Bahar Kasim 2016

Page 1

Kuzey Avrupa'nın En Büyük Türkçe Gazetesi

18. YIL

www.Bahar.dk

KASIM 2016 / SAYI 143


Kuzey Avrupa'nın En Büyük Türkçe Gazetesi

18. YIL

www.Bahar.dk

KASIM 2016 / SAYI 143

Kraliçe’den göçmenleri üzen açıklamalar:

‘‘Danimarka’da yaşamak insanı Danimarkalı yapmaz’’ HABER MERKEZİ DAHA önce göçmenlerle ilgili yaptığı siyasi açıklamalar nedeniyle eleştirilen Danimarka Kraliçesi Margrethe II, bu konudaki açıklamalarına devam etti. Kraliçe Margrethe II, göçmenlerin ülkeye adapte olacağını düşünmekle hata ettiklerini söyledi. Kraliçe Margrethe ayrıca; “Danimarka’da yaşıyor olmak insanı Danimarkalı yapmaya yetmez” dedi. DEVAMI SAYFA 20

EMRE OĞUZ:

SAİD İLHAN:

ABDULLAH BAYHAN

Danimarkalı olmak zorunda mıyız?

Danimarka’da iltica ile ilgili merak edilenler

Şirket kurmanın 1 kron olduğunu biliyor muydunuz?

SAYFA 4

SAYFA 10

SAYFA 14


4

KASIM 2016

editörden

Danimarkalı olmak zorunda mıyız?

EMRE OĞUZ emre@bahar.dk

Birşeyi açıklığa kavuşturalım. Siz, göçmenlerin Danimarka’ya kendi kültürlerini, dillerini ve inançlarını bir kenara bırakıp, hayatlarının geri kalanını etnik bir Danimarkalı (Dan) gibi yaşamak için geldiğini mi zannediyorsunuz? Geçen ayki sayımızın kapağında Danimarka’da yaşayan göçmen kökenli gençlerin hızla ülkeden uzaklaştığı uyarısında bulunmuştuk. Daha manşetimizin mürekkebi kurumadan Kraliçe Margrethe II’den genç yaşlı demeden bütün göçmenleri üzecek açıklamalar geldi. Danimarkalı Gazeteci Thomas Larsen tarafından kaleme alınan ve kendisi ile yapılan söyleşilere dayanan [De dybeste rødder – Dronningen fortæller om Danmark og danskerne] ‘‘En Derin Kökler, Kraliçe Danimarka ve Danimarkalıları Anlatıyor” isimli kitapta Kraliçe Margrethe, ‘‘Göçmenlerin ülkede adapte olabileceğini düşünmekle hata ettik.’’ ve ‘‘Danimarka’da yaşıyor olmak bir isanı

Danimarkalı yapmaz’’ diyor. Birşeyi açıklığa kavuşturalım. Göçmenlerin Danimarka’ya hayatlarının geri kalanını etnik bir Danimarkalı (Dan) olarak yaşamak için geldiğini hiç zannetmiyorum. Etnisite bireyin kendi arzusuyla değiştirebileceği birşey değil zaten. Hiç birimiz anne-babamızı, ırkımızı seçme şansına sahip değiliz. Kraliçe Margrethe II de buna dahil. Ona, 1940 yılında Danimarka’da bir prenses olarak dünyaya gelme ve henüz 32 yaşındayken (1972) Kraliçe olup şimdiye kadar tahtta kalma imkanı bahşeden kader, pekala Afrika’da bir kömür madeninde ömür tüketip 40’ına varmadan hayatını kaybeden çaresiz bir işçi olarak doğma talihsizliğini de layık görebilirdi. Kaderin cilvelerini tam

anlamıyla idrak etmek her zaman mümkün değil. Ancak açık olan birşey var. Kimse bu dünyada kalıcı değil. Danimarka kanunlarla yönetilen bir ülke. Etnik Danimarkalılar gibi göçmen kökenli Danimarkalılar ve dahi göçmenler için de esas olan tek şey kanunlara riayet etmektir. Nasıl ki; Müslüman bir göçmen, etnik bir Danimarkalıyı imana gelip, oruç tutmaya ve namaz kılmaya zorlayamazsa aynı şekilde etnik bir Danimarkalı da bir Müslümanı domuz yiyip, şarap içmeye zorlayamaz. Hiç kimsenin, ‘‘Burası, Danimarka burada biz domuz yeriz’’ ya da ‘‘Danimarkalı olmak için şunları, şunları yapmalısın’’ benzeri açıklamalarla insanlara baskı yapmaya hakkı yok. Bu tür açıklamalar toplumdaki kutuplaşmayı arttırmaktan başka bir işe yaramaz. Danimarka’da yaşayan göçmen kökenli insanların sebep olduğu sorunlar yok mu? Elbette var. Entegrasyon ve adaptasyon arzu edilen seviyede mi? Kesinlikle hayır! Ancak bunu söylemek başka, ‘‘Göçmenlerin ülkeye adapte olabileceğini düşünmekle

hata ettik’’ demek başka. Sanki, Danimarka toplumuna adapte olabilmiş kimse yokmuş gibi. Sanki göçmenlerin tamamının entegrasyon sorunu varmış gibi. Hayatı boyunca hiç bir suça bulaşmamış, vergisini düzenli ödeyen, istihdam sağlayan ve ülke ekonomisine katkıda bulunan binlerce göçmen var bu ülkede. Kraliçe’ye göre bu insanlar hangi sınıfta acaba? Onlar da mı Danimarka’ya adapte olamamış? Peki ya parlamentodaki göçmen kökenli vekiller? Naser Khader, Yıldız Akdoğan, Özlem Çekiç, Fatma Öktem… Kraliçe Margrethe, onlar hakkında ne düşünüyor acaba? Adaptasyon testinden geçebildiler mi? Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Şahsen ben, birilerinin sürekli sorunları göstermesinden bıktım usandım. Sorunlar zaten ortada. Görmemek için kör olmak lazım. Önemli olan çözüm önerisi üretebilmek. Kraliçe Margrethe II, göçmenlerin ülkeye entegrasyonu için bugüne kadar neler yapmış ve bundan sonra neler yapmayı planlıyor, onlardan da bahsetse ya biraz. Böylece hepimize yol göstermiş olmaz mı?

Privat socialrådgivning | Mentor Service | Tolkeservice

HİZMETİ DANSK

TÜRKÇE

ENGLISH

KURDÎ

Bize meselenizi anlatın beraber bir çözüm sü reci başlatalım. © Moving Media ApS

ÖZEL

DANIŞMANLIK

Başvuru ve ilk görüşme ücretsizdir.

Mentor Consulting er et privat socialrådgivningfirma, der med sit brede og erfarne team tilbyder privat socialrådgiving til private borgere. ”Uzman kadromuz ile her zaman hizmetinizdeyiz” Vores services / Hizmetlerimiz: • Sygedagpenge / Hastalık dönemi haklarınız • Arbejdsskadesager / İş kazası davaları • Nedsat arbejdsevne / Azaltılmış iş görme dönemi • Revalidering / Rehabilitasyon destegi göz önünde bulundurarak bazı • Fleksjob / Rahatsızlığı işlerden muaf tutulmayla yapılan çalışma şekli. • Førtidspension / Erken emeklilik imkanı • Børn og familie sager / Çocuk ve ailevi konular

İzzet Tokmak Sosyal Danışman

Fetih Hancı Sosyal Danışman

Şendoğan Suluk Sosyal Danışman

Mentor Consulting APS • Taastrup Hovedgade 92, 1. sal, 2630 Taastrup • Telefon: +4528264469 info@mentorconsulting.dk • www.mentorconsulting.dk

SAHİBİ: MOVING MEDIA APS

YÖNETİM KURULU BAŞKANI VEDAT OĞUZ DANIŞMAN BAHATTİN KARATAŞ

YAYIN EDİTÖRÜ: EMRE OĞUZ HABER MERKEZİ HASAN AKYÜZ MİYASE BARDAKÇI

REKLAM Tel.: 70 20 69 70. annonce@moving-media.dk BASKI OTM AVISTRYK

ADRES: Sluseholmen 2, 1. 2450 København SV Tel.: 70 20 69 70 info@bahar.dk www.bahar.dk CVR-nr. 25065557

Gazetemizde yayınlanan yazı ve haberler referans gösterilerek kullanılabilir. Yayınlanan reklamların içeriğinden gazetemiz sorumlu değildir.


6

KASIM 2016

PARA HAVALESİ

mediterranean kitchen

Akdeniz Restaurant

Muhasebe ve Tercüme ile ilgili

DUYURU Muhasebe ve tercümanlık hizmetlerinin yanı sıra, 25 yıllık mesleki tecrübeleri ve sizlerin güvenine dayanan para havalesi hizmetleri sayesinde Danimarka´nın her köşesinden gönderebileceğiniz, dilediğiniz miktardaki havaleleriniz SADECE 1 SAAT İÇİNDE *

50 kr.´dan başlayan fiyatlarla, tüm Türkiye´ye ulaştırılmaktadır. Pamir Kalkan Serbest Muhasebeci / Yeminli Tercüman ve Mütercim

© Moving Media ApS

İrtibat:

VEPA Revision & Rådgivning / T.A.C. - Transfer And Consulting Trommesalen 1, 1. sal - 1614 København V (v. Hovedbanegården) Tlf. 33 79 33 77 - Fax 33 79 33 37 - Mobil 20 66 20 99

www.muhasebe.dk

-

www.tercüme.dk

-

www.havale.dk

Sünnetçi doktorun yetkisi elinden alındı Danimarka’da yıllardan beri Müslüman çocukları sünnet eden bir doktorun, sünnet yapma yetkisi elinden alındı. Said El Batran isimli doktor hakkında çok sayıda şikayet olduğu açıklandı.

HABER MERKEZİ

D

animarka’da yıllardan beri Müslüman çocukları sünnet eden bir doktorun, sünnet yapma yetkisi elinden alındı. Said El Batran isimli doktor hakkında çok sayıda şikayet olduğu açıklandı. Danimarka’da yaşayan Müslüman aileler için en önemli sorunlardan biri sünnet. Halihazırda resmi devlet hastanelerinde sünnet yaptırmak mümkün değil. Haliyle çocuklarını sünnet ettirmek isteyen aileler mecburen yetkili özel kliniklere gitmek zorunda kalıyor. Ancak bu alanda da herşey istenilen kalitede

değil maalesef. Odense şehrinde yaşayan ve yıllardan bu yana Müslüman çocukları sünnet ettiği söylenen Said El Batran isimli bir doktorun sünnet için gerekli olan hijyen şartlarına uymadığı iddia edildi. Ailelerden gelen şikayetler üzerine Doktor Batran’ın sünnet yapma yetkisi elinden alındı. Hasta Güvenliği İdaresi yetkililerinden Anne-Marie Vangsted konuyla ilgili yaptığı açıklamada söz konusu doktorla ilgili olarak 2006 yılından bu yana şikayetler olduğunu ancak son yapılan yasal düzenlemelerden sonra doktora ceza vermenin mümkün olabildiğini söyledi. Vagsted, Danimarka’da yılda 600 çocuğun sünnet edildiğini söyledi.

