Bu kanun kitabı senin ağzından çıkmayacak; ama orada yazılı olan her şeye göre yapmaya dikkat edebilmek için gece gündüz meditasyon yapacaksın; çünkü o zaman yolunu refaha kavuşturacaksın ve o zaman iyi bir başarıya ulaşacaksın. Yeşu 1:8
Tanrısızların öğütleri doğrultusunda yürümeyen, günahkârların yolunda durmayan ve küçümseyicilerin koltuğuna oturmayan kişiye ne mutlu. Ama onun zevki Rabbin kanunundandır; ve gece gündüz kendi kanunu üzerinde derin düşünür. Ve o, akarsu kıyılarına dikilen, meyvesini mevsiminde veren ağaca benzer; onun yaprağı da solmayacak;ve ne yaparsa yapsın başarılı olacaktır.
Mezmur 1:1-3
Kötü kişi borç alır ve bir daha ödemez; fakat doğru kişi merhametgösterirveverir. Mezmur 37:21
Ne mutlu yoksulu düşünene; Rab onu sıkıntı anında kurtaracaktır. Mezmur 41:1
Zulme güvenmeyin ve soygunda kibirli olmayın; eğer zenginlikartarsa,onagönülvermeyin. Mezmur 62:10
Fakirleri ve öksüzleri savunun; mazlumlara ve muhtaçlara adalet sağlayın. Mezmur 82:3
Elinde olduğu halde, hakkı olanlardan iyiliği esirgeme. Atasözleri 3:27
Karıncaya git, seni tembel; Onun yollarını düşün ve akıllı ol; Rehberi, gözetmeni ve yöneticisi olmayan O, yazın ona et sağlar ve hasat sırasında yiyeceğini toplar. Daha ne kadar uyuyacaksın ey tembel? ne zaman uykundan uyanacaksın? Yine de biraz uyku, biraz uyku, uyumak için biraz elleri kavuşturmak: Seyahat eden biri gibi yoksulluğunuz ve silahlı bir adam gibi yoksulluğunuz da böylegelecek. Özdeyişler 6:6-11
Gevşek ellerle uğraşan fakirleşir; fakat çalışkan adamın eli zengineder. Özdeyişler 10:4
Zenginliğine güvenen düşecek; ama doğrular bir dal gibi gelişecek. Atasözleri 11:28
Çalışkanların eli hükmedecek; ama tembeller haraç alacak. Atasözleri 12:24
Tembelin canı arzular ve hiçbir şeyi yoktur; fakat çalışkanın canı semirecektir. Kendini zengin eden ama hiçbir şeyi olmayan var; kendini fakirleştiren ama yine de büyük zenginliğe sahip olan var. Kibirle kazanılan zenginlik azalır, ama emek vererek toplayan çoğalır. Özdeyişler 13:4,7,11
Komşusunu küçümseyen günah işler; ama yoksula merhametedenmutludur. Atasözleri 14:21
Her emekte kâr vardır; ama ağızdan çıkan laflar yalnızca yoksulluğa yönelir. Atasözleri 14:23
İşinde tembel olan da büyük israf edenin kardeşidir. Özdeyişler 18:9
Yoksullara acıyan, RAB'be borç verir; Verdiğini ona tekrar ödeyecektir. Atasözleri 19:17
Tembel soğuktan dolayı toprağı sürmez; bu nedenle hasat sırasında dilenecek ve hiçbir şeyi olmayacak. Uykuyu sevme, yoksa yoksulluğa düşersin; gözlerini aç, ekmeğe doyacaksın. Özdeyişler 20:4,13
Çalışkanların düşünceleri yalnızca bolluğa yönelir; ama sadeceistemekteaceleedenherkesin. Özdeyişler 21:5
İyi bir isim, büyük zenginlik yerine seçilmeyi, gümüş ve altından ziyade sevgi dolu iltifatı tercih eder.
