KOBI Aktuel - February 2018 by NDesign Point

Anında eşler arası işlemler

Dünya çapında ödemeler

Turcoin eşler arası teknolojiyi kullanarak merkez otorite veya banka olmadan çalışır. İşlemlerin yönetimi ve turcoinlerin dağıtımı toplu olarak ağ tarafından idare edilir. Turcoin’e herkes katılabilir. Turcoin kendine has birçok özelliği saye-

Bedava veya çok ucuz gönderim ücretleri

sinde diğer ödeme yollarıyla yapılamayacak çok farklı ödemelerin üstesinden gelebilir. Türkiye’nin ilk ve tek başarılı sanal parası Turcoin aynı zamanda SHA-256 (Bitcoin) ve Ripple Teknolojilerini de bünyesinde barındırmaktadır.

EKİM 2017

ŞUBAT 2018

www.kobiaktuel.com.tr

EDİTÖRDEN

ŞİRKETLERDE AVANTAJLI ÇÖZÜMLER DÖNEMİ

eni yılla birlikte şirketler, yeni hedef ve projelerini hayata geçirmeye başladılar. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren pek çok şirket, artık maliyet avantajı ve daha düşük enerji tüketimi sağlayan, verimlilik arttıran, çevre dostu uygulama ve çözümlere yöneliyor. Bu ayki Portre bölümümüzde, Xerox Türkiye Kanal Satış ve Pazarlama Direktörü Kaan Yünezer ile gerçekleştirdiğimiz röportaja yer veriyoruz. Yünezer, Xerox’un çözümlerini, yeni hizmetlerini ve bu yılki hedeflerini anlatıyor. ConnectKey platformuyla Xerox, iş ortaklarına iyi bir müşteri deneyimi ve ölçülebilir maliyet avantajları sağlamayı amaçlıyor. Dosya bölümlerimizde ise Kurumsal Hizmetler ve Lojistik konularına yer veriyoruz. Artık iş yapış şekilleri değişim gösteriyor. Maliyet avantajı sağlamak, daha kısa sürede verimlilik elde etmek gibi konular öne çıkıyor. Bu noktada ise farklı alanlarda faaliyet gösteren şirketler, kurumlara avantajlı ve kapsamlı hizmetler sunuyorlar.

TN İSTANBUL MEDYA REKLAM TURİZM TİCARET LTD. ŞTİ. adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eymen Tuğba Aloğlu Genel Yayın Yönetmeni Nurullah Aloğlu Editör Nihan Makaskesen Görsel Yönetmen Nesrin Avşar Reklam Koordinatörü Tuğba Duman

Reklam Satış Sorumlusu Erdem Yılmaz Sümeyra Yüce Finans Direktörü Tünal Demirkaya muhasebe@kobiaktuel.com Yazarlar Yrd. Doç. Dr. A. Özlem Gökmoğol Av. Seyfettin Aloğlu Danışma Kurulu Yrd. Doç. Dr. Pınar Bacaksız Yrd. Doç. Dr. Savaş Biçer Reklam Rezervasyon reklam@kobiaktuel.com 0 212 247 11 79

Teknolojik gelişmeler, bütün sektörleri olduğu gibi lojistik sektörünü de etkiliyor. Sektörde faaliyet gösteren kurumların çoğu, artık intermodal taşımacılık hizmetiyle sektöre yön vermeye başladılar. Bu sayede; zaman, verimlilik, düşük maliyet gibi pek çok avantaj sağlanırken, çevre dostu bir hizmet de sunulabiliyor. Life bölümümüzde ise Sevgililer Günü’ne özel moda, mekan, seyahat haberlerinin yanı sıra güncel teknoloji ve ajanda haberlerini okuyabilirsiniz. Ayrıca, bu aya özel olarak, Dijital Dönüşüm ekimizi siz okurlarımıza sunuyoruz. Dijital dünyadaki son trendler, hayatımızı kolaylaştıran yeni mobil uygulamalar, dijital bankacılık, teknoloji, oyun ve daha birçok konudaki güncel haber Dijital Dönüşüm ekimizde… Gelecek ay görüşmek dileğiyle, İyi okumalar

Nihan Makaskesen

Abone: abone@kobiaktuel.com Yönetim Yeri: 19 Mayıs Mahallesi, Teyyareci Cemal Sokak No: 3 D: 4, 34369 Şişli/İstanbul Tel: 0 212 247 11 79 www.kobiaktuel.com.tr info@kobiaktuel.com Baskı: Şan Ofset Matbaacılık Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane / İstanbul 0 212 289 24 24 Yayın Türü: Yerel süreli aylık

KOBİ Aktüel Dergisi TN İSTANBUL Medya Reklam Turizm Ticaret Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

KOBİAKTÜEL’DE BU AY ŞUBAT 2018

Yapı Kredi’den Hayata Kolaylık Katan Teknolojiler

Sağlık Lojistik, Hizmet Hacmini Arttırmayı Hedefliyor

Dijital kanallara yatırımlarını her sene arttıran Yapı Kredi, geliştirdiği uygulama ve çözümlerle müşterilerinin hayatını kolaylaştırıyor.

Dünya çapında lojistik çözümler sunan Sağlık Lojistik, hizmet hacmini yıl sonuna kadar 250 bin metrekare depolama alanına çıkarmayı amaçlıyor.

Sayfa

Şirketler, ATALIAN Enerji Yönetim Sistemi İle Tasarruf Sağlıyor

Sayfa

“Nano Teknolojik Susuz Araç Temizliği Sistemini Türkiye’ye Kazandırdık”

Comdata Türkiye, Yatırımlarla Büyüyor Çağrı merkezi sektöründe kapsamlı çözümler sunan Comdata Türkiye, 2018 yılı içerisinde yeni teknolojilere ve Anadolu’da yeni lokasyonlara yatırımlar yaparak büyümesini sürdürmeyi hedefliyor.

Sayfa

Panasonic Eco Solutions Türkiye’den Çok Yönlü Çözümler

DRY CAR CARE, nano teknolojik susuz araç temizliği sistemiyle birçok uygulama hizmeti sunuyor. DRY CAR CARE Şirket Sahibi Ergin Kayabaşı; bayilik şartlarını ve sundukları hizmetleri anlatıyor.

Panasonic Eco Solutions Türkiye Kurumsal Marka Yönetim Direktörü Aysel Özaltınok, markanın akıllı ev ve solar enerji sistemlerinin avantajlarını aktarıyor.

Sayfa

Xerox Türkiye Kanal Satış ve Pazarlama Direktörü Kaan Yünezer:

“Connectkey ile İş Ortaklarımıza Ölçülebilir Maliyet Avantajı Sağlıyoruz” Sayfa

ATALIAN Entegre Tesis Yönetimi, enerji verimliliğine yönelik sunduğu çözümlerle şirketlere yüzde 40’a varan oranlarda tasarruf imkanı sağlıyor.

CMY

BRIEFING

EMRAH AKAY, YOLUNA COME TO MOVIDA İLE DEVAM EDECEK

on iki yıldır MullenLowe Executive Creative Director’ü olarak görev yapan Emrah Akay, yoluna ortak ve ECD olarak yeni ismiyle “Come to Movida”da devam edecek. Sektörde 22’nci yılını kutlayan Akay, reklamcılığa 1995 yılında Movida’da başlamıştı. Ardından Cenajans Grey, tekrar Movida, Güzel Sanatlar, Leo Bur-

nett ve MullenLowe’da kreatif liderlik yapan; Cannes Lions, Epica, New York Festivals, Golden Drum, Eurobest dahil 100’ün üzerinde uluslararası ve ulusal ödülü olan Akay, “Come to Movida’da yeni bir dönem başlıyor. Biz burada sadece reklam yapmayacağız. Burayı bir çekim merkezi yapacağız. Gelenekselin yanında branded content

ve branded entertainment’a da odaklanacağız. Ayrıca sektörün ihtiyacı olan düşük maliyetli prodüksiyon, online aktivasyon, promo ve medya fikirlerimizle fark yaratacağız. Sektördeki yetişmiş insan kaynağıyla da hibrit modeller üzerinden işbirlikleri gerçekleştireceğiz” diyor. Ajans Eş Başkanı Oğuzhan

Akay ise şu sözleri aktarıyor: “Emrah’ın gelişi, çalışmalarını yıllardır takdir ettiğim kardeşimin yuvaya dönmesi gibi değil. Aksine, usta reklamcı Emrah Akay Movida’ya geliyor, güçler birleşiyor, etki alanı genişliyor olarak düşünülmesi gereken bir şey. Bu nedenle artık adımız, Come to Movida.”

TAV, KOPENHAG’DA ÖZEL YOLCU SALONU İŞLETECEK

AV Havalimanları’nın iştiraki TAV İşletme Hizmetleri özel yolcu salonu işletmeciliği alanındaki büyümesini sürdürüyor. Şirket son olarak, yolcu trafiği açısından İskandinavya’nın en yoğun havalimanı olan Kopenhag’daki yolcu salonunu hizmete açtı. Danimarka’nın

ŞUBAT 2018

ana giriş kapısı olan havalimanı 2017’de 29 milyon 200 bin yolcuya hizmet verdi. TAV İşletme Hizmetleri, Kopenhag Havalimanı’nda bulunan Primeclass Lounge’ı 10 yıl süreyle işletecek. TAV İşletme Hizmetleri Genel Müdürü Ali Bora İşbulan, “Bugün dünyanın dört bir yanındaki

30 havalimanında yer alan 57 yolcu salonumuzda, günde yaklaşık 13 bin misafirimizi ağırlıyoruz. Global bir şirket olarak, bu iş modeliyle, çok daha geniş coğrafyalarda faaliyet gösteren bir havalimanı hizmet şirketi olmak en büyük hedefimiz. TAV İşletme Hizmetleri olarak, salon işletmeciliğinin yanı sıra TAV Havalimanları Holding bünyesindeki havacılık dışı gelirleri de yönetiyoruz. Ayrıca Türkiye ve dünyanın farklı ülkelerinde havalimanı, demiryolu, denizyolu ve kruvaziyer terminallerindeki reklam ve tanıtım alanlarının pazarlanması ve ticari alan tahsisi sağlanması gibi faaliyetleri de yürütüyoruz. Öte yandan yılda 100 binden fazla yolcuya kar-

şılama ve uğurlama hizmeti de veriyoruz” diyor. Kopenhag Havalimanı Terminal 3’te bulunan Primeclass Lounge’da Danimarka’ya özgü lezzetlerin yanı sıra uluslararası mutfaklara ait sıcak ve soğuk yiyecekler servis ediliyor. Ücretsiz internet bağlantısı, televizyon ve dijital ekran gibi pek çok hizmeti misafirlerine aynı çatı altında sunan Primeclass Lounge, haftanın her günü sabah 05:30 ile akşam 22:30 arasında hizmet veriyor. Yolcu salonundan anlaşmalı havayollarının yolcuları ve TAV Passport Kart üyeleri ücretsiz yararlanabiliyor. Türk Hava Yolları, Pegasus ve Atlas Global’in İstanbul Kopenhag arasında düzenli seferleri bulunuyor.

CMY

BRIEFING

İŞ DÜNYASININ LİDERLERİ BU PANELDE BULUŞACAK

ürkiye’nin öncü yönetim, eğitim ve insan kaynakları danışmanlığı kuruluşlardan biri olan DD Değişim Dinamikleri Yönetim Merkezi’nin “Büyüme ve Kurumsallaşma Sürecinde Değişim Yönetimi” gündemli 25. Yıl Paneli 07 Mart 2018 Çarşamba 09.30-17.30 saatleri arasında Çırağan Sarayı’nda Gezer Ayakkabı ve

Terlik Ana sponsorluğunda gerçekleşecek. Türkiye’nin iş dünyasının temelini oluşturan aile şirketlerinde, büyümenin ve kurumsallaşmanın getirdiği değişimin yönetilmesine yönelik bakış açısı kazandırmak amacıyla, iş dünyasının liderlerinin bir araya geleceği panelde katılımcılar; “Şirketler, büyüme ve kurumsallaşma yolunda hangi fırsat, zorluk ve

risklerle karşılaşıyor?”, “Değişim sürecini nasıl yönetmeli? Hangi önlemleri almalı?” gibi sorularına yanıt bulurken, teori ve pratiğin buluştuğu noktada tecrübelerden faydalanıp çözümler edinebilecekler. Panelde katılımcılar; Kültür ve Alışkanlık Değişiminin Yönetimi, Aile Nesil Geçişi / İntikal Yönetimi, Mevcut ve Yeni İnsan Kaynaklarında Gelişim ve

Çatışma Yönetimi, Hukuki Değişim ve Risk Yönetimi, Mali Değişimin ve Finansal Ölçeğin Yönetimi, Marka ve Kurumsal İletişim Yönetimi gibi oturum başlıkları ile altı farklı boyutta konu hakkında farkındalık kazanma; oturumlarda konuşmacı ve panelistler ile aralarda ise tüm diğer katılımcılar ile tecrübe paylaşımı imkanına sahip olacaklar.

MULTINET UP’DAN ŞİRKETLERE “TERZİ USULÜ” ÇÖZÜMLER

ultinet Up, kendi bünyesinde yarattığı yenilikçi finansal teknolojiler ile kurum ve kuruluşlara, onların çalışanlarına ve tüketicilere ‘değer yaratan’ çözümler tasarlayarak yenilikçilik yarışında bir adım öne çıkıyor. İş ortaklarına sunduğu yemek giderlerinden hediye kartına, araç kiralamadan akaryakıta, uçak biletinden kargo ihtiyacına kadar tüm gereksinimleri için terzi usulü çözümler üretiyor. Multinet Up; bu yaklaşımının en son örneğini, işyerinde çalışanlarına yemek kartı olanağı sunarken, aynı zamanda dinamik çalışma

ŞUBAT 2018

yapısı ve gereksinimlerine uygun hizmet almak isteyen müşterisine hazırladığı özgün bir çözüm paketi ile verdi. Bu çözümle, şirketin genel müdürlük binasına saat 10.00 ile 16.00 arasında giriş yapan çalışanların yemek bedelleri günlük olarak anında hesaplarına yansıyor. Bu yemek bedelleri şirketin belirlemiş olduğu üye restoranlarda geçerli oluyor. Bu saatler arasında giriş yapmayan çalışanların kartlarına ise yükleme yapılmıyor. Multinet Up, bu sistemin entegrasyonunu bir hafta içinde gerçekleştirdi. Müşterinin turnike sistemleri ile Multi-

net inventiv’in geliştirdiği yeni nesil mobil cüzdan MultiPay arasında entegrasyon yapıldı ve online yüklemelerin bu şekilde kullanıcılar tarafından anlık olarak uygulama üzerinden takip edilmesi sağlandı. Multinet Up CEO’su Demirhan Şener konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: ”Müşterilerin kurumsal bütün ihtiyaçlarını, tam istedikleri gibi karşılamak temel önceliğimizdir. Bir müşterimizin isteği üzerine hayata geçirdiğimiz bu uygulama da bu yetkinliğimizin güzel bir örneği oldu. Çalışmalarımızı aynı hizmet anlayışı ile sürdüreceğiz.”

Multinet Up CEO’su Demirhan Şener

+ +++ + + + ++ + + + ++ + + + ++ + + + + ++

ÖDÜL

İKİ GENÇ GİRİŞİMCİ MİMARA ÖDÜL ÜSTÜNE ÖDÜL

lash Architects kurucuları, iki genç girişimci kadın mimar Şule Ertürk Gaucher ve İpek Baycan projeleriyle dünyanın en prestijli mimarlık yarışmalarında üst üste aldıkları uluslararası ödüllerin ardından, “Türkiye’nin En İyi Genç Mimarları” seçilerek başarılarını bir kez daha taçlandırdı. Son olarak Afyon’un Tazlar Köyü’nde, Arkizon Mimarlık işbirliğiyle tasarladıkları 38° 30° Çiftliği Peynir Fabrikası yapısı Dünya Mimarlık Festivali’nde “Dünyanın En İyi Endüstri Yapısı” seçilen yetenekli mimarlar, bu başarının hemen ardından 2017 Arkitera Genç Mimar Ödülü’nün de sahibi oldu. Mimarlar, bu projeleriyle daha öncesinde mimari ve tasarım alanında dünyanın en prestijli ödülleri olan iF Design Ödülü’ne ve Architizer A+ Awards Mansiyon Ödülü’ne de layık görülmüşlerdi.

“YILIN SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ” ÖDÜLÜ TRAFİK HAYATTIR!’IN

n uzun soluklu sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Trafik Hayattır! platformu, Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen ODD Satış ve İletişim Ödülleri, 2017 Gladyatörleri’nde ödül almaya hak kazandı. Trafik Hayattır! platformu “Türkiye’nin İlk Trafik Güvenliği Jingle’ı” projesi ile ODD tarafından Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi ödülüne layık görüldü. ODD’nin sektörel büyümeye ivme katmak amacıyla organize ettiği ve sektörün büyük ilgi gösterdiği yarışmada, halk oylaması sonucunda 20 kategoride ödüller verildi. Doğuş Otomotiv adına ödülü, Doğuş Otomotiv Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Kantoğlu aldı.

GARANTİ’NİN KURUMSAL YÖNETİM ALANINDAKİ BAŞARISINA TKYD’DEN ÖDÜL

aranti Bankası, kurumsal yönetim ilkelerine bağlılığı ve SPK Kurumsal Yönetim İlkeleri’ne uyuma verdiği önem doğrultusunda, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin (TKYD), “Yönetim Kurulu Kategorisinde En Yüksek Derecelendirme Notuna Sahip Şirket” ödülünü aldı. Kurumsal Yönetim İlkeleri’ne genel uyum notunu 9,51’e yükselten Garanti, Yönetim Kurulu kategorisinde aldığı 10 üzerinden 9,66 derecelendirmesiyle Türkiye’deki en yüksek notu alarak bu ödüle hak kazandı. TKYD tarafından 11’inci Kurumsal Yönetim Zirvesi’nde verilen ödül, Garanti adına Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Sema Yurdum’a takdim edildi.

ŞUBAT 2018

Building digital identity for a rewarding journey to work

ATAMA

KPMG

ABANK

VERİFONE

KPMG Türkiye’ye Yeni Direktör

luslararası denetim, vergi ve danışmanlık firması KPMG Türkiye, ekibini güçlendirmeye devam ediyor. İsmail Sevinç, KPMG Sosyal Güvenlik Hizmetleri Direktörü olarak göreve başladı. Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan Sevinç, çalışma hayatına Maliye Bakanlığında Devlet Bütçe Uzman Yardımcısı olarak başladı. Sevinç daha sonra Sosyal Güvenlik Kurumu’nda Müfettişlik görevi aldı ve aynı kurumda kariyerine devam etti. Sırasıyla Balıkesir İl Müdürlüğü, Aktüerya ve Fon Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Ankara İl Müdürü görevlerinde bulunan Sevinç, son olarak Başmüfettiş olarak görev yaptı.

ŞUBAT 2018

Verifone’da Üst Düzey Atama

ABank’ta Ticari ve KOBİ Bankacılığı Esra Kıvrak’a Emanet

Bank’ta, Ticari ve KOBİ Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine Esra Kıvrak atandı. Sektörde önemli bir tecrübeye sahip olan Kıvrak, Aralık ayı itibarıyla ABank ailesine katıldı. Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu olan Kıvrak, 1989 yılında adım attığı bankacılık sektöründe çeşitli bankalarda pazarlama ve satış alanlarında üst düzey yöneticilik görevleri üstlendi. 2002-2011 yılları arasında Garanti Bankası’nda Kurumsal Bankacılık Şube ve Bölge Müdürü görevlerini takiben, 2011-2017 yılları arasında KOBİ Bankacılığı Pazarlama Koordinatörü olarak görev aldı.

deme teknolojilerinde lider şirketlerden olan Verifone’un Uygulama Geliştirme Merkezleri Başkan Yardımcısı Bülent Onsoy oldu. Onsoy, Verifone’un Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki tüm ödeme terminali uygulamalarının geliştirilmesinden sorumlu olacak. 1991 yılında ODTÜ Matematik ve Bilgisayar Bilimleri bölümünden mezun olan Onsoy, profesyonel kariyerine 1992 yılında Intertech’te Sistem Programcısı olarak başladı. Daha sonra Garanti Teknoloji’de Operasyon Müdürü olarak görev yapan Onsoy, 2015-2017 yılları arasında Ericsson’da Türkiye ve İran bölgelerinin Uygulama Geliştirme Direktörü görevini üstlendi.

FİNANS

ABANK’TAN FİNANSMAN BONOSU İHRACI

ürk bankacılık sektöründe çeyrek asrı geride bırakan ABank, yeni yıla finansman bonosu ihracı ile başladı. ABank’tan yapılan açıklamaya göre, toplam bono ihracının halka arz büyüklüğü nominal 150 milyon Türk lirası olarak gerçekleşti. Bireysel ve kurumsal yatırımcılar tarafından yüksek talep gören ihraçta, 76 günlük iskontolu bononun yıllık basit faizi yüzde 14,60, bileşik faizi ise yüzde 15,47 olarak belirlendi. ABank Genel Müdürü

Kaan Gür, banka olarak Türk ekonomisine ve reel sektöre destek vermek için her türlü aracı etkin bir şekilde kullanmayı hedeflediklerini belirterek, şunları söylüyor: “İhracını yaptığımız finansman bonomuz, Borsa İstanbul’da nitelikli yatırımcılar arasında işlem görecek. Bunun gibi ihraçlarla elde edeceğimiz kaynakları, reel sektörün finansmanında ve Türk ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacak projelerde değerlendireceğiz.”

ABank Genel Müdürü Kaan Gür

QNB FİNANSBANK’TAN 575 MİLYON DOLARLIK SEKÜRİTİZASYON KREDİSİ

QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras

ŞUBAT 2018

NB Finansbank, Credit Suisse ve Deutsche Bank’tan havale akımları ve ihracat alacaklarına dayalı seküritizasyon programı çerçevesinde 575 milyon dolar tutarında seküritizasyon kredisi aldı. 350 milyon eurosu Deutsche Bank’tan, 150 milyon doları ise Credit Suisse’den sağlanan seküritizasyon kredisi 10 yıl vadeli olarak alındı. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, dünyanın önde gelen bankacılık gruplarından olan Credit Suisse ve Deutsche Bank’tan alınan seküritizasyon

kredisinin QNB Finansbank’a ve Türkiye ekonomisine olan güveni net bir şekilde ortaya koyduğuna dikkat çekiyor. Aras, “Önemli bir borçlanmayı çok kısa sürede tamamladık. Bankamızın kredi notunun da üzerinde bir kredi notuyla temin ettiğimiz seküritizasyon kredisi, QNB Finansbank olarak bugüne kadar Credit Suisse ve Deutsche Bank’tan sağladığımız en yüksek tutarlı ve en uzun vadeli finansman oldu” diyor. Aras, yurt dışından sağladıkları sözkonusu finansmanla reel sektörü, KOBİ’leri ve Türkiye ekonomisini desteklemeyi sürdüreceklerini söylüyor.

FİNANS

YAPI KREDİ’DEN HAYATA KOLAYLIK KATAN TEKNOLOJİLER Dijital kanallara yatırımlarını her sene daha da arttıran Yapı Kredi, geliştirdiği uygulama ve çözümlerle müşterilerinin hayatını kolaylaştırıyor.

apı Kredi, Türkiye’nin dijital bankası olarak mobil başta olmak üzere dijital kanallarıyla her sene yatırımlarını arttırarak sürdürüyor. Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan, “Bankacılığın geleceğini inşa edecek uygulamaları hayata geçirerek, sektörü devrim niteliğindeki ‘ilk’lerle tanıştırıyoruz. Türkiye ve Avrupa’da bir ‘ilk’ olan göz tarama sistemini Göz-ID ürünümüzde kullanıyoruz. Mobil bankacılığa şifresiz ve güvenli giriş sağlayan GözID’nin yanı sıra, ATM’ye dokunmadan QR kod ile anında para çekme, para yatırma ve Müşteri İletişim Merkezi’ne direkt bağlanma özellikleriyle müşterilerimizin hayatını kolaylaştırıyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. Yapikredi.com.tr’den sonra, şimdi de Yapı Kredi Mobil’e Google Search altyapısını entegre ettiklerini dile getiren Doğan, böylece müşterilerinin arama sonuçları sayesinde işlemlere, ödeme yapacakları faturaların kurumlarına veya Akıllı Rehber kayıtlarına hızlı erişim sağlayabildiklerini aktarıyor. Android Telefonla Temassız Alışveriş İmkanı Bankacı Klavye ile akıllı telefonlardaki mesajlaşma uygulamaları ekranından hiçbir farklı ekrana ve uygulamaya girmeden hızlı para transferi yapılabilmesini sağladıkları bilgisini paylaşan Yakup Doğan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Siri ve iMessage üzerinden ister sesle ister mesajla hızlı ve kolay bir şekilde müşterilerimizin para gönderebilmesine olanak tanıyoruz. Müşterilerimiz, Yapı Kredi Mobil’in mobil ödeme fonksiyonu

ŞUBAT 2018

aracılığı ile NFC özelliği olan Android telefonlarını POS cihazlarına yaklaştırarak güvenli ve temassız olarak alışveriş yapabiliyor. Bununla birlikte, Facebook Messenger’ın bot uygulaması üzerinden bankacılık hizmetlerimizi sunmaya başladık.” Bu kolaylıklara ek olarak, Yapı Kredi Mobil’e, müşterilerinin istedikleri şubeden istedikleri tarih ve saate randevu alabildikleri Şube Yoğunluk Haritalarını Görüntüleme ve Randevu Alma özelliğini eklediklerini anlatan Doğan, “Kartlarını kaybeden müşterilerimiz ise, mobil bankacılık şubesindeki yeni Panik Yok Butonu ile kartlarını anında kullanıma geçici olarak kapatarak mobilden işlemlerine devam edebiliyorlar. Kartları için kayıp/ çalıntı bildirimi gerçekleştirip, yeni kart talebinde de bulunabiliyorlar” diyor. Sürücülere Kolaylık Sağlayan Bir Çözüm Ekransız, kartsız ve sadece mobil telefonlar ile kullanılabilen yeni MobilMatik’i müşterilerin hizmetine sunduklarını dile getiren Doğan, bunu önümüzdeki dönemde daha fazla noktada yaygınlaştırmayı planladıklarını açıklıyor. Ford ile yaptıkları iş birliğine de değinen Doğan, şu bilgileri paylaşıyor: “Bu iş birliği çerçevesinde, sürücülerin hayatlarını kolaylaştıracak bir yeniliğe imza attık. Dünyada Ford SYNC 3 Applink teknolojisine sahip araçlara entegre edilen ‘ilk’ bankacılık uygulaması Yapı Kredi Mobil oldu. Bu sayede Ford müşterileri, ellerini direksiyondan, gözlerini yoldan ayırmadan sürüş esnasında güvenli bir şekilde Yapı Kredi Mobil’e erişebiliyor.”

Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan Mobil Bankacılık Kullanımı Yüzde 84’e Ulaştı “Tüm bu çalışmalarımız neticesinde, dijital bankacılık müşterilerimizin sayısı son bir yılda yüzde 34 artarken, mobil bankacılık müşterilerimizin sayısı ise yüzde 53’e yükseldi. Ayrıca dijital müşterilerimizin içinde mobil bankacılık kullanım oranımız Aralık 2017 itibariyle yüzde 84’e ulaştı” diyen Doğan, nakit dışı işlemlerde dijital kanalların payının yüzde 95’e ulaştığını belirtiyor. Doğan, dijital bankacılık alanındaki hizmetlerinin yanı sıra Yapı Kredi olarak, geleceğin bankacılığını tasarlama yolunda gençleri ve girişimcileri destekleyecek yatırımlara imza attıklarını sözlerine ekliyor.