Danimarka kızlar için en iyi 6. ülke HABER MERKEZİ

U

luslararası Çocukları Koruma Cemiyeti (Save the Children) tarafından hazırlanan bir rapora göre Danimarka, dünyada kızlar için en iyi ülkeler listesinde 6. sırada yer aldı. Raporda İsveç listenin zirvesinde yer alırken, Finlandiya ikinci, Norveç üçüncü, Hollanda dördüncü, Belçika ise beşinci sırada yer aldı. Aynı listede İngiltere 15. Kanada 16. Amerika Birleşik Devletleri ise 32. sırada yer aldı. Listenin sonunda ise; Nijerya, Cad ve Somali gibi Afrika ülkeleri yer aldı.

Bayanların hazırladığı ev yemekleri tadında menüler

Kahvaltı Brunch

Akşam Büfesi

Saat: 10-15

Saat: 15-22

79,-

109,-

Mediterranean kitchen • Field’s Center, Plan 2 • Arne Jacobsens Allé 12, • 2300 København S

Field’s Center’de en büyük

Akdeniz Restaurantı


8

KASIM 2016

KASIM 2016

Gurbetçinin

i s e l i ç n ü g 5 18 sona erdi

Son dönemde çok sayıda gurbetçinin mağdur olmasına neden olan 185 yasası gelen şikayetler üzerine değiştirildi. Yeni yapılan düzenleme ile Türkiye’ye aracıyla gitmek isteyenlerden 185 gün yurtdışında kalmış olmaları şartı aranmayacak.

BAHAR HABER MERKEZİ

A

vrupa’nın değişik ülkelerinde yaşayan ve özel otomobiliyle Türkiye’ye gidenlerden, hem aracın hem kişinin 185 gün yurtdışında kalmış olması şartı aranıyordu. Yasanın uygulanması özellikle gümrüklerde çok sayıda emeklinin mağdur olmasına neden oldu. Şikayetler üzerine yasada değişiklik yapıldı ve kararname dün Resmi Gazete’de yayınlanarak, yürürlüğe girdi. Yeni düzenlemeye göre yurtdışında yaşayan emeklilerden artık yurtdışında 185 gün kalmış

olma şartı aranmayacak. Bilindiği üzere bu konu gurbetçiler arasında ciddi sıkıntılara neden olmuştu. Çok sayıda gurbetçi kanunu bilmediği için ağır para cezalarına maruz kalmıştı. “Yeni düzenleme ayrıca, aracı için iki yıllık iznin tamamını kullanmış veya 185 gün şartını yerine getirmeyen AB ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği ülkelerinde yerleşik kişilerin gümrükte yaşadıkları mağduriyeti engellemek için de önemli bir kolaylık sağlamaktadır. Bu kişilerin araçlarına yılda bir defaya mahsus bir aylığına süre verilecektir.” İşte yeni kararname Resmi Gazete’de dün yayımlanarak

yürürlüğe giren yeni kararname şöyle: “Belirli bir süre ile çalışmak veya öğrenim görmek amacıyla gelen Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik kişilerin ülkelerinde adlarına kayıtlı olan kişisel kullanıma mahsus kara taşıtına geçici bir süreyle Türkiye Gümrük Bölgesi’nde trafiğe tescil edilmek üzere geçici ithalat izni verilir. Bu taşıtlar çalışma veya öğrenim süresi içerisinde Türkiye Gümrük Bölgesi’ne getirilebilir. Bu kişilerden emeklilik tarihinden sonra Türkiye Gümrük Bölgesine ilk defa getirecekleri kişisel kullanıma mahsus kara taşıtları için Türkiye’ye son giriş tarihinden geriye doğru bir yılda en az 185 gün Türkiye Gümrük Bölgesi dışında bulunması koşulu aranmaz.”

9


KASIM 2016

KASIM 2016

Danimarka’da iltica ile ilgili merak edilenler Bu sorunlar önümüzdeki haftalarda daha da gündeme gelecek gibi. Malum Türkiye’deki hukuki ve siyasi karmaşa bir yana bir de Musul Harekatı bölgedeki nüfus hareketlerini hızlandıracak. Avrupa ve Türkiye arasındaki mülteciler anlaşması ve süresi de pek icaçıcı değil. Bu sebeplerden dolayı, sığınmacı ve mülteci sayısının artacağını söylemek mümkün. Peki bu bağlamda, Danimarka, Türkiye’den gelen iltica başvurularını kabul edecek mi? Geçen hafta Danimarka’nın ana mülteci kampını (Center Sandholm) ziyaret ettim. Ayrıca sığınmacıların iltica başvurularını ilk etapda değerlendiren Udlænindestyrelsin’in seminerine katılma şansı buldum. Profesör Jens Vedsted Hansen halihazırda bu alanda Danimarka’nın en önemli isimlerinden biri. Mülteciler ve iltica yasaları hakkında sayısız çalışması var. Onunla sohbet edip bilgi aldım. Son olarak; dünyanın en iyi sivil toplum kuruluşu seçilmiş olan Dansk Flygtninge Hjælp’den (DFH) ders aldım. Neticede temel bilgileri ve yanlışları düzelten bir yazı yazmanın elzem olduğuna kanaat getirdim. Sığınmacı mı yoksa mülteci mi? Öncelikle şunu belirtmek isterim. Sığınmacı ve mülteci terimleri genellikle birbiriyle karıştırılır. Mülteci, iltica başvurusu kabul görmüş bir sığınmacıdır. Eğer bir kişi mülteci olduğunu ileri sürüyorsa,

ancak iddiaları henüz kesinliğe kavuşturulmamışsa o kişi aslında iltica talebinde bulunmuş bir sığınmacı sayılır. Danimarka mülteci kabul etmeyecek mi? Gelelim sorulara; sığınmacılar farklı kategorilere ayrılıyor. Her bir kategorideki sığınmacıların başvurusu hukuki olarak farklı kriterlere göre değerlendiriliyor. Bu kategorilerden biri; kota sığınmacıları (Kvote-flygtninge) Kota sığınmacıları,Birleşmiş Milletler

kota mültecisi almayacağını duyurdu. Profesör Jens Vedsted, bu kararın yanlış olduğunu düşünüyor. Danimarka bu yüzden para cezasına çarptırılabileceği uyarısında bulunuyor. Türkiye’den iltica talebi kabul görür mü Üsteki mevcut durumun yani kota sığınmacılarının Türkiye’den Danimarka’ya direkt gelen sığınma talebinde bulunan Türk vatandaşları için herhangi bir geçerliliği yok. Zira onların dahil olduğu

Mülteciler Danimarka’da sürekli gündemde olan konular. Peki Danimarka’ya iltica etmek mümkün mü? Hükümetin aldığı son kararlardan sonra durum ne? Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) değişik ülkelerdeki sığınmacı kamplarında kalan ve iltica başvurusu orada kabul edilmiş kişilere denilir. Danimarka normalde UNHCR kotasından her yıl 3 yılda bir toplam 1500, yani yılda yaklaşık 500 kadar sığınmacı kabul ediyordu. Ancak bu yıl hükümet aldığı bir siyasi karar ile daha fazla mülteci kabul edilmeyeceği duyuruldu. Yıllardan beri Danimarka Yabancılar Yasasının (Udlændingeloven) 8. maddesine istinaden bu mültecileri kabul eden Danimarka, bu sene geriye kalan 491 sığınmacıyı kabul etmeyip, önümüzdeki yıllarda da ülkenin entegrasyon ve ekonomik durumunu sebep göstererek ilave

sığınmacı grubu farklı. Bu durumdaki sığınmacılar için Dublin Sözleşmesi kapsamında ilticbaşvurusunu değerlendirme sorumluluğu Danimarka’ya düşüyorsa, başvuru sahibinin durumu Danimarka makamları tarafından mülteci kapsamına girip girmediği değerlendirilir. Burada BM’nin mülteci sözleşmesi dikkate alınır. Söz konusu sözleşmede sığınmacı şöyle tanımlanır: ‘Irkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri yüzünden zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz

SAİD İLHAN HUKUKÇU

hukuk@bahar.dk

konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen her şahıs’ Bu kişiler Danimarka Yabancılar Yasasının (Udlændingeloven) 7. maddesinin 1. fırkası kapsamına alınır. Söz konusu yasanın diğer bölümlerinde (Udlændingeloven §7, stk. 2 ve 3) ise diğer kategorilerdeki mülteciler ele alınır. Bu maddelere göre iltica talebinin kabulü daha kolay olsa da akabinde sağlanan haklar daha kısıtlıdır. Danimarka Yabancılar Dairesi (Udlændigestyrelsen) aldığı kararlarda genel itibariyle kısıtlayıcı bir tavır takınıyor. Bu herkesin malumu. Red kararı sığınmacının hayatını riske atacağından konu direkt olarak Mülteci Kuruluna (Flygningenævnet) intikal eder. Burada başvuru yeniden değerlendirilir. Dansk Flygtninge Hjælp Bütün prosedür, şartlar ve koşullar hakkında teferruatlı bilgi; Danca veya İngilizce olarak Dansk Flygtninge Hjlæp’ten edinilebilir. Çarşamba günleri 10 ile 13 arasında Borgergade’deki ofisleri açık ve ücretsiz danışmanlık hizmeti veriyorlar. NGO olarak hiç bir yere bağlı olmadıkları gibi mültecilerin haklarını da gerçek manada savunuyorlar. Öyle ki üstün başarıları dolayısıyla devlet tarafından bile özel yetkilerle donatılmışlar. Ayrıca; Yabancılar İdaresi Danimarka’ya iltica hakkında bilgilendirici Türkçe bir video da hazırlamış durumda. Dileyen buradan izleyebilir. https://player.vimeo. com/video/108765799

