sevgi kapısı sayı4

Page 1

Sevgi Kapısı Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi Bülteni Sayı 4

Fatih Belediye Başakanı Mustafa DEMİR’le Kahvaltı...

39

26

Türkiye Futbol Şampiyonu Olduk

Drama Temelli Aile Eğitimi

21

15

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü


Eğitim Kadromuz

r. u od ğa cu ço e d en tm re öğ e; is e n e er Addison Heykeltıraş merm

iz

lim rsone e P e han

Yemek

iz

erim l r fö s Şo

iz

ımc Yard

lim sone ı Per

Ok

rvi e S ul


İçindekiler

MİZ UM GEZİ AKVARY

a rasın rkest O t n 4 Ke en 1 rimiz ncile sini Verirk e r ğ Ö ye Hedi

UÇURTMA ŞENLİĞİ

23

07

15

Editör/Başyazı...................................04-05

10

N NİSA

EDİYE B AŞAKAN I

19 risi e c e eB Yem k e Yem

Anneler Günü ..................................14 Dünya Kadınlar Günü..................15 Drama....................................................21

13

PA

FATİH B EL

Okulumuzu Tanıyalım........................06

MİM NDO

ı 17 tismar s İ k u Ç oc

39

Z I Bİ Y A UP

IK ALD

26

K

Nasıl bir ebeveynsiniz?.............. 30-31 Drama grubu kahvaltısı /Öğretmenlere Özel33

Sinema .................................................34 Pulsuz Dilekçe..................................35

Ev Ziyaretleri Okul Gezileri.............36

Giyinme Becerileri ......................24-25

Maslak Binicilik Kulubü.................37

Gülümse Hayata ...............................27

Yavru ceylanlar kermesi ve Parmak izi 38

Kitap ................................................28-29 2012 Sayı: 4 Sahibi / Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu adına Refik ESİN Editör/ Şebnem KÖMÜRKARA Yazışma adresi/ Veledi Karabaş Mh. Hacı Evlliya Cami sk. No: 3 Şeheremini/ FATİH Telefon: 0 (212) 585 06 73 Faks: 0 (212) 633 11 21

grafik Tasarım/ 05424198744 Baskı/Toprak Ofset Sevgi Kapısı 2569 Sayılı Teblliğler dergisi’nde yayımlanan sosyal etkinlikler yönetmeliğine göre hazırlanmıştır.


Editörden

İnsan denizin olmadığı yerde UMUT adına Martı olmalı... Nazım Hikmet Ran

Merhaba Değerli Okuyucular

B

ültenimizin dördüncü sayısını çıkartıyoruz, bültenimiz bir dönem boyunca yaptığımız çalışmaları içeriyor. Sizler bültenimizi incelerken her bir etkinlikte ayrı bir yaşanmışlık, zamana bıraktığımız ayrı bir izi göreceksiniz. Sene başından beri uzun bir yolculuktu bu bülten bizim için. Bu yolculukta birlikte çalıştığım Mevlanakapı eğitim kadrosuna çok teşekkür ederim. Öğretmen arkadaşlarımızın her zaman yardımlaşma ve dayanışmaları ile daha da güç bulduk ve çalışmalarımıza değer kattı. Ayrıca etkinlikleri ölümsüzleştiren fotoğrafları çeken Ahmet GÜLEÇ öğretmenimize, desteğini bizden hiç esirgemeyen Okul Müdürümüz Refik ESİN ‘e ve drama oturumuna sınıfın hazırlanmasına yardımcı olan değerli arkadaşlarım Mevlana TAPAR ve Nejla AS ‘a çok teşekkür ederim.

biz çok mutlu olduk. Her etkinlik sonucu öğrencilerimizin yüzlerindeki o mutlu ifade bizlerin yorgunluğunu aldı. Bu dönemde çalışmalarımıza farklı bir çalışma daha kattık. Mutlu çocuk mutlu ailede yetişir düşüncesiyle, Yaratıcı Drama Teknikleri ile Aile Eğitim Programı düzenledik. Velilerimize yalnız olmadıklarını, veli-okul kenetlenmesi ile çocuklarımızı daha iyi yetiştirebileceğimizin mesajını verdik. Programa katılan bütün annelerimize samimi paylaşımları ve oluşturdukları güven ortam için çok teşekkür ederiz. Değerli annelerimiz; Kendinizi unutmayın. Çocuklarınız da olsa hayatınızı bir başkasına adamayın ve çocuklarınız engelli diye onlara normal yaşıtlarından farklı davranmayın .”

Etkinliklerimizde öğrencilerimizin sosyal bir birey olması ve bu şekilde toplum tarafından kabul görmesi için gerekli koşulları oluşturmaya çabaladık. Öğrencilerimizi diğer yaşıtlarıyla aynı mekânlarda ve benzer etkinliklerle buluşturarak sosyalleşmesini ve toplumla bütünleşmelerini amaçladık. Bu amaç doğrultusunda yorulsak da 4

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Sevgiyle Kalın Şebnem KÖMÜRKARA Müdür Yardımcısı


Baş Yazı

Yeni Eğitim-Öğretim yılına daha güçlü girmek için, EğitimUygulama Okulları ve İş Eğitim Merkezleri müdürleri olarak Şubat 2012’de ilgili makamlara sunduğumuz ve sorunlarımızı içeren raporun bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum.

Y

Değerli Okurlar

oğun geçen 2011-2012 Eğitim –Öğretim yılının sonunda tekrar karşınızda olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Mevlanakapı Ailesi olarak yaptıklarımızı sizlerle paylaşmak istedik. Bu bültenin size ulaşmasında emeği geçen, başta editörümüz Şebnem KÖMÜRKARA olmak üzere bütün arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Yeni Eğitim-Öğretim yılına daha güçlü girmek için, Eğitim Uygulama Okulları ve İş Eğitim Merkezleri müdürleri olarak Şubat 2012’de ilgili makamlara sunduğumuz ve sorunlarımızı içeren raporun bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Engelsiz yarınlarda buluşmak üzere… 1-FİZİKİ YAPI Mevcut Durum: Mevcut özel eğitim okullarında, özellikle zihin engelliler okullarında okul binaları, genellikle terk edilmiş eski okul binalarıdır. Binaların imar durumlarında sorunlar yaşanmaktadır. Kimi binaları yıkmak, yeniden yapmak zordur. Sorun: Özel Eğitim Okulları binalarının, Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitimine uygun yapıda olmaması nedeniyle sağlıklı eğitimin yapılamaması. Birçok özel eğitim okulunda çok amaçlı salon, spor salonu mevcut olmaması. Öneri : a) Fiziki yapının özel eğitim şartlarına uygun inşa edilmesi b) Eski binaların terk edilerek ve arsa üretilerek ihtiyaca uygun yeni özel eğitim binalarının inşa edilmesi c) İş Eğitim merkezlerinde yapılan uygulamalı İş Eğitim dersi için uygun atölyelerin yapılması, kullanıma uygun hale getirilmesi d) Her özel eğitim okulunda mutlak surette çok amaçlı salonun yapılması e) Her özel eğitim okulunda öğrenciler için spor salonlarının yapılması f) Fiziki yapının amaca uygun hale getirilmesi için mali kaynak genel bütçeden sağlanamıyorsa bu işler için özel fon oluşturulması. 2-ÖĞRETMEN - PERSONEL DURUMU Mevcut Durum: Üniversitelerimizin Özel Eğitim bölümlerinden mezun olan öğretmenlerimizin büyük bir bölümü Bakanlığımız kadrolarında resmi okullarda çalışmak yerine daha iyi şartlarda ve dolgun ücretle özel özel eğitim okul ve rehabilitasyon merkezlerinde iş bulabildiklerinden özel özel eğitim kurumlarında çalışmayı yeğlemektedir. İş eğitim merkezlerinde, iş eğitim sınıflarında özel eğitim öğretmen normunun 1 olması. Sorun: Personel yetersizliği nedeniyle okullarımızda ciddi anlamda öğretmen ve yardımcı personel açığı bulunmaktadır. Öğretmen açıkları,

ücretli öğretmen marifetiyle giderilmektedir. Bu durum eğitim ve öğretim faaliyetlerini ciddi olarak etkilemektedir. Özel eğitimde ek ders ücreti karşılığı çalışan ücretli personelin; ek ders ücretlerinin, kadrolu öğretmen gibi %25 fazla ödenmemesi ve S.S.K. prim gün sayısının 30 gün olarak düzenlenmemesi, ücretli öğretmenin verimli çalışmasına mani olmakta ve bu durum aynı zamanda, ücretli öğretmen temininde sorun teşkil etmektedir. İş eğitim merkezlerinde, iş eğitim sınıflarında özel eğitim öğretmen normunun 1 olması, eğitim öğretim faaliyetlerinin işlerliği için yetersiz kalmaktadır. Öneri: a) Özel Eğitim alanında çalışan öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi; özel,özel eğitim kurumlarında verilen ücretler kadar ücret verilerek resmi özel eğitim okullarının cazip hale getirilmesi gerekir. b) Özel eğitimde ek ders ücreti karşılığı çalışan ücretli personelin; ekders ücretlerinin kadrolu öğretmen gibi, yeniden % 25 fazla ödenmesi ve S.S.K. primlerinin 30 iş günü üzerinden ödenmesi. c) Hizmetli, yardımcı personelin görevlendirilmesi sorunların çözümüne katkı yapacaktır. d) İş eğitim merkezi normunun, iş eğitimi sınıfı için; 1 özel eğitim öğretmeni normu ve 1 de yardımcı personel olarak kadro tahsis edilmesi gerekmektedir. 3- ÖĞRENCİLERİN EĞİTİM SONRASI DURUMU Mevcut Durum: Zihin engelliler özel eğitim okullarından mezun öğrencilerden eğitilebilir düzeyde olanlar, zorlukla iş bulabilmekte, diğerleri bir süreliğine rehabilitasyon merkezleri,Özürlüler Merkezi gibi kurumlara bir süreliğine devam etmekte,sonra da evde oturmaktadır. Sorun : Zihin engelli öğrencinin eğitim süresince evden uzak kalması nedeniyle biraz rahatlayan aile,eğitimin sona ermesi,çocuğunun tekrar eve kapanması nedeniyle ciddi psikolojik sorunlar yaşamaya başlamakta,ailenin yaşam kalitesi düşmektedir. Öneri : Mezun öğrencilerin Bakanlığımız veya Sosyal Hizmetler, Özürlüler İdaresi gözetim ve denetiminde yaşam evleri, sosyal hizmet merkezleri, basit,üretime dönük faaliyetleri kapsayan Engelliler Üretim Merkezleri(Tarım Üretimi,El Sanatları Merkezleri vs.)sosyal faaliyetler,hobi merkezleri gibi faaliyet alanları açılarak mezunların yerleştirilmesi temin edilerek engellilerin toplumla kaynaşması üretici hale getirilmesi sağlanmalıdır.

