Biz De Varız Gazetesinin 573.sayısı

“AYLA” GAZİANTEPLİLERİ AĞLATTI

Türkiye’nin Oscar için ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ kategorisinde aday adayı gösterdiği ‘Ayla’ filmi ekibi Gaziantep’te seyirci ile buluştu. Filmin Koreli çocuk oyuncusu Kim Seol, Türkiye’ye her geldiğinde memleketine gelmiş gibi hissettiğini söyledi.

Gaziantep’te bir alışveriş merkezinde gerçekleşen

buluşmaya, filmin yönetmeni Can Ulkay, Ayla karakterini canlandıran Kim Seol, Kyung -Jin Lee, Meral Çetinkaya ve İlber Gürtunca katıldı. Filmin galasında konuşan çocuk oyunca Kim Seol, “Ben daha önce çekimler için Türkiye’ye gelmiştim.

Buraya her geldiğimde memleketime gelmiş gibi hissediyorum” dedi.

YIL : 9

Baba-oğul el ele dünya ligine

SAYI : 573

TARİH : 22 KASIM 2017

GÜNLÜK BAĞIMSIZ SİYASİ GAZETE

MUHTEŞEM MERHABA

Gaziantep’te SANKO Üniversitesi’nin akademik yıl açılışında konuşan Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya “Üniversitelerin kuruluş amacı, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü ve gururlu duruşunu destekleyecek altyapı ve işgücünü üretmek, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin merkezi olmaktır” dedi.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü bünyesinde karate dalında yarışan Eren Akkurt ekim ayında İspanya’da düzenlenen Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Dünya Karate Şampiyonası’nda gençler kumite 68 kiloda bronz madalya kazanarak dünya üçüncüsü oldu. Babası Abdülkadir Akkurt’un antrenörülüğünü yaptığı Eren, “Babamın hayalini gerçekleştireceğim” diyor.

Henüz 16 yaşında olan genç karateci Eren, bugüne kadar 5 Türkiye derecesi ile 2 dünya üçüncülüğü elde etti. Eren Akkurt, gelecek yıl şubat ayında Rusya’da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya kazanmak istediğini ifade etti.

Yerlikaya, SANKO Üniversitesi’nin 2017-2018 Akademik Yılı açılışı nedeniyle Abdulkadir Konukoğlu Spor ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, değişen dünyayla birlikte şehirlerin rekabetinin ön plana çıktığını, bu rekabetin ön plana çıkmasında de üniversitelerin yerinin çok önemli olduğunu söyle-

di. Gaziantep’in dünyadaki en rekabetçi 7 şehirden biri olduğuna vurgu yapan Yerlikaya, “8 Şubat 1921 tarihinde Gaziantep’in Gazilik unvanına vasıl olduğu 11 aylık mücadele ruhuyla o günlerden bugünlere geldiği noktayı göz önüne getirirseniz, her alanda başarı hikayeleri vardır” dedi.

Baba-oğul el ele dünya ligine

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü bünyesinde karate dalında yarışan Eren Akkurt ekim ayında İspanya’da düzenlenen Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Dünya Karate Şampiyonası’nda gençler kumite 68 kiloda bronz madalya kazanarak dünya üçüncüsü oldu. Babası Abdülkadir Akkurt’un antrenörülüğünü yaptığı Eren, “Babamın hayalini gerçekleştireceğim” diyor. Henüz 16 yaşında olan genç karateci Eren, bugüne kadar 5 Türkiye derecesi ile 2 dünya üçüncülüğü elde etti.

Eren Akkurt, gelecek yıl şubat ayında Rusya’da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya ka-

zanmak istediğini ifade etti.

“Babamı onurlandırmak istiyorum” Milli sporcu Eren Akkurt 6 yıldır karate sporuyla ilgilendiğini, son 3 yıldır da Büyükşehir Belediyesi bünyesinde karate yaptığını söyledi.

Babasının elde edemediği şampiyonlukları kendisinin kazanacağını belirten genç yetenek, “Karate artık bizim için adeta ‘aile işi’ oldu. Babamdan sonra ben ve kız kardeşimde karate yapıyoruz. Bizim için adeta hayat felsefesi oldu. Küçükken spor salonuna giderdim. Burada babamın hareketlerini yapmaya çalışırdım.

