MTSO Haber Sayı 390

Page 1

BiTıklaAvrupa e-ihracat eğitimi >5’te

11 No’lu Komite fuar ziyaretlerini sürdürüyor

Laletaş: “Resim insanları ortak anda buluşturuyor”

>4’te

>2’de

Tarımı ciddiye almak zorundayız > 3’te

Ayhan KIZILTAN

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr | YIL: | YIL: 22 17 | SAYI: | SAYI: 390298 | 16| 6-19 - 29 Şubat ARALIK 2020 2015

Mersin ve Adana,

ortak çalışma için ilk adımı attı İnşaat sektörü kentsel dönüşümden daha fazla pay almak istiyor

İ

nşaat sektöründe faaliyet gösteren MTSO komiteleri bir araya gelerek son dönemlerde daralan pazarı nasıl hareketlendirebileceklerinin yollarını arıyor. Özellikle kentsel dönüşüm konusunda neler yapılabileceğini araştıran sektör temsilcileri, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkileriyle bir

araya gelerek bu alanda neler yapabileceklerini araştırdı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 14 No’lu İkamet Amaçlı İnşaat, 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık ile 39 No’lu Emlak ve Destek Faaliyetleri Meslek Komiteleri ortak toplantı düzenledi. > 6’da

Fransa’dan gelen taleple girişimci oldu

MTSO Yönetiminin Çukurova’da güç birliği oluşturulmasına yönelik başlattığı çalışma komiteler bazında devam ediyor. Sektörlere yön veren Mersin ve Adana Meslek Komiteleri ortak çalışmalar yürüterek oluşturdukları güç birliği ile bu konudaki ilk adımı attı. Ortak sorunlara ortak çözümler aranıyor.

Mehmet Bulat 3 Ocak Teknik Makina Genel Müdürü

K

urumsal firmalarda aldığı görevlerin ardından emekli olan Mehmet Bulat, çalıştığı dönemde hizmet verdiği Fransız firmasının talebi üzerine sektörden kopamadı ve yoluna girişimci olarak devam etti. Kendi firmasını kurarak üretime başlayan Bulat, bugün üretiminin tamamını ihraç ediyor. Çalışma hayatına 1984 yılında Çukurova İnşaat Makineleri Sanayi’nde (ÇİMSATAŞ) başladığını anlatan 3 Ocak Teknik Makina Genel Müdürü Mehmet Bulat, “Askerden döndükten sonra 22 yaşımda bu firmada zaman etüt teknisyeni olarak çalışmaya başladım. Buradaki görevim 3 yıl devam

etti” dedi. ÇİMSATAŞ’ı gerek kurumsal yapısı gerekse personele yaklaşımıyla her zaman bir okul olarak gördüğünü vurgulayan Bulat, “Mersin Endüstri Meslek Lisesi Torna Tesviye bölümü mezunuyum. Okul stajımı da aynı kurumda yapmam dolayısıyla ÇİMSATAŞ’ın tecrübelerimin temelinin atılmasında ayrı bir önemi olduğunu düşünürüm” dedi. 1987’de Adana’da iş makineleri üretmek adına TEMSA - KOMATSU fabrikasının kurulduğunu dile getiren Bulat, kendisinin de bu firmaya geçerek 10 yıl teknik ressam olarak görev aldığını söyledi. > 8’de

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) eğitim komiteleri ve tarım komiteleri Adana Ticaret Odası’nın (ATO) ilgili sektör komiteleriyle ortak toplantılar düzenledi. MTSO 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi’nin girişimleriyle başlayan ortak komite toplantıları Adana’nın ardından Mersin’de devam etti. Güç birliği oluşturmak, ortak so-

runlara ortak çözümler aramak adına MTSO 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi ile ATO 44 No’lu Özel Eğitim Kurumları Meslek Komitesi üyeleri ikinci toplantılarını Mersin’de gerçekleştirdi. Toplantı’da 18 Şubat’ta Adana’da, 6 ilin katılımıyla düzenlenmesi planlanan ‘Eğitim Komiteleri Bölgesel Toplantısı’nın detayları ve burada ele

alınabilecek gündem maddeleri konuşuldu. Eğitim sektörü yanında MTSO, Tarım Grubu Ortak Toplantısı’na da evsahipliği yaptı. MTSO 1 No’lu Meyve ve Sebzelerin İşlenmesi ve Ticareti, 2 No’lu Sebze ve Meyve Komisyoncuları ile 5 No’lu Tarım Destek Faaliyetleri Meslek Komiteleri, ATO 1 No’lu Tarım Ürünleri ve Bitki

Yetiştiricileri Meslek Komitesi, 2 No’lu Kabzımallar, Tarım Ürünleri Tacirleri ve Çiçekçiler Meslek Komitesi ile 13 No’lu Zirai İlaç ve Gübre Tacirleri Meslek Komiteleriyle ortak toplantı düzenledi. Sera A.Ş’den kooperatifleşmeye kadar konuların çok geniş yelpazede ele alındığı toplantıda sorunlar ve çözüm önerileri sıralandı. > 4 ve 5’te

Adana ve Mersin’den ‘Yerel Sera A.Ş’ önerisi

Öğrencilere bakliyat ürünleri dağıtıldı

D Ekrem Sağlam Madam Mode Yönetim Kurulu Başkanı

Madam Mode çocuk koleksiyonuna da başladı

M

ersin Serbest Bölge’de, dünyanın önde gelen kadın dış giyim markalarının koleksiyonlarını hazırlayan Madam Mode, bu yıl çocuk koleksiyonuna da adım attı. Çocuk koleksiyonunda ana pazarı Avrupa başta olmak üzere Amerika’yı da hedefleyen firma, aynı zamanda internet üzerinden online satışa da başlamak istiyor. 1960 – 1970’li yıllarda başta, o dönemki ismiyle, Batı Almanya olmak üzere Avrupa’ya işçi olarak giden ailelerin ikinci jenerasyon çocuklarından olduğunu kaydeden Madam Mode Yönetim Kurulu Baş-

MTSO 01 CMYK

kanı Ekrem Sağlam, Almanya’daki eğitimi sonrasında Türkiye’ye dönerek işini anavatanında kurduğunu söyledi. Türkiye’de serbest bölge kurulup dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da sürekli bu bölgelerin cazibesini anlatması sonrasında merak edip araştırdığını dile getiren Sağlam, sonunda Mersin Serbest Bölge’de bir fabrika kurmaya karar verdiğini söyledi. Bölgenin ilk konfeksiyon fabrikasını 1991 yılında kurduğunu kaydeden Sağlam, Hollanda’ya fason olarak bayan dış giyim üretmeye başladıklarını anlattı. > 8’de

G

ıda enflasyonunu düşürmek hedefiyle sebze ve meyvelerin üreticiden tüketiciye aracısız, doğrudan satılması adına kurulan ve tek merkezden yönetilen Sera A.Ş’den daha fazla verim alınabilmesi için Mersin ve Adanalı sektör temsilcileri yerel Sera A.Ş’ler kurulmasını önerdi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Adana Ticaret Odası (ATO) tarım sektör temsilcileri düzenledikleri ortak toplantı ile 2019 yılı Mayıs ayında Ankara’da kurulan Sera A.Ş’yi ve sektöre etkilerini değerlendirdi. Tarım Ba-

Mersin Tarım Fuarı için geri sayım başladı

>2’de

kanlığı, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri işbirliğinde kurulan Sera A.Ş’nin üreticiden direk alım yaptığı ve sadece anlaşmalı olduğu marketlere bu ürünleri sattığı anlatılan toplantıda, bu sistemin önümüzdeki süreçte tekelleşmeye yol açabaliceği endişesi dile getirildi. Türkiye’de miras hukuku nedeniyle ağırlıklı küçük arazilerde tarım yapıldığı ve küçük arazisi olan üreticilerin bu sistemden yararlanamayarak sistem dışı kalacak olması nedeniyle üretimde sıkıntı yaşanabileceği vurgulandı. > 4’te

Ticaret Bakanlığı Mersin Serbest Bölge’deki bazı taşınmazlar için ilana çıktı >2’de

Üyelere destekler anlatıldı

>2’de

ünya Bakliyat Günü’nde ilköğretim öğrencilerine bakliyatın faydaları anlatıldı. Düzenlenen etkinlikle bir taraftan bakliyat tüketiminin artırılması hedeflenirken diğer taraftan obeziteyle mücadele ve sağlıklı nesiller yetiştirilmesi, gençlerin fast food ürünlerinden uzaklaştırılması hedeflendi. Bu kapsamda Mersin genelinde dezavantajlı 23 okulda öğrencilere 12 bin paket bakliyat ürünü dağıtıldı. MTSO 3 No’lu Hububat ve Bakliyatın İşlenmesi ve Ticareti Meslek Komitesi öncülüğü, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Mersin Ticaret Borsası (MTB) işbirliğinde, Dünya Bakliyat Günü dolayısıyla Bakliyat Ürünleri Dağıtım Projesi Lansmanı düzenlendi. İlki geçen yıl başlayan ve bu yıl Hüseyin Polat Özel Eğitim Uygulama Okulu’ndaki etkinlikle devam eden organizasyon kapsamında Mersin genelindeki 23 okulda öğrencilere 12 bin paket bakliyat ürünü dağıtıldı. Bakliyat konu-

sunda farkındalık oluşturmak, insan sağlığı açısından faydalarına dikkat çekmek ve tüketimini artırmak hedefiyle küçük yaşlardan itibaren halkın bakliyat ürünleriyle tanışması adına okullarda düzenlenen etkinliğe Mersin Valisi Ali İhsan Su, İl Milli Eğitim Müdürü Adem Koca, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Meclis Başkanı Hamit İzol, MTB Başkanı Abdullah Özdemir ile 3 No’lu Komite üyeleri katıldı. Okudukları şiirlerle, danslarıyla, gösterileriyle öğrenciler törene renk katarken, tören sonunda dağıtılan pişirilmiş bakliyat ürünleri de büyük beğeni topladı. Kızıltan: “3 No’lu Komitemizi tebrik ediyorum” Okul Müdürü Halil Emre Taner’in hoş geldiniz konuşmasıyla başlayan törende söz alan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, geçen yıl başlayan etkinliğin bu yıl Hüseyin Polat Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda devam ettiğini söyledi. > 4’te


2

YIL: 22 | SAYI: 390 | 16 - 29 Şubat 2020 | www.mtso.org.tr

Üyelere destekler anlatıldı

TOBB İklim Değişikliği ve Çevre Kurulu Toplantısı düzenlendi

T

ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İklim Değişikliği ve Çevre Kurulu Toplantısı düzenlendi. Toplantıya Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) adına Meclis Üyesi ve TOBB İklim Değişikliği ve Çevre Kurulu Üyesi Mustafa Kabadayı katıldı. Kurul üyelerinin bölgelerine ilişkin çevresel sorunları ve çözüm önerilerini paylaştıkları toplantıda Mustafa Kabadayı, özellikle geri dönüştürülebilir atıkların endüstriye yeniden kazandırılmasına yönelik devlet destekleri üzerinde durdu. Devlet desteklerinin yeniden düzenlenmesi vurgusu yapan Kabadayı, “Geri dönüşüm tesislerinin sayısını artırabilmek amacıyla, talep eden

firmalara geri dönüşüm tesisi kurulumu için devlet desteği verilmeli” dedi. Isınmaya bağlı hava kirliliğinin kontrol ve izlenmesiyle ilgili istasyon sayılarının artırılması gerekliliğine de değinen Kabadayı, sanayiciler için geri kazanım katılım payı ile ilgili hesaplamalarda yaşanan sorunlara yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlenmesini talep etti. Endüstriyel tesislerden çıkan arıtma çamurlarının bertarafı sırasında yaşanan sorunlar için çözüm önerileri de sunan Kabadayı, konuşmasının sonunda kaçak ağaç kesimlerine de dikkat çekti. Kabadayı, cezai yaptırımların artırılması konusunda ilgili bakanlık nezdinde girişimlerde bulunulmasını istedi.

Laletaş: “Resim insanları ortak anda buluşturuyor”

M Ticaret Bakanlığı Mersin Serbest Bölge’deki bazı taşınmazlar için ilana çıktı

T

icaret Bakanlığı, tasarrufunda bulunan Mersin Serbest Bölgesi’ndeki bazı taşınmazların, faaliyet ruhsatı süresince kullanımına izin verilmesi amacıyla yatırımcılara yönelik teklif toplama ilanına çıktı. Bakanlığın, konuya ilişkin ilanı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, Mersin’in Akdeniz ilçesi Karaduvar Mahallesi’ndeki Mersin Serbest Bölgesi’nde bulunan Ticaret

D

aha önce yerel televizyon kanalında sunuculuk yapan Sanatçı Meral Laletaş, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi’nde üçüncü kişisel resim sergisini açtı. Portreler üzerinden duygulara odaklanan Sanatçı Laletaş, “Resim, anda yaşanan duyguları sıradanlıktan çıkartarak, insanları ortak bir anda buluşturuyor” dedi. MTSO Sanat Galerisi, Sanatçı Meral Laletaş’ın resim sergini ağırlıyor. Üçüncü kişisel sergisini açan sanatçı, 15 eserini sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Doktora tezini oluşturan ‘İfade aracı olarak portre’ konusunu tablolarında çokça işleyen sanatçı, resimler üzerinden duygulara odaklanıyor. Sanatseverlerin beğenisini kazanan serginin açılışına; MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Meclis Başkanı Hamit İzol’un yanı sıra, Mezitli Belediye Başkan Yardımcısı Nuran Kurtuluş, Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Başkanı Sabri Tekli, Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Başkanı Gül Akyürek Balta, MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı Sadık Çağatay Güneş ile MTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Yalçın Darıcı ve İsa Çani de katıldı. Laletaş: “Keşkelere yer vermemek için sevdiğim işi yaptım” Sergi açılışında konuşan Sanatçı

Meral Laletaş, çocuk yaşlarından buyana resim yapmayı çok sevdiğini ve ilkokul öğretmeninin keşfiyle resim yapmaya başladığını söyledi. Eğitim hayatına bir süre ara verdiğini, Mersin’de yerel bir televizyon kanalında sunuculuk yaptığını anlatan Laletaş, evlendikten sonra oğlunun ilkokula başlamasıyla resim üzerine eğitimine devam ettiğini bildirdi. Resim tutkusunu hiçbir zaman kaybetmediğini ve hayatında keşkelere yer vermemek için sevdiği işi yaptığını vurgulayan Laletaş; “Sanat sizi derinleştiriyor ve sorgulatıyor. Ne kadar sorgularsanız hayal dünyanız o kadar gelişiyor” dedi. Sergisinde, resme profesyonel olarak başladığı günden buyana yaptığı eserlerine yer verdiğini aktaran Laletaş, ağırlıklı olarak yağlı boya, akrilik tekniğini kullanıldığını ifade etti. Çalışmalarına kendi atölyesinde devam ettiğini de belirten Laletaş, kişisel sergilerinin yanı sıra birçok karma sergilere katıldığını anlattı. Resim yaparken en büyük desteği ailesinden gördüğünü dile getiren Laletaş, “Bu konuda kendimi çok şanslı hissediyorum. Mesela çocuklarım da benimle birlikte sanatla iç içe. Bu duyarlılıkla yetişiyorlar” diye konuştu. 26 Şubat’a kadar açık kalacak sergi, hafta içi 08.30-18.00, hafta sonu ise cumartesi günü 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Bakanlığı tasarrufundaki bazı üstyapılar, verilecek faaliyet ruhsatına bağlı olarak, ruhsat süresince kullandırılacak. Bu amaçla bölgede faaliyet göstermek isteyen yatırımcılardan ABD doları bazında teklif alınacak. Söz konusu üstyapılar için gerçekleştirilecek başvurulara ilişkin bilgiler Mersin Serbest Bölge Müdürlüğü’nden temin edilebilecek.

