28 minute read

MARMARA URBAN FORUM / MARMARA ULUSLARARASI KENT FORUMU (MARUF): M. CEMİL ARSLAN İLE BİR SÖYLEŞİ

…Bir ömür yaşarsınız, biriktirirsiniz, başarılarınız başarısızlıklarınız olur. Hayaller kurarsınız, ah şöyle bir şey yapılsaydı, yapılabilseydi dersiniz. Gün olur, hayalini kurduğunuz bazı işler, bir imkân, bir risk ya da ihtimal olarak size göz kırpar, buradayım bak istedin, geldim, der…

Doç. Dr., Alim Arlı, İstanbul Şehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi

Advertisement

Ezgi Küçük, Marmara Belediyeler Birliği Şehir Planlama Koordinatörü, Şehir Politikaları Merkezi Direktörü

Samet Keskin, Marmara Belediyeler Birliği Şehir Politikaları Merkezi Uzmanı

Marmara Belediyeler Birliğinin son beşyılda, geçmiş deneyimlerinin getirdiğipotansiyel güç ve hem ülke, hem MarmaraBölgesi, hem de İstanbul özelinde yereldengücünü alan küresel değeri ile yerel yönetimve şehircilik alanında pek çok konuda,uygulamacılar ile akademisyenleri bir arayagetirerek çözüm arayışı sunan platformlaroluşturmada izlediği yol, bugün MarmaraUrban Forum ya da Türkçe adı ile MarmaraUluslararası Kent Forumu’na (MARUF) varıyor. Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. M. Cemil Arslan ve çalışma ekibi tarafından, İstanbul Şehir Üniversitesi Şehir Araştırmaları Merkezi başta olmak üzere İstanbul Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi gibi Türkiye’nin önde gelen birçok üniversitesinin saygın akademik kadrosunun katkıları ile, ulusal ve uluslararası ölçekli, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve yaşam kalitesi yüksek, sürdürülebilir kentler için çalışan sivil toplum kuruluşları, çözüm üreten özel sektör temsilcileri, Marmara Bölgesi kalkınma ajansları, belediye birlikleri ve tüm bu sürecin esas sahibi belediyelerin işbirliğiyle düzenlenen MARUF, 1-3 Ekim 2019 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde (ICC) düzenleniyor.

MARUF’un Genel Koordinatörlüğünü yapan MBB Genel Sekreteri M. Cemil Arslan’ın, MARUF’un ortaya çıkışı, yaklaşık 1.5 sene süren planlama ve organizasyon hikayesi üzerine aktardıkları, İstanbul Şehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve MARUF Yürütme Kurulu Üyelerinden Doç. Dr. Alim Arlı’nın soruları ve MBB Şehir Politikaları Merkezi Direktörü ve MARUF Program Koordinatörü Ezgi Küçük’ün katkıları ile Şehir & Toplum’un 14. sayısının bel kemiği niteliğinde.

Alim Arlı: Marmara Uluslararası Kent Forumu (Marmara Urban Forum – MARUF) fikri nereden çıktı?

Röportaj: M. Cemil Arslan, Alim Arlı, Ezgi Küçük, Samet Keskin 2019, MBB, Eminönü

Röportaj: M. Cemil Arslan, Alim Arlı, Ezgi Küçük, Samet Keskin 2019, MBB, Eminönü

M. Cemil Arslan: Takdir edersiniz ki, bir fikrin, bir düşüncenin, bir projenin olgunlaşma süreci aslında uzun bir yolcuğun hikâyesidir çoğunlukla. Bir ömür yaşarsınız, biriktirirsiniz, başarılarınız başarısızlıklarınız olur. Hayaller kurarsınız, ah şöyle bir şey yapılsaydı, yapılabilseydi dersiniz. Gün olur, hayalini kurduğunuz bazı işler, bir imkân, bir risk ya da ihtimal olarak size göz kırpar, buradayım bak istedin, geldim, der.

Okuduğum kitaplar arasında beni çok etkileyen, bütün dünyamı altüst eden birkaç kitap vardır. Bu kitaplardan biri de René Guénon’nun Niceliğin Egemenliği ve Çağın Alametleri kitabıdır. O gün bugündür, o kitabın da verdiği etkiyle birlikte, içinde yer aldığım işlerde niceliğin ne kadar fazla önemsendiğini, kalitenin ne kadar göz ardı edildiğini hep acı çekerek gözlemledim. Bir belediyede çalışmaya başlayınca belediyelerde de benzer bir durumun olduğunu, kalitenin ve uzun vadeli iş yapmanın önemsenmemesinin üzüntüsünü yaşadım. Uzun yıllar finansla ilgilendiğim için, nitelik eksenli ve uzun vadeli yaklaşım eksikliğinin nasıl büyük bir maliyete dönüştüğünü, kısa vadeli ve nicelik eksenli yaklaşımın bu maliyeti nasıl bir çığa dönüştürdüğünü acı çekerek gördüm. Üstelik kapasiteleri oldukça yüksek kurumların, ülkeye çok iyi hizmetler yapabilecek imkanları varken uzun vadeli ve dönüştürücü niteliksel bakışın ufak tefek şovlara ve kazançlara tenezzül edilerek nasıl heba edildiğini gördüm.

Marmara Belediyeler Birliği stres düzeyi en yönetilebilir kurumlardan bir tanesi diyebilirim. Herkesin bir yönetsel yaklaşımı var. Ben aynı şekilde düşünen insanlardan ziyade ilkesel düzeyde aynı hayalleri kurabilecek ve yorulmayı göze alabilecek, farklı düşünen insanlarla çalışmanın daha zevkli olduğuna inanırım. Hatta yönetim başarısının da “yönetilebilir çatışma veya stres düzeyi” olduğuna inanırım. Farklılıkların çatışmasını yönetemediğinizde savaş çıkar, çatışmaya izin vermediğinizde miskinlik olur. Biz doğrudan vatandaş yerine vatandaşa hizmet üreten yerel yönetimlere yönelik çalışan bir kurumuz. Bu sebeple burada yüklenebileceğiniz stres yalnızca doğru işler yapmak, işleri doğru yapmak, işi zamanında yetiştirmek, daha iyi işler yapmak, daha nitelikli yapmak stresi. Zaman içinde kurumu tanıdıkça, 1975’te kuruluşundan itibaren aslında bu kurumda çok nitelikli işler yapıldığını fark ettim. Mesela Marmara Life dergisini 2014 yılında ilk defa Türkçe-İngilizce çıkarma hayalini kurup ilk sayıyı çıkardığımızda müthiş bir iş başardığımızı düşündüm. Hâlbuki sayıyı çıkardıktan sonra fark ettim ki bu kurum 1975’te çıkardığı ilk dergisini zaten Türkçe- İngilizce olarak çıkarmış. Düşünebiliyor musunuz, 1975. Ancak sonradan belli dönemlerde politikleşmiş ve kalite düşmüş. Dolayısıyla 2014 yılında, 1975’i tekrar ederek çok büyük bir iş yaptığımı zannediyordum. Benzer şekilde, nerdeyse 30 yıl önce Alman Hükümetinin desteği ve Devlet Planlama Teşkilatının katkısıyla Marmara Bölgesi genelinde Kanalizasyon Master Planı yapmış. Keşke bu bölgesel yaklaşım ve üretim devam etseymiş.