Babam da küçükken bana karate elbisesi alınca çok mutlu olmuştum,

spora böyle başladım. Babamın, antrenörüm olması çok güzel, herkese nasip olmaz. Benim için gurur verici” ifadelerini kullandı.

Eren Akkurt, babasının kendisiyle ilgili her şeyi bildiğini ifade ederek, “Böylece daha verimli antrenmanlar yapıyorum. Bazen beni zorluyor. Bu da bana olumlu yansıyor. Bu yüzden büyüklerle antrenman yapıyorum.

Ben de olabildiğince babama daha iyi görünmek zorundayım. Avrupa Şampiyonası’nda ve gençlik olimpiyatlarında birinci olarak babamı onurlandırmak istiyorum” şeklinde konuştu.

Devrilen ağaç seyir halindeki otomobilin üzerine düştü Gaziantep’te şiddetli rüzgar nedeniyle devrilen bir ağaç seyir halindeki otomobilin üzerine düştü. Otomobil sürücüsünün dikkati faciayı önledi.

Edinilen bilgiye göre, Gaziantep’in Şahinbey ilçesine bağlı Kemal Köker Caddesi üzerinde rüzgar nedeniyle bir ağaç devrildi. Ağaç, yolda seyir halinde bulunan Sadun Deniz Özyılmaz idaresindeki 27 P 5353 plakalı otomobilin üzerine düştü. Düşen ağaç nedeniyle otomobil hasar görürken, cadde ise bir süre ulaşıma kapandı.

Olay yerine sevk edilen polisler tarafından çevrede güvenlik tedbirleri alınırken, park ve bahçeler müdürlüğü personeli tarafından ağaç kesilerek yol yeniden ulaşıma açıldı.

Sürücünün dikkati faciayı önledi Otomobil sürücüsü Sadun Deniz Özyılmaz, ağacın devrildiğini gördüğünü ve aniden frene bastığını söyledi. Özyılmaz, “Ağacın devrildiğini fark edince frene asıldım. Aniden durdum.

Yoksa ağaç tam aracın üzerine düşerdi. Araçta annemde vardı” diye konuştu. Öte yandan, kentin 3 farklı bölgesinde de ağaç devrildiği ve araçların mahsur kaldığı öğrenildi.

Kadınlara doğru ilaç kullanımı anlatıldı Yöresel ürün

Şehitkamil Belediyesine bağlı aile merkezlerinde çeşitli branşlarda eğitim gören kadınlara yönelik akılcı ilaç kullanımı konusunda seminer verildi.

Kadınlar, özellikle antibiyotiklerle ilgili doğru bildikleri yanlışların doğrularını öğrendiklerini ifade etti.

Şehitkamil Belediyesine bağlı aile merkezlerinde çeşitli branşlarda eğitim gören kadınlara yönelik akılcı ilaç kullanımı konusunda seminer verildi. Kadınlar, özellikle antibiyotiklerle ilgili doğru bildikleri yanlışların doğrularını öğrendiklerini ifade etti.

Kadınların ‘akılcı ilaç kullanımı ve sağlık okuryazarlığı’ konusunda bilinçlenmesini sağlamak adına Şehitkamil Belediyesi ile Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü arasında önemli bir işbirliği yapıldı. Bu kapsamda Şehitkamil Belediyesi bünyesinde hizmet veren tüm aile merkezlerinde 2018 yılı sonuna kadar sürecek bilgilendirme seminerleri düzenlenecek. Seminerlerin ilki Mevlana Aile Merkezinde gerçekleştirildi. Gaziantep İl Sağlık Müdür Yardımcısı Uzman Doktor Cahide Elif Orhan, farklı branşlarda açılan kurslarda eğitim gören kadınlara yönelik ‘akılcı ilaç kullanımı ve sağlık okuryazarlığı’ konusunda bilgi verdi.

Kursiyer kadınlar, seminer sonunda yaptıkları değerlendirmelerde bilgilendirmenin kendilerine büyük fay-

da sağladığını ifade etti.