Özdeyişler 22:1
Cömert bir göze sahip olan kişi kutsanacaktır; Çünkü ekmeğini fakirlere veriyor. Özdeyişler 22:9
El vuranlardan ve borca kefil olanlardan olma. Eğer ödeyecek hiçbir şeyin yoksa neden yatağını senin altından alsın? Özdeyişler 22:26-27
İşinde gayretli bir adam görüyor musun? kralların önünde duracak; kötü adamların önünde durmayacak.
Atasözleri 22:29
Zengin olmak için değil, kendi bilgeliğinden vazgeç. Olmayan şeye mi bakacaksın? çünkü zenginlikler mutlaka kanatlanır; kartal gibi cennete doğru uçup giderler. Özdeyişler 23:4-5
Tembellerin tarlasından ve anlayışsız adamın bağından geçtim; Ve işte, her yer dikenlerle kaplanmıştı ve ısırganlar yüzünü kaplamıştı ve taş duvarı yıkılmıştı. Sonra onu gördüm ve iyice değerlendirdim: Ona baktım ve talimat aldım. Yine de biraz uyku, biraz uyku, uyumak için biraz elleri kavuşturmak: Seyahat eden biri gibi senin yoksulluğun da gelecek; ve silahlı bir adam olarak isteğin. Özdeyişler 24:30-34
Sürülerinizin durumunu öğrenmeye gayret edin ve sürülerinize iyi bakın. Çünkü zenginlik sonsuza kadar sürmez; ve taç her nesile dayanır mı? Saman ortaya çıkıyor, körpe otlar çıkıyor ve dağların otları toplanıyor. Kuzular senin giyeceğindir ve keçiler tarlanın bedelidir. Ve kendi yiyeceğine, ev halkının yiyeceğine ve kızlarının geçimine yetecekkadarkeçisütünolacak. Özdeyişler 27:23-27
Yoksullara verenin eksiği olmayacak; fakat gözlerini gizleyenin birçok laneti olacaktır. Atasözleri 28:27
Ağzını aç, adil bir şekilde yargıla ve yoksulların ve muhtaçların davasını savun. Özdeyişler 31:9
Gümüşü seven gümüşe doymaz; ne de çoğalarak bereketi seven; bu da boş bir şeydir. Vaizler 5:10
Ekmeğini suya at; çünkü günler sonra onu bulacaksın. Yediye ve sekize de pay verin; çünkü yeryüzünde ne kötülüğün olacağını bilmiyorsun. Sabah tohumunu ek ve akşam elini tutma; çünkü şunun mu yoksa şunun mu başarılı olacağını, ya da her ikisinin de aynı derecede iyi olup olmayacağını bilmezsin. Vaiz 11:1-2,6
İyi yapmayı öğrenin; yargılamayı isteyin, mazlumları rahatlatın, öksüzleri yargılayın, dul kadının hakkını savunun. İşaya 1:17
Evimde et olsun diye tüm ondalıklarınızı ambara getirin ve orduların Rabbi şöyle diyor: Eğer size cennetin pencerelerini açmazsam ve üzerinize bereket yağdırmazsam, bununla beni şimdi sınayın. almaya yetecek kadar yer olmayacaktır. Malaki 3:10
Dikkat edin, sadakalarınızı insanlara görünsün diye vermeyin; aksi halde göklerdeki Babanızdan size hiçbir ödül gelmez. Bu nedenle, sadakanızı verdiğinizde, ikiyüzlülerin havralarda ve sokaklarda yaptıkları gibi, insanların yüceliğini elde etmek için önünüzde borazan çalmayınız. Size doğrusunu söyleyeyim, onların ödülleri var. Fakat sadaka verdiğinizde, sağ elinizin ne yaptığını sol eliniz bilmesin; ta ki, sadakanız gizli olsun; ve gizlice gören Babanız sizi açıkça ödüllendirecektir. Matta 6:1-4
