

47 49


SERDAR CAN

50

WEB TASARIM


P O RT F O LYO

boyutstore.com

51


SERDAR CAN

turizmdebusabah.com

52


P O RT F O LYO

gastronomi.com.tr

53


SERDAR CAN

anneboyutu.com

54


P O RT F O LYO

travelguide.com.tr

55


DERGÄ°LER


P O RT F O LYO

57


SERDAR CAN

Arredamento Mimarlık Dergisi Aylık periyodla yayımlanan, mart ayında 300. sayısına ulaşan ve ilan veren firmaların içinde Kale, Bien, Asaş, Baumit, Gagganeu, Şişecam, Eczacıbaşı’nın da bulunduğu Mimarlık dergisi.

BOYUT YAYIN GRUBU BOYUT YAYIN GRUBU

ÜNİVERSİTE GÜDÜMLÜ MİMARLIK / 70F / NAZİ 10 TL

10 TL 2015/11 112441

DOSYA: ÜNİVERSİTE GÜDÜMLÜ MİMARLIK MİMAR: 70F ARCHITECTURE HEATHERWICK STUDIO MÜNİH’TE DÜN VE BUGÜN NAZİ SANATI, MİMARLIĞI OFIS ARHITEKTI NESNELERİN CİNSİYETİ VENEDİK BİENALİ 2015 RM EVİ, ANKARA

ll

l

14:51

MİMAR: VAN DER MERWE MISZEWSKI

10 TL 2016/04 112441

ARREDAMENTO’NUN 300. SAYISI DOSYA: 1989’DAN BU YANA NELER DEĞİŞTİ? MİMAR: GONG DONG, VECTOR ARCHITECTS ÜÇ BOYUTLU YAZICIDAN ÇIKMA YAPI

ENDÜSTRİYEL TASARIMDA KADIN

BOYUT YAYIN GRUBU

10 TL

VİNERO ŞARAPHANE VE KONUKEVİ

RENZO PIANO: MUSE

SAYI:2016/04

SÖYLEŞİ: MARY OTIS STEVENS

ARREDAMENTO’NUN 300. SAYISI

GENÇ MİMAR: SO? MİMARLIK

TASARIM KÜLTÜRÜ D ER G İ S İ

10 TL 2013/10 112441

GÜNCELLEME: HAN TÜMERTEKİN

l

l

YAYIN

facebook.com/kalebodur

DOSYA: TASARIM VE (BİYO)POLİTİKA

BOYUT

GRUBU

SAYI:2013/10

10 TL

TÜMERTEKİN / (BİYO)POLİTİKA / SO? MİMARLIK

Brüt beton görünümlü fullbody porselen. Kalebodur’dan.

TASARIM KÜLTÜRÜ D ER G İ S İ

­A RREDAMENTO­MİMARLIK EKİM 2013­271

KALEBODUR HER AÇIDAN BEKLENMEYENİ YA R AT I R .

Cement 2.0

ARREDAMENTO MİMARLIK NİSAN 2016 300

NISAN_Layout 2 3/28/16 11:14 AM Page 1

EKIM kapak 2013_Layout 2 9/30/13 11:34 AM Page 1

kale.com.tr

TASARIM KÜLTÜRÜ DERGİSİ

ARREDAMENTO MİMARLIK KASIM 2015 295

10 TL 10 TL 2013/11 2014/12 112441 112441

TASARIM TASARIM KÜLTÜRÜ KÜLTÜRÜ DDEERRGGİİSSİİ

BELGIOJOSO'NUN İÇ MEKAN: TOPLAMA KAMPI ABEDIAN ESKİZLERİ MİMARLIK OKULU, AVUSTRALYA ANMA: HENNING MVRDV LARSEN MARKTHAL TAKSİM'DE ROTTERDAM TARİHSELLİK VE MEKAN a.gor.a architects ZAHA HADID: TAYLAND SERPENTINE TASARIM:GALLERY SACKLER NENDO, JAPONYA

SAYI:2015/11

SAYI:2013/11 SAYI:2014/12

58

DOSYA: DOSYA: TARİHİ MELEZ, NE YAPSAK? HİBRİT(LENME) [1] MİMAR: COBE, ZEYTINOGLU KOPENHAG ARCHITECTS BERLİN MİMAR: KENT-YEMEKDAVID CLOSES MOBİLİTE

BOYUT YAYIN GRUBU

10 TL 10 TL

HİBRİT / ZEYTINOGLU / CLOSES TARİHİ NE YAPSAK? [1] / COBE / NENDO

­A RREDAMENTO­MİMARLIK KASIM 2013 273 ARREDAMENTO MİMARLIK KASIM 2014 285

KASIM kapak 2013:Layout 2 11/1/13 9:44 PM Page 1

SOPHUS SØBYE ARKITEKTER DANİMARKA EK: DİZİN, SON 150 SAYI


P O RT F O LYO 091-095 TASARIM MATTEO 5_Layout 6 6/29/15 4:32 PM Page 91

088-093 FOTO 6_Layout 6 8/31/15 1:15 PM Page 92

091-095 TASARIM MATTEO 5_Layout 6 6/29/15 4:32 PM Page 92

92

93

TASARIM

FOTOĞRAF

92 TASARIM

91

FOTOĞRAF

Matteo Ragni Design Studio Milano

088-093 FOTO 6_Layout 6 8/31/15 1:15 PM Page 93

Matteo Ragni, Milano Politeknik Üniversitesi’nden mezun bir mimar. Ragni, 19982005 yılları arasında endüstriyel tasarımcı Giulio Iacchetti ile birlikte Aroundesign’ı kurdu. İkilinin biyobozunur çatal-kaşık tasarımı “Moscardino”, Compasso d’Oro ADI ödülüne değer görülerek New York’da MoMA’nın kalıcı koleksiyonuna dahil edildi. Ragni konuk öğretim üyesi, sanat direktörü, tasarımcı ve bir mimar olarak çalışmalarını Milano’da kendi adını taşıyan ofisinde sürdürüyor. 9 10

Leti Danese, 2008 “Leti”, kitap desteği işlevi gören bir lamba. İtalyan tasarımcı Bruno Munari’ye, onun heykellerine ve kısıtlı malzeme ile üretme becerisine atfedilmiş melez bir tasarım.

Patch De Vecchi, 2004

Üretim Tarihi: 2008 Üretim: Danese Fotoğraf: Matteo Ragni Design Studio’nun izniyle

Fotoğraf: ©Max Rommel

Kanatlı küçük nesne “Patch”, dekoratif niteliği olmayan bütünüyle işlevsel bir yüzük. Kitabı tek elle, kolaylıkla kavramaya imkan veren bir okuma aparatı.

Fotoğraf: ©Max Rommel

Üretim Tarihi: 2004 Üretim: De Vecchi Fotoğraf: Matteo Ragni Design Studio’nun izniyle

7

Ninfea Poltrona Frau, 2008

ARREDAMENTO

ARREDAMENTO

Üretim Tarihi: 2005 Üretim: Coop Fotoğraf: Matteo Ragni Design Studio’nun izniyle

ARREDAMENTO

Bacinella Coop, 2005 “Design alla Coop” projesi için tasarlanan plastik çamaşır sepeti “Bacinella”, iddiasız, küçük bir müdahale ile geleneksel olanı bir adım ileri taşıyor. Kalçaya oturan formuyla rahatça taşınabiliyor, mandal gözü ise istenildiğinde takılıp çıkarılabiliyor.

Üretim Tarihi: 2008 Üretim: Poltrona Frau Fotoğraf: Matteo Ragni Design Studio’nun izniyle

Ninfea sehpa, ahşap ve deriden üretildi. Köşeleri yuvarlatılmış, iki katlı geniş tablasını basık bir kaide taşıyor.

Forsyth mekanın en yoğun olduğu saatlerde, uygun kareyi sonradan seçmek

üzere seri çekim tekniğini nadiren kullanmışsa da çoğunlukla kalabalığın dağılmasını beklemeyi seçmiş. Fotoğraflarında görülen dev boş mekanlar için kimi zaman saatlerce beklemesi gerekmiş. Aylarca aynı mekanda çalışmanın yeni ve etkileyici bir fotoğraf dili ile farklı, ilgi çekici kareler üretmeyi zorlaştırdığını ifade eden Forsyth seride çekim sonrası müdahalelerden kaçındığını ancak kadraja girmesi engellenemeyen reklam afişlerini fotoğraftan çıkartmak gibi kimi zorunlu durumlarda Photoshop’tan yararlandığını belirtiyor. n * Montreal Metro Project fotoğraf serisinin tamamı şuradan izlenebilir: [chrismforsyth.com] ve [instagram.com/ chrismforsyth (@chrismforsyth)].

ARREDAMENTO

bırakmaya ya da hiç değilse teşhis edilemez, hareketli, bulanık figürler halinde görüntülemeye çaba göstermiş. Öte yandan Montreal’de, istasyon içinde fotoğraf çekiminin, kentin metro ve otobüs sistemleri işletmecisi STM’nin (Société de Transport de Montréal) iznine tabi oluşu da bir diğer neden. Forsyth çekim izni alabilmek için pek çok girişimde bulunmasına karşın bu talebi her defasında ya geri çevrilmiş ya da yanıtsız kalmış. Sonuçta projeyi kayıtdışı yürütmüş; STM çalışanlarının tepkisiyle karşılaştığında ise konuyu kendilerine nazikçe izah edip bir sonraki istasyona doğru yola koyulmuş.

8

7 Champ-de-Mars metro istasyonu. Mimar: Adalbert Niklewicz, 1966 (Fotoğraf: ©Chris M. Forsyth). 8 Berri-UQAM metro istasyonu. Mimarlar: Longpré & Marchand, 1966 (Fotoğraf: ©Chris M. Forsyth). 9 Lionel-Groulx metro istasyonu. Mimar: Yves Roy, 1978-1980 (Fotoğraf: ©Chris M. Forsyth). 10 Lasalle metro istasyonu. Mimarlar: Didier, Gillon & Larouche, 1978 (Fotoğraf: ©Chris M. Forsyth).

08-017 HABER URUN 5_Layout 6 5/29/15 3:58 PM Page 8 110-118 TASARIM URUN 9_Layout 6 11/2/15 5:52 PM Page 114

08-017 HABER URUN 5_Layout 6 5/29/15 3:58 PM Page 9

Cresta Banyo

Hidrolik asansör ekipmanları markası Kleemann, MaisonLift ile yapıya özel çözümler sunuyor. Bina içi ya da dışında kullanılabilen MaisonLift, panoramik tasarımlarıyla yolcuların manzarayı görebilmelerine imkan veriyor. Sessiz çalışma, düşük enerji tüketimi, basit ve kolay montaj özelliği, çok çeşitli kabin tasarımı seçenekleri ve 2-6 kişi (180-450 kg) taşıma kapasitesine sahip olan MaisonLift, engelli ve yaşlıların

Kırali Yapı Ürünleri, Türkiye’de hazır banyo mobilyası alanında seri üretim yapma kabiliyetine sahip ilk firmalardan biri. Firmanın Cresta markasıyla üretilen banyo koleksiyonlarından öne çıkan modeli Tucana, özel tasarım kulpları ve havluluk olarak kullanılan metal

kullanımına da uygun olarak üretiliyor. www.kleemannlifts.com.tr

110-118 TASARIM URUN 9_Layout 6 11/2/15 5:52 PM Page 115

114

aksesuarlarıyla banyo mekanına yeni bir görünüm kazandırıyor. www.crestabanyo.com

EKOS Klinker Tuğla

Somfy Ev otomasyon sistemleri üreticisi Somfy; tente, panjur ve jaluzilere monte edilebilen

Dekoratif cephe ve zemin kaplama tuğlaları alanında faaliyet gösteren EKOS Klinker Tuğla, beyaz renkli klinker tuğla üretimiyle cephe kaplamasına bir alternatif sunuyor. Yüksek sıcaklıkta pişen ham maddelerden elde edilen tuğlalar, cepheyi zorlu hava şartları ve darbelerden koruyan bir yüzey oluşturuyor. www.ekos.com.tr

güneş sensörleri ile kullanıcıya iç ve dış mekanda konfor sağlıyor. Zorlu iklim koşullarına dayanıklı Somfy’nin güneş sensörleri, optimum sıcaklık sağlamak için otomatik olarak devreye giriyor. Yatay tenteler, jaluzi ya da panjurlarda da kullanılabilen ürün fotovoltaik pille çalışıyor. www.somfy.com.tr

1

2

3

Baumit

1 Arrow Sport Shirts reklamı, 1954 [https://www.pinterest.com/pin/4574037091845231]. 2 National Homes Mid Century reklamı, 1954 [https://www.etsy.com/listing/238175073/1954national-homes-ad-mid-century].

alternatifini barındırıyor. Design Life’da; ısı yalıtım sistemlerinde son kat dekoratif kaplama ya da mevcut sıvalı sistemler üzerine uygulanabilen Baumit Efekt Boyalar serisi ile

kullanıma hazır ve uygulaması kolay bir ürün olan Baumit CreativTop’ın renk ve doku seçenekleri biraraya getiriliyor. www.baumit.com.tr

110-119 MIMARLIK CM 10_Layout 6 5/29/15 5:25 PM Page 110

ARREDAMENTO

olarak tasarlanmış bir tesis. 63 m yüksekliğindeki kule içinde hammaddelerin depolandığı silolar bulunuyor. Dikey üretim yöntemi ile hem üretim alanından hem de enerjiden tasarruf edilebiliyor. Ürün gamını Avusturya’da bulunan İnovasyon Merkezi tarafından yürütülen çalışmalarla genişleten Baumit’in son olarak Design Life konseptiyle sunduğu dış cephe ürünleri çok sayıda renk ve doku

