Santigrat Dergisi Sayı 35

Page 1

santİgrat DAIKIN TÜRKİYE YAYINIDIR / PUBLISHED BY DAIKIN TURKEY

OCAKJANUARY

n

ŞUBATFEBRUARY

n

MARTMARCH 2017 SAYI ISSUE 35

TL

ILLAR UY !

P

!

HAP

2017 Y

MU

DAIKIN EUROPE BAŞKANI MASATSUGU MINAKA: “BİZ TÜRKİYE’DEYİZ VE TÜRKİYE’DE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ” DAIKIN EUROPE PRESIDENT MASATSUGU MINAKA: “WE ARE IN TURKEY AND WILL ALWAYS BE”

NE

W YEA

R

PRUVA 34 PROJESİNDE DAIKIN MİNİ VRV® FARKI DAIKIN MİNİ VRV® AT PRUVA 34 ALTHERMA 10’UNCU YAŞINI KUTLUYOR ALTHERMA CELEBRATES ITS 10TH ANNIVERSARY DAĞCILARIN RÜYASI DÜNYANIN 7 ÇATISI ALPINISTS’ DREAM EARTH’S SEVEN ROOFTOPS ŞİMDİ BALIK ZAMANI THE FISH SEASON STARTS



ÖNSÖZFOREWORD

Türkiye‘ye ve Türk İnsanına İnancımız Tam

T

ürkiye zorlu bir yılı geride bırakıyor. Ardı ardına pek çok olay yaşadık, terör eylemlerinin sonu bir türlü gelmedi; yüzlerce ailenin ocağına ateş düştü. Artık büyük kentler de terörün hedefi haline geldi. Havaalanı saldırısı, Taksim’deki patlama ve en son olarak da Beşiktaş’taki menfur saldırı, terörün boyutunu gözler önüne seriyor. 15 Temmuz darbe girişimi ise inanılması güç bir olay olarak hala belleklerimizde… Ulusça çok üzüldüğümüz bu saldırılarda hayatını kaybedenleri bir kez daha rahmetle anıyor, ailelerine sabır diliyorum. Bütün bunların yanı sıra uluslararası siyasetteki gerginlikleriyle de akıldan çıkmayacak bir yıl oldu 2016... İngiltere AB’den çıkma kararı aldı, İtalyan bankaları büyük sorunlar yaşıyor, ülkelerin büyüme rakamları gittikçe hedeflenenin altına düşüyor. ABD, daha seçim kampanyası sırasındaki söylemleriyle tepkileri üzerine çeken sürpriz bir ismi başkan seçti. Dünya dengeleri büyük değişimlerin eşiğinde. İçeride ve dışarıda yaşananların ekonomiye yansıması da kaçınılmaz. Bütün dünyanın hissettiği ekonomik bir kriz bizim de kapımıza dayandı. Kulağımız kredi derecelendirme kuruluşlarının ya da FED’in yaptığı ve bundan sonra yapacağı açıklamalarda… İşte, yeni bir yıla böyle zorlu bir ortamda giriyoruz. Peş peşe sıralayınca ortaya çok karamsar bir tablonun çıktığının farkındayım. Ama bizlerin bu tuzaklara düşmemesi gerekiyor. İşlerimize sıkı sıkıya sarılmamız, yeni pazarlar, yeni oluşumlar, inovatif girişimler içinde olmalıyız ki, fark yaratabilelim… Bundan başka Türkiye yok; hep beraber el ele verip, düzlüğe çıkmasını da bilmeliyiz. 15 Temmuz sonrası Daikin Europe Başkanı Masatsugu Minaka verdiği röportajda “Biz Türkiye’deyiz ve Türkiye’de olmaya devam edeceğiz” şeklinde bir açıklama yaparak, Türkiye’nin yatırım yapılabilir bir ülke olma vasfının devam ettiğinin altını çizdi. Bu önemli röportaj ülkemizin dışarıdan nasıl algılandığına dair iyi bir parametredir bence. Röportajın bütününü ilerleyen sayfalarda okuyabilirsiniz. Santigrat, yine zengin bir içerikle karşınızda. Şirket haberlerimizin yanı sıra ilginizi çekecek konular hazırladık. Ev, mekan, yaşam alanları ve stiller hakkında bilgi vermeyi amaçladığımız dekorasyon sayfalarımızı da keyifle okuyacağınızı düşünüyorum. 2017’ye girerken, bütün olumsuzlukların geride kaldığı, tertemiz sayfaların açıldığı, huzurlu günlerin yaşanacağının umudu içindeyim… Mutlu yıllar!

We have full faith in Turkey and the Turkish People

O

ur Turkey is leaving a challenging year behind. We have survived many incidents, innumerous terrorist attacks destroyed hundreds of families. Eventually metropolitans too became the target. The airport attack, the Taksim explosion, and the recent abominable assault in Beşiktaş display the extent of terrorism. The unbelievable coup attempt of 15 July is still vivid in our memories. May all rest in peace, all who have lost their lives during these grievous attacks, as we give our condolences to their families. Aside from these, 2016 has been a year to remember with all its political tension in the international scale. England voted to leave the EU, Italian banks undergo severe problems, national growth rates fall short to meet the target. The US nation voted for a surprise president who has drawn a rebuff with all his election speeches. Global equilibria are on the brink of major changes. All these domestic and international incidents have inevitable reflections on the economy. The globally felt economic crisis is finally around the corner. We are all ears for the statements to come from the FED and the ratings bureaus. Under these circumstances we are starting a new year. Listing all at once, I realize the scene is quite pessimistic. But we should be aware of these traps. We need to put our shoulders to the wheel, and engage in new markets, new formations, innovative ventures to make a difference. There is but only one Turkey, so we should join forces to get out of difficulties. After the 15 July coup attempt, Daikin Europe President Masatsugu Minaka said, “We are in Turkey and will continue to be”, pointing out to the still investible state of Turkey. This special interview is a solid indicator of how our country is perceived on the global scale. You can read the full interview in the following pages. Santigrat is here again with a rich content. Many interesting articles await you inside as well as the news from our company. I belive you will enjoy our decoration pages on home, interiors, lifespaces and styles. I am hopeful for a clean new slate and peaceful days that will leave all the saddening events behind in 2017. Happy new year!

HASAN ÖNDER Daikin TÜRKİYE CEO/Daikin Turkey CEO

03


İÇİNDEKİLERCONTENTS

42 10 DAIKIN EUROPE BAŞKANI MASATSUGU MINAKA, 15 TEMMUZ KALKIŞMASINI DEĞERLENDİRDİ VE “TÜRKİYE’YE GÜVENİMİZ TAM, YATIRIMLARIMIZ DEVAM EDECEK” DEDİ. DAIKIN EUROPE PRESIDENT MASATSUGU MINAKA EVALUATED THE JULY 15 COUP ATTEMPT AND SAID: “WE HAVE FAITH IN TURKEY, AND WILL CONTINUE INVESTING.” 10 GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNE YÖN VEREN ŞİRKETLERİ TEŞVİK ETMEYİ AMAÇLAYAN “REAL ESTATE STARS ÖDÜLLERİ” SAHİPLERİNİ BULDU. İLKİ BU YIL GERÇEKLEŞEN REAL ESTATE STARS’IN ANA SPONSORU DAIKIN TÜRKİYE OLDU. AIMING TO PROMOTE THE TRENDSETTERS OF THE REAL ESTATE SECTOR, THE “REAL ESTATE STARS AWARDS” FOUND THEIR OWNERS. DAIKIN TURKEY SPONSORED THE FIRST OF THE REAL ESTATE AWARDS. 14 JAPON VE TÜRK KÜLTÜRÜNÜN ARADAKİ UZUN MESAFEYE RAĞMEN ŞAŞIRTICI BENZERLİKLERİ VAR. DAIKIN MERKEZİ SİSTEMLER SATIŞ MÜHENDİSİ CENK PARLAK, YENİÇERİLER VE SAMURAYLAR ARASINDAKİ BENZERLİKLERİ YAZDI… DESPITE THE VAST GEOGRAPHICAL DISTANCE, JAPANESE AND TURKISH

santİgrat 2017

14 CULTURES BOAST ABSORBING SIMILARITIES. DAIKIN APPLIED SYSTEMS SALES ENGINEER CENK PARLAK WROTE ABOUT THE RESEMBLANCES OF JANISARRIES WITH SAMURAI. 18 BALIĞI HANGİ AYDA TÜKETTİĞİNİZ ÇOK ÖNEMLİ! “DERYA KUZULARI”NIN BEREKETLİ ZAMANLARINI YAŞADIĞI ŞU GÜNLERDE EN LEZZETLİ BALIĞI SEÇEBİLMEK İÇİN SEZONUN BALIK REHBERİNE GÖZ ATIN... WHEN TO CONSUME WHICH FISH MATTERS! DON’T FORGET TO TAKE A LOOK AT THE SEASONAL FISH GUIDE TO PICK THE BEST FISH IN THEIR MOST ABUNDANT SEASON. 26 GELİŞTİRDİĞİ ÇEVRECİ ÜRÜN VE ÇÖZÜMLERLE İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNE YÖN VEREN DAIKIN’İN, DÜNYANIN EN ÇOK TERCİH EDİLEN ISI POMPASI ALTHERMA 10’UNCU YAŞINI KUTLUYOR… LEADING THE WORLD OF CLIMATIZATION WITH INNOVATIVE PRODUCTS AND SOLUTIONS, DAIKIN’S BEST SELLING ALTHERMA HEAT PUMP CELEBRATES ITS 10TH ANNIVERSARY. 32

MARMARA DENİZİ’Nİ VE YEŞİLİ KUCAKLAYAN BİR PROJE OLARAK BAKIRKÖY’DE HAYATA GEÇİRİLEN PRUVA 34, İKLİMLENDİRME KONUSUNDAKİ TERCİHİNİ DAIKIN MİNİ VRV® SİSTEMLERDEN YANA YAPTI. RISING IN BAKIRKÖY TO EMBRACE THE MARMARA SEA AND A GREEN PANORAMA, PRUVA 34 HAS CHOSEN DAIKIN MINI VRV® SYSTEMS FOR CLIMATIZATON. 38 TÜM DAĞCILARIN HAYALİNİ KURDUĞU EN BÜYÜK HEDEF: 7 KITADA BULUNAN 7 ZİRVEYİ DE GÖRMEK! İŞTE, GEREK AĞIR ŞARTLARI GEREKSE TIRMANMADAKİ ZORLUKLARI İLE “7 KITANIN 7 ÇATISI”… THE ULTIMATE TARGET FOR EVERY ALPINIST IS TO EXPLORE THE SEVEN ROOFTOPS OF THE SEVEN CONTINENTS! MEET “THE SEVEN ROOFTOPS OF THE WORLD” AND ALL THEIR CHALLENGES… 42 KOSGEB VE KALDER İŞBİRLİĞİ İLE GERÇEKLEŞTİRİLEN DAIKIN SAKURA PROGRAMI’NIN TAMAMLANAN İKİNCİ ETABI İLE BİRLİKTE 22 KADIN GİRİŞİMCİ KENDİ İŞİNİN PATRONU OLARAK İŞ HAYATINA ATILDI. REALIZED IN COLLABORATION WITH KOSGEB AND KALDER, DAIKIN SAKURA PROGRAM’S SECOND PHASE ENDED TO GAIN 22 WOMEN ENTREPRENEURS INTO THE PROFESSIONAL LIFE AS EMPLOYERS. 48


05

72

santİgrat OCAKJANUARY n ŞUBATFEBRUARY n MARTMARCH

2017 SAYI/ISSUE 35

Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi On Behalf of Daikin Air Conditioning Ind. Trade Inc. Hasan Önder

SANTİGRATHOME HER ZAMAN POPÜLER OLAN YEGANE MALZEME DERİ, SICACIK VE DAYANIKLI MALZEME YÜN, YÜNDEN ELDE EDİLEN KEÇE İLE ORİJİNALİ KADAR YUMUŞAK VE SICAK KÜRKLERLE KIŞIN SOĞUĞUNU KAPIDA BIRAKABİLİRSİNİZ. LEAVE THE WINTER’S CHILL OUT WITH THE ALL TIME FAVORITE LEATHER, COMFY AND DURABLE WOOL, WOOL-BASED FELT, AND SOFT AND WARM ARTIFICIAL FURS… 60 EVLERDE KURALINA GÖRE UYGULANDIĞINDA EV SAHİPLERİNE BAŞARI, MUTLULUK, BEREKET VE HUZUR GETİRDİĞİNE İNANILAN VASTU VEDA, GEÇMİŞİ UZUN YILLARA DAYANAN BİR UZAKDOĞU ÖĞRETİSİ. VASTU VEDA IS AN ANCIENT FAR EASTERN DISCIPLINE WHICH IS BELIEVED TO BRING SUCCESS, HAPPINESS, WEALTH AND PEACE TO HOMES WHEN CAREFULLY APPLIED. 66

İÇİNDE KIŞA DAİR EN ROMANTİK ÖĞELERİ BARINDIRAN DAĞ EVLERİ… BU DEKORASYON STİLİNDE TEK BİR AMAÇ VARDIR, O DA ISINMAK! ODUN ATEŞİYLE, BATTANİYELERLE, YÜN YASTIKLARLA, HALILARLA, NEYLE OLURSA OLSUN, ISINMAK… MOUNTAIN HUTS ARE PROBABLY THE MOST ROMANTIC ASPECT OF WINTER… HERE, THE DECORATION STYLE IS SIMPLY BASED ON KEEPING WARM! ANYTHING GOES FROM WOOD FIRE TO BLANKETS, WOOLLEN PILLOWS, OR CARPETS… 72 EN ANLAŞILIR HALİYLE “ÇEVREYE DUYARLI” OLARAK TANIMLANAN “YEŞİL BİNALAR”, UZUN ÖMÜRLÜ PROJELER YARATARAK, DOĞAL KAYNAKLARIN KORUNMASINI VE VERİMLİ KULLANILMASINI HEDEFLİYOR.

TRANSLATED AS “ECOSENSITIVE” IN THE SIMPLEST TERMS, “GREEN BUILDINGS” AIM THE PRESERVATION AND THE EFFECTIVE USE OF NATURAL RESOURCES BY MEANS OF SUSTAINABLE PROJECTS. 88

Yönetim yeri /A place of management Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş Daikin Air Conditioning Ind. Trade Inc. Küçükbakkalköy Mahallesi, Kayışdağı Caddesi, Allianz Tower No:1 34750 İstanbul Telefon : 0216 453 27 00 (Pbx) Faks : 0216 671 06 00 www.santigrat.com.tr santigrat@daikin.com.tr Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Editor in Chief (Managing) Şule Şentarlı Editör (Kurumsal) Editor (Corporate) Hülya Dinçer Editör (İçerik) Editor (Content) Lale Erol Ulutaş Editör (Dekorasyon) Editor (Decoration) Aslıhan Işın Kreatif Direktör/Creative Director Belma Kuyucu Çeviri/Translation Gökçe Aktuğ Fotoğraf/Photography Deniz Açıksöz Katkıda Bulunanlar/Contributors Cihan Demirşevk, Ebru Damran D. Baskı/Printing Aktif Matbaa ve Reklam Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. Sefaköy Halkalı Cad. No: 245 Küçükçekmece İstanbul +90 212 698 93 54 Bu yayının her hakkı saklıdır. Bu dergide legal olarak yayımlanan yazı, makale, fotoğraf, çizgi roman ve illüstrasyonların sorumlulukları sahiplerine ait olup, copyright hakları Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş.’ye aittir. Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş.’den yazılı izin alınmaksızın herhangi bir ortamda çoğaltılması, basılması, referans gösterilmesi ve yayımlanması yasaktır. All rights reserved. The legal responsibility for all the articles, images and illustrations published in this magazine belong to their owners, whereas their copyrights to Daikin Air Conditioning Systems Ind. Trade Inc. Reproduction in whole or part without the written permission of Daikin Air Conditioning Systems Ind. Trade Inc. is strictly prohibited.


TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOL TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TECHNOLOGYTEKNOLOJ

TECHNOLOGY

TEKNOLOJİ T E KN OLOJİ T E C H N O L O G Y TEKNOLOJİ TECHNOLOGYTEKNOLOJİTEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİTECHNOLOGY

Yenİ bİr enerjİ kaynağı: Rüzgar ağaçları A new source of energy: Wind trees Sürdürülebilir enerji ihtiyacını karşılamak için kolları sıvayan NewWind, tüketim ihtiyaçlarını karşılamak için yüksek teknolojili ve oldukça farklı bir tasarıma sahip olan “Rüzgar Ağacı” projesini hayata geçirdi. Tüketicilerin enerji ihtiyacını organik formda ve farklı enerji modeli ile karşılamak için tasarlanan rüzgar ağacında bulunan yaprak tribünleri, 4 kişilik bir ailenin, 1 yıllık enerji ihtiyacını kolaylıkla karşılayabiliyor. Getting ready to meet the need for sustainable energy, the New Wind initiated the state-ofart “Wind Tree” project to answer consumption demands. The leaf turbines in the wind tree are designed to provide an organic solution to the energy needs through a unique energy model, and generate the annual energy need of a family of four.

Seralar da akıllandı Smart greenhouses

Bilim insanları konteynır benzeri taşınabilir sera tasarladı. İçinde bulunan robot yazılım ile hareket edebilen yüzey sayesinde serada yetişen ağaçlar tıpkı doğal ortamlarındaymış gibi büyüyor. LED ışıklar açılıp kapanarak gün ve geceyi taklit ediyor. Bu sayede büyüyen ağaçlar tepki verebiliyor. Robotlarda bulunan kamera sistemi sayesinde hem seranın genel durumu hem de yeni dikilen fidanların sağlık durumu ve gelişim aşaması izlenebiliyor. Bu prototip seraların 6 sene içinde piyasaya çıkması bekleniyor. Scientists designed a container-like mobile greenhouse. By dint of a robotic software that moves the mobile platform, the trees can grow inside the greenhouse as in the nature. The LED lights go on and off to imitate day and night, thus enabling the trees to act properly while growing. The general state of the greenhouse and the wellness and growth phase of the newly planted saplings can be monitored through the robotic camera system. The prototypes are planned to hit the market within six years. santİgrat 2017

TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY

TECHNOLOGY

TEKNOLOJİ

TECHNOLOGY TEK

TEKNOLOJİ T E K NOL OJİ T E C H N O L O G


TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ

TECHNOLOGY TEKNOLOJİ

07

GYTEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ

OLOGY TECHNOLOGY

TEKNOLOJİ

Bu ayakkabılar bir harika!

These shoes are made for degrading! Adidas, Alman biyoteknoloji şirketi AMS ile gerçekleştirdiği ortak çalışma ile doğada çözünebilir ayakkabı üretti. Örümcek ağının incelenmesi sonucu oluşturulan yeni bir lif türü ile hazırlanan ayakkabı daha hafif ve daha dayanıklı olmasının yanında doğada tam çözünürlüğe sahip. Tamamen doğal kaynaklardan üretilen ve yüzde 100 doğada çözünebilen materyalle üretilen ayakkabının 2017 yılı içerisinde satışa çıkması planlanıyor.

Adidas and the German biotechnology company AMS realized a project to introduce bio-degradable shoes. Made of a special fiber that had been inspired by the spider net, the shoes are not only lighter and more durable, but also entirely biodegradable. Produced from one hundred percent bio-degradable natural materials, the shoes are expected to be introduced in 2017.

Karbon ayak izinizi bu perdelerle azaltın Reduce carbon footprint with these curtains Karbon ayak izinizi ve elektrik faturanızı azaltmak için güneş enerjisini emen ve gece size ışık olarak geri veren perdelere ne dersiniz? Perdede bulunan bütünleşmiş güneş hücreleri güneşten gelen sert ışınları emiyor, ama doğal ışık yarı saydam dokudan geçerek parlamaya devam ediyor. Gece ise, yaprak şeklindeki OLED’ler topladığı ışıkları hiçbir kayba uğramadan ekolojik ışıklandırma kısmına yönlendiriyor. Eco-Leaf adı verilen perdeler, yansıtıcı temelli LED’lere yüzde 10-40 oranında katkı sağlayarak ana merkezde enerji biriktiriyor. Hava alan yüzeye sahip perdelerde aynı zamanda hava sıcaklığını gösteren bir kısım bulunuyor.

How about reducing your carbon footprint and your electric bill by curtains that soak in the solar energy through the day and emit light back during the night? Integrated solar cells inside the curtain feed on the harsh solar rays, and let them pass through the semi-translucent texture to keep on shining. During the night, the leaf-shaped OLEDs direct the collected rays with zero loss to the eco-lighting section. The eco-leaf curtains contribute by 10 to 40 percent to the reflector LEDs and collect energy in the center. The airpermeable layers of the curtain also incorporate a thermometer.

Mars’tan İlk mahsUller geldİ The first products from Mars NASA, Mars’taki ilk sebze ve meyveleri üretti. NASA’nın Gelişmiş Yetiştirme Habitatı (APH) adını verdiği en büyük girişimi olan bu planla birlikte ilk ürünler alındı. Kennedy Uzay Üssü’ne getirilen ürünler Uzay Üssü Geliştirme Merkezi’ne aktarıldı. Daha büyük tarım alanlarını yaratma konusunda çalışmalar yapan APH, yeşil, kırmızı ve mavi LED ışık altında ürünleri yetiştirecek. 180 sensör ile donatılan merkezde birçok farklı ürünün tohumu da bulunuyor. Programın sonunda ilk ürünler 2017’de Uluslararası Uzay İstasyonu’na aktarılacak.

The first vegetables and fruits produced by NASA’s Advanced Production Habitat (APH) in Mars have arrived. Ported to the Kennedy Space Center, the production was then transfered to the Spaceport Development Center. Working to develop bigger agricultural fields, the APH will grow products using green, red and blue LED light. Equipped by 180 sensors, the center boasts a large assortment of seeds. At the end of the program, the products cultivated will be transported to the International Space Station in 2017.

TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ LOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TECHNOLOGYTEKNOLOJİ TECHNOLOGY

TEKNOLOJİTEKNOLOJİ TECHNOLOGY TECHNOLOGYTEKNOLOJİ

E C H N O L O G Y TEKNOLOJİ TECHNOLOGY

TECHNOLOGY


TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOL TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TECHNOLOGYTEKNOLOJ

TECHNOLOGY

TEKNOLOJİ T E KN O LOJİ T E C H N O L O G Y TEKNOLOJİ TECHNOLOGYTEKNOLOJİTEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİTECHNOLOGY

Çİn’İn umudu: Dev hava temİzleyİcİ A new hope for China: Giant Air Cleaner Pekin’de hava kirliliği bir gölge gibi şehri örterken Hollandalı bir sanatçının buluşu Çin’in ümidi oldu. 7 metre yükseklikteki metal yapı bir hava temizleyici olarak çalışıyor ve şehrin üstünde dolaşan kara bulutları yok etmeyi amaçlıyor. Kirli havayı içine çekerek yerine temiz hava üfleyen kule dünyanın en büyüğü olma özelliği de taşıyor. Havayı yüzde 75 oranında temizlediği öne sürülen kule 30 bin metreküplük alanı temizleme gücüne sahip.

The invention of a Dutch artist gave hope to China to overcome the thick layer of air pollution covering the skies of Beijing. The 7-meter tall metal structure works as air-cleaner to destroy the dark fogs on the city sky. Soaking in the polluted air and blowing out clean air instead, the tower is the biggest in the world. Cleaning the air by 75 percent, the tower has the cleansing capacity of 30 thousand cubic meters.

Çiftçinin dostu: FarmBot The Farmer’s friend: FarmBot

FarmBot, dünyanın ilk CNC çiftçi robotu. Bu robot mobil uygulama üzerinden programlanabildiği gibi, çiftçiye aynı toprağa birden fazla bitki türü ekme imkanı tanıyor. Aynı toprağa ekilen farklı bitki türlerinin, her biri için ayrı program izleyebilen FarmBot, zararlı otları teker teker teşhis ederek toprağın temizliğini de gerçekleştirebiliyor. FarmBot’un uygulaması üzerinden, sınırları belirli olan toprak araziye, hangi aralıkla ve hangi sıklıkla tohum ekilmesi gerektiğine karar verebilir, size ve ailenize yıl boyunca yetecek kadar meyve, sebzeyi kendiniz yetiştirebilirsiniz.

İnovatif sandalye: Wchair The innovative Wchair

FarmBot is the world’s first CNC farmer bot. The robot can be programmed on mobile application to enable farmers to cultivate multiple plants on the same farm at a given time. FarmBot monitors each of these plants using a different program, diagnoses weeds when they appear, and cleans the soil. Using FarmBot, you can decide which seeds to plant in which field at which frequency, producing your own fruits and vegetables to feed your family all through the year.

santİgrat 2017

Tasarımcılar, masa başı iş yapıp saatlerce sandalyede oturan ofis çalışanları için, sırttaki baskıyı azaltan sandalye tasarladı. 2 adet diz desteği olan eyer tarzındaki oturak, kesintisiz 3 boyutlu yüzeyden yapılmış. Wchair ile oturma alışkanlığının, insan bedeni için faydalı olacak şekilde değiştirilmesi hedefleniyor. Uzun süre oturmanın omurgaya zararlı olduğunu açıklayan uzmanlar, bu sandalyenin yüksek masalarla birlikte kullanılmasını tavsiye ediyor. A new chair has been designed to reduce the back pressure of white collars as a result of working for long hours by the desk. The saddle-like seat comes with two knee supports, and is made of uninterrupted 3D structure. The so-called Wchair is designed to change the seating position in the best form for human body. Remarking the harms of too long seating position on the spine, experts recommend the Wchair to be used with tall desks.

TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY

TECHNOLOGY

TEKNOLOJİ

TECHNOLOGY TEK

TEKNOLOJİ T E K NOL OJİ T E C H N O L O G


TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ

TECHNOLOGY TEKNOLOJİ

09

GYTEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ

OLOGY TECHNOLOGY

TEKNOLOJİ

Akıllı lens İle vİdeo kaydı

Video recording through the smart lens Telefonlarla video kaydedip izleme devri sona eriyor; artık Sony akıllı lens, kullanıcılarına video kaydı imkanı sunuyor. Sony’nin herkesi şaşkına çevirmeyi başaran videosunda yer alan lens, otomatik odaklama, pozlama ayaları ve yakınlaştırma gibi özelliklere sahip. Ayrıca lensinizle yaptığınız video kaydını daha sonra izleyebiliyorsunuz. Ne zaman piyasaya çıkacağı henüz belli olmayan lens, Sony’nin giyilebilir teknoloji alanında en önemli ürünü olma yolunda. Recording videos by smart phones for future watch will soon become history with the Sony smart lens. Providing users with the chance of video recording, Sony’s mesmerizing new lens has auto-focus, pausing and zoom-in features. The video can be saved for future use. The date of introduction is yet to be announced, but the lens is expected to become the number one product by Sony in the field of wearable technology.

