Bahar Nisan 2016

Page 1

BAHAR'DA BU AY

Kuzey Avrupa'nın En Büyük Türkçe Gazetesi

18. YIL

WWW.BAHAR.DK

NİSAN 2016 / SAYI 137

MÜLTECİLERE KAHVE İKRAM ETTİ

22 BİN 500 KRON CEZA ALDI Danimarka’da çocuk hakları savunucusu ve yazar Lisbeth Zornig ile gazeteci eşi Mikael Lindholm, Suriyeli bir mülteci aileye yardım ettikleri için 22 bin 500 kron para cezasına çarptırıldı. Zornig ve eşi; yardıma ihtiyacı olan Suriyeli mülteci bir aileyi arabalarına almış, onlara evlerinde kahve ve bisküvi ikram etmiş sonrasında da tren biletlerini almıştı. Nykobing Şehir Mahkemesi tarafından verilen karar Danimarka’da tartışma-

EMRE OĞUZ

HASAN CÜCÜK

HÜSEYİN ARAÇ

ANKER JÖRGENSEN’IN ARDINDAN

MISAFIR, EV SAHIBINI KABUL ETMEZSE!

MUTLU DANIMARKA

▶ 8

▶ 16

▶ 22

ya neden oldu. Mahkemenin akabinde bir açıklama yapan Zornig, “Bu, beni ve eşimi kullanarak “Sığınmacılara yardım etmeyin” mesajı gönderen siyasi bir duruşmaydı” dedi. Karara itiraz edeceklerini söyleyen Zornig, “Kızgınım çünkü yaptığımız tek şey, diğer yüzlerce kişinin yaptığıyla aynı. Nezaketi suç kapsamına alıyorlar” dedi.

İSVEÇ’IN HIKAYESI:

NASIL BAŞARDILAR?

▶ 28-29



BAHAR'DA BU AY

Kuzey Avrupa'nın En Büyük Türkçe Gazetesi

18. YIL

WWW.BAHAR.DK

NİSAN 2016 / SAYI 137



BAHAR'DA BU AY

Kuzey Avrupa'nın En Büyük Türkçe Gazetesi

18. YIL

WWW.BAHAR.DK

NİSAN 2016 / SAYI 137

MÜLTECİLERE KAHVE İKRAM ETTİ

22 BİN 500 KRON CEZA ALDI Danimarka’da çocuk hakları savunucusu ve yazar Lisbeth Zornig ile gazeteci eşi Mikael Lindholm, Suriyeli bir mülteci aileye yardım ettikleri için 22 bin 500 kron para cezasına çarptırıldı. Zornig ve eşi; yardıma ihtiyacı olan Suriyeli mülteci bir aileyi arabalarına almış, onlara evlerinde kahve ve bisküvi ikram etmiş sonrasında da tren biletlerini almıştı. Nykobing Şehir Mahkemesi tarafından verilen karar Danimarka’da tartışma-

EMRE OĞUZ

HASAN CÜCÜK

HÜSEYİN ARAÇ

ANKER JÖRGENSEN’IN ARDINDAN

MISAFIR, EV SAHIBINI KABUL ETMEZSE!

MUTLU DANIMARKA

▶ 8

▶ 16

▶ 22

ya neden oldu. Mahkemenin akabinde bir açıklama yapan Zornig, “Bu, beni ve eşimi kullanarak “Sığınmacılara yardım etmeyin” mesajı gönderen siyasi bir duruşmaydı” dedi. Karara itiraz edeceklerini söyleyen Zornig, “Kızgınım çünkü yaptığımız tek şey, diğer yüzlerce kişinin yaptığıyla aynı. Nezaketi suç kapsamına alıyorlar” dedi.

İSVEÇ’IN HIKAYESI:

NASIL BAŞARDILAR?

▶ 28-29


4

NİSAN 2016

Ejendomsmæglere og Valuar, MDE København • Storkøbenhavn • Vestegnen • Sydkysten

Otobüs için ehliyet - kr. 3.240* Taksi için ehliyet - kr. 2.700*

Sizde evinizi satmak istermisiniz? Evinizin değerini öğrenin

Villa veya dairenizi satmayı düşünüyor ve bugünkü değerini öğrenmek istiyorsanız, ücretsiz satış değerlendirmesi için bizi hemen arayın! Bizden daima en uygun fiyatı ve en kaliteli danışmanlık hizmetini alacağınızı garanti ediyoruz. Kişiye özel danışmanlık Bir gayrimenkul ticareti cok karmaşıktır. Tatsız sürprizlerle karşılaşmamanız için gerekli bütün belgeleri inceleyip sizi bilgilendiriyoruz. Daha fazla bilgi edinmek için bize ulaşın.

Bizi arayın 88 88 25 26

Otobüs veya taksi şoförü ol Profesyonel ve tecrübeli öğretmenler, yeni tesisler ve modern lokallerimizde hem gündüzleri hemde geceleri hizmet veriyoruz. DEKRA garantisi ile yeni bir iş imkanı bulacaksınız! Transport branşı hakkında ücretsiz bilgi ve bütün sorularınıza yanıt verilir. - Her Pazartesi 9.00 Brøndby. Dekra.dk adresimizi ziyaret ederek bir sonraki başlayacak olan grubu görebilirsiniz.

Saygılarımla

Sadık Kamit Ejendomsmægler, MDE Mobil: 2627 2905 • sadik@edc.dk EDC Vallensbæk • Gl. Køge Landevej 888 • 2665 Vallensbæk Strand

DEKRA AMU Center Sjælland A/S Kirkebjerg Allé 90 | 2605 Brøndby

www.dekra.dk

*AMU mål: 40531 Personbefordring med bus, 30 dage, Personbefordring med taxi, 25 dage, er underlagt den til enhvertid gældende AMU lovgivning. Prisen på kr. 108 pr. dag, er eksklusiv gebyrer og betinget af, om du er i arbejde og om du har en videregående uddannelse, der ikke har været brugt i erhvervsmæssige sammenhæng de sidste 5 år. Er du ledig, skal du kontakte din sagsbehandler. For målgruppe, minimumsantal deltagere og yderligere info se www.dekra.dk.

YAHYA HASSAN TUTUKLANDI BAHAR HABER MERKEZİ

Danimarka’da son dönemde gerçekleştirdiği sansasyonel olaylarla adından söz ettiren Yahya Hassan en son 17 yaşında bir gen-

ci vurunca tutuklandı. Söz konusu gencin Arhus’ta yaşayan Türkiye kökenli Tolunay Yıldız olduğu öğrenildi. Yahya Hassan tarafından ayağından vurulan Tolunay Yıldız, Ekstra Bladet Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, ”Tamamen şans eseri oradaydım, pizza dükkanından çıkıp geldi ve bana ateş etti” dedi.

Bahar Gazetesi'ni Sosyal Medya'da Takip Edin SAHİBİ: MOVING MEDIA APS

YAYIN EDİTÖRÜ: EMRE OĞUZ

YÖNETİM KURULU BAŞKANI VEDAT OĞUZ

HABER MERKEZİ HASAN YILDIRIM BAHAR KIRICI HASAN AKYÜZ MİYASE BARDAKÇI

DANIŞMAN BAHATTİN KARATAŞ

REKLAM Tel.: 71 51 43 85 reklam@moving-media.dk

GRAFİK TASARIM FADİME BAŞODA

BASKI OTM AVISTRYK

CVR-nr. 25065557

ADRES: Sluseholmen 2, 1. 2450 København SV Tel.: 70 20 69 70 info@bahar.dk www.bahar.dk

Gazetemizde yayınlanan yazı ve haberler referans gösterilerek kullanılabilir. Yayınlanan reklamların içeriğinden gazetemiz sorumlu değildir.


HURDA ÜCRETİNİ 20.000 KR.’A İNDİRDİK*

Yeni araçlarda uzmanlar!

Yeni araç depoda!

raç Yeni a da! depo

raç Yeni a da! depo

Yeni araç depoda!

raç Yeni a da! depo

Limited edition!

FAM OĞLU ÖMER

/ Yetkili Hyundai bayisi

Baldersbækvej 4B, 2635 Ishøj • Tlf. 43993666 Açılış - Kapanış Saatleri:

Pazartesi - Cuma: 09.00 - 18.00 Cumartesi - Pazar: 11.00 - 16.00

*Hurda ücretinden yararlanmak için yeni aracın Kiran Car A/S tarafından finanse edilmesi gerekmektedir.

Depomuzda her zaman 100 adet yeni aracımız mevcuttur!

Ishøj Bilcenter


6

NİSAN 2016

TÜRKIYE’DE

EMEKLI OLACAKLARA

ÖNEMLI UYARI

SON ZAMANLARDA YURTDIŞI BORÇLANMA TALEBIYLE EMEKLI OLMAK ISTEYEN GURBETÇILERDEN GELEN ŞIKAYETLER DE ARTIŞ YAŞANIYOR. KONUYLA ILGILI OLARAK ÖNEMLI BIR UYARI YAYINLANDI. BAHAR HABER MERKEZİ

Gurbetçileri uyaran Rotterdam Başkonsolosluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşeliği yayınladığı duyuruda, emekli olacak vatandaşların mağdur edildiğine dikkat çekti. Konuyla ilgili açıklama yapan Rotterdam Başkonsolosluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşeliği’nin açıklamasında, son dönemde yurtdışı borçlanma konusunda ciddi bilgi kirliliğinin yaşandığına dikkat çekilerek, emekli olacak Avrupalı Türklerin gereksiz telaşa sokulduğuna vurgu yapıldı. Açıklamada yurtdışı emeklilik ile ilgili 3201 sayılı kanunun yürürlükten kalkacağı

yönündeki bilginin asılsız olduğunu belirtildi. Emekli olmak isteyen vatandaşlara, başkonsolosluklara başvurmaları ve gerekli bilgileri almaları tavsiye ediliyor. “Vatandaşlarımız mağdur edilmektedir” Türkiye’den emeklilik konusunda bilgi kirliliğini gidermek için vatandaşların uyarıldığı duyuruda şu bilgiler yer aldı: ‘Danışmanlık hizmeti verdiklerini iddia eden kişiler/gruplar bu bilgi kirliliğine sebebiyet vermekte, yakın zamanda 3201 sayılı kanunun yürürlükten kalkacağı iddiasıyla vatandaşlarımızı başvuru konusunda tela-

şa sürüklemekte ve hizmet belgesi içeriği konularında yersiz taleplere yönlendirmektedir. Yine aynı kişi/gruplar borçlanma ve aylık tahsis işlemlerini hızlandırma ve hatta ödenmesi gereken toplu prim tutarını düşürme vaatleriyle vatandaşlarımızı mağdur etmektedirler. Vatandaşlarımızın hizmet borçlanması ve emeklilik işlemleri için aracı kişi ve kuruluşlara ihtiyaçları yoktur. Türkiye’den emeklilik, ekonomik ve sosyal sonuçları hakkında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşavirliği ve Ataşeliklerinden bilgi alınmalıdır.’.

DANIMARKALI GURBETÇI’DEN

INSANLIK ÖLMEMIŞ

DEDIRTEN DAVRANIŞ

BAHAR HABER MERKEZİ

1980 ihtilali sonrası siyasi suçlardan cezaevine girdiği için çalıştığı bir inşaattan 4 günlük yevmiyesini alamayan Aydınlı Mehmet Vergili’ye (58) alacağı, 36 yıl sonra ulaştı. Kendisinin de unuttuğu alacağını hiçbir zaman unutmayan ve çocuklarını da borcunu vasiyet eden Kemal Serinci, Danimarka’ya taşınmasına rağmen borçlu

Emeklilik konusu başvuru sahibinin durumuna göre farklılık gösteriyor. Hizmet borçlanması yapmak isteyen bütün vatandaşların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşavirliği veya Ataşeliklerinden alacakları “hizmet belgesi” ile şahsen veya posta ile başvurabileceklerini belirten yetkililer, Türkiye’den emeklilik konusu başvuru sahiplerinin bireysel durumlarına (çalışma durumu, sigortalılık, maluliyet v.b.) göre farklılık gösterdiğine dikkat çekiyor.