Hiç kimse iki efendiye hizmet edemez; çünkü ya birinden nefret edecek, diğerini sevecektir; Yoksa birine tutunacak ve diğerini küçümseyecektir. Tanrı'ya ve mamaya hizmet edemezsiniz. Bu nedenle size şunu söylüyorum: Hayatınız hakkında ne yiyeceğinizi, ne içeceğinizi düşünmeyin; bedeniniz için ne giyeceğiniz henüz belli değil. Can etten, beden ise elbiseden daha önemli değil mi? Gökteki kuşlara bakın; çünkü ne ekerler, ne biçerler, ne de ambarlarda toplanırlar; yine de göksel Babanız onları besliyor. Siz onlardan çok daha iyi değil misiniz? Hanginiz düşünerek boyuna bir arşın ekleyebilir? Peki neden düşünceni giysi olarak alıyosun? Tarladaki zambakların nasıl büyüdüğünü düşünün; ne çalışıyorlar, ne de iplik eğiriyorlar. Ama size şunu söyleyeyim, Süleyman bile bütün görkemine rağmen bunlardan biri gibi giyinmiş değildi. Bu nedenle, bugün var olan ve yarın ocağa atılacak olan kır otlarını böyle giydiren Tanrı'nın, sizi de giydireceği çok daha kesin değil mi, ey kıt imanlılar? Bu nedenle, "Ne yiyeceğiz?" diye düşünmeyin. veya Ne içelim? veya, Neyle giyineceğiz?
(Çünkü Yahudi olmayanlar bütün bunları arıyorlar:) çünkü göksel Babanız sizin bütün bunlara ihtiyacınız olduğunu biliyor. Ama siz öncelikle Tanrı'nın krallığını ve O'nun doğruluğunu arayın; ve bütün bunlar size eklenecek. Bu nedenle yarını düşünmeyin; çünkü yarın, kendi başına olan şeyleri düşünecektir. Onun şerri bugüne kadar yeter.
Matta 6:24-34
Ona Sezar'ın diyorlar. Sonra onlara dedi: Bu nedenle Sezar'ın hakkını Sezar'a verin; Allah'ın olan şeyler de Allah'adır. Matta 22:21
Çünkü cennetin krallığı, uzak bir ülkeye seyahat eden, kendi hizmetkarlarını çağırıp mallarını onlara teslim eden bir adama benzer. Ve birine beş, diğerine iki, diğerine de bir talant verdi; her insana çeşitli yeteneklerine göre; ve hemen yolculuğuna çıktı. Daha sonra beş talant alan kişi gidip aynısıyla ticaret yaptı ve onlara beş talant daha kazandırdı. Ve aynı şekilde iki tane alan, diğer ikisini de kazandı. Ama alan kişi gidip toprağı kazdı ve efendisinin parasını sakladı. Uzun bir süre sonra o hizmetkarların efendisi gelir ve onlarla hesaplaşır. Ve böylece, beş talant alan kişi gelip beş talant daha getirdi ve şöyle dedi: Tanrım, bana beş talant verdin; işte, onların yanında beş talant daha
kazandım. Efendisi ona dedi: Aferin, sen iyi ve sadık hizmetkar; birkaç konuda sadık kaldın, seni birçok şeye hükümdar yapacağım; efendinin sevincine gir. İki talant alan da gelip dedi: Tanrım, sen bana iki talant verdin; işte, onların yanında iki talant daha kazandım. Efendisi ona dedi: Aferin, iyi ve sadık hizmetçi; Sen birkaç şeye sadık kaldın, seni birçok şeye hükümdar yapacağım; efendinin sevincine gir. Sonra bir talant almış olan gelip şöyle dedi: Tanrım, senin sert bir adam olduğunu, ekmediğin yerden biçtiğini ve saplamadığın yerden topladığını biliyordum; ve korktum ve gidip talantını sakladım yeryüzünde: işte, senin olan orada var. Efendisi cevap verdi ve ona şöyle dedi: "Seni kötü ve tembel hizmetkar, sen benim ekmediğim yerden