3 Sears Kenmore Barbecue promosyon broşüründen reklam [http://blog.vintascope.com/image/50539271976].

ondan “mangal” olarak bahsederler. Genellikle bu etkinliği mangal olarak adlandıran yoksul kesim, açık kamusal yeşil alanlarda, parklarda, ormanlarda ya da deniz kenarında küçük taşınabilir ızgaralarıyla mangal yapmak için biraraya gelirler. Sosyoekonomik durumu daha iyi olan kesimler ise gösterişli, büyük evlerinin bahçesinde ya da havuz başlarında, sırf bu etkinlik için özel olarak tasarlanmış ızgaraları ile barbekü partileri düzenlerler. Ucuz olduğu için daha çok yoksul kesimlerin tercih ettiği ızgaralar ufak ve zayıf kaliteli malzemeleriyle standart ürünlerken, orta sınıf çok daha dayanıklı ve yüksek kaliteli malzemelerle üretilmiş, birçok aksesuarı ve özelliği bulunan pahalı modelleri tercih edebilirler. Fakat bu sınıfsal farklılıklar mangal etkinliğinin tercih edildiği kullanım yeri, ismi ve tasarımı üzerinden belirgin bir şekilde okunurken, etkinlikteki görev dağılımı iki sınıf için de aynıdır. Kadınlar mutfaktan ve sofra hazırlığından

110-119 MIMARLIK CM 10_Layout 6 5/29/15 5:25 PM Page 112

Bunlarda her zaman erkeğin kadın üzerindeki gücüne ve maskülenliğe vurgu yapılır. Bu reklamların çoğuna göre, ateş yakma ve et pişirme eylemi, keskin bıçaklar, diğer bir deyişle barbekü/mangal, tehlikeli bir etkinlik, zor bir görevdir ve kadınlar bu görevin üstesinden gelemeyecek kadar güçsüz ve yardıma muhtaçtır. Örneğin, “Kingsford kömür” reklamında burada bahsettiğim ve yukarıda da açıkladığım hegemonik bir maskülinite biçiminin sergilenmesi resmedilerek tiye alınır. Reklamda kömürleri barbeküye koyup, ateşi yakmaya yeltenen kadını gören adam, panikle durumu gören biri oldu mu diye etrafını kolaçan ederek koşar ve onu durdurur. Ona, “Hayatım, bu fırın değil. Ben de mutfağa gidip salata yapmaya başlasam nasıl olur? Bak bunun bir tekniği var” der. Kadın da, “garip olurdu” diye cevap verir ve onu izler. Adam eline kibriti

Bununla birlikte, barbekü reklamlarında birkaç istisna dışında kadınlar her zaman pasif bir role sahiptir. Ama ilginçtir ki, kadınların barbekü yaparken resmedildiği reklamlarda çoğunlukla kadın dişiliğini öne çıkaran bir yol tercih edilir. Her zaman cinselliğe vurgu yapılır7. Sadece bu reklamlara bakarak bile bu etkinlikte erkeklerin egemenliğini kolayca anlayabiliriz.

59

4 5

4 1955 Durkee Foods, Gene Kelly’nin mangal için lezzet ipuçları [http://mentalflos s.com/article/573 47/10-recipeskitchens-classichollywood-stars]. 5 Gisele Bundchen reklamı [http://tapiture.co m/tap/2149005/ho t-16902].

Barbekü tasarımları da ürünün hitap ettiği cinsiyete dair ipuçları içerir. Kullanılan malzemeler (taş, ahşap, alüminyum vb.), teknoloji, aksesuarlar hep çeşitlilik gösterir. Genellikle üreticiler renk tercihini siyah ve kırmızıdan yana kullanırlar. Biçim ve boyut olarak gösterişli görünürler ve modern tasarım ile ileri teknoloji vurgulanır. Dolayısıyla, maskülinite tasarım aşamasında ve onun sayesinde de vurgulanır. Yalnızca dumansız veya güç

110-119 MIMARLIK CM 10_Layout 6 5/29/15 5:25 PM Page 113

111 112 MİMARLIK

113 MİMARLIK

MİMARLIK

MİMARLIK

Aslında yukarıda bahsettiğim bu yaklaşımları besleyen en önemli etkenlerden biri de reklam kampanyalarıdır. Sadece bu reklamlara bakarak bile birçok ürünün aslında bizim farkında olmadığımız şekilde cinsiyetli olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, barbekü/mangal reklamlarında birkaç istisna dışında, genellikle erkekler barbekü yaparken resmedilir, kadınlar hep arka plandadır.

110-119 MIMARLIK CM 10_Layout 6 5/29/15 5:25 PM Page 111

CM Mimarlık Dört Güncel Yapı

110

sorumludur, erkekler ise ızgara ateşini yakıp etlerin pişirilmesinden. Sonuç olarak, mangal orta ve işçi sınıfı maskülinitelerinde ortak bir yere sahiptir.

Bununla beraber, birçok barbekü reklamında ürünün malzemesi ve teknolojisi özellikle vurgulanır. Örneğin, “Ziegler ve Brown İkiz Izgara” reklamında ürün adeta son teknolojiye sahip bir araba gibi sunulur. Hatta sloganları bile “Ziggy’ni ateşe ver!”dir (Fire up your Ziggy!). Bu da yine yukarıda bahsedilen “teknoloji üzerinden sağlanan erkek iktidarı’’nı destekleyen güzel bir örnektir. Reklamda malzemelerin kalitesi ve ürünün teknik detayları ön plandadır. Reklamda kullanılan slogan, tercih edilen kelimeler hep erkeklere hitap edecek, onların ilgisini çekecek şekildedir: “Süper kaliteli, süper güçlü ve süper dayanıklı bir barbekünüz olsaydı, ne yapardınız? Kompakt, mükemmel şekilde tasarlanmış ve gerçekten yüksek performanslı. Temizlemesi çok kolay. Dışarıda bile bırakabilirsiniz, yine de harika durumda kalır. Büyük kızartmalar için ciddi büyük bir kapasiteye sahip.” Reklamda ürünün içi de açılarak sergilenir ve her bir parçanın tüm teknik detayları açıklanır. Bütün o çeşitli keskin aksesuarlarıyla, demonte edilebilen parçalarıyla müşteri olarak hitap ettikleri hedef kitlenin erkekler olduğu son derece açıktır6.

ARREDAMENTO

ARREDAMENTO

Yapı malzemeleri sektörünün öncü markalarından Baumit Türkiye’deki üretimini temeli 2007 yılında atılan fabrikasında gerçekleştiriyor. Yıllık 300 bin ton üretim kapasitesine sahip fabrika dikey

115

alır, kömüre dokundurur ve kömür kolayca yanmaya başlar. Kadın da bu durumu tiye alarak uzaklaşır. Reklam, basitçe herkesin bahçede barbekü/mangal yapma işinin zor ve güç gerektiren bir şey olduğunu, dolayısıyla kadınların bunu yapamayacağını düşündüğünü, oysa durumun böyle olmadığını esprili bir yolla gösterir5.

TASARIM

Kleemann

TASARIM

HABER/ÜRÜN

8

Bir yönetim genel merkezi olarak işlevlendirilmesi talep edilen yapının cephe verdiği Maslak Ayazağa Caddesi yönünde A ve B kesimlerinin eklemlediği noktadan geri çekilerek ana giriş verildi. Personel girişine öncelik veren bir diğer kapı ise yapının güneyinde yer alan otopark ve servis kısmından sağlandı.

Bir iç bahçenin de yer aldığı bu mekanda yüksek tavanlar ve metal yüzeyler koyulaştırılarak dışarıdan hemen nüfus edilen bu hacimde iç mekana dahil olma hissini kuvvetlendiren görece bir loşluk ve bununla tanımlı tüm hacme hakim olmayan bir aydınlatma kurgulandı. B blok bu ortak kullanım hacmi içerisinde bulunan kırmızı ahşap kaplı salon, ayrı bir tektonik yapı olarak yer alıyor. Uyarıcı rengi ve masif kütlesi ile farklı mekanlardan görülmesi, yüzeylerinin koridor, sokak, yemek alanı mekanlarında da paylaşılması bir kerteriz ve oryantasyon imkanı oluşturuyor. Yapı güneybatı tarafında dik, kayaç bir yamaca yaslanmakta. Yamaç ile arada kalan peyzaj B blok kotlamaları dahilinde bir terasa açılıyor. Revir, kütüphane,

seminer alanı gibi programlar bu sakin cenahta projelendirildi. Yapının yönetim girişi A bloğun kuzeybatı tarafından verildi ve bir giriş lobisi ile ofislerin düşey sirkülasyonuna da bağlandı. Ofisler merkezi çekirdek tipolojisi dahilinde açık/kapalı karma sistem olarak bölündü. Ofis cephesinin, trafiği ağır olan caddeye yakınlığı nedeniyle cephe iç cidarı bir miktar içeri çekilerek panellerle perdelendi. A bloğun alt iki katı ile B blok mütemadi bir baza teşkil etmekte. A bloğun bu bazadan malzeme, cephe karakteri, renk ile bir yapısal fuga oluşturarak kopması sağlandı. B blok teras çatısı binaya ait bir çatı parkı olarak projelendirilerek ofis katları ve B blok ortak alanı ile irtibatlandırıldı. Projede, yapının tüm çevre duvarları ve metal korkulukları, çevre ekipmanı, ofis çalışma grupları harici tüm mobilyaları, kapı, tavan, duvar panel gibi iç mekan yapı elemanları tasarlanmış ve detaylandırılmıştır.

Konum: Ayazağa, İstanbul Yapım Tarihi: 2012 Arsa Alanı: 7.270 m2 İşveren: Doğuş Holding Mimarlar: CM Mimarlık Tasarım: Cem Sorguç Yardımcı Mimarlar: Tolga Yağlı, Gizem Candemir, Elvan Çakıt, Yıldız Arıcan, Deniz Gezgin, Amina Rezoug Cephe Danışmanlık: CWG Consultancy Ltd. Yangın Koruma Danışmanlık: Elit Mühendislik Statik Projesi: MPI Engineering Project Construction Co. Ltd. Elektrik Projesi: Orient Research Consulting Engineers Mekanik Projesi: Rota Mühendislik Aydınlatma Projesi: Nergiz Arifoğlu Light Style İç Mekan Tasarımı: CM Mimarlık Peyzaj Projesi: DDS Dalokay Design Studio Ana Yüklenici: Yeni Teknik Yapı Fotoğraf: Cemal Emden

ARREDAMENTO

B blok yapının kapalı rekreasyon alanı olarak tasarlandı ve ara tabliye alınarak yüksekliği artırıldı. Kafeterya, kütüphane, dinlenme, kısa toplantı, yemek salonu, seminer salonu gibi fonksiyonlar bu alan dahilinde kurgulandı. Ana girişe açılan bu hacim, otopark ve A blok ofis binasına bağlanan sokakların da kesiştiği bir eklemlenme noktasıdır. Kotlamalar ile iç

mekan kullanım alanları tanımlanarak görsel genişlik ve kinetik esasa dayalı, geçicilik ve geçirgenlik içeren bir hacim yaratılmaya çalışıldı.

ARREDAMENTO

İki katlı bir yapı (B) ile bitişiğindeki beş katlı ikinci bir yapının (A) birarada ele alınması ilerleyen tasarım süreci, yüksek yapının ilk iki katı ile alçak yapının iç mekan ve bina kurgusu dahilinde bütünleşik davranması ile şekillendi.

Dikeydeki iki ayrı yapının yatayda iki ayrı kütle olarak tersine kurgulanması yatay sirkülasyonu ve yatay geçirgenliği sağladı. İki farklı kota oturan yapı grubunun kot geçirgenliği, rampaların oluşturduğu iç sokaklar ile birbirine bağlandı.

ARREDAMENTO

İstanbul Ayazağa Cendere mevkisinde yer alan mevcut bir betonarme yapının, strüktür müdahaleleri dahil, kontur gabarisi muhafaza edilerek kütlesel revizyon yapılarak cephe, iç fonksiyonlar ve iç mekan tasarımı müdahaleleriyle yenilenmesi işi.

Fotoğraflar: ©Cemal Emden

Doğuş Yönetim Binası

Binanın yeniden kurulan fonksiyon şemasında özellikle üzerinde durulan ve projeye yön veren konsept, açık plan ofis sistemi ile geçirgen fonksiyonlar ve sosyal paylaşımın mekan akışkanlığı üzerinden kurgulanmasıydı. Binanın bugün olduğu gibi yakın gelecekte de bir süre daha şehir merkezinden ve şehir sosyal mekanlarından uzak olması bu tür fonksiyonların içeride yoğunlaştırılmasına da neden oldu.

ARREDAMENTO

Fotoğraflar: ©Cemal Emden

Fotoğraflar: ©Cemal Emden

Fotoğraflar: ©Cemal Emden

İstanbul’da iki ticari bina ile iki konut yapısı.


SERDAR CAN

Gastronomi Dergisi İki ayda bir periyodik olarak yayımlanan Gastronomi dergisi.