Apple’dan Drone hamlesi Apple’s Drone spurt

3D yazıcıyla kemik ve insan dokusu yapılacak! 3D printers will be used to fabricate bone and human tissue! Queensland Universty of Technology, “biyo-fabrikasyon” yöntemiyle model kemik ve insan dokusu üretmeye hazırlanıyor. İlk olarak “biyo-fabrikasyon” tesisiyle hastanenin bir arada bulunacağına dikkat çeken yetkililer bu birlikteliğin yapılacak işlemleri hızlandıracağını düşünüyor. Yeni kurulacak tesisin 2 katının hastane olacağı ve yapılacak operasyonlarda doku üretimi teknolojisinin kullanılacağı belirtiliyor. Öte yandan Harvard University, yaptığı çalışmalarla 3D yazıcı olmasa da hastaların kendi hücreleriyle mesane üretmeyi başardı ve canlı dokudan kulak üretimi gerçekleştirdi. Queensland University of Technology is working on the production of bone and human tissue with “bio-fabrication”. The project will start by combining a “bio-fabrication” facility with a hospital to speed up the process. The new facility will dedicate two floors for hospital services, where the tissue fabrication technology will be used in operations. In the meantime on another part of the world, Harvard University scientists succeeded fabricating bladders by using the patients’ own cells, as well as ears using live tissues.

Apple, haritalar konusunda en büyük rakibi Google’un bir adım önüne geçmek için kolları sıvadı. Apple haritalarını geliştirme konusunda data toplama ve robotik çalışmalarda tecrübeli bir ekip oluşturarak drone’lar ile harita bilgilerini düzeltmeyi planlıyor. Haritalardaki veriler kamera ve sensörleri olan özel bir aracın sokak sokak dolaşmasıyla toplanıyor. Apple’ın drone’ları da sokak sinyallerini ve sokaklarda olan değişiklikleri sisteme otomatik olarak girecek. Uygulama ayrıca toplu taşıma sistemleri ve UBER gibi hizmetler için de uyumlu hale getirilecek. Apple rolled up sleeves to leave back its number one competitor Google when it comes to maps. With the help of an experienced data collection and robotics team, Apple aims to improve its navigational data by using drones. The relevant data is gathered street by street by a special vehicle equipped with cameras and sensors. In the meanwhile, Apple drones will be automatically updating the system by street signals and variations. The application will also be compatible with commute and UBER services.

TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ LOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TECHNOLOGYTEKNOLOJİ TECHNOLOGY

TEKNOLOJİTEKNOLOJİ TECHNOLOGY TECHNOLOGYTEKNOLOJİ

E C H N O L O G Y TEKNOLOJİ TECHNOLOGY

TECHNOLOGY


RÖPORTAJINTERVIEW

Daikin Europe Başkanı Masatsugu MInaka:

“Bİz Türkİye’deyİz ve Türkİye’de olmaya devam edeceğİz” Daikin Europe President Masatsugu Minaka: “We are in Turkey and will continue to be.” n 15 Temmuz darbe girişiminin kısa sürede püskürtülmesi dünyada büyük yankı bulurken, Türkiye’de yatırımı olan şirketlerin de güvenini artırdı. Türkiye’ye 2011 yılında bir satın almayla giren Daikin’in Europe Başkanı Masatsuga Minaka, Sabah Gazetesi’nden Metin Can’a verdiği röportajda, “Büyük bir tehlikeyi gerçek bir demokrasi örneği vererek atlatmayı başardınız. Başta tüm parlamento olmak üzere tüm Meclis’in ve Türk halkının darbeciler karşısındaki cesur ve kararlı duruşunu takdirle karşıladık. Bütün bu yaşananlar bizim Türk halkına olan güvenimizi bir kez daha tesis etti” dedi. Daikin gibi uzun vadeli planlar ve hedeflerle hareket eden yatırımcılar açısından Türkiye’nin çok önemli bir ülke olduğunu belirten Minaka, “Daikin gibi küresel ölçekte sahip olduğu yetenekleri, Türkiye’nin dinamik yapısını ve sahip olduğu potansiyel ile buluşturabilen yatırımcılar bu ülkedeki yerini almaya devam edecektir. Türkiye, yatırım için ilk imzayı attığımız gün bizim için nasıl bir önem taşıyorsa hala aynı önemi taşıyor” diyerek yatırıma devam edeceklerinin sinyallerini verdi. Daikin Europe Başkanı Masatsugu Minaka, 15 Temmuz kalkışma sonrası düşüncelerini ve gelecek planlarını dergimiz Santigrat’a anlattı: Global bir yatırımcı olarak, Türkiye’deki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Öncelikle Türkiye devletine ve Türk halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Çok büyük bir tehlikeyi gerçek bir demokrasi örneği vererek atlatmayı başardınız. Başta tüm parlamento olmak üzere tüm Meclis’in ve Türk halkının darbeciler karşısındaki cesur ve kararlı duruşunu takdirle karşıladık. Bütün bu yaşananlar bizim Türk halkına olan güvenimizi bir kez daha tesis etti. Dünyanın 145 ülkesinde faaliyet gösteren bir marka olarak zaman zaman istenmeyen ve öngörülemeyen olaylarla karşı karşıya kalıyor ve yatırımlarımızdan ziyade oralardaki dostlarımız, çalışanlarımız adına endişe duyuyoruz. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; bu darbe girişiminin santİgrat 2017

n As the immediate repulse of the coup trial on July 15 has made a tremendous global impact, it has also reinforced the faith of foreign investors in Turkey. On the entrance into the Turkish market through acquisition of 2011, President Masatsuga Minaka of Daikin Europe said in his interview with Metin Can from Sabah Daily News: “You have succeeded to overcome a majestic threat by displaying a genuine example of democracy. We have admired the brave and decided attitude of the entire Turkish people, the Assembly and the Parliament against coup plotters. All these experiences once again built up our trust in the Turkish people.” Emphasizing Turkey’s importance on the eye of investors that act on long term plans and objectives as in the example of Daikin, Minaka signalled of future investments: “Investors like Daikin, which can combine their global talents with Turkey’s dynamic structure and potential, will continue to maintain their places in this country. Turkey is as important to us as in the first day of our investment.” Daikin Europe President Masatsugu Minaka shared his thoughts on the July 15 coup trial and his future plans to Santigrat: As a global investor, how would you evaluate the developments in Turkey? First of all, I would like to wish the Turkish State and people get well. You have succeeded in overcoming a majestic threat through displaying a genuine example of democracy. We have admired the brave and decided attitude of the entire Turkish people, the Assembly and the Parliament against coup plotters. All these experiences once again built up our trust in the Turkish people. As a global brand that is active in 145 nations, we find ourselves face to face with unprecedented events from time to time, and worry for our friends and employees over there, rather than our investments. But I can easily say that our brief anxiety and worries after the coup attempt have been short-lived. Daikin Turkey CEO Hasan Önder shared with us that the coup attempt


11

ardından sizler adına bir merak ve endişe yaşadıysak bile bu çok kısa sürdü. Daikin Türkiye CEO’muz Hasan Önder de, bir grubun yapmak istediği darbe girişiminin müthiş bir birlik ve beraberlik içinde başarıyla atlatıldığı, ekonominin ve finans sisteminin tüm kurumları ile çalışmaya devam ettiği bilgisini bizimle paylaşarak, çalışmaya ve üretmeye hiç ara vermediklerini iletti. Sonuçta şunu vurgulamak isterim ki; Daikin her zaman Türkiye’nin, Türk insanının potansiyeline güvenen bir marka oldu. Ve geçmişten bu yana biliyoruz ki; bu ülke her türlü krizin üstesinden gelip, gelişimini devam ettirebilme kabiliyetine sahip. Aynı zamanda ülke ekonomisini bu dönemlerde daha da güçlendirmemiz gerekiyor ve bunun için de 2 kat daha fazla çalışarak desteğimizi devam ettireceğiz. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu zor dönemde uluslararası derecelendirme kuruluşlarından endişeyi artırıcı yönde değerlendirmeler geldi. S&P ve Fitch Türkiye’nin notunu düşürdü. Moody’s ise değiştirmedi. Bu tür kuruluşların yorumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’ye ilişkin negatif değerlendirmeler sizin gibi uluslararası yatırımcıları nasıl etkiliyor?

of a certain group has been repulsed by an amazing unity and solidarity, and the whole economy and financial systems continue their operations integrally, without any interruptions. In the end, I have to say; Daikin has always been faithful in the potential of Turkey and the Turkish people. And from the past into the future, we know that this nation has the capacity to overcome any crisis and continue its development. At the same time, the national economy has to be reinforced in such times; accordingly, we will work twice as hard to give our support. During these tough times for Turkey, further disquieting assessments from international ratings bureaus arrived. S&P and Fitch lowered Turkey’s grade. Moody’s has not changed. What do you think about their assessments? How do negative assessments about Turkey affect global investors as yourself? It has to be acknowledged by everyone that a country, which has not been unstabilized in the face of such a massive terrorist attempt, has the power to successfully overcome any undulations.


Herkesin şunu kabul etmesi gerekir ki; böylesine büyük bir terörist girişim karşısında istikrarsızlığa savrulmamış bir ülke olası dalgalanmaları da başarı ile atlatabilecektir. Elbette darbe girişimi gibi büyük bir tehlikeyi atlatmış her ülkede kısa vadeli siyasi ve ekonomik dalgalanmalar yaşanabilir. Bu gibi durumlarda Standart&Poors, Fitch, Moody’s gibi uluslararası derecelendirme kuruluşlarının da, varoluş amaçları gereği yatırımcıları uyarması gayet normaldir. Önümüzdeki süreçte Türkiye darbe tehlikesini atlatma konusundaki başarısını siyasi ve ekonomik alanlarda da göstererek, kredi derecelendirme kuruluşlarının risk algısını kısa sürede revize etmesini sağlayacaktır. Elbette Türkiye’yi hiç tanımayan yatırımcılar açısından kredi kuruluşlarının değerlendirmeleri karar aşamasında önemli olabilir. Ancak Daikin gibi Türkiye’de doğrudan yatırımcı olarak faaliyet gösteren, bu ülkenin dinamiklerini bilen yatırımcılar açısından olumsuz bir etkisi olmayacaktır. Para piyasalarında kısa vadeli etkiler görülse bile Daikin gibi global yatırımcılar, fevri hareket etmeyi sevmez. Bu vesileyle şunu vurgulamak isterim ki; biz Türkiye’deyiz ve Türkiye’de olmaya devam edeceğiz. Siz Türkiye’de deneyimli ve doğrudan yatırımları bulunan bir şirketsiniz. Kendi tecrübelerinizden yola çıkarak, diğer uluslararası yatırımcılara, Türkiye’ye yatırım yapma planı olan kuruluşlara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Daikin Temmuz 2011 tarihinden bu yana Türkiye’de doğrudan yatırımcı olarak faaliyet gösteriyor ama Türkiye’ye olan ilgimiz ve faaliyetlerimiz çok daha geçmiş tarihlere dayanıyor. O nedenle Türkiye’deki gelişmeleri her zaman yakından takip ediyoruz. Ve elbette Türkiye’deki tüm gelişmelerden, yaşanan her türlü ekonomik dalgalanmalardan etkileniyoruz. Çünkü bizim yaptığımız iş, bir yandan inşaat sektörü ile diğer yandan tüketici davranışları ile birebir bağlantılı. Sektörümüzün gelişimi, bu ve daha bir sürü faktöre göre yavaşlayıp, hızlanabiliyor. Ancak şunu rahatlıkla söylemeliyim ki, Daikin gibi uzun vadeli planlar ve hedeflerle hareket eden yatırımcılar açısından Türkiye çok önemli bir ülkedir. Daikin gibi küresel ölçekte sahip olduğu yetenekleri, Türkiye’nin dinamik yapısı ve sahip olduğu potansiyel ile buluşturabilen yatırımcılar bu ülkedeki yerini almaya devam edecektir. Sizin gibi uluslararası şirketlerin orta ve uzun vadeli yatırım yaptığını biliyoruz. Daikin’in Türkiye’ye ilişkin büyüme planlarında bir revizyona gittiniz mi? Başarı ile atlatılmış bir darbe girişiminin ardından Türkiye’ye ve Türk insanına duyduğumuz güven konusunda hiçbir eksilme olmadığı gibi, Türkiye’ye ilişkin büyüme planlarımızda da negatif yönde bir revizyona gitme ihtiyacı duymadık. Zaten böyle güçlü kalkışmadan sonra bile para piyasalarındaki oynaklığın sınırlı kaldığını gördük. Daikin hiçbir zaman kısa vadeli gelişmelere bakarak, kısa vadeli planlarla hareket eden bir şirket olmamıştır. Bu noktada şunu hatırlatmak isterim; Daikin santİgrat 2017

Obviously, short-term political and financial undulations can be expected in any country which has only experienced a big threat as a coup attempt. In such circumstances, it is normal by definition that international ratings bureaus including Standart&Poors, Fitch or Moody’s to warn investors. In the short term, Turkey shall repeat the success in overcoming the threat of the coup attempt in politics and economy, which would revize the risk evaluation by the ratings bureaus. Certainly, the assessments of ratings bureaus might be influential in the decision making process of investors unfamiliar with Turkey. But for the investors like Daikin, which are actively investing in Turkey and familiar with its dynamics, no negative impact should be expected. Even though short-term impacts might be seen in the monetary markets, global investors like Daikin do not like impulsive actions. Hereby I would like to say, we are in Turkey, and will continue to be here. Daikin has experiences and direct investments in Turkey. By looking at your experiences, how would you advise other international investors and companies that are considering an investment in Turkey? Daikin has been a direct investor in Turkey since 2011, but our interest and activities in Turkey are rooted way back. As a matter of fact, we have always been keeping close track of what was going on in Turkey. And naturally, we are affected by any development, any financial undulation that has been going on here. Because our business is in direct connection with the construction sector and consumer behaviours. The development of our sector can be slowed down or speeded up by these and many other factors. But I can easily say that, Turkey is very important for investors which act upon long term plans and objectives, such as Daikin. Investors like Daikin, which can combine their global talents with Turkey’s dynamic structure and potential, will continue to maintain their places in this country. Global companies as yours consider mid- or long term investments. Have you considered any revisions in your growth plans in Turkey? Neither has been any remission in our faith in Turkey and the Turkish people after a successfully overcome coup attemt, nor have we felt the need to make any negative revisions in our growth plans in Turkey. As a matter of fact, we have seen that the undulations in the monetary market has only been limited after such a massive attempt. Daikin has never acted on short-term plans, or by looking at short-term developments. At this point, I need to remind that Daikin has made its biggest investment in Turkey in 2011, when a global financial crisis was widely talked about. As the global leader of the climatization industry, we have confided in the future of Turkey, and made a big investment. Back then, we believed that Turkey would be


13 2011 gibi global ekonomik krizin en çok konuşulduğu dönemde en büyük yatırımını Türkiye’ye yapmış bir kuruluştur. Dünya iklimlendirme sektörünün lideri olarak Türkiye’nin geleceğine güvendik ve çok önemli bir yatırım yaptık. O gün de Türkiye’nin coğrafi konumu ve ekonomik performansı ile bölgedeki en önemli oyunculardan biri olacağına inanıyorduk, bugün de inanıyoruz. Daikin bugüne kadar Türkiye’de hızlı büyüyen bir şirket olarak biliniyor. Daikin’in Türkiye’ye ilişkin bundan sonraki hedefleri nelerdir? Yeni büyüme hedefleriniz ve planlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Daikin, 260 milyon dolarla yatırım yaparak Türkiye’de doğrudan faaliyet göstermeye başladığımız 2011 yılından bu yana bir yandan büyümesini diğer yandan yatırımlarını artırarak devam ettiriyor. Bir yandan Sakarya’daki üretim tesislerimizi Avrupa standartlarında üretim yapar hale getirirken, diğer yandan Daikin teknolojisini tüm dünya ile eş zamanlı olarak kullanıcılarına sunan bir yapıya kavuşarak sektörünün en hızlı büyüyen markası olduk. Bundan sonra da uzun ve orta vadeli planlarımız doğrultusunda aynı şekilde büyümemizi sürdüreceğiz. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iklimlendirme sektörüne öncülük etme hedefimiz doğrultusunda planladığımız tüm yatırımlarımıza aynı hızla devam edeceğiz. Daikin, global yapısı içinde Türkiye’deki birimlerini nasıl konumlandırıyor? Daikin’in global büyüme planları içinde Daikin Türkiye’nin nasıl bir ağırlığı bulunuyor? Yatırımcı olarak Türkiye’ye gelirken, Türkiye’yi bölgesinin AR-GE ve lojistik üssü olarak konumlandırdığımızı açıklamıştık. Bugün de bunun için çalışıyoruz. Bu hedef doğrultusunda önümüzdeki dönemde iç pazara olduğu kadar ihracata da ağırlık vereceğiz. Yatırımlarımız bundan sonra da planladığımız gibi devam edecek. Daikin gerek bayileri, tedarikçileri, çalışanları gerekse tüketicisi ile çok sayıda kişiye dokunan bir marka. Bu doğrultuda bu kesimlere bir mesaj vermek ister misiniz? Doğrudan yatırımcı kimliğimiz ile Türkiye’deki tüm paydaşlarımız ile ‘elini taşın altına koyan’ bir şirket olarak bu ülkenin geleceğine dün olduğu gibi bundan sonra da güvenmeye devam edeceğiz. Türkiye, yatırım için ilk imzayı attığımız gün bizim için nasıl bir önem taşıyorsa hala aynı önemi taşıyor. Türkiye, büyümesini ve gelişimini sürdüren ülkeler arasındaki yerini almaya devam edecektir. Biz de Türkiye’nin büyüme ve gelişme konusundaki çabasını yatırımcı ve üretici kimliğimiz ile desteklemeyi sürdüreceğiz.

among the most important actors in the region with its geographical status and economic performance; we still do. Daikin is known for its rapid growth in Turkey. What are Daikin’s future plans for Turkey? What could you say on your growth plans and projections? Since we began our direct operations in Turkey by 260 million dollars investment in 2011, Daikin continues to grow with increased investments. We have become the fastest growing brand in the sector by elevating our Sakarya production facility to European standards, while attaining an organizational structure to present Daikin technology simultaneously with the world. From onwards, we will maintain our growth in line with our long and mid term plans. We are going to resume our projected investments in line with our mission to lead the air conditioning sector in Turkey as in the rest of the world. How are the Turkish units are positioned in Daikin’s global structure? What part does Daikin Turkey play among Daikin’s global growth plans? Arriving Turkey as investors, we have remarked that Turkey has been positioned as the R&D and logistics base of the region. Today, we are working in this respect. And in this respect, we will focus on exports as much as the domestic market in the short term. Our investments will be continued as planned. Daikin has direct connection with many people, including its dealers, suppliers, employees and consumers. Would you like to share a message with these people? Being a directly investing company which ‘shoulders responsibility’ with all our shareholders, we will keep our faith in the future of this nation tomorrow as in the past. Turkey still bears the same importance for us as in the first day. Turkey will continue to be among growing and developing nations. And as investors and producers, we will keep supporting Turkey’s efforts to grow and develop further.


DAIKIN

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER REAL ESTATE STARS’TA BİR ARAYA GELDİ TRENDSETTERS OF THE REAL ESTATE SECTOR CAME TOGETHER FOR REAL ESTATE STARS GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNE YÖN VEREN ŞİRKETLERİ TEŞVİK ETMEYİ AMAÇLAYAN “REAL ESTATE STARS ÖDÜLLERİ” SAHİPLERİNİ BULDU. İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜ MARKASI DAIKIN’İN ANA SPONSORLUĞUNDA İLKİ BU YIL GERÇEKLEŞEN REAL ESTATE STARS’DA TÜRKİYE’NİN EN ÇOK SATIŞ YAPAN ŞİRKETİ ADET VE CİRO BAZINDA EMLAK KONUT OLURKEN, NEF DE TÜRKİYE’NİN EN ÇOK PROJE YÜRÜTEN ŞİRKETİ ÖDÜLÜNÜ ALDI. THE “REAL ESTATE STARS PRIZES” AIMED AT PROMOTING THE TRENDSETTING COMPANIES OF THE REAL ESTATE SECTOR HAVE FOUND THEIR OWNERS. AT THE FIRST REAL ESTATE STARS, SPONSORED BY THE LEADING CLIMATIZATION BRAND DAIKIN, EMLAK KONUT WAS AWARDED TURKEY’S BEST SELLING COMPANY PRIZE BY SALES COUNT AND TURNOVER, WHILE NEF WAS AWARDED FOR CONDUCTING THE HIGHEST NUMBER OF PROJECTS IN TURKEY. santİgrat 2017


15

n Capital ve Ekonomist dergileri tarafından düzenlenen Real Estate Stars (Türkiye’nin Gayrimenkul Liderleri) gayrimenkul sektörünün liderlerini buluşturdu. Gayrimenkul sektörüne yön veren şirketleri teşvik etmeyi amaçlayan ve Daikin ana sponsorluğunda ilki bu yıl gerçekleşen Real Estate Stars, sektörün önde gelen iş örgütleri GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) ve Türkiye Müteahhitler Birliği’nin destekleriyle, Aremas, Evren Yiğit Mimarlık ve Mopa Mutfak co-sponsorluğunda düzenlendi. İstanbul The Ritz Carlton Hotel’de 27 Eylül Salı günü gerçekleşen Real Estate Stars/Türkiye’nin Gayrimenkul Liderleri Ödül Töreni, Capital ve Ekonomist dergileri Yayın Direktörü M. Rauf Ateş’in açılış konuşmasıyla başladı. Ateş bu projeyle, sektördeki önemli bir boşluğu doldurmayı amaçladıklarını belirterek, şunları söyledi: “Gayrimenkul sektörünün çok hızlı büyüdüğünü, çok başarılı projelerin hayata geçirildiğini biliyoruz. Çeşitli kurumların ödül programları var. Ancak, tam anlamıyla satış performansını, adet ve ciro bazında değerlendiren, üstelik bunu kapsamlı, sektörün tamamını kapsayan şekilde yapan proje yoktu. Biz bununla birlikte her yıl sektör için ‘benchmark’ (kıyaslama) oluşturacak bir veri oluşturmayı, şirketlerin başarılarını iş dünyasıyla paylaşmayı planlıyoruz. Yeni projelerde ilk yıl çok zordur. Ancak beklediğimizden daha iyi katılım oldu. Projenin ana sponsoru Daikin’e, destekleyen GYODER ile Türkiye Müteahhitler Birliği’ne ve co-sponsorlar Aremas, Evren Yiğit Mimarlık ve Mopa Mutfak’a da çok teşekkür ediyoruz.”

n The Real Estate Stars (The Real Estate Leaders of Turkey), coorganized by Capital and Ekonomist journals, brought together the leaders of the real estate industry. Aiming to promote the trendsetting companies of the real estate business, the event was realized for the first time this year with Daikin sponsorship and wasco-sponsored by Aremas, Evren Yiğit Architecture and Mopa Kitchen, and supported by the sector’s leading organizations GYODER (The Association of Real Estate and Real Estate Investment Trust) and Turkish Constructors Union. The award ceremony of the Real Estate Stars/ The Real Estate Leaders of Turkey was held at The Ritz Carlton Hotel, Istanbul on September 27, and was started with the opening speech of M. Rauf Ateş, the Editorial Director of the Capital and Ekonomist journals. Remarking that a significant gap is aimed to be filled in the sector with the project, Ateş said: “We are aware that the real estate sector has grown at a tremendous speed, and many majestic projects is being brought to life. Although there are several award programs organized by several institutions, there was none that evaluated the thorough sales performance in terms of count and turnover, taking the whole industry in count. With this project, we aim to collect a ‘benchmark’ data every year for the entire sector, and promote the achievements of companies with the business world. The first year is hard for every new project. Yet we have welcomed a better participation than expected. Hereby, we would like to express our gratitude to the project’s head sponsor Daikin, our supporters GYODER and Turkish Constructors Union, and our co-sponsors Aremas, Evren Yiğit Architecture and Mopa Kitchen.


Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Zeki Özen ise açılış konuşmasında, sektördeki önemli bir boşluğu doldurduklarına inandığı Real Estate Stars’a destek vermekten duydukları memnuniyeti belirtirken, iklimlendirme sektörü ile gayrimenkul sektörünün gelişimi arasındaki ilişkiye değindi. Özen, şunları dile getirdi: “Bugün iklimlendirme sektörü 80 milyar doların üzerinde bir büyüklüğü temsil ediyor. Sektör tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gelişiyor. Bugün Türkiye’de 2.3 milyar dolar seviyesinde olan iklimlendirme sektörünün yakın bir gelecekte 5 milyar dolar seviyelerine ulaşacağı yönünde bir öngörümüz var. Bu gelişmenin en önemli nedenlerinden biri inşaat sektöründeki gelişim… Bizler de buna bağlı olarak; ürettiğimiz cihazlar ile daha fazla verimlilik nasıl sağlayabiliriz, daha az enerji ile daha yüksek verimliliğe nasıl ulaşırız, bunu yaparken de çevremizi nasıl koruyabiliriz konularına daha fazla yoğunlaşmış durumdayız.” Real Estate Stars Ödül Töreni’nde, GYODER Başkanı Aziz Torun yaptığı konuşmada gayrimenkul sektöründe yaşanan gelişmelere dikkat çekerken, sektör yöneticileri de başarı sırlarını paylaştı. Törende 30’a yakın şirket 3 farklı kategoride ödül aldı. Emlak Konut, 2015 rakamlarına göre adet ve ciro bazında Türkiye’nin En Çok Satış Yapan Şirketi olurken, Nef de 2016 rakamlarına göre Türkiye’nin En Çok Proje Yürüten Şirketi ödülünü aldı. Bunların yanı sıra törende inşaat sektörünün birçok önemli firmasına da ödül verildi.

santİgrat 2017

In his opening speech, Daikin Turkey Deputy General Manager Zeki Özen expressed their happiness in supporting the Real Estate Stars, which surely filled a void in the sector, and mentioned the relationship between the development of the climatization sector and the real estate sector. Özen said: “At present, the climatization sector represents a volume of over 80 billion dollars. The industry is expanding in Turkey as in the rest of the world. We project that the climatization industry, which is at the 2.3 billion dollar level in Turkey will reach 5 billion dollars level in the near future. One of the primary reasons of this growth is the development of the construction industry. Consequently, our main issues of focus are how to provide higher efficiency with our devices, how to attain higher efficiency by consuming less energy, and how to preserve the environment in the meanwhile.” At the Real Estate Award Ceremony, the President Aziz Torun of GYODER emphasized the developments in the real estate sector in his speech, and sector executives shared their secrets to success. At the ceremony, about 30 companies were awarded in three different categories. Emlak Konut was awarded as the Best Selling Company of Turkey in terms of numbers and turnover as of 2015, whereas Nef was given the Best Project Coordinator Award as of the 2016 figures. In addition, numerous corporations of the construction sector were given prizes.


