Digital Trend - October 2019 by NDesign Point

www.digitaltrend.com.tr

Trafiğe değil, keyfinize bakın. Hayat alternatiflerle dolu! TAV Passport’luların havalimanlarında en hızlı ve özel ayrıcalıklarla uçtuğunu biliyor muydunuz?

0 850 222 25 75

İstanbul (Sabiha Gökçen) • Ankara • İzmir • Dalaman • Antalya • Milas Bodrum • Kıbrıs Ercan ve dünyada 500'ün üzerinde noktada... Ekim 2019

Seyahatinizin en keyifli zamanı Siz de Istanbul Airport uygulamasını hemen indirin, İGA PASS’in size özel hizmetlerine merhaba deyin!

İGA LOUNGE: Keyifli zaman geçirmeniz için her detayıyla sizin için düşünülmüş 4.420 m2’lik dünyanın en büyük ortak lounge alanı İGA FAST TRACK: Sıraya girmeden geçiş özgürlüğü İGA MEET & GREET: Havalimanındaki tüm yolculuğunuzda size eşlik edecek özel asistan hizmeti İGA BUGGY: Türkiye’de bir ilk! Havalimanının içinde gitmek istediğiniz yere elektrikli araçla kolayca ulaşım imkânı İGA FAST CHECK-IN: Hızlı check-in ayrıcalığı İGA VALET: Aracınızın yıkanmasından teknik servis ihtiyaçlarınıza kadar her detayı içeren size özel vale hizmeti

www.digitaltrend.com.tr

EDİTÖR

ONLINE ALIŞVERİŞTE SEÇENEKLER ARTIYOR

nternet üzerinden alışveriş yapmak hayatımızı kolaylaştırıyor. Bugün teknolojiden market alışverişine, çeyiz hazırlığından düğün organizasyonuna, tadilattan özel derse kadar her türlü hizmet ve ürüne e-ticaret siteleri aracılığıyla kısa süre içerisinde erişilebiliyor. Bu seçenekler her geçen gün artmaya devam ediyor. Bu da online alışverişin cazibesini artırarak, e-ticaret sektörünün büyümesini sağlıyor. Bu ayki e-Ticaret sayfalarımızda, sektörde faaliyet gösteren şirketlerin sunduğu cezbedici hizmetleri mercek altına aldık. Dijitalleşmek, online alışveriş yapmak ve mobil cihazları aktif kullanmak siber tehditleri de beraberinde getiriyor. Cep telefonuna indirilen bir uygulama virüs içererek verileri riske atabiliyor. Bu nedenle, hem işletmelerin hem de bireylerin dikkat etmeleri ve gerekli önlemleri almaları gerekiyor. Siber güvenlik alanında çözüm ve hizmetler sunan şirketler, hem işletmeleri hem de bireyleri bu konuda uyararak, alınabilecek önlemleri paylaşıyorlar. Detayları Siber Güvenlik bölümümüzde

okuyabilirsiniz. Dijital teknolojilerin gelişmesi ise farklı mesleklerin ortama çıkmasını sağlıyor. Bu meslekler için farklı alanlarda yeteneklere sahip çalışanlara ihtiyaç duyuluyor. Dijital yetenekler, iş gücünün en çok talep gören bölümünü oluşturuyor. Bu alanda The Network tarafından gerçekleştirilen Dijital Yeteneğin Şifresi araştırması, çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Türkiye ayağı, Türkiye’nin lider online istihdam platformlarından Kariyer.net iş birliğiyle gerçekleştirilen araştırmanın detaylarına Araştırma sayfalarımızda yer veriyoruz. Bunların yanı sıra teknoloji, mobil uygulama, ödeme sistemleri, yapay zekâ, sosyal medya ve otomotiv teknolojileri içerikli haberlerimizi de sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Gelecek sayımızda buluşmak dileğiyle… Esen Kalın,

Nihan Makaskesen DİjİTAL TRENDLERİ WEB SİTEMİZDEN DE TAKİP EDEBİLİRSİNİZ

www.digitaltrend.com.tr

Ekim 2019

TN İSTANBUL MEDYA REKLAM TURİZM TİCARET LTD. ŞTİ. adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eymen Tuğba Aloğlu Genel Yayın Yönetmeni Nurullah Aloğlu Editör Nihan Makaskesen Görsel Yönetmen Nergis Çalıkoğlu Reklam Koordinatörü Tuğba Duman Reklam Satış Yönetmeni Kerem Çetin Abone Sorumlusu Sümeyra Yüce Finans Direktörü Tünal Demirkaya Reklam Rezervasyon reklam@digitaltrend.com.tr 0 212 247 11 79 Abone abone@digitaltrend.com.tr Yönetim Yeri Ergenekon cad. No:31 D:6 Şişli / İstanbul Tel: 0 212 247 11 79 www.digitaltrend.com.tr/ info@ digitaltrend.com.tr Baskı: Kültür Sanat Basımevi Yayın Türü: Yerel süreli aylık Digital Trend Dergisi TN İSTANBUL Medya Reklam Turizm Ticaret Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

www.digitaltrend.com.tr

CONTENTS

/digitaltdergisi /digitaltrenddergisi

Ekim 2019

TEKNOLOJİ

09 12

07 09

Honor, 8X Modeliyle Turkcell’de Yeni iPhone 11 Serisi Türkiye’de Satışta

TREND 10

Vestel’den #UçuranTeknolojiler Projesi SEAT Fabrikasında Drone İle Taşıma Dönemi

SÖYLEŞİ 22

Tepe Servis Genel Müdürü Canan Çakmakcı: “OnTime ile tüm operasyon süreçlerimizi anlık olarak raporluyoruz”

KAPAK 24

Online Alışveri̇ ş Cazi̇ besi̇ ni̇ Artırıyor

DİJİTAL PAZARLAMA 31

Related Digital’den 75 Milyar E-Posta Gönderimi

e-DÖNÜŞÜM 34

QNB eFinans, e-Dönüşüm Çözümleriyle Şirketlere Kolaylıklar Sağlıyor

SİBER GÜVENLİK 42 47

Dinamik Veri Koruma Dönemi Başlıyor Mobil Dünyada Ne Kadar Güvendesiniz?

YAPAY ZEKÂ 49

Yapay Zekânın Finans Ve Siber Güvenlik Dünyasında Önemi Artıyor

OTOMOTİV TEKNOLOJİLERİ 55 4

Ekim 2019

Yeni Mercedes-Benz GLC Türkiye’de Satışta

www.digitaltrend.com.tr

TEKNOLOJİ

Huawei, WiFi Q2 Pro’yu Beğeniye Sundu

Acer’den C250i Taşınabilir LED Projektör

cer, IFA 2019’da C250i taşınabilir LED kablosuz projektörünü duyurdu. Full HD çözünürlük, beş saate kadar çalışan pil ve kablosuz bağlantı özellikleri bulunan cihaz, stant gerektirmeden çok açılı görüntü yansıtma becerisine sahip. Projektör, otomatik dikey mod özelliğiyle kullanıcıların akıllı telefonlarındaki içerikleri her yerde, her zaman yansıtmalarını sağlıyor. Hafif bir projektör olan Acer C250i, çok açılı izleme, çözünürlük, pil ömrü ve genel kullanım kolaylığı konularında iddialı. 30 bin saatlik çalışma ömrüne sahip bir LED modülü bulunan C250i, telefonları her yerde şarj etme olanağı sunan bir taşınabilir şarj cihazı görevi de görüyor.

Ekim 2019

uawei yeni nesil ev WiFi sistemi olan Huawei WiFi Q2 Pro’yu tanıttı. Huawei’nin Gigahome 5630 gigabit PLC modem yongası ile donatılmış cihaz, yenilikçi PLC Turbo teknolojisine sahip. Huawei WiFi Q2 Pro, hızlı veri aktarımları ve düşük gecikme süresi sağlamak üzere PLC ağları için parazit önleyici müdahaleyi büyük ölçüde geliştiriyor. Çift bantlı otomatik seçim, kesintisiz dolaşım ve otomatik kanal optimizasyonunun birleşimi, Q2 Pro kullanıcılarını evdeki her köşeyi kapsayan akıllı bir WiFi deneyimi ile donatmayı amaçlıyor. Otomatik ağ portu tanımlama teknolojisi daha da uygun bir konfigürasyon için kullanıcıları WAN ve LAN portları ile uğraşmaktan kurtarıyor.

Sony’den Gürültü Engelleme Özelliğine Sahip Kulak İçi Kulaklık

ony, gürültü engelleme ve üstün ses kalitesini tek boyun bandında bir araya getiren WI-1000XM2 kulaklığını tanıttı. Şık tasarımıyla dikkat çeken WI1000XM2, ortam sesini akıllıca önleyip yakalıyor ve etkisini ortadan kaldırıyor. Sony’nin HD gürültü engelleme işlemcisi QN1 de sesi engelleyerek, daha üst düzeyde bir ses bastırmayı mümkün kılıyor. Kulaklığın gürültü engelleme özelliğinin, yüksek irtifalara uyum sağlayabilmesi sayesinde, ideal bir uçuş içi müzik keyfi yaşanabiliyor.

TEKNOLOJİ

LG’NİN YENİ TELEFONLARI İLE MOBİL KULLANIM KEYFİ

G, en yeni G serisi akıllı telefonu olan LG G8X ThinQ ve daha gelişmiş bir LG çift ekranı telefonu tanıttı. Hem LG G8X ThinQ hem de LG Dual Screen, çoklu görevler, içeriklerin tadını çıkarmak ve mobil cihazlarda sosyalleşmek için yepyeni bir yol yaratmak üzere tasarlandı. Yeni LG Dual Screen’in 2.1 inçlik kapak ekranı, kullanıcıların ekranı açmaya gerek kalmadan saat, tarih, pil şarj durumu, bildirimler ve diğer faydalı bilgileri kontrol etmelerini sağlıyor. LG’nin en yeni G serisi akıllı telefonu ise LG Dual Screen’le aynı 6,4 inç ekranı paylaşıyor. G8X ThinQ’de, ortam ışığı sensörü, görüntü ayrıntılarını en üst düzeye çıkarmak ve göz yorgunluğunu azaltmak için kontrastı ayarlıyor. LG G8X ThinQ’nun kamerası sayesinde kullanıcılar, yüksek çözünürlükte ve karanlık ortamlarda bile net fotoğraflar çekebiliyorlar. LG G8X ThinQ ile video kaydı sırasında ön ve arka kameralar arasında geçiş yapmak mümkün oluyor. Cihazdaki iki adet 1.2W hoparlör ise ideal bir stereo ses sağlıyor.

HONOR, 8X MODELİYLE TURKCELL’DE

eni satış kanalları ile ağını hızlı büyüten Honor’un üç modeli, cazip satın alma seçenekleriyle Turkcell’in online ve fiziksel satış kanallarında tüketiciyle buluşuyor. Kirin 710 işlemcisiyle orta segmentin en güçlü telefonları arasında yer alan Honor 8X, 2340×1080p Full HD+ çözünürlük sunan 6,5 inç boyutunda bir çentikli ekrana sahip. Ekran aynı zamanda ince çerçeveleriyle yüzde 91 ekran kasa oranı sunuyor. Telefonun 20 MP, f/1,8 diyafram + 2MP çift arka kamera ile 16MP, f/2,0 diyaframlı ön kamerası dikkat çekiyor. 4 GB RAM ile 64 GB depolama seçenekleri bulunan cihaz, 3.750 mAh kapasiteli bir pil ve Android 9 işletim sistemine sahip. Akıllı telefonunu uygun fiyatlı, üstün performanslı modellerle güncellemek isteyen Turkcell aboneleri, Honor 8X’i vade farksız 9 ay taksit seçeneğiyle Turkcell mağazalarından satın alabiliyorlar. www.digitaltrend.com.tr

TEKNOLOJİ

GALAXY NOTE 10 İLE ÂNI YAKALAYIN Samsung, yaşadığınız özel anılarınızı yakalama ve dostlarınızla paylaşmanız için yenilikçi yollar sunmaya devam ediyor. Samsung’un bu vizyonu Galaxy Note 10’un yeni kamera özellikleriyle bir kez daha hayata geçiyor.

elişmiş görüntüleme teknolojisi ve üst düzey yazılımları bir araya getiren Galaxy Note 10, video ve fotoğraf çekme deneyimlerinizi bir üst seviyeye taşıyor. Galaxy Note 10 ailesinin her iki üyesi Galaxy Note 10+ ve Galaxy Note 10 kullanıcıları, Galaxy Note’un bugüne kadarki en güçlü yaratıcılık araçlarını kullanma olanağına sahip oluyor. Note 10, ânı neredeyse gördüğünüz gibi yakalamanızı sağlayan kamera özelliğini güçlendirdi. Günün İstediğiniz Saatinde Selfie Çekebilirsiniz Yeni bir inovasyon olan gece moduna sahip Note 10 ile alacakaranlıkta fotoğraf çekmek istediğinizde, bulanık ve odaklanmamış bir sonuçla karşılaşmazsınız. Gece modu, Note 10’un ön kamerasıyla düşük ışıkta, güzel fotoğraflar çekmenize olanak tanır.

Profesyonel Kalitede Video Düzenleme Özellikleri Bir dizi geniş kapsamlı video aracı sayesinde Note 10, tüm video üretim sürecini bir dönüşümden geçirmiş durumda. Öyle ki kullanıcılar, herhangi bir ek cihaza ya da üçüncü parti yazılıma ihtiyaç duymadan sadece telefonları ile profesyonele yakın kalitede çekim ve montaj yapabilecekler. Artırılmış Gerçeklikle (AR) Yaratıcı Ruhunuzu Dile Getirin Yeni özellikleriyle birlikte Galaxy Note 10 ile görüntü ve videolarda sabit ya da hareketli nesneler üzerinde AR çizimler yapabiliyorsunuz. Bu özellik, kullanıcıların tüm video ya da fotoğrafı özel kılmalarına ve eğlenceye dönüştürmelerine olanak tanıyor. Geliştirilmiş 3D Görüntü Galaxy Note 10+’da bulunan derin odak özelliği üç boyutlu derinlik kamerası aracılığı ile kullanıcının çevre haritasını çıkarıyor ve gelişmiş bir üç boyutlu tanımlama yaratıyor. Bu özellik bir nesnenin derinlik ölçümünü yapabiliyor ve üç boyutlu haritalama işlemini mümkün kılıyor. S Pen İle Uzaktan Kontrol Geliştirilmiş S Pen kullanıcıları daha üretken ve daha etkin kılıyor. S Pen’in yeni özellikleri, uzaktan kontrol ile mod değişikliği sayesinde canlı odak ile fotoğraf ve video çekimini; mükemmel grup çekimleri için yaklaştırma ve uzaklaştırma özellikleriyle kamera kontrolünü; selfie ya da canlı odak modunda kamera açısı değiştirme olanağını, YouTube ve Spotify gibi seçili uygulamaları kontrol etmenizi sağlıyor.

Ekim 2019

TEKNOLOJİ

7’NCİ NESİL iPAD’LER BEĞENİYE SUNULDU

ünyanın lider teknoloji şirketlerinden Apple’ın, geçtiğimiz günlerde Kaliforniya’da düzenlediği etkinlikte tanıttığı iPad ailesinin 7’nci nesil üyeleri 11.com’da satışa sunuldu. Önceki modellere kıyasla ekran boyutu büyütülen 7’nci nesil iPad, 10.2 inç retina ekranıyla ön plana çıkıyor. Tam boy smart klavye ve çoklu görev yetenekleri gelişmiş iPadOS’in yeni özellikleriyle desteklenen ürün, kullanıcısına yeni bir bilgisayar deneyimi vadediyor. 7’nci nesil iPad’ler 10.2 inç LED arkadan aydınlatmalı multi touch ekranlarında inç başına 264 piksel yoğunlukta 2160x1620 çözünürlük sağlıyor.

Parmak izine dayanıklı ekranlar 500 nit parlaklığa erişebiliyor. 8 MP arka kameralı cihazın 1.2 MP çözünürlüğünde bir de FaceTime HD kamerası bulunuyor. Yeni iPad, geliştirilmiş kalem desteğiyle kolayca bir not defterine veya bir tuvale dönüştürülebilirken, cihaza takıldığı anda çalışan Smart Keyboard uyumluluğuyla kullanıcıların işlerini kolaylaştırıyor. 10 saatlik pil ömrüne sahip 7’nci nesil iPad’in A10 Fusion çipi sayesinde 4K video ve yoğun grafik değerli oyunlar keyif haline geliyor. 32 ile 128 GB’lık iki farklı depolama kapasitesiyle satışa sunulan 7’nci nesil iPad’ler n11.com’da kullanıcıları bekliyor.

YENİ iPHONE 11 SERİSİ TÜRKİYE’DE SATIŞTA

abancı Holding iştiraklerinden Teknosa, Apple’ın yeni iPhone modellerini Türkiye’de satışa çıktığı ilk anlarda teknoloji severlerle buluşturdu. iPhone 11, iPhone 11 Pro ve iPhone 11 Pro Max modellerine ilk sahip olmak isteyenler, 17 Ekim’i 18 Ekim’e bağlayan gece İstanbul İstinyepark, Kadıköy Tepe Nautilus, İzmir Forum Extra ve Ankara Ankamall mağazalarının kapılarını teknoloji severlere açan Teknosa’yı tercih etti. Teknosa, iPhone’un en yeni modellerini Türkiye’de ilk kez deneyimlemek isteyen teknoloji meraklılarını ağırladı ve gece 00.01 itibarıyla ilk iPhone satışlarını gerçekleştirdi. Teknosa, tüm dünyada olduğu

gibi Türkiye’de de büyük ilgi gören iPhone’un en son modeline sahip

olmak isteyenler için Ekim sonuna kadar özel avantajlar sunacak.

www.digitaltrend.com.tr

TREND

MEDIAMARKT’TA İNTERNETTEN ALIP MAĞAZADA ÖDEME DÖNEMİ BAŞLADI

ağladığı hizmetlerle tüketicilerin alışveriş sürecini kolaylaştırmaya devam eden MediaMarkt, kendi web sitesi üzerinden yapılacak online alışverişlere yeni bir ödeme yöntemi daha ekledi. Mağazada Ödeme hizmeti ile teknolojiseverler ödeme işlemini, online alışveriş sırasında ürünü teslim almak istedikleri mağazada; nakit, banka veya kredi kartı ve MediaMarkt Hediye Kartı ile yapabiliyor. Web sitesi üzerinden sipariş verilen ürün, stoklarda var ise en erken bir saat sonra mağazadaki internet satış noktasından teslim alınabiliyor. Mağazadan Teslimat hizmeti

ile birlikte kullanılan hizmet, ürünün hızlıca teslim alınmasını ve teslim alınmadan mağazada incelenmesini de sağlıyor. Hizmet, kredi kartı bilgilerini online ortamda paylaşmak istemeyen ve kredi veya banka kartı kullanmayan tüketiciler

tarafından ilgi görürken, Mağazadan Teslimat hizmetinin de ücretsiz olması kargo ücreti vermek istemeyen tüketicileri cezbediyor. Mağazada Ödeme hizmeti ile alışveriş yapıldıktan sonra 24 saat içinde mağazada ödeme yapılması gerekiyor.

VESTEL’DEN #UÇURANTEKNOLOJİLER PROJESİ

estel, fiziksel mağazalarını dijital dünyayla buluşturuyor. 50 adet ütü, 22 adet el blender’ı, 13 adet süpürge, 10 adet Mix&Go, 6 adet saç kurutma makinesi ile kanat görünümde tasarlanan #UçuranTeknolojiler Instagram Noktası’nın ilki Zorlu Center Vestel Mağazası’nda kuruldu. Projenin amacı, perakendede online ve offline dünyalar arasındaki çizgiyi kaldırmak. Böylece Vestel, hem fiziksel mağazalarının online mecralardaki görünürlüğünü hem de mağazalardaki adım sayısını artırmak istiyor. Müşterilerine keyif alacakları, akılda kalıcı bir alışveriş deneyimi sunmak isteyen Vestel, bu deneyimi önümüzdeki dönemde diğer mağazalarına yaymayı hedefliyor. Vestel müşterileri mağaza içindeki #UçuranTeknolojiler Instagram Noktası’nda çektikleri fotoğrafları sosyal medya üzerinden #uçuranteknolojiler hashtag’iyle paylaştıklarında Kafe Vesto’dan kahve kazanıyor.

Ekim 2019

www.digitaltrend.com.tr

TREND

PEGASUS’UN İLK A321 NEO TİPİ UÇAĞI FİLOYA KATILDI

egasus Hava Yolları, 2012 yılında verdiği 100 uçaklık Airbus siparişinin ilk A321 neo tipi uçağını filosuna kattı. 11 Eylül’de teslim alınan TCRBA tescilli yeni A321 Neo uçağa, Pegasus’un filoya yeni katılan uçaklara çalışanların kız çocuklarının isimlerini verme geleneği sürdürülerek “Asem Zümra” adı verildi. Airbus tarafından üretilen orta menzil tek koridorlu uçak ailesine en son eklenen A321 Neo tipi uçaklar, ailenin en büyük üyesi konumunda bulunuyor. 239 koltuğa sahip

Pegasus’un yeni A321 Neo’su, yeni nesil çevreci motorları sayesinde çevresel ayak izlerini azaltıyor. Sahip oldukları yeni nesil LEAP1A motorların teknik özellikleri sayesinde, gerek havaalanları ve yaşam yerleri gerekse kabin içine olan etkisi dikkate alındığında,

önceki modellere göre en az yüzde 50 daha sessiz olan A321 Neo’ların yıllık karbon salınımları da çok daha az olarak gözlemleniyor. A321 Neo’larda kanat uçlarında yapılan modifikasyonlarla birlikte, önceki modellere göre en az yüzde 15 yakıt tasarrufu sağlanıyor.

SEAT FABRİKASINDA DRONE İLE TAŞIMA DÖNEMİ

EAT Barselona’daki Martorell fabrikasında, üretimde kullandığı direksiyon simidi ve hava yastığı gibi parçaları artık insansız hava aracı (drone) ile temin ediyor. SEAT, Grupo Sese ile gerçekleştirdiği iş birliği sayesinde Sese’nin Abrera’daki lojistik merkezindeki parçaları insansız hava aracı kullanarak Martorell’deki SEAT fabrikasına taşıyor. Drone sayesinde, karayolu ile yapılan ve 90 dakika süren bir işlem, iki kilometreden fazla mesafedeki iki tesisi yalnızca 15 dakikada birbirine bağlayarak üretim hatlarında esnekliği ve hızı artıyor. SEAT, Endüstri 4.0 taahhüdü çerçevesinde, verimliliği, esnekliği ve sürdürülebilirliği artırmak için Martorell fabrikasını daha akıllı, daha dijital ve daha erişilebilir hale getirmeyi amaçlayan iddialı bir dönüşüm sürecinden geçiyor. İnsansız hava aracı ile teslimat, kamyon taşımacılığına kıyasla karbondioksit emisyonlarında düşüş elde edilmesini sağlıyor ve ek olarak insansız hava aracının pilleri yenilenebilir enerji kullanılarak yeniden şarj edilebiliyor.

Ekim 2019

GÜNCEL

TURKCELL VE SAS’TAN BULUT BİLİŞİM İŞ ORTAKLIĞI

urkcell ile SAS, bulut bilişim alanındaki ortak vizyonlarını yansıtan yenilikçi bir pazar stratejisini hayata geçirmeye hazırlanıyor. SAS ve Turkcell’in Bulut Bilişim İş Ortaklığı projesi, Turkcell’in dijital

hizmetler platformunu SAS teknolojileri, SAS global deneyimi ve servis yetenekleriyle buluşturacak ve Turkcell’in kurumsal müşterilerine değer katacak zengin bir analitik ortamı sağlayacak. Konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan SAS’ın Türkiye ve Orta Asya Bölgelerinden Sorumlu Genel Müdürü Tayfun Topkoç, “Bu ortaklığın bir parçası olarak iş modellerini kurmak, teknik ve iş ekiplerini eğitmek, geliştirmek ve pazarlama desteği sağlamak için önemli bir kaynak ayıracağız. Kurumların analitik iş çözümlerini daha hızlı hayata geçirecekleri ve rekabet avantajı sağlayacak bir bulut ortamı sunacağız” dedi. Turkcell Dijital İş Servisleri Genel Müdürü Hakan Erkan ise; SAS ile gerçekleştirdikleri iş ortaklığı sayesinde, SAS’ın veri analitiği ve yapay zekâ alanındaki uzmanlığından faydalanarak, müşterilerine dijitalleşme süreçlerinde önemli bir destek sağlayacaklarını kaydetti.

