Hayvan ciftligi george orwell

Page 40

Pilkington yardım ederse hâlâ harbi kazanmak ihtimalleri olduğunu düşünüyorlardı. Fakat o anda, bir gün evvel uçurulmuş olan dört güvercin, bir kâğıt parçasıyla döndüler. Üstünde kurşun kalemiyle "oh olsun" yazılı idi. Bu aralık Frederick’le adamları yel değirmeninin yanında durmuşlardı.. Hayvanlar onlara bakarken yeisle mırıldanmaya başladılar. İki adamdan biri elinde bir kol demiri, öteki de bir çekiç çıkarmıştı. Değirmeni yıkacaklardı. Napoleon: "Buna imkân yok. Duvarlarını o kadar kalın yaptık ki bu işi bir haftada beceremezler. Cesaret yoldaşlar!" dedi. Fakat Benjamin bu adamların hareketini dikkatle takip ediyordu. Biri çekiçle, öteki demirle değirmenin temelinde bir delik açmaya çalışıyorlardı. Yavaş yavaş, fakat alay eder gibi Benjamin uzun burnunu sallıyordu. "Ben de öyle zannettimdi" diyordu. "Ne yaptıklarını görüyor musunuz? Bir dakika sonra o deliği barutla doldurup atacaklar." Hayvanlar dehşet içinde bekleştiler. Sığındıkları binalardan çıkmaya cüret artık imkânsızdı. Birkaç dakika sonra adamların etrafa dağılıp uzaklaştıkları görüldü. Akabinde kulakları patlatan bir gümbürtü koptu. Güvercinler havada uçuştular, Napoleon hariç bütün hayvanlar yüzüstü karınlarının üstüne kapandılar. Ve başlarını kaldırdıkları zaman değirmenin olduğu yerde muazzam ve kesif bir duman bulutu gördüler. Yavaş yavaş rüzgâr bulutu dağıttı, artık değirmen yerinde yoktu. Bu manzara hayvanlara cesaretlerini iade etti. Bu miskin ve alçakça hareket, bir dakika evvel hissetmiş oldukları yeis ve korkuyu dağıttı. Muazzam bir intikam avazı yükseldi, hiçbir emir beklemeden hep beraber düşmanın üzerine yürüdüler. Artık başlarına dolu taneleri gibi yağan kurşunlara aldırmıyorlardı. Bu, vahşi ve acı bir boğuşma oldu. İnsanlar tekrar tekrar ateş ediyor ve hayvanlar yanlarına yaklaşınca ellerindeki sopalarla ve ağır potinleriyle vuruyorlardı. Bir inek, üç koyun ve iki kaz ölmüş ve hemen hepsi yaralanmıştı. Arkadan harbi idare eden Napoleon'un kuyruğunun ucu da bir kurşunla kopmuştu. Fakat insanlar da zararsız kurtulamadılar. Üç tanesinin kafası Boxer’ın nallarıyla ezildi, bir diğerinin karnını bir ineğin boynuzları deşti. Bir başkasının da pantolonu Jessie ve Blue Bell tarafından parça parça edildi. Çalıların arkasına insanların yolunu kesmek emriyle saklanmış olan Napoleon'un muhafızları köpeklerin dokuzu birden korkunç bir havlama ile insanları sarınca panik başladı. İnsanlar muhasara tehlikesiyle karşı karşıya geldiklerini gördüler. Frederick, henüz vakit varken bağırarak kaçmalarını söyledi. Bir dakika sonra can kaygısıyla kaçıyorlardı. Hayvanlar onları tarlanın altına kadar kovaladılar ve çitlerin dikenleri arasında öbür tarafa geçerken son tekmelerini attılar. Hayvanlar kazanmıştı, fakat kan içinde ve bitap düşmüşlerdi. Çiftliğe doğru yavaş yavaş topallayarak ilerlediler. Çimenlerin üstünde yatan yoldaşlarının ölüleri bazılarının gözlerinden yaş boşandırdı. Vaktiyle yel değirmeninin durduğu yerde durdular, mahzun mahzun baktılar. Yerinde yeller esiyordu, emeklerinin son izine kadar hepsi silinmiş gitmişti. Bu defa tekrar yaparlarsa, orada yığılan taşlardan bile istifade edemezlerdi, onlar bile ortadan kaybolmuştu. İnfilâkın şiddeti taşları yüzlerce metreyi


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.