Güçlenen kurumsal yapımız ve nitelikli genç arkadaşlarımızla birtakım ilk olacak işler yaptık. Bilge Mimar Turgut Cansever Sempozyumu, Uluslararası Çocukların Şehri Kongresi, Yerel Yönetimler Finans Zirvesi, Akıllı Belediyecilik Zirvesi, Başkanlar Zirvesi, Sosyal Hizmetler Sempozyumu, Kitap ve Kültür Fuarı bunlardan bazıları. Fark ettim ki aslında kurumsal kapasitemiz de, kültürümüz de, tarihimiz de belli işler yapma konusunda bize yol veriyor. Dahası nitelikli işler yapma konusunda oldukça hevesli ve yetenekli bir takımımız oluşmuş. Aynı zamanda ara kurum olduğumuz için de stratejik amaçlarımızın bir tanesi belediyelerin kurumsal kapasitelerini geliştirmek ve gelişimine destek vermek, kendilerine danışmanlık yapmak.

Böyle arada olmanın bazen avantajları, bazen dezavantajları olur. Hayatım boyunca bu iki zıtlığı hissettim. Mesela belediyelerde akademisyenler ile çok sayıda toplantı yaptık ama akademisyenler hep başka bir dünyadan bahsettiler, belediyeciler ise bambaşka bir dünyadan... Aslında sadece toplantılar yaptılar; ortak işler yapamadılar. Başlatılanlar da çoğunlukla sürdürülemedi veya bir kenarda unutuldu. Bu kurumda, teorik ile pratiği bir araya getirebileceğimizi fark ettik. Bu böyle birkaç sene zihnimde gitti geldi. Sonra yıllık değerlendirme toplantısında, bütün yönetici ve uzmanlarımız ile bunu kendi aramızda tartıştık. “Böyle bir forum yapabilir miyiz? Böyle bir forum yaparsak altından kalkabilir miyiz? Altından kalkarsak böyle bir forumu nasıl yapmalıyız?” sorularını irdeledik. Aslında ilk toplantıda oldukça karamsar bakan ve bu işi başarmayacağımızı düşünen arkadaşlarımız da oldu. Fakat ikinci toplantıda inanç biraz daha pekişti. Öyle ki, şu anda güncel boyutu ile bu programın küçük olduğunu düşünen arkadaşlarımız bile oldu. “Yapacaksak daha büyüğünü, daha niteliklisini yapmalıyız.” diyenler oldu. Dolayısıyla bu forum, Marmara Belediyeler Birliği çalışanlarının ortak bir fikri olarak çıktı aslında. Neticede hayalin pekişmesi ve gerçekleşmesi, insanların bu işi kabulü ve buna inanması ile olabilecek bir şey. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Biz ortak karar alarak MARUF’u yapmaya karar verdik. Tamam, bir fikir olarak böyle bir şeyi yapabileceğimiz söylenmişti; ancak, Sapanca’da yaptığımız toplantıda hep birlikte bu işi yapabileceğimize inandık. Orada ayrıca bu işi yaparsak nasıl yapabileceğimize yönelik bir çalışmayla da toplantımızı bitirmiş olduk.

İnsanların inanmadıkları şeyleri yaparak mutlu olabileceklerini düşünmüyorum. Yöneticilerin temel görevlerinden birinin de arkadaşlarının mutluluğunu dikkate almak olduğuna inanıyorum. Çünkü aslında biz bütün bu çalışmaları, bütün işleri, bütün para kazanma faaliyetlerimizi, bütün emeklerimizi mutlu olmak ve işe yaradığımızı hissetmek, ülkemize yararlı olmak için yapıyoruz. Bir işe inanmak mutlu olmanın yollarından bir tanesi. Biz bu işe topluca inandık ve bu işi yapmazsak mutsuz olacağız.

Sonra isimlendirmeye geldi iş. Biz kurum olarak ne kadar iddialı işler yaparsak yapalım, durmayı da başarabiliyoruz. Çünkü en üst ölçekte iyi işler yapmayı, bilinç oluşturmayı ve örnek olmayı amaçlıyoruz. Sonunda başka kurumlar benzer işleri yapmaya koyulurlarsa büyük bir mutlulukla destek veriyoruz. Bu nedenle Türkiye ve İstanbul isimlerini kullanmamaya karar verdik. Yanı sıra bölgesel meseleleri tartışmayı ve bölge-kent ilişkisine vurgu yapmayı da dikkate alarak Marmara Urban Forum koymaya karar verdik ismini. Tabi bu detaylı ve ince bir süreç ama bu kadarını belirtmiş olayım. Kısaltmada ise büyük bir tesadüf oldu. Hepimiz aynı şeyleri düşünmüşüz ve MARUF’ta karar kıldık.

Tabii biz burada epey bir insana danıştık aslında. Size bireysel olarak da danıştık, üniversiteniz İstanbul Şehir Üniversitesine gelerek kurum olarak da danıştık. Geçmişte hukukumuz olan, hem belediyede çalışan, hem belediye dışında çalışan, üstelik Türkiye’de farklı kamplarda bulunan kişilere “Türkiye’ye nasıl katkıda bulunabiliriz?” diye danıştık. Türkiye’nin son 3-4 yılda merkezi hükümetinin başka ülkelerin merkezi hükümetleri ile yaşadığı problemlerde yerel yönetimlerin, yerel diplomasi vesilesiyle bir çıkış yolu bulabileceği fikri, bunu uygulamada görmemiz, bizden dezaman zaman bu anlamda yardım talepedilmesi bana gösterdi ki bu tür bir yereldiplomasi için de çok uygun bir araç vebunun için çok uygun bir zaman. AyrıcaTürkiye’nin kapasitesi, hataları, yaptıkları,yapamadıkları böyle bir şey yapmayamüsait. Bunu birinin üstlenmesi gerekirdi.Bunu üstlenebilecek en uygun kurumlardanbir tanesi Marmara Belediyeler Birliği gibihem geçmişinde iyi işleri olan hem de aradadurmayı başarabilmiş kurumlardan birtanesi olmasıydı. Bu nedenle de yola çıktık.Yani çok genel olarak fikir böyle olgunlaştıdiyebilirim.

Alim Arlı: Nasıl yola çıkıldı? Ne yaptınız bufikri gerçekleştirmek için? Hangi paydaşlarlailetişime geçtiniz? Hangi organizasyoneldüzenlemeleri gerçekleştirdiniz? Kurumiçinde bu iş nasıl paylaşıldı? Bu hala devameden bir süreç. Bunlarla ilgili belirtilmesindeyarar gördüğünüz kısımları paylaşabilirmisiniz?

