KOBI Aktuel - January 2018 by NDesign Point

Anında eşler arası işlemler

Dünya çapında ödemeler

Turcoin eşler arası teknolojiyi kullanarak merkez otorite veya banka olmadan çalışır. İşlemlerin yönetimi ve turcoinlerin dağıtımı toplu olarak ağ tarafından idare edilir. Turcoin’e herkes katılabilir. Turcoin kendine has birçok özelliği saye-

Bedava veya çok ucuz gönderim ücretleri

sinde diğer ödeme yollarıyla yapılamayacak çok farklı ödemelerin üstesinden gelebilir. Türkiye’nin ilk ve tek başarılı sanal parası Turcoin aynı zamanda SHA-256 (Bitcoin) ve Ripple Teknolojilerini de bünyesinde barındırmaktadır.

EKİM 2017

EDİTÖRDEN

YENİ BİR YIL, YENİ HEDEFLER …

eni bir yıla daha geldi. Her yeni yıl başlarken olduğu gibi, bireylerin yanı sıra şirketler de yeni yıldaki hedeflerini ve yeni projeleri belirledi. Her sene olduğu gibi, bu yıl da şirketlerin hedeflerinde yeni yatırımlarıyla büyümek, daha geniş kitlelere ulaşmak, dijital kanallara odaklanmak gibi konular öne sıralarda yer alıyor. Bu yılın ilk sayısında, kapak röportajımızda, TEB KOBİ Bankacılığı Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür Vekili Turgut Boz’a yer veriyoruz. 10 yılı aşkın süredir, KOBİ’lerin Danışman Bankası anlayışıyla, onların gelişimine ve rekabette güçlenmelerine destek verdiklerini belirten Boz, KOBİ’lerin dijitalleşmesinin önemli olduğunu vurguluyor. Boz’un, KOBİ’lere sundukları çözüm ve destekleri anlattığı röportajımızı Portre bölümümüzde okuyabilirsiniz.

Ofiste Yaşam konusuna da yer veriyoruz. Günümüzde çalışanlar artık verimli ve konforlu ofislerde çalışmak istiyor. Çalışanların rahat, mutlu ve verimli ortamda çalışmaları için ofislerdeki mobilyaların konforlu, ergonomik ve fonksiyonel olması önemli. Ofislerde kullanılan makinelerin ise son teknolojik özelliklere sahip olması ve maliyette avantaj sağlaması gibi özellikler aranıyor. İşverenler de bu konuları artık daha çok önemsiyor. Bu alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin sundukları çözümler Ofiste Yaşam dosyamızda… Güncel moda, sanat, mekan, teknoloji ve ajanda haberlerini ise Life bölümümüzde okuyabilirsiniz. Daha nice sayılarımızda buluşmak dileğiyle, sağlıklı ve mutlu yıllar… İyi okumalar

Farklı sektörlerde faaliyet gösteren birçok şirketle gerçekleştirdiğimiz röportajların yanı sıra, Ocak sayımızda

TN İSTANBUL MEDYA REKLAM TURİZM TİCARET LTD. ŞTİ. adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eymen Tuğba Aloğlu Genel Yayın Yönetmeni Nurullah Aloğlu Editör Nihan Makaskesen Görsel Yönetmen Nergis Calikoglu Reklam Koordinatörü Tuğba Duman

Reklam Satış Sorumlusu Erdem Yılmaz Sümeyra Yüce Finans Direktörü Tünal Demirkaya muhasebe@kobiaktuel.com Yazarlar Yrd. Doç. Dr. A. Özlem Gökmoğol Av. Seyfettin Aloğlu Danışma Kurulu Yrd. Doç. Dr. Pınar Bacaksız Yrd. Doç. Dr. Savaş Biçer Reklam Rezervasyon reklam@kobiaktuel.com 0 212 247 11 79

Nihan Makaskesen

Abone: abone@kobiaktuel.com Yönetim Yeri: 19 Mayıs Mahallesi, Teyyareci Cemal Sokak No: 3 D: 4, 34369 Şişli/İstanbul Tel: 0 212 247 11 79 www.kobiaktuel.com.tr info@kobiaktuel.com Baskı: Şan Ofset Matbaacılık Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane / İstanbul 0 212 289 24 24 Yayın Türü: Yerel süreli aylık

KOBİ Aktüel Dergisi TN İSTANBUL Medya Reklam Turizm Ticaret Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

KOBİAKTÜEL’DE BU AY OCAK 2018

İşe ve Çevreye Sorumlu Bakış

Canon’dan Müşteri İhtiyaçlarına Kapsamlı Çözümler

Xerox, yayınladığı 2017 yılı Küresel Vatandaşlık Raporu ile sürdürülebilir iş ve yaşam için yaptıklarını kamuoyu ile paylaştı. Xerox 2017 yılında enerji tüketimini yüzde 12, emisyon oranlarını yüzde 20 oranında düşürdü.

Çok fonksiyonlu ofis yazıcılarından profesyonel baskı çözümlerine kadar görüntünün dokunduğu birçok alanda çözümler sunan Canon, müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik en doğru çözümleri geliştiriyor.

Sayfa

RENA HR’dan Çalışan Sadakati İçin Yenilikçi Projeler

Sayfa

Unigen Yapı’nın Ana Hedeflerinden Biri, İhracata Daha Çok Odaklanmak

Assan Gıda’nın İhracatta Yeni Rotası Uzak Doğu Gıda sektöründe uzun yıllara dayalı tecrübesiyle faaliyetlerini sürdüren Assan Gıda’nın Genel Müdürü Hakan Koçoğlu, şirketin faaliyetlerini ve ihracattaki yeni hedeflerini anlatıyor.

Sayfa

Mukarnas’la Kervansarayların Tarihsel İzlerine Yolculuk

Yapı sektöründe uzun yıllardır hizmetler veren Unigen Yapı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mecdi Umucu, içinde bulundukları sektörlerde ihracata daha fazla odaklanmayı hedeflediklerini söylüyor.

PART Gallery’nin Kurucusu ve Küratörü olan Pınar Kanber, Mukarnas isimli sergisini anlatıyor. Sanatçı, bu sergisiyle sanatseverleri kervansarayların tarihsel izlerinde yolculuğa çıkarıyor.

Sayfa

OCAK 2018

“KOBİ’lerin Dijitalleşme Sürecinin Hızlanmasına Katkı Sağlayacağız” Sayfa

RENA HR Şirket Sahibi Berna Gün: “Çalışan Sadakati İçin Kurum İmajı Kapsamında Yenilikçi Projeler Yapıyoruz”

TEB KOBİ Bankacılığı Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Turgut Boz:

BRIEFING

GENEL MÜDÜRLÜK OUT, CEO’LUK IN!

ş pozisyonlarını tanımlayan unvanlar son dönemde çok değişikliğe uğramış görünüyor. Artık unvanlar, sorumlu olunan pozisyonun fonksiyonunu yansıtmaktan ziyade bir bakıma prestij göstergesi olarak tercih ediliyor. Özellikle Türkiye’de CEO, CFO ve COO kavramları artık iç içe geçmiş durumda ve bu unvanların tanımındaki anlam karmaşası da gitgide artıyor. Bu karmaşanın en çok yaşandığı iki unvan ise

ediyor. Sektörel bazda değerlendirildiğinde ise özellikle bilişim ve inşaat sektörlerinin CEO unvanını kullanmaya düşkün olduğu yüzde 51’lik kullanım oranı ile kendini gösteriyor. Bidolubaski. com’un dikkat çeken başka bir istatistiği ise yeni bir trendin habercisi. Son dönemde

basılan kartvizitlerin yüzde 29’unda unvan belirtilmiyor. Bu da özellikle Y kuşağı yöneticilerinin, dikey yerine yatay bir yönetim sistemi benimsemesinin ve hiyerarşiyi reddederek herkesin sadece mevcut işine odaklanmasını daha değerli görmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.

ÜNLÜ & CO’DAN KADIN GİRİŞİMCİLERE DESTEK

ürkiye’nin yatırım bankacılığı hizmetleri ve varlık yönetimi grubu ÜNLÜ&Co’nun kadınların iş fikirlerini hayata geçirmeleri konusunda teşvik etmek ve cesaretlendirmek amacıyla kurduğu Kadın Girişimciler Akademisi ikinci yılında 20 mezun daha verdi. Akademi kapsamında iş fikrini hayata geçirme aşamasında olan veya halihazırda girişimi olan

genel müdürlük koltuğunda oturanların büyük kısmının CEO unvanını kullanmayı seçmesiyle yaşanıyor. Bidolubaski.com’un verilerine göre, her üç yöneticiden ikisi kendisini CEO olarak tanımlarken, unvanını CEO olarak paylaşan kişi sayısı son dört yılda yaklaşık üç kat artmış görünüyor. Profesyonel ağ kurup yönetmeye yardımcı olan sosyal platformlara kayıtlı yaklaşık 18 bin 500 Türk kullanıcı CEO olduğunu ilan

OCAK 2018

20 kadın, finansal okuryazarlık danışmanlığından liderlik ve insan yönetimine, iş planı oluşturmaktan şirket değerleme, borç finansmanı ve operasyonel süreçlere kadar bir girişimcinin ihtiyacı olan ana konularda eğitimlerden geçti. ÜNLÜ&Co Yönetim Kurulu Üyesi Şebnem Kalyoncuoğlu Ünlü, “McKinsey’in araştırmasına göre, Türkiye’de bankacılık ve sigorta-

cılık sektörünün önde gelen şirketlerinde toplam çalışan sayısı içerisinde kadınların oranı yüzde 41 civarında iken, mali hizmetler sektörü hariç Türkiye’deki işgücüne katılım oranı yüzde 30’lara kadar düşüyor. Tabii bu oranlar yönetim kademesine doğru çıktıkça daha da geriliyor. Yürütme komitelerinde kadınların oranı yüzde 25, CEO pozisyonlarında yüzde 15’ler seviyesinde. Kadının işgücüne katılım oranını yüzde 34’lerden yüzde 63’e çıkarabilirsek Türkiye’nin GSYİH’sı da 2025 yılına kadar yüzde 20 artacaktır. Bu da gayri safi yurt içi hasılaya ilave 250 milyar dolarlık bir katkı demektir. Dolayısıyla hem özel sektör, hem kamu olarak bir seferberlik halinde bu

konuda ne kadar çok çaba gösterirsek, ülkemizin kalkınması ve refahı açısından da o kadar yol katetmiş olacağız. İşte biz de ÜNLÜ & Co olarak kadının işgücüne katılımına önem veriyor ve girişimcilik alanındaki farkındalığı arttırmayı hedefliyoruz. Kadın Girişimciler Akademisi’ni de bu gereksinimden yola çıkarak hayata geçirdik. Her yıl ne kadar çok kadını girişimci ekosistemine katmayı başarabilirsek, o kadar çok mutlu olacağız” diye konuştu. Türkiye Girişimcilik Vakfı (GİRVAK) ve Endeavor Türkiye’nin desteği ile yürütülen Akademi ile beş yılda 100 kadın girişimciye eğitimler verilmesi ve girişimci ekosistemine dahil edilmesi amaçlanıyor.

xerox.com/tr-tr/connectkey

YENİ OFİS ASİSTANINIZLA TANIŞIN. KOMPAKT TASARIMIYLA HER OFİSE UYAR, DÜNYANIN İŞİNİ YAPAR.

Xerox® VersaLink® C405 Renkli Çok Fonksiyonlu Yazıcı

Xerox® VersaLink® C400 Renkli Yazıcı

Çalışma biçiminiz dönüşüyor, üretkenliğiniz katlanarak ar tıyor. Mobil ve buluta bağlanmaya hazır. Tablet ekranı ve sezgisel kullanıcı arayüzü, bir dokunuşunuzla dokümanları tarar, depolar, onlara her yerden erişmenizi sağlar. Üstün Xerox® teknolojisiyle bilgi ve belgelerinizi daima güvende tutar.

www.kobiaktuel.com.tr

BRIEFING

İNTERNETTEN KARTLI ÖDEME, ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE YÜZDE 58,8 ARTTI

nline alışveriş ve diğer işlemler karşılığı internetten yapılan kartlı ödeme miktarı 2017’nin üçüncü çeyreğinde yüzde 58,8 arttı. Avantajix.com’un Kurucu Ortağı Güçlü Kayral, internetten kartlı ödeme miktarı 2016’nın Temmuz, Ağustos, Eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyreğinde 17 milyar 828 milyon lira iken, bu rakamın

2017’nin üçüncü çeyreğinde yüzde 58,8 artarak 28 milyar 320 milyon liraya çıktığını bildiriyor. Üçüncü çeyrek sonu itibarıyla, e-ticaretin 9 aylık büyüme oranının da yüzde 44,4 olduğunu kaydeden Kayral, şunları söylüyor: “2016’nın ilk 9 ayında internetten kartla 50 milyar 345 liralık işlem yapılırken, bu yıl aynı dönemde yapılan işlem miktarı 72

milyar 735 milyon lira oldu. E-Ticaret 9’uncu ay sonu itibarıyla 2016’nın tümünde yapılan 68 milyar 368 milyon liralık işlem miktarını da geçti. E-ticaret hacminin yıl sonunda yüzde 40’lık büyümeyle 95-100 milyar lira civarında gerçekleşmesini bekliyoruz.” Dijital pazardaki büyümenin, rekor üstüne rekor kırsa da henüz gelişmekte olan ülkeler

seviyesinde bile olmadığının altını çizen Kayral, sözlerini şöyle sürdürüyor: “E-Ticaretin toplam perakende içindeki payı Türkiye’de yüzde 3,5 iken, dünya ortalaması yüzde 8,5 düzeylerinde. Bu oran Çin’de yüzde 17, İngiltere’de 15, ABD’de 10,5 düzeyinde.” Kayral, online alışverişin gençlerin yoğun ilgisi ile büyüdüğüne de dikkati çekti.

TEDARİKÇİ FİNANSMANI KAVRAMINA FİGOPARA’DAN YENİ BİR BOYUT

edarikçi Finansmanı kavramına yeni bir boyut kazandıran FİGO, alıcı, satıcı (tedarikçi), banka ve faktoring şirketlerini, Türkiye’de “ilk” kez Figopara dijital platformu üzerinde buluştu-

OCAK 2018

ruyor. Logo Elektronik ve Foriba ortaklığında kurulan FİGO, alıcı firmalara ödeme vadelerini yönetme imkânı sunuyor. Ayrıca; tedarikçilerin, alıcının kredi değerini kullanarak alacaklarını erken tahsil etmele-

rine ve daha avantajlı şartlarla finansmana ulaşmalarına da olanak sağlıyor. Firmaların muhasebe sistemleriyle uyum sağlayacak şekilde özelleştirilebilen platform, hata yapma riskini azaltıyor ve firmanın iş süreçleriyle uyumlu bir çözüm sağlıyor. Alıcılar ise finans kuruluşları ve tedarikçileriyle yaptıkları tüm işlemleri Figopara üzerinden anlık olarak görüntüleyebiliyor ve talep ettikleri raporlara istedikleri zaman ulaşabiliyor. Figopara sayesinde finans kuruluşları, alıcıların kredi değerini göz önüne alarak, ticari borçlarının tedarikçiler tarafından daha avantajlı şartlarda finansmana dönüşmesine olanak sağlıyor. Figopara platformuyla ilgili

bilgi veren FİGO Genel Müdürü Derya Ekemen Fidan, “Tedarikçi finansmanı; ‘banka ve faktoring şirketlerinden oluşan finans kuruluşları’, ‘kredi değeri yüksek büyük ölçekli kurumsal ve uluslararası alıcılar’, ‘Türkiye ekonomisinin kılcal damarları KOBİ’ler’ olmak üzere taraflı bir ürün. FİGO, neredeyse tüm tarafların vadeyle çalıştığı günümüzün ticari ilişkilerinde, tedarikçilerin likiditesini yönetmesine ve istediği finans kuruluşuyla çalışmasına imkân tanıyor. Üç tarafı dijital ortamda buluşturan Figopara, iş yükünü hafifletiyor, tarafların sistemleriyle entegre çalışarak iş akışının hızlı ve güvenli biçimde tamamlanmasını sağlıyor” diyor.

edya M l a y s *So &. tişim Dijital Ile .

dım

ar *7/24 Yol Y

Satış *Tele-& lama r a z a Tele-P

€

Asistans

www.webhelp.com/tr

Webhelp Türkiye

info@tr.webhelp.com

@WebhelpTr

+90 212 324 67 84

www.kobiaktuel.com.tr @WebhelpTr Webhelp Türkiye

ÖDÜL

ASSAN HANİL’E KONTENJAN FAZLASI ENGELLİ İSTİHDAM EDEN ŞİRKET ÖDÜLÜ

tomotiv yan sanayinin önemli ana parça tedarikçilerinden olan Assan Hanil, İzmit Belediyesi ile İşkur ortaklığında düzenlenen 8. Kariyerime Engel Yok programında İşkur tarafından “kontenjan fazlası engelli istihdam eden şirket” olması nedeniyle plaketle ödüllendirildi. İş arayan engellilerle, engelli istihdam edecek firmaların bir araya geldikleri etkinlikte plaketi, Assan Hanil Endüstri İlişkileri Müdürü İbrahim Oralkan, İzmit Belediye Başkan Vekili İbrahim Bulut’tan aldı.

TEKSAN JENERATÖR’E EN BAŞARILI ŞİRKET ÖDÜLÜ

ocaeli Sanayi Odası’nın sektörlerinin en başarılı şirketlerini belirlediği Çizgi Üstü Sektörel Performans Değerlendirme Ödül Töreni’nin 10’uncusu düzenlendi. Sektörel Performans Değerlendirme Ödüllerine başvuran firmalar; verimlilik, istihdam, yenilikçilik ve markalaşma, finansal sonuçlar, dış ticaret, topluma katkı ve çevre, çalışanların geliştirilmesi ve bilinçlendirilmesi başlıklarını kapsayan 7 farklı kategoride değerlendiriliyor. Organizasyonda Teksan Jeneratör, ihracat performansı ile Elektrik-Elektronik ve Otomasyon Ürünleri Sanayi Sektörünün Büyük Ölçekli İşletme Kategorisinde başarı ödülünün sahibi oldu. Teksan Jeneratör Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ata, ödülü Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Kartal’ın elinden aldı. Ürünlerini 120’den fazla ülkeye ihraç eden Teksan Jeneratör, kazandığı bu ödülle ihracattaki başarısını tescilledi.

ALBARAKA BANKACILIK GRUBU CEO’SU ADNAN YOUSIF’A ÖDÜL

lbaraka Bankacılık Grubu CEO’su Adnan Ahmed Yousif, uluslararası bankacılığa yaptığı üstün katkılarından dolayı Freedom of the City London tarafından verilen Onursal Özgürlük Ödülü’nü (Honorary Freedom Awards) almaya layık görüldü. Ödül takdimi ve resmi tören, eski belediye başkanı Sir David Wootton’ın da katılımıyla Londra Belediye Binası’nda gerçekleştirildi. Freedom of the City London tarafından verilen en yüksek ödül olan Onursal Özgürlük Ödülü, alanında başarılı isimlere bir bölgeye yaptığı yatırım ve başarılı girişimleriyle o bölge yönetimi tarafından onore edilmesi amacıyla veriliyor.

OCAK 2018

www.kobiaktuel.com.tr

ATAMA

FORD TRUCKS

BLESH

ING BANK ING Bank Türkiye’de Bireysel Bankacılık Alper Gökgöz’e Emanet

Serhan Turfan, Ford Trucks’ın Genel Müdür Yardımcılığına Atandı

Blesh’in Yeni Genel Müdürü Ali Yılmaz Oldu

B F

ord Otosan’ın ağır ticari araç markası Ford Trucks’ta Genel Müdür Yardımcılığı görevine Serhan Turfan atandı. Aktif iş hayatına 1995 yılında Ford Otosan’da başlayan Turfan, 2000-2010 yılları arasında Satış Planlama Müdürlüğü, Satış Müdürlüğü ve Pazarlama Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 2010 yılında Servis ve Yedek Parça Direktörlüğü’ne getirilen ve son 7 yıldır çeşitli direktörlük pozisyonlarını yürüten Turfan, 2014 yılından bu yana son olarak Ford Trucks Türkiye Direktörlüğü görevindeydi.

OCAK 2018

eacon teknolojisi ile Nesnelerin İnterneti alanında hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda yaptığı önemli işlerle adını duyuran, Nesnelerin İnterneti alanında Google ve Intel gibi dünya teknoloji devlerinin iş ortağı olan Türk Ar-Ge şirketi Blesh’in yeni Genel Müdürü, IBM ve Google gibi şirketlerde önemli görevler üstlenen Ali Yılmaz oldu. Performans ve mikro-lokasyon bazlı reklamcılık başta olmak üzere, veri yönetimi, nesnelerin interneti gibi alanlarda yeni bir vizyon sunması beklenen Yılmaz’ın, Blesh’in Türkiye ve dünyadaki büyüme ivmesini hızlandırması bekleniyor.

NG Bank Türkiye’nin Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcılığı görevine Alper Gökgöz atanıyor. ING Bank Türkiye’ye 2012 yılında katılan Gökgöz, dijital kanalların en yeni teknolojilerle müşteri odaklı dönüşümüne liderlik etti ve ING Bank Türkiye’nin sektördeki en iyi dijital bankalardan biri haline gelmesinde önemli rol oynadı. İcra Kurulu üyeliğine yükselen Gökgöz, üstlendiği Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcılığı görevi kapsamında bankacılık işlemlerinin daha kolay ve daha dijital olmasına yönelik çalışmalara liderlik edecek.

AVUSTURYA ALMANYA FRANSA İSVİÇRE POLONYA ROMANYA SLOVAKYA

TÜRKİYE

UZMANLIĞIMIZI KANITLAYAN ULUSLARARASI 52 ÖDÜL

www.kobiaktuel.com.tr

FİNANS

GARANTİ EVİMMATİK UYGULAMASIYLA, KONUT HESAPLAMALARI CEPTE!

aranti Mortgage, yeni bir ev almayı planlayan veya hâlihazırda ev sahibi olanlar için, kredi ve gayrimenkulle ilgili hesaplamaları kolaylaştıran Garanti Evimmatik uygulamasını hayata geçirdi. Kullanıcılar, Garanti Evimmatik uygulamasını cep telefonuna indirip, konut kredisi hesaplama, kira-kredi karşılaştırması, değer artışı vergisi, kira geliri vergisi, tapu harcı gibi hesaplamaları saniyeler içinde gerçekleştirebiliyor. Garanti Evimmatik uygulamasıyla ilgili görüş bildiren Garanti Mortgage Genel Müdürü Murat Atay, “Garanti Bankası’nın dijital bankacılığa öncülük eden

yenilikçi ürün ve hizmet stratejisi doğrultusunda, Garanti Mortgage olarak biz de kendi segmentimizde müşterilerimize değer katacak yeni ürün ve uygulamaları hayata geçirmeye odaklanıyoruz. Bu kapsamda, konut kredisi kullanacak veya sahip olduğu gayrimenkulle ilgili farklı finansal hesaplamalara ihtiyaç duyan müşterilerimiz için Garanti Evimmatik uygulamasını hizmete sunduk. Türkiye’de konut finansmanında bir ‘ilk’ olan uygulamayla, mortgage başvurusunun yanı sıra gayrimenkule ait vergi, harç gibi birçok hesaplama, çok kolay ve hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Farklı

Garanti Mortgage Genel Müdürü Murat Atay bir kaynağa veya uzmana ihtiyaç duymadan, gayrimenkulle ilgili hemen tüm hesaplama ve karşılaştırmaları cep telefonlarına taşıyan bu uygulamanın kullanıcılara büyük kolaylık sağlayacağı inancındayız. Yenilikçi ürün ve kampanyalarımızla, müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmayı sürdüreceğiz” diyor.

QNB FİNANSBANK, 775 MİLYON DOLARLIK SENDİKASYON KREDİSİ ALDI

QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras

OCAK 2018

NB Finansbank, dış ticaretin finansmanında kullanılmak üzere uluslararası piyasalardan yaklaşık 775 milyon dolarlık sendikasyon kredisi sağladı. 33 bankanın katılımıyla gerçekleştirilen sendikasyon kredisi, 182 milyon dolar ve 503 milyon 200 bin euroluk iki ayrı dilimden oluşuyor. Vadesi 367 gün olan sendikasyon kredisinin maliyeti, dolar kısmı için Libor + yüzde 1.35 ve euro kısmı için Euribor + yüzde 1.25. Kredinin Türkiye ekonomisine ve QNB Finansbank’a olan ilginin bir göstergesi olduğuna dikkat çeken QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, “2016

yılındaki sendikasyonumuza kıyasla, 2017’de hem katılımcı banka sayısının hem de kredi tutarının ciddi bir seviyede artması ve yüzde 135 yenileme rasyosuna ulaşmamız uluslararası piyasalardaki güvenilirliğimizi ifade ediyor” diyor. QNB’nin güçlü coğrafi ağının da katkısıyla dış ticaretin finansmanında çok daha etkin hale geldiklerini ve Türkiye ekonomisine destek olmaya devam edeceklerini belirten Aras, Türk finans sektöründe yükselen konumlarının, dış ticarete bir avantaj olarak yansıyacağına inandıklarını belirterek sözlerini noktalıyor.