1980 IHTILALI SONRASI SIYASI SUÇLARDAN CEZAEVINE GIRDIĞI IÇIN ÇALIŞTIĞI BIR INŞAATTAN 4 GÜNLÜK YEVMIYESINI ALAMAYAN AYDINLI MEHMET VERGILI’YE (58) ALACAĞI, 36 YIL SONRA ULAŞTI. İŞTE 36 YIL SONRA ÖDENEN YEVMIYENIN HIKAYESI.

oldukları kişiyi bulmaktan vazgeçmedi. Sonunda alacaklıyı bularak borcunu ödeyen Kemal Serinci, “Yıllar sonra buldum Mehmet Vergili’yi, konuştuk. Çalıştığı yevmiyelerin bedelini vereyim dedim, ‘istemez’ dedi. Zorla gönderdim, hakkını helal et dedim. Helalleştik. Artık huzurluyum, kimsenin bir lirası bende kalsın istemem. Bundan sonra da kendisiyle görüşmeye devam edeceğim.” dedi. Aydın Efeler Belediye Meclis Üyesi Mehmet Vergili, 1980 ihtilali öncesi Ankara’da çalıştığı 4 günlük yevmiyesinin karşılığını 36 yıl sonra aldı. 80 ihtilalinde siyasi suçlardan cezaevine giren Vergili’yi 36 yıl sonra televizyonda gören o günkü işvereni, Danimarka’da yaşayan Çorumlu Kemal Serinci, uzun uğraşlar sonunda ulaştığı Vergili’yi, 4 günlük yevmiyesi olan 400 TL’yi ulaştırarak herkese örnek bir davranış sergiledi. Kemal Serinci’nin 4 günlük ücret için çocuklarına dahi vasiyet ettiğini öğrendiğini kaydeden Mehmet Vergili ise, “Ben o çalıştığım günleri unutmamıştım ama böyle bir şey için bir gün

telefonumun çalacağını hiç düşünmemiştim. Çok şaşırdım. Telefonun ardından Kemal Bey ile internetten görüşmeye başladık. Yevmiyelerimin karşılığı olan emeğimin ödenmesi için çocuklarına dahi vasiyet etmiş. Fakat kendisi hayattayken bana ulaştı.” şeklinde konuştu.


DANİMARKA’DA

BİR İLK! Ailece keyifli ve huzur içinde oturabileceğiniz iki katlı ve 60 kişilik kapasiteye sahip nezih bir mekan.

© Moving Media ApS

Sizleri ağırlamaktan memnuniyet duyarız

Meşhur Trianglen bölgesinde

YENİ VE FARKLI

Park Bio’ya 300m mesafedeyiz

Trianglen

BİR KONSEPT

ile hizmetinizdeyiz. www.thekebabfactory.dk

Østerbrogade 90, 2100 København Ø • Telefon 34 11 29 51

Kare kodu okutarak haritayı online açın.


8

NİSAN 2016

Anker Jörgensen’in ardından Anker Jörgensen Danimarka’nın efsanevi politikacılarından biri. Ancak onu efsanevi yapan sadece siyasi görüşleri değil, yaşantısı. Son derece mütevazi bir hayat yaşadı. Kendisini hiç bir zaman halktan üstün görmedi. Hayatı boyunca hep aynı evde yaşadı. Sarayı olmadı, saraya ihtiyaç duymadı. Çoğunlukla emeklilerin yaşadığı Sydhavn semtinde yaşadı. Bu yönüyle siyasi olarak kendisine rakip olanların bile takdirini kazandı. Kimse hakkında, yolsuzluk, para aklama gibi bir suçlamada bulunamadı bile. Onu son yolculuğuna uğurlayanlar arasında her siyasi görüşten insanın olması boşuna değil. Panama Belgeleriyle

50 değişik ülkede yüzlerce politikacının yolsuzluk yaptığına dair iddiaların ayyuka çıktığı bir dönemde herkesin bir kere daha Anker Jörgensen’in hayatına bakmasında fayda var.

dırıda 34 insan hayatını kaybetti. Çok daha fazlası ise yaralandı. Yaşanan travmanın boyutları ise çok daha yüksek. Avrupa’da her başkent her an bir saldırı yaşanabilir endişesiyle yaşıyor. İnsanlar havaalanlarında, şehir meydanlarında gezerken sürekli bir endişe yaşıyor. Vaziyet böyleyken Müslümanların sadece mağdur rolüne bürünüp hiç birşey yapmaması doğru mu? Terörü sadece kınamak yeter mi? Müslümanların artık daha fazlasını yapmasının vakti gelmedi mi?

Panama Belgeleriyle 50 değişik ülkede yüzlerce politikacının yolsuzluk yaptığına dair iddiaların ayyuka çıktığı bir dönemde herkesin bir kere daha Anker Jörgensen’in hayatına bakmasında fayda var. Avrupa’nın kalbine saldırı Brüksel’de Havaalanına yapılan sal-

EMRE OĞUZ emre@bahar.dk

Terörün en çok Müslümanlara zarar verdiği doğru. İşte tam da bu yüzden en çok Müslümanlar terörü engellemek için çalışmalı. Bir zamanlar aramızda sıradan bir şekilde gezinen gençlerin nasıl teröristlere dönüşebildiği üzerinde kafa yormalıyız. Gençlerimizin terörize edilmesine engel olmalıyız. Bunu herşeyden önce kendimiz için yapmalıyız. Yoksa durum çok vahim. 1 kahvenin 22 bin 500 kron cezası Anadolu’da bir kahvenin 40 yıl hatırı olur derler. Danimarka’da ise 22 bin 500 kron para cezası olurmuş. Nyköping Şehir Mahkemesi sayesinde öğrendik. Böyle hükmettiler yolda kalmış Suriyeli mültecileri evine alıp kahve ikram eden yazar Lisbeth Zornig ile gazeteci eşi Mikael Lindholm hakkında.

KALUNDBORG’DA NELER OLUYOR? DANIMARKA’NIN KALUNDBORG ŞEHRINDE BIR HAFTA IÇERISINDE 6 FARKLI PIZZA RESTORANINA SALDIRI GERÇEKLEŞTIRILDI. SÖZ KONUSU RESTORANLARIN TAMAMININ TÜRKIYE KÖKENLILERE AIT OLMASI AKILLARA ‘IRKÇILIK MI YAPILIYOR’ SORU IŞARETLERINI GETIRDI. BAHAR HABER MERKEZİ

İlyas Güçlü saldırıya uğrayan restoranlardan birinde çalışıyor. Bahar’a konuşan Güçlü, 20 yıldır Kalundborg’da çalıştıklarını bugüne kadar böyle birşeyle karşı karşıya kalmadıklarını söyledi. Saldırıya uğrayan bütün dükkanların Türkiye kökenli olduğunun altını çizen Danimarka’nın Kalundborg şehrinde geçtiğimiz ay çerisinde 6 farklı pizza restoranına saldırı gerçekleştirildi. Söz konusu restoranların tamamının Türkiye kökenlilere ait olması endişeye neden oldu. İlyas Güçlü saldırıya uğrayan restoranlardan birinde çalışıyor. Bahar’a konuşan Güçlü, 20 yıldır Kalundborg’da çalıştıklarını bugüne kadar böyle bir şeyle karşı karşıya kalmadıklarını söyledi. Saldırıya uğrayan bütün dükkanların Türkiye kökenli olduğunun altını çizen Güçlü, “Geliyor, dükkanları dağıtıyorlar. Bize bir garezleri mi var bilmiyoruz. 20 yıldır buradayız, kimseyle bir sıkıntı yaşamadık. Daha önce seri bir şekilde böyle bir saldırı olmadı. Ufak tefek şeyler oluyordu ama 4-5 yıldır böyle bir şey olmuyordu.” dedi. Söz konusu saldırıların neden ve kimler tarafından gerçekleştirildiğini bilmediklerini belirten Güçlü, “Kalundborg Hastanesi’nin mülteci kampı yapılacağı söyleniyor. Halk buna tepkili. Mülteci kampı istenmiyor. Ancak buna tepki gösterenler mi yoksa daha farklı kişiler mi saldırıları gerçekleştiriyor bilmiyoruz.” dedi. Herşeye rağmen çalışmaya devam edeceklerini belirten Güçlü, “Saldırıya uğrayan dükkanlar tadilatlarını yapıp çalışmaya devam ediyor. Biz de çalışmaya devam edeceğiz ancak endişeliyiz.” dedi.


© Moving Media ApS

mediterranean kitchen

Akdeniz Restaurant

Bayanların hazırladığı ev yemekleri tadında menüler

Kahvaltı Brunch

Akşam Büfesi

Saat: 10-15

Saat: 15-22

69,-

99,-

Mediterranean kitchen • Field’s Center, Plan 2 • Arne Jacobsens Allé 12, • 2300 København S

Field’s Center’de en büyük

Akdeniz Restaurantı


10

NİSAN 2016

PARA HAVALESİ Muhasebe ve Tercüme ile ilgili

KONYA MATBAA

DUYURU

Baskılı T-shirt √

Muhasebe ve tercümanlık hizmetlerinin yanı sıra, 25 yıllık mesleki tecrübeleri ve sizlerin güvenine dayanan para havalesi hizmetleri sayesinde Danimarka´nın her köşesinden gönderebileceğiniz, dilediğiniz miktardaki havaleleriniz

Menü kart √ Broşür √

SADECE 1 SAAT İÇİNDE *

50 kr.´dan başlayan fiyatlarla, tüm Türkiye´ye ulaştırılmaktadır. İrtibat:

Pamir Kalkan Serbest Muhasebeci / Yeminli Tercüman ve Mütercim

VEPA Revision & Rådgivning / T.A.C. - Transfer And Consulting Trommesalen 1, 1. sal - 1614 København V (v. Hovedbanegården) Tlf. 33 79 33 77 - Fax 33 79 33 37 - Mobil 20 66 20 99

www.muhasebe.dk

-

www.tercüme.dk

-

www.havale.dk

Saat √

Bilgihan Kılıç 0045 31 64 14 66 bilgihan_kilic@hotmail.com Strandgården 23 st. tv. 2635 Ishøj

Kalem √ Çakmak √

ERBAKAN KOPENHAG’DA ANILDI BAHAR HABER MERKEZİ

Türkiye siyasi hayatının en önemli isimlerinden biri olan Necmettin Erbakan

Kopenhag’da düzenlenen bir program ile anıldı. Saadet Partisi tarafından organize edilen programa Danimarka’nın değişik şehirlerinde yaşayan çok sayıda kişi katıldı.

Laila Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen ”Savaş değil Barış, Çatışma değil Uzlaşma” başlıklı programda Saadet Partisi Dış İlişkiler Başkanı Sivas eski Belediye Baş-

kanı Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi Ağrı eski Belediye Başkanı Zeki Başaran, Saadet Partisi Avrupa Koordinatörü Abdussamet Temel konuşma yaptılar.


Taner Usta

Mustafa Usta, Mikail Usta, Bayram Usta

18 yıldır, ilk gün gibi heyecanlı, temiz, helal ve kaliteli ürün sunmaya gayret ediyoruz. Biz, en iyi bildiğimiz işi yapıyoruz ve işimizi çok seviyoruz. Başta kurucumuz Mete Özer’e ve yıllardır beraber çalıştığımız profesyonel kasaplık yapan ustalarımızın gösterdiği gayret, güleryüz ve disiplinli çalışmalarının meyvesini alıyoruz. Siz değerli müşterilerimiz her zaman daha iyisine layıksınız, biz de bu nedenle buradayız. Siz isteklerinizi sunun, biz çözüm üretelim.

Saygılarımızla Oğuz Özer, Høje Taastrup Slagter

Høje Tåstrup Boulevard 68, 2630 Tåstrup • Telefon +45 43716733 • www.tayyibslagter.dk • Facebook.com/TayyibFood


12

NİSAN 2016

VEJLE'DE KUTLU DOĞUM COŞKUSU BAHAR HABER MERKEZİ

Ungvej Vejle ve Ungvej Horsens dernekleri geçtiğimiz hafta sonu Vejle şehrinde Efendimiz’in 1445. doğum yılı vesilesi ile Kutlu Doğum programı düzenledi. Phønix Efterskole ve Østjyllands Özel Okulu spon-

sorluğunda gerçekleşen program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Programda Gazeteci-Yazar Harun Tokak 'hoşgörü, güven ve barış' konulu bir konuşma yaptı. Video gösteriminin de yapıldığı program çocukların okuduğu naat ve ilahilerle son buldu.