17 Real Estate Stars’ta 3 kategoride ödül almaya hak kazanan şirketler şöyle: Real Estate Stars Prize-Winners in 3 categories: En Çok Konut Projesİ Yürüten Şİrketler/2016 The BIGGEST Project Coordinators in Numbers/2016 1 Nef 2 Dağ Mühendislik Dağ Engineering 3 Soyak 4 Ağaoğlu 5 DKY İnşaat DKY Construction 6 Özyurtlar Şirketler Grubu Özyurtlar Holding 7 Sinpaş GYO Sinpaş REIT 8 Artaş İnşaat Artaş Construction 9 Torunlar GYO Torunlar REIT 10 Metal Yapı Metal Construction 11 MESA 12 Sur Yapı Sur Construction 13 Fuzul Grup Fuzul Group

En Çok Konut Satan Şİrketler (Adet bazında/2015) The Best Sellers (In numbers/2015) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Emlak Konut Nef Dağ Mühendislik Sinpaş GYO İnanlar Özyurtlar Şirketler Grubu EYG Grup Kuzu Grup Yiğit İDK Group Soyak

Dağ Engineering Sinpaş REIT Özyurtlar Holding EYG Group Kuzu Group Yiğit İDK Group

En Çok Konut Satan Şİrketler (Ciro bazında/2015) The Best Sellers (In Turnover/2015) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

Emlak Konut Nef Dağ Mühendislik Sinpaş GYO İnanlar EYG Grup İŞ GYO Kuzu Grup Eroğlu GYO Folkart Nurol GYO Özyurtlar Şirketler Grubu Pana Yapı

Dağ Engineering Sinpaş REIT EYG Group İŞ REIT Kuzu Group Eroğlu REIT Nurol REIT Özyurtlar Holding Pana Construction


KÜLTÜRCULTURE

YENİÇERİLER VE SAMURAYLAR

JANISSARIES AND SAMURAI CENK PARLAK Mühendislik Sistemleri - Merkezi Sistemler Satış Mühendisi Engineering Systems - Applied Systems Sales Engineer

TÜRK VE JAPON KÜLTÜRLERİNİN BİRBİRİNE OLAN BENZERLİKLERİNDEN SIKÇA SÖZ EDİLİR. AİLE KAVRAMI VE YAPILARI, AHLAKİ ÖĞELER, DİLBİLGİSİNDEKİ YAKINLIK BU TEZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLİR. HATTA DAHA DA İLERİ GİDİLEREK JAPONLARIN DA BİZ TÜRKLER GİBİ ORTA ASYA’DAN AT ÜZERİNDE GÖÇ EDEN BİR MİLLET OLDUĞU SÖYLENİR Kİ; BU DÜŞÜNÜLENDEN ÇOK DAHA YAKIN BİR ETKİLEŞİM İÇERİSİNDE OLDUĞUMUZU GÖSTERİR. santİgrat 2017

THE SIMILARITIES BETWEEN THE TURKISH AND THE JAPANESE CULTURE ARE FREQUENTLY CITED. THEIR FAMILY NOTION AND STRUCTURE, ETHICAL VALUES, GRAMMATIC SIMILARITIES ARE STATED AS EXAMPLES. TO SUPPORT THE CASE EVEN FURTHER, IT IS TOLD THAT THE JAPANESE WERE ONCE HORSE-RIDING NOMADES OF THE CENTRAL ASIA JUST LIKE US TURKS, WHICH PROVES THAT THESE SIMILARITIES BEAR TRACES OF AN EVEN CLOSER BOND.


19

Ç

ok farklı coğrafyalarda yaşayan iki kültürün yani Türklerin ve Japonların birbirine benzeyen pek çok tarafı var. Aile kavramları, ahlaki değerleri, dilbilgisindeki yakınlık bunlardan birkaçı. Ancak bugün bu tür benzerliklerden ziyade, tarihe bakıldığında savaşçı yanları kuvvetli olan bu iki milletin ordularında çok önemli bir yere sahip olan askerlerinden ve onların benzerliklerinden bahsetmek istiyorum: Yeniçeriler ve Samuraylar. Bu iki askeri birlik, ordu içindeki en üst sınıfı oluşturur ve bütünüyle sultanlarına veya imparatorlarına bağlıdırlar. Kuruluş yılları her ne kadar farklı olsa da tarihten silinme yılları çok yakındır. Şimdi bu iki askeri grubun ortak yanlarına bir göz atalım; l Samuray kelimesi hizmet etmek manasına gelmekteydi; yani efendisine ölümüne sadakat ile hizmet ve itaat ederlerdi. Yeniçerilerin tüm ailesi, devleti ve sultanlarıydı ve onlara bir aile babasıymış gibi hürmet ederlerdi. Olanca güçleri ile tek amaçları sultanlarını kendi canları pahasına korumak ve savunmaktı. l Kıyafet olarak diğer ülkelerdeki seçkin askeri sınıfların ağır, hantal ve gösterişli giysilerine nazaran her iki grubun da savaş esnasındaki hareket kabiliyetlerini sınırlamayacak şekilde esnek giysiler tercih edilirdi. l Samuraylar ve Yeniçeriler için kılıç çok önemliydi. Bir Samuray için kılıcına başkasının dokunması kabul edilemez, aynı şekilde bir Yeniçeri için de kılıçları namusları sayılırdı. l Samurayların yaşam felsefesi ve bağlı oldukları öğreti Buşido idi. Yeniçeriler Bektaşi öğretisini benimsemişlerdi. Her iki öğretide de iyilikseverlik, doğruluk, dürüstlük, adalet, cesaret, onur, tevazu ve insana değer ön plandaydı. l Samuraylar da Yeniçeriler de ölmeden önce ölmeyi seçmişler ve bunu uygulamışlardır. Bu sayede en büyük korku olan ölümü silmişler ve uğrunda savaştıkları için hiç çekinmeden başlarını feda etmişlerdir.

T

he Turks and the Japanese, two cultures living in very distant natures, have indeed many things in common. Their family notion, ethical values, grammatical similarities are to name a few… But even beyond these facts, I would like to remark the similarities between the militaries of the two nations with deep-rooted warrior heritages: the Janissaries and the Samurai. The two military unions form the upper class in the army, under direct command of their sultans or emperors. Despite the discrepancy between their time of establishment, they were both released from the history scene around the same time. So let us look at what they have in common: l The word Samurai is translated as servers, namely defining people who were loyal and obedient to their masters to death. Sultans were the whole family and the state for Janissaries, to whom they respected like a father. They were devoted to protect their Sultan’s life with all their power, even when this meant their death. l Contrary to heavy, bulky and flamboyant uniforms of the elect military members of other nations, both of their costumes had enough flexibility to enable ease of movement during war. l Swords had a significant place in both Samurai’s and Janissaries’ lives. It was unacceptable for a Samurai to allow another person touch his sword, as the sword of a Janissary signified their dignity. l Bushido was the name given to the life philosophy and principles of a Samurai. The Janissaries embraced the Bektashi philosophy. Both these principles were founded on benefaction, earnestness, honesty, justice, courage, honour, modesty, and humanity. l Both Samurai and the Janissaries chose death before death, and they applied. In this way, they defied the biggest fear of death and sacrificed their lives without a second’s thought when need arrived.


Despite all these common points, these two military unions naturally had many things different, but they were both loyal to their masters to death, who only holded the right to take their lives. In fact, it was their masters who wished and took them out of existence. As all human societies and concepts, the legendary warriors of the history were deformed in time, as their fundamental values lost their meaning and became mere rituals. In the ever-evolving universe, their time had come, crushing them among its wheels of change and transformation. Regardless, I salute the respected actors of the history, who have done their duty, in full respect and gratitude: For centuries you swung your sword around In order not to destroy, but unify Now you have no name or Lord You have lived for your faith and right.

Her ne kadar ortak yanlarından bahsettiysek de tabii ki; birbirlerinden çok farklı özellikleri de bulunan bu iki askeri zümrenin en ortak paydası efendilerine olan bağlılıkları ve onlara cezai uygulamayı yapabilecek tek kişinin de efendilerinin bizzat kendisi olmasıdır. Zaten tarih sahnesinden silinmelerini de yine efendileri istemiş ve uygulamıştır. Tabii ki; insanoğlunun oluşturduğu her bir topluluk ve olgu gibi, tarihin bu unutulmaz savaşçıları da zamanla deformasyona uğramış, kuruluşlarındaki değerler anlamını yitirerek sadece bir ritüele dönüşmüştür. Devinim içindeki bu evrende onlar da miadını doldurmuş, değişim ve dönüşüm çarkları arasında ezilmiştir. Her ne olur ise olsun dünya sahnesindeki görevlerini yerine getirmiş olan bu usta oyuncuları aşağıdaki dörtlükle beraber saygı ve minnetle selamlıyorum. Asırlarca salladın, vurdun düşmana kılıcın Kırmak değil birleştirmekti amacın İmdi kalmasa da adın, olmasa da Han’ın İnancın ve doğruların ile yaşadın. santİgrat 2017



PROJEPROJECT

DAIKIN’DEN YENİ EKONOMİK VE VERİMLİ İKLİMLENDİRME SERİSİ

VZ SERİSİ

A NEW ECONOMIC & EFFICIENT AIR CONDITIONING SERIES BY DAIKIN SULU SOĞUTMA GRUPLARI OLARAK DA BİLİNEN CHILLER SİSTEMLER İLE YENİ VE YENİLENMEKTE OLAN BİNALAR İÇİN EN İDEAL ÇÖZÜMLERİ GELİŞTİREN DAIKIN, YENİ VZ SERİSİ İLE DAHA EKONOMİK VE DAHA VERİMLİ BİR İKLİMLENDİRME İMKANI SUNUYOR. DAIKIN’İN YENİ EWWD-VZ SU SOĞUTMALI SOĞUTMA GRUBU SERİSİ, ÜSTÜN FREKANS İNVERTERLİ VİDALI KOMPRESÖR TEKNOLOJİSİ VE YÜKSEK VERİMLİ ISI EŞANJÖRLERİ İLE TAM YÜKTE 5.7’YE VARAN EER DEĞERLERİNE, KISMİ YÜKTE İSE 8.3’E VARAN ESEER DEĞERLERİNE ULAŞIYOR.

santİgrat 2017

DEVELOPER OF THE BEST SOLUTIONS FOR NEW OR RENOVATED BUILDINGS WITH CHILLER SYSTEMS CHILLER, DAIKIN INTRODUCES A MORE ECONOMIC AND EFFICIENT CLIMATIZATION SOURCE WITH THE NEW VZ SERIES. DAIKIN’S NEW EWWD-VZ CHILLER SERIES REACHES UP TO 5,7 EER RATES AT FULL LOAD, AND 8,3 ESEER RATES AT PARTIAL LOAD WITH HIGH FREQUENCY INVERTER SCREW COMPRESSOR TECHNOLOGY AND HIGH EFFICIENCY HEAT EXCHANGERS.


23 n Yüksek verimlilik ve tasarruf değerine sahip cihazları ile kullanıcılarına iklimlendirme konforu sunan Daikin, ürün gamını da genişletmeye devam ediyor. Daikin’in 92 yıllık uzmanlığı ile ürettiği su soğutmalı soğutma grubunun en yeni üyesi EWWD-VZ serisi, verimlilik değerlerini en üst seviyeye taşırken, enerji tüketiminde sağladığı avantaj ile de maliyetleri aşağıya çekiyor. Daikin EWWD-VZ su soğutmalı soğutma grupları, ısıl yük ihtiyaçlarının değişiklik gösterdiği, kısmi yük verimliliklerinin çok önemli olduğu endüstriyel ve ticari uygulamalarda hassas iklimlendirme yönetimi sağlıyor. Kapasite aralığı 450 kW ile 2100 kW (Eurovent koşullarına göre) arasında değişen Daikin EWWD-VZ soğutma grupları, yeni binalar ve yenileme projeleri için ideal çözüm olarak görülüyor. YATIRIM GERİ DÖNÜŞ SÜRESİ KISALDI Daikin tasarımlı inverterli vidalı kompresörlerde güç tüketimi, cihazın çalışma süresinin yüzde 97’sine karşılık gelen kısmi yüklerde önemli ölçüde düşürülmüştür (Eurovent). Non-Inverter Soğutma Gruplarına göre enerji tüketiminde, CO2 emisyonu ve işletme maliyetlerinde yüzde 25 avantaj sağlarken; yatırım geri dönüş süresini de 2 yılın altına çekiyor. YÜKSEK VERİM SAĞLAYAN İYİLEŞTİRMELER Daikin EWWD-VZ serisinde, yeni nesil yüksek verimli flooded tip evaparatör ve tek geçişli kondenser dizaynı ile yüksek ısı transfer performansı elde ediliyor. Emiş ve deşarj hatları, soğutucu akışkan basınç düşüşlerinin minimize edilmesi için özel olarak tasarlanan EWWD-VZ serisi, basınç düşüşündeki iyileştirme, yoğuşma sıcaklığını düşürerek sistemin daha verimli çalışmasını sağlıyor. Daikin EWWD-VZ soğutma grupları minimum yüke tam inverter kapasite kontrolü ile inerken, bu özelliği sayesinde mekanik boşaltma yapan inverterli cihazlara göre daha yüksek verim sunuyor. GENİŞ UYGULAMA ARALIĞI Geniş uygulama yelpazesine hitap edecek şekilde dizayn edilen Daikin EWWD-VZ inverterli soğutma grupları, geniş uygulama aralığı ile de beğeni topluyor. Evaporatör çıkış suyu sıcaklığı -8/20°C aralığında olan EWWD-VZ serisinin ısı pompası versiyonunda 65°C’ye kadar sıcak su elde edilebiliyor. Tüm çalışma koşullarında cihaz performansını optimize eden Değişken Hacim Oranı (VVR) teknolojisi ile soğutma ve ısıtma modları arasında performans düşüşü gerçekleşmiyor. 50Hz ve 60Hz güç besleme opsiyonu bulunan VZ serisinde, soğutma kesintilerinin telafi edilemeyeceği uygulamalar için hızlı yeniden başlatma özelliği de yer alıyor.

n Offering users climatization comfort with high efficiency and saving rates, Daikin product range continues to expand. Daikin’s new EWWD-VZ series, the most recent addition of the 92 years of experience to the liquid refrigerant group, takes efficiency rates to the highest level and minimizes costs with its energy saving benefits. Daikin EWWD-VZ Chiller enables delicate management of air conditioning in industrial and commercial uses where thermal load needs vary and partial load efficiency is crucial. With a capacity range varying from 450kW to 2100kW (as of Eurovent standards), Daikin EWWD-VZ chillers are acclaimed as the ideal solution for new buildings and renovation projects. SHORTER INVESTMENT RETURN PERIODS Power consumption has been significantly reduced with Daikin’s inverter screw compressors in partial loads of up to 97 percent of the operation time (Eurovent). Compared to non-inverter chillers, 25 percent of advantage has been attained in terms of energy consumption, CO2 emmission, and operational costs, cutting back the time needed for investment return down under 2 years. HIGHLY EFFICIENT IMPROVEMENTS Daikin EWWD-VZ series obtain high heat transfer performance with new generation high efficiency flooded type evaporator and single flow condensor design. Absorption and discharge lines are custom designed in the EWWD-VZ series to minimize to minimize refrigerant depression, enabling a higher system efficiency by reducing the condensation heat. Daikin EWWD-VZ chillerswork at minimum load with full inverter capacity control, hereby offering higher efficiency compared to the mechanical discharge inverter devices. WIDE RANGE OF OPERATION Designed to comply with a vast application range, Daikin EWWD-VZ inverter chillers attract attention with their vast application field. The evaporator effluent heat of the EWWD-VZ series varies from -8/20°C, and hot water of up to 65°C can be attained in the heat pump version. With the Variable Volume Rate (VVR) technology that optimizes device performance in all working conditions, no slippage is recognized between heating and cooling modes. The VZ series have 50Hz and 60Hz power supply options, as well as a restart feature for applications where cooling cutbacks are intolerable. The restart in conventional cooling groups take place within 310 seconds at maximum, and full load is attained witjin 20-25 minutes, wheres in the VZ series’ ‘Rapid Restart’ feature, it takes place within 15 seconds and full load is reached within 3 minutes. With the autotransfer key, automatic transfer from the main supply line to the


Klasik soğutma gruplarının yeniden başlaması maksimum 310 saniye, tam yüke ulaşması ise maksimum 20/25 dakika sürerken, VZ serisi ‘Hızlı Yeniden Başlatma’ seçeneği ile 15 saniye içinde yeniden başlayıp, 3 dakika içinde tam yüke ulaşabiliyor. Otomatik transfer anahtarı ile güç kesilmesi durumunda ise ana besleme hattından jeneratör yedek hattına otomatik geçiş sağlanıyor. ‘Aktif Harmonik Filtreleme’ seçeneği ile Toplam Harmonik Bozulma (THD) yüzde 3’e kadar düşürülürken, cihaz bu özellikleri sayesinde Data Center uygulamaları için de kapsamlı çözümler sunuyor. KOMPAKT BOYUTLAR: MEVCUT KAPILARDAN KOLAYCA GEÇEBİLİYOR VZ serisi sahip olduğu teknik özellikleri kadar kompakt boyutları ile de kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Günümüzde artan m2 fiyatlarına paralel olarak küçülen

generator takes place in case of power cut. Total Harmonic Distortion (THD) is reduced down to 3 percent with to the ‘Active Harmonic Filtering’ option. Thanks to these features, the device provides extensive solutions for Data Center applications. COMPACT SIZES FIT THROUGH ANY DOOR The VZ series eases user lives not just with their technical qualities, but with their compact sizes as well. Providing an ideal solution for the ever-shrinking mechanical rooms in parallel with the increasing m2 costs, the VZ series fit through 900 mm wide doors with their modular structure, offering huge

santİgrat 2017

mekanik odalar için kompakt boyutlarıyla ideal bir tercih olan VZ serisi, modüler yapısı ile 900 mm. genişliğindeki kapılardan dahi kolayca sığarak, özellikle yenileme projeleri için büyük bir avantaj sağlıyor. Ozon tabakasına herhangi bir zarar vermeyen R134a soğutucu akışkanla çalışan VZ serisi soğutma gruplarının, yeni soğutucu akışkanlar ile de uyumlu hale getirilmesi mümkün olabiliyor. KONTROL ESNEKLİĞİ VE UZAKTAN YAZILIM GÜNCELLEME EWWD-VZ serisi soğutma grupları, internet üzerinden erişilebilen Daikin Saha İçi Bulut platformu ile yönetilebiliyor. Bulut platform; uzaktan HMI erişimine, performans verilerinin gözlemlenebilmesine, bakım raporlarının incelenmesine, cihazın çalışma verilerine göre sorun tespiti yapılabilmesine ve uzaktan yazılım güncellemesine izin veriyor.

benefits for renovation projects. Working on R134a refrigerant which poses no threat to the ozone layer, the VZ series are also compliable with the new types of refrigerant. CONTROL FLEXIBILITY AND REMOTE SOFTWARE UPDATE EWWD-VZ series chillers can be controlled by Daikin Intrasite Cloud platform on internet. The cloud platform permits remote HMI access, performance data tracking, maintenance reports evaluation, problem assessment based on operational data, and remote software updates.



LEZZETTASTE

Sezonun balık rehberİ:

Hangİ balık ne zaman yenİr? Seasonal fish calendar: When to eat which fish?

santİgrat2017


27 BALIKTA DAMAK ÇATLATAN BİR LEZZET ARIYORSANIZ, HANGİ AYDA TÜKETTİĞİNİZ ÇOK ÖNEMLİ! “DERYA KUZULARI”NIN BEREKETLİ ZAMANLARINI YAŞADIĞI ŞU GÜNLERDE EN LEZZETLİ BALIĞI SEÇEBİLMEK İÇİN SEZONUN BALIK REHBERİNE GÖZ ATIN... IF YOU’RE IN SEARCH OF AN AMBROSIAL FISH FARE, PAY ATTENTION TO THE CALENDAR! HERE IS A BRIEF SUMMARY OF THE SEASONAL FISH CALENDAR TO PICK THE ZESTIEST FISH IN THEIR HIGH SEASON…

ŞUBATFEBRUARY u şubat ayı, Tekirin bereketli olduğ t, zargana, mezgit kalkan vaktidir! İstavri i yaşamaya tezgahlarda son günlerin kefal ise lezzetini başlar. Gümüş balığı ve Ayın kaybedeni korumaya devam eder. Lezzet ve yağını ise yüzde 100 hamsidir. erine, uskumru, kaybeden hamsinin kad ik eder. lüfer ve palamut da eşl

n Eylül ayı itibariyle balık avı yasağı bitti ve “derya kuzuları” balık tezgahlarında boy göstermeye başladı. Bize de en tazesini seçip, en ideal pişirme yöntemiyle sofralarımıza taşımak düştü. Yalnızca lezzet açısından değil, sindirimi kolay, kalsiyum ve fosfor açısından da zengin olması bakımından balık, hem vitamin kaynağı hem de oldukça düşük kalorili! Ancak taze olmak kaydıyla! Ayrıca denizden çıkarıldığı ay da balığın kalitesini etkileyen önemli bir kriter. Her balığın yağlandığı bir ay var. Pekala, en iyi lezzete ulaşabilmek adına hangi balığı hangi ay tüketmeli? n As of September, the fishing ban is upheld, and assorted fish selections began to appear at the stalls. Now, all we have to do is to choose the freshest one and cook it in the most delightful way to enjoy. Fish are not only luscious, but are easily digested, calcium-, phosphate- and vitamin-rich nutritional sources with reasonably low calories. As long as they are fresh, of course! Plus, the hunting month is one of the most important criteria to determine the quality of the fish. After all, every fish has its season. So, which fish is to be consumed when to be enjoyed at its best?

OCAKJANUARY Bu ay kefal ve hamsi ayı! Lüfer, palamut, uskumru ve istavritin de hala lezzetini koruduğu bu ayda çinekop, kofana ve mezgit de bol bol bulunur tezgahlarda. Kırlangıç ve tekir de lezzetlidir.

This is the month of the gray mullet and the anchovy. Blue fish, bonito, mackerel and and bluefin are still dainty, while young blue fish, large blue fish and whiting are abundant. Red gumard and red mullet are also zesty.

nth for red mullet, February is a fertile mo turbot. Bluefin, and the high season for oy their last days garfish and whiting enj gray mullet, on at the stalls. Smelt and l zesty. The loser the other hand, are stil the anchovy. of the month is definitely bonito join Mackerel, blue fish and d of its taste rive anchovy as it gets dep and fat.

MARTMARCH Kefal, levrek ve kalkan mart ayında süper! Uskumru ise tuzlanıp güneşte kurutulmaya yani çiroz olmaya hazır. Tezgahlarda bol bol barbunyaya rastlayabilirsiniz. Minakop ve tekirin lezzetini koruduğu mart ayında gümüş balığı da gün yüzüne çıkmaya başladı. Lüfer ve palamut ise eski lezzetini korumasa da tava ve pilaki yapılmaya uygun.

Gray mullet, sea bass and turbot are delicious during March. Meanwhile, mackerel is ready to be kippered. Red mullet is plenty. Umbra and mullet preserve their zest, as smelt enjoys its while. Blue fish and bonito are not as tasty as before, but are suitable for decent fries and stews.


NİSANAPRIL Balık türleri açısınd an en bereketli ay nisan ay ı! Kalkanın lezzetli ve en bol olduğu bu ay, mercan, levrek, kıl ıç ve kırlangıç için de iyi zam an. Gümüş, kefal, mezgit, tekir ve barbun da bu ay oldukça lezzetli.

This is the best m onth for the fish in all its abun dance! Turbot is luscious and ab undant, while sea bream, sea ba ss, swordfish and gurnard are am ong the stars of the month . Smelt, gray mullet, red mullet are pretty zestful. MAYISMAY Levrek, barbunya , dil balığı, tekir, kılıç, kırlangıç ve iskorpit ayın en bol bu lunan ve lezzetinden kuşk u duyulmayan balıklarıdır. Kefal ve mezgit ise lezzetini korurken ayın kaybeden balıkları usku mru, torik, palamut, hamsi ve istavrittir.

HAZİRANJU NE Balıkçı ve balık severler için ve rimsiz dönem ve balıklar azal başladı dı. Dolayısıyla fiy atlar da arttı. mezgit, levrek Bu ay ve barbunya te zgahlarda yerin ayın en lezzet i alırken li balığı kuşkus uz yağlılık oran olan karagözd ı yerinde ür. Bu ay balık alırken kırlang meyin diyoruz, ıc ı es geçlezzet açısında n son derece idealdir. This is a barren time for fisherm en and fishlov the fish gets sc ers. As arce, the prices get higher. Whi bass and red m tin g, sea ullet appear at the stalls, but tasty fish of th th e most is month is th e still fatty blac Do not pass ov k br ea m. er the red gurn ard while fishit is pretty tast shopping, eful. santİgrat2017

Sea bass, goat fis h, sole fish, swordfish and scor pionfish are the most plentifu l and tasteful fish of this month . Gray mullet and whiting preser ve their taste, while macke rel, bonito, anchovy and bluef in join the month’s losing te am. TEMMUZJULY Sardalyaseverler için sezon açıldı, ekim ayı ortasına kadar sardalya bulabilirsiniz. Kolyoz, istavrit, uskumru da bulabileceğiniz bu ayda tekir ve barbunya hala lezzetini korur. Levrek, çipura tezgahtan size göz kırparken şansınız varsa mezgit ve istavrite de rastlayabilirsiniz.

The season of sardine starts in July and prevails until midOctober. Spanish mackerel, bluefin, mackerel are available, and red mullet is still zesty. Sea bass and sea bream are featured at the stalls, and if you are lucky, you can even find whiting and bluefin.


29 AĞUSTOSAUGUST Çingene palamudu sezonu açıldı! Sardalyanın ise en yağlı ve en lezzetli zamanlarıdır ağustos. Kılıç, izmarit, mercan, sinarit de ayın diğer lezzetli balıklarıdır.

The month of baby bonito has arrived! Sardine reaches the peak of its fat and taste in August. Swordfish, picarel, red sea bream and sea bream are other tasty fare of the month.

EYLÜLSEPTEMBER Balıkçılar “Vira Bismillah” dedi ve sezonu açtı! Ağlara takılan sardalya ve kılıç en çok tercih edilen balıklar arasında bu ay. Yağmur suyu ile iyice serpilen palamut ise tezgahlarda yerini almaya başladı. Ay sonuna doğru ise zirveye yavaş yavaş yerleşecek. Lüfer bu mevsim pahalı olsa da kırlangıcı bol bol görebilirsiniz. Kolyoz, izmarit ve istavrit ise lezzetinden ödün vermez.

Finally the fish season starts! Sarine and swordfish are among the most popular of this month. Thriving with rainwater, bonito is back at the stalls. Its popularity will reach the peak towards the end of the month. Blue fish is expensive in this season, but red gurnard is plentiful. Spanish mackerel, picarel and bluefin are still as zesty.

EKİM OCTOBER Geçici olarak yazın Karadeniz’de beslenen balıkların Marmara’ya göçe başladıkları aydır ekim. Bu yüzden tezgahlarda bereketli dönem başlar. Lüfer lezzetini kazanmış, istavrit de yağlanmıştır. Palamut boldur. Barbunya ve tekirin en yağlı ve lezzetli zamanıdır. İzmarit, sardalya, levrek, mercan, torik, sinarit ve eşkina hem bol hem de lezzetlidir.

October is the month when the fish temporarily feeding in the Black Sea begin to migrate into Marmara. Accordingly, the fertile season begins. Blue fish regain its taste, whereas bluefin gets fat. Bonito is abundant. Red mullet is as fattiest and tastiest as it can get. Picarel, sardine, sea bass, red sea bream, big bonito, sea bream and brown meager are plenty and zesty.

KASIM NOVEMBER uğu aydayız. Hamsi Balığın en verimli en bol old almaya başladı. çıktı ve sofralarımızda yerini sultanı! Lüfer, eşkina, Uskumru ise kuşkusuz ayın gana, levrek, mezgit çinekop, palamut, torik, zar r ve çok da lezzetlidir. ve istavrit bol miktarda çıka iniz. En bol zamanPisiyi kesinlikle bu ay yemelis ise lakerdasını bu ay larını yaşayan torik balığının yapabilirsiniz.

November. Anchovy Fish is at its most plentiful in el is the star of the is back on the table. Macker ager, small blue fish, month. Blue fish, brown me bass, whiting and bonito, big bonito, garfish, sea s. Halibut must ciou bluefin are abundant and deli Big bonito is ready to be savoured on this month. be salted at its plenty.