FİNANS

İŞ BANKASI’NA 412 KOBİ’LERİN İK YÖNETİMİ MİLYON DOLARLIK KAYNAK DİJİTALE TAŞINIYOR

ürkiye İş Bankası, yurt dışı havale akımlarına dayalı seküritizasyon programı kapsamında 412 milyon dolar tutarında yeni kaynak sağladı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings tarafından “A-” notu verilen ve 7 dilimden oluşan işleme, ticari bankaların yanı sıra Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) da yatırımcı olarak katıldı. EBRD tarafından sağlanan 55 milyon dolar tutarındaki kaynak, Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı’nın üçüncü fazı kapsamında yenilenebilir enerji ve kaynak verimliliği yatırımlarının finansmanında kullandırılacak. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Ertürk, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söylüyor: “İş Bankası olarak, seküritizasyon piyasalarından 2000 yılından bu yana kaynak sağlıyoruz. Başarıyla tamamladığımız yeni seküritizasyon işlemi ile aldığımız kredi, finansman kaynaklarımızın çeşitlendirilmesine ve vadesinin uzatılmasına katkıda bulunacak. Ayrıca, dünya ve Türkiye için giderek daha önemli hale gelen yenilenebilir enerji ve kaynak verimliliği projelerinin finanse edilmesi konusunda piyasaya sunduğumuz desteğin artarak devam etmesine de olanak sağlayacak. Diğer yandan bankamız; sendikasyon, seküritizasyon, ikili anlaşma ve euro tahvil ihracı yoluyla 2017 yılının başından beri yurt dışından 7 milyar 700 milyon dolar civarında kaynak sağladı. Türk bankacılık sektörü genelinde bakılacak olursa, 2017 yılı Ekim ayı itibarıyla Türk bankalarının sendikasyon ve seküritizasyon kredileri ile euro tahvil ihraç bakiyeleri toplamı, 2016 yıl sonuna göre yüzde 6,1 oranında artarak 60 milyar 900 milyon dolara ulaştı. Bu da gösteriyor ki sektörün yurt dışından fon sağlama kabiliyeti her koşulda yüksek ve istikrarını İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı koruyor.” Yılmaz Ertürk

OCAK 2018

kbank’ın KOBİ’leri dijitalleştirmek ve iş verimliliklerini arttırmak üzere Türkiye’nin ‘ilk’ bulut tabanlı insan kaynakları yönetimi sistemi Kolay İK ile yaptığı işbirliğiyle işletmeler İK süreçlerini dijitale taşırken maaş ödemelerini de aynı uygulamadan gerçekleştirebilecekler. Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, “Gelişen teknolojiyle birlikte müşterilerimizin işlerini kolaylaştıracak, verimliliklerini artıracak uygulamaların her geçen gün önem kazandığını görüyoruz. Biz de, iş ortaklarımızla KOBİ’lerin dijital dönüşümlerinde yanlarında olmayı istiyoruz. KOBİ’lerimize farklı alanlarda çözümler sunarak, işlerine katkıda bulunmayı hedefliyoruz” diyor ve ekliyor: “Bordro yönetimi, toplu maaş ödemeleri, yıllık izin/çalışan hakları yönetimi, masraf-nakit avans yönetimi ve performans yönetimi gibi pek çok İK süreçlerinde KOBİ’lerin hayatını kolaylaştırmak üzere Kolay İK ile Akbank olarak bir işbirliği gerçekleştirdik. Mevcut durumda küçük işletmeler bu işlerini daha geleneksel ve manuel yöntemlerle yapıyor ve bilgilerini excelde tutuyor. Bulut tabanlı, kullanıcı dostu bu tip uygulamalar hayatlarında olmadığı için hata payları yüksek oluyor. Müşterilerimizin Akbank hesaplarından yaptıkları maaş ödemelerini uygulama üzerinden gerçekleştirebilmeleri için Kolay İK ile bir entegrasyon yaptık. İK süreçlerinin tek çatı altında yönetilmesine imkan sağlayan bu uygulama ile müşterilerimiz verimliliklerini arttıracak ve daha az yanlışla işlerini tamamlayabilecekler. Bugüne kadar muhasebe ve finans yönetimi, insan kaynakları alanındaki işbirliklerimizle KOBİ’lerimize sunduğumuz çözümlerle, dijital dönüşüme uyumlu bir şekilde KOBİ’lerimizin verimliliklerini artırmayı amaçlıyoAkbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür ruz.” Yardımcısı Bülent Oğuz

Veri’nin Elementi

CMY

OCAK 2018

www.kobiaktuel.com.tr

EKONOMİ

ÇELİK İHRACATI YÜZDE 8,7 ARTTI

elik İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan 2017 yılı Ocak-Kasım dönemi ihracat verilerine göre; Türkiye’nin miktar bazındaki çelik ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,7 artışla 16,2 milyon tona ulaşırken, sektörün değer bazındaki ihracatı yüzde 26,6 artışla

Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci

10 milyar 300 milyon dolara yükseldi. Çelik sektörünün direkt ihracatına, diğer birliklerin faaliyet alanına giren demir çelik ürünleri de eklendiğinde Türkiye’nin 2017 yılının 11 aylık dönemindeki toplam çelik ihracatı; miktar bazında 17 milyon ton, değer bazında ise 12 milyar 200 milyon dolar oldu. 2017 yılının Ocak-Kasım dönemi rakamlarına göre; bölgeler bazında ihracatta liderliğini sürdüren Avrupa Birliği’ne ihracat yüzde 56 artış ile 5 milyon tona yükseldi. Avrupa Birliği’ni 3,7 milyon tonla Ortadoğu, 2,1 milyon tonla Kuzey Amerika ülkeleri ve 1,4 milyon tonla Kuzey Afrika ülkeleri izledi. 2017 yılı Ocak-Kasım dönemi ihracat rakamlarını değerlendiren Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “İhracatta yaşadığımız dikkat çekici artışı, Çinli çelik üreticisi ve ihracat-

çısı firmaların kapasitelerini ve ihracatlarını azaltmaları ile iç piyasaya yönelmeleri sonucunda küresel ihraç pazarlarında talep fazlası oluşması olarak açıklayabiliriz. Talepleri değerlendiriyor ve ihracatımızı arttırıyoruz. 11 aylık dönemde özellikle Uzak Doğu ülkelerine gerçekleştirdiğimiz ihracatta büyük bir ivme kazandık. 2016 yılı 11 aylık döneminde 11,7 bin ton ihracat gerçekleştirdiğimiz Singapur’a, bu yılın aynı döneminde 500 bin ton ihracat yaptık. Yine geçtiğimiz yılın 11 aylık döneminde Hong Kong’a gerçekleştirdiğimiz 2,3 bin tonluk ihracatı bu yılın aynı döneminde 283 bin tona ulaştırdık. Bu durum, Çin’in Uzak Doğu pazarlarına da ihracatını azaltması sebebiyle, Türk çelik sektörü olarak bu pazarlarda tekrar söz sahibi olmaya başladığımızın büyük bir göstergesidir” diyor.

ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE EKONOMİ YÜZDE 11.1 BÜYÜDÜ

ürkiye ekonomisi ile ilgili en önemli verilerden olan üçüncü çeyrek büyüme rakamları açıklandı. Bu yılın Temmuz, Ağustos, Eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyrekte ekonomi, yüzde 11.1 büyüdü. Bu büyüme oranını değerlendiren TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, sermaye yatırımlarının artışıyla birlikte gerçekleşen ihracattaki artışın, büyümeyi tetikleyen en önemli etkenler arasında olduğunu dile getiriyor. Doğan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Döviz kuru; üretim ve beraberinde ciro artışını belirliyor. Özellikle de bu dönemde, Türk mallarının kalitesinin yanında Avrupa’ya kıyasla daha ucuz hale gelmesi, ciromuzu yani büyümemizi de olumlu yönde etkiledi. Böylelikle mal ve hizmet ihracatı

OCAK 2018

da üçüncü çeyrekte yıllık yüzde 17,2 art- olan sanayi sektörüne yapılan yatırımlatı. Rakamlara baktığımızda, büyümenin rın, dördüncü çeyrekte de artarak devam kalitesinin de arttığını görüyoruz.” Kredi etmesi gerektiğini düşünüyorum” diyor. Garanti Fonu (KGF), istihdam ve vergi teşviklerinin desteğiyle canlandığını belirten Doğan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “KGF’nin üzerinden verilen teşviklerin de yatırıma dönüşmesi üçüncü çeyrek büyümede olumlu etki gösterdi. Ekonomimizin birçok ülkeye kıyasla sağlam olması sebebiyle, bütçeden verilen destek ve teşviklerle ekonominin canlanmasına, büyümesine büyük katkı sağlanmıştır. Makine-teçhizat sektörünün büyümesi pozitife döndü ve büyümenin kalitesi de artmaya başladı. Tüm bu veriler ışığında, TÜMSİAD Genel Başkanı 2018 yılının daha da iyi geçeceğine inaYaşar Doğan nıyoruz. Özellikle üçüncü çeyrekte etkili

www.kobiaktuel.com.tr

GÜNCEL

SCALEX DAYS 2017’DE GİRİŞİMCİLERE ÖNERİLER VE YAPILAN HATALAR PAYLAŞILDI Bu sene ikincisi düzenlenen Scalex Days 2017’de, girişimcilerin büyümeleri için sahip olmaları gereken özellikler sıralanırken, yaptıkları hatalar da masaya yatırıldı.

üçlü teknolojisi ve global büyüme potansiyeli olan girişimlere yatırım yapan ve girişimcilerle yakından çalışıp ölçeklenmelerini sağlayan Scalex, bu sene ikincisini düzenlediği Scalex Days etkinliğinde dünyaca ünlü Harvard profesörü Casadesus-Masanelli ve Ranjay Gulati’yi Türkiye’deki girişimcilik ekosistemi ile buluşturdu. ScaleX Kurucusu Dilek Dayınlarlı, “ScaleX Days ile birlikte gelecek 20 yılda Türkiye’den çıkacak en büyük teknoloji şirketlerini bir araya getirmeye çalıştık. Bu şirketlerin kurucularının ilerleyen dönemin öncü ve başarılı CEO’ları, yöneticileri olmaları için en iyilerden öğrenmelerini hedefleyerek Harvard’ın en iyi profesörlerini kendileriyle buluşturduk. Foriba CEO’su Koray Bahar ve OpsGenie Kurucusu Berkay Mollamustafaoğlu gibi girişimcilerin hi-

OCAK 2018

kayelerinden ilham almalarını si için ürünün ulaşılabilir ve şeffaf olarak tasarlanması amaçladık” dedi. gerektiğini vurguladı. Prof. Gulati, “Bütün konularda aynı “İyi bir girişimci, bazı anda başarılı olamazsınız. konularda kötü olmaktan İyi bir girişimci bazı konukorkmamalı” Scalex Day 2017’de enerji larda kötü olmaktan korkdolu anlatımıyla katılımcılara mamalıdır. Hata yapmaktan diyerek Mavi Okyanus Stratejisinden çekinmemelisiniz,” bahseden Profesör Ramon girişimcilere cesur olmaları Casadesus-Masanelli, “Şir- tavsiyesinde bulundu. Prof. ketlerin ilk adımda yapması Gulati; girişimcilikte yanlış gereken şey değer yaratmak- değer yaratma, yanlış ölçektır. Hedef, müşterinin ödeme- lenme ve yanlış adaptasyon ye hazır olduğu maksimum şeklinde sıraladığı üç hatalı tutar ve ortalama maliyet far- modelden bahsetti. Müşteri kının hacimle çarpılması ya- odaklı kafa yapısında olmak ratılan değeri gösterir» dedi. için bir girişimcinin müşteriMavi Okyanusların her sek- lerine karşı empatik, meraklı, törde olduğunu ve girişim- alçakgönüllü ve kazanmaya cinin yeterince zeki olması odaklı olması gerektiğini vurdurumunda bu fırsatları bu- gulayan Prof. Gulati; bunun labileceğini söyledi. Harvard yanında, iyi bir girişimci ve Organizasyonel Davranışlar iyi bir liderde olması gereBölüm Başkanı Prof. Ranjay ken özelliklerini sıralarken, Gulati, şirketin ölçeklenme- başarılı bir liderin işe kendini

yönetmekten başlaması gerektiğine değindi.

“Hem söylenenleri dinlemeli hem de kendinize güvenmelisiniz” Son oturumda katılımcıların sorularını yanıtlayan Opsgenie CEO’su Berkay Mollamustafaoğlu, Opsgenie ile Amerika’da nasıl kendi pazarını yarattıklarından bahsederken girişimcilerle de kendi ölçeklenme çıkarımlarını paylaştı. Mollamustafaoğlu, yurt dışına açılmak isteyen girişimcilere ise amaçlarına ulaşmak için agresif büyümeleri gerektiğini belirtti. Foriba CEO’su Koray Gültekin Bahar; terzi işi yaklaşımdan ziyade, müşteri segmentine odaklanan yaklaşım, iş bölümüne dayanan satış stratejisi ve müşteri segmentlerine ayrılan portföylerin Foriba›nın ölçeklenme stratejisinde anahtar role sahip olduğunu söyledi.

www.kobiaktuel.com.tr

GÜNCEL

STARTUP’LAR, ODTÜ TEKNOKENT SAP ÖZEL ETKİNLİĞİ’NDE BULUŞTU Kurumsal uygulama ve yazılım alanında dünya liderlerinden olan SAP, yenilikçi çözümlerini ve startup’lara yönelik programlarını tanıtmak için ODTÜ Teknokent’te SAP Özel Startup Ektinliği’ni gerçekleştirdi.

AP Türkiye, küçük ve orta büyüklükteki yazılım şirketleri ve startup’lar ile ODTÜ Teknokent SAP Özel Etkinliği’nde bir araya geldi. Teknokent’lerde faaliyet gösteren startup’ların geliştirdikleri yeni ürünler ile SAP’ın 25 farklı endüstride faaliyet gösteren küresel müşteri ağına ulaşmalarına yardımcı olma ve bu şekilde Türkiye’nin yazılım ihracatına da katkıda bulunma hedefiyle düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını SAP EMEA Startup Focus Program Direktörü Gary Parnell yaptı. SAP Startup Focus Programı’na katılmak isteyen girişimcilerin ve küçük ölçekli şirketlerin izlemesi gereken süreçleri ve bu programın getireceği faydaları anlatan Parnell, bu program sayesinde startup’ların 25 farklı sektördeki 365 bin’den fazla SAP müşterisine ürünlerini sunma şansına erişeceklerinin altını çizdi. Startup’ların geliştirdikleri ürün ve çözümleri SAP’a kolayca ulaştırabileceklerini aktaran ve programın aşamalarına da değinen Parnell, bu programa başvurarak ürün ya da çözümünü SAP ürün portföyüne dahil etme şansını yakalayan girişimcilerin, SAP’ın bulunduğu tüm ülkelerde ürünlerini pazara sunma şansına da ulaşabildiklerini dile getirdi. SAP’ın program kapsamında startup’lardan herhangi bir ücret talep etmediğini vurgulayan Parnell, SAP Startup Focus Programı aracılığıyla ürünlerini dış pazarlara sunan girişimcilerin başarı hikayelerini de katılımcılarla paylaştı. SAP’ın Bulut Platformu ile Dünya Birbirine Bağlanıyor Etkinlikte, SAP Türkiye Çözüm Yöneticisi Uğur Naciterhan da startup’ların SAP platformu üzerinden çözümlerini nasıl geliştirebilecekleri hakkında bilgi verdi. Dijital dönüşümün hayatın her alanında büyük bir gereklilik olduğuna dikkat çeken Naciterhan, SAP Bulut Platformu vizyonunun da bu gereklilik doğrultusunda insanları, nesneleri ve işletmeleri akıl ile bir araya getirmek olduğunu vurguladı. Katılımcılar, SAP’ın Bulut Platformu’nun deneme versiyonunu da gözlemleyerek, SAP’ın girişimcilere sağladığı kolaylıkları deneyimleme fırsatı buldu. Startup’lar SAP ile Farklılaşıyor Etkinlikte, SAP Türkiye Çözüm Yöneticisi Bulut Altıntaş ise SAP’nin Dijital İnovasyon Sistemi SAP Leonardo’ya değindi. Öğrenen makineler (Machine Learning), Yapay Zeka, Nesnelerin İnterneti gibi başlıkların günümüzde ve

OCAK 2018

gelecekteki önemini anlatan Altıntaş, startup’lara nasıl farklılaşabilecekleri konusunda önerilerde bulundu. Son olarak SAP EMEA İnovasyon Danışmanı Aydın Bahar da tasarım odaklı düşünme yöntemi Design Thinking ve proje geliştirmenin püf noktalarını anlatarak, bugüne dek SAP ile startup’ların geliştirdiği önemli çözümlere ilişkin demoları ve SAP’ın startup’lara yönelik çalışma modellerini katılımcılarla paylaştı. Bahar, sunumunda bir kez daha SAP’ın yenilikçi bir fikir ve çözümü olan her girişimciye kapısının açık olduğunu yineledi. Türkiye’nin uluslararası arenada rekabet gücünü artırmak ve ülkenin yazılım ihracatına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen etkinliğin, Ankara’nın ardından Türkiye’nin farklı bölgelerindeki teknoloji geliştirme bölgelerinde de devam etmesi planlanıyor.

+ +++ + + + ++ + + + ++ + + + ++ + + + + ++

www.kobiaktuel.com.tr

PORTRE

“KOBİ’LERİN DİJİTALLEŞME SÜRECİNİN HIZLANMASINA KATKI SAĞLAYACAĞIZ”

TEB KOBİ Bankacılığı Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür Vekili Turgut Boz TEB’den ve KOBİ Bankacılığındaki hizmetlerinizden kısaca bahseder misiniz? Türk Ekonomi Bankası (TEB) olarak, 10 yılı aşkın süredir KOBİ’lerin Danışman Bankası anlayışımızla onların gelişimine ve rekabette güçlenmelerine destek veriyoruz. Bu süreçte iş dünyasında; sosyal, ekonomik ve teknolojik değişim ve gelişimi de yakından takip ediyor; bu değişim süreci içinde KOBİ’lerimizin de var olabilmeleri, farklı bakış açıları kazanmaları, geleceğin kodlarını daha iyi okuyabilmeleri adına onlara rehberlik ediyoruz.

OCAK 2018

TEB’in KOBİ’lere sunduğu hizmetleri KOBİ Aktüel’e anlatan TEB KOBİ Bankacılığı Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür Vekili Turgut Boz, “KOBİ’lerin değişen dünyaya ayak uydurmalarını sağlamak ve yönetim becerilerini geliştirmek gerekiyor. Önümüzdeki dönemde, KOBİ’lerin dijitalleşme sürecinin hızlanmasına katkı sağlayacağız” diyor.

TEB KOBİ Bankacılığı çatısı altında sunduğumuz finansal ürünler, pek çok farklı ölçekteki KOBİ’mizin finansal ihtiyacını karşılama noktasında kilit destek sağlıyor. KOBİ’lerimize sadece finansal destek sağlamakla kalmıyor, işlerini büyütebilmeleri, rekabette güçlenebilmeleri ve sahip oldukları finansmanı doğru kullanabilmeleri için ihtiyaç duydukları eğitim ve danışmanlık desteğini de sağlıyoruz. Verdiğimiz hizmetlerin temelini ‘KOBİ’lerin Danışman Bankası’ misyonuyla yapılandırdığımız katma değerli hizmetlerimiz oluşturuyor. Bu hizmetlerimizi de su

anda, KOBİ’lerimizin teknolojik dönüşümüne de rehberlik edecek formatta geliştirmeye devam ediyoruz. KOBİ’lere sunduğunuz bu çözümleri anlatır mısınız? İl il gezerek firmalarımızı rekabette ön plana çıkarmak adına düzenlediğimiz TEB KOBİ Akademi çatısı altındaki eğitimlerimiz kapsamında KOBİ’lerin “Endüstri 4.0” kavramına adapte olabilmelerini sağlamak amacıyla “TEB KOBİ Akademi Endüstri 4.0 Buluşmaları” düzenliyor, sürece dair farkındalık seviyelerini arttırmayı hedefliyoruz. Aralık’ta Adana’da, Kasım

ayında Denizli’de, Ekim ayında Konya’da düzenlediğimiz buluşmalarımızı, 2018 yılında da düzenlemeye devam edeceğiz. KOBİ’lere yönelik yayın yapan ‘ilk’ internet televizyonu olma özelliği taşıyan ve bankamızı sektörde farklılaştıran TEB KOBİ TV; ekonomi, piyasa ve iş hayatının nabzını tutan haberlerinin yanında; teknoloji odaklı üretim, sektörel bazda endüstri 4.0 süreci, dijitalleşmenin iş yapış şekillerini nasıl etkilediği, firmaların sürece nasıl adapte olmaları gerektiği konusunda KOBİ’lere yol gösteriyor. Büyüme yolundaki firmalarımıza analizleri ile rehber olan

PORTRE

TEB KOBİ Danışmanlık Programı’ndan yetişen deneyimli uzmanlarımız, sanayinin ve üretim döngüsünün dijitalleşmesi sürecine hakim olacak formasyonda özel olarak yetiştiriliyor. Geliştirdiğiniz ürün ve hizmetler neler? Farklı profil ve ölçekteki KOBİ’lerimizin ihtiyacına göre ayrı ürün ve hizmet geliştiriyoruz. İhracat yapma hedefinde olan firmalarımıza, yurt dışında ihracat yapmalarını kolaylaştıracak dijital bir servis olan Tebledisticaret. com ile hizmet veriyoruz. Bu hizmetimizle dış pazarlara yönelik rafine bilgiyi tek bir havuzda topluyor, bu havuzu KOBİ’lerimizin hizmetine sunuyoruz. Böylece dış ticaret faaliyetinde bulunacak firmalara yeni pazar ve yeni müşteriye ulaşmalarında destek oluyoruz. Bunun yanı sıra kadın patronların global dünyada rekabet edebilecek seviyeye ulaşmaları ve istikrarlı bir büyüme elde edebilmeleri için hizmet verdiğimiz TEB Kadın Bankacılığı çatısı altında, il il gezerek kadın patronların işlerini geliştirmeye yönelik bilgi ihtiyacını karşıladığımız TEB Kadın Akademi’lerini TEB’le Kadın On Air ile Facebook üzerinden herkesin erişebileceği bir dijital kaynaktan da sunuyoruz. Finansal okuryazarlık, işi büyütmek için altın kurallar, karlılığı arttırmanın yolları, yeni

mında Bursa, İzmir, Denizli, Gaziantep, Trabzon, Mersin, Konya, Edirne ve İstanbul’daki TİM-TEB Girişim Evleri’nde 500’den fazla ilkokul 3. ve 4. sınıf öğrencisine maker eğitimleri verdik. Anadolu’daki çocukların büyük şehirlerde yaşayan çocuklarla fırsat Müşteri deneyiminin değiştiği bu dönemde; eşitliğine sahip olmasına da başarılı olmak için dijitalleşmeyi bütün imkan tanıyan bu proje ile işletmelerin içselleştirmesi, teknolojiyi iş çocuklarımızı inovasyon ve yapış şekillerine entegre etmeleri, tüm girişimciliğin temeli maker dünyanın geleceğini şekillendirecek Endüstri hareketiyle tanıştırdık. Her bir 4.0 sürecini kaçırmamaları gerekiyor. çocuğumuzun burada tanıştığı inovasyon kültürünü ve Proje ve ürünleri yurtdışı ih- temellerini öğrendiği maker Girişimcilere sunduğunuz racat potansiyeli taşıyan giri- hareketini daha ileri taşıyacadestekler konusunda bilgi şimcilere ulaşmak ve onların ğına inanıyoruz. verir misiniz? Geleceğin KOBİ’leri olacak yenilikçi iş fikirlerini ekonogirişimcilere elde ettikleri fi- miye kazandırmak amacıyla Dijital dönüşüm, nansmanla fikirlerini nasıl Türkiye İhracatçılar Meclisi müşterilerinizin işe dönüştürebileceklerinden (TİM) ile bir işbirliği yaparak, beklentilerini nasıl etkiliyor? projelerini nasıl yeni pazarla- ilk olarak İstanbul Ataşehir’de Bu konuda TEB olarak neler ra taşıyacaklarına kadar her hayata geçirdiğimiz TEB Giri- yapıyorsunuz? konuda yol gösterdiğimiz şim Evi’lerini Anadolu’ya ya- Giderek artan dijitalleşme TEB Girişim Bankacılığı, tek- yıyoruz. TİM-TEB Girişim Ev- her alanda etkisini arttırıyor. noloji odaklı ürün ve hizmet leri’nin sayısını bu ay içinde Değişen ihtiyaçlara ve trendsunma kaslarımızı da gelişti- Erzurum’da da açarak 10’a lere yönelik olarak, KOBİ’leren en temel iş kollarımızdan. çıkardık. Türkiye İhracatçılar rin de kendilerini yenilemesi, 2017 yılı itibari ile bugüne ka- Meclisi (TİM) ile bir işbirliği verimliliklerini arttırmak için dar düzenlenen eğitimler ve yaparak, ilk olarak İstanbul bu alanlara odaklanması gelişim programlarıyla bera- Ataşehir’de hayata geçirdi- gerekiyor. Geleceğin sanayiber toplamda 26 binden fazla ğimiz TEB Girişim Evi’lerini sine hazır, dijital teknolojileri girişimciye 800 günü aşkın Anadolu’ya yayıyoruz, TİM- benimsemiş, iş yapış şekileğitim verdik. Düzenlediği- TEB Girişim Evleri’nin sayısını lerini dijitalle dönüştürmüş miz özel girişimci yetiştirme bu ay içinde Erzurum’da da firmaların önümüzdeki 20-30 programlarına 572’den fazla açarak 10’a çıkardık. Kasım yılda bambaşka bir seviyede girişimci katılarak 1200 güne ayında başlattığımız ‘Minik olacağını çok net bir şekilde yakın danışmanlık hizmeti Maker’ler İş Başında’ proje- görüyoruz. Bu noktada, fialdı. 2017 yılı sonu ile giri- siyle, TİM-TEB Girşim Evle- nans sektörünün de KOBİ’leşimcilerimizin elde ettikleri ri’ni ilkokul çağındaki çocuk- re yönelik özel bir strateji ve toplam ciro 332 milyon TL’ye larımıza açarak birer maker servis modeliyle hizmet verulaştı. Bünyesinde girişimci- atölyesi haline getirdik. İki mesi gerekliliği ön plana çıkılik ekosistemine özel sinerji hafta süren bu proje kapsa- yor. KOBİ’lerin sadece finanmüşteriye edinimi için doğru satış teknikleri, hukuki okuryazarlık gibi pek çok farklı konuda şimdiye kadar yaptığımız 65 yayınla 3 milyondan fazla gösterim elde ettik.

oluşturan tek banka olarak, oluşturduğumuz iş modeli ve güçlü iş ortaklarımızla, ülke genelinde girişimcilik potansiyelini geliştirmeye yönelik faaliyetlerin merkezi olduk.

www.kobiaktuel.com.tr

PORTRE

sal ihtiyaçlarına odaklanmak artık yeterli değil, KOBİ’lerin değişen dünyaya ayak uydurmalarını sağlamak ve yönetim becerilerini geliştirmek gerekiyor. Bizim önceliğimiz müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırmak. Biz bu düşünceyle KOBİ bankacılığında ürün ve hizmetlerimizi yeniliyoruz. Önümüzdeki dönemde, KOBİ’lerin dikkat etmesi gereken ön önemli trend olarak gördüğümüz dijitalleşme sürecini hızlandırmaya katkı sağlayacağız. Odağımızda daima KOBİ’lerimizin büyüme ve rekabette öne geçmelerine destek olmak var. Endüstri 4.0’ın KOBİ’ler için önemi konusunda neler söylemek istersiniz? Endüstri 4.0 daha hızlı, daha esnek, kalitesi daha yüksek ve daha verimli bir sanayiyi el birliğiyle oluşturmamıza