Anne ve anne adayları bizim için çok değerli bir gurubu oluşturuyor Seminer sonrası açıklamada bulunan Gaziantep İl Sağlık Müdür Yardımcısı Uzman Doktor Cahide Elif Orhan, “Sağlık Bakanlığımızın önem verdiği stratejik konulardan biri akılcı antibiyotik tüketimidir. İlimizde bu konuyla ilgili tüm paydaş kurumlarımıza yönelik Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü olarak çalışmalar yapmaktayız. Bu paydaşlarımız; ilaç sektörü üreticileri, ilacı yazan hekim, ilacı tedarik eden eczacı, ilacı uygulayan sağlık personeli olmakla beraber bugün kadınlarımızla bir araya gelmemizin nedeni, hasta ve hasta yakınları olan vatandaşlarımız.

Vatandaşlarımız içerisinde de özellikle anne ve anne adayları bizim için çok değerli bir gurubu oluşturuyor. Çünkü çocuğu hastalandığı zaman hastaneye götüren, reçetesini eczaneden alan, evde ilacın uygulamasını yapan genellikle annelerimizdir. Bu nedenle bu önemli konuyu, antibiyotiğin nasıl kullanılması gerektiğini, ne şartlar-

da alınması gerektiğini ya da doğru kullanılmadığı zamanlarda nelerin olabileceğini anlatmak için kadınlarımızla bir araya geldik. Şehitkamil Belediyesi ile ortaklaşa bu çalışmayı gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz” dedi.

Antibiyotiğin ağrı kesici ya da ateş düşürücü olmadığını öğrendik Bilgilendirme seminerine ilişkin konuşan kursiyer Hatice Kaçar, “Mevlana Aile Merkezinde mefruşat bölümünde nakış öğreniyorum.

Doktorumuz bize antibiyotiklerle ilgili bilgi verdi. Antibiyotiklerin hangi durumlarda kullanılması gerektiği, hangi durumlarda kullanılmaması gerektiği konusunda önemli bilgiler öğrendik. Antibiyotiğin aslında ağrı kesici ya da ateş düşürücü olmadığını öğrendik. Antibiyotiklerin düzenli kullanılması gerektiğini öğrendik. Antibiyotiklerin doktor tavsiyesi ve kontrolünde kullanılması gerektiğini öğrendik. Öğrendiklerimizi çocuklarımız ve ailemiz için uygulayacağız. Öğrendiklerimizi elimizden geldiğince çevremize de anlatacağız” ifadelerini kullandı.

günleri

Gaziantep Sanko Park’ta, Türkiye’nin değişik illerinden ürünlerin tüketiciye ulaştırıldığı Yöresel Ürün Günleri, Gazianteplilerin yoğun ilgisi altında devam ediyor.

Sun Fuarcılık tarafından gerçekleştirilen ve Gaziantep’te ilkkezdüzenlenen “Yöresel Ürün Günleri”26 Kasım Pazar gününe kadar Sanko Park -2 katta ziyarete açık kalacak. Sanko Park’ta 17 Kasım’da açılan fuara, 16 kentten 19 firma katılıyor. Sun Fuarcılık sahibi Mehmet Saçmacı, “Bu yıl ilkini düzenlediğimiz ‘Yöresel Ürün Günleri’ büyük ilgi gördü. Gelecek yıllarda daha fazla firma ve ürün çeşidi ile düzenleyeceğiz. Katılan firmalarımız ilgiden oldukça memnunlar” dedi.

Saçmacı, Yöresel Ürün Günlerine Trabzon, Sivas, Giresun, Kayseri, Antakya, İzmit, Adana, Balıkesir, Yozgat, Çankırı, Gümüşhane, Amasya, Adıyaman, Erzurum, Ankara ve Diyarbakır’dan firmalar katıldığının altını çizdi.

Zeynedin Şam Katılımcılardan Zeyn Kahve firması sahibi Zeyneddin Şam, Diyarbakır’da kurulan bir yıllık firma olduklarını söyledi.

Kendi ürünleriZeyn markasını Gazianteplilere hem tattırtmak hem de tanıtmak için etkinliğe katıldıklarını anlatan Şam, “3 gündür buradayız, ilgi çok iyi durumda. Etkinliği düzenleyen herkese teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

Rahvan deri tasarım Etkinliğe Kahramanmaraş’tan katıldığını kaydeden Rahvan Deri Tasarım firması sahibi Demir Karademir, “Gazianteplilerin ürünlerimize gösterdiği ilgiden çok memnunuz. Kahramanmaraş ve Gaziantep zaten kardeş şehirlerdir. Branşımız daha çok savaş zırhı, çanta ve miğfer üzerine.