KAPAK GASTRO DOKUMAN TUMU 111_Layout 1 4/17/15 11:19 AM Page 1

KAPAK 101_Layout 1 8/2/13 5:31 PM Page 1

Otel Ekipmanları ve Yiyecek İçecek 10 TL

106474

Sayı: 101

Otel Ekipmanları ve Yiyecek İçecek

AĞUSTOS-EYLÜL 2013

Adrina Hotel

Tanrı ve Tanrıçaların evinde...

60

10 TL

106474

Sayı: 111 NİSAN-MAYIS 2015

The Public Hotel

ARolA

Şehrin yeni tasarım oteli

İstanbul’da bir ünlü İspanyol

Executive Chef

Esra Muslu

“Mutfak yaratıcılık istiyor”

Denizden ve Kalpten:

GA&GA Eskişehir’de bir ‘Adalı’

ÇokÇok Thai

AYVALIK

Atik Otel

Karadeniz'e bir de buradan bakın

İstanbul'da Tayland esintileri

DaruSultan Hotel

Sultanların sırrını paylaşıyor

DOSYA Kadıköy’ün Kalbi

Kadıköy Çarşısı

Executive Sous Chef

Gürcan Gülmez

Mutfakta tescilli bir isim

AlANCHA Teslim olun ve deneyimleyin...

Ünlü zincirin son gözdesi

The St. Regis

Ali Ronay

Türk Mutfağı’nın başarılı ismi


P O RT F O LYO dünya Turizminde ilk 10

İnfografik

Gastronomi Dergisi'nin ilk sayısı çıktığında dünyanın en çok turist çeken ilk 20 ülkesi arasında kendisine yer bulamayan türkiye, 2011 verilerine göre yabancı ziyaretçi sayısıyla dünyanın en çok ziyaretçi çeken altıncı ülkesi konumuna çıkmayı başardı.

20 ver

İstanbul’un nostaljik ve keyifli bölgesi Pera’ya tepeden bakmak ve şehrin ruhunu hissetmek isteyenler için, sokağın karmaşasından uzak, Vasfi Baba Meyhane’si Aperativo Restaurant’ın terasında açıldı. Baterist ve orkestra şefi Vasfi Uçaroğlu ile Kamuran Akkor'un kızı olan Menekşe Uçaroğlu iki yıl önce kaybettiği babası Vasfi Uçaroğlu’nun anısına mekana bu ismi verilmiş. Rakı keyfini, meyhane kültürünü ve muhabbetlerini çok seven Vasfi Baba'nın anısı, Asmalımescit’in büyülü ve etkileyici atmosferinde yeniden can buluyor. Vasfi Baba Meyhanesi ve Aperativo Restaurant’ın sahibi Menekşe Uçaroğlu “Geçtiğimiz yıllarda dostlarımızla Astor Group olarak Aperativo Restaurant ile başladığımız keyif yolculuğumuza bundan böyle; eski meyhane kültürünü o günkü lezzetiyle tadabileceğiniz Vasfi Baba Meyhanesi ile devam ediyoruz” diyor. Tel: 0212 293 59 59

Ge

Tayland Mutfağı'nın Türkiye’deki başarılı temsilcisi ÇokÇok Thai'nin yeni restoranı Ankara’da açıldı. Kaya On Coast grubu bünyesinde İstanbul’da 2006 yılından bu yana değişmeyen kadrosu ve hizmet kalitesiyle bilinen ÇokÇok Thai, artık Başkentli lezzet tutkunlarının yeni buluşma noktası olacak. Ödüllü şef tarafından tasarlanan mönü özel olarak Tayland’dan getirilen; taze, doğal ve organik olmasına özen gösterilen malzemelerle hazırlanıyor. Lezzet peşinde olanlar kadar sağlık düşkünlerini de tatmin edecek zenginlikte tatlar, çeşitli aroma ve baharatlarla harmanlanıp dört duyuyu aynı anda harekete geçiriyor. Deniz mahsulleri, taze sebze ve meyveler ile hazırlanan salatalar ise yaz için ideal tercihler. www.cokcok.com.tr

Gelir:

milyon

53.8 mil $

116.3 mil $

Çİn

İSPanya

57.6

Gastronomİ DErGİsİnİn İLK saYIsInDan BUGÜnE

İTaLya

56.7

milyon

milyon

milyon

43 mil $

23 mil $

35.9 mil $

milyar $

1075

1042

milyar $

2011

2012

milyar $

930

680

milyar $

403

475

milyar $

milyar $

262

milyar $

1990

1995

2000 2005 2010

Türkiye’nin Turizm Geliri

1992

529 619 936 bin

lya r$

lya r$

2011

2002

28.1 mi

Türkiye ziyaretçi sayısında yaşadığı artışa ve dünyanın en çok ziyaretçi çeken ilk 6 ülkesi arasında yer almasına rağmen turizm gelirleri bakımından daha alt sıralarda yer aldı.

3.6

1992 1995 2000 2005 2007 2009 2010 2011 2012

bin

bin

yatak kapasitesi Gastronomi Dergisi'nin ilk sayısından bu yana geniş biçimde yer verdiği yeni otel yatırımları da aradan geçen 20 yıllık de süreçte ciddi oranda arttı. 1992 yılında 529 bin olan yatak kapasitesi, 2011 yılı sonunda 936 bin 729 oldu. 2012 yılında gerçekleştirilen yatırımlarla bu sayı 1 milyon sınırını aştı.

Türkiye’ye Turist Gönderen ülkeler

18 yıl önce İstanbul’da kurulan ve bugün Türkiye'nin en büyük kafe, bar ve restoran grupları arasında bulunan Leman Kültür’ün 1800 metrekarelik 16’ncı şubesi Aydın’da açıldı. Leman Kültür Ceo’su Kemal Şentürk, 2008 yılında başlayan franchise çalışmalarını bugün ülkenin dört bir yanında sürdürdüklerini belirterek, tüm şubelerinin günün her saati yüzde 95 dolulukla çalıştığını ve Leman Kültür dostlarının her şubede aynı lezzet kalitesine yine aynı ekonomik ücretlerle ulaşabildiklerini söyledi. Şentürk; hedeflerinin artık Avrupa olduğunu ve dünyaya yüzde 100 Türk Konseptli bir markayı gururla taşıyacaklarını vurguladı. www.lmk.com.tr

Shake Shack İstanbul’da

Gastronomi'nin ilk sayısından bugüne türkiye ve Dünya turizmini rakamlarla mercek altına aldık. 1980'li yıllarla birlikte turizm teşvik kanunu ile hareketlenen turizm sektörü, türkiye'nin dünya markaları arasına girmesini sağladı. Dünyanın en çok turist çeken altıncı ülkesi konumuna ulaşan türkiye, Cumhuriyet'in 100'üncü yılı olan 2023 yılı için 50 milyon turist ve 50 milyar dolar gelir hedefi koydu. Bu hedef doğrultusunda kuşkusuz en büyük rolü girişimci ruhlu turizmciler ile bu turizmcilere ürün ve hizmet desteği sağlayan üreticiler olacak...

Danny Meyer’a ait ünlü hamburgerci Shake Shack İstanbul’daki ilk restoranını Mayıs ayı sonunda İstinyePark’ta açtı. Leziz Burgerler, New York’dan sonra İstanbul İstinyePark’ta ve ardından hemen sonra İstiklal Caddesi Tünel’de... 2004 yılında New York’taki Madison Square Park’ta doğan Shake Shack, eleştirmenlerin övgüyle tavsiye ettiği, modern tarzda bir yol üstü hamburgercisi olarak biliniyor. Yüzde 100 Angus dana etinden yapılan leziz hamburgerlerinin yanı sıra, lezzetli hot dog ve Custard’ları ile de Shake Shack, İstanbulluların da kısa zamanda vazgeçilmezi olmayı hedefliyor. En çok tercih edilen eğlenceli buluşma noktaları arasında yer alan Shake Shack restoranları, lezzetlerinden vazgeçemeyen bir hayran kitlesine sahip. www.shakeshack.com

24.7

milyon 18.3 mil $

MekSİka

23.4

milyon 11.7 mil $

Gastronomi'nin ilk sayısının yayınlandığı 1992 yılından bu yana rusya’dan gelen turist sayısında ciddi artış yaşandı. almanya 5.28 milyon Bulgaristan İngiltere 1.49 milyon rusya 2.45 milyon 3.6 milyon

Fransa 1.32 milyon aBd 771 bin

74

dünya

Turist Uluslararası (milyon)

yIL

479 519 563 605 678 698 760 851 929 894 952 996 1035

1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2009 2010 2011 2012

Türkiye

Turistgelen Türkiye’ye (milyon) 7 6.6 8.6 9.7 10.4 13.2 17.5 19.8 26.3 27 28.6 31.4 31.7

2011 190 552

2008 2004

yeme içme mekanları Türk turizmindeki gelişimin sürükleyici unsurlarından biri de zengin türk mutfağı oldu. Gastronomik lezzetlerimizi dünya ile buluşturan yeme-içme mekanlarının sayısında da yıllar içinde çok ciddi artış yaşandı.

FatİH GÖnÜL aLİŞan ÖzKan İtalya 158 bin

Gastronomi Dergisi'nin ilk sayısının yayınlandığı 1992 yılında dünya genelinde gerçekleştirilen uluslararası seyahat sayısı 479.8 milyon kişi iken bu sayı 2012 yılı sonunda 1 milyar 35 milyona yükseldi. Dünya turizmindeki bu yükselişte en büyük pay sahibi ülkelerden biri de türkiye oldu. türk turizmindeki gelişim hızı, dünyada örnek olarak gösterilecek bir başarı öyküsü oluşturdu. 1992 yılında 7 milyon 76 bin yabancı misafiri ağırlayan türkiye, 2012 yılı sonunda bu sayıyı dört katından fazla arttırarak 30 milyon sınırını aştı.

303 286

2012 Turist dağılımı

almanya 1.165 milyon İngiltere Bulgaristan 314 bin 818 bin

Fransa 275 bin

MaLeZya

28.4

milyon

276 176

1992 Turist dağılımı

almanya Gastronomi'nin ilk sayısının yayınlandığı 1992 yılından bu yana zirvedeki yerini kaybetmedi.

aBd 182 bin

aLManya

38.8 mil $

Turist Sayısı

aradan geçen yıllarda türkiye'nin turizmden elde ettiği gelirde de ciddi artış yaşandı. Gastronomi Dergisi'nin sektörün sesini duyurmaya başladığı 1992 yılında 3 milyar 639 milyon dolar düzeyindeki türkiye'nin turizm geliri, 2002 yılında 12 milyar 420 milyon dolara, 2012 yılında ise 29 milyar 351 milyon dolara yükseldi.

Leman Kültür'ün 16’ncı şubesi Aydın'da açıldı

29.2

29.3

milyon

59.9 mil $

İnGİLTere

Türkİye

46.1

milyon

48.5 mil $

Uluslararası Turizm Geliri

milya r$

Pera Palace Hotel, Jumeirah; yaz sezonuna hızlı bir giriş yaparak Orient Terrace’ın açılışını gerçekleştirdi. Şehrin kalbinde, Pera Palace Hotel, Jumeirah’nın yanıbaşındaki Orient Terrace; İstanbul’un eğlence hayatına farklı ve özel bir mekan olarak katıldı. Her gün 08:00-02:00 saatlerinde açık olan Orient Terrace’da kahvaltı, Türk ve Akdeniz Mutfağı'ndan lezzetler pizza ve hamburger çeşitleri ya da çeşitli atıştırmalıklar tercih edilebiliyor. Aynı zamanda farklı ve özgün kokteyller, yerli ve yabancı içkiler, şaraplar da gün ve gecenize eşlik ediyor. www.jumeirah.com

62.3

verileri milyon

Turist sayısında son 20 yıllık dönemde yaşanan büyük artış, turizmin oluşturduğu ekonomik verilere de aynı oranda yansıdı. Gastronomi Dergisi'nin ilk sayısının yayınlandığı 90'lı yılların başında 262 milyar dolar düzeyinde olan uluslararası turizm harcamaları 2000 yılında 475 milyar dolara, 2005'te 830 milyara ulaştı. 2011 yılında 1 trilyon dolarlık çıtayı aşan uluslararası turizm harcamaları 2012 yılında ise 1 trilyon 75 milyar dolara çıktı.

ÇokÇok Thai şimdi Ankara’da

Pera Palace Jumeirah 'Orient Terrace' açıldı

aBd

FranSa

2011 79.5

lya r$

İ

lya r$

O N O M

lya r$

R

25 milya r$ 24.9 mi

T

20.3 mi

S

20.9 mi

panorama

milya r$

A

7.6

G

Asmalımescit'in yenisi Vasfi Baba

milya r$

YENİ AÇILANLAR

74-75 Istatistik:Layout 1 6/27/13 8:20 PM Page 75

74-75 Istatistik:Layout 1 6/27/13 8:20 PM Page 74

29.3 mi

38-67 PANOLAR:Layout 1 6/27/13 7:40 PM Page 39

4.9

38-67 PANOLAR:Layout 1 6/27/13 7:40 PM Page 40

Suriye 730 bin

75

40 84-91 Sheraton Bursa Otel:Layout 1 6/27/13 4:16 PM Page 84 84-91 Sheraton Bursa Otel:Layout 1 6/27/13 4:16 PM Page 85

106-113 DHotel:Layout 1 6/27/13 3:08 PM Page 106

G

A

S

T

otel R

O N O M

106-113 DHotel:Layout 1 6/27/13 3:08 PM Page 107

İ

G

A

S

otel

T R

O N O M

İ

SHERATON BURSA

Kentin yeni konfor adresi

Ayrıcalığın doruklarını zorluyor

D-Hotel Marİs

Hem  iş  hem  de  tatil  amaçlı  seyahat edenleri düşünerek tasarlanan Sheraton Bursa Hotel, konuklarına yepyeni ve kaliteli bir ortam sunuyor. Geçmişle geleceğin iç içe  geçtiği  Bursa'da,  Nilüfer  bölgesinde konumlanan  otel,  markanın  kentteki  ilk yatırımı  olma  özelliği  taşıyor.  Konforlu odaları,  lezzetli  seçenekler  sunan restoranları  ve  dinlenme  alanlarıyla Sheraton  Bursa  Hotel,  bölgeye  yeni  bir değer katıyor.