Danimarka ve İsveç sınır kontrollerini 3 ay daha uzattı Avrupa Komisyonu’nda geçtiğimiz ay içerisinde Avrupa Komisyonu’nda yapılan görüşmede, Danimarka, İsveç, Norveç, Almanya ve Avusturya’daki sınır kontrollerinin uzatılmasına karar verildi. BAHAR HABER MERKEZİ

D

animarka’da 2015 yılında yaşanan mülteci krizinin akabinde başlatılan sınır kontrolleri 3 ay daha uzaltıldı. Geçtiğimiz ay içerisinde Avrupa Komisyonu’nda yapılan görüşmede, Danimarka, İsveç, Norveç, Almanya ve Avusturya’daki sınır kontrollerinin uzatılmasına karar verildi. Avrupa Komisyonu ayrıca sınır kontrollerine alternatif olabilecek çözüm yolları üzerinde de çalışmalar yapılmasını istedi. Danimarka’da uzun süreden beri Al-

manya sınırında kontroller yapılıyor. Kara, deniz ya da demiryolu ile Danimarka’ya gelen herkes kimlik kontrolünden geçiriliyor. Bu başta sınır bölgelerinde yaşayan insanlar olmak üzere toplumun değişik kesimlerinin tepkisini çekiyordu. Ancak hükümet, söz konusu kontrollerin gerekli olduğunu düşünüyor. Normal şartlar altında 12 Kasım 2016 tarihi itibariyle sınır kontrolleri sona eriyordu. Ancak hükümet kontrollerin uzatılmasını istiyordu. Daha önce de kontroller bir kez uzatılmıştı. Gelinen noktada kontroller 3 ay daha uzatıldı. Söz konusu karar Avrupa Komisyonu tarafından da onaylanmış oldu.

11 © Moving Media ApS

10

Türkiye kökenli esnafın kuyumcu dükkanı soyuldu Arhus’da Türkiye kökenli işadamı Haydar Özkan tarafından işletilen kuyumcu kimliği belirsiz hırsızlar tarafından soyuldu. HABER MERKEZİ

H

ırsızlar, soyguna engel olmaya çalışan Haydar Özkan ve eşine bıçakla ve biber gazıyla saldırdılar. Yaşanan herşey ise güvenlik kamerasına anbean kaydedildi. Guldsmedgade’de bulunan Øzkan’s Guld isimli dükkan geçtiğimiz ay 3 hırsız tarafından soyuldu. Olay esnasında dükkanda bulunan dükkan sahibi Haydar Özkan ve eşine saldıran hırsızlar daha sonra dükkanda buldukları ne varsa çantalarına doldurup kaçtı. Hırsızlar kendilerine engel olmak isteyen dükkan sahibi ve eşine bıçakla ve biber gazıyla saldırdılar. Olay sonrasında Danimarka medyasına konuşan Hüseyin Özkan, hırsızların bir an önce bulunmasını ve mümkün olan en ağır cezaya çarptırılmalarını istediğini söyledi.


12

KASIM 2016

KASIM 2016

Doğan Polat’tan milletvekili adaylık başvurusu Halihazırda Albertslund Belelediye Meclis Üyesi olan Doğan Polat Danimarka’da bir sonraki genel seçimlerde milletvekili olmak için aday oldu. HABER MERKEZİ

H

alihazırda Albertslund Belelediye Meclis Üyesi olan Doğan Polat Danimarka’da bir sonraki genel seçimlerde milletvekili olmak için aday oldu. Söz konusu adaylığı Facebook sayfası aracılığıyla takipçileriyle paylaşan Polat, destek istedi. Polat’ın adaylığının kesinleşmesi için Albertslund ve Taastrup

bölgesinde yaşayan ve Sosyal Demokrat Parti’ye kayıtlı olan en az 25 kişinin imzasına ihtiyacı var. Söz konusu imzaların 5 Kasım tarihinden önce tamamlanması gerekiyor. İmza vermek için Danimarka vatandaşı olma şartı bulunmuyor. Danimarka’da oturma müsadesi bulunan herkes imza verebilir. Yapılması gereken tek şey Sosyal Demokrat Parti’ye üye olmak.

Fatih Başel’in ölümü sevenlerini yasa boğdu Arhus’da yaşayan Fatih Başel’in bir süper markette tartıştığı iki kişi tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürülmesi başta sevenleri olmak üzere bütün tanıyanlarını yasa boğdu.

HABER MERKEZİ

A

rhus’da yaşayan Fatih Başel’in bir süper markette tartıştığı iki kişi tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürülmesi başta sevenleri olmak üzere bütün tanıyanlarını yasa boğdu. Henüz 30 yaşında olan ve hamile eşine birşeyler almak için markete giden Fatih’in ölümünün arkasından çok sayıda kişi sosyal medyadan tepkisini gösterdi. Öte yandan Fatih’in katil zanlığı olduğu açıklanan 22 yaşındaki bir genç, olaydan birkaç gün sonra polise teslim oldu.

Danimarka’da dehşet:

Derin dondurucuda 3 mülteci cesedi Danimarka geçtiğimiz ay içerisinde sığınmacı cinayetleriyle sarsıldı. Ülkenin güneyindeki Abenra şehrinde yaşayan 3 sığınmacının cesedi derin dondurucuda bulundu.

BAHAR HABER MERKEZİ

D

animarka geçtiğimiz ay içerisinde sığınmacı cinayetleriyle sarsıldı. Ülkenin güneyindeki Abenra şehrinde yaşayan 3 sığınmacının cesedi derin dondurucuda bulundu. Konu Danimarka medyasında geniş yer bulurken polis geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Konuyla ilgili olarak Danimarka Polisi’nden yapılan açıklamada, 2015 yılında Suriye'den Danimarka'ya sığınan bir ailenin kaldıkları evin derin dondurucusunda, 27 yaşındaki bir kadın ile 7 ve 9 yaşlarındaki iki kızının cesedinin bulunduğu ifade edildi. Olayın akabinde geniş çaplı operasyon başlatıldı. Söz konusu kişilerin kim tarafından hangi sebeple öldürüldüğü bilinmiyor. Polis kaldıkları evde yaptığı arama sonrasında annenin ve iki kızının cesetlerine ulaştı. Söz konusu kişilerin ne zaman öldürüldüğü ve ne kadar derin dondurucuda kaldıkları yapılan araştırmanın akabinde netlik kazanacak.

2 bin 381 kişi Danimarka vatandaşlı

oldu BAHAR HABER MERKEZİ

D

animarka’da son dönemde değişik tartışmalara neden olan vatandaşlık başvuruları geçtiğimiz ay içerisinde neticelendi. Toplamda 2 bin 381 kişinin vatandaşlık başvuruları kabul edildi. Öte yandan normalde başvuruları kabul edilmesi gerekirken hükümet tarafından son yapılan kanun değişikliği ile vatandaşlık şansını kaybedenler tepki gösterdi. Bazılarının ise yedikleri trafik cezaları yüzünden vatandaşlık başvuruları reddedildi.

13


14

KASIM 2016

KASIM 2016

Şirket kurmanın 1 kron olduğunu biliyor muydunuz?

Tecrübe, bir çok defa başarısız olsanız dahi, sizi daha hırslı ve daha başarılı kılacağından emin olabilirsiniz. Yeter ki kendinize güvenin. Güven, hedefe doğru sağlam adımlar atmaya da yardımcı olacak.

Girişimci şirket (iværksætterselskab – IVS) 1 krona kurulabiliyor. Hem de kişisel sorumluluk olmadan; yani şirketiniz batsa da özel eşyalarınıza dokunulamıyor. Diğer türlü başlangıç sermayesi ödenmeden açılan şirketlerde kişisel sorumluluk olduğu için, şirketinizin batma durumunda şahsi eşyalarınıza el konulabiliyor. Örnek; şirketiniz battı ve 300.000 kronluk borcunuz var. Şirketin ne parası ne de mal varlığı var. Ama sizin bir arabanız var ve arabanızın değeri 300.000 kron. Artık arabanız da yok. Yapmanız gerekenler Yapmamız gereken sadece 50.000 kron biriktirene kadar şirketin yıllık kârının yüzde 25’ini bir kenara koymanız. Daha sonra isterseniz özel limited şirkete (ApS) dönüştürebilirsiniz. Girişimci şirketler de diğer başlangıç sermayesi gerektiren şirketler (ApS ve A/S) gibi Şirketler Yasasına (selskabsloven) tâbi.

IVS kurmak için bazı şeylerin kayıt edilmesi ve belgelenmesi gerekiyor. Bunları aşağıda sıralayıp maksimum kelime kullanma limitimi harcamak istemiyorum. İsterseniz ’erhvervsstyrelsen.dk’ adresine girip bilgi alabilirsiniz - derken gitti 15 kelime. Onun yerine şirket kurmanın ne gibi avantajları var ondan bahsetmek isterim. Ama daha önce bilmeniz gereken bir husus var; mesela Danimarkanın, Avrupanın en iyi ve dünyanın dördüncü en iyi girişimci ülkesi olduğunu biliyor muydunuz? (bkz. Global Entrepreneurship Index 2015, Zoltan Acs). Buradaki ‘en iyi’ değerlendirmesi şirket açmanın kolaylığı ve devlet tarafından sağlanan iyi şartlarla ölçülüyor. Bu güzel bir haber! Gelelim avantajlara. Öncelikle kendi işinizin patronu oluyorsunuz. Kimseye hesap vermek zorunda değilsiniz. Yapmak istediğiniz şeyleri yapıp, yapmak istemediğiniz şeyleri yapmıyorsunuz. Gününüzü kendiniz belirliyorsunuz. Müşterilerinizi kendiniz seçiyorsunuz. Ne güzel değil mi?

ABDULLAH BAYHAN bahar@bahar.dk

Ama maalesef avantajların olduğu gibi dezavantajları da var. Mesela gelir elde edeceğinizin garantisi yok. Aileniz ve arkadaşlarınız yanınızda değilse, kendinizi yalnız hissedeceksiniz. Tatile gitmeniz bile imkansız gibi olacak. O yüzden böyle bir girişimciliğe atılırken dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi, eşe, dosta, aileye ve arkadaşlara yeterince vakit ayıramayacağınızı anlatmanız ve onların size destek olmalarını sağlamanız. Bu arada en önemli avantajı en sona bıraktım. Çünkü o avantajı elde edebilmeniz için başarılı olmanız gerekmiyor. Hatta neredeyse tam aksine. Çünkü bu elde edeceğiniz avantaj paha biçilmez seviyede. Sizin de tahmin ettiğiniz gibi; TECRÜBE. Tecrübe, bir çok defa başarısız olsanız dahi, sizi daha hırslı ve daha başarılı kılacağından emin olabilirsiniz. Yeter ki kendinize güvenin. Güven, hedefe doğru sağlam adımlar atmaya da yardımcı olacak. Bir sonra ki yazıda görüşme ümidiyle. Hoşça kalın.