Geçmişten günümüze gelen ve yok olmaya yüz tutan bu mesleği yaşatma çabasındayım.Böyle bir etkinliği düzenledikleri için Gazianteplilere ve özellikle Sanko Park AVM yönetimine çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

YAKIŞIR GAZi ŞEHiRE

Gastronomi kenti Gaziantep’in geleneksel mutfak lezzetlerinden, “Antep Lahmacunu”, “Antep fıstık Ezmesi” ve “Antep Tırnaklı Pidesi” coğrafi işaret tescil belgesi alan ürünler kervanına katıldı.

Gaziantep Ticaret Borsası’nın (GTB) yaklaşık iki yıldır coğrafi işaret tescil çalışmalarını sürdürdüğü Antep Lahmacunu, Antepfıstık Ezmesi ve Antep Tırnaklı Pidesi, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Gaziantep’in tescilli ürünleri olarak resmen onaylandı. Türk Patent ve Marka Kurumunun (TÜKPATENT), Ankara’daki merkez binasında düzenlenen coğrafi işaret tescil belgesi takdim törenine Gaziantep protokolü tam kadro yer aldı.

TÜRK Patent’te düzenlenen törene, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Eliaçık, Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep AK Parti Milletvekilleri Mehmet Erdoğan, Ahmet Uzer, Nejat Koçer, Gaziantep CHP Milletvekili Akif Ekici, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Veysel Yayan, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof.

Dr. Habip Asan, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Sani Konukoğlu, GTB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Gaziantep Ticaret Odası Meclis Başkanı Settar Konukoğlu, Gaziantep Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Ömer Küsbeoğlu, Gaziantep Tarım Gıda

Yem Şube Müdürü Arif Akpınar, Gaziantep Genç İşadamları Derneği Başkanı Bora Tezel, Gaziantep MÜSİAD Başkanı Mehmet Çelenk, Gaziantep OSB Sanayicileri Derneği Başkanı Savaş Mahsereci, Türkiye Hokey Federasyonu Başkanı Sadık Karakan, Gaziantep Kulübü Derneği Başkanı Necati Binici, Ankara’da bulunan Gaziantep dernek temsilcileri ve GTB meclis üyeleri katıldılar.

Törende, Antep Lahmacunu, Antepfıstık Ezmesi ve Antep Tırnaklı Pidesinin, Coğrafi İşaret Tescil Belgeleri, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç.Dr. Hasan Eliaçık ve Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan tarafından GTB Başkanı Ahmet Tiryakioğlu ile Gaziantep protokolüne hep birlikte verildi.

Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya törende yaptığı konuşmada, üç coğrafi işaret belgesini almaktan gurur duyduklarını söyledi. Gaziantep’in coğrafi işaret tescilinde atağının devam edeceğini kaydeden Yerlikaya, “Tescil başvurularımızın devamı var hatta başvurular tsunami gibi gelecek ”dedi.

Yerlikaya, “Bin yıldır onurla gururla, dualarla, niyazlarla yaşadığımız Anadolu da sayın Cumhurbaşkanımızın 12 Nisan 2015 tarihinde yine Türk Patent Kurumumuzda yapılan bir toplantıda verdiği tescil talimatını bizler Gaziantepliler olarak mükemmel şekilde yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Anadolu’nun her yerinde işaret var.

Bizim inancımızın, örfümüzün el emeğimizin bu topraklara nakşı var. Gaziantep’te bunların en güzel örneklerinden birisi ”şeklinde konuştu.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise önümüzdeki günlerde Gaziantep’in 50 ürün ve yemeğinin daha tescil başvurusunun yapılacağını kaydetti. Şahin, “Gerekli müracaatlar yapıldı.

Gaziantep bugün adeta Ankara’ya çıkarma yaptı. Gururluyuz aldığımız her tescil gastronomi alanında ki gücümüzü arttıracak ve yerelden evrensele çıkışımızı sürdürmemiz de önemli rol oynayacak. Emeği geçen GTB Bakanı Ahmet Tiryakioğlu’nu ve şahsında bütün GTB ekibine teşekkür ediyorum” dedi.