MANU SAREEN

ALTERNATIF PARTI’YE GEÇTI DANIMARKA SIYASI HAYATININ SON DÖNEMDEKI EN RENKLI SIMALARINDAN BIRI OLAN MANU SAREEN, RADIKAL PARTI’DEN AYRILARAK ALTERNATIF PARTI’YE GEÇTIĞINI AÇIKLADI.

BAHAR HABER MERKEZİ

Geçtiğimiz ay konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir duyuru yayınlayan Sareen, ‘‘Kalbimin sesini dinledim’’ dedi. Sareen, Danimarka’da bakan olan ilk göçmen kökenli politikacı olarak tarihe geçmişti. 2011 ile 2015 yılları arasında; Nordik İşbirliği, Eğitim ve Kilise Bakanlıkları görevinde bulunan Sareen, Radikal Parti’den ayrılmanın hayatı boyunca

aldığı en zor kararlardan biri olduğunu belirtti. 1967 yılında Hindistan’da dünyaya gelen Sareen, 2002 yılında Kopenhag Belediye Meclis Üyeliğine seçilmiş akabinde siyasi kariyeri hızla yükselmeye başlamıştı. 2011 yılında milletvekili seçildi ve aldığı rekor oy sayesinde bakanlık görevine atandı. 27 Aralık 2013’te Uffe Elbaek tarafından kurulan Alternatif Parti girdiği ilk seçimde büyük bir başarı sergileyerek barajı aşmış ve parlamentoya girme hakkı kazanmıştı. Alternatif Parti’nin halihazırda 179 sandalyeli Danimarka Parlamentosu’nda 9 temsilcisi bulunuyor.


e l i s e n i l r i a n o d n e r o C

z u r o y u ç u a y ’ a y n o direk K TEK YÖN Konya’dan direk 6/7, 13/7

999 DKR

© Moving Media ApS

TEK YÖN Kopenhag - Konya direk 19/7, 26/7

2800 DKR

Ankara, Kayseri, Antalya, İzmir direk uçuşları için arayabilirsiniz.

Fatih Tas

M. Burak Tas

+45 31 21 19 02

+45 60 15 97 79

info@nextdream.dk / tas@nextdream.dk

www.nextdream.dk

Bizi Facebook’ta Beğenin fırsatlardan haberdar olun! NEXT DREAM

Hovedvejen 106 st., 2600 Glostrup


14

NİSAN 2016

ANKER JÖRGENSEN: DANIMARKALILARIN GÖNLÜNDE SARAY KURAN ADAM DANIMARKA’NIN EFSANE BAŞBAKANLARINDAN ANKER JÖRGENSEN 20 MART 2016 GÜNÜ HAYATA GÖZLERINI YUMDU. İŞTE JÖRGENSEN’IN ÇILELER VE BAŞARILARLA DOLU HAYAT HIKAYESI. BAHAR HABER MERKEZİ

13 Temmuz 1922’de dünyaya geldiğinde Danimarka Niels Neergaard liderliğindeki Liberal Parti (Venstre) tarafından yönetiliyordu. Kadınlar 1915 yılında oy kullanma hakkına sahip olmuştu ve Danimarka politikası hızlı bir değişim yaşıyordu. 23 Nisan 1924’de yani sadece 2 yıl sonra Thorvald Stauning liderliğindeki Sosyal Demokrat Parti iktidarı geri kazanmıştı. Anker, aristokrat değildi, zengin bir aileden gelmiyordu. Babası John Albert Jörgensen faytonculuk yapıyordu, annesi Karen Marie Jörgensen ise temizlikçilik yapıyordu. 2 yaşındayken babasını (1924) 3 yıl sonra ise (1928) annesini kaybetmişti. Her ikisi de veremden ölmüştü ve küçük Anker daha 6 yaşına gelmeden hem öksüz hem de yetim kalmıştı. Bir tütün fabrikasında çalışan teyzesi Karla Marie Sofie’nin yanında Christianshavn’da büyüdü. Yedinci sınıfa kadar Kraliyet Yetimler Okuluna (Det Kongelige Opfostringshus) devam etti. Bir taraftan çalışıyordu. Bir dönem mecburen okulu bırakmak zorunda kaldı ancak bu onu eğitimden tümüyle vazgeçirmedi. İlerleyen yıllarda gece eğitimi ile diplomasını aldı. Askere gidip geldi ve 1948 yılında ilk ve tek eşi olan Ingrid Kvist Pedersen ile evlendi. 4 çocukları oldu ve hayatları boyunca Sydhavn’da yaşadılar. Anker Jörgensen halkın arasından gelen biriydi. Çile çekmişti, işçi sınıfının ve fakirlerin halini biliyordu. Kendisi de onlardan biriydi çünkü. Danimarka İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya tarafından işgal edildiğinde Anker Jörgensen askeri görevini yapıyordu. Almanlara karşı direniş hakaretine destek verdi. Hapse atıldı. Çıktı tekrar direnişe destek verdi. İnandıkları uğruna savaşmaktan çekinmeyecek bir karakteri vardı çünkü. Bu karakter ona ilerde çok değişik kapıları açacaktı. Zamanla direnişin önemli isimlerinden biri oldu. 1950 yılında Depo ve Ambar İşçileri Birliği’nin (Lager- og Pakhusarbejdernes Forbund) Başkan Yardımcısı oldu. Sol ideolojiye inanıyordu ve sendikal birliklerin onun için önemi büyüktü. 1960 yılında Transport Birliği’nin 1968 yılına gelindiğinde ise ülkenin en büyük sendikalarından biri olan SID’in (Specialarbejderforbundet i Danmark)

başkanı olmuştu. Çalışkandı ve çevresine ilham veren bir tarzı vardı. 1972 yılında Danimarka siyasi tarihinin tartışmasız en önemli hareketlerinden biri olan Sosyal Demokrat Parti’nin Başkanı oldu. Böylece sendikal kariyeri boyunca uğruna mücadele ettiği şeyleri hayata geçirme fırsatı buluyordu. 1987 yılına kadar Sosyal Demokrat Parti’yi yönetti. İlk olarak 5 Ekim 1972’de Başbakanlık koltuğuna oturdu ama bu uzun sürmedi. 1973 yılındaki seçimleri Liberal Parti kazanınca Başbakanlık koltuğunu Poul Hartling’e devretmek

zorunda kaldı. Ancak erken gelen bu mağlubiyet Anker Jörgensen’in mücadeleden vazgeçmesine neden olmadı. Tam tersine daha da azimle sarıldı işine. 1975 yılındaki seçimleri kazandı ve yeniden Başbakan oldu. Bu sefer öyle kolayca bırakmaya niyeti yoktu. Nitekim 1982 yılına kadar 4 farklı kabineye başbakanlık yaptı. Halk adamıydı ve hayatı boyunca değişik makamlara gelmesine rağmen bunu hiç bozmadı. Yaşantısında ciddi bir değişiklik olmadı. Hep Sydhavn’daki evinde yaşadı. 1997 yılında

eşi vefat edince bir süre yalnız yaşadı. Sonra ise bir bakım evine yerleşti. Kendisi gibi kalender bir hayat tarzı olan Türkiye’nin eski Başbakanlarından Bülent Ecevit ile arkadaştılar. Ecevit Danimarka’yı ziyaret ettiğinde onun evinde kaldı. Bir ara Leyla Zana ile ilgili tartışmalar nedeniyle fikir ayrılığına düştüler. Ancak bunu düşmanlığa çevirmediler. Anker Jörgensen 20 Mart 2016’da hayata gözlerini yumdu. Geriye bıraktığı tek saray Danimarkalıların kalbinde kurulu olandı.


Børnegalaxen Farum özel anaokulu/kreş 0-6 yaş arası çocuklarımız için en iyisini vermeye çalışıyoruz. • Eğitim hayatını erken başlatarak çocuklarımızın okulda daha başarılı olmasını sağlıyoruz. • Çocuklarımıza organik besinler ve dengeli menüler veriyoruz. Sağlıklı beslenme bilincini küçük yaşta oluşturacak bir şekilde uyguluyoruz.

© Moving Media ApS

• Çocuklarımıza sevgi ve refah dolu bir ortamda eğitim.

Geliri az olan velilerin belediyeden yardım alma imkanı vardır. Kreş (Vuggestue) ücreti: 2.991 kr. Anaokulu (Børnehave) ücreti: 2210kr (yemek dahil)

Çocuğunuza daha iyi bir gelecek için tercihinizi yapın! Nygårdsterrasserne 225-A • 3520 Farum • Tlf. 44 99 92 95 • E-mail: info@farum.bornegalaxen.dk • www.farum.bornegalaxen.dk


16

NİSAN 2016

Misafir, ev sahibini kabul etmezse! Yıl 1996 Yer Vejle. Danimarka Avrupa Boks Şampiyonası’na ev sahipliği yapıyor. Danimarka’nın tarihinde Avrupa Boks Şampiyonası’nda kazandığı altın madalya bulunmuyor. Altın madalya hasretinde 76 yıl geride kalmış. Evinde düzenlediği şampiyonada milli marşını dinletmek istiyor. Madalya ümidi ise 67 kg’da dövüşen Hasan Al. Sivaslı göçmen bir ailenin çocuğu olan Hasan Al, rakiplerini birer birer devirip adını finale yazdırıyor. Final öncesi salonda tam bir şölen havası esiyor. 5 bin kişi hep bir ağızdan ‘Hasan, Hasan’ tezahüratlarıyla salonu inletiyor. Hasan Al ringe 5 bin kişinin desteğiyle çıktığı finali kazanarak Danimarka’ya Avrupa Boks Şampiyonası’nda ilk altın madalyayı kazandıran isim olarak tarihe geçiyordu. Aradan tam 20 yıl geçti ve Danimarka Hasan Al’dan sonra Avrupa Boks Şampiyonası’nda altın madalya kazanamadı. Hasan Al’ı neden hatırlatma gere-

Biz bu ülkeye misafir olarak geldik ancak kaderin sevkiyle kalıcı olduk. Misafir, ev sahibini kabullenip, saygı duymazsa ev sahibinden saygı beklemesi haksızlık değil mi?

ği duydum? Adımıza ister ‘yeni Danimarkalı’ istersek ‘göçmen’ diyelim, her defasında konuşmaya başladığımızda ‘Danimarkalılar bizi kabullennmiyor’ deriz. Ve sonra devam edip, Danimarkalıların ne kadar ‘göçmen karşıtı’ olduğundan dem vurup, finali ‘ırkçı bunlar’ tespiti ile bitiririz. Peki biz Danimarka’yı ne kadar kabulleniriz? Tamam tüm suçu Danimarkalılara atıp rahatlayalım ama gelin isterseniz biraz moralimizi bozacak sorular soralım. Geçtiğimiz günlerde FC Nordsjealland forması giyen Emre Mor, milli takım tercihini Türkiye’den yana kullandı. Emre Mor, babası Uşaklı, annesi Makedonyalı Danimarka doğunmlu bir genç. Futbol yeteneği üst seviyede. Emre Mor, henüz 19 yaşında adı M. Unted, Chelsea ve Liverpool gibi devlerle anılıyor. Hatta Danimarka’nın son yıllarda yetiştirdiği en büyük yetenek yorumu yapılıyor. Emre, milli takım tercihini Türkiye’den yana kullanması hepimizin ‘milli gururunu’ okşadı. Madalyonun diğer yüzüne bakalım. Acaba

HASAN CÜCÜK hasan@bahar.dk

Danimarkalılar ne düşünür? Sizin ülkenizde doğuyor. Anadili Danca oluyor. Ülkenizin vatandaşı ve pasaportunu taşıyor. Ülkenizin kendine sunduğu imkanları, yeteneğiyle birleştirip yıldız oluyor. Milli takım tercihine sıra gelince, dilini bilmediği (Evet Emre Mor Türkçe çok az biliyor), vatandaşı olmadığı (Evet Emre Mor Türk vatandaşlığına milli takım tercihinden sonra geçti) ülkeyi seçiyor. Sebep diye sormazmısınız? Gelin biz soralım. Biz Danimarka’yı gerçekten kabul ettik mi? Ülkemiz diyormuyuz? ‘Başbakan’ dediğimizde hangi ülkenin başbakanı aklımıza geliyor? Hangi ülkenin gündemini takip ediyoruz? Hangi ülkenin televizyonu seyrediyoruz? Bu sorulara cevaplarını ‘Danimarka’ olarak verecek aramızda kaç kişi var? Biz bu ülkeye misafir olarak geldik ancak kaderin sevkiyle kalıcı olduk. Misafir, ev sahibini kabullenip, saygı duymazsa ev sahibinden saygı beklemesi haksızlık değil mi?