ARALIK DECEMBER Hamsi, tekir, palamut, lüfer, çinekop, barbunya, mezgit, istavrit bol ve lezzetlidir bu ay. Uskumru, lüfer, palamut, torik ve hamsi en bereketli en lezzetli zamanlarını yaşar.

Anchovy, mullet, bonito, blue fish, small blue fish, red mullet, whiting, and bluefin abound and taste best. Mackerel, blue fish, bonito, big bonito and anchovy enjoy their best season during this month.


TAZE BALIK NASIL ANLAŞILIR? Taze balıkta gözler ve deri canlı, parlak, pullar saydam olur. Ancak balığın parlak görünmesi için balıkçılar sürekli sular. Bu da balığın parlaklığı uzun süre korur. O nedenle balık alacağınız zaman sadece bu kriteri göz önünde bulundurmayın. Taze balığın derisi ve eti gergin olur. Balığa parmağınızla hafifçe bastırın. Bastırdığınız kısım hemen eski haline geliyorsa o balık tazedir. Ama bastırdığınızda aynı şekilde kalıyorsa balık emin olun ki bayattır. Ardından balığın gözlerini kontrol edin. Bayat balığın göz korneası bulanık, derisi sümüksel bir örtüyle kaplıdır. Balık tazeyse gözleri dışa doğru bombeli ve parlak olur. Hemen akabinde balığın solungaçlarını kontrol edin. Tazesinde solungaçlar sıkıca kapalıyken, bayatta rahatça açılabilir ya da açıktır. Ayrıca taze balık parlak kırmızı, bayat balık ise sarımsı ve gri solungaçlara sahiptir. Yine bazı balıkçılar balığı taze göstermek amacıyla balıkların solungaçlarını, kırmızı mürekkep ile boyar. Eline aldığınızda solungaçlardan akan sıvının kan olduğunu sanabilirsiniz. Ancak değildir. Taze balığı kokladığınızda deniz kokusu alırsınız, bayatta ise rahatsız edici bir koku bulunur. Balığı başından tutup kaldırdığınızda balığın kuyruğu aynen durduğu kaptaki gibi dimdik durur. Taze değilse kaldırıldığında kuyruk kısmı aşağı doğru sarkar.

santİgrat2017

HOW TO PICK THE FRESH FISH The eyes and the skin of fresh fish is clear and bright, and the scale is translucent. On the other hand, fishers always keep the fish wet to give them a fresh look. This keeps them bright at all times. So take other criteria in consideration as well when shopping for fish. The skin and the flesh of fresh fish are tight. Slightly press on the fish. If the flesh rapidly gains its previous state, it is fresh. But if it stays pressed, it definitely is stale. After that, check out the eyes. Stale fish have blurry cornea, and slimy mucus on its skin. Fresh fish have bright convex eyes. Then check the gills. They are closed tight in fresh, while are loose and easily opened in stale fish. And fresh fish gills are bright red, wheras stale gills are yellowish and grey. Some fishermen dye them red for a fake fresh look. When you take the fish in your hands, you can be fooled by thinking the red liquid is blood, but it’s not. Fresh fish smell of the sea, stale fish on the other hand have an unpleasant scent. When you take fresh fish from their head, their tails remain as straight as once lying. Stale fish tails hang loose.


PİŞİRİRKEN DİKKAT! l Pişireceğiniz zaman balığı tuzlayın. Çünkü eğer tuzlayıp bekletirseniz, tuz balığın öz sularını akıtır; tadının ve besin değerinin azalmasına yol açar. l Balığı buzdolabının en soğuk yerinde (en az 0 derece ve altında) saklamalısınız.Ve en fazla 1-2 gün içerisinde tüketmelisiniz. l Genelde yağlı balıkların ızgarası, yağsız balıkların ise kızartması yapılır. l Izgara yapacağınız balıkların, mevsim balığı olmasına dikkat edin. Zamansız balık yağsız olacağı için ne kadar yağlarsanız yağlayın, balığın kendi yağı kadar lezzetli olamaz. l Tuzda balık yapmak isterseniz, levrek, laos ve sinarit’i seçmelisiniz. l En lezzetli buğulama hiç kuşkusuz “lipsos” da denilen “adabeyi” ile yapılır. Balık zehirli olduğu için iyice temizlemeye dikkat edin. COOKING ALERT! Salt the fish while cooking. If you salt them beforehand, the natural juices drain out, taking the taste and nutrients away. l Keep the fish in the coolest section of your fridge (below 0 degree) and consume within a couple of days. l Fatty fish are best grilled, non-fatty fish are best fried. l Take care that your fish are in season. Out of season, the fish lack fat and become tasteless and dry regardless of how much oil you use. l Sea bass, grouper and sea bream are ideal for salting. l The best stew is made with hogfish. But make sure to clean it out of its poison. l


DAIKIN

ISINIRKEN TASARRUF ETMEK İSTEYENLERİN TERCİHİ

DAIKIN ALTHERMA 10 YAŞINDA THE HEATING SAVVY’S FAVORITE DAIKIN ALTHERMA CELEBRATES 10TH ANNIVERSARY GELİŞTİRDİĞİ ÇEVRECİ ÜRÜN VE ÇÖZÜMLERLE İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNE YÖN VEREN DAIKIN’İN, DÜNYANIN EN ÇOK TERCİH EDİLEN ISI POMPASI ALTHERMA 10’UNCU YAŞINI KUTLUYOR. HAVADAN SUYA ISI POMPALARININ MUCİDİ DAIKIN ALTHERMA, DÜNYADA 800 BİNİ AŞAN KULLANICISININ ISINMA VE SICAK SU İHTİYACINI EKONOMİK VE ÇEVRE DOSTU BİR KONFOR ORTAMINDA KARŞILIYOR.

ALTHERMA, THE MOST POPULAR HEATING PUMP OF THE LEADING AND ECO-FRIENDLY AIR CONDITIONING INNOVATOR DAIKIN, CELEBRATES ITS 10TH ANNIVERSARY. AS THE INVENTOR OF AIR TO WATER HEAT PUMPS, DAIKIN ALTHERMA MEETS THE HEATING AND HOT WATER NEEDS OF 800 THOUSAND PLUS GLOBAL USERS, TAKING CARE OF ECONOMY, ENVIRONMENT AND COMFORT.

H

A

ISI POMPALARINDA TEKNOLOJİ LİDERİ İklimlendirme ürünlerinin Avrupa normlarına uygunluğunu gösteren Eurovent ve Avrupa Isı Pompası Birliği’nden alınabilen EHPA kalite sertifikalarına sahip Altherma, kullandıkça kazandıran cihaz olarak tanınıyor. Isı pompası pazarının lideri Daikin’in sunduğu yenilikçi ve çevreci ürünlerin üst düzeydeki tüm standartlarını taşıyan Daikin Altherma, fosil yakıtlara veya elektriğe dayalı klasik bir ısıtma sistemine göre 4 kat daha verimli çalışıyor. Dış havadaki ısıyı kullanarak daha az enerji sarf eden Daikin Altherma, kullandığı her 1 kW’lık enerjiye karşılık en az 4 kW’lık ısı üretiyor. Kurulum ve bakım ihtiyacı düşük olan Daikin Altherma, inverter kompresör teknolojisi ile yüksek enerji tasarrufu sağlıyor.

TECHNOLOGICAL LEADER OF HEAT PUMPS The proud owner of Eurovent, certifying the comformity of air conditioning devices with European norms, and the EHPA quality certification of the European Heat Pump Association, Altherma is reputed to generate savings with use. Boasting every high standard of the global leader Daikin’s innovative and eco-friendly products, Daikin Altherma works with four times higher efficiency compared to the conventional heating systems working on fossil fuels or electricity. Consuming less energy by using the outdoor air, Daikin Altherma generates a minimum of 4kW heat with every single kW. With low installment and maintenance costs, Daikin Altherma provides high energy saving by way of inverter compressor technology.

avadan suya ısı pompalarının mucidi ve dünyada 800 bini aşkın kullanıcısı ile pazar lideri olan Daikin Altherma 10’uncu yılını kutluyor. Enerji tasarrufu sağlayan, zararlı emisyonları azaltan buna karşılık yüksek verim sağlayan ürün ve çözümleri ile iklimlendirme sektörüne yön veren Daikin, ısınırken tasarruf etmek isteyenlere tam 10 yıldır Eco-Label ödüllü Altherma ile ekonomik ve konforlu bir çözüm sunuyor. Pahalı fosil yakıtlar tüketen geleneksel ısıtma sistemlerine göre çok daha az enerji ile daha yüksek verim sağlayan Daikin Altherma, kullanıcılarına önemli bir maliyet avantajı sağlıyor.

santİgrat 2017

s the air to water heat pumps innovator and the global market leader with over 800 thousand users, Daikin Altherma celebrates its 10th anniversary. Pioneering the air conditioning industry with energy saving, emission reducing and high efficiency products and solutions, Daikin has been providing economic and comfortable solutions for anyone equally caring about heating and saving via Eco-Label awardwinner Altherma since a decade. Generating higher efficiency with lesser energy in comparison with the conventional heating systems which consume expensive fossil fuel, Daikin Altherma brings customers substantial cost benefits.


33

DOĞAL, VERİMLİ VE DÜŞÜK MALİYETLİ Dış havadaki doğal ısıyı yerden ısıtma, radyatör ve fancoil sistemleri ile yaşam alanlarına aktaran hava kaynaklı ısı pompaları, ısınma ihtiyacının yanı sıra sıcak su kullanımı ihtiyacını da karşılıyor. Daikin Altherma tüm bunların yanı sıra opsiyonel bir seçenek olarak sıcak yaz günlerinde soğutma imkanı da sağlıyor. Fosil yakıtlı kazanlara göre çok daha az enerji tüketen Daikin Altherma, ısıtma, soğutma ve sıcak su kullanımında kullanıcılara önemli bir maliyet avantajı sunuyor. Kullandığı her 1 kW’lık enerjiye karşılık en az 4 kW’lık ısı üreten Daikin Altherma, yeni ve yenilenen yaşam alanları için iyi bir yatırım olarak görülüyor. Hava kaynaklı ısı pompaları konusunda inovatif ürünlerle pazara yön veren Daikin, en iyi sezonsal verimlilik değerlerine, yerden tasarruflu entegre dizaynı ve kullanım kolaylığı sağlayan kullanıcı ara yüzüne sahip yeni seri modelleri ile ürün gamını genişletmeye de devam ediyor. Hem dış hem de iç ünitesi ile kompakt bir tasarıma sahip olan Daikin Altherma’nın kurulumu için, herhangi bir yerin kazılması veya sondajı gerekmiyor. Üretilen ısının yüzde 80’ini yenilenebilir kaynaktan (hava) sağlayan Daikin Altherma, düşük karbondioksit (CO2) emisyonu ile çevreci bir çözüm sunuyor. Tek bir merkezden yönetilebilen Daikin Altherma, yeni ve yenilenen binalar kadar villa, otel, spor merkezi, SPA, hastane, kütüphane ve okul gibi mekanlarda tercih ediliyor.

NATURAL, EFFICIENT, LOW COST Transfering the natural outdoor air into interiors through underfloor heating, radiator and fancoil systems, heat pumps provide solution for both heating and hot water needs. In addition, Daikin Altherma has cooling option available for the hot summer days. Consuming much lesser energy than the fossil fuel boilers, Daikin Altherma brings substantial cost benefits during heating, cooling and hot water . Generating a minimum of 4kW energy per each kW consumed, Daikin Altherma is esteemed as a good investment for the new and renovated life spaces. Pioneering the market by innovative air borne heat pumps, Daikin continues to expand its product range through new series with the best seasonal efficiency rates, compact integrated design and user friendly interface. Thanks to its compact form of both indoor and outdoor units, Daikin Altherma requires no drilling or sondage during installment. Daikin Altherma derives 80 percent of the generated heat through the renewable resource of air, and offers an environmental solution with a low CO2 emission. Controlled from a single base, Daikin Altherma is preferred for villas, hotels, gyms, spas, hospitals, libraries and schools as well new and renovated buildings.


DAIKIN

DAIKIN, VİETNAM’DA 10 MİLYAR YEN’LİK YATIRIMLA YENİ BİR KLİMA TESİSİ KURUYOR DAIKIN OPENS A NEW VIETNAM FACILITY WITH 10 BILLION YEN INVESTMENT İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNÜN DÜNYA LİDERİ DAIKIN, FARKLI COĞRAFYALARDAKİ YATIRIMLARI İLE BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYOR. SON OLARAK 10 MİLYAR YEN’LİK BİR YATIRIMLA VİETNAM’DA BİR KLİMA ÜRETİM TESİSİ KURMA KARARI ALAN DAIKIN, BÜYÜYEN ASYA PAZARINDAKİ ETKİNLİĞİNİ ARTIRMAYI HEDEFLİYOR.

THE GLOBAL AIR CONDITIONING LEADER DAIKIN CONTINUES GROWING THROUGH NEW INVESTMENTS ON DIFFERENT PARTS OF THE WORLD. THE BRAND NOW OPENS AN AIR CONDITIONING PLANT WITH 10 BILLION YENS OF INVESTMENT IN VIETNAM IN ORDER TO EXPAND FURTHER INTO ASIA.

n Japonya’dan Amerika’ya, Avrupa’dan Afrika’ya kadar 145

n Leading the global air conditioning sector with its

ülkedeki faaliyetleri ile dünya iklimlendirme sektörünün

operations in 145 countries from Japan to America,

liderliğini üstlenen Daikin, Asya bölgesindeki etkinliğini

to Europe, and to Africa, Daikin decided to invest in

artırma hedefi doğrultusunda Vietnam’a yatırım kararı aldı.

Vietnam in line with the mission of further expanding in

Artan ev tipi klima talebini karşılamak amacıyla Vietnam

Asia. The investment will take place in the Thang Long

Sosyalist Cumhuriyeti başkenti Hanoi’de yer alan Thang

Organized Industrial Zone II in the Vietnamese capital

Long Organize Sanayi Bölgesi-II’ye yatırım yapacak olan

Hanoi to meet the increasing household air conditioning

Daikin Industries Ltd. yaklaşık 10 milyar Yen’lik (yaklaşık

demands by means of a new production facility which

300 milyon TL) bir yatırımla yeni bir üretim tesisi kuracak.

will cost 10 Billion Yens (300 million TRY).

santİgrat 2017


35

N

isan 2018 tarihinde faaliyete geçmesi ve ev tipi klima üretimi yapması planlanan fabrika, Daikin’in Vietnam’daki ilk üretim tesisi olacak. Asya Bölgesi’nde halen Tayland, Malezya ve Hindistan’da üretim tesisleri bulunan Daikin, Vietnam’daki yeni fabrikası ile büyüyen pazardaki talep artışını da daha hızlı bir şekilde karşılayacak. Nüfus artışı ve gelir seviyesindeki artışa bağlı olarak klima pazarında hızlı bir büyümenin gözlendiği Asya bölgesinde, satış ağını genişletmek ve satış sonrası hizmet servislerini desteklemek kararlılığıyla hareket eden Daikin, yeni yatırımları ile pazardaki etkinliğini artıracak. Daikin Industries Ltd.’den yapılan açıklamada konu ile ilgili olarak şu bilgiler paylaşıldı: “Tayland, Malezya ve Hindistan’da halihazırda kurulu ve faal olan üretim tesisleri sayesinde Daikin, Asya bölgesindeki ülkelerin ürün taleplerini karşılayabiliyor. Ancak Asya bölgesinde gelecekte artacak talebi karşılayabilmek amacıyla yeni bir üretim tesisi kurulması bizim üzerinde önemle durduğumuz bir konuydu. Yaptığımız çalışmalar sonucunda, klima piyasası açısından Asya pazarının en büyük pazarı haline gelen Vietnam’da yeni bir fabrika kurarak ürün tedarik kapasitemizi artırma ve ticari genişlememizi hızlandırma kararı aldık. Daikin olarak Vietnam’ın yanı sıra Asya bölgesindeki her ülke nezdinde ticaret hacmimizi artırmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda Fusion 20 adını verdiğimiz, stratejik yönetim planımız doğrultusunda faaliyetlerimizi yürütürken, pazarın gelişimine de katkıda bulunmayı ve 2018 yılı için 380 milyar Yen satış gelirine ulaşmayı amaçlıyoruz.”

T

he factory is planned to go in action by April 2018 with the production of household type air conditioners, and will be Daikin’s first production facility in Vietnam. At present, Daikin owns production facilities in Thailand, Malesia, and India in the Asiatic region, and is planning to rapidly meet the demands of the growing market with the new Vietnam facility. Aiming to enhance its sales network and support after sales services in the rapidly growing Asiatic region as a result of the increase in population and the income levels, Daikin will be enhancing its market share in the continent through new investments. On the news, Daikin Industries Ltd. made the following announcement: “By means of Thailand, Malesia, India production facilities, Daikin is able to meet the product demands of the Asian region. However, meeting the increasing demand of the future in the Asian region has been our priority. As a result of our studies, we decided to establish a factory in Vietnam, which has become the biggest Asian market in terms of air conditioning, and enhance our commercial expansion. On behalf of Daikin, we aim to increase our commercial volume in all Asian countries as well as Vietnam. In this respect, we are working in line with our Fusion 20 strategic management plan in order to contribute in the development of the market growth, and to reach the projected sales revenue of 380 billion Yen as of 2018.”


DAIKIN

DAIKIN, BAŞARAN ISI’YI DA AİLESİNE KATTI DAIKIN FAMILY EXPANDS WITH BAŞARAN HEATING SOĞUTMADAKİ İDDİASINI ISITMAYA DA TAŞIYAN DAİKİN, BU DOĞRULTUDA BAYİ AĞINI YENİDEN YAPILANDIRIRKEN, BAŞARAN ISI İLE İŞ BİRLİĞİNE GİTTİ. İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNDEKİ 92 YILLIK UZMANLIĞINI GENİŞ BAYİ AĞI VE ÜRÜN GAMI İLE TÜRKİYE GENELİNDE YAYGINLAŞTIRAN DAIKIN, HALEN 45 İLDE HİZMET VEREN BAŞARAN ISI SİSTEMLERİ İLE DİSTRİBÜTÖRLÜK ANLAŞMASI İMZALADI.

REPEATING ITS LEADERSHIP OF COOLING IN HEATING, DAIKIN COOPERATES WITH BAŞARAN HEATING IN LINE WITH THE RESTRUCTURING OF THE DEALERS NETWORK. EXPANDING THE 92 YEARS OF AIR CONDITIONING EXPERTISE AROUND TURKEY THROUGH A WIDE DISTRIBUTOR NETWORK AND PRODUCT RANGE, DAIKIN RECENTLY SIGNED UNDER A DISTRIBUTORSHIP CONTRACT WITH BAŞARAN HEATING, WHICH IS ACTIVE IN 45 CITIES.

n Kurulduğu 1924 yılından bu yana tüm dünyada

n Leading the global air conditioning industry by

iklimlendirme sektörüne yön veren üretim ve faaliyetleriyle

providing customers with products and services

müşterilerine hizmet götüren Daikin, Türkiye’deki hızlı

since its foundation in 1924, Daikin keeps its rapid

büyümesini yeni hamlelerle sürdürüyor. Soğutmadaki

expansion in Turkey through new moves. Repeating its

iddiasını ısıtmaya da taşıyan Daikin, 2020 stratejileri

expertise of cooling in heating, Daikin is restructuring

doğrultusunda bayi sistemini yeniden yapılandırırken,

the distributorship network in line with the 2020

sektörün önemli firmalarından Başaran Isı ile de işbirliği

strategies. And within this context, a new cooperation

yaptı.

has been realized with Başaran Heating, one of the most successful firms in the sector.

santİgrat 2017


37

S

plit klimalardan VRV merkezi sistemlere, ısı pompalarından kombiye, radyatörden fancoil’e kadar iklimlendirme sektöründe geniş bir ürün ve hizmet ağı ile faaliyet gösteren Daikin, 23 yıldır ısıtma sektöründe önemli işlere imza atan Başaran Isı ile distribütörlük anlaşması imzaladı. Başaran Group bünyesinde 1993 yılından bu yana doğalgaz sektöründe elde ettiği başarılarıyla yükselişini sürdüren Başaran Isı Sistemleri, Ekim 2016 itibariyle Daikin Türkiye’nin Resmi Isıtma Distribütörü olarak hizmet vermeye başladı. Ankara’daki merkezinin yanı sıra İzmir, Kayseri, Samsun ve Adana şubeleri ile de Türkiye genelinde 45 ile hizmet veren Başaran Isı, Daikin Isıtma Grubu bünyesinde yer alan Daikin, Airfel ve Hoval markalarının distribütörlüğünü üstlendi. Bayi satış noktaları, inşaat firmaları, müteahhitler ve kooperatiflere çözüm ortağı olarak hizmet götüren Başaran Isı, bundan sonra Daikin’in geniş ürün gamı ile müşterilerine hizmet vermeye devam edecek. Bu anlaşmaya ilişkin bilgi veren Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, 2020 stratejileri doğrultusunda bayi sisteminde yeniden yapılanmaya gittiklerini belirterek şunları söyledi: “Daikin uzmanlık alanı olan iklimlendirmenin her alanında emin adımlarla büyümesini sürdürüyor, günden güne gelişen hizmet ağı ve geniş ürün gamı ile Türkiye’nin her yerine ulaşmayı hedefliyor. Daikin denilince her ne kadar akla ilk gelen soğutma olsa da, Airfel geleneğinden gelen güçlü bir ısıtma grubuna da sahibiz. Bu doğrultuda yeniden yapılandırdığımız bayilerimiz bundan sonra ısıtma ve soğutma cihazlarını birlikte satacak, böylece Daikin müşterileri tek bir noktadan kapsamlı hizmet alabilecek. Bunun yanı sıra soğutmada olduğu gibi ısıtma grubundaki iddiamızı destekleyecek yeni bir hamle daha yaptık. Sektörün köklü ve etkin firmalarından biri olan Başaran Isı ile distribütörlük anlaşması imzaladık. Bu iş birliği ile Daikin Ailesi’ne katılan Başaran Isı, yeniden yapılandırdığımız bayi ağımıza büyük bir destek sağlayacak. Böylece müşterilerimize çok daha yaygın bir şekilde cihazlarımızı ve hizmetlerimizi götüreceğiz. Markamız kadar iklimlendirme sektörünün gelişimi açısından da önemli olduğuna inandığımız bu yeniden yapılanma ve bu işbirliği sayesinde, hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülke ekonomisine katkıda bulunacak çalışmalar yapmaya devam edeceğiz.”

S

erving in the air conditioning business with a wide product range from split air conditioners to VRV central systems, heat pumps to combi boilers, and radiators to fan coil, as well as a vast network, Daikin signed under a distributorship contract with Başaran Heating, which has successfully completed 23 years in the sector. Continuing its great run within the Başaran Group with achievements in the natural gas sector ever since 1993, Başaran Heating Systems got in service as the Official Heating Distributor of Daikin Turkey as of October 2016. Actively operating in 45 Turkish cities including İzmir, Kayseri, Samsun and Adana alongside the Ankara headquarter, Başaran Heating has thus taken under the distributorship of Daikin, Airfel and Hoval brands under the roof of Daikin Heating Group. Serving dealership sales points, construction companies, contractors and cooperatives as solution partners, Başaran Heating will continue serving its customer network with Daikin’s vast product range. Sharing information about the cooperation, Daikin Turkey CEO Hasan Önder pointed out to the restructuring of the dealership network in line with the 2020 strategies, and said: “Daikin continues its steady growth in every field of its expertise in climatization, aiming to bring service to every corner of Turkey with its ever expanding service network and vast product range. Although the Daikin name instantly reminds of cooling, we also boast a powerful heating group which is the heritage of our Airfel tradition. In this respect, our restructured distributors will be sending heating and cooling devices together, hereby offering Daikin customers complete service from a single point. Together with this move, we have taken another action to reinforce our assertion in the heating group as in cooling. We have signed under an agreement with the well-seated and powerful Başaran Heating for distributorship. With this agreement, Başaran Heating joined in the Daikin Family to support our restructured dealers network massively. In this way, we will be providing a more extensive service and products to our customers. By means of this reformation and cooperation, which we believe to have a special importance for the sake of the entire sector as for our brand, we will continue steadily towards our goals. And as up to date, we will keep contributing in the national economy in the future.”


PROJEPROJECT

PRUVA 34 SAKİNLERİ, MAVİ VE YEŞİLİN KEYFİNİ DAIKIN MİNİ VRV KONFORU İLE SÜRECEK PRUVA 34 RESIDENTS WILL ENJOY THE NATURE WITH DAIKIN MINI VRV COMFORT MARMARA DENİZİ’Nİ VE YEŞİLİ KUCAKLAYAN BİR PROJE OLARAK BAKIRKÖY’DE HAYATA GEÇİRİLEN PRUVA 34, İKLİMLENDİRME KONUSUNDAKİ TERCİHİNİ DAIKIN MİNİ VRV® SİSTEMLERDEN YANA YAPTI. PRUVA 34 SAKİNLERİ, ISITMA VE SOĞUTMA İHTİYAÇLARINI BİRBİRLERİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK DAIKIN MİNİ VRV İLE KARŞILAYARAK HEM YÜKSEK VERİM HEM DE DÜŞÜK ENERJİ MALİYETİ AVANTAJI YAŞAYACAK. OVERLOOKING THE MARMARA SEA AND THE GREEN NATURE IN BAKIRKÖY, THE PROJECT PRUVA 34 CHOSE DAIKIN MINI VRV® SYSTEMS IN AIR CONDITIONING. THE RESIDENTS OF PRUVA 34 WILL SEIZE THE BENEFIT OF HIGH EFFICIENCY AND LOW ENERGY COST WHILE ENJOYING INDEPENDENT HEATING AND COOLING COMFORT OF DAIKIN MINI VRV. santİgrat 2017

n İstanbul’un en gözde semtlerinden biri olan Bakırköy’de, Marmara Denizi’ni karşısına alan Pruva 34, iklimlendirme çözüm ortağı olarak Daikin’i seçti. Mavi ile yeşili kucaklayan bir bütün olarak tasarlanan bu projede, verimlilik ve tasarruf değerleriyle öne çıkan, kullanıcı tercihlerini ön planda tutan Daikin Mini VRV® sistemleri tercih edildi. Pruva 34 sakinleri, her bir daireye birbirinden bağımsız ısıtma ve soğutma olanağı sunan Daikin Mini VRV® ile iklimlendirme konforunu en üst seviyede yaşayacak. İklimlendirme sektöründe uzmanlığı ile öne çıkan Daikin’i seçen Pruva 34,

n Overlooking the Marmara Sea in Istanbul’s fashionable Bakırköy district, Pruva 34 chose Daikin as their solution partner for climatization. The user-friendly Daikin Mini VRV® systems were selected for their efficiency and energy saving features in the project, designed to embrace the blues and the greens of the nature. The residents of Pruva 34 will seize the benefit of high efficiency and low energy cost while enjoying independent heating and cooling comfort of Daikin Mini VRV®. Choosing Daikin for its expertise in climatization, Pruva 34 attracts attention with its modern functional interiors that ease the life, alongside its premium location. Realized by Doğa Mining, a Doğa Holding affiliate, Pruva 34 comprises of ten apartment blocks extending on an area of 62,373 squaremeters.


