2.SINIF TATİL KİTABI

Page 1

2.SINIF TÜRKÇE TATİL KİTABIM

1


BİLGİN Bilgin, sürekli açıkgözlülüğü ile övünen bir çocuktu. Sinemada bilet alırken, otobüs, dolmuş beklerken, sıraya girmekten hiç hoşlanmazdı. Alışveriş yaptığı dükkânlarda kasa önlerinde sıra beklemezdi. Hemen, bekleyenlerin arasına dalardı. Ne yapar eder, öne geçmenin, işini tezden bitirmenin yolunu bulurdu. Onun küçüklüğünden beri “ Açıkgöz” olmaya özendiren ailesi de oğullarının bu özelliğiyle övünür dururlardı. Bilgin, o yıl beşinci sınıfa geçiyordu. Okulunun kapanmasına az bir süre vardı. Bir gün, sınıfça Sirkeci’den trene binip Florya’ya geziye gittiler. Oradaki piknik yerine yayıldılar. Neşe içinde koştular, oynadılar. Sonra çıkanlarını açtılar. Güle oynaya azıklarını yemeğe başladılar.

2


Aşağıdaki soruları parçaya göre yanıtlayınız.

1. Bilgin, ne ile övünürdü?

2. Bilgin, ne yapmaktan hoşlanmazdı?

3. Bilgin, ne zaman geziye gitti?

4. Bilgin, kimlerle geziye gitti?

3


5. Bilgin, nasıl bir çocuktu?

6. Bilgin’i “Açıkgöz” olmaya özendiren kimdi?

7. Nereye geziye gittiler?

8. Ne ile geziye gittiler?

9. Bilgin; niçin sıraya girmekten hoşlanmıyor?

4


KARINCA Bir karınca dereye düşmüştü. Su içen güvercin onu gördü. Hemen gagasıyla bir çöp uzattı, Karınca çöpe tutunup kıyıya çıktı. Tam o sırada oradan geçen bir avcı güvercini görüp nişan aldı, Karınca da avcının ayağını ısırdı. Adamın atışı boşa gitti. Böylece güvercin kurtuldu.

Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplayınız.

5


1. Güvercin, karıncayı nasıl kurtarmış?

2. Karınca, güvercini nasıl kurtarmış?

3. Bu metinden hangi sonuç çıkarılabilir?

4. Aşağıdakilerden hangisi, bu okuma parçasının başlığı olabilir?

6


YAVRU AYI VE BALIK Anne ayı iyi bir avcıdır. Bu bilgisini yavrusuna da aktarmak ister.... Balık avlarken üç dört aylık yavru da annesinin yanındadır. Birlikte suya girerler... Anne ayı balık yakalar, birlikte yerler. Bu arada bir gelişme olur. Anne ayı, yakaladığı balığı ağzından düşürür; ancak balık ölüdür, yavru ayı, balığı hemen yakalar! Bu oyun haftalarca sürer. Anne ayının ağzından düşürdüğü balık her defasında biraz daha canlıdır!... Yavru ayı yine de o balıkları yakalar!... Suya düşen balıklar her defasında daha canlıdır ama yavru ayı da her gün daha usta bir avcı olmaktadır... Sonunda yavru ayı kendi başına balık yakalayacak kadar ustalaşır. Anne ayı bunu anlar. Artık ona balık vermez. Kendi artıklarından yemesini ve çevreden meyve toplamasını engeller... Yanına gelmek isterse ona vurur, taşlar... Yavru ayı aç kalır. Balık yakalar...

Soruları parçaya göre yanıtlayınız.

7


1. Parçada kaç tane hayvandan söz ediliyor?

2. Yavru ayı kaç aylıkken annesinin yanında avlanmaya başlar?

3.Anne ayı ne avlamaktadır?

4.Anne ve yavrusu nerede balık avlıyorlar?

5.Anne ayı yavrusuna balık tutmayı öğretmek için ne yapıyor?