Refik ESİN Okul Müdürü


Okulumuzu Tanımak İster Misiniz? OKULUMUZUN TÜRÜ

E

ğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi.

Okulumuzda ağır – orta zihinsel engelli, öğretilebilir öğrencilere eğitim hizmeti yapılmaktadır. Okulumuz gündüzlü ve karmadır. Tekli öğretim yapılmaktadır. KAYIT KABUL KOŞULLARI Özel Eğitim Yönetmeliği’nin 75.Maddesinde belirilen ‘’Eğitimi engelleyecek düzeyde ek bir yersizliği olmayan, süreğen hastalığı olmadığını veya varsa, kontrol alına alındığını belgeleyen Özel Eğitim gerektiren bireylerin kaydı Rehberlik Merkezinin yöneltme raporları doğrultusunda ,’’İl Özel Eğitim Kurulu Komisyonu’nun Onayı ‘’ ile okulun mevcut kontenjanı dikkate alınarak yapılır. Okulumuz bünyesinde bulunan Eğitim Uygulama Okulunda İlköğretim çağındaki öğretilebilir öğrencilere, İş Eğitim Merkezinde ise ilköğretim çağı dışına çıkmış öğrencilere yöneltme raporları doğrultusunda eğitim vermektedir.

verildiğinde anlam kazanır. Bu düşünceden yola çıkarak okulumuz, kuruluş yıllarından bu yana ve sonrasında gelişerek devam eden çeşitli sosyal etkinlikler yapmaktadır. Bunların hemen hemen tümü geleneksel hale gelmiş, ya da getirilmektedir. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı her yıl Fatih Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde kutlanıyor. Anneler Günü kutlanmakta, her yıl geleneksel köfte günümüz yapılmakta. Okulumuzda Öğrencilerinin sosyal gelişimlerini, yakın çevremizin onları tanımasını sağlamak amacıyla eğitim programımızda yer alan birçok gezi planlanmaktadır. Bunların başlıcaları, pazar yerleri, sağlık kurum ve kuruluşları, market alışverişi, alışveriş merkezleri, sinema, tiyatro, cafe, lokanta, park, sergi vb. dir. Okulumuz sanatsal ve kültürel projelere de önem vermektedir. Sivil toplum kurumları ve müzelerle ortak ulusal sanatsal çalışmalarda bulunmakta ve projeler geliştirmektedir. OKULA ALINACAK ÖĞRENCİLERDEN

OKULUMUZUN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

İSTENEN BELGELER

Okulumuzun öğrenci sayısı 90 olup 9 dersliğimiz bulunmaktadır. Okulumuzda 2 derslikten oluşan İş Eğitim Sınıfı mevcuttur.

Okula alınacak öğrencilerin belgeleri, il eğitim kurulu kararı alınmak ve sıra kaydı tutulmak üzere, il rehberlik ve araştırma merkezi başkanlığına verilir. Bu Belgeler Şunlardır:

EĞİTİM- ÖĞRETİM Eğitim Uygulama bölümündeki öğrencilerimize ilk üç yıl öz bakım, günlük yaşam ve toplumsal uyum becerileri, sonraki yıllarda da alabilecekleri ölçüde akademik beceriler(okuma-yazma, matematik vb.)kazandırılmaktadır. İş Eğitim bölümümüzde 2 atölye sınıfımız bulunmaktadır. İş Eğitim sınıflarımıza 16 yaşın üstünde olan bireyler devam etmektedir. Atölyelerimizde amaç; 16- 22 yaş grubundaki öğrencilerimize toplumda bağımsız yaşayabilmelerini sağlamak için el becerilerine yönelik mesleki eğitim hizmetleri verilmektedir. İş okulunda 2 atölye bulunmaktadır. Atölyelerimizde amaç; öğrencilerimizin üretime katkıda bulunmalarını sağlayarak, bağımsız birey olmanın mutluluğunu yaşamaları ve belli meslek alanlarında mezuniyet sonrası o mesleği yapacak bilgi ve beceriye sahip olmalarını sağlamaktır. Seramik, takı tasarım ve mum atölyesi bulunmaktadır. SOSYAL - KÜLTÜREL– SPORTİF FAALİYETLER Okulumuzda Futbol, Atletizm, Basketbol, Tenis, Bowling, Folklor, Drama çalışmaları bulunmaktadır. Özel Sporcular Federasyonun yaptığı ulusal ve uluslararası etkinliklerde yer almakta ve bu etkinliklerle ilgili dereceleri bulunmaktadır. Okulumuzda engelli öğrencilerin fiziksel ve sosyal çevreye uyumunu sağlamak ve onları çevreyle kaynaştırmak amacıyla sosyal ve kültürel faaliyetlere yer verilmektedir. Özel Eğitim Hizmeti, amaca uygun çağdaş ve modern mekânlarda

6

• Müracaat fişi ve kayıt bildiriği, • Rehberlik ve araştırma merkezi müdürlüğünden alınacak inceleme raporu ve çocuk tanıma fişi, • Sağlık raporu, (Zihin yetersizliği bulaşıcı ve sürekli tedavi gerektiren bir hastalığın olup olmadığını gösteren sağlık kurulu raporu) • Nüfus cüzdanı örneği, • 4 adet vesikalık fotoğraf, • 4 adet zarf ve iadeli taahhüdü posta pulu, İLKE VE DEĞERLERİMİZ 1-Engelli öğrencilerimizin çevresine uyum sağlayabilmelerini, üretici ve mutlu bir birey olmalarını sağlamayı temel ilke olarak benimseriz. 2-Okulumuzdaki iletişim kanalları herkese açıktır. 3-Her öğrenci öğrenebilir felsefesini benimseriz. 4-Paydaşlarımızın istek ve beklentileri bizim için önemli ve önceliklidir. 5-Her alanda öğrencilerimize iyi bir model olmaya çalışırız. 6-Çevreyi korur ve geliştiririz. 7-Öğrencilerimizin bireysel farklılıkları ve yeterlilikleri merkeze alınır.

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


İstanbul Akvaryum Gezimiz Dünyanın En Büyük Tematik Akvaryumu 168 milyon TL’lik yatırımla Florya sahilinde inşa edilen dünyanın en büyük tematik akvaryumu İstanbul Akvaryum. 1.500 türde 15.000 canlıya ev sahipliği yapan akvaryum gezimiz oldukça keyifli geçti. Öğrencilerimiz için farklı bir tecrübe oldu. ‘’Sosyal Sorumluluk Projesinde “ bizlere de yer veren ve bizi konuk eden Florya İstanbul Akvaryum ekibine çok teşekkür ediyoruz.

Sayı 4

7


DOLPHİNARİUM YUNUS GÖSTERİSİ GEZİMİZ

8

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


Temelinde sevgi olan hiçbir egitim basarısızlıga ugramaz. Pestallozi

Sayı 4

9


10

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


Say覺 4

11


iniz ğ e c e y e em Değiştir de i r e g ş i bir geçm irip d n e l m i ç n, bi e k r u ir r b u z d i n i ğ e bilec a l o p i h yor. sa i l k e b i r izle F. Bacon gelecek s

12

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


PANDOMİM GÖSTERİSİ Okulumuzdaki Pandomim gösterisiyle öğrencilerimiz mutlu anlar yaşadı. Pandomimde sanatçı, yüz mimikleri, el - kol ve beden hareketlerini kullanarak temayı anlatmaya çalıştı. Öğrencilerimiz de duygu ve düşüncelerini dans ve müzik eşliğinde mimik ve davranışlarla ve canlandırmalarla anlattılar.

Sayı 4

13


Ana ailenin güneşidir. Bir ailede o olmazsa orada büyüyen çocuklar gölgede kalmış meyveler gibi olgunlaşmazlar. Pestalozzi

Cennet Anaların Ayağı Altındadır. Ali Kuşçu İlköğretim Okulu ve Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu İş Eğitim Merkezi ‘nin beraber organize ettiği “ANNELER GÜNÜ” kutlamasına “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası” Anneler Günü Açık Hava Konseri verdi.

Bütün annelerimizin anneler gününü kutlarız.

a Sem

IRIM ILD

ne

y

an ılın

di

çil e s i s

Y

r kest r O nt iz Ke erirken m i r e ncil sini V Öğre Hediye

n

ünü ZU G en U K t park Umu ürü asını Ya d ü uşm be M m Şu ten Kon i t i i Eğ elir Mill emini B e ç l Ön hİ Fati lam ve n A

14

asına

fine sı Şe a r t rkes ent O rirken K z i i Ve erim ncil ediyesin e r ğ H Ö

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


Sevgimizi Uçuralım Göklerde Buluşalım

Nefus Nakipoğlu Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezinin düzenlemiş olduğu ‘’SEVGİMİZİ UÇURURALIM, GÖKLERDE BULUŞALIM ‘’ adlı uçurtma şenliğine biz de katıldık. Şenliğe katılan okullar uçurtmalarını özgürlük ve barış için gökyüzüne saldılar. Okulumuz uçurtmasını en yükseğe uçurma Kategorisinde birinci oldu.