VODAFONE VE TÜRKİYE İŞ BANKASI’NDAN DİJİTAL TARIM PROJESİ

odafone, işletmelerin dijital iş ortağı olma hedefiyle hayata geçirdiği iş birliklerine bir yenisini daha ekledi. Türkiye İş Bankası ile güçlerini birleştiren Vodafone, tarımda dijitalleşmeye katkıda bulunacak yeni bir proje başlattı. Dijital Tarım Projesi kapsamında çiftçiler, Vodafone’un sunduğu Dijital Tarım İstasyonu’na Türkiye İş Bankası’nın tarım kredisiyle sahip olabilecek. Proje kapsamında, ilk etapta Mersin’in Silifke ilçesinde 10 istasyon kurulumu gerçekleştirildi. Türkiye İş Bankası ve Vodafone iş birliği ile başlatılan pilot projeye önümüzdeki

dönemde 20 istasyon ile devam edilecek. Toplam 30 istasyonun devreye alınacağı pilot proje, Dijital Tarım Projesi’nin yaygınlaşmasına katkı sağlayacak. İstasyona tanımlanan modülle koordinata özel hava tahmini yapabiliyor. İstasyona bağlanan sensörlerle bitki hastalık ve zararlıları için erken uyarı verebiliyor. Kullanım amacına göre sensör ilaveleri yapılabilen sistem, 300 farklı sensör grubunu destekliyor. Sistem, üzerinde bulunan sensörlere göre don, yağış, fırtına için alarm verebiliyor ve mobil telefonlara SMS gönderebiliyor.

www.digitaltrend.com.tr

GÜNCEL

ŞİRKETLER MÜŞTERİLERİNİ PLUM. İLE TANIYACAK Thomson Reuters tarafından yapılan araştırmaya göre, firmalar müşterilerini tanımak için yılda 60 ila 500 milyon dolar arasında bütçe ayırıyor. Bankaların yüzde 87’si için ise ‘müşterini tanı’ uygulaması kritik öneme sahip. Plum. Çözümü ile blokzincir üzerinden dijital kimliğin kesin olarak teyit edilmesi mümkün olacak.

ÜBİTAK BİLGEM tarafından düzenlenen ve İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen Blokzincir Çalıştayı’nda blokzincir teknolojisi ve dijital kimlikler tartışıldı. Kamu ve özel sektörden alanlarında uzman isimlerle akademisyenler ve araştırmacıların da katıldığı organizasyonda, müşterini tanı (Know Your Costumer-KYC) süreçlerindeki problem ve karmaşıklıklara da çözüm getiren Plum. hakkında katılımcılara bilgi verildi. Müşteriyi Tanıma Sürecinde Yüzde 13’lük Kayıp Yaşanıyor Dijital dönüşümünün yaygınlaştığı günümüzde daha fazla insan ve işletme çevrimiçi etkileşime giriyor. Bu etkileşimin merkezinde ise dijital kimlikler mevcut. Yaklaşık 7,7 milyar olan dünya nüfusunun yüzde 50’si internet erişimine sahip. Dünya Bankası verilerine göre, bir milyardan fazla insanın yasal olarak tanınan bir kimliği bulunmuyor. Çalıştayda “Plum: Dijital Kimliğin Ötesinde Blokzincir

Ekim 2019

ve E-imza” başlığı ile katılımcılara bilgi veren E-GÜVEN Genel Müdürü Can Orhun, “Günümüzde her projenin ilk aşaması, müşteri tanıma süreci ile ilgili. Kurumlar, müşteri tanıma sistemlerinde verileri standardize etmek, veri güvenliğini sağlamak ve dijital dünyada gerçek kişilere ulaşmak istiyor. Müşteriler ise hizmet talep ettikleri kurumun sadece ilgili hizmet için gerekli olan bilgileri kurumla paylaşmayı talep ediyor. Bu paylaşımın da yine kendi kontrolünde gerçekleşmesini bekliyor. Thomas Reuters tarafından yapılan araştırmaya göre, şirketlerin müşteri tanıma süreçlerinde yaşanan sorunlardan dolayı yüzde 13’lük bir müşteri kaybı söz konusu” dedi. Dijital dünyada kimliklerini yaratan kişilerin gerçek olup olmadığının belirlenmesi, gerektiğinde bu kişilerin kayıtlarının yasal kanıt olarak kullanılabilmesi gerektiğine işaret eden Orhun, ayrıca kimlik bilgileri gerçek olsa bile bu bilgileri kimlik sahibinin gönderip göndermediğinin bilinmediğini

ve bu ihtiyaçlardan yola çıkarak Plum.’ı hizmete sunduklarını açıkladı. Bankaların KYC Maliyeti 60 İla 500 Milyon Dolar Arasında Plum.’ın yasal olarak geçerli elektronik sertifikayı kullandığını, açık anahtar yapısını kullanan farklı güvenlik seviyelerinde doğrulanmış alt kimlikler barındırdığını aktaran Orhun, “Plum. Çözümünde, blokzincir üzerinden dijital kimliğin kesin olarak teyit edilebileceği bir teknolojiyi hayata geçirdik. Blokzincir sistemine yeni bir mimari katman olarak e-imza ve e-imzalara ait nitelikli sertifikalardaki kimlik özelliğini ekledik. Plum. ile kimlik beyanı prosedürlerini ortadan kaldırıyoruz. Böylece oluşturulan dijital kimlikler güvenli bir şekilde kanıtlanabiliyor, tanınabiliyor. Bu sayede, müşteri tanımada süreçlerindeki zorlukları ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Bankaların KYC maliyetleri yılda ortalama 500 milyon dolara varabiliyor” dedi.

GÜNCEL

BAĞLANTI DÜNYASININ LİDERLERİ DE-CIX İSTANBUL ZİRVESİ 2019’DA BULUŞTU

sya, Avrupa ve Amerika kıtaları arasında dev bir bağlantı ekosistemi yaratan DE-CIX, telekom ve bilişim sektörünün önde gelen isimlerini ağırladı. Microsoft’un Platinum Sponsor olduğu DE-CIX İstanbul Zirvesi’nde uzman isimler, birbirine bağlı ekosistemin genel bir fotoğrafını çekerek, başta bulut olmak üzere bugünün gerekliliklerini, yeni teknolojileri, fırsatları ve geleceğin bağlantı dünyasını masaya yatırdı. DE-CIX İstanbul, bu sene dördüncüsünü düzenlediği zirvede, sektöre yön veren isimlerin yanı sıra, saniyede 7.6 Terabit veri trafiği

ile dünya rekoru kıran DE-CIX Frankfurt’un uzman kadrosuna da ev sahipliği yaptı. DE-CIX International CEO’su Ivo A. Ivanov, DE-CIX’in “birbirine bağlılık” vizyonunu anlatırken, Asya’dan Amerika’ya uzanan bağlantı hattında İstanbul’un özellikle Asya ve Avrupa arasındaki stratejik konumuna dikkat çekti. DE-CIX Türkiye Bölge Direktörü Bülent Şen’in İstanbul adına ev sahipliğini üstlendiği zirvede DE-CIX DirectCLOUD İş Geliştirme Yöneticisi Harald Kriener, bulut bağlantı konusuna odaklanarak Türkiye’de kesintisiz işleyen bir ekosistem yaratmak için bulutun önemine dikkat çekti.

DE-CIX International CEO’su Ivo A. Ivanov, DE-CIX Türkiye Bölge Direktörü Bülent Şen

DÜNYACA ÜNLÜ 225 INFLUENCER İSTANBUL’DA BULUŞTU

NFLOW Global Summit & Awards’19, hem yerli hem de yabancı influencer’ları, ajansları ve markaları buluşturdu. 30 farklı ülkeden katılan dijital fikir liderleri, blogger’lar, sosyal medya içerik üreticileri, influencer pazarlaması ve

sosyal medya üzerine gerçekleşen panelleri takip etti. Bu yıl INFLOW Summit 225 yerli ve yabancı influencer’ın da aralarında olduğu toplam 500 kişiye ev sahipliği yaptı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren INFLOW Kurucu Ortağı Afşın Avcı, “Dünya’nın çeşitli ülkelerinde 6 konferans, 8 buluşma etkinliği organize ettik ve 200 markayı influencer’larla bir araya getirdik. Bugün burada 30 farklı ülkeden 76 influencer bulunuyor. Ülkemizden ise 149 influencer’ı ağırlıyoruz. INFLOW Global Summit’e katılan influencer’ların erişim ağı ile birlikte toplam 159 milyon

kişiye ulaştığımızı gösteriyor” dedi. Hindistan ve Çin gibi dünya nüfusunun üçte birini oluşturan ülkelerle özellikle ilgilendiklerini aktaran IGA Kurumsal İletişim Direktörü Gökhan Şengül; İstanbul Haval,manı’nda, dünyanın farklı yerlerinden gelen influencer’larla verimli iş birlikleri kurmak istediklerini aktardı. Konuşmaların ardından ilk konferans; gazeteci, yazar, halkla ilişkiler ve iletişim uzmanı Ali Saydam ve oyuncu Nur Fettahoğlu’nun katılımı ile gerçekleşti. Nur Fettahoğlu dizilerin uluslararası alanda ülke tanıtımına katkılarını anlattı. www.digitaltrend.com.tr

ÖDÜL

Nielsen’e 9 Baykuş Ödülü

ürkiye Araştırmacılar Derneği’nin, araştırma sektöründeki başarılı araştırmaları ödüllendirmek için her yıl gerçekleştirdiği Baykuş Ödülleri 2019’da, Nielsen 9 ödül birden aldı. Bu yıl yedincisi gerçekleştirilen Baykuş Ödüllerinde toplam 16 kategoride 188 proje yarıştı. Nielsen, farklı markalar için gerçekleştirdiği Tüketici Araştırmaları, Perakende Ölçüm Hizmetleri ve Analitik Danışmanlık projeleriyle bu ödüllere layık görüldü.

KoçSistem ve KoçDigital’e Beş Ödül

oçSistem ve iştiraki KoçDigital, International Awards Association (IAA) tarafından her yıl düzenlenen Muse Creative Awards’da beş ayrı kategoride ödüle değer görüldü. Muse Creative Awards yarışmasının ‘Etkinlik’ kategorisinde kreatif tasarımı ve organizasyon başarısı ile öne çıkan KoçDigital lansmanı, Muse Creative Platin ödülü ile onurlandırıldı. KoçDigital’in web sitesi, ‘Kurumsal Web Sitesi’ kategorisinde; tanıtım kiti ise ‘Basılı Ürünler’ kategorisinde Platin ödül almaya hak kazandı. KoçSistem ise kurum içi dijital envanter uygulaması Customer First ile iki Altın ödülün sahibi oldu.

Ekim 2019

Bilkom Stevie’de Altın Ödül Kazandı

ilkom, dünya çapında birçok şirketin katıldığı ve sektörün ileri gelenlerinin değerlendirdiği 2019 Stevie Uluslararası İş Ödülleri’nde ‘Sanal İşyeri’ projesi kapsamında hayata geçirdiği Konteyner mobil uygulama ile ‘Mobil Site ve Uygulama’ kategorisinde Altın Ödül’e layık görüldü. Bilkom’un bu uygulaması ile SAP, Fiori ve Quickbox gibi uygulamalar tek bir çatı altına toplanarak şirket içi mobil kullanım artırıldı. Uygulamanın şirket içi konuşma, fatura onaylama, takvim gibi birçok özelliğinin aktif olarak kullanılması desteklendi.

Emirates’e En İyi Eğlence Ödülü

mirates, ABD Los Angeles’taki APEX EXPO’da düzenlenen 2020 Yolcu Seçimleri Ödülleri’nde En İyi Eğlence dalında ödüle layık görüldü. Şirket ayrıca, yalnızca doğrulanmış ve onaylanmış yolcu geri bildirimlerine dayanan ilk havayolu derecelendirme programında, Global Havayolu Şirketleri Derecelendirmesinde en yüksek derece olan ‘Beş Yıldız’ aldı. Emirates’in APEX’te üç senedir elde ettiği başarı, uçak içi eğlence sistemi konusunda geliştirdiği yeniliklerden ve yolcu deneyiminde referans noktası olmasından kaynaklanıyor. İçerik çeşitliliğine ek olarak Emirates, yolcularına uçak içinde internet bağlantısı ve canlı yayın TV hizmeti sağlamak için de yatırım yapıyor.

ÖDÜL

AXA Sigorta’ya İki Stevie Ödülü

XA Sigorta, başarılı iletişim çalışmalarıyla International Business Awards’da iki ödüle layık görüldü. Şirket, “Kıymetini Kaybetmeden Bilenlere” iletişim kampanyası ile altın Stevie, Altınordu Futbol Kulübü Değerler Ortaklığı ile de bronz Stevie’ye layık görüldü. AXA Sigorta Satış ve Pazarlama Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Firuzan İşcan, “Sigortacılık adına yaptığımız her işte fark yaratmak parolamız. AXA markasının gücünü artırmakla kalmayan, aynı zamanda sigortalılık bilincinin artırılmasına da katkı sağlayan iletişim çalışmalarımız ve toplumsal hayat için değer yaratan projelerimize bu bakış açısını yansıtmayı sürdüreceğiz” dedi.

DataMaster’dan Epson’a 14 Ödül

pson, Avrupa’nın en önde gelen bağımsız laboratuvarlarından DataMaster’ın 2019 değerlendirmeleri kapsamında, üç kategoride ödüle layık görüldü. Geliştirdiği her yeni üründe daha az çevresel atık ve daha fazla enerji tasarrufuna odaklanan Epson, Green MFP Ödülleri (Yeşil Çok Fonksiyonlu Yazıcılar) kapsamında 9 modeliyle kazanan olurken; üç farklı renkli A3 yazıcısında da En İyi İlk Sayfa Çıkış Süresi Ödülleri’nin galibi oldu. Ayrıca dakikada 50 sayfa ve üzeri çıktı hızına sahip üç modeliyle de Kullanımı En Kolay Ofis Yazıcısı Ödülleri’nde ‘mükemmellik’ alarak toplam 14 ödülün sahibi oldu.

Gordion AVM’nin Sanal Kart Projesine Onur Ödülü

nkara’da hizmet veren Gordion Alışveriş Merkezi, Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi ICSC’nin düzenlediği Solal Pazarlama Ödülleri’nde, “Harcadıkça Kazan” projesiyle “Satış ve Ziyaretçi Trafiğini Yükseltme Aktivasyonu” kategorisinde Onur Ödülü’nü kazandı. 15 Şubat-17 Mart arasında gerçekleşen sanal hediye kartı projesi, gerek mobil gerekse web uygulaması ile ziyaretçilerin danışma noktası ile sınırlı kalmadan kampanyaya katılımını sağladı. www.digitaltrend.com.tr

DİJİTAL BANKACILIK

İŞ BANKASI’NIN KİŞİSEL ASİSTANI MAXİ WHATSAPP’TA Kısa sürede 4 milyon kullanıcı tarafından deneyimlenen Maxi, İş Bankası kanallarının dışında diğer iletişim araçları içerisinde de müşterilerin günlük hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. İş Bankası; Google Asistan, Facebook Messenger uygulamalarından sonra Maxi’yi WhatsApp uygulamasına da entegre etti.

ürkiye İş Bankası’nın, yapay zekâ teknolojisine dayalı ve aynı zamanda doğal dil işleme yeteneğine sahip kişisel asistanı Maxi, geçen senenin sonunda önce İşCep sonra Maximum Mobil’de müşterilerinin kullanıma sunulmuştu. Kısa sürede 4 milyon kullanıcı tarafından deneyimlenen Maxi, İş Bankası kanallarının dışında diğer iletişim araçları içerisinde de müşterilerin günlük hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. Diyalog bankacılığıyla ilgili temas noktalarını sürekli artıran ve bu alanda yatırımlarını devam ettiren İş Bankası; Google Asistan, Facebook Messenger uygulamalarından sonra şimdi de Maxi’yi WhatsApp uygulamasına entegre etti. İstenen Bilgilere Hızlıca Erişme Kolaylığı WhatsApp kullanan herkes, Maxi ile WhatsApp üzerinden mesajlaşarak sorularına cevap alabiliyor, ihtiyaç duyduğu hizmet ve ürünler hakkında öğrenmek istediği tüm bilgilere hızlıca erişebiliyor. Kişisel asistan Maxi ile WhatsApp uygulaması üzerinden yazışabilmek için İş Bankası’nın iletişim numarasını telefon rehberine kaydetmek yeterli. İş Bankası müşterisi olsun olmasın her WhatsApp kullanıcısı, Maxi ile dilediği zaman sohbete başlayabilir; en yakın şube veya bankamatik sorgulama, mevduat getirisi hesaplama, kampanyalar, kredi hesaplama, kredi kartı bilgileri gibi 500’den fazla konu başlığıyla ilgili sorularına yanıt alabilir.

Ekim 2019

Kişiye Özel Çözümler Sunuyor Geleceğin bankacılığının yapay zekâ teknolojileri ve doğal dil işleme yeteneğine sahip diyalog bankacılığı deneyimi üzerinden ilerleyeceğini öngördüklerini belirten İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, “Bankacılık altyapımızı teknolojik gelişmelerle birleştiriyor, teknolojiyi, günlük hayatının büyük bölümünü teknoloji ile iç içe geçiren müşterilerimizin yararına kullanmak için çalışıyor, tüm kanallardan kolay ve kesintisiz bir deneyim sunmak adına doğru tasarıma büyük önem veriyoruz. Yapay zekâ alanında yaptığımız çalışmaların başında gelen Maxi; İşCep, Maximum Mobil, Facebook Messenger, Google Asistan’ın ardından WhatsApp uygulaması içerisinde de kullanıcılarla etkileşime başladı” diyor. Maxi’nin bankacılık işlemlerini hızlandırarak günlük hayatı kolaylaştırmaya devam ettiğini ifade eden Sezen, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Yapay zekâ teknolojisi sayesinde bire bir ve tamamen kişiye özel çözümler sunan hizmet deneyimi ile Maxi, bugünün mobil bankacılığı gibi yakın gelecekte en güçlü temas noktası haline gelecek. İlerleyen dönemlerde Maxi’yi ev ve araba asistanlarıyla da entegre etmeyi planlıyoruz.”

AKBANK BANKACILIĞIN GELECEĞİNİ TANIMLIYOR Müşteriye ulaştığı her alanda yeni nesil bankacılık uygulamalarıyla dikkat çeken Akbank, mobil uygulamasını da yenileyerek, müşteri deneyimi ve tasarım konularındaki hizmetleriyle öne çıkıyor.

kbank, müşterilerine geleceğin bankacılık deneyimini yaşatmak üzere başlattığı “Yeni Nesil Akbank” programı kapsamında, mobil bankacılık uygulamasını yeniden tasarladı. Bankanın tasarımda ana felsefesi tüm kanallarında müşterisine ortak bir deneyim sunmak. Yenilenen Akbank Mobil de akıllı bankacılık sistemleri kullanarak sade ve kolay süreçlerle müşterilerine bütünsel ve yepyeni bir mobil bankacılık deneyimi sunuyor. Teknolojinin tüm sektörlerde çok büyük bir değişim fırsatı yarattığına dikkat çeken Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, “Yeni Nesil Akbank programı kapsamında şubelerimiz ile başlattığımız dönüşüm bugün müşterilerimizle

temas ettiğimiz tüm noktalara yayılıyor. Dönüşümü, sadece şubeleri ya da mobil bankacılığı değil, bankanın bütününü kapsayan bütünsel bir bakışla ele alıyoruz. Çağrı Merkezi ve ATM’lerimizde de aynı dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Ayrıca Diyalog Bankacılığı, Chatbot gibi teknolojilere yatırımımız da devam ediyor” diyor.

“Tasarladığımız deneyimleri hızlıca test edebiliyoruz” Banka içinde kurdukları tasarım stüdyosu ile tasarladıkları deneyimleri hızlı bir şekilde test edebildiklerini ifade eden Binbaşgil, sonuçlara göre anlık değiştirebildiklerini ve müşterilere daha hızlı ulaştırabildiklerini açıklıyor. Binbaşgil, “Tasarım stüdyomuz sayesinde tüm kanallarımızda hem müşterilerimize hem de çalışma arkadaşlarımıza aynı kalitede deneyim yaşatıyoruz. Yenilikçi yapımız ile geçtiğimiz günlerde yine bir ‘ilk’e imza attık. E-para şirketimiz AkÖde’nin ürünü Tosla, gençlerimize yönelik heyecan verici, yenilikçi bir uygulama. Günlük bankacılık işlemlerinin hızlı ve eğlenceli bir şekilde, sosyalleşerek yapılmasına Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, olanak sağlıyor. Önümüzdeki Dijital Bankacılık ve Ödeme Sistemleri dönemde yepyeni sürpriz özellikler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek ile gençlerin de finansal hizmetlerle

olan ilişkilerini yeniden tanımlamaya devam edeceğiz” diyor. Kişiye Özel Bankacılık Deneyimi Akbank Strateji, Dijital Bankacılık ve Ödeme Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce ise Akbank olarak deneyim tasarımının arkasına yerleştirdikleri akıl ile müşterilerine ayrıcalıklı hizmetler sunduklarını söylüyor. Civelek Yüce, “Müşterilerimizin servislerimizi deneyimlemekten keyif aldıkları, onlarla kurduğumuz temas anlarında bütünsel ve tutarlı olduğumuz bir deneyimi amaçlıyoruz. Bu, müşterilerimize kendilerini özel hissettirdiğimiz, kişiselleştirmenin öne çıktığı bir deneyim” diye konuşuyor. Civelek Yüce, “Yaptığımız geliştirmeler ile müşterilerimizin çoklu kanal kullanımı önemli ölçüde arttı. Hep bir adım sonrasını düşünüyoruz ve vizyonumuzu geleceğin bankasını yaratmak üzerine kurguluyoruz. Akbank Mobil uygulamamızı da bu vizyon ve strateji doğrultusunda baştan sona tümüyle yeniledik. Yeni Akbank Mobil’in her ekranı, müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden tasarlandı. Makine öğrenme teknolojisi ile desteklenen akıllı altyapımız ile kişiye özel bir bankacılık deneyimi sunabilir hâle geldik” diyor. www.digitaltrend.com.tr

MOBİL UYGULAMA

DÜĞÜN.COM İŞ ORTAĞIM UYGULAMASI FİRMALARA KOLAYLIK SAĞLAYACAK Türkiye’de dijital dönüşüme katkı sağlayan firmalar arasında gösterilen Düğün.com, artık iş ortaklarına daha yakın. “Düğün.com İş Ortağım” uygulamasını indiren firmalar, çiftlerin taleplerine anında dönüş yapabilecek. Böylece anlaşma oranlarını artırarak, karlarını da katlayabilecekler.

vlenecek çiftler ile düğün sektöründeki firmaları buluşturan Düğün.com, iş ortaklarını çok yakından ilgilendiren bir yeniliğe daha imza attı ve firmalarının potansiyel müşterilerini ceplerine sığdırdı. Düğün.com İş Ortağım uygulaması ile firma yetkilileri artık nerede olurlarsa olsunlar, çiftleri cep telefonlarından kolayca yönetebilecek, gelen teklif taleplerini anlık olarak takip edebilecek ve tek tıkla çiftleri arayabilecekler. Düğün. com İş Ortağım uygulaması ile firmalarının Düğün.com üzerinden yapacağı tüm işlemlerinde her an yanlarında olmayı hedeflediklerini aktaran Düğün.com Ürün Direktörü Bertuğ Oymak, uygulama ile ilgili şunları söylüyor: “Firmaların çiftlere dönüş süreleri kısaldıkça anlaşma oranlarının da arttığını gözlemliyoruz. Bu uygulama ile ana hedefimiz alacağı bildirimlerle firmalarımızın, çiftlerden anında haberdar olmalarını, uygulama üzerinden çiftlere hemen dönüş yapmalarını sağlamak ve dönüş

Ekim 2019

sürelerini minimuma indirerek anlaşma oranlarını, buna bağlı olarak kazançlarını artırmak.” Düğün.com İş Ortağım Uygulaması İle Neler Yapılabiliyor? • Çiftlerin teklif taleplerinden bildirimler ile anlık haberdar olunabilir • E-posta ve kısa mesaj ile çiftlere anında teklif iletilebilir • Tek tıkla çiftler aranabilir • Notlar alıp, teklife hatırlatmalar eklenebilir • Teklifin geçmiş hareketleri görüntülenebilir, statüsü değiştirilebilir • Çift bilgileri düzenlenebilir • Çiftler istenilen kriterlere göre filtrelenebilir • Çiftlere ortalama dönüş süresi görülebilir Tüm İşlemler Bu Uygulamada Gerçekleşebilecek Bugüne kadar mobil ile masaüstü kullanım oranlarının birbirine yakın olduğunu belirten Oymak, uygulamanın yayına alınmasıyla

birlikte mobil uygulama kullanım oranının yüzde 80’lere ulaşacağını öngördüklerini dile getiriyor. Uygulamanın ilk fazında, Düğün. com firmalarının çiftler ile ilgili tüm işlemlerini uygulama üzerinden gerçekleştirebilmesine odaklandıklarını, ikinci fazda ise firmaların ürün ve hizmet bilgilerini, özellikle fotoğraf ve videolarını uygulama üzerinden kolayca düzenlemesini sağlayacaklarını açıklayan Oymak, şöyle devam ediyor: “Profilinde güncel bilgiler barındıran firmaların anlaşma oranları daha yüksek ve yeni versiyon bunu kolayca yapabilmelerini sağlayacak. Buna ek olarak, firmalarımız kampanyalarını düzenleyebilecek, teklif menülerini oluşturabilecek, ürünler ekleyebilecek ve hatta tek tuşla çiftlerden ödeme isteyebilecek. Uzun vadede hedefimiz, kontrol panel özelliklerinin tamamını uygulamaya taşımak ve sadece uygulamada yer alan mobil kullanım kolaylığından faydalanan yeni özellikler eklemek.”