Her köşesinde kaliteyi hissettiren D-Hotel Maris, bulunduğu doğa parçasından ilham alarak her biri kendine has konseptle tasarlanmış mekanlarıyla fark yaratıyor.

61

CÜNEYT SÖZ

BİKEM KARABAL Fotoğraf: Banu Beysüngü Şahin

T

asarımıyla Osmanlı etkisini yansıtan Sheraton Bursa, markanın bölgedeki ilk oteli olma özelliği taşıyor. Çağdaş bir bakış açısıyla hayata geçirilen otel, sıcak renk tonları ve geleneksel dekoratif unsurlar sunuyor ve bu detaylar özellikle ortak kullanım alanlarında öne çıkıyor. Hem iş hem eğlence amaçlı seyahatler için tasarlanan Sheraton Bursa, Uludağ'ın etkileyici manzarasına sahip ve kayak pistlerine de yalnızca 45 dakika uzaklıkta konumlanıyor. Sheraton Bursa Genel Müdürü Valentin Schoubs ile otelin genel konseptini ve özelliklerini konuştuk.  Otel, şehrin trend bölgesi Nilüfer semtinde yeni yapılan Timsah Arena Stadyumu’nun hemen karşısında konumlanıyor. 5 dakika uzaklıktaki Fatih Sultan Mehmet Bulvarı, otel misafirlerinin keyifle vakit geçirip, lezzetli yemekler yiyecekleri cafe ve restoranlarla dolu. Tarihi şehir merkezi ise otele arabayla yalnızca 10 dakika uzaklıkta... Sheraton Bursa'nın, şehre açılan ilk Sheraton ve

85

107

106 148-149 baharat:Layout 1 6/27/13 3:20 PM Page 149

124-127 alkol yasa:Layout 1 6/27/13 4:09 PM Page 124

GÜNDEM

TuRİzM vE GAsTRoNoMİ sEKTöRÜNÜ yAKıNDAN İLGİLENDİREN yAsA DEğİşTİ

Alkol sAtış ve sunumunA

yENİ sıNıRLAMALAR Alkol satışı ve sunumuna ilişkin sınırlamalar getiren yasa Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda kabul edildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayının ardından Resmi Gazete'de yayımlanan yasada turizm sektörünü de yakından ilgilendiren düzenlemeler var. MEHMET GÜNELİ

M

anisa Milletvekili Recai Berber ve arkadaşlarının imzasıyla 21 Mayıs'ta Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan Torba yasa Teklifi'nin içinde yer alan alkolle ilgili düzenlemeler, ek önergeyle 24 Mayıs'ta kabul edilerek yasalaştı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onay vermesinin ardından Resmi Gazete'de yayımlanan yasa 90 gün içinde devreye girecek. Böylece, alkol sunum ve satışına ilişkin düzenlemeler 9 Eylül 2013 Pazartesi gününden itibaren devreye alınmış olacak. uygulamanın özellikle turizm ve yiyecek-içecek sektörünü etkilemesi bekleniyor.

22:00 ile 06:00 arası alkollü içki satışı yapılamayacak

yasa ile televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü 124

148-149 baharat:Layout 1 6/27/13 3:20 PM Page 148

124-127 alkol yasa:Layout 1 6/27/13 4:09 PM Page 125

içkileri özendirici görüntülere yer verilmemesi için düzenleme yapıldı. Buna göre, alkol şişe ve kadehleri, sigara uygulamasındaki gibi ekranda buzlanarak gösterilecek. yasa ile alkollü içkinin perakende satışına da saat sınırlaması getirildi. Buna göre saat 22:00 ile 06:00 saatleri arasında alkollü içkinin perakende satışı yasaklandı.

Reklam ve tanıtım yasaklanıyor

yeni yasa ile alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı da yasaklanıyor. yasanın ilgili maddelerinde; "Bu ürünlerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik (ulusal ve uluslararası sektörel fuarlar ve sektörel organizasyonlarla bilimsel yayın ve faaliyetler hariç) yapılamaz" ifadeleri yer alıyor.

yasada alkollü içeceklerin üreticilerine dönük kurallar da dikkat çekiyor. Buna göre alkollü içkileri üreten, ithal eden ve pazarlayanlar, her ne surette olursa olsun hiçbir etkinliğe (ulusal ve uluslararası sektörel fuarlar ve sektörel organizasyonlar hariç) ürünlerinin marka, amblem ya da işaretlerini kullanarak destek olamayacaklar. Alkollü içkileri üretenler, ithal edenler ve pazarlayanlar her ne amaçla olursa olsun, teşvik, hediye, eşantiyon, promosyon veya bedelsiz olarak alkollü içki dağıtamayacaklar. öte yandan alkollü içki satış belgesi olan lokanta, restoran, bar ve gece kulüplerinde servis amaçlı materyallerde marka, amblem ve logo kullanılabilecek.

İnternet veya telefon üzerinden satışa yasak Alkollü içki satış yerleriyle tüm ticari ve kamuya açık yerlerde, tüketilmek veya beraberinde götürülmek üzere on sekiz yaşını doldurmamış kişilere alkollü içki satılması veya sunulması yasaklar arasında yer bulurken, ilgili yasada, "on sekiz yaşını doldurmamış kişiler, alkollü içkilerin üretiminde, pazarlanmasında ve satışında istihdam edilemez. yasal düzenlemeler uyarınca gerçekleştirilen eğitim amaçlı çalışmalar bu hükmün dışındadır" ifadeleri yer alıyor. yasa ile alkollü içkilerin, otomatik satış makineleriyle satılması, her nevi oyun makineleri veya farklı yöntemlerle oyun ve bahse konu edilmesi engellenirken, bu ürünlerin telefon, televizyon veya internet ortamında nihai tüketicilere satılması ve postayla satışı da yasaklanıyor.

tesis sınırları dışında tüketilemeyecek yasada yer alan ve konaklama sektörünü yakından ilgilendiren, "Alkollü içkiler, sunum izni verilen yerlerde açık olarak tüketilebilir ve bu yerlerde tesis sınırları dışında tüketilmek üzere alkollü içki satışı yapılamaz" ifadesi turizmciler tarafından şimdiden tartışılmaya başladı. Konuya ilişkin görüşlerini aldığımız TÜRoFED Başkanı osman Ayık, bu tip ifadelerin ucu açık şekilde yasada yer almaması gerektiğini söyledi.

Ambalaj üzerine uyarı mesajları geliyor

Ayrıca yasa ile alkollü içkilerin, vitrinde teşhir edilmek suretiyle işletme dışından görülecek şekilde perakende olarak satışı yapılamayacak. İhraç amaçlı üretilenler hariç olmak üzere, Türkiye'de üretilen veya ithal edilen alkollü içkilerin ambalajları üzerine, alkol ürünlerinin zararlarını belirten Türkçe yazılı uyarılar veya mesajlar konulacak. uyarı mesajları resim, şekil veya grafik biçimlerinde de olabilecek. uyarı mesajlarını taşımayan alkollü içkilerin satışı yapılamayacak.

tüketici bilgilendirilecek

İhraç amaçlı üretilenler hariç olmak üzere, alkollü içkilerle ilgili marka, tanıtıcı ve ayırt edici her türlü isim, logo, amblem ve işaret, alkolsüz içkiler ve sair ürünler için; ihraç amaçlı üretilenler hariç olmak üzere alkolsüz içki ve sair ürünlerle ilgili marka, tanıtıcı ve ayırt edici her türlü isim, logo, amblem ve işaret de alkollü içkiler için kullanılamayacak. İhraç amaçlı

Bu ne kreatif bir pazarlamacının ezbere söylenmiş bir sözü, ne de bir kurgubilim; Orta Asya öyküsünün başlangıç cümlesidir. Bilakis zamanımızdan yaklaşık 500 yıl önce Güney Amerika’dan başlayarak, Uzak Doğu'ya uzanan 'Dünya Turu' esnasında Molukken adı verilen Baharat Adaları'nın izinden giderek ‘Baharat Yolu’nu tespit eden Portekizli Kaşif Macellan’ın tarihe geçmiş bir sözüdür.

üretilenler hariç olmak üzere, alkollü içki kategorisindeki ürünlerin işlenmesi sonucunda, elde edilen alkolsüz içkilerde; içeriğinde alkol kalmış içeceklerin ambalajları üzerine içerdiği alkol miktarı, alkol tamamen alınmış ise alkolün tamamen alındığı hususu tüketiciler tarafından kolaylıkla okunabilecek şekilde yazılacak.

RECEP MESUT YAVUZ

H

içbir gıda maddesi insanlık tarihinde ‘Baharatlar’ kadar etkili olmamıştır. İpek, altın ve mücevher ile birlikte önemli bir ticari ürün olan baharat, zamanında bugün petrolün sahip olduğu ticari ve ekonomik güce sahipti. Baharat ticaretinin yol açtığı savaşlar sonucu Amerika keşfedildi.

Akaryakıt istasyonlarında içki satışı yapılamayacak yasa ile meskun mahaller ve konaklama yerleri hariç olmak üzere, otoyollarda ve devlet karayollarındaki yapı ve tesislerde alkollü içki satışına ve tüketimine izin verilmeyecek. öğrenci yurtları, sağlık hizmeti verilen yerler, spor müsabakası yapılan stadyum ve kapalı spor salonları, her türlü eğitim ve öğretim kurumları, kahvehane, kıraathane, pastane, bezik ve briç salonları ile akaryakıt istasyonlarının mağaza ve lokantalarında alkollü içkilerin satışı yapılamayacak.

önce baharat vardı

Bin yıl önce Finikeliler, Hindistan ve Çin’den getirdikleri Tarçın, Karanfil gibi baharatları Akdeniz civarında kurdukları ticaret merkezlerinde pazarlayarak, baharatın Uzak Doğu’dan Avrupa’ya olan yolculuğunu başlatmış oldular.

DıAGeo:

Hayal kırıklığına uğradık

Taş devrinde yiyeceklerini kimyon ve frenk maydanozu ile karıştırıp yiyen insanlar, eski Mısır’da mumyaları baharatla balsamlayarak gömmüşlerdir. Eski Çin ve Doğu Asya’da binlerce yıl toprak altında kalarak kömürleşmiş baharat artıkları, insanların baharat kullanımıyla ilgili önemli ipuçları veriyor.

“Alkol tasarısının parlamentodan geçerek yasalaştığını öğrenmekten büyük üzüntü duyuyoruz.”

Dünyanın en büyük alkollü içki üreticileri arasında yer alan ve Mey İçki'nin de sahibi olan Diageo'dan yapılan açıklamada, Meclis'te kabul edilen alkol tasarısının kendilerini hayal kırıklığına uğrattığı belirtildi. Diageo'dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Alkol tasarısının parlamentodan geçerek yasalaştığını öğrenmekten büyük üzüntü duyuyoruz. Diageo olarak, alkollü içki tüketiminin yanlış kullanımına ilişkin hükümetin duyduğu endişeleri paylaşmakla birlikte; sektör, devlet ve üçüncü tarafların birlikte çalışmasıyla daha iyi bir sonuç elde edilebileceğine inanıyorduk. sorumsuz içki tüketiminin yarattığı sorunları çözmeye ve turizmin yanı sıra ticari işletmelere de zarar veren pazarlama yasakları yerine, verilere dayalı, makul yaklaşımlarla alkolün zararlarına odaklanan regülasyonları geliştirmek üzere pek çok pazarda, hükümetler ve diğer üçüncü taraflarla birlikte çalışmaktayız.

Arap tüccarların çok yüksek fiyatlarla Atina ve Roma’nın zengin ailelerine Hindistan cevizi

pazarlaması, Avrupa’nın baharatla tanışmasını pekiştirdi. Roma İmparatorluğu'nun Alpler üzerinden genişleyerek sınırlarını büyütmesiyle Venedik, Cenova, İstanbul ve İskenderiye, baharatın yeni merkezleri olarak ortaya çıktı.