ANADOLU’MUZUN MUTFAĞI Modern ve hijyenik mutfağımızda, 25.000 paket üretim kapasitemizle sizlere Anadolu’muzun sıcak ve soğuk yemeklerini servis yapmaktan mutluluk duyarız!

Z I Y A D Z I N I N A Y E D Z İ N ÖZEL GÜNLERİ

Danimarka komşularının gerisinde kalıyor BAHAR HABER MERKEZİ

B

irçok alanda dünyanın zirvesindeki ülkeler arasında yer alan Danimarka’nın aynı başarıyı İskandinav ülkeleri arasında da gösterdiğini söylemek çok zor. Yapılan birçok araştırma Danimarka’nın değişik alanlarda komşularından geride kaldığını

gösteriyor. O alanlardan biri de kadın-erkek eşitliği. Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Eşitliği 2016 raporuna göre Danimarka, kadın-erkek eşitliği konusunda komşularından çok geride kalıyor. Raporda; İzlanda, Finlandiya, Norveç ve İsveç kadın-erkek eşitliği konusunda zirvede yer alan dört ülke olurken Danimarka ancak 19. sırada yer alabildi.

1 puanın mutlak eşitlik ve 0 sıfır puanın mutlak eşitsizlik olarak değerlendirildiği puanlama sisteminde Danimarka 0,75 puan aldı. Danimarka geçen yıl aynı raporda 14. sırada yer almıştı. Haliyle uzmanlar Danimarka’daki kötüye gidişe dikkat çekiyor. Rapora göre Danimarka’da geçtiğimiz yıl kadınların kazandığı her 1 dolara karşılık erkekler 1.49 dolar kazandı.

© Moving Media ApS

Yapılan birçok araştırma Danimarka’nın değişik alanlarda komşularından geride kaldığını gösteriyor. O alanlardan biri de kadınerkek eşitliği.

Eksotiske Delikatesser A/S Industrigrenen 21, 2635 Ishøj Telefon: +45 7023 2808

Açılış-Kapanış saatleri: Pazartesi-Cuma 8-17 / Cumartesi 8-13 delikate@delikate.dk / www.delikate.dk

15



18

KASIM 2016

KASIM 2016

Connie Nielsen

Danimarka’nın İyilik Meleği Danimarkalı ünlü yıldız Connie Nielsen, Kenya’da açtığı yardım merkezi vasıtasıyla yüz bin kişiye destek oluyor. HABER MERKEZİ

Ş

eytanın Avukatı ve Gladyatör gibi dünya çapında büyük başarı elde etmiş filmlerde rol alan Nielsen, ”Hayatımı çocuklara adadım” diyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Nielsen, Kenya’daki yardım merkeziyle ilgili olarak, ”Ben hiç bu kadar yoksulluk görmemiştim. Danimarka’da böyle bir yoksulluk yoktu. Benden su için kuyu açmamı istediler. Ancak oradaki meslektaşlarımın da işe ihtiyacı vardı. O yüzden bir toplum merkezi açmaya karar verdim” dedi. Connie Nielsen tarafından Kenya’da açılan toplum merkezinde eğitim başta olmak üzere birçok alanda bölge halkına destek veriliyor.

19

İstihbarat Teşkilatı’nın yasağını dinlemedi Danimarka’da İstihbarat Teşkilatı PET tarafından mahkeme kararıyla basılması yasaklatılan bir kitabı ülkenin önde gelen ulusal gazetelerinden Politiken tamamen basarak okuyucularıyla paylaştı. Konu ülkede tartışmalara neden oldu.

HABER MERKEZİ

D

animarka İstihbarat Teşkilatı PET’in başkanlığını 7 yıl boyunca yapan Jacob Scharf ile yapılan söyleşilere ve analizlere dayanan kitabın PET’e zarar vereceği iddia edilmişti. Geçtiğimiz ay içerisinde 62 sayfalık özel bir ek çıkaran Politiken, PET’in bir kitabın yayınlanmasını yasaklatmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Politiken kitabı yayınlamalarının 2 nedeni olduğunu yazdı. Birincisi, söz konusu yasağın Danimarka’nın üzerine kurulduğu temel değerlere aykırı olması. İkincisi ise PET’in son derece önemli olayların yaşandığı son dönemi anlatan kitabı yasaklayarak bu dönemin Danimarkalılardan saklanmasına destek olması.

Otobüs için ehliyet - kr. 3.240* Taksi için ehliyet - kr. 2.700* Bizi arayın 43 425 425

Otobüs veya taksi şoförü ol Profesyonel ve tecrübeli öğretmenler, yeni tesisler ve modern lokallerimizde hem gündüzleri hemde geceleri hizmet veriyoruz. DEKRA garantisi ile yeni bir iş imkanı bulacaksınız! Transport branşı hakkında ücretsiz bilgi ve bütün sorularınıza yanıt verilir. - Her Pazartesi 9.00 Brøndby. Dekra.dk adresimizi ziyaret ederek bir sonraki başlayacak olan grubu görebilirsiniz. DEKRA AMU Center Sjælland A/S Kirkebjerg Allé 90 | 2605 Brøndby

www.dekra.dk

*AMU mål: 40531 Personbefordring med bus, 30 dage, Personbefordring med taxi, 25 dage, er underlagt den til enhvertid gældende AMU lovgivning. Prisen på kr. 108 pr. dag, er eksklusiv gebyrer og betinget af, om du er i arbejde og om du har en videregående uddannelse, der ikke har været brugt i erhvervsmæssige sammenhæng de sidste 5 år. Er du ledig, skal du kontakte din sagsbehandler. For målgruppe, minimumsantal deltagere og yderligere info se www.dekra.dk.

POLİTİKEN DAHA ÖNCE DE YAPMIŞTI Politiken Gazetesi daha önce de benzer bir karara imza atmıştı. 16 Eylül 2009 tarihinde de Savunma Bakanlığı tarafından yasaklatılan bir kitabı basmış ve okuyucularıyla paylaşmıştı. Konu daha sonra mahkemeye

taşınmış ve Politiken Gazetesi suçsuz bulunmuştu. Öte yandan kitabın basılmasına engel olmak için gazeteye baskı yapan başta Genel Kurmay Başkanı Tim Sloth Jörgensen olmak üzere çok sayıda kişi istifa etmek zorunda kalmıştı.

Danimarka’da 5 bin yıllık harita bulundu BAHAR HABER MERKEZİ

D

animarka’da geçtiğimiz ay içerisinde 5 bin yıllık olduğu tahmin edilen bir harita bulundu. Danimarka Ulusal Müzesi yetkilileri tarafından incelemeye alınan harita, arkeologlar arasında büyük bir heyecana neden oldu. Söz konusu haritanın milattan önce 2 bin 900 ile

2 bin 700 yılları arasında hazırlandığı tahmin ediliyor. Bir taş parçası üzerine çizilmiş olan haritanın arkeolojik bir kazı esnasında bulundu. Üzerinde gizemli işaretler bulunan taşın ilk aşamada ne olduğu anlaşılamadı. Daha sonra yapılan incelemeler sonrasında ise söz konusu taşın aslında bir harita olduğu ve üzerinde bulunan işaretlerin de bölgenin haritası olduğu öğrenildi. Söz konusu harita Bornholm Adasında bulunmuştu.


20

KASIM 2016

KASIM 2016

Kraliçe’den göçmenlerle ilgili sert açıklamalar BAHAR HABER MERKEZİ

D

aha önce göçmenlerle ilgili sert açıklamalar yapan Danimarka Kraliçesi Margrethe II, bu konudaki tavrına devam ediyor. Kraliçe Margrethe II, ”Göçmenlerin ülkeye adapte olabileceğini düşünmekle hata etmişiz” dedi. Kraliçe Margrethe II, ayrıca, ”Danimarka’da yaşıyor olmak bir insanı Danimarkalı yapmaya yetmez” dedi. Danimarkalı Gazetesi Thomas Larsen tarafından kaleme alınan ve Kraliçe Margrethe II ile yapılan söyleşilere dayanan [De dybeste rodder – Dronningen fortaller om Danmark og danskerne] ”En Derin Kökler, Kraliçe Danimarka ve Danimarkalıları Anlatıyor” isimli kitapta Kraliçe Margrethe, göçmenlerin ülkeye adapte olacağını düşünmekle hata ettiklerini söylüyor. Danimarka Kraliçesi 2. Margrethe önümüzdeki günlerde yayınlanacak bir kitapta Uzakdoğu Asya’dan gelen göçmenler dışındaki göçmenlerin Danimarka’ya uyum sağlayamadıklarını öne sürerek,“Danimarka’da yaşıyor olmak insanı Danimarkalı yapmaya yetmez” görüşünü dile getiriyor. Kraliçe Margrethe II, Güney Asya’dan gelen göçmenlerin diğer göçmenlere nazaran Danimarka’ya daha iyi adapte olduğunu belirtiyor.

Danimarka Kraliçesi Kraliçe Margrethe II, ”Göçmenlerin ülkeye adapte olabileceğini düşünmekle hata etmişiz” dedi.

Norveç Entegrasyon Bakanı’ndan Müslümanlara anlamsız mesaj:

‘‘Burası Norveç, burda domuz yer alkol içeriz”

Facebook sayfasında, ”Burası Norveç, burda biz domuz yer, alkol içeriz ve yüzümüzü gösteririz. Buraya geldiğini zaman Norveç’etki kurallara ve değerlere riayet etmelisiniz” yazan Lishaug’un açıklamaları başta Norveç’teki Müslümanlar olmak üzere birçok kesimin tepkisine neden oldu. HABER MERKEZİ

N

orveç Entegrasyon Bakanı Sylvi Lishaug’un Norveç’te bulunan Müslümanlara yönelik tavsiyeleri büyük tartışmalara neden oldu. Facebook sayfasında, ”Burası Norveç, burda biz domuz yer, alkol içeriz ve yüzümüzü gösteririz. Buraya geldiğini zaman

Norveç’etki kurallara ve değerlere riayet etmelisiniz” yazan Lishaug’un açıklamaları başta Norveç’teki Müslümanlar olmak üzere birçok kesimin tepkisine neden oldu. Norveç dışında da çok sayıda medya kuruluşu Lishaug’un açıklamalarını haberleştirdi. Norveç’te İngilizce yayın yapan The Nordic Page sitesinin haberine göre, Lishaug gelen tepkilerin akabinde ‘yanlış anlaşıldığını’ söyleyerek geri adım atmak zorunda kaldı.