8


ARIKUŞUNUN KIZGINLIĞI yaymış:

Birileri çok kızdırmış arıkuşunu. O da bütün ormanı dolaşıp, herkese

‘’Çok kızgınım, çok! Ne yapsam geçmez benim kızgınlığım. Öcümü almak için denizi yakacağım. Karşısına geçip keyifleneceğim ki, kızgınlığım geçsin. Duyduk duymadık demeyin hayvan kardeşlerim, denizi yakacağım denizi!’’ Arıkuşu bu, bir dediği bir dediğine uymaz ki. Gerçi mini minnacık bir kuş ama kimin ne olduğu, neyin ne olacağı belli mi dünyamızda? Bazı açıkgözlerde, Deniz tutuşunca içinde içindeki balıklar da pişer, ağzımıza lâyık bir balık çorbası olur bize.’’ diye düşünmüş, ellerinde kaşıklarla kepçelerle gelmişler Ormandaki hayvanların hepsi birden; uçarı, koşarı, gezeri toplanmış, denizin kenarına gelmişler. Beklemişler, beklemişler gelen giden yok. Sonunda akşam olmuş, toplananlar evlerine dönmüşler. Arıkuşunun sözüne bir daha inanmamışlar.

Soruları parçaya göre yanıtlayınız.

1. Parçada hangi hayvandan söz edilmektedir?

9


2.Sence Arıkuşu neye kızmış olabilir?

3.Arıkuşu ne yapmaya karar vermiş?

4.Sen birilerine kızınca neler yapıyorsun?

6.Denizin yanacağını düşünen bazı açıkgözler ne düşünmüşler?

10


ASLAN AYI TİLKİ Aslanla ayı bir ceylan avlamışlar, bir türlü ceylanı paylaşamıyorlarmış. Sen yiyeceksin ben yiyeceğim derken kıyasıya bir kavgaya tutuşmuşlar. Bir süre sonra ikisi de yorgunluktan bitkin düşmüşler. Derken, oradan geçmekte olan tilki, aslanla ayının bitkin bir şekilde yattığını görünce, ceylanı kaptığı gibi götürmesi bir olmuş. Aslanla ayı avlarının göz göre göre ellerinden alındığını görmüşler ama yerlerinden doğrulacak güçleri yokmuş. ‘’Şu dünyanın işine bak, avlamak için biz yorulduk, paylaşmasını beceremeyince tilki alıp götürdü.’’ demişler.

Soruları parçaya göre yanıtlayınız.

1.Aslanla ayı ne avlamışlar?

2.Parçada kaç hayvandan söz edilmektedir?

3.Parçada hangi hayvanlar kavga etmektedir?

11


4.Aslan ile ayı neden kavga etmektedir?

5.Oradan hangi hayvan geçiyormuş?

6.Aslanla ayı ne durumdalarmış?

EŞEK

12


Aslan postuna bürünmüştü eşeğin biri, canına okuyacaktı dünyanın. İnsafı da yoktu kafir hayvanın, tir tir titretiyordu gökle yeri. O ara kulağının ucu çıktı mı sana, bütün foyasını verdi meydana. Koştu değirmenci alıp değneği, olayı bilmeyenler, böyle değirmenciyi, Aslanı önüne katmış görünce düştüler hayret dolu bir sevince. Oysa ikisi de yalancı kahramandı, anladılar bunu biraz düşününce. La Fontaine

Yukarıdaki fablı okuyup, soruları yanıtlayınız.

1.Eşek neye bürünmüştü?

2.Eşeğin amacı neydi?

3.Eşeğin foyası nasıl meydana çıktı?

13


4.Değirmenci ne yaptı?

5.Değirmenci eşeği kovalarken insanlar ne düşündüler?

AŞI

Onu sevmeyen yok gibiydi. Hatta ona kızanlar bile kalplerinde ona karşı bir sıcaklık duyarlardı. Daha on ikisine yeni basmıştı. Canlı, sıhhatli, güzel hem de çok güzel bir çocuktu.