MOBİL UYGULAMA

İki Farklı Blokzincir Tek Uygulamada

M Koçtaş’ın Mobil Uygulaması ‘Ustabilir’ Yenilendi

oçtaş’ın, ustalar ile evini yenilemek isteyenleri bir araya getirdiği Ustabilir uygulaması, yenilenen arayüzü ve birçok yeni özelliğiyle kullanıcılarla buluşuyor. Türkiye genelinde Koçtaş’ın bulunduğu tüm illerde kullanımda olan ve 200 bine yakın kullanıcı tarafından indirilen Ustabilir’de, Kaizen Telekomünikasyon tarafından hayata geçirilen ‘Google Sesli Asistan’ hizmeti ‘Ustabilir Asistan’ ile kullanıcılar, artık sesle veya yazılı olarak ustalar hakkında bilgi alabiliyor. İhtiyaçlara yönelik asistanlar geliştiren ve 300 binden fazla kullanıcıya hizmet veren Kaizen Telekomünikasyon’un hayata geçirdiği Ustabilir Asistan’ı açtıktan sonra kullanıcılar, “Ustabilir ile konuş” diyerek istediği ustaya kolayca ulaşabiliyor. Böylece, tadilat türüne göre işinde uzman ve evine en yakın ustayı pratik bir şekilde seçebiliyor. Yeni sürümle birlikte Ustabilir’e ilan panosu özelliği de eklendi. Bu özellik ile müşteriler ustalara talep gönderirken, bu işlerini talepte bulundukları ustalar dışında ilan panosunda da paylaşabiliyor. Böylece iş tanımına ve bölgesine en uygun ustaların bu işleri görebilmesi ve isterlerse müşteriye teklif iletebilmesi sağlanıyor. Koçtaş müşterilerinin yanı sıra tadilat yaptırmak isteyen herkesin kullanımına açık olan Ustabilir uygulaması ile kullanıcılar, ihtiyaç duydukları hizmet ile ilgili Koçtaş mağazalarının bulunduğu tüm illerdeki ustaları kolayca filtreleyebiliyor.

enaPay, teknoloji yatırımlarına da hız kesmeden devam ediyor. Yapılan yeni yatırım ve geliştirme ile güncellenen MenaPay uygulamasında, kullanıcılar artık farklı blokzincir altyapılarında üretilmiş ve çalışan kripto paralarını tek şifre ile girdikleri dijital cüzdanlarında saklayabiliyor ve yönetebiliyorlar. MenaPay CEO’su Çağla Gül Şenkardeş, yayınladıkları güncelleme ile iki farklı blokzincir altyapısını, ilk defa tek uygulamada bir araya getirdiklerini söylüyor. Şenkardeş, MenaPay’in yenilikçi vizyonunun, şu ana kadar MENA bölgesinin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamayan geleneksel sistemlerin yerine bütünsel bir yaklaşım ile hizmetlerini geliştirdiğini belirtiyor. Bu kapsamda yaptıkları güncelleme ile ilgili olarak bilgi veren Şenkardeş, “Tek uygulamada iki farklı blokzincir altyapısı kullanan ve birbirinden farklı iki farklı token tutulabilecek. Kullanıcılar MPAY Token’larını MenaCash’leri ile birlikte saklayabilecekler ve yönetebilecekler. Bugüne kadar MenaPay ödeme uygulamasında sadece MenaCash yani sabit kripto para için bir cüzdan vardı. Yeni güncelleme ile kullanıcılarımızın ERC-20 tabanlı tokenları için de bir cüzdan olacak” diyor.

www.digitaltrend.com.tr

SÖYLEŞİ

“ONTIME İLE TÜM OPERASYON SÜREÇLERİMİZİ ANLIK OLARAK RAPORLUYORUZ” Entegre tesis yönetimi alanında geniş yelpazede hizmetler sunan Tepe Servis, OnTime uygulaması ile tüm operasyon süreçlerini uzaktan erişimli, mobil ve gerçek zamanlı olarak yönetiyor. Tepe Servis Genel Müdürü Canan Çakmakcı ile Tepe Servis’in faaliyetlerini, OnTime uygulamasının iş verimliliğini ve operasyon süreçlerini nasıl etkilediğini konuştuk.

Tepe Servis’ten ve hizmetlerinden bahseder misiniz? “Aklınız detaylarda değil işinizde olsun” mottosuyla entegre tesis yönetimi hizmetlerinin tamamını tek elden sürdürülebilir bir şekilde sunuyoruz. Hizmet yelpazemiz müşterilerimizin ihtiyaçlarıyla her geçen gün gelişerek çeşitlendi. 81 ilin tamamında kurumsal temizlik başta olmak üzere, tesis/plaza/ site/AVM yönetimi ve işletmesi, teknik bakım ve onarım hizmetleri, banka şube temizliği ve off-site ATM temizlik hizmetleri, dış cephe ve inşaat temizliği, PPP şehir hastaneleri medikal olmayan genel destek hizmetleri (P2) ile bina destek hizmetleri (P1) ve çağrı merkezi hizmetlerini sağlıyoruz. Ayrıca projenin ihtiyaç duyduğu tüm diğer destek hizmetlerini de entegratör kimliğimiz ile Bilkent Holding Hizmet Grubu Şirketleri aracılığıyla en uygun şekilde sunabiliyoruz.

üzere tüm entegre tesis yönetimi verilerini sistematik olarak takip edebiliyoruz. Off-site ATM temizliği süreçlerimizde de ontime programını kullanarak 81 ilde ve KKTC’de dünyanın ve ülkemizin önde gelen bankaları için sektör lideri olarak her ay ortalama 50 bin adet ATM silimini en optimal şekilde gerçekleştiriyor ve tüm müşterilerimize anlık olarak görsel destekli raporluyoruz.

OnTime uygulamanızın içeriğini ve sağladığı kolaylıkları anlatır mısınız? Hizmet kalitemizi yükseltmek ve müşterilerimize hem gerçek zamanlı hem de şeffaf bir şekilde raporlama yapabilmek için bir arayış içerisindeydik. Yerli bir yazılım firmasıyla iş birliğine giderek beklentimize çözüm olacak bir yazılımın geliştirilmesine katkı sağladık. Artık Ontime ile tüm operasyon süreçlerimizi uzaktan erişimli, mobil ve gerçek zamanlı olarak yönetiyor, müşterilerimizin istediği şekilde raporluyoruz.

Çalışanlarınıza verdiğiniz eğitimlerden bahseder misiniz? Kurum kültürümüz gereği eğitim konusu bizim için çok önemli; çünkü bilim ve eğitime katkı sağlamak amacıyla kurulmuş bir şirketiz ve kazancımızın büyük bölümünü bu alana destek olmak amacıyla vakfımıza bağışlıyoruz. Online eğitim portalımız Tepe Akademi ile eğitimi sınıflardan çıkarıp çalışanlarımızın en uygun saatinde ve mekân sınırlamasız alabileceği hâle getirdik. Teorik eğitimlerin dışında uygulamalı eğitimler de düzenliyoruz. Kimyasal kullanımı, temizlik makineleri, yüksekte çalışma, ofis temizlik adımları, asansör temizlikleri, yangın eğitimi, iş güvenliği ve iş sağlığı gibi konular çalışanlarımızın almak zorunda olduğu eğitimler arasında yer alıyor.

Uygulamanız iş verimliliğini ve operasyon süreçlerinizi nasıl etkiliyor? Söz konusu yazılım ile müşterilerimizden gelen taleplerin açılma/kapatılma verileri başta olmak

Ekim 2019

Müşteri memnuniyetinin sürdürülebilirliği için neler yapıyorsunuz? Binlerce çalışanımızla ülkemizdeki yüzde 100 Türk sermayeli tek yönetim şirketi olarak hizmet veriyoruz. Bilkent Holding kurum kültürü ve bilgi birikimi sayesinde kurumsal değerlere, etik kurallara sahibiz. Bu değerler ve kurallar bütünü, müşteri memnuniyetinin sürdürülebilirliği noktasında bizim en büyük avantajımız ve sektördeki farkımız.

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK e-FATURA PLATFORMU İLE ÇALIŞIN, KAFANIZ RAHAT VERİLERİNİZ GÜVENDE OLSUN! SAP, ORACLE ve 250'nin Üzerinde Farklı ERP ve Genel Muhasebe Yazılımları ile Kolay, Hızlı ve Tam Entegrasyon 6 Milyarı Aşan Fatura Saklama Hacmi Yıllık 1 Milyar Fatura ile Fatura İşleme Hacminde Türkiye'nin En Büyüğü ve Avrupa’nın ilk 3’ünde 12.000'in Üzerinde Müşteri Portföyü ile Güçlü Referanslar 7/24 Müşteri Desteği

Müşteri Destek: 444 9 328 - 444 9 FAT | info@digitalplanet.com.tr

www.digitaltrend.com.tr

ONLINE ALIŞVERİŞ CAZİBESİNİ ARTIRIYOR Türkiye’de online alışverişe ilgi artarak devam ediyor. Teknolojiden düğün organizasyonuna, çeyiz hazırlığından market alışverişine kadar neredeyse her alanda ihtiyaç duyulan ürün ve hizmeti mağazaya gitmeden kapıya kadar getirtmek mümkün. Online alışverişin sağladığı bu kolaylık, tüketicileri cezbediyor. TÜİK’in araştırmasına göre, 2019 yılında e-ticaret müşterisi sayısı 20 milyonu geçmiş durumda. Bu bölümümüzde, e-ticaret alanında faaliyet gösteren şirketlerin sunduğu cezbedici hizmetleri mercek altına aldık.

Ekim 2019

KAPAK

MEDİANOVA TÜRKİYE’NİN E-TİCARET KARNESİNİ ÇIKARDI Medianova, Türkiye’deki e-ticaret kullanıcılarının alışveriş tercihlerini açıkladı. Verilere göre; alışveriş sıklığı değerlendirildiğinde kadın ve erkekler arasında önemli bir fark olmadığı görülüyor. Erkekler internet üzerinden en sık elektronik eşya satın alırken, kadınlar çoğunlukla giyim alışverişini tercih ediyor.

ürk teknoloji şirketi Medianova, Türkiye’deki e-ticaret kullanıcılarının satın alma alışkanlıklarına yönelik önemli verileri ortaya koydu. Medianova’nın yaptığı veri analizine göre, Türkiye’de internetten alışveriş sabah 09.30’da başlıyor, öğlen 12.00’ye kadar devam ediyor. Öğle yemeğinde düşen trafik, akşam mesai bitimiyle tavan yapıyor. Hafta içi en çok alışveriş 20.00-23.00 saatleri arasında yapılıyor. Hafta sonu ise alışveriş trafiği hemen her saatte orta seviyelerde seyrediyor. Alışveriş sıklığı değerlendirildiğinde ise kadın ve erkekler arasında önemli bir fark olmadığı görülüyor. Erkeklerin internet üzerinden en sık satın aldığı ürün grubu elektronik eşya iken, kadınlar interneti daha çok giyim alışverişi için tercih ediyor. Sektör Büyüyor Türkiye’de güçlü bir online alışveriş kültürünün oluştuğunu söylemek mümkün. 2018 yılında yüzde 42 seviyesinde artış gösteren e-ticaret, 59 milyar 900 milyon TL büyüklüğe ulaştı. Türkiye’de internetten alışveriş yapan kişi sayısı geçen yıla göre 7,6 milyon artarak 39,3 milyona ulaştı. Harcama miktarı da yıllık 11 milyar 500 milyon dolara yükseldi. Dünya geneline bakıldığında ise bu yıl sonunda e-ticaret pazar büyüklüğünün 3 trilyon 500 milyar dolara ulaşması bekleniyor. E-ticaret pazarı lideri olarak Çin ve Amerika başı çekiyor. “Yatırımlara devam” Medianova CEO’su Serkan Sevim, e-ticaretteki son

Medianova CEO’su Serkan Sevim durumu şöyle özetliyor: “Tüm hayatımızda dijital bir dönüşüm yaşanıyor. Ticaretteki dönüşüm ise bundan 20 yıl önce başladı. Bugün artık e-ticaret sektörünün krizlere rağmen yaşadığı büyümeyi tüm rakamlarımızda görüyoruz. Medianova olarak, Türkiye e-ticaret sektörünün yaşadığı büyümeyi desteklemek adına kriz döneminde de yatırımlara tüm hızımızla devam ettik. Bağımsız ölçüm şirketlerine göre, Türkiye’nin en hızlı ve en büyük network kapasitesine sahip içerik dağıtım şirketiyiz. Yeni site hızlandırma ürünümüz Aksela ile de bu yıl Black Friday gününde interneti hızlandırmaya devam edeceğiz.” www.digitaltrend.com.tr

KAPAK

ONLINE MARKET ALIŞVERİŞİNDE CARREFOURSA VE HEPSİBURADA’DAN İŞ BİRLİĞİ Hepsiburada, CarrefourSA ile iş birliği yaparak müşterilerinin hayatını kolaylaştıracak yenilikçi bir iş modeli için düğmeye bastı. Hepsiburada müşterileri, Hepsiexpress ismi verilen hizmet çerçevesinde CarrefourSA kalitesiyle A’dan Z’ye tüm market ihtiyaçlarını giderebilecek.

-ticaret platformu Hepsiburada, Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki Türkiye organize perakende sektörünün öncü markalarından CarrefourSA ile müşterilerinin hayatını kolaylaştıracak bir iş birliğine imza attı. Hepsiexpress isimli hizmetle bir evin günlük, haftalık veya aylık ihtiyacı olan geniş seçenekteki market alışverişi, CarrefourSA kalitesiyle gerçekleştirildikten sonra müşterilerin gün içinde seçtikleri zaman dilimine uygun olarak teslim edilecek. Hepsiexpress’e özel olarak kurulan, soğuk zincire uygun yüzlerce araçtan oluşan dev dağıtım filosu ile CarrefourSA’nın yaş sebze meyveden sağlık ve kozmetiğe, et, balık, tavuktan süt ürünlerine kaliteli, taze ve seçkin ürünleri

Hepsiburada CEO’su Murat Emirdağ, CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu

Ekim 2019

Hepsiburada müşterilerine sağlıklı ve güvenilir bir şekilde ulaştırılacak. İlk etapta İstanbul’da belirli semtlerde başlayacak hizmetin yeni yılla birlikte Türkiye geneline yaygınlaştırılması planlanıyor. Hepsiexpress operasyonları, satış sonrası destek ve müşteri hizmetleri Hepsiburada’nın güvencesiyle müşterilere sunulacak. “Türkiye’de süpermarket alışverişine boyut atlatıyoruz” Hepsiburada CEO’su Murat Emirdağ, “Fiziksel ve dijital dünyanın birbiriyle iç içe geçtiği günümüzde, tüketici alışkanlık ve eğilimlerini öngörerek; CarrefourSA’nın süpermarket alışverişlerinde en güçlü olduğu yaş meyve sebze, kalite, ürün çeşitliliği gibi avantajlarını Hepsiburada’nın 20 senelik teknoloji, online alışveriş tecrübesi, lojistik ve müşteri hizmetleri alanındaki gücüyle birleştirdik. Türkiye’ye kazandırdığımız bu yeni modelle süpermarket alışverişine boyut atlatıyoruz” dedi. Emirdağ, Hepsiexpress’den sipariş veren müşterilerin sepetindeki ürünlerin, onlara en yakın CarrefourSA mağazasından tedarik edilerek, gün içinde seçtikleri zaman diliminde kendilerine ulaştırılacağını aktardı.

“Yaklaşık 500 farklı Carrefour markalı ürün çeşidine erişilebilecek” CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu, CarrefourSA olarak güvenilir ve kaliteli ürünleri en uygun fiyat politikasıyla marketlerinden günde 500 bin kişiye ulaştırdıklarını belirtti. Kartallıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Reyonlarımızda yer alan yaklaşık 25 bin ürünü önce CarrefourSA’nın web sitesine, ardından da CarrefourSA Online Market mobil uygulamamıza taşıdık. Müşteri deneyimleriyle yol haritasını belirleyen bir marka olarak, dijital platformlardaki müşteri alışkanlıklarını takip ediyoruz. Müşterinin ihtiyaçlarını birden çok farklı kanaldan giderme arayışını gözlemleyerek farklı kanallarda yer almaya başladık. Bu çerçevede artık bir Hepsiexpress müşterisi, market alışverişi yapmak istediğinde CarrefourSA güvencesi ve kalitesiyle yerli tohumlardan üretilmiş yaş sebze meyve ürünlerine, yüzde 100 yerli besi kırmızı etlere, yaklaşık 500 farklı Carrefour markalı ürün çeşidine erişebilecek.”

KAPAK

E-TİCARET MÜŞTERİSİ

20 MİLYONU AŞTI TUİK’in araştırmasına göre, e-ticaret sektörü son bir yılda yaklaşık 2 milyon 900 bin yeni müşteri kazandı. Gençler ve çalışan kadınların yoğun ilgisiyle sürekli büyüyen online alışveriş sektörünün müşteri sayısı 20 milyonu aştı.

Avantajix.com’un Kurucu Ortağı Güçlü Kayral

ÜİK’in Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’na göre, 2018 yılında yüzde 29,3 olan, internet üzerinden mal ve hizmet siparişi veren ya da satın alanların oranı 2019 yılında yüzde 34,1’e yükseldi. 500’e yakın sanal mağazadan alışveriş yapanlara nakit para ödeyen Avantajix.com’un Kurucu Ortağı Güçlü Kayral, araştırmanın 16-74 yaş grubundaki 60 milyon kişi üzerinde yapıldığını anımsatarak, “Yüzde 4,8’lik artış 2 milyon 880 bin kişiyi kapsıyor. TÜİK’in yüzdelik rakamlarını kişi sayısına çevirirsek, 2018 yılında 17 milyon 580 bin olan e-ticaret müşterisi sayısının 2019’da 20 milyon 46 bine yükseldiği ortaya çıkıyor. Erkeklerin yüzde 38,3’ü internetten alışveriş ederken, kadınlarda bu oran yüzde 29,9 olarak gerçekleşti” diyor. Giyim İlk Sırada TÜİK’in, tüketicilerin internette satın aldıkları ürün ve hizmetleri de araştırdığını kaydeden Kayral, şu bilgileri paylaşıyor: “Araştırmaya göre, internetten en çok giyim eşyası satın alınıyor. Tüketicilerin yüzde 67,2’si yılda en az bir kez internetten giyecek alıyor. Yüzde 31,7’si tatil ve seyahat, yüzde 27,4’ü gıda ve market, yüzde

26,9’u ev eşyası, yüzde 20,3’ü elektronik araçlar ve yüzde 20,2’si de kitap, dergi, gazete ve e-kitap alışverişlerini en az bir kez sanal mağazalardan yaptı.” Kayral, ilaç, sigorta, etkinlik bileti, oyun ve yazılımların da internetten yoğun olarak satın alınan ürünler arasında yer aldığını bildiriyor. İnternetten Alışverişin Avantajları Kayral, avantajlarından dolayı her yıl e-ticaret müşteri sayısının önemli sayıda arttığına da dikkati çekerek, şunları söylüyor: “2011’de 5 milyon olan internetten alışveriş yapanların sayısı bugün 20 milyonu aşmış durumda. Özellikle çalışan kadınlar ve gençlerin alışveriş alışkanlıklarında dijital alışveriş lehine önemli bir değişim yaşanıyor. Günün 24 saati, dünyanın her yerinden alışveriş yapabiliyorlar. Çarşı, pazar gezmek yerine aradığı ürünün en uygun fiyatlısını birkaç saniye içinde karşılaştırma sitelerinde bulabiliyor; tatilini ve katılacağı etkinlikleri, fırsat sitelerini kullanarak çok ucuza getirebiliyor; ayrıca tüm bu alışverişlerini de Avantajix.com gibi alışveriş yaptıkça para veren siteler üzerinden geçerek ekstra kazançlar sağlıyorlar.” www.digitaltrend.com.tr

KAPAK

KAHVALTI SİPARİŞLERİ BİR YILDA İKİ KAT ARTTI Yemeksepeti son yılların yükselen yıldızı kahvaltı kategorisini inceleyerek, değişen kahvaltı trendlerini ortaya koydu. Markanın verilerine göre, eve ve ofislere verilen kahvaltı siparişlerinin artmasıyla, geçen seneye göre kahvaltı siparişlerinde iki katlık bir artış yaşandığı görülüyor.

ahvaltı; kültürden kültüre farklılıklar gösteren günün ilk öğünü. Türkler için ise kahvaltı, bir öğünden çok daha ötesini ifade ediyor. Her sabah aileyle, arkadaşlarla, sevgiliyle yapılan kahvaltı, serpme geleneğiyle birlikteliği ve paylaşmayı da simgeliyor. Yemeksepeti, 69 ildeki 13 milyon kullanıcısının 2019 yılının ilk dokuz ayındaki siparişlerini inceleyerek, son dönemde siparişlerde hızlı bir artış yaşanan kahvaltı kategorisinin raporunu açıkladı. Rapora göre;

Yemeksepeti’nden en çok kahvaltı sipariş eden iller sırasıyla İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra sırasıyla Bursa, Karabük, Trabzon, Antalya ve Eskişehir oldu. Değişen hayat şartları ve alışkanlıklar nedeniyle, günümüz insanı için bugün zaman ve hızın çok daha değerli olduğunu söyleyen Yemeksepeti Pazarlama Direktörü Barış Sönmez, “Özellikle büyük şehirlerde kahvaltı, çalışan kesim için iş yaşamının yoğun temposu nedeniyle pek çok insanın belki de en fazla atlamak zorunda kaldığı öğündü; ancak son yıllarda online siparişlerde gözlemlediğimiz en büyük değişimlerden biri kullanıcılarımızın kahvaltı siparişlerine olan ilgisi. Kahvaltı online paket siparişlerinin önemli bir parçası haline gelmeye başladı” diyor. Geleneksel Türk Kahvaltısı Ofise Taşınıyor En önemli öğün kabul edilen kahvaltının trendleri gün geçtikçe değişiyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte artık insanlar, sağlıklı ve zengin bir kahvaltı öğününe hızlı ve kolay bir şekilde erişilebiliyor. Bu kolaylık da ofiste kahvaltı alışkanlığı artırıyor. Yemeksepeti’nin verilerine göre,

Ekim 2019

ofise sipariş verenlerin favori ürünleri sırasıyla kahvaltı tabağı, menemen ve omlet. Son yıllarda eve verilen kahvaltı siparişlerinde de dikkat çekici bir yükseliş yaşanıyor. Eve verilen siparişlerde menemen başı çekerken; kahvaltı tabağı, kaşarlı poğaça, simit, zeytinli açma en çok tercih edilen diğer lezzetlerden. Türk İnsanı Kahvaltı Öğününü Geçiştirmeyi Sevmiyor Türkler basit ve ayaküstü geçiştirilen bir kahvaltıdan hoşlanmıyor; tatlıdan tuzluya, proteinli besinlerden karbonhidratlı besinlere kadar geniş bir yelpazede kahvaltı yapmayı seviyor. Yemeksepeti’nin verilerine göre; 2019 yılının ilk dokuz ayında peynir, zeytin, domates, salatalık, reçel, bal, kaymak, yumurta gibi zengin yiyecekleri içeren kahvaltı tabağı en çok sipariş verilen ürün oldu. Onu yine bol malzemeli ve son derece doyurucu bir diğer kahvaltı lezzeti olan menemen izledi. Kahvaltı tabağı ve menemenden sonra yıldızlaşan diğer ürünler ise sırasıyla, kaşarlı poğaça, simit, zeytinli açma, kaymak, kumru, sosis tabağı, karışık tost ve mercimek çorbası.