biçtiğimi ve toplamadığım yerden topladığımdan haberin vardı; bu yüzden paramı takasçılara yatırmalıydın ve sonra geldiğimde ben de benimkini tefecilikle almalıydım. Bu nedenle ondan talant alın ve on talant sahibi olana verin. Çünkü her şeye sahip olan herkese verilecek ve o bolluğa sahip olacak; fakat olmayandan elindekiler bile alınacaktır. Ve yararsız hizmetçiyi dış karanlığa atın; orada ağlayış ve diş gıcırdaması olacak. Matta 25:14-30
Çünkü bir adam bütün dünyayı kazanıp kendi ruhunu kaybederse bunun ne faydası olur? Ya da insan ruhuna karşılık ne verebilir? Markos 8:36-37
...Çocuklar, zenginliğe güvenenlerin Tanrı'nın krallığına girmelerinekadarzordur! Markos 10:24
Ve İsa hazinenin karşısına oturdu ve halkın hazineye nasıl para döktüğünü gördü; zenginlerin çoğu da çok para attı. Ve zavallı bir dul kadın geldi ve içine bir metelik eden iki akar attı. Ve öğrencilerini kendisine çağırdı ve onlara dedi: Size doğrusunu söyleyeyim, bu zavallı dul kadın, hazineye attıklarının hepsinden daha fazlasını attı; ama o, sahip olduğu her şeyi, hatta tüm yaşamını kendi isteğiyle harcadı. Markos 12:41-44
Ve onlara dedi: Dikkat edin ve açgözlülükten sakının; çünkü insanın hayatı, sahip olduğu şeylerin çokluğundan ibaret değildir. Ve onlara bir benzetme anlatıp şöyle dedi: Zengin bir adamın toprağı bereketli bir şekilde yeşermişti; Ve kendi içinde düşünüp dedi: Meyvelerimi verecek yerim olmadığı için ne yapayım? Ve dedi: Şunu yapacağım: Ambarlarımı yıkıp daha büyüklerini yapacağım; ve bütün meyvelerimi ve mallarımı orada bağışlayacağım. Ve ruhuma şunu diyeceğim: Can, yıllardır biriktirdiğin pek çok malın var; rahat ol, ye, iç, eğlen. Fakat Allah ona dedi: Seni ahmak, bu gece canın senden istenecek; o halde sağladığın bu şeyler kimin olacak? Kendisi için hazine biriktiren ve Allah katında zengin olmayan kişi de öyledir. Luka 12:15-21
Elindekinisatvesadakaver;Kendinizeeskimeyençantalar, göklerde kaybolmayan, hiçbir hırsızın yaklaşmadığı, ne güvelerin bozduğu bir hazine sağlayın. Çünkü hazineniz neredeyse, kalbiniz de orada olacaktır. Luka 12:33-34
Hanginiz bir kule inşa etmek niyetindeyken önce oturup onu bitirmeye yetecek parası varsa maliyetini hesaplamaz? Umulur ki, temeli attıktan sonra bitiremezse, onu gören herkes, "Bu adam yapmaya başladı ama bitiremedi" diyerek onunla alay etmeye başlar. Veya hangi kral, başka
bir krala karşı savaşa girecekken, önce oturup, kendisine yirmi bin askerle gelene on bin askerle karşılık verip veremeyeceğini danışmaz? Ya da diğeri henüz çok uzaktayken, elçilik gönderip barış koşulları istiyor. Aynı şekilde, aranızdan sahip olduğu her şeyi bırakmayan kişi benim öğrencimolamaz. Luka 14:28-33