Baharat savaşları

İklim ve toprak koşullarına bağlı olarak sadece Uzak Doğu’da yetiştirilebilen baharat, Avrupa için önemli bir ticaret alanıydı. Avrupa 15’inci yüzyıla kadar baharat olarak sadece tuzu tanıyordu. Yeni baharatlara duyulan ilgi, yeni bir ticaret anlayışı gerektiriyordu. Kervanlarla binlerce kilometre uzaklardan getirtilen baharat, altın ya da pırlantayla ölçülüyordu. Sadece zengin aileler ve krallık soyundan gelenler baharata sahip oluyorlar, bu da varlıklı olmanın göstergesi sayılıyordu. Milattan sonra 2’nci yüzyıldan itibaren önemli bir ticaret merkezi haline gelen Venedik, Uzak Doğu'dan gelen ürünleri Avrupa’ya pazarlayarak çok önemli gelir elde ediyordu. 15’inci yüzyıla gelindiğinde Portekizliler Venedik’in bu gücünü kırmak için deniz yoluyla baharat ülkelerini keşfe koyuldular. Önce Kristof Kolomb daha sonra Vasco da Gama, Lizbon yakınlarından yola çıkarak Afrika’nın güneyini dolaşıp Arap denizini geçerek batı Hindistan’daki Malabar kıyılarına, oradan da Sri Lanka üzerinden Endonezya’daki dillere destan baharat adaları Molukken’i keşfettiler. Vasco da Gama ikinci seferinden 5 bin ton karabiber ve 35 ton baharatla dönünce Portekiz ekonomisi canlanmış, Venedik ve

Mey İçki'yi 2011'de satın alırken yalnızca güçlü alkollü içki markaları olan bir şirkete değil, aynı zamanda yabancı yatırımları teşvik eden ve istikrarlı düzenleyici mevzuatı olduğunu öne süren bir ülkeye yatırım yaptık. Tasarının bu şekilde hızla yasalaşması bizim için sürpriz ve hayal kırıklığı oldu ama faaliyette bulunduğumuz ülkelerin yasalarına her zaman bağlı kalırız. Türkiye'de işimize, müşterilerimize ve çalışanlarımıza taahhütlerimizi koruyoruz."

148

125

Arap dünyası, pazarı kaptırmanın sıkıntısını çekmişti. Portekizlilerden sonra İspanyollar ve İngilizler de bilinmeyene doğru yola çıkarak ‘Baharat Savaşlarını’ başlatmışlardır. Portekizlilerle yaptıkları görüşmelerden galip çıkan Hollandalılar, 1602 yılında Hollanda-Doğu Hindistan birliğini kurarak, Baharat Adaları Molukken üzerindeki bütün hakları ele geçirip, iki yüzyıl boyunca ülkelerinin kalkınmasına önemli bir etki yapmışlardır. 1600 yılında İngilizler kurdukları ‘East India Company’ ile bölgedeki zenginliklere ortak olmak istiyordu. İnsanların binlerce yıldır kullandıkları baharatlar, tat duygusuna hitap ederek, yeni lezzetler keşfedilmesine yol açmıştır. Lezzet, yüzyıllar süren tecrübeler sonucu ortaya çıkmıştır. Lezzetlendirme de yemek pişirmek gibi zamanla tecrübelerle öğrenilmiştir. Kızarmış patatese ketçap sürülmesi, yemeklerde karabiber ve tuz kullanılması, tavuğun safranla pişirilmesi, etlerin kekikle kızartılması, elmanın üstüne tarçın dökülmesi, yıllar süren denemelerin sonucudur. Bugün yediğimiz yiyeceklerden baharatı çıkardığımız zaman, bambaşka lezzetlerin meydana geleceği ve mutfağın renginin kaybolacağı kesindir. 149


SERDAR CAN

Fokus Dergisi ZÜCDER derneği ile Boyut Yayın Grubu’nun ortak yayını olan Zücaciye Dünyasına Fokus dergisi.

62


P O RT F O LYO

40-41 ALISVERIS BIEN_Layout 1 02/10/15 11:18 Page 40

ş alış veri

Açılışlara devam

TIGRA SERISI

Bien Seramik’in Çanakkale Bursa yolu üzerinde açılan Yiğiter Yapı Malzemeleri bayisi tek katlı ve 200 metrekarelik bir alandan oluşuyor.

Ç

anakkale’de düzenlenen görkemli açılış törenine Bien Seramik’ten Satış Grup Başkanı Metin Savcı, Türkiye Satış Direktörü Bülent Soysaldı, Kanal Geliştirme Müdürü Ebru Şener, Satış Müdürü Gökhan Şenseldi, Mimar Ece Ersin, Ege Bölge Müdürü Seçkin Gültekin, Bursa Bölge Müdürü Hakan Aksoy, İş Geliştirme ve Projeler Satış Müdürü Ayfer Taşman, Ege Bölge Satış Sorumlusu Talat Doğan katıldı. Törende konuşma yapan Satış Grup Başkanı Metin Savcı konuşmasında birlik mesajı verdi. Bien ailesinin her geçen gün biraz daha büyüdüğüne değinen Savcı, markanın özellikle birçok üründe Türkiye öncüsü olduğunu, 20 mm’lik seramik karolarını Türkiye’de ilk Bien’in ürettiğini, çevreye ve doğaya duyarlı ve saygılı bir marka olduklarını ve bunu

Bien ailesi olarak hep birlikte başardıklarının altını çizdi. Yiğiter Yapı Malzemeleri bayisinde Bien Seramik’in Marmol, Wedding Collection, Alto ve Homey öne çıkan ürünleri oldu. Mağazada Bien’in ödüllü vitrifiye ürünü Lotus’un yanı sıra Harmony, Neptün ve Orion vitrifiyeleri de mevcut. Ayrıca bayide 9 canlı mekan bulunuyor. Bayiyi rakiplerinden ayıran özellikler ise mağaza binasının bağımsız olması, deposunun da binadan ayrı olmaması ve özel otoparkının bulunması. Mağaza Bien’in özel tasarımlarıyla, şimdiden mimarlar ve müteahhitlerin de ilgi odağı olacak gibi görünüyor.

Yiğiter Yapı Malzemeleri

Bursa Yolu 3.Km Bizim Market Yanı, Çanakkale Merkez Tel: 0286 212 85 01

satis@gpd.com.tr www.gpd.com.tr facebook.com/gpdaimasizlerle BANYO MUTFAK 41

40 BANYO MUTFAK

88-99 MUTFAK MOBILYA_Layout 1 02/10/15 14:24 Page 88

88-99 MUTFAK MOBILYA_Layout 1 02/10/15 10:18 Page 89

B ilyamut fak

Sektörel bir yayın olan Banyo+Mutfak dergisi.

B

mob

Banyo+Mutfak Dergisi

40-41 ALISVERIS BIEN_Layout 1 02/10/15 11:18 Page 41

Belki de mutfağın küçüğü makbuldür:

Küçük dokunuşların yarattığı fonksiyonel mutfaklar Günün en güzel vakitleri eve ulaşılan vakitlerdir. Hele de mutfaktan gelen mis gibi kokular eşliğinde kapıdan giriliyorsa değmeyin keyfe. Karmaşanın huzura erdiği bu ana değer katan mutfakların yaratım süreçleri tam da bu dakikalarda önem kazanır. Tüm çaba mutfaktan eve yayılan iyiye ulaşma duygusunun dönüştürücü ivmesini yakalamak içindir.  Ebru Tutu

M

utfağın olmazsa olmazı yemeğin hazırlanma sürecinde gerekli olanın bir uzanış mesafesinde olabilmesidir. Bu süreçte karmaşayı yönetebilmek büyük maharet ister. Mutfakta harikalar yaratan ev hanımlarının yardımına fonksiyonel mutfaklar yetişir. Fonksiyonel depolama alanları, uygun tasarımlı mutfaklarla mutfağın büyük mü küçük mü olduğu anlamını yitirir. Küçük dokunuşlar makbul mutfakların yaratılma süreçlerini de keyifli kılar.

88 BANYO MUTFAK

Sonuç ise herkesi memnun edecek niteliktedir. Hele hele doğa dostu tasarımların yarattığı iyi duygusu çoğalarak diğer yaşam alanlarına doğru yayılıyorsa daha ne istenir ki. Güvende ve huzurlu hissettiğimiz ev ortamı da bu bütünsel iyi duygusundan pay aldığından anahtarı çevirip içine girdiğimiz alan bizim kendimizle olan ilişkimizi de belirleyecektir. Güzel bir yaşam alanı yaratmış olmanın verdiği keyifle bir yorgunluk kahvesi içmenin zamanıdır.

Snaidero

BANYO MUTFAK 89

63


SERDAR CAN

022-036_Layout 1 6/30/14 1:04 PM Page 28

Jazz Dergisi

Derleyen: Ali Sönmez (ali.sonmez.2010@gmail.com)

fiu jazz dedikleri...

Türkiye’nin ilk ve tek jazz, blues, emprovize müzik dergisidir.

“The great thing about Jazz is that it is such a living music that is able to learn, to survive, to assimilate and incorporate the best things from all other kind of music.” / Jazz’ın harika olan yönü, öğrenebilecek, geçerliliğini koruyabilecek, diğer tüm müzik türlerinin en iyi yanlarını özümseyebilecek ve bünyesine katabilecek kadar zinde bir müzik olmasıdır.” – Dexter Gordon

Genç Koleksiyoncu: (EU)GENE AMMONS Bebop akımı sırasında yetişmiş, 1960’lı yılların başında “Soul Jazz” türünün öncü isimlerinden biri olmuş, Blues ve R&B tarzında çalışmalara yakın durmuş ve Jazz tarihine en iyi balad yorumcularından biri olarak geçmiş olan Eugene (müzik dünyasındaki adıyla Gene) Ammons, 1930’lu ve 40’lı yılların efsanevi Boogie-Woogie piyanisti Albert Ammons’ın oğludur. Klasik bir piyanist ve müzik öğretmeni olan annesi Geraldine de küçük Gene’in ilk müzik eğitimine katkıda bulunmuştu. Ancak babasının ve annesinin izinde yürüyüp piyano taburesine oturmak yerine, plaklarını dinleyip hayran kaldığı Lester Young’ı kendine örnek alarak tenor saksofona merak sardı. Başlangıçta idolünü, uçarcasına hafif bir tondaki çalış tarzı kadar, saksofonunu onun gibi eğik tutarak da taklit eden Gene, bir süre sonra babasının arzu ve önerisine uyarak, tenorda daha güçlü ve heybetli bir tonu yeğleyen Coleman Hawkins – Ben Webster ekolüne yakınlaştı. Du Sable Lisesi’nde okurken, Chicago kökenli piyanistler Nat “King” Cole ve Ahmad Jamal, şarkıcı Johnny Hartman, tenor saksofoncu arkadaşları Von Freeman ve Johnny Griffin’i de yetiştiren, okulun müzik direktörü Walter Dyett’ten ders aldı. Okulun orkestrasında tenor saksofon çaldı. Daha lise eğitimini tamamlamadan babasıyla birlikte sahneye çıktı ve 18 yaşındayken, ilk kez trompetçi King Kolax’ın big band’inde profesyonel müzik yaşamına atıldı. ABD’nin farklı köşelerine uzanan bir turnede, New York’taki Savoy Ballrooom gibi, 1940’lı yılların ünlü mekânlarında sahne alma olanağı buldu. 1944’te, yani henüz 19 yaşındayken, Bebop akımının en ünlü Big Band’i olan Billy Eckstine’ın büyük orkestrasına girdi ve önce Charlie Parker, ardından Dexter Gordon’la beraber çaldı. 1940’lı yılların ikinci yarısında, Fats Navarro, Art Blakey, Miles Davis, Howard McGhee, Sonny Stitt gibi geleceğin ünlü isimleri olacak genç müzisyenlerin ve vokalist Sarah Vaughan’ın yetiştiği bu orkestrayla yaptığı ve Dexter Gordon’la giriştiği doğaçlama tenor saksofon atışmasıyla dikkat çeken “Blowin’ the Blues Away” kaydı büyük ilgi gördü ve Bebop klasikleri arasına girdi. 1945’te Gordon ayrılınca orkestranın birinci tenor saksofoncusu oldu. Ertesi yıl babası Albert Ammons’ın iki plağında saksofon çaldı ve Eckstine’ın orkestrasıyla “Rhythm in a Riff” adlı filmde yer aldı. Bu dönemde orkestra elemanları için ısmarlanan hasır şapkaların hiçbiri kafasına uymayınca, “Sürahi gibi kocaman bir kafan var!” diyen Eckstine tarafından “Jug” (Sürahi) lâkabına layık görüldü! 1947 yılında bu büyük orkestra dağılınca, babasının da bağlı olduğu Mercury plak şirketiyle anlaşarak solo kariyerine başladı. O yıl (ve 1949’da) bir dizi ateşli Bebop parçasının kayıtlarını gerçekleştirdi ve ilk kez 1947’de, adını kızıl saçlı eşi Mildred’ın lâkabından alan “Red Top” adlı bestesiyle listelere girdi. Kısa bir süre için Miles Davis ve Sonny Stitt’i de içeren ve Chicago’daki Jumptown Club’ta sahne alan kendi grubunu kurdu. O dönemde Bird’ün tarzında alto saksofon çalan Stitt’le iyi dost oldu ve onun bazı plak kayıtlarında da görev yaptı. Woody Herman’ın “Second Herd” (İkinci Sürü) diye anılan orkestrasına Stan Getz’in yerine katıldığı 1949 Mayıs’ına kadar, farklı müzisyenlerle kendi gruplarını oluşturdu. Herman’ın orkestrasında altı ay görev yaptıktan sonra ayrıldı ve kısa bir süre Count Basie ile çalıştı. Ardından, artık altodan tenora geçmiş olan ve arada bariton saksofon da çalan kadim dostu Stitt’le beraber, 1949-52 arasında sürekli çalışan ve turneye çıkan, daha sonraysa arada sırada biraraya gelen, ortak bir beşli (daha sonra yedili) kurdular. 1950 yılında, Chess plak şirketi için kaydettiği ve Billie Holiday’in en beğendiği 10 Jazz plağı arasında saydığı “My Foolish Heart” yorumu R&B listelerinde ilk sıralara yükseldi ve yetenekli tenor saksofoncunun ismini daha geniş bir kitleye duyurdu. 1950’li yıllar, Gene Ammons’ın müzik kariyerinin en bereketli ve istikrarlı dönemi olmuştur. Stitt’li beşlisiyle New York’un ünlü Jazz kulübü Birdland’de sık sık sahne aldı. Meslek yaşamının sonuna kadar bağlı kalacağı Prestige plak şirketi için kaydettikleri, Ammons ile Stitt’in tenor düellosuyla seçkinleşen “Blues Up and Down” yorumu yine listelere girdi. Ayrıca Miles Davis’in 1954’te “Walkin’” adıyla kaydettiği, Jimmy Mundy’nin bestesi “Gravy” ile büyük ilgi topladılar. 1954’te Chicago’dan Washington DC’ye taşınan Ammons kısa sürede eroin bağımlısı oldu. Ama bu durum performanslarını olumsuz etkilemedi. 1950’lerin başından itibaren, Prestige için, dönemin umut vaad eden genç müzisyenlerinin katıldığı çeşitli “all-star” kayıtlarında liderlik yaptı ve bunlar “Hi Fi Jam Sessions” adı altında LP olarak piyasaya sürüldü. Bu kayıtlara Freddie Redd, Lou Donaldson, Donald Byrd, Jackie McLean, John Coltrane, Kenny Burrell, Mal Waldron, Art Farmer ve Duke Jordan gibi, kısa bir süre sonar kendi adlarına pek çok albüm dolduracak olan yetenekli solocu müzisyenler katıldı. Ammons’ın uyuşturucu bağımlılığı, 1958 yılında eroin bulundurmaktan tutuklanmasıyla birlikte, hayatını dramatik olarak etkilemeye başladı. Illinois eyaletindeki Statesville Cezaevi’nde iki yıl geçirdi. 1960 yılında şartlı tahliye olduğunda, gece kulüplerinde çalışma yasağına karşı geldiği için beş ay daha hapsedildi. 1961’den itibaren Dexter Gordon, Sonny Stitt ve James Moody’nin de yer aldığı gruplar kurdu. Bu dönemde doğaçlama sololara ağırlık veren “Hard Bop”tan uzaklaşarak, Blues ve Gospel etkileri barındıran, daha ritmik ve “funky” bir tür olan “Soul Jazz”ın öncülüğüne soyunan Ammons, iki yıl içinde, toplam 22 LP’de yayınlanacak maraton kayıtlara girdi ve “Boss Tenor” gibi bu türün en başarılı birkaç albümüne imzasını attı. 1962 yılında tekrar uyuşturucuyla yakalanan müzisyene, bu kez acımasız davranıldı ve “örnek teşkil etmesi amacıyla” 15 yıl hapis cezası verildi! Ancak Ammons’ın cezaevi yılları da gayet verimli geçti. Her gün saksofonuyla provalarını ve beste yapmayı sürdüren müzisyen hapishanedeki mahkûmlara müzik dersleri verdi ve onlarla birlikte bir orkestra kurarak yönetti. Cezaevinde geçirdiği yedi yıl boyunca, Prestige plak şirketinin yöneticisi Bob Weinstock, Ammons’ın 1961-62 yıllarında yaptığı kayıtları peyderpey albüm olarak piyasaya sürdü ve tenor saksofoncunun isminin unutulmasını önledi! 1969 yılında, iyi halden şartlı tahliye edilip cezaevinden çıktığında, Prestige plak şirketinin o güne kadar müzisyenlerine sunduğu en cazip kontratı imzalayan Ammons, kalp büyümesi ve akciğerlerinde amfizem teşhisi konmasına karşılık, yine çok sayıda kayıt seansına katıldı. Bu dönemde kaydettiği plaklar arasında, Frank Sinatra ve Nat “King” Cole’ün popüler parçaları ile ileriki yıllarda Linda Ronstadt tarafından seslendirilecek “Long Long Time” ve Santana tarafından yorumlanacak “Jungle Strut” da vardı. Sabıka kaydı yüzünden New York kulüplerinde çalışması engellenen müzisyen, memleketi Chicago’da, Plugged Nickel gibi mekânlarda sahneye çıkmayı sürdürdü. 1973 Haziran’ında, Baltimore’da verdikleri 3 saatlik konserde, kadim dostu Sonny Stitt’le son kez aynı sahneyi paylaşan Ammons, üç hafta sonra ilk kez ABD dışına çıkarak Montreux ve İsveç’teki Ahus Jazz festivallerine katıldı. O güne kadar