OCAK 2018

katkı sağlayacak. Zaman ve emek israfı azalacak, artan verimlilik toplumsal gelişimi ve hayat kalitesini artıracak. İşlerin otomatize edilmesi KOBİ’lerimizi doğrudan etkileyecek. Bu dönüşümü kaçırmamak için hızla uyum süreçlerine ilişkin planların yapılması, aksiyonların belirlemesi ve üretim süreçlerini yenilenmesi gerekiyor. TEB olarak, hem finansal hem de finansal olmayan ürün ve hizmetlerimizle fark yaratmaya odaklanarak, KOBİ’lerimizi geleceğin koşullarına hazırlamaya ve rekabette öne çıkmalarını sağlamaya çalışıyoruz. TEB KOBİ Akademi çatısı altında düzenlemeye başladığımız Endüstri 4.0 Buluşmaları’nda KOBİ’lerimizle iç içeyiz. Görüyoruz ki KOBİ’ler aslında kendilerini rekabette öne çıkaracak her türlü gelişime açıklar. Tedirgin oldukları

konular var, ancak geleceğin üretim ortamının bambaşka bir şekilde olacağının da farkındalar. Gittikçe daha fazla KOBİ’nin bu noktadaki bakış açısını geliştirmeye iştahı artıyor. Endüstri 4.0 Buluşmaları ile Anadolu’daki KOBİ’lerimizin ayağına gidiyor, merak ettikleri soruları sorabilecekleri ve farkındalıklarını arttırabilecekleri özel eğitimler düzenliyoruz. TEB olarak, 2017 yılında kredilerde ne kadarlık performans sergilediniz? 2017 yılında KOBİ’lere finansman desteği sağlamayı sürdürdük. 2017 üçüncü çeyrek rakamlarına göre, toplam 60 milyar 900 milyon TL’lik kredilerin yarıya yakını Türkiye ekonomisinin lokomotifi KOBİ’lere kullandırıldı. KGF kefaletli kredi kullanımı, KOBİ segmentinde kredi

kullanan işletme sayısını nasıl etkiledi? KGF destekleri, 2018 yılında sektörü sizce nasıl etkileyecek? Kredi Garanti Fonu (KGF) teminatının sisteme kazandırılmasıyla bankacılık ve finans sektörü önemli ölçüde canlandı ve yılın ilk yarısında en yüksek ilk yarı net kârına ulaştı. Bunda KGF ile birlikte gerçekleşen kredi verme hamlesi de etkili oldu. KGF kefaleti ile ilk defa kredi kullanan, mevcut kredilerine ilave kredi sağlayan ya da yeniden yapılandırılan krediler sayesinde firmalardaki finansman zorluklarının önemli ölçüde azaldığını, sektöre can suyu verdiğini ve kurumlar arasında sinerji yaratılmasında önemli bir adım atıldığını düşünüyoruz. KGF ile imzalanan yeni protokol sayesinde, KOBİ’lere teminat desteği sunan Hazine kaynaklı Portföy Limit Sistemi ve Hazine kaynaklı Portföy Garanti Sistemi Programları ile yeni finansman imkânları sağladık. KOBİ’lerin nakit akış sıkıntılarına hızlı çözüm üretmek adına, kendi sermayemizle finansal destek veriyoruz. Geçmişte yalnızca KOBİ tanımı kapsamında belirlenmiş kriterlerle kısıtlı olarak destek olunabilirken, yeni protokolle birlikte kefalet oranları ve limitler genişletilmek suretiyle, KOBİ vasfına haiz işletmeler, KOBİ kapsamında sayılan esnaf ve zanaatkârlar, serbest meslek mensupları, tarımsal işletme ve çiftçileri ile KOBİ

dışı işletmelere de finans- kılıyor. Başarılı olmak için dijitalleşmeyi büyük küçük man desteği sağlandı. demeden bütün işletmelerin içselleştirmesi, teknolojiyi KOBİ’ler için KGF ile iş yapış şekillerine entegre ne kadarlık kefalet etmeleri, tüm dünyanın gesağlanabiliyor? Yeni dönemle birlikte Hazine leceğini şekillendirecek Endestekli PGS (Portföy Garan- düstri 4.0 sürecini kaçırmati Sistemi) kapsamında KOBİ maları gerekiyor. vasfına haiz müşteriler için KGF 12 Milyon TL’ye kadar TEB KOBİ Akademi’nin kefalet sağlanabiliyor. KOBİ faaliyetleriyle vasfı dışı için ise 50 Milyon ve bu kapsamda TL’ye kadar kefalet sağla- gerçekleştirdiğiniz nabiliyor. Hazine Destekli eğitimlerin içerikleriyle ilgili işletme kredilerinde asgari neler söylemek istersiniz? 6 azami 60 ay, yatırım kre- KOBİ’lerin gelişimine katkı dilerinde ise 120 aya kadar sağlamak amacıyla 12 yılçıkan dönemlere kadar vade dan bu yana ülkenin dört bir uygulanabiliyor. KGF temi- yanında TEB KOBİ Akademi natlı krediler banka olarak etkinlikleri düzenliyoruz. Bubizim de gündemimizin ilk güne kadar 50’yi aşkın ilde, sıralarında yer aldı. KGF me- 113 etkinlikle, 25 binden kanizmasını da iyi kullanarak fazla KOBİ’ye ulaştık. Akadebankacılık sektörünün büyü- milerimizde KOBİ’lerin karşı mesine önemli bir katkı sağ- karşıya olduğu büyüme süladık. Biz banka olarak, yeni reci detaylı bir şekilde analiz KGF imkânı çıkmadan önce ediliyor, atölye çalışmaları de Türkiye’nin en büyük KGF düzenleniyor. Yine TEB KOBİ Akademisi çatısı altında bankalarından biriydik. ülke tarımının gelişmesine katkı sağlamak ve üreticileBüyümeyi hedefleyen re destek olmak amacıyla KOBİ’lere önerileriniz TEB KOBİ Akademi Tarım neler? Nasıl bir strateji Buluşmaları düzenliyoruz. izlemeliler? Değişimin en hızlı gerçek- Geçtiğimiz yıl yeni bir yaklaleştiği alan teknoloji. Tek- şımla il bazından ilçe bazına nolojideki gelişim tüm sek- taşıdığımız etkinlikleri bu yıl törleri etkiliyor. KOBİ’lerin da üretici ile daha derin ilişde değişen dünyaya ayak ki kurarak sürdürdük. Yerel uydurmalarını sağlamak ve üreticinin ihtiyaçlarının bire yönetim becerilerini geliştir- bir karşılanması, yerel somek gerekiyor. Geleneksel runlara daha fazla odaklanılüretim süreçlerinin değişimi, ması ve sorunların çözüme amacıyla KOBİ’lerin lojistik ve dağıtım kavuşturulması gibi iş süreçlerini yeniden düzenlediğimiz buluşmaları yapılandırmasını da zorunlu 2017 yılında İzmir-Bayındır,

törler ve segmentler için umut verici bir yıl olarak geçti. İlk 9 ayı bu pozitif etkiyle kapadık ve baz etkisiyle de önemli büyüme oranı yakaladık. Reel sektöre ivme kazandırmak için hayata geçirilen Kredi Garanti Fonu (KGF) bankacılık sisteminin daha hızlı çalışmasında oldukça faydalı oldu ve KOBİ Bankacılığı açısından da büyük bir canlılık yarattı. Teknolojik dönüşümün ve dijitalleşmenin gelecekte ekonomiye ve reel sektörde rekabete yön vereceğini düşünüyor, hem kendi servis ve hizmetlerimizi bu yönde dönüştürüyor hem de müşterilerimize bu alanda rehberlik etmeyi hedefliyoruz.2018 yılında ‘TEB KOBİ Danışmanlık Programı’ndan mezun olarak dış ticaretten üretim yönetimine kadar uzmanlaşan müşteri temsilcilerimiz, gittikçe daha fazla KOBİ’mizin rekabette 2017 yılı bankanız için öne çıkmasına destek olanasıl geçti? 2018 yılından cak. KOBİ’lere olduğu kadar beklenti ve hedeflerinizi, girişimcilere, kadın patronlayeni projelerinizi paylaşır ra, çiftçilerimize verdiğimiz mısınız? 2017 yılı kötümser havanın katma değerli destekler deortadan kalktığı bütün sek- vam edecek. Kayseri-Develi ve Osmaniye-Kadirli’de gerçekleştirdik, Bugüne kadar 1.500’ü aşkın üreticiye ulaşarak ilçelerin tarımsal sorunlarının ve bunlara yönelik çözüm önerilerinin tartışıldığı bir ortam oluşturulmasına katkıda bulunduk. Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da başlattığımız TEB KOBİ Akademi Endüstri 4.0 buluşmalarında ise her ay Anadolu’nun başka bir ilinde KOBİ’lerle buluşarak KOBİ’lerin küresel anlamda rekabet edebilmeleri ve ‘Endüstri 4.0’ kavramına adapte olabilmeleri amacıyla bilgi veriyoruz. Bu ay bir büyük il buluşmasının yanında organize sanayi bölgelerinde de buluşmalar düzenlemeye başladık. İlkini Tuzla’da düzenlediğimiz etkinliğimizden çok güzel geri dönüşler aldık.

www.kobiaktuel.com.tr

OFİSLERDE RAHAT VE VERİMLİ YAŞAM DÖNEMİ Günümüzde, ofislerde artık konfor ve verimlilik beklentisi öne çıkıyor. Ofis mobilyalarında rahatlık ve fonksiyonellik tercih edilirken, büro makinelerinde maliyette avantaj, kullanım kolaylığı, son teknolojik özelliklere sahip olması ve mobilite odaklılık gibi özellikler aranıyor. Böylece hem çalışanların konforlu ve mutlu çalışması sağlanabiliyor, hem de ofislerde verimlilik arttırılabiliyor.

OCAK 2018

DOSYA

OFİSTE YAŞAM

MOD TASARIM’DAN KULLANICI DOSTU VE İNOVATİF ÇÖZÜMLER Mod tasarım; ofis mobilyalarında, özellikle açık ofisler için kullanıcı dostu ürünler ve inovatif çözümler sağlıyor.

aaliyetlerine açık ofis sistemleri alanındaki ihtiyaçlara yönelik çalışmalar yaparak 2002 yılında başlayan Mod Tasarım, bugün sektörde öncü firmalar arasında yer alıyor. Mod Tasarım’ın çok sayıda tasarım tescil, faydalı model ve patentinin olduğunu dile getiren Mod Tasarım Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Sicim, şirketin bünyesinde farklı ihtiyaçlara cevap veren üç markanın yer aldığını belirtiyor. Sicim, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bunlardan biri Ofisci markasıdır. Ofisci markası ofis mobilyası deyince akla gelen yönetici guruplarından olup, operasyonel gruplara, toplantı masalarından çalışma koltuklarına kadar geniş ürün yelpazesine sahip ofis mobilyalarının üretimi ve satışını yapıyor. RubiBy markası ise çağrı merkezi mobilyası ve sistem çözümleri sunuyor. RubiBy inovatif bakış açısı ve güvenilir marka olması sayesinde sektörün yüzde 80’nin tercih ettiği marka oldu. Mod Panel markası ise alçak seperasyon, yüksek seperasyon ve masa arası bölücü sistemler ile bir ofis kurarken ihtiyacınız olabilecek her şeye çözüm bulmayı amaçlıyor.” Çalışanların İş Performansını Arttırıyor Sicim, yenilikçi ofis uygulamalarında zaman ve mekanı verimli, esnek kullanmanın çalışanların iş performansını arttırıcı nitelikte olduğunu dile getiriyor. “Yeni ofis kavramında genel müdür pozisyonundaki kişilerin bile kendilerine ait bir yönetici odası bulunmuyor ve ekiple birlikte çalışıyorlar. Yeni çalışma modeliyle birlikte, çalışanların çalışma deneyimlerinden ve ortamlarından memnuniyetlerinin eskisine göre büyük oranda arttığı gözlemlendi” diyen Sicim, açık ofis kurgusu ile ekip arasındaki etkileşimi arttıran, yalın, faydalı ürünlerin tercih edildiğini aktarıyor.

Gürültü Problemine Çözüm Sağlayan Ürünler Sicim, açık ofis denilince akla ilk gelenin gürültü problemleri olduğunu belirtiyor. Bu konuyla ilgili 2009 yılında çalışmalara başladıklarını ve Mod Pro ürünü ile çok verimli sonuçlar aldıklarını dile getiren Sicim; bugün ModMade, ModAkustika, ModGen ve Mod Mesh ürünleri ile de açık ofislerin dostu olmaya devam ettiklerini ifade ediyor. Mod Tasarım markasının, alt markalarının oluşturduğu ürün tasarımları sayesinde komple iç mimari konsept tasarımlar sunduğunu belirten Sicim; havalandırmadan seperasyona, zeminden aydınlatmaya, mobilyaya ve akustik çözümlere kadar ofis çalışanlarını memnun edecek çözümler sunduklarını söylüyor.

çirdiklerini dile getiriyor. Mod Tasarım’ın her ürünün tasarımına bir fonksiyonel unsurun mutlaka yerleştirildiğini belirten Sicim, “Masa üzerinde bulunan seperasyon, aynı zamanda aksesuarları ile sizin ofis yardımcınızdır. Seperasyonun içinden geçen kablolar ile kablo kalabalığı içinde boğulmazsınız. Küçük alanlara sahip ofislerinizi en aktif kullanmayı hedefliyoruz. Dinamizmi kaybetmemek adına, açık ofislerde grup çalışmasına teşvik eden ve aynı zamanda aidiyet duygusunu da kullanıcıya yaşatan renkli mobilyalar tercih ediliyor” diyor. Sicim, son dönemde özellikle TÜBİTAK’ta testini yaptırdıkları ve yüksek değerler veren akustik ürünlerinin tercih edildiği bilgisini paylaşıyor. Her yıl Ar-Ge Tasarım stratejilerini belirleyerek yeni ürünleri bünyelerine kattıklarını söyleyen Sicim, bu yıl da Her Ürüne Fonksiyonellik açık ofislere fonksiyonel ve Katılıyor Sicim, tasarımlarını konusun- eğlenceli ürünler katmaya da uzman, genç ve dinamik yoğunlaşacaklarını sözlerine Ar-Ge ekipleriyle hayata ge- ekliyor.

www.kobiaktuel.com.tr

DOSYA

OFİSTE YAŞAM

KULLANICILARA ERGONOMİ VE SAĞLAMLIK AVANTAJLARI SUNUYOR

Yaşam alanlarında düzen, verimlilik, işlevsellik ve konforun birlikte sağlanabilmesini önemseyen Goldsit, kendi tesislerinde ürettiği ofis mobilyaları ve koltuklarla kullanıcılara ergonomi ve sağlamlık avantajları sunuyor.

obilya sektöründe çözümler sunan Goldsit, tüm ürünlerini kendi entegre tesislerinde tasarlayıp üreterek ergonomi ve sağlamlık gibi iki en önemli konuda kullanıcılara avantajlar sunuyor. Özellikle ofis koltuğu üretiminde Avrupa’nın en büyük üretim tesisleri arasında yer aldıklarını dile getiren Goldsit Ofis Mobilyaları Genel Koordinatörü Tansu Koroncu, son iki-üç yıldır mobilyacı kimlikleriyle de sektörde yer aldıklarını ifade ediyor. Ofis mobilyalarında, biraz daha hareket, biraz daha renk ve biraz daha heyecan gerekli diye düşünerek yeni çözümler sunduklarını belirten Koroncu, “İnsanların mutlu oldukları ofislerde çalışmaları, kendilerini iyi hissetmeleri başarı için bence çok önemli. Verimli çalışmak için, başarmak için ve kazanmak için öncelikle rahat ve huzurlu olmalısınız. Goldsit olarak biz, sizlerin çalışma ortamlarınızı rahat, huzurlu ve sağlıklı bir hale dönüştürmeyi amaçlıyoruz” diyor. Tasarımlar Hayatı Kolaylaştırıp Fonksiyonel Olmalı Koroncu; dekorasyonun hayattaki güncel ihtiyaçları karşılayabilmesi, yaşam alanlarında düzen, verimlilik, işlevsellik ve konforu birlikte sağlayabilmesi gerektiğini dile getiriyor. Yıllar içerisinde alanların ve mekânların daraldığını söyleyen Koroncu, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Gelişen teknolojinin de katkısı ile daha minimal konutlar ve ofislerde yaşamlarımızı geçirmek durumunda kalıyoruz. Akıllı binalar, akıllı mobilyalar, akıllı eşyalardan bahsediyoruz. İşte tam bu noktada tasarım sanatı derinlik kazanıyor. Artık yalnızca güzel görünen, yalnızca farklı ve çarpıcı formlara sahip, yalnızca estetik tasarımlar

OCAK 2018

yeterli değil. Tasarımlardan hayatımızı kolaylaştırmalarını, verimli olmalarını, fonksiyonel olmalarını, sağlam ve hafif olmalarını, endüstriyel olmalarını, çevreye duyarlı olmalarını da bekliyoruz. Tasarımda, aşmak zorunda olduğumuz evreler var. Bu evreleri aşarken; Bizim kişiliğimizi yansıtıyor mu?, Üretebilir miyiz?, Hedef pazarımıza uygun mu?, Ekonomik karşılığı var mı?, Satılabilir mi? gibi soruları yanıtlamanız gerekiyor.” Bu soruların her birinin tasarıma bir farklılık getirdiğini ifade eden Koroncu; sonuçta doğal olarak bir sentezin ve bir farklılığın oluştuğunu, teknik açıdan işin gereğini yaptıklarında ortaya özgün bir sonucun çıktığını sözlerine ekliyor. İnsanının Ergonomisine Uygun Tasarım Yapılmalı Günümüzde gitgide daha çok sayıda insanın ofislerde masa başında çalıştığına, bunun yanı sıra ofiste çalışma sürelerinin de gün geçtikçe uzadığına değinen Koroncu, “Hal böyle olunca daha önceleri adını bile duymadığımız yeni hastalık türleri ile tanışıyor, kronik bel ve sırt ağrıları, boyun düzleşmesi ve kan dolaşımı yetersizliği kaynaklı yüksek tansiyon, şeker hastalıkları gibi hastalıklarla daha sık karşılaşıyoruz. Bir araştırma AB ülkelerinde 40 milyon ofis hastası olduğunu duyurdu. Bu olumsuzluğun yarattığı iş kaybı ve sağlık giderlerinin ne denli astronomik boyutlarda olduğunu tahmin etmek ise zor değil. Bu koşulları değiştiremesek de, iyileştirmeye yönelik bir şeyler yapabiliriz. İnsanın metabolizmasına ve ergonomisine uygun ofisler, mobilyalar tasarlayabiliriz” diyor. Koroncu, kullanıcılara ve iş yeri sahiplerine düşen görevin ise ofis mobilyası seçiminde bu bilinçle hareket edip daha seçici davranmak olduğunu söyleyerek sözlerini noktalıyor.

DOSYA

OFİSTE YAŞAM

TT&M’DEN TASARIMDAN UYGULAMA AŞAMASINA KADAR

KAPSAMLI ÇÖZÜMLER

Yurt içinde ve yurt dışında, farklı sektörlerin birçok projesinde imzası bulunan TT&M Design Consultants, yer aldığı projelerde tasarım aşamasından uygulama aşamasına kadar kapsamlı hizmet ve çözümler sunuyor.

T&M Design Consultants, farklı fonksiyonları ve gereksinimleri barındıran alanlar ile ilgili hem proje hem de ürün bazında üst segment çözümler sunuyor. TT&M Design Consultants Kurucusu Yüksek İç Mimar Tankut Mülayimsi, şirket olarak, farklı projelerde tasarım aşamasından uygulama aşamasına kadar farklı aşamalarda danışmanlık, proje, tedarik ve ekip desteği verdiklerini dile getiriyor. Mülayimsi, “TT&M olarak öncelikli hedef kitlemiz mimari, iç mimari firmalarla, yine üst segment projeler geliştiren gayrimenkul geliştirme ve inşaat firmaları. Firmalardan gelen talepler doğrultusunda, projelerle ilgili en uygun çözümü ortaya çıkarıp pro-

jelendirerek uygulama ve teslim aşamasına kadar bizden talep edilen her noktada kendilerine yurtiçi ve yurt dışı ofislerimizden teknik desteğimizi sağlıyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. Mülayimsi, öncelikle özelikle çalışma ve yaşam alanlarında doğru mimari tasarım ve fonksiyonları barındıran projelerin ortaya çıkartılması için doğru noktadan çözüm önerilerinin alınmasıyla ilgili alışkanlıkları sağlamayı amaçladıklarını söylüyor. Türkiye pazarı ve yakın çevre ülkelerinde pazar paylarını arttırmayı hedeflediklerini ifade eden Mülayimsi, “2018-2019 planlarımız arasında, temsilcisi olduğumuz firmaların Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler pazarı yönetiminin Türkiye merkezli

yönetilmesi var. Sonrasında ise belli ürün gamlarının üretimini Türkiye’ye kaydırarak hem karlılığı arttırıp, ithalat yapan bir firma yapısından üretici ve ihracat yapan bir firma yapısına dönmeyi ve istihdam yaratmayı hedefliyoruz” diyor. Birçok Markanın Türkiye Temsilcisi Şirketin bünyesindeki markalarla ilgili bilgiler paylaşan Mülayimsi; AresLineSpa, Fonology, SKAEMA, Systemtronic, Nathan Allan GlassStudios gibi uluslararası markaların Türkiye temcilciliğinin yanı sıra Rodeca firması ve Ankoflame bacasız şömine firmasının da yetkili satıcılığını üstlendiklerini belirtiyor. Mülayimsi, sözlerini şöyle sürdürüyor: “En yeni markalarımız arasında Avrupa’nın önde gelen ofis mobilyası ve bölme sistemleri üretici Frezza var. Ayrıca, Verde ProfiloPeysaj ve MOSSwall patentli yosun duvar çözümleri ile çalışma ve yaşam alanları ile ticari projelere bakım gerektirmeyen yeşil çözümler sunuyoruz. Plart Design ürünlerimiz ile de iç ve dış mekan oturma ve farklı fonksiyonlara sahip design ögelerinin tedariğini yapıyo-

TT&M Design Consultants Kurucusu Yüksek İç Mimar Tankut Mülayimsi ruz. PlartDesign’ın 30 ülke gibi geniş bir alanda temsilciliği firmamızda bulunuyor.” Geri Dönüşüme Uygun Mobilyalar Tercih Ediliyor Ofis kavramının, çalışma alanı olarak değiştiği bir dönemden geçildiğini dile getiren Mülayimsi; “Doğa koşullarını bina içerisinde yaşatan, daha mobil ve esnek çalışma alanları sunan, renklerin ve farklı dokuların öne çıktığı, daha fazla gün ışığı kullanır aydınlık ofislere doğru ilerliyoruz. Bu ilerleme sırasında teknolojik entegrasyonu göz ardı edemeyiz. Tüm bunları sağlarken, işin ekolojik boyutunu öne çıkarmak gerekiyor. Farklı ve geri dönüşüme uygun, hatta geri dönüşüm hammaddelerden meydana getirilen yeni malzemeler çalışma alanlarında yerlerini alıyor” diyor.

www.kobiaktuel.com.tr

DOSYA

OFİSTE YAŞAM

EPSON’DAN KOBİ’LERİN İHTİYACINA YÖNELİK YENİ YAZICILAR Gelişmiş teknolojideki yazıcılarına yenilerini eklemeye devam eden Epson; hem şirketlerin ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunuyor, hem de maliyette avantaj sağlıyor.

rojektörden tarayıcıya, yazıcıdan giyilebilir teknolojilere birçok alanda faaliyet gösteren Epson, global platformda Ar-Ge’ye günde ortalama 1 milyon 300 bin dolar’lık yatırım yapıyor. Epson, bu yatırımlarıyla portföyüne yeni modeller ekleyip büyümesini sürdürmeyi hedefliyor. Epson Türkiye Müşteri Hizmetleri Müdürü Engin Hıraoğlu, “Enterprise serimiz ile yüksek hızlı mürekkepli yazıcılarımızı yakın zaman önce piyasaya sürdük. Dakikada 100 sayfa baskı hızını, pigment mürekkeple yüksek kaliteyi ve düşük baskı maliyetini ofisine taşımak isteyen şirketlerden büyük ilgi gördük. Dakikada 75 sayfa ve dakikada 100 sayfa hızındaki yazıcılarımızla ofis çözümlerine yeni bir soluk getirip pazarın rotasını değiştirmeyi hedefliyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. Tüketici ürünlerinde ise pazara beş yeni model daha sunduklarını ifade eden Hıraoğlu, Epson’un mürekkep püskürtmeli orijinal tanklı yazıcılarıyla KOBİ’lerin her ihtiyacına yönelik çözümler sunmaya devam ettiklerini belirtiyor.

Epson Avantajı Türkiye Müşteri Maliyet SunuyorHizmetleri Müdürü Engin Hıraoğlu

OCAK 2018

Her KOBİ’nin ne kadar çok tasarruf eder ve kazanırsa, ülke ekonomisinin de o kadar çok kazanacağını dile getiren Hıraoğlu, bu noktada tasarruf ve toplam sahip olma maliyetinde avantaj sunmanın çok önemli olduğunun altını çiziyor. “Biz de Epson olarak bunu yapıyoruz. Örneğin, tanklı yazıcılarımızla 500 sayfalık bir top kağıdın siyah beyaz baskısı için harcanan mürekkep maliyeti çok düşük. Bizim özellikle tanklı yazıcı serilerimizdeki ana hedef kitlemiz de KOBİ’ler. Kurumun ihtiyacına bağlı olarak diğer ürün gruplarımızla da KOBİ’lere çözüm sunuyoruz. Bir diğer konu ise satış sonrası hizmetler ve teknik servisteki gücümüz” diyen Hıraoğlu, Epson ile çalışan KOBİ’lerin en büyük avantajlarından birinin ürünleri kullanım esnasında oluşabilecek herhangi bir teknik sorunda profesyonel ekipleriyle yanlarında olmaları olduğunu aktarıyor. Ar-Ge’ye Yılda 470 Milyon Dolarlık Yatırım Ürünlerini geliştirirken, tüketici ve piyasa ihtiyaçlarına odaklandıklarını söyleyen Hıraoğlu, ihtiyaçları araştırıp bunları bire bir karşılayan, fonksiyonel ürünler ürettiklerini ifade ediyor. Epson’un tüm modellerindeki

her parçanın yüzde 100 Epson kalitesiyle üretildiğini belirten Hıraoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Global platformda ArGe’ye günde ortalama 1 milyon 300 bin dolarlık yatırım yapıyoruz. Bu da yılda 470 milyon doların üzerinde bir tutar. Yeni üreteceğimiz teknolojilerimizle, 2018 yılında bu tutarın artmasını bekliyoruz.” Uzaktan Bağlanabilirlik Yükselen Trendler Arasında Hıraoğlu, büro makinelerinde uzaktan bağlanabilirlik ve gizli belgelerin güvenlikli basımının öne çıkan yükselen trendler arasında olduğunu dile getiriyor. “Siz yurt dışındayken dahi, ofis arkadaşınızın ihtiyacı olan bir dokümanı kendisine çıktı olarak sunabilmelisiniz. Bazı belgeler, yazıcı başında o sırada bekleyen bir ekip arkadaşınız tarafından görülmemeli belki. Bu da şifreli sistemlerin entegre olduğu yazıcıların yükselişi demek. Dijital arşivlemenin önemi giderek yükseliyor” diyen Hıraoğlu; dolayısıyla yüksek kapasiteli, hızlı ve net tarayıcıların çok önemli olduğunu ve akıllı projeksiyon sistemlerinin de yükselen trendler arasında yer aldığını sözlerine ekliyor.

www.kobiaktuel.com.tr

DOSYA

OFİSTE YAŞAM

İŞE VE ÇEVREYE SORUMLU BAKIŞ Xerox, yayınladığı 2017 yılı Küresel Vatandaşlık Raporu ile sürdürülebilir iş ve yaşam için yaptıklarını kamuoyu ile paylaştı. Xerox 2017 yılında enerji tüketimini yüzde 12, emisyon oranlarını yüzde 20 oranında düşürdü.

erox, daha iyi bir çalışma ortamı, sosyal yaşam, sürdürülebilir bir çevre ve üretim sistemi yaratabilmek için bağımsız kuruluşların denetiminde kendisine hedefler koyuyor. Çevreye duyarlı bir çalışma ve üretim şekline; şirket hedeflerinden ödün vermeden de ulaşılabileceğini gösteriyor. Xerox’un 2006 yılından itibaren her yıl düzenli olarak açıkladığı onikinci “Küresel Vatandaşlık Raporu”, kurumun yönetim ve çalışan değerlerini, çevre politikalarını, inovasyon çalışmalarını, sürdürülebilir iş yaklaşımlarını ve sosyal sorumluluklarını ortaya koyuyor. Xerox’un GRI G4 raporlama kural ve standartlarına göre hazırladığı 2017 yılı Küresel Vatandaşlık Raporu’nda bazı konu başlıkları öne çıkıyor. Etik Değerler ve Şeffaflık Temel Ilke Etik değerlere göre hareket ve şeffaflık Xerox’un hem iç hem de dış müşterilerine karşı belirlediği temel ilkelerinden biri. Xerox’ta işler; etik programı, ihtiyatlı risk yönetimi, iş devamlılığı ve paydaşlarla bütünlük gibi etmenlerle beraber yürütülüyor. Xerox bu konudaki duyarlılığı ile 11’inci Kez “Dünya’nın En Etik Şirketleri”nden biri olarak gösterildi.

OCAK 2018

Çevreye Duyarlı En Yeşil Şirketler Arasında  2012 yılı temel alındığında Xerox, enerji tüketimini yüzde 20, karbon gazı emisyon oranları yüzde 28 oranında azalttı. Bu da yaklaşık 92 bin metrik ton karbondioksit (CO2e) salınım miktarına denk geliyor. Ayrıca S&P İklim Açıklaması Liderlik Endeksi’nde 100 üzerinden 99 puan almayı başaran Xerox, yüzde 94 olan geri dönüşüm oranıyla Newsweek’in hazırladığı “En Yeşil Şirketler” listesine girmeyi de başardı.

Kadın ve erkek eşitliğini gözeterek, içinde bulunulan kültür ne olursa başarılı kadın çalışanların yönetim görevlerine teşvik etmek Xerox’un temel değerlerinden biri. Halihazırda Xerox yöneticilerinin yüzde 32’sini kadınların oluşturması da bunun bir göstergesi. Aynı şekilde Amerika’daki Xerox çalışanlarının yüzde 31’ini azınlıklar oluşturuyor.