İsa gözlerini kaldırıp büyük bir topluluğun kendisine geldiğini görünce Filipus'a şöyle dedi: Bunlar yesinler diye nereden ekmek alalım? Ve bunu kendisini kanıtlamak için söyledi: çünkü kendisi ne yapacağını biliyordu. Filipus ona şöyle cevap verdi: Her biri biraz alsın diye iki yüz kuruşluk ekmek onlara yetmez. Öğrencilerinden biri, Simon Petrus'un kardeşi Andreas ona şöyle dedi: Burada beş arpa ekmeği ve iki küçük balığı olan bir çocuk var; ama bunlar bu kadar çok balığın arasında nedir? Ve İsa dedi: Adamları oturtun. Artık yerde çok fazla çimen vardı. Böylece sayıları beş bin kadar olan adamlar oturdular. Ve İsa ekmekleri aldı; ve şükrettikten sonra öğrencilere ve öğrencilerine de yerleşenlere dağıttı; ve aynı şekilde balıklardan da diledikleri kadar. Bunlar dolduğunda öğrencilerine şöyle dedi: Geriye kalan parçaları toplayın, hiçbir şey kaybolmasın. Bu nedenle onları bir araya topladılar ve beş arpa ekmeğinin yiyenlerin üzerinde arta kalan parçalarını on iki sepete doldurdular. Sonra bu adamlar, İsa'nın yaptığı mucizeyi gördüklerinde şöyle dediler: Bu, peygamberin dünyayagelmesigerekenbirgerçektir. Yuhanna 6:5-14
Ve iman edenlerin çoğunluğu tek yürekte ve tek ruhtaydı; hiçbiri sahip olduğu şeylerden olması gerekenin kendisine ait olduğunu söylemedi; ama her şey ortaktı. Ve elçilere Rab İsa'nın dirilişine büyük bir güçle tanıklık etti; ve hepsinin üzerinde büyük lütuf vardı. Aralarında eksiği olan da yoktu; çünkü arazi veya ev sahibi olan herkes bunları sattı ve satılan şeylerin fiyatlarını getirdi ve onları elçilerin ayaklarının dibine koydu; ve herkese dağıtım yapıldı. ihtiyacı olduğuna göre. Ve elçiler tarafından Barnabas lakaplı olan (bu, teselli oğlu olarak yorumlanır) bir Levili olan ve Kıbrıs ülkesinden olan Joses, toprağı vardı, onu sattı ve parayı getirdi ve bankaya koydu. havarilerin ayakları. Elçilerin İşleri 4:32
Bu nedenle onların tüm aidatlarını verin: haraç verilmesi gerekene haraç; kime göre özel; korku kime korku; kime şeref. Romalılar 13:7
Hırsızlık yapan artık çalmasın; bunun yerine elleriyle iyi olanı yaparak çalışsın ki, ihtiyacı olana vermek zorunda kalsın. Efesliler 4:28
Sevginizi yeryüzündeki şeylere değil, yukarıdaki şeylere yöneltin. Koloseliler 3:2
Ama eğer bir kimse kendi geçimini, özellikle de kendi evinin geçimini sağlayamazsa, o kişi imanı inkar etmiş olur vekafirdendahakötüolur. 1 Timoteos 5:8
Fakat hoşnutlukla birlikte dindarlık büyük kazançtır. Çünkü bu dünyaya hiçbir şey getirmedik ve hiçbir şeyi gerçekleştiremeyeceğimiz de kesindir. Yiyeceğimiz ve giyeceğimiz var, bununla yetinelim. 1 Timoteos 6:6-8
Çünkü aranızdayken bile size şunu emretmiştik: Çalışmayan kimse yemek yemesin. 2 Selanikliler 3:10
Malınızdan sadaka verin; ve sadaka verdiğin zaman, gözün kıskanç olmasın, ve yüzünü hiçbir fakirden çevirme; ve Allah'ın yüzü senden çevrilmeyecektir. Eğer bolluğunuz varsa buna göre sadaka verin; eğer azınız varsa, o azlığa göre vermekten korkmayın; çünkü zaruret günü için kendinize iyi bir hazine biriktirmişsiniz. Çünkü o sadaka ölümden kurtarır ve karanlığa girmemek için acı çeker. Çünkü sadaka, Yüceler Yücesi'nin huzurunda onu veren herkesiçiniyibirhediyedir. Tobit 4:7-11