MBB 2018 yılı değerlendirme toplantısı forum öncesi çalıştayı

MBB 2018 yılı değerlendirme toplantısı forum öncesi çalıştayı

MBB 2018 yılı değerlendirme toplantısı forum öncesi çalıştayı

MBB 2018 yılı değerlendirme toplantısı forum öncesi çalıştayı

Marmara Urban Forum logosu

Marmara Urban Forum logosu

MBB Encümeni

MBB Encümeni

M. Cemil Arslan: Arkadaşlarımızla birliktekentleşme forumlarını, şehircilik alanındakietkinlik ve konferansları takip ediyoruzbir şekilde. Bazılarına gitmeye çalışıyoruz.Küresel Belediye Başkanları Parlamentosugibi oluşumlara da ilk toplantılarındanitibaren katılım sağlıyor, gözlem yapıyoruz.

Bu fikir olgunlaşıp arkadaşlarımız da ikna olduktan sonra forumu nasıl yapabileceğimize dair forum şeklini kendi aramızda konuşmaya başladık. Bildiğiniz gibi MBB karar organı belediye başkanlarımızdan oluşan MBB Encümeni. Biz de Encümenimizde bu konuyu tartıştık. İlk başta bazı üyeler destek verse de önerimiz uygun görülmedi. Sonra altı ay kadar bekleyip ikinci sunuşta daha detaylı bir çalışmayla yeniden önerdik forum fikrini, bu sefer daha yumuşak bir ret oldu. Daha sonra bütün arkadaşlarımızla bu işe daha da inandıktan sonra, yani yaklaşık 7-8 ay sonra tekrar gittiğimizde bu sefer yapalım, yapabiliriz denildi. O sırada yerel seçim sebebi ile biraz ertelendi. Biz o işareti alınca kurumsal olarak öncelikle İstanbul Şehir Üniversitesi Şehir Araştırmaları Merkezi’ni ziyaret ettik. Önce Doç. Dr. Alim Arlı ile irtibat kurduk. Sonra Dr. Yunus Uğur ve Doç. Dr. Eda Ünlü Yücesoy ile irtibat kurduk. İstanbul Şehir Üniversitesi de bu konuda bize destek vereceğini söyledi. Aslında İstanbul Şehir Üniversitesi bunun farkında olmasa da, kurumsal anlamda böylesine güçlü bir partnerle yola çıkmak bize iyi hissettirdi. Çünkü bir kurumu yanımızda görmek, üstelik bu alanda çalışan bir üniversiteyi yanımızda görmek çok değerliydi. İlginç bir şekilde, hangi kurumu ziyaret ettiysek, üniversite, belediye, yabancı kuruluş, kişi; herkes destek verdi bize. Bazı politik risklerden, başarısız olma riskinden, finansal olarak kaldıramayabileceğimizden bahsedenler oldu ama hemen herkes fikri çok beğendi ve destekledi, bu forumun muhakkak yapılması gerektiğini belirtti. Hiç kimse bizim cesaretimizi kıran, bize olumsuz bakan bir yaklaşım içerisinde olmadı. Forumun Danışma Kurulu’nda yer almayı kabul etmeyen hocalarımız oldu mesela ama onlar bile kişisel sebeplerle kabul edemediklerini, ancak bu organizasyonu değerli bir oluşum olarak gördüklerini belirttiler ve yapılması gerektiğini söylediler. Biz de bunun üzerine biraz daha genişlettik ilgi alanımızı. Mümkün olduğunca da renkli, hem kamu, hem özel sektör, hem sivil toplum kuruluşları, hem farklı politik kimlikleri ile öne çıkmış kesimler, gruplar varsa onların tamamından renkler almaya çalışarak şekillendirdik ve bugüne kadar geldik.

Bizi en fazla etkileyen birkaç organizasyonu sayabilirim. Biri geçmişten beri London School of Economics’in Urban Age’i. Sonra Viyana merkezli Urban Future Global Conference, sonra da pek tabii ki HABITAT’ın World Urban Forum’u. Bir de Moskova Urban Forum (MUF). MUF da şu açıdan etkileyiciydi; bir şehrin belediyesinin desteğiyle, bizim kapalı zannettiğimiz toplumsal ilişkiler ağında, bir etkinliği diplomatik araç olarak nasıl başarılı kullandıklarını gördük. Sonra İstanbul merkezli böyle bir organizasyonu niçin yapmayalım ki, dedik. Encümenimiz bunu kabul ettikten sonra, bu süreçte “Bu etkinliği İstanbul adı ile yapın.” önerileri oldu. Ama biz şunu gördük; İstanbul adını ilk anda taşıyabilecek kurumlardan biri değiliz. Bırakın kurumsal kapasitemizi, buna finansal kaynaklarımız da yetmiyor. İstanbul çok özel bir isim. Her ismin bazı gereklilikleri var. Bunu başkasının sahiplenmesi gerekir. İstanbul ile doğrudan ilgili kurumlar varken, onların doğrudan desteği ve yönlendirmesi olmaksızın böyle bir ismi kullanmamız uygun olmazdı. Ayrıca biz bir bölge birliği olduğumuz için, sadece şehir meselesini değil bölgesel meselelerin, şehir bölge kavramının, bölgedeki şehirlerin birbirileri ile ilişkilerinin, bazen yatırım ağlarının, yatırım alanlarının belirlenmesinin ve bölgesel karar vermenin de tartışılması gerektiğini düşündüğümüz için Marmara Urban Forum (MARUF) adını koyduk. Üstelik bu, Kalkınma Bakanlığının kapanmasından sonra bence daha da önemli hale geldi. Biz MARUF olgunlaştırma sürecindeyken ilgili Bakanlık kapanma sürecindeydi. Biz kararı aldıktan sonra kalkınma ajanslarının fonksiyonları da değişti, otonomileri azaldı. Bakanlığa doğrudan bağlandı. Şimdi kalkınma ajanslarının bir miktar otonomilerinin azalması ile bu tarz girişimlerin öneminin daha da arttığını düşünüyorum.

Uluslararası forum ve konferans katılımları: Urban Age Conference 2018 (en üst). Urban Future Global Conference 2019 (orta). World Urban Forum 2018 (en alt)

Uluslararası forum ve konferans katılımları: Urban Age Conference 2018 (en üst). Urban Future Global Conference 2019 (orta). World Urban Forum 2018 (en alt)

Alim Arlı: Bu etkinliklerin en önemli taraflarından bir tanesi yapılandırma süreçlerindeki katılımın derecesi oluyor. Etkinliğin oluşturulması ve geliştirilmesi sürecinde karşımıza çıkan iki tane kurul var. Biri Yürütme Kurulu, diğeri Danışma Kurulu. İlaveten bu iki kurulun bütün sürecini çekip çeviren çok etkin 5-6 merkez var. Bu iş bölümü nasıl yürüyor? Bu kurullar ne iş yapıyor? İşin organizasyonu ile nelere işaret etmek lazım. Bu tür süreçlerin açıklanması, bu minvalde verilen cevaplar kurumlar için ilham verici olabilir. Nasıl yapılandırıyorsunuz bunu kurum olarak?