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜMÜZÜ UNUTMADIK

Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyoruz.

Sayı 4

15


AKADLAR KÜLTÜR MERKEZİNDEKİ ÇİRKİN PAPİ OYUNUMUZ

Öğrencilerimizle Miniatürk Gezimiz

16

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


Çocuk İstismarı 2

Mayıs 2012 Çarşamba günü Çapa Tıp Fakültesi Adli Tıp Bilim Dalı Başkanı Sayın Prof. Dr. Şevki SÖZEN’ “ Engelli Çocukların İstismarı” konulu Panel verdi.

SÖZEN istismar konusunda şu noktalara dikkat etmek gerektiğini söyledi.

Panelde SÖZEN, çocuk istismarını 0-18 yaş grubundaki çocuğun, kendisine bakmakla yükümlü kişi veya İstismar konusunda hikaye uyduran çocuklar çok azkişiler tarafından zarar verici kaza dışı ve önlenebilir dır. bir davranışa maruz kalmasıdır. İstismarın kısa ve uzun erimli önemli etkileri vardır. Çocukların görünüş ya da davranışı istismara neden olmaz. İstismara uğrayan çocuk yardım istemeli. İstismarcılar %80-95 çocuğun tanıdığı kişiler Olay genellikle çocuğun çevresinde ve bildiği mekanlarda gerçekleşir. Prof. Dr. Şevki SÖZEN’e verdiği panelden İstismarın Fiziksel istismar, Cinsel istismar, Duygu- sal istismar ve İhmal olarak gerçekleşir. Cinsel İstis- ötürü, velilerimiz ve okulumuz adına çok teşekkür mar, Pisikososyal gelişimini tamamlamamış olan ço- ederiz. cuğun bir yetişkin tarafından cinsel stimulasyon için kullanılmasıdır, dedi.

Prof. Dr. Şevki SÖZEN

Sayı 4

17


18

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


Yemek Yeme Becerilerinin Kazandırılması

Y

eterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarının yerleştirilebilmesi için, çocuklara öncelikle yemek yeme becerilerinin kazandırılması gereklidir.Başlıca yemek yeme becerileri: a) Parmakla tutarak yemek yeme b) Kaşık kullanarak yemek yeme c) Çatal kullanarak yeme d) Çatal ve Bıçak kullanarak yemek yeme e) Bardaktan sıvı içme becerilerini kapsamaktadır. YEMEK YEME BECERİLERİNİN KAZANILMASINI ETKİLEYEN ETMENLER a) Küçük kas becerilerinin gelişimindeki yetersizlikler b) Sinir sistemiyle ilgili yetersizlikler c) Ağız boşluğu ve kas yapısındaki bozukluklar d) Diyet yapmayı gerektiren durumlar e) Görme yada işitmedeki yetersizlikler f) Uygun olmayan öğrenme çevreleri g) Davranışsal sorunlar YEMEK YEME BECERİLERİNİN KAZANDIRILMASI Bir çocuğa yemek yemeyle ilgili hangi becerinin kazandırılacağına karar vermeden önce çocuğun sahip olduğu becerilerin gözlenmesi gerekir. Bunlar: 1) Çocuk hangi sinirsel reflekslere sahiptir 2) Çocuk baş kontrolüne ne derece sahiptir 3) Çocuk nesneleri tutup bırakabilmekte midir? 4) Çocuk otururken dengesini sağlayabilmekte midir? 5) Çocuk hangi ağız işlevini göstermektedir a) PARMAKLA TUTARAK YEMEK YEME BECERİLERİNİN KAZANDIRILMASI Yemek yeme becerisinde bağımsızlığın ilk ortaya çıkışı çocuğun yiyecekleri parmaklarıyla tutarak yiyebilmesidir.Anne tarafından kaşıkla beslenen bir çocuğa ilk öğretilmesi gereken şey parmakla tutarak yemesidir.Öncelikle çocuğun yapabildikleri belirlenmelidir, daha sonrasında öğretime geçilmelidir.

Parmakla Tutarak Yemek Yeme Beceri Basamakları Davranışlar: 1. Yiyeceği alır. 2. Yiyecekten uygun miktarda ısırır. 3. Yiyeceği çiğner. 4. Yiyeceği yutar. b) KAŞIK KULLANARAK YEMEK YEME BECERİSİNİN KAZANDIRILMASI Kaşık kullanımı diğer yemek yeme araçlarına göre daha kolay olduğu için öğretimde ikinci sırayı alır. Çocuğun bağımlı beslenmeden kaşık kullanımına geçmesi yavaş yavaş olmaktadır. Anne çocuğu beslerken çocuğun adını söylemeli o baktığı zaman kaşığı masanın üzerine yerleştirmeli kaşığa yiyeceği alma ve çocuğun ağzına götürme hareketlerini betimleyerek yapmalı ve yiyeceği çocuk kendisine bakarken vermelidir. *Kısa ve ucu yuvarlak bir kaşık çocukta kusmayı önler kolay beslenmeyi sağlar *Çocuk kaşığı ısırıyorsa kaşık çocuğun ağzına yan taraftan sokulup ortaya doğru hareket ettirilmelidir. *Kaşığın boşaltılması için yiyecek kaşığın uç tarafına yerleştirilmelidir *Kaşık boşaltılırken çocuğun dudaklarını kapatmak için elle yardım edilebilir Kaşık Kullanarak Yemek Yeme Beceri Basamakları Davranışlar: 1. Kaşığı alır. 2. Tabaktan kaşığa bir miktar yemek alır. 3. Kaşıktaki yemeği ağzına boşaltır. 4. Yiyeceği çiğner. 5. Yiyeceği yutar. Sayı 4

19


c) ÇATAL KULLANARAK YEMEK YEME BECERİSİNİN KAZANDIRILMASI Kaşık kullanarak yemek yeme becerisinin kazanılmasını, çocuğa çatal kullanarak yemek yeme becerisinin kazanılması izlemektedir.Bunun için ilk önce çocuğun yapabildiklerinin belirlenmesi gerekir .Öğretim sırasında kullanılacak çatalın çocuğun fiziksel özelliklerine uygun olması gerekir.Yiyecekler çatalla yemeye uygun çatalın batırılabileceği ve bir seferde ağza alınabilecek büyüklükte olmalıdır. Çatal Kullanarak Yemek Yeme Beceri Basamakları Davranışlar: 1. Çatalı alır. 2. Çatalı tabaktaki yiyeceğe batırır. 3. Çataldaki yiyeceği ağzına alır. 4. Yiyeceği çiğner. 5. Yiyeceği yutar. d) ÇATAL VE BIÇAK KULLANARAK YEMEK YEME BECERİSİNİN KAZANDIRILMASI Bıçakla bir yerden diğer bir yere yağ gibi bir yiyeceği taşımak için,bir yiyecek üzerine başka bir yiyeceği yaymak için,yiyeceği bir elle tutarken başka bir elle kesmek için, çatal üzerine yiyecekleri itmek için, çatalla birlikte kullanarak bir yiyeceği kesmek için işlevde bulunulur.Bu beceriler bir sırayla öğretilir.

4. Bıçakla yiyeceği keser. 5. Çataldaki yiyeceği ağzına alır. 6. Yiyeceği çiğner. 7. Yiyeceği yutar e) BARDAKTAN SIVI İÇME BECERİSİNİN KAZANDIRILMASI Bardaktan sıvı içme becerisi çocuğa parmakla tutarak yemek yeme becerisinin kazandırılmasıyla aynı zamanda kazandırılmaya başlana bilir.Önce her iki elle tutarak bardaktan sıvı içme becerisinde çocuğun yapabildikleri belirlenmelidir. Daha sonra tek elle tutuşa geçilmelidir.Sıvı içmede bağımlı bir çocuğa bağımsızlık kazandırmak için ilk önce içilen sıvının görülebilmesi ve hem anne hem de çocuk tarafından kontrol edilebilmesi için sert plastik bardak kullanılmalıdır. Bardakla Sıvı İçme Beceri Basamakları Davranışlar: 1. Bardağı alır. 2. Bardağı ağzına götürür. 3. Ağzına bir miktar sıvı alır. 4. Ağzındaki sıvıyı yutar

Çatal ve Bıçak Kullanarak Yemek Yeme Beceri Basamakları Davranışlar: 1. Bıçağı alır. 2. Çatalı alır. 3. Çatalı tabaktaki yiyeceğe batırır.

20

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Mevlana TAPAR Zihin Engelliler Öğretmeni


OKULUMUZDA DÜZENLENEN DRAMA TEMELLİ AİLE EĞİTİMİ SONRASI ANNELERİMİZİN EĞİTİMİ DEĞERLENDİRMELERİ

ANNE: Ben bu paylaşım toplantılarından çok memnun kaldım. Kendime daha çok güvenim geldi. Oturumlardan çok şey öğreniyorum, ben çocuklarımı daha iyi anlıyorum ve daha iyi bir anne olabiliyorum. Önce kendimi yalnız hissediyordum ve şimdi yalnız olmadığımı biliyorum. Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okuluna teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız… ANNE: 10 haftalık drama programına katıldık, önceleri boşuna geliyorum diye düşündüm sonra benim için ne kadar faydalı olduğunu görünce hiç bitsin istemedim. Çocuğuma daha farklı bir anne olduğumu, ona nasıl ne şekilde davranacağımı bu drama oturumlarına katılarak daha iyi anladım. Bilinçli bir anne olmak gibisi yokmuş. Kendimi geliştirmeye başladığımı hissettim ve çocuklarıma daha verimli olmaya çalışıyorum. Bu gibi drama oturumlarının devam etmesini çok isterim, daha bilmediğimiz ve öğreneceğimiz o kadar çok şey olduğunu anladım. ANNE: 8 haftanın sonunda baktığım zaman iyi ki geldim diyebildim. Ben çok sıkıntılara katlandım bu oturumlar için, erken kalkıp okula gelmek, oğlumu okula yetiştirmek için çabalamak hem güzel hem de yorucuydu. Ama değdiğini düşünüyorum, atlamakta zorlandığım problemlerin başkaları tarafından nasıl atlatıldığını öğrenip, ders aldım, diğer annelerin tecrübelerinden faydalandım, vesile olan herkesten Allah razı olsun. ANNE: Drama oturumlarının, ortamı güzel, birbirimizi anlıyoruz, grup üyelerine güveniyorum, konuştuklarımız ortamda kalıyor. Aile programında öğrendiklerimi çocuklarımda uyguluyorum, çok eksiğim varmış her oturumda kendime yeni bilgiler katıyorum. Çok şükür derdimi anlatacağım bir öğretmenim var onun için çok mutluyum.