Mersin Tarım Fuarı için geri sayım başladı

M

ersin’de bu yıl 15’incisi düzenlenecek Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı (Mersin Agrodays), 5-8 Mart 2020 tarihleri arasında Yenişehir Fuar Merkezi’nde tarım sektörü profesyonelini bir araya getirecek. Doluluk oranı, % 80’e ulaşan fuar için yurtiçi ve yurtdışı katılımcı ve ziyaretçi çalışmaları devam ediyor. Türkiye’nin en büyük sera alanlarına sahip olan ve yüksek tarımsal üretim potansiyeli özelliği taşıyan Mersin’de gerçekleştirilecek fuar, yurtiçi ve yurtdışından toplam 40 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlayacak Isparta, Konya, Karaman, Kayseri, Kırşehir, Malatya, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Antalya, Gaziantep, Hatay, Mersin, Adana, Osmaniye, ve Şanlıurfa’dan otobüslerle gelip fuarı ziyaret edecek profesyonellerin yanı sıra Mersin ve Adana köylerinden her gün

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Eğitim ve Kalkınma Vakfı ile MTSO 31 No’lu İşletme Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi işbirliğinde Hibe Destek Programları Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi. Toplantıda katılımcılara KOSGEB, TKDK ve Ticaret Bakanlığı tarafından verilen desteklerin detayları anlatıldı.

MTSO Fruit Logistica Fuarı’nda

M

TSO, 14 kişilik heyet ile sektör özelinde dünyanın en büyük fuarlarından biri olma özelliği taşıyan Fruit Logistica 2020 Fuarı’na katılarak bir taraftan sektördeki yenilikleri takip ederken diğer taraftan üyelerinin yurtdışı iş bağlantılarını güçlendirdi.

servis otobüsleri fuar alanına ring seferler düzenlenleyecek. Mersin Agrodays, Iraklı yatırımcıları da ağırlayacak Mersin Agrodays sektörün tüm aktörlerini Ortadoğu’nun dünyaya açılan kapısı olan Mersin’de buluşturacak. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yurtdışından önemli sayıda profesyonel ziyaretçi ve alıcıyı bir araya getirecek olan fuar, ayrıca Türkiye-Irak Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TISİAD) 4. Türkiye-Irak Yatırım, Ticaret ve Tarım Zirvesi’ne katılan işadamları ve yatırımcıları da ağırlayacak. Mersin’de Tarım Fuarı ile eş zamanlı olarak gerçekleşecek zirve kapsamında Bağdat, Necef, Basra, Erbil, Süleymaniye’den gelecek işadamları fuarı ziyaret ederek tarımın ve ticaretin gelişmesine katkı sağlayacak.

Fuara MTSO adına 11 Mersin firması katıldı Mersin ekonomisinin önemli sektörleri arasında yer alan yaş meyve sebze sektörünün temsilcileri, ihracatı artırıp yeni fırsatlar yakalamak adına Avrupa İşletmeler Ağı (EEN) Projesi kapsamında, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) koordinesi ve KOSGEB Yurtdışı İş Gezisi Destek Programı kapsamında Berlin’de düzenlenen Fruit Logistica 2020 Fuarı’na katıldı. Yaş meyve sebze ürünlerinin sergilendiği fuarda MTSO, 11 firma ile yer aldı. Yeni iş bağlantıları gerçekleştirmek, yeni tedarikçiler bulmak, yeni ürünleri görmek ve piyasaya ilişkin bilgi toplamak amacıyla dünyanın dört bir yanından Berlin’e akın eden sektör temsilcileri, MTSO standında Mersinli firmalarla verimli görüşmeler yaptı.

Mersin’de 30,3 milyon liralık reklam ihalesi

M

ersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin il sınırları içinde 2 bin 540 adet açık hava reklam araçları ve şehir içi otobüs içlerinde bulunan 430 adet (50x70 ebatlarında) alüminyum çerçeveli reklam panolarının 3 yıl süreyle reklam işletmesinin kiralanması işini kapalı teklif usulü ile kiraya verecek. Kiralama işinin 3 yıllık tahmini bedeli 30 milyon 223 bin 635 lira artı yüzde 18 KDV. Geçici teminat bedeli, 3 yıllık tahmini bedel üzerinden yüzde 3 ora-

MTSO 02 CMYK

nına tekabül eden 906 bin 709,05 lira olarak belirlendi.

Ayhan KIZILTAN

A. Kadir DÖLEK Derya GÜLEÇ

Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00 Çağrı Merkezi: 0 850 304 33 33

Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93


3

YIL: 22 | SAYI: 390 | 16 - 29 Şubat 2020 | www.mtso.org.tr

Tarımı ciddiye almak zorundayız Küçük ve orta ölçekli üretici merkeze alınmalı Kamunun bu adımlarında doğru noktalar var ama eksikler de var. Bu anlamda iş dünyası toptan evetçi veya hayırcı değildir. Tabanın, küçük ve orta ölçekli üreticinin daha merkezde olduğu bir modelin daha etkili olacağına inanıyoruz. Modern anlamda güçlü kooperatif modellerinin yaygınlaşmasına ve havza (ilçe) bazlı kooperatiflerin kurulmasının etkili olacağına inanıyoruz. Özellikle artık yerel yönetimlerin bu işin temel parçası ve payandası olması gerektiğini düşünüyoruz. Yerelden ulusala bir zincirin daha etkin ve doğru olduğuna inanıyoruz. Kamu bunu kontrol eden, planlayan, denetleyen olmalıdır. Tüm sektör ve alanlarda KİT’leri yok etmeye inanan, liberal bir ekonominin tekrar şikayetçi olduğu bir sisteme geri dönmesinin sürdürülebilir olup olmayacağı merak edilen bir konudur.

Ayhan KIZILTAN MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

İ

Tarım ve buna bağlı tarım-gıda sektörleri güçlü olmak zorunda olduğumuz stratejik sektörlerdir. Nüfusu 100 milyona yaklaşan bir Türkiye olarak bu konu bir ulusal güvenlik konusu olabilecek çapta önemli bir konudur.

şin artan bir nüfusu doyurma kısmı var, kimyasallardan arındırılmış ilaç ve ürün yetiştirmeye yönelik insan sağlığı kısmı var. Aynı zamanda toprağımızı bu kimyasal ilaçlardan koruma kısmı var. Elbette bir de bunun üretim, istihdam ve ihracat kısmı var. Yani, ekonomik anlamda katma değer yaratma kısmı var. Her ne kadar son 30-40 yılda sanayi ürünleri ihracatımız %90’ları bulduysa da, bu tarım sektörünün öneminin azaldığı anlamına gelmez. Bazı kentlerimiz büyük oranda hala tarım üretim ve ihracatına dayanan ekonomilere sahip. Sanayi tercihi tarımı bu kadar ihmal etmenin bir sebebi olmamalıydı. Elbette yeni dünyada sanayi ve teknolojiye bağlı bir üretim yükselişte olsa da, sanayiye önem veren gelişmiş devletler tarımı ihmal etmediler. Aksine tarımı da teknolo-

jiye entegre ederek verimliliği sağladılar. Artık bizim de yapmamız gereken bu olmalıdır. Doğru tarım uygulamaları – ki bunun temeli üretici eğitimleridir- doğal tarım uygulamaları, verimliliği arttıracak olan yüksek teknolojiye entegre bir üretim sistemleri odaklanmak zorunda olduğumuz konulardır ki, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak öncüsü olduğumuz Tarım-Gıda Teknoparkımız olan MERSİN AGROPARK’ı bu amaçla kurduk. Türkiye’nin tarımda bir devrime ihtiyacı var Öte yandan girdi maliyetlerinin artması, tarımsal ürünlerin ithalatın plansızlığı, azalan tarım alanları ve tarım üretiminden çıkan insanlarla birlikte azalan tarım üretimimiz, kalan üreticilerin ise para kazanamaz hale gelmesi Türkiye tarımının

Kızıltan’dan tekstil üretim serbest bölgesi önerisi

en başat sorunları haline geldi. Bu durumu durdurmak ciddi ve uzun soluklu politikalar gerektiriyordu. Ne yazık ki son 15-20 yıldır bu anlamda arzu edilen tarımsal gelişme yaratılamadı. İş dünyası olarak modern anlamda kooperatifçiliğe, kümelenmeye, tarım arazileri ile ilgili sorunlara odaklanmaya,doğru tarım uygulamalarına odaklanmaya gerek olduğunu ortaya koyduk. Zaman zaman bu konularla ilgili makro anlamda adımlar atılsa da bütüncül bir politika yaratamadık. Bugün Türkiye tarımının önünde yeni bir proje var. Kamu tarafından KİT mantığı ile kurulan bir SERA A.Ş. ile aracıyı ortadan kaldıran, tarım firmalarına üretim yaptıran, yerli tohumu ve tarımsal ilacı veren ve bu ürünü satın alarak piyasaya sunacak olan bir sistem. Genel anlamda bakıldığında birçok sorunu

“Türkiye’nin geleceğinde biz de varız” ramıyla gençleri erken yaşta nasıl tanıştırabilecekleri düşüncesiyle, 3 yıl önce ortaya çıktığını anlattı.

M M

TSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin’de tekstil sektörünün gücüne dikkat çekerek, kurulacak bir Tekstil Üretim Serbest Bölgesi ile Mersin’in bu alanda dünyada bir merkez haline gelebileceğine işaret etti. Yeni kurulan Mersin Tekstil ve Konfeksiyon Sanayicileri Derneği Başkanı Yıldıray Alan ve Yönetimi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ı ziyaret etti. Serbest Bölge’de firma sahibi olan dernek üyelerine hayırlı olsun dileklerini ileten Başkan Kızıltan, “Genç yöneticiler olarak hepiniz sektörün tecrübeli firmalarından geliyorsunuz. Sektörü, serbest bölgeyi, dış ticareti iyi biliyorsunuz. Tüm bunları harmanlayarak, iyi işler yapacağınıza inanıyorum” dedi. Her zaman birlikte hareket etmeleri önerisinde bulunan Kızıltan, “Dayanışma içerisinde olun. Bunu sağlarsanız önünüz açık

MTSO 03 CMYK

olur. Ayrıca, bir Tekstil Üretim Serbest Bölgesi kurarak, Mersin’i tekstil ve konfeksiyon üretiminde dünyada bir merkez haline getirebiliriz” diye konuştu. Öz Hayat Tekstil Firma Sahibi ve Dernek Başkanı Yıldıray Alan ise, Mersin Serbet Bölge’de birlik ve beraberliğe katkı sağlayarak, istihdamı ve ihracatı artırma hedefiyle bu derneği kurduklarını anlattı. Mersin Serbest Bölge’deki 10 bin istihdamın, yüzde 80’ini kadın istihdamının oluşturdu-

ğunu bildiren Alan, “Bizler, Mersin’in bir tekstil kent olduğunu, burada kaliteli işler yapıldığını, önce Türkiye’de sonra da tüm dünyada kanıtlamak istiyoruz. Çünkü şu anda bile dünya markaları için üretim yapıyoruz” dedi. Ziyarette, Dernek Başkanı Alan’a, Dernek Üyeleri; Life Tekstil’den Şakir Yılmaz, Safir Tekstil’den Vakkas Kılıç, Madam Mode’den Salih Can Sağlam ve İpek Yolu/Star Line Tekstil’den Murat Yıldız da eşlik etti.

ortadan kaldıracak gibi görünen bir model. Ancak, bazı eksikler de var. İş dünyası böyle bir modele karşı değildir, sadece küçük ve orta ölçekli üreticiler bu modelin daha etkin parçası ve ortağı olmak zorundadır. Aksi halde sayıları çok daha büyük olan küçük ve orta ölçekli tarım firmaları yaşayamaz. Başka sorular da akla geliyor. Piyasada arztalep sistemini yöneten haller ne olacak? Evet, hallerde sorunlar var ama bunu düzeltmenin yolu halleri ortadan kaldırmak değil, doğru Hal Yasası ile halleri etkin ve doğru işler hale getirmektir. Mevcut seralar ne olacak? Üretim, dağıtım planlaması nasıl yapılacak? Küçük üreticiler -ki sayıları olağanüstü fazla- ne olacak? Evet, Türkiye’nin tarımda bir devrime ihtiyacı var. Ama bu tabandan gelen daha detaylı bilgi ve desteklerle olmalıdır.

Yerel üretim desteklenmeli Sonuçta tarımda sorunlar yaşıyoruz bu bir realite. Ve bir adım atılması zorunluluğu da bir realite. Küçük bireysel çiftçilerle, sermayesi ve teknoloji düzeyi yetersiz orta ölçekli tarım firmaları ile ve yüksek girdi maliyetleri ile de bu devrimin tabandan bu hali ile gelmesi mümkün görünmüyor. Bundan dolayı kamunun buna çare olarak gördüğü daha kamu odaklı bir sistemi başlatması bir yol olarak görülüyor. Ancak, geçmişteki, KİT’lerin hikayelerini düşününce kısa sürede işe yarasada uzun vadede çözümün yerel üretimi desteklemek, güçlü kooperatif modellerini kurmak, yerel yönetimleri bu işin parçası ve destekçisi haline getirmek veya bu sisteme bunları daha çok entegre etmek olduğunu düşünüyoruz. Unutulmasın ki, tarım hala Türkiye’nin en önemli geçim kaynağı, istihdam kaynağı ve gelir kaynağıdır ve tarımsal işlerle uğraşan insanların bu sektörde kalmasını sağlamak hayati bir konudur. Kurulacak her sistem bunu sağlamaya yönelik olmalıdır.

ersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) da destek verdiği, “Türkiye’nin geleceğinde biz de varız” Projesi kapsamında, öğrencilerin akıllı cihazları anlama, kullanabilme ve yeni akıllı cihazlar geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla 10 okulda, Robotik Kodlama Atölyesi açıldı. Atölyelerle; öğrencilerin, bilişimsel ve yaratıcı düşünme becerileri, programlama yapabilme ve strateji geliştirme gibi niteliklerinin artırılması, iş dünyasının ise bu alandaki ihtiyacının karşılanması hedefleniyor. Akdeniz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce yürütülen, Çukurova Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen ve MTSO’nun da destek verdiği “Türkiye’nin geleceğinde biz de varız” Projesi hayata geçirildi. Bu kapsamda, 10 okulda kurulan Robotik Kodlama Atölyeleri’nin açılışı gerçekleşti. Mersin Valisi Ali İhsan Su’yun açılış kurdelesini kestiği törene; Akdeniz Kaymakamı Muhittin Pamuk, İl Milli Eğitim Müdürü Adem Koca, İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Şimşek, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Kanar ile Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB)Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli de katıldı.