M. Cemil Arslan: Hemen her şeyde arzulu ve nitelikli insan, başarının en önemli koşullarından bir tanesi. Marmara Belediyeler Birliğinin şanslarından biri çok genç olmalarına rağmen yaşlarını çok aşan bir olgunluk ve iş yapma arzusu ile yanıp kavrulan bir ekibinin olması. Arkadaşlarımın biz bu işi üstleniriz dedikten sonra özel sektörden, üniversitelerden, finans sektöründen, belediyelerden tanıdığımız ve bu işte bize destek vereceğine inandığımız 15-20 arkadaşa “Bize Yürütme Kurulu’nda destek verir misiniz?” diye istirhamda bulunduk. Sağ olsunlar, kabul ettiler. Sonra o kurulun önerisi ile bu forumda tartışılacak 12 temayı belirledik. Ayrıca bize Danışma Kurulu üyesi olarak destek verecek isimleri de belirledik. Daha sonra da bu Danışma Kurulu üyelerimizin bir kısmını Yürütme Kurulu üyelerimiz, diğer kısmını ise kurum olarak biz ziyaret ettik. Onların fikirlerini ve eleştirilerini aldık. Bir taraftan dünyadaki yeni trendleri izlemeye çalıştık. HABITAT’taki süreci izlemeye çalıştık. Merkezi yönetimle ilgili kuruluşları ziyaret ettik. Onları hem önceden bilgilendirdik, hem de desteklerini aldık.

Ara kurum olma konusunda dikkat ettiğimiz bir husus var. Türkiye’de uzun yıllar kurumlar birbirileri ile mücadele ederek enerjilerini boşa harcadılar. Biz yaptığımız hiçbir etkinlikte böyle bir durumun kapısını açmak istemiyoruz. Buna tevessül eden kurumlar olursa da kavgadan çekiniyoruz. Kavgaya hiçbir şekilde enerjimizi harcamak istemiyoruz. Mümkün olduğunca ortak üretebileceğimiz alanlarda ortak üretim yapmayı, ortak üretim yapamayacağımız alanlarda kavga etmeden işimize yoğunlaşmayı tercih ediyoruz. Olumsuz şeylerden bahsetmek yerine olumlu şeylerden bahsedip iyilikleri çoğaltmayı tercih ediyoruz mümkün olduğunca. Bu iddialarımızdan vazgeçmek anlamında değil tabii, enerjiyi boşa harcamamak anlamında. Yoksa işin zorunlu kılması durumunda çözüm önerisi ile birlikte çok kişi ve kurumun risk gördüğü eleştirileri de yaparız. Dolayısıyla mümkün oldukça ortak akılla hem konuları hem de konuşmacıları belirlemeye çalıştık. Konuşmacıları belirlerken de yine Yürütme Kurulu ile aldığımız ortak kararlarla genel bir dengeyi gözetmeye özen gösterdik. Kadınerkek dengesini, uygulamacı, akademisyen, karar alıcı dengesini, yerli-yabancı dengesini kurmaya, coğrafi bölgelerin eşit temsilini korumaya çalıştık. Tabii bunu ne kadar başarılı gerçekleştirebileceğimizi zamanla göreceğiz. Amacımız bu. MARUF etkinliğimizin ilki olduğu için tüm imkânlarımızı zorlayarak mümkün olduğu ölçüde bu hedefe ulaşmaya çalışıyoruz. Merkezi yönetimle hızlanan ilişkilerimiz var. Onları bu sürece katmaya çalışıyoruz.

Alim Arlı: Bu forumun 12 teması var. Bu temaların her biri iki veya üç oturumda ele alınacak. Bunlara ek olarak özel oturumlar da olacak. Bu temaların şekillenme sürecini de biraz anlatsanız. Neden bu temaları seçtiniz de başka temaları seçmediniz? Sınırlama yaparken temel kriterleri nasıl tespit ettiniz? Marmara Bölgesi’nin belediye birliği olarak seçtiğiniz bu temalar, bu bölgeye ve bu birliğe üye olan belediyelere ne vaat ediyor? Bu konuda genel bir değerlendirme alabilir miyiz?

MARUF Yürütme Kurulu Toplantısı, 2018

MARUF Yürütme Kurulu Toplantısı, 2018

M. Cemil Arslan: MBB’deki mutfak çalışmamızı arkadaşlarımız büyük bir emekle yürütürken Yürütme Kurulu ile birlikte şu noktaya gelindi; ya bir konuya odaklanmamız gerekecekti ya da farklı başlıklar seçmemiz gerekecekti. Biz ilk etkinlik olduğu için tek bir konuya odaklanmak yerine seçeceğimiz bir konu grubuna odaklanmayı tercih ettik. Konuları da Yürütme Kurulu ile birlikte seçtik. Önce Marmara Belediyeler Birliğinde bu işi üstlenen 5-6 arkadaşımız aslında günlerce çalışarak bir konu demeti çıkarmaya çalıştı. Onları gruplandırdı. Bu başlıkların bazıları daha MBB olarak bir uluslararası kentleşme forumu yapabilir miyiz, konulu yıllık değerlendirme toplantımızda belirlenmişti aslında. Ekipteki arkadaşlarımız incelediğimiz ve izlediğimiz uluslararası forum ve konferansların geçmişten bugüne gündemlerini derledi. Biz ikinci toplantıda Yürütme Kuruluna arkadaşlarımızın hazırladığı konu demetini sunduk. Onları harmanlayarak Yürütme Kurulumuz ile birlikte tek bir konuya odaklanmak yerine, bu 12 temayı seçtik. Ancak bu 12 temanın varacağı temel nokta şu olacaktı: Çözüm Üreten Kentler. Dolayısıyla çözüm üreten kentleri, 21. yy kent vizyonları çerçevesinde 12 temel tema altında tartışacak hale getirdik.

Ezgi Küçük: Bu temaları biraz açıklamak isterim. Temalar; çevre ve iklim değişikliği, dayanıklılık, göç, kamusal mekan, kent ağları, konut ve yapılı çevre, kentsel altyapı, sosyal kapsayıcılık, şehir teknolojileri ve inovasyon, ulaşım ve hareketlilik, yerel kalkınma, ve yönetişim. Bunlardan dayanıklılık, kent ağları ve yönetişim pek çok bağlamda tüm temaları kesen konular aslında. Çevre ve iklim değişiklği teması altında döngüsel ekonomi ve iklim değişikliği meseleleri üzerine 2 oturum düzenliyoruz. Yine kamusal mekan, kent ağları, kentsel altyapı, sosyal kapsayıcılık, şehir teknolojileri ve inovasyon ulaşım ve hareketlilik temalarında 2’şer oturum organize ediyoruz. Temel meseleleri ile ele alıyoruz her tema altındaki oturumları. Örneğin ulaşım ve hareketlilik oturumu altında hem insan odaklı ulaşım hem de toplu ulaşımda kurumsallaşma konusu ekseninde iki oturum kurguluyoruz. Bunlar dışındaki oturumlarda meselelere bir parça daha fazla değinmek adına daha fazla oturum planlıyoruz. Konut ve yapılı çevre ve yerel kalkınma temaları altında 3’er oturum; dayanıklılık, göç ve yönetişim temaları altında 4’er oturum planlıyoruz.