En Saygın Şirketler Listesinde Kusursuz bir müşteri deneyimi yaratmak, yapılan her işte müşteri memnuniyetini esas almak Xerox’un üretim ve çalışma anlayışını dayandırdığı temel Sivil Toplum Çalışmalarına 1 Milyon felsefe. Bu bakış açısıyla Xerox bir kez Dolar Destek 2016 yılında yaşam ve çalışma ala- daha, Forbes’ın “Dünya’nın En Saygın nında toplulukları iyileştirmek için Şirketleri 2017” listesinde yer aldı. Xerox’un finansmanı ve çalışanlarının gönüllülüğüyle bütünleşen Xerox Sivil En İyi 100 Kurumsal Vatandaştan Biri Toplum Katılım Programı’na 1 milyon Xerox, Kurumsal Sosyal Sorumluluk dolar destekte bulunuldu. 900’den fazla dergisi tarafından 9’uncu Kez üst üste projeye 10 binin üzerinde Xerox çalışanı “En İyi 100 Kurumsal Vatandaş” listesinde gösterildi. Ayrıca Xerox “2017 gönüllü olarak katıldı. Dünya’nın En Etik Şirketleri” listesinde yer alarak, üst üste 11 yıldır bu listede Yöneticilerin Yüzde 32’si Kadın Xerox, her dil, din, ırk ve kültürden ve yer alan birkaç saygın kuruluştan biri her cinsiyetten kişinin özgürce, güven oldu. ve adalet içinde çalışabildiği bir şirket.

www.kobiaktuel.com.tr

DOSYA

OFİSTE YAŞAM

CANON’DAN MÜŞTERİ İHTİYAÇLARINA KAPSAMLI ÇÖZÜMLER Çok fonksiyonlu ofis yazıcılarından doküman ve çıktı yönetim yazılımlarına, profesyonel baskı çözümlerindan geniş format yazıcılara kadar görüntünün dokunduğu birçok alanda çözümler sunan Canon, müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik en doğru çözümleri geliştiriyor.

anon Eurasia, 2008 yılından bu yana Türkiye ofisi üzerinden Türkiye ve İsrail bölgelerinin satış ve pazarlama operasyonlarını yönetiyor, görüntülemeyle ilgili uçtan uca çözümler sunuyor. Bu çözümler arasında; çok fonksiyonlu ofis yazıcılarından doküman tarayıcılara, doküman ve çıktı yönetim yazılımlarından fotoğraf makinelerine, profesyonel baskı çözümleri ve geniş format yazıcılara kadar görüntünün dokunduğu birçok çözüm yer alıyor. Canon Eurasia’nın Hızlı Doküman Tarayıcı Ürün ve İş Geliştirme Yöneticisi Sinan Karabacak, “Çözümlerimiz ile KOBİ’lerin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Bu çözümlerden özelikle doküman ve çıktı yönetimi çözümlerimizle entegre olarak çalışan ofis baskı ve tarama ürünleri ile doküman yönetimi hizmeti sağlayıp, KOBİ’lerin iş süreçlerini optimize ederek hem zaman hem de maliyet tasarrufu yapmalarını sağlıyoruz” diyor.

OCAK 2018

Bölgesel Müşteri Memnuniyeti için Anketler Düzenliyor Canon’un bölgesel olarak müşteri memnuniyeti anketleri gerçekleştirdiğini belirten Karabacak, bu sayede müşterilerinin ihtiyaçlarını ve taleplerini daha iyi anladıklarını ifade ediyor. Ar-Ge çalışmalarını, bu doğrultuda sürdürdüklerini belirten Karabacak, müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda en doğru çözümleri hayata geçirdiklerini söylüyor. Ürünle Birlikte En Doğru Çözüm Sunulmalı Büro makinelerinde, ürünlerin yanı sıra en doğru çözümün ürün ile birlikte müşterilere sunulmasının önemini vurgulayan Karabacak, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Örneğin sadece arşivleme talebi olan bir müşterimize ihtiyacı olan ürünü önermenin yanı sıra, bu ürün ile birlikte kullanılabileceği en doğru çözümleri geliştirmeyi de önemsiyoruz. Dolayısıyla günümüzde üründen çok,

Canon Eurasia Hızlı Doküman Tarayıcı Ürün ve İş Geliştirme Yöneticisi Sinan Karabacak müşterimizin ihtiyaçları doğrultusunda Canon’a ait ya da üçüncü parti yazılım çözümleri ile uçtan uca çözümler sunarak, ihtiyaçları karşılamak en tercih ettiğimiz yöntem. Bundan dolayı ürünlerimizden çok müşterilerimize sunduğumuz çözümleri konuşuyoruz.”

www.kobiaktuel.com.tr

DOSYA

OFİSTE YAŞAM

KURUMLARA KOLAY KULLANIM, MOBİLİTE VE ERGONOMİ ODAKLI ÜRÜNLER Bilgisayar ve yazıcı alanında kurumlara kullanımı kolay, maliyet avantajı sağlayan ve gelişmiş teknolojik özelliklere sahip çözümler sunan HP, KOBİ’lere özel hizmetler de sağlıyor.

HP Türkiye Genel Müdürü Filiz Akdede

OCAK 2018

ürkiye’de ve dünyada hem bilgisayar hem de yazıcı alanında önde gelen şirketlerden olan HP; sürekli değişen tüketici taleplerini ön planda tutarak hayatı kolaylaştıran teknolojiler yaratıyor. HP Türkiye Genel Müdürü Filiz Akdede, “Türkiye’de 2017 yılında PC pazarı yüzde 1 büyürken, HP yüzde 25 pazar payını korudu. 2017 Q3 IDC verisine göre, PC pazarında yüzde 25,7’lik pazar payıyla lider konumdayız. Yazıcı tarafında ise 2017’nin ilk üç çeyrek sonuçlarına göre pazar yüzde 9 büyürken, HP yüzde 21 büyüme gösterdi ve yüzde 35 pazar payı gerçekleştirerek lider konuma geldi” diyerek sözlerine başlıyor. Kurumların, çalışanlarına günümüz iş dünyasının şartlarına uygun teknolojiler sunarak maliyetlerini düşürebildiklerini ve üretkenliklerini arttırabildiklerini dile getiren Akdede; işin nerede ve nasıl yapıldığı fikrinin hızla değiştiğini, artık işin yüzde 54’ünün ofis dışında yapıldığını ve ev-ofis saatlerinin iki yıl içerisinde yüzde 150 oranında artmasının beklendiğini

söylüyor. Bu değişimin, yeni neslin istekleri üzerine yaşandığını ifade eden Genel Müdür, bu grubun yüzde 88’inin teknolojinin çalışma yaşamlarına entegre edilmesini beklediğini belirtiyor. Şirketlerin İş Yapış Şeklini Etkiliyor HP ürün gruplarıyla ilgili bilgi veren Akdede, “HP Elite 1000 serisi, All in One (AiO), üretkenlik için tasarlanan modüler masaüstü bilgisayar Elite Slice ve HP Z2 Mini iş istasyonu, şirketler için daha fazla üretkenlik, iş birliğine dayalı çalışma olanağı sağlıyor. Tasarım, kolay kullanım, mobilite ve ergonomi odaklı bu kurumsal ürünlerimiz, Türkiye’de birçok şirketin iş yapış şeklinde devrim yaratıyor. Örneğin; güçlü performans ve farklı tasarımları ile şirketlerin teknolojik görünümünü modernize eden HP Elite masaüstü ve AiO aynı zamanda cihazların, verilerin ve çalışanların kimlik bilgilerinin güvenliğini de sağlıyor. İş verenler, iş yerlerinde çalışanların verimliliği önündeki bariyerleri ortadan kaldıracak, şık olduğu kadar

DOSYA

güçlü ve güvenli teknolojiler talep ediyor” diyor. Genel Müdür, iletişim ve üretkenlik için tasarlanan modüler bilgisayar HP Elite Slice’nin ise kullanıcılara tercihlerine göre bir masaüstü bilgisayar oluşturma imkânını tanıdığını ifade ediyor. Uygun Maliyetli Çözümler Akdede, “Yeni HP Z2 Mini iş istasyonumuz son teknolojili elektroniklerden ev ve ofis binalarına kadar her şeyin tasarlanması için ideal bir ürün olarak öne çıkıyor. Piyasada bulunan tüm ticari mini bilgisayarlardan iki kat daha güçlü ve altı adet ekranı destekleme kapasitesine sahip HP Z2 Mini, akustik, performans ve güvenilirlikten fedakarlık yapmak istemeyen, bununla birlikte daha küçük donanımlara ihtiyaç duyan milyonlarca CAD kullanıcısı

için tasarlandı. Aynı zamanda performans, güvenlik, servis kolaylığı ve uygun maliyetle kurumsal baskı deneyimini dönüştüren yeni nesil A3 MFP baskı portföyümüz ile baskı hızını arttırdık ve daha düşük maliyette daha yüksek baskı kalitesini mümkün hale getirdik” şeklinde açıklamada bulunuyor. HP’nin A3 MFP portföyünün tamamının, 54 farklı stok kalemi halinde sunulduğunu söyleyen Akdede; geniş çeşitlilikte cihaz seçenekleri sunarak, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamaları için fırsatlar ve fiyat esnekliği sağladıklarını ifade ediyor. Baskı güvenliğinin yeni HP A3 MFP’lerin tasarlanma süreçlerinde çok önemli bir rol oynadığının altını çizen Akdede, müşterilerin hem fikri mülkiyetlerini hem de gizlilik kapsamındaki bilgilerini korumak istediklerini dile getiriyor. Akdede, sözlerini şöyle sürdürüyor: “HP PageWide ve LaserJet Enterprise cihazlar, sektörün önde gelen gömülü güvenlik özellikleriyle donatılmış bulunuyor. Bunların arasında yer alan Sure Start, çalışma esnasında sızma tespiti, beyaz listeleme gibi özellikler ortaya dünyanın en güvenli yazıcılarının çıkmasını sağlıyor. 3 HP PageWidePro cihazlar, sınıfının en iyi güvenlik seviyesini sunacak. Özelliklerinin arasında, güvenli başlatma ve donanım yazılımı bütünlük kontrolü de yer alıyor. HP PageWide Enterprise ve Pro platformları renkli baskıyı uygun maliyetli hale getirirken, kendi sınıfındaki en hızlı baskı hızlarını sunuyor ve kendi sınıfındaki lazer cihazlara kıyasla daha

az enerji tüketiyor.” KOBİ’ler İçin Özel Fiyatlandırma Politikası Türkiye’nin çeşitli yerlerinde KOBİ’lerle buluşmalar yaptıklarını aktaran Akdede; şu ana kadar yaklaşık 20 şehirde bin 200’ü aşkın müşteriyle buluştuklarını, Anadolu’nun birçok şehrinde bire bir görüşmeler yaptıklarını belirtiyor. KOBİ’ler için özel fiyatlandırma politikalarının bulunduğunu ifade eden Akdede; KOBİ’lerin hepsinin Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) yaptığını, ancak güvenlik sorununu hem içeride hem dışarıda yaşadıklarını söylüyor. Genel Müdür, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu nedenle tasarımlar, üretim bilgisi, müşteri bilgisi, satış fiyatları gibi verilerin daha korunaklı ortamlarda saklanması için önlemler almaya çalışıyorlar. Sanallaştırma, bulut çözümleri bu noktada KOBİ’lerin ilgilerini çekmeye başladı. Kullanılan donanımsal özelliklere bakıldığında ise mobilitenin öne çıkmaya başladığını görüyoruz. Baskı tarafında ise baskı adeti düşüyor. İşletmeler sayfa başı hizmet almaya başladı. Bu, bakım gibi süreçlerle uğraşmamak için çok verimli bir yöntem. Biz de HP olarak Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge başta olmak üzere tüm dünyada kontratlı baskı hizmetlerinin büyümesini bekliyoruz. Kurumsal işletmeler ortalama üç yıllık bir baskı anlaşması yaparak, yeni ürün ailemiz sayesinde kaliteli baskıyı en ekonomik şekilde alırken bu sürede gerekebilecek her türlü teknik destek, yazılım çözümü ve sarf mal-

OFİSTE YAŞAM

zemesi için de HP’den tam destek alabiliyorlar. Böylelikle sarf malzemesi, stok yönetimi ya da baskı sürekliliği gibi konulara zaman ayırmaya gerek duymadan sadece gerçek işlerine odaklanabiliyorlar.” Farklı Sektörlerde Yüksek Çözünürlüklü İçerikler Sunuyor Yeni yıldaki hedefleriyle ilgili de konuşan Akdede; 2018 yılında da yeni ürün, çözüm ve kampanyalarıyla iş dünyasına ve teknoloji tutkunlarına ulaşmayı sürdüreceklerini ifade ediyor. “Bir bilgisayarın çok ötesine geçerek dahili projektörü sayesinde önüne konulan kitap, defter gibi nesneleri bilgisayar ortamına aktarabilen HP Sprout, çok ilgi çekici bir ürün. Bu sayede önceden fiziksel olan her türlü obje dijitalleşiyor ve Sprout’un yaratıcılık uygulamaları sayesinde başka objelere dönüştürülebiliyor. Fiziksel ve dijital dünyalar arasındaki sınırları kaldıran bu ürünümüz ile 2018 yılında yeni işbirlikleri bekliyoruz” diyen genel Müdür, bu ürünün daha yaygın bir alanda kullanılacağına inandıklarını aktarıyor. Ticari müşterilerinin ihtiyaçlarına daha iyi yanıt vermek için, sarmalayıcı çok fonksiyonlu bilgisayarlarının ikinci nesli olan yeni SproutPro’yu sunduklarını belirten Genel Müdür, “Ürün; gelişmiş teknolojiler ve yeni özellikler, eğitim, perakende ve üretim sektörlerinde yüksek görsellikte içerikler sunarak etkileşimli deneyimler yaratıyor ve fiziksel dünya ile dijital dünyayı harmanlıyor” diyor.

www.kobiaktuel.com.tr

MAKALE SÖYLEŞİ HABER

ASSAN GIDA’NIN İHRACATTA YENİ ROTASI UZAK DOĞU Gıda sektöründe uzun yıllara dayalı tecrübesiyle faaliyetlerini sürdüren Assan Gıda’nın Genel Müdürü Hakan Koçoğlu, şirketin faaliyetlerini ve ihracattaki yeni hedeflerini anlatıyor. Assan Gıda’dan ve ürün gruplarınızdan kısaca bahseder misiniz? Kibar Holding tarafından 1998 yılında kurulan Assan Gıda olarak, bugün Susurluk ve Ege Serbest Bölgesi’ndeki tesislerimizde üstün kaliteli domates ve biber salçası, ketçap, mayonez ve çeşitli soslar olmak üzere 300 civarında ürün üretiyoruz. Üç yıl önce, ürün grupları bazında hedefler belirlemiştik ve bu hedefleri gerçekleştirdik. Türkiye’de üç senede ketçap işimizi yüzde 30, mayonezi ise yüzde 40 büyüttük. Colorado sos ürünlerimizi 2013 yılında piyasaya sürmüştük. Bu kategorimizde de ciddi büyüme yaşadık. Şu an 2013 yılının üç katı büyüklüğüne ulaşmış durumdayız.

güvenlik ve kalite belgelerine sahip şirketimiz, bu standartlara uygun olarak üretim yapıyor ve her sene denetim alıyor. Buna ek olarak; 2016 yılında tesisimizi sistem ve verimlilik açılarından daha da üst seviyeye taşıyacak yaklaşık 6 milyon Avro’luk bir yatırım başlattık. Yeni yatırımımız ile birlikte Avrupa’nın hatta dünyanın en iyi fabrikalarından biri haline geleceğiz.

İhracata yönelik faaliyetlerinizden söz eder misiniz? Satışlarımızın yarısına yakın bir kısmını dış pazarlara yapıyoruz. Avrupa’daki müşterilerimiz ihracatımızın yüzde 35’ini oluşturuyor. Şirketimiz kuruluşundan bu yana 70’den fazla ülkeye ürün gönderdi. Bugün dört kıtada 30’dan Üretim sürecindeki fazla ülkeye ihracat gerçekkriterlerinizle ilgili neler leştiriyoruz. Cezayir, Gürcissöylemek istersiniz? Şirketimizin en önem verdi- tan, Birleşik Arap Emirlikleri ği unsurların başında üretim koşulları ve hijyen standartları geliyor. Üretimin her aşamasında kalite ve gıda güvenliği konularını ön planda tutuyoruz. Bu kapsamda ISO 9001:2008, BRC, IFS, TSE gibi sektörünün önde gelen

OCAK 2017 2018

Assan Gıda Genel Müdürü Hakan Koçoğlu ve Japonya’da senelerdir ciddi büyüklükte işimiz bulunuyor. Angola’dan Barbados’a ve ABD’ye kadar ürün gönderiyoruz. HORECA kanalı için ciddi büyüme hedeflerimiz var. 2017 yılında, özellikle Uzakdoğu’da aralarında Çin, Hong Kong, Malezya ve Endonezya’nın da bunduğu 13 ülkeye daha açılmaya başladık. Bugüne kadar Avrupa kıtasında büyük zincirlerle anlaşmalar yaparken, şimdi Uzakdoğu’ya da bu anlaşmalarımızı taşımış olduk. Hali hazırda Uzakdoğu’da büyük uluslararası firmalara ürün üretiyor, ayrıca hammadde de veriyorduk. Ancak tüketici kısmında yoktuk. Şimdi bu 13 ülkenin tüketicilerine de doğ-

rudan ulaşacağız. Uzakdoğu büyüyen bir pazar ve beş yıl içerisinde Avrupa pazarını yakalayacağını düşünüyoruz. 2018 yılı için hedefleriniz neler? Ne kadarlık yatırım yapmayı planlıyorsunuz? Yaklaşık 100 milyon dolarlık büyüklüğe sahip olan bir şirketiz. 2023 yılına kadar, hâlihazırdaki işlerimizle birlikte, 50 milyon dolarlık bir büyüme hedefliyoruz. Bunun 10 milyon dolarlık kısmının Asya Pasifik’ten geleceğini öngörüyoruz. Arap Yarımadası’nda da işlerimizi büyüteceğiz. Türkiye’de ise mevcut müşterilerimiz ve kendi markalarımızla büyümemiz devam edecek.

www.kobiaktuel.com.tr

MAKALE SÖYLEŞİ

KOBİ’LERİN ÇÖZÜM ORTAĞI

SHELL

Shell’in 21 sene önce hayata geçirdiği Shell Taşıt Tanıma Sistemi’nin şirketler için birçok avantajı bulunuyor. Shell & Turcas Ticari Filo Bölümü Satış ve Pazarlama Müdürü Mehmet Ünal, bu avantajları ve müşterilerine sundukları çözümleri anlatıyor. Shell olarak TTS alanınızdaki faaliyetleriniz neler? Shell & Turcas Petrol A.Ş olarak, “Türkiye’nin ‘ilk’ Taşıt Tanıma Sistemi” unvanına sahip olan Shell Taşıt Tanıma Sistemi’ni (TTS), 21 yıldır Türkiye’nin dört bir tarafına yayılmış geniş istasyon ağımızda müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz. Lansmanını gerçekleştirdiğimiz günden bu yana akaryakıt piyasasının çok önemli bir parçası ve işletmelerin güvenilir iş ortağı haline gelen Shell TTS, gelişmiş online sistem bağlantısı ile sürekli iletişim, alternatif ödeme metotları ile hızlı hizmet, etkin ve pratik filo yönetimi imkanı sunuyor. TTS, ticari araç filolarında akaryakıt satın alımı ve filo yönetimi konularında şirketlere yüksek teknoloji ile geliştirilmiş çözümler sunuyor. TTS, işletmelere ne gibi avantajlar sunuyor? Shell TTS bugün, Türkiye genelinde yaklaşık 30 bin seçkin firma, 550 bini aşkın araç tarafından kullanılıyor. Shell TTS, online uydu bağlantısı ile sürekli iletişim, etkin ve pratik filo yönetimi imkânı sunuyor. Kapsamlı bir filo ve akaryakıt yönetim sistemi olan Shell TTS sayesinde şirketler, filolarındaki araçların yakıt tüketim verilerine anlık olarak ulaşabiliyor ve tüketimleri yönetebiliyorlar. Shell Partnercard’la firmalar iş ortaklarıyla yürüttükleri operasyonlarda akaryakıt ödemelerini tek merkezden takip edebiliyor. Shell Filo Platform sayesinde müşterilerimiz, filolarını internet olan her noktadan kolaylıkla takip edebiliyor, toplam yakıt ve ortalama yakıt tüketim bilgilerine ulaşabiliyor. Bunun dışında, müşterilerimize sunduğumuz çözümler arasında Euroshell kartımız ve Shell Pratik Kart da bulunuyor.

OCAK 2018

Shell & Turcas Ticari Filo Bölümü Satış ve Pazarlama Müdürü Mehmet Ünal KOBİ’lere sağladığınız avantajlar nelerdir? Gerek büyük işletmelerin gerekse de KOBİ’lerin, Shell TTS’nin sunduğu geniş kapsamlı hizmetten çeşitli ayrıcalıklarla ve yüksek hizmet kalitesiyle yararlanabilmesi için bayilerimiz ve Premium Reseller’larımız (Öncü Bayiler) ile birlikte çalışıyoruz. İş ortaklarımıza akaryakıt tedarikinin yanı sıra, birçok konuda katma değer sunabiliyor ve stratejik iş ortaklığı çerçevesinde destek ve çözüm üretebiliyoruz. Bu tespitimizden yola çıkarak, Shell Business Club sadakat programını kurduk ve müşterilerimize fayda sağlayacak bir platform oluşturduk. Şirketlerin filo ve operasyonel ihtiyaçlarını karşılayacak çeşitli avantajlar sağlayan bu program, bünyesinde yer alan şirketler için sadakati kazanca dönüştürüyor. Ayrıca, Shell müşterilerine özel yakıt tüketimi entegreli bir araç

takip sistemi olan Shell Filo Platform ürünümüzle şirketlere akaryakıt tüketim kontrolünün ötesinde filo yönetiminde de gerçek kontrol sağlama imkanı sunuyoruz. Bu ürünümüz, araçların tamamını daha güvenli, daha az yakıt harcayan ve çevreye duyarlı bir filoya dönüştürüyor. Firmanız ve TTS açısından 2017 yılı nasıl geçti? Türkiye’deki ekiplerimiz tarafından tasarlanarak hayata geçen Shell TTS’nin müşteri ihtiyaçlarına göre şekillenen yapısı, bu hizmete olan ilgiyi arttırıyor. Bu yıl, Shell TTS ile birlikte Shell Ticari Filo Ürün ve Hizmetlerine yöneldik. Böylece genişleyen ürün ve hizmet portföyümüzle müşterilerimize finansal fayda ve operasyonel kolaylıklar sunuyoruz. Shell TTS, 2017 yılında da yaklaşık 3’te 1’lik pazar payıyla, Türkiye’deki liderliğini sürdürdü

www.kobiaktuel.com.tr

MAKALE SÖYLEŞİ

“ÇALIŞAN SADAKATİ İÇİN KURUM İMAJI KAPSAMINDA

YENİLİKÇİ PROJELER YAPIYORUZ”

RENA HR; İnsan Kaynakları alanında şirketlere kapsamlı hizmetler sunuyor. RENA HR Şirket Sahibi Berna Gün, “Kurumun ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda, hem çalışan hem işveren açısından araştırmalar ve değerlendirmeler yapıp, kurumları geliştirecek yenilikçi projeler gerçekleştiriyoruz” diyor.

OCAK 2018

İşverenlere ve adaylara yönelik ne gibi çözümler sağlıyorsunuz? Bunların avantajları neler? RENA HR olarak, İnsan Kaynakları alanında 2011 yılından bu yana faaliyet gösteriyoruz. İş ortaklarımıza şeffaf ve dürüstlük ilkelerimizden sapmadan, onların bir İnsan Kaynakları birimi gibi yakın, güvenilir ve kaliteden ödün vermeden, tüm İK süreçlerinde destek olmak başlıca hedefimiz. Halihazırda işe alım tarafında 15 yılı aşan sektör deneyimimizin olması sebebiyle sektörü ve teknolojileri iyi biliyor, her daim yakından takip ediyoruz. Mühendislik projelerinde iş ortaklarımızı iyi anlıyor, deneyimlerimizi aktarıyor, onlara sektörel ve çalışan davranışları anlamında mentörlük ve danışmanlık yapabiliyoruz. Genel sektör tecrübemiz, farklı bir bakış açısı ile farkındalığı geliştiren, daha hızlı karar verme ve rekabet ortamında daha doğru planlamalara fayda sağlayan avantajlara dönüşebiliyor. Benzer avantajları, masanın diğer tarafında oturan iş ortağımız olan, adaylarımız için de yapılandırıyor, her iki tarafa da, iş ortağı mantığı ile yaklaştığımız için uzun vadeli, güçlü ilişkiler kuruyoruz. KOBİ’lere özel hizmetlerinizi anlatır mısınız? KOBİ veya startup iş ortaklarımız için öncelikle istihdamı ve sonrasında organizasyonel yapılanmayı destekleyecek birden çok projemiz var. Bu amaçla, aslında online bazı işe alım araçları geliştirilse de, çoğu zaman insana dokunacak, spesifik konuları, değerleri yönetecek ve ihtiyacı maksimum karşılayacak çözümler gerekiyor. Bu anlamda biz, kurumlara özel uygulamalarla, headhunting projelerini, kurumları en iyi

MAKALE SÖYLEŞİ

tanıtacak şekilde, marka bilinilirliğini, kurumsal iletişim ve kurum kimliği çalışmaları ile destekliyoruz. Bir işletmeye dışarıdan bakılınca bazen güçlü yanlarının anlaşılması güç olabiliyor. Dolayısı ile yakından tanıdığımız iş ortaklarımızı, edindiğimiz bilgi, tecrübeler ile adaylarımıza en uygun şekilde aktarıyor ayrıca danışmanlık yetkinliklerimizi kullanarak işe alım süreçlerini destekliyoruz. Bunun sonucunda, iş ortaklarımıza doğru ve uzun vadeli eşleşmeler önerebiliyoruz. Diğer yandan alanında oldukça deneyimli danışmanlarımız ile çoğu zaman ihtiyaca yönelik, IK süreçlerinde kurumsal yapılanma başlığı altında, eğitimler, ücret araştırma ve kıyaslama (benchmark), sadakat yönetimi gibi diğer insan kaynakları süreçleri kapsamında farklı projeler de üretiyoruz. İş başvuruları, işe alım ve eğitim konularında özellikle hangi uygulamalar tercih ediliyor? Artık özellikle niş alanlarda ilan çıkıp, hedef odaklı başvuru alma döneminin giderek zayıfladığı bir dönemde olduğumuzu görüyoruz. Dolayısı ile kurumların farklı yöntemlerle, yenilikçi çalışmalara yönelmeleri kaçınılmaz hale geldi. Diğer taraftan, her sektörde gelişen dijitalleşme gereği, hem eğitim alanında, hem işe alım süreçlerinde görüşmelerimizi ve back office çalışmalarımızı online olarak daha hızlı, aktif ve kullanıcıya en uygun şekilde tasarlıyoruz. Ekibimizin kuvvetli yanı olan, koçluk formasyonumuz kapsamında, işe alım me-

totlarında online ve bire bir görüşmeler, test analiz (challenge) çalışmaları, değerlendirme merkezi (assesment center) uygulamaları, yetenek (talent) avcılığı uygulamaları, koçluk yöntemleri ile adaylarımızı geliştiren, aynı zamanda farkındalığı arttıran çalışmalarla destekliyoruz. Kurumsallaşma sürecindeki şirketlere, çalışanlarına ve adaylarına yapmaları gereken yatırımlar konusunda neler önerirsiniz? Öncelikle kurumsallaşma sürecinde, en başta yatırım yapılması gereken alanın insan kaynağı olduğunu düşünüyorum. Geçmişte ağırlıklı olarak

içerisinde desteklenmesi gerekiyor. Bu kapsamda, öncelikle şirket içinde vizyon, misyon ve hedeflere bağlı olacak şekilde şirketin organizasyon yapısı belirlenmelidir. Bir işletmenin var olması ve sürekliliğini sağlayabilmesi yüksek oranda çalışanlarının iş tatmini ve memnuniyetine bağlıdır. Bu memnuniyet şirket performansının yükselmesini sağlayacaktır. Çünkü, ancak işini severek yapan, mutlu çalışanlar çok daha başarılı sonuçlar yaratabilirler. Bu mantık kapsamında, şirket çalışanları başta olmak üzere, o kuruma aday olarak başvuran kişiler için dahi birden çok çalışma ve insan kaynak-

ları politikaları kurgulanabilir.

Çalışanlarınızın memnuniyetini sağlamak için Rena HR olarak siz neler yapıyorsunuz? Rena HR olarak verimliliği desteklemek için çalışan bağlılığı ve sürekliliği kapsamında, yoğun çalışma temposu gereği, esnek mesai sistemini devreye aldık. Buna ek bilgisayar karşısında geçen uzun saatlerin olumsuz etkisini azaltmak amacı ile daha enerjik ve zinde bir yaşam için düzenli olarak, spor ve aktivite danışmanı ile çalışmaya başladık. “Sağlıklı yaşa, spor yap; bedenen, ruhen ve zihnen sağlam kal”, Rena HR 2018 mottomuz oldu.