Vali Su: “Yetişmiş elemanınız olmazsa geri kalırız” Törende konuşan Mersin Valisi Ali İhsan Su, önümüzdeki 25 yılda içinde robotik kodlama barındırmayan çok az sayıda meslek kalacağını söyledi. Çağın ‘internet çağı’ olduğuna dikkat çeken Su, “Bu konu da yetişmiş elemanınız olmazsa geri kalırız. Biz de ilimizde bu projemiz gibi ciddi çalışmalar yürütüyoruz” dedi. MTOSB Başkanı Sabri Tekli, gençleri mesleklerinde, bilim ve çağın teknolojisiyle buluşturup, bir an önce iş dünyasında yer almalarını hedeflediklerini söylerken, Akdeniz İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Şimşek ise, bu projenin, endüstride gücü giderek artan yapay zeka kav-

Kızıltan: “Üniversitelerin sayısı değil, niteliği önemli” MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan da, nitelikli eğitimi önemsediklerine dikkat çekti. Bu atölyelerde yetişen öğrencilerin ileride iş dünyasında yer alacağını ifade eden Kızıltan; “Bir ülkedeki üniversite sayısının çokluğu değil, niteliğinin yüksek olması önemli” dedi. Konuşmaların ardından MTSO’nun adı verilen atölyeyi gezen protokol üyeleri, öğrencilerden ve öğretmenlerden bilgi aldı. Arduino gibi programlama dili eğitimlerinin verileceği bu atölyelerde, 3 boyutlu yazıcılar aracığıyla öğrenciler, ihtiyaç duydukları malzemeleri de üretebilecek. Robotik Kodlama Atölyesi kurulan okullar şöyle: Ahi Evran İmam-Hatip Ortaokulu, Celile Öner Ortaokulu, Ertuğrul Gazi Ortaokulu, Huzurkent Danyal Uysal Çok Programlı Anadolu Lisesi, Kazanlı Abdulkadir Perşembe Mesleki Teknik Anadolu Lisesi, İbrahim Rencuzoğluları Ortaokulu, İleri Ortaokulu, Mehmet Dağlı İmam-Hatip Ortaokulu, Mimar Sinan Ortaokulu ve 75. Yıl Fen Lisesi. Açılış katkı sunan kurumlara plaket verilmesiyle sona erdi.


4

YIL: 22 | SAYI: 390 | 16 - 29 Şubat 2020 | www.mtso.org.tr

Eğitimciler sorunlarını güç birliği ile çözecek rına ayrı bir önem verdik. Bizzat başkan olarak hemen tüm komitelerin toplantısına katılıyorum, takip ediyorum. Güzel çalışmalar ortaya çıkıyor. Yapacağımız ortak çalışmalarla bölgemizi el ele kalkındıracağız. Bizler her türlü desteği vermeye hazırız” ifadelerini kullandı.

Türkiye genelinde eğitim sektöründe yaşanan sorunların çözümü için Mersin ve Adana sektör temsilcileri güç birliğine gitti. Çukurova’da oluşturulacak lobinin önümüzdeki süreçte Ankara’ya taşınarak yurt geneline yayılması hedefleniyor.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi’nin girişimleriyle başlayan ortak komite toplantıları Adana’nın ardından Mersin’de devam etti. Güç birliği oluşturmak, ortak sorunlara ortak çözümler aramak adına MTSO 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi ile Adana Ticaret Odası (ATO) 44 No’lu Özel Eğitim Kurumları Meslek Komitesi üyeleri ikinci toplantılarını Mersin’de gerçekleştirdi. Toplantı’da 18 Şubat’ta

Adana’da, 6 ilin katılımıyla düzenlenmesi planlanan ‘Eğitim Komiteleri Bölgesel Toplantısı’nın detayları ve burada ele alınabilecek gündem maddeleri konuşuldu. Komiteler ortak toplantısında sektör temsilcilerini MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan da yalnız bırakmadı. Kızıltan: “Çalışmaları Çukurova Eğitim Komitesi adı altında sürdürün” Her fırsatta Mersin, Adana ve Ha-

tay’ı kapsayan ‘Çukurova Bölgesel Strateji Planı’ oluşturulması gerekliliğini gündeme getirip, bu planın hayata geçmesi adına çalışan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, eğitim sektöründe yapılan bu birlikteliğin de bölgesel gücün artırılmasına önemli katkı sağlayacağına inandığını vurguladı. “Çalışmalarınızı Çukurova Eğitim Komitesi adı altında hep birlikte sürdürebilirsiniz” diyen Kızıltan, “Biz, bu dönemde komitelerin çalışmala-

Güner: “Sorunların çözümü Çukurova’dan başlayacak” Çalışmalar hakkında Başkan Kızıltan’a bilgi veren MTSO 28 No’lu Komite Meclis Üyesi Tamer Güner şunları söyledi: “18 Şubat’ta Adana’da Mersin ve Adana’nın yanı sıra Hatay, Gaziantep, Osmaniye ve Kahramanmaraş’tan ilgili komitelerin katılımıyla düzenlenecek Eğitim Komiteleri Bölgesel Toplantısı’nın detaylarını görüşüyoruz. Bu bölgesel toplantı sonunda hazırlanacak olan deklarasyonu TOBB’a ileteceğiz. Ardından onların da 81 ilin eğitim temsilcilerini Ankara’da toplamalarını isteyeceğiz. Böylece sorunlarımızın çözümünü Çukurova Bölgesi’nden başlatmış olacağız. Güç birliği yaparsak sesimizi daha gür duyurup sonuca daha hızlı ulaşabileceğimize inanıyoruz.”

görmek yerine güçlerini birleştirme kararı aldığını söyledi. “Birlikte hareket etmek her konuda iyidir. Önümüzdeki günlerde güzel şeyler olacak” diyen Tunç, “Çalışmalarımızda siyasallaşmadan, insanları rahatsız etmeden, Türkiye’nin geleceğine yön vermeliyiz. Fırsat eşitliği mantığı ile ülke eğitim ve öğretimine yön vermek hepimizin boynunun borcudur” ifadelerini kullandı. İnsanlar yatırımlarını başka sektörlere kaydırırken eğitimcilerin elini taşın altına koyduğunu ve zor bir dönemden geçtiğini vurgulayan Tunç, “İşimiz çok zor. Akıl birliği yapmalıyız ki karşımızdaki muhataplarımız bizi daha çok dikkate alsın. Burada yapacağımız çalışmalardan çıkacak sonucu hep birlikte Ankara’ya taşırsak çözüme daha hızlı ulaşacağımıza inanıyorum” dedi. Ardından düzenlenen toplantıda sektöre sağlanan eğitim – öğretim teşviklerinin düzenlenmesinden

eğitmen maaşlarının düzenlemesine, eğitime hazırlık ödeneklerinden kurslara yönelik düzenlemelere kadar pek çok konu ele alındı. Aktürk: “Hedefimiz eğitimde mükemmele ulaşmak” ATO 44 No’lu Komite Meclis Üyesi Aycan Aktürk ise başta Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan olmak üzere MTSO Eğitim Komitesi üyelerine misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ederek konuşmasına başladı. “Geleceğin garantisi gençlerimizin en iyi şekilde yetişmesinde yegane yol olan eğitimin yaşadığı sorunları el birliği ile çözmek için bir aradayız” diyen Aktürk, 6 ilin katılımıyla düzenlenecek toplantı sonrasında güçlerinin daha da artacağına inandığını, hedeflerinin ise çalışmalarını yurt geneline yayıp eğitimde mükemmele ulaşmak olduğunu sözlerine ekledi.

Tunç: “Türkiye’nin geleceğine yön vermeliyiz” MTSO 28 No’lu Komite Başkanı Mehmet Cahit Tunç ise sektör temsilcilerinin artık birbirini rakip olarak

Öğrencilere bakliyat ürünleri dağıtıldı

D

ünya Bakliyat Günü’nde ilköğretim öğrencilerine bakliyatın faydaları anlatıldı. Düzenlenen etkinlikle bir taraftan bakliyat tüketiminin artırılması hedeflenirken diğer taraftan obeziteyle mücadele ve sağlıklı nesiller yetiştirilmesi, gençlerin fast food ürünlerinden uzaklaştırılması hedeflendi. Bu kapsamda Mersin genelinde dezavantajlı 23 okulda öğrencilere 12 bin paket bakliyat ürünü dağıtıldı. MTSO 3 No’lu Hububat ve Bakliyatın İşlenmesi ve Ticareti Meslek Komitesi öncülüğü, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Mersin Ticaret Borsası (MTB) işbirliğinde, Dünya Bakliyat Günü dolayısıyla Bakliyat Ürünleri Dağıtım Projesi Lansmanı düzenlendi. İlki geçen yıl başlayan ve bu yıl Hüseyin Polat Özel Eğitim Uygulama Okulu’ndaki etkinlikle devam eden organizasyon kapsamında Mersin genelindeki 23 okulda öğrencilere 12 bin paket bakliyat ürünü dağıtıldı. Bakliyat konusunda farkındalık oluşturmak, insan sağlığı açısından faydalarına dikkat çekmek ve tüke-

timini artırmak hedefiyle küçük yaşlardan itibaren halkın bakliyat ürünleriyle tanışması adına okullarda düzenlenen etkinliğe Mersin Valisi Ali İhsan Su, İl Milli Eğitim Müdürü Adem Koca, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Meclis Başkanı Hamit İzol, MTB Başkanı Abdullah Özdemir ile 3 No’lu Komite üyeleri katıldı. Okudukları şiirlerle, danslarıyla, gösterileriyle öğrenciler törene renk katarken, tören sonunda dağıtılan pişirilmiş bakliyat ürünleri de büyük beğeni topladı. Kızıltan: “3 No’lu Komitemizi tebrik ediyorum” Okul Müdürü Halil Emre Taner’in hoş geldiniz konuşmasıyla başlayan törende söz alan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, geçen yıl başlayan etkinliğin bu yıl Hüseyin Polat Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda devam ettiğini söyledi. MTSO 3 No’lu Hububat ve Bakliyatın İşlenmesi ve Ticareti Meslek Komitesi’nin yoğun bir çaba içinde olduğunu belirten Kızıltan, “Son 2 yıldır sektörünüze, ülkenize ve insanların sağlığına katkı vermek adı-

na büyük gayret gösteriyorsunuz. Hepinize teşekkür ediyorum” dedi. Özdemir: “Haftada 3 kez bakliyat yemelisiniz” Birleşmiş Milletler tarafından 10 Şubat’ın resmi olarak Dünya Bakliyat Günü ilan edildiğini hatırlatan MTB Başkanı Abdullah Özdemir ise, “Bu yıl 5’incisini kutladığımız önemli günde sizlerle olmaktan mutluyum. Hepimiz sağlıklı bir hayat için doğru beslenmeliyiz. Bu nedenle haftada en az 3 kez bakliyat yemelisiniz” dedi. Bakliyatın özellikle çocuk gelişiminde önemli rol oynadığını vurgulayan Özdemir, kemik ve kas gelişimine, göz ve diş sağlığına faydalarını anlattı. Özdemir, “Bu ürün Anadolu’dan dünyaya yayılmış, bizim topraklarımızın ürünü, değerini iyi bilmeliyiz” diye konuştu. Su: “Sağlık ve ekonomi için önemli bir ürün” Mersin Valisi Ali İhsan Su da bakliyatın önemine dikkat çektiği konuşmasında, “Bu ürün sağlığımız yanında ülke ekonomisi için, ihracat için, istihdam için önemli. Hep birlikte bakliyat yiyelim, sağlığımıza dikkat edelim, bakliyat üretelim, ihraç edelim, katma değer oluşturalım” dedi. Koca: “Farkındalığın artması adına önemli bir etkinlik” İl Milli Eğitim Müdürü Adem Koca ise okullarda başlatılan etkinliğin bu yıl özel uygulama okulunda gerçekleşmesinin ayrı bir önem taşıdığına değindi. Mersin’in bakliyat şehri olduğunu kaydeden Koca, bu yöndeki etkinliklerin farkındalığın artmasında önemli olduğunu sözlerine ekledi.

11 No’lu Komite fuar ziyaretlerini sürdürüyor

M

TSO 11 No’lu Tekstil, Konfeksiyon ve Ayakkabı Ticareti Meslek Komitesi, bölgede düzenlenen sektörel fuarları ziyaret ederek gelişmeleri yakından takip etmeyi sürdürüyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 11 No’lu Tekstil, Konfeksiyon ve Ayakkabı Ticareti Meslek Komitesi Üyeleri TÜ-

MTSO 04 CMYK

YAP Adana Fuarcılık tarafından Adana Hazır Giyim Platformu işbirliğinde 5-8 Şubat günlerinde düzenlenen Çukurova Tekstil ve Hazır Giyim Fuarı’na katıldı. Fuarda Mersin firmalarının stantlarını da ziyaret eden 11 No’lu Komite Meclis Üyeleri Özcan Demir, Mehmet Rıza Boyraz, Hakan Bozbey ve Komite Üyele-

ri ardından Adana Ticaret Odası ilgili sektör Meclis Üyeleriyle bir araya gelerek toplantı düzenledi. Sektöre ilişkin değerlendirmeler yapılan toplantıda bu alanda Mersin ile birlikte ortak fuar düzenlenmesi noktasında görüş birliğine varıldı. Ardından 9. Penye Tekstil ve Teknolojileri (PENTEX) fuarına katılan 11 No’lu Komite Üyeleri, fuar sonrası Gaziantep çarşısını gezerek incelemelerde bulundu. Çarşının oldukça hareketli ve düzenli olduğunu, halkın alışveriş yaptığını anlatan Meclis Üyeleri, Mersin’de de Silifke, Hastane ve Atatürk caddelerinin canlandırılıp alışveriş kültürünün yeniden başlaması adın Akdeniz ve Büyükşehir Belediye başkanlarıyla temasa geçeceklerini söyledi.