GTB Başkanı Ahmet Tiryakioğlu’da yaptığı değerlendirmede, Gaziantep’in geleneksel lezzetlerinin korunması ve gelecek nesillere taşınması noktasında gerçekleştirdikleri Coğrafi İşaret Tescil çalışmalarında mutlu sona ulaşmanın haklı sevincini ve gururunu bir arada yaşadıklarını söyledi.

Gastronomi dalında UNSECO fark oluşturan şehirler ağına giren ilk Türk şehri olan Gaziantep’in mutfak kültürünün binlerce yıllık köklü bir geçmişe ve geleneğe sahip olduğunu vurgulayan Tiryakioğlu, “Tarihi İpekyolu üzerinde kurulu bulunan ve asırlar boyu bu bölgede yaşam sürmüş tüm kadim medeniyetlerin zengin kültürel mirasına

sahip çıkan Gazi şehrimiz, aynı zamanda bu kültürel değerleri en iyi şekilde birbiriyle harmanlayarak sofrasına taşımayı başaran dünyadaki ender kentlerin başında gelmekte. Bugün bu mirasın değerli birer parçaları olan, Lahmacun, Pide Ekmeği ve Antepfıstık Ezmesini coğrafi işaret tescil belgesi alarak taçlandırıyoruz. Gaziantep’imize hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.

Türk gastronomisinin medarı iftiharı Gaziantep’in mutfak hazinelerinin saymakla bitmeyeceğini vurgulayan Tiryakioglu, bu nedenle bugün tescil alan ürünlerin dışında 17 farklı ürün için daha tescil başvurusu gerçekleştirdiklerinin müjdesini verdi.

Tiryakioğlu, Antep Firiği, Antep Peyniri, Antep Muskası, Antep Bulguru, Antep Kuruluk Patlıcanı, Antep Köy Kahkesi, Antep Pekmezi, Antep Meyan Şerbeti ve Oğuzeli Narı için TÜRKPATENT’e başvurularını yaptıklarını ayrıca Antep Haylan Kabağı, Antep Biber Salçası, Antep Karası Üzüm, Antep Dolmalık Biberi, İslahiye Biberi, Antep Urmu Dut Suyu, Antep Kurabiyesi ve Antep Boziç Fıstığı içinde başvuru çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti.

Tören sonrası Gaziantep protokolü tarafından davetlilere lahmacun, antepfıstık ezmesi ve diğer coğrafi işaret tescil başvurusu yapılan ürünlerden ikram edildi.

“AYLA” FiLMi GAZiANTEP’TE Türkiye’nin Oscar için ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ kategorisinde aday adayı gösterdiği ‘Ayla’ filmi ekibi Gaziantep’te seyirci ile buluştu. Filmin Koreli çocuk oyuncusu Kim Seol, Türkiye’ye her geldiğinde memleketine gelmiş gibi hissettiğini söyledi.

Türkiye’nin Oscar için ‘Yabancı Dilde götürüyor. Bu nedenle filmi bu ka- şartları yerine getirdik. Bir sevgi filmEn İyi Film’ kategorisinde aday adayı dar çok kişinin izlemeye gelmiş olgösterdiği ‘Ayla’ filmi ekibi Gaziant-

ması beni çok mutlu etti. Bende filmi

ep’te seyirci ile buluştu. Filmin Koreli her izlediğimde kendi çocukluğuma çocuk oyuncusu Kim Seol, Türkiye’ye

dönmüş gibi hissediyorum. Kore ve

leri yaptık ve dünyanın bu tarz filmlere ihtiyacı var” diye konuştu. “Şimdi yok olmaya başlamış duyguları görüyoruz”

her geldiğinde memleketine gelmiş Türkiye birbirine çok yardım etmiş

Usta oyuncu Meral Çetinkaya ise

gibi hissettiğini söyledi.

ve birbiri ile çok iyi ilişkileri olan iki

Ayla filminin savaş ve silah üreten

Gaziantep’te bir alışveriş merkez-

ülke. Umarım bu ilişkiler çok daha iyi

dünyaya unutulmayacak bir sev-

inde gerçekleşen buluşmaya, filmin yerlere gelir“ şeklinde konuştu.