Bu noktada, sunduğunuz danışmanlık desteklerini almak şirketler için neden önemli? Değişimin ve rekabetin yaşandığı iş dünyasında kurum itibarı, rekabet üstü olmak için en etkili yoldur. Her ne kadar insan kaynakları uygulamaları, ağırlıklı olarak şirketlerin çalışanlarına yönelik çalışmalar gibi gözükse de, bu uygulamalar aynı zamanda şirketin kurumsal imajına yönelik bir altyapı da oluşturuyor. Bizler, danışmanlık ve koçluk yetenekleri ile dışarıdan bağımsız bir kurum olarak; İnsan Kaynakları politika ve prensipleriyle, yönetimin ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda, hem çalışan hem işveren açısından araştırmalar

2018 yılı hedeflerinizi paylaşır mısınız? 2017’de çalışan danışman sayımızı yüzde 40, müşteri portföyümüzü yüzde 12 oranında arttırdık. Müşteri memnuniyetimizi yüzde 97 olarak, hedefimizin üzerinde kapatıyoruz. 2018’de zamanımızın büyük kısmını, işe alım faaliyetlerimizin yanı sıra, yenilikçi İnsan Kaynakları projelerine de ayırmak istiyoruz. Özellikle Türkiye’ye yeni giriş yapmış, kültüre uyum sağlamak isteyen, hızlı büyüme aşamasında sağlıklı gelişim ve yapılanma ihtiyacı duyan küçük ve orta ölçekli şirketlere, insan kaynakları alanında farklı projeler sunuyoruz.

Genel sektör tecrübemiz, farklı bir bakış açısı ile farkındalığı geliştiren, daha hızlı karar verme ve rekabet ortamında daha doğru planlamalara fayda sağlayan avantajlara dönüşebiliyor. şirketlere, uygun adayları seçme tekniklerinden bahsederken, günümüzde adayların, kendileri için en uygun iş ve iş ortamını, daha seçici yaklaşımlarla tercih etme ve işyerlerinde daha uzun kalma sadakat yönetimi konu başlıklarını tartışıyoruz. Bu gündem, seçme yerleştirme süreçlerinin yanı sıra, şirketleri birbirinden ayrıştıran özellikler üzerinde yoğunlaşmayı ve buna bağlı olarak bağımsız danışmanlık hizmetleri ihtiyaçlarını da arttırıyor. Bu sebeplerle, kurum ile çalışan arasındaki doğru konumlanmayı ve uzun vadeli çalışmaları destekleyecek çalışmalar düşünülmesi, yaratıcı ve çalışanların ilgisini çekebilecek İK süreçlerinin yapılandırılması ve bu faaliyetlerin şirket

ve değerlendirmeler yapıyor; kurumları geliştirecek, destekleyecek, adaylara daha uzun dönemli ve mutlu olabilecekleri çalışma ortamları sağlayacak aksiyon planları önerdiğimiz yenilikçi projeler gerçekleştiriyoruz.

www.kobiaktuel.com.tr

DOSYA

OFİSTE YAŞAM

BÜROTİME İLE ÇALIŞANLARA SAĞLIKLI VE KONFORLU OFİSLER Çalışanların sağlığını, konforunu ve mutluluğunu arttırmaya yönelik mobilyalar tasarlayıp hayata geçiren Bürotime; esnek, işlevsel ve çevredostu çözümler sunuyor.

obilya sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren Bürotime, bugün yurt içi ve yurt dışı pazarında toplam 50 ülke ve 150 satış noktası olmak üzere dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyor. Bürotime Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Tosunoğlu, markanın tasarım stratejisini insan odaklı, yaşam kalitesini arttıran ve ekosistemi koruyan ürün alternatifleri çerçevesinde kurguladığını dile getiriyor. Tosunoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bürotime olarak, bütün sektörleri destekleyen, çalışan sağlığını ve verimliliğini arttırmaya öncelik veren ofis mobilyaları ile çalışma ve yaşam alanlarına yönelik zengin ürün çeşitliliğine sahip bir markayız. Motivasyon ve verimliliği destekleyen

Bürotime Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Tosunoğlu

OCAK 2018

sağlıklı ve konforlu ofisler yaratmanın yanı sıra sektörel ve proje bazlı tüm çalışma alanları için, kullanıcı ihtiyaçlarının farkında olarak stratejik hedefleri karşılayacak bir yatırımla, uzun vadede tasarruf sağlayacak, esnek ve işlevsel çözümler üretiyoruz. Çalışan mutluluğunu, konforunu, sağlığını önceleyen ürünlerimiz ulusal ve uluslararası alanlarda ödüllendiriliyor.” Doğayla Bütünleşik Ortamlar Yaratıyor Günümüzde çalışanların; doğadan esintiler taşıyan, ferah ve yeşil dostu, biyofilik tasarıma uygun ofislerde çalışmak istediklerini belirten Tosunoğlu, bu nedenle motivasyonu ve verimi doğrudan arttıracağı düşünülen tasarımlar geliştirmeye önem verdiklerini ifade ediyor. Tosunoğlu, “Doğa dostu, çalışanın mutluluğu ve sağlığını düşünen ofis mobilyaları ile dizayn edilmiş çalışma alanlarının verimliliğe katkısı biliniyor. Aynı şekilde ofis yaşam alanları da önemi görmezden gelinemeyecek bölümlerden. Bu noktada Bürotime, ev rahatlığında çözümler sunarak doğayla bütünleşik ortamlar yaratıyor. Mutlu çalışan, mutlu ofis ve şirketler doğmasına neden oluyor” diyor. Bürotime ürünlerinin bir diğer özelliğinin ise über olarak tarif edilen resmi çalışma ortamlarının yanı sıra, “fun and business” olarak tasvir edilen ortamları da yaratması olduğunu dile getiren

Tosunoğlu, iş yerlerinde yaratılan küçük oyun alanlarıyla çalışanların motive olurken, görevlerini daha mutlu bir şekilde yerine getirdiklerini anlatıyor ve ekliyor: “Böyle bir felsefeyle oluşturulan ürünlerimizin hepsi ciddi anlamda talep görüyor. Bununla birlikte ergo-dinamik yapısıyla öne çıkan yükseklik ayarlı teknolojik ürünlerimiz de oldukça popüler.” GREENGUARD Sertifikasıyla Fark Yaratıyor Hüseyin Tosunoğlu; Bürotime’ın benimsediği özgün iş modeli doğrultusunda bayilik sistemi olarak geliştirdiği satış kanallarını, konsept mağazalara dönüştürerek ulusal marka olma yolunda önemli bir adım atarak, 2008 yılında TURQUALITY sürecine dahil olduğunu söylüyor. Bunun yanında, kullanıcıya iç mekânda hava kalitesi yüksek ortamlar sunabilmek için, 2014 yılında GREENGUARD Çevre Enstitüsü’ne başvurarak sertifika sürecine dâhil olduklarını dile getiren Tosunoğlu, sözlerini şöyle noktalıyor: “Bu sayede, LEED ve BREEAM gibi dünyada tanınırlığı ve bilinirliği en yüksek yeşil bina sertifikaları talep eden kuruluşların ‘ilk’ tercihi olurken, doğal kaynakların verimliliğine odaklanarak sürdürülebilirlik farkındalığını arttırmayı hedefliyoruz. 2017 yılında yüzde 30’luk bir büyüme sağladık. 2018 yılı içerisinde ise 25 farklı lokasyonda yeni mağaza açılışları hedefliyoruz.”

www.kobiaktuel.com.tr

MAKALE DİJİTAL DÖNÜŞÜM

DİJİTAL PAZARLAMA DÜNYASINDA

YILIN 5 TRENDİ Dijital teknolojilerin ve müşteri beklentilerinin pazarlama stratejilerine yön verdiği bir yıl geride kalırken, Related Digital Group 2017’de öne çıkan pazarlama trendlerini belirledi. Related Digital Group CEO’su Sedat Kılıç, bu trendleri açıklıyor.

OCAK 2018

ijital dönüşümün pazarlama ekosistemiyle kesiştiği 2017 yılı sona yaklaşırken, çok kanallı pazarlamada uçtan uca hizmet sunan Related Digital Group bu yıla damgasını vuran beş pazarlama trendini sıraladı. Related Digital Group’un Türkiye’nin ilk e-posta pazarlama platformu euromessage ile 1999 yılında başlayan yolculuğu, bugün 15 ülkede, binden fazla müşteriye sunulan çok kanallı pazarlama hizmetleriyle devam ediyor. Euromessage ve Visilabs entegrasyonuyla geliştirilen Related Marketing Cloud, Semanticum ve Madebycat gibi alanında öncü şirketleri Doğuş Grubu çatısı altında bir araya getiren Related Digital Group, Türkiye’nin en büyük entegre dijital pazarlama şirketlerinden biri olarak sürekli değişen iletişim, pazarlama ve teknoloji ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Çok kanallı pazarlama alanında 14 yıllık deneyimiyle trendlerin öncülerinden olan Related Digital Group’un 2017 yılında yükselişe geçen pazarlama trendleri listesinde, teknoloji ve kişiselleştirme başlıkları öne çıkıyor. Related Digital Group CEO’su Sedat Kılıç, dijital pazarlama dünyasında 2017 yılının beş trendini açıklıyor.

Kişiye Özel Pazarlama İletişim teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, müşterilerin beklentilerindeki önlemez artışın sürdüğünü dile getiren Kılıç; bu nedenle alınan her mesajın, sunulan her teklifin eşsiz ve kişiye özgü olması gerektiğinin altını çiziyor. Kılıç, “Toplu mesaj devrinin ardından, 2017 ile birlikte her markanın müşterileriyle daha kişisel bir iletişim kurmak için çaba gösterdiği bir döneme geçiş yapılıyor. Bu noktada, gelişmiş yazılım ve analitik çözümleri devreye giriyor. Web, mobil ve e-posta gibi

MAKALE DİJİTAL DÖNÜŞÜM

kanallardan iletişim kurulan müşterilerin bütünleşik bir profilininin oluşturulması, gerçek zamanlı davranışsal hedeflemeler ve kişiye özgü ürün tavsiyeleri sunan Related Marketing Cloud, böylece çok kanallı pazarlamada kişiye özgü müşteri deneyimleri meydana getiriyor” diyor.

konuda şu bilgileri paylaşıyor: “Related Marketing Cloud, müşterilerin ilgisini çekecek güncel içerikli mesajları farklı kanallar ve cihazlar üzerinden bütünleşik bir deneyime dönüştürüyor. Farklı kanallar üzerindeki müşteri bilgilerinin tek bir platformda toplanması, e-posta, mobil, web ve sosyal medya kanallarının kullanımıyla yatırımlardan daha yüksek geri dönüş alınması ve müşteri sadakatinin en üst seviyeye çıkarılması kolaylaşıyor.”

Çok Kanallı Pazarlama Bugünün tüketicileri akıllı telefonlarına düşen bir e-posta ilanını önce sosyal medyada, sonra da internette kontrol ederek alım yapıyor. Mobile Öncelik Veren Böyle bir müşteri profiline İletişim markayı daha etkin sunmaKılıç’ın açıklamasına nın en verimli yolu, çok kanallı (omni-channel) bir iletişim göre; küresel müşteri alışkankurmaktan geçiyor. Kılıç, bu lıkları, pazarlama trendlerine yön vermeye devam ediyor. Statista araştırmalarına göre 2017 yılında dünya genelinde online trafiğin yüzde 52,64’ünü mobil internet trafiği oluşturuyor. Üstelik mobilden internete girilen vaktin yüzde 21’i sosyal medyada geçiyor. Bu istatistikler, müşterisine daha etkin biçimde ulaşmak isteyen markalar için iletişim trendlerini net biçimde ortaya çıkarıyor. Mobile temas etmeyen markaların 2017 yılında müşteriye ulaşması oldukça zor. Related Digital Group, tüm cihazları ve platformları kapsayan entegre mobil pazarlama çözümleri sunuyor. Mobil kampanya ve analitiklerden faydalanarak tek bir platform üzerinden kişisel deneyimler geliştirmek, yeni kullanıcılar elde Related Digital Group CEO’su etmek, mobil alışkanlıkları Sedat Kılıç analiz ederek, anlık etkileşim

sağlamak mümkün oluyor.

Influencer Marketing “Müşterilerin daha kişisel bir deneyim beklentilerinin sonuçlarından biri olarak ortaya çıkan ‘influencer marketing’, 2017 yılı boyunca sosyal medya başta olmak üzere pek çok kanalda yükselişini sürdürdü. Hedefledikleri kitleye ulaşmak için markalara yeni ve özgün bir kanal açan influencer marketing; başarılı olmak için öncesinde iyi bir stratejiye, sonrasında da kapsamlı analizlere ihtiyaç duyuyor” diyen Kılıç, Related Digital Group bünyesinde faaliyet gösteren Madebycat’in, dijital içerik stratejilerini belirleme ve yürütmede markaların yanında yer aldığını söylüyor. Kılıç, “Sosyal medyada ileri seviye takip ve yönetim hizmetleri sunan Semanticum, Türkçe içerikli 3 milyonun üzerinde kaynak, 7 bini aşkın haber sitesi ve 30 sosyal medya platformu üzerinde yaptığı gelişmiş analizlerle, hayata geçen influencer marketing projelerinin yansıma ve başarısını ölçümleyebiliyor” diyor.

Pazarlama Otomasyonu Hedef kitlesinin genişlemesiyle birlikte, tüm pazarlama adımlarını her bir müşteri için elle yürütmenin imkânsız hâle geldiğini vurgulayan Kılıç, yapay zekâ ve otomasyon teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, markaların pazarlama süreçlerini çok daha verimli yönetmesini sağlayan

pazarlama otomasyonunun da 2017 yılının güçlü trendlerinden biri olarak öne çıktığını belirtiyor. Kılıç, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Related Marketing Cloud’un kullanıma hazır pazarlama otomasyonu ve yaşam döngüsü programları, tüm pazarlama kanalları üzerinde müşterilere kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor. Yaşam döngüsü otomasyonuyla müşterinin ilgisini çekebilecek ürünlerle ilgili düzenli olarak iletişim sağlanıyor. Alışverişin ardından belirlenen süre içinde otomatik e-posta gönderiliyor. Müşteriden geri bildirim geldiğinde ise anında kişiye özel indirim kuponu sunularak, satışlara ve müşteri sadakatine katkı sağlanıyor.” 2018 ve Sonrasında Bizi Ne Bekliyor? Kılıç, dijital dönüşümün hız kesmeden devam edeceği 2018 yılında, geleneksel yapılarıyla bugüne kadar dijital stratejilerden uzak kalan sektör ve kurumların da çok kanallı bir yapıya geçmesinin öngörüldüğünü ifade ediyor. Kılıç, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Yani mevcut haliyle yoğun olarak rekabet daha da kızışacak. Bu ortamda öne çıkmak isteyen şirketlerin güçlü ve kapsamlı bir pazarlama stratejisine ihtiyacı var. Related Digital Group, 14 yılı aşkın sektörel tecrübesiyle trendlerin öncüsü ve uygulayıcısı olarak uçtan uca entegre dijital pazarlama ihtiyaçlarına yanıt vermeye devam edecek.”

www.kobiaktuel.com.tr

MAKALE DİJİTAL DÖNÜŞÜM

DİJİTALLEŞME, KOBİ’LER İÇİN TERCİH DEĞİL ZORUNLULUK OLACAK Dijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy kurucusu Murat Erdör, KOBİ’lerin dijital dönüşüm çağında ayakta kalmak için atmaları gereken adımları açıklıyor.

OBİ’lerin dijital dönüşüm çağında ayakta kalmak için atmaları gereken adımlar var. Dijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy kurucusu Murat Erdör; KOBİ’lerin, her ülkede olduğu gibi Türkiye ekonomisinde de son derece önemli bir yere sahip olduğunu belirtiyor. Erdör; bilgi, finans, insan, teknik altyapı gibi kaynaklarındaki yetersizliklerin, dijital dünyanın ve yeni teknolojilerin karmaşık gelmesinin ve güven eksikli-

Dijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy kurucusu Murat Erdör

OCAK 2018

almalarına olanak sağlıyor. Web sayfasında tüketicilerin gezindikleri kategorilerin ve ürünlerin bilgisini kullanarak kişiye özel e-posta atan KOBİ’ler rekabette ön plana çıkabilir. Ayrıca KOBİ’ler, mobil uygulamalar aracılığıyla müşterileriyle daha fazla iletişim halinde kalabiliyor. KOBİ’ler mobilde yapacakları hedefleme çalışmalarıyla Müşteri Zekası Hangi kanaldan gelen müş- sektörlerinde ön plana çıkma terilerin daha fazla gelir şansına sahip olabilir. sağladığını, mevcut müşterilerinin alışveriş sıklığını, en Bulut Teknolojisi ve Büyük son alışveriş yapılan tarihleri Veri ve harcanılan paranın görül- Bulut teknolojisini kullanan mesini sağlayan modelleme- KOBİ’ler, internete bağlanan lerin kullanımı, pazarlama her türlü cihazdan sahip olstratejilerinde KOBİ’leri sek- dukları belgelere ulaşabilme törlerinde bir adım öne ge- ve çalışabilme imkanına saçirebilecek unsurlardan biri hip. KOBİ’ler bu teknoloji sayesinde depolama alanı sodurumunda. runları, bozulma, kırılma gibi E-Posta ve Mobil Pazarlama faktörlerle de karşılaşmıyor. Herkese aynı mesajı gönde- Müşterilere ait verilerin sağren KOBİ’lerin satış anlamın- lıklı şekilde toplanması ve veda fazla şansı yokken, kişiye rimli şekilde analiz edilmesi, özel e-posta gönderimi, KO- önemli gündem maddelerinBİ’lerin daha fazla geri dönüş den biri olmayı sürdürüyor. ğinin KOBİ’lerin dijitalleşirken karşılaştıkları başlıca temel sorunları olduğunu ifade ediyor. Dijitalleşmenin KOBİ’ler için tercih değil zorunluluk olması gerektiğinin altını çizen Erdör, KOBİ’lerin dijital dönüşüm çağında ayakta kalmak için atmaları gereken adımları şu şekilde sıralıyor:

Sahip oldukları büyük veriyi yönetebilen KOBİ’ler, rekabette bir adım öne geçerek hem verimliliklerini ve karlılıklarını arttırabilir, hem de kişiye özel mesaj gönderdikleri için farkındalık yaratabilir. Ölçümleme Araçları ve Sosyal Medya Reklamları Ölçümleme, KOBİ’nin ürettiği ürün ve hizmetlerin başarısını gözlemleme olanağı sunuyor. Günümüzde kullanılan ve ölçümleme için en yaygın olarak kullanılan araç Google Analytics. KOBİ’ler Google Analytics verilerini kullanarak, ürün ve hizmetlerinin başarısını ölçümleme şansını yakalayabiliyor. Ayrıca, sosyal medya hesaplarımıza her an her yerde bağlıyız ve bu bizleri, reklamların potansiyel kitlesi haline getiriyor. Sosyal medyanın yarattığı bu durum, KOBİ’lerin hedef kitlelerine doğrudan ulaşmasını sağlarken, aynı zamanda ekonomik açıdan tasarruf etmelerine de olanak sunuyor.

www.kobiaktuel.com.tr

OTOMOTİV

HONDA TÜRKİYE’DEN 40 MİLYON EUROLUK YATIRIM Türkiye’de başladığı üretim serüveninde bu yıl 20’nci yılını kutlayan Honda Türkiye, 40 milyon euroluk yatırımla ikinci vardiyaya geçti.

satışı gerçekleştirerek bir rekor kırdık. Hayata geçirdiğimiz 40 milyon euroluk yatırım ile önü997 yılından bu yana, 350 binden müzdeki dönemde de rekor kırmaya fazla araç üreterek, Türkiye oto- devam edeceğiz” diyor. motiv sanayisinin en önemli üreticilerinden biri haline gelen Honda Üretimin Yarını İhraç Edecek Türkiye, ülkemizdeki 20’nci yılını, 40 Honda Türkiye’nin ihracat gerçekleşmilyon euroluk ikinci vardiya yatırımı tirdiği pazarlardan da ek siparişler ile taçlandırdı. Bugüne kadar 6 farklı aldığını ve üretimine hazırlandıkları Honda Civic neslinin bantlardan in- dizel motorlu Civic Sedanlar ile bu diği Honda Türkiye fabrikası, hayata talebin daha da artacağını belirten geçirilen yatırımla birlikte, Aralık ayın- Tsumura, konuşmasını şöyle sürdüdan itibaren üretim hacmini günlük rüyor: “Artan bu yoğun talebi karşı106 adetten, 175 adede çıkardı. Tür- lamak adına, Aralık ayından itibaren kiye’de üretilen ve 33 farklı ülkeye Honda Türkiye fabrikamızda 400 ihraç edilen Civic Sedan modeline yeni çalışan istihdam ederek, ikinci olan talebin, dizel seçeneği ile birlik- vardiyaya geçiyoruz. İlk planda günte önemli bir artış göstereceğini ve lük üretim kapasitesi 160 olarak hetalebe yetişmek adına bu yatırımı saplanmıştı, ancak yeni planlama ile gerçekleştirdiklerini söyleyen Honda bu rakam biraz daha artarak günlük Türkiye Başkanı Takuya Tsumura, 175 adede ulaştı. Yıllık 50 bin adet“Ekim 2016 - Kasım 2017 dönemin- lik kapasite ile Türkiye’de ürettiğimiz de yaklaşık 23 bin adet Civic sedan araçların yarısı ihraç edilecek.” satışı gerçekleştirdik. Civic satışlarının kazandırdığı bu ivme ile Aralık ayı Yoğun Talebe Cevap Verecek sonuçlarını beklemeye gerek kalma- Honda Türkiye fabrikasının, kalitedan, Honda Türkiye’nin üretime baş- li Türk işçiliği ile Civic üretiminde ladığı 1997 yılından beri en yüksek dünyadaki en başarılı fabrikalardan

OCAK 2018

biri olduğunu vurgulayan Tsumura, “Honda Türkiye olarak üretim serüveninde 20’nci yılımızı kutluyoruz. Yeni Civic sedan ile ihracat pazarımızı 6’dan 33’e çıkarmakla kalmadık, aynı zamanda Honda tarihindeki, ‘ilk’ dizel motorlu Civic sedan üretimine de imza atacağız. Hâlihazırda yüzde 40 olan yerli parça kullanım oranımızı da, üretim adetlerinin artmasıyla birlikte yükseltmeyi planlıyoruz. İkinci vardiya yatırımı sayesinde gelebilecek yoğun talebi de karşılayacağız” değerlendirmesini yapıyor. 2018’de Rekor Tazelemeyi Hedefliyor Tsumura, iç pazar için şu değerlendirmeyi yapıyor: “Honda olarak pazarda yaşanan daralmaya rağmen, 2017 yılının ilk 11 ayında satışlarımızı yeni Civic’in büyük katkısıyla birlikte, bir önceki yıla göre yüzde 30 oranında arttırdık. Hedefimiz, 2017 sonunda Türkiye’deki toplam satış hacmimizi 25 bin adetlerin üzerine taşımak ve 2018 yılında ise, dizel motorlu Civic ile birlikte toplam satışlarımızı yıllık 30 bin adetlerin üzerine çıkartarak, Honda Türkiye’nin yeni satış rekorunu kırmak.”

OTOMOTİV

FDN GRUBU, MOTHERS’IN TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ OLDU ASF markasıyla, 30 yılı aşkın bir süredir Türkiye otomotiv sektörünün öncü şirketlerinden biri olan FDN Grubu, dünyanın oto bakım ürünleri markası Mothers’ın Türkiye distribütörlüğünü üstlendi.

tomotiv başta olmak üzere, enerji ve sigorta sektörlerinde de hizmet veren FDN Grubu, bünyesindeki önemli markalardan FT Tuning şirketiyle birlikte çok önemli bir yatırıma imza attı. Yapılan distribütörlük yatırımıyla birlikte Renault, Dacia, Ford Fiat, Europacar, Interrent gibi dünya devlerinden sonra Mothers da FDN Grubu çatısı altında Türkiye’deki tüketicilere ulaştırılacak. Yıl İçerisinde Yeni Bayilikler Verilecek 2016 yılının sonlarında, oto bakım ürünleri üreticisi Mothers’ın Türkiye distribütörlüğünü alan FDN Grubu, markanın bayi ağı için de çalışmalara başladı. Dünyada 700’den fazla şubesi bulunan Mothers için 2017 yılında Türkiye genelinde bayilikler vermek istediklerini söy-

leyen FDN Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Fidan, Mothers yatırım projesini çok önemsediklerinin altını çiziyor. Kısa Sürede Çok Talep Bekleniyor Bünyesindeki güçlü markalara her geçen gün bir yenisini ekleyen FDN Grubu, Türkiye’de kurduğu bayi ağı ile 2018 Ocak ayı itibari ile Mothers ürünlerini ülkenin dört köşesine ulaştırmayı ve yeni bayiliklerle büyümeyi hedefliyor. Modifiye konusunda Türkiye’deki ‘ilk’ profesyonel çalışmaları hayata geçiren FT Tuning’in gerçekleştirdiği yatırımı değerlendiren Fidan; Mothers’ın kısa süre FDN Grubu Yönetim Kurulu Üyesi içinde çok talep görerek, bayilikler aracıFırat Fidan lığıyla kayda değer bir büyüme getireceyor: “Mothers ürünlerimiz; araçtaki tüm ğini öngördüklerini dile getiriyor. kauçuk yüzeyler, plastik parçalar ve aksamlar, lastikler, direksiyon simidi ve ön Sürekli Kullanımlarda Gerçek Koruma California Gold gibi profesyonel bakım konsol gibi siyah kauçuk yüzeylerde de ürünlerinden araç sahiplerinin kendi uy- temizlik, yenileme ve sürekli kullanımgulayabileceği ürünlere kadar farklı bir- larda gerçek koruma sağlıyor. Metalik çok çeşide sahip olan Mothers, silikon- yüzeyler için üretilen serilerle ise aracın suz doğal Karnauba bitkisi baz alınarak jantları, krom tutacakları gibi yüzeylerihazırlanıyor ve araca zarar vermiyor. Fi- nin tümünü berrak, derin ve mükemmel dan, marka hakkında şu bilgileri paylaşı- ayna parlaklığına getiriyoruz.”

www.kobiaktuel.com.tr

BİLİŞİM

FIREWALL İLE ŞİRKETLERE YÜKSEK STANDARTLARDA AĞ GÜVENLİĞİ Veri merkezi olarak, farklı sektörlerden çok sayıda şirkete çözümler sunan Radore, firewall ile işletmelere yüksek standartlarda ağ güvenliği sunuyor. Bu sayede, şirketlerin iş süreçlerinin kesintiye uğramasını engelliyor.

adore, üçüncü nesil veri merkezi olarak bugün farklı sektörlerden 3 binin üzerinde müşterisine hem TIER II, hem de TIER III standartlarında hizmet sunuyor. Şirket; sunucu barındırma (Colocation), sunucu (dedicated server) ve donanım kiralama, bulut sunucu servisi (Cloud services), yönetilen hizmetler (Managed services), içerik dağıtım ağı (CDN), paylaşımlı web hosting, alan adı, SSL ve lisans kiralama gibi konularda çözümler sağlıyor. Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı; “Radore olarak, ürün ve servislerimizle sunucuların güvenliğini sağlarken, aynı zamanda performans sorunlarını da ortadan kaldırıyoruz. Şirketler, ister bulut ister fiziksel olsun, Radore’de bulunan tüm sunucularını, Radore güvenlik uygulamaları ile pratik ve hızlı bir şekilde koruma altına alabiliyor. Ayrıca işletmeler, tamamen yedekli ve paylaşımlı donanımlar üzerinden verilen servislere, ilk yatırım ve kurulum maliyeti olmadan sahip olabiliyor” diyerek sözlerine başlıyor. Ağ sistemlerini internet ortamından gelebilecek tehditlerden korumak için tasarlanan firewall sistemleriyle, işletmelerin ağ üzerindeki trafiğini düzenleyerek kontrol altında tuttuklarını dile getiren Abalı, bu sayede izin verilenler haricindeki tüm erişimleri kısıtlayarak sistemlerin güvenliğini sağladıklarını belirtiyor. Abalı, firewall ile şirketlerin iş süreçlerinin saldırılar nedeniyle kesintiye uğramasını engelleyerek yüksek standartlarda ağ güvenliği sunduklarını ifade ediyor.