Adana ve Mersin’den ‘Yerel Sera A.Ş’ önerisi G ıda enflasyonunu düşürmek hedefiyle sebze ve meyvelerin üreticiden tüketiciye aracısız, doğrudan satılması adına kurulan ve tek merkezden yönetilen Sera A.Ş’den daha fazla verim alınabilmesi için Mersin ve Adanalı sektör temsilcileri yerel Sera A.Ş’ler kurulmasını önerdi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Adana Ticaret Odası (ATO) tarım sektör temsilcileri düzenledikleri ortak toplantı ile 2019 yılı Mayıs ayında Ankara’da kurulan Sera A.Ş’yi ve sektöre etkilerini değerlendirdi. Tarım Bakanlığı, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri işbirliğinde kurulan Sera A.Ş’nin üreticiden direk alım yaptığı ve sadece anlaşmalı olduğu marketlere bu ürünleri sattığı anlatılan toplantıda, bu sistemin önümüzdeki süreçte tekelleşmeye yol açabaliceği endişesi dile getirildi. Türkiye’de miras hukuku nedeniyle ağırlıklı küçük arazilerde tarım yapıldığı ve küçük arazisi olan üreticilerin bu sistemden yararlanamayarak sistem dışı kalacak olması nedeniyle üretimde sıkıntı yaşanabileceği vurgulanan toplantıda anlaşmalı marketler dışında kalan tüm yerel ve zincir marketlerin de haksız rekabetle karşı karşıya kalacağına dikkat çekildi. Sera A.Ş’nin yurtdışı bağlantılar kurmaya başladığının da dile getirildiği görüşmede, mevcut durumda üreticilerin, komisyoncuların ve marketlerin olumsuz etkilenmeye başladığı uygulamanın önümüzdeki süreçte ihracatçıları da sıkıntıya

sokacağı belirtildi.

“Üretimin tabana yayıldığı bir sistem geliştirilmeli” Uygulama kapsamında Sera A.Ş’nin yurt genelinde sera sayısını ve üretimi artırma hedefi bulunduğu hatırlatıldı. Yeni yapılanmanın meyve sebze hallerini devre dışı bırakmayı hedeflediğini, fiyatların aşağı çekilmesini öngördüğünü kaydeden Mersin ve Adanalı sektör temsilcileri, ilk bakışta iyi gibi görünen bu sistemin içinde çeşitli handikaplar barındırdığına dikkat çekti. Yeni seralar yapılırken mevcut üreticilerin ne olacağı, hallerin devre dışı kalkmasıyla birlikte fiyatı kimin belirleyeceği gibi soruların yanıtsız kaldığını kaydeden Komite Üyeleri, sektördeki tekelleşme endişelerini anlattı. Devletin fiyatlara müdahale için böyle bir yol seçmesinin Ticaret ve Sanayi Odası üyelerine zarar vereceği görüşünde birleşen Adana ve Mersinli Komite Üyeleri, devletin serbest piyasa-

da özel sektöre rakip çıkarılmasının doğru olmadığını vurguladı. Özel sektöre yeni rakip yaratmak yerine üreticilerin ortak olduğu, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin desteklediği, tabana yayılan bir sisteme geçilmesi görüşünü dile getiren sektör temsilcileri, üretim bölgelerinde yerel Sera A.Ş’ler oluşturulması taleplerini yineledi. Sektör temsilcileri üretim ve satışın birbirinden ayrılması gerektiğini belirtip, denge sağlanmasının önemini vurguladı. Kızıltan: “Bölgede kurulacak seraları biz işletelim” Konuyla ilgili değerlendirme yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “Böyle bir sistemin işlerliğinin artması için kontrol mekanizması önemli. Tek merkezden sağlıklı bir kontrol mümkün görünmüyor. Hazine arazilerine sera kurulacak deniyor. Madem öyle, bölgedeki hazine arazilerinde kurulacak seraların işletilmesi için biz bölge olarak Çukurova Bölgesi Sera A.Ş’yi kurup işletelim. Üreticiler de bu oluşumun parçası olsun” dedi.


5

YIL: 22 | SAYI: 390 | 16 - 29 Şubat 2020 | www.mtso.org.tr

Mersin ve Adana ‘Tarım Grubu Ortak Toplantısı’ düzenlendi toplantı düzenledi. MTSO ve ATO Tarım Grubu Ortak Toplantısı’na MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ile ATO Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe de katıldı. MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır başkanlığında yürütülen ve ortak sorunların görüşüldüğü toplantıda sorunlara ortak çözümler arandı.

Mersin ve Adanalı tarım sektör temsilcileri sorunlarına ortak çözümler arıyor. Mersin ve Adana’da düzenlenen ortak toplantılarda sorunlarını saptayarak çözüm önerilerini rapor haline getiren Tarım Komite Üyeleri, oluşturacakları güç birliği ile seslerini daha gür duyurabilme hedefinde.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 1 No’lu Meyve ve Sebzelerin İşlenmesi ve Ticareti, 2 No’lu Sebze ve Meyve Komisyoncuları ile 5

No’lu Tarım Destek Faaliyetleri Meslek Komiteleri Adana Ticaret Odası (ATO) 1 No’lu Tarım Ürünleri ve Bitki Yetiştiricileri Meslek Komitesi,

2 No’lu Kabzımallar, Tarım Ürünleri Tacirleri ve Çiçekçiler Meslek Komitesi ile 13 No’lu Zirai İlaç ve Gübre Tacirleri Meslek Komiteleriyle ortak

BiTıklaAvrupa e-ihracat eğitimi

MTSO Üyelerine bir tıkla 5 Avrupa ülkesine doğrudan ve bu ülkeler aracılığıyla tüm AB ülkelerine dolaylı olarak ihracat yapabilmelerinin teknik detayları anlatıldı.

T

OBB, amazon.com.tr ve Boğaziçi Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçen “BiTıklaAvrupa’’ e-ihracat eğitim programının 6’nıcsı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) evsahipliğinde Mersin’de düzenlendi. Eğitimle KOBİ’lerin ürünlerini Amazon’un Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya ve İtalya’daki pazar yerleri üzerinden tüm AB ülkelerine e-ihracat yoluyla sunmaları hedefleniyor. Avrupa’ya e-ihracat sürecinde KOBİ’lere baştan sona rehberlik sunmayı hedefleyen program kapsamında, Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker katılımcılara ‘dijital tüketici ve e-satış’ konulu sunum gerçekleştirirken Amazon Satış Müdürü Emrecan Sarıkuzu, ‘BiTıklaAvrupa’ Projesi’nin tek-

nik detaylarını anlattı. Toker: “E-ticaret dünyada hızla gelişiyor” Dijital tüketici ve e-satış konulu sunumunda Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker ilk olarak rakamsal verilerle dünyadaki gelişmeleri değerlendirdi. Dijital dünyanın çok yeni olmasına rağmen hızla geliştiğini vurgulayan Toker, Amazon’un 26 yaşında, Google’un 22, Facebook’un 16 yaşında olduğunu anlattı. Dünyada ticaret hacminin 2019 yılı verilerine göre 25 trilyon dolar olduğunu ifade eden Toker, bu rakam içinde 3,5 trilyon dolarlık payla e-ticaretin yüzde 15 gibi önemli bir paya sahip olduğunu bildirdi.

2019’da en büyük 10 e-ticaret pazarına bakıldığında 740 milyar dolarlık pazar ile Çin ve 561 milyar dolarlık pazarla ABD’nin geldiğini kaydeden Toker, “Bu iki büyük pazarın toplam büyüklüğü 1.3 trilyon dolar yapıyor. Yani toplam dünya e-ticaret pastasının 3’te 1’ini gerçekleştiriyorlar. İkisi de devasa pazarlar ve dünyadaki ticaret savaşlarının resmini burada görebiliyoruz” değerlendirmesini yaptı. “Dünyada 3. büyük bölgesel pazar Avrupa” Dünyadaki 3. büyük bölgesel pazarın ise 346,5 milyar dolar ile Avrupa olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ayşegül Toker, bu pazarın önde gelen ülkelerinin ise İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya olduğu-

Türkiye ile Irak ilişkileri ele alındı

T

oros Üniversitesi’nde düzenlenen Türkiye’den Irak’a Bakış konulu konferans ile uluslararası ilişkiler öğrencilerine Irak pazarı anlatıldı. Türkiye ile Irak ticari ilişkileri hakkında bilgi verilen toplantıda komşu ülke ile bu ilişkilerin geliştirilmesi adına neler yapılabileceğine değinildi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Toros Üniversitesi tarafından ekonomi toplantıları kapsamında düzenlenen ‘Türkiye’den Irak’a Bakış’ konulu konferansın ko-

MTSO 05 CMYK

nuşmacıları arasında yer aldı. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Ahmet Özer’in gerçekleştirdiği konferansın diğer konuşmacıları; Türk Arap İş İnsanları Derneği (TURAB) Genel Başkanı Canan Sunay, Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Başkanı Sabri Tekli, Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Başkanı Gül Akyürek Balta, Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği (MESİAD) Başkanı Hasan Engin ile Türkiye Irak Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TISİAD)

Başkanı Nevaf Kılıç oldu. Kızıltan: “Bu coğrafyayı birlikte güçlendirebiliriz” Ortadoğu coğrafyasında yaşanan sıkıntıları hatırlatarak bu sıkıntıların çözümünde bölge insanlarının söz sahibi olması gerektiğini vurguladığı konuşmasında Başkan Kızıltan, Irak ve Türk halkının el ele vererek bölgeyi kalkındırıp zenginleştirmesi gerektiğini söyledi. Bölgede 3’üncü, 4’üncü ülkelerin değil, bölge halkının söz sahibi olması gerektiğini kaydeden Kı-

Kızıltan: “Attığınız adım önemli” Çukurova’da faaliyet gösteren tarım sektör temsilcilerinin aynı coğrafi yapıda bulunuyor olmaları nedeniyle sorunlarının da taleplerinin de ortak olduğunu ifade eden MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “Yalnız Mersin ve Adana değil, Hatay’ı da işin içine katınca çok güçlü bir bölgeye sahibiz. Güçlü kaynakları olan bir bölgede yaşıyoruz. Sizler attığınız bu adımla tabandan gelen birlikte çalışma isteğini eyleme geçirmiş oldunuz. Bu çok önemli. Ortak noktalarda ortak kararlar alabilmenizi umuyorum” dedi.

karşıya olduğunu kaydeden ATO Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe ise, “Her iki şehre de ortak sorunlar yansıyor. Bugüne kadar sizlerin tespit ettiği sorunları yukarılara bizler taşıdık ama istenen sonuçlara tam olarak ulaşılabildiği söylenemez. Birlikten güç doğuyor. İki şehrin tek bir güç olması önemli. Bunu bir avantaja çevirme niyetindeyiz. Bu nedenle gündemi çok iyi tespit etmeliyiz” dedi. “Örnek bir kooperatifleşmeye adım atalım” Gıda güvenliğinden biyolojik mü-

cadeleye, Hal Yasası’ndan kontrolsüz ilaç satışlarına kadar çok sayıda konunun ele alındığı ortak toplantıda sorunların doğru bir kooperatifleşmeyle çözümlenebileceği görüşünde birleşildi. İyi uygulanan bir kooperatif modeliyle tüm sorunlara yanıt oluşturulabileceği kaydedilen toplantıda, Mersin ve Adana’nın birleşip örnek bir kooperatif modeli geliştirilmesi önerisi öne çıktı. Çukurova’dan yakılacak ateşin diğer illere de örnek olabileceği dile getirilen toplantıda, diğer gündem maddeleri için de çözüm önerileri sıralandı.

Menevşe: “İki şehrin tek güç olması önemli” Bölgenin tarımla uğraşan sektör temsilcilerinin birçok sorunla karşı nu anlattı. Türkiye’de de e-ticaret üzerinden satış yapan firmaların ortalamaların üzerinde büyüdüğünü kaydeden Toker, “Sadece onlineda satış yapanlar yüzde 34 büyümüş. Tatil ve seyahat kategorisindekiler yüzde 36, hem mağaza hem online satışı birlikte yürütenler yüzde 31 büyümüş” dedi. E ticarette Türkiye’nin pazar büyüklüğünün 60 milyar TL’ye ulaştığını ifade eden Toker, ardından dijital tüketici eğilimleri, kolay alışveriş imkanı sunmak adına nelere dikkat edilmesi gerektiği, ürünlerini satmak isteyenler için kolay erişilebilecek pazar yerleri hakkında bilgiler verdi. Online ürün satışlarının bölgelere göre değişim gösterdiğine de değinen Toker, 2017 verilerine göre Asya Pasifik’te en fazla paketli sebze ve meyvelerin satışının tercih edildiğini, bunu taze meyve sebzelerin ve ev bakım ürünlerinin takip ettiğini anlattı. Kuzey Amerika’da video oyunları, ilaç ve sağlık ile paketli gıdaların ilk sıralarda yer aldığını bildiren Toker, Afrika ve Yakındoğu’da moda, restoran ve paket servis ile kişisel bakım ürünlerinin, Güney Amerika’da ise seyahat, kişisel bakım ürünleri ve evcil hayvanların geldiğini söyledi. Avrupa’da e-ticaretle en çok satılan ürünleri ise Toker şöyle sıraladı: “Doğu Avrupa’da ilk sırada moda, geliyor ve bu kategoriyi etkinlik biletleri, seyahat, kişisel bakım ürünleri, restoran ve paketleme takip ediyor. Batı Avrupa’da ise tüketici elektroniği öne çıkıyor ve bunu kişisel bakım ürünleri, mobilya, ilaç ve sağlık ile restoran paket servisi takip ediyor.” E ticareti kolaylaştırmak için üyelere tüketicinin rahat anlayabileceği iyi tasarlanmış bir web sitesi oluşturulması tavsiyesinde bulunan Toker, akıllı asistanların, canlı destek kulla-

nımının yayıldığını, tek tıkla sipariş kolaylığı sağlandığını ve kolay iade ile değişim çözümleri sunulduğunu bildirdi. Toker, yola çıkmak için amazon, ebay ve Aliexpress gibi 3 büyük dev pazar yerinden faydalanılabileceğini de sözlerine ekledi.

zıltan, “Ne yazık ki bu coğrafyada yaşayan insanlar çözümde söz sahibi olamıyor. Bu coğrafyanın düzelmesi için öncelikle burada yaşayan insanların eğitim düzeyinin artması, kültür düzeyinin yükselmesi gerekiyor. Her şey ticaretin artması ile çözülmüyor” ifadelerini kullandı. Ticaretin de tek taraflı değil, karşılıklı fayda sağlayacak şekilde yürütülmesinin önemine dikkat çeken Kızıltan, “Ticarette sadece malımızı satmaya odaklanmamalı, karşı tarafın kazancını da düşünmeliyiz. Bunun için öncelikle karşılıklı güven ortamını oluşturmalıyız. 3’üncü ülkelerin yarattığı olumsuzluk içeren yapay düşüncelerden, ön yargılardan kendimizi arındırmalıyız” değerlendirmesini yaptı.