Peki bu 12 temayı seçerken tek ölçümüz birden fazla konuya mı odaklanmaktı? Hayır. Başlıkları belirlerken uluslararası gündeme paralel gitmek gibi bir kriterimiz de vardı. Bunun da en üst organizasyonu HABITAT. BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve HABITAT’ın Yeni Kentsel Gündem programları var biliyorsunuz. Biz seçtiğimiz başlıkların mümkün olduğu ölçüde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Yeni Kentsel Gündem ile paralel olmasını, böylece yerel gündem ile küresel gündemin birbirleriyle örtüşmesini; ancak o yolla bu işin yerel diplomasi ayağının oturabileceğini düşündük. Ayrıca küresel Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının yerelleştirilmesi konusunda bir aktör olarak rol alma isteğimiz olduğu için onu buradan başlatabileceğimizi düşündük. Yürütme Kurulumuz da kalkınma hedefleriyle örtüşen bu 12 başlığı belirledi. Başka başlıklar da konuşuldu ancak onları eledik. Eleme sebeplerimizden birisi tabii ki sınırlılıklarımız. Hem kaynaklarımız sınırlı, hem zamanımız sınırlı. Bir de son günün yarısında teknik inceleme gezileri yapacağımız için oturum sayılarını sınırlandırmamız gerekirdi. Ancak pek çok tema ile kesişen özel konuları, özel oturumlar kategorisinde programa aldık.

Bu noktada şunu ekleyebilirim belki: Kentlere dair tüm paydaşları bir araya getirme düşüncesinin yanı sıra forumun dinleyici ve gözlemleyici kitlesini oluşturacak katılımcılarla etkileşim kurmayı da arzuluyoruz. Dolayısıyla oturumların kurgusunu oluştururken katılımcıların sorularını ve katkılarını oturum sırasında hem sözlü hem de MARUF’un mobil uygulamasında sunulan arayüz aracılığı ile almayı planlıyoruz. Bu sürecin yanında forumun 12 temasına dair değerlendirmelerin alınacağı bir pano üzerinden geri dönüşler bekleyeceğiz. Ayrıca bu 12 temanın geliştirilmesi ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının, Yeni Kentsel Gündemin yerelleşmesi kapsamında tanıtılması açısından da görsel çalışmalar üzerinde uğraşıyoruz.

Diğer yandan MARUF’un temelinde MBB’nin tüm diğer işlerinde olduğu gibi yerel yönetimlerin kapasitelerini artırmak ve kentlerin sürdürülebilir, yaşanabilir ve eşitlikçi geleceğine katkıda bulunmak için doğru verileri, anlamlı göstergeleri ve istatistikleri oluşturarak bilgiye ya da kanıta dayalı politika geliştirmek var. MBB’nin Şehir Politikaları Merkezi altında yürüttüğü çalışmaların bir parçası olarak, Marmara Bölgesi kentlerini MARUF’un 12 temel teması altında inceleyecek bir araştırma çalışmasının ilk örneklerini de sunmayı hedefliyoruz.

Alim Arlı: Marmara Bölgesi’nin 191 belediyesi sizin üyeniz ve bu forum temelinde bu üye belediyelerin de bahsettiğiniz ulusal, bölgesel ve uluslararası çeşitli gündemlere daha fazla angaje olması, bu gündemleri kendi süreçlerine daha uygun bir şekilde gözden geçirmesi açısından fırsat yaratıcı. Sorum şu; Marmara Bölgesi’nin belediyeleri ya da yerel idareleri ve birimleri bu forumdan ne beklemeli? Bu forumu nasıl görmeli ve foruma nasıl daha çok katkı vermeli?

M. Cemil Arslan: Aşağı yukarı 1999’dan beri çok düzenli bir şekilde yurtdışına gidip geliyorum. Bence Türkiye’nin son 15-20 yılında, ister psikolojik sebeplerle ister Türkiye’nin artan gücü ile Türkiye’ye yönelik bakışta, bilhassa yakın coğrafyada, Balkanlar ve Ortadoğu’da çok farklı bir talep var. Bu bir taraftan Türkiye’deki insanların sorumluluğunu artıran, diğer taraftan da o beklentiyi karşılayamama riskini büyüten bir durum aslında. Tersten düşündüğümüzde, bu durum Türkiye’de zaman zaman aslında içeriği çok dolu olmayan, abartılı bir özgüvene yol açtı.

Yerel yönetimler de kamu yönetimi reformu ile birlikte 2004’ten itibaren muazzam bir reform sürecine girdi. Yetkileri arttı, kaynakları arttı. Bu süreç merkezi yönetimin gücü ile Türkiye’ye yönelik dışarıdaki algının olumlu yönde değişmesi ve Türkiye’ye yönelik beklentinin artması ile örtüştü. Merkezi yönetim zaman zaman belediyeleri bir araç olarak kullandı. Mesela Afrika’da bazı şehirlerde belediyelerin bağışlamış olduğu otobüslere binebiliyorsunuz. Ya da Balkanlara gittiğinizde belediyeler birliğinin bağışladığı itfaiye aracını görebiliyorsunuz. Ortadoğu’ya gittiğinizde bir belediyenin yaptığı bir parkı ya da Tanzanya’da yaptığı yetimhaneyi görebiliyorsunuz. Şimdi bunu daha sistematik, daha bilgiye dayalı, daha uzun vadeli bir hale dönüştürmek gerekir. Diğer taraftan belediyeler yerel düzeyde çalıştıkları için zaman zaman yurtdışında muhatap oldukları kitleler nezdinde küçük bir bölgenin belediye başkanı olma rolleri ile bir ülkenin temsilcisi olma rolleri karışabiliyor. Dolayısıyla verdikleri sözlerin, yaptıkları eylemlerin bir ülkeye topluca mal olduğu, bir ülkeye iyilik ya da kötülük katacağını zaman zaman değerlendiremeyebiliyorlar. Marmara Bölgesi tek başına Türkiye’de ithalat ve ihracatın %60’tan fazlasını üreten bölge. İstanbul tek başına Türkiye’deki vergi gelirlerinin %42’sini karşılayan bir şehir. İstanbul’da 60’ı aşkın üniversite var. Dolayısıyla bu bölge sanayi, üretim, teknoloji, finans, ticaret, bilgi merkezi olduğu için Türkiye adına bir iş yapılacaksa bunun birinci adımının Marmara Bölgesi’nde atılması gerekir. Bu bağlamda Marmara Belediyeler Birliğinin böyle bir işi üstlenmesinin aynı zamanda tarihi bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Yeri geldiğinde herhangi bir iş yapılacaksa kendisine görev düşen kurumların o işten kaçınmaması, o işi doğru zamanda yapması, varsa o işin riskini üstlenmesi bence şehir adına da, bölge adına da, ülke adına da yapılması gereken en doğru işlerden bir tanesidir. Bu bölgedeki şehirler ve belediyeler Türkiye’de kurumsal kapasiteleri en gelişmiş kurumlar. Çünkü müthiş bir insan kaynağı var. Kurumsal kapasiteleri nedeniyle bu belediyelerin dünya ile iletişim kurmaları, Türkiye adına söylenecek söz varsa dünyaya söylemeleri, dünyadan bir şey öğrenilecekse de daha hızlı ve etkili bir şekilde öğrenebilmeleri daha kolay oluyor.