KAPAK

SONBAHARDA EVİNİZİ GÜZELLEŞTİRECEK HER ŞEY ÇİÇEKSEPETİ’NDE Online çiçek ve hediye sektörünün lider e-ticaret sitelerinden ÇiçekSepeti, sonbaharda evini küçük dokunuşlarla yenilemek ve yaşam alanlarının atmosferini değiştirmek isteyenler için birçok seçenek sunuyor. ÇiçekSepeti, kişiselleştirilebilen ürünleriyle de dikkat çekiyor.

oğanın bambaşka renkleri sunduğu sonbahar aylarında evde geçirdiğimiz saatler de artmaya başlıyor. Serin hava, yağmur, bulutların arkasına gizlenen güneş, sararan yapraklar bir hüzün havası uyandırsa da evinizde yapacağınız küçük dokunuşlarla bu hüznü neşeye çevirmek mümkün oluyor. Online çiçek ve hediye sektörünün lider e-ticaret sitelerinden ÇiçekSepeti, sonbaharda evinizi güzelleştirecek dekorasyon ürünlerini, sevdiklerinizi mutlu edecek dekoratif hediyelikleri aynı çatı altında sunuyor. Farklı zevklere hitap eden ürünleri bulabileceğiniz ÇiçekSepeti, çok

yüksek bütçeler harcamadan evinizin havasını değiştirmenizi sağlıyor. Kişiye Özel Fotoğraf Askısı Yaz sona erince geride birbirinden güzel anılar kalıyor. ÇiçekSepeti, “Bu keyifli anlar her an benimle olsun” diyenler için orijinal tasarımlarıyla dikkat çeken çerçeveler, fotoğraf askıları sunuyor. Ahşabın sıcaklığını ve ışığın büyüsüyle buluşturan kişiye özel 12 fotoğraflı, ışıklı, mandal ipli fotoğraf askısı bu ürünlerden sadece biri. Led ışıklar, mandallarla sevdiğiniz fotoğrafları evinizin her köşesine taşıyan fotoğraf askısı, şık bir hediye alternatifi de oluşturuyor.

izlerken veya kitap okurken bir battaniyeye ihtiyaç duyuluyor. ÇiçekSepeti’nde bulabileceğiniz ponponlu TV diz battaniyesi, size sonbahar akşamları için şık ve sıcacık bir çözüm sunuyor. Abajur İle Keyifli Bir Atmosfer Romantik Sevgili tasarımlı abajur ise evinizde keyifli atmosfer oluşturmanıza yardımcı oluyor. Estetik tasarımı ve sempatik duruşuyla öne çıkan abajuru, ister evinizde kullanabilir ister sevdiklerinize armağan edebilirsiniz.

Göl Evi Sonbahar Teraryum Sonbaharın sıcak renklerini evinin en güzel köşesine taşımak isteyenler için teraryumlar iyi bir alternatif oluşturuyor. ÇiçekSepeti’ndeki onlarca farklı teraryum seçeneğinden biri olan Göl Evi Sonbahar teraryum, hem kolay bakımı hem de estetik görünümüyle öne çıkıyor. Teraryumu haftada bir kez spreyleyerek sulamak yeterli oluyor. Serin Sonbahar Akşamları İçin Battaniye Malum sonbahar demek havanın serinlemesi demek. Böyle olunca, özellikle akşam saatlerinde televizyon www.digitaltrend.com.tr

KAPAK

Çeyiz Alışverişinde Yeni Trend E-Ticaret

Armut, Doğum Günü Trendlerinin Nabzını Tutuyor

rmut, web sitesi ve mobil uygulamalar aracılığıyla gelen, Türkiye genelindeki 19 bin 412 doğum günü organizasyon talebini değerlendirerek doğum günü kutlama trendlerine dair birçok veriye ulaştı. Armut’un Ağustos 2018 – Temmuz 2019 dönemindeki talepleri baz alan verilere göre, doğum günü organizasyonları için talepler sırasıyla mart, eylül ve ekim aylarında en üst düzeye ulaşırken, taleplerin en az olduğu üç ay ağustos, mayıs ve aralık oldu. Doğum günü organizasyonu hizmetine ek olarak, butik pasta ve kurabiye, catering ve palyaço servisleri de hizmet alanlardan doğum günleri için yoğun ilgi gördü. Doğum günü organizasyonları en çok birinci yaş gününü kutlayan çocuklar için gerçekleştirilirken, 5-11 yaş aralığındaki çocuklar için düzenlenen organizasyonlar ikinci sırada kendine yer buldu. En az talep alan kesim ise 12-18 yaş aralığı oldu.

rendyol geçtiğimiz düğün sezonu istatistiklerini açıkladı. Yeni yuva kuracak olan gelin ve damat adaylarının alışveriş için ilk durakları, bu sene geçen senelerden farklı olarak e-ticaret oldu. Çeyiz Paketi kampanyası ile yeni evlenecek çiftlere özel kuponlar ve indirimler sunan Trendyol’dan yapılan açıklamaya göre, yeni kategorilerde onbinlerce küçük ev aleti, çeyiz seti, beyaz eşya gibi ürünler; güvenli alışveriş, servis sonrası garantili hizmet ve hızlı teslimat imkanlarıyla yeni evlenecek çiftlerin ilgisini çekmeyi başardı. Trendyol istatistiklerine göre AğustosEylül aylarında “çeyiz” kelimesi 500 bin kez arandı ve bir önceki yılın düğün sezonuna göre satışlar yüzde 250 artarak 400 bin adet çeyiz ürünü satıldı. Yeni evlenecek çiftler son iki ayda Trendyol’da en çok tencere setleri almayı tercih etti. Yemek takımı, sofra mutfak gereçleri, yastık ve yorgan gibi çeyiz ürünleri ise yine en çok tercih edilen ürünler arasında yer aldı.

Online Süpermarket ‘istegelsin’ İle Pazara Çıkın

nline süpermarket istegelsin, pazara veya markete gitmeden mevsiminde taze ve sağlıklı sebze ile meyveyi kapınıza kadar getiriyor. Fesleğen, tere, pancar, reyhan, deniz börülcesi, maydanoz, Brüksel lahanası, Ejder meyvesi, armut, taze ceviz, çilek, kuşkonmaz, soya filizi gibi pazarda bulabileceğinizden çok daha fazla ürün, en taze halleriyle “Taze Perşembe” konseptiyle istegelsin’de yer alıyor. 800 bin indirilme sayısı ve 200 bin aktif müşteriye sahip olan istegelsin, kullanıcılarına yeni nesil market alışverişi deneyimini yaşatmaya devam ediyor.

Ekim 2019

DİJİTAL PAZARLAMA

RELATED DİGİTAL’DEN 75 MİLYAR E-POSTA GÖNDERİMİ Kuruluşunun ardından 20 yıla yakın bir süreyi geride bırakan Related Digital, bu süre zarfında 75 milyarı aşkın e-postanın gönderimini sağladı. Ayrıca, 10 binden fazla marka için 1 milyona yakın kampanya gönderimi gerçekleştirdi.

ünyanın ve Türkiye’nin ilk dijital pazarlama teknoloji ve servis sağlayıcılarından Doğuş Grubu çatısı altındaki Related Digital, hizmet sunduğu şirketlerin satışlarını artırmalarında önemli bir yere sahip olan e-posta pazarlama hizmeti kapsamında bir rekora imza attı. Faaliyetlerine başladığı 2000 yılından bu yana omnichannel pazarlama platformu hizmetleri, yapay zekâ destekli büyük veri analizi, segmentasyon, kişiselleştirme, pazarlama çözümleri ve ürün önerileriyle birçok kurumun çözüm ortağı olan Türkiye’nin yerli ve milli teknoloji şirketlerinden Related Digital, bugüne kadar 75 milyar e-posta gönderimi sağladı.

Related Digital CEO’su Sedat Kılıç

1 Milyona Yakın Kampanya Konu hakkında açıklamalarda bulunan Related Digital CEO’su Sedat Kılıç, “Bu rakam Türkiye’de hatta dünyada kolay kolay ulaşılamayacak bir rakam. Ayrıca yine kurulduğumuz günden bu yana 10 binden fazla marka için 1 milyona yakın kampanya gönderimi sağladık. Ayrıca her müşteriye özel temsilcimiz bulunuyor. Müşteri temsilcilerimizin yardımıyla da bu süreçte satış, lead gibi dönüşümlerin en az yüzde 5’ini oluşturduk” diyor. E-posta gönderimi hizmetinin ilgili kişinin elektronik posta adresindeki spam kutusuna düşmeden iletilmesi, bütün cihazlarda okunabilmesi, kişiselleştirilebilmesi konuları açısından ele alınması gerektiğini vurgulayan Kılıç, “Tüm bunları göz önüne aldığınızda, e-posta gönderimi hizmeti teknik olarak gerçekten zor bir iş. Bu iş için sadece ileri düzey yazılımcı olmanız yeterli değil. Aynı zamanda bu alanda deneyiminizin, birikiminizin olması gerekli. Teknik olarak herkes e-posta yazılımı üretebilir; ama herkes bu e –postaları izinli listesi olmak

kaydıyla gelen kutusuna en az yüzde 99 oranında düşüremez” açıklamasını yapıyor. Online Satışların En Az Yüzde 10’unu e-Posta Getiriyor Çok sayıda markanın global çözüm ortağı olduklarını, Türkiye’de ise sektörünün önemli oyuncularının da aralarında bulunduğu toplamda bine yakın şirkete hizmet sunduklarını anlatan Kılıç, hayata geçirdikleri pazarlama teknolojileri kapsamında kişiselleştirilme konusunun ayrı bir öneme sahip olduğunu aktarıyor. E-posta hizmeti kapsamında iletilebilirlikte dünyanın en iyilerinden biri olduklarını kaydeden Kılıç, “Sadece iletilebilirlik için ileri düzey özel takımımız bulunuyor. E-postanın tüm cihazlarda sorunsuz açılabilmesi için gönderim öncesi özel test teknolojileri kullanıyoruz. Şirketler tarafından doğru kullanıldığı taktirde; online satışların en az yüzde 10’unu e-posta getiriyor. E-posta, müşterileri tekrar satın almaya yönlendirmede, müşteri sayısını artırmada en etkili araç” ifadelerinde bulunuyor. www.digitaltrend.com.tr

SÖYLEŞİ

“TÜRKİYE’DE BİR İLK OLAN IASDB, GELECEK İÇİN DE ÖNEMLİ BİR YATIRIM” IAS, kendi ürettiği veri tabanı IASDB’yi tanıttı. IASDB’nin gelecek için önemli bir yatırım olduğunu dile getiren IAS Genel Müdürü Bahtiyar Tan ile bu veri tabanını ve avantajlarını konuştuk. IAS olarak 2019 yılında yoğunlaştığınız gündem maddeleri nelerdi? Bu yıl gündem maddelerimizde; IoT çözümümüz kendi üretimimiz olan veri tabanımız IAS DB, yeni versiyonumuz 8.02 ve ona bağlı olarak gelişen yeni web client çalışmalarımız var. İş katmanında da yine bu çerçeveden düşünülecek pek çok konu var. Gündemimiz operasyonel açıdan da son derece yoğundu. En önemli gelişmelerden bir tanesi Güney Kore’deki şirketimizin açılmasıydı. Orada görev alacak olan Güney Koreli arkadaşlarımızın eğitimleri de İstanbul’da tamamladık. Bunun dışında pek çok ülkede yeni partnerler bulmak ve etkileşim ağımızı artırmak için

Ekim 2019

çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu konusunda da yasal mevzuata uygun olarak yapılan pek çok yenilik var. IAS’ın ürettiği kendi veri tabanını IASDB hakkında bilgi verir misiniz? Farklı bakış açısıyla; kendi yazılım geliştirme platformunu ortaya koymuş bir firma olarak, şimdi de IASDB adını verdiğimiz kendi veri tabanı sistemimizi sunuyoruz. Türkiye’de üretilen ilk veri tabanı olan IASDB, hem şirketimiz hem de ülkemiz için oldukça önemli bir ürün. Sahip olduğu niteliklerle çok bilinen veri tabanı sistemlerine önemli bir alternatif teşkil eden IAS DB’nin müşterilerimiz ve ülkemiz için önemli

bir değer yaratacağını düşünüyoruz. IASDB projesine başlamamızdaki temel neden, ERP katmanı ile tam uyumlu, yüksek performanslı çalışabilen bir veritabanı sistemini makul maliyetlerde sunabilmek ve müşterilerimizin toplam sahip olma maliyetini düşürmekti. Bugün büyük ölçekli bir ERP kullanıcısı, yabancı bir veritabanı yazılımı aldığında ciddi bir yatırım yapmış oluyor. ERP çözümüyle uyumlu çalışabilen IASDB, büyük ölçekte müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayarak beklenen performansı sunan güzel bir ürün. IASDB, gelecekteki projelerinizi nasıl etkileyecek? IASDB, caniasERP platformuyla uyumluluğu

ve performans anlamında ciddi imkanlar sunuyor; ancak bunun yanında, gelecekte gerçekleştirmeyi planladığımız yapay zekâ, büyük veri gibi projeler için de bir altyapı çalışması. Aynı zamanda IoT çalışmalarımızda da kendi veritabanımıza sahip olmak bize önemli bir yol kat ettirecek. IASDB, Türk yapımı olması, maliyet, uyumluluk, performans ve güvenlik anlamında sunduğu avantajlar ve gelecekte yapmayı planladığımız bazı projelerimiz için bir ön aşama oluşturması açısından oldukça önemli bir proje. Ürünü pazara iyi şekilde entegre edebilirsek ciddi bir potansiyel yaratacağını düşünüyorum. Türkiye ekonomisi açısından da çok büyük bir adım olacak.

İNOVASYON

PLASTİK ATIKLAR İÇİN DİJİTAL PAZARYERİ Döngüsel ekonominin giderek önem kazandığı günümüzde, PlasticTwist projesiyle dünyamızı kurtarmak mümkün. Proje, blokzincir sistemini kullanan Plastic Token isimli dijital teşvik aracıyla, plastiğin yeniden kullanımını kazançlı hâle getiriyor.

vrupa Birliği Ufuk 2020 Programı çerçevesinde desteklenen ve plastik atıkların yol açtığı kirliliğe çözüm bulmayı hedefleyen bir inovasyon projesi olan PlasticTwist, ucuz, kolay ulaşılabilir ve yeniden üretilebilir plastiği değerli hâle getirmeyi amaçlıyor. Proje, kurumların ve şirketlerin plastik atığı kullanarak sıfırdan üretilen plastiği değerli görmelerini sağlayacak ‘token’ adı verilen dijital bir teşvik aracı (kripto para) kullanmalarını öngörüyor. Plastic Token, güvenli ve şeffaf bir sistem olan blokzincir üzerinden çalışan ve plastiğe değer atfeden bir araç olarak kullanılıyor. İzlenebilir ve paylaşılabilir verilerin elde edildiği bütünleşik bir sistem vadeden uygulama ile plastikte arz talep dengesinin değişebileceği öngörülüyor. Sürdürülebilirliğin Yeni Para Birimi: Token PlasticTwist’in dokuz Avrupa ortağından biri olarak projenin Türkiye’de yürütücülüğünü yapan Ar-Ge ve İnovasyon Danışmanlık kuruluşu TAGES’in CEO’u Leyla Arsan, küresel ölçekte plastik atıkların yarattığı sorunun çözümüne yenilikçi bir bakış açısıyla yaklaştıklarını belirtiyor. Arsan, plastiği, bilişim teknolojisiyle katma değeri yüksek bir malzemeye dönüştürmeyi amaçladıklarına işaret ederek, bu sayede atıkların yeniden kullanılması ve geri dönüşümünden değer yaratıp, bu değerle döngüsel ekonomiye katkı sağlanabileceğini ifade ediyor. Dünya genelindeki plastik dönüşüm oranının yalnızca yüzde 2 olduğuna dikkat çeken Arsan, bu oranı artırmak için yapılan çalışmaların yerelden küresele taşındığını belirtiyor. Arslan, “Artık ‘token’ diye bir kavram var. Çevreye verilen önem, atıkların geri kazanımı, bunun bir değer yaratması, kısaca döngüsel ekonomiye katkı ve sürdürülebilir olmanın ölçüsü ‘token’ ile belirlenecek. Hem kurumlar hem bireyler, doğaya fayda sağladıkça daha çok kazanacak” diyor.

Ödül ve Kazanç Sistemde, kullanım sonrası atık plastiğin nasıl değerlendiği ve döngüsel ekonomiye hangi noktada yeniden dahil edildiği de takip edilebiliyor. Sistem ayrıca, tarafların ‘token’ kazanımıyla ödül, hizmet veya ürünlerde indirim ve kazanç sağlayabiliyor; farklı iş birliklerine esnek, işlevsel ve pratik bir şekilde uyarlanabiliyor. Sosyal İnovasyon Arsan, “Blockchain, siber güvenlikli ve izlenebilir bir altyapıya sahip. Plastik değer zincirindeki kimyasal ve plastik üreticileri, hızlı tüketim ürünleri şirketleri, perakendeciler, tüketiciler, atık yönetimi şirketleri, geri dönüşüm tesisleri, tüketiciler ve kanun yapıcılar gibi tüm tarafların aynı sistemin içinde birbirini görebildikleri bir yapı söz konusu. Bir tür sosyal inovasyon aslında” diyor. Döngüsel ekonominin benimsenmesinin çevre için hayati önem taşıdığını vurgulayan Arsan, farklı kurum ve kuruluşların ortak fayda sağlayabildiği bu sistemin, doğaya, sürdürülebilirliğe ve döngüsel ekonomiye değer katacağını belirtiyor.

www.digitaltrend.com.tr

E-DÖNÜŞÜM

QNB eFİNANS, e-DÖNÜŞÜM ÇÖZÜMLERİYLE ŞİRKETLERE KOLAYLIKLAR SAĞLIYOR

Bulut altyapı sistemlerine yatırımlar yapan QNB eFinans, işletmelere kolaylıklar sağlayan e-dönüşüm çözümleri sunuyor. Şirketin geliştirdiği e-Fatura teminatlı kredi ile firmalar, ticari süreçlerini sekteye uğratmadan, standart bankacılık ve kredi prosedürlerine takılmadan kolaylıkla kredi kullanabiliyorlar.

-Dönüşüm ürünleri, muhasebe ve finansal süreçleri elektronik ortama taşıdığı için firmalara zaman, maliyet ve operasyonel süreçlerde büyük avantajlar sağlıyor. QNB eFinans’ın, e-Dönüşüm sektöründe banka iştiraki bir fintech olarak kurumlara sağladığı kolaylıklarla hizmetlerinde farklılık yarattığını söyleyen QNB eFinans Genel Müdürü Okay Yıldırım, “Sorumluluğumuzun farkındayız. Katma değerli servisler sunmak ve her geçen gün hizmet kalitemizi arttırma vizyonu ile ilerlediğimiz

QNB eFinans Genel Müdürü Okay Yıldırım

Ekim 2019

için sektöre ilkleri kazandırdık. Bu sorumlulukla sektörde bir ilk olan ‘e-Fatura teminatlı kredi’ sistemini geliştirdik. e-Fatura teminatlı kredi ile firmalar ticari süreçlerini sekteye uğratmadan standart bankacılık ve kredi prosedürlerine takılmadan kolaylıkla kredi kullanabiliyorlar” ifadelerinde bulunuyor. QNB Finansbank ile birlikle imza attıkları bu özel ürünü KOBİ’lere bir hizmet hâline getirdiklerini belirten Yıldırım, “Bir diğer ürünümüz ise e-Defter ile Mali Analiz. QNB eFinans bu girişimi sayesinde, e-Defter verilerini finansal kurumlar ile paylaşarak mali verilerinin bankaya iletim sürecini dijitalleştirebiliyor. Böylece süreç otomasyonu sağlanarak firmalara kâğıt ve zaman tasarrufu kazandırılıyor” diyor. Mükellef Sayısının 230 Bine Ulaşması Bekleniyor Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) e-Dönüşüm sektörünün düzenleyici kurumu olduğunu ve GİB’in yayınladığı tüm tebliğleri ve gündemine aldığı gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getiren Yıldırım, şu bilgileri veriyor: “GİB’in yayınladığı son taslak tebliğe göre 1 Ocak 2020 itibarıyla tüm e-Fatura mükelleflerinin e -Arşiv mükellefi olması bekleniyor. Ayrıca 2020 yılı içinde mükellef olma sınırı 10 milyon TL cirodan 5 milyon TL’ye inecek. Bu büyük gelişme ile mükellef sayısının 110 binden 230 bin civarına

ulaşmasını bekliyoruz. Dolayısıyla bizi hareketli günler bekliyor. Sisteme yeni katılacak kullanıcılar e-Dönüşüm dünyasına yabancı. QNB eFinans olarak sisteme yeni katılacak kullanıcılara her zaman destek olmak için hazırız. Pazar büyüdükçe ihtiyaçlar da aritmetik olarak artacak.” KOBİ’lerin İşlerini Kolaylaştıracak Yeni dönemde sektörde gerçekleşecek bu gelişmelerin, firmaları faaliyet alanlarından bağımsız olarak olumlu etkileyeceğini ifade eden Yıldırım, KOBİ’lerin dijitalleşmesinin, öncelikle ticari faaliyetlerinde ve beraberinde ihtiyaç duydukları finansal çözümlerde işlerini kolaylaştıracağını vurguluyor. “e-Dönüşüm, KOBİ’lerin dinamizmini arttırabilecek güçlü bir kaynak ve dijitalleşme ihtiyacı doğan firmalar için önemli bir adım. Dolayısıyla KOBİ’lerimizin ve daha küçük ölçekli firmaların e-Dönüşüm dünyasına katılmak için tebliğleri beklemesine hiç gerek yok. QNB eFinans olarak KOBİ’lerimizin dijitalleşme yolculuğunda rol almak bizim için çok değerli” diyen Yıldırım; QNB eFinans olarak uzman kadroları ve katma değerli projeleriyle müşterilerinin hedeflerine ulaşması için dijitalleşme yolculukları boyunca destek olmaya devam edeceklerini kaydediyor. Bulut Altyapı Sistemlerine Yatırım Yaptı

E-DÖNÜŞÜM

2019 yılı boyunca QNB eFinans’ın uzman kadrosu ile sektördeki gelişim alanlarını tespit ederek doğru yatırımlara yöneldiklerini dile getiren Yıldırım, bulut altyapı sistemlerine önemli yatırımlar yaptıklarını açıklıyor. Vodafone ile bulut altyapı sistemlerinde önemli bir iş birliği sağladıkları bilgisini veren Yıldırım, yeni tebliğlerin yürürlüğe girmesiyle sektörde yaşanacak büyümeye şimdiden hazırlanmış olduklarını söylüyor. Hayata geçtiği ilk günden bu yana, total olarak değerlendirildiğinde e-Faturada toplam işlem adetinin yüzde 21’inin QNB eFinans sistemlerinden geçtiğini aktaran Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürüyor: “e-Faturada işlem adetlerinin daha da artarak, yaklaşık olarak üç katına çıkmasını bekliyoruz. Taslak tebliğin hayata geçmesi ile 2020 yılında e-Dönüşüm pazarı müthiş büyüyecek. Şu an sektörün ilk üç büyük firmasından biriyiz. Hedefimiz 2020 yılında sektör lideri olmak. Bunun için de çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Pazarın

GİB’in yayınladığı son taslak tebliğe göre 1 Ocak 2020 itibarıyla tüm e-Fatura mükelleflerinin e -Arşiv mükellefi olması bekleniyor. Ayrıca 2020 yılı içinde mükellef olma sınırı 10 milyon TL cirodan 5 milyon TL’ye inecek. Bu büyük gelişme ile mükellef sayısının 110 binden 230 bin civarına ulaşmasını bekliyoruz. büyümeye bağlı gelişecek ihtiyaçları ve sisteme yeni katılacak kullanıcı davranışlarını bugünden öngörerek çalışmalara başladık. Ciro sınırının düşmesi ile KOBİ’lerin sisteme dahil olacağını hesaba katarak, ürün ve hizmetlerimizde ciddi inovasyonlar yaptık.” 2020’de e-Arşiv Zorunlu Hâle Gelecek Müşteri sayıları hızla artarken, memnuniyet seviyesini korumak ve daha ileri taşımak için gelişim alanlarını tespit ettiklerini ifade eden Yıldırım, “2019 yılı boyunca bulut altyapı sistemlerine büyük yatırımlar yaptık ve 2019 yılının

son çeyreğini tamamen 2020 yılı yatırımlarına ayırdık. 2020 yılında da yatırımlarımız devam edecek. Müşterilerimizin teknik altyapı, hız ve güven beklentileri eksiksiz karşılayarak müşteri odaklı çözümler üretmeye devam edeceğiz” diyor. Ayrıca, revize edilen taslak tebliğe göre 2020 yılında e-Arşiv’in de zorunlu hâle geleceğine değinen Yıldırım, bu sayede pazar hacminde önemli bir büyüme beklediklerini söylüyor. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bu zorunluluk aslında sisteme hâlihazırda geçiş sağlayan firmalara kolaylık sağlayacak; çünkü firmalar, e-Fatura kullanıcısı olmayan işletmelere e-Arşiv fatura düzenleyerek, kağıt fatura sürecini tamamen ortadan kaldırabilecekler. Biz de QNB eFinans olarak tüm altyapı geliştirmelerini ve yatırımlarımızı tamamladık. Müşterilerimizi e-Dönüşüm dünyasının kolaylıklarıyla QNB eFinans hızı aracılığı ile tanıştırmak için bekliyoruz.”