ır ışt m

2015 in e n em

lün ü a ödü l a

hawarm s i iy

Kö ş

Strøget 'da yakında hizmetinizde Şubelerimiz KOŞEM - KBH - Nørrebrogade 186 - Tlf. 35 35 35 32 - www.kosem.dk KOŞEM - KBH - Nørregade 2 *Strøget - yakında hizmetinizde KOŞEM - IST - Beşiktaş KOŞEM - IST - Etiler KOŞEM - IST - Maslak KOŞEM - IST - Esentepe


ır ışt m

2015 in e n em

lünü a ödü l a

hawarm s i iy

Kö ş

Cafe & Restaurant

Bize 2 yıl içinde göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkürler Açılışın 2. yılından dolayı kuponu getiren misafirlerimize

%10 indirim İndirim 15,16 ve17 Nisan için geçerlidir

10% İNDİRİM


20

NİSAN 2016

EN MUTLU [YİNE] DANİMARKA

COLUMBIA ÜNIVERSITESI'NIN YERYÜZÜ ENSTITÜSÜ ILE SÜRDÜRÜLEBILIR GELIŞIM ÇÖZÜMLERI AĞI'NIN BIRLIKTE HAZIRLADIĞI RAPORA GÖRE, DÜNYANIN EN MUTLU ÜLKESI DANIMARKA. İSKANDINAV ÜLKESINI İSVIÇRE, İZLANDA, NORVEÇ, FINLANDIYA VE KANADA TAKIP EDIYOR. TÜRKIYE ISE 157 ÜLKE ARASINDA 78. SIRADA.

BAHAR HABER MERKEZİ

Columbia Üniversitesi’nin Earth Institute’sü ile Sustainable Development Solutions Network (SDSN) kurumunun ortaklaşa yaptığı araştırmada gelir seviyesi, kadın erkek eşitliğini sağlama ve çevreye verilen önem gibi farklı kriterler dikkate alındı.

Listede Danimarka, bu yıl birinciliği İsviçre’nin elinden aldı. Listede ilk onda kuzey ülkelerinin ağırlığı görülüyor. Buna göre ilk on; Danimarka, İsviçre, İzlanda, Norveç, Finlandiya, Kanada, Hollanda, Yeni Zelanda, Avustralya ve İsveç oldu. Danimarka, listenin geçen yılki sıralamasında İsviçre ve İzlanda’nın arkasında üçüncü sırada yer almıştı.

Türkiye listede 78’inci sırada yer alırken, sıralamanın son 10 ülkesi şöyle: Madagaskar, Tanzanya, Liberya, Gine, Rwanda, Benin, Afganistan, Togo, Suriye ve Burundi. Dünyanın en büyük ekonomileri ABD listede 13, İngiltere 23, Fransa 32, İtalya ise 50’inci sırada yer aldı. Raporda, bir ülkede yaşayanların mutluluğu, ortalama gelir, ortalama yaşam süresi, sağlık, sosyal yardım, sıkıntılı dönem-

lerde yardım istenebilecek kişilerin varlığı, iş, hayati kararlar verirken özgürlük ve son bağışlara göre belirlenen cömertlik gibi kıstaslarla ölçüldü. BM Genel Sekeretei Ban ki-Moon'un danışmanı Prof. Dr. Jeffrey Sachs, raporla ilgili olarak; "Böyle bir rapor sadece yoksul ülkelere değil, herkese bir mesaj. Mutlu yaşamanın pahalı olmayan yollarının olduğunu gösteriyor" dedi.


Auto - pladeværksted og skadecenter med special i Mercedes

MERCEDES - SPECIALIST / Vi laver alle bilmærker Deneyimli ekibimizle her marka araç bakım ve tamiri özenle yapılır.

Salg af frikørte taxaer

ABS • Airbag • Akü • Boya • Far ayarı • Kaporta • Klima • Mekanik Otomatik şanzıman • Yedek parça • Lastik • Motor kayışı • Syn kontrolü • Rot balans ayarı

Stort udvalg af

Yazlık lastiklerinizi en uygun fiyatlarla bizde bulabilirsiniz 4 adet kaliteli tekere Danimarka’nın en iyi fiyatına sahip olabilirsiniz:

165-65-14 ........... kr. 1500,155-65-13 ........... kr. 1500,175-65-14 ........... kr. 1500,175-70-13 ........... kr. 1500,185-65-14 ........... kr. 1500,185-65-15 ........... kr. 1600,195-65-15 ........... kr. 1600,205-60-16 ........... kr. 2000,-

225-55-16 ........... kr. 2100,225-50-17 ........... kr. 2700,205-55-16 ........... kr. 2000,225-45-17 .......... kr. 2800,245-45-17 ........... kr. 2800,205-65-16c ......... kr. 3000,235-65-17 ........... kr. 3700,-

TÜM FİYATLARA VERGİ + MONTE EDİLMESİ DAHİLDİR - ÜCRETSİZ LASTİK YAMALAMA.

YETKİLİ

dæk!

BAYİSİ ©Moving Media ApS

ROT BALANS AYARI Bizden teker alırsanız rot balans ayarı vergi dahil kr. 375,Teker almadan yapılan rot balans ayarı vergi dahil kr. 550,-

Tlf. 63 12 12 13 AUTO - PLADEVÆRKSTED

/

TAHSİN ÖCAL

Akut-nødopkald tlf. 27 12 12 13

Hvidsværmervej 163-165 • 2610 Rødovre • www.eco-steam-auto.dk Åbent: Man-fre kl. 8:00-16:30 • Lørdag kl. 9:00-14:00 • Helligdage kl. 9:00-14:00


22

NİSAN 2016

Mutlu Danimarka Ekmek Teknesi isimli dizi filminde güzel bir söz duymuştum. Dizi de biri devamlı; ‘‘olan var olmayan var, bilen var bilmeyen var’’ derdi. Yapılan uluslararası bir araştırmaya göre Danimarkalılar dünyanın en mutlu insanlarıymış. Şimdi tabii ki; araştırma sonucuna saygı göstermek lazım. Ya da tersini ıspat etmek lazım. Hani hafiften de hoşumuza gitmedi değil yani. Ama biz yine de dizi filmdeki sözler gibi; olan var olmayan var, bilen var bilmeyen var diyelim. Şimdi kendimizden yola çıkarsak; buraya dünyanın en mutlu ülkesi demelerine rağmen, bunu tam olarak hissetmediğimizi söyleyebiliriz. Yıllarımız burada geçmesine rağmen, halen içimizde bir hasret, bir beklenti, bir yabancı olma duygusu olduğunu, basında devamlı olarak gündemde tutulan sorunlu yabancılar, Arap kökenli bazı boş boğaz hocaların yorumlarından olumsuz şekilde etkilendiğimizi inkar edemeyiz. Oturduğumuz evi, kullandığımız oto-

mobili, sıcak suyun rahatlığını, sosyal adaletin halen geçerli olduğunu görmek ve bunu yaşamak her insanı memnun ettiği gibi toplumun bireyi olarak tabii ki bizide mutlu ediyor. Materyal değerlerle tabii ki tam mutlu olunmaz. İnsanın bir topluma dahil oldu-

Halbuki Danimarka devleti yabancıların hepsini sorun olarak görmeyip, sorunlu olanlarla veya bu ülkeye uymayan, beğenmeyen, çalışmak istemeyen, üretmeyen, kendi ülkesini batırdığı gibi bu ülkeyi batırmak isteyenlerle mücadele etse, belki birçok yabancı kökenli yabancı da daha mutlu olacak. ğunu içten hissetmesi ve bunu sadece sözde değil özde de idrak etmesi ve yaşaması insanı mutlu eder. Peki buradaki yaşantımızı ve mutluluğumuzu neler etkiliyor? Danimarka güzel bir ülke, insan hakları ve demokrasi, kanunlar karşısında insanların halen eşit muamele görmesi çok sevindirici bir durum.

HÜSEYİN ARAÇ huseyin@bahar.dk

Hal böyleyken kendi ülkelerinde mal, can güvenliği olmadığını iddia ederek kapağı Avrupa'ya atan ve geldikleri ülkelerin nimetlerinden ve sosyal haklarından sonuna kadar faydalanan, buna rağmen, bu ülkeleri ve bu ülkelerin sistemini yöntemini yeren , beğenmeyen, ülkenin kalkınmasına katkısı olmayan, yan gelip yatan, her türlü hileye, hurdaya ve de usulsüzlüğe baş vuran, içerde başka, dışarda başka konuşan bazı kendini bilmezlerin olumsuz açıklamaları, özellikle çalışan, üreten ve geçimini kendi sağlayan insanları rahatsız ediyor. Danimarka toplumu da, basını da bu kendini bilmezlerin konuşmalarını ve de görüşlerini hepimize mal ederek, yani sapla samanı karıştırarak, biz de ne mutluluk ne de huzur bırakıyor. Gel de mutlu ol kardeşim. Bizlerin buraya gelmesi birçok Danimarkalı vatandaşı çok mutlu etti. Örneğin iş bulamayan ve de tam başarılı olamayan, öğretmenler, pedagoglar, psikologlar, danışmanlar bizlerin veya bizlerin çocukları ile uğraştığını ileri sürerek başımıza uzman oldular. Sorunlarımızı çözeceklerini vaat ederek, lider oldular, yüksek maaş aldılar ve de mutlu oldular. Bu yöntem buraya gelen yabancı kökenlilerin işine de geldi, onları sorun veya sorunlu gösterenlerin oynadığı oyuna uy-

Komfort i hverdagen

Danmarkspremiere d. 7/4

dular. Bazıları hasta olmadığı halde hasta olduğunu, çalışacak konumda oldukları halde çalışamadıklarını, işin kolayına kaçıp erkenden emekli veya sosyaldan geçinmeyi tercih ettiler. Peki bu davranışlar onları memnun veya mutlu etti mi dersiniz? Bence hayır! Belki kendilerini uyanık sandılar, parayı buldular, istatistiklere göre dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı ülkede yaşadılar ama mutlu olduklarını vicdanen veya ruhen rahat olduklarını sanmıyorum. En zoru da en adaletsizi de kendileri gibi aynı kategoride olan yabancıların yaptıkları kötü işler, suçlar, açıklamalar ve de tavırlardan zarar gören dürüst, namuslu ve üreten insanlara oldu. Onun için onlar da mutlu olamadılar. Arada bir banane be kardeşim dedilerse de seslerini tam olarak duyuramadılar veya onları kimse anlamadı. Biz de bunun sıkıntısını her gün yaşıyoruz. Halbuki Danimarka devleti yabancıların hepsini sorun olarak görmeyip, sorunlu olanlarla veya bu ülkeye uymayan, beğenmeyen, çalışmak istemeyen, üretmeyen, kendi ülkesini batırdığı gibi bu ülkeyi batırmak isteyenlerle mücadele etse, belki birçok yabancı kökenli yabancı da daha mutlu olacak. Ama; olan var olmayan var, bilen var bilmeyen var. Hoşça vede dostça kalın.