Bu bölgedeki belediyelerin bence diğer sorumluluklarının yanında iki temel sorumluluğu daha var. Birincisi, Türkiye adına herhangi bir iş yapılacaksa nitelik düzeyi en yüksek işleri yapmak bu bölgedeki belediyelerin görevidir. İkincisi, Dünya’ya kapalı olmamak ve dünyadaki gelişmelerle şehir yönetimleri alanındaki gelişmelerden haberdar olmak ve bu konudaki gelişmeleri buraya taşımak. Dolayısıyla bu belediyelerin iki taraflı faydalı olacakları bir etkileşim bekliyoruz. Bu bölgedeki belediyelerin kurumsal kapasitesinin buna müsait olduğunu düşünüyorum, çünkü artık her belediyede onlarca, yüzlerce birden fazla dil bilen insan var. Üstelik genç kuşağın önemli bir kısmı -özellikle 90 kuşağı ve sonrasısadece ücretle tatmin olan bir kuşak değil. Eski kuşaklar bir yere kapağı atıp emekli olmayı çok büyük bir başarı olarak görürdü. Ama yeni kuşaklar işe yaradığını hissetmek istiyor, ürettiğini görmek istiyor. Bu üretime katkıda bulunmak istiyor. Dünyada değerli görülecek bir şey yapmak istiyor. Belediyeler bu avantajı kullanabilir. Bu bölgedeki belediyelerin dünyadaki yeni trendler, yeni yaklaşımlar, yeni gelişmelerle irtibat kurmasını, içe kapanmamasını, buradaki tecrübeyi dünyaya aktarmasını, dünyadaki tecrübeyi de buraya aktarmasını bekliyoruz.

İkincisi, bu bölgedeki belediyelerin bir meseleyi Marmara Bölgesi ölçeğinde düşünmedikçe, buna çözüm aramadıkça hiçbir belediyenin veya şehrin tek başına kendi meselesini çözmüş olmayacağını görmesini istiyoruz. Tek başlarına ne göç meselesini, ne ulaşım meselesini, ne lojistik meselesini çözebilirler. Bir ilişkiler ağının parçasıdırlar ve bu ağ tümüyle ve birlikte düzenli çalışmalı. Artık bütün bunları bölgesel düzeyde düşünmek ve çözmek zorundayız. Bu da kurumların bir araya gelerek, kurumsal asabiyeti aşarak önce kendi aralarında birlikte çalışmayı öğrenmesi, sonra merkezi yönetim ile birlikte çalışmayı öğrenmesi, sonra da dünya ile birlikte çalışmayı öğrenmesine bağlıdır.

Alim Arlı: Bir de sizin de bahsettiğiniz, son 3-4 yılda bir şekilde katıldığınız farklı coğrafyalarda yapılan çok sayıda kent forumu var. HABITAT’ı bir kenara bırakırsak bu forumların küresel ölçekte ve küresel gündemde angaje olsalar da öyle veya böyle, bir şekilde kısmi olarak bölgesel karakter taşıdıklarını söylemek mümkün. Mesela Avrupa Bölgesi’ndeki daha çok Avrupa meseleleri ile ilgileniyor. Marmara Urban Forum’un bu açıdan yerel, ulusal ve bölgesel anlamda küresel gündem ile angaje olduğunu söylediniz ama bu anlamda ne tür şeylere angaje oluyor? Ayırt ediciliğini nereden kurmaya çalışıyor? Son olarak bunu biraz öğrenmek isterim.

M. Cemil Arslan: Daha önce de belirttiğim gibi MARUF’ta “Çözüm Üreten Kentler” mottosu altında 12 temel temamız var. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile paralel bir şekilde irdelenecek bunlar. Ama biz, neticede bölgesel bir birlik olduğumuz ve en sonunda ürettiğimiz bilginin ve değerlerin belediyelere yaramasını önemsediğimiz, belediyelerin kurumsal kapasitelerinin gelişmesi için çalıştığımız ve şehirlerin sürdürülebilir yönetimine bir katkımız olsun istediğimiz için İstanbul ve Marmara Bölgesi meselelerini özel oturumlarda tartışmayı planlıyoruz. Marmara Bölgesi’ne özgü bazı oturumlarımız olacak. İstanbul şehrine özgü bir oturumumuz olacak. İstanbul Şehir Üniversitesi ile kültürel mirasın korunması ile ilgili olarak özel oturumlarımız olacak. Bunlar da özelleştirilmiş oturumlar. Kuşkusuz bütün bu başlıklar küresel gündemde de var aslında ama bunlar bizim bu bölgeye özgü, Türkiye’ye özgü, Marmara Bölgesi’ne ve İstanbul’a özgü hale getirdiğimiz konular. Ayrıca İstanbul’da teknik geziler de yapacağız. İstanbul’un özgün gelişimini gelen misafirlerimize göstermek istiyoruz. Diğer yandan farklı yöntemlerle foruma katkıda bulunulmasını teşvik edeceğiz. Şehir ve yerel yönetimlerle ilgili doktora tezlerinin 3 dakikada sunulacağı özel bir Doktora Çarşısı / PhD Showcase bölümümüz var. Amsterdam merkezli ve kurucuları arasında bir Türk mimarın da yer aldığı Play the City işbirliği ile Play Marmara adında ile Marmara Bölgesi’nin çevresel ve mekânsal problemlerini ve bunlara çözüm önerilerini oyun yöntemi ile ele alacağımız özgün bölümler var.