www.digitaltrend.com.tr

ÖDEME SİSTEMLERİ

SATICI VE MÜŞTERİ İÇİN DÜZENLİ TAHSİLAT ARTIK ÇOK DAHA KOLAY

İnternet üzerinden yapılan tahsilatları kolaylaştıran Abonelik Yöntemi hizmete girdi. Bu yeni çözümüyle iyzico, satıcılara ve onların müşterilerine kolay ödeme alma ve kesintisiz müşteri deneyimi garantisi sunuyor. Abonelik Yöntemi

eni nesil finans teknolojileri sayesinde ödeme ve satın alma işlemleri çok daha hızlı ve güvenli hâle geldi. Yeni nesil işletmeler abonelik, üyelik ve aidat gibi düzenli ödemelerini iyzico teknolojisiyle alarak işlerini hızla büyütebilecek. Üstelik tek yapmaları gereken, ödeme tutarını ve periyodu belirlemek. Iyzico’nun Abonelik Yöntemi sistemi sayesinde tutarın tamamına blokaj koymak yerine, belirlenen periyoda göre ödenmesi gereken tutar tahsil edilerek limit sorunu ortadan kaldırılıyor. Müşterilerin abonelik ve üyelik ücretleri gibi ödemelerini kredi kartı limitlerini doldurmadan aylık olarak yapabilmesini mümkün kılan sistem; eğitim, hizmet, e-ticaret, pazar yerleri, SaaS, spor salonları, kulüpler, vakıflar, araç-cihaz kiralama gibi birçok sektörde önemli avantajlar sunuyor. Ödeme Periyodunu Belirlemek Yeterli Satıcılar, Abonelik Yöntemi’nde ödeme alma periyodunu istediği

Ekim 2019

gibi planlayıp, ödeme alma tarihini istediği gün olarak belirleyebiliyor. Sistem sayesinde ödemeler, günü geldiğinde otomatik olarak tahsil ediliyor. Konuyla ilgili açıklama yapan iyzico COO’su Orkun Saitoğlu, “Türkiye’de 32 binden fazla online satıcıya ödeme altyapısı hizmeti sunan bir şirket olarak, düzenli ödeme alma konusunda kolay, güvenli ve işe yarar bir çözüm sunmaya karar verdik. iyzico Abonelik Yöntemi, müşterilerinden belirli periyotlarda, sınırsız ürün ekleyerek ödeme almak isteyen ve kart saklama, veri güvenliği anlamında en üst seviye hizmet sunmak isteyen online satıcılar için geliştirildi” diyor. Veriler Güvende iyzico Abonelik Yöntemi sayesinde satıcılar diledikleri sayıda hizmet veya ürün satabiliyor. Sınırsız ürün ekleme avantajından yararlanan satıcıların ek ücret ödemesine de gerek kalmıyor. Başarılı operasyonel sürecin yeni anahtarı iyzico

sayesinde satıcılar, müşterilerinin kart bilgilerini nasıl saklayacağını düşünmek durumunda da kalmıyor. Abonelik Yöntemi ile müşterilerin iletişim bilgileri ve kart bilgileri gibi veriler iyzico güvencesinde saklanıyor. Abonelik Yöntemi kullanan satıcılar, başarılı ve başarısız tüm düzenli ödemelerini tek panelden kontrol etme imkânına da sahip. Bu sistem, tek entegrasyonla kullanıma hazır hâle gelebiliyor. Deneme Süresi Sunmak Mümkün Müşteri memnuniyeti odaklı yapılan satışların başarısı düşünüldüğünde, deneme süresi pozitif anlamda önemli etkiye sahip. iyzico Abonelik Yöntemi ile satıcılar, müşterilerine ilk 15 gün ücretsiz deneme süresi sunarak müşteri memnuniyeti sağlayabiliyor. Satıcılar, ödemelerini iyzico teknolojisiyle alarak işlerini kolaylaştırırken, müşterilerine de kesintisiz hizmet sunarak müşteri sadakatini artırabiliyor.

ÖDEME SİSTEMLERİ

TEDARİKÇİ FİNANSMANI PLATFORMUYLA NAKİT AKIŞI KOLAYLAŞIYOR Ticaretin finansmanı dünyada ve Türkiye’de iş dünyasının öncelikli konularının başında geliyor. Alıcı ve satıcı firmalar arasındaki nakit akışını dijitalleştirerek çok daha kolay hâle getiren Figopara, binlerce işleme aracılık ederek sektörde büyümeyi sürdürüyor.

lıcı ve satıcı firmalar arasındaki nakit akışını dijitalleştirerek çok daha kolaylaştıran Figopara, binlerce işleme aracılık ederek sektörde büyümeye devam ediyor. Figopara’nın birden çok finans kurumuyla entegre çalıştığını ifade eden Figopara Genel Müdürü Avşar Dirgin; tedarikçilerin alıcı firmanın taahhüdü ile kolayca nakde ulaşmalarına operasyonel

Figopara Genel Müdürü Avşar Dirgin

destek sağlarken, işlemleri ilgili mevzuat ve yönetmeliklere uygun, güvenli, kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Alıcının bilançosu ve likiditesi ne kadar iyi olursa olsun, firmaların artık bilanço yönetimi açısından vadeli ödemeyi tercih ettiğini söyleyen Dirgin, şunları kaydediyor: “Büyük alıcılar KOBİ veya KOBİ ölçeğindeki tedarikçilerini destekleyerek ticaretin verimli ve sürdürülebilir olmasını sağlıyor. Tedarikçi finansmanı, vadeli ödeyen, ama tedarikçisinin de bu vadeden etkilenmeden ticaretine ve üretimine devam etmesini önemseyen alıcılar için bir çözüm getiriyor. Banka tarafına bakıldığında, ticaret gibi değerli bir unsuru finanse ederken, bir ekosistemi gözlemleme şansı bulmalarına ve eş zamanlı olarak birçok firmaya dokunmalarına imkân sağlıyor.” Sistemde Bin Firma Yer Alıyor Figopara platformunun hâlihazırda bin civarında kullanıcı firma tarafından değerlendirildiğini ifade eden Dirgin, “Figopara’nın bugüne değin yaptığı işlemlerde en küçük fatura 0,21 TL, en büyük fatura 6 milyon 196 bin TL, ortalama fatura büyüklüğü ise 15 bin 890 TL. 50 binin üzerinde iskonto talebi alan Figopara’daki ilginç işlemlerden

bir tanesi, gece yarısı otomatik yüklenen faturalarını erken tahsil etmek isteyen tedarikçi firma tarafından 01:55’de yapılması ve finans kurumundan para transferi gerçekleşmesi. Platformda bugüne kadar en hızlı tamamlanan işlem ise 1 dakika 46 saniye” diyor. Hızlı, Güvenli ve Kolay Dirgin, platformun internet ve mobil uygulamalar üzerinden kolaylıkla kullanılabildiğini belirterek, “Finansal teknolojiyi çok iyi biliyoruz ve bu sayede ticareti dijitalleştiriyoruz. Alıcı firmaların ERP programlarına da kolayca entegre oluyor ve günlük hayatlarında bir değişiklik yapmadan; fatura yükleme ve onaylama, tedarikçileri yönetme, muhasebe kayıtlarını güncelleme gibi işlemleri saniyeler içinde otomatik olarak tamamlıyoruz. Bankaların sistemlerine de direkt olarak bağlıyız. Tedarikçilerimiz hâlihazırda çalıştıkları bankalar ile tedarikçi finansmanı işlemlerini kolayca yapabiliyor” ifadelerinde bulunuyor. Finansal teknoloji ile tedarikçi finansmanının maliyetleri de düşürdüğünü vurgulayan Dirgin; tedarikçi finansmanı ürününün firmalar için daha verimli operasyonel süreçler sağladığını ve firmaların nakit akışını çok daha rahat kontrol edebildiğini sözlerine ekliyor. www.digitaltrend.com.tr

ÖDEME SİSTEMLERİ

ONLINE ÖDEME ALMANIN KOLAY YOLU iPARA YENİLENDİ E-ticaret alanında sunduğu gelişmiş ve çözüm odaklı servisleri ile hizmet veren iPara, sanal POS, link ile ödeme gibi yenilikçi ve katma değerli ürünlerinin de dahil olduğu tüm dünyasını yeniledi.

anal POS ve online ödeme çözümleri sunan iPara, yeniden yapılandırdığı dünyasını yeniledi. iPara’nın faaliyetleri ve ürünleri hakkında bilgi veren iPara Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tarık Onat, “Türkiye’nin ilk online ödeme hizmeti veren şirketi olarak kurulan iPara, bugüne kadar 12 binden fazla firmaya online ödeme hizmeti sağladı. BDDK lisansına ve kredi kartı ile ödeme alma güvenlik standardı PCI-DSS (Payment Card Industry Data Security Standart) sertifikasyonuna sahip

iPara Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tarık Onat

Ekim 2019

olan şirketimiz, kart bilgilerini güvenli ödeme altyapısında saklama imkanı sunarak bir sonraki alışverişte kart bilgilerini girmeden hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde ödeme yapılmasını sağlıyor” diyor. Aynı zamanda üye işyerlerinin, sanal POS hizmeti için her banka ile ayrı ayrı tamamlaması gereken teknik, hukuki ve diğer süreçleri, tek bir entegrasyon yaparak çözebildiğini aktaran Onat, “Tüm banka kredi kartları için, tek çekim ve taksitli alışverişlerde tek bir komisyon oranıyla çalışabiliyor. Tüm sipariş işlemleri gelişmiş kullanıcı dostu arayüzler ile 7 gün 24 saat takip edilebiliyor ve raporlanabiliyor” diyor. Tek Tıkla Ödeme Alma Kolaylığı Üye işyerlerine entegratör firmalar ile olan iş birlikleri sayesinde çeşitli avantajlar sunduklarının altını çizen Onat, “İş birliklerimiz sayesinde kullanıcılarımız e-ticaret

sitelerindeki altyapı, yazılım gibi tüm ihtiyaçları indirimli fiyatlardan alabiliyor. iPara müşterileri ayrıca link ile ödeme çözümümüz sayesinde tek tıkla, diledikleri yerden, anında ödeme alabiliyor” diyor. Onat, müşterilerin iPara Kurum Paneli üzerinden belirlenen tutardaki tek kullanımlık ödeme linki ister SMS, ister e-posta ile gönderilebildiğini ve gelen linke tıklayarak kart bilgileri girilerek kolayca ödeme yapılabildiğini belirtiyor. iPara’dan 100 Milyon TL’lik Ciro Hedefi Onat, “Türkiye’de e-ticaret pazarı 2018 yılında yüzde 42 büyüme ile 59 milyar 900 milyon TL’ye yükselirken, 20142018 yılları arasında sektörün ortalama yıllık büyüme hızı ise yüzde 33 oldu. iPara olarak, bu yılın sonunda 100 milyon TL ciroya ulaşmayı hedefliyoruz” diyor. iPara ile birlikte MultinetUp grubunun iştiraki olduklarını

iPara Yönetim Kurulu Üyesi ve ininal CEO’su Ömer Suner belirten iPara Yönetim Kurulu Üyesi ve ininal CEO’su Ömer Suner ise, “iPara üye iş yerlerimize, ininal Kart’ın bir milyon kullanıcısına istedikleri an ulaşıp kampanya yapma imkanı sunuyoruz. iPara üye iş yerlerimiz bir milyona yakın aktif ininal kullanıcımıza özel kampanyalar düzenleyebiliyor. Biz de bu kampanyalara pazarlama desteği veriyoruz. Bu sayede, bireyler indirimli alışveriş yaparken, iPara üye iş yerleri hacimlerini büyütme fırsatı yakalıyor” diye konuşuyor.

www.digitaltrend.com.tr

YEMEK KARTI

SODEXO PLUS İLE ONLINE YEMEK SİPARİŞ DÖNEMİ BAŞLIYOR Yeni geliştirilen Sodexo Plus Dijital Yemek Platformu ile Restaurant Pass yemek kartı kullanıcıları, paket servis hizmeti sunan binlerce anlaşmalı üye restorandan online sipariş verebilecekler.

eliştirdiği dijital çözümlerle çalışanların iş ve özel yaşamlarındaki deneyimini benzersiz kılma vizyonu ile çalışan Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri, Sodexo Plus dönemini başlatıyor. Artık Sodexo’nun yemek kartı çözümünü kullanan şirketlerin çalışanları, Sodexo Plus’ın mobil uygulaması veya web sitesi üzerinden yemek kartlarını bir kez tanımlayarak, online olarak dilediği adrese, Sodexo’nun yemek siparişi ağında bulunan restoranlardan sipariş verebilecekler.

Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri İcra Kurulu Başkanı Eda Uluca Özcan

Müşterimiz olan firmaların çalışanlarına benzersiz bir yemek deneyimi sunmak ve yemekle ilgili her şeyi parmaklarının ucuna taşıyarak günlük hayatlarında daha çok yer almak için bu uygulamayı geliştirdik. Online sipariş özelliği ile çalışanlar, seçkin Sodexo restoranlarından pratik ve hızlı online yemek siparişi verebilecekleri gibi, birçok avantajlı tekliften de yararlanabilecekler.

Ekim 2019

İlk Siparişte 20 TL İndirim Sipariş tutarının anında kart bakiyesinden düştüğü bu sistemle birlikte, yemek siparişleri için kapıda ödeme devri Sodexo kullanıcıları için kapanacak. Çalışanlar, Sodexo Plus üzerinden verdikleri ilk siparişlerinde 20 TL indirim alabilecek ve yüzde 10’a varan ek fayda kazanma şansına da sahip olacaklar. Bu uygulama ile online yemek siparişi verilebilmesinin yanı sıra, Misket programı ile hem restoranlarda hem de online siparişlerde yüzde 10’a varan puan kazanmak mümkün olacak. Bununla birlikte platform üzerinden üye restoran arama, restoranda kartsız mobil ödeme, harcama geçmişi ve bakiye görüntüleme gibi birçok fonksiyondan yararlanmak mümkün olacak.

“Yemek Kartı Sektöründe Devrim Niteliğinde Uygulama” Sodexo Plus uygulaması hakkında bilgi veren Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri İcra Kurulu Başkanı Eda Uluca Özcan, “Sodexo olarak, çalışanların iş ve iş dışı yaşamlarındaki deneyimlerine yönelik benzersiz ve kişiselleşmiş çözümler geliştirme vizyonu ile hareket ediyoruz. Sodexo Plus uygulaması da bu vizyonun bir yansıması, aynı zamanda yemek kartı sektöründe bir ilk. Günümüzde çalışanlar yemek kartlarından çok daha fazlasını bekliyor. Biz de müşterimiz olan firmaların çalışanlarına benzersiz bir yemek deneyimi sunmak ve yemekle ilgili her şeyi parmaklarının ucuna taşıyarak günlük hayatlarında daha çok yer almak için bu uygulamayı geliştirdik. Online sipariş özelliği ile çalışanlar, seçkin Sodexo restoranlarından pratik ve hızlı online yemek siparişi verebilecekleri gibi, birçok avantajlı tekliften de yararlanabilecekler” diyor. Özcan; aynı zamanda, bu uygulama ile Sodexo müşterisi olan firmaların verimliliğine katkıda bulunmayı ve üye restoranların da daha çok müşteriye hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlayarak büyüme yolculuklarında destek vermeyi hedeflediklerini sözlerine ekliyor.

SİBER GÜVENLİK

ŞİRKETLER SİBER GÜVENLİĞİ YETERİNCE CİDDİYE ALIYOR MU? Her geçen gün daha fazla sayıda şirket, siber güvenliği üst düzey bir sorun olarak değerlendiriyor. ESET, Microsoft ve Marsh tarafından hazırlanan ve şirketlerin siber güvenlik yaklaşımını ortaya koyan bir çalışmaya dikkat çekiyor.

irçok şirket siber güvenliğin en önemli ilk beş öncelikleri arasında olduğunu duyuruyor; ama şirketlerin uygulamaları bununla uyumlu gelişmeyebiliyor. Birçok saldırıyı önlemek ya da bu tür saldırılar yaşanırsa sonuçları hafifletmek için kuruluşların atabilecekleri bazı adımlar var. Kısa bir süre önce Microsoft ve Marsh tarafından yapılan bir anket, şirketlerin bu zorluklardan bazılarını nasıl algıladıklarına dair bazı bilgiler sağladı. Siber güvenlik kuruluşu ESET, bu çalışmaya dikkat çekiyor. 2019 Küresel Siber Risk Algılama Anketi adı verilen çalışmaya katılanların yüzde 79’u, siber güvenliğin en önemli öncelikleri olduğunu ifade etse de, bu sorunu en iyi nasıl ele alacaklarından pek emin değiller. Tüm dünyadan 1500 şirket liderinin görüşlerini bir araya getiren çalışma, ankete katılan şirketlerin neredeyse dörtte birinin, siber saldırılara karşılık verme ve bu saldırıları atlatma konusunda kendisine pek güvenmediğini gösteriyor. Siber Risk Değerlendirmesi Gelişen dünyaya ayak uydurmayı hedefleyen şirketlerin, bu yolda yeni teknolojileri de benimsemeleri gerekiyor. Anket, şirketlerin yüzde 74’ünün yeni teknolojileri uygulamadan önce siber güvenlik risklerini değerlendirdiklerini ortaya

koyuyor. Yüzde 54’ü ise işleri için ihtiyaç duydukları yeni teknolojileri uygulamaya koyduktan sonra riskleri değerlendiriyor. Ankete katılan kuruluşların sadece yüzde 36’sı, riskleri yeni teknolojileri benimsemeden hem önce hem de sonra değerlendiriyor. Sadece yüzde 5’i riskleri tüm aşamalarda değerlendirirken, yüzde 11’i hiçbir şekilde değerlendirmiyor. Söz konusu olası riskler, bazı şirketleri yeni ortaya çıkan teknolojileri benimsemekten caydırabiliyor; çünkü riskler olası faydalardan ağır basabiliyor. Ankete göre, vakaların yüzde 23’ünde bu yaşanıyor. Üçüncü Parti Sağlayıcılarla Güven Sorunu Şirketler ile üçüncü parti sağlayıcılar arasında güven sorunu da var. Anket katılımcılarının

sadece yüzde 32’si, ürünlerinin güvenliğini sağlamak için gerekli adımları atacakları konusunda satıcılara güvendiklerini belirtiyor. Öte yandan, katılımcıların yüzde 40’ı, sağlayıcıların güvenlik iddialarına ‘güven ama doğrula’ yaklaşımı içinde olan kişiler. Şirketler, Siber Güvenliği Nasıl Ele Alacaklarından Emin Değiller Siber güvenliğe, giderek daha fazla sayıda şirket tarafından üst düzey bir sorun olarak yaklaşılmaya başlansa da, siber güvenliğin algılanma şekli ve uygulama biçiminde uyumsuzluklar dikkat çekiyor. Yukarıda bahsedilen rakamlardan, şirketlerin büyük bölümünün siber güvenliği nasıl ele alacaklarından emin olmadıkları sonucu çıkıyor. Birçok şirketin bu durumu hafife aldığını söylemek mümkün. www.digitaltrend.com.tr

SİBER GÜVENLİK

DİNAMİK VERİ KORUMA DÖNEMİ BAŞLIYOR Siber güvenlikteki geleneksel “engelle” ya da “izin ver” yaklaşımı, her 39 saniyede bir siber saldırının gerçekleştiği günümüzde etkili olamıyor. Forcepoint Dinamik Veri Koruma, akıllı makine öğrenme teknolojilerinin desteği ile analiz yaparak, risk seviyesi belirli bir seviyenin üzerine çıktığında otomatik müdahale edebiliyor.

obil iş gücünün şirketler için önem kazanması ile çalışanların, cihazların ve verilerin karşı karşıya kaldığı tehditlerin sayısı hızla artıyor. Dinamik veri koruma, insan odaklı davranış analizi ve makine öğrenimi teknolojisinin gücünü bir araya getirerek siber güvenlik alanındaki yeni yaklaşımın temelini oluşturuyor. Araştırmalar, siber tehditlerinin sayısının hızla arttığını gösteriyor. Maryland Üniversitesi’nin çalışmasına göre, internete bağlı cihazlar ortalama 39 saniyede bir siber saldırıya maruz kalıyor. Hervajec Group’un 2019 Siber Suçlar Raporu, her 14 saniyede bir fidye saldırısının gerçekleştiğini gösteriyor. Forcepoint, Dinamik Veri Koruma çözümü ile geleneksel yaklaşımların durduramadığı tehditleri hem erken tespit ediyor hem de otomatik koruma sağlıyor. Davranış Analizi İle Güncel Risk Skoru Oluşturuyor Ürün hakkında konuşan

Ekim 2019

Forcepoint Türkiye, Rusya, CIS Bölge Direktörü Levent Turan, “Veri açıkları, kimlik hırsızlığı ve gizlilik ihlallerinin artması sebebiyle kullanıcıları ve verileri korumanın yeni bir yoluna ihtiyaç doğdu. Kesintisiz davranış analizi yaparak risklere uyarlanabilir koruma çözümü sunan Forcepoint Dinamik Veri Koruma ürünümüz, sektörde bir ilk olma özelliği taşımasının yanında, iş verimliliği ve veri güvenliği arasında da kritik bir denge kuruyor” diyor. Geleneksel tehdit engelleme ve statik risk değerlendirmesinin yetersiz kaldığını ve iş süreçlerini kesintiye uğratabileceğini belirten Turan, şöyle konuşuyor: “Forcepoint Dinamik Veri Koruma ile güvenlik analistleri de tehditlerin ortaya çıkardığı sayısız alarmdan kurtuluyor. Riske uyarlanabilir koruma çözümümüz, insan odaklı davranış analizi ile verilerin makineler, kullanıcılar ve kullanıcı hesapları arasındaki etkileşimini kaydediyor, anlıyor ve risk seviyesi belirlenen düzeyi

geçtiğinde, otomatik olarak müdahale ediyor.” Kritik Verileri Gizlilik İhlali Olmadan Koruyor Eski veri kaybından koruma çözümlerinin yerini alan Forcepoint Dinamik Veri Koruma, güvenlik ilkelerinin yönetici müdahalesi gerekmeden kurum genelindeki uç noktalara ya da cihazlara uygulanmasını sağlayarak zaman kazandırıyor. Ürün, kullanıcıları anonim tutarak veri gizliliğini de gözetiyor ve kesintisiz çalışması sayesinde davranışsal risk skorunu hep güncel tutuyor. Kurumsal ağda ya da yönetilmeyen ağlardaki davranışları buradan belirlediği “normal” üzerinden değerlendiren sistem, veri erişimini takip ediyor, dosya indirmeleri için şifreleme yapıyor. Forcepoint Dinamik Veri Koruma, kurumsal veriyle olan bireysel etkileşim ve buna bağlı risk skoruna bakarak kritik verilere erişimi tamamen engelleyebiliyor.

SİBER GÜVENLİK

PRIVIA SECURITY’DEN SİBER GÜVENLİK SEKTÖRÜNE BÜYÜK DESTEK Privia Security, Türkiye’nin ilk online siber güvenlik laboratuarı olma özelliğini taşıyan PriviaHub’ın ücretsiz versiyonunu yayına alarak, siber güvenlik sektörüne ve bu alana meraklı olan kişilere büyük bir destek sağladı. Sahip olduğu özellikleri ile PriviaHub, geniş bir kitleye hitap ediyor.

rivia Security’nin uzman kadrosu tarafından geliştirilen PriviaHub, siber güvenlik sektöründeki eksikleri tamamlaması, sektör çalışanları ve meraklılarının kendilerini geliştirmelerine imkân sağlaması, kalifiye personel yetiştirilmesi ve alanındaki tek online pratik geliştirme platformu olması açısından siber güvenlik sektörü açısından büyük önem taşıyor. Sahip olduğu özellikleri ile PriviaHub; siber güvenlik uzmanları, bilgi güvenliği uzmanları, kolluk kuvvetleri, ağ uzmanları, sistem uzmanları, veritabanı yöneticileri, sızma testi uzmanları, güvenlik meraklıları, adli bilişim uzmanları ve siber güvenlik sektörüne meraklı olan öğrenciler gibi geniş bir kitleye hitap ediyor.