21


22

KASIM 2016

KASIM 2016

Fikret Çeşmeli aslında hepimizin hikayesini anlatıyor

İsveç’te yaşayan Türk müzisyen ve oyuncu Fikret Çeşmeli ile geçtiğimiz dönemde çıkan kitabını konuştuk. Her ne kadar kendinden yola çıkmış olsa da aslında anlattığı yolu bir şekilde gurbete düşen herkesin hikayesi.

F

ikret Çeşmeli İsveç’te yaşayan Türkiye kökenli insanların gurur kaynaklarından biri. İsveç Devlet Tiyatrosu’na kabul edilen ilk Türkiye kökenli oyuncu olan Çeşmeli ilerleyen yıllarda büyük başarılara imza attı. Sayısız tiyatro oyununda, dizi de, sinema filminde rol aldı. 1995 yılında en iyi oyuncu ödülü aldı. Tiyatronun yanı yaptığı bestelerle de adından övgüyle bahsettirdi. Müzik onun için çok küçük yaşlarda başlayan bir tutkuydu zaten. 2008 yılında İsveç besteciler derneğinden başarılı besteci ödülü verildi. Müzik araştırmacısı Andedrs Hammarlund, kendisi hakkında doktora tezi hazırlayıp kitap olarak yayımladı. Fikret Çeşmeli şimdilerde yazdığı; ‘Yanıcı kar ve kuru yağmur, iki kültür arasında’ (Brinnande snö och torrt regn, mellan två kulturer) isimli kitabıyla yeniden gündemde. 1975 yılında başlayan İsveç macerası merkezde olmak üzere hayat hikayesine odaklanan Çeşmeli bu vesile ile de yolu bir şekilde gurbete düşenlerin hikayelerini anlatıyor. Üstelik şarkılarla ve türkülerle. Kendisiyle samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Fikret Çeşmeli’yi kendi dilinden tanıyabilir miyiz? 1963, Konya, Kozanlı doğumluyum. Babam 60’lı yıllarda işçi olarak gelmiş İsveç’e. Sonra ailesini almaya karar vermiş. 1975 yılında ben, annem ve kardeşimle geldim. Şöyle geri bakarsak 41 yıl olmuş.

EMRE OĞUZ 41 kere maşallah diyelim o zaman! Teşekkürler. Ben 14 yaşında geldiğim için bütün kültürel çalışmalarım burada gelişti. Hem tiyatro hem de müzik. Evet tiyatro da yapıyorsunuz biliyorum, onu da konuşacağız ama kitaba dönelim. Bu kitabın hikayesi nedir? Ben, hem bir ozan olarak hem de bir tiyatro oyuncusu olarak, kendimi anlatıcı olarak görüyorum. Türkü söylerken de hikaye anlatıyorum, tiyatro oyunlarında

da değişik hikayeleri anlatıyoruz. Ama kitap yazmak aklımda yoktu, 4 yıl öncesine kadar. Zaman ilerledikçe, 50’yi de aştıktan sonra dedim bunların hepsini birleştirelim. Hikayemi anlatmak istedim yani. Bunu İsveç’çe yazdım ki herkes anlayabilsin.

bunu başardım. Yeni kuşağa da bunu öneririm. Kendi hayallerinden vazgeçmesinler.

o yüzden çok kıymetli. Nasıl tepkiler aldınız? Genelde çok güzel yorumlar alıyorum. Çok yalın yazmaya çalıştım. Yani fazla duygu yüklemeden olduğu gibi yalın haliyle yani bir türlü söyler gibi… Onu yapmaya çalıştım. İçinde şiirler var kendi yazdığım, türküler var, bazı çok bilinen halk türkülerinin birer dörtlüğünü İsveççe’ye çevirdim. O da bir kazanım. İsveçliler için bu yepyeni birşey. İsveçlerin yorumları olumlu yani? Evet, bana daha çok gelen yorumlar İsveçlilerin yorumları zaten. Elbette Türklerin de var. Türkler daha çok kitapla birlikte geçmişe gittiklerinden bahsediyorlar. 40 yıl 50 yıl geriye gidip o günleri hatırlıyorlar. Siz hem bir yazar olarak hem bir tiyatro oyuncusu olarak burada yaşayan Türkiye kökenli insanları yakından tanıyorsunuz. Burada yaşayan gençlerimize tavsiyeniz ne olur En önemli tavsiyem şudur: kendi istedikleri şeyi olsunlar. Ne yapmak istiyorlarsa onu yapsınlar. Tiyatro mu,

müzik mi, spor mu fark etmez. Ama başkalarının kendilerinden istedikleri şeyi değil, kendi istedikleri şeyi yapsınlar. Tabi anne-baba yol gösterecek ama kendi hayallerini gerçekleştirmeye çalışsınlar. Bu benim için kolay olmadı. Bu kitabı okuyanlar anlayacaktır. Müzik, tiyatro bizde meslek olarak görülmez çünkü. Ben

Son dönemde İskandinavya’da genel olarak yükselen bir aşırı sağcı trend var. Çokkültürlülüğe karşı yükselen bir öfke var adeta. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Bence çok kültürlü olmak bir kazanç. İki farklı kültüre sahip olan ve bu iki kültürün de güzel taraflarını alan insanlar büyük bir avantaj. Kötü gelenek var, iyi gelenek var. Kötüleri değil de iyilerini almak önemlidir bence. Ben bunu yapmaya çalışıyorum. Müzik mesela. Ben bağlamayı İsveç’te öğrendim. Edebiyatımız zengin. Bunlara odaklanmak, bunlara sahip çıkmak lazım. Aynı şekilde yaşadığımız ülkelerin de güzel tarafları var. Onlarında güzel taraflarını da alsınlar. Son olarak Bahar Gazetesi okuyucularına mesajlarınız nedir? Kendileri olsunlar. Kendi hayallerini gerçekleştirsinler. Kendi milletini sevsinler ama başkalarına da saygı duysunlar.

Türkiye'den Almanya'ya göçün 55'inci yılı

Çok değerli bir eser var karşımızda. Ancak böyle eserler maalesef çok az. İskandinavya’da yaşayan Türkiye kökenli toplum içerisinde bu tür eserler görmek

BAHAR HABER MERKEZİ

T

ürkiye ile Almanya arasında "İşgücü Alımı Anlaşması" 30 Ekim 1961 yılında Almanya'nın Bonn kentindeki Bad Godesberg semtinde imzalandı. Anlaşmanın 55. yılı geçtiğimiz ay içerisinde yapılan çeşitli etkinliklerle kutlandı. Halihazırda Avrupa’da değişik ülkelerde bulunan milyonlarca Türkiye kökenli insan için büyük bir öneme sahip olan anlaşma ayrıca Türkiye ile Almanya arasındaki müttefiklik ruhunu da yansıtıyor.

23


24

KASIM 2016

KASIM 2016

Göçmenlerin işlediği suçlar 2 kat arttı Danimarka Ulusal Polis İdaresi tarafından yayınlanan son veriler ülkede yaşayan yabancı kökenliler tarafından işlenen suçların 2 kat arttığını gösteriyor.

BAHAR HABER MERKEZİ

D

animarka’da yaşayan göçmenler son dönemde sık sık siyasi tartışmaların odağında yer alıyor. Başta göçmen karşıtı Danimarka Halk Partisi (DF) olmak üzere birçok siyasi parti halihazırda ülkede yaşanan birçok sorunun kaynağı olarak göçmenleri görüyor. Öte yandan göçmenlerle ilgili olarak resmi kurumlar tarafından yayınlanan istatistikler de hiç iç açıcı değil. En son Danimarka Ulusal Polis İradesi tarafından yayınlanan suç verileri, Danimarka’da yaşayan göçmenlerin başını öne eğecek cinsten. Danimarka Ulusal Polis İradesi’nin verilerine göre Danimarka’da son dönemde göçmen kökenli kişiler tarafından işlenen suç oranı 2 kat artmış durumda. Göçmen kökenlilerin 2015 yılında işlediği suç sayı-

TV’YE ÇIKMADAN ÖNCE BİLMENİZ GEREKEN

10 TÜRK KLASİĞİ

sı 2009 yılında işlediklerinin iki katından daha fazla. Danimarka Polisi’nin verilerine göre, Danimarka’da yaşayan ancak Danimarka vatandaşı olmayan kişilerin geçtiğimiz yıl işledikleri toplam suç sayısı 12 bin 566. Artışın arkasında Doğu Avrupalılar var! Danimarka Ulusal Polis İdaresi’ne bağlı yetkililerin tahminine göre söz konusu artışın arkasında Doğu Avrupalı göçmenler yatıyor. Konuyla ilgili olarak Berlingske Gazetesi’ne konuşan yetkililer, göçmenler arasında en fazla suça bulaşan Doğu Avrupalıların; Romanyalılar, Litvanyalılar ve Polonyalılar olduğunu ifade ediyor. İşte göçmenler tarafından en fazla işlenen suçlar Danimarka Ulusal Polis İdaresi’nin verilerine göre göçmenlerin en fazla işlediği

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Peyami Safa

Yakup Kadri bu romanda, I. Dünya Savaşı’ndan Sakarya Meydan Muharebesi’ne kadar geçen sürede, Anadolu’daki bir köyde geçen hayatı ele alır. Bir İstanbul çocuğu olan “aydın” Ahmet Celal’in “halk”la yaşadığı çatışmalar, romanın temasını oluşturur. “CHP eliti” eleştirileri için uygun bir roman.

Yazarımız bu romanda, Fatih’teki muhafazakâr ve geçmiş değerlere bağlı bir hayat yaşayan Neriman’ın, Harbiye’deki modern hayatla girdiği yeni ilişkideki gel-gitlerini anlatıyor. Şimdilerde Fatih-Başakşehir ya da Fatih-Çekmeköy versiyonları yazılabilir!

Kemal Tahir

Adalet Ağaoğlu

Yaban (1932)

suçların başında; hırsızlık, soygun ve data hırsızlığı geliyor. Danimarka Ulusal Polis İradesi yetkililerinden Chief Jens Henrik Højbjerg’e göre artış trendi devam edeceğe benziyor. Højbjerg söz konusu artışın arkasında organize suç örgütlerinin olduğunu belirtiyor.