Ezgi Küçük: Play Marmara’nın Marmara Bölgesi’nin çevresel değerleri, altyapı, ulaşım, konut, tarım ve turizm gibi temel verileri işleyecek bir maket üzerinden işleyecek kurgusu tüm bu yerel, bölgesel ve küresel çalışmaların üstünde bence. Oyun yöntemi ile belediye başkanlarının, uzmanların stratejilerin geliştirilmesi ve planlama kararlarının tartışılmasının MARUF’un bir sonraki foruma kadar geçecek süreçte takibi konusunda ciddi bir katkısı olacak. MARUF, kentlerin sorunlarına çözüm önerileri arayışına girerken hem kentlerin etkileşimine, hem de kentlilerin kentleri ile etkileşimine yöntemler geliştirilmesi noktasında uluslararası çalışmaları izleyereak buradaki yöntemlerin Türkiye kentleri ve Marmara Bölgesi’ne adaptasyonu, kendi içimizde ürettiğimiz ve üreteceğimiz çözümlerin de değerlendirilmesi ve geliştirilmesi konusunda kendi yolunu kendisi çizeceğe benziyor. Bence içerik itibarıyla da bölgenin gündemini iyi yakalamış bir çalışma yürüttüğümüze inanıyorum. Örneğin göç üzerine organize ettiğimiz 4 oturumda Küresel Mutabakat’tan Suriyeli göçmenlere dair yerel yönetim politikalarına konunun derinliklerine inmeye çalışıyoruz. Bu tema kapsamında Andaç Haznedaroğlu’nun Misafir filmi de forum esnasında gösterimde olacak.

M. Cemil Arslan: Bunların dışında MARUF’un temel özelliklerinden bir tanesi de iki yılda bir tekrarlanacak olması. Dolayısıyla bu birinci forumun neticesinde alacağımız geri dönüşler ve eleştiriler, ikinci forumun gündemi konusunda bize yön gösterecek. Muhtemelen belediye başkanları da çok ciddi eleştirilerde bulunacaklar. Bazı ihtiyaçlarını karşılayamayacağız belki ama bizim temel beklentilerimizden biri mümkün olduğu ölçüde ve sertlikte bu eleştirileri almak ve buna göre kendimizi konumlandırmak. Dediğim gibi, bir ilişkiler ağının parçasıyız. Bu bölgede üretilecek her bir değerin dünya ölçeğinde ses getirebilme, dünya ölçeğinde etki edebilme ihtimali var. Bırakın yabancı şehirler ile ilişki kurmayı, dünyanın neredeyse bütün önemli şehirlerinde azımsanamayacak sayıda Türk yaşıyor. O insanlar ile, o insanların yaşadığı şehirlerin yönetimi ile sürekli bir ilişki geliştirmek de bu forumun amaçlarından biri. Bu şekilde dinleye dinleye, yanlışlarımızdan vazgeçerek, doğrularımızı çoğaltarak ve pekiştirerek saygı ve bilgiye dayalı yeni yöntemleri keşfederek yolumuza devam edeceğiz.

Alim Arlı: Bu emeklerin insanlara ve şehirlere fayda sağlaması dileğiyle size çok teşekkür ediyoruz.

MARMARA URBAN FORUM / MARMARA ULUSLARARASI KENT FORUMU (MARUF) EKİBİ:

Genel Koordinatör Dr. M. Cemil Arslan

Program Koordinatörü Ezgi Küçük

Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Burcuhan Şener

Medya ve İletişim Koordinatörü Hatice Çetinlerden

Lojistik ve Sponsorluk Koordinatörü Salih Döğenci

Mali İşler Koordinatörü Mustafa Kabil

Koordinatör Yardımcıları Büşra Yılmaz Emrehan Furkan Düzgiden Merve Ağca Kocakoç Özge Sivrikaya Samet Keskin

Ekip Ahmet Cihat Kahraman Başak Atan Burak Arlı Gamze Güler Kerem Ulusoy Mustafa Kocakoç Mustafa Şahin Sefa Şahin Yunus Demiryürek Yusuf Kara

MARUF YÜRÜTME KURULU:

• Alim Arlı, Doç. Dr., İstanbul Şehir Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi

• Aslı Ceylan Öner, Doç. Dr., İzmir Ekonomi Üniversitesi, Mimarlık Bölüm Başkanı

• Burcuhan Şener, Marmara Belediyeler Birliği, Uluslararası İşbirliği Koordinatörü

• Eda Ünlü Yücesoy, Doç. Dr., İstanbul Şehir Üniversitesi, Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Üyesi

• Erbay Arıkboğa, Prof. Dr., Marmara Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi

• Ezgi Küçük, Marmara Belediyeler Birliği Şehir Planlama Koordinatörü

• Gülden Erkut, Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi

• Halil İbrahim Düzenli, Dr., İstanbul Şehir Üniversitesi, Mimarlık Bölüm Başkanı

• Hatice Ayataç, Doç. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi

• Hatice Çetinlerden, Marmara Belediyeler Birliği Kurumsal İletişim Koordinatörü

• Kaan Yıldızgöz, Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP) Kıdemli Direktörü

• M. Cemil Arslan, Dr., Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri

• M. Murat Erdoğan, Prof. Dr., Türk Alman Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı, Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi-TAGU Müdürü

• M. Onur Partal, İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Uzmanı / Invest in Istanbul Proje Direktörü

• Mahmut Kocameşe, Zeytinburnu Belediyesi, Başkan Yardımcısı

• Merve Akı, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler, Kentsel Hareketlilik Yöneticisi

• Mikdat Kadıoğlu, Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi

• Murat Şentürk, Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi

• Mustafa Kabil, Marmara Belediyeler Birliği, Mali Hizmetler Müdürü

• Rifat Ünal Sayman, Bölgesel Çevre Merkezi REC Türkiye, Direktör

• Salih Döğenci, Marmara Eğitim ve Organizasyon, Genel Müdür

• Selim Karabulut, Bilgisayar Mühendisi

• Tarkan Oktay, Prof. Dr., İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi

• Ulaş Akın, Dr., UN HABITAT Küresel Geleceğin Şehirleri Programı, IGLUS Büyük Kentsel Sistemlerin Yenilikçi Yönetişimi Yüksek Lisans Programı, Öğretim Görevlisi

• Yunus Uğur, Dr., Öğr. Üyesi, İstanbul Şehir Üniversitesi, Tarih Bölümü, Şehir Araştırmaları Merkezi Müdürü

MARUF DANIŞMA KURULU:

• Abdullah Güç, Genel Sekreter, Güney Marmara Kalkınma Ajansı

• Ahmet İçduygu, Prof. Dr., Koç Üniversitesi

• Alain Thierstein, Prof. Dr., Technische Universität München (Münih Teknik Üniversitesi)

• Ali Osman Öztürk, Prof. Dr., İstanbul Medipol Üniversitesi

• Allan Watson, Doç. Dr., Loughborough University

• Ayhan Kaya, Prof. Dr., İstanbul Bilgi Üniversitesi

• Ayşe Güner, Prof. Dr., Marmara Üniversitesi

• Ayşe Sema Kubat, Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi

• Ben Derudder, Prof. Dr., University of Ghent

• Beşir Ayvazoğlu, Yazar

• Bilal Eryılmaz, Prof. Dr., İstanbul Medeniyet Üniversitesi

• Carl Nightingale, Prof. Dr., Buffalo Üniversitesi, New York ÜniversitesiChristopher