gi hikayesi sunduğunu belirterek,

yönetmeni Can Ulkay, Ayla karak-

“Oscar için bütün şartları yerine

“Benim için her zaman önemli olan

terini canlandıran Kim Seol, Kyung

getirdik“

filmin bütünü. Bu filmde de çok et-

-Jin Lee, Meral Çetinkaya ve İlber

Filmin yönetmeni Can Ulkay ise Os- kilendiğim, bugünün savaş ve si-

Gürtunca katıldı. Filmin galasında

car için iddialı olduklarını belirterek,

konuşan çocuk oyunca Kim Seol,

“Gaziantep bizim için çok önemli. Biz ve dini farklı bir sevgi hikayesi. Bir

“Ben daha önce çekimler için Tür-

bu filmi bütün Türkiye’de ve bütün küçük çocuk ve bir genç askerin sev-

kiye’ye gelmiştim. Buraya her geld-

dünyada göstereceğiz inşallah. Her

gi, şefkat ve bizim eskiden sahip old-

iğimde memleketime gelmiş gibi yerde filme çok iyi tepkiler var. Ga-

uğumuz kucaklayıcı duyguları an-

ziantep’te bu yerlerden biri. Çok iyi latıyor. Şimdi yok olmaya başlamış

hissediyorum” dedi.

“Film

beni

lah üretilen dünyada böylesine dili

çocukluğuma

bir film yaptık. Herkes tüm emeği ile

bu duyguları bu filmde görüyoruz”

götürüyor“

çalıştı. Oscar yolculuğu en baştan

ifadelerine yer verdi.

Ayla filminde rol alan Koreli oyuncu

beri vardı. Bu konuda iddiamız vardı.

Gaziantep’e gelen Oscar yolcusu

Kyung - Jin Lee, Ayla filminin ken- Çünkü çok iyi bir hikayemiz var ve

‘Ayla’ filminin yönetmeni Can Ulkay

disini çocukluğunu hatırlattığını be-

çok iyi oyuncularımızla birlikte çok

ile film oyuncuları seyirciler ile bir-

lirterek, “Bu film beni çocukluğuma

iyi bir film yaptık. Oscar için bütün

likte filmi izledi.

Dolphin Ajans’tan yeni sezon çağrısı Yaklaşık 23 yıldır faaliyet gösteren Dolphin Ajansın Koordinatörü Sibel Yavuz, yeni sezona çok sıkı hazırlandıklarını belirterek, “Önümüzdeki süreçte reklam veren firmaların ihtiyaçlarına cevap verebilmek ve markalaşma süreçlerine katkıda bulunmak için bölgemizdeki tüm illerin yardımına yetişiyoruz” dedi.

Gaziantep ve bölge illerdeki markaları, uzun yıllardan bu yana, ulusal mecralara taşıyan Dolphin Ajans, hedef büyüttü.

Bölge illerde bulunan ve markalaşmak isteyen firmalara yetişen Dolphin Ajans, Türkiye’de yatırımları bulunan yabancı ajansların da yer aldığı sıralamada, Anadolu’dan listeye girmeyi başaran tek medya ajansı olma özelliğini de taşıyor. Ajans, Avrupa, Ortadoğu ve Türkiye’deki tüm televizyon kanalları ile reklam yayın anlaşmalarını en efektif biçimde markalarına sunuyor.

Birden fazla yayın grubu ve birçok medya mecrasıyla anlaşmaları bulunan Dolphin Ajans’ın, her branşta bulunan farklı uzman ekibi ile çalıştığı markaların reklam senaryosundan film yapımına, müzik yapımından sloganına, PR’ ından marka konumlandırması ve stratejisine kadar bir çok konuda profesyonel hizmet veriyor.

Yeni sezona sıkı hazırlandıklarını belirten Dolphin Ajans koordinatörü Sibel Yavuz, “Yeni sezon başladı. Biz yeni sezona çok sıkı hazırlandık. Önümüzdeki süreçte, reklam veren firmaların reklam ihtiyaçlarına cevap verebilmek ve markalaşma süreçlerine katkıda bulunmak için, bölgemizdeki tüm illerin yardımına yetişiyoruz. Tüm kanalların, dizi ve tv program sponsorlukları her zamanki gibi markalaşmada ilk gündemimiz ve tavsiyemiz. Firmalarımızı, İstanbul’a muhtaç etmemek ve yerinde, hızlı ajans hizmetleri sunmak en büyük gayemiz, kolay ulaşılabilir ve profesyonel bir ekiple çalışmak isteyen herkese kapımız açık. Yeter ki bizimle iletişime geçsinler” dedi.

