Fakat bu bilgilerin ve tekniklerin yanında ve bu vesile ile de, işbölümünün her görevlisinin "tayin edildiği" yere göre uyması gereken terbiye kuralları, görgü "kuralları" öğreni liyor okulda: Sivil ve meslekî vicdan, ahlâk kuralları, açık çası toplumsal-teknik işbölümüne saygı kuralları ve en sonunda da sınıf egemenliğinin yerleştirdiği düzenin kural larına saygı. Okulda aynı zamanda, "Fransızcayı düzgün ko nuşma", düzgün "yazma" da öğreniliyor, yani (gelecekteki kapitalistlere ve uşaklarına) gerçekte "düzgün biçimde em retme", yani işçilerle "düzgün konuşma” (ideal çözüm) vb. öğ retiliyor. Bu olguyu daha bilimsel bir dilde söylemek istersek, emek-gücünün yeniden-üretiminin yalnızca nitelikliliğinin yeniden-üretimini değil, fakat aynı zamanda kurulu düzenin kurallarına boyun eğmesinin de yeniden-üretimini, yani yö neten ideolojinin işçiler için yeniden-üretimini ve sömürü ve baskı görevlileri için yönetici sınıfın egemenliğini "söz ile" sağlasınlar diye yöneten ideolojiyi düzgün kullanma yetene ğinin yeniden-üretimini de gerektirir diyeceğiz. Başka bir söyleyişle, okul (fakat aynı zamanda Kilise gibi başka devlet kurumlan, ya da ordu gibi başka devlet aygıtla rı da) bir sürü beceri öğretiyor, fakat bunu yönetici ideolojiye boyun eğmeyi ya da bu ideolojinin "pratiğinin" egemenliğini sağlayan biçimlerde yapıyor. Tüm üretim, sömürü, baskı gö revlileri ve "ideoloji profesyonellerinin" (Marx) görevlerini "bilinçli olarak" yerine getirmek için şu ya da bu oranda, bu ideolojiyi "benimsemiş" olmaları gerekir ya sömürülenler (proleterler) ya sömürücüler (kapitalistler) ya sömürünün masını bilmek". Daha, çok ileri teknolojide üretim yapma bilgisi olarak kulla nılıyor. Althusser'in buradaki kullanımı, daha çok, toplumdaki bütün insanla rın hayatta paylarına düşen mesleği yapabilmek için gerekli "beceri" anla mında.
23