REKLAMINIZ . . BIZIMLE DEGER KAZANIR! Telefon: +45 71 51 43 85

367040 80 - atlasbio.dk Rødovre Centrum 96 - 2610 Rødovre Gratis P-pladser

www.bahar.dk


N E D R E V E LAD HEL

! G I D L I T KOMME

BAU HOLMSTR

TAV EJ

J GVE

S VEJ

RIN

RAHR

EJ

RS VEJ

ÅBY

EDWIN RAH

EDWIN RAHR

S VEJ

HE J

RE

DA

LS VE

J

GUDRUNSVEJ

SVEJ ÅBY RINGVEJ

EJ

SVEJ

GUDRUN

SV

AL

ED

JR

ST CITY VE

INGASVEJ

SILKEBORGVEJ

EDITHSVEJ EJ

SILKEBORGV

EJ SILKEBORGV

EJ SV

J

TS VE

HOLS

LST

. HO

DR

HE

BAZAR VEST Edwin Rahrs Vej 32 8220 Brabrand Tlf: 86 25 42 11 DR.

ID SIGR

ISEV LOU

Langt over 100 forskellige, individuelle forretninger byder på oplevelser fra det meste af kloden. Eksotiske spisesteder, tyrkiske og arabiske bagerier, mere end 1.000 m2 frugt og grønt marked, slagtere, orientalske købmænd og mange andre butikker med spændende non-food produkter og serviceydelser.

EDWIN

UPGÅRV

Alverdens nationaliteter, én bazar

Åbningstider Butikker: Tirs - Søn 1000 - 1800 Spisesteder: Tirs - Søn 1000 - 2100 EJ

SILKEBORGV

EJ

www.bazarvest.dk BR

AB

RA

ND

SK OV V

EJ


24

NİSAN 2016

TERÖR BU SEFER BRÜKSEL’İ KANA BULADI TERÖR BU SEFER AVRUPA’NIN KALBI BRÜKSEL’I VURDU. AVRUPA BIRLIĞI’NE AIT BIRÇOK RESMI KURUMUN MERKEZI OLAN BRÜKSEL’DE MEYDANA GELEN TERÖR SALDIRILARINDA 34 KIŞI HAYATINI KAYBETTI 136 KIŞI ISE YARALANDI. SÖZ KONUSU SALDIRILAR AVRUPA’DA TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA TARTIŞMALARA NEDEN OLDU.

BAHAR HABER MERKEZİ

Belçika'nın başkenti Brüksel'de önce havalimanı ardından metro istasyonunda yaşanan terör saldırıları sonrası Avrupa alarm durumuna geçti. Birçok havalimanında güvenlik önlemleri artırıldı. Zaventem Havalimanı'nda meydana gelen iki patlamanın ardından Maelbeek metro istasyonunda patlama meydana geldi. Patlamalarda en az 34 kişinin öldü ve 136 kişi yaralandı. Brüksel şehir merkezi 22 Mart’ta gerçekleşen terör saldırılarının ardından neredeyse boşaldı. Şehir merkezine gelen insan sayısı yüzde 50 düştü. Brüksel’in ekonomisi büyük ölçüde turizm sektörüne dayalı. 12 bin otel çalışanı işini kaybetme riski ile karşı karşıya bulunuyor. Oteller müşteri bulmakta zorlanıyor. Yetkililer bütün olumsuz şartlara rağmen otellerin yavaş yavaş dolduğunu söyledi. Hava alanı 12 gün sonra açıldı Saldırıların başladığı başkent Brüksel’deki Zaventem Havaalanı, saldırıdan 12 gün sonra ilk yolcularını ağırladı. Brüksel – Faro (Portekiz) seferini yapan Brüksel Havayolları’na ait yolcu uçağı 22 Mart’taki saldırıların ardından kapatılan Zaventem Havaa-

lanı’ndan kalkan ilk uçak oldu. Aşırı sağcılar Brüksel’de tansiyona neden oldu Brüksel’de bombalı saldırıların zanlılarının yakalandığı Molenbeek semti tehlikeli bir karşılaşmaya sahne oldu. Bir grup aşırı sağcı gösteri yapma istekleri kabul edilmemesine karşın Müslümanların yoğun yaşadığı semte gitti. Irkçılık karşıtı sol bir grup da, gösteriye engel olmak için aynı yerde toplandı. Çoğunluğu Kuzey Afrikalı olan semt sakini gençler de bir araya gelince tansiyon iyice arttı. Polis gruplara müdahale ederken ortaya çıkan bir araç, yaya kadına çarparak yaraladı. Yaklaşık 200 polis sağ ve sol gruplara müdahale ederek çatışma çıkmasına engel oldu. Aşırı sağcılara tepki için semte gelen ırkçılık karşıtları nefretin yayılmaması gerektiğinin altını çizdi: “Geçen pazar günü burada olanları ve polislerin aşırı sağcılara refakat ederek buradan çıkardığını göz önüne alırsak, yaşananları kınamanın önemli olduğunu düşündük. Özellikle bütün bu olanlardan sonra nefrete kapılmamalıyız, teröre fırsat vermemeli ve caddeleri faşistlere bırakmamalıyız.” Belçika güvenlik güçleri iki gruptan 10’a yakın kişiyi gözaltına aldı. Aracıyla bir kadını yaralayan sürücü de daha sonra yakalandı. Paris’te 130 kişinin öldüğü saldırıların arkasındaki isim Salah Abdeslam Molenbeek’te yaşıyordu.


ZEISS markalı 1 çİft gözlük camı alana İKİNCİ ÇİFT gözlük camı bedava*

Günlük kullanıma uygun, trafikte daha güvenli ve gözlere rahatlatıcı etkisiyle özel tasarlanmış yeni DriveSafe gözlük camı. Trafikte daha iyi görüş sağlamasıyla birlikte DriveSafe camının avantajlarından birisi de ayrı bir gözlüğe ihtiyaç duymamanız. Ayrıca hem tek ayarda hemde çok ayarlı gözlüklerde kullanılabilir. Daha geniş bilgi için mağazamıza uğrayabilir veya nytsyn.dk/albertslund adresini ziyaret edebilirsiniz.

* Kampanyamız tüm bir gözlük alımında geçerli olup 01/02-31/07 tarihleri arasında geçerlidir. Güneş gözlükleri içinde geçerlidir.

NYT SYN Albertslund | Stationstorvet 26 | 2620 Albertslund | Tlf. 44 44 44 52 | nytsyn.dk/albertslund |

NytSyn Albertslund

© Moving Media ApS

Aladdin Tæpper

Ha rit ad an bi zi bu la bi lir si ni z.

YENİ YERİMİZDE

2016 MODEL HALILARIMIZLA

HİZMETİNİZDEYİZ!

Kaliteli binlerce renk boya, çeşitli duvar kağıtları ve daha fazlasını mağazamızda bulabilirsiniz. Sadelmagerporten 2-4, 2650 Hvidovre [Eski yerimizden bir kaç dükkan ileride] Tel. 36 31 31 23

Açılış/Kapanış saatlerimiz: Pazartesi - Cuma: 10.00 - 18.00 Cumartesi: 10.00 - 16.00


NİSAN 2016

UTKU ÇUBUKÇU

26

İskandinavya'dan gevrek

Danimarka Müzik Festivali Rehberi Smukfest / 31 Temmuz 2 Ağustos / Skanderborg Aarhus’un hemen dışında Skanderborg’da düzenlenen Smukfest, Roskilde’den sonra Danimarka’nın en ünlü festivali. Ama bazılarına göre bu sene Roskilde’yi de geride bırakacak çünkü Rihanna, Sia, Sting ve Martin Garrix gibi isimler festivalde olacak.

Roskilde Festival / 25 Haziran 2 Temmuz / Roskilde Son dönemlerde dünyaca ünlü festivallerle birlikte anılmaya başlayan Roskilde’nin Türkiye’den de takipçisi çok. Tarihi Roskilde kasabasını kocaman bir etkinlik alanına dönüştüren festival, 1972’den beri non-profit sloganı ile bu sene Macklemore, LCD Soundsystem, New Order, PJ Harvey, Wiz Khalifa, RHCP, Tame Impala ve MØ gibi isimleri bir araya getiriyor. G! Festival / 14-16 Temmuz / Göta, Faroe Adaları G! Festival de birçok Nordik festival gibi küçük bir kasabada gerçekleşiyor fakat bu festivalin en büyük özelliği Faroe Adaları’nda gerçekleşmesi. Atlas Okyanusu kıyında, Faroe Adaları arasında gerçekleşen 3 günlük festival, verilen konserlerden çok sıcak ve eğlenceli ortamı ile katılanların unutamadığı bir festival oluyor.

Broen/ Bron’a 4. Sezon Gelebilir İsveç - Danimarka ortak yapımı dizi Bron/ Broen (Köprü) son dönemlerde Kuzey’den çıkan en büyük kültür ihracatlarından birisi oldu. İskandinav polisiye akımının en başarılı temsilcilerinden olan dizi, çok etkileyici bir final ile 3. sezonunu bitirmişti.

Henüz kesinleşmese de The Local’in haberine göre dizinin yaratıcısı Hans Ro-

senfeldt, Norveçli bir gazeteye verdiği röportajda 4. sezon için olabilir sinyalleri verdi. Dizinin başrol oyuncularından bahsederek herkesin çok yoğun bir dönemden geçtiğini bu nedenle çok değil ama biraz beklememiz gerektiğini de söyleyen Rosenfeldt, yeni sezon için 2018 yılını gösterdi.

ile kaplı bu evde yaşamayı hayal ettiğinizde tek duyduğunuz ses, rüzgar ve dalgaların sizi rahatlatan güçlü sesi oluyor.

Norveç, Bisiklet Yollarına 1 Milyar Dolar Yatırım Yapacak Neredeyse toplamda 5 milyon kişinin yaşadığı ve yine neredeyse tüm yüzeyinin dağlarla kaplı olduğu Norveç; geçtiğimiz hafta, tüm ülkeyi dolaşacak çift şeritli bisiklet ‘otoyol’ları inşa edeceğini açıkladı. Toplamda 9 büyük şehri dolaşacak olan bu yolların toplam malitetinin ise 923 milyon Amerikan Doları olması planlanıyor. Büyük şehirlerden, kasabalara oralardan da kırsallara uzanacak yollar sayesinde tüm Norveç’te otomobil kullanımının %20 azalması bekleniyor. Planın amacı ise Norveç’in gelecekte karbon emisyon oranını tamamen sıfıra indirmek ve vatandaşların daha sağlıklı bir hayat yaşayabilmelerini sağlamak.

İzlanda’da Uçurum Kenarına Ev Sadece bir tasarımdan ibaret olsa da, tasarımcı Alex Hogrefe’nin son projesi “the Cliff Retreat”, İzlanda’nın nefes kesen uçurumlarından birine konumlandırılmış bir ev. Tasarımda, İzlanda’nın uçurumları gibi doğanın tüm gücünü simgeleyen, keskin hatlar ile birlikte İzlanda’nın volkanik yapısını temsil etmesi için de bolca taş kullanılmış. Vahşi doğanın bir parçası olmak için büyük bir kısmı camlar

Liima’dan Yeni Albüm “ii” Danimarkalı Efterklang üyeleri ve Finlandiyalı Tatu Rönkkö‘nün deneysel müzik projesi “Liima”dan sürekli bahsediyoruz. İlk işlerine geçtiğimiz yıl Ocak ayında tanık olduğumuz Liima ilk günkü çizgisinden şaşmıyor. Mesela konserlerinde hiçbir yerde bulamayacağımız parçaları çalanLiima‘yı videolamakta fayda var. Berlin‘de, İstanbul‘da, Helsinki‘de konserler veren ekip geçtiğimiz hafta ilk albümü ‘ii’ye imza attı. 4AD‘den çıkan bu albüm toplam 10 parçadan oluşuyor. Elektronik sesleri de içerisinde barındıran ‘ii’ şimdiden Efterklang dinleyicilerinden geçer notu aldı.