14


Siyah, yumuşak ve kıvırcık gür saçları daima alnının üzerine düşer, ona biraz daha çekicilik verirdi. Çok zengin bir ailenin biricik yavrusu idi. Her arzusu hemen yerine getiriliyor, bir dediği iki olmuyordu. Okulda da onu seviyorlardı. Çalışkandı, terbiyeli idi. Biraz mağrur olmasına rağmen kendine birçok arkadaş da edinmişti. Kendisi elinden geldiği kadar arkadaşlarına yardım ettiği gibi babasını da her sene okulun fakir öğrencilerine büyük para yardımında bulunmaya alıştırmıştı. Onun okul hayatında sevmediği bir şey vardı. O da aşı olmaktı. Onu en çok korkutan bu aşı günleriydi. İlk yıl aşı olmuştu. Birkaç gün yatakta yatmıştı. Bu çok gücüne gidiyordu. İlkokulun son sınıfında buna bir çare bulmuştu. Aşı günü doktorun önünde sıra ile eş olmuş beklerken, bir fırsatını bulup aşı olanlar tarafına geçmiş, bu suretle aşı olmaktan kurtulmuştu. Okulun tatil olması yaklaşmıştı. Onun hastalandığını haber verdiler. Tabii öğretmen ve arkadaşları buna üzülmüşlerdi. Birkaç gün sonra onun tifo olduğunu söylediklerinde herkesin üzüntüsü bir kat daha arttı. Halbuki aşı olmuştu! Sağlam ve kuvvetli vücudu sayesinde hastalığı atlatmıştı ama onun artık o kıvır kıvır siyah ipek saçları yoktu. Üstelik kulakları da biraz ağır işitiyordu.

Aşağıdaki soruları parçaya göre yanıtlayın.

1- Okuduğunuz parça kaç paragraftır?

2- Parçada ünlem işareti kullanılan cümleyi yazın?

15


3- Son paragraf kaç cümledir?

4- Çocuk kaç yaşındaymış?

5- Çocuğun başlıca özellikleri nelerdir?

6- Ailesi çocuğa nasıl davranıyormuş?

16


7.Çocuğun yardımsever olduğunu nereden anlıyoruz?

8.Çocuğun okul hayatında sevmediği tek şey nedir?

7- Aşı olmamak için hangi yollara başvuruyor?

BALIKÇIL Bir gün balıkçıl uzun bacakları üzerinde, akarsu kenarında dolaşıyordu. Beklemek hiç hoşuna gitmiyordu. Beğenmezdi öyle basit yemekleri. Kendi kendine:

17


‘’Sazana mı kaldı benim gibi kuşların beyi?’’ O böyle düşünürken, sazan da ortalıktan kayboldu. Bir kaya balığı belirdi suda. Balıkçıl burun büktü. ‘’Bu adi balığa mı kaldım? Onunla nasıl doyarım? Yerimden bile kıpırdamam. ‘’ dedi. Kaya balığı da suyun içinde kaybolup gitti. Suda tek balık bile kalmamıştı. Balıkçılın karnı iyice acıkmıştı. Ne bulsa yiyecekti. Her balığa kendince bir kusur bulan balıkçıl, o günü aç karnına geçirdi. O günden sonra yiyecek seçmemeyi, elindekiyle yetinmeyi öğrendi. Elimizdeki fırsatları küçük görmemeli ve iyi değerlendirmeliyiz.

Soruları parçaya göre yanıtlayınız.

1.Balıkçıl nerede dolaşıyordu?

2. Balıkçıl neden bekliyordu?

3. Balıkçıl önce hangi balığı beğenmedi?

18


4. Balıkçılın beğenmediği ikinci balık neydi?

5.Sen hangi yemekleri sevmiyorsun?

6.Balıkçılın balıkları beğenmemesini nasıl buluyorsun?

ÇOBAN İLE KURT

19


Kurt bir türlü sürüye yaklaşıp da karnını doyuramaz olmuş. Nasıl edip, ne yapayım da sürüye yaklaşayım diye düşünürken, aklına çoban olmak gelmiş. Hemen kendisine bir kepenek bulmuş, eline uzun bir değnek almış. Gerçek çobandan hiç farkı yokmuş. ‘’Kılığım gibi sesimi de benzetmeliyim.’’demiş. Fakat çoban gibi seslenmeyi becerememiş. Seslenince sesi gümbür gümbür gümbürdemiş, kurdun sesini duyan çoban ve köpekler uyanmışlar. Üzerindeki kepeneğin ağırlığından hızlı kaçamayan kurdu yakalayıp, ağaca bağlamışlar. Kurdun haline gelen giden hayvanlar gülmüşler. Sahtekârlar ne kadar kurnaz olurlarsa olsunlar, bir gün elbet yakayı ele verirler.

Soruları parçaya göre yanıtlayınız.

1.Kurt nereye yaklaşamamış?

20


2.Kurt kime benzemek istemiş?

3.Kurt hangi yönüyle çobana benzeyememiş?

4.Çoban ve köpekler kurdu ne yapmışlar?

5.Kurt üzerine ne giymişti?