PANELİ

07 Mart 2018 Çarşamba Çırağan Palace Kempinski

BÜYÜME & KURUMSALLAŞMA SÜRECİNDE

DEĞİŞİM YÖNETİMİ

Aile şirketleri, büyüme ve kurumsallaşma sürecinde hangi fırsat,

zorluk, engel ve riskler ile karşılaşıyor? Bu değişim sürecini nasıl yönetmeli?

Hangi önlemleri almalı?

Büyüme ve kurumsallaşma yolunda karşılaştıklarınız ve karşılaşabileceklerinize yönelik çözümler edinmek için

sizi de panelimize bekliyoruz... E-posta: iletisim@dd.com.tr

Kayıt formunu doldurmak için, lütfen barkodu okutunuz. Telefon: 0212 272 76 74

w w w . d d . c o m . t r

değişim dinamikleri yönetim merkezi

www.kobiaktuel.com.tr

PORTRE

“CONNECTKEY İLE

İŞ ORTAKLARIMIZA ÖLÇÜLEBİLİR MALİYET AVANTAJI SAĞLIYORUZ” Kendinizden, eğitim ve kariyer geçmişinizden kısaca bahseder misiniz? Xerox’a ne zaman katıldınız? İzmir Atatürk Lisesi’ni bitirdikten sonra lisans eğitimim için ABD’ye gittim ve Golden Gate University’de Uygulamalı Bilimler okudum. Mezuniyetten sonra Türkiye’ye döndüm ve Intel’de işe başladım. Buradaki maceram üç yıl sürdü ve 2002 yılında Xerox’ta buldum kendimi. Distribütör yönetimi, kanal operasyonu, kanal bölge yöneticiliği derken kısa denebilecek bir sürede kariyer basamaklarını tırmandım

ŞUBAT 2018

Xerox’un ürün ve hizmetleriyle ilgili bilgiler veren Xerox Türkiye Kanal Satış ve Pazarlama Direktörü Kaan Yünezer, “ConnectKey platformumuz, iş ortaklarımıza kendi çözümlerini yaratma ve müşteri bazlı çok spesifik çözümler sunma imkânı tanıyor. Bu da iyi bir müşteri deneyimi ve ölçülebilir maliyet avantajları getiriyor” diyor. ve Xerox Türkiye’nin kanal operasyonunun başına geçtim. Tabii bunlar tesadüf ya da şans eseri değil. Pazarda nasıl daha fazla pay kaparız, kanal yapımızı nasıl verimli ve etkili hale getiririz diye gece gündüz kafa yordum. Sonuçta pazara giriş stratejimizi değiştirdik ve bunun çok doğru bir karar olduğunu gördük. Çok verimli yıllardı. Piyasa koşulları ve dünyadaki konjonktürde müsaitti. Bugünkü gibi değildi ve bu başarılar bana Xerox’un uluslararası operasyonlarının kapısını açtı. İlk olarak, Doğu Avrupa bölgesine kanal direktörü olarak atandım. Burada da çok

PORTRE

doğru öngörülerle başarılı olduğumu düşünüyorum. Zaten sonra dört yıl ABD’de görev yaptım. Miami’deki bölge merkezinden Latin Amerika kanal satış ve pazarlama operasyonuna liderlik ettim. Üç yıldır da Türkiye’deyim. Bunun iki yılı yine Doğu Avrupa ve İsrail bölgesinin kanal yönetimiyle geçti. Uzak ofis modelinde çalıştım. Hali hazırda Xerox Türkiye Kanal Satış ve Pazarlama ekibinin lideriyim. Şu an yine pazar giriş stratejimiz üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Kanal modelimizin değişen koşullara ayak uydurmasını sağlayacağız. Xerox’un sunduğu ürün ve çözümleri anlatır mısınız? Bunların şirketler için ne gibi avantajları bulunuyor? Xerox müşteri odaklı bir firma. Xerox’un hedefini ve kendini konumlandırmasını anlamak için müşterilerin nelerden etkilendiğini, neler beklediğini ve nasıl çalıştıklarını anlamamız gerekiyor. Global olarak, çalışma ortamında radikal değişiklikler oluyor ve bu değişim çok hızlı bir şekilde hayatımıza giriyor. Çoğumuz bunu yaşıyoruz, bilgiyi paylaşma ve birlikte çalışma biçimlerimiz hızlı bir şekilde değişiyor. Biz dört ana başlıkta bu trendlerin çalışma hayatını etkilediğini düşünüyoruz: Digital Transformation (mobilite&otomatize iş akışları),

Xerox Türkiye Kanal Satış ve Pazarlama Direktörü Kaan Yünezer Business intelligence (verilerin elde edilmesi, işlenmesi ve kullanışlı hale getirilmesi), Nesnelerin İnterneti (yeni müşteri deneyimi), Kişiselleştirme (kişiye özgü deneyim sunma). Xerox her bir değişim kolunun, analogla dijitalin tam kesişim noktasında ve bu değişim rüzgarına dünyada en hazırlıklı marka. Geçen sene 29 yeni ürün ile yeni bir platform

alarak kendi çözümlerinde kullanmalarını sağlıyor. Çözüm ve iş akışına odaklı bir çalışma şekli ile müşterinin problemlerini/ihtiyaçlarını çözme yetkinliğine sahip olabiliyorlar. Bu da günün sonunda, hem iyi bir müşteri deneyimi ve ölçülebilir maliyet avantajları getiriyor, hem de iş ortağımıza katma değerli kazanç fırsatı sunuyor.

ConnectKey teknolojili ofis asistanlarımız, sektöründe referans alınan güvenlik katmanlarıyla donatıldı. Verilerinize dışarıdan sızılması, verilerin kaybolması gibi riskler söz konusu değil. ConnectKey platformuyla, dünya devi banka ve sigorta şirketleri gibi verisi en büyük sermayesi olan şirketlerin bile ihtiyaç duyduğu altyapıyı şu an şahıs şirketlerine dahi sunabiliyoruz.” anonsu yaptık: ConnectKey. Bu bir açık platform. İş akışı yönetimi, güvenli baskı ve toplam iş yönetimi gibi konularda iş ortaklarımıza kendi çözümlerini yaratma ve müşteri bazlı çok spesifik çözümler sunma imkânı tanıyor. Daha sonra bu uygulamaları, Xerox Global App Gallery’ye yükleyip buradan ihtiyacı olan firmaların satın

Peki, veri güvenliği hala bir çekince unsuru mu? Hem büyük kurumlar hem de KOBİ’ler ölçeğinde değerlendirebilir misiniz? Biz Xerox olarak, her ölçekten şirkete bahsettiğim dört ana başlık altında destek verebiliyorsak bu, internet ve makinelerle insanların bağlanması sayesinde oluyor. Bu da tabii ki güvenlik

sorusunu gündeme getiriyor. Yazıcım internete bağlı; buluttan dosya getirip çıktısını alabiliyorum. Taradığım dosyayı buluttaki arşivime atıyorum. Makinemin sayaç bilgisi Xerox’a gittiği için daha bitmeden kağıt ve toner ofisime geliyor; sipariş vermekle uğraşmıyorum. Evet, Tüm bunlar iş yapış biçiminizi kolaylıkla dönüştürmeniz için gereken şeyler; ama makineler bağlıyken güvenlik sorun mu? Xerox ile değil. En büyük ofislerden en küçük ofislere, hatta tek bir kişinin bile kullandığı ConnectKey teknolojili ofis asistanlarımız, sektöründe referans alınan güvenlik katmanlarıyla donatıldı. Verilerinize dışarıdan sızılması, verilerin kaybolması gibi riskler söz konusu değil. Ürünlerimiz “Zero Day” dediğimiz, kablosu fişe değdiği anda oluşabilecek risklere karşı da korumalı. Böyle olmasa, dünyanın önde gelen markaları bize güvenmezdi. ConnectKey platformuyla, dünya devi banka ve sigorta şirketleri gibi verisi en büyük sermayesi olan şirketlerin

www.kobiaktuel.com.tr

PORTRE

bile ihtiyaç duyduğu altyapıyı şu an şahıs şirketlerine dahi sunabiliyoruz. Günümüzde bilgi çok önemli bir kaynak; bunun farkındayız ve bilgi güvenliği de hiçbir işletme için lüks olmamalı. KOBİ’lere yönelik çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Xerox yönetilen baskı işinde dünya lideri. Xerox’un baskı konusundaki bilgi birikimi ve deneyimi tartışılmaz. Büyük ölçekli çözümlerimizi, Türkiye pazarında iş ortaklarımız aracılığı ile müşterilerimize sunuyoruz. Günümüzde müşteri açısından bakarsanız maliyetlerin kontrolü öncelikli sırada. Tabii müşteriler de bunu başarırken iyi teknoloji ve iyi bir müşteri deneyimi edinmeyi bekliyor. Diğer önemli konu da finansman. KOBİ’lere yönelik çözümlerimize finansmanı katarak, müşterilerimizin üzerindeki yükü hafifletmeye çalışıyoruz.

Ar-Ge merkezimiz PARC’ın amacı, dünyada teknolojiye yön veren bir merkezde geliştirilen yeni teknolojileri Türkiye’ye transfer ederek, Türkiye için önemli bir değer yaratmak. Her yıl yüzlerce buluşun patent aldığı bu merkez, hem bizim sektöre hem de farklı sektörlere teknoloji üretiyor. Bu teknolojik altyapı ve birikim, Xerox’un ofislerdeki iş akışlarını kolaylaştırma, maliyetlerini kontrol etme ve nihayetinde de dönüştürme iddiasının arkasındaki faktör.” Ürünlerinizi Türk lirası ile kiralama hizmeti sunmaya başladınız. Bu hizmetinizi anlatır mısınız? Süreç nasıl oluyor? Bu uygulamanızın kurumlar için önemi konusunda neler söylemek istersiniz? Finansman ve nakit akışı, 2018 yılında çok konuşacağımız konular. Çözümleriniz ne kadar iyi olursa olsun, finansman modelleri geliştirmek zorundasınız. Özellikle KOBİ dünyası için bu çok önemli. Biz bunun farkındayız ve çözüm üretmeye çalışıyoruz. Şu anki iş ortaklarımız da çözümler sunuyorlar, ancak biz yeni enstrümanlar kullanarak hem iş ortaklarımızı hem de müşterilerimizi

biraz da olsa rahatlatmak istiyoruz. GRENKE ile olan iş ortaklığımız da bu anlamda pazarda bir alternatif yaratmak amacını güdüyor. Bir de geçen yıl başlattığımız bir değişim programımız var. Özellikle KOBİ’lerin ilgi gösterdiği bir kampanya bu. Yeni nesil bir Xerox ürünü kullanmak isteyen, ama hali hazırda farklı bir markanın ürününü kullanan ofislere yönelik programda dört yıl ya da daha yaşlı ekipmanları son teknoloji Xerox’lar ile değiştirdik. KOBİ’ler açısından maliyet avantajı da olan programa epey ilgi oldu. “Eskisini getir, yenisini götür” dedik ve emektar yazıcıları Xerox Versalink C400, B400,C405 ve B405 ofis asistanlarıyla değiştirdik. Geri aldığınız eski cihazlar ne olacak? Kampanyanın herhangi bir çevresel kirliliğe ve teknolojik atık birikimine neden olmaması için aldığımız eski ürünleri geri dönüşüme tabi tutuyoruz. Eski ürünleri, ikinci el piyasasına ürün veya yedek parça olarak sunmuyoruz. Toplanan tüm cihazların seri numaraları ve ürün kodları, herkesin görüp inceleyebileceği şekilde kaydedi-

ŞUBAT 2018

liyor ve hepsi, tüm masrafları Xerox’a ait olacak şekilde geri dönüştürülüyor. Geri dönüşümden bahsettiniz… Xerox’un çevreci uygulamalar konusunda duruşuyla ilgili neler söylemek istersiniz? Xerox’un çevreye duyarlılık noktasında bazı temel hedefleri var. Örneğin, 2012 yılı temel alındığında Xerox, enerji tüketimini yüzde 20, karbon gazı emisyon oranları yüzde 28 oranında azalttı. Bu da yaklaşık 92 bin metrik ton karbondioksit (CO2e) salınım miktarına denk geliyor. Ayrıca, S&P İklim Açıklaması Liderlik Endeksi’nde 100 üzerinden 99 puan aldık ve yüzde 94 olan geri dönüşüm oranıyla Newsweek’in hazırladığı “En Yeşil Şirketler” listesine girmeyi de başardık. Sadece çevreci değil, sosyal sorumluluk ve küresel vatandaşlık yaklaşımlarımızla bir bütün olarak değerlendirildiğimizde, dünyanın en etik şirketlerinden biriyiz. Xerox markasının küresel ölçekte algısı nasıl? Yönetilen Baskı Hizmetleri’nde dünya lideriyiz ve Xerox’un bu konuda, uluslararası otoriteler tarafından tescillenmesi de bu algıyı güçlendiriyor. Sadece ofiste kullandığınız yazıcı, fotokopi makinesi gibi cihaz üreten bir marka olmayı çok geride bıraktık. Xerox, dünya çapında buluşlarıyla bir teknoloji üretim merkezi de aynı zamanda. PARC gibi çok büyük

PORTRE

bir Ar-Ge merkezimiz var ve her yıl yüzlerce buluşun patent aldığı bu merkez, hem bizim sektöre hem de farklı sektörlere teknoloji üretiyor. İşte bu teknolojik altyapı ve birikim, Xerox’un ofislerdeki iş akışlarını kolaylaştırma, maliyetlerini kontrol etme ve nihayetinde de dönüştürme iddiasının arkasındaki faktör. ConnectKey teknolojisinin temelinde 1 milyar dolarlık bir AR-GE yatırımı var. PARC demişken, biraz da ondan bahsedelim. Pek çok ikonik buluşun doğduğu yer ve şu an bir Türk yöneticiye emanet. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Çok olumlu bakıyorum. Türkiye için büyük bir şans bence. Çünkü Xerox PARC, Türk şirketleri ile birlikte ortak teknoloji geliştirme olanaklarını sorguluyor. PARC CEO’su Tolga Kurtoğlu ve Başkan Yardımcısı Ersin Uzun, göreve geldikleri günden beri özel

sektör ve kamuyla işbirliği imkanları oluşturmak amacıyla Türkiye’de temaslarda bulundular. PARC’ın amacı, dünyada teknolojiye yön veren bir merkezde geliştirilen yeni teknolojileri Türkiye’ye transfer ederek, Türkiye için önemli bir değer yaratmak. Türkiye’nin teknoloji tüketen ve birleştiren değil, üreten ve dünyaya ihraç eden bir ülke

haline gelmesi, PARC’ın Türk yöneticilerinin vizyonu. Bu da bizim için büyük bir şans ve fırsattır. Xerox Türkiye olarak, 2017 yılında nasıl bir performans sergilediniz? Ne kadarlık büyüme gerçekleştirdiniz? 2017 yılı, 2016 gibi zor bir yıl oldu. İlk 9 ayda pazarda daralma devam etti. Ancak biz önceliklerimizi ve hedeflerimizi doğru kurguladık ve kendimizi buna göre ayarladık. Tüm yıl pazar payları henüz açıklanmadı, fakat bizim açımızdan başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Sonuçta Xerox’un pazara bakış açısı çok geniş. Buna göre, ürün portföyü ve çözüm çeşitliliğimiz var. Bu da bazen avantaj, bazen dezavantaj oluşturuyor. Büyük projelerde çok aktif ve iyi bir yıl geçirdik. Bunun dışında, kamuda önemli işlere imza attık. Yeni ürünlerimiz ile pazarda iyi bir etki yarattı-

ğımızı düşünüyorum. Bunun yanı sıra, grafik sanatlarda özellikle üretim makineleri segmentinde hedeflerimizi gerçekleştirdik. Ancak, yeni ürünlerimizin tam etkisini 2018 yılında göreceğimizi düşünüyorum. 2018 yılından beklenti ve hedeflerinizi, yeni projelerinizi paylaşır mısınız? 2018 yılının zor geçeceğini düşünüyorum. Burada önemli olan doğru beklentiler ve doğru planlama ile sağlam bir şekilde devam edebilmek. Bizim için iş ortaklarımız ile büyüyerek devam etmek, pazarda Xerox ürün ve çözümlerini en iyi şekilde tanıtabilmek ve müşterilerimize iyi bir hizmet vermek ana hedef. Bunun dışında pazar paylarımızı bazı segmentlerde arttırmayı amaçlıyoruz. Bunun dışında yönetilebilir baskı hizmetleri, birinci önceliğimiz olacak.

www.kobiaktuel.com.tr

LOJİSTİKTE İŞ YAPIŞ MODELLERİ DEĞİŞİYOR Teknolojik gelişmeler, bütün sektörleri olduğu gibi lojistik sektörünü de etkiliyor. Rekabette öne çıkmak ve müşteri memnuniyetini sürdürmek isteyen şirketler, dijital teknolojilere yatırım yapıyorlar. Bu sayede müşterilerle aralarındaki bilgi akışını kesintisiz sağlayabiliyorlar. Sektörde faaliyet gösteren kurumların çoğu, artık intermodal taşımacılık hizmetiyle sektöre yön vermeye başladılar. Bu taşımacılık modeliyle; zaman, verimlilik, düşük maliyet, emniyet, süreklilik, hava şartlarından etkilenmeme gibi pek çok avantaj sağlanırken, çevre dostu bir hizmet de sunulabiliyor.

ŞUBAT 2018

DOSYA

LOJİSTİK

MARS LOGISTICS, 20 MİYON EUROLUK YATIRIM PLANLIYOR Faaliyetlerini hız kesmeden sürdüren Mars Logistics, filolarına yakın zamanda 20 milyon euroluk yatırım yapmayı planlıyor.

ojistik sektöründe uzun yıllardır hizmetler sunan Mars Logistics; kara, hava, deniz ve demiryolu nakliyesi, fuar ve etkinlik lojistiği, proje taşımacılığı ve daha birçok alanda faaliyetlerini hız kesmeden sürdürüyor. Mars Logistics olarak, 2018 yılında filolarına yatırım yapmayı sürdüreceklerini dile getiren Mars Logistics Genel Müdürü Ali Tulgar, bu dönemde filolarına 20 milyon euroluk yatırım yapmayı planladıklarını açıklıyor. Tulgar, sözlerini şöyle sürdürüyor: “2017’de gündemimizde olan, 30 milyon euro yatırımla hayata geçirdiğimiz Hadımköy’deki 70 bin metrekarelik yeni lojistik merkezimiz 2018 yılında devreye girecek. 2018 yılına Anadolu yakasındaki dördüncü depomuzu faaliyete geçirerek başladık. 27 bin metrekarelik bir alana sahip depomuz hedeflerimize ulaşmamıza katkı sağlayacak.” Teknolojiye Yatırımlar Yapıyor Teknolojik gelişmeleri yakından takip etmenin sektörün en önemli önceliklerinden biri olduğunun altını çizen Tulgar, iş süreçlerini kolaylaştıran teknoloji ve teknolojinin getirdiği tüm kolaylıkları takip ettiklerini belirtiyor. Tulgar, “Bu

sürece entegre edebileceğimiz alt yapı çalışmalarımızla, daha yüksek kalitede hizmet vermek amacıyla araştırmalarımız tüm hızıyla sürüyor. Mars Logistics olarak bizler, bilgi işlem altyapımıza sürekli yatırım yaparak müşterilerimizle olan bilgi akışını kesintisiz olarak sağlıyoruz” şeklinde konuşuyor. Sektörün Faaliyet Büyüklüğü 150 Milyar Liraya Ulaştı Tulgar, sektörle ilgili değerlendirmede de bulunuyor. Türkiye için lojistik sektörünün önemli bir istihdam alanı yarattığını dile getiren Tulgar, özellikle coğrafi alandaki konumun daha da güçlendirilerek istihdam alanının arttırılabileceğini ifade ediyor. “Türkiye coğrafi ve stratejik konumuyla dünya üzerinde kilit bir noktada yer alıyor. Sektör son 10 yılda önemli bir gelişme gösterdi. Coğrafi konumumuz küresel pazarda bize avantaj sağlıyor. Avrupa’nın en büyük araç filolarından birine sahibiz. Açıklanan rakamlara göre, Türkiye’de sektörün faaliyetlerinin büyüklüğü bugün itibarıyla 150 milyar liraya ulaşmış durumda” diyen Tulgar, 2017 yılında Türkiye ihracatının beklenilen seviyeden yüksek gelmesinin, hem ülke ekonomisine

hem de sektöre önemli katkılar sağladığını aktarıyor. Lojistik sektörünün, 2017 yılını yüzde 5 oranında bir büyüklükle tamamladığını aktaran Tulgar, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türk lojistik sektörü gelişimini sürdürüyor. 2018 yılında ve ilerleyen yıllarda, özellikle İstanbul’daki yeni havalimanı ve Bakü-Tiflis-Kars hattının açılması ile liman yatırımları ve demiryollarının serbestleştirilmesi gibi gelişmeler sektörü etkileyecektir.” Sektöre Intermodal Taşımacılıkla Yön Veriyor Mars Logistics olarak, sektördeki tüm yenilikçi uygulamaları geliştirerek hayata geçirdiklerini ve sektöre öncülük ettiklerini söyleyen Tulgar, şirket olarak rekabet gücünü korumak adına müşterilere alternatif çözümler de sunduklarını aktarıyor. Tulgar, sözlerini şöyle noktalıyor: “Bu amaçla hayata geçirdiğimiz intermodal hat ile hem birden çok taşıma modunu kullanarak alternatif bir taşıma sağlıyoruz, hem de doğaya dost bir taşıma gerçekleştirerek dünyaya olan sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluyoruz. Beş yıldan bu yana intermodal taşımacılık hizmetiyle sektöre yön veriyoruz. ‘Yeşil lojistik’ ve ‘sürdürülebilirlik’ kavramlarına verdiğimiz önemin bir kanıtı olarak ifade edebiliriz.”

www.kobiaktuel.com.tr

DOSYA

OTOMOTİV LOJİSTİK

SAĞLIK LOJİSTİK, HİZMET HACMİNİ ARTTIRMAYI HEDEFLİYOR Araç filosu, lojistik tesisleri ve uluslararası çözüm ortakları ile dünya çapında lojistik çözümler sunan Sağlık Lojistik, hizmet hacmini yıl sonuna kadar 250 bin metrekare depolama alanına çıkarmayı amaçlıyor.

ağlık Lojistik; modern araç filosu, lojistik tesisleri, nitelikli insan kaynağı, güçlü grup firmaları ve uluslararası çözüm ortakları ile dünya çapında lojistik çözümler sunuyor. Sağlık Lojistik İcra Kurulu Başkanı Zahit Sağlık, “Grubumuz, müşteri ihtiyaçlarını ve beklentilerini azami seviyede karşılayacak doğru lojistik çözümleri, zaman, maliyet ve kaliteyi birlikte ve eş zamanlı sunarak gerçekleştiriyor. Uluslararası karayolu, denizyolu, havayolu ve demiryolu taşımacılığı, gümrüklü depolama, serbest depolama, express taşıma ve mikro dağıtım hizmetlerini tek veya entegre olarak sunabiliyoruz. Bünyemizdeki grup şirketlerimiz ve uluslararası çözüm ortaklarımızla birlikte, ülkemizin ekonomik büyümesine ve müşterilerimizin ticari gelişimine lojistik destek veriyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. 250 Bin Metrekare Hacminde Hizmet Hedefliyor Depo ve antrepolarının konumlarının; bağlı oldukları Gümrük Müdürlüklerine, havalimanlarına, liman ve otoyollara bağlantı için stratejik konumda olduğunu ifade eden Sağlık, bu durumun

ŞUBAT 2018

Sağlık Lojistik İcra Kurulu Başkanı Zahit Sağlık özellikle taşıma ve dağıtım maliyetlerini doğrudan olumlu olarak etkilediğini belirtiyor. Yurt içinde dört lokasyonda akıllı depolama sistemleriyle, 150 bin metrekare hacminde hizmet sunduklarını açıklayan Sağlık, yılsonunda bu hacmi, 250 bin metrekare depolama alanına çıkarmayı amaçladıklarını dile getiriyor. Uluslararası Çözüm Ortaklarıyla Yol Alıyor Zahit Sağlık, “Yurt dışında beraber yol aldığımız, dünyaca tanınan ve kabul görmüş Nippon Express ile Franco Vago ve Alpis D.O.O. çözüm ortaklarımızla birlikte depolama kapasitemizin 1 milyon 600 bin metrekare alan olduğunu söyleyebilirim. Filomuzun

tamamı çevreye duyarlı Euro 5 – Euro 6 araçlardan oluşuyor. Çekicilerimizde özellikle bu yöne dikkat ediyoruz. 1,5 yaşını geçmeyen araçlardan oluşması bizim için ayrıca önemli” diyor. Dijital Takip Sistemiyle Araçları Takip Kolaylığı Araçlarını teknolojik çağın gerektirdiği tüm sistemsel donanımlara uyarladıklarını ve yola bu şekilde devam ettiklerini ifade eden Sağlık, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Dijital takip sistemlerimiz sayesinde, araçlarımızı hem biz hem de müşterilerimiz rahatlıkla takip edebiliyorlar. Römorklarımızda bulunan son model branda ve süspansiyon özellikleri, taşıma konforu açısından oldukça iddialı. 3,30 metreye kadar bü-

DOSYA

yüyebilen, yanlardan ve üst kısımdan açılıp kapanabilen dorselerimizle hem taşımada çözüm hem de maliyette kolaylıkla sağlıyoruz. Süspansiyon sistemlerimizin sağladığı minimum sarsıntıyla, müşterilerimizin ürünlerini güvenle ve konforla buluşturuyoruz. Çekici araçlarımızla birlikte römorklarımızda da yaş ortalaması bizim için önemli. Bu alanda özellikle son dönemlerde yaptığımız yatırımların, ortalamayı neredeyse bir yaş seviyesine indirdiğini söyleyebilirim.” Dünya Markası Olmayı Amaçlıyor Sağlık Lojistik’in bu sene 40’ıncı yılını kutlayacağını söyleyen Zahit Sağlık, köklü bir firma olmanın yanında, sektörde gerçekleştirdikleri birçok öncü yaklaşımla hizmetlerini sürdürdüklerini aktarıyor. “Bir dünya markası olabilmek büyük idealimiz. Bunun için, maddi manevi muhakkak çok büyük özverilerde bulunulması gerekiyor. Biz de bu bilinç ve farkındalıkla, elimizden gelen tüm oluşumları gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Yoğunlukla

faaliyet gösterdiğimiz Avrupa ve Balkan pazarlarında, daha çok tanınıyor ve etkin rol oynuyoruz. Bu pazarlarda çok ciddi bir gücümüz var. Oradaki acentelerimizle verdiğimiz tüm hizmetleri önemsiyoruz. Avrupa paza-

luklarımızın farkındayız. Bu bilinçle, tüm araçlarımızın, Euro 5–Euro 6 normlarında olmalarına titizlik gösteriyoruz. Doğaya zararlı maddelerin salınımını azaltmak için, özel çaba harcıyoruz. Filomuzdaki tüm araçlarımızın ortalama iki yaşını aşmamasına ve zamanında tüm bakımlarının yapılmasına, bu anlamdaki teknolojik gelişimlerden yararlanarak araçlarımızdaki donanımları geliştirmeye özen gösteri-

Dijital takip sistemlerimiz sayesinde, araçlarımızı hem biz hem de müşterilerimiz rahatlıkla takip edebiliyorlar. Römorklarımızda bulunan son model branda ve süspansiyon özellikleri, taşıma konforu açısından oldukça iddialı. rındaki bütün ülkelerin kendi kanun ve kuralları dahilinde dikkatli çalışıyor olmamız, karşılıklı ciddi bir kazanım elde etmemizi sağlıyor” diyen Sağlık; oynadıkları bu etkin rolde, kültürel farklılıkların da bilincinde olduklarını, ülkeler arasındaki kültürel farklılıkların ticari gelişimlerde yarışı hızlandıran önemli bir faktör olduğunu sözlerine ekliyor.

yoruz. Depolarımız dahilinde kullandığımız ekipmanlarımızın elektrik enerjisiyle çalışmasına dikkat ediyoruz”

OTOMOTİV LOJİSTİK

şeklinde açıklamada bulunan Zahit Sağlık; yeşil lojistik bilinciyle, tüm operasyonel faaliyetlerini titizlikle yürütüp, Intermodal taşımacılık sistemine ağırlık verdiklerini belirtiyor. Sistemsel Yatırımlarını Hızlandırdı Sağlık, 2017 yılında gerçekleştirdikleri filo yatırımlarını, 2018 yılında da sürdüreceklerini belirtiyor. Sağlık, sözlerini şöyle noktalıyor: “Tamamı çevreye duyarlı Euro 5 - Euro 6 ve çeşitli ebatlardaki diğer araçlarımıza yenilerini eklemek için planlamalarımızı oluşturuyoruz. Ayrıca depolama hizmetlerimiz dahilinde olan tüm süreçlerimiz için sistemsel yatırımlarımız hız kazandı. Teknolojinin gerektirdiği yenilikler, olmazsa olmazlarımız arasında yer alıyor.”