Ilse Jacobsen‘in silgi botları. Kopenhag’ın sahil kıyısında kalan Hornbæk bölgesi birçok ünlü Nordik tasarımcıya, sanatçıya ilham veren bir bölge olarak biliniyor. Tasarımcı Ilse Jacobsen de memleketi Hornbæk’e döndüğünde paha biçilmez bir yaratıcılığı bulduğunu söylüyor. Aslında üniversitede Siyaset Bilimi ve Ekonomi Bölümü’nde okuyan Jacobsen moda ile ilgilenmeye diplomasını aldıktan sonra başlamış. Memleketine geri dönüp bir restaurant açan tasarımcı, bir arkadaşının ricasıyla ayakkabı işine girmiş. Jacobsen’in ayakkabı işiyle uğraşan arkadaşı işi onun devralabileceğini söylemiş. 1993’te kendi markasını çıkaran tasarımcı ‘Ilse Jacobsen Hornbæk’ ismini kullanmayı tercih etmiş. Kaliteli, özgün ve doğal malzemelerden bir ayakkabı elde etmek isteyen Jacobsen İskandinavya’nın kırsal bölgelerinde giyebilecek bir ayakkabıyı düşlemiş. Hem rahat hem de oldukça şık olan bu botlar doğal silgiden yapılıyor ve yumuşak olması için de pamuktan malzemelerle destekleniyor. Bu ayakkabılar dünyanın her yerinde oldukça popüler.

Nordik İkonlar: Ilse Jacobsen Rubber Boots Danimarka ve İsveç, İskandinav modası söz konusu olduğunda söz sahibi olan iki ülke. Acne Studios, COS gibi markalardan sonra akla gelen ilk tasarımcı da Yeni Nordik müzikler keşfetmek isterseniz Nordik Simit’i Spotify üzerinden takip etmeyi unutmayın! Takip için mobil cihazınızla kare kodu taramanız yeterli!



28

NİSAN 2016

İSVEÇ’IN HIKAYESI:

NASIL BAŞARDILAR? 19. yüzyılın sonunda fakirlik ve sefalet yüzünden yüz binlerce insanın terk ettiği İsveç bugün dünyanın değişik ülkelerindeki milyonlarca mültecinin rüyalarını süsleyebilecek kadar başarılı bir ülke. Birçok alanda dünyanın zirvesinde bulunuyor. Bu başarının sırrı ne? EMRE OĞUZ

Yıl 1876, Uzun süredir fakirlik ve sefaletle mücadele eden binlerce İsveçli birazdan Amerika Birleşik Devletleri’ne doğru yol alacak gemide kendine yer bulabilmek için Göteborg limanına toplanmış durumda. Bilet parası için en rezil işlerde aylarca çalışmak zorunda kalanlar bugün gururlu. Kendilerini geminin en arka bölümüne yönlendiren mürettebatın talimatlarına büyük bir özenle itaat ediyorlar. En büyük hayalleri Şigago, Mineapolis, Worcester, Minnesota, Delaware gibi şehirlerdeki fabrikalarda işçi olabilmek. Ancak herkes onlar kadar şanslı değil. Bir kere çoğunun bileti yok. Zaten esasen yük taşımak için kullanılan geminin kapasitesi de sınırlı. Senelerdir; fakirlik, adaletsizlik ve yolsuzluklarla mücadele ediyorlar. Ekonomi berbat durumda. İş bulmak yol ortasında para dolu bir çanta bulmak kadar zor. Herhangi bir sosyal hakları ve geleceğe dair elle tutulur bir ümitleri yok. Bu yüzden çoğu gemiye binemese de geldiği şehre geri dönmeyi düşünmüyor bile. Ne zaman olduğunu bilmedikleri bir sonraki sefere kadar limanda

yatıp kalkacaklar. Bekleme süresi arttıkça bekleyen sayısı da artıyor. Bazıları daha güneydeki Karskrona ve Trelleborg şehirlerindeki limanlara gidip orada şanslarını deniyor bazıları ise Avrupa’nın değişik şehirlerindeki limanlara doğru uzun ve zorlu bir yolculuğa başlıyor. Bu göç dalgası bu şekilde yıllarca devam etti. Yüz binlerce İsveçli değişik şekillerde Amerika’ya göç etti. Öyle ki; 1890 yılına gelindiğinde Amerika’daki İsveçli nüfusu 800 bini bulmuştu. O yıllarda başkent Stockholm hariç bütün şehirlerin nüfusundan fazla olan bu rakam yetkilileri endişelendirmeye başlamıştı. Ülke yavaş yavaş boşalıyordu. Göçü durdurabilmek yada en azından yavaşlatabilmek için bir dizi önlem hayata geçirildi. Ancak Amerika’daki ücretlerin İsveç’tekilerle kıyaslanamayacak kadar yüksek olması ve artık Amerika’da hatırı sayılır bir İsveç toplumunun oluşmuş olması göç akınını sürekli canlı tutuyordu. 1907 yılına gelindiğinde göç artık İsveç için tahammül edilemez bir sorun haline gelmişti. Parlamento acil olarak toplantı. Olağanüstü yetkilere sahip özel bir ‘Göç Komisyonu’ kuruldu. Söz konusu komisyonun tek bir görevi vardı: Ülkeyi hızla çöküşe sürükleyen göçü durdurmak… O İsveç, şimdilerde ABD dahil birçok ülkeyi kıskandıracak bir halde. Uluslararası Demokrasi Endeksi’nin zirvesinde yer alıyor ve, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı’na göre dünyanın en başarılı sağlık sistemine sahip. Birleşmiş

Milletler’e göre yaşlıların en iyi bakıldığı, Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’ne (CSIS) göre ise gençlerin en mutlu olduğu ikinci ülke durumunda. Eğitim sistemleri birçok ülke tarafından örnek alınıyor. Yolsuzluk yok denecek kadar az. Yargı güvenilirliği son derece güçlü basın özgürlüğünde ise Freedom House’un 2015 yılı raporuna göre dünyanın zirvesinde yer alıyorlar. Bir zamanlar kendi vatandaşlarının bile terk ettiği İsveç nasıl bu noktaya geldi? Söz konusu başarının arkasında yatan nedenler neler? Bir dönem dünyanın en fazla göç veren ülkelerinden biri olan İsveç bugün nasıl mültecilerin en büyük rüyası haline geldi? İlerleyen bölümlerde önce bu sorulara cevap arayacak daha sonra ise İsveç ile Türkiye’nin sürprizlerle dolu tarihine göz atacağız. Tarafsızlıktan zengin olan ülke 1907’de kurulan İsveç Göç Komisyonu’nun yaptığı ilk şey ‘Amerika’nın en iyi yanlarını İsveç’e getirmek’ sloganıyla; eğitim, ekonomi, siyasi hayat, sosyal yaşam gibi temel konular başta olmak üzere birçok farklı alanda sayısız reformların hayata geçirilmesini talep etmek olmuştu. Yolsuzlukların üzerine gidildi, eğitim sistemine çeki düzen verildi. İlerleyen yıllarda patlak veren Birinci Dünya Savaşı ise bir anlamda İsveç için fırsat oldu. Avrupa ülkeleri ve ABD dahil dünyanın birçok ülkesinin savaşla meşgul olduğu yıllarda İsveç tarafsız kaldı ve söz konusu reformları hayata geçirdi. Ülkenin kuzeyindeki zengin demir madenleri ise savaş sırasında İsveç ekonomisinin canlanmasına olanak sağladı. 1920 yılına gelindiğinde ABD’ye göç ciddi oranda azalmıştı. Aynı tarafsızlık politikasını İkinci Dünya Savaşı’nda da devam ettirdi İsveç. Görünürde savaşın taraflarından biri olmadı ama arka planda Almanya’ya demir çelik satmaya devam etti ve Rusya’yı işgale giden Alman ordularının ülkeden transit geçmesine izin verdi. Öte yandan Hitler’in zulmünden

kaçan Yahudilere de kapılarını açtı. İkinci Dünya Savaşı Avrupa’da sadece kaybeden tarafların değil kazanan tarafların da önemli kayıplar vermesine neden olmuştu. Birçok ülkede ekonomi çökme noktasına gelmişti. İsveç’te ise çok daha farklı bir tablo söz konusuydu. Kayda de-

ğer bir fiziki tahribat söz konusu olmadığı gibi savaş boyunca devam eden demir-çelik ihracatı ekonomiyi ayakta tutmuştu. Sosyal hayatta da önemli gelişmeler elde edilmişti. 1850 ile 1950 yılları arasında nüfus ikiye katlanmasına rağmen kişi başına düşen gelir tam 8 kat artmıştı. Ortalama ömür 28 yıl uzadı. Bu süre içerisinde tarımla meşgul olan köylü nüfus kentlere göç ederek ülkeyi müreffeh devletler arasına taşıyan sanayi sektöründeki atılıma öncülük etti. Tarafsızlık İsveç’in dış politikadaki en temel prensiplerinden biri oldu. Bu sayede hem geçtiğimiz yüzyıl boyunca yaşanan savaşların olumsuz etkilerinden korundular hem de dünyanın değişik bölgelerinde yaşanan krizlerde arabuluculuk görevi üstlendiler. Halihazırda İsveç NATO üyesi olmayı da tarafsızlık ilkesini ihlal edeceği gerekçesiyle reddediyor. 1901 yılından bu yana düzenli olarak verilen Nobel Ödülleri ise İsveç’in barışa, bilime, sanata ve edebiyata


NİSAN 2016 verdiği ehemmiyeti temsil ediyor. İsveç modeli sosyal demokrasi 1932 yılında Köylü Partisi ile yaptığı iş birliği sayesinde iktidara gelen Sosyal Demokrat Parti 1976 yılına kadar aralıksız olarak İsveç’i yönetti. Günümüzde ‘İsveç modeli sosyal demokrasi’ olarak bilinen yönetim anlayışı büyük oranda bu süre içerisinde hayata geçirildi. Sosyalist prensiplerin liberal bir ekonomi ve demokratik bir toplum anlayışıyla birlikte hayata geçirilmesi temeline dayalı olan bu modelin İsveç’in bugün bulunduğu noktaya gelmesinde payı çok büyük. Adil bir vergi sistemi, yerel yönetimlerin son derece geniş yetkilerle donatılması, düşük işsizlik oranı ve güçlü bir ekonomi için çalışan Sosyal Demokratlar İsveç’i geçen süre içerisinde dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri haline getirdiler. Zaten sağlam bir altyapıya sahip olan sendikalar bu sürede daha da güçlü hale geldiler. Bu sayede emekçinin alın teri ne bürokrasinin kısır döngüleri arasında harcandı ne de patronların insafına terk edildi. Makul bir ücret sistemiyle birlikte beşikten mezara kadar sosyal bakım ve destek anlayışı topluma hakim oldu. 1995 yılında Avrupa Birliğine üye olmasına rağmen İsveç para birimi olarak Euro’yu kullanmaya yanaşmadı. 2003 yılında yapılan referandumda halkın yüzde 55,9’u para birimi olarak Kron’un kalmasını istedi. Kütüphane yönetimi dize getiren ilkokul öğrencileri İsveç’in bulunduğu noktaya gelmesindeki en önemli etkenlerden biri hiç şüphesiz son derece güçlü bir eğitim sistemine sahip olması. Ülkede 9 yıllık ilk öğretim mecburi. Ancak 6. sınıfa kadar öğrencilere not vermek yasak. Notun küçük yaşlardaki çocukların motivasyonunu olumsuz etkilediğine inanıyorlar. Öğrencilere hakları daha küçük yaşlarda öğretiliyor. Bu sayede hayatın ilerleyen yıllarında yaşayacakları zorluklara karşı kendilerini koruma becerisine sahip olabiliyorlar. Söz konusu eğitimin öğrenciler üzerinde nasıl bir etki yaptığını göstermesi açısından geçtiğimiz Şubat ayında Stockholm yakınlarındaki Södertalje şehrinde yaşanan bir olayı anlatmakta fayda var. Södertalje Şehir Kütüphanesi son dönemde artan yoğunluk dolayısıyla Soldalas İlköğretim Okulu’nun kütüphane ziyaretlerini kısıtlama kararı alır. Normalde ayda 1 olan kütüphane ziyaretleri her sömestrda (6 ayda) 1 sefer olarak değiştirilir. Bu arada şunu belirmekte fayda var. Kütüphane denilince aklınıza sadece kitapların olduğu bir bina gelmesin. İsveç’te kütüphaneler, bilgisayarlardan müzik aletlerine, oyun cdlerinden her türlü interaktif eğitim materyallerine kadar öğrencilerin ilgisini çekecek neredeyse herşeye sahip mekanlar. Haliyle bir öğrencinin kütüphaneye gitmek istemesi çok normal. İlginç olan öğrencilerin bu hakları ellerinden alındığında yada belirli olanda kısıtlandığında verdikleri tepki. Öğrenciler okul içerisinde bir protesto eylemi başlattılar. Zamanla sayıları arttı. Birçok ülkede temel hakları elinden alınan yetişkinlerin bile yapamadığı bir birlik ve beraberlik ruhuyla hareket ettiler. Öğretmenler ise hayretle izledikleri bu olaya müdahale etmedi. Protesto zamanla önce yerel haberlere daha sonra da ulusal haberlere konu oldu. Ülkenin dört bir ya-

