Milliyet Sanat Kasım 2012 No: 644

Page 10

KAPAK

Daniel Craig’i tiyatro ile başladığı, arada şöhreti TV ile yakaladığı kariyerinde bağımsız filmlerin aranılan aktörü yapan şey ‘çeşitliliğe’ olan merakı olsa gerek.

yaşında evlendiği, 1992’de doğan bir kızı olduğu, uzun süreli birkaç ilişkisi, yeni evlendiği memleketlisi güzel oyuncu Rachel Weisz gibi bilgilere sahibiz. Kariyerinin başında çareyi basına söyleşi vermemekte bulsa da Bond rolünün hayatına girmesiyle bundan da vazgeçmek durumunda kalması anlaşılabilir. James Bond gibi satışı yüksek bir markadan bahis açılınca akan sular duruyor malum. ‘Ciddi aktör’ kategorisinde anılıp, yıllarca kulis tozu, set dumanı yutarak geldiği bu noktada, Bond imajını pozlamak değil de, basbayağı rol yapmak isteğine ise şaşırılmaz. Gerçi Bond’un şerefiyle rol bulduğu dev bütçeli Hollywood filmlerinden “Invation” (2007), “Defiance” gibi genel geçer işleri saymayalım, Spielberg fiyaskosu “Cowboys & Aliens”ı (2011) ise hatırlamayalım.

ANNESİ SAYESİNDE Daniel Wroughton Craig, 1968 yılında İngiltere’nin kuzeyindeki küçük bir kent olan Chester’da doğmuş; ansiklopedik bilgi vermek gerekirse. Baba tüccar, sonradan güzel ve küçük bir ‘pub’ sahibi olmuş, arada boşanıp yeniden evlenmiş. İş, öğretmen annede bitiyor... Annenin tiyatro ve edebiyat merakı, onu da 1970’lerin sol eğilimli Everyman Theatre’daki oyunlara sürüklemesi Daniel Craig’in oyunculuk damarını oluşturmuş. Bakmayın, Bernard Hill ve Julie Walters gibi şahane isimlerin olduğu bir tiyatro aleminden bahsediyoruz. Meşhur ve karizmatik şair Ted Hughes’u o zamanlardan, henüz 10 yaşındayken tanırmış (hatta gizlice kızların edebiyat dersine sızarak Hughes’un bizzat okuduğu şiirlerini dinlediği rivayet edilir). Okul tiyatrosundaki başarıların yanında derslerde ayak sürümelerle geçen yeniyetmelik yılları hoş ama ne zaman Londra’da istikbal aranmış o zaman klasik macera başlamış; garsonluk ve bulaşıkçılıkla geçen yirmili yaşlar. Bir de Margaret Thatcher’ın İngiltere’yi ‘liberalizm çukuruna’ sokMilliyet SANAT Kasım 2012

Craig sık sık birlikte çalıştığı Roger Michell’ın yönettiği “The Mother”da.

Craig, “Skyfall”un yönetmeni Sam Mendes’le “Azap Yolu”nda iş birliği yapmıştı.