Yeşil Lojistik Bilinciyle Hizmet Sunuyor “Her sektör kendi içinde dünyaya verdiği zararı araştırmalı ve bunun için çözümler üreterek uygulamalı. Gelecek nesillere karşı sorumlu-

www.kobiaktuel.com.tr

DOSYA

LOJİSTİK

KÜRESEL ÇAPTA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINI HEDEFLİYOR Hızlı tüketim malları ve kimyevi maddeler lojistiği alanında faaliyet gösteren Alışan Lojistik, sektörün küresel çapta sürdürülebilirliğini sağlaması amacıyla, Ar-Ge merkezini hayata geçirmeye hazırlanıyor.

ızlı tüketim malları ve kimyevi maddeler lojistiği alanında hizmetler sunan Alışan Lojistik, Türkiye’de lojistik pazarının liderleri arasında yer alıyor. Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Damla Alışan, “Kimya sektörünün en önemli başlıklardan olan tehlikeli kimyasalların elleçlenmesi, taşınması ve depolanması konusunda çok ciddi bir uzmanlığa, güçlü bir altyapıya ve başarılı bir çalışma modeline sahibiz. Aynı zamanda ulaştığımız 450 adet öz mal araç filomuzu da ihtiyaçlar doğrultusunda düzenli olarak büyütüyor ve gençleştiriyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. Alışan Lojistik’in, yerel ve global ölçekteki sektörel rekabette, sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için süreçlerin optimize edilmesi gerekliliği prensibiyle hareket ettiğini dile getiren Alışan, bu doğrultuda Ar-Ge Merkezi kurmaya karar verdiklerini ve bu yolda gerekli adımları hızla atmaya başladıklarını açıklıyor. Alışan Lojistik; depoda kendi kendini yöneten cihazları, otomasyon sistemleri, otonom ürün toplama sistemleri, otonom ayrıştırma sistemleri, otomatik yükleme ve boşaltma sistemleri gibi sistemlere yönelik bilgi, teknoloji ve yazılımları kendi Ar-Ge merkezinde üretecek. Şirket, hayata geçireceği

ŞUBAT 2018

Ar-Ge merkezi bünyesinde gerçekleştireceği projeler ile sektöre yön vererek, sektörün kaynak ve süreçlerini optimize etmesini ve küresel çapta sürdürülebilirliğini sağlamasını hedefliyor. Intermodal Taşımacılık Sistemini Kullanıyor Alışan Lojistik’in intermodal taşımacılık sistemini aktif olarak kullandığını ifade eden Damla Alışan, daha çevreci modlarla, daha sürdürülebilir bir hizmet sağlama hedefiyle çalıştıklarını söylüyor. Alışan, sözlerine şöyle devam ediyor: “İntermodal taşımacılık; zaman, verimlilik, düşük maliyet, emniyet, süreklilik, hava şartlarından etkilenmeme gibi pek çok artı özellik sunuyor. Tercih ettiğimiz intermodal taşımacılık; zaman, verimlilik, düşük maliyet, emniyet, süreklilik, hava şartlarından etkilenmeme gibi pek çok artı özellik sunarken, aynı zamanda çevre dostu yaklaşımıyla da tek modlu taşımacılık yöntemlerinden ayrılıyor. Son yıllarda en az yüzde 20 seviyelerinde bir büyüme trendi yakaladık. Son dönemde sürekli hale gelen büyüme ivmesini 2017 yılında da tutturarak yılsonu hedeflerimize ulaştık. 2018 yılında da aynı düzeyde bir büyüme ve bölgesel yaygınlaşma anlamında başarılı bir yıl hedefliyoruz.”

Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Damla Alışan “Daha Çevreci Modlarla Hizmet Sağlanmalı” Alışan, lojistik sektörünün büyüme potansiyelini kullanmasını ve ulusal ve uluslararası lojistik merkezi haline gelmesini destekleyici çalışmaların 2017 yılında da artarak devam ettiğini söylüyor. Sektörün sahip olduğu potansiyelin, yabancı sermayenin de lojistik sektörüne yatırım yapmak üzere Türkiye’ye girmesini sağladığını dile getiren Alışan, yabancı sermaye girişinin 2018 ve gelecek yıllarda devam etmesinin beklendiğini belirtiyor. Alışan, “Lojistik sektöründe temel amaç; taşıma türleri arasında dengenin ve birbirini tamamlayıcılığın sağlandığı, kombine taşımacılığın yaygınlaştığı, çağdaş teknoloji ve uluslararası kurallarla uyumlu, çevreye duyarlı, ekonomik, güvenli ve hızlı taşımacılığın yapıldığı bir ulaştırma altyapısının oluşturulmasıdır. Günümüzde artan riskler birbirleriyle bağlantılı olarak gerçekleşiyor. Aynı zamanda dünya intermodel taşımacılığa döndü. İçinde bulunduğumuz çevreye karşı her birimizin bir sorumluluğu var. Dolayısıyla daha çevreci modlarla, daha sürdürülebilir bir hizmet sağlamalıyız. 2018 yılında ve gelecek yıllarda, bu gibi noktaların da lojistikte yeni trendler olarak ön plana çıkacağını belirtebiliriz” diyor.

edya M l a y s *So &. tişim Dijital Ile .

ardım

*7/24 Yol Y &

Satış *Tele-& rlama a z a P Tele-

€

Asistans

www.webhelp.com/tr

Webhelp Türkiye

info@tr.webhelp.com

@WebhelpTr

+90 212 324 67 84

www.kobiaktuel.com.tr @WebhelpTr Webhelp Türkiye

DOSYA

LOJİSTİK

SGS TRANSİTNET’TEN

TAŞIMACI FİRMALARA T1 HİZMETİ Taşımacı firmalara T1 hizmeti veren SGS TransitNet, ulusal ve uluslararası tüm taşımalar için teminat veriyor. Şirket, beyanname sayısında yıl sonuna kadar en az yüzde 10 artış amaçlıyor.

GS TransitNet, 14 ayrı ülkede kendi teminatını kullanarak hizmet sunuyor. “Alanında bu şekilde kapsamlı hizmet sunan ‘ilk’ ve ‘tek’ kuruluştur. Şirket, 2006 yılından bu yana taşımacı firmalara T1 hizmeti veriyor” diyen SGS TransitNet Genel Müdürü Mine Kaya; ulusal ve uluslararası tüm taşımalar için teminat veren SGS TransitNet’in, AB ve Türkiye transit rejimlerinde T1/T2 ve TR beyanlarını, TIR ön bildirim beyanlarını ve ENS beyanlarını sunmayı sağlayan web tabanlı bir uygulama olduğunu dile ge-

ŞUBAT 2018

tiriyor. Kaya, sözlerini şöyle sürdürüyor: “SGS TransitNet olarak, sunduğumuz hizmet gereği maktu olarak yapılan bir işlemi dijital bir ortama taşıyarak dijitalleşme alanında Türkiye’ye ve sektöre ciddi anlamda yatırım yapmış bulunuyoruz. Her geçen sene, müşterilerimizin beklentileri ve değişen koşullar dikkate alınarak oluşturduğumuz web tabanlı platformumuzu iyileştirmeye yönelik yatırımlar yapıyoruz. Transit beyanname hizmetini, Türkiye’de de lojistik sektöründe sunan ‘ilk’ kuruluş olmamız, tecrübe ve uzman

ekip kadrosu açısından diğer rakiplerimize göre bizi bilinir kılan en önemli etkenlerden birisi. SGS TransitNet olarak, yurt dışında bulunan kendi ofislerimiz sayesinde, gümrüklerde yaşanabilecek herhangi bir problem aşamasında müşterilerimize anında destek ve çözüm imkanı sunuyoruz. SGS TransitNet, kendi hizmet alanlarında her zaman sınıfının en iyisi olabilmek için sürekli yenileniyor. Müşterilerimize sürekli en iyi, güvenilir ve eşsiz hizmet sunabilme yeteneğimiz tercih edilmemizi sağlayan bir unsur.”

Beyanname Sayısında En Az Yüzde 10 Artış Hedefliyor Hem Avrupa’da, hem de Avrupa dışındaki ülkelerde sisteme katmak istedikleri çalışmalarının olduğunu açıklayan Kaya, bunu 2018’in ilk yarısında başlayıp yılın sonlarına doğru tamamlamayı amaçladıklarını ifade ediyor. Kaya, “Ülke sayısını arttırmaya yönelik bir çalışma yapıyoruz. Tümüyle bir paket sunabileceğimiz çalışmalar üzerinde çalışıyoruz. Bunlar haricinde müşteri ziyaretlerimizi arttırdık. Bölgesel olarak, birçok ildeki müşterilerimizi

DOSYA

ziyaret ediyoruz. Bu süreçten sonra da ziyaretlerimize aynı şekilde devam edeceğiz. Böylece müşteri taleplerini yüz yüze görüşerek, daha hızlı sonuçlandırmayı amaçlıyoruz. Hedefimiz 2017 yılını 260 bin beyanname ile kapatmaktı. Aralık sonu itibarıyla açtığımız toplam beyanname sayısı 274 bine ulaştı. 2018 yılında, daha fazla taşımacımıza katkı sağlayarak, bu sayının en az yüzde 10 daha fazlasını hedefliyoruz” diyor. Navlun Fiyatlarında Sıkıntılar Yaşanıyor Kaya, yaptıkları ziyaretlerde ve geri bildirimlerde, firmaların navlun fiyatlarıyla çok ciddi anlamda karşı karşıya kaldıklarını belirttiklerini aktarıyor. Taşımacılık

sektörünün, ödeme anlamında o kadar uzun vadeleri olmadığını dile getiren Kaya, sözlerini şöyle noktalıyor: “Aldığınız yakıtı, 15-20 gün içerisinde ödemek zorundasınız; ama siz navlun bedelinizi üç-beş ay sonra alırsanız, o zaman o çarkı çeviremez hale gelirsiniz. Sektörün bu yönde ciddi sıkıntıları var. Buna acil bir çözüm bulunması gerekiyor. Avrupa Birliği’nde uygulanan standart vade mevzuatının Türkiye’de de oluşturulmasında fayda olacağını düşünüyorum. Nakliyecinin maliyetleri çok yüksek, bu maliyetlerin üstesinden gelemediği sürece de ayakta kalması çok zor olacaktır. Bu sektörün Avrupa’da rekabetçi olabilmesi için ciddi desteklere ihtiyacı var.”

OTOMOTİV LOJİSTİK

SGS TransitNet Genel Müdürü Mine Kaya

SERTRANS’TA

DİJİTAL DÖNÜŞÜM SÜRÜYOR

lusal ve uluslararası müşterilerine tedarik zinciri yönetiminde katma değerli lojistik hizmetler veren Sertrans Logistics, geçtiğimiz yıl başlattığı dijitalleşme sürecine hız verdi. Şirket çalışanlarını Endüstri 4.0 hakkında bilgilendirmek amacıyla gerçekleştirilen eğitim ve çalıştaylar tamamlandı. Strateji, Organizasyon/Kültür, Bilgi Teknolojileri Mimarisi, Değer Zincirleri & Süreçler, Pazar & Müşteri ve İş Modelleri & Ürün/Hizmet Portföyü olmak üzere 6 ana başlık altında şekillenen süreç sonrasında Sertrans Logistics’in dijitalleşme süreci hız kazandı. Çalıştaylarda ortaya çıkan sonuçlar şirketin yönetim ve icra kurullarınca değerlen-

dirilirken, Sertrans Logistics değerleri, hedef ve stratejileri de güncellendi. Endüstri 4.0’ın öneminin altını çizen Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş şunları belirtiyor: “Kendi kendine yeten akıllı fabrikaların, akıllı binaların, akıllı şehirlerin olacağı bir geleceğe doğru gidiyoruz. Bugün, Sertrans Logistics olarak güçlü bir şekilde Endüstri 4.0’a hazırlanıyoruz. Yol haritamızı belirlerken dikkat ettiğimiz unsurlar çalışanlarımız, tedarikçilerimiz ve müşterilerimiz gibi değer zincirimizdeki tüm paydaşlarımızın gelecekte oluşacak beklentilerini karşılayacak iş modellerini oluşturmak ve bu modelleri hayata geçirebilmemiz için gerekli olan insan

ve teknoloji altyapısını oluşturmak oldu. Bu anlayış doğrultusunda başlattığımız Endüstri 4.0 sürecimiz, 6 başlık altında son sürat devam ediyor. Müşteri beklentilerine uygun yenilikçi çözümler sunan rekabetçi sürdürülebilir bir marka olma misyonumuzu gerçekleştirmemiz dijital dönüşüm ile mümkün olacaktır.” Öte yandan, Endüstri 4.0 vizyonuyla çalışmalarına devam eden Sertrans Logistics’in Ar-Ge departmanı, yeni bir projeye daha imza attı. “Kampanya Yönetimi” adı verilen ve ilk fazı tamamlanan projeyle Sertrans Logistics müşterilerine özel avantajlar sunulacak ve müşteriler çeşitli ödüllerden faydalandırılacak.

www.kobiaktuel.com.tr

DOSYA

LOJİSTİK

UPS’TEN

DRONE İLE TESLİMAT MODELİ Dünyanın birçok ülkesinde faaliyet gösteren UPS, hem yurt içi hem de yurt dışı ekspres paket ve kargo taşımacılığı, tedarik zinciri çözümleri ve daha birçok hizmet sunuyor. UPS’in son çalışmalarından biri ise, drone ile yeni teslimat modelleri geliştirme projesi.

ünya çapında 434 bin, Türkiye’de ise 2 binden fazla çalışanıyla hizmetler sunan UPS, 220’den fazla ülke ve bölgede faaliyet gösteriyor. UPS, Türkiye’de ise 81 ilde müşterilerine hem yurt içi hem de yurt dışı ekspres paket ve kargo taşımacılığı, tedarik zinciri çözümleri ve depolama hizmetleri sunuyor. UPS Türkiye Genel Müdürü Ufku Akaltan, “Hem yurt içinde hem de yurt dışında Express ve Express Plus hizmetlerimizle sabah erken saatlerde ulaşması istenen teslimatları iletiyoruz. UPS Worldwide Express Freight hizmetimizle, aniden ortaya çıkan stok açıklarını karşılamak adına paletli ihracat ve ithalat gönderilerini iletiyoruz. Ayrıca, Hızlı İhracat ile zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi) konusunda müşterilerimize destek veriyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. UPS olarak, geleceğin yeni teknolojilerini test ettiklerini

ŞUBAT 2018

dile getiren Akaltan, yenilikçi teslimat modelleri geliştirdiklerini ve müşterilerinin artan ihtiyaçlarını daha etkin ve sürdürülebilir biçimde karşılamayı amaçladıklarını belirtiyor. Yeni Teslimat Modelleri Geliştirdi Akaltan, “Dünya çapında, pilot bölgelerdeki şubelerimizde üç boyutlu yazıcıların kullanılması, drone’lu yeni teslimat modelleri geliştirilmesi, gelişmiş gönderi takip teknolojileri içeren yazılımların müşterilerimizin kullanımına sunulması ve giyilebilir teknolojilerden nasıl faydalanabileceğimizle ilgili araştırma ve ölçümlerin yapılması gibi pek çok alanda çalışmalarımız sürüyor” diyor. Son günlerde en çok dikkat çeken çalışmalarının, kısa bir süre önce test ettikleri drone ile yeni teslimat modelleri geliştirme projeleri olduğunu aktaran Akaltan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “UPS aracına monte edilen drone, kurye-

nin verdiği komut ile araçtan çıkarak paketi teslim etmeye giderken, kurye de güzergâhı doğrultusunda yoluna devam ediyor. Drone teslimat yaptıktan sonra GPS bağlantısı ile UPS aracının güncel konumuna göre araca geri dönüyor.” Müşterilerinin Nakit İhtiyacını Hızlandırıyor Tamamen otomatik ve entegre veri aktarımları sayesinde, müşterilerinin tedarik zincirlerinin hem yurt içinde hem de yurt dışında eksiksiz olarak çalışmasını sağladıklarını dile getiren Akaltan, “Müşterilerimizin ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması) ve e-ticaret sistemleri UPS’i kendi sistemlerinin bir parçası olarak kullanabiliyor, bu sayede de stok ve çalışma sermayesinin kullanımı konusunda ciddi tasarruflar sağlıyoruz. Böylelikle bizde toplanan verileri işleyerek, sunduğumuz entegrasyon ve diğer hizmetler ile müşterilerimizin nakit akışlarını da

hızlandırmış oluyoruz” diyor. Sektörün Gündeminde İhracat Odaklı Çözümler Var Akaltan, dünyada ve Türkiye’de gerçekleşecek olan makroekonomik değerlerin ve sektörel büyümelerin, müşterilerinin ve şirketlerin büyüme potansiyelini önemli ölçüde etkilemeye devam edeceğini söylüyor. “Özellikle ihracatın artış trendinde olması, bizlere olumlu sinyaller veriyor. 2017 yılında toparlanma sürecinde olan lojistik sektörünün, büyüme için 2018 yılında ivme kazanmasını bekliyoruz. Türkiye’nin ihracat konusundaki hedefleri ve iddiası, e-ticarette yaşanan gelişmeler, KOBİ’lerin yeni pazarlar arama motivasyonu ile endüstriyel üretim ve otomotiv sanayi gündemi, lojistik sektörünü olumlu yönde etkiliyor” şeklinde konuşan Akaltan, bu anlamda sektörün ana gündem maddelerinin ihracat odaklı çözümler ve e-ticaret olduğunu belirtiyor.

kadoogluholding.com.tr www.kobiaktuel.com.tr

DOSYA

LOJİSTİK

EN BÜYÜK GEMİLERİ ALİAĞA’DA KONUK EDECEK Eylül’de ikinci fazı da tamamlanan ve 1 milyon 500 bin TEU kapasitesiyle Türkiye’nin üçüncü büyük konteyner terminali olan Petlim, bölge ticaretinde önemli rol oynayacak.

Petlim Genel Müdürü Doğan Çırakoğlu

ŞUBAT 2018

OCAR Türkiye’nin iştiraki Petlim Konteyner Terminali, Ege Bölgesi’nin ticaretine çok önemli katkı sağlayacak, 16 bin TEU’luk en büyük gemilerin yanaşabileceği terminalin kapasitesi 1 milyon 500 bin TEU olacak. Petlim Genel Müdürü Doğan Çırakoğlu, Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 30’unu gerçekleştiren Ege Bölgesi’nde Petlim’in en büyük konteyner terminali olacağını ifade ediyor. Petlim’in, dünyanın en büyük terminal işletmecilerinden biri olan APM Terminals İzmir tarafından 28 yıl boyunca işletileceğini dile getiren Çırakoğlu, “Artık 16 bin TEU’luk büyük gemilerin de Aliağa’ya yanaşabileceğini düşünürsek, Petlim’in bölge ticaretine çok büyük katkısı olacağını söyleyebiliriz. Ulaştırma Bakanlığı’nın halihazırda devam eden otoyol ve demiryolu bağlantıları da tamamlandığında rekabetçi yapımızla daha da ön plana çıkacağız” diyor. 400 Milyon Dolarlık Yatırım Petlim’in tamamen Türk müteahhitleri, mühendisleri ve işçileriyle tamamlanarak 400 milyon dolarlık yatırım ile hayata geçtiğini anlatan Çırakoğlu, “Petlim, Eylül ayında ikinci fazın da devreye girmesiyle gerekli işletme izinleri alındıktan sonra kapasitesini iki kat arttırarak 1 milyon 500 bin TEU’ya çıkara-

cak. 700 metrelik konteyner rıhtımı, 42 hektarlık geri sahası ve 150 metrelik genel kargo ve dökme yük rıhtımı bulunan Petlim, 16 metrelik su derinliği ile 16 bin TEU kapasiteli son nesil gemilere hizmet verebilme özelliğine sahip. Terminalin yapım aşamasında yaklaşık 9 milyon adam/saat çalışıldı” diyor. Çırakoğlu, APM Terminals İzmir tarafından istihdam edilecek çalışan sayısının zaman içinde 600’e ulaşacağını sözlerine ekliyor. Yeni Yatırımların Geri Dönüşü Önemli SOCAR Türkiye’nin rafineri - petrokimya enerji - lojistik - dağıtım - depolama entegrasyonuna değinen Çırakoğlu, Petlim’in bu vizyonun lojistik ayağını oluşturduğunu söylüyor. Petlim’in SOCAR Türkiye bünyesindeki diğer deniz işlerini yapmak için de kendilerine bir referans oluşturduğunu ifade eden Çırakoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bizim sürdürülebilirlik hedeflerimizde başka projeler ve deniz operasyonları da bulunuyor. Enerji işinde olan her şirketin denizle bir ilişkisi olmak zorunda. Bu kapsamda birtakım kıyı yapılarının projeleri var; yeni inşa, güçlendirme, genişleme gibi. Bu projeleri yalnızca yapmak değil, yapılan yatırımın geri dönüşü, yarattığı fayda ve ticaret hacmi bizim için çok daha önemli.”

www.kobiaktuel.com.tr

DOSYA

LOJİSTİK

EKOL, AĞINI İSVEÇ İLE GENİŞLETİYOR

Avrupa’nın en büyük intermodal lojistik sağlayıcılarından biri olma stratejisiyle çalışmalarına aralıksız devam eden Ekol, ülke zincirine İsveç’i de ekledi.

aaliyetlerine hız kesmeden devam eden Ekol, ülke zincirine İsveç’i de ekledi. İsveç, Ekol’ün kendi tesisleriyle faaliyet göstereceği 16’ıncı ülke oldu. Bu ülkedeki operasyonlar Ekol Nordics adı altında yürütülecek. Yeni operasyon merkezi ile İskandinavya’yı; Türkiye, Orta Doğu ve Ekol’ün kendi şirketlerinin bulunduğu diğer ülkelerle yakınlaştıracaklarını ifade eden Ekol Nordics Bölge Direktörü Jarmo Halonen, bir sonraki aşamada tüm Avrupa ülkeleriyle bağlantı kurulacağını söylüyor. Gothenburg’daki ofisle, pazarın tüm gelişimini destekleyebilecekleri bir noktadan çalışmaya başladıklarını belirten Halonen, “İki yıl

ŞUBAT 2018

içerisinde 30 çalışana sahip olmayı planlıyoruz. Hedefimiz; 2020 sonuna kadar yıllık 30 milyon euro ciro elde etmek” diyor. Tren Sayısını Arttırmayı Planlıyor Ekol’ün bu bölgedeki müşterilerine daha yakın olmak ve ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak için Nordics şirketinin kurulmasına karar verildiğini kaydeden Ekol Avrupa Genel Müdürü Wojciech Brzuska ise şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Ekol blok trenlerinden biri İskandinav ülkelerindeki yük hacimleri için hazırlanarak, Trieste’den (İtalya), Kiel’e (Almanya) ulaşması sağlanıyor. Yakın gelecekte tren sayı-

16 ülkede, entegre bir lojistik şirketi olarak faaliyet gösteren Ekol; iş yapış modelini teknolojiden aldığı ilhamla destekliyor. Ekol, müşterilerine entegre,esnek ve etkin çözümler sunuyor. Ekol; Türkiye, Almanya, İtalya, Yunanistan, Fransa, Ukrayna, Bosna Hersek, Romanya, Macaristan, İspanya, Polonya, Çekya, Bulgaristan, İran, Slovenya ve İsveç’te olmak üzere, kapalı alanı 1 milyon metrekarenin üzerindeki dağıtım merkezinin yanı sıra, Intermodal taşımacılığa fırsat veren 6 Ro-Ro gemisi, haftalık 48 seEntegre, Esnek ve Etkin fer yapan blok trenleri ve 5 bin Çözümler Sunuyor Taşımacılık, kontrat lojistiği, 500 aracıyla, Avrupa’nın önde dış ticaret, gümrük ve teda- gelen lojistik sağlayıcıları ararik zinciri yönetimi alanında sında yer alıyor. sını arttırmayı planlıyoruz. Bu tren bağlantısıyla İskandinavya ile Güney Avrupa ve Türkiye intermodal taşımacılıkla birbirine yakınlaşacak. Ayrıca, 2018 yılının ikinci yarısında Akdeniz bölgesine çift yönlü deniz seferlerini başlatmayı düşünüyoruz.” Ekol Nordics, İsveç operasyonlarında ilk etapta perakende, otomotiv, elektronik, kağıt ve ahşap sektörlerine yoğunlaşacak. Operasyonlarda; uluslararası FTL, LTL ve grupaj taşımacılığı hizmeti sunulacak.

www.kobiaktuel.com.tr

DOSYA

LOJİSTİK

OMSAN, LOJİSTİK AKADEMİSİ İLE SEKTÖRE NİTELİKLİ PROFESYONELLER KAZANDIRACAK

Türkiye’de lojistik sektörünün lider şirketlerinden biri olan OMSAN, Lojistik Akademisi ile sektöre nitelikli profesyoneller kazandırmayı amaçlıyor. Ayrıca OMSAN, Ar-Ge merkezi kurarak hizmetlerini geliştirmeyi hedefliyor.

YAK şirketi olarak 1978’de kurulan OMSAN Lojistik, yüzde 100 yerli sermayeye sahip bir lojistik firması olarak; otomotiv, demir-çelik, çimento, zirai tarım, perakende ve iletişim sektörleri başta olmak üzere farklı sektörlerden firmalara yurt içi ve yurt dışı karayolu, denizyolu, havayolu, demiryolu taşımacılığı, depolama, dağıtım, antrepo yönetimi, gümrükleme ve sigorta hizmetleri gibi alanlarda bütünleşik lojistik hizmetler sunuyor. OMSAN’ın, kurumsal gelişimin hızlanması ve insan kaynakları niteliklerinin gelişimi için sürekli eğitime büyük önem verdiğinin altını çizen OMSAN Genel Müdürü Doç. Dr. Hakan Keskin, bu yıl eğitim alanında OMSAN’ın sektör deneyimini kullanarak sektöre nitelikli profesyonellerin kazandırılmasını ön-

ŞUBAT 2018

gulamaları konusunda yaşadıkları bilgi ve tecrübe eksikliklerini gidermeye yönelik özel eğitim programları ve etkinlikleri düzenlemenin de yer aldığını anlatıyor ve ekliyor: “Ayrıca 40 yıllık lojistik hizmet tecrübemizi ve bilgi birikimimizi, işbirliği içinde olduğumuz çeşitli üniversiteler ile birlikte düzenleyeceğimiz eğitim ve sertifika programları aracılığıyla sektör kuruluşlarının hizmetine sunacağız.” Eğitim alanında geliştirdikleri bir diğer projenin, OMSAN Lojistik bünyesinde kurulacak Ar-Ge Merkezi olduğunu açıklayan Keskin, sözlerine şöyle devam ediyor: “Hizmetlerimizin daha rekabetçi olmasına ve gelişimine imkân sağlayacak bu merkezde, Ar-Ge Merkezi Kuracak Hakan Keskin, OMSAN Akademisi’nin OMSAN’da yetişmiş mühendislerimiz projeleri arasında, lojistik bölümlerinde ve potansiyel araştırmacılarımız görev öğrenim gören öğrencilerin sektör uy- almaya hazırlanıyorlar. 2018 yılında gören OMSAN Lojistik Akademisi projesini başlattıklarını açıklıyor. Keskin, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu proje kapsamında, öncelikle şirket içinde bilgi ve birikim paylaşımını amaçlayan iç eğitimler düzenlemeye başladık. Önümüzdeki dönemlerde, farklı alanlarda uzmanlıklar geliştirmiş uygulayıcıların OMSAN Lojistik çalışanları ile bilgi ve tecrübelerini paylaşacakları platformlar oluşturacağız. OMSAN Akademi çalışmaları, aynı zamanda kurum içerisinde Ar-Ge ve İnovasyon kültürünün yayılması amaçlı çalışmaları da kapsıyor.”