25

M

Kemal Ay

alum konu gündemde, bir TV sunucusu cahillikle ilgili yüzlerce ‘tweet’ attıktan sonra, kaderin cilvesi, TV programında Kürk Mantolu Madonna romanıyla ilgili ‘cahilce’ konuşmuş. Televizyonlarda sıkça rastladığımız bir durum aslında. Yalan haberler yapan TV haber bültenleri, cahilce

yorumlar yapan tartışma programı ‘gastecileri’, kenarda oturup maçı seyreden, arada da homuradanarak bir şeyler söyleyen futbol maçı yorumcuları… Liste uzun maalesef. Neyse, size kıyak geçelim ve TV’ye çıkmadan önce bilmeniz gereken 10 Türk klasik romanını özetleyelim. (Kürk Mantolu Madonna’yı artık öğrenmişsinizdir, o sayılmaz!)

Yusuf Atılgan

Ahmet Hamdi Tanpınar

İsmi yalnızca C. olan kahramanın, Beyoğlu ve çevresinde geçen, yabancılaşma konusu etrafında ilerleyen hikâyesi. C., toplumla çatışmalı, babasından nefret eden, tipik bir ‘Batılı’. Kitaptan alıntı yapmak isterseniz buradan buyrun: “Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır.”

Roman, Hayri İrdal isimli ‘talihsiz’ bir adamın, Halit Ayarcı isimli bir ‘usta sahtekâr’ın peşine takılıp ülke çapında fantastik maceralar yaşamasını konu alır. “Bir topluluğu ancak kendi menfaatlerine dokunana kadar kandırabilirsiniz.” romanın mottosu olabilir.

Yaşar Kemal

Oğuz Atay

Aylak Adam (1959)

Saatleri Ayarlama Enstitüsü (1961)

İnce Memed (1955)

Tutunamayanlar (1970)

Çukurova köylüsünün ağalığa karşı mücadelesini anlatan bir çeşit ‘pastoral roman’. Yakın zamanda vefat eden Yaşar Kemal’in başyapıtı olarak anılan kitap, 1920’lerden başlayıp (diğer ciltlerde) 1980’lerin sonuna kadar Türkiye’deki taşra hayatına da ışık tutar.

Arkadaşı Selim Işık’ın intiharını araştıran Turgut Özben’in, hayata dair hemen her şeyle ilgili bir şeyler bulduğu, postmodern roman. Oğuz Atay’ın yer yer aydın eleştirisi, yer yer halk eleştirisi postuna bürünen anlatımı, her halükârda ‘düşünen insanın yalnızlığı’ ile dopdolu.

Esir Şehrin İnsanları (1956)

Kemal Tahir bu romanında, I. Dünya Savaşı sonunda ‘esir düşen’ İstanbul’daki sosyete hayatını ve buradaki karakterlerin ‘işgal boyunca’ değişimlerini irdeler. Bir üçlemenin ilk kitabıdır. ‘Halktan uzak paşa çocuğunun’ değişimini anlatır.yazılabilir!

Orhan Pamuk Kara Kitap (1990)

Galip, evden kaçan eşi Rüya’nın peşine düşer ve yol boyunca kendine, kıskandığı köşe yazarı Celal’e, onun hikâyelerine yansıyan Türkiye tarihine dair pek çok şey bulur. Okuduktan sonra, “Okudum çok sıkıcı!” diyenlerle, “Nobel’i asıl bu kitaba verdiler!” diyenler arasında yerinizi alabilirsiniz.

Fatih-Harbiye (1931)

Ölmeye Yatmak (1973)

Ankara’da bir öğretim üyesi kadının hikâyesi üzerinden sağlam bir Cumhuriyet eleştirisi okumak istiyorsanız, mutlaka göz atın. “AKP niye geldi?” diye merak eden Kemalistler de okuyabilir.yazılabilir!

Elif Şafak Araf (2004)

Elif Şafak okurları, ikiye bölünür. Aşk’tan önceki kitaplarını sevenler ve Aşk’tan sonraki kitaplarını sevenler. Araf, çeşitli ülkelerden ve kültürlerden gelerek Boston’da yolları kesişen bir grup genç insanı anlatır. Türk edebiyatında benzerine pek rastlanmayan bir konuda hayli evrensel bir bakış tutturabilmiştir.


26

KASIM 2016

KASIM 2016

Yoğurt ve mantar ı s ı ç ş a v a s r e kans Çağın vebası kansere karşı doğru beslenme çok önemli. Bilhassa vücudun direncini artıran gıdaları bolca tüketmeli. Yoğurt, mantar, sarımsak, avokado, elma, lahana ve nar bunlardan bazıları Kanser ile mücadelede farklı yöntemler var. Ancak uzmanların üzerinde ittifak ettiği husus doğru beslenme. Bunun yanında hastalığa karşı vücudu koruyan besinleri de sofradan eksik etmemek gerekiyor.

LİSTE FAZLASI İLE RENKLİ Diyetisyen Gizem Şeber, tam da bu noktada başta kanser birçok rahatsızlıkla mücadeleye katkı sağlayan gıdaları sıraladı. Listede yoğurttan mantara, sarımsaktan balığa, elmadan lahanaya birçok farklı gıda yer alıyor. Peki, bunlar hangi problemlere karşı fayda sağlıyor?

Probiyotik yoğurtlar

Sadece sindirim sistem i sağlığını düzeltmiyor. Bağışıklığı güçlendiriyor. Kolesterolü düşürmeye yardım ediyor. Kolon kans erine yakalanma riskini azalt ıyor.

MANTAR: Tansiyon düşürücü etkiye sahip. Bazı türleri kansere yakalanm a ihtimalini azaltıyor. Japon araştırmacılara göre düze nli tüketimi kan kolesterolün ü yüzde 40’a kadar azaltabi liyor.

elma Sindirim sistemini koruyor. Kabızlığı gideriyor. Kalp sağlığını destekliyor. Kansere karşı koruma sağlıyor. Yararlı ögeler daha çok iç kısmının kabuğa yakın yerinde bulunuyor.

Sarımsak

ığını avokado: Kalp sağl rini ke şe destekliyor. Kan rşı ka e dengeliyor. Kanser . or liy ni koruyor. Doku ye uk kl to Bunların yanında lori hissi vererek az ka or. iy almaya yardım ed

Amerika Kanser Enstitüsü’nün, kanserle savaşan en güçlü besinler listesinde yer alıyor. Günde 2 ila 3 diş sarımsak yenirse kan kolesterolünü düşürüyor.

temizliyor. Kansere vücuttan toksinleri ıyakalanma riskini azalt ini ler yor. Görme işlev Yaban destekliyor. Kronik i n i s r me hastalıkların en önemli nedeni vücut iltihabını azaltıyor.

Kötü ağız diş bakımı, diş eti hastalıkları ve ilerlemiş çürük diş apsesine neden olabiliyor. Her ne kadar çoğu kişi küçük bir problem gibi görse de dikkate alınmayan apse, yutkunma ve solunum güçlüğüne, hâlsizliğe zemin hazırlayabiliyor.

NAR

inme ve kalp krizine karşı koruyo r. Düzenli nar suyu iç enlerde kolon kanser ine yakalanma riski dü şü-

lahana

Kansere karşı mücadele ediyor. Lahana yanında brokoli ve Brüksel lahanası da aynı etkiyi yapıyor. Kolon kanseri riskini azaltıyorlar. Bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar.

Diş Hekimi Çağrı Ağızda şişlik, kızarıklık ve şidAltuntaş, meselenin detli ağrı şikâyetlerinde vakit kayönemini şu sözlerle betmeden bir uzmana görünmeyi ortaya koydu, tavsiye eden Altuntaş, ihmalin kalp “Önemsenmeyen damar hastalıklarına, karaciğer ve apseli dişten ciddî işlev bozuklukÖnemsenme- böbrekte üreyen ve bütün vücuda hızlarına kapı aralayabileceğini lıca yayılan bakteriler, bağı- yen diş apsesi kaydetti. şıklık sistemimizi zayıflata- yutkunma güçHastaların apseye kendilerilüğü ve hâlsizbiliyor. Bu da birçok hastalınin müdahale etmemesi konuğa neden olabiliyor.” liği tetikliyor sunda da ikaz etti.

Apse hâlsizliğe yol açabiliyor

balık

ğlığı Kalp ve eklem sa yd açısından fa alı. lık, Omega3 zengini ba ih nma tidepresyona yakala şürüyor. malini bir hayli dü

Ağrı, şişlik ve kızarıklıkla kendini gösteren apseye karşı ihmalkâr olmamalı.

27

Kilolarınızla başınız dertte ise bunlar tam size göre! Kilolarınızla başınız dertte ise, kalori yapmaması için sadece sebze ya da meyve yemek zorunda değilsiniz. Bazı atıştırmalıklar, balıkların da kalorisi az olabiliyor. Peki kalorisi az olan başka hangi yiyecekler var? Fitbie isimli internet sitesinde yer alan habere göre, işte kalorisi az olan sebze, meyve, atıştırmalık ve balıklar: BAHAR HABER MERKEZİ

K

ereviz sapı: Sadece 5 kaloriye sahip olan kereviz sapını yalnızca diyet yapanların yemesi gerektiğini düşünmeyin. Binlerce besin değerine sahip olan kereviz sapında bulunan "phthalides" gibi belirli fitokimyasallar damar duvarlarındaki kas dokularını gevşetiyor, kan akışını hızlandırıyor ve kan basıncını düşürmeye yardım ediyor. Yeşil çay (tatlandırılmamış): Yeşil çayda bol miktarda antioksidan bulunuyor. Bu da birçok kanser riskini azaltıyor ve vücudun yağ yakmasına destek oluyor. Çalışmalara göre, günde 2-4 fincan yeşil çay fazladan 50 kalori anlamına geliyor. Bu da yılda 2,2 kilogram eder. Tere: Yaklaşık 450 gram tere yerseniz, 53 kalori alırsınız. Bunun yanında içerdiği A, C ve K vitaminleri sayesinde tere oldukça faydalı bir bitkidir. "American Journal of Clinical Nutrition" isimli dergide yayınlanan araştırmada, günde 85 gram tere yemek, kanserle savaşan lutein ve beta karoten gibi antioksidanların seviyesini artırıyor. Ispanak: Temel Reis'in en sevdiği yemekten 15 tabak yerseniz ancak 100 kalori alırsınız. Ayrıca K vitamini bakımından zengin olan ıspanakta kalsiyum, fosfor, potasyum, çinko, selenyum da bulunuyor. Rutgers Üniversitesi'nde görevli araştırmacılara göre, ıspanak kas dokularının kendisini daha hızlı tamir etmelerine izin veren bir hormon da içeriyor. Kivi: Lif, potasyum ve E vitamini içeren kivi sayesinde almanız gereken günlük C vitaminini fazlasıyla karşılarsınız. Bu meyveden maksimum fayda elde etmek için kabuğuyla birlikte tüketin. Pazı: Önemli miktarda 16 tane vitamin bulunuyor. Pazı sayesinde kemiklerinizi güçlendirmek için günlük gerekli olan K vitaminin 3 katını alabilirsiniz. Araştırmalara göre , pazı zihin keskinliğini artırıyor. Köy peyniri: Süt ürünleri arasında en düşük kolesterole sahip olan köy peyniri bol miktarda protein içeriyor. Ancak köy peynirinin günlük tüketmeniz gereken tuz miktarının yüzde 20'sini içeriyor. Bu nedenle az tuzlu olanını tercih edin. Yeşil dolmalık biber: Yaklaşık 2 tane yeşil dolmalık biberde bir portakalın içerdiğinden daha fazla C vitamini bulunuyor. Fakat portakaldaki kalorinin ise üçte biri yeşil biberde var. Ayrıca yeşil dolmalık biber, kırmızı, sarı ve turuncu biberden daha ucuz. Ayrıca bol miktarda lif, biraz protein ve biraz da A vitamini içeriyor.