39 konumu kadar hayatı kolaylaştıracak çözümler içeren modern ve fonksiyonel alanları ile beğeni topluyor. Doğa Grubu şirketlerinden biri olan Doğa Madencilik tarafından hayata geçirilen Pruva 34, toplamda 62 bin 373 metrekarelik alan üzerinde 10 blok olarak yükseliyor. Mimarisi Tahsin Alpar’a ait olan projede yer alan sosyal tesis ve 7 bloktan oluşan konut alanının iklimlendirme ihtiyacı için Daikin’in yeni nesil kullanıcı ve enerji dostu olan VRT (Değişken Soğutucu Akışkan Sıcaklığı) özellikli Mini VRV dış üniteli sistemler kullanıldı. Akıllı ev konseptinin uygulandığı 16 ve 17 katlı bloklarda, tüm iç-dış ünitelerin merkezden arıza ve bakım için takibi, sistemin diğer sistemlerle uyumlu çalışabilmesi için tüm iklimlendirme sistemi için Daikin I Touch Manager otomasyon sistemi kullanıldı. Daikin I Touch Manager otomasyonunun akıllı ev konseptine uygunluğunun yanı sıra, kullanılan klima sistemleri için akıllı enerji yönetimi, otomatik periyodik soğutucu akışkan kaçak kontrolü, tüm işlevlere dokunmatik ekrandan veya web ara yüzünden doğrudan erişim gibi özelliklerle kullanıcı dostu sistem oluşturuldu. Katlarda her daire için Mini VRV® kullanılırken, iç ünitelerde özellikle ince gizli tavan modeli seçildi. Asma tavan için sadece 24 cm boşluk yeterli olduğu için daire içindeki tavan yüksekliklerinde azalma olmadı. Ayrıca ince tasarımı sayesinde tavana dikkat çekmeyecek şekilde montajları gerçekleştirildi. Bu sayede, dışarıdan bakıldığında sadece ızgaralar göründüğünden iç ortamın genel estetik tasarımı korundu. MİNİ VRV® SİSTEM İLE KESİNTİSİZ KONFOR Pruva 34 projesinin konut kısımlarındaki iç ünitelerde konfor şartı yüksek tutularak, dairelerin tiplerine göre, oldukça sessiz çalışmasıyla tercih edilen 267 adet düşük statik basınçlı ince kanallı tip iç ünite kullanıldı. Standart drenaj pompası ve filtresi bulunan modellerle iç ünite 20 cm. yüksekliğiyle oldukça kolay montaj imkanı sağlıyor. Daikin’in Mini VRV® klima sistemlerindeki kapasite çeşitliliği ve borulama limitlerinin avantajı sayesinde, projede bulunan 4+1 den 5+2’ye kadar çeşitli büyüklüklerdeki konutlara en uygun klimalar seçilebiliyor. Pruva 34’ün sosyal tesislerinde ise 18 adet ısı pompası VRV® klima sistemi kullanıldı. Daikin değişken soğutucu akışkan debili VRV® sistemler, VRT (Variable Refrigerant Temperature - Değişken Soğutucu Sıcaklığı) teknolojisi ile yüksek verimlilik ve düşük enerji maliyetleri ile beğeni topluyor.

Designed by Architect Tahsin Alpar, the project used Daikin’s new generation user- and energy-friendly Mini VRV outdoor units with VRT (Variable Refrigerant Temperature) feature for the air conditioning needs of the social facilities and seven residences. Smart home concept has been applied in the 16 or 17 storey blocks, where Daikin I Touch Manager automation system was used to harmonize the system with the entire concept, and to monitor all indoor and outdoor units for repair and maintenance from the center. Daikin I Touch Manager automation is known for its perfect conformity with the smart home concept. Meanwhile, a user-friendly system has been formed for smart energy management, automatic periodic refrigerant leak check, direct access to all functions through the touchscreen or the web

interface in all air conditioning systems. While Mini VRV® systems were used in apartments, concealed ceiling type indoor units were selected for the floors, inducing no ebbing of ceiling height as a gap of only 24 cm is required for the suspended roof. The slim design enabled unarresting installment on the ceiling, leaving only the grates visible and preserving the esthetic look of the interior. UNINTERRUPTED COMFORT WITH MINI VRV® SYSTEM Due to the high comfort standard which has been prioritized for the residential indoor units of the Pruva 34 project, 267 low static pressure slim ducted type indoor units were chosen for their silent feature. With dewatering pump and filter available as standard, the indoor units can be easily installed with their 20 cm height. Thanks to the wide capacity range and the piping limit advantage of Daikin’s Mini VRV® air conditioning systems, the best air conditioner match has been eased for various apartment sizes from 4+1 to 5+2.


Kullanıcı dostu olan VRV® sistemler, yüksek ESEER (European Seasonal Energy Efficiency Ratio - Avrupa Mevsimsel Enerji Verimliliği Oranı - Sezonsal Verimlilik) ve EER (Energy Efficiency Ratio - Enerji Tasarruf Oranı) değerleri ile öne çıkıyor. Inverter teknolojisi sayesinde ihtiyaç olan kapasite kadar çalışan VRV sistemler, bin metre toplam bakır borulama limiti ile büyük projelerde de esnek montaj imkanı sağlıyor.

For the social facilities of the project, 18 heat pump VRV® air conditioning systems have been used. Daikin variable refrigerant temperature VRV® systems are praised for their high efficiency and low energy costs. The user-friendly VRV® systems shine out for their high ESEER (European Seasonal Energy Efficiency Ratio) and EER (Energy Efficiency Ratio) values. Working in line with the needed capacity by means of inverter technology, VRV systems provide installment santİgrat 2017

ALPAR PROJELERİNDE VRV SİSTEMLERİ TERCİH EDİYOR İstanbul’un pek çok seçkin projesinde imzası bulunan Alpar Mimarlık olarak verim, alan tasarrufu ve uygulama kolaylığı gibi konulara önem verdiklerini belirten Y. Mimar Tahsin Alpar, Pruva 34 projesinde neden Daikin’i tercih ettiklerini şöyle anlattı: “Ülkemizde Daikin VRV® sistemlerinin ilk kullanıcılarından biri olarak; 1997 yılına kadarki projelerimizde klasik iklimlen-

flexibility in mega projects with their thousand meter copper piping limit. VRV SYSTEMS FOR THE ALPAR PROJECTS As the executer of assorted elect Istanbul projects, Alpar Architecture pays particular emphasis on efficiency, space saving, and ease of installment. Thus says Master Architect Tahsin Alpar, and explains the reason for choosing Daikin for the Pruva 34 project: “As one of the early users of

dirme sistem ve imalatlarında yapım ve sonrası sorunlar yaşamaktaydık. Bu sorunlar beni yeni çözüm arayışlarına yönlendirdi. Yaptığım araştırmalarda Daikin VRV® sisteme yoğunlaştım. Verim, alan tasarrufu ve uygulama kolaylığı kazançları ile sistemi kullanmaya başladık. İlk olarak 16 yıl önce Topkapı Yeşil Plaza’da uyguladığımız Daikin VRV® sistemini, şu anda da Yalı Ataköy ve Pruva 34 projelerinde kullanmaktayız.”

the Daikin VRV® systems in Turkey, we had been experiencing post-production problems in conventional climatization systems until 1997. These problems led me to search for different solutions. During these research period, Daikin VRV® system attracted my attention. We started to use it for its efficiency, space saving and ease of installment benefits. We used Daikin VRV® system for the first time at Topkapı Yeşil Plaza 16 years ago, and now we use it in the Yalı Ataköy and Pruva 34 projects.”



YAŞAMLIFE

DAĞCILARIN RÜYASI DÜNYANIN 7 ÇATISI ALPINISTS’ DREAM: THE 7 PEAKS OF THE EARTH TÜM DAĞCILARIN HAYALİNİ KURDUĞU EN BÜYÜK HEDEF: 7 KITADA BULUNAN 7 ZİRVEYİ DE GÖRMEK! İŞTE, GEREK AĞIR ŞARTLARI GEREKSE TIRMANMADAKİ ZORLUKLARI İLE “7 KITANIN 7 ÇATISI” VE BUNLARA MEYDAN OKUYAN İNSANLAR...

yazı/artıcle: CİHAN DEMİRŞEVK

santİgrat 2017

THE ULTIMATE GOAL OF EVERY ALPINIST IS TO SEE THE SEVEN SUMMITS OF THE SEVEN CONTINENTS. MEET “ THE 7 PEAKS OF THE 7 CONTINENTS” WITH ALL THEIR HARDSHIPS AND CHALLENGES, ALONG WITH THEIR THEIR CHALLENGERS.


43 n Şimdi gözlerinizi kapatın ve bir dağın zirvesinde

n Close your eyes and imagine being on a mountain top,

olmanın, en tepeye yükselmenin hazzını hayal edin.

and the elation of reaching the summit. It is terrifying for

Kimine göre korkutucu kimine göre eziyet... Maceraperest

some, and excruciating for others. But for adrenaline-

dağcılara göre ise, asıl eziyet dağların gölgesinden uzak

driven alpinists, staying away from the shadow of the

olmak... Dağlar, şelalesiyle, buzuluyla; çiçeğiyle, kuşuyla

mountains is what is excruciating. With their waterfalls,

doğaseverin ruhunu okşuyor. Tabii, işin içinde heyecan,

icebergs, flowers and birds, mountains please the soul of

adrenalin de var. Zirvede ayakta kalmak her şeyden önemli.

nature-lovers. Not to mention the heartbeat induced by

Bir kez dağa tırmanan, bunun devamını da getirmek istiyor.

adrenaline! Standing tall on the summit is more important

Geçtiğimiz aylarda bu tutkuyu gerçekten hissettiren bir

than anything. One climb on a mountain is enough to

hikaye beyaz perdeye aktarıldı: Everest. Gerçek bir yaşam

bring you back. Such a story was adapted to the silver

öyküsünden esinlenilerek oluşturulan hikayede, serüven

screen in recent months: the Everest. Inspired by a true

arayan turistler ve “7 Zirve” yapıp efsane olmaya çalışan

story, it tells the tale of adventure seeking tourists and

maceraperestler anlatılıyor. Efsane olmuş bu hikaye

thrillseekers who long to become a legend by completing

1996’da ve Everest’te geçiyor. Hiç kuşkusuz 1996 yılı,

the “7 Summits”. The legendary story takes place on

dağcılık sporu için hem kara bir yıl hem de dönüm noktası

Everest in 1996. The year 1996 has definitely been a dark

olmuştu. O sene dağcılık literatürüne “96 Everest Faciası”

year, and a breaking point for alpinism. Eight alpinists lost

olarak geçen olayda 8 dağcı hayatını kaybetmişti. Ama

their lives in the so-called “96 Mount Everest Disaster”.

oradaki dağcıların türlü zorluklara rağmen 2 hedefi vardı;

But all of these alpinists had two goals despite all the

bunlardan ilki ‘7 Zirve’idi.

challenges, and the first was the ‘7 Summits’.


DÜNYANIN HAZZI: 7 ZİRVE 7 kıtanın en yüksek noktalarına tırmanmak, dağcılıkta ‘7 zirve yapmak’ olarak nitelendiriliyor. Bu zirveler; Asya’da Everest, Afrika’da Kilimanjaro, Kuzey Amerika’da McKinley, Güney Amerika’da Aconcagua, Antarktika’da Vinson, Okyanusya’da Puncak Jaya ve Avrupa’da Elbruz Dağı. Dünyanın uzak köşelerine dağılmış bu dağların her birine ayrı bir organizasyon düzenlemek, her birinin uygun sezonlarını ve tırmanış için uygun koşulları tek tek ayarlamak, her biri için gerekli malzemeyi, zamanı, eğitimi, antrenmanı bir araya getirmek ve tırmanışı gerçekleştirmek oldukça zor. 7 zirve hayali ilk kez Amerikalı 2 işadamının zihninde yer bulmuş. Birbirinden habersiz 2 zengin işadamı Frank Wells ve Dick Bass dünyanın çatısı dedikleri 7 kıtadaki 7 zirveye tırmanma projesini gerçekleştirmek için güçlerini birleştirip çalışmaya başlıyorlar. Tarihler 30 Nisan 1985’i gösterdiğinde Dick Bass, Everest’in zirvesine ulaşarak 7 Zirveler’i tamamlayan ilk dağcı oluyor. Son 10 yıldır 7 zirveden en tehlikelisi Everest tırmanışının, tamamen turistik bir faaliyete dönüşüp, tecrübesiz dağcıların yoğun bulunduğu bir tırmanışa dönüşmesi bu işe hayatlarını koyan dağcıları hayal kırıklığına uğratsa da 80’ler ve 90’larda Everest’te zirve yapmak, hatta 7 Zirve yapmak insanoğlunun fiziksel olarak gelebileceği son nokta olarak düşünülüyordu. Öyle ki bilim insanları Everest’e oksijen tüpsüz tırmanmanın insanoğlunun metabolizması nedeniyle mümkün olmadığını açıklamışlardı. Bu tez efsane dağcı Reinhold Messner ve Peter Habeler’in oksijen tüpsüz zirve yaptıkları 1978 yılına kadar gerçek kabul edildi. Bu 2 dağcı oksijen desteği olmadan Everest’e tırmanarak bilim insanlarının teorilerini çürüttü. 7 Zirve listesinde bulunan tüm dağlar zorluk derecesi olarak hayati kabul ediliyor ancak Everest’in dağcılık sporunun zirvesi olduğu bir gerçek. 1996 yılındaki faciadan sonra turist ve amatör dağcıların katılımları için oldukça sert tedbirler alınsa da zorlu tırmanış her zaman ilgi çekti. Everest’e tırmanmayan dağcının kaç zirve yaptığı ya da ne kadar zorluklar çektiği çok da önemsenmiyor. Oysa Endonezya’da bulunan Puncak Jaya Dağı, alınması gereken izinler çevrede bulunan terör tehdidi ile oldukça riskli ve zorlu bir zirve. Antarktika kıtasının ortasında, Güney Kutbu’na yaklaşık bin kilometre mesafede yer alan 4 bin 897 metrelik Vinson santİgrat 2017 santİgrat 2016

THE PLEASURE OF THE EARTH: 7 SUMMITS Climbing onto the highest peaks of the seven continents is called ‘completing seven summits’ in the world of alpinism. These peaks include Mt Everest in Asia, Kilimanjaro in Africa, McKinley in North America, Aconcagua in South America, Vinson in Antarctica, Punjak Jaya in Oceania, and Mt Elbrus in Europe. Organizing a trip to each one of these mountains, which are located many miles from each other on the far away corners of the Earth, picking the right season and the suitable climbing conditions for each one of them, bringing the essential materials, time, training and knowhow together, and finally completing the climb is a tough business. The 7 summits dream was first designed by a couple of American businessmen. Unaware from each other, the two men of means, Frank Wells and Dick Bass, united their powers to realize their project of climbing the seven summits of the seven continents, which they called the Earth’s rooftop. On April 30, 1985, Dick Bass became the first alpinist to complete the seven summits by reaching the top of Mt Everest. The climb Everest, which is actually the most dangerous of the seven summits, has become a touristic event, bringing together many inexperienced alpinists during the last decade. Despite the disappointment of this, real alpinists still deemed climbing on top of the Everest and the Seven Summits as the ultimate point that man could ever reach during the 80’s and 90’s. Even scientists stated that climbing to Everest without an oxygen tube was impossible for human metabolism. This was accepted as a fact until 1978, when the legendary alpinist Reinhold Messner and Peter Habeler completed the summit without oxygen tube.


45 Dağı’na ulaşmak ise lojistik olarak neredeyse dağa tırmanmak kadar zor. Zaman zaman çok sert olabilen hava koşulları ile Kuzey Amerika kıtasındaki, arktik kuşağın içinde kalan 6 bin 194 metrelik Kinley Dağı, rotası zor olmayan ancak yüksekliği ile zorlu olan, Güney Amerika kıtasının 6 bin 959 metrelik Aconcagua’sı... Hepsi birbirinden zorlu 7 Zirve... Ancak her biri zorlukla baş eden ve takım çalışması konusunda uzman olan dağcılar için nihai sonuca giden bir yol... Zirveler dünyanın çatısı Everest için yalnızca birer aşama. Son 10 yılda usta dağcıların da altını çizdiği gibi dağcılık teknolojilerinin gelişmesi ve ulaşım-lojistik şartlarının hafiflemesi sonucu ‘7 Zirve’ yapmak eskisi kadar zorlu değil. Öyle ki 7 Zirve yapan en genç isim Jordan Romero, bu başarıyı 2011 yılında Vinson Masifi’ne tırmanarak yakaladığında sadece 15 yaşındaydı! 7 Zirve’yi tamamlayan en yaşlı isim ise 76 yaşında bu zorlu sınavı geçen Werner Berger isimli dağcı oldu. 7 Zirve mücadelesinde yaş aralığının bu kadar açık olmasında teknolojinin büyük katkısı var ama dağcılık ve zirve tutkusu da oldukça etkili. 7 Zirve’yi tekrar yapanlar da var yeni maceralar peşinde koşanlar da. “Dünyanın 7 çatısını tırmanmaktan daha büyük macera ne olabilir” demeyin. Dağcıysanız her zaman tırmanacak bir dağ bulunur.

The climb of the two alpinists with no oxygen support refuted the scientific theories. All of the mountains listed in the 7 Summits are considered fatally challenging, but Everest is still the summit of alpinism. Following the disaster of 1996, severe precautions were taken to secure tourists and amateur alpinists, but the challenging climb has always been the real attraction. The number of summits climbed or the challenges survived by an alpinist is not really important until the Everest has been climbed. However, the Punjak Jaya Mountain in Indonesia is a highly risky and challenging summit, considering all the terrorist threats and the required permissions in the region. Reaching the 4,897 meter high Mt Vinson, located in the heart of Antarctica about a thousand kilometers to the Southern Pole, is logistically as hard as climbing the mountain itself. The 6,194 meter high Mt Kinley, located inside the arctic zone in North America, and the 6,959 meter high Mt Aconcagua in South America, which is not too tough with respect to its route, but poses a challenge with its height… All seven summits are more challenging than the other. Yet they pave the way to success for experienced alpinists, who have mastered in conquering the challenges and mastering team works. The summits are all but another step to the Earth’s rooftop Everest. With the advanced alpinism technologies and the eased transportation and logistics, completing the seven summits is no longer as hard as it used to be since the last ten years. As a matter of fact, Jordan Romero, the youngest of the alpinists who completed the seven summits, was only 15 years old when he completed the climb of the Mt Vinson in 2011. The eldest of the seven summit masters was Werner Berger, who completed the challenge at the age of 76. The wide age range in the 7 Summit challenge is largely due to technology, yet the passion for the peaks and alpinism also play a role. Some of the alpinists restart the journey of the 7 Summits, while some look for new adventures. Never say “What could be more thrilling than climbing on top of the 7 Summits of the Earth?” When you are an alpinist, you surely find another climb.


EFSANE OLMAK KOLAY MI? Sekizbinlikler, deniz seviyesinden ölçüldüğünde yüksekliği 8 bin metreyi geçen 14 dağa verilen isim. Bu dağların hepsi Asya’daki Himalaya ve Karakurum silsileleri içerisinde yer alıyor. İçinde Everest’in yanında K2, Lhotse ve Dhaulagiri gibi gerçekten zor ve henüz turist akınına uğramamış dağların da bulunduğu ‘Sekizbinlikler’e ilk çıkan kişi Reinhold Messner. Messner bunu 16 Ekim 1986’da başardı. Bir sene sonra, 1987’de Jerzy Kukuczka bütün Sekizbinlikler’e tırmanan 2’nci dağcı oldu ve düşünün ki, günümüzde sadece 29 kişi bunu başarabildi. Bütün Sekizbinlikler’e tırmanmak çok riskli bir iş ve bunu yapmaya çalışan birçok kişi de hayatını kaybetti. IS IT EASY TO BECOME LEGEND? The Eight-thousanders is the name given to fourteen mountains with over 8 thousand meters of height measured from the sea level. All of these mountains are a part of the Himmalaya and Karakoram mountain ranges in Asia. The first alpinist to climb the Eightthousanders, which is yet spared from the touristic crowds, and which include many challenging peaks as K2, Lhotse and Dhaulagiri alongside the Everest, was Reinhold Messner on October 16, 1986. A year later, Jerzy Kukuczka became the second alpinist to complete the entire Eightthousanders series, which could only be completed by 29 alpinists as of today. Completing the entire Eight-thousanders is a highly risky business, and many trials ended with death. santİgrat 2017


47

A TURK AT THE SUMMIT! In the meantime, let us recall one of us, who has experienced the thrill of the ‘7 Summits’, namely the summit of alpinism. Nasuh Mahruki, the founding president of AKUT, made his name in the history of Everest and alpinism as the first Turk to complete the 7 Summits. Moreover, he completed the mission as the youngest alpinist of the year. He was entitled as the “Mountain Leopard” by climbing the five mountains higher than 7000 meters, located in the formed Soviet Union, between 1992-1994. In 1995, he was the first Turkish alpinist to climb Everest. In 1996, he was the 45th and the youngest of the alpinists to complete the 7 Summits. He has completed many challenging climbs in the following years, the most important of which are Cho Oyu, Lhotse and K2, which he completed without oxygen support. After completing his second Everest climb in 2010, Mahruki expressed his sentiments: “Revisiting the mountain, which has granted me the biggest pride at the age of 27, after 15 years has been unspeakably exciting.”

BİZDEN BİRİ DE ZİRVEDE! Dağcılığın zirvesi ‘7 Zirve’ heyecanını içimizden birinin de yaşadığını hatırlamadan geçmeyelim. AKUT’un kurucu genel başkanı Nasuh Mahruki, 7 Zirve yapan ilk Türk olarak Everest ve dağcılık tarihi içinde yerini aldı. Hem de 7 Zirve yaptığı yıl bunu başaran en genç dağcı olarak. Mahruki, 1992-1994 yılları arasında eskiden Sovyetler Birliği’nin sınırları içinde kalan 7 bin metreden yüksek 5 dağa tırmanarak Kar Leoparı unvanını aldı. 1995 yılında Everest Dağı’na tırmanan ilk Türk dağcı oldu. 1996 yılında 7 Zirve projesini tamamlayan 45’inci kişi ve en genci oldu. Sonraki yıllarda da birçok zorlu tırmanış gerçekleştirdi. En önemlileri, oksijen desteksiz olarak gerçekleştirdiği Cho Oyu, Lhotse ve K2 dağlarıdır. Nasuh Mahruki, 2010 yılında bir kez daha Everest Dağı’na tırmandığında yaşadığı duygu için “15 yıl aradan sonra, daha 27 yaşındayken bana hayatımın o güne kadarki en büyük gururunu yaşatan dağı yeniden ziyaret etmek, benim icin heyecan vericiydi” şeklinde açıklıyordu.


DAIKIN

DAIKIN SAKURA KADIN GİRİŞİMCİ PROGRAMI’NIN 2’NCİ ETABI TAMAMLANDI

DAIKIN SAKURA WOMEN ENTREPRENEURSHIP PROGRAM PHASE 2 IS COMPLETED İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNÜN LİDER KURULUŞU DAIKIN’IN SAKURA PROGRAMI, İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNE KADIN GİRİŞİMCİLER KAZANDIRMAYA DEVAM EDİYOR. KOSGEB VE KALDER İŞBİRLİĞİ İLE GERÇEKLEŞTİRİLEN DAIKIN SAKURA PROGRAMI’NIN TAMAMLANAN İKİNCİ ETABI İLE BİRLİKTE 22 KADIN GİRİŞİMCİ KENDİ İŞİNİN PATRONU OLARAK İŞ HAYATINA ATILDI. THE GLOBAL AIR CONDITIONING LEADER DAIKIN’S SAKURA PROGRAM KEEPS GAINING NEW WOMEN ENTREPRENEURS TO THE INDUSTRY. CO-REALIZED WITH KOSGEB AND KALDER, DAIKIN SAKURA PROGRAM’S SECOND PHASE IS COMPLETED AND 22 WOMEN ENTREPRENEURS JOINED BUSINESS LIFE WITH THEIR OWN BUSINESSES.

n Çevre ve tüketici dostu cihazları ile olduğu gibi eğitim ve sosyal sorumluluk projeleri ile de iklimlendirme sektörüne öncülük eden Daikin, kadın girişimcilere desteğini sürdürüyor. Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) işbirliği ile hayata geçirilen Daikin Sakura Kadın Girişimci Destekleme Programı’nın iklimlendirme sektörüne kazandırdığı kadın girişimcilerin sayısı 22’ye ulaştı. santİgrat 2017

n Leading the industry with educational and social responsibility projects along with eco- and consumer-friendly devices, Daikin continues to support women entrepreneurs. Daikin Sakura Women Entrepreneur Support Program, a collaboration with Turkey Quality Association (KalDer) and Small and Medium Enterprises Development Organization (KOSGEB), has gained a total of 22 women entrepreneurs to the business so far.


49

D

KalDer Genel Sekreteri/ KalDer General Secretary Akın Alıkçıoğlu

D

aikin Sakura Kadın Girişimci Destekleme Programı, üniversite mezunu gençlerin girişimcilik potansiyellerini ortaya çıkararak geleceğin iş kadınları olarak iklimlendirme sektörüne ve ülke ekonomisine kazandırmayı amaçlıyor. Sakura Programı’nın ikinci etabı 12 Ekim Çarşamba günü düzenlenen törenle tamamlandı. KalDer Genel Sekreteri Akın Alıkçıoğlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye gibi 10 büyük ekonomi arasında yer alma hedefi olan bir ülke için kadın ve genç girişimciliğinin çok önemli olduğunu vurguladı. Ancak bunun çok zorlu bir süreç olduğuna da dikkat çeken Alıkçıoğlu, Sakura Programı’na katılan genç girişimcilere “Siz de bir sürü zorluklar yaşadınız. ‘Yapamazsın’ diyen ailelerinizi, arkadaşlarınızı geçtiniz. Başardınız, siz cesur yüreklersiniz. Bundan sonra da başarmak zorundasınız, kendinize güveninizi hiç kaybetmeyin” diye seslendi. Daikin Sakura Programı’nın, kadın yeteneklerin ekonomiye kazandırılması ve fırsat eşitliğini sağlaması açısından önemli bir proje olduğunu vurgulayan Alıkçıoğlu, “Tüm Sakura’ların başarılı olduklarını ve birden fazla mağaza açtıklarını görmek istiyoruz. Nihai hedefte 100 Sakura girişimcisine ulaşmak var. Girişimci kızlarımızın bu bayrağı daha da yukarıya taşıyacağına inanıyorum. Ülkece şu an 800 milyar dolarlık gayri safi hasılatımız var. İlk 10’a girmek için 2 trilyon dolara çıkmak zorundayız. Bunun için kadın ve gençlerin bu süreç içerisinde aktif olarak rol alması gerekiyor” diye konuştu. KOSGEB Kobi Uzmanı Onur Alp Yatır da, Daikin gibi özel sektör kuruluşunun, KalDer gibi değerli bir dernek ile ortaklaşa projeler gerçekleştirilmesinin önemini vurgularken, kurum olarak kadın ve gençlere yönelik programlara verilen desteklere dikkat çekti. KOSGEB’in temel amacının KOBİ’lere destek vermek ve onları orta ölçekli yapılara dönüştürmek olduğu gibi, ekonomiye yeni KOBİ’lerin katılımını da sağlamak olduğunu belirten Yatır, “KOSGEB olarak yürüttüğümüz eğitim programlarında, 2010 yılından

aikin Sakura Women Entrepreneur Support Program aims to reveal the entrepreneurship potential in college graduates and gain them into the climatization industry and the national economy as the future businesswomen. The second phase of the Sakura Program has been concluded with a closing ceremony on October 12, Wednesday. In his speech, KalDer General Secretary Akın Alıkçıoğlu emphasized the importance of women and young entrepreneurship for a nation as Turkey, striving to join among the ten biggest economies in the world. Remarking that this is a challenging process, Alıkçıoğlu called out to the young entrepreneurs of the Sakura Program: “You have too undergone multiple challenges. You have surpassed your families and friends who tried to hold you back through lack of faith. You have accomplished, your hearts are brave. From now on, you have to resume your accomplishments, so never lose your faith.” Pointing on the importance of Daikin Sakura Program in terms of gaining women talents into the economy and leveling the playfield, he continued: “We want to see all our Sakuras succeed, and open up multiple stores. Our end target is to reach 100 Sakura entrepreneurs. I believe in our women entrepreneurs to raise the flag further. Our gross revenue is currently around 800 billion dollars. We need to reach the 2 trillion dollar level to be among the top ten. In order to do that, women and young people have to be actively involved in the process.” KOSGEB SME Specialist Onur Alp Yatır emphasized the importance of a private sector organization as Daikin to realize collaborate projects with a leading association like KalDer, and pointed out to the support given to the women and the young through corporate programs.