DOSYA

kurmayı hedeflediğimiz bu merkezde, üniversiteler ve TÜBİTAK gibi bilim kuruluşları ile beraber her biri kendi sektörünün lideri konumundaki müşterilerimizle birlikte ortak çalışmalar yürütmeyi planlıyoruz.” Demiryolu Taşımacılığında Atılımlar Yapıyor OMSAN olarak 2017 yılında gerçekleştirdikleri yatırımlar ve işbirlikleriyle lojistik sektörü açısından fark yaratan başarılar elde ettiklerini dile getiren Keskin, hizmet çeşitliliğini arttırmak amacıyla tüm ana ve alt taşıma modlarında çalışmalarına hız verdiklerini belirtiyor. OMSAN’ın, demiryolu taşımacılığı alanında gerçekleştirdiği atılımla, TCDD Taşımacılık A.Ş. ile işbirliği yaptığını açıklayan Keskin, konuyla ilgili şu bilgileri paylaşıyor: “Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin ardından OMSAN, özel sektörün ‘ilk’ tren işletmecisi unvanına sahip oldu. OMSAN, bu işbirliği kapsamında TCDD Taşımacılık A.Ş.’den kiraladığı 15 adet elektrikli lokomotif, 350 adet otomatik boşaltma tertibatlı vagon ve istihdam ettiği 70 personel ile Sivas’tan Hatay’a yıllık yaklaşık iki milyon ton demir cevheri taşıması yapacak. Böylece OMSAN, Türkiye’nin yıllık demiryolu taşımacılığının yüzde 8’ini tek başına gerçekleştirmiş olacak.” OMSAN’ın, demiryolu taşımacılığı alanında gerçekleştirdiği atılımlara bir yenisini daha eklediğini belirten Genel Müdür, şirketin lojistik sektöründe demiryolu ile yurt içinde otomobil taşımacılığına başladığını sözlerine ekliyor.

kilde sürdürmeyi hedefliyoruz. TCDD ile yaptığımız işbirliği kapsamında özel demiryolu taşımacılığını başarılı bir şekilde devam ettirip, iş hacmimizi arttırmayı planlıyoruz. Ayrıca denizyolunda da mevcut operasyonlarımızın sayısını ve hacmini arttırmak üzere çalışmalarımız devam ediyor” diyen Hakan Keskin; bu sayede, büyük hacimli, çok modlu ve kombine taşımacılık projelerini gerçekleştirmeyi hedeflediklerini açıklıyor. Genel Müdür; 2018 yılında, soğuk zincir lojistiği alt yapısını kurarak, yurt içinde soğuk/donmuş gıda taşımacılığı ve depolama alt yapıları ile tedarikçi alt yapısının kurulması yönündeki çalışmalarını sürdüreceklerini ifade ediyor. Keskin, sözlerini şöyle sürdürüyor: “2017 yılında ADR taşımacılığı alanına yapmış olduğumuz yatırımları 2018 yılında da sürdürerek Türkiye’de sektör liderliğini yakalamayı ve yurt dışında da bu alanda hizmet verir hale gelmeyi amaçlıyoruz. Hizmet sunduğumuz önemli sektörlerden birisi olan otomotiv sektöründe, yurt içinde müşteri portföyümüzü geliştirirken, yurt dışında ise yapılanmamızı güçlendirerek alternatif multimodal taşıma şekillerinin geliştirilmesi yönünde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ayrıca, iş dünyasında uygulanmaya başlanan Endüstri 4.0 kapsamında yazılımlarımızı ve süreçlerimizi dünyadaki son teknolojiler ile uyumlu hale getirmeyi planlıyoruz.”

Büyüme Beklentisi Yüzde 3,5 Seviyesinde Keskin, Türkiye’nin 2015 ve 2016 yıllarında azalmış olan dış ticaret hacminin, 2017 yılında tekrar yükselişe geçtiğini aktarıyor. 2017 yılında, 157 milyar 100 İş Hacmini Arttırmayı Planlıyor “2017 yılında gerçekleştirdiğimiz yatı- milyon dolar ihracat gerçekleştirildiğini rımları, 2018 yılında da başarılı bir şe- dile getiren Keskin, “2018’de ihracatı-

LOJİSTİK

OMSAN Genel Müdürü Doç. Dr. Hakan Keskin mızın 170 milyar doları aşması bekleniyor. Dünya Bankası, Küresel Ekonomik Beklentiler (GEP) raporunun yayınlanan Ocak 2018 sayısına göre Türkiye’nin 2017 büyüme beklentisi, yüzde 6,7’ye yükseltildi. 2018 ve 2019 büyüme beklentileri ise yüzde 3,5 ve yüzde 4 seviyelerinde sabit tutuldu. Raporda, Türkiye’nin beklenenden çok daha hızlı toparlanmasında mali ve parasal desteğin önemli payı olduğu belirtildi. Diğer taraftan IMF, Türkiye için 2017 büyüme beklentisini yüzde 2,5’ten yüzde 5,1’e yükseltti. 2018 büyüme beklentisi ise yüzde 3,3’ten yüzde 3,5’e yükseltildi” şeklinde açıklamada bulunuyor. Son birkaç yıldır döviz kurunda meydana gelen dalgalanmaların ülke ekonomisini ve ihracatını olumsuz etkilediğini ifade eden Genel Müdür, bu sebeple lojistik sektöründe rekabet etmenin güçleştiğini söylüyor ve ekliyor: “Bu koşullarda lojistik sektöründeki aktörler, tüm imkânlarını zorlayarak varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar. Türkiye’deki mevcut ekonomik büyüme, bir yandan ithalat ve ihracat pazarını canlandırırken, diğer yandan lojistik hizmetlere olan talebi de arttırıyor. 2017 yılına göre, 2018 yılının lojistik sektörü için daha dengeli ve istikrarlı olmasını diliyoruz.”

www.kobiaktuel.com.tr

GÜNCEL

KREDİ KARTLARININ KAPATILMASI E-TİCARET SEKTÖRÜNÜ YÜZDE 25 DARALTABİLİR Kredi kartlarının online işlemlerde kullanımına onay vermeyenler, artık internetten alışveriş veya ödeme yapamayacak. Bu durum e-ticaret sektörünü yüzde 25’e varan bir oranda daraltabilir.

redi kartlarının online işlemlerde kullanımına onay vermeyenler, 1 Şubat itibariyle internetten alışveriş veya ödeme yapamayacak. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) kart hamilinin onayı olmayan tüm kartları online işlemlere kapatma kararının e-ticaret sektöründe yüzde 25’e varabilecek bir daralma yaratabileceğini vurgulayan sektör temsilcileri, uygulamanın tüketici güvenliğini sağlama amacının yanında, e-ticaret sektörüne olumsuz etki yaratmayacak ve kullanım kolaylığını da dikkate alacak şekilde revize edilmesini öneriyor. Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) ve Bilişim

ETİD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Ekmekçi

ŞUBAT 2018

Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), e-ticaret sektöründe büyümede ve yeni girişimlerde yavaşlama, vergi ve istihdam kaybı gibi olumsuz yan etkileri de çözecek bir düzenleme yapılabileceğini belirtiyor. Uygulamanın sadece “Elektronik Ticarette Güven Damgası” almamış şirketlerde yapılan işlemlerle sınırlı kalmasını öneren ETİD ve TÜBİSAD’a göre, uygulamanın bu hâliyle devreye girmesi sektörde önemli bir daralmaya sebep olacak. Kararın açıklandığı Şubat 2017’den bu yana bankalar ve e-ticaret şirketleri tarafından yürütülen yoğun iletişim faaliyetlerine rağmen, kart hamillerinin çoğunun henüz bir aksiyon almadığı görülüyor. Mevcut düzenlemeye göre, herhangi bir aksiyon alınmayan kartlar da online işlemlere kapatılıyor. Ayrıca yeni çıkartılan kartlar da, hamili özellikle belirtmezse online işlemlere kapalı olarak çıkacak. E-Ticaret Sektörünün Kasalarına Kilit Vuruluyor Bu kararla, e-ticaret sektörünün yazar kasalarına kilit vurulduğunu söyleyen ETİD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Ekmekçi, hâlihazırda

lık sağlayan birçok ödeme işlemini de etkileyeceğini belirten TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve E-ticaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş; telefon, elektrik, doğalgaz gibi faturalar için ilgili kurumların internet sitesinden yapılacak ödemelerin de etkileneceğini söyledi. Ayrıca bu gibi kurumlara verilmiş ‘kredi kartı ile otomatik fatura ödeme talimatlarının’ da etkileneceğini belirten Ertaş, şu değerlendirmede bulundu: “Artık online kanallar çok farklı alanlarda bizlere kolaylıklar sağlıyor. Uygulamanın mevcut hâliyle, internetten alışverişin yanı sıra, fatura ödemeleri, uçak bileti ve konaklama satın almaları, yemek siparişleri, taksi hizmetleri, online uygulama, film ve müzik tüketimleri dahil birçok alanda internetten yapılan ödemeler sekteye uğrayabilecek. Bu gibi günlük hayatımızdaki etkiler hem tüketici memnuniyetsizliği yaratacak, hem de orta ve uzun vadede yerli-yabancı pek çok girişimi de olumsuz etkileyebilecek. Tüketici Tüketici Güvenliği ve güvenliğini sağlamanın yanı Sektörün Gelişimi Birlikte sıra bu olumsuz etkileri de Değerlendirilmeli Uygulamanın internetten giderebilecek şekilde düzenalışveriş yapmanın yanı lemede revizyon yapılabilesıra gündelik hayatta kolay- ceğine inanıyoruz” dedi. Türkiye’de online alışverişin yüzde 80’inin kredi kartı ile yapıldığını belirtti. Ekmekçi, “Tüketici güvenliğini sağlama amacını destekliyoruz, ancak e-ticaret sektörünün dinamikleri dikkate alınmadan yapılacak sert bir geçiş, ekonomik büyümeye önemli katkı sağlayan ve kayıt dışılığın azaltılmasında itici güç konumunda olan e-ticaret sektöründe yaklaşık yüzde 20-25’lik bir kayba neden olacaktır. Hayata geçirilmesi beklenen uygulama yerine, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının yayınlamış olduğu Elektronik Ticarette Güven Damgası tebliği ile birlikte değerlendirilecek bir çözüm sektörün önünü açacaktır. Güven damgası ile ilgili hazırlıklarda son aşamaya gelindiğini ve yakın zamanda uygulamaya konulacağını biliyoruz. Bu uygulama yaygınlaşana kadar kredi kartlarının kapanması ile ilgili karar, ileri bir tarihe alınabilir ve yeni duruma uygun bir düzenleme getirilebilir” dedi.

Veri’nin Elementi

www.kobiaktuel.com.tr

GÜNCEL

KADOİL YENİ BAYİLERİYLE 2018’E HIZLI GİRDİ Yurdun tüm bölgelerine yayılmış geniş bayi ağı ile akaryakıt ve otogaz sektöründe başarılı performansını sürdüren Kadoil, 500’e yakın bayi ağına Konya’da yenilerini katarak 2018’e hızlı bir giriş yaptı.

adoil, vitesi düşürmeden 2018 yılında da yatırımlarını yeni bayileri ile taçlandırdı. Konya’da 30’a yakın istasyon ağı ile tüketicilere hizmet veren Kadoil, Konya’nın Çumra, Bozkır ve Ereğli ilçelerinde ardı ardına üç istasyonun açılışını gerçekleştirdi. Kadooğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu tüm açılışlarda hazır bulundu, Konya’da hizmet ağını genişleten Kadoil, ilk olarak Konya Çumra’da yeni bayisi Baykara Akaryakıt İstasyonun açılışını gerçekleştirdi. Vatandaşların yoğun katılım gösterdiği açılış etkinliğinde bir konuşma yapan Kadooğlu, “Baykara Akaryakıt yetkilisi Burhan Baykara, Kadoil bayisi olmak istediğini, bununla ilgili benimle görüş-

ŞUBAT 2018

tüğünde planlarını bana aktardı. Çok genç olmasından dolayı girişimciliğini takdir ettim ve bayimiz olmasına karar verdim. Önceki istasyonun durumu ile bugünkü istasyonun durumunu karşılaştırdığımızda çok şaşırdık. Burada büyük yatırım yaparak çok güzel bir istasyon kurmuş. Özellikle bu dönemde, yatırım yapanları desteklemek gerekiyor. Bu konuda gösterdikleri başarıdan dolayı Mehmet Baykara’yı ve Burhan Baykara’yı tebrik ediyorum” diye konuştu. “Kadoil’in Marka Gücüne Güveniyoruz” Kadooğlu Holding’den aldığı güçle, akaryakıt sektöründe önemli başarılar elde eden Kadoil’in marka gücüne çok güvendiklerini

ifade eden Burhan Baykara, şu sözleri dile getirdi: “Kadoil’in yükselen grafiğini görerek, bayilerin tüm sorunlarıyla yakından ilgilenip çözen bir firma olması Kadoil’i tercih etmemizde büyük etken oldu. 2018 yılında Konya’da açmayı düşündüğümüz yeni istasyon yatırımımızı da Kadoil olarak yapacağız.” Kadoil, Konya’da

açılışların ikincisini Konya Bozkır’da yoğun bir katılımla gerçekleştirdi. Açılışın ardından Kadoil, yeni bayisi Bozkırlı Petrol’ü halkın hizmetine sundu. Kadoil bayisi Bozkırlı Petrol Yetkilisi Hasan Öztürk, “Kadoil’in güçlü bayi ağına katılım sağladık. Yüzde yüz yerli marka olan Kadoil’in son yıllarda marka değerinin artması, özellikle

Bozkırlı

GÜNCEL

ta yüksek performans vaadi yeni nesil katkılı ürünümüz EcoMax Eurodiesel’i tüketicilerle buluşturduk. Sektörde fark yaratacak inovasyon projelerine önem veriyoruz. Lpg Otogaz sektöründe, otogaz markamız kadoGAZ ile bayi sayımızı hızlandıracak

yatırımlar son hızla devam ediyor. Biz yıllardır Ereğli Şeker Fabrikası, Ereğli Taşıma Kooperatifi’ne iş yaptık. Bundan dolayı, Ereğli bizim için ayrı bir öneme sahip. Ereğli’de elde ettiğimiz başarıyı umuyorum diğer illerde de sağlarız” ifadelerini kaydetti.

Baykara karar vermemizdeki önemli nedenlerden birisi oldu. Kadoil güvencesiyle ayrıcalıklı ve özenli hizmetimizi halkımızla buluşturacağımız için sabırsızlanıyoruz” ifadelerini kullandı. Üçüncü Açılış Ereğli’de Gerçekleşti Kadoil’in Konya’daki istasyon açılışlarının üçüncüsü ise Ereğli’de yeni bayisi Ereğli Petrol oldu. Kadoil bayisi Ereğli Petrol’ün açılışına çok sayıda katılım oldu. 2018’de Kadoil’in ilk bayilerinden biri olan Ereğli Petrol Yetkilisi İsa Fatih Güverti, “İstasyonumuz modern bir şekilde inşa edildi. Dikkat çeken modern bir istasyonu Kadoil güçlü ve yüzde yüz yerli imajıyla halkımızın hizmetine açıyoruz. Kadoil bayisi olarak Niğde’de de hizmet veriyoruz. Kadoil

bayisi olmaktan çok memnunuz. İstanbul veya Mersin’de açmayı planladığımız yeni istasyonlarımızı Kadoil güvencesiyle hizmete sunacağız” diye konuştu. “kadoGAZ” Yatırımlarında Gaza Bastı Açılışta yaptığı konuşmada Tarkan Kadooğlu, Kadooğlu Holding’in bünyesinde bulunan Kadoil’in 110 akaryakıt dağıtım şirketi arasında 10’uncu sırada yer aldığını ve daha üst sıralara çıkmak için çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürdüğünü söyledi. Yatırımlarına devam ettiklerini söyleyen Kadooğlu, “Tüketicilere en iyi ürün ve hizmeti sunmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Son teknoloji ile geliştirilmiş taşıt tanıma sistemi Kadomatik ve tasarruf-

Baykara

Bozkırlı

Ereğli

www.kobiaktuel.com.tr

GÜNCEL

ESET, İŞLEMCİ AÇIKLARINA KARŞI GÜNCELLEME YAYINLADI

ntel, AMD ve ARM işlemcilerini etkilediği belirtilen ve dünya gündeminde yerini alan Spectre ve Meltdown açıkları, modern işlemcilerin performansını arttırmak için tasarlanmış optimizasyon tekniklerinin yan etkisi olarak öne çıktı. Google’ın araştırma bölümü Project Zero’ya göre, bu açıklar, mobil cihazlar ve bulut ağları da dahil olmak üzere dünya bilgisayarlarının çoğundaki mikroişlemcileri etkiliyor ve bilgisayarın belleğinin içeriğine erişmesine izin verebiliyor. Bu güvenlik açıklarını gidermek için Microsoft, hemen bir acil durum yaması yayınladı. ESET, Microsoft’un acil durum yamalarıyla tam uyumluluk sağlayan ‘ilk’ anitivirüs üreticilerinden biri oldu. ESET, tüm bireysel ve kurumsal kullanıcıları için antivirüs ve casus yazılım önleme tarayıcı modülü 1533.3’i yayınladı. Bu yamaların yüklenmesine izin vermek için en son ESET ürün güncelleştirmelerinin takip edilmesi, gerekiyorsa, indirilmesi öneriliyor. ESET ayrıca 16685 nolu gün-

Kısa süre önce bilgisayarlardaki işlemcileri etkileyen Spectre ve Meltdown adlı güvenlik açıkları ortaya çıktı. Global antivirüs yazılım kuruluşu ESET, tüm bireysel ve kurumsal kullanıcıları için antivirus ve casus yazılım önleme tarayıcı modüllerini yayınladı.

ŞUBAT 2018

cellemeyi yayınlayarak, söz konusu açıklardan oluşabilecek potansiyel tehditlere karşı kullanıcılarını korumaya aldı. Microsoft Uyumluluğu Neden Önemli? Microsoft, Windows işletim sistemlerinde düzeltme yamalarını test ederken bazı üçüncü parti uygulamaların Windows çekirdek belleğini desteklenmeyen çağrılar gerçekleştirdiğini tespit etti. Mavi ekran hatalarına neden olan bu çağrılar, bilgisayarı açılamayacak duruma getirebiliyor. Microsoft, uyumsuz antivirüs uygulamalarının neden olabileceği mavi ekran hatalarını önlemek için yayınladığı bu yamaları, sadece Ocak 2018 güncellemeleri ile uyumlu olduğunu kanıtlayan antivirüs uygulamalarının çalıştığı cihazlara sunuyor. Bilgisayar Yavaşlayabilir Microsoft yamasının potansiyel yan etkisi, sistem hızını düşürebiliyor. Bu durum , bu sorunu hafifletmek için gereken bellek değişikliklerinden kaynaklanabilir. ESET araştırmacıları, sözkonusu açıklarla ilgili gelişmeleri takip etmeyi sürdürüyor. Araştırmacılar, bu aşamada kullanıcılara şu uyarılarda bulunuyorlar: Sisteminizle ilgili tüm yamaları takip edin ve mümkün olan en kısa sürede uygulayın. Web tarayıcıları da dahil olmak üzere diğer tüm yazılımları güncel tutun. Saldırganlar için hala geçerli bir yöntem olan kimlik avı e-postalarına karşı uyanık olun.

ÇALIŞAN Rİ ÇÖZÜMLE

ARAÇ Rİ ÇÖZÜMLE

SEYAHAT Rİ ÇÖZÜMLE

A SATINALM İ R E L M ÇÖZÜ

www.kobiaktuel.com.tr

KURUMLARA AVANTAJLI HİZMETLER Günümüzde iş yapış şekilleri değişim gösteriyor. Dijital teknolojilere yatırım yapmak, maliyet avantajı sağlamak, daha kısa sürede verimlilik elde etmek gibi konular öne çıkıyor. Bu noktada ise kurumlar çözüm ortaklarına ihtiyaç duyuyorlar. Çağrı merkezi, danışmanlık, yazılım, entegre tesis yönetimi gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren şirketler, kurumlara avantajlı ve kapsamlı hizmetler sunuyorlar. Bu hizmetleri alan kurumlar, hem maliyet avantajı elde edebiliyor hem de kendi ana işlerine odaklanarak verimliliklerini arttırabiliyorlar.

ŞUBAT 2018

KURUMSAL HİZMETLER

TMAXSOFT’UN 2018’DEKİ BÜYÜME HEDEFİNDE KAMU SEKTÖRÜ VAR Şirketlere veri tabanı, uygulama sunucusu, veri konsolidasyonu gibi alanlara yönelik çözümler sunan Tmaxsoft; bu yıl özel sektörün yanı sıra kamu sektöründe de büyümeyi hedefliyor.

azılım sektöründe, dünya genelinde uzun yıllardır süredir hizmetler sunan Tmaxsoft, Türkiye’de bir buçuk yılı aşkın bir süredir faaliyetlerini sürdürüyor. Orta katman yazılım ürünleri olarak, özellikle kendi bünyesinde yazılım üreten veya yoğun miktarda yazılım ürünleri kullanan firmalara hizmet veren Tmaxsoft’un; veri tabanı, uygulama sunucusu, veri konsolidasyonu gibi alanlara yönelik ürünleri bulunuyor. Aynı zamanda, bu ürünlerle ilgili insan kaynağı, bakım, danışmanlık hizmetleri de veriyor. Tmaxsoft Türkiye Genel Müdürü İlker Saltoğlu, “Tmaxsoft Türkiye olarak, Tmaxsoft

Tmaxsoft Türkiye Genel Müdürü İlker Saltoğlu

Solution Hub isimli bir program yürütüyoruz. Bu program içerisinde bizim ürünlerimizi kendi uygulamaları ile entegre etmiş pek çok çözüm ortağımız bulunuyor. KOBİ’lerin ihtiyaçlarına cevap verecek çözümler olarak ERP, CRM, HBYS sistemleri, sigortacılık yazılımları, iş analitiği, raporlama, büyük veri yönetimi, rota planlama gibi birçok çözümü iş ortaklarımız aracılığıyla KOBİ’lere sunuyoruz. Bu çözümlerimizin yanı sıra; mevcut kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlayan ürün ve çözümlerimizle, KOBİ’lerin ihtiyaç duydukları yatırımları yapabilmeleri için kaynak ayırabilmelerine yardımcı olmayı amaçlıyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. Saltoğlu; bu amaçla, mevcut ürünleri olan Tibero (veri tabanı), JEUS (uygulama sunucusu) ve ZetaData (veri konsolidasyon platformu) çözümlerine ek olarak, bu yılın ilk yarısında kendi işletim sistemlerini ve bulut platformu çözümlerini de duyuracaklarını açıklıyor. Saltoğlu, “Tmaxsoft olarak, özellikle yerli yazılım firmalarına verdiğimiz desteklerle hem Türkiye pazarında hem de dünya pazarlarında daha iyi noktalara gelmelerinde yardımcı olmaya devam edeceğiz. 2018 yılı için ana büyüme hedefimizi kamu sektöründe belirledik. Bu nedenle Ankara’da yapmayı planladığımız yatırımlar bulunuyor” diyor. Çözüm Ağlarını Genişletiyor Saltoğlu, kurumların tüm ihtiyaçlarını karşılamak üzere çözüm ağlarını genişletmeye devam ettiklerini dile getiriyor. Özellikle veri güvenliği, iş zekâsı, akıllı iş süreçleri gibi konularda, kurumların pek çok eksiğinin olduğunu belirten

Saltoğlu, bu nedenle çözüm ağlarını bu konulara ağırlık vererek genişlettiklerini ifade ediyor. Tmaxsoft olarak, en çok önem verdikleri noktanın öncelikli olarak kurumların sorun ve ihtiyaçlarını anlamak olduğunu söyleyen Genel Müdür, sorunları belirledikten sonra yetkili çözüm ortaklarıyla birlikte detaylı bir inceleme yaptıklarını dile getiriyor. Saltoğlu, “Projelendirme sonrasında, kurumla her konuda karşılıklı mutabık kalarak çözüm sürecine geçiyoruz. Bu süreci, mevcut sistemlerde herhangi bir kesinti olmayacak şekilde yöneterek, hem hali hazırdaki iş süreçlerinin aynı şekilde yürümesini hem de sorunsuz bir geçiş sağlıyoruz” diyor. Yurt Dışında Yeni Projeler Geliştirmeyi Planlıyor Saltoğlu; Tmaxsoft Türkiye ofisinin aynı zamanda MEA (Orta Doğu ve Afrika) Bölgesi’nin merkez ofisi olarak konumlandırılması sebebiyle; bölge ülkelerinin pazar araştırmaları, çeşitli kurum ve iş ortaklarıyla bir araya gelerek bu pazarlarda ürünlerin konumlanabilmesi, pazarlama stratejilerinin belirlenmesi, iş ortaklıkları yapılması ve çözüm paketlerinin oluşturulması gibi çalışmaların da buradan yürütüldüğünü anlatıyor. Saltoğlu, “2018 yılında, özellikle Türkiye pazarında çözüm ortaklarımızın sayısını arttırarak, hem kamu sektöründe hem de özel sektörde büyümeye devam edeceğiz. Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Nijerya gibi ülkelerde 2017 yılındaki ilk temaslarımızın devamını getirerek, 2018 yılında bu ülkelerde projeler geliştirmek hedeflerimiz arasında yer alıyor” diyerek sözlerini noktalıyor.

www.kobiaktuel.com.tr

KURUMSAL HİZMETLER

COMDATA TÜRKİYE, YATIRIMLARLA BÜYÜYOR Çağrı merkezi sektöründe müşteri deneyimi yönetimi, satış, tahsilat çözümleri, elektronik döküman yönetimi gibi çözümler sunan Comdata Türkiye, 2018 yılı içerisinde yeni teknolojilere ve Anadolu’da yeni lokasyonlara yatırımlar yaparak büyümesini sürdürmeyi amaçlıyor.