“Bugün Amerika da AB de Afrika da dış ticaretinin yüzde 80’ini çevre ülkelere yapıyor. Biz de bu konudaki etkinliğimizi artırmalıyız” diye konuştu.

Sunay: “Komşu ülkelerimizle ticaretimizi artırmalıyız” TURAB Genel Başkanı Canan Sunay, ise Irak’ın Türkiye için Almanya’dan sonra ikinci önemli pazar olduğunu hatırlattı. Kısaca Irak’ta yaşanan savaşlar ve ambargolar hakkında bilgi veren Sunay, ardından bu dönemde Türkiye’nin Irak’a karşı yaptığı ticari hataları özetledi. Ülkelerin ekonomik başarıya komşu ülkelerle ticaretlerini geliştirdikleri oranda ulaşabileceğini vurguladığı konuşmasında Sunay,

Sarıkuzu: “Bir tıkla 6 ülkeye ulaşabilirsiniz” Amazon Satış Müdürü Emrecan Sarıkuzu ise BirTıklaAvrupa Projesi’nin detaylarını anlattı. Konuşmasına Amazon’un genel yapısı hakkında bilgi vererek başlayan Sarıkuzu, şunları söyledi: “Amazon bugün toplam satışlarının yüzde 58’ini pazar yeri satıcıları tarafından yani firmaların Amazon’da açtığı mağazalar aracılığıyla gerçekleştiriyor. Bu alanda yüksek bir potansiyel var. 2017’de 20 binden fazla pazar yeri satıcısı yıllık 1 milyon dolar üzerinde satış yapıyordu. Bu rakam 25 binden fazla pazar yeri satıcısına yükseldi. Hızla yükselen pazar karşısında BiTıklaAvrupa Projesi geliştirildi. Avrupa’da Amazon’un İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya ve Fransa’dan oluşan 5 pazar yeri var. Tek tıkla, tek panelle bu 5 pazar yeri-

Tekli: “Komşuya yardım etmeliyiz ki bölge ekonomisini birlikte paylaşalım” MTOSB Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli ise Mersin’in sanayi üretimine ve Irak’a ihracata değindi. 58 firmanın Irak’a ihracat yaptığını ifade eden Tekli, ana ihraç ürününün gıda olduğunu ve ardından cam, çelik konstrüksiyon, makine ve mobilyanın geldiğini anlattı. Irak ile Türkiye’nin komşu değil kardeş iki ülke olduğunu kaydeden Tekli, “Kardeşlerimizle istediğimiz boyutta iş yapamamaktan büyük üzüntü duyuyorum. Onlar enerji zengini ama üretimleri yok. Bu konuda onlara yardım etmeliyiz ki gelecekte bölge ekonomisini birlikte paylaşalım” dedi. Engin: “Sorun diplomatik yollarla çözülmeli” MESİAD Başkanı Hasan Engin ise Irak’ın Kürt, Şii ve Sünni Bölge olmak üzere 3’e bölündüğünü ifade ederek, “Aynı şekilde Suriye de bölünmüş durumda. Ana ihracat kapılarımız tamamen kapandı. Sorunun diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini düşü-

ne erişim sağlandı. 5 pazar yerinden de 27 Avrupa ülkesine sevkiyat yapılabiliyor. Bu pazar aracılığıyla 340 milyondan fazla müşteriye ulaşabiliyorsunuz.” “Haziran 2020’ye kadar kayıtta abonelik ücretinde indirim” Ardından Amazon üzerinden ihracat yapmanın sağlayacağı avantajlar hakkında bilgi veren Sarıkuzu, satıcı desteğinin Türkçe alınabildiğini, amazonun kargo anlaşmalarından yararlanılabildiğini, yine bu şirketin depolarının kullanılmasıyla deponun bulunduğu ilgili ülkeye vergi kaydı yaptırmak zorunda kalınmayabileceğini, bu pazar yerinin takipçi trafiğinden faydalanmanın mümkün olacağını söyledi. Amazon’a üyelik için bir pazar için de 5 pazar için de toplam 39 euro aylık ödeme yapılması gerektiğini kaydeden Sarıkuzu, Haziran 2020 tarihine kadar kayıt olunması durumunda kayıt olunan ilk ay ücret alınıp sonraki 6 ayda ödeme talep edilmemesi konusunda anlaşma sağlandığını bildirdi. Sarıkuzu sözlerini Amazon’a nasıl üye olunabileceğini anlatıp uygulamalı örneklerle anlatarak tamamladı.

nüyoruz” dedi. Komşularla iletişimin artmasına paralel ekonominin de güçleneceğini dile getiren Engin, “Bugün Irak bize dış ticarette çeşitli mobingler uyguluyor. Kapıyı kapatıyor, ürün almıyor. Biz iş dünyası olarak İran’a kayan ihracatımızı yine kendi kapımız üzerinden yürütmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Kılıç: “Kardeş şehir çalışmaları yürütüyoruz” TISİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nevaf Kılıç ise iki ülke arası ticari ilişkilerin gelişebilmesi için taleplerini şöyle sıraladı: “Türk plakalı araçların Basra’ya kadar gitmesini istiyoruz. Şanlıurfa ile Habur arası otoban açılmalı. Türkiye ile Irak arası sınır kapısı sayısı artırılmalı. İki ülkenin iş adamlarına sınır kapılarında geçiş üstünlüğü sağlanmalı. Adana ile Erbil uçak seferleri başlamalı.” TISİAD’ın faaliyetlerine de değinen Kılıç, son dönemlerde Mersin ile Erbil ve Adana ile Dohok’un kardeş şehirler olması adına çalıştıklarını bildirdi. Toplantıda TÜİOSB Başkanı Gül Akyürek Balta ise yeni kurulan ihtisas OSB hakkında bilgi vererek yatırımcıları ve çalışmak isteyen gençleri beklediklerini söyledi.


6

YIL: 22 | SAYI: 390 | 16 - 29 Şubat 2020 | www.mtso.org.tr

Güney Avrupa ve Kuzey Afrika’ya açılan kapı:

Ülkenin coğrafi konumu, mali teşvikler, siyasi istikrar ve modern altyapısı Güney Avrupa ve Kuzey Afrika’da iş yapmak isteyen şirketler için Malta’yı doğal bir merkez konumuna getiriyor. Daha geniş pazarlara ulaşabilme hedefiyle bugüne kadar 200’den fazla uluslararası şirket işlemlerini Malta’da yürütüyor.

M

alta ekonomisi öncelikle hizmet sektörlerinden- nakliye, bankacılık ve turizmden oluşur. Ülke ekonomisi AB üyeliği sonrasında önemli bir atak yapmıştır. Verimlilik artışı, yabancı yatırımlarda artış ve ihracatın çeşitlenmesi gibi etkenler güçlü performansın arkasındaki önemli etkenler olmuştur. Düşük istihdam oranları ve yeterli yetişmiş işgücünden yoksunluk gibi etkenler ise büyümeyi sınırlar. Coğrafi konum Malta Cumhuriyeti Akdeniz’in ortasında bulunan ve 5 adadan oluşan (Malta, Gozo, Comino, Cominotto ve Filfla) bir adalar topluluğudur. Bu adalardan Malta, Gozo ve Co-

mino’da yerleşim bulunur. Sicilya’nın 80 km güneyinde, Tunus’un 284 km doğusunda, Libya’nın 333 km kuzeyinde yer alır. Malta, 316 kilometrekarelik yüz ölçümü ile dünyanın en küçük ülkelerinden birisidir. Bunun yanında Malta kilometrekareye düşen kişi sayısına göre dünyanın en kalabalık ülkelerinden birisidir. Ülkenin başkenti Valetta iken en büyük şehri Birkirkara’dır. Malta dünyanın en önemli turist destinasyonlarından birisidir. UNESCO’nun Dünya Mirası Sit alanı olarak belirlediği 9 yer Malta’da bulunur. Nüfus ve işgücü yapısı Ülke nüfusu 2018 yılı itibariyle 470 bin

kişidir. Başlıca şehirlere göre nüfus Valletta (başkent) 6 bin 264, Birkirkara 22 bin 508, Mosta 19 bin 164, Qormi 16 bin 719 ve Zabbar 14 bin 980 kişidir. Son 10 yılda aktivite oranı %8,7 artış göstermiştir. Bu artışa en büyük katkı kadınların iş yaşamına daha çok katılmalarıdır. Kadın aktivite oranı 2005 yılında %36,4 iken 2017 yılında %52,1’e çıkmıştır. Aktivite oranındaki en yüksek değişiklik 2005-2017 yılları arasında %13,1 oranında artışla 25-54 yaş grubunda gerçekleşmiştir. Ulusal değerler AB28 ortalamalarıyla karşılaştırıldığında ise 15-24 yaş arasındaki aktivite oranı (%52,3) AB28’den yüksek olup (%41,7), yaş yükseldikçe AB28 ortalaması Malta’nın değerlerinden fazladır. 2017 yılı itibariyle işsizlik oranı %4,8’dir. Bu oran AB28 ortalaması olan %10,2’nin çok altındadır. 2016 yılı geçici verilerine göre işgücü 361 bin 28 kişi olup; istihdam edilenlerin sayısı 189 bin 565 ve işsizlerin sayısı 10 bin 485 kişidir. 15-74 yaş arası erkek işsizlik oranı %5,5 iken kadın işsizlik oranı %4,9 ve toplam işsizlik oranı %5,3’tür. Ekonomi Malta ekonomisinin gerek dış ticaret gerekse sermaye akımları açısından yüksek oranda dışa açık oluşu ve Avro Bölgesi’nde yer alması gibi etkenlere bağlı olarak performansı dış etkenlerden de yoğun olarak etkilenir. Resmi verilere göre Malta dış ticaret fazlasında meydana gelen büyük artışla birlikte 2012 ortasında krizden kurtulmuştur. 2013 yılında da özel tüketim harcamalarındaki artış ekonomik büyümenin ardındaki itici güç olurken ihracatın etkisi negatif olmuştur. 2013 yılında %2,9 olarak gerçekleşen ekonomik büyüme hızı 2014 yılında %2,2’ya düşmüş, 2015 yılında 7 oranında büyümüş, 2016 yılında % 5, 2017 yılında %6,6, 2018-2022 yılları arasında ise %4 üzerinde büyüme beklenmektedir. Malta’nın en büyük ticaret ortağı olan AB’deki ekonomik toparlanma ile birlikte Malta ekonomisinin büyümesinde olumlu katkıda bulunmuştur. 2017 yılı Gayrisafi Yurt İçi Hasılası 12,54 milyar dolardır. Hükümetin artan ekonomik büyüme ile birlikte vergi gelirlerinde artışlar ile finanse etmek yoluyla 2018 yılına kadar kamu açığını GSYİH’nin %0,5’ine düşürme hedefi bulunmaktadır. Bazı vergi kalemlerinde ise indirime gidilmektedir. Örneğin en yüksek gelir vergisi diliminde 3 yıl içinde %10’luk bir kesintiye gidilecektir. İstihdamı arttırmaya yönelik olarak ise çocuk bakımı ücretsiz hale getirilecektir. Hükümetten ise henüz kamu harcamalarının nasıl azaltılacağına yönelik olarak bir yol haritası çizilmemiştir. Kaynak: Ticaret Bakanlığı

İnşaat sektörü kentsel dönüşümden daha fazla pay almak istiyor

İ

nşaat sektöründe faaliyet gösteren MTSO komiteleri bir araya gelerek son dönemlerde daralan pazarı nasıl hareketlendirebileceklerinin yollarını arıyor. Özellikle kentsel dönüşüm konusunda neler yapılabileceğini araştıran sektör temsilcileri, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkileriyle bir araya gelerek bu alanda neler yapabileceklerini araştırdı.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 14 No’lu İkamet Amaçlı İnşaat, 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık ile 39 No’lu Emlak ve Destek Faaliyetleri Meslek Komiteleri ortak toplantı düzenledi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin de katıldığı toplantıda Mersin’de kentsel dönüşüm konusunda özel sektör temsilcilerinin görev alabil-

mesi adına neler yapılabileceği tartışıldı. Yapılan görüşmeler sonunda, hedefe ulaşılabilmesi için kentsel dönüşüm alanının mümkün olduğu kadar büyük olması ve özel sektör temsilcilerinin güç birliğine giderek güçlü bir yüklenici firma oluşturması gerekliliği öne çıktı. Kentsel dönüşümün yalnızca deprem riski taşıyan bölgelerde konutların güçlendirilmesi olarak düşünülmemesi gerektiğine de dikkat çekilen toplantıda, büyük parsellerde bu dönüşüm planlanıp oyun alanları, yeşil alanlar, kapalı ve açık otoparklar gibi sosyal donatılar da dahil ederek bölgenin cazip hale getirilmesi ve talep artırılması gerekliliği de vurgulandı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri ise komite üyelerine başarıya ulaşabilmeleri ve hangi alanlarda bakanlıktan destek alabilecekleri noktasında yol gösterdi.

