WoMEN Dergisi Mayıs Sayısı

Page 69

Rüya Hanım öncelikle bize kendinizden bahsetmenizi isteyebilir miyiz?Nasıl başladınız origamiye? Çocukken TRT’ de gördüğüm kâğıtçı teyzenin yaptıklarını kardeşlerimle videoya kaydedip tekrar tekrar izleyip yapardık. Sonra büyüdük o program da bitti herhalde. Bir kutu yapımını hiç unutmadım. Çocukluğumdan aklımda kalan o kutu vardı. Üniversite hayatında değişik arkadaşlarla tanıştım. Yurtdışına giden birinden bir kitap istedim. Gelen kitabı görünce tekrar origamiye âşık oldum. Bir şekilde kitap sayısı arttı, benim becerim arttı. Evde model yapmaktan zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum. Ancak türkçe kitap bulamadığımı fark edince kitap hazırlama fikri doğdu içimde. Çok uzun süren basım yolculuğunu anlatmak istemiyorum. Origami için “kes, yapıştır” diyen yayınevi dahi duydum. Neyse, origami kitabım gerçekten fikrime çok değer veren Nesil Yayınevinden 2013 de çıktı. Onlara tekrar teşekkür ediyorum. Yakında yeni kitabıma da başlamayı planlıyorum. Şimdilerde ise origamiden takı ve aksesuar yapıyorum. Renk renk, model model değişik boncuklarla birleştirip özgün modeller elde ediyorum. Daha çok küpe olarak tasarladım. Günlük hayatımda fırsat bulursam kullanıyorum. Hepsi de minik minik kağıtlardan yapıldı. Kısacası katlayıp kullanıyorum. Origami nedir, çıkış öyküsünü anlatabilir misiniz? Origami Oru (katlamak) ve Kami (kağıt) sözcüklerinin birleşiminden meydana gelmektedir. İlginçtir ki, birçok japon işi gibi bu da Çin kökenlidir. I.veya II. yy zamanında Çin'de çıkmış origaminin, Japonya'daki ilk örnekleri, japonların kültürel ve artistik olarak, kelimenin tam anlamıyla coştuğu Heian dönemine (794-1185) rastlamaktadır. Beyaz kağıt, gizli ve kutsal öğeleri saklamak amacıyla kullanılırmış o dönemde. Sonra dinsel bir öğe olmaktan çıkmış ve yaratılan yeni modellerle çeşitlilik kazanarak biraz daha halk eglencesi haline gelmiş. Zamanla da Kabuki (geleneksel japon tiyatrosu) ve ukiyoe (gel. jap. resmi) gibi geleneksel sanatların yanında yerini almış. Şimdi ise hala tapınaklarda rastlanmakla beraber, evlilik törenlerinde kağıt kelebekler damat ve gelini temsil eder ve 1000 tane turna kuşu yapanın da dileğinin gerçekleşecegine, uzun ve iyi bir yaşam sürecegine inanılır. 19.yy.'ın ortalarına doğru 70'e yakın farklı origami tasarımı yaratılmış durumdayken Japonya'nın modernleşmesi ile beraber, tören ve festivaller için yapılması hariç, origamiye olan ilgi azalmıştır. Ancak origami tarihinde dönüm noktası olan hüzünlü bir olay var ki, hemen kısaca ona değinmek gerek. Hiroşima'da, atom bombasının patlaması sonucunda radyasyon etkileriyle Lösemi hastası olan 11 yaşındaki Sasaki Sadako isimli bir çocuk varmış. İyileşmek için inanışa uygun olarak 1000 tane turna kuşu yapmaya karar vermiş. Fakat küçük vucudunu yiyip bitiren hastlalık ancak 644 tanesini bitirebilmesine izin vermiş. Arkadaşları da onun yerine sayıyı tamamlamış ve cenaze töreninde mezarını turna kuşlarıyla kaplamışlar. Bu olay o günün Hiroshima'da Dünya Çocuk Barış Günü olarak kutlanmasına ve onuruna Sadako 'nun Seatle'da bir heykelinin yapılmasına vesile olmuş. Bu sebeptendir ki, her sene Ağustos ayının 6'sında kutlanan barış gününde, dünya çapında birçok çocuk tarafından yapılan turna kuşları Hiroshima'ya gönderilir. ►

69


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.