• John Webster, Prof. Dr., The University of Hong Kong

• Coşkun Yılmaz, Dr., Müdür, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

• Emin Özdamar, Doç. Dr., Program Sorumlusu, JICA- Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı

• Enver Salihoğlu, Emekli Vali

• Fatih Pişkin, Dr., Genel Sekreter, İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA)

• Fikret Toksöz, Kamu Yönetişimi Uzmanı, ARGÜDEN Yönetişim Akademisi

• Fuat Keyman, Prof. Dr., Direktör, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi

• Gökhan Özertan, Prof. Dr., Boğaziçi Üniversitesi

• Görgün Taner, Genel Müdür, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV)

• Güneş Cansız, Dr., Direktör, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler

• Güven Sak, İcra Direktörü, TEPAV

• Hasan Taşçı, Dr., Başkan Yardımcısı, Esenler Belediyesi

• Hatice Hümanur Bağlı, Prof. Dr. İstanbul Şehir Üniversitesi

• Hilmar Tevrüz v. Lojewski, Kentsel Kalkınma, Yapılaşma, Konut ve Ulaşım Birimi Yöneticisi, Alman Şehirler Birliği

• İlhan Tekeli, Prof. Dr., Orta Doğu Teknik Üniversitesi

• İskender Pala, Prof. Dr., Başkan Vekili, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu

• İsmail Gerim, Genel Sekreter, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı

• Khaled Omar Tadmori, Prof. Dr.

• Kelmend Zajazi, Yönetici, Güneydoğu Avrupa Yerel Yönetim Birlikleri Ağı (NALAS)

• Kemal H. Karpat, Prof. Dr., University of Wisconsin (20 Şubat 2019 tarihinde vefat eden Hocamıza minnet duyguları ve rahmetle)

• Kemal Kirişci, Prof. Dr., Türkiye Proje Direktörü, Brookings Institution

• Kerem Kınık, Dr., Genel Başkan, Türk Kızılay

• Koray Velibeyoğlu, Doç. Dr., İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü

• Korel Göymen, Prof. Dr., Sabancı Üniversitesi

• Lakshmi Rajendran, Dr., Anglia Ruskin Üniversitesi

• Mahmut Şahin, Genel Sekreter, Trakya Kalkınma Ajansı

• Mehmet Güllüoğlu, Dr., Başkan, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)

• Mesut Özcan, Prof. Dr., Diplomasi Akademisi Başkanı, Dışişleri Bakanlığı

• Mesut Pektaş, Zorlu Gayrimenkul Grubu Başkanı, Zorlu Holding

• Mohamed Mezghani, Genel Sekreter, Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP)

• Murat Gül, Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi

• Murat Ali Yülek, Prof. Dr., İstanbul Ticaret Üniversitesi

• Murat Güvenç, Prof. Dr., Kadir Has Üniversitesi

• Musa Eken, Prof. Dr., Sakarya Üniversitesi

• Mustafa Dikeç, Prof. Dr., École d’urbanisme de Paris (EUP) and LATTS, France

• Mustafa Çöpoğlu, Genel Sekreter, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı

• Muzaffer Baca, Başkan, Tuana Danışmanlık

• Ömer Faruk Gençkaya, Prof. Dr., Marmara Üniversitesi

• Paul Knox, Prof. Dr., Virginia Tech

• Rafet Bozdoğan, Prof. Dr., Yalova Üniversitesi

• Richard J. Grant, Dr.,University of Miami

• Rosemary Wakeman, Prof. Dr.,Fordham University

• Ruşen Keleş, Prof. Dr.,Ankara Üniversitesi

• Selahattin Yıldırım,Marmara Belediyeler Birliği Eski Genel Sekreteri

• Serdar Yılmaz, Dr.,Yerel Kalkınma Uzmanı, World Bank

• Talja Blokland, Prof. Dr.,Humboldt-Universitat zu Berlin

• Uğur Ömürgönülşen, Prof. Dr.,Hacettepe Üniversitesi

• Uğur Tanyeli, Prof. Dr.İstanbul Şehir Üniversitesi

• Ülkü Arıkboğa, Dr.,Öğr. Üyesi, Marmara Üniversitesi

• Vedat Akgiray, Prof. Dr.,Boğaziçi Üniversitesi

• Yılmaz Çakır,Yönetim Kurulu Üyesi, Başakşehir Living Lab

MARUF PARTNERLERİ:

• AB Başkanlığı

• Akdeniz Belediyeler Birliği

• Argüden Yönetişim Akademisi

• Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi - Almanya Sekmesi

• Balıkesir Büyükşehir Belediyesi

• Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA)

• Boğaziçi Üniversitesi

• Bölgesel Çevre Merkezi (REC Türkiye)

• Bursa Büyükşehir Belediyesi

• Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA)

• Bursa Uludağ Üniversitesi

• Çukurova Belediyeler Birliği (ÇBB)

• Danimarka Başkonsolosluğu

• Doğu

Marmara

Kalkınma

Ajansı

(MARKA)

• EKO-IQ

• Esenler Şehir Düşünce Merkezi

• Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA)

• Hollanda Başkonsolosluğu

• IFAT Eurasia

• Innovative Governance of Large Urban Systems (IGLUS)

• İstanbul Büyükşehir Belediyesi

• İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA)

• İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV)

• İstanbul Medeniyet Üniversitesi

• İstanbul Şehir Üniversitesi

• NOVUSENS

• Play The City

• Sakarya Büyükşehir Belediyesi

• Sakarya Üniversitesi

• Swedish Institute

• Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi

• Trakya Kalkınma Ajansı

• TRT

• TRT World

• Türk-Alman Üniversitesi

• Türkiye Belediyeler Birliği (TBB)

• Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV)

• Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği (SKB)

• Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP)

• UNDP

• WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler

• Yıldız Teknik Üniversitesi

• İstanbul Teknik Üniversitesi

• İstanbul Üniversitesi

Web Sitesi: www.marmaraurbanforum.org

• İzmir Ekonomi Üniversitesi

• Japonya Uluslararası İşbirliği Ağı (JICA)

• Kadir Has Üniversitesi

• Kent ve Toplum Çalışmaları Derneği

• Kocaeli Büyükşehir Belediyesi

• Kocaeli Üniversitesi

• Marmara Üniversitesi

• Medipol Üniversitesi

• Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

• Network of Associations of Local Authorities of South-East Europe (NALAS)

Mobil Uygulama: IOS ve Android kullanıcıları için MARUF mobil uygulaması ile program takibi ve foruma aktif katılım olanağı sağlanacaktır.

Sosyal Medya: MARUF aşağıdaki sosyal medya kanallarından etkileşim halinde olacaktır.

Twitter: @MarmaraUrban Instagram: @marmaraurban Youtube: Marmara Urban Forum Facebook: @MarmaraUrba