OCAK 2018

Dönüşüm Altyapıdan Başlamalı Abalı; teknolojik anlamda bakıldığında, başta KOBİ’ler olmak üzere Türkiye’deki pek çok işletmenin gündemine giren en önemli konulardan birinin dijital dönüşüm olduğuna değiniyor. “Birçok şirket, büyük veri tanımına uygun verilerini buluta taşıyarak en etkili performansı almayı hedefliyor. Bu da dijital dönüşüm sırasında geleneksel sistemlerden buluta geçişi arttırıyor. Dolayısıyla dijital dönüşüm ile ilgili veri merkezlerinin üzerine düşen çok önemli görevler var. Dijital tarafta, bir dönüşüm yaşanabilmesi için dönüşümün altyapıdan başlaması gerekiyor. Veri merkezleri de bu altyapı tarafındaki en önemli servis sağlayıcıları niteliğinde” şeklinde açıklamada bulunan Genel Müdür, Radore olarak tamamen yedekli güç altyapıları ve internet erişimleriyle yüzde 99,99 uptime garantisi sunduklarını açıklıyor. Veri Merkezi Pazarına İlgi Arttı Geçen sene duyurulan teşviklerle birlikte veri merkezi pazarında hızlı bir büyümenin yaşandığını ifade eden Abalı, yeni yatırımlara birlikte hem yerli hem de yabancı yatırımcıların ilgisinin hızla arttığını belirtiyor. Abalı, sözlerini şöyle noktalıyor: “Türkiye’nin bu alanda coğrafi olarak avantajlı konumda olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Türkiye’nin doğusuna ve güneyine doğru telekomünikasyon altyapısında yetersizlikler olmasından dolayı, bu avantajını yeterince kullanamadığını görüyoruz. Bu sorunlar

çözüldüğünde, Ortadoğu ve Kafkaslardan, hatta Asya’nın bazı ülkelerinden de talepler alacağımıza, bu alanda yatırım motivasyonunun daha da artacağına inanıyorum. 2000 yılının başlarından 2010 yılına kadar bu işe girmiş olan firmaların birçoğu, kapasite ihtiyaçlarındaki atışla birlikte yatırımlarını da hızlandırdı. Şu anki talebi dikkate aldığımızda ise önümüzdeki yıllarda yeni ve nitelikli veri merkezlerine olan ihtiyacın devam edeceğini söyleyebiliriz.”

Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı

BİLİŞİM

FORCEPOINT’TEN SİBER GÜVENLİK ÇÖZÜMLERİ

Siber güvenlik alanında dünya genelinde binlerce şirkete çözümler sunan Forcepoint, uçtan uca bulut çözümleriyle siber saldırılara karşı kurumlara etkili bir koruma kalkanı kazandırmayı amaçlıyor.

ünya genelinde 20 bini aşkın kuruma siber güvenlik alanında hizmet sunan Forcepoint; finans kurumları, telekom operatörleri, kamu kuruluşları, enerji ve perakende sektörleri ağırlıklı olmak üzere kuruluşlara bilgi güvenliği, bulut güvenliği, ağ güvenliği ve kamu güvenlik çözümleri sunuyor. Forcepoint Türkiye Ülke Müdürü Levent Turan, tüm kurumlarda, kullanıcıların siber güvenlik tehditleri ve önlemleri konusunda bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesinin çok önemli olduğunu dile getiriyor. Turan, “Özellikle bu konu özelinde geliştirmiş olduğumuz Forcepoint Insider Threat ile Forcepoint Davranış ve Varlık Davranış Analitiği (Forcepoint

Forcepoint Türkiye Ülke Müdürü Levent Turan

UEBA) ürünlerimiz başta olmak üzere, tüm ürün ve çözümlerimizle müşterilerimize en üst güvenlik seviyesinde destek veriyoruz. Veri Sızıntı Engelleme ve Koruması ürünümüz DLP, web ve email kanalında içerik koruması sağladığımız Forcepoint Web Güvenliği, Forcepoint Email Güvenliği ve diğer çözümlerimizle de müşterilerimize hizmet sağlıyoruz” şeklinde açıklamada bulunuyor. KOBİ’lere Özel Avantajlı Paket Seçenekleri Forcepoint’in, bulut bilişim ve siber güvenlik alanlarındaki uzmanlığını birleştirerek KOBİ’ler için geliştirdiği avantajlı iş paketleri bulunuyor. İstanbul’da bulunan veri merkezi altyapısı üzerinden işletmelere uçtan uca bulut çözümleri sunan Forcepoint, son zamanlarda sıklığı artan siber saldırılara karşı kurumlara etkili bir koruma kalkanı kazandırmış oluyor. Forcepoint’in hazırladığı üç ayrı KOBİ Bulut paketinin pek çok farklı avantajı bir arada sunduğunu dile getiren Turan, “Güvenli ve kesintisiz e-posta altyapısına sahip olmanın yanı sıra, işletme yöneticilerine, siber güvenlik politikalarına uygun biçimde izleme ve yönetme seçeneği de sunuyor. 50, 100 ve 250 kullanıcılık paketlerden satın alan müşterilerine yüzde 99,99 kesintisiz erişim servis seviyesi konusunda garanti veren Forcepoint, gelişmiş savunma teknikleri

ile şirketleri tehditlerden koruyor, zaman ve kaynak tasarrufu sağlıyor” diyor. Siber Saldırılara Özel Koruma Forcepoint’in Gelişmiş Sınıflandırma Motoru (ACE) üzerine kurulu olan Forcepoint Cloud Web ve Cloud E-posta Güvenliği ürünleri, şirket kullanıcılarını gelişmiş ataklara (APT) ve sıfırıncı gün ataklarına karşı etkin biçimde koruyor. Forcepoint’in Gelişmiş Sınıflandırma Motoru, müşterilerinin web ve e-posta trafiğini gerçek zamanlı biçimde tanımlayıp sınıflandırıyor; sekiz farklı sınıfta tehditler değerlendiriliyor ve eşsiz kompozit sınıflandırmayla bir puanlama süreci işletiliyor. Tüm bu süreçle birlikte şirketlerin tüm bilgi akışları gerçek zamanlı biçimde siber tehditlere karşı korunuyor. İnsan Faktörü Önemli Hale Gelecek Levent Turan, bilgiye ulaşmanın son derece kolaylaştığı ve her türlü mobil cihazdan da veriye ulaşılabilen günümüz dünyasında, siber atakların nereden ve nasıl geleceğini öngörmenin neredeyse imkansız hale geldiğini belirtiyor. Turan, “Forcepoint olarak siber güvenlik konusuna bakışımızın temelinde insan faktörü yer alıyor. 2018 yılında da ioT, yapay zeka ve bulutun da gelişmesiyle birlikte insan faktörünün önemli hale geleceğini öngörüyoruz” diyor.

www.kobiaktuel.com.tr

BİLİŞİM

PLATİN BİLİŞİM’İN HEDEFİ

YÜZDE 30 BÜYÜMEK

Birçok sektörden, farklı büyüklükteki şirketlere özel güvenlik hizmet paketleri ve kapsamlı çözümler sunan Platin Bilişim, yeni projelerle yüzme 30 büyümeyi hedefliyor.

latin Bilişim; veri güvenliği, siber güvenlik, erişilebilirlik ve profesyonel hizmetler konularında faaliyet gösteriyor. 2018 yılında birçok çok uluslu markayı portföyüne katmayı amaçlayan şirket; finans, telekom, enerji, üretim, kamu ve perakende alanlarında hayata geçireceği projelerle yüzde 30 büyümeyi hedefliyor. Platin Bilişim olarak, satın alma ve kiralama modelleri ile değişik finansal çözüm alternatifleri ürettiklerini dile getiren Platin Bilişim Genel Müdürü Ayhan Bamyacı, “Uzmanlığındaki konularda, farklı müşteri ihtiyaçlarına uygun alternatif seçenekler sunan Platin Bilişim, kurulum uyarlama servisleri, durum değerlendirme, göç, sürüm yükseltme gibi kompleks servisler alanında da danışmanlık, uygulama ve kurulum servis bakım hizmetleri verebiliyor” diyor. Bamyacı; siber saldırıların hızla arttığı günümüzde birçok işletmenin güvenliğin önemini anlamış durumda olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Artan bu farkındalığın, bizim projelerimize de önemli bir oranda yansıyacağını düşünüyoruz. Yeni teknolojiler ve trendler ışığında uluslararası çözüm ortaklarımızın da sayısında artış bekliyoruz.” Kurumsal Güvenlik Politikası Oluşturulmalı 2018 yılı ve gelecek senelerde siber güvenlik konusunun çok daha önemli ve kritik hale geleceğinin altını çizen Bamyacı, öncelikle her ölçekten tüm şirketlerin kurumsal bir güvenlik politikası oluşturması gerektiğini belirtiyor. “İşlet-

OCAK 2018

melerin doğru bir altyapı için en doğru iş ortağıyla çalışmaları çok önemli. Zira doğru doğru iş ortağı, şirketi ölçeğine en uygun çözümleri sunar ve riski en aza indirir. Ayrıca güvenlik tasarruf edilecek bir konu değildir. Öte yandan, saldırı sonrası güvenlik olaylarında zaman kavramı ve hızlı müdahale ise en büyük parametre olarak karşımıza çıkıyor” diyen Bamyacı; önümüzdeki dönemde saldırının aksiyon kısmı olan patlatma öncesi evrim ve safhalarını, makine öğrenme ve anomalik analizlerle öğrenen tehdit avcılığı sistemlerinin önemini arttıracağını düşünüyor. Bilgi Güvenliğine Klasik Yöntemler Yetersiz Kalıyor Türkiye’de birçok kurumun bilgi güvenliği konusunda bazı yanlışlar yaptığını söyleyen Bamyacı, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yeni nesil saldırı vektörleri bu denli gelişmişken, kurumsal alanda hala yaygın kanı BT güvenliğini sadece firewall çözümleri, anti virüs çözümleri gibi klasik güvenlik ürünleri olarak ele almak yönünde. Oysa yeni nesil güvenlik tehditleri, bu klasik yöntemlerin yetersiz kalmasına yol açıyor. Şirketler bu algıyı tam olarak benimseyemedikleri ve yeni nesil tehditleri de içerecek güçlü güvenlik politikaları benimseyemedikleri için çok ciddi ekonomik kayıplara uğrayabiliyorlar. Özellikle yedekleme, felaket önleme, sanallaştırma gibi çözümlerin de bu bağlamda, veri güvenliği kapsamında ele alınması gerekiyor. Biz de Platin Bilişim olarak bu yöndeki uzmanlığımız ile

Platin Bilişim Genel Müdürü Ayhan Bamyacı her ölçekte kuruma destek oluyoruz. Firmamız global ölçekteki firmalara olduğu gibi KOBİ’lerin de ihtiyacını saptıyor ve onlara özel güvenlik hizmet paketleri oluşturuyor. Temel çözümleri şöyle sıralamamız mümkün: Son Kullanıcı Güvenliği; Son Kullanıcı Şifreleme, Yama, Varlık ve Yaşam Döngüsü Yönetimi, Two Factor Authentication (2FA) ve Şifre ve Erişim Yönetimi.” KOBİ’lerin, güvenlik politikaları oluştururken çalışanların kurallara ne kadar uyduğundan kurum içi ağa dâhil edilen dışarıdan getirilmiş cihazların ne kadar güvenli olduğuna kadar pek çok noktaya dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Bamyacı, böylece optimum seviyede güvenliğin sağlanacağını, iş akışlarında verimlilik ve kurumsal itibarda sürekliliğin elde edileceğini aktarıyor.

BİLİŞİM

ZYXEL’İN ODAĞINDA MESH TEKNOLOJİSİNDEKİ YENİ ÜRÜNÜ MULTY VAR

Ağ teknolojileri alanında çözümler sunan Zyxel, en son ürünlerinden olan mesh teknolojisindeki Multy ile son kullanıcı kanalında önemli bir büyüme hedefliyor.

ğ teknolojileri alanında dünya liderlerinden biri olan Zyxel, yenilikçi ürün ve çözümler geliştirmeye devam ediyor. Zyxel; tüketicinin ihtiyaçlarını bilen, gözlemleyen ve teknik bilgi birikimi yüksek mühendisler tarafından geliştirilen, inovasyona dayalı, müşteri odaklı çözümler sunuyor. Bunlar arasında modem, router, wi-fi kablosuz genişletici, elektrik hattı üzerinden internet erişimi sağlayan PLA genişleticiler gibi cihazlar yer alırken; bireysel ve kurumsal kullanıcılara hitap eden ağ üzerinde çalışan veri depolama cihazı (NAS) ve medya oynatıcılar, güvenlik cihazları, bulut ağ hizmeti gibi ürün ve çözümleri de bulunuyor. Piyasaya yeni ürünler sunmaya devam ettiklerini dile getiren Zyxel Tükiye Kurumsal Kanal Satış Müdürü Ömer Faruk Erünsal, “Ev kullanıcısından, Internet Servis Sağlayıcısı (ISS) kurumlara dek tüm pazar segmentlerine hitap eden ürünler geliştiren Zyxel, güvenlik çözümleri ile birçok firmaya altyapı desteği veriyor. Şu aralar odağımızda mesh (ağlar) teknolojisi bulunuyor. Mesh teknolojisine sahip yeni ürünümüz Multy, nihai tüketiciye evinin her noktasında kesintisiz ve yüksek performanslı internet kullanma rahatlığını sunuyor. Büyük mekanlarda, gerekirse birden fazla Multy erişim noktası kullanarak Wi-Fi sinyalinin tüm evi tek bir cihazmış gibi kapsamasını sağlayan yüksek performanslı kablosuz bir ürün sunuyoruz. Mesh teknolojisine sahip Multy ürün ailesi ile 2018 yılında son kullanıcı kanalında ciddi bir büyüme hedefliyoruz” diyor. Bulut Tek Başına Yeterli Değil KOBİ’lerin BT yatırımlarında çoğunlukla buluta yöneldiğini belirten Erünsal, ancak bunun tek başına yeterli olmadığını vurguluyor. “Özellikle siber güvenlik konusu işletmeler bulutu kullansın ya da kullanmasın gündemin ana maddesini oluşturmaya devam ediyor. Bu yüzden bulutun yanında hem donanım hem de yazılım olarak güvenlik ürünlerine yoğun yatırım olacağını düşünüyoruz. Ayrıca ölçeği ne olursa olsun tüm işletmeler için güvenli internet erişimi çok önemli” diyen Erünsal, Zyxel’in güvenli bir

Zyxel Tükiye Kurumsal Kanal Satış Müdürü Ömer Faruk Erünsal kablolu/kablosuz ağ altyapısı ve internet erişimi için çözümler sunduğunu ifade ediyor. Zyxel olarak, pazar ihtiyaçlarını analiz edip, yeni teknolojilerle entegre iletişim çözümlerine sürekli yatırım yaptıklarını belirten Erünsal, gelirlerinin yüzde 10’unu Ar-Ge’ye ayırdıkları bilgisini paylaşıyor. Erünsal, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Şu anda özelikle odağımızda yeni nesil güvenlik sistemleri yer alıyor. Ayrıca dünyanın yeni trendi olan akıllı cihazlar da bir başka yatırım yaptığımız alan. BYOD üzerinde de yeni teknolojiler geliştiriyoruz. İki yıldır smart wi-fi teknolojileri üzerinde çalışıyoruz. Fiber Security alanında da yoğunlaşıyoruz.” İş Yapış Biçimleri Değişiyor Erünsal, teknolojinin gelişmesi ve evrimleşmesiyle birlikte iş yapış biçimlerinin de değiştiğini söylüyor. Her şeyin

dijitalleştiğini, kamu tarafına bakıldığında ciddi bir e-dönüşüm sürecinin yaşandığını aktaran Erünsal, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Burada e-dönüşüm için ciddi bir network altyapısına ihtiyaç hissediliyor. Öte yandan, dünyayı etkileyen siber saldırılar, kurumlar için ciddi bir tehlike arz ediyor. Bu tehlikeye karşı bütün kurumların network altyapılarını güvenli hale getirmesi gerekiyor. Burada güçlü bir güvenlik ağ altyapısı ihtiyacı ortaya çıkıyor. Nesnelerin İnterneti IOT olarak adlandırdığımız kavram ile beraber ise akıllı şehirler, akıllı binalar, akıllı cihazlar günlük hayatımızda yerini almaya başladı. Şirketler de iş yapış biçimlerini değişen ve gelişen teknolojiye uygun hale getirerek, daha etkili bir altyapı kurmayı ve iş yapış biçimlerini daha verimli hale getirmeyi amaçlıyorlar.”

www.kobiaktuel.com.tr

GAYRİMENKUL

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ GELECEĞİNE YATIRIM YAPIYOR Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu (GKLP) ve Urban Land Institute (ULI Türkiye) sektörde çalışan gençlerin kariyerlerini geliştirmelerine destek olmak üzere, mentor-menti programlarını başlattı.

Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu Mentor-Menti Programı ve ULI Türkiye Young Leaders Mentorship Programı kapsamında eşleşen mentor ve metniler, tanışma etkinliğinde bir araya geldi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan ULI Türkiye Başkanı Zafer Baysal, “Gayrimenkul sektörünün Türkiye’deki kurumsal geçmişi 10-15 yıl yıl civarında. Mentorluk Programımıza hem bu sürece şahit olmuş hem de çok ciddi anlamda katkısı bulunmuş isimler katılıyor. Mentilerimize çok güzel rol model olacaklarına inanıyorum ve mentilerimiz adına bunun büyük bir şans olduğunu söyleyebilirim” dedi. Baysal, mentorluk görevini üstlenen isimlerin Avrupa Mentorluk ve Koçluk Derneği’nden mentorluk eğitimi aldığını belirtti ve kısa süre içinde 20 kişinin daha eğitim alacağını, böylelikle programın büyüyerek daha da yayılacağını söyledi. “İnsanın yapacağı en zor yolculuk, kendine doğru yolculuktur” ULI Türkiye’nin öncülüğünde kurulan Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu’nun ilk icraat olarak gerçekleştirdiği anket çalışması ile sektördeki kadının fotoğrafını çektiğini söyleyen Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu Başkanı Pınar Ersin Kollu, “Anketten elde ettiğimiz sonuçlardan biri mentorluk ve mentilik programıydı. Menti arkadaşlarımı, tebrik ediyorum ve cesaretlerinden dolayı da kutluyorum. Çünkü insanın yapacağı en zor yolculuk kendine doğru yolculuktur. Onlar bunu kabul ettiler. Çok da şanslılar. Çünkü yanlarında olacak rehberleri çok deneyimli,

OCAK 2018

çok iyi niyetli, sektöre emek ise, “Aslında insanın kendi vermiş insanlar, kadınlar, er- öz nedenine yolculuğu çok kıymetli, çok değerli. Bu nekekler” dedi. denle, mesleki ve kişisel gelişimimde benzer yollardan “Bizim de onlardan öğrenecek çok şeyimiz var” geçmiş çok kıymetli menULI Türkiye Young Lea- torlarımızın yol göstermesi ders Mentorship Programı ve onlardan feyz alabilmek kapsamında menti Serhan umuduyla bu programa kaSavaşoğlu ile eşleşen Men- tıldım” dedi. Program kapsator Zafer Baysal, “ULI İcra mında mentor olarak menti Kurulu olarak, arkadaşları- Burcu Algül ile eşleşen Pınar mızın bu sektörde 20-25 yıl Ersin Kollu, “Ben yaklaşık tecrübeye sahip insanlardan 17-18 senedir gayrimenkul oluştuğunu gördüğümüzde sektöründeyim ve sektörün dedik ki bunu genç arka- gelişimiyle paralel kendi kadaşlarımızla biz paylaşmalı, riyer gelişimimi de gerçekmentorluk yapmalıyız. Öte leştirme şansı elde ettim. yandan bugün kullandığımız Benim eğitimlerim arasında teknolojiyi geliştirenler, yüz- koçluk ve mentorluk da varlerce milyar dolarlık şirketle- dı. Mentorluk dünyasında rin sahipleri hep genç kuşak. gördüklerimle gayrimenkul Bizim de onlardan öğrene- sektörünü buluşturmak iscek çok şeyimiz var” dedi. tedim. Tabii ki mentor da Baysal’ın mentisi Savaşoğlu olmak istedim. Umarım mentim ve benim için güzel bir yolculuk olur” dedi. Ersin Kollu’nun mentisi Algül ise “Gayrimenkul sektöründeki duayen isimlerin bu şekilde yardım etmek istemesi bende çok güzel bir ilgi uyandırdı. Özellikle deneyim yaşanılarak kazanılan bir şey ve bu bilgiyi çok rahat bulamıyorsunuz. Böyle kişilerin bir insana dokunmak istemesi beni çok etkiledi. Açıkçası beklentim çok yüksek” dedi.

GAYRİMENKUL

KONUT ALACAKLARA

6 ÖNERİ Konut alırken bazı önemli detaylara dikkat edilmesi gerekiyor. Yıldırım Grup’un İcra Kurulu Başkanı Zafer Yıldırım, konut alacak olan vatandaşlara altın değerinde tavsiyelerde bulunuyor. İşte konut alırken kılavuz olacak öneriler…

Lokasyona önem verilmeli Alınacak olan konut, oturum düşünülerek alınıyorsa aile bireylerinin sosyal yaşam beklentisi, konutun merkezi lokasyonlara yakınlığı ve genel ulaşım olanakları gibi detaylar gözden geçirilmeli. Yatırımlık düşünülüyorsa, tercih edilecek konutun bulunduğu bölge özelinde getirdiği fırsatlar mutlaka değerlendirilmeli. Alınacak konutun; okul, alışveriş merkezi, toplu taşıma, hastane gibi merkezlere yakınlığına dikkat edilmeli.

Deprem yönetmeliğine uygun olmalı Türkiye kuşkusuz ki deprem kuşağında yer alıyor. Bu noktada, alınacak olan konutun zemin etüdüne dikkat edilmesi gerekiyor. Doğru işçilik ve konutun deprem standartlarına uygun bir şekilde üretilip üretilmediği mutlaka kontrol edilmeli.

Kaliteli malzeme seçimine bakılmalı Tercih edilecek olan konutta ön plana çıkan bir başka detay ise, konut inşa edilirken kullanılan malın ve malzemenin kalitesidir. Bu noktada tercih edilen camlardan, kapılara hatta beton harcına kadar her detay titizlikle incelenmelidir.

Kat mülkiyeti iskânı alınmış daireler tercih edilmeli Konut ile alakalı olarak, tapu kaydının mutlaka kontrolünün sağlanması gerekiyor. Tapu müdürlüğüne gidilerek; kira, şerh, haciz gibi durumların söz konusu olup olmadığına mutlaka bakılması gerekiyor. Yapı kullanım izni olup olmadığı da mutlaka araştırılmalıdır.

Maket üzerinden alım yapılmamalı Alınacak olan projenin maket üzerinden satışının gerçekleştirilmemesi gerekiyor. Maket üzerinden konut alındıktan sonra, proje tesliminde farklı bir durum ile karşılaşmak istemiyorsanız, mutlaka net ve brüt alan konusunda netlik sağlamanız ve nasıl bir yapıya sahip olduğunuz konusunda netlik kazanmanız gerekiyor.

Yıldırım Grup’un İcra Kurulu Başkanı Zafer Yıldırım

Satış protokollerine dikkat Satın alınacak olan evin sosyal alanlarının ve otopark gibi unsurların ücrete tabi olup olmadığı ve aidat stratejisine dair planlamalar önceden öğrenilmelidir.

www.kobiaktuel.com.tr

SÖYLEŞİ

“ANA HEDEFLERİMİZDEN BİRİ, İHRACATA DAHA ÇOK ODAKLANMAK” Yapı sektöründe uzun yıllardır hizmetler veren Unigen Yapı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mecdi Umucu, “İçinde bulunduğumuz sektörlerde, bölgesel bir güç haline gelebilmek için ihracata daha fazla odaklanmak ana hedeflerimizden bir tanesi” diyor. Unigen Yapı’nın sunduğu hizmetlerden bahseder misiniz? Unigen Yapı, 2004 yılından bu yana yapı sektöründe faaliyet gösteriyor. Yenilikçi ve sağlıklı yaşam alanları oluşturmak amacı ile kurulduğumuz günden itibaren ticari tip iç mekan zemin kaplamaları konusuna odaklandık. Onto markası ile yükseltilmiş döşeme sistemleri üretimi yapmakla birlikte, modulyss karo halı, Dickson örgü vinil, LG Hausys, IVC, Decoria PVC zemin kaplama malzemeleri ve Denlaks UZIN zemin yapı kimyasallarımızla dünyanın öncü markalarının Türkiye temsilciliğini yapıyoruz. Portföyümüzde yer alan bütün ürün grupları ile birlikte eğitim, sağlık, HORECA ve ofis binaları gibi ticari mekanlarda ideal kalite ve konforu bir araya getiren anahtar teslim zemin çözümleri sunuyoruz. Hizmetlerimiz sadece malzeme tedariği ile kalmayıp; İstanbul merkez ofis, Ankara, Antalya ve Bursa bölge müdürlükleri ile birlikte yurt içi ve yurt dışı projelerde 200 kişiyi aşkın deneyimli ve uzman kadromuzla projelendirme ve uygulama çözümleri de sağlıyoruz.

Unigen Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mecdi Umucu

OCAK 2018

Ürünlerinizin tasarım ve üretim sürecinizi kısaca anlatır mısınız? Düzce’de 12 bin metrekare arazi üzerinde yer alan, 5 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikamızda Onto markası ile sunta ve kalsiyum sülfat özlü yükseltilmiş döşeme panelleri ve galvaniz

çelik alt yapı sistemlerinin üretimini yapıyoruz. Uluslararası standartlara uygun, çevreye duyarlı, insan sağlığını gözeten ürün ve hizmetler sunmayı misyon haline getirmiş olan firmamız ISO 9001:2015, OHSAS 18001, ISO 14001 sertifikalarına sahip ve Entegre Yönetim Sistemi politikalarını gelecek için kendine yol haritası olarak seçti. Ürünlerimizin kalitesini, performansını sürdürülebilir biçimde iyileştirmek için sürekli Ar-Ge yatırımı yapıyoruz. Bu sayede piyasanın kalite ve fiyat konularında beklentilerini karşılayarak, 1 milyon metrekareyi aşkın seçkin projelerde çözüm ortağı olarak yer alıyoruz. Talebe göre değiş-

SÖYLEŞİ

AFAD, Ankara

ABank, İstanbul ken olmakla beraber minimum 250 bin metrekarelik yıllık üretim kapasitemiz bulunuyor. Müşteri portföyünüzde, ağırlıklı olarak hangi sektörler yer alıyor? Geçtiğimiz 15 yıl içerisinde, ticari binaların yükselmesi ve kablolama sistemlerinin yoğun kullanımı ile yükseltilmiş döşeme sistemlerinin kullanımı elzem hale geldi. Bu nedenle ofisler, plazalar, veri merkezleri, havaalanları gibi alanlarda öncelikli olarak yükseltilmiş döşeme sistemleri kullanılıyor. Ticari tip rulo PVC zemin kaplamaları dayanaklılık, hijyen ve uzun ömürlü kullanım özellikleri ile eğitim ve sağlık binalarında öncelikli ola-

rak tercih ediliyor. Örgü vinil, LVT PVC ve karo halı zemin kaplamaları uygulama ve bakım kolaylığı, akustik performansı ve uzun ömürlü kullanım özellikleri ile ofis, HORECA, havaalanı, konferans salonları gibi teknik ve estetik kaygıların bir arada gözetildiği mekanlar için ideal zemin çözümleri oluyor. Bu sektörlerde devam eden projelerinizden örnekler verebilir misiniz? Isparta Entegre Sağlık Kampüsü 52 bin metrekare ve Eskişehir Entegre Sağlık Kampüsü 110 bin metrekare projelerinde LG Hausys ticari tip rulo PVC zemin

kaplamaları kullanılıyor. Türkiye Finans Katılım Bankası Genel Müdürlüğü, İstanbul projesinde 25 bin metrekare Onto yükseltilmiş döşeme sistemleri ve Dickson örgü vinil ürün gruplarımız, Vakıfbank Genel Müdürlüğü, İstanbul projesinde 35 bin metrekare Onto yükseltilmiş döşeme sistemleri ve Decoria LVT PVC zemin kaplamaları tercih edildi. Sektörünüzdeki son trendler nelerdir? Bütün dünyada sağlık ve çevre politikaları ile ilgili hassasiyetlerin artması ile birlikte ticari tip binaların yeşil bina konseptine adapte olmaları önem kazandı. Bundan dolayı kullanılan malzemelerin Leed’e puan sağlayan Breeam, Green Label Plus, Floor Score gibi sertifikasyonlara sahip olmaları gerekiyor. İkinci önemli konu, yine binaların yükselmesi ile beraber yapılarda yangın yönetmelikleri inşaat aşamasından itibaren devreye giriyor. Bu bağlamda yangın danışmanları ile ortak hareket edilerek malzeme seçimlerinde yangın yönetmeliklerine uygun A1 ve B1 yangın sınıfındaki malzemeler ön plana çıkıyor. 2018 yılı için hedef ve projelerinizi paylaşır mısınız? Her yıl olduğu gibi 2018 yılı için de hedefimiz; bulunduğumuz her sektörde tercih ve tavsiye edilen çözüm ortağı olmakla beraber yenilikçi ürün gruplarımız ile sektörde öncü olmak. Tabii ki hedeflerimiz sadece Türkiye ile sınırlı değil. İçinde bulunduğumuz sektörlerde, bölgesel bir güç haline gelebilmek için ihracata daha fazla odaklanmak ana hedeflerimizden bir tanesi. Bu amaçla, ağırlıklı olarak üretim kapasitesi, kalite ve insan kaynakları politikalarımıza yönelik yatırım planlarımız bulunuyor.

www.kobiaktuel.com.tr

MAKALE HABER

ATALIAN, ENTEGRE TESİS YÖNETİMİNDE ZİRVEYİ HEDEFLİYOR Güvenlik, temizlik, enerji yönetimi ve teknik bakım gibi konularda tesis yöneticileri, profesyonel hizmet alarak işi uzmanına bırakıp kendi işlerine odaklanıyor. Bugün entegre tesis yönetiminde toplam 8 hizmet dalında birçok sektöre destek veren ATALIAN, Türkiye’ye yatırımlarını sürdürmeyi planlıyor.