nından öğrencilere destek mesajları yağdı. Neticede kütüphane yönetimi geri adım atmak ve öğrencileri eskiden olduğu gibi

ayda bir kütüphaneye kabul etmek zorunda kaldı. Öğrencilere daha ilkokul sıralarında haklarını ve hakları için mücadele etmeyi öğreten bu eğitim sisteminin İsveç’in bugün bulunduğu noktada payı elbette çok büyük. Halihazırda İsveç ABD’nin arkasından dünyada en iyi yüksek eğitim sistemine sahip ikinci ülke durumunda. 9,6 milyonluk ülke nüfusunun 2,1 milyonunu 18 yaşın altındakiler oluşturuyor. Bu arada İsveç’in 1979 yılında çocuk dövmeyi yasaklayan ilk ülke olarak tarihe geçtiğini hatırlatmakta fayda var. ‘Bir tek jiletle dahi olsa İsveç çelik sanayine destek olun’ ‘‘İhtiyacı olmayan şeyleri satın alan kendinden çalar’’ kuşaktan kuşağa aktarılan bir sözdür İsveçliler arasında. Tasarruf önemli bir kültürdür çünkü. Öyle ki İsveçliler bu kültürü ülkelerine gelen turistlere de anlatmaya çalışmışlar. Yıllar önce Stockholm’de bulunan birçok otelde lavaboda turistlerin traş olmak için kullandıkları aynaların kenarında şöyle bir not olduğu anlatılır: ‘‘Lütfen traş olduktan sonra kullandığınız jileyi çöpe atmayın. Yan tarafa bunun için bir kutu koyduk. Jiletinizi oraya bırakın. Bir tek jiletle dahi olsa İsveç çelik sanayine destek olun.’’ İsveç halihazırda markalaşma konusunda dünyanın en değerli 4. ülkesi durumunda. Geçtiğimiz yıl itibariyle dünyanın en değerli ilk 100 markası arasında 2 ilk 500 markası arasında ise 7 İsveç merkezli firma bulunuyor. Volvo, Scania, Saab, İkea, Ericsson, Skype İsveç’in dünyaya kazandırdığı markalardan bazıları. İsveç’in 9,5 milyonluk nüfusuna rağmen dünyanın en büyük 24. ekonomisi olmasında bu markalaşma kültürünün payı büyük. Göçmenlerin en mutlu olduğu ülke "Daha az kork, daha çok ümit et, daha çok çiğne, daha az ye, daha az mızmızlan, daha çok nefes al, daha az konuş, daha fazla şey söyle, daha az nefret et, daha çok sev ki tüm iyilikler senin olsun." der eski bir İsveç atasözü. Belki de bu yüzden İsveç her zaman göçmenlere karşı hoşgörülü bir ülke oldu. İkinci Dünya Savaşı süresinde Hitler’in zulmünden kaçan Yahudilere kapıyı açtığı gibi; Bosna Savaşı’ndan sonra Boşnaklara, Pinochet’in zulmünden kaçan Şilililere, ve son olarak Suriye’deki iç savaştan kaçan Suriyelilere de açtı. İsveçlilerin kendilerinin de göçe yabancı bir millet olmamaları bu hoşgörünün arkasında yatan nedenlerden biri olabilir. Bugün Amerika’da 4,3 milyon ve Kanada’da 330 bin İsveç kökenli insan yaşıyor. Ünlü oyuncular; Kavin Spacey, Jake Gyllenhaal, James

Franco, Mark Wahlberg, Uma Thurman, Val Kilmer, ve ünlü astronot Buzz Aldrin o İsveçlilerden sadece bazıları. Öte yandan halihazırda İsveç kabinesinde göçmen kökenli 4 bakan bulunuyor. İsveç’in gurur kaynağı Osmanlı gemileri 1697 yılında henüz 15 yaşındayken İsveç’te tahta geçen XII. Karl’ın Rus Çarı Deli (Büyük) Petro ile giriştiği Poltova Savaşını (1709) ağır kış şartları ve orduda baş gösteren salgın hastalıklar nedeniyle kaybetmesi İsveçliler ile Türkler arasında bugün bile gururla bahsedilen bir dostluğun başlamasına neden oldu. Ordusu dağılan XII. Karl, dönemin en güçlü devleti olan Osmanlıya sığınarak Rusların eline esir düşmekten kurtuldu. Aşağı yukarı 5 yıl kadar İstanbul’da kalan XII. Karl’a Yeniçeriler bu uzun misafirliğinden mülhem ‘‘Demirbaş Şarl’’ lakabını taktılar. İyi bir matematikçi ve mühendis olan Demirbaş Şarl ise Osmanlı topraklarında kaldığı süreyi Deli Petro’dan intikamını almak için planlar yapmakla geçirdi. O dönemde dünyanın en güçlü donanması Osmanlı İmparatorluğuna aitti. Şarl Baltık Denizi’nde Ruslara karşı üstünlük sağlamadan krallığını güvene alamayacağının farkındaydı. Bu yüzden başta

İstanbul olmak üzere Marmara Denizi’nin farklı yerlerinde demirlemiş gemileri inceledi. O yıllarda sadece Osmanlı donanmasında bulunan bazı özel gemileri yakından görme şansı bulan Şarl, en ufak detayları bile not alıyordu. Bizzat kendi eliyle çizdiği iki gemi modelini İsveç’e göndererek kendisi ülkeye dönene kadar bu gemilerin

29

yapılmasını istedi. Misafirliği sırasında öğrendiği Osmanlıca ile Demirbaş Şarl bu gemilere ‘Yaramaz’ ve ‘Yıldırım’ [İsveççe: Jarramaz, Jilderim] ismini koydu. 44 top taşıyan 39 metre uzunluğundaki ‘Yaramaz’ İsveç donanmasının sancak gemisi oldu ve ilerleyen yıllarda başta Rusya olmak üzere birçok ülkeye karşı İsveç’in kazandığı zaferlerde önemli bir rol oynadı. Öyle ki İsveçliler Yaramaz’ın uğurlu olduğuna inanmaya başladı. Bu yüzden yıllar sonra hizmetten çekildiğinde yerine yapılan daha modern bir gemiye yine ‘Yaramaz’ adı verildi. Bu böyle yıllarca devam etti. 1944 yılında Nazi Almanya’sına karşı son görevine çıkan dördüncü kuşak ‘Yaramaz’ bugün hala Karlskrona şehrindeki Kraliyet Denizcilik Müzesinin önünde demirli bir şekilde duruyor ve okul müzesi olarak

kullanılıyor. Demirbaş Şarl’ın çizimleri ise İsveçliler ile Türkler arasındaki derin dostluğun tarihi bir vesikası olarak Stockholm Kraliyet Kütüphanesi’nde sergileniyor. Günümüzde İsveç’te 100 binin üzerinde Türkiye kökenli göçmen yaşıyor. Atmış yılların sonundan itibaren İsveç’e misafir işçi yada sığınmacı olarak gelen bu insanlar bugün ülkenin ayrılmaz bir parçası olmuş durumda. Aralarında ekonomi, sanat, siyaset ve sporda adından övgüyle söz ettiren çok sayıda insan var. Halihazırda Emlak Bakanlığı yapan Mehmet Kaplan, ve Enerji Bakanı İbrahim Baylan, İsveç Milli Takımının oyuncularından Erkan Zengin, Linköping şehrinde belediye başkanlığı yapan Muharrem Demirok bunlardan bazıları. Öte yandan sadece geçtiğimiz yıl Türkiye’ye gelen İsveçli turist sayısı 670 bin. Binlerce İsveçlinin Türkiye’de güney bölgelerinde ev satın aldığı ve yaz aylarını Türkiye’de geçirdiği biliniyor. 1477 yılında kurulan ve dünyanın en eski üniversitelerinden biri olan Uppsala Üniversitesi’ndeki Türkoloji Bölümü ise 170 yıldan uzun süredir hizmet veriyor. İsveç hükümeti tarafından İstanbul’da kurulan İsveç Araştırma Merkezi ise her yıl gerçekleştirdiği çalışmalarla iki ülke arasındaki ilişkilere katkı sağlıyor.

‘‘İsveç’te üniversite okumak ya da iş kurmak’’ İsveç halihazırda ABD’nin ardından dünyada en sağlam yüksek öğretim sistemine sahip ülkesi durumunda. Bundan ülkede çok sayıda üniversite olduğu anlaşılmamalı. Lisans ve lisansüstü eğitim veren kurum sayısı sadece 27. Bir Türk öğrencinin İsveç’te üniversite okuyabilmesi için öncelikle TOEFL ya da IELTS’den alacağı belgelerle İngilizce bilgisini teyit ettirmesi gerekiyor. 2010 yılında İsveç hükümeti AB vatandaşı olmayan bütün öğrenciler için üniversiteleri paralı hale getirdi. Yıllık ortalama ücret 80 bin ile 140 bin arasında değişiyor. (8 bin -15 bin Euro) Bunun dışında bir öğrencinin kalacağı yerle birlikte aylık ortalama 5 bin kron masrafı olacağını unutmamak gerek. İsveç Üniversitelerinin dünya sıralamalarında oldukça iyi pozisyonlarda olduğu dikkate alınırsa bu masraflar gayet makul olduğu söylenebilir. Diğer taraftan İsveç ülkede iş kurmayı düşünen yabancı girişimciler için çeşitli olanaklar sağlamaktadır. Şube açmak ya da sıfırdan bir şirket kurmak prosedürleri birkaç gün içerisinde tamamlanabiliyor. Ancak şunu unutmamakta fayda var; İsveç ürün kalitesi ve standartları açısından dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri durumunda. Haliyle verilecek hizmetin kalitesi oldukça yüksek olmalı. Kamu sektörü, ülke genelindeki istihdamın yüzde 25’ine tek başına sahip. Hizmet, teknoloji, bilişim ve sağlık diğer önemli sektörler. Yabancı bir yatırımcı İsveç’te iş kurmak ve yaşamak için öncelikle oturma ve çalışma müsaadesine başvurmak zorunda. Başvuru esnasında bazı başka evrakların yanı sıra başvuru sahibinin kendisini İsveç’te 2 yıl idame ettirebileceğini gösterebilmesi için banka hesabında 200 bin kronun (Yaklaşık 20 bin Euro) bulunması gerekiyor. Ailesini getirmek istiyorsa eşi için ilave 100 bin her bir çocuğu için ise 50 bin krona sahip olması gerekiyor.


30

NİSAN 2016

BULMACA

Geçen ayın çözümleri

info@bahar.dk


ANADOLU’MUZUN MUTFAĞI Modern ve hijyenik mutfağımızda, 25.000 paket üretim kapasitemizle sizlere Anadolu’muzun sıcak ve soğuk yemeklerini servis yapmaktan mutluluk duyarız!

© Moving Media ApS

Z I Y A D Z I N I N A Y E D Z İ N ÖZEL GÜNLERİ

Eksotiske Delikatesser A/S Industrigrenen 21, 2635 Ishøj Telefon: +45 7023 2808

Açılış-Kapanış saatleri: Pazartesi-Cuma 8-17 / Cumartesi 8-13 delikate@delikate.dk / www.delikate.dk


32

NİSAN 2016

BURÇİN ABDULLAH:

HOŞUMA GİTMEYEN ŞEYLER VAR BIR DÖNEMIN FENOMEN DIZISI ÜVEY BABA'NIN LAMIA'SI OLARAK TANIDIK BURÇIN ABDULLAH'I… ÜVEY BABA ILE EKRAN BAŞINDAKILERI GÖZYAŞINA BOĞAN ABDULLAH, BIR SÜRE SONRA SELAM FILMINDE AFGANISTAN'A GÖNÜLLÜ GIDEN ZEHRA ÖĞRETMEN'LE KARŞIMIZA ÇIKTI. ÜNLÜ SANATÇI ILE PROJELERINI VE MESLEĞINI KONUŞTUK. MUSTAFA KILIÇ, RÖPORTAJ

mak hiç güzel değil.

Vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz? Şu aralar yer aldığım proje yok. Bol bol tiyatroya gidiyorum. Arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. Çünkü çalıştığım dönemde onlara pek vakit ayıramıyorum. Kitap okuyorum. Vaktimi değerlendiriyorum.

Selam'ın çekimlerinde neler yaşadınız? Afganistan'da bir mülteci kampına gittik. İnanılmaz derecede kötüydü. Oradaki insanların yatacak yerleri bile yoktu. Ne battaniyesi ne de çadırları vardı. Onun dışında sokakların tamamı Amerikan, Fransız, Türk ve Afgan askerleriyle doluydu. Sokaklardaki insanlara silahlarını doğrultuyorlardı. Bir tek Türk askerleri onu yapmıyordu ve oradakilere destek oluyordu. Çok kötü bir durum. Spor yapıyor musunuz? Evet yapıyorum. Vücudumu sıkılaştırmak ve formda kalmak için boks yapıyorum. Boks gerçekten çok iyi geliyor. 5 gündür boks yapıyorum. 2 kilo vererek 58 kilodan 56 kiloya düştüm.

Savaş altında bir ülkede film çektiniz. O dönem nerede kaldınız? Orada çok sevilen ve oranın en başarılı okulu Türk okullarında. Herkesin kaçtığı bir ülkeye eğitim gönüllüsü olan insanları nasıl buldunuz? Savaş altında gönüllü öğretmenlik yapıyorlar. Herkesin kaçtığı bir ülkeye gönüllü gitmişler. O öğretmenleri tanıma fırsatı buldum. Hepsi inanılmaz iyi ve sıcak insanlardı. Onları tanıdığıma çok mutlu olmuştum. Güler yüzlerini görünce, yöre halkının neden onları çok sevdiğini daha iyi anlamıştım.Onlarla sohbet edince bir an da olsa sıkıntıları unutuyorsunuz. Öğretmenler gerçekten çok iyi ve fedakârdı. Daha önce hiç Türk okulunu ziyaret etmiş miydiniz? Evet. Birçok ülkedekini ziyaret fırsatı buldum. O ülkelerin en başarılı ve en sevilen okulları genelde Türk okulları. Okulların yarısı kalburüstü denilebilecek ailelerin çocuklarından oluşuyor. Diğer yarısı ise burslu öğrencilerden. Kalburüstü dediğimiz yani maddi durumu iyi aileler diğerlerini finanse ediyor. Sistem oldukça güzel. Hangi ülkelerdeki okulları gezdiniz? Sudan, Arnavutluk, Afganistan gibi birçok ülkedeki okulları ziyaret ettim. HOŞUMA GİTMEYEN ŞEYLER VAR Şu anki siyasi atmosferde Selam filminden

teklif alsaydınız kabul eder miydiniz? Evet, kesinlikle kabul ederdim. Çünkü o projeyi çok sevmiştim. İnsanlar da çok beğenmişti. O işte yer aldığım için çok mutluyum. Hayatımda belki de hiç tanışamayacağım insanlarla tanıştım. Özellikle Türk okullarındaki hocalarla. Gerçekten altın kalpli insanlardı. Şu süreçte hoşuma gitmeyen şeyler oldu. Ne gibi? Hizmet Hareketi'nden kendine pay çıkarmaya çalışan çok insan tanıdım. Okullar sayesinde o ülkelerde ciddi işler kurup, paralar kazanıp bu dönemde sırtını dönmüş birçok insan gördüm. İsimlerini vermek istemiyorum ama birçoğu tanınıyor. Yaptıklarının çok çirkin olduğunu belirtmek istiyorum. Bu durumları anlamakta güçlük çekiyorum. “Ankara Yazı” adlı bir sinema filminde rol aldınız. Film ne zaman vizyona girecek?

İpek Tuzcuoğlu, Gürkan Uygun, Ümit Acar, Tuncay Salman gibi isimlerle birlikte rol aldım. Filmin yakın zamanda vizyona gireceğini biliyorum. Net bir tarih yok. Film gerçekten güzel ve izleyicilerin beğeneceğini umuyorum. Formunuzu nasıl koruyorsunuz? Hızlı kilo alan bir bünyem var. Yediklerime. içtiklerime dikkat etmem gerekiyor. Belli saatlerden sonra bir şeyler yememeye çalışıyorum. Yiyecek olursam da sebze yiyorum. Bu vücudum için çok daha iyi oluyor. Evlenmeyi düşünüyor musunuz? Hayattan keyif alacağım biriyle evlenmek isterim. Kafama yatkın birini bulursam hemen evlenirim. Aileniz yurt dışında. Özlüyor musunuz? Amerika'da yaşıyorlar. İnanılmaz derecede çok özlüyorum. Aileden uzakta ol-

Boks yaparken elinizden bir kaza çıkmadı değil mi? Hayır... Henüz çıkmadı. (gülüyor) Boksu sadece spor diye yapıyorum. Her kadının boks yapması gerekiyor. Vücuda çok iyi geliyor. Ayrıca çok iyi bir terapi yöntemidir diyebilirim. BURÇiN ABDULLAH'IN EN'LERi En sevdiğiniz dizi: Drones En sevdiğiniz renk: Siyah En nefret ettiğiniz renk: Kırmızı En sevdiğiniz yemek: Suşi En sevdiğiniz şarkı: R. City - Locked Away En sevdiğiniz kitap: Ahmet Altan - Aldatmak En sevdiğiniz ülke: Amerika (aile nedeniyle) En sevdiğiniz şehir: Amasra En sevdiğiniz meyve: Kivi En sevdiğiniz semt: Galata En sevdiğiniz hayvan: Kedi


.

NYHED

Vi har svømmeundervisning i .2. og 3. klasse

72 % af vores afgangsklasse er egnet til gymnasiale uddannelser

Vi er åben for tilmeldinger for nye elever fra 0. klasse til og med 7. klasse Brøndby - Glostrup Ishøj -Albertslund - Rødovre Bagsværd - Husum Herlev - Skovlunde Gladsaxe - Søborg -Tingbjerg

Store & rummelige klasser

Kørselsmulighed

Legeplads - Gokart - Boldbur - Skovområde Mini SFO

(skoleparathedsundervisnig)

Adres: Telegrafvej 5A - 2750 Ballerup Tlf. 31 10 44 14 - e-mail: info@ballerupprivatskole.dk Web: www.ballerupprivatskole.dk


34

NİSAN 2016

İSVEÇ KARŞISINDA ATTIĞI 2 GOLLE YILDIZLAŞAN CENK TOSUN, BURAK VE UMUT’UN YOKLUĞUNDA A MILLI TAKIM IÇIN ILAÇ OLDU. HEM BEŞIKTAŞ’TA HEM A MILLI TAKIM’DA KENARA HAPSOLAN CENK, AZ SÜRE ALMASINA RAĞMEN GOLLERINI ATMAYA DEVAM EDIYOR. SERKAN KANCA

A Milli Takım kadrosuna 9 kez alınan 24 yaşındaki Cenk Tosun, sadece 4 maçta ilk 11 fırsatı buldu. 6 kez terlettiği A Milli forma ile 3 gol atan genç golcü, ortalama 54 dakikada bir gol atıyor. Burak Yılmaz ve Umut Bulut'un yokluğunda Cenk'in A Milli Takım'daki performansı, Mario Gomez'in gölgesinde Beşiktaş'ta ortaya koyduğu performans ile benzerlik gösteriyor. Beşiktaş'ta ligde 2 maç ilk 11'de sahaya çıkan ve bu sezon maç başı ortalama 22 dakika süre alan Cenk, 6 gol, 3 asist üretti. Ortalama her 83 dakikada bir gol attı. Cenk, son iki sezonda ilk 11'de başladığı 24 maçta 22 gol attı. GOLLERE SEVİNEMİYORUM İsveç karşısından attığı harika 2 golle A Milli Takım'ımızı galibiyete taşıyan Cenk Tosun, yaşanan terör olayları sebebiyle gollerine sevinemediğini söyledi. Terörü lanetleyen Cenk ,“Yine şehit haberleri aldık. Attığım 2 gole bile sevinemiyorum.” dedi. Siyah Beyazlı taraftarlar, sonradan girdiği maçlarda attığı goller ve yaptığı asistler ile baş tacı ettiği Cenk'e, ‘Tosun Paşa' lakabını taktı. Cenk, bu sezon tam 9 maçta 10 dakikadan daha az süre sahada kaldı. Bu karşılaşmaların ikisinde iki asist yaptı. Hiçbir maçta 90 dakika sahada kalamayan Cenk, bazı maçlarda sadece 2 dakikalık süre bulmasına rağmen A Milli Takım'a hazır gelmesinin mükâfatını attığı 2 golle aldı. Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Ekim 2015'de Cenk için duyduğu üzüntüyü itiraf ederek, “Mario Gomez'i oynattığım için Cenk'i kesmek durumunda

kalıyorum. Ve bu durum beni çok üzüyor.” ifadelerini kullanmıştı. Genç oyuncusunun İsveç maçındaki performansını adeta 5 ay öncesinden gören Güneş, “Cenk son derece formda. Bence Milli Takım'da doğrudan oynaması lazım.” mesajını iletmişti. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, ülkede bir milli takım olgusunun yerleşmesine çok sevindiğini ifade ederek, oyuncularına galibiyet için teşekkür etti. Hazırlık maçı da olsa ciddi bir sınav verdiklerinin altını çizen Terim, orijinal yeri stoper olmayan Mehmet Topal ve Hakan Balta ile oynadıklarını ve iki oyuncusunun da başarılı olduğunu dile getirdi. Fatih Terim, ayrıca 12 maçtır kaybetmeyen A Milli Takımın önemli bir başarı ortaya koyduğunu kaydetti. Türkiye'nin 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2016) D Grubu'ndaki rakipleri, oynadığı hazırlık maçlarını kazanamadı. İspanya, İtalya ile 1-1 berabere kalırken Çek Cumhuriyeti İskoçya'ya 1-0 yenildi. Fenerbahçe'de oynayan Michal Kadlec ile Bursaspor'da

KONU MILLI TAKIM ISE CENK HAZIR forma giyen Tomas Sivok, Çek Cumhuriyeti'nde ilk 11'de yer aldı. İsveç karşısında ayak bileği burkulan Hakan Balta ile sakatlıkları devam eden

Onur Kıvrak, Burak ve Serdar Aziz, A Milli Takım kampından ayrıldı. Mili futbolcuların tedavilerine kulüplerinde devam edeceği belirtildi.


Biz kafaya koyduk!

Ayağınızı yerden kesceeeez ...

AÇILIŞ 6 1 0 2 N 18 NİSA

AÇILIŞA ÖZEL

TÜM AYAKKABILARDA

%40 İNDİRİM

© Moving Media ApS

(18 Nisan - 20 Mayıs arası geçerlidir)

Dr. Comfort ve Ferauberge ürünlerimiz aşağıda yer alan sorunlara ve sorunları olmayanlara (koruma amaçlı) uygun sertifikalı sağlık ayakkabılarıdır. √ √ √ √ √ √ √

%100 Naturel Diyabetik Ayak Topuk Dikeni Hallux Valgus Çekiç Parmak Yüksek Ark Pençe Ayak

√ √ √ √ √

Ayak Basış Bozukluğu ve Bel Ağrısı Nöropati (his kaybı) Ayak Yaraları Ayak Terlemesi ve koku Aşil Tendiniti

Nordre Fasanvej 87 | 2000 Frederiksberg Tlf. 28 773 783 | info@ferauberge.dk

www.ferauberge.dk



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.