ANNE: Bilmediğimiz çok hata ve yanlışlarımız varmış. Kısa bir sürede başlamamıza rağmen her hafta hayatıma yeni şeyler katıldı. Çocuklarıma ve kendime… Engelli çocuğumda çok farklar görüyorum. Daha da çok öğreneceğimiz şeyler var. Kendime güvenim gittikçe artıyor, seneye da ha erken başlarsak iyi olur. Okuluma çok çok teşekkür ederim. ANNE: Dramaya katılmak çok güzel. Bilmediğimiz bilgiler ve davranışlar vardı, onları öğrenmeye ve yanlışlarımı düzeltmeye vesile oldu. Sürekli oturumlara katıldım ve yararını gördüm. Grup ortamımız uyumlu ve güzeldi. Bize bu imkânı sağladığı için okul yönetimine teşekkür ederiz. ANNE: Okulumuzda böyle bir seminer düzenlediğiniz için size çok teşekkür ederim. Ben çok mutlu oldum neden derseniz hem eğlendik hem kaynaştık hem de davranışlarımızın yanlış veya doğru olduğunu hep beraber arkadaşlarla öğrendik. ANNE: Drama toplantısına katılmaya karar verdiğimde kendimde, ne gibi değişiklikler olacağını merak etmiştim ve neler olacağını bilmeden katılmıştım oğluma nasıl faydalı olabilirimi ararken asıl kendime nasıl davrandığımın farkına vardım. Kendime önemsemeden, kendime zaman ayırmadan mutsuz bir ortamda yaşadığım için gittiğin her yerde mutsuz oluyordum. Şimdi ise kendime değer veriyorum ve önemsiyorum, beni üzen, kıran, kim olursa olsun hakkımı savunup bunun yanlış fakat artık onun değil benim ne hissettiğimin ve ne düşündüğümde önemli olduğunu sinirlenmeden sakince ifade edebiliyorum, kısaca huzurlu ve kendimden emin ayaklarımın üstünde duruyorum kendi adıma, oğlumla ilişkimde; Çok büyük farklılıklar var. Sağlıklı ve daha güzel iletişim kurmayı ve ona göstermek isteyip de gösteremediğim ilgi ve alakayı gösteriyorum. Oğlum da saf sevgisiyle karşılığını veriyor.

Sayı 4

21


GRUP LİDERİNDEN… Gordon‘a göre ‘’Anne –babalar çocuklarının ilk ve çoğunlukla en ekili öğretmenleridir’’. Bu nedenle; sağlıklı, dengeli ve sevgi dolu bir aile ortamı, çocuğun kişilik gelişiminin en önemli destekleyicisidir. Bireyin gelişiminin, sağlıklı bir anne –baba çocuk ilişkisi temeline dayandığı bilinmekle birlikte çocuğun kişiliğinin gelişiminde ve içinde bulunduğu sosyal çevreye uyum sağlamasında, anne-baba çocuk ilişkisinin önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Günümüze kadar anne –baba eğitim programları, geleneksel çerçevede yapılmaktadır. Geleneksel eğitim programlarının veliler açısından pek etkili olmadığı gözlemlenmektedir. Yaratıcı Drama Yöntemleri İle Aile Destek programı, geleneksel aile eğitim programlarından farklı uygulamalı bir eğitimdir. Yaratıcı Drama Yöntemleri İle Aile Destek programı bir gün 1,5 saat süren bir program. 10 hafta boyunca, anne olarak çocuğun gelişimindeki yerinizi ve öneminizi, engelli çocuğa sahip anne babaların hem eğitsel hem de psikolojik sorunlarıyla baş etmelerine yardımcı olmayı, anne babaların engelli çocuğa sahip olduklarının farkına varıp geçirdikleri ve geçirebilecekleri kabullenme süreçleri konusunda bilinçlendirme, engelli çocuğa sahip ailelerdeki kardeş ilişkileri ve toplumun engelli algılayışı konularında bilinçlendirmede yardımcı olma, çocuğunuzun gelişim alanlarını, çocukları yetiştirirken şimdiye kadar kullandığımız olumsuz yöntemleri, bu yöntemlerin çocukları nasıl etkilediği, bunların yerine koyabileceğimiz olumlu yöntemleri, çocuklarınızı olumlu yönde nasıl destekleyebileceğiniz, çocuklarla nasıl iletişim kurabileceğiniz, onlara nasıl olumlu alışkanlıklar kazandırabileceğiniz konularını kapsayan bir programdır. Yaptığımız sohbetlerde annelerin çocuklarıyla yaşadığı deneyimleri, onların gelişimleri için neler yaptıkları grup üyeleri birbirleri ile paylaştılar. Ne düşündüklerini, neler hissettiklerini, hangi durumlarda kendinizi çaresiz hissettiklerini, bunları tartıştılar. Yaşadıkları bazı sorunların yanı sıra tabii ki kendinizi güçlü ve etkili hissettikleri yönleri de vardı. Bunları grupla paylaştılar, diğer annelerde bu yöntemlerinden yararlandılar. Anne –baba ve çocuk çatışmalarını, canlandırmalarla tekrar o süreçleri yaşayarak kendi yanlışlarını buldular. Bu drama etkinliklerinde hep ben konuşmadım. Ben çocuk gelişimi ile ilgili gündelik hayatta işlerine yarayacaklarını düşündüğüm bazı bilgileri grup üyeleri ile paylaştım fakat aslında birlikte birbirimizden çok şeyler öğrendik. Bazen çocuk olduk çocuklarımızın neler hissettiklerini anlamaya çalıştık ,bazen anne ,bazen de baba ….annelerimizin, babalarımızın tutumlarını şimdi kendi tutumlarımızı değerlendirmeye çalıştık. İtiraf etmek gerekirse benim sevgili annelerden öğrendiğim bir şey var temelinde sevgi varsa hiçbir şey yanlış değildir sadece yanlış yöntemler vardır. Annelerimizin fedakârlıkları ve çocuklarına hissettikleri sevgi, beni çok duygulandırdı

Şebnem KÖMÜRKARA GRUP LİDERİ

22

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


B

Sen Hangisisin?

ir zamanlar, her şeyden sürekli şikâyet eden; her gün hayatının ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı. Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten yorulmuştu.

sse i H sadan

Kıs

vap verdi kızı.

- Daha yakından bak bir de dedi baba, patatese dokun. Kız denileni yaptı ve patatesin yumuşamış olduğunu söyledi.

Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu - Aynı şekilde, yumurtayı da incele. Kız, kabukarsısına. ğunu soyduğu yumurtanın katılaştığını gördü. Genç kızın bu yakınmaları karsısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye En sonunda, kızının kahveden bir yudum almasını söyledi. Söylenileni yapan kızın yüzüniyetlendi. ne, kahvenin nefis tadıyla bir gülümseme yaBir gün onu mutfağa götürdü. Üç ayrı cezveyi yıldı. suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu. Ama yine de bütün bunlardan bir şey anlamaCezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, bir mıştı: cezveye bir patates, diğerine bir yumurta, so- Bütün bunlar ne anlama geliyor baba? nuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu. Daha sonra kızına tek kelime etmeden, bekle- Babası, patatesin de, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de ayni sıkıntıyı yasadıklarını, meye başladı. yanı kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı. Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti sey- Ama her biri bu sıkıntı karşısında farklı farkrediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi lı tepkiler vermişlerdi. Patates daha önce sert, bekliyordu. güçlü ve tavizsiz görünürken, kaynar suyun Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha içine girince yumuşamış ve güçten düşmüştü. ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı. Yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki ince kaBabası onun bu ısrarlı sorularına cevap ver- buğun içindeki sıvıyı koruyordu. Ama kaynar suda kalınca, yumurtanın içi sertleşmiş katımedi. laşmıştı. Ancak, kahve çekirdekleri bambaşYirmi dakika sonra, adam, cezvelerin altında- kaydı. Kaynar suyun içinde kalınca, kendileri ki ateşi kapattı. değiştiği gibi suyu da değiştirmişlerdi ve ortaBirinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa ya tamamen yeni bir şey çıkmıştı. koydu. - Sen hangisisin? Diye sordu kızına. İkincisinden yumurtayı çıkardı, onu da bir ta- Bir sıkıntı kapını çaldığında nasıl tepki verebağa koydu. ceksin? Daha sonra son cezvedeki kahveyi bir fincana Patates gibi yumuşayıp ezilecek misin? boşalttı. Yumurta gibi, kalbini mi katılaştıracaksın? Kızına dönerek sordu: Yoksa kahve çekirdekleri gibi, başına gelen her - Ne görüyorsun? olayın duygularını olgunlaştırmasına ve haya- Patates, yumurta ve kahve? Diye alaylı bir ce- tına ayrı bir tat katmasına izin mi vereceksin.