Tayvan Ticaret Merkezi tanıtıldı

T

ayvan Ticaret Merkezi İstanbul Ofisi yetkilileri MTSO üyelerine çalışmaları hakkında bilgi verip iş fırsatlarını anlattı. Tayvan Ticaret Merkezi İstanbul Ofisi Direktörü Cem Chen, Tayvan Ticaret Merkezi Tanıtım Müdürü Nazan Güngör ve Tayvan Ticaret

MTSO 06 CMYK

Merkezi Menajeri Ceyda Kuo Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) ‘Tayvan Ticaret Merkezi Tanıtım Toplantısı’ düzenledi. MTSO üyelerine Tayvan ekonomisi hakkında bilgi veren Direktör Chen, karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Türk ve Tayvan ortak girişimleri konusunda çalıştıklarını anlatan Chen, “Tayvan iş dünyasının Türkiye’de yatırım yapma eğilimi var. Güçlü bir ekonomiye sahibiz. Ülkemizde Ar-Ge ve tasarım oldukça ileri düzeyde. Bilgi teknolojilerinde önemli bir değere sahibiz. Bu anlamda işbirlikleri geliştirmek isti-

yoruz. Türkiye’de iş yapmak isteyen ve ortak girişim arayışında olan Tayvanlı firmalara ve girişimcilere kanunlar, teşvikler ve yatırım fırsatları konusunda danışmanlık yapıyoruz. Ayrıca, Türk firmalarını Tayvan’da iş yapmaları ve kendilerini tanıtmaları konusunda da destekliyoruz. Her türlü bilgiyi sağlamak ve ortak yapıların oluşması konusunda onlara yardımcı olmayı gündemimizde tutuyoruz” dedi. “Tayvan, bilişim ve makine sektöründe öne çıkıyor” Tayvan Ticaret Merkezi’ni tanıt-

Malta ülke analizi

D

etaylı bilgi ve talepleriniz için www.tibim.org veya Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi’ni ziyaret edebilirsiniz. Sizin için pazar araştırmanızı yapar, kesin müşteri veya potansiyel müşterilerinizin detaylı bilgilerini sunabiliriz. Malta’nın 2018 yılı ithalatı 2018 yılında, 7,2 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiren Malta’nın en fazla ithalat yaptığı ilk üç ticaret partneri sırasıyla; 1,6 milyar dolar ile İtalya, 594 milyon dolar ile İngiltere ve 527,4 milyon dolar ile Almanya’dır. Türkiye, Malta’nın ithalat yaptığı ülkeler arasında 224,7 milyon dolar ve %3,1 pazar payı ile 9. sırada yer alır. Gümrük tarife istatistik pozisyonuna göre ürün özelinde Malta’nın dünya genelinden gerçekleştirdiği ithalat incelendiğinde, 1,9 milyar dolar ile diğer yağlar ve müstahzarları sınıfında bulunan ürünler ilk sıradadır. Motorbotlar (dıştan takma motoru olanlar hariç), 351,9 milyon dolar ile ikinci sırada, 313,2 milyon dolar hacimle uçak ve diğer hava taşıtları (boş ağırlık> 15000 kg) üçüncü sırada gelir. Malta’nın 2018 yılı ihracatı 2018 yılında, toplam 3,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Malta’nın ihracatında en büyük paya sahip olan ilk üç ticari partner; 605,6 milyon dolar ile gemi mağazaları ve depoları (gemiler ve hava taşıtları için), 496,8 milyon dolar ile Almanya ve 383,3 milyon dolar ile İtalya’dır. Türkiye, Malta’nın ihracatında 35,4 milyon dolar ve %0,9 pay ile 18. sıradadır. Gümrük tarife istatistik pozisyonuna göre ürün özelinde Malta’nın dünya geneline yaptığı ihracat incelendiğinde; 1,1 milyar dolar ile diğer yağlar ve müstahzarları sınıfında bulunan ürünlerin Malta’nın ihracat yaptığı ürünler arasında ilk sırada yer aldığı görülür. Elektronik entegre devreler (işlemci ve kontrolör); 532,1 milyon dolar ile ikinci sırada yer alırken üçüncü sırada ise, 252,6 milyon dolar ile tedavide/korunmada kullanılmak üzere hazırlanan diğer ilaçlar yer alır.

Malta – Türkiye 2018 yılı dış ticaret ilişkileri Malta’nın Türkiye’den ithalatı 2018 yılında, Malta’nın Türkiye’den ithal ettiği ürünlerin başında 93,3 milyon dolar ile diğer yağlar ve müstahzarları sınıfında bulunan ürünler gelir. Bu değer, Malta’nın ürün özelinde yaptığı toplam ithalat değerinin %4,7’sine denk gelmektedir. Malta’nın, Türkiye’den en çok ithal ettiği ikinci sıradaki ürün ise 17,2 milyon dolar ile motorbotlar (dıştan takma motoru olanlar hariç) olmuştur. Bu değer, Malta’nın ürün grubu özelinde yaptığı toplam ithalat değerinin %4,8’ine karşılık gelir. Tütün içeren sigaralar ise 13,1 milyon dolar ile Malta’nın, Türkiye’den en fazla ithal ettiği üçüncü sıradaki ürün grubunu oluşturur. Bu değer, Malta’nın ürün özelinde yaptığı toplam ithalat değerinin %35,5’ine denk gelir. Malta’nın Türkiye’ye ihracatı Malta’nın, Türkiye’ye ihraç ettiği ürünlerin başında 19,8 milyon dolar ile diğer yağlar ve müstahzarları sınıfında bulunan ürünler yer almaktadır. Bu değer, Malta’nın ürün özelinde Türkiye dahil diğer ülkelere de yaptığı ihracat rakamının %1,7’sine denk gelmektedir. İkinci sırada, 4,4 milyon dolar dökme demir döküntü ve hurdaları yer almaktadır. Bu değer, Malta’nın ürün özelinde Türkiye dahil diğer ülkelere de yaptığı ihracat rakamının %99,2’sine denk gelmektedir. 2,5 milyon dolar ile kalaylı demir/ çelik döküntü ve hurdaları Malta’nın, Türkiye’ye en fazla ihraç ettiği üçüncü ürün kategorisi olmuştur ve bu değer Malta’nın bu ürün özelinde dünya geneline yaptığı ihracatın %99,3’üne karşılık gelir. Yukarıda verilen değerler; ihracat yönlü bakılıyorsa FOB, ithalat yönlü bakılıyorsa CIF değerleridir. Yukarıda yer verilen çalışmada 2018 yılına ait veriler kullanılmış olup ilgili bölümlerde 6 haneli gümrük tarife istatistik pozisyonu baz alınmıştır. Kaynak: MTSO Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi Hedef Pazar Matrisi, 2020

Bankaların EFT ve havale masraflarında indirim

net bankacılığı aracılığıyla yapılan işlemler ile düzenli ödemelerde 1 TL, ATM’den yapılan işlemlerde 2 TL, şube ve diğer kanallar ile yapılan işlemlerde ise 5 TL olarak belirlendi. 50 bin liraya kadar EFT Mobilden 2 lira İşlem tutarı bin TL ile 50 bin TL arasında olan işlemlerde ise bu sınırlar sırasıyla 2 TL, 5 TL ve 10 TL olarak belirlendi.

B

ankaların müşterilerinden aldığı tüm EFT ve havale ücreti ile diğer hizmetlerin ücret, masraf ve komisyonları düşürüldü. Merkez Bankası, aynı kararı, bankaların ticari müşterilerinden alabileceği ücret ve komisyonlar için aldı. 6 ile 67 TL arasında olan 1000 TL altındaki EFT ücreti 1 ile 5 TL arasına çekildi. 1000 TL ile 50 bin TL arasındaki tutarda EFT ücreti ise en çok 2 TL ile 10 TL arasında olacak. BDDK ve Merkez Bankası banka müşterilerinden alınan ücret ve komisyonlarda ücretleri düşürdü. İşlem maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu finansal tüketicilerden, Merkez Bankası da tica-

ması sonrasında Cem Chen, Tayvan hakkında bilgiler verdi. Tayvan’ın Asya’nın kalbinde bir teknoloji merkezi olduğunu vurgulayan Chen, özellikle yarı iletken ve bilgi teknolojileri endüstrisinde dünyada en üst sıralarda yer aldıklarını anlattı. Tayvan’da dinamik bir ekonomi ve stabil bir demokrasinin hakim olduğunu dile getiren Chen, bu ülkenin yatırımcı ve girişimciler için Asya’ya açılan bir kapı olarak düşünülebileceğini, serbest ve uluslara-

ri müşterilerden bankaların alabileceği ücret ve komisyonları yeniden düzenledi. Ticari müşterilerden alınabilecek ücret sayısı, masraf ve komisyonların sayısı 2 bin 400’den 51 adede, finansal tüketicilerde 20’den 16’ya indirildi. BDDK 2014 yılında da finansal tüketicilerden alınabilecek ücret ve komisyonları 20 ile sınırlandırmıştı. Öncesinde bir sınır yoktu. EFT ücretlerine hem ticari hem de finansal tüketiciler için üst sınır getirildi. Bin Liranın altındaki EFT, mobilden 1 lira EFT ücreti işlem tutarının bin TL’nin altında olması halinde mobil bankacılık uygulamaları ve interrası ekonomi için ideal bir iş ortamı sunulduğunu vurguladı. Tayvan’ın Dünya Ekonomik Forumu tarafından açıklanan Küresel Rekabet Endeksi’nde 12’nci sırada yer aldığını kaydeden Chen, ardından ülkede öne çıkan sektörler hakkında bilgi verdi. Apple’ın ilk Ar-Ge Merkezi’nin Tayvan’da kurulduğunu kaydeden Chen, yine Google data merkezine de evsahipliği yaptıklarını anlattı. Paralelinde makine sektöründe

Havale ücreti EFT’nin yarısı olacak Havale ücretleri de her iki müşteri grubu için EFT ücretlerinin yarısına düşürüldü. Ticari kredilerde halen yüzde 2-6 aralığında belirlenen erken ödeme komisyonu yeni tebliğ ile kalan vadesi 2 yıla kadar olanlarda yüzde 1’e, vadesi 2 yıldan uzun olanlarda yüzde 2’ye düşürüldü. Ticari kredi kartlarında yüzde 3-4 seviyelerinde olan nakit avans komisyonu yüzde 1 ile sınırlandırıldı. Bu oran finansal tüketiciler için de en fazla yüzde 1 olarak belirlendi. Ticari kredi kartlarında üyelik ücretine herhangi bir sınır getirilmedi. Finansal tüketicilerde ise kayıp, çalıntı ve benzeri nedenlerle yılda iki adede kadar kart yenileme ücreti kaldırıldı. Bir yılda ikiden fazla kart yenileme durumunda ise sadece kart maliyeti alınacak. Kiralık kasa depozito bedeli finansal tüketiciler için kiralanan kasanın en fazla bir yıllık kira bedeli olarak belirlendi. Ticari müşteriler için ise herhangi bir sınır getirilmedi. de iyi olduklarını belirten Chen, Tayvan makine ürünlerinin yüzde 70-80’inin ihraç edildiğini belirtti. Akıllı Makine Teşvik Projesi’nin detaylarına da değinen Chen, konuşmasını Tayvan ile Türkiye’nin ticari ilişkilerini değerlendirerek sürdürdü. Mersinli işadamlarını Tayvan’da düzenlenen fuarlara davet eden Chen konuşmasını, 2020 yılı fuarlarının detayları hakkında verdiği bilgilerle tamamladı.


7

YIL: 22 | SAYI: 390 | 16 - 29 Şubat 2020 | www.mtso.org.tr

Otomotivciler sigorta eksperlerinden şikayetçi pazede sektörü ele alan Meclis Üyeleri, değerlendirmelerini sektörün sürdürülebilirliği için neler yapılabileceğine değinerek tamamladı. Bu noktada özellikle iyi yetişmiş personele büyük önem düştüğünü vurgulayan Meclis Üyeleri, meslek lisesi ve üniversitelerin ilgili bölümlerinde eğitim alan gençleri sektöre ve üretime daha çok dahil etmenin önemini vurguladı.

Nedim İkanç

M

TSO 13 No’lu Ulaşım Araçları İmalat, Satış ve Onarımı Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sigorta eksperlerinden şikayetçi. Eksperlerin sigorta şirketlerinin maaşlı elemanı gibi çalıştığını dile getiren Meclis Üyeleri, yaşanan sorunların çözümü için, “Eksperler bağımsız bir havuzda görev almalı ve ihtiyaç olunca bu havuzdan seçilmeli” önerisini sunuyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 13 No’lu Ulaşım Araçları İmalat, Satış ve Onarımı Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektöre ilişkin değerlendirmeler yaparak sorunlarını ve çözüm önerilerini dile getirdi. Eksperlerle yaşanan sorunlardan sektördeki planlama eksiğine, ikinci el lastik satışlarının oluşturduğu sıkıntıdan TÜV ücretlerine kadar çok geniş bir yel-

İkanç: “Eksperler sigorta şirketlerinin maaşlı elemanı gibi” Yönetim Kurulu Üyesi ve Nedim Otomotiv Genel Müdürü Nedim İkanç, son dönemlerde sektörün sigorta eksperleriyle yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Kaza yapan aracın servise geldiğini, burada hasarın kalem kalem tespit edildiğini kaydeden İkanç şunları söyledi: “Servisteki arkadaşlar kaporta, boya, şase, mekanik, işçilik gibi gerekli olan çalışmaları maliyetleriyle birlikte yazıyor. Eksperler ise gelip hiçbir dayanakları olmadan tüm rakamları aşağı çekiyor. Sigorta şirketlerini korumak, onlardan yeniden iş alabilmek adına servisleri sıkıntıya sokuyorlar. Sigortaların maaşlı elemanı gibi çalışıyorlar. Maliyetin altında iş yapmaya zorlanıyor ve büyük sıkıntı yaşıyoruz. Aynı zamanda müşteri gözündeki itibarımız da düşüyor. Sanki onlara yüksek fiyatla iş yapmaya çalışıyoruz pozisyo-

dukça eksper temin edilmesi halinde hem sigorta şirketlerinin hem servislerin kazanacağını hem de müşteri memnuniyetinin artacağını söyledi.