(14 Nisan 1925 – 6 Ağustos 1974)

kendi özgün çalış tarzından ödün vermeden popüler bir Jazz müzisyeni olarak kalmayı başaran saksofoncu artık uluslararası piyasada da ismini duyurmaya hazırlanırken aniden kolunu kırdı. Bu kazanın ardından muayene edildiğinde ne yazık ki ilerlemiş kemik kanseri teşhisi konulan Ammons, tedavi için yatırıldığı Chicago’daki Michael Reese Hastanesi’nde, 6 Ağustos 1974’te, henüz 49 yaşındayken, zatürree sonucunda yaşama veda etti… Johnny Griffin, Clifford Jordan, Sonny Rollins ve Henry Threadgill gibi farklı kulvarlarda ilerlemiş saksofoncular tarafından takdir gören, daha genç kuşaktan Joshua Redman’ın kendine rol modeli olarak seçtiği, ama buna karşılık pek çok Jazz eleştirmeni tarafından “iyi bir balad yorumcusu”ndan öteye fazla önemsenmeyen Gene Ammons, 1961 yılında kendisiyle yapılan bir söyleşide, genç müzisyenlere “kendilerine özgü bir “sound” oluşturmalarını, bol bol pratik yaparak bunu geliştirmelerini” tavsiye etmiş ve “en önemli şey işte bu” demişti. Müzik kariyerinin farklı evrelerinde, Bebop, Hard Bop ve Soul Jazz türlerinde öncü bir rol üstlenip başarılı olan (buna karşılık, cezaevinde geçirdiği yıllar yüzünden Modal ve Free Jazz’dan uzak kalan) lider bir müzisyenin bu derece göz ardı edilmesini, 1965 yılında piyasaya sürülen “Angel Eyes” albümünün kapak notlarında, Robert Levin şu şekilde açıklıyordu: “Ammons’ın eleştirel beğeniye mazhar olamamasının bir nedeni, onun kolayca sınıflandırılamaz niteliği olabilir. Tenor saksofonun en önemli ve farklı iki kaynağından, Lester Young ve Coleman Hawkins ekollerinin her ikisinden birden ders ve feyz almış olması yüzünden, her iki tarafın takipçileri tarafından da münhasıran benimsenmemesi olasıdır.” Çok şükür ki Jazz dünyasının son derece üretken müzisyenlerinden biri olan Gene Ammons’ın belli (ve çoğunlukla yüksek) bir standardı tutturan plak kayıtlarının hemen hepsi günümüzde rahatça CD olarak bulunabiliyor... Ammons’ın zengin diskografisinden yaptığım seçimleri, her zamanki gibi, Jazz’a olan ilginize, bütçenize ve hedeflediğiniz koleksiyonun çapına göre sınıflandırdım. Öncelikli olarak alınması gereken, en başarılı yapıtlarını birer okla vurguladım. Bunlar arasından belli bir dönemde ülkemize ithal edilmiş olan CD’leri de birer ay-yıldızla işaretledim.

DERL EM E ALB Ü ML ER (İlk CD’lerini alacaklar ve kısıtlı bütçeler için) * Blowin’ the Blues Away (1944-47) EPM 16011  * Red Top – The Savoy Sessions (1947; 1952-53) SAVOY JAZZ SV-0242 * Young Jug (1948-52) CHESS JAZZ 18012 * All-Star Sessions (1950-55) PRESTIGE / OJC OJCCD 014   The Gene Ammons Story: The 78 Era (1950-55) PRESTIGE PRCD-24058  Greatest Hits: The 50s (1950-58) PRESTIGE / OJC OJCCD 6013   A Stranger in Town (1954-70) PRESTIGE PRCD-24266  Greatest Hits, Vol.1 The Sixties (1960-62) PRESTIGE / OJC OJCCD 6005  * The Gene Ammons Story: Organ Combos (1960-61) PRESTIGE PRCD-24071  Gentle Jug, Vol. 3 (1960-70) PRESTIGE PRCD-24249  Gentle Jug, Volume 2 (1960-71) PRESTIGE PRCD-24155  The Gene Ammons Story: Gentle Jug [Nice ‘n Cool (1961) + The Soulful Mood of Gene Ammons (1962)] PRESTIGE PRCD-24079  * Soul Summit (w/ Sonny Stitt) (1961-62) PRESTIGE PRCD-24118 * Greatest Hits: The 70s (1969-71) PRESTIGE / OJC OJCCD 6018 Z * Legends of Acid Jazz: Gene Ammons [Black Cat (1970) + You Talk That Talk (w/ Sonny Stitt) (1971)] PRESTIGE PRCD-24188  * Jammin’ with Gene (1956) PRESTIGE / OJC OJCCD 211   The Happy Blues (1956) PRESTIGE / OJC OJCCD 013 

ÖZG Ü N AL BÜ ML ER (Kapsamlı bir koleksiyonu hedefleyenler için) * Jammin’ in Hi-Fi (1957) PRESTIGE / OJC OJCCD 129  * Funky (1957) PRESTIGE / OJC OJCCD 244  * Groove Blues (1958) PRESTIGE / OJC OJCCD 723   The Big Sound (w/ John Coltrane) (1958) PRESTIGE / OJC OJCCD 651  * Blue Gene (1958) PRESTIGE / OJC OJCCD 192   Boss Tenor (1960) PRESTIGE / OJC OJCCD 297   Angel Eyes (1960; 1962) PRESTIGE / OJC OJCCD 980   Bad! Bossa Nova (1961) PRESTIGE / OJC OJCCD 351   Boss Tenors (w/ Sonny Stitt) (1961) VERVE 837440  * Up Tight! (1961) PRESTIGE PRCD-24140 * Late Hour Special (1961-62) PRESTIGE / OJC OJCCD 942   Boss Tenors in Orbit (w/ Sonny Stitt) (1962) VERVE 549371   Jug and Dodo (w/ Dodo Marmoroso) (1962) PRESTIGE PRCD-24021  We’ll Be Together Again (w/ Sonny Stitt) (1968) PRESTIGE / OJC OJCCD 708   The Boss is Back! (1969) PRESTIGE PRCD-24129  The Chase! (w/ Dexter Gordon) (1970) PRESTIGE PRCD-24166 * Fine and Mellow (1972) PRESTIGE PRCD-24281 * God Bless Jug and Sonny (w/ Sonny Stitt) (1973) PRESTIGE PRCD-11019 * Left Bank Encores (w/ Sonny Stitt) (1973) PRESTIGE PRCD-11022  Goodbye (1974) PRESTIGE / OJC20 1081   You Can Depend on Me (1947-55) QUADROMANIA 222442 (4 CD)   Gene Ammons’ All Stars Complete Recordings (w/ Jackie McLean & Mal Waldron) [Jammin’

KOMPL E SE TLE R (Tuzu kuru “Jug” hayranları için!) with Gene (1956) + Jammin’ in Hi-Fi (1957) + Funky (1957)] FRESH SOUND FSR 797 (2 CD)   Gene Ammons’ All Stars Complete Recordings (w/ Mal Waldron, Pepper Adams & Art Taylor) [Groove Blues (1958) + The Big Sound (1958) + Blue Gene (1958)] FRESH SOUND FSR 798 (2 CD)   Six Classic Albums [The Happy Blues (1956) + Jammin’ in Hi-Fi (1957) + Blue Gene (1958) + Groove Blues (1958) + The Big Sound (1958) + Boss Tenor (1960)] REAL GONE JAZZ RGJCD 333 (4 CD)

ÖLÜMSÜZ STANDARTLAR

BİR KİTAP / BİR VİDEO

ONLY TRUST YOUR HEART Söz: Sammy Cahn Müzik: Benny Carter Never trust the stars When you’re about to fall in love Look for hidden signs Before you start to sigh Never trust the moon When you’re about to taste his kiss He knows all the lines And he knows how to lie Just wait for a night When the skies are all bare Then see if you care Never trust your dreams When you’re about to fall in love For your dreams may quickly fall apart So if you’re smart, really smart Only trust your heart

MILES DAVIS with QUINCY JONES LIVE AT MONTREUX 1991

BLOWIN’ HOT AND COOL JAZZ AND ITS CRITICS John Gennari University of Chicago Press ABD, 2006 ISBN: 978-0226289229 494 sayfa, Bez Ciltli 35.00 $

IT HAD TO BE YOU Söz: Gus Kahn Müzik: Isham Jones Why do I do just as you say Why must I just give you your way Why do I sigh Why don’t I try to forget

Eagle Rock ABD; 1993 - 2013 133 dakika / Renkli / 1.78:1 Dolby Digital 5.1 / / NTSC DVD Region 1 / Blu-Ray Region A1 14.95 $ (DVD) / 19.95 $ (Blu-Ray)

Özet: University of Vermont’da görev yapan profesör John Gennari, akademik bir çalışma olarak kabul edilecek (dipnot açıklamaları 57 sayfa tutuyor!) bu kitabında, göz korkutucu ve (eleştirmenleri eleştirmeye kalkıştığı için) biraz da tehlikeli bir işe soyunarak, 1930’lardan 2000’lerin başına kadar, 75 yıl boyunca Jazz yazar ve eleştirmenlerinin bu müziğin gelişmesine ve bir sanat müziği olarak algılanmasına yaptıkları olumlu ve olumsuz katkıları gözden geçirmiş. Jazz tarihine farklı bir perspektiften bakmak isteyenler için ufuk açıcı bir çalışma.