KOSGEB Kobi Uzmanı/ KOSGEB SME Specialist Onur Alp Yatır


Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı /Daikin Turkey Deputy General Manager Neslihan Yeşilyurt

bugüne 574 bin kişi sertifika almaya hak kazandı. Bunun 24 binden fazlası 453 milyon lira destekle kendi işini kurdu” dedi. İstatistiklere göre tüm dünyada girişimlerin yüzde 80’inin kapandığını, ancak KOSGEB destekli girişimlerin yüzde 10’unun kapandığı bilgisini veren Yatır, Sakura’lara yönelik de şunları söyledi: “Çok zorlu süreçlerden geçtiniz ve girişimci oldunuz. Aslında yeni bir etabın da başlangıcındasınız. Önemli olan karşınıza çıkan zorluklardan yılmamanız ve bunlardan ders alarak kendinizi geliştirmeniz. Umarım sizi de uzun süre destekleyecek KOBİ’ler olarak karşımızda görürüz.” DAMLALAR ÇOĞALDI, IRMAK BÜYÜYOR Sakura Programı ile kadın girişimci sayısının çok az olduğu bir sektöre yeni girişimciler kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Neslihan Yeşilyurt da, “Damlalar çoğaldı, ırmak büyümeye başladı. Sakura girişimcilerimiz pek çok kadına, Sakura Girişimci Programımız pek çok kuruma örnek olmaya başladı” dedi. Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder’in Ocak 2014’te bir fikir olarak yeşerttiği Sakura Projesi’nin KalDer ve KOSGEB işbirliği ile kapsamlı bir programa dönüştüğünü hatırlatan Yeşilyurt, iklimlendirme sektörüne katılan 22 kadın girişimcinin çok yoğun bir eğitim sürecinden geçtiğine dikkat çekti. Üniversiteden yeni mezun olarak bu projeye başvuran adayların 70 saat girişimcilik ve 60 saat mesleki eğitimin ardından 15 gün de staj yaptıklarını belirten Yeşilyurt, 2’nci etapta bu eğitimi tamamlayan 16 girişimci ile birlikte Sakura Kadın Girişimciler’inin sayısının 22’ye ulaştığını kaydetti. Daikin yönetim felsefesinin insan odaklı yönetime dayandığını ve pozitif ayrımcılıktan ziyade fırsat eşitliği ilkesine inandığını dile getiren Yeşilyurt, iş hayatına atılan Sakura girişimcilerine Daikin’in kurucusu Akira Yamada’nın “Satış; samimiyet, tutku ve çaba göstermekten başka bir şey değildir” sözleri ile tavsiyelerde bulundu. Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Fahrettin Türkoğlu da, iklimlendirme sektörüne atılan genç girişimcilere tavsiyelerde bulunarak, “Eğitimlerinizi başarı ile tamamladınız, ancak asıl santİgrat 2017

Stating that the principal mission of KOSGEB is to provide support to SMEs and to grow them into medium-scale institutions, as well as introducing new SMEs in the economy, Yatır said: “Since 2010 up to date, 574 thousand people were certified at the educational programs organized by KOSGEB. Over 24 thousand of them founded their private business with 453 million TRY incentive.” As shown by statistics, around 80 percent of all global enterprises are shut down, while this ratio is around 10 percent for KOSGEB supported incentives. Reminding the fact, Yatır continued with the Sakuras: “You have been through massive challenges and became entrepreneurs. In fact, you are standing at the beginning of a new phase. It is important to never give up, and keep improving by learning from these challenges. Hopefully we will see you for a long time and keep supporting you as SMEs.” DROP BY DROP THE RIVER GROWS Expressing the happiness of gaining new entrepreneurs with the Sakura Program into a sector where women entrepreneurs are remarkebly sparse, Daikin Turkey Deputy General Manager Neslihan Yeşilyurt said: “Drop by drop the river grows. Our Sakura entrepreneurs have been setting examples to innumerable women, as our Sakura Entrepreneurship Program does to innumerable institutions.” Yeşilyurt recalled that the Sakura Project has been born in January 2014 as an idea of Daikin Turkey CEO Hasan Önder, and developed into an extensive program with the collaboration of KalDer and KOSGEB, and pointed out to the busy training process undergone by 22 women entrepreneurs of the climatization sector. The young graduate applicants are put under 70 hours of enterprising and 60 hours of vocational training, which are followed by 15 days of internship. Yeşilyurt said, with the 16 new entrepreneurs who have just completed the 2nd phase, the number of Sakura Women Entrepreneurs reached a proud 22. Stating that the Daikin management philosophy is based on people-centered management, and equal opportunities instead of positive discrimination, she advised Sakura entrepreneurs in Daikin founder Akira Yamada’s words: “Sale is no less than sincerity, passion and effort.” Daikin Turkey Deputy General Manager Fahrettin Türkoğlu also shared his recommendations for the young entrepreneurs: “You have successfully completed your education, but the real training begins now. You will keep on learning on the field.” Reminding Sakura entrepreneurs of their luck, he continued: “You have joined in a good family. Daikin is experienced in air conditioning, this is our only job. It has its challenges, but you should keep learning, we will always be by your side.”


51 eğitim şimdi başlıyor, sahada öğrenmeye devam edeceksiniz” dedi. Sakura girişimcilerine şanslı olduklarını da hatırlatan Türkoğlu, “Çünkü iyi bir aileye katıldınız. Daikin uzmanlık alanı iklimlendirme olan bir şirket, bizim başka bir işimiz yok. İşimizin zor tarafları var ama siz öğrenmeye devam edin, biz hep sizlerin yanında olacağız” diye konuştu. Konuşmaların ardından, başarı plaketlerini alan yeni Sakura girişimcileri ise şunlar oldu: Çağla Pınar Alparslan (İstanbul), Gözde Kazak (İstanbul), İrem Özdemir (İstanbul), Nazlı Özbuğan (İstanbul), Rüya Doğu (İstanbul), Nurbanu Kutluata (Sakarya), Cansu Karaca (Adana), Fatma Özdemir (Adana), Demet Ekici (İzmir), Fatma Nur Fırat (İzmir), Halide Kundakçı (İzmir), Seda Yürük (İzmir), Ceren Sarınç (Antalya), Damla Şahin (Antalya), Merve Okur (Hatay), Dilan Karlı (Mersin) eğitimlerini başarı ile tamamlayarak, yaşadıkları illerde kendi işyerlerini açarak iklimlendirme sektöründeki yerlerini almaya başladı.

Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı / Daikin Turkey Deputy General Manager Fahrettin Türkoğlu

After the speeches, Sakura entrepreneurs were awarded their plaques: Çağla Pınar Alparslan (Istanbul), Gözde Kazak (Istanbul), İrem Özdemir (Istanbul), Nazlı Özbuğan (Istanbul), Rüya Doğu (Istanbul), Nurbanu Kutluata (Sakarya), Cansu Karaca (Adana), Fatma Özdemir (Adana), Demet Ekici (İzmir), Fatma Nur Fırat (İzmir), Halide Kundakçı (İzmir), Seda Yürük (İzmir), Ceren Sarınç (Antalya), Damla Şahin (Antalya), Merve Okur (Hatay), Dilan Karlı (Mersin) successfully completed their education and are now ready to found their own enterprises in their hometowns as part of the air conditioning sector.


OTOMOBİLautomobile

2017’NİN ‘EN YENİ’LERİ THE ‘RED HOT’S OF 2017 yazı/artıcle: CİHAN DEMİRŞEVK

SOKAKLARA ÇIKMAYA HAZIRLANAN 2017 MODEL ÜST DÜZEY ARAÇLAR HERKESİN İLGİ ODAĞI OLACAK. İÇLERİNDE 6.6 LİTRELİK MOTORA SAHİP CANAVARLAR DA VAR; SUV MODELLERİYLE HERKESİ ŞAŞIRTACAK SPORLAR DA…

santİgrat 2017

2017 MODEL LUXURY CARS ARE COUNTING DOWN TO GRAB EVERYONE’S ATTENTION. THE LIST VARIES FROM 6.6 LITER ENGINE MONSTERS TO SPORTS CARS WITH SUV LOOK.


53

u Her yıl olduğu gibi otomotiv sektörünün en merak

u As usual, the hottest topic of the automotive is

edilen gelişmelerinden biri yeni yılda piyasaya çıkacak

the new models which will be launched with the new

olan modeller. Teknolojik gelişmeler dikkate alındığında

year. Every single year, expectations grow with the

her yeni yılda beklenti biraz daha yükseliyor. Henüz

technological advances considered. So are you up for

lansmanları bile yapılmayan 2017’nin en yenilerini ilk siz

meeting the red hot models of 2017 which are counting

keşfetmeye hazır mısınız?

down to be launched?

Skoda COUPE SUV

BMW M760LI xDrIve

Skoda Markası 2017 yılında ilk defa bir Coupe SUV modeli çıkartacak. Detayları henüz netlik kazanmasa da firma SUV segmentine hızlı bir giriş yapmakta kararlı. Yeni SUV’un dış tasarım olarak BMW X4 kasasına benzer bir Skoda Spurb olması bekleniyor. Motor ve vites seçenekleri ise VW ailesinin geri kalanını takip edecek. Ufak kapasiteli turbo benzinli, dizel ve manuel, DSG otomatik vites seçenekleriyle sunulacak.

Alman devi BMW’nin en hızlısı olacağı düşünülen ve performansıyla merak konusu olan yeni M760Li xDrive’ın lüks segmentin en gözde makinesi olacağı kesin. Dış kasa olarak M sedan olan araç 7 serisine dahil. Dışarıdan olmasa da iç tasarım olarak tam bir lüks öznesi olan araç, kaputunun altında bir canavar barındırıyor. 6.6 litrelik olağanüstü motor 600 beygire kadar güç sağlıyor. Çift turbo benzinli olan bu araç 800nm tork üretebiliyor. 0-100’e 3.9 saniyede çıkabilen M760li xDrive M paketi dahilinde 305 km hıza ulaşabiliyor. The new M760Li xDrive by the German giant BMW is already a curiosity with all the expectations to be the fastest, and will surely be the hottest vehicle of the luxury class. The M sedan is the newest member of the 7 series. Despite its outlook, the interior is definitely an object of desire in the most luxurious way. Under the hood lies a total monster: the outstanding 6.6 liter engine reaches 600 horsepower. The double turbo engine generates 800nm torque, and reaches 100 kmph in only 3,9 seconds with a maximum speed of 305 km in the M package.

Skoda is counting down for 2017 to launch their first Couple SUV. Although the details are yet unknown, the brand is decided to make an impactful entry in the SUV segment. The new Skoda Spurb is expected to have a similar design with the BMW X4. Meanwhile, the engine and gear options will replicate the rest of the VW family. The car will be available in small capacity turbo gas and diesel, manual amd DSG automatic gear options.


FIat 124 SpIder Fiat markasının performans serisi otomobillerinden olacak bu model, yurt dışında Abarth 124 Spider olarak satışa sunulacak. Avrupa fiyatı tahmini 25 bin Euro olan bu otomobil hız tutkunlarına hitap edecek. Otomobilin piyasaya 1.400 litre turbo benzinli ve 170 beygir olarak çıkması bekleniyor.

A member of Fiat performance series, the new model will be in market under the name Abarth 124 Spider. With an expected 25 thousand Euro pricetag in Europe, it is designed for the speed freaks. The car is expected to boast 1400 liter turbo gas engine and 170 horsepower.

MItsubIshI MIrage Yeni 2017 Mitsubishi Mirage yeniden tasarlanmış kaput, ön ızgara, ön ve arka tampon, sis ve far, arka spoyler ile adeta devrim niteliğinde bir yenilik geçirdi. Aerodinamik yapısı sayesinde ise sürüş dinamizmi en yüksek seviyelere çıkarıldı. Dış tasarımın yanı sıra gösterge panelleri, direksiyon simidi gibi pek çok özelliği yenilendi. Daha düşük emisyon oranı ve yakıt tasarrufu ile ön plana çıkan otomobil, yeni 1.2 litre 3 silindirli motoruyla dikkat çekiyor. The new 2017 Mitsubishi Mirage has undergone a revolutionary makeup with the new hood,front grill, lamps, foglamps, and the rear spoiler design. The drive dynamics are taken to the highest level with the aerodynamic structure. Most of the features from the dashboard to the steering wheel have been renovated along with the outlook. Starring with lower emission rates and fuel saving features, the car attracts attention with its new 1.2 liter three cylinder engine. santİgrat 2017


55 Volvo S90 Volvo, amiral değişikliğine gitti ve tarihe karışan S90 ismini geri getirdi. Yeni modeliyle, BMW 5 Serisi ve Mercedes E Serisi’ni terleteceği kesin. S90 ilk etapta XC90’dan tanıdık 2,0 litrelik dizel motorun 225 HP güç ve 480 Nm tork üreten versiyonu ve 4 tekerlekten çekiş sistemine sahip D5 kodlu versiyonla satışa sunulacak. Adaptif hız sabitleyici ve yarı-otonom sürüş yapabilen Pilot Assist sistemi S90’ın standart donanımında yer alacak. Güçlü motor, 4 tekerlekten çekiş ve zengin donanım elbette fiyatın biraz artmasına neden olacak. Volvo has undergone a substantial change by bringing back the legendary S90. With its new design, it will definitely give a hard time to the BMW 5 and Mercedes E series. For the first phase, the S90 will be available in the 2,0 liter diesel engine (familiar from the XC90) with 225 HP and 480 Nm torque, and fourwheel D5 code. The adaptive cruise control and the Pilot Assist system with semi-autonomous drive feature will come as standard. With the full engine, four wheel drive control and rich furnishing, the price is naturally expected to be higher.

Honda CIvIc Type R 2017 Honda Civic Type R, tasarım olarak selefine göre biraz daha agresif bir yapıya sahip. Hava girişleri ile olağandan daha spor bir görünüme sahip olan Type R, büyük splitterı, geniş yan etekleri, hava girişli kaputu, 20 inçlik jantları, çift spoilerı ve üç çıkışlı egzoz sistemi ile Hondaseverlerin beğenisini kazanacak gibi duruyor. Motor seçeneği fazla olmayan otomobilde 2.0 litrelik benzinli ünite bulunuyor. Type R’ın ayrıntılı teknik özellikleri henüz açıklanmasa da 340 beygirlik bir güce sahip olması bekleniyor. The 2017 Honda Civic Type R has a more agressive design than its prodecessor. With a more sportive look owed to the air inlets, the Type R is expected to get attention of Honda fans with its big splitter, vast side skirts, air ingress hood, 20 inch rims, double spoiler and three-terminal exhaust system. The car does not come in a variety of engine options, and boasts a 2,0 liter fuel engine. The technical features are not yet shared, but is expected to boast 340 horsepower.


CItroen Grand Cactus

AudI A5 Coupe 2007 yılından beri yollarda olan Audi A5 Coupe’nin yeni kasası 2017 model yılı için değiştirildi. Yeni A4 ile benzer tasarım özelliklerine sahip olan 2017 Audi Yeni Kasa A5 Coupe, adından da anlaşıldığı gibi sportif ve atletik bir yapıya sahip. Dış tasarımda olduğu kadar yeni şasisi, yeni motorları ve teknolojiler ile tamamen yenilenen 2017 Audi Yeni Kasa A5 Coupe, sahip olduğu platform nedeni ile 60 kg daha hafifledi. TFT ekranı ile MMI navigasyon hizmeti de veren A5’in kaputunun altında 5 benzinli motor ve 3 dizel motor seçeneği bizi karşılıyor. Bu motorların güç seçenekleri 190 beygir ile 286 beygir arasında değişiyor. Vites seçeneklerinde ise 6 ileri manuel şanzıman ve 7 ileri otomatik şanzıman bulunuyor. On the roads since 2007, Audi A5 Coupe has a new body for 2017. With a similar design with the new A4, the 2017 Audi A5 Coupe has a sportive and athletic look as the name indicates. Renovated with new chassis, engines and technologies, the car now weighs 60 kg less. With MMI navigation service by the TFT screen, the new A5 boasts a 5 fuel and 3 diesel engine options, with varying strength from 190 to 286 horsepower. While the gear options include 6 forward manual and 7 forward automatic gearbox.

santİgrat 2017

Citroen Cactus modelinin yüksek satış rakamlarından memnun olan Citroen firması, yeni ve daha büyük bir Cactus için kolları sıvadı. Küçük bir SUV’u andıran yeni model, 2017 yılında satışa sunulacak. Aynı zamanda bu yeni modelin sportif versiyonu da bulunacak. Bu versiyonda 220 beygir 1.600 litre turbo benzinli motor ve bir de 95 beygirlik elektrikli bir motor yer alacak. 0’dan 100’e 4.5 saniyede çıkabilecek bu model 21 inç jantlar ve 12 inç dokunmatik ekran ile satışa sunulacak. Satisfied with the high sales figues of Citroen Cactus, Citroen has been working for a bigger Cactus. Resembling a small SUV, the new model will hit the market in 2017, with an extra sportive version of 220 horsepowers, 1600 liter turbo fuel engine, and 95 horsepower electrical engine. Able to reach 100 kmph within 4,5 seconds, the new model will feature 21 inch rims and 12 inch touchscreen.


57

Renault ScenIc 2017 Renault çok beğenilen Scenic modelini daha kompact görünen tasarıma sahip bir kasa ile yeniden piyasaya sürüyor. Scenic kaputunun altında sunulması beklenen 1.5 dCi motor ile 90 ve 110 bg, 1.6 dCi motor ile 130 ve 160 bg firmanın elini güçlendirecek. Bunlara ek olarak Renault, yeni Scenic’te yeni led farlar, 20 inçe kadar jant seçenekleri kullandı. İç mekanda ise Multi-Sense adlı alt yapıya sahip 8.7 inçlik multimedya sistemi, panoramik cam tavan, deri döşeme koltuklar, dijital kadran gibi ekler alınabilirliği artıracak.

Renault relaunches its popular Scenic with a more compact body design. The popularity of the new version will be enhanced with the 1.5 dCi engine, 90-110 bg and 1.6 dCi engine,130-160 bg. Furthermore, the new Scenic boasts new led lamps and 20 inch rims. In the inside, the 8.7 inch Multi-Sense multimedia system, panoramic glass roof, leather seats and digital dials strengthen its hands.

Alfa Romeo SUV Otomotiv sektörünün SUV sevdasına yolların hızlı İtalyan’ı da sessiz kalmadı. Fiat 500L gövdesi üzerinde tasarlanan 2017 Alfa Romeo Suv, Mercedes GLC ve BMW X3’e rakip olarak yollara çıkacak. Tasarım olarak Giulia ile benzer özellikler göstermesi beklenen 2017 Alfa Romeo SUV’un kaputunun altında 510 beygirlikte 2.9 litrelik V6 ünitenin yer alması bekleniyor. The speedy Italian could not stay indifferent to the SUV demand. Designed on top of the Fiat 500L body, the 2017 Alfa Romeo SUV will be launched to compete with Mercedes GLC and BMW X3. The design is expected to look alike Giulia, while the hood will possibly hide a 510 hp 2,9 liter V6 engine.


DAIKIN KISA HABERLER NEWS FROM DAIKIN

85’inci İzmir Enternasyonal Fuarı’nda Daikin esintisi Daikin at the 85th Izmir International Fair n Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı ticaret fuarı İzmir Enternasyonal Fuarı, bu yıl 26 Ağustos-4 Eylül tarihleri arasında 85’inci kez gerçekleşti. Her yıl başka bir temayla düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuarı’nın bu yılki ana teması ise “inovasyon” oldu. Daikin de göz alıcı standıyla katıldığı fuarda; split klimalar, ısıtma, Altherma ısı pompası ve VRV ürünlerini tanıttı. Ürünlerin yanında, Daikin’in iklimlendirme deneyim merkezi Solution Plaza fuha İstanbul’dan getirdiği deneyim araçları ve inovatif ürünleri de ziyaretçilerle buluştu. Yaklaşık 3 milyon kişinin ziyaret ettiği 85’inci İzmir Enternasyonal Fuarı’nda, iklimlendirmenin geleceğinin anlatıldığı Daikin standı yoğun ilgi gördü.

n Izmir International Fair, Turkey’s first and the most extensive commercial fair, took place for the 85th time through August 26-September 4 this year. Organized around a different theme each year, this year’s theme at the Izmir International Fair was “innovation”, where Daikin introduced split air conditioners, heating, Altherma heat pump and VRV products in its dashy booth. Along with the products, experimental tools and other innovations from Solution Plaza fuha Istanbul climatization experience center were also introduced. Daikin booth attracted huge interest of the 3 million visitors of the 85th Izmir International Fair with the future of air conditioning.

Daikin çalışanları, Daikin Radyo’da Dj’lik yapıyor! Daikin employees feature as dj’s at Daikin Radio! n Şirket felsefesinin temelinde “önce insan” olan Daikin, çalışanlarının kendilerini mutlu ve özgür hissettiği bir iş ortamı sağlamaya devam ediyor. Çalışanlarının hem eğlendiği hem de kendilerini diledikleri gibi ifade edebildiği, herkese açık bir iletişim platformu yaratmayı amaçlayan Daikin Türkiye, Daikin Radyo’yu hayata geçirdi. Tüm şirket çalışanları tarafından erişilebilen Daikin Radyo’da, çalışanlar gönüllü olarak Dj’lik yapıyorlar. 24 saat kesintisiz müzik yayınının yanı sıra Dj’ler kendi belirledikleri konseptlere göre kendi müzik ve sohbet programlarını sunabiliyor. Şirket içi bilgilendirmeler için de faydalı bir platform olan Daikin Radyo, yöneticiler ve çalışanların özel röportajlarıyla dikey iletişimi kolaylaştırıyor. Genel Müdürlük, Satış Sonrası Hizmetler Hizmet Binası, Bölge Müdürlükleri, Üretim Tesisleri, Lojistik deposu, Solution Plaza fuha İstanbul gibi farklı lokasyonlarda bulunan çalışanları birbirlerine yakınlaştıran Daikin Radyo; özel konuklar ve yarışma gibi etkinliklerle iş ortamına ayrı bir heyecan katıyor. Çalışanlarının mutluluğu ve motivasyonunu, şirket başarısının en büyük etkeni olarak gören “insan odaklı yönetim” felsefesini esas alarak iç iletişim faaliyetlerine her zaman öncelik veren Daikin Türkiye, Daikin Radyo’yla herkesin fikirlerini rahatça dile getirebildiği, keyifli ofis ortamını canlı tutmaya devam edecek. santİgrat 2017

n Rising on the “human first” corporate philosophy, Daikin continues to provide a happy and free-spirited business environment for its employees. Aiming to generate an open communication platform that encourages both entertainment and freedom of selfexpression, Daikin Turkey introduced the Daikin Radio. Accessible by all company members, Daikin Radio features Daikin employees as volunteering dj’s. The radio broadcasts 24 hours of uninterrupted music, as well as certain musical and chat concepts as desired by the dj’s. Daikin Radio also acts as a powerful tool for inter-corporate announcements, easing vertical communication through special interviews with the executives and the staff. Helping to bond distant locations such as the headquarters, the after sales services center, regional directorates, production facilities, the logistics warehouse, and the Solution Plaza fuha Istanbul, Daikin Radio revives the corporate spirit with special guests and contests. Emphasizing employee happiness and motivation as the primary element of corporate success, and prioritizing inter-corporate activities on the basis of “people-centered management approach”, Daikin Turkey will continue to be a medium of free speech and pleasant office environment.


SANTİGRATHOME D E K O R A S YO N + TA S A R I M + M İ M A R İ D E C O + D E S I G N + A R C H I T E C T U R E

ÇEVREYE DUYARLI

“YEŞİL BİNALAR”

ECO-SENSITIVE “GREEN BUILDINGS” DEKORASYONDA KOZMİK BİR UZAKDOĞU ÖĞRETİSİ

VASTU VEDA THE COSMIC FAR EASTERN DISCIPLINE IN DECORATION

Kışlık mekanlara sıcaklık katan dokular:

DERİ, KÜRK, YÜN, KEÇE

HeartwarmIng textures for wInter homes: LEATHER, FUR, WOOL, FELT

İÇİNDE KIŞA DAİR EN ROMANTİK ÖĞELERİ BARINDIRAN

DAĞ EVLERİ…

MOUNTAIN HUTS ARE PROBABLY THE MOST ROMANTIC ASPECT OF WINTER…


DEKORASYON FİKİRLERİDECORATION IDEAS

Kışlık mekanlara sıcaklık katan dokular:

YÜN

KÜRK KEÇE

HeartwarmIng textures for wInter homes: LEATHER, FUR, WOOL, FELT SICACIK VE DAYANIKLI MALZEME YÜN, YÜNDEN ELDE EDİLEN KEÇE İLE ORİJİNALİ KADAR YUMUŞAK VE SICAK KÜRKLERLE KIŞIN SOĞUĞUNU KAPIDA BIRAKABİLİRSİNİZ. “ŞÜPHESİZ TABİAT ANA EN İYİ TASARIMCI, STİLİST VE DEKORATÖRDÜR” DİYEN AVUSTRALYALI SET TASARIMCISI VE FOTOĞRAFÇI KARA ROSENLUND DOĞRU SÖYLÜYOR. DOĞADAN GELEN BÜTÜN MALZEMELER BİZE KENDİMİZİ İYİ HİSSETTİRİYOR.

santİgrat 2017

COSY AND DURABLE WOOL, FELT MADE OF WOOL, FAKE FURS AS SOFT AND WARM AS ORIGINALS, BE READY TO LEAVE THE WINTER CHILL OUT. THE AUSTRALIAN STAGE DESIGNER AND PHOTOGRAPHER KARA ROSENLUND RIGHTFULLY SAYS, “THE MOTHER NATURE IS CERTAINLY THE BEST DESIGNER, STYLIST AND DECORATOR.” MATERIALS FROM THE NATURE MAKE US FEEL GOOD.


