
3 minute read
ALTI ŞAPKALI DÜŞÜNME TEKNİĞİ
from BioMention 4.Sayı
by BioMention


Advertisement




Elif KAYA
“Hiç kuşkusuz ki, yaratıcılık hepsinin içinde en önemli insan kaynağıdır. Yaratıcılık olmadan, hiçbir ilerleme olmazdı ve sonsuza kadar aynı kalıpları tekrar eder dururduk.”
Yaşam su gibi ilerlerken, hayatımızda birçok sorun ile karşılaşırız. Bazen bu sorunlarla mücadele ederiz ve başarılı oluruz, bazen de üstesinden gelemeyeceğimiz sorunlar yaşarız. Motivasyonumuz düşer, ümidimizi kaybederiz. Kendimizi boşlukta süzülen bir meteor gibi hissederiz. Peki ya size boşlukta bir yıldız gibi parlamanın formülünü söylesem ne düşünürdünüz?
Evet, tabi ya,Altı Şapka!!!Altı şapkalı düşünme kavramının fikir babası olan Edward de Bono’nun sözüyle devam etmek istiyorum:
Geliştirdiği teknik sayesinde büyük sorunlarımızla başa çıkabiliriz, hem de eğlenerek. Peki ya nasıl mı? Altı şapkayı sırayla takarak her birinde farklı bir bakış açısı sergileriz. Altı şapka, içerisinde altı rengi barındıran ve olaylara daha lateral bakmamızı sağlayan bir metottur. “Altı Şapkalı Düşünme Tekniği”, Edward de Bono’nun yazdığı bir kitap olup eğitim psikolojisine de büyük katkıları olmuştur. Asıl amacı, insanların problemlere çözüm üretirken farklı bakış açısı ile karar vermelerini sağlamaktır.
Haydi, bir örnekle bu düşünme tekniğini açıklayalım.
Dünyaca ünlü olan Beethoven’ın kendine özgü müzik besteleri vardı, fakat yaşamının belli bir döneminde işitme kaybı yaşadı. Bu sağlık probleminden sonra Beethoven’ın yaptığı bestelerin hayatına nasıl etki ettiğini altı şapka yöntemi ile inceleyelim. İlk olarak kırmızı şapka; sevgi, korku, nefret, kıskançlık ve sezgi gibi duyguları yansıtan bir bakış açısı sunar: “Merhaba ben Beethoven, kırmızı şapkayı takıyorum. Duyularımı kaybettikten sonra eski yaşantıma özlem duymaya başladım ve hayatımı adadığım müzikten uzaklaştığımı hissettim.” Sarı şapka renginden de anlaşılacağı gibi güneş ışığını temsil eden, yapıcı ve olumlu düşünceleri savunur: “Şimdi sıradaki sarı şapkayı takıyorum. Duyularımı kaybettikten sonra seslere daha iyi dokunabildiğimi anladım. Bu bende kaybettiğim duyumun yerini yaratıcılığımla doldurarak unutulmaz
Edward de Bono
besteler yapmamı sağladı. Müzik benim için bir umut olmaktan çıkıp içimdeki benle özdeşleşti. Sevgili akıl hocam Mozart’ın da dediği gibi müzik notalarda değil, aralarındaki sessizliktedir.” Siyah şapka eleştiri şapkası olarak değerlendirilir. Olaylardaki risk ve tehlikeler mantık çerçevesi içerisinde vurgulanır: “Siyah şapkayı taktığımda notalar benim için bir kara kutu oldu ve artık onları duyamıyorum. İşitme kaybım ayağıma takılan bir taş gibi bestelerimi icra edebilmeme engel oldu. Bestelerimi çalışırken eskisi gibi verim alamıyorum, odaklanamıyorum.” Beyaz şapka, bilginin tarafsız biçimde ortaya konduğu şapkadır. Olgu, zaman, sıklık ve miktar gibi özellikleri içerir. Beethoven’ın işitme kaybından önce 9 senfonisi, 5 piyano konçertosu, 1 keman konçertosu; 1 piyano, keman ve çello için üçlü konçertosu ve 32 piyano sonatı bulunmaktadır. 1801’de işitme problemleri yaşamaya başlamıştır ve 9. Senfoni’yi işitme kaybı döneminde bestelemiştir. Yeşil şapka yaratıcılığın simgelendiği ve üretildiği aşamadır: “Fransız Devrimi’nin ardından içimdeki kardeşlik, özgürlük ve barış duygularını ortaya çıkaran, insan sesi ve müzik aletlerinin aynı anda kullanıldığı 9. Senfoni’yi müzik sanat dünyasına armağan ettim.” Mavi şapka sürecin tamamını kontrol eden şapkadır. Düşünme süreci sonunda fikirler birleştirilir ve değerlendirme yapılarak çözüme ulaşılır: “Son olarak ortak bir çıkarım için mavi şapkayı takıyorum. Süreç boyunca görüşler incelendiğinde, herkesin haklı yönleri var. Müziğe olan yeteneğimi hiçbir şeyin yıkamayacağına ne olursa olsun müzikle inşa ettiğim bestelerime devam etmeye ve yaratıcı, eşsiz besteler yapmamın daha iyi olacağına karar veriyorum.”
Göreceğiniz üzere Beethoven örneği ile altı şapka düşünme yöntemini birlikte inceledik. Hayatınızda karar verirken ikilemde kaldığınızda buyurun bir de altı şapka tekniğini deneyin. Evet şimdi sıra sizde!