Mesut Tozlu

nu oluşuyor.” Sorunun çözümü için TOBB, Eksperler İcra Komitesi ve servislerin katılımıyla ortak bir toplantı düzenlemek istediklerine değinen İkanç, “Yaşanan tek sorun bu da değil; kazalı araç için gelen bir eksper, işi en az 10 gün uzatıyor ve çalışmaya başlayamıyoruz. Aracını biran önce almak isteyen müşteri ile bu kez biz karşı karşıya kalıyoruz. Aynı şekilde iş bitiyor, dosya kapanıyor, arabayı teslim ediyoruz. Sigorta şirketi ödeme zamanı yaklaştığında eksper tarafından daha önce bildirilmesi gereken evrakı eksik evrak var diye karşımıza çıkarıyor ve ödemeleri geciktiriyor. Ciddi sıkıntılarımız var” diye konuştu. Eksperlerin mutlaka bağımsız çalışması gerektiğini vurgulayan İkanç, bağımsız bir havuzdan ihtiyaç ol-

Tozlu: “İkinci el lastik satışı yasaklanmalı” Meclis Üyesi ve Las-Par Genel Müdürü Mesut Tozlu ise özellikle lastikler konusunda yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Sektörde planlama yapılmasını istediklerini, mahallelerdeki nüfus yoğunluğuna göre lastik satışı yapan işyeri açılmasına izin verilmesini beklediklerini anlatan Tozlu, “Plansız işyeri açılmasına izin verildiği gibi uygun şartları taşımayan, faturasız çalışan firmalar da lastik satınca sektör iyice daralıyor” değerlendirmesini yaptı. Bu durumun firmaları zorladığı gibi vergi ödenmemesi nedeniyle mali yönden devleti de sıkıntıya soktuğuna dikkat çeken Tozlu, denetimlerin artması, yetkili bayiliği olmayan işletmelerin lastik satışının önüne geçilmesi ve planlama yapılmasının önemli olduğunu söyledi. İkinci el lastik satışlarına da değinen Tozlu, bu yöndeki satışların tamamen yasaklanması gerektiğini anlattı. Türkiye’de lastik fiyatlarının yüksek olması nedeniyle son dönemlerde böyle bir sektör oluştuğunu anlatan Tozlu, şunları söyledi: “İkinci el lastik ve yedek parça kullanımı büyük riskler taşı-

Musa Akdemir

yor. Bu tür satışlara ağır cezalar getirilmesi halinde önüne geçilebileceğine inanıyorum. İkinci el lastiği özellikle minibüs ve kamyon grupları kullanıyor. Özellikle uzun yol okul gezileri ya da toplu gezilerde araba yoldan çıktı, devrildi gibi haberler yapılıyor. Bu devrilmeler büyük ölçüde lastikten kaynaklanıyor ve ölümlü kaza oranı artıyor. Mutlaka yasaklanmalı.” Ağır hasarlı, perte çıkan araçların da hurdacılar tarafından alınıp trafiğe çıkarıldığını anlatan Tozlu, sağlıklı bir trafik açısından bu uygulamanın da önüne geçilmesi gerektiğini söyledi. Akdemir: “Sanayiye yakın araç muayene istasyonu şubesi açılmalı” Meclis Üyesi ve Akdemirler Otomotiv Genel Müdürü Musa

Akdemir de araç muayene istasyonlarına yönelik değerlendirmeler yaptı. Muayene istasyon ücretlerine yılbaşında gelen yüksek zamların sıkıntı oluşturduğunu dile getiren Akdemir, aynı zamanda bu merkezin şehre uzak olmasından da şikayetçi oldu. Sanayi sitelerine yakın ikinci bir şube açılmasını talep eden Akdemir, “Ampulü patlak bir araç 50 kuruşluk bir parçayı değiştirmek için kilometrelerce yol gitmesi gerekiyor. İkinci bir şube ya da seyyar mobil muayene hizmeti verilmesi sektörü rahatlatacaktır” dedi. Sektöre gelişimi ve devamlılığına yönelik değerlendirme de yapan Akdemir, özellikle yetişmiş personel sorununa dikkat çekti. Gençlerin meslek liselerine talebi olduğunu ancak üretimin sadece okulda kalıp tabana yayılmadığını dile getiren Akdemir, “Bu gençlerin sadece yüzde 10’u sanayi ile irtibatlı iş yapıyor, yüzde 90’ı ise sadece eğitim almayla kalıyor. Komite olarak hedefimiz gerek Mersin Üniversitesi otomotiv bölümü, gerekse Kentimizdeki meslek liseleri ile bu yıl irtibatımızı artırıp gençlerimizin sanayide görev almasını sağlamak. Gençleri üretim ve ekonomiye dahil edebilirsek işsizlik sorununun da önüne geçilecektir. Okulları ziyaret edip imkanlarımız hakkında gençlere bilgi verip gerek stajlarını yapmaları gerekse çalışmaları için davet edeceğiz” diye konuştu.

27 No’lu Komite kamu ve özel sektör yatırımlarının başlamasını bekliyor bilgi verdi. Üzerinde durulan öncelikli konu yatırımlar oldu. Dünyada başlayan ticaret savaşlarının ardından gerek özel sektör gerekse kamuda yatırımların durması nedeniyle pazarda bir daralma yaşandığına dikkat çeken Meclis Üyeleri, aynı zamanda artan girdi maliyetlerinin de sıkıntıları artırdığına dikkat çekti. Mersin’de de sektörün gelişip büyümesi adına sanayi yatırım alanlarının belirlenmesini bekledikleri görüşünde birleşen üyeler, bu alanda yapılmasını bekledikleri çalışmalara da değindi. Yalçın Darıcı

S

on yıllarda duran kamu ve özel sektör yatırımlarının sektörü olumsuz etkilediği görüşünde birleşen MTSO 27 No’lu Makine Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyeleri, en kısa sürede en azından kamu yatırımlarına başlanmasıyla sorunların azalmasını bekliyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 27 No’lu Makine Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektöre ilişkin değerlendirmeler yaparak projeleri hakkında

Darıcı: “2020’den umutluyuz” Yönetim Kurulu Üyesi ve Darıcıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Darıcı, 2018 yılı Ağustos ayından bu yana Amerika’nın başlattığı ticari savaşlar sonrasında gelen sektörel krizin devam ettiğini söyledi. Dünyada başlayan krizin Türkiye’yi de etkilediğini ve 2019 yılında yatırımların yok denecek kadar azaldığını kaydeden Darıcı, “Ancak 2020 yılından biraz umutluyuz. Çünkü bu yıl hükümet tarafından yüzde 5’lik büyüme hedef-

Fahrettin Aşut

leniyor. Hedef tutmayıp yüzde 3’te kalsa bile bir önceki yıla göre daha iyi bir performans ortaya çıkacaktır” değerlendirmesini yaptı. Hareketlenmeyi Mart ayı sonuna doğru beklediklerine dikkat çeken Darıcı, Haziran ayında kıpırdanmaların iyice hissedilir duruma geleceğini ümit ettiklerini vurguladı. Sektördeki birçok firmanın kapanma noktasına geldiğine değinen Darıcı, acil çözüm üretilmemesi halinde sıkıntı yaşayan

Enerji sektörü yeni lisans istiyor ve Ticareti Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Sorunları ve çözüm önerilerini anlatan Üyeler yenilenebilir enerjiden, gaz sektörüne kadar birçok konuya değindi. Üzerinde durulan öncelikli konu ise lisanslar ve teşvikler oldu.

Haluk Veli Doğan

T

ürkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları bakımından oldukça geniş imkanlara sahip olduğuna dikkat çeken MTSO 37 No’lu Enerji Üretim ve Ticareti Meslek Komitesi Meclis Üyeleri, enerjide dışa bağımlı olan ülkenin bu açığını kapatabilmesine katkı sağlanması adına yeni lisans talebini yineledi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 37 No’lu Enerji Üretim

MTSO 07 CMYK

Doğan: “Yeni lisanslar açılıp, teşvikler verilmeli” Meclis Üyesi ve Aldo Grup Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Veli Doğan, yenilenebilir enerji kaynaklarını değerlendirdi. Ülkenin bu alanda çok geniş imkanlara sahip olmasına rağmen kullanım ve yatırımlar açısından Avrupa’nın çok gerisinde kalındığına işaret eden Doğan, şu bilgileri verdi: “Bu kaynaklar içinde güneşten bahsedecek olursam yıllık ortalama güneşlenme saati 800 bin kilowatt saat olan Almanya 50 bin megawatt enerji elde ederken Türkiye, ortalama 1 milyon 500 bin kilowatt saat yıllık güneşlenme miktarı ile (bu rakam neredeyse Almanya’nın iki katı) sadece 6 bin megawat kurulu güçte kalıyor. Bu

Ali Fuad Budur

noktada yatırımların hızlanması gerekiyor.” Yatırımların hızlanması için yeni lisanslar açılıp yeni teşvikler açıklanması gerektiğini vurgulayan Doğan, böylesi kritik bir sektörün canlandırılmasını beklediklerini söyledi. Potansiyel olarak Türkiye’nin ülke toplamının tüm kurulu gücünü sadece yenilenebilir enerjiden karşılayabilecek doğa koşullarına sahip olduğuna deği-

firmaların silsile şeklinde birbirlerini etkileyebileceğini anlattı.

fik yoğunluğu da eklenince sorunlar büyüyor” ifadelerini kullandı.

“Kamu yatırımlarına başlanmalı” Gerek kurdaki artışın, gerekse kredi faiz oranlarının yükselmesinin de yatırımları durma noktasına getirdiğini kaydeden Yalçın Darıcı, özel sektörün yanı sıra kamunun da beklenen yatırımları yapmıyor olmasının sektörü zorladığını ifade etti. Bu nedenle özel sektöre de güven vermesi adına en azından kamu yatırımlarının bu yıl içinde başlamasını beklediklerini vurgulayan Darıcı, nitelikli büyümenin sağlanması için yatırıma ve üretime duyulan ihtiyacı hatırlattı. Bunun yanında dövize endeksli olması nedeniyle girdi maliyetlerinin yükselmesi, elektrik ve doğalgaz zamlarının da firmaları olumsuz etkilediğini hatırlatan Darıcı, “Büyük bölümümüz Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteriyoruz. Yaklaşık 15 yıl geçmesine rağmen halen bu bölgenin yol sorununun çözülmemiş olması, D-400 yolunun tra-

Aşut: “Krediler iyi ama geri ödeyeceğimiz iş yok” Son bir yıldır daralan piyasaları canlandırmak adına çok ciddi kredi imkanları sağlandığını hatırlatan Meclis Üyesi ve Aşut Fiberglass Yönetim Kurulu Üyesi Fahrettin Aşut ise bu imkanların çok iyi olduğunu ancak kullanacak firmaların bu kredileri geri ödeyebilmek için iş yapması gerektiğini söyledi. İş yapabilecekleri bir yatırım ortamı bulunmaması nedeniyle bu kredilerin de sorunlara çözüm üretemediğini kaydeden Aşut, “Bugün lokomotif diyebileceğimiz çok büyük firmalar bile ödemelerini geciktirmeye başladı. Lokomotif durursa arkadaki vagonların hepsi birbirine çarpar” değerlendirmesini yaptı. Sanayi kuruluşlarının kapanma aşamasına geldiğini, kapanmasalar dahi birçok firmanın yüzde 30’a yakın eleman çıkarmak durumunda kaldığını ifade eden Aşut, yatırımların başlaması için uygun zeminin sağlanmasını bekledikle-

“Kümelenmeyi sağladık ancak ortam uygun değil” Gerek Mersin’deki nükleer enerji yatırımı gerekse Türkiye genelindeki büyük montanlı yatırımlardan daha fazla pay alabilmek adına Mersinli sanayiciler olarak kümelenme çalışmaları yaptıklarını, güçlerini birleştirdiklerini hatırlatan Fahrettin Aşut, “Bizler eksiklerimizi tamamladık, artık daha büyük işler alabilecek konuma geldik ancak büyük yatırımlar durdu. Bugün nükleer yatırımında dahi yapılan işlerin tahsilatında sorun yaşanıyor” diye konuştu. Mersin’e büyük yatırımlar çekilmesi gerektiğine de değinen Aşut, bunun için acil olarak sanayi arsası oluşturulması gerektiğini anlattı. Aynı şekilde bölgeye gelecek yatırımlara bilgisi olan olmayan herkesin karşı çıkıp engellemeye çalışmasından şikayetçi olan Aşut, bir konuda muhalefet yapılmadan önce konunun iyi araştırılması gerektiğini, bilinçsizce yapılan karşı çıkışların kent ekonomisini olumsuz etkilediğini sözlerine ekledi.

nen Doğan, bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini anlattı. Ardından Mersin’in imkanlarını ve yatırımlarını değerlendiren Doğan şunları söyledi: “Mersin’de de güneşlenme potansiyelinin yüksek olması nedeniyle yeni yatırım sahalarının ve yeni lisansların verilmesi büyük önem taşıyor. Özellikle firmaların kendi elektriklerini üretmelerine imkan tanıyan endüstriyel çatı pazarı için yeni teşviklerin açıklanması, banka faizlerinin düşürülmesi bu alandaki yatırımları hızlandıracaktır.” Çatılara yapılacak güneş enerji santrallerinin artması için evraksal yüklerin hafifletilmesinin önemine de değinen Doğan, mevcut durumda farklı kanallardan takip edilmesi gereken izinlerin tek bir noktada toplanması gerektiğini söyledi.

yılı sonunda tüplerin üzerinde barkod bulunması beklentisinden sonuç alınamadığını kaydeden Budur, “Bu uygulama firmalar için de devlet açısından da önemliydi. Barkod olması halinde tesisten çıkan tüpün hangi bayiye verildiği netlik kazanacak ve illegal uygulamaların önüne geçilebilecek” dedi. Ardından bayilerle dolum şirketleri arasında yaşanan sıkıntılara değinen Budur, “Şirketler maalesef yalnızca satış odaklı düşünüyor ve bayileri korumaya yönelik hareket etmiyor. Dönem dönem kar zarar dengesi düşünülmeden kampanyalar başlatılıyor. Piyasa ortalaması 90 TL olan tüpün 85 TL’ye satılması yönünde kampanya başlatılınca, şirketi geri çevirmeyip bu kampanyayı başlatan bayi de buna direnen bayi de zarar ediyor. Bu nedenle şirketlerin bayileri ve piyasa şartlarını gözeterek hareket etmesi çok önemli” değerlendirmesini yaptı. Ardından Ulaştırma Bakanlığı tarafından talep edilen Tehlikeli Madde Faaliyet Belgelerine değinen Budur, bu belgeye sahip olan firmaların aynı zamanda iş sağlı-

ğı güvenliği uzmanı çalıştırma zorunluluğu gibi danışman çalıştırma zorunluluğu bulunduğunu anlattı. Bu uygulamanın yıllık 50 tondan az satış yapanlar için geçerli olmamasına rağmen yeni düzenleme ile 5 ton dahi satışı olan firmadan Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi istenmeye başladığını kaydeden Budur, “Belge istenmesi sektöre standart getirilmesi adına doğru bir adım olabilir ancak satışı az olan firmaların danışman çalıştırabilmesi mali açıdan imkansız görünüyor. Bu uygulamanın yeniden gözden geçirilmesi yerinde olacaktır” ifadelerini kullandı. Kaçak dolumların da ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Budur, sektörde yaşanan sorunların çözümü için adres olarak EPDK’yı gösterdi. EPDK’nın akaryakıt istasyonlarına getirdiği standardı hatırlatan Budur, gaz sektöründe de EPDK üzerinden şirketlere, şirketler üzerinden de bayilere denetim yapılması halinde sorunun çözülebileceğini söyledi. Budur, sabah uyanıp karar alan bir kişinin gidip tüp satmaya başlamasının önüne geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Budur: “Barkod sistemine vakit kaybedilmeden geçilmeli” Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Egener Enerji Genel Müdürü Ali Fuad Budur ise temsil ettikleri sektör içerisinde yer alan bir diğer grubun sorunlarına değindi. Sektör temsilcilerinin 2019

rini vurguladı.