ŞUBAT 2018

ış kaynak çağrı merkezi sektöründe faaliyet gösteren Comdata Türkiye; bugün, müşteri deneyimi yönetimi, satış, tahsilat çözümleri, elektronik döküman yönetimi ve arşiv hizmetleri alanlarındaki farklı çözümleri ve 5 bin çalışanı ile 80’den fazla markaya hizmet veriyor. Comdata Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Kartal Tıknaz, “Müşteri taleplerine uygun çözümler geliştirmek, müşteri deneyimi alanında en yeni teknolojileri hizmet kurgularımıza entegre edebilmek bizim için çok önemli. Bu nedenle teknoloji alanındaki yatırımlarımızı, geçen yıllarda olduğu gibi ara vermeden sürdüreceğiz. Comdata Group Türkiye olarak, 2018 yılında 5 milyon Türk lirasını yeni lokasyon yatırımı olmak üzere toplam 20 milyon Türk lirası tutarında yatırım ve yine 2018 yılı

içerisinde Mardin’de yeni bir lokasyon yatırımı planlıyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. Tıknaz; yeni iş stratejileri ve büyüme planları kapsamında, Mardin lokasyonu dahil 3 bin kişiyi daha işe almayı planladıklarını açıklıyor. Süreç Tasarımı ve Teknoloji Çözümleri Markaların müşterilerine dokunduğu her kanalda var olduklarını belirten Tıknaz, “Müşteri deneyimini bu kanallarda yönetmek için gerekli insan kaynağının yanı sıra, bu deneyimin kusursuz, entegre şekilde ilerlemesi için gerekli süreç tasarımı ve teknoloji çözümlerini de hizmet kurgumuza eklemiş durumdayız. Müşteri deneyimi ve satışın yanı sıra, müşterilerimizin en değerli varlıkları olan dokümanların da yönetimini sağlıyor, elektronik doküman yönetimi

KURUMSAL HİZMETLER

çözümlerimiz ile onların hayatlarını kolaylaştırıyor, iş süreçlerindeki riskleri azaltıyoruz” diyor. KOBİ segmentinin ihtiyaçlarının çok farklı olduğunu söyleyen Tıknaz, müşteri deneyimini yönetirken o segmentin ve ilgili oldukları sektörlerin ihtiyaçlarına odaklanmanın önemli olduğunu vurguluyor. Tıknaz, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Sahada sürekli yanında olamayacağınız bu segmente, bir telefon uzaklığında olmak ve tüm ihtiyaçlarını tek kontakt ile çözüyor olmak markalar için çok değerli. Biz de alanlarında uzman, eğitimli portföy yöneticilerimizle, markaların KOBİ segmentindeki müşterilerinin deneyimini yönetmelerinde ve bu alanda yeni müşteri kazanımlarında destek oluyoruz.”

Müşteriyi Anlayarak Çözüm Sunmak Önemli “Günümüzde çağrı merkezlerinin her biri aslında birer Müşteri İletişim Merkezi ve çok önemli bir kanal olmakla birlikte, ‘çağrı’ müşteri iletişimindeki kanallardan sadece bir tanesi. Sosyal medya, e-mail, anlık mesajlaşma platformları, mobil uygulamalar, kısacası müşterinin marka ile iletişim kurduğu her nokta artık iletişim merkezlerinin kapsamında. Hızlı, doğru ve bütünsel bir hizmet vermek için de bu bir zorunluluk oldu” diyen Tıknaz; markanın vizyonunun, müşterileri gözündeki duruşu ve dilinin, müşterileriyle iletişimde olduğu her noktada paralel olması gerektiğini belirtiyor. Tıknaz, “Fakat sadece müşterisini tanıyıp, ona doğru ve hızlı hizmeti sunmak yeterli değil. Robotik, sadece talep yönetimi yapılıp, metriklere bağlı görüşmeler yerine, samimi, müşteriyi anlayan, anında müşteriyi yakalayan, çözüme ortak iletişim merkezleri olmak son derece önemli. Bunu başarabilen organizasyonlar, marka ile müşteri arasındaki duygusal bağı güçlendirebiliyor” diyor. Farklılaşmış Çözümler Sunmaya Odaklanıyor Çağrı Merkezleri sektörünün geçtiğimiz yıl da büyüme ivmesini sürdürdüğünü dile getiren Tıknaz; Çağrı Merkezleri Derneği verilerine göre sektörün, cirosal an-

lamda geçtiğimiz yıl yüzde 13,3 oranında büyüyerek 5 Milyar 100 milyon Türk lirasına ulaştığını belirtiyor. 2016 yılında sektörün sağladığı istihdam sayısının 85 bin iken, 2017 yılında yüzde 7’lik büyüme göstererek 91 bin kişiye ulaştığını aktaran Tıknaz; takım lideri, yönetici ve idari kadro ile birlikte sayının yaklaşık 105 bin olduğunu, bu yıl iseistihdamın yüzde 5 büyüme oranıyla 110 bine ulaşacağının öngörüldüğünü anlatıyor. Comdata Türkiye olarak, büyüme stratejilerini, lokasyon veya çalışan sayısındaki artışla değil, hizmet portföylerinde genişleme ve teknoloji ağırlıklı, katma değerli işlerde büyüme odağı ile ilerlettiklerini söyleyen Tıknaz, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Teknolojideki gelişime ve değişen müşteri ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde adapte olmak, müşteri deneyimine odaklanarak rekabette farklılaşmak isteyen firmalar için yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Biz bu noktada, müşteri deneyimini çoklu kanallarda sunacak, iş süreçlerini çağrı, dijital kanallar ve sahada entegre bir şekilde yönetecek, bu süreçlere bağlı dökümanların da dijital ortama aktarılmasını sağlayarak otomatize edecek çözümlerimizi müşterilerimiz ile buluşturuyoruz. İşe süreç tasarımı ile başlıyor ve sonrasında o süreci hayata geçirecek en yeni teknoloji ve en yetkin insan kaynağı ile hizmeti hayata geçiriyoruz.

Comdata Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Kartal Tıknaz Bu yaklaşım ve farklılaşmış çözümler, bugün bizi sektörde farklılaştıran ve ‘çözüm şirketi’ olmamızı sağıyor.” Yeni Yatırımlarla Büyümeye Devam Ediyor 2017 yılında, büyüme ivmelerini yeni ürün ve hizmet portföyünü geliştirerek hızlandırdıklarını belirten Tıknaz; sadece Türkiye’de değil, Comdata Türkiye’nin de bağlı olduğu Comdata Group’un, Avrupa’da da yaptığı yeni yatırımlarla büyümeye devam ettiklerini söylüyor. Tıknaz, “Geçtiğimiz Haziran ayında 6 bin çalışanı ve yıllık 180 milyon euroluk cirosuyla Avrupa’da sektörün önde gelen oyuncularından biri olan Fransız Izium Group’u bünyesine kattı. Comdata Group, daha önce bünyesine kattığı İspanya merkezli Digitex ile birleşme sonrası, 45 binden fazla çalışanı ile Avrupa’nın üçüncü büyük dış kaynak kullanımı sağlayan şirketi haline geldi. Comdata Türkiye olarak biz de, büyümede hız kesmeyen böyle bir grubun içinde ‘en hızlı büyüyen ülke’ konumundayız” diyerek sözlerini noktalıyor.

www.kobiaktuel.com.tr

KURUMSAL HİZMETLER

ŞİRKETLER, ATALIAN ENERJİ YÖNETİM SİSTEMİ İLE TASARRUF SAĞLIYOR ATALIAN Entegre Tesis Yönetimi, enerji verimliliğine yönelik sunduğu çözümlerle şirketlere yüzde 40’a varan oranlarda tasarruf imkanı sağlıyor.

ayatın gereksinimlerini sağlayarak kalkınmayı sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlayan sürdürülebilirlik kavramı, enerji verimliliğini zorunlu kılıyor. Enerji verimliliği, aynı zamanda binalar için konfordan, sanayi için ürün kalitesinden ödün vermeden, aynı işi daha az enerji ile yapabilmek anlamına geliyor. Bunun için de etkili enerji yönetimi gerekiyor. Üretim ve faaliyetlerinde enerji tasarrufu sağlamak isteyen kuruluşlar ise bu konuyu, kendileri adına takip edip planlayacak profesyonellere devretmeye başladı. Türkiye’de enerji yönetiminde önde gelen şirketlerden olan ATALIAN Entegre Tesis Yönetimi, şirketlere bu alanda çözümler sunarak tasarruf imkanı sağlıyor. Enerjide Yüzde 40’a Varan Tasarruf Türkiye’de, 2013 yılından bu yana faaliyet gösteren ATALIAN Entegre Tesis Yönetimi, yıllara dayanan deneyimi, bünyesindeki EVD enerji yönetim şirketi ve globalknow-how’ı ile enerji verimliliğini maksimize edecek çözümler sunuyor. Bu sayede işletmelerin daha düşük maliyetler ile enerji giderlerini yönetebiliyor, teknik hizmetlerini ger-

ŞUBAT 2018

çekleştirebiliyor ve toplam verimliliklerine katkı sağlıyor. Şirketin sağladığı çözümlerle bir tesisin mevcut alt yapısı ATALIAN Entegre Tesis Yönetimi ve alışkanlıklarına göre genellikle yüzde CEO’su Uğur Oktar 5 ile yüzde 20 arasında değişmekle birlikte, yüzde 40’a varan oranlarda enerji kurumların prestijlerini arttıran, sosyal sorumluluk anlamında değer taşıyan ve tasarrufu mümkün olabiliyor. olumlu yönde kullanılan bir pazarlama argümanı olarak da karşımıza çıkıyor” Hem Maliyet Avantajı Hem Çevreye şeklinde konuşuyor. Katkı ATALIAN Entegre Tesis Yönetimi CEO’su Uğur Oktar, “Tesislerin enerji tü- Enerji Verimliliği KOBİ’ler İçin De ketimlerinin miktarı, yoğunluğu, tesisin Önemli mevcut durumu ve personelin farkında- Enerji verimliliği; maliyetlere ve relık seviyesi, enerji tasarrufunda yapıla- kabete etkisi, aynı zamanda çevreye cak çalışmalar açısından ilk değerlen- olan katkısı nedeniyle tüm sektörler dirdiğimiz konular... Periyodik bakım, için olduğu gibi KOBİ’ler için de önemli kestirimci bakım ve periyodik temizlik konular arasında… Toplam girişimler de enerji verimliliğini etkileyen çalışma- içindeki payının yüzde 99 olması da lar arasında. Yüksek bir yatırımın ayrıl- KOBİ’lerde enerji verimliliğinin değerini madığı durumlarda bile enerji yönetimi arttırıyor. ATALIAN Entegre Tesis Yöile yaklaşık yüzde 5 oranında bir tasar- netimi, KOBİ’lere enerji verimliliği kapruf sağladığımızı söyleyebiliriz” diyor. samına giren tüm konularda hizmet Kurumların, rekabet gücünü arttırmak sağlıyor. Eğitim, farkındalık arttırıcı çave enerji verimliliği çalışmaları yapmak lışmalar, enerji yönetimi, enerji etüdü, için istekli olduğunu ifade eden Oktar, proses ve yardımcı tesislerde verimlilik “Bu sayede maliyet avantajının yanı arttırıcı çalışmalar, yeni teknolojilerin sıra karbon salımı azaltılarak çevreye ve kontrol sistemlerinin kurulması gibi de katkı sağlanıyor. Çevreye duyarlılık, hizmetler de bunlar arasında yer alıyor.

www.kobiaktuel.com.tr

KURUMSAL HİZMETLER

TELEPERFORMANCE TÜRKİYE’DEN MÜŞTERİLERİNE ÇOK DİLLİ HİZMET Kurumlara çağrı merkezi ve CRM alanlarında kapsamlı hizmetler sunan Teleperformance Türkiye, Türkçe’nin yanı sıra İngilizce, Flemenkçe, İspanyolca gibi çeşitli dillerde de hizmet sağlıyor. Şirket, 2018 yılında yüzde 30’un üzerinde büyümeyi hedefliyor.

ŞUBAT 2018

ağrı merkezi sektöründe dünyanın önde gelen şirketlerinden olan Teleperformance, bugün dünyanın 74 ülkesinde konumlanan 340 çağrı merkeziyle, çok sayıda şirkete 265 dil ve lehçede hizmet sunuyor. Teleperformance Türkiye ise; bugün İstanbul, Uşak, Trabzon ve Balıkesir olmak üzere Türkiye’nin dört şehrinde 2 bin 500 kişilik ekibiyle faaliyet gösteriyor. Teleperformance Türkiye İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tolga Uçbağlar, “Yılı sektör ortalamasının üzerinde bir büyümeyle kapattık. 2018 yılında, hem operasyon hem istihdam anlamında hedeflediğimiz büyümede Balıkesir kritik bir rol oynayacak. Burada yaklaşık bin kişilik bir istihdam oluşturmayı ve hem sektöre hem bu güzel şehre fayda sağlamayı amaçlıyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. Son dört yılda yakaladığımız yüzde 25’in üzerinde ortalama büyüme performansını, 2018 yılı için yüzde 30’un üzerine taşımayı hedefliyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. Şirketin bölgesel ve küresel hedefleri için 2018’in atılımlar yılı olacağını dile getiren Uçbağlar, sözlerine şöyle devam ediyor: “Geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz ve 2018 yılını da içine alan orta vadeli plan çerçevesinde, çok dilli hizmet verebilen ekibimizi 250 kişiden yaklaşık

500 kişiye çıkarmayı amaçlıyoruz. Bu sayede, Türkiye’nin yetenekli iş gücüne layık istihdam oluşturmakla birlikte, müşterilerimize Türkçe dışında İngilizce, Almanca, Flemenkçe, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca ve Arapça dillerinde de hizmet veriyoruz.” Her Ölçekte Kuruma Birçok Çözüm Sunuyor Tolga Uçbağlar, Türkiye’nin omni-channel çalışan dış kaynak CRM ve çağrı merkezi hizmet sağlayıcısı olarak, her ölçekte kuruma katma değer sağlayacak çözümler sunduklarını belirtiyor. KOBİ’lerin çözüm portföylerinden sıklıkla fayda sağlayan bir kitleyi oluşturduğunu söyleyen Uçbağlar, hizmetlerini daha zengin bir müşteri deneyimine dönüştürmek için Portekiz’de bulunan CX LAB merkezlerinde Ar-Ge çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anlatıyor. Uçbağlar, “Farklı sektörlerde faaliyet gösteren müşterilerimizin CRM ortağı olarak, 7 gün 24 saat müşteri hizmetleri sunmanın yanında, müşteri kazanımı, teknik destek, alacaklar yönetimi, BPO hizmetleri; sosyal medya yönetiminden oluşan destek hizmetlerimizi de telefon, e-posta, internette çevrimiçi sohbet, sosyal medya kanalları ve web forumları üzerinden sunuyoruz” şeklinde açıklamada bulunuyor.

KURUMSAL HİZMETLER

Teleperformance Analytics’le Büyük Veri Analizi Uçbağlar, ‘büyük veri’ temelli ve müşteri memnuniyeti odaklı ürünleri Teleperformance Analytics ile büyük veriyi kullanarak tahminleme modelleri kurduklarını, müşterilerimi için yeni iş süreçleri önerdiklerini dile getiriyor. Uçbağlar; bu sayede çağrı merkezi hizmetlerinin büyük veri, sosyal medya gibi gelişen teknolojiler doğrultusunda nasıl bir dönüşüme girdiğini Analytics ile daha net ortaya koyabildiklerini sözlerine ekliyor. En Güvenilir Kanalların Başında Geliyor Çağrı merkezlerinin kurumlar için önemiyle ilgili açıklamada bulunan Uçbağlar, müşterilerin tutarlı ve isabetli bir ‘görüntüsünü’ çıkarma konusunda, çağrı merkezlerinin en güvenilir kanalların başında geldiğini belirtiyor ve ekliyor: “Firmaların genel operasyon giderlerini azaltıp, satışları artırmaya doğrudan etki eden çağrı merkezleri, müşteriyi en güncel bilgilerle tanıyarak, müşteri sadakatini artırmak için özel çözümler sunuyor. Dahası, yeni nesil analitik araçlarıyla yapılan analiz ve raporlamalar, şirket yöneticilerine aksiyon almaya hazır pek çok anlamlı veri sunuyor. Bu veriler ışığında ürün ve hizmetler çok daha doğru kararlarla geliştirilebiliyor.”

Teleperformance Türkiye İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tolga Uçbağlar Büyüme, Trendleri Takip Ederek Sağlanabilir Tolga Uçbağlar, sektörle ilgili değerlendirmede bulunarak; çağrı merkezi ve CRM sektörünün gerek teknoloji gerekse pazar dinamikleri karşısında çevik hareket etmesi gereken, büyümeyi ancak trendleri yakından takip ederek gerçekleştirebilen kritik bir endüstri olduğunun altını çiziyor. Uçbağlar, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Teknoloji geliştikçe, sektörün çözüm ve hizmet portföyü de genişliyor ve böylelikle büyüme sağlanıyor. Türkiye merceğine baktığımızda, son iki yılda çift haneli büyüme rakamları görüyoruz ve 2017 yılı için sektör genelinde yüzde 13 civarında bir büyümeden bahsediliyor. Teleperformance Türkiye olarak, son dört yılda yüzde 25 büyüme ortalamasına sahibiz. Yenilikçi teknolojilere ve nitelikli insan kaynağına yaptığımız yatırımlar, bizi sektörün en hızlı büyüyen oyuncuları arasında konumlandırıyor.”

Sektöre, İleri Düzey Yazılım Teknolojileri Öncülük Edecek İnsan hayatına doğrudan temas eden yapısı nedeniyle çağrı merkezi ve CRM işinin, müşteri deneyiminin gelişen teknoloji ışığında uçtan uca ele alınmasını gerektiren bir sektöre dönüştüğünü dile getiren Uçbağlar; dijital doğanlar olarak bahsedilen 2000 ve sonrası kuşağın, hem tüketici hem de iş gücü olarak ekonomiye dahil olmaları sonucunda, bu neslin vazgeçilmez teknolojilerinin de müşteri deneyiminin kalbinde konumlanacağını anlatıyor. Yapay zekâ ve chatbot gibi ileri düzey yazılım teknolojilerinin, araştırmalara göre 2020 yılına kadar yüzde 80’in üzerinde kullanıma geçeceğini söyleyen Uçbağlar, çağrı merkezi ve CRM sektörünün bu konuya öncülük edeceğine inandıklarını söylüyor.

gerçeklik (VR) ve arttırılmış gerçeklik (AR) gibi yeni nesil iletişim kanalları üzerinden iletişim kurmanın hızla yaygınlaştığına dikkati çeken Tolga Uçbağlar, sadece iki yıl içinde 100 milyon kişinin AR uygulamalarını kullanarak alışveriş yapmasının beklendiğini ifade ediyor. “Şirketlerin, bu yeni etkileşim teknolojilerini müşteriye birer temas noktası hâline getirmesi için başvuracağı ilk adres, Teleperformance gibi çağrı merkezleri ve dış kaynak CRM danışmanları olacaktır. Teleperformance Türkiye olarak, dijital doğanlar olarak anılan neslin getireceği ezber bozan dönüşüme ayak uydurmak için dijital doğanların dilinden anlayan yeni nesil genç profesyonelleri iş gücümüze dâhil edeceğiz” diyen Uçbağlar, böylelikle tüm sektörlerde yaşanacak bu köklü dönüşümde, sektör lideri müşterilerine en etkin hizmeti sunmayı sürdüreYeni Nesil Profesyonelleri ceklerini belirterek sözlerini Kadrosuna Alacak Dijital doğanlarla, sanal noktalıyor.

www.kobiaktuel.com.tr

KURUMSAL HİZMETLER

KURUMSAL ŞİRKETLERE BÜYÜK VERİ VE ANALİTİK ALANLARINDA ÇÖZÜMLER

Büyük veri ve analitik alanlarında kurumlara bilişim çözümleri sunan Ereteam’ın müşteri portföyünde, ağırlıklı olarak bankalar ve telekomünikasyon şirketleri var. Ereteam, 2018 yılında yurt dışındaki müşteri portföylerini de büyütmeyi hedefliyor.

emelinde veri olan ve birçok alanda Ar-Ge ve danışmanlık faaliyetleri gösteren Ereteam, aynı zamanda yazılım ihracatı hizmeti de veriyor. Büyük veri ve analitik alanlarında kurumsal şirketlere bilişim çözümleri sunan Ereteam’ın müşteri portföyü, ağırlıklı olarak bankalar ve telekomünikasyon şirketlerinden oluşmakla birlikte, şirket kamu ve perakende sektöründe de hizmet sunuyor. Bugün İstanbul, Ankara ve Almanya’daki ofisleriyle faaliyetlerini hız kesmeden sürdüren şirket, yakın zamanda ABD’de de ofis açarak faaliyetlerini uluslararası alanda da sürdürmeyi amaçlıyor. Ereteam Yazılım Danışmanlığı CEO’su Kutlay Erdal Şimşek, KOBİ’lere daha çok kendi verileri üzerinden raporları oluşturmada ve bu raporların görselleştirilmesi konularında yardımcı olduklarını dile getiriyor. Şimşek, sundukları hizmetlerin kurumlar için önemi konusunda şunları söylüyor: “Bugün

ŞUBAT 2018

Ereteam Yazılım Danışmanlığı CEO’su Kutlay Erdal Şimşek

neredeyse her şirket bir şekilde kendi verisini üretiyor ve bu veriyi bir şekilde bir yerlere depoluyor. Günümüzde bu veri, doğru şekilde analiz edilip şirket için kritik olan hızlı karar alabilme yeteneğine dönüştürülemiyor. Veriyi analiz ettikten sonra doğru kullanma noktasında biz Ereteam olarak, yardımcı oluyoruz. Hislerle değil, verinin bize çizdiği yollardan ilerliyor, müşterimizi veri ile tanıyor, insan kaynağımızı analitik ile geliştiriyoruz.”

yaçları ve önceliklerini anlayıp hayata geçirmekte sahip olduğumuz deneyimi doğru kullanarak ürünlerinizi geliştirmek en önemli temellerimizden bir tanesi. Hızla değişen bir dünyada yaşıyoruz ve müşteri ihtiyaçları da bu duruma ayak uydurarak hızla değişiyor. Ereteam olarak, ihtiyaçları geriden takip etmek yerine, yurt dışı ve yurt içinde gelişen en yeni teknoloji ve eğilimleri gündemimize alıyor, bu doğrultuda çözümler geliştiriyoruz.”

En Yeni Teknolojilerle Çözüm Geliştiriyor Ereteam’ın müşteri odaklı bir şirket olduğunu söyleyen Şimşek, ürün ve hizmetlerini müşterilerinin istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdiklerini dile getiriyor. Şimşek, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge merkezi seçilmemiz ve 16 yıllık danışmanlık deneyimiz bu konuda önemli bir rol oynuyor. Müşteri ihti-

Yurt Dışındaki Müşteri Portföyünü Büyütecek Kutlay Erdal Şimşek, Ereteam için 2017 yılının yurt dışına açılma ve Ar-Ge merkezi olma yolunda sağlam adımların atıldığı ve bu hedeflerin gerçekleştirildiği bir yıl olduğunu aktarıyor. 2018 seneside, büyük ölçüde yurt içi ve yurt dışındaki kurumlarla ortak Ar-Ge projeleri geliştirmeyi planladıklarını ifade eden Şimşek, bunun yanı sıra yurt dışındaki müşteri portföyleri-

ni de büyütmeyi hedeflediklerini sözlerine ekliyor. Uluslararasındaki Alandaki Çalışmalarla Fark Yaratıyor Ereteam’ın kendi sektörünün öncü firmalarından biri olduğunu söyleyen Şimşek, hem sektörün dinamiklerini hem de teknolojiyi yakından takip etmelerinin yanı sıra yazılım ihracatı hizmetleriyle uluslararası alandaki çalışmalarının Ereteam’i çok farklı bir noktaya taşıdığını belirtiyor. Şimşek, “İş geliştirme alanındaki deneyimimiz ise bilişim alanında bizleri güçlü ve farklı kılıyor. Sektörün durumuna değinecek olursak, her ne kadar devlet tarafından adımlar atılmış olsa da mevzuattaki belirsizlik bizim gibi bilişim firmalarının diğer kurumlara sağlanan desteklerden faydalanması konusunda bir engel oluşturuyor. Bu konuda yapılacak değişiklikler hem sektörün hem de bizim gibi şirketlerin yurt dışındaki elini güçlendirir” diyor.

www.kobiaktuel.com.tr

KURUMSAL HİZMETLER

İNSAN KAYNAĞINI ETKİN VE UYGUN MALİYETLE YÖNETME İMKANI Bugün Türkiye’deki lokasyonlarıyla 100’ün üzerinde şirkete hizmetler sunan CMC, sunduğu çözümlerle şirketlere, insan kaynağını etkin ve uygun maliyetle yönetme imkanı sağlıyor. Şirket, 2018 yılında 20 milyon Türk lirası yatırım yapmayı planlıyor.

ya’da hizmet veren BPO ve çağrı merkezi şirketlerini araştırdıklarını söylüyor. “Avrupa’da yer alan bu şirketleri bünyemize katarak teknolojimizi geliştirirken know-how’ımızı da oraya taşımış olacağız. Hali hazırda hizmet verdiğimiz Türkçe, İngilizce, Almanca, Arapça, Rusça dillerine ek dil seçenekleri de katarak bölgesel bir oyuncu olacağız. Bu yılki yatırımlarımızı sadece yurt dışına yönlendirmekle kalmayıp yurt içindeki çalışmalarımıza da devam edeceğiz” diyen Aydın, teknoloji yatırımlarına ve büyümeye yaklaşık 20 milyon Türk lirası harcayacaklarını açıklıyor. Genel Müdür, “Dijital dönüşümü çok önemsediğimizden bu doğrultuda farklı alanlarda hizmet veren şirketler satın alarak BPO lideri olma yolunda ilerlememizi sürdüreceğiz. Bu yıl istihdama yönelik katkılarımız da sürecek. Ülke çapında bin 500 kişi daha işe alarak istihdamda ve ciroda yüzde 30 büyüme yakalamayı hedefliyoruz” diyor.

ve süreç ekiplerimizle birlikte, müşteri ihtiyaçlarını en doğru şekilde karşılayacak çözümler sunulması konusunda uzmanlığımız ve lokasyon çeşitliğimiz ile farklı sektörlerde hizmet veren firmalara kişiselleştirilebilir çözümler ve avantajlı maliyet opsiyonları sunuyoruz. Telefon, e-mail, sosyal medya, web gibi. kanallarla entegre omnichannel CRM mimarisi, kolaylıkla ve hızlı bir şekilde tasarlanabilen dış arama ekranları ve güçlü raporlama ve monitoring araçları ile tüm inbound ve outbound süreçlerini etkin ve verimli bir şekilde yönetebiliyoruz. Sosyal medya yönetimi konusunda anahtar kelime arama, rakip analizi, talep-şikâyet yönetimi konusunda sosyal medya çözümleri de sunuyoruz. Ayrıca santral geliştirme ve uygulama geliştirme hizmetlerini CMC inhouse ekipleriyle sağlayarak, hız ve esneklik konusunda müşterilerimize büyük avantajlar sağlıyoruz.”

Hız ve Esneklik Konusunda Avantaj Sağlıyor Aydın; CMC olarak, inbound&outbound, backoffice ve BPO kapsamında geniş bir yelpazede bilgi güvenliği standartlarına sadık kalarak, sürdürülebilir kalite ve Ciroda Yüzde 30 Büyüme Hedefliyor Aydın; bu yılki hedefleri doğrultusunda, yüksek performans ile hizmet verdikleriTürkiye sınırlarını aşmayı planladıkların ni aktarıyor. Genel Müdür, sözlerine şöyve Polonya, Bulgaristan veya Roman- le devam ediyor: “Güçlü IT, operasyon

En Etkin Süreçleri Tasarlıyor Vizyonları doğrultusunda, müşterilerine en doğru ve katma değerli çözümleri kaliteli ve sürekli sunmak adına, BPO kapsamında yer alan hizmetleri de yönettiklerini dile getiren Aytaç Aydın; döküman yönetimi, evrak softlama, veri girişi, süreç danışmanlığı ve saha hizmetleri gibi faaliyetlerin yönetilebilmesi için

ürkiye’nin en büyük dış kaynak sağlayıcı şirketlerinden ve Mid Europa Partners yatırımlarından biri olan CMC, 5 bin 500’ü aşkın çalışanıyla Türkiye genelindeki altı farklı lokasyonunda 100’ün üzerindeki şirkete hizmetler sunuyor. CMC Genel Müdürü Aytaç Aydın, “Sunduğumuz hizmetlerle müşterilerimiz insan kaynağı yönetimini esnek bir şekilde daha uygun maliyetler ile yapabiliyor, birden fazla tedarikçi ile çalışarak rekabetin avantajlarını her zaman kullanabiliyor ve ana faaliyet alanı dışındaki işleri outsource ederek bizden kaliteli hizmet alabiliyor. Firmanın boyutu ne olursa olsun, insan kaynağını etkin ve uygun maliyet ile yönetmek çok büyük önem taşıyor. Aynı zamanda inhouse yapıldığında oluşan performans körlüğü outsource edilerek azaltılabiliyor. Bu da verimi ve karlılığı ciddi anlamda etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkıyor” diyerek sözlerine başlıyor. 2017 yılında cirosal bazda yüzde 40 büyüme yakaladıklarını ve 200 milyon Türk lirasına yaklaşan bir marka haline geldiklerini açıklayan Aydın, karlılıkta ise yüzde 60 artış gösterdiklerini belirtiyor.