Senin için çalışan hiç kimsenin ücreti sende kalmasın, ona elinden ver; çünkü eğer Allah'a kulluk edersen, o da sana karşılığını verecektir; yaptığın her şeyde oğluma dikkat et ve Bütün konuşmalarında akıllı ol. Ekmeğinizden aç olanlara, giysilerinizden çıplak olanlara verin; ve bolluğuna göre sadaka ver; ve sadaka verdiğin zaman gözün kıskanç olmasın. Tobit 4:14,16
Namaz, oruç, zekat ve salihlikle birlikte güzeldir. Doğrulukla biraz, haksızlıkla çokluktan iyidir. Sadaka vermek altın biriktirmekten daha iyidir; çünkü sadaka ölümden kurtarır ve her türlü günahı temizler. Sadaka veren ve doğruluk yapanlar hayatla dolacak: Tobit 12:8-9
Namaz kılarken yılgınlığa kapılmayın ve zekat vermeyi ihmaletmeyin. Din adamı 7:10
Yüce Olan'ın buyurduğu zahmetli işten ve hayvancılıktan nefretetmeyin. Din adamı 7:15
Rab'den korkun ve rahibe saygı gösterin; ve sana emrolunduğu gibi ona kendi payını ver; ilk ürünleri, suç sunusu, omuz armağanı, kutsal kılınma kurbanı ve kutsal şeylerin ilk ürünleri. Eline ne alırsan al, sonunu hatırla, asla yanlış yapmazsın. Vaiz 7:31,36
Antlaşmanıza sadık kalın, bu konuda bilgili olun ve işlerinizde yaşlanın. Günahkarların işlerine hayret etmeyin; ama Rab'be güvenin ve emeğinize sadık kalın; çünkü fakir bir adamı bir anda zengin etmek Rab'bin gözünde kolaydır. Rabbin bereketi, takva sahibi olanın mükâfatındadır ve birdenbire bereketini yeşertir. Vaiz 11:20-22
Sürekli kötülükle meşgul olana ve zekat vermeyene hiçbir iyilikgelmez. Vaiz 12:3
Kişinin sadakası onun yanında bir mühür gibidir ve insanın yaptığı iyilikleri gözbebeği gibi tutar, oğullarına ve kızlarına tövbe eder. Din adamı 17:22
Paranı kardeşin ve arkadaşın için kaybet ve onun bir taşın altında paslanıp kaybolmasına izin verme. Hazineni Yüceler Yücesi'nin emirlerine göre sakla, o sana altından daha fazla kâr getirecektir. Sadakaları depolarınıza kapatın; o sizi her türlü sıkıntıdan kurtaracaktır. Senin için düşmanlarına karşı güçlü bir kalkandan ve güçlü bir mızraktan daha iyi savaşacaktır. Vaiz 29:10-13
Yasayı uygulayan yeteri kadar sunu getirir; emre kulak veren esenlik sunusunu sunar. İyiliğe karşılık veren, iyi un
sunar; Sadaka veren ise övgüyü feda eder. Kötülükten ayrılmak Rabbin hoşuna giden bir şeydir; Haksızlığı terk etmek ise bir yumuşamadır. Rabbin huzurunda boş görünmeyeceksin. Çünkü bütün bunlar emir uğruna yapılmalıdır. Doğruların sunusu sunağı dolgunlaştırır ve onun tatlı kokusu Yüceler Yücesi'nin huzurundadır. Adil bir adamın fedakarlığı makbuldür. ve onun anılması asla unutulmayacak. İyi bir gözle Rab'be onurunu verin ve ellerinizin ilk ürünlerini eksiltmeyin. Tüm armağanlarınızda neşeli bir yüz sergileyin ve ondalıklarınızı mutlulukla adayın. Seni zenginleştirdiği ölçüde Yüce Olan'a ver; ve elde ettiğini neşeli bir gözle ver. Çünkü Rab karşılığını verir ve sana yedi katını verir.
Vaiz 35:1-11
Kardeşler ve yardım, sıkıntı zamanına karşıdır; fakat sadaka her ikisinden de daha fazlasını sağlar.