61 YÜN Kaşmir şallar, yün battaniyeler kış evlerini sıcaklıklarıyla sarıyorlar. Özellikle kanepede kıvrılıp film izlerken ısıtan sıcak dokular sağlıklı ve tamamen doğal malzemeler. Özellikle örgü sadece giyinmek için değil, evleri giydirmek için de son yılların en popüler seçeneklerinden biri. Pek çok mağaza kış ürünlerine örgü koleksiyonu ekliyor. Kışın yastık kılıfı ve battaniyelerle kendini gösteren yün dokular, puflar, koltuk şalları, yatak örtüleri ile direkt olarak dokunma duyusuna hitap ediyorlar. Ayrıca deriyle de mükemmel bir uyum içinde olan yün, bu birlikteliğin esnek ve yumuşak olan tarafını oluşturuyor. Bir iç mekanda hoşgörü uyandırma etkisi olan yün, soğuk kışa sıcak bir dokunuş…

WOOL Cashmere throws, woolen blankets embrace winter homes with all their warmth. The all time favorite house article for getting wrapped up and enjoying a movie, these warm textures are totally healthy and natural. Knits in particular are the most trendy decorative options at homes as in apparels. Many stores make sure to include a knit collection in winter season. Appearing in pillow cases and blankets during winter months, woolen textures directly appeal to the sense of touch on pouffs, throws, and bedcovers. Making a perfect match with leather, wool represents the soft and flexible side. Inspiring tolerance in any interior, wool is the perfect warm touch for winter.


Estetik açıdan, yapay da olsa kürkün gösterişi hiçbir malzemede yok. From the aesthetical perspective, no other material can compete with the luxurious feeling inspired by fur, even when artificial.

santİgrat 2017


63 KÜRK VE POST Kış mevsiminin iç mekanlarına belki de en çok yakışan malzemeler olan yapay postlar ve yapay kürkler, insanlık tarihinin sıcak tutmak için kullanılan en ilkel malzemeleri. Bugünün teknolojileriyle üretilen yapay seçenekler de aynı orijinalleri gibi sıcak tutan ve yumuşak özelliklere sahip. Üstelik deri ile birlikte kullanıldığında, kışın soğuğunda sıcacık bir evde ısınmanın altını çiziyorlar. Estetik açıdan, yapay da olsa kürkün gösterişi hiçbir malzemede yok. Zeminde postlar, kanepe ve koltukta kürk şallar kış dokuları arasında en sıcak olanları.

FUR AND FLEECE Possibly the best winter deco match, fake furs and fleeces, are among the most ancient materials in human history to keep warm. The articifial counterparts manufactured with modern technology are as warm and cosy as the originals. Besides, they emphasize the warmth of home when combined with leather. From the aesthetical perspective, no other material can compete with the luxurious feeling inspired by fur, even when artificial. Fleece on the floors and fur throws on sofas are the warmest pieces of winter textures.


KEÇE Yünden elde edilmiş kumaş olarak da tanımlanabilen keçe, doğal olduğu kadar dayanıklı. Farklı renkleriyle farklı tasarımlara ayak uydurabilen keçe, kolay kullanılabilen ve her geçen gün meraklısı artan bir malzeme. Yünden sonra evde en çok kullanılan seçenek olan keçe, odadaki nem oranını dengeliyor. Kışın sıcak, yazın serin tutuyor. Yastıklar, halılar, paspaslar, terlikler... Aynı örgü aksesuarlar gibi keçe de kış dokularının yıldızlarından biri…

FELT Described as a fabric manufactured of wool, felt is as reliable as is natural. Adaptable for assorted styles in assorted colors, it is easy to use and becoming ever more popular. The second most popular home decoration material following wool, felt brings perfect balance of interior humidity, keeping warm in winter and cool in summer. Pillows, carpets, mats, flippers... Just like wool, felt accessories are the stars of winter decoration.

santİgrat 2017


65

Farklı renkleriyle farklı tasarımlara ayak uydurabilen keçe, kolay kullanılabilen ve her geçen gün meraklısı artan bir malzeme. Adaptable for assorted styles in assorted colors, it is easy to use and becoming ever more popular.


POZİTİF ENERJİPOSITIVE ENERGY

DEKORASYONDA KOZMİK BİR UZAKDOĞU ÖĞRETİSİ

VA S T U V E DA THE COSMIC FAR EASTERN DISCIPLINE IN DECORATION EVLERDE KURALINA GÖRE UYGULANDIĞINDA

BELIEVED TO BRING SUCCESS, HAPPINESS,

EV SAHİPLERİNE BAŞARI, MUTLULUK, BEREKET

PROSPERITY AND PEACE IN HOMES WHEN

VE HUZUR GETİRDİĞİNE İNANILAN VASTU

APPLIED PROPERLY, VASTU VEDA IS A

VEDA, GEÇMİŞİ UZUN YILLARA DAYANAN BİR

FAR EASTERN TRADITION WITH ANCIENT

UZAKDOĞU ÖĞRETİSİ. BATI DÜNYASINDAKİ

HISTORY. THOUGH ITS REPRESENTATION IN

EMLAKÇILAR BU UYGULAMAYI HER NE KADAR

THE WESTERN MARKET MIGHT BE LIMITED

“ŞANS GETİREN EVLER” OLARAK PAZARLASA

TO “LUCKY HOUSES”, THE VASTU VEDA

DA, VASTU VEDA’NIN TEMELİ ÇOK DAHA DERİN

PHILOSOPHY IS ACTUALLY BASED ON A VERY

BİR FELSEFE İLE BİLGİYE DAYANIYOR.

DEEP KNOWLEDGE.

santİgrat 2017


67

T

üm Uzakdoğu öğretilerinde olduğu gibi pozitif enerjiye dayanan Vastu Veda, temelinde mimari yatan bir öğreti. Vastu Veda’yı diğer Uzakdoğu disiplinlerinden ayıran şey olan bu mimari temel, dünyanın güneş etrafında dönerken, aynı zamanda kendi ekseninde 23.5 derecelik bir eğimle doğudan batıya doğru dönmesine dayanıyor. Eğer içinde yaşadığınız bina, doğuda daha alçak ve batıda daha yüksek ise, o zaman rüzgarı kuzeydoğudan güçlü alarak evi pozitif enerjiyle dolduruyor ve evin sahiplerine zenginlik ve huzur getiriyor. Hatta bu kurala göre başarı, mutluluk, huzur getirmek için Vastu Veda’nın kozmik esaslarından yararlanan müteahhit ve emlakçılar, batıda “Şans Getiren Ev”leri icat etmişler. Evi inşa ederken doğal yasalara dayanan tasarım ve inşaat yöntemlerini kullandıkları için, yaşanılacak evi evrenin zekasına paralel hale getiriyorlar. Böylece Veda mimarisinin bilgisini kullanarak aile içindeki birlikteliği, huzuru, sağlığı, bereketi arttıran evler inşa ediyorlar. Bu ebedi bilginin insanların yaşadıkları evler ile doğanın ilkelerini ahenkli bir şekilde birleştirdiğine ve şans getirdiğine inanılan konut ve işyeri projeleri özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde milyonlarca dolara alıcı buluyor.

B

ased on the principle of positive energy like all Far Eastern disciplines, Vastu Veda is actually about architecture. What distinguishes Vastu Veda from other disciplines is this architectural core, and the Earth’s rotation around the Sun and around itself from East to West with a gradient of 23.5 degrees. If your building has a lower standing on the east than on the west, it means that it welcomes a stronger northeastern wind that fills your home with positive energy, bringing the owners wealth and peace. As the rule implies, contractors and real estate people in the West invented the so-called “Lucky Homes”, using the cosmic Vastu Veda principles to attract happiness, success and peace. They use natural construction and design methods during the building of the house, harmonizing the building with universal intelligence. Therefore, the ancient Veda architecture is used to enhance unity, peace, wellness and prosperity in the families. Residential and commercial projects that use this eternal knowledge to combine houses and natural principles in a most harmonious way to bring luck is sold for millions of dollars in the United States.


En anlaşılır haliyle, yoganın vücuttaki enerji akışını kolaylaştırdığına inanan uzmanlar, evdeki enerji akışını kolaylaştırdığı için evlerin yogasının da Vastu Veda olduğuna inanıyorlar. İnanışa göre, evdeki huzursuzlukları çözmek için evin kapanan enerji noktalarını açmak gerekiyor. Ya da evin renkleri huzursuzluk veriyorsa değiştirilmesi tavsiye ediliyor. Vastu Veda renkleri ve yönleri kullanarak evlerin düzenine yön veriyor. Her ne kadar renkler ve yönler üzerine kurulmuş bir sistem olsa da, Vastu Veda’nın aynı zamanda astrolojiyle yakın bir bağı var. Gezegenlerin insan üzerinde farklı etkileri olduğuna ve bu etkilerin mekanların belli köşelerine yerleştiğine inanılıyor. Evlerinde sağlıklı, bereketli, huzurlu, başarılı yaşamak isteyenler, bu dileklerini gerçekleştirmek için Vastu Veda’ya başvuruyorlar. Tabii yaşadıkları yerde bir enerjinin var olduğuna inanıyor ve bu enerjiyi doğru şekilde kullanmak istiyorlarsa… Şüphesiz herkesin evi kendisinin izlerini taşıyor. Zaten öyle olmasa kimse evinde mutlu olamaz. Uzakdoğu felsefelerinin evler üzerindeki etkisi bir çeşit mekanlara terapi gibi, doğunun mekan öğretilerini yaşama katmaktan başka bir şey değil. Tabii evlerin yaşam enerjileri içinde yaşayanlardan bağımsız da değil. Sahipleri, kişisel zevklerini, yaşam alışkanlıklarını, yapmayı sevdikleri ve sevmedikleri her şeyi evlerine taşıyorlar. Ancak diyelim ki, evin sahibinin zaten enerjisi yüksek, o zaman beyaz rengi çok fazla kullanmaması gerekiyor. Tersine, enerjisi az olanlara çok renkli eşyalar öneriliyor ki, evin kendisi gibi sahibine de enerji katsın. Vastu Veda’nın içinde de, tüm Uzakdoğu felsefelerinde olduğu gibi yaratıcılık var, doğallık var ve geçmişten gelen derin bilgilerle dolu bir yaşam biçimi sunuyor. Doğa ve doğallığın tabii ki Vastu Veda öğretisiyle uyumlu evlerde hatırı sayılır bir yeri var. Çünkü doğal malzemeler, doğadan olan her şey insana iyi geliyor. Aynı bakış açısıyla, simetri gibi doğada olmayanları da eve uygulamak için çaba sarf etmemek gerekiyor. Zira doğanın içindeki hiçbir şey de simetrik değil.

santİgrat 2017

In simplest terms, Vastu Veda is the yoga of the houses in the sense that it eases the energy flow inside homes, just like yoga eases the energy flow in the bodies. Tradition has it, that stocked energy has to be unblocked to resolve domestic unrest. And if the house colors are responsible for uneasiness, they need to be changed. Vastu Veda organizes homes by using colors and directions. But although the system is mostly based of colors and directions, Vastu Veda is closely related with astrology too. Planets are believed to have varying impacts on people, which are also located on certain domestic corners. Those who wish to experience wellness, peace and success in their homes apply for Vastu Veda help. That is, of course, if they believe that energy is a fact and has to be used wisely. Every home bears the traces of their owners, certainly. Otherwise, noone would be happy. The far eastern philosophies’ impact on homes is like environmental therapy which is based on applying eastern principles into real life. Surely, the life energy of the houses is not independent from their inhabitants. The owners bring their personal tastes, life habits, hobbies and dislikes into their homes. When the home owner is high in energy, the color white should be used in moderation. On the opposite case, colorful pieces are recommended to those with lower energy to spice up their homes and themselves. As in all Far Eastern philosophies, Vastu Veda is vastly creative, natural, and full of ancient wisdom. Hence, nature and naturalism has a significant place in Vastu Veda teaching. Natural materials, and nature itself, are good for the people. In the same way, unnatural practices such as symmetry is disregarded inside homes. After all, nothing is symmetric in the nature.


69 doğadan olan her şey insana iyi geliyor. Aynı bakış açısıyla, simetri gibi doğada olmayanları da eve uygulamak için çaba sarf etmemek gerekiyor. Zira doğanın içindeki hiçbir şey de simetrik değil. nature itself, are good for the people. In the same way, unnatural practices such as symmetry is disregarded inside homes. After all, nothing is symmetric in the nature.


santÄ°grat 2017


71 BİRKAÇ ÖNERİ Güneş, doğadan ilham alan pek çok öğretide olduğu gibi Vastu Veda’da da çok önemli. Her zaman eve güneş girmesine izin vermek gerekiyor. Hatta bebeklerin çocukların odalarının evin en çok güneş alan bölümünde yer alması, mümkünse doğuda olması tavsiye ediliyor. Çünkü çocukların güneşle, güneşin güzel enerjisi ile büyüdüklerine inanılıyor. Buna bir sebep de doğu yönünün büyümeyi ve hayatı temsil etmesi. Evin girişinin derli toplu ve davetkar olması tercih sebebi, çünkü karmakarışık bir görüntü daha eve girerken enerjiyi bloke ediyor. Girişteki bu sadelik, diğer odaların ortamları için de tavsiye ediliyor, enerji akışının rahat sağlanması için. Evde çalışanların ya da çocukların çalışma masalarının yönlerini Vastu Veda’ya göre kuzey ya da doğuya çevirmeleri gerekiyor. Bu yön tayini yaratıcılığı ve bilgi akışını artırıyor. Evdeki çiçeklerin yeri güney, su ile ilişkili objelerin yeri ise kuzey…

A FEW TIPS Similar to many philosophies inspired from the nature, the Sun has a crucial importance in Vastu Veda. The sun must always shine in. Moreover, nurseries and kids rooms should always be placed in the most sunny sides of the house, preferably on the east. This is because children are believed to grow up by the beautiful solar energy. And east represents growth and life. A neat and inviting entrance is recommended, for the mess blocks the energy right from the entrance. The clean look at the entryway should be replicated in the other rooms for a good energy flow. Home offices or desks should always be turned towards the North or the East. These directions enhance creativity and knowledge flow. Household plants and water-related objects, on the other hand, should be placed on the North.


Stİl önerİlerİStyle TIPS

santİgrat 2017


73

DAĞ EVLERİ CHALETS

İÇİNDE KIŞA DAİR EN ROMANTİK ÖĞELERİ BARINDIRAN DAĞ EVLERİNİ KAR MANZARALI KARTPOSTALLARDAN BİLİRİZ. SOĞUK COĞRAFYALARDA, TAMAMEN DIŞARININ SOĞUĞUNDAN KAÇIP İÇERİDEKİ SICAĞA SIĞINMAK İÇİN DOĞMUŞ OLAN BU DEKORASYON STİLİNDE TEK BİR AMAÇ VARDIR, O DA ISINMAK! ODUN ATEŞİYLE, BATTANİYELERLE, YÜN YASTIKLARLA, HALILARLA, NEYLE OLURSA OLSUN, ISINMAK…

K

arlı coğrafyalarda doğal yaşamın bir parçası olan dağ evleri, aslında dünyanın en yalın dekorasyon anlayışıyla döşendikleri halde, herkeste lüksü çağrıştıran bir his oluşturur. Belki de sebebi herkesin çocukluğundan bildiği kar manzaralı o kusursuz kartpostallardır. Aslında dağ evleri yalın ahşap mobilyalar, yünlü tekstiller, yapay kürkler, hayvan postları, halı ve kilimlerle ısınmanın tek amaç olduğu iç mekanlardır. Şöminede ya da sobada yanan odunlar, ormandan toplanmış kozalaklar ile kar manzarası dağ evlerinin kartpostalları doğrulayan zevkleridir. Bir de ekoseli battaniyelerin, yapay kürklerin, kar desenli yastıkların cennetidirler tabii.

CHALETS, THE ROMANTIC ICONS OF WINTER WE ARE ALL SO FAMILIAR WITH THROUGH SNOWY POSTCARDS. THE PRINCIPAL PURPOSE OF THIS STYLE, WHICH IS BORN FROM THE NEED TO WARM UP IN THE WINTER CHILL OF COLD LANDS, IS TO GET COSY! AND GETTING WARMED BY THE FIREPLACE, BLANKETS, WOOLEN CUSHIONS, RUGS, ANYTHING IN GENERAL…

C

halets are an integral element of natural life on snowy parts of the earth. Despite their basic and minimal decorative concept, they inspire a luxurious feel. That’s probably due to the impeccable postcard scenes of our childhood, perfectly adorned with the white snow. As a matter of fact, chalets are basicly huts with the sole purpose of getting warmed by plain wooden furniture, woolen textures, fake furs, fleeces, carpets and rugs. The wood burning in the fireplace or stove, and pine cones gathered from the woods accentuate this iconic postcard scene. And they are the heaven of plaid blankets, fake furs, and snowflake patterned pillows, too.


Diğer bir adı da kütük evler olan dağ evlerinin geçmişi 1800’lü yıllara dayanır. Başlangıç yeri Almanya olan bu kış evleri, daha sonraki yıllarda İsveç, Norveç, Danimarka, İsviçre, Avusturya ve Amerika’nın soğuk eyaletlerinde gelenekselleşirler. Karlı coğrafyaların doğal barınakları olan dağ evleri, bölgeden bölgeye bazı değişiklikler gösterse de, tipik mimari özelliklere sahiptirler. Kütük ve ahşap ağırlıklı, büyük pencereli, dekoratif pervazları olan dağ evleri, sarp yamaçlarda bile yer alıyor olsalar, peri masalı gibi yumuşacık bir duygu bırakırlar.

O

R“

MASTER

D A

IK IN ” MM

EN

N

RECO

TA” ÖNER US İY

Also called as log cabins, chalets were born around the 1800’s. Extending out of their homeland Germany, they become a tradition in Sweden, Norway, Danemark, Switzerland, Austria and the chilly US states. The natural shelters of snowy territories, mountain huts might show small alterations depending on the region, yet beat the same iconic architecture. They are primarily made of logs and wood, with large windows with decorative sills, and inspire a soft, fairy tale atmosphere even on the steepest ranges.

DAIKIN USTA ÖNERİYOR

DS

“DA IK

I

MASTER DAIKIN RECOMMENDS

D

aikin Altherma ısı pompaları 4 mevsim kesintisiz konfor sunuyor. Doğalgazın ulaşamadığı lokasyonlarda yer alan çiftlik, dağ ve göl evleri için hem çevreci hem de ekonomik bir çözüm. Daikin Altherma, fosil yakıtlara veya elektriğe dayalı klasik bir ısıtma sistemine göre 4 kat daha verimli çalışıyor. Daikin Altherma, ısıyı havadan alıyor. Herhangi bir yerin kazılmasına veya sondaja gerek olmadan kurulumu gerçekleşen Daikin Altherma, dumansız ve alevsiz çalışıyor. Daikin Altherma, kullandığı her 1 kW’lık enerjiye karşılık en az 4 kW’lık ısı üretiyor. Kurulum ve bakım ihtiyacı düşük olan Daikin Altherma, inverter kompresör teknolojisi ile yüksek enerji tasarrufu sağlıyor. santİgrat 2017

D

aikin Altherma heat pumps provide uninterrupted comfort in all seasons. It offers an ecologic and economic soluion for farm, mountain and lake houses in locations with no access to natural gas. Daikin Altherma works four times higher efficiency compared to conventional heating systems using fossil fuel or electricity. Daikin Altherma obtains the heat from the air. It runs smokeless and flameless, and is installed with no need of excavation or drilling. Per each kW energy used, Daikin Altherma generates a minimum of 4 kW heat. With low installment and maintenance needs, Daikin Altherma provides high energy saving thanks to the inverter compressor technology.


75

Dağ evlerinin içinde yaşamak da zaten peri masalı gibi bir şeydir. Bu duyguyu yaşamak isteyenler bazı temel uygulamalarla evlerini dağ evi görüntüsüne kavuşturabilirler. Her şeyden önce dağ evlerinin ana malzemesi olan ahşap tercih edilmelidir. Zaten yaşayan bir malzeme olması nedeniyle ahşap, içinde yaşayanların huzurlu ve sağlıklı hissetmelerini sağlar. Yünlü, kalın tekstiller, battaniyeler, renkli halı ve kilimler ile yastıklar bu huzurlu evlerin ahşapla birlikte başrollerini paylaşırlar. Chalet life, after all, is like a fairy tale. With simple tricks, any house can be adapted to the chalet look. Wood, the principal chalet material, is the first place to start. As an organic material, it reflects a peaceful and healthy feeling indoors. Heavy woollen textures, blankets, colorful rugs and carpet, and assorted cushions are the protagonists of this tranquil atmosphere.


Rahat, büyük ve genellikle deri ya da yapay deri kaplama koltuklarla kanepeler her dağ evinin tipik mobilyalarıdır. Bu evlerde yemek ve oturma bölümleri tek alanda toplanır ve masa mümkün olduğu kadar büyük tutulur. Dağ evlerini, içinde odun yanan bir soba, kuzine ya da bir şömine olmadan düşünmek zordur. Her ne kadar yeni ısınma teknolojileri artık sobaları aratmasa da, şehirde bir dağ evi yaratmanın şifrelerinden biri de bir yolunu bulup çıtır çıtır yanan odunların sesini duymak olacaktır. Ahşap kütüphane ve dolaplarla, ahşap zeminler ve hatta duvarda lambriler, bir dağ evi uygulamasının en çok hakkını veren kalemlerdir. Bu kadar özenmişken, geyik boynuzlu figürler, kozalaklar, ahşap süt kovaları, kızak formunda aksesuarlar ile yapraklarını dökmeyen bitkiler mükemmel tamamlayıcılar olurlar. Large comfy sofas usually of genuine or artificial leather are the typical chalet furniture. Dining and living areas are usually combined, and completed with a larger than life table. Chalets are hard to imagine sans fireplace or stove. Even though the modern heating technologies leave no need for stoves, the sound of the burning wood is the key to represent the chalet feeling in the city. Wooden bookshelves, cabinets, floors and walls emphasize the mountain look. After that, reindeer figurines, pine cones,wooden churns, sleigh accessories and evergreen plants would be the perfect way to complete the decoration. santİgrat 2017


77 Genel olarak doğal renklerin kullanıldığı dağ evlerinde, toprak tonları, gri, bej, yeşil, kahverengi, kırmızı, lacivert, beyaz, bordo ile tüm pastel ve nötr renkler tercih sebebidir. Ekose, geyik ve kar desenleri kilit parçaları oluşturur. Pencereden bakınca görülen karlı dağ manzarasına gelince… Bir dağ evi atmosferini şehir evine uygularken elde etmesi imkansız olan tek şeydir tabii. Ama aynısı olmasa da benzer hissi verecek bir ihtimal var: Huzur veren kar manzaralarıyla duvarlara asılan tablolar!

Natural colors are mostly used in chalets, with earth tones, grays, beige, green, brown, red, navy, white, burgundy in the lead, combined with all pastel and neutral hues. Plaid, reindeer and snowflake patterns are the essentials. And the snowy landscape seen from the window… That is the only thing you would have to sacrifice from the chalet look in town. There is a second best alternative, though: finding consolation in the snowy landscape paintings on the wall!


MİMARİARCHITECTURE

MODERNİZMİN USTA MİMARI

LUDWIG MIES VAN DER ROHE THE MASTER OF MODERN ARCHITECTURELU “AZ ÇOKTUR” SÖZÜ VE MİMARİ ÇÖZÜMLERLE DOLU PROJELERİYLE 20’NCİ YÜZYILA ADINI ALTIN HARFLERLE YAZDIRAN BİR MİMAR LUDWIG MIES VAN DER ROHE… MİMARİYİ BİR ARAŞTIRMA ALANI OLARAK GÖREN ALMAN MİMAR, YENİ SANAT AKIMLARINI TAKİP EDEREK PEŞ PEŞE ÇIĞIR AÇAN PROJELER GELİŞTİRDİ. ‘İLGİNÇ’ DEĞİL, ‘İYİ’ OLMAK İSTEMİŞTİ, ÖYLE DE OLDU!

WITH HIS FAMOUS SAYING “LESS IS MORE” AND HIS PROJECTS BRIMMING WITH ARCHITECTURAL SOLUTIONS, LUDWIG MIES VAN DER ROHE HAD HIS NAME WRITTEN IN THE HISTORY OF ARCHITECTURE IN LETTERS OF GOLD. ACKNOWLEDGING ARCHITECTURE AS A STUDY FIELD, THE GERMAN ARCHITECT ALWAYS KEPT TRACK OF THE MOST AVANTGARDE ARTISTIC TRENDS, AND CAME UP WITH GROUNDBREAKING PROJECTS. HE WANTED TO BE ‘GOOD’ INSTEAD OF ‘INTERESTING’, AND HE WAS… santİgrat 2017

uu Mimarlık dünyasıyla yakından ilişkisi olmayanların bile bildiği o kısacık ama dev cümle Alman mimar Ludwig Mies van der Rohe’ye ait: “Less is more”, yani “Az çoktur”! Projeleriyle ilgili konuşmaya pek gerek duymayan Rohe, daha çok mesleğiyle ilgili felsefi fikirlerini ortaya koymayı tercih etmişti.

uu The brief yet huge phrase that everyone –even remotely related to architecture- is familiar with has been uttered by the German architect Ludwig Mies van der Rohe: “Less is more!” Rohe felt no need of talking about his projects, he’d rather speak about his philosophy instead of his profession.


79 L

udwig Mies van der Rohe projelerinin çok karakteristik bir tarzı vardı. Mimar, bunların çoğunu dönemin mimari ihtiyaçlarını cevaplamaya yönelik başarılı birer örnek olarak geliştirmişti. 20’nci yüzyıl, özellikle de ikinci yarısı mimarlık tarihinde önemli değişikliklerle dolu bir dönemdi. Rohe, uzun yaşamının sonunda, bu döneme damgasını vuran modern mimari örnekleri arkasında bırakacaktı. Bunların bir kısmı kağıt üzerinde kaldı, ama hayata geçirilmiş olan projeler de daha önce hiç denenmemiş, birbirinden başarılı çalışmalardı. Bu projelerin en ayırt edici özelliği her birinin mimari ihtiyaçlara net bir planlama ile cevap vermeleriydi. Rohe, özellikle meslek hayatının olgunluk döneminde, başarılı olduğunu düşündüğü projelerini geliştirerek tekrar etmişti. Ancak, kendi tarzını konuşturan yüksek katlı mimari projeleri sonradan çok taklit edilecekti. Öyle ki, başlangıçta parlak bir fikir olarak doğan bu değerli projelerin her biri bir dönem neredeyse sıradanlaşmaya mahkum olmuştu. Mies van der Rohe, 20’nci yüzyılda Avrupa’da yaşayan herkes gibi, ancak özellikle bir mimar olarak dönemin sıra dışı olaylarıyla şekillenecekti. 1930’ların Almanyası’nda adını duyurarak başarılı bir mimar haline gelen Rohe, mesleği açısından radikal bir karar alarak kariyerine 1938’den itibaren Chicago’da devam etti. ‘Yeni Dünya’ adı verilen, fırsatlarla dolu bu ülkede yalnızdı, çevresi yoktu ve iş yaşamına bu dünyanın tarzına tamamen yabancı olarak, meslektaşlarından bir adım geride başlamıştı. Üstelik Rohe, varlıklı biri değildi. Ancak güçlü ve karakteristik tarzını burada da konuşturacak, tek hedefi olan yeni mimari ve endüstri çağının problemlerine çözümler bulmayı başaracaktı. Duvar ustası bir babanın oğlu olan Rohe’nin ne kadar yetenekli olduğu öğrencilik yıllarında daha keşfedilmemişti. Zira vasat bir öğrencilik hayatı vardı. Lise yıllarında bir ticaret okuluna gitmiş, sonrasında da mimarlık eğitimi almamıştı. Şantiyelerde çırak olarak çalışmaya başladı. Mies van der Rohe, Frank Lloyd Wright’ı örnek almış bir mimar, onun mimariyi gerçek anlamda kullanan usta bir tasarımcı ve uygulamacı olarak benimsemişti. Wright gibi, Rohe de, erken yaşta çeşitli mimarlık ofislerinde ve şantiyelerde çalışarak deneyim kazandı. Rohe, alamadığı eğitimin yerine teorik bilgileri pratikte yaşayarak öğrendi. Böylece malzemeyi, tekniği, metodu, konstrüksiyonu ve mimarlıkla ilgili olan her şeyin ruhunu yerinde, bizzat uygulayarak öğrendi. Çalıştığı ilk firma dekoratif alçı paneller üretiyordu, burada serbest çizimlerini geliştirme fırsatı bulacaktı ve bu becerisi sonraki adımında çok işine yarayacaktı.