It must have been that something lovers call fate Kept me saying “I had to wait” I saw them all Just couldn’t fall ‘til we met It had to be you, it had to be you I’ve wandered around, finally found somebody who Could make me be true Could make me be blue And, even be glad just to be sad thinkin’ of you Some others I’ve seen Might never be mean Might never be cross Or, try to be boss But, they wouldn’t do

Detay: Kitabının önsözünde bu çalışmaya 1990 yılında başladığını yazan Prof. Gennari, ciddi bir araştırma sürecinin ürünü olduğu kuşku götürmeyen eserinde; benim 1980’lerden beri (özellikle Internet’in yayılmasından önce), Jazz müziğinin farklı yönlerini öğrenmek, tarihini araştırmak ve önemli müzisyenlerinin hayat öykülerini okuyup kariyerlerinin en başarılı yapıtlarını öncelikli olarak edinmek için başvurduğum pek çok kitabın da yazarı olan (bu yüzden isimlerine gayet aşina olduğum, ama birkaçı dışında haklarında çok da fazla bir şey bilmediğim) John Hammond, Leonard Feather, Martin Williams, Nat Hentoff, Ralph Gleason, Gene Lees, Whitney Balliett, Marshal Sterns, Ira Gitler, Dan Morganstern, Gary Giddins, Stanley Crouch ve Albert Murray, gibi efsanevi Jazz yazar ve eleştirmenlerinin yanısıra, ayrı bir bölümde ele aldığı “radikal” kalemler Amiri Baraka ve Frank Kofsky’nin Jazz müziği ve müzisyenleri üzerindeki etkilerini açıklarken, Newport Jazz Festivali, Lenox School of Jazz, yayın hayatına 1930’larda başlayan Jazz Journal International dergisinin takipçisi çoğu fanatik İngiliz plak koleksiyoncularının Jazz’ın gelişimine (ya da geleneksel kalıplarına bağlı kalmasına) olan katkılarına da değinmiş ve kitabının bir bölümünü de, ölümünün ardından Charlie Parker’ın gerçek hayat öyküsünü kaleme almak için uğraşan Dial plakçılığın sahibi Ross Russell’ın serüvenine ayırmış. Her yazarı yetiştiği ve yaşadığı dönemin sosyal ve politik ortamından yola çıkarak, artı ve eksileriyle mümkün olduğunca adil bir şekilde tanıtmaya ve analiz etmeye çalışan Gennari’nin temel tezi, Jazz müziğinin gelişmesinde önemli bir rol oynayan müzisyenler, onların takipçileri Jazzseverler ve her iki kesimi de ciddi biçimde yönlendiren yazar/eleştirmenler arasındaki ilişkiye başka bir müzik türünde rastlamanın mümkün olmadığı. Kadın Jazz yazarlarının azlığından şikayetçi olan (ve bu konuda feministleri kızdıracak türden bir açıklama getiren) Gennari’nin, eserinde sadece Amerikalı yazarlara eğilip, ilerki yıllarda “Amerika’nın Klasik Müziği” diye adlandırılacak bu müziğe ilk önemini veren bazı saygın Fransız ve İngiliz Jazz eleştirmenlerini pas geçmesiyse, ciddi Jazz tutkunlarının ve Jazz yazarlarımızın ilgiyle okuyacağına inandığım bu kitabın eleştirebileceğim tek yönü.

For nobody else gave me a thrill With all your faults, I love you still It had to be you, wonderful you It had to be you ‘Cause nobody else gave me a thrill With all your faults, I love you still now And it had to be you, it just had to be you It had to be you

I CRIED FOR YOU Söz: Gus Arnheim Müzik: Arthur Freed & Abe Lyman I remember other days, how I used to weep Over things you said to me, I couldn’t even sleep You forgot your promises ev’ry single vow All you did was laugh at me but things are diff’rent now I cried for you Now it’s your turn to cry over me Ev’ry road has a turning That’s one thing you’re learning I cried for you What a fool I used to be Now I found two eyes just a little bit bluer I found a heart just a little bit truer I cried for you Now it’s your turn to cry over me How can I forget the hours that I worried through Wondering the live-long day just what next thing to do In those days you never thought anything of me But the slave that was all yours and now at last is free I cried for you Now it’s your turn to cry over me Ev’ry road has a turning That’s one thing you’re learning

Özet: Ölümünün ardından neredeyse çeyrek asır geçmesine karşın, Jazz dünyasının en popular ismi olmayı sürdürmesi nedeniyle, trompetçi Miles Davis’in müzik kayıtları CD, konserlerinin video kayıtları ise DVD ve Blu Ray olarak yayınlanmaya devam ediyor. Efsanevi müzisyenin ani ölümünden birkaç ay önce, 1991 yazında çıktığı Avrupa turnesi kapsamında, 8 Temmuz 1991 gecesi, Montreux Jazz Festivali’nde, Quincy Jones’un yönettiği Gil Evans Orchestra’nın önünde verdiği ve ilk kez 1993 yılında VHS kaset olarak yayınlanan tarihi konserin kayıtları da sonunda DVD ve Blu Ray olarak piyasaya sürüldü. Miles, 1950’lı yılların sonuna ait, Gil Evans’ın düzenlemeleriyle büyük ilgi gören “Miles Ahead”, “Porgy and Bess” ve “Sketches of Spain” albümlerinde yer alan unutulmaz parçaları, 30 yıl aradan sonra ilk defa yorumluyor. Detay: 1970’lerden itibaren, kaydettiği eski albümlerini asla dinlememeyi ve geçmişte yaptığı akustik müziklere geri dönmemeyi şiar edinmiş olduğunu sık sık belirten Miles Davis, 1991 yazında çıktığı Avrupa turnesinde, sanki çok az ömrü kaldığını anlamış gibi, biri Montreux, diğeri Paris’te (DVD’sini birkaç sayı önce tanıttığım “Miles at La Villette” konseri) verdiği iki konserde bu geleneğini bozmuş ve uzun zaman sonra, kendisini geniş kitlelere sevdiren 1950’li ve 60’lı yıllarda yaptığı müziklere ilk ve son kez geri dönmüştü. Miles’ı, çok sevdiği Gil Evans’ın anısına bu konseri vermeye ikna eden Quincy Jones, ünlü aranjörün özgün düzenlemelerini, Gil Evans Orchestra ve George Gruntz Concert Jazz Band’e çaldırırken Davis de, alto saksofoncu Kenny Garrett, kontrbasçı Carles Benavent ve davulcu Grady Tate’ten oluşan grubu eşliğinde (ve yanında oturup zor bölümlerde sololarını üstlenen trompetçi Wallace Roney’nin de yardımıyla) “Birth of the Cool” kayıtlarından “Boplicity” ile açtığı konserde, sırasıyla “Maids of Cadiz”, “The Duke”, “My Ship”, “Miles Ahead”, “Blues for Pablo”, “Orgone”, “Gone, Gone, Gone”, “Summertime”, “Here Come De Honey Man”, tek başına seslendirdiği muhteşem “The Pan Piper” ve “Solea”yı yorumluyor. VHS kasette konserin ikinci parçası olarak dinlediğimiz “Springville”, her nedense DVD ve Blu-Ray’de yer almıyor! Aynı şekilde, VHS kasette bulunan Herbie Hancock, George Duke ve Quincy Jones söyleşileri ile konser öncesi prova kayıtları da ne yazık ki uçup gitmiş! Buna karşılık Montreux Jazz Festivali’nin kurucusu Claude Nobs’la yapılan söyleşi korunmuş. Yeni eklenen “bonus” ise, Monty Alexander, Helen Merrill, Betty Carter, Charlie Haden, Gil Goldstein, Stanley Clarke, Jean Luc Ponty, Al Di Meola ve Michel Petrucciani ile Miles Davis hakkında yapılmış söyleşiler. HD olarak kaydedilmiş konserin ses ve görüntü kalitesi mükemmel! Her Jazzseverin video koleksiyonunda bulunması gereken ve çok ucuza satılan bir DVD / Blu-Ray.

ŞU CAZ DEDİKLERİ Facebook’ta!

I cried for you What a fool I used to be Now I found two eyes just a little bit bluer I found a heart just a little bit truer

TRT Radyo 3’te, 1994 yılında başlayan yayın hayatı, 18 yıl sonra, 940. programın ardından, iki yıl önce sona eren ŞU CAZ DEDİKLERİ’nin Facebook sayfası, radyo programımın amaç ve hedefleri doğrultusunda, her hafta yenilenerek Jazz kültürünün yayılmasına katkıda bulunmayı sürdürüyor.

I cried for you Now it’s your turn to cry over me

http://www.facebook.com/SUCAZDEDIKLERI.ALISONMEZ

29

28

*JAZZ 74-89:Layout 1 6/29/12 5:12 PM Page 84

*JAZZ 74-89:Layout 1 6/29/12 5:12 PM Page 85

Zuhal Focan focan@nardisjazz.com

T E M M U Z

A Y I

P R O G R A M I

Önder Focan Trio ile Kapanış Jam

T E M M U Z

A Y I

NELER OLACAK

NELER OLACAK

64

022-036_Layout 1 6/30/14 1:04 PM Page 29

Amy london

P R O G R A M I

Mehmet İkiz Trio

Sezgi Olgaç Quartet

Jef Giansily Trio

02 Temmuz 2012 Pazartesi Jef Giansily (p), Kağan Yıldız (b), Ferit Odman (d).

Sezgi Olgaç & Önder Focan & Ozan Musluoğlu Trio

Yavuz Akyazıcı Trio

09 Temmuz 2012 Pazartesi Yavuz Akyazıcı (g), Volkan Hürsever (b), Cengiz Baysal (d).

Can Olgun

Burak Bedikyan Trio

03 Temmuz 2012 Salı

10 Temmuz 2012 Salı Burak Bedikyan (p), Kağan Yıldız (b), Deniz Dündar (d).

Can Olgun Trio

11 Temmuz 2012 Çarşamba Uğur Güneş (p), Volkan Hürsever (b), Ateş Tezer (d).

Uzunyol Üçlüsü feat. Barış Ertürk

12 Temmuz 2012 Perşembe Alexander Maksimiw (g) Tamer Temel (ts), Ozan Musluoğlu (b) Ekin Cengizkan (d).

Jazz and Samba Istanbul 2012 Amy London, Maucha and and Roni Ben-Hur

13 Temmuz 2012 Cuma Yahya Dai (s), Anıl Şallıel (s), Kerem Turhan (keyb), Cenk Soyak (g), Tunç Erkan (b), Onur Alatan (d).

Sezgi Olgaç (vo), Önder Focan (g), Ozan Musluoğlu (b).

Ateş Tezer Trio

04 Temmuz 2012 Çarşamba Can Olgun (p), Ozan Musluoğlu (b), Martin Kruemmling (d). 05 Temmuz 2012 Perşembe Barış Ertürk (ts), Yiğit Özatalay (p), Ahmet Türkmenoğlu (b), Kemal Emirel (d).

06 Temmuz 2012 Cuma Amy London (vo), Maucha Adnet (vo), Roni Ben-Hur (g), Ozan Musluoğlu (b), Ediz Hafızoğlu (d).

19. İSTANBUL CAZ FESTİVALİ - TÜNEL ŞENLİĞİ Ferit Odman Quartet

07 Temmuz 2012 C.tesi Engin Recepoğulları (ts), Burak Bedikyan (p), Kağan Yıldız (b), Ferit Odman (d).

19. İSTANBUL CAZ FESTİVALİ - TÜNEL ŞENLİĞİ Mehmet İkiz Quartet

07 Temmuz 2012 C.tesi Karl Olandersson (tp), Erik Lindeborg (p), Kristian Lind (b), Mehmet İkiz (d).

84

Ekin Cengizkan Trio feat. Alex Maksimiw

Cem Tuncer Quartet

Istanbul Funk Unit

18 Temmuz 2012 Çarşamba Lloyd Chisholm (tp), Burak Bedikyan (p), Volkan Topakoğlu (b), Deniz Dündar (d).

Özge Pınar Quartet

19 Temmuz 2012 Perşembe Tamer Temel (ts), Dave Allen (g), Kağan Yıldız (b), Cem Aksel (d).

14 Temmuz 2012 C.tesi Özge Pınar (vo)

Cem Tuncer Quartet

16 Temmuz 2012 P.tesi Barış Ertürk (ts), Ercüment Orkut (Ham.org), Cem Tuncer (g), Ediz Hafızoğlu (d).

Dave Allen Quartet

Andrea Romani Quintet

Yeşim Pekiner & Emre Tukur Brazilian Boost

24 Temmuz 2012 Salı Yeşim Pekiner (vo), Emre Tukur (p), Yahya Dai (ts), Murat Arkan (g), Baran Say (b), Alpdoğan Türeci (d).