6.Kurdun yerinde sen olsaydın nasıl davranırdın?

21


7.Çobanın yerinde sen olsaydın kurda ne yapardın?

8.İnsanlar istedikleri şeylere nasıl ulaşmalıdır?

HOROZLA TİLKİ Güngörmüş, akıllı bir horoz ağacın dalına tünemişti. Av peşinde koşmakta olan kurnaz tilki ağacın altına geldi: ‘’Horoz kardeş, sana bir müjde getirdim. Artık tüm hayvanlar arasında barış oldu. Aşağıya in de bunu kutlamak için kucaklaşıp öpüşelim.

22


Sakın oyalanma, bilirsin işim başımdan aşkın, gidip öteki hayvanlara da ileteceğim. Haydi in aşağıya da doya doya gözlerinden öpeyim.‘’ Horoz aşağıya doğru eğilerek: ‘’Kardeşim, bundan daha güzel bir haber olamaz. Bu haberin beni son derece sevindirdi. Ama dur, bak bu yana doğru koşarak iki tazı geliyor. Ben ineyim de barışı kutlamak için hep birlikte öpüşelim.’’ dedi. Tilki tazı lafını duyunca telaşlandı. ‘’Hoşça kal horoz kardeş benim çok işim var, hemen gitmem gerek.’’ diyerek dağa doğru koşmaya başladı. Deneyimli ve akıllı horoz tilkinin numarasına kanmamıştı. Deneyimi sayesinde tilkiyi alt etmişti.

Soruları parçaya göre yanıtlayınız.

1.Parçada hangi hayvanlardan söz ediliyor?

2.Tilki geldiğinde horoz neredeydi?

23


3.Tilki horoza ne haber getirmişti?

4.Horoz nasıl bir yanıt verdi?

5.Tilki horoza neden yalan söyledi?

6.Tilki hayvanlar arasında barış oldu diyerek, horozu neden kandırmak istedi?

7.Tilki neden oradan uzaklaştı?

24


8.Tilkinin horozu kandırarak, onu yemek istemesini doğru buluyor musun?

KARGA İLE KOYUN Kartal süzülüp koyun sürüsüne dalmış. Bir koyunu kapıp havalanmış. Bu durumu gören karga, kartala özenmiş. “Bunu ben de yapabilirim.” diye düşünmüş. Kanatlarını açmış, pençelerini germiş. Kartal gibi süzülerek bir koyunun sırtına konmuş. Koyunu kaldırmak istemiş, başaramamış. Çabaladıkça pençeleri koyunun yünlerine dolanmış. Karga ayaklarını kurtarmak istemiş, fakat

25


kurtaramamış. Durumu gören çoban, kargayı yakalamış, ama bırakmamış. Evine götürüp kafese koymuş. Çoluk çocuğa göstermiş. Kartala özenen zavallı karga, hem özgürlüğünü yitirmiş hem de gülünecek duruma düşmüş.

Soruları parçaya göre yanıtlayınız.

1.Parçada hangi hayvanların adı geçmektedir?

2.Adı geçen hayvanlardan hangileri evcil değildir?

3.Kartal ne yapmış?

4.Karga kime özenmiş?

26


5.Karga koyunu yakalamak isteyince ne olmuş?

6.Çoban ne yapmış?

KURTLA LEYLEK Kurt günün birinde oburluğu yüzünden büyük bir tehlikeyle karşılaştı. Neredeyse ölüp gidecekti. Et yerken boğazına bir kemik takılıp kalmıştı. Soluk alamıyor, gözünden oluk oluk yaşlar akıyordu. Üstelik yardım istemek için bağıramıyordu da Tam bu sırada oradan bir leylek geçiyordu. Kurt işaret ederek, onu yanına çağırdı. Açık ağzını göstererek inledi. Leylek durumu anlamıştı. Gagasını kurdun ağzına sokup boğazındaki kemiği çıkardı. Kurt, derin bir soluk aldı. Leylek: ‘’Sizi ölümden kurtardım. Ücretini ödemeyecek misiniz?’’ dedi.

27


Kurt hışımla ona çıkıştı: ‘’Ne, bir de ücret mi istiyorsun? Yetmedi mi ağzımın içindeyken kafanı kurtarmak? Haydi defol buradan ve bir daha gözüme görünme!’’ diye bağırdı. Leylek, kurdu kurtardığına pişman, kafasını kurtardığına sevinerek oradan ayrıldı.