A

ll Ludwig Mies van der Rohe projects had a characteristic style. He had them developed as successful examples to answer the architectural needs of the era. The 20th century, particularly the latter half, has been a period characterized by significant shifts in the history of architecture. At the end of a long-lived life, Rohe would leave icons of modern architecture that would leave their marks on the era behind. Part of them remained as blueprints, but the rest of the projects were the first examples of their kind, and were truly successful. The most distinctive feature of them were that they targeted architectural needs via net plans. Especially during his master years, Rohe replicated his former accomplishments through improvements. However, his multi-storey projects of his unique style would inspire innumerable imitations in due time. In fact, each of his projects were born as bright ideas and have fallen victims to monotony eventually. As any European citizen of the 20th century, but particularly as an architect, Mies van der Rohe’s character was shaped by the outstanding events of the era. After making a name in the 1930’s Germany as a prospering architect, he had taken a radical decision to resume his career in Chicago from 1938 onwards. He was alone in the ‘New World’ of opportunities, he knew noone, and had to start his career one step behind from his colleagues, totally estranged to this new lifestyle. Besides, he was not a man of means. Still, he would show his powerful characteristic style here as well, and come up with new architectural solutions to the demands of the industrial age, as he always desired. As the son of a mason, Rohe’s talent was not yet discovered during his student days. He was a mediocre student. He studied in a commercial high school, and was later educated in architecture. He started working as a worksite apprentice. Mies van der Rohe looked up to Frank Lloyd Wright, believing his ingenuity in design and implementation in architecture. Like him, Rohe gained experience by working in various architectural offices and worksites at a young age. Rohe compensated his lack of theoretical knowledge with hands-on practice, and learned about the materials, techniques, methods, construction and everything about architecture through personal experience. His first company produced decorative plasterboards. Here, he had the chance to improve his drawing skills, which would eventually help him a lot. By the age of 19, Rohe had become a talented young man who could put up a wall, carve stone, design an entire project. He had the upside of an already developed gift for design and practise compared to his college graduate colleagues. Mies van der Rohe’s his professional success had its roots back in these days.


Nitekim Rohe, 19 yaşındayken ailece Berlin’e yerleştiklerinde duvar örebilen, taş oyabilen, bir projeyi baştan sona çizebilen genç ve yetenekli bir adam haline gelmişti. Okullu olan meslektaşlarından avantajı belki de daha bu yaşlarda güçlenen tasarım becerisi ve kazandığı uygulama deneyimiydi. Mies van der Rohe’nin kariyerindeki başarının temeli işte bu günlere dayanıyordu. Berlin’deki en büyük şansı, sadece Almanya’nın değil, Avrupa’nın önde gelen ahşap mobilya tasarımcılarından biri ve aynı zamanda mimar olan Bruno Paul ile birlikte çalışması oldu. Böylece taş ustalığı konusundaki becerisine burada da ahşabı ekledi. Mies van der Rohe, Avrupa’daki sanatsal uyanışa ayak uyduran Almanya’da, Arts and Crafts ekolünü benimseyen bir Güzel Sanatlar Okulu’na devam etti. Ve ilk bağımsız işini 20 yaşında aldı ve bir felsefe profesörü için ev yaptı. Adı Alois Riehl olan bu profesör ona yeni kapılar açtı. Onun sayesinde ünlü mimar Behrens ile çalışma fırsatı buldu. 3 yılını geçirdiği bu mimarlık ofisi, çalışma anlayışı bakımından neredeyse yakın gelecekteki Bauhaus anlayışını karşılar nitelikteydi. Ve buradaki iş deneyiminin izlerini tüm kariyeri boyunca projelerine taşıdı. Rohe’nin bir başka mesleki şansı yine başarılı ve büyük bir mimar olan Hollandalı Berlage ile birlikte çalışması oldu. Bu deneyimi de mesleki gelişiminde önemli rol oynayacaktı. 1921 yılında kendi ofisini kurması için eşi Ada Bruhn’dan destek alan Rohe, özel müşterilere neo klasik tarzda evler yaparak işe başladı. Sonra çevresini genişleterek, önemli isimler için çalışmaya başladı. Mimari alanda gelecek vaat ettiğine inandığı bir projesi olan “Kröller-Müller Villa”nın, modern mimariden uzak olduğu eleştirisiyle sarsıldı. Bunu takıntı haline getirerek, mimariyi bir araştırma alanı olarak görmeye başladı. Ve yeni sanat akımlarını takip ederek peş peşe projeler geliştirdi. 1927’de Stuttgart’ta çağdaş mimarlar tarafından inşa edilen dev proje “Weissenhof Estate”in bir parçası oldu. Bu proje dairelerin önemli ihtiyaçlara cevap verecek şekilde bölünüşleri bakımından mimari alanda çığır açmış bir işti. Zaten Rohe’nin amacı projelerinde ekonomi, teknik ve fonksiyonelliği birleştirmekti. Bu amacını ifade eden sloganı “Birlik içinde çokluk, çokluk içinde birlik” bu binada nihai anlamını bulmuştu. Sonraki başarısı Barcelona Fuarı’ndaki Alman pavyonuyla geldi. Knoll firması için ürettiği “Barcelona Chair” ilk kez İspanya’da düzenlenen bu fuarda lanse edildi. Mimarın anıt gibi bir koltuk tasarlamak isteyerek yola çıktığı proje, Rohe’nin mimari alandaki çalışmaları gibi iki çelik ayaktan oluşan iskeleti ve sırt ve oturma bölümündeki 17 deri kemerle, modernizmin en iyi örneklerinden biri sayılacaktı. Rohe’nin 1960’lara uzanan başarılı çalışmaları, 1923’te “Concrete Country House”, 1946 yılında “Farnsworth House” ile taçlandı. 1930 yılında Bauhuas’un başına geçti. 1933 yılında Hitler’in iktidara gelişiyle görevinden alındı. 1937 yılındaysa artık ABD’ye göç etmenin zamanı gelmişti. 1938 yılında yeni ülkesinde ITT Okulu Mimarlık Bölümü yönetimine getirildi. 1940 yılında aynı okulun kampüsünü düzenledi. Tam 2 yıl sonra karakteristik projeleriyle iyi bilinir ve mesleki açıdan itibarlı bir şekilde tanınır hale geldi. Öyle ki, onun hakkında Time Dergisi’nin bir yazarı, “Başlarınızı kaldırıp bakın, Birleşik Amerika’nın herhangi bir yerinde, herhangi bir bina eğer nispeten yeniyse ve üstelik bir de çeliktense, muhakkak Mies van der Rohe’nin izlerini taşıyacaktır” diyecekti. Rohe, yaşadığı uzun ömründe 200 civarında başarılı projeye imzasını attı. santİgrat 2017


81 His luck has turned in Berlin where he worked with Bruno Paul, an arhictect and one of the leading wooden furniture designers of Europe. Here, he improved his skills of masonry by working with wood. Mies van der Rohe continued his education in the School of Fine Arts, an institution adopting the Arts and Crafts school in Germany, which was keeping up with the artistic awakening which prevailed in Europe. He got his first independent job at the age of 20, and built a house for a professor of philosophy named Alois Riehl. Riehl opened up new doors before him. Thanks to Riehl, he had the chance to work with the celebrated architect Behrens. He spent three years in this architectural office, which was almost the equal of the coming Bauhaus school in terms of the notion of work. He lived up to the traces of his professional experience in this office throughout his career. Rohe was also lucky to collaborate with the great Dutch architecture master Berlage. His experience would play a major part in his career development. Encouraged by his wife Ada Bruhn, Rohe founded his private office in 1921 and started to work by designing neo classical mansions for private clients. In time he acquired new connections and started to work for notable persons. He was devastated when his “Kröller-Müller Villa” project, which he so fondly believed in, was criticised for being far from modern architecture. These critics have become an obsession, leading him to view architecture as a field of research. And he came up with numerous projects one after another by following avanguard artistic trends. In 1927, he took part in the massive “Weissenhof Estate” project, constructed in Stuttgart by contemporary architects. The project had been a trailblazer architecture with respect to compartmentalisation of apartments to answer major needs. As a matter of fact, Rohe aimed to combine economy, technique and function in his projects. His motto “Multitude in unity, unity in multitude” found its true meaning with this building. His next achievement came with the German pavillion in the Barcelona Fair. His “Barcelona Chair” designed for the Knoll company was launched in the Spanish fair for the first time. The project which he began with the intention of designing a monumental chair would be acknowledged among the best examples of modernism with its steel structure and seventeen leather belts on the back and the seater, just like his architectural achievements. His accomplishments that was to extend until the 1960’s had been crowned by the “Concrete Country House” in 1923, and the “Farnsworth House” in 1946. In 1930 he headed the famous Bauhaus. In 1933, he was unseated with the accession of Hitler government to power. By 1937, it was time to immigrate into the USA. In 1938, he headed the ITT Department of Architecture in his new country. In 1940, he organized the college campus. Within a couple of years, he had acquired fame and reputation with his authentic projects. About him, the Time Magazine would say: “Look up to the sky anywhere in the United States; if you see a fairly new building, especially if it’s made of steel, it certainly bears the traces of Mies van der Rohe.” Throughout his fairly long life, Rohe has signed under around 200 thriving projects.


ASTROLOJİASTROLOGY

KIŞ MEVSİMİNİN

AYAKLARI YERE BASAN BURÇLARI DOWN-TO-EARTH SIGNS OF THE WINTER EVLERDEKİ YAŞAM ALIŞKANLIKLARININ MEVSİMLERE GÖRE DEĞİŞTİĞİ DOĞRU; ARTIK DIŞARIDA AYAZ VARKEN EVLERDE KANEPELERE UZANIP, FİLM SEYRETME ZAMANLARI GELDİ. YANİ HERKESİN KENDİNE, KENDİ İÇİNE, HATTA EVİNE DAHA ÇOK DÖNME MEVSİMİNDEYİZ. EV SAHİBİ KIŞ MEVSİMİ BU YIL DA, OĞLAK GİBİ SORUMLULUĞUNU BİLEN, KOVA GİBİ PLANLI, BALIK GİBİ TEVAZU SAHİBİ BURÇLARI AĞIRLAYACAK. YENİ BİR YILI GÜZEL KARŞILAMAK VE MEVSİME İYİ BİR ENERJİYLE GİRMEK İÇİN...

santİgrat 2017

DOMESTIC HABITS TEND TO CHANGE IN LINE WITH THE SEASON. IT IS NOW THE RIGHT TIME TO LAY BACK AND ENJOY A GOOD FILM ON TELEVISION AS THE STORM PREVAILS OUTSIDE. THIS IS A GOOD TIME FOR INTROSPECTION, AND FOR TURNING INDOORS. WE TAKE A LOOK AT THE RESPONSIBLE CAPRICORN, THE DELIBERATE AQUARIUS, AND THE HUMBLE PISCES HOMES FOR A JOLLY START IN THE NEW YEAR WITH ELEVATED ENERGY.


83 Oğlak BURCU uuu CaprIcorn 21 Aralık 20 Ocak u 21 December 20 January

A

strolojide bilgeliği temsil eden Oğlak Burcu, 21 Aralık’ta en uzun geceyle birlikte hayatımıza girerken, gelecek çetin bir kışın da habercisi olur. Sorumluluk sahibi ve kariyer odaklı Oğlaklar, evlerini doğayla yaşama arzularına göre döşerler. Çünkü onlar için doğaya yakın yaşamak önemlidir. Bir yandan da evlerinde eskiye yer ayırırlar; çünkü bu onların aynı zamanda geleneklerine ve göreneklerine bağlı olan yanlarının bir yansımasıdır. Yaşadıkları yere bağlanan Oğlaklar kolay kolay evlerini değiştirmezler ve yaşadıkları yerin güvenli olması konusuna çok özen gösterirler. Abartılı olan yaşam alışkanlıklarından, ev eşyalarından, düzenden, kısaca her şeyden uzak dururlar. Mobilyalarda tutkuyla sevdikleri doğanın bir parçası olan ahşap gibi malzemeleri seçerler. Toprak aksesuarlar, doğal dokumalar onların favorileridir.

T

he astrological symbol of wisdom, the time of Capricorn starts with the longest night on December 21st, heralding the coming winter ahead. Capricorn people are responsible and career-oriented, and decorate their homes in line with their naturalistic tendencies. It is important for them to live close to the nature. They keep a substantial place in their homes for heritage, this is merely a reflection of their devotion to traditions and customs. Capricorn people develop loyalty for their home, so they rarely move, and pay emphasis on home safety. Refraining from all sort of extravagancies, whether it’s about lifestyles, household items or habits, they prefer natural elements in furniture such as wood. Earthenware and natural patterns are their favorites.


Kova BURCU uuu Aquarius 20 OcaK 18 Şubat u 20 January 18 February

O

cak ayının 20’sinde Kova Burcu öncülüğünde başlayan yeni bir yıla, Kova Burcu insanı gibi idealist bir giriş yapmaya çalışırız. Planlar yapar, kararlar alır, hepsini uygulamayı arzu ederiz. Zeki insanlar olan Kovalar bu planlı yanlarının yanı sıra elektronik eşyalara ve teknolojiye olan yakınlıkları ile de bilinirler. Bu eğilimleri şüphesiz evlerine yansır ve özgür ruhlarına uygun ferah, geniş iç mekanlar

isterler. Sınırlanmayı sevmeyen yapıları nedeniyle belli bir tarza bağlı kalmaktan hoşlanmayan Kovalar, eskiyle yeniyi birleştirmekten, çeşit çeşit malzemeyi karıştırmaktan kaçınmazlar. Evlerinde müzik ve ses sistemlerinin en yenilerini bulmak mümkündür. Mutfakları sade, yatak odaları işlevseldir ve evlerinde genel bir ahenk vardır. Sanat eserleri, özellikle de resim Kova Burcu için önemlidir.

O

n January 20th, we aim to make an idealistic start into the new year, which begins under the Aquarian lead, in typical Aquarian fashion. We make plans, take decisions, wish to realize them all. Aquarians are smart people who are known for their intelligence for electronic equipment and technology, as well as their deliberate nature. These tendencies found their reflections in their homes. They desire spacious and airy interiors which perfectly suit their free spirits. Their hate of limits hold them back from committing to a certain style, so they mix and match this and that, the old and the new. Their homes usually abound the state of art music and sound systems. Yet their kitchens are plain, their bedrooms are functional, as the whole household eminates a kind of harmony. Artworks, especially paintings, are important for Aquarian people.

santİgrat 2017


85 Sınırlanmayı sevmeyen yapıları nedeniyle belli bir tarza bağlı kalmaktan hoşlanmayan Kovalar, eskiyle yeniyi birleştirmekten, çeşit çeşit malzemeyi karıştırmaktan kaçınmazlar. AQUARIUS’S hate of limits hold them back from committing to a certain style, so they mix and match this and that, the old and the new.


Güçlü hayal güçleri, rahatına düşkün yaşam alışkanlıkları Balıkları yumuşak renklere ve dokulara yakın tutar. As a result of theIr wIld ImagInatIon and comformIst lIfestyle, PISCES have an affInIty for subtle hues and textures.

santİgrat 2017


87 Balık BURCU uuu PISCES 19 Şubat 20 Mart u 19 February 20 March

S

u elementinin burcu olan Balık, hayalci iç dünyasıyla yaratıcı evlere imza atarken, tevazu sahibi bakış açısıyla en ekonomik düzeyde ve en zevkli seçimleri yapar. Güçlü hayal güçleri, rahatına düşkün yaşam alışkanlıkları Balıkları yumuşak renklere ve dokulara yakın tutar. Evdeki aydınlatmanın bile yumuşak olmasını isterler. Görselliğe olan merakları onları sanat eserlerinden yana seçimler yapmalarına sebep olurken, yaratıcı yanlarıyla birleştirdikleri sevgi dolu yaklaşımları onları güzel yemek yapacakları ve sunacakları tam kapasiteli bir mutfak kurmaya yönlendirir. Duygusal paylaşımlara destek olacak bir yatak odasıyla, hayalperest yönlerini besleyecek bir hobi odası Balıklar için evlerindeki vazgeçilmez köşelerdir.

T

he water sign has the gift to decorate creative homes that match their imagination, combining the most economic price with the most delicate choices thanks to their humble nature. As a result of their wild imagination and comformist lifestyle, they have an affinity for subtle hues and textures. They even prefer their lights to be soft.

Their devotion for visuality lead them towards artistic selections. Combined with their high creativity, their loving persona requires a fully equipped kitchen where they could prepare lovely meals for the family. A romantic bedroom and a hobby room that would feed their imagination are the indispensables for any Pisces home.


SürdürülebİlİrlİkSUSTAINABILITY

Çevreye ve geleceğe saygılı tasarımlar:

Yeşİl Bİnalar EN ANLAŞILIR HALİYLE “ÇEVREYE DUYARLI” OLARAK TANIMLANAN “YEŞİL BİNALAR”, UZUN ÖMÜRLÜ PROJELER YARATARAK, DOĞAL KAYNAKLARIN KORUNMASINI VE VERİMLİ KULLANILMASINI HEDEFLİYOR. UZUN ZAMANDIR DOĞAL KAYNAKLARIN ÇOĞUNU HESAPSIZCA TÜKETEN İNSANOĞLU, ARTIK TOPLUMSAL VE KİŞİSEL ÇABALARLA EN AZINDAN KALANLARI KORUYABİLMEK İÇİN ÇABA SARF EDİYOR. YEŞİL BİNALAR BU ÇABANIN BİR PARÇASI OLARAK İNSANLARIN DÜNYAYA SAHİP ÇIKMA ÇÖZÜMLERDEN BİRİ santİgrat 2017

DESIGNS THAT RESPECT THE NATURE AND THE FUTURE:

GREEN BUILDINGS

TRANSLATED AS “ECO-SENSITIVE” IN THE SIMPLEST TERMS, “GREEN BUILDINGS” AIM TO PRESERVE NATURAL RESOURCES AND THEIR EFFICIENT USE BY CREATING LONG-TERM PROJECTS. AFTER A LONG TIME OF RECKLESS CONSUMPTION OF NATURAL RESOURCES, THE MANKIND IS NOW STRIVING TO TAKE CARE OF THE LAST FEW REMNANTS THROUGH COLLECTIVE AND PERSONAL EFFORTS. AS PART OF THESE EFFORTS, GREEN BUILDINGS SHINE OUT AS ONE OF THE SOLUTIONS THAT MAN HAS COME UP WITH TO TAKE CARE OF THE EARTH.


89

S

G

SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAK Yeşil bina mimarisi ile yapılmaya çalışılan en önemli şey öz kaynakların korunması. Başta malzeme seçimi olmak üzere, geri dönüşümlü olan her şey yeşil bina projelerine hizmet ediyor. Alüminyum, cam, ahşap gibi malzemeler tekrar tekrar kullanılabildikleri için tercih ediliyor. Yeşil binalar, özellikle yıkılan binalardan ayıklanarak tekrar ham maddeye dönüştürülen ve adına geri dönüşümlü denilen bu malzemelerle inşa ediliyorlar. Hatta, daha önce yıkılmış binalardaki molozlar kırılarak yeni inşaatlarda dolgu malzemesi yapılıyor. Böylece doğal taş tüketimi de diğer malzemeler

SUSTAINABILITY The most important concern of green building architecure is the protection of natural resources. Everything recycable, beginning with the selection of materials used, are in service of green building projects. Alluminium, glass and wood are preferred as they can be used over and over again. Green buildings are particularly constructed with materials taken and recycled from demolished buildings. The debris from previously destroyed buildings are broken down and used as backfill material in new constructions, reducing the consumption of natu-

Son yıllarda sıkça telaffuz edilen ve bilinirliği artan Yeşil Binalar, aslında mimarlık alanında ilk kez 1970’lerde önemli bir konu haline gelmeye başlamış. O yıllarda cep telefonları ve internet gibi teknolojik gelişmeler büyük bir ivme kazanırken, bir yandan da ekolojik kaygılar mimarlığın en önemli kriterleri oluyormuş. Zaten geri dönüşüm de bu yıllarda büyük bir önem kazanmış. Yani, mimarlık alanında da doğal yöntemlerin benimsenmeye, savunulmaya ve uygulanmaya başlanması bundan yaklaşık kırk yıl öncesine dayanıyor. Doğada hızla tükenen kaynakların telafisinin mümkün olmadığı gerçeğinin genele yayılması ve bu konuyla ilgili bilincin gelişmesi için aradan geçen zaman, bugün sadece mimarlığı da değil, yaşamın her alanını etkiliyor artık. Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, dünyada tüm enerjinin yüzde 50’si ve su kaynaklarının yüzde 42’si inşaat için harcanıyor. Zaten gittikçe azalan ve yok olma tehlikesi altında olan içme suyu kaynakları, kullanılmasalar bile bu faaliyetler yüzünden kirleniyorlar. Binaların kendileri zaten insan sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Yeşil binalar en başta, enerji ve su kaynaklarını çok daha az tüketmek, güneş ışığı ve rüzgar gibi doğal kaynakları bizzat kullanarak tüketimi azaltmak üzerine kurulu bir anlayışla inşa ediliyor. Bu binalarda doğal, insana zarar vermeyen ve çevreye saygılı malzemeler tercih ediliyor. Tabii konfordan vazgeçmemek kaydıyla…

reen Buildings, a quite popular concept of the recent years, has actually appeared in the scene of architecture in the 1970’s as a prominent issue. Back in those years, technological achievements such as mobile phones or internet began to gain momentum, giving way to ecological concerns particularly in the field of architecture. Recycling, in fact, has begun to be given major emphasis in the meantime. Given the facts, the adoption, advocation and application of natural methods in architecture date back to four decades ago. A long time has passed until the consciousness that the rapidly extincting natural resources are indeed irreplaceable has become widespread, affecting every field of life including the architecture. According to studies, around 50 percent of all the energy and 42 percent of water resources are being consumed during construction. The already extincting potable water resources are being polluted during these activities. And the buildings themselves are having a negative impact on human health. Green buildings are constructed primarily for lesser consumption of energy and water resources, and reducing general consumption by means of natural resources as solar or wind power. Ecological, unharmful and environmentally sensitive materials are being used in their construction, without sacrificing comfort.


gibi azaltılmış oluyor. Bunların hepsi dünyadaki kaynakların tüketimini bir nebze olsun azaltabilmek için… Yeşil binalar için ikinci amaç sürdürülebilir olmak, yani uzun ömürlü projeler yaratarak doğal kaynakların binanın yaşam ömrü boyunca tükettiği enerjiyi kendisinin üretmesini sağlamak. Bu amaçla binalar yenilenebilir nitelikte tasarlanıyor. Yağmur suyunu ve güneş ışığını kullanarak kendi ihtiyaçlarını karşılayan, kendi enerjisini üretebilen yeşil binalar için aslında birer mimarlık mucizesi denilebilir. Güneş ışığını değerlendiren en yaygın uygulama güneş panelleridir biliyorsunuz. Bunun dışında şaşırtıcı ama çok efektif çözümler de var. Cephe kaplamaları yardımıyla yağmur suyunu toplamak, bu suyu günlük olarak kullanılabilir hale getirmek mümkün olabiliyor mesela. Rüzgardan elektrik üreterek binanın enerjisini sağlayan cephe sistemleri ile birbirinden yaratıcı geri dönüşüm projeleri tasarlanıyor. ESTETİK DE ÖNEMLİ Örneğin New York’un en yüksek ikinci binası olan Empire State, son dönemin en pratik ve en ekolojik binalarından biri sayılıyor. Gökdelen projesinde enerji ve su harcaması için son teknoloji olanaklarından yararlanılmış. Yağmur sularını biriktiren bir su toplama sistemi ile yılda yaklaşık 40 ral stone as well as other materials. All these efforts aim to reduce the consumption of natural resources to an extent. The second objective for the green buildings is to be sustainable, that is, creating long term projects to enable self-generation of the energy that will be used during the building’s lifespan. In this respect, buildings are designed as renewable. Indeed, green buildings which meet their private needs and generate their own energy through rainwater or solar rays can be acknowledged as architectural miracles. Solar pannels are known as the most common tool of making use of solar power. But there are other surprisingly effective solutions available. Containing rainwater by help of facade linings, and using it for daily needs is possible. Thanks to the facade systems that can generate the required energy from the wind appear as creative recycling solutions. THE LOOKS MATTER The Empire State, the second tallest edifice in New York, is considered among the most practical and the most ecological buildings of the modern times. Cutting edge technology has been used to take care of energy and water santİgrat 2017

bin metreküp su tasarrufu mümkün hale getiriliyor. Yeşil binalar için geri dönüşüm kavramını destekleyen bir diğer enstrüman ise sürdürülebilir cepheler. Gelişmiş teknolojiler kullanılarak binanın özelliklerine uygun olarak tasarlanan cepheler, teknik olarak her biri birer mühendislik başarısı olmakla birlikte, binaların ilk izlenimini oluşturdukları için estetik açıdan da önemliler. Yani binaların tüm tasarruf kriterlerine uygun ve çevreyle dost olarak inşa edilmelerinin yanı sıra, göze de hitap etmeleri bekleniyor. Çift cephe tasarımları, aydınlatma-parlama-gölgelendirme elemanları, ısıyı dışarıya sızdırmayan zarf sistemi, yalıtım için çift cam sistemi gibi yöntemler bu amaç için son derece estetik şekilde kullanılıyor. Enerji verimliliği sağlayan bu sistemler, binanın cephesi aracılığıyla enerji tasarrufu sağlayarak, enerji kaybına engel oluyorlar. Örneğin, Lucasfilm’in Singapur genel merkezi için tasarlanan bina, cephesini çevreleyen çok katmanlı cam sayesinde, güneş ısısını binanın içine sınırlandırarak almak, öte yandan da doğal ışığın içeriye nüfuz etmesini sağlayacak şekilde tasarlanmış. Uzun lafın kısası, yeşil binalar insanlığın geleceği için tek kurtuluşu olmayabilir ama mimarlık açısından bakınca, dünyanın geleceğini enerji ve su tasarrufu sağlayan binaların kurtaracağını artık herkes biliyor. consumption in the project. With the help of a catch drain system that contains the rainwater, an annual saving of 40 thousand squameters was made possible. One of these instruments which support recycling in green buildings is sustainable facades. Using state of art technologies, these facades are designed to match the construction properties. They are not just engineering miracles, but also have attractive loks as they play an important role in the first impact. So they are designed to be eco-friendly to match all the savings criteria, and they appeal to the eye. The double facades, lighting-shining-shadowing elements, the black-out envelope system, the double-glass system for isolation are used in the most esthetic way for this purpose. Enabling energy efficiency, these systems save energy by means of the facade, and prevent energy loss. The Lucasfilm building in Singapore, for instance, is designed to let in limited sunlight but allow the natural light inside by means of its multi-layer glass facade.In a nutshell, green buildings may not be the last thing to save the future of the mankind, but from the architectural perspective, it can be taken for granted that energy and water saving buildings can only save it.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.