Kullanıcıya Özel Laboratuar Ortamı Kuruma özel lab özelliği başta olmak üzere, üçüncü kişilerden izole bir sistemde, her kullanıcı için özel laboratuvar ortamı sağlayan PriviaHub’ın halka açık versiyonu siber güvenlik meraklıları için ücretsiz olarak kullanıma sunuluyor. Dünyanın her yerinden ulaşım imkânı bulunan PriviaHub, sahip olduğu skor tablosu ile kurum içindeki kullanıcılar arasında yarışmalar düzenlenmesine de imkân tanıyarak, hem kayıtlı kullanıcıların hem de kurum çalışanlarının sürekli kendilerini geliştirmelerini amaçlıyor. Gerçek hayattan esinlenerek geliştirilen senaryolar ile 29 ayrı kategoride, 120’den fazla bilgisayardan oluşan ve birçok zorluk derecesine sahip sistemler

ile sadece Türkiye’de değil, global pazarda da yerini alan ve Türkiye’nin ilk online siber güvenlik laboratuvarı olma özelliğini taşıyan PriviaHub’ın 2 Eylül itibariyle halka açık versiyonunu yayınlanarak, ücretsiz olarak siber güvenlik meraklılarının kullanımına sunuldu. Pratik Geliştirmeye İhtiyaç Var Uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunca PriviaHub ürününü hayata geçiren Privia Security’in Kurucu Ortağı Nisan Betül Erdem, geliştirilen bu ürün hakkında, “Siber Güvenlik sektöründeki en önemli ihtiyaçlardan birisi de teorik bilginin yanı sıra sürekli gelişen teknoloji ve saldırı yöntemleri için pratik geliştirme ihtiyacıdır. Bu ihtiyacı dünyada karşılamaya çalışan birkaç platform bulunmakla birlikte, bu platformların birçok eksikliği olduğunu ve güncel teknolojilere uygun olmadığını ekip olarak deneyimledik. Geliştirmiş olduğumuz PriviaHub platformu, Türkiye’deki mühendislik kaynakları ile geliştirilmiş ilk ve tek platformdur. Global pazarda bulunan rakiplerine göre, sunmuş olduğu özellikleri ile ön plana çıkar” ifadelerinde bulunuyor. Erdem, PriviaHub’ı yayına aldıkları ilk 7 gün içerisinde, 2 bin 320 tekil ziyaretçi, 402 bin 517 istek ve 410 adet kullanıcı kaydı aldıklarını sözlerine ekliyor.

www.digitaltrend.com.tr

SİBER GÜVENLİK

ENERJİ SEKTÖRÜ SİBER TEHDİT BASKISI ALTINDA 2019’un ilk altı ayında en sık karşılaşılan siber tehditler; solucanlar, casusluk yazılımları ve kripto para madencileri oldu. Bu üçü, birlikte saldırıların yüzde 14’ünü oluşturdu.

ndüstriyel siber vakalar, üretimin aksamasına ve finansal zarara yol açmaları nedeniyle en tehlikeli vakalar arasında yer alıyor. Bu durum özellikle enerji gibi, insanların yaşamına doğrudan etki eden kritik sektörlerde gerçekleştiğinde büyük önem kazanıyor. Kaspersky güvenlik teknolojilerinin otomatik olarak işlediği 2019’un ilk yarısına ait istatistikler, enerji sektöründe yöneticilik yapanların güvenliği asla elden bırakmaması gerektiğini ortaya koydu. Gözlem yapılan süre boyunca Kaspersky ürünleri, enerji sektöründe kullanılan ICS bilgisayarlarının yüzde 41,6’sında alarm verdi. ICS için tasarlanmayan çok sayıda klasik zararlı yazılım örneği engellendi. Engellenen zararlı programlar arasında en büyük tehlikeyi, yüzde 2,9 ile kripto para madencileri, yüzde 7,1 ile solucanlar ve yüzde 3,7 ile çeşitli çok yönlü casusluk yazılımları oluşturdu. Bu tür zararlı yazılımların bulaşması, ICS ve endüstriyel ağa bağlı diğer sistemlerin bütünlüğünü ve kullanımını olumsuz etkileyebiliyor. Öne Çıkan Tehditler Tespit edilen tehditler arasından bazıları özellikle dikkat çekiyor. Bunlardan biri, kimlik doğrulama verilerini, ekran görüntülerini, web kamerasından ve klavyeden alınan verileri çalmak için tasarlanan özel casus yazılımı Agent Tesla oldu. Analiz edilen tüm vakalarda, saldırganların birçok şirkette ele geçirdikleri e-posta kutularından veri gönderdiği görüldü. Zararlı yazılım tehdidinin yanı sıra Kaspersky ürünleri, Meterpreter arka kapısından yararlanılan vakaları da belirleyip engelledi. Şirketin çözümleri ayrıca Syswin adlı yeni bir silici solucanı da tespit edip engelledi.

Ekim 2019

Hedefteki Diğer Sektörler Zararlı nesneler ve vakalarla karşı karşıya kalan tek sektör enerji sektörü değil. Kaspersky uzmanlarının analiz ettiği diğer sektörlerin kendilerini rahat hissetmeleri için ortada bir neden yok. Yüzde 39,3 oranla otomotiv üretimi ve yüzde 37,8 oranla bina otomasyon sistemleri zararlı nesnelerin hedef aldığı ICS bilgisayarı oranı açısından ikinci ve üçüncü sırada yer alıyor. Alınabilecek Önlemler Kaspersky ICS CERT, bazı teknik önlemlerin alınmasını öneriyor. Bu önerilere göre kurumun endüstriyel ağındaki sistemlerin uygulama yazılımları, işletim sistemleri ve güvenlik çözümleri düzenli olarak güncellenmeli. Uç router’larda ve kurumun OT ağlarında kullanılan portların ve protokollerin ağ trafiği kısıtlanmalı. Kurumun endüstriyel ağında ve çevresindeki ICS bileşenlerin erişim kontrolü denetlenmeli. OT/ICS ağınıza erişimi bulunan çalışanlar, iş ortakları ve tedarikçilere düzenli olarak özel eğitim ve destek verilmeli. OT ve endüstriyel altyapıyı siber saldırılara karşı korumak için ICS sunucularına, iş istasyonlarına ve HMI’lara özel, Kaspersky Industrial CyberSecurity gibi bir uç nokta güvenlik çözümü kurulmalı. Ağ trafik takibi, analiz ve tespit çözümleri kullanılmalı.

SİBER GÜVENLİK

TÜKENMİŞLİK SENDROMU VERİ İHLALİNE VARAN ÇALIŞAN HATALARINI ARTIRIYOR Tükenmişlik sendromu, çalışanların şirket performanslarını olumsuz etkilerken siber güvenliği de tehdit ediyor. IT yöneticilerinin yüzde 44’üne göre, stres altında uzun süreli çalışanlar şirket içinden gelen tehditleri doğrudan artırıyor.

alışanların fiziksel veya duygusal gücünü, uzun süreli stres veya hayal kırıklığı sonunda tüketmesi, şirket performanslarını etkiliyor. IT yöneticilerine yönelik yapılan son ankete göre IT liderlerinin yüzde 44’ü, stres altında çalışanların yapacağı hataların içeriden gelen tehditleri doğrudan artıracağına inanıyor. İçeriden gelen tehditlerin sadece ayrıcalıklı erişimlere sahip olan yönetici ve çalışanlardan gelmediğini hatırlatan Komtera Teknoloji Kanal Satış Direktörü Gürsel Tursun, yoğun tempoda çalışan stresli çalışanların siber güvenliği tehdit ettiğine dikkat çekiyor. Tükenmişlik Sendromu Performansı Düşürüyor Tursun, TUC şirketinin Birleşik Krallık ve AB ülkelerindeki çalışma saatleri ve çalışanların performansına yönelik araştırmasının sonuçlarının açıklandığını belirtiyor. Tursun, “AB ortalamasına göre iki saat daha fazla çalışan İngiliz çalışanların

şirket performansları düşük kaldı. Bunun nedenleri arasında ise tükenmişlik sendromu ön plana çıktı. Çalışanların fiziksel veya duygusal gücünü, stresli ve uzun mesai şartlarında kaybetmesine dayanan tükenmişlik sendromu, şirketlerde performans düşüşüne sebep oluyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tükenmişliği yorgunluk, işten çıkarma, birinin işine olan olumsuzluk ve azalan verimlilik ile karakterize bir sendrom olarak sınıflandırsa da şirketler için daha fazlasını da ifade edebiliyor” diyor. Siber Güvenliği Tehdit Ediyor Tükenmişlik sendromu, sadece çalışanların refahına ve verimliliğine zarar vererek iş performansını aşağıya çeken bir unsur olarak kalmıyor. Veri güvenliği söz konusu olduğunda tükenmişlik sendromu, içeriden gelebilecek bir tehdit riskini de artırabiliyor. Geçmişte şirketlerin, ayrıcalıklı ağ erişimine sahip olan sistem yöneticilerini ve diğer çalışanları en büyük içeriden gelen tehditler olarak algıladığını belirten

Tursun, günümüzde çalışanların bazı hassas verilere erişebildiğini, istemeden veya kötü amaçlı olarak bir veri ihlaline ya da iş kesintisine neden olabileceğini ifade ediyor. İhlallerin Yüzde 30’u Çalışan Hatalarından Kaynaklanıyor Tükenmişlik sendromunun çalışanda yarattığı yorgunluk, ilgisizlik ve odaklanma problemlerinin, şirketlerin siber güvenliğine tehdit olarak yansıyabileceğine dikkat çeken Tursun, tükenmişlik sendromunun barındırdığı tehditlerle boğuşan bir çalışanın hatalar yaparak şirketin siber güvenliğinde açıklar yaratacağını ve siber saldırganların hedefi haline gelebileceğini dile getiriyor. 2019 Verizon Veri İhlali Araştırma raporuna da dikkat çeken Tursun, tüm ihlallerin yüzde 30’unun çalışan hatalarından kaynaklandığına işaret ederek, şirketleri siber güvenlik açısından önemli bir risk oluşturabilecek olan tükenmişlik sendromu yaşayan çalışanlara yönelik daha dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.

www.digitaltrend.com.tr

ZYXEL’DEN YENİ AĞ GÜVENLİĞİ HİZMETİ Zyxel, ev ve küçük ofis ağları için tehdit koruması sağlayan ağ güvenlik hizmeti AiShield’i pazara sundu. Multy X ve Multy Plus kullanıcıları için geliştirilen çözüm, yapay zekâ desteği ile ağları siber saldırılara karşı korurken, veri güvenliğini de en uç noktaya taşıyor.

Zyxel Satış Mühendisi Kerem Kırkıç

Ekim 2019

idye yazılımı ve kötü amaçlı yazılımlar gibi siber tehditlerin yaygınlaşması ile artık ofis kullanıcılarının olduğu kadar ev kullanıcıları da büyük risk altında. İnternete bağlı akıllı cihaz sayısının her geçen gün artması ise özellikle evlerde ekstra güvenlik önlemlerinin alınmasını zorunlu hâle getiriyor. Zyxel, yeni çözümü AiShield ile üstün koruma vadediyor. AiShield, virüsler, kötü amaçlı yazılımlar, fidye yazılımları ve kimlik avı saldırıları da dahil olmak üzere tüm ağ tehditlerine karşı etkin savunma yapmak için Zyxel’in yapay zekâ entegre edilmiş akıllı bulut güvenlik veri tabanını kullanıyor. Bilinen ve Bilinmeyen Tehditleri Önleyen Bulut Zekâsı AiShield, bilgisayar ağları ve ağa bağlı tüm cihazlarda etkin virüs, kimlik avı ve botnet koruma, kötü amaçlı yazılım ve fidye yazılım engelleme, akıllı cihazlar için IoT güvenliği ve çevrimiçi tarama için web güvenliği gibi konularda çok katmanlı tam koruma desteği sağlıyor. Kötü amaçlı tüm yazılım saldırılarını tanımlayıp kaldıran ürün, küçük ofis çalışanlarına güvenli bir ağ hizmeti sunuyor. AiShield, iş ağlarındaki botnet’leri tespit etmeye ve kaldırmaya da yardımcı oluyor. Güvenlik paketi, gerçek zamanlı bulut tabanlı hizmet aracılığıyla botnet saldırılarına karşı filtreleme yapmak ve bunları korumak

için çeşitli teknikler kullanan çok katmanlı tarama motorunu bünyesinde barındırıyor. Basit ve Kullanıcı Dostu Ağ Yönetimi AiShield, mobil uygulama desteği sayesinde kurumlara esneklik vadediyor. Kullanımı kolay bir arayüze sahip olan çözüm, ağa bağlı cihazların denetlenmesini ve yönetilmesini kolaylaştırıyor. AiShield uygulaması aracılığıyla 30 günlük tehdit ve uyarı geçmişini kontrol edebildiği gibi, basit birkaç dokunuş ile ağ güvenliğinizin verilerini özetleyen, anlaşılması kolay bir grafik tehdit raporu da oluşturulabiliyor. Akıllı cihazların kullanım oranlarının artmasıyla başta kimlik hırsızlığı ve fidye yazılım olmak üzere siber saldırı vakalarında artışın büyük bir boyuta geldiğine dikkat çeken Zyxel Satış Mühendisi Kerem Kırkıç, “Küçük ofis ve ev kullanıcıların ağlarını güven almalarına olanak tanıyacak AiShield hizmetimiz ile bilgisayar ağlarınızı güven altına almak mümkün. AiShield, piyasadaki en kapsamlı ve uygun maliyetli ağ güvenliği hizmeti olarak dikkat çekiyor. Zyxel’in Multy Plus ve Multy X WiFi Mesh Sistemleri için mevcut olan AiShield aboneliği için cep telefonunuza AiShield’in mobil uygulamasının yüklenmesi gerekiyor” diyor.

SİBER GÜVENLİK

MOBİL DÜNYADA NE KADAR GÜVENDESİNİZ? Telefonunuzda oynadığınız oyunlar ya da kullandığınız ‘selfie’ programı mobil güvenliğinizi tehdit edebilir. Siber güvenlik teknolojilerinin küresel liderlerinden ve çözüm ortaklarından olan Innovera, mobil dünyada güven içinde yaşayabilmeniz için 10 maddelik öneri paylaşıyor.

obil cihazların günlük yaşamın ve giderek çalışma hayatının merkezi haline geldiği günümüzde, hemen her konuda hayatımızı kolaylaştıran mobil uygulamaların bir siber tehdit unsuru haline dönüşmemesi için çok dikkatli olunması gerekiyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Innovera Danışmanlık Servisleri İş Geliştirme Direktörü Burak Tahmaz, “Bazı mobil uygulamalar bilgisayarınızı ya da cep telefonunuzu ele geçirmekle kalmıyor, verilerinizi güvenli şekilde geri alabilmeniz için sizden fidye de isteyebiliyor. Bu tarz kötü amaçlı yazılımların, cep telefonlarında bankacılık ve benzeri kişisel veri içeren birçok uygulamayla aynı ortamda olduğu düşünülecek olursa, ne kadar büyük bir tehdit yaratabilecekleri daha iyi anlaşılır” diyor. Tahmaz, fidye bankacılığının en yeni aşaması olan ve adına ‘bankacılık truva atları’ da denen kötü amaçlı yazılım bankacılığının, mobil cihaz kullanıcılarının banka kimlik bilgilerini ve kredi kartı

bilgilerini çalmaya odaklandığını belirtiyor. Erişim İzinlerini Kaldırın Tahmaz, cep telefonlarına indirilen uygulamalarda ilk tehlikenin okunmadan verilen onaylar ve veri paylaşımıyla başladığını söylüyor. Tahmaz, “Daha uygulamayı yüklerken sizden bazı yetkiler alır. Bu izinler sizin cep telefonunuza, siz o uygulamayı kullanmasanız bile sizin verilerinizin dışarıya akmasını ve verilerinizin üçüncü bir kuruluşla paylaşımına olanak sağlar. Biz kendi elimizle verilerimizi ve bilgilerimizi paylaşıyoruz. Yapmanız gereken uygulama ayarlarından erişim izinlerini kaldırmak ve harcayacağınız bir dakika ile güvenliğinizi sağlamak” diyor. Ücretsiz Wi-Fi Hatları Büyük Tehlike Tahmaz, ücretsiz wi-fi ağlarıyla ilgili olarak, “O hatlarda, o ağda sizin haricinizde kimlerin olduğunu, hangi şartlarla orada olduğunu, hangi faaliyetler için orada olduğunu bilemiyorsunuz.

Sizden özel doğrulama verisi almayan herhangi bir ağdan faydalanmamanız gerekiyor” uyarısında bulunuyor. Alınması Gereken 10 Güvenlik Tedbiri Tahmaz, mobil dünyada güvenliği sağlamak için alınması gereken 10 güvenlik tedbirini şöyle sıralıyor: 1. Uygulama indirirken dikkatli ve seçici olun 2. Her uygulama indirdiğinizde izin penceresini dikkatlice okuyun 3. Telefonunuzu şifreyle koruyun 4. Bankacılık uygulamalarını link kullanarak indirmeyin 5. Erişim izinlerini kaldırın 6. Halka açık wi-fi hatlarına girmeyin 7. Başkalarının hesaplarınıza erişmesini engellemek için ekstra güvenlik kalkanı kullanın 8. Hassas bilgileri telefonunuzda saklamamaya çalışın 9. İhtiyaç olmadığı durumlarda Bluetooth’u kapatın 10. Cep telefonunuzu satarken ya da tamire gönderirken SIM kart bilgilerinizi silin www.digitaltrend.com.tr

YAPAY ZEKA

FUJİTSU’DAN YAPAY ZEKÂ METİN MADENCİLİĞİ UYGULAMASI Fujitsu Laboratuvarları, tıp uzmanları tarafından yazılan tıbbi metinlerin tıbbi kodlamasını otomatikleştirmek için yapay zekâ tabanlı yenilikçi bir teknoloji geliştirdi. Son teknoloji ürünü yapay zekâ çözümü, metin madenciliği tekniklerini kullanarak tıbbi kodlama işleri için harcanan süreyi yüzde 90’dan fazla azaltıyor.

ujitsu Avrupa Laboratuvarları, Londra’da düzenlenen Fujitsu İnovasyon Buluşması’nda, düz metni otomatik olarak tıbbi koda çevirerek işlenmesini kolaylaştıran ve bu sayede yüzde 90 oranında zamandan tasarruf sağlayan yeni yapay zekâ teknolojisi duyurdu. Tıbbi sınıflandırmalara uyumu yüksek oranda kolaylaştıran yeni otomatik tıbbi kodlama çözümü, normalde ortalama 15 dakika tutan kayıt işlemini bir dakikadan daha kısa süreye indiriyor. Önceki nesil teknolojilerin aksine, Fujitsu’nun yapay zekâ metin madenciliği teknolojisi, tıbbi notları analiz etmek ve değerli verileri çıkarmak için semantik bilgiyi ve doğal dil işleme (NLP) ile derin öğrenme teknolojilerini birleştiriyor. Klinik Verilerin Güvenilirliğini Artırıyor Fujitsu Avrupa Laboratuvarları, Madrid’in önde gelen San Carlos Klinik Hastanesi de dahil olmak üzere sağlık sektöründeki inovasyon ortakları ile yaklaşık dört yıldır çeşitli klinik projeler

Ekim 2019

üzerinde çalışıyor. Fujitsu Avrupa Laboratuvarları İcra Kurulu Başkanı Dr. Adel Rouz konuyla ilgili açıklamasında; “San Carlos Klinik Hastanesi gibi iş ortaklarıyla hareket etme stratejimiz, özellikle tıbbi karar alma süreçlerinde sağlık sektörünün karşılaştığı zorluklar hakkında bize önemli bir fikir verdi. Tıp uzmanlarının iş süreçlerinde fark yaratan birçok önemli yeniliği ortaya koyabildik. Hayata geçirdiğimiz bu çözümümüz, klinik verilerin güvenilirliğini artırmanın yanı sıra hastaneler, sağlık sigortası şirketleri ve devlet kurumlarının dijitalleşmesine yardımcı oluyor. Teknolojimizin, sigorta, hukuk ve uyumluluk gibi pek çok alanda benzer sorunları çözmek için kolayca uyarlanabileceğine inanıyoruz” dedi. Yüksek Doğruluk Derecesi Elde Edilebiliyor Doğru yapılandırılmış bilgi, tıbbi konularda karar verme aşamasında ve sağlık hizmeti sunumunu iyileştirmede önemli bir rol oynuyor. Bununla birlikte, klinik

sahada çalışan uzmanların hastalara ayırabildiği zamanın gittikçe azaldığı günümüzde Sağlık Takip sistemine giriş sırasında kaybedilen zaman daha da anlamlı hâle geliyor. Sağlık uzmanlarına, hasta raporunu yazarken düz metin kullanımı gibi daha esnek veri giriş yöntemleri sağlanarak, hasta başına düşen maliyet azaltılabilir ve aynı zamanda uzmanların daha etkin hasta verisi kaydetmeleri sağlanır. Fujitsu Laboratuvarları’nın bu çözümü, Sağlık Kayıt sisteminin gerektirdiği yapılandırılmış bilgileri sağlık uzmanının düz anlatım metninden otomatik olarak alır, derin analiz yaklaşımını kullanarak doğru kodlamaya çevirir. Sistem, birçok mevcut kodlama sisteminin kullandığı karmaşık dilbilimi kurallarına kıyasla ek esneklik sağlıyor. Sistem, Uluslararası Hastalık İstatistikleri ve İlgili Sağlık Sorunları Sınıflandırması (ICD) kodlarının içinden çok daha geniş bir kesit alanı çıkararak eşleştirme havuzu kullandığı için yüksek doğruluk derecesi elde edilebiliyor.

YAPAY ZEKÂ

YAPAY ZEKÂNIN FİNANS VE SİBER GÜVENLİK DÜNYASINDA ÖNEMİ ARTIYOR Kendi kendine öğrenebilen sistemler; tıp, iş zekâsı, eğitim, oyunlar ve sanat gibi birçok alanda insanlara yardımcı olmaya başladı. Siber güvenlik ve finans da bunların arasında yer alıyor.

apay zekâya yönelik çeşitli yaklaşımlar bulunuyor. Düşünebilen, yeni şeyler öğrenebilen ve kendi varlığının bilincinde olan makineler henüz mevcut değil; ancak bilgisayarların özellikle programlanmadan bazı şeyleri öğrenebilmesini sağlayan yöntemler ve teknolojiler bulunuyor. Bu tür yapay zekâya, son günlerde sıklıkla kullanılan bir terim olan makine öğrenimi adı veriliyor. Makine öğreniminden büyük ölçüde yararlanabilecek alanlardan biri de finans. Yapay zekâ tabanlı yazılımlar, finans kurumlarının kredi başvuruları için mantıklı karar verebilmelerine yardımcı olabiliyor. Kendi kendine öğrenebilen sistemler, aralarında sosyal medya ve tarayıcı verileri gibi binlerce değişkeni değerlendirip, özellikle de sağlam kredi geçmişi olmayan kişiler için daha doğru sonuçlar elde edebiliyor. Müşteri deneyimini büyük ölçüde değiştiren unsurlar arasında konuşma robotları ve sanal asistanlar da yer alıyor. Müşteri Etkileşimi Yaklaşımında Değişim Yaşanıyor Cbot Kurucusu ve CEO’su Mete Aktaş, “Müşteri etkileşimi yaklaşımında bir değişime şahit oluyoruz. İnsanlar doğal, sade ve doğrudan deneyimler arıyor. Karşılıklı görüşme ise bunun yeni arayüzünü oluşturuyor. Karşılıklı görüşme odaklı bankacılık, bankacılığın en doğal, doğrudan ve kolay yolu. Konuşma robotları ve sanal asistanlar, kendileri de birer self-service kanalı olsalar da müşterilerin kendi işlerini hallettiği web siteleri ve uygulamaların aksine,

bankalardaki müşteri temsilcilerine benzer bir deneyim sunuyor” diyor. Yapay zekâ destekli tahmine dayalı analizler, bankaların her zaman hazır ve kullanışlı ürün ve hizmetlerle müşterilerine yardımcı olmasını sağlıyor. Müşteriler ihtiyaç duydukları hizmeti zaman ve platform fark etmeksizin alabiliyor. Zararlı Yazılım Tehditleri Tespit Edilebiliyor Makine öğrenimi tabanlı siber güvenlik teknolojileri, önceden bilinmeyen zararlı yazılım tehditlerinin tespit edilmesini mümkün kılıyor. İlgili tehdit istihbaratı verilerinden “öğrenilenlerle” etkili tespit modelleri oluşturuluyor. Makine öğrenimini ilk uygulayanlardan biri olan Kaspersky, ürün ve hizmetlerinin verimli olmasını sağlamak için bu algoritmaları farklı alt sistemlerin farklı katmanlarında kullanıyor. Kaspersky Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Genel Müdürü Amir Kanaan, şunları söylüyor: “Siber güvenlik, yapay zekânın en fazla etki edeceği teknoloji alanlarından biri olacak. Çoğu kullanıcı, yapay zekânın temel uygulama şekilleri olan davranışsal/bağlamsal analiz veya makine öğreniminin faydaları konusunda ikna olmuş durumda. Rutin işleri algoritmalara bıraktığımızda, araştırma ve geliştirmeye daha fazla alan kalıyor. Böylece müşterilerimize daha iyi bir koruma sunabiliyoruz. Gösterdiğimiz çaba, başarısızlıklarımız ve başarılarımız bize, makine öğrenimini zararlı yazılım tespitinde en etkili hale getirmek için nelerin önemli olduğunu öğretti.” www.digitaltrend.com.tr

ARAŞTIRMA

THE NETWORK VE KARİYER.NET’TEN DİJİTAL YETENEKLERE ÖZEL ARAŞTIRMA

Dijital yetenekler üzerinde şu ana kadar yapılan en kapsamlı küresel araştırmalardan biri olan “Dijital Yeteneğin Şifresi” araştırması, The Network tarafından 180 ülkeden 27 bin dijital yeteneğin katılımıyla gerçekleştirildi. Araştırma sonucuna göre, Türkiye’de her iki dijital yetenekten birisi yurt dışında çalışmak istiyor.