Sayı 4

23


Giyinme Becerileri G

ünlük yaşamda en fazla kullanılan becerilerden birisi de giyinme becerisidir. Sabah kalktığımızda günlük kıyafetlerimizi, dışarı çıkarken ayakkabı, mevsime göre atkı, bere, mont vb. gece yatarken pijama veya eşofman giyme günlük hayatta sürekli tekrarlanan bir beceridir. Günlük yaşamda bu kadar yer tutan bir becerinin kazandırılması son derece önemlidir. Giyinme becerileri, yetersizliği olan bireylerin bağımsız olarak işlevde bulunabilmesi için gerekli öz bakım becerilerinden birisidir. Öz bakım becerileri bağımsız yaşamın başlangıcıdır. Giyinme becerisini de hem fiziksel hem zihinsel yeterlilik isteyen bir beceridir. Çocukların en zor dönemlerinden birisi de elbise ve ayakkabı giyme becerisi kazandığı dönemdir. Bu dönemde çok fazla ilgi ve sabır göstermek gerekir. 36- 72 aylık çocuklar giyinme soyunma ile ilgili becerileri gerçekleştirebilecek düzeydedir. Evde anne babalar eğitim ortamında ise öğretmenler sabırlı davranmalı ve çocukların kendi kendine giyinip soyunma, eşyalarını katlama ya da askıya asma gibi yapacakları işlerde rehberlik etmeli ve ihtiyaç duyulursa, onları desteklemelidir. Çocuklar; 36 aylık olduklarında; bağcıksız ve düğmesiz giysileri yardımsız giyebilirler. Giysilerin önünü ve arkasını ayırt edebilirler. Kendi eşyalarını toplayabilirler. 48- 60 aylık çocuklar giysilerindeki büyük düğmeleri ilikleyip çözebilirler. Ayakkabılarını bağlayıp çözebilirler. Giysilerini boylarına uygun bir askıya asabilirler. 60- 72 aylık çocuklar ise giysilerindeki düğmeleri çözüp ilikleyebilirler. Ayakkabılarını bağlayabilirler. Hava şartlarına uygun giysi seçimi yapabilirler. Giyinme becerileri, engelli ya da normal olsun tüm çocuklar için soyunmayla ilgili becerilerden daha zordur. Bu nedenle, çocuk giysileri çıkarmayı beceremiyorsa, öncelikle bu becerilerin öğretilmesi gerekir. Giyinme ile ilgili öğretim ise, daha sonra yer alır. Düğme açma, kapama, çıt çıt takma, fermuar açma-çekme, düğüm ve fiyonk yapma, el-göz eş güdümü ve parmakla ilgili tam bir gelişme gerektirir. Temel giyinme becerileri kazanıldıktan sonra, uygun giysi seçimi ve giysi bakımı ile ilgili becerilerin zihin engelli çocuklara kazandırılması gerekir. Engelli birey rengi ve biçimi uyumlu olan ve aynı zamanda yapacağı etkinliğe ve hava şartlarına uygun olan giysiyi seçebilmelidir. Engelli olan bireyin yaşına uygun etkinliklere katılması ne kadar önemli ise, yaşına uygun giysiler giymesi de o kadar önemlidir. Zihin engelli olan bazı bireylerde büyüme gecikebilmektedir. Böyle bir durumdaki engelli bireyin çocuk giysileri ile dolaştığı görülebilmektedir. Oysa bu bireyin yaşına uygun giyinmesi onun toplumda yaşıtlarının arasına

24

katılmasını kolaylaştıracaktır. Ortam ve Zaman Seçimi; Giyinme becerilerinin öğretiminde çocukların gereksinim duydukları ortam ve zamanların seçilmesi, öğretimin doğal ortamda olması, becerinin kalıcılık ve genellemesinin sağlanması açısından önemlidir. Özellikle gelişimsel yetersizlik gösteren öğrenciler için öğretimin günlük rutinler içerisinde etkinliğe dayalı olarak yapılması ve bu amaçla fırsatlar yaratılması gerekmektedir. Örneğin, Beden Eğitimi derslerinde, okula geliş ve gidiş zamanlarında giyinme becerilerinin öğretimi için düzenlemeler yapmak, öğretimi bu zamanlarda gerçekleştirmek, yapılandırılmış ortamlarda ve zamanlarda öğretim yapmaya göre daha iyi sonuçlar verecektir. Giyinme becerisinde bazı ipuçları öğretimi kolaylaştırır. Bunlar Giyinme becerilerinin öğretiminin, öğrencinin gereksinim duyduğu yer ve zamanlarda yapılması, öğretim olayına katılımını artıracaktır. Temel giyinme becerilerinin öğretiminde uyarlanmış giysiler kullanmak çocuğun daha kolay başarıya ulaşmasını kolaylaştırabilir. Giyinme becerisinden önce soyunma becerisi kazandırılmalıdır. El-göz koordinasyonu ve küçük kaslar becerileri sağlanmalıdır. Lastikli giysiler daha kolay öğrenilir. (düğmeli ve fermuarlı bir giysiye göre) Tersten giderek öğretmek bazen bazı beceriler için daha uygundur. Örneğin; çocuk yerde oturur, iki bacağına pantolon geçirilir. Çocuk ayağa kalkar bacaklarına geçirilmiş pantolonu kendisinin çekmesi istenir. Yani basamak çocuğa yaptırılır. İlk basamaklar zor olduğu için (çocukta başarısızlık duygusu uyandırıp beceriye karşı olumsuz tutum göstermemesini sağlamak amacıyla) biz onun yerine basamakları tamamlarız. Daha sonraki çalışmalarda çocuktan pantolonunu bacaklarına geçirmesini isteriz. Soyunma- giyinme ile ilgili tüm becerilerin doğal ortam ve zamanlarda çalışılması gerekmektedir. (banyo öncesi ve sonrası bunun için en uygun zamandır. ) Kazak çıkarma-giyme becerisini kazanabilmesi için önce tişört gibi kolay çeşitlerle çalışmak gerekli. Kısa kolluyu giymek uzun kolludan kolaydır, boyunlu kazak daha zor öğrenilir, V yaka daha kolaydır. Hırka giymek yelek giymeye göre zordur. Bu yüzden önce yelekle çalışılır. Bizim giydiğimiz gibi giymeyebilir. (herkes kendine göre farklı sırayla giyinir.) Önemli olan onun giyebileceği en kolay şekli belirlemektir.

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


çocuğa Fiziksel Yardım, Model olma ve Sözel İpuçları ile çalışılmadır. Fiziksel yardım; çocuğun arkasına geçilmeli. Giyeceği giysi türüne göre el, ayak ve bacakları tutulmalı. Kazak giyme becerisinde çocuğun arkasına geçilip çocuğun elleriyle kazağı tutması sağlandıktan sonra ellerini tutarak hareket ettirilip kazağı önce boğazından ardında da yine ellerini tutarak kollardan geçirmeli en son olarak da kazağı aşağı çekmesi sağlanmalıdır. Çocuğa uygulanan fiziksel yardımın şiddeti giderek azaltılmalıdır. Ellerini önce sıkıca tutup daha sonra gevşetilmedir. Bu yardım yapılırken her bir hareket çocuğa sözel olarak da ifade edilmelidir.

Giyinme Becerisi Analizi Örnekleri Çocuklara giyinme becerisi kazandırırken beceriler ayrıntılı olarak alt basamaklara ayrılmalı ve bu basamaklar sırasıyla yaptırılmalıdır. Giyme becerisinde çocuğun yaptığı her hareket bir alt basamak olarak yazılır. Ayakkabı Giyme Çocuk ayakkabının dilini tutar. Ayağını ayakkabının içine yerleştirir Bağcık veya bantları sıkıştırır. Düğüm yapar veya bandı kapatır. Pantolon Giyme Çocuk pantolonun bel kısmından tutar Ayağını pantolonun paçasından geçirir Diğer ayağını da aynı şekilde pantolonun paçasından geçirir Pantolonu beline kadar çeker. Düğmeleri ilikler. Fermuarı kapatır. Kazak Giyme Kazağın etek kısmından tutar. Başını kazağın yakasından geçirir. Elini kazağın kolundan geçirir Diğer elini de aynı şekilde kazağın kolundan geçirir. Kazağın etek kısmından tutar. Kazağın etek kısmını beline kadar indirir. Örneklerde de olduğu gibi ayrıntılı bir şekilde basamaklara ayrılan beceriler öğretimi kolaylaştırır. Aynı zamanda çocuğun giyme becerisinde eksik ya da yapamadığı yerleri daha rahat görmemizi sağlar. Böylece çocuğa o basamaklarda daha fazla yardım ederiz. Beceri öğretiminde, beceri analizleri yapıldıktan sonra her bir basamak çocuğun bağımsız olarak gerçekleştirmesi sağlana kadar