Buket Coşkuner

Andrea Romani Quintet

20 Temmuz 2012 Cuma Buket Coşkuner (vo), Bora Çeliker (g), Koray Üsgülen (org, p), Siney Yılmaz (ts), Tolgay Yılmaz (d).

Lloyd Chicholm Quartet

21 Temmuz Cumartesi Sezgi Olgaç (vo) Adem Gülşen (p) Emre Tankal (g) Özgür Salıcı (b) Korhan Ogan (d).

17 Temmuz 2012 Salı Andrea Romani (flt), Tamer Temel (ts), Eylül Biçer (g),) Volkan Topakoğlu (b), Cem Aksel (d).

Sinan Işık Trio

23 Temmuz 2012 P.tesi Sinan Işık (p), Ozan Musluoğlu (b), Ferit Odman (d).

Sezgi Olgaç Quartet

Bilge Susar Quartet

25 Temmuz 2012 Çarşamba Bilge Susar (vo), Yiğit Özatalay (p), Özgür Salıcı (b), Korhan Ogan (d).

Önder Focan Trio ile Kapanış Jam

26 Temmuz 2012 Perşembe Önder Focan (g), Ozan Musluoğlu (b), Ferit Odman (d).

85


P O RT F O LYO ) '!(* '% $ ")&*

.

yvazovski

U ĂĄHKLUOHU YH 'Â Ă OHU

,Ă Ă‚N 6X YH *|N\Â ]Â

Mailing

Gianni Caffiero YH Ivan Samarine

) '!(* ( (%"(&*($" * '%*#(&) *) )* )$"' * '&*#(&) #)!)%$) ) ' $)* # ( (* '%"' *&(% $(* '% '%'&")&*") ' '! )*&) ' *$) )#$)%*!) )##' * (& &* )%)!)#'* ) &! %$ *!(% &"(* ( %)#* )* '&&)#*" $( *!'#( *)$* '%$' ' $)* ) '!( & &* # ( &"(* ( %$(&"

oleksiyon KitaplarÄą, Ä°stanbul’u en çok resmeden sanatçĹ olarak Ayvazovski’nin “ikonikâ€? kitabÄąnÄą okuyucularla buluĹ&#x;turuyor.

[\b` `jd` ĂƒKßçßk Ä°stanbulĂ„ fcXe \ek`e[\ pfbclbcXi `ƒ`e[\ [•epXpX [•epX[X \e ]XqcX kXeĂĽeXe (0% p•qpĂĽc ĂĽ YXĂľXi[ĂĽ% J\i^`c\i` dlXqqXd bXcX$ b`kc\c\i`e _XpiXecüòüeĂĽ bXqXe[ĂĽ%

g\b ƒfòl `cb [\]X pXpĂĽecXeXe \j\ic\i` Yl \Ăľj`q Bf$ c\bj`pfe B`kXgkX YlclĂľlpfi% Jfk_\YpÆj m\ :_i`jk`\Æj d•qXp\[\ \mc\i`e`e 8pmXqfmjb` lqdXecXiĂĽ >`Xee` :X]]`\if m\ @mXe JXd\i`e\Æe`e bXc\d\ Xc[üòü b`kXg jĂĽeĂĽicĂĽ jXpĂĽ[X YXjĂĽc[ĂĽ% **o*)%, ZdÆc`b Yfplkl# Â?q\c Z`c[` m\ blkljl# eldXiXcXe[ĂĽiĂĽcdĂĽĂľ b`Ăľ`p\ Â?q\c j\ik`Ă?bXjĂĽpcX i\jd\[\e `j`d fcXiXb kXeĂĽeXe# +/' jXp]XcĂĽb Yl Ăƒ`bfe`bĂ„ \j\i bfc\bj`pfe\ic\i`e b•k•g$ ĂľX`i`Ă„ fcXiXb XeĂĽcXe 8pmXqfmjb`Æe`e _Xe\c\i`e[\ p\i`e` XcdXpĂĽ Y\bc`pfi%

8pmXqfmjb` K•ibƒ\ I\j`d & Bfc\bj`pfe

\�Q <|QHWPHQL q•bXe

QDW <|QHWPHQL e\Ăľ

Rahle gĂśrevi gĂśren lĂźks kutu

57

Ă–zel cilt ve baskÄą, 2 extra yaldÄąz

9XjĂĄe 9Ă´ck\ec\i` #!' %' 01' 2 01) '-1 & &!%' - ),02 )1 ' $ $%' 1, ! %' -%-,

) '!(* '% $ ")&*

P\e` ÂƒĂĽbXe b`kXgcXiĂĽe YXjĂĽe Y•ck\e` `ƒ`e pXgküòüd kXjXiĂĽd Â?ie\bc\i`% #"# ' & "' "# #"$%' '-#(2 ,0# &"& ' "# #"$%' !10(2 #- !& $ ' & &! %' 1,0#2 1%!( !

& ' $ $ $%' 1) ( '2 0 0, 2+& 2 1 0%!12 0 ( 2..&2 1 & ' &!$ $%' ,)%2+ . & %'+ +&2 %

Refika Birg )+)"' ' + '% '%'( )(+&) )#&'+ +#*%' + )+ !(&*%$(+' #* l * *(+ # %* &*%$ &*+ NarlÄą Tarifler +"'#* $($+ %#* *+ $"*% $

' %'/$* /$& +" .."/ * &! ' %'/$*/$&+".."/* & &' & %' $ & %'./ / %' 2*

50 ( # 40#2 ) 01) 29-1)#) 8 3!(7(0#2 ) 01) 29-1%-,2) )#6

+.+

.Dù�W %DVN� %DV�P 7DULKL1 (EDW ,6%1 1R 6D\ID 6D\�V� )L\DW .'9

(*, ^ dXk blþ\ ) \bkiX pXc[üq# Blþ\ jümXdXcü J\ik bXgXb"Blkl ôlYXk )'(** o *)#, Zd 0./$0.,$)*$((.'$( +/' ,+0 ¨ /

. OW U  U QOHUL GDQ�ôPD KDWW�

."2""2"&

0() : 3!(8

%8(1222222;;;8: 3!( ( 1-8

%

444 53 53

*% + )%)")#'( +"! %)#'( + )&&' '( + (" %& ( +) #)#' '( + ) ) *($( )+#!#"!(!(+ '%+ ) ) )+ '%&) ' + *&' + )"+ '%+ ) )('(+ (&*% * #*() ' &)+ * $&*(+ & !&!"+*(*+ ) ) '( )(+ * &!+#*#&$ $(*+"* *% *%"&$+ )"'& )+"!&&*($ $ &*+ !# * $+* )#*+ '%+ !(+*&*($(*+ ) '% '

) '!(* ( (%"(&*($" * '%*#(&) *) )* )$"' * '&*#(&) #)!)%$) ) ' $)* # ( (* '%"' *&(% $(* '% '%'&")&*") ' '! )*&) ' *$) )#$)%*!) )##' * (& &* )%)!)#'* ) &! %$ *!(% &"(* ( %)#* )* '&&)#*" $( *!'#( *)$* '%$' ' $)* ) '!( & &* # ( &"(* ( %$(&"

'#* + * $%&*($%")(+* + * +'&)+ *#*#) +"$ *%# *($( + %*#'"+ )) ) *") * *($( +' ) )"+ !(! &*%$($ *+ ) +&) )# + ) + )+ % )&+ )&&'" "*# *($(+ *($+ $%*+)#'(+ ' )+ )%) ) '('+(* $&+*(&* * '&) ) '(' )+ *'% ' ! &*%$+ *+)"&)( ' + &) )+(*%$(+ )%)")#&'+ & !&! !( *+ &+*&$%")( * ($+ * *( *+ !+ )&+#*%' &)%'+ * *&+) )%)"+ !# * $($ *+")( ' & !&! !(! !+ * * * '&'% '('

5

www.boyutstore.com

65

.

ayvazovski 'HQL]OHU ĂĄHKLUOHU YH 'Â Ă OHU

,Ă Ă‚N 6X YH *|N\Â ]Â

Gianni Caffiero YH Ivan Samarine

Boyut Koleksiyon KitaplarÄą, Ä°stanbul’u en çok resmeden sanatçĹ olarak tanÄąnan Ayvazovski’nin “ikonikâ€? kitabÄąnÄą okuyucularla buluĹ&#x;turuyor. FjdXecĂĽ [Â?e\d`e[\b` `jd` ĂƒKßçßk Ä°stanbulĂ„ fcXe BĂĽiĂĽdÆüe =\f[fjpX b\ek`e[\ pfbclbcXi `ƒ`e[\ [•epXpX ^\c\e 8pmXqfmjb`# [•epX[X \e ]XqcX kXeĂĽeXe (0% p•qpĂĽc Ilj i\jjXdĂĽ fcdXpĂĽ YXĂľXi[ĂĽ% J\i^`c\i` dlXqqXd bXcX$ YXcĂĽbcXi ƒ\bk`# ^\e`Ăľ b`kc\c\i`e _XpiXecüòüeĂĽ bXqXe[ĂĽ%

g\b ƒfòl `cb [\]X pXpĂĽecXeXe \j\ic\i` Yl \Ăľj`q Bf$ c\bj`pfe B`kXgkX YlclĂľlpfi% Jfk_\YpÆj m\ :_i`jk`\Æj d•qXp\[\ \mc\i`e`e 8pmXqfmjb` lqdXecXiĂĽ >`Xee` :X]]`\if m\ @mXe JXd\i`e\Æe`e bXc\d\ Xc[üòü b`kXg jĂĽeĂĽicĂĽ jXpĂĽ[X YXjĂĽc[ĂĽ% **o*)%, ZdÆc`b Yfplkl# Â?q\c Z`c[` m\ blkljl# eldXiXcXe[ĂĽiĂĽcdĂĽĂľ b`Ăľ`p\ Â?q\c j\ik`Ă?bXjĂĽpcX ĂłjkXeYlcÆl \e ƒfb i\jd\[\e `j`d fcXiXb kXeĂĽeXe# +/' jXp]XcĂĽb Yl Ăƒ`bfe`bĂ„ \j\i bfc\bj`pfe\ic\i`e b•k•g$ Ăƒ;\e`q i\j`dc\i`e`e ĂľX`i`Ă„ fcXiXb XeĂĽcXe 8pmXqfmjb`Æe`e _Xe\c\i`e[\ p\i`e` XcdXpĂĽ Y\bc`pfi%

#!' %' & &!%' $ $%' ! %'

01' 2 01) '-1 - ),02 )1 ' 1, -%-, Rahle gĂśrevi

Ă–zel cilt ve baskÄą, 2 extra yaldÄąz

gĂśren lĂźks kutu

#"# ' & "' "# #"$%' '-#(2 ,0# &"& ' "# #"$%' !10(2 #- !& $ ' & &! %' 1,0#2 1%!( ! & ' $ $ $%' 1) ( '2 0 0, 2+& 2 1 0%!12 0 ( 2..&2 1 & ' &!$ $%' ,)%2+ . & %'+ +&2 %

50 ( # 40#2 ) 01) 29-1)#) 8

+.+

."2""2"&

0() : 3!(8

%8(1222222;;;8: 3!( ( 1-8

%

(VHU $GĂ? 8pmXqfmjb` 'LOL K•ibƒ\ 7 U I\j`d & Bfc\bj`pfe *HQHO <D\Ă?Q <|QHWPHQL 9•c\ek {q•bXe *HQHO 6DQDW <|QHWPHQL DliXk {e\Ăľ

Refika Birg )+)"' ' + '% '%'( )(+&) )#&'+ +#*%' + )+ !(&*%$(+' #* l * *(+ # %* &*%$ &*+ NarlÄą Tarifler +"'#* $($+ %#* *+ $"*% $

' %'/$* /$& +" .."/ * &! ' %'/$*/$&+".."/* & &' & %' $ & %'./ / %' 2*

3!(7(0#2 ) 01) 29-1%-,2) )#6

.Dù�W %DVN� %DV�P 7DULKL1 (EDW ,6%1 1R 6D\ID 6D\�V� )L\DW .'9

(*, ^ dXk blþ\ ) \bkiX pXc[üq# Blþ\ jümXdXcü J\ik bXgXb"Blkl ôlYXk )'(** o *)#, Zd 0./$0.,$)*$((.'$( +/' ,+0 ¨ /

*% + )%)")#'( +"! %)#'( + )&&' '( + (" %& ( +) #)#' '( + ) ) *($( )+#!#"!(!(+ '%+ ) ) )+ '%&) ' + *&' + )"+ '%+ ) )('(+ (&*% * #*() ' &)+ * $&*(+ & !&!"+*(*+ ) ) '( )(+ * &!+#*#&$ $(*+"* *% *%"&$+ )"'& )+"!&&*($ $ &*+ !# * $+* )#*+ '%+ !(+*&*($(*+ ) '% ' '#* + * $%&*($%")(+* + * +'&)+ *#*#) +"$ *%# *($( + %*#'"+ )) ) *") * *($( +' ) )"+ !(! &*%$($ *+ ) +&) )# + ) + )+ % )&+ )&&'" "*# *($(+ *($+ $%*+)#'(+ ' )+ )%) ) '('+(* $&+*(&* * '&) ) '(' )+ *'% ' ! &*%$+ *+)"&)( ' + &) )+(*%$(+ )%)")#&'+ & !&! !( *+ &+*&$%")( * ($+ * *( *+ !+ )&+#*%' &)%'+ * *&+) )%)"+ !# * $($ *+")( ' & !&! !(! !+ * * * '&'% '('

. OW U  U QOHUL GDQ�ôPD KDWW�

444 53 53

www.boyutstore.com


Serdar Can 0532 685 88 07 serdarcan8@gmail.com


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.