ünyanın önde gelen istihdam platformlarının iş birliğiyle kurulan The Network’ün, “Dijital Yeteneğin Şifresi” başlıklı global araştırmasının Türkiye ayağı; Türkiye’nin lider online istihdam platformu Kariyer.net iş birliğiyle gerçekleştirildi. Araştırma, dünya genelinde 180 ülkeden; veri madenciliği, kullanıcı deneyimi (UX) ve kullanıcı arayüzü (UI) tasarımı, programlama & web geliştirme, mobil uygulama geliştirme, makine öğrenmesi, yapay zekâ, çevik (agile) çalışma yöntemleri ve robotik mühendisliği gibi alanlarda uzmanlaşmış 27 bin dijital yetenekle yapılan ankete dayanıyor.

Ekim 2019

En Çok Tercih Edilen Ülke ABD Dijital yetenekler, dünyanın her yerinde işgücünün en çok talep gören bölümünü oluşturuyor. “Dijital Yeteneğin Şifresi Araştırması” dünya genelindeki dijital yeteneklerin yüzde 67’sinin, Türkiye’deki dijital yeteneklerin ise yüzde 54’ünün kariyerlerinde ilerlemek için başka bir ülkeye taşınmaya hazır olduğunu gösteriyor. Türkiye’deki dijital yeteneklerin en çok tercih ettikleri ilk 10 ülkeden 7’sinin Avrupa ülkeleri olduğu görülürken, en çok tercih edilen ülkelerin başında yüzde 13 ile ABD ilk sırada yer alıyor. ABD’yi yüzde 12 ile Almanya, yüzde 6 ile İtalya, yüzde 5,4 ile İsviçre ve yüzde

5,2 ile Kanada izliyor. Türkiye’deki dijital uzmanların yurt dışında çalışmayı isteme sebeplerinden ilk beşinin yüzde 23 ile kişisel deneyimi geliştirmek, yüzde 22 ile daha iyi kariyer olanakları elde etmek, yüzde 19 ile çalışma deneyimi elde etmek, yüzde 19 ile daha iyi yaşam standartlarına ulaşmak ve yüzde 17 ile yeni bir dil öğrenmek olması dikkat çekiyor. Yurt dışında çalışmak isteyen Türkiye’deki dijital yeteneklerin yüzde 57’sinin 21-30 yaş, yüzde 30’unun ise 31-40 yaş arasında yer aldığı ve yüzde 67’sinin lisans ve üzeri eğitim derecesine sahip olduğu görülüyor.

ARAŞTIRMA

Kariyer.net Genel Müdürü Fatih Uysal Türkiye’ye Gelmek İsteyen Dijital Yeteneklerin Özellikleri Araştırma, ülkelerinde eğitimlerini tamamlayan dijital uzmanların Türkiye’de çalışmayı tercih etmesinde etkili olan ilk beş faktörün sırasıyla kişisel deneyimini geliştirmek, daha iyi kariyer olanaklarına sahip olmak, çalışma deneyimi kazanmak, daha iyi yaşam standartlarına ulaşmak ve daha yüksek maaş elde etmek olduğunu gösteriyor. Diğer yandan Türkiye’nin en fazla Kırgızistan (yüzde 10), Mısır (yüzde 8), İran (yüzde 6) ve Pakistan’daki (yüzde 6) dijital yetenekler tarafından tercih edildiği görülüyor. Türkiye’yi tercih eden dijital yetenekler arasında kadınların yüzde 51 oranla erkeklerden (yüzde 47) daha fazla olması dikkat çekiyor. Diğer yandan bu dijital yeteneklerin yaklaşık yüzde 44’ünün 21-30, yüzde 27’sinin 31-40 yaş arasında ve yüzde 73’ünün de lisans ve üzeri eğitim derecesine sahip olduğu görülüyor. Dijital Yetenekler Arasındaki Beklenti Farkları Türkiye’deki dijital yeteneklerden, işverenlerinin imajına ve itibarına ilişkin faktörleri değerlendirmesi

istendiğinde; yüzde 20’sinin şirket değerlerini, yüzde 19’unun şirketin itibarıyla şirketin finansal istikrarını “çok önemli” olarak nitelendirdiği görülüyor. Bu üç özellik; Türkiye’ye gelmek isteyen dijital yetenekler için de aynı. Türkiye’deki dijital yetenekler “ücret ve yan haklar” altında ele alınan başlıkları değerlendirdiğinde; yüzde 45’i maaşı önemli ya da çok önemli olarak nitelendirirken, yüzde 45’i sigorta paketini, yüzde 42’si ise ücretli izinleri önemli buluyor. Katılımcılarından, iş ortamında önem verdikleri faktörleri belirtmeleri istendiğinde; yüzde 17’sinin yönetici ile iyi ilişkiler, yüzde 17’sinin iş ve yaşam dengesi, yüzde 16’sının ise iş arkadaşlarıyla iyi ilişkiler kavramlarını çok önemli olarak nitelendirdiği görülüyor. Dijital Yeteneklerin Gözdesi Büyük Şirketler 180 ülkeden 27 bin dijital yeteneğin katıldığı araştırma, bu yeteneklerin kariyerleri için ilk tercihlerinin sanıldığı gibi start up’larda çalışmak değil, büyük şirketlerde iş hayatına atılmak olduğunu ortaya koyuyor. Büyük şirketlerde çalışmayı sırasıyla kendi işyerini açmak, küçük veya orta ölçekli işletmelerde çalışmak, start up bünyesinde yer almak ve serbest (freelance) çalışmak takip ediyor. Diğer yandan iş hayatındaki dijital yeteneklerin yüzde 41’inin herhangi bir yönetim sorumluluğu bulunmayan pozisyonlarda görev yapması, yüzde 29’unun alt kademe yönetici, yüzde 21’inin orta kademe yönetici ve yüzde 9’unun ise üst kademe yönetici veya kendi işinin sahibi olması dikkat çekiyor. Dijital Yetenek Açığı Var Kariyer.net Genel Müdürü Fatih Uysal, araştırma sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor: “Araştırmada; ürün tasarımı ve yönetimi, mobil uygulama geliştirme,

dijital pazarlama, arama motoru optimizasyonu gibi alanlarda uzmanlaşan kişiler, dijital yetenekler olarak tanımlanıyor. 180 ülkeden 27 bin yeteneğin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz ‘Dijital Yeteneğin Şifresi’ araştırmasının sonuçları, dijital uzmanların kendi ülkelerini terk etme konusunda diğer kitlelere göre daha istekli olduğunu gösteriyor. Araştırmanın dikkat çeken bir diğer sonucu da, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan dijital yeteneklerin, mesleklerinde ilerlemek için kendilerine daha iyi iş fırsatları sunan ülkelere taşınmaya çok daha fazla istekli olduğu.” Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de dijital yetenek anlamında bir açığın olduğunun altını çizen Uysal; dijital yetenek açığını kapatmanın, kısa vadede dijital becerileri yüksek insan kaynağının Türkiye’ye çekilmesi, uzun vadede ise eğitim politikalarında gerekli reformun yapılmasıyla mümkün olacağını düşünüyor. Dijital Beceriler Biriktirmeliler Uysal, “Araştırma sonuçları, bölgemizdeki pek çok ülkeden dijital alanda yetişmiş iş gücünün Türkiye’ye gelmek istediğini ortaya koyuyor. Bu da dijital yetenekler ve bilişim sektörü için Türkiye’nin bulunduğu bölgede bir hub noktası haline gelme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor. Diğer yandan bireylerin kariyerleri açısından değerlendirildiğinde; iş hayatında talep gören dijital yetenekler arasına girmek, kariyer gelişimi ve daha fazla iş fırsatı yakalayabilmek için kısa bir yol gibi değerlendirilebilir” diyor. Bireylerin bu dijital yetenekler arasında yer alabilmeleri için dijital beceriler biriktirmeleri, esnek olmaları ve yeniliğe çabuk adapte olabilmeleri gerektiğinin altını çizen Uysal, bunun da ancak sürekli öğrenmeye açık olmakla mümkün olacağını sözlerine ekliyor.

www.digitaltrend.com.tr

GÜVENLİK

SPOR GÜVENLİĞİ TEKNOLOJİLERİ KULÜP VE TARAFTAR BAĞINI GÜÇLENDİRİYOR Güvenlik teknolojileri ile donatılan stadyum ve salonlara olan ilgi arttı. Sensormatic, sunduğu yüksek çözünürlüklü kameralar, akıllı video yönetim sistemi ve isteğe bağlı olarak entegre edilebilen yüz tanıma teknolojisi, yangın algılama ve sesli anons sistemleriyle stadyum ve salon güvenliğini üst seviyeye çıkarıyor.

elişen teknolojiyle birlikte Türkiye’de de akıllı spor merkezleri dönemi başladı. Stadyumlar ve spor salonları, dijital altyapılarla donatılırken, kamera ve sensörlerin topladığı veriler sayesinde taraftarların güvenliği en üst seviyeye çıkarıldı. 25 yıllık tecrübesiyle, farklı sektörlere ve ihtiyaca özel tasarladığı marka bağımsız çözümlerle öne çıkan Sensormatic, stadyumların yanı sıra basketbol, voleybol ve hentbol gibi farklı branşların oynandığı salonlara yönelik spor güvenliği çözümleriyle dikkat çekiyor. Tüm yapıyı tek bir merkezden kontrol altına alabilen Sensormatic çözümleri, 2 megapikselden 30 megapiksele varan yüksek çözünürlüklü kameralar, akıllı video yönetim sistemi ve isteğe bağlı olarak entegre edilebilen yüz tanıma teknolojisi, yangın algılama ve sesli anons sistemleriyle stadyum ve salon güvenliğini üst seviyeye çıkarıyor. Kameralar Önemli, Ya İnsan Kaynağı? Güvenlik kameraları kendi içlerinde sahip oldukları teknolojiler, çözünürlük seviyeleri, merkezi bir yönetim portalı üzerinden anlık olarak yönetilip yönetilemedikleri, önceden belirlenmiş senaryolara göre alarm üretip üretememeleri gibi çok sayıda kritere göre ayrışabiliyor. Bu kriter zenginliği nedeniyle stat ve salon gibi, on binlerce taraftarın aynı anda bulunduğu ortamlar için yalnızca kamera sistemlerine sahip olmak yeterli olmayabiliyor. Bu nedenle, hem kulüp hem de güvenlik personellerinin işlerini daha iyi yapmalarını

Ekim 2019

sağlayacak görüntüleri kesintisiz ve kaliteli olarak alabilmeleri gerekiyor. Sensormatic, bu noktada yalnızca sistemlerin kurulumunu gerçekleştirmiyor, aynı zamanda kurulumu yapılan teknolojilerin emniyet güçlerinin, kulübün ve federasyonun süreçlerine uygun yönetilmesini sağlayacak uzman insan kaynağını da sağlıyor. Yeni çözümlerin yüksek görüntü kalitesine sahip olması sayesinde, güvenlik birimleri, maç esnasında sorun çıkaran kişilerin yüzünü tespit ederek olayın türüne göre gerekli aksiyonları alıyor. Önceden belirlenmiş senaryolara göre, taraftarların bulunmaması gereken koridor, soyunma odaları, güvenlik merkezi gibi alanlara izinsiz bir giriş olması durumunda da sistem gerekli alarmları üreterek müdahale edilmesine olanak sağlıyor. Stadyumlarda Her Şey Kayıt Altında Sensormatic’in sunduğu video izleme çözümü, yüksek çözünürlüğe sahip tek bir kamerayla çok geniş bir alanın izlenebilmesine de olanak sağlıyor. Böylece 45 bin kişilik büyük bir stadyum, ortalama 55 kamerayla kayıt altına alınabiliyor. Bu 55 kameradan alınan hem canlı hem de kayıtlı görüntülerle hiçbir tereddüde yer bırakmadan eşkâl tanımlaması yapılabiliyor. Yüksek veri sıkıştırma özelliğiyle veri optimizasyonu sunan çözüm sayesinde, daha az veri depolama alanına ihtiyaç duyuluyor. Sistemin bu yeteneği sayesinde, bant genişliği ihtiyacı da en az düzeyde tutularak maliyetler düşürülebiliyor.

IoT

2025’E KADAR 15 TRİLYON DOLAR IOT YATIRIMI GERÇEKLEŞECEK Business Insider’ın 2018 yılında yayınladığı, 2016 ve 2017’yi kıyaslayan IoT raporuna göre, 2017 ve 2025 arasında 15 trilyon dolara yakın bir IoT yatırımı yapılacak. Geniş kapsama alanına sahip IoT çözümleri ile öne çıkan Skysens, Türkiye’deki IoT yatırımlarına ilişkin vizyon ve saha çalışmalarının uyuşmadığı değerlendirmesini yapıyor.

on dönemlerde hızlı bir gelişme gösteren IoT teknolojisi, pazar hacmini de günden güne artırıyor. Business Insider’ın 2018 yılında yayınladığı 2016 ve 2017’yi kıyaslayan IoT raporuna göre, 2017 ve 2025 arasında 15 trilyon dolara yakın bir IoT yatırımı yapılacak. IoT sistemleri üretim hatlarının yanı sıra günlük yaşamda da daha fazla yer bulacak. Geniş kapsama alanına sahip IoT çözümleri ile Skysens, Türkiye’deki IoT yatırımlarına ilişkin vizyonla saha çalışmalarının uyuşmadığına dikkat çekiyor. “IoT alanında vizyonla saha gerçekleri uyuşmuyor” Türkiye’de IoT teknolojisiyle ilgili yatırımlara ilişkin değerlendirmeler yapan Skysens Kurucu Ortağı Burak Polat, “IoT sistemleri ve sunduğu avantajlar Türkiye’de hâlâ yeterince bilinmiyor. Bu avantajların farkında olup yatırımlara başlayan

firmalarımız olmakla beraber, hâlen genel olarak bir çekimserlik mevcut. Bunun altında yatan sebep; özellikle büyük firmaların yurt dışı kaynaklı vizyon anlatıları ile sahadaki gerçeklerin uyuşmaması. Örneğin 40 yıllık makineleriyle üretim yapan bir tekstil firmasına sanal görüş gözlükleri ile akıllı üretim sistemi satmaya çalışan Alman veya Fransız menşeili firmalar hem istedikleri bütçelerle firmalarımızı geri durduruyor hem de sahadan kopuk projelerle süreç sağlıklı bir işleyişten uzak kalıyor ve böylece zaman kaybediliyor” diye konuşuyor. “Skysens çözümleri hem ticari hem endüstriyel alanda kullanılabiliyor” IoT teknolojilerine yatırım yapan sektörlerde otomotiv, çimento, kağıt gibi sürekli üretim yapan firmaların başta olduğunu belirten Polat, “Buradaki sistemler, sürekli çalıştığı

Skysens Kurucu Ortağı Burak Polat ve ciddi sermayeler ile üretimler yapıldığı için bu tip sistemlerin değerini önceden görüp harekete geçmiş durumdalar. Bunların yanı sıra enerji ve perakende şirketleri de IoT’nin önemini kavradılar. Özellikle son dönemlerde sistem satın alma maliyetlerinin düşmesi ve sistemlerin kurulum ve kullanımının kolaylaşması bu alanda ciddi bir ivme yaratıyor” diyor. Skysens sistemlerinin hemen her ticari ve endüstriyel alanda kullanılabildiğini ifade eden Polat; özellikle enerji, makine imalat, kimya, ilaç, gıda, otomotiv, lojistik gibi çok çeşitli sektörlerin bu teknolojiye rağbet ettiğini sözlerine ekliyor.

www.digitaltrend.com.tr

OTOMOTİV TEKNOLOJİLERİ

AUDI’DEN OTONOM OFF-ROAD ARACI

AI:TRAIL

Audi, Frankfurt Otomobil Fuarı’nda, markanın elektrikli ve otonom otomobiller öngörüsünü taşıyan AI konsept ailesinin en yeni üyesi olan off-road konsepti AI:Trail’in dünya lansmanını gerçekleştirdi.

udi, IAA Frankfurt Otomobil Fuarı’na geniş bir model yelpazesiyle katıldı. Sergilenen 30 otomobilden 17’si ilk kez otomobil severlerin beğenisine sunuldu. Audi A4 ve Audi Q7’nin yeni versiyonlarından A1 citycarver ve Q3 Sportback’e, Yeni Audi RS 6 Avant’tan markanın Formula E’deki temsilcisi yenilenmiş FE06’ya kadar birçok model statik olarak ilk kez gösterildi. Markanın, en dikkat çeken modeli ise elektrikli ve yarı otonom konsept otomobil ailesi AI’ın (Audi Intelligence) off-road yaklaşımı olan AI:Trail oldu. Ailenin Aicon, AI:ME, AI:Race’den sonra dördüncü üyesi AI:Trail, bu zamana kadar pff-road kullanımı için geliştirilen çok az konsept elektrikli otomobilden biri. Bir Helikopter Kabini Gibi İç Tasarım Dört tekerleğinde, dört elektrik motoru bulunan AI:Trail, böylece Audi’nin quattro dört teker çekiş sistemini de geleceğe taşıyor. Arazide birçok sürüş asistanı sistemiyle sürücüsüne yardımcı olan otomobil, yolda 4’üncü seviyede otonom sürüş sunuyor. Dört kişinin rahatça oturabileceği AI:Trail, bir helikopter kabinini anımsatan kabini ve cam tavanı ile sürücüye ve yolculara üst düzey görüş imkanı sağlıyor. Hi-Tech çelik, alüminyum ve karbon fiberden oluşan gövdesi, aracın pil dahil sadece 1750 kilogram olmasını sağlarken, sağlamlık ve çevikliği de beraberinde getiriyor. Maksimum 500 Kilometre Menzil Arazi şartlarında kullanılması düşünüldüğünden, AI:Trail’in menzili de yüksek. Arazi ve yol şartlarında lityum iyon pilleri 400 ila 500 kilometre menzil sağlıyor. Çok zorlu arazi şartlarında da bu menzil 250

Ekim 2019

kilometreye inebiliyor. 4.15 metre uzunluğundaki AI:Trail, yerden 34 santimetre yüksekliğinde. 22 inçlik tekerlekleri ile yarım metrelik sulardan rahatlıkla geçebiliyor. 429 HP gücündeki konsept otomobil, 1000 Nm tork üretebiliyor.

OTOMOTİV TEKNOLOJİLERİ

YENİ MERCEDES-BENZ GLC TÜRKİYE’DE SATIŞTA

sürücüyü mesafe takibi ve eni Mercedes-Benz Yeni Mercedes-Benz GLC yeni kullanım aracı yönlendirme konusunda GLC, asfalt ve asfalt konsepti, yenilikçi sürüş destek sistemleri ve destekleyerek sürüş konforu ve dışı yollardaki üstün sürüş özelliklerini, geniş yeni motor seçenekleriyle Türkiye’de satışa güvenliğe katkı sağlıyor. yaşama alanı, fonksiyonellik sunuldu. SUV model, en güncel dört silindirli Daha Düşük Yakıt Tüketimi ve konforla harmanlıyor. benzinli ve dizel motor seçenekleri ile daha Yeni GLC, en güncel dört Türkiye’de benzinli ve dizel silindirli benzinli ve dizel motor seçenekleriyle satışa düşük yakıt tüketimi sağlıyor. motor seçenekleri sayesinde sunulan Yeni Mercedes-Benz daha düşük yakıt tüketimi GLC, markaya özgü güvenlik sağlıyor. Ayrıca yeni benzinli özelliklerini ve akıllıca motor teknolojisiyle de yüksek uygulanan çözümleri bir kez verimlilik sunuyor. Emisyonun daha gözler önüne seriyor. en verimli şekilde azaltılması Sürüş yardım sistemlerinin için egzoz gazı arındırma kapsamı, araçtan çıkış uyarı sistemlerinin temel bileşenleri sistemi gibi fonksiyonlarla doğrudan motorun üzerinde daha da genişletilirken, bulunuyor. Bunun dışında ısı özellikle geri manevraları yalıtımı ve gelişmiş kaplamalar kolaylaştıran römork dışında SCR (Seçici Katalitik İndirgeme) teknolojisi için manevra yardımcısı da bir diğer yenilik olarak devreye alınan önlemlerle emisyonlar daha da azaltılıyor. giriyor. Gelişmiş Sürüş Destek Seçenekleri Yeni Mercedes-Benz GLC’deki en önemli gelişmelerden biri yeni nesil MBUX - Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi. Dokunmatik ekranlara sahip bilgi ve eğlence sistemi, arttırılmış gerçeklik özelliğine sahip navigasyon, tuş veya “Hey Mercedes!” anahtar sözcüğü ile etkinleştirilebilen akıllı sesli komut sistemi, bağlanabilirlik özellikleri ve kullanıcı dostu arayüzüyle yenilenen GLC’yi en güncel teknik standartlar noktasına taşıyor. Kapsamları daha geliştirilen sürüş destek sistemleri arasında yer alan DISTRONIC, Aktif Takip Yardımcısı ve Aktif Direksiyon Yardımcısı,

Sürüş Modu Seçilebilen Süspansiyon Yeni GLC, ilk kez ön ve arka aksları kademesiz olarak ayarlayan DYNAMIC BODY CONTROL ile sürüş modu seçilebilen süspansiyonla yollara çıkıyor. Sürüş koşulları, hız ve yol durumuna göre, motor, şanzıman ve direksiyon özellikleriyle birlikte her bir tekerleğin amortisör sertliği bağımsız olarak ayarlanıyor. Sürücü, DYNAMIC SELECT tuşu ile üç farklı sürüş modundan birini seçebiliyor. “Sport” ve “Sport+” sürüş modlarında daha sert bir yapı ortaya koyan süspansiyon “Comfort” modunda ise daha konforlu bir sürüş sunuyor.

www.digitaltrend.com.tr

OTOMOTİV TEKNOLOJİLERİ

BOSCH, 13 MİLYAR EURO TUTARINDA ELEKTROMOBİLİTE SİPARİŞİ ALDI Mobilite iş kolu hızlı büyüme gösteriyor. İçten yanmalı motorlardan yakıt hücrelerine kadar Bosch, her türden güç aktarım mekanizmasını daha da geliştiriyor.

osch, binek otomobiller ve kamyonetler için 2018 yılının başından beri elektrikli güç aktarım mekanizmalarına yönelik üretim projeleri başta olmak üzere yaklaşık 13 milyar euroluk elektromobilite siparişi aldı. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Volkmar Denner, “Mobilitenin dönüşümü zorlukların yanı sıra fırsatlar da getiriyor. Bu fırsatları yakalamak istiyoruz. Bosch, mobiliteyi iklim dostu ve ekonomik hâle getiriyor” diyor. Bosch, geleceğin mobilitesine teknolojik açıdan açık fikirli bir yaklaşım sergiliyor. Hem konvansiyonel güç aktarma organlarını hem de hızla ilerleyen elektrifikasyonu daha da fazla geliştiriyor. Buna ek olarak şirket, mobiliteyi otonom, ağa bağlı ve kişiselleştirilmiş hâle getirme konusunda çalışmalar yürütüyor. Etkili Güç Aktarma Organları Bosch, iklim eylemine öncülük ediyor ve bunu, sadece dünya genelindeki tüm lokasyonlarını gelecek yıldan itibaren karbon nötr hâle getirerek yapmıyor. Denner, “Ayrıca kendimizi, küresel ısınma ve hava kalitesi üzerinde kayda değer bir etkiye sahip olmayan mobilite çözümleri geliştirmeye de adıyoruz. Emisyonsuz mobiliteye her yıl yaklaşık 400 milyon euro harcıyoruz. Emisyonsuz mobiliteyi sağlayan hangi teknoloji olursa olsun, o teknolojiyi pazara kabul ettirmemiz gerekiyor. Bunu da ancak ekonomik

Ekim 2019

çözümlerle sağlayabiliriz. Bu çözümleri sunmazsak, küresel ısınmanın durdurulmasına yardımcı olamayız” ifadelerinde bulunuyor. Elektromobilite söz konusu olduğunda Bosch, motosikletlerden kamyonlara ve 48 voltluk hibridizasyondan tamamen elektrikli güç aktarma organlarına kadar geniş bir kapsama alanına sahip. Bosch, yakıt hücreleri için bir kitle pazar oluşturmak istiyor ve yakıt hücrelerinin üretimine başlıyor. Daha Verimli Hâle Getiriyor Bununla birlikte 2030 yılında, yeni araçların dörtte üçü hâlâ konvansiyonel bir motor kullanmaya devam edecek. Bu motorlardan bazıları ya 48 voltluk sistemden ya da plug-in

hibritten elektrik desteği alacak. Bu nedenle Bosch, sadece dizel motoru değil, benzinli motoru da daha verimli hâle getiriyor. Elde edilen en son ilerleme, gerçek sürüş koşullarında bile benzinli motorların neden olduğu parçacık emisyonlarını Euro 6d standardının yüzde 70 altına indirmek için motor ve modern egzoz gazı arıtma aksamlarında modifikasyonlar kullanıyor. Bosch, frenin neden olduğu parçacık emisyonlarını da en aza indirmek istiyor. Buna ilişkin gelişmeler arasında, konvansiyonel fren disklerinin neden olduğu fren tozunun yüzde 10’u oranında fren tozu oluşturan iDisc ve elektrikli araçlarda fren tozunu yüzde 95’in üzerinde azaltabilen rejeneratif fren sistemi yer alıyor.