Soruları parçaya göre yanıtlayınız. 1.Kurt nasıl bir tehlikeyle karşılaşmış?

2.Kurdun boğazına kemik takılınca ne yaptı?

3.Leylek kurdun boğazındaki kemiği nasıl çıkardı?

4.Leylek kurdun boğazındaki kemiği çıkardıktan sonra kurda ne dedi?

5.Kurt leyleğe ne cevap verdi?

28


6.Leylek sonuรงta ne

29


ODUNCUNUN ÇOCUKLARI Ormanın kenarındaki kulübede yoksul bir oduncu, karısı ve beş çocuğu birlikte yaşıyorlardı. Geçim zorluğu nedeniyle çocuklarına bakmakta zorlanan anne ve baba, en büyük iki çocuğu ormana bırakmaya karar verdiler. Bir gün hep birlikte ormana gittiler. Çocuklar oynarken gizlice kaçtılar. Çocuklar ormanda yalnız kaldıklarını anlayınca, çok korktular. Hava iyice kararmıştı. İleride bir ışık gördüler, bu bir kulübeydi. Bu kulübede yaşlı bir kadın tek başına yaşıyordu. Çocuklar başlarına gelenleri kadına anlattılar. Kadın o gece çocukları evinde konuk etti. Ertesi sabah çocukları alarak evlerine götürdü. Anne baba yaptıklarının yanlış olduğunu anlamışlar ve sabaha kadar uyuyamamışlardı. Çocukları karşısında görünce sevinç içinde sarıldılar. Bir daha hiç ayrılmamak üzere mutlu yaşadılar.

30


Soruları parçaya göre yanıtlayınız. 1.Oduncu, karısı ve çocukları nerede yaşıyorlarmış?

2.Çocukların kaç tanesini ormana bırakmaya karar vermişler?

3.Neden çocukları ormana bırakmak istiyorlar?

31


4.Çocuklar ormanda yalnız kaldıklarını fark edince ne yapıyorlar?

5.Ormanda ne görüyorlar?

6.Yaşlı kadın çocuklara nasıl davranıyor?

7.Oduncu ve karısı neden uyuyamamışlardı?

8.Çocukları karşılarında gören oduncu ve karısı ne yaptılar?

32


ÖKÜZ OLMAK İSTEYEN KURBAĞA Kurbağanın biri, bir gün dere kenarına gelmiş. Keyifle çevresine bakınmaya başlamış. Tam o sırada çayırda otlayan öküzü görmüş. Öküzün büyüklüğüne hayran olmuş. Kendi kendine; -Ben de bu öküz gibi olabilirim, demiş. O zaman herkes benim büyüklüğüme hayran olur. Bunun üzerine kurbağa kendini şişirmeye başlamış. Şiştikçe şişmiş, şiştikçe şişmiş, biraz daha biraz daha... Derken çaaaat diye çatlayıvermiş. Öküz olmak isterken ölü bir kurbağa oluvermiş.

33


Soruları parçaya göre yanıtlayınız.

1.Kurbağa nereye gelmiş?

2.Kurbağa üzgün mü yoksa neşelimiymiş?

3.Kurbağa çayırda ne görmüş?

4.Öküz ne yapıyormuş?

34


5.Kurbağa öküzü görünce ne demiş?

6.Kurbağa neden öküz gibi olmak istemiş?

7.Kurbağa öküze benzemek için ne yapmış?

35


YAVRU KUŞ Yavru kuş, sıcak yuvasında annesini bekliyordu. Sarı yapraklar, şiddetli rüzgârın etkisiyle havada savruluyordu. Turuncu gagasını zorlukla açtı. Zayıf bir sesle annesini çağırdı. Zavallı küçük kuş, annesinin çok uzak yerlere gittiğini bilmiyordu. Mavi gökyüzünü kara bulutlar kaplamıştı. Küçük bir yağmur damlası hızla yavru kuşun üzerine düştü. Rüzgârda uçuşan tüyleri ıslandı.

Aşağıdaki ilk dört soruyu parçaya göre cevaplayınız.

1.Yavru kuş yuvasında kimi bekliyordu?

36


2.Yavru kuşun gagası ne renkti?

3.Yavru kuşun annesi nereye gitmiş?

4.Yavru kuşun üzerine ne düşmüş?

37



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.