tuğu yıllar elbette. Yani hayat daha da bir zor. Üniversite okumakla ilgilenmeyen ve 16 yaşında okulu boşlayan Craig’in çabaları, sonrasında Royal Shakespeare Company’de eğitim görme şansını yaratmış. Gelgelelim Everyman Theatre’ın ‘gerçekçi’ yaklaşımından etkilenen gencimiz için Shakespeare bir hedef olamamış. Yıllar sonra “Hamlet oynamak gibi bir merakım yok, günümüz gerçeğinde yaşayan karakterler bana daha cazip geliyor,” demesi bu yüzden. İlk çıkışının “Friends from the North” adlı ünlü İngiliz TV dizisiyle olması şaşırtıcı değil. Ne de olsa porno dükkanı işleten bir mafya babasının adamını oynamak, sert yüz hatlarına gayet uygun. Üstelik oyuncu, kadın düşkünü, pervasız bir genç adam rolüne cuk oturuyor. Gelgelelim bu ‘erkeksi cazibe’ meselesi İngiltere’de şanını yürütse de gelen tekliflerin hep bu minvalde olması yıkıcı. Nitekim kendisi de akılcı bir kararla gelen teklifleri geri çeviriyor, köşesine çekiliyor. Gerçi sarışınlığı ve keskin yüz hatları başına çok dert açmadı değil. Habire, Nazi (“The Power Of One”, 1992) veya ukala ve kötücül İngiliz (“Lara Croft”, 2001) misali rollerde yer aldığı filmlere savruldu. Steven Spielberg ise onu Londra sahnelerinde keşfettikten sonra “Münih / Munich” (2005) için duraksamadan aramış. Gerçekten de tetikçi takımının en saldırganı olarak başladığı filmde artık ‘tipik bir Daniel Craig’ performansı diyebileceğimiz ‘dönüşüm’ halleriyle öne çıktı. Yani her cinayetler birlikte vicdanı uyanan ve tereddüde düşen Steve rolünde. Oyuncunun başarılı performanslarına verilebilecek belki de en parlak örneklerden birisi “Love is The Evil” (1998) olabilir. Filmde konu edinilen, ünlü İngiliz ressam Francis Bacon ve sevgilisi George Dyer arasındaki tutkulu ilişki bir yıkımlar silsilesidir. Filmin meşhur afişinden de anlaşılacağı üzere ilişkideki iktidar odakları gün geçtikçe el değiştirir; Dyer’ın katıksız ve vahşi cazibesi Bacon’ın akıl oyunlarına dayanamayacaktır. Yatak bir fetih alanı değil yıkım ye-

ridir. Craig, Bacon’ı canlandıran usta aktör Derek Jakobi’nin karşısında ezilmek bir yana filme damgasını basacaktır. Film beklenen etkiyi yaratmaktan uzaktır ama deneyimli ve çaylak iki aktörün birbirlerini yemeden kapışmaları takdire şayandır. Daniel Craig’i ‘iyi aktör’ yapan tercihler “Anne / Mother”da da göze çarpar. Hem anne hem de kızıyla ilişki kuran genç erkek olarak baştan çıkarıcılığı düşündürücüdür.

8

BOND DÖNEMİ Bu ay vizyonumuza giren “Skyfall”, serinin resmi olarak 23. Bond macerası. Başlangıçtaki ‘sarı saçlı, kısa boylu Bond mu olurmuş!’ saldırılarından yüzünün akıyla çıkması yakın takipçilerini çok sevindirmişti. Şimdi de “Casino Royal”deki şahane başlangıcından sonra “Quantum of Solace” ile hayal kırıklığı yaşayanlar rahat bir nefes alabilir. Zaten bu filmle derdimiz Craig değil, kadın ve macerasever ‘fantastik’ Bond’dan geriye kalan sıkıcı ve kuru bir Bond anlayışıydı. “Quantum of Solace”a (2008) filmin orijinal adının manası gibi bir ‘teselli/rahatlama kırıntısı’ arayan 007 olarak Bond, doğrusu pek sıkıcıydı. Kadınlar, filmde artık cazibe merkezi olmaktan uzaktı. Filmde herkesin biraz ‘aseksüel’ olmasının belki ciddi maksadı vardır, diye düşünmüştüm. Nitekim M rolündeki muhteşem Judi Dench’in başöğretmen / anne kıvamındaki şefkatiyle durum apaçık ortadaydı. Yani Bond’un teselliyi bulduğu, dön dolaş hayatındaki esas kadın M’di. “Skyfall” da M-Bond ilişkisini kurcalayacak gibi duruyor. Öksüz ve yetim James Bond’un her ne pahasına olursa olsun M’e karşı bağlılığı göz yaşartıyor. Tabii ki fazla duygusallık da bir yere kadar. Ne de olsa adam derin devletin bir maşası; gösteri devam etmeli. Filmin yönetmeni Oscarlı Sam Mendes’le Daniel Craig, ilk kez bu filmde birlikte çalışmadılar malum. İkilinin tanışıklıkları daha önceden olsa da, 2002’de “Kefaret Yolu / Road to Perdition”da mafya babasının (Paul Newman) sefih oğlu rolü Daniel Craig’e epey yol açmıştı. MS


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.