Semizotu: Bazı ülkelerde sebze bazılarında ise şifalı ot olarak bilinen semizotunda çok fazla miktarda Omega-3 yağ asidi vardır. Ayrıca bilim adamları bu bitkinin diğer sebze ya da meyvelerden 10-20 kat daha fazla melatonin (kanser gelişimini durduran antioksidan) içerdiğini açıkladılar. Semizotunu pişirerek ya da salatalarınızda çiğ olarak tüketebilirsiniz. Brokoli filizleri: Bu sebzenin yaklaşık 450 gramında 100 kalori bulunuyor. Yaklaşık 7 kalorilik bir porsiyon sizin bir günlük K vitamini ihtiyacınızı karşılayacaktır. Ayrıca brokoli filizlerinde A ve C vitamini, kalsiyum, fosfat ile ıspanaktaki kadar demir ve protein bulunuyor. Çin lahanası: Bir kase Çin lahanası potansiyel bir vitamin kokteylidir. Sebze folik asit, demir, beta-karoten ve potasyum yanında bol miktarda indol olarak bilinen kanserle savaşan nitrojen bileşenleri içeriyor. Mantar: Küçük mantarlar sadece 2 kalori içeriyor. Doğadaki mantarlar ise "ergothioneine" isimli antioksidanlar bakımından zengindir. Beyaz küçük mantarları dilimleyip ve soteleyip pizzaya, makarnaya veya tavuğunuzun içine koyabilirsiniz. Kara yaz kabağı: Bu sebzeden bir kase yemeniz halinde günlük C vitamini ihtiyacınızın üçte birini karşılayabilirsiniz. Ayrıca sebzede bağışıklık ve sinir sistemi fonksiyonunuzun etkili çalışmasına yardım eden B6 vitamini ile biraz da protein bulunuyor. Kırmızı turp: Bu küçük ve acımsı sebze iyi bir atıştırmalıktır. 6 kase kırmızı turpta ise 28 gramlık patates cipsinden daha

az kalori vardır. C vitamini de içeren bu sebze sindirim sürecinizin kolaylaştırmaya yardım ediyor. Yıldız meyvesi: Malezya'da yetişen ve tatlı olan bu egzotik Asya meyvesinde çok az kalori var. C vitamini bakımından da zengin olan bu meyve 3 gram lif içeriyor. Ayrıca bu meyve iyi bir polifenol (kardiyovasküler iltihapla savaşan bir antioksidan) kaynağıdır. Lahana: Yaklaşık 150 gramında 35 kalori bulunan lahana, serbest radikalleri zarar hale getiren enzimlerin üretimini artıran sulforafan isimli molekül içeriyor.

Stanford Üniversitesi'nde görevli bilim adamlarına göre, bu molekül kanserle savaşan enzimlerin seviyesini artırıyor. Karnabahar: Bu sebze prostat kanserlerine karşı koruma sağlayan "isothiocyanates" isimli madde bulunuyor. Savunma sisteminizi daha da güçlendirmek için zerdeçal ile karnabaharı bir arada kullanın. Kuşkonmaz: Yaklaşık 900 gram kuşkonmaz 200 kalorinin altındadır. bu sebzenin her porsiyonu kemikleri koruyan K vitamini ve kalp hastalığını engelleyen, obezite riskinizi azaltan folat ile doludur. Erik: Kalori bakımından en düşük seviyede olan erik şeftali, kayısı ve nektarindeki kalori miktarının yarısı kadar kalori içerir. Biraz lif ile A,C ve K vitaminlerinin yanında erikte antioksidanlar da vardır. Domates: İyi bir likopen kaynağı olan domates, prostat kanserine karşı koruyucudur ve ultraviyole ışınlarının neden olduğu cildi yaşlandıran serbest radikalleri temizlemeye yardım eder. Domatesi pişirmek likopen seviyesini yoğunlaştırır, bu nedenle domates sosu, salçası ve hatta ketçap da hastalıklara karşı koruma sağlar. Brokoli: Kanserle savaşmaya yardımcı olan bu sebze 3 gram protein içeriyor. Bir kase yediğiniz takdirde manganezin, potasyumun, fosforun, magnezyumun ve demirin yanında bol miktarda da kalsiyum içeriyor. Ayrıca brokoli A, C ve K vitaminleri açısından da zengindir. Derede yaşayan pisipisi balığı: Bu beyaz balığın kalorisi azdır. 20 gram protein bulunan balığın bir porsiyonu, günlük selenyum ve B12 vitamini ihtiyacınızın yarısını karşılar. Ayrıca bu balık türü, 286 gram Omega-3 yağ asidi içeriyor. Ayrıca bu balık birçok balıktan daha ucuzdur. Çilek: Antioksidanla dolu olan çilek, sizi kansere, hafıza kaybına karşı koruyor. Ayrıca çilekte bulunan C vitamini bağışıklık sisteminizi destekliyor. 450 gram çilekte yarım kase vanilyalı dondurmadaki kadar kalori bulunuyor.


28

KASIM 2016

KASIM 2016

Futbolun Bilge Adamı:

Şenol Güneş

Beşiktaş ligde ve 7 yıl sonra katıldığı Şampiyonlar Ligi’nde emin adımlarla ilerlerken, başarıda aslan payı hiç şüphesiz Şenol Güneş’e ait. HABER MERKEZİ

B

eşiktaş ligde ve 7 yıl sonra katıldığı Şampiyonlar Ligi’nde emin adımlarla ilerlerken, başarıda aslan payı hiç şüphesiz Şenol Güneş’e ait. Siyah Beyazlılar, kendi sahasında 18 maçtır yenilmeyen Napoli’yi 3-2 yenerken, aynı zamanda İtalyan takımlarına karşı Avrupa kupalarında ilk galibiyetini de aldı. Başarıda her ne kadar aslan payı Şenol Güneş’in

olsa da, tecrübeli teknik adam hiçbir zaman takımın ve oyuncularına önüne geçmedi. Güneş’in bu mütevazı duruşu çoğu zaman hakkının yenilmesine yol açtı. BAŞARILARI HEP GÖRMEZDEN GELİNDİ 1 Haziran 1952’de doğan Şenol Güneş’in futbolculuk kariyeri başarılarla dolu. ‘Anadolu ihtilalini’ yapıp şampiyonluğu İstanbul dışına çıkaran Trabzonspor’un efsane kadrosunda yer alan Güneş, Bordo-Mavi takımla 6’sı lig şampiyonluğu olmak üzere 18 kupa kaldırdı. 1988’de teknik adamlık kariyerine yuvası Trabzonspor’da başlayan Güneş, Karadeniz ekibiyle 1996 ve 2011’de lig şampiyonluğunu son nefeste Fenerbahçe’ye kaptırdı. Futbolcuyken alıştığı şampiyonluk sevincine teknik adamlık döneminde hasret kalan Güneş’in tesellisi bu süreçte Trabzonspor’la kazandığı 2 Türkiye Kupası ve 2002 Dünya Kupası’nda Milli Takım’la gelen 3.lük oldu. Güneş, iki kez kaçırdığı şampiyonluğa Beşiktaş’la teknik adamlık kariyerinin 27. yılında ulaşıp hasretine son verdi. SPOR MEDYASI BİR TÜRLÜ SEVEMEDİ Güneş, Türk futbolunun ‘üvey evlat’ muamelesi gören ismi oldu. 2000 yılında devraldığı A Milli Takımı 56 yıl sonra Dünya Kupası’na götürürken, elde edilen 3.’lük bile Güneş’in ‘öz evlat’ olmasına yetmiyordu. Futbolun anlı-şanlı yorumcularına göre; Güneş daha giyinmesini bile bilmeyen biriydi! Hiçbir Avrupa ülkesiyle karşılaşmadan elde edilen Dünya üçüncülüğü mü olurdu? Güneş’in Milli Takım oyuncularıyla Dünya Kupası sırasında Cuma namazına gitmesi bile olay olmuştu. Bir başka tartışma konusu ise Güneş’in aldığı yüksek ücretti! Aylık 55 bin dolar ücret Güneş kalibresinde bir hoca için çok fazlaydı. Güneş 44 ay görevde kalırken, Federasyon toplam 2 milyon 390 bin dolar ödemişti. Fatih Terim’in yıllık 3,5 milyon Euro ücret aldığını hatırlattığımızda Güneş’e nasıl bir haksızlık yapıldığı aşikâr oluyor. Şenol Güneş ise saha dışından gelen bu incir çekirdeğini doldurmayan eleştilere kulaklarını kapatıp, başarılarına devam etti.