SANKO’DAN MUHTEŞEM MERHABA

Gaziantep’te SANKO Üniversitesi’nin akademik yıl açılışında konuşan Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya “Üniversitelerin kuruluş amacı, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü ve gururlu duruşunu destekleyecek altyapı ve işgücünü üretmek, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin merkezi olmaktır” dedi.

Yerlikaya, SANKO Üniversitesi’nin 2017-2018 Akademik Yılı açılışı nedeniyle Abdulkadir Konukoğlu Spor ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, değişen dünyayla birlikte şehirlerin rekabetinin ön plana çıktığını, bu rekabetin ön plana çıkmasında de üniversitelerin yerinin çok önemli olduğunu söyledi. Gaziantep’in dünyadaki en rekabetçi 7 şehirden biri olduğuna vurgu yapan Yerlikaya, “8 Şubat 1921 tarihinde Gaziantep’in Gazilik unvanına vasıl olduğu 11 aylık mücadele ruhuyla o günlerden bugünlere geldiği noktayı göz önüne getirirseniz, her alanda başarı hikayeleri vardır” dedi. SANKO Ailesinde dördüncü beşinci kuşağın işbaşında olduğunu kaydeden Yerlikaya, öğrencilere seslenerek, “Sizler değişik ortamlarda başarı hikayelerini dinlediniz.

1000’in üzerinde sanayiciyle Türkiye’deki 5’inci ihracatçı olduk, bu yıl da aynı başarıyı yakaladık. Ticaret cesaret, maharet ve sırdan ibarettir” şeklinde konuştu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de törende yaptığı konuşmada, ekonomi ve sanayi şehri olan Gaziantep’in kültür, turizm ve eğitim şehri olma yolunda da önemli mesafe kat ettiğine dikkat çekti.

Gaziantep’in üniversiteler şehri olmak konusunda da iddiası olduğunu anlatan Şahin, “Üniversiteler şehri olma noktasında bugün özellikle SANKO Holding’in bu alanda yatırımını, yani insana yatırım yapmasını bu hedefimiz ve şehrimizin rekabet gücü acısından çok önemli buluyorum. Çünkü, beşeri sermayemizi güçlendirmediğimiz sürece hiçbir hedefimize ulaşamayız” ifadelerine yer verdi.

Akademik takvimdeki özel günler SANKO Üniversitesi Rektörü Prof.

Dr. Güner Dağlı ise her üniversitenin akademik takviminde, akademik açılış ve mezuniyet olmak üzere iki özel gün olduğunu söyledi. İlk mezuniyet törenini bu akademik dönemde, 2018 yılı Haziran ayında Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin mezuniyetiyle gerçekleştireceklerini anımsatan Prof. Dr. Dağlı, “Üniversitemiz ilk öğrencilerini 2014 yılında almaya başladı. Bugün 1156 lisans, 35’i lisansüstü olmak üzere toplamda 1191 öğrencimiz ile eğitime başladık” dedi. SANKO Üniversitesi olarak, son bir yılda

gerçekleştirdikleri faaliyetlere değinen Prof. Dr. Dağlı, şu bilgileri paylaştı: “Üzerinde en çok durduğumuz ve bir bütünün iki parçasını bir araya getiren afiliasyon (Sağlık Bakanlığı ve Üniversite hastanelerinin ortak kullanımı) işlemini gerçekleştirdik.

YÖK Genel Kurulu’nda onaylandı, Sağlık Bakanlığı’na uygulamanın başlaması için gittiğini öğrendik.

Bu şekilde artık üniversitemiz ve Sani Konukoğlu Hastanemiz birlikte çalışmaya başlayacaklar. Ve hastanemiz üniversite hastanesi özelliği kazanacak. Yine bir ilki gerçekleştirdik. YÖK’ten gerekli izinleri alarak, Biyolojik ve Biomedikal Tezli Yüksek Lisans Programı’nı kurduk, yönergelerini tamamladık. İnşallah şubat ayı gibi ilk öğrencilerimizi alacağımızı tahmin ediyorum. Öğrencilerin hastanede staj yaptıklarında, onların eğitimini daha pekiştirebilmek ve hastalara daha iyi, daha kaliteli üst düzeyde hizmet vermek için 23 akademisyeni daha kadromuza dahil ettik.