Model olma; çocuğun sizi tam olarak görebileceği şekilde önüne geçilmelidir. Benzer özellikte kıyafet seçilmelidir. Eğer giysi yuvarlak yaka tişört ise sizde ve çocukta yuvarlak yaka tişört olmalıdır. Sizde yuvarlak yaka çocukta düğmeli tişört olursa karışıklığa yol açar ve öğretim zorlaşır. Kıyafeti giyerken her bir basamaktaki hareketi önce siz sonra çocuğa yaptırarak ilerlemelisiniz. Kıyafeti tam olarak giyip çocuktan da aynısını yapmasını beklemeyin. Basamakları yavaş ve çocuğun net bir şekilde görebileceği şekilde yapın ve hemen ardından çocuktan yapmasını isteyin. Yine model olurken de çocuğa her bir hareketinizi sözel olarak açıklayın. Sözel ipucu; çocuğun sizi net bir şekilde duyabileceği şekilde çocuğa her bir basamakta ne yapması gerektiğini söyleyerek kıyafeti giymesini isteyiniz. Çocuğun önüne koyduğunuz bir kıyafeti neresinden tutması gerektiğini, hangi kol ve bacağına ya da başına geçirmesini söyleyiniz. Örneğin; pantolonun üst kısmından iki elinle tut, şimdi pantolonun üst kısmını aç, pantolonuna sağ ayağını geçir, biraz yukarı çek, şimdi diğer bacağını geçir, biraz yukarı çek, şimdi pantolonun tamamını beline kadar çek, fermuarını kapat, düğmeni ilikle şeklinde her bir basamağı söyleyerek giyinmesini sağlayın. Dar olmayan giysiler kullanın Naylon giysilerden sakının Pamuklu giysiler giydirin Boyun kısmı lastikli, kol kısmı geniş giysiler tercih edin Bel lastikli pantolonlar daha kolay olduğu için uygundur Gelişimin fiziksel özelliklerine göre büyüklükte giysiler kullanın Kıyafet ve ayakkabılar küçük veya büyük olmamalı

Ahmet GÜLEÇ

Zihin Engelliler Sınıf Öğretmeni

Sayı 4

25


Spor A Kupa z i m i ciler

n lırke

12 -15 NİSAN 2012 Tarihlerinde BELDİBİ / KEMER / ANTALYA ‘da yapılan Özel Sporcular Federasyonu Türkiye Futbol Şampiyonasına katılan, okulumuzun Futbol Takımı Türkiye birincisi oldu. İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Şeref ÇALIŞIR Şampiyon futbol takımımızı makamında kabul ederek tebrik ettiler.

n

Öğre

E

İY K R Ü UT N O Y AS !!! R K A U D D FE NU OL R A L CU MPİYO R O P A S Ş L L E O Z Ö FUTB

Öğrenc ilerimiz İlç Eğitim Müdürl e Milli üğünde

26

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


“Gülümse Hayata”

sloganıyla, engelli sporcular geçit töreni yaptılar. ÜSKÜDAR ‘DAN HAYATA GÜLÜMSEDİLER

Üsküdar Belediyesi ‘nin İl Eğitim Müdürlüğü ve İl Gençlik Spor Müdürlüğü İle işbirliği halinde bu yıl altıncısını düzenlediği Uluslar arası Özel Sporcular Atletizm Şenlikleri ,Üsküdar Burhan Felek Atletizm Sahası ‘ nda yapıldı. Bu şenliğe okulumuzda katıldı. Bayanlarda 50 metre koşu yarışmasında; Öğrencilerimizden Ayşenur AVŞAR ikinci,Sümeyye YILDIRIM üçüncü oldu.

Erkeklerde 50 metre koşu yarışmasında; Öğrencilerimizden Yücel BALKAN üçüncü, Ferhan TAŞTAN ikinci, Yunus Emre AÇŞI birinci, Esat CESUR üçüncü, Bereket ABUKAN birinci oldu. Bayanlarda 100 metre koşu yarışmasında ; Öğrencilerimizden Hülya BEŞİRİK birinci oldu. Erkeklerde 200 metre koşu yarışmasında ; Öğrencilerimizden Y.Emre ÖZALP birinci oldu.

Türkiye Özel Sporcular Federasyon ‘un 25-27 NİSAN 2012 tarihinde ANTALYA-KEMER ‘de düzenlediği Türkiye Masa Tenisi Şampiyonasına okulumuz da katıldı.

İzmir Çeşme’de 11-13 Mayıs 2012 tarihlerinde yapılan Özel Sporcular Federasyonu Türkiye Yüzme şampiyonasında Elif YONAR adlı öğrencimiz 50 metre serbest yüzme dalında Türkiye üçüncüsü, Havva YONAR adlı öğrencimiz ise 50 metre sırtüstü yüzme dalında Türkiye ikincisi oldu. İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Şeref ÇALIŞIR, öğrencilerimizi makamında kabul ederek tebrik ettiler.

Sayı 4

27


Kitap B

ir çocuğun oyun oynarken kendi etrafında dakikalarca dönmesini kim anlar? Diğer çocuklara yetişmek için değil, sadece onların yanında kendi Otizm ve Otistik Çocukların Eğitimi varlığını hissedebilmek için evde ne kadar çaba harcadığını kim bilebilir? Bu kitap, otizmin ne olduğunu, çeşitlerini ve tedavi yollarını ayrıntılarıyla Ahmet GÜNEŞ İLYA YAYINLARI açıklıyor.

O

tizm ve çocukluğun diğer yaygın gelişimsel bozuklukları son zamanlardan artan bir ilgi görmektedir. Bunun başlıca nedenlerinden biri otizmin giderek Otizmde İlk Adım daha iyi tanınması ve toplum içinde rastlanma sıklığının artışıdır. Tüm dünyada Aydan AYDIN olduğu gibi ülkemizde de artan ilgiye bağlı olarak bu konuyla ilgili etkinlikler ve EPSİLON YAYINLARI yayınlar artmaya başlamıştır.

Yağmur Çocuklar/ Otizm Nedir? Doç. Dr. Barış Korkmaz DOĞAN YAYINCILIK

O

tistik bir çocuk dünyayı keşfetmek için çabalamaz, araştırma yapmaz, neredeyse hiçbir zaman incelemez. Öğrenme onu korkutur ve bu da otizmini kırmasına bir engeldir. Otistik çocuk için dünya karmaşıktır, iletişimde anlaşılır ve alışılmış yolları kullanamaz.

Otizm ve Otistik Çocuklar tizm; anne-babalar tarafından bebeklik döneminde her zaman fark Nilüfer Darıca, Şebnem edilemeye bilmektedir. Özellikle 2-5 yaş arası; otistik özelliklerin be- Tuş, Ülkü Abidoğlu lirginleştiği, tanı için oldukça önemli bir dönemdir. ÖZGÜR YAYNLARI

O

B

ir zamanlar hepimiz bu dünyada birer yabancıydık. Zamanla çevOtistik Çocuk remize uyum sağladık ve normalleştik. Ama içimizden ufak bir Dahi mi, Engelli mi? azınlık, bu yabancılıklarını korudu. Ancak bunun faturası oldukça ağır İsmail TUFAN oldu. Onlar artık bu dünyanın içekapanık ve yalnız yabancılarıydı. BiİLETİŞİM YAYINLARI / lim adamları onları ‘otist’, yabancılıklarını da ‘otizm’ olarak adlandırBaşvuru Dizisi dılar.

28

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


çok n i ç ek i klidNiTrE.SQUİEU m l re O bi Az ak ge M m oku

T

emple Grandin, Birleşik Devletlerdeki tüm çiftlik hayvanları tesislerinin üçte birinin tasarımını yapmış yetenekli bir hayvan bilimResimlerle Düşünmek ci. Ayrıca otizm konusunda da sık sık konuşmalar yapıyor, çünkü TemOtizmin İçerden ple Grandin otistik, dünyayı, biz diğerlerinin anlayamayacağı bir şekilde Anlatımı Temple GRANDİN düşünüyor, hissediyor ve yaşıyor. Bu kitap; olağanüstü bir insanın otizm DOĞAN KİTAPÇILIK bilmecesini aydınlatan bir belgeseli...

D

okuzuncu ayda emeklemiş olmak, onbeşinci ayda birkaç küpü üst üste koymak, onsekinci ayda birkaç kelime etmek gibi gelişim aşamaları, beynin bu işlevlerle ilişkili bölgelerinin olgunlaşmasının işaretleridir. Bu işaretleri görmek, anne-babayı ve doktoru rahatlatır.

Zekâ Ve Seviyeleri/ Otizm Selvi BORAZANCI PERSSON SİSTEM YAYINCILIK

S.O.S Otizm Ve İletişim Problemi Olan Çocukların Eğitimi İnci Vural KAYAALP EVRİM YAYINEVİ

O

tizm üzerine yapılan araştırmacıların tarihçesi, otizmin hala ilk günlerdeki esrarını koruduğu göstermektedir. Selvi Borazancı Persson AQ Otistic Zekâ tanımlamasıyla otizmi yeni bir bakış açısıyla değerlendirmektedir. Dünyaya gelişinden itibaren her çocuğun belli sürelerde tamamladı otistik özelliklerin belli bir yoğunlukta olması gerekiyor. Bu bakış açısıyla, çevremizdeki kişilerde az ya da çok otistik özellikler gözleyebiliriz.

Özel Eğitimde Akademik Becerilere Hazırlık / Etkinlik Örnekleri Neslihan Kuloğlu Türker, ğrenmeye hazırlık becerileri - Taklit etme - Eşleştirme - Ayırt Aynur Akıncı Aydoğan etme - Gruplama - El, Göz koordinasyonu becerileri Ana-Baba- ÖZGÜR YAYINLARI / Özel Eğitim Dizisi lar ve Eğitimciler için

Ö

P

Özel Gereksinimli Çocuk rof. Dr. Stanley I. Greespan tüm dünyada son yirmi yılın çocuk Zihinsel ve gelişimi, eğitimi ve tedavisi konularında; bir hekim, yazar, hoca ve Duygusal Gelişim analist olarak en önde gelen isimlerinden biridir. Bu kitap gelişimsel Stanley I. GREENSPAN bozuklukları olan çocukların ebeveynleri için yazılmıştır, doğal olaÖZGÜR YAYINLARI / rak onlarla sınırlı olmayıp, konu ile ilgili olan her profesyonel, kitapÇocuk Eğitimi Dizisi

tan yararlanabilir.

Hazırlayan Ahmet GÜLEÇ Zihin Engelliler Sınıf Öğretmeni

Sayı 4

29


Nasıl Bir Ebeveynsiniz? Çocuklar donmamış beton gibidir üzerlerine ne düşse iz bırakır.