ŞUBAT 2018

KURUMSAL HİZMETLER

ğini belirten Aydın, 2015’te 3 milyar 600 milyon Türk lirası olan sektör büyüklüğünün, 2016’da 4 milyar 500 milyon Türk lirasına yükseldiğini, 2017 yılında ise yüzde 13,3 büyüme yakalayarak 5 milyar 100 milyon Türk lirasına ulaştığını aktarıyor. Aydın, sözlerini şöyle noktalıyor: “Sadece ciro anlamında değil, istihdam edilen kişi anlamında da büyük gelişme kaydeden sektörümüz yüzde 7’lik artışla 105 bin çalışana ulaştı. CMC olarak, CMC Genel Müdürü pazarın yüzde 10’unu temsil ediyoruz ve Aytaç Aydın sektördeki 10 kişiden birini biz istihdam Sektörde İstihdam Sayısı 105 Bine ediyoruz. Bağımsız firma bazında çağrı süreç mühendisliği yaklaşımlarını kulla- Ulaştı nıp en etkin süreçleri tasarlayarak haya- Türkiye’deki çağrı merkezi sektörünün merkezi sektörünün en büyüklerinden ta geçirdiklerini söylüyor. Aydın, sözlerini her geçen gün büyüme eğilimi gösterdi- biriyiz.” şöyle sürdürüyor: “Hizmetlerimizden KOBİ’lere en uygun olanları; bulut teknolojisi üzerinden santral çözümü, sosyal medya yönetimi, son müşterisi tüketici olanlar için telesatış/telepazarlama ve yazılım geliştirme sayılabilir. KOBİ’lerin çağrı merkezi ihtiyaçları çok farklı konularda ve çok farklı boyutlarda olabileceği için şu an üzerinde çalıştığımız ‘ihtiyaca göre kişiselleştirilebilen’ çözümlerimiz KOBİ’ler için yararlı olacak.”

YURTİÇİ KARGO’DAN KOBİ’LERE TAHSİLATLI GÖNDERİ HİZMETİ

rıkanlı Holding çatısı altında, uzun yıllardır faaliyetlerini sürdüren Yurtiçi Kargo; bugün 14 binden fazla çalışanı ve 4 binden fazla araç filosu ile hizmet sunuyor. Şirket, 2003 yılından bu yana Avrupa’nın en büyük kargo şirketlerinden biri olan çözüm ortağı Geopost ile birlikte müşterilerinin uluslararası gönderilerini dünyada 230’dan fazla noktaya taşıyor. Yurtiçi Kargo, standart ve özel olmak üzere sunduğu kırkı aşkın hizmetin yanısıra, özellikle e-ticaret firmalarının ve müşterilerinin yoğun olarak kullandığı ve siparişin teslimatı esnasında ürün bedelinin, kredi kartı fiziken kullanılarak kapıda ödenebildiği “kapıda kredi kartı ödeme” hizmeti ile satışı yapılan ürünün alıcısına ulaştırılması ve teslimat anında ürün bedelinin alıcıdan tahsil edilerek satıcıya, yani gönderene aktarılmasını sağlayan “Tahsilatlı Gönderi” hizmetini, ortak çalıştığı KOBİ’lerin ihtiyaçlarına göre özel olarak tasarladı. Ayrıca, sunduğu

“SMS paketi hizmeti” ile Yurtiçi Kargo, operasyonel işlemlerinin belli adımlarında alıcı müşterilere özel SMS ile bilgilendirme yapabiliyor. Özellikle KOBİ’ler tarafından tercih edilen SMS gönderim işlemi; gönderilerin Yurtiçi Kargo varış şubesine gelip adrese teslime çıktığı anda bilgilendirme ile varış şubesine gelen ve teslim edilemeyip şubede bekleyen gönderiler için alıcıyı bilgilendirme mesajlarını içeriyor. Gerek şube sayısı, gerek ise araç ve personel sayıları açısından Türkiye’nin en geniş hizmet ağına sahip şirketlerinden biri olan Yurtiçi Kargo, sunduğu entegrasyon çözümleriyle de sektörde farklılık yaratıyor. Entegrasyon çözüm paketleri sayesinde, KOBİ’lerin Yurtiçi Kargo sistemine hemen dahil olmaları sağlanarak, hazır hizmet paketleri daha hızlı bir şekilde kullanılabiliyor. Son yıllarda gerçekleştirdiği teknoloji yatırımları sonucunda ortaya koyduğu

“self servis çözümleri”nde Yurtiçi Kargo; online gönderi hazırlama, etiketleme, kurye çağırma, teslimat onayı, gönderi izleme, portal satış kodu onaylama gibi hizmetlerin eş zamanlı olarak sunduğu web uygulamasını da KOBİ’lerin hizmetine sundu. Yurtiçi Kargo, 1 Kasım 2017 tarihi itibariyle, Ar-Ge Merkezi Belgesi almaya hak kazandı. Şirket; araştırma ve geliştirme konularında niteliği yüksek, yenilikçi, akıllı ve ileri teknoloji vasıflarına sahip, müşteriler için katma değerli kazanım sağlayacak ve verimliliğini arttıracak projeler ile çalışmalarına hızla devam ediyor. Yeni nesil Ar-Ge birimiyle Yurtiçi Kargo, geleceğe yönelik yaratıcı çözümler sunmayı; sistem yönetimi, yazılım geliştirme, altyapı ve iş sürekliliği, entegrasyon servisleri ve mobil teknolojiler alanlarında uzmanlaşmış kadrosuyla yeni projelerinin çalışmalarını arttırmayı hedefliyor.

www.kobiaktuel.com.tr

KURUMSAL HİZMETLER

ZYXEL 2018 YOL HARİTASINI BELİRLEDİ Zyxel, 2018’de kanal yapısını güçlendirme kararı aldı. Sermaye arttırımına giden şirket, yeni partner programı ZAP ile pazarı büyütmeyi hedefliyor.

Zyxel Türkiye Channel Head Tuğba Şişik

ŞUBAT 2018

eni bir yapılanma sürecine girerek Avrupa operasyonuna bağlanan Zyxel, 2018’de kanal yapısını güçlendirme ve yatırım kararı aldı. İş ortakları için yeni kanal stratejisi belirleyen firma, ZyxelAlly Programı ZAP ile Zypartner’larını üç ayrı kategori altında topladı. Zyxel Türkiye Channel Head Tuğba Şişik, yeni kanal yapısını ve ayrıcalıklarını şöyle özetliyor: “Tüm dünyada Zyxel bünyesinde kanal iş ortaklarını Ally, Silver ve Gold olmak üzere üç ayrı ayrı kategoride topladık. Her segmentin kendi içinde ayrıcalıkları bulunuyor. İş ortaklarımızın yetkinliklerini arttırmak ve onlara komple destek sunmak için özel yeni bir portal hazırladık. Her bayi kendisine tahsis edilen şifre ile bu kaynağa erişim sağlıyor. Yeni portalda haberler, webinar’lar, duyurular, kampanyalar ve özel eğitim içerikleri bulunuyor. Her segmentteki iş ortağımızın ihtiyacına özel çözümler geliştirdik. Yeni yapılanmanın ardından giriş seviyesi olan Ally kategorisindeki bir iş ortağımız, gerekli süreçleri tamamlayıp bir üst segmente geçebiliyor. Bu portal üzerinden ZCNE (Zyxel Certified Network Engineer) programına erişim imkanı bulunuyor. İş ortaklarımız, böylece kendi bölgelerindeki kursları takip edip, yetkinliklerini arttırabilecekler. Zyxel onaylı web seminerleri ve eğitimlerine katılarak, en yeni Zyxel ürünleri ve teknolojilerinden kolayca haberdar olabilecekler.”

için çıtayı daha yüksek tuttuklarını dile getiriyor. Şişik, “Zyxel camiasının Türkiye pazarına güveni tam. Bu nedenle geçtiğimiz sene son çeyrekte Tayvan tarafından Zyxel’e 6 milyon dolarlık yeni bir nakit sermaye artışı yapıldı. Firmamız global ölçekte tüm dünyada yeni bir oluşum içinde. Geçtiğimiz sene Türkiye Ofisi olarak Tayvan’dan ayrılarak, Avrupa ofisine bağlandık. Bu yeni yapı ile beraber daha dinamik bir yapıya kavuştuk. Avrupa bölgesinin cirosunun yüzde 15’ini Zyxel Türkiye gerçekleştiriyor. Çözüm ortaklarımız bizim için çok önemli. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da Zypartner ile büyüyeceğiz” diyor.

Odağımızda Smart Wi-Fi ve Mesh Teknolojisi Var Şişik, 2018 yılı için kendilerine yüzde 30 oranında istihdam ve ciro anlamında büyüme hedefi koyduklarını açıklıyor. Şişik, sözlerini şöyle noktalıyor: “Zyxel olarak ağ teknolojileri alanında bireysel pazara yönelik ağ çözümleri geliştirdiğimiz gibi kurumların ihtiyaçlarına yönelik ürün ve servisler de sunuyoruz. Bu sebeple, her iki segmentte önemli yatırımlar yapıyoruz. Bu sene, özellikle bireysel pazarda online satış kanalına önem veriyoruz. Bu alanda ciddi yatırımlar yapmayı planlıyoruz. Retail ve etaile uygun son kullanıcı ürünlerimiz yılın ilk çeyreğinde pazara sunacağız. 2018 yılında özellikle kurumsal tarafta da yüzde 30 oranında büyüme hedefliyoruz. Odağımızda, Smart WiFi, Mesh Zyxel Türkiye’de 6 Milyon Dolar teknolojisi ve bulut yatırımları bulunuSermaye Artışı Zyxel Türkiye’nin 2017 yılında yüzde yor. Hedef sektörlerimizi ise konakla110 oranında hedeflerini gerçekleştir- ma, eğitim, kamu, sağlık, sektörü şekdiğini belirten Tuğba Şişik, 2018 yılı linde önceliklendirdik.”

www.kobiaktuel.com.tr

KURUMSAL HİZMETLER

“YURT DIŞINDA ŞİRKET KURARAK, DÜNYAYA SATIŞ YAPMAYI HEDEFLİYORUZ” YSM Yazılım’ın ürün ve hizmetlerini anlatan YSM Yazılım CEO’su Sedat Yazıcı, PİR ürünleriyle yeni bir start-up kuracaklarını açıklıyor. Yurt dışında da bir şirket kurmayı planladıklarını dile getiren Yazıcı, “Türkiye’den oraya, oradan da dünyaya satış yapmayı amaçlıyoruz” diyor.

ŞUBAT 2018

YMS Yazılım’ın faaliyetlerinizden kısaca bahseder misiniz? YSM Yazılım, 2008 senesinde KOÜ Teknopark’ta kuruldu ve Türkiye’nin online (bulut) iş yazılımları konusunda lider firmalarından biri haline geldi. Yazılım ihracatında, TİM’in yaptığı çalışmada 2016 yılında “Hizmet İhracatı TİM 500” listesine de girdi. Ayrıca YSM olarak; PİR Online Proje ve Şantiye yazılımını da SPIN-OFF yaparak, PİR isimli yeni bir start-up kuruyoruz. PİR şantiye programının şirketleştiğini söyleyebiliriz. Teknopark’ta bu yeni şirket yapılanmamız için de gerekli hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. Ürünleriniz hakkında biraz bilgi verir misiniz? Piyasaya sunduğunuz veya sunmayı planladığınız yeni bir ürün varsa anlatır mısınız? YSM olarak Online (bulut) çalışan iş yazılımlarımızı web sitemiz üzerinden kullanıma açtık. Ürünler ve Çözümler olarak iki kategoride müşteri ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ürünler, YSM BULUT plat-

formundaki Yıllık Hizmet (SaaS) olarak sunulan yazılım programlarını ifade ediyor. Çözümler içinden Yıllık Bulut hizmeti verebileceklerimizi ürüne çeviriyoruz. Yeni ürünlerimiz arasında, TOY ve TAY var. TOY; “Mekan” işleten firmalar için geliştirilmiş bir Bulut (SaaS) program olup, online çalışıyor. TOY her yerden, her an ve her akıllı cihazdan düğün salonları, kültür merkezleri ve organizasyon firmalarının kullanacağı iyi bir yazılım oldu. TOY organizasyon yönetimi yazılımı, TAY ise araç yönetim yazılımıdır. TAY şirketlerin merkez, şube veya şantiyelerindeki araçlarının tüm maliyetlerini ve kazançlarını yönetebileceği bir yazılımdır. İster normal ister proje-şantiye bazlı da kullanılabilen tüm gelir ve giderlerin yönetilebildiği, zaman içinde araç takip cihazlarıyla entegre edilecek olan yeni ve katma değeri yüksek bir ürünümüz daha oldu. PİR yazılımıyla da ilgili yenilikler geliyor ve PİR ürünü şirketleşiyor. PİR’deki yenilikleri de yeni yapılanmamızdan sonra duyurmayı planlıyoruz.

KURUMSAL HİZMETLER

YSM Yazılım CEO’su Sedat Yazıcı

İhracatınızda, ağırlıklı dış pazarlarınız hangi bölgelere bulunuyor? Geçen yıl bir ülkeye ihracat yapmışken, 2017’de 6 ülkeye daha ihracat yaptık. Yerli ve Milli diye nitelendirebileceğimiz yazılımlarımızı şimdiye kadar İngiltere, Hollanda, İtalya, İran, Azerbaycan, Lübnan ve Amerika olmak üzere toplam 7 ülkeye ihraç ettik. İptal olan, problem yaşadığımız ülkeler olsa da yurt dışı tecrübemizi arttırmaya gayret ettiğimiz bir yıl oldu bizim için. Şimdiye kadar Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça ve Arapça olmak üzere 6 dilde çalışan yazılımlarımız 2018’de Azerice ile birlikte 7 dilde çalışacak. Önümüzdeki süreçte, mevcut ülkelerdeki ihracatlarımızı arttırmaya odaklanacağız. Avrupa’da kurulacak olan yeni şirketimizle birlikte Afrika ülkelerine de açılmayı hedefliyoruz. Bunun için yeni bir pazarlama projesi üzerinde çalışıyoruz.

2017 yılı sizin için nasıl geçti? Yeni yatırımlarınız oldu mu, olduysa firmanıza olan yansımaları hakkında bilgi verir misiniz? 2017 yılı daha çok yeniden yapılanma, bayileşme ve ihracat hazırlık yılı olarak planlamıştık, öyle de oldu. Bu yapılanma neticesinde PİR ürünümüzü SPIN-OFF yaparak şirketleşme kararı aldığımız çok önemli bir dönüşüm yılı oldu 2017 bizim Türkiye’de sektörünüzün büyüklüğü ve gelişimi açısından gelecek için. döneme ilişkin öngörülerinizi somut verilerle aktarır mısınız? 2018 ve 2019 yılı için hedeflerinizi ve Nüfusumuz 80 milyon, büyük bir ülkevarsa hayata geçireceğiniz yatırım yiz ve genç nüfusumuz yüksek. Mobil planlarınızı paylaşır mısınız? Varsa yatırımlarınızın yeri, bütçesi, firmanıza cihazlar sayesinde, teknolojiye yatkınyapacağı katkı, istihdam gibi konularla lık her geçen gün daha da artıyor. Ancak şirket sahiplerinin yaş grubundan ilgili beklentilerinizi aktarır mısınız? Biz beş yıllık genel, üç yıllık özel ve bir ve nesil farkından dolayı, henüz Türkiye yıllık detaylı planlama yapan bir teknoloji pazarı istediğimiz seviyede değil. Akıllı şirketiyiz. Önümüzdeki üç yılda, her yıl telefon ve tabletlerin kullanımı arttıkminimum yüzde 50 büyümeyi planlıyo- tan sonra pazarın büyümesi de hızlanruz. 2016’da, 2015’e göre cirosal olarak dı. Bu hızla önümüzdeki yıllar çok daha dört kat büyümüştük. Vites büyüttük. iyi olacaktır. Bulut teknolojilerinin ter2017’de, geçen yıla benzer bir ciro ile cih oranı 2014’de yüzde 30’larda iken, yeni normalimizi korumayla uğraştık. 2017’de bu oran yüzde 71’lere geldi. Bundan sonra da karlılık olarak her sene Yerel pazar, yani Türkiye pazarı daha yüzde 50 daha üzerine koymayı amaçlı- da gelişecektir. E-dönüşüm ile e-fatura, yoruz. Yurt dışında da bir şirket kurmayı e-defter, KEP, e-imza, bulut depo, meplanlıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı sajlaşma gibi sistemleri kastediyoruz. hızlandırdık. Türkiye’den oraya, oradan E-dönüşüm pazarı ile Online İş Yazıda dünyaya satış yapmayı amaçlıyoruz. lımları pazarının dönüşümü de hızla-

nacak. E-devlet hizmetleri, e-dönüşüm regülasyonları ve zorunlulukları ile Türkiye bulut yazılım pazarının birlikte büyüyeğini söyleyebiliriz. Sektörde karşılaştığınız sorunlar ve bu sorunlara dair çözüm önerilerinizi kısaca aktarır mısınız? Türkiye’de çok ciddi “işletme okur-yazarlığı” eğitimine ihtiyaç var. Girişimcilerimiz doğaçlama yoluyla, deneme-yanılma ve büyük zorluklarla öğreniyor. Bu noktada yazılımlarımızı hem öğretici hem de yönlendirici bir şekilde tasarladığımızdan, “direkt adrese teslim çözüm” diyebiliriz. Ayrıca kamuda KOSGEB tarafından, STK’larda SİAD’lar ve ODA’lar tarafından, özel sektör dinamiklerince yapılan eğitimler, mentörlük çalışmaları da bu açığı kapatmak için çok güzel faaliyetler. TÜRKONFED ve TÜSİAD’ın BORGİP projesine katkımızı da bu yönde değerlendirebiliriz. Eklemek istedikleriniz var mı? Teknoloji ile yönetim süreçlerini birleştirip, iş, bilgi ve yönetim ihtiyaçlarını bir bütün olarak ele alan YSM Yazılım, KOBİ’lerin kurumsal hedeflerini gerçekleştirme sürecinde müşteri ve paydaşları için sürekli değer yaratmayı, fayda/maliyet ilişkisini gözetmeyi, yeni ürünler ve doğru çözümler üreterek iş ortakları, çalışanları ve tedarikçileri ile KOBİ’lerin e-dönüşümüne öncü olmayı hedefliyor. Şirketimiz için önümüzdeki yıllar çok daha parlak görünüyor. Ürünlerini şirketleştirme stratejisini uygulamayı planlayan YSM Yazılım; önümüzdeki üç yıl içinde kuracağı start-up firmalarla birlikte şirket sayısını arttıracak ve en az biri Avrupa’da olan bir teknoloji şirketler gurubu, hatta küçük çaplı bir holding de olabilir. Yerli ve milli teknolojik ürünlerle katma değer üretmeye, ihraç ederek Türkiye’ye döviz kazandırmaya devam ediyoruz.

www.kobiaktuel.com.tr

MAKALE

KALKINMA AJANSLARI VE PROJE HİBE DESTEKLERİ Özel sektör, kamu sektörü ve sivil toplum kuruluşlarının, başarılı görülen projelerine belli oranlarda hibe desteği veren Kalkınma Ajansları, proje hibe destek programlarını başlattılar.

ürkiye’nin değişik bölgelerinde faaliyet gösteren Kalkınma Ajansları, Ocak 2018 itibarıyla proje hibe destek programlarını başlattılar. Özel sektör, kamu sektörü ve sivil toplum kuruluşlarının, başarılı görülen projelerine belli oranlarda hibe desteği veren Kalkınma Ajanslarının bu çağrılarını, özellikle ekonomik desteğe ihtiyaç duyan proje fikirleri için kaçırılmaması gereken bir fırsat olarak görüyoruz. Kalkınma Ajansları Hakkında Bölgesel gelişme politikalarının yerel düzeyde uygulayıcısı ve koordinasyon birimi olarak görev yapan Kalkınma Ajansları, “yerel düzeyde kurumsal kapasite” eksikliğinin giderilmesi amacına yöneliktir. Kalkınma Ajansları, ulusal düzeyde Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda faaliyetlerini sürdüren, tüzel kişiliği haiz ve 5449 sayılı kanunla düzenlenmemiş, işlemlerinde özel hukuk hükümlerine

ŞUBAT 2018

tabi kalkınma birimleridir. 2006 yılında İzmir ve Çukurova Kalkınma Ajansları olmak üzere iki, 2008 yılında 8 ve 2009 yılında 16 olmak üzere toplam 26 kalkınma ajansının kuruluşu tamamlanmıştır.

Özkan Yönetim Danışmanlık Şirket Sahibi Memet Özkan

Destek Programları: Kültür Varlıklarının Korunması ve Yaşatılması Mali Destek Programı, Sosyal Uyumun Geliştirilmesine Yönelik Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı.

larına göre değişiyor. Bu şekilde, özgün projelerin kazanma şansı çoğalıyor. Özgün projelerin kazanma şansını arttıran bir diğer unsur ise desteklerin her sektöre değil, her bölgede farklı sektörlere veriliyor olmasıdır. Proje sahiplerinin dikkat etmesi gereken en önemli konu ise, bu desteklere bir an önce başvurulmasında fayda olduğudur. Çünkü destekler her zaman için açık değildir, ancak belli bir dönem için geçerlidir.

Her ilin bağlı olduğu diğer kalkınma ajanslarında da farklı destekler mevcuttur. Görüldüğü gibi destek konuları çok geniş yelpazelerde olup, destek oranları yüzde 25’ten yüzde 90’a kadar değişiyor. Projeler için her ajansta farklı Proje Hibe Desteği + İstanbul Kalkınma Ajan- son başvuru tarihleri var. Kazanmak İçin Neler sı Mali Destek Programları: Yapmalısınız? Çocuklar ve Gençler Mali Neden Bu Projelere Öncelikle, ajansların proje Destek Programı, Girişimcilik Başvurmalısınız? Mali Destek Programı, Yeni- Ajans destekleri, belirtilen kurallarına uygun ve kabul likçi ve Yaratıcı İstanbul Mali bölgeler ve sektörlerde faa- edilebilir bir proje fikrinizin liyet gösteren kurum ve ku- olması gerekir. Bunun ardınDestek Programı. ruluşların rekabet güçlerini dan, proje yazma teknikleri + Ankara Kalkınma Ajansı arttırmaya yöneliktir. Bu ne- ve kriterlerini iyi bilmeniz Mali Destek Programları: İleri denle destekler, geri ödemeli gerekir. Son olarak, projeniTeknolojili Ürün Ticarileştir- kredi destekleri değil, proje zin kazanması halinde, bunu me Mali Destek Programı, hibe destekleridir. Destek başarıyla yürütebilmek için Yerel Ürün Ticarileştirme konuları her bölgede aynı iyi bir proje yönetimi bilgi ve değildir, her ajansın faaliyet deneyimine sahip olmanız Mali Destek Programı. + İzmir Kalkınma Ajansı Mali gösterdiği bölgenin ihtiyaç- gerekir. Proje Hibe Destek Konuları Fikir vermesi açısından İstanbul, Ankara ve İzmir Kalkınma Ajanslarının verdikleri hibe destek konularını kısaca inceleyelim:

ANALİZ

İSTİHDAM PİYASASINDA 2018 UMUDU Kariyer.net’in Türkiye’de istihdam piyasasının nabzını tuttuğu İstihdam Endeksi’nin Aralık 2017 sonuçları açıklandı. Aralık ayında yeni iş ilanı sayısı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 41 oranında artış kaydetti.

ijital teknolojileri kullanarak, daha fazla aday ve işvereni doğru işle buluşturma vizyonuyla hareket eden Kariyer.net’in 9 yıldır her ay düzenli olarak yayınladığı İstihdam Endeksi’nin Aralık 2017 sonuçları, 2018 için de umut verdi. Aralık ayında yeni iş ilanı sayısı 18 bin 720 olarak gerçekleşirken, bir önceki yılın aynı ayına oranla yüzde 41’lik artış yaşandı. Kariyer.net Genel Müdürü Fatih Uysal, geçen yılın son ayına ilişkin yaptığı değerlendirmede, istihdam piyasasının yılı büyümeyle kapadığını belirterek, “Yılın son istihdam endeksi, istihdam piyasasında geçen yılın ilk çeyrek döneminden itibaren başlayan hareketliliğin ivme kazanarak devam ettiğini gösteriyor. Teknik pozisyonlara olan talep dikkat çekerken, müşteri memnuniyetini üst seviyede tutmak isteyen firmaların verdiği satış sonrası hizmet nedeniyle Çağrı Merkezi Elemanına olan ihtiyacın da arttığı görülüyor. Kariyer.net olarak, mavi yaka iş ihtiyaçlarını karşılamak için hayata geçirdiğimiz lokasyon bazlı iş arama uygulaması İşin Olsun’un Aralık 2017 verileri de mavi yaka istihdam piyasasında da canlılık yaşandığına işaret ediyor” açıklamasını yapıyor. Çağrı Merkezi Elemanına Dikkat Çeken Talep Aralık ayında en çok ilan yayınlanan pozisyon Satış Temsilcisi pozisyonu oldu. Geçen yılın aynı ayına göre en çok artış yakalayan pozisyonları incelediğinde ise ilk sırayı yüze 33’lük artışla Yazılım Uz-

manı ve Mühendis pozisyonları paylaştı. Firmaların satış sonrası verdiği destek hizmetinin artması nedeniyle, son dönemde dikkat çekici biçimde talep gören Çağrı Merkezi Elemanı pozisyonu ise yüzde 30’luk bir artışla üçüncü sırada yer aldı. Geçen aya göre en büyük düşüş ise İK Uzmanı ve Muhasebe Elemanı pozisyonlarında yaşandı. Turizm Kentleri Antalya ve İzmir İlk Sırada İller bazında geçen yılın aynı ayına göre yapılan değerlendirmede, ilan sayısında en yüksek artış yaşayan şehirlerin yüzde 42 ile Antalya, yüzde 39 ile İzmir olduğu görüldü. Ankara ile Tekirdağ ise yüzde 33’lük artışla üçüncü sırayı paylaştı. Kış mevsiminin başlaması nedeniyle turizm kentlerinde beklenen düşüşün gerçekleşmediği, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde olması nedeniyle hem Antalya’da hem İzmir’de artışın devam ettiği görüldü. Tekstil Yine Zirvede Aralık ayının lider sektörü, 5 bin 930 adet ilanla tekstil oldu. Tekstil sektörü, 2016’nın aynı ayına oranla yüzde 32’lik bir artış kaydetti. Üretim-Endüstriyel Ürünler sektörü 5 bin 903 ilanla ikinci sırada yer alırken, geçen senenin aynı ayına oranla yüzde 38 artış ile dikkatleri üzerine topladı. Aralık 2016’ya göre en fazla artış yaşayan diğer sektörler yüzde 33’lük oranla Bilişim ve yüze 31’lik artışla Elektrik-Elektronik oldu. Yapı, Gıda

