5 minute read

Lojistik sektöründeki başarımızı denizde de yakalayacağız

Lojistik

Lojistik sektöründeki başarımızı denizde de yakalayacağız

Advertisement

Nakliyecilik alanında 40 yıla yakın bir zamandır hizmet veren Karcı Lojistik, yelpazeyi genişleterek denize de açılmayı planlıyor. Hem tecrübesi hem de başarılarıyla Türk lojistik sektöründe önemli bir yeri olan Karcı Lojistik kurucusu Fehmi Karcı, karada yakaladıkları başarıyı denizde de yakalamak konusunda iddialı. L ojistik sektörüne yıllarını vermiş ve çekirdekten yetişmiş Karcı Lojistik’in kurucusu Fehmi Karcı, aslen Kilis doğumlu ve İstanbul’da büyümüş bir iş insanı. Baba mesleği olan taşımacılıkla iş hayatına erken yaşlarda başlayan Karcı, 18 yaşında babasının yanından ayrılarak gümrük müşavirliği yapan bir firmada gümrük komisyoncusu olarak işe başlamış.

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını günlerinde Fehmi Karcı ile yaptığımız röportajda, denizcilik sektörüne girişlerini, lojistik sektörünün içinde bulunduğu durum ve salgın sonrası dünyada ve Türkiye lojistik sektöründeki durumu konuştuk. Fehmi Karcı, kara lojistiğindeki başarılarını denizde de yakalayacaklarını söyledi.

Öncelikle sizi ve şirketinizi tanımak isteriz.

Ben 1965 Kilis doğumluyum. İstanbul’da yetiştim. Anadolu yakasında gençliğimiz geçti. Babamın Kendi araçları vardı. Baba mesleğidir nakliyecilik. Çocukluğumuz o araçların üstünde geçti. 1983 senesinde 17-18 yaşındayken babamın yanından ayrılarak gümrük komisyonculuğu yapmak istedim. Karaköy’de Atilla Gümrükleme’de çalışmaya başladım. Orada gümrükleme kısmında iş öğrenmeye başladım. O zamanlar Halkalı Gümrük yoktu. İstanbul çıkışlı gümrük de Karaköy Rıhtım Caddesi’ndeydi. Salı pazarından gemiler yanaşırdı, o gemilerden gelen malların ithalatını ihracatını yapardık. 1987 yılında 2 yıllık askerlik görevimi yapıp gelince gördüm ki karayolu taşımacılığı önem kazanmaya başladı. Babamın imkanlarını biraz da kendi imkanlarımı kullanarak kendi araçlarımızı almaya başladık. O zamanlar modeller eski, karayolları şimdiki gibi değil. Epey zorluklar çektik. Yaklaşık 2008’e kadar hem yönetim işlerini gözeterek devam ettim. O dönemde ofiste kardeşlerim de vardı. 2010 senesinde Karcı Lojistik kuruldu. 2012 senesinde Polonya’da bir firma daha açtık. Oradan Avrupa’ya parsiyel ve tam yüklerin ihracına başladık. Proje taşımacılığı da yapıyoruz. Zamanla Arçelik markasının işlerini de aldık. Romanya’dan Arçelik’in yüklerini başta İran olmak üzere Asya ülkelerine taşıdık. Bütün bunları yaparken zaman zaman gemileri de kullanıyorduk. Gemilerin tozu kaçtı galiba boğazımıza. Ablam Gülsün Karcı Erdoğdu denizcilik sektöründe yıllarca profesyonel olarak çalışmıştı. Karcı Lojistik’i yeni binamıza taşıdığımız zaman deniz nakliyesini de işin içine katalım dedik. Gülsün Hanım deniz nakliyesinin başına geçti. Gemi işletmeciliğimize acentelik faaliyetlerimizi de ekleyerek devam etmekteyiz.

Başarınızın altında yatan nedenleri bizimle paylaşır mısınız?

Öncelikle ben yaptığım işin tüm aşa- malarını bilirim. Özellikle gümrük işi- Karcı Lojistik Kurucusu Fehmi Karcı

ni de, sahada olmayı da çok iyi bilirim. Severek yaptığım bir iştir. Gecemi gündüzüme katarak çalışırım. Gecenin bir saatinde de olsa yatağımdan kalkıp işimin başına giden biriyim. Kesinlikle çalışmadan kaçmadım bugüne kadar. Ailemin bana çok büyük destekleri olmuştur. Bu işler ne kadar çalışırsanız çalışın tek başına olmaz. Biz bir aile şirketiyiz. Sağ olsunlar kardeşlerimin de desteğiyle şirketimizi çok güzel şekilde idare ediyoruz.

Denizcilik sektörüne de girdiniz. Hangi alanlara yoğunlaşmayı düşünüyorsunuz?

Denizcilik sektörüne gemi işletmeciliği ve acentelikle başladık ama hedefimiz gemi almak. Şuanda bünyemizde kirada gemi var. Gemi alımı ile ilgili görüşmelerimiz de devam etmekte. Düşüncemizde yaklaşık ilk planda Karcı Lojistik bünyesinde olan bir diğer şirketimiz olan Blue Ocean üzerinden 5000 ve 10000 DWT gemi almak var. Çünkü bazı yüklerimiz var ki karayoluyla taşımada yetersiz kalıyoruz. Karayolunda çektiğimiz çok büyük sıkıntılarımız var. Karayolunda araçların zorunlu istirahat vermek zorunda kaldığı süreler var. Yükler zamanında yetişmiyor. Avrupa yollarında çok ceza yiyoruz. Bunların çoğu politik cezalardır. Araçlarımız düzgün olsa bile ülkemize karşı tutumdan dolayı sıkıntılar yaşıyoruz. Bu sorunları aşmak için ve proje yükleri gibi tek seferde daha fazla yük taşımak için bir tarafımızı Gülsün Hanım’la birlikte denizciliğe döndürmek istiyoruz.