Din adamı 40:24
Kutsal ve her zaman görkemli Meryem Ana, Davut'un kraliyet soyundan ve ailesinden doğmuştur, Nasıra şehrinde doğmuştur ve Kudüs'te, Rab'bin tapınağında eğitim görmüştür. Babasının adı Joachim, annesinin ise Anna'ydı. Babasının ailesi Celile ve Nasıra şehrindendi. Annesinin ailesi Beytüllahim'dendi. Yaşamları Rab'bin gözünde sade ve doğru, insanların önünde ise dindar ve kusursuzdu. Çünkü tüm mallarını üç kısma ayırdılar: Bir kısmını tapınağa ve tapınağın görevlilerine ayırdılar; bir diğerini yabancılara ve kötü durumda olan kişilere dağıtıyorlardı; üçüncüsünü ise kendilerine ve ailelerinin kullanımına ayırdılar. Meryem'in Doğumu Müjdesi 1:1-4
Ve bana dedi ki; Biliyorsunuz ki, siz Rabbin kulları burada hacdaymış gibi yaşıyorsunuz; Çünkü senin şehrin bu şehirden çok uzakta. Öyleyse, oturacağınız şehri biliyorsanız, neden burada mülkler satın alıyorsunuz ve kendinize lezzetli yiyecekler, görkemli binalar ve gereksiz evler sağlıyorsunuz? Çünkü bunları bu şehirde temin eden, kendi şehrine dönmeyi düşünmez. Ey aptal, şüpheci ve zavallı adam; Bütün bu şeylerin başka insanlara ait olduğunu ve bir başkasının gücü altında olduğunu anlamayanlar. Çünkü bu şehrin Rabbi sana şöyle diyor; Ya kanunlarıma uyun ya da şehrimden ayrılın. Peki kendi şehrinde yasaya tabi olan sen ne yapacaksın? Mülkün için ya da sağladığın herhangi bir şey için kanununu inkar edebilir misin? Ama eğer bunu inkar edersen ve daha sonra kendi şehrine dönersen, kabul edilmeyeceksin, oradan dışlanacaksın. Bu nedenle, başka bir ülkedeki bir adam gibi, kendine gerekli ve yeterli olandan fazlasını sağlamadığını görüyor musun? ve hazır olun ki, bu şehrin Tanrısı ya da Efendisi sizi oradan kovduğunda, onun kanununa karşı çıkıp kendi şehrinize gidebilirsiniz; kendi kanununa göre hiçbir haksızlık olmadan tüm neşeyle yaşayabileceğin yer. Bu nedenle, Tanrı'ya hizmet edenler, dikkat edin ve O'nu yüreklerinizde bulundurun; hem O'nun emirlerini, hem de vaat ettiği vaatlerini dikkate alarak Tanrı'nın işlerini yapın; ve emin olun ki, bunları size iyilik edecektir; eğer onun emirlerini yerine getirirseniz. Bu nedenle, normalde satın alacağınız mallar yerine, herkesin elinden geldiğince, ihtiyaç içinde olanları ihtiyaçlarından kurtarın; dulları haklı çıkar; öksüzlerin davasını yargılayın; Mallarınızı ve servetinizi bu gibi işlere harcayın. Çünkü Allah, bu tür hizmetleri yerine getiresiniz diye sizi bu amaçla
zenginleştirdi. Bunu yapmak arazi veya ev satın almaktan çok daha iyidir; çünkü bu tür şeylerin hepsi şimdiki zamanla birlikte yok olacak. Ama Rab'bin adı uğruna yapacağınız şeyi şehrinizde bulacaksınız ve üzüntü ya da korku olmadan neşeye sahip olacaksınız. Bu nedenle kâfirlerin zenginliklerine göz dikmeyin; çünkü onlar Allah'ın kullarına zarar verirler. Ancak sahip olduğunuz zenginliklerinizle ticaret yapın ki, onunla sonsuz mutluluğa kavuşasınız. Hermas'ın Üçüncü Kitabı 1:1-10