Bunun yanında 7 araştırma ve öğretim görevlisi arkadaşımız göreve başladı. İlk kez bu yıl kendi üniversitemizden ve kendi hastanemizden 3 öğretim üyemiz, 2017 Ekim Kasım Döneminde YÖK sınavını vererek doçentlik unvanı aldı. 18 yeni öğretim üyesi ile görüşmelerimiz sürüyor. Bu sayı daha da yukarıya çıkabilir. Şuan için 18 olarak değerlendiriyorum. Uluslararası akreditasyona kavuşabilmemiz için ilk mezunlarımızı vermemiz gerek.

Mezunumuz olmadığı için akredite

olamıyoruz. Akreditasyona müracaat edemiyoruz.” İlk dersi Berkman verdi Konuşmaların ardından İstanbul Amerikan Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof.

Dr. Mahmut Atıf Berkman, SANKO Üniversitesi’nde akademik yıl açılış dersini verdi. “Başarı değil, başarısızlıklar insanı olgunlaştırır” diyen Prof. Dr. Berkman, 40 yıla yaklaşan meslek hayatını ve çıkardığı sonuçları paylaştı.

Doktor bir ailenin çocuğu olan ve 8 yaşından doktor olmaya karar verdiğini belirten Prof. Dr. Berkman, “Ancak mentorum yoktu, bu benim için çok büyük bir kayıptı. Tıp fakültesini üçüncü yıl kazandım. Sonrasında ise hayatımda bir gün bile kaybetmedim” ifadelerine yer verdi.

Prof. Dr. Berkman, “İdeallerinizin ve isteklerinizin peşinden gidin, bu üç yıl belki kayıptı ama bana elimdekinin kıymetini bilmemi sağladı.

Hiçbir zaman bundan sonraki başarılarımda şımarmadım. Yenilgi başkadır, başarısızlık başkadır. Bir başarısızlıkta, eğer vazgeçerseniz işte o zaman yenilmiş olursunuz” şeklinde konuştu.

Tıp fakültesini bitince yol ayrımının başladığını ifade eden Prof. Dr. Berkman, şunları kaydetti: “Çünkü tıp fakültesini bitirdiğinizde ya doktor ya araştırmacı olacaksınız. İkisi de saygın ve değerlidir. İnsanlar sevdikleri işte daha başarılı olurlar. Sevdiğiniz branşı bulmalısınız.

Bütün kararları verirken dostlarınızdan tavsiyeler alın, ancak bunları akıl süzgecinizden geçirin

ve iç sesinizi dinleyin. Meslek seçimi kadar, ihtisas seçimi de çok önemli.

Yeniden dünyaya gelsem, yine doktor ve yine ortopedist olurdum. Bu insanın hayatında gerçekten büyük bir mutluluktur. Bu meslekte daha çok para veya ışık olması sizleri aldatmasın. Önemli olan sizlerin yapacağı en iyi branşı bulmanızdır.

Doktorluk insan ilişkilerine dayanır.

Klinisyenlikte bu ilişkileri iyi tutmak gerekir. Kamu veya özel muayenehanede çalışabilir ya da ikisini birden yapabilirsiniz. Kamuda çalışıyorsanız o insanlara daha fazla zaman ayırıp, daha fazla ilgi göstermeniz lazım. Bilin ki onlar maddi imkanları az olduğu için kamu hastanelerine geliyorlar. Biz insan olarak, imkanı olmayanlara daha iyi, daha yumuşak davranmalı, onların sorularına daha fazla zaman ayırarak cevaplamalıyız. Hasta geldiğinde, annenize, babanıza, eşinize, çocuğuna davrandığınız gibi davranın. Onlara ne yapacaksanız hastanıza da onu önerin. Ticari endikasyon koyan sadece vicdanını değil, yarın bütün geleceğini kaybeder. Etik ve hukuki olaylarla çok çabuk yüz yüze gelir.” Öğrencilerden tıp dışında felsefe, edebiyat, tarih gibi farklı alanlarla ilgili bir şeyler okumalarını isteyen Prof. Dr. Berkman, “Bu sizin dünyaya bakış açınızı değiştirir, doktorluğunuzu geliştirir. Hobileriniz olsun, sizleri sakatlamayan ve ömür boyu yapabileceğiniz sporlar yapın” önerisinde bulundu.