TÜRK FUTBOLUNA KAZANDIRDIĞI OYUNCULAR Şenol Güneş, Trabzonspor’la iki kez şampiyonluğu kıl payı kaçırırmasına karşılık Türk futboluna uzun yıllar hizmet eden yıldızlar yetiştirdi. Fenerbahçe, Beşiktaş’ta sıradan bir oyuncu olan Burak Yılmaz, Güneş sayesinde gol kralı oldu. Manisaspor’dayken vasatın üstünde oynayan Selçuk İnan, Güneş sayesinde Türkiye’nin en iyi ortasaha oyuncusu oldu. Bursaspor’la yaşadığı şampiyonluk sonrası büyük düşüşe geçen Volkan Şen’i yeniden yeşil sahalara kazandıran Şenol Güneş’ten başkası değildi. Umut Bulut, Engin Baytar, Olcan Adın, Onur Kıvrak Şenol Güneş’in tecrübesi ve sabrıyla Türk futboluna kazandırdığı bir başka yıldızlar. Buna rağmen Güneş, hala birilerine yaranamadı! TAKIM RUHUNU EN İYİ O BİLİYOR Beşiktaş geçen yıl 7 yıl aradan sonra şampiyon olurken, adeta tüm maçlarını deplasmanda oynadı. Stadı yapım aşamasında olan Beşiktaş’a ancak Fenerbahçe ve Galatasaray’ın ardından şampiyonluk şansı tanınıyordu. Fenerbahçe’nin 42 milyon Euroluk transferine karşılık, Beşiktaş sadece 8 milyon Euroluk transfer yapmasına rağmen sezon sonunda yaşadığı şampiyonlukla en büyük transferinin teknik patron Şenol Güneş olduğunu gösterdi. Güneş, Beşiktaş için Süleyman Seba döneminde kullanılan ‘kolej takımı’ havasını yeniden tesis etti. Bireysel değil, takım oyununu önplana çıkardı. Göze hoş gelen hücum futbolundan taviz vermedi. Takım içinde yaşanan varsa sıkıntılar dışarıya yansıtmadı. Ustalığını gösterip, problemleri büyümeden çözdü. KAYSERİ MAÇINDAKİ AYRINTI Beşiktaş, ligin 7. Haftasında deplasmanda Kayserispor’u Ömer Şişmanoğlu’nun attığı golle 1-0 yenerken dikkatlerden kaçan bir ayrıntı vardı: Ömer Şişmanoğlu, oyuna girdikten sadece 4 dakika sonra takımına 3

puanı getiren golü kaydetti ve sevincini paylaşmak için yedek kulübesinde bulunan Şenol Güneş’e doğru koştu. Ancak Güneş, elleriyle Şişmanoğlu’na ‘gelme’ işareti yapıp sevincini arkadaşlarıyla yaşamasını istemesiydi. Bu Güneş’in kendini önplanda tutmamasının bir başka görüntüsüydü. Kısaca Şenol Güneş, herşeyi abartılı yaşayan, başarıyı ‘tek adama’ veren Türk futbolu için fazla mütevazı kaçıyor! Doğal olarak ‘üvey evlat’ muamelesi görecek…

29

Babalarının isimleri altında ezildiler Alex Ferguson, Pele, Franz Beckenbauer, Michael Laudrup, Johan Cruyff ve Kenny Dalglish… futbol dünyasında silinmez izler bırakan isimler. Bu yıldızların gölgesinde kalan ilk isimlerse, ‘armut dibine düşmez’ hesabı, oğulları. Bazı başarılı örneklerin aksine, bazı yıldızların çocukları isimleri bile duyulmadan futbol dünyasından kopup gittiler… BAHAR HABER MERKEZİ

A

lex Ferguson – Darren Ferguson: Dünyanın gelmiş- geçmiş en iyi teknik adamlarından biri olan ve 27 yıl aralıksız Manchester United’i çalıştıran Alex Ferguson, futboldaki başarıları sebebiyle İngiliz Kraliyeti tarafından ‘Sir’ ilan edilmişti. Alex Ferguson’un 1972 doğumlu oğlu Darren de meslek olarak babasının izinden gitti. Manchester United altyapısında yetişen Darren, 1990-94 arasında baba kontenjanından bu takımın formasını giydi. Ama sadece 27 maçta… Wolverhampton Wanderers, Sparta Rotterdam, Wrexham ve Peterborough United gibi sıradan takımlarda yaşadığı maceradan sonra 2007’de futbolu bırakan Darren, babası gibi teknik adamlığa soyundu. İki yıl, futbolu bıraktığı Peterborough United’ı çalıştran ‘junior’ Ferguson, Ocak 2010’da çalıştırmaya başladığı Preston North End’den ise aynı yılın aralık ayında kovuldu. Babasının kariyeri zirvede geçerken, ‘junior’ Ferguson 4. Lig takımlarını çalıştırmaya devam ediyor. Pele – Edson Cholbi Nascimento: ‘Siyah İnci’ lakaplı Pele, kariyerinde 3 Dünya Kupası kazanarak, kırılması hayli zor bir rekorun sahibi oldu. Brezilya, Pele’yi ‘milli değer’ ilan ettiği için yurtdışına transferine izin verilmedi. Attığı çalımlar, öldürücü vuruşları ve kıvrak futboluyla yeşil sahalarda unutulmaz izler bırakan Pele’nin futbolculuğu seçen oğlu Edson Cholbi’nin kariyeri, maalesef babasının gölgesine bile ulaşamadı. Pele, gol atmayı tercih ederken, oğlu kaleci olmayı seçti. Futbol kariyeri sadece 9 yıl süren Edson, işlediği suçlardan dolayı hapishane ile ev arasında mekik dokudu. Franz Beckenbauer – Stephan Beckenbauer: Alman futbolunun ‘imparatoru’ Franz Beckenbauer, futbolculuk yıllarında kaldırmadık kupa bırakmadı. Başarısını sadece kulüple sınırlandırmayan Beckenbauer, ülkesini dünya ve Avrupa şampiyonluğuna taşıdı. Aynı başarısını kramponlarını çıkartıp teknik adamlık eşofmanlarını giyerek de tekrarladı. Dünya Kupası’nı hem oyuncu hem de teknik adam olarak kazanan birkaç isimden biri oldu. Baba mesleğini seçen oğul Stephan Beckenbauer’in kariyeri ise hayal kırıklığından öte bir anlam taşımadı. 1986’da Bayern Münih’te başlayan kariyerinde sıradan bir isim bile olamayan Stephan, 29 yaşında futbola veda etti. Johan Cruyff – Jordi Cruyff: Hollanda futbolunun ‘Sarı Fırtınası’ Johan Cruyff giydiği 14 numaralı forma ile futbolculuk kariyerinde Ajax ve Barcelona ile sayısız başarılara imza attı. Barcelona’yı çalıştırırken kurduğu sistemle Katalan devinin dünyanın bir numarası olmasına giden

yolu açtı. Johan Cruyff’un oğlu Jordi, futbola Barcelona’da başladı. Babasının ününden dolayı formasına soyadını değil, adını yazdırmak durumunda kaldı. Vasat bir oyuncu olarak 4 yıl Barcelona, 4 yıl da Manchester United formasını giydi. Celta Vigo, Alves, Espanyol formalarını giyen Jordi, futbolu bıraktıktan sonra teknik adamlığı seçti. Kıbrıs Rum Kesimi’nden AEK Larnaka’yı çalıştırarak teknik adamlığa başlayan Jordi’nin hocalık serüveni sadece 2 yıl sonra bitti. Michael Laudrup – Mads Laudrup: Danimarka futbolunun yetiştirdiği en önemli isimlerden biri olan Michael Laudrup, henüz 18 yaşındayken İtalyan devi Juventus’un formasını giydi. Michael ve kardeşi Brian, babaları Finn’in izinden

giderek futbolcu olmayı seçmişlerdi. İki kardeş, kariyer olarak babalarını gölgede bırakmayı başardı. Juventus, Lazio, Barcelona, Real Madrid ve Ajax gibi devlerin formasını giyip şampiyonluk yaşayan, tekniği aklıyla buluşturan ender isimlerden biri olan Michael Laudrup’un büyük ümit bağladığı oğlu Mads ise bir türlü beklenen gelişimi gösteremedi. Danimarka’nın sıradan takımlarında forma giyen Mads, şu sıralar 3. Ligde top koşturuyor. Kenny Dalglish – Paul Dalglish: Kenny Dalglish, futbol kariyeri boyunca sadece Celtic ve Liverpool forması giydi. Hem İngiliz hem İskoç kulüplerinde 100’ün üzerinde gol atan tek futbolcu olan Dalglish, Celtic’te 4 lig şampiyonluğu ve 4 de lig kupası kazandı. 1977’de geldiği

Liverpool’da tarihe geçti. 1985’ten itibaren oyuncu-menajer olarak Liverpool’a hizmet veren Dalglish, 6 yıllık oyuncu-menajerlik kariyerine 3 lig şampiyonluğu sığdırarak ilginç bir başarıya imza attı. Kenny Dalglish’in oğlu Paul ise sıradan bir isim olarak futbol dünyasında yer bulamadı. Futbola Celtic altyapısında başlayan Paul, profesyonel kariyerine Newcastle United ile merhaba dedi. 20 yıl süren kariyerinin büyük bölümü sıradan takımlarda sıradan bir oyuncu olarak geçti.


KASIM 2016

n e d r e v e l lad he ! g i d l i t komme

BAU

J

S VEJ

GVE

RAHR

RIN

EDWIN

RS VEJ

EDWIN RAH

EDWIN RAHR

ÅBY

Nyd Påsken - og hele verden!

EJ UPGÅRV

HOLMSTR

TAV EJ

S VEJ

SV

EJ

GUDRUNSVEJ

Glem alt om flyskræk og hedebølge, mens du handler med det meste af

JR ED AL

BULMACA

info@bahar.dk

HE

30

DR.

SVEJ

ID SIGR

EJ

ÅBY RINGVEJ

Bazar Vest finder du handlende og kulturelle inputs fra flere lande end de

SVEJ

GUDRUN

SV

AL

ED

JR

HE

fleste støder på under en hel jordomrejse.

ST CITY VE

INGASVEJ

SILKEBORGVEJ

EJ

EJ SILKEBORGV LOU

J

TS VE

HOLS

Åbningstider Butikker: Tirs - Søn 1000 - 1800 Spisesteder: Tirs - Søn 1000 - 2100 EJ

SILKEBORGV

www.bazarvest.dk EJ

ISEV

Bazar Vest har åbent hver dag hele Påskeferien (undtaget mandag)

EDITHSVEJ SILKEBORGV

J

E SV

T

OLS

.H

DR

kloden i Påskeferien. Vi skaber en kulturel rejse ud over det sædvanlige. I

BAZAR VEST Edwin Rahrs Vej 32 8220 Brabrand Tlf: 86 25 42 11

BR

AB

RA

ND

SK OV V

EJ


k.d r e -tu

e

la

w

.yay w w

“Adı da başka, tadı da.”

Moving Media ApS

Ürünlerimizi ısrarla marketlerinizden isteyin!


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.