Haim Jinott

Otoriter, aşırı korumacı, talepkar, cezalandırıcı ya 20.Kontrolümde olmadığını hissettiğim şeyler koda demokratik…Peki, nasıl bir ebeveynsiniz ? nusunda sık endişelenirim. LÜTFEN, Aşağıdaki 23 soruyu size uygun şekilde 21.Çocuğumun başarıları beni mutlu eder. cevaplayın. 22.İşlerin çabuk halledilmesi konusunda sabırsı1.Çocuğuma yeterince vakit ayırabiliyorum. zımdır. 2.Ekonomik sorunlar beni endişelendirir. 3.Çocuğumun sorumluluklarını genelde ben yerine getiririm.

23.Çocuğumun başına kötü bir şey geleceği düşüncesi beni sık sık rahatsız eder.

4.Çocuğumun yanlış bir şey yaptığını görürsem cezalandırırım. 5.Onun için düşündüğüm mesleği yapmasını isterim. 6.Çocuğuma seçme özgürlüğü tanırım. 7.Hayatımın hep aynı düzeyde gitmesi için çaba gösteririm. 8.Çocuğuma ağır sözler kullandığım olmuştur. 9.Çocuğumun ihtiyaçlarına özen gösteririm. 10.Çocuğumun yarım bıraktığı işleri ben tamamlarım. 11.Elimi attığım her işi en iyi şekilde tamamlarım. 12.Ona karşı fiziksel olarak şefkatliyim. 13.Çocuğumun hastalanmasından çok korkarım. 14.İstediğimi yapması için canını yakarım. 15.Koyduğum kurallara harfi harfine uyulmasını beklerim. 16.Olaylara hep kötü tarafından bakarım. 17. Ona vurduğum olur. 18.Her şeyin mükemmel olmasını isterim. 19.Çocuğumun başarılı olmasını beklerim.

30

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


Bir çocuk için anası ve babası dünyayı temsil eder. Çocuk, annesi ve babası nasıl davranıyorsa, dünyadaki herkesin de aynı şekilde davranacağını düşünür. M.Scott Peck

DEĞERLENDİRME Bu test için sorulara vereceğiniz ‘’evet’’ cevaplarını değerlendirmeniz gerekiyor. Aşağıda belirtilen sorulardan en çok hangi gruba giren sorulara ‘’evet’’ cevabı verdiyseniz, ağırlık olarak o ebeveyn tutumuna sahipsiniz… (Soru 2.3.10.13.16.20.23) Aşırı Korumacı Ebeveyn Tutumu: Evhamlı ve kaygılı kişilik özelliklerine sahiptirler. Çocuğumun başına kötü bir şey gelmesinden korkar ve çocuğu olabilecek her türlü zarardan korumak için oldukça temkinli davranırlar. Bu davranışlar çocuğun bireyselliğini, sosyal gelişimini ve seçim özgürlüğünü kısıtlar doğrultudadır. (Soru 5.7.11.18.19.22) Talepkar Ebeveyn Tutumu: Mükemmeliyetçi kişilik özelliklere sahiptirler. Çocuktan beklentileri, zaman zaman çocuğun gelişim özelliklerinden dahi daha yüksektir. Bu tarz tutumlar, anne –babanın onayına duygusal olarak ihtiyaç duyan çocuğun erişkin yaşantısında kaygılı, başarı odaklı veya her şeyi en iyi şekilde yapma arzusu içinde olmasına sebep olabilir. (Soru 4.8.14.15.17) Cezalandırıcı Ebeveyn Tutumu: Otoriter, kuralcı ve ‘’ya hep ya hiç’’ tarzda düşünen ebeveynlere özgü olan bu tutum, çocuğun hata yapma olasılığına karşı dahi oldukça katı olunmasına sebeptir. Çocuğun ihtiyaçlarına cevap verme becerileri düşükken, çocuktan bireysel beklentileri oldukça yüksektir. Zaman zaman fiziksel şiddet veya sözel hakarete başvurabilirler.

(Soru 1.6.9.12.21)Sağlıklı Ebeveyn Tutumu: Kendine ve çevresine karşı olumlu, yapıcı ve güven dolu olan anne-babaların çocuklarına yönelik tutumları sağlıklıdır. Çocuğun fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını tanıyan ve yerine getiren bu kimseler, çocuğa demokratik ve özgür bir yaşam ortamı sunmakta, aynı zamanda çocuğun gelişimine uygun olan ve cevap verebileceği kurallar koymaktadırlar.

Sayı 4

31


Nefis Bir Kahvaltı ve Ardından Lunapark Eğlencemiz

arkta z p a n i Lu lerim z n e m öğret ncilerimi re ve öğ ça keyifli olduk eçirdiler. ng zama

32

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


l

ze Ö e z i m i r le Öğretmen

Biraz olsun işimizden uzaklaşmak istedik. İşimizi koşuşturmalarımızı İstanbul’da bırakıp, Sapanca yollarına düştük… Sapanca’da göl kenarında güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra, Yuvacık Barajında doğa yürüyüşü yaptık, balıklarımızı yedik. Birlikte çok keyifli bir gün yaşayarak İstanbul’a dönüş yaptık.

a m a r D

un n u b Gru

ısı t l a Kahv

Oturumlarda hep sorunlarımızı, çatışmalarımızı tartıştık ve çeşitli çözüm yollarını aradık. Biraz olsun omuzlarımızdaki yüklerden sıyrılıp kendimizi ödüllendirmek istedik. Sadece ve sadece kendimiz için güzel bir mekânda kahvaltı yapalım dedik. Güzel mekânda keyifli saatlerimizden kareler.

Sayı 4

33


Mevlanakapı

S İ N E MA

Yönetmen: Robert Ackerman Oyuncular: Kirstie Alley, Sam Waterston Kocası tarafından yıllar önce terk edilen Sally Goodson otistik oğlu David’i tek başına büyütmek zorunda kalmıştır. Sosyel hizmet görevlileri Sally’nin oğlunu kliniğe yatırmaktansa kendi ba-

şına geliştirdiği bir sistemle oğlunu yetiştirdiğini öğrenirler. Her iki tarafta kendi görüşlerinin doğru olduğuna inanmaktadır. Bu arada Sally ile John Nils arasında yakın bir ilişki başlar.

Yönetmen: George Miller Oyuncular: Nick Nolte, Susan Sarandon, Peter Ustinov Yapım Yılı: 1992 Konusu yaşanmış bir olaydan alınan ‘‘Lorenzo’nun Yağı’’, çocuklarını yakalandığı amansız bir hastalıktan kurtarmak için azimle mücadele veren Augusto ve Michaela Odone çiftinin öyküsünü anlatıyor. Sadece küçük erkek çocuklarda görülen ALD adlı bu hastalık, hastayı iki yıl içinde ölüme

Yönetmen: Irwin Winkler Senaryo: Oliver Sacks , Steve Levitt Görüntü Yönetmeni: John Seale Oyuncular: Val Kilmer , Mira Sorvino , Kelly McGillis , Steven Weber , Bruce Davison Virgil Adamson , bir kasabadaki kaplıcada masörlük yapan ve küçük yaşlardan beri kör olan genç bir adamdır. Günün birinde Amy adlı bir mimar kadınla tanışır. Stres atmak

için Manhattan’dan kaplıcaya gelen Amy, ilk andan itibaren Virgil’e ilgi duymaya başlar. Genç kadın başlangıçta onun kör olduğunu farketmez, ilk görüşte aşık olur. Virgil’i ikna ederek büyükşehire yeni bir tedavi yöntemi denemek için giderler. Dünyada ilk defa uygulanan bir yöntemle ameliyat olan Virgil, tekrar görmeye başlar. Bundan sonra yeni hayatına alışmanın verdiği zorlukları birlikte yenmeye çalışırlar

Yönetmen: Aamir Khan, Amole Gupte Oyuncular: Aamir Khan, Darsheel Safary, Tisca Chopra, Alorika Chatterjee Henüz 8 yaşında olan küçük bir çocuk hem ailesi hem de okul çevresinde farklı bir biçimde tanınmaktadır. Kelimeleri söylerken zorlanan ve öğrenme güçlüğü çeken

Yönetmen:Karan Johar Senaryo:Niranjan Iyengar, Shibani Bathija Oyuncular: Shahrukh Khan, , Kajol, Katie A. Keane Rizwan Khan, Mumbai’nin Borivali denen bölgesinden olan bir müslüman gençtir ve Asperger’s Sendromu denilen nadir bir hastalıkla boğuşmaktadır. Annesi ve-

çocuk, Disleksi denilen genetik bir bozukluk yaşamaktadır. Ancak bunun derinliklerine şimdiye kadar kimse inmemiş ve küçük çocuğu problemli gözlerle izleyenlere karşı, onun resim öğretmeni olan Ram (Aamir Khan) farklı şekilde yaklaşır. İç dünyasına kadar inecek ve kimsenin anlayamadığı gerçeklere ulaşacaktır.

fat ettikten sonra Amerika’nın California eyaletindeki kardeşinin yanına taşınan Khan, bu hastalığı yüzünden insanlarla sosyal iletişim kurmakta epey zorluk çeker.

Oyuncuları:Mustafa Üstündağ, Levent Üzümcü, Rüçhan Çalışkur ve Haldun Boysan (Muhtar) Süresi: 2 saat Yapımı: 2009 Türkiye Abim filmi Istanbul ile Marmarise kadar uzanmakta olan bir kardeşlik hikayesini anlatan filmdir. Yıllar sonra karde-

34

sürüklemektedir... Oğullarını ölüme mahkûm eden bu teşhise inanmayan Augusto ve Michaela, hiçbir tıbbi eğitimleri olmamasına rağmen, hastalıkla ilgili bütün bilgileri toplayarak doktorları bu konuda çalışmaya zorlarlar. Oğullarının hayatını kurtarmak için zamana ve tıbbın gerçeklerine karşı büyük bir savaş veren Odone çiftinin olağanüstü mücadelesi sayesinde uzmanlar Lorenzo’nun Yağı adını verdikleri ilacı bulurlar.