OTOMOTİV TEKNOLOJİLERİ

YERLİ OTOMOBİLE YERLİ MULTİMEDYA SİSTEM Yüzde 100 Türk sermayesi ile kurulmuş olan DAIICHI Elektronik, dünyada birçok global otomobil fabrikasına OEM navigasyon ve ses-görüntü sistemleri üretiyor. Şirket, Ar-Ge merkezinde müşteri taleplerine ve pazar ihtiyaçlarına en iyi çözümü getirecek Auto Spice uyumlu donanım ve yazılımlar geliştiriyor.

üzde 100 Türk sermayesi ile 2002 yılında kurulan DAIICHI Elektronik, sürücü ve yolcuların konforunu, sürüş güvenliğini artırmak ve onlara daha keyifli bir yolculuk yaşatabilmek amacıyla araç içi multimedya sistemleri, hoparlör ve geri görüş kameraları geliştiriyor. Türkiye, Çin, İtalya, Hindistan, Brezilya ve Özbekistan olmak üzere altı farklı ülkede iş geliştirme temsilcilikleri, üretim tesisi ve Ar-Ge merkezi bulunan DAIICHI Elektronik, Türk mühendislerinin geliştirdiği teknolojik ürünleri dünya üzerindeki otomobil üreticilerinin hizmetine sunuyor. “Yerli Otomobil En Büyük Aday” Şirketin Genel Müdürü Ömer Akdeniz, araç içi OEM multimedya ve navigasyon sistemleri alanında global markalarla başarıyla rekabet etmekten ve almış oldukları projeler ile Türkiye’nin adını duyurmaktan gurur duyduklarını belirterek, yerli otomobilin teknolojik alt yapısını, elektronik sistemlerini ve gösterge panellerini geliştirmek için en büyük aday olduğunu söylüyor. Akdeniz, dünyada birçok global otomobil fabrikasına OEM navigasyon ve ses-görüntü sistemleri ürettiklerini, bu alandaki tek Türk Ar-Ge Merkezi ve ürün geliştiricisi konumunda yer aldıklarını dile getiriyor.

Bursa’daki Ar-Ge Çalışmaları Dünya Pazarlarında Yer Buluyor Ömer Akdeniz, dünya ölçeğinde saygın markalarla yaptığı iş birlikleriyle, Türkiye’yi bütün dünyada temsil eden DAIICHI Elektronik’in, otomotiv sektöründe FCA, Tofaş, Ford Otosan, Hyundai, GM, Suzuki, Temsa, Karsan, BMC, Mitsubishi, Volkswagen ve Lancia gibi büyük küresel oyuncularla iş birlikleri bulunduğu bilgisini veriyor. İnovasyon kültür ve ortamını canlı tutmak ve sürekli iyileştirmek amacıyla DAIICHI’de her türlü fikre önem verildiğini belirten Akdeniz, Uludağ Üniversitesi Ulutek Teknoloji Geliştirme Bölgesi içerisinde yer alan DAIICHI Ar-Ge Merkezi’nde müşteri taleplerine ve pazar ihtiyaçlarına en iyi çözümü getirecek Auto Spice uyumlu donanım ve yazılımları geliştirdiklerini sözlerine ekliyor.

www.digitaltrend.com.tr

LOJİSTİK

BRİSA, DİJİTAL FİLO ÇAĞINI BAŞLATIYOR Brisa, filoların akıllı sistemlerle yönetimi için geliştirdiği dijital hizmetleri tek çatı altında sunarak, dijital filo çağını başlatıyor. Araçların yakıt, performans, navigasyon, sürüş takibi gibi kritik verilerine erişimi sağlayan Telematik, TPMS, Sürüş Destek Sistemi ve Profleet mobil uygulaması filo şirketleri ile buluşuyor.

ridgestone, Lassa ve Dayton markaları ile lastik sektörünün liderlerinden Brisa, filo yönetiminde dijital dönemi başlatıyor. Profleet Filo Yönetim Çözümleri ile sektörde örnek uygulamalar geliştiren Brisa, “dijital filo” hizmetlerini de bu çözümlere dahil ederek Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi. Bu hizmetler arasında yer alan Telematik ve TPMS (Lastik Basıncı ve Sıcaklık Ölçme Sistemi), Sürüş Destek Sistemi, Profleet mobil uygulaması, filoların anlık olarak takibi ve yönetimine olanak sağlıyor. Böylece filolarda verimlilik, güvenlik, güvenilirlik ve kârlılık garanti altına alınıyor. Telematik ve TPMS Sistemleri İle Verimli Filo Yönetimi Şirketin tek bir çatı altında sunduğu bu hizmetlerinden Telematik, aracın konum bilgisini, arıza, mekanik bilgilerini ve sürücü davranışını kayıt altına alan ve raporlayan bir sistem. Çekici ve treyler için iki ayrı versiyonu olan bu hizmet sayesinde

Ekim 2019

araçlarda kapsamlı bir sefer yönetimi gerçekleştiriliyor. Yakıt tüketiminden aracın yükü ve hızına dek yolculuğa etki eden kritik faktörler değerlendirilerek filoların yeni nesil bir bakış açısıyla yönetimine olanak sunuluyor. Lastik basıncı ve sıcaklığının takibi ve raporlanmasını sağlayan TPMS de sunduğu verilerle lastiklerin aniden patlaması gibi riskleri ortadan kaldırıyor. Filo Araç Sürücüleri İçin Hayati Destek Brisa’nın Mobileye ile iş birliği kapsamında geliştirdiği Sürüş Destek Sistemi ise yolculuk boyunca yolu izleyip gerekli uyarılarda bulunarak sürücüler için üçüncü bir göz işlevi görüyor. Kullanıcılarına araç çarpışmalarını ve kazaları önleyen üstün bir teknoloji sunuyor. Sürüş Destek Sistemi, araç ve sürücü takibi, yol yardım, yakıt tüketimi takibi, görev yönetimi, karbon emisyonu ölçümü, yol uyarı sistemleri gibi çok kapsamlı araçları içerisinde barındırıyor.

Brisa Pazarlama Direktörü Evren Güzel Filo Yöneticileri İçin Dijital Bilgi Merkezi Brisa, filo şirketlerinin verimlilikleri ve kârlılıkları için geliştirdiği Profleet mobil uygulaması ile kullanıcılarına sunduğu değeri zenginleştiriyor. Filo yöneticileri mobil cihazları ile araç ve sürücüleri anlık olarak takip edebiliyor, raporlara ulaşabiliyor ve gerekli işlemleri kolaylıkla yönetebiliyor. Bu dijital hizmetlerle ilgili değerlendirmede bulunan Brisa Pazarlama Direktörü Evren Güzel, “Yeni dijital filo sistemlerimiz, akıllı mobilite alanında geldiğimiz son noktayı ortaya koyuyor. Profleet çatısı altında 360 derece danışmanlık sağladığımız filo müşterilerimiz artık yeni nesil dijital uygulamalarımızla çok daha güçlü bir fayda elde edecek. Kazaların önüne geçecek verilerle desteklediğimiz müşterilerimizin öncelikle bu alanda önemli bir iyileşme sağlayacaklarına inanıyoruz” diyor.

www.digitaltrend.com.tr

SOSYAL MEDYA TWITTER’DA GÜVENDE OLMANIZI SAĞLAYAN

BEŞ ÖZELLIK

Twitter’da, tanımadığınız kişilerden istenmeyen mesajları almayı önlemek ve güvenlik adına en iyi sonucu almak için birçok özellik bulunuyor. Bu platformu kendi alanınız haline getirmeye yardımcı olan en iyi beş özelliği sıralıyoruz.

Ekim 2019

on yıllarda sosyal medya üzerinden gerçekleşen siber saldırıların sayısında ciddi bir artış yaşanırken, bu tehlikelerin önüne geçmek kısmen de olsa mümkün. Milyonların bir araya geldiği ve pek çok konuyu tartışabildiği ya da fikir alışverişinde bulunabildiği Twitter’da, tanımadığınız kişilerden istemediğiniz türden mesajlar almak pek çoğunuzun başına gelmiştir. İşte bu ve bu gibi durumları önlemek ve güvenlik adına en iyi sonucu almak için günlük hayatta sıklıkla kullanılan ve milyonları bir konu ya da olay etrafında birleştirmeyi başaran sosyal medya platformu Twitter, güvenlik tarafında etkili özellikler sunuyor. Twitter’da herkesin kendi deneyimlerini yaratabilmesi ve denetleyebilmesi için birçok özellik mevcut. Bu platformu kendi alanınız haline getirmeye yardımcı olan en iyi beş özelliğe göz atalım.

Sessize Alma Bir Twitter hesabını “sessize almak”, o hesabın tweetlerini zaman tünelinizde görmeyeceğiniz anlamına gelir. Bu, tweetlerine ilgi duymadığınız kişilerle de arkadaş kalabilmenin en iyi yolu. Bu Twitter hesapları sessize alındıklarında bildirim almıyor, sizler de bu hesaplar tweetlerinde sizden bahsettiklerinde veya size direkt mesaj gönderdiklerinde haberdar olabiliyorsunuz. Takip etmediğiniz Twitter hesaplarını da sessize alabilir, bu hesapları uyarılarda görmenizin önüne geçebilirsiniz. Bir hesabı sessize almak, o hesabı engellemek veya takip etmeyi bırakmaktan farklıdır. Sessize aldığınız hesapların bu bilgiye ulaşmaları mümkün değildir. Bu özelliği tek tuş ile siz de deneyebilirsiniz. Twitter hesaplarının yanı sıra, belirli kelimelerin, kullanıcı isimlerinin, emojilerin veya

SOSYAL MEDYA

hashtaglerin geçtiği tweetleri de sessize alabilirsiniz.

Fotoğraf Etiketleme Bir fotoğrafta arkadaşlarınızı etiketlemek birbirinize bağlı kalmanın en iyi yollarından biridir; ancak bazıları bu anların daha özel kalmasını tercih edebilir. Bu durumda fotoğraflarınızı sadece arkadaşlarınızın etiketlemesine izin verebilir, herkesin etiketlemesine izin verebilir veya hiç kimsenin etiketlemesine izin vermeyebilirsiniz.

Keşfedilebilirlik Twitter’da önem verdiğiniz kişi ve arkadaşlarınızı bulmak cazip bir

deneyim sağlıyor. E-mail adresiniz veya telefon numaranız ile iletişim kurmak daha da kolaylaşıyor; ancak, bu özelliklerden faydalanmak istemeyebilir ve Twitter hesabınızın keşfedilebilir olmasına engel olabilirsiniz.

Engel Engel, diğer hesaplarla nasıl etkileşim kurduğunuzu kontrol etmenize yardımcı olan bir özelliktir. Bu özellik herkesin belirli hesapların kendileriyle bağlantı kurmasını, tweetlerini görmesini ve onları takip etmesini kısıtlamaya yardımcı olur. İsterseniz, her hesabı anında engelleyebilirsiniz. Engellediğiniz kişi sizin tweetlerinizi göremez ve size mesaj atamaz. Bu hesap

sahipleri çıkış yaptıklarında, hesabınız kilitli değilse tweetlerinizi görmeye devam edebilirler. Birini engellediğinizde sizin profilinize giderse ve bulamazsa sizin kendisini engellemiş olduğunu anlar.

Kalite Filtresi Kalite filtresi açıldığında, bazı sinyaller kullanarak gördüğünüz tweetlerin kalitesini artırabilirsiniz, hesap kaynağı ve davranışı gibi. Filtrelerin aktif olması, yinelenen tweetleri veya otomatik görünen düşük kaliteli içerikleri bildirimlerinizden çıkartır; ancak bu filtre takip ettiğiniz veya yakın zamanda etkileşime geçtiğiniz hesaplar için geçerli değildir.

FACEBOOK İSTASYON FAALİYETE AÇILDI F

acebook, Türkiye’deki ilk topluluk merkezi Facebook İstasyon’u resmi olarak açtı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Habitat Derneği (Habitat) iş birliğiyle hayata geçirilen Facebook İstasyon, Facebook’un Türkiye’deki en büyük yatırımlarından biri olarak görülüyor. Facebook İstasyon, Türkiye’deki insanları, toplulukları ve işletmeleri bir araya getirerek onların büyümek için ihtiyaç duydukları becerilere, kaynaklara ve bilgilere erişmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Facebook İstasyon, Türkiye toplumunun ve ekonomisinin dijitalleşmesine odaklanan bir dizi farklı eğitime, programa ve atölye çalışmasına ev sahipliği

yapacak. Farklı sosyal grupların ve toplulukların bir araya gelerek fikir paylaşımında bulunabilecekleri ve çalışabilecekleri fiziksel bir alan olmayı hedefleyen Facebook İstasyon, aynı zamanda ülkedeki işletmelere küresel pazarlara ulaşmaları ve iş arayışında olan bireylere iş bulmaları için de destek olacak. Açılış seremonisine TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da katıldığı Facebook İstasyon açılış etkinliği,

farklı toplulukları, küçük ve orta büyüklükte işletmeleri ve önemli paydaşları bir araya getirdi. Facebook Türkiye Kamu Politikaları Departman Başkanı Çağatay Pekyörür ve Facebook Türkiye Ülke Direktörü Derya Matraş’ın açılış konuşmalarıyla başlayan etkinlik, Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkanı Ari Keşişoğlu’nun moderasyonunu yaptığı bir panelle devam etti.

www.digitaltrend.com.tr

MODA

Columbia İle Sonbaharda Maceraya Geri Dönüş

eğişen havalara ve sonbaharın serin, yağmurlu günlerine fonksiyonel çözümler sunan Columbia, outdoor ve aktif yaşam tutkunlarının yeni maceralarına ortak olacak fonksiyonel çözümler sunuyor. Sürekli değişen hava koşullarına karşı geliştirdiği Omni-Wick teknolojili pantolonları ile teri hızla buharlaştıran Columbia, sonbahar yağmurlarına karşı kuru ve konforlu bir sezonu, su geçirmeyen ve leke tutmayan OmniShield teknolojili çantalar ile garantiliyor. Doğanın zorlu koşullarını ve şehrin hareketli hayatındaki engelleri aşmak için tasarlanan Columbia ayakkabı koleksiyonu hafif yapısıyla farklı zeminlerde bile

sıkı tutuş sağlayan üstün Omni-Grip teknolojisi ile sağlam ve güvenli performans sunuyor. Tabandan alınan darbeleri yumuşatan Tech-Lite teknolojili ve su geçirmeyen, kirin ve terin birikmesini önleyerek üstün konfor sunan OutDry teknolojili ayakkabılar ise sonbahar sezonun her türlü koşuluna hazırlık olmanızı sağlıyor. Sonbahar maceralarınızda mevsim boyu giyebileceğiniz Columbia’nın yumuşak yapılı sweatshirtleri outdoor tutkunlarına sıcak ve konforlu bir seçenek sunuyor ve maceralara renk katıyor. Columbia ürünlerine markanın web sitesinden ve Columbia mağazalarından ulaşılabilir.

Decathlon’la Sonbaharda Doğa Yürüyüşü Ve Kamp Zamanı

ürkiye’nin 14 şehrindeki 25 mağazası ve online alışveriş sitesi ile Türkiye’de spor tutkusunu yaymaya devam eden Decathlon’da doğa yürüyüşü ve kampla ilgili yüzlerce ürünü bir arada bulabilirsiniz. Sonbaharda hafta sonlarınızı doğa yürüyüşleri ve kamp yaparak değerlendirmek için Decathlon mağazalarında doğa yürüyüşü kıyafetleri, su geçirmez ürünler, arazi yürüyüşlerine uygun ayakkabılar, özel tekstillerden üretilen spor kıyafetleri, çadırlar ve sırt çantaları gibi ürünleri bulabilirsiniz. Havalandırma, nefes alma ve yüzde 100 su geçirmez özelliğiyle doğa yürüyüşü montları, hareket serbestliği sağlayan özel doğa yürüyüşü pantolonları, engebeli araziler için darbeleri emen özel doğa yürüyüşü ayakkabıları, doğa yürüyüşüne özel sırt çantaları gibi pek çok ürün Decathlon mağazalarında ve markanın web sitesinde beğeniye sunuluyor.

Ekim 2019

SANAT

LOUVRE MÜZESİ HTC VIVE ARTS İŞ BIRLİĞİYLE İLK SANAL GERÇEKLİK DENEYİMİNİ SUNUYOR HTC Vive Arts, Louvre Müzesi’yle Mona Lisa: Camın Ötesi’ni 24 Ekim 2019 tarihinde ziyarete açıyor. Ziyaretçiler, da Vinci’nin ünlü eserini yeni bir perspektiften görerek, sanal gerçeklik ortamında bu eserle kişisel düzeyde karşılaşabilecek.

ullanıcıyı içine alan yepyeni bir Mona Lisa deneyimi olan Louvre’daki sergi, sanat severlere Leonardo da Vinci’nin en ünlü başyapıtını daha önce hiç görülmemiş bir şekilde izleyebilmeleri için fırsat veriyor. Bu deneyime ayrıca dünyanın herhangi bir yerindeki tüm sanat severler Viveport aracılığıyla erişebiliyor. “Mona Lisa: Camın Ötesi” sergisinde ziyaretçiler da Vinci’nin ünlü eserini yeni bir perspektiften görme ve sanal gerçeklik ortamında bu eserle kişisel düzeyde karşılaşma şansını elde ediyor. Mona Lisa’yla gerçekleştirilen bu yenilikçi ve interaktif deneyim sayesinde

Louvre Müzesi, da Vinci’nin ikonik şaheserini daha önce benzeri görülmemiş bir yöntem kullanarak, tüm dünyadaki sanat severlerle tanıştırıyor. Tablonun En Göz Alıcı Detayları Görülebiliyor Yedi dakikalık sürükleyici deneyimin başlangıcında kullanıcılar, Vive’ın en yeni VR başlığı Vive Cosmos aracılığıyla kendilerini Mona Lisa’nın her daim sergilenmekte olduğu Louvre’daki Salle des États salonunda buluyor. Kullanıcı ilk başta, tablonun önündeki seyirci kalabalığının arkasında kalıyor. Kalabalık, tablonun önünden ayrılınca izleyici,

aradaki koruyucu cam ve çerçeve olmaksızın, eserle yüz yüze kalacak kadar tablonun yakınına getiriliyor. Da Vinci’nin şaheseriyle artık yalnız kalan seyirci, boya tabakasından görülen ahşap panelin dokusu da dahil olmak üzere bu ünlü yağlı boya tablonun en göz alıcı detaylarını ve eserin nasıl restore edildiğini yakından görebiliyor. Gizli Kalmış Detayları Ortaya Çıkarıyor Mona Lisa: Camın Ötesi aynı zamanda, gölgeden ışığa geçişi neredeyse algılanmaz hale getiren çok ince uygulanmış boya katmanları kullanmayı ifade eden da Vinci’nin Sfumato tekniğini de

izleyicilere sergiliyor. İzleyici, deneyim dahilinde gösterilen ve mekanı doldurarak ışığı yumuşatan ince bir dumanla sunulan Sfumato etkisini yaşayabiliyor. Deneyimin, dünyanın her yerinden izleyiciler için hazırlanmış genişletilmiş ev sürümü versiyonu, iOS ve Android’deki mobil VR da dahil olmak üzere önde gelen diğer büyük VR platformlarla birlikte HTC’nin limitsiz VR üyelik servisi Viveport Infinity’den erişime sunuldu. Bu sanal gerçeklik deneyimi Louvre, HTC ve sanal gerçeklik prodüksiyon şirketi Emissive ortaklığıyla hayata geçirildi.

www.digitaltrend.com.tr

AJANDA Uçuruma Köprü Kuran Kadınlar İstanbul’da Buluşuyor

vrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti Yerel STK’lar Hibe Programı desteğiyle, Etiler Soroptimist Kulübü İş ve Meslek Kadınları Derneği ev sahipliğinde 15 Kasım’da düzenlenecek İşte Eşitlik - Uçuruma Köprü Kuran Kadınlar: İş Hayatında Cinsiyet Eşitliği Uluslararası Konferansı, yüzlerce izleyiciyi bir araya getirecek. Konferans ile toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini ifade eden Etiler Soroptimist Kulübü İş ve Meslek Kadınları Derneği Başkanı Melek Berkem, “Kadınların iş hayatındaki konumlarını güçlendirmenin, özellikle teknik ve uzmanlık gerektiren işlerde ve tepe yönetimlerde kadın istihdamını artırmanın yollarını tartışacağımız bu konferansta birçok ulusal ve uluslararası konuşmacıyı ağırlayacağız. Galatasaray Üniversitesi Aydın Doğan Konferans Salonu’nda gerçekleştireceğimiz etkinliğimize hem akademik camiadan hem de iş dünyasından tüm ilgilileri bekliyoruz” diyor.

Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali 2019 Başlıyor

nsanların birbirleri ve gezegenin döngüleri ile uyumlu yaşayabileceğini düşünenlerin bir araya geldiği bir buluşma olan Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali (SYFF) bu sene 21-24 Kasım tarihlerinde Salt Beyoğlu ve Fransız Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Festivaldeki filmler; dünyanın birçok farklı ülkesinden iklim değişikliği, sosyal girişimcilik, bir insan hakkı olarak barınma ve konut, toplumsal dönüşüm, yerel ekonomi, sürdürülebilir ormancılık, turizm, çocuk işçiliği, sürdürülebilir üretim, sorumlu tedarik zinciri, barış gibi birçok konuyu bütüncül bir bakış açısıyla aktarıyor.

Ekim 2019

MARKA Konferansı’nın Merkezinde İstanbul Var

0 yıldır Yürekli Konferansları tarafından düzenlenen ve kendisi de tüm iş dünyasının örnek aldığı bir sürdürülebilirlik ve marka hikayesi haline gelen, Türkiye’nin en güçlü iş ve fikir platformlarından MARKA Konferansı, Yapı Kredi World ana sponsorluğunda, 18-19 Aralık’ta, Çırağan Palace Kempinski’nin saray binasında gerçekleşecek. Yürekli Yönetim Kurulu Başkanı, MARKA Konferanslarının kurucusu Ayşegül Yürekli Şengör, “Var olduğu günden beri İstanbul’dan ilham alan; cesur, kozmopolit, dinamik, renkli, yenilikçi, farklı görüş ve inançları kucaklayan karakteriyle İstanbul’a çok benzeyen MARKA Konferansı, bu yıl İstanbul markası için bir sıçrama tahtası olmayı hedefliyor. MARKA Konferansının gücünü kullanarak İstanbul markasının geleceği için tüm paydaşlarımızla birlikte düşünmeye ve akıl üretmeye kararlıyız” diyor.

www.digitaltrend.com.tr

SEKTÖRÜNDE ERP GELECEK canias İLE ŞEKİLLENECEK 30 yıllık ERP tecrübemiz ile onlarca sektörde olduğu gibi OTOMOTİV sektörünün de ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz. ENDÜSTRİ 4.0 çağını yakalamanız için geleceğin teknolojisini üretiyoruz. Advertising & Promotion · Automotive · Aviation & Defense · Building · Chemicals & Paint · Cooling & Heating · Construction Materials · Education · Electronics · Energy · Food · Furniture & Wood Processing · Geology · Glass Processing · Import & Export · Jewelry · Leather · Logistics · Machinery & Industrial Automation · Medical · Metal · Mining · Packaging · Plastic · Retail · Service & Maintenance · Textile & Garment · Tourism

Detaylı bilgi için: www.caniaserp.com /caniasERP

Ekim 2019