CİLT:6
SAYI:59
Nisan-Mayıs:2009
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
TÜRKĠYE’DE DEVRĠM VE KARġI DEVRĠM Türkiye‘de devrim ve karşı-devrim güçleri arasında, hemen her alanda mücadele sürmekte. Bu günlerde açık bir sınıf savaşı (iç savaş vb., burjuvazi ve işçi sınıfı arasında) olmasa da, ideolojik, kültürel çatışma bu güçler arasında devam etmekte. burjuvazi, savaşı kazanmanın en önemli koşullarından birinin işçi sınıfını ideolojik olarak çökertmek olduğunu görmekte. Onun için devrime ilişkin ne kadar kavram, kategori, formülasyonu varsa , içini boşaltıp, iğdiş etmekte. böyle yapamadıklarını ise cepheden saldırıp, karalayarak, işçi sınıfı ve emekçileri donanımlı hale gelmelerini engellemeye çalışmaktadır. ―Ergenekon‖ davası adı altında sürdürülen saldırının bir yönü de budur. Darbeciliğe, darbecilere saldırı adı altında jakobenliğe, jakobenlere saldırmaktalar.
“1789‟da1 Fransız İhtilalinden sonra ortaya çıkan, „yaşasın Fransa‟ aveneleriyle binlerce kişiyi giyotine gönderen, „hürriyeti inanmayanlara hürriyet yok‟ diyordu, kendilerinin dışında herkesi ezmeye çalışan ve sonunda birbirlerini de giyotinde idam ettiren „jakobenler‟, St.Juster, Danten‟ler, Robespiyer‟ler hiç şüphesiz vatansever idiler. 1909‟da da II.Abdülhamit‟i hallederek Osmanlı Devletine el koyan, koskoca imparatorluğu 610 yıllık devleti Aliye yi 5 senede tarihe gömen ve milletimizi yok olma tehlikeleri içine düşüren „ittihatçılar‟, Enver, Talat, Cemal Paşaların ve diğerlerinin vatanseverliklerinden hiç şüphe edilebilinir mi? Günümüz Türkiye‟sindeki Jakobenler de bunlardan farklı değildir.” (Hasan Celal Güzel Radikal 14.04.2009) Aynı yazıda Jakobene saldırıları şöyle devam ediyor. 1
Altını ben çizdim.