Kariyer.net Genel Müdürü Fatih Uysal ve Ticaret sektörleri ise geçen aya göre yüzde 7’lik düşüş yaşadı. Mavi Yakalı İstihdam Piyasasında Canlılık Kariyer.net’in mavi yakalı istihdam piyasasına yeni bir soluk kazandıran mobil uygulaması İşin Olsun’un verilerine göre, Aralık ayında en çok başvuru alan mavi yaka pozisyonlar Sekreter, Garson, Temizlik Görevlisi, Çağrı Merkezi Elemanı ve Şoför/Sürücü oldu. Uygulamada telefonla en çok başvuru alan pozisyonlar ise Garson, Temizlik Görevlisi, Sekreter, Şoför/Sürücü ve Aşçı olarak sıralandı. İşin Olsun’da Aralık ayında yayınlanan yeni iş ilanları ise en çok şu pozisyonlarda oldu: Garson, Güzellik Elemanı, Sekreter, Temizlik Görevlisi ve Danışman.

www.kobiaktuel.com.tr

OTOMOTİV

SÖYLEŞİ

“NANO TEKNOLOJİK SUSUZ ARAÇ TEMİZLİĞİ SİSTEMİNİ TÜRKİYE’ YE KAZANDIRDIK” DRY CAR CARE, nano teknolojik susuz araç temizliği sistemiyle oto yıkama alanında birçok uygulama hizmeti sunuyor. DRY CAR CARE Professional Carwash Systems Şirket Sahibi Ergin Kayabaşı; bayilik şartlarını ve sundukları hizmetleri anlatıyor. DRY CAR CARE’den ve hizmetlerinizden kısaca bahseder misiniz? DRY CAR CARE, 2007 yılında Türkiye’ye nano teknolojik susuz araç temizliği sistemini kazandırmış olan öncü bir markadır. Kullandığımız ürünleri, yapmış olduğumuz master distribütörlük anlaşması çerçevesinde Amerika dan ithal ediyoruz. Profesyonel ve kurumsal hizmet anlayışımız ile genel merkezimiz; Türkiye’ nin en büyük alışveriş merkezleri olan Vialand AVM, Özdilek Park İstanbul AVM ve Biz Cevahir Haliç AVM’de toplam 3 bin metrekarelik uygulama alanlarında çalışmalarını sürdürüyor. Yenilikçi hizmet anlayışımız ile uygulama noktalarımızda; klasik sulu oto yıkama, Nano teknolojik susuz araç temizliği, buharlı oto yıkama, detaylı iç temizlik ve araç içi sterilizasyon, detaylı dış temizlik çizik giderme ve profesyonel boya koruma, cam ve kaput koruma filmi, araç folyo kaplama, seramik kaplama ve anti bakteriyel ozonla sterilizasyon gibi uygulama hizmetleri sunuyoruz. Aynı zamanda bayilik çalışmalarını sürdürüyoruz. Oluşturduğumuz avantajlı bayilik paketlerimiz ile yatırımcılarımızın minimum maliyetlerle car care sektörüne adım atmalarını sağladığımız gibi, karlılıklarını maksimize ederek yüksek kazanç elde ettiriyoruz.

lerinin tamamını yapmış olduğumuz master distribütörlük anlaşması çerçevesinde ABD’ den ithal ediyoruz. Nano teknoloji kullanılarak üretilmiş olan ürünler Türkiye şartları için özel olarak formülize edilmiş olup, aynı zamanda ürünlerimiz dünyanın 55’ten fazla ülkesinde kullanılan tam profesyonel araç temizliği ve oto kuaför ürünleridir. Özellikle nano teknolojik susuz araç temizliği sisteminde kullanılan ürünlerimizin içeriğinde pasta cila yapımında kullanılan carnabua wax ve polimer maddeleri bulunuyor. Bu sayede ürünlerimiz, uygulama yapılan araca belirgin bir parlaklık kazandırdığı gibi, aynı zamanda yüzey ile kir arasına nüfus ederek arada Ürünlerinizin öne çıkan özellikleri neler? Kullandığımız araç temizliği ve profesyonel oto kuaför ürün- koruyucu bir tabaka oluştu-

ŞUBAT 2018

ruyor. Sürtünme engellendiğinden dolayı, uygulama sırasında aracın çizilmesi ve zarar görmesi yüzde 100’e kadar engelliyor. Bu konuda, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden aldığımız çizilmezlik raporumuz da bulunuyor. Araçların sadece standart temizlik uygulamalarını değil; aynı zamanda detaylı temizlik, sterilizasyon, pasta cila, boya koruma, seramik kaplama gibi birçok uygulamaları yaparken kullandığımız 30’dan fazla ürün çeşidiyle hizmet veriyoruz. Konseptlerinizi anlatır mısınız? Bu konseptlerinizin avantajlarıyla ilgili neler söylemek istersiniz? DRY CAR CARE olarak, uygulama noktalarımızın kendine özgü bir konsept çalış-

OTOMOTİV

ması bulunuyor. Uygulama alanlarını, büyüklüklerine ve konumlarına göre dizayn edilerek minimum maliyetlerle yatırımcılarımıza sunuyoruz. Konsept uygulama noktalarımızda, alanın hizmetlerimizin uygulanabilinmesi için en uygun şekilde dizayn edilmesi amaçlanıyor. Yapılacak fayans, boya, aydınlatma, tesisat ve reklam çalışmaları DRY CAR CARE noktalarına özel olarak hazırlanıyor. Markamıza özel grafik departmanımızca hazırlanan görsel çalışmalar alanın ihtiyaçları doğrultusunda ölçülendirilip geliştiriliyor. Dekorasyon çalışmalarında, yatırımcımızın talebi doğrultusunda anahtar teslim uygulama da gerçekleştiriliyor. Bu noktada, yatırımcılarımız isterlerse yapılacak çalışmalar bire bir konsepte uymak koşulu ile kendi imkanlarıyla dekorasyonu yaptırabiliyorlar. DRY CAR CARE kurumsal, profesyonel ve görselliğe önem veren konsept noktalar oluşturarak yatırımcısının diğer markalara karşı ön plana çıkmasını sağlıyor. Franchising şartlarınız ve adaylarınızdan beklentileriniz neler? DRY CAR CARE, 2008 yılından beri franchising çalışmaları gerçekleştiren güçlü ve kurumsal bir markadır. Markamıza yaptığımız yatı-

rımlarımızla her geçen gün büyüyen bir ivmeyle çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2018 yılı Ocak ayı itibariyle, yurt içinde ve yurt dışında toplam 44 bayimiz bulunuyor. Franchising çalışmalarında, istasyon temsilciliği ve il temsilciliği olarak iki ana konseptimiz bulunuyor. İstasyon temsilciliği modelimizde, yatırımcılarımızdan herhangi bir bayilik ya da franchising bedeli alınmıyor. Yatırımcılarımız, sadece hazırladığımız paketlere yönelik bir ödeme gerçekleştirerek bayimiz olabiliyorlar. Bu bayilik paketlerinde, yapılan ödeme paketi dâhilinde verilen ürünler; ekipmanlar, makineler ve hizmetlere yönelik oluyor. Bayilik paketlerimizde birlikte verilenler hizmetler arasında; tüm kimyasal araç temizleme ürünleri ve makineler, DRY CAR CARE istasyon işletme lisansı, DRY CAR CARE İşletme Takip Programı’nın kurulumu ve kullanım lisansı, sınırsız ve süresiz internet reklam desteği, uygulama noktasının bulunduğu noktada ürün, ekipman kurulumu ve personel eğitimleri, anlaşmalı olunan şirketlerin ve kurumsal firmaların hizmet alım yönlendirmeleri ve daha birçok hizmet yer alıyor. İkinci konseptimiz olan il temsilciliği sistemimizde ise, il genelinde bir anlaşma gerçekleştiriliyor.

Bu sayede yatırımcılarımız, il genelinde yetkili olarak hem hizmet verebiliyor, hem bayilik verebiliyor, hem de vermiş olduğu bayiliklere ürün satışı gerçekleştirerek çok yönlü kazanç elde edebiliyorlar. Anlaşma yapılan il geneli için merkezimize ulaşan tüm bayilik talepleri, il temsilcilerimize yönlendiriliyor. Ön görüşmeler dahil, bayilik verilip sözleşme imzalanması temsilci tarafında yapılıyor. Elde edilen tüm kazanç il temsilcilerine kalıyor. Bayilik bedeli, talep edilen il bazında karşılıklı görüşmeyle belirleniyor. DRY CAR CARE olarak ne gibi avantajlar sunuyorsunuz? Türkiye’de 2007 yılından beri faaliyette olan DRY CAR CARE, nano teknolojik susuz araç temizliği sistemini Türkiye’ye kazandırdı. Mevcut ve yeni ürünler üzerinde, Amerika’daki merkezde yapılan araştırma ve geliştirme ile sürekli yenilenen ileri Amerikan teknolojisini kullanıyoruz. Oto koruma, detaylı işlemler ve aksesuar uygulamaları alanlarında geniş ürün yelpazesi sunu-

SÖYLEŞİ

yoruz. Tüm koruma ve geliştirme sistemleri için özel olarak tasarlanarak üretilmiş uygulama yöntemleri ve teçhizatının yanı sıra, markamızın kendi özel formülleriyle üretilen ve yalnızca bayilerimizin kullanımına verilen en kaliteli ve en profesyonel ürünleri sağlıyoruz. Verimli ve düzenli çalışan, profesyonel görünümlü bir istasyon kurulması için yer seçimi danışmanlığı, yerleşim planı ve dekorasyon rehberliği ile personel seçiminde danışmanlık ve destek hizmetleri veriyoruz. Diğer hizmetlerimiz arasında, bayinin hem yöneticilerinin hem de teknik ve satış elemanlarının genel merkezde ve pilot istasyonda kapsamlı eğitimi; teknik uygulama, kalite ve pazarlama konularında sürekli denetim ve yardım programı, pazarlama stratejisi ve uygulamaları desteği yer alıyor. Ayrıca; yerel ihtiyaçlara kolayca uyarlanabilen broşür, poster, gazete ve dergi grafik çalışmaları gibi reklam malzemeleri, tüm bayilerin katılımıyla en aza indirgenmiş reklam maliyetleri ile daha birçok avantaj sunuyoruz.

www.kobiaktuel.com.tr

OTOMOTİV

OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE

‘100 MİLYON’ YILI! KPMG Türkiye, sektörlerin 2018 raporlarını açıklıyor. Teknolojiyle dönüşen otomotiv sektöründe, bu yıl üretimin dünyada 100 milyona yaklaşması, Türkiye’de ise 1,7 milyona ulaşması bekleniyor.

ŞUBAT 2018

OTOMOTİV

PMG, Otomotiv Sektörel Bakış 2018 raporunu açıkladı. KPMG Türkiye Denetim Şirket Ortağı ve Otomotiv Sektör Lideri Hakan Ölekli, “Otomotiv sektörü büyük bir dönüşüm içerisine girdi. İngiltere, Almanya, Norveç, Fransa ve dünyanın en büyük otomobil pazarı olan Çin’in benzinli ve dizel araç kullanımını yasaklama planları, büyük bir vizyon değişimini beraberinde getirdi. Geleceği inşa etmek adına sıra dışı bir faaliyet içine giren sektörde, otomotiv şirketleri ArGe merkezi haline geldi. Artık otomotiv şirketlerinin geleneksel üretimini yeni trendlerle geliştirmesi bir tercih değil, zorunluluk” diyor. 2018’de sektörün dünya gündeminde sıfır emisyon, sıfır kaza, otonom araçların yer aldığını ifade eden Ölekli, Türkiye’de ise artan vergi oranları ve yerli otomobil tartışmasının gündemin ilk sıralarında yer aldığını dile getiriyor. Vergiler, Otomobil Tercihlerini Etkiledi Motor hacmine göre vergi uygulaması, müşteri tercihlerini etkiledi. Otomobil pazarında motor hacmine göre satışlarda en yüksek payı yüzde 96,1 oranla 1600cc’nin altındaki otomobiller aldı. 1600cc ve altı için toplam satış rakamı 694 bin 464 olarak gerçekleşti. 16002000cc aralığındaki otomobiller 21 bin 568 ile satışlardan yüzde 3 pay aldı. 2000cc üstü otomobiller ise toplam satıştan sadece sadece yüzde 0,3 pay alabildi. 2016’ya göre 2000cc ve üstü otomobillerin satışlarında yüzde 47 azalma gerçekleşti. Hibrit Araç Satışlarında Artış Büyük Elektrikli ve hibrit araçların satışları hala beklentilerin altında seyrediyor. 2017 yılında 86 KW altı 55 adet, 121 KW üstü 21 adet olmak üzere toplam 76 elektrikli otomobil satışı gerçekleşti. Hibrit pazarında ise toplam 4 bin 507 araç satıldı. Böylece 2016’ya göre hibrit otomobil satışları yüzde 334 seviyesinde çarpıcı bir artış gösterdi. Dizel otomobil satışları düşüşe geç-

ti. 2016’da 465 bin 152 seviyesinde gerçekleşen dizel araç satışı, 2017’de yüzde 5,2 oranında düşüş gösterdi. 2017’de 440 bin 890 dizel araç satışı gerçekleşti. Ancak toplam satışlar içerisinde yüzde 61’lik dizel payı önemli bir değişiklik göstermedi. Otomotiv Üretimi Yüzde 17 Arttı + OSD verilerine göre üretim arttı. 2016’nın ilk 11 ayına göre yüzde 16 artış gösteren toplam otomotiv sektörü üretimi, 1 milyon 544 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Otomobil üretimi ise aynı döneme oranla yüzde 24 artış gösterdi ve 1 milyon 47 bin adet olarak kaydedildi.

18 Fabrika Faaliyetlerine Devam Ediyor + Türkiye’de 12 firma, 18 fabrikayla otomotiv sektöründeki faaliyetlerini sürdürüyor. 12 firmanın dördü sadece otomobil, altısı sadece ticari araç, ikisi ise hem otomobil hem de ticari araç üretimi yapıyor. + Sektör oyuncularının son dönemdeki otomobil yatırımları olumlu sonuçlar verdi. 351 bin 898 adetle Tofaş, 2017’nin ilk 11 ayında Türkiye otomotiv sektörünün en büyük üretim rakamına ulaştı. Tofaş’ı sırasıyla Ford Otosan, Oyak Renault, Toyota ve Hyundai Assan izledi. + İhracatta ilk sırayı Ford Otosan aldı. Hafif ticari araçlar konusunda pazardaki payını sürekli artıran Ford Otosan, hem üretim hem de ihracat büyümesini bu segmentteki gücüyle yakalıyor. Oyak Renault, Tofay, Toyota ve Hyundai Assan da sırasıyla ihracat listesinin ilk 5’ini oluşturuyor.

+ Otomotiv sektörü son 11 yıldır olduğu gibi 2017’de de en çok ihracat yapılan sektör unvanını kaptırmadı. 1 Ocak-30 Kasım 2017 tarihleri arasında 142 milyar doların üzerinde gerçekleşen Türkiye’nin toplam ihracatının 26 milyar dolarlık bölümü otomotiv sektörü tarafından gerçekleştirildi. Sektörün “Sektörde Gelecek Değişimlerle toplam ihracattaki payı ise ilk 11 aylık Gelecek” dönemde yüzde 19 düzeyine yaklaştı. Hakan Ölekli şu değerlendirmeyi yapıyor: “Temkinli girdiğimiz 2017’yi, + 2017 yılının ilk 11 ayında toplam oto- Türkiye otomotiv sektörü başarılı bir motiv ihracatı yüzde 19 artıp, 1 milyon şekilde geride bıraktı. İç pazarda kısmi 228 bin adete yükseldi. 844 bin oto- daralma yaşansa da ihracat alanında motiv ihraç edilirken, otomobil ihracatı sektörün aldığı yüzde 18,3’lük pay eko2016 yılının aynı dönemine göre yüzde nomiye değer kattı. 2018 yılı otomotiv sektörü toplam pazarının, 950 bin-1 28 artış gösterdi. milyon adet aralığında gerçekleşmesini bekliyoruz. Ancak geniş bir pencereSektör İhracatının Yüzde 77’si AB den baktığımızda, sektörün ekonomiÜlkelerine Yapıldı TİM verileri incelendiğinde, 2017 yılı- nin lokomotifi kimliğini koruyabilmesi nın ilk 11 ayında AB pazarının Türkiye için tüm firmaların Almanya başta oliçin önemi ortaya çıkıyor. 2017 Kasım mak üzere, dünya genelinde başlayan sonu itibariyle toplam otomotiv sektö- dönüşüm planının içinde yer almaları rü ihracatının yüzde 77’si AB ülkelerine gerekiyor. Bu dönüşüm planına ayak yapıldı. İhracatta Almanya ilk sıradaki uydurmak için ise, Ar-Ge yatırımlarına yerini korurken, sırasıyla İtalya, Fransa, öncelik vermek ve inovasyonu kurum İngiltere ve İspanya, AB ülkelerine en kültürünün bir parçası haline getirmek çok ihracat yapılan ülkeler oldu. Brexit gerekiyor. Sektörde gelecek, değişimkararının ardından, henüz AB ülkeleri lerle gelecek. Bu nedenle değişime arasında değerlendirilen Birleşik Kral- ayak uydurulması, sadece otomotiv lık’a yapılan otomotiv ihracatı yüzde 25 sektörü için değil Türkiye ekonomisi için de büyük önem taşıyor.” oranında artış gösterdi.

www.kobiaktuel.com.tr

OTOMOTİV

OTOMOTİVDE, 28 MİLYAR 500 MİLYON DOLARLIK İHRACAT GERÇEKLEŞTİ

tomotiv endüstrisi, 2017 yılını 28 milyar 500 milyon dolar ihracat ile kapattı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre Türkiye otomotiv sektörünün Aralık ayı ihracatı ise bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 6 artışla 2 milyar 491 milyon dolar oldu. Endüstrinin Aralık’ta Türkiye’nin toplam ihracatından aldığı pay yüzde 18,4 olarak gerçekleşti. Otomotiv, böylece Ağustos ayı hariç 2017 yılının her bir ayında 2 milyar doların üzerinde ihracata imza attı. Geçen sene aylık bazdaki ortalama ihracat rakamı 2 milyar 400 milyon dolara ulaştı. Aralık ayında ana ürün grupları bazında Binek Otomobiller ihracatında düşüş olurken, diğer ürün grupları olan Otomotiv Yan Sanayi, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatında çift haneli artışlar yaşandı. Avrupa Birliği ülkelerine yönelik ihracat artışı, Aralık ayında düşük oranlarda da olsa devam etti, ABD’ye yönelik artışın sürmesi dikkat çekti. ABD’ye Aralık ayında kaydedilen

ŞUBAT 2018

yüzde 70 oranındaki artışta, binek otomobiller ihracatının yüzde 49 bin 896, yan sanayi ihracatının da yüzde 11 artması etkili oldu. Otomotiv Yan Sanayi İhracatı Yüzde 16 Arttı Aralık ayında, mal grupları bazında Otomotiv Yan Sanayi ihracatı yüzde 16 artarak 843 milyon dolar olurken, Binek Otomobil ihracatı ise yüzde 9 azalarak 989 milyon dolar oldu. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 20 artışla 453 milyon dolar, Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı da yüzde 22 artışla 158 milyon dolar olarak gerçekleşti. Otomotiv yan sanayinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya yüzde 14 artış görülürken, yine önemli pazarlardan Romanya’ya yüzde 60, Rusya’ya yüzde 57 artış oldu. Binek otomobiller ihracatında önemli pazarlardan İtalya’ya yüzde 30, Fransa’ya yüzde 19, Almanya’ya yüzde 26, Birleşik Krallık’a yüzde 43 oranında düşüş yaşanırken, Polonya’ya yüzde 59, ABD’ye yüzde 49 bin 896 ve Slovenya’ya da yüzde 51 artış kaydedildi. Eşya Taşımaya

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre Türkiye otomotiv sektörü 2017 yılını 28 milyar 500 milyon dolar ihracat ile kapattı. Sektörün Aralık ayı ihracatı ise bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 6 artışla 2 milyar 491 milyon dolar oldu. Mahsus Motorlu Taşıtlarda en fazla ihracat yapılan ülke olan Birleşik Krallık’a yüzde 95, diğer önemli pazarlardan İtalya’ya yüzde 13, Belçika’ya yüzde 49, İspanya’ya yüzde 43 artış yaşandı. ABD’ye yüzde 26, Slovenya’ya yüzde 13 ihracat düşüşü görüldü. Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün grubunda ise en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya yüzde 46 artış görülürken, yine önemli pazarlardan İtalya’ya yüzde 70, Fas’a yüzde 662, Polonya’ya yüzde bin 302 ihracat artışı, Birleşik Krallık’a ise yüzde 62 düşüş görüldü. Almanya En Büyük İhracat Pazarı Olmayı Sürdürdü Ülke bazında en büyük pazar olan Almanya’ya ihracat, Aralık ayında bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 1 artışla 338 milyon dolar oldu. İkinci sıradaki İtalya’ya ihracat yüzde 11 gerileyerek 277 milyon dolar oldu. Üçüncü büyük pazar konumundaki Fransa’ya olan ihracat da yüzde 6 azalarak 250 milyon dolar oldu. Aralık ayında önemli ihracat pazarlarından ABD’ye yönelik yüzde 70’lik artış dikkat çekti. ABD’ye yö-

nelik yüksek oranlı ihracat artışında, binek otomobiller ihracatının yüzde 49, yan sanayi ihracatının yüzde 11 artması etkili oldu. Diğer pazarlardan Polonya’ya yüzde 60, Slovenya’ya yüzde 22, Romanya’ya yüzde 59 artış kaydedilirken, İsveç’e yüzde 21 düşüş oldu. Polonya’ya yönelik artışta binek otomobiller ihracatının yüzde 59, otomotiv yan sanayi ihracatının yüzde 19 artması, İtalya’ya yönelik düşüşte ise binek otomobiller ihracatının yüzde 30 düşmesi etkili oldu. AB’ye İhracat Yüzde 3 Arttı Ülke grubu bazında bakıldığında, Türkiye otomotiv endüstrisinin aralık ayında da en büyük pazarı AB Ülkeleri oldu. Otomotiv ihracatından yüzde 75 pay alan AB Ülkelerine aralık ayında yüzde 3 artışla 1 milyar 859 milyon dolar ihracat kaydedildi. Yılın son ayında alternatif pazarlar arasında yer alan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesine yüzde 52 ihracat artışı dikkat çekerken, Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkelerine yüzde 34, Diğer Amerikan Ülkelerine yüzde 49 artış yaşandı.

İŞ’İN ASLI

GENEL İŞLEM ŞARTLARI Av. Seyfettin Aloğlu

ankada hesap açarken, kredi kullanırken, hastaneye yatarken veya ameliyata girerken önümüze sayfalarca evrak uzatılır ve imzalamamız istenir. Çoğu zaman doğru dürüst okumadan veya okumaya fırsat bulamadan imzalarız. Acaba bize imzalatılan bu belgeler hangi şartlarla geçerli hükümler doğurur. Bu konu hukukta, “Genel İşlem Şartları” başlığı altında incelenmektedir. Genel işlem şartları, sözleşme taraflarından birinin ileride kuracağı sözleşmelerde karşı tarafa değiştirilmeden kabul edilmek üzere sunma niyetiyle, önceden tek yanlı olarak saptadığı sözleşme koşullarıdır. Genel işlem şartlarının varlığını kabul edebilmek için sözleşmeyi hazırlayanın karşı tarafının (karşı akidin) sözleşmenin içeriğine etki etmemiş olması gerekir. Yani, taraflardan biri önüne konulan metni kayıtsız ve şartsız imzalayacak, maddelerin değiştirilmesini talep edemeyecektir. Genel işlem şartları tek taraflı olarak hazırlandığı, karşı tarafa itiraz etme şansı tanınmadığı için karşı tarafın durumunu ağırlaştırıcı maddeler

içermesi mümkündür. Bu nedenle kanun koyucu genel işlem şartları konusunda sınırlayıcı, karşı tarafı koruyucu hükümler getirmiştir. Borçlar Kanunumuzun 20 ve devamı maddeleri genel işlem şartlarını düzenlemiştir. Borçlar Kanunu’nun 21. maddesine göre; Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır. Bu maddenin bilincinde olan bankalar veya firmalar, sözleşmenin sonuna el yazısı ile okuyup anladım yazdırarak, maddeyi hükümsüz kılmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle, imzalanan metnin mümkün olduğunca okunup, ondan sonra imzalanması sürprizlerle karşılaşmamızı önleyecektir. 21. maddenin son fıkrasına göre, sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları yazılma-

av.s.aloglu@gmail.com bu genel kuralın, özel olarak düzenlenmiş halidir. Örneğin, genel işlem şartlarını belirleyen işletmeye, faizi dilediği gibi artırma imkanı tanıyan sözleşme hükmü işlerlik kazanmayacaktır. Zira, sözleşmenin taraflarından birinin faizi dilediği gibi belirleyebilmesi 23. maddeye göre, Genel iş- dürüstlük kuralına aykırıdır. lem şartlarında yer alan bir hüküm açık ve anlaşılır değil- Yukarıda değinildiği gibi, güse veya birden çok anlama nümüz toplumunda kişilere geliyorsa, düzenleyenin aley- ve kurumlara genel işlem hine ve karşı tarafın lehine yo- şartlarını içeren sözleşmeler rumlanır. Bu madde ile de söz- imzalatılmaktadır. Bundan kaleşmeyi tek taraflı hazırlayan çış mümkün değildir. Zira sözkarşısında güçsüz durumda leşmeleri hazırlayanlar içeriği olan karşı taraf kanun koyucu ile ilgili tartışmaya girmemekte, aynen kabulünü istemektetarafından korunmaktadır. dir. Örneğin bankanın önüne 25. madde yine sözleşmenin koyduğu sözleşmeyi aynen güçsüz tarafını koruyan bir imzalamayan, kredi kullanahüküm içermektedir. Genel mamaktadır. Yukarıdaki huişlem koşullarına, dürüstlük kuki düzenlemelerde güçsüz kurallarına aykırı olarak karşı olanı korumaya yöneliktir. tarafın aleyhine veya onun Yine de imzaladığımız metni durumunu ağırlaştırıcı nitelik- okumak, bir bilene danışmak te hükümler konulamaz. Türk bizi güç durumlara düşmekMedeni Kanununun 2. Mad- ten kurtaracaktır. Hangi genel desi bir yandan herkes için işlem şartının hükümsüz olhaklarını kullanmakta ve borç- duğu ancak hukuki yorumla larını ifada dürüstlük kuralına saptanabileceğinden, bir souyma yükümünü getirirken, runla karşılaştığımızda uzmadiğer yandan hakların açıkça nından yardım almamız hak kötüye kullanılmasının huku- kayıplarımızı önleyecektir. ken himaye görmeyeceğini Herkesin bol kazançlı bir ay ifade etmektedir. 25. madde geçirmesini dilerim. mış sayılır. Örneğin ameliyata izin başlığını taşıyan belgede, hastanın fahiş ücreti kabul ettiğine ilişkin bir madde yer alıyorsa, kanun gereği yazılmamış sayılıp hüküm ifade etmeyeceğine karar verilebilecektir.

www.kobiaktuel.com.tr

ARAŞTIRMA

MİLENYUM KUŞAĞI YAPTIĞI İŞTE ANLAM ARIYOR Best Work Places for Millennials araştırmasına göre, yaptığı işte anlam bulamayan Y nesli çalışanlarının sadece yüzde 29’u verimli olabiliyor. Araştırma bulgularına göre, bu kuşağın iş değiştirme olasılığı diğer nesillere göre üç kat daha fazla.

kuşağının çalışma hayatındaki etkisinin arttığı, şeffaflığın giderek yaygınlaştığı dijital bir dünyada yaşıyoruz. Daha üretken, daha verimli ve daha keyifli bir iş deneyimi yaşamak isteyen bu neslin işe bakış açılarını analiz etmek üzere “Best Work Places for Millennials” araştırmasını gerçekleştiren Great Place To Work Enstitüsü, analiz sonuçlarını açıkladı. İşlerinde yaşadıkları fiziksel, duygusal, profesyonel ve finansal durumlar dahil olmak üzere her gelişmeyi hayatlarının tümünü etkileyen bütüncül bir deneyim olarak gören bu nesil, sözlerden çok yaşadıkları tecrübelere itibar ediyor. Samimiyeti Deneyimlediklerinde 8 Kat Daha Verimliler Küresel çapta 400 bin Y kuşağı çalışanının dahil edildiği araştırmada, çalışanlar arasında eşitliğin sağlanmasında belirleyici bir faktör olan güven

ŞUBAT 2018

duygusunun Y kuşağını daha fazla etkilediği ortaya çıktı. Araştırmadan elde edilen bilgilere göre, Y kuşağı için deneyimler, onlara verilen unvanlardan ve sözlerden daha inandırıcı. Bu nesil, yöneticilerin iş-hayat dengesinden bahsetmelerinden ya da yönetimin şeffaflığından söz etmelerini değil, bu değerleri günlük çalışma deneyimlerinde görmeyi talep ediyor. Bu taleplerin karşılandığı iş yerlerinde Y kuşağı, çeviklik ve yenilikçilik konularında 8 kat daha verimli oluyor. Yüzde 21’i Bir Sene İçinde İşini Değiştiriyor Araştırmadan elde edilen verilere göre, yaptıkları işte anlam bulamayan Y kuşağı çalışanlarının yüzde 60’ı yeni bir iş fırsatı arıyor, yüzde 21’i bir sene içinde işini değiştiriyor. Bu jenerasyonu anlayamamak önemli bir iş gücü kaybına neden olurken, bu nesle yönelik strateji

belirlemeyen işletmeler, yenilikçiliği ve dinamizmi kaybetme riski ile yüzleşmek durumunda. Araştırma sonuçlarına göre bu durum, şirketler için ekonomik yönden tehdit edici bir unsur. Güven Duygusu Olumlu Etkiliyor Yüksek güven kültürünün tüm jenerasyonlar üzerinde olumlu bir etkisi olduğuna, ancak bu etkiyi Y kuşağında daha yüksek seviyede gözlemlediklerine dikkat çeken Great Place To Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, araştırmaya ilişkin şunları aktardı: “Güven kültürünü inşa eden işletmelerde çalışan Y kuşağının yüzde 89’u çalıştıkları şirketlerde uzun sure kalmayı planlıyor. Bu nesil iş yerinde faydalı olmak, işlerine değer katmak eğiliminde. Araştırmamız bir fark yarattığını düşünen bu kuşağın, diğer çalışma arkadaşlarına göre mevcut iş yerinde 19 kat daha uzun bir gelecek planladıklarını gösteriyor.”