ATALIAN CEO’su Uğur Oktar

ürkiye, özellikle yapılaşma yönünden büyük bir gelişim içinde… Şehirlerde dev alışveriş merkezleri, plazalar, hastaneler, market zincirleri birbiri ardına yükselirken sanayi bölgelerinde fabrikalar, turizm bölgelerinde de lüks oteller inşa ediliyor. Tüm bu yapılar, kendi amaçları doğrultusunda hizmet veriyor, ancak her şeyin düzenli işleyebilmesi için entegre bir şekilde de yönetilmeleri gereki-

yor. Güvenlik, temizlik, peyzaj, enerji yönetimi ve teknik bakım gibi konular tesis yöneticilerinin ilgisini bekliyor. Tüm bu işler yöneticiler için ekstra zaman ve çalışma temposu gerektiriyor. Öte yandan söz konusu hizmetleri profesyonel anlamda gerçekleştiren kuruluşlar da bulunuyor. 2013 yılında Türkiye pazarına giren Fransız entegre tesis yönetim firması ATALIAN, alanında ilk beş oyuncu içinde yer alıyor. Tesis Yönetimi Uzmanına Bırakılıyor ATALIAN, bugün Türkiye’de 5 binin üzerinde çalışana sahip. Türkiye’nin en büyük entegre tesis yönetim firmalarından biri konumundaki kuruluş, ISO 100 listesindeki şirketlerin yüzde 30’una tesis yönetimi, enerji yönetimi, temizlik, güvenlik, teknik bakım, resepsiyon, peyzaj, inşaat ve renovasyon olmak üzere toplam 8 hizmet dalında destek veriyor. Böylece

OCAK 2018

tesis yönetimini uzmanına bırakan müşterilerinin kendi uzmanlık alanlarına odaklanmalarını sağlıyor. ATALIAN; sanayi, sağlık, eğitim, otelcilik, lüks yaşam ve perakende sektörlerinin yanı sıra çok çeşitli sektörlere de hizmet sunuyor. ATALIAN, Türkiye’ye Yatırımı Sürdürecek Dünyada 30’dan fazla ülkede 100 bin çalışanı ile tesis yönetimi alanında önemli projeleri yöneten ATALIAN Global Hizmetler, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyümeyi amaçlıyor. Kuruluşun hedeflerinde organik büyümenin yanı sıra satın alımlar da önemli yer tutuyor. ATALIAN CEO’su Uğur Oktar, önümüzdeki beş yılda Türkiye’de servis ve tesis yönetimi sektörlerinin önemli gelişmeler kaydedeceğini, Türkiye’nin potansiyelinin de büyük olduğunu ve Fransız grubun Türkiye’de yatırımlarının devam edeceğini söylüyor.

MAKALE HABER

abas SOFTWARE AG’DE NESİL DEĞİŞİYOR

abas Software AG’de nesil değişiyor. 37 yıl sonra, CEO Werner Strub yönetim pozisyonunu CFO Barış Ergun’a devrediyor.

bas Software AG’de liderliğin değişimi gerçekleşiyor. Kurucu ortaklardan biri olan ve uzun süredir CEO pozisyonunda çalışmalarını sürdüren Werner Strub (65), CEO görevini 1 Ocak 2018’den itibaren Barış Ergun’a (45) devrederek operasyonel işlerden çekiliyor. 1980’lerde Strub ve başlangıçta iki şirketten oluşan çok yönlü bir kurucu ekip, imalat sanayi için dünyanın en köklü ERP sağlayıcılarından birinin temelini attı. O’nun ilkesi doğrultusunda abas, sağlıklı büyüme ve geleneksel olarak yüksek öz sermaye temeline odaklandı. abas, uluslararası bir oluşum haline gelmeyi de nakit akışında herhangi bir dış sermaye olmadan başardı. Karlsruhe merkezli şirket, Strub’un yönetimi altında ABD, Hindistan, Çin, Türkiye ve diğer birçok ülkeye doğru yol aldı. Buralarda Karlsruhe yazılım üreticisinin, çoğunlukla orta ölçekli sanayi şirketlerinden oluşan ve abas ERP ile yurt dışına doğru genişleyen, genel olarak mekanik, endüstriyel tesis, makine ve otomotivin yanı sıra, seri imalat ve hammadde üretimi yapan firmalardan oluşan müşteriEllerinizle yıldızlara dokunun, fakat ayaklarınız yere leri bulunuyor. En bassın. Doğru dengeye ulaşırsak, abas orta ölçekli büyük hobisi abas şirketlere dünya çapında çok daha iyi hizmet edebilir Software AG’yi ve böylece tamamen küresel bir oyuncu haline geleimalat sektörünbilir. Bu yüzden Almanya ve yurt dışındaki iş ortaklarımıza her zamankinden daha çok güveniyoruz. deki ilk beş ERP tedarikçisinden biri haline getiren Strub; Almanya, Avusturya, İsviçre, İspanya, Fransa, Çin, ABD ve Hindistan’da önemli bir yer edinme imkânı bulan birkaç bağımsız tedarikçi arasında yer almasını da sağladı. Yeni CEO, Portföyün Genişletilmesini Hedefliyor Barış Ergun, yalnızca bir nesil değişimini değil, aynı zamanda ürün ve hizmet portföyünün genişletilmesini de beraberinde getiriyor. Nesnelerin interneti (IoT), giderek dijitalle-

şen üretim ve hızla değişen iş modelleri gibi sektördeki önemli eğilimler karşısında abas’ı daha da geliştirmek istiyor. İş yazılımlarındaki taleplerin, önümüzdeki üç yıl içinde önemli ölçüde değişeceğini dile getiren Ergun, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bugün orta ölçekli müşterilerimizin çoğu, kuruluşlarını daha çevik hale getirmek için çalışıyor. Soruları, süreç yeterliliğinden otomasyona ve sağlam bir dijitalleşme stratejisine kadar değişkenlik gösteriyor. Diğer müşterilerimiz ise, uluslararası rekabeti sağlamak için özellikle Endüstri 4.0 ve Bulut çözümlerimizle ilgileniyorlar. Her iki grup için de hali hazırda iyi cevaplarımız var.” Almanya ve ABD’deki 9 Bölgede abas’ı Yönetecek Barış Ergun’a güveni tam olan Strub, “Başrol, yeni güç ve diğer becerilerle adım adım başlayan strateji değişikliğini başarıyla uygulayacak, uluslararası deneyimli bir yönetici tarafından oynanacak” diyor. Ergun, Ocak 2017’de ABD Fortune 500’de yer alan iletişim ve ticaret çözümleri şirketi Pitney Bowes’den ayrılarak abas’a katıldı. Son olarak, Pitney Bowes’ta beş yıl Genel Müdür olarak görev yapan Ergun, öncesinde Orta Avrupa’da Finans Direktörü pozisyonunda, Almanya ve İsviçre’de çeşitli yönetim görevlerinde bulundu. Profesyonel kariyeri, 1999’da ekonomi uzmanı ve eğitimli bir bankacı olarak, Microsoft’ta analist görevi ile başladı. Ergun, vizyonunu şu cümlelerle paylaşıyor: “Ellerinizle yıldızlara dokunun, fakat ayaklarınız yere bassın. Doğru dengeye ulaşırsak, abas orta ölçekli şirketlere dünya çapında çok daha iyi hizmet edebilir ve böylece tamamen küresel bir oyuncu haline gelebilir. Bu yüzden Almanya ve yurt dışındaki iş ortaklarımıza her zamankinden daha çok güveniyoruz.” Geleceğin CEO’su Barış Ergun, Almanya ve ABD’deki 9 bölgede abas Grubu’nu yönetecek. Werner Strub’un ise Haziran 2018’de Karlsruhe merkezli yazılım şirketinin Danışma Kurulu’na katılması bekleniyor.

www.kobiaktuel.com.tr

HABER

YEDİTEPE’DE YENİ FİKİRLER ÖDÜL ALDI Yeditepe Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin, bu yıl ikincisini düzenlediği “7 Tepe Yeni Fikir Yarışması” ödülleri sahiplerini buldu.

editepe Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin üniversite-iş dünyası işbirliği anlayışı çerçevesinde, bu yıl ikincisini düzenlediği “7 Tepe Yeni Fikir Yarışması”, İnan Kıraç salonunda düzenlenen ödül töreniyle final yaptı. Törende konuşan Yeditepe Üniversitesi Kurucu ve Onursal Başkanı Bedrettin Dalan, araştırma ve patent konusunun önemine değinerek Yeditepe Üniversitesi’nin bu yöndeki çalışmalarını anlattı. “Fikirleriniz Bizim İçin Kıymetli” Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tülay Baran, “7 Tepe Yeni Fikir Yarışması”nın kendilerini en çok heyecanlandıran etkinliklerden biri olduğunu belirterek, çok büyük fikirlerin ortaya çıkışındaki zorlu sürece ve bunun insanlığa, bilim dünyasına kattığı değere işaret etti. Düzenlenen yarışmaya bu bakış açısıyla baktıklarını dile getiren Baran, “Burada ortaya çıkacak her fikir ve her fikrin sahibi bizim için son derece kıymetli. Önemli olan onların ürettiklerini burada bizimle paylaşmış olmaları” dedi. “Üniversitemiz Patent Konusunda İddialı” Teknooloji Transfer Ofisi Müdürü Doç. Dr. Serkan Topaloğlu ise Teknoloji Transfer Ofisi’nin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi vererek, Yeditepe Üniversitesi’nin araştırmaya verdiği öneme işaret etti. Teknoloji Transfer Ofisi’nin temellerinin 2006 yılında atıldığını ve 2015 yılında bu adı aldığını ifade eden Topaloğlu, şu verileri aktardı: “Üniversitemiz bünyesinde ulusal kaynaklı desteklere yapılan proje başvurusu 920’dir. Bunlardan 280’i tamamlandı, 70 tanesi de devam eden proje. Bu 920 projeden 350 desteklenmeye değer bulunmuş. Bu sayı Türkiye ortalamasının üzerinde bir değerdir. Uluslararası kaynaklı desteklere proje başvuru sayısı ise 50’dir. Tamamladığımız uluslararası projeler 30, devam eden projeler de ikidir. Artmasını da arzu ederiz. Üniversitemiz patent sayılarında da oldukça iddialı. Ulusal patent başvurusu sayımız 67, hâlihazırda patent almış 27 projemiz bulunuyor. Uluslararası alanda da 147 patent başvurusu bulunuyor ve bunlardan 37’si uluslararası patent belgesi almış durumda. Bu yıl yapılan Uluslararası Patent Fuarı’na 9 patent fikriyle katıldık. 9 proje fikrinin 9’u da ödül almaya değer bulundu.”

OCAK 2018

9 Öğrenci Projelerini Sundu Yarışmada finale kalan 9 öğrenci, projelerini Inventram CEO’su Cem Soysal, TEB Girişim Evi Yöneticisi Tahsin Bora Nemlioğlu, Labx Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Fuat Sami, Workinton Kurucu Ortağı Gökhan Beydoğan, Sinter Metal Yönetim Kurulu Başkanı Olgun Tanberk, Yeditepe Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Gökay’dan oluşan jüriye sundu. Sunumların ardından yapılan değerlendirmede, Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencileri Dilan Fatma Öncevarlık, Kemal Doruk Yıldız ve Mert Kurt “Crystall -Ball” isimli projeleriyle birinci olurken, İşletme Bölümü doktora öğrencisi Alper Göknar “Deprem Uyarı ve Deprem Sonrası Haberleşme Sistemi” konulu projesiyle ikinci, İletişim Fakültesi Reklam Tasarımı ve İletişimi Bölümü öğrencisi Mert Ulutaş “Otomatik Havlu Servis ve Takip Sistemi” isimli projesiyle üçüncü oldu. Jüri özel ödülünü ise Eczacılık Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü yandal öğrencisi Gizem Ayan’ın “PharmApp İlaç Takip Uygulaması Projesi” aldı.

DANIŞMANLIK

ELEMAN.NET, BÖLGE OFİSLERİNİ VE BAYİLİKLERİNİ ARTTIRMAYI HEDEFLİYOR

Mavi yakalı çalışanlara ve ara kademe pozisyonlara odaklı bir İnsan Kaynakları platformu olan Eleman.net, 2018 yılında bölge ofislerinin ve bölge bayiliklerinin sayısını arttırmayı amaçlıyor.

mirci Duyarlar, bu doğrultuda daha fazla firma ve iş arayana ulaşmayı istediklerini ifade ediyor. Genel Müdür, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu amaçla 2018’in ilk ayından itibaren TV reklamlarımızı yayına almayı, ardından mobil cihazlardan artan trafiğimizi de göz önünde bulundurarak mobil uygulama ve mobil sitemize daha fazla ağırlık vermeyi planlıyoruz. Ayrıca 2018 yılında bölge ofislerimizi ve bölge bayiliklerimizin sayısını arttırmayı hedefliyoruz.”

Özlem Demirci Duyarlar, “Eleman.net, mavi yaka ve ara kademe pozisyonlarda lider konumda bulunuyor. Yüzde 98’ini KOBİ’lerin oluşturduğu 250 bin üye firmaya ve 10 milyondan fazla adaya hizmet veriyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. Eleman.net olarak, özellikle istihdam seferberliğinin de etkisiyle süregelen olumlu tablonun 2018 yılında aynı şekilde devam edeceğini düşündüklerini belirten De- Ayda 10 Bin Kişiye İstihdam İmkanı Demirci Duyarlar, bugüne kadar 11 yılda 1,5 milyon iş ilanı ve 50 milyon başvuru ile 460 bin kişiye istihdam olanağı sağladıklarını açıklıyor. “Aylık bazda baktığımızda, Eleman. net’i her ay ortalama olarak 5 milyon kişi ziyaret ediyor, siteye 45 bin yeni özgeçmiş ekleniyor, 4 bin 500 yeni firma üye oluyor, 20 bin iş ilanı yayınlanıyor, 2 milyon iş başvurusu yapılıyor ve 10 bin kişilik istihdam sağlanıyor” diyen Demirci Duyarlar, sitede en Eleman.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar çok iş ilanının ise Mayıs ve

nsan Kaynakları alanında, mavi yakalı çalışanlara ve ara kademe pozisyonlara odaklı bir platform olan Eleman.net, 2005 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürüyor. Firmalara aradıkları nitelikli elemanları sağlarken, adayların en hızlı şekilde istihdam edilmesini amaçlayan şirket; kolay kullanımı, hızlı altyapısı ve müşteri odaklı hizmet anlayışı ile öne çıkıyor. Eleman.net Genel Müdürü

Eylül aylarında yayınlandığını dile getiriyor. KOBİ Sayısındaki Artış İstihdama Yansıyor Eleman.net’in, KOBİ’lerin istihdam sağlamasında öncü role sahip platformlardan biri olduğunu belirten Demirci Duyarlar, “KOBİ sayısında görülen artışa paralel olarak istihdamda da artıştan söz edebiliriz. Örneğin, bu doğrultuda geçtiğimiz aylarda mercek altına aldığımız iki bölge olan Ege ve Akdeniz’de görülen KOBİ artışının yeni iş fırsatlarını da beraberinde getirdiğini söyleyebiliriz. 2016 yılının ilk yarısında Ege Bölgesi’nde toplam 264 bini aşkın KOBİ mevcutken, bu sayı 2017’nin aynı döneminde 268 binin üzerine çıktı. Akdeniz Bölgesi’nde ise toplam KOBİ sayısının bir yıl içinde 13 binden fazla artarak 208 binin üzerine çıktığını görüyoruz” şeklinde konuşuyor. İşyeri sayısındaki artışın, iş ilanlarındaki artışı da beraberinde getirdiğini söyleyen Genel Müdür, benzer bir trendin 2018’de de süreceği düşüncesinde olduğunu belirtiyor.

www.kobiaktuel.com.tr

DANIŞMANLIK

BAŞARILI KURUMSAL WELLNESS İÇİN

6 ALTIN KURAL

Dengeli yaşam yönetimi olarak adlandırılan kurumsal wellness ile şirketler çalışanlarının üstündeki stresi azaltıp verimliliği yükseltebiliyor. Önemi gün geçtikçe artan kurumsal zindelik çalışmalarının başarılı olmasının 6 altın kuraldan geçtiği belirtiliyor.

ellness Council of America’nın verilerine göre, küresel arenada rekabet eden büyük şirketlerin yüzde 80’i çeşitli boyutlarda kurumsal zindelik programlarını hayata geçiriyor. Bu şirketler, uyguladıkları zindelik yaklaşımları sayesinde işe gelmeme, ilaç kullanımı ve hasta olma oranlarında önemli bir düşüş elde ederken, üretkenliği ise yüzde 25 civarında arttırabiliyor. SiZe Bütünsel Yaklaşım Kurucu Ortağı Sibel Yücesan’a göre kurumsal wellness (zindelik) çalışmalarının etkili olabilmesi için 6 altın kuralın eksiksiz uygulanması gerekiyor. Şirketleri kurumsal wellness konusunda ikna eden neden basit. Dijitalleşme, demografik değişimler ve ihtiyaçlar, sosyal ve ekonomik dalgalanmalar ve VUCA dünyası derken çalışanların baş etmesi gereken faktörlerin sayısının artması ve bireylerin bunları yönetme becerilerinin zayıflaması nedeniyle hastalık, depresyon, işe gelmeme, iş kazaları gibi ölçümlenebilecek sonuçlardaki artış kurumsal wellnesse yönelik ilgiyi arttırıyor. Kurumsal wellnessi dengeli yaşam yönetimi olarak adlandırmanın yerinde olduğunu belirten Yücesan, şirketlerin bu yöntemle çalışanlarının üzerindeki stresi azaltıp organizasyonel verimliliği yükseltebildiğini ifade ediyor. Kurumsal Wellness Programlarının Artması Bekleniyor Yücesan Türkiye’de az sayıda yapılan kurumsal wellness programlarının yakın gelecekte artacağını öngörüyor. Mevcut durumda Türkiye’de en sevilen kurumsal wellness programları arasında mevsimsel hastalıklarla mücadele konusunda grip aşısı gibi uygulamalar, check-up hizmetleri, çalışan destek

OCAK 2018

DANIŞMANLIK

programlarına üyelik, genelde öğle saatlerinde diyet, sigara bırakma, stres yönetimi gibi konularda yapılan farkındalık eğitimleri veya konuşmaları yer alıyor. Uzun vadeli programlar henüz şirketlerin ajandalarında geniş çaplı yer bulamıyor. Yücesan, başarılı kurumsal wellness yaklaşımlarının olmazsa olmaz 6 altın kuralını anlatıyor.

SiZe Bütünsel Yaklaşım Kurucu Ortağı Sibel Yücesan

KURAL 1 Şirketimiz kimdir, misyonu nedir sorularının cevaplarıyla uyumlu bir zindelik stratejisi kurgulamak. Yani kurumun çalışanlarının zindeliğine neden önem verdiğini var oluş amacıyla ilişkilendirmesi.

KURAL 2

Orta ve üst kademe yöneticilerin bu olguya sahip çıkmalarını, katılmalarını ve günlük kararlarına entegre etmelerini sağlamak. Wellness hareketinin bütünde önemli olduğunu rol model olarak çalışanlara göstermek, paylaşmak.

KURAL 3

Organizasyonun her seviyesinden programlara katılımı sağlamak. “Vaktim yok, işim çok, yapamam” diyen her kesimin bakış açısını değiştirecek teşvikler, eğitimler ve olanaklar sağlamak.

KURAL 4 Geniş kapsamlı, kaliteli, amaca uygun, erişilebilir, doğru maliyetli, uzun vadeye yayılabilecek programlar sunmak. Çalışan sağlığı sadece diyetisyen ve sigara bırakma programlarından ibaret olmamalı. Stres, depresyon, resilience, ruhsal iyilik gibi pek çok konuyu içeren bütünsel bir yaklaşıma sahip olunmalı.

KURAL 5

Etkin iletişim tasarlamak, kurmak. Her zaman iletişim halindeyiz ve değişim sürecindeki en vurucu faktör de iletişim. Wellness programlarının başarısı bunun nasıl anlatıldığı ve tanıtıldığı ile doğru orantılı. Mesajlar yaratıcı, hedef kitlesinin önceliklerini kapsayan, eğitici ve iştah açıcı olmalı.

KURAL 6

Sık değerlendirme yapmak. Formal değil informal değerlendirmeler, katılımcılardan alınan görüşler, basit anketler, maliyet analizleri, performans ilişkileri, yönetici fikirleri gibi hızlı dönüşü olan süreçlerle yakalanan başarı hikayelerini paylaşmak.

www.kobiaktuel.com.tr

MAKALE SÖYLEŞİ

“TÜKETİCİNİN MARKAYA BAĞLILIĞINI SAĞLAYIP, MARKANIN BİLİNİRLİĞİNİ VE SATIŞLARINI ARTTIRIYORUZ” BA Life Marketing, markalara özel gerçekleştirdiği kampanyalarla; markanın bilinirliğini, satışları ve tüketicinin markaya bağlılığını arttırıyor. BA Life Marketing CEO’su Evrim Mert, sundukları bu hizmetin önemini anlatıyor.

BA Life Marketing’i hayata geçirme fikri nasıl gelişti? BA Life Marketing’i 2012 yılının başında Jon Bartman’la beraber kurduk. New York’a gerçekleştirdiğimiz bir iş seyahati sırasında, Türkiye’de İstanbul merkezli tüketici teşvik kampanyaları tasarlayan ve uygulayan bir ajans kurma fikri ortaya çıktı. Bizim şu an uyguladığımız, her bir tüketicinin, kampanya kapsamında gerçekleştirdiği her bir alışverişine karşılık ‘Lifestyle’ ödüllerle ödüllendirilip teşvik edildiği bir pazarlama modeli olmadığını gördük. Oysaki yurt dışında müşterimiz olan tüm markaların Türkiye’de de genel merkezleri bulunuyordu. Bu fikrin tohumlarını New York’ta atmıştık. Tüketici teşvik kampanyası düzenlemek, şirketlerin satışlarını ve bilinirliğini ne kadar etkiliyor? Bu hizmetin KOBİ’ler için önemi konusunda neler söylemek istersiniz? İşimizin temel amacı; bir yandan tüketicide tercih sebebi yaratarak markaların satışını arttırmak, diğer yandan tüketicinin ödülünü deneyimlerken mutlu olmasını sağlayarak marka ile duygusal bağ kurabileceği bir kurgu yaratıp, hayata geçirmek. Böylece satış dışında da tüketicinin markaya olan bağlılığını sağlıyoruz. Bugüne kadar kurguladığımız kampanyalar ile 4 milyona yakın tüketiciye ulaştık. Kampanyalar ile örneğin, online veya perakende mağazacılıkta satışların kampanya döneminde bir önceki kampanyasız dönemi ile karşılaştırıldığında satışların iki katına çıktığını veya ortalama yüzde 30 artış olduğunu görebiliyoruz. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz projeler arasında, büyük ölçekli firmalar kadar birçok KOBİ de yer aldı. Tüketici bir KOBİ’nin ürününü alarak bir deneyim yaşadığında bu deneyimin ve dolayısıyla KOBİ’nin kendisinde bıraktığı duygu paha biçilemez boyutta oluyor. Tüketiciye sunulan bir deneyim ile sadakati başlatmış oluyoruz.

OCAK 2018

BA Life Marketing CEO’su Evrim Mert 2018 yılı hedeflerinizi paylaşır mısınız? BA Life Marketing olarak kurulduğumuz yıldan beri ortalama her yıl yüzde 40’lık bir büyüme gerçekleştirdik. 2017 yılında yüzbinlerce yeni tüketiciye ulaştık. 2012-2016 yılları arasında projelerimizin tamamını küresel markalar için geliştirdik. 2017’de ise yüzde 10’luk pay ile yerel markalar ve KOBİ’ler müşterilerimiz arasında yer aldı. 2018’de büyüme hedefimizi yüzde 30 olarak belirledik. Bu oranda eşit pay olarak yerel marka ve KOBİ’lere yer vermek istiyoruz. Hangi hediyeler satışın artmasını daha çok etkiliyor? Tüketicinin neye ihtiyacı var? Bir kampanyanın yeteri kadar ilgi görmesini ve tüketici tarafından benimsenmesini istiyorsak, tüke-

ticinin satın alacağı ürüne ilişkin bir kampanya kurgusu yaratmak ve ödülünü geliştirmek gerekiyor. Eğer markanın ürün ve hikayesine, vermek istediği mesaja uygun bir kampanya/ödül var ise bu zaten tüketiciyi etkiliyor. Bununla ilgili bir örnek vermek isterim. Bir kişisel bakım ürünü var ve vermek istediği mesaj ‘yapabileceklerini keşfet’. Bu ürünü alan herkese dans dersleri, seramik kursları, gitar dersleri gibi hediyeler verildi. Verilmek istenen mesaj çok netti; ‘Kendini keşfet, kendin ile ilgili yeni şeyler dene’. Bu kampanya çok ilgi gördü. Burada en kritik nokta; verilen ödülün, markanın tüketiciye iletmek istediği mesajı desteklemesi. Marka/ürün ve ödül ile ortak bir hikaye oluşturulabilen her projede tüketici etkileniyor, sahip olma isteği yaratılıyor ve satın almaya yönlendiriliyor.

www.kobiaktuel.com.tr

LIFE

MEKAN

THE POPULIST, İKİNCİ MEKANINI BEBEK’TE AÇIYOR The Populist, Bomontiada’da müdavimlik yarattıktan sonra ikinci şubesini Bebek’te açıyor. Kendine has ambiyansı ile şehir içinde bambaşka bir dünyanın kapısını açan The Populist, misafirlerine birbirinden leziz tatlar sunacak. Mekanın bir yeniliği

de, zengin seçeneklerin yer aldığı ve itinayla hazırlanmış pazar kahvaltı menüsüyle hafta sonlarını daha keyifli hale getirecek olması. The Populist’in özgün mimarisinden de izler taşıyacak olan Bebek The Populist, 120 kişilik kapalı alan ve 100 kişilik

bahçe bölümüyle geniş bir alanda hizmet verecek. Geniş ve keyifli bahçesiyle misafirlerine her mevsim doyasıya vakit geçirme imkanı sunacak olan mekan, kendisiyle özdeşleşen DJ performanslarına Bebek’te de devam edecek.

KIŞA ÖZEL LEZZETLER DELİMONTİ’DE Anadolu’nun bereketli topraklarında yetişen mahsulleri kendine özgün yorumları ile sunan Delimonti, kış sezonu için zenginleşen menüsünü misafirleri ile buluşturuyor. Delimonti menüsünün mevsimsel ürünlerle yenilenen zeytinyağlı çeşitleri arasında, nar ekşili zeytinyağlı biber dolması öne çıkıyor. Et severler için ise dana döş ve kuzu tandır lezzetli ve doyurucu alternatifler oluyor. Dana döş,

OCAK 2018

köz patlıcan ve dövme buğday ile zenginleşirken, kuzu tandır kolot peynirli siyez bulguru ile misafirlerin beğenisine sunuluyor. Kaymaklı incir tatlısı da Delimonti’nin kış menüsünün tatlı seçeneklerinden bir diğeri.