şini bulur, biraz aklı eksik olmasına rağmen sahiplenmeyi ve aklı fikri para olan bir insanın aile değerlerini anolamasını anlatan bir filmdir. Abimm film paraya düşkün olan insanoğlunun macera dolu ve komik bir şekilde anlatarak nasıl değilebileceğini gösteren bir filmdir. Bir çok hayat dersini barındıran Abimm film

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


çe k e l i zD

Pulsu

isse H n a d a s s ı K …” diye başlayan söylevleri hep kulak arkasına atarım.

Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın, bana yanılma payı bırakın. Beni korkutup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın. Yanlış davranışın üzerinde durup düzeltin. Ceza Sevgili Anneciğim ve Babacığım , vermeden önce beni dinleyin, suçumu aşmadığı Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilsey- sürece cezama katlanabilirim. dim size şunları söylemek isterdim: Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin; Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. hiç değilse çabamı övün. Beni başkaları ile karDeneme ile öğrenebilirim. Bana ayak uydur- şılaştırmayın; umutsuzluğa kapılırım. makta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşlarımda özgürlük tanıyın. Beni her Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. yerde her işimde koruyup kollamayın. Davra- Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın; nışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmaiyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göre- dığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın, yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi yim. Büyüdüğümü başka türlü nasıl anlarım? çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı yitirmeBüyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan yin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim; ama beni küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onuBunu önemsemeyin. Âmâ siz beni şımartmayın. rumu kırmayın. Unutmayın ki bende sizi yabanHep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi cıların önünde güç durumlara düşürebilirim. elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikBana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamakçe almadan edemiyorum. tan çekinmeyin. Özür dileyişiniz size olan sevgiBana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü mi azaltmaz; tersine beni size daha çok yaklaştutmayınca sizlere güvenim azalıyor. Bana kesin tırır. Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan görüyorum, bana kendinizi yanılmaz ve erişilsaptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğu- mez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı gönuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi rünce üzüntüm büyük olur. söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı Biliyorum ara sıra sizi üzüyor, belki de düş kıgörünce hem bocalıyor, hem de bundan yaralan- rıklığına uğratıyorum; bana verdikleriniz yanında benden istediklerinizin çok olmadığını da madan edemiyorum. biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok Beni dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğum geldiyse birçoğundan vazgeçebilirim; yeter ki anlar soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarkısa ve özlü olsun. Öğütlerinizden çok davranış- sılmasın. larınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları Benden “örnek çocuk” olmamı isterseniz, ben de çabuk unuturum, ancak birbirinize saygı ve sev- sizden kusursuz ana-baba olmanızı beklemem. ginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli Sevecen ve anlayışlı olmanız bana yeter. Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi ama tedirgin eder. seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin Çok konuşup, çok bağırmayın. Yüksek sesle söy- çocuğu olmak istemezdim. lenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi iz bırakır.”Ben senin yaşındayken Sevgiler, çocuğunuz... Kaynak: Yörükoğlu, Atalay, Prof. Dr. (1982). Çocuk ruh sağlığı: çocuğun kişilik gelişimi, yetiştirilmesi ve ruhsal sorunları. Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Sayı 4

35


Ev Ziyaretleri

VE

Okul Gezileri

H

er dönem, sınıf öğretmenleri öğrencilerimizi ev ortamında gözlemlemek, aileyi yakından tanımak amacıyla rehber öğretmeni ve sınıfındaki diğer öğrencileri ile birlikte ev ziyaretleri yapmaktadır. Böylece ev sahibi öğrencimiz arkadaşlarını ve öğretmeni misafir etmenin mutluluğunu yaşamakta, onlara desteğimizi hissetmektedirler.

Engelli İnsan 1.) Engelli bir insanın eli-kolu olmasa dahi, elinizi uzatarak selam verin. Engelli kişi size nasıl davranacağını bilir. 2.) Yardım etmeden önce yardım isteyip istemediğini sorun. İstek olmadan yardım etmeye kalkmayın. 3.) Kendinize göre yardım etmeye kalkmayın. Engelli kişinin sizi yönlendirmesine fırsat verin. 4.) Engelli kişi karşısında aşırı dikkatli olmaya kalkışmayın. Diğer insanlarla nasıl konuşuyorsanız, onlarla da öyle konuşun. Acıyarak yaklaşmayın. Engelli insanlar sadece birtakım engellere sahip, mutsuz ya da hasta değiller. 5.) Kelimeleri dikkatle, vurgulayarak, yüksek sesle bağırıp çağırarak konuşmayın. Bedensel engelli bir kişinin duyma sorunu yoktur. Tane tane konuşarak onun bir zeka sorunu olduğunu ima eder tarzda konuşmayın. 6.) Kibarlık yapacağım diye günlük konuşmanızın dışına çıkmayın. Örneğin tekerlekli sandalyedeki engelliye,

36

“Nereye gidiyorsun?” ya da görme engelli birine, “Görüşmek üzere” demenizin bir sakıncası yok. 7) Engelli insanların %98 inin üzüldüğü konu bakışlar sanki çok garipsercesine pür dikkat bakışlar engelli insanları rencide etmekte üzmektedir.sevgi ve saygıyı bakışlarınızla karşınızdaki engelli bireye hissettirin bu onu fazlasıyla mutlu edecektir.

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


MASLAK BİNİCİLİK KULUBÜNE SONSUZ TEŞEKKÜRLER... HİPPOTERAPİ’ NİN (ATLI TERAPİ) ZİHİNSEL ENGELLİLER ÜZERİNDEKİ FAYDALARI

1.Engelli bireylerin toplumla kaynaşmasına ve özgüven duymasına katkı sağlamaktadır. 2. Çocukların hayvan ve doğa sevgisini kazanmasını sağlar.

kazanılmasında önemli katkısı vardır. 4.Bütün kasları dengeli bir şekilde çalıştırdığı için özellikle bedensel engelli bireylerin adalelerinin gelişmesine yardımcı olur.

3.Çevreye aitlik duygularının gelişmesinde, el- göz koordinasyonunun sağlanmasında 5. Çocukları psikolojik açıdan rahatlatır. ve ayırt edebilme yeteneğinin

Ö

ğrencilerimize her yıl hippoterapi (atlı terapi ) imkanı sağlayan Maslak Çocuk Binicilik Kulübune teşekkür ederiz.

Sayı 4

37


Yavru ceylanlar Kermesi MEVLANAKAPI EĞİTİM UYGULAMA OKULU VE İŞ EĞİTİM MERKEZİ KERMESİ 14-20 Mayıs 2012 tarihleri arasında Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi olarak, okul aile birliğimizin ve velilerimizin desteği ile gelirleri tamamen öğrencilerimiz yararına kullanılmak amacıyla Minatürk’te kermes düzenledik. Okul aile birliği, öğretmenlerimiz ve velilerimizin desteğiyle okulumuzun atölye sınıflarında yapılan ve dışarıdan bağış olarak gelen eşyaların satışından elde ettiğimiz kermes geliri tamamen öğrencilerimiz yararına kullanılmaktadır. Düzenlediğimiz kermeste görev alan öğretmenlerimize, kermese katkı sağlayan okul aile birliği üyelerine, bağışlarıyla bize destek olan velilerimize ve bağışçılarımıza, kapılarını bize açan ve yardımlarını esirgemeyen Miniatürk yönetimi ve görevlilerine ve bütün duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.

Parmak İzinin Alınması ve Önemi 2

559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyat Kanunu’nun 5.Maddesinin 1.Fıkrasının (a) bendi polise, GÖNÜLLÜ kişilerin parmak izlerini alma yetkisi vermiştir. Kayıp zihinsel engelliler bulunduklarında, kendilerini ifade edemediklerinden kimlikleri kısa sürede tespit edilememekte ve buna bağlı olarak yakınlarına ulaşılma konusunda güçlükler yaşanılmaktadır. Bu durum hem kayıp kişi ve ailesi hem de polis açısından sorunlara neden olmaktadır. Kaybolan bulunamayan zihinsel engelli ve kendini ifade edemeyen kişilerin/vatandaşların bulunabilmesi ve kimlik tespiti için Emniyet Genel Müdürlüğümüzün 81 ilde başlattığı bu çalışma RIZA ve GÖNÜLLÜLÜK esası ile okulumuzda da yapıldı

38

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi


Fatih Belediye Başkanı Mustafa DEMİR’le Kahvaltımız Fatih Belediye Başkanı 16 Nisan Pazatesi 2012 tarihinde, İş Eğitim Sınıflarımızın bulunduğu Ali Kuşçu İlköğretim Okulu ve İş Eğitim Sınıflarımızı ziyaret etti. Belediye Başkanımızın velilerle yaptığı kahvaltıdan sonra Sayın Mustafa DEMİR ‘ e okulumuzun ek bina yapımı ile ilgili sorunlarımızı ilettik. Öğrencilerimiz kendi yaptıkları Kayık Şamdanı Başkanımıza hediye ettiler. Başkanımız çok duygulandı. Sınıfımızı onurlandırdığı ve sorunlarımızı dinlediği için Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz.

Sayı 4

39


“Çocuk yetiştirmek her ana-baba için olağanüstü bir deneyimdir. Çocuğunuzun gözlerinin içine bakın ve orada kendi içinizdeki çocuğu görmeye çalışın. Bunu yapmak için hiçbir zaman geç değil. Orada içinizdeki çocuk hâlâ sevgi, ilgi, şefkat ve bakım bekliyor. Onunla ilgilenip, çocuk olmanın keyfini ve güzelliğini yeniden yaşayabilirseniz, çocuğunuzla birlikte ve bu kez “eksiksiz” büyüdüğünü fark edeceksiniz.”


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.