8

YIL: 22 | SAYI: 390 | 16 - 29 Şubat 2020 | www.mtso.org.tr

Madam Mode çocuk koleksiyonuna da başladı Mersin Serbest Bölge’de, dünyanın önde gelen kadın dış giyim markalarının koleksiyonlarını hazırlayan Madam Mode, bu yıl çocuk koleksiyonuna da adım attı. Çocuk koleksiyonunda ana pazarı Avrupa başta olmak üzere Amerika’yı da hedefleyen firma, aynı zamanda internet üzerinden online satışa da başlamak istiyor.

Ekrem Sağlam Madam Mode Yönetim Kurulu Başkanı

1

960 – 1970’li yıllarda başta, o dönemki ismiyle, Batı Almanya olmak üzere Avrupa’ya işçi olarak giden ailelerin ikinci jenerasyon çocuklarından olduğunu kaydeden Madam Mode Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Sağlam, Almanya’daki eğitimi sonrasında Türkiye’ye dönerek işini anavatanında kurduğunu söyledi. Türkiye’de serbest bölge kurulup dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da sürekli bu bölgelerin cazibesini anlatması sonrasında merak edip araştırdığını dile getiren Sağlam, sonunda Mersin Serbest Bölge’de bir fabrika kurmaya karar verdiğini söyledi. Bölgenin ilk konfeksiyon fabrikasını 1991 yılında kurduğunu kaydeden Sağlam, Hollanda’ya fason olarak bayan dış giyim üretmeye başladıklarını anlattı. O dönemde ayda yaklaşık 20 bin adet üretimle çalıştıklarını dile getiren Sağlam, yıllar itibariyle müşteri portföylerinin geliştiğini ve talebi kar-

şılamakta zorlanmaları üzerine yeni fabrika yatırımlarına yöneldiklerini söyledi. “Serbest Bölgeye kümelenmeyi getirdik” Birer yıl arayla 3 fabrika yatırımı yaparak kapasitelerini artırdıklarını dile getiren Ekrem Sağlam, ardından bölgeye kümelenme ile birlikte getirdikleri sistem değişimini şöyle özetledi: “Pazarımız oldukça genişlemişti. Artık her şeyi bizim yapamayacağımızı görerek sektörde Almanya, Hollanda ve Belçika’da faaliyet gösteren Türk firmalarının sahiplerini Mersin’e davet ederek onların da bölgeye yatırım yapmalarına vesile olduk. 1998 yılında 13 fabrika bir araya gelerek oluşturduğumuz kümelenme ile ortak üretime başlayıp pazarlama ağımızı tek bir firma üzerinden yürütmeye başladık. Bu firma iş bağlantılarını

yapıp tüm fabrikalara paylaştırıyor ve satış da yine bu fabrika üzerinden gerçekleşiyordu. Böylece hem fiyat politikamız sağlanmış rakamlar düşmemiş oldu, hem de kapasite büyük olunca dünyada ilgi çekmeye başladık. O gün açtığımız yolda bugün Mersin’de ihracata yönelik 60 konfeksiyon fabrikasının 12 bin istihdamla çalışmalarını sürdürdüğünü söyleyebilirim.” Artan güçleriyle birlikte o yıllarda piyasanın kurallarını da Mersin Serbest Bölge’nin belirlemeye başladığını vurgulayan Sağlam, “Sayımız fazla olunca bir süre sonra fabrikalarımızı da ihtisaslaştırdık ve kimi cekette, kimi elbisede uzmanlaştı. Böylece verim de arttı” dedi. “Fason devri kapanıp koleksiyon devri açıldı” Yıl 2002’yi gösterdiğinde artık bu devrin de sona yaklaştığını kaydeden Ekrem Sağlam, gelişen şartların fasonda bölgenin gücünü koruyamayacağını gösterdiğini, bu nedenle koleksiyona yönelme zamanının geldiğini gördüklerini anlattı. “Uzakdoğu gibi alternatifler piyasaya girmeye başlamış ve daha ucuz işçilikle daha rekabetçi fiyatlarla fason üretime hakim olmaya başlamışlardı. Bu nedenle fark oluşturmamız, bir adım öne geçmemiz gerekiyordu” diyen Sağlam, 2002’de Hollanda’dan Madam Mode ismini satın alarak aktif olarak koleksiyon ürünler satmaya başladıklarını bildirdi. Hollanda üzerinden büyük mağazalarla iletişime geçip satışa başladıklarını kaydeden Sağlam, 2 yıl gibi kısa bir sürede tüm üretim ve pazarlamayı Mersin’e taşıdıklarını, 2004’te aktif olarak çalışmalarını Mersin ofisinden yürüttüklerini söyledi.

Fransa’dan gelen taleple girişimci oldu

Kurumsal firmalarda aldığı görevlerin ardından emekli olan Mehmet Bulat, çalıştığı dönemde hizmet verdiği Fransız firmasının talebi üzerine sektörden kopamadı ve yoluna girişimci olarak devam etti. Kendi firmasını kurarak üretime başlayan Bulat, bugün üretiminin tamamını ihraç ediyor.

Mehmet Bulat 3 Ocak Teknik Makina Genel Müdürü

Ç

alışma hayatına 1984 yılında Çukurova İnşaat Makineleri Sanayi’nde (ÇİMSATAŞ) başladığını anlatan 3 Ocak Teknik Makina Genel Müdürü Mehmet Bulat, “Askerden döndükten sonra 22 yaşımda bu firmada zaman etüt teknisyeni olarak çalışmaya başladım. Buradaki görevim 3 yıl devam etti” dedi. ÇİMSATAŞ’ı gerek kurumsal yapısı gerekse personele yaklaşımıyla her zaman bir okul olarak gördüğünü vurgulayan Bulat, “Mersin Endüstri Meslek Lisesi Torna Tesviye bölümü mezunuyum. Okul stajımı da aynı kurumda yapmam dolayısıyla ÇİMSATAŞ’ın tecrübelerimin temelinin atılmasında ayrı bir önemi olduğunu düşünürüm” dedi. 1987’de Adana’da iş makineleri üretmek adına TEMSA - KOMATSU fabrikasının kurulduğunu dile getiren Bulat, kendisinin de

MTSO 08 CMYK

bu firmaya geçerek 10 yıl teknik ressam olarak görev aldığını söyledi. Ardından Mersin’den gelen teklifi değerlendirerek o yıllardaki ismiyle önce Sert Metal, ardından değişen isimleriyle Yürekli Mekina ve Yürek Metal firmasında fabrika müdürü olarak görev yaptığını bildiren Bulat, aynı firmadan emekli olduğunu söyledi. “Fransız müşteri peşimi bırakmadı” Fabrikalarda en alttan en üste tüm kademelerde görev aldığını ve ciddi bir bilgi birikimi ile emekli olduğunu kaydeden Mehmet Bulat, son görev yeri olan Yürek Metal firmasının ise ihracat ağırlıklı üretim yapıyor olması nedeniyle burada ciddi bir ihracat deneyimi yaşadığını da anlattı. O yıllarda firmanın ağırlıklı Fransa’ya çalıştığını dile

getiren Bulat şunları söyledi: “Emekli olmamın ardından çalıştığım firma kapandı. Fabrika müdürlüğü yaptığım dönemde kurduğum ilişkiler sonucu o yıllarda hizmet verdiğimiz Fransız firmanın yetkilileri beni buldu. Üretimdeki tecrübemi de biliyor olmaları nedeniyle çalışmaya kaldıkları yerden benimle devam etmek istediklerini söyledi. Ben artık emekli olduğumu ve çalışmayı düşünmediğimi belirtsem, atölyemin, elemanlarımın, makinelerimin olmadığını söylesem de bunları kabul etmeyerek beni işe zorladı. Belki fiziki hiçbir donanımım yoktu ama ciddi bir tecrübem vardı ve Fransız müşteri buna güveniyordu.” “Başarının önemli bir bölümü cesarettir” Ardından aynı müşterinin 2 Temmuz 2010 yılında 36 bin Euro’luk iş talep ettiğini ve önden de 7 bin Euro avans gönderdiğini kaydeden Mehmet Bulat, “Sonunda herşeyi göze alarak işi kabul ettim. Bu parayla önce kendime bir şahıs firması kurdum. Ardından üretim için takımlarımı aldım. 340 metrekarelik bir atölye kiraladım ve tüm siparişin hammaddesini temin ettim. Elbette elime geçen 7 bin Euro saydığım tüm bu çalışmaları yerine getirmem için yeterli değildi. Ama bir konuda başarı bekliyorsanız cesaret bunun önemli bir ayağını oluşturuyor. Bilgi birikimim yanında geniş bir çevre edinmiş olmam ve bu çevrede oluşturduğum itibar da başarıya ulaşmamda etkili oldu. Özellikle hammadde temini konusunda Konya, İstanbul gibi birçok

Zaman içinde pazarlarını çeşitlendirdiklerini, Batı Avrupa’nın tamamına koleksiyon bazında ürün satmaya başladıklarını ifade eden Sağlam, “Bugün geldiğimiz noktada başta Zara ve Mango olmak üzere Avrupa’daki birçok mağaza ve zincire ürün satıyoruz ve yıllık üretim rakamlarımız 5 milyon adete ulaştı” dedi. “Çocuk koleksiyonuna da başladık” Bu yıl bayan dış giyimin yanında çocuk koleksiyonuna da başladıklarını ifade eden Ekrem Sağlam, başta Avrupa olmak üzere Amerika’ya satış yapmak istediklerini söyledi. Gerekli anlaşmaların yapıldığını, örnek koleksiyonların hazırlandığını kaydeden Sağlam, anne –çocuk kombinleri üzerinde çalıştıklarını dile getirdi. Aynı zamanda kendilerine ait Palmod, Almesta ve Madam Mode isimli markaları bulunduğuna da değinen Sağlam, bu markalarla da çocuk koleksiyonu üretip online satışa başlamayı hedeflediklerini bildirdi. Bunun

için ilgili ekipleri oluşturmaya başladıklarını belirten Sağlam, altyapıları hazırladıklarını, bu yıl içinde ilk satışı gerçekleştirmek istediklerini söyledi. “Medikal tekstile de başlamayı planlıyoruz” Bu yıl çocuk koleksiyonu yanında farklı bir alana daha girip medikal tekstil sektörüne adım atmayı düşündüklerine değinen Ekrem Sağlam, maskeden önlüğe kadar hastanelerde kullanılan medikal tekstil ürünlerini üretmeyi planladıklarını anlattı. Bu ürünleri ihraç etmenin yanında yurtiçi pazara açılmak istediklerini de kaydeden Sağlam, “Ülkemizde bu alanda yeterli kalite ve donanım olmadığını görerek bu alanda da çalışmak istiyorduk. Korona virüsünün de gündeme gelmesiyle birlikte gördük ki sağlık alanında tedbir alınması gerekiyor. Ülkemizde böyle bir şey olursa ne gibi sıkıntılar yaşanabilir düşüncesinden hareketle teknik tekstil konfeksiyonu da gündemimize aldık” ifadelerini kullandı.

Kızıltan: “Dünya modası Mersin’de belirleniyor”

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, MTSO Meclis Üyesi ve Madam Mode Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Sağlam ve oğlu Salih Sağlam’ı Mersin Serbest Bölge’deki fabrikasında ziyaret etti. Üretim tesislerini gezerek çalışmaları hakkında bilgi alan Başkan Kızıltan, dünya modasının Mersin’den belirlendiğini belirtip,

ildeki tanıdıklarımdan aldığım destekle çalışmaya başladım.” Avans ödeme sonrasında bir ay gibi kısa bir zamanda 8 Ağustos 2010’da 8 kişi ile çalışmaya başladığını kaydeden Bulat, yine bir ay sonrasında ise talep edilen ürünleri teslim ettiğini anlattı. “Tüm üretim Fransa’ya gidiyor” Sonrasında kısa bir ortaklık deneyimi yaşadığını ve o dönemde limitet şirkete dönüştüklerini dile getiren Mehmet Bulat, 3 yıl devam eden ortaklık sonrasında ayrılarak 3 Ocak Teknik Makina firmasını kurduğunu anlattı. 3 Ocak isminin kendisi için ayrı bir önemi bulunduğuna da dikkat çeken Bulat, bu önemi şöyle açıkladı: “3 Ocak Mersin’in kurtuluş tarihi olması yanında yeni şirketi kurduğumuzda yalnızca ben ve 2 çalışanım kalmıştık. Bu üç ocağın tütmesi gerekiyordu. 3 kişi elimizi taşın altına koyarak kader birliği ettik ve firmamız doğdu.”

dünyanın önde gelen markalarının koleksiyonlarının Mersin’de oluşturulmasından duyduğu gururu dile getirdi. Dünya markalarına üretimin önemli olması yanında Mersin’in kendi markalarını oluşturmasının da büyük önem taşıdığına dikkat çeken Kızıltan, firmanın bu alanda yürüttüğü çalışmaları da dinleyerek duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Bugün çalışmaları halen 3 kişi ile sürdürdüklerini kaydeden Bulat, tamamı yerli hammadde ile katmadeğerli ürünler üreterek ihraç ettiklerini söyledi. Ürünlerin tamamının Fransa’ya gittiğini bildiren Bulat, 7 model pizza fırını, ekmek fabrikaları için kapı menteşeleri, kilit mekanizması gibi ekmek fırını parçaları, 2 bin çeşit metal askılık ürettiklerini anlattı. 2 model pizza fırını ile başladıklarını, ardından kendi geliştirdikleri çizimler ve önerileriyle modelin 7’ye yükseldiğini ifade eden Bulat, “Müşterilerin talepleri yanında onların işlerini kolaylaştıracağına inandığımız öneriler de sunarak müşteriye özel projeler, çizimler geliştiriyoruz” diye konuştu. Son olarak yine Fransa için deprem çadırı konstrüksiyon talebi aldıklarını ve bu ürünün üretimine başlayacaklarını kaydeden Bulat, 4 metre ile başlayıp eklemeli 12 metreye kadar üretim yapılacağını anlattı.

Kızıltan: “Sürdürülebilir büyüme için üretimin artması önemli”

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, 3 Ocak Teknik Makina Firmasını ziyaret ederek Genel Müdürü Mehmet Bulat ile bir araya geldi. Atölyeyi gezen Başkan Kızıltan, çalışmalar ve üretim yöntemleriyle ilgili bilgi aldı. Fransa’ya yaptığı ihracat hakkında bilgi

veren Bulat, ürünlerinin detayını anlattı. Üretimin önemine dikkat çektiği ziyaretinde Kızıltan, sağlıklı, sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin üretim ve katmadeğerli ihracatla mümkün olabileceğine dikkat çekerek çalışmalarından ötürü firmayı ve çalışanlarını tebrik etti.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.