Denizcilik kısmındaki personel yapınızdan söz eder misiniz?

Denizciliğin başında ablam Gülsün Karcı Erdoğdu olmak üzere Ferah Karcı

ve Bülent Karcı’nın kuracağı ekiple yolumuza devam edeceğiz. Zaten denizcilikten çok da uzak bir yapımız yok. Gülsün Hanım denizciliği iyi bilen ve uzun yıllar bu sektörde çalışmış bir profesyonel. Biz zaten bu işi karada çok başarılı bir şekilde ve neredeyse yüzde 100’e yakın bir müşteri memnuniyetiyle yapıyoruz. Bu başarıyı ve memnuniyeti denize de taşımak istiyoruz.

Dünya genelinde yaşanan salgından nasıl etkilendiniz?

Kara nakliyesi olarak virüsten çok etkilendik. Şuanda Türk plakalı araçlarımızı kullanan sürücülerimiz yurtdışından geldiğinde 14 gün karantinada kalıyor. Birinci sürücü karantinada olunca benim ikinci bir sürücü bulmam gerekiyor. Onu da bulmak çok zor oluyor. Hazır vizeli olması gerekiyor. Sorun yaşamamak için firma olarak normalin iki katı istihdam sağlamamız gerekiyor. Kara nakliyesi olarak çok büyük sekteye uğradık. Ama denizciliğe bakıyorum toplu yüklerde özellikle kuzey limanlarında hiçbir sorun yok. Yani yükler taşınıyor. Takip ediyoruz. Avrupa’dan dolayı global bir sıkıntı yaşanıyor. Kara nakliyesinde yaşanan sıkıntı denizde yaşanmıyor. Diğer taraftan krizler bazen fırsatları doğu-

ruyor. Bu düşünceyle biz de yatırımlara önem vermeye çalışıyoruz ki hem maddi açıdan avantajımız olsun hem de gelecek için bir imkan sağlayalım düşüncesindeyiz. İleride daha yüksek maliyetleri olacak ürün ve hizmetleri şimdiden temin ederek tasarruf yapmaya yöneldik.

Sizce salgından sonraki süreç nasıl olacak?

Bu virüs salgını bittikten sonra işlerimizin çok iyi olacağını, talebin artacağını düşünüyorum. Zaten lojistiği dünyayı birbirine bağlayan bir zincir olarak görüyorum. Sürekliliği olan bir iş. Her firma iddialı, kendisini öne çıkarmaya çalışıyor. Bizim de idealimiz, hizmeti çok iyi bir şekilde veren, yüzde yüz müşteri memnuniyeti odaklı, kaliteli ve uygun fiyata hizmet vermek. İşimizi çok seviyoruz. Yıllardır bu sektörün içindeyiz. Bu aşamaya işin en alt noktasından başlayarak geldim. Şu anda üniversitede lojistik bölümleri var. Oradan mezun olan genç arkadaşlarımız var. Onların bu işi daha da geliştireceğini düşünüyorum. Geleceğin mesleği olarak görüyorum. Eğitime çok önem veriyoruz ve destekliyoruz. Bu kapsamda hem sosyal sorumluluk gereği hem de sektöre katkı sağlamak amacıyla Sabancı Vakfı’na bağlı Sabancı 50 yıl Anadolu Lisesi’ne tiyatro ve konferans salonu yaptık. Babamız Mehmet Yaşar Karcı’nın adını verdik. Bu salgından dolayı açılışını ertelemek zorunda kaldık. Her şey normale döndükten sonra orayı sahiplerine, öğrencilere teslim edeceğiz.

Denizcilik sektöründe hedefiniz nedir?

Gülsün Karcı Erdoğdu: Ben 1991 yılından 2008 yılına kadar gemi işletmeciliği yaptım. 2008 yılındaki krizle birlikte gemi işletmeciliğine ara verdim. Kardeşlerimin desteği ile tekrar sektöre döndüm. Hedefim gemileri ve denizciliğin payını artırmak. 4 gemiye kadar bir hedef belirledim.

Peki, siz denizciliğin salgından sonraki sürecini nasıl görüyorsunuz?

Gülsün Karcı Erdoğdu: Bu kriz bittikten sonra ben denizcilik sektöründe bir patlama olacağını düşünüyorum. Benim beklentim bu patlamanın Eylül Ekim aylarında olması. Deniz taşımacılığında navlunlar yıllar öncesine dönmeyebilir. O kazançları elde edeceğiz demiyorum ama navlunların çok da düşük olacağı düşüncesinde değilim.

-Aile şirketi olması size ve firmanıza neler katıyor?

Gülsün Karcı Erdoğdu: Öncelikle

mutluyum. Aile şirketi olması beni son derece motive ediyor. Gemi işletmeciliği ve acentelik konusunda kendimizi daha ileriye taşımak istiyoruz. Şimdilik boğaz ve Marmara Bölgesi acenteliğimiz var. Zamanla bunun kapsamını genişleteceğiz.