LIFE

SÖYLEŞİ

PANASONIC ECO SOLUTIONS TÜRKİYE’DEN ÇOK YÖNLÜ ÇÖZÜMLER Panasonic Eco Solutions Türkiye, elektrik anahtarı ve priz alanında Thea, akıllı ev sistemlerinde ise Thea IQ markalarının yanı sıra birçok farklı ürün grubunu tüketicilerle buluşturuyor. Panasonic Eco Solutions Türkiye Kurumsal Marka Yönetim Direktörü Aysel Özaltınok, akıllı ev ve solar enerji sistemlerinin avantajlarını aktarıyor. Akıllı ev sistemlerinin tüketici için ne gibi avantajları bulunuyor? Thea IQ Bіna Otomasyon Sistemi, çok özel teknoloji ve yazılımlar sayesinde önceden belirlediğiniz senaryoyu evinizde uygulama imkanı tanıyor. Thea IQ Bina Otomasyon Sistemleri; iklimlendirme, aydınlatma ve perde-panjur kontrolünden güvenlik sistemleri entegrasyonuna kadar bir binada ya da dairede konfor, enerji tasarrufu ve güvenlik için çok yönlü çözümler sunuyor. Bu sistem, hem evlerde hem ofislerde hem de otel, restoran gibi ticari işletmelerde rahatlıkla kullanılabiliyor. Thea IQ bina otomasyon sistemleri dokunmatik ekran ve uzaktan erişim sistemleriyle donatılabildiği gibi enerji ve-

rimliliğine yönelik basit uygulamalarla residence, AVM, hastane ve ticari binalara da kolaylıkla uygulanabiliyor. Önümüzdeki dönemde Thea IQ ile tüm yeşil bina konseptli ve akıllı villa ev otomasyon projelerinde olmayı hedefliyoruz. Solar enerji sistemleriyle ilgili neler söylemek istersiniz? Panasonic, mono kristal hücrelerin yüksek verimliliğinin üzerine amorf silikon kaplama teknolojisi ile güneş panellerinin yüksek sıcaklık ve gölgelenme etkilerine karşı göstermiş olduğu maksimum direnç özelliklerini ekleyerek, bulunduğu fotovoltaik sektörünün en verimli güneş panellerini üretiyor. Bu şekilde, Panasonic mono kristal

silikon plakadan ve amorf silikon tabakalardan meydana gelen bir silikon HIT yapısı sunuyor. Bu kombinasyon ile aynı alanda konvansiyonel sistemlere göre yüzde 27-32 daha fazla enerji üretebiliyorsunuz. Panasonic güneş panellerinin avantajları neler? Panasonic güneş panelleri, en yüksek verimliliğe sahip ürün olduğundan, kurulum yapılacak alandan ötürü yeterli enerji üretim kapasitesine ulaşamayan yatırımcılar için en iyi çözümü sunuyor. Ürünümüz, piyasadaki panellere göre yüzde 20 ile yüzde 25 arasında değişebilen oranda daha az yer kaplıyor. Bu sayede hem sistem maliyeti düşüyor hem de çatı üzerine binen yük azalıyor. Çatı güçlendirmesi yapmak zorunda kalan müşteriler için bu, maliyetlerde büyük avantaj sağlıyor. Poly panellere göre Panasonic HIT panellerimiz yüzde 27-32 daha fazla enerji üretiyor. Sıcaklık karşısındaki dayanımımız yatırımcılara birim alanda yüzde 12’ye kadar daha fazla üretim olanağı sağlıyor.

Panasonic Eco Solutions Türkiye Kurumsal Marka Yönetim Direktörü Aysel Özaltınok Önümüzdeki dönem için hedef ve projelerinizi paylaşır mısınız? Panasonic olarak elektrik anahtarı ve priz sektöründe dünya ikincisi konumundayız. Tayvan, Vietnam, Filipinler, Endonezya, Japonya, Kore ve Tayland gibi ülkelerde pazar lideriyiz. Ancak hedefimiz Asya’nın batısında, Avrupa ve Afrika’da da zirveyi ele geçirmek. Bu sene Panasonic olarak 100’üncü yılımızı kutluyoruz. 100’üncü yılımızda, kuruluşumuzda başrol oynayan ürün gruplarında pazar lideri olmak istiyoruz.

www.kobiaktuel.com.tr

MODA LIFE

MODA

SEVGİLİLER GÜNÜ’NÜN BÜYÜSÜNE EŞLİK EDEN DİLEK HANİF TASARIMLARI Dilek Hanif Hazır Giyim 2017-18 Sonbahar-Kış Koleksiyonu “Beauty Waste And Clean Opulence”, 19’uncu yüzyıl sonu Viktorya Dönemi’ne atıfta bulunan ve 60’ların stil ikonu Jackie Kennedy’nin vazgeçilmezi inci işlemelerle tamamlanıyor. Fotoğraf sanatçısı ve moda filmi yönetmeni Nick Knight’ın eserlerinden ilham alan gül desenleri, uçuş uçuş şifonlarla bu koleksiyonda canlanarak Sevgililer Günü’nün büyülü ambiyansına eşlik ediyor. Yüksek yakalar, kabarık kol detayları, boyun bağları, pliler ve tüller ile tasarlanmış parçalar, vazgeçilmez siyah dantel detaylar, lame kurdeleler ve kristal işlemelerle birleşerek sade fakat asil bir görünüm vadediyor.

SEVGİLİLER GÜNÜ İÇİN SUPERGLAMOUROUS SÜRPRİZİ Modanın kalbi Milona’da doğan ve Avrupa’da moda ikonlarının tercihi olan Superglamourous markasının el yapımı ayakkabı modelleri Türkiye’de de satışa çıktı. Özel modeller, Sevgililer Günü’nde sevgilisi için ayrıcalıklı hediye arayan kadınların beğenisini topluyor. Birinci sınıf İtalyan deri ve kösele tabanıyla günümüz erkek modasının en önemli tamamlayıcısı halini alan Superglamourous marka ayakkabılar, masalsı modellerinde, yaratıcılık ve yenilikçiliği rahatlıkla birleştiriyor. En yeni modellerini Türk tüketicilerinin de beğenisine sunan markanın ayakkabıları, İtalyan şıklığını arayanların tercihi oluyor.

SEVGİLİLER GÜNÜN’NE ÖZEL HEDİYE ALTERNATİFLERİ GİOVANE GENTİLE’DE Asil renk tonlarını koleksiyonlarında sunan Giovane Gentile, 14 Şubat Sevgililer Günü’ne özel ürünleriyle erkeklerin zevkine hitap edecek farklı seçenekler sunuyor. ‘Centilmen sözünün değeri’ mottosuyla erkek giyiminde fark yaratan marka, birbirinden şık hediye alternatiflerine yer veriyor. Business, luxury casual ve trend koleksiyonlarındaki kıyafetleri özenle hazırlayan marka, gömleklerle kombinlenen kravat ve papyonlarını da takipçilerinin beğenisine sunuyor.

ŞUBAT 2018

MODA LIFE

ABDULLAH KİĞILI EXCLUSİVE CUT’TAN GÖZ DOLDURAN HEDİYELER Sevgililer Günü’nde ayrıcalıklı bir hediye arayanlar için Abdullah Kiğılı Exclusive Cut pek çok seçenek sunuyor. Terzi dikim hassasiyetini taşıyan kusursuz işçiliği ve özel tarzıyla Abdullah Kiğılı Exclusive Cut, sevdiğine en iyisini yakıştıranların tercihi oluyor. Abdullah Kiğılı Exclusive Cut’ın gömlek ve trikoları da seçkin alternatifler sunuyor. Gömlekler sınırlı sayıda üretilen İtalyan kumaşlarla hazırlanıyor; trikolar farklı renk ve model alternatifleriyle göz dolduruyor. Tamamen organik liflerle üretilen kumaşların kullanıldığı bu parçalar, hem şık bir duruş hem de terletmez, ütü istemez gibi inovatif özellikleriyle konfor sağlıyor.

MODA

SEVGİLİLER GÜNÜ’NÜ BUTİGO’NUN ADIMLARIYLA KUTLAYIN Butigo, 14 Şubat Sevgililer Günü’nü birbirinden şık ayakkabı ve bot koleksiyonuyla karşılıyor. Kısa topuklu modern botlardan, bağcıklı kalın topuklu modellere, toka ve zincir detaylı bootie’lerden her renkle kolayca kombinlenen klasik ayakkabılara kadar yüzlerce alternatifi ile markanın 2017-2018 Sonbahar-Kış tasarımları moda severleri bekliyor. Süet görünüm ve detayların hâkim olduğu modeller, Sevgililer Günü’nde şıklığı arayan kadınları kendine çekiyor. Taba, krem, siyah gibi renklerin ön planda olduğu koleksiyonda, deri detayları parlak dokunuşlarla buluşuyor. Günün her saatinde ve her yerde, tarzınızdan ödün vermeden, ulaşılabilir fiyatlarla şıklığa kavuşmanızı sağlayan Butigo, dünya trendlerini de koleksiyonuna yansıtıyor.

COLIN’S İLE UYUMU YAKALAYIN Sevgililer Günü’nü yepyeni koleksiyonlarla karşılayan Colin’s, koleksiyonlarda birbirinden çekici kombin alternatifleri sunuyor. Sevgililer Günü için farklı desen ve kesimde jean alternatifleri sunan COLIN’S, çiftlerin rahat tarzlarını yumuşacık kazaklar, son moda parka ve montlarla tamamlıyor. Özel günlerde bile sportif duruşundan ödün vermek istemeyenlerin imdadına ise suni deri ceket, sweatshirt, denim gömlek ve baskılı tişörtler yetişiyor. Omuz dekolteli ve volan detaylı triko elbise kadınların gündüzden geceye uzanan şıklığını tamamlarken, gömlek ve non-denim pantolon kombinleri erkeklere cool bir görünüm vadediyor.

www.kobiaktuel.com.tr

LIFE

MEKAN

FAIRMONT QUASAR İSTANBUL’DA AŞKIN EN ÖZEL HALİ Marmara Denizi, Prens Adaları ve tarihi yarımadaya tepeden bakan konumuyla büyüleyici bir şehir manzarasına sahip, şehrin kalbinde yer alan Fairmont Quasar Istanbul, Sevgililer Günü’ne özel bir program sunuyor. Fairmont Quasar İstanbul’un bahçe katındaki Aila restoran ideal bir adres. Şef Umut Karakuş’un ev sahipliğinde unutulmaz bir lezzet yolculuğu sunan Sevgililer Günü akşam yemeğini, 80’ler ve 90’ların en sevilen aşk şarkılarını çalacak DJ Elize eşliğinde yaşayablirsiniz. Ayrırca Fairmont, Boğaz veya şehir manzaralı odalarda konaklama ve çiftlere özel bir spa deneyimi yaşama imkanı da sunuyor.

SEVGİLİLER GÜNÜ AYRICALIKLARI CONRAD İSTANBUL BOSPHORUS’TA Şehrin tam kalbinde yer alan ve İstanbul Boğazı’na hakim manzarası ile unutulmaz anlara ev sahipliği yapan Conrad İstanbul Bosphorus,14 Şubat Sevgililer Günü’ne özel konaklama paketi ve akşam yemeği ile çiftleri unutamayacakları anılar yaratmaya davet ediyor. Çiftlere özel iki alternatifin sunulacağı bu özel günde, dileyen misafirler Sevgililer

ŞUBAT 2018

Günü Paketi’ni tercih ederek hem Sevgililer Günü yemeği hem de Conrad İstanbul Bosphorus’ta konaklama ayrıcalığını yaşarken; konaklama tercih etmeyen misafirler Sevgililer Günü’ne özel hazırlanan akşam yemeğinin keyfini çıkarabilecekler.

LIFE

MEKAN

ÇIRAĞAN SARAYI’NDA SEVGİLİLER GÜNÜ Çırağan Sarayı, Sevgililer Günü’nde romantik bir akşam yaşamak isteyen çiftleri farklı sürprizlerle karşılıyor. Romantizmi ihtişamlı bir Saray atmosferi ile taçlandırmak isteyenler için Çırağan Palace Kempinski İstanbul’un muhteşem Boğaz manzarasına karşı konumlanmış romantik restoranı Tuğra güzel bir seçenek oluyor. Romantik manzarası ve lezzetleri ile Laledan Restoran, Sevgililer Günü’ne özel aşıklar kenti Venedik’ten ilham alarak hazırladığı akşam yemeği menüsü ile çiftleri mum ışığı altında romantik bir geceye davet ediyor. Sevgililer Günü’nü Saray atmosferinde doyasıya geçirmek isteyen çiftlere Çırağan Palace Kempinski, farklı konaklama paketleri sunuyor.

AŞK VE LEZZET EATALY’DE BULUŞUYOR İtalya’nın dört bir yanından özgün lezzetleri misafirlerine sunan, lezzet tutkunlarının yeni yaşam alanı Eataly, misafirlerine özel deneyimler yaratmaya devam ediyor. 14 Şubat Sevgililer Günü’nde dağ evi konseptli Alpi’nin muhteşem boğaz manzaralı ve sıcak atmosferinde sevdiğinizle birlikte bu güne özel olarak hazırlanan menüyü keşfederken, müzik dünyasında ‘siyahi ses’ olarak nitelendirilen Dilek Sert Erdoğan’ın romantik şarkılarıyla unutulmaz bir gece geçirebilirsiniz.

www.kobiaktuel.com.tr

LIFE

SEYAHAT

PRONTOTOUR’DAN ROMANTİK TATİL ROTALARI

Sevgililer Günü için çiftlere, dünyanın en güzel şehirlerinin romantik tatil rotalarını paylaşan Prontotour, her zevke ve bütçeye uygun tatil seçenekleri sunuyor.

ŞUBAT 2018

evgililer Günü’nü unutulmaz kılmak isteyenler, dünyanın en güzel şehirlerinde Prontotour ile romantizmin doruklarına çıkıyor. Her zevke ve bütçeye göre turlar düzenleyen Prontotour; İtalya, İspanya, Benelüks, Fransa ve Orta Avrupa’nın ünlü şehirlerinde aşık çiftlere benzersiz bir seyahat deneyimi vaat ediyor. Bu özel günü daha uzak bir coğrafyada daha farklı bir kültürle iç içe geçirmek isteyen çiftler için ise Havana, Dubai, Amerika, Phuket, Bangkok ve Singapur alternatif seçenekler oluyor. Avrupa Şehirlerinin Romantizm Kokan Tarihi Sokakları Yüzyıllardır ünlü aşkların yaşandığı, dünyanın en romantik şehirlerinden Paris-Benelüks seyahatinde sevgililer tarih ve aşk kokan sokakların cazibesine kapılıyor. Avrupa’nın en renkli şehirlerinden Amsterdam’da benzersiz bir eğlenceyle ve tarihi dokusuna hayran kalacağınız Brugge’de muhteşem çikolatalarla aşkınız tazeleniyor. Efsaneleşmiş aşk hikayelerine sahne olmuş sokaklarıyla, İtalya’nın adeta açık hava müzesini andıran şehri Floransa, çiftlere romantik anlar yaşatan gondol turuyla Venedik, muhteşem Akdeniz lezzetlerini deneyimleyebileceğiniz Sicilya’nın ünlü şehirleri Catania ve Palermo, 14 Şubat’ta İtalya’yı tercih edeceklere uygun alternatif oluyor. Kedine has kültürü, eşsiz lezzetleri, benzersiz mimari yapılarıyla İspanya’nın ünlü şehirleri Barcelona, Madrid ve Valencia ise Sevgililer Günü’nde aşıkları Flamenko ezgisi tadında sıcacık bir yolculuğa çıkarıyor. Bu özel günde tatilin keyfini çıkaran çiftler, klasik müziğin tutkulu melodilerinin yankılandığı Orta Avrupa şehirleri Viyana, Budapeşte, Prag ve Salzburg’un tarihi caddelerinde anı ölümsüzleştirecek fotoğraflar çekiliyorlar. Yakın rotalarda daha uygun bütçeli bir Sevgililer Günü için Balkanların Osmanlı izlerini hala taşıyan gözde şehirleri Saraybosna ve Belgrad, tarihi dokusuyla kaşif çiftleri bekliyor. Ege’nin diğer kıyısı

LIFE

SEYAHAT

komşu Yunanistan’ın başkenti Atina, ise ideal rotalar arasında yer alıyor. Bembeyaz Bir Aşk Masalı: Bansko Kar tanesi kadar saf ve masum aşkını, bembeyaz manzaralar eşliğinde büyüleyici bir kar tatiliyle taçlandırmak isteyenler Bulgaristan’ın ünlü kayak merkezi Bansko’yu tercih edebiliyor. Prontotour’un Bansko turuyla gerçekleştireceğiniz kayak tatili, aşkın en beyaz halini sevenler için güzel bir Sevgililer Günü alternatifi oluyor. Dünyanın Öbür Ucunda Aşk: Uzak Rotalar Sıcak iklimlerde deniz keyfi yaparak egzotik bir Sevgililer Günü tatili, çiftlerin hayallerini süsleyen deneyimler arasında yer alıyor. Prontotour, dünyanın gözde turizm cennetleri Küba, Phuket, Bangkok ve Singapur turlarıyla bu hayali gerçekleştiriyor. Otantik bir kaçamak yaşamak isteyenlerin tercihi ise Dubai seyahati oluyor. Amerika’yı tercih edenler ise Los Angeles, San Francisco ve Las Vegas’ta bir Hollywood filmi tadında Sevgililer Günü yaşayarak diğer kıtada aşklarını perçinliyor.

www.kobiaktuel.com.tr

LIFE

TEKNOLOJİ

DELL XPS 13 SERİSİ SATIŞTA Dell’in dünyanın ‘ilk’ sonsuz özellikli en küçük 13 inç ekranını sunan XPS 13 serisi, n11.com’da satışa açıldı. Neredeyse çerçevesiz infinity ekranıyla 13 inç boyutundaki ekranı 11 inç dizüstü bilgisayar boyutunda sunan Dell, yenilikçi tasarımıyla ince çerçeve ve çok daha fazla ekran alanı sağlıyor. Son teknoloji çerçevesiz QHD+ ve FHD ekran seçenekleriyle göz alıcı renkler sunan seri, birinci sınıf çevre dostu malzeme kalitesiyle dikkat çekerken, yeni performans özellikleriyle daha uzun pil ömrü vadediyor. Intel Core işlemciler ile hız ve netlik sunan seri, küçük boyutlarda göz alıcı performansı, çerçevesiz tasarımı ve dayanıklı yapısıyla dikkat çekiyor.

LG V30+ TÜRKİYE’DE SATIŞA ÇIKIYOR LG’nin V serisi en yeni akıllı telefonu LG V30+ Aurora Siyahı ve Bulut Grisi olmak üzere iki farklı renk seçeneğiyle Türk Telekom mağazalarında kullanıcılarla buluşuyor. V serisi akıllı telefonlarının en son üyesi LG V30+, kullanıcıların hayatını kolaylaştıracak birçok özelliğe sahip. Çiftli kamerada sektördeki ilk F1.6 diyafram açıklığı ve Crystal Clear Lens, herkesin film kalitesinde videolar yapabileceği Cine Video modu, ince ve hafif minimal tasarıma sahip OLED FullVision ekran, gelişmiş Hi-Fi Quad DAC ile üst düzey ses, B&O PLAY ile ses ayarı, Google Asistan ve Ses Tanıma özellikleri bunlardan bazıları. V30+ bu özellikleriyle, üst sınıf akıllı telefonların evrimine yeni bir standart getirecek.

SAMSUNG GALAXY J2 PRO SATIŞA AÇILDI Akıllı telefon piyasasındaki geniş ürün yelpazesiyle dikkat çeken Samsung’un bütçe dostu yeni akıllısı Samsung Galaxy J2 Pro, n11.com’da satışa açıldı. Gücünü Qualcomm imzası taşıyan Snapdragon 430 yonga setinden alan ve sistemini 1.5GB RAM ile destekleyen cihaz, 16 GB dahili depolama alanıyla geliyor. 8MP’lik ana kamera, 5 MP’lik selfie kamerası taşıyan Galaxy J2 Pro, 540 x 960 piksel çözünürlüğünde 5 inçlik Super AMOLED ekranıyla kullanıcısını memnun ediyor. Kutudan ilk çıktığında Android 7.0 ile çalışan, 2600 mAh gücünde ortalama bir batarya taşıyan cihaz, tam bir fiyat performans cihazı olarak ön plana çıkıyor.

ŞUBAT 2018

LIFE

AJANDA

SÍLVİA PÉREZ CRUZ İŞ SANAT’TA

YALIN 14 ŞUBAT’TA ‘SÖZ-MÜZİK YALIN’ DİYECEK

Güçlü sesi ve tutkulu yorumuyla dikkat çeken İspanyol şarkıcı Sílvia Pérez Cruz, 20 Şubat akşamı İş Sanat sahnesine konuk oluyor. 2001-2011 yılları arasında flamenko, caz, pop, geleneksel Katalan müziği, İber halk müziği ve Güney Amerika folkloru gibi onlarca farklı stilde müzik yapan Las Migas, Immigrasons, Flame, Imagination, Coetus gibi gruplarda yer alan sanatçı, 2012’de yayımladığı “November 11” adlı ilk albümüyle 2012 Uluslararası Terenci Moix Ödülü’nü ve 20 binden fazla kopya satarak altın plak kazandı. “Granada” ve “Vestida de nit” albümleriyle başarısını perçinleyen Sílvia Pérez Cruz, En İyi Şarkı dalında bir Goya Ödülü’nün de sahibi.

‘Söz-müzik Yalın’ adını verdiği yepyeni konseptiyle, 14 Şubat’ta hayranlarıyla buluşacak olan Türk pop müziğinin başarılı isimlerinden Yalın, sahnede uzun yıllardır söylemediği şarkılarının yanı sıra, söz-müziği kendisine ait olan ve birçok ünlü ismin seslendirdiği şarkılarını da söyleyecek. Kerki Production ve Solfej Organizasyon işbirliğiyle gerçekleştirilecek konserde Yalın, sahnede birçok sürprize de imza atacak.

ALBERT LONGHALL KLASİK MÜZİK KONSERLERİ BAHAR SEZONU AÇILIYOR Her Çarşamba akşamı seçkin konserlere ev sahipliği yapan Albert LongHall Klasik Müzik Konserleri 2018 bahar dönemine, 21 Şubat tarihinde şef Burak Onur Erdem, usta bandeneoncu Tolga Salman, mezzosoprano Elif Canbazoğlu ve piyanist Filiz Balkız’ın da yer aldığı ‘Koronun Görkemi’ başlıklı konserle başlıyor. Konserde, düzenlemesini Martin Palmer’ın gerçekleştirdiği L. Bacalov’un Misa Tango yapıtından bölümler yer alacak.

www.kobiaktuel.com.tr

LIFE

AJANDA

EROL EVGİN AŞK ŞARKILARI İLE EGE PERLA’DA

EMEL SAYIN’DAN “AH BU GÖNÜL ŞARKILARI”

Türk pop müziğinin duayenlerinden Erol Evgin, en güzel aşk şarkılarını 11 Şubat Pazar akşamı Ege Perla sahnesinde söyleyecek. Usta sanatçı, konserde unutulmaz eserlerinin yanı sıra pop müzik klasiklerini de seslendirecek. İşte Öyle Bir Şey, Sevdan Olmasa, Ateşle Oynama, Rüya gibi anılarımıza fon müziği olmuş altın şarkılarla Ege Perla misafirlerine unutulmaz bir müzik ziyafeti yaşatacak olan Erol Evgin’i canlı dinleme fırsatını kaçırmayın.

Türk Sanat Müziğinin en sevilen isimlerinden Emel Sayın, 24 Şubat’ta TİM Show Center’da sevenleriyle buluşacak. Usta sanatçı, gerçekleştireceği “Ah Bu Gönül Şarkıları” konseri ile dinleyicilerine unutamayacakları bir müzik ziyafeti sunacak. Repertuarında, geçmişten günümüze gelen ve gönlümüzde yer eden şarkılara yer verecek olan Emel Sayın, bir kez daha Türk Sanat Müziği severlere efsane bir gece yaşatacak. Biletler, etkinlik gişesinden ve Biletix’den temin edilebilir.

MÜZEYYEN MÜZİKALİ SAHNEDE Türk müziğinin en büyük seslerinden Müzeyyen Senar’ın iz bırakan şarkıları Şevval Sam’ın yorumu ile sahneye taşınıyor. Değerli sanatçının hayatından önemli kesitlerin müzikle harmanlandığı gösterinin metni, önemli edebiyatçılarımızdan Figen Şakacı’nın; rejisi ise müzikal tiyatronun deneyimli yönetmenlerinden Engin Alkan’ın imzasını taşıyor. İlk gösterimini sanatçının ölüm yıldönümü olan 8 Şubat’ta Uniq’de yapacak olan “Müzeyyen” projesinde, Şevval Sam’a daha önce Müzeyyen Senar ile birlikte çalışmış olan birbirinden kıymetli müzisyenler eşlik edecek. Gala gösteriminin ardından müzikal, 16 Şubat’ta biletli ilk gösterimi ile Uniq’te sahnelenecek.

ŞUBAT 2018

www.kobiaktuel.com.tr

ŞUBAT 2018