LIFE

MEKAN

LEZZETLİ TATLI SEÇENEKLERİ MONOCHROME’DA Brasserie konseptini yepyeni bir yaklaşımla hayata geçiren Monochrome, misafirlerine soğuk kış günlerine enerji ve lezzet katacak, zengin bir tatlı menüsü sunuyor. Monochrome’un tatlı menüsünün yıldız lezzetlerinden Pavlova, mevsim meyveleri ve vanilyalı krema ile hazırlanarak, meyve ağırlıklı hafif tatları sevenlerin favorisi oluyor. Çikolatadan vazgeçemeyenler için ise menüde Ilık Çikolatalı Brownie öne çıkıyor. Beyaz ve sütlü çikolata ile yumuşak bir lezzet kazanan Ilık Çikolatalı Brownie, vanilyalı dondurma ile servis ediliyor. Yoğun tatları sevenler için Karamelli Ekler keyifli bir seçenek oluyor. Monochrome waffle seçeneği ise egzotik meyveler, vanilyalı dondurma ve çikolata sos eşliğinde sunuluyor.

GÖNEN HOTEL’DE KONFORLU KONAKLAMA İMKANI İstanbul’da, Atatürk Havalimanı’nın yanı başında bulunan Gönen Hotel, misafirlerine konforlu konaklama seçenekleri sunuyor. 6’sı suit 305 odasıyla, beş yıldız konforuyla hizmet veren Gönen Hotel, restoranında Osmanlı ve dünya mutfağından seçkin lezzetlere yer veriyor. 50 metrekareden 700 metrekareye kadar

9 toplantı salonu ve fuayesi ile birlikte toplam 3 bin 800 metrekareye sahip otel, bölgedeki en büyük konferans ve toplantı merkezlerinden biri... Ayrıca, konuklarının her türlü ihtiyacına yanıt verebilecek Gönen Hotel’de; fitness salonu, yüzme havuzu, Türk hamamı, sauna ve buhar odaları da yer alıyor.

www.kobiaktuel.com.tr

LIFE

SANAT

MUKARNAS’LA KERVANSARAYLARIN TARİHSEL İZLERİNE YOLCULUK

PART Gallery, kurucusu ve küratörü olan Pınar Kanber’in Mukarnas isimli sergisini sanatseverlerle yeniden buluşturuyor. 13 Ocak’a kadar ziyaretçilere açık olan sergisini anlatan sanatçı Kanber, “Kervansaraylarda kapılara ayrı bir önem verilmiş ve mukarnaslarla bezenmişlerdi. Bu, kapıdan giren barışla birlikle girsin ve çıksın mesajıdır” diyor. Resimlerinizde nelerden ilham alıyorsunuz? Sanatçılar dünyayı dönüştürmeye çalışırlar, söylenmemişi söylemek farklı kombinasyonlar kurarak yepyeni anlamlar üretmek. Üretim süreçlerinde yüreğine dokunanları bilinçaltına biriktirdikleri görselleri eserlerine taşırlar. Sanat benim için de sadece mutlu etme aracı değil; aynı zamanda gerçeklerle yüzleşme, düşündürme, sorgulama aracıdır. Bu yüzden resimlerimin kaynağı her zaman yaşam ve yaşamın sürekliliği içindeki zaman kavramları olmuştur. Bilinçaltına birikmiş izlenimler ile şimdikinin birleşimi olan bir dünyayı yansıtırken söylemek istediğim söz ve anlatımcı olgu, üretim süresince itici bir güç oluyor. Son serginizde kervansarayları anlatıyorsunuz. Bu fikir sizde nasıl oluştu? Yaklaşık 12 yıldır İpek Yolu ve kervansaraylar üzerinden tarihsel ve kültürel bir araştırma içerisine girdim. Kilometrelerce gidilen yollar ve görülen onlarca kervansaray sonucunda araştırmalar yaptım; yerel halkla konuşarak onların hikayelerini biriktirdim, fotoğraflar çektim, çizimler yaptım en sonrasında atölyemde bilinçaltımda biriktirdiğim duygu yoğunluğu ile resimler ürettim. Kısaca kervansaraylar tiryakilik boyutuna geldi benim için 12 yıl geçmeyen bir hastalık gibi… Kervansaraylarımız, kültürel

OCAK 2018

bir mirasımız olmasının yanında tarihimizde çok önemli bir yer tutuyor. Anadolu, coğrafi konumu nedeni ile her zaman bir geçit ve köprü görevi görmüştür. Doğu’nun ipek, baharat ve diğer ürünlerinin kervanlarla Batı’ya taşınması, Çin’den Avrupa’ya uzanan ve bugün İpek Yolu olarak adlandırılan ticaret yollarını oluşturmuştur. Bu yollar üzerinde ticareti geliştirmek ve yolların güvenliğini sağlamak amacı ile 30 – 40 km aralıklarla kervansaraylar kurulduğunu görüyoruz. Çevreleri yüksek duvarlardan oluşan bu güçlü yapılar, geceleri güvenli bir şekilde konaklamaları ve çeşitli ihtiyaçlarını buralarda gidermeleri için rahat ortamlar olarak tasarlanmışlardı. İçerisinde barınma, yemek, aşevi, mescit, nalbant, ticari eşyalar için depolar, araba tamirhaneleri, hastane, kütüphane, hamam, ayakkabı tamircisi, eczane, hayvanlar için yem ve veteriner bulunurken hatta

vefat eden bir kervancı olursa defin hizmetleri bile veriliyordu. Mukarnas serginizin çalışmalarına başlarken ilk durağınız neresiydi? Bu çalışmalarınızda, sizi en çok neler etkiledi? 1150 yılında Selçuklu Sultanı I.Mesut tarafından yapılan Alayhan, Anadolu’da yapılan ilk kervansaray ve Selçuklu mimarisinin en önemli simgesi olan çift başlı kartal figürünün taşıyan ilk kervansaraydır. Benim için de çalışmalarımın ilk durağı Alayhan oldu. Fakat tarihi miras olarak adlandırdığımız bu yapıların yok olmaya mahkum olması, taşlarının kullanılmak için yıkılmaları, ortalarından yolların geçmesi ve bir çoğunun tamamen tahrip edilmesi ve yerlerinin bile bilinmemesi beni çok etkiledi. Yüreğimdeki bütün devinimler, gizler, duygular ve dışavurumlar ile onları resmetmeye başladım. Resmi araç olarak kullanarak geçmişi vurgulamak ve kervansarayların varlığına farkındalık yaratmak istedim. Güncel olandan hareketle geriye doğru bakarak, Selçuklu kervansaraylarının verilerini birleştirici öğelerini, tarihsel ve toplumsal dönüşüm içerisinde ele aldım. Mimarisi o kadar etkileyiciydi ki her karesi ayrı bir kompozisyon, ayrı bir resim olabiliyordu benim için. Adeta zamana, doğa şartlarına ve özellikle insanlığa karşı bir anıt gibi direnen kervansaraylarda kapılara ayrı bir önem verilmiş ve mukarnaslarla bezenmişlerdi.

Mukarnas, İslam sanatında mimari yapılarda gördüğümüz geometrik bir bezeme şeklidir. Evrensel birlik ve denge düşüncesi çokgen ve çok köşeli yıldızlarla somutlaştırılmıştır. Kapıdan giren barışla birlikle girsin ve çıksın mesajıdır. Benim de sergime Mukarnas adını koymama sebeptir. Yaşadığımız kaotik ortamı düşünürsek; evrensel

Yani her türlü etki ve oluşlar, dökme, akıtma, püskürtme, yer yer silme, kazımalar gibi etkilerden faydalandım. Gerçekçi mimari anlayışı modern sanat düzenlemesi içinde anlatırken bugün ve geçmiş arasında bir anlamda görsel bir köprü kurmak amacı ile nesne-zaman bulgusunu kullandım. Soğuk sıcak renkler, açık koyu lekeler geçmiş

Mukarnas, İslam sanatında mimari yapılarda gördüğümüz geometrik bir bezeme şeklidir. Evrensel birlik ve denge düşüncesi çokgen ve çok köşeli yıldızlarla somutlaştırılmıştır. Benim de sergime Mukarnas adını koymama sebeptir. Evrensel birlik, denge ve barışa en ihtiyacımızın olduğu süreçleri yaşıyoruz.

birlik, denge ve barışa en ih- ve şimdiki zaman arasındaki tiyacımızın olduğu süreçleri farklılıklara göndermeler yaparken, çizgiler geçmişteki yaşadığımızı söyleyebilirim. mimari formları şimdiki yaMukarnas’taki çalışmalarışama sıkı sıkı sarılmasına senızda kullandığınız teknik ve bep olan bağların da simgesi renklerle ilgili neler söyleoluyor. Kaderine terk edilmiş, mek istersiniz? unutulmuş, yok olmaya yüz Her biri yeniden keşfedilmeyi tutmuş, eskimiş ve solmuş bekleyen bu mimari formları kervansaraylar; canlı renklerve biçimleri, üst üste uygu- le dile gelir, turuncular fısıltı ladığım tekniklerle biçimsel olur, kırmızılar çığlık… Yeniden yaratmayı sürdürerek ve nes- ve yeniden üretmek onların neleri başkalaştırıp dönüştü- seslerini renkler aracılığı ile rerek farklı formlar yarattım. duyurmak için…

www.kobiaktuel.com.tr

LIFE

SÖYLEŞİ

“ALGO DİJİTAL İLE ÖĞRENEN VE KEŞFEDEN NESİLLER YETİŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ” Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı TEGV, Google.org ile gerçekleştirdiği Algo Dijital programıyla 1 milyon çocuğa dijital dünyayı öğretmeyi hedefliyor. Vakfın eğitim programları ve faaliyetleriyle ilgili bilgiler veren TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı; “Çocuklara dijital okuryazarlığı, blok temelli kodlamayı ve algoritmik düşünceyi dünya standartlarında öğretecek olan Algo Dijital projesi, çocukları bilimsel anlamda da geliştirecek” diyor. TEGV’den ve faaliyetlerinizden kısaca bahseder misiniz? Vakfımız 1995 yılında, Onursal Başkanımız Suna Kıraç öncülüğünde iş ve eğitim dünyamızın önde gelen isimlerinin eğitim için bir araya gelmesiyle kuruldu. TEGV, ilköğretim çağındaki çocuklara devlet tarafından verilen temel eğitime destek olmak amacıyla 23 yıldır faaliyetlerini sürdürüyor. Etkinlik noktalarımızın açıldığı yerlerde halkımız bize katıldı, sahip çıktı. Binlerce aile bize güven duydu, çocuğunu gönderdi ve çocuklarındaki değişimden duydukları mutluluğu bizlerle paylaştı. Tüm Türkiye’nin çalışmalarımıza sahip çık-

OCAK 2018

masının, destek ve katkılarını esirgememesinin vakfımızın bugünkü başarısındaki payı büyüktür. TEGV Öğrenim Birimlerinde neler yapılır, hangi eğitimleri veriyorsunuz? 6-14 yaş arasındaki çocuklara bilimi, okumayı-yazmayı, matematiği, bilişimi ve sanatı sevdirmek, bilimsel düşünme becerilerini geliştirecek eğitim programları ve etkinlikler uyguluyoruz. Örneğin, yaratıcı okuma ve yaratıcı yazma becerilerini geliştirmeye yönelik 11 yıldır Yapı Kredi ile birlikte uyguladığımız Okuyorum Oynuyorum Eğitim Programımız var. Bilim ve matematiği ço-

cuklarımıza sevdirmek için Garanti Bankası ile birlikte Matematik-Fen Eğlenerek Öğren Eğitim Programımızı uyguluyoruz. Unilever ise çocuklarımızın hijyen ve özbakım konusundaki farkındalıklarını artırmak amacıyla Eğlen, Öğren, Hijyen Etkinliğini destekliyor.Google.org ile bu sene hayata geçirdiğimiz, çocuklarımızın kodlama ve dijital becerilerle birlikte geleceğin dünyasına adım atacakları “Algo Dijital” ise bütün çocuklarımıza bilişim dünyasını öğretecek. Eğitim programlarımız tamamen çocuğun katılımını esas alan, çocuğu aktif kılan ve oyun temelli etkinliklerden oluşuyor. TEGV’de çocukların sıkılması

gibi bir olgumuz yok. Eğitim programlarımız çocukların öğrenme fırsatlarını artıran son derece zengin deneyimler sunuyor. Yeni öğrenim programınız Algo Dijital’den biraz bahseder misiniz? Türkiye’de ilk defa STK düzeyinde Google.org ile gerçekleştirilen işbirliği sayesinde 1 milyon çocuğumuza dijital dünyayı öğretmeyi hedefliyoruz. Çocuklar algodijital. com sitesinde ücretsiz olarak dijital dünyada buldukları bilgileri eğlenceli bir oyunla öğrenirken TEGV’in etkinlik noktalarındaki bilişim odalarında farklı oyunlar ile dijital dünyayı doğru şekilde anla-

LIFE

yabilecekler. Dijital okuryazarlığı, blok temelli kodlamayı ve algoritmik düşünceyi dünya standartlarında öğretecek olan proje, çocukları bilimsel anlamda da geliştirecek. Bu programla çocuklarımızı 21’inci yüzyılın bilgi, beceri ve yetkinlikleri ile zenginleştirecek olan Algo Dijital, öğrenen ve keşfeden nesiller yetiştirmeyi hedefliyoruz. Çocuklarımız, Algo Dijital ile dijital okuryazarlıktan dijital güvenliğe kadar sanal dünyanın alfabesini öğrenmenin yanı sıra internet kullanımı konusunda da bilgi sahibi olacaklar. Böylece sanal dünyada buldukları bilgiyi doğru şekilde değerlendirebilecek, teknolojinin kötü kullanımına karşı farkındalık sahibi bireyler olarak yetişmeleri için gereken doğru davranışları oyunlarla öğrenecekler. TEGV olarak şimdiye kadar kaç çocuğa eğitim verdiniz? Bu eğitimlerden her çocuk faydalanabiliyor mu? Vakfımızın kuruluş amacı, devlet tarafından verilen temel eğitime katkıda bulunmak. Biz bu amaçla, eğitimde fırsat eşitliğini yakalayamayan çocuklarımıza okul içi ve dışı zamanlarda nitelikli eğitim desteği vermek, onların eğlenerek öğrenecekleri ortamlar yaratmak ve yeteneklerini keşfederek geleceğe umutla bakmaları için kendi etkinlik noktalarımızı oluşturduk. Kuruluşumuzdan bu yana bağışçılarımızın katkıları ve gönüllülerimizin desteğiyle iki buçuk milyon

çocuğumuza eğitim desteği verdik. Bunları gerçekleştirirken dünyanın ve ülkemizin önde gelen kişi, kurum ve markalarıyla işbirlikleri yaptık, ışıldayan projeler gerçekleştirdik. İlköğretim çağındaki çocuklarımızın sayısı düşündüğümüzde elbette daha gidilecek çok yolumuz, ulaşılmayı bekleyen binlerce çocuğumuz var. Çünkü nitelikli eğitimin bazı şanslı çocukların değil, her çocuğun hakkı olduğuna inanıyoruz. İlköğretim çağında Türkiye’de yaşayan bütün çocuklara kapılarımız açık. TEGV’de çocuklarımız onlara özel tasarlanmış bir ortamda, en gelişmiş ülkelerdeki eğitim anlayışıyla ücretsiz olarak tanışıyor, eğitimlerini destekleyecek, fark yaratacak bir sistemin içinde oluyorlar.

çocuklarımız eğitim sistemi dışında kalıyor. İşimiz çocukları okula kayıt ettirmekle bitmiyor, devamsızlık ve okulu terk sorunlarımız da sürüyor. Çocukların okula devamını etkileyen temel unsur ailenin sosyo-ekonomik durumu diyebiliriz. Ailenin durumuna bağlı olarak çocukların çalışmak zorunda olması veya ailelerine destek olmak için ev işlerini üstlenmeleri eğitim hayatlarını önemli ölçüde aksatıyor. İşte bütün bu olumsuzlukları aşmak çocuklarımızı mutlu edebilmek ve onlara eğitim desteği sağlayabilmek için TEGV var gücüyle çalışıyor.

TEGV’de kimler gönüllü olabilir? Gönüllüler ne yapar? TEGV’de her yıl binlerce gönüllü, Türkiye’nin en yoksun noktalarındaki yüzbinlerce çocuğumuza nitelikli eğitim TEGV’in eğitim hayatına desteği veriyor. Gönüllü olkatkıları konusunda neler mak için TEGV’in web sitesi söylemek istersiniz? TEGV noktaları Türkiye’nin ziyaret edilebilir ya da nokdört bir yanında ama özel- talarımıza gelerek ön kayıt likle eğitim olanağının sınırlı yapılabilir. olduğu, sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı bölgelerde yer alıyor. Geçtiğimiz 10-20 yıla baktığımızda, Türkiye genelinde çocukların eğitime erişiminde önemli yol kat edildiğini görüyoruz. İlk ve ortaöğretimde okullaşma oranlarında düzenli olarak artış görülüyor. Ancak yine de yüzde 100 okullaşmaya erişemedik. Güneydoğu ve Doğu illerimizde, kırsal bölgelerde eğitime erişimde güçlüklerle karşılaşıyoruz. En dezavantajlı kesimlerdeki

SÖYLEŞİ

TEGV’e nasıl bağışçı olunur? TEGV’e destek verebilmenin en basit yolu TEGV yazıp 3353’e SMS göndererek 10 TL bağışta bulunmak. Ayrıca, vakfımızda bir çocuğumuzun bir yıl boyunca sanat, okuma, matematik veya bilim eğitiminden faydalanmasını isteyen destekçilerimiz ise kredi kartları vasıtası ile web sitemiz üzerinden düzenli ya da tek seferde bağışta bulunabilirler. Bunun yanı sıra logolu ürünlerimizi, özel gün kartlarımızı ve Eğitim Gönüllüleri nikâh şekerlerimizi de web sayfamızdan ya da vakfımızla iletişime geçerek temin edebilirle. Kurumlarımız ise Eğitim Programlarımızı sahiplenebilir, etkinlik noktalarımızın yapım ve işletme sponsorluğunu üstlenebilir ya da ürün işbirliği projesi ile mal ya da hizmet satışlarının bir kısmını vakfımıza aktarabilirler. Hem kurumlar hem de bireyler Eğitime Destek Sertifikası alarak TEGV’deki çocuklarımızın bir senelik eğitim giderlerini sahiplenebilirler.

www.kobiaktuel.com.tr

MODA LIFE

MODA

BUTİGO İLE HER ADIMDA ŞIKLIK Butigo, kışın en trend rengi olan bordo ayakkabı modelleriyle şehirli kadının modern tarzına hitap ediyor. Günün her anına kolaylıkla uyum sağlayabilecek alternatiflerin yer aldığı koleksiyonuyla marka, tasarımlarında kadınların farklı tarz ve kombinlerde kullanabileceği ayakkabı çeşitliliğini ön planda tutuyor. Dünya trendlerini de koleksiyonuna yansıtan Butigo, koleksiyonda yer alan rugan, süet ve deri detayların hakim olduğu modellerle dikkatleri hem şık hem sportif tarzı seven kadınların üzerine çekiyor.

KAŞMİR PALTO VE CEKETLERDE YENİ BİR ANLAYIŞ Abdullah Kiğılı Exclusive Cut’ın, kaşmir paltoları ve ceketleriyle kışın en soğuk günlerinde dahi, seçkin görünümünü ve konforunu korumak mümkün oluyor. Dünyanın en iyi kaşmir kumaş üreticilerinden Colombo ile çalışan marka, Thermo Eco Hydro Tech teknolojisiyle üretilen kaşmir kumaşları paltolarında da kullanmaya başladı. Sabit mikro iklim özellikleri sunan bu kaşmir kumaşlar, vücudun ısısının hep aynı düzeyde kalmasını sağlıyor. Fitil yapısına sahip kumaşlar sayesinde paltolar aynı zamanda su geçirmez özellik kazanıyor.

COLUMBIA İLE KIŞI SICAK GEÇİRMEK MÜMKÜN Outdoor’un en sevilen markalarından Columbia; profesyonel sporculardan ilham alınarak tasarlanan Titanium serisiyle, ister zirvelerin sert rüzgarlarında ister şehirde soğuğu hissetmeden kış aylarının keyfini yaşamanızı sağlıyor. Titanium serisi, Columbia’nın kış için sunduğu teknolojilerden Omni-Heat Reflective’in gümüş noktacıkları sayesinde vücudun kendi ısısını geri yansıtarak yüzde 20 daha fazla sıcak tutuyor. Titanium koleksiyonunda yer alan hafif ve yumuşak dokulu polarlar ve serinin Outdry, Techlite, Omni-Grip gibi Columbia’nın üstün teknolojilerini sunduğu ayakkabı seçenekleri konforlu bir kışı garantiliyor.

OCAK 2018

LIFE

TEKNOLOJİ

Logitech’ten Kablosuz ve Su Geçirmez Hoparlör Logitech UE Boom 2 hoparlör, 360 derece sesiyle partilerde, açık alan etkinliklerinde kullanım için taşınabilir ve kablosuz bir çözüm sunuyor. Siri ses entegrasyonuna sahip, çok yönlü her yere uygun tasarımıyla suya, darbeye ve kire dayanıklı, 15 saate kadar şarj edilebilir piliyle güçlü ses düzeyi sunan kablosuz hoparlör UE Boom 2, n11.com’da satışta. 30 metreye kadar kaynak cihazdan uzakta müzik çalabilen ve aynı anda 8 bluetooth cihaza bağlanabilen ürün, kendisi gibi ikinci bir cihazla bağlanıp daha güçlü bir ses deneyimi de sunabiliyor. Ürün, eğlenceli ve yaratıcı tasarımıyla da dikkat çekiyor.

XPERIA XA1 PLUS Türkiye’de! Sony, süper orta sınıf akıllı telefonu Xperia XA1 Plus’ı Türkiye’de satışa sundu. Xperia XA1 Plus; 23MP arka kamerası, 5.5 inç Full HD geniş ekranı, tüm gün dayanan pil ömrü, ClearAudio+ Sony Ses Teknolojisi ve Akıllı Amplifikatörü ile bir akıllı telefonda beklentinin ötesine geçiyor. 8MP ön kameraya ve 23mm geniş açılı lense de sahip olan cihaz; altın, mavi ve siyah olmak üzere üç canlı renkte sunuluyor. Xperia XA1 Plus, dar çerçevesi ile yuvarlatılmış, şık tasarım ve kişiselleştirilmiş güvenlik sağlamak üzere açma/kapama düğmesine entegre edilen sezgisel parmak izi ile geliyor. Stamina Modu ve enerji tasarruflu performans, tüm uygulamaların sekiz çekirdekli işlemcisi ile pürüzsüz ve hızlıca çalışmasını sağlıyor.

Lenovo Legion Y920 ile Profesyonel Performans Deneyimi Lenovo, Legion Y920 ile oyun oynarken profesyonel performans sergilemek isteyenlere iyi bir seçenek sunuyor. Dizüstü oyun bilgisayarı Legion Y serisinin en gelişmiş üyelerinden olan Legion Y920, işlemci gücü ve yeni nesil grafik teknolojisi ile oyunseverleri etkisi altına alıyor. 3.9 GHz’ye varan 4 çekirdekli frekans ve 8 MB’ye varan önbellek kapasitesine sahip Legion Y920, güçlü Intel Core i7 işlemcisi ile hem profesyonel gibi oyun oynamanızı hem de internetten yayın yapmanızı sağlayacak performans vadediyor. Yepyeni bir görüntüleme teknolojisi olan NVIDIA G-SYNC’e sahip cihaz, bu teknoloji sayesinde ciddi ve rekabetçi bir oyun için ideal bir görsel deneyimi sunuyor.

www.kobiaktuel.com.tr

LIFE

AJANDA

SISTERS OF PERSEPHONE SERGİSİ LEICA GALLERY’DE

HÜSN’Ü DREAM’IN İLK KONSERİ İŞ SANAT’TA

Leica Gallery İstanbul, fotoğraf sanatçısı ve eleştirmeni Nazif Topçuoğlu ile Leica Oskar Barnack Yarışması finalistlerinden Finlandiyalı sanatçı Anni Leppala’nın eserlerinden oluşan Sisters of Persephone (Persephone’nin Kız Kardeşleri) başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor. Adını 20. yüzyılın en beğenilen şairlerinden biri olan Sylvia Plath’ın Sisters of Persephone başlıklı şiirinden alan sergi, iç dünyasında veya gerçek hayatta ikilem yaşayan kadınların hikayelerini yeniden yorumlamak ve empati kurmak için bir fırsat yaratıyor. Sergi kapsamında Anni Leppala edebi referanslar ve kişisel deneyimlerini bir araya getirirken, Nazif Topçuoğlu ise sanat tarihi, batı edebiyatı ve dinî hikâyelerle Türkiye’deki kadın algısına dair sorular ortaya atıyor. Sergi, 3 Mart’a kadar Bomontiada’da yer alan Leica Gallery’de görülebilir.

Türkiye’nin önde gelen klarnet virtüözlerinden Hüsnü Şenlendirici, yeni projesi Hüsn’ü Dream’ın ilk konseri için 31 Ocak’ta İş Sanat sahnesine konuk oluyor. Kariyeri boyunca Marcus Miller, Emma Shapplin, Vasilis Saleas, Al Di Meola, Zakir Hüssain, Dianne Reeves, Javier Limon gibi önemli isimlerle müzikal işbirliklerine imza atan sanatçı, bu defa caz müziğin sınırlarını zorlayacak. Usta müzisyenler Cenk Erdoğan, Cahit Kutrafalı, Adem Gülşen ve Öktem’in Şenlendirici’ye eşlik edeceği, Halil Sezai’nin ise konuk olacağı gecede, Türk Sanat Müziği’nden Halk Müziği’ne, arabeskten caza uzanan renkli bir repertuvar seslendirilecek.

ZAHİRÎ MEKÂNDA ARŞİV Refik Anadol’un Zahirî Mekânda Arşiv enstalasyonu, tek bir kullanıcı tarafından etkileşimli olarak deneyimlenebilen üç boyutlu, bilgisayar üretimi bir ortam kuruyor. Bir sanal gerçeklik gözlüğü aracılığıyla bu ortama erişen kullanıcı, SALT Araştırma arşiv koleksiyonlarından 1 milyon 700 bin’in üzerinde belgenin t-SNE makine öğrenme algoritmasıyla görselleştirildiği bir veri uzayında yolculuğa çıkıyor. Anadol’un 2017 tarihli enstalasyonu, sanatçının SALT davetiyle gerçekleştirdiği Arşiv Rüyası projesinin devamı olarak sunuluyor. Anadol’un Google Artists and Machine Intelligence [Sanatçılar ve Makine Zekâsı] programıyla konuk sanatçı olarak çalıştığı dönemde kurguladığı enstalasyon, yakın gelecekteki araştırma imkânlarına bir öneri getiriyor. Sanatçının sergisi, 25 Şubat’a kadar SALT Galata’da ziyaret edilebilir.

OCAK 2018

www.kobiaktuel.com.tr

KOLAY POS *B524 ,æ;8 *;*52ä2 *B524 <*+æ= m,;.= +87>< æêB.;æ lC.55æäæ 98< 486æ<B87> <.;?æ< m,;.=æ +87>< l-m5 4*=42<2

KOLAY 1.000 0 - 1.000 TL 13,90 TL 10 TL %0 %0 %0

*B524 ,æ;8 *;*52ä2 *B524 <*+æ= m,;.= +87>< æêB.;æ lC.55æäæ 98< 486æ<B87> <.;?æ< m,;.=æ +87>< l-m5 4*=42<2

KOLAY 10.000 KOLAY 15.000 KOLAY 20.000 KOLAY 30.000 0 - 10.000 TL 0 - 15.000 TL 0 - 20.000 TL 0 - 30.000 TL 144,90 TL 216,90 TL 284,90 TL 429,90 TL 50 TL 75 TL 100 TL 150 TL %0 %0 %0 %0 %0 %0 %0 %0 %0 %0 %0 %0

OCAK 2018

KOLAY 2.000 0 - 2.000 TL 26,90 TL 20 TL %0 %0 %0

KOLAY 3.000 0 - 3.000 TL 39,90 TL 20 TL %0 %0 %0

KOLAY 5.000 0 - 5.000 TL 64,90 TL 20 TL %0 %0 %0